AMEL, XV. YÜZYIL FORM VE USULÜ, ABDÜLKADİR MERAGİ NİN TÜRKÇE AMELİ, Yard. Doç. Dr. Recep USLU 1

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "AMEL, XV. YÜZYIL FORM VE USULÜ, ABDÜLKADİR MERAGİ NİN TÜRKÇE AMELİ, Yard. Doç. Dr. Recep USLU 1"

Transkript

1 Edited by Foxit PDF Editor Copyright (c) by Foxit Software Company, For Evaluation Only. AMEL, XV. YÜZYIL FORM VE USULÜ, ABDÜLKADİR MERAGİ NİN TÜRKÇE AMELİ, Yard. Doç. Dr. Recep USLU 1 (Musikişinas, sy 11, 2010, s da yayınlandı). Müzik tarihimizde araştırılması gereken konulardan biri formlar ve usullerdir. Şüphesiz formlar ve usullerden bahseden bazı yayınlar olmuştur. Ancak bunlar arasında dikkati çeken iki kitabı özellikle anmak gerekir. Formlar hakkında Alaeddin Yavaşça nın; usuller hakkında Hurşid Ungay ın kitabı. Günümüz Türk müziği formlarını ve usullerini anlatmayı hedefleyen, zaman zaman tarihi bilgiler de sunan bu çalışmalarda, tarihi gelişimin derinliklerine uzanan bilgilerin bir kısmı bulunmamaktadır. Onbeşinci yüzyıl, özellikle Fatih dönemi müziği araştırıldığında, bazı form ve usuller hakkında bilgilerin bu araştırmalarda yer almadığı görülmektedir. Anlaşılan bu form ve usullerin ortaya çıkması yeni araştırmaların gerekli olduğunu göstermektedir. Bütün usuller üzerinde araştırma yapmak bir makaleyi aşacağından, Fatih dönemi kaynaklarında adına çokça rastlanan Amel in hem bir form hem de bir usul adı olduğu tespit edilince, konunun üzerinde çalışarak, nasıllığını örnekleme ve çözümleme yöntemleriyle kavuşturmağa çalışmak, daha sonra yapılacak XV. Yüzyıl usul ve form çalışmalarına bir örnek oluşturmak düşüncesi bu yazının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Böyle bir araştırmada yöntem önce yazılı kaynaklara, daha sonra uygulamaya dayalı olacaktır. Amel formu benzerleriyle karşılaştırılarak örnekleme ve çözümleme yoluyla ortaya konuldu. Amel usulünde ise hem yazılı hem de uygulamaya yönelik yöntemleri birkaç aşamayla kullanmak gerekti. Öncelikle usullerden bahseden yazılı kaynaklardan, açıklamalarda bulunan Mehmet Ladiki başta olmak üzere onbeşinci yüzyıl eserleri tespit edilecek, bu eserlerin verdikleri bilgiler amel usulü başlığı altında toplanacak (1. aşama), düm-tek leri nasıl ifade ettikleri anlaşılmaya çalışılacak (2. aşama), edvarı oluşturulacak, bu usul vuruşları konunun uzmanlarına danışılarak nasıl anladıkları sorulacak (3. aşama), ortaya çıkan birden fazla çözüm önerisi arasında teorisyenlerin bir uzlaşma zemini oluşturulacak (4. aşama), daha sonra yine o devirde bestelenmiş eserlerin güftelerindeki aruzları bulunarak böylece usul önerileri ve velveleleri arasında bestelerin aruzlarına en uygun usul dairesi xxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 177)xxxxxxxxxxxxxxxx 1 Bu yazının oluşumunda görüşlerini aldığım Öğr. Gör. Engin Baykal, Ömer Tulgan, Timuçin Çevikoğlu ve Öğr. Gör. Sibel Karaman a (Özellikle usulle ilgili bilgilerin değerlendirilmesi ve gözden geçirilmesi), aruz bilgisinden yararlandığım kıymetli hocalarımız, Öğr. Gör. Feridun A. Öney ve özellikle Dr. Cahit Öney e çok teşekkür ederim.

2 Edited by Foxit PDF Editor Copyright (c) by Foxit Software Company, For Evaluation Only. araştırılacak (5. aşama), bütün bu inceleme ve araştırmanın sonunda ortak bir çözüm (6. aşama sonuç) ortaya çıkarılmaya çalışılacaktır. Bu yazıda önce amel hakkında bilgi veren araştırmalar ve kaynaklardan, aktardıkları bilgilerin sınırlarından söz ederek çalışmanın önemi vurgulanmıştır. Daha sonra önce amel formu, ardından amel usulü hakkında çözümlemelerde bulunulmuştur. Kaynaklardaki bilgilerin bir araya getirilip değerlendirmesi yapıldıktan sonra, usul konusunda İTÜ TMDK usul dersi öğretim görevlisi Engin Baykal, neyzen Ömer Tulgan, SÜ konservatuvarı usul dersi öğretim görevlisi Sibel Kahraman, İTÜ TMDK öğretim üyesi Feridun Adil Öney gibi bir-kaç kişiye danışılmış, form konusunda örnek eser ise bir besteciden sağlanmıştır. Amel form ve usulünü yeniden diriltmek için, kaynakların aktardıkları bilgiler çerçevesinde yeni bir müzikal eser önerilmiştir. AMEL HAKKINDA ARAŞTIRMALAR VE KAYNAKLAR: Bu yazıda ele alınan Amel in sözlük anlamı iş, oluş, yapma, eylem, yapış, yapılan fiil anlamlarına gelmektedir. Türkçede kelime amel yapmak : iş yapmak, amelde bulunmak : eylemde bulunmak; amel olmak : ishal olmak anlamlarında kullanılır. Dini literatürde iyi amel, kötü amel ayrımı yapılır; insanlar öldüğünde her şeyi geride bırakır, amelleriyle kalır denir. Türk müziğinde amel denince pek bir şey anlaşılmaz, çünkü müzik eğitim, literatür ve sözlüklerinde geçmeyen bir terimdir. Bazı müzik tarihi araştırmalarında ise kâr formuna eskiden amel dendiğini, zamanla amel formunun, kâr formuna dönüştüğü söylenir. Bununla birlikte Türk müziğinde amel formu deyince pek bir şey anlaşılmaz, çünkü bugün böyle bir form bilinmemektedir. Formları anlatan kitaplarda amel formu bulunmamaktadır. Bu kısa girişten sonra önce Amel formunu öğrenmek için XIII-XV. Yüzyıl müzik tarihinde yolculuk yapacağımızı söyleyelim. Eski usuller hakkında bilgiler veren ne Rauf Yekta, ne Suphi Ezgi, ne de George Sawa nın eserlerinde amel usulü yer almamaktadır. 2 XX. Yüzyılın ikinci yarısı müzikoloji araştırmacılarından Murat Bardakçı ve Yalçın Tura nın amel formundan bir parça söz ettiklerini görüyoruz. 3 xxxxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 178) xxxxxxxxxxxxxxxx 2 Rauf Yekta, Türk Musikisi Nazariyatı; Suphi Ezgi, Nazari ve Ameli Türk Musikisi; G. Sawa, Music performance practice in the early abbasid era adlı eserleri kastedilmektedir. 3 Bardakçı, Maragalı, s. 91 vd.; Yalçın Tura, Türk Musıkisi formları eski formlar, Kaynaklar, sy. 4, 1985, s Yalçın Tura makalesindeki bilgileri British Museum, Or. Nr. 2361, vr olarak verdiği yazmaya dayandırmaktadır. Yazma hakkında bir değerlendirme için bk. Recep Uslu, Fatih Döneminde Musiki, İstanbul 2007

3 Edited by Foxit PDF Editor Copyright (c) by Foxit Software Company, For Evaluation Only. Murat Bardakçı, Maragalı Abdülkadir adlı eserinde formlar için açtığı başlıkta; Yalçın Tura ise Türk Musıkisi formları: Eski formlar (Kaynaklar, sy. 4, 1985, s ) adlı makalesinde amel formu hakkında biraz bilgi verirler. Yalçın Tura, makalesindeki amel formu bilgilerini British Museum, Or. Nr. 2361, vr olarak verdiği yazmaya dayandırmaktadır. Bütün bunlara ilave olarak Amel formu konusunda birkaç cümlelik bilgiye Fatih Döneminde Musiki (İstanbul 2007) başlıklı incelemede bulabilirsiniz. Bu yazıda kullanılacak temel kaynaklar aslında modern araştırmacıların da kullandıkları Safiyyüddin ve Abdülkadir Meragi nin kitapları olacaktır. Bu kaynaklara şimdiye kadar müzik formları konusunda kullanılmamış olan XV. Yy başlarına, muhtemelen arası bir tarihte yazılmış Nuruosmaniye Kütüphanesindeki güfte mecmuası, 4 Şems-i Rumi nin güfte mecmuası, 5 XVI. Yüzyıla ait bir güfte mecmuası (Süleymaniye Kütüphanesinde), Kırşehri Risalesi Çevirisi ilave edilecektir. Usullerin kaynağı ise Osmanlı Sarayında bulunmuş kelam/mantık bilimi müderrislerinden müzik teorisyeni Mehmed Ladiki nin Fethiye ve Zeynü l-elhan 6 adlı eserlerindeki bilgiler, Binai 7 ve diğer XV. Yüzyıl müzik teorisyenlerinin 8 verdikleri bilgilerle desteklenecektir. Eğer Owen Wright in andığı güfte mecmualarına ulaşılabilse, daha fazla kaynak kullanma şansı elde edilebilirdi, fakat bu, daha fazla örnek görmek anlamına gelmekten başka bir anlam ifade etmeyebilir. Amel formunun ilk örneklerine XIII. Yüzyılda rastlanmaktadır. Bağdat ve Tebriz de bulunan Safiyyüddin in; onun en ünlü öğrencisi çalgı hazinesi anlamına gelen muhtemelen ve aynı adla anılan usulü icat ettiği için Tarabengiz lakablı Ali Sitai nin; Abdülkadir Meragi; XV. Yüzyıl Celayirli ve Osmanlı sarayının bestekarlarının amellerinin örneklerini Şems-i Rumi nin xxxxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 179) xxxxxxxxxxxxxx eserinde görebiliyoruz. Şems-i Rumi nin eseri neredeyse amel formunun Fatih döneminde en yaygın form olduğunu göstermektedir. 4 Recep Uslu, Mecmua-i Güfte: no. 3135, İstanbul 2007, ISBN Tıpkı basımı bk. Recep Uslu, Fatih Döneminde Musiki, İstanbul Fetih Cemiyeti yay Mehmed Ladiki, Fethiyye (çev. Dr. Hakkı Tekin, doktora tezi, 1999), Marmara Üniversitesi; ayz., Zeynü lelhan (haz. M. Pekşen, yüksek lisans tezi, 2001), İÜ Ed. Fak. 7 Ali Binai, Risale der Musiki (nşr. Nasrullah Pürcevadi), Tahran Recep Uslu, "XV. Yüzyılda Yazılmış Türkçe Musiki Nazariyatları", İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, sy. 36, 2000, s ; ayz., Osmanlıdan Cumhuriyete Türkçe Müzik Teorileri, Türkler, Ankara: Yeni Türkiye yay. 2002, XII, s Bu ikinci makalede Arapça, Farsça ve Türkçe müzik teorisi eserleri yüzyıllara göre tanıtılmaktadır.

4 Edited by Foxit PDF Editor Copyright (c) by Foxit Software Company, For Evaluation Only. AMEL FORMUNUN ÖZELLİKLERİ NELERDİR? Amelin bir müzik formu olduğundan ilk defa Abdülkadir Meragi bahsetmektedir. Abdülkadir Meragi nin 1409 da yazdığı Câmiu l-elhan daki bilgi: Farsça beyitlerle cetvellerden tasnîf yapılarak amel türü beste oluşur. Matla ve meyanhaneler birbirini takip eder. Meyanhanenin olmadığı ya da tek olduğu durumlar da olabilir. Meyânhâne böylece iki türlü kurulabilir: Eğer takip edilen yollardan îka erkânı lafızlarıyla amele başlanırsa, Arapça ve Farsça beyitlerle devam edilir. Amelin uzunluğu bestekârın iradesine bağlıdır. Eski günlerde amel uygulaması yoktu ve bunu sonrakiler ortaya çıkardı. 9 Bu ifadelerde bazı bilgiler varsa da kendi zamanına hitap ettiği için cümleleri doğru anlamada güçlük çekilmektedir. 10 Ayrıca gelişmelerin ve uygulamaların nasıllığını ancak diğer kaynaklarda görebiliyoruz. Meragi nin verdiği bu bilgilere dayanan modern araştırmacılardan Bardakçı ve onu kaynak kullananlara göre amel, sadece Farsça sözlerin bestelenmiş şeklinden 11 ibaret ise de örneklerde hem Türkçe hem de Arapça sözlerden oluşan amellere rastlamaktayız. Böylece amellerde sadece Farsça sözlerin değil Türkçe sözlerin de olabileceği anlaşılmaktadır. Yine kaynaklara göre amel bestelenmiş bir şekil olmakla birlikte aynı zamanda bir usul adıdır. Amelin bir usul olduğuna usullerle ilgili kısımda tekrar değineceğiz, burada form oluşunun izlerine dönelim. Şems-i Rumi nin eserinde kaydedilmiş bestelerin büyük bir çoğunluğu aynı zamanda amel formundadır. Ancak bu amel formu aynı zamanda yalnızca amel usulünde bestelenir anlamına gelmemektedir, her usulde amel formu bestelenebilir. Gerek anlatılanlara gerek bestelenmiş örneklere bakıldığı zaman bir amel formunda genellikle duhul beyti: matla: tarika (1), meyanhane: savtulvasat (2), bazgeşt: teşyia (3) olmak üzere üç bölümün var olduğu görülmektedir. Yine kaynaklardan edinilen bilgilere göre duhul beyti yerine matla veya tarika ; meyanhane yerine savtulvasat ; bazgeşt yerine teşyia terimleri eşanlamlı olarak kullanılmıştır. 1. Duhul, giriş demektir. Amel formunun giriş kısmında yer alan, iki mısradan oluşan Farsça veya Arapça bestelenmiş şiire, Arapça terimle matla veya tarika, XV. Yüzyıl Osmanlı müziği kaynaklarında Farsça terimle giriş beyti anlamında beyt-i duhul denir. Binai nin risalesinde xxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 180) xxxxxxxxxxxxxxxx 9 Abdülkadir Meragi, Camiul-elhan (nşr. Taki Biniş), Tahran 1997, 3. Kısım 10 Nitekim bk. Ubeydullah Sezikli, Camiu l-elhan (doktora tezi, 2007), Marmara Üniversitesi, s. 256 daki çeviri. 11 Murat Bardakçı, Maragalı Abdülkadir, İstanbul 1986, s. 93

5 Edited by Foxit PDF Editor Copyright (c) by Foxit Software Company, For Evaluation Only. bu girişe serhane veya yegane de denmiştir. 12 Duhul kaç mısradan oluşur? Bir amel formunda duhul, ikilik veya dörtlük mısralardan olur. Dörtlükler halinde olduğu zaman ilk dörtlüğe duhul, ikinci dörtlüğe cedvel dendiğini Abdülkadir Meragi nin verdiği örneklerden anlıyoruz. 13 Nuruosmaniye Kütüphanesindeki güfte mecmuasında amellerin giriş beyitlerinde 2, 3, 4 ve 6 beyitten oluşan duhullere rastlandığı halde cedvel terimi hiç kullanılmamıştır; duhul beyitlerinin hemen altında yine 1, 2, 4 beyitten oluşan beyt-i avize lere rastlanmaktadır. 14 Ancak duhulün uzun olması zamanla istenmemiş olacak ki Şems-i Rumi nin mecmuasındaki örneklerde duhul ya beyt veya dörtlük halindedir. Belirlenen bir makamla okunan giriş beytinden hemen sonra veya giriş beyti okunurken sözler arasında yine aynı makamda terennümler yapılabilir. Giriş beytinin ardından söylenen terennümlerin sonunda serbest bir gazel de okunabilir. 2. Meyanhane, aynı zamanda savtulvasat da denilen kısımdır. Bir amelde meyanhanenin kullanılmadığı da olur. Meyanhanede okunan beyit ya duhul beytinin son mısraı, veya yeni bir beyit olabilir, ardından terennüm yapılır. Eger meyanhane giriş beytinin son mısraı olursa terennümle biter. Meyanhane yeni bir beytin birinci mısraı olursa terennümden sonra okunan ikinci mısraı ile biter. Abdülkadir Meragi nin verdiği örneklerde meyanhane beytleri, duhuldekilerden farklı beyitlerden oluşmaktadır. 15 Abdülkadir Meragi nin örneklerinde meyanhaneler iki beyit iken Şems-i Rumi nin örneklerinde meyanhaneler bir beyittir. Meyanhanede okunan beytin aralarında terennümler yapılabilir, Meyanhane ye girişte veya çıkışta bir gazel okunabilir. 3. Bazgeşt, kısmına teşyia veya bazguy da denilir. Bazgeştin bir amel formunda bulunması zorunludur. Binai ve Kevkebi bu kısma bazguy demekte, terim 17. yüzyılda yazılan Ruhperver de de geçmektedir. 16 Bazgeşt kısmında, önce terennüm yapılır, genellikle duhul beytinin son mısraı ile veya meyanhanede okunan beytin son mısraı ile amel formu biter. Bir amelde bazgeşt çoğunlukla duhul ile aynı usulde olmakla birlikte bazen ona uygun farklı bir usulde olabilir, Abdülkadir Meragi nin bestelediği bir amelin bazgeşt kısmının sonu xxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 181) xxxxxxxxxxxxxxxx hüseyni, ısfahan, hicaz, kuçek, rehavi, zengule, ırak, büzürk, neva, buselik, uşşak, rast makamlarıyla bitmektedir. Şemseddin Rumi nin verdiği bazı amellerin bazgeşt 12 Binai, Risale der Musiki (Pürcevadi), s Abdülkadir Meragi, Makasıdu l-elhan (nşr. İhsan Yarşatır), Tahran 1977, s Uslu, Mecmua-i Güfte: no. 3135, s. 105, 125, 173, 178, 195, 198, Meragi, Makasıdu l-elhan (Yarşatır), s Binai, Risale der Musiki, ; Necmeddin Kevkebi, Risale-i Musiki (Risale der Musiki-i Kadim içinde, haz. Minuçihr Saduki Seha), Tahran 1373 hş/1993, s. 61; S. Agayeva-R. Uslu, Ruhperver, Ankara 2008

6 Edited by Foxit PDF Editor Copyright (c) by Foxit Software Company, For Evaluation Only. terennümleri arasında gazel okunduğu da görülmektedir. Bazgeştte makam ve usul gösterimleri de yapılabilir. Binai nin de belirttiği gibi bir amelde iki bazgeşt yapılabilir. ABDÜLKADİR MERAGİ NİN TÜRKÇE AMELİ Eldeki en eski güfte mecmualarından bir kısmı XV. yüzyıla aittir. Bu güfte mecmuaları ferağ kaydı taşımadıkları için yazıldıkları kesin tarihleri tespit etmek mümkün görünmemekte, ancak özel yöntemlerle yaklaşık tarihler verilebilmektedir. Bunlardan biri tarafımızdan neşredilmiş olan Nuruosmaniye Kütüphanesindeki güfte mecmuasıdır. Bize göre tarihleri arasında yazılmış güfte mecmuasında Sultan Murad ın müzisyen nedimi Hacı Ali nin Farsça sözlü bir ameli görülmektedir. Bu güfte mecmuasında pek çok nevbet, nakş ve amel örnekleri vardır. Mecmuada yer alan amel örneklerinden sadece biri Türkçedir. Bu hüseyni makamındaki amelin bestekarı Hace Abdülkadir olarak gösterilmektedir. Hace Abdülkadir bu bestesinde devazdeh ve şeş makam örnekleri de vermiştir. Ayrıca sultan II. Murad ın adını kinaye ile anmakta oluşu da dikkat çekicidir. Beste, Cahit Öney in görüşüne göre Mefâîlün mefâîlün feûlün vezninde olup edebi açıdan beş beyitli gazel tarzında bir mersiye niteliği taşımaktadır. Başlık: Amel-i Hace sahte der devazde ve şeş makam-ı hüseyni: Bu gül tek dâne yoktur dâm içinde / Güzel tek fitne yok İslâm içinde/ Gönül zülfün görüp eyitti Tikriği/ Bütün kuşe-i yok(dur) Şam içinde/ 17 Mucib zâhid surâhiy boynun ey hoş/ Mudâm ister Murâd ın câm içinde/ Tabib vaslın senün birlen ey(â) bolgay / Ki tolgay sen elif tek lâm içinde/ Nîk u nâmı diler İbn-i Safa has/ Ki bednâm öldü imdi âm içinde 18 Duhul: Taksim-i evvel: Bu gül tek dâne yoktur dâm içinde, dooooost/ Taksim 2: Güzel tek fitne yok İslâm içinde (Buradaki taksim kelimesi sözlerle yapılan taksimi kastetmektedir), Terennüm: Tene dir na te ne dir na ka tene dir na ter dillene dir ni dere lille dir na taneni taneni taneni ta ken ta dir let dir dir na ki derelille dir na ta/ Güzel tek fitne yok İslâm içinde/ ah aaaah dooost/ Taksim-i Evvel: Gönül zülf ün görüp eyitti Tikriği/ Bütün kuşe-i yok(dur) Şam içinde/ xxxxxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 182)xxxxxxxxxx 17 Mecmua-i Güfte de mısra vezin gereği Bütün kuşe-i yok(dur) Şam içinde olmalı, dur eki yazılmamış. 18 Mecmua-i Güfte de mısra Ki bednâm imdi âm içinde öldü şeklinde yazılmış ise de hem kafiye hem vezin gereği Ki bednâm öldü imdi âm içinde şeklinde C. Öney tarafından düzeltilmiştir.

7 Edited by Foxit PDF Editor Copyright (c) by Foxit Software Company, For Evaluation Only. Meyanhane: Aaaaah, Mucib zâhid surâhiy boynun ey hoş / hey hey hey/ Mucib zâhid surâhiy boynun ey hoş / ah ah ah/ Taksim 2: Mudâm ister Murâd ın câm içinde / Terennüm: tene dir na dillere dir na dir tene dir na teneninne dir dir ni teneninne til lil lil lil lene teni tina tenena, Taksim-i Evvel: Tabib vaslın senün bir an ey(â) bolgay / Ki tolgay sen elif tek lâm içinde/ Bazgeşt: Ter dil lilli ter dil lilli ne derdü teni ted bir na tene dir diraaaa yakar ter dil lilli ter dil lilli ne derdü teni ted bir na tene dir dir n aka ki ter dir ter dir ter dir tenna ter dir leller dir na tenene hüseyni / dere lil tenna Isfahan/ tene ni tene Hicaz / ten tene ne Kuçek / ter dir tene Rehavi/ ter dir lene Zengule / ta ne ne ne Irak/ ta ne ne ne Buzurk/ tene ne ne ne Neva/ ta na buselik / teneni tene uşşak / ten te dir Rast/ tere tillir tani tenenen ta / Evvel: Nîk u nâmı diler İbn-i Safa has/ Ki bednâm öldü imdi âm içinde. Beste taksimle başlayıp, meyanhaneden sonra gelen bazgeşt kısmının sonunda hüseyni, ısfahan, hicaz, kuçek, rehavi, zengule, ırak, büzürk, neva, buselik, uşşak, rast makamlarıyla gösterilen terennümlerle eser bitmektedir. 19 Beste hace adına kayıtlıdır. O zamanlar bir tek Hace olarak anılan bestekar vardı ve eserin yazıldığı zaman Abdülkadir ya yaşıyordu veya yeni ölmüştü. Diğer taraftan oğlu Abdülaziz, Osmanlıların Edirne sarayında genç mutribler arasında idi, hace ünvanıyla anılmıyordu. Bu gerçekler karşısında bestenin Hace Abdülkadir e ait olduğunu kabul etmek gerekir. Böylelikle Hace Abdülkadir Meragi nin Türkçe bir bestesi tespit edilmiş oluyor. AMELLERDE KULLANILAN MAKAMLAR VE USULLER: Makamlar: Verilen örneklerde amellerin bestelenmesinde belirli bir makam sınırlaması olmadığı görülmektedir. Anlaşılan her makamda amel bestelenebilir. Bununla birlikte elimizdeki örneklere bakılırsa ameller ırak, pençgah, bestenigar, geveşt, hüseyni, buselik, çargah, segah, muhayyer, büzürk, dügah, dügahhicaz, gerdaniye, mahur, nühüft vd. makamlarda bestelenmiştir. Usuller: Abdülkadir Meragi nin verdiği bilgilere dayanarak Bardakçı Ameller muhammes, remel veya hezec gibi kısa usullerden biriyle yapılır 20 demektedir. Safiyyüddin in amel besteleri de nakledildiği için usullerde onun görüşlerine de yer verilecektir. Necmeddin Kevkebi ise Xxxxxxxxxxxxxxxxxx(Musikişinas, sy. 11, s. 183)xxxxxxxxxx 19 Uslu, Mecmua-i Güfte: no. 3135, s Bardakçı, Maragalı, s. 86, 93

8 Edited by Foxit PDF Editor Copyright (c) by Foxit Software Company, For Evaluation Only. amel bestelerde kullanılan bu usullere türkidarb, düyek, evfer usullerini de ekler. Bu usullere burada değinmemiz gerekir. 1. Muhammes: Abdülkadir Meragi nin eserlerinde muhammes toplam dört çeşittir: 1. tenen ten tenen ten (8 zamanlı 4 vuruşlu); 2. tenenen (4 zamanlı muhammesisagir tekrar eden tek vuruşlardan oluşmaktadır, yani 4 zamanlı nimsofyan gibidir; Makasıd da yer vermediği bu usulün vuruşlarını Cami de belirtmemiştir); 3. tenen tenen ten (8 zamanlı muhammesevsat 3 vuruşludur, güçlü vuruş 1 ve 3. vuruştur; son yazdığı eser olan Makasıd da Muhammes olarak sadece bunu veririr 21 ); 4. tenen tenen ten tenen tenen ten (16 zamanlı 6 vuruşlu muhammesikebir, tekrarlanan yarım birim zamanına göre 8 zamanlı 3 vuruşludur, üçüncü Muhammes türü ile aynı olmakla birlikte bu usulde güçlü vuruş 1 ve 6 olmalıdır). Kevkebi nin muhammes tarifi: beş darbtır, 20 nakradır, 4 sebeb-i hafif, 4 veted-i mecmu, ten tenen, ten tenen, ten tenen, ten tenen şeklindedir. Bu durumda 20 zaman içinde 5 vuruşu olduğunu açıklamanın imkanı yoktur. 2. Remel: Safiyyüddin in eserinde remel 12 zamanlı 5 vuruşludur. Meragi nin Makasıd eserinde remel ten ten tenenen tenenen (12 zamanlı 4 vuruşludur); sakiliremel 24 zamanlıdır. 22 Kevkebi nin remel tarifi: sedarbtır, heşt nakradır yani 8 zamanlı 3 vuruşludur, iki sebeb-i sakîl ve bir fâsıla-i suğrâ: ten tenenen ten. Bu usulün Urmevî, Merâğî, Alişah, Şirvânî gibi müellifler tarafından oniki zamanlı olduğu Kevkebi tarafından ayrıca ifade edilmiştir. Dolayısıyla Kevkebî nin dışında bu usulü sekiz zamanlı 3 vuruşlu olarak kabul edenin olmadığı görülmektedir. 3. Hezec: Meragi nin eserinde iki hezec çeşidi vardır: 1. ten tenen ten tenen, 10 nakreli 2 vuruşlu olup bu kudemanın kullandığı hezectir der; 2. tenenen ten, 6 nakreli 2 vuruşlu olup Meragi devrinde kullanılan hezectir. Dolayısıyla amellerde kullanılan hezec bu ikinci hezectir. Kevkebi nin hezec tarifi: sekiz nakra, üç vuruşludur, 2 sebeb-i hafif, 1 fasıla-i suğra, tene tenenen tene. 21 Meragi nin Makasıd ı (çev. Cemal Karabaşoğlu, doktora önçalışması, 2009), Marmara Üniversitesi, s Meragi nin Makasıd ı (Karabaşoğlu), s. 154

9 Edited by Foxit PDF Editor Copyright (c) by Foxit Software Company, For Evaluation Only. Kevkebi nin tariflerine göre, Kevkebi üzerinde çalışan Ahmet Çakır ın görüşlerinden de yararlanarak türkidarb, düyek, evfer şöyle anlatılmıştır: 1. Türkidarb: çardarbtır diyerek usulün 4 vuruşlu, 12 zamanlıdır (nakradır), 2 sebeb-i hafif ve 2 fasıla-i suğra, ten tenenen tenenen ten. xxxxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 184)xxxxxxxxxxxxxxx 2. Evfer: üç vuruşlu, altı nakradır, 1 sebeb-i hafif, 1 fasıla-i suğradır, ten tenenen. Ahmet Çakır ın belirttiği gibi Kevkebî, bu usulde hangi zamanların vurulduğunu belirtmemiş, ancak fâsıal-i suğrâ yı iki sebeb-i hafif e böldüğümüzde üç darbı elde etmek mümkün hale gelmektedir. Bu durumda da günümüzde kullanılan Semâî usulünü elde etme imkanı ortaya çıkmaktadır, bu da eski evfer olamaz. 3. Düyek: üç vuruşlu, altı nakradır, 2 fasıla-i suğra, tenenen tenenen. 23 Kevkebi, bunda da hangi zamanların vurulduğunu belirtmemiştir. Kevkebi nin 3 vuruşlu deyip, ika terennümleriyle 2 vuruşlu gösterdiği evfer ve düyekin üç vuruşunun nasıl uygulanacağı anlaşılamamaktadır. Bu durumda Kevkebi nin usul konusunda yeterince açık anlatımda bilgi vermediği görülmektedir. Yukarda amel usullerinden söz edenlerin usul bilgilerine yer verdik. Ancak Şems-i Rumi nin verdiği örneklere bakarsak ne Abdülkadir Meragi nin ne de ondan önceki Safiyyüddin ve Ali Sitai gibi bestekarların amel formundaki bestelerde bu usul sınırlamalarıyla kalmadıkları görülür. Mecmua-i Güfte de rastlanan amel formunda kullanılan usuller daha fazladır: 1. Remel (Safiyüddine göre 5 vuruşlu; Ladiki ye göre 24 zamanlı 3 vuruşlu Tenenen Tenenen tenenen tenenen Tenenen tenenen veya 4 vuruşlu Tenenen Tenenen Tenenen tenenen Tenenen tenenen; Meragi ye göre yukarda belirtilmişti), 2. Çardarb (Ladiki ye göre 96 zamanlı 11 vuruşlu; Meragi ye göre 24 zamanlı 6 vuruşlu), 3. Sedarb (Ladiki ye göre iki çeşittir: 1. sedarbıkasir 16 zamanlı 3 vuruşlu Tenenen Tenenen Tenenen tenenen; 2. sedarbıtavil 32 zamanlı 3 vuruşlu Tenenen tenenen Tenenen tenenen Tenenen tenenen tenenen tenenen; Meragi de bu usul yoktur), 23 Kevkebi, Risale-i Musiki, s ; Kevkebi nin bilgilerinden yararlanmamızı sağlayan Ahmet Çakır a teşekkür ederim.

10 Edited by Foxit PDF Editor Copyright (c) by Foxit Software Company, For Evaluation Only. 4. Sakil (Ladiki ye göre 48 zamanlı, 9 vuruşlu, 2 tenenen, 4 ten tenenen, 4 tenenen; Meragi ye göre 16 veya 24 zamanlı), 5. Hafif (Ladiki ye göre yeni hafif usulü 32 zamanlı 7 vuruşludur, 3 tenenen, 1 ten tenenen ten, 3 tenenen, 6. Evsat (Ladiki ye göre iki çeşittir: 1. evsatsagir 12 zamanlı 2 vuruşlu Tenenen Tenenen tenenen; 2. evsatkebir 24 zamanlı 2 vuruşlu; evsat usulü Meragi de yok ama 8 zamanlı muhammes-i evsat usulü var) 7. Amel (Ladiki ye göre 14 zamanlı 3 vuruşlu; diğer nazariyat eserlerinde bu usule rastlanmamıştır) xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 185)xxxxxxxxxxxxxx Alfabetik sırayla verirsek amel (14 zamanlı 3 vuruşlu), çardarb (6 veya 11 vuruşlu), düyek (6 zamanlı 3 vuruşlu), evfer (6 zamanlı 3 vuruşlu), evsat (12 zamanlı 2 vuruşlu), hafif (32 zamanlı 7 vuruşlu), hezec (6 zamanlı 2 vuruşlu), muhammes (8 zamanlı 3 vuruşlu), remel (24 zamanlı 3 vuruşlu), sakil (48 zamanlı 9 vuruşlu), sedarb (16 zamanlı 3 vuruşlu), türkidarb (12 zamanlı 4 vuruşlu) usulleri amel formunda kullanılmış demektir. Usuller hakkındaki açıklamaların farklı olduğunun görülmesi, bu usuller acaba Abdülkadir Meragi nin açıkladığı şekilde mi, Ladiki nin açıkladığı şekilde mi anlaşılmalıdır? sorusunu akla getirmektedir. Şems-i Rumi deki bu usulleri, Ladiki nin verdiği bilgilere göre anlamamızı mecburi kılan sebeplerden biri, hem Şems-i Rumi nin hem de Ladiki nin birbirlerine yakın tarihlerde Osmanlı sarayında yaşamış olmaları, ikinci sebep ise adı geçen usullerden bazılarının Abdülkadir Meragi nin eserlerinde olmayışı, sadece Ladiki nin eserinde oluşudur. Diğer taraftan Abdülkadir in dediğinin aksine, Şems-i Rumi nin bu eserinde hezec ve muhammes usulünde hiçbir amel kaydı yoktur. Elbetteki hezec ve muhammes usulünde amel bestelenmediği anlamına gelmemekte ama bu durumda Abdülkadir Meragi nin yukarda geçen açıklamasını genellikle amel formunun kısa usullerle yapılmasının daha iyi olacağı şeklinde yorumlamalıdır. Nitekim Necmeddin Kevkebi eserinde amellerin remel (3 vuruşlu), türkidarb (4 vuruşlu), düyek (3 vuruşlu), evfer (3 vuruşlu), hezec (3 vuruşlu) ve muhammes (beş vuruşlu) usullerle bestelendiğini yazarak 24 amellerin, aslı üç vuruş olan hezec usulü ve beş vuruş olan muhammes usulü ile de bestelendiğini belirtir. Bunlardan bazılarının (çardarb, sakil gibi) uzun usuller olması, bazı bestekarların ameller kısa usullerle yapılır kuralına karşı kendilerini diğer usullerle gösterme çabasına bağlanmalıdır. 24 Kevkebi, Risale-i Musiki, s. 61

11 Edited by Foxit PDF Editor Copyright (c) by Foxit Software Company, For Evaluation Only. Elimizdeki örneklere bakılırsa amel formunun ilk bakışta hem Arapça hem de Farsça sözlerden bestelenmiş olduğunu görürüz. Aslında bu XIII. Yüzyıldan XVI. Yüzyıla kadar devam eden bir formun çeşitli kültürlerde süren yansımasıdır. Eğer bu formun aynısı yaşasaydı herhalde Türkçe sözlü amellere de bol miktarda rastlamak mümkün olacaktı. Çünkü amel formu bir çeşit icra yöntemi gibidir. Adına XVII. Yüzyılda Evliya Çelebi nin Seyahatnamesi nde rastlanan amel formu daha sonraki yüzyıllarda artık adı da tamamen kaybolmuş gibidir. Belki de bu nedenle amel formunun, XVII. Yüzyıldan sonra kâr formuna dönüştüğü söylenir. Nitekim XVIII. Yüzyılda bestelenmiş bazı kârları kaydeden güfte mecmuaları bu eserleri amel olarak da nitelendirmişlerdir. 25 Kâra, amel denilmiş olduğunu gösteren bu Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx(Musikişinas, sy. 11, s. 186)xxxxxxxxxx kayıtlar, aynı zamanda amellerin kâra dönüştüğü fikrini çağrıştırmakta, fakat iki formun birbirinin aynısı veya benzeri olmadığı da anlaşılmaktadır. Amel formunda örnekler: Bestekarlardan Safiyyüddin Abdülmümin Urmevi ve öğrencileri ile Tebriz ve İstanbul saray bestekarlarının amellerine güfte mecmualarında bulabiliriz. Hepsine bu yazıda yer veremeyeceğimiz için önce bize bu bilgileri aktaran Fatih dönemi Osmanlı Sarayının ünlü müzisyeni Şems-i Rumi nin ve Üstat Hacı Ali nin amel örneklerine yer verelim: 1. Şems-i Rumi, dügah, amel. 26 Cahit Öney in tespiti ile şiirin vezni altları çizili mısralar göz önünde bulundurularak Mef ùlü fâilâtü mefâîlü fâilün dür. Duhul: Ey yûsuf-ı zamân, çî hoşest in zamân-ı to/ Şâh-ı cihân toyi, ve cihân der emân-ı to/ ta dir dilli ten tillillen dir ten tneni teni te dir dir ni ter dilli ten tililenni ta ten ni tenten ter dilli ta li detdere diller dir ter dir terdir tennenna, dost, tenene nen tililenni ta dir ten ter dir dere leredi ta li ter dir ter dir ter dir, ta çi hoşest in, Meyanhane: Hasm-ı tu-râ be-hîc diyâr-i mekân me-bâd, teneni dillere diller ta la li derelli dir ten din dere dillel ler dirterdir na, dost, tililenni tenni ta na, Yâhud mekân-ı bâd şehâ coz mekân-ı to. 25 Recep Uslu, Esad Efendi nin Atrabul-asar adlı eseri, Musikişinas, sy. 10, 2008, s Uslu, Fatih Dönemi, s

12 Edited by Foxit PDF Editor Copyright (c) by Foxit Software Company, For Evaluation Only. Bazgeşt: tene dirille tillil len dir ten ta ter dir derelle dirni derelli teneni tilileni ta dir tenni ta tenen teredillini ha dillere dillere diller ta la li ter dilli ten der tilillen ha dillere dillere diller ta la li ter dilli ten dere tillillen, dost, ta dir tennenni tere dilli ta na teneni nene dir dir ni, dost, ya hod mekan, temmet. 2. Şems-i Rumi, rehavi, amel. 27 Cahit Öney in tespiti ile altları çizili mısralar göz önünde bulundurularak duhul ve meyanhane kısımlarının vezni Mef ûlü mefâîlün mef ûlü mefâîlün ; gazel beyti görülen bazgeşt kısmının vezni Mefâilün feilâtün mefâilün feilün (fa lün) dür. Duhul: În devlet-i sermestem hoşyâr şeved rûzî/ tilelineni tere dilli tana derelli dir te le le le li, Vîn baht-ı gîrân hâbem bîzâr şeved rûzî/ ten tililen dir dir ta na ta tene nen ter dir ni derelle dir ten tillillen dere dile dir ten teredir ta tenene tini dost ta la la li ey vay terdir teneni teredillini, bîzâr şeved rûzî / Nâ huften-i în şebhâ zâyi ne-şeved dânem/ În âh sehergâhân der kâr şeved rûzî. Meyanhane: Hem bâz şeved în der hem rûzî şeved în şeb, ta teneni ter din dere dile dir ten tillillen dere lelli ten tililen ten tilliller teni dere di ta na xxxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 187)xxxxxxxxxxxxxxxx detdere dir tenni tere dilli ta li, Gazel: Dilber ne çûnîn mânend dildâr şeved rûzî. Bazgeşt: Tenenen tillillenni teha na ter dilleneni ter din tele la li teyillene dir ten tillilla na ta dir deredile tillillen ten, Gazel: Zehî zamâne ne kerdî be-cây-i men taksîr/ Ne çeşm-i halk fütâdem diger çi fermâyî, ta dir teni tillillen dir ta la li, duhul. 3. Şems-i Rumi, segah, amel. 28 Cahit Öney in tespiti ile altları çizili mısralar göz önünde bulundurularak duhul ve meyanhanedeki mısraların vezni Müstef ilün feûlün müstef ilün feûlün dür. Duhul: Ey âşıkân ruviyyet, terdir na tilleli teredillene dir na, âh, ber mühr-i dil nihâde, âh, tenenenene tililen, Zenciriyyân mevediyyet, dirteni tililenni ta ten tililen dinderellina ta ta dere dillere dir ta na tillen deredile dir ni tere dilleneni ne dir tilillen ten deredilli ta neni ten dir tene dir na tillile tina tendir dile dirni tenni tenneni tere dilli ta li ey 27 Uslu, Fatih Dönemi, s Uslu, Fatih Dönemi, s

13 vay ha ka ka na hey hey vaheka kana ha kaka hi va ha ka hey vay ha, piser be-bâd dâde, Cân râ be-kûy-i mestân çeşm-i hoşet keşîde/ Ve z bend-i gussa dilhâ çûn ebrûyet kuşâde. Meyanhane: Der vasf ân zenahdân men sâde dil çi gûyem, ter dir ten teredilli ten dir tenene tina ta teneni tedirdirni dirdirdir dere leredi tene dir leredi ten tilliller dir tere dir na ten tenen dir tenene teni, Yâ rab çi lutf dâd bâ nâzenîn-i sâde/ Mâ râ-i zeng-i hestî cuz î nemî rehâned/ Sûfî mebâş münkir ke z bâde nîst bâde/ Baht-ı abîd-i vuslat în devletem ne-bâşed/ Der hâb eger hayâlet bînem zehî saâde. Bazgeşt: Tenedirille tilillen dir ten ta dir dir ten tililen dir na ten detderedir ten teredilli ta na tilile tina tene dir ni ta dirdilli ten tilliller dir teneneni tililen dinderediliterdir terdir tennena, dost, Gazel, teredilli terdilli tendir tenennenna ten dite tillillen deredilli tanaha ta nenenen teredillini, duhul. 4. II. Murad ın Osmanlı sarayında da bu formun bilindiğini, bu devrin ünlü müzisyenlerinden Üstad Hacı Ali nin bestelerinden anlıyoruz. Şems-i Rumi onun eserlerinden ikisini bize aktarmıştır: Üstad Hacı Ali, buselik, amel. 29 Cahit Öney in tespiti ile altları çizili mısralar göz önünde bulundurularak duhul ve meyanhanedeki mısraların vezni Feilâtün (Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün (Fa lün) olup zaten aruz biliminin genel kaidesince baştaki feilâtün ler fâ lâtün ve sondaki feilün ler fa lün olabilir. Bazgeştin vezni ise Mef ùlü fâilâtü mefâîlü fâilün dür. xxxxxxxxxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 188)xxxxxxxxxxxxxxxxxxx Duhul: Ber gület anber-i ter nokta-i sevdâzedei/ Âteş ender cigerî nâle-i hem râ zedei/ Ez had(id) hâl-i ruhet zülf-i binâgûş-i çünîn/ Leşker âverde-i dil kalb-i dil-i mâ zedei (dörtlük), ter dillene tilillen dir tene dir na ta tena tere dillere dir na ha teredir teredir teredir tene dir na ha din derelelli der la tillilleni dir na, Âteş ender cigerî, Meyanhane: Çeşm-i to ki siyeh-i şod ki bîned dânist, tenenen ta, Ki basîr râhat-ı dil âşık-ı şeydâzedei, Bazgeşt: Tene dirille dir tenedir tenenene tillillene dir na ta din derelere di ta na ta deredi lellini, Gazel: İy ber kemâl-i hüsni to hayrân şod ez ukûl/ Ez sînehâ azîz (vü) derd u 29 Uslu, Fatih Dönemi, s

14 devâ kabûl/ Der çehre-i to âyet-i rahmet nüvişte est/ Ey baht(-i) v an kesî rûy-i be-bûy kuned nuzûl, temmet. AMELİN TARİHİ Acaba, amelin eskiliği konusunda kaynaklardan yola çıkarak neler söylenebilir? Amel formunun tarihi acaba ne kadar eskidir? Elimizdeki kaynaklara göre en eski kayıtların Safiyyüddin Abdülmümin zamanına kadar uzandığı anlaşılmaktadır. XIII. Yüzyıla ait amelleri daha sonra yazılmış XVI. Yüzyıl güfte mecmualarından icra edildiğini anladığımıza göre formun yapısında büyük bir değişiklik olmadan yaşadığını anlıyoruz. Bu tahmini destekleyen bilgi yine Abdülkadir Meragi de yer almaktadır. Yukarda da andığımız Camiu l-elhan daki Eski günlerde amel yoktu ve bunu sonrakiler ortaya çıkardı cümlesinin dışında, Amel formu ve biraz sonra bahsedeceğimiz amel usulünde yapılmış eserleri kaydeden Şems-i Rumi nin verdikleri örnekler bize amelin tarihi hakkında bir fikir vermektedir. Amel bestesi yapanlara baktığımızda, ırak ve gerdaniye makamlarında olmak üzere iki bestesi kaydedildiğine göre Safiyyüddin Abdülmümin in (ö. 693/1294) bu form veya usulü biliyor olmalıdır, ama Bağdat ta 1235 de yazdığı Kitabü l- Edvar ında bu usulden hiç bahsetmemektedir, ayrıca kitaplarında 14 vuruşlu bir başka usul de yer almamaktadır. Daha sonra Isfahan da yazdığı Şerefiyye sinde de bu form ve usulden bahsetmemektedir. Bu durum amel formunun veya usulünün Araplar tarafından tercih edilmediği sonucunu doğurmaktadır. Bununla birlikte Safiyyüddin in ünlü öğrencilerinden biri olan, hem Bağdat ta hem de Tebriz de bulunduğu anlaşılan Ali Sitai nin dügah, bestenigar, geveşt, nirizikebir (2), nühüft, hüseyni, zengûle, karcığar, buselik (2), mahur (2), pençgah, zavil (2), şehnaz, rahatülervah makamlarında olmak üzere 18 bestesi ameldir. Anadolu Selçukluları veya Beylikler zamanında yaşayan XIV. Yüzyıl bestekarlarından Muhammed Lala nın Şehnaz bi-kavl-i sebzendersebz kaydı altında şehnaz makamında amel usulde (244b) bir bestesi, XV. Yüzyılda hala bilinen eserlerden biriydi. Celayirli Sultan Ahmed in (ö. 1410) xxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 189)xxxxxxxxxxxx dügah makamda bir bestesi ve onun müzisyenlerinden biri olan Hace Abdülkadir in (ö. 1435) dügah, segah, nühüft, çargah, muhayyer, pençgah, acem, hazzan sekiz adet bestesi; 14

15 Hace Abdülkadir ile 1377 de bestekarlık yarışına giren, Celayirli Sultan Ahmed in emirlerinden, bestekar Rıdvan Şah dügah, nühüft, acem, şehnaz makamlarında dört adet amel usulde bestesi; diğer emirleri Safa-yı Semerkandi nin altı, Emir Gazanfer in beş, Hürrem Şah ın bir bestesi vardır. Abdülkadir Meragi nin eserinde de amel adlı bir usulden söz edilmemektedir. Osmanlı sarayında ise II. Murat devri bestekarlarından ve aynı zamanda Nedim-i Murad olarak anılan Üstad Hacı Ali nin amel formunda iki bestesi Nuruosmaniye Kütüphanesindeki 1422 tarihli güfte mecmuasında bulunmaktadır. 30 Bu güfte mecmuasında amel-i Hacı Ali der darbıferah bazgeşt usul kerden başlığı altında, amel usulde bir Arapça beyit vardır (Vezni Mef ûlü mefâîlü mefâîlü feûlün olabilir): Ehvâke lev zünniytu min ecli hevâke / Ev ütlef bil-garâmi fer-rûhu fidâke Taksim-i evvel: Ehvâke lev zünniytu min ecli hevâke, Serbend: tililan ten ten ten til lilla na te ne teni ten tere dir ni (T: tekrar, mükerrer anlamında kısaltma), teni teni ten ten de ne dir dir na nen ne dir na ecli hevake, Evvel: Ev ütlef, Bazgeşt: teneni ten teni teni tedin dirillaaan tir tene tillin dir ta leli, tenen ten dir na tillin ten te dir na, tenenen dir na ta dir tenna tenenen ter dir ni, Serbend: tillin ten ten ten tillilla ta ne. 31 Aynı mecmuada kayıtlı zengule makamında amel-i Hacı Ali tamamen amel formuna uygun bir II. Murad a övgüdür, tebrikiyyedir, culusiyyedir. 32 Feilâtün (Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün (fa lün) veznindeki güftesi şöyledir: Şükr ki Sultan Murad(ı) kişver-i şâhân girift (vezin gereği ki okunmamalı, Muradı okunmalı)/ Arsa-i âfak-ı râ ez ser-i ihsân girift/ Mâhçe-i çetr-i o kal a-i gerdûn keşûd/ Surçe-i tiğ-i u milk-i Süleyman girift/ Mâl-i zi eflâk burd cizye keşîd ez girân/ tâc-i zi kayser rübûd taht-i zi hakân girift girift. Kürsi-yi kisra şikest âb-ı sikender buhord/ Nevbet-i Selçuk sited devlet-i samân Amelin tamamında 4 beyt (8 mısra) ardından, yine dört beyit beyt-i avize yer almaktadır ki konumuz için en güzel örneklerden biridir. 30 Uslu, Mecmua-i Güfte: no. 3135, s. 159, Uslu, Mecmua-i Güfte: no. 3135, s Uslu, Mecmua-i Güfte: no. 3135, s

16 İkincisi Osmanlı sarayında ve Fatih devrinde bulunmuş olan, daha öncesinde Tebriz müzisyenlerinden ders almış, bestekâr Mevlana Şems-i Rumi nin dügah, rehavi, segah olmak üzere üç adet amel usulde bestesini kendi eserinde kaydetmiştir. xxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 190)xxxxxxxxxxxxxx Mevlana Şems-i Rumi nin güfte mecmuasına bakarak, Fatih devri diğer bestekarlardan Mevlana Şems in hocest, nühüft, uşşak olmak üzere üç; Mevlana Numan ın hüseyni (4), uşşak (1), muhayyer olmak üzere 6 adet amel usulde bestesinden söz edebiliriz. Diğer başka bestekarlardan da örnekler vardır. Bütün bunlar amel usulünün XIII ile XV. Yüzyıl sonuna kadar kullanıldığını göstermektedir. Safiyyüddin in az sayıda amel bestesinin olması eserinde bu besteden söz etmemesini de açıklamaktadır. Amel usulde en çok bestenin, öğrencisi Ali Sitai tarafından yapılmış olması, lakabının tarabengiz oluşu sanki bir usul mucidi oluşuna işaret eder gibi dikkat çekicidir. Safiyyüddin in eserini yazdıktan sonra Ali Sitai tarafından icat edilmiş olması muhtemel bu usul yine Ali Sitai tarafından Tebriz sarayına taşınmıştır. Celayir sultanları ve emirleriyle birlikte Abdülkadir Meragi nin bu usuldeki besteleri Tebriz sarayında iyi bilinen usullerden biri olduğunu gösterir. Diğer taraftan Anadolu da Muhammed Lala nın bir bestesinin olması da ilgi çekicidir. II. Murad ın bestekarı Üstad Hacı Ali nin bestesinin olması amel usulünün Osmanlı sarayında bilindiği yıllar hakkında bir fikir vermektedir. Fatih zamanında ise artık usul iyice tanınıyordu. Nitekim XV. Yy müzik teorisyenlerinden Mehmed Ladiki, usulü sarayda en çok kullanılan usullerden biri olarak gösterir ve daha önce hiçbir kitapta yazılmamış yegane açıklamasını verir. Usulün ne Safiyyüddin de ne de Abdülkadir in eserlerinde olmayışı, Ladiki nin eserinde bulunması Osmanlı da usulün benimsendiğini ve önemsendiğine işaret eder. Şems-i Rumi nin Mecmua-i Güfte sinde (bk. Not 33 ) amel usullü bestelerin makam sırasına göre listesi: Acem: Rıdvan Şah (s. 227b), Hace Abdülkadir (s. 224a-b), Bestenigâr: Ali Sitaî (s. 370a), Üstad Şüca (s. 365a), Buselik: Ali Sitaî 2 adet (s. 302b, 299a) Büzürk: bestekarı bilinmeyen 2 adet (s. 353b, 352a) 33 Uslu, Fatih Dönemi, içinde yer alan sayfalar kullanılmıştır, sayfalar yanında verilen a sayfanın üst kısmını, b ise alt tarafını ifade eder. 16

17 Çargâh: Hace Abdülkadir (s. 311b), Dügâh: Ali Sitai, amel, (s. 407a), Rıdvan Şah (s. 406b), Şems-i Rumi (s. 405b: Ey yusuf zaman), Hace Abdülkadir (s. 401b: Ger sabr kuned bâ-men ân yâr be-dervîşî/ şükrâne be-cân bâşed der âlem dervişi, vezni: Mef ûlü mefâîlün mef ûlü mefâîlün), Üstad Bayezid (s. 401a), Mirza (s. 399a), Sultan Ahmed (s. 396a), bestekarı bilinmeyen (s. 402b). Dügâhhicaz: bestekarı bilinmeyen (s. 244b), xxxxxxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 191)xxxxxxxxxxxxx Evc: Safa-yı Semerkandî (s. 219b) Gerdaniye: Abdülmümin, amel (s. 383b: seharet uyuni himmet bi-tarfihil-gazali/ ve gavamu ve hureydeyni ez adlehul-avali), bestekarı bilinmeyen (s. 373a), Geveşt: Ali Sitaî (s. 370b), Seyyid Kallaş (s. 368b) Hazzan: Hace Abdülkadir (s. 189b: Egerem hayat-i bahş u kerem), Üstad Hacı Ali (s. 190a: Mera be-paye vasl-ı tu niyet dest resi/), Mevlânâ Mahmud (s. 188a-b), bestekarı bilinmeyen (s. 190b), Hocest: Mevlânâ Şems, amel (s. 223b), bestekarı bilinmeyen (s. 223a), Hüseynî: Ali Sitaî (s. 332b), Mevlânâ Numan (s. 331a), Şeyh Ahmed (s. 323a), Mevlânâ Numan (s. 323b, 317b, 315b), Mahmud (s. 315b), bestekarı bilinmeyen 3 adet (s. 331b, 324a, 316a) Irak: Safiyyüddin Abdülmümin (s. 425b: Ey peyk-i müştâkân be-kûyek reh be-dân peymân şiken/ Ez dûstân-ı mu tekid şûhî mekun dil-ber mekun, aruz vezni: Müstef ilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün), Safa-yı Semerkandî (s. 423b, 421a), Emir Gazanfer (s. 417a), bestekarı bilinmeyen (s. 415b, 418a), Isfahan: Safa-yı Semerkandî (s. 182a), Hürrem Şah (s. 181a), bestekarı bilinmeyen 2 adet (s. 182b, 180a). Karcığar: Ali Sitaî (s. 304a), Mahur-ı hatayi: Ali Sitaî (s. 277a), Mahur: Ali Sitaî (s. 275b), Muhayyer: Hace Abdülkadir (s. 282b), Mevlânâ Numan (s. 280b), bestekarı bilinmeyen 2 adet (s. 283b, 279b) Neva: Safa-yı Semerkandî, amel, (s. 298a) Niriz: Seyyid Kallaş (s. 342a-343b), Nirizikebir: Ali Sitaî (2 adet: s. 346a-b), 17

18 Nühüft: Rıdvan Şah (s. 340a), Hace Abdülkadir (s. 337b: Ma bedan şart bedin kuy-i mugan amedim/ Ta diger derd-i ser-i hıyşbe-çiyz neberim), Mevlânâ Şems (s. 340b: Ta dilem beste an giysuy-i Dilkeş başed/kar-ı dil çun ser-zülf-i tu müşevveş başed), Ali Sitaî (s. 335b), Pençgâh: Hace Abdülkadir (s. 262a), Üstad Bayezid (s. 259a), hamse-i Ali Sitaî (s. 256a), Emir Gazanfer (s. 255b), bestekarı bilinmeyen 2 adet (s. 258a, 263b) Rahatülervah: Ali Sitaî (s. 196a) Rast makamında: Hace Tahir (s. 441a), Hüseyin Mardini (s. 435b), Cüneyd Minkari (s. 427a), Rehavî: Şems-i Rumi (s. 391a: În devlet-i sermestem hoşyâr), Segâh: Emir Gazanfer (s. 364b, 357b), Hace Abdülkadir (s. 360a: Şahi ki cihani ra hengam ata bahşed), Şems-i Rumî (s. 363b: Ey aşikan ruviyet ber mühr dil nihade), bestekarı bilinmeyen (s. 361a), Sünbüle: bestekarı bilinmeyen (s. 217b), xxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 192)xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Şehnaz: Rıdvan Şah udî (s. 215b), Şehnaz gayr-i müstalahat: Ali Sitaî (s. 213a), Şehnaz bi-kavl-i sebzendersebz: Muhammed Lala (s. 210a-b) Uşşâk: Mevlânâ Numan (s. 288b), Mevlânâ Şems (s. 287a), Safa-yı Semerkandî (s. 286a) Uzzal: Emir Gazanfer (s. 235b), Zavil: Ali Sitaî, 2 adet (s. 226b, 225b) Zengûle: Ali Sitaî (s. 201a) Bunlar dışında Paris te bulunan Kırşehri Risalesi Çevirisi ni bize tanıtan Nilgün Doğrusöz ün verdiği bilgiler doğrultusunda risale sonunda Safiyyüddin Abdülmümin, Ali Sitai, Abdülkadir Meragi ve bestekarı belirtilmeyen bazı ameller kaydedilmiş olduğu anlaşılmaktadır. 34 Doğrusöz güfteleri aktarmadığı için Şems-i Rumi mecmuasıyla karşılaştırma yapılamamıştır. Isfahan sakil amel: Safiyyüddin Abdülmümin. Çargah amel: Abdülkadir Meragi nin şair ve bestekar Sultan Ahmed in gazeline naziresi. Dügah amel: bestekarı belirtilmemiş. 34 Nilgün Doğrusöz, Fatih Döneminde Kırşehri Edvarı Çevirisi, VII Eyupsultan Sempozyumu, s

19 Rast amel: bestekarı belirtilmemiş. AMEL USULÜ VEYA TÜRKİDARB USULLERİ: Amelin bir form dışında aynı zamanda bir usul olduğunu Şems-i Rumi nin eserindeki bol miktardaki örneklerden tahmin edebiliyoruz. Form isimlerinin aynı zamanda bir usul anlamında kullanıldığına örneklerine günümüzde de rastlıyoruz. Kerem usulü, Karacaoğlan usulü, Aşık Veysel usulü gibi benzetmeler, müzik tarihimizde bir müzik teriminin aynı zamanda form, usul, biçim, tarz anlamında kullanıldığının örnekleridir. Bu tür örnekler için Süleyman Şenel in Aşık Fasılları (Kastamonu 2007) çalışmasına bakılabilir. Amelin bir form dışında aynı zamanda bir usul olduğunun ipuçları yine Şems-i Rumi nin kaydettiği bir müzik eserinde açıkça yer almaktadır. Bu eserde yer alan Emir Gazanfer in pençgah makamda amel formlu bestesinde ipucu vardır. Bu bestenin bazgeşt kısmı farklı usullerin terennümlerle ifadesinden oluşmuştur ve türkidarb, sakil, berefşan, hafif, fahte, sidarb, amel usulleri terennümlerle verilmiştir. Amelin bir usul olduğunu böylece açıkça anlamış olmakla birlikte, yine de buradan hareketle amel usulünün kaç vuruşlu olduğu hakkında bir şey söylemek zordur. Konunun aydınlatılması için başka kaynaklara ihtiyaç vardır. Nitekim Mehmed Ladiki bize amel usulünün vuruşlarını daha net bir şekilde açıklamaktadır. xxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 191)xxxxxxxxxxxxxx Ladiki, Fethiyye sinde amel usulunün yeni musikişinaslara göre günümüzde çok kullanılan usuller 35 diyerek XV. yüzyılda Osmanlı sarayında çok kullanılan usullerden biri olduğunu belirtmektedir. Amel usulünün, İranlılar veya Orta Asyalılar arasında yaygınlaşmamış olduğu sonucu çıkarılabilir. Nitekim Mehmed Ladiki nin, amel usulünün bir Türk usulü olduğunu belirtmesi önemlidir. Ayrıca Ladiki, uzun uzun açıklamasını verdiği Türk-i asl-ı kadim (24), Türki-i asl-ı sagir (20), Türki hafif (12), Türki seri (6) gibi Türk usullerinin XV. Yyda terk edildiğini belirtir. Bunlar, muhtemelen daha önceki zamanlara ait usuller olmalıdır. Bu usuller arasında bir ilişki olduğu düşünülürse önce 24 vuruşlu Türk-i asl-ı kadim, daha sonra 12 vuruşlu Türki hafif, 6 vuruşlu Türki seri yi aynı temel vuruşları paylaşan aynı cins usullerin 35 Ladiki, Fethiye (Tekin),

20 velveleri olduğunu; 20 vuruşlu Türki-i asl-ı sagirin ise Xv. Yy terk edildiğini, onun ancak nimi olan 10 vuruşlu Türkidarbın yayıldığını düşünebiliriz. Nitekim Xv. Yy başlarına ait Kırşehri edvarında ve XVI. Yüzyıl başlarına ait Seydi nin kitabında bunların arasında yer almayan bir başka 10 vuruşlu (: tenen tenen ten ten) darbıtürki den bahsedilir. 36 Necmeddin Kevkebi de 12 nakralı dört vuruşlu (çardarb), 2 sebeb-i hafif ve 2 fasıla-i suğradan oluşan türkidarbdan söz etmiştir. 37 Gelelim 14 vuruşlu amel usulüne: Mehmet Ladiki, Fethiyye sinde amel usulune darbıtürki de dendiğini, 14 nakre olduğunu (nakre vuruş anlamındadır, özellikle parmakla vuruşlara denir), tenenen/ tenenenen/ tenenenen olmak üzere 1 fasıla-i sügra, 2 fasıla-i kübra dan oluşan usul olduğunu söyler. 38 Ladiki, Zeynü l-elhan da türkidarb da dediği amel usulünün 14 nakre, üçünün mazrub yani güçlü vurulan, diğerlerinin matruh olduğunu söyler. 39 Şems-i Rumi nin eserinde kaydedilmiş bestelerin büyük bir çoğunluğu aynı zamanda amel formundadır; Amel formunun yanı sıra pek çok amel usulünde beste görülmektedir. Ancak bu amel formu aynı zamanda yalnızca amel usulünde bestelenir anlamına gelmemektedir, yukarda değindiğimiz gibi, amel formu her usulde bestelenebilir. Her ne kadar müzik teorisi eserlerinde başka bir şeklinden söz etmeseler de Şems-i Rumi nin eserinde bir de amel-i müstehil e rastlamaktayız. Şems-i Rumi nin eserinde amel ve amel-i müstehil başlığını taşıyan beste 93 adettir. Nuruosmaniye Ktp güfte mecmuasında da kullanılan Müstehil kelimesi kolaylaştırmak anlamındadır xxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 194)xxxxxxxxxxxxx ve diğer pek çok nazariyat kitabında rastlanmayan bir terimdir. Sadece amelle değil çardarb, sedarb, hafif gibi diğer usullerle birlikte de kullanılan müstehil kelimesinin ne? anlamda kullanılmış olduğunu ancak Necmeddin Kevkebi nin verdiği bir satır arası bilgiden anlayabiliyoruz. Eğer amel bestenin usulü, besteden önce icra edilmeye başlanırsa buna amel-i müstehil denir. 40 Bir adı da darbıtürki olan Amel usulü, Yusuf Kırşehri de de adı geçen darbıtürkiden farklıdır, nitekim Meragi, Şirvani gibi nazariyat kitapları birkaç türlü türkidarbtan söz ederler. Seydi de artık amel adı darbıtürki şekline tamamen dönüşmüş 36 Seydi, Matla (ed. Fuat Sezgin, haz. Eugenia Popescu-Judetz), Frankfurt 2004, s. 119, Kevkebi, Risale-i Musiki, s Ladiki, Fethiyye (Tekin), s. 235; ay, Zeynü l-elhan (Pekşen), s Ladiki, Zeynü l-elhan (Pekşen), s Kevkebi, Risale-i Musiki, s

21 görünmektedir. 41 Daha sonraki müzik teorisyenlerinden Kevkebi nin amel formunu anlatırken kullandığı amel-i müstehil terimi ise amel formunun icrasının anlaşılmasında kolaylık sağlamaktadır. Ona göre bu tür eserlerde önce usul vurularak amel formu icrasına başlandığı anlaşılmaktadır. 42 Özetle, amel usulünün 14 nakra olduğunu, tenenen/ tenenenen/ tenenenen olmak üzere 1 fasıla-i sügra, 2 fasıla-i kübra dan yani 1 küçük fasıla 2 büyük fasıla dan oluştuğu; 1., 5. ve 10. vuruşlar olmak üzere üçünün mazrub, geri kalan 11 vuruşun matruh olduğu, usulde 1 D zamanı 2 h zamanı olduğu 43 ifade edilmekte; yani usulün 2 sekizlik 1 dörtlük + 3 sekizlik 1 dörtlük + 3 sekizlik 1 dörtlük ten oluştuğunu bildiğimize göre usulün nasıl olması gerektiği konusunda fikirlerin çeşitliliği azalmış olur. Bir başka önemli özellik olan usulün gideri konusu, nazariyat kitaplarında da düşünülmüştür. Ladiki özetle şöyle der: usul şiirin aruzu gibidir. Nakra, kar (bir cismi kapıya vurmak) gibi, bir cismi diğer bir cisme dokundurmağa denir. Biz buna parmakla vuruş diyelim. Bir gurup parmakla vuruşlar arasında zamanlar olmalı, nisbeti belli eşit zamanlar özel kurallarla birbirine eşit devirler olmalı. En edna mertebe iki nakra farzolsa, aralık da ya seri (hızlı) ya batı (yavaş) ya mutevassıt (orta) olur. Hızlıda ve yavaşta zaman tayin etmek mümkün değildir. Müzik bilginleri mutevassıt (orta) zamanı tercih ettiler. Bunu ise iki harekeli harfi okuma zamanına zaman-ı a dediler. Birbirini takip eden iki harfi orta derecede okunsa tene tene tene (: 3 mazrub) gibi her bir mazrub için bir diğer ifadeyle her bir harf için (eski yazımla t-n harfleri için) iki nakra olur (Ladiki, Zeyn, Kalender, s ). Yaptığımız denemelerde amel için önerilen tenenen tenenenen tenenenen in, normal bir okuyuşu metronom karşılığı xxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 195)xxxxxxxxxxxx olarak bulundu. Normal okuyuşun ölçü olmasında bir diğer etken olan bestelerin genellikle tercih edildikleri aruz kalıbını da eklersek, usulü günümüz anlayışında yorumlamak kolaylaşır. Acaba bugünkü 14 vuruşlar içinde buna benzeyen varmı? Bugün 14 zamanlı usuller mevlevi devrirevanı (İsmail Hakkı Bey e göre) ve devrikürdi (Hurşit Ungay a göre) olmak üzere iki tanedir ve hiç birisi amel usulüne benzememektedir. 41 Seydi, Matla (Popescu-Judetz), s. 121; G. Oransay ın hazırladığı usuller listesinde amel usulünün sadece adı görülmektedir: Oransay Belleteni (haz. S. Durmaz-Y. Özer), İzmir 1990, s. 113, Kevkebi, Risale-i Musiki, s Ladiki, Fethiyye (Tekin), 235; ay., Zeyn (Pekşen), s. 71 de ten ler eksik yazılmıştır. 21

22 Amel*: 14 vuruşlu, amel-i müstehil 7 vuruşludur. 14 vuruşun 3ü mazrub, 11i matruhdur. Bu üç mazrub 1., 5. ve 10. vuruşlardır. tenenen, tenenenen, tenenenen olan usul 1 fasıla-i suğra, 2 fasıla-i Kübra dır. Bu usulde 1 D zamanı, 2 tane h zamanı vardır Amel usulü iki sekizlik bir dörtlük + 2 Önce paragraf adet üç sekizlik başında bir dörtlük ten özetlediğimiz oluşmaktadır. amel usulü hakkındaki bilgileri geleneğe uygun olarak şemalaştıralım: Te ne nen nen ne AMEL 14 Vuruşlu ne Te Te şeşüm zengûle nen ne ne Şekil: Ladiki nin tanımıyla daire içinde amel usulünün nakre ve vuruşları. 44 xxxxxxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 196)xxxxxxxxxxxxxxx XV. yüzyıla ait bu usulü bugün nasıl anlamalıyız? Usul konusunda yıllardır öğretim yapan ve aynı zamanda Hurşit Ungay ın öğrencisi Engin Baykal ile bir başka usta eğitici Sibel Karaman ın görüşlerine sunduğumuz bu usulü aşağıdaki gibi yorumladılar. İTÜ TMDK usul dersleri öğretim elemanı Engin Baykal ın görüşüne göre XV. yyda kullanılan Amel usulü, 14/8 lik bir usul olarak, düm, tek, teek, düm, tek, düm, teek, teke, teka vuruşlarından oluşmaktadır. Buna göre amel usulunün notasyonu şöyle olmalıdır: 44 Edvar kitaplarında gerek makamlar, gerekse usuller eski harfli dairelerle anlatımda, dairenin yönü saat yönünün tersi istikametinde yazılmıştır. Edvar çevirilerinde yapılan metodolojik hatalardan biri de dairelerin yönünü aynen bırakmak olmaktadır. Bana göre, akademik çalışmalarda nazari eserler yeni yazıya çevrilirken bu daireler de yeni harflere çeviri tekniği gereği çevrilmelidir ve daireler saat yönünde yazılmalıdır. Nitekim burada amel usulünün dairesi saat yönünde tasarlanmıştır. Tıpkı sağdan sola yazılan Arapçayı Türkçeye çevirirken yazının yönünü soldan sağa çevirmek gibi 22

23 Şekil 1. Engin Baykal ın Amel usulü yorumu. Selçuk Üniversitesi Konservatuvarı usul dersi öğretim elemanı Sibel Karaman ın usul hakkındaki görüşleri özetle: Öyle zannediyorum ki usulde 1., 5. ve 10 vuruşlar diye tabir edilen şey zaman olarak 1. zaman, 5. zaman ve 10. zaman olarak sayılırsa tam olarak mazrup vuruşlara (zamana) denk geliyor. 1 fasıla-i sügra, 2 fasıla-i kübra olarak tabir edilen yerler şimdi de kullandığımız ama pek çok kimse tarafından "yürük aksak" ya da "aydın" usulü olarak bilinen 4 darpta vurulan "çifte sofyan" usulüne bir sekizlik nota farkı ile benziyor. Ayrıca Türk musikisinde birleşik usullerde birleşim yerleri genellikle güçlü zamanlara denk gelir. Bu usulün bir velvelesi sanırım yoktur. Anladığım kadarıyla da yürükçe icra edilen bir usul olmalı diye düşünüyorum. Aynı vezinde yazılmış şiirler bize bir fikir verebilir, ama bu usulle yeni besteler yapılması gerekir, o da beni aşar. İki çizgi üzerine yazdığım şekliyle amel usulü bu şekilde olmalıdır. Az kullanılan usuller yarışması açılırsa bu usulle güzel eserler bestelenebilir diye düşünüyorum (1 Oct 2007, tarihinde yapılan görüşme, skaraman71@hotmail.com). Yine Sibel Karaman tarafından ilk bakışta amel usulünün notalandırılması şöyledir: xxxxxxxxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 197)xxxxxxxxxxxx 23

24 Şekil.2. Sibel Karaman a göre amel usulü. Neyzen Ömer Tulgan ın yorumuna göre amel usulu, yapısındadır. Buna göre mesela: <dum + tek tek2 / düm+ tek te kâ2 / dum + dum tek tek2> <sag sol sol sag sol sag sol sag sag sol sol> <8lik 8lik 4luk 8lik 8lik 8lik 4luk 8lik 8lik 8lik 4luk> olabilir mi? Bu ilk akla gelen şeklidir. Ama o zamana ait ikaların galiba bugünden önemli bir farkı varmış; bugün sanırım alt bölümlerin başındaki vurgulu darpları uzun (dörtlük) tutma eğilimi var. O zamanlar ise, vurgu tabii yine ilk darpta ama, ilk darp genelde kısa, uzunca darp (dörtlük) ise daha çok bölümün en sonundaymış. "Düm tek"lerin "düm" hecesi ile "tenenen"lerin "te" hecesi farklı vezinden geliyor. Buna göre, söz konusu ikayı "güncelleştirecek" olursak, bir sofyan ve bir aksak semaiden mürekkep şöyle bir ika belki bugünün anlayışına daha uygun, daha gercekçi olur: <dum2 + te ke / dum2+ te kâ2 / dum2+ tek2 tek > <sag sag sol sag sag sol sag sol sol > xxxxxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 198)xxxxxxxxxxxxxxx <4luk 8lik 8lik 4luk 8lik 4luk 4luk 4luk 8lik> (Mon, 21 Jan :22: , "tulgan" tiscali.de Ömer Tulgan ile görüşme). Bunu şekillendirirsek amel usulü şu şekilde anlaşılmalıdır: 24

25 Şekil 3, 4. Ömer Tulgan a göre amel usulü. Şimdiye kadar usulün anlatımında yer alan matruh kelimesini 14 nakra yani nakra kelimesinin çağrıştırdığı ilk anlam yüklemenin sonucu vuruş olarak değerlendirilmiştir. Dolayısıyla bütün öneriler Suphi Ezgi nin de usul çözümlemede yaptığı gibi 14 vuruş içinde çözüm aranmıştır. Fakat konuya farklı bir yaklaşımın daha olabileceği Timuçin Çevik tarafından önerilmiş ve bu çözüm, amel usulünün çözümlenmesinde en makul sonuç gibi görünmektedir. Timuçin Çevik ile Sibel Karaman ın daha sonra yaptıkları ortaklaşa çalışmalar sonucunda usulün tarifindeki 14 nakre li amelin 3ü madrub ise 3 vurulan darbe, geri kalanı matruh teriminin anlamını vurulması terk edilen yani vurulmayan olarak anlaşılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu anlamıyla Amel usulü gerçekte üç vuruş olup, ilki kısa, diğer ikisi birbirine eşit zaman aralıklarında vurulması gerekmektedir. Zaman aralıkları ise yine tarifteki gibi 1 D, 2 h, yani te ile birlikte 1. vuruştan sonra nenen diyecek kadar zamandan sonra 2. vuruş, ardından nenenen deyip 3. vuruş ardından aynı zamanı gösteren nenenen diyecek kadar zamandan sonra tekrar 1. vuruşla devam edilir. Aslında ilk vuruşla son iki vuruş arasında da çok küçük bir fark vardır, ilk vuruşun zamanı bir nakre eksiktir. İlk vuruş sağ elle yapılır, son vuruş sol el ile bitmelidir kuralınca amel usulü vuruşu düüüüm, teeeeek, teeeeek olmalıdır. 14/8 lik amel usulünün tamamı orta derecede bir okuyuşa sığacak kadar bir zamanda, m olacak kadar bir zamanda, bitirilmelidir. xxxxxxxxxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 199)xxxxxxxxxxxx 25

26 Şekil 5. Amel usulü. Amel Usulü ile Aruz ilişkisi: Amel usulüyle yapılan bestelerin aruzlarına gelince, güfte mecmualarından seçtiğimiz amel usullü güftelerin aruzları aşağıdaki gibidir (Gerek metin içinde geçen güftelerin, gerekse burada yer alan güftelerin aruzlarını bulan Dr. Cahit Öney hocamıza teşekkürü bir borç biliriz 45 ): Dügâh, Hace Abdülkadir, amel (Uslu, Fatih Dönemi, s. 401). Vezni: Mef ûlü mefâîlün mef ûlü mefâîlün Ger sabr kuned bâ-men ân yâr be-dervîşî/ Şükrâne be-cân bâşed der âlem dervişi/ Segâh, Şems-i Rumî, amel (Uslu, Fatih Dönemi, s. 363). Vezni: Mef ûlü mefâîlün mef ûlü mefâîlün Ey âşikân rûviyet ber mühr dil nihâde/ Zinciriyân mûdiyet per-i be-bâd dâde/ Cân râ be-kûy-i mestân çeşm-i hoşest keşîde/ Ve z bend-i gussa dilhâ çûn ebrûyet kuşâde 45 Cahit Öney hocamızın websayfasında çeşitli makaleleri müzik ve edebiyat tarihimize ışık tutacak niteliktedir. 26

27 Segâh, Hace Abdülkadir, amel (Uslu, Fatih Dönemi, s. 360). Vezni: Mef ùlü mefâîlün mef ùlü mefâîlün Şâhî ki cihâni râ hengâm atâ bahşed/ Bâ-her gehi bûd genci ez rûysehâ bahşed/ Nühüft, Mevlânâ Şems, amel (Uslu, Fatih Dönemi, s. 340). Vezni: Feilâtün(Fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün (fa lün) xxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 200)xxxxxxxxxxxxxx Tâ dilem beste-i an giysû-yi dilkeş bâşed/ Kâr-ı dil çûn ser-i zülf-i tû müşevveş bâşed/ Nühüft, Hace Abdülkadir, amel (Uslu, Fatih Dönemi, s. 337) Vezni: Feilâtün(Fâlâtün) feilâtün feilâtün feilün (fa lün) Mâ bedân şart(ı) bedîn kûy-i mugân(ı) âmedîm/ Tâ diger derd-i ser-i hıyş be-çiyz-i neberîm/ Hazzan, Üstad Hacı Ali, amel (Uslu, Fatih Dönemi, s. 190) Vezni: Mefâilün feilâtün mefâilün feilün (fa lün) Merâ be-pâye-i vasl-ı tu niyyet dest resî/ (vezin icabı niyye dest resi okunur) Be-hazret-i ruh-i hubân hemi berem hevesî/ Hikâyet-i gam-ı hubân kesî nemî gûyem/ Ki merdümân hasud ân dü der zamân nefesî. Buraya kadar ele aldığımız amellerin aruzlarını bir istatistiğe tabi tutarsak, genellikle aşağıdaki aruzların amel formunda ve usulünde kullanıldığı anlaşılır: Feilâtün (fâilâtün) feilâtün feilâtün feilün (fa iün): 1. Üstad Hacı Ali, buselik, amel, duhul ve meyanhane kısmı; bazgeşt kısmı ise Mef ùlü fâilâtü mefâîlü fâilün kalıbında mısralar. 2. Mevlânâ Şems, nühüft, amel. 27

28 Mef ùlü fâilâtü mefâîlü fâilün: 1. Şems-i Rumi, dügah, amel; 2. Üstad Hacı Ali, buselik, amel, bazgeşt kısmı. Mef ûlü mefâîlün mef ûlü mefâîlün: 1. Hace Abdülkadir, dügâh, amel; 2. Hace Abdülkadir, segâh, amel; 3. Şems-i Rumî, segâh, amel; 4. Şems-i Rumi, rehavi, amel, duhul ve meyanhane kısımları, bu bestenin bazgeşt kısmı ise Mefâilün feilâtün mefâilün feilün(fa lün) kalıbındadır. Mefâilün feilâtün mefâilün feilün (fa lün): Şems-i Rumi, rehavi, amel, bazgeşt kısmı; 2. Hazzan, Üstad Hacı Ali, amel Mefâîlün mefâîlün feùlün : Hüseyni, Hace Abdülkadir, amel Müstef ilün feûlün müstef ilün feûlün: Şems-i Rumi, segah, amel Aruzlarını ele aldığımız amel formuyla ve amel usulüyle bestelenmesinin uyumunu ancak usul ustaları karar verebilir. Bu nedenle biz burada aruz vezinlerini bir araya getirdik. Konuyla ilgilenenler aruz, usul, güfte, beste uyumunu göz önüne alıp yeni beste girişiminde bulunarak bu form ve usulü diriltmeliler. Burada dikkati çekmek istediğimiz husus bazı amel formu bestelerde bütün şiir farklı şairlere ait olsalar da aynı aruz kalıbında mısralardan oluşmaktadır. Bununla birlikte bazı amel formu bestelerde duhul ve meyanhane aynı aruzla olurken, bazgeşt kısımları farklı aruz kalıbında mısralardan oluşabilmektedir. Yukardaki örneklerden Xxxxxxxxxxxx(Musikişinas, sy. 11, s. 201)xxxxxxxxxxxxxxxx Üstad Hacı Ali nin buselik ve Şems-i Rumi nin rehavi makamında amelleri gibi. SONUÇ Bu araştırmada iki konu incelenmiş, bir metot bulmaya çalışılmıştır: 1. Amel Formu, 2. Amel Usulü. 3. Bu konular üzerinden hareketle özellikle amel usulü üzerinde yoğunlaşarak, eski usullerin nasıl anlaşılması gerktiğine dair bir metot bulunmuştır. Araştırmaya kaynaklarda rastlanan Amel formu nun anlaşılmasıyla başlanmıştır. Amel formunun Arapça, Farsça ve Türkçe olabildiği, Safiyyüddin den itibaren örneklerinin bulunduğu, Isfahan ve Tebriz müzisyenleri tarafından sevildiği kadar, XV. Yüzyılda Osmanlı sarayında çok kullanıldığı; duhul, meyanhane, bazgeşt gibi üç bölümü bulunan, aralarda gazel tarzında beyitler okunabilen, terennüm ve sözlerin iç içe yer aldığı amel formunun, bazı müzik araştırmalarında söylendiği gibi daha sonra gelişen kâr formuyla bir ilgisinin olmadığı bu araştırmayla ortaya çıkmıştır. 28

29 Bu araştırma esnasında görülen Amel usulü ne de bir anlam kazandırılmaya çalışılmıştır. Önce amel usulünün Mehmet Ladiki tarafından ortaya konan tarifi incelemeye alınmıştır. Başka kaynaklarda amel usulü hakkında herhangi bir açıklamaya rastlanmamış ama bazı bestelerde kullanıldığı ancak başka kaynakların incelenmesinden ortaya çıkmıştır. Amel usulünü Safiyyüddin in bazı bestelerinde kullandığı tespit edilmiştir. Safiyyüddin, bu usulü yuksek bir ihtimalle Isfahan da iken, başka bir kültürle, yani Türklerle iç içe olduğu, daha yakın olduğu bir zaman diliminde kullanmış olmalıdır. Öğrencilerinden Ali Sitai bu usulle bir çok beste yapmış ve bu usulün Tebriz müzisyenleri ve bestekarları arasında yayılmasını sağlamıştır. Tebriz de müzik eğitimi alan Şems-i Rumi nin bu usulü iyi bildiği, ve hatta kullandığı geride bıraktığı Mecmua-i Güfte sindeki örneklerden anlaşılmaktadır. Usulün Osmanlı döneminde saray müzisyenleri tarafından kullanıldığın ve eskiden bu usule Darbıtürki dendiğini usulün açıklamalarını veren Ladiki kaydetmektedir. Ladiki amel usulünün, Abdülkadir Meragi ve Kevkebi ise amel formunun ipuçlarını veren teorisyenlerdir. Amel usulü hakkında verilen açıklamalardan önce her darbın vurulduğu varsayılmış, mazrub diye tanımlananların düm, diğerlerinin tek olabileceği düşünülmüştür. Daha sonra tanımda verilen matruh kelimesinin anlamından hareketle, matruh diye tanımlanan vuruşların terk edilmesi düşünülmüştür. Buna benzer usul çözümleri öneren Suphi Ezgi nin görüşlerini sıralayan Nuri Uygun un (Safiyyüddin in usullerini açıklarken) yazdıkları da göz önünde bulundurularak, xxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 202)xxxxxxxxxx usul dersi veren öğretim elemanları ve pratisyenlerden Engin Baykal, Ömer Tulgan, Sibel Karaman, Timuçin Özçevik in önerileri incelenmiş ve onların da ortaklaşa katıldıkları sonuçla amel usulünün nasıl anlaşılması gerektiği ortaya çıkmıştır. Amel usulü, 14 nakreli olup, tenenen/ tenenenen/ tenenenen olmak üzere 1 fasıla-i sügra, 2 fasıla-i kübra dan oluştuğunu, 1., 5. ve 10. vuruşlar olmak üzere üçünün mazrub, geri kalan 11 vuruşun matruh olduğunu, usulde 1 D zamanı 2 h zamanı bulunduğunu, yani usulün zamanının 2 sekizlik 1 dörtlük + 3 sekizlik 1 dörtlük + 3 sekizlik 1 dörtlük ten oluştuğunu, günümüz terminolojisindeki karşılığı olarak, 14 nakreli usulün hecelerle telaffuzunun m.80-90a tekabül ettiği, 14/8 lik ölçü içinde vuruşlarının ise üç adet olduğunu, ilki sağ elle düüüm, ikincisi ve üçüncüsünün sol elle teeeeek şeklinde çalınması (yukardaki son şekil) gerekir diyebiliriz. 29

30 Bu araştırma hem en eski darbıtürki olan amel usulünün anlaşılmasını sağlamış, hem de Ladiki nin verdiği diğer usullerin anlaşılmasında, uygulama yapılarak bir yöntem önerilmiştir. Amel usulü gibi günümüzde bilinmeyen başka usullerden de bahseden Ladiki nin Osmanlı Sarayında çok kullanılan usullerin bulunduğundan söz etmesini, çağın güfte mecmuaları da desteklemektedir. Bu usullerin (çardarb, sedarb, cer, evsat gibi) anlaşılması için bu makaledeki yöntem kullanılabilir, hatta doğrudan sonuçlarla üretimler yapılabilir. Formların kaynaklardaki yapısı kullanılarak günümüz Türk sanat müziğinde modern bir anlayışla form yeniden gündeme getirilmelidir. Usuller konusunda da öncelikle tarihi çalışmalar yapılarak nasıllığı çözümlenmelidir. Burada önce müzik tarihi kaynaklarında yazılanlar bir araya getirilmiş, daha sonra konuyu çözümleyebilecek kişilerin görüşleri doğrultusunda vuruşların alternatifleri çıkarılmış, ardından eski bestelerin aruzlarıyla konu desteklenerek olması gereken amel usulünün nasıllığı ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Buna göre 14 vuruşlu amel usulünün temel vuruşları gün ışığına çıkarılmıştır. Bu gibi çalışmalarla hem tarihi usullerimize sahip çıkmalı, onları açıklamalı, hem de günümüz Türk müziği usullerine tarihi zenginlik katmalıyız. Örneğin XV. Yy amel formu Yunus Emre nin şiirleriyle birleştirilirse: Mef ûlü mefâîlün mef ûlü mefâîlün vezninde bir şiiri XV. Yy segah anlayışında bestelenebilir (Hace Abdülkadir, segâh, ameli var; Uslu, Fatih Dönemi, s. 360; Yunus Emre Divanı, haz. Tatçı, nr. 232 (II, s. 244), 260) Duhul: Aşkına düşen aşık derdüne yanar her dem/ vaslundur ana derman hekim ne çaren itsün, terennüm (5,5 satır), derdüne yanar her dem, terennüm (1 satır). xxxxxxxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 203)xxxxxxxxxxxxxx Meyanhane: Gerçek sana kul olan gönlüni sana viren/ terennüm (2 satır): dir dir tennena tere dilli teneni tee dir dir ta ter dir tene dir, kendüde seni bulan kancaru sefer itsün Bazgeşt: terennüm (7 satır): dir dir tennena tere dilli tenee dir ter dir teneni teneni tee dir dir ta dite dir na dir dere direre di tena tellenna tili lenna tilli lenna ta dir na dite dir na ta dir na dite dir na dir dir tennena tere dilli ta na tere dir ta, kendüde seni bulan kancaru sefer itsün. Yalçın Tura nın yaptığı değerlendirmeye göre ameller daha sonra murabba, beste olarak karşımıza çıkmış, müzik biçimi olarak Türk müziğindeki önemini korumaya devam etmiştir. 30

31 xxxxxxxxxx(musikişinas, sy. 11, s. 204)xxxxxxxxxxxxxx Ekte Emrah Hatipoğlu nun, sözleri XIV. Yy bestekarı Ali Sitai nin bir bestesine ait amel beste yer almaktadır. 31

32 32

33 33

Hoca Abdülkadir e Atfedilen Terkipler Erol BAŞARA *

Hoca Abdülkadir e Atfedilen Terkipler Erol BAŞARA * C.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi XII/2-2008, 253-260 Hoca Abdülkadir e Atfedilen Terkipler Erol BAŞARA * Özet Bu çalışmada, Türk Müziğinin elyazması kaynaklarından, müstensihi ve yazarı belli olmayan, Yapı-Kredi

Detaylı

MUSİQİ DÜNYASI 4 (73), 2017 PEŞREVLERDE TESLİM

MUSİQİ DÜNYASI 4 (73), 2017 PEŞREVLERDE TESLİM Ata Bahri ÇAĞLAYAN 1 PEŞREVLERDE TESLİM GİRİŞ: Önde giden manasına gelen Peşrev kelimesi taksimden sonra icra edilmektedir (Ezgi, 1953). Tarihi kaynaklardan anlaşıldığı kadarıyla Peşrev biçimi Farabi ye

Detaylı

Tablo 1: Müelliflerin doğum/ölüm ve kitap telif tarihleri Yazar Hangi Tarihler arasında yaşadı Eser Telif Tarihi

Tablo 1: Müelliflerin doğum/ölüm ve kitap telif tarihleri Yazar Hangi Tarihler arasında yaşadı Eser Telif Tarihi Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 10 Sayı: 50 Volume: 10 Issue: 50 Haziran 2017 June 2017 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 NÂYÎ OSMAN

Detaylı

MÜZİK YAZISININ NESİLLER ARASI YOLCULUĞU: NAYÎ OSMAN DEDE VE ABDÜLBAKİ NASIR DEDE

MÜZİK YAZISININ NESİLLER ARASI YOLCULUĞU: NAYÎ OSMAN DEDE VE ABDÜLBAKİ NASIR DEDE 227 MÜZİK YAZISININ NESİLLER ARASI YOLCULUĞU: NAYÎ OSMAN DEDE VE ABDÜLBAKİ NASIR DEDE DOĞRUSÖZ, Nilgün TÜRKİYE/ТУРЦИЯ ÖZET Yazılı müzik malzemelerinin korunması, yaşatılıp notaya alınarak arşivde yerini

Detaylı

ABDURRAHMAN NÜREDDİN EL-CAMİ'DE USULLER

ABDURRAHMAN NÜREDDİN EL-CAMİ'DE USULLER EKEV AKADEMİ DERCİSİ Yıl: 10 Sayı: 26 (Kış 2006) ------- 157 ABDURRAHMAN NÜREDDİN EL-CAMİ'DE USULLER Ahmet ÇAKIR (*) Özet Bu makalemizde Molla Climf ismiyle bilinen Abdurrahman Nureddfn el-ciimf'nin Risa/e-i

Detaylı

SULTAN VELED DİVANI (ÇEV. PROF. DR. VEYİS DEĞİRMENÇAY) ŞEYDA ARISOY

SULTAN VELED DİVANI (ÇEV. PROF. DR. VEYİS DEĞİRMENÇAY) ŞEYDA ARISOY SULTAN VELED DİVANI (ÇEV. PROF. DR. VEYİS DEĞİRMENÇAY) ŞEYDA ARISOY Divan yazma Anadolu da 13. ve 19. yüzyıllar arasında görülen şairlerin değişik nazım türlerinde kaleme alınmış şiirlerini bir araya topladıkları

Detaylı

TÜRK MÛSĐKÎSĐ NĐN GELENEKSEL SES ve ÂHENK SĐSTEMĐ. Dr. Timuçin Çevikoğlu

TÜRK MÛSĐKÎSĐ NĐN GELENEKSEL SES ve ÂHENK SĐSTEMĐ. Dr. Timuçin Çevikoğlu TÜRK MÛSĐKÎSĐ NĐN GELENEKSEL SES ve ÂHENK SĐSTEMĐ Dr. Timuçin Çevikoğlu Türk Mûsikîsi nin Geleneksel Âhenk Sistemi nden bahsederken öncelikle yüzyılımızın başlarına kadar 700 yıldır anlatılagelen, bugün

Detaylı

Giriş Geleneksel Türk Sanat Müziğinde her makam belli bir perdede tasarlanmış, adlandırılmış ve başka perdelere göçürülmesine de

Giriş Geleneksel Türk Sanat Müziğinde her makam belli bir perdede tasarlanmış, adlandırılmış ve başka perdelere göçürülmesine de C.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi XII/2-2008, 261-267 Saz Ve Söz Dergisinde Yayınlanan İsmail Hakkı Bey in Kur a Marşı Ve Nevâ da Rast Makamı Erol BAŞARA Özet Bu çalışmada, Osmanlıca yazılmış Saz ve Söz

Detaylı

XIII. YÜZYILDAN BUGÜNE UZANAN MAKAMLAR VE DEĞİŞİM ÇİZGİLERİ *

XIII. YÜZYILDAN BUGÜNE UZANAN MAKAMLAR VE DEĞİŞİM ÇİZGİLERİ * XIII. YÜZYILDAN BUGÜNE UZANAN MAKAMLAR VE DEĞİŞİM ÇİZGİLERİ * Yrd. Doç. Dr. Oya LEVENDOĞLU Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Özet Türk müzik kültüründe makamsal yapıların kökleri dünya coğrafyası

Detaylı

Standard List of Musical Terms. Prepared by Prof. Dr. Mehmet Kalpaklı and Assoc. Prof. Dr. Cenk Güray

Standard List of Musical Terms. Prepared by Prof. Dr. Mehmet Kalpaklı and Assoc. Prof. Dr. Cenk Güray Prepared by Prof. Dr. Mehmet Kalpaklı and Assoc. Prof. Dr. Cenk Güray Ankara January 2016 About the standard list of musical terms The transliteration of Ottoman musical terms shows a great variety, not

Detaylı

Geleneksel Türk Sanat Müziğinde Arel-Ezgi-Uzdilek Ses Sistemi ve Uygulamada Kullanılmayan Bazı Perdeler

Geleneksel Türk Sanat Müziğinde Arel-Ezgi-Uzdilek Ses Sistemi ve Uygulamada Kullanılmayan Bazı Perdeler G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 22, Sayı 1 (2002) 175-181 Geleneksel Türk Sanat Müziğinde Arel-Ezgi-Uzdilek Ses Sistemi ve Uygulamada Kullanılmayan Bazı Perdeler In Practice Disused Keys of Arel-Ezgi-Uzdilek

Detaylı

HÛZÎ MAKAMININ TARİHSEL SÜREÇLERE GÖRE DEĞİŞİM ÇİZGİLERİ

HÛZÎ MAKAMININ TARİHSEL SÜREÇLERE GÖRE DEĞİŞİM ÇİZGİLERİ RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ Uluslararası Müzikoloji Dergisi www.rastmd.com Doi:10.12975/rastmd.2015.03.02.00052 ÖZET HÛZÎ MAKAMININ TARİHSEL SÜREÇLERE GÖRE DEĞİŞİM ÇİZGİLERİ Tolga Karaca 1 XIII. XXI. yy. arasında

Detaylı

SAFĠYYÜDDÎN-Ġ URMEVÎ NĠN ESERLERĠNDEKĠ USÛLLER ĠLE SONRAKĠ DÖNEMLERDE YAZILAN ESERLERDEKĠ USÛLLER ÜSTÜNE BĠR ĠNCELEME a

SAFĠYYÜDDÎN-Ġ URMEVÎ NĠN ESERLERĠNDEKĠ USÛLLER ĠLE SONRAKĠ DÖNEMLERDE YAZILAN ESERLERDEKĠ USÛLLER ÜSTÜNE BĠR ĠNCELEME a ĠNÖNÜ ÜNĠVERSĠTESĠ SANAT VE TASARIM DERGĠSĠ Inonu University Journal of Art and Design ISSN: 1309-9876 E-ISSN: 1309-9884 Cilt/Vol. 2 Sayı/No.5 (2012): 201-218 SAFĠYYÜDDÎN-Ġ URMEVÎ NĠN ESERLERĠNDEKĠ USÛLLER

Detaylı

Muaşşer Usûlü. C.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi XIII/1-2009, Erol BAŞARA *

Muaşşer Usûlü. C.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi XIII/1-2009, Erol BAŞARA * C.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi XIII/1-2009, 133-138 Muaşşer Usûlü Erol BAŞARA * Özet Bu çalışmada, TRT Türk Sanat Müziği repertuvarına girmiş bir eserimdeki, tarafımdan oluşturulmuş Muaşşer usûlü müzik

Detaylı

İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ. Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı

İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ. Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı Eposta: hakpinar@harran.edu.tr ; akpinar64@hotmail.com Telefon: 0414 318 (1003), (1707); 552 216 36 12 ÖĞRENİM

Detaylı

T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ ANASANAT DALI DERS İÇERİKLERİ

T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ ANASANAT DALI DERS İÇERİKLERİ T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ ANASANAT DALI DERS İÇERİKLERİ LİSANS I Türk Müziği Nazariyatı I-II (2+0) Kredi: 2 Genel müzik bilgileri. Türk ve Batı Müziği

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi... İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR...11 GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi...13 BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...27 5 İKİNCİ BÖLÜM Husrev ü Şirin Mesnevisinin İncelenmesi...57

Detaylı

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti

Detaylı

GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİNDEKİ BAZI MÜREKKEP MAKAMLARDA ORTA ÜÇLÜ ARALIĞIN GÜÇLÜ PERDELERİ BELİRLEYİCİLİĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİNDEKİ BAZI MÜREKKEP MAKAMLARDA ORTA ÜÇLÜ ARALIĞIN GÜÇLÜ PERDELERİ BELİRLEYİCİLİĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİNDEKİ BAZI MÜREKKEP MAKAMLARDA ORTA ÜÇLÜ ARALIĞIN GÜÇLÜ PERDELERİ BELİRLEYİCİLİĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME Erol BAŞARA * Özet: Bu çalışmada Geleneksel Türk Sanat Müziği nde mevcut

Detaylı

TÜRK MÛSĐKÎSĐNDE NOTANIN TARĐHÇESĐ. Dr. Timuçin ÇEVĐKOĞLU

TÜRK MÛSĐKÎSĐNDE NOTANIN TARĐHÇESĐ. Dr. Timuçin ÇEVĐKOĞLU TÜRK MÛSĐKÎSĐNDE NOTANIN TARĐHÇESĐ Dr. Timuçin ÇEVĐKOĞLU Türk Mûsikîsi'nin öğretim ve aktarımında yüzyıllar boyunca adına "meşk" denilen bir sistem kullanılmıştır. Çeşitli avantajlarının yanında önemli

Detaylı

Türk MüzIğInde. Makamlar /Usûller. ve Seyir ÖrneklerI. M. Fatih Salgar

Türk MüzIğInde. Makamlar /Usûller. ve Seyir ÖrneklerI. M. Fatih Salgar Türk MüzIğInde Makamlar /Usûller ve Seyir ÖrneklerI M. Fatih Salgar M. FATİH SALGAR (22 Şubat 1954); Adana da doğdu. 1972 yılında başladığı İstanbul Belediye Konservatuvarı ndan, Nevzad Atlığ, Süheylâ

Detaylı

ARUZ VEZNİ(ÖLÇÜSÜ) Hecelerin uzunluk (kapalılık) ve kısalıklarına (açıklıklarına) bağlı olan şiir ölçüsüdür. Bu veznin kullanılmasının sebeplerinden biri kutsal sayılmasıdır. Çünkü Kur an daki bazı ayetler

Detaylı

GİRİFTZEN ASIM BEY İN HİCAZ MAKAMINDAKİ BESTELERİNİN MAKAM AÇISINDAN İNCELENMESİ Cevahir Korhan Işıldak 1 Dr. Gamze Köprülü 2

GİRİFTZEN ASIM BEY İN HİCAZ MAKAMINDAKİ BESTELERİNİN MAKAM AÇISINDAN İNCELENMESİ Cevahir Korhan Işıldak 1 Dr. Gamze Köprülü 2 RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ Uluslararası Müzikoloji Dergisi www.rastmd.com 10.12975/rastmd.2017.05.02.000107 GİRİFTZEN ASIM BEY İN HİCAZ MAKAMINDAKİ BESTELERİNİN MAKAM AÇISINDAN İNCELENMESİ Cevahir Korhan

Detaylı

HAMMÂMÎZÂDE İSMÂİL DEDE EFENDİ NİN MEVLEVÎ ÂYÎNLERİNDEKİ MAKAM VE FORM ANLAYIŞININ TÜRK DİN MÛSİKÎSİNE ETKİLERİ

HAMMÂMÎZÂDE İSMÂİL DEDE EFENDİ NİN MEVLEVÎ ÂYÎNLERİNDEKİ MAKAM VE FORM ANLAYIŞININ TÜRK DİN MÛSİKÎSİNE ETKİLERİ DOI: 10.7816/idil-01-04-05 HAMMÂMÎZÂDE İSMÂİL DEDE EFENDİ NİN MEVLEVÎ ÂYÎNLERİNDEKİ MAKAM VE FORM ANLAYIŞININ TÜRK DİN MÛSİKÎSİNE ETKİLERİ Dr. Sühan İRDEN 1 ÖZET Bu araştırma; Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi

Detaylı

EDEBİYAT BİLGİ VE TEORİLERİ 2

EDEBİYAT BİLGİ VE TEORİLERİ 2 EDEBİYAT BİLGİ VE TEORİLERİ 2 VEZİN(Ölçü) Manzum metinlerde vezin,kelime savurganlığını önleyerek dilin musikisini öne çıkarmaya yarayan bir unsurdur.türk şiirinde başlangıçta parmak hesabı denilen hece

Detaylı

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ. Uluslararası Müzikoloji Dergisi /rastmd

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ. Uluslararası Müzikoloji Dergisi /rastmd RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ Uluslararası Müzikoloji Dergisi www.rastmd.com 10.12975/rastmd.2017.05.01.00098 NÂYÎ OSMAN DEDE'NİN NOTA DEFTERİNDEN ÜÇ SAZ ESERİNİN MÜZİK YAZISI AÇISINDAN İNCELENMESİ Gökhan YALÇIN1

Detaylı

Ozan Yarman İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzikoloji ve Müzik Teorisi Bölümü Doktora Programı

Ozan Yarman İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzikoloji ve Müzik Teorisi Bölümü Doktora Programı Türk Makam Müziği nde, Kadim bir Çalgı Sayılan Ney Esas Alınarak, Kantemir, Ebced ve Hamparsum Notalarının, Batı Dizek Yazımında Doğru İfade Edilmesi Üzerine Ozan Yarman İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet

Detaylı

TRT REPERTUVARINDA BULUNAN VE

TRT REPERTUVARINDA BULUNAN VE C.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi 2012, Cilt: XVI, Sayı: 1 Sayfa: 335-351 TRT REPERTUVARINDA BULUNAN VE 17. 19. YÜZYILLAR ARA- SINDA BESTELENMİŞ BÛSELİK MAKAMINDAKİ SÖZLÜ ESERLE- RİN BESTECİ, FORM VE USÛLLERİ

Detaylı

XVI. YÜZYILA AİT BİR GÜFTE MECMÛASI İNCELEMESİ: Oxford Üniversitesi Bodleian Kütüphanesi No:

XVI. YÜZYILA AİT BİR GÜFTE MECMÛASI İNCELEMESİ: Oxford Üniversitesi Bodleian Kütüphanesi No: XVI. YÜZYILA AİT BİR GÜFTE MECMÛASI İNCELEMESİ: Oxford Üniversitesi Bodleian Kütüphanesi No: 127-128 Mehmet Nuri PARMAKSIZ* ÖZET Güfte mecmûaları, Türk Mûsikîsinde üstlendikleri görevler hasebiyle büyük

Detaylı

YÜZYIL ARASI USÛL KULLANIMI, UNSURLARI VE KATALOGLANMASI YÜKSEK LİSANS TEZİ. S. Dilhan Konan. Anabilim Dalı : Türk Müziği. Program: Türk Müziği

YÜZYIL ARASI USÛL KULLANIMI, UNSURLARI VE KATALOGLANMASI YÜKSEK LİSANS TEZİ. S. Dilhan Konan. Anabilim Dalı : Türk Müziği. Program: Türk Müziği İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ «SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ 9.-16. YÜZYIL ARASI USÛL KULLANIMI, UNSURLARI VE KATALOGLANMASI YÜKSEK LİSANS TEZİ S. Dilhan Konan Anabilim Dalı : Türk Müziği Program: Türk Müziği

Detaylı

Researcher: Social Science Studies (2017) Cilt 5, Sayı IV, s

Researcher: Social Science Studies (2017) Cilt 5, Sayı IV, s Researcher: Social Science Studies (2017) Cilt 5, Sayı IV, s. 655-679 Yusuf Kırşehri Mevlevi nin Türk Müzik Tarihindeki Yeri: Yeni Sistemcilerin Kurucusu Müzik Teorisyeni Recep USLU 1 Özet Yusuf Kırşehri

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Yasemin ERTEK MORKOÇ

ÖZGEÇMİŞ. Yasemin ERTEK MORKOÇ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı Yasemin ERTEK MORKOÇ Unvanı Görev Yeri Daha Önce Bulunduğu Görevler Anabilim Dalı Yabancı Dili Akademik Aşamaları Yrd. Doç. Dr. Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ DİLEK SABANCI DEVLET KONSERVATUVARI GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİ BÖLÜMÜ TÜRK SANAT MÜZİĞİ ANASANAT DALI SAZ SANAT DALI

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ DİLEK SABANCI DEVLET KONSERVATUVARI GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİ BÖLÜMÜ TÜRK SANAT MÜZİĞİ ANASANAT DALI SAZ SANAT DALI T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ DİLEK SABANCI DEVLET KONSERVATUVARI GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİ BÖLÜMÜ TÜRK SANAT MÜZİĞİ ANASANAT DALI SAZ SANAT DALI DERS İÇERİKLERİ HAZIRLIK SINIFI 1802111 Türk Müziği Solfej ve Teorisi-H

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi AKTS Türk Sanat Müziği Tür ve Biçim Bilgisi MÜZS012 V Ön koşul Dersler - Dersin Dili

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi AKTS Türk Sanat Müziği Tür ve Biçim Bilgisi MÜZS012 V Ön koşul Dersler - Dersin Dili Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi AKTS Türk Sanat Müziği Tür ve Biçim Bilgisi MÜZS012 V 2+0 2 4 Ön koşul Dersler - Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Zorunlu Dersin Koordinatörü - Dersi Veren Dersin Yardımcıları

Detaylı

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır. Edebiyatı Sanatçıları Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. ı vardır. MEVLANA: XIII.yüzyılda yaşamıştır. Birkaç

Detaylı

Yorgo Bacanos un Ud İcrasındaki Aralıklar ve Arel Ezgi- Uzdilek Ses Sistemi ne Göre Bir Karşılaştırma

Yorgo Bacanos un Ud İcrasındaki Aralıklar ve Arel Ezgi- Uzdilek Ses Sistemi ne Göre Bir Karşılaştırma G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 22, Sayı 2 (2002) 155-161 Yorgo Bacanos un Ud İcrasındaki Aralıklar ve Arel Ezgi- Uzdilek Ses Sistemi ne Göre Bir Karşılaştırma The Intervals in the Ud performance

Detaylı

TÜRK MUSİKİSİNDE NAZARİYATÇILARA VE BESTEKARLARA GÖRE BUSELİK MAKAMININ KARŞILAŞTIRILMASI

TÜRK MUSİKİSİNDE NAZARİYATÇILARA VE BESTEKARLARA GÖRE BUSELİK MAKAMININ KARŞILAŞTIRILMASI Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı 28, Sayfa 17-29, 2009 TÜRK MUSİKİSİNDE NAZARİYATÇILARA VE BESTEKARLARA GÖRE BUSELİK MAKAMININ KARŞILAŞTIRILMASI H. Serdar Çakırer¹, Sühan

Detaylı

T.C. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI EĞİTİM HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Program Geliştirme Daire Başkanlığı) DÎNÎ MÛSİKÎ PROGRAMI

T.C. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI EĞİTİM HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Program Geliştirme Daire Başkanlığı) DÎNÎ MÛSİKÎ PROGRAMI T.C. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI EĞİTİM HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Program Geliştirme Daire Başkanlığı) DÎNÎ MÛSİKÎ PROGRAMI Ankara 2015 Bu programın uygulanması, Başkanlık Makamının 02.09.2015 tarihli

Detaylı

AHMED AVNİ KONUK ( )

AHMED AVNİ KONUK ( ) Galata Mevlevihanesi Mevlana Rumi Mevlevi Musiki ve Sema Topluluğu Eğitim Kültür ve Yardımlaşma AHMED AVNİ KONUK (1868-19.3.1938) Kadı Alî-zâde İbrâhim Efendi nin oğlu balmumu taciri Mûsâ Kâzım Efendi

Detaylı

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR)

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR) DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR) BENTLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ A. BENT SAYISI TEK OLANLAR (TEK DÖRTLÜKTEN OLUŞANLAR) RUBAİ Edebiyatımıza İran edebiyatından gelmiştir. Dört

Detaylı

BODLEİAN KÜTÜPHANESİ NUMARALI TÜRK MUSİKİSİ GÜFTE MECMUASININ İNCELENMESİ. Mehmet Nuri PARMAKSIZ DOKTORA TEZİ TÜRK MÜZİĞİ ANABİLİM DALI

BODLEİAN KÜTÜPHANESİ NUMARALI TÜRK MUSİKİSİ GÜFTE MECMUASININ İNCELENMESİ. Mehmet Nuri PARMAKSIZ DOKTORA TEZİ TÜRK MÜZİĞİ ANABİLİM DALI BODLEİAN KÜTÜPHANESİ 127-128 NUMARALI TÜRK MUSİKİSİ GÜFTE MECMUASININ İNCELENMESİ Mehmet Nuri PARMAKSIZ DOKTORA TEZİ TÜRK MÜZİĞİ ANABİLİM DALI GAZİ ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ NİSAN 2016 iv

Detaylı

TÜRK MÛSİKÎSİ USÛLÂTINDA VELVELE KAVRAMI

TÜRK MÛSİKÎSİ USÛLÂTINDA VELVELE KAVRAMI RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ Uluslararası Müzikoloji Dergisi www.rastmd.com 10.12975/rastmd.2017.05.02.000105 ÖZET TÜRK MÛSİKÎSİ USÛLÂTINDA VELVELE KAVRAMI Dr. Gamze Köprülü 1 Cevahir Korhan Işıldak 2 Dünyanın

Detaylı

Dede Efendi nin Sabâ Âyîn-î Şerîfî nin Makam, Geçki, Çeşni Analizi

Dede Efendi nin Sabâ Âyîn-î Şerîfî nin Makam, Geçki, Çeşni Analizi TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 553 Dede Efendi nin Sabâ Âyîn-î Şerîfî nin Makam, Geçki, Çeşni Analizi The Analysis of the Maqam, Transition and the Taste of the Sabâ Âyîn-î Şerîf Composed by Dede Efendi

Detaylı

Doç. Dr. Nilgün DOĞRUSÖZ

Doç. Dr. Nilgün DOĞRUSÖZ NÂYÎ OSMAN DEDE NİN NOTA KOLEKSİYONUNDAN BİR SAZ ESERİ: SEGÂH PEŞREV ÖZ Doç. Dr. Nilgün DOĞRUSÖZ Bu çalışmanın başlıca konusu 17.yy a ait Nâyî Osman Dede nin nota koleksiyonunda bulunan fahte usulünde

Detaylı

Zeki Arif Ataergin'in Dilkeşhaveran Makamında Bestelemiş Olduğu 2 Eserin Makam, Usûl ve Ezgisel Yönden İncelenmesi

Zeki Arif Ataergin'in Dilkeşhaveran Makamında Bestelemiş Olduğu 2 Eserin Makam, Usûl ve Ezgisel Yönden İncelenmesi TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 401 Zeki Arif Ataergin'in Dilkeşhaveran Makamında Bestelemiş Olduğu 2 Eserin Makam, Usûl ve Ezgisel Yönden İncelenmesi An Investigation of Two Musical Pieces Composed in

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü SİVAS Doktora Tezi: İslam Tarihi ve Medeniyetinde Salâ ve Salâvatlar

ÖZGEÇMİŞ Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü SİVAS Doktora Tezi: İslam Tarihi ve Medeniyetinde Salâ ve Salâvatlar ÖZGEÇMİŞ Doğum Tarihi ve Yeri: 1971 - Amasya EĞİTİM BİLGİLERİ 2013 Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü SİVAS Doktora Tezi: İslam Tarihi ve Medeniyetinde Salâ ve Salâvatlar 2004 Ankara Üniversitesi

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ DİLEK SABANCI DEVLET KONSERVATUVARI GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİ BÖLÜMÜ TÜRK SANAT MÜZİĞİ ANASANAT DALI SES SANAT DALI

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ DİLEK SABANCI DEVLET KONSERVATUVARI GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİ BÖLÜMÜ TÜRK SANAT MÜZİĞİ ANASANAT DALI SES SANAT DALI T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ DİLEK SABANCI DEVLET KONSERVATUVARI GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİ BÖLÜMÜ TÜRK SANAT MÜZİĞİ ANASANAT DALI SES SANAT DALI DERS İÇERİKLERİ HAZIRLIK SINIFI 1802111 Türk Müziği Solfej ve Teorisi-H

Detaylı

Sultan II. Mehmed Han a Sunulan Anonim Mûsiki Risalesi (Fatih Anonimi) ve XV. Yüzyıl Türk Mûsikisi Nazariyatındaki Yeri

Sultan II. Mehmed Han a Sunulan Anonim Mûsiki Risalesi (Fatih Anonimi) ve XV. Yüzyıl Türk Mûsikisi Nazariyatındaki Yeri Sultan II. Mehmed Han a Sunulan Anonim Mûsiki Risalesi (Fatih Anonimi) ve XV. Yüzyıl Türk Mûsikisi Nazariyatındaki Yeri Dr. Arif DEMİR Atıf / - Demir, A. (2010). Sultan II. Mehmed Han a Sunulan Anonim

Detaylı

FAT H DÖNEM NE A T B R MUS K R SALES KIRfiEH RL EDVARI ÇEV R S

FAT H DÖNEM NE A T B R MUS K R SALES KIRfiEH RL EDVARI ÇEV R S FAT H DÖNEM NE A T B R MUS K R SALES KIRfiEH RL EDVARI ÇEV R S Yrd. Doç. Nilgün DO RUSÖZ Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuar ndan mezun oldu. 1989 y l nda Gaziantep Üniversitesi TMDK da

Detaylı

KEMANÎ HIZIR AĞA, TÜRK MÜZİĞİNDE BATILILAŞMANIN BAŞLANGICI MI?

KEMANÎ HIZIR AĞA, TÜRK MÜZİĞİNDE BATILILAŞMANIN BAŞLANGICI MI? 827 KEMANÎ HIZIR AĞA, TÜRK MÜZİĞİNDE BATILILAŞMANIN BAŞLANGICI MI? USLU, Recep TÜRKİYE/ТУРЦИЯ ÖZET Türk müziği tarihçileri, genellikle Türk müziğinde Batılılaşmayı Mızıka-i Humayun un 1829 da kurulmasıyla;

Detaylı

RÂKIM ELKUTLU YA AİT RAST TEVŞÎH İN MAKÂM VE GEÇKİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ

RÂKIM ELKUTLU YA AİT RAST TEVŞÎH İN MAKÂM VE GEÇKİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ DOI: 10.7816 sed-06-02-01 sed, 2018, Cilt 6, Sayı 2, Volume 6, Issue 2 RÂKIM ELKUTLU YA AİT RAST TEVŞÎH İN MAKÂM VE GEÇKİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ Alper AKDENİZ 1 ÖZ Râkım Elkutlu; Mevlevî Âyîn-i Şerîfi,

Detaylı

ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II

ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II 04.03.2019 ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II (Türk Müziği Sazları ve Orkestrası İçin) (Tolga Karaca) I ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II (Türk Müziği Sazları ve Orkestrası İçin) (Tolga Karaca) II (Çoksesli Saz Eserleri

Detaylı

KONSERVATUVARLAR IÇIN ORTAK BIR NAZARI SISTEM. Yarman (Başkent Üniversitesi) IÜ Devlet Konservatuvarı 7 Nisan 2014

KONSERVATUVARLAR IÇIN ORTAK BIR NAZARI SISTEM. Yarman (Başkent Üniversitesi) IÜ Devlet Konservatuvarı 7 Nisan 2014 KONSERVATUVARLAR IÇIN ORTAK BIR NAZARI SISTEM Doç. Dr. Ozan. Yarman (Başkent Üniversitesi) IÜ Devlet Konservatuvarı 7 Nisan 2014 1 KONSERVATUVARLAR IÇIN ORTAK BIR NAZARI SISTEM Doç.. Dr. Ozan Yarman (Başkent

Detaylı

Türk Musikisinde Nazariyatçılara ve Bestekârlara Göre Çargâh Makamının Karşılaştırılması

Türk Musikisinde Nazariyatçılara ve Bestekârlara Göre Çargâh Makamının Karşılaştırılması TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 419 Türk Musikisinde Nazariyatçılara ve Bestekârlara Göre Çargâh Makamının Karşılaştırılması The Comparation of the Çargâh Makam in Turkish Music between Theorests and Composers

Detaylı

Niyazi Karasar. (2007). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, s.77 3

Niyazi Karasar. (2007). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, s.77 3 Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 39 Volume: 8 Issue: 39 Ağustos 2015 August 2015 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 İSTANBUL YAHUDİ

Detaylı

TÜRK SANAT MÜZİĞİ TEORİ VE UYGULAMASI DERSİ

TÜRK SANAT MÜZİĞİ TEORİ VE UYGULAMASI DERSİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ortaöğretim Genel Müdürlüğü GÜZEL SANATLAR LİSESİ TÜRK SANAT MÜZİĞİ TEORİ VE UYGULAMASI DERSİ 9.SINIF İÇİNDEKİLER ÜNİTE 1 9.1. Perde, Aralık, Dörtlü ve Beşliler 9.1.1. Perde

Detaylı

2 3 Generated by Foxit PDF Creator Foxit Software http://www.foxitsoftware.com For evaluation only. Generated by Foxit PDF Creator Foxit Software http://www.foxitsoftware.com For evaluation only.

Detaylı

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME T.C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME Khalid Khater Mohemed Ali 130101036 TEZ DANIŞMANI Prof.

Detaylı

Yıl: 4, Sayı: 13, Ağustos 2017, s

Yıl: 4, Sayı: 13, Ağustos 2017, s Yıl: 4, Sayı: 13, Ağustos 2017, s. 579-588 Seda DÜZYOL YILMAZ 1 TÜRK MÛSİKÎSİNDE KÂR BESTE TÜRÜ VE TRT ARŞİVİNDE YER ALAN KÂR ESERLER Özet Klasik Türk müziğinde Kâr eserler din dışı beste türleri içerisinde

Detaylı

ALİ UFKÎ, KANTEMİROĞLU VE KEVSERÎ NİN MÜZİK YAZILARININ TÜRK MÜZİK GELENEĞİ BAĞLAMINDAUZZAL PEŞREVİ ÜZERİNDEN İNCELENMESİ

ALİ UFKÎ, KANTEMİROĞLU VE KEVSERÎ NİN MÜZİK YAZILARININ TÜRK MÜZİK GELENEĞİ BAĞLAMINDAUZZAL PEŞREVİ ÜZERİNDEN İNCELENMESİ RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ Uluslararası Müzikoloji Dergisi www.rastmd.com ALİ UFKÎ, KANTEMİROĞLU VE KEVSERÎ NİN MÜZİK YAZILARININ TÜRK MÜZİK GELENEĞİ BAĞLAMINDAUZZAL PEŞREVİ ÜZERİNDEN İNCELENMESİ Sami DURAL

Detaylı

HÂZÂ MECMÛA-İ SÂZ Ü SÖZ DE YER ALAN TÜRKİ LERİN, GÜNÜMÜZ TÜRKÜLERİYLE KARŞILAŞTIRILMASI

HÂZÂ MECMÛA-İ SÂZ Ü SÖZ DE YER ALAN TÜRKİ LERİN, GÜNÜMÜZ TÜRKÜLERİYLE KARŞILAŞTIRILMASI İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ KÜLTÜR VE SANAT DERGİSİ İnönü University Journal of Culture and Art Cilt/Vol. 3 Sayı/No. 2 (2017): 104-113 HÂZÂ MECMÛA-İ SÂZ Ü SÖZ DE YER ALAN TÜRKİ LERİN, GÜNÜMÜZ TÜRKÜLERİYLE KARŞILAŞTIRILMASI

Detaylı

Müşterek Şiirler Divanı

Müşterek Şiirler Divanı Müşterek Şiirler Divanı Yazar İ. Hakkı Aksoyak ISBN: 978-605-9247-54-2 1. Baskı Nisan, 2017 / Ankara 1000 Adet Yayınları Yayın No: 228 Web: grafikeryayin.com Kapak ve Sayfa Tasarımı Baskı ve Cilt Grafik-Ofset

Detaylı

Osmanlı dönemi 15. yüzyıl müzik yazmalarında makam tanımları, sınıflamaları ve bir geçiş dönemi kuramcısı: Ladikli Mehmet Çelebi

Osmanlı dönemi 15. yüzyıl müzik yazmalarında makam tanımları, sınıflamaları ve bir geçiş dönemi kuramcısı: Ladikli Mehmet Çelebi Cilt:8 Sayı:2 Yıl:2011 Osmanlı dönemi 15. yüzyıl müzik yazmalarında makam tanımları, sınıflamaları ve bir geçiş dönemi kuramcısı: Ladikli Mehmet Çelebi N. Oya Levendoğlu Öner Özet Osmanlı dönemi müzik

Detaylı

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayın Kataloğu 2013 2 TAHRÎRU USÛLİ L-HENDESE VE L-HİSÂB EUKLEIDES İN ELEMANLAR KİTABININ TAHRİRİ Nasîruddin Tûsî (ö. 1274) Meşhur Matematikçi Eukleides in (m.ö.

Detaylı

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Çukurova University Journal of Faculty of Divinity Cilt 10 Sayı 1 Ocak-Haziran 2010 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ ISSN: 1303-3670 Sahibi

Detaylı

Unutulmuş bir Osmanlı bestekarı: Ali Şîrûganî Dede

Unutulmuş bir Osmanlı bestekarı: Ali Şîrûganî Dede www.insanbilimleri.com Cilt: 4 Sayı: 2 Yıl: 2007 Unutulmuş bir Osmanlı bestekarı: Ali Şîrûganî Dede Dr. M. Emin Soydaş* Özet Osmanlı dönemindeki dinî musikinin en önemli isimlerinden birisi olan Ali Şîrûganî

Detaylı

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ 2 Meserret DĐRĐÖZ PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ ÖZGEÇMĐŞĐ: Enis Alapaytaç ve Hafize Hanım ın kızları olarak 1923 te Tarsus ta doğdu. Đlkokul ve ortaokulu Tarsus ta, liseyi de Đstanbul da Kandilli Kız Lisesi

Detaylı

ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ

ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ ÇUKUROVA ÜNĐVERSĐTESĐ ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ Çukurova University Journal of Faculty of Divinity Cilt 11 Sayı 2 Temmuz-Aralık 2011 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ ISSN: 1303-3670 Sahibi

Detaylı

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik OSMANLI YAPILARINDA İZNİK ÇİNİLERİ Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik Çinileri, KültK ltür r Bakanlığı Osmanlı Eserleri, Ankara 1999 Adana Ramazanoğlu Camii Caminin kitabelerinden yapımına 16. yy da Ramazanoğlu

Detaylı

Get to know Hodja Dehhânî Through Other Poet s Poems:

Get to know Hodja Dehhânî Through Other Poet s Poems: Hoca Dehhânî yi iyle : 1 ÖZET Mücahit KAÇAR 2, kaside Dehhân neredeyse bütün antoloji ve edebiyat tarihi söz konusu görülmektedir. Oysaki hem atfedilen gazellerine yeniden Anahtar Kelimeler: Dehhânî, Kemâl

Detaylı

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM)

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) Dersin Adı Makam Teorisi 1 Kodu (Code) Yarıyılı (Semester) İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) Kredisi (Local Credits) AKTS Kredisi (ECTS Credits) Course Name Makam Theory I Ders Uygulaması,

Detaylı

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108 Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4 Fakrnâme Vîrânî Abdal Yayına Hazırlayan Fatih Usluer ISBN: 978-605-64527-9-6 1. Baskı:

Detaylı

Türk Mûsikîsi nde Makâm Uygulamaları

Türk Mûsikîsi nde Makâm Uygulamaları Türk Mûsikîsi nde Makâm Uygulamaları SÜHAN İRDEN Konya 2015-1 - - 2 - Ve kanunların çok sayıda olması nasıl sık sık kötülüklere mazeret teşkil ediyorsa, bir devlette çok daha az sayıda ama sıkı sıkıya

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

HARUN YAHUDİ'NİN "HÜSEYNİ KÜLLİ KÜLLİYAT-I MAKAMAT" ADLI ESERİ THE WORK NAMED "HÜSEYNİ KÜLLİ KÜLLİYAT-I MAKAMAT" OF HARUN YAHUDİ

HARUN YAHUDİ'NİN HÜSEYNİ KÜLLİ KÜLLİYAT-I MAKAMAT ADLI ESERİ THE WORK NAMED HÜSEYNİ KÜLLİ KÜLLİYAT-I MAKAMAT OF HARUN YAHUDİ / Nisan 2018 April 2018 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 http://dx.doi.org/10.17719/jisr.20185639082 HARUN YAHUDİ'NİN "HÜSEYNİ KÜLLİ KÜLLİYAT-I MAKAMAT" ADLI ESERİ THE WORK NAMED "HÜSEYNİ KÜLLİ

Detaylı

UNESCO GENEL KONFERANSLARI TARAFINDAN İLAN EDİLEN ANMA VE KUTLAMA YILDÖNÜMLERİ

UNESCO GENEL KONFERANSLARI TARAFINDAN İLAN EDİLEN ANMA VE KUTLAMA YILDÖNÜMLERİ UNESCO GENEL KONFERANSLARI TARAFINDAN İLAN EDİLEN ANMA VE KUTLAMA YILDÖNÜMLERİ UNESCO Genel Merkezi nde iki yılda bir UNESCO Üyesi devletlerin katılımıyla gerçekleşen Genel Konferanslar sırasında, üye

Detaylı

İslâmî Türk Edebiyatı Sempozyumu

İslâmî Türk Edebiyatı Sempozyumu İslâmî Türk Edebiyatı Sempozyumu Arap ve Türk Edebiyatında Dinî Edebiyatın Müşterekleri Prof. Dr. Mehmet Akkuş 1 Hiç şüphe yok ki İslâm, Türk milletinin hayatında büyük ve köklü değişiklikler meydana getirmiştir.

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Kenan Erdoğan Unvanı. Adı Soyadı. Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri

ÖZGEÇMİŞ. Kenan Erdoğan Unvanı. Adı Soyadı. Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı Kenan Erdoğan Unvanı Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri Manisa Daha Önce Bulunduğu Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Araştırma Görevlisi, Celal Bayar Üniversitesi

Detaylı

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ a. 14.Yüzyıl Orta Asya Sahası Türk Edebiyatı ( Harezm Sahası ve Kıpçak Sahası ) b. 14.Yüzyılda Doğu Türkçesi ile Yazılmış Yazarı Bilinmeyen Eserler c.

Detaylı

15.. YÜZyıLDA ARAp'ÇA MusİKİ TERİMLERİ VE TÜRKÇE KARşıLıKLARı. Asistan Ruhi KALENDER

15.. YÜZyıLDA ARAp'ÇA MusİKİ TERİMLERİ VE TÜRKÇE KARşıLıKLARı. Asistan Ruhi KALENDER 15.. YÜZyıLDA ARAp'ÇA MusİKİ TERİMLERİ VE TÜRKÇE KARşıLıKLARı Asistan Ruhi KALENDER ls.yiızyıl kültür ve sanat hayatı, tek kelime ile medeni hayat bakımından da ilerleme yüzyılıdır. 13 ve 14. yüzyıllardaki

Detaylı

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ.

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ. III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE V A K IF M Ü H Ü R L E R İ SERGİSİ 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ H azırlayanlar : Dr. GÜNAY KUT NİM ET BAYRAKTAR Süleyman şâh

Detaylı

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i Yazar Mustafa Erdoğan ISBN: 978-605-9247-81-8 1. Baskı Kasım, 2017 / Ankara 100 Adet Yayınları

Detaylı

Türkçe Şair ezkirelerinin Kaynakları

Türkçe Şair ezkirelerinin Kaynakları Türkçe Şair ezkirelerinin Kaynakları Mehmet Nuri Çınarcı Ankara 2016 Türkçe Şair Tezkirelerinin Kaynakları Yazar Mehmet Nuri Çınarcı ISBN: 978-605-9247-46-7 1. Baskı Aralık, 2016 / Ankara 100 Adet Yayınları

Detaylı

Bestekârı: Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi (ölm veya 1712)

Bestekârı: Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi (ölm veya 1712) SEGÂH ÂYİN-İ ŞERİFİ Bestekârı: Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi (ölm. 1711 veya 1712) (Birinci Selâm) (1) Ey âşık-ı rûy-i tu hezârân âşık Rû kerde besûy-i tu hezârân âşık Tenhâ ne menem âşık-ı rûy-i tu ki

Detaylı

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Ağustos 2017 Cilt: 6 Sayı: 3 Makale No: 36 ISSN:

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Ağustos 2017 Cilt: 6 Sayı: 3 Makale No: 36 ISSN: Journal o Research in Education and Teaching MAKAMLARIN KANUN İLE İCRASINDA KULLANILAN MANDAL SAYILARININ CİNUÇEN TANRIKORUR UN BESTELEDİĞİ SEYR-İ NÂTIK İLE BELİRLENMESİ Öğr. Gör. Murat Can Necmettin Erbakan

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 2 EDEBİ BİLGİLER (ŞİİR BİLGİSİ) 1. İncelediği şiirden hareketle metnin oluşmasına imkân sağlayan zihniyeti 2. Şiirin yapısını çözümler. 3. Şiirin

Detaylı

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak

Detaylı

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science ISSN: 2149-0821 Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science Yıl: 5, Sayı: 20, ġubat 2018, s. 1-17 Prof.Dr. Gözde ÇOLAKOĞLU SARI İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Müzikoloji Bölümü, gozde.colakoglu@gmail.com

Detaylı

GELENEKSEL ELAZIĞ-HARPUT MÜZİĞİNDE KULLANILAN MAKAMLAR *

GELENEKSEL ELAZIĞ-HARPUT MÜZİĞİNDE KULLANILAN MAKAMLAR * GELENEKSEL ELAZIĞ-HARPUT MÜZİĞİNDE KULLANILAN MAKAMLAR * THE MAQAMS USED IN TRADITIONAL HARPUT S MUSIC МЕЛОДИИ, ИСПОЛЬЗОВАННЫЕ В ТРАДИЦИОННОЙ МУЗЫКЕ ЭЛАЗЫГА Savaş EKİCİ ** Özet Harput müziği; anonim Türk

Detaylı

İKİ YAZMA MÜZİK RİSALESİNİN İNCELENMESİ (Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi 92/3 ve Erzurum Atatürk Üniversitesi ASL 606) YÜKSEK LİSANS TEZİ

İKİ YAZMA MÜZİK RİSALESİNİN İNCELENMESİ (Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi 92/3 ve Erzurum Atatürk Üniversitesi ASL 606) YÜKSEK LİSANS TEZİ İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKİ YAZMA MÜZİK RİSALESİNİN İNCELENMESİ (Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi 92/3 ve Erzurum Atatürk Üniversitesi ASL 606) YÜKSEK LİSANS TEZİ

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ortaöğretim Genel Müdürlüğü GÜZEL SANATLAR LİSESİ. ÇALGI EĞİTİMİ NEY DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 9, 10, 11 ve 12.

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ortaöğretim Genel Müdürlüğü GÜZEL SANATLAR LİSESİ. ÇALGI EĞİTİMİ NEY DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 9, 10, 11 ve 12. T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ortaöğretim Genel Müdürlüğü GÜZEL SANATLAR LİSESİ ÇALGI EĞİTİMİ NEY DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 9, 10, 11 ve 12. Sınıflar Ankara 2016 İÇİNDEKİLER GİRİŞ...3 NEY DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Detaylı

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 13.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Yunus Emre Hacı Bektaş-ı Velî Sultan Veled

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 13.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Yunus Emre Hacı Bektaş-ı Velî Sultan Veled ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 13.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Yunus Emre Hacı Bektaş-ı Velî Sultan Veled ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî/ Eserleri Mesnevi Dîvân-ı Kebir

Detaylı

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ. Uluslararası Müzikoloji Dergisi /rastmd

RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ. Uluslararası Müzikoloji Dergisi /rastmd RAST MÜZİKOLOJİ DERGİSİ Uluslararası Müzikoloji Dergisi www.rastmd.com 10.12975/rastmd.2017.05.01.00097 HEKİMBAŞI EDVARININ SİSTEMATİK MÜZİKOLOJİ AÇISINDAN İNCELENMESİ Erdal KILIÇ1 ÖZET Türk müziği repertuarını

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans. Edebiyat Fakültesi Y.Lisans - - -

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans. Edebiyat Fakültesi Y.Lisans - - - 1. Adı Soyadı: Ahmet Atillâ Şentürk 2. Doğum Tarihi: 24 Eylül 1958, İstanbul 3. Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu: ÖZGEÇMİŞ Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İ. Ü. Ed. Fak. Yeni İstanbul Üniversitesi

Detaylı

C. Ü. İlah/yat. Fakültesi Dergisi. Saz Ve SÖz Dergisinde Yayınlanan İsmail Hakkı Bey'in Kur'a. Erol BAŞARA"

C. Ü. İlah/yat. Fakültesi Dergisi. Saz Ve SÖz Dergisinde Yayınlanan İsmail Hakkı Bey'in Kur'a. Erol BAŞARA C. Ü. İlah/yat Fakültesi Dergisi XII/2-20D_8, 261-267 Saz Ve SÖz Dergisinde Yayınlanan İsmail Hakkı Bey'in Kur'a Marşı Ve Neva'da Rast Makamı Erol BAŞARA" Özet Bu çalışmada, Osmanlıca yazılmış "Saz ve

Detaylı

Selânikli Necib Dede nin Sûzinâk Âyini nin Birinci Selâmının Makam ve Geçki Bakımından Analizi

Selânikli Necib Dede nin Sûzinâk Âyini nin Birinci Selâmının Makam ve Geçki Bakımından Analizi Mukaddime, 2016, 7(2), 393-406 doi: 10.19059/mukaddime.26907 Selânikli Necib Dede nin Sûzinâk Âyini nin Birinci Selâmının Makam ve Geçki Bakımından Analizi Nihat Ozan KÖROĞLU i, Gamze Nevra KÖROĞLU ii

Detaylı

YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN 0266 6121000/4508. agulhan@balikesir.edu.tr

YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN 0266 6121000/4508. agulhan@balikesir.edu.tr YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı Abdülkerim Gülhan İletişim Bilgileri Adres Balıkesir Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Çağış Yerleşkesi Balıkesir Telefon Mail 0266 6121000/4508 agulhan@balikesir.edu.tr

Detaylı

UNESCO GENEL KONFERANSLARI TARAFINDAN İLAN EDİLEN ANMA VE KUTLAMA YIL DÖNÜMLERİ

UNESCO GENEL KONFERANSLARI TARAFINDAN İLAN EDİLEN ANMA VE KUTLAMA YIL DÖNÜMLERİ UNESCO GENEL KONFERANSLARI TARAFINDAN İLAN EDİLEN ANMA VE KUTLAMA YIL DÖNÜMLERİ UNESCO, evrensel öneme sahip şahsiyet veya tarihî olaylara ilişkin anma ve kutlama yıl dönümlerine, iki yılda bir üye devletlerin

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ KİTAP - Osmanlı Kuruluş Dönemi Bursa Vakfiyeleri, Yayına Hazırlayanlar, Yrd. Doç. Dr. Sezai Sevim- Dr. Hasan Basri Öcalan, Osmangazi Belediyesi Yayınları, İstanbul

Detaylı

Fetbullah Şirvani'ye Göre Makamların Tesirleri ve İcra EdileceğiVakitler

Fetbullah Şirvani'ye Göre Makamların Tesirleri ve İcra EdileceğiVakitler AÜiFD XLVII/ (2007), say1f, s. 77-82 Fetbullah Şirvani'ye Göre Makamların Tesirleri ve İcra EdileceğiVakitler BAYRAM AKDOGAN YRD. DOÇ. DR., ANKARA Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESi e-posta: bayramakdogan@divinity.ankara.edu.tr

Detaylı