ELEKTROKONVÜLSİF TEDAVİYE BAĞLI HEMODİNAMİK CEVABI ÖNLEMEDE ESMOLOLÜN İKİ FARKLI DOZUNUN KARŞILAŞTIRILMASI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ELEKTROKONVÜLSİF TEDAVİYE BAĞLI HEMODİNAMİK CEVABI ÖNLEMEDE ESMOLOLÜN İKİ FARKLI DOZUNUN KARŞILAŞTIRILMASI"

Transkript

1 T.C. Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği Klinik Şefi: Dr. Neşe AYDIN ELEKTROKONVÜLSİF TEDAVİYE BAĞLI HEMODİNAMİK CEVABI ÖNLEMEDE ESMOLOLÜN İKİ FARKLI DOZUNUN KARŞILAŞTIRILMASI (UZMANLIK TEZİ) Dr. Filiz TURAN İSTANBUL-2009

2 TEŞEKKÜR Hastahanemizde huzurlu, güvenli ve düzenli bir çalışma ortamı hazırlayan başhekimimiz sayın Doç. Dr. Hakan Güven e, eğitimim boyunca eşim ve benden her türlü ilgi ve yardımlarını eksik etmeyen nezaket ve hoşgörü insanı, değerli klinik şefim sayın Uz. Dr. Neşe AYDIN a, ihtisas eğitimim esnasında geniş bilgi ve tecrübelerini esirgemeyen, hastaya ve mesleğe nasıl saygı duyulması gerektiğini gösteren dürüst insan, değerli klinik şefim sayın Uz. Dr. Nur AKGÜN e, ihtisasım boyunca engin bilgi ve tecrübelerinden yararlandığım, klinik şef muavinlerimiz sayın Uz. Dr. Asu ÖZGÜLTEKİN e ve Uz. Dr. Emine DİNÇER e, klinik içi ve idari görevlerinin yoğun mesaisi içerisinde gerek eğitimim esnasında gerekse tezimin hazırlanması aşamasında bilgi, tecrübe, destek ve yardımlarını eksik etmeyen değerli ağabeyim Uz. Dr. Osman EKİNCİ ye, tez çalışmamda desteklerini esirgemeyen Psikiyatri Klinik Şefi Uz. Dr. Mecit ÇALIŞKAN a, Psikiyatri Kliniği çalışanlarına ve anestezi teknisyenlerine, eğitimim esnasında emeği geçen bütün Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği uzmanlarına, yorucu ve yıpratıcı çalışma şartlarına birlikte göğüs gererek sıkıntılarımızı hafiflettiğimiz bütün asistan arkadaşlarıma, benimle birlikte eşime ve kızlarıma da sevgi ve şefkatlerini esirgemeyen, fedakar anne ve babama, her zaman maddi ve manevi desteklerini gördüğüm ağabeylerime, birlikte başladığımız çalışma ve ev hayatında her zaman yanımda bana destek olan meslek ve hayat arkadaşım, yoldaşım, biricik eşime, oynayabilmek için akşama kadar yolumu gözleyen, akşam eve geldiğimde ise bu haklarından feragat edip tez çalışmalarıma müsaade eden(!), hayatımın neşe kaynakları kızlarım Ayşe Nergis ve Hatice Yeliz e, ve her şey için sonsuz teşekkürler. Dr. FİLİZ TURAN - 1 -

3 İÇİNDEKİLER Giriş..... : 3 Genel Bilgiler.... : 4 Materyal ve Metod... : 16 Bulgular.. : 19 Tartışma.. : 37 Özet..... : 45 Kaynaklar... :

4 GİRİŞ Elektrokonvülsif tedavi (EKT); farmakolojik tedaviye cevap vermeyen ağır depresyonların dışında, mani, afektif bozukluklarla seyreden şizofreni, katatoni, parkinson, nöroleptik malign sendrom gibi bazı psikiyatrik hastalıkların tedavisinde uygulanmaktadır. Etki mekanizması hâlâ kesin olarak bilinmemekle birlikte temeli, dışarıdan verilen elektriksel uyarı yoluyla beyinde tipik grand mal epilepsi nöbeti oluşturulması esasına dayanan yaygın ve etkin bir biyolojik tedavi yöntemidir (1,2). EKT nin etkili olabilmesi için beyinde tipik grand mal epilepsi nöbeti nin oluşması yeterlidir ve bu epilepsi nöbetine ait periferdeki tonik-klonik kasılmaların oluşması, tedavi etkinliği açısından gerekli değildir (3). EKT uygulaması kısa süreli bir işlem olduğu için, kullanılan anestezikler de kısa etki süreli ve hızlı derlenme özellikleri taşımalıdır. Bununla birlikte EKT esnasında oluşturulan nöbetin süresi tedavinin etkinliğinde önemli olduğu için kullanılan ilaçlar bu süreyi etkilememelidir. Nöbet esnasında sempatik aktivasyona bağlı olarak gelişen ciddi taşikardi ve ani hipertansiyon, başta serebrovasküler ve koroner problemler olmak üzere birçok sistem üzerine olumsuz etki doğuracağından, oluşan bu hemodinamik cevabı baskılamaya yönelik tedbirler alınmalıdır. Çalışmamızda EKT esnasında oluşan hemodinamik cevabı önleyebilmek için kısa etki süreli bir beta adrenerjik blokör olan esmololün iki farklı dozunu karşılaştırmayı amaçladık

5 GENEL BİLGİLER EKT nin Tarihçesi EKT nin tarihsel sürecine baktığımızda bir Macar nöropsikiyatri uzmanı olan von Meduna nın 1934 yılında, şizofrenik hastalarda parenteral enjeksiyonlarla epilepsi nöbeti ortaya çıkararak psikotik semptomları anlamlı olarak azalttığını görüyoruz. Avusturyalı Sakel, 1933 yılında, kaza ile aşırı doz insülin alarak hipoglisemik koma ve konvülsiyonlar gösteren bir hastanın, mental durumunda önemli düzelmeler müşahede ederek, şizofrenik hastaları insülin koması ile tedaviye başlamış, başarılı sonuçlarını yayınlamasından sonra İnsülin Koma Tedavisi (ICT) büyük ilgi görmüş ve 1950 lerin sonuna kadar şizofreni tedavisinde en etkili yöntem olarak kullanılmıştır. İtalyan nöropsikiyatri uzmanları Ugo Cerletti ve Lucio Bini, 1938 yılında Roma da, elektrik stimulusu ile nöbet oluşturmayı deneyip, beyinden yüksek frekanslı elektrik akımı geçirmek suretiyle tipik epilepsi nöbeti ortaya çıkarmayı başarmışlar ve böylece EKT, tedavi alanına girmiştir (3). Carletti ve Bini'nin ilk uygulamalarının ardından, 1940'lı yıllarda EKT ciddi ruhsal bozuklukların tedavisinde yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Bu arada, 1951 de süksinilkolinin güvenilir bir kas gevşetici ilaç olarak kullanıma girmesi ve 1959 da methoheksitalin anestezik olarak uygulanması ile, EKT'de genel anestezi ve kas gevşetici ile uygulama yerleşmeye başlamıştır. 1976'da elektrokardiyografi (EKG) ve elektroensefalografi (EEG) kullanımı rutin kullanıma girmiştir (1). EKT de Yöntem Ampirik bir tedavi yöntemi olan EKT nin etki mekanizması günümüzde bazı teorilerle açıklanmaya çalışılmakla birlikte tam olarak hâlâ bilinmemektedir (3). EKT, özel olarak yapılmış cihazlar kullanılarak, hastanın beyninden saniye süreyle voltluk elektrik akımı geçirmek suretiyle grand mal epilepsi nöbeti ortaya çıkarmaktan ibaret bir tedavi yöntemidir. Elektrik stimulusunun şiddeti - 4 -

6 ve süresi kişisel farklılıklara göre ayarlama gerektirebilir. EKT başlıca, elektrotların hastanın başına yerleştirilme şekline göre tek taraflı (unilateral) ve çift taraflı (bilateral) olarak iki farklı teknikle uygulanmaktadır. EKT uygulamalarının yan etki ve risklerini azaltmak için son yıllarda, EKT nin kas gevşeticili anestezi altında uygulanması ile birlikte, halen geleneksel yöntemlere devam eden ekoller de vardır. Buna göre günümüzde geleneksel yöntem (yalın uygulama) ve modifiye yöntem (kas gevşeticili anestezi altında uygulama) diye iki farklı EKT uygulama yöntemi de söz konusudur (3). Elektrokonvülsif tedavi her ne kadar ilaçtan daha hızlı netice verse de, nükslerin engellenmesi için ilaçların işlemle birlikte kullanımı ve işlemin tekrarlanması gerekebilir (1,4). EKT nin Kontrendikasyonları EKT uygulaması için Amerikan Psikiyatri Birliği tarafınca kafa içi basıncı artışı ile seyreden beyin tümörü, serebrovasküler hadiseler ve kanama gibi durumların dışında mutlak bir kontrendikasyon bulunmamaktadır. Bununla birlikte EKT uygulamasının riskli olabileceği bazı durumlar arasında son 6 hafta içinde geçirilmiş miyokard enfarktüsü, feokromasitoma, vasküler anevrizma veya malformasyonlar, santral sinir sistemi enfeksiyonları, servikal vertebra hastalıkları ve genel anestezi riskinin yüksek olduğu durumlar sayılabilir. Hayat kurtarıcı olacağı düşünülüyorsa, bu durumlarda bile, alınacak bazı farmakolojik tedbirlerle risk azaltılarak, EKT uygulanabilir (1,3). EKT de İstenmeyen Etkiler Elektrokonvülsif tedavi genellikle güvenli bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Ortalama mortalite % arasındadır ve bunun tek başına, kısa süreli genel anesteziye bağlı ölüm oranlarına hemen hemen eşit olduğu görülmektedir. En sık görülen morbidite ise kognitif bozukluklardır

7 1. Kognitif bozukluklar: EKT nin yol açtığı kognitif fonksiyon bozukluklarının şiddeti; elektrik stimulusu, elektrotların yerleşim tarzı, EKT sayısı ve sıklığı, hastanın yaşı, daha önce mevcut olan serebral fonksiyon bozukluğu gibi faktörlere bağlı olarak değişir. EKT, üç tip kognitif bozukluğa yol açar (3) : a)postiktal konfüzyon: EKT bir epilepsi nöbeti ortaya çıkardığı için bütün hastalar EKT den sonra birkaç dakikadan birkaç saate kadar geçici konfüzyon yaşarlar ve çoğu hasta nöbetten hemen sonraki sürede amnestik olduğundan bu halin de farkında olmaz. b)interiktal konfüzyon: Seyrek olarak postiktal konfüzyon tamamıyla kaybolmaz ve ağırlaşarak interiktal konfüzyon ve deliryum haline dönüşür. EKT kümülatif olarak, konfüzyonu arttırır ise de tedavinin kesilmesiyle birkaç gün içinde konfüzyon kaybolur. c)amnezi (anterograd ve retrograd hafıza bozukluğu): EKT uygulamalarına bağlı olarak sıklıkla ortaya çıkan amnezinin şiddeti ve süresi kişiden kişiye değişir. Hem retrograd amnezi (EKT işleminden önceki bilgilerin hatırlanmaması) hem de anterograd amnezi (EKT işleminden sonra öğrenilen yeni bilgilerin muhafaza edilememesi) görülebilir. Anterograd amnezi tedavinin tamamlanmasından sonraki günler-haftalar içinde kaybolursa da retrograd amnezi bazen daha uzun sürebilir (aylarca ve nadiren 1-2 yıl). Unilateral EKT uygulamalarının daha az hafıza bozukluğu yaptığı kabul edilmektedir. 2. Yetersiz nöbet: EKT uygulaması esnasında bazen, elektrik stimulusun yetersizliği, derinin geçirgenliğinin az olması, elektrotların uygun yerleştirilmemesi, kullanılan anesteziğin özelliği veya dozuna bağlı olarak nöbet oluşmayabilir veya grand mal nöbet yerine yetersiz bir nöbet oluşabilir. Bu durumda yeniden elektrik stimulusu verilerek nöbet ortaya çıkarılmalıdır (3). 3. EKT nin kardiyovasküler ve serebral etkileri: Nöbet esnasında ve akut postiktal dönemde sempatik ve parasempatik otonomik sistem ardışık olarak stimüle olur. Elektriksel uyarıdan sonra önce saniye süren parasempatik sistem - 6 -

8 aktivasyonu neticesinde kalp hızında geçici bir azalma, hemen ardından da belirgin bir sempatik sistem aktivasyonu oluşur. Yaklaşık 5 dakikalık bu süreçte kalp hızında önce geçici bir azalma sonrasında ise sempatik stimülasyon ile ciddi taşikardi ve ani hipertansiyon gelişir (1,2). EKT, sistemik dolaşımda olduğu gibi beyin dolaşımında da ani bir artışa yol açar. Böyle belirgin bir artış, EKT nin yol açtığı katekolamin salınımına bağlı olabileceği gibi artan serebral oksijen ihtiyacını karşılamak üzere tetiklenen serebral otoregülasyona da bağlı olabilir (1,2). EKT ye bağlı doğrudan nöron hasarı gösterilmemekle birlikte, geçici nörolojik iskemik bulgular, kafaiçi kanama ve kortikal körlük bildirilmektedir (1,4). EKT esnasında ciddi taşikardi ve ani hipertansiyon gelişmesi, başta serebrovasküler ve koroner problemler olmak üzere birçok sistem üzerine olumsuz etki doğuracağından, hastalarda hemodinaminin mümkün olduğunca stabil seyretmesi önemlidir ve bunu sağlayabilmek için çeşitli ilaç ve yöntemler kullanılabilir (1,2) : a) Beta-blokörler: Özellikle kısa etkili beta-blokörler seçilmelidir. İntravenöz yolla uygulanabilmesi ve kısa yarılanma ömrü nedeniyle kardiyovasküler cevabın baskılanması için esmolol ve labetalol sıklıkla seçilen ilaçlardır. b) Kalsiyum kanal blokörleri: Verapamil, ani hemodinamik cevabı baskılarken konvülsiyon süresini uzatmadığından dolayı EKT nin etkinliğini azaltmamaktadır. Diğer bir kalsiyum kanal blokörü olan diltizem ise konvülsiyon süresini uzattığı için kullanımı tavsiye edilmemektedir. c) Doğrudan etkili vazodilatörler: Nitrogliserin EKT den önce uygulandığında ortalama arter basıncını etkin şekilde düşürürken, nitroprussit de benzer şekilde sistemik arter basıncındaki artışı baskılamaktadır

9 d) Lokal anestetikler: Lidokain de bu amaçla kullanılmış ancak hemodinamik cevabı yeteri kadar önleyemediği gibi doza bağlı olarak konvülsiyon süresini uzatmıştır (1). Çalışmamızda EKT esnasında oluşan hemodinamik cevabı önleyebilmek için kısa etki süreli bir beta adrenerjik blokör olan esmololün iki farklı dozunu karşılaştırmayı amaçladık. 4. EKT nin diğer istenmeyen yan etkileri Geleneksel EKT uygulamalarında baş ağrısı, bulantı, adale ağrıları, uzayan apneya bağlı hipoksi, serum potasyum seviyesinde hızlı yükselme, kırık ve çıkıklar (sıklıkla diş, torakal vertebra, kosta, asetabulum, humerus boynu ve femur kırığı ile çene ve omuz çıkığı) görülebilir. EKT esnasında hastaların çoğunda kas-iskelet sistemi problemleri, solunum ve hava yolları ile ilgili sıkıntılar ve hemodinamik fizyolojik cevapların ortaya çıkması, işlemin genel anestezi altında ve kas paralizisi sağlanarak uygulanması ihtiyacını doğurmuştur (1,4). EKT DE ANESTEZİK YAKLAŞIM EKT de kullanılacak ideal bir anestezik, hızlı indüksiyon ve derlenme sağlamalı, etki süreleri kısa olmalı, vücutta birikmemeli, yan etkisi olmamalı, bunun yanı sıra EKT nin de etkinliğini azaltmamalıdır (1,2,5). 15 saniyenin altında ve 120 saniyenin üzerindeki konvülsiyon süreleri EKT nin başarısızlığına neden olabilir. Anesteziklerin pek çoğu doza bağlı olarak konvülsiyon sürelerine etki etmektedir. Bu yüzden ideal bir konvülsiyon süresi sağlamakla, yeterli bir anestezi derinliği sağlamak arasında çok hassas bir denge vardır. Bunun için EKT yapılacak bütün hastalar, uygulamadan önce bir psikiyatrist ve anestezist - 8 -

10 tarafından birlikte değerlendirilmelidir. Böylece tedavinin etkinliği artırılırken, muhtemel yan etkiler de azaltılmaktadır (1,2,5). Özellikle tekrarlanan ve bipolar elektrot yerleşimli uyarılar bradikardi ve hipersalivasyona yol açmaktadır. Fakat bu cevabın baskılanmasında antikolinerjik premedikasyon kullanımı ise tartışmalıdır. Çünkü bu uygulama, kısa süreli ve geçici olan bu parasempatik cevabı takip eden sempatik deşarjın şiddetini artırarak, miyokardın iş yükünü ve oksijen ihtiyacını artırmaktadır (1). Preanestezik hazırlıkta hastaların anestezi öncesi açlık süreleri tamamlanmalıdır. Gebeliğin son üç ayı içinde olanlar, obez hastalar ile acil müdahale gereken tok hastalar için regürjitasyon ve aspirasyona karşı tedbirli olunmalıdır. Anestezi altında EKT yapılacak odada acil resüssitasyon şartları hazırda tutulmalıdır. Bunun için monitör, oksijen sistemi, ambu, anestezi maskesi, laringoskop, endotrakeal tüp, laringeal maske, anestezi cihazı ve defibrilatör bulundurulmalıdır. Hastaların arteriyel tansiyonları, EKG, EEG ve periferik oksijen saturasyonları ile nöbet süreleri takip edilmelidir. Uygulama sonrası erken dönemde de hastalar muhtemel komplikasyonlara karşı yakın takibe alınmalıdır. EKT de Kullanılan Başlıca Anestezikler (1) : 1. Kısa etkili barbitüratlar Metoheksital, bütün dünyada yaygın olarak kullanılan kısa etkili barbitürattır. Doza bağlı olarak konvülsiyon eşiğini artırırken süresini de kısaltmaktadır. Diğer bir kısa etkili barbitürat olan tiyopental de konvülsiyon süresini kısaltmaktadır ve EKT de tavsiye edilen ortalama dozu mg/kg dır (6). 2. Propofol Propofol de barbitüratlar gibi antikonvülsan etkiye sahip bir hipnotiktir. Konvülsiyon süresini doza bağlı olarak azaltır. Propofolün hemodinamik cevabı ve - 9 -

11 kafa içi basıncını diğer anesteziklere göre daha etkin olarak baskılar ve derlenme süresi daha hızlıdır (7). EKT de kullanılan ortalama dozu mg/kg dır. 3. Etomidat Etomidat; metoheksital, tiyopental ve propofol ile karşılaştırıldığında en uzun konvülsiyon süresi sağlayan ilaçtır. Yüksek elektriksel uyarıya karşın kısa konvülsiyon süresi olan hastalarda özellikle seçilir (8). Önerilen dozu mg/kg dır. Kardiyovasküler cevabı barbitüratlar ve propofol kadar etkin baskılayamamakta ve daha sıklıkla EKT sonrası konfüzyona ve kusmaya yol açmaktadır (2,5). 4. Ketamin Ketamin konvülsiyon süresini uzattığından dolayı yüksek elektrik uyarısına rağmen yeterli konvülsiyon süresi sağlanamayan hastalarda tercih edilebilir. Ancak ilacın kendisinin de hipertansiyon ve taşikardi yapıcı etkisinin bulunması, EKT de kullanımını kısıtlamaktadır (9). 5. Benzodiyazepinler Belirgin antikonvülsan etkileri nedeniyle benzodiyazepinler konvülsiyon eşiğini yükseltirken nöbet süresini de kısaltırlar. 6. İnhaler anestezik EKT için volatil bir anestezik, uygulamasının uzun zaman alması ve teknik güçlüğü, ortamı kirletmesi, intravenöz anestetiklere karşı bariz bir üstünlüğünün olmaması gibi nedenlerle pek tercih edilmemektedir. Ancak sevofluran, gebeliğin geç dönemlerinde EKT sonrasındaki uterin kontraksiyonları azaltabileceği için faydası olabilir (2)

12 7. Kas gevşeticiler EKT uygulamalarına bağlı şiddetli kas ağrısı ve ciddi kas-iskelet hasarlarından koruyabilmek maksadıyla genel anestezi altındaki hastaya işlem öncesinde nöromusküler blokör verilmesi, sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Kısa etki süresi nedeniyle süksinilkolin, EKT de en sık kullanılan kas gevşetici ilaçtır. Ancak bradikardi yapma ihtimali, kas ağrısı oluşturabileceği, malign hipertermi riski, psödokolinesteraz enzim defektinde etkisinin uzaması, malign nöroleptik sendrom, katatonik şizofreni ve organofosfat zehirlenmelerinde kullanımının riskli olabileceği unutulmamalıdır. EKT de ortalama tavsiye edilen dozu 0.5 mg/kg dır. Kısa etki süreli bir nondepolarizan ilaç olan mivakuryum, süksinilkolinin sakıncalarından dolayı ona iyi bir alternatif olabilir. Ortalama tavsiye edilen dozu mg/kg dır. Yüksek dozlarda histamin salınımına yol açabilmekte ve etkisinin antikolinesterazlarla geri döndürülmesi gerekmektedir. Atrakuryum, sisatrakuryum, vekuronyum, rokuronyum gibi diğer kas gevşeticiler ise EKT uygulamalarında rutin kullanımı olmayan ilaçlardandır (2). Sonuç olarak, EKT uygulaması kısa süreli bir işlem olduğu için, kullanılan anestezikler de kısa etki süreli ve hızlı derlenme özellikleri taşımalıdır. Bununla birlikte EKT esnasında oluşturulan nöbetin süresi tedavinin etkinliğinde önemli olduğu için kullanılan ilaçlar bu süreyi etkilememelidir. EKT esnasındaki sempatik deşarj, başta kardiyovasküler ve serebrovasküler olmak üzere morbidite riskini artıracağından dolayı hemodinamik cevabı baskılamaya yönelik tedbirler alınmalıdır

13 ESMOLOL Esmololün kimyasal yapısı Kimyasal adı metil 3- [ 4- [ 2- hidroksi- 3- (propan- 2- ylamino) propoksi] fenil] propanoat olan esmolol, etkisi hızlı başlayan ve çok kısa süreli olan beta-1 selektif (kardiyoselektif) adrenerjik reseptör blokörüdür. Molekül ağırlığı g/mol ve formülü C16H25NO4 olan esmololün suda çözünürlüğü çok fazladır ve alkolde serbestçe çözünür. Esmolol hidroklorürün ph 7.0 daki partisyon katsayısı (oktanol/su) 0.42 dir. Hidrofilik özelliğinden dolayı kanbeyin bariyerinden geçemez (12,13,14). Farmakokinetik ve farmakodinamik özellikleri: Terapötik dozlarda intrensek sempatomimetik veya membran stabilize edici aktivitesi yoktur. İntravenöz infüzyondan sonra dağılım yarı ömrü 2 dakika, eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 9 dakikadır. İnfüzyonun devam ettiği sürece beta-1 blokaj etkileri devam eder. Esmolol terapötik dozlarda kalp hızını azaltır, sinüs siklusu süresinde artış sağlar, atriyum ile his demeti arasındaki ileti hızında

14 azalmaya sebep olur. Bu özellikleri sayesinde esmolol, kalp hızı ve kan basıncının acil kontrolünde tercih edilebilecek kullanışlı bir ilaçtır. Esmololün oluşturduğu beta blokajın derecesi, ilacın serumdaki seviyesiyle orantılıdır. Esmolol, terapötik dozlarda kalp kasında bulunan beta-1 reseptörleri inhibe etmekle birlikte, yüksek dozlarda bronş ve damar kaslarında bulunan beta-2 reseptörleri de inhibe etmektedir (10,11,15). Esmolol, ester bağlarının eritrosit sitozolündeki esterazlar tarafından hidrolizi ile hızla metabolize olur. Plazma kolinesterazları ve eritrosit membranındaki asetilkolin esterazlar hidrolizden sorumlu değildir. Metabolizması hepatik ya da renal kan akımından etkilenmez. Esmololün total vücut klirensi 20 l/kg/h, dağılım yarı ömrü yaklaşık 2 dakika ve eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 9 dakikadır mcg/kg/dk dozlarında kararlı durum kan düzeylerine 5 dakika içinde ulaşılır (16,17). Kandaki kararlı durum düzeyleri infüzyon süresince korunur. Bu özelliği, ilacın hasta cevabına göre titre edilebilme imkanını sağlar. Ancak infüzyonun sona ermesinden sonra kararlılık hızla azalır. Bolus uygulamasından sonra kalp hızı üzerine pik etkisi ise 1.dakikada, kan basıncı üzerine pik etkisi ise 2. dakikada başlar (18). Kandan hızla elimine edildiğinden ilacın % 2 si idrarla değişmeden hızla atılır. Esmololün metabolizasyonu sonucu serbest asit ve metanol oluşur. Asit mataboliti esmolol aktivitesinin 1/1500 üne sahiptir, ancak kandaki düzeyleri beta blokaj etkisi göstermez. Renal yetmezlikte kan düzeyleri artabilir, ancak toksik etki beklenmez. Esmolol insan plazma proteinlerine (albumin) %50 oranında, asit metaboliti %10 oranında bağlanır (18). Kullanımı Esmolol, antihipertansif ve antiaritmik amaçla kullanılabileceği gibi, uyarılara cevaben oluşan sempatik aktiviteyi baskılamada, iskemik kalp hastalıkları tedavisinde, hipertiroidi krizinde ve hipertrofik kardiyomiyopati (pulmoner arter akışını ve arteriyal oksijen satürasyonunu düzeltmek amacıyla) gibi durumlarda da

15 kullanılabilir. Esmolol tek doz ya da infüzyon şeklinde uygulanabilir. Tek doz uygulama dozu mg/kg iken infüzyon dozu mcg/kg/dk 1 dakikalık yükleme sonrası mcg/kg/dk idame şeklindedir. Yan Etkiler 1. Bronkokonstrüksiyon: Esmolol esas olarak kalp kasında yerleşmiş olan beta-1 reseptörleri inhibe etmektedir ancak yüksek dozlarda esas olarak bronşiyal ve vasküler kas yapılarında yerleşmiş olan beta-2 reseptörlerini de inhibe etmeye başlar. 2. Hipotansiyon: Doza bağlı olarak meydana gelir ve dozun azaltılması ya da ilacın kesilmesi sonrası düzelir. 3. Bradikardi: Genelde bolus dozlarında görülebileceği gibi infüzyon esnasında da görülebilir. Dozun azaltılması veya ilacın kesilmesi ile düzelir. Beklenmeyen bir yan etkidir. 4. Santral Sinir Sistemi Bulguları: Baş dönmesi, uyuklama, konfüzyon, baş ağrısı, ajitasyon gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. 5. Metabolik ve Endokrin Sistem: Beta blokör ilaçların glukoz metabolizması üzerine olumsuz etkileri vardır. Bu etkiler, pankreastan insülin salgılanmasını ve dokuların insüline duyarlılığını azaltmasına bağlıdır. Diğer yandan, insülin veya sulfonilüre türevi oral antidiyabetik ilaç kullanan hastalarda, hipoglisemiyi tamponlamaya çalışan refleks sempatoadrenal etkinliği azalttığı için hipogliseminin şiddetini ve süresini artırır. Ayrıca hipogliseminin haberci belirtilerini maskeleyebilir. Glukoz metabolizması ile ilgili bu yan etkiler kardiyoselektif ilaçlarla daha seyrek görülür (19). 6. Gastrointestinal Sistem Bulguları: Bulantı, kusma, dispepsi, konstipasyon ve ağızda kuruluk gibi yan etkiler görülebilir

16 7. Cild: Uygulama yerinde enflamasyon, sertleşme, yanma hissi, tromboflebit gibi lokal yan etkiler görülmüştür. Bu etkiler ilacın 5 mg/ml gibi uygun dilüsyonda hazırlanması ile engellenebilir. Kontrendikasyonlar Kalp atım hızının 50 atım/dakika nın altında olduğu bradikardi, birinci derecenin üzerinde kalp bloğu, aort stenozu, şok, konjestif kalp yetmezliği, obstrüktif periferik damar hastalıkları, ağır bronşiyal astım ve ilaca karşı bilinen alerji varlığı durumlarında kontrendikedir. Sol ventrikül fonksiyon kusuru, hipotansiyon ve hafif bronşiyal astımı olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (20). Çalışmamızda EKT esnasında oluşan hemodinamik cevabı önleyebilmek için kısa etki süreli bir beta adrenerjik blokör olan esmololün iki farklı dozunu karşılaştırmayı amaçladık

17 MATERYAL VE METOD Çalışmamıza, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Etik Kurulu onayı alındıktan sonra başlandı. Çalışmamız, 1 Eylül 2008 ile 1 Haziran 2009 tarihleri arasında Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği EKT Odası nda 20 vaka üzerindeki toplam 60 EKT seansında yapıldı (Maksimum kalp hızı ölçümleri için yapılan Power analizde 0,95 power ile 0,01 yanılma seviyesinde çalışmaya alınması gereken vaka sayısı 15 olarak saptandı. Çalışmamızı 20 vaka ile gerçekleştirdik). Hastaların anestezi öncesi muayeneleri yapılarak laboratuar bulguları değerlendirildi. Çalışmamıza, kendisi ve yakınlarının sözlü ve yazılı rıza gösterdiği, 18 yaş üzeri, en az üç seans EKT uygulanacak ASA1-3 risk grubundaki 20 hasta dahil edildi. Beta blokör, dijital veya kalsiyum kanal blokörü kullanımı ve hipotansiyon hikayesi, AV blok, aritmi, sinüs bradikardisi, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, diyabet, kalp yetmezliği, astım, karaciğer hastalığı, böbrek yetmezliği, ilaç allerjisi hikayesi, gebe veya emzirmekte olan hastalar ile bazal tansiyon arteriyel değeri 100/60 mmhg nın ve kalp hızı 60 atım/dk nın altında olan hastalar çalışma dışı bırakıldı (çalışma süresince EKT planlanan 34 hastadan toplam 14 hastanın üçü diyabet, altısı gebe, ikisi bazal tansiyon arteriyel değeri 100/60 mmhg nın altında, ikisi kalp hızı 60 atım/dk nın altında olduğu için, bir hasta da ikinci seansında EKT nin sonlandırılması nedeni ile çalışma dışı bırakıldı). Hastalar, her seans için, işlemden yaklaşık 30 dakika önce 0.5 mg intramuskuler atropin ile premedike edildi. EKT Odası na alındığında noninvaziv olarak EKG, periferik oksijen satürasyonu (SpO2),sistolik arter basıncı (SAB),diyastolik arter basıncı (DAB) ve ortalama arter basıncı (OAB), PETAŞ KMA 265 R cihazı ile monitörize edilerek hastaların bazal ölçümleri kaydedildi. Sol el dorsal yüzden 22 G kanül ile damar yolu açılarak izotonik salin intravenöz infüzyonu başlandı. Elektroensefalografi (EEG) ve elektromyografi (EMG) elektrodları bağlandı. Sağ dirsek üstüne tansiyon manşonu bağlandı ve anestezi indüksiyonunun hemen öncesinde radiyel arter atımının hissedilemediği en az basınca kadar şişirildi. Genel anestezi için 0.75 mg/kg propofol, kas gevşemesi için de 0.5 mg/kg süksinilkolin kullanıldı. Hastalar, Ohmeda Anesthesia Sistem (Excel 210) yarı kapalı mekanik ventilasyon sisteminde maske ile ventile edildi. İndüksiyonun hemen sonrasında

18 çalışma ilacı verildi. Çalışma ilacı verilmesinin ikinci dakikasında Thymatron system4 bipolar EKT cihazı ile EKT uygulandı. Nöbet aktivitelerinin takibinde hem EEG kayıtları, hem EMG kayıtları, hem de manşon bağlanan ekstremitedeki kasılma süresinin kronometre ile ölçülen kayıtları tutuldu. Çalışmamızda nöbet süresi olarak EEG kayıtları esas alındı. Bununla birlikte hastaların çalışma ilacı verilmeden evvel (bazal) ve EKT sonrası 1., 3., 5., 10. ve 15. dakikalarda kalp atım hızı ile SAB, DAB, OAB ve EKT sonrasındaki maksimum nabızları kaydedildi. İkişer gün arayla haftada üç defa EKT uygulanacak hastalardan, ilk EKT seansındaki ölçümleri kontrol grubu olarak Grup 1 diye adlandırıldı ve bu hastalara çalışma ilacı olarak anestezi indüksiyonundan hemen sonra plasebo %0.9 sodyum klorür uygulandı. İlk EKT seansında hipertansiyon ve taşikardisi olan aynı hastanın ikinci EKT seansında anestezi indüksiyonunun hemen sonrasında 0.5 mg/kg esmolol verildi ve kaydedilen ölçümler ile oluşturulan gruba, Grup 2 adı verildi. Benzer şekilde aynı hastanın üçüncü EKT seansında anestezi indüksiyonunun hemen sonrasında 1 mg/kg esmolol verildi ve kaydedilen ölçümler ile oluşturulan bu gruba da Grup 3 adı verildi. Böylece 20 hastanın üçer farklı zamandaki uygulamaları ile 60 tedavinin verileri toplanmış oldu. İlaçlar proje çalışması sorumlusu tarafından hazırlanarak çalışma ekibine enjektör içinde verildi. Çalışma ekibi verilen ilacın dozu ve cinsi hakkında bilgi sahibi olmadan uyguladı ve kayıtları tuttu. Hastada sistolik arter basıncı bazal değerin %30 altına indiğinde kolloid mayii infüzyonu uygulanması, ortalama arter basıncı 60 mmhg altına indiğinde ise efedrin 5 mg dozlarla titre edilerek tansiyon arteriyelin regüle edilmesi ve efedrin verilen hastaların çalışma dışı bırakılması planlandı. Kalp hızının 50 atım/dk nın altında gözlendiği bradikardi tedavisinde atropinin 0.5 mg lık dozları kullanılması ve atropin verilen hastaların çalışma dışı bırakılması planlandı. İstatistiksel İncelemeler Maksimum kalp hızı ölçümleri için yapılan Power analizde 0.95 power ile 0.01 yanılma seviyesinde çalışmaya alınması gereken vaka sayısı 15 olarak

19 saptanmışken çalışmamızı 20 vaka ile gerçekleştirdik. Bulguların değerlendirilmesinde, istatistiksel analizler için NCSS 2007&PASS 2008 Statistical Software (Utah, USA) programı kullanıldı. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metodların (ortalama, standart sapma) yanısıra normal dağılım gösteren niceliksel verilerin tekrarlayan ölçümlerinin karşılaştırılmasında Repeated Measures test (tekrarlayan ölçümlerde varyans analizi), post hoc (ikili karşılaştırma) değerlendirmelerinde ise Paired Samples t test kullanıldı. Sonuçlar % 95 lik güven aralığında, anlamlılık p<0.05 seviyesinde değerlendirildi

20 BULGULAR Çalışma, 1 Eylül 2008 ile 1 Haziran 2009 tarihleri arasında Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği EKT Odası nda 20 vaka üzerindeki 60 EKT uygulamasında yapıldı. Vakaların yaşları 26 ile 38 arasında değişmekte olup ortalama yaş 31,75±3,71 dir. Vakaların 11 i (%55) kadın, 9 u (%45) erkektir. Çalışmaya alınan 20 vakaya önce plasebo verilerek ölçümleri alındı ve bu ölçümler Grup 1 olarak adlandırıldı. İkinci seferinde aynı vakalara esmolol 0.5 mg/kg verildi bu ölçümler Grup 2 olarak adlandırıldı. Son olarak aynı vakalara esmolol 1 mg/kg verilerek ölçümleri alındı bu da Grup 3 olarak tanımlandı. Cinsiyet Erkek 45,0% Kadın 55,0% Şekil 1: Vakaların cinsiyetlere göre dağılımı Tablo 1: Demografik özelliklerin ve akım şiddeti(%) nin dağılımı Min-Max Ort±SD Yaş(yıl) ,75±3,71 Ağırlık(kg) ,65±5,03 Akım Şiddeti ,00±6,19 N % Cinsiyet Kadın Erkek

21 Akım şiddeti %10 ile %30 arasında değişmekte olup ortalama %19.0±6,19 dır. Vakaların vücut ağırlıkları 64 kg ile 80 kg arasında değişmekte olup ortalama 71,65±5,3 kg dır. Tablo 2: Sistolik arter basıncı ölçümlerinin gruplara göre değerlendirmesi Grup 1 Grup 2 Grup 3 SKB Ort±SD Ort±SD Ort±SD Bazal 125,15±13,68 125,20±12,65 124,40±12,24 0, Dakika 174,00±22,37 145,60±12,39 135,80±12,36 0,001** 3. Dakika 152,85±12,65 129,25±11,01 126,35±11,43 0,001** 5. Dakika 142,30±12,96 120,45±10,99 116,40±11,27 0,001** 10. Dakika 130,60±15,17 122,85±10,87 120,65±9,84 0,003** 15. Dakika 128,00±15,36 123,20±11,19 122,50±10,44 0,161 + Repeated Measures test **p<0,01 + p Tablo 3: Sistolik arter basıncı ölçümlerinin Post Hoc değerlendirmeleri SKB Grup 1-Grup 2 Grup 1-Grup 3 Grup 2-Grup 3 ++ p ++ p ++ p Bazal 0,978 0,728 0, Dakika 0,001** 0,001** 0,001** 3. Dakika 0,001** 0,001** 0, Dakika 0,001** 0,001** 0,006** 10. Dakika 0,001** 0,001** 0, Dakika 0,054 0,058 0, Paired samples t test **p<0,01 Bazalde alınan sistolik arter basıncı ölçümleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 2). Grup 1 ile Grup 2, Grup 1 ile Grup 3 ve

22 Grup 2 ile Grup 3 arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 3). EKT sonrası 1.dakikadaki sistolik arter basıncı ölçümleri arasındaki farklar ise istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 2). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de sistolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de sistolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 de sistolik arter basıncı ölçümlerinde yine ileri düzeyde anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,01) (Tablo 3). EKT sonrası 3.dakikadaki sistolik arter basıncı ölçümleri arasındaki farklar ise istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 2). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de sistolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de sistolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 de sistolik arter basıncı ölçümlerinde görülen değişim ise anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 3). EKT sonrası 5.dakikadaki sistolik arter basıncı ölçümleri arasındaki farklar ise istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 2). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de sistolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de sistolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 de sistolik arter basıncı ölçümlerinde yine ileri düzeyde anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,01) (Tablo 3). EKT sonrası 10.dakikadaki sistolik arter basıncı ölçümleri arasındaki farklar ise istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 2). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de sistolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de sistolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup

23 3 de sistolik arter basıncı ölçümlerinde görülen değişim ise anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 3). EKT sonrası 15. dakikadaki sistolik arter basıncı ölçümleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0,05) (Tablo 2). Grup 1 ile Grup 2, Grup 1 ile Grup 3 ve Grup 2 ile Grup 3 arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 3). Tablo 4: Sistolik arter basıncı ölçümlerinin her grupta bazale göre değişimlerinin değerlendirmesi SKB Grup 1 Grup 2 Grup 3 ++ p ++ p ++ p Bazal- 1. dak 0,001** 0,001** 0,001** Bazal- 3. dak 0,001** 0,001** 0,059 Bazal- 5. dak 0,001** 0,001** 0,001** Bazal- 10. dak 0,005** 0,057 0,005** Bazal- 15. dak 0,170 0,058 0, Paired samples t test **p<0,01 Grup 1 vakalarda; bazal ölçümlere göre EKT sonrası 1.dakikadaki sistolik arter basıncı ölçümlerinde görülen yükseliş istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01). EKT sonrası 3., 5. ve 10.dakikalarda sistolik arter basıncı ölçümleri bazele göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek olarak saptanmıştır (p<0,01). Sistolik arter basıncı ölçümlerinde bazale göre 15.dakikadaki değişim istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 4). Grup 2 vakalarda; bazal ölçümlere göre EKT sonrası 1.dakikadaki sistolik arter basıncı ölçümlerinde görülen yükseliş istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01). EKT sonrası 3. ve 5.dakikalarda sistolik arter basıncı ölçümleri bazale göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek olarak saptanırken (p<0,01), EKT sonrası 10. ve 15.dakikalardaki bazale göre olan değişim istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 4)

24 Grup 3 vakalarda; bazal ölçümlere göre EKT sonrası 1.dakikadaki sistolik arter basıncı ölçümlerinde görülen yükseliş istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Bazale göre EKT sonrası 3.dakikadaki sistolik arter basıncındaki değişim anlamlı bulunmazken (p>0,05), 5. ve 10.dakikalarda sistolik arter basıncı ölçümleri bazale göre istatistiksel olarak anlamlı düşük olarak saptanmıştır (p<0,01). Sistolik arter basıncı ölçümlerinde bazale göre 15.dakikadaki değişim istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 4). ort **p<0,01 SKB Ölçümleri ** ** ** ** Bazal 1. Dakika 3. Dakika 5. Dakika 10. Dakika 15. Dakika Grup I Grup II Grup III Şekil 2: Sistolik arter basıncı ölçümlerinin gruplara göre dağılımı

25 Tablo 5: Diyastolik arter basıncı ölçümlerinin gruplara göre değerlendirmesi Grup 1 Grup 2 Grup 3 DKB Ort±SD Ort±SD Ort±SD Bazal 79,75±7,71 78,90±8,57 78,05±7,40 0, Dakika 114,15±10,27 99,10±7,04 91,55±6,36 0,001** 3. Dakika 99,10±7,34 88,75±7,39 83,45±6,05 0,001** 5. Dakika 88,50±5,85 80,35±6,21 76,20±6,69 0,001** 10. Dakika 82,80±6,16 78,05±5,42 73,80±6,85 0,001** 15. Dakika 79,80±5,75 78,10±6,74 75,85±7,63 0,010* + Repeated Measures test *p<0,05 **p<0,01 + p Tablo 6: Diyastolik arter basıncı ölçümlerinin Post Hoc değerlendirmeleri DKB Grup 1-Grup 2 Grup 1-Grup 3 Grup 2-Grup 3 ++ p ++ p ++ p Bazal 0,677 0,285 0, Dakika 0,001** 0,001** 0,001** 3. Dakika 0,001** 0,001** 0,002** 5. Dakika 0,001** 0,001** 0,018* 10. Dakika 0,007** 0,001** 0,006** 15. Dakika 0,253 0,010* 0, Paired samples t test *p<0,05 **p<0,01 Bazalde alınan diyastolik arter basıncı ölçümleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0,05) (Tablo 5). Grup 1 ile Grup 2, Grup 1 ile Grup 3 ve Grup 2 ile Grup 3 arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 6). EKT sonrası 1.dakikadaki diyastolik arter basıncı ölçümleri arasındaki farklar ise istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 5). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de diyastolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde

26 anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 te diyastolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 te diyastolik arter basıncı ölçümlerinde yine ileri düzeyde anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,01) (Tablo 6). EKT sonrası 3.dakikadaki diyastolik arter basıncı ölçümleri arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 5). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de diyastolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de diyastolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 de diyastolik arter basıncı ölçümlerinde yine ileri düzeyde anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,01) (Tablo 6). EKT sonrası 5.dakikadaki diyastolik arter basıncı ölçümleri arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 5). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de diyastolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de diyastolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 de diyastolik arter basıncı ölçümlerinde yine anlamlı düşüş saptanmıştır (p<0,05) (Tablo 6). EKT sonrası 10.dakikadaki diyastolik arter basıncı ölçümleri arasındaki farklarda istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 5). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de diyastolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de diyastolik arter basıncı ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 de diyastolik arter basıncı ölçümlerinde yine ileri düzeyde anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,01) (Tablo 6). EKT sonrası 15.dakikadaki diyastolik arter basıncı ölçümleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir (p<0,05) (Tablo 5). Anlamlılık Grup 1 ile Grup 3 vakaların diyastolik ölçümleri arasındaki farktır (p<0,05). Grup 1 ile Grup 2 ve Grup 2 ile Grup 3 arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 6)

27 Tablo 7: Diyastolik arter basıncı ölçümlerinin her grupta bazale göre değişimlerinin değerlendirmesi DKB Grup 1 Grup 2 Grup 3 ++ p ++ p ++ p Baz- 1. dak 0,001** 0,001** 0,001** Baz- 3. dak 0,001** 0,001** 0,001** Baz- 5. dak 0,001** 0,424 0,334 Baz- 10. dak 0,022* 0,595 0,004** Baz- 15. dak 0,963 0,565 0, Paired samples t test **p<0,01 Grup 1 vakalarda; bazal ölçümlere göre EKT sonrası 1.dakikadaki diyastolik arter basıncı ölçümlerinde görülen yükseliş istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01). EKT sonrası 3. ve 5.dakikalarda diyastolik arter basıncı ölçümleri bazale göre istatistiksel olarak anlamlı yükseliş p<0,01 seviyesinde; 10.dakikadaki ölçümlerle arasındaki fark ise p<0,05 seviyesinde anlamlı bulunmuştur. Diyastolik arter basıncı ölçümlerinde bazale göre 15.dakikadaki değişim ise istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 7). Grup 2 vakalarda; bazal ölçümlere göre EKT sonrası 1. ve 3.dakikalarda diyastolik arter basıncı ölçümlerinde görülen yükseliş istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Diyastolik arter basıncı ölçümlerinde bazale göre 5., 10. ve 15.dakikalardaki değişim istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 7). Grup 3 vakalarda; bazal ölçümlere göre EKT sonrası 1.dakikadaki diyastolik arter basıncı ölçümlerinde görülen yükseliş istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Bazale göre EKT sonrası 3.dakikadaki fark da istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Bazale göre EKT sonrası 5.dakikadaki değişim anlamlı bulunmazken (p>0,05), 10.dakikada diyastolik arter basıncı ölçümleri bazale göre istatistiksel olarak anlamlı düşük olarak saptanmıştır (p<0,01). Diyastolik arter basıncı ölçümlerinde bazale göre 15.dakikadaki değişim istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 7)

28 DKB Ölçümleri ort ** ** ** ** * Bazal 1. Dakika 3. Dakika 5. Dakika 10. Dakika 15. Dakika *p<0,05; **p<0,01 Grup I Grup II Grup III Şekil 3: Diyastolik ölçümlerin gruplara göre dağılımı

29 Tablo 8: Ortalama arter basıncı ölçümlerinin gruplara göre değerlendirmesi Grup 1 Grup 2 Grup 3 OAB Ort±SD Ort±SD Ort±SD + p Bazal 94,95±8,72 94,30±9,31 93,50±8,12 1. Dakika 134,15±13,07 114,60±8,00 106,35±7,38 3. Dakika 116,95±7,63 102,30±7,73 97,65±6,85 5. Dakika 106,35±7,61 93,75±6,88 89,60±6, Dakika 98,70±8,76 92,95±6,25 89,40±7, Dakika 95,85±8,39 93,20±7,53 91,40±7,55 + Repeated Measures test *p<0,05 **p<0,01 0,433 0,001** 0,001** 0,001** 0,001** 0,012* Tablo 9: Ortalama arter basınç ölçümlerinin Post Hoc değerlendirmeleri OAB Grup 1-Grup 2 Grup 1-Grup 3 Grup 2-Grup 3 p P P Bazal 0,714 0,314 0, Dakika 0,001** 0,001** 0,001** 3. Dakika 0,001** 0,001** 0,001** 5. Dakika 0,001** 0,001** 0,003** 10. Dakika 0,002** 0,001** 0,004** 15. Dakika 0,108 0,005** 0, Paired samples t test *p<0,05 **p<0,01 Bazalde alınan ortalama arter basınç ölçümleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0,05) (Tablo 8). Grup 1 ile Grup 2; Grup 1 ile Grup 3 ve Grup 2 ile Grup 3 arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 9)

30 EKT sonrası 1.dakikadaki ortalama arter basınç ölçümleri arasındaki farklar ise istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 8). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de ortalama arter basınç ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de ortalama arter basınç ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 de ortalama arter basınç ölçümlerinde yine ileri düzeyde anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,01) (Tablo 9). EKT sonrası 3.dakikadaki ortalama arter basınç ölçümleri arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 8). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de ortalama arter basınç ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de ortalama arter basınç ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 de ortalama arter basınç ölçümlerinde yine ileri düzeyde anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,01) (Tablo 9). EKT sonrası 5.dakikadaki ortalama arter basınç ölçümleri arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 8). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de ortalama arter basınç ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de ortalama arter basınç ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 de ortalama arter basınç ölçümlerinde yine ileri düzeyde anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,01) (Tablo 9). EKT sonrası 10. dakikadaki ortalama arter basınç ölçümleri arasındaki farklarda istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 8). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de ortalama arter basınç ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de ortalama arter basınç ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 de ortalama arter basınç ölçümlerinde yine ileri düzeyde anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,01) (Tablo 9)

31 EKT sonrası 15.dakikadaki ortalama arter basınç ölçümleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir (p<0,05) (Tablo 8). Anlamlılık Grup 1 ile Grup 3 olguların ortalama arter ölçümleri arasındaki farktır (p<0,01). Grup 1 ile Grup 2 ve Grup 2 ile Grup 3 arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 9). Tablo 10: Ortalama arter basıncı ölçümlerinin her grupta bazale göre değişimlerinin değerlendirmesi OAB Grup 1 Grup 2 Grup 3 ++ p ++ p ++ p Baz- 1. dak 0,001** 0,001** 0,001** Baz- 3. dak 0,001** 0,001** 0,001** Baz- 5. dak 0,001** 0,669 0,009** Baz- 10. dak 0,005** 0,243 0,001** Baz- 15. dak 0,464 0,304 0,001** ++ Paired samples t test **p<0,01 Grup 1 vakalarda; bazal ölçümlere göre EKT sonrası 1.dakikadaki ortalama arter basıncı ölçümlerinde görülen yükseliş istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01). EKT sonrası 3., 5. ve 10.dakikalarda ortalama arter basıncı ölçümleri bazale göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek saptanmıştır (p<0,01). Ortalama arter basıncı ölçümlerinde bazale göre 15.dakikadaki değişim istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 10). Grup 2 vakalarda; bazal ölçümlere göre EKT sonrası 1. ve 3.dakikalarda ortalama arter basıncı ölçümlerinde görülen yükseliş istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Ortalama arter basıncı ölçümlerinde bazale göre 5., 10. ve 15.dakikalardaki değişim ise istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 10). Grup 3 vakalarda; bazal ölçümlere göre EKT sonrası 1.dakikadaki ortalama arter basıncı ölçümlerinde görülen yükseliş istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Bazale göre EKT sonrası 3.dakikadaki fark da istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Bazale göre EKT sonrası 5. ve 10.dakikalarda ortalama arter basıncı ölçümlerinde düşme yönünde görülen değişim p<0,01 seviyesinde,

32 15.dakikadaki değişim ise p<0,05 seviyesinde istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (Tablo 10). ort OAB Ölçümleri ** ** ** ** * Bazal 1. Dakika 3. Dakika 5. Dakika 10. Dakika 15. Dakika *p<0,05; **p<0,01 Grup I Grup II Grup III Şekil 4: OAB ölçümlerinin dağılımı

33 Tablo 11: Kalp atım hızı ölçümlerinin gruplara göre değerlendirmesi Grup 1 Grup 2 Grup 3 KH Ort±SD Ort±SD Ort±SD + p Bazal 80,20±6,03 78,30±7,46 83,90±7,48 0,105 Max nabız 161,60±8,59 133,25±9,90 131,75±9,74 0,001** 1. Dakika 89,35±6,56 77,35±7,16 69,05±6,53 0,001** 3. Dakika 84,55±6,90 73,20±6,68 69,75±5,77 0,001** 5. Dakika 83,00±6,56 74,60±6,83 71,45±5,16 0,001** 10. Dakika 81,05±6,97 75,90±6,31 73,55±5,25 0,001** 15. Dakika 80,90±6,38 77,00±6,71 75,10±5,31 0,002** + Repeated Measures test **p<0,01 Tablo 12: Kalp atım hızı ölçümlerinin Post Hoc değerlendirmeleri KH Grup 1-Grup 2 Grup 1-Grup 3 Grup 2-Grup 3 P P p Bazal 0,189 0,105 0,062 Max 0,001** 0,001** 0,001** 1. Dakika 0,001** 0,001** 0,001** 3. Dakika 0,001** 0,001** 0,038* 5. Dakika 0,001** 0,001** 0, Dakika 0,003** 0,001** 0, Dakika 0,012* 0,002** 0, Paired samples t test *p<0,05 **p<0,01 Bazalde alınan kalp atım hızı ölçümleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0,05) (Tablo 11). Grup 1 ile Grup 2, Grup 1 ile Grup 3 ve Grup 2 ile Grup 3 arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 12)

34 Maksimum kalp atım hızı ölçümleri arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 11). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de maksimum kalp atım hızı ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de maksimum kalp atım hızı ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 de maksimum kalp atım hızı ölçümlerinde yine ileri düzeyde anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,01) (Tablo 12). EKT sonrası 1.dakikadaki kalp atım hızı ölçümleri arasındaki farklar ise istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 11). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de kalp atım hızı ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de kalp atım hızı ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 de kalp atım hızı ölçümlerinde yine ileri düzeyde anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,01) (Tablo 12). EKT sonrası 3.dakikadaki kalp atım hızı ölçümleri arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 11). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de kalp atım hızı ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de kalp atım hızı ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 de kalp atım hızı ölçümlerinde yine anlamlı farklılık görülmektedir (p<0,05) (Tablo 12). EKT sonrası 5.dakikadaki kalp atım hızı ölçümleri arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 11). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre Grup 2 de kalp atım hızı ölçümlerinde görülen düşüş ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 1 e göre Grup 3 de kalp atım hızı ölçümlerinde görülen düşüş de ileri düzeyde anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Grup 2 ye göre Grup 3 de kalp atım hızı ölçümleri arasındaki fark ise anlamlı değildir (p>0,05) (Tablo 12). EKT sonrası 10.dakikadaki kalp atım hızı ölçümleri arasındaki farklarda istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01) (Tablo 11). Anlamlılığın hangi gruptan kaynaklandığını saptamak için yapılan ikili karşılaştırmalarda Grup 1 e göre

Serap Kalaycı, Halide Oğuş, Elif Demirel, Füsun Güzelmeriç, Tuncer Koçak

Serap Kalaycı, Halide Oğuş, Elif Demirel, Füsun Güzelmeriç, Tuncer Koçak Koroner Arter Bypass Greftleme Operasyonlarında Esmolol Hidroklörür ve Magnezyum Sülfatın Laringoskopi ve Trakeal Entubasyona Bağlı Hemodinamik Yanıta Etkileri Serap Kalaycı, Halide Oğuş, Elif Demirel,

Detaylı

Pediatrik Havayolu Yönetimi

Pediatrik Havayolu Yönetimi Plan Giriş Pediatrik Havayolu Yönetimi Anatomik farklılıklar Anormal pediatrik havayolu Pediatrik havayolunun değerlendirilmesi Havayolu ekipmanları Akdeniz Üni. Tıp Fak. Acil Tıp A.B.D. Dr. Murat BERBEROĞLU

Detaylı

Kas Gevşeticiler ve Etki Mekanizmaları. Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O.

Kas Gevşeticiler ve Etki Mekanizmaları. Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O. Kas Gevşeticiler ve Etki Mekanizmaları Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O. Kas Gevşeticiler N ö r o m u s k u l e r b l o k e r l e r diye de isimlendirilirler. Analjezik, anestezik

Detaylı

Travmatik Beyin Hasarı ve Ketamin Kullanımı. Doç. Dr. Tarık Ocak Kanuni Sultan Süleyman EAH Acil Tıp Eğitim Kliniği

Travmatik Beyin Hasarı ve Ketamin Kullanımı. Doç. Dr. Tarık Ocak Kanuni Sultan Süleyman EAH Acil Tıp Eğitim Kliniği Travmatik Beyin Hasarı ve Ketamin Kullanımı Doç. Dr. Tarık Ocak Kanuni Sultan Süleyman EAH Acil Tıp Eğitim Kliniği 1962 yılında Stevens tarafından bulunmuş olup insanlarda ilk kullanımı 1965 yılındadır.

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

Levosimendanın farmakolojisi

Levosimendanın farmakolojisi Levosimendanın farmakolojisi Prof. Dr. Öner SÜZER Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji AbD 1 Konjestif kalp yetmezliği ve mortalite 2 Kaynak: BM Massie et al, Curr Opin Cardiol 1996

Detaylı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

ELEKTRO KONVÜLZİF TERAPİ (EKT) Prof. Dr. Alaattin Duran

ELEKTRO KONVÜLZİF TERAPİ (EKT) Prof. Dr. Alaattin Duran ELEKTRO KONVÜLZİF TERAPİ (EKT) Prof. Dr. Alaattin Duran Bir Macar nöropsikiatristi olan L. MADUNA, epilepsi ile dementia praecox arasında klinik bir antagonizm olduğunu hissetmiş ve bundan yararlanmayı

Detaylı

Acil Serviste Sedasyon ve Analjezi

Acil Serviste Sedasyon ve Analjezi Acil Serviste Sedasyon ve Analjezi Journal of Clinical and Analytical Medicine Acil Tıp El Kitabı Güçlü Aydın, Ümit Kaldırım Opioidler Analjezi bilinç değişikliği yaratmadan ağrının azaltılmasıdır. Akut

Detaylı

S Bulun, T Kudsioğlu, N Yapıcı, A Aygün, Z Tuncel, I Doğusoy, T Okay, Z Aykaç

S Bulun, T Kudsioğlu, N Yapıcı, A Aygün, Z Tuncel, I Doğusoy, T Okay, Z Aykaç S Bulun, T Kudsioğlu, N Yapıcı, A Aygün, Z Tuncel, I Doğusoy, T Okay, Z Aykaç Dr.Siyami Ersek Göğüs ve Kalp Damar Cerahisi Eğitim Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği TAV akciğer

Detaylı

α 2 agonistler Deksmedetomidinin farmakolojisi Dr. Burçak Deniz DEDEOĞLU Prof. Dr. Öner SÜZER

α 2 agonistler Deksmedetomidinin farmakolojisi Dr. Burçak Deniz DEDEOĞLU Prof. Dr. Öner SÜZER Deksmedetomidinin farmakolojisi Dr. Burçak Deniz DEDEOĞLU Prof. Dr. Öner SÜZER Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji AbD α 2 agonistler Apraklonidin Klonidin Deksmedetomidin α-metilnoradrenalin

Detaylı

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi Dr. Ali Ayberk Beşen Başkent Üniversitesi Tıbbi Onkoloji BD Giriş Sitotoksik tedaviler herhangi

Detaylı

İntravenöz Anestezikler. Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O. Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI / İKBÜ Anestezi Programı Ders Notları

İntravenöz Anestezikler. Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O. Öğr.Gör.Ahmet Emre AZAKLI / İKBÜ Anestezi Programı Ders Notları Genel Anestezi Farmakolojisi - İntravenöz Anestezikler - Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O. İntravenöz Anestezikler 1 İdeal Bir IV Anestezik Hızlı, yumuşak bir indüksiyon ve ayılma

Detaylı

Çalışmaya dahil edilme kriterleri

Çalışmaya dahil edilme kriterleri Dr.TUĞBA YİĞİT Amaç Bu çalışmada; koroner arter baypas cerrahisi geçirecek hastalarda genel anesteziyle kombine yüksek torakal epidural analjezinin, genel anesteziyle karşılaştırıldığında hemodinamik parametreler

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

ARİTMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

ARİTMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL ARİTMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL ARİTMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR 1) BRADİKARDİK İLAÇLAR 2) TAŞİKARDİK İLAÇLAR Kalp, kendi kendine uyarı çıkarma ve iletebilme özelliğine

Detaylı

β Bloker ve Kalsiyum Kanal Bloker Zehirlenmeleri Uzm. Dr. Yusuf Ali Altuncı Ege Ünv. Tıp Fak. Acil Tıp Ad

β Bloker ve Kalsiyum Kanal Bloker Zehirlenmeleri Uzm. Dr. Yusuf Ali Altuncı Ege Ünv. Tıp Fak. Acil Tıp Ad β Bloker ve Kalsiyum Kanal Bloker Zehirlenmeleri Uzm. Dr. Yusuf Ali Altuncı Ege Ünv. Tıp Fak. Acil Tıp Ad Sunu planı Sunu hedefleri Olgu örneği Genel yaklaşım Spesifik tedavi yöntemleri Yatış taburculuk

Detaylı

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: I- TEMEL BİLİMLER Anesteziye Giriş: Anestezide Fizik Kurallar Temel Monitörizasyon Medikal Gaz Sistemleri Anestezi Cihazı Vaporizatörler Soluma sistemleri,

Detaylı

BRADİKARDİK HASTAYA YAKLAŞIM

BRADİKARDİK HASTAYA YAKLAŞIM Türkiye Acil Tıp Derneği Asistan Oryantasyon Eğitimi BRADİKARDİK HASTAYA YAKLAŞIM SB İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi İzmir, 24-27 Mart 2011 Sunumu Hazırlayan Yrd. Doç. Dr Ayhan ÖZHASENEKLER

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

SEDASYON-ANALJEZİ KAS GEVŞETİCİLER

SEDASYON-ANALJEZİ KAS GEVŞETİCİLER SEDASYON-ANALJEZİ KAS GEVŞETİCİLER MİDAZOLAMIN ÖNERİLEN DOZLARI ORAL 0.5-0.7 mgr/kg Max dox 20 mgr REKTAL 1.0 mgr/kg Max doz 20 mgr NAZAL 0.2-0.4 mgr/kg Max doz 10 mgr SUBLİNGUAL 0.2 mgr/kg * Max doz 2

Detaylı

HIZLI SERİ ENTÜBASYON. Yrd. Doç. Dr. Fırat BEKTAŞ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

HIZLI SERİ ENTÜBASYON. Yrd. Doç. Dr. Fırat BEKTAŞ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı HIZLI SERİ ENTÜBASYON Yrd. Doç. Dr. Fırat BEKTAŞ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı GİRİŞ Tanım Metod Araçlar İlaçlar Protokol Öneriler Öğrenim Hedefleri 1. Hava yolu girişimi gereksiniminin

Detaylı

Bradikardili Hastaya Yaklaşım. Doç. Dr. Mustafa KARACA ĠKÇÜ KARDĠYOLOJĠ KLĠNĠĞĠ

Bradikardili Hastaya Yaklaşım. Doç. Dr. Mustafa KARACA ĠKÇÜ KARDĠYOLOJĠ KLĠNĠĞĠ Bradikardili Hastaya Yaklaşım Doç. Dr. Mustafa KARACA ĠKÇÜ KARDĠYOLOJĠ KLĠNĠĞĠ İleti Sistemi 2 SENKOP Sempatik ve Parasempatik uyarım 5 R P T Q S 6 Kalp debisi = KALP HIZI x Atım hacmi Çok düşük hızlarda

Detaylı

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü İKYD Kardiyak Arrest Algoritmi Tüm nabızsız kardiyak arrest vakalarında ritim (Şoklanabilir ve Şoklanamaz): Ventriküler fibrilasyon/nabızsız Ventriküler Taşikardi (Şoklanabilir) Nabızsız Elektriksel Aktivite

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde endikedir.

ÜRÜN BİLGİSİ. 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde endikedir. ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI ALZAMED 5 mg Film Tablet 2. BİLEŞİM Etkin madde: Donepezil hidroklorür 5 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde

Detaylı

Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği

Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği Hamilelik Döneminde İlaçların Farmakokinetiği ve Farmakodinamiği İlaçlar hamilelik esnasında rutin olarak kullanılmaktadır. Kronik hastalığı olan (astım, diyabet, hipertansiyon, epilepsi, depresyon ve

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. 1. ÜRÜN ADI NORMATİN %0,5 Göz Damlası. 2. BİLEŞİM Etkin madde: Her 1 ml de;

ÜRÜN BİLGİSİ. 1. ÜRÜN ADI NORMATİN %0,5 Göz Damlası. 2. BİLEŞİM Etkin madde: Her 1 ml de; ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI NORMATİN %0,5 Göz Damlası 2. BİLEŞİM Etkin madde: Her 1 ml de; Timolol 5 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR Yüksek göz içi basıncı (oküler hipertansiyon) Glokom (kronik açık açılı glokomu)

Detaylı

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM YOĞUN BAKIMA HASTANIN KABULÜ Açık kalp ameliyatı yapılan hastaların ameliyathaneden yoğun bakıma transferi entübe

Detaylı

Tarihçe. Epidemiyoloji Methamidofos, Diazinon, Diklorvos En sık özkıyım Genç erişkin yaş gurubunda daha sık Mortalite hala yüksek

Tarihçe. Epidemiyoloji Methamidofos, Diazinon, Diklorvos En sık özkıyım Genç erişkin yaş gurubunda daha sık Mortalite hala yüksek Tarihçe Uzm. Dr. Aydın Deniz Karataş Hatay İskenderun Devlet Hastanesi Kıymet Yazıcı Acil Servisi Clermont (1854)- tetraetilpirifosfat Lange, Krueger (1932)- dimetil, dietilfosforofloridat Schrade- parathion,

Detaylı

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği M E T I N S A R I K A Y A, F U N D A S A R I, J I N I G Ü N E Ş, M U S T A F A E R E N, A H M E T E D I P K O R K M A

Detaylı

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım?

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım? Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım? Doç.Dr. Gülay Sain Güven Hacettepe ÜniversitesiTıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Genel Dahiliye Ünitesi 24 Mayıs 2008, Antalya Sunum Planı Gebelik-hipertansiyon

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 203: KALP-DAMAR SİSTEMİ VE HASTALIKLARI

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 203: KALP-DAMAR SİSTEMİ VE HASTALIKLARI Ders Kurulu Başkanı: Prof. Dr. Zarema Karben / Kardiyoloji Başkan Yardımcıları: Yrd. Doç. Dr. Hakan Darıcı / Histoloji ve Embriyoloji Yrd. Doç. Dr. Alper Serçelik / Kardiyoloji Üyeler: Prof. Dr. Lütfi

Detaylı

KAS GEVŞETİCİ İLAÇLAR. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

KAS GEVŞETİCİ İLAÇLAR. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN KAS GEVŞETİCİ İLAÇLAR Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Kas Gevşeticiler Myorelaksanlar Nöromuskuler Blokörler 2 Nöromuskuler Blokörler NÖROMÜSKULER KAVŞAK Nöromüsküler kavşak, yapısı ve fonksiyonları bakımından

Detaylı

RESUSİTASYON FARMAKOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

RESUSİTASYON FARMAKOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN RESUSİTASYON FARMAKOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Resusitasyon, solunumu veya kan dolaşımı durmuş bir kişiye dışarıdan yapılan destekleyici müdahalelerdir. Kardiyopulmoner Resusitasyon (CPR) KARDİYAK

Detaylı

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU Türkiye ulusal düzeyde ölüm nedenleri arasında ilk sırayı 205.457 ölümle kardiyovaskülerhastalıklar (tüm ölüm nedenlerinin %47,73 ü) almaktadır. Kardiyovasküler

Detaylı

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki Ayşe Ağbaş 1, Emine Sönmez 1, Nur Canpolat 1, Özlem Balcı Ekmekçi 2, Lale Sever 1, Salim Çalışkan 1 1. İstanbul Üniversitesi,

Detaylı

Disritmiler, Ölümcül Disritmiler ve Elektriksel Tedaviler

Disritmiler, Ölümcül Disritmiler ve Elektriksel Tedaviler Disritmiler, Ölümcül Disritmiler ve Elektriksel Tedaviler Olgu 45 yaşında Hipertansiyon için Amlodipin 5 mg Sigara (+) Yoğun alkol kullanımı sonrası fenalık hissi Bilinci bulanık Tedavi? Aritmili Hastaya

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

GİRİŞ. Serebral Oksimetre (NIRS) kardiyak cerrahide beyin oksijen sunumunun monitörizasyonunda sıklıkla kullanılmaktadır

GİRİŞ. Serebral Oksimetre (NIRS) kardiyak cerrahide beyin oksijen sunumunun monitörizasyonunda sıklıkla kullanılmaktadır Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Ayşegül Özgök, Ümit Karadeniz, Dilek Öztürk, Dilan Akyurt, Hija Yazıcıoğlu GİRİŞ Serebral Oksimetre (NIRS) kardiyak cerrahide beyin oksijen

Detaylı

GS hakkında genel bilgiler. GS ilaçları. Hangi durumlarda hangi ilaç (ilaç stratejileri)

GS hakkında genel bilgiler. GS ilaçları. Hangi durumlarda hangi ilaç (ilaç stratejileri) GS hakkında genel bilgiler GS ilaçları Hangi durumlarda hangi ilaç (ilaç stratejileri) Cerrahi anestezinin gelişimi tıp tarihindeki en önemli olaylardan biridir. İnhaler anestezikler; W. Long ve William

Detaylı

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü Algoritmalar Kardiyak Arrest Algoritmi Tüm nabızsız kardiyak arrest vakalarında ritim (Şoklanabilir ve Şoklanamaz): Ventriküler fibrilasyon/nabızsız Ventriküler Taşikardi (Şoklanabilir) Nabızsız Elektriksel

Detaylı

UFUK ÜNİVERSİTESİ ANESTEZİ TEKNİKERLİĞİ PROGRAMI UYGULAMA DOSYASI

UFUK ÜNİVERSİTESİ ANESTEZİ TEKNİKERLİĞİ PROGRAMI UYGULAMA DOSYASI UFUK ÜNİVERSİTESİ ANESTEZİ TEKNİKERLİĞİ PROGRAMI UYGULAMA DOSYASI TÜRKİYE CUMHURİYETİ UFUK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU MESLEKİ UYGULAMA DEĞERLENDİRME FORMU FOTOGRAF Öğrencinin Adı

Detaylı

Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014

Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014 Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014 Sedasyon Uygulamaları Günübirlik Anestezi Sonrası Derlenme Safhaları Modifiye Aldrete Skoru Nedir ve Nerede Kullanılır? Modifiye

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ Dr. Lale Sever Intradiyalitik Komplikasyonlar Sık Kalıcı morbidite Mortalite Hemodiyaliz Komplike bir işlem! Venöz basınç monitörü Hava detektörü

Detaylı

KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ

KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ 03-11-2009 Doku hipoperfüzyonu ve organ hasarı oluşturan, intravasküler volüm kaybının ilk tedavisi

Detaylı

Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım

Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım Doç. Dr. Sedat YANTURALI Dokuz Eylul Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı İzmir sedat.yanturali@deu.edu.tr 1 Sunu Planı Hipertansiyona genel bakış

Detaylı

DEĞİŞİK TAZE GAZ AKIM HIZLARININ PEROPERATİF KAS GEVŞETİCİ TÜKETİMİ ÜZERİNE ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

DEĞİŞİK TAZE GAZ AKIM HIZLARININ PEROPERATİF KAS GEVŞETİCİ TÜKETİMİ ÜZERİNE ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI DEĞİŞİK TAZE GAZ AKIM HIZLARININ PEROPERATİF KAS GEVŞETİCİ TÜKETİMİ ÜZERİNE ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Berna UYAN, Hasan Ali KİRAZ, Dilek ÖMÜR *, Mesut ERBAŞ, Serpil EKİN, Hasan ŞAHİN, Hüseyin TOMAN,

Detaylı

Tarih Konunun Adı Öğretim Üyesi

Tarih Konunun Adı Öğretim Üyesi 2014-2015 EĞİTİM YILI S.H.M.Y.O ANESTEZİ TEKNİKERLİĞİ BÖLÜMÜ 2. SINIF 1. DÖNEM ANESTEZİ CİHAZI VE EKİPMANLARI DERS PROGRAMI Tarih Konunun Adı Öğretim Üyesi 19/09/2014 Anestezi Cihazı ve Bölümleri 26/09/2014

Detaylı

Perioperatif süreçte kan basıncı yükselmesinin olumsuzlukları nelerdir?

Perioperatif süreçte kan basıncı yükselmesinin olumsuzlukları nelerdir? Perioperatif süreçte kan basıncı yükselmesinin olumsuzlukları nelerdir? Anestezi indüksiyonu esnasında hemodinamik değişiklikler hipertansif hastalarda daha şiddetlidir. Preoperatif kan basıcı ile

Detaylı

TANIM ANİ KARDİYAK ÖLÜM ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? ŞU ANKİ RESÜTASYONDAKİ TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA

TANIM ANİ KARDİYAK ÖLÜM ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? ŞU ANKİ RESÜTASYONDAKİ TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA ANİ KARDİYAK ÖLÜM DR.FERDA CELEBCİ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. 01/09/2009 ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? TANIM TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA SÜREDE GELİŞEN (GENELLİKLE

Detaylı

Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon

Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon Dr.Canan Aykut Bingöl Yeditepe Üniversite Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Kardiak Arrest 200 000-375 000 kardiak arrest/yıl (ABD) %20 spontan dolaşım sağlanıyor

Detaylı

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

Otakoidler ve ergot alkaloidleri Otakoidler ve ergot alkaloidleri Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antihistaminikler 2 2 1 Serotonin agonistleri, antagonistleri, ergot alkaloidleri 3 3 Otakaidler Latince "autos" kendi, "akos"

Detaylı

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite

Detaylı

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER***

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER*** Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER*** Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji AD*, Biyokimya AD**, Kalp Damar Cerrahi

Detaylı

Dolaşım sistemi, vücudumuzda önemli işlevlere sahiptir. Organizmanın gereksinim duyduğu maddeler, dolaşım sistemi aracılığıyla iletilir.

Dolaşım sistemi, vücudumuzda önemli işlevlere sahiptir. Organizmanın gereksinim duyduğu maddeler, dolaşım sistemi aracılığıyla iletilir. Dolaşım sistemi, vücudumuzda önemli işlevlere sahiptir. Organizmanın gereksinim duyduğu maddeler, dolaşım sistemi aracılığıyla iletilir. Bu nedenle dolaşım sistemi hastalıkları diğer doku ve organları

Detaylı

Multi-Attribute Utility Analysis (MAUA) (Endikasyona Yönelik İlaç Seçimi/Çok Yönlü Optimizasyon Analizi)

Multi-Attribute Utility Analysis (MAUA) (Endikasyona Yönelik İlaç Seçimi/Çok Yönlü Optimizasyon Analizi) Multi-Attribute Utility Analysis (MAUA) (Endikasyona Yönelik İlaç Seçimi/Çok Yönlü Optimizasyon Analizi) ETKİLİLİK Etken madde ne kadar etkili Sadece Farmakodinamik özellikler değil, Farmakokinetik özellikler

Detaylı

Arş.Gör.Dr. Ahmet UZUNDURUKAN

Arş.Gör.Dr. Ahmet UZUNDURUKAN LİTYUM LİTYUM İNTOKSİKASYONU Arş.Gör.Dr. Ahmet UZUNDURUKAN Arş.Gör.Dr. Ahmet UZUNDURUKAN Giriş Farmakokinetik Patofizyoloji İntoksikasyon Tedavi Takip-Taburculuk GİRİŞ Lityum, bipolar bozukluk akut manide

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Anestezi Teknikerlği Ders Programı. Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Anestezi Teknikerlği Ders Programı. Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma 1. YIL ilk yarıyıl (güz dönemi) BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Anestezi Teknikerlği Ders Programı Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma 09.00-09.50 SHMY101 ANES-101 ANES-101

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki Nimet Aktaş*, Mustafa Güllülü, Abdülmecit Yıldız, Ayşegül Oruç, Cuma Bülent

Detaylı

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Bölüm 25 Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Dr. Fevzi DEMİREL Nefesle Alınan Kortizonlu İlaçların Yan Etkileri Astım tedavisinde kullanılan

Detaylı

1. Yağ depolanmasını engellemek (iştahı kesmek, yağ emilimini azaltmak)

1. Yağ depolanmasını engellemek (iştahı kesmek, yağ emilimini azaltmak) İlaç tedavisinde yöntem: 1. Yağ depolanmasını engellemek (iştahı kesmek, yağ emilimini azaltmak) 2. Yağ kullanımını artırmak olmalıdır (termogenezi artırmak, lipolizi artırmak) İştah kesiciler: Hem katokolaminerjik

Detaylı

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı Kan Basıncında Yeni Kavramlar Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı Prof. Dr. Enver Atalar Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Nabız Basıncı Nabız Basıncı: Sistolik

Detaylı

Bu Ünitede; Şokun Tanımı Fizyopatoloji Şokta sınıflandırma Klinik Özellikler Tedavi anlatılacaktır

Bu Ünitede; Şokun Tanımı Fizyopatoloji Şokta sınıflandırma Klinik Özellikler Tedavi anlatılacaktır Doç. Dr. Onur POLAT Bu Ünitede; Şokun Tanımı Fizyopatoloji Şokta sınıflandırma Klinik Özellikler Tedavi anlatılacaktır Öğrenim Hedefleri; Şokun genel tanımını Şoktaki genel fizyopatoloji ve kompanzasyon

Detaylı

HAZIRLAYAN HEMŞİRE: ESENGÜL ŞİŞMAN TÜRK BÖBREK VAKFI TEKİRDAĞ DİYALİZ MERKEZİ

HAZIRLAYAN HEMŞİRE: ESENGÜL ŞİŞMAN TÜRK BÖBREK VAKFI TEKİRDAĞ DİYALİZ MERKEZİ HAZIRLAYAN HEMŞİRE: ESENGÜL ŞİŞMAN TÜRK BÖBREK VAKFI TEKİRDAĞ DİYALİZ MERKEZİ RESİRKÜLASYON NEDİR? Diyaliz esnasında, diyaliz olmuş kanın periferik kapiller dolaşıma ulaşmadan arter iğnesinden geçen

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI MYODİN 4mg/2ml IM ampul Kas üzerine uygulanır. Etkin madde: Her bir ampulde 4 mg Tiyokolşikosid Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, hidroklorik asit, sitrik asit monohidrat, susuz sodyum

Detaylı

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK TORAKAL EPİDURAL ANESTEZİ VE FEMORAL BLOK YÖNTEMİ A.DOSTBİL*, H.BAŞEL**, Ö.TEKİN***, M.ÇELİK*, A.AHISKALIOĞLU*, AF.ERDEM* *ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, hidroklorik asit, enjeksiyonluk su

Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, hidroklorik asit, enjeksiyonluk su KULLANMA TALİMATI KEPLERON 4 mg / 2 ml IM Enjektabl Çözelti İçeren Ampul Kas içine uygulanır. Etkin madde: Her bir ampulde 4 mg Tiyokolşikosid Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, hidroklorik asit, enjeksiyonluk

Detaylı

Myastenia Gravis Olgularında Deksmedetomidin-Propofol ile Kas Gevşetici Kullanılmaksızın Anestezik Yaklaşım (Olgu Serisi)

Myastenia Gravis Olgularında Deksmedetomidin-Propofol ile Kas Gevşetici Kullanılmaksızın Anestezik Yaklaşım (Olgu Serisi) Myastenia Gravis Olgularında Deksmedetomidin-Propofol ile Kas Gevşetici Kullanılmaksızın Anestezik Yaklaşım (Olgu Serisi) Volkan Hancı*, Serhat Bilir**, Serhan Yurtlu**, Mertol Gökçe***, Özkan Saydam***,

Detaylı

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV Sunu planı NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Neden Endikasyonlar Kontrendikasyonlar Hasta seçilmesi Komplikasyonlar Solunum yetmezliği IMV

Detaylı

Akut İskemik İnme. İskemik İnme (%85) Hemorajik inme (%15)

Akut İskemik İnme. İskemik İnme (%85) Hemorajik inme (%15) 1 Akut İskemik İnme STROKE ( inme ):Beyinin bir bölgesine kan akımının kesilmesi sonucu oluşan nörolojik hasardır. İskemik İnme (%85) Hemorajik inme (%15) 2 Akut İskemik İnme Arrest olan iskemik inme vakalarının

Detaylı

TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON DERNEĞİ (TARD) ANESTEZİ UYGULAMA KILAVUZLARI POSTANESTEZİK BAKIM

TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON DERNEĞİ (TARD) ANESTEZİ UYGULAMA KILAVUZLARI POSTANESTEZİK BAKIM TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON DERNEĞİ (TARD) ANESTEZİ UYGULAMA KILAVUZLARI POSTANESTEZİK BAKIM Kasım 2005 Sayın Meslektaşlarımız, Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği, anestezi uygulamalarında

Detaylı

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... UYKU Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya... Sırça tastan sihirli su içilir, Keskin Sırat koç üstünde geçilir, Açılmayan

Detaylı

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI Bariatrik ameliyatlar sadece kilo kaybı sağlayarak fiziksel değişim sağlamazlar, asıl önemli olan kilo kaybı sonrası vücudumuz için bu 7 önemli

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. PROCTO-GLYVENOL Supozituvar

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. PROCTO-GLYVENOL Supozituvar 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI PROCTO-GLYVENOL Supozituvar KISA ÜRÜN BİLGİSİ 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Her bir supozituvar (2 g), 400 mg tribenosid ve 40 mg lidokain içerir. Yardımcı

Detaylı

Bradiaritmiler. Bradikardi. İlk değerlendirme. İlk yaklaşım. İlk yaklaşım. Dr. Özlem YİĞİT Acil Tıp A.D

Bradiaritmiler. Bradikardi. İlk değerlendirme. İlk yaklaşım. İlk yaklaşım. Dr. Özlem YİĞİT Acil Tıp A.D Bradikardi Bradiaritmiler Dr. Özlem YİĞİT Acil Tıp A.D. 26.10.2010 Kalp hızı < 60 atım/dakika Semptomatikse hız genellikle 50 nin altında Bazı kişilerde fizyolojik kalp hızı bu seviyelerde olabilir 1 2

Detaylı

DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Dokuların oksijen ve besin ihtiyacını karşılayan, kanın vücutta dolaşmasını temin eden, kalp ve kan damarlarının meydana getirdiği sisteme dolaşım

Detaylı

ATRİYAL FİBRİLASYON Atriyal fibrilasyon En sık görülen aritmi Epidemiyoloji Aritmiye bağlı hastaneye yatanların 1/3 ü AF li. ABD de tahmini 2.3 milyon, Avrupa da 4.5 milyon insan AF ye sahip. Sıklığı

Detaylı

Antiaritmik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer Antiaritmik ilaç preparatları

Antiaritmik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer  Antiaritmik ilaç preparatları Antiaritmik ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antiaritmik ilaç preparatları 2 2 1 3 3 Aritmiler ve temel bilgiler I Aritmi (disritmi), normal sinüs ritminden herhangi bir sapma ve kalp atımlarındaki

Detaylı

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.*

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.* GİRİŞ Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan 10-20 kat daha yüksektir.* Çok sayıda çalışmada hemodiyaliz dozu ile morbidite ve mortalite arasında anlamlı ilişki saptanmıştır.

Detaylı

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ Nagihan KARAHAN*, Murat AKSUN*, Senem GİRGİN*, Tevfik GÜNEŞ**, Levent YILIK**, Ali GÜRBÜZ** * İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Anesteziyoloji

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 4. KLİNİK ÖZELLİKLER 4.1 Terapötik endikasyonlar NIZORAL Ovül, akut ve kronik vulvovajinal kandidozun lokal tedavisinde kullanılır.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 4. KLİNİK ÖZELLİKLER 4.1 Terapötik endikasyonlar NIZORAL Ovül, akut ve kronik vulvovajinal kandidozun lokal tedavisinde kullanılır. KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI NIZORAL 400 mg Ovül 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Her bir ovül etkin madde olarak 400 mg ketokonazol içerir. Yardımcı maddeler: Bütil hidroksianizol

Detaylı

Lokal Anestetikler ve Lokal Anestezi

Lokal Anestetikler ve Lokal Anestezi Plan Lokal Anestetikler ve Lokal Anestezi Dr. Cenker EKEN AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı Farmakoloji ve patofizyoloji Endikasyonlar Lokal anestezik ajanlar Lokal anestezi Giriş Halstead WS: Practical comments

Detaylı

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü Prof.Dr.Mitat KOZ DOLAŞIMIN SİNİRSEL KONTROLÜ Doku kan akımının her dokuda ayrı ayrı ayarlanmasında lokal doku kan akımı kontrol mekanizmaları

Detaylı

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet Emin Demirkol Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı AMAÇ Bu çalışmada

Detaylı

İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ. Amaç. Hastalık, yaralanma ya da cerrahi girişim sonrası ortaya çıkan ağrı ve diğer belirtileri ortadan kaldırmak

İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ. Amaç. Hastalık, yaralanma ya da cerrahi girişim sonrası ortaya çıkan ağrı ve diğer belirtileri ortadan kaldırmak İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ İLAÇ İlaç, canlı hücrelerde oluşturduğu etki ile bir hastalığın teşhisini, iyileştirilmesi veya belirtilerinin azaltılması amacıyla tedavisini veya bu hastalıktan korunmayı mümkün kılan,

Detaylı

HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ

HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ SELDA ARSLAN 1,FİGEN BEKAR TUNÇALP 2 1 Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü; 2 Selçuk Üniversitesi

Detaylı

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları Sunum planı Olgularla Kan Gazı Değerlendirilmesi Dr. Ayhan ÖZHASENEKLER Acil Tıp Uzmanı Diyarbakır Devlet Hastanesi Neden Arteryel Kan Gazı ( AKG)? Değerlendirilen Parametreler Neler? Asit-Baz Dengesi

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 203: KALP-DAMAR SİSTEMİ VE HASTALIKLARI

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 203: KALP-DAMAR SİSTEMİ VE HASTALIKLARI Ders Kurulu Başkanı: Prof. Dr. Zarema Karben / Kardiyoloji Başkan Yardımcıları: Yrd. Doç. Dr. Necla Benlier / Tıbbi Farmakoloji Yrd. Doç. Dr. Alper Serçelik / Kardiyoloji Üyeler: / Prof. Dr. Şahin A. Sırmalı

Detaylı

Zoladex LA 10.8 mg Depot (Subkütan Implant)

Zoladex LA 10.8 mg Depot (Subkütan Implant) 1 Zoladex LA 10.8 mg Depot (Subkütan Implant) 2 Prospektüs 3 Zoladex LA 10.8 mg Depot (Subkütan Implant) Steril,apirojen Formülü Beher Zoladex LA Subkütan implant, enjektör içinde, uygulamaya hazır, beyaz

Detaylı

YOĞUN BAKIMDA KARDİYAK ARİTMİLERE YAKLAŞIM

YOĞUN BAKIMDA KARDİYAK ARİTMİLERE YAKLAŞIM YOĞUN BAKIMDA KARDİYAK ARİTMİLERE YAKLAŞIM Doç. Dr. Ali Serdar Fak Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Şubat 2009 Konu akışı Yoğun bakım hastalarında aritmi sıklığı ve çeşitleri

Detaylı

Klinikte Analjeziklerin Kullanımı. Dr.Emine Nur TOZAN

Klinikte Analjeziklerin Kullanımı. Dr.Emine Nur TOZAN Klinikte Analjeziklerin Kullanımı Dr.Emine Nur TOZAN Analjezikler Hastaya uygulanacak ilk ağrı kontrol yöntemi analjeziklerin verilmesidir. İdeal bir analjezik Oral yoldan kullanıldığında etkili olabilmeli

Detaylı

IV-V. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

IV-V. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: IV-V. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: I- TEMEL BİLİMLER Anesteziye Giriş: Anestezide Fizik Kurallar Temel Monitörizasyon Medikal Gaz Sistemleri Anestezi Cihazı Vaporizatörler Soluma sistemleri,

Detaylı

KULLANMA TAL MATI MAXTH O 4 mg/2 ml M Enjeksiyon çin Çözelti çeren Ampul Kas içine uygulanır. Etkin madde Yardımcı maddeler : Bu ilacı kullanmaya ba

KULLANMA TAL MATI MAXTH O 4 mg/2 ml M Enjeksiyon çin Çözelti çeren Ampul Kas içine uygulanır. Etkin madde Yardımcı maddeler : Bu ilacı kullanmaya ba KULLANMA TALİMATI MAXTHİO 4 mg/2 ml İM Enjeksiyon İçin Çözelti İçeren Ampul Kas içine uygulanır. Etkin madde: Her bir ampulde 4 mg Tiyokolşikosid Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, sitrik asit monohidrat,

Detaylı

Hipoglisemi-Hiperglisemi. Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul

Hipoglisemi-Hiperglisemi. Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul Hipoglisemi-Hiperglisemi Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul Diabetin Acil Sorunları Hipoglisemi Diabetik Ketoz ( veya Ketoasidoz) Hiperosmolar Nonketotik Durum Laktik Asidoz Hipoglisemi

Detaylı

Pazoloji ve Kullanım Şekli Çocuklar ve erişkinlerde kullanımı aşağıdaki tabloda verilmiştir;

Pazoloji ve Kullanım Şekli Çocuklar ve erişkinlerde kullanımı aşağıdaki tabloda verilmiştir; KISA ÜRÜN BİLGİLERİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI NAC 200 mg efervesan tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Asetilsistein 200 mg Yardımcı madde(ler): Aspartam (E 951) Sodyum hidrojen karbonat

Detaylı

Giresun İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi

Giresun İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi Sayfa No 1 / 5 1. AMAÇ: Yatan hastaları bakım veya tedavinin amaçlanmayan sonuçlarından korumak amacıyla ilaç uygulamaları ve operasyon sonrası hasta vital bulgularının takibinin nasıl ve ne sıklıkla yapılacağını

Detaylı

1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler.

1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler. 1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler. Bunlar; absorbsiyon, dağılım; metabolizma (biotransformasyon) ve eliminasyondur. 2. Farmakodinamik faz:

Detaylı

Konjestif Kalp Yetmezliğinde Solunum Desteği. Uzm. Dr. Nil ÖZYÜNCÜ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Konjestif Kalp Yetmezliğinde Solunum Desteği. Uzm. Dr. Nil ÖZYÜNCÜ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Konjestif Kalp Yetmezliğinde Solunum Desteği Uzm. Dr. Nil ÖZYÜNCÜ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Solunum yetmezliği ile başvuran dekompanse kalp yetmezliği hastası 76 yaşında,

Detaylı