A A. Dornbirn de Eyaletler Entegrasyon Toplantısı. Büyük Türkiye arkanızda INTEGRATION. Getto sınıflar istenmiyor. zur.

Transkript

1 Wir sagen JA ytb.gov.tr UNABHÄNGG MONALCH ZUNG FÜR WRCHAF, NGRAON UND BLDUNG HABR VRUP A A NN AYLK BAĞMZ KONOMİ, NGRAYON V ĞİİM GAZİ zur AY: 28 HAZRAN AUGAB: 28 JUN 2013 P.b.b. Verlagsort: 6020 nnbruck 11Z038817M UROPA NGRAON Yurtdışı ürklerden orumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ dan Avrupalı ürklere: Büyük ürkiye arkanızda Bedelli Askerlik ücretinde indirim yakında... Aile Müşavirlikleri ve Ataşelikleri kuruluyor... Çocukları ellerinden alınan ürk ailelerin durumu... R R İslam'ın doğru tanınması ve yaşanması... Çocuklarınıza İstanbul ürkçesini öğretin... Avrupalı ürklerin Avrupa ya katkısı çok büyük... GO NFLAR GLİYOR! prache und Bezug zum Land und seiner Gesellschaft als Grundlagen der ntegration ntegrasyon emsilcileri oplantısı nda, entegrasyonun temel prensipleri olarak; dil, ülkeye ve topluma saygı konuları ön plana çıktı... Foto: BM/Novak Yeşiller Partisi Milletvekili ve ntegrasyon özcüsü Alev Korun AYFA 5 AYFA 8 Dornbirn de yaletler ntegrasyon oplantısı Parlamentsdirektion/WLK AYFA 16 Fotocredit: Lisi pecht Viyana İşçi Odası (AK Wien) Başkanı Rudi Kaske Getto sınıflar istenmiyor AYFA 4 "Gettoklassen unerwünscht!" 9 Frauen in Handwerk und echnik... sie müssen es sich nur zutrauen, sich abseits von gängigen Pfaden zu bewegen 11 Fi Programı ile, l anatları ve eknik Mesleklerde Kadınlara Destek... AYFA 3 Kadınlar İçin İşgücü Piyasası Politikaları Uzmanı / Abt. für Arbeitsmarktpolitik für Frauen va gger, AM sterreich

2 HAZİRAN 2013 HABR AVUURYA - 2 UROPA Değerli okurlar; Avusturya da genel seçimler gittikçe yaklaşıyor. Her seçim döneminde olduğu gibi partiler, oylarını arttırmak için bütün imkanlarını seferber ederek, seçmenleri etkilemeye çalışacaklar. Burada özellikle vurgulamak istiyorum ki, genel politikalarını göçmenler ve İslam düşmanlığı üzerine kuran belli partiler, yine bütün imkanlarını seferber edip, biz göçmenleri tahrik edecek ve oylarını arttırmaya çalışacaklar. GRİLİMLİ ÜRKİY İYAİ V BİZ L ÜRKLR Haber Avrupa - uropa Journal Gazetesi, prensip olarak ürkiye de yaşanan siyasi gelişmelere Biz Avrupalı ürkleri ilgilendirmediği sürece yer vermemektedir. Buradaki yegane amacımız, Gerilimli ürkiye iyasetinden okurlarımızı bir nebze de olsa uzak tutabilmektir. Ancak, son zamanlarda ürkiye de yaşanan ve herkesin birşekilde kendi düşünceleri doğrultusunda PKİ verdiği Gezi Parkı hadisesine Avrupa da yaşayan vatandaşlarımızın da katılması, hatta belli noktalarda protesto gösterileri yapılması neticesinde, siz değerli okurlarımıza birkaç uyarıda bulunmak istiyorum. ncelikle, ürkiye de yaşanan bu olayların insanların içlerinde birikenleri dışarı vurmaları adına önemli olduğunu; ancak, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmek isteyenlerin de ekmeğine yağ sürdüğünü üzülerek söylemek istiyorum. Yaşadığımız Avrupa da neredeyse herkesin witter ve Facebook sosyal ağlarından düşüncelerini bu kadar açıkça ve hakaretvari bir şekilde haykırmalarına da şaşırdığımı belirtmem gerekiyor. İİHBARA RGÜLRİN ARK GRK YOK skiden insanların gerçekten ne düşündüklerini öğrenebilmek için istihbarat örgütleri, uzman birimler AHABR VRUPA UROPA MHM İNAK europajournal@gmail.com PROVOKAYON UYAR... R Gazete Kurucusu (Gründerin) Katrin VORHAUR İmtiyaz ahibi (Herausgeber und nhaber) Mehmet İNAK Genel Yayın Yönetmeni (Chefredaktion) Hasan KKİN Avusturya ürkiye Dr. Hüseyin VRN Mag. Ahmet ZUBİ R Artık Bu Oyunlara Gelmeyelim on dönemde Avusturya nın belli bölgelerinde yapılan eyalet meclisi seçimleri bizlere bir kez daha gösterdi ki, bu parti(ler) yine pervasızca ve provokatif bir şekilde göçmenleri, İslamı hedef alacak ve devamında meydana gelebilecek en küçük bir hadiseyi dahi kullanarak özellikle yerli halkın gözünü korkutarak, kendilerine oy verilmesi için her yolu mübah görecekler. ylül ayı sonuna kadar devam edecek seçim sürecinde bizler; hem bireysel hem toplumsal olarak soğukkanlılığımızı korumalıyız. Bu partilere; zaten son dönemlerde azalma eğiliminde olan oy potansiyellerinin daha da düşmesine katkıda bulunarak en güzel cevabı vermiş olalım... GZİ PARK OLAY ve sonrasında derinleşen OPLUMAL KUUPLAŞMA... oluşturur ve eleman yetiştirirlerdi. Ancak günümüzde özellikle Gezi Parkı hadisesinde tekrar gördük ki, artık insanlar özgür bir şekilde sosyal ağları kullanarak bütün kin ve nefretlerini hiç utanmadan ve sıkılmadan, küfür ve hakaretlerle geniş kitlelere aktarabiliyorlar. KİM HAKL... KİM HAKZ... Olaylara baktığımızda herkesin kendine göre haklı ama herkesimin de bir o kadar haksız olduğu görmek çok zor değil. Burada Gerçek Amaç doğayı korumaksa, vicdanı olan herkes tabii ki vet, doğayı koruyalım der ve hiçbir şekilde polisin insanlara orantısız müdahalesini ve biber gazı kullanmasını kabul etmez. Ancak yaşanan üzüntü verici olayları kullanarak; ürkiye yi savaş alanına çevirmeye çalışan, yalan-yanlış haberler yayarak insanları tahrik edip kin ve nefret tohumları ekmeye çalışan Şer Odakları nın oyunlarına da gelinmemesi çok önemlidir. on olarak; bize düşen görev, hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım, en yakınımızda, belki kendi ailemizde dahi farklı görüşlere sahip olan insanların olduğunu unutmadan MPAİ yaparak, en azından Şiddete ve Hakarete başvurmadan, medeni ölçülerde davranışlarda bulunmaktır... GÜZL ve AKİN BİR YAZ AİLİ GÇİRMNİZ MNNİİYL, HOŞÇAKALN AY: 28 HAZİRAN AUGAB: 28 JUN 2013 ANCHRF - ADR HABR - UROPA Malserstr. 64B Landeck Retour- und Postsendungen: Mehmet nak - Roßbachstr nnsbruck Baskı-Druck: Medien-Druck alzburg GmbH Yayımlanan köşe yazıları ve reklamların içeriğinden gazetemiz sorumlu değildir. Für Werbeanfragen el. (+43) info@europa-journal.net Bütünleme ınavına Kalan ğrencilere Yardım İçin: AK İROL YAZ OKULU yanlev / Fotolia Okul döneminin sonu gittikçe yaklaşıyor. Aynı zamanda bu dönemde birçok çocuk ve gençte korku belirmeye başlıyor. Bu çocuk ve gençler kendilerini sonbaharda bütünleme sınavına göre ayrarlamak, herşeyden önce bu sınavlara hazırlamak zorundalar. AK irol, bu yaz döneminde de hesaplı Yaz Okulu ile yardımcı oluyor. AK Yaz Okulu Kurslarına, Ortaokul(Hauptschule), Yeni Orta Okul(Neuer Mittelschule), Genel Lise alt kademe(ah- Unterstufe), bütün ortaöğretim ve üst kademe okulların öğrencileri katılabilirler. Kurs Programı: Kurslar; 5 Ağustos - 30 Ağustos tarihleri arasında, BF İnnsbruck, ayrıca BF nin Reutte, Landeck, mst, chwaz, Kufstein, Kitzbühel ve Lienz Şubelerinde yapılacaktır. Dersler; Pazartesi den Cuma ya, öğrencilerin bir veya iki bölüm seçmeleri durumuna göre saat 9-11 ve/veya saatleri arasında gerçekleştirilecektir. (Her bölüm için 19 ermin ve toplam 38 ders saati planlanmıştır.) Almanca, İngilizce, Latince, Fansızca, İtalyanca dilleri; ayrıca Matematik ve muhasebe derslerinde hizmetler sunuluyor. Kurs Ücreti: AK irol üyesi olan kişilerin çocukları için 1 bölüm kurs maliyeti: 195 veya 2 bölüm seçenler için: 295. AK irol üyesi olmayanlar için 1 bölüm kurs maliyeti: 275 veya 2 bölüm seçenler için: 395 olarak belirlenmiştir. Parlamentsdirektion/Bildagentur Zolles/Mike Ranz Ağustos ayında, irol İşçi Odası (AK irol) Ders Yardım Kursları başlıyor: Profesyonel, hesaplı ve irol ün bütün bölgelerinde. n iyisi hemen kayıt yaptırmanız. KAY: on Kayıt arihi 17 emmuz AK irol Yaz Okulu Kursları hakkında daha fazla bilgiye: BF irol ün 0512/ numaralı telefon numarasından veya internet adresinden ulaşabilirsiniz. Zorunlu Anaokulu Yılı uygulaması devam edecek... Viyana (O/BMWFJ)- Aile Bakanı Reinhold Mitterlehner eyaletlerle yapılan yeni 15a- özleşmesi ile ilgili alınan bakanlar kurulu kararı hakkında yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: Zorunlu anaokulu yılı tüm 5 yaştakiler için okula başlamada iyi şartlar sağlıyor, özellikle dil sorunu yaşayan çocukların Almanca bilgilerinin artmasıyla okul hayatına başlarken şansları daha da yükselecek. Aile bakanlığının eyaletlere senelik 70 milyon avro ödemesi gelecek iki anaokul yılında da (2013/2014 ve 2014/2015) devam edecek. Anaokulu bir eğitim kurumu olarak her Aile Bakanı Reinhold Mitterlehner: Zorunlu anaokulu yılı, okula başlama fırsatlarını daha da iyileştiriyor... geçen gün önem kazanıyor böylelikle ebeveynler de yeri doldurulamaz çocuk eğitimi işlerinde bu kurumlardan büyük destek görüyorlar. Ücretsiz anaokulu yılı 2009/2010 da uygulamaya kondu ve bir yıl sonra da zorunlu hale getirildi. Bundan sonra tüm 5 yaş çocuklar haftada en az 4 gün olmak üzere toplam 16 ile 20 saat arasında anaokuluna gitmek zorunda kaldılar ve devlet bu arada yaşanan ekonomik krize rağmen 2009 yılından şimdiye kadar zorunlu ücretsiz anaokuluna 280 milyon avro yatırım yaptı.

3 3 - AVUURYA HABR HAZİRAN 2013 UROPA ayın gger okuyucularımıza Fi adlı programı kısaca tanıtır mısınız? Fi adlı program birçok bölümden oluşuyor. Biz, kadınların el sanatı ya da teknik bir meslekte iyi bir eğitim almalarını istiyoruz. Program bir mesleğe yönlendirme kursu ile başlıyor. Bu ilk bölümde kadınlar çok sayıda el sanatı ve teknik meslekler hakkında kapsamlı bir genel fikir ediniyorlar, aynı zamanda bazı şeyleri kendileri deneme fırsatı buluyorlar. rneğin tahta ya da metalden bir eser yapıyorlar. Böylelikle bu konuya ilgilerini ve keyip alıp almadıklarını anlayabiliyorlar. Bunun dışında meslek eğitimini planlamaları ve uygulamalarında destek görüyorlar (maddi, meslek, aile...). Kadınlar, bir zanaat-teknik meslekte karar kılarsa, ikinci adım niteliklilik için gerekli olan bir temel eğitim-teknik ön yeterlilik - kursu. 2 ile 4 haftalık zanaat ve teknik çalışma hayatı hakkında fikir veren bir staj, ayrıca eğitimleri sırasında rol oynayacak fen bilimleriyle ilgili dersler de görüyorlar. Avusturya İş ve İşci Bulma Kurumu'ndan (AM sterreich) va gger Kadınlar İçin İşgücü Piyasası Politikaları Uzmanı / Arbeitsmarktpolitik für Frauen Fi Programı ile, l anatları ve eknik Mesleklerde Kadınlara Destek... Daha sonra çıraklık ya da buna denk olan bir mezuniyetle sonuçlanan bir eğitim geliyor. Fen bilimleri teknik meslek yüksek okulu ya da teknik kolejde de eğitim mümkün. Bütün bu eğitim sırasında kursiyerler, çocukların bakımı, öğrenme desteği gibi konularda danışmanlık ve kendilerine eşlik edilme hizmetlerinden faydalanabilirler. Bu programa niçin ihtiyaç var? Zanaat ve teknik mesleklerde herzaman olduğu gibi kadınlar azınlıkta. Ancak bunlar mesleki ilerlemenin ve iyi kazanç getiren işlerin olduğu meslekler. Birçok örneklerden biliyoruz ki, kadınlar bu mesleklerin hakkından gelirler, yeter ki kendilerine güvensinler, kendi yollarından gitsinler. Bunun için destek gerekli. Bu programa kimler katılabilir? üm iş arayan kadınlar. Katılımları süresince de kadınlar işsizlik parası ya da geçimlerini sağlayacak bir yardım alacak. Kadından orumlu Bakan Heinisch- Hosek programda yoksul çalışan olgusuna bir cevap görüyor. Bu program yeterli mi? Kadınların desteklenmesi ya da çalışma hayatında daha güçlü olmaları için daha neler düşünürsünüz? Fi adlı bu program Avusturya da kadın ve erkek arasındaki ücret farkının azalmasına katkı yapabilir, ama Fi dar kapsamlı bir program, yılda yaklaşık bin kadın katılıyor. Bu nedenle kadınların aldığı düşük ücrete karşı birçok alanda mücadele edilmesi lazım. Genç kadınların meslek seçiminde desteklenmesi, onlara eşlik edilmesi gerekir. ğitimleri için 200 ün üzerinde meslekten genel olarak 3 mesleği (sekreter, satış elemanı, kuaför) seçiyorlar. Yüksekokul ya da üniversiteye gitmek isteyen kız öğrenciler matematik, iletişim, fen bilimleri ve teknik bölümler hakkında daha iyi bilgilendirilmeli, meslek seçimi sırasında danışmanlık ve eşlik etme hizmetleri sunulmalı ve bayanlara özgü olmayan bir eğitimin de avantajları onlara gösterilmelidir. Kadınlar sıklıkla ücret görüşmelerinde çekingenler, iş görüşmelerine ve ücret konularında konuşmalarına özel bir şekilde hazırlanmaları kendilerine uygun bir ücret elde etmede onlara destek olabilir (bakınız: Bir aile döneminden sonra birçok kadının mesleklerine geri dönmeleri meslek kariyerlerine yeniden başlamalarına bağlı. İş ve İşçi Bulma Kurumu nun özel bir yeniden başlama programı var. Bunun için detaylı bilgi: Kadınların tekrar mesleğe dönmeleri ve yaşamını güven altına alıcı bir gelirle çalışmaları için çocuk bakım kuruluşlarının tüm yurtta oluşturulması şarttır. ntegrationspreis port 2013: Jetzt bewerben und gewinnen!

4 HAZİRAN 2013 HABR AVUURYA - 4 "ski zamanların birinde bir adam hayatın anlamının ne olduğuna takmış kafayı. Bulduğu hiçbir cevap ona yeterli gelmemiş ve başkalarına sormaya karar vermiş... Ama aldığı cevaplarda ona yetmemiş. Fakat mutlaka bir cevabı olmalı diyormuş... Ve dolaşıp herkese bunu sormaya karar vermiş... Köy, kasaba, ülke dolaşmış bu arada zamanda durmuyor tabiki... am umudunu yitirmişken bir köyde konuştuğu insanlar ona: -Şu karşı ki dağları görüyormusun, orada yaşlı bir bilge yaşar! İstersen ona git belki o sana aradığın cevabı verebilir." demişler. Çok zorlu bir yolculuk sonunda Bilgenin yaşadığı eve ulaşmış adam. Kapıdan içeri girmiş ve bilgeye Hayatın anlamının ne olduğunu sormuş.. Bilge sana bunun cevabını söylerim ama önce bir sınavdan geçmen gerekiyor demiş... Adam kabul etmiş... Bilge bir çay kaşığı vermiş adamın eline ve içine de silme bir şekilde zeytinyağı doldurmuş. Şimdi çık ve bahçede bir tur HAAN KKİN keskin_hasan06@hotmail.com Hayatın Anlamı at tekrar buraya gel... Yalnız dikkat et kaşıktaki zeytinyağı eksilmesin eğer bir damla eksilirse kaybedersin... Adam gözü çay kaşığında bahçeyi turlayıp gelmiş. Bilge bakmış evet demiş kaşıkta yağ eksilmemiş, peki bahçe nasıldı? Adam şaşkın... Ama demiş ben kaşıktan başka bir yere bakmadım ki... Şimdi tekrar bahçeyi dolaşıyorsun kaşık Viyana (O)- Avusturya ntegrasyon Fonu yine elinde olacak ama bahçeyi inceleyip (F) 2013 entegrasyon spor ödülü ile altıncı gel, demiş Bilge... kez bütün Avusturya da spor yoluyla göçmenlerin entegrasyonunu teşvik eden spor Adam tekrar bahçeye çıkmış gördüğü güzellikler büyülemiş muhteşem bir projelerini ödüllendiriyor. Yine bu yıl okullar, bahçedeymiş çünkü... sivil toplum örgütleri, dernekler, belediyeler Geri geldiğinde bilge, adama bahçe ve şahıslar adaylık için başvurabilirler. nasıldı diye sormuş... por entegrasyon için anahtardır Adam gördüğü güzellikler karşısında Müsteşar ebastian Kurz: por göçmenlerin Avusturya toplumuna entegrasyonu için büyülendiğini anlatmış.. Bilge gülümsemiş ama kaşıkta hiç yağ anahtar bir faktördür. Şöyle ki sporda performans önemlidir, başarılı bir entegrasyo- kalmamış demiş ve eklemiş: "Hayat senin bakışınla anlam kazanır ya nun da iyi performansla alakası vardır. sadece bir noktayı görürsün hayatın akıp ntegrasyon spor ödülü göçmen kökenli olan gider sen farkına varmazsın.. ve olmayan insanların birlikte ortak katılımlarını ve onların sportif performanslarını Ya da görebileceğin tüm güzelliklerin tam ortasında hayatı yaşarsın akıp giden ortaya çıkaran bir işaret. zamanın anlam kazanır..." Avusturya ntegrasyon Fonu sorumlu yöneticisi Franz Wolf-Maier: porda farklı köken, "Hayatının anlamı senin bakışlarında gizlidir" kültür ve dinin hiçbir önemi yok. Biz göçmen UROPA ntegrationspreis port 2013: uro für port- ntegrationsprojekte! 2013 ntegrasyon por Projeleri için avro Peter Draschan/pixelio.de kökenli olan ve olmayan insanların girişimini, takım oyununu ve ortak başarılarını ön plana çıkaran ve böylelikle göçmenlerin sosyal entegrasyonunu teşvik eden projeleri ödüllendiriyoruz. dedi. Başvurular 6 kim e kadar mümkün por, ekonomi, toplum, siyaset ve sosyal alanın temsilcilerinden oluşan bir uzman jüri heyeti en iyi projeleri belirliyecek. Kazananları avro değerinde para ödülü bekliyor. İlk üç sırasıyla 3000, 2000 ve 1000 avro, diğer 15 proje herbiri, 600 avro değerinde sübvansiyon alacak. Daha detaylı bilgi, elektronik başvuru formu ve son yılın ödül sahibinin tanıtımı hepsi internet adresinde mevcut. Katılmak için son gün 6 kim ntegrasyon por dülü nün ortakları İçişleri Bakanlığı, por Bakanlığı, Federal por rgütü ve Federal ğrenci emsilciliği. Fotocredit: Lisi pecht Viyana İşçi Odası (AK Wien) Başkanı Rudi Kaske AK zur inigung bei prachförderung: "Gettoklassen unerwünscht!" Viyana İşçi Odası (AK Wien) dilin desteklenmesi konusundaki anlaşma hakkında: Getto sınıflar istenmiyor Viyana (O/AK) Viyana İşçi Odası Başkanı Rudi Kaske, eğitim bakanlığı ve entegrasyon müsteşarlığının ilkokul çağındaki çocuklara dil desteği konusunda uzlaşmaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Rudi Kaske: Almanca da desteğe ihtiyacı olan çocukların okul öncesi sınıflarda biraraya getirilmeyip onların da diğer çocuklarla birlikte ders yaptıkları sırada dil desteğinin sağlanması olumludur. İşçi Odası (AK) için önemli olan mümkünse getto sınıfların oluşmamasıdır. Çocukların öğrenmesi yetişkinlerden tamamen farklı; onlar bütünleşerek, oynayarak öğreniyorlar bu nedenle en iyisi dilin desteklenmesine anaokulunda başlanmalıdır. Bunun için de tüm sosyal ortakların birlikte talep ettiği gibi ikinci bir zorunlu anaokul yılı olmadır. Çocuklar okula başladıkları zaman iyi Almanca konuşabilmeliler. Bunun için de anaokulunun yeterli maddi imkânlara ve eğitimli personele sahip olması şarttır. unulan hizmetlerin az kazanan ailelerin de çocuklarını küçüklükten tam gün bakım olanaklarından yararlandırabilmeleri için ücretsiz olması gerekir. Diğer önemli bir konu, anadil eğitimcilerinin yeniden eğitilmesi yoluyla anadil dersinin profösyonelleştirilmesi. Almanca nın desteklenmesi yanında ilk dilleri Almancadan farklı olan çocukların kendi dillerini de geliştirmeleri için desteklenmesi de önemlidir. Bunlara ilaveten ikinci dil olarak Almanca dersi hem zorunlu eğitim öğretmenlerinin hem de anaokul eğitimcilerinin ders programlarında yer almalıdır. Ayrıca anaokul eğitimcileri yetiştiren eğitim kurumları ve eğitim yüksek okulları da göçmen kökenli gençlerin öğretmenlik mesleğine ilgilerini cezbetmeye çalışmalıdır.

5 5 - AVUURYA HABR HAZİRAN 2013 İçişleri Bakanı Mikl-Leitner: üm yardım edenlere sonsuz teşekkürler İçişleri Bakanı Mag. Johanna Mikl-Leitner yaptığı açıklamada, sel felaketi sonrası gece gündüz demeden çalışan yardımlarını sunan bütün herkese teşekkür etti. Avusturya da büyük zarara yol açan sel ve zararlarını bertaraf etmek için 45 bin itfaiyeci, polis ve 8 bin kurtarma personeli görevdeydi ve halen görevlerini sürdürmekteler. BM-VP Bakan Mikl-Leitner: Bu sel felaketi bir kez daha Avusturya nın gönüllüler ülkesi olduğunu göstermiştir. ayısız gönüllü yardımcı gece gündüz çalışarak muazzam bir iş ortaya koymuştur. Polisimiz de felaketten etkilenen eyaletlerde gönüllü yardım örgütleriyle birlikte çok uyumlu bir çalışma yürütmüş böylelikle kritik durumları profesyonelce yönetmiştir. Bunun için, çalışmayı desteklemek benim en önemli meselemdir. Burada söz konusu olan itfaiye çalışanlarına maaşlarını ödemeye devam etmek; özellikle eyalet sınırlarını aşan görevlendirmelerde, işverenleri için de müracaat imkanı tanımaktır. ğer itfaiye çalışanlarının işverenlerine maaşları ödemeye devam etmek için bir tazminat verecek olursak, diğer gönüllü yardım kuruluşlarının üyelerinin emeklerini de göz önünde bulundurmak zorundayız. Bu konu üzerine ilgili ve sorumlu bakanların, gönüllü kuruluşların, eyaletlerin, sosyal ortakların, çalışanların temsilcilerinin katılacakları bir tartışma toplantısı düzenleniyor. oplantıda, ağırlıklı ya da tamamen gönüllü yardımcıların doğrudan görev aldığı tüm yardım örgütlerine eşit davranma sorusu tartışılacak. dedi. Hochwasser 2013 Mikl-Leitner: Danke an alle Helferinnen und Helfer UROPA Alev Korun Yeşiller Par si Milletvekili ve ntegrasyon özcüsü alev.korun@gruene.at GO NFLAR GLİYOR! İlkokula başladığında fazla Almanca bilmeyen çocuklar artık okul müdürünün kararıyla Vorschulklasse olarak adlandırılan getto sınıflarına yollanabilecek. Bu yeni kararın altında kimin mi imzası var? P'lü ğitim Bakanı chmied ve VP'lü "ntegrasyon" Bakan Yardımcısı Kurz'un. Bu ikili, iki hafta önce yaptıkları ortak açıklamada, ilkokula başladığında Almancası zayıf olan öğrencilerin, gidecekleri okulun müdürünün isteğine göre ayrı sınıflara konulabileceği kararını açıkladı. Halbuki eğitim Bakanı chmied, daha üç ay öncesine kadar, "yabancı" çocukları ekstra sınıflara tıkma amaçlı bu politikayı "Getto sınıfları" olarak nitelemiş ve karşı çıkmıştı. Anlaşılan P ve VP yaptıkları görüşmelerde ana dili Almanca olmayan ve daha Almancayı iyi konuşamayan çocukları kurban etmeyi kararlaştırdı. Almanca öğrenmek için desteğe ihtiyacı olan çocuklar var, bu bir gerçek. Bu çocukların, getto sınıflarına konulmaya değil aynı sınıfta ana dili Almanca olan çocuklarla beraber ve ek öğretmenler desteğiyle dili öğrenmeye ihtiyacı var. Ve dünyanın bir çok ülkesinde küçük çocukların dil öğrenmesi getto yöntemiyle değil beraberce yapılıyor. rnek mi istiyorsunuz? Klasik bir göç ülkesi sayılan Kanada. Bir kaç yıl önce Kanada'ya yaptığım bir ziyarette şu olayla karşılaştım: ğrencilerinin Yüzde 90'ı "yabancı" olan bir sınıfta Avusturyalı misafirlerden biri İngilizce öğretmenine soruyor: "Ana dili İngilizce olmayan bu kadar çok öğrenciniz olması problem değil mi? Bu çocuklar dili bilmeden okula başlarsa çok problem olmuyor mu?". Kanadalı öğretmen sorunun mantığını anlayamıyor, çünkü öğrencileri "problem" olarak gören bu mantık ona yabancı. Şaşkınlıkla şöyle diyor: "Okulun görevidir çocuklara dili öğretmek. Daha bilmiyorlarsa daha da çok destek veriyoruz. Biz onlara bir şeyler öğretmek için burada çalışıyoruz!". chmied ve Kurz'un aldığı karar ise bu öğrencilere şunu söylüyor: "Bu ülkenin dilini size öğretmek bizim okullarımızın görevi değil, sizin kendi göreviniz. 6 yaşına kadar bu görevi yerine getirmediyseniz biz size destek yerine ayrımcılığı uygun görürüz. izi ayrı sınıflara koyup, "Avusturyalı" öğrencilerden tamamen ayırırız". Yeni karara göre, Almanca dilini öğrenmeyi desteklemek için bir tek uro bile ekstra bütçe yok. Ama bu getto yöntemiyle sözde bütün öğrenciler daha iyi Almanca öğrenecekmiş birdenbire. Gettoda ve destek olmadan iyi dil öğrenildiği nerede görülmüş? Ve buna ek olarak her okul müdürü kendisi karar verecek, Almancası zayıf bir öğrenci normal sınıfın içinde mi ders görsün yoksa - büyük çoğunluğu tabii ki "yabancı" kökenli çocuklardan oluşacak olan - Vorschulklasse/getto sınıflarına mı gitsin. şitlik bunun neresinde? Bu hükümetin görevden ayrılma zamanı çoktan gelmiş durumda. nümüzdeki seçimlerle bu getto politikasını durdurmak ve değiştirmek istiyoruz Yeşiller olarak. Beraberce daha iyi ve hakça günlere ulaşmak dileğiyle elamlar, evgiler Alevilere resmi statü Aleviler Avusturya'nın resmen tanınmış 15. dini cemaati oldu... Avusturya, resmi olarak Alevileri dini cemaat olarak tanıdı. Böylece Aleviler, Avusturya'nın resmen tanınmış 15. dini cemaati oldu. Avusturya ğitim, anat ve Kültür Bakanlığı; 20 yıldır ülkede faaliyet gösteren Alevi Kültür Dernekleri nde dini ibadetlerin de yerine getirildiğinin tespit edildiği ve ülkede dini cemaat olmak için gereken 16 bin 861 üye sayısının aşıldığı, resmi olarak 17 bin 351 kayıtlı üyeye ulaşıldığını açıklamıştı yılında Yüksek Mahkeme tarafından Aleviler, inanç toplumu olarak kabul edilmişti. Bakanlığa yapılan dini cemaat başvurusunun kabulü, Avusturya ğitim, anat ve Kültür Bakanı Claudia chmied tarafından imzalanması ve 22 Mayıs tarihinde Resmi Gazete de Alevilerin dini bir cemaat olarak tanındığının yayınlanmasının ardından süreç tamamlanmış oldu. Artık derslerinin finansmanı devlet tarafından karşılanacak olan Aleviler, kendi öğretmenlerini de yetiştirebilecek. Viyana da kutlama Alevilerin dini cemaat statüsü kazanmasının ardından Viyana da bir kutlama gecesi düzenlendi. tkinliğe Viyana Büyükelçimiz Ayşe ezgin ve Viyana Başkonsolosumuz İbrahim Mete Yağlı ayrıca, siyasiler, farklı dini toplulukların temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Viyana Büyükelçimiz Ayşe ezgin yaptığı konuşmada: Biz bir bütünüz, bu bütünlük binlerce yıl devam etmektedir ve binlerce yıl daha da devam edecektir. Aleviler ürkiyenin bir kültürel zenginliğidir ve bir değeridir. dedi. Kutlama programına katılan ntegrasyon Müsteşarı ebastian Kurz (VP): "Avusturya Alevi İslam İnanç oplumu nun resmi olarak tanınmasından büyük memnuniyet duyuyorum. Alevilerin herkesime büyük bir saygıyla baktıklarını biliyorum. Bu tüm din ve kültürlerin barış içinde birarada yaşamasının temelini oluşturmaktadır. Kutlama programına farklı dini topluluklarının temsilcilerinin katılması da bunun en güzel kanıtıdır. Yeşiller Partisi Milletvekilimiz Alev Korun yaptığı açıklamada: Müslümanlık ve müslümanlar içinde çok renklilik ve çoğulculuk Avusturya'da şimdiye kadar maalesef fazla konu olmamıştı. Aleviliğin Avusturya devleti tarafından resmi olarak tanınmasıyla birlikte bu artık değişiyor ve değişecek. Ve böylece, şimdiye kadar Avusturya'da müslümanların resmi temsil örgütü slamische Glaubensgemeinschaft'da temsil hakkı olmayan Aleviler, Alevilik inancını temsil edebilecek. Avrupa'da bir ilk olan bu önemli karar için Alevi kardeşlerimi gönülden kutluyorum. Bu sadece Aleviler için değil çoğulculuk adına, demokrasi adına da çok önemli bir adımdır ve Müslümanların tek tip insanlar olmadığının devlet tarafından da anlaşıldığına işarettir. şit haklar, karşılıklı saygı, barış ve kardeşlik içinde beraber yaşamak dileğiyle. Alevi toplumu, Avusturya'da yıldır kültür derneği olarak varlığını sürdürüyordu. Yapılan açıklamaya göre Avusturya genelinde 80 binin üzerinde Alevi yaşıyor. LPD Wien / A. trauss Parlamentsdirektion/WLK

6 HAZİRAN 2013 HABR AVUURYA - 6 Beslenme UZMAN PDAGOG ADM GÜNŞ ORU ve CVAPLAR... Anne sütü, tuvalet alışkanlığı ve yataktan ayırma hangi sıraya göre yapılmalı? oru: Adem Bey Merhaba, oğlum çok sık emiyor. Bu yaz döneminde hem emmeyi bırakmasını, hem tuvalet alışkanlığını kazandırmak ve yatağını ayırma sıralamasını nasıl takip edebilirim? Oğlum sürekli emmek istiyor ve inatçı bir yapısı var. izi 2 senedir dinlemeye çalışıyorum. Aralıklarla vermek istediğimde çok hırçınlaşıyor asla hiçbir şeyle tatmin olmuyor. Direk kesmem çocuğumun psikolojisi için uygun olur mu? uvalete de gidiyor ama suyla oynuyor. Lütfen yardımcı olur musunuz? Cevap: Merhaba Nurcan Hanım, Anne sütünden ayrılacak olan bir çocuk anne sütüne daha çok düşer O yüzden bilin ki bu dönem çocuğunuzun emmeye ait son dönemleri Bir süre sonra siz de bu günleri özleyeceksiniz O yüzden acele etmeyin ve çok sık emiyor diye paniğe kapılmayın Anne sütünden kesme, tuvalet alışkanlığı ve yataktan ayırmada sıra şu şekilde olmalı nce anne sütünden kesme, sonra tuvalet alışkanlığı ve ardından da yatağınızdan ayırma gerçekleşmeli Kolaylıklar dilerim Çalışan Anne V - Bilgisayar İş yerinizden izin alın ve çocuğunuza annesini geri verin oru: Adem hocam merhaba, 2 yaşında bir oğlum var. Ben çalışan bir anneyim. Yemek yerken çok sıkıntı çekiyoruz, çoğu zaman yemiyor da. 2 yaşına kadar anne sütü verdim. Kestiğimizde düzelir diye düşündüm 2 hafta oldu fakat hala öğünlerini yemiyor. u dışında başka hiçbir içecek almıyor, sütte dahil. Yemek yemeyince çok üzülüyorum. Kendisi de huzursuz oluyor. Doktora götürdüm vitamin ve kan şurubu verdi. Onları da belli süre alıyor, yemek yemeye başlıyor ama sonra hem yemek yemeyi hem de ilaçları içmeyi reddediyor. Gündüz anneanne bakıyor, o da aynı durumdan muzdarip. Açıkçası ne yapacağımızı bilemedik. izden bana bir yol göstermenizi rica ediyorum. Allah razı olsun Cevap: Değerli Fadime Hanım, hemen izin alın en az bir 2 hafta çocuğunuzla doyasıya ihtiyacını karşılamaya çalışın. Geceleri yanına uzanın ve 7/24 annelik yapın. Ne V ne telefon ne internete yanaşmadan 2 hafta boyunca oğlunuzla duyusal ve mutluluk içeren günler geçirin ğer yememe alışkanlığı mide tembelliğine yol açarsa sorununuz daha bir çıkmaza girebilir. Çocuğunuzun başka evlerde V izlemesi sorun değil, endişe etmeyin oru:.a. Hocam ben 23 yaşında bir anneyim. Çocukları dövmeden sakince davranan insanlara hep hayranlıkla baktım ve hep imrendim ve benim öyle olamayacağımı düşünürdüm. V de bekârken bile çocuk eğitimiyle ilgili bir şey dikkatimi çektiğinde hemen izlerdim dinlerdim. Ama sizin de dediğiniz gibi çocuk ceza ile nasıl eğitilir onu görürdüm ve yanlış olduğunu da düşünmezdim. Daha sonra şebnem dergisinin arkasındaki yazılar dikkatimi çekti ve onları okumaya başladım. Bir gün de radyoda şarkı kanallarını gezerken çocuk deyip geçmeyin reklamını duydum ve dinlemeye başladım. 1 gün olması beni üzmüştü ama bir kaç hafta dinledikten sonra 3 gün oldu ve memnuniyetim çok arttı. Bunun evvelinde de V ile çok vakit geçiriyordum ve bu beni çok rahatsız ediyordu. Kızım daha bir kaç aylık bebek olmasına rağmen o da çok bakıyordu. Biz tv yi kaldırdık. izi de dinlemeye başladıktan sonra ne kadar doğru karar verdiğimizi anladım. Yaklaşık 1 yıldır evimizde V yok ama görümcem komşum olduğundan dolayı ona çok gidiyoruz ve kızım V çok izliyor. eslensek bizi duymuyor müzik çıktığında oynamaya başlıyor. Başkasının evinde fazla müdahale de edemiyorum ama bu beni çok rahatsız ediyor. Utanarak söylüyorum ben de V ye çok düşkünüm annemlere gittiğimde çok izliyorum kızım uyuduğu zaman izlemeye daha gayret ediyorum. Nasıl davranmam konusunda beni aydınlatırsanız çok memnun olurum. Cevap: Değerli Hanımefendi, Ne kadar şükür ki, annelik duygularınızı doyasıya yaşayacağınız bir sistemi kendi evinizde adım adım geliştiriyorsunuz Daha yolun başındasınız, acele etmeyin ve sükûnetinizi bozmayın Çocuğunuzun başka evlerde V izlemesi sorun değil, endişe etmeyin nemli olan yaşamını geçirdiği evde sükunetin ve sessizliğin hakim olması Çocuğunuzun V ye komşularda izlemesi çok problem değil ama o çocukların annesinin V ye merak içinde bakması sorun Gelin bir anlaşma yapalım da siz yaşamınızdan V yi tamamen çıkartın, göreceksiniz koca bir dünya yükü indirmiş olacaksınız sırtınızdan adresinden Adem Güneş ile Çocuk Deyip Geçmeyinprogramını dinleyebilirsiniz... UROPA Uluslararası ürkçe Olimpiyatları Katılımcıları Heyeti ni Çankaya Köşkü nde kabul eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, konuşmasında, yapılanların ürkiye ye, ürkçeye ve kültürümüze en büyük hizmet olduğunu anlattı. ğrencilerin ürkiye ile ülkeleri arasındaki dostluk köprülerinin en sağlamlarını oluşturduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, Bu okullarda okuyan sizler büyüyeceksiniz, kendi ülkenizde çok önemli görevler yapacaksınız, kendi ülkenizde çok önemli sorumluluklar alacaksınız, önemli makamlara geleceksiniz ve ürkiye ile her alandaki ilişki ve iş birliğinin gelişmesine de muhakkak ki çok büyük katkınız olacaktır dedi. Okulların hiç kimsenin gitmediği yerlerde, batı ülkelerinde ürkçeyi öğrettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, n kalıcı olan ve en bilinçli olarak öğretilen ürkçe sizin öğrettiğiniz ürkçedir. Bundan dolayı çok büyük memnuniyet duyuyorum ve gerçekten ürk kültürüne, ürkçeye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: ürkiye ile Ülkeleriniz Arasındaki Dostluk Köprülerinin n ağlamlarını izler Oluşturuyorsunuz ürkçe Olimpiyatlarına Katılan ğrenciler YB yi Ziyaret tti ve ürkiye nin tanıtılmasına, bundan sonra da ürkiye ile ilişkilerin en iyi şekilde gelişmesine büyük katkınız oluyor dedi. Bu faaliyetlerin bir başka öneminin de bütün gençler, çocuklar arasında barışın kardeşliğin dostluğun oluşması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bugünkü dünyada hiç kimse doğduğu şehirde veya doğduğu ülkede yaşamıyor. Yaşıyor bile olsa başka ülkelerde ne olup bittiğini artık görüyor ve çok büyük ilişkiler oluyor. İnsanlar istedikleri yerlere gidip geliyorlar. Böyle bir dünyada barışın olması için dünyadaki farklı dillerin, ırkların, dinlerin, inanışların, kültürlerin hepsinin birbirine saygı duyması, birbirini tanıması ve birbiriyle huzur içerisinde, barış içerisinde yaşaması elzemdir. Bu olmazsa o zaman zorlamalar, baskı altına alma gayretleri dünyadaki en büyük çatışmaların ve acıların kaynağı olmuştur. Bundan sonra da böyle tehlikeler vardır dedi..c. Cumhurbaşkanlığı Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç: Bizim sizlerden isteğimiz ülkeleriniz ve ürkiye arasındaki kardeşlik bağını arttırmanız... ytb.gov.tr Uluslararası Dil ve Kültür Festivali kapsamında ürkiye'ye gelen misafir öğrenciler, Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanlığı'nı ziyaret ettiler. Güney Afrika Cumhuriyeti, enegal, Kenya, Güney Kore, Japonya, Bosna Hersek, Mozambik, ürkmenistan'dan gelen öğrencileri ağırlayan Başkan Kemal Yurtnaç, öğrencilerle bir süre sohbet etti. ohbetin ardından öğrenciler Başkan Kemal Yurtnaç' a hünerlerini sergiledi. Güney Koreli öğrenci, zginin Günlüğü'nden "Düş okağı" şarkısını seslendirirken, enegalli öğrenci ise "Gönül Yemeği" tarifini verdi. Dinletilerin ardından söz alan Başkan Yurtnaç; "Yurtdışına gittiğimizde ürk Okullarını da ziyaret ediyoruz ve görüyoruz ki gerçekten de ortaya gurur duyulacak bir tablo çıkmış. Bizler ürkiye' de 140 ülkede 12 bin öğrenciye burs veriyoruz. Belki sizler de liseyi bitirdikten sonra okumak için ürkiye' ye geleceksiniz. Bizim sizlerden isteğimiz ülkeleriniz ve ürkiye arasındaki kardeşlik bağını arttırmanız. Ne kadar farklı medeniyetleri tanırsak o kadar zenginleşiriz. Buna vesile olan herkese teşekkür ediyorum" dedi. ürkçe Olimpiyatları Halkla ilişkiler Koordinatörü Hasan Ayaroğlu da "Bu öğrencilerimiz ülkelerinde elde ettikleri ciddi başarılar neticesinde buraya gelebiliyorlar. Bütün bu etkinliklerin ötesinde farklı coğrafya, din, dil, renk ve kültürdeki öğrencilerin ortak paydada ürkçe ile anlaşabilmeleri ve barış dili olan ürkçenin birlikte yaşama kültürünün olabileceğini göstermiş olmalarıdır" diyerek ürkçe olimpiyatlarının önemine değindi.

7 7 - AVUURYA HABR HAZİRAN 2013 UROPA Avukat / Rechtsanwältin Mag. FİLİZ GKDAŞ-YHAN Für einen guten tart ins neue chuljahr WH- und ommerlernkurse Auffrischungsbedarf, chulwechsel, Wiederholungsprüfung? Die Ferien sind der ideale Zeitraum, um Wissenslücken auszugleichen, Gelerntes zu vertiefen und sich auf das kommende chuljahr vorzubereiten. Daher bietet die chülerhilfe auch in diesem Jahr Nachhilfe in den ommerferien an. Die chülerinnen und chüler von der Volksschule bis zur Matura können Versäumtes nachholen, Gelerntes vertiefen und so elbstvertrauen und Motivation für den CHÜLRHLF heresia Glugovsky, die Nachhilfe in NNBRUCK, alurner tr. 18, 0512/570557, in HALL, tadtgraben 1, 05223/52737, chulalltag im Herbst aufbauen. Die chülerhilfe h. Glugovsky fördert seit 25 Jahren mit viel rfahrung und Kompetenz Kinder und Jugendliche durch erfolgreichen Nachhilfeunterricht für alle chularten, Klassen und Fächer. Qualifizierte und engagierte Nachhilfelehrernnen begleiten den chüler chritt für chritt auf dem Weg zum schulischen rfolg und helfen, Lernziele zu erreichen und Lerndefizite langfristig zu beheben. Mit den WH- und ommerlernkursen der chülerhilfe steht einer erfolgreichen Wiederholungsprüfung und einem guten chulstart nichts mehr im Wege. in kostenloser ommer-chnupperunterricht ist bis 21. Juni 2013 möglich. Anmeldeschluss für die Nachhilfe im ommer ist der 19. Juli Die chülerhilfe ist das erste Nachhilfe- nstitut mit ÜV-iegel nach O9001. in CHWAZ, Münchner tr. 46, 05242/61077, in WRGL, peckbacherstr. 8, 05332/77951 und in LF, Obermarktstr. 2, 05262/ Mehr nfos unter: atile çıkmadan bilmeniz gerekenler atil rezervasyonunuz beklediğiniz gibi çıkmadı mı? Bu gibi can sıkıcı durumlardaki kanuni haklarınız nedir biliyor musunuz? eyahat operatörlerinin ve seyahatçilerin hak ve görevleri tüketici kanununca düzenlenmiş ve yargı tarafından geliştirilmiştir. unulan hizmet ve bu hizmetin karşılığı arasındaki denkliği gözeten genel kurallara ek olarak ciddi eksiklikler bulunan durumlarda tüketici kanunu ayrıca manevi zararın, yani tatil keyfi kaybının tazmin edilmesini öngörüyor. Avrupa Birliği nin topluluk hukukuna bağlı olan yasamacının takdirine göre tatilin dinlenme ve istirahat değeri o kadar yüksekki bunların ihmal üzerine zarar görmesinden seyahat operatörlerinin sorumlu tutuluyor. eyahat operatörü müşterilerini bir rezervasyon öncesi ortalama tüketicinin bilemeyeceği ama kararını etkileyecek tüm tehlikeler hakkında uyarmakla mükelleftir. rneğin seyahat operatörü Karayiplerde tatili planlayan müşterisini tatil tarihinin kasırga dönemine denk geldiğini uyarmaya mecburdur. Bu uyarı yapılmaz ve kasırga tehlikesi gerçekleşirse müşterinin tatil keyfi kaybı tazminat talepleri doğabilir. eyahat operatörünün yükümlülükleri duruma göre değişir. Zararın önemine göre seyahat ücretinin düşürülmesi veya rezervasyonla eşdeğer şartların sağlanması yeterli olabilir. Bunlara ek olarak müşterinin tazminat hakkının bulup bulunmaması; hatanın önem ve süresi, ihmalin derecesi, gezi amacı ve seyahat ücreti vs. gibi etkenlere bağlıdır. Ayrıca tüketiciler de seyahat operatörlerini rezervasyonla ilgili sorunlar hakkında anında bilgilendirmek ve seyahat operatörlerine bu sorunları giderme fırsatı vermekle mükelleftirler. Hepinize iyi tatiller dilerim Auch im Urlaub haben ie Rechte! ie haben einen Pauschalurlaub gebucht, doch wurde hnen mehr vesprochen als ie erhalten haben? Wissen ie, welche rechtlichen Möglichkeiten hnen in diesen höchst unangenehmen ituationen zur Verfügung stehen? Geregelt sind die Rechte und Pflichten sowohl des Reiseveranstalters wie auch des Reisegastes im Konsumentenschutzgesetz und werden durch die Rechtssprechung präzisiert. Neben den allgemeinen Regelungen zur Äquivalenz der Leistung und Gegenleistung im Rahmen der Gewährleistung, sieht das Gesetz für besonders schwerwiegende rfüllungsmängel den rsatz der ideellen Nachteile, nämlich den rsatz der entgangenen Urlaubsfreude, vor. Nach Auffassung des - hier durch Gemeinschaftsrecht gebundenen - Gesetzgebers, ist der rholungswert eines Urlaubs von solcher Bedeutung, dass dessen Beeinträchtigung bei schuldhaftem Verhalten des Reiseveranstalters auch immateriellen chadenersatz rechtfertigt. o ist der Reiseveranstalter schon vor Buchung einer Reise verpflichtet, Kunden auf damit verbundene Gefahren hinzuweisen, wenn diese nicht allgemein bekannt sind und deren Kenntnis die Auswahlentscheidung eines Durchschnittsverbrauchers beeinflussen kann. o hat der Veranstalter etwa bei einer Reise in die Karibik gegebenenfalls darauf hinzuweisen, dass der Reisetermin in die Hurrikansaison fällt. ine unterbliebene Aufklärung kann bei Verwirklichung der Gefahr einen Anspruch auf rsatz der entgangenen Urlaubsfreude begründen. Ob der Reiseverantsalter lediglich zur Preisminderung bzw. zur Verschaffung eines gleichwertigen rsatzes oder aber zum rsatz des zusätzlichen ideellen chadens verpflichtet ist, ist im inzelfall gesondert zu prüfen und hängt insbesondere von der chwere und Dauer des Mangels, dem Grad des Verschuldens, dem vereinbarten Zweck der Reise und der Höhe des Reisepreises ab. Auch ie als Reisegast könnten Mitteilungspflichten treffen, die bei Nichtbeachtung als Mitverschulden entsprechend in Anschlag gebracht werden. Avukat / Rechtsanwältin Mag. FİLİZ GKDAŞ-YHAN Phone: +43 (0) Mobil: +43 (0) Fax: +43 (0) Mail: office@ra-fgs.at Adresse: Kaiser-Josef-traße nnsbruck 110stefan / pixelio.de

8 HAZİRAN 2013 HABR AVUURYA - 8 UROPA Yurtdışı ürklerden orumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ dan Avrupalı ürklere: Büyük ürkiye arkanızda Bedelli Askerlik ücretinde indirim yakında... Yurtdışı ürklerden orumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, yaptığı açıklamada: Yurt dışında yaşayan bütün vatandaşlarımızın, istekleri ve talepleri doğrultusunda elimizden gelen herşeyi yapıyoruz. Bu bağlamda özellikle bedelli askerlik konusunda gelen yoğun taleplere yönelik, 10 bin avro olan ücretin indirilmesiyle ilgili bir çalışma yürüttüyoruz ve yakında olumlu netice çıkacağını söyleyebilirim." Bedelli askerlik konusunda, yurt dışında yaşayan ürk vatandaşlarının taleplerini bildiklerini kaydeden Bekir Bozdağ, Başbakan Recep ayyip rdoğan'ın konuyla ilgili çalışma yapılması talimatını verdiğini ve ilgili Bakanlıkların gerekli çalışmayı yürüttüklerini dile getirerek: "Bunun nihayetinde bir karar verilecektir, inşallah olumlu bir yönde karar alınacaktır. Bu taleplere olumsuz baksak değerlendirmeye almazdık. ürdürülen çalışmanın akabinde olumlu bir netice çıkacaktır." dedi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ın açıklamalarından sonra, yakın zamanda bedelli askerlik ücretinin 10 bin avrodan 6 bin avroya kadar inebileceği belirtiliyor. Aile Müşavirlikleri ve Ataşelikleri de kuruluyor Bekir Bozdağ ayrıca, Bakanlar Kurulu'nda, yurt dışında yaşayan vatandaşlarla, aileler, çocuklar, yaşlılar ve engellilerle daha yakından ilgilenmek ve sorunlarına çözüm bulabilmek amacıyla büyükelçilikler bünyesinde aile müşavirlikleri ile aile ataşelikleri kurulması kararı alındığını da belirterek, Aile ve osyal Politikalar Bakanlığı'nın konuyla ilgili hazırlıkları sürdürdüğünü açıkladı. Bakan Bozdağ: "n kısa zamanda, Aile Müşavirlikleri ve Ataşelikleri kurulması konusundaki kanunu çıkaracağız. Yurt dışındaki vatandaşlarımızla bu anlamda daha iyi bir iletişim kurma imkanı bulacağız. zellikle Aile ataşelikleri vasıtasıyla, hem kadınlar, hem çocuklar hem de engelliler ve yaşlılarla ilgilenme ve takip etme imkanı bulacağız" dedi. ytb.gov.tr 2014 seçimlerinde kendi mahallelerinde oy kullanacaklar Yurt dışında yaşayan ürkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının oy kullanmasına yönelik düzenlemelerin yapıldığını hatırlatan Bozdağ: "İzin alınan mahallelerde sandıklar kurulacaktır. ürkiye'de oy kullanır gibi oy kullanacaktır. Gerekli izinlerin alınamadığı yerlerde de konsolosluklarda oy kullanılacaktır. Vatandaşlarımız, 2014 yılı içinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk defa kendi evlerinin yanı başında oy kullanacaklardır" dedi. rkçılık, ayrımcılık ve İslam düşmanlığı konuları... Bozdağ, ırkçılık, ayrımcılık ve İslam karşıtlığının birlikte, huzur ve güvenlik içinde yaşamayı tehdit eden en büyük tehlike olduğunu vurgulayarak, "Birleşmiş Milletler(BM), yoksullukla, geri kalmışlıkla, terörle mücadele gibi konularda kararlar alıyorsa, ırkçılıkla, ayrımcılıkla İslamofobiyle mücadele çerçevesinde de kararlar almalı ve bunlar bütün ülkelerce titizlikle uygulanmalıdır. Aksi takdirde bu dalga her ülkede arzu edilmedik olingen benzeri başka ırkçı saldırılara neden olacaktır." Çocukları ellerinden alınan ürk ailelerin durumu... "Çocuğun aileden alınmasında çocuğun çıkarına bir durum varsa biz buna karşı çıkmıyoruz" diyen Bozdağ: "Aileleri dinlediğimizde, çocuğun aileden alınmasını gerektirecek bir neden olmadan çocukların alındığını belirtiyorlar. O zaman da buna itiraz ediyoruz. Maalesef bazı kamu görevlileri devletten de bağımsız, kendilerince durumdan vazife çıkarmak suretiyle aileden çocukların alınması yönünde kendi yorumlarıyla haksız uygulamalar yapıyorlar. Buna şiddetle karşıyız ve bütün ikili görüşmelerimizde bunu dile getiriyoruz. Bu tür durumlarda hukuksal mücadele veriyoruz." türü ne ise onunla kavga edecek şekilde değil, aksine o kültürün değerlerine saygı ve o kültürel değerleri veren yetiştirmeye yönelik uygulama olmasını istiyoruz. Ayrıca ailelerin de bakıcı aileye onay vermesi şart. Bunun yanında Aile ile çocukların görüşmesini yasaklayan bir karara asla izin verilmemelidir. Çocukla aile arasındaki ilişki bir insan hakkıdır ve bu hakkın kullanımı asla engellenmemelidir." "Bakıcı aile olma konusunda ürkler isteksiz..." "Bakıcı aile konusunda ürkler arasında maalesef yeteri kadar istek yok." diyen Bozdağ "Bunu her ülkede görüyoruz ürkler ve diğer Müslüman toplulukların bakıcı aile olması için müracaatta bulunmalarını telkin ediyoruz." İslam'ın doğru tanınması ve yaşanması Fransa da Lyon Diyanet İşleri ürk İslam Birliği (DİİB) İbadet ve Kültür Merkezi'nin açılışını yapan Bekir Bozdağ, camilerin ürklerin kültür ve dini hayatının tam merkezinde olan yerler olduğuna işaret ederek, Lyon'da cami ve kültür merkezi yapılmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Camilerin her zaman, dayanışmanın, birliğin, dirliğin, kardeşliğin, huzurun, barışın, sevginin ve Allah'a kulluğun en önemli merkezleri olduğuna işaret eden Bozdağ, Müslümanlar için camilerin her zaman "insanlık için yanan kandiller" olduğunu söyledi. "Camileri bir başka özelliği de böylesi büyük toplulukların bir araya getirilerek, sorunların konuşulduğu ve pek çok problemlere çözüm arandığı mekanlar olma özelliği. Gerçi camiler uzunca bir zamandır sadece namaz kılınan yerler gibi algılanıyor ama ürkiye'de de camilerin diğer fonksiyonlarının son yıllarda öne çıktığını görüyoruz. Fakat Avrupa'da, Fransa'da ve başka yerlerde camiler, bütün fonksiyonlarıyla dipdiri bir biçimde ayakta duruyorlar." "Biz dinimizi doğru ağızlardan, doğru kaynaklardan, doğru bir biçimde öğrenebilirsek o zaman doğru yaşama imkanı elde edeceğiz, bu da İslam'ın doğru tanınmasına önem verecektir. İslam'ı terörle, şiddetle yan yana getirenler, İslam'ın şiddet, terör karşısında ortaya koyduğu tavrı, anlayışı bilmiş olsalar, böyle bir fikri akıllarından dahi geçirmenin İslam'a ne büyük bir iftira olduğunu düşünebilirler" Fransa da İlahiyat Fakültesi öğrencileriyle buluşma... İlahiyat Fakültesi öğrencileriyle biraraya gelen Bozdağ, İslam'a karşı bakışları olumlu ya da olumsuza da çevirecek unsurun, doğru öğrenme ve öğretme konusunda dini birikim sahibi kişilerin yaptıkları işler olduğunun altını çizerek: "rkçılığın, ayrımcılığın, İslam düşmanlığının ne kadar zararlı olduğunu ve bu unsunların önüne geçilmesi noktasında, sizler sahip olduğunuz bilgiler ve yaşantıyla katkı sağlayacaksınız. İlahiyat Fakültesi ve İmam Hatip Lisesi korkuları yıkmak ve bu korkulardan beslenen ön yargılardan kurtulmak için çok önemlidir." Avrupalı ürklerin Avrupa ya katkısı çok büyük... Bütün Avrupa ülkelerinde yaşayan ürklerin bulundukları ülkelere önemli katkılar sağladığının altını çizen Bozdağ: "Gittiğiniz yerlerde siz yük olmadınız, aksine yüklerini aldınız. Onların imkanlarının daha da iyi olmasına katkı verdiniz." ürkiye'deki pek çok değişimin öncüsünün de yurt dışında yaşayan vatandaşlar olduğunu ifade eden Bozdağ, "Alınteri ve emeklerinizle elde ettiğiniz dövizleri hem ürkiye'ye aktardınız, hem de buradaki yenilikleri ürkiye'ye gelmeden önce, ürkiye'ye aktardınız" dedi. "Çocuklara İstanbul ürkçesini öğretin" Vatandaşların yaşadıkları toplumun kültürünü de öğrenmeleri ve ihmal etmemeleri gerektiğini belirten Bozdağ, aynı zamanda vatandaşlardan, çocuklarına ürkçeyi de İstanbul ürkçesiyle öğretmelerini istedi. "Büyük ürkiye arkanızda..." Vatandaşlardan kendilerini yalnız, garip, çaresiz hissetmemelerini isteyen Bozdağ, Artık Avrupa da yaşayan vatandaşlarımızın arkasında, hadiseleri seyretmeyen, hadiselere yön veren büyük bir ürkiye var. diyerek sözlerini tamamladı. "Çocuklar, ürk ya da Müslüman ailelere verilmeli" "Çocukların ailelerden alınması durumunda öncelikle ürk veya Müslüman bakıcı aileye verilmesi gerekiyor. Çünkü çocuk alıkonulduktan sonra ailenin kül- Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Yurtdışı ürkler ve Akraba opluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç, DİİB İbadet ve Kültür Merkezi'nin açılışını yaptılar. ytb.gov.tr

9 JUN 2013 HABR Migranten in uropa Kommission startet europaweiten multimedialen Wettbewerb Brüssel/uropäische Kommission: Welche Rolle spielen Migranten in uropa und welche tellung nehmen sie ein? Die Kommission lädt tudierende der Fachrichtungen Kunst, Grafik und Kommunikation aus allen 27 Mitgliedstaaten der uropäischen Union und Kroatien ein, darüber nachzudenken, welchen Beitrag Migranten zur europäischen Gesellschaft leisten. m Rahmen des U-weiten Wettbewerbs sollen die tudierenden ein Kunstwerk erstellen, das ihre Meinung zu diesem hema ausdrückt und die Rolle von Migranten in unserem Leben widerspiegelt. Mit dem Ziel, eine konstruktive Debatte über die ituation von Migranten in uropa anzuregen, gibt die Kommission aufstrebenden europäischen alenten die Gelegenheit, ihre ichtweise einzubringen. Gerd Altmann Allilhouettes.com / pixelio.de Jede Hochschule kann ein oder mehrere Werke in einer oder mehreren Kategorien einreichen. Anschließend wird eine engere Auswahlliste an eine europäische Jury weitergeleitet, die die 30 Finalisten auswählt und in jeder Kategorie einen Gewinner auf europäischer bene ermittelt. Der Jury gehören hochrangige Vertreter der Kommunikations-, Kunst- und Medienbranche sowie Persönlichkeiten mit Migrationshintergrund an. Die 30 europäischen Finalisten werden zur eilnahme an der Preisverleihungszeremonie in Brüssel eingeladen, der voraussichtlich auch U-nnenkommissarin Cecilia Malmström beiwohnen wird. Auf der Grundlage einer öffentlichen Abstimmung auf der Wettbewerbs-Homepage wird zudem ein onderpreis verliehen. UROPA Die Hochschulen, deren tudierende die ersten Preise in jeder Kategorie sowie den Publikumspreis gewinnen, erhalten ein Preisgeld von je uro, das für Bildungszwecke bestimmt ist. Die ausführlichen eilnahmebedingungen können der Wettbewerbs-Homepage entnommen werden: ntegrationspreis port 2013 insgesamt Preisgelder Wien (O) - Der sterreichische ntegrationsfonds (F) würdigt mit dem ntegrationspreis port 2013 bereits zum sechsten Mal portprojekte in ganz sterreich, die die ntegration von Migrantinnen und Migranten durch port fördern. Auch heuer können sich chulen, NGOs, Vereine, Gemeinden und Privatpersonen für den ntegrationspreis port bewerben. Preisgelder in der Höhe von insgesamt uro ine xpertenjury aus Vertreterinnen und Vertretern aus port, Wirtschaft, Gesellschaft, Politik und dem ozialbereich ermittelt die besten Projekte. Auf die Gewinner warten Preisgelder in der Höhe von insgesamt uro. Die ersten drei Preise erhalten je 3.000, und uro, weitere 15 Projekte werden mit Anerkennungspreisen in der Höhe von 600 uro ausgezeichnet. Bild: Verleihung des ntegrationspreises port port ist chlüsselfaktor für ntegration ntegrations-taatssekretär ebastian Kurz, chirmherr des ntegrationspreises port, betont: "port ist ein chlüsselfaktor für die ntegration von Migrantinnen und Migranten in die österreichische Gesellschaft. m port zeigt sich: Der ntegrationspreis port setzt ein wichtiges ignal und holt das gemeinsame ngagement und die sportlichen Leistungen von Menschen mit und ohne Migrationshintergrund vor den Vorhang". "m port spielen unterschiedliche Herkunft, Kultur und Religion keine Rolle", so Franz Wolf-Maier, Geschäftsführer des sterreichischen ntegrationsfonds. "Wir zeichnen Projekte aus, die ngagement, eamplay und den gemeinsamen rfolg von Menschen mit und ohne Migrationshintergrund in den Vordergrund stellen und so die gesellschaftliche ntegration von Migrantinnen und Migranten fördern". OF Anmeldung: Detaillierte nformationen, das Online-Bewerbungsformular sowie Beschreibungen der letztjährigen Preisträger stehen auf zur Verfügung. eilnahmeschluss ist der 6. Oktober tatement von taatssekretär Kurz: Deutsch vor chule Zurzeit sind an sterreichs chulen rund 20 Prozent der Kinder mit nicht deutscher Muttersprache, in Wiens Volksschulen sogar fast 60 Prozent. 60 Prozent der Kinder mit nicht deutscher Muttersprache haben bei chuleintritt mangelnde Deutschkenntnisse. 25 Prozent aller Wiener chülerinnen und chüler können nach der Volksschule nicht sinnerfassend lesen, und 66 Prozent der chülerinnen und chüler mit Migrationshintergrund in Wien können nach der 8. chulstufe nicht rechnen. m internationalen Vergleich liegt sterreich an vorletzter telle aller OCD-taaten, was den Unterschied zwischen Kindern mit deutscher und nicht deutscher Muttersprache betrifft. Aus diesem Grund haben sich das taatssekretariat für ntegration und das Bildungs- und Unterrichtsministerium auf ein Maßnahmenpaket für "Deutsch vor chule" geeinigt. Drei konkrete Maßnahmen sollen dazu führen, dass Kinder vor dem chuleintritt ausreichend Deutsch können. Bei der ersten Maßnahme wird das Beherrschen der deutschen prache Wien (AK) - "s ist gut, dass jetzt generell prachförderung für Volksschulkinder kommen soll", kommentiert Rudi Kaske, Präsident der AK Wien, die inigung von Unterrichtsministerium und ntegrations- taatsekretariat. Positiv sei vor allem, "dass Kinder mit Nachholbedarf in Deutsch nicht generell in Vorschulklassen zusammengefasst werden, sondern auch prachförderung bei gleichzeitigem Unterricht zusammen mit Kindern ohne prachförderbedarf möglich sein soll". Der Arbeiterkammer ist wichtig, dass möglichst keine Gettoklassen entstehen. "Kinder lernen ganz anders als rwachsene: integriert, spielerisch", sagt Kaske. Mit der prachförderung soll deshalb am besten schon im Kindergarten angefangen werden. Nötig sei dafür ein zweites verpflichtendes Kindergartenjahr, wie es die ozialpartner gemeinsam fordern. "m besten Fall sollen Kinder schon gut NGRAON - 9 ein Kriterium für die chulreife sein. Wer nicht Deutsch kann, muss in die Vorschule ob in eigenen Klassen oder integrativ, entscheidet der Bedarf. n Regionen, wo nur wenige chüler mit nicht deutscher Muttersprache in der chule sind, sind keine eigenen Vorschulklassen nötig, wohl aber in den Ballungsräumen, wo Bedarf besteht. Diese Maßnahme gilt ab sofort und für alle chulen. Zudem soll eine ntensiv-deutschförderung für eiteneinsteiger geschaffen werden. Diese ntensivförderung wird in Klassen oder kleineren Gruppen durchgeführt und ist ein Angebot für die rund Quereinsteiger pro Jahr. Als dritte, begleitende Maßnahme werden Modellregionen gestartet, wo in verschiedenen Modellen unter wissenschaftlicher Begleitung unterschiedlichste prachfördersysteme erprobt werden. Die rgebnisse werden die Grundlage für eine allfällige Gesetzesänderung in der nächsten Legislaturperiode sein. Mit diesem Maßnahmenpaket soll sichergestellt werden, dass in Zukunft jedes Kind dem Unterricht in deutscher prache folgen kann. AK zur inigung bei prachförderung "Gettoklassen unerwünscht!" Dieter chütz / pixelio.de Deutsch sprechen, wenn sie in die chule kommen", sagt Kaske. "Wichtig ist dafür, dass schon im Kindergarten genug Geld und geschultes Personal zur Verfügung stehen, damit Kinder im Alltag spielerisch Deutsch lernen." Deshalb begrüßt die Arbeiterkammer den Plan, mit der prachförderung schon im Kindergarten anzufangen. Die Angebote sollen kostenlos sein, damit auch Wenigverdienernnen die Möglichkeit haben, ihre Kinder von klein auf ganztägig betreuen zu lassen. Wichtig sei auf jeden Fall, dass muttersprachlicher Unterricht durch eine neue Ausbildung von Muttersprachenpädagognnen professionaliert werden soll, so Kaske. Denn neben Förderung in Deutsch seien auch Angebote zur Förderung der rstsprachenkenntnisse von Kindern mit anderen prachen als Deutsch nötig. Weiters muss Unterricht in Deutsch als Zweitsprache in den Lehrplan sowohl für Pflichtschullehrernnen als auch für Kindergartenpädagognnen aufgenommen werden. Überdies sollen sich die Bundesanstalten für Kindergartenpädagogik und die Pädagogischen Hochschulen bemühen, mehr junge Leute mit Migrationshintergrund für den Pädagognnenberuf zu begeistern. BM., Alexander uma

10 JUN 2013 HABR UROPA JUGND UND BLDUNG -10 rste rgebnisse der Denkwerkstatt Familie" präsentiert Menschen in ihrem Wunsch nach Familie unterstützen NLK Filzwieser NLK: Die ersten rgebnisse der Denkwerkstatt Familie" wurden vorgestellt: Univ. Prof. Filzmaier präsentierte die rgebnisse des Arbeitskreises Familienwerte im Wandel", sie hielt dazu u. a. folgendes fest: niederösterreichische Jugendliche verbinden mit der Familie überwiegend positive indrücke und vertrauen in schwierigen ituationen mehrheitlich den ltern. Die Jugendlichen meinen eher, dass Kinder bis zum Alter von drei Jahren zuhause von den ltern betreut werden sollten. Über 80 Prozent meinen, dass Kindererziehung ebenso Männersache ist, zwei Drittel befürworten es, wenn ltern sich in der Karenz abwechseln, und rund 40 Prozent der Jugendlichen können sich vorstellen, bei ausreichendem inkommen des Partners oder der Partnerin gerne Hausfrau bzw. Hausmann zu sein. Mag. Gehringer-Braun betonte im Zusammenhang mit den rgebnissen des Arbeitskreises Gesellschaftliche Wertschätzung von Familien" u. a.: für Kinder sind Ansprechpartner wichtig und Kinder, die über eine sichere Bindungsentwicklung verfügen, holen sich in Notsituationen Hilfe, sind sozialer und konstruktiver, sowie weniger aggressiv und weisen eine bessere psychische tabilität auf. ehr bedeutend sei in der rziehung auch ntuition und Zeit. n den vergangenen Jahren habe es in den Familien große Veränderungen gegeben. Wichtige igenschaften, die von Kindern erlernt werden sollten, sind Verantwortungsgefühl", oleranz" und gute Umgangsformen", außerdem sollte es auch Regeln geben. Die politische Aufgabe ist es, die Menschen in ihrem Wunsch, Familie zu sein, bestmöglich zu unterstützen und herauszufinden, was die Familien brauchen. Angebote für die Betreuung von Kindern sollen geschaffen werden, aber Familie muss auch gelebt werden können. Wir wollen den ltern Mut zum lternsein machen und es gibt den Appell an die Wirtschaftsunternehmen, flexiblere Modelle zu finden, damit ltern für die Familie da sein können.", hielt Landesrätin chwarz im Anschluss an die Berichte aus den Arbeitskreisen fest. Verpflichtendes Kindergartenjahr verbessert tartchancen Gute Voraussetzungen für instieg in chule Frauenberger zeichnet Absolventinnen des Basisbildungskurses aus "Frauen College" als Grundstein für nachhaltige ntegration Alexandra Kromus / PD RK: ntegrationsstadträtin andra Frauenberger verlieh eilnahmezertifikate an die 187 Absolventinnen des "Frauen College". "Als Frauenund ntegrationsstadträtin ist es mein Ziel, dass Frauen in Wien, unabhängig von ihrer Herkunft, selbstbestimmt, unabhängig und sicher leben können", erklärt Frauenberger während der Veranstaltung. Das "Frauen College" biete daher "allen Frauen und gerade auch Migrantinnen, die nicht das Glück einer guten chulausbildung in der Jugend hatten, punktgenaue Bildungsangebote, bei denen sie jederzeit einsteigen können." Der Besuch der Bildungskurse schafft die Grundlage für den instieg in weitere Ausbildungen oder in einen Beruf. Frauenberger: "Das Frauen College begleitet Frauen auf ihrem Weg vom pracherwerb und weiter zur Qualifizierung." Die nitiative wurde im Jahr 2010 von nterface Wien entwickelt und wird vom BMUKK und MA 17 - ntegration und Diversität, im Rahmen der Bund-Länder nitiative rwachsenenbildung, gefördert. m "Frauen College" werden folgende Gegenstände angeboten: prachenkompetenz (Deutsch als Zweitsprache und indirekte rweiterung der muttersprachlichen Kompetenzen), Mathematik und Naturwissenschaften, Citizenship - Bürgernnenkompetenzen (Geschichte und politische Bildung, Fertigkeiten, instellungen und Wertehaltungen, Gesundheit), Computerkompetenz (inführung DV) sowie Kunst und Kultur. Zum Abschluss des Kurses reichen die eilnehmerinnen ein Portfolio mit Übungen und Arbeiten aus den einzelnen Unterrichtsgegenständen ein. Bei positiver Beurteilung durch das Pädagognnenteam erhalten die eilnehmerinnen ein "Zer fikat Frauen College". Frauenberger zeigte sich jedenfalls vom ngagement der Frauen tief beeindruckt: "Der Mut und die ntschlossenheit dieser Frauen, als rwachsene die chulbank zu drücken kann gar nicht hoch genug eingeschätzt werden. Wir werden dieses Modell als chnittstelle zwischen dem prach- und Bildungsschwerpunkt in unserem ntegrationskonzept weiter ausbauen". World ports Festival Rainer turm/pixelio.de Wien (O/BMWFJ) - "Das verpflichtende Kindergartenjahr schafft für alle Fünfjährigen gute Voraussetzungen für den instieg in die chule. Vor allem Kinder mit prachdefiziten profitieren durch eine Verbesserung ihrer Deutsch-Kenntnisse und erhöhen damit ihre tartchancen in das chulleben", sagt Familienminister Reinhold Mitterlehner zum Ministerrats-Beschluss der neuen 15a-Vereinbarung mit den Bundesländern. Die bewährte Maßnahme soll auch in den kommenden zwei Kindergartenjahren (2013/2014 und 2014/2015) fortgeführt werden, wofür das Familienministerium den Ländern jährlich 70 Millionen uro zahlt. "nsgesamt wird der Kindergarten als Bildungseinrichtung immer wichtiger. Durch eine gute Betreuung und Förderung werden die ltern bei ihrer unersetzlichen rziehungsarbeit gezielt unterstützt und erhöhen sich damit auch die späteren Bildungschancen", so Mitterlehner. Das Gratiskindergartenjahr wurde ab dem Kindergartenjahr 2009/2010, die Verpflichtung ab 2010/2011 eingeführt. Alle fünfjährigen Kinder müssen demnach im Ausmaß von 16 bis 20 tunden an mindestens vier agen in der Woche in den Kindergarten gehen. "rotz der zwischenzeitlichen Wirtschaftskrise hat allein der Bund seit dem Jahr 2009 insgesamt 280 Millionen uro in den verpflichtenden Gratiskindergarten investiert", betont Mitterlehner. WORLD POR FVAL 2013 ines der größten Jugendsport-urniere uropas in sterreich Wien (P/O) - Vom 4. bis 7. Juli 2013 findet in Niederösterreich und Wien das 6. World ports Festival (WF) statt. An dem internationalen Jugendsport-urnier, das unter der chirmherrschaft der UNCO stattfindet, messen sich rund Nachwuchs-portler aus aller Welt. m Zentrum des viertägigen Festivals stehen die Begeisterung für den port, die Nachwuchsförderung sowie der port als wichtiger Bestandteil einer gesunden Gesellschaft. in Hauch Olympia macht sich vom 4. bis 7. Juli 2013 am World ports Festival in Wien und Niederösterreich breit. Heuer findet das WF bereits zum sechsten Mal statt und lädt sportbegeisterte Jugendliche aus der ganzen Welt im Alter zwischen 11 und 21 Jahren zu einem besonderen portereignis ein. eit der Gründung 2008 haben insgesamt Nachwuchs-portler aus uropa, Asien, Afrika und Nordamerika am Jugendsport-urnier teilgenommen. Zum diesjährigen WF werden eilnehmer erwartet. rstmals werden Athleten aus den Nationen Kolumbien, Chile, Brasilien, Portugal und Malaysia antreten. Gemeinsam mit insgesamt rund 25 Ländern werden sie sich in den 13 Disziplinen Fußball, Volleyball, aekwondo, ennis, chwimmen, ischtennis, American Football, Bowling, Badminton, Ringen, Basketball, quash und Racketlon messen. Aus sterreich hat sich bereits der Fußballverein FC Wacker nnsbruck angemeldet. Neben dem olympischen Gedanken "Dabei sein ist alles" steht für das Organisationskomitee des internationalen Jugendsport- Festivals ebenfalls der kulturelle Austausch im Mittelpunkt des freundschaftlichen Wettstreits: "Beim WF rücken die Resultate meist in den Hintergrund. Zu den Leitgedanken gehören das chnuppern der internationalen Wettkampfluft und gemeinsam mit eilnehmern aus der ganzen Welt die Begeisterung für den port zu teilen", erklärt Robin Deisenhammer, Gründer des WF.

11 11 - FRAUN HABR UROPA JUN 2013 Frau gger, können ie unseren Lesernnen das Programm Fi (Frauen in Handwerk und echnik) kurz vorstellen? Das Fit Programm setzt sich aus mehreren Modulen zusammen. Wir wollen, dass die Frauen gut auf die Ausbildung in einem Handwerk- oder echnikberuf vorbereitet werden. Das Programm beginnt mit einem Berufsorientierungskurs. n diesem instiegsmodul bekommen die Frauen einen umfassenden Überblick über die Fülle an handwerklich-technischen Berufen. ie erhalten auch die Möglichkeit Dinge selbst auszuprobieren, z. B. ein Werkstück aus Holz oder Metall selbst anzufertigen. o können sie feststellen, ob sie daran nteresse und Freude haben. Darüber hinaus gibt es Unterstützung bei der Planung und Umsetzung der Berufsausbildung (Finanzielles, Beruf, Familie,..). Wenn die Frauen sich für einen handwerklich-technischen Beruf entschieden haben, ist der nächste chritt der Kurs "technische Vorqualifizierung", eine Basisbildung für die anschließende Qualifizierung. in 2 bis 4-wöchiges Praktikum gibt einen inblick in die technisch-handwerkliche Arbeitswelt. Die Frauen erhalten auch Unterricht in den naturwissenschaftlichen Fächern, die während ihrer Ausbildung eine Rolle spielen. Danach folgt eine Ausbildung, die mit mindestens einem Lehrabschluss oder einem vergleichbaren chulabschluss endet. Auch eine Ausbildung in einer naturwissenschaftlich- technischen Fachhochschule oder in einem technischen Kolleg ist möglich. Während der gesamten Ausbildung können die Kursteilnehmerinnen eine Beratung und Begleitung in Anspruch nehmen. z.b. bei Fragen der Kinderbetreuung, Lernunterstützung, etc. Weshalb braucht es dieses Programm? Frauen sind nach wie vor in Handwerkund echnikberufen in der Minderheit. Das sind aber die Berufe, in denen es Arbeitsplätze mit mehr Aufstiegschancen und besserer Bezahlung gibt. Aus vielen Beispielen wissen wir, dass Frauen auch gut in diesen Berufen zurechtkommen, sie müssen es sich nur zutrauen, sich abseits von gängigen Pfaden zu bewegen. Dafür ist Unterstützung notwendig. Wer kann bei diesem Programm mitmachen? eilnehmen können alle arbeitsuchenden Frauen. Für die Dauer der eilnahme erhalten die Frauen Arbeitslosengeld oder eine Beihilfe zur Deckung des Lebensunterhalts. Frauenministerin Heinisch-Hosek sieht im diesem Programm eine Antwort gegen das Phänomen Working Poor. st dieses Programm genug? Was könnten ie sich noch vorstellen, wie könnten Frauen noch gefördert oder stärker am Arbeitsmarkt werden? Das Programm Fi kann dazu beitragen, dass die Lohnschere zwischen Frauen und Männern in sterreich geringer wird. Aber Fi ist ein kleines Programm, ca. tausend Frauen nehmen pro Jahr daran teil. s muss deshalb auf vielen benen der geringen ntlohnung vieler Frauen entgegen gewirkt werden. Junge Frauen müssen bei ihrer Berufswahl unterstützt und begleitet werden, sie wählen nämlich nach wie vor hauptsächlich 3 Lehrberufe (Bürokauffrau, inzelhandelskauffrau und Friseurin) aus über 200 Lehrberufen für ihre Ausbildung aus. MN Fächer (Mathematik, nformatik, Naturwissenschaft und echnik) müssen auch chülerinnen, die ein Fachhochschule oder die Universität besuchen wollen, näher gebracht werden. Auch hier ist Beratung und Begleitung während der Berufswahl angesagt und die Vorteile einer nichttraditionell weiblichen Ausbildung müssen aufgezeigt werden. Frauen sind bei Lohnverhandlungen oft zurückhaltend, spezielle Vorbereitungen auf Bewerbungsgespräche und Lohnverhandlungen können dabei unterstützen, dass Frauen für sich einen adäquaten Lohn verhandeln. (siehe: Der Wiedereinstieg ist für viele Frauen nach einer Familienphase oft mit einem inbruch in ihrer Berufskarriere verbunden. Das AM hat ein spezielles Wiedereinstiegsprogramm. Dazu gibt es ausführliche nformationen im nternet: Damit Frauen aber der Wiedereinstieg gelingen kann und sie für ein existenzsicherndes inkommen arbeiten können, ist ein flächendeckendes Angebot an Kinderbetreuungseinrichtungen Voraussetzung. Mit überwältigender Mehrheit wurde Unterstützung für seit 2011 laufenden Reformprozess bestätigt rste Frau ins FFA-xekutivkomitee gewählt (FFA.com): Mit 198 timmen (99 %) verabschiedete der FFA-Kongress die Änderungen der FFA- tatuten und bestätigte damit mit überwältigender Mehrheit seine Unterstützung für den seit 2011 laufenden Governance- Reformprozess. n den letzten beiden Jahren hat die FFA ihre FFA/FFA via Getty mages va gger, Abteilung für Arbeitsmarktpolitik für Frauen beim AM Frauen in Handwerk und echnik... sie müssen es sich nur zutrauen, sich abseits von gängigen Pfaden zu bewegen Führung und ransparenz mit verschiedenen und weitgehenden Reformen gestärkt und sich so auf einen neuen Kurs gebracht. Unter anderen wurden folgende wichtige Beschlüsse gefasst: Wahl einer Frau und Berufung von zwei Frauen ins FFA-xekutivkomitee tärkerer und genauerer Wortlaut in den FFA-tatuten zur Förderung von thik und zur Bekämpfung von Diskriminierung Der Kongress schrieb Geschichte, als er erstmals offiziell eine Frau ins FFA-xekutivkomitee wählte. Lydia Nsekera (Burundi), die vor einem Jahr in die xekutive berufen worden war, wurde mit 95 timmen für vier Jahre gewählt. ie setzte sich damit gegen Moya Dodd (Australien, 70 timmen) und onia Bien-Aime (urks- und Caicos-nseln, 38 timmen) durch, die ihrerseits für ein Jahr ins xekutivkomitee berufen wurden. Die Vorsitzenden, Vizevorsitzenden und Mitglieder der Rechtsorgane (Disziplinarkommission, Berufungskommission und thikkommission) sowie der Audit- und Compliance-Kommission wurden vom Kongress ebenfalls gewählt. in seh wichtiger Beschluss des Kongresses war nach der Rede von FFA-Vizepräsident Jeffrey Webb, dem Vorsitzenden der FFA-Arbeitsgruppe gegen Rassismus und Diskriminierung, natürlich auch die überwältigende Verabschiedung der Resolution gegen Rassismus und Diskriminierung. Die Resolution basiert auf den Grundsätzen Aufklärung, Prävention und Bestrafung. ie sieht sportliche anktionen wie Punktabzüge und Zwangsabstieg vor. Die Verabschiedung der Resolution wurde vom Kongress mit einer stehenden Ovation gefeiert, ebenso die Ansprache von okyo exwale, dem südafrikanischen Minister für Menschensiedlungen und ehemaligen Häftling von Robben sland. "Die überwältigende Unterstützung des Kongresses für die Reformen, die ich angestoßen habe, beweisen, dass unsere Organisation auf dem richtigen Weg ist. Das bedeutet aber nicht, dass unsere Governance-Reform abgeschlossen ist. Wir machen weiter. ch freue mich insbesondere, dass sich die weltweite Fussballgemeinschaft mit der Verabschiedung einer Resolution zum Kampf gegen Rassismus und Diskriminierung verpflichtet und ein starkes Zeichen gesetzt hat. Und ich bin sehr glücklich, dass wir endlich! eine Frau ins FFA-xekutivkomitee gewählt und zwei weitere in die xekutive berufen haben", sagte der FFA- Präsident.

12 JUN 2013 Foto: ADOLF BRUR m eptember 2007 wurde das Architekturbüro Bernardo Bader, Dornbirn, auf Basis einer Jury-ntscheidung mit der Planung der Anlage des slamischen Friedhofs in Altach betraut. n der Ausstattung des kleinen integrierten Gebetsraumes arbeitete Bernardo Bader mit der in arajevo geborenen österreichischen Architektin und Künstlerin Azra Akšamija zusammen. Die Architektur des slamischen Friedhofs wurde mit dem renommierten Architekturpreis Piranesi Award 2012 für besondere Leistungen auf dem Gebiet der Architektur in den taaten Mitteleuropas ausgezeichnet. Nach der Auszeichnung mit dem Piranesi-Preis wurde der slamische Friedhof Altach nun auch HABR UROPA für den renommierten Aga Khan Preis für Architektur 2013 gelistet. Der Aga Khan Award for Architecture ("Aga-Khan-Preis für Architektur") ist ein Architekturpreis für Architektur- und Restaurierungsprojekte mit besonderer Wirkung für das Gemeinwohl, mit Fokus auf "Gesellschaften in denen Muslime eine signifikante Präsenz" haben. r wird von Karim Aga Khan V. gestiftet. Der Preis wird vom Aga Khan Development Network verliehen und gilt als der größte seiner Art weltweit. Der Aga Khan Award wird in Dreijahreszyklen an mehrere Projekte und ihre Architekten verliehen. Jury und Lenkungsausschuss für jeden Zyklus setzen sich aus einem internationalen Pool an Architekten, Künstlern, Wissenschaftlern, ntellektuellen und xperten zusammen. Der zwölfte Dreijahreszyklus des Awards läuft von Das aktuelle Preisgeld ist U Dollar und geht an Projekte, die von einer unabhängigen xpertenjury ausgewählt werden. eit 1977 sind bereits elf Zyklen abgeschlossen und es wurde eine Dokumentation über KULUR -12 slamischer Friedhof Altach für Aga Khan Preis 2013 gelistet Foto: ADOLF BRUR 22. nternationales Film Festival nnsbruck Das FF sieht seinen Auftrag darin, die Augen zu öffnen Der Dokumentarfilmpreis ging an Ü GF von Peter Heller (Deutschland 2011) Das FF besteht schon seit 22 Jahren. Normalerweise interessieren sich Menschen nicht für Dinge, die örtlich oder zeitlich etwas weiter entfernt von ihnen sind. Als fester Bestandteil des nnsbrucker Kulturlebens sieht das FF seinen Auftrag deshalb darin, die Augen zu öffnen. Für nnsbruck, für irol, für sterreich. s will die Welt über eine Leinwand zeigen. Und als politisches (Dokumentar)Film Festival wollte es dieses Jahr vor allem die Augen für die Kritik an Zuständen öffnen., so die Presseaussendung des FF. Der Regisseur Peter Heller z.b., der auf dem FF 2009 schon Gast war, präsentierte seinen Film Ü GF, der fehlgeleitete ntwicklungshilfe thematisiert. Der schweizer Regisseur Bruno Moll verlieh dem FF die hre, seinen Film AK OFF das erste Mal zu zeigen, war persönlich dabei anwesend und war dieses Jahr sogar Mitglied in der Dokumentarfilmwettbewerbsjury. Der Film AK OFF hinterfragte ntwicklung im Allgemeinen und im Besonderen. Doch auch die Medien wurden hinterfragt: KP MLNG von Rusudan Chkonia, die ebenfalls persönlich anwesend war, nahm Castingshows und die Arbeitsweise der Medien in die Mangel dafür hat sie bereits auf dem Vilnius nternational Film Festival in Litauen den Preis für den besten Film bekommen. Co-Direktorin velin tark durfte in der Jury darüber mitentscheiden. Die schweizer Regisseurin Barbara Miller brachte ihren Film FORBDDN VOC zum FF mit ein Film, der von drei Bloggerinnen in ran, Kuba und China handelt, die sich der Pressezensur widersetzen. Der Film gewann dieses Jahr sogar schon den Amnesty nternational Preis am Menschenrechtsfestival in an ebastián. Das FF als ndependent Film Festival will z.b. kritischen timmen eine Bauwerke in der ganzen Welt zusammengestellt. Bis heute hat die Jury 105 Projekte ausgewählt, die den Aga Khan Award für Architektur erhalten haben. m eptember 2013 werden die Finalisten für den 22. Award im Rahmen einer Zeremonie in Lissabon bekannt gegeben. Plattform geben. o versucht es, Alternativen aufzuzeigen. Zum Beispiel waren im diesjährigen Wettbewerb über ein Drittel der Regisseure Frauen, in Cannes hingegen gab es nur eine Regisseurin im Wettbewerb. Auch konnte Daniela Knapp, eine der besten Kamerafrauen im deutschsprachigen Raum, für das 22. FF gewonnen werden. Am 1. Juni 2013 wurden die Gewinner der Wettbewerbe des 22. nternationalen Film Festivals nnsbruck (FF) bekannt gegeben: Den Filmpreis des Landes irol 2013, verliehen für den besten internationalen pielfilm, ging in diesem Jahr an den Film NAROB HALF LF von David osh Gitonga (Kenia/Deutschland, 2012). s wird die Geschichte eines kenianischen jungen Mannes erzählt, der trotz aller Umstände an seinem raum, chauspieler zu werden, festhält. Der Dokumentarfilmpreis des nnsbrucker ommers über wurde an Ü GF von Peter Heller (Deutschland 2011) verliehen. Der üdwind-filmpreis wurde an Haifa al-mansour für den Film WADJDA (audi- Arabien/Deutschland) vergeben. Das nnsbrucker Publikum durfte seinen Lieblingsfilm aus den Filmen im internationalen pielfilmwettbewerb wählen und hat sich ebenfalls für NAROB HALF LF entschieden. Der üdwind-filmpreis ging an Haifa al-mansour für WADJDA (audi-arabien/deutschland)

13 13- AVUURYA HABR HAZİRAN 2013 UROPA ürkiye Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez: İslamofobi Avrupa, Amerika ve İsrail üçgeninde iyasetin ürettiği Bir Korku Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, giderek tırmanan İslamofobinin, bir nefrete dönüştüğünü bilimsel araştırmaların ortaya koyduğunu belirterek, Avrupa, Amerika İsrail üçgeninde siyasetin ürettiği bir korku olduğunu. Bunun bir endüstriye dönüşmeye başladığını hepimiz bilerek hareket etmek durumundayız. diye konuştu. Yurtdışı Hizmetleri Konferansı nda konuşan Başkan Görmez, İslamofobive sosyal medya konusunda önemlideğerlendirmelerde bulundu. İslam dünyasının 19 ve 20. yüzyılının kültür tarihi, din bilimleri ve din sosyolojisi penceresinden ele almaya çalışan bazı akademisyenlerin, 20. Yüzyılı İslam ın kriz yüzyılı olarak tanımladığını belirten Görmez, Bugün 21. yüzyıldayız ve maalesef pek çok Müslüman ülke veya toplum, İslam ı kendi çeşitli ve zengin yorum geleneği içerisinden anlamak yerine, yerel veya küresel etkenlerin neden olduğu çatışmalara, maddive insaniyokluk, yolsuzluklara bağlı olarak takdim ediyor olmalarından ötürü, büyük bir Müslüman topluluğun müşkil durumu İslam ın zorluğu, krizi olarak görülebiliyor. 21. yüzyılda İslam dünyasında var olan bu kriz yön değiştirdi. orunlar küresel ölçekte daha çok büyüdü. Ulaşım ve iletişimdeki giderek sıkılaşan ve yaygınlaşan imkanlar, etkileşimi ve toplumsal örgütlenmeyi bile etkiler bir konuma geldi. diye konuştu. Foto: BMUKK / Haslinger OYAL MDYA HR BİRYİN FARKL DÜŞÜNCY AHİP OLMANA YOL AÇ İdeolojinin, düşüncenin, sanatın, bilimin ve medyanın görünmez bir zemin üzerinden yükselmeye başladığını anlatan Görmez, söz konusu ideolojilerin, sadece evlere ve bilgisayarlara değil, zihinlere ve kalplere çok daha rahat girmeye başladığını ifade etti. Kitle iletişim araçlarının bilhassa sosyal medyanın Müslümanların azınlık olarak yaşadıkları bölgelerde dahi her bireyin farklı düşünceye sahip olmasına yol açtığını vurgulayan Görmez, şunları söyledi: Yeni nesil gençlerin bireyselleşmesi ve maddeyi esas alması üzerinden kendini ifade meyyal, sanal dünyadan beslenen algı, şekillenen düşünce ve sahip oldukları haleti ruhiye de keza bu önemlikesim ve tabanla artık klasik iletişim, anlatma ve ikna etme arasında geniş bir mesafe oluşturmuştur. Burada üzerinde durmamız gereken en önemli konulardan bir tanesi yeni kuşaklara yurt dışında yaşayan yenigenç kuşaklara nasıl yeni bir dil ve üslup üretilmelidir? Bu açıdan bakıldığında, bu gün din hizmetini sunmak, özellikle farklı zemin ve geleneğin olduğu yurtdışında ve başarılı olmak, araya giren bu mesafeleri aşmaya bağlı kalıyor. İslam dinini ve bütün Müslümanları içeriden ve dışarıdan olmak üzere 2 büyük sorunla boğuştuğuna şahit olduklarını kaydeden Görmez, Bütün sorunlar, siyasi Mehr prachkompetenz- mehr Zukunft ğitim Bakanı Claudia chmied (P) ve ntegrasyondan orumlu Müsteşar ebastian Kurz (VP) uzun süreden beri üzerinde tartıştıkları dil teşviki modeli konusunda nihayet anlaştılar. Bakan chmied: Avusturya da eğitim dilimiz olan Almancaya iyi bir şekilde hakim olmak, eğitimde başarının anahtarıdır. diyerek Almanca dilinin önemini vurguladı ve yenidil teşvik modelihakkında önemliaçıklamalarda bulundu. Modele göre, Almanca bilgisi çocukların Okula başlamaları için hazır olup olmadıkları konusunda karar verilmesinde önemli bir etkiye sahip olacak. Hedef, dil sorunu olan çocukların da eğitim şanslarını arttırmak olacak. Model herşeyden önce çocuğun Almanca bilgisi ile ilgili olarak anaokul ve ilkokul arasında bilgi alışverişini öngörüyor. Okul İdaresi karar verebilecek Dil problemi olan çocuğun, Almancasını geliştirmek için okul öncesi sınıfa mı, belli bir süre için dil destek grubuna mı gideceğine ya da karma bir modelde mi eğitileceğine ilgili okul idaresi karar verecek, bu aşamada idare eğitim bakanlığından aldığı değerlendirme kriterlerinden yararlanacak. ğitim Bakanı chmid e göre Yeşillerin ısrar ettiği model olan ilk iki ilkokul yılının üç yıl olması alternatif model olarak düşünülebilinir. sorunların, bilhassa şiddet, savaş ve işgallerden sonra yaralanan bilinçlerin ürettiği bir üründür. İslam dünyasında olup bitenler tarihte ortaya çıkan mezheplerin çatışması olarak değerlendirmek çok zordur. Şiddet, savaş, terör ve işgallerden sonra yaralanan bilinçlerin, bu dönemler içerisinde ortaya çıkan cehaletlerin meydana getirdiği kavgalar mezhep rengine bürünerek yoluna devam ediyor. Belkibütün bu konulara sadece siyaset penceresinden bakıp değerlendirmek, daha başka yanlışlıkları beraberinde getirebilir. Bütün dini kurumları, din bilginlerini, dini mercilerin bir araya gelerek, İslam dünyasında insanların neden birbirini katletmeye çalıştığını, bütün mesailerini, zihinsel bütün çabalarını, bütün gayretlerini bu konular üzerinde tekzip etmek durumundadır. şeklinde konuştu. BU KORKUYU, NFRİ ORADAN KALDRMAK İÇİN ORAK ÇABA GRKLİ Görmez, İslam a ve Müslümanlara yönelik ikinci yanlışlığın İslamofobi olduğuna dikkat çekti. 11 ylül olaylarından sonra giderek tırmanan İslamofobinin, bir nefrete dönüştüğünü bilimsel araştırmaların ortaya koyduğunu belirten Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu sadece kenditab i Dil kesinlikle dikkate alınmalıdır Zorunlu eğitim kanuna göre fiziksel ve zihinsel açıdan birinci sınıfta dersleri takip edecek kapasitede olmayan çocuklar okul öncesisınıfa gitmeye zorunludur. Açıklanan genelgede de eğitim dili olarak Almancanın özellikle dikkate alınması vurgulanmıştır. Yeterlizihniolgunluğa sahip olupta Almanca sorunu olan çocuk ve gençlerin şimdiki öğrencilik durumu özel bir haldir; onların diğer öğrenciler gibi her dersi notlandırılmaz ve ayrıca dil desteğialırlar. ngörülen modelde, dil sorunu olan öğrencilerin durumu, bulundukları okullarda tespit edilerek onlara en uygun olan destek şekline, okul idaresinin tespitiyle karar verilecektir. 2013/2014 ğitim yılından başlamak üzere model bölgelerinde farklı dil teşvik sistemleri de uygulanacaktır, beraberinde Diyanet İşleri Başkanlığı şartlarında ortaya çıkan insanların durup dururken sahip oldukları bir korku ya da nefret değildir. Artık bilimsel araştırmalara ortaya koymaktadır ki, Avrupa, Amerika İsrail üçgeninde siyasetin ürettiği bir korku olduğunu. Bunun bir endüstriye dönüşmeye başladığını hepimiz bilerek hareket etmek durumundayız. Bütün bunlarla birlikte elbette yine aynı şekilde farklı dini kurumlarına, nasıl kiislam dünyasındaki mezhep çatışmalarını ortadan kaldırmak için din bilginlerine ve dini kurumlara görevler düşüyorsa aynı şekilde İslam a ve Müslümanlara yönelik bu korkuyu nefreti ortadan kaldırmak için de bütün dini kurumların farklı dini kurumların bir araya gelerek ortak bir çaba içerisinde olmaları gerekiyor. Kaynak: Bugün chmied ve Kurz, dil teşviki konusunda anlaştılar Daha iyi dil bilgisi, daha iyi bir gelecek Okul idaresi dil desteğinin biçimi hakkında karar verecek yapılan bilimsel çalışmaların sonuçları da gelecek yasama yılında olabilecek bir yasa değişikliğinin temeli olacaktır. Ayrıca Avusturya ya gelip sonradan eğitim sistemine katılan çocukların her yıl 7000 i için gruplarında, zorunlu okul öncesiya da okul dışı zamanlarında yoğun dil desteği içeren modeller geliştirilmek zorundadır. Fakat eğitim yüksek okullarının, anaokulu ve okulların, okul denetiminin de katıldığı model projeler ve diğer kısa dönemli tedbirler için ekstra ödenek olmayacaktır. ntegrasyondan orumlu Müsteşar Kurz bunun nedenini şöyle açıklamaktadır: ğer bu alanda doğru şekilde yatırım yapılırsa, harcamalardan tasarruf yapılabilir. ğitim Bakanı chmied de model projelerin 2015/2016 eğitim yılından itibaren tüm Avusturya genelinde uygulanması halinde bunun maliyeti arttıracağına vurgu yaptı.

14 HAZİRAN 2013 HABR AVUURYA - 14 Kadınlar Koleji mezunlarına diploma 187 Bayanlar Koleji mezunu katılım belgesi ve diplomalarını Kadın ve ntegrasyondan orumlu İl Genel Meclisi Üyesi andra Frauenberger den törenle aldılar Bayanlar Koleji mezunu bayan, Viyana Üniversitesi balo salonunda düzenlenen törenle kadın ve entegrasyondan sorumlu il genel meclisi üyesi andra Frauenberger den diplomalarını aldılar. Frauenberger törende yaptığı konuşmasında düşüncelerini şöyle dile getirdi: İnsiyatif tüm bayanlara, özellikle de gençliklerinde iyi bir okul eğitimi şansı elde edememiş göçmen bayanlara her an başlayabilecekleri tam hedefe yönelik eğitim programları sunmaktadır. Bu sayede onların eğitimlerini devam ettirmeleri ya Copyright: AK WİN Viyana (O)- Viyana İşçi Odası (AK WN) Başkanı Rudi Kaske konut sorunu ve çocuk bakımı hakkında düşüncelerini açıkladı: osyal konutların yapılması ve çocuk bakımı için bir paket hazırlanması şu anda doğru ve iyi bir adım olur. Daha çok teşvik edilmiş konut inşaatı, daha çok hesaplı konut anlamına gelir. Bunun yanında hemen herkesin eşit eğitim fırsatlarına sahip olması için çocuk bakımı konusunda da yatırım yapılması gerekiyor. Bu iki konu da şimdinin gündemindeki konular olmalı. Kiracılar her geçen gün konut harcamaları için daha çok ellerini ceplerine atmak zorunda, acil olarak ekonomik konutlara dolayısıyla konut inşaatı teşvikine ihtiyaç var. Nüfus, özellikle şehirlerde artmaya devam ediyor. Şu anda çok az teşvikli konut inşa edildi. Gelecek 10 yılda ülke genelinde yılda Alexandra Kromus / PD da bir mesleğe başlangıç yapmaları mümkün olmaktadır. Dil öğrenmelerinden, kabiliyetlerini arttırmalarına kadar, Bayanlar Koleji İnsiyatifi onlara eşlik etmektedir, böylelikle devlet düşüncelerin gerçekleşmesine yardımcı olmaktadır. İnsiyatif 2010 yılında Viyana İnterface tarafından geliştirilmiş, anat ve Kültür Bakanlığı ve MA 17 tarafından desteklenmiştir. Viyana İşçi Odası (AK Wien) Başkanı Rudi Kaske: Şimdi sosyal konut inşası ve çocuk bakımı için yatırım yapma zamanı Yıllık 50 bin yeni konuta ihtiyaç var i teşvikli olmak üzere yeni konuta ihtiyaç var. Bir sosyal konut paketi için para ayırmak önemli bir adım. Daha çok subvense edilen konut inşaatı, daha çok uygun fiyata konutlar demek, daha çok iş yeri, ekonominin canlanması demek. Rudi Kaske: Çocuk bakımı ile ilgili yatırımlar da acilen gerekli, böylece bütün çocuklar eşit eğitim imkanına sahip olurlar, bakım yerlerinin açık kaldığı süreler arttırılabilir, kaliteye daha çok yatırım yapılabilir. Her yıl 100 milyon avroyla çocuk bakımı sektöründe yaklaşık istihdam olanağı sağlanabilir, diğer branşlarda da ilave taleplerle fazladan istihdam oluşabilir. Bunun dışında durumun gidişatına göre, şimdiye kadar bakım sorumlulukları nedeniyle çalışamayan 14 ile 28 bin arasındaki ebeveyn de çalışma fırsatını elde edebilir. UROPA ğrenim alanları: Almanca, matematik/fen bilimleri, bilgisayar ve sanat 150 kadar ders konusu şu başlıklar altında sunulmaktadır: Dil yeteneği (İkinci dil olarak Almanca, anadilin dolaylı olarak geliştirilmesi) matematik ve fen bilimleri (matematik, coğrafya ve iktisat, biyoloji ve çevre bilgisi) vatandaşlık ve vatandaşlık yetkileri (tarih, siyaset eğitimi, zanaat, değerler, sağlık), bilgisayar (bilgisayara giriş) sanat ve kültür. Kursun sonunda katılımcılar herbir alandan alıştıma ve ödevlerden oluşan bir çalışma teslim ederler, bu çalışmanın eğitimcilerden oluşan grup tarafından pozitif olarak değerlendirilmesi durumunda katılımcı sertifikasını alır. Bayanlar Koleji modeli dil ve eğitim konularının ortak noktası olarak Viyana entegrasyon kavramı içinde oluştu. andra Frauenberger konuşmasının sonunda bayanların azminden kararlığından çok etkilendiğini, bu modelin dil ve eğitim Landesrätin Mag. Barbara chwarz: Menschen in ihrem Wunsch nach Familie unterstützen konularının ortak noktası olarak daha da ileriye götürülmesi gerektiğini vurguladı. 2013/2014 yılı kurs başvuruları 2013 yılının eylül ayından itibaren Viyana İnterface beveynler ve Çocuklar Dairesi Paulanergasse 3 1/ Viyana adresine Pazartesi den Perşembe ye saat dan a kadar, Cuma günleri saat 9-13 arası yapılabilir. Danışma hattı: Aile ve değerleri toplum için önemlidir NLK: Aşağı Avusturya (Niederösterreich, N) eyalet akademisi salonunda yapılan toplantıda yalet Meclis Üyesi Mag. Barbara chwarz, Prof.Dr. Peter Filzmair ve Mag. Daniela Gehringer-Braun 2012 Aralık ayında başlayan Aile çalıştayı nın ilk sonuçlarını açıkladılar ve bu çalıştayı oluşturan 4 çalışma grubundan ikisinin- Değişen aile değerleri ve Ailenin toplumsal itibarı - tanıtımını yaparak, çalışmaları hakkında bilgi verdiler. Prof. Dr. Filzmair Değişen aile değerleri çalışma grubunun ulaştığı sonuçları açıkladı: Aşağı Avusturya gençliği aileyle ilgili çoğunlukla olumlu düşünüyor, zor durumlar için anne ve babayı güvenilir buluyor. 3 yaşına kadar çocuğun bakımıyla ebeveyn ilgilenmeli, gençliğin yüzde 60 ı yarım günlük işlerde çalışmaya hazır, gençliğin yüzde 80 den fazlası çocuk yetiştirmenin aynı zamanda erkeğin görevi olduğunu düşünüyor, üçte ikisi doğum iznini anne ve babanın değişerek kullanmasını onaylıyor, yüzde 40 ise kadın ya da erkekten birinin gelirinin yeterli olması durumunda eşlerden birinin çalışmayarak evde kalabileceğini tasavvur edebiliyor. Mag. Gehringer-Braun Ailenin toplumsal itibarı çalışma grubunun çalışmalarının sonuçlarıyla ilgili olarak şunları söyledi: Çocukların iletişim kurdukları kişiler önemli. Güvenli bir bağ gelişimine sahip, zor durumlarda yardım alan çocuklar daha sosyal daha az şiddet yanlısı ve ruhsal yönden daha istikrarlılar. Çocuk eğitiminde sezgi ve zaman faktörünün büyük bir önemi var. on yıllarda ailede önemli değişiklikler oldu. orumluluk duygusu, tolerans ve iyi geçinme gibi özelliklerin çocukların mutlaka öğrenmesi gerektiği ve aile içinde kuralların olması gerekliliği anlaşıldı. oplantıda son konuşmayı yalet Meclis Üyesi Mag. Barbara chwarz yaptı. Çalışma gruplarının raporları hakkında şunları vurguladı: Aile portresi değişti ve daha da renklendi. Gençler aileye özlem duyuyorlar ve aileyi hayatta sığınılacak bir liman olarak görüyorlar. İnsanların aile olma arzularını olabildiğince desteklemek ve bir ailenin nelere ihtiyacı olduğunu ortaya koymak siyasi görevdir. Yetiştirme görevi devlete devredilemez, çocuğun günlük hayat eğitimi ailede gerçekleşir. Çocuklara eşlik etmek ve onlara da seçme fırsatı tanımak önemlidir, askeri bir disiplin olmamalıdır. Bakımları için imkanlar sunulurken, ailenin yaşatılması sağlanmalıdır. beveynler anne baba olma konusunda cesaretlendirilmeli, anne babanın aileye daha çok zaman ayırması gerektiğinden ticari işletmelere daha esnek modeller bulması talep edilmelidir. Noksanlar hakkında daha az, ama daha çok ailenin neler yapabileceklerini konuşmalıyız. Alexandra Kromus / PD N Landespressedienst/Filzwieser

15 15 - AVUURYA HABR HAZİRAN 2013 eil 3 der Reihe: Fragen an Frau Dr. Grabherr, Geschäftsführerin von okay.zusammen leben Ja, Vorurteile gehören zum Menschsein dazu. Zur Geschichte der Menschen gehört aber auch die Forderung und Herausforderung, Vorurteile zu überwinden Können ie Menschen mit Vorurteilen verstehen? Ja, das kann ich nicht nur, weil ich sie selbst auch habe, sondern auch, weil die Anthropologie, die Wissenschaft vom Menschen, diese bestätigt und ihnen auch Funktionen zuweist. ie helfen durch Reduktion, mit der Vielfalt von reignissen und Wahrnehmungen umzugehen. Das kann und konnte in bestimmten ituationen existenziell wichtig sein. Dieses Vermögen der Menschen hat aber eben auch seine chattenseite. Vor allem in komplexen menschlichen Gesellschaften, wie die moderne Gesellschaft sie darstellt. Dort kann diese Reduktion zur Vorverurteilung von Menschen aufgrund ihrer Gruppenzugehörigkeit führen. ine solche Vorverurteilung verträgt sich aber nicht mit dem thos unserer modernen Gesellschaften, denn dieses thos gibt jedem Menschen Würde, ungeachtet seiner Herkunft, und verlangt daher auch Gleichbehandlung. Wichtig ist deshalb zu sagen: Ja, Vorurteile gehören zum Menschsein dazu. Zur Geschichte der Menschen gehört aber auch die Forderung und Herausforderung, Vorurteile zu überwinden. Das gilt vor allem für die nstitutionen der modernen Gesellschaft: n diesen dürften eigentlich keine Vorurteile zum ragen kommen. Wir wissen aber, dass auch dort Vorurteile wirken: Das zeigt das outcome unseres Bildungssystems; darauf verweisen Untersuchungen zur Diskriminierung auf dem Bilet şu andan itibaren 5 emmuz a kadar ön satışta indirimli 24,90 ya temin edilebilir. Kim yaz tatilinden önce biletini alırsa 10 tasarruf etmiş olur. Bilet fiyatı daha sonra 34,90 olacak. Bilet hakkında bütün detaylar internet Arbeitsmarkt in ganz uropa etc. Moderne Gesellschaften richten daher Reperaturmechanismen gegen das Wirken von Vorurteilen in ihren nstitutionen ein: sie arbeiten mit Monitoring, mit tudien, mit Antidiskriminierungsgesetzen und regeln, mit Weiterbildungsangeboten etc. Dieser Kampf gegen Vorurteile und gegen die Auswirkungen derselben gehören zu modernen Gesellschaften dazu. Nicht nur, weil wir moralisch gut sein wollen, sondern auch, weil wir das entsprechende Potential eines jeden Menschen für die Gesellschaft zur Geltung bringen möchten: Zum Wohle aller. Das ist ein tragendes Verständnis mindestens seit der europäischen Aufklärung im ausgehenden 18. Jahrhundert. Haben ie selbst irgendwelche Vorurteile? ch gehöre zu denjenigen, die Angst vor dem Fliegen haben, und ich kann mich gut erinnern, dass ich nervöser war, wenn ich gesehen habe, dass eine Frau im Cockpit sitzt. Da hatte ich Vorurteile in mir, dass ich Frauen weniger mit echnik verbunden habe und Männer als belastbarer in schwierigen ituationen. ch kann mittlerweile sagen, dass ich diese Vorurteile nicht mehr habe. Wir sind alle von unserer ozialisation und ihren Bildern, wer was ist, kann und darf, geprägt. Die entscheidende Frage ist, ob wir als ndividuen und Gesellschaft zur elbstreflexion, zum Lernen und zur Veränderung von Haltungen und Verhalten fähig sind. adresinde. Bu sene de çocuk ve gençler yaz tatil bileti ile uygun fiyatlarla göllere, kültürel ve sportif etkinliklere ulaşabilirler. Yeni 2013 Yaz atil Bileti 6 emmuz dan itibaren 8 ylül tarihine kadar, 9 hafta süreyle irol oplu aşıma İşletmesi nin(vv) ulaşım ağındaki tüm otobüs, tramvay ve yerel trenlerde ve gece otobüslerinde geçerlidir. Böylelikle gençler geç saatlerde de evlerine emniyet içinde gidecekler. Bilet tüm bölge otobüslerinde, irol oplu aşıma İşletmesi(VV), Avusturya Demiryolları (BB) ve İnnsbruck Ulaşım İşletmeleri (VB) nin müşteri merkezlerinden satın alınabilir. martride ile hareket tarifeleri elinizin altında Mükemmel bir yaz geçirmek için yaz tatil biletinin yanısıra uygun UROPA Dr. va Grabherr okay.zusammen leben Projesi Yöneticisi nyargılar insan olmanın bir parçasıdır. Ancak toplum önyargılı olamaz... nyargılı insanları anlıyor musunuz? vet anlıyabiliyorum, yalnız kendim önyargıya sahip olduğum için değil, aynı zamanda antropoloji insan bilimi- bunu onaylamış ve onlara işlevler de yüklemiştir. nyargılar, çok değişik olay ve algılamaları azaltarak onlarla başa çıkabilmemizi sağlar. Bu bazı durumlarda özellikle önemli olabilir. İnsanın bu yeteneğinin olumsuz tarafı da vardır, öncelikle günümüz modern toplumunun gösterdiği gibi karmaşık insan toplumlarında. Bu tür toplumlarda bu indirgeme, bir gruba ait olma nedeniyle insanda önyargıya neden olur. Böyle bir önyargı modern toplumumuzun kültürüyle bağdaşmaz çünkü bu kültür kökenine bakmaksızın her insana bir onur verir, aynı zamanda herkese eşit davranmayı gerektirir. Onun için şunu kabul etmek önemlidir: vet, önyargılar insan olmaya aittir, ama insanoğlunun tarihinde önyargıları aşmak için istek ve mücadele de vardır, özellikle bu modern toplumun kurumları için geçerlidir. Buralarda aslında önyargıların hiç yeri olmamalıdır, ama biliyoruz ki önyargılar oralarda da etkilidir, bunu eğitim sistemimizin sonuçlarında görüyoruz. Bütün Avrupa da da işgücü pazarında ayrımcılığa dair yapılan araştırmalar da bunu kanıtlıyor. Modern toplumlar bundan dolayı kurumlarında önyargıların etkisine karşı bir tür VV ile çok hesaplı 2013 Yaz atil Bileti Bütün yerel trenler ve otobüs hatlarıyla tüm yaz tatili süresince hareket halinde olmak. irol oplu aşıma İşletmesi(VV) Yaz atili Bileti bu yaz mevsiminde de 1994 ve daha sonra doğan bütün çocuk ve gençler için piyasada. Kuzey ve Doğu irol arasındaki seferlerde uyarı: Yaz atil Bileti; Avusturya Demiryolları(BB) ve Almanya Demiryolları nın(db) uzun mesafe trenleri, ayrıca BB nin Lienz ve nnichen arasında, bisiklette taşıyan trenlerinde geçerli değildir. Doğu ve Kuzey irol sınır ötesi seferleri için Yaz atil Bileti, sadece direk tren seferlerinde (1870, 1871, 1872, 1873, 1874 ve 1875 numaralı trenler) ve Kitzbühel üzerinden Lienz- nnsbruck otobüs-tren bağlantısında geçerlidir. bir tarifeye de ihtiyaç var. VV martride; irol de cep telefonları için, toplu taşıma araçlarının Hareket Planı hakkında bilgi veren kapsamlı bir hizmettir. Bu ücretsiz uygulama, iphone ve Android akıllı telefonları için, bütün irol ulaşım işletmelerinin tren, otobüs ve tramvaylarının hareket saatleri, ayrıca evimizden istenilen durağa giden yaya yolları hakkında bizleri en iyi şekilde bilgilendirir. martride ile hızlı ve basit bir şekilde gidilecek yere ulaşılır. Uygulama Android için Google Play, iphone için Apple App tore dan temin edilir. Yazın nereye gidilir? Bunun için en iyisi, Hareketli irol Gençliğinin buluşma noktası olan h p:// internet adresine bakmak. onarım mekanizmaları arayışına yöneliyorlar: akip mekanizmasıyla, araştımalarla, ayrımcılıkla mücadele kanun ve kurallarıyla, eğitimi devam ettirme imkanları sunmakla önyargıları yıkmaya çalışıyorlar. nyargı ve onun etkileriyle mücadele modern toplumun bir parçasıdır. Bu mücadelenin sebebi yalnız ahlakça iyi olmak istememizden değil, aynı zamanda her insanın toplum için gerekli olan, sahip olduğu gücünü değerlendirmek istememizdendir: Herkesin iyiliği adına. Bu en azından 18. Yüzyılın Avrupa aydınlanmasından beri günümüze taşınan bir anlayış. Kendiniz önyargılı mısınız? Ben de uçmaktan korkanlar grubuna dahilim. Pilot kabininde bir bayanın oturduğunu görünce daha da sinirli olduğumu hatırlarım. ski bir önyargı, kadınların teknikle daha az ilgilendiğini, erkeklerin zor durumlarda daha dayanıklı olduğunu düşünürdüm. Şu anda bu tür bir önyargımın artık olmadığını söyleyebilirim ama bizler hepimiz toplumsallaşmamızın ve onun imgelerinin- kim nedir, neyi yapabilir,neye muktedirdir- etkisindeyiz. nemli olan, bireyler ve toplum olarak, kendimizi yansıtmaya, öğrenmeye, duruş ve davranışlarımızı değiştirmeye kabiliyetimiz var mı? irol oplu aşıma İşletmesi(VV) YA Z AİL BİLİ nin 5 emmuz a kadar devam edecek İNDİRİMLİ N AŞ BAŞLAD... Foto: VV Yaz tatil bileti ile ilgili en önemli noktalar: n satış 5 emmuz a kadar indirimli fiyattan 24,90 6 emmuz dan itibaren: atış fiyatı 34,90 ezon sonu indirimli fiyat 6 Ağustos tan itibaren 24,90 Yaz atil Bileti 8 ylül 2013 tarihine kadar geçerlidir. atış yerleri: VV-Bölge Otobüslerinde VV, BB, VB- Müşteri Merkezlerinde Bilet satış yerleri ile ilgili bilgiler; internet adresinde.

16 HAZİRAN 2013 HABR AVUURYA - 16 Dornbirn de ntegrasyon emsilciler Konferansı oplantıda, entegrasyonun temel prensipleri olarak; dil, ülkeye ve toplumuna saygı konuları ön plana çıktı... Dornbirn (VLK)- yalet Meclis Üyesi rich chwarzler in başkanlığında eyaletlerin entegrasyondan sorumlu siyasi temsilcilerinin ve müsteşar ebastian Kurz un katıldığı Avusturya da imam eğitimi yapılması ve erken dil teşviki konularının ağırlıklı olarak ele alındığı yaletler ntegrasyon oplantısı Dornbirn de yapıldı. Müsteşar Kurz, entegrasyonda çaba gösterme faktörünün önemini arttıran vatandaşlık yasa değişikliğini katılımcılara tanıttı. ebastian Kurz, yeni yasa ile özellikle daha iyi entegre olmuş, çok iyi Almanca konuşan ve gönüllü faaliyetlerde bulunmuş kişilerin daha çabuk vatandaşlık kazanabileceğini vurguladı. İslam oplumuna hizmet eden İmamlar, Almanca dilini iyi konuşabilmeli ve ülkeyi tanımalı yalet Meclis Üyesi chwarzler: Bir süreliğine burada ders vermek için gelen yabancı imamlar yerine Avusturya ile kendini özleştirmiş, ülkeye ve toplumuna kişisel saygı duyan ve Almancayı iyi konuşabilen kişilere ihtiyacımız var, böylelikle Avusturya da büyümüş kişilerin potansiyellerinden de daha iyi yararlanılmış olur. Müsteşar Kurz da imamların Avusturya da eğitimlerine yönelik bir projenin uygulanmasının planlandığını ve bunun için Viyana Üniversitesi nde eğitim vermek konusunda bir konsept üzerinde çalışıldığını belirtti. İşleyen bir entegrasyon için diğer önemli bir konu da erken dil teşviki. İkinci bir anaokulu ya da bir okulöncesi yılı çocuğun okula başladığında Almancayı konuşacak seviyede olmasını sağlayacak diğer koşullar. oplantıda Vorarlberg eyaletinin entegrasyonda ağırlık verdiği nokta birden fazla dil- erken dil teşviki ve çokdillilik- yankı buldu. alzburg yalet Meclisi Üyesi Dr. ina Wildmann: ntegrasyon emsilciler Konferansı ile bir kere daha alzburg ta uyum konusunda yaptığımız çalışmalarda doğru yolda olduğumuzu gördük. oplantıda alzburg eyaleti ile ilgili yaptığım sunum Müsteşar Kurz ve diğer bölge temsilcileri tarafından büyük bir takdirle karşılandı. dedi. Ayrıca Wildmann, Pinzgau nun 12 Model beldesinde uygulanan ve ebeveyn çalışmasına ağırlık veren eyaletinin dil destekleme projesi hakkında açıklamalarda bulundu. UROPA irol yalet Meclisi Üyesi Christine Baur: Genel olarak entegrasyon, sosyal barışa önemli bir katkıda sağlıyor. oplum bu konuya duyarlı hale getirilmelidir ve herşeyden önce birlikte nasıl hareket edilebileceği noktasında çalışmalar yapılmalıdır. dedi. Burgenland yalet Meclisi Üyesi Peter Rezar da Altach daki müslüman mezarlığı ziyaretinden çok etkilendiğini ve bunun diğer birçok proje için model olabileceğini vurguladı. Dornbirn (VLK) Unter Vorsitz von LR rich chwärzler fand in Dornbirn die Landesintegrationskonferenz mit den politisch zuständigen Vertreternnen der Länder und mit ntegrationsstaatssekretär ebastian Kurz statt. Kurz präsentierte den Konferenzteilnehmernnen die Novelle zur taatsbürgerschaft, mit der der Faktor Leistung in der ntegration verstärkt werden soll. Zum hema Ausbildung für mame in sterreich sagte Landesrat chwärzler: "tatt ausländischer mame, die nur eine Zeit lang hier unterrichten, brauchen ntegrationsreferentenkonferenz in Dornbirn wir solche, die sich mit sterreich identifizieren, einen persönlichen Bezug zum Land und zur Gesellschaft haben und die deutsche prache beherrschen". Dadurch könne auch das Potenzial, über das bereits in sterreich aufgewachsene Menschen verfügen, besser genutzt werden. tattssekretär Kurz erläuterte, dass ein entsprechendes Projekt zur Ausbildung von mamen in sterreich schon in Umsetzung sei. benso wichtig für eine funktionierende ntegrationsarbeit ist die frühe prachförderung. in zweites Kindergartenjahr bzw. ein Vorschuljahr sind Ansätze, damit Kinder bereits bei chuleintritt die deutsche prache beherrschen. Viel Anerkennung in der Konferenz fand der Vorarlberger chwerpunkt "mehr prache Frühe prachförderung und Mehrsprachigkeit". nsgesamt ist ntegration ein wichtiger Beitrag für den sozialen Frieden, sagte Landesrätin Christine Baur aus irol. Und der zuständige burgenländische Landesrat Peter Rezar zeigte sich besonders beeindruckt vom Besuch des islamischen Friedhofes in Altach. Dieser sei modellhaft für viele andere Projekte. Foto: BM/Novak