TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ...2 MİLLİYET GAZETESİ...9 SABAH GAZETESİ...13 RADİKAL GAZETESİ...

Transkript

1 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ...2 Dış ticaret açığı beklenenden az geldi İşçi-işveren kerhen uzlaştı asgari ücret 701 liraya yükseldi Vergi denetmeni performansa göre basamak çıkacak Hintli Aditya 510 milyon dolar yatıracak ithalatı 800 milyon dolar azaltacak Gaz tüketimi rekor kırdı, Rus indirimi yansır mı bilemem Şırnak ta 500 milyon dolara elektrik üretecek santralı Çinli yapacak İspanya'da yeni hükümet asgari ücreti donduruyor MİLLİYET GAZETESİ...9 Sisli yola tarihinin en büyük yatırımıyla giriyor KOBİ lere yeni finans kaynağı Euro dipte, dolar içerde rekorda Fransa nın Ermeni kararı Nabucco yu toprağa gömdü Güngör Uras... Mevduat mı, altın mı, dolar mı? SABAH GAZETESİ...13 ÖTV zammı cebi frenledi Akbank 70 yeni şube için eleman alacak Dönüşüm yasası haftaya RADİKAL GAZETESİ...16 Girişimciliğe devlet güvencesi Uğur Gürses...Züccaciye Dükkanındaki Fil HABERTÜRK GAZETESİ...18 Borsa şirketlerine yönetim ayarı Yeni yılla yükselen yeni tutarlar! Çıta nereye kadar yükselecek? DÜNYA GAZETESİ...21 Düşük riskli kredi, ilave genel karşılığa tabi olmayacak Yatırım fonlarında yeni kriterler tamam Ziraat ve İş Bankası tahvil ihraç edecek Garanti, 50 milyon euro kredi aldı Osman AROLAT 'in revizyonu ve AB katılım öncesi programı Tevfik GÜNGÖR... Özel sektörde profesyoneller iyimser

2 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ Dış ticaret açığı beklenenden az geldi Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) açıkladığı verilerine göre, 2011 yılı Kasım ayında, 2010 yılının aynı ayına göre ihracat yüzde 18.5 artarak milyar dolar, ithalat yüzde 8.8 artarak milyar dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde dış ticaret açığı milyar dolar oldu. Beklenti açığın 8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşeceği yönündeydi. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre, 2011 yılı Kasım ayında önceki yılın aynı ayına göre ihracatın değişim oranı yüzde 14.6, ithalatın değişim oranı ise yüzde 4.5 oldu. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise, 2011 Kasım ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 1.6 artarken, ithalat yüzde 0.7 azaldı Kasım ayında yüzde 54.8 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2011 Kasım ayında yüzde 59.6 ya yükseldi. En çok ihracat Almanya ya 2010 Kasım ayında yüzde 47 olan Avrupa Birliği nin (AB) ihracattaki payı, 2011 Kasım ayında yüzde 44.5 e geriledi. AB ye yapılan ihracat, 2010 yılının aynı ayına göre yüzde 12.1 artarak 4.94 milyar dolar olarak gerçekleşti Kasım ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu. Bu ülkeye yapılan ihracat 2010 Kasım ayına göre yüzde 9.9 artarak 1.1 milyar dolar olurken, Almanya yı sırasıyla Irak (767 milyon dolar), İngiltere (741 milyon dolar), İtalya (602 milyon dolar) ve Rusya (560 milyon dolar) takip etti. Rusya Federasyonu ithalatta ilk sırada yer aldı. Bu ülkeden yapılan ithalat yüzde 24.5 artarak 2.37 milyar dolar olarak gerçekleşti. Rusya Federasyonu nu sırasıyla Almanya (1.7 milyar dolar) ve Çin (1.6 milyar dolar) izledi. İhracatta motorlu kara taşıtları ilk sırada 2011 Kasım ayında fasıllar düzeyinde en büyük ihracat kalemi, "motorlu kara taşıtları ve aksam parçaları" (1.23 milyar dolar) olurken; bu fasılı "kazanlar, makina ve cihazlar, aletler ve bunların aksam-parçaları" (918 milyon dolar), "elektrikli makina ve cihazlar, bunların aksam-parçaları" (866 milyon dolar), "demir ve çelik" (844 milyon dolar) ve "örme giyim eşyası ve aksesuarları" (607 milyon dolar) izledi. Kasım ayında; en yüksek ithalatı olan fasıl "mineral yakıtlar ve yağlar" (4.87 milyar dolar) oldu. Bu fasılı; "kazanlar, makina ve cihazlar, aletler ve bunların aksam-parçaları" (2.1 milyar dolar), "demir ve çelik" (1.69 milyar dolar) ve "motorlu kara taşıtları ve aksam parçaları" (1.37 milyar dolar) izledi. İşçi-işveren kerhen uzlaştı asgari ücret 701 liraya yükseldi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yaklaşık 5 milyon kişinin dört gözle beklediği asgari ücret zammını açıkladı. Halen 16 yaşından büyük bekar bir işçi için yaklaşık brüt 837, net 659 lira, 16 yaşından küçükler için brüt 715, net 572 lira olarak uygulanan asgari ücret, 2012 nin ilk altı ayında 16 yaşını dolduranlar için net lira, ikinci altı ay için de net 739 liraya çıkarıldı. Buna göre, ilk altı ay için aylık 42 lira, günlük de 1.41 lira zam yapılmış oldu.

3 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Yapılan zamdan işçi de işveren de memnun kalmazken, toplantı sonrası açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Böylelikle asgari ücret yılın ilk 6 ayı için yüzde 5.91, ikinci 6 ay için yüzde 6.09 artmış, 2012 yılındaki yıllık artış oranı ise yüzde olmuştur dedi. Bakan Çelik başkanlığında, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Nafiz Konuk, Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Ramazan Ağar ve bakanlık bürokratlarının katılımıyla toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu gelecek yıl geçerli olacak yeni asgari ücret zam oranını belirledi. 16 yaşından büyükler için aylık brüt ücret ilk 6 ay için lira, ikinci 6 ay için TL olarak belirlendi. Bekar bir işçi için aylık net ücret ilk 6 ay için lira, ikinci 6 ay için TL olacak. 16 yaşını doldurmamış işçiler için aylık brüt ilk 6 ay için lira, ikinci 6 ay için lira olarak tespit edildi. Bu kesim için de aylık net ücret ilk 6 ay için lira, ikinci 6 ay için ise lira olarak uygulanacak. Çelik, Anayasa nın 55. maddesine göre, asgari ücretin belirlenmesinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumunun göz önünde bulundurulduğunu ifade etti. Çelik, bu doğrultuda Asgari Ücret Tespit Komisyonu nun 1 Aralık ta çalışmalarına başladığını, komisyonun 4 kez bir araya geldiğini, toplantılarda Kalkınma Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve TÜİK gibi kuruluşların Türkiye nin 2011 yılında gerçekleşen ve 2012 yılı için hedeflenen ekonomik durumuyla ilgili hazırladığı ayrıntılı raporların değerlendirildiğini anlattı de hedeflenen enflasyon oranının yüzde 5, büyümenin de yüzde 4 olduğuna işaret eden Çelik, şöyle konuştu: 2002 yılında brüt lira olan asgari ücret, bugün itibariyle yüzde artışla brüt 837 liraya yükseltilmiştir. Net asgari ücretteki artış ise yüzde olmuştur. 9 yıllık iktidar döneminde enflasyondaki artışın yüzde 120 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, asgari ücrete yapılan artışın enflasyonun üzerinde olduğu açıkça görülecektir. Kerhen uzlaşma sağlandı Çelik, Bu kararımız, iki konfederasyonu-muzla, biraz da kerhen de olsa birlikte müştereken aldığımız bir karardır dedi. Bir gazetecinin Kararı açıklarken kerhen ifadesini kullandınız. Sıkıntı nerede? diye sorması üzerine Çelik, İşverenlerimiz bu konuda biraz daha düşük bir belirlemeden yanaydı. İşçi konfederasyonumuz daha yüksek bir beklenti içindeydi. Netice itibariyle uzlaşılan bir nokta oldu yanıtını verdi. Çelik, görüşmelerin sona erdiğini, herhangi bir muhalefet şerhinin olmadığını da kaydetti. Protesto yapan 30 işçi gözaltına alındı DİSK e bağlı Dev Sağlık-İş Sendikası üyesi bir grup, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde protesto gösterisi düzenledi. Grup, Asgari ücret ölüm demektir, Sefalete teslim olmayacağız sloganları attı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bahçesine girmek isteyen gruptakilerin bariyerli kapıyı yerinden sökmesi üzerine, kısa süreli arbede yaşandı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısını protesto etmek isteyen 30 u aşkın DİSK e bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası üyesi işçi gözaltına alındı. Türk-İş: İşverenin önerisi ikiye katlandı KOMİSYONDA işçi heyeti başkanı olan Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Ramazan Ağar, asgari ücret görüşmelerinde işverenin ilk 6 ay için yüzde 3, ikinci 6 ay için de yüzde 2.2 zam istediğini ifade eden Ağar, Bu varılan rakam çok iyi bir rakam değil ama oranlarda yüzde 100 artış var. Biz bu artışı mücadele vererek sağladık. Sonuç oy birliğiyle imzalandı. Türk-İş muhalefet şerhi koysaydı bu artış olmazdı dedi.

4 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ TİSK: Bakan bastırdı, biz de evet dedik TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Ali Nafiz Konuk Bakan Faruk Çelik, bu artışı tarafları uzlaştırarak yapmak için bir yerde baskı uygulayarak, ısrarcı tutumunu sürdürünce evet demek zorunda kaldık. Bir yerde rızamızla evet dedik ama düşündüğümüz rakam bu değildi. İnşallah açıklanan asgari ücret, Türkiye de asgari ücretle ve üstündeki bir ücretle çalışan insanların işlerini korumada yarar sağlar diye konuştu. Vergi denetmeni performansa göre basamak çıkacak Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının, kapsamlı ve objektif bir performans değerlendirme sistemini, 1 Ocak tan itibaren hayata geçireceğini bildirdi Şimşek, Türk kamu yönetiminde ilklerden olan, kapsamlı ve objektif bir performans değerlendirme sistemine ilişki şu detayları verdi: Söz konusu sistemde vergi müfettiş yardımcılarının Kurul bünyesinde girecekleri sınavlardan elde edecekleri notların, Kurul mensuplarının yaptıkları işlerin niteliği ve akademik çalışmaları gibi bir çok kriter göz önünde bulundurularak, kişisel değer yargılarından uzak bir şekilde performansları değerlendirmeye tabi tutulacak. Bu amaçla hazırlanan Vergi Denetim Kurulu Performans Değerlendirme Sistemi Yönetmeliği Resmi Gazetede yayımlanmak üzere Başbakanlığa sevk edildi. Performans sisteminin, vergi müfettişlerinin işlerini yaparken mükellefin hak ve hukukunu gözetmesine, mükelleflere karşı nazik, ölçülü davranmalarına katkısı olacağını da belirten Şimşek, şunları söyledi: Sistem müfettişlerin kamu hak ve hukukunun korunmasında gerekli özeni göstermelerinde, mükelleflere mesleki saygınlığın gerektirdiği şekilde davranmalarında da etkili olacak. Öngörülen düzenleme ile performansları belli bir standardın üzerinde olan Kurul mensuplarının, liyakat sistemine dayandırılarak, meslek içinde ilerleme ve yükselmelerinin kriterleri de belirlenmiş oldu. Hintli Aditya 510 milyon dolar yatıracak ithalatı 800 milyon dolar azaltacak Hintli Aditya Birla Grup, Türkiye de üretilmeyen viskon elyaf için 5 yılda 510 milyon dolara ulaşacak yatırım yapacak. Adana da kuracağı tesisle 2014 yılında üretime geçecek olan Aditya Birla, 180 bin tonluk kapasitesiyle, Türkiye nin yaklaşık 200 bin ton olan ithalatını frenleyecek ve ihracat yapacak. HİNTLİ Aditya Birla Grup, Türkiye de üretimi bulunmayan ve tekstil sektörünün ithal etmek zorunda kaldığı viskon elyaf üretimi için 5 yılda 510 milyon dolara ulaşacak yatırımla geldi. Adana Organize Sanayi Bölgesi nde (AOSB), 100 hektarlık arazi üzerinde kuracağı tesisle 550 kişilik istihdam sağlayacak olan Aditya Birla, üretime 2014 yılı sonunda geçecek. İlk etapta 120 bin ton kapasiteyle başlayacak olan üretim bir süre sonra 180 bin tona çıkarılacak. Yatırımın iç pazarın ihtiyaçlarına yanıt vererek cari açığın açığın azaltılmasında rol oynaması hedeflenirken, üretimin yüzde 20 sinin de ihraç edilmesi planlanıyor. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 2011 yılı Ocak-Ekim döneminde viskon elyafta toplam ithalat miktarının 199 bin ton olduğunu belirterek, İthalat bedeli 652 milyon dolar oluyor. Yıl sonuna kadar da milyon dolara yaklaşacak bir rakamdır. Bu yatırım, sadece Türkiye de toplam ithalatı karşılamayacak, ihracatı da olacak. Türkiye nin döviz dengesine 1 milyar dolara yakın katkı sağlayacak dedi.

5 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Hindistan dan yeni yıl hediyesi İstanbul daki Başbakanlık Çalışma Ofisi nde Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajası Başkanı İlker Aycı ve Aditya Birla Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve Selüloz ve Elyaf Grup Direktörü K.K Maheshwari nin katılımıyla açıklanan yeni yatırım için Hintli Grup, bir çok ülkeyi eleyerek Türkiye yi seçti. Yaklaşık bir yıldır üzerinde çalışılan yatırım için Şanlıurfa dan Aydın a kadar 8 ilde araştırma yapıldı ve en sonunda Adana tercih edildi. Bunda, viskon elyaf üretimi için gerekli altyapı ve kaynakların da bölgede bulunması etkili oldu. Aditya Birla nın Türkiye ye yatırımını yeni yıl hediyesi olarak değerlendiren Çağlayan, yatırımın Türkiye nin geleceğine yapıldığını söyledi. Apseli sivilceye antibiyotik Yatırımının cari açığın düzeltilmesine yapacağı katkının altını çizen Çağlayan, şunları söyledi: Yılda 200 bin tona yakın ithal ettiğimiz bir ürünün Türkiye de yapılmasını sağlayacak. Biliyorum ki, bugünkü kapasitelerini daha yatırım bitmeden çok daha yüksek seviyeye çıkarma kararı alacaklar. Üretimin Türkiye de olmasıyla viskon elyaf tüketimi de artacaktır. Bu ürünü hammadde olarak kullanan sektörlere yatırımlar da artacaktır yılı Ocak-Ekim döneminde viskon elyafta toplam ithalat miktarı 199 bin ton. İthalat bedeli 652 milyon dolar. Yıl sonuna kadar milyon dolara yaklaşacak bir rakamdır. Sadece Türkiye de toplam ithalatı karşılamayacak, ihracatı da olacak. Türkiye nin döviz dengesine 1 milyar dolara yakın katkı sağlayacak. Cari açık yüzümüzde bir sivilce, apse yaptı ve üzerinde yoğun tedbir almamız gerekiyor. Bu yatırım da önemli bir antibiyotik olacak. Yeni yatırımlar olabilir Aditya Birla Group Yönetim Kurulu Üyesi ve Selüloz ve Elyaf Grup Direktörü K. K. Maheshwari, 35 ülkede faaliyet gösterdiklerini ve Türkiye nin 36 ncı ülke olduğunu belirterek, şöyle konuştu: Adana Organize Sanayi Bölgesi nde tam entegre bir viskon elyaf üretim tesisi kuracağız. Bu tesisten gerçekleşecek üretim 2014 sonunda ilk fazını gerçekleştirecek. Öncelikli olarak iç talebin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışacağız. Fakat, yüzde 20 yi de öncelikle komşu ülkeler olmak üzere ihraç etmeyi planlıyoruz. Eğer bizim stratejimize uyacak herhangi bir fırsat çıkarsa, Türkiye bu açıdan bize bir fırsat daha sunarsa biz de memnuniyetle bu fırsatı değerlendiririz. Türkiye de kimya sektöründe de yatırım yapacak fırsatlar arayışına girebiliriz. Organik veya inorganik büyüme açısından teklifleri duymaya hazırız. Cari açık dersine çalıştık, hangi firmaları yatırıma çağıracağımızı biliyoruz EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan, yeni teşvik sistemi ile ilgili çalışmaların, 2012 yılı Ocak ayı sonuna kadar tamamlanmasını beklediklerini belirterek, cari açık sorununu ortadan kaldırmak için derslerine iyi çalıştıklarını söyledi. Türkiye nin, dünyanın en önemli yatırım cennetlerinden biri haline geleceğini ifade eden Çağlayan, Türkiye de yatırım yapmasını istediğimiz şirketlerin listesini Yatırım Destek Ajansı na verdik. Yatırım avcılığına çıktık. Türkiye nin ihtiyaç duyduğu, ithal etmek zorunda kaldığı, ama Türkiye de üretilebilecek ürünlerin burada üretilmesi konusunda çalışıyoruz. Bu yıl Türkiye ye yapılan yabancı yatırım miktarı 11.5 milyar dolara çıktı. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 84 artış var. Şimdi bunların ikiye katlanarak artacağı bir döneme geçiyoruz diye konuştu. Yeni yatırıma hastalık molası Zafer Çağlayan, bu hafta başında açıklamayı planladıkları bir başka yeni yatırımı, söz konusu yabancı şirketin patronlarının aile fertlerinden birinin hastalanması üzerine ocak ayının ilk haftalarına ertelediklerini bildirdi. Çağlayan, yatırımın kimya sektöründe olacağını belirtti. Türkiye nin geçen yıl 33 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğini vurgulayan Çağlayan, Açık veren sektörlerin başında kimya geliyor. O nedenle bu yatırımlar çok önemli dedi.

6 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Yıllık 35 milyar dolar geliri var ADİTYA Birla Grubu, tekstil, metal, perakende, çimento, telekomünikasyon ve finans gibi sektörlerde faaliyet gösteriyor. 6 kıtada 50 şirketiyle toplam 35 milyar dolar yıllık gelire sahip. Dünyanın en büyük viskon elyaf üretim şirketi olarak faaliyet gösteriyor. Gelirlerinin yüzde 60 ı Hindistan dışındaki operasyonlardan geliyor. Hindistan, Tayland, Endonezya ve Çin de faaliyet gösteren 6 üretim tesisi bulunuyor. Şu anda 750 bin ton olan kapasitesini 2015 de 1 milyon tonun üzerine çıkarmayı hedefliyor. İthal ikameci yatırım değil BAŞBAKANLIK Yatırım Destek ve Tanıtım Ajası Başkanı İlker Aycı, Aditya Birla nın yatırımı için arazi seçiminden teşvik başvurularına kadar pek çok konuda destek olduklarını belirterek, yatırımın cari açığa yapacağı katkının altını çizdi. Bu yatırımın ithal ikameci bir yatırım olmadığını da ifade eden Aycı, Aditya Birla ya destek olacaklarını, başka yatırımları gündeme alma konusunda da yardımcı olacaklarını kaydetti. Gaz tüketimi rekor kırdı, Rus indirimi yansır mı bilemem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, önceki gün günlük 172 milyon metreküp dogalgaz tüketildiğini belirterek, 28 Aralık, en yüksek doğalgazın çekildiği gün oldu. Havaların çok da fazla soğuk olmamasına rağmen, bu tüketimin olduğunu gördük. Türkiye nin normalde günlük doğalgaz tüketimi milyon metreküp arasında değişiyordu dedi. Bu yıl sonunda elektrik enerjisi tüketiminin 220 milyar kilovatsat olacağını tahmin ettiklerini belirten Yıldız, kurucu güçte de 53 megavatlara ulaşıldığını söyledi. Enerji başlığı açılmalı Güney Akım Projesiyle ilgili önemli çalışmaların nihayete erdirildiğini kaydeden Yıldız, şunları söyledi: Yaklaşık 7 tane ülke ile ortaklığı var Güney Akım ın. Bunun gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğini biz bilemeyiz. Bu Gazprom un tasarrufunda. Bizim enerji diplomasisinde üzerinde durduğumuz bir başlık var. Türkiye her ne kadar Avrupa Birliği nde beklediği ve istediği hakkı olan enerji başlığı açılmamış olmasın rağmen üzerine düşen enerjiyle alakalı bütün projeleri gerçekleştirmek adına bu izinleri vermiştir. Dün verdiğimiz izinle birlikte 2011 yılı itibariyle bundan sonra bizim vereceğimiz ya da vermemiz gereken bir proje kalmadı. İzin vereceğimiz projeler geri dönük müracaatlarla ilgili projelerdir. Türkiye ile Rusya arasında daha önceden al ya da öde anlaşması gereği kullanmadığı halde anlaşma gereği bedelinin yüzde 75 ini ödediği gazın bulunduğunu anlatan Yıldız, şöyle konuştu: Daha önceden almadığımız halde bedelinin yüzde 75 ini ödediğimiz gazın 2012 de geri kalan kısmını ödeyerek gazın tamamını alacağız. Bu kontratın sırası gelmemişti. Bu Türkiye nin lehine olan konulardan birisidir. Bu konudaki oranları vermek doğru olmaz ama 2011 yılında Botaş ın nakit akışını ve bilançosunu telafi eden yanını gidermiş olacağız. Vatandaşlara yansıyıp yansımayacağının cevabını bugün için veremeyiz. 1 yıllık indirim değil Rusya dan 5.6 milyar metreküp ilave doğal gazın getirilmesinin al ya da öde miktarlarından kaynaklanan bir gaz olmadığına dikkati çeken Yıldız, zaten söz konusu ülke ile al ya da öde miktarının 5,6 milyar metreküpden daha az olduğunu ve söz konusu gazın Batı Hattından geleceğini de vurguladı. Yıldız, Rusya dan gelecek doğal gazdan elde edilen indirimin 1 yıla mahsus bir indirim olmadığını ifade etti. Yıldız, İran dan alınan doğalgaz konusunda da İran tarafından indirim istediklerini, fakat şu anda olumlu bir yanıt almadıklarını kaydetti.

7 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Şırnak ta 500 milyon dolara elektrik üretecek santralı Çinli yapacak Global Yatırım Holding, enerji iştiraki Global Enerji nin çoğunluk hissesine sahip olduğu Galata Enerji nin Şırnak ta 270 megavat gücünde asfaltite dayalı ve akışkan yatak teknolojisi ile inşa edilecek olan termik santralin inşası için, China National Electric Engineering (CNEEC) ile anahtar teslim yapım anlaşması imzaladığını açıkladı Projenin anahtar teslim inşasına ek olarak, tesisin devreye alınmasını takip eden 4 yıl boyunca CNEEC santralin bakım, onarım ve işletme faaliyetlerini de üstlenecek. Galata Enerji ve CNEEC arasında imzalanan hissedarlar sözleşmesi kapsamında CNEEC, Galata Enerji nin yüzde 10 ortağı konumuna gelecek yılının ilk çeyreğinde inşaatına başlanması öngörülen Şırnak Termik Santrali nin inşaat sürecinin yaklaşık 30 ay sürmesi ve yıllık ortalama 2 milyar kwh elektrik üretmesi öngörülüyor. 2 bin 500 kişiye istihdam Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Kırmaz, tamamen yerli kaynaklar kullanılarak elektrik üretiminin gerçekleştirileceği projede toplam yatırım tutarının maden yatırımlarıyla birlikte 500 milyon dolar seviyesine ulaşacağını belirtti. Serdar Kırmaz projenin, Türkiye nin Doğu illerindeki en büyük özel sektör yatırımlarından biri olması ve 2 bin 500 kişiye istihdam sağlaması açısından son derece önemli olduğunu da sözlerine ekleyerek, projenin ülke kalkınması açısından stratejik değerine dikkat çekti. Yerli kaynakları öne çıkarıyor Global Yatırım Holding İş Geliştirme Grup Başkanı Atay Arpacıoğulları, projenin yerli kaynakların kullanımını öne çıkardığını ve cari açığın büyük bir kısmını oluşturan enerji kaynakları ithalatı kaleminin düşürülmesini sağlayarak ülke ekonomisine önemli bir katkıda bulunacağını belirtti. Arpacıoğulları, yüksek kalorifik değere sahip asfaltit madenlerinin elektrik üretiminde kullanılması sonucu enerji verimliliğine de katkı sağlanacağını, diğer taraftan kurulacak santralin AB Büyük Yakma Kazanları Direktifi ne uygun düşük emisyon oranları ile çalışan bir santral olduğuna dikkat çekti. Yatırım 2.5 milyar dolara çıkacak YAPILAN anlaşmalar ve atılacak adımların, bu hacimde bir proje için sadece bir başlangıç niteliğinde olduğunu belirten Global Yatırım Holding İş Geliştirme Grup Başkanı Atay Arpacıoğulları, ilk aşaması 270 megavat planlanan proje için uzun vadede 2.5 milyar dolarlık yatırım yapılacağını söyledi. 250 kilometre karelik maden sahasının tüm potansiyelini kullanacak şekilde kurulacak tesislerle toplamda 2 bin megavat elektrik üretim kapasitesine ulaşması planlanıyor. İspanya'da yeni hükümet asgari ücreti donduruyor İspanya'da geçtiğimiz 20 Kasım'da yapılan erken genel seçimleri kazanarak tek başına iktidara gelen sağ görüşlü Halk Partisi (PP) hükümetinin, asgari ücreti dondurmaya hazırlandığı belirtiliyor. Mariano Rajoy başkanlığında yarın yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısında, mevcut durumda yıllık 14 maaştan 641 euro 40 sent olan aylık asgari ücretin 2012 yılında dondurulması kararının alınması bekleniyor yılından itibaren ilk kez asgari ücreti dondurması beklenen İspanyol hükümeti, konuyla ilgili sendikaları önceden bilgilendirdi. Ancak sendikalar bu önleme karşı çıktıklarını duyurdu. Komünist görüşlü Birleşik Sol (IU) partisi de PP hükümetinin kararını, 'savaş ilanı olarak yorumladı.

8 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ İspanya'daki geçmiş Zapatero hükümeti, 2004 yılında 460 euro 50 sent olarak aldığı asgari ücreti 7,5 yıllık görev sürecinde 641 euro 40 sente çıkartmıştı. Asgari ücreti en çok yükselten başbakanlardan olan Zapatero herşeye rağmen İspanyollara verdiği 800 euroya çıkarma hedefini gerçekleştiremedi. Öte yandan, yeni Başbakan Rajoy, ekonomik krize karşı 2012 yılı için kamu harcamalarında 16 milyar 500 milyon euroluk tasarruf yapılacağını geçtiğimiz hafta açıklarken, bunun için ilk önlem paketlerinin yarınki Bakanlar Kurulu toplantısında duyurulması bekleniyor.

9 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ MİLLİYET GAZETESİ Sisli yola tarihinin en büyük yatırımıyla giriyor Krize karşı temkinli olunması gerektiğini bildiren Mustafa Koç, yavaşlamanın Türkiye adına dengeye işaret ettiğini belirtti de yatırıma devam diyen Koç önceliğin kârlılıkta olduğunu ifade etti Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Avrupa bölgesinde olası krizle birlikte 2012 de Türkiye ekonomisinde beklenen yavaşlamaya ilgili olarak, Bu durumu sisli havada, virajlı bir yolda çok hızlı giden bir arabanın hızını azaltarak dengesini sağlaması ve yoluna daha güvenli bir şekilde devam etmesi olarak yorumlamanın daha doğru olduğunu düşünüyorum dedi. Yılın son günlerinden Anadolu Ajansı na 2011 yılı değerlendirmesi, 2012 hedeflerini konusunda konuşan Koç, 2012 nin, holding tarihinde en yüksek seviyede yatırım harcaması gerçekleştirecekleri yıl olacağını, şirketlerinin kombine 2012 yatırım bütçeleri toplamının 6.5 milyar lira civarında planlandığını ifade etti. Koç, global piyasalarda risk iştahının düşük olmasını beklediği 2012 yılında, grup şirketlerinin yatırımlarının finansmanında dış kaynağa erişim konusunda, son iki yıldaki kadar rahat olamayabileceklerini düşündüğünü sözlerine ekledi. En büyük pay Tüpraş ın Koç bu yatırımlarla ilgili şöyle konuştu: En büyük pay Tüpraş ın Fuel-Oil Dönüşüm Projesine ait. Önümüzdeki yıllarda devreye girecek yeni araç projeleri devam eden Ford Otosan, Tüpraş tan sonra en yüksek yatırım bütçesine sahip şirketimiz. Arçelik, Tofaş, Otokoç ve Yapı Kredi ise en yüksek tutarda yatırım harcaması planlayan diğer şirketlerimizdir. Bu bahsettiğim yatırımlara elektrik üretimi ve beyaz eşya alanlarında olası şirket alımları veya üzerinde çalışmakta olduğumuz özelleştirme projeleri dahil değildir. Bu arada Koç, 2008 den bu yana tüm grup şirketlerinde borçlanma ve açık pozisyon seviyelerine limit getirdiklerinin altını çizdi. Mustafa Koç ayrıca, Şirketlerimizin karlılıklarını korumalarını hedefliyoruz, faaliyetlerinden kaynak yaratmada önemli bir sıkıntı yaşamalarını beklemiyoruz. Güçlü finansal yapımız sayesinde bu dönemde stratejik yatırımlarımıza hız vererek, kendimize avantaj sağlamayı hedefliyoruz dedi de Türkiye % 3-4 büyüyecek Mustafa Koç, Holding olarak 2012 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde civarında büyümesini beklediklerini belirterek, 2012 yılının özellikle ilk yarısında tüketicilerin de şirketler kesiminin de finansal dengelerini sıkı bir denetimden geçirip, risklerini azaltmaları ve/veya çok iyi bir şekilde yönetmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda hem bireysel, hem de kurumsal anlamda risklerin doğru bir şekilde ölçülmesi ve yönetilmesi son derece önemli bir konu dedi. Avrupa küçülecek Mustafa Koç, Avrupa daki borç krizinin herhangi bir ülkenin ya da bankanın iflasına yol açmadan çözüleceği varsayımı altında bile, uygulanmakta olan sıkı maliye politikaları ile tüketici ve yatırımcıların ekonomiye duydukları güvenin zayıflığı nedeniyle 2012 de Avrupa genelinde ekonomik büyümenin çok düşük seviyelerde kalmasını, hatta bazı ülkelerde ekonomilerin küçülmesini beklediğini kaydetti.

10 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Gelişmiş ülkelerde beklenen zayıf ekonomik performansın, gelişmekte olan ülkeler açısından hem ihracat pazarlarının daralması, hem de finansman kaynaklarına erişim konusunda yaşanabilecek sorunlar anlamında sıkıntı yarattığına işaret eden Koç, bu nedenle Çin başta olmak üzere birçok gelişmekte olan ülkede büyüme hızlarının uzun dönemli ortalamalarının altında kalabileceğinin tahmin edildiğini anımsattı. Zorlu döneme giriliyor Mustafa Koç, 2012 nin ilk yarısında Avrupa daki borç krizinin çözümüne ilişkin bir ilerleme sağlanması durumunda, yılın ikinci yarısında hem ekonomik aktivitenin, hem de finansal piyasalardaki risk iştahının toparlanmaya başlayacağını tahmin ediyorum. Yani, 2012 nin ilk yarısı oldukça zorlu bir dönem olacak gibi gözükürken, baz aldığımız nispeten olumlu Avrupa senaryosunun gerçekleşmesi durumunda, işlerin yılın ikinci yarısında yavaş yavaş normale dönmeye başlayacağı gözüküyor diye konuştu. Yüksek hızda büyüme ne mümkün, ne de doğru 2012 de Türkiye de ekonomik aktivitenin bir miktar yavaşlayacağı tahminlerine kendisinin de katıldığını ifade eden Mustafa Koç, şöyle konuştu: Ancak, bu durumu sisli havada, virajlı bir yolda çok hızlı giden bir arabanın hızını azaltarak dengesini sağlaması ve yoluna daha güvenli bir şekilde devam etmesi olarak yorumlamanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Dünya ekonomisinde bu kadar çok sorun varken, Türkiye nin tüm bunlara hiç dikkat etmeden ve bunlardan etkilenmeden çok yüksek bir hızda büyümeye devam etmesi ne mümkün, ne de doğru. Koç, 2012 de Türkiye ekonomisinde beklenen yavaşlamanın iyi bir dengeleyici unsur olacağını belirterek, En önemli konu beklenen yumuşak inişin, sert bir yavaşlamaya ya da ekonomide daralmaya dönüşmesinin engellenmesidir. Frene çok ani şekilde tek seferde basmaktansa ki, böyle yapınca arabanın kayıp yoldan çıkması çok muhtemel, ileri sürüş tekniği derslerinde anlatıldığı gibi frene yumuşak, sık aralıklarla basıp arabayı yavaşlatmak doğru bir yöntem dedi. KOBİ lere yeni finans kaynağı ATA Yatırım, KOBİ lerin Gelişen İşletmeler Piyasası na (GİP) yönelik algılamasını belirlemek üzere bir araştırmaya imza attı Buna göre KOBİ lerin yüzde 93 ü GİP in güvenilir olduğunu vurgularken, yüzde 92 si GIP te var olmanın avantajlı olduğunu düşünüyor. Türkiye de KOBİ lerin karşılaştıkları en öncelikli sorunun yüzde 43 lük oran ile finansman sıkıntısı olarak ortaya çıktığı araştırmada, ikinci ve üçüncü sırada yüzde 11.6 ile devlet desteği ve yüksek vergiler yer alıyor. KOBİ lerin yüzde 63 ü desteklendiğini düşünüyor, en çok destek ihtiyacının olduğu alan ise yüzde 54.3 ile finansman kaynağı bulmak olarak öne çıkıyor. ATA Yatırım ın notuna göre GİP desteklenmeye gerek kalmaksızın yaratacağı finansal kaynak ile KOBİ lerin finansal destek ihtiyacını ortadan kaldırmayı hedefliyor. GİP üzerinden elde edilecek kaynak, sermaye artırımı yöntemi ile yapılmakta olduğundan, KOBİ nin mali ihtiyaçları için kullanılabiliyor. Euro dipte, dolar içerde rekorda Önceki gün 1.92 lirayı aşarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gören dolar, dün de lira ile rekorunu yeniledi. Bankalararası piyasada güne 1.91 liradan başlayan doların yükselişinde paritenin etkisi bulunuyor.

11 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Euro/dolar paritesi dün e kadar gerileyerek Eylül 2010 dan bu yana en düşük seviyeye geriledi. Euro, aynı zamanda bu yılın da en düşük seviyesinden işlem görmüş oldu. Euro nun değer kaybında İtalya nın borçlanma ihalesinde faizlerin sürdürülemez kabul edilen seviyelerde kalması etkili oldu. İtalya nın dünkü borçlanma ihalesinde 10 yıllık tahvilin faizi, kritik kabul edilen yüzde 7 ye yakın seviyede gerçekleşmişti. Monti: İhale cesaret verici İtalya Başbakanı Mario Monti, düzenlenen 3 ayrı hazine tahvili ihalesinin sonucunu cesaret verici bulduğunu söyledi. Monti, piyasalardaki dalgalanmanın sona erdiğini düşünmediğini ifade etti. Hükümetin, İtalya ekonomisinin tekrar canlanması için yoğun biçimde önlemler paketi hazırladığını, paketin 23 Ocak ta Avrupa Birliği liderlerine sunulacağını belirten Monti, rekabeti desteklemeye ve işgücü piyasasını liberalleştirmeye odaklanacaklarını kaydetti. Monti, AB ye, Euro Bölgesi ndeki borç krizine karşı güvenli, ortak ve dayanışma içinde bir çözüm bulması çağrısında bulundu. İtalya Hazinesi, 3 ayrı hazine tahvili ihalesinde 7 milyar euro borçlandı. Fransa nın Ermeni kararı Nabucco yu toprağa gömdü Türkiye nin, Güney Akım doğalgaz boru hattının kendi karasuları içinden geçen bölümünün inşasına izin vermesi Rusya basınında geniş yankı buldu Rus Regnum haber ajansı, Fransa nın Ermeni Soykırımı kararı Nabucco yu toprağa gömdü başlığıyla yayımladığı yorum-haberde, Türkiye nin Güney Akım ın kendi ekonomik alanındaki bölümünün inşasına izin vermeden önce Azerbaycan ile Trans-Anadolu Doğal gaz boru hattı anlaşmasını imzaladığı belirtilerek, Bakü deki kaynaklar, Ankara nın bu kararlarının Fransız parlamentosunun Ermeni soykırımının inkarını suç sayan karar alması yüzünden olduğuna inanıyorlar. Trans-Anadolu ve Güney Akım ın inşası Avrupa nın Rus doğal gazına bağımlılıktan kurtulmak için büyük önem verdiği Nabucco yu anlamsız hale getiriyor görüşünü savundu. KM.Ru adlı Rus haber portalı da, Ankara dan Gazprom a Güney Akım ı Karadeniz in altına döşemesi için hediye başlığıyla yayımlanan haberde, Ukrayna, Rus gazının Avrupa ya ulaştırılmasındaki ana oyuncusu olarak kalma ve bu rolünü sürdürme umudunu kaybetti denildi. Rus Vzglyad gazetesi de Türkiye Ukrayna ya karşı oynadı başlığıyla yayımladığı haberde, Türkiye nin verdiği izin sayesinde Güney Akım ın 2015 yılının sonuna kadar tamamlanması planının önünde bir engel kalmadığı ve bunun da bu tarihten sonra kendi toprakları üzerinden Avrupa ya gaz gönderilmesine ihtiyaç kalmayacak olan Ukrayna yı kaygılandırdığı vurgulandı

12 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Güngör Uras... Mevduat mı, altın mı, dolar mı? Halkımızın eylül ayında toplam finansal varlığı 537 milyar TL idi. Bir yıl önce toplam varlığın 420 milyar dolar, 2011 yılı başında 481 milyar dolar olduğu hesaplanmıştı. (Bu hesaplamayı Merkez Bankası yapıyor.) Halkımızın finansal varlığı bir yılda 117 milyar TL (yüzde 28 dolayında) artmış. Anadolu da bir söz vardır Para işten artmaz, dişten artar derler. Derler de... Halkın önce geliri olacak, sonra da gelirin tamamını yemeyecek. Dişten tırnaktan artırarak bir yere park edecek.. Halkımızın eline geçen parayı yemeyerek bir yere park edebilmesi için, (1) Parasını istediği zaman geri alabileceğine güvenmesi (2) Park ettiği yerde paranın değerinin erimeyeceğine, makul bir getirisi (diş kirası) olacağına inanması gerekiyor. Merkez Bankası nın belirlemelerine göre, halkımız birikimlerini (dişinden, tırnağından artırdığı paracıklarını) öncelikle bankalara park ediyor. n Hanehalkının toplam finansal varlıklarının yüzde 52 si bankalarda mevduat hesabında. n Döviz seven halkımızın toplam finansal varlığının yüzde 19 u, dolar, euro cinsine dönüştürülmüş durumda. Bankalarda döviz mevduat hesaplarında duruyor. n Hanehalkının hisse senedine bağladığı para toplam varlığının yüzde 6 sı. Yatırım fonlarının toplam varlıktan aldığı pay yüzde 5 oranında. n Halkımızın yastık altında, yüzükte, bilezikte ne kadar altın varlığı olduğu bilinmiyor. Ama şimdilerde bankalarda kıymetli maden hesapları açıldığından, hiç olmaz ise bankalardaki altın mevcudu izlenebiliyor. Halkımızın toplam varlığının yüzde 2.3 ü bankalarda kıymetli maden depo hesaplarında. Şimdi gelelim halkımızın finansal varlıklarının durumuna. (1) Halkımızın finansal varlıklarını park ettikleri yerden istedikleri zaman alamama tehlikesi, varlıkların batması gibi bir sorun yok. (2) Amma ve lâkin, varlıklar reel getiri sağlamıyor. Tersine oldukları yerde eriyor. Halkımız toplam varlıklarının yarısını yıllardır ısrarla bankalarda TL mevduat hesabında tutuyor ama bu yılın ilk 11 ayında bankalar enflasyondan düşük faiz verdi. Reel olarak bankalardaki mevduat (mevduat faizi enflasyonu karşılamadığı için) yüzde 3.18 kaybettirdi. Eridi. Geçen yılın reel getirisi yüzde 0.23, bir önceki yılın yüzde 2.34 idi. Cumhuriyet yüksek getiri sağlıyor görünümü veriyor ama, unutmayalım altın fiyatı dalgalanıyor. Altına girip çıkmak riskli. Uzun süre unutanlar kazanıyor. Dolar ve euro geçmişte kaybettiriyordu. Bu yılın ortasında fiyatları çıldırdı. Bunları neden yazıyorum?... Yıl bitiyor. Çok kişi birikimini önümüzdeki yıl nasıl değerlendireceğini düşünüyor. Paranızı şuraya park ediniz, getirisi bol olacak diyerek akıl vermek imkânsız.

13 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ SABAH GAZETESİ ÖTV zammı cebi frenledi Vodafone Türkiye Pazarlama Bölüm Başkanı Lütfullah Kitapçı, cep telefonu pazarının 2011 yılını değerlendirdi Vodafone Türkiye Pazarlama Bölüm Başkanı Lütfullah Kitapçı, 2011 yılında toplam cihaz satışının ÖTV artışının etkisi ile 13 milyon civarında kapanmasının beklendiğini, bu rakamın 3 milyon adedinin bir önceki yıla göre yüzde 50'ye yakın artışla "akıllı telefon"lardan oluşmasının öngörüldüğünü açıkladı. Kitapçı, bu yıl 13 milyon adet olarak beklenen pazarın ÖTV uygulaması öncesinde yüzde 5-10'luk daha fazla satışla kapanmasının öngörüldüğünü, 2012 yılında ise yine ÖTV'nin etkisi ile cep telefonu satışlarının bu yıl ile aynı kalacağı ya da biraz altında olmasının beklenebileceğini söyledi. Türkiye'de cep telefonu pazarının 2011 yılını değerlendiren ve 2012 öngörülerini ANKA'ya açıklayan Kitapçı, Türkiye'de cep telefonu satışlarının aylık 1 milyon adeti artık aştığını bildirdi. Araştırma şirketi GFK'nın Mobile and Smartphones raporuna göre, 2010 yılında aylık ortalama cihaz satışının 944 bin olduğunu belirten Kitapçı, 2011 yılının ilk üç çeyrek toplamına bakıldığında ise aylık ortalama cihaz satışının yaklaşık 1 milyon 166 bine ulaştığını belirterek, "Geçen yılın aynı dönemleri arasında aylık ortalama 920 bin adet olan ortalama satışlar, yıllık bazda yüzde 27 büyüdü" dedi. "BU YILIN İLK 9 AYINDA CİHAZ SATIŞI YÜZDE 26,8 ARTIŞLA 10,5 MİLYONU BULDU" Kitapçı, yine araştırma şirketi GFK'nın "Mobile and Smartphones" raporuna bakıldığında ise 2010 yılında toplam 11,3 milyon cihaz satıldığını belirterek, bu rakamın yüzde 18'inin akıllı telefonlardan oluştuğunu kaydetti yılının Ocak-Eylül dönemi arasındaki ilk 3 çeyreğe (quarterda) bakıldığında, Türkiye'de toplam cihaz satışının 10,5 milyonu bulduğunu açıklayan Kitapçı, "2010 yılının aynı döneminde 8,2 milyon adet olan cihaz satışları yıllık bazda yüzde 26,8 büyüdü" dedi. "AKILLI TELEFON PAZARI 1 YILDA YÜZDE 83 BÜYÜDÜ" Türkiye'de kampanyaların da etkisi ile cep telefonu pazarının gittikçe büyüdüğüne işaret eden Kitapçı, bu pazarda akıllı telefonlara ilginin her geçen gün attığını, geçen yıl satılan tüm telefonların yüzde 18'inin akıllı telefonlardan oluştuğunu kaydetti yılın ilk 3 çeyrek (Ocak - Eylül ) toplamına bakıldığında satılan akıllı telefonların yaklaşık 2,5 milyona ulaştığını, bu rakamın satılan tüm cihaz satışlarının yüzde 24'ünü oluşturduğunu bildiren Kitapçı, "2010 yılının aynı döneminde 1,4 milyon adet akıllı telefon satıldı. Bu satış rakamı, bu yılın aynı döneminde yüzde 83 büyüme gösterdi" diye konuştu. 7,4 MİLYON CEP TELEFONU AKILLANDI Türkiye'de bu yıl akıllı telefon pazarının daha da büyüyeceğinin düşünüldüğünü söyleyen Kitapçı, Informa'nın 2011 de yayınladığı rapora göre, bu yılın sonunda Türkiye'deki akıllı telefon sahipliğinin yaklaşık 7,4 milyon adet olmasının beklendiğine işaret ederek, "Bu da Türkiye'nin 54 ülke arasından İsveç, Hollanda, Yunanistan gibi bir çok Batı Avrupa ülkesinin önüne geçerek 19. Sırada yer alması anlamına geliyor" değerlendirmesinde bulundu. Cep telefonu pazarının 2012 yılı öngörülerini de paylaşan Kitapçı, "Informa'nın raporuna göre 2012'de Türkiye'deki akıllı telefon sahipliğinin, bu yıla oranla yüzde 54 büyüyeceği ve yaklaşık 11,4 milyon olacağı tahmin edilmektedir" ifadesinde bulundu.

14 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ "DÜŞÜK FİYATLI CİHAZ ÜRETİMİ VE KAMPANYALAR AKILLI TELEFONA ERİŞİMİ KOLAYLAŞTIRDI" Akıllı telefonların sürekli olarak pazar payının arttığını, yeni alanların yanı sıra, akıllı telefonlarını değiştirenlerin de olduğunu belirten Kitapçı, bunun birkaç önemli nedeni olduğunu vurgulayarak, bu nedenleri şöyle sıraladı: "Burada hem kampanya ile satışa sunulan operatör markalı telefonlar, hem cihaz üreticilerinin daha düşük fiyatlarla akıllı telefon üretmesi, hem de tüketicilerin daha yüksek değerdeki cihazlara ulaşma isteği var. Biz, Vodafone markalı cihazları Temmuz 2010'da pazara getirdik. Stratejik ortağımız HTC ile kampanyalar başlattık. Bu kampanyalarla ve operatör markaları telefonları ilk kez tanıtan GSM operatörü olarak, pazarda herkesin akıllı telefona erişimini kolaylaştırdık. Bizim hem süper internet deneyimini yaygınlaştırmak, hem akıllı telefona erişimi artırmak için düşük aylık sabit ücretli tarifelerimizle bile 24 ay taksitli cihaz kampanyalarımız mevcut. Son yaptığımız Vodafone Smart kampanyası ile akıllı cihazlar ayda 5 TL'ye alınabiliyordu. Bunun yanı sıra faturasız hatlar için de önemli bir kampanya başlattık ve Vodafone Smart'ı alıp ayda 30 TL yükleyen herkese her yöne SMS, dakika ve megabayt hediye ederek bu akıllı cihazlara sahip olmayı kolaylaştırdık. Böylece hem cihaz üretici ve operatörlerin yaratmış oldukları markalarla birlikte fiyatların düşmesi, hem de kampanyalarla 24 aya yayılan ufak ödemelerde bu akıllı cihazlara erişim kolaylaştı." "TÜKETİCİ 350 İLE 600 TL ARASINDAKİ CİHAZLARI TERCİH EDİYOR" Tüketicilerin akıllı telefon piyasasında en çok 350 ile 600 TL arasındaki telefonları tercih ettiğini söyleyen Kitapçı, "Bizim genel müşteriler dediğimiz kısımda daha çok satılan cihazlar bunlar" dedi. Türkiye'de Apple, iphone'un yanı sıra Android işletim sistemli akıllı cihazların ön plana çıktığını belirten Kitapçı, satılan toplam akıllı cihaz sayısı satışı anlamında Nokia'nın halen en büyük paya sahip olduğunu, değer anlamında bakıldığında ise Apple ve Android işletim sistemli cihazların payının gün geçtikçe arttığını vurguladı. Türkiye'de değer anlamında akıllı telefon satışlarına bakıldığında Nokia, Samsung ve Apple'ın ilk üç sırada geldiğini belirten Kitapçı, "Daha sonra kampanya dönemine göre Vodafone markalı cihazlar ve diğer operatörlerin cihazları da pay kazanıyor. Bugün pazarda özellikle Android işletim sistemli cihazlar ve Apple iphone tüm tüketicilerin ulaşmak istediği akilli cihazlar olarak öne çıkıyor" dedi. Hükümetin yaklaşık iki ay önce uygulamaya koyduğu yüzde 25'lik ÖTV artışı sonrasında cep telefonu pazarında bir durağanlığın yaşandığına işaret eden Kitapçı, "Tüketicilerin ÖTV sonrasında cihaz fiyatlarının nasıl olacağını anlamaya çalışmasıyla birlikte, o dönemde bir durağanlık tüm GSM pazarında yaşandı" dedi. Vodafone'un mobil internet deneyimini yaygınlaştırmak açısından daha fazla abonesini akıllı telefon sahibi yapmak istediğini söyleyen Kitapçı, "Bu anlamda hedeflerimizi değiştirmedik. ÖTV sonrasında da tüketicinin alım gücündeki değişimler aynı seviyede olmadığı için, gerek biz operatörler, gerekse cihaz üreticileri bu anlamda tüketicinin alım gücüne hitap eden cihazları yapıyor olacağız. Biz tüketicilere daha avantajlı fiyatla cihaz sunmak için sübvansiyonlar yapıyoruz. Bunlara devam ediyor olacağız" dedi. "2012 ÖTV ARTIŞINDAN OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR" 2011 yılında GFK'nın verilerine göre cep telefonu satışlarının yılın ilk 9 ayında 10.5 milyonun üzerinde gerçekleştiğini belirten Kitapçı, 2011 yılında aylık trende ÖTV artışının da etkisiyle toplam cihaz satışının yaklaşık 13 milyon adette kapanacağını düşündüklerini söyledi yılında akıllı telefon sahipliği oranının yüzde oranında artmasını beklediklerini açıklayan Kitapçı, "Ancak son ÖTV artışı ve 2012 yılı makroekonomik dengelerin bu artış oranına olumsuz etki edebileceğini öngörüyoruz. Önümüzdeki yıl tahminlerimizi bu çerçevede gözden geçiriyoruz" diye konuştu

15 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Akbank 70 yeni şube için eleman alacak Akbank, 2012'de arasında yeni şube açarak kişilik istihdam yaratacağını açıkladı. Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, önceliklerinin yüksek büyüme potansiyeli taşıyan sektördeki fırsatlardan yararlanmak olduğunu vurgulayarak gelecek yıl sadece enerji piyasasına yönelik olarak 850 ila milyon dolar arasında plasman yapacaklarını ifade etti. Konut kredileriyle ilgili 2012'de bir risk görmediklerini vurgulayan Akkurt, aynı beklentiyi taşıt kredileri için de taşıdıklarını söyledi. Gelecek yıl sektörün takipteki krediler rasyosunun bir miktar artmasının mümkün olduğunu belirten Akkurt şöyle konuştu: "Akbank'ta da bir miktar artış olabilir ancak sektör ortalamasının altında kalmaya devam edeceğiz. Takipteki kredilere genel kredi karşılıkları da dikkate alındığında yüzde 167 oranında karşılık ayırıyoruz. Haziran 2012'de uygulamaya konulacak Basel II kararlarının sektörün sermaye yeterlilik rasyosunu yüzde civarında olumsuz etkileyebilir." LACP'tan 8 dalda iletişim ödülü aldı Akbank, Amerikan İletişim Profesyonelleri Ligi (LACP) tarafından düzenlenen "2011 Spotlight Awards Yılı Uluslararası İletişim Projeleri Ödülleri"nde 8 dalda ödüle layık görüldü. Banka başvuruda bulunduğu 8 iletişim projesiyle 5 platin ve 3 de altın kazandı. Akbank 2010 Online/ İnternet Faaliyet Raporu, "en iyi online/internet faaliyet raporu" kategorisinde, Akbank Para Gönder Reklamı/videosu ise "en iyi ilan" ve "en iyi reklam" kategorilerinde altın ödülüne layık görüldü. Dönüşüm yasası haftaya Bakanlar Kurulu'ndan geçen kentsel dönüşüm yasa tasarısı haftaya Meclis'e gelecek Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un Bakanlar Kurulu'ndan geçtiğini belirterek, "İnşallah önümüzdeki hafta Meclis'e gelecek. Tüm Türkiye'de afet riskini öne alan bir dönüşüm seferberliği başlatacağız" dedi. Kentsel dönüşümün detayları hakkında bilgi veren Bayraktar, yerel yönetimlere bu konuda önemli görevler düştüğünü ifade etti. Kentsel dönüşümü, bütün Türkiye'de çok ciddi bir gayretle, titizlikle, vatandaşı da kucaklayan, kollayan bir yapıyla sürdüreceklerini belirten Bayraktar, "Marmara'dan başlamak suretiyle Hakkari'ye kadar deprem aksının üzerindeki binaları ve önemli illerdeki kentsel dönüşümü dalga dalga, 2, 5, 10 yıl ve 20 yıllık periyotlar halinde sürdüreceğiz" diye konuştu. 'Konutların yeri iyi dizayn edilmeli' Şehirlerin gelişmesinin temel öğelerinin binalar olduğunu, binaların yüzde 80-85'inin de konut olduğunu kaydeden Bayraktar, "Bu yapıların sanayi, eğitim, sağlık ve ulaşımla ilişkisinin iyi dizayn edilmesi gerekir" dedi

16 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ RADİKAL GAZETESİ Girişimciliğe devlet güvencesi Bakan Ergün araştırma ve geliştirme projelerinin artması için girişimciliğin ilkokuldan itibaren destekleneceğini söyledi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yerli otomobil, yerli uçak, yerli helikopter hedeflerine ulaşmak için Ar-Ge nin artık olmazsa olmaz şart olduğunu söyledi. Ergün, Bilim Teknoloji ve Yüksek Kurulu nun toplantısında 8 karar alındığını belirterek, alınan kararları şöyle sıraladı: 1- Bakanlık bütçelerinde Ar-Ge ödeneği zorunlu hale getirildi. 2- Ar-Ge desteklerine Kurul takibi gelecek. Ar-Ge destekleri odaklanan hedeflere uygun mu, uygun değil mi, sonuç alıcı şekilde veriliyor mu verilmiyor mu, bunlar koordinasyon kurulunda gözden geçirilip, gerekli adımlar atılacak. 3- Girişimcilere üç aşamalı destek verilecek. Teknogirişimci gençlere 100 bin lira hibe desteği veriliyor. Artık şirketini kuran girişimcilere, danışmanlık desteği de verilecek. Bu firmalara danışmanlık yapacak kişiler, kendileri de firma kurup, işini geliştiren kişiler olacak. Prototipini ortaya çıkarmış ve ürünü ticarileştirme aşamasına gelen girişimcilere ise 500 bin lira daha destek verilecek. Bu şirketlerin üçüncü aşamada risk sermayesi fonları ile çalışması sağlanacak. 4- Üniversitelere yeni kriterler gelecek. Akademik girişimcilik teşvik edilecek, teknolojinin ticarileşmesi süreci desteklenecek ve akademik araştırmalara lojistik destek sağlanacak. Teknoloji Transfer Ofisleri ne patent lisanslama rolü de verilmiş olacak. Hem üniversiteler hem de Türk Patent Enstitüsü bünyesinde patent lisanslama birimleri oluşturulacak. Üniversitelere yönelik girişimci ve yenilikçi üniversite endeksleri oluşturulacak. Yani üniversiteler arasında yenilikçilikte kim önde, girişimcilikte kim önde, bir sıralama yapılacak. Bütün üniversitelerin bu alanlardaki performansları ölçülecek. Yılda bir kez bu endeks açıklanacak. Akademik yükselme ölçütlerinde artık yayınların yanı sıra, patentler, araştırma projelerinde proje yürütücüsü veya araştırmacı olarak görev almak ve şirket kurmak gibi unsurlar değerlendirme kapsamına alınacak. YÖK ün başkanlığında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Üniversiteler Arası Kurul, TÜBİTAK ve Türk Patent Enstitüsü nün katılımıyla bir çalışma grubu oluşturulacak. Bu çalışma sonucunda gerek duyulduğu takdirde mevzuat değişikliğine gidilecek. Girişimcilik ders oldu 5- İlköğretimde girişimcilik dersi gelecek. 6- Kamu ihale kanuna Ar-Ge değişikliği yapılacak. Kamu alımlarında ileri teknoloji öncelikli hale gelecek. 7- Bilim Merkezleri yaygınlaştırılacak. 8- Patent Yasası nda değişiklik yapılacak, üniversitelerin de kurumsal olarak patent başvurusu yapması sağlanacak

17 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Uğur Gürses...Züccaciye Dükkanındaki Fil En başta 'normal' ve 'istisnai' etiketleri, bizatihi beklenti yönetiminin kötü kurgulandığını gösteriyor. Merkez Bankası öyle bir duruma soktu ki kendisini, tam anlamıyla zücaciyedeki fil gibi. Her hareketinde, nereye dönerse bir şeyler kırılıp dökülüyor. Daha salı günü 2012 yılı para ve kur politikasını açıklayan Başkan Dr. Erdem Başçı, çarşamba günü de İstanbul Sanayi Odası nda (İSO) yeni birkaç uygulamayı açıkladı. Ortalık yine karıştı. Hem bir gün önce olması gereken yerde değil de farklı bir yerde açıkladı hem de yeni bir belirsizlik yaratan unsur oldu. Salı günü, 2012 politikalarını açıklarken yeni araç denilebilecek unsur bir aylık repo ihaleleri olmuştu. Bu ihale her hafta, aylık 12 milyar TL verecek biçimde geleneksel usulde yapılacaktı. Yani faiz oranı ihalede belirlenecekti. Bununla, günlük olarak yüzde gibi faizle verilen paranın, haftalık ihalelerle aylık vadede verilmesi sağlanacak. Günlüğe göre de daha düşük bir faiz oluşması olası. Yani görece belirsizlik yaratan bazı unsurlar azaltılmış olacaktı. Ayrıca yüzde 5.75 le yapılan miktar ihaleleri devam edecekti. Sisli koridor Salı günü, faiz koridoru ile para politikasında yaratılan belirsizliği biraz azaltacak bir aylık repo uygulaması açıklanmışken çarşamba günü buna soğuk su döküldü Para ve Kur Politikası nın açıklandığı günün ertesinde Başkan Başçı nın İSO da yaptığı açıklamada, para politikasına yeni ve önemli birkaç unsur daha eklendi; ama bunlar yeni belirsizlikler getirdi. Merkez Bankası normal gün, istisnai gün ayrımı getirip -ki bu günleri de kendi tanımlayacaktı- piyasaya verdiği paranın hangi tür ihale ile olacağına karar verecekti. Faizin seviyesi yüzde 5.75 le mi, yüzde arasında mı olacak, yine belli olmayacaktı. Normal günlerde yüzde 5.75 le 3 ila 7 milyar TL verecek, ama gecelik piyasada faizin yüzde 8 ile 12 aralığında olması sağlanacaktı. Bankaların Merkez Bankası ndan alacakları paranın maliyeti yüzde arasında olacaktı. İstisnai günlerde ise geleneksel yöntemle yapılacak faizin 5.75 in çok üzerinde olacağı anlatılıyordu. İşte size miktar ve faiz karmaşası! Normal ya da istisnai gün tanımlamasının arka planında döviz kuru olduğu çok açık. Nitekim dün açıklanan ( istisnai gün ) ihale yöntemi, geleneksel yöntem oldu; Merkez Bankası, faizin ihale ile yüzde olarak belirlendiği bu yöntemle 15 milyar TL verdi. Merkez Bankası hem arası çok açık bir koridor (yüzde ) uyguluyor hem de bu koridor içinde faizin nerede olacağına ilişkin parametreleri ve yöntemi oldukça sübjektif, belirsizliği arttırıcı biçimde kurguluyor. Şimdiye dek verdiği paranın ortalaması yüzde le olsa da piyasa belirsizliğin üst tavanını seçiyor; gecelik ve haftalık faizler yüzde 11 in üzerinde! Politikada açmazlar Son bir yılda bizi buraya getiren deneysel politika, şimdi açmaz içinde. Gevşek para politikası ve döviz kurunun yukarı ittirilmesi, enflasyonda hedefi ikiye katladı. Kur arttıkça artık bekleyişler de bozulacak. Enflasyon sarmalı tehlikesi var. Şimdi kurun dizginlenmesi hedefleniyor. Hem faizle hem de döviz satışları ile. Kur üzerindeki baskının spekülatif olmadığı anlaşıldı. Ekonomik büyüme hafif yavaşlıyor olsa da bu büyüme hızının tükettiği döviz ülkeye gelmiyor. Rezervlere ihtiyaç duyuluyor. Nitekim ağustos ayından itibaren ödemeler dengesi sayılarında da görülüyor. Finansman girişi sert biçimde azaldı; rezerv kaybettik. Başkan Başçı da döviz talebini cari açık finansmanı ve kurumsal talep kaynaklı diyerek açıkladı. Faizlerdeki artışa Avrupa kaynaklı kriz nedeniyle finansman azalışı da eklenince ekonomi zamanla yavaşlayacak. Ama yavaşlayana kadar döviz talebi devam edecek. Gelecekte olasılığı artan Avrupa kaynaklı durgunluk nedeniyle faizi kalıcı olarak yüksek seviyede tutmaktan kaçındığını ima eden Merkez Bankası, belirsizliğin daha olumsuz sonuçları olduğunu anlayabilmiş değil. En başta normal ve istisnai etiketleri, bizatihi belirsizlik eklemek olduğu gibi, beklenti yönetiminin de kötü kurgulandığını gösteriyor. Son bir yıldaki deneysel para politikasının getirdiği sorunları şimdi Türk icadı faiz koridoru ile çözmeye çalışıyoruz. Ama şimdiden 2011 in kötüleri arasına girdi! Umarım 2012, ülkemize sosyal barış ve refah artışı getirir.

18 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HABERTÜRK GAZETESİ Borsa şirketlerine yönetim ayarı Borsa şirketlerinin esas alacakları kurumsal yönetim ilkeleri düzenlendi. Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK), ''Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ'' Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.tebliğ ile borsa şirketlerinin esas alacakları kurumsal yönetim ilkeleri düzenlendi. Bu çerçevede, ''pay sahiplerinin hakları, kamuyu aydınlatma ve şeffaflık, yönetim kurulunun işlevi, sorumlulukları ve çalışma şekli'' düzenlendi.buna göre, kurumsal yönetim ilkelerinden zorunlu olarak uygulanacak olanların belirlenmesi ve gözetiminde, borsa şirketleri, sistemik önemlerine göre piyasa değerleri ve fiili dolaşımdaki payların piyasa değerleri dikkate alınarak 3 gruba ayrılacak.piyasa değeri ile fiili dolaşımdaki payların piyasa değerinin hesaplanmasında, mart, haziran, eylül ve aralık ayları itibarıyla son işlem günlerinde oluşan ikinci seans kapanış fiyatlarının ve fiili dolaşımdaki pay oranlarının ortalaması esas alınacak. Birinci grup, piyasa değerinin ortalaması 3 milyar liranın ve fiili dolaşımdaki payların piyasa değerinin ortalaması 750 milyon liranın üzerinde olan ortaklıkları, ikinci grup, birinci grup dışında kalan şirketlerden, piyasa değerinin ortalaması 1 milyar liranın ve fiili dolaşımdaki payların piyasa değerinin ortalaması 250 milyon liranın üzerindeki ortaklıklar, üçüncü grup da gelişen işletmeler piyasasında ve gözaltı pazarında işlem gören ortaklıklar ile birinci ve ikinci gruba dahil olan ortaklıklar hariç olmak üzere, borsa şirketlerinin tamamını kapsayacak. Tebliğin geçici maddesine göre, tebliğde uyum amacıyla gerçekleştirilmesi gereken esas sözleşme değişikliklerinin ve yönetim kurulu yapılanmalarının 30 Haziran 2012 tarihinden geç olmamak üzere yapılacak ilk genel kurul toplantısına kadar tamamlanması zorunluluğu getirildi. Tebliğ, payları İMKB'de işlem gören bankalar için 1 yıl sonra, diğer borsa şirketleri için de bugün itibariyle yürürlüğe girecek. Borsa şirketlerinin kurumsal yönetim ilkelerinden bazıları şöyle: ''Tüm pay sahiplerine eşit muamele edilir. Her pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkı vardır. Özel denetim isteme hakkı bilgi alma hakkının bir parçasıdır. Genel kurul toplantı ilanı, mevzuat ile öngörülen usullerin yanı sıra, mümkün olan en fazla sayıda pay sahibine ulaşmayı sağlayacak, elektronik haberleşme dahil, her türlü iletişim vasıtası ile genel kurul toplantı tarihinden asgari üç hafta önceden yapılır. Şirket bağış ve yardımlara ilişkin politikasını oluşturarak genel kurulun onayına sunar. Oy hakkının kullanılmasını zorlaştırıcı uygulamalardan kaçınılır. Azlık haklarının kullandırılmasında azami özen gösterilir. Şirketin belirli ve tutarlı bir kar dağıtım politikası bulunur. Özellikle borsalarda işlem gören payların serbestçe devredilebilmesini zorlaştırıcı uygulamalardan kaçınılır. Şirket, işlem ve faaliyetlerinde menfaat sahiplerinin mevzuat ve karşılıklı sözleşmelerle düzenlenen haklarını koruma altına alır. Çalışanlara sağlanan tüm haklarda adil davranılır, çalışanların bilgi, beceri ve görgülerini arttırmalarına yönelik eğitim programları gerçekleştirilir ve eğitim politikaları oluşturulur. Yönetim kurulu, alacağı stratejik kararlarla, şirketin risk, büyüme ve getiri dengesini en uygun düzeyde tutarak akılcı ve tedbirli risk yönetimi anlayışıyla şirketin öncelikle uzun vadeli çıkarlarını gözeterek, şirketi idare ve temsil eder. Yapılan ödemeler, maaş, ikramiye, diğer düzenli ve arızi ödemeler gibi nakdi, hisse senetleri, hisse senetlerine dayalı türev ürünler, çalışanları hisse senedi edindirme planları kapsamında verilen hisse alım opsiyonları, mülkiyeti verilen ve/veya kullanım için tahsis edilen ev, otomobil gibi gayri nakdi olarak yapılan ödemeler ve sağlanan tüm menfaatleri kapsar.''

19 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Yeni yılla yükselen yeni tutarlar! Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), 1 Ocak 2012 tarihinden geçerli olmak üzere daha önce yüzde 10,26 olarak belirlenen yeniden değerlemeye tabi tutarları açıkladı SPK'nın haftalık bülteninde yer alan duyuruya göre, Yatırımcıları Koruma Fonundan hak sahiplerine tasfiye sonucu beklemeksizin yapılabilecek azami ödeme tutarı, yeniden değerleme oranında artırılarak 63 bin 701 liradan 70 bin 237 liraya çıkarıldı. Özel Fon'dan hak sahiplerine yapılabilecek azami ödeme tutarı da 16 bin 986 liradan 18 bin 729 liraya yükseltildi. Yeni yılda idari para cezası asgari tutarları 18 bin 492 liradan 20 bin 389 liraya, azami tutarlar da 123 bin 278 liradan 135 bin 926 liraya çıkarılırken, ağır para cezaları da bin 250 gün ile 10 bin gün arasında değişecek. Halka açık anonim ortaklıklara ilişkin rakamlardan Tasarruf Sahipleri Sirküleri İlanında muafiyet de 108 bin liradan 120 bin liraya yükseltildi. Kayıtlı sermayeye geçiş rakamları 4 milyon 750 bin lira ile 27 milyon 500 bin lira arasında belirlenirken, bağımsız denetim muafiyetine ilişkin rakamlar 475 bin lira ile 8 milyon 150 bin lira arasında oldu. Kar dağıtım muafiyetine ilişkin rakamlar da 60 bin liradan 68 bin liraya çıkarıldı. Yatırım Fonu asgari başlangıç tutarı 4 milyon 360 bin liradan 4 milyon 807 bin liraya yükseltilirken, menkul kıymet yatırım ortaklıkları başlangıç sermayesi 20 milyon lira oldu. Portföy yönetim şirketlerinin asgari ödenmiş sermaye tutarı 360 bin liradan 397 bin liraya çıkarılırken, gayrimenkul değerleme şirketlerine ilişkin rakamlardan kurulca listeye alınmaya ilişkin asgari sermaye tutarı yeni yılda 297 bin 702 lira olacak. Aracı kurumların asgari özsermaye yeterliliğine ilişkin rakamlar da 87 bin lira ile 832 bin lira arasında değişiyor. Çıta nereye kadar yükselecek? Uzmanlar Başçı nın sözlerini rakamlara döktü. Paritenin 1.25 lere kadar gerileyeceği, yerli ilgisinin de gelmesiyle doların 2 liraya çıkacağı, Euro nun 2.40 a ineceği tahmin ediliyor Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı nın Türk Lirası nın değerini mümkün olduğu kadar Euro ya karşı takip edin. Çünkü dolara karşı Türk Lirası nın rekabet etmesi mümkün değil demecinin ardından dolar dün Türk Lirası karşısında tarihi rekor düzeyi olan a kadar çıktı. Başçı nın bu sözleri söylerken dayanağı ise dünyada şu anda tek likit liman olarak doların kalmış olması. Uluslararası alanda analistlerin tahmini de Euro/dolar paritesinin yeni yılın ilk çeyreğinde 1.25 e kadar ineceği yönünde. İşte eğer bu güçlü tahminler gerçekleşirse Merkez Bankası elinden gelen en iyi olanakları kullansa bile dolar otomatik olarak dün çıktığı 1.92 seviyesinden 1.97 seviyesine kadar çıkacak. Bu durumda Euro da Türk Lirası karşısında bir süredir olduğu gibi düşüşünü sürdürecek ve 2.42 ye kadar inecek.

20 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ BİR DE İÇERİDE DOLAR TALEBİ VAR Paritedeki yükselişin yanı sıra doların yükselişinin devam ettiğini gören vatandaşların ve tabii ki döviz borcu olan şirketlerin dolar talepleri de artıyor. Cari açık nedeniyle oluşan dolar ihtiyacı ve vatandaşların taleplerinin de katılmasıyla doların en az 2 liraya çıkması Euro nun ise 2.40 a kadar inmesi bekleniyor. ALTIN 5 AYIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE Euro Bölgesi nin borç sorunu ile yükselişe geçen dolara Çin in spot ve vadeli altın işlemlerini kısıtlaması eklenince, altın fiyatları son 5 ayın en düşük seviyesine geriledi. Ons fiyatı dolara kadar inen altında Kapalıçarşı da da hareketli saatler yaşandı. Kapalıçarşı da gram altının fiyatı TL den TL ye, çeyrek altının fiyatı TL den 157 TL ye inerken, Cumhuriyet Altını da 19 TL kayıpla 541 TL ye geriledi. EURO/ DOLAR PARİTESİ İLK ÇEYREKTE 1.25 OLUR Euro, dolar karşısında 15 ayın en düşük seviyesine indi. Yen karşısında ise 10 yılın dibinde. Euro dolar paritesinin 2012 nin ilk çeyreğinde 1.25 e inme ihtimali artıyor. Uluslararası döviz piyasalarındaki hareketlilik yılın son günlerinde de hız kesmedi. Dün gerçekleşen ve Euro Bölgesi nin borç sorunu açısından büyük öneme sahip olan İtalya nın 10 yıllık tahvil ihracı piyasaların beklentilerini tam olarak karşılayamadı. Faizlerin yüzde 7 nin altına inmesine rağmen hâlâ kritik seviyeye yakın kalması Euro Bölgesi ne yönelik endişeleri gidermeye yeterli olmadı. Bunun üzerine Euro/dolar paritesi Eylül 2010'dan bu yana en düşük seviye olan e kadar geriledi. Böylece parite daha önce ile gördüğü 2011'in en düşük seviyesinin de altına inmiş oldu. Yapılan yorumlarda Euro üzerindeki baskıların kısa sürede yok olmayacağı için paritede düşüşün süreceği belirtiliyor. DOLAR GÖZDE OLDU Gelen bilgilere göre özellikle gelecek aylarda tahvil ihalelerinde yaşanacak olası bir faiz artışının Euro/dolar paritesini 1.25 seviyelerine çekmesi gündeme gelecek. Diğer yandan Euro, Japon Yeni karşısında da 10 yılın en düşük seviyelerine geriledi. Beklentiler Euro da düşüşün devam edeceği yönünde olduğu için yatırımcılar şu sıralar güvenli liman olarak yeniden dolara dönmeye başladı. PARİTE NEDEN DÜŞÜYOR? * Piyasa AB nin borç sorununu çözemeyeceğini düşünüyor. * İtalya nın tahvil ihracında faiz yüzde 7 ye yakın kaldı. * İtalya nın 2012 de193 milyar Euro borçlanması gerekiyor. * Euro Bölgesi nde bankaların birbirine güveni kalmadığı için kredi trafiği durdu. * Piyasalar, ECB nin yardımı olmadan borçlu ülkelerin borçlanamayacaklarını, krizin daha da derinleşeceğini düşünüyor.