TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ...2 MİLLİYET GAZETESİ...8 SABAH GAZETESİ...12 RADİKAL GAZETESİ...

Transkript

1 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ...2 Fitch, 5 Avrupalı bankanın kredi notlarını indirdi İşsizlikte hızlı düşüş IMF: Yunanistan da başarısız olduk 25 milyar Euro daha gerekecek Hammadde KDV si 8 e iniyor 350 ilaçta iskonto bitiyor 150 milyar dolar para var, Türk şirketi arıyorlar MİLLİYET GAZETESİ...8 Merkezi bütçe fazla verdi Emekliye 250 TL zam 2B tasarısı Bakanlar Kurulu nda SPK nın Sanal Portföy ü bugün kullanıma açılıyor Doğan: Artık medya grubunda satış yok Fransa: Not kaybı "felaket" olmayacak Güngör Uras... Büyümeden herkes aynı ölçüde yararlanamıyor SABAH GAZETESİ...12 Emekliye 250 TL zam Paranın yeni efendisi Hong Kong Norveç faiz indirdi Bulgaristan euroya destek vermiyor İtalya borçlanabildi Almanya'da faiz düştü RADİKAL GAZETESİ...14 Euronun ipi çekildi Üretim iştahı kesildi Mükellefler için cari açık hesabı başlıyor FATİH ÖZATAY... FED aynı Avrupa'ya bakacağız HABERTÜRK GAZETESİ...17 Türkiye faturada kendini aştı! Kredi düşerse felaket olmaz! "İkinci yatırım aracı gayrimenkul" Çukurova'dan vazgeçti! DÜNYA GAZETESİ...20 İnşaatta üretim de ciro da arttı Gayrimenkul değerlidir, ama likit değildir CarrefourSA 61 milyon euro yatırım yapacak Çukurova ihalesinde tek firma kaldı Tevfik Güngör... "Loft Bahçesi" için Tabanlıoğlu'lar ödül aldı

2 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ Fitch, 5 Avrupalı bankanın kredi notlarını indirdi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Avro Bölgesi'nin borç krizi ve bankacılık sektörünün karşı karşıya olduğu güçlüklere dikkati çekerek 5 Avrupalı bankanın kredi notlarını indirdi. Fitch, Fransız bankaları Banque Federative du Credit Mutuel ve Credit Agricole ile Finlandiya bankası OP Pohjola Group'un kredi notlarını birer basamak indirerek AA- den A ya, Danimarkalı Danske Bank'ın kredi notunu AA dan A ya ve Hollandalı Rabobank Group'un kredi notunu da AA dan AA ya çektiğini açıkladı. Danske Bank ve Credit Agricole'un kredi notları indiriminin, bu bankalara bağlı iştiraklerin sıkıntıdaki euro bölgesi ülkelerinin risklerine maruz kalmasını yansıttığını belirten Fitch, euro bölgesi borç krizinin diğer finansal kuruluşlara da zarar verdiğine, sermaye piyasalarının etkin biçimde çalışmadığına ve krizin ekonomideki yavaşlamaya katkıda bulunduğuna dikkati çekti. Avrupa'da bazı hükümetlerin aldığı tasarruf önlemlerine ilaveten euro bölgesi krizinin nasıl çözüleceğine ilişkin belirsizliğin, özellikle güney Avrupa ve İrlanda'da olmak üzere ticari bankacılığı olumsuz etkileyeceğine işaret eden Fitch, 5 bankanın sermaye ve likidite konumunu düzeltmesinin bu bankaların kredi notlarının 1 kademeden daha fazla düşmesini engellediğini vurguladı. Fitch, Ekim ayında da İngiliz bankaları Royal Bank of Scotland Group PLC ve Lloyds Banking Group ile İsviçreli UBS AG'nin kredi notları ve kredi notları görünümlerini düşürmüştü. İşsizlikte hızlı düşüş İşsizlik oranlarındaki iyileşme devam devam ediyor. TÜİK'in açıkladığı verilere göre Eylül ayındaki işsizlik yüzde 8.8'e geriledi. İşsizlik geçen senenin aynı ayında yüzde 11.3, Ağustos ayında ise yüzde 9.2 düzeyindeydi. Eylül'de, Türkiye'deki işsiz sayısı 2 milyon 398 bin kişi, istihdam edilenlerin sayısı da 24 milyon 749 bin kişi oldu. Geçtiğimiz yılın aynı ayına göre işsiz sayısı 536 bin kişi azalmış oldu. IMF: Yunanistan da başarısız olduk 25 milyar Euro daha gerekecek Yunanistan ın başkenti Atina da incelemelerini sürdüren Uluslararası Para Fonu (IMF) yetkilisi Paul Thomsen, Yunan ekonomisinin istikrara kavuşturulmasına yönelik uyguladıkları kalkınma programında başarısız olduklarını itiraf etti. IMF nin, Yunanistan ile 130 milyar Euro luk 2 nci Kurtarma Paketi için Atina da müzakerelere başlayan troykanın üyelerinden Paul Thomsen reformların uygulanmasında yaşanan gecikmeler ve uluslararası alandaki olumsuz nedenlerden dolayı kalkınma programındaki hedeflerin tutturulamadığını belirterek, yılları için 25 milyar Euro luk ek bir anlaşma gerekebilir dedi.

3 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Vergi sınıra geldi IMF tarafından hazırlanan raporda, ülkede vergi konusunda sınıra gelindiğini ve yeni vergi uygulanmasının mümkün olmadığının belirtileceğini vurgulayan Thomsen, Yunanis-tan için önceki tahminlerimizde hatalar yaptık. Devletin vergi kaçakçılığı ile mücadele ve daha fazla gelir sağlama yeteneğini abarttık. Reformların gerçekleştirilmesinde de çok fazla iyimser davrandık. Bürokratik ve diğer engelleri gözönünde bulundurmadık diye konuştu. İşsizlik yüzde 19.5 a çıkar Yunanistan ın bundan sonraki hedefinin emekli maaşları, primler ve savunma harcamalarını da içeren devlet harcamalarını kısıtlanmak olduğunu belirten Thomsen, şöyle konuştu: Yunanistan ekonomisindeki olumsuz atmosfer, 2010 yılından beri bankalardaki yatırımların yüzde 16.5 inin çekilmesinden ve krizin patlak vermesinden bu yana ekonomi yüzde 15 oranında küçüldü. Borçlanabilmek için uluslararası para piyasalarına ancak 10 yıl sonra çıkabilir yılında yüzde 6 olan durgunluk, 2012 de ise en az yüzde 3 olacak. İşsizlik de 2012 ve 2013 de yüzde arasında seyredecek yılında bütçe açığının yüzde 9 civarında olacağını tahmin ediyoruz. Papadimos: Hükümet önemli işler yaptı YUNANİSTAN Başbakanı Lukas Papadimos, Başbakanlık resmi internet sitesinde yayımlanan bir yazıda üç partinin desteğiyle iktidara gelen geçici hükümetin bir ay içinde önemli işler yaptığını belirterek şöyle konuştu: Hükümetin 30 günlük faaliyetleri değerlendirmeli. 110 milyar Euro luk mali yardımın 6 ncı diliminin verilmesinin ve 2012 bütçesinin parlamentoda onaylanmasının, şu anda iktidarda bulunan geniş çapta siyasi katılımlı geçici hükümetin başarısı. Hükümet, programında yer alan önlemleri kararlı şekilde uygulamayı sürdürecek. IMF, inceleme için İtalya ya gidiyor ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) heyeti, gelecek hafta incelemelerde bulunmak üzere İtalya ya gidecek. IMF den yapılan açıklamada, heyetin İtalya nın yeni teknokrat hükümeti ile görüşmelerde bulunmak ve ülkenin ekonomik reform sürecini gözden geçirmek üzere Roma ya gideceği belirtildi. Euro Bölgesi nde yaşanan krizde ağır borç yükü ve aşırı harcamalarıyla öne çıkan İtalya nın eski başbakanı Silvio Berlusconi, ülke ekonomisindeki gelişmeler ve reform süreçlerinin IMF ve Avrupa Komisyonu tarafından izlenip raporlanmasını kabul etmişti. İngiltere de işsizlik 27 yılın zirvesinde İNGİLTERE de işsizlerin sayısı ağustos-ekim ayları arasında 128 bin kişi artarak, 2 milyon 640 bin kişiye ulaştı. Ülkenin Ulusal İstatistik Kurumu ndan (ONS) yapılan açıklamaya göre, yaş grubunda işsiz olan gençlerin oranı yüzde 22 ye yükseldi. Verilere göre İngiltere deki işsiz sayısı, 1984 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktı. İşsizlik oranı yüzde 8.3 olarak açıklanırken, ülkede işsizlik yardımı alanların sayısı 3 bin kişi artarak, kasım ayında 1 milyon 600 bin kişiye ulaştı. İngiliz ekonomisi geçen yıl resesyondan çıksa da, ülkedeki ekonomik büyüme hızı yüzde 0.5 civarında seyrediyor. Bu arada Avrupa Komisyonu nun İç Pazardan Sorumlu Komiseri Michel Barnier, AB liderler zirvesinde Avrupa anlaşmaları üzerinde yapılması planlanan değişiklikleri kabul etmeyen İngiltere nin isteklerinin ne gerekli ne de arzu edilebilir olduğunu söyledi. Hammadde KDV si 8 e iniyor 350 ilaçta iskonto bitiyor Çalışma Bakanı Faruk Çelik, ilaç hammaddesinde yüzde 18 olan KDV nin yüzde 8 e inmesi için çalışma başlattıklarını açıkladı. Çelik, düzenlemenin bu ay yürürlüğe gireceğini söyledi. Çelik ayrıca, 350 ilaçta iskontonun kaldırılacağını veya fiyatının artırılacağını bildirdi.

4 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ SAĞLIK harcamalarının kontrol altında tutulması amacıyla hayata geçirilen global bütçe uygulaması kapsamında kasım ayında ilaç fiyatlarında indirime giden hükümet, sektör temsilcileriyle yaptığı görüşmelerin sonucunda 350 ilaçtaki iskontonun kaldırılmasına veya fiyatların artırılmasına karar verirken, hammadde KDV sini de yüzde 18 den yüzde 8 e indirecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, dün bakanlığının 2012 yılı bütçesi üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, ilaç üreticilerine yüzde 18 olarak uygulanan KDV nin yüzde 8 e indirilmesiyle ilgili bir mutabakat oluştuğunu ve bu ay içerisinde bunun yürürlüğe gireceğini söyledi. İlaçta fiyatlar artırılacak İlaç kriziyle ilgili gündemi değerlendiren Çelik, şunları söyledi: 3 yılık global bir bütçe hazırlamıştık. Bu global bütçeyi, 2 yıllık dönemi içerisinde 1.1 milyarlık bir aşış söz konusu oldu. Sektörle bir araya geldik. Sektöre bu aşımın olmaması gerektiğini, anlaşmaların üzerinde gerçekleşen bu rakamın kendileri tarafından tolere edilmesi gerektiği yönünde değerlendirmeler yaptık. Sonunda geldiğimiz noktayı ifade etmek istiyorum; şu anda özellikle kanser, diyabet gibi kritik hastalarımıza dönük ilaçların bir krize dönüşmemesi, sorun oluşturmaması için dün (önceki) akşam da son kez sektörle bir araya geldik ve 1-2 gün içerisinde yaklaşık 350 ilaçla ilgili iskontoların kaldırılması ve fiyatların artırılması şeklinde bir değerlendirmemizi sonlandırma noktasına gelmiş bulunuyoruz. Stok zararları giderilecek Özelikle ilaç üreticileriyle ilgili olarak yüzde 18 olarak uygulanan KDV nin yüzde 8 e indirilmesiyle ilgili de bir mutabakat oluştuğunu ve aralık ayı içerisinde bunun da yürürlüğe gireceğini belirten Çelik, eczacıların hassasiyeti konusunun da son derece önemli olduğunu vurguladı. Çelik, stok zararları ve mağduriyetlerinin giderilmesi için ilgili tebliğde gerekli düzenlemenin yapılacağını da açıkladı. İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası Genel Sekreteri Turgut Tokgöz, ilaç fiyatları üzerindeki KDV nin yüzde 8, hammadde üzerindeki KDV nin ise yüzde 18 olduğunu belirterek, şunları anlattı: İlaç KDV fiyatları yüzde 8 e düşürülünce hammadde yüzde 18 de kalmış, bu da ilaç üreticilerine yük yaratıyordu. 3 seneden beri talepte bulunduğumuz bir konuydu. Bugün gündeme gelip çözülmesi bizi mutlu etti. Çünkü bu uygulama yerel üreticiyi zor durumda bırakıyor, bitmiş ürünü getirmeyi daha cazip hale getiriyordu. Hammaddenin ortalama yüzde 30 lar maliyeti payı var. ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, emeklilerin önemli beklentileri arasında olan ve 2000 yılından önce emekli olanları kapsaması planlanan İntibak Yasası ile ilgili olarak İmzaladım ve Bakanlar Kurulu na gönderdim dedi. Çelik, İntibakı unuttu diyorsunuz, Allah aşkına günlerdir intibakı konuşuyoruz. Ben konuşuyorum. Emekli dernekleriyle beraber konuşuyoruz. Bugün de (dün) imzaladım ve Bakanlar Kurulu na yasa tasarısı taslağını gönderdim diye konuştu. AİFD: Olumlu adım atılıyor ARAŞTIRMACI İlaç Firmaları Derneği nden yapılan açıklamada, KDV indiriminde yerli üretim yapan firmaların hammadde tedariklerinde ödedikleri KDV yüzde 18 di. İlacın KDV si ise yüzde 8 di. Yerli üretim yapan firmalar bu aradaki farktan zarar ediyordu. Bu oranın yüzde 8 e çekilmesiyle 3 yıldır yaşanan sorunun çözümü için olumlu bir adımı atıldı. Ancak bunun sorun güncel sorun ile bir alakası yoktur denildi. Eczacılar: KDV indirimi iyi olur, bizi de düşünün TÜRK Eczacıları Birliği Genel Sekreteri Harun Kızılay, Bakanın açıklaması, Türkiye de üretim yapan ilaç üreticilerinin yurt dışından ithal ettiği hammadelere ödedikleri KDV nin yüzde 18 den yüzde 8 e düşürülmesine yönelik. Bunu çok olumlu buluyoruz. Ancak eczacılara da kutu başı 75 kuruşluk ekonomik bir iyileştirme istiyoruz. İlaçta yüzde 8 olan KDV nin de yüzde 1 e indirilmesi gerekiyor. Türkiye de ilaçların yüzde 90 ından fazlası kamuya satılıyor. Oran yüzde bire düşürülürse bile kamuya getireceği kayıp yoktur.

5 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ milyar dolar para var, Türk şirketi arıyorlar Arap baharı ile birlikte Ortadoğu'nun karışması bölgede önemli para transferlerine neden oluyor. Son aylarda politik karışıklık nedeniyle bölge ülkelerinden Dubai'ye 150 milyar dolar civarında para geldiği konuşuluyor. Geçtiğimiz günlerde Birleşik Arap Emirlikleri'nde yer alan Ras Al Khaimah'a (RAK) yaptığımız gezide Dubai'ye de uğrama şansımız oldu. En son iki sene önce geldiğimde ana konusu gayrimenkul krizi ve iflas söylentileri olan bölgede gündem artık tamamen değişmiş. O dönem duran inşaatların önemli bir kısmı bitirilmiş, kriz sözü gündelik hayattan neredeyse kalkmış. Kent eski günlerine geri dönmüş. 828 METRELİK BURJ KHALIFA'YA ZİYARETÇİ İLGİSİ ÇOK YOĞUN Dubai'de yapımı geçtiğimiz yıl tamamlanan dünyanın en uzun binası Burj Khalifa yeni çekim merkezlerinden birisi haline gelmiş. Tam 828 metre uzunluğundaki bu binanın seyir terası çok popüler. Giriş Türk Lirası olarak 50 lira olmasına rağmen çok ciddi sıra var. Zaten öyle elinizi kolunuzu sallayarak giremiyorsunuz. Öncesinden randevu almanız gerekiyor. Biz yaklaşık 1 hafta önce randevu almamıza rağmen ancak akşam saat 18.30'a, yani karanlığa yer bulabildik. Ve o gün sadece seansı boştu... KÖRFEZ'DEN PARA AKIYOR Ortadoğu'da yaşanan Arap baharının Dubai'ye herhangi bir olumsuz etkisi yok. Aksine, karışıklık yaşanan bölgelerden Dubai'ye kaçan ciddi miktarda para var. Bu paranın 150 milyar dolar civarında olduğunu söyleniyor. Konuşulan, 110 kişide 1 milyar doların üzerinde para olduğu yönünde. Paranın buraya akmasının en önemli nedenlerinden birisi bölgede uluslararası hukuk ve bankacılık kurallarının geçerli olduğu nadir ülkelerden olması. Bunun yanında hem BAE ekonomisinin hem de Dubai'nin büyümeye devam etmesi ve resesyonun buralara uğramaması bölgeyi çekim merkezi haline getiriyor. Artık ezberlenen lojistik ve vergi avantajları da cabası. TÜRKİYE'YE GELİR Mİ? Peki bu para Dubai'den Türkiye'ye gelir mi? Bu soruyu yönelttiğimiz Türkiye'nin Dubai'deki ticaret müsteşarı Serdar Kumbaracı, Arap baharı ile birlikte gelen paranın yatırım için yer aradığına ve Türkiye için büyük bir fırsat olduğuna şu sözlerle dikkat çekiyor: "Dubai'de yatırım için yer arayan ne kadarlık bir para olduğunu kesin olarak söyleyemem ama buraya ciddi bir miktarda para girdi. Bize göre bu paranın bir kısmı Türkiye'ye gelebilir. Özellikle inşaat sektörü ilk etapta onlar için çok cazip." YEDİ AYRI FİRMA TAKİBE ALDI İnşaat sektörü cazip ama paranın gelebilmesi için bir an önce mütekabiliyet engelinin kalkması gerekiyor. Meclis'te bununla ilgili çalışmaların devam ettiğini biliyoruz. Kumbaracı, mütekabiliyet esası kalkar kalkmaz Türkiye'deki inşaat sektörüne çok ciddi bir ilgi oluşacağını düşünüyor. Hatta daha şimdiden 7 ayrı Dubai firması Türkiye'deki gayrimenkul sektörü ile ilgilenmeye başlamış.

6 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ BAKAN ÇAĞLAYAN DİZİLERLE İLGİLİ ÇALIŞMA BAŞLATTI Dubai'de şu anda 12 adet Türk dizisi gösteriliyor. İlgi inanılmaz düzeyde. Mesela Aşk-ı Memnu'nun prime time'daki ratingi tam yüzde 40'a ulaşmış. Herkes Türk dizileri başladığında evinde oturup bunları izliyor. Zaten Kıvanç Tatlıtuğ ve Beren Saat'i bilmeyen yok gibi. Dubai halkının yeni kahramanları olmuşlar. Hatta Türkiye'ye Aşk-ı Memnu turları bile düzenleniyor. Türk dizilerine ve sanatçılarına bu kadar ilgi varken bunu yatırıma ve ticarete çevirmenin bir yolu olabilir mi? İşte bu soruyu tam 1.5 sene önce Devlet Bakanı Zafer Çağlayan sormuş. Türk dizilerinin halk üzerindeki etkisini farkedince 'birşeyler yapmamız lazım' demiş ve bir çalışma başlatmış. Şimdilerde bu çalışma bitmek üzere ve dizileri kullanarak neler yapılabileceğinin somut bir haritası hazırlanıyor. DİZİLERE TÜRKİYE MARKASI YERLEŞTİRİLECEK Burada ilk öne çıkan Türk dizilerinin içerisinde Türkiye'nin ürünlerinin reklamlarının yapılması. Markalardan ziyade öncelikle Türk narenciyesi ve Türk zeytini gibi kavramların bu dizilerin içine yerleştirilmesi planlanıyor. Böylece Türk malı algısı kuvvetlendirilecek. Daha sonrasında ise Türk markalarının reklamları gelebilir. Ticari ateşe Serdar Kumbaracı da dizilerin Dubai'de çok önemli olduğunun altını çiziyor. Bakan Zafer Çağlayan'ın önderliğinde başlayan çalışmanın çok önemli olduğunu ve iki ülke arasında yeni kapılar açabiceğini belirtiyor: "Burada en gencinden en yaşlısına herkes Türk dizilerini izliyor. Bir belediye başkanı geçenlerde bana '89 yaşındaki babam Kurtlar Vadisi'ni seyretmeden yatmıyor' dedi. Bir diğerinin eşi de neredeyse her diziyi izliyormuş. Hatta o başkan da bana, 'eşim yüzünden her hafta üç Türk dizisi izliyorum' dedi. O nedenle bakanlığın başlattığı çalışma çok önemli. Biz de o çalışma ile birlikte Türkiye'ye daha fazla yatırım getirebilmek için elimizden geleni yapacağız." BURASI DÜNYANIN BAĞDAT CADDESİ Kumbaracı, Dubai'de Türk perakendeciler için de büyük fırsatlar olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle gıda ve tekstil alanında bir Türk markasının başarılı olmaması neredeyse imkansız gibi. Birçok Dubaili yatırımcı da Türk zincirlerini ülkeye getirebilmek için arka arkaya temaslar yapıyor. Franchise talebi yığılmış durumda. Kumbaracı'nın verdiği bilgiye göre son dönemde Türk zincirleri ile Dubaililer arasındaki çok fazla görüşme yapılıyor. Bu görüşmeler neticesinde şimdilik gıdada dört Türk zincirinin ülkeye girişi kesin gibi gözüküyor. Hemen arkasından da tekstilciler gelecek. Zaten Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) de bu konuya çok ilgi gösteriyor. Bu arada Türk firmalarına çok ilgi gösteren Dubaili yatırımcılar Mart ayında İstanbul'da düzenlenecek büyük bir forum için Türkiye'ye gelecek. Burada markasını bölgeye ihraç etmek isteyen Türklerle Dubaili yatırımcılar arasında yeni ortaklıklar gerçekleştirilmesi bekleniyor. Önümüzdeki dönemde birçok Türk markasının Dubai'deki alışveriş merkezlerinde hızlı bir şekilde yayıldığını görmek sürpriz olmayacak. PERAKENDECİLERİN KAYGISI YANLIŞ Türkiye'deki perakendecilerin Birleşik Arap Emirlikleri ile ilgili bir kaygısı var. O da bu pazarın lüks tüketime yönelik olması. Ancak bu yanlış bir algı. Çünkü nüfusun sadece yüzde 20'si çok zengin. Yani 1 milyonu. Arkada kalan 5 milyon var. Onun da yanında asıl olarak buraya 1 yılda ortalama 30 milyon turist geliyor. Yani en tepe haricinde tam 35 milyonluk bir pazar oluşuyor.

7 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ ÖNEMLİ ORTAKLIK FIRSATLARI VAR Kumbaracı, Türk firmaları için burada ciddi ortaklık fırsatları bulunduğunu belirtiyor. Özellikle önümüzdeki dönemde tekrar başlayacak olan mega inşaat projeleri sayesinde Türk inşaat sektörü ciddi anlamda kazanç sağlayabilir. İnşaatın da ötesinde Dubai'ye sadece Dubai olarak bakmamak gerekiyor. Burası Hindistan'a, Asya'ya, Afrika'ya açılan çok önemli bir kapı. Özellikle GCC ( Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan, BAE) ülkeleri için anahtar konumda. Kumbaracı'ya göre bu bölgede yapılacak işbirlikleri Türk firmaları tam bir 'kazanç-kazanç' durumu yaratacak ve yeni pazarlara ulaşılmasını sağlayacak. "VİZELER HER AN KALKABİLİR" Bu bilgiyi veren de Türkiye'nin Dubai Başbaşkonsolosu Ümit Yalçın. Yalçın, konu ile ilgili bir taslak hazırladıklarını belirtiyor. Buna karşılık BAE tarafının bazı talepleri olmuş. Şu anda o talepler üzerinde görüşmeler sürüyor. Ancak Yalçın, bu küçük sorunlarının aşılacağını düşünüyor. Yakın bir zamanda Dubai ile vizelerin kaldırılması hiç şaşırtıcı olmayacak. Çetin, Dubai vizesinin aslında sadece formalite olduğunu ve şimdiye kadar kimnsenin vize alamama gibi bir sıkıntı yaşamadığını belirtiyor. Ancak yine de vize psikolojik bir engel. Bu engel kalkınca iki taraf için de hareketlilik artacak. Bunun yatırım ve turizm tarafına ciddi yansımalarının olabileceğini söylüyor.

8 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ MİLLİYET GAZETESİ Merkezi bütçe fazla verdi Merkezi Yönetim Bütçesi, Kasım ayında 2 milyar 146 milyon lira fazla verdi. Maliye Bakanlığı, Kasım ayı ve Ocak-Kasım dönemi bütçe uygulama sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Kasım ayında bütçe giderleri 26 milyar 886 milyon lira, bütçe gelirleri de 29 milyar 32 milyon lira oldu. Bu şekilde Kasım ayı 2 milyar 146 milyon lira bütçe fazlasıyla kapatıldı. Ocak-Kasım döneminde ise bütçeden 272 milyar 328 milyon lira harcama yapıldı. Bu dönem bütçe gelirleri de 272 milyar 767 milyon lira olarak gerçekleşti. Böylece, 2011 yılının 11 ayında, 439 milyon lira fazla verildi. Emekliye 250 TL zam 2.7 milyon emekliyi ilgilendiren intibak düzenlemesine son şekli verildi. 2000'den önce emekli olanların maaşlarına 250 lira zam yapılacak. Bir süredir üzerinde çalışılan ve 2.7 milyon emeklinin merakla beklediği intibak düzenlemesinde son noktaya gelindi. Sabah2ın haberien göre prim gün sayıları aynı olanlar hangi yılda emekli olurlarsa olsunlar eşit maaş alacaklar yılından önce emekli olanların yüzde 80'ine büyümeden pay verilerek maaşlarda yaklaşık lira kadar artış yapılacak. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, teknik çalışmaların Haziran 2012'ye kadar tamamlanacağını belirtirken, ödemelerin 2013'te başlayacağını ifade etti. BAŞBAKAN'IN GÜNDEMİNDE Dinlenme sürecinin ardından dün gece Ankara'ya dönen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın masasındaki öncelikli dosyalardan biri de intibak düzenlemesi. Düzenleme, Başbakan'ın imzasının ardından Bakanlar Kurulu'na sunulacak. SGK Başkanı Fatih Acar, emekli aylıkları arasındaki adaletsizliğin ortadan kaldırılması için 8 model sunulduğunu belirterek, "Hazine, Maliye ve emekli dernekleriyle görüşülerek en adaletli olan sistem bulunmaya çalışıldı. 2.7 milyon emeklimizin dosyalarını tek tek inceleyeceğiz" dedi. SGK Başkanı Acar, intibak düzenlemesine ilişkin şu bilgileri verdi: "Bu seyyanen yapılan bir zam değil öncesi emeklilerimizle ilgili büyük tutarsızlıklar var. İmkânlar ölçüsünde bunların ortadan kaldırılması gerekiyor. 3 bin 600 gün prim ödeyen de 9 bin gün prim ödeyen de aynı aylığı alıyor. Asgari aylık 813 lira. Bunu dikkate almadan kişilerin prim gün sayısı, matrahı dikkate alınarak yeniden hesaplanacak." MAAŞLARA ZAM İntibak düzenlemesi 2012'de yaşama geçecek yılından sonra büyümeden pay alamayanlar pay almaya başlayacaklar. Bu oran yüzde düzeyinde planlanıyor. SGK, bu payı vererek intibak sorununu çözmeyi hedefliyor. DUL VE YETİM MAAŞLARI DA ARTIYOR Düzenleme ile ölüm aylıklarına da intibak zammı yapılacak. Vefat eden SSK emeklisi üzerinden aylık alan eş, çocuk, anne-baba maaşları da zamlanmış olacak. İntibak zammı, dul ve yetimlere hisseleri oranında yansıtılacak. Yine 2000 yılından önce özürlü olarak emekli olanların da maaşları yükselecek.

9 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ DERECE VE KADEM DİKKATE ALINIYOR Üst gösterge tablosundan aylık veya gelir alanların intibakları, bulundukları derece ve kademelere göre yükseltiliyor. SSK emeklileri için aynı süre çalışıp, aynı prim gün sayısıyla emekli olanların maaşlarının eşitlenmesi öngörülüyor. Yasal düzenlemeyle emekli maaşlarında, ödedikleri prim gün sayısına göre iyileşme olacak. İntibak farklarını kapatmak için yeniden yapılandırmada elde edilen gelirin bir bölümünün kullanılması da planlanıyor. 2B tasarısı Bakanlar Kurulu nda Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, orman vasfını kaybetmiş hazine arazileri ya da 2B olarak bilinen, kadastro marifetiyle orman alanları dışına çıkartılmış arazileri yeniden düzenleyen kanun tasarısının Bakanlar Kurulu na sevk edildiğini açıkladı. Meclis te konuşan Eroğlu, 2B kanun tasarısını Bakanlar Kurulu na sevk ettik. İnşallah yüce Meclis karar verecek, kangren olan bu mesele tamamen çözülecektir dedi. Türkiye nin yüzde 60 nın erozyona bağlı olarak risk altında bulunduğunu söyleyen Eroğlu, Ergene Havzası na ilişkin yapılan düzenlemeleri anlattı. Eroğlu, sanayi atık sularının arıtılmasına yönelik işlemin belediyeye ait olduğunu ancak bunu belediyenin üstlenememesi üzerine DSİ nin yapacağını kaydeden Eroğlu, Atık su temizlemeyi belediyenin yapması gerekir ancak onlar yapamıyor biz yapacağız dedi. SPK nın Sanal Portföy ü bugün kullanıma açılıyor Sanal Portföy Yönetimi, Yatırım Yapıyorum sitesinde, bugün kullanıma açılıyor. SPK tarafından sermaye piyasalarına ilginin artırılması amacıyla hazırlanan Sanal Portföy Yönetimi yazılımı ile katılımcıların herhangi bir mali yükümlülüğe girmeden alacakları 100 bin lira ile kendilerini sanal ortamda denemeleri ve portföy yönetimi konusunda bilgilenmeleri sağlanacak. Eğitim amaçlı yazılımda hisse senedi, tahvil, altın gibi geleneksel yatırım araçlarının yanı sıra vadeli işlemler ile uluslararası işlemlere de yer veriliyor. Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vedat Akgiray, bu yazılımla her yaş ve gelir grubundan kişiye sermaye piyasası hakkında bilgi sahibi olma imkanını sağladıklarını söyledi. Akgiray, bilgi sahibi olmadıkları için yatırımı risk olarak görenlere, sanal portföyde tecrübe edinmelerinin gelecekte birikimlerini doğru değerlendirmek ve yönetmekte önemli bir tecrübe kazandıracağını ifade etti. Doğan: Artık medya grubunda satış yok Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, sahibi olduğu medya grubundaki varlıklarla ilgili satış konusunda net konuştu. Cnbc-e televizyonunda açıklama yapan Doğan, Medya grubunda yeni satışlar olacak mı? sorusuna, Kanal D, Hürriyet, Posta, CNN Türk te satış tasarısı yok. Bizim artık medya grubunu satma düşüncemiz, tasarımız yok. Uzaktan yakından bir düşüncemiz yok diye yanıt verdi.doğan, listede adı geçen bu şirketlere alıcı oldukları öne sürülen isimlerle ilgili olarak da şöyle konuştu: Mansimov u (Mubariz Mansimov) severim, arkadaşımdır ama ben onu yazdan beri görmedim. Hüsnü (Özyeğin) benim eski arkadaşımdır. Aylardır görmedim. Tavla oynardım, artık oynayamıyorum. İşadamı Aydın Doğan, Sattıklarınız arasında pişmanlık duyduğunuz var mı? sorusuna ise İnsan sattığına üzülür ama pişmanlığım yok şeklinde yanıt verdi.

10 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Fransa: Not kaybı "felaket" olmayacak Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, kredi derecelendirme kuruluşlarının Fransa nın "AAA" olan uzun vadeli kredi notunu düşürmesinin "felaket" olmayacağını söyledi. Juppe, ekonomi gazetesi Les Echos un internet sitesinde yer alan demecinde, kredi derecelendirme kuruluşlarının aldığı kararların "bazen sübjektif ve siyasi" olduğunu, kuruluşların, Fransa nın "AAA" olan uzun vadeli kredi notunu düşürmesinin, "esefle karşılanacağını ancak felaket olmayacağını" belirtti. "Fransa nın kredi notunun muhtemel indiriminden kaygılanıyor musunuz?" sorusuna Juppe, "Açıkçası iyi haber olmayacak ancak aynı zamanda dehşet verici de olmayacak" yanıtını verdi.

11 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Güngör Uras... Büyümeden herkes aynı ölçüde yararlanamıyor Milli gelirin geçen yıl sabit fiyatlarla (enflasyondan arındırılmış fiyatlarla) yüzde 9.0 oranında, bu yılın ilk 9 ayında ise yüzde 9.8 oranında arttığını duyan, okuyan çok kişi tereddüde düşüyor. Milli gelir artıyor ama bizim cebimize giren parada bir değişiklik yok. Tersine çıkan para artıyor. Acaba bu hesapta bir yanlışlık mı var? diyor. Ayşe Hanım Teyzem Büyüme büyüme diyorsunuz. Bunun nimetlerinden ben yararlanmıyorum. Kim yararlanıyor? diyerek sual eyliyor. Büyümenin nimetlerinden (1) Ülke halkının tamamı dolaylı biçimde, Genel olarak yararlanır. (2) Ülke halkının bazıları, farklı ölçülerde Özel olarak yararlanır. * Ülke halkının genel yararı ülkenin zenginleşmesidir. İstihdam imkânının artmasıdır. Kamunun gelirinin çoğalması, kamunun hizmet imkânının büyümesidir. * Ayşe Hanım Teyzem gibi bireyler, milli gelir artışından Özel olarak eşit şekilde yararlanamazlar. Hatta milli gelir artarken ve ekonomi büyürken bazılarının geliri azalır. Çünkü büyümenin nimetleri ülke halkına eşit olarak dağılmaz. Büyüme ile gelir dağılımı farklı şeylerdir. Gelir dağılımı her ülkede bozuktur. Bizde daha da bozuktur. O nedenle büyümenin nimetlerinden bazı kesimler ve kişiler daha fazla yararlanır. Gelir dağılımı bozuk * Unutmayınız Türkiye de kişiler arasında gelir dağılımında, en alt gelir grubundaki 15 milyon insan milli gelirin yüzde 5 ini paylaşırken, milli gelirin yüzde 45 i en üst gelir grubundaki 15 milyon insana gidiyor. (Bu durumda -kaba bir hesap ile- en alt gelir grubundaki 15 milyon insanın kişi başı milli geliri 250 dolar iken, en üst gelir grubundaki 15 milyonun ortalama kişi başı geliri dolar dolayındadır.) * Nüfusun en fakir yüzde 5 lik bölümü ile en zengin yüzde 5 lik bölümünün gelir uçurumu daha da büyüktür. * Nüfusun yüzde 20 lik bölümünün milli gelirin yüzde 45 ini paylaşması önemlidir. Zengin Batı ülkelerindeki gelir seviyesinde geliri paylaşan üst gelir grubundaki 15 milyon insanın talebi, Batı ülkelerindeki halkın talebine benzediğinden, ülkede dünyanın en ünlü markaları mağaza açıyor. Lüks binek araçlarının satışı her gün artıyor. İstanbul da 2-5 milyon dolara satılan apartman daireleri kapışılıyor. Tekrarda yarar var: Büyüme başka şeydir. Kişi başı gelir başka şeydir. Gelir dağılımı başka şeydir. Ve de gelişme başka şeydir. Ülke büyürken Kimine kavun, kimine kelek durumu olabilir. Ülke büyür, milli gelir artarken ülkenin gelişme düzeyi ileriye değil geriye gidebilir. Kimine kavun, kimine kelek Milli gelirin büyük kısmı (yüzde 67 sini) hane halkı tüketim harcamalarına gidiyor. İyi de bizim hane halkının ülke genelinde tüketim harcamalarının yapısı nedir? Halkımız toplam geliri nasıl harcıyor? (Bundan sonra verilecek bilgileri okurken gene gelir dağılımındaki çarpıklığı hatırdan çıkarmayınız. Aşağıda verilen bilgiler ülke genelinde, en fakirinden en zenginine ortalama tüketim harcamaları ile ilgili bilgilerdir. Her gelir grubunun tüketim harcaması farklıdır. Örneğin, fakir gelirinin yüzde ini gıdaya harcarken, zenginin gıda harcamasının toplam tüketim harcamasındaki payı yüzde 10 lara 20 lere düşer.) Halkımızın (genelde) her liralık tüketim harcamasının 26.7 lirası gıda, içki ve tütüne gidiyor. Ulaştırma ve haberleşme harcamalarının tüketim harcamalarındaki payı yüzde 15.8 oranında, mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetlerinin payı yüzde 11.6 oranında, konut, su, elektrik ve yakıt harcamalarının payı yüzde 9.6 oranında, giyim ve ayakkabının payı yüzde 5.8 oranında. Şaşırtıcı olan lokanta ve otel harcamalarının payının yüzde 7.5 ile giyim ve ayakkabı harcamalarının bile üzerine çıkması.

12 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ SABAH GAZETESİ Emekliye 250 TL zam 2.7 milyon emekliyi ilgilendiren intibak düzenlemesine son şekli verildi. 2000'den önce emekli olanların maaşlarına 250 lira zam yapılacak Bir süredir üzerinde çalışılan ve 2.7 milyon emeklinin merakla beklediği intibak düzenlemesinde son noktaya gelindi. Prim gün sayıları aynı olanlar hangi yılda emekli olurlarsa olsunlar eşit maaş alacaklar yılından önce emekli olanların yüzde 80'ine büyümeden pay verilerek maaşlarda yaklaşık lira kadar artış yapılacak. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, teknik çalışmaların Haziran 2012'ye kadar tamamlanacağını belirtirken, ödemelerin 2013'te başlayacağını ifade etti. BAŞBAKAN'IN GÜNDEMİNDE Dinlenme sürecinin ardından dün gece Ankara'ya dönen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın masasındaki öncelikli dosyalardan biri de intibak düzenlemesi. Düzenleme, Başbakan'ın imzasının ardından Bakanlar Kurulu'na sunulacak. SGK Başkanı Fatih Acar, emekli aylıkları arasındaki adaletsizliğin ortadan kaldırılması için 8 model sunulduğunu belirterek, "Hazine, Maliye ve emekli dernekleriyle görüşülerek en adaletli olan sistem bulunmaya çalışıldı. 2.7 milyon emeklimizin dosyalarını tek tek inceleyeceğiz" dedi. SGK Başkanı Acar, intibak düzenlemesine ilişkin şu bilgileri verdi: "Bu seyyanen yapılan bir zam değil öncesi emeklilerimizle ilgili büyük tutarsızlıklar var. İmkânlar ölçüsünde bunların ortadan kaldırılması gerekiyor. 3 bin 600 gün prim ödeyen de 9 bin gün prim ödeyen de aynı aylığı alıyor. Asgari aylık 813 lira. Bunu dikkate almadan kişilerin prim gün sayısı, matrahı dikkate alınarak yeniden hesaplanacak." MAAŞLARA ZAM İntibak düzenlemesi 2012'de yaşama geçecek yılından sonra büyümeden pay alamayanlar pay almaya başlayacaklar. Bu oran yüzde düzeyinde planlanıyor. SGK, bu payı vererek intibak sorununu çözmeyi hedefliyor. Dul ve yetimlerin de maaşı artıyor Düzenleme ile ölüm aylıklarına da intibak zammı yapılacak. Vefat eden SSK emeklisi üzerinden aylık alan eş, çocuk, anne-baba maaşları da zamlanmış olacak. İntibak zammı, dul ve yetimlere hisseleri oranında yansıtılacak. Yine 2000 yılından önce özürlü olarak emekli olanların da maaşları yükselecek. Derece ve kademe dikkate alınıyor Üst gösterge tablosundan aylık veya gelir alanların intibakları, bulundukları derece ve kademelere göre yükseltiliyor. SSK emeklileri için aynı süre çalışıp, aynı prim gün sayısıyla emekli olanların maaşlarının eşitlenmesi öngörülüyor. Yasal düzenlemeyle emekli maaşlarında, ödedikleri prim gün sayısına göre iyileşme olacak. İntibak farklarını kapatmak için yeniden yapılandırmada elde edilen gelirin bir bölümünün kullanılması da planlanıyor.

13 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Paranın yeni efendisi Hong Kong Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF), 2011 yılı Dünya Kalkınma Raporu'na göre geçen yıl dördüncü sırada yer alan Hong Kong, ABD ve İngiltere'yi geçerek dünyanın en gelişmiş finansal piyasası unvanını aldı ve birinci sıraya yerleşti. Hong Kong'un ilk sıraya çıkmasında, halka arz ve sigorta gibi bankacılık dışındaki finansal hizmetlerde güçlü ilerleme kaydetmesi etkili oldu. WEF'in 60 ülkeyi değerlendirdiği raporundaki Finansal Kalkınma Endeksi'ne göre küresel finansal krizin ardından toparlanma mücadelesi veren finans merkezleri ABD ve İngiltere ise birer basamak gerileyerek ikinci ve üçüncü sıraya yerleşti. WEF'in raporunda Japonya 8'inci olurken, Türkiye ise 43'üncü sırada yer aldı. Norveç faiz indirdi Son bir buçuk ayda iki kez faiz indirimine giden Avrupa Merkez Bankası'nın ardından benzer bir adımı Norveç Merkez Bankası (Norges) gerçekleştirdi. Norges, faiz oranlarında 50 baz puan indirime gitti. Norges'ten yapılan açıklamaya göre, faiz oranları yüzde 2.25 seviyesinden yüzde 1.75'e düşürüldü. Norveç Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Jan Qvigstad, Euro Bölgesi'ndeki borç sorununun Avrupa bankacılık sisteminin yanı sıra kredi piyasalarında da önemli problemler doğurduğunu belirterek, "Finansal piyasalardaki türbülans yoğunlaştı ve özellikle Euro Bölgesi olmak üzere dış büyümenin daha zayıf olacağı açık" dedi. Bulgaristan euroya destek vermiyor Bulgaristan Dışişleri Bakanı Nikolay Mladenov ülkenin euronun değer kaybının önlenmesine yönelik hiçbir girişimde bulunmayacağını bildirdi. Mladenov, parlamentoda yaptığı konuşmada "Euronun kurtarılmasına yardım etmeyeceğiz. Vergi politikamıza müdahale edilmesine de karşıyız" dedi. Bulgaristan'ın euro sahası için hazırlanan ödeneğe katılmayacağını açıklayan Mladenov "Ülkemiz bu konuda herhangi bir sorumluluk üstlenmedi" diye konuştu. Mladenov, AB'de vergi sisteminde yapılması düşünülen değişiklikleri Bulgaristan olarak kabul etmediklerini de sözlerine ekleyerek "Kendi vergi politikamıza karışılmasına karşıyız" ifadesini kullandı. Başbakan Boyko Borisov da Mladenov'un tutumuna destek verdi. İtalya borçlanabildi Almanya'da faiz düştü Dün piyasaların merakla beklediği İtalyan hazinesi ihalede borçlansa da faizler rekor seviyeye çıktı. İhalede 2-3 milyar euro ile alışılagelmiş tutarların çok daha altında bir ihraç hedefi belirleyen İtalya'da faiz yüzde 6.47'ye yükseldi. Ancak buna karşın Alman devlet tahvilleri değer kazandı. Almanya'nın 30 yıl vadeli devlet tahvilinin getirisi euronun kullanımına başlanmasından bu yana görülen en düşük seviyeye indi.

14 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ RADİKAL GAZETESİ Euronun ipi çekildi Borç krizinin çözümünde somut adım atılmaması, FED'in yeni bir karar almaması ve devam eden endişeler, euroyu dolar karşısında 1.29 ile 11 ayın dibine çekti Avrupa Birliği nde geçen hafta yapılan liderler zirvesinde alınan kârların tatmin edici olmaması üzerine borç krizine ilişkin devam eden endişeler ve ABD Merkez Bankası nın (FED) parasal genişleme konusunda yeni bir adım atmaması euronun ipini çekti. Euro dün dolar karşısında ile son 11 ayın en düşük seviyesine geriledi. Almanya Başbakanı Angela Merkel in Avrupa nın kalıcı kurtarma fonu ESM nin büyüklüğünün 500 milyar euronun üzerine çıkarılması önerilerini reddetmesi, Fransa nın kredi notunun düşürüleceği beklentisi ve İtalya nın 10 yıllık tahvillerinin faizinin tekrar yüzde 7 nin üstüne çıkması, euro üzerindeki satış baskısını arttırdı. Yurtdışı piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle dolar içeride de 1.88 TL nin üstüne çıktı. İMKB de günü yüzde 2,3 lük kayıpla kapattı. Dün 1610 doların altına inen altının ons fiyatı bir haftada yüzde 7,7 düştü. Altının gramı içeride de 97 liraya kadar indi. İtalya da rekor faiz İtalya dün düzenlediği 5 yıl vadeli tahvil ihracıyla 3 milyar euro borçlanırken, borçlanma maliyetleri euronun dolaşıma geçmesinden bu yana en yüksek seviye olan yüzde 6,47 ye çıktı. Piyasalarda karşılaştığı baskı nedeniyle ihalelerdeki borçlanma tutarlarını düşüren İtalya, gelecek yıl 440 milyar euroluk finansman hedefini karşılayabilmek için gelecek aylardaki ihalelerde borçlanma tutarını arttırmak zorunda kalacak. Öte yandan Japonya, Avrupa Finansal İstikrar Fonu nun (EFSF) önceki gün düzenlediği kısa vadeli tahvil ihalesinde yaklaşık 260 milyon euro tutarında tahvil satın aldı. EFSF nin yaklaşık 1.97 milyar euro borçlandığı 3 ay vadeli tahvil ihalesinde bu rakam, toplam tahvillerin yüzde 13 ünü oluşturuyor. Japonya, yılbaşından bu yana EFSF nin düzenlediği tahvil ihalesine katılıp 2.98 milyar euroluk alım yaptı. Genç işsiz uyarısı Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Avrupa nın gençlere istihdam yaratmak için yatırım yapmak zorunda olduğunu aksi halde uzun vadede büyüme ve rekabette olumsuz sonuçlarla karşılaşma riski bulunduğunu açıklarken, liderler zirvesinde AB ile yollarını ayıran İngiltere de işsiz sayısı 2.64 milyon kişi ile 1984 yılından bu yanaki en yüksek seviyeye çıktı Üretim iştahı kesildi 2012 yılı için şimdiden tedbir almaya başlayan perakende sektöründe firmalar üretim adetlerini yeniden gözden geçiriyor. Tüm dünyada yaşanan ekonomik kriz ve durgunluk, 2012 yılı için Türk perakende firmalarını da tedbir almaya itti. Temkinli iyimserlik havasının hâkim olduğu sektörde firmalar, 2012 yılında yaşanacak durgunluk ihtimaline karşılık üretim adetlerini yeniden gözden geçiriyor. Özellikle ilk 6 ayda sonuçları görmek isteyen firmalar, üretim adetlerini 2011 yılına göre yüzde oranında azaltma yoluna gidiyor.

15 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ yılının belirsizliklerle dolu bir yıl olduğuna dikkat çeken İpekyol Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın, Bu nedenle 2012 yılının üretim planlamasını yaparken hesabımızı buna göre yapıyoruz. Tüketimin daha da azalacağından hareketle geçen yıla göre ürün tedarikini en az yüzde 20 oranında azaltmayı planlıyoruz dedi. İşin renginin ilk 6 ay içinde ortaya çıkacağını kaydeden Ayaydın, şunları söyledi: 2011 yılını sektör olarak çok iyi geçirdik. Ama 2012 çok bilinmeyenli bir yıl. Biz Avrupa ya göbekten bağlıyız. Bu onların krizi olmasına rağmen biz de etkileneceğiz. Bu nedenle üretim planlamaları için gece gündüz çalışıyoruz. Hem yurtiçinde hem de yurtdışı için ona göre bir üretim planlaması gerek. Üretim kolay. Yeter ki iş olsun gaza basarız. Önümüzü görmek için ilk 6 ay çok önemli. Bekleyip bunu görmek istiyoruz. Üretimi düşürmeyen pazar payını arttırır Türkiye de 2012 yılında dış kaynaklı politik bir risk olmadan büyüme hızında çok büyük bir düşüş beklemediklerini belirten Birleşmiş Markalar Derneği ve Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, şunları söyledi: 2012 yılında yine yüzde 4-5 lik bir büyüme olacaktır. Bunun yanında sektör olarak da 2011 yılında yüzde 40 lara yakın bir büyüme sağladık. Bu büyüme rakamı da çok fazla düşmeden 2012 yılında en fazla yüzde 30 lara düşer. Bu nedenle iç pazarda tüketim anlamında dramatik bir düşüş beklemiyorum. Ama tabii bazı firmalar belirsizliklerden dolayı üretim adetlerini yeniden gözden geçiriyor. Bu da üretimini düşürmeyen firmalara yarayacaktır. Çünkü üretimi azaltmayanlarda pazar payları daha artacaktır. Mükellefler için cari açık hesabı başlıyor Maliye Bakanlığı'nın uzun bir süredir üzerinde çalıştığı cari hesap uygulamasına 2012 yılının ilk aylarında başlanması planlanıyor. Mükellefin vergi ile ilgili borcunu ve alacağını görebileceği cari... Maliye Bakanlığı nın uzun bir süredir üzerinde çalıştığı cari hesap uygulamasına 2012 yılının ilk aylarında başlanması planlanıyor. Mükellefin vergi ile ilgili borcunu ve alacağını görebileceği cari hesabın devreye girmesi için çalışmalar hızlandırıldı. Sistemin işlemesine ilişkin mevzuatın yıl sonuna kadar çıkarılacağı, tam olarak uygulamanın başlamasının ise şubat ayını bulabileceği belirtildi. Mükellefler cari hesapla tüm alacak ve borç akışını tek hesapta takip edebilecek. Şu anda vergi borçları ayrı ayrı görülebiliyor. Mükellef cari hesabı adı verilen uygulamayla özellikle ihracatçılar ve müteahhitler borç ve alacağın her an için mahsup imkânına sahip olacak. Mükellef iadesini borcundan mahsup edebilecek. Ya da iade hakkı olan ihracatçılar, alacaklarını borçlarından düşebilecek. Kişiler vergi dairesinden internet için kullanıcı şifresi alacaklar. Şifre almakta sınırlama olmayacak. İsteyen herkes alabilecek. Yine geçmişten kalan örneğin veraset borcu gibi bir borcu da yine cari hesaptan görmek mümkün olacak. Yetkililer, Bir kişiye bilmediği bir yerden miras kaldı ama kişinin haberi yok, bunun veraset vergisini cari hesaptan görebilecek dedi. Ancak sistemde belediyeler tarafından toplandığı için emlak vergisi olmayacak. Yeni sistemde öncelikle iadenin ya da alacağın şekline göre örnek dilekçe hazırlanacak. Hangi belgelerin isteneceği belli olacak. Yetkililer, belirli sınırın altında kalan alacaklar için günlük mahsubun da yapılabileceğini belirterek sınırı aşanlar için ise yine 1 hafta ile 10 gün arasında değişen süre belirleneceğini kaydetti. Yetkililer, sürenin sonunda vergi dairesinin mahsubu yapacağını söyledi

16 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ FATİH ÖZATAY... FED aynı Avrupa'ya bakacağız 2012 sonuna kadar FED'den bizim gibi ülkelerden sermaye çıkışını tetikleyecek politika değişikliği beklememek gerekiyor. Amerikan Merkez Bankası (FED), dünkü toplantı sonrasındaki açıklamada, ekonominin ılımlı bir büyüme sürecinde olduğunu, buna karşılık işsizliğin hâlâ yüksek bir düzeyde seyrettiğini belirtti. Küresel finansal sistemdeki sıkıntıların bu ılımlı büyüme sürecini tersine çevirme riskine dikkat çekti. Enflasyonun ise kontrol altında olduğuna vurgu yaptı. Özellikle eylül ayındaki toplantı öncesinde FED in yeni bir parasal genişlemeye gidip gitmeyeceği tartışılıyordu da ve 2011 de Türkiye nin yüksek düzeydeki cari işlemler açığını (döviz ihtiyacını) rahatlıkla gidermesinin temel nedeni, gelişmiş ülkelerde, özellikle de ABD deki çok düşük faiz haddi ve FED in basıp bol kepçe dağıttığı paraydı. Bu para, daha yüksek getiri sağlayan ve büyüme potansiyeli olan bizim gibi ülkelere aktı. Akımın şiddetlenmesi olasılığı vardı. Eylül ayındaki toplantı sonrasında FED, yeni bir parasal genişlemeye gitmeyeceğini açıklamıştı. Dünkü toplantı sonrasındaki açıklama bu duruşun devam ettiğini gösteriyor. Kısacası, akım şiddetlenmeyecek de değişiklik yok Peki, tersine bir hareketin oluşması olasılığı var mı? Farklı bir ifadeyle, yakın gelecekte FED in bizim gibi ülkelerden net sermaye çıkışını azdıracak bir politika değişikliğine gitmesi söz konusu olabilir mi? Aynı toplantı sonrasında FED, koşullar değişmezse, 2013 ortasına kadar mevcut düşük faiz politikasını sürdüreceğini belirtti. Bu durumda, en azından 2012 sonuna kadar FED den, bizim gibi ülkelerden sermaye çıkışını tetikleyecek bir politika değişikliği beklememek gerekiyor. Bu durumda, 2012 de Türkiye deki ekonomik gelişmeleri büyük ölçüde Avrupa da olacaklar belirleyecek. Türkiye nin dışarıdan borç bulması giderek zorlaşıyor. Grafik 1 de 2008 in başından bu yana üçer aylık ortalama net sermaye girişleri yer alıyor. Aylık ortalama net sermaye girişi yılın ilk iki çeyreğinde 7.8 milyar dolar iken sonra hızla düştü: Üçüncü çeyrekte 3.2, son üç ayda ise 1.9 milyar dolar oldu. Avrupa da yaşananlar, net sermaye girişi bir yana, Türkiye den net sermaye çıkışı olması olasılığını yükseltiyor ve 2008 in sonu ile 2009 un ilk yarısı arasında grafikte gözlenen hareketlerin tekrarlanması riskini arttırıyor. Üç nedenle: Birincisi, Avrupa daki bankalar sermaye açıklarını kapatmak üzere bilançolarını küçültüyorlar. Bu, bizim gibi ülkelere daha az kredi açılması demek. İkincisi, risk algılamasının artması olasılığı var; sermaye güvenli limanlara yönelebilir. Üçüncüsü, sorunlu ülkelerin kamu kesimlerinin yüklü miktarda borçlanma yapmaları gerekiyor ve 2011 de oluşturduğumuz dış yükümlülükler daha çok kısa vadeliydi. Kısa vadeli borç, borç verence yenilenmezse alan ülke üzerinde önemli bir finansman baskısı oluşturuyor. Ödeyebilmek için borçlular döviz bulmaya çalışınca kur yükseliyor ve bilançolar küçülüyor deki düşük büyüme beklentisinin ve koşullar kötüleşirse ekonomik küçülme öngörüsünün temel nedeni bu. Elbette bu gelişmelere karşı yapabileceklerimiz var; başka bir yazıda tartışmaya çalışırım.

17 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HABERTÜRK GAZETESİ Türkiye faturada kendini aştı! Dış ticaret açığında en büyük kalem enerji, bu faturanın yıl sonuna kadar 50 milyar doları da devirmesi bekleniyor Türkiye nin dış ticaret açığı ekim ayı itibarıyla 90 milyar doları aştı. Açığı besleyen kalemler arasında enerji başı çekiyor. Ekim sonunda 44 milyar doları aşan enerjideki net açık 39 milyar dolar. Üstelik bu fatura yıl sonuna kadar 50 milyar doları da devirecek. Enerji içinde en büyük pay ise petrol ve doğalgazın. Aldığı gazın yüzde 51 i ile elektrik üreten Türkiye, doğalgaza bu yıl sonunda 15 milyar dolar ödemiş olacak. Şu ana kadar 11 milyar dolar faturanın ödendiği petrolde ise rakam 13 milyar doları bulacak. BAŞLARKEN... Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı cari açık, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch in Türkiye nin görünümünü pozitiften durağana çekmesinin nedeni oldu. IMF nin Türkiye ye yönelik 2012 beklentilerini aşağıya çekmesindeki gerekçelerinden biri yine yabancı kaynakla finansa edilemeyen cari açıktı. Cari açığı besleyen en önemli kalemler hangileri? İhracatta şampiyonlar belli, peki ithalatın şampiyonları kimler? Bu yazı dizisinde amaç Türkiye nin dış açığını besleyen kalemleri net olarak ortaya koymak. İşe enerjiden başlamak en doğrusu. Ekim ayı itibarıyla 90 milyar doları geçen dış ticaret açığının yaklaşık 38.7 milyar doları enerjiden geldi. Petrolü olmayan Türkiye bu alanda sonuna kadar dışa bağımlı iken, 1990 ların yanlış enerji politikaları nedeniyle elektrikte de aynı kısırdöngüye düştü! YÜKSELEN KUR ALEYHİMİZE ÇALIŞTI Türkiye nin enerji faturası 2010 yılında 38.4 milyar dolar iken bu rakam yıl sonu itibarıyla şimdiden 50 milyar doları aşacak görünüyor. Faturada artan petrol fiyatlarının yanı sıra 2 liraya doğru çıkan dolar kurunun da etkisi oldukça büyük. Petrol ve kura endeksli gaz da bu artıştan çoktan payını almış durumda. Türkiye nin dış ticaretinin ithalat ayağını her daim sürükleyen enerji kalemi, yılın ilk 10 ayında 44 milyar dolara ulaştı. Buna karşılık yapılan 5.5 milyar dolarlık ihracatla, bu alanda verilen net dış ticaret açığı 38.7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Enerji, 90 milyar dolarlık dış ticaret açığından aslan payını aldı. Geçtiğimiz yılın tamamında bu kalemde 38.4 milyar dolarlık ithalat yapıldığı ve petrol fiyatlarının bu yıl ortalama 112 dolardan seyrettiği dikkat alındığında, Türkiye nin enerji kalemleri ithalatı faturasının yılsonunda 50 milyar dolara ulaşması kaçınılmaz görünüyor milyar dolarlık açığın ezici ağırlığını petrol ve doğalgazın oluşturduğunu söylemeye gerek yok. Türkiye, 2002 den bu yana petrol ithalatının parasal değerini açıklamıyor. Ancak, petrol ithalatı 10 ayda 15.3 milyon tona ulaştı. Büyümenin hızı da dikkate alındığında 2010 un 16.8 milyon tonluk rakamını geçememesi imkansız gözüküyor. Bu yılın petrol fiyat ortalaması da dikkate alındığında, HT Ekonomi nin hesaplamalarına göre şimdiden yaklaşık 11.5 milyar dolarlık bir fatura ödendi. Yılsonunda bunun 13 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Petrol ithalatı 2007 ve 2008 in sırasıyla 23.4 ile 21.8 milyon tonluk rakamlarına ulaşmayacak ama artan ham petrol fiyatı ve kur tabloyu olumuz etkileyecek.

18 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ YARISI PETROL VE GAZDAN Doğalgazda da alım anlaşmaları gereği fiyatlar açıklanmıyor. Bu yıl için öngörülen 40 milyar metreküplük tüketimin yanı sıra ortalama 380 dolarlık fiyata göre ise faturanın yıl sonunda 15 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Yılsonunda oluşacak 50 milyar dolarlık enerji faturasının yarısı petrol ve doğalgaza gidecek. Türkiye petroldeki dışa bağımlılığını bütün arama faaliyetlerine rağmen yakın bir zamanda sona erdiremeyecek. Doğalgazda da Türkiye dışa bağımlı olmak zorunda ancak bu Türkiye nin 90 lardan itibaren yüklendiği bir yük oldu. Elektrik üretimi için yerli alternatif kaynaklar yerine doğalgaza yönelmek geri dönüşü olmadan Türkiye nin enerji faturasını bir anda katladı. Enerji kaleminin ağırlığını oluşturmakla birlikte Türkiye doğalgaz ve petrol dışında da yüzlerce enerji kalemine giren malın ithalini yapıyor. Her türlü madeni yağ, kömür ve uçucu madde Türkiye ye ithal ediliyor. Türkiye bu yıl gaza 15 milyar dolar ödeyecek Geçen yıl toplam doğalgaz tüketimi 37.4 milyar metreküp olarak gerçekleşti. Bu yıl rakamın 40 milyar metreküpe kadar çıkması bekleniyor yılına bakıldığında alınan gazın yüzde 51'i elektrik, yüzde 32'si sanayi, yüzde 17'si konutlarda tüketildi. Doğalgaz kontratlarında gizlilik anlaşması olduğu için Türkiye'ye gelen gazın fiyatı net olarak açıklanmıyor. Ancak 2010 da Türkiye'nin aldığı doğalgazın bin metreküpünün fiyatının 300 dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu da sadece 2010 yılında doğalgaza ödenen paranın 11 milyar dolar düzeyinde olduğunu gösteriyor. Bu yıl için Türkiye'nin gazın bin metreküpüne ortalama 380 dolar ödediği tahmin ediliyor. Bu da yıl sonu itibarıyla Türkiye nin gaz faturasının 15 milyar doları bulacağı anlamına geliyor. Kredi düşerse felaket olmaz! Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, kredi derecelendirme kuruluşlarının Fransa'nın ''AAA'' olan uzun vadeli kredi notunu düşürmesinin ''felaket'' olmayacağını söyledi Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, kredi derecelendirme kuruluşlarının Fransa'nın ''AAA'' olan uzun vadeli kredi notunu düşürmesinin ''felaket'' olmayacağını söyledi. Juppe, ekonomi gazetesi Les Echos'un internet sitesinde yer alan demecinde, kredi derecelendirme kuruluşlarının aldığı kararların ''bazen sübjektif ve siyasi'' olduğunu, kuruluşların, Fransa'nın ''AAA'' olan uzun vadeli kredi notunu düşürmesinin, ''esefle karşılanacağını ancak felaket olmayacağını'' belirtti. ''Fransa'nın kredi notunun muhtemel indiriminden kaygılanıyor musunuz?'' sorusuna Juppe, ''Açıkçası iyi haber olmayacak ancak aynı zamanda dehşet verici de olmayacak'' yanıtını verdi. "İkinci yatırım aracı gayrimenkul" İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Hüseyin Erkan, Türkiye'de gayrimenkulün, altından sonra en çok akla gelen ikinci yatırım aracı olduğunu belirtti İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Hüseyin Erkan, sermaye piyasası algı ve potansiyeli belirleme araştırması sonuçlarına göre, Türkiye'de gayrimenkulün, altından sonra en çok akla gelen ikinci yatırım aracı olduğunu belirterek, ''Gayrimenkul ülkemizde geleneksel bir yatırım aracı haline gelmiştir'' dedi.

19 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Erkan, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından Ceylan Otel'de düzenlenen ''Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Olmak'' konferansının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'deki gayrimenkul sektörünün vardığı gelişmişlik düzeyinin tüm dünyada konuşulur hale geldiğini belirtti. Kısa süre önce Fas'ta katıldığı bir toplantıda Türkiye'nin başarılarının konuşulduğunu, bir model olarak görüldüğünü söyleyen Erkan, Türkiye'nin sermaye piyasası, gayrimenkul piyasası ve Körfez sermayesinin gözdesi olan gayrimenkul yatırımlarının konu edildiğini anlattı. Türkiye'de gayrimenkulün uzun yıllardır en çok tercih edilen yatırım araçları arasında yer aldığını ifade eden Erkan, yükselen kişi başı milli gelirin de nitelikli konut talebini olumlu etkilediğini, birçok şehirde önemli gayrimenkul yatırımlarının yürütüldüğünü, büyük ölçekli toplu konut projelerinin yaygınlaştığını kaydetti. Hüseyin Erkan, global düzeydeki krizlerin olumsuz etkilerine karşın gayrimenkulün hala yatırımcılar arasında en çok rağbet gören araçlardan olduğuna işaret ederek, ''Sermaye piyasası algı ve potansiyeli belirleme araştırması sonuçlarına göre ülkemizde gayrimenkul, altından sonra en çok akla gelen ikinci yatırım aracı. Araştırmaya yanıt verenler, altından sonra en çok gayrimenkule yatırım yapmayı düşüneceklerini ifade etmişler. Gayrimenkul ülkemizde geleneksel bir yatırım aracı haline gelmiştir'' diye konuştu. Bu gelişmelerin, Türkiye'de uluslararası normlarda bir gayrimenkul sektörünün oluşmasını ve kurumsal ve etkin bir finansal sistem kurulmasını gerektirdiğini dile getiren Erkan, bu bağlamda GYO'ların önemli işlev gördüğünü söyledi. İlk olarak 1997'de İMKB'de işlem görmeye başlayan GYO şirketlerinin sayısının 23'e yükseldiğini ve aralık itibariyle piyasa değerleri toplamının 11 milyar liraya ulaştığını aktaran Erkan, 2000 yılından itibaren GYO'lar için ayrı endeks hesaplanmaya başlandığını anımsattı. Erkan, bununla ilgili borsa yatırım fonları, varantlar çıkarılabileceğini; bunların ileride oluşabilecek fiyat risklerine karşı da kullanılabileceğini kaydederek, ''Bunların da yatırım bankacılarımız tarafından düşünülmesi gerektiğini düşünüyorum'' dedi. Çukurova'dan vazgeçti! TAV Hava Limanları Holding, Çukurova Bölgesel Havaalanı ihalesine teklif vermeyecek TAV'ın Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yayımlanan açıklamasında, şirket Yönetim Kurulunun, bugün DHMI tarafından düzenlenecek olan Çukurova Bölgesel Havaalanı ihalesine TAV Havalimanları Holding olarak teklif vermemeyi kararlaştırdığı bildirildi.

20 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ DÜNYA GAZETESİ İnşaatta üretim de ciro da arttı İnşaat sektöründe ciro, 2011'in üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,5, üretimi de yüzde 10,7 arttı. İnşaat Sektöründe bu yılın üçüncü çeyreğinde üretim ve cirolar arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "İnşaat Ciro ve Üretim Endeksleri 2011 Yılı 3. Dönem" sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Üç Aylık İnşaat Sektörü Ciro Endeksi 2011 yılı 3. döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,5 artış kaydetti. Bina İnşaatı Sektörü Ciro Endeksi yüzde 1,3 artarak 114,9'dan 116,4'e, Bina Dışı İnşaat Sektörü Ciro Endeksi yüzde 7,9 artarak 177,3'ten 191,3'e yükseldi. Üç Aylık İnşaat Sektörü Üretim Endeksi de 2011 yılı 3. döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,7 arttı. Bina İnşaatı Sektörü Üretim Endeksi yüzde 11,9 artarak 119,2'den 133,4'e, Bina Dışı İnşaat Sektörü Üretim Endeksi yüzde 6,5 artarak 177,5'ten 189,1'e yükseldi. Gayrimenkul değerlidir, ama likit değildir SPK Başkanı Akgiray, garimenkul sektörünün varlıklarının likit yapılabilmesi için menkul kıymetleştirilebilmesinin önemli bir fırsat olduğuna dikkat çekti. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, gayrimenkul ve inşaatın Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden biri olduğunun altını çizerek, "Gayrimenkul değerlidir, ama likit değildir. Bu gayrimenkulleri hak ettiği GYO şeklinde dizayn ettiğinizde, ortaya likit gayrimenkul çıkıyor" şeklinde konuştu. Akgiray, Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından düzenlenen "Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Olmak" konulu konferansta yaptığı konuşmada, şu anda İMKB'de işlem gören 23 tane GYO bulunduğunu belirtti. Türkiye ekonomisindeki büyümeye değinen Akgiray, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz ne kadar tedbirli olursak olalım, ne kadar rasyonel olursak olalım özellikle Avrupa, genelde dünyadaki aşağı ve yukarı hareketler Türkiye'ye ek iş getirecektir. Büyümemizdeki olumlu artılar, sürprizler iyi incelenirse bundan kaynaklandığından eminim." Bu yıl toplam 135 milyar dolar ihracatla tarihi rekor kırılmasının tahmin edildiğini hatırlatan Akgiray, "Demek ki birileri satın almak istiyor. Müşteri varsa satmamak gibi bir lüksünüz yok. Bu, böyle olmaya devam edecek. Dolayısıyla benim beklentim, Türkiye'nin bu olumlu sürprizleri sergilemeye daha epey devam edeceği yönünde" diye konuştu. Gayrimenkul değerlidir, ama likit değildir Vedat Akgiray, gayrimenkul ve inşaatın Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden biri olduğunun altını çizerek, "Gayrimenkul değerlidir, ama likit değildir. Bu gayrimenkulleri hak ettiği GYO şeklinde dizayn ettiğinizde, ortaya likit gayrimenkul çıkıyor" şeklinde konuştu. Bir ekonominin lokomotifi olan sektörün varlıklarının likit yapılabilmesi, menkul kıymetleştirilebilmesinin çok önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Akgiray, şu anda gayrimenkul konusunda büyük iş yapmak isteyen bir girişimcinin GYO olarak organize olmamasının hiçbir nedenini düşünemediğini ifade etti. Akgiray, "Bir neden vardır; 'GYO, SPK, Borsa... Başıma iş mi açacağım?' Ama öyle bir şey yok aslında" dedi.