dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:"

Transkript

1 dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: MAYIS-AĞUSTOS/ CİLT 14 SAYI 2 / 2014

2 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Editör/ Edior in Chief Yavuz ÜNAL Editör Yrd./ Co-Editor Hasan ATSIZ Yayın Koordinatörü/Correspondence Coordinator Muhittin DÜZENLİ, Süleyman TURAN, Salih KESGİN Yayın Kurulu /Editorial Board Salih KESGİN, Süleyman TURAN, Yakup ÇOŞTU, Hasan ATSIZ Yavuz ÜNAL, Ali BOLAT, Muhittin DÜZENLİ, Faruk SANCAR Tasarım & Mizanpaj/Journal Desing db İletişim Adresi/Mail address ISSN: Hakem & Danışma Kurulu/Referee&Advisory Board Adnan Demircan (Prof. Dr.), Ahmet Cahid Haksever (Doç. Dr.), Ahmet Cahit Haksever (Doç. Dr.), Ahmet Çakır (Doç. Dr.), Ahmet Çaycı (Doç. Dr.), Ahmet Hikmet Eroğlu (Prof. Dr.), Ahmet Koç (Prof. Dr.), Aladdin Gültekin (Yrd. Doç. Dr.),Ali Bulut (Prof. Dr.), Ali İhsan Yitik (Prof. Dr.), Ali Rıza Aydın (Prof. Dr.), Alim Yıldız (Doç. Dr.), Asım Yapıcı (Doç. Dr.), Bahattin Dartma (Prof. Dr.), Burhanettin Tatar (Prof. Dr.), Bünyamin Erul (Prof. Dr.), Cafer Sadık Yaran (Prof. Dr.), Celal Türer (Prof. Dr.), Celalettin Çelik (Prof. Dr.), Cemil Yakyemez (Doç. Dr.), Cengiz Batuk (Doç. Dr.), Cüneyt Eren (Doç. Dr.), David Jasper (Prof. Dr.), David Thomas (Prof. Dr.), Ejder Okumuş (Prof. Dr.), Erkan Perşembe (Prof. Dr.), Ferit Uslu (Prof. Dr.), Frans Wijsen (Prof. Dr.), Gürbüz Deniz (Doç. Dr.), H. Suphi Erdem (Doç. Dr.), Halil Apaydın (Doç. Dr.), Halil İbrahim Haksever (Yrd. Doç. Dr.), Halil İbrahim Şimşek (Prof. Dr.), Halil İbrahim Tanç (Doç. Dr.),Hasan Ayık (Prof. Dr.), Hasan Keskin (Prof. Dr.), Irving Hexham (Prof. Dr.), İsmail Demirezen (Doç. Dr.), İsmail Güler (Prof. Dr.),John L. Esposito (Prof. Dr.), Kadir Gürler (Doç. Dr.), Kamal Fattouh (Yrd. Doç. Dr.),M. Doğan Karacoşkun (Prof. Dr.), Mahmut Aydın (Prof. Dr.), Mehmet Ali Kirman (Prof. Dr.), Mehmet Dursun Erdem (Prof. Dr.), Mehmet Emin Özafşar (Prof. Dr.), Mehmet Evkuran (Prof. Dr.), Mehmet Mahfuz Söylemez (Prof. Dr.), Mesut Okumuş (Prof. Dr.), Metin Yılmaz (Doç. Dr.), Muammer Erbaş (Prof. Dr.), Muhammed Aydın (Prof. Dr.), Muhsin Akbaş (Prof. Dr.), Mustafa Alıcı (Prof. Dr.), Mustafa Arslan (Prof. Dr.), Mustafa Köylü (Prof. Dr.), Mustafa Öztürk (Prof. Dr.), Nevzat Tartı (Prof. Dr.), Nevzat Yaşar Aşıkoğlu (Prof. Dr.), Nihat Dalgın (Prof. Dr.), Osman Aydınlı (Prof. Dr.), Ömer Faruk Yavuz (Prof. Dr.), Ömer Yılmaz (Prof. Dr.),Perry Schmidt Leukel (Prof. Dr.), Recep Gün (Doç. Dr.), Remzi Kaya (Prof. Dr.), Salih Karacabey (Prof. Dr.), Salih Sabri Yavuz (Prof. Dr.), Soner Gündüzöz (Prof. Dr.), Şevket Topal (Prof. Dr.), Şinasi Gündüz (Prof. Dr.), Şuayip Özdemir (Prof. Dr.), Werner Jeanrond (Prof. Dr.), Yaşar Düzenli (Prof. Dr.), Yaşar Kurt (Prof. Dr.), Yavuz Köktaş (Prof. Dr.), Yavuz Ünal (Prof. Dr.), Yılmaz Can (Prof. Dr.), Yusuf Ziya Keskin (Prof. Dr.), Zeki Karakaya (Prof. Dr.) Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, hakemlidir. Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi nde yayınlanan yazıların, bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazarlarına, yayın hakları dinbilimleri ne aittir. Yayıncının yazılı izni olmaksızın kısmen veya tamamen herhangi bir şekilde basılamaz, çoğaltılamaz. Yayın Kurulu dergiye gönderilen yazıları yayınlayıp yayınlamamakta serbesttir, gönderilen yazılar iade edilmez. Raporlarıyla birlikte makale takip sisteminde muhafaza edilir. Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi dört ayda bir adresinde yayınlanır.

3 UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVÂYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME Hüseyin AKGÜN * Özet Bazı hadislerin sahîh bir aslı (özü) olduğu halde, zaman içerisinde bazı değişikliklere uğradığı görülmektedir. İşte Hz. Peygamber den rivayet edilen umirtu en ukâtile n-nâse hadisinde de, getirilen bazı ziyâdeler sonucunda bu duruma rastlamaktayız. Biz bu çalışmamızda bunların tespiti ve tenkidini yaparak, hadisin sahîh olan özünü ortaya koymaya çalıştık. Bunu yaparken hem klasik, hem de yeni bazı tenkit metotlarını bir arada kullandık. Anahtar Kelimeler: Savaşmak, sened tenkidi, metin tenkidi, ziyâde, idrâc, rivayetlerin tarihlendirilmesi. Abstract A Survey on the narrative differences of the Hadith that "I have been commanded to fight against people" In spite of having an authentic originality (core), some hadiths are seen to subject to some changes in time. Here it s, we run into the same situation in consequence of some additions in the hadith of I have been ordered to fight against the people too, which was narrated from Prophet Muhammad. In this study, we tried to put the authentic essence of the hadith, establishing and criticizing them. We used some critical methods both new and old together while accomplishing this. Key Words: Fight, the criticism of sanad, the criticism of text, addition (az-ziyâdah), inclusion (al-idrâj), the dating of narratives. * Yrd. Doç. Dr., Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı, huseyinakgun@hotmail.com. Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Cilt 14, Sayı 2, 2014 ss db 14/2

4 HÜSEYİN AKGÜN Hadislerin rivâyet edilirken râvi tasarruflarına bağlı olarak sened ve metinlerinde bazı değişikliklere uğraması hadis ilmiyle ilgilenenleri en çok meşgul eden konulardan birisidir. 1 Günümüzde bu râvi tasarruflarının da tespit edildiği, hadisleri tek tek ele alıp sıhhatleriyle ilgili isnâd, metin veya isnâd-metin tenkidi çalışmaları da her geçen gün artmaktadır. 2 Bu çalışmalar, hadisleri bağlamı içerisinde ele alıp, değişik kusurlardan arındırmak suretiyle doğru bir şekilde yeniden inşa etmemiz açısından önem arz etmektedir. 3 Nitekim Ali b. el-medînî (ö. 234/848), Bir hadisin tüm tarikleri bir araya getirilmeden rivâyetin hatası ortaya çıkmaz demiştir db 1 Bkz. Ebû Ahmed Hasan b. Abdullah el-askerî, Tashîfâtü l-muhaddisîn; Hatîb el- Bağdâdî, el-fasl li l-vasli l-müdrec fî n-nakl, İbn Hacer el-askalânî, Nüzhetü l-kulûb fî ma rifeti'l-mübdel ve mine l-maklûb; el-mukterib fî beyâni l-muztarib, ilel edebiyatı vb. eserler. Yakın zamanda hazırlanan bir doktora tezi için bkz. Süleyman Doğanay, Hadis Rivayetinde Râvi Tasarrufları ve Doğurduğu Problemler, (İstanbul: İSAM, 2009). 2 Yurtdışında yapılan çalışmalardan bazıları şunlardır: Josef van Ess, Zwischen Hadit und Theologie, (Berlin: Walter de Gruyter, 1975); Harald Motzki, Die Anfänge der Islamischen Jurisprudenz, (Stuttgart: Otto Harrassovitz, 1991); Iftikhar Zaman, The Evolution of a Hadith: Transmission, Growth and the Science of Rijal in a Hadith of Sa d b. Abi Vaqqas, (Chicago: University of Chicago, 1991); Gregor Schoeler, Charakter und Authentie der Muslimischen Überlieferung über das Leben Mohammeds, (Berlin: Walter de Gruyter, 1996); Andreas Görke, Die frühislâmische Geschichtsüberlieferung zu Ḥudaibiya, Der Islam, 74/2 (1997): ; Jens J. Scheiner, Die Eroberung von Damaskus, (Leiden: Brill, 2010). Yutiçinde yapılan çalışmalara bazı örnekler: M. Emin Özafşar, Polemik Türü Rivayetlerin Gerçek Mahiyeti, İslâmiyat, 1/3 (1998): 19-48; Cemal Ağırman, Kadının Yaratılışı: İlgili Rivâyetler Bağlamında Yeni Bir Yaklaşım, (İstanbul: Rağbet, 2001); Abdülkadir Evgin, Hadislerde Fıtrat Kavramı ve İslâm Fıtratı Söyleminin Tenkidi, KSÜ İLFD, 1 (2003): ; Hüseyin Kahraman, Suret Hadisi Üzerine Bağlam Esaslı Bir Tahlil Denemesi, Hadis Tetkikleri Dergisi, 1/1 (2003): 51-70; Kadir Paksoy, Sa lebe Hadisinin Sened ve Metin Açısından Tenkidi, Hadis Tetkikleri Dergisi, 2/2 (2004): 63-85; M. Said Hatiboğlu, İslâm da İlk Siyasi Kavmiyetçilik: Hilafetin Kureyşiliği, (Ankara: Kitabiyat, 2005); Yusuf Ziya Keskin, Fırat Hadisi Üzerine Bir İnceleme, Hadis Tetkikleri Dergisi, 4/1 (2006); Enbiya Yıldırım, Hz. Musa nın Ölüm Meleğini Tokatlaması -Bir Rivayetin Tahlili-, C.Ü. İLFD, cilt: 8/2 (2009): 21-37; Şaban Öz, Kırtas Hadisesi İle İlgili Rivayetlerin Tenkîdi İbn Sa d Özelinde-, Hikmet Yurdu, 2/3 (2009): ; İshak Emin Aktepe, Sâlim Hadisinin Süt Akrabalığı Bağlamında Tahlil ve Tenkidi, İslâm Hukuku Araştırmaları Dergisi, 14 (2009): ; Mustafa Ertürk, Metin Tenkidi (Gayb ve Fiten Hadisleri Örneği), (Ankara: Fecr, 2011); Salih Kesgin, Yahudileri, Hıristiyanları ve Müşrikleri Arap Yarımadası ndan Çıkaracağım Hadisi Üzerine Senet ve Metin Eksenli Bir Analiz, Dinbilimleri AAD, 12/1 (2012): M. Emin Özafşar metin inşasını; bir konuda gelen bir tek haberin tam ve gerçek metnini veya buna yakın metnini tespit etme işlemi şeklinde tanımlamaktadır. Bkz. M. Emin Özafşar, Hadisi Yeniden Düşünmek, (Ankara: Ankara Okulu, 2000), s İbnu s-salâh, Ulûmu l-hadîs, haz. Nureddin Itr (Beyrut: Dârü l-fikr, 1986), s. 91.Yavuz Köktaş, hadislerin bir arada değerlendirmenin onun illetini bulmada ve râvi tasarruflarını ortaya çıkarmada faydalı olacağını belirtmiştir (Bkz. Yavuz Köktaş,

5 UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVAYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME Bazen bir hadisin sahîh bir aslı olduğu halde, râvi hatalarından kaynaklı idrâc, tahrîf, tashîf vb. sebepler hadisin manasını bozabilmekte ve reddine zemin hazırlayabilmektedir. Bu durumda hadisi tamamen reddetmek yerine, onu bu kusurlardan arındırıp, orijinal halini (özünü) ortaya çıkarmaya çalışmak daha doğru bir yaklaşım olsa gerektir. Bu yaklaşım değişik hadislerdeki ortak (mütevâtir) mesajın tespitinde de kullanılabilir. Hadislerin sıhhatini ortaya koymadaki diğer bir problem ise cerh ve ta dîl ilminin bazı önyargılar doğrultusunda sübjektif olarak kullanılmasıdır. Bu da istediğimiz her hadisin reddine zemin hazırlatabilmektedir. Ayrıca teorik olarak ele alınan hadis metodolojisinin, hadisleri değerlendirirken yeterince tatbik edilmediğini de görmekteyiz. 5 Biz bu çalışmamızda yukarıda ifade ettiğimiz ilkeleri dikkate alarak, klasik hadis usûlünün yanı sıra yeni bazı tenkit metotlarını da kullanarak أ م ر ت أ ن أ ق ات ل الن اس (umirtu en ukâtile n-nâse) hadisinin sıhhatini değerlendirmeye çalışacağız. 6 Bu rivâyet, hadis musannefâtı içerisinde değişik varyantlarla yer almıştır. Hadis, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer dışında, Ebû Hureyre, Câbir, İbn Ömer, Enes, Muâz, Evs b. Ebû Evs, Sehl b. Sa d, Nûman b. Beşîr, Cerîr b. Abdullah ve Târık b. Üşeym tarafından da rivâyet edilmiştir. Ancak Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer arasındaki diyaloğu içeren rivâyetler Ebû Hureyre kanalıyla gelmiştir. 7 Diğerleri ise sadece Umirtu hükmünü içeren merfû hadislerdir. Bunun için rivâyetin en uzun formu Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer den gelendir. db 51 Hadis Tariklerini Bir Arada Değerlendirmenin Faydaları, Marife, 2/1 (2002): 161, 165, 170). Ayıca hadislerin tariklerinin bir arada değerlendirmenin önemi için bkz. Ali Budak, Bir Rivâyetin Tarîklerini Karşılaştırmanın Hadisleri Anlamaya Katkısı, Dinbilimleri AAD, 12/1 (2012): Usûlün hadise uygulanmasına İbnü l-kattân el-fâsî nin (ö. 628/1231) Beyânü l-vehm adlı eseri güzel bir örnektir. (Ebû l-hasan İbnü l-kattân el-fâsî, Beyânü l-vehm ve lîhâmi l-vâkı ayn fî kitâbi l-ahkâm, haz. Huseyn Âyt Sa îd, (Riyad: Dâru Taybe, 1997)). Hadisleri değerlendirirken sadece Ehl-i Hadîs in değil, Ehl-i Rey in de usûlünün uygulanmasının daha sağlıklı sonuçlara ulaşmamıza yardımcı olacağını düşünmekteyiz. 6 Daha önce bu hadisi Ahmet Keleş,...savaşmakla emrolundum. Hadisi Örneğinde Hadislerin Tasnifi Problemi (Çorum Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 4/2 (2004): 33-60) adlı makalesinde, adından anlaşılacağı üzere hadislerin tasnifi problemi açısından ele almıştır. 7 Bu diyaloğu içeren Enes kanalıyla gelen rivâyetler daha sonra gösterileceği üzere illetlidir.

6 HÜSEYİN AKGÜN Aşağıda bu hadisleri sahâbî râvilerine göre tek tek ele alıp, metnin aslını ortaya koymaya çalışacağız. Araştırmamıza, hadisin bağlamını vermesi hasebiyle en uzun, ancak merfû kısmı dikkate alındığında en kısa formu olan Ebû Hureyre rivayetlerini inceleyerek başlamak istiyoruz. Daha sonra (merfû kısmı) ziyâdeli olan formlara yer vererek rivayetlerdeki problemleri ortaya koymaya çalışacağız. A- İlgili Rivayetler/Hadisler Ebû Hureyre Rivâyetleri: 1. Rivâyet: Yukarıda da belirttiğimiz gibi hadisin en uzun formu Ebû Hureyre aracılığıyla Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer den gelmektedir ve şu şekildedir: 52 db ح د ث ن ا ق ت ي ب ة ب ن س ع يد ح د ث ن ا ل ي ث ب ن س ع د ع ن ع ق ي ل ع ن الز ه ر ي ق ال : أ خ ب ر ن ع ب ي د هللا ب ن ع ب د هللا ب ن ع ت ب ة ب ن م س ع ود ع ن أ ب ه ر ي ر ة ق ال : ل م ا ت و ف ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م و اس ت خ ل ف أ ب و ب ك ر ب ع د ه و ك ف ر م ن ك ف ر م ن ال ع ر ب ق ال ع م ر ب ن ا ل ط اب ل ب ب ك ر : ك ي ف ت ق ات ل الن اس و ق د ق ال ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م : " أ م ر ت أ ن أ ق ات ل الن اس ح ت ي ق ول وا: ل إ ل ه إ ل هللا ف م ن ق ال : ل إ ل ه إ ل هللا ف ق د ع ص م م ن م ال ه و ن ف س ه إ ل ب ق ه و ح س اب ه ع ل ى هللا " ف ق ال أ ب و ب ك ر : و هللا ل ق ات ل ن م ن ف ر ب ي الص ل ة و الز ك اة ف إ ن الز ك اة ح ق ال م ال و هللا ل و م ن ع و ن ع ق اا ل ك ان وا ي ؤ د ون ه إ ل ر س ول هللا ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ل ق ات ل ت ه م ع ل ى م ن ع ه ف ق ال ع م ر ب ن ا ل ط اب : ف و هللا م ا ه و إ ل أ ن ر أ ي ت هللا ع ز و ج ل ق د ش ر ح ص د ر أ ب ب ك ر ل ل ق ت ال ف ع ر ف ت أ ن ه ا ل ق. Ebû Hureyre dedi ki: Rasûlullah vefat ettikten ve Ebû Bekir ondan sonra halife seçildikten sonra Araplardan küfre dönenler oldu. Ömer b. el-hattâb Ebû Bekir e şöyle dedi: Rasûlullah, İnsanlarla la ilâhe illallah deyinceye kadar savaşmakla emrolundum. Her kim ki bunu söylerse malını ve canını benden korumuş olur. Ancak onun (İslam ın) 8 hakkı hariç. Onun hesabı ise Allah a aittir. Bunun üzerine Ebû Bekir şöyle cevap verdi: Vallahi kim namaz ile zekâtın arasını ayırırsa onunla kesinlikle savaşırım. Çünkü zekât 8 hü (hâ) zamirinin İslâm a atfedilmesiyle ilgili olarak bkz. İbn Hacer, Fethü l-bârî bişerhi Sahîhi l-buhârî, haz. Abdülaziz b. Abdullah b. Baz, (Riyad: Dâru Taybe 2005), XVI, 155. İbn Ömer in Ebû Ravh rivâyetinde bu zamir İslâm kelimesiyle tefsir ediliyor, diğer rivâyetlerde buna rastlamıyoruz. Bünyamin Erul bunu, hukukun gerektirdiği dışında şeklinde anlamlandırmaktadır. Erul, Bünyamin, Hadislerin Dili-İlk Hadis Belgesi Hemmâm ın Sahîfesi, (Ankara: TDV, 2012).

7 UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVAYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME malın hakkıdır. Vallahi eğer Rasûlullah a verdikleri bir yuları bana vermeseler bunun için onlarla savaşırım. Hz. Ömer ise şöyle cevap verdi: Vallahi ben Allah ın Ebû Bekir in kalbine savaşma yönünde bir genişlik verdiğini gördüm ve onun doğru yolda olduğuna kanaat getirdim. 9 Görüldüğü üzere bu hadiste, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer arasında Ridde olayları sırasında geçen bir diyalog Ebû Hureyre tarafından rivâyet edilmektedir. Biz bu hadisin hüküm içeren ve Hz. Ömer tarafından rivâyet edilen merfû kısmıyla ilgileneceğiz. Merfû kısmın metni şöyledir: أ م ر ت أ ن أ ق ات ل الن اس ح ت ي ق ول وا: ل إ ل ه إ ل هللا ف م ن ق ال : ل إ ل ه إ ل هللا ف ق د ع ص م م ن م ال ه و ن ف س ه إ ل ب ق ه و ح س اب ه ع ل ى هللا. db 53 İnsanlarla lâ ilâhe illallah deyinceye kadar savaşmakla emrolundum. Her kim ki bunu söylerse benden malını ve canını korumuş olur. Ancak onun (İslâm'ın) hakkı hariç. Onun hesabı ise Allah a aittir. 2. Rivâyet: Ancak aynı hadis diğer bazı muhtasar varyantlarında yine Ebû Hureyre den, bağlamından (diyalogdan) hiç bahsedilmeden sadece merfû kısmı zikredilerek de rivâyet edilmiştir. 10 (Bk. Şekil-I) 3. Rivâyet: Yine aynı hadis Ebû Hureyre den şu farklı lafızlarla da nakledilmiştir: أ ق ات ل الن اس ح ت ي ش ه د وا أ ن ل إ ل ه إ ل هللا و ي ؤ م ن وا ب و ب ا ج ئ ت ب ه ف إ ذ ا ف ع ل وا ذ ل ك ع ص م وا م ن د م اء ه م و أ م و ا ل م إ ل ب ق ه ا و ح س اب ه م ع ل ى هللا. 9 Buhârî, Zekât, 1 (1399), İ tisâm, 2 (7284); Müslim, İmân, 8 (32) (Metin Müslim e aittir). Vâkıdî de olayı buna yakın bir şekilde nakletmiştir. Bkz. Vâkıdî, Kitâbu rridde mea nebezeti min fütûhu l-irak, haz. Yahya el-cebûrî, (Beyrut: Dâru l-garbi l- İslâmî, 1990), s Müslim, İman, 8 (33).

8 HÜSEYİN AKGÜN İnsanlarla, lâ ilâhe illallah deyinceye, bana ve benim getirdiklerime inanıncaya kadar savaşırım. Bunu yaparlarsa benden kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Ancak onun (malın ve kanın 11 ) hakkı hariç. Onların (gizli kalan 12 ) hesabı ise Allah a aittir. 13 (Bk. Şekil-II) 54 db Görüldüğü gibi bu rivâyette hadisin lafızlarına yukarıda verdiğimiz.1 ve.2 rivâyetlere ziyâde olarak و ي ؤ م ن وا ب و ب ا ج ئ ت ب ه ifadesi getirilmiştir. Bu lafız farkının, hadisin değişik varyantlarının ortak râvisi olup, zabt yönünden cerh edilmiş olan Alâ b. Abdurrahmân b. Ya kûb el-hurakî (ö. ~138/755) kaynaklı olabileceğini düşünmekteyiz. Nitekim Yahya b. Maîn (ö. 232/847) onu, istediğin gibisi değil, insanlar hadislerinden sakınırlar, hadisleri hüccet değildir şeklinde değişik lafızlarla cerh etmiştir. 14 Başka bir yerde o kadar da kuvvetli değil ve zayıf olarak da nitelendirmektedir. 15 Ebû Zur a er-râzî (ö. 264/878) de onun hakkında olması gerektiği gibi sağlam değil demiştir. Ebû Hâtim (ö. 277/890) ise sâlih oldu- 11 Bkz. İbnü l-esîr el-cezerî, eş-şâfî fi şerhi Müsnedi ş-şâfiî, haz. Ahmed b. Süleyman, (Riyad: Mektebetü r-rüşd, 2005), V, 141. İbnü l-esîr ikinci bir anlam olarak, müennes hu zamirinin kelime-i tevhide raci olabileceğini savunmaktadır. Bunun da İslâm olduğunu belirtmektedir. 12 Bkz. İbnü l-esîr, eş-şâfî, V, Müslim, İman, 8 (34). Buhârî de yok. 14 İbn Ebî Hâtim er-râzî, Cerh ve t-ta dîl, (Haydarabad 1952), VI, 357; Mizzî, Tehzîbü l- Kemâl fî esmâi r-ricâl, haz. Beşşâr Avvâd Ma rûf, (Beyrut: Müessesetü r-risâle, 1980), XXII, 522. Not: Tenkit terimlerinin tercümesinde Ahmet Yücel in Hadis İlminde Tenkit Terimleri ve İlgili Çalışmalar adlı eseri dikkate alınmıştır. 15 İbn Adî, el-kâmil fî du afâi r-ricâl, haz. Âdil Ahmed Abdülmevcûd, (Beyrut: el- Kütübü l-ilmiyye, 1997), VI, 372.

9 UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVAYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME ğunu belirtir ve ilaveten kendisinden güvenilir râviler rivâyette bulunmakla beraber ben bazı hadislerini doğru bulmuyorum (münker) 16 şeklinde cerh eder. 17 Bununla birlikte Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855) 18 ve İbn Hibbân (ö. 354/965) 19 onu tevsik etmişlerdir. Ancak İbn Hibbân onun bazen vehmettiğini söylemektedir. 20 Zehebî onun hakkında hadisleri hasen derecesinin altına inmez, ancak münker addedilen hadislerinden sakınılır demiştir. 21 el-halîlî (ö. 446/1054) mütâbiî olmayan bazı hadislerde infirad etmesi dolayısıyla hakkında ihtilaf olduğunu söylemektedir. Ayrıca İbn Hacer, Müslim in onun sadece şaz olmayan meşhur hadislerini tahric ettiğini belirtmektedir. 22 Buhârî ise mevzubahis olan râvinin hiçbir rivâyetine Sahîh inde yer vermemiştir. Genel olarak değerlendirilirse, Alâ b. Abdurrahman bazıları tarafından tevsik edilmiş olsa da, özellikle ferd (münker) ve şâz hadisleri dolayısıyla eleştirilmiştir. Dolayısıyla bu rivâyeti de münker veya şaz olarak kabul etmek gerektiğini düşünmekteyiz Rivâyet: Bir de bu hadisin Ebû Hureyre den namaz kılıncaya ve zekât verinceye kadar ziyâdesiyle rivâyet edilen varyantı vardır ki Sahîhayn da bu ziyâdeyle sadece Abdullah b. Ömer db Kanaatimizce burada sözlük anlamıyla kullanılmış olabilir. Bu terim için bkz. Yücel, Ahmet, Hadis İlminde Tenkit Terimleri ve İlgili Çalışmalar, (İstanbul: İFAV, 1998), s İbn Ebî Hâtim, Cerh, VI, 358. Mizzî, Tehzîbü l-kemâl, XXII, 523. Ebû Hatim in münker terimini cerh lafzı olarak kullandığı ile ilgili örnek için bkz. İbn Ebî Hâtim, Cerh, III, Mizzî, Tehzîbü l-kemâl, XXII, İbn Hibbân, Kitâbu s-sikât, (Haydarabad: Dâiretü l-meârifi l-usmaniyye, 1973), V, İbn Hibbân, Meşâhîru ulemâi l-emsâr, haz. Manfred Fleischhammer, (Beyrut 1959), s Zehebî, Siyeru a lâm in-nübelâ, haz. Şuayb Arnaût, (Dimaşk: Müessesetü r-risâle, 1985), VI, İbn Hacer, Tehzîbü t-tehzîb, (Haydarabad: Dâiretü l-maarifi n-nizamiyye, 1325), VIII, Râviyi zayıf kabul edersek münker, sika kabul edersek şâz olarak nitelendirilir. Ayrıca bu rivâyetin râvilerini sika kabul etsek bile hadisçiler, yapılan ziyâdenin kabulü hususunda râvilerin hıfz bakımından sağlam olmalarına dikkat etmişlerdir (Bkz. Misfir b. Gurmullah ed-dümeynî, Hadiste Metin Tenkidi Metodları, çev. İlyas Çelebi, Adil Bebek, Ahmet Yücel, (İstanbul: Kitabevi, 1997), s ). Bu konuda İbn Dakîk el-îd ve Zehebî nin şâz tanımları da buna işaret etmektedir. Onlara göre şâz, râvisinin sikalara muhalefet ettiği veya hali teferrüdünün kabulüne mani olan râvilerin rivâyetidir. (Ebû Hureyre eş-şâmî, el-akvâlu r-râcihât fî l-hadîsi ş-şâzz ve ziyâdeti ssikât, (Kahire: Dâru l-imam Ahmed, 2007), s. 17.

10 HÜSEYİN AKGÜN tarikiyle nakledilmiş, 24 Ebû Hureyre rivâyetlerine yer verilmemiştir. Şimdi Ebû Hureyre den bu şekilde gelen rivâyetleri ele almak istiyoruz. Bunlardan birincisi İbn Mâce nin Sünen inde yer almaktadır 25 ve hadis şöyledir: الز ك اة. أ م ر ت أ ن أ ق ات ل الن اس ح ت ي ش ه د وا أ ن ل إ ل ه إ ل ا لل و أ ن ر س ول هللا و ي ق يم وا الص ل ة و ي ؤ ت وا İnsanlarla Lâ ilâhe illallah deyip, benim Allah ın Rasûlü olduğumu kabul edinceye, namaz kılıp, zekât verinceye kadar savaşmakla emrolundum. 56 db Rivâyetin senedinde yer alan Ebû Ca fer er-râzî (ö. 160/777), hakkında ihtilaf edilmiş bir râvidir. Zabt yönüyle ilgili eleştiriler göz önünde bulundurulursa, hadisi naklederken karıştırmış olması kuvvetle muhtemeldir. Ahmed b. Hanbel onun hakkında hadiste o kadar da kuvvetli değildir 26 ve hadislerinde dengesizlik vardır, 27 diğer bir rivâyette ise hadisi delil olarak kullanılabilir demiştir. 28 Yahya b. Maîn hadisi yazılır, ancak hata yapmaktadır, 29 diğer bir 24 Buhârî, İman, 15 (25). 25 İbn Mâce, Mukaddime, 9 (7 1). 26 Ahmed b. Hanbel, el-ilel ve ma rifeti r-ricâl, haz. Vasiyyullah b. Muhammed Abbas (Beyrut, el-mektebetü l-islâmî, 1988), III, 133; Ukaylî, ed-duafâü l-kebîr, haz. Abdülmu tî Emin Kal acî, (Beyrut: Dâru l-mektebeti l-ilmiyye, 1984), III, İbn Hibbân, el-mecrûhîn mine l-muhaddisîn ve d-duafâ ve l-metrûkîn, haz. Mahmûd İbrahim Zâyid, (Haleb: Dâru l-vaî, 1976), II, Mizzî, Tehzîbü l-kemâl, XXIII, 194. Bu terimin zayıf râviler için kullanımı ile ilgili olarak bkz. Yücel, Tenkit Terimleri, s İbn Hacer, Tehzîb, XII, 49.

11 UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVAYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME rivâyette sâlih, 30 bir diğerinde ise sikadır ancak Muğîre den rivâyetlerinde hata yapardı demiştir. 31 Ali b. Medînî de onun sadece Muğîre den değil diğer bazılarından rivâyetinde de karıştırdığını söylemiştir. 32 Ebû Hâtim de onun sika olduğunu söylemiştir. 33 Amr b. Ali el-fellâs es-sayrafî (ö. 249/863), Ebû Ca fer in ehl-i sıdktan birisi olmakla birlikte, rivâyette zayıf ve hıfzının bozuk olduğunu belirtmiştir. el-iclî (ö. 261/875) ise onun hakkında hadisleri zayıftır demektedir. 34 Ebû Zur a (ö. 264/878) da onun çok vehimde bulunduğunu söylemiştir. Nesâî (ö. 303/916) sağlam değildir derken, 35 İbn Hibbân, meşhur âlimlerden münker haberleriyle teferrüd ettiğini, güvenilir râvilerin haberlerine muvafık olan haberleri hariç haberleriyle ihticac etmek istemediğini, esbâta muhalif olmayanlar hariç rivâyetlerine itibarın caiz olmayacağını söylemektedir. 36 Bunun dışında o, diğer bazı âlimlerce de tenkit edilmiştir. 37 Görüldüğü üzere Ebû Ca fer in sikalığı, doğruluğu yönünde bazı rivâyetler olmakla birlikte, zabtında sorun olduğunda hemen hemen bütün münekkitler hemfikirdirler. Binaenaleyh zabt sorunu dolayısıyla güvenilir râvilere muhalefet ettiği bazı rivâyetlerinin bulunduğu âlimlerce tespit edilmiş olup mevzubahis rivâyette de şâz kaldığı görülmektedir. Hasan Basrî nin Ebû Hureyre den semâının olmaması da 38 bu rivâyet için ayrı bir ta n noktasıdır. Nitekim bu rivâyetin Hasan Basrî den mürsel olarak da rivâyet edilmiş olması 39 rivâyetteki bu illete işaret etmektedir. (Bk. Şekil-III) 5. Rivâyet: Ebû Hureyre den namaz kılıncaya ve zekât verinceye kadar ziyâdesiyle rivâyet edilen diğer bir hadis ise Ahmed b. Hanbel in Müsned inde 40 şu şekilde yer almaktadır: db Bkz. bu terimin kullanımı için Hüseyin Akgün, İbnü l-kattân ın Hadis Anlayışı, (doktora tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2004), s Mizzi, Tehzîbü l-kemâl, XXIII, 194; İbn Hacer, Tehzîb, XII, Mizzi, Tehzîbü l-kemâl, XXIII, 195; İbn Hacer, Tehzîb, XII, İbn Ebî Hâtim, Cerh, VI, Ebû l-hasan Ahmed b. Abdullah el-iclî, Ma rifetü's-sikât, haz. Abdülalîm Abdülazîm Bestevî, (Medine: Mektebetü d-dâr, 1985), II, Mizzi, Tehzîbü l-kemâl, XXIII, 195; Zehebî, Siyeru a lâm, XIII, İbn Hibbân, Mecrûhîn, II, Bkz. Zehebî, Mîzânü l-i tidâl fî nakdi r-ricâl, haz. Ali Muhammed el-becâvî, (Beyrut: Dâru l-ma rife, 1963), III, 320. Ayrıca Zehebî burada Ebû Cafer in rivâyet ettiği Mi râc hadisinde ciddi münker lafızların olduğuna işaret etmektedir. 38 Bkz. İbn Hacer, Tehzîb, II, Ebû Bekr el-hallâl, es-sünne, haz. Atiyye ez-zehrânî, (Riyad: Dâru r-râye, 1989), V, Ahmed b. Hanbel, el-müsned, haz. es-seyyid el-meâtî en-nûrî, (Beyrut 1998), II, 345. Ayrıca bkz. İshak b. Râhûye, Müsnedü İshak b. Râhûye, (Medine: Mektebetü l-iman,

12 HÜSEYİN AKGÜN أ م ر ت أ ن أ ق ات ل الن اس ح ت ي ش ه د وا أ ن ل إ ل ه إ ل ا لل و أ ن م م ادا ر س ول هللا و ي ق يم وا الص ل ة و ي ؤ ت وا الز ك اة ث ق د ح ر م ع ل ي د م اؤ ه م و أ م و ا ل م و ح س اب ه م ع ل ى هللا ع ز و ج ل. 58 db İnsanlarla Lâ ilâhe illallah Muhammedün Rasûlullah deyip, namaz kılıp, zekât verinceye kadar savaşmakla emrolundum. Eğer bunu yaparlarsa kanları ve malları bana haram kılınmış olur. Onların (gizli kalan) hesapları ise Allah a aittir. Yukarıdaki hadisin kendisinden rivâyet edildiği Kesîr b. Ubeyd el-kureşî sadece İbn Hibbân tarafından sika olarak nitelendirilmiştir. Fakat ona göre hakkında cerhi bilinmeyen her râvi güvenilirdir. Bu konudaki gevşekliğini (tesâhülünü) bildiği için İbn Hacer onun tevsîkini kabul etmemiş ve râviyi makbûl 41 olarak nitelendirmiştir. 42 Bu durumda râvinin rivâyetlerinin azlığı ve durumunun kapalılığı yüzünden hakkında yeterli bilgiye sahip olunamadığı, bunun için hakkında makbûl hükmü verildiği görülmektedir. Oğlu Saîd b. Kesîr b. Ubeyd el-kureşî (ö / ) 43 ise Ebû Hâtim e 1991), I, 294; İbn Huzeyme, Sahîhu İbn Huzeyme, haz. M. Mustafa el-a zâmî, (Beyrut: el-mektebetü l-islâmî, 1970), IV, Makbûl derecesi İbn Hacer e göre altıncı dereceden bir ta dîl lafzı olsa da zayıfa en yakın mertebedir (Bkz. Yücel, Tenkit Terimleri, s ). 42 Bkz. İbn Hibbân ın tesâhülü hakkında Abdülhay el-leknevî, er-ref ve t-tekmîl fî l-cerh ve t-ta dîl, Leknevî, haz. Abdülfettâh Ebû Ğudde, (Kahire 2000), s (Ebû Ğudde nin dipnotuyla birlikte). Ayrıca bu konuda bkz. Akgün, İbnü l-kattân ın Hadis Anlayışı, s Zehebî onu 15. tabakada h tarihleri arasında vefat edenler arasında zikretmektedir. Bkz. Zehebî, Târîhu l-islâm ve vefeyâtü l-meşâhîri ve l-a lâm, haz. Beşşâr b. Avvâd Ma rûf, (Beyrut 2003), III, 874.

13 UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVAYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME göre sâlihu l-hadîstir. 44 İbn Maîn e göre ise, kendisinden onun sika olduğu rivâyet edilse de 45 ne Târîh, ne de Ma rifetü r-ricâl adlı eserlerinde bu görüşüne ulaşamadık. 46 Saîd b. Kesîr in de babası gibi rivâyeti az olup, Kütüb-ü Sitte de hiç hadisi yoktur. Ayrıca Kesîr b. Ubeyd den Abdullah b. Dükeyn in diğer bir rivâyetinde bu ziyâde yoktur. 47 Yine Anbese den gelen başka bir rivâyette de bu ziyâde bulunmamaktadır. 48 Hadisi Saîd b. Kesîr den nakleden Abdülvâhid b. Ziyad ın durumu da ihtilaflıdır. Onu tevsîk edenler olduğu gibi cerh edenler de olmuştur. 49 Onu, İbn Sa d (ö. 230/845), İclî, İbn Hibbân ve daha başkaları güvenilir bulurken; İbn Maîn hiçbir şey değil, Bezzâr (ö. 292/905) o kadar da kuvvetli değil, Ukaylî (ö. 322/934) zayıf 50 olarak nitelendirmiştir. Ebû Dâvûd et-tayâlisî (ö. 204/820) ise onun A meş in mürsel olarak rivâyet ettiği hadisleri muttasıl olarak rivayet ettiğini söylemektedir. 51 Zehebî, onun sika olmakla birlikte çok hata ettiğini bildirmektedir. 52 Anlaşılan o ki, Abdülvâhid i cerh edenler onun zabtıyla ilgili sorununa dikkat çekmek istemişlerdir. db Ebû Hatim e göre sâlihu l-hadîs ile ihticac edilmez, ancak itibar için yazılır. Bkz. İbn Ebî Hâtim, Cerh, II, 37. Bkz. ayrıca İbnü l-kattân, Beyânü l-vehm, V, İbn Hacer, Tehzîb, IV, 74. Saîd in oğlu Anbese b. Saîd b. Kesîr hakkında verdiği sika hükmüne ulaşabiliyoruz. Bkz. Yahya b. Maîn, Kitâbü t-târîh, (Mekke 1979), III, Ancak onun, Saîd in oğlu Anbese b. Saîd b. Kesîr hakkında verdiği sika hükmüne ulaşabiliyoruz. Bkz. İbn Maîn, Târîh, III, 389. Sonraki rical âlimleri tarafından babayla oğulun karıştırılmış olması muhtemeldir. 47 Ebû Osman Saîd b. Muhammed el-bahîrî, el-fevâidü l-mahrece min usûlü mesmûâti ş- Şeyh Ebî Usman Saîd el-bahîrî, Zahiriyye Kütüphanesi, Mecmu 74, vr. 24a. 48 Buhârî, et-târihu l-kebîr, haz. Muhammed Abdulmuîd Hân, (Haydarabad 1362), VII, Cerh ve ta dîl tearuz ettiğinde (müfesser) cerh takdim edilir. Bkz. el-hatîb el- Bağdâdî, el-kifâye fî ilmi r-rivâye, Hatîb, haz. Ebû Abdullah es-sevrakî, (Medine t.y.), s. 105; İbnu s-salâh, Ulûmu l-hadîs, s Ebû Abdullah Alâüddin Moğultay b. Kılıç, İkmâlü Tehzîbi l-kemâl fî esmâi r-ricâl, haz. Ebû Abdurrahman Adil b. Muhammed, (Kahire: el-fârûku l-hadîse, 2001), VIII, Moğultay, İkmâl, VIII, 364. Sadece A meş ten değil, başkalarından rivâyetlerinde de vasl ederek hataya düştüğünü görmekteyiz. Bkz. İbn Ebî Hâtim, Kitâbü l-ilel, haz. Said b. Abdullah el-humeyyid, (Riyad 2006), III, 519. Ayrıca diğer bazı hatalı rivâyetleri için bkz. Dârekutnî, el-ilelü l-vâride fî l-ehâdîsi n-nebeviyye, haz. Mahfuzurrahman Zeynullah, (Riyad: Dâru Taybe, 1985), IX, 384; XI, 320; XII, 108; XII, Zehebî, Dîvânu d-duafâ ve l-metrûkîne ve halkun mine l-mechûlîne ve sikâtin fîhim leyyin, haz. Hammâd b. Muhammed el-ensârî, (Mekke 1967), II, 410.

14 HÜSEYİN AKGÜN 60 db Saîd b. Kesîr in diğer ravisi olan el-fadl b. Dükeyn (d. 130/748 - ö. 219/834) ise müdellis olarak nitelendirilmiştir. 53 Binaenaleyh Fadl bu rivâyeti, hadisin diğer râvisi olan, yukarıda hakkında bilgi verdiğimiz Abdülvâhid b. Ziyad tan (ö. 176/792) tedlîs yoluyla almış olabilir. Çünkü bunu doğrudan Saîd den (ö / ) almış olması yaşadığı tarih itibariyle zor görünmektedir. (Bk. Şekil-IV) Bu rivâyetin de diğer ziyâdeli rivâyetler gibi, özellikle ravilerinin zabtı yönüyle problemli olduğu ortadadır. Netice olarak Ebû Hureyre den nakledilen, zayıf râvi Alâ b. Abdurrahmân b. Ya kûb el-hurakî nin, güvenilirliği hakkında ihtilaf edilen Ebû Ca fer er-râzî nin ve makbûl olarak kabul edilen Kesîr b. Ubeyd el-kureşî nin rivâyetleri, sikalık ve sağlamlıkları sabit olan; Ubeydullah b. Abdullah, Saîd b. el-müseyyeb, Zekvân, Ebû Seleme, Ziyâd b. Kays, el-a rec, Aclân, Hemmâm b. Münebbih gibi râvilerin rivâyetlerine muhalefetleri sebebiyle hadis metodolojisine göre de şâz (veya münker) kabul edilmelidir. 54 Burada rivâyetlerin birbirini takviye ettiği, dolayısıyla muhtelifu l-hadis ilmi açısından ele alınması gerektiği düşünülebilir. 55 Ancak ziyâdesiz rivâyetlerin ravilerinin kesreti ve zabt bakımından güçlü olmaları; bu rivâyetlerin mahfûz, diğerlerinin ise şâz olduğu sonucunu vermektedir Ahmed b. Salih el-mısrî (ö. 248/862) onun sika olduğunu, bununla birlikte münker hadisleri tedlîs yoluyla rivâyet ettiğini söylemiştir. (İbn Şâhin, Târîhu esmâi s-sikât, haz. Subhî es-sâmerrâî, (Kuveyt: Dârü s-selefiyye, 1984), s. 186; İbn Hacer, Tabakâtü l-müdellisîn, haz. Âsım b. Abdullah el-karyûtî, (Zerka: Mektebetü l-menâr, 1983), s. 23). Ayrıca onun tahdîs ücreti aldığı da rivâyet edilmektedir (Bkz. Hatîb, el- Kifâye, s. 155). 54 Zabt bakımından durumları iyi olmayan sadûk ve sâlih, hatta sika mertebesindeki râvilerin teferrüdü halinde ziyâdelerinin reddi için bkz. Eserî, el-akvâlu r-râcihât, s Ayrıca bkz. İbn Hacer, en-nüket alâ kitâbi İbni s-salâh, haz. Rebî b. Hâdî Umeyr, (Riyad 1984), II, Bu durumda da rivâyetlerin gücü göz önünde bulundurularak Hanefilerin ve diğer bazı âlimlerin metoduna göre ziyâdesiz rivâyetlerin tercih edilmesi veya hadisçilerin yaptığı gibi cem ve te lif yoluna gidilmesi gerekecektir. (Bkz. İsmail Lütfi Çakan, Hadislerde Görülen İhtilaflar ve Çözüm Yolları, (İstanbul: Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı, 1996), s ). Ayrıca bkz. hadisler arası tercih konusunda İbn Hacer, Nüket, II, ve Tâhir el-cezâirî, Tevcîhu n-nazar ilâ usûli l-eser, haz. Abdulfettah Ebû Ğudde, (Haleb 1995), s Bkz. İbn Hacer, Nüzhetü n-nazar fî tavdîhi Nuhbeti l-fiker, haz. Nureddin Itr, (Dimaşk 2000), s. 71. Buradaki ziyâdenin ziyâdetü s-sika olmadığını da hatırlatmak isteriz. Zira bu ziyâde en azından hüküm bakımından diğer hadislerin nefyini gerektirir. Bu durumda da ziyâde kabul edilmez (Bkz. İbn Hacer, Nüzhetü n-nazar, s (dipnot 3 ile birlikte)). Zaten şârihler de bunu bildiklerinden, sadece bazıları bunların farklı hadisler olabileceği yönünde zorlama bir te vil yoluna gitmişlerdir.

15 UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVAYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME Bu hadisler konusunda şârihlerin yorumlarına bakacak olursak, Hattâbî (ö. 388/998), yukarıda 1. rivâyet olarak verilen Ebû Hureyre rivâyetinin ihtisar edilerek nakledildiğini şu şekilde ifade etmektedir: Bu hadisin Ebû Hureyre rivâyetinin te vilinde vehim arız oldu. Daha önce anlattığımız üzere te vil edenler, bu rivâyetteki hazif ve ihtisarlardan dolayı şüpheye düştüler. Burada amaç, hadisi her yönüyle sevk etmek ve onların nasıl irtidad ettiğinin hikâyesini anlatmak değil, Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer arasında cereyan eden mürtedlerle kıtalin mübahlığı ile ilgili delilleri tartıştıkları hikâyeyi anlatmak olduğundan ihtisar ve hazif yoluna gidilmiştir. Sanki Ebû Hureyre, muhataplarının bildiğine güvenerek hikâyenin bütün veçhelerini anlatma ihtiyacı hissetmemiştir. 57 Yine Hattâbî, mevzubahis hadiste tenakuza düşüldüğü (Müslüman oldukları halde kâfir olarak isimlendirilmeleri ve mürted olarak nitelendirildikleri halde esir alınmaları suretiyle) yönündeki Râfizîlerin iddialarına bu konudaki bütün rivâyetleri ele almak suretiyle cevap vermeye çalışmaktadır. 58 Ancak Hattâbî, Râfizîlere cevap vereceğim diye farklı rivâyetler sevk ederek, Hz. Ebû Bekir in re y ve ictihadla değil nassa dayanarak savaştığı şeklinde zorlama bir sonuca ulaşmaktadır. Bunun için de Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe nin vd. Ebû Hureyre den rivâyetlerinde, Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer arasındaki münazaraya vurgu yapmak ve bunu ön plana çıkarmak gibi gerekçelerle ihtisara gidilmiş olabileceği şeklinde yorumlamaktadır. 59 Ancak bu durumda Hz. Ömer in ilgili hadisle Hz. Ebû Bekir e itirazı anlamsız hale gelmektedir. Dolayısıyla bu yorumun kabul edilmesi mümkün değildir. Zaten kendisinden sonraki şârihlerin Hattâbî nin bu hadisle ilgili diğer görüşlerine yer verdikleri halde bu görüşüne itibar etmediklerini görmekteyiz. Nevevî ise bu hadis hakkında şunları söylemektedir: Burada Hz. Ebû Bekir in istidlalinden ve Hz. Ömer in itirazından onların, İbn Ömer, Enes ve Ebû Hureyre nin rivâyet ettiklerini Rasûlullah tan almadıklarına dair bir delil vardır. Sanki bu üçü [İbn Ömer, Enes ve Ebû Hureyre] bu ziyâdeleri başka bir mecliste işitmişler gibi görünmektedir. Eğer Hz. Ömer bunu duysaydı kesinlikle muhalefet etmezdi. Eğer bu hadisle ihticâc etseydi, bu onun aleyhine bir delil db Hattâbî, Meâlimü s-sünen, (Haleb 1932), II, Geniş bilgi için bkz. Hattâbî, A lâmü l-hadîs fî şerhi Sahîhi l-buhârî, haz. Muhammed b. Sa d b. Abdurrahman, (Mekke 1988), I, Hattâbî, A lâm, I, Ancak o, daha önce bunun bir ictihad sonucu verilmiş bir karar olduğunu düşünmekteydi. Bkz. Hattâbî, Meâlimü s-sünen, II, 4, 5.

16 HÜSEYİN AKGÜN 62 db olurdu. Eğer Ebû Bekir bu ziyâdeyi işitseydi onunla ihticac eder, kıyas [namaza] ve umum-husus ilkesi [illâ bihakkihi] yoluyla hüküm vermezdi. 60 Ayrıca bu emrin kelime-i tevhide hasredilmesini Hattâbî ve Kadı Iyâz (ö. 544/1149) Ehl-i Kitâb için değil müşrikler için geçerli olduğu yönünde yorumlamışlardır. 61 İbn Hacer, kelime-i tevhidten imtina edip cizye verenler ile antlaşmalılar da bu hükme girmez mi sorusuna; ya bu hadis nesh edilmiştir, ya da kendisinden bazı hususi hükümlerin istisna edildiği umumi bir hükümdür, ya da ukâtile n-nâs daki nâs ehli kitaptan olmayan müşrikler şeklinde tahsis edilir şeklinde cevap vermektedir. 62 Ahmet Keleş e göre ise bu hadisler Muâz hadisiyle de çelişmektedir. O, Bu hadiste açıkça görüleceği gibi, ne namaz kılmama, ne de zekât vermeme durumunda, onlar ile savaşmak gibi bir emir söz konusu edilmemektedir. 63 demekte ve hadis hakkında şu hükme varmaktadır: Hz. Peygamber in insanlar ile savaşmakla emrolunmasını anlatan rivâyetlerden, Lâ ilâhe illallah deyinceye kadar şeklinde nakledilenlerin dışındaki rivâyetlerde idrâc olduğu kanaatindeyiz. Özellikle Raşit Halifelerin uygulamalarını Sünnet olarak kabul etme eğiliminden sonra, bu tür idrâcların hadis literatürümüzde çoğaldığını söylemek mümkündür. 64 İbn Ömer Rivâyetleri: Bu hadisin Sahîhayn da yer alan İbn Ömer rivâyetleri namaz kılıncaya ve zekât verinceye kadar ziyâdeleriyle dikkat çekmektedir. 60 Ebû Zekeriyyâ Muhyiddîn en-nevevî, el-minhâc fî şerhi Sahîhi Müslim b. Haccâc, (Beyrut, 1972), I, 285; İbn Hacer, Feth, XVI, 155; Bedreddin el-aynî, Umdetü l-kârî şerhi Sahîhi l-buhârî, (Beyrut t.y.), I, 490. Bu durum Schacht ın e-silentio delilini çağrıştırmaktadır. Onun e-silentio tanımı şöyledir: Bir hadisin belirli bir dönemde mevcut olmadığını ispatlamanın en iyi yolu, eğer var olsaydı, kendisine başvurmanın zorunluluk arz edeceği bir tartışmada hukukî bir delil olarak kullanılmadığını göstermektir.. Ancak Schacht bu metodunda rivâyetleri değil, eserleri esas almaktadır. Bkz. Harald Motzki, İsnad ve Metin Bağlamında Hadis Tarihlendirme Metotları, çev. Bekir Kuzudişli, (İstanbul: İz Yayıncılık, 2011), s. 79 (Schacht, The Origins of Muhammadan Jurisprudence, s. 140 den naklen). 61 Nevevî, Şerhu Müslim, I, Bkz. İbn Hacer, Feth, I, Buna ilaveten üç farklı tevile daha gitmektedir. 63 Keleş, Savaşmakla Emrolundum, s Keleş, Savaşmakla Emrolundum, s. 54. Burada Ahmet Keleş, İbn Ömer in rivâyetini babasına isnat ettiğini iddia etmektedir. Hemen belirtelim ki böyle bir isnâda biz rastlayamadık.

17 UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVAYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME Rivâyetin metni şöyledir: ق ال ر س ول ا لل -صلى هللا عليه وسلم- أ م ر ت أ ن أ ق ات ل الن اس ح ت ي ش ه د وا أ ن ل إ ل ه إ ل ا لل و أ ن م م ادا ر س ول ا لل و ي ق يم وا الص ل ة و ي ؤ ت وا الز ك اة ف إ ذ ا ف ع ل وا ع ص م وا م ن د م اء ه م و أ م و ا ل م إ ل ب ق ه ا و ح س اب ه م ع ل ى ا لل. Rasûlullah (s) dedi ki: İnsanlarla Lâ ilâhe illallah Muhammedün Rasûlullah deyip, namaz kılıp, zekât verinceye kadar savaşmakla emrolundum. Eğer bunu yaparlarsa kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. Ancak onun (malın ve kanın) hakkı hariç. Onların (gizli kalan) hesapları ise Allah a aittir. 65 Hadisin bu varyantının bütün rivâyetlerini göz önünde bulundurduğumuzda, râvilerinin Şu be b. el-haccâc a kadar ortak olduğunu görmekteyiz. (Bk. Şekil-V) Şu be den ise üç râvi nakletmekte, ancak bunlardan Osman b. Vâkıd rivâyeti munkatı bir rivâyettir. Diğer iki râvisi olan Abdülmelik in rivâyetini Müslim, Ebû Ravh ın rivâyetini ise Buhârî Sahîh lerine almışlardır. db 63 İbn Hacer, rivâyetin garabetine rağmen Şeyhayn ın hadisin sıhhatinde ittifak ettiklerini söylemektedir. O, Vâkıd ın babasından onun da dedesinden rivâyet etmesinin nadirattan olduğunu belirtmektedir. Ayrıca İbn Hacer, Ahmed in Müsned inin hacmine rağmen 65 Buhârî, İman, 15 (25); Müslim, İman, 8 (36). Metin Müslim indir. Buhârî metninde illa bi hakkihâ yerine illa bihakki l-islâm lafzı kullanılmıştır. Bu ziyâde diğer rivayetlerin hiç birinde yoktur, ancak sadece Ebû Ravh ın rivâyetinde vardır. Dolayısıyla söz konusu ziyâdenin getirilmesi, yorumun hadisleşmesine bir örnektir diyebiliriz. Bkz. bu konuda Yusuf Suiçmez, Hadisin Güncelleştirilmesi ve Yorumun Hadisleşmesi, Hadis Tetkikleri Dergisi, VII/2 (2009), s

18 HÜSEYİN AKGÜN 64 db bu hadisi içermemesine de dikkat çekmektedir. 66 Yine o; bir topluluğun, eğer bu hadis İbn Ömer tarafından bilinseydi, 67 zekât vermeyenler konusundaki tartışmada babası Hz. Ebû Bekir e karşı bununla istidlal eder, Hz. Ebû Bekir de Hz. Ömer in delil olarak öne sürdüğü hadisi kabul eder ve kıyas yoluna gitmezdi gerekçesiyle bu hadisi sahîh görmediklerini nakletmektedir. 68 İbn Hacer bunlara şu şekilde cevap vermektedir: O esnada mezkûr hadis İbn Ömer in hatırına gelmemiş olabilir. Hatırında olsa bile mezkûr münazarada hazır bulunmamış olabilir. Bu, ikisine daha sonra söylemiş olabileceği ihtimaline de mani değildir. Ayrıca Hz. Ebû Bekir sadece kıyasla delil getirmemiştir, bilakis onun (s) hadisteki illâ bi hakki l- İslâm sözünden de bu hükme varmıştır. Hz. Ebû Bekir Zekât ise İslam ın hakkıdır demiştir. Bir de İbn Ömer bu hadisti rivayette tek kalmamıştır. Ebû Hureyre de namaz ve zekât ziyâdesiyle rivâyet etmektedir. Ayrıca bu kıssada sünnetin bazı büyük sahabîlere gizli kalabileceğine dair delil de bulunmaktadır. 69 Şimdi mezkûr rivâyetin anahtar râvilerinin durumlarını ele almak istiyoruz. Bunlardan ilki Buhârî nin râvisi Ebû Ravh Haramî b. Umâre dir (ö. 201/817). 70 Yahya b. Maîn, 71 Ebû Hâtim 72 ve Ukaylî, onun sadûk 73 olduğunu belirtmektedirler. Ukaylî, Ahmed b. Hanbel in Haramî b. Umâre de gaflet bulunduğu, Şu be den münker hadisler rivâyet ettiği yönündeki görüşlerini nakletmektedir. 74 Kutluboğa (ö. 879/1474) ise, Ukaylî nin onu gafleti dolayısıyla zayıf râviler arasında zikretmesini haklı bulmaktadır İbn Ömer in bu rivâyetinin ilk olarak Buhârî nin Târihü l-kebîr inde yer aldığını görmekteyiz. Abdullah b. Muhammed el-müsnedî (ö. 229/844) ise ilk rivâyet edendir. 67 Ancak İbn Ömer in hadisi bilmesi babasının da bilmesini gerektirmez. 68 Bkz. İbn Hacer, Feth, I, Bkz. İbn Hacer, Feth, I, 144. Bkz. ayrıca Aynî, Umde, I, Görüldüğü gibi İbn Hacer de Hattâbî nin yaptığı gibi Hz. Ebû Bekir in eylemini bir nassa dayandırmaya çalışmaktadır. Bununla birlikte onun bu konuda Hattâbî den daha isabetli bir yorumda bulunduğunu söyleyebiliriz. 70 Buhârî bu rivâyeti Ebû Ravh dan, el-müsnedî (ö. 229/844) aracılığıyla almıştır. el- Müsnedî bu hadisi sadece Ebû Ravh dan almamıştır, aynı zamanda Ebû Hureyre nin ziyâdeli rivâyetindeki râvi Fadl b. Dükeyn den de aldığı rivâyet edilmektedir. (Ebû Abdullah Muhammed b. Nasr el-mervezî, Ta zimü kadri s-salât, haz. Abdurrahman b. Abdulcabbar el-ferîvâî, (Medine 1406), I, 92) 71 İbn Maîn, Târîh, s İbn Ebî Hâtim, Cerh, III, Burada sadûk zayıf râvi anlamında kullanılmıştır. Bkz. Yücel, Tenkit Terimleri, s Ukaylî, Duafâ, I, 270. Ayrıca bkz. İbn Hacer, Tehzîb, II, Kutluboğa, İkmâl, IV, 38.

19 UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVAYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME İkinci râvimiz Müslim in râvisi olan Abdülmelik b. Sabbâh el- Basrî (ö. 200/816) dir. Ebû Hâtim e göre o salihtir. 76 el-halîlî (ö. 446/1054) onun sirkatü l-hadis olmakla itham edildiğini söylemektedir. 77 Ayrıca Abdülmelik ten rivâyetin tek râvisi olan Mâlik b. Abdülvâhid (ö. 230/845) sika olmakla birlikte, İbn Hibbân onun garîb rivâyetleri olduğunu belirtmektedir. 78 Müslim in Sahîh inde Abdülmelik in sadece dört rivâyeti vardır ve dördü de mütâbaât veya şevâhid türündendir. 79 Ayrıca diğer Kütüb-ü tis a musanniflerinde ve Buhârî öncesi hiçbir eserde bu Abdullah b. Ömer rivâyetinin olmaması da dikkat çekicidir. İlginç olan başka bir husus ise Şu be nin değişik öğrencileri onun Vâkıd tan aldığı diğer hadislerini rivâyet ettikleri halde, Abdülmelik ve Ebû Ravh ın bu rivâyetini hiçbiri rivâyet etmediği gibi, bu ikisinin Şu be-vâkıd tan başka hiçbir rivâyetlerinin olmamasıdır. 80 Bu ziyâdenin Abdullah b. Ömer e aidiyeti konusunda tereddüt etmemize sebep olan diğer bir durumsa, bizzat kendisine başka bir bağlamda Müslümanlarla savaşmak konusunda bir soru sorulduğunda cevaben Ben Lâ ilâhe illallah diyenlerle savaşmayı çirkin bulurum demesidir. 81 Burada Buhârî ve Müslim in bu rivâyeti niçin eserlerine aldıkları sorusu aklımıza gelebilir. Buhârî nin bu garîb rivâyeti eserine almasının sebebi, amelin imandan bir cüz olduğu hususundaki düşüncesini destekleyici, şâhid niteliğinde 82 bir delil olması gibi gö- db İbn Ebî Hâtim, Cerh, V, 354; İbn Hacer, Tehzîb, VI, Halîlî, İrşâd, I, 280; Kutluboğa, İkmâl, VIII, 317. Ancak İbn Hacer bunun başka bir râvi olabileceğini düşünmektedir. O, gerekçe olarak da el-halîlî nin (ö. 446/1054), Abdülmelik in Malik ten rivâyetinin bulunduğunu söylemesine karşılık, onun Malik ten rivâyetinin bulunmadığını ileri sürmektedir. (İbn Hacer, Tehzîb, VI, 354) Ancak Malik ten rivâyeti olan başka bir Abdülmelik b. Sabbah da bilinmemektedir. Dolayısıyla bizzat el-halîlî veya eserinin râvilerinden birisinin, ravâ anhü ifadesini ravâ an şeklinde yanlış zabt etmesi (tashîf) neticesinde öğrencisi olan Mâlik (b. Abdülvâhid) in, hocası olduğu zannına sebep olmuştur. 78 İbn Hibbân, Sikât, IX, Bkz. Müslim in Sahîh inin Mukaddime sine. Ayrıca araştırmamıza göre, Vâkıd ın Müslim de dört rivâyeti vardır ve dördü de mutâbaât cinsindendir. 80 Tespit edebildiğimiz kadarıyla bu hadis dışında değişik râvilerin bu isnâdla rivâyet ettiği sekiz hadis vardır. 81 Ebû Ali Abdülcebbar b. Abdullah el-havlânî, Târîhu Dâriyâ, (Dimaşk 1950), I, 78; Ebû Nuaym el-isbahânî, Hılyetü l-evliyâ ve tabakatü l-asfiyâ, (Beyrut 1409), I, Buhârî nin ta n edilmiş râvilerin rivâyetlerini şevâhid ve mütâbaât için kullandığı bilinmektedir. Bkz. İbn Hacer, Feth, VII, 616; Lisânü l-mîzân, haz. Abdülfettah Ebu Ğudde, (Beyrut: Dâru l-beşâiri l-islâmiyye, 2002), VI, 439. İbn Hacer bunlara makrûnen bi gayrihî de demektedir.

20 HÜSEYİN AKGÜN 66 db rünmektedir. Bunun için rivâyete sadece Kitâbü l-îmân ana başlığı altında yer vermiştir. 83 Müslim e gelirsek, daha önce belirttiğimiz gibi, o da bu rivâyeti Ebû Hureyre ve Câbir rivâyetlerinden sonra şâhid olarak nakletmektedir. Onun bu tür hadislerde asıllar gibi en üst derecede sıhhat (zabt) şartı aranmadığı ise malumdur. İbn Receb el-hanbelî (ö. 795/1393), rivâyetteki bu ziyâde problemine işaret ederek; Hz. Peygamber İslam a girmek isteyenlerde sadece kelime-i şehadet şartı aramıştır. Zira bununla masun olur ve bu onu Müslüman yapar. Nitekim Rasûlullah, Üsâme b. Zeyd in kelime-i tevhidi söyleyen birisini öldürmesine şiddetle karşı çıkmıştır. 84 Hz. Peygamber, Müslüman olmak isteyene namaz ve zekâtı şart koşmamıştır 85 demiştir. O, bu konuda şunları da söylemektedir: Kim şehadet getirirse Müslüman olur ve canına zarar verilmez. Eğer namaz kılar, zekât verir ve şeriatın diğer emirlerini yerine getirirse, Müslümanın lehine veya eğer bu erkândan birisini ihlal ederse aleyhine olan her şeyi hak eder. Eğer cemaat olarak ihlal olursa onlarla savaşılır. Bazıları kâfirlerle şehadetle beraber namaz kılıncaya ve zekât verinceye kadar savaşılacağını zannetmişlerdir. Ancak kâfirlerle kıtal konusunda siyer-i nebi bize bunun aksini göstermektedir. 86 O, peşi sıra şu hadisi de delil olarak sunmaktadır: و ق ال :"ام ش و ل ت ل ت ف ت ح ت ي ف ت ح هللا ع ل ي ك " ق ال ف س ار ع ل ي ش ي ئاا ث و ق ف و ل ي ل ت ف ت ف ص ر خ : ي ا ر س ول هللا ع ل ى م اذ ا أ ق ات ل الن اس ق ال : "ق ات ل ه م ح ت ي ش ه د وا أ ن ل إ ل ه إ ل هللا و أ ن م م ادا ر س ول هللا ف إ ذ ا ف ع ل وا ذ ل ك ف ق د م ن ع وا م ن ك د م اء ه م و أ م و ا ل م إ ل ب ق ه ا و ح س اب ه م ع ل ى هللا " Ve (Rasûlullah) dedi ki: Allah sana fethi nasip edinceye kadar yürü ve arkana bakma!. (Râvi) dedi ki: Hz. Ali bir miktar yürüdükten sonra durdu ve yönünü dönmeksizin şöyle seslendi: Yâ Rasûlullah! İnsanlarla ne üzere savaşacağım? Rasûlullah cevaben Onlarla Lâ ilâhe illallah Muhammedün Rasûlullah deyinceye kadar savaş. Eğer bunu yaparlarsa, senden kanlarını ve mallarını 83 Buhârî nin buradaki gayesi şârihlerin de ifade ettiği gibi amel-iman ilişkisini ortaya koymaktır. 84 Buhârî, Meğâzî, 43 (4269). 85 İbn Receb el-hanbelî, Camiül-ulûm ve l-hikem fî şerhi hamsîne hadîsen min cevâmii lkelîm, haz. Şuayb Arnaût, (Beyrut: Dârü s-selâm, 2001), I, İbn Receb, Camiül-ulûm, I, 230.

21 UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVAYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME korumuş olurlar. Ancak onun (malın ve kanın) hakkı hariç. Onların (gizli kalan) hesapları ise Allah a aittir. demiştir. 87 Netice olarak İbn Receb in de farkına vardığı gibi bu rivâyetin yukarıda ortaya koyduğumuz sebeplerden dolayı illetli olduğunu düşünmekteyiz. 88 Enes b. Mâlik Rivâyetleri: Hadisin metni şöyledir: ق ال ر س ول هللا صلى هللا عليه وسلم : "أ م ر ت أ ن أ ق ات ل الن اس ح ت ي ق ول وا ل إ ل ه إ ل ا لل ف إ ذ ا ق ال وه ا و ص ل و ا ص ل ت ن ا و اس ت ق ب ل وا ق ب ل ت ن ا و ذ ب وا ذ ب يح ت ن ا ف ق د ح ر م ت ع ل ي ن ا د م اؤ ه م و أ م و ا ل م إ ل ب ق ه ا و ح س اب ه م ع ل ى هللا " Rasûlullah (s) dedi ki: İnsanlarla Lâ ilâhe illallah deyinceye kadar savaşmakla emrolundum. Eğer bunu derler, kıldığımız namazı kılarlar, kıblemize yönelirler ve kestiğimizden keserlerse, kanları ve malları bize haram olur. Ancak onun (malın ve kanın) hakkı hariç. Onların (gizli kalan) hesapları ise Allah a aittir. 89 Görüldüğü üzere bu hadisin Enes ten gelen rivâyetleri İbn Ömer rivâyetinden daha farklı bir ziyâde içermektedir. Binaenaleyh bunun aynı hadisin hatalı bir rivâyeti olduğu düşünülebileceği gibi, tamamen ayrı bir hadis olduğu da düşünülebilir. 90 Ancak her iki durumda da hadisin içerdiği hükmün diğerleriyle çelişmesi sebebiyle problem ortadan kalkmış olmaz. db Bkz. Müslim, Fadailu s-sahâbe, 4 (2405); İbn Hibbân, Sahîhu İbn Hibbân bi tertibi İbn Belbân, haz. Şuayb Arnaût, (Beyrut 1993), XV, 380. Ancak Ebû Hureyre ye nispet edilen bu rivâyetten kital kısmı olmaksızın, onları İslâm davet et şeklindeki Sehl b. Sa d rivâyetinin daha sağlam olduğunu düşünmekteyiz. Zira bu hadis Ehl-i Kitâb tan olan Hayber halkıyla ilgilidir. Dolayısıyla onların önce İslâm a davet edilmiş olması daha güçlü bir ihtimaldir. Bu sebeple olsa gerek Buhârî Sahîh inde sadece bu varyantını nakletmiştir. (Bkz. Buhârî, Meğâzî, 39 (4210); Müslim, Fadailu s-sahâbe, 4 (2406) 88 Hadisteki illetin kaynağı, Tevbe sûresi 5. ayetten etkilenme veya Hz. Ebû Bekir in sözüyle karıştırma (idrâc) olabilir. 89 Buhârî, Salât, 28 (392). 90 Hatta biz burada iki farklı hadisin birbiriyle karışmış olabileceğini düşünmekteyiz.

22 HÜSEYİN AKGÜN 68 db Enes rivâyeti, Humeyd et-tavîl den (ö. 142/759) ve Meymûn b. Siyâh el-basrî (ö. ~120/738) kanalıyla nakledilmektedir. 91 İbn Ebî Hâtim in (ö. 327/939) bildirdiğine göre, bu hadisi üç kişi (İbnü l- Mübarek (ö. 181/797), Yahya b. Eyyûb (ö. 168/785) ve İbn Sümey (ö. 204/820)) (merfû olarak) isnâd etmiştir. 92 (Bk. Şekil-VI) Humeyd et-tavîl in sika olduğu kabul edilmekle birlikte müdellis olduğu söylenmiştir. Nitekim onun Enes ten rivâyetlerinde tedlîs şüphesi vardır. 93 Bu bilgiler ışığında ilgili rivâyetimize dönecek olursak, Ali b. el- Medînî (senette) vehimden şüphelendiğini, doğrusunun Humeyd- Hasan el-basrî den 94 mürsel olarak rivâyet edilmiş olabileceğini söylemiştir. Dârekutnî (ö. 385/995) ise buna itiraz ederek doğrusunun mevkuf şeklindeki rivâyetin olduğunu savunmuştur. 95 Buhârî de ise bu rivâyetin Meymûn dan alındığı açıkça görülmektedir. (Bk. Şekil-VII) O, önce Mansur b. Sa d ın Meymûn dan şu rivâyetini vermiştir: ح د ث ن ا ع م ر و ب ن ع ب اس ق ال : ح د ث ن ا اب ن ال م ه د ي ق ال : ح د ث ن ا م ن ص ور ب ن س ع د ع ن م ي م ون ب ن س ي اه ع ن أ ن س ب ن م ال ك ق ال : ق ال ر س ول هللا صلى هللا عليه وسلم : م ن ص ل ى ص ل ت ن ا و اس ت ق ب ل ق ب ل ت ن ا و أ ك ل ذ ب يح ت ن ا ف ذ ل ك ال م س ل م ال ذ ي ل ه ذ م ة هللا و ذ م ة ر س ول ه ف ل ت ف ر وا ا لل ف ذ م ت ه. Enes b. Mâlik ten şöyle dediğini rivayet etti: Rasûlullah (s) dedi ki: Her kim ki bizim namazımızı kılar, kıblemize döner ve kestiğimizden yerse, işte Allah ın ve Rasûlü nün zimmeti (koruması) 91 Buhârî, Salât, 28 ( ). 92 İbn Ebî Hâtim, İlel, V, İbn Hacer; Tabakâtü l-müdellisîn, s Nitekim bu rivâyeti Hallâl ona nispet etmiştir (Bkz. Hallâl, Sünne, V, 20). 95 Dârekutnî, İlel, XII,

23 UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVAYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME altındaki Müslüman budur. Allah a zimmeti (koruması) hususunda hıyanet etmeyin. 96 Daha sonra ise, Humeyd in Meymûn a soru sorarak bu rivâyeti ondan aldığını şu şekilde göstermiştir: و ق ال ع ل ي ب ن ع ب د هللا ح د ث ن ا خ ال د ب ن ا ل ار ث ق ال : ح د ث ن ا ح ي د ق ال س أ ل م ي م ون ب ن س ي اه أ ن س ب ن م ال ك ق ال ي ا أ ب ا ح ز ة م ا ي ر م د م ال ع ب د و م ال ه ف ق ال م ن ش ه د أ ن ل إ ل ه إ ل ا لل و اس ت ق ب ل ق ب ل ت ن ا و ص ل ى ص ل ت ن ا و أ ك ل ذ ب يح ت ن ا ف ه و ال م س ل م ل ه م ا ل ل م س ل م و ع ل ي ه م ا ع ل ى ال م س ل م. Humeyd dedi ki: Meymûn b. Siyâh, Enes b. Mâlik e Ey Ebâ Hamza! Kulun kanını ve malını haram kılan şey nedir? diye soru sordu. Enes cevaben: Kim lâ ilâhe illallah der, kıblemize döner, namazımızı kılar ve kestiğimizden yerse, işte o Müslüman dır. Artık Müslümanın lehine olan, onun da lehine; aleyhine olan, onun da aleyhinedir. dedi. 97 Kanaatimize göre Humeyd veya kendinden sonra gelen bir râvi men sallâ rivâyetini umirtu rivâyeti ile karıştırıp iki rivâyeti birleştirmiş 98 gibi görünmektedir: ح د ث ن ا ن ع ي م ق ال : ح د ث ن ا اب ن ال م ب ار ك ع ن ح ي د الط و يل ع ن أ ن س ب ن م ال ك ق ال : ق ال ر س ول هللا صلى هللا عليه وسلم : أ م ر ت أ ن أ ق ات ل الن اس ح ت ي ق ول وا ل إ ل ه إ ل ا لل ف إ ذ ا ق ال وه ا و ص ل و ا ص ل ت ن ا 99 و اس ت ق ب ل وا ق ب ل ت ن ا و ذ ب وا ذ ب يح ت ن ا ف ق د ح ر م ت ع ل ي ن ا د م اؤ ه م و أ م و ا ل م إ ل ب ق ه ا و ح س اب ه م ع ل ى هللا. db 69 Rasûlullah dedi ki: İnsanlarla lâ ilâhe illallah deyinceye kadar savaşmakla emrolundum. Eğer bunu derler namazımızı kılar, kıblemize döner, kestiğimizden keserlerse, artık onların kanları ve malları bize haram olmuştur, ancak onun (malın ve kanın) hakkı müstesnadır. Onların (gizli kalan) hesapları ise Allah a aittir. 96 Buhârî, Salât, 28 (391); Nesâî, İman, 47 (4997). 97 Buhârî, Salât, 28 (393); Nesâî, Tahrîmu d-dem, 37 (3968). 98 İbn Hacer böyle rivayetleri, eğer râvi her iki hadise sahip olduğu halde hadislerin metinlerini birleştirerek bir tek hadis gibi rivâyet ediyorsa müdrecü l-isnâd ın bir çeşidi olarak kabul etmektedir. Bkz. İbn Hacer, Nüzhe, s Buhârî, Salât, 28 (392); Ebû Dâvud, Cihad, 104 (2641); Nesâî, İman, 47 (5003).

24 HÜSEYİN AKGÜN 70 db Ebû Bekir el-ismâîlî nin (ö. 371/982), burada Humeyd in tedlîste bulunduğu iddiasına İbn Hacer itiraz etse de, 100 bunun dışında bir idrâc problemi ile karşı karşıya olduğumuzu da söyleyebiliriz. 101 Ayrıca hadisin ziyâdesine kaynaklık ettiğini düşündüğümüz Meymûn b. Siyâh değişik âlimler tarafından cerh edilmiştir. Onun hakkında Yahya b. Maîn 102 ve İbn Şâhîn (ö. 385/995) 103 zayıf, Ebû Dâvûd (ö. 275/888) aradığın gibi kuvvetli değildir 104 hükmünü vermektedirler. İbn Adî (ö. 365/976) ise, Meymûn un zabt sorunun olduğunu belirtmektedir. 105 İbn Hibbân onun sika olduğunu kabul etmekle birlikte, meşhurlardan münker rivâyetleriyle teferrüd eder, bu durumda kendisiyle ihticâc etmek hoşuma gitmez demektedir. 106 Ebû Hâtim de onun sika olduğunu söylemektedir Bkz. İbn Hacer, Feth, II, 115. el-ismâîlî (ö. 371/981) bu rivâyeti eleştirerek, Humeyd in bunu Meymûn b. Siyâh dan, onun da Enes den işittiğini ve Yahya b. Eyyûb un haddesena Humeyd-haddesena Enes şeklindeki rivâyetiyle ihticâc edilemeyeceğini belirtmiştir. Zira ona göre Mısırlılar ve Şamlılar isnâdı sema ile muttasıl olmadığı halde rivâyetlerinde tahdis lafızlarını kullanmışlardır. Daha sonra el-ismâîlî, Humeyd in Meymûn dan rivâyetini buna delil olarak göstermektedir. Bkz. İbn Receb, Fethu l-bârî, haz. Ebû Muâz Târık b. Avdullah, (Demmâm 1422), II, İbn Ebî Şeybe nin (ö. 235/850), Ma mer-ibn Mübarek-Humeyd-Enes tarikiyle rivâyet ettiği hadisin ulaşabildiğimiz en eski versiyonu umirtu hadisinin ziyâdesiz formatındadır (İbn Ebî Şeybe, el-musannef, haz. Kemal Yusuf el-hût, (Riyad 1409), VI, 482). Bu da bizde idrâcın Humeyd sonrası bir râvi kaynaklı olabileceği intibaını uyandırsa da bu rivâyette ihtisar veya bir zabt sorunu olabilir. Zira Humeyd ten çok sayıda râvi bu hadisi ziyâdeli şekliyle rivâyet etmektedirler. 102 İbn Maîn, Târîh, IV, 105; İbn Ebî Hâtim, Cerh, VIII, İbn Şâhîn, Târihu esmâi d-duafâ ve l-kezzâbîn, haz. Abdurrahim Muhammed Ahmed el-kaşkarî, (y.y. 1989), s İbn Hacer, Tehzîb, X, İbn Adî, Kâmil, VI, İbn Hibbân, Mecrûhin, III, 6. İbn Hibbân, diğer bir eserinde ise onun hakkında yuhtiu ve yuhâlifu (hata ve muhalefet etmektedir) demektedir. Bkz. İbn Hibbân, Sikât, VII, 472.

25 UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVAYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME Buhârî, Meymûn un sadece bu hadisini eserine almıştır. Müslim ise onun hiçbir hadisini rivâyet etmemiştir. 108 İbn Receb el-hanbelî; Ali b. el-medînî (ö. 234/849), Dârekutnî ve el-ismâîlî (ö. 371/982) ile aynı görüşte olup rivâyetin aslının mevkûf olduğunu belirtmektedir. Ebû Hâtim de bunu sadece üç kişinin müsned olarak rivâyet ettiğini söylemektedir: Yahya, İbn Sümey ve İbn Mübârek. 109 Bu hadis ( men sallâ formuyla) en eski kaynaklarda Hasan Basrî den (ö. 110/728) rivâyet edilmiştir. 110 Bu durum Meymûn b. Siyâh ın (veya Humeyd in) kaynağının Hasan olabileceği ihtimalini akla getirmektedir. Nitekim Ali b. el-medînî de buna işaret etmekte ve mevzubahis rivâyetin doğrusunun Humeyd an Hasan şeklinde olabileceğini belirtmektedir. 111 Hasan ın rivâyetine göre, Hz. Peygamber in bu sözleri Yemen halkına yazdığı davet mektubunda da geçmektedir. Ancak bu rivâyet dışındaki bazı rivâyetlerde bu formun diğer bazı davet mektuplarında da kullanıldığı ile ilgili farklı rivâyetlere rastlamaktayız. Mesela Rasûlullah ın Bahreyn hükümdarı Münzir b. Sâva ya yazdığı mektubunda da bu ifade yer almaktadır. 112 Bir rivâyete göre Kisra ya aynı sözleri içeren bir mektup yollanmıştır. 113 Bütün mektupların sonuna kim bundan yüz çevirirse onlara cizye vardır hükmü db İbn Ebî Hâtim, Cerh, VIII, 233. Ayrıca bkz. İbn Hacer, Hedyü s-sâri mukaddimetu Fethi l-bârî bi-şerhi Sahîhi l-buhârî, haz. Muhibbüddin el-hatîb, (Beyrut t.y.), s Müslim, Humeyd in rivâyetlerini eserine aldığı halde, muhtemelen o da bu hadisi Meymûn kaynaklı olarak gördüğü için almamıştır. 109 Bkz. İbn Receb, Feth, II, Abdürrezzâk, el-musannef, haz. Habiburrahman el-a zamî, Beyrut 1983, XI, 129; İbn Ebi Şeybe, Musannef, VI, 428; el-belâzürî, Fütûhu l-büldân, (Beyrut 1988), I, 76. Hasan mevzubahis hadisi Rasûlullah a ref ederek bununla hüküm vermektedir. (Bkz. Ebû Bekir Muhammed b. Halef ed-dabbî, Ahbâru l-kudât, haz. Abdüzlaziz Mustafa el-merâğî, (Kahire 1947), I, 337.) 111 Dârekutnî, İlel, XII, 60. Bu rivâyetlerin Ebû Hureyre ye isnâd edildiği rivâyetler de vardır (Taberânî, Müsnedü Şamiyyîn, III, 311; Dârekutnî, Min hadîsi Ebî Tâhir Muhammed b. Ahmed b. Abdullah ez-zühlî, haz. Hamdi Abdülmecid es-selefî, (Kuveyt 1406), s. 34). Abdullah b. Mesud dan (Taberânî, el-mucemü l-kebîr, haz. Hamdi b. Abdülmecid es-selefî, (Kahire t.y.), X, 152) ve Urve b. Zübeyr den (Ebû Ubeyd el- Kâsım b. es-sellâm, Emvâl, haz. Halil Muhammed Hirâş, (Beyrut t.y.), s. 28) rivâyet edilen Münzir b. Sâva ya gönderilen mektubun lafzı da bu şekildedir. 112 Ebû Yûsuf, Kitabü l-harâc, (Kahire 1382), s. 179; İbn Sellâm, Emvâl, s. 28; Belâzürî, Fütûh, I, 76; Muhammed b. Cerîr et-taberî, Târîhu t-taberî, (Beyrut 1387), II, el-hatîb el-bağdâdî, Târîhu Bağdâd, haz. Beşşâr Avvâd Ma rûf, (Beyrut 2002), I, 457. Halid b. Velid in de bu sözleri içeren bir mektubu Farisilere yazdığı da rivâyet edilmektedir (Vâkıdî, Kitâbu r-ridde, s. 225). Yine Ömer b. Abülaziz den de benzer bir mektup rivâyet edilmektedir (İbn Sellâm, Emvâl, s. 60).

26 HÜSEYİN AKGÜN ilave edilmiştir. Bundan da anlaşılıyor ki mukâtele emri ya Ehl-i Kitâb ve Mecusileri kapsamamaktadır 114 ya da nesh edilmiştir. 115 Kasım b. Sellâm (ö. 224/839) en-nas kavramını bütün insanlar olarak kabul etmekle birlikte, bu hadislerin cizye ayetinden önce söylendiğini, dolayısıyla Ehl-i Kitâb ve Mecûsiler için nesh olunduğunu kabul etmektedir. 116 Netice olarak Enes rivâyetinin diğer ziyâdeli hadislerden farklı olarak başka bir hadisin yanlış rivâyeti sonucu ortaya çıkmış olduğunu düşünmekteyiz. Bu rivâyet ayrıca zayıf bir râvi olan İmrân el-kattân dan (ö. 165/782) 117 da rivâyet edilmiştir: 118 (Bk. Şekil-VIII) 72 db ع ن أ ن س ب ن م ال ك ق ال : ل م ا ت و ف ر س ول ا لل ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ار ت د ت ال ع ر ب ق ال ع م ر : ي ا أ ب ا ب ك ر ك ي ف ت ق ات ل ال ع ر ب ف ق ال أ ب و ب ك ر ر ض ي ا لل ع ن ه : إ ن ا ق ال ر س ول ا لل ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م :»أ م ر ت أ ن أ ق ات ل الن اس ح ت ي ش ه د وا أ ن ل إ ل ه إ ل ا لل و أ ن ر س ول ا لل و ي ق يم وا الص ل ة و ي ؤ ت وا الز ك اة «و ا لل ل و م ن ع و ن ع ن اقاا م ا ك ان وا ي ع ط ون ر س ول ا لل ص ل ى هللا ع ل ي ه و س ل م ل ق ات ل ت ه م ع ل ي ه ق ال ع م ر ر ض ي ا لل ع ن ه :»ف ل م ا ر أ ي ت ر أ ي أ ب ب ك ر ق د ش ر ح ع ل م ت أ ن ه ا ل ق «ق ال أ ب و ع ب د الر ح ن :»ع م ر ان ال ق ط ان ل ي س ب ال ق و ي ف ا ل د يث و ه ذ ا ا ل د يث خ ط أ و ال ذ ي ق ب ل ه الص و اب ح د يث الز ه ر ي ع ن ع ب ي د ا لل ب ن ع ب د ا لل ب ن ع ت ب ة ع ن أ ب ه ر ي ر ة «Enes b. Mâlik dedi ki: Rasûlullah vefat ettiğinde Araplar (dan bazıları) dinden döndüler. Ömer dedi ki: Ey Ebû Bekir Araplarla nasıl savaşırsın? Ebû Bekir (ra) buna cevaben: Rasûlullah (s) şöyle demiştir: İnsanlarla Allah tan başka ilah olmadığına ve benim Allah ın Rasûlü olduğuma şehadet edinceye, namaz kılıp, zekât verinceye kadar savaşmakla emrolundum. Vallahi eğer Rasûlullah a (s) verdikleri bir yuları bana vermeseler bunun için onlarla savaşırım. dedi. Hz. Ömer (ra) dedi ki: Vallahi ben Allah ın Ebû 114 Bu durumda hadisteki en-nâs ın müşriklere işaret ettiği sonucuna varacağız. Humeyd et-tavîl in bazı rivâyetlerinde de bu yoruma gidilmiştir. Zira bu rivâyetlerde, en-nâs yerine müşrikîne lafzıyla rivâyette bulunulmuştur. Bkz. Ebû Dâvûd, Cihad, 104 (2642); Nesâî, Tahrîmü d-dem, 1 (3966) 115 Bkz. İbn Sellâm, Emvâl, s ; Ebû Ahmed Humeyd b. Mahled İbn Zencûye, Kitâbü l-emvâl, haz. Şakir Zîb Feyyâz, (Riyad 1986), s İbn Sellâm, Emvâl, s Hakkında ihtilaf edilmiştir. Ancak tevsik edenler dahi hatalı rivâyetlerde bulunduğunu belirtmişlerdir. Bkz. İbn Hacer, Tehzîb, VIII, İbn Huzeyme, Sahîh, IV, 7; Hâkim, Müstedrek, I, 544. Hâkim, Şeyhân ın bu rivâyeti tahric etmemelerini tenkit etmektedir. Belli ki Şeyhân ın fark ettiği illeti Hâkim fark edememiştir.

27 UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVAYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME Bekir in kalbine savaşma yönünde bir genişlik verdiğini gördüm ve onun doğru yolda olduğuna kanaat getirdim. Ebu Abdurrahman (en-nesâî) dedi ki: İmrân b. el-kattân hadiste o kadar da kuvvetli değil dir. Ayrıca bu hadis hatalıdır. Doğrusu bir önceki, Zührî nin, Ubeydullah tan, onun da Ebû Hureyre den rivayet ettiği 119 hadistir. Bu rivâyet, sanki madem bu ziyâdeli rivâyet vardı da Hz. Ebû Bekir niçin bunu delil olarak getirmedi sorusuna 120 cevap olması için formüle edilmiş gibidir. 121 Dolayısıyla daha çok Râfizîlere karşı Hz. Ebû Bekir i savunma maksatlı bir delil olarak ortaya atılmış gibi görünmektedir. Tirmizî de Nesâî gibi İmrân ın bu rivâyetinde hatalı olduğunu söylemektedir. 122 İbn Ebî Hâtim ve Dârekutnî, İmrân ın Ma mer den (ö. 154/771) rivâyetinde vehimde bulunduğunu belirtmektedirler. 123 İbn Receb el-hanbelî ise rivâyetin metnini tenkit ederek İmrân ın, Ebû Bekir in sözünü Rasûlullah ın sözüyle karıştırdığını düşünmektedir. 124 db Nesâî, Cihad, 25 (3094); Hâkim, Müstedrek, I, Bkz. İbn Hacer, Feth, I, İmrân ın Hâricî olduğu ve ehli kıblenin öldürülmesini meşru gördüğü söylenmiştir. Haricilerin büyük günah işlemenin küfür olduğu yönündeki inançları rivâyette etkili olmuş olabilir diye düşünmekteyiz. Bkz. İbn Hacer, Tehzîb, VIII, Tirmizî, İman, 38 (2607) 123 İbn Ebî Hâtim, İlel, V, 225; Dârekutnî, İlel, I, İbn Ebî Hâtim, rivâyetin doğrusunun Zührî-Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe-Ebû Hureyre-Ömer şeklinde olduğunu söylemiştir. Bu görüşü doğrulayan rivâyet için bkz. Şâfiî, Müsned, II, İbn Receb, Câmiu l-ulûm, X, 11. İlginç bir şekilde aynı formatta benzer bir hataya İmamlar Kureyştendir hadisinin bazı rivâyetlerinde de rastlamaktayız. Söz konusu rivâyetlerde Hz. Ebû Bekir in Benî Saîde sakîfesindeki tartışmada bu sözü Hz. Peygamber den rivâyet ettiği iddia edilmektedir. M. Said Hatiboğlu, adı geçen rivâyetle ilgili çalışmasında bunun mümkün olmadığını; böyle bir hadisin muhâcirlere en büyük destek teşkil edeceğini, bu durumda Ensar ın da dönüşümlü yönetim teklifinde bulunarak Hz. Peygamber e muhalefet etmelerinin düşünülemeyeceğini söylemektedir. Ayrıca o, Zâhid el-kevserî nin (ö. 1951) Hz. Ebû Bekir in bey at günü bu hadisle ihticâc ettiğinin sabit olmadığı yönündeki görüşünü de nakletmektedir. Bkz. Hatiboğlu, Hilâfetin Kureyşiliği, s (dipnot 175 ile birlikte).

28 HÜSEYİN AKGÜN Câbir b. Abdullah Rivâyetleri: 74 db Câbir rivâyetleri, yukarıda bahsettiğimiz ziyâdelerden herhangi birini içermemekle birlikte sadece Süfyan es-sevrî nin (ö. 161/778) naklinde hadisin sonuna bir ayet eklenmiştir. Metni ise şöyledir. ع ن ج اب ر ق ال ق ال ر س ول ا لل -صلى هللا عليه وسلم:» أ م ر ت أ ن أ ق ات ل الن اس ح ت ي ق ول وا ل إ ل ه إ ل ا لل ف إ ذ ا ق ال وا ل إ ل ه إ ل ا لل ع ص م وا م ن د م اء ه م و أ م و ا ل م إ ل ب ق ه ا و ح س اب ه م ع ل ى ا لل «. ث ق ر أ )إ ن ا أ ن ت م ذ ك ر ل س ت ع ل ي ه م ب س ي ط ر ) Câbir den: Rasûlullah (s) dedi ki: İnsanlarla Lâ ilâhe illallah deyinceye kadar savaşmakla emrolundum. Bunu derlerse kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. Ancak onun (malın ve kanın) hakkı hariç. Onların (gizli kalan) hesapları ise Allah a aittir. Sonra şu ayeti okudu: Sen ancak bir hatırlatıcısın. Onlara (inanç dayatan) bir zorba değilsin Abdürrezak, Musannef, VI, 67; Müslim, İman, 8 (35) (Metin Müslim e aittir). Bu rivâyetin sadece Süfyan es-sevrî nin nakillerinde sümme karae innemâ ente müzekkir leste aleyhim bimusaytır ziyâdesi vardır.

29 UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVAYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME Bu hadisin Câbir den üç tâbiî kanalıyla sağlam isnâdlarla rivâyet edildiğini görmekteyiz (Bk. Şekil-IX). 126 Bu yönüyle hadisin güvenilirliği yüksektir. Dolayısıyla bu rivâyet de Ebû Hureyre den gelen ziyâdesiz rivâyetlerin mahfuz olduğuna delildir (şâhid). Bu rivâyet kaynak bakımından en eski tarihli rivâyetlerden biridir. Zira Müsnedü Ebû Hanîfe deki Câbir rivâyeti, 127 Hemmâm ın Sahîfe sindeki 128 Ebû Hureyre rivayetinden sonra bu hadisin tespit edebildiğimiz en eski rivâyetidir ve sadece tevhid kelimesini muhtevidir. Ebû Yûsuf (ö. 183/799) da Kitâbü l-harâc da Câbir rivâyetini nakletmiştir. 129 Muâz b. Cebel Rivâyetleri: Muâz dan, Şehr b. Havşeb kanalıyla rivâyet edilen umirtu hadisinde de namaz ve zekât ziyâdesine rastlamaktayız. 130 Bu hadisi sadece Abdülhamid b. Behrâm (ö. ~170/787) umirtu kısmıyla rivâyet etmektedir. 131 (Bk. Şekil-X) Hadisin sened ve metinlerini iyice tahlil ettiğimizde, bu hadisin Abdülhamid b. Behrâm tarafından Şehr den hatalı rivâyet edildiğini db Ayrıca zayıf bir râvi olan Abdullah b. Muhammed b. Akîl den de rivâyet edilmiştir. 127 Ebû Hanife, Müsnedü Ebî Hanîfe - Rivâyetü l-haskefî, haz. Abdurrahman Hasan Mahmud, (Mısır t.y.), s Hemmâm b. Münebbih, Sahîfetü Hemmâm b. Münebbih, (Beyrut 1987), s Ebû Yûsuf, Kitâbü l-harâc, s Ahmed, Müsned, V, 245; İbn Mâce, Mukaddime, 9 (72). Sadece İbn Mâce hadisi muhtasar olarak rivayet etmiştir. Diğer rivayetlerde umirtu hadisi, uzun bir hadisin bir parçası olarak rivayet edilmektedir. 131 Burada da Enes rivayetinde olduğu gibi iki farklı hadisin birbiriyle karıştırılarak rivâyet edildiği kanaatindeyiz.

30 HÜSEYİN AKGÜN söyleyebiliriz. 132 Nitekim Şehr in diğer râvileri olan Âsım b. Behdeleh (ö. 128/746), 133 Eyyûb b. Ebû Temîme 134 ve Abdullah b. Abdurrahman b. Ebû Hüseyin 135 rivâyetlerinde umirtu ziyâdesini görmemekteyiz. Ayrıca bu hadis Muâz dan, Abdurrahman b. Ğanm (ö. 78/697), 136 Meymûn b. Ebû Şebîb (ö. 83/702), 137 Şakîk b. Seleme, 138 Mekhûl (ö. 115/733) 139 ve Urve b. en-nezzâl 140 tarafından da ziyâdesiz olarak rivâyet edilmiştir. 76 db Hadisin ortak râvisi olan Şehr b. Havşeb birçok âlim tarafından zayıf kabul edilmiştir. 141 Bununla birlikte ondan rivâyet edilen diğer tariklerde söz konusu ziyâdenin olmaması, bizde idrâcın kaynağının Abdülhamid b. Behrâm olabileceği kanaatini uyandırsa da Şehr in ilk zaman doğru olarak rivayet ettiği hadisi daha sonra karıştırarak rivayet etmiş olması da muhtemeldir Hadis ilk olarak Ma mer in Câmî inde geçmektedir ve umirtu ziyâdesini içermemektedir. Bkz. Ma mer b. Râşid, el-câmî, haz. Habiburrahman el-a zamî, (Beyrut 1983), XI, Taberânî, Mu cemü l-kebîr, XX, Tahâvî, Müşkilü l-âsâr, II, Taberânî, Müsnedü ş-şâmiyyîn, haz. Hamdi Abdülmecid es-selefî, (Beyrut 1984), IV, Bkz. İbn Hibbân, Sahîh, I, Hâkim, Müstedrek, II, Ma mer, Câmi, XI, 194; İbn Mâce, Fiten, 12 (3973). 139 Bkz. İbn Hibbân, Sahîh, I, Ebû Dâvûd et-tayâlisî, Müsnedü Ebî Dâvûd et-tayâlisî, haz. Muhammed b. Abdülmuhsin et-türkî, (Kâhire 1999), I, 455; Ahmed, Müsned, V, Bkz. İbn Adî, Kâmil, VII, 8; Zehebî, Siyeru a lâm, IV, ; Moğultay, İkmâl, VI, Nitekim Abdülhamid, diğer râvilere göre daha gençtir ve Şehr den vefatından birkaç yıl önce h. 98 yılında hadis almıştır (Bkz. Zehebî, Siyeru a lâm, VII, 335). Dolayısıyla hatanın kaynağı bizzat Şehr in farklı farklı rivayet etmesi de olabilir.

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 MAYIS-AĞUSTOS/ CİLT 14 SAYI 2 / 2014 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Editör/ Edior in

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 OCAK-NİSAN/ CİLT 13 SAYI 1 / 2013 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Editör/ Edior in Chief

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 OCAK-NİSAN/ CİLT 12 SAYI 1 / 2012 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Editör/ Edior in Chief

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 MAYIS-AĞUSTOS/ CİLT 12 SAYI 2 / 2012 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Editör/ Edior in

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 EYLÜL-ARALIK/ CİLT 13 SAYI 3 / 2013 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Editör/ Edior in

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 MAYIS-AĞUSTOS/ CİLT 13 SAYI 2 / 2013 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Editör/ Edior in

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 EYLÜL-ARALIK/ CİLT 11 SAYI 3 / 2011 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of AcademicResearches in ReligiousSciences Editör/ Edior in Chief

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 MAYIS-AĞUSTOS/ CİLT 11 SAYI 2 / 2011 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of AcademicResearches in ReligiousSciences Editör/ Edior in

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 OCAK-NİSAN/ CİLT 14 SAYI 1 / 2014 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Editör/ Edior in Chief

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303 9199 OCAK NİSAN / CİLT 10 SAYI 1 / 2010 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Editör/ Edior in

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 OCAK-NİSAN/ CİLT 11 SAYI 1 / 2011 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of AcademicResearches in ReligiousSciences Editör/ Edior in Chief

Detaylı

UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVÂYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME

UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVÂYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME UMİRTU EN UKÂTİLE N-NÂSE HADİSİNİN RİVÂYET FARKLILIKLARI HAKKINDA BİR İNCELEME Hüseyin AKGÜN * Özet Bazı hadislerin sahîh bir aslı (özü) olduğu halde, zaman içerisinde bazı değişikliklere uğradığı görülmektedir.

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 MAYIS-AĞUSTOS/ CİLT 15 SAYI 2 / 2015 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Editör/ Edior in

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 EYLÜL-ARALIK/ CİLT 14 SAYI 3 / 2014 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Editör/ Edior in

Detaylı

EYLÜL-ARALIK/ CİLT 16 SAYI

EYLÜL-ARALIK/ CİLT 16 SAYI f dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 EYLÜL-ARALIK/ CİLT 16 SAYI 3 / 2016 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Sahibi Genel Koordinatör/

Detaylı

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Tirmizi nin Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Ebu İsa Muhammed İbni İsa Tirmizi (209H-274H) Cami'u Sünen Tirmizi www.almuwahhid.com 1 بسم هللا الرحمن الرحيم İmam Tirmizi de kendi dönemindeki hadis

Detaylı

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA)

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA) Ankara Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Açık Ders Malzemeleri Ders izlence Formu Dersin Kodu ve İsmi Dersin Sorumlusu Dersin Düzeyi İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA) YRD. DOÇ.

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araş t ı rma Dergisi

dinbilimleri Akademik Araş t ı rma Dergisi dinbilimleri Akademik Araş t ı rma Dergisi Rüya Kültürü ve Hadisçi Karizması Nevzat Tartı Kâbe ye Asılan Boykot Sayfasının Tahrifiyle İlgili Rivayetlerin Tahlili İsrafil Balcı Hakikat ve Metafor Hüseyin

Detaylı

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu. س ي د ن ا و ن ب ي ن ا م ح م د صلى تعالى عليه و سل م İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu. 1 ا ب ى ب ك ر ب ن الص د يق 30 ث اب ت ب ن ا ق ر م 2

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 OCAK-NİSAN/ CİLT 15 SAYI 1 / 2015 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Editör/ Edior in Chief

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 OCAK-NİSAN/ CİLT 16 SAYI 1 / 2016 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Editörler / Edior

Detaylı

dinbilimleri Tefsir İlminin Kadîm Bir Problemine Yeni Bir Çözüm Önerisi Bahattin DARTMA Şakku l-kamer Olayı Çerçevesinde Bazı Tahliller Mehmet AZİMLİ

dinbilimleri Tefsir İlminin Kadîm Bir Problemine Yeni Bir Çözüm Önerisi Bahattin DARTMA Şakku l-kamer Olayı Çerçevesinde Bazı Tahliller Mehmet AZİMLİ dinbilimleri A k a d e m i k A r a ş t ı r m a D e r g i s i Tefsir İlminin Kadîm Bir Problemine Yeni Bir Çözüm Önerisi Bahattin DARTMA Şakku l-kamer Olayı Çerçevesinde Bazı Tahliller Mehmet AZİMLİ İstihsan

Detaylı

dinbilimleri A k a d e m i k A r aştırma Dergisi

dinbilimleri A k a d e m i k A r aştırma Dergisi dinbilimleri A k a d e m i k A r aştırma Dergisi Hz. Peygamber in Bize Bıraktığı Miras "Kitab ve Sünnet" Bırakıldığını İfade Eden Rivayetlerin Tedkiki Bünyamin Erul Hulefa-İ Raşidin Dönemi Halife Seçimleri

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 EYLÜL-ARALIK / CİLT 17 SAYI 3 / 2017 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Sahibi Genel Koordinatör/

Detaylı

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24) ع ن ت م يم الد ار ى أ ن الن ب ص ل الل ع ل ي ه و س ل م ق ال :»الد ين الن ص يح ة «ق ل ن ا: ل م ن ق ال :»لل و ل ك ت اب ه و ل ر س ول ه و ل ئ م ة ال م س ل م ني و ع ام ت ه م.«Temîm ed-dârî anlatıyor: Hz. Peygamber

Detaylı

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23 İÇİNDEKİLER KISALTMALAR 11 ÖNSÖZ 13 G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23 B r nc Bölüm KLASİK İSLÂMÎ PARADİGMA ve ORYANTALİST PARADİGMA 25 I. ORYANTALİST PARADİGMA ve KURUCU

Detaylı

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد 1436 TERÂVİH NAMAZININ FAZÎLETİ فضل صالة الرتاويح باللغة الرتكية Muhammed Salih el-muneccid اسم املؤلف حممد صالح املنجد Çeviren Muhammed Şahin ترمجة حممد شاهني Gözden Geçiren Ali Rıza Şahin مراجعة يلع

Detaylı

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK Yâsîn Suresi 13-27 Ayetlerinin Tilaveti Ve Tecvid Tahvilleri Ünite 6 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK 1 Ünite 6 YÂSÎN SURESİ 13-27 AYETLERİ TİLAVET VE

Detaylı

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK Bakara Suresi 285-286 Ayetlerinin Tilaveti Ve Tecvid Tahvilleri Ünite 4 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK 1 Ünite 4 BAKARA SURESİ 285-286 AYETLERİ TİLAVET

Detaylı

dinbilimleri A k a d e m i k A r a ş t ı r m a D e r g i s i

dinbilimleri A k a d e m i k A r a ş t ı r m a D e r g i s i dinbilimleri A k a d e m i k A r a ş t ı r m a D e r g i s i Dört Halife Dönemi Siyasetinde Ebû Mûsâ el-eş arî Hz. Muhammed in Çocuklarıyla İlişkileri İslâm Kelâmında İnsan Fiilleri Bağlamında Kader Anlayışı

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araş t ı rma Dergisi

dinbilimleri Akademik Araş t ı rma Dergisi dinbilimleri Akademik Araş t ı rma Dergisi Küreselleşme, Ruh Sağlığı ve Din M. Naci Kula Büyük Selçuklular Döneminde Tefsir İlmî ve Müfessirler İshak Özgel Arap Dilbilim Çalışmalarında Had/Tanım Terimi

Detaylı

dinbilimleri Kur ân ve Kitâbı Mukaddes e Göre Yûsuf Kıssası Kadir Polater

dinbilimleri Kur ân ve Kitâbı Mukaddes e Göre Yûsuf Kıssası Kadir Polater dinbilimleri A k a d e m i k A r a ş t ı r m a D e r g i s i Kur ân ve Kitâbı Mukaddes e Göre Yûsuf Kıssası Kadir Polater Kur'an Meâllerinde Nahiv Algılamalarından Kaynaklanan Hatalar (Kehf Sûresi 38.

Detaylı

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ 1 BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ ب س م الل ه الر ح م ن الر ح يم ك ت اب ت ف س ير ال ق ر آن KUR AN TEFSİRİ { الر ح م ن الر ح يم } اس م ان م ن الر ح م ة الر ح يم و الر اح م ب م ع ن ى و اح د ك ال ع ل يم و ال ع ال م

Detaylı

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid ALLAH TEÂLÂ'NIN İSİMLERİ DOKSAN DOKUZ İLE SINIRLI DEĞİLDİR أسماء االله عاىل غ صورة ف سعة و سع ا س م ا ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon:

Detaylı

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Dr. Öğr. Ü. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com EĞİTİM Bireyin kendi iradesi ile belirli bir program dahilinde davranış kazandırma, davranış geliştirme, davranış değiştirme

Detaylı

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني 1436 HİLALİN BİR YERDE GÖRÜLMESİYLE ORUCA BAŞLAMAK الصيام برؤية واحدة باللغة الرتكية Muhammed b. Salih el-useymîn اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني Çeviren Muhammed Şahin ترمجة حممد شاهني Gözden Geçiren

Detaylı

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua DUANIN ÖNEMİ Dua, insanda doğuştan var olan bir duygudur. Bu sebeple bütün dinlerde dua mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan, hayatının herhangi bir anında dua ihtiyacını hisseder. Çünkü her insan,

Detaylı

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm 11 1 Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm Müslümanların, bilhassa idareci konumundakilerin

Detaylı

dinbilimleri C i l t : 7 S a y ı : 2 N i s a n / M a y ı s / H a z i r a n

dinbilimleri C i l t : 7 S a y ı : 2 N i s a n / M a y ı s / H a z i r a n dinbilimleri A k a d e m i k A r a ş t ı r m a D e r g i s i Fert ve Toplumun Yetim ve Öksüzlere Karşısorumlulukları Cemal Ağırman Sû-i Zanla İlgili Hadîs Üzerine Bir İnceleme Adem Dölek İbnü l-arabî de

Detaylı

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır. »ب ن ي ال س ل م ع ل ى خ م س : ش ه اد ة أ ن ل إ ل ه إ ل الل و أ ن م ح م د ا ر س ول الل و إ ق ام الص ل ة و إ يت اء الز ك اة و ال ح ج و ص و م ر م ض ان «İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Allah tan başka

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araş t ı rma Dergisi

dinbilimleri Akademik Araş t ı rma Dergisi dinbilimleri Akademik Araş t ı rma Dergisi Geleneksel Siyasal Kimliğin Çözülmesinde Tanzimat (1839-1856) Ejder Okumuş Mâlik B. El-Hâris El-Eşter in İlk Dönem Siyasi Hadiselerdeki Rolü Kenan Ayar Savaş

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 MAYIS-AĞUSTOS / CİLT 17 SAYI 2 / 2017 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Sahibi Genel Koordinatör/

Detaylı

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI Ders : 107 Konu : İSLAMDA AİLE - BİREYLERİNİN SORUMLULUKLARI - 2 1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI Saygı Çocukların anne-baba üzerinde hakkı olduğu gibi, anne babanın da çocukları üzerinde hakkı

Detaylı

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 ح م ترك المعة س ثللج أو ملطر» اللغة

Detaylı

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi Allâhu Ekber Allâhu Ekber Allâhu Ekber Allâhu Ekber Lâ ilâhe illallâhü vallâhü Ekber. Allâhu Ekber ve lillâhil'hamd, Allâhu Ekberu kebiiraa velhamdülillahi kesiiraa ve sübhaanallaahi bükratev ve esıila

Detaylı

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Question Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Answer: Bazı özellikler değişik ve birçok şey ve bireylerde

Detaylı

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin SELÂMIN ŞEKLİ ] تريك Turkish [ Türkçe Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 صفة لسلا لسلا» باللغة لرت ية «شد بن حسني لعبد لكريم ترمجة: حممد مسلم شاهني مر

Detaylı

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10 DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. 5-6, 1-), 5-6, 2-) 5-6 3-) 40 HADİS YARIŞMASI 5-6, 4-) 5-6, 5-) 5-6, 6-) 5-6, 7-) 5-6, 8-) 5-6, 9-) 5-6, 10-) 5-6, 11-) 5-6, 12-)

Detaylı

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER م ن ق ال ح ني ي س م ع ال م ؤ ذ ن و أ ن أ ش ه د أ ن ل إ ل ه إ ا ل ا ا لل و ح د ه ل ش ر يك ل ه و أ ان م امد ا ب د د ه و س و ل ه 1 س ض يت ب ا لل س ا ب و ب ح امد س و ل و ب ل و

Detaylı

Ebû Hüreyre nin İlme Olan İştiyakını Gösteren Hadisin İsnad-Metin Analizi

Ebû Hüreyre nin İlme Olan İştiyakını Gösteren Hadisin İsnad-Metin Analizi Cilt/Volume: II Sayı/Number: 2 Yıl/Year 2016 Meridyen Derneği hadisvesiyer.info Ebû Hüreyre nin İlme Olan İştiyakını Gösteren Hadisin İsnad-Metin Analizi Kübra Çakmak* Özet Ebû Hüreyre nin (r.a.) (ö. 58/678)

Detaylı

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت ف إ ن ي ق د ت ر ك ت ف يك م م ا إ ن أ خ ذ ت م ب ه ل ن ت ض ل وا ب ع د ه : ك ت اب الل و س ن تي "Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız O emanetler, Allah ın kitabı

Detaylı

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349) »ا ل م س ل م م ن س ل م ال م س ل م ون م ن ل س ان ه و ي د ه و ال م ؤ م ن م ن أ م ن ه الن اس ع ل ى د م ائ ه م و أ م و ال ه م» Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin

Detaylı

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü Borçlunun sadaka vermesinin hükmü ] رك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn 3Terceme3T 3T: 3TMuhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2013-1434 ح م صدقة املدن» اللغة الرت ة «بن صالح العثم مد رمجة:

Detaylı

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com HİDAYET Hidâyet kelimesi türevleriyle birlikte 316 âyet- i kerimede yer almaktadır. Arap dilinde "hedâ" kökünden gelir.

Detaylı

ASHAB-I KİRÂMIN KIYMETİ

ASHAB-I KİRÂMIN KIYMETİ 1 ASHAB-I KİRÂMIN KIYMETİ ب اب ف ض ائ ل أ ص ح اب الن ب ي ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م PEYGAMBER İN SAHÂBÎLERİNİN FAZİLETLERİ و م ن ص ح ب الن ب ي ص ل ى الل ه ع ل ي ه و س ل م أ و ر آه م ن ال م س ل م ين ف

Detaylı

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi? Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi? ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2013-1434 هل لك من مد يده ستحق الز ة» اللغة الرت ية «بن

Detaylı

Terceme : Muhammed Şahin

Terceme : Muhammed Şahin Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününde oruç tutmanın hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2014-1436 حكم صيام يوم ميالد

Detaylı

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid Abdest Alırken Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin Allah Katındaki Makamı ile Dua Etmek لاعء أثناء الوضوء ب ا ه ليب ص االله عليه وسلم ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ

Detaylı

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz? Sorularlarisale.com Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz? "Şeriat" denildiğinde, daha çok dinin ahkâm kısmı anlaşılır. Kur'an-ı Kerîm,

Detaylı

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Çukurova University Journal of Faculty of Divinity Cilt 14 Sayı 2 Temmuz-Aralık 2014 T. C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ 2014 (14/2)

Detaylı

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din DIN KAVRAMI ICERIK Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din SÖZLÜKTE DIN Cesitli sekilde anlasiliyor; Ilki hakimiyet, güc, üstünlük,

Detaylı

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?) 1436 ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?) إذا لم ير اهلالل يللة اثلالثني من شعبان باللغة الرتكية Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn اسم املؤلف عبد اهلل بن عبد الرمحن اجلربين Çeviren

Detaylı

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) ا ي اك ن ع ب د و ا ي اك ن س ت ع ني (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) 1 و م ا ا م ر وا ا ل ل ي ع ب د وا الل م ل ص ني ل ه الد ين ح ن ف اء و ي ق يم وا الص

Detaylı

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 هل شتط ف ملسح ع خلمار للمرأة شرتط للمسح ىلع» اللغة

Detaylı

Hâmile kadın için haccın hükmü

Hâmile kadın için haccın hükmü Hâmile kadın için haccın hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid 0Terceme: 0TMuhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 20-432 جم حج احلامل» اللغة الرت ية «مد صالح املنجد رمجة: مدد مسلم شاه

Detaylı

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz. İstihare Hakkında Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz. Âlimlerin ittifakıyla istihare yapmak sünnettir.[1] El-Buhârî nin rivayetine göre Cabir

Detaylı

(Tanımı ve Dayanağı)

(Tanımı ve Dayanağı) DERS -7 NİKAH-I İSLAM HUKUKU-I (Tanımı ve Dayanağı) Prof. Dr. Abdülaziz BAYINDIR & Doç. Dr. Servet BAYINDIR İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyeleri DERSİN AKIŞI Nikahın Sözlük Anlamı Nikahın

Detaylı

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR 1 Konumuzla İlgisi SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR (Radıyallahu anh) ح د ث ن ا ه ن اد ب ن الس ر ى ع ن ع ب د الر ح ن ب ن م م د ال م ح ار ب ع ن ع ب د الس ال م ب ن ح ر ب ع ن أ ب خ ال د الد اال ن ع ن أ ب خ

Detaylı

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır?

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır? İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır? [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 صفة وضع ايلدين عود اجلل س بني

Detaylı

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır EYLÜL 2014 VE ÖNCESİ TARİH BASKILI ARAPÇA IV DERS KİTABINA İLİŞKİN CETVELİ Değiştirilen kelimeler yuvarlak içinde gösterilmiştir. 1. Ünite 1, sayfa 5, son satır 4. ت ض ع أ ن ث ى الا خ ط ب وط تم وت ج وع

Detaylı

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV) BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV) ي و ه و ال ذ ي م د األ ر ض و ج ع ل ف يه ا ر و اس اث ن ي ن ي غ ش ي الل ي ل الن ه ا ر إ ن ف ي ذ ل ك م ت ج او ر ات و ج ن ات م ن أ ع ن اب و ز ر ع و ن يل ص ن و

Detaylı

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS www.behcetoloji.com (40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS BİRİNCİ HADİS ف ض ل ت ع ل ى ا ل ن ب ي اء ب س ت أ ع ط يت ج و ام ع ال ك ل م و ن ص ر ت ل ي ال غ ن ائ م و ج ع ل ت ل ي ا ل ر ض ط ه ور ا و م س ج د ا و أ ر س

Detaylı

HADİS USULU. Yazar : Ömer b. Muhammed b. Fettuh ed-dımaşki Beykuni

HADİS USULU. Yazar : Ömer b. Muhammed b. Fettuh ed-dımaşki Beykuni HADİS USULU Yazar : Ömer b. Muhammed b. Fettuh ed-dımaşki Beykuni أتدأ تانح د ي ص ه ا عه ** ي ح د خ س ث أ زس ال 1-Hamd ile baslıyorum, gönderilmis Nebilerin en hayırlısı Hz.Muhammed e salat ve selam olsun.

Detaylı

ALİMLERİN TAKLİDİ YEREN SÖZLERİ KİMLERE HİTAP ETMEKTEDİR?

ALİMLERİN TAKLİDİ YEREN SÖZLERİ KİMLERE HİTAP ETMEKTEDİR? ALİMLERİN TAKLİDİ YEREN SÖZLERİ KİMLERE HİTAP ETMEKTEDİR? www.tavhid.org 1 ر ر ز ي ر ز ي ل Taklid; İbn Kudame el-hanbeli nin tarifiyle- bir kimsenin sözünü delilsiz olarak kabul etmek manasına gelmektedir.

Detaylı

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid MÜSLÜMAN KARDEŞLERİ VE ARKADAŞLARI SEVDİĞİNİ AÇIKÇA BEYAN ETMEK مصارحة الا خوان والا صحاب املحبة ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon:

Detaylı

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ) KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ) ب ت خ ح ج ث Dil ucu ile üst uçlarından ا ذ ر ز Boğazın ağza en yakın olan kısmından Dil ucu ile üst diplerinden Peltektir. Boğazın orta kısmından Dudaklar

Detaylı

تلقني أصول العقيدة العامة

تلقني أصول العقيدة العامة تلقني أصول العقيدة العامة SORULU CEVAPLI AKİDE DERSLERİ Muellif: Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 2 بسم هللا الرمحن الرحيم Soru 1: Rabbin kimdir? 1 Cevap 1: Rabbim Allahtır!

Detaylı

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51 Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos 26 2015 06:14:51 Kainatı yoktan var eden ve bizlere rahmetiyle, sevgisiyle ve şefkatiyle muamele eden Yüce Mevla mıza bizlere bahşetmiş

Detaylı

KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU

KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU XII. TEFSİR AKADEMİSYENLERİ KOORDİNASYON TOPLANTISI KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU (22-23 MAYIS 2015 / SİVAS) Editör Prof. Dr. Hasan KESKİN Yrd. Doç. Dr. Abdullah DEMİR Sivas 2016 Cumhuriyet Üniversitesi

Detaylı

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Kolay Yolla Kur an ı Anlama بسم هللا الرحمن الرحيم Kolay Yolla Kur an ı Anlama Ders 15 #kuranianlama Bu derste Kur an: Övme, Rukü, secde غ ف ر & ص ب ر ظ ل م ض ر ب : bilgisi Dil Eğitim ipucu: Alışkanlık haline getirme ve davranışlara

Detaylı

HADİS HIRSIZLIĞININ YÖNTEMLERİ ve BOYUTLARI

HADİS HIRSIZLIĞININ YÖNTEMLERİ ve BOYUTLARI HADİS HIRSIZLIĞININ YÖNTEMLERİ ve BOYUTLARI Hüseyin AKGÜN * Öz Hadis rivayetinde, hadis hırsızlığının doğurduğu sonuçlar üzerinde yeterince durulmadığını düşünmekteyiz. Bu doğrultuda, en azından problemin

Detaylı

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

األصل الجامع لعبادة هللا وحده األصل الجامع لعبادة هللا وحده İBADETİN MANASI Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 2 بسم هللا الرمحن الرحيم Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) diyor ki: 1 Sana, tek olan Allah a ibadetin

Detaylı

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2013-1434 الصلاة ىلع السقط

Detaylı

EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM

EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM Suriye Müftüsü Ne Diyor? EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM Suriye Müftüsü / Ahmed Bedruddin

Detaylı

YEMEN AHALİSİNE MEKTUP YEMEN AHALİSİNE MEKTUP. Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

YEMEN AHALİSİNE MEKTUP YEMEN AHALİSİNE MEKTUP. Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) YEMEN AHALİSİNE MEKTUP Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 1 Muhammed b. Abdilvehhab ın, Yemen in Sahibi (Lideri) el- Bekbeli ye Göndermiş Olduğu Risalesi 1 Kitabında Hakkı indiren,

Detaylı

HZ. PEYGAMBERİN (S.A.) YARDIMCISI HZ. ZÜBEYİR b. AVVÂM (Radıyallahu anh)

HZ. PEYGAMBERİN (S.A.) YARDIMCISI HZ. ZÜBEYİR b. AVVÂM (Radıyallahu anh) 1 HZ. PEYGAMBERİN (S.A.) YARDIMCISI HZ. ZÜBEYİR b. AVVÂM (Radıyallahu anh) Zübeyir b. Avvâm b. Huveylid b. Esed el-kuraşî el-esedî. Künyesi: Ebu Abdullah dır. Hz. Peygamber in (s.a.) halası Safiyye bint

Detaylı

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur. 3 1 Değerli Kardeşim; Unutma! Dünya hayatı çabuk geçer, önemli olan bu dünya hayatında kendine, ailene, ümmete ve tüm insanlığa ne kadar faydalı olduğuna bakman ve bunun muhasebesini yapmandır. Toplumun

Detaylı

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN:

dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi ISSN: 1303-9199 MAYIS-AĞUSTOS / CİLT 18 SAYI 2 / 2018 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Journal of Academic Researches in Religious Sciences Sahibi Genel Koordinatör

Detaylı

PEYGAMBERİ SIRTINDA TAŞIYAN HZ. TALHA b. UBEYDULLAH (Radıyallahu anh)

PEYGAMBERİ SIRTINDA TAŞIYAN HZ. TALHA b. UBEYDULLAH (Radıyallahu anh) 1 PEYGAMBERİ SIRTINDA TAŞIYAN HZ. TALHA b. UBEYDULLAH (Radıyallahu anh) Talha b. Ubeydullah b. Osman b. Amr. Künyesi, Ebu Muhammed dir. Annesi, Sa be bint Abdullah b. İmâd dır. Ebu Bekir in mensubu olduğu

Detaylı

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır. - MAHMUT TOPTAŞ Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır. Rabbim, Adem aleyhisselamı yaratıp meleklere secde etmesini emrettiğinde yalnız İblis/şeytan secde etmemiş ve gerekçesini

Detaylı

2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1

2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1 2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1 ي ا ا ي ه ا ال ذ ين ا م ن وا اد خ ل وا ف ي الس ل م ك اف ة و ل ت ت ب ع وا خ ط و ات الش ي ط ان ا ن ه ل ك م ع د و م ب ي ن Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve güvenliğe

Detaylı

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Kolay Yolla Kur an ı Anlama بسم هللا الرحمن الرحيم Kolay Yolla Kur an ı Anlama Ders 18 #kuranianlama Bu derste Kur an: Dua ال : bilgisi Dil ق ق ام Eğitim ipucu: Başarının temeli Bu derste 7 yeni kelimeyle Kur'an da 2466 defa tekrar

Detaylı

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ م تعليق اتلماي م ] ريك Turkish [ Türkçe Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim 0Terceme0T 0T: 0TMuhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2011-142 م تعليق اتلماي م» اللغة الرت ية

Detaylı

Ebû Dâvûd un Sünen inde Metrûk veya Metrûkü l-hadîs Râviler ve Rivayetleri*

Ebû Dâvûd un Sünen inde Metrûk veya Metrûkü l-hadîs Râviler ve Rivayetleri* Cilt/Volume: III Sayı/Number: 2 Yıl/Year 2017 Meridyen Derneği hadisvesiyer.info Ebû Dâvûd un Sünen inde Metrûk veya Metrûkü l-hadîs Râviler ve Rivayetleri* Zühal Karakaya** Özet Her bir fıkhî mezhebin

Detaylı

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR Ders : 203 Konu : ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR Rıza kelimesi sözlükte; memnun olma, hoşnut olma, kabul etme ve seçme anlamlarına gelir. Genel olarak rıza; Allah ın hüküm ve kazasına

Detaylı

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi Kur an-ı Kerim in incelemesi, yorumlaması, tefsir edilmesi hususunda incelenen ve günümüzün en çok tartışılan konularından biri de kadının örtüsü meselesidir. Bu yazı da bu konu üzerinde duracağım inşallah...

Detaylı

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 حكم نو يعيش يف حدة أحرم للحج

Detaylı

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM ا لص ال ة و الس ال م ع ل ى م ن اع ت ب ر اهلل ط اع ت ه )ص ل ى اهلل ع ل ي ه و س ل م ( ط اع ة ل ذ ات ه )ج ل ج ال ل ه ) ب س م اهلل الر ح م ن الر ح يم ا ل ح م د ل ل ه ر ب ال ع ال م ين. و الص ال ة و الس ال م

Detaylı

MÜNAFIKLARIN VASIFLARI MÜNAFIKLARIN VASIFLARI. Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a)

MÜNAFIKLARIN VASIFLARI MÜNAFIKLARIN VASIFLARI. Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a) MÜNAFIKLARIN VASIFLARI Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 1 Büyük Nifak ve Küçük Nifak Nifakın İki Kısmı ve Münafıkların Sıfatları Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) Allah onu Firdevs-i

Detaylı

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR 4O HADIS HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR ASFA EĞİTİM KURUMLARI 2015-2016 4 4O HADIS ASFA EĞİTİM KURUMLARI Yayın No : Yayın Yılı : 2015 ISBN : 978-000-00000-00 HER SINIFTA KIRK HADİS --- --- --- --- ---

Detaylı