Güney Afrika Devrimi ne Ne Oldu?

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Güney Afrika Devrimi ne Ne Oldu?"

Transkript

1 Güney Afrika Devrimi ne Ne Oldu? Peter Vale 1 (çev. Emrah Göker) Güney Afrika'daki rejim değişikliğinden kısa bir süre sonra akademik işlerim nedeniyle daha önce hiç ziyaret etmediğim bir ülkeye, Bangladeş'e yolculuk etme fırsatı bulmuştum. Başkent Dakka'nın aşağı kısmında bulunan İngiliz tarzı bir kulüpte ülkenin en iyi entelektüellerinden biriyle politik geçiş dönemleri üzerine derin bir sohbete daldığımı hatırlıyorum. Kendisi uzun kariyeri boyunca Bangladeş hükümetine iktisadi ve sosyal politikalar alanında danışmanlık yapmıştı; sohbetimiz sırasında bağımsızlık döneminin ilk günlerindeki heyecanı ve hükümetin değişim sürecini yönetmekte yaşadığı zorlukları anımsadı. Konuşmamızın ortasında bir an durdu, bana döndü ve şöyle dedi: "Geçiş döneminizin heyecanı çok çabuk bitecek, hala tazeyken tadına varmaya bakın." Bu sözleri duymama rağmen dinlememiştim o zaman, ama şimdi, apartheid'e son verilmesinden on sene sonra, bir şeyin ayırtına vardım: Bir zamanlar, ABD'li edebiyat kuramcısı Kirsten Ross'un deyimiyle "şimdi içinde yaşadığımızdan daha farklı bir dünya hayal etmiştik". Yeni -"yeni" değilse de "apartheid-sonrası" - Güney Afrika'da her şey eskisinden çok daha iyi. Farkı göstermek için bazı istatistikleri hatırlatmama izin verin: Güney Afrikalıların yüzde 57 sinin evlerine su bedava giriyor arası ev-içi işlerde kullanılmak üzere temiz suya sahip olan hane oranı yüzde 79'dan yüzde 84'e yükseldi arasında, bir sene içinde, elektriği olan hane sayısı yüzde 63'ten yüzde 66'ya çıktı. Yine de 2001'de kırsal hanelerin yüzde 5l'inde elektrik olmadığının tahmin edildiği de hatırlatılmalı. Nüfusun 44 milyon olduğu tahmin edilen ülkede halen 7 milyon insan konutsuz yaşıyor. Son olarak, bu makale sık sık küreselleşme fikrine de değindiği için, bir rakam daha geçeyim bu konuda: Yetişkin nüfusun yüzde 96'sının Internet bağlantısı bulunmamakta. Ama rakamlar ve istatistikler bir yana, ülkenin tüm insanlarının apartheid dönemine göre çok daha fazla haysiyet sahibi olduğu ve evet, yeni hükümetin demokratik bir hükümet olduğu söylenebilir ve tekrar evet, Güney Afrikalılar iki kez sandık başına gittiler ve iki seferinde de Afrika Ulusal Kongresi (AUK) hükümetini iktidar yaptılar. Ne var ki, pek çok yurttaşa göre eski Güney Afrika'ya kıyasla değişmeden kalan çok fazla şey var. Bunun neden böyle olduğu hem siyaset üzerine çalışan akademisyenler hem de aktivistler için ilginç ve önemli bir soru. Bu yazı Güney Afrika'nın neden değiştiğini sorarak başlıyor. Ardından apartheid-sonrası duruma odaklanarak bu değişimin doğasını incelemeye yöneliyor. Amaç yeni Güney Afrika'da toplumsal ilişkilerin tikel söylem biçimleri tarafından nasıl önceden-belirlendiğini göstermek. Yazıda, 1 Rhodes Üniversitesi'nde (Grahamstown, Güney Afrika) Nelson Mandela Siyaset Profesörü. Yeni kitabı Politics and Security in South Africa: The Regional Dimension Ocak 2003'te basıldı. 1

2 özellikle piyasa ile temsil edilen bazı araçların neden Güney Afrika'da süregiden beyazların zenginliği ve siyahların yoksulluğu sorununun kalıcı çözümü olarak sunulduğunu, tarihsel sosyolojiye dayanarak açıklıyorum. Argümanın vardığı sonuç, politik dönüşümün ülkeyi ümit edilen toplumsal kurtuluşa götürmediği. GÜNEY AFRİKA NEDEN DEGİŞTİ? Bu soru apartheid'in sona ermesinden bu yana defalarca soruldu. Verilen cevaplar yorgunluk faktöründen başlıyor: Buna göre beyazların yönettiği Güney Afrika'da rakip taraflar giderek ülke için verilen mücadeleyi kimsenin kazanamayacağının farkına varırlar. Bu gerçekle yüzleşip kazananı olmayan bu çekişmeyi Güney Afrika'yı paylaşmayı kabul ederek bitirmenin daha iyi olduğuna karar verirler. Paralel bir başka cevap uluslararası boyuta dikkati çekti. Buna göre de apartheid Güney Afrika'nın sınırlarını defalarca yeniden tanımlayabilme yetisi 1974'te Angola ile yapılan savaşa Kübalıların katılmasıyla sona erer. Bu çatışmanın son sahnesi Güney Afrika kuvvetlerinin kesin yenilgisiyle sonuçlanan meşhur Cuito Cuanavale Savaşı'nda (Ekim Haziran 1988) oynanır: Bu yenilgiyle Afrika'nın güneyinde beyazların direnişi neredeyse tümüyle kırılmıştı. 8 Temmuz 1988'de Güney Afrika'nın güçlü Afrikaner kiliselerinin borazanı olan Die Kerkbode Angola Savaşı'nı sürdürmenin ödenen bedele değip değmeyeceğini soruyordu. Kısacası Angola'daki savaş apartheid'in Vietnam'ı oldu! Bu tür moda açıklamalar artık yetersiz kalıyor. Değişimle ilgili daha inandırıcı görünen, toplumsal ilişkilerin doğasına dair fikirlerin değişmiş olduğu - Thomas Kuhn'un "paradigma dönüşümleri" ile ilgili tezlerinden yola çıkan bu açıklama bana göre daha makul bir açıklama. Bunu not ettikten sonra, bugünün Güney Afrika'sını anlamak için değişimin nasıl olduğuna daha yakından bakalım. Piyasa ekonomisinin Güney Afrika'nın toplumsal sorunlarının çözümünde oynayacak bir rolü oldugu fikrinin uzun bir tarihçesi var. 1960'ların sonunda ve 1970'lerin başında ülkenin geleceğine dair başlatılan bir tartışma kapitalizm ile apartheid arasında ilişkiye odaklanmıştı. Tartışmanın merkezinde apartheid'in kaçınılmaz olarak piyasanın basit işlevsel mantığı tarafından bertaraf edileceğini savlayan Oppenheimer Tezi (zengin işadamı Harry Oppenheimer'a atfen) vardı - teze göre serbest piyasa ve piyasaya konan ırkçı engeller arasındaki çelişki sonunda kazanan taraf piyasa olacaktı. Ulusal kurtuluş ve bunun ikizi olan sosyalizm fikirlerine karşı geliştirilen bu tez, ABD'li kalkınma kuramcısı Walt Rostow'un klasik antikomünist manifestosu olan Ekonomik Kalkınmanın Evreleri'nin Güney Afrika versiyonuydu - tez özellikle yapısal kısıtlamaların kaldırılacağı ve girişimci bir sınıfın ortaya çıkacağı meşhur "kalkış" [take-off] evresini yineliyordu. Güney Afrika'nın gerçekliklerine hiç ilgi göstermese de ülkeyi yöneten azınlığa siyaseten cazip gelen bir yaklaşımdı bu. Iş çevreleri ve hükümet 1980'lerde sınırlı anayasa değişiklikleriyle "reform" getirmeye çalışırlarken, ekonomik büyümenin ve siyasi değişimin vaat ettiği çözümü olağanlaştırmaya 2

3 çalışanların kolektif sayesinde piyasa fikri kamu bilincine giderek daha derinden yerleşmeye başladı. 1970'lerin ortasında Chicago Ekonomi Okulu'nun önde gelenlerinden Milton Friedman ülkenin ileri gelen işadamlarının himayesinde Güney Afrika'yı ziyaret etti. Bunu izleyen günlerde Serbest Piyasa Vakfı gibi kurumlar kamuoyunu ve siyaset çevrelerini piyasanın vaadettigi çözümlerin "akla yatkınlığı" tartışmalarına boğdular. ABD'de Heritage Vakfı'nın, İngiltere'de Adam Smith Enstitüsü'nün kurulmasını takip eden süreçlere benzer şekilde, politik çatışmaları anlamak ve yönetmek için bir araç olarak "piyasanın doğallığı" argümanı dolaşıma sokuldu. Bu noktadan sonra dünyayı anlamanın ve tüm toplumsal anlaşmazlıklara hazır bir çözüm sunmanın aracı olarak küreselleşme fikrini kabul etmek için atılacak adım küçük bir adımdı. Bu geçişi pekiştiren gelişmeler sürdü, 1980'lerin sonlarından itibaren ilhamını iş çevrelerinden alan rejim senaryolarının sayısında büyük artış oldu - bu senaryolar, karar vericilerin dünyayı anlamlandırmak için kullandıkları paradigmaları olabildiğince dönüştürmeyi amaçladı. 1980'lerin ortasında Güney Afrika'nın en büyük madencilik şirketi olan Anglo-American ; (başkanı Harry Oppenheimer) bu senaryo yazımı sürecine ülke için yeni yeni oyun kuralları icat ederek öncülük etti. Şirket yöneticilerinden İngiliz-asıllı elem Sunter'ın Güney Afrika'nın geleceğini simüle eden bu tür çalışmalardaki rolüne dikkat çekilebilir. Siyasi tartışmaların bağlamına şekil vermeyi amaçlayan, yüklü paralarla desteklenen bu girişim temel olarak kitapların ve halka açık seminerlerin pazarlanmasına odaklanıyordu. Pazarlanan bu ürünler apartheid-sonrası Güney Afrika için hangi seçeneklerin daha "tutarlı" olduğunu belirlemeye yardım etti. Sunter ilk kitabını bastıktan sonra çoğunluğunu küçük ve orta ölçekli iş sahiplerinin oluşturdugu 30 bin kişilik seminerler vermeye koyuldu. Bu sırada beyazlara ait medya onun fikirlerini televanjelistlerin yaptığına benzer şekilde yaymakla meşguldü. Bu tarz çalışmaları 1990'lar boyunca çeşitlilikler göstererek diğerleri izledi. En seçkinlerinden birini anmakta fayda var: Agustos 1992'de şarap üretilen bir bölge olan Mont Fleur'de bir dizi toplantı yapıldı, buradaki senaryo çalışmalarında muhafazakârlardan sosyal demokratlara pek çok eğilim temsil edildi. Mont Fleur Senaryosu'nda asıl dikkat çekici olan Western Cape Üniversitesi'nden bazı solcu akademisyenlerin de iştirak etmesiydi - bu, çalışmaların inandırıcılığını artıran bir etken olarak kayda geçti. Frederich Ebert Vakfı ve İsviçre Kalkınma Bürosu tarafından finanse edilen, Shell lnternational'a mensup bir yetkilinin oturumları yönettiği Mont Fleur Senaryosu ülkede ekonomik bağnazlığın yerleşikleşmesinde önemli bir faktör olarak görülmeli. Tüm senaryolarda görüldüğü gibi Mont Fleur'de karikatür çizimlerinden görsel malzeme olarak yararlanılmıştı. Bu meyanda, "halkın çoğunluğu tarafından seçilen, az zamanda bir sürü iş yapmaya kalkan hükümet" figürü, küreselleşmenin o tanıdık dilinde "makroekonomik popülizm" ile suçlanıyor, Yunan mitolojisinden "karus"un felaketle sonuçlanan uçuşu ile simgeleniyordu. Mont Fleur'ün kıyametçi söyleminde bu tür "popülist" politikalar görülmemiş ekonomik krizlerle, toplumsal çöküşle ve siyasal kaosla sonuçlanmaya mahkumdu. Bu perspektifin AUK liderleri üzerinde derin bir iz bıraktığı söylenebilir. 3

4 Hakikaten de, Mont Fleur tartışmalarından kısa bir süre sonra AUK Ekonomik İşler Sözcüsü olan ve ileride Güney Afrika Rezerv Bankası'nın yöneticiliğine atanacak Tito Mboweni mensubu oldugu hareketin "özel sektörü yabancılaştırmaktan ve makroekonomik dengeleri bozmaktan sakınacağını", aksi takdirde "şu aralar bir Icarus'a benzeyen" ekonominin "keskin bir gerileme ve çöküşe" yuvarlanacağını beyan ediyordu. Bu tür bir felaketin karşısına, elem Sunter'ın daha önce kullandığı "Otoban"metaforuna benzer bir başka metafor, "Flamingoların Uçuşu" çıkarıldı - "iş dünyasının güvenini" destekleyecek, piyasa-yönelimli bir ekonomik sistem. Apartheid-sonrası dönemin ekonomik yaklaşımlarına damgasını vuran da bu "Flamingo" seçeneği oldu. Havanın bu şekilde değişmesi sadece Güney Afrika'da küreselleşme retoriğini sağlamlaştırmakla kalmadı, ayrıca AUK'nın başlangıçta benimsediği müdahaleci makroekonomik konumları terk etmesine de neden oldu. Liberal kapitalizmin geniş sınırları içinden yükselen, gelecekte üretilecek politikaların "güven", "müzakere" ve "uzlaşma yaratımı" ilişkileri içerisine oturtularak yapılmasına dair sürekli bir çağrı vardı. Ne var ki, Güney Afrika için üretilen senaryolarla ilgili deneyimlere, geriye doğru baktığımızda, ekonomi üzerine yapılan tartışmaların demokratik olmaktan ziyade, özenle yaratılmış koşullar altında, bir denetim ve gözetleme söylemi içinde yapıldığını görüyoruz. Devrimci öcüler yaratarak bu senaryolar "popülistleri" ekonomik planlarının işe yaramayacağına ikna etmeyi amaçladılar, öte yandan da Güney Afrika'nın beyaz nüfusuna ülkenin öfkeli radikallerin inayetine bırakılmayacağını telkin ettiler. O zaman yukarıdaki analizden şu sonuca varabiliriz: Küreselleşmeden kotarılan ikna edici söylemler olmadan Güney Afrika'nın dönüşümü - pek çoğunun "mucize" addettiği o süreç - imkânsız bir proje olurdu. Daha yakından bakarsak da, geçiş sürecinde gerçekleşen pek çok şeyin mucizevi olmaktan ziyade çeşitli anlaşmalar sayesinde mümkün olduğunu görürüz. Bu anlaşmalar da, ironik bir biçimde bir antropologun "işletme pratikleri" dediği şeyler tarafından idare edildi; bu pratikler sayesinde Güney Afrika'nın yeni hükümeti, ülkenin mali basınının sık sık kullandığı tabirle "birçoklarının kıskandığı" neo-liberal ekonomik politikaları, neredeyse pürüzsüzce eyleme geçirdi. Başka bir deyişle piyasa çözümünün "akla yatkınlığı" ve hükümetin sağladığı katkı Güney Afrika' da değişimden çok sürekliliğe yol açtı, apartheid'in sona erdirilmesiyle serpilen köklü dönüşüm vaatlerine rağmen. Dönüşüm hikâyesindeki momentlerin birini böylece açıklamaya çalıştık, birkaç düşünce daha eklemekte fayda var. İktidara geldiğinde Güney Afrika'nın yeni hükümeti bir Yeniden İnşa ve Kalkınma Programı başlatmıştı. Apartheid sırasındaki mücadelenin retoriğini kullanarak tutarlı bir sosyo-ekonomik politika çerçevesine oturtulan bu program, ülkenin bütün kaynaklarını seferber ederek apartheid'in tüm kalıntılarını ortadan kaldırmayı ve demokratik, ırkçılık -ve cinsiyetçilik- karşıtı bir geleceği vaat ediyordu. 18 aydan kısa bir süre sonra bu makroekonomik programın yerini adına Büyüme, İstihdam ve Yeniden-Paylaşım Stratejisi denen bir başka program aldı. Buna göre hükümet harcamaları Maastricht hedefleri doğrultusunda azaltılacak, yüzde 6'lık bir büyüme oranı hedeflenecek ve böylece uluslararası yatırımların önü açılmış olacaktı. Yeni program ülkenin en yetkili kişilerinden destek gördü, Nelson Mandela'nın ülkenin bir sonraki başkanı olarak atadığı Thabo Mbeki de dâhil olmak üzere. Çok değil on sene önce - 4

5 retorikte bile olsa - sosyalist bir siyaseti benimsemiş bir parti içindeki bu gelişmeler finans basını tarafından bayram havasıyla karşılandı. Aklıselim her analizin gösterdiği gibi hükümetin bu programı yeniden-paylaşım sorununu ekonomik büyüme ile hasıraltı eden bağnaz bir neo-liberal tasarıydı. ZAFER GÜNLERİ Güney Afrika'nın demokrasiyle geçen ilk on yılının kutlamaları arifesinde akademisyenler ve gazeteciler ülkenin özgürlük ve saygınlık umutlarını gerçekleştirmekte kaydettiği ilerlemeyi ele alıyorlar. Olumlu gelişmeleri teslim etmek için bunları basit istatistiklere indirgemek işten bile değil - ama bu şaşmaz bir şekilde siyaset dramlarının yoğunluğunu ve azametini yok sayan bir tavır. Bu yazıda Güney Afrika siyasetine damgasını vuran çatlakları açıklarken ve irdelerken istatistiklerin ötesine geçmeyi hedefliyorum. Güney Afrika halkının kalıcı zaferi anayasal bir zafer oldu: Yeni anayasanın müzakeresi ve geliştirilmesi, ülkenin çatışmalarla dolu tarihini aşan ve bütün insanları için ortak bir yurttaşlık çerçevesi oluşturulmasını sağlayacak sosyal ve ekonomik hakları garantileyen çok önemli bir adımdı. Hayli karmaşık bir metin olan Güney Afrika anayasası yasama, yargı ve yürütme arasındaki geleneksel ayrımları tanıyor; etik açıdan da insan haklarının ve özellikle kadın haklarının arkasında duruyor ve toplumsal cinsiyet tercihlerine saygılı. Metin ayrıca Afrika bağlamı için çok önemli bir gelişme kaydederek, yasama ve yargının faaliyetlerinin denetlenmesi için bir Anayasa Mahkemesi'ni yetkilendiriyor. Pratiğe baktığımızda bu mahkemenin ABD Yüksek Mahkemesi ile Alman Anayasa Mahkemesi arasında bir yerde faaliyet gösterdiği söylenebilir. Geçtiğimiz 10 sene içinde apartheid-sonrası devletin anayasal tarafı en tatmin edici tarafı oldu - yine de, tüm kapitalist ülkelerde olduğu gibi yoksulların mahkemeler sistemine erişiminin önünde o bilindik sınıfsal engeller var, bu da not edilmeli. Güney Afrika'nın yasa yapıcılarının geçen süre içinde önemli işler yaptıkları ve hükümetin bu unsurunun rutin bir modern demokrasi sınavı verdiği teslim edilebilir. Çift meclisli sistemde, Afrika Ulusal Kongresi'nin her iki organda ezici çoğunluğa sahip olmasına rağmen, demokratik tartışma düzeyinin tatmin edici olduğu söylenebilir. Muhalefet partileriyse bu avantajı iyi kullanamadılar ve birbirleriyle çalışmak konusunda isteksiz olduklarını gösterdiler. Ancak ortak çalışma sorununda iki istisnadan bahsedilmeli: Birincisinde Nelson Mandela'nın büyük siyasi yetenekleri ve tabii ki cazibesi sayesinde etnik Zulu-Temelli Inkatha Özgürlük Partisi AUK'nın etki alanına çekilebilmişti. Bir mucizeydi bu: Natal ilinde iki parti apartheid'in sona ermesinden önceki on sene boyunca bitmek bilmez bir mücadele içindeydiler, hatta bu çatışmalı geçmiş yüzünden iki partinin yandaşları arasında hala tek tük şiddet olayları görülüyor. İkinci istisnada, Güney Afrika siyasetini 40 sene boyunca tahakküm altına alan ve apartheid'i kurumsallaştıran Ulusal Parti dört yıllık bir duraksamadan sonra sahneye yeniden çıktı ve AUK ile çalışmaya meyletti. Partinin bu çabaları Afrika'da sömürgecilik-sonrası siyaset söyleminin kudretine işaret ediyor - ulus inşası ihtirasının ve bunun kurumsal tezahürü olan tek-parti devletinin etkilerine. 5

6 Yasamanın tatmin edici performansı teslim edilse bile AUK'nın hükmettiği çoğunluk sık sık demokrasiyi tahrip edebiliyor. Belki de en can sıkıcı örnek hükümetin silahlı kuvvetlerin modernizasyonu için ABD'den satın aldığı 6 milyar dolarlık teçhizatla ilgili rüşvet ve benzeri yolsuzluk iddiaları hakkında başlatılan soruşturma oldu. AUK'nın, silah alımıyla ilgili, bir meclis komisyonu tarafından yürütülecek soruşturmayı engellemek için gösterdiği çaba haliyle bazı ciddi endişelere yol açtı. Yine de soruşturma yolsuzlukla mücadeleyle görevlendirilmiş bir komisyon tarafından başarıyla yürütüldü ve sonuca vardırıldı - bunun Güney Afrika'da ve hatta Üçüncü Dünya'da umulduğundan daha canlı bir demokrasinin varlığına işaret ettiği söylenebilir. Soruşturma sonunda AUK'nın Meclis'teki grup lideri, bunun öncesinde ülkenin özgürlük mücadelesinin kahramanlarından biri olarak isim yapmış Tony Yevgeni Meclis üyeliğinden istifa etmek zorunda kaldı. Daha da önemlisi, tam bu satırlar yazıldığı sırada'başkan Yardımcısı Jacob Zuma'nın silah alımındaki rolüyle ilgili siyası bir fırtına kopmakta. Kesin konuşmak imkânsızsa da Zuma'nın görev süresinin 2004'ün başındaki seçimlerden önce sona erdirilmesi kuvvetle muhtemel gözüküyor. Toplumla ilgilenen herkesin bildiği gibi parlak siyasi liderlerin çöküşü hayatın ve örgütlü siyasetin en büyük trajedilerinden biri. Güney Afrika da, hem geçmişte hem de bugün, hüsran ve trajediden bir hayli nasibini aldı. Bu konuda bir başka örnek Nelson Mandela'nın eski eşi Winnie Madikezela-Mandela. Hapisteki kocasıyla beraber apartheid'e karşı sürdürdüğü kendi uzun mücadelesi onu siyaset yıldızlığına kadar yükseltmişti. Ancak ülke değişim sürecinden geçerken yaptığı bazı korkunç hatalar ortaya çıkarıldı: Önce 14 yaşında bir çocuğun öldürülmesinde parmağı olduğu iddia edildi, ardından meclise kasıtlı olarak yanıltıcı malumat verdiği (kendisi halen milletvekili görevini sürdürüyor) söylendi, en son olarak da sahtecilikten hüküm giydi. Madikezela-Mandela'ya benzer başka örnekler de var. Buradan çıkarılacak sonuç, apartheid'e karşı yürütülen mücadele ne kadar haklı olursa olsun, siyası davranışın asla kuramsal literatürde resmedildiği gibi saf ve temiz olmadığı. Bunun bir ispatı da Güney Afrika'nın bir başka önemli apartheid-sonrası başarısı olan Hakikat ve Uzlaştırma sürecinde bulunabilir. Siyasi gündemler çoğunlukla ikiyüzlüydü ve kurtuluş adına cinayete ve diğer suç biçimlerine başvurmak görülmeyen bir şey değildi. Hakikat ve Uzlaştırma Komisyonu'nun (HUK) çalışmaları kuşkusuz ülke için son derece karmaşık ve duygusal bir denerime işaret ediyor. Bazılarına göre geçmişte yapılanların ele alınış şekli yeni bir toplumsal sözleşmeye doğru giden yolu açmak yerine daha da geçilmez kıldı. Çünkü apartheid'ın kurbanlarının birçoğu süreçten dışlandı. Bu yüzden HUK'un izlediği yöntem - yargı affına karşılık suçluların yaptıkları hakkındaki hakikati anlatmalarının talep edilmesi apartheid dönemindeki şiddetin sorumlularının vahşi geçmişlerinin günahlarından kolayca arınmalarını sağladı. HUK'un dünyanın geri kalanı için teşkil ettiği örnek bir yana, süreçte ortaya çıkan bir faktör de komisyon başkanı, Cape Town eski Başpiskoposu Desmond Tutu'nun, sadece Güney Afrika tarihinde değil, dünya özgürlük mücadeleleri tarihindeki yerinin onaylanması oldu. Örneğin 6

7 ülkedeki ilk apartheid-sonrası heyecanı yakalayan ve taşıyan "Gökkuşağı Ülkesi" tabiri Tutu tarafından üretildi ve kullanıldı ilk defa. Yeni Güney Afrika'ya beyazları da başarıyla dahil eden ilk hamlelerden biri de Mandela'nın Güney Afrika'nın kazandığı 1995 Dünya Rugby Kupası'nda ulusal rugby takımı Springboks'un kaptan formasını giymesi olmuştu. Kendim de dahil olmak üzere bazıları için Tutu ve Mandela'nın, ruhani olanla siyası olanın, bu bilinçdışı birlikteliği 20. yüzyılın bir diğer büyük ulusal dönüşümünü, Hindistan'ı çağnştırdı. Orada da Gandi'nin ruhani ve Nehru'nun siyası liderliği Hindistan'da politikayı alevlendirmiş ve hem ülkeyi hem de dünyayı yepyeni bir menzile fırlatmıştı. Nelson Mandela'nın Güney Afrika'nın 1980'lerin sonunda karşı karşıya olduğu felaketten kurtulmasındaki rolü ne kadar vurgulansa azdır. Kendisini 27 sene boyunca tutsak edenleri affetmekte gösterdiği kararlılık siyah ya da beyaz tüm Güney Afrikalıların parçalanmış geçmişlerinin ötesine geçmelerini sağladı. Bugün emekliye ayrılmış ve 85 yaşında olan Mandela hala hayatını dolu dolu yaşamayı sürdürüyor. Yoksul kırsal kesimlerde okul inşaatı için yorulmaksızın kaynak bulmaya çalışıyor ve uluslararası meseleler hakkında cesurca fikirlerini beyan ediyor - en son ABD BaşkanıGeorge W Bush ile Irak savaşı konusunda derin bir anlaşmazlık içindeydi, anketlere göre Güney Afrika halkının çoğunluğunun paylaştığı bir konum bu. Mandela'nın öneminin kalıcılaşması sanırım ancak ölümünden sonra olacaktır. Geçmişlerindeki çatışmalar nedeniyle Güney Afrikalıların paylaştıkları çok az ortak anı var - hatta Mandela paylaşılan yegane anı olabilir. Durum böyle olursa Mandela'nın simgesel konumu Güney Afrika halkını bir arada tutmak için sürekli şekil verilen bir şey olacak. UYANMAK Mandela'nın özgürlük yürüyüşü uzunsa eğer, otobiyografisinin başlığında söylediği gibi, Güney Afrika'nınki de öyle olacak. Bu makalenin ilk paragraflarında belirtildiği gibi değişen birçok şey var ve kuşkusuz bunların çoğu iyiye doğru olan değişimler, ama yapacak daha çok şey var. Örneğin, istihdam göstergesini ele alalım. Yakın zamanda yapılan bir araştırma ülkedeki işsizlik oranını yüzde 45 olarak hesaplıyor ki, her ortalama gibi bu da mesela bu satırları yazdığım East Cape ilinde işsizliğin yüzde 70'in üzerinde olduğu gerçeğini gizliyor. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Güney Afrika da ekonomistlerin dalga geçer gibi "işsiz büyüme" dediği şeyden muzdarip. Mbeki hükümeti için bu çelişkinin ortadan kaldırılması zorunlu ama çok zor bir görev. Ülkede olanları ekonomik açıdan daha yakından incelediğimizde apartheid-sonrası Güney Afrika'da ekonomik faaliyetlerin belirli bir siyasi gündemi gerçekleştirmek için girişilen toplumsal yeniden-yapılandırma pratiklerini içerdiğini görürüz, bu gündeme yaygın olarak "siyahların güçlendirilmesi" de deniyor. Bu meyanda şirketlerin mali (ve bazen de idari) mimarileri "daha önce dışlanmış" grupları içine alacak şekilde yeniden düzenlendi. Sonuç olarak siyasetten işadamlığına terfi edenler gibi pek çoğu müthiş zenginleştiler. Eski sendikacı ve geçiş döneminde AUK'nın önde gelen ara bulucularından olan Cyril Ramaphosa örnek verilebilir - 7

8 kendisinin siyasette parlak bir geleceği olabileceği, hatta ileride başkanlığa oynayabileceği söyleniyor. Bu türden bir yeniden yapılandırma sürerken Güney Afrika kendi konumunu "küresel ekonomi" denen şeye göre değiştirmeye çalıştı. Ülkenin geleneksel ihraç malları olan madencilik ve tarım ürünleri dünyadaki piyasa şartlarından en olumsuz etkilenen ürünler oldular. Ulusal para biriminin dolar bazında değerinin düşmesi madencilik faaliyetlerinin canlı kalmasının sağladıysa da tarım yara almaya devam ediyor - özellikle ABD ve AB içinde tarımın desteklenmesi yüzünden. Güney Afrika'nın ekonomik durumunun şöyle de bir trajik hali var: Bölgedeki, belki de kıta üzerindeki en güçlü ekonomi. Bu koşulların bir neticesi bölgeden ve hatta kıtanın geri kalanından Güney Afrika'ya daha önce görülmemiş sayıda Afrikalının göç etmesi. Göç, ülkede somut çatışmalara yol açıyor: Apartheid döneminde siyah nüfusu aşağılamak için kullanılan söylemler şimdi bu göçmenleri lanetlemek için canlandırılıyor. Gökkuşağı Ülkesi kendilerine burada yuva arayan 3 milyon insana pek konuksever davranmıyor. Güney Afrikalı göçmenler arasında geçen bir olayla ilgili Pretoria News gazetesinde Eylül 1998'de geçilen habere göz atalım mesela. Bir trende ülkeye göç eden üç kişi saldırıya uğruyorlar: Mozambikli olan bir tanesi trenden aşağı atılıyor, Senegalli olan diğer ikisi de linç çetesinden kaçmak için trenin çatısına tırmanmaya çalışırken elektriğe kapılıp ölüyor. Bu şiddetin failleri ülkenin idari başkenti Pretoria'da yapılan, 32 bin işsizi temsil ettiğini söyleyen "Güney Afrika'nın İşsiz Kitleleri" örgütünün bayrağı altında toplanılan bir gösteriden dönmekteydiler. Bu ayrımcılığın istisnası, yine dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi, Güney Afrika'nın da kapılarını zengin ve nitelikli göçmenlere sonuna kadar açması. Sadece zenginlere yuva olabilecek bir "Güney Afrika Kalesi" fikri yeni ülkelerin politik modaları ne kadar kolay takip edebildiklerini gösteriyor. Güney Afrika'nın göçmen politikası açıkça Avrupa Kalesi ve Amerikan Kalesi modellerinden feyiz alıyor. Bu da Francis Fukuyama'nın "tarihin sonu" tezinden çıkarılabilecek bir dizi karmaşık düşünceye sevk ediyor bizi. Işte size, sadece apartheid-sonrası Güney Afrika'ya değil, dünyanın diğer köşelerindeki ülkelere de yöneltilebilecek bir dizi soru: Neden "piyasa" süreçleri adil olmuyor hiç? Neden zenginler için birikim müthiş olurken yoksullar daha da yoksullaşıyor? Neden kamusal harcamalar merhametsizce kısılıyor? Neden vergi indirimleri hep zenginlerin işine yararken orta sınıfları cezalandırıyor? Neden özelleştirme rejimleri toplumun en zayıf kesimlerini en olumsuzca etkiliyor? Bu soruların Güney Afrika üzerindeki etkisi ülkede yeni bir siyasi toplum yaratmak adına verilen sözlere gölge düşürdü, apartheid-sonrası hareketin yarattığı umutlara rağmen. APTAL, HER ŞEYİN BAŞI GERÇEKTEN EKONOMİ Mİ? Toplumsal ilişkilerin kontrolü Güney Afrika'da gündemden hiç inmeyen bir konu oldu - aslında apartheid tam da bu kontrolden oluşmuş bir rejimdi. Tarihsel sosyoloji alanı içinde yapılan bir dizi zengin kuramsal çalışma bize sermayenin yayılmasının ve modernliğin süregiden hikâyesinde bölgedeki devletlerin rolünün 8

9 önemini hatırlattı. Bu iki sürecin altyapısı da bölgede önce elmas yataklarının, 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra da altın yataklarının keşfedilmesiyle hazırlandı. Bunu, hem Güney Afrika'da hem de çevresinde yerli toplumsal yapıların şiddetle yerinden sökülmesi süreci izledi. Sonuçta modern ekonominin gidişatı topluluğun doğasını kökten değiştirdi: Zorla bir nakit ekonomisinin içine çekilen ve geleneksel yaşam tarzlarından koparılan çoğunluk yüzyıllar boyunca çevrede kalmaya mahkûm edildi. İmparatorluk, sömürge ve ırkın denetimci söylemlerinin lensiyle bakıldığında Güney Afrika'nın alt sınıfları hep onları çerçeveleyip kategorileştiren modernliğin zaman kapsamı dışındaydılar. Ülke 1920'ler, '30'lar, '40'lar boyunca sanayileşirken Fordizm bu çoğunluğun yanından geçiverdi. Politik kurtuluş söylemlerinin yerleşmesi, bunun yanı sıra kiliselerin gücü ülkenin çoğunluğunun içinde yaşadığı koşulları değiştirmeye yetmedi - ekonominin dışındaydılar, dışlanmaları devam etti. Dışlanma kavramı günümüzde özellikle serbest piyasa ekonomisiyle ilgili kurtuluş söylemlerinin açımlanmasını incelemek için bir giriş noktası olarak kullanılabilir. Güney Afrika'nın çoğunluğunun toplumsal ve ekonomik gereksinimlerden dışlanması serbest piyasanın kurtarıcı ve güçlendirici iddialarını komikleştiriyor. Başka bir deyişle piyasa ekonomisi fikri eski Güney Afrika'nın ekonomik modellerini yenisinin içinde yeniden üretiyor. Düşünce tarihinden ve karşılaştırmalı siyasetten örneklerle buradaki tartışma piyasa ekonomisinin sunduğu reçetelerin Güney Afrika'ya uygun olmadığını gösteriyor. Bu uygunsuzluk nedeniyle bütün Güney Afrikalılar için yeni bir toplum için verilen sözler boş laflar olarak kalıyor. İdeolojileri saplantı haline getirmiş 1960'larda ABD toplumunda ırkçı şiddete Lyndon B. johnson'un Büyük Toplum fikriyle cevap verildiğinde Güney Afrika'nın çoğunluğu zulüm altında en kötü dönemini geçiriyordu. Milton Friedman tam bu bağlamda Kapitalizm ve Özgürlük başlıklı polemiğini yayımladı. Orada o zamanlar pek popüler olmayan bir fikri, özgürlüğün piyasalarla aynı şey olduğu fiktini savundu ve serbest piyasa ekonomisine dönüldüğünde gelişecek sağlık, eğitim gibi hizmetleri örnek göstererek argümanına destek aradı.ilk başta önemsenmese de Friedman'ın tezlerinin müthiş etkisi sonradan ortaya çıktı; bu fikirler toplumsal ilişkilerde en keskin paradigma dönüşümlerinden birine yol açarak John Maynard Keynes ile temsil edilen ortodoksiyi yerinden etti. Bu yeni ortodoksinin Üçüncü Dünya, özellikle Afrika, üzerindeki etkisi, Petrol Krizini izleyen dönemle birlikte tek kelimeyle yıkıcı oldu. Piyasayönelimli ekonomi ideolojisinin tahtının sağlamlaştırılmasıyla Batı'da iki önemli liderin iktidara geldiği dönem kesişti Margaret Thatcher ve Ronald Reagan, Güney Afrika'nın çoğunluğunun yaşadığı ekonomik ve siyası koşullarla asla ilgilenmediler. 1960'larda Güney Afrika'nın beyaz azınlığı uluslararası toplulukla iyice iç içe geçmişti. Son çalışmaların gösterdiğine göre de o dönemde dünyadaki en iyi yaşam standartlarına sahiptiler. 1950'lerde Güney Afrika yollarında Batı Almanya'dakinden daha fazla sayıda araç dolaşıyordu. Bu koşullar altında siyası şiddet ve ayrımcılığın kör gözü yüzünden Büyük Toplum fikri gibi ırk siyasetini değiştirecek ciddi girişimler akla gelmedi bile. 9

10 Böylece ülkenin en büyük meselesi olan ırkçı ayrımcılık ile neo-liberal ekonomi birbirinden temiz bir şekilde izole edildi, aynen Friedman ve serbest piyasacı meslektaşlarının tartıştıkları gibi. Başka bir deyişle yöneten beyaz azınlık uluslararası planda piyasalara doğru olan yönelimden faydalandılar, hala ayrımcı yasaların kırbacı altında ezilen çoğunluk ise bu eğilimden sadece zarar gördü. Bu şekilde basitleştirmemin nedeni apartheid-sonrası momentte Güney Afrika'nın çoğunluğu için ekonomik tablonun hiç parlak olmadığını göstermek - geçtiğimiz on sene boyunca bu insanlar yoksul kalmaya devam ettiler. Bir bakıma apartheid-sonrası Güney Afrika'da ekonomik sorunların bazılarının anayasalcılığın gücüyle çözüleceği söylenebilir. AUK hükümeti sosyal hizmetler konusunda insanları hüsrana uğrattıkça -özellikle Thabo Mbeki'nin başkanlığını sarsan HIV/AIDS sorunu akla geliyorhükümeti Anayasaya sadık kalması için zorlamak maksadıyla mahkeme sistemine başvurulması giderek daha yaygın bir yöntem halini alıyor. Anayasa Mahkemesi yurttaşlara kendini yakın hisse-den bir kurum, ama bu konumun uzun vadede alacagı hali öngörmek zor. Hâkimlerin atanması hala güncel siyasetin iniş-çıkışlarından etkileniyor. Hâkimler daha ne kadar parti siyasetinden bağımsız kalmayı sürdürebilirler? ABD Yüksek Mahkemesi örneğinde görüldüğü gibi diğer demokrasilerde de hâkimlerin seçimleri toplumsal ve siyasi yatkınlıklar tarafından şekillenebiliyor. Mesele Güney Afrika'nın geleceği ile ilgili. HIV/AIDS sorunuyla ilgili uzun çatışmaların sonunda hükümet Ağustos 2003'te anti-retroviral ilaçlarla ilgili bir yasayı uygulamaya koymaya zorlandı. Bu tür siyasa değişimlerinin başarısı piyasa ekonomisinin bir işlevi değil, orası kesin. Başarı, Güney Afrika'nın çoğunluğunun otoriter yönetimlere direniş geleneğinin devamına atfedilmeli. HIV/AIDS meselesinde hükümet üzerinde başarıyla baskı kurulması ile 1980'lerde beyazların iktidarına karşı başlatılan sokak direnişi arasında doğrudan bir bağlantı var. Bu tür gelişmeler Güney Afrikalılara demokrasinin oy verme ve prosedür gibi resmi süreçlerden çok daha fazla bir şey olduğunu öğretti; demokrasi farklı zamanlarda farklı meseleler etrafında istikrarsız ittifaklar kurmak olarak deneyimleniyor. Yine de Güney Afrika'nın temel sorununu göz ardı etmemeli - zenginliğin adaletsiz dağıtımı. Piyasa çözümüne başvurulması kesinlikle bu yaraya merhem olmadı. Anayasalcılığın veya parlamento-dışı siyasetin de Güney Afrika'yı bölen gelir adaletsizliği sorununu çözüp çözemeyeceği, buradaki tartışmada da gördüğümüz gibi, belli değil. Bu sorun, biliyoruz ki, apartheid'in gerçek mirası Güney Afrika'yı Brezilya'dan sonra dünyanın en eşitsiz toplumu yapan bir miras. 10

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'de 1990'lı yıllardaki duvar yazıları, İslamcılığın yükseldiği döneme yönelik yakın bir tanıklık niteliğinde. 10.07.2017 / 18:00 Doksanlı

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

İSLAMİ BANKALAR VE FİNANS KURUMLARI GENEL KONSEYİ (CIBAFI) GLOBAL FORUM 2018

İSLAMİ BANKALAR VE FİNANS KURUMLARI GENEL KONSEYİ (CIBAFI) GLOBAL FORUM 2018 İSLAMİ BANKALAR VE FİNANS KURUMLARI GENEL KONSEYİ (CIBAFI) GLOBAL FORUM 2018 Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, İslami Bankalar ve Finans Kurumları Genel Konseyi

Detaylı

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013 Başkent Pekin Yönetim Şekli Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 Nüfus 1,35 milyar GSYH 8,2 trilyon $ Kişi Başına Milli Gelir 9.300 $ Resmi

Detaylı

Yeni Anayasa Nasıl Olmalı, Nasıl Yapılmalı?

Yeni Anayasa Nasıl Olmalı, Nasıl Yapılmalı? tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Yeni Anayasa Nasıl Olmalı, Nasıl Yapılmalı? 12 Aralık 2011, Ankara Slide 2 Çerçeve TEPAV nedir? Yeni anayasa neden önemlidir? Yeni anayasa sürecinin ana

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

MACARİSTAN SUNUMU Dr. Csaba UJKERY

MACARİSTAN SUNUMU Dr. Csaba UJKERY VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI 28-30 MAYIS 2012, İSTANBUL Yargının Bağımsızlığı ve Yasama ve Yürütme Güçleriyle İşbirliği Türkiye Cumhuriyeti Hâkimler ve Savcılar

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015 Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi Şubat 2015 Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi Medya ve İletişim Merkezi İstanbul Enstitüsü İstanbul Enstitüsü

Detaylı

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 2. Hafta Ders Notları - 25/09/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü, 24 Kasım 2011 Perşembe günü Üniversitemiz Merkez Kampüsü Hünkar Salonu nda, hem Üniversitemizin

Detaylı

FİNANSAL TREND RAPORU MART - NİSAN 2017

FİNANSAL TREND RAPORU MART - NİSAN 2017 FİNANSAL TREND RAPORU MART - NİSAN 2017 2017 DE EKONOMİYE YÖN VERECEK TRENDLER Küresel piyasaların gündeminde son dönemde merkez bankalarının kararları ile büyüme rakamları öne çıkmıştır. ABD de açıklanan

Detaylı

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU 4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU Yeni Dönem Türkiye - AB Perspektifi Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Fırsatlar ve Riskler ( 21-22 Kasım 2013, İstanbul ) SONUÇ DEKLARASYONU ( GEÇİCİ ) 1-4. Türkiye

Detaylı

Bu bölümde A.B.D. nin tarihi ve A.B.D. hakkında sıkça sorulan konular hakkında genel bilgilere yer verilmektedir.

Bu bölümde A.B.D. nin tarihi ve A.B.D. hakkında sıkça sorulan konular hakkında genel bilgilere yer verilmektedir. - 1 - I. A.B.D. HAKKINDA GERÇEKLER Bu bölümde A.B.D. nin tarihi ve A.B.D. hakkında sıkça sorulan konular hakkında genel bilgilere yer verilmektedir. 1- Genel bakış A.B.D. nin değişen nüfus yapısı: http://usinfo.state.gov/journals/itsv/0699/ijse/ijse0699.htm

Detaylı

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim 1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim Türkiye de 2007 genel milletvekili seçimlerine ilişkin değerlendirme yaparken seçim sistemine değinmeden bir çözümleme yapmak pek olanaklı değil. Türkiye nin

Detaylı

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK Daha kapsayıcı bir toplum için sözlerini eyleme dökerek çalışan iş dünyası ve hükümetler AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK Avrupa da önümüzdeki

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi Murat Çokgezen Prof. Dr. Marmara Üniversitesi 183 SORULAR 1. Ne zaman, nasıl, hangi olayların, okumaların, faktörlerin veya kişilerin tesiriyle ve nasıl bir süreçle liberal oldunuz? 2. Liberalleşmeniz

Detaylı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER YILLIK PLANI

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER YILLIK PLANI . SINIF SOSYAL BİLGİLER YILLIK PLANI 08-09 Soru Bankası.hafta - Eylül BİREY VE TOPLUM Öğrendiklerimi Uyguluyorum... 6.hafta - 0 Eylül Olaylar ve Sonuçları....hafta 0-0 Ekim Biz Bu Toplumun Bir Üyesiyiz...

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADINLARA DESTEK MEKANİZMALARI ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz Projesi 3. Projenin

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

GENEL BAŞKANIN MESAJI

GENEL BAŞKANIN MESAJI GENEL BAŞKANIN MESAJI Küresel ekonomik kriz, ekonomiyi kalıcı olarak küresel dünyanın birinci önceliği haline getirdi. İkibinli yılların ilk dönemine yıkıcı bir savaş olan ABD nin Irak işgali damgasını

Detaylı

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar Dünya Bankası Grubu Hakkında Dünya Bankası nedir? 1944 te kurulan Banka, kalkınma desteği konusunda dünyanın en büyük kaynağıdır 184 üye ülke sahibidir

Detaylı

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00 Türkiye de siyaset yalnızca oy kaygısı ile yapılıyor Siyasete popülizm hakimdir. Bunun adı ucuz politika dır ve toplumun geleceğine maliyet yüklemektedir. Siyaset Demokrasilerde yapılır. Totaliter rejimler

Detaylı

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL Brezilya: Ülkeler arası gelir grubu sınıflandırmasına göre yüksek orta gelir grubunda yer almaktadır. 1960 ve 1970 lerdeki korumacı

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI Uluslararası Arka Plan Uluslararası Arka Plan Birleşmiş Milletler - CEDAW Avrupa Konseyi - Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Detaylı

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi tarafından tam algılanmadığı, diğer bir deyişle aynı duyarlılıkla değerlendirilmediği zaman mücadele etmek güçleşecek ve mücadeleye toplum desteği sağlanamayacaktır.

Detaylı

Türkiye nin Gizli Yoksulları 1

Türkiye nin Gizli Yoksulları 1 PLATFORM NOTU'14 / P-1 Yayınlanma Tarihi: 11.03.2014 * Türkiye nin Gizli ları 1 Thomas Masterson, Emel Memiş Ajit Zacharias YÖNETİCİ ÖZETİ luk ölçümü ve analizine yeni bir yaklaşım getiren iki boyutlu

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI 26 Kasım 2014 İstanbul, Sabancı Center TÜSİAD İş Dünyası Bakış Açısıyla Türkiye de

Detaylı

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL Ekonomi II 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 13.1.Makroekonomi Nedir?

Detaylı

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi 2015 2017 Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi ve Mali Analiz Yüksek Lisansı Bütçe Uygulamaları ve Mali Mevzuat Dersi Kıvanç

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

G20 BİLGİLENDİRME NOTU G20 BİLGİLENDİRME NOTU A. Finans Hattı Gündemi a. Büyüme Çerçevesi Güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyüme için küresel politikalarda işbirliğinin sağlamlaştırılması Etkili bir hesap verebilirlik mekanizması

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90 i Bu sayıda; 2014 Ocak ayı İşgücü ve İstihdam Verileri değerlendirilmiştir. i 1 2014 ün ilk ayında gerçek işsiz sayısı 4 milyon 924 bin

Detaylı

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.12, ARALIK 2016 ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI 30 Kasım 2016 Çarşamba günü Ortadoğu Stratejik

Detaylı

Bilmek Bizler uzmanız. Müşterilerimizi, şirketlerini, adaylarımızı ve işimizi biliriz. Bizim işimizde detaylar çoğu zaman çok önemlidir.

Bilmek Bizler uzmanız. Müşterilerimizi, şirketlerini, adaylarımızı ve işimizi biliriz. Bizim işimizde detaylar çoğu zaman çok önemlidir. Randstad Group İlkesi Başlık Business Principles (Randstad iş ilkeleri) Yürürlük Tarihi 27-11 -2009 Birim Grup Hukuk Belge No BP_version1_27112009 Randstad, çalışma dünyasını şekillendirmek isteyen bir

Detaylı

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı. K.MARAŞ'TA SON ANKET Anket Sonuçları MHP yi İşaret Etti Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI 7 Ocak 2015 İstanbul, Sabancı Center Sayın Konuklar, Değerli Basın Mensupları,

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI Editörler Doç.Dr. Gülay Ercins & Yrd.Doç.Dr. Melih Çoban TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI Yazarlar Doç.Dr. Ahmet Talimciler Doç.Dr. Gülay Ercins Doç.Dr. Nihat Yılmaz Doç.Dr. Oğuzhan Başıbüyük Yrd.Doç.Dr. Aylin

Detaylı

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ! İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!! IŞIL KURNAZ" GAZİ ÜNİVERSİTESİ UNDP 2014 İNSANİ GELİŞME RAPORU# TÜRKİYE TANITIM

Detaylı

2013 ABD Hükümeti Bütçe Krizi

2013 ABD Hükümeti Bütçe Krizi 2013 ABD Hükümeti Bütçe Krizi 1 Ekim 2013 tarihinde ABD Temsilciler Meclisi, Obamacare olarak bilinen sağlık reformunun bir yıl ertelenmesini içeren tasarıyı kabul etti. Tasarının meclisten geçmesinin

Detaylı

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 12. Hafta Ders Notları - 03/05/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Geçtiğimiz ay Suriye de Irak Şam İslam Devleti ve diğer muhalif güçler arasında yaşanan çatışmaya ilişkin, Suriye Devrimci Sol

Detaylı

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ 2014 OCAK SEKTÖREL YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ Nurel KILIÇ Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri sektörü, ekonomiye döviz girdisi, yurt dışında istihdam imkanları, teknoloji transferi ve lojistikten ihracata

Detaylı

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir.

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir. Haziran 25 Medya ve Güven 2013 Tüm hakları gizlidir. Gündem 1. Yöntem Bu araştırma Xsights Araştırma ve Danışmanlık, bu konu hakkında online araştırma yöntemiyle, toplamda 741 kişi ile bir araştırma gerçekleştirmiştir.

Detaylı

İLK 250 BÜYÜK FİRMA NE KADAR KÂR EDİYOR?

İLK 250 BÜYÜK FİRMA NE KADAR KÂR EDİYOR? 64 65 Ferda BESLİ CEO Besfin Finansal Hizmetler Danışmanlık A.Ş. www.besfin.com İÇ VE DIŞ SATIŞLAR 87.221 İLK 250 BÜYÜK FİRMA NE KADAR KÂR EDİYOR? DEĞERLENDİRMELER 6.827 7.672 Her yıl Bursa Ticaret ve

Detaylı

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

2 Ekim 2013, Rönesans Otel 1 MÜSİAD Brüksel Temsilciliği Açı çılışı ışı 2 Ekim 2013, Rönesans Otel T.C. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış,.... T. C. ve Belçika Krallığının Saygıdeğer Temsilcileri, 1 2 STK ların Çok Kıymetli

Detaylı

4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu

4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu BAŞKANIN SONUÇ DEKLARASYONU ( TASLAK ) 4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu Ana teması: İslam İşbirliği Teşkilatı Ülkeleri Arasında Ekonomik Entegrasyon: Beklentiler

Detaylı

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1 Rapor No: 41, Mart 2011 KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Center for Mıddle Eastern Strategıc Studıes mezhepçilik Irak

Detaylı

İktisat Tarihi

İktisat Tarihi İktisat Tarihi 7.5.18 SAVAŞLAR VE EKONOMİK PERFORMANS Savaş 10 milyon askerin ölümüne, 20 milyonunun yaralanmasına neden oldu. Ekonomik açıdan uzun dönemde fizik yıkımdan daha zararlı olan normal ekonomik

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Giriş I SBG103 1 3+0 3 5 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli Dersin

Detaylı

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER DUNYA GIDA GUNU ACLIGA KARSI BIRLESELIM Dr Aysegul AKIN FAO Turkiye Temsilci Yardimcisi 15 Ekim 2010 Istanbul Bu yılki kutlamanın teması, ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde dünyadaki açlıkla mücadele

Detaylı

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Bu ders kapsamında Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Alanında kullanılan nicel ve nitel araştırma

Detaylı

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları, Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları, Ankara Forumunun beşinci toplantısını yaptığımız için çok mutluyum. Toplantıya ev sahipliği

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2012, No: 33

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2012, No: 33 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2012, No: 33 i Bu sayıda; Kısa vadeli Dış Borç Stoku, Merkez Bankası Net Döviz Pozisyonu rakamları Uluslararası Yatırım Pozisyonu, Ve İmalat Sanayi

Detaylı

tarih ve 463 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki-1

tarih ve 463 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki-1 01.10.2013 tarih ve 463 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki-1 GÜZ BAHAR DERSİN KODU VE ADI T P K AKTS DERSİN KODU VE ADI T P K AKTS SAYISI** SAYISI** 1. YARIYIL 2. YARIYIL MAB143 İŞLETMEYE GİRİŞ 3 0 3 3.0

Detaylı

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir. Sevgili Meslektaşlarım, Kıymetli Katılımcılar, Bayanlar ve Baylar, Akdeniz bölgesi coğrafyası tarih boyunca insanlığın sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine en çok katkı sağlayan coğrafyalardan biri

Detaylı

Sanayide Durum, Ekonomik ve Siyasi Krizin Neresindeyiz?

Sanayide Durum, Ekonomik ve Siyasi Krizin Neresindeyiz? tmmob makina mühendisleri odası ankara şubesi Sanayide Durum, Ekonomik ve Siyasi Krizin Neresindeyiz? İktisatçı Yazar Mustafa SÖNMEZ Türkiye Ekonomisi ve Kriz Dinamikleri Prof. Dr. Hayri KOZANOĞLU Ekonomide

Detaylı

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ Furkan Güldemir, Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Tarihsel Süreç Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74 i Bu sayıda; Ağustos Ayı Dış Ticaret Verileri, 2013 2. Çeyrek dış borç verileri değerlendirilmiştir. i 1 İhracatta Olağanüstü Yavaşlama

Detaylı

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı Türkiye de işsizler artık daha yaşlı Esen Çağlar, Ozan Acar, Haki Pamuk Mart 2007 2001 krizinden günümüze Türkiye ekonomisinde iki önemli yapı değişikliği birlikte yaşanmıştır. Bir yandan makroekonomik

Detaylı

10.404. Güncel BES Verileri. Toplam Fon Büyüklüğü (milyar TL) 43,75. Faizsiz Fon Büyüklüğü (milyar TL) 1,85 152,31

10.404. Güncel BES Verileri. Toplam Fon Büyüklüğü (milyar TL) 43,75. Faizsiz Fon Büyüklüğü (milyar TL) 1,85 152,31 EYLÜL 15 Güncel Ekonomik Yorum Ağustos ayı içinde Türkiye kendi özeli başta olmak üzere dış etkenlerin de piyasalara etkisi ile sert inişli günleri yaşayarak geçirmiştir. Koalisyon çabalarının sonuçsuz

Detaylı

2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları

2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları 2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları Virpi Einola-Pekkinen 11.1.2011 1 Strateji Nedir? bir kağıt bir belge bir çalışma planı bir yol bir süreç bir ortak yorumlama ufku? 2 Stratejik Düşünme Nedir?

Detaylı

AĞUSTOS 2015 GÜNDEM ARAŞTIRMASI NA DAİR

AĞUSTOS 2015 GÜNDEM ARAŞTIRMASI NA DAİR AĞUSTOS 2015 GÜNDEM ARAŞTIRMASI NA DAİR Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, kamuoyunu yani halkın kanaatlerini karar alıcıların ve uygulayıcıların meşruiyetini sürdüren önemli bir faktör olarak görmektedir.

Detaylı

ADALET KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ. Adalet yürüyüşü korku zincirini kırdı. Cesaret ve umudu ateşledi.

ADALET KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ. Adalet yürüyüşü korku zincirini kırdı. Cesaret ve umudu ateşledi. 1 ADALET KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ Adaletin yok edildiği, korku, endişe ve çaresizlik duygusunun toplumu teslim aldığı bir süreçte milyonlar adalet için yürüdü. Adalet yürüyüşü korku zincirini kırdı.

Detaylı

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası

Detaylı

SİVİL TOPLUM VE SU. Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği. skantarli@ttkder.org.tr

SİVİL TOPLUM VE SU. Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği. skantarli@ttkder.org.tr SİVİL TOPLUM VE SU Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği skantarli@ttkder.org.tr SİVİL TOPLUM Prof.Dr.Fuat KEYMAN a göre 21.yüzyıla damgasını vuracak en önemli kavramlardan biri "Dostluk, arkadaşlık

Detaylı

DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BABACAN: TÜRKİYE, İŞ YAPMAK, HİZMET ÜRETMEK, ÜRÜN ÜRETMEK, PARA KAZ

DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BABACAN: TÜRKİYE, İŞ YAPMAK, HİZMET ÜRETMEK, ÜRÜN ÜRETMEK, PARA KAZ DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BABACAN: TÜRKİYE, İŞ YAPMAK, HİZMET ÜRETMEK, ÜRÜN ÜRETMEK, PARA KAZ Şubat 17, 2007-12:00:00 DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BABACAN: ''TÜRKİYE, İŞ YAPMAK, HİZMET ÜRETMEK,

Detaylı

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ DEĞERLENDİRMEK ÜZERE DÜZENLEDİĞİ BASIN TOPLANTISI KONUŞMA METNİ 15 TEMMUZ 2013

Detaylı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! Clara Zetkin haklı olarak Kadının özgürlüğünün, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, emeğin sermayenin

Detaylı

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR... XI GİRİŞ...1 1. İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARIN KURUMSAL TEMELLERI VE

Detaylı

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,

Detaylı

TİCARİ İLİŞKİLER DURUM İKÖ ÜLKELERİ ARASINDA AVRUPA BİRLİĞİ >>

TİCARİ İLİŞKİLER DURUM İKÖ ÜLKELERİ ARASINDA AVRUPA BİRLİĞİ >> AVRUPA BİRLİĞİ >> Hazırlayan: Mustafa BAYBURTLU (TOBB AB Daire Başkanı) İKÖ ÜLKELERİ ARASINDA TİCARİ İLİŞKİLER VE EKONOMİK DURUM İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) üyesi ülkelerin ekonomik yapıları, ekonomik

Detaylı

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Kamuoyu Yoklaması Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi 2017 1 Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara

Detaylı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum Piyasalarda Bugün Ne Oldu? EURUSD USDTRY GBPUSD BRENT PETROL ALTIN FOMC Üyelerinin Yeni Yıl Beklentileri Dikkatle Takip Edilecek Yeni haftanın en önemli

Detaylı

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ STRATEJİK VİZYON BELGESİ ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ Ekonomi, Enerji ve Güvenlik; Yeni Fırsatlar ( 20-22 Nisan 2016, Pullman İstanbul Otel, İstanbul ) Karadeniz - Kafkas coğrafyası, tarih boyunca

Detaylı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-VI Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Engellilere

Detaylı

Faik ÖZTRAK Tekirdağ Milletvekili

Faik ÖZTRAK Tekirdağ Milletvekili Faik ÖZTRAK Tekirdağ Milletvekili HAYIR DA; HAYIR VAR. Dünyanın en mutlu, en iyi eğitim, sağlık ve gelir koşullarına sahip insanları, milletin ortak aklını kullanan parlamenter rejimle yönetilen ülkelerde

Detaylı

Haziran 2015 Seçimlerine Giderken Kamuoyu Dinamikleri

Haziran 2015 Seçimlerine Giderken Kamuoyu Dinamikleri Haziran 2015 Seçimlerine Giderken Kamuoyu Dinamikleri Ali Çarkoğlu 5 Mayıs 2015 S. Erdem Aytaç Koç Üniversitesi Saha Araştırmaları Merkezi Araştırmanın Künyesi 49 ilde 2201 katılımcı ile yüz yüze görüşme

Detaylı

TOPLUMU TANIMA TOPLUMUN TANIMI TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ

TOPLUMU TANIMA TOPLUMUN TANIMI TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMU TANIMA TOPLUMUN TANIMI Toplum; sosyal gereksinimlerini karşılamak için etkileşen ve ortak bir kültürü paylaşan çok sayıdaki insanın oluşturduğu bir birlikteliktir. 1. Toplumdaki kişiler demografik

Detaylı

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ Girişimcinin Gündemi GİRİŞİMCİLER VE KOBİ LER AÇISINDAN MARKA VE ÖNEMİ Günal ÖNCE Günümüzde markalara, Amerikan Pazarlama Birliği nin tanımladığının yanı sıra sadece sahip oldukları

Detaylı

Sayın DEİK Başkanım, Kıymetli Konuklar, Değerli Basın Mensupları, Hepinizi Türkiye İhracatçılar Meclisi ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.

Sayın DEİK Başkanım, Kıymetli Konuklar, Değerli Basın Mensupları, Hepinizi Türkiye İhracatçılar Meclisi ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum. Sayın DEİK Başkanım, Kıymetli Konuklar, Değerli Basın Mensupları, Hepinizi Türkiye İhracatçılar Meclisi ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum. Bu akşam, Ambargo Sonrası İran: Ekonomik ve Ticari Etki Analizi

Detaylı

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 ( STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 Yeni Dönem Türkiye - Suudi Arabistan İlişkileri: Kapasite İnşası ( 2016, İstanbul - Riyad ) Türkiye 75 milyonluk nüfusu,

Detaylı

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı Orta Doğu Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı Ali SEMİN BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı 56 Stratejist - Temmuz 2017/2 Orta Doğu da genel olarak yaşanan bölgesel kriz ve

Detaylı

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Hamit BİRTANE Uzman Mart 2012 TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Günümüz ekonomilerinin en büyük sorunlarından biri olan

Detaylı

DERS PROFİLİ. Amerikan Siyaseti POLS 233 Güz 3 3+0+0 3 6. Yrd. Doç. Dr. Ödül Celep

DERS PROFİLİ. Amerikan Siyaseti POLS 233 Güz 3 3+0+0 3 6. Yrd. Doç. Dr. Ödül Celep DERS PROFİLİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Kredi AKTS Amerikan Siyaseti POLS 233 Güz 3 3+0+0 3 6 Ön Koşul Yok Dersin Dili Ders Tipi Dersin Okutmanı Dersin Asistanı Dersin Amaçları

Detaylı

İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU

İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU TEMMUZ 2016 ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ 1. ÖZET BİLGİLER Resmi Adı : Azerbaycan Cumhuriyeti Nüfus : 9,780,780 Dil :Resmi dil Azerice dir. Rusca ve Ermenice

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX BIRINCI BÖLÜM ANAYASA HUKUKUNUN KISA KONULARI 1. 1961 Anayasası ile 1982 Anayasası nın Hazırlanış ve Kabul Ediliş Süreçlerindeki Farklılıklar...1 2. Üniter, Federal ve Bölgeli

Detaylı

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI 1. ve Terörizm (UGT) Yüksek Lisans (YL) Programında sekiz

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN)

SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN) SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN) ESKİ MÜFREDAT 1.ÜNİTE İLETİŞİM VE İNSAN İLİŞKİLERİ 1. İletişimi, olumlu olumsuz etkileyen tutum ve davranışları fark

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM 2013 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 2,8 oranında büyüyen ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 3,6 oranında büyümüştür. ABD de 6 Aralık 2013 te

Detaylı

KKTC SİYASİ ARAŞTIRMA RAPORU

KKTC SİYASİ ARAŞTIRMA RAPORU KKTC SİYASİ ARAŞTIRMA RAPORU Ekim, 2017 1 Araştırmanın Amacı ve Önemi Bu araştırma Gezici Araştırma Merkezi tarafından, KKTC genelinde sosyal, ekonomik, politik konular ile ilgili seçmenin düşüncesini

Detaylı

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN? Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN? -Nereden?- Sosyal Sorunlar? İşsizlik, yoksulluk, ayırımcılık. Sosyal sınıflar, tabakalar, gruplar? İşsiz, yaşlı, çocuk, engelli. Yasalar, kurumlar, araçlar? -Anayasa,

Detaylı

YEDİNCİ BÖLÜM MAKROEKONOMİ: TANIM, KAPSAM VE GELİŞİM

YEDİNCİ BÖLÜM MAKROEKONOMİ: TANIM, KAPSAM VE GELİŞİM YEDİNCİ BÖLÜM MAKROEKONOMİ: TANIM, KAPSAM VE GELİŞİM Neler Öğreneceğiz? Makroekonominin tanımı Makroekonomi ve Mikroekonomi Ayrımı Makroekonominin Gelişim Süreci ve Tarihi Düşünce Okullarının Makroekonomik

Detaylı