Bir Örgütlenme Çerçevesi Olarak ASEAN Yolu nun Başarısı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Bir Örgütlenme Çerçevesi Olarak ASEAN Yolu nun Başarısı"

Transkript

1 Uluslararası Hukuk ve Politika Cilt: 10, Sayı: 37, ss , 2014 Bir Örgütlenme Çerçevesi Olarak ASEAN Yolu nun Başarısı Çağrı Emin DEMİRBAŞ* & Gülşen AYDIN** Özet ASEAN 1967 yılındaki kuruluşundan bugüne önemli ekonomik ve örgütsel başarılara imza atmıştır ASEAN ın bu başarılarının mimarı olarak, ASEAN Yolu şeklinde kavramsallaştırılan prensip ve normlar görülmektedir. ASEAN Yolu, ASEAN devletlerinin politik ilişkilerini ve ekonomik işbirliği süreçlerini yürüttükleri bir örgütlenme çerçevesi olarak ele alınabilir. Bu çalışmanın amacı, ASEAN Yolu prensiplerinin, ASEAN bütünleşme sürecinde ne ölçüde rol oynadığına, bir diğer ifadeyle ASEAN ın başarısına ne gibi katkılar sağladığına ışık tutmaktır. Bu amaçla ASEAN Yolunu oluşturan prensiplerin iki temel alanda, çatışma yönetimi ve ekonomik işbirliği alanlarında, nasıl etkinlik gösterdiği incelenecektir. Anahtar Kelimeler: ASEAN Yolu, Ekonomik İşbirliği, Çatışma Yönetimi, Pragmatizm, Esneklik The Success of ASEAN Way as an Organizational Framework Abstract Since its establishment in 1967, ASEAN has realized significant economic and organizational achievements. Some principles and norms which can be conceptualized as ASEAN Way have been considered as the key to this success. ASEAN Way can be viewed as an organizational framework through which ASEAN members conduct their political relations and economic cooperation process. This study seeks to shed light on the role of the principles and norms of ASEAN Way in the ASEAN integration process; in other words, it aims to evaluate the contribution * Araştırma Görevlisi, Atatürk Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü, cdemirbas@ atauni.edu.tr. ** Yrd. Doç. Dr. Atatürk Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü, gulsenaydin@ atauni.edu.tr. 71

2 Ç. E. Demirbaş & G. Aydın of the ASEAN Way to the success of ASEAN. To this end, the functioning of the elements of the ASEAN Way is analyzed in two main issue areas: conflict management and economic cooperation. Keywords: ASEAN Way, Economic Cooperation, Conflict Management, Pragmatism, Flexibility Giriş ASEAN 1, üyeliği coğrafi olarak Güneydoğu Asya da bulunmakla sınırlandırılmış bölgesel bir örgüttür. 2 Fakat aynı bölgenin devletleri olmakla birlikte Güneydoğu Asya devletleri gerek etnik kompozisyon, fiziksel büyüklük, sosyokültürel 3 yapıları açısından gerekse de sahip oldukları ekonomik gelişmişlik düzeyleri açısından oldukça farklı ülkelerdir. Bu farklılıklara ve üye ülkeler arasında var olan sorunlara rağmen ASEAN, 1967 yılında kuruluşundan bu yana yavaş fakat kararlı bir entegrasyon süreci içerisindedir. ASEAN kuruluşundan beri üyeleri arasında yarattığı barış ve istikrar ortamı ile kârlı bir bölgesel işbirliği sürecine zemin oluşturmuştur. Önceleri çatışma ve meydan okuma iklimine sahip olan Güney Doğu Asya da ülkeler arasında var olan önemli sorunlara rağmen bugüne kadar hiçbir silahlı çatışma yaşanmamış 4 ve sorunlar ASEAN işbirliği mekanizması içerisinde soğutulmuş ya da çözüme ulaştırılmıştır. Bu barış ve istikrar ortamının katkılarıyla ASE- AN önemli ekonomik ve örgütsel başarılar sağlamıştır. ASEAN bu başarısıyla hem bölgesel hem küresel açıdan önemli bir aktör olarak kabul edilebilir duruma gelmiştir. Bugün ASEAN küresel ekonomik sistemin dış ticarete dayalı ekonomik dinamiklerinde göz ardı edilemeyecek bir konumdadır. Gerek bölge devletleri gerekse de bölgeyle yakın ilişkiler kuran diğer devlet ve örgütler ASEAN ile dış ticaret anlaşmaları yaparak bölgedeki ticaret ağlarına dahil ol- 1 Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (Association of Southeast Asian Nations) 1967 yılında Endonezya, Malezya, Filipinler, Singapur ve Tayland ın bir araya gelerek oluşturdukları bir örgüttür yılında Brunei, 1995 yılında Vietnam, 1997 yılında Laos ve Myanmar ve son olarak 1999 yılında Kamboçya nın katılımlarıyla örgütün üye sayısı 10 a yükselmiştir. 2 Geoffrey Cockerham, Regional Integration in ASEAN: Institutional Design and the ASEAN Way, East Asia, No:27, 2010, s Amitav Acharya, Constructing a Security Community in Southeast Asia: ASEAN and the Problem of Regional Order, (New York: Routledge, 2001), s Tobias Ingo Nischalke, Insights from ASEAN s Foreign Policy Co-operation: The ASEAN Way, a Real Spirit or a Phantom?, Contemporary Southeast Asia, 2000, s

3 Bir Örgütlenme Çerçevesi Olarak ASEAN Yolu nun Başarısı maktadırlar. Bu durum ülkeler arasında kârlı bir karşılıklı bağımlılık durumu oluşturarak devam eden veya olası sorunların geri planda kalmasına ya da barışçıl bir biçimde çözülebilmesine zemin hazırlamaktadır. ASEAN oluşturduğu kurumlarla yalnızca ASEAN-içi değil genel olarak Asya-Pasifik bölgesinde istikrar ve işbirliği süreçleri başlatmaktadır. Örneğin bölgenin güvenliğe yönelik tek kurumu olan ASEAN Bölgesel Forumu (ARF) bölgenin güvenlik sorunlarının tartışıldığı ve Çin, Japonya, Hindistan, Güney Kore gibi bölge güçlerinin yanı sıra Avrupa Birliği (AB), ABD ve Rusya gibi küresel güçlerin de katılım gösterdikleri bir platform olma özelliği taşımaktadır. ARF nin yanı sıra ASEAN+3 (Çin, Japonya, Güney Kore), Asya Avrupa Zirvesi (ASEM), ASEAN Parlamentolar Arası Kurul (AIPA) gibi oluşumlarla ASEAN bölgesel istikrara ve küresel işbirliği süreçlerine katkı sağlamaktadır. ASEAN ın, üyeleri arasındaki farklılıklara ve sorunlara rağmen nasıl bu ölçüde başarılı olduğu merak konusudur. Genellikle ASEAN ın başarısı ASEAN Yolu şeklinde isimlendirilen çeşitli prensip ve normlar bütünüyle açıklanmaktadır. Bu prensip ve normlar özet olarak ASEAN a üye devletlerin politik ve ekonomik ilişkilerini yürütecekleri çerçeve üzerinde ortak bir irade beyanıdır. İçeriği tartışmalı olsa da ASEAN Yolu genel olarak devletlerin egemenlik hakları, sorunların barışçıl çözümünü sağlayan müzakere ve uzlaşma prensipleri, ulusal ve bölgesel kalkınmaya odaklanan bir ekonomik işbirliği süreci gibi unsurlara sahiptir. Bu çalışmanın amacı yukarıda kısaca bahsedilen ASEAN Yolu norm ve prensiplerinin ASEAN ın entegrasyon sürecinde ne ölçüde rol oynadığının incelenmesidir. Bu doğrultuda ilk kısımda ASEAN Yolu nun ne olduğuna ve neleri ihtiva ettiğine ilişkin bir analiz yapılarak söz konusu çerçevenin belirlenmesi amaçlanmıştır. ASEAN ın örgütlenme çerçevesi olarak ele alınan ASEAN Yolu nun öne çıkan prensiplerinin esneklik ve pragmatizm olduğu ortaya konulduktan sonra, tarihsel süreç içerisinde ortaya çıkan sorunlar ve bu sorunların ASEAN Yolu çerçevesinde nasıl ve ne ölçüde aşıldığı tartışılmıştır. Son bölümde ise, ASEAN ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliği süreci ve ülkeler arasında oluşan kârlı karşılıklı bağımlılık olgusu ele alınarak ASEAN Yolu nun etkinliği incelenmiştir. ASEAN Yolu ASEAN Yolu nun resmi bir tanımı bulunmamaktadır. 5 Bu durumun temel nedeni ASEAN ın temel metinlerinde ve yetkili ağızlardan yapılan açıklamalarda ASEAN Yolu na ilişkin atıflar olmasına rağmen ASEAN 5 Acharya, 2001, s

4 Ç. E. Demirbaş & G. Aydın Yolu nun resmi bir doktrin olarak var olmamasıdır. ASEAN ın resmi metin ve anlaşmaları çerçevesinde ASEAN Yolu yalnızca ASEAN ın resmi marşına verilen isimdir. Marş metninde ASEAN Yolu olarak ifade edilen anlayış ASEAN ülkelerinin birliği, beraberliği, Asya değerleri ile dünyaya bakmak, barış ve refah hedefi gibi özellikler taşımaktadır. 6 Yetkili ağızdan kavramı ilk kullanan 1974 yılında Endonezya istihbarat birimi yetkilisi General Ali Moertopo dur. Moertopo ya göre ASEAN ın başarısı, üye devletlerin karşı karşıya olduğu çeşitli sorunlarla başa çıkılmasında ASE- AN Yolu olarak adlandırdığı bir uzlaşma sistemine sahip olmasıdır. 7 Kavram yetkililer tarafından, doğrudan ASEAN Yolu ifadesiyle olmasa da genel olarak bu çerçevede kullanılmış ve daha çok uzlaşma, işbirliği, karışmama gibi kavramlarla birlikte ele alınmıştır. Örneğin 1985 de Malezya Başbakan Yardımcısı Hitam ASEAN ın temel prensiplerini şöyle vurgulamıştır: ASEAN sayesinde aramızda dostça münasebetler ve barış için temel bir zemin oluşturabildik. Bu zemini sağlayan kurallar nelerdir? İlkin, sıkı bir iç-işlerine karışmama prensibi; ikincisi, sorunların barışçıl çözümü; üçüncüsü, bağımsızlığa saygı; dördüncüsü, ASEAN devletlerinin toprak bütünlüklerine saygıdır. 8 Bugün ASEAN Yolu, ASEAN a özgü olduğu kabul edilen prensiplerin oluşturduğu çerçeveyi ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Prensiplerin ne ölçüde ASEAN a özgü olduğu tartışmalı olsa da kavramın kendisi ASEAN ın izlediği yol veya benimsediği tarz anlamlarında belirli bir özgünlük iddiasına sahiptir. Bu doğrultuda ASEAN Yolu na dahil edilen prensipler, üye ülkelerin benimsediği örgütlenme tarzı, entegrasyon sürecinde izlediği yol haritası ve temel antlaşma ve deklarasyonlarda sayılan prensip ve normlardan yola çıkılarak kavramsallaştırılmıştır. ASEAN Yolu nu kavrayabilmek için öncelikle bu ilke ve normları incelemek yerinde olacaktır yılında ASEAN ı kuran metin olan Bangkok Deklarasyonu nda ASE- AN ülkelerinin eşitlik, hukukun üstünlüğü ve BM Şartı nda sayılan prensiplere bağlı kalarak işbirliği süreçlerini yürütecekleri ve bölgenin ekonomik, toplumsal ve kültürel olarak barışçıl bir refah alanına dönüştürülmesinde ortak çaba harcanacağı ifade edilmektedir. 9 6 Bkz., ASEAN Anthem, 16 Ekim 2013, 7 Acharya, 2001, s Acharya, 2001, s The ASEAN Declaration (Bangkok Declaration), 11 Ekim 2013, news/item/the-asean-declaration-bangkok-declaration. 74

5 Bir Örgütlenme Çerçevesi Olarak ASEAN Yolu nun Başarısı Bangkok Deklarasyonu nda BM Şartı nda sayılan prensipler deyimiyle hangi prensiplerin kastedildiği belirtilmemekle birlikte 1971 yılındaki Kuala Lumpur Deklarasyonu ile bu prensipler açıklık kazanmıştır. Deklarasyonda tüm devletlerin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı, iç işlerine karışmama, her devletin dıştan gelen bir karışma olmaksızın varlığını sürdürme hakkı gibi BM Şartı nın 2. Maddesinde sayılan devletlerin egemenlik haklarına vurgu yapılmıştır. 10 Yasal bağlayıcılıkları bulunmayan Bangkok ve Kuala Lumpur deklarasyonlarından sonra 1976 yılında Bali de imzalanan yasal bağlayıcılığa sahip Güneydoğu Asya İşbirliği ve Dostluk Anlaşması (TAC) ile ASEAN prensipleri daha da belirginleşmiştir.. TAC da ASEAN ülkelerinin uymakla yükümlü oldukları prensipler şu şekilde belirtilmektedir: 1. Tüm ulusların ulusal kimliklerine, toprak bütünlüğüne, eşitliğine, egemenliğine ve bağımsızlığına saygı. 2. Her devletin ulusal varlığını dış müdahaleden, yıkıcılıktan ve zorlamadan özgür bir biçimde sürdürebilme hakkı. 3. İçişlerine karışmama prensibi. 4. Farklılıkların ve sorunların barışçıl yollarla çözümü. 5. Güç tehdidi veya kullanımının yasaklanması. 6. Üye ülkeler arası etkin işbirliği. 11 Görüldüğü gibi ASEAN anlaşmalarında sayılan prensiplerde kalkınma, işbirliği, uzlaşma ve devletlerin egemenlik hakları ön plana çıkmaktadır. Bu doğrultuda ASEAN Yolu nun yalnızca devletlerin egemenlik haklarını kapsayan bir işbirliği çerçevesi olduğu iddia edilebilir. Zira ihtiva ettiği prensipler aslında Vestfalyen uluslararası sistem şeklinde anılan klasik uluslararası ilişkiler işleyişinin temel unsurlarıdır. Dolayısıyla bu prensipler ASEAN a özgü prensipler değildirler. Fakat Gillian Goh un da gösterdiği gibi ASEAN Yolu yalnızca karışmama ilkesiyle [devletlerin egemenlik hakları] özetlenebilecek bir yaklaşım değildir. 12 Devletlerin egemenlik haklarının tanınmasını, işbirli- 10 The Declaration of Zone of Peace, Freedom and Neutrality, 11 Ekim 2013, org/research/library/files/transnational/zone.pdf. 11 Treaty of Amity and Cooperation in Southeast Asia, 11 Ekim 2013, org/news/item/treaty-of-amity-and-cooperation-in-southeast-asia-indonesia-24- february Gillian Goh, The ASEAN Way: Non-intervention and ASEAN s Role in Conflict Management, Stanford Journal of East Asian Affairs, Vol. 3, No. 1, 2003, s

6 Ç. E. Demirbaş & G. Aydın ğinin sağlıklı bir biçimde yürütülebilmesi için bir ön koşul olarak kabul eden kapsamlı bir işbirliği çerçevesidir. Acharya da söz konusu prensiplerin BM Şartı nda ve diğer politik ve güvenlik kapsamlı örgütlenmelerde bulunduklarını ve dolayısıyla ASEAN Yolu nun alışılmadık bir yapı olmadığını vurgulamaktadır. Fakat bu prensiplerin bölgesel etkileşim çerçevesi olarak uygulanması ASEAN a özgünlük kazandırmaktadır. 13 ASEAN Yolu kavramı akademik açıdan oldukça farklı kapsamlarda ele alınabilen bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, Beverly Loke a göre ASEAN Yolu devletlerarası davranış normlarının ve prensiplerinin uygulanması, bunlara riayet edilmesi ve ASEAN üye ülkelerinin karar alma ve işbirliği tarzlarının belirlenmesi şeklinde özetlenebilecek normatif bir çerçevedir. 14 Geoffrey Cockerham a göre müzakere, uzlaşma ve karışmama ilkelerine vurgu yapan bir karar alma yaklaşımıdır. ASEAN Yolu nun en önemli unsurları ise gayri-resmilik ve kurumsallaşma konusunda isteksizliktir. 15 Jürgen Rüland a göre gayri-resmilik, pragmatizm, esneklik ve bireyselcilik ASEAN yolunun ihtiva ettiği normlardır. 16 Nikolas Busse ASEAN Yolu nu, örgütün çatışma durumlarıyla başa çıkmak için kabul ettiği bir metot olarak tanımlamaktadır. O na göre ASEAN Yolu nun ihtiva ettiği normlar Güneydoğu Asya nın politik kültürüne haizdir. Bunlar bireyselcilik, gayri-resmilik ve bağlayıcılığı olan sözleşme ve antlaşmalara katılmamadır. 17 Noordin Sopiee ise anlaşma ve uyum arayışı, hassasiyet, nezaket, meydan okumama, göz önünde yıkanan kirli çamaşırlar yerine gizli ve elitist bir diplomasi anlayışı, gayri-resmilik ve kartezyen olmama gibi normları tespit etmektedir. 18 Gayri-resmilik, kurumsallaşma hususundaki isteksizlik, bağlayıcılığı olan sözleşme ve anlaşmalara katılmama ve kartezyen olmama gibi prensipler birbirleriyle yakın ya da aynı anlama gelen prensipler olarak değerlendirilebilir- 13 Amitav Acharya, Ideas, Identity, and Institution-building: From the ASEAN Way to the Asia Pacific Way?, The Pacific Review, Vol. 10, No. 3, 1999, s Beverly Loke, The ASEAN Way: Towards Regional Order and Security Cooperation?, Melbourne Journal of Politics, Vol.30, 2005, s Cockerham, 2010, s Jürgen Ruland, Cultural Origins and Change of the ASEAN Way, Seminer, 40 Years of ASEAN: Performance, Lessons and Perspectives, University of Freiburg, Germany, 2007, s , 12 Ekim 2013, konferenzbericht-asean.pdf/view 17 Nikolas Busse, Constructivism and Southeast Asian Security, The Pacific Review, Vol.12, No.1, 1999, s Goh, 2003, s

7 Bir Örgütlenme Çerçevesi Olarak ASEAN Yolu nun Başarısı ler. ASEAN ülkeleri, örgütün kurulduğu 1967 yılında henüz bağımsızlıklarını yeni kazanmışlardı, 19 dolayısıyla iç politikada önemli sorunları bulunmaktaydı. Kalkınmanın ve iç-politik sorunların ortadan kaldırılmasının öncelikli kabul edilmesi, ASEAN ülkelerinin içinde bulundukları bu durumun bir yansımasıydı. Aynı zamanda bu dönemde ASEAN ülkelerinin kendi aralarında da önemli sorunları bulunmaktaydı. Tüm bu nedenlerle ASEAN ülkeleri hızlı ve yasal bir kurumsallaşma süreci yerine bağlayıcılığı sınırlı olan ve zamana yayılan bir kurumsallaşma anlayışı benimsemişlerdir. Agerico Lacanlale nin de belirttiği gibi bu gayri-resmi tutum üye ülkeler kendilerini kesin kurallarla ne kadar az kısıtlanmış hissederlerse, ortak konular üzerinde ortak bir pozisyon kabul edebilme olasılıkları ve birbirlerine danışma hususundaki gönüllülükleri o ölçüde artar 20 varsayımı üzerinde şekillenmiştir. Esneklik, anlaşma ve uyum arayışı, hassasiyet, nezaket ve gizli diplomasi prensipleri de yukarıda ifade edilen gayri-resmilik prensibiyle paralellik arz etmektedir. Ülkeler, aralarında var olan sorunların ASEAN işbirliği sürecini etkilememesi, ortak kalkınma çabalarına zarar vermemesi gibi nedenlerle bu prensiplere büyük önem atfetmişlerdir. Yukarıda ele alınan deklarasyonlarda devletlerin egemenlik haklarına, uyuşmazlıkların barışçıl yollarla çözümüne, eşitlik ve işbirliği ruhuna sıklıkla atıfların olması bu kapsamda ele alınabilir. Aslında bu prensipler Güneydoğu Asya için yeni değildir. Daha önce Malezya, Filipinler ve Endonezya tarafından kurulan fakat başarısız olan MAPHILIN- DO 21 örgütünün kabul ettiği prensipler içerisinde de bulunmaktaydı. Bu üç ülke MAPHILINDO yu kurarken büyük güçlerin çıkarlarına yönelik kolektif savunmaya gitmeme 22, aralarındaki sorunların çözüme ulaştırılmasında müzakere (istişare) ve uzlaşma 23 prensiplerine bağlı kalma vaatlerini üstlenmiş- 19 Filipinler 1946 da, Endonezya 1949 da, Malezya 1957 de ve Singapur 1963 de bağımsızlıklarını elde edebilmişlerdir. Tayland ın sömürgecilik geçmişi bulunmamaktadır. 20 Agerico Lacanlale, Community Formation in ASEAN s External Relations, içinde R.P. Anand ve P. V. Quisumbing, der., ASEAN: Identity, Development and Culture, (Quezon City: University of the Phillipines Law Centre and East-West Culture Learning Institute, 1981), s Maphilindo, Malaya Philippines Indonesia kelimelerinin birleşiminden türetilmiş bir kelimedir ve Büyük Malay Federasyonu (Greater Malayan Confedaration) şeklinde anılan bir organizasyondur. 22 Bu maddenin Soğuk Savaş koşulları altında iki kutuptan birine yakınlaşmanın örgütün geleceğini tehlikeye atabileceği varsayımından hareket ettiği söylenebilir. Aynı anlayış ASEAN da da devam ettirilmiştir. 23 Malayca da musyawarah ve mufakat şeklinde kullanılmakta ve müzakere ve uzlaşma anlamlarına gelmektedir. Bkz. Koichi Kawamura, Consensus and Democracy in Indonesia: Musyawarah-Mufakat Revisited, Institute of Developing Economies Japan External Trade 77

8 Ç. E. Demirbaş & G. Aydın lerdir. 24 MAPHILINDO nun başarısızlığı Endonezya nın izlediği, daha sonra ele alınacak olan Konfrontasi (Meydan Okuma) politikasının bu prensipleri ihlal etmesine bağlanmıştır. 25 Dolayısıyla ASEAN ülkeleri bu başarısızlıktan da alınan derslerle bu prensiplere daha büyük bir önem atfetmişlerdir. Pragmatizm ise temel hedefi uzun vadede ekonomik, kültürel ve politik alanları kapsayan tam bir entegrasyon sağlamak olan ASEAN ın bu yolda izleyeceği rotayı belirleyen daha kapsamlı bir prensiptir. ASEAN ülkeleri entegrasyon sürecinde ekonomiye öncelik vermekte, siyasi birlik açısından oldukça yavaş bir seyir takip etmektedirler. 26 Severino nun belirttiği gibi bu durum ASEAN tarafından kabul edilen yasal bağlayıcılığa sahip anlaşmaların çoğunun ekonomik entegrasyonu hedeflemesinden de anlaşılmaktadır. 27 Yukarıda da ifade edildiği gibi ASEAN ın öncelikli hedefi ulusal ve bölgesel kalkınmanın sağlanmasıdır. ASEAN ın kalkınmadaki işlevi üye ülkelerin küresel rekabetten korunarak ortak bir kalkınma anlayışı geliştirebilmeleridir. Dolayısıyla pragmatizm üye ülkelerin kârlı bir karşılıklı bağımlılık sürecine girerek kalkınmalarını hızlandırmalarını sağlayan bir kazan-kazan yaklaşımıdır. Taku Tamaki nin belirttiği gibi ASEAN Yolu kavramının sahip olduğu muğlaklık özünde ne anlama geldiğini kavramayı zorlaştırmaktadır. 28 Dolayısıyla kavram birçok araştırmacı tarafından değişen kapsamlarda ve anlamlarda ele alınmaktadır. Fakat ASEAN Yolu nun unsurlarına bakıldığında ekonomik kalkınma, kârlı karşılıklı bağımlılık ve bunu takip eden bir entegrasyon sürecine vurgu yapan pragmatizm ve bu sürecin sorunlardan etkilenmesini önleme işlevine sahip olan esneklik anlayışının ön plana çıktığı söylenebilir. Esneklik anlayışıyla, karışmama, güç kullanımı veya tehdidinden kaçınma, müzakere ve uzlaşma gibi prensiplere bağlı kalınarak mevcut ve potansiyel sorunların soğutulması veya çözülmesi ve ülkeler arasındaki işbirliği sürecinin bu sorunlardan etkilenmesinin önlenmesi amaçlanmaktadır. Pragmatizm ise aslında ASEAN ülkelerinin söz konusu esnekliğe neden sahip olduğunu Organization (IDE-JETRO) Discussion Papers, No: 308, 12 Ekim 2013, English/Publish/Download/Dp/308.html. 24 Goh, 2003, s Acharya, 2001, s Min-hyung Kim, Theorizing ASEAN Integration, Asian Perspective, No.35, 2011, s Rodolfo C. Severino, The ASEAN Way and the Rule of Law, International Law Conference on ASEAN Legal Systems and Regional Integration, University of Malaya, Kuala Lumpur, Eylül Taku Tamaki, Making Sense of ASEAN Way: A Constructivist Approach, Annual Conference of the International Political Science Association, Fukuoka: Japan, Temmuz

9 Bir Örgütlenme Çerçevesi Olarak ASEAN Yolu nun Başarısı açıklayan daha kapsayıcı bir anlayıştır. ASEAN ülkeleri kalkınma ve ekonomik gelişme için bölgesel işbirliğinin önemini idrak etmişler ve politik çekişmeleri geri plana iterek ekonomik kalkınmaya öncelik vermişlerdir. Dolayısıyla ASEAN Yolu, üye devletlerin birbirleriyle ilişkilerinin çerçevesini belirleyen, mevcut ve potansiyel sorunların barışçıl çözümüne yönelik çatışma yönetimi anlayışlarını barındıran ve işbirliği içerisinde ulusal ve bölgesel ekonomik kalkınmaya ve gelişmeye odaklanan pragmatist bir anlayıştır şeklinde bir tanım yapmak yanlış olmayacaktır. Bu doğrultuda çalışmada ASEAN Yolu, sorunlar ve çatışma yönetimi ve üye ülkeler arasındaki ekonomik işbirliğinin seyri açısından incelenecektir. Sorunlar ve Çatışma Yönetimi ASEAN ın kurulduğu 1960 lı yıllarda kurucu devletler arasında çeşitli sorunlar bulunmaktaydı. Endonezya, Singapur, Malezya ve Filipinler in arasında var olan bu sorunlar ASEAN öncesinde kurulmaya çalışılan Güneydoğu Asya Birliği (ASA) ve MAPHILINDO isimli örgütlerin başarısız olmalarına sebebiyet vermiştir. Bu döneme ilişkin genel sorun, Güneydoğu Asya devletlerinin sömürge sonrası dönemde bağımsızlıklarını kazanmalarıyla birlikte iç politikalarını istikrara kavuşturma mücadelesine girişmeleridir. 29 Bu mücadeleler sürdürülürken bölge devletleri arasında çeşitli sorunların baş göstermesi kaçınılmaz olmuştur. Endonezya yılları arasında Sukarno liderliğinde komşuları Singapur ve Malezya ya karşı Konfrantasi ismiyle anılan bir politika yürütmüştür. Bu politika Sukarno nun Güneydoğu Asya da bir Malezya Federasyonu kurma ihtirasının bir ürünüydü. Konfrontasi politikası Güneydoğu Asya devletlerine karşı zorlayıcı diplomasi yürütülmesini ve ufak çaplı silahlı eylemleri içermekteydi. 30 Endonezya nın bölgede düşmanlıklara sebep olan bu politikası, 1965 yılında General Suharto nun liderliğindeki bir darbe ile Sukarno nun iktidardan uzaklaştırılması sonrasında, resmi olarak 1966 yılında sona erdirilmiştir yılında yapılan seçimlerle Suharto nun resmi devlet başkanı seçilmesinden sonra da Endonezya nın yeni düzeni tesis edilmiştir. ASEAN ülkeleri arasındaki diyalog süreci de ancak bu tarihten sonra başlayabilmiştir Nicholas Khoo, Rhetoric vs. Reality: ASEAN s Clouded Future, Georgetown Journal of International Affairs, Summer 2004, s Ralf Emmers, Regional Hegemonies and The Exercise of Power in Southeast Asia: A Study of Indonesia and Vietnam, Asian Survey, Vol.45, No.4, 2005, s Emmers, 2005, s

10 Ç. E. Demirbaş & G. Aydın ASEAN ın kuruluş yıllarında karşılaşılan bir başka sorun ise Filipinler ile Malezya arasında Malezya ya bağlı Sabah devleti meselesi yüzünden yaşanan gerginliktir. Filipinler, İngiltere nin Malezya ya bağımsızlığını verdikten sonra Malezya Federasyonu na dahil ettiği Kuzey Borneo kolonisi (Sabah) üzerinde hak iddia etmekteydi. Sorunun alevlenmesine ASEAN ın kurulduğu Ağustos 1967 nin yalnızca 6 ay sonrasında, Mart 1968 de ortaya çıkan bir rapor sebep olmuştur. Bu rapora göre Filipinler 1961 yılında Sabah ı düzenlenecek gizli bir askeri operasyonla ele geçirmeyi amaçlayan askeri birliklere eğitim vermekteydi. Filipinler böyle bir planın varlığını reddetmiş olsa da sorun iki ülke arasında ciddi bir gerilim yaratmıştır. 32 Sabah sorunu ile ilgili olarak ASEAN ın yürüttüğü diplomasi konumuz açısından çok önemlidir. Zira Sabah sorunu ASEAN ın karşılaştığı ilk sorundur ve henüz yeni kurulan örgütün hassas dengeleri açısından ciddi sonuçlar yaratabilecek bir potansiyel taşımıştır. ASEAN ülkeleri sorun ortaya çıktıktan sonra öncelikle tarafgir görünmeye meal vermemek için konuyla ilgili demeç vermekten kaçınmışlar ve iki ülkeyi diyalog sürecine davet etmeye çaba harcamışlardır. Daha da önemlisi ASEAN ülkeleri Sabah sorununu iki devlet arasında yaşanan bir sorun olarak görerek ASEAN sürecinden ayrı tutmuşlardır. Fakat 1968 in Haziran ayında iki devlet arasında diplomatik ilişkilerin kesilmesi ve Malezya nın sonraki ASEAN toplantılarına katılmayacağı yönündeki açıklamaları sebebiyle sorun ASEAN ın gündemine taşınmıştır. ASEAN devletlerinin diplomatik çabaları sonucu Malezya ve Filipinler 1968 in Ağustos ve Aralık aylarında yapılan dışişleri bakanları zirvelerinde sorunu soğutma sürecine almayı kabul etmişlerdir. Mart 1969 da Filipinler, Sabah konusunu gelecekteki ASEAN toplantılarında gündeme getirmemeyi taahhüt etmiş ve iki ülke Mayıs 1969 da Endonezya da yapılan ASEAN toplantısına birlikte katılmışlardır. İki ülkenin Aralık 1969 da yayınladıkları ortak bildiride de diplomatik ilişkilerin sürdürülmesinin iki ülkenin ASEAN a verdiği değer sebebiyle mümkün olduğu vurgulanmıştır. 33 Sabah sorunu ASEAN tarafından tam olarak çözüme ulaştırılabilmiş bir sorun olmamakla birlikte sorunun soğutulma sürecine önemli katkılar yapılmıştır. Sabah sorunu, iki ülke arasında ASEAN çerçevesinde daha sonraları oluşan kârlı bir karşılıklı bağımlılık durumunun da etkisiyle gündeme gelmeyen bir sorun niteliği kazanmıştır. Burada altı çizilmesi gereken nokta 32 Ralf Emmers, Cooperative Security and the Balance of Power in ASEAN and the ARF, (New York: Routledge, 2003), s Acharya, 2001, s

11 Bir Örgütlenme Çerçevesi Olarak ASEAN Yolu nun Başarısı ASEAN ın sorunu çözmeye yönelen bir otorite değil, sorunun diplomasi yoluyla tartışıldığı bir platform olma özelliği taşımasıdır. ASEAN, daha sonraları 1976 yılında TAC Antlaşması nda ifadesini bulacağı üzere karışmama, sorunların barışçıl yollarla çözümü, güç tehdidi veya kullanımının yasaklanması gibi prensiplere bağlı kalan bir yaklaşım benimsemiştir. Acharya nın belirttiği gibi Sabah sorunu ASEAN ın çatışma önleme hususunda ilk yaklaşımıdır ve bu anlamda önemli bir dönüm noktasıdır. Aynı zamanda daha sonraları ASEAN Yolu olarak anılacak olan çatışma yönetimi prensiplerinin neler olacağının göstergesi olmuştur. 34 ASEAN ülkeleri aralarında çıkabilecek anlaşmazlıkların çözümü için, belki de Sabah sorununun da etkisiyle, 1976 yılında TAC da Yüksek Konsey ismiyle bir çatışma yönetimi mekanizması oluşturmuşlardır. Yüksek Konsey de her üye devlet bakanlar düzeyinde bir temsilci ile temsil edilecek ve olası anlaşmazlıklar bu platformda görüşülerek iyi niyet, arabuluculuk, tahkikat ve uzlaştırma gibi yöntemlerle barışçıl bir çözüme ulaştırılacaktır. 35 Günümüze kadar herhangi bir sorun Yüksek Konsey e götürülmemiş olsa da, 36 anlaşmazlıkların barışçıl çözümüne yönelik böyle bir kurumun varlığı ASEAN ülkelerinin barışçıl, istikrarlı bir bölgeye verdikleri önemi göstermesi açısından önemlidir. ASEAN ın karşı karşıya kaldığı diğer bir sorun 1978 in sonlarında patlak veren Kamboçya krizidir. O dönemde Kamboçya içerisinde birbirleriyle iktidar mücadelesi içerisinde olan dört farklı fraksiyon bulunmaktadır. Bunlardan biri Vietnam ın desteklediği Kamboçya Halk Cumhuriyeti (PRK), ikincisi Çin in desteklediği Demokratik Kamboçya (DK) ya da Khmer Rouge, üçüncüsü Khmer Ulusal Özgürlük Halk Cephesi (KPNLF) ve son olarak İşbirliği Yanlısı, Bağımsız, Tarafsız ve Barışçıl bir Kamboçya için Ulusal Birleşik Cephe (FUNCIPEC) hareketleridir. Krize sebebiyet veren olaylar zinciri DK nın Vietnam sınırında bir saldırı düzenlemesi ile başlamış ve Vietnam ın karşılık olarak Kamboçya yı işgal etmesi ile devam etmiştir. Vietnam, işgalden sonra PRK nın kurulmasına önayak olmuştur. 37 Bu olaylar bölgede ciddi bir gerginliğin oluşmasına yol açmıştır. Krize karşı ASEAN ın tutumunu ele almadan önce krizin patlak verdiği yıllarda ne Kamboçya nın ne de Vietnam ın ASEAN üyesi olmadığının altı çizil- 34 Acharya, 2001, s Bkz. Treaty of Amity and Cooperation in Southeast Asia, Madde Rodolfo C. Severino, ASEAN Beyond Forty: Towards Political and Economic Integration, Contemporary Southeast Asia, Vol. 29, No.3, 2007, s Goh, 2003, s

12 Ç. E. Demirbaş & G. Aydın melidir. ASEAN ın krize yaklaşımı, bölgesel bir krize ve istikrarsızlığa yönelik bir tutum geliştirme olarak görülebilir. ASEAN ülkeleri krizin patlak vermesinden sonra, Sabah sorununda takındıkları tutuma benzer bir şekilde, krize doğrudan müdahale etmemeyi tercih etmişlerdir. Sorunun çözümünde uluslararası toplumla birlikte hareket edip çözüm otoritesi olarak BM sistemini devreye sokma çabası içerisine girmişlerdir. BM Güvenlik Konseyi nden Sovyet vetosu nedeniyle sonuç alınamayınca ASEAN ülkeleri BM Genel Kurulu nda Vietnam ın Kamboçya da kurmuş olduğu kukla rejimin tanınmaması için çaba göstermişlerdir. ASEAN ülkeleri, Batı ülkelerinin de desteğiyle bu mücadelelerinde başarılı olmuşlar ve Kamboçya, BM Genel Kurulu nda Khmer Rouge tarafından temsil edilmeye devam etmiştir. 38 ASEAN ülkeleri bir taraftan BM sistemi içerisinde sorunun çözümüne yönelik çaba harcarken diğer taraftan da Vietnam ile ilişkilerin tamamen koparılmaması için çalışmışlardır. Zira Vietnam henüz ASEAN üyesi olmamakla birlikte 1970 li yılların başından beri ASEAN ülkeleri ile işbirliği süreci içerisinde bulunmaktaydı ve bu anlamda ASEAN için önemli bir ülkeydi. 39 Bu doğrultuda ASEAN ülkeleri Vietnam ın Kamboçya daki stratejik çıkarlarıyla da örtüşen bir çözüm önerisi üzerinde de çalışmışlardır. 40 Krizin ilerleyen aşamalarında ASEAN ülkeleri Kamboçya daki çatışan fraksiyonları barıştırmak için diplomatik girişimlerde de bulunmuştur. ASE- AN dış işleri bakanları Khmer Rouge un boykot ettiği 1994 seçimleri sırasında tüm Kamboçya taraflarını Kamboçya nın egemenlik, bağımsızlık, bütünlük, tarafsızlık ve ulusal birliği adına ulusal uzlaşmaya çağırmışlardır seçimlerinde ise özgür ve demokratik seçimler yapılana kadar ASEAN ülkelerinin Kamboçya daki yönetimi tanımayacağını bildirmişlerdir. Buna ek olarak ASE- AN ülkeleri Kamboçya daki Hun Sen yönetimi ile muhalifler arasında uzlaşı sağlayabilmek adına Kamboçya nın Dostları isimli bir girişim başlatmışlardır. 41 Özetleyecek olursak ASEAN ülkeleri Sabah sorununda olduğu gibi bu krizde de ASEAN Yolu ile uyumlu olarak sorunun çözümünde diplomatik, uzlaşmacı ve barışçıl girişimlerde bulunmuşlardır. Vietnam a karşı doğrudan karşıtlık ve şiddetli baskı oluşturulmadan tarafların uzlaşısına dayanan bir çö- 38 Goh, 2003, s Bkz., Hari Singh, Vietnam and ASEAN: The Politics of Accommodation, Australian Journal of International Affairs, Vol. 51, No. 2, 1997, s Singh, 1997, s Goh, 2003, s

13 Bir Örgütlenme Çerçevesi Olarak ASEAN Yolu nun Başarısı züm beklentisi ve çabası içerisinde olmuşlardır. Bu çabaların da sonucunda Vietnam ile ilişkiler işbirliği içerisinde devam edebilmiş ve Vietnam 1995 yılında ASEAN a üye olabilmiştir. ASEAN ın karşı karşıya kaldığı bir başka sorun ise Myanmar sorunudur. ASEAN için Myanmar ın sorun teşkil etmesinin temel nedeni, muhalifleri şiddetli bir baskı altında tutan otoriter bir rejime sahip olması ve bu rejimin uluslararası toplum tarafından ciddi eleştirilere maruz kalmasıdır. Eylül 1988 de ülke çapında gerçekleştirilen demokrasi yanlısı gösterilerin bastırılması sonrası General Ne Win önderliğinde cunta hükümeti kurulmuş ve bu hükümet baskıcı bir yönetim anlayışı benimsemiştir. Cunta hükümeti 1990 yılında ülkenin seçimlere gitmesini sağlamışsa da Aung Suu Kyi önderliğindeki muhalif Demokrasi için Ulusal Birlik (NLD) adlı partinin kazandığı seçimin sonuçları cunta tarafından tanınmamıştır. Buna ek olarak 1989 yılından beri ev hapsinde tutulan Aung Suu Kyi nin ev hapsi devam ettirilirken, muhalif hareket içerisinden birçok kişi de tutuklanmış ve hapsedilmiştir. 42 Bu gelişmeler neticesinde Myanmar özellikle Batı ülkeleri tarafından ciddi kınamalara maruz kalmıştır. ASEAN, Batı ülkelerinin bu tutumunu bir bölge ülkesinin iç işlerine dışarıdan bir müdahale 43 olarak değerlendirmiş ve Myanmar daki durumu, insan hakları ihlallerine, şiddet ve baskıya rağmen karışmama prensibi çerçevesinde ele almıştır. Bu anlamda ASEAN ın tutumu Sabah olayında ve Kamboçya krizinde sergilediği tutumla aynı çizgide sürdürülmüştür. Myanmar daki rejim ve rejimin halk üzerindeki baskıcı tutumu değişmemesine rağmen Myanmar 1997 yılında ASEAN a üye olarak kabul edilmiştir. ASEAN ın bu yaklaşımında dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, ASEAN ın Myanmar daki gayri-insani duruma tepkisiz kalmasının, durumu çözümsüzlüğe terk etmek veya rıza göstermek anlamı taşımamasıdır. ASEAN ülkeleri Myanmar daki durumu ASEAN Yolu na uygun olarak çözüme ulaştırmak istemişlerdir. Myanmar ile işbirliği süreci devam ettirilmiş ve ASEAN a üye olması sağlanarak rejimin yumuşatılmasına çalışılmıştır. 44 Myanmar sorunu, 2007 nin Ağustos ayında cunta hükümetinin petrol desteğini kısmasıyla başlayan gösterilere karşı orantısız güç kullanımı sonucunda yeniden gündeme taşınmıştır. Müdahalelerde yüzlerce kişinin hayatını kay- 42 Donald K. Emmerson, ASEAN S BLACK SWANS, Journal of Democracy, Vol. 19 No. 3, 2008, s Acharya, 2001, s Robin Ramcharan, ASEAN and Non-Interference: A Principle Maintained, Contemporary Southeast Asia, Vol. 22, No. 1, 2000, s

14 Ç. E. Demirbaş & G. Aydın betmesi, yaralanması ve hapsedilmesi uluslararası tepkilere neden olmuştur. Fakat bu kez 1988 yılındaki olaylardan farklı olarak, en azından başlangıçta, ASEAN da olaylara karşı sessiz kalmamayı tercih etmiştir. ASEAN Dönem Başkanı ve Singapur Dışişleri Bakanı George Yeo nun Myanmar daki insanlık-dışı durumu şiddetli bir biçimde kınayan bir basın açıklaması yapmasıyla sorun farklı bir boyut kazanmıştır. 45 Yeo nun açıklaması karışmama prensibi ve dolayısıyla ASEAN Yolu açısından sapma olarak kabul edilebilecek birtakım özellikler taşımıştır. Öncelikle bu açıklama yalnızca Myanmar ın iç işlerini ilgilendiren bir duruma karşı yapılan bir kınama mesajı olarak ele alındığında bile ASEAN Yolu nun dışına çıkan bir davranış olarak nitelenebilir. Açıklamada kullanılan üslup da alışılagelmişin dışındadır. Sert ve dikte edici bir üslup tercih edilmiştir. Ayrıca demokrasiye geçiş ve politik tutukluların serbest bırakılması vurguları da yapılmış ve bu durum karışmama prensiyle ilgili tartışmaları gündeme taşımıştır. 46 Yeo nun açıklaması Myanmar tarafından karşılıksız bırakılmamıştır. Kasım ayında BM Barış Elçisi Gambari, Yeo tarafından Doğu Asya Zirvesi ne (EAS) konuşma yapmak için davet edilmiştir. Fakat zirveden bir gün önce Myanmar Başbakanı Thein Sein Myanmar daki sorunun iç işlerine ait bir sorun olduğunu, Gambari nin EAS ta konuşma yapmasının uygunsuz olduğunu ilan etmiştir. ASEAN üyeleri Sein in bu açıklamasına karşı çıkmamışlar ve dolayısıyla Gambari nin EAS taki konuşması aniden iptal edilmiştir. Bu olaydan sonra Singapur kendi inisiyatifiyle Gambari yi ülkesine davet etmiş ve bu durum Myanmar ın olduğu kadar diğer bazı ASEAN ülkelerinin de tepkisini çekmiştir. Örneğin Malezya Dışişleri Bakanı, Singapur un tek taraflı olarak Gambari yi davet ederek ASEAN ın geleneksel taahhütü olan oydaşma ilkesini ihlal ettiğini söylemiştir. 47 Sorun bu aşamadan sonra ASEAN genelinde değil Singapur özelinde bir değerlendirmeye tabi tutulmuş ve gerginlik Singapur- Myanmar gerginliğinin ötesine geçmemiştir. Özetle Yeo nun açıklaması ASE- AN Yolu na aykırılık teşkil etse de, sorunun ilerleyen aşamalarında ASEAN Yolu na dönüş sağlanmış ve sorun bu çerçevede ele alınmıştır. Myanmar sorunu son dönemde Arakan eyaletinde Rohingya Müslümanlarına karşı girişilen katliam ve şiddet olaylarıyla yine alevlenmiştir. Arakanlı 45 Statement by ASEAN Chair, Singapore s Minister for Foreign Affairs George Yeo in New York, 27 Eylül 2007, 15 Ekim 2013, washington/newsroom/press_statements/2007/ /press_200709_03.html. 46 Ayrıntılı bir analiz için bkz., Emmerson, Emmerson, 2008, s

15 Bir Örgütlenme Çerçevesi Olarak ASEAN Yolu nun Başarısı Budist RNDP (Arakan Ulusal Kalkınma Partisi) nin Haziran 2012 de başlattığı insanlık-dışı saldırılar birçok insanın ölümüne ve binlercesinin yerlerinden edilmesine neden olmuştur. 48 Bu durum Myanmar ı ve dolayısıyla ASEAN ı yeniden uluslararası baskıların odağına yerleştirmiştir. İnsan Hakları İzleme Örgütü nün iddialarına göre Myanmar yönetimi, Arakan da vuku bulan şiddet olaylarının durdurulması yönünde yeterli çaba sarf etmemekte hatta olaylara göz yummaktadır. 49 Myanmar ise bu suçlamaları reddetmekte ve şiddet olaylarının sona erdirilmesi konusunda gerekli önlemleri aldığını iddia etmektedir. 50 ASEAN ülkeleri ekseriyetle soruna karşı sessiz kalmayı tercih etmektedirler. Yalnızca Malezya ve Endonezya hem nüfuslarının ağırlıkla Müslümanlardan oluşması hem de şiddet olaylarının yarattığı göç dalgasından duydukları endişe nedeniyle sorunla ilgili bir takım açıklamalarda bulunmuşlardır. Örneğin Malezya Dışişleri Bakanı Anifah Aman ın açıklaması Myanmar bu problemi çözmek zorunda. ( ) Çözüme ilişkin saydam bir tutum benimsenmeli ki biz [Myanmar ın] atmış olduğu adımları görebilelim 51 şeklindedir. Endonezya nın açıklaması ise bunun biraz daha ötesine geçebilmiştir. Endonezya Dışişleri Bakanı Marty Natalegawa nın yaptığı açıklama özetle şu şekildedir: [Bu] hem politik hem de yasal boyutları ( ) olan bir sorundur. Biz Myanmar hükümetini, Rohingyalılara ( ) yasal haklar verilmek suretiyle sorunun esaslı bir biçimde çözülmesi yolunda teşvik ediyoruz. 52 Görüldüğü gibi Malezya ve Endonezya nın açıklamaları bir kınama içermemekte yalnızca durumdan duyulan üzüntü ve çözüme ilişkin beklentiler ifade edilmektedir. Myanmar ın tutumu ise karışmama prensibi etrafında şekillenmektedir. Örneğin Enformasyon Bakan yardımcısı Ye Htut Arakan olayı ASEAN ın gündeminde olmayacaktır. Bu olay ülkemizin iç işlerini ilgilendiren bir olaydır. Bu 48 Olaylarda yaşanan can kayıplarıyla ilgili veriler tam olarak tespit edilememekte ve değişkenlik arz etmektedir. 49 All Can Do Is Pray: Crimes Against Humanity and Ethnic Cleansing of Rohingya Muslims in Burma s Arakan State, Human Rights Watch, Nisan 2013, s. 4-5, 7 Kasım 2013, hrw.org/sites/default/files/reports/ burma0413webwcover_0.pdf. 50 Myanmar President: No Plans to Amend the 1982 Citizenship Law, Today s Zaman, 16 Temmuz Malaysia Urges Burma to Stem Anti-Muslim Violence, Reuters, 30 Haziran in.reuters.com/article/2013/06/30/malaysia-myanmar-idindee95t05d Jakarta Pressing Burma on Rohingya Legal Rights, Voice of America, 10 Temmuz

16 Ç. E. Demirbaş & G. Aydın bizim problemimizdir, bölgenin değil 53 şeklinde bir açıklamada bulunmuştur. Özetlemek gerekirse ASEAN bu sorunda da diğerlerinde olduğu gibi karışmama prensibine bağlı kalmaktadır. ASEAN ın, izlediği Myanmar ı yumuşatma politikası etkisiz gibi görünse de bir takım olumlu gelişmelere de yol açmıştır yılının sonlarında Myanmar da, cunta hükümetinin gölgesinde ve şaibeli bir biçimde gerçekleştirilmiş olsa da 20 yıldan sonra ilk kez genel seçime gidilebilmiştir. Seçimlerden önce 1989 dan beri ev hapsinde tutulan muhalefet lideri Aung San Suu Kyi serbest bırakılmış fakat siyaseten yasaklanmıştır. Daha önce cunta hükümetinin Başbakan ı olan Thein Sein Cumhurbaşkanı seçilmiş ve demokrasiye geçiş hususunda çeşitli taahhütler vermiştir. Bu taahhütlere paralel olarak basın ve ifade özgürlüğü konularında birtakım adımlar atılmış 54 ve birçok politik tutuklunun serbest kalması sağlanmıştır. 55 Bu adımlar demokrasi açısından çok küçük adımlar olarak nitelendirilebilecek olsa da 1962 den beri cunta ile tamamen baskı araçlarıyla yönetilen bir ülkenin normalleşme süreci açısından önemli olarak görülebilir. ASEAN Yolu nun, Myanmar örneğinde olduğu gibi, birtakım sorunlar sırasında ihlal edilmesine yönelik örnekler de bulunmaktadır Asya Finansal Krizi ve 1999 Doğu Timor krizi bu duruma verilebilecek örneklerdir. Asya Finansal Krizi nde özellikle ekonomik olarak ciddi kayıplara uğrayan ASEAN ülkeleri, ASEAN ın yetersiz kurumsal mimarisi ve ekonomik kaynaklarının yetersizliği 56 sebebiyle krizle başa çıkmak konusunda başarısız olmuşlardır. ASEAN ın bir bütün olarak krize karşılık verememesi üye ülkelerin krizle kendi başlarına ve farklı yöntemlerle başa çıkmaları durumunu ortaya çıkarmış ve bu da ülkelerin birbirlerine karşılıklı bağımlılığı sebebiyle birbirlerini olumsuz etkilemelerine neden olmuştur. Krizin başlangıcının Tayland da ortaya çıkıp diğer ASEAN ülkelerine yayıldığı göz önüne alınırsa bu olumsuz etkileşim daha iyi anlaşılabilir. Özetle Asya Finansal Krizi, Shaun Narine in ifadesiyle, 53 Rohingya Solution Pressed, Manila Standart Today, 16 Ağustos today.com/2013/08/16/rohingya-solution-pressed/. 54 Myanmar Yönetimi Sansürü Kaldırdı, Radikal, 20 Ağustos 2012, dunya/myanmar_yonetimi_sansuru_kaldirdi ; 50 Yıl Sonra Günlük Gazetelere İzin, Radikal, 28 Aralık 2012, izin Myanmar da Siyasi Mahkumlara Af, Radikal, 17 Mayıs 2013, dunya/myanmarda_siyasi_mahkumlara_af Shaun Narine, ASEAN in the Aftermath: The Consequences of the East Asian Economic Crisis, Global Governance, Vol. 8, No. 2, 2002, s

17 Bir Örgütlenme Çerçevesi Olarak ASEAN Yolu nun Başarısı ASEAN ın uyumsuzluğunu, bir bütün olmadığını ve kurumsal kaynak ve yapı eksikliğini ortaya çıkarmıştır. 57 Asya Finansal Krizi nde ASEAN ülkelerinin arasında oluşan olumsuz etkileşim sonrasında Tayland Dışişleri Bakanı Surin Putsivan esnek angajman fikrini dile getirmiştir. Putsivan a göre kısaca karışmama prensibi ASEAN üyelerinin uzun ve sağlam beraberliğini koruyor fakat aynı zamanda bir ülkede gerçekleşen olaylar diğerlerini de olumsuz etkileyebiliyordu. Bu anlamda yeni bir anlayışa ihtiyaç vardı. Esnek angajman Putsivan tarafından bu ihtiyaca yönelik olarak ortaya atılmaktaydı. 58 Jürgen Haacke ye göre esnek angajman, üyelerin iç politikalarının bölgesel ya da diğer ASEAN üyeleri üzerinde etkiye sahip olduğu durumlarda, üye ülkelerin iç politikaları üzerine halka açık yorum yapabilmeyi ve bu politikaları ortak bir şekilde tartışabilmeyi 59 içermekteydi. Esnek angajman ortaya atıldıktan sonra ASEAN ülkeleri arasında önemli tartışmalara yol açmış ve Filipinler dışında tüm ASEAN ülkeleri bu yeni anlayışa karşı çıkmıştır. 60 Bu karşıtlığın temelinde esnek angajmanın tam olarak hangi iç meseleleri içereceği, eleştirinin hangi kapsamda yapılacağı ve sınırlarının ne olacağı hususlarında yeterli bir açıklığın bulunmayışı yer almıştır. 61 ASEAN devletleri esnek angajmanın üye devletler arasında güvensizlik ve kırgınlık 62 ortamı yaratabileceğini öngörmüşlerdir. Haacke nin ifadeleriyle, esnek angajman, Güneydoğu Asya da 30 yıldır barış ve istikrara katkı sağlayan ASEAN Yolu na bağlılık üzerinde olumsuz etkiler yaratma potansiyeline sahip [bir anlayış] olarak görülmüştür. 63 Özetle esnek angajman fikri kabul edilmemiş fakat bu kavram yerine gelişmiş etkileşim kavramı gündeme gelmiştir. Gelişmiş etkileşim ASEAN devletlerine, komşularının bölgesel etkiler yaratabilecek iç politikalarıyla ilgili yorum yapabilme imkanı tanıyacak fakat karışmama prensibi aynen varlığını sürdürecekti. 64 Haacke ye göre bu esnek angajmanın ulusal bir varyantıydı Narine, 2002, s Emmerson, 2008, s Jürgen Haacke, The Concept of Flexible Engagement and the Practice of Enhanced Interaction: Intramural Challenges to the ASEAN Way, Pacific Review, Vol. 12, No. 4, 1999, s Haacke, 1999, s Narine, 2002, s Haacke, 1999, s Haacke, 1999, s Narine, 2002, s Haacke, 1999, s

18 Ç. E. Demirbaş & G. Aydın Gelişmiş etkileşim anlayışı gündeme gelişinden kısa bir süre sonra Malezya da ortaya çıkan politik bir sorun esnasında kullanılmış ve ciddi tartışmalara yol açmıştır. Malezya da Eski Başbakan yardımcısı Enver İbrahim in tutuklanması ASEAN ülkelerinden Tayland, Filipinler ve Endonezya nın eleştirilerine hedef olmuştur. 66 Bu eleştiriler gelişmiş etkileşim kapsamında değerlendirilebilecek olmasına rağmen Malezya bu eleştirileri iç işlerine müdahale olarak algılamış ve şiddetle karşı çıkmıştır. Sorun bu noktadan sonra ilgili ülkeler arasında ikili ilişkiler kapsamında diplomasi yoluyla çözüme ulaştırılmaya çalışılmıştır. Fakat Malezya daki sorunla ilgili olarak ABD Başkan yardımcısı Al-Gore un getirdiği eleştiriden sonra sorun farklı bir boyut kazanmıştır. Al-Gore açıklamasında kısaca Malezya daki olaylardan hükümeti sorumlu tutmuş ve hükümetin otoriter doğasına vurgu yapmıştır. Bu açıklamadan sonra ASEAN ülkeleri yine ASEAN Yolu etrafında toplanmışlar ve Al-Gore un açıklamasına tepki göstermişlerdir. 67 Asya Finansal Krizi nin ortaya çıkardığı bu sorunların yine ASEAN geneline yansımadığı ve ülkelerin ikili ilişkilerinde yaşanan sorunlar olarak değerlendirildiği ifade edilmelidir. Dolayısıyla ASEAN işbirliği süreci bu sorunlardan zarar görmemiş ve neticede yine ASEAN Yolu prensiplerine uyulmak suretiyle anlaşmazlıkların üstesinden gelinmiştir. Fakat bu noktada Asya Finansal Krizi nin yarattığı çeşitli sorunlar üzerinden yapılabilecek bir değerlendirme, ASEAN ın ve ASEAN Yolu nun üzerine inşa edildiği kazan-kazan formülü tehlikeye girdiğinde, bir başka ifadeyle ekonomik dengeler bozulmaya başladığında, ulusal çıkarların ve politik sorunların devreye girmeye başladığı ve entegrasyon sürecinde çeşitli aksaklıkların meydana geldiğidir. Acharya da konuyla ilgili şöyle bir tespitte bulunmaktadır: [Asya Finansal Krizi] göstermiştir ki karşılıklı bağımlılığın politik kazanımları ekonomik darboğazlara karşı çok hassastır. Özellikle de ekonomik darboğazın etkisi ülkeler arasında eşitsiz bir biçimde hissedildiğinde. 68 ASEAN Yolu ndan sapma olarak kabul edilebilecek bir diğer sorun ise 1999 da meydana gelen Doğu Timor sorunudur. Doğu Timor 1975 yılında bağımsızlığını ilan edince Endonezya tarafından ilhak edilmiştir tarihinden 1999 yılındaki olaylara kadar Endonezya nın vilayeti olarak kalmıştır yılında BM tarafından yürütülen oylamada Doğu Timor halkının bağımsızlık- 66 Söz konusu eleştiriler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz., Haacke, 1999, s Haacke, 1999, s Acharya, 2001, s

19 Bir Örgütlenme Çerçevesi Olarak ASEAN Yolu nun Başarısı tan yana olduğunun anlaşılmasından 69 sonra sorun alevlenmiştir. Endonezya Doğu Timor u kendi topraklarının bir parçası olarak görmüş ve BM tarafından yapılan oylamanın sonuçlarını kabul etmeye yanaşmamıştır. Bu durum, Doğu Timor da ayaklanmalara neden olmuş ve Endonezya hükümeti de bu ayaklanmaları bastırmak için güç kullanmaya başlamıştır. Şiddetin tırmanmaya devam etmesi uluslararası tepkileri arttırmış ve BM nin bölgeye bir barış gücü göndermesi gündeme gelmiştir. BMGK nın (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) aldığı 1264 Sayılı karar ile 70 Uluslararası Doğu Timor Kuvvetleri (INTERFET) tesis edilmiş ve bölgeye gönderilmiştir. Akabinde Doğu Timor Birleşmiş Milletler Geçici Yönetimi (UNTAET) kurulmuş ve Doğu Timor un yönetimini geçici olarak devralmıştır. Endonezya ise özellikle ABD tarafından BM nin barış gücü ve geçici yönetimini kabul etmesi yolunda ikna edilmiştir. 71 UNTAET 2002 yılında Doğu Timor bağımsızlığını ilan edene kadar yönetimi sürdürmüştür. 72 Bu noktada konumuz açısından önemli olan nokta INTERFET e kimi ASEAN üyeleri karşı çıkarken kimilerinin ise barış gücüne katılmış olmalarıdır. ASEAN Yolu çerçevesinde Endonezya nın iç işleri olarak görülebilecek Doğu Timor sorununa müdahil olmaları karışmama prensibiyle çelişkili bir durum yaratmıştır. ASEAN ülkeleri 1975 de sorunun başlangıcından son dönemine kadar ASEAN Yolu çerçevesinde Endonezya nın tarafında yer almışlar ve Endonezya nın tutumuna karşı çıkmamışlardır. 73 Fakat şiddetin tırmanmasıyla birlikte uluslararası baskının artması başta Tayland olmak üzere Filipinler, Singapur ve Malezya nın INTERFET e katılımlarını beraberinde getirmiştir. Singapur ve Malezya nın katılımları çok sınırlı kalmışsa da Tayland ve Filipinler önemli katkılarda bulunmuşlardır. INTERFET in kompozisyonunun ağırlığı Avusturalya dan oluşurken ikinci önemli katkıyı 1580 personelle Tayland vermiştir. Filipinler de 600 personelle önemli katkı veren ülkelerden biri olmuştur. 74 ASEAN ülkelerinin INTERFET e katılımları ASEAN ı ilgilendiren bölgesel bir soruna barışçıl bir çözüm bulma ve istikrar arayışı temelinde açık- 69 James Cotton, Against the Grain: The East Timor Intervention, Survival, Vol. 43, No. 1, 2001, s U.N. Security Council Resolution, S/RES/1264 (1999). 71 Derek McDougall, Intervening in the Neighbourhood: Comparing Australia s Role in East Timor and the Southwest Pacific, International Journal, Sonbahar, 2007, s McDougall, 2007, s Cotton, 2001, s Alan Dupont, ASEAN s Response to the East Timor Crisis, Australian Journal of International Affairs, Vol. 54, No. 2, 2000, s

20 Ç. E. Demirbaş & G. Aydın lanmıştır. Örneğin Tayland Dışişleri Bakan yardımcısı Tayland ın katılımını şu şekilde gerekçelendirmektedir: Biz her zaman bölgeye diğer ülkelerin, özellikle de süper güçlerin, müdahale etmesini istemediğimizi belirttik. Bölgenin problemlerini bölge dışı ülkelerin de işbirliği ile kendi kendimize çözebileceğimizi göstermenin zamanı gelmiştir. 75 Doğu Timor sorunu ASEAN Yolu çerçevesinde değerlendirildiğinde ilk etapta Endonezya ya yapılan bir müdahale söz konusu olduğundan karışmama prensibinin ihlal edildiği vurgulanabilir. Nitekim Myanmar, Vietnam ve başlarda Malezya bu görüşü dile getirmişlerdir. 76 En fazla katılım gösteren Tayland ve Filipinler in ise esnek angajman ve gelişmiş etkileşim anlayışlarını savunan ülkeler olması dikkat çekmektedir. 77 Fakat sorunu diğerlerinden ayıran bir takım özel durumlar da bulunmaktadır. İlk olarak Endonezya nın 1975 yılında Doğu Timor u ilhakının başta BM olmak üzere uluslararası kamuoyu tarafından tanınmamış olmasıdır. 78 Bu durum, Doğu Timor un 1975 den sorunun çözümlendiği döneme kadar ASEAN için önemli bir sorun teşkil etmesine neden olmuştur. İkincisi, Doğu Timor sorununa BM nin müdahil olmuş olması ve 1997 Asya Finansal Krizi sonrası zayıflamış olan Endonezya nın da nihayetinde BM müdahalesini kabul etmesidir. Dolayısıyla ASEAN ülkeleri uluslararası kamuoyuyla birlikte ve Endonezya nın kabul ettiği INTERFET aracılığıyla hareket etmişlerdir. Özetle bir karışma ve müdahale bulunsa da Endonezya nın uluslararası çözüme boyun eğmesi sebebiyle ASEAN Yolu nun ihlal edilip edilmediği çok tartışılmadan gündemden düşmüştür. ASEAN Yolu nun çatışma yönetimi prensipleri yukarıda incelenen birçok sorunun çözümünde gerekli olan esnekliğin yaratılmasına ve sorunların ülkeler arası ilişkiler ve ASEAN süreci çok fazla etkilenmeden çözülebilmesine imkan tanımıştır. Fakat esnek angajman ve gelişmiş etkileşim yaklaşımlarında da görüldüğü gibi ASEAN entegrasyon süreci ilerledikçe özellikle karışmama prensibinin pasif bir tutumdan aktif bir tavır almaya dönüştürülmesine yönelik görüşler ortaya atılmaktadır. İlerleyen kısımlarda üzerinde durulacağı üzere bu görüşlerin ortaya atılmasının temel nedeni artan karşılıklı bağımlılıkla birlikte herhangi bir ASEAN ülkesindeki bir sorunun gitgide daha fazla diğer ülkeleri de etkileyebilme potansiyeline sahip olmasıdır. Buna ek olarak ASEAN ın ekonomik, politik ve kültürel boyutlarıyla tam bir entegrasyona 75 Dupont, 2000, s Dupont, 2000, s Dupont, 2000, s Cotton, 2001, s

Avrupa Birliği nin Arap-İsrail Uyuşmazlığı ndaki Üçüncü Taraf Rolünün Değerlendirilmesi

Avrupa Birliği nin Arap-İsrail Uyuşmazlığı ndaki Üçüncü Taraf Rolünün Değerlendirilmesi Uluslararası Hukuk ve Politika Cilt: 10, Sayı: 38, ss.69-98, 2014 Avrupa Birliği nin Arap-İsrail Uyuşmazlığı ndaki Üçüncü Taraf Rolünün Değerlendirilmesi Taylan Özgür KAYA* Özet Bu makalenin amacı, AB

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ GÜVENLİK AKTÖRÜ OLMAYA NE KADAR YAKIN? How Close is the European Union to Be A Security Actor?

AVRUPA BİRLİĞİ GÜVENLİK AKTÖRÜ OLMAYA NE KADAR YAKIN? How Close is the European Union to Be A Security Actor? AVRUPA BİRLİĞİ GÜVENLİK AKTÖRÜ OLMAYA NE KADAR YAKIN? How Close is the European Union to Be A Security Actor? Aslıhan P. TURAN Özet: Avrupa Birliği, Soğuk Savaş ın ardından güvenlik ve savunma politikalarında

Detaylı

TÜRK DIŞ POLİTİKASI VE STRATEJİK KÜLTÜR

TÜRK DIŞ POLİTİKASI VE STRATEJİK KÜLTÜR TÜRK DIŞ POLİTİKASI VE STRATEJİK KÜLTÜR Ramazan Erdağ *, Tuncay Kardaş ** * Yrd. Doç. Dr., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, İİBF, Uluslararası İlişkiler Bölümü. ** Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi, İİBF,

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ NİN ORTA ASYA POLİTİKASI: İDEALİST SÖYLEMLERİN YETERSİZ EYLEMLERLE YÜRÜTÜLME ÇABASI

AVRUPA BİRLİĞİ NİN ORTA ASYA POLİTİKASI: İDEALİST SÖYLEMLERİN YETERSİZ EYLEMLERLE YÜRÜTÜLME ÇABASI OAKA Cilt:7, Sayı: 13, ss. 1-29, 2012 AVRUPA BİRLİĞİ NİN ORTA ASYA POLİTİKASI: İDEALİST SÖYLEMLERİN YETERSİZ EYLEMLERLE YÜRÜTÜLME ÇABASI INSUFFICIENT POLICY TOOLS AND IDEALIST DISCOURSE OF THE EU IN CENTRAL

Detaylı

ASYA DA GÜVENLİK SORUNLARI VE YANSIMALARI

ASYA DA GÜVENLİK SORUNLARI VE YANSIMALARI Editör: R. Kutay KARACA ASYA DA GÜVENLİK SORUNLARI VE YANSIMALARI Yazarlar: Özgür KÖRPE Uğur Yasin ASAL Tarık Çağrı ORUÇ Bengü TÜRK Cansın ÖZEL Ayla YİĞİTEL Ahmet YAVAŞ İstanbul, 2013 BİLGESAM YAYINLARI

Detaylı

Çin in Orta Asya Güvenlik Sorunu:

Çin in Orta Asya Güvenlik Sorunu: 1 Çin in Orta Asya Güvenlik Sorunu: Kırgızistan Olayları ve Şanghay İşbirliği Örgütü Doç. Dr. Erkin Ekrem Ağustos 2010 2 İÇİNDEKİLER 1. Giriş: Kırgızistan Olayları ve Şanghay İşbirliği Örgütü 2. Soğuk

Detaylı

Uluslararası Ceza Mahkemesi nin Darfur Krizi ne Müdahil ması ve ABD nin Süpergüç Olarak Limitleri

Uluslararası Ceza Mahkemesi nin Darfur Krizi ne Müdahil ması ve ABD nin Süpergüç Olarak Limitleri Uluslararası Hukuk ve Politika Cilt 3, No: 10 ss.43-74, 2007 Ol- Uluslararası Ceza Mahkemesi nin Darfur Krizi ne Müdahil ması ve ABD nin Süpergüç Olarak Limitleri Cenap ÇAKMAK Özet Yirmi birinci yüzyılın

Detaylı

Carnegie. Orta Doğu nun Doğusunda İşbirliği Tesisi YAYINLARI. Paul Salem

Carnegie. Orta Doğu nun Doğusunda İşbirliği Tesisi YAYINLARI. Paul Salem Carnegie YAYINLARI Orta Doğu nun Doğusunda İşbirliği Tesisi Paul Salem Amerika Birleşik Devletleri kademeli olarak Orta Doğu nun doğusundan çekilmeye hazırlanırken bölge devletleri ortak gelecekleri ile

Detaylı

Kafkasya da Neler Oluyor?

Kafkasya da Neler Oluyor? Tartışma Metinleri 0901 Kafkasya da Neler Oluyor? Mitat Çelikpala Uluslararası İlişkiler Bölümü TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Söğütözü Ankara 1 Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Şenyuva

Detaylı

ORTA ASYA DA ETKĐN BÖLGESEL BÜTÜNLEŞME ÇABALARI: ŞANGHAY ĐŞBĐRLĐĞĐ ÖRGÜTÜ (ŞĐÖ)

ORTA ASYA DA ETKĐN BÖLGESEL BÜTÜNLEŞME ÇABALARI: ŞANGHAY ĐŞBĐRLĐĞĐ ÖRGÜTÜ (ŞĐÖ) Ege Akademik Bakış / Ege Academic Review 10 (3) 2010: 871-884 ORTA ASYA DA ETKĐN BÖLGESEL BÜTÜNLEŞME ÇABALARI: ŞANGHAY ĐŞBĐRLĐĞĐ ÖRGÜTÜ (ŞĐÖ) EFFECTIVE REGIONAL INTEGRATION EFFORTS IN CENTRAL ASIA: THE

Detaylı

TÜRKİYE VE ARAP BİRLİĞİ'NİN SURİYE YE YAPTIRIM KARARLARI VE OLASI SONUÇLARI DOÇ. DR. VEYSEL AYHAN IMPR BAŞKANI

TÜRKİYE VE ARAP BİRLİĞİ'NİN SURİYE YE YAPTIRIM KARARLARI VE OLASI SONUÇLARI DOÇ. DR. VEYSEL AYHAN IMPR BAŞKANI TÜRKİYE VE ARAP BİRLİĞİ'NİN SURİYE YE YAPTIRIM KARARLARI VE OLASI SONUÇLARI DOÇ. DR. VEYSEL AYHAN IMPR BAŞKANI IMPR RAPOR NO: 9 2011 TÜRKİYE VE ARAP BİRLİĞİ'NİN SURİYE YE YAPTIRIM KARARLARI VE OLASI SONUÇLARI

Detaylı

ÇOK KUTUPLU DÜNYAYA DOĞRU: ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ

ÇOK KUTUPLU DÜNYAYA DOĞRU: ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ ÇOK KUTUPLU DÜNYAYA DOĞRU: ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ Mahmut YARDIMCIOĞLU Hüseyin KOÇARSLAN ÖZET Soğuk savaş döneminde dünyada iki kutuplu merkez söz konusuydu. Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya (Belarus) ve

Detaylı

BAĞIMSIZLIK SONRASI ÖZBEKİSTAN VE DIŞ POLİTİKASI

BAĞIMSIZLIK SONRASI ÖZBEKİSTAN VE DIŞ POLİTİKASI Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Fırat University Journal of Social Science Cilt: 16, Sayı: 2 Sayfa: 413-442, ELAZIĞ-2006 BAĞIMSIZLIK SONRASI ÖZBEKİSTAN VE DIŞ POLİTİKASI Uzbekistan and Its Foreign

Detaylı

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİNİN AB'YE MUHTEMEL ETKİLERİ

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİNİN AB'YE MUHTEMEL ETKİLERİ DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİNİN AB'YE MUHTEMEL ETKİLERİ Kasım 2004 İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1 A- HUKUKİ DURUM 4 1. Türkiye-AB İlişkileri 4 B- SİYASİ KONULAR 7 1. Siyasi Kriterlere

Detaylı

ULUSLARARASI ADALET DİVANI KOSOVA NIN KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKINI ONAYLADI MI?

ULUSLARARASI ADALET DİVANI KOSOVA NIN KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKINI ONAYLADI MI? TBB Dergisi 2011 (92) Uğur BAYILLIOĞLU 287 ULUSLARARASI ADALET DİVANI KOSOVA NIN KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKINI ONAYLADI MI? DID INTERNATIONAL COURT OF JUSTICE ACKNOWLEDGE THE SELF DETERMINATION RIGHT OF

Detaylı

Hayırlı Cuma Anlaşması. Genel Açıklama

Hayırlı Cuma Anlaşması. Genel Açıklama Genel Açıklama Hayırlı Cuma Anlaşması Genel Açıklama 3 Demokratik Gelişim Enstitüsü 11 Guilford Street Londra WC1N 1DH Birleşik Krallık tarafından yayınlanmıştır. www.democraticprogress.org info@democraticprogress.org

Detaylı

RAPOR. seta İSYAN, MÜDAHALE VE SONRASI: LİBYA DA DÖNÜŞÜMÜN SANCILARI. SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı www.setav.

RAPOR. seta İSYAN, MÜDAHALE VE SONRASI: LİBYA DA DÖNÜŞÜMÜN SANCILARI. SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı www.setav. İSYAN, MÜDAHALE VE SONRASI: LİBYA DA DÖNÜŞÜMÜN SANCILARI seta RAPOR SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı www.setav.org Aralık 2011 İSYAN, MÜDAHALE VE SONRASI: LİBYA DA DÖNÜŞÜMÜN SANCILARI

Detaylı

İran Nükleer Programı ve Orta Doğu Siyaseti

İran Nükleer Programı ve Orta Doğu Siyaseti İran Nükleer Programı ve Orta Doğu Siyaseti Güç Dengeleri ve Diplomasinin İmkanları Talha KÖSE İran Nükleer Programı ve Orta Doğu Siyaseti: Güç Dengeleri ve Diplomasinin İmkanları Talha Köse: Boğaziçi

Detaylı

ULUSLARARASI HUKUKTA KENDİ GELECEĞİNİ BELİRLEME (SELF-DETERMINATION) HAKKI

ULUSLARARASI HUKUKTA KENDİ GELECEĞİNİ BELİRLEME (SELF-DETERMINATION) HAKKI T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU HUKUKU (MİLLETLERARASI HUKUK) ANABİLİM DALI ULUSLARARASI HUKUKTA KENDİ GELECEĞİNİ BELİRLEME (SELF-DETERMINATION) HAKKI Yüksek Lisans Tezi Ali Hüseyin

Detaylı

Dışişleri Bakanlığı nın 2015 Mali Yılı Bütçe Tasarısının TBMM Genel Kurulu na Sunulması Vesilesiyle Hazırlanan Kitapçık

Dışişleri Bakanlığı nın 2015 Mali Yılı Bütçe Tasarısının TBMM Genel Kurulu na Sunulması Vesilesiyle Hazırlanan Kitapçık 14 Aralık 2014 günü konuşma saatine kadar ambargoludur 2015 YILINA GİRERKEN DIŞ POLİTİKAMIZ Mevlüt Çavuşoğlu Dışişleri Bakanı Dışişleri Bakanlığı nın 2015 Mali Yılı Bütçe Tasarısının TBMM Genel Kurulu

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ NİN TÜRKİYE YE YÖNELİK MALİ YARDIMLARININ VERGİSEL DURUMU

AVRUPA BİRLİĞİ NİN TÜRKİYE YE YÖNELİK MALİ YARDIMLARININ VERGİSEL DURUMU T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MALİYE ANABİLİM DALI AVRUPA BİRLİĞİ NİN TÜRKİYE YE YÖNELİK MALİ YARDIMLARININ VERGİSEL DURUMU YÜKSEK LİSANS TEZİ ENES ÖZKAN Tez Danışmanı: Doç.

Detaylı

GÜÇ OLMA STRATEJİSİ ÇİN

GÜÇ OLMA STRATEJİSİ ÇİN Dr. R. KUTAY KARACA GÜÇ OLMA STRATEJİSİ ÇİN (Soğuk Savaş Sonrası Türkiye-Çin İlişkileri) Özet Çalışması Yazar: Dr. R. Kutay Karaca IQ Kültür Sanat Yayıncı Çinli yetkililer bu açıklamadan hemen sonra bu

Detaylı

Kıbrıs ta yerinden olmak

Kıbrıs ta yerinden olmak Kıbrıs ta yerinden olmak Sivil ve Askeri Çatışmanın sonuçları Rapor 4 Kıbrıslı Türklerin Yarattığı Yasal Çerçeve Ayla Gürel Yazar hakkında Ayla Gürel Lefkoşa daki PRIO Cyprus Centre de kıdemli araştırma

Detaylı

ORSAM BİRLİK Mİ, PYD NİN GÜÇ GÖSTERİSİ Mİ? ERBİL ANLAŞMASINDAN SONRA SURİYE KÜRT DİNAMİKLERİ

ORSAM BİRLİK Mİ, PYD NİN GÜÇ GÖSTERİSİ Mİ? ERBİL ANLAŞMASINDAN SONRA SURİYE KÜRT DİNAMİKLERİ Rapor No: 138, Aralık 2012 BİRLİK Mİ, PYD NİN GÜÇ GÖSTERİSİ Mİ? ERBİL ANLAŞMASINDAN SONRA SURİYE KÜRT DİNAMİKLERİ UNITY OR PYD POWER PLAY? SYRIAN KURDISH DYNAMICS AFTER THE ERBIL AGREEMENT Ortadoğu Stratejik

Detaylı

Ortadoğu Uluslararası İlişkilerine Sistemik Yaklaşımlar 10 Yıl Sonra

Ortadoğu Uluslararası İlişkilerine Sistemik Yaklaşımlar 10 Yıl Sonra Ortadoğu Uluslararası İlişkilerine Sistemik Yaklaşımlar 10 Yıl Sonra F. Gregory GAUSE III * Çeviren: Nihal YAĞCIBAŞI Öz Pek çok gözlemci Ortadoğu nun kendine has dinamikleriyle özgün bir bölgesel sistem

Detaylı

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE FIRSAT-TEHDİT PARADOKSU Soner KARAGÜL *

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE FIRSAT-TEHDİT PARADOKSU Soner KARAGÜL * BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE FIRSAT-TEHDİT PARADOKSU Soner KARAGÜL * Özet Muhammet Fatih ÖZKAN Bir yandan konu ve aktör bakımından çeşitliliğin artması diğer yandan teknolojik gelişmelerdeki

Detaylı

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ SOMALİ: BİR ULUSUN YOK OLUŞU VE TÜRKİYE NİN İNSANİ YARDIM GİRİŞİMİ

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ SOMALİ: BİR ULUSUN YOK OLUŞU VE TÜRKİYE NİN İNSANİ YARDIM GİRİŞİMİ SOMALİ: BİR ULUSUN YOK OLUŞU VE TÜRKİYE NİN İNSANİ YARDIM GİRİŞİMİ SOMALIA: A NATION S PERIL AND TURKEY S HUMANITARIAN AID CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES SOMALİ: BİR ULUSUN YOK OLUŞU VE TÜRKİYE

Detaylı

ATILIM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ IRAK IN KUZEYİNDE KURULMASI MUHTEMEL KÜRT DEVLETİNİN TÜRKİYE YE ETKİLERİ.

ATILIM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ IRAK IN KUZEYİNDE KURULMASI MUHTEMEL KÜRT DEVLETİNİN TÜRKİYE YE ETKİLERİ. ATILIM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ IRAK IN KUZEYİNDE KURULMASI MUHTEMEL KÜRT DEVLETİNİN TÜRKİYE YE ETKİLERİ Uğur ÖZMEN Ankara, 2010 ATILIM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

Detaylı

ONBİR EYLÜL OLAYLARI VE AFGANİSTAN OPERASYONU

ONBİR EYLÜL OLAYLARI VE AFGANİSTAN OPERASYONU ONBİR EYLÜL OLAYLARI VE AFGANİSTAN OPERASYONU Ar. Gör. Dr. Serdar Örnek ÖZET 11 Eylül 2001 de 19 El-Kaide eylemcisinin ele geçirdiği uçakların Dünya Ticaret Merkezi ne ve Pentagon a çarpması sonucunda

Detaylı

İnsan Hakları Savunucuları: Masum Oldukları Kanıtlanıncaya Kadar Suçlu

İnsan Hakları Savunucuları: Masum Oldukları Kanıtlanıncaya Kadar Suçlu İnsan Hakları Savunucuları: Masum Oldukları Kanıtlanıncaya Kadar Suçlu Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) ve Dünya İşkence Karşıtı Örgütü (OMCT), ortak programları İnsan Hakları Savunucularının

Detaylı