100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI"

Transkript

1 > DÜBAM YUVARLAK MASA TOPLANTILARI 100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI Moderatör: Aynur ERDOĞAN > 2012 HAZİRAN DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI

2

3 DÜBAM 100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI Genel Yayın Yönetmeni Akif EMRE DÜBAM Yayınları Küresel İletişim Merkezi Barbaros Bulvarı, Balmumcu / Beşiktaş Tel: (0212)

4

5 100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI < Giriş Selanik, Manastır, Üsküp, Bosna-Hersek ve hatta Belgrat, Viyana, Sırbistan, Karadağ bizim neyimiz olur? Biz, Edirne den, Hakkâri den, Kars tan sonrasına yabancılaşmış bir nesiliz. Hâlbuki çok değil, yüz yıl önce bugünün sınırlarının ötesi olan bu memleketler için ölüm-kalım mücadelesi veriyorduk. Dedemizin dedesinin ya da babasının gözünde bu şehirler İzmir den, Diyarbakır dan, Ankara dan farksızdı belki de. Ve hatta dedemizin kendisinin bu şehirlerden birinde doğmuş olması da hiç uzak bir ihtimal değil. Zira yüz yıl öncesinde on üç buçuk milyon olan imparatorluk nüfusunun beş buçuk milyonu içe doğru göç etmişti. Yüzüncü yılı olması vesilesiyle bu ayki Yuvarlak Masa Toplantısı nda Balkan Savaşları nı konuştuk. Konuklarımız, Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Hacısalihoğlu, Araştırmacı-Yazar Müfid Yüksel ve Dünya Bülteni Tarih Dosyası Editörü İbrahim Tığlı. Balkan Savaşlarıyla, Osmanlı nın Avrupa daki varlığına son verilirken Avrupa da yaşayan Müslüman nüfusu katliam, sürgün ve sosyal, siyasal baskıları içeren bir belirsizlik bekliyordu. Diğer taraftan bu savaşların ardından Osmanlı yönetiminde köklü değişikler meydana gelmiş, İttihat ve Terakki Fırkası devlete tam olarak hükümet etmeye başlamıştı. Peki, Osmanlı Devleti, kendi bünyesinden kopan küçük devletler karşısında neden yenilmişti? Bu devletleri, Osmanlı Devleti nin karşısına dikilmeye götüren süreçte hangi siyasal ve ideolojik gelişmeler yaşanmıştı? Savaş sonrasında Osmanlı tarafında ve Osmanlı bakiyesi Balkan devletlerinde meydana gelen siyasal, sosyal gelişmeleri nasıl anlamalıyız? Bugün Balkanlar daki Müslüman toplumların durumlarının iyileşmesi için hangi adımlar atılmalıdır? Bunlar ve bunlar gibi diğer soruları yönelttiğimiz toplantıya Nedim Emin, Ömer Aymalı ve Nazif Koca da sorularıyla katkıda bulundular. Konuşmacılarımızın her biri meselenin farklı boyutlarına ışık tutan kapsamlı açıklamalarda bulundular. Bu toplantının, toplumları kendi tarihinden, özünden, kimliğinden koparan süreçlerin açtığı yaraların tamiri için atılacak adımlar bağlamında bir katkı olması hepimizin ortak dileği. 5 > 2012 HAZİRAN

6 > DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 6

7 100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI < TOPLANTI METNİ Aynur Erdoğan: Balkanlar hem Avrupa için hem Osmanlı için ontolojik bir anlam taşıyor. Avrupa kendini var eden sacayaklarından birini Helen ilim ve kültür mirasına koyarken Osmanlı nın siyasal bir organizasyon olarak büyük devlet haline gelmesinde tarihçiler bu bölgenin etkisine işaret ediyor. Yine tarihçiler Doğu fetihleriyle karşılaştırdıklarında Balkanlarda görece daha kısa sürede yol alındığı tespitinde bulunuyorlar. Balkanlar zaman içinde Osmanlının kalbi ve belki saraya gönderdiği insan değerleriyle Osmanlının beyni oluyor. Ancak elden çıkışı da bir o kadar hızlı ve dramatik oluyor. Biz misak-ı milli sınırlarını kanıksamış bir nesiliz. Edirne den ötesiyle tarihi bağın ötesinde bir irtibat kuramıyoruz. Mehmet Bey, bundan 100 yıl önce bu coğrafyada Balkanlar ne ifade ediyordu? Mehmet Hacısalihoğlu: Balkanlar Osmanlı nın ana, merkezi coğrafyasını oluşturuyordu, en azından 1908 öncesinde. Şehirler bazında ele alacak olursak örneğin Selanik Osmanlı nın bir çeşit kültürel başkenti olarak görülüyordu. Mesela siyasal akımların, kültürel etkileşimin ve ticaretin merkezi Selanik ti. Mesela şimdiki Türkiye nin şehirleri ile bir kıyaslama yapacak olursak Selanik, İzmir den de veya Ankara gibi diğer birçok şehirden de daha önemli konumdaydı. Selanik yanında Manastır, yine Selanik e yakın Üsküp, diğer tarafta Yanya var... Bunlar hepsi Osmanlı nın merkezi şehirleriydi. Anadolu daki şehirlerden daha merkeziydi. Anadolu bu dönemde daha çok taşra olarak algılanıyor. Anadolu da şimdi merkezi diye bildiğimiz şehirler o dönemde sürgün yerleri olarak görülüyorlar. Dolayısıyla nüfusu itibariyle de Balkan Savaşlarıyla kaybedilen topraklar ana topraklardı. Bugün bizim için Bursa, İzmir ne ise Edirne, Selanik, Manastır da böyleydi o dönemde. Erdoğan: Bu kadar merkezi konumdaki toprak parçasının kaybedilmiş olması, Balkan Savaşlarının hezimetini, dramatikliğini daha arttırıyor Hacısalihoğlu: Kesinlikle. Erdoğan: Bu savaşta Osmanlı nın hezimete uğratılmasını neye bağlıyorsunuz? 7 > 2012 HAZİRAN

8 > DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 8 Hacısalihoğlu: Çok görüşler, tezler, iddialar, suçlamalar var bu konuda. Genel olarak İttihat Terakkinin beceriksizliğine bağlanır bu Erdoğan: O dönemde hükümette İttihat Terakki mi vardı? Hacısalihoğlu: Aslında savaşın bizzat yaşandığı dönemde İttihat Terakki yoktu. Tam 1912 ortasında, Ağustosunda İttihat Terakki hükümeti bir çeşit darbeyle düşürülüyor. İttihat Terakki nin muhaliflerinin etkin olduğu bir hükümet vardı, savaşın tam başladığı dönemde. İttihat Terakki 1913 ün Ocak ayında tekrar bir darbe yapacaktır; bu meşhur Bab-ı Ali baskını. Tekrar iktidarı ele alacaktır. Gerekçesi de mevcut hükümetin savaşın kaybına sebep olmasıdır aslında. Kayıpları önlemek için, kuşatma altındaki Edirne yi kurtarmak için darbe yapmıştır İttihat Terakki tekrar. Ama İttihat Terakki nin daha önceki politikaları nedeniyle, mesul olduğu söylenir bu kayıplarda. Tabii bu konuda çok görüş var. Mesela İttihat Terakki artık muhalefette olduğu için savaş başladığında Osmanlı orduları yenilsin ki hükümet başarısız görünsün, biz tekrar iktidara gelelim diye, bu hırsla ihanet ettiklerine dair bir takım görüşler söyleniyor. Bunlar çok marjinal düşünceler. Yani gerçeği yansıttığını da ben açıkçası düşünmüyorum. Erdoğan: Siz neye bağlıyorsunuz asıl sebebini, savaştaki hezimetin? Hacısalihoğlu: İngiliz arşivlerinde İngiltere konsoloslarının veya diplomatlarının hazırladığı yıllık bir Türkiye raporlarında şöyle bir şey hatırlıyorum: 1906 yılına ait Osmanlı raporu çok ilgimi çekmişti; Osmanlı ordusu veya savaş durumuyla ilgili bir değerlendirme yapılan kısımda, şu anda Osmanlı ile Bulgaristan arasında bir savaş çıkacak olursa şu anda mevcut askeri durumda Bulgar orduları üç haftada Çatalca ya kadar gelebilir diyor.

9 100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI < Bu da Abdülhamit dönemidir yani dan bahsediyoruz. Demek ki, 1878 den, kurulduğu tarihten itibaren, savaşa hazırlanan bir Bulgaristan var. Ordusunu Rus yardımıyla, daha sonra oraya gelen işte Alman krallar yardımıyla teçhiz etmiş. Diğer taraftan Yunan ordusu hazırlanıyor... Bunların hepsi en azından otuz kırk yıllık bir hazırlığın neticesi. Osmanlı ya karşı Bulgaristan var, Yunanistan var, Sırbistan var, Karadağ var. Karadağ küçük diyoruz ama yine onun da otuz, kırk binden fazla askeri olduğunu düşünelim. Osmanlı bunlarla baş edememiştir, o zamanki şartlarda. Benim kanaatimce çok doğal bir şekilde savaşı kaybetmiş. Daha iyi yönetilemez miydi savaş? Tabii yönetilebilirdi. O dönemde, Troçki (Trotsky) sosyalist bir gazete (Kievska Misıl) için muhabir olarak Balkanlara geliyor Erdoğan: Rus gazetesi değil mi? Hacısalihoğlu: Evet, Rus gazetesi. Balkanlarda bir takım röportajlar yapıyor, Bulgaristan da veya işte değişik yerlerde kalan Osmanlı savaş esirleriyle konuşuyor. Onun bir takım tespitleri var Ana tespiti; Osmanlı ordusu siyasete çok fazla karıştığı için, bir ordu disiplinini, emir kumanda disiplinini kaybetmiş ve savaşta iyi organize olamayarak bu kadar kolay yenilmiştir. Yani o dönemdeki en azından ana görüş böyle. Daha sonra Türkiye de bunun üzerine pek gidilmiyor. Ordu, siyasete karışırken ordunun içinde bir takım fraksiyonlar ortaya çıkıyor. İttihat Terakki ye bağlı genç bir subay kitlesi var ve onların da üstlerinde yer alan, general konumunda olan subaylar da bu genç subay kitlesinin etkisi altında kalıyor bir şekilde. Mesela Enver Bey genç bir insan, o zaman yirmi sekiz yirmi dokuz yaşında veya Balkan Savaşları nda otuzlu yaşlarında ama generalden daha belirleyici. Ordudaki hiyerarşi alt üst olmuş. Bir de bunlara muhalif olan gruplar var. Mesela Halaskar Zabıtan gurubu, İttihat Terakki hükümetini devirenler de ordu içinde bir grup. Hani bir çeşit darbe yapmış oluyor, muhtıra vermiş oluyorlar. İttihat Terakki hükümetini deviriyor bu şekilde. Dolayısıyla öyle bir grup da var. Ayrıca İttihat Terakki ye yakın olup da bir takım şahsi nedenlerle küsmüş olan subaylar kesimi de var. Dolayısıyla Osmanlı ordusunda subaylar arasında fraksiyonlar var ve bunların aralarındaki bu rekabet ordunun performansını zayıflatıyor. Birinin başarısızlığı diğerinin işine de gelebilir, tabii ki bu tür durumlarda. Bu da bir takım spekülasyonlara zemin hazırlıyor. Yani Osmanlı ordusunun her halükarda bir problem içinde olduğu kesin, bunu söyleyebiliriz. Askeri tarihçi değilim ama benim kanaatim, Osmanlı ordusu hazır da olsaydı, daha iyi organize olmuş da olsaydı bu savaşı kaybederdi. Erdoğan: Neden? Hacısalihoğlu: Çünkü karşısındaki Bulgar ordusu genç dinamik, motive olmuş, silahı, teçhizatıyla iyi hazırlanmış bir ordu. Sırbistan, Yunanistan var 9 > 2012 HAZİRAN

10 > DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 10 Erdoğan: Ama onlar da Osmanlı dan ayrılan ülkeler, devletçikler... Mehmet Hacısalihoğlu: Aslında o zaman da devletçik diyorlar ama onlar aslında o kadar devletçik değil. Büyük bir ordu çıkarabiliyorlar. Erdoğan: Hangi ara bu kadar örgütlendiler, büyük bir ordu kurdular hocam? Yani yeni kurulan devletler değil mi sonuçta bunlar? Hacısalihoğlu: Evet, Bulgaristan mesela 1878 de kuruluyor de kuruluyor nasıl oldu da bu kadar hızlı gelişti? Erdoğan: Evet, Osmanlı nın karşısına dikilebilecek bir güç haline gelebildi? Hacısalihoğlu: Evet. Rusya dan çok yararlanıyor Bulgaristan başlangıçta, üç sene boyunca Rus ordusunun doğrudan yardımıyla teşkilatlanıyor. Daha sonra Bulgaristan a gelen prensler var, biliyorsunuz, bunlar subay kökenli insanlar aynı zamanda. Onların bir maiyeti, onlarla birlikte gelen insanlar var. Yunanistan da aynı şekilde oldu. Mesela Yunanistan 1830 da kurulduğunda 1833 de oraya Bavyera kralının oğlu Otto geliyor, ama tek başına gelmiyor. Şimdi rakam yanlış olabilir ama yaklaşık bir beş bin kişiye yakın büyük bir ekiple geliyor. Yani tam bir devlet teşkilatı oluşturmak amacıyla geliyor oraya o kişiler. Bulgaristan da bu şekilde örgütlenmiş. Hemen kurulduktan sonra bir anayasa ilan etmiş, meclis açmış, seçimler yapmış, çok gelişmiş bir basın yayın hayatına başlamış. Hatta Jön Türkler muhalefette olduğu dönemdeki basın yayınında Bulgaristan ı hep örnek gösteriyor. İbrahim Tığlı: Jön Türklerin, Bulgar milliyetçiliğinden etkilendikleri çok açıktır. Hacısalihoğlu: Evet, şüphesiz o da var. Aynı zamanda imrenerek de bakıyor. Bak Bulgaristan daha yeni bir devlet olmasına, Osmanlı dan koparak kurulmuş olmasına rağmen bu kadar yol kat edebilmiş diye. Aynur Erdoğan: Buradan şu sonucu çıkarabilir miyiz; aslında Osmanlı, Bulgaristan, Yunanistan, Karadağ, Sırbistan a karşı değil, Rusya ya, İngiltere ye karşı savaştı Balkanlarda? Hacısalihoğlu: Şöyle; Osmanlı dan kopan bu devletler iyi örgütlendiler. Bu örgütlenmeleri de şüphesiz büyük devletlerin desteğiyle oldu. Mesela Yunanistan ın örgütlenmesi doğrudan Bavyera krallığının, Alman prensinin, Avrupa ülkelerinin desteğiyle olmuştur. Bulgaristan Rusya nın desteğiyle ve daha sonra Avusturya desteğiyle gelişti. Şüphesiz, yeni örgütlenmiş, kurulmuş olan bu ülkeler devlet teşkilatını oluşturmada, vesairede çok etkileşim içindeler Batı ile. Okumuş yazmış bir aydın kesimi zaten vardı, o daha da hızla gelişiyor. Osmanlı da aynı şekilde, Alman subayları ile kendi ordusunu teşkilatlandırmaya çalışıyor.

11 100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI < Aynur Erdoğan: Ta Abdülhamit döneminden beri Hacısalihoğlu: Abdülhamit döneminde başlıyor. Bu, hızlanıyor 1880 lerden itibaren. Hatta bir paşa Osmanlı savaş planlarını Bulgar subaylara vermiş gibi bir takım söylentiler var. Hani günümüzde tartışılan şeyler bunlar. Hiç kimse, evet biz savaşı kaybettik çünkü diğer taraf daha güçlü idi veya daha iyi bir savaş taktiği vardı diyemediği için bir takım bahaneler arıyoruz. Bunlardan bir tanesi de işte Alman subayların bizim savaş planlarımızı da Bulgar ordusuyla paylaştığı yönünde. Bu olabilir, tabii böyle bir şeyin olmadığını da kesinlikle ispat edemeyiz ama çok görüş var bu konuda. Erdoğan: İbrahim Bey, Balkan devletlerinin çok da ciddi bir direnişle karşılaşmadığı iddiası hakkında siz ne diyorsunuz? İttihat Terakki nin bu yenilgide rolü oldu mu? Kilise kanunu diye bir gelişme var; İttihat Terakki nin o kanunla aslında Balkan devletlerinin Osmanlı ya karşı birleşmesini sağlayan bir zemin oluşturduğu söyleniyor, sizin fikriniz nedir? İbrahim Tığlı: Balkan milletlerinin Osmanlıya başkaldırışları tek yönlü olarak açıklanamaz. Balkan Savaşları siyasi anlamda bu isyanların bir sonucu olarak görmek daha doğru bir yaklaşım olur. Örneğin Balkan milletlerinin, milliyetçilikten etkilenmeleri ilk zamanlarda siyasi olmayıp kültürel anlamda etkilenmişlerdir. İlk siyasi Balkan isyanı olarak tarihli Sırp isyanı gösterilir. Fakat Sırp isyanının kodlarına baktığımız zaman bu dönemlerde Macaristan da, Polonya da, hatta İngiltere de de benzer isyanlar görüyoruz. İlk ayaklanmanın geleneksel köylü ayaklanmalarını andıran bir yönü var. Bu ayaklanmayı başlatan, köylü bir aileden gelen birisidir ve talepler daha ziyade kültürel ve ekonomik niteliklidir. Vergilerin fazlalığından, sipahilerin ve yöneticilerin halka zulmetmesi, Osmanlı-Rus savaşlarının yerli halkın üretimini etkilemesi gibi nedenlerdir. Ancak 1827 den sonra Yunan isyanı ile birlikte diğer balkan topluluklarının da isyanında milliyetçiliğin siyasi alana kaydığını görüyoruz. Özellikle 1856 Islahat Fermanı ndan sonra daha da etkin hale dönüştüğünü, daha fazla siyasi amacın ön planda olduğunu görüyoruz. Şimdi çok önemli bir tarih aslında 1815 tarihi: Viyana Kongresi. Viyana Kongresi nde Avusturya başbakanı Metternich in bir önerisi var Erdoğan: Osmanlı yok değil mi, Viyana Kongresi nde? Tığlı: Osmanlı Devleti bu kongreye çağrılmamış, fakat Osmanlı devleti hakkında Avrupalı devletler ilk kez birlikte karar almışlardı. Kongrede Mitternich Fransız İhtilalinin İttihat Terakki 1913 ün Ocak ayında tekrar bir darbe yapacaktır; bu meşhur Bab-ı Ali baskını. Tekrar iktidarı ele alacaktır. Gerekçesi de mevcut hükümetin savaşın kaybına sebep olmasıdır aslında. 11 > 2012 HAZİRAN

12 > DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 12 Avrupa daki yıkıcı etkilerinden söz ederken milliyetçiliği Osmanlı Devleti ne bir koz olarak kullanılmasını da ifade ediyor ve diyor ki; Fransız İhtilali milliyetçiliği Osmanlı nın millet sistemine alternatiftir. Bu çok ilginç bir tespit aslında. Avrupalılar milliyetçiliğin, Osmanlı millet sistemini parçalamaya yönelik olduğunu keşfetmesinin ardından bilinçli olarak 1820 lerde Yunan isyanına destek vermelerine yol açıyor. Avrupalıların artık Osmanlı devletine karşı bir milliyetçi ayaklanmalarının finansörü olarak çıkmaları Yunan ayaklanmasıyla başlıyor. Şimdi bu ayaklanmalar tek tek değerlendirmeden önce Balkan milletlerinin ayaklanmalarının birbirinden oldukça farklı nitelikte olduğuna vurgu yapmak gereklidir. Örneğin Bulgar ayaklanmaları farklı bir nitelikte, 1890 larda başlayan Arnavut ayaklanmaları Erdoğan: Geçmeden önce, ben buradan şunu anlayabilir miyim; aslında Avrupa milliyetçiliği Osmanlı aleyhine kullanılabilecek bir alet, bir araç olarak keşfedilmiş durumda? Yani Osmanlı yı bir arada tutan millet sisteminin altına dinamiti koyabilecek bir araç olarak keşfedilmiş durumda ve o araç kullanılıyor burada? Tığlı: Evet, bunu söyleyebiliriz tam olarak. İşte buna karşı Tanzimatçıların bir politikası var; Osmanlı ulus politikası. Fakat bu politikanın da bu milliyetçiliğe karşı alternatif bir politika olmadığını söyleyebiliriz, daha ziyade pratikte Abdülhamit in politikasının milliyetçiliğe biraz daha alternatif nitelikte olduğunu söylemek daha doğrudur. Abdülhamit, Kilise Kanunu da eleştirmiştir o yüzden. Kanunun çıktığını duyduğunda eyvah, demiştir. Kilise kanunu çıkarılıyor 10 Temmuz da. Erdoğan: Kilise Kanunu, kaba hatlarıyla, nedir? Tığlı: Evet, bunu söyleyebiliriz tam olarak. İşte buna karşı Tanzimatçıların bir politikası var; Osmanlı ulus politikası. Fakat bu politikanın da bu milliyetçiliğe karşı alternatif bir politika olmadığını söyleyebiliriz, daha ziyade pratikte Abdülhamit in politikasının milliyetçiliğe biraz daha alternatif nitelikte olduğunu söylemek daha doğrudur. Abdülhamit, Kilise Kanunu da eleştirmiştir o yüzden. Kanunun çıktığını duyduğunda eyvah, demiştir. Kilise kanunu çıkarılıyor 10 Temmuz da. Erdoğan: Oradaki dinamiği çözümleyebiliyor muyuz? Yani mesela Rusya etkisi mi, oradaki Osmanlı entelektüel birikimi mi zemin oluşturuyor? Tığlı: Bulgarlarda şöyle bir kimlik algılayışı var; Osmanlı, onları Fener Rum Patrikhanesi ne mahkûm etmiştir. Yani onların milliyetçiliği bir anlamda Fener Rum Patrikhanesi ne karşıdır aslında. Biraz Osmanlı Devleti ne karşı değil daha ziyade Yunan a karşıdır. Hatta ayaklanmayı başlatanlar da ilk olarak Bulgar papazlarıdır. Özerklik ve bağımsızlık sonrasında Bulgar kralının aldığı unvan ilginçtir. Bulgar Kralı Çar unvanını alıyor. Çar unvanı, Rusların kullandığı bir unvan Fakat Sırplarınki çok ilginç,

13 100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI < Sırpların da Knez unvanını alıyor. Hatta knezler de çarlıktan önce Rusların genel olarak kullandığı bir unvandır. Yani aslında Slavların milliyetçiliğe biraz daha global bir anlam kattığını görebiliyoruz. Erdoğan: Bu panslavist politika mı? Tığlı: Panslavist politika tabii. Balkan Savaşları nda milliyetçilik hareketlerinde fazlasıyla etkili olmuştur. Fakat bu görüldüğü gibi çok da Rusların istediği doğrultuda da devam etmemiş. Mesela çok ilginç bir şey; Ruslar Edirne nin Bulgaristan a bırakılmasına karşı çıkıyorlar. Erdoğan: Neden? Tığlı: Bulgaristan ın Osmanlı Devleti yle arada bir tampon, daha güçlü bir devlet olmasını istemiyor Ruslar. İtalya dan daha çok Arnavutluk Devleti nin kurulmasına Avusturya sıcak bakıyor. Bu tür devletlerin güçlü devletler değil, zayıf devletler, tampon devletler olması için. Orada bir de ilginç olan, Eflak ve Boğdan Osmanlı Devleti 1861 e kadar Eflak ve Boğdan ı ayrı yönetiyor. İlk defa 1861 yılında Eflak ve Boğdan birleşiyor. Bu birleşme Romen milliyetçiliğini ortaya çıkarıyor. Sanki Osmanlı geleneksel sistemi Tanzimat tan sonra sarsılınca o dengeler de bozuluyor. Kısmi olarak Ruslar, kısmi olarak İngilizler, kısmi olarak Avusturya İmparatorluğu ve kısmi olarak yerel halklar tarafından çok iyi değerlendiriliyor; bu dengeler. Yani Balkan Savaşları nın en temel nedeninde bunu görmek gerekiyor. Şimdi, İttihat ve Terakki meselesine gelirsek; Abdülhamit in politikası genellikle Balkan milletlerinin birleşmesini engellemeye yönelik bir politika. Fakat özellikle İttihatçıların politikası Balkan milletlerini birleştirmeye yönelik bir politikaolduğunu görüyoruz. Yeniçeri Ocağının kaldırılmasıyla Yunan isyanı başarıya ulaşmış ve Yunanistan bağımsızlığını kazanmışsa, Abdülhamit in kurmuş olduğu istihbarat teşkilatının İttihatçılar tarafından kaldırılmasıyla da Balkan Savaşları nın yenilgisinin yaşanmasına neden olmuştur. Çünkü Osmanlı Devleti, İttihatçılar döneminde Balkanlardaki hareketleri izleyememiştir. Biraz önce hocam da söyledi, bazı sefirler yoluyla telkinler geliyor. Hatta Fransa ve Avusturya dan balkan milletlerinin büyük bir savaşa hazırlandıkları uyarıları geliyor. Bu İlk siyasi Balkan isyanı olarak tarihli Sırp isyanı gösterilir. Fakat Sırp isyanının kodlarına baktığımız zaman bu dönemlerde Macaristan da da, Polonya da da hatta İngiltere de de benzer isyanlar görüyoruz. İlk ayaklanmanın geleneksel köylü ayaklanmalarını andıran bir yönü var. Bu ayaklanmayı başlatan köylü bir aileden gelen birisidir ve talepler daha ziyade kültürel ve ekonomik niteliklidir. 13 > 2012 HAZİRAN

14 > DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 14 tür uyarılar yapılıyor fakat İttihatçıların Balkan Savaşı öncesi Balkan milletini topyekun kendisine karşı bu kadar savaşa çağırdığı üç hafta öncesine kadar çok iyi bildiğini söyleyemeyiz. İttihatçılar, Balkan Savaşları nda siyasete iyi adapte olamamış, yönetimle erken tanışmışlardır. Genç insanların yönetimde etkili olması, İttihatçı ve İtilafçı çatışmanın ta o sıralarda başlaması gibi nedenler İttihatçıların bir zafiyetini ortaya çıkarmış ve Balkan Savaşları nda büyük bir mağlubiyetin yaşanmasına neden olmuş. Kiliseler kanununa ilişkin, Ermenilerin ayrı kilisesi var, Hıristiyan olmalarına rağmen Romenlerin ayrı kiliseleri var fakat Bulgarlar Fener Rum Kilisesi ne bağlı. Fakat kiliseler kanunu çıkarılması biraz Bulgarların milli oluşumlarını, milli birliklerinin sağlanmasında yapıcı bir rol oynamış. Erdoğan: Peki, bu sonucu doğuracağını görememişler mi? Tığlı: İttihatçıların savunduğu görüşler var: Özgürlük, herkese eşitlik gibi. Mesele ilk defa 1906 veya 1907 kongresinde, gündeme geliyor. İttihatçıların içerisinde Bulgarlar da var. Yani bu izledikleri siyasetle alakalı bir şey. O izledikleri siyaset uyarınca, böyle bir kanunu özgürlükler anlamında, vaat ettikleri için çıkarıyorlar. Erdoğan: Dürüst ve özgür bir devlet olalım derken parçalanmaya doğru mu gitmişler? Tığlı: Gerçi bir de şu var; İttihatçıların Balkan milletlerindeki hâkimiyetimiz devam etsin şeklinde çok da samimi oldukları kanaatinde değilim. Artık sanki Osmanlı Devleti nin yavaş yavaş Balkanlardan kurtularak milli devlet olmasını istiyor gibiler. Belki gözle görülmese de fakat hissiyat olarak böyle duygular olduğunu da görüyoruz. Bunu çok bariz bir şekilde Arnavut olaylarında görüyoruz. Arnavut olayları daha önce çıktı ama İttihatçılar döneminde ve Balkan Savaşları döneminde alevlenmesinin en büyük nedeni İttihatçıların izlediği o parçalayıcı siyasettir. Arnavutları bütünleyici bir anlayışla kabul etmemişlerdir. Aslında 1890 larda Arnavutların istedikleri diğer Balkan milletlerinden çok da farklı şeyler değil. Erdoğan: İttihatçılar, Türkçülük yaparak mı buna sebep oldular? Tığlı: Türkçülük yaparak tabii. Devleti, Türkçü ulus devlet zihniyetine getirerek bunu yapmak istediler. Bir imparatorluk devletinden ziyade, devleti daha küçültülmüş, daha böyle biraz daha modern anlamda merkeziyetçi bir ulus devletin öncüsü yapmak istediler. Erdoğan: Hocam siz ne diyorsunuz bu Balkanlardaki milliyetçiliğin karakteri konusunda? Hacısalihoğlu: Ne derece farklı fikirleri savunabiliriz hocamdan, muhalefet edebilir miyim biraz? Birçok şeyi farklı düşünüyorum, yorumlar en azından farklı olabilir. Ama bu konu o kadar kapsamlı bir şey ki, neyi ön plana çıkarsam pek emin değilim. Belki kili-

15 100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI < seler kanunu meselesini alabiliriz, nasıl bir şey, onu biraz değerlendirebiliriz. Abdülhamit çok büyük bir siyasetçi, devlet adamı, bunu söylemek lazım. Her ne kadar ona muhalefet etmişlerse de 1908 e kadar, daha sonra İttihat Terakki nin de takdirini kazanmıştır Abdülhamit sonrasında Abdülhamit in aslında çok büyük bir siyasetçi olduğunu onlar da takdir etti. Hatta Ahmet Rıza Bey gibi mesela bu işin önderi olan insanlar biliyorsunuz Ahmet Rıza Bey Paris te İttihat Terakki nin liderliğini yaptı. Aralarında en yaşlı olanlardan birisiydi. Daha sonra Abdülhamit le bizzat yüz yüze görüştü meclis başkanı olarak vesaire. Bunu kendisi de gördü. Tarih yazımımızda da Abdülhamit in çok büyük bir siyasetçi olduğu, dengeyi çok iyi gözettiği söylenir. Hocama bu konuda tamamı ile katılıyorum. Abdülhamit gerçekten çok başarılı bir siyaset takip etti. Fakat İttihat Terakki ile ilgili olan yorumlar konusunda biraz itirazım var. Yani İttihat Terakki yüzünden I. Dünya Savaşı çıkmadı tabii. Öncelikle bunu söylememiz lazım. Konjonktür var Erdoğan: Balkan Savaşı mı, I. Dünya Savaşı mı? Hacısalihoğlu: I. Dünya Savaşı İttihat Terakki yüzünden çıkmadı. Biliyorsunuz bu Alman, İngiliz, Fransız arasındaki kolonyalizm, emperyalizm savaşı... Erdoğan: Ama bizim savaşa girmemizde etkili değiller mi? Hacısalihoğlu: Dünya Savaşı çıktığına göre bu bir yerde olmalıydı, bir. İkincisi bu Balkan Devletlerinin irredantist, yayılmacı politikaları da İttihat Terakki nin veya Abdülhamit in ürünü değil. Bu, hocamın da bahsetmiş olduğu, daha önceki milliyetçi hareketlerin doğasında olan bir şey. Mesela Bulgaristan, Edirne, Selanik de dahil olmak üzere Osmanlı topraklarını, Bulgar ulus devletinin doğal bir parçası olarak görüyor. Bü- Arnavut olayları daha önce çıktı ama İttihatçılar döneminde ve Balkan Savaşları döneminde alevlenmesinin en büyük nedeni İttihatçıların izlediği o parçalayıcı siyasettir. Arnavutları bütünleyici bir anlayışla kabul etmemişlerdir. 15 > 2012 HAZİRAN

16 > DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 16 tün hedefi bunu ele geçirmek; buna yönelik politikalar takip ediyor. Dolayısıyla burada ne Abdülhamit ne de İttihat Terakki nin o arzuları, istekleri sonlandırmak için yapabileceği çok fazla bir şey yok. Demek ki İttihat Terakki ve Abdülhamit dışında faktörler var. Tek belirleyici olan bunlar değiller. Şimdi mesela kiliseler meselesi çok vurgulandı. İşte kiliseler kanunuyla daha önce birbirine düşman olan Bulgar ve Yunan tarafı birleşmiştir, denir. Uzun yıllar bu şekilde savunuldu. Fakat bu da tek belirleyici parametre değil. Bu bir parametre olabilir ama tek belirleyici değil. Benim o konudaki açıklamam, şahsi yorumum şöyle; Abdülhamit döneminde Berlin Antlaşması nın 23. maddesine dayanarak Osmanlı hükümeti, yani Abdülhamit hükümeti Doğudaki vilayetlerde olduğu gibi Balkanlardaki bazı vilayetlerde de Hıristiyanlar lehine reformlar yapmayı taahhüt etmiş, imzalamış. Bu taahhütlerini yerine getirmemiş Abdülhamit de taahhüt etmiş, 1902 ye kadar gelmiş. Bu reformları uygulama konusunda Abdülhamit tabii haklı olarak, akıllı bir siyaset takip ederek, yarın yaparız öbür gün yaparız şeklinde bunu ertelemiş. Erdoğan: Bu reformlar Osmanlı aleyhine mi o zaman? Hacısalihoğlu: Tabii ki aleyhine olacak. Şöyle ki Osmanlı nın egemenlik haklarını kendi toprakları üzerinde sınırlandıracak bir takım önlemler alacaklar. Fakat bu Bulgar Makedon örgütlerin ortaya çıkması, -daha sonra Yunan ve Sırp örgütleri de buna katılıyor- ve isyanların başlaması üzerine Batılı devletler, özellikle Rusya ve Avusturya- Macaristan İmparatorluğu artık bu reformları yapmak zorundasınız diyor ve ültimatomlar veriyor yılında ve daha sonra 1903 yılında çok daha büyük bir isyan çıkıyor. Bu isyanlar kanlı bir şekilde bastırılmak zorunda kalınıyor. Artık daha kaçarı yok, mecbur reform yapmak zorundasınız diyor ve bir notayla, Osmanlı Sultanına atfen de bu reform talepleri iletiliyor. Buna göre o üç vilayet denilen, vilayat-i selâse; Selanik, Manastır ve Kosova vilayetlerinden Erdoğan: Üsküp yok mu? Hacısalihoğlu: Üsküp Kosova vilayetinin başkenti o zaman. Burada reform yapmayı Osmanlı kabul ediyor. Bu reformlara göre bir genel vali, bir müfettiş-i umumi olacak. Hüseyin Hilmi Paşa yı görevlendiriyor Abdülhamit. O da akıllıca bir karar tabii ki. Artı onun yanında baş müşavirleri alt bölgeleri alacak. Ayrıca bu reformların gerçekten nasıl yaptığını denetlemek ve bizzat reformları uygulamak için Avrupa ülkelerinden kırkın üzerinde subay geliyor Osmanlı ya. Fiilen Balkan coğrafyasındaki bu vilayetler, Osmanlı nın doğrudan, merkezden yönettiği merkezlerden ayrı bir statü kazanıyor. Özerklik demeyelim biz buna ama bir çeşit özerklik yolunda büyük adımlar atılmış oluyor. Bir genel, özel bir valilik statüsü var orada; müfettiş-i umumi var. Ayrıca Manastır, Kosova ve Selanik in valileri zaten var. İttihat Terakki ne yapıyor? Biz, diyor, imparatorluk içinde özel statüde

17 100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI < veya böyle bir özerkliğe doğru giden bir statüde bir durumu kabul etmiyoruz. Hükümete geldiği, ihtilalın olduğu veya darbenin olduğu günden bir hafta sonra bunu Enver Bey bir konuşmasıyla Selanik teki bir meydanda -Hürriyet Meydanı deniyor bu meydana- artık büyük güçlerin doğrudan müdahalesine ihtiyacımız yok, onlara bizim söylememize gerek yok, onlar işlerini bilirler, onlar subaylarını veya bu müfettişlerini geri çekerler, diyor. Bu şekilde İttihat Terakkinin en büyük darbesi nedir orada veya en büyük yaptığı değişim nedir? Balkan ülkelerinin ümitleri ortadan kaldırılıyor. Yani Osmanlı içinde özerkliğe doğru gidenlerin ve Bulgaristan ın hayal ettiği şeyi İttihat Terakki iktidara geldiği gün bitiriyor. Dolayısıyla kiliseler kanununu beklemeye gerek yok, bu tarihte İttihat Terakki burayı tamamen merkeze bağlayacak, bizim burada şimdiye kadar otuz yıldır, kırk yıldır elde etmiş olduğumuz imtiyazları ve hakları ortadan kaldıracak korkusu bu tarihte başlıyor ve ilk görüşmeler Bulgarlar ve Yunanlılar arasında ilk bu tür mesajlaşmalar bu dönemde gerçekleşiyor. Tığlı: Daha sonra Yunan başbakanlığı yapmış olan Venizelos özellikle yetkilidir burada hocam. Özellikle Yunanlıları Bulgarlarla dediğimiz manada birleştirme konusunda önemli bir yetkisi vardır. Artık ortak hedefler üzerinde yoğunlaşalım. İttihatçıların böyle bir tasarrufları var, buna karşı çıkalım diyorlar. Erdoğan: Daha çok mu hırslandırdı? Hacısalihoğlu: Hırslandırıyor ama şöyle hırslandırıyor. İttihat Terakki ne yapıyor? Abdülhamit in vermiş olduğu ayrıcalıkları kaldırıyor. Yani Osmanlı toprağını daha Osmanlı yapmak için bu önlemi alıyor İttihat Terakki. Kiliseler kanununa gelince; Bulgar kilisesi zaten var, 1870 te kurulmuş, patrikhaneden ayrılmış. Ama köy nüfusu Bulgar ve Bulgar eksarhlığı kurulduktan sonra, yani Bulgarlar Rum Ortodoks Patrikhanesinden ayrıldıktan sonra, Rum patrikhanesi adına kurulmuş olan mevcut kiliseler ve okullar, Bulgar eksarhanesine bağlanmak istiyor. Dolayısıyla aralarında o kilise ve okul binaları için kavga ediliyor. Tabii ki kilise ve okul binası hangi tarafta görünürse o köyün veya o kasabanın da o tarafın nüfusuna ait olduğu düşünülüyor. Dolayısıyla Makedonya Bulgar dır veya Yunan dır, deniyor kilise aidiyetine bakılarak. Yani orada bir paylaşma mücadelesi var. Şimdi İttihat Terakki nin orada yaptığı şu; Abdülhamit döneminde uygulamaya başlanmış, Hüseyin Hilmi Paşa tarafından uygulanmış olan bir kriter var. Eğer bir köyün nüfusunun üçte ikisi patrikhaneden ayrılmak istiyorsa o zaman o kilisenin mülkiyetini değiştirebiliriz, diyor. Bunu kanunlaştırıyor İttihat Terakki. Aslında çok radikal bir şey değil bu. İki taraf da memnun kalmıyor bu sonuçtan. Yani Bulgar tarafı diyor ki yani bir yüz kişiden yetmişten fazlası ben Bulgar ım dediğinde kilise el değiştirebiliyorsa bundan ne kârımız var. Yüzde elli bir diyorsa bu yeterli olmalı, diyor Bulgar tarafı. Patrikhane de 17 > 2012 HAZİRAN

18 > DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 18 memnun değil. Çünkü patrikhane, bizim patrikhanemiz adına kurulmuş bir binayı doğru yoldan sapmış şismatik olmuş Bulgarlara veriyorsunuz diye itiraz ediyor. Erdoğan: Şizmatik, ayrılıkçı mı? Hacısalihoğlu: Evet. Ayrılıkçı olmuş Bulgarlara kiliseler veriliyor diye kızıyor. Dolayısıyla iki taraf da protesto ediyor. İki taraf da burada memnun kalmıyor. Bulgar-Rum ittifakı için görüşmeler Osmanlı meclisinde bulunan Bulgar ve Rum milletvekilleri arasında tesadüfen bu kilise kanunundan sonraki dönemde başlıyor. Şimdi o zaman kiliseler kanununun etkisini şöyle izah edebiliriz; kiliseler kanununa kadar Bulgar ve Rum tarafının şöyle bir beklentisi vardı; İttihat Terakki bizim taleplerimizi kabul eder, diğer tarafın taleplerini kabul etmez, dolayısıyla biz İttihat Terakki ye ve hükümete karşı doğrudan bir şeye kalkışmayalım, hala şansımız var. Bu kanunlaşınca, artık kimin ne alabileceği belli olunca, daha büyük bir kazanç beklentisi ortadan kalkınca, İttihat Terakki nin de gün geçtikçe bu bölgeye Osmanlı merkezi hakimiyetini yerleştirdiği görülünce; bütün haklarımızı, bütün beklentilerimizi kaybetmektense birleşip alabildiğimizi alalım psikolojisi oluşuyor. Ama eğer Balkan Savaşları bu şekilde olmasaydı en geç Dünya Savaşı esnasında aynı paylaşım savaşı verilecekti ve ben şunu da size söyleyebilirim: Dünya Savaşı esnasında bu gerçekleşmiş olsa idi, bugün Edirne nin Osmanlı elinde kalabileceğine dair de elimizde hiçbir delil olmazdı. Dolayısıyla savaş olduktan sonra bir şeyler söylemek çok kolay tabii. O döneme bakıldığında Bulgarların hedefine Edirne, Kırklareli nin de dahil olduğunu görüyoruz. I. Balkan Savaşı nda bunu da elde ettiler. Dolayısıyla hani şuanda Edirne nin Osmanlı elinde kalması ve İttihat Terakki nin Edirne deki Bulgar nüfusunu zorunlu göçe tabi tutması, sonra Rumları buradan göndermeye kalkışması vs; bunlar tabii ki 1913 ten sonra Edirne yi elde tutma stratejileridir. Dolayısıyla ben tabii bu İttihat Terakki ile ilgili bu suçlama niteliğinde olan şeylere şahsen katılmıyorum ama herkesin düşüncesine saygım var. Tığlı: Bu noktada yalnız benim bir itirazım var. Burada çok önemli bir şey, dikkatten kaçabiliyor. I. Balkan Savaşı sonrasında Enver Paşa yla karşı tarafın görüşmelerinde Rumeli nin toptan bırakılması diye bir bahis var. Daha sonra Edirne kurtarılınca bu görüşmeler anlamsızlaşıyor. Bir de İttihatçıları ön plana çıkartan, Enver Paşa yı halk nazarında o kadar güçlü kılan, İttihatçı yapıyı sağlamlaştıran zaten Edirne nin kazanılmasıdır. Yani altı senenin içerisinde tek galibiyetleri bir Edirne zaferidir. Bunun neticesinde diğer kazanımları elde etmişlerdir. Erdoğan: Merkezde güçlenmeleri bağlamında? Tığlı: Tabii, Edirne nin alınması çok önemli. Edirne nin alınması daha ziyade İttihatçılara yaramıştır. Bu önemli bir ayrıntı bence. Bir diğer nokta da şu; kiliseler kanununda,

19 100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI < Bulgarların öteden beri şöyle bir isteklerin var; dini yazışmalarda, devletle olan ilişkilerde doğrudan doğruya Fener Rum Patrikhanesi nin devreye girmesini istemiyorlar. En azından şöyle bir şey var; bir Bulgar papazı diyor ki, en azından resmi yazışmalarımızda Bulgarcayı esas alalım. Bu çok önemli bir ayrıntı mesela, Osmanlı Devleti tarafından görülen, belki de dikkate alınmak istenmeyen bir şey. Hacısalihoğlu: 1870 den itibaren bir Bulgar Eksarhlığı var. Dolayısıyla Bulgar eksarhı da burada, İstanbul da oturuyor. Orada en az Rum Ortodoks Kilisesi patriği kadar etkili. Okulları, okul müfettişleri var. Rumlar protesto yürüyüşleri yapıyor: Eksarhhane buradan defolsun Sofya ya gitsin diye. Öteki ötekine karşı protesto yürüyüşleri yapıyor. Milli, dini bayramlarında birbirlerine karşı hakaretler yapıyorlar. Tabii o çok kültürlülüğün, millet sisteminin getirmiş olduğu ve millet sisteminin milliyetçileşme sürecinde yaşanan bir takım sıkıntılar var. Homojen bir toplum yok, mecliste de çok farklı unsurlar var. Erdoğan: Peki hocam, Balkan Savaşları nın sonucu için Osmanlı nın Avrupa dan sürülmesi diyebiliriz herhalde. Balkanlar açısından baktığımızda bu neye mal oldu? Hacısalihoğlu: Balkan Savaşları için etnik temizlik denilebilir. Bir çeşit etnik temizliğin yaşandığı ve hatta hükümetler arası müzakereler yoluyla nüfus sürgünlerinin, değişimlerin yaşandığı ilk savaş olarak bu dikkate alınır. Erdoğan: Dünya tarihinde mi hocam? Hacısalihoğlu: Avrupa da böyle kabul ediliyor. Fakat benim bir takım çekincelerim var bunu bu şekilde almak konusunda. Çünkü daha önceden de olduğunu ben düşünüyorum. Mesela Yunanistan kurulurken de 1926 yılında St. Petersburg da yapılan İngiliz Rus görüşmelerinde kurulacak olan bir özerk Yunanistan ın Müslüman nüfustan arındırılması gerekir denir. Çünkü Müslüman nüfus orada kalırsa Rumlar onlara saldırır, etnik çatışmalar önlenemez diye bir madde var. Daha sonra 1827 yılında Londra Protokolü nde bu teyit ediliyor. Dolayısıyla 1833 e kadar uygulanıyor. Kurulan Yunanistan Müslümanlardan arındırılıyor. Bu konuda Ali Fuat Örenç in Mora Türkleri diye güzel bir kitabı var, orada ayrıntısını da okumak mümkün. Erdoğan: Ama Balkan Savaşları nda artık daha kitlesel bir etnik temizlikten bahsediyoruz? Hacısalihoğlu: Balkan Savaşları döneminde bu Hıristiyanlar için de uygulanıyor. Bu nedenle Avrupa tarih yazımı bunu başlangıç tarihi olarak almış. Fakat Müslümanlar söz konusu olduğunda bu Yunan ihtilalından beri olmuş bir uygulama. Müslüman nüfusa yönelik çok büyük katliam olmuş. Özellikle Bulgar ordularının işgal ettiği bölgelerde çok büyük kıyımlar olmuş. 19 > 2012 HAZİRAN

20 > DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 20 Erdoğan: Sizin kitabınızda verdiğiniz bir bilgiye göre Hüseyin Hilmi Paşa 1904 te bir nüfus sayımı yaptırıyor. Buna göre: Müslümanlar , Eksarhlık taraftarları (Bulgarlar) , Patriklik taraftarları (Rumlar) , Sırplar , Ulahlar Bu nüfus oranının sonra çok değiştiğini biliyoruz. Bunun somut sebepleri neydi? Hacısalihoğlu: Müslüman nüfusa, Arnavutlar da dâhil tabii. Türkler, Arnavutlar ve Slav dilini konuşan Müslümanlar... Şimdi, Balkan Savaşları na tekrar dönecek olursak, Bulgar ordularının yaptığı çok katliam var. Özellikle Rodoplarda yaşayan Müslümanlara karşı zorla Hıristiyanlaştırma politikası bile uygulanıyor. Çetelerin de yaptığı bir takım katliamlar var. Bunun da sebebi şu, yani bunları buradan gönderelim bir daha da geri dönemesinler. Burası bizim vatanımız olsun. Bir de Osmanlı nın intikamını alıyor bir şekilde. Osmanlı yönetimini Türk boyunduruğu diye tanımlıyor çünkü. İntikam duygularıyla kundaklıyor. Fakat aynı şeye Bulgaristan ve Yunanistan, II. Balkan Savaşları döneminde hatta daha öncesinden başlıyorlar. Mesela Yunan ordusu işgal bölgesinde Bulgarları temizlemeye çalışıyor. Bulgar ordusu da işgal bölgesinde Rumları temizlemeye başlıyor. Yani Balkan Devletleri kendi aralarında da etnik temizliğe başlıyorlar ve bu etnik temizlikler bir yandan yapılırken ve sınırlar çizilirken mesela 1913 yılında Osmanlı hükümetiyle Bulgaristan arasında bir nüfus değişim, mübadele anlaşması anlaşması yapılıyor. yapılıyor. Türkiye-Bulgaristan arasındaki yeni sınıra yirmi kilometre uzaklıkta olan Müslüman ve Bulgar nüfusu karşılıklı olarak değiştirilsin diye kararlaştırılıyor. Yaklaşık ellişer binlik bir nüfus değişimi yapılıyor bu antlaşmaya dayanarak. Aynı şey Bulgaristan ile Yunanistan arasında yıllarında Neuilly Antlaşması na bağlı olarak yapılıp bir gönüllü nüfus mübadelesi yapılıyor yılında, hatta Dünya Savaşı başlamadan hemen önce Yunanistan ile Türkiye arasında bir mübadele antlaşması, görüşmesi başladı. Dolayısıyla artık bir nüfus arındırma, sürgün, etnik temizlik politikası uygulamaları var. Bu yalnızca sürgün yoluyla olmak zorunda değil. Asimilasyon baskıları olabiliyor, başka bir sürü şey olabiliyor. Mesela Yunanistan ın ele geçirdiği bölgelerdeki Bulgar okullarından bahsetmiştik, biraz önce hocamız da bahsetti. Sayılarının o kadar büyük olup olmadığından emin değilim ama buradaki okulları kapatıyor ve bunları yasaklıyor vesaire. Sırbistan, ele geçirmiş olduğu Bulgar okullarının bulunduğu topraklarda, Bulgar okullarını hemen yasaklıyor. Burası Güney Sırbistan dır Balkan Devletleri kendi aralarında da etnik temizliğe başlıyorlar ve bu etnik temizlikler bir yandan yapılırken ve sınırlar çizilirken mesela 1913 yılında Osmanlı hükümetiyle Bulgaristan arasında bir nüfus değişim, mübadele

21 100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI < diyor mesela. Şimdiki Üsküp ün bulunduğu Makedonya Cumhuriyeti nin bulunduğu topraklardan bahsediyoruz. Buraları biliyorsunuz Sırbistan ele geçirmişti. Dolayısıyla Balkan Savaşları, Balkan uluslarının birbirlerini katlettiği ilk büyük savaştır. Erdoğan: Ulus devletler haline geldiler, yüz yıl geçti bu kadar sürgün, bu kadar göç politikasından sonra bölge hala durulmadı. Bunun sebebini nasıl açıklıyorsunuz? Hacısalihoğlu: Yüz yıl geçti, bu yüz yıl içinde bayağı etnik temizlik sonuçlandı gibi bir şey. Yunanistan daki Makedonlar nüfusu çok etkin değil artık, yani yok gibi bir şey. Türkiye ile Yunanistan arasındaki nüfus mübadelesi sonrasında yaklaşık bir beş yüz, altı yüz bin insan Kuzey Yunanistan a yerleştiriliyor. Hani bir yandan Bulgaristan a Bulgar diye oradaki Slav nüfus gönderilirken diğer taraftan oraya yeni Rumlar yerleştiriliyor. Dolayısıyla tam bir Yunanlaştırma gerçekleştirilmiş ve neredeyse tamamlanmış diyebiliriz, Bulgaristan da aynı şey söz konusu. Bulgaristan da şuanda Yunan Rum nüfusu yok gibi bir şey. Oysa birçok sahil kasabası nüfusu Rum du. Bulgaristan da Rumlar tamamı ile temizlenmiş durumda. Kala kala bir kısım Türkler kalmış. Şuanda nüfusları beş yüz binlere düşmüş. Bir milyon civarındaydı önce. Üsküp te vs, kala kala Osmanlı eserleri kalmış. Birçoğu tahrip edilmiş, yok edilmiş ama bugün yine Üsküp e gittiğinizde taş köprüyü, camileri görüyorsunuz. Manastır a gittiğinizde aynı şekilde. Abdülhamit döneminde yapılan birçok eser var biliyorsunuz, saat kuleleri var, onları görüyorsunuz birçoğunda. Bunlar yıkılmamış. Veya Abdülhamit döneminde yapılan kışlalar var, onları görüyorsunuz. Osmanlı coğrafyasındaki çoğu Osmanlı eseri Abdülhamit döneminden kalmadır. Kışlalar, okul binaları, idari, askeri veya askeri olmayan binalar vardır. Bir de klasik Osmanlı döneminden camiler, medreselerimiz var. Erdoğan: Hanlar, Hamamlar, medreseler, çeşmeler Hacısalihoğlu: Bunarın bir kısmını gidip orada görebiliyorsunuz ve kendinizi bir Osmanlı coğrafyasında hissedebiliyorsunuz hala. Tabii çok büyük kayıplar var ama ben yine oraya gidince buna da şükür diyorum. Makedonya da Arnavutlar var bugün, nüfusun en büyük kısmını oluşturuyorlar. Onlar Müslüman oldukları için bunlara sahip çıkıyorlar. Erdoğan: İbrahim Bey, Balkan Savaşlarının sonuçlarına Osmanlı açısından baktığımızda ideolojik olarak veya Osmanlı nın devamlılığı açısından ne tür değişimler yaşandı? Tığlı: Mesela Osmanlıcılık politikası artık terk edilmiştir. İttihatçıların genel olarak izleyecekleri politika Türkçülük politikasıdır bundan sonra. Erdoğan: Zemini yok muydu yani Türkçülük birden bire Balkan Savaşlarıyla mı ortaya çıktı? 21 > 2012 HAZİRAN

22 > DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 22 Tığlı: Var ten beri var ama siyasi olarak çok da görünür değil. Siyasi olarak görünür olması Balkan Savaşları sonrasında başlayan süreçte. Hocam da söyledi, Balkan Savaşlarında İttihatçıların siyasi düzen olarak bir İslamcı formatı da var. Fakat Balkan Savaşlarından sonra bundan tamamı ile vazgeçildiğini, Türkçülük politikasının ağırlık kazandığını görüyoruz. Yeni Türkiye süreci bence Balkan Savaşlarıyla yani Balkan Savaşlarının kaybıyla başlamıştır. Artık ulus devlet yolu, hatta siyasal anlamda cumhuriyet yönetimi bu Balkan Savaşlarıyla atılmıştır diyorum. I. Dünya Savaşındaki yenilginin, yenilgiden ziyade Balkan Savaşlarının etkisinin daha sonraki siyasi oluşumda daha etkili olduğunu düşünüyorum ben. Çünkü zaten I. Dünya Savaşı sırasında İttihatçıların böyle yaklaşımlarına baktığınızda cumhuriyet sonrası yapılacakların ta o sıralarda düşünüldüğü, planlandığı, yapılmak istendiği fakat I. Dünya Savaşıyla yapılamadığı anlaşılıyor. I. Dünya Savaşı bunu ertelemiştir. Belki şu manada bir eleştiri getirilebilir; Balkanların kaybıyla artık Osmanlı Devleti Avrupa yla ilişiğini kesmiştir. Yani Avrupa Devleti formatından çıkmıştır. Artık ulus devlet sürecini kabul etmiş, adı konmasa bile. Arap isyanları belki biraz I. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkması ile birlikte biraz akımı pekiştirmiş, fakat özellikle ulus devlet sürecinin de o zaman atıldığını görüyoruz. Balkan Savaşları nda genel olarak siyasi, askeri gidişatta etkili olanların da I. Dünya Savaşı sonrasında çok etkili kimseler olduklarını görüyoruz ve bu etkilerin 1926 ya kadar da ciddi bir şekilde devam ettiğini görüyoruz. Yani Balkan Savaşları İttihatçıların güçlenmesinin, ülkeyi yönetebilir hale gelmelerinin yolunu açmıştır. Erdoğan: İttihat Terakki üyeleri köken olarak da daha çok Balkanlılar değil mi? Tığlı: Tabii, zaten İttihat ve Terakki nin kurulduğu yer bir anlamda Selanik tir. Bir anlamda Balkan siyaseti Anadolu ya taşınmıştır ve Anadolu da modern, laik anlamda Balkan anlayışı Türkiye Cumhuriyeti nde devam etmiştir. Erdoğan: İttihat Terakki nin o dönemin yöneticilerinin Balkanlarla olan bu güçlü bağına rağmen oradaki iddialarından vazgeçebiliyor olmaları büyük bir travma oluşturmuş olmalı. Ulus devlete gitme sürecinde bunun sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Tığlı: Aslında bu, Mustafa Kemal in demeçlerinde de var. Kendi yaşadığı toprakların kaybedilmiş olmasının onda yarattığı travmayı görebiliyoruz. Fakat, artık biz yeni bir döneme girdik. Eskiyi unutmamız gerekiyor. Eskiyi unutmak derken Osmanlı yı unutmak Yani Balkanlar bir şekilde Osmanlı yı hatırlatan tarihsel bir anlamı var. Balkanların kaybedilmesi demek, Osmanlı bilincinden sıyrılmak demek. Hacısalihoğlu: Doğru, ben de katılıyorum. Yani Osmanlı deyince Balkanları çağrıştırıyor. Osmanlıcılık deyince yine Balkanlar çağrışıyor. Anadoluculuk akımı başlıyor

23 100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI < ondan sonra daha çok. Daha önce bir sürgün yeri olarak görülen Anadolu, daha kutsal bir ülke olarak görülmeye başlanıyor. Erdoğan: Özellikle Cumhuriyet ideolojisinde Hacısalihoğlu: Cumhuriyete gelmeden önce başlıyor bu köycülük akımı. Daha 1912 lerde başlıyor. Anadolu ya bir kutsiyet atfedilmeye ve Anadolu önemsenmeye başlıyor, çünkü elde o kalmış. Fakat hocamızın da söylediği gibi Balkanlar Osmanlı yı çağrıştırıyor. Şimdi gittiğinizde yine Balkanlara Osmanlı yı hep görürsünüz orada. Dışarıdan gelen insanlar da hep Osmanlı yı görürler Balkanlarda. Avrupa dan giden turistler de Osmanlı yı görürler orada. Atatürk ün öyle bir travması var Şunu eklemek isterim tabii hocamızın söylediklerine; İttihat Terakki öyle hemen Balkanlardan vazgeçmiş değil ten itibaren eğitim sisteminde çok koyu bir şekilde, yoğun bir şekilde irredantist bir politika, yani kaybedilmiş bu toprakları tekrar geri alma politikası takip ediliyor. Bu konuda da çalışan bir takım isimler var onları anmak isterim; bir tanesi Mehmet Alkan, diğeri Cevat Kara. İkincisi Almanya da doktorasını bu konuda yazıyor. Bir esir vatan var düşüncesi var, İttihat Terakki eğitim sisteminde bu çok belirgin. Esir vatan kaybedilmiş olan Balkan toprakları. Bir de özgür hür vatan var, o şuan elimizde olan topraklar diye. Bu esir vatanı kurtarma propagandası yayınlarda, okul ders kitaplarında vs. çok yoğun bir şekilde işlenmiş. Bundan ne zaman vazgeçilmiş? Bundan ancak Cumhuriyet in kuruluşundan sonra Mustafa Kemal in politikalarıyla bilinçli olarak vazgeçilmiş. Erdoğan: I. Dünya Savaşı na giriş nedeni bu esir vatanı kurtarmak olabilir mi? Hacısalihoğlu: Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı na girerken çok güçlü bir motivasyon olarak bu vardı. Bunu kesin söyleyebiliriz. Giriş nedeni olarak bunu söylemek pek sağlıklı olmayabilir. Fakat I. Dünya Savaşı na giriş döneminde öyle bir durum ortaya çıkıyor ki hep Bulgarlar hedef gösteriliyor. Bulgarların katliamlar yaptığı söyleniyor. Bunlar çok büyük bir malzeme olarak İttihat Terakki eğitim sisteminde ve basılı yayında var. Bu sefer birden Bulgaristan la müttefik olmanız gerekiyor. Hani bu kadar şeytanlaştırdığınız, katliamcı olarak anlattığınız, topraklarınızı işgal eden, insanlarınızı öldüren, tecavüz eden, yakan yıkan bir ülkeyle müttefik olmanız gerekiyor. Bu sefer bu noktada da bir tezat yaşanıyor. Nasıl değiştireceksiniz politikayı? Bu tür problemler ortaya çıkıyor; Mustafa Kemal Cumhuriyet in kuruluş dönemlerinde, Batı Trakya konusunda biraz pasif durmak istiyor. Ama neden pasif duruyorsun diye baskı gelince diyor ki; eğer Batı Trakya ya biz müdahil olmaya çalışırsak Doğuyu da kaybederiz. Doğru Trakya yı da kaybederiz korkusu var. 23 > 2012 HAZİRAN

24 > DÜNYA BÜLTENİ ARAŞTIRMA MASASI 24 İttihat Terakki Balkanların kaybını hemen kabullenebilmiş değil. Hatta Mustafa Kemal için şu söylenir; Mustafa Kemal Cumhuriyet in kuruluş dönemlerinde, Batı Trakya konusunda biraz pasif durmak istiyor. Ama neden pasif duruyorsun diye baskı gelince diyor ki; eğer Batı Trakya ya biz müdahil olmaya çalışırsak Doğuyu da kaybederiz. Doğru Trakya yı da kaybederiz korkusu var. Mustafa Kemal, benim kanaatimce, Balkanlarda mevcut sınırları koruyabilmek için irredantist, yani esir vatan düşüncesini tekrarlamıyor. Pirince giderken bulgurdan olmayalım hesabı. Tığlı: Hocam, siyasi anlamda ben de kabul ediyorum ama mesela 1913 ten sonra, o dönemde yazılmış şiirlere bakıyoruz, sanki artık Balkanlar unutulmuş gibi. Biraz daha yön Doğu ya, Anadolu ya çevrilmiş gibi. Mehmet Emin Yurdakul gibi o dönemin şairlerine baktığımızda bunu çok bariz bir şekilde görüyoruz. Hacısalihoğlu: Şöyle söyleyeyim, belki daha çarpıcı olur. Mustafa Kemal bu kaybedilmiş Balkan Osmanlısı nı Anadolu da yaratmaya çalışıyor. Tığlı: Evet, güzel bir tespit... Hacısalihoğlu: Seküler, modern bir Selanik i, Manastır ı, Üsküp ü Anadolu da yaratmaya çalışıyor. Mesela Ankara, başkent seçilmiş... Ama kendisinin özel hayatında çok dertli bir şekilde Balkan türküleri söylediği, dinlediği, özlem duyduğu biliniyor. Siyasi olarak asla ve asla dile getirmediğini de biliyoruz tabii. Mesela biz Trabzonlular için de Trabzon önemlidir. Şimdi oradan gelip koparılmış olsa idik, biz de bunu hemen kabullenemezdik. Aynı şey Giritliler için geçerlidir. Girit Müslümanları buraya gönderiliyor mübadeleyle. Onlar da Girit in kaybını kolay kolay kabul edemiyorlar. Ama büyük bir devlet kurmuş olmakla, bunu ayakta tutabilme, bunu yaşatabilme sorumluluğu, korkusuyla bunu siyasi olarak dile getirmemiştir, Mustafa Kemal. Günümüzde de Balkanlarla

25 100. YILINDA BALKAN SAVAŞLARI < ilgili en ufak bir toplantı yapıldığında; aman Yunanistan, Bulgaristan yanlış anlamasın diye biz oraya siyasal olarak ilgi duymuyoruz bizim bütün ilgimiz kültüreldir, deme ihtiyacı hisseder siyasetçilerimiz dikkat ederseniz. Erdoğan: Biraz önce İbrahim Bey Rusya politikaları bağlamında orada güçlü bir Bulgaristan istenmiyor, küçük tampon devletler, devletçikler kurulması öngörüldü demişti. Bugün hala o politika mı devam ettiriliyor? Mesela Arnavut nüfusu açısından çok ilginç bir durum var, nüfus devletlerin arasında parçalanmış durumda. Devletlerin kimliğini tanımlarken bazen etnik, bazen dini kimlik öne çıkarılıyor Hala bu siyaset güdülüyor gibi bir izlenim var. Siz ne diyorsunuz? Hacısalihoğlu: Rusya açısından bakıldığında, Bulgaristan kurulduğunda, Hıristiyan kardeşlerimize yardım ediyoruz gerekçesiyle -bu argümanla meşrulaştırılmış olsa da- amaç Rusya nın Bulgaristan üzerinden Ege Denizine inmesiydi. Bu nedenle Kavala yı alıyor, liman çünkü. Fakat Berlin Kongresiyle o bağ koparılıyor ve Bulgaristan Ege Denizinden uzaklaştırılıyor. Oraya bir koridor konuluyor, Osmanlı ya bırakılıyor vesaire. Rusya nın istediği gibi de hareket etmedi Bulgaristan. Osmanlı yla Bulgaristan arasında kurulmuş Doğu Rumeli vilayeti var yılında burayı ilhak ettiğinde Rusya nın hoşuna gitmiyor bu. Rusya Sırbistan ı destekliyor. Çünkü bu sefer de Bulgaristan Avusturya yla flört etmeye başlıyor. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu olarak görülüyor. ise Rusya nın rakibi. Dolayısıyla burada büyük güç politikalarında Bulgaristan, Rusya için bir piyon olmaktan çıkıyor. Tekrar Rusya nın güvenini kazanmak için Ferdinand, uzun süre uğraşıyor. Tabii ki Rusya orada kendisine bağlı sadık bir hükümetin olmasını tercih eder. Yunanistan da da aynı şekilde, aynı dönemde bir İngiliz yanlısı, Fransız yanlısı, bir de Rus yanlısı siyasi akımlar var. Rus Ortodoks olduğu için hami olarak görülüyor. Osmanlı nın da böyle bir siyaseti var. Mesela Selanik in kesinlikle Bulgarların eline geçmesini istemiyor Osmanlı. Yunanistan ın eline geçmesini tercih ediyor. Mahmut Şevket Paşa nın günlüklerinde bunu açıkça yazar. Eğer burası kaybedilirse kesinlikle Bulgarların eline geçmesin bu sefer İstanbul u tehdit edebilecek büyük bir devlet olarak ortaya çıkabilir Bulgaristan diyor. Mesela Batı Trakya nın Yunanistan ın elinde olması Türkiye açısından son derece önemli. Yani dengeyi sağlamak bakımından Bulgaristan ın değil de Yunanistan ın oraya Dengeyi sağlamak bakımından Bulgaristan ın değil de Yunanistan ın oraya hâkim olması isteniyor. Selanik in Bulgaristan ın değil de Yunanistan ın elinde olması Osmanlı nın menfaatine idi. Dolayısıyla günümüz Türkiye sinin de menfaatine 25 > 2012 HAZİRAN

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Devleti nin 19. yüzyılda uyguladığı denge siyaseti bekleneni vermemiş; üç kıtada sürekli toprak kaybetmiş ve yeni yeni önem kazanan petrol Osmanlı

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

OSMANLI İMPARATORLUĞUNU SARSAN SON SAVAŞLAR HANGİLERİDİR?

OSMANLI İMPARATORLUĞUNU SARSAN SON SAVAŞLAR HANGİLERİDİR? OSMANLI İMPARATORLUĞUNU SARSAN SON SAVAŞLAR HANGİLERİDİR? TRABLUSGARP BUGÜN HANGİ ÜLKEDİR? LİBYA İTALYA HARİTA DA OSMANLI DEVLETİNİ VE İTALYA TOPRAKLARINI GÖSTERİNİZ? Nurdan Gül Kökten İTAL YANIN TRABLUSGARP

Detaylı

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR İKİNCİ WİLHELM İN DEĞİŞEN RUSYA POLİTİKASI 1890 Bismarck ın görevden alınması Rusya nıngüvence Antlaşması nın yenilenmesi talebinin reddedilmesi 1892 Rusya nın Fransa ile gizli

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum: T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU Ekonomik Durum: 1. Avrupa daki gelişmelerin hiçbiri yaşanmamıştır. Avrupa da Rönesans ve Reform

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B 1- XIX. ve XX. yüzyılın başlarında. Osmanlı. Devleti her alanda çöküntü içinde olmasına karşılık, varlığını ve bağımsızlığını uzun süre korumuştur. Bu durumun en önemli nedeni, aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkan Yarımadasın da en eski halklarından olan İllirya kökenli bir halk olarak kabul edilen Arnavutlar,

Detaylı

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1) BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, 1914-1918 (1) Topyekûn Savaş Çağı ve İlk Büyük Küresel Çatışma Mehmet Beşikçi I. Dünya Savaşı nın modern çağın ilk-en büyük felaketi olarak tasviri Savaşa katılan toplam 30 ülkeden

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda BALKAN AVASLARI S. Yazan: ERHAN KANYILMAZ alkan Savaşları, I. Dünya B Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda Balkan Devletleri arasında oluşturulan

Detaylı

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. 339 GENEL LİSE Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. Yeniçağ 3. Yeniçağda Avrupa 6. Eğitim, kültür, bilim ve

Detaylı

TEOG Tutarlılık. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TEOG Tutarlılık. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 2015-2016 8. Sınıf TEOG Tutarlılık T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Sorularımızın TEOG sorularıyla benzeşmesi, bizler için olduḡu kadar, bu kaynaklardan beslenen yüz binlerce öḡrenci ve yüzlerce kurum

Detaylı

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Yrd. Doç. Dr. Turgay CİN* 3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Ortodoks Hıristiyanlık hukukunda vakıf var mı, yok mu, bir sorgulayın. Birinci sorum bu Hıristiyan

Detaylı

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 BÖLÜM 1: SEÇİLMİŞ KAVRAMLAR BÖLÜM 2: BÜYÜK DÖNÜŞÜM VE OSMANLILAR BÜYÜK DÖNÜŞÜMÜN İZLERİ...11 DEVRİMLER ÇAĞI VE OSMANLILAR...14 a) Sanayi Devrimi... 14 b) Fransız Devrimi... 17 c)

Detaylı

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler On5yirmi5.com Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler nelerdir? Yayın Tarihi : 12 Kasım 2012 Pazartesi (oluşturma : 12/22/2018) Cemiyetler-Zararlı ve Yararlı

Detaylı

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ATATÜRK Ü ETKİLEYEN OLAYLAR VE FİKİRLER

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ATATÜRK Ü ETKİLEYEN OLAYLAR VE FİKİRLER 1 1789 da gerçekleşen Fransız İhtilali ile hürriyet, eşitlik, adalet, milliyetçilik gibi akımlar yayılmış ve tüm dünyayı etkilemiştir. İmparatorluklar yıkılmış, meşruti yönetimler kurulmaya başlamıştır.

Detaylı

Avrupa da Yerelleşen İslam

Avrupa da Yerelleşen İslam Avrupa da Yerelleşen İslam Doç. Dr. Ahmet Yükleyen Uluslararası İlişkiler Bölümü Ticari Bilimler Fakültesi İstanbul Ticaret Üniversitesi İçerik Medeniyetler Sorunsalı: İslam ve Avrupa uyumsuz mu? Özcü

Detaylı

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa. Elveda Rumeli Merhaba Rumeli İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa. Hamdi Fırat BÜYÜK* Balkan Savaşları nın 100. yılı anısına Kitap Yayınevi tarafından yayınlanan Elveda Rumeli Merhaba

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SOSYAL BiLiMLER LiSESi DERS KiTABI SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Prishtine, 2012 ic;indekiler I ÜNiTE: BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 1. BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 A. COGRAFYA KESiFLERi

Detaylı

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH 1870-1914 Beta Yayın No : 3472 Politika Dizisi : 08 1. Bası - Ocak 2017 - İstanbul (Beta A.Ş.) ISBN 978-605 - 333-801 - 7 Copyright Bu kitabın bu basısının Türkiye

Detaylı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ 1. Osmanlı İmparatorluğu nun Gerileme Devrindeki olaylar ve bu olayların sonuçları göz önüne alındığında, aşağıdaki ilişkilerden hangisi bu devir için geçerli

Detaylı

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ 16 Prof. Dr. Atilla ERALP KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ Prof. Dr. Atilla ERALP ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Kopenhag Zirvesiyle ilgili bir düşüncemi sizinle paylaşarak başlamak

Detaylı

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? S-1 Sosyal bilgiler öğretmeni: (ikinci Meşrutiyet in ilanının ardından (Meşrutiyet karşıtı gruplar tarafından çıkarılan 31 Mart Ayaklanması, kurmay başkanlığını Mustafa Kemal in yaptığı Hareket Ordusu

Detaylı

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır. TÜRKİYE'DEKİ GÖÇLER VE GÖÇMENLER Göç güçtür.hem güç ve zor bir iştir hem de güç katan bir iştir. Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri

Detaylı

A. Sırp İsyanları B. Yunan İsyanları

A. Sırp İsyanları B. Yunan İsyanları A. Sırp İsyanları B. Yunan İsyanları SIRP İSYANLARI Osmanlı İmparatorluğu na 15. yüzyılın ortalarında katılan Sırbistan da, İmparatorluğun diğer yerlerinde olduğu gibi, âdil bir yönetim kurulmuştu. Sırp

Detaylı

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI 5 te 7 de AZİZ BABUŞCU AK PARTİ İL BAŞKANI AK 4 te YIL: 2012 SAYI : 167 17-24 ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 3 te 6 da Sultan

Detaylı

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ 1215 yılında Magna Carta ile Kral,halkın onayını almadan vergi toplamayacağını, hiç kimseyi kanunsuz olarak hapse veya sürgüne mahkum etmeyeceğini bildirdi. 17.yüzyıla

Detaylı

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Neslihan Erkan İlan-ı Hürriyet II. Meşrutiyet, 1878 de askıya alınan Kanun-i Esasi nin yeniden yürürlüğe girmesiyle 23 Temmuz 1908 de başladı. Osmanlı coğrafyasında yeniden meşruti

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 1. Mudanya Mütarekesi, Yunanlıların aslında Osmanlı Devleti nin paylaşımı projesinde bir alet olduğunu, arkalarındaki gücü İngiltere başta olmak üzere İtilâf devletlerinin

Detaylı

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI VE SEBEPLERİ 1-İmparatorluğu çöküntüden kurtarmak 2-Avrupa Devletlerinin, Osmanlı nın içişlerine karışmalarını

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE Fevzi Karamw;o TARIH 10 FEN LisESi DERS KiTABI SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Prishtine, 2012 i

Detaylı

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Siyaset, Toplum, Ekonomi. Neslihan Erkan

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Siyaset, Toplum, Ekonomi. Neslihan Erkan İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Siyaset, Toplum, Ekonomi Neslihan Erkan Meşrutiyetin İlk Seçimi Seçimin başlıca iki partisi: İttihat veterakki & Ahrar Fırkası İki dereceli seçim İttihat ve Terakki nin seçim zaferi

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması Lozan Barış Antlaşması Anlaşmanın Nedenleri Anlaşmanın Nedenleri Görüşme için İzmir de yapılmak istenmiş fakat uluslararası antlaşmalar gereğince tarafsız bir ülkede yapılma kararı alınmıştır. Lozan görüşme

Detaylı

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı. MUSUL SORUNU VE ANKARA ANTLAŞMASI Musul, Mondros Ateşkes Anlaşması imzalanmadan önce Osmanlı Devleti'nin elinde idi. Ancak ateşkesin imzalanmasından dört gün sonra Musul İngilizler tarafından işgal edildi.

Detaylı

Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 2, Aralık/December 2014, ss

Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 2, Aralık/December 2014, ss Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 2, Aralık/December 2014, ss. 157-161. Bülent YILDIRIM, Bulgaristan daki Ermeni Komitelerinin Osmanlı Devleti Aleyhine Faaliyetleri (1890-1918),

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ 1919-1922 MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER Milli mücadele Hazırlık Dönemi Kronoloji 19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal in Samsun a Çıkışı 28 Ocak 1919 Havza Genelgesi

Detaylı

100. YILINDA BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE BALKANLAR

100. YILINDA BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE BALKANLAR 100. YILINDA BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE BALKANLAR Bojidar Çipof I. Dünya Savaşı nın 100. yılındayız ve AB baskılasa da Balkanlar daki gerilimli hat kendini yine belli ediyor. Bu makalede, 1. Dünya Savaşı

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 017-018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1. 1. XIV. yüzyıl başlarında

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı nı sona erdiren antlaşmadır. Bu antlaşma ile Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşmiştir. Şekil 1. Kasım 1922 de Lozan Konferansı

Detaylı

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014 Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana

Detaylı

Samsun daki Pontusçu Faaliyetler

Samsun daki Pontusçu Faaliyetler Samsun daki Pontusçu Faaliyetler Yunan İstihbaratına çalışan ve kendisini Pontusçu olarak niteleyen Theodoros Pavlidis in Samsun bağlantıları akıllarda şüphe uyandırırken Samsun da Pontusçu faaliyetleri

Detaylı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME TÜRK İDARE TARİHİ SORULAR

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME TÜRK İDARE TARİHİ SORULAR SORULAR 1- Devletin maddi gücünün anlaşılması için insan ve hayvan sayımının yapıldığı son toy ne zaman toplanırdı? A) İlkbahar B) Yaz C) Sonbahar D) Kış E) Mayıs ayı ortası 2- Devşirme sistemi ve I. Murad

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü

Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü Önce gelen: V. Murat 30 Mayıs 1876 31 Ağustos 1876 Osmanlı Hanedanı ve Hilafet II. Abdülhamit 31 Ağustos

Detaylı

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiyenin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ V GİRİŞ 1 A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 BİRİNCİ BÖLÜM: AVRUPA SİYASAL TARİHİ 1 2 I.

Detaylı

4.DÖNEM DERS ÖĞRETİM PLANI

4.DÖNEM DERS ÖĞRETİM PLANI 4.DÖNEM DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE 1 Dersin Adı: ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ 2 Dersin Kodu: OATA204 3 Dersin Türü: ZORUNLU 4 Dersin Seviyesi: ÖNLİSANS 5 Dersin Verildiği Yıl: 2 6 Dersin Verildiği

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU Kasım 29, 2006-12:00:00 BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK

Detaylı

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ-I Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi-I Dersin Kodu 630909 Dersin Türü Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi Haftalık Ders Saati Zorunlu Önlisans 2 AKTS 2 (Kuramsal)

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

TBMM Komisyonu'na gelen belgelere göre, Alevi öğrencilere cemaat yurtlarında yüzde 10 kontenjan ayrılmış

TBMM Komisyonu'na gelen belgelere göre, Alevi öğrencilere cemaat yurtlarında yüzde 10 kontenjan ayrılmış 1999 yılında Gülen'i eğitim kitabı yapan MİT, 2004 MGK'da Gülen sunumu yapmış TBMM Komisyonu'na gelen belgelere göre, Alevi öğrencilere cemaat yurtlarında yüzde 10 kontenjan ayrılmış TBMM 15 Temmuz Darbe

Detaylı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK AÇIK UÇLU DENEME SINAVI (I. Dünya Savaşı ndan Erzurum Kongresi ne kadar) sosyalciniz.wordpress.com 1. Gelişen sanayimiz için hem bir hammadde kaynağı hem de uygun bir

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

Siyasette kutuplaşma. Ahval 13/8/2018

Siyasette kutuplaşma. Ahval 13/8/2018 Ahval 13/8/2018 Türkiye deki durumdan söz edeceğim, ama konu her ülke için de geçerli. Siyasi kutuplaşma, çok farklı görüşlerin ortaya çıkması olmasa gerek, bu farklı görüşlerin taraflarca tartışılamaz

Detaylı

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 0. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. OSMANLI DEVLETİ NİN KURULUŞU (00-5). XIV. yüzyıl başlarında Anadolu, Avrupa ve Yakın

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor! Amway Avrupa nın Dünya Girişimcilik Haftası na özel 16 Avrupa ülkesinde yaptırdığı Girişimcilik Anketi sonuçları açıklandı! Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor! Amway Avrupa tarafından yaptırılan

Detaylı

TESALYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI (21-4-1898)

TESALYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI (21-4-1898) TESALYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI (21-4-1898) 1897 Türk-Yunan Savaşı (TESELYA SAVAŞI) Teselya savaşları nın aslı Girit adası olayları ile başlamıştır, 1894 Haziran'ında Rumlar Halepa Sözleşmesi'nin uygulanmasını

Detaylı

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz.

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz. İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR NotCopy Yayınlarının izni dahilinde paylaşılmıştır Başarılar dileriz 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz. 2- Dil,

Detaylı

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 3. ÜNİTE Batı cephesinde Kuvâ-yı Millîye birliklerinin faaliyetlerini ve düzenli ordunun kurulmasını değerlendirir.türk milletinin Kurtuluş Savaşı

Detaylı

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

En İyisi İçin. Cevap 1: II. Meşrutiyet Dönemi Ne x t Le v e l Ka r i y e r 300ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Tar i h Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

2. Enver Paşa. 3. Rıza Tevfik Bölükbaşı

2. Enver Paşa. 3. Rıza Tevfik Bölükbaşı Osmanlı Devleti nin en kritik devrinde otuz üç sene hükümdarlık yapmış İkinci Abdülhamid Han için ağır ithamlarda bulunanların sayısı gittikçe azalmakla beraber, yapılan iftiralar ve hakaretlerin kötü

Detaylı

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi 1990 yılında Latin Amerika'nın ada ülkesinde bir grup Müslüman ülkedeki yönetimi ele geçirmek için silahlı darbe girişiminde bulunmuştu.

Detaylı

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Leyla Tavflano lu Çok sıklıkla Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan a gittiğim için olsa gerek beni bu oturuma konuşmacı koydular. Oraların koşullarını

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy Türkiye de temaslarına CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile görüşerek başladı. Görüşmeye katılan Loğoğlu açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Detaylı

Fahriye Emgili, Boşnakların Türkiye ye Göçleri , Bilge Kültür Sanat Yayınları, İstanbul: Nisan 2012, 520 sayfa.

Fahriye Emgili, Boşnakların Türkiye ye Göçleri , Bilge Kültür Sanat Yayınları, İstanbul: Nisan 2012, 520 sayfa. Tarih Okulu The History School Sonbahar-Kış 2012 Fall-Winter 2012 Sayı XIII, 207-211. Number XIII, 207-211. Fahriye Emgili, Boşnakların Türkiye ye Göçleri 1878-1934, Bilge Kültür Sanat Yayınları, İstanbul:

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Mondros Mütarekesi ve Mütareke Sonrası Genel Durum İşgaller ve Kurtuluş Savaşı Hazırlık Evresi T.B.M.M. nin Açılması Düzenli Ordu Hazırlıkları,

Detaylı

ILKADIM'DA BÜYÜK BALKAN KONGRESI

ILKADIM'DA BÜYÜK BALKAN KONGRESI ILKADIM'DA BÜYÜK BALKAN KONGRESI Portal : http://kalemmedyahaber.com İçeriği : Haber Tarih : 21.12.2015 Adres : http://kalemmedyahaber.com/kultur-sanat/ilkadimda-buyuk-balkan-kongresi-p-1311.html?oscsid=e6530b313259

Detaylı

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH SORU 1: MÖ 2450 yılında başlayan ve 50 yıl süren bir savaş kaç yılında sona ermiştir? İşlemi nasıl yaptığınızı gösteriniz ve gerekçesini belirtiniz. (2 PUAN) SORU 2: Uygurlar

Detaylı

Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Ders Bilgi Formu

Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Ders Bilgi Formu Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Ders Bilgi Formu Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Yarıyılı Türk Siyasal Hayatı POL212 4 ECTS Ders

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 1) Ali Rıza Efendi nin 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı nda Asakir-i Milliye Taburu ndaki geçici

Detaylı

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T 2016 Brexit, yani İngiltere nin Avrupa Birliği nden (AB) ayrılması olarak ifade edilen kavram, İngilizcede Britain (Britanya ve Exit (çıkış) kelimelerinin birleştirilmesiyle

Detaylı

Ege Adaları Lozan da Değil Osmanlı Döneminde Verildi Mustafa Kemal Atatürk ve

Ege Adaları Lozan da Değil Osmanlı Döneminde Verildi Mustafa Kemal Atatürk ve Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren BD TEMMUZ 2017 Ege Adaları Lozan da Değil Osmanlı Döneminde Verildi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet in kurucularını karalamak isteyenlerin sömürdükleri konulardan

Detaylı

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU İhracat taşımalarımızın %55 i (~685.000) Ortadoğu ve Körfez Ülkelerine, %30 u (~380.000) Avrupa Ülkelerine, %15 i ise (~185.000) BDT ve Orta Asya

Detaylı

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı. TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ HAFTA 2 Roma Antlaşması Avrupa Ekonomik Topluluğu AET nin kurulması I. AŞAMA AET de Gümrük Birliğine ulaşma İngiltere, Danimarka, İrlanda nın AET ye İspanya ve Portekiz in AET ye

Detaylı

EN UZUN YÜZYIL ( ) II. Abdülhamit Dönemi Siyasi Olayları

EN UZUN YÜZYIL ( ) II. Abdülhamit Dönemi Siyasi Olayları EN UZUN YÜZYIL (1800-1922) II. Abdülhamit Dönemi Siyasi Olayları AYASTEFANOS ANTLAŞMASI 1. Osmanlı Devleti ne bağlı bir Bulgaristan Prensliği kurulacak, Prensliğin sınırları Tuna dan Ege ye, Trakya dan

Detaylı

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi Murat Çokgezen Prof. Dr. Marmara Üniversitesi 183 SORULAR 1. Ne zaman, nasıl, hangi olayların, okumaların, faktörlerin veya kişilerin tesiriyle ve nasıl bir süreçle liberal oldunuz? 2. Liberalleşmeniz

Detaylı

Balkanlar da Nüfus Sayımları ve Kimlik Tartışması. Dr. Erhan Türbedar Dış Politika Analisti

Balkanlar da Nüfus Sayımları ve Kimlik Tartışması. Dr. Erhan Türbedar Dış Politika Analisti Balkanlar da Nüfus Sayımları ve Kimlik Tartışması Dr. Erhan Türbedar Dış Politika Analisti TEPAV Değerlendirme Notu Mart 2011 Balkanlar da Nüfus Sayımları ve Kimlik Tartışması Avrupa Birliği (AB) üyesi

Detaylı

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi tarafından tam algılanmadığı, diğer bir deyişle aynı duyarlılıkla değerlendirilmediği zaman mücadele etmek güçleşecek ve mücadeleye toplum desteği sağlanamayacaktır.

Detaylı

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ.

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ. 1 ALTERNATİF AKIM Excellence and innovation built into every design. EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ. ALTERNATİF AKIM 2 1914-1918 Dünya Savaşı Bu savaş dünyada bazı şeylerin değişmesine sebep

Detaylı

II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ Halk arasında gâvur padişah ve püsküllü bela olarak adlandırılan padişah II.

Detaylı

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI CİFT BASLILIK BİTİYOR Cumhurbaşkanı ile Başbakanın yetkileri birleştiriliyor. Cumhurbaşkanı yürütmenin başı oluyor. Yönetimde çift başlılık ortadan kalkıyor. Cumhurbaşkanları

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış

Detaylı