Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 9

Transkript

1 ÖZET: Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, Batı Akdeniz in güller, göller ve gönüller yöresi Burdur un, adını Milli Şair Mehmet Akif Ersoy dan aldığı bir üniversitenin rektörü olmaktan büyük bir onur ve gurur duyduğumu belirterek; MAKÜ olarak 2006 yılında kurulan Türkiye nin en genç ve hızlı büyüyen üniversitelerinden biridir. Geçen 9 yılda Eğitimdeki başarısı gözler önündedir. Kurulduğu 2006 yılında olan öğrenci sayısı, bugün ye ulaşmıştır. 10. yılını kutlamaya hazırlanan üniversitemizde eğitim öğretim yılında bu sayı, yeni açılacak akademik birimlerle ve Türkiye nin bütün bölgelerinden Üniversitemizi tercih eden öğrencilerle yaklaşık olarak civarında olacaktır. Sadece tüm Türkiye nin değil, Dünyanın 30 ülkesinden gelen öğrencilerin Üniversitemizi tercih etmesi, eğitimdeki kalitemizin en önemli göstergelerinden biridir. Üniversitemizde Eğitim-öğretim hizmetleri, 38 Prof., 66 Doçent,198 Yrd. Doç. Dr., 174 Öğr. Gör,195 Araştırma Görevlisi,32 Uzman, toplam 729 öğretim elamanı ile sürdürülmektedir. Öğretim elamanı başına düşen öğrenci sayısı 30 dur. Bu rakam Türkiye ortalamasına yakındır diye konuştu. ABSTRACT: Prof. Adem Korkmaz, the Rector of Mehmet Akif Ersoy University, reports I express the honor of being the rector of a university, which is located in the West Mediterranean in Burdur the territory of roses and lakes, and which is called after the poet of Turkish National Anthem. MAKU was founded in 2006 and it is one of the fastest developing and youngest universities of Turkey. Its educational success in the last 9 years is considerable. The number of the students has reached from 12,018 to 21,720 since it was founded in This number will reach up to 23,000 in the academic year with new departments and the students from all the regions of Turkey preferring our university which prepares to celebrate the 10th anniversary. That the students not just from Turkey but also from the 30 countries all around the world prefer our university is one of the most significant indicator of the educational quality. (Translated by BURDİL) Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 9

2 2006 yılında kurulan, yaşıtlarına açık ara fark atan ve adını Milli Şairden alan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Göller Bölgesinde dikkat çekiyor. İstiklal yerleşkesindeki modern yapılaşmasıyla; kültürel özellikleri, bilimsel projeleri ile kendi içinde mozaik yaratan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Batı Akdeniz de bir marka olmuş durumda. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Rektörlüğü de değişime giderek daha fazla ileri gitmenin ve büyümenin yolunu arıyor. MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz da ayağının tozuyla İstiklal yerleşkesinde misyon ve vizyonlarını anlattı. Rektör Korkmaz ın, Kendini Yöneten Üniversite, Kentine Yönelen Üniversite anlayışını vurguladığı söyleşimizi yayınlıyoruz. DERGİ AYRINTI DERGİ AYRINTI: Sayın Korkmaz, öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz? PROF. DR. ADEM KORKMAZ: Burdur un Ağlasun İlçesinde 1971 yılında doğdum. İlk ve orta öğrenimimi aynı ilçede, lisans eğitimimi ise İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi nde 1993 yılında tamamladım. Yüksek Lisansımı 1996 yılında Cumhuriyet Üniversitesinde, Doktora çalışmamı ise 2001 yılında İstanbul Üniversitesinde tamamladım yılında Doçent, 2012 yılında da Profesör unvanını aldım. Çalışma hayatının temel sorunlarına yönelik akademik çalışmalar, ayrıca sosyal politika, iş hukuku, ücret konularında akademik çalışmalar yaptım. Bugün Mehmet Akif Ersoy Üniversitemizde yer alan Ağlasun Meslek Yüksekokulu bünyesinde üniversitemizin kuruluş süreci dönemi olan yılları arasında müdür yardımcılığı ve müdürlük görevinde bulundum. Türkiye İş Kurumu Genel Kurulu üyeliği, KOSGEB Proje Değerlendirme Kurulu Üyelikleri ve TÜBİTAK proje değerlendirme kurullarında görevler yaptım. İş dünyasında da aktif görevlerde bulundum yıllarında Isparta Ticaret ve Sanayi Odası nda Genel Sekreter olarak görevlendirildim. Halen, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği adına Burdur Bölgesi Odalar ve Borsalar Akademik danışmanı olarak görev yapmaktayım. Evli ve 3 çocuk babasıyım. AYRINTI: Efendim, rektörlük seçim sürecinizi ve üniversite - kent bütünleşmesi çalışmalarınızı öğrenebilir miyiz? KORKMAZ: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nın 130 uncu ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 13 üncü maddeleri uyarınca, 14 Mayıs 2015 tarihinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörlüğüne atandım. Öncelikle Batı Akdeniz in güller, göller ve gönüller yöresi Burdur un, adını Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy dan aldığı bir üniversitenin rektörü olmaktan büyük bir onur ve gurur duyduğumu belirtmek istiyorum. Ancak böyle ulvi bir görevin uhdeme tevdi edilmesinin omuzlarımıza yüklediği ağır sorumluluğunun da bilincindeyim. Çünkü göreve atanır atanmaz Burdur umuzda gerek yerel birimlerin ve gerekse Sivil Toplum Kuruluşlarının duymuş oldukları heyecan, beklentilerin ne kadar yüksek olduğunun da bir göstergesiydi. Zira toplumumuzun yükseköğrenim talebini karşılamak, insan gücümüze nitelikli yükseköğrenim hizmeti sunarak toplumsal gelişmemizi hızlandırmak ve güçlendirmek için üniversitelerimiz olmazsa olmaz bir değere sahiptir. Diğer yandan ekonomiden sağlığa, tarımdan teknolojiye hayatımızı etkileyen ve bizim yeni olarak adlandırdığımız Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 10

3 neredeyse her şey ilk önce üniversite koridorlarında gün ışığına çıkmaktadır. Bu yüzden bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de üniversite hem eğitim öğretim hem de araştırma ve geliştirme yapan en önemli kurumsal yapılar arasındadır. Kanaatimce bu kurum insanlığa ve devletine olan hizmeti bilimsel faaliyetler yaparak vermeli; şehrine, bölgesine ve ülkesine değer katan bir kimlik taşımalıdır. Genç bir üniversite olmak da bilim ve bilimin ışığında insanlığa hizmet temelli bir kurumsallaşmanın temelini atmak adına önemli bir fırsattır. Göreve atanmamın hemen akabinde öncelikle üniversitemizi daha yakından tanımak ve problemleri yerinde görmek amacıyla tüm birimlerden brifing almak suretiyle öncelikleri belirleme fırsatım oldu. Özellikle üniversitemizin 10.yılını kutlayacağımız Eğitim-Öğretim yılında adına ve yaşına yakışır bir biçimde stratejik eylem planının bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyordu. Çünkü Yükseköğrenim konusunda Burdur üstüne düşen görevi başarıyla yapmıştır. Üniversitesini kurmak için bütün aktörleriyle (halk, yönetici, siyasetçisi, basın, sivil toplum) bir araya gelmiş, adeta bir sevda ve bir ülkü olarak bu üniversiteyi meydana getirmiştir. Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 11

4 Hükümetlerimiz de her bütçe döneminde yeterli desteği fazlasıyla sağlamıştır. Artık sıra akademisyenlerde; sıra birikimlerini içinde yaşadığı kenti için seferber edecek bizlerde. Hali hazırda Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi nin değerli akademisyenleri bu misyon için çalışmalar yürütmektedir. Biz, yönetim anlayışımız ve politikamızla bu çalışmalara kurumsal anlamda destek vereceğiz. Bunu yerine getirirken de akademik bireysel ilişkilere dayalı olarak değil, kurumsal bir politikanın yansıması dikkate alınacaktır. ÜNİVERSİTELER NİTELİKLİ İNSAN YETİŞTİREREK ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLAR Üniversiteler yalnızca eğitim-öğretim adına bilimsel çalışmaların yapıldığı, ülkenin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün yetiştirildiği ve ülke ekonomisine katkı sağladığı kurumlar değildir. Bunun yanı sıra bulunduğu bölgenin de ekonomik kalkınmasında öncülük eden kurumlardır. Bunun da en önemli göstergesi üniversite-sanayi işbirliğidir. Günümüzde en çok sözü edilen, konuşulan kavramlardan birisi de üniversite-sanayi işbirliği konusudur. Ancak, bu kavramın içinin nasıl doldurulacağı, etkin bir işbirliği modelinin nasıl olması gerektiği üzerine ciddi yaklaşımlara ve uygulamalara sahip değiliz. O yüzden artık neredeyse duyanların kendisinden kaçmaya çalışacağı bir kavram haline gelmektedir. Bunun temel nedeni akademi ve iş dünyasının meseleye kendi bulundukları konumdan bakmalarıdır. Konuya doğru yaklaşım meselenin her iki yönüne birlikte bakmaktan geçiyor. Uzun yıllar iş dünyasının içinde aktif şekilde bulunmuş birisi olarak, üniversite-iş dünyası birlikteliğinin nasıl sağlanacağına ilişkin bize özgün modeller geliştirebileceğimizi biliyorum. Akademinin iş dünyası ile birlikteliği esasında eğitim alan kıymetli öğrencilerimizin iş hayatının gerekleri ve sahip olmaları gereken donanımlara yön ve yol göstermesi bakımından da büyük önem taşımaktadır. Günümüzde, mesleki eğitimde üniversite- sektör işbirliği, teknolojik değişikliklerin gösterdiği hız nedeniyle gittikçe artan bir öneme sahiptir. Bu nedenle ülkemizde, ister üniversite çatısı altında, ister orta öğretim kapsamında olsun, Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 12

5 mesleki eğitimin geliştirilmesi konusunda gösterilen çabalar çok geniş bir alanda ele alınmaktadır. Bu gerçekten hareketle ve Avrupa Birliği ne uyum süreci kapsamında, gerek orta öğretim kurumlarının gerekse üniversitelerin, geliştirilen projeler bazında mesleki eğitimde nitelik ve niceliği arttırıcı yönde çalışmalar yaptığı gözlemlenmektedir. Bu çabalardan en dikkat çekici olan ise; sektör-üniversite işbirliğidir. Ancak, bu konuda yalnızca özel sektör değerlendirilmemeli, mevzuatın oluşmasında söz sahibi olan, bir başka deyişle karar mercii konumundaki ilgili kamu sektörü de dikkate alınmalıdır. Üniversite- sektör işbirliğinin temelinde, ortaöğretim kurumlarından başlayan mesleki eğitimin niteliği ilk adımı oluşturur ve sektörün gereksinim duyduğu işgücü profili ortaöğretim kurumlarında şekillenir. Üniversitede ise ara insan gücü yetiştiren meslek yüksekokulları aracılığı ile daha bilinçli bir temele oturur. Dolayısıyla meslek yüksekokullarının sektörle ilişkilerinde öğrencilerinin ortaöğretimde aldıkları meslek eğitimi önemli bir rol oynamakta, daha da önemlisi meslek eğitiminin ötesinde, hayata bakış açısı, çevresiyle olan iletişim ve etkileşimi önem kazanmaktadır. Üniversite eğitiminde verilen teorik ipuçları, büyük ölçüde uygulama olanağı sağlanarak öğrencilerle sektörün bütünleşmesini ve sonuçta meslek ile uyumlu istihdamı gerçekleştirir. Ayrıca sektör ihtiyaçlarının ne olduğu ve işgücü niteliğinin belirlenmesinde, üniversitenin lokomotif özelliği unutulmamalıdır. Bu nedenle sektörden gelen istekler ayrıntılı bir şekilde gözden geçirilmeli, değerlendirilmeli ve Bölge- İl İşgücü Piyasası İhtiyaç Analizi Raporu hazırlanarak sektörün ihtiyaçlarına cevap verilmelidir. Bu anlamda üniversite olarak bu dönemde neler yapmak istediğimize örnekler verecek olursak; *Üniversitemizle sanayinin işbirliğine dayalı olarak eşgüdümlü çalışabilmesi için SEDMER (Sektörel Eğitim ve Danışmanlık Merkezi) ile sektöre yönelik olarak bir danışman havuzu oluşturularak KOSGEB ve BAKA ile bölgedeki firmalara aktif eğitim danışmanlığı ve proje hazırlama hizmetleri kurumsal bir kimlikle verilecektir. Çalışma Bakanlığı nın Mesleki Yeterlik Kurulunun tanımladığı meslek kodlarına yönelik akredite eğitimleri verilecektir. Sektör Akademisi Projesi kapsamında sektörden yetkin insanların mütemadiyen önceden planlanmış dersleri vermeleri Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 13

6 suretiyle öğrencilerle buluşmaları sağlanacak, böylece bilgi, birikim ve tecrübelerini paylaşmalarına fırsat tanınacaktır. Bölgedeki ticaret ve sanayi odaları ve borsaları ile birlikte çalışacağımız, iş dünyasına yönelik olarak, girişimci adaylarımız ve iş adamlarımız/iş kadınlarımız için iş dünyasının ihtiyaç duyduğu yeterliliklerin geliştirilmesine yönelik olarak hizmet verecek bir İş Adamı Okulu projesi geliştirilecek. Genç, kadın ve dezavantajlı gruplara öncelikli İş Geliştirme Merkezi (İŞGEM)kurularak öğrenciler ve Burdurluların girişimciliğinin geliştirilmesine katkı verilecek. Üniversiteler, araştırma merkezleri, özel sektör arasında; araştırmacılar ile girişimciler, yatırımcılar ve sanayiciler ile gerekli ve ihtiyaç duyulan bağlantıları sağlanması yönünde faaliyet gösterecek, akademik araştırmaların doğrudan ticarileşebileceği Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO) nin üniversitemiz bünyesinde kurulması sağlanarak akademi ve iş dünyasının hizmetine açılacaktır. Bu saydıklarımız sanayi işbirliğine dayalı olarak hayata geçireceğimiz ve Burdur umuzun ekonomisine katkı sağlayacak projelerden bazılarıdır. Sadece sanayi değil aynı zamanda eğitim-öğretimdeki niteliğimizi arttırmak önemli önceliklerimizdir. Zira Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 2006 yılında kurulan Türkiye nin en genç üniversitelerinden biridir. Buna rağmen geçen 9 yılda Eğitimdeki başarısı ile Türkiye nin en hızlı büyüyen ve bunu da ulusal başarıları ile taçlandıran bir üniversitedir. MAKÜ BİR DÜNYA ÜNİVERSİTESİ DERGİ AYRINTI: Son olarak rektörlük misyonunuzu öğrenebilir miyiz? Ayrıca bu eğitim- öğretim yılı itibarıyla Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi nin öğrenci, akademisyen, fakülte ve meslek yüksekokulu sayısını aktarır mısınız? KORKMAZ: Üniversitemiz kurulduğu 2006 yılında olan öğrenci sayısı, bugün ye ulaşmıştır. 10. yılını kutlamaya hazırlanan üniversitemizde eğitim öğretim yılında bu sayı, yeni açılacak akademik birimlerle ve Türkiye nin bütün bölgelerinden Üniversitemizi tercih eden öğrencilerle yaklaşık olarak civarında olacaktır. Sadece tüm Türkiye nin değil, Dünyanın 30 ülkesinden gelen öğrencilerin Üniversitemizi tercih etmesi, eğitimdeki kalitemizin en önemli göstergelerinden biridir Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 14

7 Eğitim-öğretim yılında tarafımızca önerilen, ÖSYM kontenjanı, okul birincileri kontenjanı ön lisans-lisans programları ile bu yıl MAKÜ ailesine katılacak öğrenci sayısı yeni açılan birimlerle 7681 olacaktır. Üniversitemizdeki Fakülte ve yüksekokullarımızı da şöyle sıralayabiliriz; Eğitim Fakültesi, Veteriner Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, İlahiyat Fakültesi ile toplam 6 Fakülte. Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sağlık Bilimleri Enstitüsü ile toplan 4 Enstitü. Beden Eğitimi Ve Spor Yüksekokulu, Yabancı Diller Yüksekokulu, Turizm İşletmeciliği Ve Otelcilik Yüksekokulu, Sağlık Yüksekokulu, Bucak Sağlık Yüksekokulu, Bucak Zeliha Tolunay Uygulamalı Teknoloji Ve İşletmecilik Yüksekokulu ile toplam 6 Yüksekokul ve 10 Meslek Yüksekokulu ile öğrenimi sürdürmektedir. Ayrıca bu yıl YÖK tarafından açılmasına onay verilen programlarımızla yeni döneme daha da güçlenerek gireceğiz. Açılan yeni programlarımız; Mühendislik - Mimarlık Fakültesi ne Elektrik, Bilgisayar ve Enerji Sistemleri Bölümü, Fen-Edebiyat Fakültesi ne Coğrafya, Tarih (Normal Öğretim ve İkinci Öğretim),Moleküler Biyoloji ve Genetik, Nanobilim ve Nanoteknoloji bölümü, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ne Bankacılık ve Finans Programı (İkinci Öğretim) Çavdır MYO: Sosyal Hizmetler Programı Gölhisar MYO: Mimari Restorasyon, İnternet ve Ağ Teknolojileri, Ormancılık ve Orman Ürünleri Programı, Gölhisar Sağlık Hizmetleri MYO: Optisyenlik, Odyometri Programı, Burdur MYO: Et ve Ürünleri Teknolojisi Programı. Açılan bu programların yanında Eğitim-Öğretim döneminde sadece güçlü olduğumuz lisans programlarının yanında, son dönemlerde mevcudiyeti tartışılan meslek yüksekokullarının bölge ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmesi için meslek yüksekokullarının yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında tüm meslek yüksekokullarının tek merkezden koordine edilmesi sağlanacaktır. Zira ülkemizde üniversite eğitimi ile mesleki eğitimin önemi kıyaslandığında, bu güne kadar mesleki eğitimin göz ardı edildiği bilinen bir gerçektir. Bu gerçekten hareketle ve Avrupa Birliği ne uyum süreci kapsamında, üniversitelerimizin mesleki eğitim konusunda gittikçe artan bir duyarlılık gösterdiği, mesleki eğitimi nitel ve nicel anlamda geliştirme yönünde çaba harcadığı gözlemlenmektedir. Bu çabalardan en dikkat çekici olanı ise; Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 15

8 sektör-üniversite işbirliğidir. İşletmelerin ihtiyaç duyduğu, tekniker ve meslek elemanı unvanıyla anılan, ara insan gücü yetiştirmek amacıyla kurulan Meslek Yüksekokulları, günümüzde işlevini bir adım daha ileriye taşıyarak, nitelikli ara insan gücü yetiştirmeyi hedeflemektedirler. Meslek Yüksekokullarının kuruluşundan bu yana karşılaşılan sorunların temelinde endüstri-okul işbirliğinde eksiklikler olmasıdır. İş dünyasının ihtiyaç duyduğu işgücü niteliği, hangi alanlarda yetişmiş işgücüne ihtiyaç duyulduğu ön plana çıkmaktadır. Özellikle yeni program açma ya da programların kapatılmasına ilişkin karar alınırken, Meslek Yüksekokulu nun bulunduğu iş çevresinin ihtiyaçları araştırılmalı ve önerileri dikkate alınmalıdır. Dolayısıyla ekip çalışması gerekmektedir. Bizler gerek akademi ve gerekse iş dünyası ile bu ekip çalışmasının en güzel örneğini vereceğimize inanıyorum. Yine Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi bünyesindeki alt yapısı yeterli Meslek Yüksekokullarının niteliği arttırılarak Uygulamalı Bilimler Yüksekokullarına dönüştürülecektir. Bunun yanı sıra bazı Yüksekokulların cazibesini arttırmak amacıyla da Fakülteye dönüştürülmeleri sağlanacaktır. Bu konudaki hassasiyet ve ciddiyetimizi önümüzdeki günlerde vereceğimiz müjdeli haberlerle kamuoyu ile paylaşarak göstereceğiz. Lisans programlarımızın niteliği ve başarıları ile hep öğünüyoruz ancak bunun da yeterli olduğunu düşünmüyoruz. Bu nedenle Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Teknoloji Fakültesi ve Diş hekimliği Fakültelerini ivedilikle hayata geçireceğiz. Ayrıca bölge kültürünün dokusuna uygun olarak Türk Müziği Devlet Konservatuarının kurulma çalışmalarına hız verilecektir. Yani bir taraftan nitelikli öğrencilerin teveccüh göstereceği ve geleceklerine daha güvenle bakan bir öğrenci profili gerçekleştirilirken, diğer taraftan Onları yetiştirecek öğretim elamanlarının da rahat çalışabilecekleri, üretebilecekleri huzurlu ve güvenli bir eğitim ortamı oluşturmaya çalışacağız. Üniversitemizde Eğitim-öğretim hizmetleri, 38 Prof.,66 Doçent,198 Yrd. Doç. Dr., 174 Öğr. Gör,195 Araştırma Görevlisi,32 Uzman, toplam 729 öğretim elamanı ile sürdürülmektedir. Öğretim elamanı başına düşen öğrenci sayısı 30 dur. Bu rakam Türkiye ortalamasına yakındır. Yakın gelecekte bölge ve ülkenin ihtiyaçları ile doğru orantılı olarak açılacak programlarımız da dikkate alındığında bu sayı özellikle öğretim üyesi bazında ilk etapta 400 ü bulacaktır. 10.yılımızı kutlamaya hazırlandığımız bu dönemde Burdur umuza ve Üniversitemize yakışır bir şekilde ulusal ve uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapacağız. Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 16