39. Dönem Çalışma Raporu ( ) BÖLÜM 5 BASIN DUYURULARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "39. Dönem Çalışma Raporu ( ) BÖLÜM 5 BASIN DUYURULARI"

Transkript

1 BÖLÜM 5 BASIN DUYURULARI

2 94

3 BASIN DUYURULARI BASINA VE KAMUOYUNA. ENERJİ POLİTİKALARININ İFLASI Uzun süredir yaşanmakta olan doğal gaz krizi son günlerde etkisini daha da artırmıştır. Sanayiye verilen doğalgazın kesilmesiyle bazı fabrikalar üretimlerini durdurmuşlardır. Yine elektrik kesintileri nedeniyle ve konutların ısıtılmasında da ciddi sorunlar yaşanabileceği belirtilmektedir. Söz konusu krizin gelecekte daha şiddetli olarak tekrarlayacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır. Konuya ilişkin olarak yıllardan beri durmaksızın yaptığımız uyarılar ülke yöneticileri tarafından dikkate alınmamıştır, alınmamaktadır. Ancak, enerji politikalarının mevcut haliyle sürdürülmesi durumunda, ülke güvenliğimiz tehdit altındadır. Günümüzde, dünya üzerindeki tüm ülkeler enerji güvenliğini sağlamak ve maliyetlerini düşürmek amacıyla elektrik üretiminde önceliği sınırlı da olsa kendi kaynaklarına vermektedirler.. Bu çerçevede, ulusal kaynakların etkin kullanımları ülkelerin enerji yönetimleri için hayati önem taşımaktadır. Ülkemiz, toplam 8,3 milyar ton linyit rezervine sahip bulunmakta olup, kömür rezervlerinin büyüklüğü bakımından dünyada 11. sıradadır. Yine, yıllardır ihmal edilen aramalar ile yeni kömür yataklarının bulunup geliştirilme olasılığı yüksektir. Söz konusu yatakların atıl bekletilerek elektrik üretiminde kullanılmaması akılcı değildir. Türkiye nin, kömür bakımından zengin ülkeler arasında, elektrik üretiminde kaynak kullanım davranışı bakımından, önemli ölçülerde farklılık gösterdiği anlaşılmaktadır. Söz konusu ülkelerin tamamının, bir diğer yerli kaynağın ağırlıklı kullanımı söz konusu değilse, yerli kömürlerinin kullanımına yönelmiş oldukları görülmektedir. Bu ülkeler arasında, dış 95

4 kaynağa en fazla bağımlı hale gelmiş ülke Türkiye dir. Uzun yıllardır ülkemizdeki enerji yönetimlerinin planlamalarında bilimsellik ya da rasyonelliğin olduğunu söylemek mümkün değildir. Ülkemizin içine girdiği ekonomik krizlerde enerji yönetimlerinin payı, ciddi olarak sorgulanılmalıdır yılında, Türkiye elektrik üretiminin % 44 ü ithal doğalgazdan üretilmiştir. Ülkemiz, doğalgazı satın aldığı Rusya dan bile daha yüksek oranda elektrik üretiminde doğalgaz kullanmaktadır. Tamamen yurtdışına bağımlı olduğumuz doğal gazın 1985 yılında % 1 bile olmayan payının hızla yükselmesi, enerjide dışa bağımlılığımızı artırmış, ülkemiz muhtemel enerji krizleri karşısında savunmasız konuma getirilmiştir. İhtiyacımız olan enerjinin, yerli kaynaklarımızdan karşılanması öncelikli hedef olmalıdır. Ülkemizde mevcut kömür ve su kaynakları enerji üretimi amacıyla yeterince değerlendirilmemektedir. Söz konusu kaynaklar kullanılmazken, doğalgaza ağırlık verilmesi son derece hatalıdır. Ülkemizde ucuz enerji üretiminin sağlanması ve bu enerjinin sürekli ve güvenilir olması bakımından yerli kaynaklarımızın kullanılması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Maden Mühendisleri Odası nın, uzman bir meslek kuruluşu olarak yetkilileri ve vatandaşları uyarma sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sorumluluğumuzun gereği olarak, benzerlerini defalarca yaptığımız, ancak yetkililerce bir türlü dikkate alınmak istenmeyen açıklamalarımızın bir yenisini daha kamuoyuna saygıyla duyururuz. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU Ankara, 27 Ocak

5 BASINA VE KAMUOYUNA HATALI ENERJİ POLİTİKALARI ÜLKEMİZ GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR Son günlerde Rusya ile Ukrayna arasında bir doğal gaz krizi yaşanmıştır. Rusya ile Ukrayna, doğal gaz fiyatlarının artışı konusunda anlaşamayınca, Rusya Ukrayna ya verdiği gazı kesmiş, Ukrayna da topraklarından geçip Batı Avrupa ya giden doğal gaz hattından izinsiz olarak gaz almaya başlamıştır. Bu durum, net doğalgaz alıcısı olan ülkemizi de yakından ilgilendirmektedir. Ülkemiz yılda 14,5 milyar metreküp ile Rus gazının en büyük tüketicileri arasında bulunmaktadır. Bu rakamın 6-8 milyar metreküpü Ukrayna üzerinden gelmektedir. Krizin tekrarlaması durumunda ülkemizin de ciddi biçimde olumsuz etkileneceği açıktır. Günümüzde, elektrik enerjisinin ucuz, kaliteli, zamanında ve güvenilir şekilde temini ülke yönetimlerinin öncelikli konuları arasındadır. Bu anlamda enerjinin planlama ve yönetim boyutları önem kazanmaktadır. Özellikle, dünyada sık sık gündeme gelen enerji veya enerji hammaddeleri krizleri, ülkeleri, enerji politikalarını olası krizleri gözeterek planlamaya, kaynak kullanımında dikkatli olmaya ve ekonominin enerjiye olan bağımlılığını azaltacak önlemleri almaya yöneltmiştir. Bu çerçevede ulusal kaynakların etkin ve rasyonel kullanımları ülkelerin enerji yönetimleri için hayati önem taşımaktadır. Dolayısıyla, enerji planlamaları, bir ülkenin geleceğini, -refahını ve aynı zamanda krizlerini de- belirlemektedir. Bu anlamda, ülke enerji yönetimlerinin ileriye dönük planlama hatası yapma keyfiyetleri bulunmamaktadır. Hata yapıldığında bunun bedelinin çok ağır ödendiği hepimizce görülmüştür, görülmektedir. Elektrik enerjisi, başta kömür, petrol ve doğalgaz olmak üzere fosil yakıtlardan, uranyumdan, su, güneş, rüzgar ve jeotermal gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilmektedir. Söz konusu enerji kaynakları sınırlı olan ülkeler için bu durum, yüksek elektrik enerjisi maliyetleri anlamına gelmekte, yüksek maliyetler doğrudan sanayi sektörlerini etkilemekte, sanayileşmeyi sekteye uğratmaktadır. Bu nedenle, dünya 97

6 üzerindeki tüm ülkeler enerji maliyetlerini düşürmek amacıyla elektrik üretiminde önceliği sınırlı da olsa kendi kaynaklarına vermektedirler. Çevresinde, özellikle fosil kaynaklarca zengin bir coğrafya bulunan Türkiye, enerji kaynakları bakımından zengin ülkeler arasında yer almamaktadır. Bununla beraber, ülkemiz, toplam 8,3 milyar ton görünür linyit rezervine sahip bulunmakta olup, kömür rezervlerinin büyüklüğü bakımından dünyada 11. sıradadır. Yine, yıllardır ihmal edilen aramalar ile yeni kömür yataklarının bulunup geliştirilme olasılığı yüksektir. Söz konusu yatakların atıl bekletilerek elektrik üretiminde kullanılmaması, ülkemiz sanayi sektörlerinin gelişmesi bakımından son derece sakıncalıdır. Türkiye nin, kömür bakımından zengin ülkeler arasında, elektrik üretiminde kaynak kullanım davranışı bakımından, önemli ölçülerde farklılık gösterdiği anlaşılmaktadır. Söz konusu ülkelerin hemen tamamının, bir diğer yerli kaynağın ağırlıklı kullanımı söz konusu değilse, yerli kömürlerinin kullanımına yönelmiş oldukları görülmektedir. Bu ülkeler arasında, dış kaynağa en fazla bağımlı hale gelmiş ülkenin Türkiye olduğu açıktır. Uzun yıllardır ülkemizdeki enerji yönetimlerinin planlamalarında bilimsellik ya da rasyonelliğin olduğunu söylemek mümkün değildir. Ülkemizin içine girdiği ekonomik krizlerde enerji yönetimlerinin payı, ciddi olarak sorgulanılmalıdır yılı ilk sekiz ayı itibariyle, Türkiye elektrik üretiminin %43,5 i ithal doğalgazdan, %25,6 sı hidrolik kaynaklardan, 19,3 ü yerli kömürlerden, %6,2 si ithal kömürlerden ve %5,4 ü ise diğer kaynaklardan üretilmiştir. Ülkemiz, doğalgazı satın aldığı Rusya dan bile daha yüksek oranda elektrik üretiminde doğalgaz kullanmaktadır. Tamamen yurtdışına bağımlı olduğumuz doğal gazın 1985 yılında %1 bile olmayan payının hızla yükselmesi, enerjide dışa bağımlılığı daha da arttıracak, dünyada ortaya çıkabilecek muhtemel bir enerji krizi durumunda, Türkiye nin çok büyük yaralar almasına neden olacaktır. İhtiyacımız olan enerjinin, yerli kaynaklarımızdan karşılanması öncelikli hedef olmalıdır. Sanayinin ihtiyacı olan ucuz enerji üretiminin sağlanması ve bu enerjinin sürekli ve güvenilir 98

7 olması bakımından yerli kaynaklarımızın kullanılması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Tüm dünyanın üzerinde önemle durduğu enerji güvenliğinin sağlanması bakımından, yerli kaynaklardan karşılanamayan ihtiyaçların da çeşitlendirilerek riskin azaltılması yaşamsal önem taşımaktadır. İlgilileri uyarmak amacıyla benzerlerini defalarca yaptığımız, ve malum nedenlerden ötürü yetkililerce dikkate alınmak istenmeyen açıklamalarımızın bir yenisini daha kamuoyuna saygıyla duyururuz. TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu

8 BASINA VE KAMUOYUNA III. ULUSLARARASI BOR SEMPOZYUMU Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ne bağlı Maden Mühendisleri Odası, Uluslararası Bor Sempozyumlarının üçüncüsünü Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) ile birlikte Kasım 2006 tarihlerinde Ankara da düzenleme kararı almıştır. Sempozyum ile, Türkiye nin en önemli doğal kaynağı olan bor mineralleri konusundaki gelişmeleri izlemek, bu konuda çalışan bilim insanlarını bir araya getirmek, özellikle rafine bor, bor kimyasalları ve bora dayalı sanayi ürünleri konularındaki araştırma sonuçlarını bilim çevreleri ve ilgili kuruluşların dikkatine sunmak amaçlanmaktadır. Sempozyum süresince, teknik ve bilimsel gelişmelerin geniş kitlelere aktarılması, ilgili kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve sektörde yer alan çeşitli tarafların aynı platformda buluşturularak yakın bir iletişimin sağlanması planlanmaktadır. Genel olarak sempozyum konuları; bor mineralleri, bor rezerv ve üretimleri, bor madenciliği, bor minerallerinin zenginleştirilmesi, bor kimyasalları ve bor ürünleri, bor ürünlerinin sanayide kullanımı, bor endüstrisindeki gelişmeler ve yapılan araştırmalar, borun pazarlama ve ekonomisi, bor politikaları, bor ile ilgili yasal mevzuat şeklindedir. Bor rezervlerimiz, ülkemizin en önemli ve kıskançlıkla gözetilmesi gereken doğal kaynaklarından biridir. Maden Mühendisleri Odası, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bor rezervlerimizin ülkemiz için en yüksek yararı sağlayacak şekilde işletilmesine yönelik girişim ve etkinliklerini ısrarla sürdürecektir. Üç gün sürecek olan Sempozyumun, bor rezervlerimizin ülke yararına kullanılması bakımından olumlu etkileri olacağı inancıyla, kamuoyunun bilgisine sunarız. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU Ankara, 24 Aralık

9 BASINA VE KAMUOYUNA TÜRKİYE 15. KÖMÜR KONGRESİ Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ne bağlı Maden Mühendisleri Odası, Türkiye 15. Kömür Kongresi ni 7-9 Haziran 2006 tarihlerinde Zonguldak ta gerçekleştirecektir. Türkiye Kömür Kongresi 1978 yılından beri iki yılda bir yapılmaktadır. Ulusal bir toplantı olarak başlayan bu kongre, kömür madenciliğinin hemen her yönü ile ilgilenen ve dünyanın her yerinden madencilerin katıldığı uluslar arası bir organizasyona dönüşmüş bulunmaktadır. Kongre, geleneksel olarak, Türkiye nin tek taşkömürü rezervlerinin yer aldığı Zonguldak ta yapılmaktadır. Bu bölgedeki kömür madenciliğinin geçmişi 150 yıl öncesine dayanmaktadır. Türkiye 15. Kömür Kongresi nde, öncekilerde olduğu gibi, kömürün aranmasından tüketimine kadar kömür madenciliğinin çeşitli konuları tartışılacaktır. Kongre de işlenecek konular arasında; kömür madenciliğinde iş güvenliği ve işçi sağlığı, kömür madenciliğinin bilim ve teknolojisi, kömür madenciliğinin ekonomi politikası ve sosyal sorunları, bilgisayar uygulamaları, gaz, toz, yangın ve gürültü, iş kazaları - meslek hastalıklarının nedenleri ve karşı önlemler, iş güvenliği ve işçi sağlığına ilişkin tüzük ve yönetmelikler, arama ve değerlendirme, araştırma ve geliştirme çalışmaları, teknolojik gelişmeler, yeraltı kömür işletmeciliğinin sorunları, kömür havzalarında sosyal sorunlar, üretim ve tüketim politikası ve özelleştirilen sahalarda sosyal sorunlar şeklindedir. Kongre süresince, kömür madenciliğine ilişkin teknik ve bilimsel gelişmelerin geniş kitlelere aktarılması, ilgili kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve sektörde yer alan çeşitli tarafların aynı platformda buluşturularak yakın bir iletişimin sağlanması planlanmaktadır. 101

10 Üç gün sürecek olan Kongre nin, kömür rezervlerimizin ülke yararına kullanılması bakımından olumlu etkileri olacağı inancıyla, kamuoyunun bilgisine sunarız. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU Ankara, 24 Aralık

11 BASINA VE KAMUOYUNA DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ MADEN KAYNAKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ SEMPOZYUMU Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ne bağlı Maden Mühendisleri Odası, Eylül 2006 tarihlerinde Karadeniz Teknik Üniversitesi, MTA Doğu Karadeniz Bölge Müdürlüğü ve TCK 10. Bölge Müdürlüğü ile birlikte Trabzon da, Doğu Karadeniz Bölgesi Maden Kaynaklarının Değerlendirilmesi Sempozyumu nu düzenleme kararı almıştır. Sempozyum ile, bölgenin maden potansiyelinin ortaya konularak, gerek ülke gerekse bölgenin gelişimine en yüksek yararı sağlayacak şekilde kaynakların en uygun kullanım olanaklarının saptanması amaçlanmakta, bölgedeki mevcut madencilik faaliyetlerinin mühendislik kuralları çerçevesinde ve çevreye en az zararla sürdürülebilmesi bakımından uygun yöntemlerin incelenmesi ve tartışılması hedeflenmektedir. Sempozyum süresince, teknik ve bilimsel gelişmelerin geniş kitlelere aktarılması, ilgili kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve sektörde yer alan çeşitli tarafların aynı platformda buluşturularak yakın bir iletişimin sağlanması planlanmaktadır. Genel olarak sempozyum konuları; Doğu Karadeniz Bölgesi nin ekonomik maden rezervleri, bölgedeki sorunların madencilik sektörüne etkileri, madenlerde iş sağlığı ve güvenliği, madencilik faaliyetlerinin bölgede çevreye etkileri ve çözüm önerileri, madencilik faaliyetlerinin bölgenin sanayileşmesindeki rolü, madencilik politikaları ve maden mevzuatı, Doğu Karadeniz Bölgesi ndeki yapı malzemeleri potansiyeli, bölgede metal madenciliği ve cevher zenginleştirme yöntemleri, maden atıklarının değerlendirilmesi ve geri kazanımı, bölgede yapılan madencilik yatırımlarının değerlendirilmesi ve öneriler, bölgede patlayıcı madde kullanımında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri şeklindedir. Üç gün sürecek olan Sempozyumun, gerek maden potansiyeli ve gerekse madencilik faaliyetleri açısından büyük önem taşıyan 103

12 bölgenin ekonomik yaşamı üzerinde olumlu etkileri olacağı inancıyla, kamuoyunun bilgisine sunarız. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU Ankara, 24 Aralık

13 BASINA VE KAMUOYUNA TÜRKİYE V. MERMER VE DOĞAL TAŞ SEMPOZYUMU Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ne bağlı Maden Mühendisleri Odası, 2-3 Mart 2006 tarihlerinde Afyon Kocatepe Üniversitesi, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası ve Türkiye Mermer Doğal Taş ve Makinaları Üreticileri Birliği ile birlikte Afyonkarahisar da Türkiye V. Mermer ve Doğal Taş Sempozyumu nu gerçekleştirecektir. Sempozyumun amacı, mermer ve doğal taş sektöründeki sorunların incelenmesi ve tartışılması, teknik ve bilimsel gelişmelerin geniş kitlelere aktarılması, araştırmacı, işletmeci, firma temsilcisi ve yönetici çevrelerin aynı platformda buluşturularak yakın bir iletişimin sağlanmasıdır. Sempozyum süresince, teknik ve bilimsel gelişmelerin geniş kitlelere aktarılması, ilgili kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve sektörde yer alan çeşitli tarafların aynı platformda buluşturularak yakın bir iletişimin sağlanması planlanmaktadır. Genel olarak sempozyum konuları; mermer dış ticaret. Ve pazarlaması, doğal taş el sanatları, dünya ve Türkiye doğal taş potansiyeli, mermer ve doğal taş fabrika işletmeciliği, İş ve Maden Kanunları, sektörde iş güvenliği ve işçi sağlığı, kalite ve ambalaj standartları, mermer ve doğal taş kullanılarak mimari restorasyon ve tarihi, ocak işletmeciliği, sektör ve çevre ilişkisi, sektör yan sanayileri, sektördeki ekonomik gelişmeler, sektörde insan kaynakları eğitimi ve yeni ürün geliştirme şeklindedir. İki gün sürecek olan Sempozyumun, mermer ve doğal taş bakımından zengin rezervlere sahip ülkemiz ekonomik yaşamı üzerinde olumlu etkileri olacağı inancıyla, kamuoyunun bilgisine sunarız. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU Ankara, 24 Aralık

14 BASINA VE KAMUOYUNA "MADENLERİN GERÇEK SAHİBİ HALKIMIZDIR" DİYENLER 8 EKİM'DE ANKARA'DA TMMOB MİTİNGİNDE BULUŞALIM Türkiye madencilik sektörünün 1980 li yıllara kadar sürdürdüğü kamu ağırlıklı yapısı, bu tarihten sonra, gerek kamu madencilik kuruluşlarına gerekli olan yatırımların yapılmaması, gerekse kapatma ya da özelleştirmeler yoluyla özel sektör ağırlıklı bir yapıya dönüşmüştür. Kamu işletmelerinin verimsizliğe neden olduğu, bununla beraber, piyasa mekanizması içerisinde kaynakların etkin kullanımının sağlanacağı iddia edilmiş, özelleştirmeler ile rekabetin sağlanacağı, maliyetler ve fiyatların düşeceği, ekonomik verimliliğin arttığı bir yapı öngörülmüştür. Madencilik sektörü için gerekli olan yerli ya da yabancı sermayenin bu yolla temin edilebileceği, özel sektör dinamizmi ile ülkemiz madencilik sektörünün hızla gelişeceği iddia edilmiştir. Bu varsayımlar ile, madencilik sektöründe kamu girişimciliğinden vazgeçilmiş, kamunun elindeki işletmeler özel sektöre devredilmiştir. Bu gelişmeler sonucunda; bugün, kömür ve borlar dışında kalan madencilik alanında kamunun kayda değer bir üretimi bulunmamaktadır. Sektörün liberalizasyonuna yönelik yukarıda değinilen tüm bu faaliyetlerin sonucunda, gerek maden aramaları gerekse üretimler büyük ölçüde sekteye uğratılmış, kamu madencilik kuruluşları ana işlevlerinden uzaklaştırılarak birer enkaz yığını haline getirilirken yerlerine hiçbir şey konulamamıştır. Ülkemizde madenlerin aranmasından vazgeçilmiştir. Kamu madencilik kuruluşları giderek küçültülmüş, yatırım yapılmamak suretiyle eskimeye ve verimsizliğe terkedilmiştir. Madencilik sektörüne finans sağlayan Etibank Bankacılık yok edilmiştir. Madencilik fonu kapatılmış, yerine uygun bir yapı oluşturulamamıştır. Uygulamalardaki sonuçlar, önerileri ileri sürenlerin başlangıç varsayımlarını doğrulamamaktadır. Madencilik sektöründe kamu işletmeciliğinin olumsuzluklara neden olduğu, madencilik faaliyetlerinin serbest rekabet koşullarında faaliyet gösteren özel 106

15 sermayeli şirketler tarafından yerine getirilmesi durumunda ekonomik ve toplumsal yararın elde edilebileceği düşüncesi, ülkemiz madencilik sektöründe 25 yıldır devam etmekte olan uygulama sonuçlarıyla uyuşmamaktadır. Sabit sermaye yatırımları içerisinde madencilik yatırımlarının payı ve ülkemiz madenciliğinin üretim düzeyi giderek düşmektedir. Kamu yatırımlarından vazgeçilmiştir. Ancak, artacağı varsayılan özel sektör yatırımlarında ise ciddi sayılabilecek bir artış görülmemektedir. Kamu kesimindeki düşüşün özel kesimce doldurulamaması, uygulanan politikaların yanlışlığını açık olarak göstermektedir. Madencilik sektöründeki istihdam 20 yılda kişi azalarak yarıya inmiştir. Madencilik sektöründe, kamu mülkiyetinin özel sektöre devrinin, ekonomide etkinlik ve verimliliği sağlamak için yeterli olmadığı görülmektedir. Gerçek sorunlar göz ardı edilirken, çözümün sadece mülkiyet devrinde aranması, bilimsellikten son derece uzak bir yaklaşım olarak önümüzde durmaktadır. Madenlerimiz, çok büyük oranda hammadde olarak dışarıya satılmakta olup, sanayiye dönük kullanımları sınırlı kalmaktadır. Özelleştirme, bu sorunu çözmeye yönelik bir girişim değildir. Gerçek sorun yine çözümsüz kalmaktadır. Yapılması gereken, kamunun elindeki işletmeleri özelleştirmek ve madenlerimizi hammadde olarak ülke dışına ihraç edilmesini sürdürmek değil, mevcut hammadde kaynaklarını sanayi sektörlerinin kullanımına sunmak, böylece katma değeri artırmak olmalıdır. Madencilik sektörünün, plansız ve kuralsız ortamlarda ülke kalkınmasına herhangi bir yarar sağlaması beklenilmemelidir. Madencilik sektöründe başarı için planlama ön koşuldur. Söz konusu planlamada ülke sanayi sektörleri ile entegrasyon ön planda tutulmalıdır. Madenlerimizin ekonomik ve sosyal gelişme bakımından önemi, fazla miktarlarda üretilip yurt dışına satılarak döviz elde edilmesinde değil, sanayiye düşük maliyette ve kaliteli girdi sağlamasındadır. Ülkemiz madencilik sektöründe bilimsellikten uzak uygulamalardan derhal vazgeçilerek, insanı ve insan emeğini merkeze koyan, bir yandan madencilik faaliyetlerinde kamunun 107

16 etkin gözetim ve denetimini sağlarken, diğer taraftan söz konusu faaliyetlerin çevre ve ekosistemlerin korunmasını da gözeten, temel olarak ekonomik kalkınmaya ve yoksulluğun azaltılarak gelir dağılımının düzeltilmesi hedeflerine yönlendirilen bir "ulusal madencilik politikası" oluşturulması, gerek toplumun yararı, gerekse madencilik sektörünün gelişimi bakımından son derece büyük önem taşımaktadır. İnsanın refah ve mutluluğunu amaçlayan, insan onuruna ve emeğine saygılı, önceliği kamu yararına veren, bilimsel ve teknik temellere dayalı ve çevreye duyarlı bir madencilik sektörünün yaratılabilmesi için, Kamuda çalışan üyelerimizin ücret yetersizliği ve dengesizliğinin giderilmesi için, İşsiz, giderek yoksullaşan ücretli ve emekli meslektaşlarımızın sorunlarını ülke gündemine taşımak için, Meslek alanlarımıza yönelik yasa ve yönetmeliklerin hazırlanmasına müdahil olmak için, Alanlarımıza yönelik yasal düzenlemelerde ülke ihtiyaçlarının temel alınması için, Grevli toplu sözleşmeli sendikal haklarımızın önündeki mevzuatın ortadan kaldırılması için, Hayatın her alanında ve aşamasında teknik hizmetlerin ve teknik elemanların hak ettiği konumda olması için, Bilimsel, özerk ve demokratik üniversite, eşit ve parasız eğitim için, Siyasi kadrolaşmaya, kadın/erkek ayrımcılığına, savaşa karşı çıkmak için, Bugüne kadar dile getirdiğimiz "Demokratik Türkiye, İnsanca Yaşam" taleplerimizi bir kez daha hep birlikte söylemek için 8 Ekim Cumartesi günü mühendis ve mimarlar olarak Ankara da alanlardayız. 108

17 "Madenlerin gerçek sahipleri halkımızdır" diyen herkesi, 8 Ekim Cumartesi günü Ankara da TMMOB Mitingi ne katılmaya çağırıyoruz. Saygılarımızla. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU Ankara, 5 Ekim

18 BASINA VE KAMUOYUNA TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU (TKİ) KAPATILMAK İSTENİYOR Sanayinin temel girdisi olması bakımından elektrik enerjisinin, ulusların kalkınmalarında ve refaha ulaşmalarında büyük önem taşıdığı, herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. Ekonomik ve sosyal kalkınmanın sağlanması bakımından kritik önem taşıyan ve genel olarak bir gelişmişlik göstergesi olarak öne çıkan elektrik enerjisinin, dünyanın ve insanlığın geleceğindeki belirleyici konumu, her geçen gün daha da artmaktadır. Dünya üzerindeki tüm ülkeler enerji maliyetlerini düşürmek amacıyla elektrik üretiminde önceliği yerli kaynaklarına vermektedirler. Ülkemizde ise, elektrik enerjisi üretmek için kullanabilecek kaynaklar sınırlı olmamasına karşın, elektrik enerjisi üretiminde öncelik, -anlaşılmaz bir şekilde (!)- yerli kaynaklara değil yabancı kaynaklara verilmektedir. Ülkemizde doğal gaz yok denecek kadar az bulunmaktadır. Ancak, düşük kalorili olmakla beraber zengin linyit kömürü yataklarımız mevcuttur. Yine, yıllardır ihmal edilen aramalar ile yeni kömür yataklarının bulunup geliştirilmesi olasılığı yüksektir. Söz konusu yataklar atıl bekletilirken, elektrik üretiminde doğal gaza ağırlık verilmesini anlamak mümkün değildir. Bu durum, ülkemiz sanayi sektörlerinin gelişmesi bakımından son derece sakıncalıdır. Konuyla ilgili olarak Odamız, 4 Nisan 2003 tarihli basın açıklamasında aşağıdaki tespitleri yapmıştır: 2000 yılında termik santraller için ton kömür üreten Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu nun söz konusu üretimi, iki yıl içerisinde %24 oranında düşürülmüş, 2002 yılında ton düzeyinde üretim yapılabilmiştir. Bu rakam TKİ kurulu üretim kapasitesinin yaklaşık % 63 üdür. Termik santrallere yerli kömür sağlayan TKİ nin üretim düşüşü bununla da kalmamış, bu defa 2003 yılı için 2000 yılına göre % 50 lere varan üretim düşüşleri gündeme gelmiştir yılında 18 milyon ton olarak planlandığı anlaşılan üretim düzeyi ile, söz konusu kurumun yakın zamanda önemli 110

19 darboğazlarla karşılaşacağı son derece açıktır. Bu durum hatalı planlamalar ve bilinçsiz yönetimler tarafından Türkiye de bir KİT in daha nasıl içinden çıkılmaz darboğazlara sürüklendiğinin çarpıcı bir göstergesidir. Topu topu 3 yılda kurulu üretim kapasitesinin yarısı ile çalışmaya mahkum edilen söz konusu kurumun, çok yakın bir gelecekte, muhtemelen çok önemli (!) uzmanlar tarafından zararın asıl nedeni olan planlama hataları ve hesapsız doğal gaz anlaşmaları göz ardı edilerek- verimsiz olduğu gerekçesiyle özelleştirilmesi ya da kapatılması gündeme getirilecektir. Ancak, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir kurumun, kapasitesinin yarısında çalışarak karlı ya da verimli olması mümkün değildir. Bu gerçek bilinmekte, ancak, ülkemizin en değerli kurumları siyasi iktidarların hatalı politikaları ve yanlış bürokratların yanlış yönlendirme ve uygulamaları ile tek tek elden çıkarılmaktadır. denilmiştir. Bugün gelinen noktada durum daha da kötüleşmiştir yılında, ülkemizin linyit kömürü rezervlerini değerlendirmek amacıyla kurulan ve bugüne kadar ülkemizin elektrik enerjisi sektöründe önemli görevler yapmış olan TKİ, ihtiyacı olan yatırımların son yıllarda yaptırılmaması nedeniyle küçülmeye başlamış, çalışan işçi sayısı den nin altına düşürülmüştür. Siyasi iktidarların keyfi tasarrufları sonucu söz konusu kurumun zaafları gün geçtikçe daha da artmaktadır. Bu çerçevede, kuruluşla ilgili son dönemde ortaya çıkan yeni gelişmelere ilişkin olarak, aşağıdaki soruların yetkililerce cevaplanarak kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekmektedir. 1- Kurum, Elektrik Üretim AŞ ye sattığı kömürün bedeli olan 200 trilyon TL ile fakir fukara kömürü adıyla dağıtımı yapılan kömürün karşılığı olan 100 trilyon TL yi neden tahsil edememektedir? 2- Söz konusu alacaklarını tahsil edemediği için finansal sıkıntı içerisine giren kuruluş, bu sıkıntıyı aşabilmek için bankalardan yüksek faizle 47 trilyon TL borç para almış mıdır? 3- Devletten 300 trilyon alacağını tahsil edemeyen ve borçlandırılan herhangi bir iktisadi kuruluşun bırakınız karlı ya da verimli olmasını, ayakta kalabilmesi mümkün müdür? 4- Kuruluşun içerisine düşürüldüğü durumun nedeni, sahip 111

20 olduğu kömür sahalarının özelleştirilmesine gerekçe hazırlamak mıdır? Madencilik sektöründe kamu işletmeciliğinin; kaynakların etkin kullanımı, verimlilik ve hizmet kalitesi yönünden olumsuzluklara neden olduğu, madencilik faaliyetlerinin serbest rekabet koşullarında faaliyet gösteren özel sermayeli şirketler tarafından yerine getirilmesi durumunda ekonomik ve toplumsal yararın elde edilebileceği düşüncesi, ülkemiz madencilik sektöründe 25 yıldır devam etmekte olan uygulama sonuçlarıyla uyuşmamaktadır. Madencilik sektöründe özelleştirmelerin, sektörün gelişmesini sağlayacağı varsayımı irdelenmeye ve araştırılmaya muhtaçtır. Son yirmibeş yılda edinilen deneyim, özelleştirme söylem ve uygulamalarının sektörün daha da gerilemesine neden olduğu şeklindedir. Olumlu sonucu verecek modeller, ancak ve ancak sorunların ortaya doğru konulabilmesi ile mümkündür. Madencilik sektörünün bugün içinde bulunduğu kriz, gereksiz ve hatalı bir şekilde yaratılan özelleştirme beklentileri ve özelleştirme uygulamalarıdır. Bu çerçevede, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu nun kapatılma ya da özelleştirilme çabası, zaten yeterince değerlendirilmeyen ülkemiz kömür kaynaklarının devre dışı bırakılmasına ve enerji sektörümüzün tamamen dışa bağımlı hale gelmesine neden olacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU Ankara, 12 Temmuz

21 BASINA VE KAMUOYUNA. Türkiye 19. Uluslararası Madencilik Kongresi Sonuç Bildirgesi Türkiye madencilik sektörünün 1980 li yıllara kadar sürdürdüğü kamu ağırlıklı yapısı, bu tarihten sonra, gerek kamu madencilik kuruluşlarına gerekli olan yatırımların yapılmaması, gerekse kapatma ya da özelleştirmeler yoluyla özel sektör ağırlıklı bir yapıya dönüşmüştür. Kamu işletmelerinin verimsizliğe neden olduğu, bununla beraber, piyasa mekanizması içerisinde kaynakların etkin kullanımının sağlanacağı iddia edilmiş, özelleştirmeler ile rekabetin sağlanacağı, maliyetler ve fiyatların düşeceği, ekonomik verimliliğin arttığı bir yapı öngörülmüştür. Madencilik sektörü için gerekli olan yerli ya da yabancı sermayenin bu yolla temin edilebileceği, özel sektör dinamizmi ile ülkemiz madencilik sektörünün hızla gelişeceği iddia edilmiştir. Bu varsayımlar ile, madencilik sektöründe kamu girişimciliğinden vazgeçilmiş, kamunun elindeki işletmeler özel sektöre devredilmek suretiyle madencilik sektöründe yapısal dönüşüm sağlanmıştır. Bu dönüşüm sonucu, bugün, kömür ve borlar dışında kalan madencilik alanında kamunun kayda değer bir üretimi bulunmamaktadır. Sektörün liberalizasyonuna yönelik yukarıda değinilen tüm bu faaliyetlerin sonucunda, gerek maden aramaları gerekse üretimler büyük ölçüde sekteye uğratılmış, kamu madencilik kuruluşları ana işlevlerinden uzaklaştırılarak birer enkaz yığını haline getirilirken yerlerine hiç birşey konulamamıştır. Türkiye madenlerini aramaktan vazgeçmiştir. Kamu madencilik kuruluşları giderek küçültülmüş, yatırım yapılmamak suretiyle eskimeye ve verimsizliğe terkedilmiştir. Madencilik sektörüne finans sağlayan Etibank Bankacılık yok edilmiştir. Bununla beraber, sonuçlar, önerileri ileri sürenlerin başlangıç varsayımlarını doğrulamamaktadır. Madencilik sektöründe kamu işletmeciliğinin olumsuzluklara neden olduğu, madencilik faaliyetlerinin serbest rekabet koşullarında faaliyet gösteren özel sermayeli şirketler tarafından yerine getirilmesi durumunda ekonomik ve toplumsal yararın elde edilebileceği düşüncesi, 113

22 ülkemiz madencilik sektöründe 25 yıldır devam etmekte olan uygulama sonuçlarıyla uyuşmamaktadır. Sabit sermaye yatırımları içerisinde madencilik yatırımlarının payı ve ülkemiz madenciliğinin üretim düzeyi giderek düşmektedir. Kamu yatırımlarından vazgeçilmiştir. Ancak, artacağı varsayılan özel sektör yatırımlarında ise ciddi sayılabilecek bir artış görülmemektedir. Kamu kesimindeki düşüşün özel kesimce doldurulamaması, uygulanan politikaların yanlışlığını açık olarak göstermektedir. Madencilik sektöründeki istihdam 20 yılda kişi azalarak yarıya inmiştir. Madencilik sektöründe, kamu mülkiyetinin özel sektöre devrinin, ekonomide etkinlik ve verimliliği sağlamak için yeterli olmadığı görülmektedir. Gerçek sorunlar göz ardı edilirken, çözümün sadece mülkiyet devrinde aranması, bilimsellikten son derece uzak bir yaklaşım olarak önümüzde durmaktadır. Madenlerimiz, çok büyük oranda hammadde olarak dışarıya satılmakta olup, sanayiye dönük kullanımları sınırlı kalmaktadır. Özelleştirme, bu sorunu çözmeye yönelik bir girişim değildir. Gerçek sorun yine çözümsüz kalmaktadır. Yapılması gereken, kamunun elindeki işletmeleri özelleştirmek ve madenlerimizi hammadde olarak ülke dışına ihraç edilmesini sürdürmek değil, mevcut hammadde kaynaklarını sanayi sektörlerinin kullanımına sunmak, böylece katma değeri artırmak olmalıdır. Madencilik sektörünün, plansız ve kuralsız ortamlarda ülke kalkınmasına herhangi bir yarar sağlaması beklenilmemelidir. Madencilik sektöründe başarı için planlama ön koşuldur Söz konusu planlamada ülke sanayi sektörleri ile entegrasyon ön planda tutulmalıdır. Madenlerimizin ekonomik gelişme bakımından önemi, fazla miktarlarda üretilip yurt dışına satılarak döviz elde edilmesinde değil, sanayiye düşük maliyette ve kaliteli girdi sağlamasındadır. Madencilik sektöründe özelleştirmelerin, sektörün gelişmesini sağlayacağı varsayımı irdelenmeye ve araştırılmaya muhtaçtır. Son yirmi yılda edinilen deneyim, özelleştirme söylem ve uygulamalarının sektörün daha da gerilemesine neden olduğu şeklindedir. 114

23 Ülkemiz madencilik sektöründe bilimsellikten uzak uygulamalardan derhal vazgeçilerek, insanı ve insan emeğini merkeze koyan, bir yandan madencilik faaliyetlerinde kamunun etkin gözetim ve denetimini sağlarken, diğer taraftan söz konusu faaliyetlerin çevre ve ekosistemlerin korunmasını da gözeten, temel olarak ekonomik kalkınmaya ve yoksulluğun azaltılarak gelir dağılımının düzeltilmesi hedeflerine yönlendirilen bir "ulusal madencilik politikası" oluşturulması, gerek toplumun yararı, gerekse madencilik sektörünün gelişimi bakımından son derece büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede, madencilik sektörünün geliştirilmesine yönelik temel ilkeler aşağıda sıralanmaktadır: a) Her tür ekonomik faaliyette olduğu gibi madencilik faaliyetlerinde de amaç, insanın refah ve mutluluğudur. İnsan onuruna ve emeğine saygı, madencilik faaliyetlerinin planlanma ve uygulanmasında hareket noktası olmalıdır. Kamu yararı, öncelikli olarak göz önünde tutulmalıdır. b) Madencilik sektörünün tüm alt sektörlerinde üretim arttırılmalıdır. Ancak, söz konusu üretimin hedefi dış satım değil, ülke sanayi sektörleri olmalıdır. Madencilik sektörünün ülke kalkınmasındaki kritik önemi, fazla miktarlarda üretilip yurt dışına satılarak döviz elde edilmesinde değil, ancak, yerli sanayiye düşük maliyette ve kaliteli girdi sağlamasındadır. Bu çerçevede, madencilik sektörünün planlanmasında ülke sanayi sektörleri ile entegrasyon ön planda tutulmalıdır. Sektörde hammadde ihracatı engellenmeli, madencilik üretimlerini sanayi ürünlerine dönüştüren entegre projeler teşvik edilmelidir. c) Madencilik sektörünün geliştirilmesine yönelik oluşturulacak tüm amaç ve hedefler ile uygulamalar, herşeyden önce bilimsel ve teknik temeller üzerinde geliştirilmeli, bilimsel bilgi ile desteklenmeyen söylem ya da tasarılardan uzak durulmalıdır. Bugüne kadar, madencilik sektöründe, özelleştirme ve özelleştirmeye yönelik olarak yapılan çalışmaların hiçbirinden madencilik sektörünün gelişmesine yönelik olumlu bir sonuç alınamamış, tersine sektörün dinamizmi açısından son derece önemli işlevler gören kamu kuruluşları da yatırım yapılmamak suretiyle küçültülmüştür. Madencilik sektöründe özelleştirmelerin, sektörün gelişmesini sağlayacağı varsayımı 115

24 irdelenmeye ve araştırılmaya muhtaçtır. Son yirmi yılda edinilen deneyim, özelleştirme söylem ve uygulamalarının sektörün daha da gerilemesine neden olduğu şeklindedir. Olumlu sonucu verecek modeller, ancak ve ancak sorunların ortaya doğru konulabilmesi ile mümkündür. Madencilik sektöründe özelleştirme ve yeniden yapılandırma çalışmaları önemli boyutta toplumsal ve insani sıkıntılara yol açmaktadır. Söz konusu sıkıntıları giderecek önlemlerin mutlak surette yaşama geçirilmesi gerekmektedir. d) Ülkemizin ihtiyacı olan enerjinin, yerli maden kaynaklarımızdan karşılanması öncelikli hedef olmalıdır. Sanayinin ihtiyacı olan ucuz enerji üretiminin sağlanması ve bu enerjinin sürekli ve güvenilir olması bakımından, yerli maden kaynaklarımızın kullanılması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Elektrik enerjisi arz-talep dengesinin sorunsuz sürdürülebilmesi için, ulusal maden kaynaklarımıza öncelik veren, akılcı bir enerji politikası zaman kaybedilmeden oluşturulmalıdır. e) Maden aramaları uzun yıllardır ihmal edilmiştir. Aramalarla ilgili etkin yasal ve yönetsel yapıların hızla tesisi ve çağdaş teknolojilerin kullanıldığı arama faaliyetlerinin, kamu denetiminde ve mutlaka rasyonel bir stratejik plan çerçevesinde yürütülmesi gerekmektedir. Bu amaçla Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü yeniden yapılandırılarak, uzun yıllardır ihmal edilen maden aramaları konusunda yeniden lokomotif kuruluş konumuna getirilmelidir. Bu amaçla MTA'ya gereken kaynak ayrılmalıdır. Maden aramaları için uzun dönemli ve stratejik planlar geliştirilmeli, söz konusu planlamaların ve arama faaliyetlerinin altyapısı Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü'nce yapılmalıdır. Diğer kamu ya da özel kurum ve kuruluşlarca yapılacak aramalar, MTA tarafından söz konusu planlamalar çerçevesinde yönlendirilmeli ve denetlenmelidir. f) Madencilik sektöründe aramadan uç ürüne kadar her aşamada ileri teknoloji kullanımı amaçlanmalıdır. Üretim ve kaynak performansının iyileştirilmesine ve yeni ürünlerin elde edilmesine yönelik olarak yeni gelişen teknolojilerin kullanımı, bu sektörün ülke kalkınmasına katkısı bakımından kritik önemdedir. Bu nedenle sektörde yüksek teknoloji kullanımı ve 116

25 üretilmesine yönelik araştırma-geliştirme çalışmalarına öncelik verilmelidir. İleri üretim teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanımı, daha temiz ve daha etkin madencilik süreç ve ürünlerinin temini bakımından önkoşuldur. Bilim ve teknoloji politikaları oluşturulmalı, madencilik sektörü bu politikalar içerisinde yerini almalıdır. Bilim ve teknolojiyi süratle ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürebilme mekanizmaları hayata geçirilmeli, madencilik sektöründeki kamu ve özel kuruluşların araştırma ve geliştirme faaliyetleri söz konusu sistem kapsamında teşvik edilmelidir. Türkiye nin uluslararası ortak araştırma-geliştirme projelerinde yer almasına yönelik yasal düzenlemeler yapılmalı, bununla ilgili teşvikler sağlanmalıdır. Bilim ve teknoloji üretimine yönelik araştırmageliştirme faaliyetleri için ayrı bir bütçe oluşturulmalı, üniversite-sanayi ortak araştırma merkezleri, teknoloji geliştirme bölgeleri kurulmalıdır. g) Gelişmiş teknoloji kullanımı ve yeni madencilik teknolojilerinin geliştirilmesi, sektöre önemli katkılar yapacak yeni fırsatlar yaratacaktır. Bu çerçevede söz konusu teknolojilere uyum sağlayacak ve bunları kullanabilecek iyi eğitilmiş işgücünün varlığı önemlidir. Sektörde teknik eleman istihdamının süratle artırılması, genel verimliliğin artışı bakımından son derece önemlidir. Madencilik sektöründeki eğitim ve öğretim konusunun yeniden ele alınması ve sektörün gereksinim ve beklentilerinin yansıtılması gerekmektedir. Her maden işletme faaliyeti için en az bir maden mühendisinin istihdamı zorunlu olmalıdır. Madencilik faaliyetlerinin kaynak kaybına yol açmadan, çevreyle barışık, akılcı ve ekonomik kurallara göre ve iş güvenliği ve işçi sağlığı esasları çerçevesinde yürütülmesi bilimsel ve teknik bilginin kullanımı ile mümkündür. Bu durum, sektörde bilim ve teknolojinin uygulayıcısı olan maden mühendisinin istihdamını gerekli kılmaktadır. h) Ülke madencilik sektörünün en önemli darboğazlarından biri, gerek kamu gerekse özel kuruluşlardaki yönetsel yapıların verimsizliğidir. Bu yapıların verimliliğine yönelik çalışmalar, madencilik sektörünün gelişimi bakımından son derece önemlidir. Söz konusu yapılarda hesap verilebilirlik ve şeffaflık mutlaka sağlanmalıdır. Madencilik sektöründeki kamu 117

26 kuruluşlarının gerek örgüt yapılarının gerek personel yönetimlerinin mutlak surette çağdaş bir anlayışla yeniden ele alınması gerekmektedir. Hantal örgütsel yapılar, dinamik ve rasyonel bir işletmecilik için engel oluşturmaktadır. Yasal mevzuatın uygulanması ve uygulamaların denetlenmesi bakımından, mevcut yönetsel yapıların yetersizliğinden kaynaklanan sorunlar bulunmaktadır. Maden Kanunu'nu uygulamakla görevli kuruluş yeniden yapılandırılarak taşra teşkilatı oluşturulmalı, yerinden ve etkin denetim bürokrasinin azaltılması suretiyle sağlanmalıdır. Maden İşleri Genel Müdürlüğü, çok sayıdaki ruhsat sahası için gereken sayıda teknik elemanı istihdam edememesi nedeniyle işlevlerini istenilen düzeyde yerine getirememektedir. Bu kurumun teknik eleman gereksinimi karşılanmalı, sektörde mevcut diğer kamu kuruluşlarındaki bilgi birikiminden yararlanmasına yönelik düzenlemeler ve gerekli eşgüdüm sağlanmalıdır. i) Sektörde pazar araştırması kavramı gelişmemiştir. Bu konunun kapsamlı bir çerçevede yeniden ele alınması, gerek mevcut gerekse gelişen pazarların yakından takip edilerek değişikliklere uygun stratejilerin belirlenmesi gerekmektedir. Madencilikte mevcut pazar payının arttırılması amacıyla rafine ürün kapasitesinin ve ürün çeşitliliği ile ürün kalitesinin arttırılmasına yönelik yatırımlar yapılmalı, pazarlama stratejileri oluşturulmalı ve etkin dağıtım ağları kurulmalıdır. j) Çevre faktörü göz ardı edilerek madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi, içinde bulunduğumuz yüzyılda mümkün değildir. Sürdürülebilir kalkınma kavramı içerisinde ya madencilik ya çevre dayatması bulunmamaktadır. Madenciliğin çevreye etkilerini yadsımak mümkün değildir. Ancak, madencilik sektöründe, çevre dostu teknoloji ve yöntemlerin kullanılması, madencilik süreçlerinde ya da sonrasında çevrenin korunmasına ya da yenilenmesine yönelik önlemlerin alınması, sektörün gelişimini engellemeyecek, aksine genel anlamda sektörün gelişimine yönelik katkıyı yapacaktır. k) Madencilik sektöründe, toplumu eğitme ve bilgilendirme gereksinimi hızla artmıştır. Madencilik sektörünün ülke kalkınması ve toplumların gelişmesindeki önemi konusunda kamuoyu bilgilendirilmelidir. Toplumun, bir istihdam alanı ve gelir kaynağı olarak madenciliğin önemi hakkında eğitilmesi, 118

27 sektörün gelişmesi bakımından son derece önemlidir. l) Madencilik sektörünün her alanında, şeffaflık ve bilgi akışı sağlanmalı, alınan kararlardan toplumun her kesimi bilgilendirilmelidir. m) Yerel halkın onayını almamış hiçbir ekonomik girişiminden başarı şansı beklenemez. Madencilik sektörüne ilişkin alınacak kararlarda ilgili yöre halkının da katılımı sağlanmalıdır. n) Toplumsal, ekonomik ve çevresel bakımdan sürdürülebilir bir madencilik sektörünün gelişimi; devlet, sektörde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar ile demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin yapıcı işbirliği ile mümkündür. Söz konusu tarafların doğrudan katılımları olmaksızın hazırlanacak herhangi bir sektör planının ya da plan uygulamasının başarılı olması mümkün görülmemektedir. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU İzmir, 11 Haziran

28 BASINA VE KAMUOYUNA Türkiye 19. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Fuarı TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından iki yılda bir düzenlenen Uluslararası Madencilik Kongrelerinin 19uncusu 9-12 Haziran tarihlerinde İzmir de gerçekleştirilecektir. İlki bundan 36 yıl önce 1969 yılında Ankara da düzenlenen ve ülkemiz madenciliğinin gelişmesinde çok önemli bir yeri olan söz konusu Kongreler ile, madencilik sektöründeki akademik ya da pratik bilimsel ve teknik bilgi üretimi, araştırmacı ve uzmanlar tarafından paylaşılacak ve yine ülkemiz madencilik sektörünün kullanımına sunulacaktır. Bu yıl, Tübitak ın da desteğiyle gerçekleştirilen Kongre süresince, toplam 93 adet bildiri, tebliğ ve poster olarak sunulacaktır. Söz konusu tebliğler, 20 ayrı ülkenin madencilik sektörlerinde faaliyet gösteren akademisyen, araştırmacı, uzman ve mühendisler tarafından gönderilen 140 tebliğ arasından, Bilim Kurulu tarafından seçilmiştir. Uzman bilim adamları ve araştırmacıların katılacağı Kongrede, bilimsel ve teknik konuların yanında ülkemiz madencilik sektörünün toplumsal, politik ve ekonomik boyutları ile çevresel boyutu da ele alınacak olup, Kongre kapsamında, bir de Enerji Politikaları ve Yeraltı Kaynaklarımız başlıklı panel bulunmaktadır. Uluslararası Madencilik Kongresi ile aynı tarihlerde düzenlenen Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı na ise 17 ayrı ülkeden toplam 111 firma katılmaktadır. Türkiye 19. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Fuarı nın ülkemize ve madencilik sektörüne büyük katkıları olacağı inancıyla, kamuoyuna duyurur, saygılar sunarız. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU Ankara, 7 Haziran

29 BASINA VE KAMUOYUNA Seydişehir Alüminyum A.Ş. nin özelleştirilmesi akıl dışı! 23 Mayıs 2005 tarihinde, Seydişehir Alüminyum tesislerinde meydana gelen olaylarda, Seydişehir işçisi ve halkı, güvenlik güçleriyle karşı karşıya getirilmiş, Seydişehirliler e coplu, biber gazlı, gözyaşartıcı bombalı müdahale yapılmıştır. Yaşanan olaylar sonucunda çok sayıda çalışan ve güvenlik görevlisi yaralanmıştır. Seydişehir de çalışanların, yakınlarının ve ilçe halkının endişeli bekleyişi sürmektedir. Söz konusu kuruluş, Türkiye de birincil Alüminyum üreten tek kuruluştur ve yakın tarihte Oymapınar Barajı ile beraber Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından satışa çıkarılmıştır yılından günümüze alüminyum üretimini sürdüren Seydişehir Alüminyum Tesislerinde mevcut kapasiteyi etkileyecek teknolojik sorunlar mevcuttur. Buna rağmen, kuruluş, geçtiğimiz yıl 26,5 milyon Dolar kar etmiştir. Oymapınar elektrik santralinin kuruluşa bağlanması ile maliyet sorunu önemli ölçüde ortadan kalkmıştır. Üretim kalitesi ve pazar yönünden en verimli dönemini yaşamaktadır. Tesisler, tam kapasitenin de üzerinde çalışmaktadır. Kuruluşun, özelleştirme kapsamından çıkarılarak, kapasite artırımı ve tesislerin modernizasyonu amacıyla yapılacak yatırımlarla ülkemiz sanayisinin en yüksek katma değer yaratan kuruluşlarından biri olması mümkündür. Bilindiği gibi, 16 Kasım 2002 tarihinde AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanan AKP Acil Eylem Planı'nda; özelleştirme çalışmalarına hız verileceği belirtilmiş, özelleştirmeler konusunda kararlı olunduğuna özellikle vurgu yapılmıştır. Bu amaçla, özelleştirme çalışmalarına hızla başlayan AKP iktidarı, içlerinde PETKİM, TÜPRAŞ, TEKEL, Türk Havayolları nın da bulunduğu çok sayıda kuruluşu özelleştirme programına almıştır. 121

30 Özelleştirme programı kapsamında, madencilik sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlar da yer almıştır. Bu çerçevede Eti Gümüş A.Ş., Eti Krom A.Ş., Eti Elektrometalurji A.Ş., Eti Bakır A.Ş. ve Div-Han A.Ş. "blok satış" yöntemiyle özelleştirilmiştir. Yine, Eti Alüminyum A.Ş., Karadeniz Bakır İşletmesi A.Ş., Yeni Çeltek Kömür ve Madencilik A.Ş. ve Kömür İşletmeleri A.Ş. özelleştirme programında bulunmaktadır. Ancak, herkes tarafından bilindiği üzere, bugüne kadar, madencilik sektöründe, özelleştirme ve özelleştirmeye yönelik olarak yapılan sektörel bölünme, ticarileştirme ve şirketleştirme çalışmalarının hiçbirisinden madencilik sektörünün gelişmesine yönelik olumlu bir sonuç alınamamıştır. Daha önce özelleştirilen çimento fabrikalarının, Konya Krom Manyezit A.Ş. nin, KÜMAŞ ın ülkemiz ekonomisine olan katkıları çok büyük oranda düşmüş, ÇİNKUR kapanmıştır. Madencilik sektöründe özelleştirmelerin, sektörün gelişmesini sağlayacağı varsayımı irdelenmeye ve araştırılmaya muhtaçtır. Son yirmi yılda edinilen deneyim, özelleştirme söylem ve uygulamalarının sektörün daha da gerilemesine neden olduğu şeklindedir. Olumlu sonucu verecek modeller, ancak ve ancak sorunların doğru ortaya konulabilmesi ile mümkündür. Madencilik sektörünün bugün içinde bulunduğu kriz, gereksiz ve hatalı bir şekilde yaratılan özelleştirme beklentileri ve özelleştirme uygulamalarıdır. Yirmi yıldır yürütülen söz konusu politikalar sonucu madencilik sektörünün geldiği nokta çarpıcıdır: Madencilik sektörünün küçülmesi devam etmektedir. Benzer politikalarda ısrar etmek sektörün küçülme yönündeki gidişini değiştirmeyecektir. Sorunların çözümü özelleştirme uygulamalarında değildir. Bunun böyle olmadığı her defasında görülmüştür. Mevcut kamu kesiminde, doğru planlamalar ve akılcı yönetim ile ülke kalkınmasına yönelik harekete geçirilebilecek potansiyel bulunmaktadır. Küçültme, özelleştirme, kapatma saplantılarından vazgeçilerek, bu potansiyel, doğru politikalar ile ekonomik ve toplumsal kalkınma hedefine yönlendirilmelidir. Ülkemizde, aşırı dinci unsurların yaptıkları eylemlere müdahale 122

31 edilmezken, hakkını arayan, emeğine, ekmeğine sahip çıkmaya çalışan emekçilere ve Seydişehir halkına zor kullanılmasını kınar, Seydişehirlilerin bu mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu yineleriz. Kamuoyunun bilgisine sunarız. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU Ankara, 24 Mayıs

32 BASINA VE KAMUOYUNA MADENCİLİK VE ÇEVRE SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ne bağlı Maden Mühendisleri Odası, Mayıs 2005 tarihlerinde, Ankara da, Madencilik ve Çevre Sempozyumu nu gerçekleştirmiştir. Geniş bir katılım ile yapılan Sempozyum süresince madencilik ve çevre konularına ilişkin 25 tebliğ sunulmuş, ayrıca düzenlenen bir panel ile madencilik ve çevre ilişkileri tartışılmış ve öneriler aktarılmıştır. Doğal kaynakların, insanların yaşamındaki önemi herkes tarafından bilinmektedir. Çağdaş bir yaşam için madencilik faaliyetleri vazgeçilmezdir. Bugün yaşamımızda kullandığımız ürünlerin hemen hemen tamamı madencilik faaliyetlerinin birer sonucudur. Madenler, milyonlarca yılda oluşan ve tüketildiklerinde yenilenemez kaynaklardır. Madenciliğin önemi, madenleri üretip kendi ülke sanayisinde kullanıldığı ve uç ürün üretildiği ölçüde artar. Bunun için de madencilik sektörünün; sanayi, enerji, kimya, tarım ve inşaat gibi diğer sektörlerle entegrasyonu şarttır. Bu noktada yapılması gereken, sağlıklı bir sanayileşme ve madencilik politikasının kamu yararı öncelikli olarak acilen oluşturulması ve uygulanmasıdır. Kalkınma modellerini; öncelikle öz kaynaklarına dayandıran ülkeler, gelişme süreçlerini sancısız tamamlayabilmektedirler. Bu yapının oluşturulabilmesi için öncelikli olarak ulusal bir kalkınma modelinin benimsenmesi gerekmektedir. Ülkemiz; kendi ulusal kalkınma modelini oluşturamamış, IMF ve Dünya Bankası gibi uluslar arası finans örgütlerinin güdümünde ekonomik ve sosyal politikalar uygulamaktadır. Bunun sonucu olarak; ülkemiz yaşam kalitesi açısından 173 ülke içinde 94. sıraya düşmüş, toplam borcumuz 300 milyar dolara ulaşmıştır. Son 10 yılda bir trilyon dolar borç ödenmesine rağmen borç stokumuz devamlı artmaktadır. İşsizlik, genç nüfus içinde % 20 gibi ürkütücü boyutlara 124

33 ulaşmış, emekçiler yoksullaşmış ve gelir dağılımı ciddi biçimde bozulmuştur. Ekonomimiz; sanayileşme ve üretim artışı üzerine kurulamayınca sıcak para hareketleriyle dalgalanmalar yaşanmakta, bunun sonucunda da krizler sürekli hale gelmektedir. Bu ortamda tüm kaynakların değerlendirilmesi için mutlaka etkin bir planlama ve denetim gerekmektedir yılında yapılan ve Stockholm Bildirgesi olarak bilinen "Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Deklarasyonu"nda giderek büyüyen çevre sorunlarının hem bölgesel hem de uluslararası alanlara yayılması nedeniyle, ülkeler arasında yaygın bir işbirliğinin yapılması ve uluslararası kuruluşların ortak hareket etmelerinin gerektiği belirtilerek, bütün hükümetler çevrenin korunması ve geliştirilmesi için ortak çaba göstermeye çağrılmıştır. Stockholm Bildirgesi'nde, çevrenin taşıma kapasitesi ne dikkat çeken, kaynak kullanımında kuşaklar arası hakkaniyeti gözeten, ekonomik ve sosyal gelişmenin çevre ile bağlantısını kuran ve kalkınma ile çevrenin birlikteliğini vurgulayan ilkeler, sürdürülebilir gelişme kavramının temel dayanaklarını ortaya koymuştur. Birleşmiş Milletler; sürdürülebilir kalkınma stratejisini, Haziran 1992'de Rio'da topladığı "Çevre ve Kalkınma Konferansı"nda temel olarak kabul etmiştir. Rio Bildirgesi nde sürdürülebilir kalkınma olgusunun merkezinde insan yer almaktadır. İnsanlar, doğa ile uyum içerisinde, sağlıklı ve üretken bir yaşam sürdürmek hakkına sahiptir denilmektedir. Bu nedenle de kaynakların bugünkü neslin gereksinimlerini karşılamaları sağlanırken, gelecek kuşakların gereksinimlerini de yeterince karşılayabilmeleri için olanak sağlanmalıdır denilmektedir. Rio yu izleyen Kahire, Kopenhag, Pekin ve İstanbul konferanslarının tümünde, Ekonomik gelişme, sosyal gelişme ve çevrenin korunmasının, sürdürülebilir gelişmenin birbirine bağlı ve karşılıklı olarak birbirlerini destekleyen bölümleri olduğu vurgulanmaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda, çevre faktörü göz ardı edilerek hiçbir ekonomik faaliyet gibi madencilik faaliyetlerinin de yürütülmesi mümkün değildir. Sürdürülebilir kalkınma kavramı içerisinde ya madencilik ya çevre 125

TMMOB Maden Mühendisleri Odası

TMMOB Maden Mühendisleri Odası TÜRKİYE ENERJİ POLİTİKALARI İÇERİSİNDE KÖMÜRÜN K ÖNEMİ TMMOB Maden Mühendisleri Odası ENERJİNİN ÖNEMİ Sanayinin temel girdilerinden olan enerji, ulusların kalkınmalarında ve refaha ulaşmalarında büyük

Detaylı

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14 MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14 MADEN KENTİ SİVAS ZİRVESİ-2 NİN ARDINDAN M. Emrah AYAZ* Yer altı zenginlikleri bakımından ülkemizin en

Detaylı

39. Dönem Çalışma Raporu (2004-2006) BÖLÜM 9 KONGRELER, SEMPOZYUMLAR, SEMİNERLER

39. Dönem Çalışma Raporu (2004-2006) BÖLÜM 9 KONGRELER, SEMPOZYUMLAR, SEMİNERLER BÖLÜM 9 KONGRELER, SEMPOZYUMLAR, SEMİNERLER 374 KONGRELER, SEMPOZYUMLAR, SEMİNERLER KONGRELER TÜRKİYE 14. KÖMÜR KONGRESİ 02-04 HAZİRAN 2004 ZONGULDAK Yürütme Kurulu Yaşar UZUNKAVAKLI (Başkan) Levent USMAN

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR -- YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ Prof. Dr. Zafer DEMİR -- zaferdemir@anadolu.edu.tr Konu Başlıkları 2 Yenilenebilir Enerji Türkiye de Politikası Türkiye de Yenilenebilir Enerji Teşvikleri

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DENİZLİ ŞUBESİ BÜLTENİ YIL : 1 SAYI : 3 EYLÜL

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DENİZLİ ŞUBESİ BÜLTENİ YIL : 1 SAYI : 3 EYLÜL TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DENİZLİ ŞUBESİ BÜLTENİ YIL : 1 SAYI : 3 EYLÜL 2010 Y E K S M E M VI.Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu Şubemiz tarafından düzenlenecektir. 2011 YEKSEM Odamız,

Detaylı

AR& GE BÜLTEN. Ülkemiz önemli maden yataklarına sahip olup belirli madenlerde kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir.

AR& GE BÜLTEN. Ülkemiz önemli maden yataklarına sahip olup belirli madenlerde kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir. Türkiye nin Doğal Kaynağı Kömür Hande UZUNOĞLU Ülkemiz önemli maden yataklarına sahip olup belirli madenlerde kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir. Özellikle madenciliğin gelişiminde hız kazanılmasıyla

Detaylı

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015 TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 25 Kasım 2015 1 Türkiye de Enerji Sektörü Ne Durumda? Fosil kaynaklar bakımından oldukça yetersiz olan Türkiye enerjide %73 oranında dışa bağımlıdır.

Detaylı

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi 5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi Türkiye de kişi başına elektrik enerjisi tüketimi 2.791 kwh seviyesinde olup, bu değer 8.900 kwh

Detaylı

TAŞOCAKÇILIĞI *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR.

TAŞOCAKÇILIĞI *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR. TAŞOCAKÇILIĞI *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR. 1 İÇİNDEKİLER TAŞOCAKÇILIĞI SEKTÖR RAPORU SEKTÖR 2023 HEDEFLERİ 2 TAŞOCAKÇILIĞI SEKTÖR RAPORU Türkiye, jeolojik

Detaylı

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU Zinnur YILMAZ* *Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, SİVAS E-mail: zinnuryilmaz@cumhuriyet.edu.tr, Tel: 0346 219 1010/2476 Özet Yüzyıllardan

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN 16360019 1 İÇİNDEKİLER Enerji Yoğunluğu 1. Mal Üretiminde Enerji Yoğunluğu 2. Ülkelerin Enerji Yoğunluğu Enerji Verimliliği Türkiye de Enerji Verimliliği Çalışmaları 2

Detaylı

Türkiye de Özelleştirme: Ekonomik ve Sosyal Etkileri. Dr. Orkun ÖZBEK. Tanım ve Amaçlar

Türkiye de Özelleştirme: Ekonomik ve Sosyal Etkileri. Dr. Orkun ÖZBEK. Tanım ve Amaçlar 2007 ARALIK -EKONOMİ Türkiye de Özelleştirme: Ekonomik ve Sosyal Etkileri Dr. Orkun ÖZBEK Tanım ve Amaçlar Genel bir tanımla kamu mülkiyetinin kısmen ya da tamamen özel sektöre devri anlamını taşıyan özelleştirme,

Detaylı

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/ Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/ Değerli Katılımcılar,/ Arsuz Belediyesi nin ev sahipliğinde düzenlenen/ bölgemizin enerji sektöründeki durumu/ ve geleceği hakkında görüşmeler

Detaylı

ENERJĠDE DIġA BAĞIMLILIK 2 Nisan 2010 MMO Adana ġube. Koray TUNCER MMO Enerji Birimi Teknik Görevli Mak. Yük. Müh.

ENERJĠDE DIġA BAĞIMLILIK 2 Nisan 2010 MMO Adana ġube. Koray TUNCER MMO Enerji Birimi Teknik Görevli Mak. Yük. Müh. ENERJĠDE DIġA BAĞIMLILIK 2 Nisan 2010 MMO Adana ġube Koray TUNCER MMO Enerji Birimi Teknik Görevli Mak. Yük. Müh. ÜLKELER KİŞİ BAŞINA TÜKETİM (kwh) Dünya ortalaması 2.500 Gelişmiş Ülkeler 8.900 Ortalaması

Detaylı

AR& GE BÜLTEN. Türkiye de Maden Sektörü

AR& GE BÜLTEN. Türkiye de Maden Sektörü Türkiye de Maden Sektörü Hande UZUNOĞLU Temel sanayi girdilerine ham madde sağlayan bir sektör olan Madencilik, ülkemiz temel sektörleri arasında önemli bir yer teşkil ediyor. Nitekim ülkemiz hem çeşitlilik

Detaylı

SUUDİ ARABİSTAN ÜLKE RAPORU

SUUDİ ARABİSTAN ÜLKE RAPORU SUUDİ ARABİSTAN ÜLKE RAPORU 24.03.2016 YÖNETİCİ ÖZETİ Uludağ İhracatçı Birlikleri nin kayıtlarına göre, Bursa dan Suudi Arabistan a ihracat yapan 545 firma bulunmaktadır. 31.12.2015 tarihi itibariyle Ekonomi

Detaylı

BULGARİSTAN ÜLKE RAPORU 05.02.2015

BULGARİSTAN ÜLKE RAPORU 05.02.2015 BULGARİSTAN ÜLKE RAPORU 05.02.2015 BULGARİSTAN ÜLKE RAPORU 05.02.2015 YÖNETİCİ ÖZETİ Uludağ İhracatçı Birlikleri nin kayıtlarına göre, Bursa dan Bulgaristan a ihracat yapan 585 firma bulunmaktadır. 31.12.2013

Detaylı

Enerji Kaynağı Olarak Kömür

Enerji Kaynağı Olarak Kömür SOMA'DAN SONRA: TÜRKİYE'DE ENERJİ KAYNAKLARI, ÜRETİM VE TÜKETİMİ, ALTERNATİF ENERJİLER, ENERJİ POLİTİKALARI PANELİ Enerji Kaynağı Olarak Kömür Prof. Dr. Ahmet Arısoy Giriş. Enerji kaynağı olarak kömürün

Detaylı

SEMPOZYUMU. Odamız tarafından düzenlenen. Delme-Patlatma Sempozyumu nun beşincisi 7-9 Kasım 2007 tarihleri arasında Ankara da gerçekleştirildi.

SEMPOZYUMU. Odamız tarafından düzenlenen. Delme-Patlatma Sempozyumu nun beşincisi 7-9 Kasım 2007 tarihleri arasında Ankara da gerçekleştirildi. SEMPOZYUMU Odamız tarafından düzenlenen Delme-Patlatma Sempozyumu nun beşincisi 7-9 Kasım 2007 tarihleri arasında Ankara da gerçekleştirildi. Yaklaşık 250 delegenin katıldığı ve konu ile ilgili 22 adet

Detaylı

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir. KÖMÜR NEDİR? Kömür, bitki kökenli bir maddedir. Bu nedenle ana elemanı karbondur. Bitkilerin, zamanla ve sıcaklık-basınç altında, değişim geçirmesi sonunda oluşmuştur. Kömür, karbon, hidrojen, oksijen

Detaylı

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri 2006 Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri Nurel KILIÇ Dünya da ve Türkiye de ulusal ve bölgesel enerji piyasaları, tarihin hiçbir döneminde görülmediği kadar ticaret, rekabet ve yabancı yatırımlara

Detaylı

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) : Günümüzde küresel olarak tüm ülkelerin ihtiyaç duyduğu enerji, tam anlamıyla geçerlilik kazanmış bir ölçüt olmamakla beraber, ülkelerin gelişmişlik düzeylerini gösteren önemli bir kriterdir. İktisadi olarak

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

oda yayınları LPS ve CNG UYGULAMALARI SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI

oda yayınları LPS ve CNG UYGULAMALARI SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI oda yayınları Çağımızda yaşanan değişim ve gelişimle birlikte yaşamımızın değişmez parçası haline gelen çok çeşitli ihtiyaçlardan birisi de artık asansörler olmuştur. Güvenli, LPS ve CNG UYGULAMALARI SEMPOZYUMU

Detaylı

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış Yrd. Doç. Dr. Vedat GÜN Enerji Piyasası İzleme ve Arz Güvenliği Daire Başkanı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 28-29-30 Haziran 2007, EMO-İÇEF,

Detaylı

TARIM: Ülkemizde farklı iklim özellikleri görülmesi farklı tarım ürünlerinin yetişmesine sebep olmaktadır.

TARIM: Ülkemizde farklı iklim özellikleri görülmesi farklı tarım ürünlerinin yetişmesine sebep olmaktadır. ÜLKEMİZİN KAYNAKLARI VE EKONOMİK FAALİYETLER TARIM: Ülkemizde farklı iklim özellikleri görülmesi farklı tarım ürünlerinin yetişmesine sebep olmaktadır. Buğday Un,Pamuk dokuma, zeytin, ayçiçeği- yağ, şeker

Detaylı

Grafik 14 - Yıllara Göre Madencilik ve Taş Ocakçılığı Faaliyetlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla İçerisindeki Payı ( )

Grafik 14 - Yıllara Göre Madencilik ve Taş Ocakçılığı Faaliyetlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla İçerisindeki Payı ( ) MADEN Madencilik sektörünün ülke üretimindeki payı giderek artmaktadır. TÜİK Ulusal Hesaplar İstatistiklerine göre 1998 fiyatlarıyla iktisadi faaliyet kollarına göre incelendiğinde; Grafik 14 te de görüldüğü

Detaylı

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ Prof. Dr. Güven ÖNAL Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı 1 Sunumun Ana Konuları Dünya da Kömür ve Enerji Türkiye nin Kömür Rezervleri ve Üretimi Türkiye nin Enerji Durumu Yerli

Detaylı

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA 2018 Yenilenebilir Enerji Kaynakları SUNU İÇERİĞİ 1-DÜNYADA ENERJİ KAYNAK KULLANIMI 2-TÜRKİYEDE ENERJİ KAYNAK

Detaylı

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ 2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ TEPAV EPRI Dış Politika Etütleri AB Çalışma Grubu 9 Kasım 2005 Ankara Zeynep Songülen

Detaylı

LİNYİTLERİMİZ ENERJİ İHTİYACIMIZI KARŞILAR MI?

LİNYİTLERİMİZ ENERJİ İHTİYACIMIZI KARŞILAR MI? LİNYİTLERİMİZ ENERJİ İHTİYACIMIZI KARŞILAR MI? Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel bir televizyonda katıldığı programda gündeme dair konularda açıklamalarda bulundu. Türkiye nin

Detaylı

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER... İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...4 1.Yönetici Özeti... 11 2.Giriş... 12 3.Sektörel Analiz... 13 3.1 Birincil Enerji Kaynaklarına Bakış...13 3.1.1 Kömür... 13 3.1.1.1 Dünya da Kömür... 14 3.1.1.1.1 Dünya

Detaylı

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE Türkiye önümüzdeki yıllarda artan oranda enerji ihtiyacı daha da hissedecektir. Çünkü,ekonomik kriz dönemleri

Detaylı

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ T.C. Ekonomi Bakanlığı TEŞVİK UYGULAMA VE YABANCI SERMAYE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ Dr. Mehmet Yurdal ŞAHİN Genel Müdür Yardımcısı 11 Şubat 2016, ANKARA Sunum Planı 1. Yatırım Teşvik Sistemi

Detaylı

KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR. 1 İÇİNDEKİLER KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖR RAPORU 1.GENEL DURUM 2. SEKTÖR İHRACAT ORANLARI

Detaylı

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI 2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI Ege Bölgesi Sanayi Odası nın 1982 den beri sürdürmekte olduğu Ege Bölgesi nin 100 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışması, bölgemiz sanayiinin içinde bulunduğu duruma,

Detaylı

T.C. Kalkınma Bakanlığı

T.C. Kalkınma Bakanlığı T.C. Kalkınma Bakanlığı 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği- Turkey s Agricultural Policies at a Crossroads with respect to 2023 Vision 2023 Vision, Economic Growth and Agricultural

Detaylı

TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ Oda Raporu

TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ Oda Raporu tmmob makina mühendisleri odası TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ Oda Raporu Mart 2010 Yayın No:...MMO/2010/528 tmmob makina mühendisleri odası Meşrutiyet Caddesi No: 19 Kat: 6-7-8 Tel: (0 312) 425 21 41 Faks:

Detaylı

SANAYİ LOKOMOTİF SEKTÖR OLMAKTAN ÇIKTI

SANAYİ LOKOMOTİF SEKTÖR OLMAKTAN ÇIKTI etkinlikler SANAYİ LOKOMOTİF SEKTÖR OLMAKTAN ÇIKTI IV. Makina Tasarım ve İmalat Teknolojileri Kongresi Makina Mühendisleri Odası Konya Şubesi sekretaryalığında düzenlendi... IV. Makina Tasarım ve İmalat

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE Dr. Mustafa ŞAHİN Genel Müdür Yardımcısı 2. ULUSLARARASI İNŞAATTA KALİTE ZİRVESİ 2 Kasım 2010, istanbul SUNUM İÇERİĞİ İklim değişikliği AB Süreci Çevre Yönetimi AB

Detaylı

TTGV Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Destekleri

TTGV Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Destekleri TTGV Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Destekleri Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliğinin Finansmanı Bilgilendirme Toplantısı Ferda Ulutaş Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Odakule-İstanbul,

Detaylı

ALAN ARAŞTIRMASI II. Oda Raporu

ALAN ARAŞTIRMASI II. Oda Raporu tmmob makina mühendisleri odası TMMOB SANAYİ KONGRESİ 2009 11 12 ARALIK 2009 / ANKARA ALAN ARAŞTIRMASI II Türkiye de Kalkınma ve İstihdam Odaklı Sanayileşme İçin Planlama Önerileri Oda Raporu Hazırlayanlar

Detaylı

KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU

KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU KIRŞEHİR SANAYİ RAPORU Şekil 1 Kırşehir Sanayi Rekabetçilik Eksenleri İş Yapma Düzeyi Yenilikçilik potansiyeli Girişimcilik Düzeyi Teşviklerden yararlanma

Detaylı

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ Ahmet GÜNEŞ Dış Ticaret Uzmanı BURSA 21/05/2015 1 SUNUM PLANI 1. Yeni Teşvik Sisteminin Hazırlık Süreci

Detaylı

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr.

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr. TÜRKÝYE DE DOÐAL GAZ TEMÝN VE TÜKETÝM POLÝTÝKALARI Basýna ve Kamuoyuna 10 Ocak 2005 Oda Baþkanýmýz Emin KORAMAZ Odamýzýn Doðalgaz alanýnda yaptýðý çalýþmalarý ve Türkiye deki Doðalgazýn durumu hakkýnda

Detaylı

ANKARA KALKINMA AJANSI. www.ankaraka.org.tr

ANKARA KALKINMA AJANSI. www.ankaraka.org.tr ANKARA KALKINMA AJANSI www.ankaraka.org.tr TÜRKİYE'NİN En Genç Kalkınma Ajansı Ankara Kalkınma Ajansı bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak, bölgenin rekabet gücünü artırmak ve gelişimini hızlandırmak

Detaylı

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ 2013-2015

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ 2013-2015 EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ 2013-2015 GİTES NİÇİN GEREKLİ? Sorunlar; Emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar ve artışlar, Dünya girdi kaynaklarının geleceğine yönelik belirsizlikler, Girdi tedarik

Detaylı

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan Biliyor musunuz? Enerji İklim Değişikliği İle Mücadelede En Kritik Alan Enerji üretimi için kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtların kullanımı sanayileşme devriminden beri artarak devam etmektedir.

Detaylı

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018 ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018 nin hizmet ve sorumluluk alanları nelerdir? Küresel ve teknolojik değişimlerle birlikte Şehir Yönetimleri nasıl değişmektedir? İdeal nasıl sağlanmalıdır? Ajanda 1. Mevcut Durum

Detaylı

2. Barit Ortak Toplantısının Düşündürdükleri ODADAN HABERLER. " Sorunlar Konulu Ortak Toplantı

2. Barit Ortak Toplantısının Düşündürdükleri ODADAN HABERLER.  Sorunlar Konulu Ortak Toplantı 1. " Sorunlar Konulu Ortak Toplantı ODADAN HABERLER Yönetim Kurulumuzun aldığı karar gereğince 7.9.1974 günü oda merkezinde TKİ, ETİBANK ve MTA Enstitüsü Genel Direktör- Müdürleriyle «SORUNLAR» konutu

Detaylı

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ M. Özger BOZOĞLU Dış Ticaret Uzmanı Ahmet GÜNEŞ Dış Ticaret Uzmanı İSTANBUL 10/12/2014 1 SUNUM PLANI 1.

Detaylı

DANIŞMA KURULU emo izmir şubesi 30. dönem çalışma raporu 101

DANIŞMA KURULU emo izmir şubesi 30. dönem çalışma raporu 101 DANIŞMA KURULU emo izmir şubesi 101 Danışma Kurulu I. Toplantısı 17 Mart 2014 30.Dönem Danışma Kurulu 1. Toplantısı 17 Mart 2014 tarihinde Şube Eğitim Salonunda 46 üyemizin katılımıyla gerçekleştirildi.

Detaylı

KARS ŞEKER FABRİKASI RAPORU

KARS ŞEKER FABRİKASI RAPORU Şu an 240 çalışana sahip şeker fabrikası da, üretimin artması durumunda daha önce olduğu gibi istihdamını 400 lere çıkarabilecek ve il ekonomisine giren sıcak para miktarı da artacaktır. KARS ŞEKER FABRİKASI

Detaylı

Enerji Yatırımları ve Belirsizliklerin Önemi

Enerji Yatırımları ve Belirsizliklerin Önemi Enerji Yatırımları ve Belirsizliklerin Önemi R. Hakan ÖZYILDIZ Hazine ( E ) Müst. Yrd. DEK TMK Ekim 2009 - İZMİR İşsizlik ve yatırımlar Türkiye ekonomisinin en önemli sorunu işsizliktir. Her dört genç

Detaylı

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ VE ATIK YÖNETİMİ DESTEKLERİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ VE ATIK YÖNETİMİ DESTEKLERİ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ VE ATIK YÖNETİMİ DESTEKLERİ Ahmet GÜNEŞ Dış Ticaret Uzmanı ANKARA 21/10/2015 1 SUNUM PLANI 1. Teşvik Sisteminin

Detaylı

Eczacının Sağlık Sektöründeki Konumu ve. Mesleğin Genel Sorunları

Eczacının Sağlık Sektöründeki Konumu ve. Mesleğin Genel Sorunları BÖLÜM III Eczacının Sağlık Sektöründeki Konumu ve Mesleğin Genel Sorunları Eczacı, ilaç ve hammadde elde etmede, farmasötik madde ve müstahzar yapımında, çeşitli ilaç analizlerinde, ilacın tanınması ve

Detaylı

Dünyada Enerji Görünümü

Dünyada Enerji Görünümü 22 Ocak 2015 Dünyada Enerji Görünümü Gelir ve nüfus artışına paralel olarak dünyada birincil enerji talebi hız kazanmaktadır. Özellikle OECD dışı ülkelerdeki artan nüfusun yanı sıra, bu ülkelerde kentleşme

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014 Türkiye Cumhuriyeti Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014 Sürdürülebilir Bir Üretim Altyapısı Çevreye Duyarlı VGM Güvenli Verimli BSTB İleri Teknoloji Yüksek Katma Değer 2 20 nün Kuruluşu 17 Ağustos

Detaylı

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER TÜRKİYE BİRİNCİL ENERJİ TALEBİ Türkiye Birincil Enerji Talebi (Milyon TEP) 61% Son 13 yılda: Politik istikrar 77 124 İsikrarlı ekonomik büyüme İyileşen

Detaylı

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi Sivil Yaşam Derneği 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi GİRİŞ Sivil Yaşam Derneği 21-23 Ekim 2016 tarihleri arasında Konya da 4. Ulusal Gençlik Zirvesi ni düzenlemiştir. Zirve Sürdürülebilir Kalkınma

Detaylı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji KASIM 2014 KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ

Detaylı

Tarımsal Gelir Politikası/Amaç

Tarımsal Gelir Politikası/Amaç Tarımsal Gelir Politikası/Amaç Belli bir yaşam standardı sağlayacak düzeye eriştirmek, Sektörler arasında kişi başına gelir farklılığı azaltmak Sektörde gelir dağılımını bireyler ve bölgeler arasında denge

Detaylı

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011 ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011 TÜRKİYE DE ELEKTRİK ENERJİSİ KURULU GÜCÜ (Nisan 2011) TERMİK - İTHAL KÖMÜR

Detaylı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MEVZUATINDA ODAMIZIN YERİ VE GÖREVLERİ

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MEVZUATINDA ODAMIZIN YERİ VE GÖREVLERİ ENERJİ VERİMLİLİĞİ MEVZUATINDA ODAMIZIN YERİ VE GÖREVLERİ Şuayip Yalman MMO Yönetim kurulu Başkan Vekili Giriş Enerji verimliliği kapsamındaki konular Makine Mühendisliği meslek disiplini içerisinde bulunan

Detaylı

MAKİNA İMALAT SANAYİ SEKTÖR ARAŞTIRMASI ODA RAPORU

MAKİNA İMALAT SANAYİ SEKTÖR ARAŞTIRMASI ODA RAPORU tmmob makina mühendisleri odası MAKİNA İMALAT SANAYİ SEKTÖR ARAŞTIRMASI ODA RAPORU Hazırlayan Yavuz BAYÜLKEN Mart 2010 Yayın No:... MMO/2010/532 tmmob makina mühendisleri odası Meşrutiyet Caddesi No: 19

Detaylı

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER Prof.Dr. Hasancan OKUTAN İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü okutan@itu.edu.tr 18 Haziran 2014 İTÜDER SOMA dan Sonra: Türkiye de

Detaylı

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi YAŞAR ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ (http://esm.yasar.edu.tr) Sunum Planı Neden Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü`nde Okumalıyım? Bölüm

Detaylı

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016 İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016 Geniş tanımlı işsiz 5 milyon 660 bin İstihdam artışında kamu lokomotif! Tarım dışı genç kadın işsizliği yüzde 24,8! Özet 15 Ağustos 2016, İstanbul Türkiye Devrimci

Detaylı

ENERJİ SEKTÖRÜNDE YÖNETİM YAPISI. A. Banu Demirbaş. Sayın Başkan, teşekkür ediyorum...

ENERJİ SEKTÖRÜNDE YÖNETİM YAPISI. A. Banu Demirbaş. Sayın Başkan, teşekkür ediyorum... ENERJİ SEKTÖRÜNDE YÖNETİM YAPISI A. Banu Demirbaş Sayın Başkan, teşekkür ediyorum... Enerji sektöründe serbestleşme ve özelleştirme uygulamaları gereği yeniden yapılanma sürecinde sektörün yönetim yapısı

Detaylı

İSTANBUL SANAYİ FORUMU

İSTANBUL SANAYİ FORUMU İsmail Selçuk AKSOY 42. Grup Meclis Üyesi 26. Grup Termoplastik ve Galalit Eşya Sanayii 28. Grup Kauçuk Sanayii 39. Grup Enjeksiyon ile Elde Edilen Plastik Mamulleri Sanayii 42. Grup Budünöz ve Vakum ile

Detaylı

Geri Bildirimlerin Özeti: Enerji Stratejisi Ülke İstişareleri

Geri Bildirimlerin Özeti: Enerji Stratejisi Ülke İstişareleri Ülke: Türkiye Yer: İstanbul Toplantı Tarihi: 1 Haziran 2010 Toplam Katılımcı Sayısı: 54 Geri Bildirimlerin Özeti: Enerji Stratejisi Ülke İstişareleri Özet Not: yetkilileri tarafından bildirilen görüşler

Detaylı

ENERJİ YÖNETİMİ A.B.D. (İ.Ö.) TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI GENEL BİLGİLERİ

ENERJİ YÖNETİMİ A.B.D. (İ.Ö.) TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI GENEL BİLGİLERİ ENERJİ YÖNETİMİ A.B.D. (İ.Ö.) TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI GENEL BİLGİLERİ Enerji Yönetimi A.B.D Lisansüstü Programı Tezsiz Yüksek Lisans programına kabul edilen öğrenciler zorunlu dersleri tamamlamak

Detaylı

2009-2013 İZMİR BÖLGESEL GELİŞME PLANI İLERİ TEKNOLOJİYE DAYALI SANAYİLER SEKTÖRÜ ÇALIŞTAYI 10 TEMMUZ 2009 SONUÇ RAPORU

2009-2013 İZMİR BÖLGESEL GELİŞME PLANI İLERİ TEKNOLOJİYE DAYALI SANAYİLER SEKTÖRÜ ÇALIŞTAYI 10 TEMMUZ 2009 SONUÇ RAPORU 009-0 İZMİR BÖLGESEL GELİŞME PLANI İLERİ TEKNOLOJİYE DAYALI SANAYİLER SEKTÖRÜ ÇALIŞTAYI 0 TEMMUZ 009 SONUÇ RAPORU İzmir Kalkınma Ajansı Planlama Programlama ve Koordinasyon Birimi İzmir Kalkınma Ajansı

Detaylı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI NIN GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK VE YOKSULLUK SORUNUNA YAKLAŞIMI (SEKİZİNCİ

Detaylı

ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ PROF. DR. EMİN TACER BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ

ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ PROF. DR. EMİN TACER BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ PROF. DR. EMİN TACER BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ 1 Ekonomik - Sosyal - Teknolojik - Politik Ekolojik DÜNYA Siyasi ve Ekonomik Birliktelik Çok Uluslu Şirketler Uluslararsı Sivil

Detaylı

TÜRKİYE DE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI : ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARA ETKİLER RAPORU

TÜRKİYE DE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI : ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARA ETKİLER RAPORU TÜRKİYE DE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI : ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARA ETKİLER RAPORU Güldem Berkman YASED Fikri Ve Sınai Mülkiyet Hakları Çalışma Grubu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi YATIRIMLARIN

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU ENFLASYON EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU % TÜFE ÜFE Ekim 2011 2012 2011 2012 Yıllık 7,66 7,80 12,58 2,57 Yıllık Ort. 5,93 9,53 10,26 7,80 Aylık

Detaylı

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI GÖREV, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ KISIM Amaç ve Hukuki Dayanak Amaç Madde 1- Bu Yönergenin amacı; Strateji Geliştirme

Detaylı

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI Dr. Osman Orkan Özer SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI Sürdürülebilir tarım; Günümüz kuşağının besin gereksinimi

Detaylı

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ Hazırlayan: Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik Görünümü IMF düzenli olarak hazırladığı Küresel Ekonomi Görünümü

Detaylı

39. Dönem Çalışma Raporu (2004-2006) BÖLÜM 3 39.DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI VE UYGULAMA DURUMU

39. Dönem Çalışma Raporu (2004-2006) BÖLÜM 3 39.DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI VE UYGULAMA DURUMU BÖLÜM 3 39.DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI VE UYGULAMA DURUMU 30 TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI 39. DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI Maden Mühendisleri Odası olarak, geçmiş dönemlerde olduğu gibi önümüzdeki dönemde de, maden

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER 27 EKİM 2017 BÜYÜME VE MİLLİ GELİR Kişi Başına GSYH, cari fiyatlarla 2013 yılında 12.480 dolar, 2014 yılında 12.112 dolar, 2015 yılında 11.019 dolar, 2016 yılında

Detaylı

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi. www.hazar.org

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi. www.hazar.org Azerbaycan Enerji GÖRÜNÜMÜ Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi EKİM 214 www.hazar.org 1 HASEN Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi, Geniş Hazar Bölgesi ne yönelik enerji,

Detaylı

Dünyada Enerji Görünümü

Dünyada Enerji Görünümü 09 Nisan 2014 Çarşamba Dünyada Enerji Görünümü Dünyada, artan gelir ve nüfus artışına paralel olarak birincil enerji talebindeki yükseliş hız kazanmaktadır. Nüfus artışının özellikle OECD Dışı ülkelerden

Detaylı

MADEN MÜHENDĠSLĠĞĠ ve MADEN MÜHENDĠSLĠĞĠ ALANINDAKĠ ĠġSĠZLĠK

MADEN MÜHENDĠSLĠĞĠ ve MADEN MÜHENDĠSLĠĞĠ ALANINDAKĠ ĠġSĠZLĠK MADEN MÜHENDĠSLĠĞĠ ve MADEN MÜHENDĠSLĠĞĠ ALANINDAKĠ ĠġSĠZLĠK İşsizlik genel anlamıyla insan kaynaklarının kısmen atıl kalması, kalkınma hızında yavaşlama eğilimini ifade etmektedir. Bir başka tanımla,

Detaylı

basında odamız Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007

basında odamız Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 Eylül 2007 b a s ı n d a o d a m ı z Kaynak Teknolojileri VI. Ulusal Kongresi hazırlıkları, Makina Magazin Dergisinde Kaynak sektöründe yükseliş trendi sürüyor başlıklı haberin içinde yer aldı. Oda Enerji Çalışma

Detaylı

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı İZMİR BÖLGESİ ENERJİ FORUMU 1 Kasım 2014/ İzmir Mimarlık Merkezi FOSİL

Detaylı

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 26. Toplantısı Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu Prof. Dr. Yücel ALTUNBAŞAK Başkanı Enerji İhtiyacımız Katlanarak Artıyor Enerji ihtiyacımız ABD, Çin ve Hindistan

Detaylı

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ Doç. Dr. Mustafa Türkmen ERÜ Mühendislik Fak. 20 Mayıs 2016 KAYSO Sunum Planı KÜSİ Çalışma Grubu KÜSİ İl Planlama

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU ENFLASYON % TÜFE ÜFE Nisan 2011 2012 2011 2012 Yıllık 4,26 11,14 8,21 7,65 Yıllık Ort. 6,79 8,59 9,17 10,72 Aylık 0,87 1,52 0,61 0,08 2012

Detaylı

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ Ünite 4 Doç. Dr. Nuray ERTÜRK KESKİN Türkiye deki kamu politikası belgelerinin tanıtılması amaçlanmaktadır. Kamu politikası analizinde görüş alanında olması gereken politika belgeleri altı başlık altında

Detaylı

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi İbrahim M. Yağlı* Enerji üretiminde Rüzgar Enerjisinin Üstünlükleri Rüzgar enerjisinin, diğer enerji üretim alanlarına göre, önemli üstünlükleri bulunmaktadır:

Detaylı

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENLİĞİ GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ Dünyada 800 Milyon İnsan Kronik Yetersiz Beslenme, 1.2 Milyar İnsan Açlık Korkusu Yaşamakta, 2 Milyar İnsan Sağlıklı, Yeterli ve Güvenli Gıda Bulma Konusunda

Detaylı

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI Bankalar Merkez Bankaları Ticaret Bankaları Yatırım Bankaları Kalkınma Bankaları Katılım Bankaları Eximbank BDDK Uluslararası Bankacılık BANKALAR Finansal Aracılık

Detaylı

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GİRİŞ POTANSİYEL MEVZUAT VE DESTEK MEKANİZMALARI MEVCUT DURUM SONUÇ Türkiye Enerji

Detaylı