ÖZET Doktora Tezi BEYAZ HİNDİLERDE YERLEŞİM SIKLIĞININ PERFORMANS, KARKAS KALİTESİ VE BAZI STRES PARAMETRELERİNE ETKİSİ Sabri Arda ERATALAR Ankara Üni
|
|
- Umut Akman
- 7 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ BEYAZ HİNDİLERDE YERLEŞİM SIKLIĞININ PERFORMANS, KARKAS KALİTESİ VE BAZI STRES PARAMETRELERİNE ETKİSİ Sabri Arda ERATALAR ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI ANKARA 2008 Her hakkı saklıdır
2 ÖZET Doktora Tezi BEYAZ HİNDİLERDE YERLEŞİM SIKLIĞININ PERFORMANS, KARKAS KALİTESİ VE BAZI STRES PARAMETRELERİNE ETKİSİ Sabri Arda ERATALAR Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Rüveyde AKBAY Bu çalışmanın materyalini hindi eti üreten bir özel sektör kuruluşundan temin edilen Hybrid Converter hattından 200 adet beyaz hindi palazı oluşturmuştur. Erkek ve dişi hindi palazları 2 haftalık yaştan itibaren kesim yaşına kadar 30, 40, 50 ve 60 kg/m 2 kesim yaşı hedef canlı ağırlıklarına göre 4 farklı yerleşim sıklığında ayrı olarak barındırılmışlardır. Yerleşim sıklığının canlı ağırlığa, canlı ağırlık artışına, yem ve su tüketimine, ölüm oranına, bazı karkas özelliklerine, bazı stres parametrelerine ve etin lezzetine etkileri araştırılmış ve elde edilen veriler varyans analizi yöntemi ile değerlendirilmiştir. Canlı ağırlık, karkas ağırlığı, canlı ağırlık artışı, etin lezzeti, fiziksel ve kimyasal et kalitesi özellikleri üzerinde yerleşim sıklığının etkileri önemli bulunmamıştır (P>0.05). Bununla beraber, kan şekeri düzeyinin ve lenfosit miktarlarının, özellikle erkek hindilerde, yerleşim sıklığının artışıyla birlikte yükseldiği görülmüştür (P<0,05). Sonuç olarak, araştırmada üzerinde durulan yerleşim sıklıklarının besi performansına önemli bir etkisi tespit edilmemiştir. Ancak, yüksek yerleşim sıklıklarında barındırılan hindilerde stres düzeyini gösteren parametreler düşük yerleşim sıklıklarında barındırılanlara nazaran daha yüksek olarak tespit edilmiştir (P<0,05). 2008, 106 sayfa Anahtar Kelimeler: Yerleşim sıklığı, et kalitesi, performans, stres parametreleri, duyusal analiz. i
3 ABSTRACT Ph. D. Thesis THE EFFECT OF STOCKING DENSITY ON PERFORMANCE, CARCASS QUALITY AND SOME STRESS PARAMETERS IN WHITE TURKEYS Sabri Arda ERATALAR Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Animal Sciences Supervisor: Prof. Dr. Rüveyde AKBAY The materials of this research were 200 large white Hybrid Converter turkey poults which were provided by a private company producing turkey meat. The male and female turkey poults from 2 weeks old until the slaughter age were housed seperately in 4 different stocking densities of 30, 40, 50 and 60 kg/m 2 according to their weight at the slaughter age. The effect of the stocking density on the live weight, live weight gain, feed and water consumption, mortality, some carcass parameters, some stress parameters and the taste of the meat were investigated and the results were evaluated with the variance analysis. The results show that there are no significant differences (P>0.05) between the different stocking density groups on live weight, live weight gain, taste of the meat, physical condition and chemical composition of the meat. Nevertheless in the findings, especially male turkeys in high stocking density groups had a higher levels of blood glucose and lymphocyte numbers which increased through the increasing stocking density levels (P<0.05). Consequently the different stocking densities which are used in this study have no significant effect on the growth performance. But in turkeys that were housed in high stocking densities the stress level was greater than those which are housed in low stocking densities (P<0.05). 2008, 106 pages Key Words: Stocking density, meat quality, performance, stres parameters, sensory analysis. ii
4 ÖNSÖZ ve TEŞEKKÜR Dünyada hindi eti tüketimi ve üretimi giderek artmaktadır. Bu artış hızı tavuk eti üretimiyle kıyaslanabilecek bir seviyeye ulaşmış bulunmaktadır. Ülkemizde de 1995 yılı öncesinde yok denecek kadar az olan hindi eti üretimimiz sadece yılbaşı hindisi olarak tüketime sunulan köy hindiciliğinden ibaretti. Ancak 1995 yılında özel sektöre ait hindi eti üreten ilk firmanın kurulmasından sonraki 12 yıl içerisinde hindi eti üretimimiz ciddi oranda artış gösterirken, üretim ve tüketim de yılın tamamına dengeli bir şekilde dağılmış ve ülke çapında belli bir tüketim alışkanlığı kazanılmıştır yılında 2646 tonluk hindi eti üretimimiz 2006 yılında ton düzeyine çıkmıştır. Önümüzdeki yıllarda beyaz et üretimi ekonomik nedenler ve sağlıklı beslenme gerekçesiyle artışına devam edecektir. Bu artış tavuk etinde olacağı gibi hindi etinde de görülecektir. Ülkemiz insanının sağlıklı beslenmesi ve kişi başı günde g hayvansal protein tüketmesinin beyaz et tüketimini artırmaktan başka yolu da görünmemektedir. İnsanımızın beslenme açığının giderilmesi için tavuk eti kadar öneme ve yüksek besin değerine sahip olan hindi eti üretiminin artışına paralel olarak kalitenin yükseltilmesi ve elde bulunan imkânların en iyi şekilde değerlendirilmesi de gerekmektedir. Bunun için mevcut üretim koşullarından optimum yararlanmanın gereği daha da önem kazanmaktadır. Günümüzde gerek hayvan hakları savunucuları tarafından yapılan çalışma ve baskılar, gerekse AB uyum yasaları nedenleriyle kanun ve yürütmeliklerde yapılması hedeflenen değişikliklerle kümeslerdeki yerleşim sıklığı, önümüzdeki yıllarda düşme eğilimi göstermektedir. Bu durumun ekonomik, sosyal anlamda getirdikleri ve götürdüklerinin neler olabileceğinin incelenmesi gerektiği gibi, hayvanların performansları, et kaliteleri ve kan parametreleri açısından da yerleşim sıklığı etkilerinin araştırılması önem taşımaktadır. Bu amaçla planlanmış olan bu denemenin sonuçları bize dünyada ve ülkemizde en çok tüketilen ikinci kanatlı eti olan hindi eti üretiminde en yüksek verimin alınabileceği optimum üretim yerleşim sıklığını tespit etme yönünde fayda sağlayacak ve gelecekte bu konu üzerinde çalışacak olan araştırıcıların kullanabileceği bir kaynak oluşturacaktır. Yapılan bu çalışmada hindi palazlarının kuluçkahaneden kümeslere aktarılması sonrasında aynı boyutlardaki yetiştirme bölmelerine yerleştirilmişlerdir. iii
5 İkinci hafta sonunda yerleşim sıklığı etkisi ortaya çıkarılmış ve bu durumun hindilerin yaşama gücü ve verim performanslarında, bazı kan parametrelerinde ve kesim sonrasında bazı et kalite kriterlerinde ne gibi etkiler ortaya çıkarttığı incelenmeye çalışılmıştır. Bu araştırmanın ortaya çıkmasında önemli katkı ve destekleri olan, bana güç veren değerli danışmanım Prof. Dr. Rüveyde AKBAY a özellikle teşekkür ederim. Tezin oluşum evresindeki kontrolleri, istatistik ve yazım konularındaki değerli yönlendirmeleri ve danışmanım kadar önemli katkılarından dolayı sayın Prof. Dr. Musa SARICA ya, desteğini esirgemeyen Prof. Dr. Mesut TÜRKOĞLU na, Prof. Dr. Ramazan YETİŞİR e, Prof. Dr. Necmettin CEYLAN a minnet ve teşekkürlerimi sunarım. Bana tüm çalışmalarımda destek olan vefakâr eşim Kania ERATALAR a ve bu günlere kadar 30 yıldır emeklerini ve desteklerini esirgemeyen anne ve babam Emel & Nejat ERATALAR a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Deneme materyalleri ve yem sağlama konusundaki destekleri için Bolca Hindi ve Kalite Yem Sanayi ne, sayın Şerafettin ERBAYRAM a ve denemenin başarı ile sonuçlanması için büyük emek sarfeden tüm firma çalışanlarına teşekkürler ederim. Denemenin bulgularının incelenmesinde renk kalitesi okumalarında desteklerini esirgemeyen Prof. Dr. Nuray KOLSARICI ya, degustasyon panelinde her türlü desteği veren Mengen Aşçılık Yüksek Okulu öğretim görevlilerine, istatistik analizlerin gerçekleştirilmesinde büyük katkıları olan Ankara Üni. Zir. Fak. Zootekni Bölümü Biyometri ve Genetik Ana Bilim Dalı öğretim üyelerine, Ondokuz Mayıs Üni. Zir. Fak. Zootekni Bölümü Biyometri ve Genetik Ana Bilim Dalı öğretim üyelerine ve tüm emeği geçenlere binlerce teşekkürler. Sabri Arda ERATALAR Ankara, Ocak 2008 iv
6 İÇİNDEKİLER ÖZET i ABSTRACT...ii ÖNSÖZ ve TEŞEKKÜR.. iii ÇİZELGELER DİZİNİ.vi 1. GİRİŞ KAYNAK ÖZETLERİ Canlı Ağırlık, Yem Tüketimi ve Yaşama Gücü ile İlgili Kaynak Özetleri Kan Parametreleri ile İlgili Kaynak Özetleri Et Kalitesi ve Karkas Özellikleri ile İlgili Kaynak Özetleri Duyusal Analizler ile İlgili Kaynak Özetleri MATERYAL ve YÖNTEM Materyal Hayvan materyali Yem ve su Deneme kümesi ve deneme bölmeleri Diğer alet ve ekipmanlar Yöntem İstatistik Analizler Kan parametrelerinin analizinde kullanılan istatistik metotlar Diğer parametrelerin analizinde kullanılan istatistik metotlar BULGULAR ve TARTIŞMA Performans Kriterleri Stres Parametreleri Karkas Özellikleri ve Karkas Kalitesi Ette Lezzet ve Duyusal Analizler SONUÇ...95 KAYNAKLAR...99 ÖZGEÇMİŞ 106 v
7 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 1.1 Piliç, hindi, sığır ve koyun etlerinin besin değerleri bakımından karşılaştırılması. 2 Çizelge 1.2 Dünyadaki çeşitli ülkelerde hindi eti üretim ve tüketim miktarları.. 3 Çizelge 1.3 Türkiye de yılları arasında hindi varlığı.. 4 Çizelge 1.4 Türkiye de 1995 yılından günümüze üretim, ithalat, ihracat ve tüketim rakamları.. 5 Çizelge 3.1 Denemede kullanılan yemin hayvanlara veriliş zamanlarına göre içeriği. 34 Çizelge 3.2 Deneme boyunca yapılan aşı çeşitleri, yapılış zamanları ve koruyucu olduğu hastalıklar Çizelge 3.3 Denemede kümes içerisindeki günlük ortalama sıcaklık değerleri ve sıcaklık değişim günleri. 42 Çizelge 3.4 Duyusal analiz panelinde kullanılan Et Kalitesi Duyusal Değerlendirme Formu Çizelge 4.1 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan erkek hindilerin bazı haftalara ait ortalama canlı ağırlıkları 50 Çizelge 4.2 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan dişi hindilerin bazı haftalara ait ortalama canlı ağırlıkları Çizelge 4.3 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan erkek hindilerin belirtilen haftalar arasındaki canlı ağırlık artışları. 52 Çizelge 4.4 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan dişi hindilerin belirtilen haftalar arasındaki canlı ağırlık artışları. 53 Çizelge 4.5 Değişik yerleşim sıklıklarında yetiştirilen erkek ve dişi hindilerde günlük ortalama yem ve su tüketim miktarları, yemden yararlanma oranları ve yaşama gücü Çizelge 4.6 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan dişi hindilerde kandaki şeker miktarındaki değişim 58 Çizelge 4.7 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan erkek hindilerde kandaki şeker miktarındaki değişim Çizelge 4.8 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan dişi hindilerde kandaki lenfosit miktarındaki değişim 60 Çizelge 4.9 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan erkek hindilerde kandaki lenfosit miktarındaki değişim Çizelge 4.10 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan dişi hindilerde kandaki alyuvar miktarındaki değişim Çizelge 4.11 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan erkek hindilerde kandaki alyuvar miktarındaki değişim Çizelge 4.12 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan dişi hindilerde kandaki alyuvar hacmindeki değişim.. 64 Çizelge 4.13 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan erkek hindilerde kandaki alyuvar hacmindeki değişim.. 65 Çizelge 4.14 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan dişi hindilerde kandaki akyuvar miktarındaki değişim Çizelge 4.15 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan erkek hindilerde kandaki akyuvar miktarındaki değişim vi
8 Çizelge 4.16 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan dişi hindilerde kandaki trombosit miktarındaki değişim Çizelge 4.17 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan erkek hindilerde kandaki trombosit miktarındaki değişim. 69 Çizelge 4.18 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan dişi hindilerde kandaki hemoglobin hacmindeki değişim Çizelge 4.19 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan erkek hindilerde kandaki hemoglobin hacmindeki değişim Çizelge 4.20 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan dişi hindilerde kanda hematokrit oranındaki değişim Çizelge 4.21 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan erkek hindilerde kanda hematokrit oranındaki değişim Çizelge 4.22 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan dişi hindilerde kanda eritrosit miktarındaki değişim.. 74 Çizelge 4.23 Değişik yerleşim sıklıklarında barındırılan erkek hindilerde kanda eritrosit miktarındaki değişim Çizelge 4.24 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen erkek hindilerde sıcak ve soğuk karkas ağırlıkları.. 76 Çizelge 4.25 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen dişi hindilerde sıcak ve soğuk karkas ağırlıkları.. 77 Çizelge 4.26 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen erkek hindilerde karkas randımanı Çizelge 4.27 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen dişi hindilerde karkas randımanı Çizelge 4.28 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen erkek hindilerde karkas ph düzeyi Çizelge 4.29 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen dişi hindilerde karkas ph düzeyi Çizelge 4.30 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen erkek hindilerde but ve göğüs etinin su tutma kapasiteleri.. 82 Çizelge 4.31 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen dişi hindilerde but ve göğüs etinin su tutma kapasiteleri Çizelge 4.32 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen erkek hindilerde but etinin bazı kimyasal özellikleri Çizelge 4.33 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen erkek hindilerde göğüs etinin bazı kimyasal özellikleri Çizelge 4.34 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen dişi hindilerde but etinin bazı kimyasal özellikleri Çizelge 4.35 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen dişi hindilerde göğüs etinin bazı kimyasal özellikleri Çizelge 4.36 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen erkek hindilerde but etinin bazı renk özellikleri Çizelge 4.37 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen erkek hindilerde göğüs etinin bazı renk özellikleri Çizelge 4.38 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen dişi hindilerde but etinin bazı renk özellikleri Çizelge 4.39 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen dişi hindilerde göğüs etinin bazı renk özellikleri vii
9 Çizelge 4.40 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen erkek hindilerin kesim sonrası görsel muayene bilgileri. 90 Çizelge 4.41 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen dişi hindilerin kesim sonrası görsel muayene bilgileri. 90 Çizelge 4.42 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen erkek hindilerin but eti tadım paneli özeti. 91 Çizelge 4.43 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen erkek hindilerin göğüs eti tadım paneli özeti Çizelge 4.44 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen dişi hindilerin but eti tadım paneli özeti Çizelge 4.45 Farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen dişi hindilerin göğüs eti tadım paneli özeti viii
10 1. GİRİŞ Kanatlı hayvanların M.Ö yıllarında insan gıdası olarak kullanıldığı Mısır ve Hitit yazıtlarında görülmektedir. Tavukların yumurta verimi amacıyla daha erken tarihlerde yetiştirildiği, hindilerin ise M.Ö den önce Amerika yerlileri tarafından yetiştirilmeye başlandığı bilinmektedir. Evcilleştirilmiş hindinin (Meleagris gallopovo gallopovo) M.S yıllarında İspanya dan köken aldığı belirtilmektedir. Yabani hindi yılları arasında Avrupa Kıtası na yayılmıştır. Hindilerin atası sayılan siyah renkli hindilerden zamanla kırmızı - kahverengi, kestane renkli (Buff) hindiler; 1800 lü yıllarda ise Avrupa da Avusturya Beyazı adlı beyaz hindiler geliştirilmiştir. Başlangıçta renk ve dış görünüme göre yapılan seleksiyon çalışmalarının yerini verim özelliklerinin alması ile et verimi yüksek ırklar geliştirilmiştir lu yıllarda geniş göğüslü Amerikan Bronz hindileri yoğun ilgi görmüş, 1950 li yıllarda günümüzde de en çok yetiştirilen ve en yüksek tüketim rakamlarına sahip olan geniş göğüslü beyaz hindiler geliştirilmiştir. Son yıllarda ise yüksek verimli ırkların özellikle entansif üretimde yerini alan hibrit ebeveynleri yoğun olarak kullanılmaya başlanmıştır (Türkoğlu vd. 2005). Kanatlı eti üretiminde dünya genelinde üretim ve tüketim açısından ilk sırayı tavuk eti, ikinci sırayı ise hindi eti almaktadır. Ancak tüketim alışkanlıklarındaki farklıktan dolayı hindi etinin talep edildiği ülkeler arasında değişkenlik göstermektedir. Bütün veya parçalanmış hindi karkasına değişik dönemlerde farklı talepler görülmektedir. Birçok ülkede yılbaşı ve özellikle ABD de şükran günü menülerinde bütün hindi tüketimi vazgeçilmeyen bir alışkanlık halindedir. Ülkemizin de içinde olduğu, kırmızı ete daha fazla rağbet eden ülkelerde hindilerin but ve kanatlarına talebin yüksek olduğu, Avrupa da ve Amerika da ise genellikle göğüs etinin tercih edildiği bilinmektedir. Avrupa da konuya yaklaşımda kolesterol düzeyinin göğüs etinde hemen hemen hiç olmaması ve yağ miktarının düşüklüğü etkin olan faktörlerdir. Hindi eti pazarının ülkemizde gelişmesinde kırmızı et fiyatlarındaki artışlar ile hindi etinin daha sağlıklı olduğu gerçeği etkili olmaktadır. Hindi etinde yağ oranının diğer etlerden düşük olması, kolesterol düzeyinin azlığı ve özellikle derisi alındığında bu seviyenin çok düşük düzeylerde kalması bu etin sağlık açısından en önemli özelliklerindendir. Kendine özgü 1
11 bir aromasının olması, özellikle but kısmının aroma ve besin değeri bakımından kırmızı etlere yakınlığı geniş bir kitle tarafından talep edilmesine neden olmaktadır. Çizelge 1.1 Piliç, hindi, sığır ve koyun etlerinin besin değerleri bakımından karşılaştırılması Besin İçeriği Kanatlı Türü Diğer Türler * Piliç Eti Hindi Eti Sığır Eti Koyun Eti Su 66,00% 70,40% - - Enerji 215 kcal/kg 160 kcal/kg 194 kcal/kg 228 kcal/kg Protein 18,6 g 20,4 g 20 g 14 g Yağ 15,1 g 8 g 12 g 18 g Karbonhidrat Mineral 0,8 0, (*Ertuğrul 1997, Ergün vd. 2001) Hindiler yaşa, besleme şekillerine, yetiştirme sistemlerine ve genotipe bağlı olarak %70 in üzerinde karkas randımanına sahiptir. Ayrıca hindi eti, ileri işlenmiş ürünlerin üretiminde gerek tek başına, gerekse tavuk ve sığır eti ile karıştırılarak son derece kaliteli ürünlerin yapılmasına imkân sağlamaktadır. İleri işlenmiş beyaz et ürünlerinden şnitzel, kroket, köfte, döner, sosis, sucuk, salam, pastırma, jambon gibi önceden pişirilmiş veya pişirmeye hazır ürünler hindi eti kullanılarak yapılabilmektedir. Bunun yanı sıra, kırmızı etten üretilen salam, sucuk ve sosis gibi ürünlerin içerisine belli oranlarda hindi eti katılmak suretiyle fiyat düşürücü etki de yaratılabilmektedir. Dünyada hindi üretimi ve tüketimi özellikle gelişmiş ülkelerde yüksek seviyelerde olmakla beraber ülkemizde de son yıllarda belirli bir artış göstermektedir yılında dünyada üretilen hindi eti miktarı ton iken ülkemizde ton olarak gerçekleşmiştir. 2
12 Çizelge 1.2 Dünyadaki çeşitli ülkelerde hindi eti üretim ve tüketim miktarları Yıllar Üretim (1000 Ton) * 2007 ** AB Brezilya Kanada Rusya Federasyonu Meksika G. Afrika Cum Diğerleri ABD Toplam Üretim Tüketim (1000 Ton) * 2007 ** AB Meksika Brezilya Kanada Rusya Fed G. Afrika Cum Diğerleri ABD Toplam Tüketim (Anonymous 2007a, *Anonim 2007, **2007 yılı verileri ilk 6 aylık üretime göre yapılmış projeksiyondur.) Ülkemizde hindi varlığı dünyada sayılı ülkeler arasındadır. Buna karşın, entansif hindi eti üretimi son yıllarda gelişme gösterebilmiştir. Bugün ülkemizde İstanbul, Adapazarı, Bolu, İzmir gibi merkezlerde yerleşik bulunan özel sektöre ait kuruluşlar üretimde etkindir. Entegre üretim yapan bu firmalarda orta boy ve büyük boy beyaz hindiler et üretimi amacıyla yetiştirilmektedir yılına kadar ülkemizde çeşitli bölgelerde yer alan kamuya ait üretme ve araştırma birimlerinde yetiştirilen hindiler ve bunlardan elde edilen palazların üreticiye ve köy halkına dağıtımı yapılmakta idi. Bu kuruluşlarda Bronz hindiler kullanılmakta ve üreticiler ekstansif veya yarı entansif koşullarda üretim yaparak genellikle yılbaşında bu hindileri pazarlamakta idiler. Kısmen bu yapı devam etmekle birlikte, ülkemizin geçirdiği değişim sürecinde bu kuruluşların üretimleri önemli ölçüde kısıtlanmıştır. Böylece ülkemizin hindi varlığı bugün sadece özel sektöre ait kuruluşlar ile köylerdeki geleneksel olarak yetiştirilen hindi sayısı ile ifade 3
13 edilmektedir. Türkiye de 1998 yılında toplam adet civarında hindi bulunmaktaydı. Bu sayının 2006 yılında ise adet olduğu bildirilmektedir. Yıllara göre üretimde ortaya çıkan gelişmeye rağmen sayısal olarak önemli bir artış olmamasının nedeni bronz hindi üretiminin büyük beyaz hindi üretimine ve kamu üretiminin özel sektöre yönelmesinden kaynaklanmaktadır. Nitekim, hindi eti tüketimindeki yıllara göre ortaya çıkan belirgin artış, bu gelişmeyi açık olarak ifade etmektedir. Şöyle ki, ülkemizde 1995 yılında fert başına yıllık hindi eti tüketimi 43 g iken 1999 da 275 g, 2004 yılında 686 g, 2005 yılında 705 g düzeyine ulaşmışken, 2006 yılında 686 g seviyesine gerilemiştir (Anonim 2006a). Ülkemizde son derece düşük seviyede olan bu tüketim miktarları A.B.D. de 10 kg, İsrail de 18 kg civarındadır. Çizelge 1.3 Türkiye de yılları arasında hindi varlığı. Hindi Varlığı (1000) Yıllar Hindi Varlığı (1000) Yıllar Hindi Varlığı (1000) Yıllar Hindi Varlığı (1000) Yıllar 1956 * * * * ** (Anonim 2006a, *Sönmez ve Koçak 1969, ** 2007 yılının 6 aylık üretimine göre yapılmış projeksiyondur) Hindi eti üretimimizin artırılması için tüketimin artırılmasını teşvik eden bilgilendirici programların yazılı ve görsel yayın organlarında halkın bilinç düzeyini artırıcı şekilde gerçekleştirilmesi, gerekli tanıtımların hindi eti üreten entegre kuruluşlar tarafından da desteklenmesi ve yapılması ile halkın hindi eti tüketim alışkanlığını kazanması sağlanmalıdır. 4
14 Çizelge 1.4 Türkiye de 1995 yılından günümüze üretim, ithalat, ihracat ve tüketim rakamları (Anonim 2006a) ÜRETİM İHRACAT İTHALAT NÜFUS TÜKETİM YILLAR (TON) (TON) (TON) (1000) (kg/kişi) , , , , , , , , , , , ,635 Yetiştirilen hindilerin genetik kapasitelerini ortaya çıkarmaları ancak optimum çevre koşullarında gerçekleştirilebilir. Kümeslerde çevre koşulları olarak ısı, aydınlatma, havalandırma ve yerleşim sıklığı gibi konular gelişme üzerinde birinci derecede etkili olmaktadır. Yerleşim sıklığı sadece hayvanların verim performansları ile ilgili bir etken olmayıp, aynı zamanda hayvan refahı ve sağlığı açısından da önem taşımaktadır. Kanatlı yetiştiriciliğinde yerleşim sıklığı, bir metrekare alanda barındırılan hayvan sayısı veya hayvanların kesim zamanında metrekareye düşen toplam ağırlıkları olarak nitelendirilmektedir. Kuşkusuz optimum yerleşim sıklığı tespit edilirken hayvan refahı ve ekonomiklik göz önünde bulundurulmalıdır. Hindiler üzerinde bugüne kadar yapılmış olan bazı çalışmalar ve bu araştırmalardan elde edilen özet bilgilerin verilmesinde yarar görülmektedir. Yerleşim sıklığı ile ilgili olarak hindiler üzerinde gerçekleştirilmiş olan bir çalışmasında Noll et al. (1991) erkek hindilerde metrekareye 2.2 ve 4.8 hindi yerleştirmiştir. Araştırıcı yerleşim sıklığının yüksek olduğu grupta canlı ağırlığın diğer gruptakine göre daha düşük olarak tespit edildiğini bildirmiştir. Şengül vd. (2000) düzenledikleri bir araştırmada, bronz hindilerin farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilmeleri durumunda besi performansı ve karkas kalitesi bakımından ortaya çıkan durumu incelemişlerdir. Araştırıcılar canlı 5
15 ağırlık, karkas ağırlığı, karkas randımanı bakımından yerleşim sıklığı grupları arasında önemli bir farklılık tespit edilmediğini, yemden yararlanma oranlarının yerleşim sıklığı yüksek olan gruplarda daha iyi olarak tespit edildiğini ifade etmişlerdir. Mirabito et al. (2002) hindilerde yerleşim sıklığının azaltılmasının performans ve sağlık durumuna etkilerini incelemişlerdir. Araştırıcılar yerleşim sıklığın düşürülmesinin üretimde ekonomik kayıplara neden olması dışında önemli bir etkisinin tespit edilmediğini ifade etmişlerdir. Hafez and Hagen (2003) saha koşullarında yetiştirilen beyaz hindilerde yerleşim sıklığının etkilerini incelemişler ve immun yanıt ve sağlık durumu bakımından önemli bir etkinin görülmediğini ifade etmişlerdir. Doğrul vd. (2005) metrekareye 3 ve 4 hindi gelecek şekilde yerleşim sıklıklarını ayarladıkları bir araştırmalarında 124 günlük besi süresinde yerleşim sıklığı düşük olan grubun besi performansını diğerine oranla daha iyi olarak tespit etmişlerdir. Molette et al. (2005) hindilerde et kalitesini araştırmak üzere düzenledikleri bir denemede ph ve renk ölçümlerine yer vermişlerdir. Galip (1999) hindilerde sınırlı beslemenin kan parametrelerine etkilerini incelediği bir denemede sınırlı beslemenin lenfosit miktarını azalttığını tespit etmiştir. Özkan et al. (2004) akut sıcaklık stresinin kanatlılarda lökosit sayılarını düşürdüğünü ancak, hindilerde bu etkinin görülmediğini ifade etmiştir. Martrenchar et al. (1999) yerleşim sıklığının hindilerde davranım ve sağlık ile ilgili bazı özelliklere etkilerini incelemişlerdir. Araştırıcılar, yerleşim sıklığının düşüşüne paralel olarak yaralanmaların azaldığını ifade etmişlerdir. Hindilerde yerleşim sıklığı ile ilgili araştırmaların literatürde yer almasına rağmen, farklı genotipler üzerinde, farklı çevre koşullarında, farklı sıklık düzeylerinde çalışılması bunların birbirleriyle karşılaştırılmasını zorlaştırmaktadır. Aynı zamanda, et lezzeti, et rengi, su tutma kapasitesi gibi birçok et kalite parametreleri üzerinde çalışılmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle konu hakkında bilgi sahibi olmak isteyen üretici, bilim adamı ve ilgililerin aynı genotipten hindiler üzerinde daha geniş kapsamlı bir araştırmayı incelemelerinin faydalı olacağı tespit edilmiştir. Ülkemizde hindi yetiştiriciliğini entansif şartlarda gerçekleştiren üretim merkezlerinin modern kümeslerinde doğru yerleşim sıklığının tespit edilmesi gerçekleştirilen çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Yürütülen çalışmada birim alanda dört ayrı 6
16 yerleşim sıklığının her iki cinsiyet üzerine etkileri ayrı ayrı incelenmiştir. Yerleşim sıklığının hindilerde stres faktörü olarak belirlenen bazı kan parametrelerine, et rengine, yaşama gücüne, soğuk ve sıcak karkas ağırlıklarına, etin su tutma kapasitesine, etin bazı kimyasal özelliklerine ve genel üretim performansına etkileri incelenmiş olup, pişirilmiş göğüs ve but etinde degustasyon paneli düzenlenerek tat bakımından da etkisi araştırılmıştır. Böylece, bu çalışma ile ülkemizde son yıllarda büyük gelişmeler gösteren ve modern koşullarda üretim yapılan entansif hindi yetiştiriciliğinde, en uygun yerleşim sıklığının belirlenerek üreticilere yardımcı olunması ve et kalitesinde ortaya çıkan yeni bilgilerle de tüketicilere katkı sağlanması amaçlanmaktadır. 7
17 2. KAYNAK ÖZETLERİ 2.1 Canlı Ağırlık, Yem Tüketimi ve Yaşama Gücü ile İlgili Kaynak Özetleri Shanawany (1988) tarafından etlik piliçlerin çeşitli yerleşim sıklıklarında performanslarını incelemek üzere iki deneme planlanmıştır. Bunların ilkinde, metrekareye 10, 20, 30, 40 ve 50 civciv yerleştirilmiş ve 6 haftalık yaşa kadar deneme sürdürülmüştür. İkinci denemede metrekareye 20, 40 ve 50 civciv yerleştirilmiştir. Bu gruplardaki yerleşim sıklığı iki ayrı grupta olmak üzere 3. haftada ve 5. haftada 40 ve 50 civciv yerleştirilen bölmelerde metrekarede 30'a düşürülmüştür. Böylece yetiştiricilik süresi içerisinde seyreltmenin etkileri de incelenmeye çalışılmıştır. İlk denemenin sonuçlarına göre metrekarede 20'den yüksek yerleşim sıklığında barındırılan hayvanların tamamında yem tüketiminin düşüş gösterdiği ve toplam yem tüketimlerinin de daha düşük yerleşim sıklıklarında yetiştirilenlere göre daha düşük olarak tespit edildiği ifade edilmiştir. İlk denemede yem değerlendirme açısından yüksek sıklıkta yetiştirilen gruplarda yerleşim sıklığı düşük olanlara göre daha iyi bir değerin tespit edildiği belirtilmiştir. Ölüm oranının her iki denemede de yerleşim sıklığından etkilenmediği belirtilmiştir. Birinci denemede metrekare başına gelirin metrekareye yerleştirilen hayvan sayısına paralel olarak neredeyse lineer olarak artış gösterdiği ifade edilmiştir. İkinci denemede yerleşim sıklığının yetiştirme dönemi içerisinde 3 haftalık yaşta, metrekarede 30 a düşürülmesi sonucunda tavukların telafi büyümesi (stres veya diğer bir zorlanımın ortadan kalkmasının ardından canlı ağırlık kazancında meydana gelen hızlı artış) ile kesim canlı ağırlıklarının aynı sıklıkta yetiştirilen gruptakilere ulaştığı belirtilmiştir. Noll et al. (1991) erkek hindilerle yaptıkları bir denemede gelişme ve sağlık bakımından yerleşim sıklığı ve beslemenin etkilerini araştırmışlar ve denemeyi 0-20 hafta aralığında sürdürmüşlerdir. Yerleşim sıklığını hayvan başına 0.21 ve 0.46 m 2 olarak planlamışlar ve her gruba iki farklı besleme programı uygulamışlardır. Erkek hindilerin yüksek yerleşim sıklığında yetiştirilmesi %5.5 oranında canlı ağırlık düşüşüne neden olmuştur (P<0.05). Yerleşim sıklığı ile ortamdaki amonyak ve toz gibi çevre unsurları arasında bir interaksiyona rastlanmadığı ifade edilmiştir. 8
18 Zuidhof et al. (1993) havalandırma oranı ve yerleşim sıklığının hindilerin sağlığı üzerine etkilerini incelemek amacıyla 2x2 faktöriyel bir deneme gerçekleştirmişlerdir. Denemede, havalandırma hızını yüksek (10.25 lb/ft 2 ) ve düşük (5.12 lb/ft 2 ) olarak, yerleşim sıklığını da yüksek (50 kg/m 2 ) ve düşük (25 kg/m 2 ) olarak organize etmişlerdir. Araştırmadan elde ettikleri bulgulara göre, havalandırma oranının yerleşim sıklığından daha önemli etkiler ortaya çıkarttığını ifade etmişlerdir. Araştırıcılar, yerleşim sıklığının yüksek olduğu durumlarda sağlığın olumsuz etkilendiğini, havalandırma düzeyinin yükseltilmesi durumunda bu durumun iyileştirilebildiğini ancak, en iyi performansın yüksek havalandırma şartlarında ve düşük yerleşim sıklığında elde edilebildiğini bildirmişlerdir. İşcan vd. (1994) etlik piliçlerde yerleşim sıklığının hayvanların besi performansları üzerine etkilerini araştırmak üzere, düzenledikleri bir projede 49 günlük besi süresince yerleşim sıklığını metrekareye 12.5, 15, 17.5 ve 20 civciv olarak düzenlemişlerdir. Elde edilen sonuçlara göre, gruplar arasında 3. haftada farklılık varken, 6. hafta sonunda sadece ilk grup diğerlerine göre daha ağır olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak metrekarede daha fazla etlik piliç yetiştirilmesinin olumsuz sonuçlar vermediği, elde edilen ürün miktarının artırılması için metrekareye 20 etlik piliç yerleştirilmesinin diğer sıklıklara göre üretim açısından daha olumlu olacağı belirtilmiştir. Metrekareye konan civciv sayısı %60 artırıldığında elde edilen et miktarında %47.1 oranında artış görüldüğü belirtilmiştir. Puron and Santamaria (1995) farklı yerleşim sıklıklarında etlik piliçlerde performans durumunu incelemek amacıyla Peterson x Hubbard melezi piliçler ile üç ayrı deneme planlamışlardır. Erkekleri 7 haftalık yaşa kadar yetiştirmişler ve yerleşim sıklığı olarak metrekareye ilk denemede 10, 12 ve 15 civciv ikinci denemede 14, 15 ve 16; üçüncü denemede ise metrekareye 11, 13 ve 15 civciv yerleştirmişlerdir. Dişilerde ise ilk denemede 11, 13, 15, ikinci denemede 15, 16, 17 ve üçüncü denemede de 18, 19, 20 civciv yerleştirilmiştir. Metrekareye 18 erkek yerleştirilen grubun, 7 haftalık yaşta 10 piliç yetiştirilen erkek grubuna göre sadece %3'lük bir canlı ağırlık azalması gösterdiği belirtilmiştir. Dişilerde ise bu farkı sadece %1,5 olarak tespit etmişlerdir. Ölüm oranı ve yem dönüşümünün yerleşim sıklığından etkilenmediği, net karlılığın erkeklerde 9
19 metrekarede 17, dişilerde ise 19 civcive kadar olan yerleşim sıklığına paralel olarak artış gösterdiği belirtilmiştir. Ertuğrul vd. (1997) kümeslere fazla miktarda etlik piliç yerleştirildiğinde, yani yerleşim sıklığı yükseltildiğinde ölüm oranının artış gösterdiğini ve gelişme hzının düştüğünü ifade etmektedirler. Ancak, araştırıcılar aynı alanda daha az sayıda hayvan yetiştirilmesinin birim alan ve hayvan başına üretim maliyetlerini artırdığını da ifade etmişlerdir. Lewis et al. (1997) İngiltere'de gerçekleştirilen entansif yetiştiricilikte ve Fransız Label Rouge sisteminde yerleşim sıklığı ve yem türünün etkilerinin incenlendiği bir araştırma düzenlemişlerdir. Araştırmada entansif yetiştiricilikte metrekarede 17 civciv 48 gün süreyle yetiştirilmiş, Label Rouge serbest yetiştirme sisteminde ise 425 civciv 83 gün süreyle elde tutulmuşlardır. Sonuç olarak elde edilen et miktarında herhangi bir farklılık belirlenmediği ifade edilmiştir. Martrenchar et al. (1997) tarafından yerleşim sıklığının etlik piliçlerde bazı davranımsal özelliklere ve performans kriterlerine etkisinin araştırılması amacıyla düzenlenen bir araştırmada piliçlerin nihai canlı ağırlıkları metrekarede 27, 35 ve 43 kg olacak şekilde yerleşim sıklıkları ayarlanmıştır. Bu değer yaklaşık olarak metrekarede 12, 16 ve 20 civcive karşılık gelmektedir. Hemen hemen tüm incelenen parametreler açısından 43 kg/m 2 yerleşim sıklığında en düşük değerler elde edilmiştir. Canlı ağırlık olarak sadece kesim öncesi canlı ağırlıkları ele almışlardır. Canlı ağırlık, özellikle erkeklerde belirgin olmak üzere, en geniş bölmede en sıkışık bölmeye göre 100 g kadar daha iyi olarak tespit edilmiştir. Buna karşılık, en sıkışık bölmenin diğerlerine oranla en iyi yem dönüşüm oranını verdiği ifade edilmiştir. Şengül vd. (2000) farklı yerleşim sıklıklarının bronz hindilerde besi performansı ve bazı karkas özellikleri üzerine etkilerini incelemek üzere düzenledikleri bir araştırmada yerleşim sıklığını, hayvan başına 0.20, 0.25, 0.33 ve 0.50 m 2 olacak şekilde 4 farklı grupla planlamışlardır. Araştırmadan elde ettikleri bulgulara göre, yerleşim sıklığı 10
20 grupları arasında ortalama canlı ağırlıklar bakımından yetiştirme dönemi boyunca herhangi önemli bir farklılığa rastlamamışlardır. Araştırıcılar, kümülatif yemden yararlanma oranları bakımından hayvan başına 0.20 ve 0.25 m 2 alan verilen gruplarda yerleşim sıklığı daha düşük olan gruplara göre daha iyi değerler tespit etmişlerdir. Araştırıcılar, karkas ağırlığı ve karkas randımanı bakımından gruplar arasında önemli bir farklılığa rastlamamışlardır. Araştırıcılar, bronz hindilerin entansif şartlar altında yetiştirilmeleri durumunda hayvan başına 0.20 ve 0.25 m 2 lik yerleşim sıklıklarının uygulanmasının faydalı olacağını ifade etmişlerdir. Feddes et al. (2002) farklı yerleşim sıklıklarının etlik piliçlerde vücut ağırlığına, yem ve su tüketimi ile karkas kalitesine yaptığı etkileri araştırmak üzere düzenledikleri bir çalışmada, yerleşim sıklığını 23.8, 17.9, 14.3 ve 11.9 piliç/m 2 olarak ayarlamışlardır. Çalışmanın sonuçlarına göre en yüksek yerleşim sıklığında yetiştirilen piliçlerde canlı ağırlık en düşük, en düşük yerleşim sıklığında yetiştirilenlerde ise canlı ağırlık en yüksek olarak tespit etmişlerdir. Elde edilen toplam canlı ağırlık miktarını en yüksek yerleşim sıklığında yetiştirilen grupta en yüksek düzeyde bulmuşlardır. Yerleşim sıklığı en düşük olan grupta ise canlı ağırlık varyansını en yüksek olarak tespit etmişlerdir. Araştırıcılar, yerleşim sıklığının ölüm oranına herhangi bir etkisinin tespit edilmediğini ifade etmişler ve birim alandan en yüksek verimin elde edilmesi için yüksek sayıda hayvanın barındırılmasının gerekliliğini vurgulamışlar, sağlık problemlerinin minimuma indirilmesi için de ortam koşullarının en iyi şekilde ve sabit tutulmasını önermişlerdir. Mirabito et al. (2002) hindilerde yerleşim sıklığını azaltmanın hayvanların, performansı, davranışları ve sağlık durumuna olan etkilerini incelemişlerdir. Çalışmada BUT9 etlik hindiler kullanılmış ve metrekareye 7 ve 8.5 hindi yerleştirilmiştir. Dişiler 12 ve 13. haftalarda, erkekler 16 ve 17. haftalarda kesime gönderilmiştir. Kesim yaşı bir hafta geciktirilmesine rağmen, düşük yerleşim sıklığında yetiştirilen hindilerden diğer gruba kıyasla metrekare bazında daha düşük toplam canlı ağırlık elde edilmiştir. Ayak problemleri, karkas problemleri ve görsel muayenede iki grup arasında fark bulunamamıştır. Sonuçta, yaralanmalar, göğüs çürüklükleri ve karkas deformasyonu bakımından önemli bir fark tespit edilmediği belirtmişlerdir. Araştırıcılar bunun yanı sıra, yerleşim sıklığı düşük olan grubun kontrol grubuna göre metrekareye düşen miktar 11
21 olarak daha fazla yem tüketmesine rağmen, daha az canlı ağırlık kazandığını bildirmişlerdir. Özetle, yerleşim sıklığının düşürülmesinin ekonomik kayıplar dışında önemli bir etki yaratmadığını ve refah bakımından yüksek yerleşim sıklığında barındırmanın herhangi bir sakınca doğurmadığını bildirmişlerdir. Hafez and Hagen (2003) saha koşullarında yetiştirilen hindilerde yerleşim sıklığının sağlığa etkilerini incelemek amacıyla bir deneme düzenlemiştir. Araştırıcı, yerleşim sıklığını kesim yaşı canlı ağırlığı olarak metrekareye 25, 48 ve 58 kg gelecek şekilde düzenlemiştir. Farklı çok sayıda kümeslerde bölmelerle kümesler bölünmüş ve her bölüme ilgili yerleşim sıklığında hindi palazları yerleştirilmiştir. Araştırıcı, yerleşim sıklığının saha koşullarında sağlığa, immun yanıta ve yaşama gücüne önemli bir etkisinin saptanmadığını ifade etmiştir. Ancak, yerleşim sıklığı düşük olan grupların yetiştirildiği çiftliklerde pazarlama sorunlarının yaşandığı, maliyet yüksekliğinin üreticileri zor durumda bıraktığını da ifade etmiştir. Ersan (2003) etlik piliçlerde gelişmenin geciktirilmesinin performans ve bazı kan parametrelerine etkisini incelemiştir. Denemede 360 adet erkek etlik piliç kullanılmıştır. Aydınlatma programında yapılan değişikliklerin performansa önemli bir etkisi tespit edilmemiş olsa da kan parametrelerinde bazı değişimler gözlenmiştir. Sınırlı beslenen hayvanlarda lenfosit miktarı azalmış, Heterofil/Lenfosit oranı artış göstermiştir. Araştırıcı, sınırlı beslemenin hayvanlar üzerinde düşük seviyede stres yarattığını, ancak bu stres düzeyindeki artışın performansta ve sağlık bakımından önemli bir olumsuz etkisinin tespit edilmediğini bildirmiştir. Majumdar et al. (2003) yaz aylarında farklı kafes sıklıklarında yetiştirilen hindilerde performans özelliklerini incelemişlerdir. 8 hafta sürdürülen denemede hayvan başına 0.23, 0.30 ve 0.56 m 2 'lik yerleşim sıklıkları organize edilmiştir. Sonuçta, farklı sıklıkların et kalitesine ve performans kriterlerine önemli bir etkisi bulunmadığını ancak, ilk iki hafta içerisinde sıklığı en düşük olan grubun diğer gruplardan yem tüketim miktarı ve canlı ağırlık bakımından daha yüksek değerler sergilemesine rağmen, yem dönüşüm oranının diğer gruplardan daha düşük olarak tespit edildiğini belirtmişlerdir. 12
22 Grashorn (2004) etlik piliçlerde besleme ve idarenin et kalitesine olan etkilerini incelemiştir. Araştırıcı, yerleşim sıklığının artışıyla birlikte elde edilen toplam canlı ağırlığın ve toplam et miktarının artış gösterdiğini ifade etmiştir. Ayrıca, yerleşim sıklığının et kalitesine önemli bir etkisinin tespit edilmediğini belirtmiştir. Molnar et al. (2004) farklı yetiştirme şekillerine göre geliştirilen Macar tavuk ırklarında manejman tipi ve besleme şeklinin karkas özellikleri ve performansa etkileri incelemişlerdir. Bu denemede karışık cinsiyetten piliçler derin altlık ve free-range sisteminde barındırılmıştır. Araştırmada, canlı ağırlığın yanı sıra karkas kalitesi özellikleri üzerinde de durulmuş ve etteki kuru madde, ette bulunan ham protein miktarı ve karkas randımanı da belirlenmiştir. Free-range sisteminde çok geniş bir yaşama alanına sahip olan tavuklarda altlıklı sisteme göre canlı ağırlık bakımından bir farklılık tespit edilmemiştir. Araştırıcılar yetiştirme sisteminin performansa etkisinin olmadığını belirtmişlerdir. Thomas et al. (2004) etlik piliçlerde yerleşim sıklığının performansa, karkas özelliklerine ve bazı refah belirtilerine etkilerini incelemişlerdir. Araştırmada metrekareye 5, 10, 15 ve 20 civciv yerleştirmişler ve bunu eşit alanlı bölmelere farklı sayıda hayvan yerleştirerek gerçekleştirmişlerdir. Altı tekerrür planlanmıştır. 5 hafta süreyle serbest yemleme yapılmış ve deneme bu süre sonunda tamamlanmıştır. Sadece en düşük yerleşim sıklığındaki hayvanlar en yüksek canlı ağırlığa ulaşmakla beraber en yüksek yem tüketimini de gerçekleştirmişlerdir. Yem dönüşüm oranlarında farklılık bulunmamıştır. Sonuçta, metrekarede 10, 15 veya 20 etlik piliç yetiştirmenin hayvanların davranım, performans ve karkas özellikleri bakımından herhangi bir farklılık yaratmadığı ifade edilmiştir. Doğrul vd. (2005) farklı yerleşim sıklıklarında yetiştirilen ağır ırktan erkek hindilerde besi performansı ve bazı karkas özelliklerini inceledikleri bir araştırmada, metrekareye 3 ve 4 palaz yerleştirmişlerdir. Bu yerleşim sıklıkları kesim yaşı canlı ağırlığı olarak metrekareye 45 kg ve 57 kg olarak düzenlenmiştir. İlk grupta toplam 3900, ikinci grupta ise toplam 3000 hindi kullanılmıştır. Araştırıcılar, 124 günlük deneme süresi sonunda 13
23 besi performansı bakımından yerleşim sıklığı düşük olan grubu yerleşim sıklığı yüksek olana oranla daha iyi olarak tespit etmişlerdir. Sırasıyla ağırlıkları kg ve kg olarak belirlemişlerdir. Yem dönüşüm oranlarını da sırasıyla 2.64 ve 2.58 olarak tespit etmişler ve gruplar arasındaki bu farklılığın önemsiz olduğun u ifade etmişlerdir. Yaşama gücü bakımından da yetiştirme süresinin tamamı göz önüne alındığında, yerleşim sıklığı düşük olan grup lehine bir sonuç tespit etmişlerdir. Araştırmada ilk grubun mortalitesini %5.7, ikinci grubun mortalitesini ise, %13.7 olarak tespit etmişlerdir. Araştırıcılar sonuç olarak, metrekareye 4 erkek hindi yerleştirilebileceğini, ancak, 9 haftalık yaştan sonra bu sıklığın metrekarede 3 e düşürülmesinin faydalı olacağını ifade etmişlerdir. Dozier et al. (2005) ağır etlik piliçlerde yerleşim sıklığının büyüme performansı ve karkas performansı üzerine etkileri konulu araştırmalarında, 49 günlük besi süresince etlik erkek piliçler metrekareye kesim yaşında 30, 35, 40 ve 45 kg canlı ağırlık gelecek şekilde dört yerleşim sıklığı uygulamışlardır. Sonuçta, ilk 32 günlük sürede büyüme oranı ve yem değerlendirme özellikleri bakımından, gruplar arasında herhangi bir farklılık bulunmamakla birlikte, ilk günden 49. güne kadar olan analizlerde canlı ağırlık artışı ve yem tüketimi, yerleşim sıklığının artışıyla beraber olumsuz olarak etkilenmiştir. Araştırıcılar, düşen canlı ağırlık artışını, yem tüketiminin azalmasına bağlamışlardır. Moreira et al. (2005) etlik piliçlerde yerleşim sıklığının karkas verimi ve performansa etkilerini incelemişlerdir. Araştırmada metrekareye 10, 13 ve 16 civciv yerleştirilmiştir. Deneme 6. haftada sonlandırıldığında metrekareden elde edilen canlı ağırlık, net gelir ve et miktarının yerleşim sıklığı artışına paralel olarak artış gösterdiği bildirilmiştir. 14
24 2.2 Kan Parametreleri ile İlgili Kaynak Özetleri Gross and Siegel (1983) H/L (Heterofil / Lenfosit) oranının stres tayininde belirteç görevi yaptığını belirtmişler ve bu oranın lenfositlerin düşüşüne paralel olarak arttığını da ifade etmişlerdir. Gray et al. (1989) yumurta tavuklarında ACTH (adrenokortikotropik hormon) ve hidrokortizonun fizyolojik etkilerini incelemek üzere yaptıkları bir araştırmada, ACTH ve kortikosteron uygulamalarının etlik piliçlerde ve hindilerde monosit ve bazofil miktarlarında artış meydana getirdiğini tespit etmişlerdir. Yumurtacı tavuklarda bu uygulamayla beraber Lenfosit sayılarında azalma ve buna paralel olarak da H/L oranında artış gerçekleştiğini belirtmişlerdir. Maxwell et al. (1990) serbest ve kısıtlı yemlemenin uygulandığı kanatlılarda hematolojik değerlerin karşılaştırılması amacıyla yürüttükleri bir denemelerinde, çevresel stres kaynaklarından birçoğunun tavuklar ve ördeklerde H/L (Heterofil / Lenfosit) oranına, bazofil miktarlarına etkisinin olduğunu, ancak hindilerde buna benzer etkilerin aynı parametrelerde gözlemlenmediğini belirtmektedirler. Lenfosit miktarındaki düşüşün, heterofil miktarındaki artışın iki katından daha fazla gerçekleştiği belirtilmiştir. H/L oranının, lenfosit miktarının düşüşüyle birlikte yükselmekte olduğu araştırıcılar tarafından ifade edilmiştir. Maxwell et al. (1992) akut sıcaklık stresinin varlığında ördekler ve tavuklarda kanda H/L (Heterofil / Lenfosit) oranında artış görülürken, hindilerde H/L oranında bu değişikliğin benzer sıcaklıkta gerçekleşmediğini belirtmişlerdir. Araştırıcılar, hindilerde tavuk ve ördeklere oranla stres etmeninin şiddetinin daha yüksek seviyelerinde H/L oranının değişim gösterebileceğini belirtmişlerdir. Hatipoğlu (1993) araştırmasında tavuklarda C vitamini ve ACTH uygulamalarının bazı kan parametrelerine etkilerini incelemiştir. Kan parametrelerinden eritrosit, lökosit, asidofil sayısı, hematokrit değeri, plazma glikoz düzeyi, hemoglobin miktarı tespit 15
25 edilmiştir. Stres etkisi yaratan ACTH uygulaması sonrasında, hücrelerde ve kanda lökosit ve asidofil miktarında ve H/L oranında artış olduğu fakat, eritrosit, hematokrit ve hemoglobin değerlerinde önemli bir değişiklik görülmediği ifade edilmiştir. Stres etmeni varlığında, lenfosit ve eozinofil sayısında düşüşlerin meydana geldiği ve enjeksiyon yoluyla C-vitamini takviyesiyle stresin şiddetinin düşürülebildiği belirtilmiştir. Maxwell (1993) tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, şiddetli sıcaklık stresi durumunda, hindilerde H/L oranının yükseldiği, bazofil sayılarının arttığı ve lenfosit miktarının düştüğü tespit edilmitir. Lenfosit miktarındaki düşüşün H/L (Heterofil / Lenfosit) oranının yükselmesini sağladığı ifade edilmiş, fakat, eozinofillerin sayısında bir değişiklik görülmediği bildirilmiştir. Çetin ve Oğan (1997) tarafından etlik piliçlerde farklı yerleşim sıklıklarının humoral immun yanıta etkilerinin incelenmesi amacıyla düzenledikleri bir araştırmada, metrekarede 10, 14, 18 ve 22 adet civciv barındırılmış ve 23. günde yapılan Lasota aşılamasından sonda 42 günlük yaşta kandaki antikor seviyesine bakılmıştır. Sonuçta, metrekarede 18 ve üzeri yerleşim sıklığı olması durumunda stres artışının antikor titrelerinde azalmaya rastlandığı belirtilmiştir. Martrenchar et al. (1997) tarafından yerleşim sıklığının etlik piliçlerde bazı davranımsal özelliklere ve performans kriterlerine etkisinin araştırılması amacıyla düzenlenen bir araştırmada yerleşim sıklığı, piliçlerin nihai canlı ağırlıkları metrekarede 27, 35 ve 43 kg olacak şekilde ayarlanmıştır. Bu değer yaklaşık olarak metrekarede 12, 16 ve 20 civcive karşılık gelmektedir. Hemen hemen tüm incelenen parametreler açısından 43 kg/m 2 yerleşim sıklığında en düşük değerler elde edilmiştir. Canlı ağırlık olarak sadece kesim öncesi canlı ağırlıklar alınmıştır. Canlı ağırlık özellikle erkeklerde belirgin olmakla beraber en geniş bölmede en sıkışık bölmeye göre 100 g kadar daha iyi olarak tespit edilmiştir. Buna karşılık, en sıkışık bölme diğerlerine oranla en iyi yem dönüşüm oranını vermiştir. Heterofil/Lenfosit oranları açısından da gruplar arasında önemli bir farklılığın tespit edilmediği ifade edilmiştir. 16
26 Patterson and Siegel (1998) kafes içi yerleşim sıklığının Leghorn tavuklarda performansa ve kandaki stres parametrelerine etkisini araştırmışlardır. Araştırmada 1. günle, 6. hafta arasında, yerleşim sıklığı, her kafese 38, 32, 26 ve 20 hayvan gelecek şekilde ayarlanmış, 6. haftadan 18. haftaya kadar da yerleşim sıklığı kafes başına 19, 16, 13 ve 10 piliç gelecek şekilde değiştirilmiştir. Her kafese 13 ve 26 piliç yerleştirilen sistemler ABD.'de en çok uygulanan ticari sistemler olup, hayvan başına 142 ve 284 cm 2 yerleşim sıklığına karşılık gelmektedir. Heterofil (H), Lenfosit (L) ve Heterofil/Lenfosit (H/L) miktarlarında bir farklılık görülmediği bildirilmiştir. Sonuç olarak, yerleşim sıklığının düşürülmesinin canlı ağırlık, performans ve stres açısından hiçbir olumlu etkisi görülmediği, bunun yanında yem dönüşüm oranlarının olumsuz etkilendiği ifade edilmiştir. Galip (1999) hindilerde sınırlı beslemenin bazı kan parametreleri ve canlı ağırlık üzerine etkilerini incelemek üzere planladığı bir çalışmada, 12 haftalık 120 Amerikan hindiyi deneme materyali olarak kullanmıştır. Hindileri 56 gün süreyle dört gruba ayırarak, serbest yemleme ve %7, %14 ve %21 lik kısıtlı yemleme uygulamıştır. Araştırmada kan parametrelerinden hematokrit, alyuvar, hemoglobin, alyuvar hacmi, akyuvar miktarı üzerinde durulmuştur. Sonuç olarak, sınırlı beslemenin kan parametrelerinden lenfosit sayısını azalttığı belirtilmiştir. Normal yemleme yapılan kontrol grubundaki Amerikan Bronz hindilerde hematokrit değeri %46.33±2.24, alyuvar sayısı 2.68±0.21x10 6, hemoglobin 10.42±0.6 g/100ml, alyuvar hacmi 40.13±1.97 µ 3, lenfosit %54±5.81, eozinofil %1.50±0.95, monosit %0.75±0.25, bazofil de %2.70±0.03 olarak tespit edilmiştir. Veldkamp et al. (2000) çevre ısısı, arjinin-lisin oranı ve elektrolit dengesinin erkek hindilerde performans, karkas ve bazı kan parametrelerine etkisini incelemişlerdir. Kan analizlerinden hematokrit testi yapılmış, kandaki gaz miktarlarına bakılmıştır. Çevre sıcaklığının 15 C nin altına düşmesi ve 30 C in üzerine çıkmasının performansa olumsuz etkisinin olduğu tespit edilmiştir. 83 günlük yaşta hematokrit değerinin ortalama 28,2±0,8 olarak tespit edildiği belirtilmiştir. 17
27 Şahin et al. (2002) tarafından gerçekleştirilen bir denemede yemdeki optimum krom miktarının etlik piliçlerde yetiştirme sırasındaki sıcaklık stresinin etkilerinin ortadan kaldırılmasına, karkas özelliklerine ve bazı serum metabolitlerine etkileri incelenmiştir. Üzerinde durulan kan parametrelerinden birisi de kan şekeridir. Sonuç olarak, yüksek seviyede krom ile beslemenin sıcaklık gibi stres etmenlerine karşı hayvanların dayanma gücünü artırdığı belirtilmiştir. Araştırmada hayvanların kan glikoz düzeyi mg/dl olarak tespit edilmiştir. Ersan (2003) etlik piliçlerde gelişmenin geciktirilmesinin performans ve bazı kan parametrelerine etkisini incelemiştir. Denemede 360 adet erkek etlik piliç kullanılmıştır. Aydınlatma programında yapılan değişikliklerin performansa önemli bir etkisi tespit edilmemiş olsa da kan parametrelerinde bazı değişimler gözlenmiştir. Sınırlı beslenen hayvanlarda lenfosit miktarı azalmış, buna bağlı olarak da Heterofil/Lenfosit (H/L) oranının artış gösterdiği belirtilmiştir. Araştırıcı, sınırlı beslemenin hayvanlar üzerinde ılımlı bir stres yarattığı belirtilmektedir. İriadam ve Avcı (2003) hindi rasyonlarına değişik oranlarda burçak katılmasının verim performansı, bazı hematolojik ve biyokimyasal parametrelere etkisini incelemek üzere düzenledikleri bir denemede, kan parametrelerinden hematokrit, alyuvar, hemoglobin, akyuvar miktarı, nötrofil, eozinofil, bazofil, lenfosit ve monositleri incelemişlerdir. Kontrol grubundaki bronz erkek hindilerden elde edilen ortalama veriler: Alyuvar (10 6 /ml) 2.4±0.2, Hemoglobin (g/dl) 8±0.2, Hematokrit %35.3±1.2, Akyuvar (10 3 /ml) 14.2±1.1, Nötrofil %42.7±2.9, Eozinofil % 1.2±0.4, Bazofil % 0.3±0.1, Lenfosit % 53.5±2.8, Monosit de %2.3±0.6 olarak tespit edilmiştir. Sonuçta, burçağın rasyona ilavesinin lenfositlerde artışa ve nötrofillerde azalmaya neden olduğu bildirilmiştir. Lenfositlerdeki artışın, antinutrisyonel faktörlere vücudun verdiği bir tepki olabileceği yorumu yapılmıştır. Shini (2003) alternatif kafes ve yetiştirme sistemlerinin yumurtacı tavuklarda fizyolojik tepkilere etkisini incelemek üzere gerçekleştirdiği bir denemede, üç farklı sistemi karşılaştırmıştır. Bunlar, kafes sistemi, alternatif kafes sistemi ve free-range (serbest 18
Güz Döneminde Besiye Alınan Hindilerde Askorbik Asit Uygulamasının Besi Performansı ve Bazı Karkas Özelliklerine Etkileri
Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2003) 17(2): 1-8 Güz Döneminde Besiye Alınan Hindilerde Askorbik Asit Uygulamasının Besi Performansı ve Bazı Karkas Özelliklerine Etkileri Taşkın DEĞİRMENCİOĞLU * İbrahim
DetaylıKATALOG Küplüpınar Mah. İstanbul Caddesi No:15 Osmangazi/BURSA Tel Website.
KATALOG 2017 35 YILDIR TAVUKCULUK SEKTÖRÜNDE FAALİYET GÖSTERMEKTEYİZ ÜLKEMİZİN PEK ÇOK YERİNE SATIŞLAR BİZİM TARAFIMIZDAN YAPILMAKTADIR. BURSA GÖKÇE KÖY'DEKİ KULUÇKAHANEMİZDE ÖRDEK,HİNDİ,ETLİK VE YUMURTALIK
DetaylıTÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU
TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU Resim 1: Bakanlığımızca Geliştirilen Yerli Hibritlerimiz (ATAK S). 1. Kanatlı sektörü ile ilgili üretim, tüketim ve istihdam Bakanlığımız, 1930 lu yıllarda
DetaylıHİNDİ YETİŞTİRİCİLİĞİ
2014 2015 HİNDİ YETİŞTİRİCİLİĞİ Hindilerin tavuklara göre daha dayanıklı, uzun ömürlü, karkas randımanı ve beslenme değerlerinin yüksek olması, yılbaşında tüketimi, etinin sucuk salam gibi ürünlerde dana
DetaylıTEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF
DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF Kolayaöf.com
DetaylıZOOTEKNİ ANABİLİM DALI
2.3.2. ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI : Yumurtlama Öncesi Tüy Dökümünün Yumurtacı Tavukların Performansına Etkisi : TUAM -Veteriner Fakültesi Birimi : Metin PETEK*, Faruk BALCI, Hasan BAŞPINAR Yayınlandığı Yer
DetaylıYUMURTA ÜRETİMİ VE İHRACAT Yeni Hedefler ve Potansiyel Problemler DERYA PALA YUM-BİR HAZİRAN 2010 ANKARA
YUMURTA ÜRETİMİ VE İHRACAT Yeni Hedefler ve Potansiyel Problemler DERYA PALA YUM-BİR HAZİRAN 2010 ANKARA YUM-BİR Kuruluş :2006 Üye Sayısı: 15 Birlik 500 üretici Misyonu:Üreticilerin hak ve menfaatlerini
DetaylıÜrün Raporu. Kümes Hayvancılığı T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ
Ürün Raporu Kümes Hayvancılığı 2014 T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ Ürün Raporu KÜMES HAYVANCILIĞI
DetaylıANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ. Yüksek Lisans Tezi. Hindi Palazlarının Nakil Kutularında Hemen Yemlenmesinin Verim Özelliklerine Etkisi
ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Yüksek Lisans Tezi Hindi Palazlarının Nakil Kutularında Hemen Yemlenmesinin Verim Özelliklerine Etkisi Sabri Arda ERATALAR ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI ANKARA 2002
DetaylıKATALOG Küplüpınar Mah. İstanbul Caddesi No:15 Osmangazi/BURSA Tel Website.
KATALOG 2018 35 YILDIR TAVUKCULUK SEKTÖRÜNDE FAALİYET GÖSTERMEKTEYİZ ÜLKEMİZİN PEK ÇOK YERİNE SATIŞLAR BİZİM TARAFIMIZDAN YAPILMAKTADIR. BURSA GÖKÇE KÖY'DEKİ KULUÇKAHANEMİZDE ÖRDEK,HİNDİ,ETLİK VE YUMURTALIK
DetaylıKANATLI HAYVAN BESLEME (Teorik Temel-Pratik Uygulama)
KANATLI HAYVAN BESLEME (Teorik Temel-Pratik Uygulama) -Ders Notu- Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı Adana ADANA-2008 ÖNSÖZ Hayvan beslemenin
DetaylıSüt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri
Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2002, 39 (2):73-78 ISSN 1018-8851 Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri Arzu DUMAN 1 Erdinç DEMİRÖREN
DetaylıKANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU
KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU TÜRKİYE DE ÜRETİM VE TÜKETİM Sağlıklı beslenme konusunda her geçen gün daha da duyarlı davranmaya başlayan tüketiciler kırmızı ete alternatif olarak, daha az yağlı ve daha ucuz
DetaylıAB. SÜRECİNDE HİNDİ SEKTÖRÜNDE BAŞARININ YOL HARİTASI
AB. SÜRECİNDE HİNDİ SEKTÖRÜNDE BAŞARININ YOL HARİTASI Zir.Müh. M. Şerafettin ERBAYRAM Bolu Kalite Yem Sanayi Bolca Hindi Genel Koordinatörü Bolu, 03.HAZİRAN.2005, Koru Otel BEYAZ HİNDİ ÜRETİMİNİN BAŞLANGICI
DetaylıKANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU
KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU DÜNYA ÜRETİMİ VE TİCARETİ Dünyada 0207 Gümrük Tarife Pozisyonlu (GTP) kanatlı eti ve ürünleri üretiminde başı çeken ülkeler sırasıyla ABD (17,5 milyon ton), Çin Halk Cumhuriyeti
DetaylıSığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü 01330 Adana Bir ineğin kendisinden beklenen en yüksek verimi
DetaylıTÜRKİYE DE VE DÜNYA DA DEVEKUŞU YETİŞTİRİCİLİĞİ
TÜRKİYE DE VE DÜNYA DA DEVEKUŞU YETİŞTİRİCİLİĞİ Dünya da genelde hayvansal üretim ticari işletmeler tarafından yapılmaktadır. Dünyadaki hayvansal gıda eksikliliğini gidermek, daha ekonomik ürün elde etmek
DetaylıTavuk yetiştiriciliği
Tavuk yetiştiriciliği Günümüzde tavukçuluk tüm dünyada yüksek verimli hibrit tavuklarla yapılmaktadır. Bir çok ülkede insanların tükettiği hayvansal proteinin yaklaşık 1/3-1/4 ü tavuk ve tavuk ürünlerinden
DetaylıBingöl İlinde Hindi Yetiştiriciliğinin Mevcut Durumu ve Sorunları
Bingöl İlinde Hindi Yetiştiriciliğinin Mevcut Durumu ve Sorunları Özet Hakan İNCİ 1, M.Reşit TAYSI 2, Helda Ebru SEVİNÇ 1 1 Bingöl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, Bingöl, TÜRKİYE ² Bingöl
DetaylıDünya Mısır Pazarı ve Türkiye
Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Günümüzde çok amaçlı bir kullanım alanına sahip olan Mısır, Amerika Kıtası keşfedilene kadar dünya tarafından bilinmemekteydi. Amerika Kıtasının 15. yüzyıl sonlarında keşfedilmesiyle
DetaylıBalık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları
Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları Giriş Balık, insanoğlunun varoluşundan itibaren değerli bir besin kaynağı olmuştur. Günümüzde ise kaliteli ve yüksek oranda vitamin, mineral ve protein yapısının
DetaylıZZT424-Kanatlı Hayvan Besleme Ders Notları Prof.Dr.Necmettin Ceylan Ankara Üniversitesi-Ziraat Fakültesi-Zootekni Bölümü
2017-2018 ZZT424-Kanatlı Hayvan Besleme Ders Notları Prof.Dr.Necmettin Ceylan Ankara Üniversitesi-Ziraat Fakültesi-Zootekni Bölümü ENERJİ Kanatlılarda Besin Maddesi İhtiyaçları ve Rasyon İçeriğinin Hesaplanması
DetaylıTÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ
TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ Arş. Gör. Atilla KESKİN 1 Arş.Gör. Adem AKSOY 1 Doç.Dr. Fahri YAVUZ 1 1. GİRİŞ Türkiye ekonomisini oluşturan sektörlerin geliştirilmesi
DetaylıTavukçuluk Araştırma Enstitüsünde Geliştirilen Beyaz Yumurtacı Ebeveynlerin Çeşitli Verim Özellikleri
Tavukçuluk Araştırma Dergisi 9 (1): 5-10, 2010 Basılı ISSN:1302-3209 - Çevrimiçi ISSN:2147-9003 www.turkishpoultryscience.com Ankara Tavukçuluk Araştırma İstasyonu Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünde Geliştirilen
DetaylıET VERİMİ. Et verimi kavramı. Karkas kalitesi. Karkas bileşimini etkileyen faktörler. Karkas derecelendirme. Karkas parçalama tekniği.
ET VERİMİ Et verimi kavramı Karkas kalitesi Karkas bileşimini etkileyen faktörler Karkas derecelendirme Karkas parçalama tekniği Et kalitesi 1 Et Verimi Kavramı Et verimi denilince: Genel anlamda; hayvanların
DetaylıMANİSA TİCARET BORSASI
MANİSA TİCARET BORSASI KANATLI SEKTÖR RAPORU 2015 EĞİTİM ARAŞTIRMA BİRİMİ TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nca Geliştirilen Yerli Hibritler (ATAK
DetaylıOksijen tüketimi 1,63-2,17 ml/g/ saat /dk ml/kg / mmhg Eritrosit 7,0-12,5 x 10 6 / mm 3 Hematokrit % ,2-16,6 mg/dl L
DENEY HAYVANLARI İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER Hayvanların taşınması: Hayvanlar için, nakliyat mümkün olduğu kadar hafifletilmesi gereken, stresli bir deneyim olduğu unutulmamalıdır. En sık karşılaşılan havalandırma
DetaylıKANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU
KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU TÜRKİYE DE ÜRETİM VE TÜKETİM Sağlıklı beslenme konusunda her geçen gün daha da duyarlı davranmaya başlayan tüketiciler kırmızı ete alternatif olarak, daha az yağlı ve daha ucuz
DetaylıT.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI VZO-YL
T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI VZO-YL 2011 0001 SICAK STRESİ ALTINDAKİ BROİLERLERDE YERLEŞİM SIKLIĞI VE YEM KISITLAMASININ PERFORMANS, KARKAS VE ET KALİTE
DetaylıTürkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;
Tarımı gelişmiş ülkelerin çoğunda hayvancılığın tarımsal üretim içerisindeki payı % 50 civarındadır. Türkiye de hayvansal üretim bitkisel üretimden sonra gelmekte olup, tarımsal üretim değerinin yaklaşık
DetaylıYerli ve Dış Kaynaklı Kahverengi Yumurtacı Hibritlerin Verim Özellikleri Bakımından Karşılaştırılması *
TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2006, 12 (2) 182-187 ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Yerli ve Dış Kaynaklı Kahverengi Yumurtacı Hibritlerin Verim Özellikleri Bakımından Karşılaştırılması * Ahmet N. FATHEL
DetaylıBİLİMSEL MAKALELER. Cevat SİPAHİ* Özet
Türkiye de Entansif Hindi Yetiştiriciliği Cevat SİPAHİ* Özet Dünya nın ve Avrupa nın önde gelen ülkelerinde hayvansal protein tüketiminin, Türkiye ile mukayese edildiğinde oldukça yüksek olduğu gözlenmektedir.
DetaylıYEM VE DİĞER TARLA BİTKİLERİ
21-22 Nisan 2015 / İZMİR YEM VE DİĞER TARLA BİTKİLERİ KANATLI HAYVAN BESLEMEDE DUT YAPRAĞI TOZU VE DUT YAPRAĞI SİLAJI TOZUNUN HAYVAN PERFORMANSI, SERUM PARAMETRELERİ, ET KALİTESİ VE YEM MALİYETİ ÜZERİNE
DetaylıSERBERT OTLATMALI (FREE RANGE) SİSTEMDE YUMURTA TAVUKÇULUĞU
SERBERT OTLATMALI (FREE RANGE) SİSTEMDE YUMURTA TAVUKÇULUĞU Erol BİNTAŞ Ziraat Yük. Müh. Bahattin KOÇER Ziraat Müh. Gökhan EGE Veteriner Hekim Toplumda son yıllarda daha doğal ve sağlıklı besinler tüketme
DetaylıKanatlı Hayvan Hastalıkları
Kanatlı Hayvan Hastalıkları Kanatlı sektörü ile ilgili genel bilgiler 1930 Merkez Tavukçuluk Enstitüsü 1952 Saf ırkların ilk kez ithal edilmesi 1963 Damızlık (Parent stock) ithali 1970 Yatırımlarda artma
DetaylıİÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM: DÜNYA KANATLI HAYVAN ÜRETİMİ 2. BÖLÜM: YEM HAMMADDE DEĞERİNİN SAPTANMASI VE YEM FORMULASYONU
İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM: DÜNYA KANATLI HAYVAN ÜRETİMİ 1. Dünya hayvan üretimi 2. Kanatlı eti üretimi 3. Yumurta üretimi 4. Kanatlı üretiminin geleceği 5. Dünya yem üretimi 2. BÖLÜM: YEM HAMMADDE DEĞERİNİN
DetaylıBÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞI VE SÜT ÜRETİMİ MEVCUT DURUMU TÜRKİYE İZMİR KARŞILAŞTIRMASI
KÜRESEL KRİZ VE TARIM SEKTÖRÜ BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞI VE SÜT ÜRETİMİ MEVCUT DURUMU Kenan KESKİNKILIÇ İzmir Ticaret Borsası Ar-Ge Müdürlüğü Aralık 2015 İZMİR TİCARET BORSASI Sayfa 0 BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ
DetaylıAnkara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünde Geliştirilen Beyaz Yumurtacı Ebeveyn ve Hibritlerin Çeşitli Verim Özellikleri
Tavukçuluk Araştırma Dergisi 7 (1): 17-22, 2007 Basılı ISSN:1302-3209 - Çevrimiçi ISSN:2147-9003 www.turkishpoultryscience.com Ankara Tavukçuluk Araştırma İstasyonu Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünde
DetaylıTürkiye de ve Dünya da Kanatlı Sektörü
Türkiye de ve Dünya da Kanatlı Sektörü Ülkemizde beyaz et sektörü, özellikle 80 li yıllarda başlanan yatırımlar neticesinde çok önemli bir mesafe almıştır. Bir tarım ülkesi olan Türkiye, kanatlı hayvan
DetaylıARAŞTIRMA. Anahtar Kelimeler: Beyaz hindi, bronz hindi, entansif, yarı entansif, karkas özellikleri.
ARAŞTIRMA F.Ü.Sağ.Bil.Vet.erg. 2013; 27 (3): 135-140 http://www.fusabil.org Hatice ÖZR Orhan ÖZBY Fırat Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Zootekni ve Hayvan Besleme Anabilim alı, lazığ, TÜRKİY Geliş Tarihi
DetaylıFarklı Besleme Yöntemlerinin Hindilerde Canlı Ağırlık ve Canlı Ağırlık Artışına Olan Etkilerinin Belirlenmesi
Araştırma Makalesi / Research Article Iğdır Üni. Fen Bilimleri Enst. Der. / Iğdır Univ. J. Inst. Sci. & Tech. 6(2): 151-156, 2016 Iğdır Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Iğdır University Journal
DetaylıYerleşim Sıklığının Broiler Performansına Etkileri
İstanbul Üniv. Vet.Fak.Derg. J. Fac. Vet. Med. İstanbul Üniv. 36 (1), 9-19, 2010 36 (1), 9-19, 2010 Araştırma Makalesi Research Article Yerleşim Sıklığının Broiler Performansına Etkileri İlker KAYNAK 1,
DetaylıET VE ET ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ
ET VE ET ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ 2. ET VE ET ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ 2.1. DÜNYA DA ET VE ET ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ Et ve et ürünlerinin insan beslenmesindeki öneminin yanı sıra sosyal ve ekonomik fonksiyonları ile ülkelerin
DetaylıORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar
ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ Vet. Hek. Ümit Özçınar ORGANİK TARIM VE HAYVANCILIK NEDİR? Organik tarımın temel stratejisi, kendine yeterli bir ekosistem oluşturarak, bu ekosistemdeki canlıların optimum
DetaylıMurat Kalafat Ziraat Müh. Türkiye de Hindi Sektörünün Dünü, Bugünü, Yarını
Murat Kalafat Ziraat Müh. Türkiye de Hindi Sektörünün Dünü, Bugünü, Yarını Türkiye deki Hindi Yetiştiriciliğinin Yakın Tarihçesi Ülkedeki hindi yetiştiriciliği 1950 lerden de eskilere dayansa da bu üretim
DetaylıTürkiye de ve Dünyada Makarnalık (Durum) Buğdayı Pazarı
Türkiye de ve Dünyada Makarnalık (Durum) Buğdayı Pazarı Makarna ve bulgurun üretiminde ana hammadde olarak kullanılan durum buğdayına olan talep giderek artmaktadır. 2013/14 sezonunda dünya durum buğdayı
DetaylıKONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI
KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI 2015 TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI TÜRKİYE DE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ Ülkemiz coğrafi özellikleri bakımından her türlü hayvansal ürün üretimi için uygun
DetaylıTÜRKİYE BEYAZ ET SEKTÖRÜ
TÜRKİYE BEYAZ ET SEKTÖRÜ 1. GİRİŞ Beyaz et insan beslenmesinde besin değeri açısından tartışılmaz bir öneme ve yere sahiptir. Tavuk eti; uluslararası terminolojide Kanatlı Eti kavramı içinde değerlendirilmektedir.
Detaylıwww.akuademi.net [XV. ULUSAL SU ÜRÜNLERİ SEMPOZYUMU, 01 04 Temmuz 2009, Rize]
ERZURUM İLİNDEKİ TÜKETİCİLERİN SU ÜRÜNLERİ TÜKETİM ALIŞKANLIĞININ BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Pınar OĞUZHAN 1 * Simay ANGİŞ 1 Muhammed ATAMANALP 1 1 Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Anabilim Dalı.
DetaylıÖZGEÇMİŞ DERECE (*) ÜNİVERSİTE ÖĞRENİM ALANI ÜNVAN ÜNİVERSİTE BÖLÜM Yard. Doç. Ankara Üniversitesi, Ziraat F. Zootekni
ÖZGEÇMİŞ. SOYADI : TÜRKOĞLU. ADI : MESUT. ÜNVANI : Prof. Dr.. DOĞUM TARİHİ, YERİ : 0.0., Beypazarı. MİLLİYETİ : T.C.. MEDENİ DURUMU : Evli, iki çocuk babası. ANABİLİM DALI : Zootekni BİLİM DALI: Hayvan
DetaylıMehmet Emin Turgut Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Yem Dairesi Başkanı. Antalya-18 Nisan 2016
Mehmet Emin Turgut Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Yem Dairesi Başkanı Antalya-18 Nisan 2016 Yem Mevzua*! 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu çerçevesinde uygulamaya esas
DetaylıTARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü
TARIMSAL YAPILAR Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, İklimsel Çevre ve Yönetimi Temel Kavramlar 2 İklimsel Çevre Denetimi Isı
DetaylıTürkiye de Kalkan Balığı Yetiştiriciliğinin Gelişimi
PROJE Türkiye de Kalkan Balığı Yetiştiriciliğinin Gelişimi Cennet ÜSTÜNDAĞ -SUMAE Birinci Dönem Ülkemiz, 6. beş yıllık kalkınma planında (1990-1994) balık üretiminin geliştirilmesi yolu ile iç tüketim
DetaylıProfoks Cihazından Üretilen Gazın Yumurtacı ve Etçi Tavuk İşletmelerinde Kullanılmasının Etkileri
Profoks Cihazından Üretilen Gazın Yumurtacı ve Etçi Tavuk İşletmelerinde Kullanılmasının Etkileri Uygulama 1. İşlerler Yumurta Üretim Tesisi, Burdur-Antalya karayolu 5.km Burdur. İşletmenin Özelliği: Yarı
DetaylıSerpil AKÇAY 1 Ramazan YETİŞİR 2
Tavukçuluk Araştırma Dergisi 11 (2): 5-9, 2014 Basılı ISSN:1302-3209 - Çevrimiçi ISSN:2147-9003 www.turkishpoultryscience.com Ankara Tavukçuluk Araştırma İstasyonu Farklı ten Broyler Kuluçkalık Yumurtalarını,
DetaylıTavuk Yetiştirme Tekniği
Tavuk Yetiştirme Tekniği Etlik Piliç Yetiştiriciliği Kasaplık piliç; 6-8 hafta besiye dayalı olan en kısa süreli tavuk yetiştiriciliğidir. Derin yataklı yer tipi kümeslerde yapılır. Kafes yetiştirmesinde
DetaylıFİZYOLOJİ ANABİLİM DALI
2.1.3. FİZYOLOJİ ANABİLİM DALI : Bursa Bölgesindeki Holstein İneklerde Kuru Dönem ve Laktasyonun Çeşitli Evrelerinin Bazı Kan Parametrelerine Etkisi : - İşbirliği Yapan Kuruluş(lar) : - : Nurten GALİP*,
DetaylıTUJ ERKEK KUZULARIN ENTANSİF ŞARTLARDAKİ BESİ PERFORMANSLARI İLE KESİM VE KARKAS ÖZELLİKLERİ
Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Derg. 28 (1), 64-73, 1997 TUJ ERKEK KUZULARIN ENTANSİF ŞARTLARDAKİ BESİ PERFORMANSLARI İLE KESİM VE KARKAS ÖZELLİKLERİ Muhlis MACİT, Mevlüt KARAOĞLU, Mustafa YAPRAK, Sinan KOPUZLU
DetaylıYUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ
2014 2015 YUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ Kanatlı Hayvan Yetiştiriciliği 1 YUMURTA TAVUKÇULUĞU Yumurta tavukçuluğu piliçlerde 20.haftadan sonra klavuz yumurta görülmesiyle başlar. Yumurta verimi 23. haftada
DetaylıTÜRKİYE TAVUK ETİ ÜRETİMİ VE İHRACATI : Yeni Hedefler ve Potansiyel Problemler
TÜRKİYE TAVUK ETİ ÜRETİMİ VE İHRACATI : Yeni Hedefler ve Potansiyel Problemler Dr. Sait KOCA Beypiliç Genel Müdürü Tavuk Eti ve Yumurta Üretimi: Hedefler ve Potansiyel Problemler Sempozyumu Bilkent Otel
DetaylıAydın İlindeki Bazı Süt Sağım Tesislerinin Teknik Özellikleri. Technical Properties of Some Milking Parlours in Aydın Province
Aydın İlindeki Bazı Süt Sağım Tesislerinin Teknik Özellikleri Türker SARAÇOĞLU, Nurettin TOPUZ, Cengiz ÖZARSLAN Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Makinaları Bölümü, Aydın turksar@hotmail.com
DetaylıGİRİŞ I. PROJE ÖZETİ Projenin Genel Tanımı Giriş Projenin Amacı Projenin Kalkınma Planı ile İlişkisi...
İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 I. PROJE ÖZETİ... 2 1. Projenin Genel Tanımı... 3 2. Giriş... 3 3. Projenin Amacı... 3 4. Projenin Kalkınma Planı ile İlişkisi... 4 II. PROJENİN AYRINTILI TANIMI... 5 1. Proje Uygulama
DetaylıKANATLI ETİ SEKTÖRÜ (Mevcut Durum_Zorluklar ve Gelecek) KANATLI BESLEMEDE GELİŞMELER
KANATLI ETİ SEKTÖRÜ (Mevcut Durum_Zorluklar ve Gelecek) KANATLI BESLEMEDE GELİŞMELER Prof. Dr. Necmettin CEYLAN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü 1 YILLARA GÖRE DÜNYA NÜFUSU DEĞĠġĠMĠ
Detaylıdaha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.
ÖZET Üniversite Öğrencilerinin Yabancı Dil Seviyelerinin ve Yabancı Dil Eğitim Programına Karşı Tutumlarının İncelenmesi (Aksaray Üniversitesi Örneği) Çağan YILDIRAN Niğde Üniversitesi, Sosyal Bilimler
DetaylıTilapia Yetiştiriciliğine Giriş
Tilapia Yetiştiriciliği Giriş Tilapia nın Tanıtımı Taksonomik sınıflandırma Tilapia nın Biyolojisi Anatomik özellikleri Genetik özellikleri Tilapia Yetiştiriciliğine Giriş Yetiştiriciliğinin Yayılışı-Gelişimi
DetaylıGökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi
Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi Halim İbrahim ERBAŞ Nadir BAŞÇINAR Mehmet KOCABAŞ Şebnem ATASARAL
DetaylıAnkara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünde Geliştirilen Kahverengi Yumurtacı Ebeveyn ve Hibritlerin Çeşitli Verim Özellikleri
çuluk Araştırma Dergisi 7 (1): 10-16, 2007 ISSN:1302-3209, www.turkishpoultryscience.com Ankara çuluk Araştırma İstasyonu Ankara çuluk Araştırma Enstitüsünde Geliştirilen Kahverengi cı Ebeveyn ve Hibritlerin
DetaylıProf. Dr. Zafer ULUTAŞ. Gaziosmanpaşa Üniversitesi
Prof. Dr. Zafer ULUTAŞ Gaziosmanpaşa Üniversitesi Beslenme için gerekli Protein İhtiyacı Sağlıklı beslenme için günlük tüketilmesi gereken protein miktarının kişi başı 110g arasında olması arzu edilir.
DetaylıT.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ
T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ Danışman Doç. Dr. Tufan BAL YÜKSEK LİSANS TEZİ TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI ISPARTA - 2016 2016 [] TEZ
DetaylıGeliştirilmekte Olan Yerli Ticari Yumurtacı Hibritlerin Verim Özelliklerinin Belirlenmesi
Tavukçuluk Araştırma Dergisi 8 (1): 5-9, 2009 ISSN:1302-3209, www.turkishpoultryscience.com Ankara Tavukçuluk Araştırma İstasyonu Geliştirilmekte Olan Yerli Ticari Yumurtacı Hibritlerin Verim inin Belirlenmesi
DetaylıTürkiye ve Dünya da Manda Yetiştiriciliği 1
ISSN: 2146-8168 Sayı: 8, Yıl: 2013, Sayfa: 65-70 http://bilader.gop.edu.tr Dergiye Geliş Tarihi: 04.08.2013 Yayına Kabul Tarihi: 31.12.2013 Baş Editör: Naim Çağman Alan Editörü: Yalçın Tahtalı Türkiye
DetaylıANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ. Yeliz GÜNAYDIN
ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ Yeliz GÜNAYDIN TAŞINMAZ GELİŞTİRME ANABİLİM DALI ANKARA 2012 Her hakkı saklıdır ÖZET Dönem Projesi
DetaylıDÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU PAGEV
DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU 2016 PAGEV 1. DÜNYA PLASTİK MAMUL SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER 1.1. DÜNYA PLASTİK MAMUL ÜRETİMİ Yüksek kaynak verimi, düşük üretim ve geri kazanım maliyeti ve tasarım ve uygulama zenginliği
DetaylıTarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Tavukçuluk Araştırma İstasyonu Müdürlüğü (20-25 Temmuz 2013 Madagaskar Ziyareti) Serdar KAMANLI Ankara-2013 1 Sunu Akışı Madagaskar Madagaskarda yaptığımız
DetaylıÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 5. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL
ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ 5. Hafta Prof. Dr. Gürsel DELLAL TÜRKİYE DE HAYVANSAL LİF ÜRETİMİ Türkiye-Tiftik Tiftik Üretimi Türkiye de Yıllara Göre Kırkılan Ankara Keçisi Sayısı ve Tiftik Üretimi
DetaylıÇukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ
Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Memeli hayvanlardan elde edilen süt, bileşimi türden türe farklılık gösteren ve yavrunun ihtiyaç duyduğu bütün besin unsurlarını içeren
DetaylıSANAYİCİ GÖZÜYLE GIDA SEKTÖRÜ PANELİ KIRMIZI ET SORUNU
SANAYİCİ GÖZÜYLE GIDA SEKTÖRÜ PANELİ KIRMIZI ET SORUNU Dr. Sait KOCA 9. GIDA MÜHENDİSLİĞİ KONGRESİ 09-11 KASIM 2017 SİDE / ANTALYA DAHA FAZLA VE SÜRDÜRÜLEBILIR GıDA ÜRETIMINE IHTIYACıMıZ VAR 795 MİLYON
DetaylıRuminant. Buzağıdan Süt Sığırına Bölüm ll: Sütten Kesimden Düveye Besleme ve Yönetim
Buzağıdan Süt Sığırına Bölüm ll: Sütten Kesimden Düveye Besleme ve Yönetim KONU İLGİ Düvelerin beslenmesi Sütten kesimden tohumlamaya kadar olan dönemde besleme ve yönetimsel pratikler TERCÜME VE DERLEME
DetaylıYAZ KOŞULLARINDA ETLİK PİLİÇLERDE GECE-GÜNDÜZ YEMLEMESİ VE AYDINLATMANIN PERFORMANS ÜZERİNE ETKİLERİ
T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI YAZ KOŞULLARINDA ETLİK PİLİÇLERDE GECE-GÜNDÜZ YEMLEMESİ VE AYDINLATMANIN PERFORMANS ÜZERİNE ETKİLERİ MEHMET ÖCAL
DetaylıDünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler
Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler Bakliyat üretiminde artış trendi sonraki yıllarda da devam etmiş, 2013 yılında 77,2 milyon tona, 2014 yılında da 77,6 milyon tona çıkmıştır. Bu artışta hem ekim
DetaylıNIRLINE. NIRS Teknolojisinin Kaba Yem Analizlerinde Kullanımı
NIRS Teknolojisinin Kaba Yem Analizlerinde Kullanımı KONU Hayvan Beslemede Kaba Yem Analizinin Önemi ve NIRS Teknolojisi İLGİ TERCÜME VE DERLEME ANAHTAR KELİMELER KAYNAKÇA YAYININ KAPSAMI NIRS Teknolojisinin
Detaylıİçindekiler İçindekiler... 2 Şekil Listesi Bağ Ve Bağ Ürünleri Sektörü Dünya da Bağ ve Bağ Ürünleri Sektörü Bağ Alanı...
1 İçindekiler İçindekiler... 2 Şekil Listesi... 3 1. Bağ Ve Bağ Ürünleri Sektörü... 4 2. Dünya da Bağ ve Bağ Ürünleri Sektörü... 4 2.1. Bağ Alanı... 4 2.2. Üzüm Üretimi... 5 2.3. Üzüm Üretimi Verimi...
DetaylıEbeveyn Sürüsü 2. Basım
Ebeveyn Sürüsü 2. Basım W-36 KAHVERENGİ Performance Performans Standartları Standards Manual Kitapçığı Performans Özeti Dişilerde Yaşama Gücü, 1. 18. Haftalar % 94 Dişilerde Yaşama Gücü, 19. 75. Haftalar
DetaylıÖzel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!
Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!
DetaylıFiliz AKDAĞ* The effect of slaughter age on slaughter and carcass characteristics in indigenous water. buffaloes
YERLİ IRK MANDALARDA KESİM YAŞININ KESİM VE KARKAS ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİ Filiz AKDAĞ* The effect of slaughter age on slaughter and carcass characteristics in indigenous water buffaloes Summary: This
DetaylıProje Adı: Farklı Kompozisyona Sahip Meralarda Serbest Yetiştirilen Yumurta Tavuklarının Performans ve Kalite Parametrelerinin Ölçülmesi
Proje Adı: Farklı Kompozisyona Sahip Meralarda Serbest Yetiştirilen Yumurta Tavuklarının Performans ve Kalite Parametrelerinin Ölçülmesi Proje No: NKUBAP.00.24.AR.12.07 Farklı Kompozisyona Sahip Meralarda
DetaylıDoğum Sonrası (post-natal) Büyüme
Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme Doğumdan ergin çağa kadar olan büyümedir. Neonatal (yeni doğan) dönemi Infancy (yavru) dönemi Puberty (ergenlik) dönemi Adölesan (gençlik) dönemi Adult (erginlik) dönemi
DetaylıSimental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede
BESİLİK BÜYÜKBAŞ SIMMENTAL (SİMENTAL) Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede yetiştirilmektedir.
DetaylıKURU İNCİR. Hazırlayan Çağatay ÖZDEN 2005. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi
KURU İNCİR Hazırlayan Çağatay ÖZDEN 2005 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi KURU İNCİR Türkiye de Üretim İncir, ilk kültüre alınan meyvelerden birisi olarak, anavatanı
DetaylıYARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM
DetaylıYERLİ IRK MANDALARDA KESİM YAŞININ KESİM VE KARKAS ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİ
İstanbul Üniv. Vet. Fak. Derg. 30 (2), 79-86. 2004 J. Fac. Vet. Med. istanbul Univ. 30 (2), 79-86, 2004 YERLİ IRK MANDALARDA KESİM YAŞININ KESİM VE KARKAS ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİ Filiz AKDAĞ* The effect
DetaylıEdirne İlinde Elde Edilen Sütlerin Dünya Sağlık (Who) Standartlarına Uygunluğu
Edirne İlinde Elde Edilen Sütlerin Dünya Sağlık (Who) Standartlarına Uygunluğu Sabri TÜZÜN 1, Murat ÇİMEN 1*, İsa BAŞ 1, Yusuf DEMİR 1, Mehmet KOTAN 1, Maas TAYFUR 1 Özet Bu çalışma ile Edirne ilinden
DetaylıT.C. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ BİGA MESLEK YÜKSEKOKULU MÜDÜRLÜĞÜ DERS İÇERİKLERİ
BÖLÜM: Bitkisel ve Hayvansal Üretim T.C. PROGRAM: Büyük ve Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği I. YARIYIL 00101 Matematik I (2 0 2), Sayılar, Cebir, Denklemler ve Eşitsizlikler, Fonksiyonlar, Logaritma, Trigonometri,Geometri
DetaylıAraştırma Makalesi. Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 24 (4): (2010) ISSN:
Araştırma Makalesi www.ziraat.selcuk.edu.tr/ojs Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 24 (4): (2010) 25-29 ISSN:1309-0550 Anadolu Merinosu Erkek Kuzularında Besi Başı Canlı Ağırlığının
DetaylıLÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:
LÖKOSİT WBC; White Blood Cell,; Akyuvar Lökositler kanın beyaz hücreleridir ve vücudun savunmasında görev alırlar. Lökositler kemik iliğinde yapılır ve kan yoluyla bütün dokulara ulaşır vücudumuzu mikrop
Detaylı1. KIRMIZI ET SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER a. Kırmızı Et Sektörü Pazar Analizi
1. KIRMIZI ET SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER a. Kırmızı Et Sektörü Pazar Analizi DÜNYA: FAO 2011 yılı verilerine göre Dünya da Sığır sayısı bakımından birinci sırada 213 milyon hayvan sayısı ile Brezilya gelmektedir.
DetaylıZEYTİNYAĞI SEKTÖR RAPORU-2013
Türkiye de Üretim Zeytin ağacında periyodisiteden dolayı zeytin üretimi yıllara göre inişli çıkışlı bir grafik izlemekte ve üretime bağlı olarak bir yıl düşük (yok yılı) bir yıl yüksek (var yılı) ürün
DetaylıKURU İNCİR DÜNYA ÜRETİMİ TÜRKİYE ÜRETİMİ
KURU İNCİR DÜNYA ÜRETİMİ İncir, ilk kültüre alınan meyvelerden birisi olarak, anavatanı Anadolu dan, önce Suriye ve Filistin e sonrasında buradan da Çin ve Hindistan a yayılmıştır. Dünya kuru incir üretimine
DetaylıTARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü
TARIMSAL YAPILAR Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, İklimsel Çevre ve Yönetimi Temel Kavramlar 2 İklimsel Çevre Denetimi Isı
DetaylıFARKLI YAŞLARDA BESİYE ALINAN SİMENTAL TOSUNLARDA BESİ PERFORMANSI VE OPTİMUM KESİM AĞIRLIKLARI
FARKLI YAŞLARDA BESİYE ALINAN SİMENTAL TOSUNLARDA BESİ PERFORMANSI VE OPTİMUM KESİM AĞIRLIKLARI ( Fattenning performance and optimum slaughter weights of Simmental bulls in different starting ages ) Mustafa
Detaylı