MURMANO PLÜTONUNUN YAŞI VE OFİYOLİTLE OLAN İLİŞKİSİ (DİVRİĞİ-SİVAS)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MURMANO PLÜTONUNUN YAŞI VE OFİYOLİTLE OLAN İLİŞKİSİ (DİVRİĞİ-SİVAS)"

Transkript

1 MTA Dergisi, , 1988 MURMANO PLÜTONUNUN YAŞI VE OFİYOLİTLE OLAN İLİŞKİSİ (DİVRİĞİ-SİVAS) H.P. ZECK* ve Taner ÜNLÜ** ÖZ. Sivas ili, Divriği ilçesinin birkaç km K-KB sında yer alan, bileşimi kuvars-siyenitle diyorit arasında değişen bileşik bir karaktere sahip olan Murmano plütonu, Divriği ofiyolit karmaşığına ait serpantinitler içerisine sokulum yapar. Rb-Sr yöntemiyle elde edilen milyon yıllık (I\s) türn kayaç izokronu plütonun sokulum yaşını vermektedir. Bir mikro-kuvars siyenit, beş monzonit ve bir tane de hidrotermal skapolitçe zengin dayktan oluşan yedi örnekli seri birlikte, plütonun güney kenarında 100x200 m boyutlu bir alanı temsil etmekte olup, ilksel 87 Sr/ 86 Sr oranı olan my kk (I\s) Rb-Sr izokronuna karşılık gelmektedir. Plütonun güneybatı kesiminde 200x500 m boyutlu geniş bir alanı temsil eden 7 örnekli başka bir seri ise, ilksel Sr Sr oranı olan 5 noktalı my (I/s) izokronunu vermektedir. Birbirine uyumlu olan bu iki yaş, my (Is) olarak, sokulumun yaşı olarak yorumlanmıştır. İki örnek serisi, farklı Rb-Sr izotop oranlarına sahip farklı kaynak kayaç karmaşıklarının anateksisiyle oluşmuş iki ayn magma kümesini temsil etmektedir. Plütonun yeterince büyük 2 olmasının (25 km ) yanı sıra hâkim silisik karakteri, birimin okyanusal kökenli olmadığını göstermektedir. Magma, milyon yıldan daha önce olduğu düşünülen ofiyolitik karmaşığın üzerlemesinden sonra sokulum yapmıştır. GİRİŞ Türkiye'nin jeolojisi, Alpin orojenik sistemi içerisinde gelişmiştir ve bu nedenle Yunanistan ve İran'daki orojenik kuşakların devamını oluşturur. Bununla birlikte, bu komşu sahalar arasında yapılan ayrıntılı jeolojik korelasyonlar, yine de biraz tartışmalıdır (Dixon ve Robertson, 1984). Türkiye'nin jeolojik çatısı içerisinde yer alan önemli elemanlardan birisi, orojenik kuşaklar boyunca uzanan büyük ofiyolit karmaşıklarıdır. Bunlar okyanus tabanı karmaşıklarının üzerlemiş ve yeniden hareketlenmiş kalıntıları olarak yorumlanırlar ve birçok yazar tarafından, levha tektoniği sütur zonlarını gösterdikleri düşünülür (Şek.l). Bunların orojenik kuşak içerisindeki dağılımı, orojenik yapı içinde yer alan mikrolevhaların sayısını, bunların oluşumunu ve kinematik gelişimini yeniden kurmada kullanılır. Açıkça görülmektedir ki, orojenik sistemin çeşitli kısımlarındaki ofiyolit üzerlemesinin (obduction)/yitiminin (subduction) yaşının tayini, levha tektoniği yapısını çözümlemede çok bü- * Kopenhag Üniversitesi, Petroloji Enstitüsü, Kopenhag- Danimarka. ** Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Maden Etüt ve Arama Dairesi, Ankara. yük önem taşır. Eldeki yazı, Türkiye'nin orta kesimindeki Divriği yöresinde yer alan ofiyolitik karmaşığın yerleşim yaşının literatürde iddia edilenden daha önce olduğunu gösteren kanıtlar sunmaktadır. Ofiyolit yerleşiminin minimum yaşı, karmaşık içerisine sokulum yapan plütonun Rb-Sr yöntemiyle yapılan izotop yaş tayinine dayanarak bulunmuştur. Granitik gövdelerin, göründüklerinden daha az homojen oldukları kanıtlanmıştır (Krauskopf, 1968). Ayrıntılı çalışmalar, büyük masiflerin yaklaşık olarak aynı yaşlı bir dizi sokulumdan oluşabileceğini ortaya koymuştur. Bu sokulumları oluşturan ayrı magma yığışımları, büyük ölçekte aynı petrojenetik olayın ürünü olup, kabuk içerisinden yükselimleri sırasında aynı termal kanalı kullanmış olabilirler (Marsh, 1982). Bu magma yığışımları arasındaki petrojenetik ilişki önemli derecede değişebilir. Bunlar, örneğin aynı ana magmanın fraksiyonlaşmasının farklı evrelerini, kabuksal malzemenin asimilasyonu ya da başka bir magmanın karışımı sonucunda oluşan magmatik kontaminasyonun değişik derecelerini, anatektik bir eriyik içindeki artık karışımın farklı derecelerini temsil edebilir, ya da farklı kaynak kayaç karmaşıklarının ergimesinin ürünü olabilirler. Rb-Sr izotop sistematikleri, bu değişik modellerde farklılık gösterir. Farklı kaynak kayaç karmaşık-

2 MURMANO PLÜTONUNUN YAŞI 83 larının anateksisi sonucunda oluşan magma yığışımlarının, kaynak kayaç karmaşıklıkları arasındaki farklılıktan yansıtması beklenebilir. Bu şekilde oluşan bileşik plutonlar için elde edilen Nicolaysen diyagramları, magma içine ilksel 87 Sr/ 86 Sr oranları farklı malzeme karışabileceği için oldukça karmaşık olabilir. Bu makalede, 25 km 2 büyüklüğündeki bileşik pluton üzerinde yapılan Rb-Sr izotop çalışmalarından yararlanılacaktır. Burada, pluton içinde ilksel 87 Sr/ 86 Sr oranları birbirinden farklı en az iki magma kümesinin temsil edildiği kanıtlanacaktır. Bu durum, aynı plütonik kütle içinde oldukça farklı kökene sahip magmatik malzemenin toplanmış olabileceğini gösterir. Böylesine gizli ya da en azından açık olmayan heterojenlik, oldukça geniş yayılımlı olabilir ve bazı intruzif kayaç gövdelerinin büyük ölçekli (izotop) jeokimyasal araştırmalarında ortaya çıkan açık karışıklıklara açıklama getirebilir. Makale Zeck ve Ünlü; 1987 ve 1988 yayınlan doğrultusunda, her iki makalede yer alan bilgilerin bir araya derlenmesi şeklinde hazırlanmıştır. ÜST JURA - ALT KRETASE UPPER JURASSİC - LOWER CRETACEOUS i. Şek. l Olası sütur zonlarını simgeleyen ofiyolit karmaşıklarının dağılımını gösteren Türkiye'nin taslak jeoloji haritası. KB-GD yönlü enine kesit, Robertson ve Dixon'a (1984) göre Üst Jura-Alt Kretase sırasında olası levha tektoniği oluşum modelini simgelemektedir. Daire ile gösterilen kısım, incelenen sahayı göstermektedir.

3 84 H.P.ZECK ve Taner ÜNLÜ SAHA İLİŞKİLERİ Çalışılan saha, iç Torid sütur (kenet) zonu içerisinde yer almaktadır. Kırşehir bloku ile doğu Torid bloku arasında yer alan bu zon, birçok ofiyolit karmaşığını içermektedir (Şek.l). Sivas ili Divriği sahasında, ofiyolit karmaşıkları başlıca serpantinitlerden meydana gelen kütleler olarak görülürler. Karmaşık, bileşimi kuvars-siyenitle diyorit arasında değişen bileşik silisik plutonla ve mermerlerle dokanak oluşturmaktadır. Yaşları Üst Miyosenle Pliyosen arasında değişen kumtaşı ve konglomera çökelleri yanı sıra, yerel olarak yataya yakın, tektonizma sonrası oluşmuş Miyosen yaşh volkanitlerden oluşan bir örtü de yer almaktadır. Bu çalışmanın odak noktası, Divriği ilçesinin birkaç km K-KB sında yer alan Murmano plütonunun da yer aldığı sahadır. Şekil 2 de görülen sahanın jeoloji haritası, Koşal (1973) tarafından yapılmış olup, kısmen de Klemm'in (1960) çalışmasına dayanmaktadır yılı yazında yazarların yapmış olduğu kısa süreli arazi çalışmalarına göre, Koşal'ın 1: ölçekli haritasında yer alan ayrıntılarla yazarların gözlemleri arasında büyük farklılık yoktur. Fakat, kayaç ilişkileri hakkındaki yorum farklıdır. Klemm (1960) ve Koşal (1973), ultrabazik kütlenin karbonatlı kayaçlar içine sokulum yaptığını iddia etmişlerdir. Yazarlar, bu kayaçlar arasındaki birçok dokanağı incelemiş, fakat bu yorumu doğrulayacak hiç bir kanıt bulamamışlardır, özellikle, A-Kafa diye adlandırılan cevher kütlesinin güney kesiminde serpantinit ve mermerden oluşan ardalanmalar görülmektedir, bu dokanakların tektonik kökenli olduklarına ilişkin Bozkurt ve İleri (1963) ile Bozkurt'un (1980) görüşlerine katlanmaktadır. Serpantinitlerle karbonatlı kayaçların ilişkisi hakkındaki yazarların yorumu, bu kayaçların ardalanmalı olarak sıralanışına büyük ölçekli yataya yakın tektonik hareketlerin neden olduğu şeklindedir. Daha sonra, normal faylanmalar bu ilksel tektonik ilişkileri biraz değiştirmiştir. Şekil 2 de yer alan Koşal'ın (1973) kesiti bu yoruma iyi uymaktadır. Yorum aynı zamanda, ofiyolit kütlelerinin, okyanus tabanı karmaşıklarının tektonik olarak üzerlemiş parçaları olması gerektiği şeklindeki yorumla da uyuşmaktadır (Ricou, 1971; Dixon ve Robertson, 1984). Öncel çalışmacıların tümü de plütonik kayaç kütlesini mermer ve serpantinitler içerisine sokulum şeklinde girmiş olarak yorumlamışlardır. Saha çalışmaları bu sonuçla uyuşmaktadır. Plütonik kayaçla karbonatlı kayaçlar arasındaki tektonik olmayan dokanaklarda oluşan kalk-silikatik kayaçlar, monzonitik sokulumla doğrudan ilişkili olarak oluşan kontakt metamorfik ve hidrotermal ürünler olarak açıklanırlar. Kalk-silikatik kayaçlar başlıca skapolit, diyopsit ve aktinolitten oluşurlar; granat, turmalin ve flogopit daha enderdir. (Daha fazla ayrıntı için Klemm'e (1960) bakınız). Plütonun güneydoğu kenarında, demiryolunun dokanağı kestiği yerin birkaç yüz metre G-GB sında (Şek.2) pluton, dokanaktan itibaren ilk 2-3 m içerisinde ince taneli kenar fasiyesi şeklinde gelişme gösterir. Serpantinitlerle monzonitik pluton arasındaki ilişki, Cürek köyünün birkaç yüz metre doğusundaki geniş bir yol yarmasında açıkça görülmektedir. Şekil 2 de de görüldüğü gibi, bu lokasyon 85Z126-85Z132 no.lı örnek serisiyle temsil edilmiştir. Yol yarmasında, plütonun bir parçasını oluşturan büyük diyorit damarlarının, kuşattığı ya da sokulum yaptığı çok sayıda, büyük serpantinleşmiş peridotit parçaları görülmektedir. Bu ilişkiler, plütonik kayacın ultrabazik kayaçlardan sonra oluştuğunu açıkça göstermektedir. Böylece, sahadaki ilişkiler oldukça iyi kurulmuş görülmektedir; ofiyolitik karmaşık, tektonik olarak karbonatlı kayaçlardan oluşan karmaşık üzerine ya da içine yerleşmiştir. Monzonitin hâkim olduğu karışık bileşimli pluton da bu karmaşık içerisine sokulum yapmıştır (Zeck ve Ünlü, 1987,1988). MURMANO PLÜTONUNUN PETROGRAFİK ÖZELLİKLERİ (LİTOLOJİK DEĞİŞİMİ) Murmano plütonu, tipik olarak masif kayaçlardan oluşmuştur. Sadece yerel olarak belirgin olmayan akma foliyasyonu gözlenmektedir. İnterpenetratif foliyasyon veya metamorfik-tektonik kökenli lineasyonlar görülmemektedir. Modal bileşimleri, kuvarssiyenitle monzonit, hatta diyorit arasında değişmektedir (plütonik kayaç sınıflaması ve isimlendirme, Streckeisen, 1976 ya göre yapılmıştır). Kuvars miktarı daha yüksek olan granit ve granodiyorit gibi kayaçlar bulunamamıştır. Saha hakkındaki literatürlere göre (Koşal,

4 MURMANO PLÜTONUNUN YAŞI 85 Şek.2 Murmano plütonun yer aldığı sahanın Koşal (1973) tarafından yapılan jeoloji haritası ve enine kesitleri.

5 86 H.P.ZECK ve Taner ÜNLÜ 1965, 1971, 1973) plütonun bileşimi siyenitik olarak tanımlanmıştır. Çalışmalarımız, bu bileşik pluton içinde mafik mineral olarak klinopiroksen ve amfibol içeren monzonitin hâkim kayaç tipi olduğunu göstermiştir. Plütonun daha bazik olan, kesimleri, bu yazıda Koşal' da (1973) belirtildiği gibi gabro değil diyorit olarak isimlendirilmiştir. Bunlar, ortalama bileşimi An 50 den daha fazla olan plajiyoklaz içerirler, renk indisleri arasındadır, bol miktarda biyotitlidirler. İzotop çalışmalarında kullanılan kayaç örneklerinden elde edilen petrografik ve petrojenetik veriler, aşağıda yer almaktadır : Diyoritler (126, 127), plütonun güneybatı kısmında bulunmuştur (Şek.2); bunlar, benzer Rb-Sr izotop sistematiklerine sahiptirler (Şek.3). Kayaçlar iri ve orta tanelidirler. El örneğinde açık gri renkli öz şekilli-yan öz şekilli cm büyüklüğünde plajiyoklaz kristalleri hâkim durumdadır, ince kesitlerde; çoğu kez iç içe olan ve bir akıntı yapısı işaret eden cm boyutlu öz şekilli/yarı öz şekilli plajiyoklaz kristalleri, öz şekilsiz/yarı öz şekilli plajiyoklaz, klinopiroksen ve biyotit kristallerinden oluşan mm boyutlu taneli matriks içinde yer alırlar. Ana magmatik parajenez, kayacın hacim olarak % 95 inden fazlasını oluşturan plajiyoklaz, klinopiroksen, biyotit ve opak mineralleri içermektedir. Plajiyoklaz tipik olarak An bileşimine sahiptir. En geç magmatik materyel ise K-feldispat ve boşluk dolguları şeklinde olasılıkla biyotittir. En geç magmatik-hidrotermal yarı-katı (sub-solidus) basamakta, esas olarak önce oluşan klinopiroksen kristalleriyle sıvı fazın tepkimesi sonucunda küçük biyotit ve amfibol kristalleri oluşmuştur. Hacim olarak % l e varan ve açıkça plajiyoklazın yerini alan skapolit, olasılıkla bu evrede oluşmuştur. Kayaçların renk indisi ara- Şek.3 Murmano plutonundan alınan bazı örnekler arasındaki Rb-Sr izotop ilişkilerim gösteren Nicolaysen diyagramı. 2 ayn saha incelenmiştir (bak. Şek.2), plütonun güney kenarı (siyah daireler) ve güneybatı kenan (beyaz üçgenler), örnek serisinin her biri bir izokrona karşılık gelmektedir. 132 ve 130 no.lı örnekler regresyonlarda yer almamışlardır. Mclntyre ve diğerlerine (1966) göre, regresyon çizgi hesaplamasında 87 Rb/' 86 Sr için % l presizyon, 87 Sr/ 86 Sr için ise % presizyon alınmıştır.

6 MURMANO PLÜTONUNUN YAŞI 87 sındadır. Düşük sıcaklık alterasyon ürünleri olan karbonat, serisit, sodik plajiyoklaz, epidot, klorit ve tremolit miktar olarak hacimce kayacın % 1-2 sini oluşturmaktadır. Şekil 3 te yer alan Nicolaysen diyagramında, monzonitler (132, 151, 152, 153, 156, 158) birbirine yakın bulunurlar. Orta ile iri taneli, grimsi görünümdedirler ve renk olarak diyoritlerden biraz daha açıktırlar. Kayaçlar, mm büyüklükte K-feldispat ve plajiyoklaz kristallerinin oluşturduğu sürekli bir kafesten oluşan masif bir yapıya sahiptirler. Bu kristallerin arasına, toplam kayacın hacimce % ini oluşturan birkaç mm büyüklüğe varan mafik mineral; klinopiroksen, amfibol (klinopiroksenin yerini almış olarak az miktarda), biyotit, titanit (çoğu örneklerde titanit aksesuar olmaktan da öte oldukça önemli bir mafik mineraldir) ve opak mineral kristalleri dağılmıştır. Diğer bazı kesitlerde ise hornblend hâkim mineral olup, birçok kesitte klinopiroksen kalıntılarım kuşatır görünümdedir. Monzonitler, diyoritlerle aynı mineralojik bileşime (ek olarak biraz da titanit içinde birkaç rutil kapanımlan da gözlenmektedir) sahiptirler ve aynı dokusal ve kökensel ilişkileri gösterirler. Asıl magmatik parajenez plajiyoklaz, K-feldispat, klinopiroksen, titanit (hacimce % 1-2) ve opak minerallerden oluşmuştur; bazı kayaçlarda biyotit ve/veya amfibol de bulunur. Geç magmatik-hidrotermal yarı-katı basamaktaki parajenez; kuvars, amfibol, biyotit, turmalinden ve Plajiyoklazlardaki 1-2 cm lik kristaller şeklindeki K-feldispat içinde pertitik albitten (K-feldispat, pertitik olup, diğer tüm bileşenleri, yani daha küçük öz şekilli plajiyoklaz kristallerini kuşatan 2 cm ye kadar varan büyüklükte poikilitik kristaller oluşturur.) oluşmuştur. Düşük sıcaklık alterasyon ürünleri, K-feldispatı gizleyen opak minerallerden oluşmakta olup, hacim olarak % l e varan oranda bulunurlar. Murmano plütonunun büyük bir kısmını oluşturan iri ile orta taneli tipik plütonik kayaçlar içerisinde çoğu kez plütonik kayaçlarla keskin dokanaklar oluşturan dayklar halinde oluşan, ince taneli, kısmen porfiritik kayaçlar bulunmuştur. Bazı durumlarda bunların sahadaki ilişkileri biraz belirsizdir. Bu ince taneli kayaçların çoğu, plütonik kayaçlarla yakın jenetik ilişkinin yanı sıra aynı mineralojik ilişkiyi de gösterir. Bunların diğer bir kısmı ise biraz farklı bir mineralojiye sahip olup, monzonit ve diyoritlerle daha karmaşık jenetik ilişkiler gösterirler. Bu çalışma için benzer mineralojik ilişkiler gösteren ince taneli kayaçlardan 4 örnek (129, 130, 131, 155) alınmıştır. Bunlann Rb-Sr izotop sistematikleri plütonik kayaçlarınkiyle uyuşmaktadır (Şek.3). örneklerden 3 ü (129, 130, 131) ilişkileri belirgin dayklardan, bir diğeri (155) ise, sahadaki ilişkileri biraz belirsiz olan intruzif bir gövdeden alınmıştır. 128 ve 154 no. lı iki örnek, oldukça farklı mineralojik ilişkiler gösteren ince taneli kayaçları temsil eder. Bu kayaçlar daha kanşık jenetik ilişkiler gösterirler. 128 no. lı örnek, kersantitik karakterli mikrodiyoritik bir kayaç olup, sahadaki ilişkileri açıkça görülemez. 154 no. lı örnek ise, açık biçimde hacimce % 50 oranında skapolit içeren, 0.5 ile l m genişliğinde dayk gövdesini temsil eder. Monzonit ve diyoritlerle benzer mineralojiye sahip ince taneli kayaçlar mikro-diyorit, mikro-siyenit ve mikro-kuvars siyenitlerden oluşmuşlardır. Bunlann çoğu porfiritik olup, çok ince taneli matriksle ( =50-400m m) birlikte plajiyoklaz, K-feldispat ve amfibol fenokristallerinden oluşmuştur, bunlardan amfibol magmatik klinopiroksenin yerini almış olarak oluşabilmektedir. Düşük sıcaklık alterasyon ürünleri, monzonit ve diyorittekine göre daha bol olup, hacim olarak % 3-5 i bulmaktadır. Bunlar dışında, daha düzgün taneli mikro-kuvars siyenitler de bulunmaktadır ve bunlar monzonitlere çok benzemektedir. Bu intruzif kayaçlardan elde edilen petrografik ve petrojenetik veriler şöyledir; 130 no. lı örnek, porfiritik mikro-diyorit olup, birkaç mm ile l cm arasında değişen büyüklükte fenokristaller, öz şekilli plajiyoklaz kristallerini (hacimce kayacın % 25 ini oluşturur) ve az miktarda yarı öz şekilli amfibol kristallerini içerir mm tane boyutlu matriks ise esas olarak iç içe büyüme gösteren yan öz şekilli plajiyoklaz kristallerine ek olarak az miktarda amfibol, titanit, opak mineral ve karbonattan oluşur. Kayacın renk indisi 15 olarak bulunmuştur. Klinopiroksen ve biyotit bulunmamaktadır ve asıl magmatik parajenez plajiyoklaz, amfibol ve titanitten meydana gelir. Büyük amfibol kristallerinin her zaman karbonatla iç içe büyüme göstermesi ve klinopiroksenin yerini alması mümkündür. Düşük sıcaklık alterasyon ürünleri hacimce % 3-4 e varan oranlarda bulunur, karbonat ba-

7 88 H.P.ZECK ve Taner ÜNLÜ kimdir. 129 no. lı örnek çok ince taneli matriksten (tane büyüklüğü m m olup, kayacın hacimce % 70 ini oluşturur) oluşan porfiritik mikro-siyenittir. Matriks, birkaç mm büyüklüğündeki amfibol kristal agregatlarıyle l cm büyüklüğe varan K-feldispat ve plajiyoklaz fenokristallerini kuşatmaktadır. Bu matriks, başlıca yan öz şekilli K-feldispat kristallerine ek olarak amfibol, titanit (hacimce % 2) ve karbonattan oluşmuştur. Kayacın renk indisi 5-10 arasındadır. Asıl magmatik parajenez K-feldispat, plajiyoklaz, amfibol ve titanitten oluşmaktadır. Bununla birlikte, 130 no. lı örnekte görüldüğü gibi, magmatik Parajenezin bir parçası olan büyük amfibol kristalleri klinopiroksenlerin yerini almış olabilir. Düşük sıcaklık alterasyon ürünleri (hacim olarak % 4-5) 130 no. h örnekteki gibidir. 131 no. lı örnek, porfiritik mikro-kuvars siyenit olup, Rb-Sr izotop sistematiği bakımından da 129 no. h örneğe çok benzemektedir (Şek.3). Farklılıklar; hacimce % 5-10 arasında kuvarsın varlığı, titanitin daha az olması (hacim olarak % 1) ve yine alterasyon ürünlerinin (hacim olarak % 3-4) daha az olmasıdır. 155 no. lı örnek, mm lik tane büyüklüğü gösteren mikro-kuvars siyenittir. Bu kayaç, özellikle yukarıda tanımlanmış olan monzonitlere benzemektedir, fakat daha ince taneli, çok daha açık renkli olup, renk indisi 6 olarak bulunmuştur ve ayrıca hacim olarak % 12 oranında kuvars içerir. Asıl magmatik parajenez klinopiroksen, K-feldispat, plajiyoklaz, kuvars ve titanitten (hacimce % 1) oluşmaktadır. Amfibol, geç magmatik-hidrotermal yarı-katı basamakta oluşmuş olup, klinopiroksenin yerini almıştır. Geç alterasyon ürünleri karbonat ve beyaz mika (çoğu kez sarımsı renkli, limonit saçınımlıdır) olup, bunlar hacim olarak % l oranında bulunurlar. Farklı mineralojik özellik gösteren kayaçlar içinde, iki tip ayırt edilmiştir; kersantitik karakterli mikrodiyoritler ve skapolitçe zengin kayaçlar. Bu kayaçlardan elde edilen petrografik ve petrojenetik veriler şöyledir; 128 no. h örnek, kersantitik karakterli mikrodiyoritik bir kayaç olup, diğer 2 diyorit örneğinin alındığı yerin çok yakınından alınmıştır (Şek.2). Kayaç, irice taneli matrikse sahip (tane büyüklüğü mm) masif yapılı bir kayaç olup, dağılmış halde 3 mm büyüklüğe varan yarı öz şekilli plajiyoklaz ve klinopiroksen fenokristalleri içerir. Matriks başlıca plajiyoklaz, biyotit, klinopiroksen ve opak minerallerden oluşmuştur. Bu kayaç, mineralojik ve tekstürel olarak diğer kayaçlardan farklılık gösterir. Kayaçta, örneğin hacim olarak % 1-2 oranında olivin (büyük bir kısmı ornatılmış) bulunmaktadır ve hacim olarak % 25 oranında biyotit içerdiği için renk indisi 45 olarak bulunmuştur. Asıl magmatik parajenez plajiyoklaz, olivin, biyotit, klinopiroksen ve opak minerallerden oluşur. Genellikle klinopiroksenin yerini almış ince taneli agregatlar şeklinde bulunan amfibol, biyotit ve yeşil mika geç magmatikle yüksek sıcaklık yarı-solidus arası evrede oluşmuştur. Epidot, serizit, bovlingit (?), talk ve karbonattan oluşan düşük sıcaklık alterasyon ürünleri, hacim olarak kayacın % 2 sini oluştururlar. 154 no. lı örnek, plajiyoklaz-klinopiroksen içeren masif skapolitli kayaç olup, bu çalışmada incelenen diğer örneklerden ayrı bir yeri vardır. Bu örnek, plütonun güney kesimindeki bir dayktan alınmıştır. Bu kayaç, hacimce % 50 oranında skapolitten oluşmuştur. Skapolitler mm büyüklüğünde iç içe ksenoblastik kristaller oluşturur. Skapolitler diğer bileşenleri kapanımlar halinde içererek ve birbirine bağlayarak tüm kayacı kaplarlar. Bu şekilde poyikiloblastik olarak kuşatılmış olan kristaller, tercihli yönlenme göstermezler ve klinopiroksen (hacimce % 30-35), plajiyoklaz (hacimce % 15), titanit, amfibol, biyotit, klinozoyisit, karbonat ve kloritten oluşurlar ve tane büyüklükleri tipik olarak m m arasındadır; az miktarda daha büyük kristaller şeklinde klinopiroksen (0.5-4 mm) ve plajiyoklaz da (0.5-1 mm) oluşmuştur. Klinopiroksen, öz şekilliden öz şekilsize kadar değişen kristaller oluşturur. Küçük olanlar ince prizmatikle taneli arasında, büyük olanlar ise daha eş boyutlu ve öz şekillidir. Plajiyoklaz, düzgün, öz şekilli, ikizlenme gösteren (010) yüzeylerinin hâkim olduğu kristaller oluşturur. Daha büyük plajiyoklaz kristalleri, daha az levhamsı/uzun fakat aynı zamanda mükemmel derecede öz şekillidirler ve tipik magmatik (dalgalı, normal) zonlanma gösterirler. Bu özellikler tipik olarak metamorfik değildirler, fakat magmatik kalıntı yapılarını temsil ederler. Bu ise, kayacın sub-volkanik bir daykı temsil ettiğini gösterir. Bu daykm camsı ya da çok ince taneli matriksi tamamen skapolit tarafından ornatılmış olup, ornatım sırasında önceden var olan klinopiroksen, plajiyoklaz ve titanit gibi magmatik kristaller korunmuştur. Asıl metamorfik parajenez skapolit ve

8 MURMANO PLÜTONUNUN YAŞI 89 olasılıkla biraz (rekristalize) klinopiroksen (diyopsit) ve titanitten oluşmaktadır. Başlangıçtan itibaren bulunan metamorfik ürünler ise, yüksek sıcaklıkta amfibol ve biyotit, düşük sıcaklıkta çoğu kez kütük şekilli damarlar içinde klorit, klinozoyisit ve karbonattır. Magmatik kalıntıların mineralojisi, intruzif magmanın andezitik ya da bazaltik karakterde olduğunu göstermektedir. Kayacın 87 Sr/ 86 Sr oranı ile esas-ve eser element kimyası (Zeck ve ünlü, hazırlanmakta) buna uymaktadır. Fakat bunun için bazı varsayımlarda bulunmak gerekir. Metasomatik etkiler için örneğin Sr un tüketilmesi gerekir (Rb-Sr izotop sistematikleri bölümüne bakınız). ÖRNEKLEME, ANALİTİK ÇALIŞMALAR VE SONUÇLARI Rb-Sr yaş yöntemi için, her biri 7 örnekten oluşan 2 kayaç serisi kullanılmıştır. İncelenmiş olan 2 kayaç serisi, pluton içerisindeki 2 sınırlı alandan alınmıştır (Şek.2). 85 Z 151 ile 158 arasındaki örnekler, dokanaktan m uzaklıkta, plütonun güney kesiminde yer alan 100x200 m boyutlu bir alanı temsil etmektedir. 85 Z.126 ile 132 arasındaki örnekler ise, plütonun güneybatı kesiminde 200x500 m boyutlu bir alanı temsil etmektedir. Her biri 4-5 kg ağırlığında olan örneklerin bozunan yüzeyleri temizlenmiş, çeneli kırıcıda (Fritsch, WC) ve ardından da bilyalı değirmende (Siebtechnik, WC) öğütülmüştür. Analitik çalışmalar, Kopenhag üniversitesi Jeoloji Enstitüsünde yürütülmüştür. Rb/Sr oranları, XRF lâboratuvar şefi Dr. J.C. Bailey tarafından PW 1400 Philips marka X ışınları spektrometresinde ölçülmüştür. Kalibrasyon için USGS standartları (G-2, GSP-1 ve AGV-1) ve Pankhurst ve O'Nions (1973) değerleri kullanılmıştır. Kütle-spektrometrik ölçümleri, Rb-Sr izotop lâboratuvar şefi O. Larsen tarafından yapılmıştır. Üst üste yapılan analizlere dayanan tayin edilmiş analitik presizyonlar (duyarlılık) (I \s), 87 Rb/ 86 Sr için % l, 87 Sr/ 86 Sr için ise dir. Bu çalışma sırasında elde edilen Einıer ve Amend SrCO 3 standartı analizlerinden, Sr/ Sr = e normalize edildiğinde, (18 tayin) ortalama değeri elde edilmiştir. Yaş hesaplamalarında kullanılan bozunma sabiti, Huster, 87 Rb = 1.42xlO -11 a- 1 dir (Neumann ve 1976; Steiger ve Jâger, 1977 de önerilmiş). Kütle-spektrometrik ölçümleri, Varian MAT TH5 katı kaynak spektrometresinde yapılmıştır. Regresyon çizgi hesaplamalarında Mclntyre ve diğerleri (1966) yöntemi kullanılmıştır. Analitik sonuçlar Çizelge l de verilmiş, Şekil 3 te Nicolaysen diyagramında özetlenmiştir. Çizelge l Rb-Sr analiz verileri

9 90 H.P.ZECK ve Taner ÜNLÜ Rb-Sr İZOTOP SİSTEMATİKLERİ Şekil 3 te görülen Nicolaysen diyagramında, plütonun güney kesiminden alınan 7 örnek (siyah daireler) ilksel 87 Sr/ 86 Sr oranı olan ve 112 ± 8 my yaşını (Is ) gösteren bir izokron vermektedir. MSWD 0.47 olup, yakın bir uyumu gösterir. 7 örneğin 5 i monzonitlere ait olup, çok benzer Rb-Sr izotop ilişkileri gösterir. Örneklerden biri, mikro-kuvars siyenit olup (155), 7 örnek içinde en yüksek Rb/Sr oranına sahip kayaçtır. Bu 6 kayacın mineralojik ilişkileri birbirine çok benzerdir. Kayaçlar, hemen hemen tamamı magmatik, bir kısmı da yüksek sıcaklık yarı-solidus evre ürünü bileşenlerden oluşmuştur. Düşük sıcaklık yan-solidus mineralleri, kayaçların hacimce % l ini oluştururlar. Bu durum, mevcut Rb/Sr izotop ilişkilerinin ilksel magmatik sistemi yansıttığını gösterir. 6 örnek, 113 ± 10 my (I s) izokron yaşını (Sr 1 = , MSWD= 0.58) vermektedir. İzokron çizgisinden en büyük sapmayı gösteren 151 no. h örneğin göz önüne alınmaması, geri kalan 5 örneğin gözle görülür derecede farklı bir izokron oluşturmasına neden olmaz [ my (IV), Sr 1 = , MSWD = 0.17]. 7 örnek içinde en düşük Rb/Sr oranı gösteren 154 no.lı örnek, skapolitçe zengin dayktan alınmıştır. Bu örnekte görülen son derece fazla olan elek yapısının, magmatik kalıntı izleri (palimpsest) yapısını temsil ettiği ileri sürülmüştür. Metamorfik ramplasman, skapolitçe tamamen ornatılan daykm esas olarak camsı ya da çok ince taneli olan matriksini etkilemiştir. Bu örnek, diyagramda diğer 6 örneğin oluşturduğu izokron çizgisi üzerine düşmektedir (Şek.3). Buradan, ilksel daykı oluşturan magmanın, diğer 6 örneğin kaynaklandığı magmayla aynı kökenli olduğu, skapolitleşmeye neden olan malzemenin magmatik sistemin kendisinden kaynaklandığı ve skapolitleşmeye neden olan işlemin sokulumdan hemen sonra etkinlik kazandığı söylenebilir. Skapolitleşmeye eşlik etmiş olması gereken etkin metasomatizmanın, magmatik Rb-Sr izokronunu bozmaksızın gelişebileceğini bu koşullar gösterecektir. Sr-SiO 2 ve Sr-Rb değişim diyagramları (Şek.4, 5), daykta gelişen skapolitleşmenin birkaç yüz ppm seviyesinde Sr tüketimine neden olduğunu göstermektedir, yine Rb içeriği de olasılıkla azalmıştır (Zeck ve ünlü, hazırlanmakta). Dayk oluşum ortamının 87 Sr/ 86 Sr oranı henüz magmatik değerle aynı ya da çok yakın olduğu durumda, magmatik Rb-Sr izokron sistematiğinde bu önemli karışıklık devam edebilir. Yalnız, bu durumda radyojenik Sr üretimi için zaman hiç yoktur ya da çok azdır. Magmatik sıvının etkinlik süresi, sokulumun soğuma süresiyle sınırlıdır. Norton ve Taylor'ın (1979) Skaergaard intruzyonunun çeşitli soğuma modelleri üzerine yaptıkları ayrıntılı tartışmalara dayanarak, Murmano plütonunun soğuma süresinin 0.5 ile l my arasında değişebileceği tahmin edilmektedir. Bu sınırlı süre içerisinde, magmatik sıvı/ kayaç sistemi, henüz pratik olarak tekdüze 87 Sr/ 86 Sr değerine (hemen hemen) sahip olup, magmatik değerle aynı, hatta daha fazladır, çünkü Sr içerikleri oldukça yüksek, Rb/Sr oranlan ise düşüktür. Bu sistem içerisinde ve bu süre zarfında hidrotermal etkinlik, magmatik izokronun gelişimini bozmayacaktır. Burada tartışılmış olan magmatik alt sisteme ait kalınlığı fazla olmayan bir daykta izlenmiş olan skapolitleşmeye az miktarda sıvı neden olmuştur ve bu sıvının, magmatik sistemin dışından gelmesi gerekmez. Az miktarda karbonat, beyaz mika ve klorit oluşumuna neden olan genel düşük sıcaklık alterasyonu için de dışandan sıvı gelmesine gerek yoktur. Skapolit içinde önemli miktarda Cl ve S bulunması (yayımlanmamış analizler), metasomatizmaya yol açan sıvının magmatik kökenli olduğunu göstermektedir. Skapolitleşmiş dayk için önerilen Sr sarfı (tüketimi), Sr izotop oranının değişiminden çok, bu oranın korunmasını gerektiren genel bir koşul yaratır ve metasomatizmaya neden olan Sr ca fakir sıvının, yine geç/post magmatik kökenli olduğunu gösterir. Fakat, bütün bu göstergelere karşın, dışarıdan yabancı Sr taşınmamış olduğu halde ya da en azından taşman miktar, Sr ca zengin daykm Sr izotop oranını bozmaya yetecek kadar olmadığı halde, dışarıdan karışan bir miktar sıvının da bu olayda rol oynamış olabileceği söylenebilir. İkinci örnek serisi, 109 ± 5 my (I s ) (Sr 1 = , MSWD = 1.93) yaşını gösteren izokron üzerinde 5 noktayla temsil edilir. İkinci seriye ait 7 örnekten ikisi izokron üzerine düşmez (Şek.3). İzokronu tanımlayan 5 örnek; 2 diyorit, l kersantitik mikro-diyorit, l mikro-siyenit ve l mikro-kuvars siyenit örneğinden oluşmaktadır. 2 diyorit, birbirine yakın benzerlikte mineraloji ve doku gösterir. Bunlar, hemen hemen ta-

10 MURMANO PLÜTONUNUN YAŞI 91 mamen magmatik ve biraz da yüksek sıcaklık yarı-solidus evresi bileşenlerden oluşmuşlardır. Düşük sıcaklık yan-solidus mineralleri, kayaç hacminin % 2 sine kadar varan oranını oluşturur. Aynı şey, kersantitik mikrodiyorit için de geçerlidir. Mikro-siyenit ve mikro-kuvars siyenit, daha düşük sıcaklıkta oluşan yarı-solidus ürünlerini içerirler. Bunlann miktan, hacimce % 3-5 oranını bulmaktadır.ilk örnek serisindeki gibi, izokronun yaşı, sokulumun yaşı olarak düşünülmektedir. Burada, düşük sıcaklık yarı-solidus bileşenleri, ilk örnek serisi kayaçlara göre daha boldur ve bu nedenle bu alterasyon, kayaçlardaki Sr izotop oranım etkilemiş olabilir. Fakat, yukarıdaki yorumla karşılaştırıldığında, buradaki sokulum yaşı, alterasyonun magmatik Rb-Sr izotop sistematiklerini bozmadığını ortaya koymaktadır. Bu nedenle, alterasyona karışmış olan hidrotermal fazın, magmatik sistemin kendisinden kaynaklandığı ve alterasyonun, sokulumdan hemen sonra geliştiği düşünülmektedir. Eğer dışarıdan sıvı karışmış olsaydı, bunların Sr katkısı çok az olup, sistemin Sr izotop oram üzerindeki etkisi de fazla olmayacaktı. İzokron üzerine düşmeyen 2 örnek, birbirinden farklıdır. 132 no. lı örnek, Şekil 3 te diyagramda görülen ilk örnek serisine ait monzonitlerden makroskopik ve mikroskopik olarak ayırt edilemeyen bir monzoniti temsil etmektedir. Kayaçtaki alterasyon ürünlerinin miktan % l seviyesini aşmaz. 130 no. h örnek, diyoritik karakterli porfiritik bir dayktır. Alterasyon ürünleri çok daha bol olup, hacim olarak % 3-5 e varmaktadır. Bu 2 kayaç, 87 Sr/ 86 Sr oranı diğer 5 örneği oluşturan magmadan farklı bir magmanın kristallenme ürünüdürler. Bu kayaçların da magmatizmayla birlikte oluşmuş olması ve ait oldukları magmatik alt sistemin ilk örnek serisini oluşturan sistemle tamamen aynı olması mümkündür. İlk seriye ait 7 örnekle bu 2 kayacı içeren regresyon çizgisi, my (Sr 1 = , MSWD = 0.99) izokronunu tanımlamaktadır. Bu izokron, yalnızca 7 örneğin belirlediği izokrondan istatistiksel olarak farklı değildir (yukarıya bakınız). Şek.4 İki örnek serisi için hazırlanan Sr-SiO 2 değiş im diyagramı (Zeck ve Ünlü, hazırlanmakta). Simgeler Şekil 3 teki gibidir. Üçgenlerle belirtilen küçük rakamlar (130, 132), örneklerin izokron üzerinde yer almadığını göstermektedir. Kesikli çizgiler, olağan magmatik değişim modellerine uymaktadır.

11 92 Şek.5- İki Örnek serisi için hazırlanan Sr-Rb değişim diyagramı (Zeck ve Ünlü, hazırlanmakta). Simgeler Şekil 3 teki gibidir. Üçgenlerle belirtilen küçük rakamlar (130, 132), örneklerin izokron üzerinde yer almadığını göstermektedir. Kesikli çizgiler, olağan magmatik değişim modellerine uymaktadır. Murmano plütonu içerisindeki iki sınırlı alandan elde edilen 2 izokron birbirine paralel olup, bu durum, elde edilen sonuçları da önemli derecede geçerli kılmaktadır. Varılan sonuçların doğruluğu açısından, bu izokronlara ilişkin bazı şüpheli yanlar vardır (aynı izokron üzerinde yer alan kayaçlar arasındaki intruzif ilişkilerin varlığı, izokronlar boyunca yer alan veri noktalarının düzensiz dağılımı, bu izokronlardan biri üzerinde nokta sayısının az olması (5) ve örneklerden birinin, yani skapolitleşmiş daykm oldukça değişik özelliği gibi). Fakat, 2 izokronun paralellik göstermesi ve Nicolaysen diyagramında önerilen oransal ilişkilerin açık olması bu ilişkilere sadece şans faktörünün neden olması olasılığını ortadan kaldırır. Bu nedenle, magma-

12 MURMANO PLÜTONUNUN YAŞI 93 tik sokulumla buna bağlı hidrotermal etkinliğin 5 my (17) önce ortaya çıktığı sonucuna varılmaktadır. Yukarıda tartışılmış olan Rb-Sr izotop ilişkileri sonucunda, pluton içerisinde çalışılan 2 sınırlı alanın, 2 farklı magmatik alt sistemi temsil ettiği düşünülmektedir; bunlardan biri, Sr 1 = , diğeri ise Sr 1 = oranlarıyle karakteristiktir. Bu 2 magmanın, aynı ana magmadan fraksiyonel kristalizasyonla oluşması gerçekçi görünmemektedir. Çünkü, bu 2 magmanın ilksel 87 Sr/ 86 Sr oranları arasında büyük farklılık vardır. Buna karşılık daha uygun modeller verilebilir; örneğin, aynı ana magma tarafından farklı derecelerde kabuksal asimilasyon, 2 magmanın farklı oranlarda karışımı, anateksi ortamında artık/ergiyiklerin çeşitli oranlarda kanşması ve farklı kaynak kayaç karmaşıklarının anateksisi. Sonuncusu dışında bütün bu modeller, 2 bileşim arasındaki karışım çizgilerinin tayin ettiği oldukça basit değişim diyagramları sunmaktadır. Aslında, 2 kayaç serisi için hazırlanan Harker diyagramları oldukça karışık olup, önceki modellere karşı çıkmaktadır (Zeck ve ünlü, hazırlanmakta). Böylece, araştırmanın bu aşamasında, 2 magma yığışımının kökeni için sonuncu model olan farklı kaynak kayaç karmaşıklarının anateksisi tercih edilmiştir. Bu magmaların ilksel 87 Sr/ 86 Sr oranları ile Sierra Nevada (ABD) batolitlerinden elde edilen veriler (Kistler ve Petermann, 1973) karşılaştırıldığında, ergimenin kabuğun alt kesiminde oluşmuş olabileceği sonucuna varılmıştır. Bu sonuç, orta Andlar'dan elde edilen verilerle desteklenmektedir (Hawkesworth, 1982; Bailey, 1981 Ie de karşılaştırın). SONUÇ İlk kayaç serisi; 151, 152,153,156 ve 158 no. lı 5 monzonit, 155 no. lı l mikro-kuvars siyenit ve 154 no. lı l adet skapolitçe zengin kayaçtan oluşmaktadır. Bu son örnek, monzonitler içerisinde 0.5 m genişliğindeki bir dayktan alınmıştır. 5 monzonit örneği, birbirine, çok benzer petrografiye sahip olup, çok benzer Rb-Sr izotop sistematiği gösterirler (Şek.3). Kuvars siyenit örneği, monzonitler içerisinde bulunan daha ince taneli malzemeden oluşan oldukça küçük bir gövdeyi temsil eder. Bu ise, aynı kökenli, fakat daha gelişmiş, biraz daha sonra oluşmuş magmayı temsil etmektedir. Skapolitçe zengin kayaç, hidrotermal olarak bozunmuş, olasılıkla mikro-diyoritik karakterli bir daykı temsil eder. Bu 7 örnek, sokulumun yaşı olarak yorumlanan milyon yıllık (I s) yaş izokronunu vermektedir (Sr 1 = , MSWD = 0.47; Mclntyre ve diğerleri, 1966). Skapolitçe zengin kayacın izokron çizgisi üzerindeki yeri, skapolitleşmeye neden olan malzemenin magmatik sistemin kendisinden kaynaklandığı ve Skapolitleşme sürecinin sokulumdan sonra kısa bir sürede oluştuğunu göstermektedir. Bu koşullar, skapolitleşmeye eşlik etmiş olması gereken gözle görülebilir derecedeki metasomatizmanın magmatik Rb-Sr izokronunu bozmaksızın gelişebileceğini göstermektedir. İkinci seri örnekler, 126, 127 ve 128 no. h 3 diyoritik kayaç, 132 no. lı monzonit, 129, 130 ve 131 no. lı 3 porfiritik kayaçtan oluşmaktadır. Bu son 3 örnek, plütonik kayaçlar içindeki 3 daykı temsil etmektedir. 3 ü diyorit, 2 si de dayklardan alınmış olan 5 örnek, 109 ± 5 (I s) milyon yıllık (Sr , MSWD = 1.93; Mclntyre ve diğerleri, 1966) izokron çizgisine karşılık gelmektedir (Şek.3). Bu çizginin kendi başına jeolojik anlamı biraz şüpheli olabilir. Bu çizgiyi ilginç kılan şey, onun ilk seri kayaçların oluşturduğu izokrona paralellik göstermesidir. Bu 2 serinin, birbirinden farklı jeokimyasal özelliklere sahip, özellikle Sr izotop bileşimleri farklı ( 87 Sr/ 86 Sr oranlan sırasıyle ve ) olan eş zamanlı 2 magma kütlesinden kaynaklanan 2 farklı kaynak kayaç karmaşığını temsil ettiği düşünülmektedir. Bu 2 magma rezervuarından, Murmano plütonunun çerçevesi içerisinde magma, çeşitli evrelerde sokulum yapmıştır. İlk lokalitede, masif monzonit sokulumunu daha küçük kuvars-siyenit sokulumu izlemiştir. İkinci lokalitede ise, diyorit sokulumunu, başlıca dayk şekilli Rb ca daha zengin magma sokulumu izlemiştir. 132 no. lı monzonitle, 130 no. lı mikro-diyorit daykını temsil eden ve alttaki izokron çizgisi üzerine düşmeyen 2 örnek, izokron üstünde yer alan 5 örneğin kaynağını oluşturan magmaya göre daha farklı özelliğe sahip magma yığınından kaynaklanmış olabilir. Bunlar, ilk seriye ait örneklerin kaynaklandığı aynı magma yığınından gelebilirler. Bu seriye ait 7 örnekle, ikinci serinin bu 2 farklı örneğine ait regresyon çizgisi, milyon yıllık (Sr 1 = , MSWD = 0.99) bir izokron

13 94 H.P.ZECK ve Taner ÜNLÜ yaşını gösterir. Bu yaş, yalnızca 7 örnek için tayin edilen yaştan istatistiksel olarak farklı değildir. BÖLGESEL JEOLOJİK YORUM Alpin orojenik sisteminin parçası olarak, Türkiye'nin jeolojisi Afrika/Arap ve Avrasya levhalarının etkilendiği zonda gelişmiştir. Günümüz jeoloji literatürü, Türkiye'nin jeolojik evrimini açıklamada oldukça çeşitli levha tektoniği modelleri sunmaktadır (Şengör ve Yılmaz, 1981; Dixon ve Robertson, 1984). Saha jeolojisi bilgilerinin derli toplu olmayan seviyede olmasına karşın, çeşitli modeller şaşırtıcı bir biçimde ayrıntılar içermektedir. En iyi tartışılmış olarak görülen bu levha tektoniği modelleri, daha büyük levhalar olan Afrika/Arap ve Avrasya levhaları arasında kalan Tetis okyanusunun kollan tarafından ayrılmış çok sayıda kıtasal parçalar esasına dayanmaktadır. Daha sonraki orojenik evrimde, kıtasal parçacıklar Türkiye'nin şimdiki yapısını oluşturacak şekilde kaynaşmışlardır. Aralara giren okyanuslar kaybolmuş, sütur zonlarının yerini gösteren okyanus tabanı karmaşıkları da üzerlemiştir. Bununla birlikte, süturdan uzak mesafelere taşınmış olan ofiyolitlerin süturun yerini saptamada yanlışlıklara yol açabileceğini de unutmamak gerekir. Divriği ofiyolit karmaşığı, Kırşehir ve Doğu Torid blokları arasında gelişmiş İç Torid sütur zonunun bir parçası olarak görünür (Şek.l). Literatürde önerilmiş olan çeşitli mikro-levhalann dalma/batma yaşı 2 periyota karşılık gelmektedir; üst Jura ile Alt Kretase arası ve Mestrihtiyen, üst Jura ile Alt Kretase arasında meydana gelen üzerlemenin, Yunanistan'da Helenid'lerin, Yugoslavya'da onun kuzey uzanımının ve şimdi Türkiye'nin kuzeyinde yer alan Kimmer blokunun güney sınırının oluşumlarına neden olan orojenik gelişim sırasında levha tektoniğinin oluşumunu etkilemiş olduğu düşünülmektedir. Yunan kuşağında, ofiyolit yerleşimi için 170 milyon yıl civarında bir yaş önerilmiştir ve bu veri Atlantik ortası açılımıyle korele edilmiştir (Smith, 1971; Spray ve diğerleri, 1984; Robertson ve Dixon, 1984). Türkiye'de, Kimmer blokunun güney kesimindeki ofiyolit üzerlemesinin Mestrihtiyende olduğu savunulmaktadır (Ricou ve diğerleri, 1975; Robertson ve Dixon-, 1984). Fakat, bununla ilgili radyometrik yaş verileri az olup, çelişkilidir. Toros kuşağının çeşitli kısımlarında yer alan ofiyolit karmaşıklarının tabanında yer alan metamorfîk kayaçlarla ilişkili itilme dilimleri-ofiyolit tabanları üzerinde yapılan K/Ar yaş tayinleri, oldukça daha büyük yaş vermiştir. Thuizat ve diğerleri (1981), K/Ar yöntemiyle ölçtüğü mineral yaşlarının (hornblend, plajiyoklaz, birkaç mika) 85 ile 105 milyon yıl arasında değiştiğini belirtmiştir. Bu mineral serisi içinde daha güvenilir görülen hornblend 90 ile 105 milyon yıl arasında yaş vermiştir. Bunun yanı sıra, belki de biraz şaşırtıcı olacak, yazarlar elde edilen bu yaş bulgularını, Ricou ve diğerleri (1975) tarafından ortaya konulan yapısal kanıtlara dayalı üzerleme yaşı olarak yorumlamışlardır. Ricou ve diğerleri (1975), üzerlemenin yaşını 30 milyon yıl sonraya, yani Mestrihtiyene koymuşlardır. Buna karşılık, yazarlar Tetis ortamında kendine özgü erken itilme fazını ortaya atmışlar ve bulmuş olduktan milyon yıllık yaşı bu olaya yormuşlardır. Yılmaz (1984), Antalya karmaşığına ait ofiyolitin tabanından alman hornblend örneğinin K/Ar yöntemiyle milyon yıl (I s?) yaşını verdiğini belirtmiştir. Bu yazarın bildirdiği diğer K/Ar yaşlan çok daha düşük olup, çoğunlukla milyon yıl aralığına düşmektedir ve bu yaşlar da üzerleme yaşı olarak yorumlanırlar. Bu yazann, Thuizat ve diğerleri (1981) tarafından önerilen okyanus-içi itilme mekanizmasına itibar etmediği görülmektedir. Bunun yanı sıra, Yılmaz'ın (1984) ofiyolitik yastık lavlar içindeki stratigrafik arakatkıları oluşturan çökeller üzerine yapılan paleontolojik inceleme sonuçlarını yayınladığını da not etmek ilginç olabilir. Çeşitli mikrofosiller, Alt Hoteriviyenden (130 my) daha genç olmayan yaşları göstermektedirler, bu aynı zamanda çok daha önceki bir üzerleme olasılığım da beraberinde getirmektedir. Bu makalede önerilen ofiyolit yerleşiminin en az yaşı, milyon yıla (Is) karşılık gelir ki, bu ise Alt Kretase yani Albiyen (Harland ve diğerleri, 1982'ye göre my önce) ile Apsiyen arasına karşılık gelir. Murmano plütonunun büyüklüğü ve sialik, kalkalkalen özelliği, onun yitim zonunda türeyen magmayı

14 MURMANO PLÜTONUNUN YAŞI 95 temsil ettiğini gösterir. Bu zonda plütonun sokulum yaptığı parçalanmış ofiyolit karmaşığı, üzerlemiş parçayı temsil eder (Zeck ve ünlü 1987 ; Zeck ve Ünlü, 1988). Bu yorum belki de, yukarıda sözü edüen Toros ofiyolit tabanına ait hornblendlerin K/Ar yöntemiyle elde edilen my arasındaki yaş bulgularının yeniden yorumlanmasını teşvik edebilir. Michard ve diğerleri (1984), Murmano plütonunun sokulum yaptığı Divriği sahasındaki karbonatlı kayaçlarla Divriği sahasının yaklaşık 50 km doğusunda yer alan Munzur dağı karbonatlı masifi arasında stratigrafik bir korelasyon yapmıştır. Eğer bu korelasyon doğru ise, Ricou ve diğerleri (1975) tarafından yapılan, ofiyolit karmaşıklarının Munzur dağı masifinin Mestrihtiyen yaşh üyeleri üzerine bölgesel olarak bindirdiğini gösteren yapısal/kronolojik yorumlar bu makalenin yazarlarının sunduğu modele ters düşüyor demektir. Ricou ve diğerleri (1975) ve Michard ve diğerlerinin (1984) Munzur dağı sahasında yaptığı çalışmalar için, genel saha jeolojisi temelini oluşturan ve levha tektoniği kavranılan henüz ortaya atılmadan önce yapılmış olan 1961 tarihli 1: ölçekli jeoloji haritasının (Sivas paftası, MTA), önceden düşünülmemiş önemli tektonik ve stratigrafik karışıklıkları gizleyebileceğim dikkate almak gerekir. Yine, Ricou ve arkadaşlarının orojenik kuşağın evrimi üzerine geliştirdikleri bölgesel tektonik modelin (Ricou, 1971; Ricou ve diğerleri, 1975, 1984), diğer çalışmacılar (Şengör ve Yılmaz, 1981; Şengör, 1984; Robertson ve Dixon, 1984) tarafından geliştirilen modelden temelde farklı olduklarını da vurgulamak gerekir. Bu ise, bölgesel jeolojik, stratigrafik/tektonik yapıların tartışmalı olduğunu gösterir ve bu nedenle de birbirinden oldukça farklı yorumlara yol açar. Munzur dağı ile Divriği sahası karbonatlı karmaşıkları arasında yalnızca bölgesel jeolojik ilişkiler değil, yerel paleontolojik/stratigrafik korelasyonlar da kurulmalıdır. Çoğu yazarlar, güney Kimmer kıtasının güneyinde yer alan Kretaseyi, Türkiye'nin yer aldığı sahanın kuzeye doğru genişlemesine neden olan D-B uzanımlı aktif sırt sistemleriyle karakteristik bir dönem olarak dikkate alırlar (Robertson ve Dixon, 1984; Whitechurc ve diğerleri, 1984). üzerleme için yazarların bulmuş olduğu milyon yıllık (Is ) minimum yaş, bu tabloya pek uymamaktadır. Bunun dışında, yaş tayininde kullanılan kalk-alkalen monzonitik sokulumlar, aktif yitimin my önce oluştuğunu göstermektedir. Bununla birlikte, orojenik evrim sırasında bölgedeki levhaların hareketlerinin iyi bilinmediğini unutmamak gerekir. Bu nedenle, Divriği ofiyolitinin küçük bir okyanusal havzayı temsil etmesi mümkün olabilir. Bunun kısmen çökmesi, birbirine paralel uzanan okyanus havzalarındaki aktif yayılmayla ilişkili olabilir. Toplam yayılma etkisi, bölgesel levha tektoniği kuramıyle önerilen miktarın da üzerinde olabilir. Atlantik açılımının, Doğu Akdeniz'deki levha tektonik hareketleriyle yakın ilişkili olarak geliştiği düşünülmektedir. Bu ise, Atlantik bölgesinden elde edilen Paleomanyetik veriler ve manyetik anomalilere dayanılarak Doğu Akdeniz için önerilen levha tektoniği kuramı çerçevesinde katı (rijid) kütle oluşumunu mümkün kılar (Smith, 1971; Smith ve Woodcock, 1982). Buna bağlı olarak, 118 my önce Kuzey Atlantik'in İberya ve Newfoundland arasında yer alan yarık boyunca açılmaya başladığını (Tucholke ve Ludwig, 1982; fakat, manyetik anomali zaman ölçeği, Harland ve diğerleri, 1982 den alınmıştır) ve Türkiye'nin yer aldığı bölgede levha hareketinde anî bir hızlanmaya neden olabileceğini belirtmek gerekir. Sonuç olarak, bu olayla Divriği sahasındaki ofiyolit üzerlemesi arasında bir ilişki kurulmaya çalışılmaktadır. KATKI BELİRTME Yazarlar, metin üzerindeki eleştirilerinden ötürü J.C. Bailey; F. Kalsbeek (Kopenhag) ve C.J. Hawkesworth (Milton Keynes), izotop ölçümlerinden ötürü O. Larsen (Kopenhag), yazarlardan H.P. Zeck'in saha gezisi sırasında desteklerinden ötürü MTA, TDÇİ ve Danimarka Doğal Bilimler Araştırma Kuruluşuna ve yazarlardan T. ünlü'nün Kopenhag üniversitesinde iki devre halinde çalışmalara katılmasını sağlayan Türkiye ve Danimarka Milli Eğitim Bakanlıklarına ve MTA Genel Müdürlüğüne teşekkürü borç bilirler. Yayma verildiği tarih, 21 Eylül 1987

15 96 H.P.ZECK ve Taner ÜNLÜ DEĞİNİLEN BELGELER Bailey, J.C., 1981, Geochemical criteria for a refined tectonic distrimination of orogenic andesites : Chem.Geol., 32, Bozkurt, R., 1980, Divriği demir madenleri cevher minerallerinin incelenmesi ve oluşumu : Eskişehir Üniversitesi, Doçentlik tezi, Eskişehir. ve İleri, S., 1963, Dumluca nikel-kobalt zuhuru : Maden Yardım Komisyonu Rap. (yayımlanmamış), Ankara. Dixon, J.E. ve Robertson, A.H.F., ed., 1984, The geological evolution of the eastem Mediterranean : Blackvvell, Oxford, 824. Harland, W.B.; Cox, A.; Liewellyn, P.G.; Pickton, C.A.G.; Smith, A.G.; Walters, R. ve Fancett, K.E., 1982, A geological time scale :Cambridge Univ. (baskı). Hawkesworth, C.J., 1982, Isotope characteristics of magmas erupted along destructive plate margins : Thorpe, R.S., ed. Andesites : orogenic andesites and related rock da., Chichesıer, Wiley, Kistler, R.W. ve Peterman, Z.E., 1973, Variations in Sr, Rb, K, S7 86 Na and intial Sr/ Sr in Mesozoic granitic rocks and intruded wallrocks in Central California GeoLSoc. Amer.Bull., 84, Klemm, D.D., 1960, Die Eisenerzvorkommen von Divrik (Anatolien) als Beispiel tektonisch angelegter pneumatolytisch-metasomatischer Lagerstattenbildungen : N.Yb. Min., Abh. 94, Koşal, C., 1965, Divriği civarı jeolojisi ve magmatojen cevher yatakları : MTA Rap (yayımlanmamış), Ankara., 1971, Divriği A-B kafası demir yataklarının sondajlı aramalar jeolojik raporu :MTA Rap (yayımlanmamış), Ankara., 1973, Divriği A-B-C demir yataklarının jeolojisi ve oluşumu üzerinde çalışmalar : MTA Derg., 81,1 22, Ankara. Krauskopf, K.B., 1968, A tale of ten plutons : Bull.Geol.Soc. Amer., 79, Mclntyre, G.A.; Brooks, C.; Compston, W. ve Turek, A., 1966, The Statistical assessment of Rb-Sr isochrons: J.Geophys Res., 71, Marsh, B.D., 1982, On the mechanics of igneous diapirism, stoping, and zone melting : Amer.J.Sci., 282, Michard, A.; Whitechurch, H.; Ricou, L.E.; Montigny, R. ve Yazgan, E., 1984, Tauric subduction (Malatya-Elazığ provinces) and its bearing on tectonics of the Tethyan realm in Turkey : Dixon, J.F. ve Robertson, A.H.F., ed., The geological evolution of the eastem Mediterranian da., Blackwell, Oxford, Neumann, W. ve Huster, E., 1976, Discussion of the Rb half -life determined by absolute counting : Earth Plan.Sci. Lett., 33, Norton, D. ve Taylor, H.P., 1979, Quantitative simulation of the hydrothermal systems of crystallizing magmas on the basis of transport theory and Oxygen isotope data: an analysis of the Skaergaard intrusion: J.Petrol., 20, Pankhurst, RJ.ve O'nions, R.K.,1973, Determination of Rb/Sr and 87 Sr/ 86 Sr ratios of some standard rocks and evaluation of X ray fluorescence spectrometry in Rb-Sr geochemistry : Chem.Geol., 12, Ricou, L.E., 1971, Le croissant ophiolitique peri-arabe : üne ceinture de nappes mises en place au Cretace'superieur: Rev.Ge'ogr.Phys.Ge'ol.dynam., 13, ; Argyriadis, I. ve Marcoux, J., 1975, L'Axe Calcaire du Taurus, un alignement de fenetres arabo-africaines sous des nappes radiolaritiques, ophiolitiques et metamorphiques : BulLSoc.Geol.France, 7 e Ser.,l7, ; Marcoux, J. ve Whitechurch, H., 1984, The Mesozoic organization of the Taurides : one or several ocean basins?: Dixon, J.E. ve Robertson, A.H.F. ed., The geological evolution of the eastem Mediterranian da., Blackvvell, Oxford, Robertson, A.H.F. ve Dixon, J.E., 1984, introduction: aspects of the geological evolution of the eastem Mediterranian: Dixon, J.E. ve Robertson, A.H.F. ed., The geological evolution of the eastem Mediterranean da., Oxford, Blackvvell, Smith, A.G., 1971, Alpine deformation and the oceanic areas of the Thesis, Mediterranean and Atlantic : Geol.Soc. Amer., Bull., 82, ve Woodcock, N.H., 1982, Tectonic syntheses of the Alpinc-Mediterranean region : a review : Berckhemer, H. ve Hsu,K.,ed.Alpine-Mediterranean geodynamics da., Geodynam.Am.Geoph.Union, Washington, Ser.7, Spray, J.G.; Bebien, J.;Rex,D.C. ve Roddick, J.C., 1984, Age Constraints on the igneous and metamorphic evolution of the Hellenic-Dinaric ophiolites : Dixon, J.E. ve Robertson, A.H.F. ed., The geological evolution of the eastem Mediterranean da., Blackwell,Oxford,

16 MURMANO PLÜTONUNUN YAŞI 97 Steiger, R.H. ve Jager, E., 1977, Subcommission on Geochronology : convention on the use of decay constants in geo-and cosmochronology : Earth Plan.Sci.Lett., 36, Streckeisen, A., 1976, To each plutonic rock its proper name: E.-Sci.Rev., 12, Şengör, A.M.C., 1984, The Çimmende orogenic system and the tectonics of Eurasia : Geol.Soc.Amer., Spec. Pap., 195,82. ve Yılmaz, Y., 1981, Tethyan evolution of Turkey : a plate tectonic approach Tectonophysics, 75, Thuizat, R.;Whitechurch, H.;Montigny,R. ve Juteau.T., 1981, K-Ar dating of some infra-ophiolitic metamorphic soles from the eastem Mediterranean : new evidence for oceanic thrustings before obduction : Earth Planet.Sci. Lett., 52, Tuvholke, B. E. ve Ludwig, W.Y., 1982, Structure and origin of the J anomaly ridge, Western North Atlantic ocean: J.Geoph.Res., 87, B 11, Whitechurch, H.;Juteau, T. ve Montigny, R., 1984, Role of the eastem Mediterranean ophiolites (Turkey,Syria,Cyprus) in the history of the Neo-Tethys : Dixon, J.E ve Robertson, A.H.F. ed., The geological evolution of the eastem Mediterranean da., Blackwell, Oxford, Yılmaz, P.O., 1984, Fossil and K-Ar data for the age of the Antalya Complex, SW Turkey : Dixon, J.E. ve Robertson, A.H.F. ed., The geological evolution of the eastem Mediterranean da., Blackwell, Oxford, Zeck, H.P. ve Ünlü, T., 1987, Parallel vvhole rock isochrons from a composite, monzonitic pluton, Alpine belt, Central Anatolia, Turkey : N.Jb.Mineral.Mh., 5, ve, 1988, Alpine ophiolite obduction before 110± 5 Ma ago, Taurus Belt, eastem central Turkey : Tectonophysics, 145, ve, hazırlanmakta, Acalc-alkaline, I-type, monzonitic pluton in the Alpine belt of eastern-central Turkey.

ORTA ANADOLU'NUN DOĞUSUNDA YER ALAN, ŞOŞONİTİK, MONZONİTİK MURMANO PLÜTONU - ÖN ÇALIŞMA

ORTA ANADOLU'NUN DOĞUSUNDA YER ALAN, ŞOŞONİTİK, MONZONİTİK MURMANO PLÜTONU - ÖN ÇALIŞMA MTA Dergisi 112, 103-115, 1991 ORTA ANADOLU'NUN DOĞUSUNDA YER ALAN, ŞOŞONİTİK, MONZONİTİK MURMANO PLÜTONU - ÖN ÇALIŞMA H.P. ZECK* ve Taner ÜNLÜ** ÖZ. - Bu çalışmada Orta Anadolu'nun doğusunda yer alan

Detaylı

MAGMATİK KAYAÇLAR DERİNLİK (PLUTONİK) KAYAÇLAR

MAGMATİK KAYAÇLAR DERİNLİK (PLUTONİK) KAYAÇLAR DERİNLİK (PLUTONİK) KAYAÇLAR Tam kristalli, taneli ve yalnızca kristallerden oluşmuştur Yalnızca kristallerden oluştuklarından oldukça sağlam ve dayanıklıdırlar Yerkabuğunda değişik şekillerde Kütle halinde

Detaylı

Masifler. Jeo 454 Türkiye Jeoloji dersi kapsamında hazırlanmıştır. Araş. Gör. Alaettin TUNCER

Masifler. Jeo 454 Türkiye Jeoloji dersi kapsamında hazırlanmıştır. Araş. Gör. Alaettin TUNCER Masifler Jeo 454 Türkiye Jeoloji dersi kapsamında hazırlanmıştır. Araş. Gör. Alaettin TUNCER 07.07.2015 MASİF NEDİR? Yüksek basınç ve sıcaklık şartlarından geçmiş, kökeni sedimanter kayaçlara dayanan,

Detaylı

Lab 11: Metamorfik Kayaçların El Örnekleri

Lab 11: Metamorfik Kayaçların El Örnekleri Lab 11: Metamorfik Kayaçların El Örnekleri Bu laboratuvarın amacı, metamorfik kayaç tiplerini ve el örneğinde nasıl göründüklerini size tanıtmaya başlamaktır. Aynı zamanda metamorfik kayaçları isimlendirmeyi

Detaylı

YAPRAKLANMALI METAMORFİK KAYAÇALAR. YAPRAKLANMASIZ Metamorfik Kayaçlar

YAPRAKLANMALI METAMORFİK KAYAÇALAR. YAPRAKLANMASIZ Metamorfik Kayaçlar YAPRAKLANMALI METAMORFİK KAYAÇALAR YAPRAKLANMASIZ Metamorfik Kayaçlar Dokanak başkalaşım kayaçlarında gözlenen ince taneli, yönlenmesiz ve yaklaşık eş boyutlu taneli doku gösteren kayaçlara hornfels denir.

Detaylı

Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I

Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I Mağmatik Kayaç Dokuları Coarse-grained Fine-grained Porphyritic Glassy Vesicular Pyroclastic GRANİT GRANODİYORİT SİYENİT DİYORİT GABRO

Detaylı

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale www.madencilik-turkiye.com

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale www.madencilik-turkiye.com Makale www.madencilik-turkiye.com Seyfullah Tufan Jeofizik Yüksek Mühendisi Maden Etüt ve Arama AŞ seyfullah@madenarama.com.tr Adil Özdemir Jeoloji Yüksek Mühendisi Maden Etüt ve Arama AŞ adil@madenarama.com.tr

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ Ender Sarrfakıoğlu* Özet Kahramanmaraş'ın kuzeybatısındaki Göksun ve güneyindeki Ferhuş-Şerefoğlu

Detaylı

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ İlker ŞENGÜLER* GİRİŞ Çalışma alanı Eskişehir grabeni içinde Eskişehir ilinin doğusunda, Sevinç ve Çavlum mahallesi ile Ağapınar köyünün kuzeyinde

Detaylı

METAMORFİK KAYAÇLAR. 8/Metamorphics.html. Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I

METAMORFİK KAYAÇLAR.  8/Metamorphics.html. Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I METAMORFİK KAYAÇLAR http://www.earth.lsa.umich.edu/earth11 8/Metamorphics.html Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I METAMORFİZMA METAMORFİMA ETKENLERİ Ana kayaç bileşimi, Sıcaklık,

Detaylı

TABAKALI SİLİKATLAR (Fillosilikatlar)

TABAKALI SİLİKATLAR (Fillosilikatlar) TABAKALI SİLİKATLAR (Fillosilikatlar) Kaolinit Al 4 Si 4 O 10 (OH) 8 Serpantin Mg 6 Si 4 O 10 (OH) 8 Pirofillit Al 2 Si 4 O 10 (OH) 8 Talk Mg 3 Si 4 O 10 (OH) 8 Muskovit KAl 2 (AlSi 3 O 10 )(OH) 2 Flogopit

Detaylı

DERS 6. Yerkabuğunu Oluşturan Maddeler: Mineraller ve Kayaçlar

DERS 6. Yerkabuğunu Oluşturan Maddeler: Mineraller ve Kayaçlar DERS 6 Yerkabuğunu Oluşturan Maddeler: Mineraller ve Kayaçlar Yerkabuğunu Oluşturan Maddeler: Mineraller ve Kayaçlar Mineraller Mineraller doğada bulunan, belirli kimyasal bileşimi ve muntazam atomik düzeni

Detaylı

Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Bölümü JEM304 JEOKİMYA UYGULAMA

Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Bölümü JEM304 JEOKİMYA UYGULAMA Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Bölümü JEM304 JEOKİMYA UYGULAMA Arazi Çalışmaları ve örnek alımı Örneklerin makro ve optik incelemeleri Analiz için örneklerin seçimi Analiz

Detaylı

İçerdikleri 87Rb ve 87Sr, 86Sr miktarına göre kayaçların ve minerallerin i yaşlarının tespiti Rubidyum Stronsiyum izotop sisteminin kullanımının

İçerdikleri 87Rb ve 87Sr, 86Sr miktarına göre kayaçların ve minerallerin i yaşlarının tespiti Rubidyum Stronsiyum izotop sisteminin kullanımının Rubidyum Stronsiyum yaş tayini Radyometrik yaş tayini tekniği İçerdikleri 87Rb ve 87Sr, 86Sr miktarına göre kayaçların ve minerallerin i yaşlarının tespiti Rubidyum Stronsiyum izotop sisteminin kullanımının

Detaylı

BİLLURİK DERE (ELAZIĞ) CEVHERLEŞMELERİNİN ÖZELLİKLERİ VE KÖKENİ GİRİŞ

BİLLURİK DERE (ELAZIĞ) CEVHERLEŞMELERİNİN ÖZELLİKLERİ VE KÖKENİ GİRİŞ MTA Dergisi 110, 45-54, 1990 BİLLURİK DERE (ELAZIĞ) CEVHERLEŞMELERİNİN ÖZELLİKLERİ VE KÖKENİ Ahmet ŞAŞMAZ* ve Ahmet SAĞIROĞLU* ÖZ. Billurik dere cevherleşmeleri Yüksekova karmaşığına ait granit ve diyoritik

Detaylı

MAĞMATİK-HİDROTERMAL MADEN YATAKLARI

MAĞMATİK-HİDROTERMAL MADEN YATAKLARI MAĞMATİK-HİDROTERMAL MADEN YATAKLARI A) Porfiri Yataklar 1) Porfiri Cu 2) Porfiri Mo 3) Porfiri Sn B) Skarn Yatakları C) Volkanojenik Masif Sülfit Yatakları D) Kordilleran Damar Tip Yataklar Porfiri Maden

Detaylı

MALI BOĞAZI (KALECİK-ÇANDIR) BÖLGESİNDE BAZI PİROKLASTİK OLUŞUMLARDAKİ PALAGONİTLEŞME

MALI BOĞAZI (KALECİK-ÇANDIR) BÖLGESİNDE BAZI PİROKLASTİK OLUŞUMLARDAKİ PALAGONİTLEŞME MALI BOĞAZI (KALECİK-ÇANDIR) BÖLGESİNDE BAZI PİROKLASTİK OLUŞUMLARDAKİ PALAGONİTLEŞME Şuayip ÜŞENMEZ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi, Jeoloji Bölümü ÖZET. İnceleme sahası, Ankara bölgesinin kuzeyinde

Detaylı

Ön Söz Çeviri Editörünün Ön Sözü

Ön Söz Çeviri Editörünün Ön Sözü vii İçindekiler Ön Söz Çeviri Editörünün Ön Sözü x xi 1 GİRİŞ 1 1.1 Seçilmiş Genel Kitaplar ve Jeoloji Üzerine Kaynak Malzemeler 2 1.2 Jeolojik Saha Teknikleri ile İlgili Kitaplar 3 2 ARAZİ DONANIMLARI

Detaylı

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI Altan İÇERLER 1, Remzi BİLGİN 1, Belgin ÇİRKİN 1, Hamza KARAMAN 1, Alper KIYAK 1, Çetin KARAHAN 2 1 MTA Genel Müdürlüğü Jeofizik

Detaylı

SARAFTEPE SİLİNİN JEOLOJİSİ, PETROGRAFİSİ, YAŞI VE YERLEŞİMİ

SARAFTEPE SİLİNİN JEOLOJİSİ, PETROGRAFİSİ, YAŞI VE YERLEŞİMİ SARAFTEPE SİLİNİN JEOLOJİSİ, PETROGRAFİSİ, YAŞI VE YERLEŞİMİ Prof. Dr. Cüneyt ŞEN - Prof. Dr. Faruk AYDIN HATIRLATMA: Yerleşim şekillerine göre magmatik kayaçların sınıflandırılmasını tekrar gözden geçirelim

Detaylı

Bursa arazi gezisi. Aral Okay İTÜ Maden Fakültesi

Bursa arazi gezisi. Aral Okay İTÜ Maden Fakültesi 1 Bursa arazi gezisi Aral Okay İTÜ Maden Fakültesi 25-26 Nisan 2009 tarihlerinde Structural Geology dersini alan jeoloji mühendisliği öğrencileri için Bursa'ya bir jeoloji teknik gezisi düzenlenmiştir.

Detaylı

BULDAN PEGMATOİDLERİNİN MİNERALOJİK VE JEOKİMYASAL İNCELENMESİ

BULDAN PEGMATOİDLERİNİN MİNERALOJİK VE JEOKİMYASAL İNCELENMESİ BULDAN PEGMATOİDLERİNİN MİNERALOJİK VE JEOKİMYASAL İNCELENMESİ Araş. Gör. Fatma GÖKGÖZ Pamukkale Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Müh. Bölümü fince@pamukkale.edu.tr ÖZET İnceleme alanı Denizli

Detaylı

JEM 419 / JEM 459 MAGMATİK PETROGRAFİ DERSİ

JEM 419 / JEM 459 MAGMATİK PETROGRAFİ DERSİ JEM 419 / JEM 459 MAGMATİK PETROGRAFİ DERSİ 2. HAFTA Arş. Gör. Dr. Kıymet DENİZ GENEL BİLGİLER Petrografi Ve Petroloji Nedir? Latince Petr- taş kelimesinden türetilmiş petrografi ve petroloji birbirini

Detaylı

BÖLÜM BEŞ LEVHA SINIRLARI

BÖLÜM BEŞ LEVHA SINIRLARI BÖLÜM BEŞ LEVHA SINIRLARI 5.1 YERKABUĞU ÜZERİNDEKİ LEVHA SINIRLARI Levha tektoniğine göre dünyayı saran yerkabuğu üzerinde 8 büyük (Avrasya, Afrika, Pasifik, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Antartika, Avustralya)

Detaylı

BİGA YARIMADASINDA TARİHİ TRUVA HARABELERİNİN GÜNEYİNDEKİ RADYOAKTİF SAHİL KUMLARININ MİNERALOJİSİ VE BUNLARIN ANA KAYAÇLARININ PETROLOJİSİ

BİGA YARIMADASINDA TARİHİ TRUVA HARABELERİNİN GÜNEYİNDEKİ RADYOAKTİF SAHİL KUMLARININ MİNERALOJİSİ VE BUNLARIN ANA KAYAÇLARININ PETROLOJİSİ BİGA YARIMADASINDA TARİHİ TRUVA HARABELERİNİN GÜNEYİNDEKİ RADYOAKTİF SAHİL KUMLARININ MİNERALOJİSİ VE BUNLARIN ANA KAYAÇLARININ PETROLOJİSİ Muzaffer ANDAÇ Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara Etüdü

Detaylı

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR Kayaçların belirli bir yapısı vardır. Bu yapı kayaç oluşurken ve kayaç oluştuktan sonra kazanılmış olabilir. Kayaçların oluşum sırasında ve oluşum koşullarına bağlı olarak kazandıkları

Detaylı

Yozgat-Akdağmadeni Pb-Zn Madeni Arazi Gezisi

Yozgat-Akdağmadeni Pb-Zn Madeni Arazi Gezisi Yozgat-Akdağmadeni Pb-Zn Madeni Arazi Gezisi Yozgat-Akdağmadeni Akdağmadeni Yozgat'ın doğusunda bir ilçedir. Doğuda Sivas'ın Şarkışla İlçesi, güneyde Çayıralan, batıda Sarıkaya ve Saraykent, kuzeyde ise

Detaylı

KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI

KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI Katman (tabaka) uyumlu Pb-Zn yatakları Cevher, çok kalın karbonatlı istifler içerisinde bulunur. Katman, mercek, damar, karstik boşluk dolgusu şekillidir.

Detaylı

Veysel Işık Türkiye deki Tektonik Birlikler

Veysel Işık Türkiye deki Tektonik Birlikler JEM 404 Ders Konusu Türkiye Jeolojisi Orojenez ve Türkiye deki Tektonik Birlikler Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Tektonik Araştırma Grubu 2012 Dağ Oluşumu / Orojenez Orojenez genel anlamda

Detaylı

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ AUZEF

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ AUZEF İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ AUZEF Tüm yayın ve kullanım hakları İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesine aittir. Hiçbir şekilde kopyalanamaz, çoğaltılamaz ya

Detaylı

ANKARA OFİYOLİTLİ MELANJ KUŞAĞI İÇİNDEKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN TEKTONİK OLUŞUM ORTAMLARINA JEOKİMYASAL BİR YAKLAŞIM

ANKARA OFİYOLİTLİ MELANJ KUŞAĞI İÇİNDEKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN TEKTONİK OLUŞUM ORTAMLARINA JEOKİMYASAL BİR YAKLAŞIM MTA Dergisi 110, 17-28, 1990 ANKARA OFİYOLİTLİ MELANJ KUŞAĞI İÇİNDEKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN TEKTONİK OLUŞUM ORTAMLARINA JEOKİMYASAL BİR YAKLAŞIM Ayla TANKUT* ÖZ. Ankara melanjının Kretase yaşlı en genç

Detaylı

MAGMATİK KAYAÇLAR. Magmanın Oluşumu

MAGMATİK KAYAÇLAR. Magmanın Oluşumu MAGMATİK KAYAÇLAR Magmanın Oluşumu Taş hamuru veya taş lapası anlamına gelen magma,yer kabuğundaki yükselişleri sırasında meydana gelen olaylarla Magmatik Kayaçlara dönüşür. Magma, ergime sıcaklıkları

Detaylı

Potansiyel. Alan Verileri ile. Maden aramacılığı; bölgesel ön arama ile başlayan, Metalik Maden Arama. Makale www.madencilik-turkiye.

Potansiyel. Alan Verileri ile. Maden aramacılığı; bölgesel ön arama ile başlayan, Metalik Maden Arama. Makale www.madencilik-turkiye. Makale www.madencilik-turkiye.com Seyfullah Tufan Adil Özdemir Mühendislik ve Sondaj Jeofizik Yüksek Mühendisi seyfullah@adilozdemir.com Adil Özdemir Adil Özdemir Mühendislik ve Sondaj Jeoloji Yüksek Mühendisi

Detaylı

Feldispatlar: K (Alkali Felds.): Mikroklin, Ortoklaz, Sanidin. Na Na: Albit, Oligoklaz Ca: Andezin, Labrador, Bitovnit, Anortit Ca

Feldispatlar: K (Alkali Felds.): Mikroklin, Ortoklaz, Sanidin. Na Na: Albit, Oligoklaz Ca: Andezin, Labrador, Bitovnit, Anortit Ca B) FELDİSPAT GRUBU MİNERALLER: Feldispatlar: K (Alkali Felds.): Mikroklin, Ortoklaz, Sanidin. Na Na: Albit, Oligoklaz Ca: Andezin, Labrador, Bitovnit, Anortit Ca Kumtaşlarında genellikle arkoz feldispatı

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 01330 ADANA

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 01330 ADANA Sayı:B30.2.ÇKO.0.47.00.05/ 488 Tarih:19.06.2009 EMRE TAŞ ve MADENCİLİK A.Ş. TARAFINDAN GETİRİLEN 3114780 ERİŞİM NOLU VE 20068722 RUHSAT NOLU SAHADAN ALINAN BAZALT LEVHALARININ VE KÜP ÖRNEKLERİNİN MİNEROLOJİK,

Detaylı

MAĞMATĠK-HĠDROTERMAL MADEN YATAKLARI

MAĞMATĠK-HĠDROTERMAL MADEN YATAKLARI MAĞMATĠK-HĠDROTERMAL MADEN YATAKLARI A) Porfiri Yataklar 1) Porfiri Cu 2) Porfiri Mo 3) Porfiri Sn B) Skarn Yatakları C) Volkanojenik Masif Sülfit Yatakları D) Kordilleran Damar Tip Yataklar Porfiri Tip

Detaylı

KONYA MELANJI İÇERİSİNDE YER ALAN AMFİBOLİTLERİN KÖKENİ * Origin Of Amphibolites Within The Konya Melange

KONYA MELANJI İÇERİSİNDE YER ALAN AMFİBOLİTLERİN KÖKENİ * Origin Of Amphibolites Within The Konya Melange KONYA MELANJI İÇERİSİNDE YER ALAN AMFİBOLİTLERİN KÖKENİ * Origin Of Amphibolites Within The Konya Melange Hatice Tuğba DAŞCI Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı Osman PARLAK Jeoloji Mühendisliği Anabilim

Detaylı

SENOZOYİK TEKTONİK.

SENOZOYİK TEKTONİK. SENOZOYİK TEKTONİK http://www.cografyamiz.com/900/depremler/ DOĞU AFRİKA RİFTİ Üçlü Sistem Doğu Afrika Rift Sistemi Aden Körfezi Kızıl Deniz Okyanusal kabuğun şekillenmesi Aden Körfezinde yaklaşık olarak

Detaylı

İSPİR-ÇAMLIKAYA (ERZURUM) PAPATYA DESENLİ DİYORİTLERİNİN "MERMER" OLARAK KULLANILABİLİRLİĞİNİN İNCELENMESİ

İSPİR-ÇAMLIKAYA (ERZURUM) PAPATYA DESENLİ DİYORİTLERİNİN MERMER OLARAK KULLANILABİLİRLİĞİNİN İNCELENMESİ TÜRKİYE IV. MERMER SEMPOZYUMU (MERSEM'2003i BİLDİRİLER KİTABI 18-19 Aralık 2003 İSPİR-ÇAMLIKAYA (ERZURUM) PAPATYA DESENLİ DİYORİTLERİNİN "MERMER" OLARAK KULLANILABİLİRLİĞİNİN İNCELENMESİ Hasan KOLAYLI*,

Detaylı

KAYAÇLARIN DİLİ. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

KAYAÇLARIN DİLİ.  Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü KAYAÇLARIN DİLİ http://www.bilgicik.com/wp-content/uploads/2013/12/kaya.jpg Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü Metamorfizma Metamorfizma (başkalaşım) olayı; sıcaklık ve basınç etkisiyle

Detaylı

X-RAY TEKNİĞİ İLE FELDİSPATLARIN STRÜKTÜREL DURUMLARININ TAYİNİ

X-RAY TEKNİĞİ İLE FELDİSPATLARIN STRÜKTÜREL DURUMLARININ TAYİNİ X-RAY TEKNİĞİ İLE FELDİSPATLARIN STRÜKTÜREL DURUMLARININ TAYİNİ Tuncay KİNEŞ Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara ÖZET. Elazığ'ın takriben 50 km kuzeybatısındaki Keban masifi, Torid orojenik kuşağın

Detaylı

BULDAN YÖRESİ METAMORFİK KAYAÇLARININ JEOLOJİK, PETROGRAFİK VE TEKTONİK AÇIDAN İNCELENMESİ

BULDAN YÖRESİ METAMORFİK KAYAÇLARININ JEOLOJİK, PETROGRAFİK VE TEKTONİK AÇIDAN İNCELENMESİ BULDAN YÖRESİ METAMORFİK KAYAÇLARININ JEOLOJİK, PETROGRAFİK VE TEKTONİK AÇIDAN İNCELENMESİ Araş. Gör. Fatma GÖKGÖZ, Yard. Doç. Dr. Halis MANAV, Prof. Dr. Yahya ÖZPINAR Pamukkale Üniversitesi, Mühendislik

Detaylı

JEM 419 / JEM 459 MAGMATİK PETROGRAFİ DERSİ

JEM 419 / JEM 459 MAGMATİK PETROGRAFİ DERSİ JEM 419 / JEM 459 MAGMATİK PETROGRAFİ DERSİ 5. HAFTA Arş. Gör. Dr. Kıymet DENİZ Bu ders notlarının hazırlanmasında özellikle Kadıoğlu 2001, Koralay 2016 dan yararlanılmıştır. MAGMATİK KAYALARIN ADLAMASI

Detaylı

Sarıçam (Adana, Güney Türkiye) Jeositi: İdeal Kaliş Profili. Meryem Yeşilot Kaplan, Muhsin Eren, Selahattin Kadir, Selim Kapur

Sarıçam (Adana, Güney Türkiye) Jeositi: İdeal Kaliş Profili. Meryem Yeşilot Kaplan, Muhsin Eren, Selahattin Kadir, Selim Kapur Sarıçam (Adana, Güney Türkiye) Jeositi: İdeal Kaliş Profili Meryem Yeşilot Kaplan, Muhsin Eren, Selahattin Kadir, Selim Kapur Kaliş genel bir terim olup, kurak ve yarı kurak iklimlerde, vadoz zonda (karasal

Detaylı

Domaniç (Kütahya) Bakır-Molibden Cevherleşmesinin Jeolojisi ve Alterasyon Özellikleri

Domaniç (Kütahya) Bakır-Molibden Cevherleşmesinin Jeolojisi ve Alterasyon Özellikleri Jeoloji Mühendisliği Dergisi 27 (2) 2,003 47 Domaniç (Kütahya) Bakır-Molibden Cevherleşmesinin Jeolojisi ve Alterasyon Özellikleri Geohg}? and the Alteration Features of Domaniç (Kütahya) Copper-Molybdenium

Detaylı

DERS 10. Levha Tektoniği

DERS 10. Levha Tektoniği DERS 10 Levha Tektoniği Levha Tektoniğine Giriş Dünya nın yüzeyi kesintisiz gibi görünüyorsa da, gerçekte dev boyuttaki bir yap-boz gibi birbirine geçen parçalardan oluşmaktadır. Levha (Plate) adı verilen

Detaylı

FAALİYETTE BULUNDUĞU İŞLETMELER

FAALİYETTE BULUNDUĞU İŞLETMELER FAALİYETTE BULUNDUĞU İŞLETMELER - GÜMÜŞHANE HAZİNE MAĞARA ÇİNKO, KURŞU, BAKIR YERALTI İŞLETMESİ - GÜMÜŞHANE ÇİNKO, KURŞUN, BAKIR FLOTASYON TESİS İŞLETMESİ - NİĞDE BOLKARDAĞ MADENKÖY ALTIN, GÜMÜŞ, KURŞUN,

Detaylı

en.wikipedia.org Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi

en.wikipedia.org Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi METAMORFİZMA VE METAMORFİK KAYAÇLAR I en.wikipedia.org Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi KAYAÇ DÖNGÜSÜ VE METAMORFİK KAYAÇLAR METAMORFİZMA Metamorfizma; Yunanca değişme anlamına gelen meta ve

Detaylı

YAPISAL JEOLOJİ JEOLOJİNİN İLKELERİ YÖNTEMLER VE AŞAMALAR YAPILARIN SINIFLAMASI KAYA BİRİMİ DOKANAKLARI

YAPISAL JEOLOJİ JEOLOJİNİN İLKELERİ YÖNTEMLER VE AŞAMALAR YAPILARIN SINIFLAMASI KAYA BİRİMİ DOKANAKLARI YAPISAL JEOLOJİ Yapısal Jeoloji, yerkabuğunda bulunan yapılarının tanımlanmasını, oluşumlarının açıklanmasını ve yer kabuğunun deformasyonunu konu edinir. NEDEN YAPISAL JEOLOJİ Yapısal jeoloji yer kabuğundaki

Detaylı

VIII. FAYLAR (FAULTS)

VIII. FAYLAR (FAULTS) VIII.1. Tanım ve genel bilgiler VIII. FAYLAR (FAULTS) Kayaçların bir düzlem boyunca gözle görülecek miktarda kayma göstermesi olayına faylanma (faulting), bu olay sonucu meydana gelen yapıya da fay (fault)

Detaylı

UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI

UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI Diskordans nedir? Kayaçların stratigrafik dizilimleri her zaman kesiksiz bir seri (konkordan seri) oluşturmaz. Bazen, kayaçların çökelimleri sırasında duraklamalar,

Detaylı

D) ASİDİK SOKULUM KAYAÇLARINA BAĞLI YATAKLAR

D) ASİDİK SOKULUM KAYAÇLARINA BAĞLI YATAKLAR I ) MAĞMATİK MADEN YATAKLARI D) ASİDİK SOKULUM KAYAÇLARINA BAĞLI YATAKLAR A) Bazik ve U.bazik Kayaçlara Bağlı Maden Yatakları B) Karbonatitlere Bağlı Maden Yatakları C) Kimberlitlere Bağlı Maden Yatakları

Detaylı

Nail YILDIRIM* ve Mahmut EROĞLU* I. JEOLOJİ

Nail YILDIRIM* ve Mahmut EROĞLU* I. JEOLOJİ MADEN KARMAŞIĞINA AİT DASİTİK KAYAÇLARLA İLİŞKİLİ HİDROTERMAL TİP BAKIR CEVHERLEŞMELERİNE GÜ- NEYDOĞU ANADOLUDAN BİR ÖRNEK (YUKARI ŞEYHLER, DİYARBAKIR) Nail YILDIRIM* ve Mahmut EROĞLU* Öz: Bu çalışma,

Detaylı

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) The Cave With Multiple-Periods And Origins Characterizing The

Detaylı

11 MART 2011 BÜYÜK TOHOKU (KUZEYDOĞU HONSHU, JAPONYA) DEPREMİ (Mw: 9,0) BİLGİ NOTU

11 MART 2011 BÜYÜK TOHOKU (KUZEYDOĞU HONSHU, JAPONYA) DEPREMİ (Mw: 9,0) BİLGİ NOTU MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 11 MART 2011 BÜYÜK TOHOKU (KUZEYDOĞU HONSHU, JAPONYA) DEPREMİ (Mw: 9,0) BİLGİ NOTU JEOLOJİ ETÜTLERİ DAİRESİ Yer Dinamikleri Araştırma ve Değerlendirme Koordinatörlüğü

Detaylı

Divriği Bölgesi Demir Cevheri Yataklarının Nadir Toprak Element (REE) Jeokimyası; Orta Anadolu, Türkiye

Divriği Bölgesi Demir Cevheri Yataklarının Nadir Toprak Element (REE) Jeokimyası; Orta Anadolu, Türkiye Türkiye Jeoloji Bülteni, C. 32, 21-37, Şubat - Ağustos 1989 Geological Bulletin of Turkey, V. 32, 21-37, February - August 1989 Divriği Bölgesi Demir Cevheri Yataklarının Nadir Toprak Element (REE) Jeokimyası;

Detaylı

IV. MAGMATİK KAYAÇLAR (IGNEOUS ROCKS)

IV. MAGMATİK KAYAÇLAR (IGNEOUS ROCKS) 23 IV. MAGMATİK KAYAÇLAR (IGNEOUS ROCKS) IV.1. Giriş Volkanik püskürmeler sonucunda oluşan kayaçlar geniş alanlar kaplamaktadır. Fakat bunlar, magma olarak tanımlanan erimiş kayaç malzemesinin kristallizasyonu

Detaylı

4. LINEASYON, LINEER YAPILAR ve KALEM YAPISI

4. LINEASYON, LINEER YAPILAR ve KALEM YAPISI 4. LINEASYON, LINEER YAPILAR ve KALEM YAPISI Tektonitlerin önemli bir özelliği de çizgisel yapılar içermeleridir. Cloos (1946), Lineasyonu, kayaç içinde veya üstündeki herhangibir çizgisellik olarak tanımlar.

Detaylı

Metamorfizma ve. Metamorfik Kayaçlar

Metamorfizma ve. Metamorfik Kayaçlar Metamorfizma ve BÖLÜM 7 Metamorfik Kayaçlar Metamorfik kayaçlar (Yunanca değişme anlamına gelen meta ve biçim anlamına gelen morpho sözcüklerinin birleştirilmesinden gelen) üçüncü ana kayaç grubudur. Genellikle

Detaylı

KAYAÇLAR KAYA DÖNGÜSÜ KAYA TİPLERİNİN DAĞILIMI 03.11.2014 GİRİŞ. Su-Kaya ve Tektonik Döngü. 1. Mağmatik kayalar. 2. Tortul kayalar

KAYAÇLAR KAYA DÖNGÜSÜ KAYA TİPLERİNİN DAĞILIMI 03.11.2014 GİRİŞ. Su-Kaya ve Tektonik Döngü. 1. Mağmatik kayalar. 2. Tortul kayalar Tekonik Yükselme 03.11.2014 GİRİŞ KAYAÇLAR Yerkabuğunu oluşturan kayalar, çeşitli minerallerin veya tek bir mineralin, kayaç parçacıklarının ya da hem mineral hem de kayaç parçacıklarının birlikte oluşturdukları

Detaylı

oksijen silisyum tetrahedron

oksijen silisyum tetrahedron SİLİKATLAR Silikat mineralleri doğada bulunan bütün minerallerin üçte birini, yer kabuğunun bileşiminin ise yüzde doksanını teşkil eder. Silikatlar yalnızca magmatik kayaçların değil aynı zamanda metamorfik

Detaylı

BASKİL (ELAZIĞ) ÇEVRESİNİN JEOLOJİSİ VE BASKİL MAGMATİTLERİNİN PETROLOJİSİ

BASKİL (ELAZIĞ) ÇEVRESİNİN JEOLOJİSİ VE BASKİL MAGMATİTLERİNİN PETROLOJİSİ BASKİL (ELAZIĞ) ÇEVRESİNİN JEOLOJİSİ VE BASKİL MAGMATİTLERİNİN PETROLOJİSİ H. Jerf ASUTAY* ÖZ. Doğu Toroslar, Baskil (Elazığ) çevresinde yer alan çalışma alanı alttan üste doğru başlıca, Keban metamorfitleri,

Detaylı

2. MİKRO İNCELEME ( PETROGRAFİK-POLARİZAN MİKROSKOP İNCELEMESİ)

2. MİKRO İNCELEME ( PETROGRAFİK-POLARİZAN MİKROSKOP İNCELEMESİ) SVS Doğaltaş Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. uhdesinde bulunan Sivas İli, İmranlı İlçesi sınırları dahilindeki 20055289 (ER: 3070586), 20055290 (ER: 3070585), 20065229 (ER: 3107952) ruhsat numaralı II.B

Detaylı

Science/Rocks/Rocks and the Rock Cycle.ppt

Science/Rocks/Rocks and the Rock Cycle.ppt http://www.mryorke.com/agriscience/earth Science/Rocks/Rocks and the Rock Cycle.ppt Granit Riyolit 14. Bu iki kayaç hangi yönüyle benzer? Her ikisi de ergimiş kayadan yapılmıştır. Bunların bileşimi aynıdır.

Detaylı

DiVRiĞi (SİVAS) DEMiR YATAĞININ KÖKENİ, ORTA ANADOLU, TÜRKİYE-BİR CEVHER MİKROSKOBİSİ ÇALIŞMASI. serpantinitler içinde yer alır.

DiVRiĞi (SİVAS) DEMiR YATAĞININ KÖKENİ, ORTA ANADOLU, TÜRKİYE-BİR CEVHER MİKROSKOBİSİ ÇALIŞMASI. serpantinitler içinde yer alır. MTA Dergisi 117. 17-28. 1995 DiVRiĞi (SİVAS) DEMiR YATAĞININ KÖKENİ, ORTA ANADOLU, TÜRKİYE-BİR CEVHER MİKROSKOBİSİ ÇALIŞMASI Taner ÜNLÜ*. Henrik STENDAL**; Emil MAKOVICKY" ve l. Sönmez SAYILI' ÖZ - Divriği

Detaylı

BBP JEOLOJİ. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

BBP JEOLOJİ.  Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü BBP JEOLOJİ http://i44.tinypic.com/9rlwea.jpg Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü I.HAFTA Jeoloji hakkında temel bilgiler, dalları, tarihçe, jeoloji mühendisinin uğraş alanları, jeoloji

Detaylı

MİNERALLERİ TANITAN ÖZELLİKLER

MİNERALLERİ TANITAN ÖZELLİKLER MİNERALLERİ TANITAN ÖZELLİKLER A. Fiziksel Özellikler B. Kristal Şekilleri C. Optik Özellikler D. Kimyasal Özellikler E. Fizyolojik Özellikler A. Doku (Mineralin oluşu esnasında ortaya çıkar) B. Koku (Kükürt:

Detaylı

MTA Genel Müdürlüğü nün Ortaya Çıkardığı Yeni Bir Kara Elmas Yöresi KONYA KARAPINAR Kömür Sahası

MTA Genel Müdürlüğü nün Ortaya Çıkardığı Yeni Bir Kara Elmas Yöresi KONYA KARAPINAR Kömür Sahası MTA Genel Müdürlüğü nün Ortaya Çıkardığı Yeni Bir Kara Elmas Yöresi KONYA KARAPINAR Kömür Sahası Şekil 1. Konya Karapınar Kömür Sahası nın coğrafik ve yer bulduru haritası. KONYA KARAPINAR Lokasyon: İç

Detaylı

VOLKANOKLASTİKLER (PİROKLASTİKLER)

VOLKANOKLASTİKLER (PİROKLASTİKLER) VOLKANOKLASTİKLER (PİROKLASTİKLER) 1) Tanımı: Volkanik faaliyetler esnasında volkandan çıkan her çeşit parçalı-kırıntılı malzemenin depolanma süreçleri sonucu bir depolanma alanında birikmesiyle oluşan

Detaylı

Prof. Dr. İ. Sedat BÜYÜKSAĞİŞ AKÜ Maden Müh. Böl. Maden İşletme Ana Bilim Dalı Başkanı

Prof. Dr. İ. Sedat BÜYÜKSAĞİŞ AKÜ Maden Müh. Böl. Maden İşletme Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İ. Sedat BÜYÜKSAĞİŞ AKÜ Maden Müh. Böl. Maden İşletme Ana Bilim Dalı Başkanı Coğrafi İşaret Kavramı Tanımı: kalitesi veya ününü belirli bir coğrafi yöreye borçlu olan ürünleri adlandırmak için

Detaylı

Gezegenimizin bir uydusudur Güneş sistemindeki diğer gezegenlerin uydularıyla karşılaştırıldığı zaman büyük bir uydudur

Gezegenimizin bir uydusudur Güneş sistemindeki diğer gezegenlerin uydularıyla karşılaştırıldığı zaman büyük bir uydudur AY Ay Gezegenimizin bir uydusudur Güneş sistemindeki diğer gezegenlerin uydularıyla karşılaştırıldığı zaman büyük bir uydudur Çapı 3476 km Kütlesi 7.349 x 10 22 kg. Dünyaya ortalama uzaklığı 384,400 km

Detaylı

MİNERALLER. Tek mineralden oluşan kayaçlar. Kireçtaşı (Kalsit). Kaya tuzu (Halit). Buzul

MİNERALLER. Tek mineralden oluşan kayaçlar. Kireçtaşı (Kalsit). Kaya tuzu (Halit). Buzul Kayaçlar minerallerden oluşan Yer materyalidir. Çoğu kayaçlar birden fazla mineralden oluşmaktadır. Örnek: Granit Potasyum feldspat. Plajioklas (Feldspat). Kuvars. Hornblende. Biyotit MİNERALLER Tek mineralden

Detaylı

25 OCAK 2005 HAKKARİ DEPREMİ HAKKINDA ÖN DEĞERLENDİRME

25 OCAK 2005 HAKKARİ DEPREMİ HAKKINDA ÖN DEĞERLENDİRME 25 OCAK 2005 HAKKARİ DEPREMİ HAKKINDA ÖN DEĞERLENDİRME Ömer Emre, Ahmet Doğan, Selim Özalp ve Cengiz Yıldırım Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Jeoloji Etütleri Dairesi Yer Dinamikleri Araştırma ve

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 4/3/2017 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 4/3/2017 2 BÖLÜM 4 TABAKALI KAYAÇLARIN ÖZELLİKLER, STRATİGRAFİ,

Detaylı

KUZEY ANADOLU FAY ZONU BİR PALEO-BENIOFF ZONU OLABİLİR Mİ?

KUZEY ANADOLU FAY ZONU BİR PALEO-BENIOFF ZONU OLABİLİR Mİ? KUZEY ANADOLU FAY ZONU BİR PALEO-BENIOFF ZONU OLABİLİR Mİ? Gürol ATAMAN; Ersen BUKET ve Ussal Z. ÇAPAN Hacettepe Üniversitesi, Yerbilimleri Bölümü, Ankara ÖZET. Bu yazıda sunulan verilerin ışığı altında

Detaylı

OSMANiYE (ADANA) YÖRESi ÜST KRETASE (MESTRIHTIYEN) BENTİK FORAMİNİFER FAUNASI

OSMANiYE (ADANA) YÖRESi ÜST KRETASE (MESTRIHTIYEN) BENTİK FORAMİNİFER FAUNASI MTA Dergisi 113. 141-152, 1991 OSMANiYE (ADANA) YÖRESi ÜST KRETASE (MESTRIHTIYEN) BENTİK FORAMİNİFER FAUNASI Niyazi AVŞAR* ÖZ. - Bu çalışmada Osmaniye (Adana) yöresi Üst Kretase (Mestrihtiyen) çökellerinde

Detaylı

FİZİKSEL JEOLOJİ-I DERS NOTLARI

FİZİKSEL JEOLOJİ-I DERS NOTLARI FİZİKSEL JEOLOJİ-I DERS NOTLARI Doç.Dr.Kadir Dirik HÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü 2005 1 I.1. Yerküre nin oluşumu (Nebula teorisi) I. GİRİŞ Şekil I.1. Nebula teorisini açıklayan diyagram I.2. Yerküre nin

Detaylı

Ek Form 9 DETAY ARAMA FAALİYET RAPORU. RAPORUN BAŞLIĞI: Başlık raporun konusunu ve içeriğini kısaca, açık ve yeterli bir biçimde ifade edecektir.

Ek Form 9 DETAY ARAMA FAALİYET RAPORU. RAPORUN BAŞLIĞI: Başlık raporun konusunu ve içeriğini kısaca, açık ve yeterli bir biçimde ifade edecektir. Ek Form 9 DETAY ARAMA FAALİYET RAPORU RAPORUN BAŞLIĞI: Başlık raporun konusunu ve içeriğini kısaca, açık ve yeterli bir biçimde ifade edecektir. HAZIRLAYAN MÜHENDİS/MÜHENDİSLERİN: Adı ve Soyadı : Unvanı

Detaylı

KONU 11: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: MİNERALLER. Taşın Hammadde Olarak Kullanımı

KONU 11: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: MİNERALLER. Taşın Hammadde Olarak Kullanımı KONU 11: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: MİNERALLER Taşın Hammadde Olarak Kullanımı Odun ve kemik gibi, taş da insanın varlığının ilk evrelerinden bu yana elinin altında bulunan ve doğanın ona verdiği

Detaylı

ÝZMÝR-ÖDEMÝÞ YÖRESÝNDEKÝ ARSENOPÝRÝTLERLE ÝLÝÞKÝLÝ ALTIN OLUÞUMLARININ MADEN JEOLOJÝSÝ

ÝZMÝR-ÖDEMÝÞ YÖRESÝNDEKÝ ARSENOPÝRÝTLERLE ÝLÝÞKÝLÝ ALTIN OLUÞUMLARININ MADEN JEOLOJÝSÝ MTA Dergisi, 136, 1-18, 2008 ÝZMÝR-ÖDEMÝÞ YÖRESÝNDEKÝ ARSENOPÝRÝTLERLE ÝLÝÞKÝLÝ ALTIN OLUÞUMLARININ MADEN JEOLOJÝSÝ Sinan AKISKA*, Taner ÜNLÜ* ve Ý. Sönmez SAYILI* ÖZ.- Bu çalýþma Ýzmir-Ödemiþ bölgesinin

Detaylı

Göncüoğlu, M.C., 1983, Bitlis Metamorfitlerinde yani yaş bulguları: MTA Dergisi, 95/96,

Göncüoğlu, M.C., 1983, Bitlis Metamorfitlerinde yani yaş bulguları: MTA Dergisi, 95/96, Göncüoğlu, M.C., 1983, Bitlis Metamorfitlerinde yani yaş bulguları: MTA Dergisi, 95/96, 44-48. BİTLİS METAMORFİTLERİNDE YENİ YAŞ BULGULARI M. Cemal GÖNCÜOĞLU* ve Necati TURHAN* ÖZ. Henüz yürütülen çalışmaların

Detaylı

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNDE Cu-Pb-Zn CEVHERLEŞMELERİNİN UZAY GÖRÜNTÜLERİNDEN SAPTANAN ÇEŞİTLİ YAPILAR İLE İLİŞKİSİ

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNDE Cu-Pb-Zn CEVHERLEŞMELERİNİN UZAY GÖRÜNTÜLERİNDEN SAPTANAN ÇEŞİTLİ YAPILAR İLE İLİŞKİSİ DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNDE Cu-Pb-Zn CEVHERLEŞMELERİNİN UZAY GÖRÜNTÜLERİNDEN SAPTANAN ÇEŞİTLİ YAPILAR İLE İLİŞKİSİ Bahri YILDIZ* ÖZ. Uzay görüntüleri üzerinde yapılan çalışmalarda, Cu-Pb-Zn cevherleşmeleriyle

Detaylı

KAYSERİ İLİNİN KUZEY KESİMİNDE ÇUKURKÖY'DE NEFELİN İHTİVA EDEN İNDİFAİ KAYAÇLAR

KAYSERİ İLİNİN KUZEY KESİMİNDE ÇUKURKÖY'DE NEFELİN İHTİVA EDEN İNDİFAİ KAYAÇLAR KAYSERİ İLİNİN KUZEY KESİMİNDE ÇUKURKÖY'DE NEFELİN İHTİVA EDEN İNDİFAİ KAYAÇLAR Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara I. GİRİŞ 1965 yazında Jeolog G. Pasquare Çukurköy havalisinin jeolojik etüdünü yapmıştır.

Detaylı

I ) MAĞMATĠK MADEN YATAKLARI

I ) MAĞMATĠK MADEN YATAKLARI I ) MAĞMATĠK MADEN YATAKLARI A) Bazik Ve Ultrabazik Kayaçlara Bağlı Maden Yatakları B) Karbonatitlere Bağlı Maden Yatakları C) Kimberlitlere Bağlı Maden Yatakları D) Asidik Sokulum Kayaçlarına bağlı Maden

Detaylı

KIRIKLAR VE FAYLAR NORMAL FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

KIRIKLAR VE FAYLAR NORMAL FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003 NORMAL FAYLAR Yaşar ar EREN-2003 NORMAL FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR 50 O den fazla eğimli ve eğim atım bileşenin doğrultu bileşenine göre oldukça büyük olduğu faylardır. Normal faylarda tavan bloku taban

Detaylı

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005 MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu 12.113 Yapısal jeoloji 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik Güz 2005 Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Şartları hakkında bilgi almak

Detaylı

ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR Doðal Sistemler ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR...12 Ölçme ve Deðerlendirme...14 Kazaným Deðerlendirme Testi...16 Ünite Deðerlendirme Testi...18 Doðal Sistemler ÜNÝTE - 2 LEVHA

Detaylı

YOZGAT YÖRESİ VOLKANİTLERİNİN ASAL VE İZ ELEMENTLERİNİN DAĞILIMI

YOZGAT YÖRESİ VOLKANİTLERİNİN ASAL VE İZ ELEMENTLERİNİN DAĞILIMI YOZGAT YÖRESİ VOLKANİTLERİNİN ASAL VE İZ ELEMENTLERİNİN DAĞILIMI Gönül BÜYÜKÖNAL* ÖZ. Yozgat ilinde yüzlek veren volkanitlerde petrografik ve jeokimyasal çalışmalar yapılmıştır. Bu volkanitler, başka volkanik

Detaylı

SENOZOYİK TEKTONİK.

SENOZOYİK TEKTONİK. SENOZOYİK TEKTONİK http://www.cografyamiz.com/900/depremler/ SENOZOYİK TERSİYER ERA PERYOD EPOK ZAMAN ÖLÇEĞİ KUVATERNER NEOJEN PALEOJEN Holosen Pleyistosen Pliyosen Miyosen Oligosen Eosen Paleosen Günümüz

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ STAJ RAPORU YAZIM KURALLARI*

ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ STAJ RAPORU YAZIM KURALLARI* ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ STAJ RAPORU YAZIM KURALLARI* RAPORUN CİLTLENMİŞ OLARAK SON TESLİM TARİHİ 30 KASIM 2016 DIR. 1. Rapor için kesin bir sayfa sınırlaması

Detaylı

Dağküplü Ofîyolîtî île Sivrihisar (Eskişehir) Dolayındaki Ofiyolitlerin Petrografisi ve Jeokimyası 1

Dağküplü Ofîyolîtî île Sivrihisar (Eskişehir) Dolayındaki Ofiyolitlerin Petrografisi ve Jeokimyası 1 Jeoloji Mühendisliği 26 (1) 2002 33 Araştırma Makalesi / Research Article Dağküplü Ofîyolîtî île Sivrihisar (Eskişehir) Dolayındaki Ofiyolitlerin Petrografisi ve Jeokimyası 1 The Petrography And Geochemistry

Detaylı

Magmatik kayaçlar Sedimanter (tortul) kayaçlar Metamorfik (başkalaşım) kayaçları

Magmatik kayaçlar Sedimanter (tortul) kayaçlar Metamorfik (başkalaşım) kayaçları Magmatik kayaçlar Sedimanter (tortul) kayaçlar Metamorfik (başkalaşım) kayaçları Magmanın derinlerde ya da yüzeye yakın kesimlerde soğumasıyla magmatik kayaçlar oluşur. Tektonik hareketler sonucunda

Detaylı

METAMORFİK K PETROGRAFİ

METAMORFİK K PETROGRAFİ METAMORFİK K PETROGRAFİ (Petrografi II. Bölüm) B Ders Sorumlusu Prof.Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN METAMORFİZMA ve METAMORFİK K KAYAÇLAR Metamorfizma; kayaçların, diyajenez ve alterasyon dışında, oluşum koşullarından

Detaylı

ALAKIRÇAY MELANJI İÇİNDE YÜZEYLEYEN VOLKANİK KAYAÇLARIN PETROGRAFİK VE JEOKİMYASAL ÖZELLİKLERİ (GB TÜRKİYE)

ALAKIRÇAY MELANJI İÇİNDE YÜZEYLEYEN VOLKANİK KAYAÇLARIN PETROGRAFİK VE JEOKİMYASAL ÖZELLİKLERİ (GB TÜRKİYE) Uygulamalı Yerbilimleri Sayı: 1 (Haziran 2009) 49-60 ALAKIRÇAY MELANJI İÇİNDE YÜZEYLEYEN VOLKANİK KAYAÇLARIN PETROGRAFİK VE JEOKİMYASAL ÖZELLİKLERİ (GB TÜRKİYE) Geochemical and Petrographical Properties

Detaylı

MENDERES MASİFİ GÖRDES ASMASİFİ, DEMİRCİ-BORLU ÇEVRESİNİN METAMORFİZMASI VE APA- TİT KRİSTALLERİNİN FISSION TRACK YAŞ TAYİNLERİ

MENDERES MASİFİ GÖRDES ASMASİFİ, DEMİRCİ-BORLU ÇEVRESİNİN METAMORFİZMASI VE APA- TİT KRİSTALLERİNİN FISSION TRACK YAŞ TAYİNLERİ MTA Dergisi 111, 153-164, 1990 MENDERES MASİFİ GÖRDES ASMASİFİ, DEMİRCİ-BORLU ÇEVRESİNİN METAMORFİZMASI VE APA- TİT KRİSTALLERİNİN FISSION TRACK YAŞ TAYİNLERİ Osman CANDAN*; Cahit HELVACI*;G.BÖHLER** ;G.WALDER**

Detaylı

Doç. Dr. Cengiz ÇETİN, BEK166 Taş Malzeme Bilgisi ve Bozulmalar Ders Notu DERS 2 1.1. KAYAÇ TÜR VE TEMEL ÖZELLİKLERİ

Doç. Dr. Cengiz ÇETİN, BEK166 Taş Malzeme Bilgisi ve Bozulmalar Ders Notu DERS 2 1.1. KAYAÇ TÜR VE TEMEL ÖZELLİKLERİ DERS 2 1.1. KAYAÇ TÜR VE TEMEL ÖZELLİKLERİ 1.1. 1. MAGMATİK (VOLKANİK) KAYAÇLAR Magma, çeşitli madde ve minerallerin dünyanın manto, özellikle astenosferde yüksek sıcaklık ve basınç altında ergimesi ve

Detaylı

MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ İÇİN

MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ İÇİN MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ İÇİN JEOLOJİNİN TANIMI, KONUSU, GELİŞİMİ ÖNEMİ Jeoloji, geniş anlamı ile 1. yerküresinin güneş sistemi içindeki konumundan, 2. fiziksel özelliğinden ve

Detaylı

BİZMİŞEN-ÇALTI (KEMALİYE-ERZİNCAN) YÖRESİNDEKİ Fe LERE BAĞLI Cu-Au-Ag ve Ni CEVHERLEŞMELERİ

BİZMİŞEN-ÇALTI (KEMALİYE-ERZİNCAN) YÖRESİNDEKİ Fe LERE BAĞLI Cu-Au-Ag ve Ni CEVHERLEŞMELERİ BİZMİŞEN-ÇALTI (KEMALİYE-ERZİNCAN) YÖRESİNDEKİ Fe LERE BAĞLI Cu-Au-Ag ve Ni CEVHERLEŞMELERİ Copper-Gold-Sılver and Nıcel Occurrences Assocıated wıth Bizmişen-Çaltı IronOxıde Deposıts* Abdurrahman TABLACI

Detaylı

DOĞU PONTİDLER KUZEY KESİMİNDE TERSİYER VOLKANİZMASI: YOROZ BURNU (ÇARŞIBAŞI-TRABZON) TAŞ OCAĞI ÖRNEĞİ

DOĞU PONTİDLER KUZEY KESİMİNDE TERSİYER VOLKANİZMASI: YOROZ BURNU (ÇARŞIBAŞI-TRABZON) TAŞ OCAĞI ÖRNEĞİ DOĞU PONTİDLER KUZEY KESİMİNDE TERSİYER VOLKANİZMASI: YOROZ BURNU (ÇARŞIBAŞI-TRABZON) TAŞ OCAĞI ÖRNEĞİ Hazırlayanlar: Prof. Dr. Mehmet ARSLAN ve Doç. Dr. Emel ABDİOĞLU 1. BÖLGESEL JEOLOJİ VE STRATİGRAFİ

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Abdurrahman TABLACI BİZMİŞEN-ÇALTI (KEMALİYE-ERZİNCAN) YÖRESİNDEKİ Fe LERE BAĞLI Cu-Au-Ag ve Ni CEVHERLEŞMELERİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM

Detaylı