Yıldırım, Karadeniz ülkelerine de el attı

Transkript

1 SAYFA 01 HASTANELER boşalsın yeşil sahalar dolsun! 22 inci Balkan Veteranlar Atletizm Pist Şampiyonası nda İzmir i ve Türkiye yi rekorlar kırarak temsil eden Veteran atletler, Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan ın konuğu oldu. 19 uncu Avrupa Veteranlar Atletizm Şampiyonası nın 2014 yılında İzmir de düzenleneceğini hatırlatan Başkan Tartan, Veteranlar, atletizmdeki başarılarının yanı sıra genç sporcular için de büyük bir umut penceresi aralıyorlar. Yaşama bağlı olmak gelecek kuşaklara da bazı şeyleri iyi bir aktarım olarak iletebilmektir. Aslında buradaki tüm atletler sessiz sedasız, topluma çok önemli bir mesaj veriyor. O mesaj da sağlıklı olmak, hareketli olmak, barış içinde yaşamak dedi. devamı 5 te Balık BAŞTAN koktu kavgası İzmir İl Genel Meclisi nde, Urla ilçesine bağlı Zeytinler köyünde kurulması planlanan balık paketleme ve işleme tesisi imar planı değişikliği isteği tartışmalara sebep oldu. AK Parti Çeşme Meclis Üyesi Arif Barata, "Bu işin içinde rant var. Ayrıca bu balık kokar dedi KEÇİLERİ KAÇIRMAK istemeyen bana gelsin Türklerin göçebe kültürlerindeki vazgeçilmez konumunu yerleşik hayatla birlikte yitiren keçi, ithal ırk Saanen ile yeniden cazibe kazandı. Saanen tipi keçi sayısının 5 yılda ikiye katlandığını açıklayan İzmir Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Türer, ''Bu işe yatırım yapmak isteyenler arasında holding patronları da var dedi KEÇİ YETİŞTİRİCİLİĞİN Türkiye'nin en önemli sorunlarından olan kırsal kalkınmayı sağlama ve köyden kente göçü durdurma noktasında etkili bir çözüm olabileceğini savunan Türer, ''Yaptığımız en kötümser hesapla 30 keçiye bakan bir kişinin aylık geliri ortalama 2 bin liradır. Bundan iyi kırsal kalkınma olmaz. Türkiye'nin Saanen yetiştiriciliğini tüm bölgelerde yaygınlaştırması gerekiyor'' diye konuştu. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın da keçi yetiştiriciliği yatırımına girmek isteyenlere önemli teşvikler sağladığını anlatan Türer, keçi sütüne olan talebin her geçen gün arttığını, Türkiye'de 10 milyon Saanen keçisi yetiştirmeye uygun pazar şartlarının bulunduğunu kaydetti. devamı 8 de 2007 yılında depolama ruhsatı alan firmanın paketleme ve işletme tesisi kurmaya çalıştığını söyleyen AK Parti Çeşme Meclis Üyesi Arif Barata, Kişiye özel imar planı değişikliği yapılıyor. Bu depoya 2007 yılında, Plansız Alan Yönetmeliği çerçevesinde ruhsat verildi. Burası paketleme deposudur. Depo olarak kullanılan alan genişletilerek, tesis haline getirilmeye çalışılıyor. İşletme olursa imar planına ve köylülere zarar verecektir. Devasa bir tesis yapılıyor, kişiye özel bir plan isteniyor. Depo ranta çevrilmesin. Tesisten balık atıkları çıkacak, köylü kokudan evinde oturamayacak diye konuştu. devamı 4 te Yıldırım, Karadeniz ülkelerine de el attı "Karadeniz, Orta Asya ve Ortadoğu Bölgelerinde Ulaştırma ve Transit Taşımacılığının Geleceği" konulu toplantıda konuşan Bakan Binali Yıldırım, Karadeniz etrafında bir dostluk yolu oluşturulması için el ele verilmesini istedi KEİ ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bünyesinde ve Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğinde düzenlenen "Karadeniz, Orta Asya ve Ortadoğu Bölgelerinde Ulaştırma ve Transit Taşımacılığının Geleceği" konulu toplantı, İzmir'deki Kaya Termal Otel de yapıldı. Toplantıya Azerbaycan, Gürcistan, Moldova ve Romanya Ulaştırma bakanları, Afganistan, Bulgaristan, İran, Kazakistan, Rusya, Ukrayna ve Yunanistan Ulaştırma bakan yardımcıları katıldı. Toplantının ardından Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Kazakistan arasında, "Avrupa, Kafkasya ve Orta Asya Ulaşım Koridoru Anlaşması" imzalandı. Bakan Yıldırım a onur ödülü verildi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Karadeniz in güney sahilinde 800 kilometrenin üzerinde otoyol kalitesinde bir çevre yolunu tamamladıklarını belirterek, Geriye kalan 600 kilometrede de yoğun çalışma devam ediyor yılına kadar Karadeniz in batısından doğusuna sahil boyunca bulunan yolları, otoyol kalitesinde bölünmüş yollarla bitirmiş olacağız. Türkiye olarak Karadeniz etrafında bir dostluk yolu oluşturma projesinin üzerimize düşen kısmını büyük oranda tamamlamış oluyoruz. Kuzeybatı ve doğu komşularımızın da bu yolları tamamlamasını ve Karadeniz in bir dostluk denizi olarak bölgeye daha fazla hizmet etmesini istiyoruz diye konuştu. devamı 8 de Serbest kıyafete profesör desteği EGE Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanı ve Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ragıp Özyürek, okullarda tek tip kıyafet zorunluluğunun kaldırılmasının öğrenciyi psikolojik olarak olumlu etkileyeceğini söyledi. Prof. Dr. Özlürek, Tek tip kıyafet konusu çocuğun gözünün önünde dersleriyle ilgilenmesini engelleyen bir perdeydi, o perde kalkmış oluyor dedi. devamı 5 te CHP özde değil SÖZDE emekçi! KARABAĞLAR Belediyesi Meclis Üyesi BBP li Cebrail Tümer, CHP li belediyelerin fakir-fukara değil zengin partisi olduğunu ileri sürdü. İzmir Büyükşehir Belediyesi nin aldığı bir karara bu iddiasına örnek gösteren Tümer, Büyükşehir Belediyesi, bundan sonra derinliği 18 ve cephesi 12 metreden az olan arsalara imar izni vermeyecek. Zenginin metre kare arsası olmaz, bu tür küçük parseller fakirin olur. CHP, bu kararıyla zengin partisi olduğunu resmen ortaya koydu dedi. devamı 5 te için evliliğe evet dedi Hayatlarını özel bir tarihte birleştirmek isteyen çiftler, İzmir'deki evlendirme dairelerinde yoğunluğa neden oldu. Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü öğrencisi Ayşe Deniz (23) ve Hırvat asıllı Berk Roberto Mrakovğiç de, tarihinde evlenmek için Bornova Belediyesi'ne 6 ay öncesinden başvuruda bulundu AYŞE DENİZ, üniversite öğrencisi oldukları halde evlenme kararı aldıklarını, çünkü peş peşe aynı rakamların yer aldığı tarihin çok uzun bir süre daha yaşanmayacağını belirtti. Berk Roberto Mrakovğiç ile ilkokul yıllarında tanıştıklarını ifade eden Ayşe Deniz, evlendikten sonra iyi birer iş bulmak için çalışacaklarını dile getirdi. Mrakovğiç de dünya evine girmek için sabırsızlandığını, evlendikleri günün herkesin aklında kalacağına inandığını söyledi. devamı 8 de İZFAŞ teklif etti EÜ KABUL etti! EGE Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Candeğer Yılmaz dan fuarcılık, kongrecilik ve turizm konusunda bilimsel destek talebinde bulunan İZFAŞ Genel Müdürü Mehmet Şakir Örs, Fuarcılık Araştırma Enstitüsü kurulmasını önerdi. Rektör Prof.Dr.Yılmaz ise enstitü kurmanın uzun bir süreç olduğunu, ancak Araştırma Merkezi oluşturmanın daha süratle realize edilebileceği ümidini taşıdıklarını belirtti. devamı 4 te

2 SAYFA 02 Şarkıları, Eylem Demirhan Duru ve Ankara Devlet Opera ve Balesi solistlerinden bariton Arda Aktar seslendirecek Ali Hoca dan nefis bir beste daha İzmir Devlet Opera ve Balesi şeflerinden besteci Ali Hoca, yazdığı ilginç yaratılarına bir yenisini ekliyor. Sanatçının Olmanın Halleri ve Taş Yorumları şarkıları seslendirilecek PİYANODA İzmir Devlet Opera ve Balesi korrepetitörü Tuğçe Özaytekin in eşlik edeceği dinletinin Dünya Prömiyeri yarın saat da Karşıyaka Belediyesi Opera ve Tiyatro Sahnesi nde gerçekleştirilecek. Sina Akyol un 2001 yılında yazdığı şiirlerin müzikle buluşmasını sağlayan Ali Hoca Olmanın Halleri ni soprano için, Taş Yorumları nı bariton için notalara döktü. Karşıyakalı sanatseverler için özel olarak hazırlanan dinleti; Olmanın Halleri soprano Eylem Demirhan Duru nun Giriş-Yaşamak, Can Bedende, Askı, Çakıl başlıklı şiirleri seslendirmesi ile başlayacak, kısa bir aradan sonra Taş Yorumları bariton Arda Aktar ın seslendireceği Varlık, Kabul Şiirleri, Rüzgâr İçin ile sürecek. Her sanatçı, elbette öncelikle kendi sanatını kavrar ve onunla hemhal olur. Ne var ki, sanat dallarının birbirleriyle ilişki halinde olmaları kaçınılmazdır. Şiirle müzik arasında da böyle bir akrabalık ilişkisi söz konusudur. Örneğin ritim, müziğin kaçınılmaz bir parçasıyken, şiiri de şiir yapan temel ögelerden biridir. Müzik sanatının, karakteri gereği, enstrümana (müzikte insan sesi de bir enstrümandır ) duyduğu ihtiyaç, şiirde sözcüklere dönüşür. Şiirin müziğini işte bu sözcüklerin oluşturduğu sesler yaratır; sözcüklerin seçimi ve dizelerin gelişimiyle şiir de melodisine kavuşur yorumunu yapan besteci Ali Hoca yı saygı ve sevgi duygularıyla selamlayan şair Sina Akyol, bu şarkıları ilk kez dinleyeceği için de çok heyecanlı ve sevinçli olduğunu belirtti. Etkinliğe giriş davetiyelidir. Davetiyeler Karşıyaka Opera ve Tiyatro Sahnesinden sağlanabilir. (Tel: ) DOST istersen bir gülümseme yeter Sözsüz iletişimde gülmenin rolünü anlatan Doç. Dr. Dinçer, Kadınlar erkeklere oranla %26 daha fazla gülümseme eğilimindedirler. Gülümseme dostluk demektir ve yeniden dostluklar doğurabilir diye konuştu S özsüz iletişimde en etkili yöntemlerden biri gülmenin faydaları saymakla bitmiyor. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Müjde Ker Dincer kitap haline getirdiği İletişimin Kalbi Sözsüz İletişim Becerileri isimli son çalışmasında sosyal ve psikolojik bir çok faydaları olan gülümsemeyle ilgili önemli saptamalar yapıyor. Günlük hayatımız yaşadığımız iş temposu, sınav stresi, psikolojik sorunlar gibi nedenlerin kişisel iletişimi zarara uğrattığını ifade eden Doç. Dr. Dincer Bu noktada gülümsemek kişisel etkileşimimizi artırarak pozitif olmamızda ve doğru iletişim kurmamızda faydalıdır dedi. Doç. Dr. Müjde Ker Dincer Gülümseme dostluk demektir ve yeniden dostluklar doğurabilir. Ne kadar yumuşak, ne kadar gerilimden uzaklaşmış ise bir gülümseme, ardında bulunan duygu da o kadar sahicidir. Diğer beden dili dışavurum tarzlarında olduğu gibi gülümsemede de doğallık tercih edilir. Önceden provası yapılarak hazırlanmış her davranış göstergesini yapmacık olduğu iyi bir gözlemci tarafından anlaşılabilir. Gülümseme yürekten gelmelidir, akıldan değil diye konuştu. Doç. Dr. Dincer kitabında gülümsemenin sosyal ve psikolojik olumlu etkilerini şöyle sıraladı: Sosyal ortamlar içinde bulunan bireylerde gülümseme, yalnız oldukları zamanı kıyasla 30 kat daha fazla rastlanır. Kahkaha atmak insanları bir araya getirme ve sosyal dengeyi düzenleme gücüne sahip. Kadınlar erkeklere oranla %26 daha fazla gülümseme eğilimindedirler. Çünkü kadınlar endorfin salgısındaki artık sayesinde güldükleri zaman kendilerini çok daha iyi hissederler. Bunun önemini bilen erkekler de genelde güldürme eğilimindedirler. Kahkahalar genel olarak da bilindiği gibi bulaşıcıdır. Sadece birinin kahkahalarını duymak, duyan kişinin de gülmesine yol açar Gülümsemenin psikolojik olduğu kadar sağlık açısından da önemli faydaları olduğunu dile getiren Doç. Dr. Dincer Gülmek damarları genişletir, kan dolaşımını hızlandırır. Virüslerle savaşan hücrelerin sayısını artırır, kan basıncını ve kan şekerini düzenler. Ayrıca 1 dakika gülmek 10 dakika kürek çekmek kadar kalori harcamamızı sağlar diye konuştu. (EGE AJANS) Bir gün değil her zaman sizinleyiz MUHARREM ayı münasebetiyle Buca Cem Evi ni ziyaret eden Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, alevi yurttaşlarla buluştu. Alevi Bektaşi Dernekleri Federasyonu Başkanı Engin Gündük ile bir araya gelen Başkan Ercan Tatı, Cemevi nde vatandaşlarla birlikte aşure yiyerek Muharrem ayının bütün Aleviler için yas ayı olduğunu söyledi. Tatı, kurmayları ile birlikte gerçekleştiği Cemevi ziyaretinde mezheplerarası birlik ve kardeşliğin altını çizdi. Tatı, Bu topraklar üstünde binlerce yıl kardeş olarak bir arada yaşadık. Bu ayda tüm Alevi canlarımız yas tuttuğu zamanlardır. Her zaman yanlarındayız. Cem evlerinde açtıkları ocaklarla vatandaşlarımıza aşure ikram ediyorlar. Aynı kazanda pişen aşureyi, hepimiz bir kaşık olarak yiyoruz. Onların sadece bu acılı günlerinde değil har zaman yanlarındayız. Başka güçlerin bizleri kışkırtmalarına kulak asmadan, onların tuzak oyunlarına kapılmadan bu kardeşlik bağlarımız koruyacağız dedi. Başkan Ercan Tatı, aşurenin ardından Alevilerle birlikte avuç açarak ölmüşlerin ruhlarına ve hayrına dağıtan aşure için dua etti. Alevi Bektaşi Dernekleri Federasyonu Başkanı Engin Gündük, Başkan Ercan Tatı yı aralarında görmekten son derece mutlu olduklarını dile getirerek, Başkanımız buranın yabancısı değildir. Kendisi her zaman yanımızda olmuştur. Aşure günümüze gelip bizim yas günümüze anlam kattı. Bizlerle birlikte oldu dedi. HEM gezdiler HEM eğlendiler KONAK Belediyesi Gençlik Spor Kulübü Dağcılık Kolu (KOBEDAK) geçtiğimiz hafta sonu İzmir'de dağcılık ve doğa adına tarihi bir gün yaşadı. Yeni Foça-Kozbeyli arasında düzenlenen doğa yürüyüşüne 300 kişinin katılımıyla rekor kırıldı. İlginin çok yoğun olduğu yürüyüşte rezervasyon sınırı aşılmasına rağmen bir o kadar da katılım talebine yanıt verilemedi. Sabah sahilde gerçekleştirilen kahvaltının ardından Yenifoça sırtlarından Kozbeyli köyüne kadar süren yürüyüşte katılıcımlar muhteşem manzaranın eşliğinde hafta sonunun keyfini çıkardılar. Yürüyüş sırasında dağ çilekleri toplayan, Kozbeyli nin organik pazarından alışveriş yapan yürüyüşçüler köyde Şakir in kahvehanesinde dibek kahvesi içtiler. Yaklaşık iki yıl önce kurulan KOBEDAK ın 300 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen yürüyüşün sorun yaşamadan tamamlanması nedeniyle rehberler ve gönüllüleri kutlayan Konak Belediye Başkanı Dr.Hakan Tartan, doğa severleri kulübe üye olmaya çağırdı. Karşıyaka filarmoniden muhteşem sezon açılışı KARŞIYAKA Belediye Filarmoni Orkestrası muhteşem bir konserle sezona merhaba dedi. Karşıyaka Opera ve Tiyatro Sahnesi nde gerçekleşen konserde orkestrayı yeni neslin dünyaca ünlü şeflerinden Fazlı Orhun Orhon yönetti. Genel Müzik Direktörlüğünü ülkemizin dünyaca ünlü orkestra şeflerinden Gürer Aykal ın yaptığı Karşıyaka Belediye Filarmoni Orkestrası, sezon açılışı konserinde solist olarak ise, kemancı Irmak Ülke yi ağırladı. Genç kuşağın önemli orkestra şeflerinden ve aynı zamanda besteleriyle de tanınan şef Fazlı Orhun Orhon un yönettiği konser, ünlü besteci Mozart ın Fa Majör Divertimento su ile başladı. Daha sonra Mozart ın Türk adıyla bilinen La Majör 5 No lu Keman Konçerto su ile sürdü. Mozart ın en mutlu, en parlak ve gülümseyen yaratılarından biri olarak nitelendirilen konçerto büyük beğeni topladı. Konçertoyu ülkemizin gelecek vadeden keman virtüözleri arasında ki yerini şimdiden alan ve çalışmalarını Almanya da sürdüren genç solist Irmak Ülke yorumladı. Konserin ikinci bölümünde bu kez besteci Schönberg in 1899 da yaylı çalgılar yedilisi için insan duygularını yansıtmak amacıyla yazılan Verklaerte Nacht / Aydınlanan Gece adlı yapıtı, orkestraya uyarlanmış şekliyle seslendirildi. Geçtiğimiz sezon Gürer Aykal yönetiminde iki konser veren Karşıyaka Belediye Filarmoni Orkestrası yeni sezondaki iddiasını da böylece ilk konserde ortaya koymuş oldu. Genel Koordinatörlüğünü dramaturg Serdar Ongurlar ın yaptığı orkestra, salonu dolduran müzik severler tarafından uzun süre alkışlandı. Müziğin tüm renklerini Karşıyaka da bulmanın güzelliğini yaşadıklarını belirten izleyiciler, Bizlere bu güzel binayı kazandırıp, sanatla buluşturan Belediye Başkanımız Cevat Durak a teşekkür ediyoruz diyerek memnuniyetlerini dile getirdi. Yıl: 2. Sayı: 419. Dağıtım: Yayın türü: İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Hakkı SARIÖZ Yerel - Süreli (Pazar günleri yayımlanmaz) Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 Oğlum bak git sözleriyle ünlenen temizlik işçisi Selçuk Kahraman, 3 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı dava nedeniyle basını eleştirdi. Kahraman ın talebi üzerine, duruşma basına kapatıldı KOCAELİ NİN (CİHAN) EGE MARDİN İN Mardin'de teröristlerin düzenlediği saldırı sonucu şehit olan Astsubay İlker Düzova Hatay ın İskenderun ilçesinde askeri törenle ve tekbirlerle uğurlandı (CİHAN) Güvenlik görevlisi Cankurt tarafından E.Ü Rektörü Prof. Dr. Yılmaz hakkında açılan bezdiri davasında ilginç bir gelişme yaşandı. Dava tanıklarından EÜ Tıp Fakültesi Onkoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Banu Çiçek Bilkay, Rektör hanım, Cankurt a alevi olduğu için ceza verdiğini söyledi dedi İzmir'de piyasaya sürülmek istenen 49 adet sahte 100'lük ABD Doları ele geçirildi. İzmir Mali Büro Amirliği ekipleri, İstanbul'dan getirilen sahte dolarların piyasaya sürüleceği bilgisine ulaşarak çalışma başlattı. Parayı getirenlerin M.D. (27) ve Gürcü asıllı N.D. (33) adlı kadın olduğunu belirleyen polis, bu kişileri takibe aldı. Sahte paraları özellikle Menemen ilçesinde piyasaya sürmeye çalıştığı iddia edilen şüphelilerin, Bornova ilçesi Altındağ semtinde ailelerine ait evde bulunduğu belirleyen polis, operasyon düzenledi. Evde yapılan aramada, 4 bin 900 adet sahte ABD Doları ele geçirildi. (CİHAN) İzmir'in Bornova ilçesinde birçok ev ve işyerinden yaklaşık 100 bin lira değerinde hırsızlık gerçekleştiren 3 şahıs, bir mahalleye pusu kuran sivil timler tarafından kovalamaca sonucu yakalandı (CİHAN) (A.A) BURDUR DA (CİHAN)

4 gündem 4 gündem 5 İzmir Metrosu nda sefer sıklıkları arttı İKİ istasyonu daha hizmete açan Büyükşehir Belediyesi, metrodaki günlük sefer sayısını 400 den 442 ye, yapılan günlük kilometreyi de 5090 dan 5778 e çıkardı. İzmir Metro A.Ş. nin yıl sonu hedefi 60 milyon yolcu. Son olarak Bornova Ege Üniversitesi ile Evka 3 istasyonlarını hizmete açan İzmir Büyükşehir Belediyesi, günlük yolcu sayısının 180 binlere ulaştığı metroda sefer sıklıklarını da artırdı. İzmir Metrosu, her geçen gün artan yolcu sayılarını dikkate alarak hazırladığı yeni işletim planıyla 4 ve 5 dakikalık aralıklarla tren işletimine başladı. Yoğun ilgi üzerine, günlük 400 olan sefer sayısı 442 ye, yapılan günlük yol ise 5090 kilometreden 5778 kilometreye ulaştı.2011 yılında 48 milyon olan yolcu sayısını 2012 nin ilk 10 ayında aşmayı başaran İzmir Metro A.Ş., yıl sonuna kadar yolcu sayısını 60 milyona çıkarmayı öngörüyor. Yolcu sayılarındaki artış ise yüzde 25 e ulaştı. Hafta içi seferlerine de başlayan metro, saat 7 ye kadar 10 dakikada bir sefer yaparken yoğun saatler olan saatleri ile saatleri arasında 4 dakikada bir sefer yapılmaya başlandı saatleri arasındaki sefer sıklığı ise 5 dakikaya düşürüldü. Hafta sonları ise saatleri ile saatleri arasında 5 dakikada bir sefer yapılırken, akşam saatleri arasındaki sefer aralığı ise 10 dakika olarak belirlendi. Loscarteles'ten bu sefer tam not almayı başardık DENİZ TİCARET ODASI İzmir Şubesi Başkanı Geza Dologh, geçen hafta Paris'te yapılan EXPO 2020 sunumunun çok başarılı geçtiğini, Uluslararası Sergiler Bürosu (BİE) Genel Sekreteri Loscarteles'in de İzmir'e tam puan verdiğini söyledi. Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi'nin kasım ayı olağan meclis toplantısı yapıldı. Toplantıya, Limanlardan Sorumlu İzmir Vali Yardımcısı Cengizhan Aksoy, TCDD İzmir Liman Müdürü Turan Yalçın, İZFAŞ Genel Müdür Vekili Mehmet Şakir Örs ile üyeler katıldı. Aynı zamanda EXPO Yürütme Komitesi Üyesi olan Şube Başkanı Geza Dologh, toplantıda, EXPO çalışmalarının taktik olarak sessiz ve derinden yapıldığını ifade etti. EXPO'nun ''emin ellerde olduğunu'' belirten Dologh, Paris'teki sunuma Amerika'nın Elon Üniversitesi'nden bir grup öğrencinin Hindistan'da çektiği ''Health for Al'' adlı belgesel filmin damgasını vurduğuna dikkati çekti. Dologh, şöyle konuştu: ''Sunumumuzu bu sefer tam zamanında bitirdik. Genel Sekreter'e sunumu nasıl bulduğunu sorduğumuzda bana 'bir şey belli olduki çok çalışmışsınız' dedi. Sunum, uzun süre alkışlandı. Bu arada belgesel filmi hazırlayan ekibe Türkiye'nin jesti ise Hindistan'da bir sağlık ocağı kurmak oldu. Kırsalda kurulacak sağlık ocağının adı da İzmir olacak'' dedi.dologh, önümüzdeki ay Türkiye'ye gelecek olan BİE Genel Sekreteri Loscarteles'in, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşeceğini kaydetti. İZFAŞ Genel Müdür Vekili Mehmet Şakir Örs ise deniz ve fuarcılığın İzmir'in geleceğine yön verecek 2 sektör olduğunu ifade etti. EXPO'nun da kente kazanımlarının olacağını vurgulayan Örs, ''Fakat fuar ve denizden yeterince faydalandığımızı söyleyemem. İzmir'e yapılacak yat limanları ulaşım anlamında önemli bir ivme kazandıracaktır. Alsancak Limanı'ndaki düzenlemelerin bitmesiyle bu limanın tekrar Türkiye'nin en önemli ticaret merkezi olacağına inanıyorum'' diye konuştu. (AA) İzmir İl Genel Meclisi nde rant kavgası! İZMİR İl Genel Meclisi nde, Urla ilçesine bağlı Zeytinler köyünde kurulması planlanan balık paketleme ve işleme tesisi imar planı değişikliği isteği tartışmalara sebep oldu. AK Parti Çeşme Meclis Üyesi Arif Barata, "Kardeşim, bu balık kokar." diyerek, yanında getirdiği turna balığını kürsüden gösterdi. Deponun, imar planıyla üretim yeri haline getirilmemesini isteyen Barata, Kişiye göre imar planı değiştirilmesin. şeklinde konuştu. AK Partili Barata, CHP nin bu değişikliğe onay vermesini anlamadığını belirterek, zararın büyük olacağını savundu: Zeytinler köyü yerleşkesi içerisinde yer alan balık depolama alanının, balık paketleme ve İZMİR in geleceğinde fuarcılık, kongrecilik ve turizmin önemini vurgulayarak Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Candeğer Yılmaz dan bilimsel destek talebinde bulunan İZFAŞ Genel Müdürü Mehmet Şakir ÖRS Ege Üniversitesi nin bünyesinde Fuarcılık Araştırma Enstitüsü kurulmasını önerdi. Rektör Prof.Dr.Yılmaz ise enstitü kurmanın uzun bir süreç olduğunu, ancak Araştırma Merkezi oluşturmanın daha süratle realize edilebileceği ümidini taşıdıklarını belirtti. Prof.Dr.Yılmaz, fuarcılıkla ilgili neler yapılabileceği konusunda çalışma yapıldığını ifade etti. FUARCILIK PROGRAMI Mehmet, Şakir ÖRS, Rektör Prof.Dr.Yılmaz ı ziyaretlerinde,"kentimizin geleceğinde fuarcılık, kongrecilik ve turizm önemli bir rol oynayacaktır. Hepimiz, İzmir'in gelecekte fuarlar ve kongreler kenti olmasını arzuluyoruz. Bu konuda kentin toplumsal bileşenlerinin ortak bir vizyonu ve mutabakatı vardır. işleme tesisi olması için imar planında değişiklik isteniyor. Bu depoya 2007 yılında, Plansız Alan Yönetmeliği çerçevesinde ruhsat verildi. Burası paketleme deposudur. Depo olarak kullanılan alan genişletilerek, tesis haline getirilmeye çalışılıyor. İşletme olursa imar planına ve köylülere zarar verecektir. Devasa bir tesis yapılıyor, kişiye özel bir plan isteniyor. Depo ranta çevrilmesin. Tesisten balık atıkları çıkacak, köylü kokudan evinde oturamayacak. Köy evlerinin arasında devasa tesisin, atık yağ üreten bir yapının işi nedir? İşletme sahipleri, 40 ton imalat yapacaklarını belirtiyor ancak 300 çalışanla 40 tondan çok daha fazla üretim yapılacak. Arif Barata, Sıkı: Kuş Cenneti ne ÇAMUR ATMAYIN! İZMİR Körfezi nin temizleme çalışmalarında ortaya çıkacak çamurun İzmir Kuş Cenneti ne dökülmesi planına Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sıkı dan geldi. Prof. Dr. Sıkı çamurun dökülmesi durumunda İzmir Kuş Cenneti nin güney kıyılarının doğal yapısı tamamen değişeceğini alan kayıpları ortaya çıkacağını ve ilerde kötü örnek olup Kuş Cenneti nin tamamen gözden çıkarılmasına bile emsal teşkil edeceğini söyledi. Prof. Dr. Mehmet Sıkı nın konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklama şöyle: İzmir Kuş Cenneti Çiğli Arıtma Tesisinden çıkan çamurdan sonra ikinci bir çamur derdi ile karşı karşıya.türkiye de gözlenen 465 kuş türünden 289 tür kuşun gözlendiği ve 118 kuş türünün kuluçkaya yattığı kuş cenneti sulak alanına çamur atılmak isteniyor. Gediz Deltası na Kuş Cenneti özelliklerini kazandıran en önemli unsur sulak alandaki farklı ortam çeşitliliğidir. İzmir Kuş Cenneti nde Türkiye de gözlenen kuş türlerinden yarısından fazlasının görülmesinin başlıca nedenleri; Tatlı, tuzlu ve acı su ortamlarının bulunması, sığ sularla örtülü dalyanlar, tuzla havuzları ve kıyısal kumsallar ile doğal çamur düzlüklerinin bulunması, dalyanlarda ve kıyı kısımlarda küçük ada ve yarım adaların bulunması, ayrıca alanın ortasında ve kuzeyinde tepelik, dağlık alanların bulunması özellikleri sayılabilir. İzmir Kuş Cenneti nin de içinde bulunduğu Gediz Deltasının 8 bin hektarlık merkezi kısmı 1982 yılından günümüze kadar Yaban Hayatı Koruma Sahası 20 bin 400 hektarlık kısmı 1998 yılında Ramsar Alanı ve yaklaşık 40 bin hektar kısmı da 1985, 1999 ve en son 2002 yılında I. Derece doğal sit alanı ilan edilmiştir. Bu koruma statüleri ile Gediz Deltası sulak alanının ve burada yaşayan başta kuşlar olmak üzere bütün canlıların geleceği güvence altına alınmıştır. Ulusal ve uluslararası mevzuatla Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak korumakla yükümlü olduğumuz İzmir Kuş Cenneti sulak alanında fiziki yapıyı değiştirecek ve sulak alan kayıplarına neden olacak çamur depolamanın yanında hiçbir faaliyete izin verilemez. Çünkü bu faaliyet su kuşlarının beslenme, barınma ve kuluçka adalarını yok edecektir. Gediz Deltası nın güneyinde bulunan Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi ile Degaj mevkisi arasında kalan Bu vizyona uygun olarak hedefe ulaşılmasında, üniversitelerimizin yapacağı katkıların önemi yadsınamaz. Bu bağlamda, üniversite bünyesinde bir fuarcılık, kongre ve turizm araştırma merkezinin kurulmasının yararlı olacağını düşünüyoruz. Bu merkez zamanla bir fuarcılık araştırma enstitüsüne de dönüşebilir. Ayrıca yine kentimize geleceğin fuarcılarını kazandırmak ve yetiştirmek üzere, üniversite ve bağlı meslek yüksek okulları bünyesinde fuarcılık programı oluşturulabilir. dedi. İLKLERİN ÜNİVERSİTESİ Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Candeğer Yılmaz, öneriye sıcak baktıklarını, Halkın Üniversitesi olarak bilinen Ege nin aynı zamanda ilklerin üniversitesi olduğunu hatırlatarak Eğer Ege nin incisi İzmir in vizyonu yeniden oluşturulmak isteniyorsa, burada en büyük görevin, bölgenin en köklü üniversitesi olarak Ege Üniversitesi nin olacağını, ilgili öğretim birimlerinde de gerekli çalışmaların köy yerleşim alanlarının organize sanayi bölgesine dönüştürülmesinin mümkün olmayacağını da belirterek, söz konusu deponun 10 bin metrekarelik işletmeye dönüşeceğini söyledi. Barata, ''Bu durum, bu tür taleplere emsal teşkil edecektir. Köy yerleşim yerleri, organize sanayi bölgesine dönüşecektir. Halkın sağlığı her şeyden önemlidir. Köylünün hakkını korumalıyız. İşadamlarının, bu tür işletmelerin daha verimli çalışması için organize sanayi bölgesinde faaliyet göstermesi gerekir.'' dedi. CHP Grubu sözcüsü Onur Koçanalı ise imar değişikliği talebinin iki defa reddedildiğini ancak deponun, balık üretimine uygun hale getirildiğini söyledi. (CİHAN) İzmir Limanı nın iyileştirilmesi çalışmaları sonucu çıkacak çamurun Kuş Cenneti ne dökülmesi ile ilgili plan büyük tepki aldı. Prof. Dr. Sıkı, Böyle bir proje, Kuş Cenneti ni gözden çıkaralım demektir dedi EÜ, FUAR ve KONGRE için Araştırma Merkezi kuracak yapılacağını vurguladı. ÜNİVERSİTE ÖNCÜ OLSUN İZFAŞ Genel Müdürü Mehmet Şakir Örs, İzmir in geleceği için üniversitelerin desteğine ihtiyaçları olduğunu belirterek şunları söyledi: Benim de eski bir öğrencisi olmakla gurur duyduğum Ege Üniversitesi başta olmak üzere, kentimizin akademik kurumlarının fuarcılığa daha çok sahip çıkmalarını istiyoruz. Ülkemizde fuarcılığın başladığı ilk kent olan İzmir, bu alanda yine yeni ilklere imza atarak, ilk fuarcılık programını oluşturabilir ve fuarcılık araştırma merkezini kurabilir. Biz uygulamacılar olarak, İZFAŞ olarak, üniversitelerimizle her türlü işbirliğine açığız. Başta 81 yıllık uluslararası fuarımız olmak üzere, İzmir'de düzenlenen ihtisas fuarlarına, ilgili sektörlerde eğitim veren kurumların akademisyenleriyle, öğrencileriyle katılmasını; bu fuarların gelişimi ile ilgili bizlere ön açmalarını bekliyoruz." (EGE AJANS) kıyısal doğal çamur düzlüklerinin bulunduğu kıyı bandına 18 milyon metreküp çamur depolanacaktır. İzmir Limanı nın verimliliğini ve kapasitesini arttırmayı amaçlayan TCDD ile İZSU nun ortaklaşa yürütecekleri İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi ÇED Başvuru Dosyası DOKAY- ÇED Çevre Mühendisliği Limited Şirketi tarafından hazırlanmış ve ilgili bakanlıklara gönderilmiştir. ÇED başvuru dosyasında Gediz Deltası güneyinde deniz tabanının taranarak açılması düşünülen sirkülasyon kanalından çıkan tarama malzemesinin geri kazanım alanında bu faaliyetin gerçekleşmesi durumunda sahanın fiziki yapısı değişecek ve doğal alanın kaybına neden olacak olup bu çalışma geriye dönüşü olmayan tahribatlara neden olacaktır. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Ortaç Onmuş tarafından hazırlanan doktora tezinde söz konusu çamur geri kazanım alanında kışın filamingolar, pelikanlar, karabataklar, kıyı kuşları, sakar mekeler ve ördek türleri olmak üzere en az 10 bin 40 bin su kuşu beslenmek ve barınmak için burada bulunmakta, ayrıca kuluçka döneminde ise 1920 çift Deniz Kırlangıcı, 60 çift Uzun Bacak, 1100 çift Akdeniz Martısı, 55 çift Karagagalı Deniz Kırlangıcı, 1500 çift Gümüş Martı, 30 çift Kızılbacak ve 250 Çift Kesikkolye Yağmur Kuşunun çamur döküm alanında kuluçkaya yattıkları tespit edilmiştir. Diğer taraftan çamur döküm alanı Deniz Kırlangıçlarının Avrupa da en fazla kuluçkaya yattığı ve Karagagalı Deniz Kırlangıcının ise Türkiye de ürediği tek alandır. ÇED başvuru dosyasında tarama malzemesinin(çamurun) geri kazanım amacıyla kullanılacak bu alanın ilgili Bakanlıklardan alınacak izinle kullanılacağı belirtilmekte olup bu faaliyete mevcut koruma statülerine göre Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğal Koruma ve Parklar Genel Müdürlüğü ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından izin verilmemelidir. Aksine izin verilmesi durumunda ise İzmir Kuş Cenneti güney kıyılarının tamamen doğal yapısı değişeceği için alan kayıpları ortaya çıkacak ve ilerde kötü örnek olup Kuş Cenneti nin tamamen gözden çıkarılmasına bile emsal teşkil edecektir. Gelecek kuşakların bir zamanlar İzmir de Kuş Cenneti varmış dememeleri için İzmir Kuş Cenneti ve Gediz Deltası nda yapılacak projelerin gerçekleşmesinde yetkililerin kamu yararını düşünerek karar almaları son derece yararlı olacaktır. İzmir Limanı nın iyileştirilmesi çalışmaları sonucu çıkacak çamuru Alsancak Limanı Geri Kazanım Alanı oluşturulmasında ve güney Gediz Deltası nda 2 veya 3 yapay kuluçka adası yapımında kullanılması kuşlar ve İzmir için yapılmış en önemli çevre koruma projesi olacaktır. (EGE AJANS) İZFAŞ Genel Müdürü Şakir Örs, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ı ziyaret ederek, Fuarcılık Araştırma Enstitüsü kurulmasını istedi. Prof. Dr. Yılmaz ise enstitü kurmanın uzun bir süreç olduğunu, ancak Araştırma Merkezi oluşturmanın daha süratle realize edilebileceğini ifade etti CHP, zengin partisi olduğunu ispat etti İzmir Büyükşehir Belediyesi nin derinliği 18 ve cephesi 12 metreden az olan arsalara imar izni vermeme kararı aldığını söyleyen Tümer, CHP nin sözde emekçi olduğu bir kez daha anlaşıldı diye konuştu Çarşafımla gittim güzel karşılandım CHP'de yaşanan ikinci çarşaf açılımında ön plana çıkan 66 yaşındaki Nezahe Tarı, geçen pazar İzmir'de düzenlenen partiye katılım töreninde çok güzel karşılandığını söyledi. Dört çocuk annesi Tarı, Erzurum Hasankaleli olduğunu ve yaşlarından beri çarşaf giydiğini anlattı. Tarı, CHP toplantısına, yöresinin kıyafeti olan çarşafı giyerek gittiğini ve çok güzel karşılandığını belirterek, "Elimi tuttular, göğsüme rozet taktılar. CHP'ye geçtiğim için tebrik ettiler." dedi. Tarı, toplantıda kıyafetinin sıkıntı olmadığını, hiç kimsenin karışmadığını dile getirdi. Akrabalarının teklifi üzerine CHP'ye üye olmaya karar verdiğini anlatan Tarı, "Üye olmam için bir akrabamın hanımı geldi. Çocuklarımın, torunlarımın iyi bir geleceğe kavuşması için teklifi kabul ettim." şeklinde konuştu. Nezahe Tarı'yı partiye katılmaya ikna eden CHP üyesi Cevdet Akbulak ise "Nezahe abla, uzaktan akrabam oluyor. Eşimi, üye olması için konuşmaya gönderdim. Bir Neziha ablam değil, Buca'daki çok sayıda kişiye CHP'li olmaları için teklif sunduk. Partiye 700 kişi katılmıştı, onlardan biri de Nezahe abla oldu." sözleriyle İzmir'de yaşanan çarşaf açılım sürecini anlattı. Öte yandan CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, çarşaflı bir kadının partilerine üye olmasını değerlendirdi. Engin, "Bunların artık siyasette normal olması gerekiyor. Umuyorum, bir müddet sonra bunlar haber olmaktan çıkar." dedi. Çarşaf açılımı olarak yorumlanan olayın kendiliğinden geliştiğini söyleyen Başkan Engin, İzmir'de üç aydan bu yana partiye üye kazandırma kampanyası yaptıklarını, geçen pazar Buca ilçesinde yaklaşık bin kişilik katılım toplantısı düzenlediklerini kaydetti. Orada kendiliğinden gelen çarşaflı bir teyze de bulunduğunu aktaran Başkan Engin, "Gelmesinden çok da memnun olduk. Yanına kadar gidip kendisini kutladım." dedi. Cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı herkesi partilerinde görmekten mutluluk duyacaklarını ifade eden CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, şöyle devam etti: "Hiçbir şekilde kimsenin kılık kıyafetine karışmayız. Bizim partimizde çok sayıda kapalı kadın var. Bunların artık siyasette normal olması gerekiyor. Umuyorum, bir müddet sonra bunlar haber olmaktan çıkar. Artık başka şeyler konuşmamız lazım." Ali Engin, çarşaflı kadının partilerine üye olmasından dolayı mutlu olduklarını sözlerine ekledi. (CİHAN) GEÇTİĞİMİZ günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Meclisince kabul edilen imar yönetmeliğinin bir maddesi Karabağlar Belediyesi Meclis Üyesi BBP li Cebrail Tümer den sert tepki gördü. Yönetmelik gereği, derinliği en az 18 metre ve cephesi de en az 12 metrenin altındaki arsalara inşaat izni verilmeyeceğini söyleyen Tümer, Büyükşehir Belediyesi nin fakir-fukarayı görmezlikten geldiğini söyledi. Tümer, Bu karar belediyelerin imar müdürlüklerinde büyük kargaşalıklara sebep vermiş ve imar izni almak isteyen vatandaşlar belediyenin kapısından geri dönmek zorunda kalmışlardır. İzmir Büyükşehir Belediyesi akıllara durgunluk veren bir karar almıştır. Bu kararı meclise sunan yönetim ve karara evet diyen meclis üyelerinin ne yapmaya çalıştıklarını anlamadım. Böyle bir kararı alanlar, akıl tutulması yaşıyor. İzmir in imar yapısını göz ardı ederek işin içinden çıkılmaz bir karara imza atıyorlar. dedi. Bu kararın gerçekleşmesinin, şu anki yapılaşma itibariyle mümkün olmadığını söyleyen Tümer, zenginin metre kare arsası olmaz, bu tür küçük parseller fakirin olur. İmar planları düzenlendiği zaman parseller bu şekilde hazırlanmış ve orta ve alt gelir sahibi kişiler bu parsellerden, çoluk çocuğunun boğazından keserek sahip olmuşlar. Sen şimdi kalkıp diyorsun ki bu arsalara ev yapılmaz, izin vermiyorum. 4-5 parsel birleşin ve evinizi ortak yapın, müteahhide verin. Peki arsanın sağı solu ev yapılmış, bunlardan kimi imarlı kimi imarsız, arsa sahibi nasıl anlaşacak, kiminle anlaşacak. Adamın arsası ne olacak, mahallesinin çöp dökülen yeri olarak bekleyip, diğer evlerin eskiyip yıkılmasını mı bekleyecek, böyle mantık, böyle akıl olur mu, böyle yöneticilik olur mu? Bu kararı alanlar bu memlekette değil de uzayda mı yaşıyorlar, bunlar nasıl insan. Bunlar yarın halkın huzuruna hangi yüzle çıkacaklar. Aziz Kocaoğlu böyle bir karara nasıl evet dedi. Her seferinde sosyal demokrat olduğunu iddia eden, emekçinin yanında olduğunu iddia eden CHP li belediye başkanları, ancak emekçinin sahip olabileceği küçük parselleri yok saymaları ve emekçileri, günümüz deki en acımasız kapitalist sermayenin uygulayıcıları olan müteahhitlerin kucağına itmeleri sosyal demokratlıkla asla bağdaşmayacak bir uygulamadır. Bu da gösteriyor ki CHP li belediyeler sözde emekçinin yanında ama özde zenginin yanındadırlar. CHP nin zenginin partisi olduğunun kanıtıdır bu karar dedi. Serbest kıyafete akademik destek EÜ Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanı ve Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ragıp Özyürek, okullarda tek tip kıyafet zorunluluğunun kaldırılmasının öğrenciyi psikolojik olarak olumlu etkileyeceğini söyledi. Prof. Dr. Özyürek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi ve özel okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair usul ve esasları düzenleyen yönetmeliği hazırlayanları kutladı. Dershane ve üniversitelerde kıyafet serbestliği olduğunu ve bu konuda herhangi bir sorun olmadığını dile getiren Prof. Dr. Özyürek, uygulamanın ilk zamanlarında bazı öğrencilerin okula ''çılgın'' bir şekilde gelebileceğini, bu durumun veli ve öğretmenleri rahatsız edebileceğini ancak karşılaşılabilecek sorunların en geç bir kaç yıl içinde aşılabileceğini ifade etti. Kıyafet serbestliğinin öğrenciye ''kişiliğini yansıtma imkanı'' sağlayacağını vurgulayan Özyürek, şöyle konuştu:''yurttaş olarak yönetmeliği çıkaranları kutluyorum. Yönetmelikte giyilebilecek kıyafetlerle ilgili de düzenleme var. Böylece hem öğrenciyi sıkmıyorsun, hem de aşırılıkları gideriyorsun. Toplumda bu konuda bir gerginlik, rahatsızlık oluşursa da uygulamanın ilk günlerinde önlem alınabilir.''prof. Dr. Özyürek, tek tip kıyafet zorunluğunun çok daha önce kaldırılması gerektiğine işaret ederek şöyle konuştu: ''Okullarda tek tip kıyafet zorunluluğunun kaldırılması öğrenciyi psikolojik olarak olumlu etkiler. Çünkü kendisi nasıl istiyorsa o şekilde davranacak. Hatta kendi isteğiyle kravat takıp gelmek isteyenler de olacaktır. Ama şimdi o kural rahatsız ediyor öğrencileri. Çocuklar kendini daha iyi hissedecektir. Bu, okulla olan bağını olumlu etkiler. Öğrencilere kişiliklerini yansıtma fırsatı verir. Biz istiyoruz ki öğrencilerimiz meslek seçimi konusunda olgunlaşsın. Ama siz kılık kıyafetle uğraşıyorsunuz. Tek tip kıyafet konusu çocuğun gözünün önünde dersleriyle ilgilenmesini engelleyen bir perdeydi, o perde kalkmış oluyor.'' (AA) Büyükşehir den Hatıra Ormanı ESHOT önderliğinde gerçekleştirilen Ulaşım Haftası etkinliklerinde bu kez 250 fıstık çamının dikildiği küçük bir orman oluşturuldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ulaşım Haftası etkinlikleri kapsamında Hatıra Ormanı oluşturdu. Büyükşehir Belediyesi ne bağlı toplu ulaşım birimlerinde çalışanlar, ESHOT un önderliğinde, Manisa Yolu üzerindeki Bornova yeni mezarlığı yanında yer alan 12 bin metrekarelik alanda oluşturulan Toplu Ulaşım Hatıra Ormanı na kendi elleriyle 250 adet fıstık çamı fidanı dikti. Renkli görüntülere sahne olan ağaç dikimi töreninde konuşan Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Dr. Sırrı Aydoğan, ulaşımda farkındalık yaratmak amacıyla hafta boyunca çeşitli etkinlikler düzenlediklerini hatırlattı. Aydoğan, söz konusu alanda küçük bir kent ormanı kurmaktan dolayı mutluluk duyduklarını söyledi. Aydoğan, İzmir Büyükşehir Belediyesi, kent ormanları başta olmak üzere çevre konusunda çok önemli yatırımlara imza atıyor. Büyükşehir Belediyesi ne ait bu alan, çevresiyle birlikte yıl sonra çok güzel bir orman olacak. Bornova Belediyesi de bu alanın bakımında bize destek olacaktır. Emeği geçen herkese, İzmirli hemşehrilerimiz adına teşekkür ediyorum dedi. Buca trafiğine yeni can suyu BÜYÜKŞEHİR Belediyesi, 2 şeritli Yahya Kemal Beyatlı Caddesi ni genişleterek 4 şeritli hale getirecek. 3 Milyon 629 bin liraya mal olacak proje ile 4 kilometrelik caddede 6 yeni kavşak oluşturulacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Buca Yahya Kemal Beyatlı Caddesi nin 4 kilometrelik bölümünü imar planlarına uygun hale getirerek düzenlemek için yer teslimi yaptı ve çalışmalara başladı. Bu kapsamda halen gidiş- geliş iki şeritli olan yol, 2 gidiş-2 geliş olmak üzere 4 şerit olarak genişletilerek yeniden düzenlenecek. Güzergah üzerinde oturan vatandaşlar ile işyeri bulunan esnafın yoğun taleple beklediği projenin hayata geçirilmesiyle bölge trafiği büyük ölçüde rahatlayacak. 4 kilometrelik güzergah boyunca yeni kaldırımlar oluşturulurken, eğimi yüksek 9 noktada, kot farkından dolayı istinad duvarları yapılacak. Orta refüjlü olarak düzenlenecek güzergah üzerinde 6 yeni kavşak oluşturulacak. Mevcut elektrik hatları yer altına alınacak ve güzergahın aydınlatma eksikleri tamamlanacak. Toplam 3 milyon 629 bin TL maliyetle yaşama geçirilerek proje, yaklaşık bir yıl içinde tamamlanacak. EXPO ya Veteran atletlerden destek 22 inci Balkan Veteranlar Atletizm Pist Şampiyonası nda İzmir i ve Türkiye yi rekorlar kırarak temsil eden Veteran atletler, Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan ın konuğu oldu. İzmir Masterler Atletizm Kulübü Başkanı Aycan Kurtcan, rekor ustası Hikmet Kandeydi ve Şampiyonaya katılan veteranlar, Başkan Tartan a Şampiyonaya, atletizme ve veteranlara verdiği destek nedeniyle 35 numaralı sırt numarasını hediye etti yılında düzenlenecek 19 uncu Avrupa Veteranlar Atletizm Şampiyonası nın bayrağını da İzmir e getiren Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, şampiyon sporcuları bir kez daha kutladı ve şöyle konuştu: Veteranlar, atletizmdeki başarılarının yanı sıra genç sporcular için de büyük bir umut penceresi aralıyorlar. Yaşama bağlı olmak gelecek kuşaklara da bazı şeyleri iyi bir aktarım olarak iletebilmektir. Aslında buradaki tüm atletler sessiz sedasız, topluma çok önemli bir mesaj veriyor. O mesaj da sağlıklı olmak, hareketli olmak, barış içinde yaşamak. İZMAK Başkanı Aycan Kurtcan, Avrupa olimpiyatlarında Başkan Tartan ın giyeceği formanın numarasını Türkiye Atletizm Federasyonu adına takdim etti ve şunları söyledi: Siz bizim özgürce koşmamızı sağladınız. Çok güzel bir şampiyona yaşadık. Şampiyonanın güzelliği kırılan rekorlardan belliydi. Biz sporla sağlıklı yaşama, EXPO nun sağlık temasına da vurgu yapmak istiyoruz. Hastaneler boşalsın, yeşil sahalar dolsun diyoruz 85 yaş üstü grupta bile gençlere taş çıkartan derecelere imza atan veteran atletler, uzun ve sağlıklı yaşamanın sırrını da açıkladı. Sporun insanı zinde tuttuğu ve mutlu ettiği konusunda hemfikir olan veteranlar, zeytinyağının da İzmir in gençlik sırrı olduğunu açıkladılar. SAYFA 01 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 01 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI

5 SAYFA 06 Kırmızılar hafızayı güçlendiriyor Çağımızda giderek yaşlanan toplumun en önemli sağlık sorunu olarak kabul edilen bunama ve Alzheimer hastalığının önlenmesi, en azından gelişiminin geciktirilmesinde kırmızı renkli meyvelerin önemli rol oynadığını belirten Fitoterapi Uzmanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, çilek, kiraz, vişne, siyah erik, nar, ahududu ve böğürtlenin antosiyanidinler bakımından zengin kaynaklar olduğunu söyledi PROF. YEŞİLADA, Bu meyvelerin büyük bir kısmının ilkbahar ve yaz aylarında bulunması nedeniyle yıl boyunca düzenli antosiyanin ihtiyacını karşılamak amacıyla kurutulmuş kırmızı meyvelerden yararlanmak akılcı bir yaklaşım olur dedi. Deneysel ve klinik çalışmaların, bitkilerde bulunan polifenolik bileşiklerin insan sağlığı bakımından ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Yeşilada, şu bilgileri verdi: ORTAK ÖZELLİKLERİ ANTİOKSİDAN ETKİLERİ Polifenolik bileşiklerin vücutta iş ve trafik stresi, yaşam şekli, beslenme alışkanlıkları gibi çeşitli olumsuz etkenlere karşı koruyucu etkileri değişen derecelerde antioksidan etkileri ile açıklanıyor. Yeşil çayda bulunan kateşinler, elmada bulunan kersetin gibi flavonoitler ve diğerleri. Polifenolik bileşikler arasında bir başka önemli grup ise çiçeklere ve özellikle meyvelere kırmızı renklerini veren antosiyanidinlerdir. Antositanidinlerin suda çözünme özellikleri nedeniyle kurutulmuş kırmızı renkli meyvelerin bitki çayı halinde kullanılması bazı ilave avantajları taşımaktadır. Antosiyanidinler bakımından zengin olmasına karşılık gıda olarak tüketilemeyen bazı bitki kısımlarından da bitki çayları içerisinde yararlanılabilmektedir." Prof. Yeşilada ya göre, yapısı ne olursa olsun meyve ve sebzelerde ya da diğer bitkilerde bulunan polifenolik bileşiklerin ortak özelliği antioksidan etkileri. Bu etkilerine bağlı olarak kalp ve damar hastalıkları, kanserler, karaciğer hasarı, hafıza zayıflaması gibi önemli sağlık sorunlarının önlenmesi bakımından polifenolik bileşiklerce zengin diyetlerin uygulanmasının yararları klinik ve saha çalışmalarının bulguları ile de destekleniyor. Farklı kimyasal yapılarda polifenolik bileşiklerin antioksidan etkilerinin de farklılık gösterdiğini belirten Prof. Dr. Erdem Yeşilada, Bu nedenle mümkün olduğunca çeşitli kaynaklarda bulunan polifenolik bileşiklerin tüketilmesi daha geniş bir etkinlik sağlayabilecektir dedi. Kiraz zaten aşık olunası bir meyve ama kırmızısını çokta aramam şahsen. Bulunması eskisi kadar kolay olmasa da yok mu o sarı kirazlar yerim onları. Kırmızı kirazında kan akışını hızlandırdığı bilinmekte. Böğürtlen ise bağışıklık sistemini güçlendirmeye adamış kendini. Nerede güçsüz bir bağışıklık sistemi görse tutamıyor kendini kahraman meyvemiz. Çilek ise doyulmaz lezzetinin yanında ilginç işler yapıyor. Mangal ya da közlenmiş biber falan yediğimiz de o yanmış yerleri her ne kadar temizlesekte gene bir miktar kansorejen maddeyi indiriyoruz. Çilek masum görüntüsüne rağmen o maddeleri pataklayabilme özelliğine sahip. Yükselen ateşe Zinde kalmanın formülü yürüyüş çok dikkat edin Kış aylarında özellikle okul çocuklarında ateşli hastalıklar artıyor. Çocuğun ateşlenmesi ailede panik yaratıyor ancak ateş her zaman korkulması gereken bir durum değil. Uzmanlara göre önemli olan ateşli çocuğa yaklaşımı bilmek VÜCUDA giren herhangi bir iltihap durumunda metabolizma kendini savunmaya geçiyor. Bu savunmanın en büyük göstergesi ise yükselen ateş. Vücut ısısı beyindeki hipotalamus bölgesinde ısı kontrol merkezinin denetiminde. hipotalamus termostat gibi görev yaparak vücut ısısını dengeliyor. Isı ayar eşiği genellikle Greyfurtla alınan ilaç zehirliyor DOKTORLAR bazı ilaçların greyfurtla birlikte alınması konusundaki tehlikelerin bilinmediğine dikkat çekti. Kanada Tıp Birliği Yayın Organı'nda yayımlanan araştırmaya göre, 2008'de greyfurtla birlikte alındığında tehlike yaratan ilaç sayısı 17 iken, 2012'de bu sayı 43'e çıktı. Greyfurtla beraber olumsuz etkiler yaratan ilaçlar arasında tansiyon, kanser ilaçları, kolesterol düşürücü statinler ve organ naklinden sonra bağışıklık sistemini bastırmak için kullanılan ilaçlar yer alıyor. Bir bardak greyfurt suyu içen bir kişide felodipine adlı tansiyon ilacı oranı, bir bardak su içen kişiye kıyasla üç kat yüksek çıktı. İlaçlarla greyfurt arasındaki ilişkilerde görülen yan etkiler, değişim gösteriyor. Bu yan etkiler arasında midede kanama, kalp atışında farklılık, böbrekte tahribat ve ani ölümler bulunuyor. enfeksiyon hastalıkları seyrinde artan pirojen diye adlandırılan maddeler yardımıyla daha yükseğe ayarlandığında yeni duruma uyum için vücut ısısı da artıyor ve ateş meydana geliyor. Pirojenler bir taraftan ateşin gelişmesini sağlarken diğer taraftan da ateşe yol açan nedene karşı vücut savunma sisteminin uyarılmasını sağlayarak enfeksiyonun sınırlandırılmasında katkıda bulunuyor. Yani ateşe bilinçli bir şekilde yaklaşıldığında zararlı olmadığı söylenebilir. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Erhan Yüce, pek çok anne babanın ateşli çocuğa yaklaşım konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını söylüyor. Bu durumun ateşin daha çok yükselmesine ve sorunun artmasına neden olduğunu belirten Dr. Yüce, şunları söylüyor: Çocuklarda ateş, genellikle kısa süre içinde kendiliğinden iyileşen basit viral hastalıklardan kaynaklanıyor. Ateşli çocukların sadece yüzde 15 gibi az bir kısmında antibiyotik tedavisi gereksinimi olan bakteriyel enfeksiyonlar söz konusu. Ateş tedavisinde temel amaç çocuğunun rahatlatılması ve rahatsız edilmemesi. Ateşin normale döndürülmesi, ateşe neden olan hastalığın tedavisi anlamına gelmiyor. Semptomatik tedavide amaç, vücut ısısının normal düzeyine döndürülmesi olmamalı. Büyük çocukların kendini iyi hissettiği küçük çocukların ise rahatladığı bir vücut ısısı düzeyi tedavi için yeterli. Yani ateşin tedavisi için vücut sıcaklığının mutlaka 36 dereceye düşmüş olması gerekmiyor. Uzm. Dr. Erhan Yüce nin çocukta ateş yükselmesiyle ilgili anne-babalara önerileri ise şöyle: ATEŞE KARŞI İLK 5 ÖNLEM 1- Kıyafetlerine dikkat edin: 38.5 derece civarındaki hafif ateşte çocuğunuzun üzerindeki fazla giysileri çıkartın, ince ve bol bir pijama giydirin. 2- Sıvı alımına özen gösterin: Bol miktarda su ve sulu gıdalar almasını sağlayın. 3- Ortamın sıcaklığını muhafaza edin: Bulunduğu ortamın sıcaklığını derece arasında tutmaya dikkat edin. 4- Ilık duş aldırın: derece sıcaklıktaki ılık suyla duş aldırın veya ılık-ıslak bezlerle pansuman yapın. Hemen ateş düşürücüye sarılmayın: Ateşin 39 dereceye çıkması durumunda doktorunuza danışarak çocuğa ateş düşürücü verebilirsiniz. 1- Üşüyen ve titreyen ateşli çocuğunuzun üzerini örtmeyin. 2- Kalın kıyafetler giydirmeyin. 3- Asla soğuk suyla banyo yaptırmayın. 4- Alkol ve sirkeli suyla kompres uygulamayın. 5- Sık aralıklarla ateş düşürücü ilaç kullanmayın. Birçok anne baba tarafından yapılan bu uygulamalar ateşin daha da yükselmesine, ilaç ve alkol zehirlenmesi gibi sonuçlara yol açabiliyor. 3 AYIN ALTINDAKİ BEBEKLERDE ATEŞE DİKKAT Ateşli çocuğun yaşı çok önemli. Özellikle 3 ayın altındaki ateşli her çocuk hiç zaman kaybetmeden mutlaka doktor tarafından değerlendirilmeli, ateşe yol açan durumun araştırma ve tedavisi hastane şartlarında olmalıdır. 3 aydan büyük çocuklarda ateşin derecesi ve süresi yanında hastanın genel durumu göz önünde bulundurularak hareket edilmeli. Genel durumu iyi, beslenmesi bozulmamış, ateşi 38.5 derecenin altındaki çocuklar evde semptomatik ateş tedavisi ile 3 güne kadar izlenebiliyor. Şayet ateşin süresi 3 günü geçiyorsa doktor muayenesi mutlaka gerekiyor. 2 YAŞINDAN KÜÇÜK ÇOCUKLARDA BAZI BULGULAR ÖNEMLİ Ateşli çocuklarda ve özellikle bebeklerde aşağıdaki bulgulardan bir veya bir kaçı ateşe eşlik ediyorsa yaşamı tehdit eden ciddi bakteriyel enfeksiyon olasılığı nedeniyle zaman kaybetmeden bir doktora başvurulmalıdır. - Ateş 40 derecenin üzerine çıkıyor ve 72 saatten daha uzun süre devam ediyor ise, - Ateşle beraber çocuğunuzda susturulmayan sürekli ağlama, inleme ve dokunulduğunda huzursuzluk hali varsa, - Ateş düşmesine rağmen huzursuzluğu devam ediyorsa, - Sürekli uyuklama hali, bilinç bulanıklığı ve sayıklama gibi bulguların varlığında, - Bıngıldağında atma ve kabarıklık durumunda, - Ateşle beraber cildinde mor döküntüler oluşuyorsa, Daha önce havale geçirmişse, - Ağız mukozasında kuruluk, gözyaşının olmaması, göz küresinde ve bıngıldakta çöküklük gibi sıvı kaybı bulguları varsa, - Zor ve sık nefes alıyorsa, öksürük, hırıltı, göğüs ağrısı, kulak ağrısı, karın ağrısı, boğaz ağrısı, ense sertliği, devamlı kusma, sık ishal, idrar yaparken yanma, idrar renginde değişme gibi bulguların varlığı durumunda mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Enfeksiyonlar: Grip, üst solunum yolu enfeksiyonları, kızamık, kızamıkçık, suçiçeği, 5. ve 6. hastalık, kabakulak, tonsillofarenjit, sinüzit, ortakulakenfeksiyonları, laringotrekeobronşit, zatürre, idrar yolu enfeksiyonları, gastroenterit, menen-jit, ensefalit, myokardit, endokardit, peri-kardit, artrit, osteomyelit, bakte-riyemi, sepsis gibi. (HA-BER MERKEZİ) DÜZENLİ olarak yürüyüş yapanlar kasların kuvvetlenmesinden, şişmanlık riskinin azalmasına, yaratıcı düşünce potansiyelinin artmasından, yaşlanma sürecini geciktirmeye kadar çeşitli kazanımlar elde ediyor. Yürüyüşte dikkat edilmesi gerekli hususlar şu şekilde sıralanabilir: 1- Kilo vermek amacıyla naylon vb. gibi giysiler vücuda sarılmamalı yaşın üstündekiler doktora görünmeden, yürüyüş programına başlamamalı. 3- Diyabet, hipertansiyon ve diğer sistematik hastalığı bulunanlar sık sık doktor kontrolünden geçmeli. 4- Ciddi bir yemek sonrası hızlı ve ağır yürüyüşler yapılmamalı. 5- Yürüyüş öncesi ve sonrasında susuz kalmamaya dikkat etmeli. 6- İnce tabanlı ve makosen ayakkabılar ile yürüyüş yapılmamalı. 7- Çok sıcak havalarda ve saatlerde yürüyüşten kaçınmalı. 8- Bir sıkıntı hissedildiğinde yürüyüşe inatla devam etmemeli. Bu prensiplere bağlı kalınarak uygulanan yürüyüş programlarının kazançları ise şöyle sıralanıyor: 1- Yürüyüş kan akımını ve kan damarlarının miktarını artırarak, dolaşımı iyileştirir, kalpdamar ve beynin damarsal hastalıkları riskini azaltır. 2- Kalp kası dahil, vücut kaslarını kuvvetlendirerek, daha etkin çalışmalarını sağlar. 3- Her bir kasılmada kalbin pompaladığı kan miktarını artırarak, istirahatte kalp atım sayısını (nabzı) azaltır. 4- Egzersiz ve stres durumunda arteriel kan basıncında (tansiyonda) oluşan yükselmeyi azaltır. 5- Kan basıncını düzenler. (HABER MERKEZİ)

6 SAYFA 07 S?YAH MAV? KIRMIZI SARI TERİM, SERCAN'ı gözden çıkardı mı? Fatih Terim, Sercan Yıldırım'ın takımdan gönderilebileceği yönündeki haberlere Balıkesir maçının ardından açıklama getirdi. İşte Terim in açıklamaları... Diego Simeone Emre ve Arda'ya TAM NOT verdi! ATLETİCO Madrid Teknik Direktörü Diego Simeone'den Arda Turan ve Emre Belözoğlu'na övgü. Türkiye Futbol Fedarasyonu'nun "Futbol Gelişim" dergisine açıklamalarda bulunan Arjantinli teknik adam, Arda'nın sürekli gelişim içinde olduğunu vurgularken, Emre'nin de ilerleyen haftalarda daha sık ilk 11'de yer alacağını söyledi. Arda Turan'yı mükemmel oyuncu olarak tanımlayan Arjantinli teknik adam, "Komple futbolcu derler ya arda buna iyi bir örnek. Müthiş bir oyun görüşü var, taktik olarak son derece disiplinli ve top kapmada takımın en iyisi" dedi. Arda'nın kendini sürekli geliştirdiğini belirten Simeone, "Artık sahanın belirli bölgelerinde değil her yerinde yeteneklerini sergiliyor" diye konuştu. Arda ve Emre'nin takım içinde çok önemli görevleri olduğunu ifade eden Arjantinli teknik adam, "İkisi de büyük oyuncu. Son dönemde Emre ile bol bol konuşuyoruz. Emre'nin yeterince zaman alamamasında dolayı üzüldüğümü kendisine söyledim. dedi. KARŞILAŞMANIN ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Terim, Balıkesirspor'un, hem Adana Demirspor'da hem de Galatasaray'da oynarken karşılaştığı bir rakip olduğunu aktararak, "Rakibi tebrik ediyorum. Hayatımda bir nostalji oldu. Bugün de müthiş seyircileri vardı. Balıkesirspor maksimumunu vererek oynadı. Oyunu çirkinleştirmediler ve ikinci golü de bulabilirlerdi. Kendilerini kutluyorum ve başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı. "SERCAN'I ANCAK OYNAMASI İÇİN GÖNDEREBİLİRİZ" Fatih Terim, Sercan Yıldırım'ın takımdan gönderilebileceği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, "Şu an Sercan hakkında bir şey söylemek için erken. Onu alırken düşüncemiz, genç bir yeteneği Galatasaray'a kazandırmaktı. Bazen adaptasyon geç oluyor. Eğer Sercan böyle devam ederse, onun bir yere gitmesini değil, oynamasını isteriz. İnşallah bizimle oynamaya devam eder, o zaman da kalır. Onu ancak oynaması için verip, geri dönmesi kaydıyla bırakabiliriz. Daha çok çalışıp daha çok formayı istemeli. Gençtir, bazı şeyler olabilir ama istikbalde bizimle beraber devam eder" şeklinde konuştu. Ayrıca, takımın tecrübeli isimlerinden olmasına karşın Balıkesirspor karşısında bu sezon ilk maçına çıkan Gökhan Zan'ın performansını öven Terim, "Gökhan Zan sadece bize böyle kulvarlarda faydalı olmayacak. Aynı zamanda kişiliğiyle ve efendiliğiyle de oynamadığı halde örnek biri. Benim milli takımda da oynattığım oyunculardan biriydi. Böyle devam edeceğine inanıyorum. Gerektiğinde formayı vermekten çekinmeyiz" dedi. Balıkesirspor'a karşı bazı futbolcularının bu sezon ilk resmi maçlarına çıktıklarının hatırlatılması üzerine Terim, "Her oyuncuya ihtiyacımız var. İnşallah bu 3 kulvarda geriye düşmeyiz, her oyuncumuza görev düşer ve hepsi önemli hizmetler verirler. Cuma günü lig maçımız var ve ardından da UEFA Şampiyonlar Ligi grubumuzda tarihi maçlarımızdan birini oynayacağız. Braga maçı için 5 saatlik yolculuk yapacağız. Ben de maçına göre, sakatlık ve fizik durumlarına göre faydalanmam gereken tüm arkadaşlarımı görmeye çalışıyorum. Galatasaray çatısı altında olan her oyuncu görev yapacak kapasitededir" diye konuştu. "FATİH TERİM'E SORU SORULAMIYOR" İDDİASI Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman'ın, Gençlerbirliği maçı sonrası bir soru üzerine kullandığı "Başka yerlerde de aynı sorulara muhatap bulursunuz umarım" ifadesi hatırlatılarak, özellikle sosyal medyada, Kocaman'ın bu ifadeyle kendisini kastettiği şeklinde yorumlar yapıldığının belirtilmesi üzerine Terim, "Benim tanıdığım, bildiğim Aykut Kocaman, birine bir şey söyleyecekse, direkt söyleyecek kalitede ve kişiliktedir. Bugün son kez bu konuyu konuşmayı umuyorum. Sizden ricam, futbolu çatışma ortamına sokmamanız. dedi. Güreşçilerden olimpiyat vizesi istedi Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, uluslararası yarışmalarda derece elde eden ASKİ Spor Kulübü nün genç güreşçilerini kabul etti ASKİ Spor Kulübü nün son dönemlerde uluslararası müsabakalarda madalya kazanan genç güreşçileri Fatih Üçüncü, Enes Başar ve Şerif Kılıç, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan a ziyarette bulundu. Büyükler Avrupa 3 ncüsü Fatih Üçüncü, Gençler Dünya 3 ncüsü Enes Başar ve Dünya Üniversite Oyunları 3 ncüsü Şerif Kılıç, Spor Genel Müdür Yardımcısı Ömer Altunsoy ile birlikte Genel Müdür Baykan ı makamında ziyaret etti. Genel Müdür Baykan, genç sporcuların ziyaretinden memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Baykan, Güreş bizim ata sporumuz. Genç güreşçilerimizin elde ettiği dereceler bizleri gelecek adına ümitlendiriyor. Şu an kategorilerinizde ilk 3 içinde yer alıyorsunuz. Hedefiniz her zaman birincilik olmalı." diyerek şunları söyledi: "Bunun için daha sıkı çalışmalısınız. Devletimiz sizlere her türlü imkanı tanıyor. Sizlerden gelecekte olimpiyat madalyaları bekliyoruz Rio de Janeiro Olimpiyat Oyunları için önümüzde 4 sene var. Sizler de buraya katılabilecek aday sporcularsınız. Çalışmalarınızı günlük, aylık, yıllık değil daha uzun vadeli yapın. Çok çalışarak başarılarınızı arttıracağınıza inanıyorum da Rio de Janeiro Olimpiyat Oyunları nda görüşmek üzere. Genç güreşçiler de Genel Müdür Baykan ın kendileriyle yakından ilginmesinden dolayı çok mutlu olduklarını ifade ederek, gelecekte başarılı olmak ve kendilerine güvenenleri mahçup etmemek için çalışacaklarını söylediler. (CİHAN) Kupa Beyi zorlanmadı! Ziraat Türkiye Kupası'nda Galatasaray, 2. Lig Beyaz Grup temsilcisi Balıkesirspor'u 4-1 mağlup etti ve 5. tura adını yazdırdı. Sarı-kırmızılı ekibe turu getiren goller, Elmander, Sercan, Aydın ve Ceyhun'dan geldi 2. Lig Beyaz Grup takımlarından Balıkesirspor, Galatasaray karşısında maça iyi başladı. Güçlü rakibi karşısında orta sahada iyi pas yapan ve savunmada hata yapmayan Balıkesirspor, zaman zaman geliştirdiği ataklarla Türk Telekom Arena tribünlerine korkulu anlar da yaşattı. Ancak Galatasaray, yakaladığı ilk tehlikeli atakta 26. dakikada golü buldu. Aydın Yılmaz'ın ara pasıyla savunmanın arkasına hareketlenen Johan Elmander, sol ayağıyla yerden çok sert vurdu ve takımını 1-0'lık üstünlüğe taşıdı. Golden sonra konuk takım, oyun disiplininden kopmadı. Fazla pas yaparak, Galatasaray'ın baskı kurmasına izin vermeyen Balıkesirspor, beraberlik golünü de bulmayı başardı. Galatasaray savunmasının arkasına sarkan Muhammet Reis, sağ çaprazdan sert vurdu ancak kaleci Ufuk Ceylan çeldi. Ardından dönen topa sol tarafta, dar bir açıdan vuran Mustafa Şen, takımına beraberliği getirdi. Beraberlik golünün de moraliyle oynamaya başlayan Balıkesirspor, yaklaşık 10 dakikalık bölümde oyunun kontrolünü tamamen eline aldı. Maçın 40. dakikasında ise adete bir kırılma anı yaşandı. Kısa paslarla Galatasaray ceza sahasına yaklaşan konuk takımda Mustafa Şen, Ufuk Ceylan'la karşı karşıya durumda vuruşunu yaptı ancak kaleci Ufuk, ayaklarıyla son anda çıkardı. Galatasaray: Ufuk Ceylan (Dk. 85 Eray İşcan), Sabri Sarıoğlu, Gökhan Zan, Hakan Balta, Çağlar Birinci, Aydın Yılmaz (Dk. 77 Amrabat), Ceyhun Gülselam, Engin Baytar, Emre Çolak, Sercan Yıldırım, Elmander (Dk. 64 Furkan Özçal) Balıkesirspor: Olcay Çetinkaya, Kemal Cingirt, Rıza Efendioğlu, Hasan Hatipoğlu, Kerem Gülbahar, Onur Acar, Caner Arıcı, Muhammet Reis (Dk. 67 Ertuğrul Arslan), Salih Sefercik (Dk. 78 Furkan Çil), Mustafa Şen (Dk. 60 Özcan Dağ), Ali Öztürk Balıkesirspor'un yakaladığı bu yüzde yüzlük pozisyonun dönüşünde ise Galatasaray'ın golü geldi. Sağ taraftan Aydın'ın ortasında Elmander, arkadan gelen Sercan'a bıraktı. Sercan Yıldırım'ın vuruşunda ise top 40'ıncı dakikada Balıkesirspor fileleriyle buluştu. Maçın ilk devresi de Galatasaray'ın 2-1 üstünlüğü ile tamamlandı. İkinci yarıya ise Sarı-kırmızılılar daha kontrollü başladı. İlk yarıda düştükleri zor anları yeniden yaşamak istemeyen Galatasaraylı futbolcular, farkı açıp rahatlamak adına, oyunu domine etmeye başladı. 54'üncü dakikada Elmander'in yararlanamadığı müsait pozisyondan sonra baskıyı tamamen artıran Galatasaray, 61'inci dakikada 3. golü buldu. Aydın Yılmaz'ın vuruşunda kaleci Olcay Çetinkaya'nın müdahalesine rağmen top ağlarla buluştu. Ev sahibi Galatasaray, skoru 3-1 yaptı. Galatasaray, 70. dakikada ise skoru 4-1'e getirdi. Ceyhun Gülselam takımını Türk Telekom Arena'da 4-1 öne geçirdi.

7 SAYFA 08 NİKAH salonunda çılgınlığı Hayatlarını özel bir tarihte birleştirmek isteyen çiftler, İzmir'deki evlendirme dairelerinde yoğunluğa neden oldu. EÜ Sosyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tatlıdil, ''İnsanların özel tarihlerde evlenmek istemesi, yaşamını anlamlaştırma ve mutluluğu yakalama çabasından kaynaklanıyor'' diye konuştu HAYATLARINI tarihinde birleştirmek isteyen çiftler, İzmir'deki evlendirme dairelerinde yoğunluğun yaşanmasına neden oldu. Nikah dairelerine yapılan başvuru sayıları, normal dönemlere göre yaklaşık 3 kat arttı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, hafta içi 5 ile 10 arası nikah töreninin düzenlendiği Karabağlar Belediyesi Evlendirme Dairesi'ne tarihinde evlenmek için başvuranların sayısı 30'a ulaştı. Günlük ortalama 10 nikahın kıyıldığı Karşıyaka Belediyesi Evlendirme Dairesi'ne bu özel günde evlenmek için başvuranların sayısı ise 27 oldu. Karşıyaka Belediyesi yetkilileri, nikah salonunun kapasitesinin dolduğunu açıklayarak yeni talepleri geri çevirmek zorunda kaldı. Bu tarihte nikah kıymak isteyen çiftlerin sayısı, İzmir'in en büyük iki ilçesinden Konak'taki Fuar Evlendirme Dairesi'nde 14'e, Bornova'da ise 30'a çıktı. Ege Üniversitesi (EÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ercan Tatlıdil, insanların özel tarihlerde evlenmek istemesini ''yaşamı anlamlaştırma ve mutluluğu yakalama çabası'' olarak nitelendirdi. İnsanoğlunun yaşamda en büyük acısının sosyal yalnızlıkla oluştuğunu dile getiren Prof. Tatlıdil, doğum günü, özel günler ve haftalar ile aynı sayıların bir araya geldiği tarihin ''bireyin dünyada var oluşunu anlamlandırdığını'' ifade etti. Özel tarihlerde evlenme çılgınlığının popüler kültürün getirisi olduğuna dikkati çeken Tatlıdil, şunları kaydetti: ''Eğer doğum gününüzü kutluyorsanız ya da böylesi önemli bir günde evleniyorsanız dünyada var oluşunuz diğer insanlar tarafından önemseniyor demektir. Bu da özgüveni arttırır, birey olarak yalnız olmadığınızı hissettirir, diğer insanlarla birlik oluşturmanın hazzını yaşatır. Bu günlerde bir araya gelmek insanın yaşadığı alanda kabullenildiğinin de bir göstergesidir. dedi. (AA) BAKAN YILDIRIM: Biz yaptık sıra size geldi "Karadeniz, Orta Asya ve Ortadoğu Bölgelerinde Ulaştırma ve Transit Taşımacılığının Geleceği" konulu toplantıda konuşan Bakan Yıldırım, Karadeniz sahilinde 800 kilometrelik yol yaptık e kadar 600 kilometre daha yapacağız. Siz de yol yapın ve Karadeniz i dostluk denizi haline getirelim dedi ULAŞTIRMA Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye nin Karadeniz in güney sahilinde 800 kilometrenin üzerinde otoyol kalitesinde bir çevre yolunu tamamlayarak bölgenin hizmetine sunduğunu söyledi. Geriye kalan 600 kilometrede de yoğun çalışmanın devam ettiğini belirten Yıldırım, 2015 yılına kadar Karadeniz in batısından doğusuna sahil boyunca bulunan yolları, otoyol kalitesinde bölünmüş yollarla bitirmiş olacağız. Türkiye olarak Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (KEİ) çerçevesinde Karadeniz etrafında bir dostluk yolu oluşturma projesinin üzerimize düşen kısmını büyük oranda tamamlamış oluyoruz. Bundan sonra beklenen, kuzeybatı ve doğu komşularımızın da bu yolları tamamlaması ve Karadeniz in bir dostluk denizi olarak bölgeye daha fazla hizmet etmesini sağlanmasıdır. dedi. KEİ ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bünyesinde ve Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği (IRU) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğinde düzenlenen "Karadeniz, Orta Asya ve Ortadoğu Bölgelerinde Ulaştırma ve Transit Taşımacılığının Geleceği" konulu toplantı, İzmir'deki Kaya Termal Otel de yapıldı. Toplantıya Azerbaycan, Gürcistan, Moldova ve Romanya Ulaştırma bakanları, Afganistan, Bulgaristan, İran, Kazakistan, Rusya, Ukrayna ve Yunanistan Ulaştırma bakan yardımcıları katıldı. Açılışta konuşan Bakan Yıldırım, 2008 yılındaki küresel ekonomik krizden en fazla etkilenen sektörlerden birisinin de taşımacılık olduğunu belirtti. Küresel mali imkanların zora girmesiyle finans çevrelerinin geçmişte yapılan hatalı alım satımlarından dolayı küresel ticaretteki çöküşün, taşımacılığa katlanarak yansıdığını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu: 2009 un sonuna doğru tekrar bir yükseliş trendi gördük. Taşımacılık, 2011 yılında 9,1 ile küresel en büyük büyümeyi gerçekleştirmiştir ancak Türkiye, cari açığın getirdiği olumsuzluğu engellemek için daha kontrollü ve daha düşük bir büyüme modelini uygulamıştır. Türkiye olarak, kriz geldiğinde dış faktörleri yüzde 100 kontrol etme imkanımız yok ancak ülke içindeki politikalar bizim elimizde. Kriz, özellikle altyapı yatırımlarımızı etkilememeli, onları ederek arttırarak devam ettirmeliyiz. Kriz boyunca yollara ve iletişim hatlarına yatırım yapmaya devam ettik. Bu sayede krizin etkilerini en az düzeyde hisseden ülkelerin başında geldik. Türkiye'nin gelecek yıllarda bölge ülkeleriyle entegrasyonunu sağlayan altyapı yatırımları hız kesmemiştir. KİE nin bölgenin geleceğine yönelik gelişme ekseninde büyük rol oynadığını kaydeden Yıldırım, Karadeniz i paylaşan, yani Türkiye yi doğu, batı ve kuzey istikametinde çevreleyen ülkelere baktığımızda, 24 trilyon dolarlık gayri safi hasılanın bir yıl içinde hareket ettiğini görmüş oluyoruz. Böylece dünya ticaretinin bu bölgede üçte biri oluşmaktadır. Burada yapılacak işler ve ticari çalışmalar, dünya ekonomisi için ne anlama geldiğini açıkça ortaya koymaktadır. Ülkeler olarak altyapıları geliştirmek mecburiyetindeyiz. Bölgesel işbirliği projelerine de hız vermeliyiz. Yıllardan beri KEİ'de çok önemli çalışmalar var. Ayrıca taşımacılık bir ticaret değil, ülkeler arasında turizmin gelişmesini sağlayan bir araçtır. Taşımacılıkla ilgili hem idari engelleri tedbirlerle azaltmalı hem de fiziki engellerin altyapı projelerini birer birer hayata geçirmeliyiz. Bunu yaptığımızda sadece ülke geleceğine değil, bölgesel ve küresel barışa da katkı sağlamış olacağız. diye konuştu. Bakan Yıldırım, son iki yılda dağıtılan TIR karnelerinde geçen seneye göre yüzde 9, bir önceki seneye göre yüzde 23 artış olduğunu, buna rağmen hâlâ kriz öncesine ulaşamadığını aktardı. IRU Genel Sekreteri Martin Marmy ise 70 ülkeden fazla üyesi bulunan IRU nun, gelecekte karayolları taşımacılığı ile insanları birleştireceğini söyledi. TOBB Başkan Yardımcısı Harun Karacan da bölgesel taşımacılık konusunda ticaretin önündeki engelleri kaldırmak ve kolaylaştırmanın öncelikleri arasında bulunduğunu ifade etti. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Ruhi Engin Özmen, son iki yıldır kurulan ortaklık ile lojistik sektörünün daha güçlü hale geldiğini söyledi. Son beş yılda Ortadoğu karayolu taşımacılığında Türkiye nin payının yüzde 116 arttığı bilgisini veren Özmen, Ülkemizde de 2000 li yıllarda hızla gelişen ulaştırma ve lojistik sektörü, küreselleşmenin rekabet alanı haline gelmiştir. Hindistan ve Çin in, gelecekte tamamen üretim merkezi haline geleceğini düşünüyoruz. Günümüzde 30 trilyon dolara yaklaşan dünya ticaret rakamı, yeni koridorlara göre şekillenmektedir. Türkiye olarak kesintisiz ulaşım ve lojistik bir koridor sağlamak için çalışmalarımızı devam ettirmekteyiz. diye konuştu. (CİHAN) Bulgaristan ile yaşanan sorun geçici! CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Bulgaristan daki üniversitelerde okuyan Türk öğrencilerin yaşadığı denklik sorunu ile ilgili, Geçici bir sorun olarak görmemiz lazım. dedi. Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev ise Bunun geçici bir konu olduğunu, eğitim bakanlarının bu konuya bir çözüm üreteceğini düşünüyoruz. diye konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev gerçekleştirilen heyetler arası ve baş başa görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Bulgaristan ın dost ve akraba iki ülke olduğunu belirterek, Bu anlayış ile güzel bir görüşme gerçekleştirdik. değerlendirmesini yaptı. Her yıl 7 Bulgar dan birinin Türkiye yi ziyaret ettiğine dikkat çeken Gül, bunun karşılıklı muhabbetin bir göstergesi olduğunu dile getirdi. Gül, iki ülke arasındaki ticaret hacmini 10 milyar euroya çıkartmayı hedeflediklerini söyledi. Konuk Cumhurbaşkanı Plevneliev, Bulgaristan da seçimleri kazanmasının ardından kendisini arayan ilk cumhurbaşkanın Abdullah Gül olduğunu ifade ederek, Bunu hiçbir zaman unutmayacağım. ifadesini kullandı. Görüşmede iki ülke arasındaki dostluk, işbirliği ve iyi komşuluk ilişkileri konusunda iradenin beyan edildiğini söyledi. Konuşmaların ardından Gül ve Plevneliev, soruları cevapladı. Bulgaristan da eğitim gören Türk öğrencilerinin yaşadığı diploma sorununun hatırlatılması üzerine Gül, eğitimle ilgili bazı problemler bulunduğunu belirtti. (CİHAN) SAANEN KEÇİSİ yatırımın gözdesi Saanen tipi keçi sayısının 5 yılda ikiye katlandığını açıklayan İzmir Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Türer, ''Bu işe yatırım yapmak isteyenler arasında holding patronları da var diye konuştu TÜRKLERİN göçebe kültürlerindeki vazgeçilmez konumunu yerleşik hayatla birlikte yitiren keçi, ithal ırk Saanen ile yeniden cazibe kazandı. Yüksek verimi nedeniyle tercih edilen Saanen tipi keçi varlığı, irili ufaklı yatırımcının yoğun ilgisiyle 5 yılda ikiye katlandı. İzmir Keçi ve Koyun Yetiştiricileri Birliği Başkanı Özer Türer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin artık keçi yetiştiriciliğinin önemini kavradığını, devletin ve yatırımcının ilgisinin memnuniyet verici olduğunu söyledi. Soy ıslahı nedeniyle süt verimi yerli türlere göre yaklaşık 10 kat daha yüksek olan Saanen tipi keçilerin kapalı sistemde yetiştirilebildiğini, inek sütüne göre yaklaşık 2 kat daha yüksek fiyatla satıldığını anlatan Türer, bu hayvanın verdiği yavru sayısının da inekten 4 kat daha fazla olduğunu dile getirdi. Saanen tipi keçinin, bu kadar artı yönüne rağmen ineğe göre daha az yem tükettiğine dikkati çeken Türer, keçi yetiştiriciliğinin hobi olarak başlanarak büyük çiftliklere dönüştürülebilecek bir iş olması nedeniyle de tercih edildiğini bildirdi. Tüm avantajlarına rağmen yeteri kadar hayvan bulunamaması nedeniyle sektörün yatırımcı ilgisine paralel biçimde büyüyemediğine işaret eden Türer, ''Saanen tipi keçi varlığı 5 yılda ikiye katlandı. İzmir'de 4 bin gerçek Saanen, 10 bini kırma olmak üzere 14 bin yüksek süt verimli keçiye ulaşıldı'' dedi. Saanen keçi yetiştiriciliğinin İzmir, Çanakkale ve Balıkesir ağırlıklı olmak üzere ülkede hızla yayıldığını bildiren Türer, şöyle konuştu:''keçi sütü sindirimi kolay, anne sütüne çok yakın olması ve lezzeti nedeniyle her zaman yoğun talep görüyordu. Ancak keçi sütü için kurulmuş bir soğuk zincir yoktu. Birlik olarak soğuk zinciri kurduktan sonra fiyatlar bir anda yükselmeye başladı. Saanen tipi keçinin avantajlarının anlaşılması ve fiyatların yükselmesi yatırımları tetikledi. dedi. (AA)