SEMPOZYUM ÖZET KİTAPÇIĞI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SEMPOZYUM ÖZET KİTAPÇIĞI"

Transkript

1 SEMPOZYUM ÖZET KİTAPÇIĞI

2 İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Prof. Dr. Cem i Demiroğlu Oditoryumu İstanbul Üniversitesi Psikoloji Günleri Düzenleme Kurulu Başkan: Çise Can EYMİRLİ Başkan Yardımcıları: Aslı ÇELİKLER Mine ALTINSOY Üyeler: Ceyda GEZGEN Ebru KARATAŞ Eray ÇALIŞKAN Melike AMET Meltem DEMİR Merve BIÇAKÇI Müge KURBAN Sinem GAZEZ Yağmur GEZMİŞ Akademik Danışmanlar: Prof. Dr. Ayşe AYÇİÇEĞİ DINN Yrd. Doç. Dr. Bengi PİRİM DÜŞGÖR

3 3 Mayıs Perşembe Psikiyatrist Dr. Tanju SÜRMELİ PEAK PERFORMANS VE PSİKİYATRİK HASTALIKLARDA NEUROBİOFEEDBACK Biofeedback (biyolojik geribildirim) kişinin normalde kontrol edemediği ya da bilincinde olmadığı fizyolojik işlevleri (kas hareketleri, solunum, kalp atışı, beyin dalgaları) üzerinde kontrol sağlamayı öğrendiği bir operant koşullanma prosedürüdür. Kişi, daha önce fark edemediği birçok bedensel tepkisinin farkına varıp anormal olarak işleyen kalp atışı, kan basıncı, vücut ısısı, uyku düzeni, stres ve kaygı düzeyi, kas gerginliği vb. bedensel mekanizmaları bu yöntemle kontrol edilebilmekte ve Performansını arttırabilmektedir. Psikiyatrik hastaların EEG lerinin %64 den % 68 inde patofizyoloji göze çarpmaktadır ve bu sonuçlar, organik beyin lezyonunu elemekten öte ek fayda sağlamaktadır. QEEG nin Klinik Psikiyatride kullanımıyla ilgili Amerikan NöroPsikiyatri Birliğinin Araştırma Komitesinin raporu, QEEG Nörometrik analizin bazı psikiyatrik hastalıkların teşhisinde çocuklarda dikkat ve öğrenme problemlerinde, yetişkinlerde duygudurumu ve akıl sağlığı bozukluklarında kullanılmasının bilimsel kanıtlanmış bir yöntem olduğunu deklare etmektedir. Nörometrik QEEG analizinde, bütün QEEG değişkenleri z puanla hesaplanmaktadır; z puanı da o yaş grubu için +/- 2 ye kadar standart sapma normal olarak kabul edilmektedir. Eğer standart sapma, normalden daha fazlaysa, bu nöropatoloji ve anormallik şiddetini belirler. Z puanlarını normalize edebilenler, Neurofeedback tedavisinden en fazla faydalananlar olduğu bir çok çalışmada gösterilmiştir. Kanıta dayalı Tıp kriterleri içinde Neurobiofeedback Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Epilepsi, Anksiyete Bozukluğu/Depresyon, Uyku Bozuklukları, Migren, ve Kafa Traması tedavilerinde kullanılmaktadır. Uzm. Psk. Ayben ERTEM STRESİN VÜCUDA ETKİLERİ VE BIOFEEDBACK Selye (1974), stresi, herhangi bir baskı sonucunda vücudun verdiği özgül olmayan tepki olarak tanımlamıştır. Stresin nedenleri mevcut koşullarla ilişkilidir yani kişinin ortamındaki faktörlere göre stres azalabilir ya da artabilir (ev, iş yeri, konuşma yaparken vb.). Ortamdaki stresli koşullar fizyolojik bir tepkiye yol açar. Eğer bu tepki uzun süreliyse ya da sürekli ise kişide günlük yaşamında karşılaşabileceği sıradan uyaranların bile aşırı yük olarak algılanmasına, baş edemeyeceği bir hale dönüşmesine yol açabilir bu da sürekli bir bitkinliğe sebebiyet verebilir. Strese verilen tepki, vücudun çeşitli yerlerinde eş zamanlı olarak beyin, endokrin sistemi ve immun sistemde görülür ve stres tepkisinin temelini oluşturur. Yüksek kortisol seviyesine maruz kalanların beyinlerinin ve hafızalarının zarar gördüğü yapılan çalışmalarda gösterildi. Birçok çalışmaya göre yüksek kortisol seviyelerine sürekli maruz kalındığında beyinde belleğe depo etme görevi olan hipokampüs hasar görüyor ve bu da öğrenme becerilerini azaltıyor. (Ohl, Michaelis, Vollmann-Honsdorf, Kirschbaum & Fuchs, 2000). Yüksek kortisol seviyeleri, kan şekeri metabolizmasını bozabilir, kilo alımı gözükebilir, yüksek kan basıncına neden olabilir, testesteron seviyesinde düşüş olabilir, kas ve kemik kaybına neden olabilir, cinsel fonksiyonda azalma görülebilir, başağrılarına neden olabilir, anksiyeteye neden olabilir, duygusal problemleri tetikleyebilir, bağışıklık sisteminin ayarını bozabilir ve hatta kansere sebebiyet verebilir(moisse, 2010). Böbreküstü bezleri küçülebilir ve üretimi azalabilir. Stres hormonlarının hafıza merkezlerine direkt olarak toksik olduğu ve beyin hücrelerini öldürdüğü çalışmalarla gösterildi. Kronik stres, sinir yollarının da işlevini bozarak sinir hücrelerinin ölmesine sebebiyet verebilir (NIMH, 2011; Mayo Clinic, 2011). Dolayısıyla stresin tüm vücuda zarar verdiği aşikardır. Biofeedback, genel olarak insan bedenindeki fizyolojik tepkileri yani el sıcaklığı, ter bezleri aktivitesi, solunum sürati, kalp atışı sürati, kan basıncı ve beyin dalgaları paternleri ölçmek için bir takım araçlardan faydalanan bir beyin eğitim tekniğidir. Bu yöntem, hastanın kendi bedenini kontrol altına alarak, üzerinde bazı değişiklikler yapabilmesidir. Bireyin bedensel farkındalığını arttırmakta ve ruhsal olarak gerginlikten kurtulup rahatlamasını sağlamaktadır. Kişi, daha önce fark edemediği birçok bedensel tepkisinin farkına varır. Anormal olarak işleyen kalp atışı, kan basıncı, vücut ısısı, uyku düzeni, stres ve kaygı düzeyi, kas gerginliği vb. bedensel mekanizmaları bu yöntemle kontrol edilebilmektedir Doç. Dr. Ömer Ayhan KALYONCU AŞKIN SARHOŞLUK HALLERİ Aşk insana zaman zaman haz, zaman zaman acı vermektedir.insanlar aşk için yaşarlar, aşk için ızdırap çekerler. Aşk uğruna mücadeleler verilmiştir, şiirler yazılmış destanlara konu olmuştur. Ama yine de aşk bazen sanki bir madde bağımlılığı gibidir. Bağımlı kişi, zarar vermesine rağmen, bağımlılık yapan nesneyi tekrar tekrar kullanır. Bu sunumda aşk ve bağımlılık konuları birlikte ele alınacak ve dinleyicilerle birlikte interaktif olarak işlenecektir.

4 Prof. Dr. Mehmet Zihni SUNGUR İLİŞKİDE ERKEKLER VE KADINLAR: BENZERLİKLER ve FARKLILIKLAR-ERKEKLER MARS TAN, KADINLAR VENÜS TEN Mİ? Yalnızca politik doğruların konuşulduğu bir dünyada kimse kadın erkek farklılıklarını konuşmak istemez. Hatta bu farklılıkları tartışmaya açan bir zihniyetin bile ayrımcılıkla suçlanma olasılığı vardır. Ancak farklılık eşitliğe aykırı bir kavram değildir. Eşit olmak için benzer ya da aynı olmak gerekmez. Farklı olup halen eşit olduğumuz bir dünyada farklılıklar daha iyi kabul edilecek ve farklılıklarla birlikte uyum içinde yaşamayı öğrenmek daha çok mümkün olacaktır. Bu sunumda ilişkinin değişik aşamalarında (aşk, evlilik, boşanma gibi) kadınlar ve erkekler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar hem düşündürücü hem de mizahi bir biçimde ele alınacak ve cinsiyetlerin birbirlerinin tamamlayıcıları olabilmeleri için gerekli koşullar dinleyicilerle etkileşim içinde ele alınacaktır. Sunumda sözü edilecek farklılıkların yalnızca bir kısmının bile bilinip, kabul edilmesi partnerlerin daha uyumlu yaşamaları, daha iyi iletişim kurabilmeleri ve daha mutlu bir birliktelik için değerli olacaktır. Bireyin özel yaşamı onun iş ve sosyal yaşamından bağımsız düşünülemeyeceğinden özel yaşamındaki huzurun iş yaşamına da yansıyacağı ve genelde yaşam kalitesini ve iş performansını artıracağını varsaymak yanlış olmayacaktır. Çoğu ilişki bir aşık olma dönemi ile başlar. Birisi diğerine aşık olduğunda sevilen kişinin algılanması artık değişmiştir. Bu nedenle aşık olma dönemi bir görme kusuru dönemi olarak da tanımlanabilir. Partnerler birbirlerinin mutluluk kaynağı olduklarından ve neredeyse birbirleri için doğduklarını düşündüklerinden, aşık olma dönemi aynı zamanda hayali ve düşsel bir birliği de temsil etmektedir. Bu dönemde erkekler ve kadınlar arasındaki farklılıklar belirgin değildir. Böylesi bir birlik ve birliktelikte sözcüklere de pek gerek duyulmaz. Çünkü aşkın evrensel bir dili vardır. Ancak tehlike burada başlamaktadır; çünkü bireyselliği ortaya koyan sözcüklere gerek duyulmadığında ilişki artık sözcük öncesi veya sözcük ötesi olmuştur. Bu düşsel birliktelik bazen evliliğe kadar gidebilir. Evliliğin istatistiklerle desteklenen katastrofik sonuçlarına karşın!.. (Katastrofiye ilişkin bu tanım ve evliliğe ilişkin diğer katastrofik sonuçları, sunum sırasında verilecektir.) Eş konumuna giren partnerin bir dönem idealize edilmiş olan imajı artık olumlu değildir. Yıllar geçtikçe aynı eş mutsuzluğun kendisi bile olabilir. Sözcükler tehlikeli olmaya başlar, birlik ve birliktelik tehdit altına girer ve bazen aynı eş, dışarıda yağan yağmurun bile nedenidir!.. Bu öykü size tanıdık geliyor mu? Eğer tanıdıksa bu durum partnerlerin cinsiyetlerinden bağımsız, bireysel özelliklerinden mi, yoksa erkekler ve kadınlar arasındaki farklılıklardan mı kaynaklanmaktadır? Prof. Dr. Kemal SAYAR VAROLUŞÇU PSİKOTERAPİ AÇISINDAN ANKSİYETE Paul Tillich'e göre, Anksiyete 'varlığın muhtemel bir yokluğun farkına varmasıdır' ve anksiyete kaçınılmaz ve yok edilemezdir. Endişe (anksiyete) bizi cesarete yöneltir, çünkü diğer seçenek umutsuzluktur. Cesaret anksiyeteyi üstlenerek, umutsuzluğa direnir. Hayatın erken dönemlerinde karşılaştığımız yoğun tehdit ve güvensizlikler bizi anksiyeteye daha duyarlı hale getirebilir. Ancak bütün bunlar, insanda zaten var olan, hayata daha endişeli bir biçimde tepki verme eğilimini besler. Varoluşçu Psikoterapide kişinin kendi içinde saklı olanı açığa çıkarması önemlidir ve terapi iyileşmek değil hayatın yaralarıyla cesurca yüzleşmektir. Varoluşçu terapi, hayatı olduğundan daha iyi kılmaya çalışmaz. Anksiyeteyi dindirmeye çalışmak yerine, danışanlardan, onunla yüzleşecek cesareti göstermelerini ister. Danışanına, incinebilirlik ve kısıtlamalarının ne olduğuna dair yardımcı olmaya çalışır. Danışanın kendisini kandırmasını önlemek, hayatı bütün meydan okuma ve karmaşıklığı içinde kabullenmesini sağlamak ister Prof. Dr. Nahit Motavallı MUKADDES ÇOCUKLUKTAN YETİŞKİNLİĞE DEHB & DEHB Derneği Başkanı H. Nezih ÇINGIR ÇOCUKLUKTAN ÖLÜME DEHB İLE YAŞAMAK

5 Prof. Dr. Doğan ŞAHİN DİNAMİK YÖNELİMLİ CİNSEL TERAPİLER: CİNSEL SORUNLAR NASIL TEDAVİ EDİLİR? Cinsel sorunlar ve nedenleri Psikojenik faktörlere bağlı cinsel sorunlar, oldukça farklı olabilen çok sayıdaki psikolojik etkenin bir veya daha fazlasının etkileri sonucunda ortaya çıkarlar. Psikanalitik teori cinsel işlev bozukluklarına kritik çocukluk yaşantılarından köken alan bilinçsiz çatışmaların yol açtığını söyler. Diğer yandan psikopatolojiye sistemik yaklaşan teorsiyenler, cinsel yetersizliğin köklerini cinsel yönden yaralayıcı bir ortam yaratmaları nedeniyle çiftler arasında gelişen patolojik etkileşime bağlarlar. Davranışçı model ve öğrenme teorisi ise cinsel tepkiyi bozan şartlı tepkilerin cinsel davranışı takip eden kötü olasılıklardan kazanılmış olduğunu söyler. Çağdaş toplumda, olumsuz duygulanım ve çatışmalar, hemen neredeyse değişmez olarak cinsel güdülerin saf hazzını engelleyici bir rol oynarlar. Cinsel isteklerle; tanrıların, toplumun ve ebeveynlerin öç alma korkusu arasındaki çatışma her zaman vardır ve belki de şu andaki çocuk yetiştirme koşulları için bir dereceye kadar kaçınılmazdır ve kişinin genellikle farkındalığının dışındadır. Fakat bireysel yaşamın cinsel ve cinsel olmayan yönleri üzerinde güçlü zarar verici etkileri olmaktadır. Cinsel terapiler Cinsel terapinin temel modeli Masters ve Johnson tarafından geliştirilmiştir St Louis deki Enstitülerinde 2 haftalık yoğun bir terapi uyguluyorlardı ve çiftleri evlerinden uzakta tutuyorlardı. Başlangıçta medikal, fizyolojik ve seksüel gelişim inceleniyordu, daha sonra tedaviye yanıtlarının konuşulduğu yuvarlak masa toplantıları yapılıyordu. Çiftlere bu şekilde geri bildirim veriliyordu, önerilerde bulunuyordu. Basamaklı seriler halinde cinsel ilişki ödevleri uygulanıyordu. Daha sonra da uygulanan egzersizler psikoterapi ortamında konuşuluyordu. Egzersizlere verilen yanıtların incelenmesi çifte ve terapiste zorlukların nerede olduğunu, istenmeyen defansların nerede ortaya çıktığını anlama ve çözme olanağı veriyordu. Dinamik yönelimli cinsel terapiler Cinsel terapilere dinamik yaklaşımın dahil edilmesi Helen Singer Kaplan ile başlar. HS Kaplan ın yaklaşımı Masters Johnson yönteminden temellenmekle beraber piskodinamik yaklaşımlar daha sık kullanılır. Lief cinsel terapilerle dinamik yaklaşımın güzel bir entegrasyonun sunar. Tedavi yaklaşımında eğitim, destekle başlar özel davranışçı yaklaşımlar, kişilerarası çatışmalar için evlilik terapisi, internal obje ilişkilerinden kaynaklanan konular için psikanaliz ve dinamik psikoterapinin uyumlu bir entegresyonundan oluşan bir yöntem uygular. Çiftin ya da başvuran hastanın sorununu ne kadar geniş kapsamlı ele almak gerekeceği, evlilik veya çifte ilişkin sounların terapide ne kadar önemli bir yer tutacağı ya da erken dönem obje ilişkilerinin ne kadar çözümleneceği çiften çifte ve hastadan hastaya göre değişir. Hasta ve çiftle yapılan görüşmelerden sonra çiftin ve hastanın beklentileri göz önünde bulundurularak karar verilir. Eğer cinsel isteksizlik ve ilgisizlik gibi bir sorun varsa sorunu daha geniş ele almak ve obje ilişkileri ile dinamiklere ağırlık vermek gerekebilir. Bir başka ayrım noktası Sharff ın önerdiği distal ve paroksimal anksiyete ayırımıdır. Proksimal anksiyete anlık ve güncel cinsel durumun yüzeysel faktörlerinden kaynaklanan anksiyete olarak tanımlanır ve önde olan bu ise daha çok seks terapisi uygulamak uygundur. Distal anksiyete ise obje ilişkileri konularından ve altta yatan faktörlerden kaynaklanan anksiyeteyi ifade eder ve bu durumda daha çok analitik yaklaşım uygundur. Seks terapisi uygulanırken egzersizlere verilen yanıtlar ve egzersizlerin yapılma biçimleri obje ilişkilerinin aydınlatılmasına ve çözümüne olanak verir. Çiftlerin ilişkilerindeki zorluklar ya da problem yaratıcı tutmların erken obje ilişkileri ile bağlantıları bulunup çözümlendikçe çiftin seks terapisindeilerlemeleri yanından genel ilişkilerinde de önemli değişiklikler ve düzelmeler ortaya çıkar. Bu yazıda daha çok seks terapisi ile dinamik terapilerin bir sentezini içeren kısa dönemli ve cinsel sorunun çözümlenmesine odaklanan bir dinamik yönelimli destekleyici psikoterapi anlayışından söz edeceğim. Yukarıda anlatılan dinamik yönelimli destekleyici psikoterapilerle ilgili genel anlayışa ek olarak dinamik yönelimli destekleyici seks terapisinde terapist hasta ve eşine çeşitli önerilerde bulunur, ödevler verir ve genel bir çerçeve içerisinde hareket eder. Tedavi Basamakları Genital Olmayan Duyumsal Odaklanma: (Cinsel organlar dışında vücut) 1 Genital Duyumsal Odaklanma- I : (Cinsel organlar dahil) 2 Genital Organların İncelenmesi 3 Kendi Kendine Haz Verme ve Masturbasyon 4 Genital Duyumsal Odaklanma- II 5 Genital Duyumsal Odaklanma -III 6 Hareketsiz cinsel birleşme 7 Hareketli Cinsel Birleşme

6 Prof. Dr. Başak YÜCEL Psk. Elif ERGÜNEY Psk. Ezgi DEVECİ YEME BOZUKLUKLARI: MULTİDİSİPLİNER VE ENTEGRATİF TEDAVİLER Yeme Bozuklukları (YB), dünyada ve ülkemizde yaygınlığı giderek artan ve hayati risk içeren durumlardır. DSM-IV-TR de Anoreksiya Nervoza (AN), Bulimiya Nervoza (BN) ve Başka Türlü Adlandırılamayan Yeme Bozuklukları (BTA) şeklinde üç tanı kategorisinde değerlendirilen YB de etkili tedavi uygulanmadığı takdirde hastaların iyileşme oranları düşük, hastalığın nüks oranı ise yüksektir. Obezite ise psikiyatrik tanı ve sınıflama sistemlerinde yer almayan bir tıbbi hastalık olmakla birlikte, psikiyatrik bozukluklar ve özellikle yeme bozuklukları ile yakın ilişki içindedir. Bu nedenle ruh sağlığı çalışanları ve diğer sağlık çalışanlarının günlük uygulamalarında bu grubun ruhsal sorunlarına duyarlılığı önemli görünmektedir. Sıklıkla diğer psikiyatrik ve tıbbi bozuklukların birlikte görüldüğü YB de tedavi çok yönlü, bütünleştirici ve multidisipliner bir ekip çalışmasını gerektirmektedir. Bu ekip içinde psikiyatri dışındaki tıp branşları, iç hastalıkları, endokrinoloji, gastroenterolojinin yanı sıra diş hekimi beslenme uzmanı gibi dalların da bulunması bir gerekliliktir. Ayrıca psikiyatristler ve psikologların da yakın işbirliği içinde çalışması çoğu zaman bir ihtiyaçtır. Yeme bozukluklarında psikofarmakolojik tedavilerin yanı sıra psikoterapilerin uygulanması zorunludur. Benzer biçimde obezitede karşılaşılan ruhsal sorunlarda da psikoterapi uygulamaları yararlı olabilmektedir. Verilen tüm bu bilgiler ile birlikte panelin ilk bölümünde Yeme Bozuklukları ve Obezite anlatılacak; tedavide multidisipliner yaklaşım ve öneminin üzerinde durulacaktır.yeme Bozuklukları tedavisinde psikoteröpötik müdahalelerin içerisinde Bilişsel Davranışçı Terapilerin BN tedavisindeki etkinliğinin yanı sıra YB alanında henüz etkinliği saptanmış tedaviler olmamasına karşın, Kişilerarası Terapiler ve Motivasyonel Terapiler umut vaat eden sonuçlar vermektedir. Bu doğrultuda, panelin ikinci bölümünde, Kişilerarası Terapiler ve Motivasyonel Terapilerin YB alanındaki uygulamaları örnek vaka sunumu ile anlatılacaktır. Panelin üçüncü bölümünde ise (Obezite ve Tedavi Yöntemleri) obezite tedavisinde kullanılan diyet, egzersiz, davranış değişimi, ilaç ve cerrahi yöntemleri ile Bilişsel Davranışçı Terapi Yöntemleri ve Grup Psikoterapisi nin obezite tedavisindeki yeri ve önemi tartışılacaktır. Ardından Obezite grup terapisi ile ilgili örnek bir video-vaka sunumu izlenecektir. 4 Mayıs Cuma Prof. Dr. Tevfika TUNABOYLU İKİZ PSİKOSOMATİK HASTALIKLARIN PSİKANALİTİK TEDAVİSİ Psikosomatik kuramları geleneksel tıp anlayışı içeren ve devamındaki medikal yaklaşımlar ve psikosomatik psikanalitik yaklaşım içeren oluşumlar olarak iki ayrı ama birbirini bütünleyen kuramlar olarak görebiliriz. Psikanalitik kurama göre değerlendirilen somatik hastalıklar, Freudyen kuramı temel alıp, ruhsal aygıtın standart herkes için aynı olmadığı ve bu işleyişteki farklılığın kişisel dünyayı aydınlattığını öne süren bir biçimde ele alınır. Buradan hareketle psikosomatik psikanalitik yaklaşımda beden ve ruhsallık ayrı ele alınmaz, Paris Psikosomatik Okulu psikosomatik hasta nedir? Psikosomatik hastalık nedir? gibi iki önemli soruya yanıt arayarak hasta ve hastalık kavramlarını inceler. Bu okulun hastaları ruhsal aygıtın işlevleri üzerinden açıklamaları ise beraberinde bazı yenilikçi kavramları ortaya koymalarına neden olmuştur. Psikosomatik hastalarla ilgilenen psikanalistler organ ile uğraşmazlar bu tıbbın alanıdır onlar hastanın ruhsal dünyası ile ilgilenirler. Yani olaylar karşısındaki duygulanımları, öfkeleri gibi. Tedavideki temel hedef tabii ki hastanın kapasitesi doğrultusunda hayat içerisindeki olaylara yaklaşmada en iyi ruhsal işleyişe sahip olabilmesini sağlamaktır.psikosomatisyen psikanalist bu tipte hastalarla çalışırken de konum olarak psikanalisttir ve çerçevesi aynıdır. Burada asıl vurgulayacağımız ve klasik analiz küründen farklı olan bir kavram analistin annesel işlevi dir. Psikosomatik hastalarla genelde yüz yüze çalışma yapılmasını nedeni de bu annesel işleve olan ihtiyaçtır. Psikanaliz seansından farklı olarak bu annesel işlev üzerine kurulu çalışmada tabii ki aktarımlardan söz etmek yerine Catherine Parat nın bahsettiği temel aktarım söz konusu olabilmektedir. Burada hatırlamamız gereken önemli bir nota da somatik bir hastalık değişik her türden ruhsal işleyişteki kişilerin başına gelebilir. Marty nin hepimiz psikosomatiğiz cümlesi bunu anlamak için ideal bir cümledir Doç. Dr. Talat PARMAN PSİKANALİZ VE KLİNİK UYGULAMALAR

7 Yrd. Doç. Dr. İrem ATAK ANNELİĞİN KIYISINDAKİ KADINLARLA ÇALIŞMAK Karanlık kıta tanımıyla penisten yoksun olarak hayata katılan kadın için; kadınlık bir kara yı simgeliyorsa, deniz de belki anneliktir. Çünkü deniz, bir okyanus ile bağı olan ve büyük bir alanı kaplayan ve genellikle tuzlu olan su birikintisidir. Annelik de deniz gibi tuzludur, hatta bazen kadının ağzını yakacak kadar; ama sonuçta deniz okyanusa uzanır, uçsuz bucaksızdır, içinde olmak haz verir. Kıyı ise kara ile suyun birleştiği yerdir. İşte bazı kadınlar kendi arzularıyla bu kıyıda durmaya devam ederler. Aslında, ebeveyn olma, kişilerin kendilerini diğerleri gibi yetişkin olarak görme, cinsel olarak yeterli ve doğurgan olarak tanımlama hislerini destekleyerek evliliğin temelinde yatan bir varsayım olarak karşımıza çıkar. Öte yandan, çocuk sahibi olmada, ebeveynlerin tasarımları önemli rol oynamaktadır. Ruhsal dünyada, özellikle annenin, hem bebeği hem de bir ebeveyn olarak kendisi hakkındaki tasarımları önceliklidir; bu durum, annenin bebekle ilişkisinin belirleyicisidir. Gerçek bebek annenin kollarındaki bebektir; ancak onun öncesinde annenin zihninde hayal edilen bebek vardır. İşte tasarımlardan oluşan bu ruhsal dünya, sadece dünyaya gelmiş olan bebekle etkileşimi değil, doğumdan ve hatta bebek oluşmadan önceki düşlemleri, korkuları, rüyaları, çocukluk anılarını, ebeveynleri ve gelecekle ilgili beklentileri de içermektedir. Bebek sahibi olmak, bilinçdışında da önemli bir çalışmayı gerektirmektedir. Kadın bedeni doğum, süt verme, yeni doğmuş bir bebeğe bakım verme gibi eylemlerin canlılığı ile hayat bulmakta; ancak bunun karşısında istenmeyen gebelik sonlandırıldığında bedendeki ölüm, yokluk, boşluk duyguları harekete geçmektedir. İşte tüm bu noktalarda çalışılacak ya da odak noktamız bağlamında tedavi edilecek farklı ruhsal durumlar söz konusudur. Bu sunumda tüm bu problematikler ele alınmaya çalışılacaktır. Uzm. Psk. Funda AKKAPULU AYDIN ÇOCUKLA PSİKANALİTİK ÇALIŞMADA AİLENİN YERİ Freud 1923 yılında Encyclopaedia Britannica ya yazdığı maddede psikanalizi, başka türlü ulaşılması mümkün olmayan ruhsal süreçleri araştırma yöntemi olarak tanımlar. Bu yöntemi uygulanabilir kılan ise terapötik çerçeve adı verilen koşullar bütünüdür.yetişkin analizinde psikanaliz ile psikanalitik psikoterapi arasındaki sınırı terapötik çerçevenin kuruluşu belirler. Terapötik çerçeve kurulurken şu alt başlıklar içinde yapılanma sağlanabilir: Zaman, divan, tarafsızlık ve ücret.bu sunumda çocukla yürütülecek olan psikanalitik bir çalışmada çerçeve nedir, koşulları nelerdir, çocuklarla çalışmadaki zorluklar nerelerden kaynaklanır, bu çalışmada aileninyeri neresidir soruları üzerinde durulacaktır. Herbir koşul aşağıdaki merkezlerden hareketle tartışılacaktır: Psikanalitik çalışma seans adı verilen, süresi ve sıklığı değişmez zaman dilimi içinde uygulanır.bu ilk koşulda hemen karışımıza analist ile çocuk analizan arasında bulunan anne-baba çıkmaktadır.çocuğun gelebileceği zamanlar ebeveyninin onu getirebileceği zamanlarla tanımlanır. Analizandan istenen divana uzanmasıdır.çocuk ile çalışırken uygulanması mümkün olmayan bir koşuldur. Oyun çocuk analizinde serbest çağrışımın yerini almıştır. Anne baba çocuğu ile içeride sadece oyun oynayan analistin varlığına karşı neler hissetmektedir? Analist her anlamda tarafsız bir tutum sergiler. Çocuk analizinde nesnel gerçekliğin analiz sürecindeki payı dikkate alınarak tarafsızlık ilkesinde daha esnek tutumlar sergilenmeye başlanmıştır. Örneğin analiz sürecinde anne babalar ile yapılacak görüşmeler çerçevenin yapılandırıldığı ilk görüşmelerin konuşulup sıklığı ve süresi tanımlanarak onlara da alan açılmaya başlanmıştır. Ebeveyne ayrılan bu alanın her türlü niteliği ayrıca ele alınması gereken bir konudur. Analizan her bir seans için önceden belirlenmiş bir ücret öder. Tıpkı zaman koşulunda olduğu gibi bu koşulda da analist ile çocuk analizan arasındaki üçüncü karışımıza çıkmaktadır: Anne-baba. Ödemesini ebeveynin yaptığı bir çalışmada onlarla ilgili ruhsal çalışma çocuk için mümkün müdür? Metin klinik örneklerle desteklenerek sunulacaktır. Yrd. Doç. Dr. Bengi PİRİM DÜŞGÖR ANOREKSİK BEDENİN SINIRINDA Bu konuşmada ergenlik dönemi psikopatolojileri içinde önemli yeri olan ölümcül semptomları olan hastalıklar grubunda yer alan anoreksiya nevroza hastalığına psikanalitik kuramın yaklaşımı üzerinde durulacaktır. Ergenlikte bedene yapılan yatırımın farklılaştırılması, değişen bedenle baş etmenin güçlüğü ve ergeni hem fiziksel hem de ruhsal olarak zorlaması düşünüldüğünde, canlanan ödipal çatışmayla baş etmenin de ergeni ne denli zorlayabileceği ve nesne ilişkilerinin anoreksiya nevroza hastalığının ortaya çıkışındaki önemi üzerinde durulacaktır. Ergenliğin bir sınıra işaret ettiği düşünüldüğünde yani yetişkinlik ve çocukluğun sınırında bulunan ergenin, bedeniyle giriştiği mücadelenin patolojiye götürdüğü bir durum olan anoreksinin ergeni nasıl da yaşam ve ölümün sınırına taşıdığı göz ardı edilemez. Bu hastayla tedavi ise yine sınırda bir tedavi olarak düşünülmekte ve kendine özgü güçlükleri bu konuşmada tartışmaya açılacaktır.

8 Dr. Ayşe Elif YAVUZ SEVER PSİKANALİTİK PSİKOSOMATİK KURAM VE TEMEL KAVRAMLARI Psikanalitik Psikosomatik Kurama göre psikosomatik olan insanların kendileridir ve bu yaklaşımın kurucusu Pierre Marty, hepimizin psikosomatik kişiler olduğunu söylemektedir. Bedeni etkileyen ve histerik konversiyon bağlamında olmayan herşey bedensel dışavuruma girer ve bu bedensel dışavurum en basit bedensel problemlerden en ağır olanlara doğru gidebilir ( Debray, 2005). Antik çağlardan 19. yüzyılın ortalarına kadar psikosomatik bilimsel bir çalışmanın nesnesi olarak ele alınmıyordu çünkü henüz ruhsal ve organik işleyişin karşılıklı ilişkisi bilinmiyordu. Psikosomatik, hasta insanı anlama çabasında yeni bir yaklaşım olarak karşımıza çıkar. Bu kavram 19. yüzyılın ikinci yarısında Alman psikiyatr Heinroth tarafından ortaya atılmış ve belirli tip hastalıkların oluşumunda ve nedenselliğinde ruhsal düzene ilişkin faktörlerin etkili olması bu alanın gelişmesini sağlamıştır (Smadja, 2001).Sigmund Freud tarafından geliştiren psikanaliz tekniği ve tedavi metodu, bedensel hastalıklara yönelik bakış açısını da değiştirmiştir. Her ne kadar Freud un psikosomatiğe dair belirgin bir yazısı olmasa da, psikopatolojiye ilişkin farklı alanlardaki birçok çalışması, daha sonra bedensel hastalar ile ilgilenecek olan geleceğin psikanalistlerine ışık tutmuştur. Psikanaliz kuramından doğru gelişen psikanalitik psikosomatik kuram, 1940 lı yıllarda Pierre Marty nin çalışmalarıyla başlar ve 1960 lı yıllarda gelişir. Pierre Marty, Michel Fain, Michel de M Uzan ve Christian David psikanalitik psikosomatik kuramın kurucuları olup, psikosomatik hasta nedir? Psikosomatik hastalık nedir? sorularının yanıtlarını aradılar. Ağrı, alerji, astım gibi çok çeşitli yetişkin hasta gruplarıyla çalışarak, bir takım kavramlar oluşturdular. Bu yeni kavramlar bedensel hastalıklardan acı çeken kişilere yaklaşımda yeni bir yöntemin habercisiydi ve bu hastaların psikanalitik tedavisinde yeni yaklaşımları öngörüyordu. Bu bağlamda, zihinselleştirme kavramı ve zihinselleştirme süreci, işlemsel düşünce, işlemsel yaşam ve nesnesiz depresyon gibi yepyeni kavramlar ortaya atıldı. Bilinçöncesinin kalitesi ve buradaki aksaklıklar üzerinde duruldu. Dürtüsel hareketlilik, ölüm ve yaşam dürtülerinin rolü tartışıldı. Bedensel hastalıklarında ruhsal dünya ve söz konusu ruhsal süreçler bu yeni kavramların ışığında psikanalitik olarak değerlendirildi ve tedavi konusunda yeni yaklaşımlar geliştirildi. Yrd. Doç. Dr. Neslihan ZABCI ÇOÇUĞUN RUHSAL TEDAVİSİNDE PSİKANALİTİK YAKLAŞIM VE ÇERÇEVE Hermine Hug-Helmuth ve daha sonra da Anna-Freud, oyunu çocuk psikoterapisinde ilişkiye girme olanağını sağlayan bir destek olarak kullanmışlardır. Buna karşın, çocuğun seanslar esnasındaki oyunu ile analizdeki yetişkinin serbest çağrışımı arasındaki eşdeğerliği ileri süren ve yeni bir görüş açısını ortaya atan Melanie Klein dır. Oyunun simgesel karakteri, ruhsal işleyişin derin katmanlarına yönelten yorum aktivitesi aracılığı ile, çocukla çalışan analiste altta yatan çatışmaları bilince çıkartma olanağını verir. Böylelikle çocuk analizi, iki oyun alanının örtüştüğü bir yer haline gelir ve oyunun niteliği aktarımsal-karşı aktarımsal dinamiği düzenler. Analitik çerçeve, analistin analitik sürecin ortaya çıkması ve gelişimi için zorunlu koşul olarak belirlediği değişmezler bütünüdür. Bu koşullara hem çocukla çalışan analist hem de aile uymak zorundadır. Winnicott 1956'da çerçeveyi, "tedavi düzeneğinin düzenlenmesindeki ayrıntıların bütünü" olarak tanımlamıştır. Bu çalışmada, çocuğun ruhsal tedavisinde psikanalitik yaklaşımın esasları ve çerçevenin önemi tartışılacaktır Prof. Dr. Gökhan ORAL İLK CİNAYETTEN BU YANA HASET VE KISKANÇLIK

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli

Detaylı

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I 20-21 Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc PSİKOTERAPİ-DER Telefon: 0(532) 160 23 78, 0(541) 963 89 87 Email: psikoterapider@gmail.com www.psikoterapiegitimleridernegi.org

Detaylı

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ Psikolojik bozukluklar nasıl iyileştirilir? Tedavi için uygun kişi kimdir? En mantıklı tedavi yaklaşımı hangisidir? Bir terapi biçimi diğerlerinden daha iyi midir? Herhangi

Detaylı

Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi

Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi Başta ABD olmak üzere birçok ülkede tıp ve uzmanlık eğitiminde (psikiyatri dışı)temel

Detaylı

RUH SAĞLIĞI ALANINDA ÇALIŞAN MESLEKLER

RUH SAĞLIĞI ALANINDA ÇALIŞAN MESLEKLER RUH SAĞLIĞI ALANINDA ÇALIŞAN MESLEKLER Sağlık Dünya Sağlık Örgütü tanımlaması Biyolojik, ruhsal ve sosyal iyilik hali. Tıp Özgül bir kurama ve bu kuramdan biçimlenen yöntemle belirlenen uygulamalarla biyolojik,

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

Ebru ÖZKURT TOPCU. Uzman Klinik Psikolog. Aile ve Çift Terapisti

Ebru ÖZKURT TOPCU. Uzman Klinik Psikolog. Aile ve Çift Terapisti Ebru ÖZKURT TOPCU Uzman Klinik Psikolog Aile ve Çift Terapisti 2009 yılında Maltepe Üniversitesi Psikoloji bölümünden başarısı dolayısıyla Onur Öğrencisi olarak mezun olmuştur. Üsküdar Üniversitesi nde

Detaylı

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak ve Sınav Kaygısı ndan Kısa Sürede Kurtulmanın

Detaylı

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD 1 Psikiyatride İlaç Etkisinin Hastalık merkezli Modeli 2 Alternatif İlaç merkezli İlaç Modeli 3 Fiziksel Tedaviler Ve Hastalık merkezli Model 1 Psikiyatride

Detaylı

Doğuş Üniversitesi, KLİNİK PSİKOLOJİ İstanbul 2011 2015 ( % 100 Burslu)

Doğuş Üniversitesi, KLİNİK PSİKOLOJİ İstanbul 2011 2015 ( % 100 Burslu) 1 UZMAN KLİNİK PSİKOLOG ŞEBNEM YÜKSEL 2007 yılında çalışma hayatıma başladım ve yetişkin, aile, çift, çocuk ve ergenlerle klinik psikolog olarak çalışmaktayım. Bilişsel-Davranışçı Terapi ve Virginia Satir

Detaylı

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ ------------------------------------------------------------------------------------------------- 1 KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ ------------------------------------------

Detaylı

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji www.gunescocuk.com Çocuk ve ergen psikiyatrisinde

Detaylı

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler Osman SEZGİN 1 0 Psikiyatrik hastalıklar kalp, şeker gibi gerçek tıbbi hastalık değildir! Ruh hastalığı olanlar olsa olsa deli dirler.

Detaylı

AÇIKLAMA Araştırmacı: Yok. Konuşmacı: Yok. Danışman: Yok

AÇIKLAMA Araştırmacı: Yok. Konuşmacı: Yok. Danışman: Yok AÇIKLAMA 2015-2017 Araştırmacı: Yok Konuşmacı: Yok Danışman: Yok " Her konuşmacımız, konuşmasının en başında son 3 sene içinde ilaç endüstrisi ile gerçekleştirdiği konuşmacı, araştırmacı, danışman, kitap

Detaylı

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç Aile Krizleri 1. Normal gelişimsel krizler (Yaşam döngüsü aşamaları) 2. Aileye özgü krizler (Ailede hastalıklar, ölümler, boşanmalar, göç,

Detaylı

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER EKİBİMİZ Altis; 1989 yılında Dr. Bülent Madi tarafından nöroloji ve sanat çalışmalarının birlikteliği amacıyla kurulmuştur. İki yıl süren çalışmalarının ardından 1991 yılında diğer bilim dalları ile interdisipliner

Detaylı

Hizmetiçi Eğitimler.

Hizmetiçi Eğitimler. Hizmetiçi Eğitimler Altis; 1989 yılında Dr. Bülent Madi tarafından nöroloji ve sanat çalışmalarının birlikteliği amacıyla kurulmuştur. İki yıl süren çalışmalarının ardından, 1991 yılında diğer bilim dalları

Detaylı

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,

Detaylı

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz. Rüyalar genellikle en saçma göründüklerinde en derindedir. Sigmund Freud Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz. Anksiyete: kendinize kötü bir şey olacağını ve

Detaylı

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Stres Nedir? Stres bir insan için baskı, gerginlik, rahatsız edici çevresel faktörler veya duygusal tepkiler anlamında gelmektedir. Kişinin bedensel

Detaylı

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.

Detaylı

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Tiedot turkiksi DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu)

Detaylı

ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER & KİŞİLERARASI İLİŞKİLER TERAPİSİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI II

ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER & KİŞİLERARASI İLİŞKİLER TERAPİSİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI II ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER & KİŞİLERARASI İLİŞKİLER TERAPİSİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI II ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER Temel varsayımlar Danışanlar hem kişisel hem de üyesi oldukları sosyal ağlar temelinde, kaynaklar

Detaylı

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU A R A Ş. G Ö R. Z E Y N E P K I R I K K A L E L İ Gebelik dönemi fizyolojik olduğu kadar kalıcı psikolojik değişikliklere de neden olmaktadır. Anne karnında gelişen

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Dahili Servisler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHP) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), her 10 çocuktan birinde görülmesi, ruhsal, sosyal

Detaylı

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ SUNUM PLANI: Hareketli çocuk kime denir? Klinik ilgi odağı olması gereken çocuklar hangileridir?

Detaylı

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın

Detaylı

Obezite ve Yeme Alışkanlıklarının Psikolojik Temelleri

Obezite ve Yeme Alışkanlıklarının Psikolojik Temelleri Obezite ve Yeme Alışkanlıklarının Psikolojik Temelleri Prof. Dr. Yıldız Akvardar Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Neden besleniyoruz? Ruhsal gelişimde Oral Dönem (0-1 yaş) Bebeğin doyurulması,

Detaylı

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve 12-13 / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim uygulanmaktadır.) Katılımcı Sayısı: 50 kişi ile sınırlıdır.

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Tanrı Tasavvuru Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Peker e göre: Kişinin bebekliğinden itibaren, zeka gelişimine, edinmiş olduğu bilgi ve yaşantısına göre, Tanrı yı zihninde canlandırması, biçimlendirmesi

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Psikiyatri Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Uzm. Psikolog Funda Akkapulu Aydın. fundaakkapulu@gmail.com

Uzm. Psikolog Funda Akkapulu Aydın. fundaakkapulu@gmail.com Uzm. Psikolog Funda Akkapulu Aydın fundaakkapulu@gmail.com EĞİTİM: Lise : Nişantaşı Kız Lisesi, 1992 Lisans : İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü, 1997 Yüksek Lisans: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler

Detaylı

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Information på turkiska DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU Yaş Dönem Özellikleri BÜYÜME VE GELİŞME Gelişme kavramı düzenli, sürekli ve uyumlu bir ilerlemeyi dile

Detaylı

UZM. PSK. BUKE TUNCEL YANGIN

UZM. PSK. BUKE TUNCEL YANGIN KISA ÖZ GEÇMİŞ İstanbul Üniversitesi psikoloji bölümünden 2006 yılında mezun oldu. Çocuk ve Ergen Psikolojisi alanında danışan takip etmektedir. Aktüel Psikoloji Profesyonel Danışmanlık Hizmetleri UZM.

Detaylı

Erken boşalmamak için en iyi yardımcı kaynak için burayı tıklayın

Erken boşalmamak için en iyi yardımcı kaynak için burayı tıklayın Prematür Ejakülasyon (Erken Boşalma) Erkekler arasında Erken gelmek, Erken orgazm veya Hızlı boşalmak olarak da ifade edilen erken boşalma, cinsel ilişki sırasında erkeğin vajinaya girmeden, giriş sırasında

Detaylı

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozuklukları Kavrama Zihinsel bozukluklar hakkında daha fazla bilgi edinin Daha önce zihinsel gerilik olarak bilinen zihinsel bozukluk (ID), bireyin

Detaylı

İş Yerinde Ruh Sağlığı

İş Yerinde Ruh Sağlığı İş Yerinde Ruh Sağlığı Yeni bir Yaklaşım Freud a göre, bir insan sevebiliyor ve çalışabiliyorsa ruh sağlığı yerindedir. Dünya Sağlık Örgütü nün tanımına göre de ruh sağlığı, yalnızca ruhsal bir rahatsızlık

Detaylı

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86 içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 Tarihsel Bakış Açısı 3 Erken Tarih 3 Yirminci ve Yirmi Birinci Yüzyıllar 3 Ergenliğe İlişkin Kalıpyargılar 6 Ergenliğe Pozitif Bir Bakış Açısı 7 Amerika Birleşik Devletleri

Detaylı

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Meslekte Ruh Sağlığı A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Çalışan Sağlığı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlık, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal bakımdan tam

Detaylı

VERITAS FOCUS. İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları 2013-2014

VERITAS FOCUS. İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları 2013-2014 VERITAS FOCUS İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları 2013-2014 İş Yerinde Psikolojik Sağlık ve Etkin Çalışma Çalıştay Çalışanların çoğu kez fark edilmeyen psikolojik sorunları verimlilik ve iş tatmininin önündeki

Detaylı

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız 14 Kasım Dünya Diyabet Günü Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız 14 Kasım Dünya Diyabet Gününe ilişkin Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalımızın bilgilendirme metni:

Detaylı

Dersin Grubu. Dersin Kodu. Yarıyıl. Dersin Adı. Bölüm Zorunlu. 1 1 PSY101 Psikolojiye Giriş-I. Bölüm Zorunlu. 2 2 PSY102 Psikolojiye Giriş-II

Dersin Grubu. Dersin Kodu. Yarıyıl. Dersin Adı. Bölüm Zorunlu. 1 1 PSY101 Psikolojiye Giriş-I. Bölüm Zorunlu. 2 2 PSY102 Psikolojiye Giriş-II Adı 1 1 PSY101 ye Giriş-I Açıklaması 6 3 ki temel konulara giriş niteliğinde bir derstir. İşlenecek konulara araştırma teknikleri, davranışın biyolojik kökenleri, algı, hafıza, dil, insan gelişimi, vb.

Detaylı

UZ. DR. GÖNÜL ERDAL DAĞISTANLI

UZ. DR. GÖNÜL ERDAL DAĞISTANLI GÜRÜLTÜ = HOŞA GİTMEYEN SES GÜRÜLTÜNÜN SÜRESİ ŞİDDETİ ZAMANI TÜRÜ GÜRÜLTÜ FİZYOLOJİK TEPKİLER RUHSAL TEPKİLER FİZYOLOJİK TEPKİLER ANĠ GÜRÜLTÜDE KAS GERĠLMELERĠ BAġ DÖNMESĠ YORGUNLUK ĠġĠTME KAYIPLARI METOBALĠZMA

Detaylı

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Gençlerde DEHB nin Öğrenim Hayatı Üzerine Etkileri Dr Aytül Karabekiroğlu Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma

Detaylı

PSİKOLOJİ 9.11.2015. Konular. Psikolojinin doğası. Konular. Psikolojinin doğası. Psikoloji tarihi. Psikoloji Biliminin Doğası

PSİKOLOJİ 9.11.2015. Konular. Psikolojinin doğası. Konular. Psikolojinin doğası. Psikoloji tarihi. Psikoloji Biliminin Doğası Konular nin Doğası Tarihi Antik dönemler PSİKOLOJİ Biliminin Doğası psikolojinin başlangıcı Günümüz k ler Biyolojik perspektif Davranışçı perspektif Bilişsel perspektif Psikanalitik perspektif Subjektif

Detaylı

ÇİFT PSİKOTERAPİSİNDE KADINLAR 16 19 Haziran 2010 Anadolu Psikiyatri Günleri Uz.Dr. Nuşin Sarımurat Baydemir İlişki Psikoterapileri Enstitüsü İstanbul Çift ilişkilerinde, özellikle evliliklerde, cinsiyet

Detaylı

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ UDA nın Kökenleri İnsanlar neden davrandıkları gibi davranırlar? Neden bazı insanlar toplumun onayladığı gibi davranırken, bazıları toplum tarafından onay görmeyen davranışlar

Detaylı

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Güz Dönemi Program adı: ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Güz Dönemi Program adı: ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI Ders İzlencesi 2016 2017 Eğitim Yılı ve Güz Dönemi Program adı: ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI Dersin adı: Genel Psikoloji Dersi veren öğretim görevlisi: Gözde AKKAYA Dersin veriliş şekli: Yüz yüze Dersin genel

Detaylı

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER PSH 501 - Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Temelleri

Detaylı

Aile İçi Şiddet Olgusuna Poliklinikte Psikoterapötik Yaklaşım. Bir yöntem olarak destekleyici psikoterapi. Dr. Özge Doğanavşargil-Baysal

Aile İçi Şiddet Olgusuna Poliklinikte Psikoterapötik Yaklaşım. Bir yöntem olarak destekleyici psikoterapi. Dr. Özge Doğanavşargil-Baysal Aile İçi Şiddet Olgusuna Poliklinikte Psikoterapötik Yaklaşım Bir yöntem olarak destekleyici psikoterapi Dr. Özge Doğanavşargil-Baysal AÇIKLAMA 2015-2017 Araştırmacı: Yok Konuşmacı: Yok Danışman: Yok Aile

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

TANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5. Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

TANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5. Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı TANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5 Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Açıklama (2011-2013) Danışman: Pfizer Konuşmacı: Pfizer

Detaylı

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD BAĞLANMA NEDİR? Çocuk ile bakım veren kişi arasında gelişen ilişkide, çocuğun bakım veren kişiyle

Detaylı

DÖNEM I Temel Bilimler I Ders Kurulu

DÖNEM I Temel Bilimler I Ders Kurulu 2018-2019DÖNEM I Temel Bilimler I Ders Kurulu 17.09.2018 26.10.2018 5 Hafta/ 81 saat Dersler Teorik Pratik Toplam Davranış Bilimleri 22-22 Sağlıklı Yaşam ve Halk Sağlığı 13-13 Sosyal Bilimler ve Tıp 25

Detaylı

Cinsel Terapi: Cinsel Terapi Nedir? Ne değildir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Cinsel Terapi: Cinsel Terapi Nedir? Ne değildir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim En farklı cinsel bozukluklar dahi, bir çiftin cinsel terapi veya cinsel danışmanlık hizmeti almasını gerektirebilir. Bu noktada terapi uzmanı seçme konusunda bilmeniz gerekenler nelerdir? Seanslarda neler

Detaylı

Fark edilir bir kilo kaybı. Gün geçtikçe içe kapanma eğilimi. Aşırı derecede spor yapmak. Kilo almaktan şiddetle korkmak

Fark edilir bir kilo kaybı. Gün geçtikçe içe kapanma eğilimi. Aşırı derecede spor yapmak. Kilo almaktan şiddetle korkmak YEME BOZUKLUKLARI ve TEDAVİLERİ Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yeme Bozukluları, bir diğer deyişle yemek yeme dürtüsü ile ilgili bozukluklar, vücut ağırlığıyla ilgili takıntılar, vücudun şekli ile ilgili

Detaylı

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ ÇOCUK PSİKOLOJİSİNDE GELİŞİM MODELLERİ... 3 ÖĞRENME TEORİSİ MODELİ... 4 BİLİŞSEL GELİŞİM MODELİ... 5 İNSAN GELİŞİMİNİ VE PSİKOLOJİSİNİ AÇIKLAYAN TEMEL KURAMLAR...

Detaylı

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI BİLDİRİ AKIŞI Bildiri ekibinden bir araştırmacının aşağıda belirtilen bilimsel program gününde posterini belirtilen poster numarası için ayrılmış panoya asması, gün sonunda teslim alması zorunludur. Belirlenen

Detaylı

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş

Detaylı

Çetin Özbey

Çetin Özbey Analitik psikoloji, Carl Gustav Jung tarafından geliştirilmiş bir psikoloji kuramıdır. Jung, 1907 yılında Sigmund Freud ile birlikte çalışarak, psikanaliz kurama birçok katkı sağlamıştır; daha sonra bazı

Detaylı

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

Gelişim Psikolojisi Ders Notları Gelişim Psikolojisi Ders Notları Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL www.gunescocuk.com Tanımlar Büyüme: Organizmada meydana gelen sayısal (hacimsel) değişiklikler Olgunlaşma: Potansiyel olarak var olan işlevin

Detaylı

2014

2014 2014 DİKKAT EKSİKLİĞİ BOZUKLUĞU (DEB) ve MentalUP İçerik DEB e Klinik İlgi DEB Nedir? DEB in Belirtileri DEB in Zihinsel Sürece Etkileri DEB in Psikososyal Tedavisi MentalUP tan Faydalanma MentalUP İçeriği

Detaylı

Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ

Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ Sosyal fobi, bireyin sosyal ortamlarda herhangi bir eylem yaparken utanç duyacağı duruma düşeceğini düşünerek nedensiz kızarma,

Detaylı

Rehabilitasyonda Sanatın Kullanımı. Doç.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Rehabilitasyonda Sanatın Kullanımı. Doç.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Rehabilitasyonda Sanatın Kullanımı Doç.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Açıklama 2012-2013 Araştırmacı: Yok Danışman: Yok Konuşmacı: Yok Şizofreni Hastaları

Detaylı

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR? Yaşlılık YAŞ NEDİR? Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır. İnsan yaşamının, doğumdan içinde bulunulan ana kadar olan bütün dönemlerini kapsayan süreci kronolojik yaş ; içinde

Detaylı

GÖREVLENDIRME KARARLARI

GÖREVLENDIRME KARARLARI Portal Adres GÖREVLENDIRME KARARLARI : www.hakimiyet.com İçeriği : Gündem Tarih : 21.01.2015 : http://www.hakimiyet.com/genel/gorevlendirme-kararlari-h783915.html 1/3 GÖREVLENDIRME KARARLARI 2/3 GÖREVLENDIRME

Detaylı

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ Doç.Dr. Cemil ÇELİK Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Sunumun Hedefleri Genel Bilgiler mtbi

Detaylı

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur.

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur. Stress Yönetimi STRES NEDİR? Bireylerin, fiziksel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi veya zorlanması ile ortaya çıkan psikolojik bir durumdur. Kişilerde meydana gelen ve onları normal faaliyetlerinden

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem VI Ön Hekimlik Psikiyatri (Seçmeli) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç.

Detaylı

STRES. Doç.Dr. Hacer HARLAK - PSİ

STRES. Doç.Dr. Hacer HARLAK - PSİ STRES Stresli mi? Sınava girmek Patrondan / müdürden zam istemek Ameliyat olmak Seyahate çıkmak Evlenmek Yeni bir şehirde yaşamaya başlamak Bu derste şu sorulara cevap arayacağız: Stres durumunda fizyolojik

Detaylı

AİLE DANIŞMANLIĞI 1.GRUP DERS PROGRAMI 1 - AİLE DANIŞMANLIĞINA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR

AİLE DANIŞMANLIĞI 1.GRUP DERS PROGRAMI 1 - AİLE DANIŞMANLIĞINA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR Çocuk Ve Aile (Yaygın Anne Baba Tutumları) 1. Modül Açılış Dersi Prof. Dr. Haluk Yavuzer 3 Aile Örüntülerinin Tanımlanması ve Değerlendirme Yrd. Doç. Dr. Şule Kaya 9 Yakın İlişkiler Psikolojisi Yrd. Doç.

Detaylı

ULUSLARARASI TRAVMA ÇALIŞMALARI PROGRAMI - İSTANBUL - NEW YORK İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ

ULUSLARARASI TRAVMA ÇALIŞMALARI PROGRAMI - İSTANBUL - NEW YORK İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ BİRİNCİ AY EĞİTİMLERİ ULUSLARARASI TRAVMA ÇALIŞMALARI PROGRAMI - İSTANBUL - NEW YORK İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ Düzey Tarih Gün Zaman Seminerin Konusu Eğitimciler 25/10/13 26/10/13 27/12/13 Cuma 18:00-20:00

Detaylı

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu.tr Sınıf Nedir? Ders yapılır Yaşanır Zaman geçirilir Oyun oynanır Sınıf, bireysel ya da grupla öğrenme yaşantılarının gerçekleştiği

Detaylı

Ön Söz. Charles E. Schaefer. vii

Ön Söz. Charles E. Schaefer. vii Ön Söz Oyun terapisi, 20. yüzyılın başlangıcından bu yana çocuklarla kullanılan başlıca psikoterapötik müdahale olagelmiştir. Oyun Terapisinin Temelleri (İkinci Basım) kitabının amacı, okuyucunun oyun

Detaylı

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS Dersin Adı Psikolojiye Giriş Dersin Kodu OKÖ105 Dersin Türü Zorunlu Dersin Seviyesi Lisans Dersin AKTS kredisi 4 Haftalık Ders

Detaylı

AİLE DANIŞMANLIĞI SERTİFİKALI EĞİTİM PROGRAMI BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ VE SOSYAL HİZMET UZMANLARI DERNEĞİ GENEL MERKEZİ İŞBİRLİĞİNDE AÇILIYOR

AİLE DANIŞMANLIĞI SERTİFİKALI EĞİTİM PROGRAMI BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ VE SOSYAL HİZMET UZMANLARI DERNEĞİ GENEL MERKEZİ İŞBİRLİĞİNDE AÇILIYOR AİLE DANIŞMANLIĞI SERTİFİKALI EĞİTİM PROGRAMI BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ VE SOSYAL HİZMET UZMANLARI DERNEĞİ GENEL MERKEZİ İŞBİRLİĞİNDE AÇILIYOR AİLE DANIŞMANLIĞI NEDİR? Aile danışmanlığı, ailenin çevresiyle

Detaylı

Aile ve Çocuk Terapileri

Aile ve Çocuk Terapileri Aile ve Çocuk Terapileri Aile ve çocuk terapileri, yaşamsal problemlerin aile içinde ele alınmasını ve bu bağlamda çözülmesini öneren ve tüm aile üyelerinin katılımıyla, ailenin iyilik halini arttırmayı

Detaylı

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü Dr. Fatma Fariha Cengiz, Dr. Gülhan Cengiz, Dr. Sermin Kesebir Erenköy RSHEAH, İstanbul 29 Mayıs Hastanesi,

Detaylı

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin Psikopatolojisi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin psikopatolojisi içerik: Sınıflandırma sistemleri Duygudurum bozuklukları Anksiyete bozuklukları

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN DEHB başlıca 3 alanda bozulmayı içerir: 1) Dikkat eksikliği 2) Hiperaktivite 3) Dürtüsellik Dikkat eksikliği

Detaylı

2015-2016 DÖNEM I MED 115: Temel Bilimler I Ders kurulu 14.09.2015-09.10.2015 4 Hafta/ 73 saat

2015-2016 DÖNEM I MED 115: Temel Bilimler I Ders kurulu 14.09.2015-09.10.2015 4 Hafta/ 73 saat 2015-2016 DÖNEM I MED 115: Temel Bilimler I Ders kurulu 14.09.2015-09.10.2015 4 Hafta/ 73 saat Dersler Teorik Pratik Toplam Davranış Bilimleri 25-25 Sağlıklı Yaşam ve Halk Sağlığı 25-25 Sosyal Bilimler

Detaylı

ÇOCUK ve ERGEN BDT EĞİTİMİ. 4 Modül - 64 Akademik Saat. Çocuk ve Ergen Odaklı. Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi Bilgilendirme Klavuzu EĞİTİMCİ

ÇOCUK ve ERGEN BDT EĞİTİMİ. 4 Modül - 64 Akademik Saat. Çocuk ve Ergen Odaklı. Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi Bilgilendirme Klavuzu EĞİTİMCİ ÇOCUK ve ERGEN BDT EĞİTİMİ 4 Modül - 64 Akademik Saat Çocuk ve Ergen Odaklı Bilgilendirme Klavuzu EĞİTİMCİ APAMER Aktüel Psikolojik Araştırmalar ve Eğitim Merkezi tarafından organize edilen Uzman Psikolog

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem VI Ön Hekimlik Psikiyatri (Zorunlu) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç.

Detaylı

Psikopatolojiye Giriş (PSY 301) Ders Detayları

Psikopatolojiye Giriş (PSY 301) Ders Detayları Psikopatolojiye Giriş (PSY 301) Ders Detayları Ders Adı Ders Dönemi Ders Uygulama Kodu Saati Saati Laboratuar Kredi AKTS Saati Psikopatolojiye Giriş PSY 301 Güz 3 0 0 3 8 Ön Koşul Ders(ler)i yok Dersin

Detaylı

Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK

Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK Evlilikte uyum ve Dayanışma Evilik, iki kişinin farklı değerler, farklı kültürlerle ve iki ayrı aile öyküsüyle bir araya geldikleri ve kendilerini

Detaylı

Editörler Doç.Dr. Ahmet Akın & Yrd.Doç.Dr. Rukiye Şahin Psikolojik Danışma Kuramları ISBN: 978-605-5044-19-0

Editörler Doç.Dr. Ahmet Akın & Yrd.Doç.Dr. Rukiye Şahin Psikolojik Danışma Kuramları ISBN: 978-605-5044-19-0 Editörler Doç.Dr. Ahmet Akın & Yrd.Doç.Dr. Rukiye Şahin Psikolojik Danışma Kuramları ISBN: 978-605-5044-19-0 Kitapta yer alan bölümlerin sorumluluğu yazarlarına aittir 1.Baskı 2014 Bu kitabın basım,yayın

Detaylı

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR BU DERSTE ŞUNLARı KONUŞACAĞıZ: Anormal davranışı normalden nasıl ayırırız? Ruh sağlığı uzmanları tarafından kullanılan belli başlı anormal davranış modelleri nelerdir? Anormal davranışı

Detaylı

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik ERGENLİK ERGENLİK Çocukluk ile yetişkinlik arasındaki geçiş dönemidir. Bu geçiş dönemi cinsel olgunlaşmaya yönelik fiziksel değişimlerle başlar, bağımsız yetişkin

Detaylı

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR! Acıbadem Hastanesi Büyüme ve Ergenlik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz ile, çocuğun doğumundan itibaren vücudunda hangi hormonların ne gibi işlevleri olduğunu, ilk 3 yılın önemini ve ergenlik

Detaylı

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Lityum psikiyatri 1950 1980lerde lityum bazı antikonvülzanlara benzer etki Ayrı ayrı ve yineleyen nöbetler şeklinde ortaya çıkan manik depresyon ve epilepsi Böylece

Detaylı

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) Sosyal Psikoloji Uygulamaları HUKUK SAĞLIK DAVRANIŞI KLİNİK PSİKOLOJİ TÜKETİCİ DAVRANIŞI VE PAZARLAMA POLİTİKA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ SOSYAL

Detaylı

Bebeklikten Ergenliğe Gelişimsel Psikopatoloji (PSY 319) Ders Detayları

Bebeklikten Ergenliğe Gelişimsel Psikopatoloji (PSY 319) Ders Detayları Bebeklikten Ergenliğe Gelişimsel Psikopatoloji (PSY 319) Ders Detayları Ders Adı Ders Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Kodu Saati Saati Saati Bebeklikten Ergenliğe Gelişimsel Psikopatoloji PSY

Detaylı

DÖNEM I MED 115: Temel Bilimler I Ders Kurulu Hafta/ 73 saat

DÖNEM I MED 115: Temel Bilimler I Ders Kurulu Hafta/ 73 saat 2016-2017 DÖNEM I MED 115: Temel Bilimler I Ders Kurulu 19.09.2016-14.10.2016 4 Hafta/ 73 saat Dersler Teorik Pratik Toplam Davranış Bilimleri 25-25 Sağlıklı Yaşam ve Halk Sağlığı 25-25 Sosyal Bilimler

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

ÇOCUK-EBEVEYN İLİŞKİSİ EĞİTİMİ=FİLİAL TERAPİ UZM. KLİNİK PSİKOLOG&OYUN TERAPİSTİ ZEYNEP BETÜL TORUN

ÇOCUK-EBEVEYN İLİŞKİSİ EĞİTİMİ=FİLİAL TERAPİ UZM. KLİNİK PSİKOLOG&OYUN TERAPİSTİ ZEYNEP BETÜL TORUN ÇOCUK-EBEVEYN İLİŞKİSİ EĞİTİMİ=FİLİAL TERAPİ UZM. KLİNİK PSİKOLOG&OYUN TERAPİSTİ ZEYNEP BETÜL TORUN ÇOCUĞUNUZUN OYUN TERAPİSTİ OLMAK İSTER MİSİNİZ? 2-8 YAŞ ARALIĞINDA ÇOCUĞUNUZ VARSA, BU EĞİTİM TAM SİZE

Detaylı

Duygu Düzenleme sorununun bir çok psikolojik belirtinin arka planında yer aldığı tespit edilmiştir.

Duygu Düzenleme sorununun bir çok psikolojik belirtinin arka planında yer aldığı tespit edilmiştir. Duygu Düzenleme sorununun bir çok psikolojik belirtinin arka planında yer aldığı tespit edilmiştir. Duygu düzenleme, başlangıçta duygulanımın düzenlenmesi YA DA kendiliğin düzenlenmesine bağlı olarak gelişen

Detaylı