Lübnan da Demokratikleşme ve Güvenlik İkilemi: Sedir Devrimi ve Suikastlar*

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Lübnan da Demokratikleşme ve Güvenlik İkilemi: Sedir Devrimi ve Suikastlar*"

Transkript

1 Lübnan da Demokratikleşme ve Güvenlik İkilemi: Sedir Devrimi ve Suikastlar* Dr. Yasin ATLIOGLU Demokrasi yalnızca bir kurumlar bütünü değildir; her şeyden önce bir istektir, bir umuttur. Geçmişte demokrasi önce siyasal özgürlük için savaşmıştır, sonra toplumsal adalet için; peki bugün ne için savaşıyor? (Alain Touraine, Demokrasi Nedir? kitabından) Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri nin, 14 Şubat 2005 günü başkent Beyrut ta düzenlenen bombalı bir suikast sonucu öldürülmesi, Lübnan ve Orta Doğu tarihindeki en hızlı siyasi dönüşümlerden birini ortaya çıkardı. Suikast sonrası gelişen süreç, ABD nin Suriye ye uyguladığı uluslararası baskı ve tecrit politikasını arttırırken Lübnan iç siyasetinde de önemli değişikliklerin kapısını araladı. Hariri suikastının Lübnan da yarattığı tepkisel ortam, farklı siyasal fikirlere ve çıkarlara sahip grupların -Hizbullah ve Emel Örgütlerinin taraftarları hariçbirlikte hareket etmesini getirdi. Hariri suikastından dolayı Suriye yi suçlayan ve ülkedeki Suriye işgalinin sona erdirilmesini isteyen kitleler meydanlarda dev protesto gösterileri düzenledi. Gösterilerin en ilgi çeken yönü, Lübnan ulusal kimliğinin canlanma belirtileri göstermesi ve çeşitli alt kimliklerin bir araya gelmesiyle ülkenin tam bağımsızlığına yapılan kitlesel vurgudur. Gösteriler ve artan baskılar sonucunda Karami başkanlığındaki Suriye yanlısı Lübnan hükümeti 28 Şubat ta istifa etti ve kısa bir hükümet bunalımından sonra Necip Mikati nin ülkeyi seçime taşıyacak geçici hükümeti kurmasıyla bunalım aşıldı. Bu gelişmeyle birlikte protesto gösterileri ilk ciddi hedefine çabuk ulaştı: 1976 dan beri süren Suriye işgali her hangi bir çatışma yaşanmadan Nisan ayında sona erdirildi. Aslında Suriye askeri varlığının çekilmesine neden olan gelişmeler, uluslararası toplumun Birleşmiş Milletlerin 1559 nolu kararına dayanarak Suriye ye yöneltiği talep ve tehditlerden kaynaklanıyordu. Ne var ki Lübnanlıların gösterileri uluslararası alandaki baskının bir uzantısı veya tamamlayıcısı gibi rol oynayarak işgalin bitmesine dolaylı katkıda bulundu. Böylece 2000 Mayısında İsrail in Güney Lübnan ı boşaltmasından beş sene sonra Suriye askeri varlığının da sona ermesiyle Lübnan tam bağımsız bir devlet olarak tarihi sahnesine geri döndü. Bu gelişmeler sonunda Lübnan iç siyasetinde oluşan yeni güç dengeleri, Mayıs ayında başlayan uzun ve karmaşık bir genel seçim süreciyle ülkenin geleceğini şekillendirmeye çalıştı. Lübnan 2005 genel seçimleri, uzun yıllar sonra Suriye kontrolü dışında gerçekleşen ilk özgür seçim oldu. 14 Şubat tan sonra birkaç ay içerisinde yaşadığı siyasi dönüşümlerle Lübnan tam bağımsızlığını sağlama adına önemli adımlar attı. Lübnan da Hariri suikastı sonrasında ortaya çıkan gelişmeler, ABD yönetimi ve diğer Batılı yönetimler tarafından da memnuniyetle karşılandı. Aynı zamanda ABD yönetimi için Lübnan daki gelişmeler sıradan bir dış politika gelişmesi değildi ve 11 Eylül sonrası ortaya çıkan Amerikan dış politika stratejisinin genel çerçevesine bakıldığında önemli bir yere oturmaktadır. İlk olarak ABD, Suriye askeri varlığının Lübnan dan çıkmasını sağlayarak kendine tehdit olarak gördüğü ve uluslararası sistemden tecrit etmeye çalıştığı Beşşar Esad Suriyesi ne ağır bir darbe indirmeyi başardı. Dolayısıyla İsrail in bölgesel güvenliği açısından stratejik bir hamle gerçekleştirdi. Lübnan daki gelişmeleri, ABD nin Orta Doğu yu değiştirme ve yeniden yapılandırma politikaları içinde düşündüğümüzde ise karşımıza anlamlı bir siyasi tablo çıkmaktadır. ABD yönetimi, 11 Eylül saldırıları sonrasında şekillenen dış politika planlamalarında yer alan önleyici saldırı yoluyla rejim değiştirme stratejisini Irak a 2003

2 yılında yaptığı askeri müdahaleyle uygulamaya koymuştu. ABD, Saddam Hüseyin in Baas rejimini askeri müdahale sonucu yıkmakla birlikte askeri olarak konumlandığı Irak ta, yeni oluşan güç dengelerini kullanarak ülkeyi yeniden yapılandırma süreci içine girdi. Diğer yandan Irak taki Amerikan askeri varlığının ve değişen devlet yapılanmasının meşrulaşmasına hizmet eden siyasal söylemi ise otoriter yönetimi yıkma ve demokrasi getirme iddiası oluşturuyordu. Irak ta ABD askeri müdahalesi zaman geçtikçe bir işgale dönüşürken otoriter yönetimden kurtulan yeni Irak ın en önemli sorunları ülke içi güvenliğin sağlanamaması ve üniter devlet yapısının parçalanma sürecine girmesi oldu. Bu siyasal süreç içinde ABD nin Irak ı demokratikleştirme projesi daha kapsamlı bir bölgesel demokratikleşme projesine dönüşmeye başladı. Aslında ABD nin demokratikleştirme misyonunu ve siyasi inandırıcılığını artırmayı amaçlayan Büyük Orta Doğu kavramı bir proje olarak ilk kez 12 Aralık 2002 tarihinde dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ın Heritage Foundation da yaptığı bir konuşmada ABD-Orta Doğu Ortaklık Girişimi ni (The U.S. Middle East Partnership Initiative ) başlattığını açıklamasıyla dile getirilmişti.[1] Fakat Büyük Orta Doğu Projesi (BODP), dünya kamuoyunda özellikle 2004 yılını içinde Orta Doğu da demokratikleşme ve güvenlik bağlamında yoğun olarak tartışılmaya başlandı Haziran ayında Sea Island da düzenlenen G8 Toplantısı nda projenin içeriği biraz daha somutlaşırken projenin adı ise Geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika Girişimi (GODKAG) olarak değiştirildi.[2] Projeyle birlikte Orta Doğu nun coğrafi tanımının genişlemesi ve ülke içinden sivil başkaldırı hareketleriyle yönetim değiştirme stratejisi nin Gürcistan da Kadife Devrim ve Ukrayna da Turuncu Devrim adlarıyla uygulamaya konması, Lübnan daki gelişmelere bu bağlamda anlam yüklenmesinin yolunu açmıştır. ABD yönetimi, Lübnan da yapılan Suriye karşıtı protesto gösterilerini ve elde edilen kazanımları, Gürcistan ve Ukrayna da yaşanan Sivil Demokratik Devrimler sürecinin Orta Doğu daki başlangıcı olarak sunmayı tercih etti. Bu gelişmeler dünya medyasında da Lübnan ın özgürleşmesini sağlayan Sedir Devrimi olarak anılmaya başlandı. ABD yönetimine yakın çevreler Lübnan daki Sedir Devrimi ni Irak la ilişkilendirip Orta Doğu da Irak la başlayan demokratik değişimin devamı olarak algıladılar. Hatta Amerikan kamuoyunda bu olayı Soğuk Savaşın bitişini simgeleyen Berlin Duvarı nın yıkılışına benzetenler de vardı.[3] ABD ve Batılı yönetimlere göre son gelişmeler Lübnan ın özgürleştirilmesinin yolu açılıyordu. Böylece Lübnan sahip olduğu kendine özgü siyasal yapılanmasıyla Orta Doğu nun demokrasi adası olmaya devam edecekti. Suriye karşıtı Lübnanlılar da bir halk devrimi yaptıkları konusunda Batılılarla hem fikirdi. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ise Mart ayı başında Beyrut ta düzenlenen Suriye yanlısı gösteride öncelikle Lübnan ın çok etnikli yapısının altını çiziyor ve Dünyaya şunu söylüyoruz. Lübnan nevi şahsına münhasır bir ülkedir. Lübnan ne Somali, ne Gürcistan, ne de Ukrayna dır İçişlerimize karışmayın diyerek tepkisini belirtiyordu.[4] Lübnan da birkaç ay içerisinde gelişen olaylar, ülkenin kendine özgü siyasal ve toplumsal gerçeklerinden ve tarihsel derinliğinden bağımsız düşünülürse karşımıza Orta Doğu da sanal bir demokrasi ve refah adası çıkabilir. Lübnan daki Sedir Devrimi, dünyanın farklı bölgelerinde esen demokratikleşme, halk muhalefeti, isyanlar söyleminin Ortadoğu daki yansıması olarak değerlendirilirken, bu değerlendirmenin eksik ve erken

3 olduğunu vurgulamakta yarar vardır.[5] Öyle ki Lübnan da Haziran ayından itibaren ortaya çıkan gelişmeler, Hariri suikastı sonrası sürecin bir siyasi suikastlar zinciriyle birlikte geliştiğini gösterdi. Lübnan da şiddet, ülkenin çok da yabancı olmadığı siyasi suikastlarla ortaya çıktı ve Lübnanlılara iç savaş günlerini hatırlattı. Siyasi suikastlar, aynı zamanda ülkenin bağımsızlığı adına önemli adımlar atılan Lübnan da var olan güvenlik zafiyetlerine de dikkat çekti. Lübnan için 2005 yılı, bağımsızlık ve demokrasiyle birlikte suikastların da en fazla konuşulduğu bir yıl oldu. Siyasi suikastlar ülkenin siyasal istikrarını tehlikeye sokmakla birlikte demokrasinin savunduğu en önemli hak olan yaşama hakkının Lübnan da devletin garantisi altında olmadığını ortaya koydu. Devlet organizasyonunun içten ve dıştan gelen tehditlere karşı güvenliği sağlayamadığı bir ortamda demokratikleşme ve özgürleşme söylemlerinin ifade ettiği anlamın içinin boş olduğu görülmektedir. Bu noktada demokratikleşme ve güvenlik arasında var olan çift yönlü ilişki, aynı zamanda bölgenin yeniden yapılandırılmasında en fazla tartışılacak çelişkiyi ortaya çıkarmaktadır. I. Lübnan Ulusal Kimliği ve Toplumsal Bölünmüşlük Hariri Suikastı sonrasında Lübnan da gerçekleşen siyasi dönüşümleri ve suikastlarla ortaya çıkan güvenlik boşluğunu anlayabilmenin öncelikli yolu, ülkenin son yüzyıllık tarihsel gelişimi içerisinde oluşan toplumsal bölünmeyi ve siyaset kurumunu anlamaktan geçer. Öyle ki Fransız Mandası döneminde kurulan Lübnan ın günümüzdeki siyasal ve toplumsal yapılanmasında Batı sömürgeciliğinin izleri hala belirgin olarak hissedilmektedir. Lübnan 1920 lerde Fransızlar işgal edinceye kadar, Arapların aş-şam dedikleri Büyük Suriye nin bir parçası olarak var oldu. [6] Fransız işgalinden sonra 1925 yılı başlarında Suriye bölgesi, Büyük Lübnan Devleti (daha sonraları Lübnan Cumhuriyeti adını aldı), Suriye Devleti, Lazkiye Hükümeti (Alevi Devleti) ve Cebel-ül Dürüz Hükümeti (Dürzi Devleti) olmak üzere dört manda bölgesine ayrıldı.[7] 1920 den sonra kurulan diğer Arap devletleri gibi Lübnan da Batılılar tarafından kurulan yapay bir devletti. Ulusal dayanışma ve ulusal bağlılıktan yoksun olan Lübnan devletine Fransa her ne kadar sınırlı haklar ve temsili kuruluşlar kurma imkanı verse de bu kuruluşlar ne ülke içindeki çeşitli çıkar grupları arasında uzlaşmayı sağlayacak ne de hızlı gerçekleşen toplumsal değişime ayak uydurabilecek nitelikteydi.[8] Fransa, bölgedeki Arap milliyetçilerine karşı kendi lehine olan güç dengelerini koruyabilmek için Hıristiyan bir Lübnan ı yaratmak istedi ve genellikle Maruniler üzerinden bir politika izlemeyi tercih etti. Fransa nın bölgeye yaklaşımındaki ana strateji böl ve yönet politikası oldu. Lübnan ın tarihsel ve coğrafi durumu ve yaşayan farklı etnik kökenlere ve dini inançlara sahip insanlar, Fransa nın ülkenin siyasi ve toplumsal yapısına müdahalesini kolaylaştırdı.[9] Fransa, ülkedeki çok kültürlülükten yararlanarak hassas siyasi ve toplumsal dengeler kurmayı planlıyordu. İlk olarak Büyük Lübnan kurulurken Suriye ye ait olan Baalbek, Bekaa, Reşeya ve Hasbeya kazaları Fransızlar tarafından Lübnan a katıldı. Fransızların bu kararı, bölgedeki mezhepsel dağılımda önemli değişiklikler meydana getirdi. Bu genişleme 30 bini Ermeni olmak üzere sayıları 155 bini bulan Hıristiyanı bölgeye dahil ederken 1 milyonun üzerindeki

4 Sünni ve Şii nüfus ile 40 bin kadar Dürziyi de bölge sınırları içine aldı.[10] Kais Firro un deyimiyle Büyük Lübnan ın kuruluşu, güney, kuzey ve yeni devlete hiçbir biçimde bağlılık hissetmeyen Müslümanın yaşadığı doğudaki Lübnan Dağı bölgelerinin birleştirilmesiyle başarıldı. Fransızlar, Büyük Lübnan siyasetinin Lübnanlı kimliği ve ulusu kurmak için heterojen nüfusları bir araya getireceğini varsaydılar [11] Bu doğrultuda Fransızlar tarafından hazırlanan 1926 Anayasası, günümüzdeki Lübnan ın hukuki temellerini atmış, siyasal ve toplumsal dengeleri şekillendirmiştir. Anayasa ile iki meclisli bir parlamento ve bir devlet başkanı işbaşına getiriliyordu. Parlamentodaki ve hükümetteki sandalyeler için dini inanca dayanan bir temel korunmuş, anayasa gereği devlet başkanı Maruni Hıristiyan, başbakan ise Sünni Müslüman olacaktı.[12] Anayasaya göre toplumsal gruplar arasındaki siyasal ilişkinin çerçevesi belirlendiği gibi bütün Lübnan vatandaşlarının kanunlar önünde eşit hak ve sorumluluklara sahip olduğu belirtildi.[13] Fakat oluşturulan siyasi kurumlar ve hukuk sistemi, ülkenin modernleşmesine yardımcı olmak yerine nüfus içinde ve bölgeler arasında siyasi ve ekonomik bakımdan var olan eşitsiz ilişkileri meşrulaştırdı.[14] Bu çerçevede Lübnan da kurulan modern devlet ve iktidar yapılanmasının toplumsal olarak biz duygusunu ve ulusal bir kimliği yaratamaya katkı yapamadığını da söylenebilir. Fransa tarafından hassas bir demografik dağılıma bağlı olarak oluşturulan toplumsal dengeler ve devletin kurumsal yapılanması, Fransa ya karşı kolektif bir bağımsızlık hareketinin olmasını engellemekle birlikte manda döneminde toplumsal grupların siyasi tavırlarını ve ülkedeki artan politik kutuplaşmayı şekillendirmeye başladı. Örneğin İkinci Dünya Savaşı öncesi Maruni Pierre Cemayel tarafından kurulan Falanjist Parti (Lübnan Ketaip Partisi) ve partinin silahlı milis gücü olan Lübnan Güçleri, ilerleyen yıllarda Lübnan iç siyasetinde önemli bir aktörü olacaktır yılına gelindiğinde ise dünyada var olan savaş ortamının etkisiyle Maruni ve Sünni liderler arasında imzalanan Ulusal Pakt, kurucu anayasa niteliği taşımasa da Fransız mandasının sonunu getirdi ve bağımsız Lübnan Cumhuriyeti ni kurdu. Pakt, Lübnan siyasetinde önemli bir dönem noktası ve günümüze kadar süren siyasal sistemin hukuki belirleyicisidir. Pakta göre devlet başkanı Maruni, başbakan Sünni, meclis başkanı Şii ve ordu hizmetleri şefi Dürzi olacaktı. Parlamentodaki dağılım 1932 nüfus sayımın esas alınarak 6 Hıristiyana, 5 Müslüman olarak belirlendi.[15] Böylece 1926 Lübnan Anayasası ve 1943 Ulusal Paktı, Lübnan da siyasi konfesyonalizmi yarattı. Yani devletin yürütme ve yasama gücündeki görev dağılımı toplumsal gruplara göre dengeli dağıtıldı.[16] Bu da siyasal sistemin işleyişinin ve istikrarının bir garantisi olarak görüldü.

5 Lübnan iç siyasetini şekillendiren iki toplumsal güç, mezhepsel gruplar ve feodal geleneklere sahip zaim adı verilen köklü ailelerdir. Hatta çoğu zaman ailesel bağlar mezhepsel bağları domine eder ve bir mezhep içinde bile karşıt siyasal görüşler ve ittifaklar doğabilir. Aileler Lübnan politik alanında güç ve prestij kazanmak için birbirleriyle yarış halindedir.[17] Lübnan daki mezhepsel temelli ailelere bölünmüşlük, ülke siyasetinde kişiselliği beraberinde getirdiği gibi ülkede siyasetin oldukça kaygan bir siyasal zemin üzerinde gerçekleşmesine neden olmaktadır. Aynı zamanda Lübnan da devletin varlığı, genellikle ailelerin veya mezhepsel bağların önüne geçememekte ve her bir aile devlet içinde bağımsız bir varlık olarak kalmaktadır. Yerel liderler, devletin politik iktidarını ve kurumlarını, devlet her bir ailenin ve mezhebin yasal haklarını tanıdığı sürece kabul eder.[18] Lübnan daki merkezi devletin güçsüzlüğü, yapısal bir sorun olmakla birlikte ülke içi güvenliğin sağlanamamasına ve silah kullanma tekelinin yerel güçlerin eline geçmesine yol açmaktadır. Yerel güçler de siyasi olarak güçlendikleri ve askeri olarak silahlandıkları oranda merkezi devlet üzerinde etki kurup çıkar alanlarını genişletmektedir. Hatta Hizbullah örneğinde olduğu gibi yerel bir güç İsrail e karşı ülke savunmasını üstlenip devlet içinde devlet haline gelebilmektedir. Bununla birlikte Lübnan da mezhepsel olarak bir din mücadelesine veya bir mezhebin diğerini baskı yapmasına pek rastlanmaz. Ülkedeki etnik ve mezhepsel grupların kendilerini tanımlamalarında diğer gruplara karşı sert ve ön yargılı bir ötekileştirme söz konusu değildir. Bu açıdan Lübnan ın toplumsal alanında farklı olanı tanıma ve farklı olana saygı kültürü gelişmiş sayılabilir. Bu durum ülkenin sosyal anlamda çok renkliliğine ve demokratik kültürün gelişmesine hizmet etmektedir. Diğer taraftan toplumsal gruplar arasındaki saygının, ülkedeki güçlü demokratik kurumsallaşmadan değil her mezhebin özerk bir yaşam ve çıkar alanına sahip olmasından kaynaklandığı unutulmamalıdır. Mezhepsel ve ailesel çıkar alanlarının varlığı, mezheplerarası etkileşimi azaltan ve merkezi devletin gücünü zayıflatıp yerel birliktelikleri güçlü kılan bir rol de oynamaktadır. Bu noktada Lübnan siyasetine katılan gruplarda paragmatizmin oldukça yaygın olduğunu belirtmek gerekmektedir. Yerel birlikteliklerin dış ülkelerle veya kendi aralarında yaptıkları ittifaklar çoğu zaman din ve etnik yapı ile açıklanamaz ve ittifaklar ailesel çıkarlara dayanır. Aileye dayalı çıkar ilişkisi, Lübnan daki toplumsal ilişkilerde güven eksikliği ve sürekli düşmanlıkları yarattığı gibi çatışma kültürünü de beraberinde getirmektedir. Bununla birlikte ülkenin zaman içine sürüklendiği mezhepsel ve ailesel çatışmalar, toplumsal birlikteliklerin devlet aygıtını kendilerine tanınan yasal çerçeve içinde ele geçirip diğerleri üzerinde bir hegemonya ve baskı kurma çabasını ortaya çıkarmaktadır. Görüldüğü gibi Lübnan da siyasi, sosyal ve ekonomik ilişkileri şekillendiren kurumsal yapılar ve çıkar grupları, mezhep, bölge, aşiret ve aile düzeyinde oluşan cemaat tipi birlikteliklerin bir devamı niteliğindedir. Fransa, 1946 yılında tüm askeri varlığını çekerek Lübnan dan ayrılsa da kurduğu siyasal ve toplumsal yapı, Lübnan devletinin temelini oluşturdu. Son elli yılda Lübnan da çıkan iç savaşların ve işgallerin, Fransa nın kurduğu siyasi yapılanmanın dolaylı bir sonucu olduğu söylenebilir. Ülkede ortak bir ulusal kimlik oluşturulamamasının ve kolektif hareket tarzı geliştirilememesinin de nedeni budur. Ne Suriye işgalinde ne de İsrail işgalinde ulusal bir direniş yaratılamamıştır. Yerel birliktelikler kendi çıkar ve varlıklarını koruma kaygısına düşüp bazen işgalci güçlerle işbirliği yaparken bazen de küresel güçlerden medet ummuşlardır. Bu bağlamda ortak ulusal değerleri olmayan ve feodal ilişkilerin hüküm sürdüğü geleneksel bir toplum modelinde ulus devlet inşasının oldukça zor gerçekleşeceği aşikardır. Özellikle Orta Doğu gibi etnik ve dini kimliklerin siyasallaşmada ön plana çıktığı

6 bir coğrafyada Lübnan ın geçmişte olduğu gibi gelecekte de işi zordur. Bununla birlikte Lübnan coğrafyasında son iki yüzyıl boyunca dış güçlerin kolaylıkla ulus-altı bağları ve yerel birliktelikleri kullanarak ülkenin siyasal yapısını şekillendirebildikleri görülmektedir. Bu dış müdahale süreci 20.yy ın başlarında Fransa ile başlamış, 1958 de küresel güç ABD ile devam etmiş ve yüzyılın son çeyreğinde bölgesel güçler İsrail ve Suriye ile tamamlanmıştır. Dört ülke de Lübnan ı siyasal olarak etkilemekle kalmayıp ülkeye askeri müdahalelerde bulunmuştur. Dış müdahaleye bu kadar açık bir ülkede, her yerel birliktelik siyasal iktidar paylaşımından pay alabilmek için ülke dışında güçlü müttefiklere ihtiyaç duymaktadır. Lübnan da ulus-devlet modelinde istikrarlı bir siyasal sistemin kurulamamasının en önemli nedeni, ülkedeki toplumsal parçalanmışlık ve dış müdahalelere açık siyasi yapılanmadır. II. Lübnan da Mezhepsel Gruplar ve Aileler Fransız Mandasından günümüze Lübnan da siyaset yapan toplumsal gruplara baktığımızda demografik yapılarının zaman içerisinde farklılaştığı görülür. Fransız Mandası döneminde çoğunluğu elinde tutan mezhepsel grup Marunileri iken günümüzde baskın mezhepsel grup ülkenin %30 dan fazlasını oluşturan Şiiler dir. Şiiler genellikle Lübnan ın güneyindeki kırsal alanlarda ve Beka Vadisinde yaşamaktadır.[19] 1950 li yıllarda itibaren hızla nüfusu artan Şiiler, gün geçtikçe ülke siyasetinde daha fazla etkili olmak istemekte ve sosyo-ekonomik olarak üst sınıflara ulaşma çabası göstermektedir. Lübnan da Asad ve Hamadeh aileleri gibi itibarlı Şii aileler olmakla birlikte Şiilerin asıl siyasal örgütlenmeleri 1980 li yıllarda Emel ve Hizbullah örgütleri aracılığıyla gerçekleşti. Emel, 1970 lerde Musa Es-Sadr tarafından kurulmuş ve daha sonra Emel ve İslami Emel olarak ikiye bölündü. Günümüzde Emel Örgütü, Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri önderliğinde laik ve Suriye yanlısı bir yapıya sahiptir.[20] Şiilerin diğer siyasal yapılanması olan Hizbullah ise 1982 yılında İslami Emel, Müslüman Ulemalar Birliği, Lübnan Davası ve Müslüman Öğrenciler Birliği nin çabalarıyla kurulmuş İran ve Suriye nin zaman zaman desteklediği bir örgüttür. Fakat Hizbullah a sadece dış destekli bir örgüt olarak bakmamak gerekir, örgüt Lübnanlı Şiilerin ülke içindeki çıkarları ile İran ve Suriye nin dış politika amaçlarını birleştiren bir yapı içerisinde faaliyet göstermektedir. Örgütün kuruluş yıllarındaki öncelikli iki amacı, İsrail i Lübnan dan çıkarmak ve İran ı model alan bir devlet yapısını oluşturmaktı li yıllarda özellikle Beyrut ta ABD ve Fransız temsilcilikleri hedef alan terörist saldırılarla adını dünyaya duyurmuştu.[21] Fakat geçen zaman Hizbullah ın siyasallaşmasını ve daha geniş kitlelere hitap etmesini getirdi. Hizbullah, İsraillileri ve onların Güney Lübnan Ordusundaki paralı askerlerini Lübnan dışına çıkararak Marunileri bile etkileyen Lübnan milliyetçisi bir çekim alanı yarattı.[22] Hizbullah ın ruhani lideri Hüseyin Fadlallah, siyasi lideri (Örgüt Genel Sekreteri) ise Şeyh Seyyid Hasan Nasrallah dır. Lübnan ordusundan sonra ülkedeki en büyük silahlı güç Hizbullah dır. Hizbullah ın askeri kanadı içinde İslami Direniş (El Mukavemet El- İslamiye) ve İslami Cihad (El-Cihad El-İslami) olmak üzere iki ana grup vardır. Hizbullah kurumsal çatısı altında pek çok İslami grubu barındırdığından dolayı örgütün asker sayısı tam olarak bilinmemektedir.[23]

7 Lübnan ın ikinci önemli mezhepsel grubu, Marunîlerdir. Cemayel, Chamoun, Bustani, Franjiye gibi Marunî aileler, Lübnan siyasetinde uzun süre etkili olmuşlardır. Maruni patrik (Maruni patrik Nasrullah Butros Sefir) de ülkenin siyasi yaşamı üzerinde önemli etkiye sahiptir. Marunîler genellikle şehirlerde yaşarlar ve ekonomik olarak da ülkenin üst sınıfı içinde yer alırlar. Ülkedeki Hıristiyanların çoğunluğunu oluşturan Maruniler ülkenin ekonomik gelişmesinde dinamo işlevi görmektedir. Örneğin uzun yıllar Suriye nin ekonomik yaşamı için hayati öneme sahip olan Beyrut un bankacılık sektörünün büyük bir bölümünü Maruniler ellerinde tutmaktadır.[24] Marunîleri en köklü siyasi örgütü, 1936 yılında Pierre Cemayel tarafından kurulan Falanjist Parti (Lübnan Ketaip Partisi) dir. Örgüt kurulduğundan beri içerisinde Lübnan Kuvvetleri (Forces Libanaises-FL) adlı silahlı milis gücünü barındırmaktadır. Bu milis gücü İsrail ordusuyla birlikte 1982'de Sabra ve Şatilla kamplarında yüzlerce Filistinli mülteciyi katletmiştir. Falanjist Milis lerin son lideri, 11 yıldır Lübnan da hapis yatan Samir Geagea dır.[25] 1990 da Suriye ye karşı savaşan ve yenilgiye uğradıktan sonra Fransa ya sürgün edilen General Michel Aoun da Falanjistlerin eski liderlerindendir.[26] 7 Mayıs 2005 te Lübnan a geri dönmüştür. Chamoun ailesinin Liberal Partisi de Lübnan siyasetinde etkili bir siyasal güçtür. Partinin lideri, ABD de yaşayan Dory Chamoun yapmaktadır. Sünni Müslümanlar 500 bini geçen nüfuslarıyla Lübnan ın üçüncü büyük grubudur. Sünni cemaat Kerami, Selam, Sulh ve Hoss gibi feodal aileler aracılığıyla Lübnan siyasetinde etkin olmuştur. Sünni ailelerin liderleri, ılımlı karakterleriyle genellikle Lübnan siyasetinde dengeleyici bir unsurudur. Kerami ailesinin Arap Kurtuluş Partisi ve Selam ailesinin Reform Öncüleri Partisi önemli Sünni siyasi oluşumlardır. Ilımlı Sünni ailelerin dışında Müslüman Kardeşlerin Lübnan uzantısı sayılan İslam Cemaati ve 1982 İsrail işgalinden sonra Şeyh Said Şa'ban'ın liderliğinde kurulan İslâmi Tevhid Hareketi, Sünni Müslümanlar arasındaki radikal örgütlenmelerin en önemlileridir. İslam Tevhid Hareketi, Sünni tabanına rağmen İran yanlısı bir çizgidedir. Lübnan siyasetinin önemli diğer bir unsuru da Şuf Dağı bölgesi, Reşeya ve Hasbeya kazalarında yoğun olarak yaşayan Dürzîlerdir. Müslümanlık içinde heterodoks bir topluluk olarak görülen Dürzîler, Lübnan siyasal sitemi tarafından Müslümanlık içinde kabul edilir. Canbulat ve Arslan aileleri de en ünlü Lübnanlı Dürzi ailelerdir.[27] Hıristiyanlar içinde diğer kayda değer topluluklar Grek Ortodokslar ve Grek Katoliklerdir. Marunîlerle sürekli çatışan Grek Ortodokslar, Arap milliyetçiliğine yatkın bir siyasi çizgiye sahiptir. Güney Lübnan da yaşayan Grek Katolikler ise İsrail ile yakın işbirliği içinde hareket etmektedir. Antone Lahad önderliğinde Güney Lübnan Ordusu adında askeri bir örgüte sahiptirler. Güney Lübnan Ordusu, Hizbullah ın Güney Lübnan daki en önemli düşmanı ve İsrail in bölgeden çekilmesiyle ortaya çıkan önemli bir sorun kaynağıdır. Lübnan da az sayıda bulunan Ermeniler de Taşnak Partisi altında örgütlenmiştir. III. Lübnan ın Yeni Ulusal Sembolü: Refik Hariri

8 Lübnan da tarih boyunca var olan toplumsal parçalanmışlığa ve kötü siyasal yapılanmaya rağmen Refik Hariri nin öldürülmesi sonrası Lübnan halkının meydanlarda Lübnan bayrakları sallayıp Suriye yi protesto etmeleri bir ulusal birlik gösterisi ve Lübnan ulusal kimliğinin yükselişi olarak algılanabilir mi? Bu gösterilerde kullanılan ulusal birlik kavramının ülkedeki siyasi, tarihsel ve kültürel dayanakları nelerdir? Lübnanlıların ulusal bilincin uyanması ve kolektif hareket etmelerini sağlamada Hariri suikastı nasıl bu kadar etkili oldu? Yoksa Lübnan da olanlar sadece Suriye işgaline karşı tepkisel bir karşı duruş ve ülkedeki ailelerin güç mücadelelerinin bir uzantısı mıdır? Aslında Refik Hariri dışında her hangi bir Lübnanlı siyasetçiye düzenlenecek bir suikast, en azından Lübnan halkında, bu kadar büyük tepkiye yol açmayabilirdi. Hariri, uyandıracağı tepkinin genişliği açısından akıllıca seçilmiş bir hedefti yılından sonra Lübnan siyaseti içinde yer alan Hariri, daha önceleri Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinde yatırım yapan bir iş adamı kimliğine sahipti li yıllarda Suud ailesiyle olan yakınlığı sonucu aldığı ihaleler sayesinde kısa zamanda büyük bir servetin sahibi oldu. Suudi kraliyet ailesi düzeyinde kazandığı itibar Hariri ye, 1978 yılında Suudi Arabistan vatandaşlığı verilmesini sağladı. Hariri, ve yılları arasında iki dönem başbakanlık görevini icra etti.[28] Hariri'nin toplumsal konumu ve ekonomik ilişkileri, ona Lübnan siyasetinde önemli avantajlar sağladı. Sünni ailelerden gelen bir siyasetçi değil bağımsız bir işadamı ve kirlenmemiş bir şahsiyet olarak toplumun her kesmi tarafından sempati ile algılandı da kurduğu Hariri Fonu aracılığıyla toplumsal alanda gerçekleştirdiği bir çok faaliyet ise Hariri ye halk düzeyinde duyulan sempatiyi arttırdı. Hariri Fonu, özellikle eğitim ve kültürle ilgili alanlarda faaliyet gösteriyordu. Fon, kurulduğundan beri 33 binden fazla öğrenciye Lübnan, ABD, Fransa, İngiltere ve Kanada nın en iyi üniversitelerinde okumaları için eğitim yardımı yaptı.[29] Bununla birlikte Hariri nin iç savaş sonrası sözlü ve yazılı medya kurumları satın alması ülkedeki popüleritesini arttırdığı gibi uzun vadede siyasi güç kazanmasına neden oldu.[30] Hariri nin sahip olduğu Müstakbel televizyonunu, gazetesi ve dergisi, Lübnan ın en etkili medya kurumlarındandır. Partisi Müstakbel ise Lübnan da bütün kesimleri kucaklayan ve hemen her mezhepten üyesi olan bir denge partisidir. Hariri nin başbakanlığı döneminde Lübnan hükümeti, bir taraftan Batılı ülkelerle ilişkileri geliştirirken diğer taraftan Suriye ile ilişkilerini iyi tutmaya çalıştı.[31] Hariri, Lübnan İç Savaşı nda her açıdan harap hale gelen ülkeyi yurtdışındaki çok yönlü ilişkileri sayesinde tekrar inşa etmeyi başardı. Başta Beyrut olmak üzere ülkede hızlı bir imar hamlesi gerçekleştiren Hariri, ekonomiyi ciddi bir borç yükü altına soksa da Bay Lübnan olarak halkın hafızasına kazındı. Yeniden inşa edilen Beyrut ise bir çok kişi tarafından Haririgrad olarak adlandırılmaya başlandı.[32] Bununla birlikte 1998 yılında Emil Lahud un devlet başkanı olmasından sonra başbakan Hariri ile Lahud arasında bir uyumsuzluk ve kişisel çekişme görülmektedir. Bu kişisel çekişmenin boyutu, uluslararası ve bölgesel değişmelerin de etkisiyle giderek artan bir seyir izlemiştir. Sonuç olarak Ağustos 2004 te yapılan anayasa değişikliğiyle Emil Lahud un üç yıllığına

9 tekrar devlet başkanı seçilmesi, Hariri ile Suriye yönetiminin arasını açtığı gibi Hariri nin başbakanlık görevinden istifa etmesine de neden olmuştur. Ekim 2004 te istifa etmesinden sonra Hariri, Suriye karşıtı gruplarla ilişkilerini arttırarak Mayıs 2005 te yapılacak genel seçimlere muhalefetin en güçlü adaylarından bir olarak hazırlanmaya başladı. Fakat Hariri seçimi göremeden 14 Şubat 2005 te Beyrut ta gerçekleştirilen bombalı saldırı sonucu hayata veda etti.[33] Hariri suikastı sonrası Lübnan halkının ortaya koyduğu hareket tarzına baktığımızda bir çok siyasi, ekononomik, toplumsal ve psikolojik nedenin ortak bir tepkinin oluşmasına hizmet ettiği görülmektedir. Ancak ilk olarak Lübnan ın tarihsel tecrübesine bakarak uluslararası dönüşümlere ani tepkiler verebilen bir ülke olduğunun altının çizilmesi gerekmektedir. Lübnan da güçlü bir devlet yapısı ve siyasi iradeden bahsedilemez. Ülke içi gelişmeleri şekillendiren, genellikle uluslararası ve bölgesel ortamdır. Dünyada, uluslararası veya bölgesel dengelerde meydana gelecek önemli değişmelere en hızlı uyum sağlayan ve kabullenen ülkelerin başında Lübnan gelir. Bu çerçevede bakıldığında ABD nin Orta Doğu da artan gücü ve Suriye ye karşı tavrı, Lübnan da siyasi ve ekonomik yapıdan yeterince pay alamadığını düşünen aileye dayalı cemaatlerin taleplerini ortaya koymalarına neden olmuştur yılında İsrail in çekilmesinden önce Suriye askeri varlığını Lübnan da bir denge unsuru olarak gören Lübnanlı siyasi gruplar, Suriye nin eski bölgesel gücünü kaybettiğinin de farkına vararak Suriye himayesi altında olmaktan oldukça rahatsızlık duymaktadır. Tabi ki bu rahatsızlıkta Suriye nin işgal boyunca Lübnan da uyguladığı tek taraflı ekonomik politikalarına tepkinin de payı vardır. İsrail in Lübnan ı terk etmesi uluslararası alanda Suriye nin Lübnan daki varlığının sorgulanır hale gelmesine yol açmıştır. Bununla birlikte Suriye nin, Golan Tepeleri ndeki İsrail işgaline karşı bir koz olarak tuttuğu Lübnan ı kaybetmesi bölgesel anlamda hem siyasi hem de ekonomik gücünü azaltacak ve dış politika vizyonunu daraltacaktır. Suriye halkı ise Lübnan ı milli bir dava olarak algılamaktadır ve Lübnan ın kaybedilmesi, psikolojik olarak uzun süre zihinlerde yer edecektir. Bunlara rağmen gerek Suriye üzerindeki ABD nin yoğun siyasi ve diplomatik baskısı gerekse Beşşar Esad ın ılımlı dış politika anlayışının önemli bir sonucu olarak Suriye, 2000 yılında İsrail in Güney Lübnan dan çekilmesinden sonra 30 bin olan asker sayısını 2001 ve 2002 deki çekilmeler sonucu 2003 yılında 20 bine ve Ekim 2004 sonrası da 14 bine kadar düşürmüştür yılı sonrası gelişen uluslararası ortam, Suriye yi Lübnan dan çıkmaya zorlarken Beşşar Esad ın da Lübnan dan çıkmama konusunda çok şiddetli bir direniş gösterme imkanları daralmıştır. Beşşar Esad ın yapabileceği tek direniş, Lübnan daki Suriye işgalini Golan Tepeleri ndeki İsrail işgaliyle birlikte uluslararası alanda çözme çabası olabilirdi. Büyük devletlerin ve İsrail in böyle bir çözümde gösterecekleri isteksizlikle birlikte 14 Şubat ta gerçekleşen Hariri suikastı bu olasılığı ortadan kaldırıp Suriye nin çekilme sürecini hızlandırmıştır. Fakat Suriye nin Lübnan kurumlarının içine yerleşmiş olması, Suriye ve Lübnan seçkinlerini karşılıklı çıkarları ve iki ülke ilişkilerinin tarihsel derinliği iki ülkenin tamamen ayrılmasını zorlaştırmaktadır.[34] Günümüzde bölgedeki siyasi gelişmelerin geniş bir resmine baktıktan sonra Suriye nin Lübnan daki varlığının sona erdirilmesi açısından asıl itici gücün ABD ve Fransa olduğu rahatlıkla söylenebilir. Buna karşılık ülke içinde gerçekleşen protesto gösterileri ise tepkisel kitle hareketler olarak ele alınmalıdır. Bu kitlesel gösterilerde Suriye üzerinden ortak bir düşman imgesi ve Hariri üzerinden de bir şehid paradigması yaratılmıştır. Suriye karşıtı

10 Lübnanlılara göre, ortak düşman Suriye ye karşı mücadele veren Refik Hariri, davası uğruna Lübnan için ölmüş ulusal bir kahramandır. Lübnan halkı, ülke çapında başlatılan kamuoyu propagandasının da etkisiyle kısa sürede Hariri yi, fedekar, yüceltilmiş, kendini adamış ulusal bir sembol haline getirmiştir. Elias Cannetti, Kitle ve İktidar adlı kitabında Orta Doğu coğrafyasında şehid paradigmasından kaynaklanan bu tür kitlesel hareketlere sıkça rastlandığından bahsetmekte ve bunları ağıt dinleri olarak tanımlamaktadır.[35] Şiilikte Hz Ali ve Hz. Hüseyin için, Hıristiyanlıkta Hz. İsa için hissedilen minnettarlık duygusundan doğan toplumsal hareketler, Lübnan da da modern anlamda Hariri için gösterilmektedir. Hariri nin ölümü, parçalanmış Lübnan toplumunu kitleselleştirmiştir. Tabi ki Hariri nin ölümünden kaynaklanan toplumsal hareketin dinsel bir içeriği yoktur, daha çok Lübnan ulusal kimliğine atıfta bulunur. Hariri bundan sonra Lübnanlılar için ortak bir değer olarak var olmaya devam edecektir. Bunlarla birlikte gösterilere katılanların çoğunun Maruni ve Dürzilerden oluştuğu ve Sünnilerin ise gösterilerin bir kısmına katılmasına rağmen genelde meydanlardan uzak kaldığı belirlemesini yapmamız gerekmektedir. Hizbullah ve Emel örgütlerinin sempatizanı Şiiler ise Suriye ye karşı yapılan gösterilere katılmamış, hatta Beyrut ta Mart ayı başında Suriye yi destekleyen dev bir gösteri yapmıştır. Şiilerin yaptığı gösterinin Suriye karşıtı gösterilerden daha fazla insanı meydanlara çekmesi ve Şiiler dışındaki mezhepsel gruplardan insanların katılımı ise ilgi çekici bir veridir. Şiilerin öncülüğünde yapılan gösteride Hizbullah bayrakları ve Beşşar Esad posterlerinin yanında Lübnan bayraklarının sallanması ve Hariri için saygı duruşu yapılması, Hizbullah ın Lübnan ın ortak değerlerini tanıyıp siyasallaşma ve geniş kitlelere hitap etme çabasının bir uzantısı olarak görülebilir.[36] Hariri sukastının hazırlanışındaki profesyonellik ve suikastın kısa zamanda siyasallaşması, bu olayı gerçekleştiren güçlerin bulunmasının zorluğunu ortaya koymaktadır. Fakat Hariri suikastı, Lübnan halkı için birleştirici bir sembol ve siyasal açıdan önemli bir dönüm noktası olmaya devam etmekle birlikte ABD nin Suriye üzerinde yaratmak istediği baskının sürekli gündem maddesi olacaktır. Yine de günümüzde Lübnanlılık kimliğinin tarihsel derinliği ve kültürel birleştiriciliği (dayanakları) olmayan bir kavram olduğunu unutmamak gerekiyor. Feodal ilişkilerin sürdüğü bir ülkede Lübnanlılık kavramı ulusal birliği değil parçalanmışlığın bir göstergesidir. IV. Seçimler Lübnan a Ne Getirdi? Hızlı siyasal değişimin ve Suriye işgalinin bitişinin ardından Lübnan ın siyasi durumu, genel seçimlerle birlikte daha da netlik kazanmaya başladı. Lübnan da seçimlerle birlikte ortaya çıkan süreç, ülke içindeki siyasi çatışmaları ve iktidarı ele alacak siyasi otoritenin üstesinden gelmesi gereken siyasi, ekonomik ve güvenlik sorunlarını ortaya çıkarmıştır. Öncelikle Lübnan daki karmaşık seçim sistemini anlamaya ve seçim sonuçları üzerinden Lübnan siyasetini daha yakından tanımaya çalışalım. Lübnan da genel seçimler 29 Mayıs 2005 te başladı ve nerdeyse bir aya yakın bir sürede tamamlandı. Bu seçimin en önemli özelliği, uzun bir süre sonra Suriye denetimi olmadan yapılan ilk özgür seçim olmasıydı. Lübnan daki seçimler hukuki olarak iki temel belgeye dayandırılarak gerçekleşmektedir. Bunlar, daha önce bahsettiğimiz 1943 tarihli Ulusal Pakt ile 1989 da iç savaşı sonu erdiren Taif Anlaşması dır. Maruni ve Sünni ailelerin temsilcileri

11 tarafından kabul edilen Ulusal Pakt, 1932 nüfus sayımına dayanan bir siyasal yönetim şekli benimsemiş ve Lübnan daki karmaşık siyasal yapının temellerini oluşturmuştur. Buna göre Cumhurbaşkanı Maruni, Başbakan Sünni, Meclis başkanı ise Şii olacak ve bu durum bir süreklilik arz edecekti. Parlamentoda temsil oranı ise Hıristiyan ve Müslümanlar arasında Hıristiyanların lehine 6/5 oranın da gerçekleşecekti. Lübnan daki iç savaşı sonuçlandıran Taif Anlaşması ise Lübnan siyasal sistemini şekillendiren ikinci belgedir. Taif Anlaşması ile Maruni Cumhurbaşkanının yetkileri azaltılıp bir kısım yetkiler Sünni başbakana bırakılmıştır. Parlamentodaki vekil sayısı 99 dan 128 e çıkarılmış ve Hıristiyanlarla Müslümanlara eşit kontenjan verilmiştir. Hıristiyanlara verilen 64 sandalyenin dağılımı 34 Maruni, 14 Grek Ortodoks, 8 Grek Katolik, 5 Ermeni Ortodoks, 1 Ermeni Katolik, 1 Anglikan, 1 küçük azınlıklar şeklindedir. Müslümanlara verilen 64 sandalye ise 27 Sünni, 27 Şii, 8 Dürzi, 2 Nusayri şeklinde dağılmaktadır.[37] Taif Anlaşması iç savaşı bitirip ülkeye görece bir istikrar getirse de Lübnan ın geleceğini üzerinde kuracağı siyasal yapıyı oluşturamamıştır. Özellikle Lübnan da günümüzdeki demografik gerçeklerle temsil oranı kesinlikle uyuşmamaktadır. 29 Mayıs ta başlayan ve dört turlu yapılan seçimler, 19 Haziran da Saad Hariri önderliğindeki Suriye karşıtı ittifakın 128 üyeli parlamentoda 74 sandalye kazanmalarıyla sonuçlandı. 35 yaşındaki Saad, genç ve deneyimsiz bir politikacı olmasına rağmen 14 Şubat ta suikast sonucu ölen ve Lübnan da kısa sürede ulusal kahraman haline gelen babası Refik Hariri nin bıraktığı mirası iyi değerlendirdi. Aslında Suriye karşıtı ittifakın tek bir lideri yoktu, daha çok kolektif liderlik prensibiyle hareket ediliyordu. Saad da İlerici Sosyalist Parti nin lideri Velid Canbulat, Falanjist Milis lerin lideri Samir Geagea, Maruni lider Solange Cemayel gibi isimlerin desteğini alarak Suriye karşıtı ittifakı zafere taşıdı. Saad ın, baba mirası Müstakbel Partisi nin lideri olarak seçime girmesi seçim başarısının en önemli sebeplerinden biridir. Saad seçim sonrası ilk açıklamasında her şeyi babama borçluyum derken mevcut durumu net bir şekilde ortaya koyuyordu. 29 Mayıs seçimleriyle Lübnan siyasetinin zirvesinde dolaşmaya başlayan Saad ın, ülkenin iç ve dış sorunları ve siyasal bölünmüşlük karşısında babasının birleştirici misyonuna ne kadar sahip olduğunu ise zaman gösterecektir. Saad ın en önemli dezavantajları genç yaşı ve siyaset alanındaki deneyimsizliğidir. Suriye karşıtı ittifak dışında seçimde başarı kazananlar, Hizbullah-Emel ittifakı ve Marunî Michel Aoun oldu. Hizbullah-Emel ittifakı, Güney Lübnan daki 23 sandalyenin tamamını ve toplamda da 35 sandalye ele geçirerek ülkenin geleceğinde etkin bir güç haline geldi. Seçimlerin sürpriz ismi ise Suriye yanlısı gruplarla (Suriye yanlısı Dürzî Celal Arslan) birlikte seçime giren Michel Aoun du. Üçüncü turda Marunî ve Dürzîlerin yoğunlukla yaşadığı seçim bölgesinden 21 sandalye çıkaran Michel Aoun un seçim başarısı, Dürzi lider Velid Canbulat ın tepkisine neden oldu. Canbulat, Aoun u Suriye karşıtı ittifakı bölmekle suçladı.[38] Aslında 1990 lı yıllarda Suriye nin Lübnan daki baş düşmanı olan Auon un seçimlerdeki tavrı ve Canbulat ın tepkileri, ülkede ailelere endekslenen siyasal yaşamı bir kez daha gözler önüne koymaktadır. Suriye karşıtı cephenin tek başına iktidara gelebilecek kadar yüksek oy alamaması nedeni ile hükümetin kurulma süreci sıkıntılı geçti. Ancak 18 Temmuz 2005 te Saad Hariri nin önerdiği isimlerden eski finans bakanı Fuat Siniora liderliğinde Lübnan ın yeni hükümet kurulabildi.. Suriye karşıtı milletvekilleri tarafından aday gösterilen Siniora, 128 sandalyeli parlamentoda 126 milletvekilinin desteğini aldı. Siniora, yarısı Müslüman yarısı Hıristiyan olan 24 bakanlı

12 bir kabine oluşturdu. Kabinede Suriye karşıtı ittifak dışındaki gruplardan da bakanlar yer aldı. Bunların arasında en ilgi çekici olan ABD nin terörist örgütler listesindeki Hizbullah ın kabinede iki bakanla temsil edilmesi oldu.[39] Lübnanlı akademisyen Muhammed Nureddin, Hizbullah ın hükümette yer almasını Batılı devletlere karşı kazanılmış bir zafer olarak yorumlamaktadır.[40] 1990 lardan itibaren Hizbullah ın siyasallaşma sürecine baktığımızda gerçekten de 2005 seçimleri ve hükümete girmeleri büyük bir siyasi başarıdır. Hizbullah ın parlamentoya seçilen iki milletvekilinin bakan olması ABD, Fransa ve İsrail başta olmak üzere birçok Batılı devletin sert tepkilerine neden oldu. Bununla birlikte hükümetin kurulmasından üç gün sonra ABD Dışişleri Bakanı Condeleezza Rice Lübnan ı ziyaret ederek ABD yönetiminin yeni Lübnan hakkındaki fikirlerini açıkladı. Rice, Cumhurbaşkanı Lahud, başbakan Siniora ve Suriye karşıtı cephenin lideri Saad Hariri ile görüşmeler gerçekleştirdi. Yeni Lübnan ın demokatik ve dış etkilere karşı özgür olması gerektiğini belirten Rice, Lübnan ı Lübnanlılar yönetmeli dedi. ABD Dışişleri Bakanı nın Lübnan a geliş amacı, yeni kabineye verdiği desteği göstermekle birlikte BM nin 1559 sayılı kararına göre Hizbullah ın silahsızlandırılması gerektiğini yeni hükümete hatırlatmaktı.[41]. Fakat Lübnan ın genelinde Hizbullah ın algılanışı ABD yönetiminden oldukça farklılaşmaktadır. Lübnan halkının çoğu İsrail le mücadelesinden dolayı Hizbullah ı meşru ulusal bir güç olarak algılamaktadır. Suriye karşıtı cephe de Hizbullah ın meşru bir siyasal parti ve Lübnan siyasetinin bir parçası olduğunu kabullenmiştir. Hizbullah ın askeri gücü ve silahsızlandırılması konusunu ise genellikle Dürzi lider Velid Canbulat dile getirmektedir. Parlamentoda ağırlığı elinde bulunduran Suriye karşıtı cephenin hükümeti kurduktan sonraki hedefi, Lübnan ın Suriye yanlısı cumhurbaşkanı Emil Lahud u makamından indirmektir. Emil Lahud, 9 yıl Lübnan ordu komutanlığı yaptıktan sonra 1998 yılında devlet başkanı olmuştur yılı aynı zamanda Beşşar Esad ın Lübnan Dosyası nı Abdülhalim Haddam dan devraldığı yıl olmasından dolayı Beşşar ile Lahud arasında yakın bir dostluk ilişkisi mevcuttur. Lahud, 1990 larda Maruni General Michel Aoun a karşı Suriye ile birlikte hareket ederek Suriye nin desteğini almış ve o günden beri Suriye yanlısı bir çizgiye sahip olmuştur.[42] Günümüzde Lahud un Lübnan devlet başkanı olarak kalması Suriye nin Lübnan daki nüfuzunu en azından siyasi olarak sürdürmesine yardımcı olacaktır. Suriye karşıtları için Lahud yok edilmesi gereken bir düşmandır. BM Hariri Suikastını soruşturan komitenin başında bulunan savcı Mehlisi in Ağustos ayı içinde Emil Lahud'a bağlı Cumhurbaşkanlığı Muhafızlarının eski komutanı Mustafa Hamdan ın ve eski askeri istihbarat başkanı Raymond Azar ın da içinde bulunduğu dört üst düzey Lübnanlı komutanı tutuklaması Lahud a yönelik tehditleri artırmıştır. Savcı Mehlis in BM Güvenlik Konseyi ne sunulan iki raporunda da Lahud un Hariri suikastıyla bağlantılı olarak adı geçmektedir. V. Siyasi Suikastlar ve Lübnan nın Güvenlik Zafiyeti 29 Mayıs ta başlayan genel seçimler ve seçim sonrası süreç, ABD kararalıcıları tarafından genellikle bağımsız, demokratik ve istikrarlı Lübnan ın başlangıcı hatta Orta Doğu da Irak ile başlayan demokratikleşme sürecinin bir halkası olarak sunuldu. Oysa ki seçimlerin

13 sonuçlanmasından 2005 yılı sonuna kadar geçen süre, dünya kamuoyuna Lübnan da istikrarlı olanın sadece siyasi suikastler olduğunu gösterdi.[43] Lübnan daki kanlı ve gergin sürecin, Eylül 2004 başında BM Güvenlik Konseyi nin 1559 sayılı kararı kabul etmesinden sonra başladığı söylenebilir. Bu önemli karar, Suriye güçlerinin Lübnan dan çekilmesini, Lübnan mülteci kamplarındaki Filistinlilerin silahlarının alınması ve Hizbullah ın silahının alınmasını öngörüyordu.[44] Eylül 2004 ten itibaren Lübnan merkezli ve Suriye yi hedef alan gerginlik sürekli bir şekilde yükseldi. 1 Ekim 2004 te Velid Canbolad önderliğindeki Sosyalist Birlik Partisi nin Dürzi milletvekili Mervan Hamade ye yönelik bir suikast girişimi yaşandı. Arabasına konan bombanın neden olduğu patlamadan Hamade yaralı olarak kurtulmayı başardı. Suikastlar zincirinin başlangıcı kabul edilebilecek olay ise 14 Şubat 2005 te Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri ye düzenlenen suikast oldu. Suikastın ardından yapılan açıklamalardan anlaşılacağı gibi Lübnanlı muhalifler ve Batılı devletler suikastın sorumlusu olarak tereddütsüz Suriye yi gösterdi. Hariri suikastının ardından Mayıs ayı sonunda ABD ve Lübnan basınında Suriye nin Lübnan daki ölüm listesi ile ilgili haberlerin çıkması suikastlar zincirinin devam edebileceğinin ilk işaretini verdi. İlk suikast Lübnan seçimleri devam ederken 2 Haziran da El Nahar gazetesi yazarı Samir Kesir in Beyrut un Hıristiyan mahallesindeki evinin önünde arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu öldürülmesiyle gerçekleşti. Samir suikastını, Lübnan da seçim sürecini kesintiye uğratmak isteyen güçlerin düzenlediği düşünüldü.[45] Seçimlerin sona ermesinin ardından 21 Haziran da Komünist Parti nin lideri Goerge Hawi nin Beyrut un batısında arabasına yerleştirilen bir bombayla öldürülmesi ise bombalı suikastlerin devamının gelebileceğini gösterdi. Lübnan televizyonu, patlamanın araç hareket halindeyken düzeneğin uzaktan kumandayla harekete geçirilmesi sonucu meydana geldiğini duyurdu.[46] Bu iki suikast sonrası yine aynı tablo yaşanmış, başta Suriye, Lübnan ve ABD olmak üzere bütün dünya kamuoyu tarafından suikastler kınanmış, suikastlerle ilgili haberlerde Kesir ve Hawi nin son zamanlardaki Suriye karşıtlığı özellikle vurgulanmış ve hemen ardından suikastlerin arkasında Lübnan daki istikrarı bozmak isteyen Suriye yönetiminin olduğu iddiaları ortaya atılmıştır. Lübnan daki Suriye karşıtı cephe üyelerinden, suikastlere ilgili gelen tepkilerin iki hedefi vardı: İlk hedef dış güç Suriye ve ikinci hedefse Suriye nin ülke içindeki uzantısı olarak gördükleri Lübnan Cumhurbaşkanı Emil Lahud idi. Suriye karşıtı cephe içerisinden Suriye ye ve Lahud a karşı en sert açıklamalar Dürzi lider Velid Canbulat tan gelmiştir. Canbulat, Kesir suikastından sonra El Arabiye televizyonuna verdiği röportajda Lahud u suikastla ilgili suçlamış ve görevinden ayrılmadan suikastların bitmeyeceğini söylemiştir. Hawi suikastından sonra ise Suriye karşıtı cephe ortak yaptığı açıklamada güvenlik birimlerini korumakla itham ettikleri Lübnan Cumhurbaşkanı Emil Lahud un hemen istifa etmesini istemiştir.[47] Lübnan da Haziran ayı sonunda başlayan yeni hükümeti kurma çalışmaları devam ederken 12 Temmuz da yine Beyrut ta geçici Savunma Bakanı Elias El-Murr un konvoyuna bombalı

14 saldırı yapıldı. Murr, hafif yaralanırken saldırıda iki kişi öldü. Bu defa hedef alınan kişi, Lübnan Cumhurbaşkanı Emil Lahud un damadı Suriye yanlısı Elias El-Murr idi.[48] Bu suikast, Suriye ye yakın siyasi isimlerin de tehdit altında olduğunu ve Lübnan siyasetindeki karmaşıklığı gözler önüne serdi. 23 Ağustos ta Beyrut'un daha çok Hıristiyanların yoğun olarak taşadığı bölgesinde meydana gelen patlamada en az üç kişi yaralandı. 26 Eylül de Beyrut tan gelen bir bombalı suikast girişimi Lübnan ın bir suikastler ülkesi olduğunu herkese tekrar hatırlattı. Lübnan televizyonu LBC'de haber programları sunucusu olarak görev yapan May Şidyak uğradığı saldırıda ağır yaralandı.[49] Hedef yine bir Suriye karşıtı Lübnanlı ve kullanılan yöntem yine arabanın sürücü koltuğuna yerleştirilen bir bomba idi. Suikastların damgasını vurduğu 2005 yılının son olayı ise Suriye karşıtı gazeteci ve milletvekili Cibran Tüeyni nin 11 Aralık ta düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybetmesi oldu. 48 yaşındaki Tüeyni, ülkenin en büyük gazetelerinden El Nahar'ın genel müdürlüğünü yapıyordu. Rum Ortodoks olan Tueyni, haziran ayındaki parlamento seçimlerinde Saad Hariri'nin listesinde aday olarak meclise girmişti.[50] Tueyni suikastı, iki ilgi çekici yöne sahiptir. İlgi çekici ilk yönü, Tueyni nin Suriye ye karşı sert çıkışlarıyla tanınan bir gazeteci ve Sosyalist Birlik Partisi milletvekili Mervan Hamade nin yeğeni olmasıdır. İkinci ilgi çekici yön ise suikastın eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin öldürülmesiyle ilgili BM soruşturmasını yürüten Alman Savcı Detlev Mehlis'in, Suriye'yi suçladığı raporunu BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a teslim edildiği gün gerçekleştirilmesidir. Lübnan ın günümüzdeki temel sorunu, devlet ve toplumun yapılanmasıyla ilgilidir. Ülke çeşitli etnik ve gruplar ve aileler tarafından parçalanmış durumdadır. Her grubun kendi siyasi, ekonomik, dinsel ve toplumsal alanı mevcuttur. Fakat bunların üzerinde olması gereken merkezi iktidar ve devlet yapılanması oldukça zayıftır, istikrarsızdır. Devletin ilk sorumluluğu olan vatandaşını koruma görevi, Lübnan daki devlet yerine getirememektedir. Suikastlar, Lübnan ın güvenlik, istikrar ve barışını daha fazla tehdit eder bir işleve sahiptir. Ülkedeki bir çok lider can güvenliğinden kaygı duymakta ve korku içerisinde yaşamaktadır. Bundan sonra kendini hedef olarak gören liderlerin başında Velid Canbulat, Mervan Hamade, Samir Geagea, Michel Aoun, Ferid Makari gibi isimler bulunmaktadır. Bu gergin ortam liderlerin koruma önlemlerini artırmalarını ve Beyrut ta daha dikkatli hareket etmelerini getirmektedir. Görüldüğü gib Batılıların demokrasi adası giderek bir korku adası na dönüşmektedir. Lübnanlı akademisyen Muhammed Nureddin e göre Lübnan daki güvenlik eksiklikleri ülkeyi hızla bir çatışmaya ve Batılı ülkelerin hegomonyası altına girmeye sürüklemektedir. Nureddin, Lübnan ın yakın geleceği hakkında şunları söylemektedir: Lübnan da şu an yaşanan, silahsız sivil iç savaş. Lübnan da herkes silahlanıyor. Meydana gelen her suikast, böyle bir savaşın patlak vermesini hızlandırıyor. Patlak vermesi durumunda Lübnan iç savaşından kim istifade eder? sorusuna verilecek cevap, Lübnan ın tahrip edilmesini ve yıkımını isteyen güçlerin belirlenmesinde bize yardımcı olacaktır. Soruya verilecek cevap imkansız değil. İslam dünyasının (tıpkı Irak ta olduğu gibi Sünni-Şii, Kürt- Arap) mezhep ve etnik kütlelere ayrılması çerçevesinde Cibran Tüeyni ve öncesindeki suikastlardan en fazla kârlı çıkanın İsrail ve ABD olduğu tereddütsüz ifade edilebilir. [51]

15 Sonuç Hariri suikastı sonrası ağırlıklı olarak Maruni ve Dürzilerden oluşan Lübnanlıların düzenledikleri toplu gösterileri, ABD nin demokratikleşme projesi olan BODP nin bir parçası olarak sunmaya çalışmak öncelikle bölgenin siyasi, ekonomik ve toplumsal gerçekleriyle bağdaşmamaktadır. Gösterileri Orta Doğu daki demokratik değişimi sağlayacak bir halk hareketi (Sedir Devrimi) olarak adlandırmak ise devrim kavramının içinin boşaltılmasına neden olmaktadır. Lübnan daki gösteriler ve Suriye nin askerlerini çekmesi sonucu gerçekleşen siyasi değişim ağırlıklı olarak uluslararası ve bölgesel konjonktürdeki değişmeden kaynaklanmaktadır. Lübnan ın iç dinamiklerini kullanarak kolektif bir direniş ve mücadele vermemiştir, Lübnanlıların gösterileri etken değil tamamlayıcıdır. Sedir Devrimi olarak adlandırılan gelişmelerin devrim olabilmesi için aynı değerleri, hedefleri ve idealleri paylaşan kolektif kitlelerin olması gerekir. Lübnan siyaseti genellikle aile ve mezhep bağları ve çıkarları üzerinde oluşmaktadır ve geleneksel feodal ilişkilerini koruyan ailelerin toplumu ve devlet yapılanmasını değiştirecek hareketlere girişmesi oldukça zor görünmektedir. Lübnan da kişisel ve ailesel çıkar çoğu zaman toplumsal çıkarın önüne geçtiği söylenebilir. Lübnanlıların Hariri sukastı sonrası birleşmesinin temel aracı Suriye karşıtlığı olmuştur. Kemal Karpat, Orta Doğu da geçmişte gerçekleşen klasik devrim anlayışının genellikle iki temel amaç barındırdığını söyler: İlki siyasal amaçtır, ülkede egemen olan dış güçlerin ve iktidardaki güç odaklarının ortadan kaldırılmasını öngörür. İkincisi ise siyasi ve ekonomik çağdaşlaşma yoluyla güçlü devletler kurmaktır.[52] Devrimlerin ideolojik söylemleri kitle hareketlerini kolaylaştırdığı gibi ortak değerleri ve gelecek tahayyülünü arttırır. Günümdeki tek ve baskın ideolojik söylem demokrasidir. Lübnan dan Suriye askerinin çıkarılmasıyla ülkenin bağımsızlığı adına önemli bir adım atılmıştır. Ardından yapılan özgür genel seçimler ise demokrasi adına önemsenecek bir gelişmedir. Hatta seçim sonrası hükümeti kuran Suriye karşıtı cephenin, hükümette Hizbullah örgütünden iki vekile bakanlık vermesi ülkenin bütünlüğüne yapılan önemli bir vurgu olmuştur. Fakat yeni hükümet, ülkenin siyasal sistemindeki aksaklıklar ve merkezi iktidarın güçlendirilmesi için her hangi bir atılım yapma konusunda isteksiz görünmektedir. Aslında hükümet reform yapabilecek siyasal iradeye sahip olmamakla birlikte bu konuda bir çabası ve planlamasıda mevcut değildir. Yeni hükümetin yaptığı tek reform seçimlerde Suriye karşıtı cepheyi desteklediği için 11 yıldır cezaevinde yatan Samir Geagea nın serbest bırakılması oldu. Siyasi ve ekonomik reformları gündemine almayan yeni hükümetin ülke güvenliğini sağlama adına da başarılı olduğu söylenemez. Bununla birlikte Lübnan ın yeni hükümetinin ve Suriye karşıtı cephenin Suriye den sonra ki hedefi Maruni Cumhurbaşkanı Emil Lahud tur. En kısa zamanda Lahud u cumhurbaşkanlığından indirmek isteyen Sünnilere ve Dürzilere rağmen Maruniler bu konuda pek istekli görünmemektedir. Hatta adı cumhurbaşkanlığı için geçen Michel Aoun bile Lahud un indirilmesi konusunda kararsızdır. Bu noktada da yine karşımıza mezhepsel bağlar çıkmaktadır. Michel Aoun Maruni patrik Nasrullah Sefir in de etkisiyle, Suriye karşıtı muhalefete şüpheyle yaklaşmakta ve Hıristiyan olmayan bir siyasi gücün (Sünni veya Dürzi) Lahud u düşürmesine karşı çıkmaktadır. Bu yüzden Michel Auon un, 2007 deki devlet başkanlığı seçimini bekleyeceği tahmin ediliyor. Peki bu kadar olumsuzluğa karşın Lübnan da demokrasi ve güvenlik dengesi nasıl kurulabilir? Lübnan ın sorunlarının çözümü iki düzlemde düşünülmelidir. İlk olarak Fransız

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3 KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3 - CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS

Detaylı

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL İSTANBUL 2015 YAYINLARI Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL Kapak ve Dizgi: Sertaç DURMAZ ISBN: 978-605-9963-09-1 Mecidiyeköy Yolu Caddesi (Trump Towers Yanı)

Detaylı

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler Dünya üzerindeki birçok İslami kurum, kuruluş ve şahsiyetler Türkiye'de yaşanan darbe girişimi hakkında mesajlar yayımladı. 16.07.2016 / 22:09 15 Temmuz gecesi

Detaylı

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 ( STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 Yeni Dönem Türkiye - Suudi Arabistan İlişkileri: Kapasite İnşası ( 2016, İstanbul - Riyad ) Türkiye 75 milyonluk nüfusu,

Detaylı

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ Bismillairrahmanirrahim 1. Suriye de 20 ayı aşkın bir süredir devam eden kriz ortamı, ülkedeki diğer topluluklar gibi

Detaylı

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGIN SETA Abdullah YEGİN İstanbul

Detaylı

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi On5yirmi5.com İhvanı Müslimin'in kısa tarihi Askeri darbeyle devrilen Muhammed Mursi'nin bir yıl önceki seçim zaferi, hareketin doğduğu ve onlarca yıl boyunca yasaklı kaldığı Mısır'da Müslüman Kardeşler

Detaylı

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1 Rapor No: 41, Mart 2011 KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Center for Mıddle Eastern Strategıc Studıes mezhepçilik Irak

Detaylı

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'de 1990'lı yıllardaki duvar yazıları, İslamcılığın yükseldiği döneme yönelik yakın bir tanıklık niteliğinde. 10.07.2017 / 18:00 Doksanlı

Detaylı

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Cumhuriyetin kuruluşu Anadolu insanının iman, namus, bağımsızlık, özgürlük, vatan ve millete sevgi ile bağlılığının inancı ve iradesi ile kendisine önderlik yapan Mustafa

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE Aralık 03, 2006-12:00:00 BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANEY

Detaylı

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı Orta Doğu Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı Ali SEMİN BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı 56 Stratejist - Temmuz 2017/2 Orta Doğu da genel olarak yaşanan bölgesel kriz ve

Detaylı

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.12, ARALIK 2016 ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI 30 Kasım 2016 Çarşamba günü Ortadoğu Stratejik

Detaylı

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Geçtiğimiz ay Suriye de Irak Şam İslam Devleti ve diğer muhalif güçler arasında yaşanan çatışmaya ilişkin, Suriye Devrimci Sol

Detaylı

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ Dr. Tuğrul BAYKENT Baykent Bilgisayar & Danışmanlık TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ Düzenleyen: Dr.Tuğrul BAYKENT w.ekitapozeti.com 1 1. TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK KONUMU VE ÖNEMİ 2. TÜRKİYE YE YÖNELİK TEHDİTLER

Detaylı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı

Detaylı

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı Irak ta 7 Mart 2010 seçimlerinin ardından hükümet kurma konusunda siyasi çekişmenin etkileri halen devam

Detaylı

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ NİN SURİYE KRİZİNDEKİ TUTUMU... 1 Giriş... 1 1. BM Organı Güvenlik Konseyi nin Temel İşlevi ve Karar Alma Sorunu...

Detaylı

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 ( TASLAK STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - Polonya İlişkileri; Fırsatlar ve Riskler ( 2016 ) Türkiye; 75 milyonluk nüfusu, gelişerek büyüyen

Detaylı

Körfez'in petrol zengini ülkesi: Kuveyt

Körfez'in petrol zengini ülkesi: Kuveyt Körfez'in petrol zengini ülkesi: Kuveyt Kuveyt, dünyada bilinen ham petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 10 una sahip ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliğinin (OPEC) 5. büyük petrol üreticisi konumunda.

Detaylı

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü santralistanbul Küresel Sorunlar Platformu http://www.platformforglobalchallenges.org http://www.twitter.com/pgchallenges http://www.facebook.com/kureselsorunlarplatformu İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar

Detaylı

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme ( 2017-2021 Türkiye - Malezya ) Türkiye; 80 milyonluk nüfusu, gelişerek

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet ANAYASAL ÖZELLİKLER Ulus devlet, belirli bir toprak parçası üzerinde belirli bir nüfus ve egemenliğe sahip bir örgütlenmedir. Ulus-devlet üç unsura sahiptir: 1) Ülke (toprak), 2) Nüfus, 3) Egemenlik (Siyasal-Yönetsel

Detaylı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı / Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı / Temmuz - Ağustos 2013 - Sayı: 27 15 Temmuz 2013: Tuzhurmatu olaylarının araştırılması

Detaylı

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi MTM Medya Takip Merkezi, 2010 yılında medyanın gündemini belirleyen konu ve olayları derledi. İki bini aşkın gazete, dergi, TV kanalı ve haber sitesinde periyodik olarak yapılan takip sonuçları, yıl boyunca

Detaylı

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi 28.11.2016-22:02 Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi - Sudan Stratejik Çalışma ve Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Hüseyin: - "Türkiye,

Detaylı

Kerkük, Telafer, Kerkük...

Kerkük, Telafer, Kerkük... Kerkük, Telafer, Kerkük... P R O F. D R. Ü M İ T Ö Z D A Ğ A L A E D D İ N PA R M A K S I Z BAĞIMSIZ TÜRKMENELİ CUMHURİYETİ Kerkük Krizi ve Türkiye'nin Irak Politikası gerekçelerden vazgeçerek konuyu

Detaylı

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3 ÜNİTE:1 Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2 Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3 Millî Güvenlik Konseyi Rejimi, 1982 Anayasası nın Yapılışı ve Başlıca Özellikleri

Detaylı

İran'ın Irak'ın Kuzeyi'ndeki Oluşum ve Gelişmelere Yaklaşımı Kuzey Irak taki sözde yönetimin(!) Parlamentosu Kürtçü gruplar İran tarafından değil, ABD ve çıkar ortakları tarafından yardım görmektedirler.

Detaylı

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Bashar al-assad ın Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ve Bayan Hayrünnisa Gül onuruna verilen Akşam Yemeği nde yapacakları konuşma 15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye

Detaylı

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI ÖRGÜTLER KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Kamuoyu Yoklaması Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi 2017 1 Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara

Detaylı

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir. Sevgili Meslektaşlarım, Kıymetli Katılımcılar, Bayanlar ve Baylar, Akdeniz bölgesi coğrafyası tarih boyunca insanlığın sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine en çok katkı sağlayan coğrafyalardan biri

Detaylı

ULUSLAŞMA SÜRECİNDE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ROLÜ: ÖZBEKİSTAN HALK HAREKETİ ÖRNEĞİ *

ULUSLAŞMA SÜRECİNDE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ROLÜ: ÖZBEKİSTAN HALK HAREKETİ ÖRNEĞİ * ULUSLAŞMA SÜRECİNDE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ROLÜ: ÖZBEKİSTAN HALK HAREKETİ ÖRNEĞİ * Ali Emre SUCU GİRİŞ Özbekistan Cumhuriyeti, bugün Türkmenistan la birlikte, Orta Asya da bulunan diğer devletlere

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış

Detaylı

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Erdoğan, "OHAL uygulaması kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir" dedi. 21.07.2016 / 09:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 ( TASLAK STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - Fransa İlişkileri; Fırsatlar ve Riskler ( 2016 ) Türkiye; 75 milyonluk nüfusu, gelişerek büyüyen ekonomisi

Detaylı

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları, Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları, Ankara Forumunun beşinci toplantısını yaptığımız için çok mutluyum. Toplantıya ev sahipliği

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik)

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik) Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik) Uzun yıllar süren iç savaşlar ve dış müdahaleler sonucu istikrarsızlaşan Afganistan, dünya afyon üretiminin yaklaşık olarak yüzde 90'ını karşılıyor. 28.04.2016

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Salvador, Guatemala, Kamboçya ve Namibya gibi yerlerde 1990 ların barış anlaşmaları ile ortaya çıkan fırsatları en iyi şekilde kullanabilmek için

Salvador, Guatemala, Kamboçya ve Namibya gibi yerlerde 1990 ların barış anlaşmaları ile ortaya çıkan fırsatları en iyi şekilde kullanabilmek için ÖN SÖZ Barış inşası, Birleşmiş Milletler eski Genel Sekreteri Boutros Boutros-Ghali tarafından tekrar çatışmaya dönmeyi önlemek amacıyla barışı sağlamlaştırıp, sürdürülebilir hale getirebilecek çalışmalar

Detaylı

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi 1990 yılında Latin Amerika'nın ada ülkesinde bir grup Müslüman ülkedeki yönetimi ele geçirmek için silahlı darbe girişiminde bulunmuştu.

Detaylı

Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor.

Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor. 1.2. GENEL BAŞKAN IN SUNUŞU GENEL BAŞKANIN MESAJI Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor. Ortadoğu da yaşanan sorunlar ve istikrarsız

Detaylı

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ Sınırlı Oy Hakkı 1) Servete ve Vergiye Bağlı Seçme Hakkı 2) Yeteneğe Bağlı Seçme Hakkı (örneğin, İtalya da 1912 seçimleri, İngiltere de 1945 e kadar uygulanan seçimler)

Detaylı

SURİYE DEKİ SAVAŞIN LÜBNAN A YANSIMALARI

SURİYE DEKİ SAVAŞIN LÜBNAN A YANSIMALARI > DÜBAM SURİYE DEKİ SAVAŞIN LÜBNAN A YANSIMALARI Saliha Ziya > 2013 TEMMUZ DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI DÜBAM SURİYE DEKİ SAVAŞIN LÜBNAN A YANSIMALARI Saliha ZİYA Genel Yayın Yönetmeni Akif EMRE Yayın

Detaylı

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ INSTITUTE FOR STRATEGIC STUDIES S A E STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ENSTİTÜSÜ KASIM, 2003 11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ 11 EYLÜL SALDIRISI SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ FİZİKİ SONUÇ % 100 YIKIM

Detaylı

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011 GELECEK İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011 SARIKONAKLAR İŞ TÜRKĠYE MERKEZİ C. BLOK ĠÇĠN D.16 BÜYÜME AKATLAR İSTANBUL-TÜRKİYE ÖNGÖRÜLERĠ 02123528795-02123528796 2025 www.turksae.com Nüfus,

Detaylı

VİZYON BELGESİ (TASLAK)

VİZYON BELGESİ (TASLAK) VİZYON BELGESİ (TASLAK) VİZYON BELGESİ İSTANBUL GÜVENLİK KONFERANSI 2016 Devlet Doğasının Değişimi: Güvenliğin Sınırları ( 02-04 Kasım 2016, İstanbul ) Bilindiği üzere ulus-devlet modern bir kavramdır

Detaylı

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 12. Hafta Ders Notları - 03/05/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

LÜBNAN SEÇİM SONUÇLARI NE ANLAM İFADE EDİYOR?

LÜBNAN SEÇİM SONUÇLARI NE ANLAM İFADE EDİYOR? 52 > Lübnan seçimleri beklentilerin aksine 14 Mart İttifakı lehine sonuçlandı. > Oytun ORHAN ORSAM Ortadoğu Uzmanı oytunorhan@orsam.org.tr LÜBNAN SEÇİM SONUÇLARI NE ANLAM İFADE EDİYOR? What do the elections

Detaylı

KKTC SİYASİ ARAŞTIRMA RAPORU

KKTC SİYASİ ARAŞTIRMA RAPORU KKTC SİYASİ ARAŞTIRMA RAPORU Ekim, 2017 1 Araştırmanın Amacı ve Önemi Bu araştırma Gezici Araştırma Merkezi tarafından, KKTC genelinde sosyal, ekonomik, politik konular ile ilgili seçmenin düşüncesini

Detaylı

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı. MUSUL SORUNU VE ANKARA ANTLAŞMASI Musul, Mondros Ateşkes Anlaşması imzalanmadan önce Osmanlı Devleti'nin elinde idi. Ancak ateşkesin imzalanmasından dört gün sonra Musul İngilizler tarafından işgal edildi.

Detaylı

Koalisyon Pazarlıkları ve Olası Hükümet Formülleri. Maliki'nin Türkiye Ziyareti ve Irak'ta Yeni Hükümet Kurma Senaryoları

Koalisyon Pazarlıkları ve Olası Hükümet Formülleri. Maliki'nin Türkiye Ziyareti ve Irak'ta Yeni Hükümet Kurma Senaryoları 7 Mart 2010 seçimleri üzerinden yaklaşık 8 ay geçmesine rağmen Irak ta henüz bir hükümet kurulabilmiş değildir. Yeni hükümet kurma çalışmalarının yoğun bir şekilde sürdüğü Ekim 21 de Başbakan Maliki nin

Detaylı

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ STRATEJİK VİZYON BELGESİ ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ Ekonomi, Enerji ve Güvenlik; Yeni Fırsatlar ( 20-22 Nisan 2016, Pullman İstanbul Otel, İstanbul ) Karadeniz - Kafkas coğrafyası, tarih boyunca

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Bir Kahraman Doğuyor

Detaylı

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir. İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN nin Entegre Sınır Yönetimi Eylem Planı Aşama 1 Eşleştirme projesi kapanış konuşması: Değerli Meslektaşım Sayın Macaristan İçişleri Bakanı, Sayın Büyükelçiler, Macaristan

Detaylı

Proje Koordinatörü. Talha Köse. Katkıda bulunan. Selin Bölme. Proje Asistanları. Ahmet Selim Tekelioğlu. Ümare Yazar

Proje Koordinatörü. Talha Köse. Katkıda bulunan. Selin Bölme. Proje Asistanları. Ahmet Selim Tekelioğlu. Ümare Yazar SETA LÜBNAN RAPORU LÜBNAN DA İSTİKRAR ARAYIŞLARI Proje Koordinatörü TALHA KÖSE Aralık 2006 Talha KÖSE 2000 yılında Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olduktan

Detaylı

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi tarafından tam algılanmadığı, diğer bir deyişle aynı duyarlılıkla değerlendirilmediği zaman mücadele etmek güçleşecek ve mücadeleye toplum desteği sağlanamayacaktır.

Detaylı

Avantaj Tahran da: Trump ın yeni Afganistan stratejisi İran için bir fırsat

Avantaj Tahran da: Trump ın yeni Afganistan stratejisi İran için bir fırsat Avantaj Tahran da: Trump ın yeni Afganistan stratejisi İran için bir fırsat ABD'nin Afganisan daki strateji değişikliği İran a, Pakistan ın ülke sınırlarında devam eden savaş ile ilgili hırslarını yoklamak

Detaylı

ACR Group. NEDEN? neden?

ACR Group. NEDEN? neden? ACR Group NEDEN? neden? CİNSİYET YÜZDE % Kadın Erkek 46,8 53,2 YAŞ - - - - - - 18-25 26-35 20,1 27,6 36-45 46-60 29,4 15,2 60+ 7,7 I. AMAÇ Bu çalışmanın amacı, aylık periyotlar halinde düzenlediğimiz,

Detaylı

TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme ( 2017-2021 Türkiye - Gana ) Türkiye; 80 milyonluk nüfusu, gelişerek büyüyen

Detaylı

16 Ağustos 2013 BURHANETTİN DURAN

16 Ağustos 2013 BURHANETTİN DURAN BURHANETTİN DURAN Analiz Niçin İhtiyaçtır? Siyasal vesayetlerinden kurtulmuş, ekonomisi büyüyen, kronik toplumsal sorunlarını çözüme kavuşturmuş ve bölgesinde itibarı artan bir Türkiye nin önündeki en

Detaylı

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55 Dünya da politik dengeler dinamik bir yapıya sahiptir. Yüzyıllar boyunca dünyada haritalar, rejimler ve politikalar değişim içerisindedirler. Orta çağ Avrupa sı ve Fransız ihtilali ile birlikte 17. Yüzyılda

Detaylı

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013 Başkent Pekin Yönetim Şekli Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 Nüfus 1,35 milyar GSYH 8,2 trilyon $ Kişi Başına Milli Gelir 9.300 $ Resmi

Detaylı

2009 Lübnan Seçimleri: KAZANANLAR, KAYBEDENLER VE TÜRKİYE

2009 Lübnan Seçimleri: KAZANANLAR, KAYBEDENLER VE TÜRKİYE 2009 Lübnan Seçimleri: KAZANANLAR, KAYBEDENLER VE TÜRKİYE Rapor No: 4 Temmuz 2009 2009 Bu raporun içeriğinin telif hakları ORSAM'a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek

Detaylı

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron Komple saldırı mı komplo tezgâh mı? -PARİS- İki devlet düşünün. Biri, güçlü ve etkili bazı devletler tarafından kuşatılmak istenirken, diğeri ise

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması I. AMAÇ Bu çalışmanın amacı, aylık periyotlar halinde düzenlediğimiz, Türkiye nin Siyasi Gündemine paralel konuların ele alınarak halkın görüşlerini tespit etmek ve bu görüşlerin NEDENİ ni saptamak adına

Detaylı

tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Temmuz2017 N201722

tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Temmuz2017 N201722 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Temmuz2017 N201722 POLİTİKA NOTU Dr. Levent Gönenç 1 Merkez Direktörü Hukuk Çalışmaları Merkezi DAR BÖLGE SEÇİM SİSTEMİ TARTIŞMALARI Basına yansıyan haberlere

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin 1 Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin sistematik olarak artması ışığında, Haziran 2011 de kurulan, kar amacı gütmeyen bir sivil toplum örgütüdür. SNHR, mağdurların haklarının

Detaylı

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, 29 Kasım Pazar günü yapılacak olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Kongresinde ilçe başkanlığına tekrar aday olduğunu

Detaylı

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te Mart 25, 2008-12:00:00 AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bölücü terör örgütüne yönelik

Detaylı

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011 ARAŞTIRMA GRUBU Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011 Bu rapor Mayıs-2011 araştırmasının II. kısmıdır. Araştırmanın bu kısmında;

Detaylı

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 STRATEJİK VİZYON BELGESİ ( TASLAK ) TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - Arjantin İlişkileri: Fırsatlar ve Riskler ( 2014 Buenos Aires - İstanbul ) Türkiye; 75 milyonluk

Detaylı

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti Türkiye Cumhuriyeti nin 9. Cumhurbaşkanı, 40 yılı aşkın siyasi hayatında kendi deyimiyle altı kez gittiği başbakanlığa yedi kez gelen parti lideri, Devlet Su İşleri nin

Detaylı

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018 VİZYON BELGESİ ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018 Filistin de İsrail Yerleşimi ve Batı Şeria Duvarı ( 13-14 Eylül 2018, İstanbul ) Batı Şeria da İsrail yerleşimi günden güne genişlemekte olup daha önce

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ 07-08 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. Atatürk ün çocukluk dönemini ve bu dönemde içinde bulunduğu toplumun sosyal ve

Detaylı

Irak taki Gelişmeler ve Türkiye (II) Irak ta Bugünkü Durum

Irak taki Gelişmeler ve Türkiye (II) Irak ta Bugünkü Durum Irak ta Bugünkü Durum Irak taki Gelişmeler ve Türkiye (II) ABD nin Irak ı işgalinin en görünür sonuçları Irak ta siyasi gücün ve iktidarın kontrolünün Sünni azınlıktan Şii çoğunluğa geçmesi, Irak güvenlik

Detaylı

Avrupa da Yerelleşen İslam

Avrupa da Yerelleşen İslam Avrupa da Yerelleşen İslam Doç. Dr. Ahmet Yükleyen Uluslararası İlişkiler Bölümü Ticari Bilimler Fakültesi İstanbul Ticaret Üniversitesi İçerik Medeniyetler Sorunsalı: İslam ve Avrupa uyumsuz mu? Özcü

Detaylı

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XV KISALTMALAR...XXIII TABLOLAR LİSTESİ... XXV GİRİŞ...1 Birinci Bölüm Vatandaşlığın

Detaylı

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14 Dünya Basınında OHAL Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu. 21.07.2016 / 11:14 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 3 ay süreli OHAL kararı dünya

Detaylı

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı Aralık 05, 2014-3:06:00 Başbakan Davutoğlu, bedelli askerlik konusunun Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) görüşüldüğünü ve olumlu kanaatlerin ifade edildiğini söyledi. Başbakan

Detaylı

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR 2017 Doç. Dr. Adnan BOYACI Neden Eğitimin Sosyal Temelleri Eklektik bir alan olarak Eğitim Yönetimi Büyük sosyal bilimler teorisi Eğitim yönetiminin beslendiği

Detaylı

Türkiye nin Milli Güvenliği: Güncel Durum ve Gelecek

Türkiye nin Milli Güvenliği: Güncel Durum ve Gelecek Türkiye nin Milli Güvenliği: Güncel Durum ve Gelecek Prof. Dr. Sadi Çaycı Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk AD Öğretim Üyesi Ankara 1 Giriş İlk soru: Ne durumdayız? Neden? Sebepler

Detaylı

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT Zeytin Dalı Harekâtı Suriye DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT 2018 Önemli Gelişmeler Zeytin Dalı Harekâtının Hukuki Dayanakları Uluslararası Hukuk Bakımından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin terörle mücadele

Detaylı

TEMEL GÖSTERGELER Coğrafi yapı

TEMEL GÖSTERGELER Coğrafi yapı RAMAZAN 2013 KENYA TEMEL GÖSTERGELER Coğrafi yapı Güneyinde Tanzanya, batısında Uganda, kuzeybatısında Sudan, kuzeyinde Etiyopya ve doğusunda Somali olan bir doğu Afrika ülkesidir. Hint Okyanusu na kıyısı

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu Ocak 05, 2017-4:11:00 Başbakan Binali Yıldırım, Keçiören Belediyesi önünde düzenlenen metro açılış töreninde yaptığı konuşmada, nüfusu

Detaylı

SEÇİM SİSTEMLERİ SEÇİM SİSTEMLERİ

SEÇİM SİSTEMLERİ SEÇİM SİSTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. A. Sait SÖNMEZ SEÇİM SİSTEMİNE HÂKİM OLAN İLKELER Seçim sistemlerinin temel hedefi parlamentodaki sandalyeleri aldıkları oy miktarlarına göre siyasi partiler arasında dağıtmaktır. Seçim sistemleri,

Detaylı

İktisat Tarihi

İktisat Tarihi İktisat Tarihi 7.5.18 SAVAŞLAR VE EKONOMİK PERFORMANS Savaş 10 milyon askerin ölümüne, 20 milyonunun yaralanmasına neden oldu. Ekonomik açıdan uzun dönemde fizik yıkımdan daha zararlı olan normal ekonomik

Detaylı

"Türkiye, Gürcistan'a ilham kaynağı olabilir"

Türkiye, Gürcistan'a ilham kaynağı olabilir Wider Black Sea: Perspectives for International and Regional Security Yerevan, 14-15.01.2008 гÛÏ³Ï³Ý ÙÇç³½ ³ÛÇÝ ïýï»ë³ï³ý ѻﳽáïáõÃÛáõÝÝ»ñÇ ËáõÙµ Turkish Media Reactions (In Turkish) "Türkiye, Gürcistan'a

Detaylı

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ 15 TEMMUZ DARBE GIRIŞIMININ İSLAM COĞRAFYASINDA YANSIMALARI KONFERANSI 24-26 Ağustos 2016 Kütahya gesam.dpu.edu.tr 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ Araz ASLANLI 1 Türkiye Cumhuriyeti 15-16

Detaylı