Göğüs Duvarı Deformiteleri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Göğüs Duvarı Deformiteleri"

Transkript

1 Akın Yıldızhan, Orhan Yücel Giriş Göğüs kafesinin normal şekli yaşa ve bireylerin yapılarına göre değişiklik gösterebilir. Çocuklarda göğüs kafesinin enine kesiti silindiriktir. Büyüdükçe göğüs kafesi antero-posterior olarak genişlemeye, düzleşmeye başlar. Erişkinlerde göğüs kafesi transvers çapı daha geniştir. Göğüs duvarı deformitesi olan olgularda aktivite kısıtlanır, solunum sistemi hastalıkları sık görülür, kardiak problemler gelişebilir ve beklenen yaşam süresi kısalır. Konjenital göğüs deformiteleri 5 kategori içerisinde değerlendirilir. 1) Pektus ekskavatum, 2) Pektus karinatum, 3) Poland sendromu, 4) Sternal defektler, 5) Diğerleri (vertebra ve kot anomalileri) Konjenital göğüs duvarı deformitelerine sıklıkla iskelet sisteminin diğer malformasyonları, nadiren de kardiyovasküler, gastrointestinal ve genitoüriner anomaliler eşlik edebilir. Pektus Ekskavatum Pektus ekskavatum (kunduracı göğsü), sternum ve kostal kartilajların değişik derecelerde depresyonu (çökmesi) ile karakterize doğumsal bir anterior göğüs duvarı deformitesidir. Göğüs duvarının en sık rastlanan (%80-90) anamolisidir. Ravitch, canlı doğumların 1/ ünde bu deformitenin görüldüğünü bildirmiştir. Erkeklerde 3 kat daha fazla görülür. Morfolojik görünümlerine göre ekskavatum tipi deformiteler dörde ayrılır. 1) Lokalize derin çöküntü, 291

2 2) Diffüz yüzeysel çöküntü 3) Asimetrik uzun boru şeklinde depresyon (Grand canyon ) 4) Mikst karinatum-ekskavatum (atnalı deformitesi). Deformite sıklıkla doğumda (%86) veya yaşamın ilk bir yılında fark edilir. Zamanla artan deformite 8-9 yaşlarında stabilleşir. Ergenlik dönemindeki hızlı büyüme esnasında daha belirgin bir hal alır. Deformite genelde 3. veya 4. kostalardan başlayıp aşağıya doğru artar. İlk iki kosta ve manubrium sıklıkla normal pozisyondadır. Sternumun aşağı doğru eğimi yaklaşık manubriyum seviyesinde başlar ve depresyonun en derin kısmı genellikle ksifoide yakındır. Bazı durumlarda deformite sternumun en distalindedir ve ksifoid yukarı eğim göstermiştir. Kostal kartilajlar olaya katılarak değişen derecelerde aşağı yönlenirler. Deformitesi çok derin olgularda sternum vertebral kolona değebilir. Depresyon alanında asimetri ile sık olarak karşılaşılmaktadır. Sağ taraf sola oranla sıklıkla daha fazla depresedir ve bu durum sternumda rotasyon ile sonuçlanmaktadır. Kalp ise genel olarak sola deplase olmuş durumdadır. Bu deformiteye sahip çocuklarda; göğüs dar ince ve kostalar dışa dönüktür. Karakteristik fizik görünümlerinde dorsal lordoz artmış ve omuzlar öne doğru düşmüştür (kanca omuz). Postür bozukluğunu düzeltmek zor olabilir. Hatta bazen başarılı bir pektus operasyonundan sonra da sonuç alınamaz. Pektus ekskavatum deformitesinin tipleme ve derecelendirilmesi için 1980 yılında Welch, 1981 yılında Oelsnitz, 1984 yılında Hümmer ve 1987 yılında Haller çalışmalarını yayımlamışlardır. Bu yazarlardan Welch, T3 ve T9 vertebra korpusları ile sternum arasındaki uzaklığı oranlayarak Welch indeksi olarak adlandırılan derecelendirmeyi tarif etmiştir. Günümüzde en sık Haller indeksi kullanılır. A= Deformitenin en derin olduğu seviyedeki transvers çap, B= Aynı seviyedeki ön-arka çap. Haller İndeksi= A/B Haller indeksi normal kişilerde 2,56-0,35 dir. 3,25 üzerindeyse operasyon endikasyonu vardır. Pektus ekskavatum %20 oranında diğer kas iskelet anomalileri ile birlikte görülebilir. Bunların en sık olanı skolyozdur (%15-20). Daha çok asimetrik deformitelerde görülür. Korreksiyon erken dönemde yapılırsa skolyoz da gerileyip düzelebilir. Geniş serilerde Marfan sendromu ile birliktelik de saptanmıştır. Konjenital kalp hastalıkları pektus ekskavatumu olan hastaların %1.5 unda saptanmıştır. Etyoloji Pektus ekskavatum deformitesinin patogenezi henüz tam olarak bilinmemektedir. Uterusta fetusun diz, dirsek veya topuğunun sternumuna dayanması, frenik sinir paralizisi, kronik mediyastinit, konjenital sifilis, riketsiyal infeksiyonlar gibi teoriler gündeme gelmekle beraber hiçbiri kesinlik kazanmamıştır. Kostakondral bölgelerin gelişim dengesizliği ve kostaların kartilaj kesiminin aşırı büyümesi ve beraberinde sternumu arkaya doğru çekmesinin deformitenin oluşmasında ana unsur olduğu kabul edilmektedir. Genetik defekt saptanamamışsa da %37 oranında ailevi öykü bildirilmiştir. 30 2

3 Patofizyoloji Sternum arkaya doğru yer değiştirmesi ile kalp ve akciğere bası yapar. Ancak bu basının fonksiyonel olarak etkisi tartışmalıdır. Pektus ekskavatum olgularında istirahat halinde veya egzersizden sonra ortaya çıkan sistolik ejeksiyon üfürümüne sık rastlanır. Bu üfürüm sternum ile pulmoner arter arasındaki mesafenin daralması sonucu ortaya çıkar. Pektus ekskavatum olgularında; sağ aks deviasyonu, ST-T segment depresyonu, P dalgası yüksekliği, sağ dal bloğu, sol ventrikül hipertrofisi, sol atriyum hipertrofisi, paroksismal atriyal taşikardi gibi EKG bulgularına rastlanır. Mitral kapakçık prolapsusu olguların yaklaşık %18 inde görülür. Ekokardiyografik olarak mitral kapakçık prolapsusu saptanan olguların yarısında, deformitenin cerrahi olarak düzeltilmesi sonrasında kardiyak basının kalkmasına bağlı olarak prolapsusun ortadan kalktığı belirlenmiştir. Hastaların solunum fonksiyon terslerinde restrüktif değişiklikler izlenir. Yapılan korreksiyon operasyonu ile vital kapasite de %10 artış olurken maksimal istemli ventilasyondaki (MVV) iyileşme daha belirgindir (%31). Ayrıca egzersiz toleransında, total egzersiz zamanında ve maksimal oksijen uptake inde düzelme saptanır. Yaklaşık son 50 yıldır yapılan çalışmalarda, cerrahi düzeltme sonrası uzun dönem takipleride solunum fonksiyonlarında bir bozulma tesbit edilmiştir. Bunun nedeni cerrahi sonrası artmış göğüs duvarı sertliği ve göğüs duvarı kompliansında azalmadır. Bu bulgulara rağmen cerrahi sonrası egzersiz toleransında önemli düzelme görüldüğü bildirilmektedir. Tanı Anamnez, fizik muayene ve radyolojik görüntüleme yöntemleri yardımıyla tanı konulur. Nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı ve efor kapasitesinin düşük olması başlıca şikayetlerdir. Fizik muayene sistematik bir şekilde yapılmalı eşlik eden patolojiler mümkün olduğunca atlanmamalıdır. Semptomlar Pektus ekskavatum infantlarda ve çocuklarda iyi tolere edilir. Gelişen semptomlar deformitenin derecesi ile ilgilidir. Hafif depresyonlarda genelde hiç bir semptom görülmez. Semptomlar genellikle büyümenin hızlı olduğu erken ergenlik döneminde başlar. Orta ve ileri çöküntülerde; eforla gelen çarpıntı, şiddetli prekordiyal ağrı, nefes darlığı, dispne, çabuk yorulma, siyanoz, bayılma, taşikardi gibi semptomlar görülebilir. Egzersiz toleransı genelde düşüktür, hastaların yaklaşık % 30 unda sık tekrarlayan pulmoner enfeksiyonlar görülmektedir. Özellikle ileri yaştaki hastaların % 10 unda egzersiz sonrası deformitenin olduğu bölgede ağrı gözlenir. Ağrı, pektoral kasın deforme kostaları çekmesine bağlı olabilir. Kötü postürün de buna katkısı vardır. Ancak hiçbir zaman uzun süreli ve dayanılmaz değildir. Psikososyal etki; Pektus ekskavatumlu hastaların çoğu deformitenin görüntüsünden şikayet ederler. Bu önemli psikososyal semptomlara yol açar. Sosyal aktivitelere katılmakta güçlük çekerler. Bu çocuklar olayın farkındadırlar ve genellikle utangaç, içe kapanık ve bazen yalnızdırlar. 31 3

4 Ailenin deformitenin tedavisi ile ilgili kuşkuları, çocuğun operasyonu kabullenmesini zorlaştırır. Halbuki ailesi tarafından önemsenmeyen deformiteleri çocuk kolay kabullenir. Ergenlik çağına gelmiş çocuklarda psikolojik etkileri daha net ortaya çıkar. Tetkikler; PA ve lateral grafi ilk istenecek tetkiktir. Sternumun vertebraya olan yakınlığı ve skolyoz araştırılır. Solunum fonksiyon testleri ile fonksiyonel bir patoloji olup olmadığına bakılır. Operasyon planlanan hastalarda Toraks BT mutlaka çekilmelidir. Kalb üzerindeki etkileri (bası ve sola yer değiştirme) Elektrokardiyografi (EKG) ile aydınlatılmalıdır. Çarpıntı öyküsü olan hastalarda 24 saat EKG monitorizasyonu ile mitral valv prolapsusu araştırılır. Tedavi Pektus ekskavatum deformitesinin cerrahi korreksiyonu düşük morbidite, düşük maliyet gerektiren ve semptomatik iyileşme gösteren bir tedavi yöntemidir. Başarı % oranındadır. Kötü postürü olan hastalar operasyondan sonra özel egzersiz programına alınır. Cerrahi tedaviden başka psikolojik destek de gerekebilir. Cerrahinin amacı; a- Toraksın normal gelişimine izin vermek, b- Sternumun akciğer ve kalbe baskısını engellemek, c- Postürü düzeltmek, d- Psikolojik problemleri ortadan kaldırmak. Endikasyonlar; Eğer bir çocukta aşağıdaki kriterlerin iki veya daha fazlası bulunuyorsa, cerrahi düzeltme tavsiye edilir; 1) İlerleyici veya semptomatik pektus ekskavatum, 2) Solunum fonksiyon testleri ile ölçülen restriktif akciğer hastalığı, 3) Kardiyak kompresyon, pulmoner atelektazi ve 3.25 den daha büyük bir Haller BT indeksi gösteren BT taraması, 4) Mitral kapak prolapsusu veya dal bloğunu içeren kalp bozuklukları, 5) Yetersiz düzeltme ameliyatından sonra oluşan nüks pektus ekskavatum. Çoğu hastada primer endikasyon kozmetik ve psikososyaldır. Ailenin, çocuğun ve çevrenin deformiteye bakışını iyi değerlendirmek gerekir. Çöküntünün ileri yaşlarda artacağı dikkate alınmalıdır. Operasyon Zamanı; Skolyoz ve postür bozuklukları ortaya çıkmadan erken yaşlarda yapılması tavsiye edilir. Ancak 5 yaşından önce yapılan korreksiyonlarda toraks duvarının gelişiminin kötü etkilendiği ve restrüktif akciğer hastalıklarına yol açtığı görülmüştür. Kardiyopulmoner fonksiyon bozukluğu yapan bası varsa operasyon daha erken yaşta yapılır. Kozmetik ve psikososyal nedenlerle operasyon düşünülen hastaların 5 yaşını doldurması beklenmelidir. Psikolojik semptomların ortaya çıktığı okula başlama yaşı geçirilmemelidir. Yaş arttıkça özellikle ergenlikten sonra yapılan operasyonlarda başarı şansı düşer. Yaş ile doğru orantılı olarak nüks de artar. İleri yaşlarda yapılan operasyonlarda kötü postürün ve skolyozun spontan iyileşmesi de zorlaşır. Sonuçta pektus ekskavatum korreksiyonu için en uygun yaş 5 ile 8 yaş arasıdır. 32 4

5 Cerrahi Tedavi a. Modifiye Ravitch operasyonu (Açık yöntemle yapılan cerrahi teknik) b. Minimal İnvaziv Teknik (Kapalı yöntemle yapılan cerrahi teknik) c. Göğüs duvarı rezeke etmeden yapılan cerrahiler; Sternum üzerine silikon takviyesi, Sternum üzerine otolog yağ implantasyonu Cerrahi Tedavi Tarihçesi Pektus ekskavatumun cerrahi onarımı ilk olarak 1911 yılında Meyer ve 1913 yılında Sauerbruch tarafından yapılmıştır. Ochsner ve DeBakey 1939 yılında erken dönem düzeltmelerini tarif ettiler. Ravitch 1949 yılında açık düzeltme tekniğinin temellerini oluşturan çalışmalar yaptı. Welch 1958 yılında Ravitch nin çalışmaları temelinde kendi tekniğini bildirdi ve bu teknik daha sonraları modifiye edildi, geliştirildi ve 1988 yılında Shamberger ve Welch tarafından yayınlanan serilerde son şeklini alarak, günümüzde açık düzeltme tekniğinin temelini oluşturdu. Modifiye Ravitch operasyonu Pektus ekskavatum düzeltme ameliyatlarında önder olan bu tekniktir. Ravitch ilk olgusuna, 15 Ocak 1947 tarihinde ameliyat yapmıştır. İlk 8 olguluk bildirisi the Annals of Surgery dergisinin Nisan 1949 sayısında yayımlanmıştır. Ravitch kendi kaleme aldığı kitabında, geliştirdiği tekniğin ilham kaynağı olarak, Brown (1939) tarafından tarif edilen ve Lester (1946) tarafından modifiye edilerek kullanılan teknik olduğunu söylemiştir. İnsizyon olarak bilateral submammarian transvers insizyon veya sternum üzerinden midline vertikal insizyon kullanılır. Deformitenin uzun aksına paralel yapılan insizyon iyi eksplorasyon sağlar. Genelde deformitenin uzun aksı sternuma paralel olduğunda midline insizyon daha avantajlıdır. Ancak özellikle bayan hastalarda kozmetik açıdan daha uygun olduğundan submammarian transvers insziyon tercih edilir. Cilt ve ciltaltı kesildikten sonra koter yardımıyla sternuma ulaşılır. Pektoral kaslar deforme kıkırdak kotsalar üzerinden künt ve keskin diseksiyonlarla ayrılarak ekarte edilir. Bu diseksiyon her iki tarafta da yapılarak deforme kotsalar açığa çıkartılır. Perikondriumlar kıkırdak kosta boyunca uzunlamasına kesilir. Deforme kıkırdak kostalar subperikondriyal olarak rezeke edilir. Perikondriumun bırakılması birkaç ay içerisinde yeni kıkırdak yapısının oluşmasını ve sonuçta toraks duvarının daha çabuk stabil hale gelmesini sağlar. Sternoksifoidal eklem ve subksifoidal ligament kesilerek ksifoid rezeke edilir. Yan taraflarda interkostal kaslar ve perikondriumlar kesilerek sternumdan serbestleştirilir. Sternum üzerinde deformitenin başladığı, açılandığı yerden ön tarafta wedge osteotomi yapılır. Sternum öne doğru kıvrılarak bu alan 1/0 absorbable sütürle sabitleştirilir. Perikondrium yatakları 3/0 absorbable sütürlerle göğüs ön duvarının stabilizasyonuna katkıda bulunacak şekilde gergin kapatılmalıdır. Medialde sternuma tesbit edilir ve sternumun da stabilizasyonuna yardımcı olur. Ancak bu tesbit sternumu tekrar deplase edecek yönde olmamalıdır. Sternumun tekrar çökmesini engellemek ve bu pozisyonda tutulmasını sağlamak için bir çok yöntem tarif edilmiştir. Çocuklarda uzun kartilaj rezeksiyonu yapılmamışsa perikondriumun gergin kapatılması ile sternumun stabilizasyonu sağlanabilir ve çoğunlukla ek bir desteğe gerek kalmaz. Ancak daha ileri yaşlarda ve erişkinlerde mut- 33 5

6 laka bir desteğe ihtiyaç duyulur. Kirschner çivisi geçici olarak sternumun altından desteklemek için konulabilir. 3 hafta sonra çıkartılır. Bu süre zarfında hastanın zor görüntüsü ve hareket kısıtlılığı dezavantajlarıdır. Çıkarılması için ikinci bir operasyona gerek duyulmaması avantajlarıdır. Sternal destek için paslanmaz çelik, metal plaka, plastik veya metal vidalar, marleks mesh, absorbabl materyaller, otolog kemik veya kartilaj dokular kullanılmıştır. Mediastene kapalı sualtı drenajı, cilt altına da hemovac dren konulur. Korreksiyondan sonra pektoral kaslar orta hatta birbirine, altta ise rektus kasına dikilerek sternum üzeri kas dokusu ile kapatılır. Komplikasyonlar En önemli komplikasyon nüksün görülmesidir (% 2.5). Nüksün esas nedeni yetersiz cerrahidir. Yine anormal kartilaj ve kemik kotsalar çıkartılır. Sternum serbestleştirilip düzeltilir. Mutlaka sternal destek yapıların konulması gerekir. Stabilizasyon ilk operasyona göre daha yavaş olacağından destek yapılar uzun süre tutulmalıdır. Nüksün dışındaki en önemli komplikasyon pnömotorakstır (% 1.5). Yara yeri enfeksiyonları ve hematom diğer nadir görülen komplikasyonlardır. Minimal İnvaziv Teknik (Nuss yöntemi) Bu yöntem 1987 de Donald Nuss tarafından ilk kez uygulanmıştır den itibaren de kabul görmüş ve popüler olmuştur. Bu teknik toraks kafesinin esnekliği sayesinde ön-arka çapının arttırılabilmesi prensibine dayanır. Torakoskop eşliğinde yapılan bu yöntemde her iki hemitoraksda sadece 2-3 cm lik iki insizyon vardır. Operasyondan önce kullanılacak olan çelik bar (Walter-Lorenz CO, Jacksonville FL) hazırlanır. Barın toraks duvarı üzerinde rahat bir pozisyonda duracak şekilde bükülerek konkavitesi sağlanır. Cilt insizyonu her iki tarafta pektusun en derin olduğu düzlemde ve orta koltuk altı hattında 2 cm uzunluğunda yapılır. Barın distal uçlarının arkadan göğüs duvarına sarılmasını sağlamak için her iki insizyondan, interkostal aralıkta, arkaya doğru deri tüneli kaldırılır. Sağ hemitoraksda kesi yerinin en arka köşesinden torakoskop yerleştirilir. Torakoskop eşliğinde 30 cm uzunluğundaki Kelly klempi sağ hemitoraks ve anterior mediastenden sol hemitoraksa geçilerek soldaki insizyon yerinden çıkılır. Oluşturulan tünelden teyp geçirilir. Ucuna Lorenz barı bağlanır ve teyp önderliğinde bar önce açıklığı öne bakacak şekilde sternum arkasındaki tünele yerleştirilir. Daha sonra rotasyonel enstrüman kullanılarak bar ters çevrilir. Böylece çelik barın etkisi ile pektus deformitesi düzelmiş olur. Bar stabilizasyonu için genellikle barın bir veya iki ucuna stabilizör yerleştirilmesi tercih edilir. Bununla birlikte stabilizör kullanmadan barı kostalara tespit eden cerrahlar da vardır. Donald Nuss stabilizörleri her iki tarafta barın uçlarına yakın olacak şekilde göğüs yan duvarında kas dokularına tespit edilmesini önermiştir. Pilegaard bu yöntemi modifiye etmiş ve bu modifikasyonunda ise stabilizasyon tek stabilizör ile sağlanır ve stabilizör ciltaltı tünelinde iyice mediale doğru ilerletilerek yerleştirilen kısa barın toraksa giriş yerine mümkün olan en yakın noktada kas dokularına tespit edilir, böylelikle barın rotasyon olasılığı ortadan kaldırılmış olur. Stabilizör ciltaltında tutulabileceği gibi kas altına da yerleştirilebilir. Tespit işlemin- 34 6

7 de 1 numara PDS sütür kullanılabileceği gibi gerekli hallerde çelik telle de stabilizör veya bar kostalara tespit edilebilir. Emilebilir materyalden üretilmiş stabilizörler de mevcut olup kimi olgularda tercih edilebilir ancak özellikle ileri yaşlardaki olgularda bu stabilizörlerin kolaylıkla kırılabildiği göz önüne alınarak kullanılmalıdır. Yaşı ileri, uzun boylu veya sternal depresyonu uzun hastalarda birden fazla bar kullanmakta tereddüt edilmemelidir. Unutulmamalıdır ki yaptığımız düzeltme ameliyat masasında ayaktaki bir hastada görüneceğinden daha iyi durur. O yüzden her zaman biraz fazla düzeltme yapmak yerinde olur. Eğer ağrı kontrolü için epidural analjezi tercih edilecekse ameliyat öncesi hastaya torasik epidural kateter yerleştirilir. Bar en az 2 yıl yerinde tutulur ve genel anestezi altında çıkartılır. Sternum ve kıkırdakların kuvvetle bükülmesi nedeni ile postoperatif ağrı oldukça fazladır. Komplikasyon; Bu yöntem minimal invaziv olmasına karşılık komplikasyonları daha sıktır. En çok pektus barının yer değiştirmesiyle karşılaşılır (%9.2), pnömotoraks (%4.8), epidural kateter komplikasyonları (%4.4), enfeksiyon (%2) ve plevral effüzyon (%2) diğer komplikasyonlardandır. Pektus Karinatum Pektus karinatum göğüs ön duvarının öne doğru çıkıntı yaptığı deformite şeklidir doğumda bir görülür. Pektus ekskavatumdan sonra ikinci sıklıkta görülür. Boston Çocuk Hastanesi tüm toraks deformitelerinin %16,7 sini oluşturduğu bildirilmiştir. Erkeklerde 4 kat daha fazladır. Doğumda tanımlanmasına rağmen çoğu orta çocukluk döneminde ortaya çıkar. Sternal deformiteye göre iki şekilde görülür; 1) Kondrogladiolar tip: Sternum orta (gladiolus) ve alt bölümü ile bu bölgedeki kotsal kartilajların öne doğru çıkıntı yapması şeklindedir. En sık görülen formudur (%89). Çoğunlukla simetriktir. 2) Kondromanubrial tip: Çok nadir görülüp 2. ve 3. kıkırdak kostanın ve manibriumun öne çıkıntılı olduğu, sternum korpusunun rölatif basık olduğu tiptir. Kardiyak anomaliler bu tipte daha fazladır. Güvercin göğüs deformitesi olarak da adlandırılır. Deformite mikst olabilir. Bir tarafta karinatum karşı tarafta ise deprese olmuş toraks duvarı ve dönmüş sternum ile karakterizedir. Beraberinde kas iskelet deformitelerinden en sık skolyoz (%12-20) ve vertebra deformiteleri tesbit edilir. Bundan başka artmış lordoz ve kifoz da görülmektedir. Pektus karinatum olan hastaların %18 inde konjenital kalp hastalığı tespit edilmiştir. Mitral valv prolapsusu yüksek oranda görülebilmektedir. Poland sendromu veya Morquio sendromu ile birlikte görülebilir. Etyoloji tam olarak açıklanamamıştır. Kostaların kartilaj bölümünün anormal büyümesi ekskavatum deformitesinin tersine ileriye doğrudur. Hastaların % 25 inde aile öyküsü vardır. Doğumda hafif belirgin olmakla beraber pektus ekskavatumun tersine deformite genellikle daha ileri yaşlarda (11-15 yaş) ortaya çıkar. Kondromanubrial tip doğum sırasında görülebilir. Hastaların çoğu asemptomatiktir. Solunum fonksiyon terslerinde önemli bir patoloji saptanmaz. Bazı hastalarda göğüs ağrısı, eforla gelen nefes darlığı şikayetleri olabilmektedir. Solunum yolları enfeksiyonu sıklığı artabilir. Psikolojik ve kozmetik sorunlar saptanabilir. Tedavi Tarihçesi 35 7

8 Ravitch tarafından ilk kez kondromanubrial deformite onarılmıştır te Lester kondrogladiolar deformitenin onarımı için iki metot bildirmiştir. Chin ve daha sonra Brodkin, ksifoidin transeksiyonu ve rektus kasının sternumda daha yüksek bir seviyeye bağlanmasını önermişlerdir. Howard bu metodu, subperikondrial kotsal kartilaj rezeksiyonu ve sternal osteotomi ile kombine etmiştir te Welch ve Vos, bu defomitelere ortotik destekleyicilerle iyileştirme ile yeni bir yaklaşım bildirmişlerdir. Abramson 2005 yılında minimal invaziv yöntemle pektus karinatum cerrahisinde yeni teknik tanımlamıştır. Sadece dinamik göğüs kompresyonu uygulanan hastalar da bildirilmiştir. Klasik cerrahi teknik; Cerrahi korreksiyon pektus ekskavatum için yapılan Ravitch yöntemindeki gibidir. Deforme kartilaj kotsalar subperikondrial olarak rezeke edildir. Deformitenin şekline göre anterior veya posterior osteotomi yapılır. Sternum alt ucu ve ksifoid öne doğru aşırı kalkık ise rezeke edilir ve rektus kasları sternum alt ucuna tesbit edilir. Sternum fiksasyonu yine perikondrial doku ile yapılır. Geniş kosta rezeksiyonları yapılmış ise sternal destek yapıları kullanılır. Mikst tip pektus deformitesinde; kostal kartilaja kadar tam ve simetrik rezeksiyonla, transvers dengelemenin takip ettiği (0-10 derece) kama şekilli sternal osteotomi ile düzeltilir. Bu defektin kapatılması sternumun hem anterior yer değiştirmesini hem de rotasyonunu sağlar. Kondromanubrial deformitede; 2. kotsal kartilajlardan itibaren sternumun alt bölümü dereceden fazla düzeltilecek şekilde sternal rezeksiyon yapılır. Sternum sütüre edilir. Gerekli durumlarda bar takviyesi de yapılarak sternum uygun pozisyonunda tutulur. Minimal invaziv teknik (Abramson Tekniği) Hasta supin pozisyonunda iken her iki meme areolasının eksternal kenarlarından 4 er cm daha uzun bir çelik bar seçilir. Daha sonra bar her iki uçtan hafif bir kurvatur ile bükülür. Barı yerleştirmek için bilateral 3 cm lik kesi yerleri orta aksiler hatta işaretlenir. Her iki stabilizörün tespit edileceği kotlar hazırlanır ve tel sütürlerle stabilizörler kotlara sabitlenir. Cilt altı tünel oluşturulduktan sonra ilk olarak 28 F göğüs tüpü tünelden geçirilir. Daha sonra bar tünelden göğüs tüpü klavuzluğunda geçirilir. Sternum üzerinden posteriora itilerek normal pozisyon sağlanır. Strenum normal pozisyonunda düzeltilmiş iken bar stabilizörlere tel sütürlerle sabitlenir. Kanama kontrolünü takiben cilt ve cilt altı kapatılır. Ortalama operasyon süresi dakika sürmektedir. Hastaların operasyon sonrası normal serviste yatırılması, postoperatif analjezi ve antibiyotik verilmesi önerilir. Hastanın ameliyattan sonra 5 gün hastanede kalması yeterlidir. Bu yöntem her yaşta uygulanabilir ancak göğüs kafesinin esnek olduğu yaş arasının yapılması tavsiye edilir. Tavsiye edilen ve şimdiye kadar olan uygulamalarda tek bar kullanılmıştır. Barların 3 yıl sonra çekilmesi önerilmektedir. Barların çekilmesi genel anastezi altında daha önceki insizyonların açılarak daha önceki işlemin tersi bir işlemle bar çıkarılır. Barın çıkarıldığı gün hasta taburcu edilebilir. Poland Sendromu 1841 yılında Guy s hastanesinde anatomi eğiticisi olan Alfred Poland; pektoralis majör ve minor kası yokluğu ile birlikte sindaktili olan bir hastayı tarif etmiştir yılında Lalemand ve 1939 yılında Froriep bu antite hakkında rapor sunmalarına rağmen 1962 yılında Clarkson ilk defa bu hastalığı Alfred Poland a itafen Poland send- 36 8

9 romu olarak bildirmiştir. Poland sendromu doğuştan itibaren mevcuttur ve /1 ile /1 oranında görülmektedir. Her iki cins de aynı oranda rastlanır. Poland sendromu aynı taraf göğüs duvarını, meme dokusunu ve üst ekstremiteyi etkileyen bir deformitedir. Sağ tarafta sola göre iki kat daha fazla rastlanır. Poland s sendromunda tutulum şu komponentlerde olmaktadır; 1) Adele komponenti; Pektoralis majör kasının veya Pektoralis minör kasının agenezisi veya hipoplazisidir. Ayrıca serratus, eksternal oblik, latissimus dorsi, infraspinatus ve supraspinatus kaslarında da hipoplazi veya aplazi görülebilir 2) Meme dokusu ve meme başı komponenti; Meme dokusu tutulumu sıklıkla amastia, meme başı yokluğu (atelia) ve meme başı asimetrisi şeklinde olur. 3) Subkütan yağ tabakası ve kıl komponenti; Bazı hastalarda ciltaltı yağ dokusunun rudimenter kalması ve aksiler kıllanmanın olmaması eşlik edebilir. 4) Kosta komponenti; Kosta komponenti normal kostalar ile birlikte 2 den 5 e kadar kot ve kartilajların anterior parçalarının komple yokluğuna kadar geniş bir yelpazeye sahiptir. Beraberinde anterior akciğer herniasyonu görülebilir. 5) Ekstremite komponenti; Üst ekstremite anomalileri kolun, önkolun kısa olması, el parmaklarında hipoplazi (brakidaktili) ve yapışık parmaktır (sindaktili). En sık ilk 3 parmakta görülür. Deformitenin en ağır ve nadir görülebilen şekilleri ise tek parmak, pençe el veya bir veya birkaç ekstremitenin yokluğu (ektromelia) şeklinde olabilir.. Eşlik eden patolojiler; Sprengel deformitesi (skapula patolojileriyle karakterize), Moebious sendromu (bilateral faysal paralizi ve abduktor göz kasının paralizisi) beraber görülebilir. Bundan başka hematolojik maligniteler (lösemi, non-hodgkin lenfoma) ve leiyomiyosarkoma bildirilmiştir. Etyolojisi; İntrauterin hayatın 6. haftasında ortaya çıkan subklavian arter hipoplazisinin, aynı taraf göğüs duvarı ve üst ekstremite de gelişme geriliğine sebep olduğu öne sürülmektedir. Olgulara genelde sporadik olarak rastlanır ancak az sayıda da olsa aile hikayesi olan hastalar ve polandlı ikizler bildirilmiştir. Klinik; Poland sendromu doğuşta fark edilir. Hastaların esas olarak estetik kaygıları vardır. Fonksiyonel olarak hafif derecede bozukluklar saptanır. Kosta agenezisi ve ileri derecede toraks duvarı defekti varlığı solunum yetmezliğine sebep olabilir. Erken cerrahi müdahale gerektiren tek endikasyon budur. Cerrahi tedavi; Bayanlarda göğüs dokusunun gelişmesini artırmak için minimal deformite bile olsa cerrahi düşünülmelidir. Kostal kartilajlarda depresyon veya yokluk mevcut ise göğüs duvarının paradoksal hareketini engellemek için cerrahi düşünülmelidir. Özellikle bayanlarda estetik görünüm önem arz ettiği için pektoralis majör adalesi yerine latissimus dorsi flebi kaydırılır. Pektoral kas yokluğunda, akciğer grafilerinde etkilenen hemitotaksda havalanma artışı görülür ve bu durumun pulmoner bir hastalıkla karıştırılabileceği unutulmamalıdır. Sternal Defektler Sternumun ventral füzyon defektleri 3 grupta toplanabilir. 1) Sternal yarık (kleft) Sternal yarık çoğunlukla sternumun üst tarafındadır ve kalp normal pozisyonundadır. Sternumda tam veya parsiyel seperasyon vardır. Normalde fetusta 8. haftada sternum füzyonu gerçekleşir. Bu deformite şeklinde sternum birleşmesinde yetersiz- 37 9

10 lik mevcuttur. Deri genellikle sağlamdır. Derinin sağlam olduğu olgular elektif şartlar oluşunca ameliyat edilir. Derinin sağlam olmadığı olgular hemen ameliyat edilmelidir. Normal perikardiyum ve normal diyafragma mevcuttur. Omfalosel oluşmamıştır. Bebek ağladığı zaman kalp yarıktan dışarı doğru bombeleşir ve bu yüzden kalpte fonksiyon bozukluğu görülür. Bazı olgularında servikofasiyal hemanjiom görülür. Düzeltme operasyonları yeni doğan döneminde yapılmalıdır. Sternum parçalarının kenarlarından periost flepleri yapılır ve iki uç PDS sütürlerle birleştirilir. Bu sırada kalp, sıkışma açısından monitörden kontrol edilmelidir. Bebeklik döneminde yapılan düzeltme operasyonlarında genellikle, kalpte bir sıkışma yaşanmaz. Fakat ileri yaşlarda yapılan primer kapatma operasyonları sırasında, monitörde hipotansiyon ve bradikardi ile kendini gösteren, kalpte sıkışma bulguları görülebilir. Böyle bir durumda, kondrotomi yapılarak kartilaj kaydırmaları yapılabilir veya alt seviyelerdeki kartilajlardan alınacak olan parçalar greft olarak kullanılabilir. 2) Torasik Ektopia Kordis Çıplak atan kalp toraksın dışındadır. Açıkça görülenler atriyal apendiksler, odacıklar, koroner damarlar ve kardiyak apeksin sefalik oryantasyonudur. Kardiyak anormallikler torasik ektopia kordisli hastalarda anormal derecede sıktır. Bu hastalarda ortak somatik dokular yoktur ve bunların primer kapatılması başarısızlıkla sonuçlanır. Kalbin anatomik pozisyonuna alınması veya üzerinin örtülmesi için çevrede yeterli doku yoktur. Bundan dolayı cerrahi düzeltme operasyonları yüksek mortaliteye sonuçlanır. 3) Torakoabdominal Ektopik Kordis (Cantrell Pentalojisi) Kalp, inferior yarık sternum ile birlikte sıklıkla pigmente cilt (membran veya ince pigmente cilt) ile sarılmıştır. Cantrell pentalojisi nin beş temel özelliği vardır. 1. Sternumda yarık, 2. Septum transversum gelişimindeki yetmezliğe bağlı yarım ay şeklindeki anterior diyafragmatik defekt, 3. Omfolosel veya omfolosel benzeri ventral abdominal duvar defekti, eventrasyon, 4. Kardiyak anomaliler (VSD, Fallot gibi), 5. Sol ventriküler divertükül. Torakoabdominal ektopik kordiste, torasik ektopik kordise göre reperasyon ve uzun dönem survi daha başarılıdır. Cerrahi düzeltme operasyonu vertikal bir insizyonla yapılır. Önce sol ventrikül divertikülü eksize edilir ve sonrasında diafragmatik ve perikard defektleri primer olarak dikilir. Sternum klefti, periost flebi oluşturularak kapatılır. Abdomen duvarındaki anormal deri eksize edilir ve linea alba yeniden oluşturulur. Diffüz İskelet Bozukluklarıyla Seyreden Göğüs Duvarı Deformiteler 1) Jeune Sendromu (Asfiksi Yapan Torasik Distrofi); Çan şeklinde dar toraks ve tipik pelvik kemik anomalileri ile karakterize, otozomal resesif kalıtım gösteren, kromozomal anomalileri ile ilişkisi olmayan bir iskelet displazisidir. Cinsiyet ayrımı göstermeyen bu sendromun ortalama insidansı 1/ dir. 2) Jarcho-Levin Sendromu (Spondilotorasik Displazi); Sayısal ve yapısal kostavertebra anomalilerinin yer aldığı konjenital bir sendromdur. Otozomal resesif kalıtım olduğu bildirilmektedir. Prevalansı 0.25/10000 dir. Kosta deformiteleri nedeniyle 38 10

11 göğüs duvarı yengeç benzeri bir görünüm almıştır. 3) Kısa Kosta Polidaktili Sendromu; İskelet displazilerinin nadir görülen ölümcül bir formudur. Otozomal resesif geçişlidir. Antenatal tanı fetal ultrasonografi ile ikinci trimestir içinde konulabilmektedir. Dar toraks, polidaktili, kısa kostaların varlığı tanı için yardımcıdır. Bu durumda gebeliğin sonlandırılması gerekmektedir. 4) Tanatoforik Displazi; Nadir görülen, ölümcül bir osteokondrodisplazidir. Sporadik geçiş gösterir, Sıklığı 1/10000 dir. Kemik ve kartilaj dokudaki anormal büyüme ve gelişme ile karekterizedir. Kaynaklar 1. Sarper A, Demircan A. Konjenital Göğüs duvarı anomalileri. In: Ökten İ, Güngör A, editörler. Göğüs Cerrahisi Cilt II. Ankara: Sim Matbaacılık; s Yıldızeli B, Yüksel M. Göğüs duvarı deformitelerinde cerahi tedavi. In: Yüksel M, Kalaycı G, Editörler. Göğüs Cerrahisi İstanbul: Özlem Grafik Matbaacılık; 2001.s Robicsek F, Watts LT. Pectus carinatum. Thorac Surg Clin. 2010;20(4): Urschel HC Jr. Poland syndrome. Semin Thorac Cardiovasc Surg. 2009;21(1): Koumbourlis AC. Pectus excavatum: pathophysiology and clinical characteristics. Pediatr Respir Rev. 2009;10(1): Obermeyer RJ, Goretsky MJ. Chest wall deformities in pediatric surgery. Surg Clin North Am. 2012;92(3): Blanco FC, Elliott ST, Sandler AD. Management of congenital chest wall deformities. Semin Plast Surg. 2011;25(1):

D E F O R M İ T E L E R İ

D E F O R M İ T E L E R İ GÖĞÜS ÖN DUVARI D E F O R M İ T E L E R İ DRATALAYŞAHİN Kas iskelet sistemi anomalileri ile veya izole halde kosta, kıkırdak ve sternumu değişik şekillerde etkilemiş olabilen konjenital toraks deformiteleri

Detaylı

GÖĞÜS ÖN DUVARI D E F O R M İ T E L E R İ DRATALAYŞAHİN

GÖĞÜS ÖN DUVARI D E F O R M İ T E L E R İ DRATALAYŞAHİN GÖĞÜS ÖN DUVARI D E F O R M İ T E L E R İ DRATALAYŞAHİN 1 Kas iskelet sistemi anomalileri ile veya izole halde kosta, kıkırdak ve sternumu değişik şekillerde etkilemiş olabilen konjenital toraks deformiteleri

Detaylı

KONJENİTAL GÖĞÜS ÖN DUVARI DEFORMİTELERİ

KONJENİTAL GÖĞÜS ÖN DUVARI DEFORMİTELERİ KONJENİTAL GÖĞÜS ÖN DUVARI DEFORMİTELERİ Şinasi Yavuzer Emekli Profesör Doktor, Göğüs Cerrahı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye e-posta: yavuzers@yahoo.ie

Detaylı

Göğüs Duvarı Deformiteleri. Doç. Dr. Okan Solak

Göğüs Duvarı Deformiteleri. Doç. Dr. Okan Solak Göğüs Duvarı Deformiteleri Doç. Dr. Okan Solak Konjenital göğüs duvarı deformiteleri 5 sınıfa ayrılır Pektus ekskavatum Pektus karinatum Poland sendromu Sternum deformiteleri Torasik ektopia kordis Servikal

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Künt Toraks Travmaları Ülkemizde künt toraks travmaları trafik kazalarına ve yüksekten düşmelere bağlı daha sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Travmaya

Detaylı

Kas Koruyucu Torakotomiler 1. Anterolateral: Latissimus dorsi medial kenarın- Göğüs Cerrahisi Rauf Görür

Kas Koruyucu Torakotomiler 1. Anterolateral: Latissimus dorsi medial kenarın- Göğüs Cerrahisi Rauf Görür Torasik İnsizyonlar Torasik İnsizyonlar İdeal bir torakotomi kesisi, lezyona en kolay ve güvenli şekilde ulaşmayı sağlayan, postoperatif minimal fonksiyon kaybına yol açan, kozmetik sonuçları iyi en küçük

Detaylı

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz Skolyoz Prof. Dr. Önder Aydıngöz Skolyoz Tanım Omurganın lateral eğriliğine skolyoz adı verilir. Ayakta çekilen grafilerde bu eğriliğin 10 o nin üzerinde olması skolyoz olarak kabul edilir. Bu derecenin

Detaylı

TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Özet: Göğüs duvarı anatomisi Kesitsel anatomi Varyasyonel görünümler Toraks

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Yetişkinde Gergin Omurilik Sendromu ve Eşlik Eden Toraks Deformitesi Gergin omurilik, klinik bir durumdur ve zemininde sebep olarak omuriliğin gerilmesi sonucu

Detaylı

EBSTEİN ANOMALİSİ. Uzm. Dr. İhsan Alur

EBSTEİN ANOMALİSİ. Uzm. Dr. İhsan Alur EBSTEİN ANOMALİSİ Uzm. Dr. İhsan Alur 1866 da W. Ebstein tarafından tanımlandı. 1964 te Lillehei tarafından ilk başarılı valvuloplasti ameliyatı yapıldı. Triküspit kapağın septal ve posterior lifletlerinin

Detaylı

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Pelvis, lokomotor sistemin en fazla yük taşıyan bölümüdür. İçindeki majör damar, sinir ve organ yapıları nedeniyle pelvis travmaları kalıcı sakatlık

Detaylı

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı Olan Hasta Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı??? Yan ağrısı? Sırt ağrısı? Mide ağrısı? Karın ağrısı? Boğaz ağrısı? Omuz ağrısı? Meme ağrısı? Akut Göğüs Ağrısı Aniden başlar-tipik

Detaylı

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ TTD 10. Yıllık Kongresi Antalya 2007 Dr. S.Ş. Erkmen GÜLHAN Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akciğer apsesi, parankim destrüksiyonu

Detaylı

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir SİSTEMATİK DEĞERLENDİRME Yorumlama dıştan içe veya içten dışa doğru yapılmalı TORAKS DUVARI Kostalar Sternum Klavikula Torasik vertebralar

Detaylı

Erişkin Göğüs Duvarı Deformitelerinin Cerrahi Tedavisi

Erişkin Göğüs Duvarı Deformitelerinin Cerrahi Tedavisi Erişkin Göğüs Duvarı Deformitelerinin Cerrahi Tedavisi B. Ali ÖZUSLU, Onur GENÇ, Sedat GÜRKÖK, Alpay SARPER, Rauf GÖRÜR, Kunter BALKANLI GATA Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, ANKARA Toraks duvarı deformiteleri

Detaylı

DOĞUMSAL BÖBREK ANOMALİLERİ İNT. DR. SİNEM İLHAN

DOĞUMSAL BÖBREK ANOMALİLERİ İNT. DR. SİNEM İLHAN DOĞUMSAL BÖBREK ANOMALİLERİ İNT. DR. SİNEM İLHAN ÜRİNER SİSTEM EMBRİYOLOJİSİ 5. haftada metanefrik divertikül oluşur metanefrik blastem ile birleşir Nefrogenezis başlar. 6-9. hafta: lobule böbrek anteriordan

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

Pektus Ekskavatum Deformitesi İnsidans: Genel popülasyondaki insidansı 1000/7.9 dur. Erkek kadın oranı 2/1-3/1 dir ve herediter deformitedir.

Pektus Ekskavatum Deformitesi İnsidans: Genel popülasyondaki insidansı 1000/7.9 dur. Erkek kadın oranı 2/1-3/1 dir ve herediter deformitedir. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Konjenital Göğüs Deformiteleri Giriş Konjenital anterior göğüs deformiteleri 5 kategori içerisinde değerlendirilir. 1. Pektus ekskavatum 2. Pektus

Detaylı

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde Sunum Planı İnvaziv Girişimler Santral Venöz Kateter Uygulamaları Kardiyak Pacemaker Arteriyel Kanülasyon SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar iv yol Uzun süreli iv yol ihtiyacı Hemodinamik monitorizasyon

Detaylı

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Bir vertebra cisminin alttaki üzerinde öne doğru yer değiştirmesidir. Spondilolizis Pars interartikülaristeki lizise verilen isimdir. Spondilolistezis

Detaylı

SPORCULARDA KARDİYAK SEBEPLİ ANİ ÖLÜMLER

SPORCULARDA KARDİYAK SEBEPLİ ANİ ÖLÜMLER SPOR HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI SPORCULARDA KARDİYAK SEBEPLİ ANİ ÖLÜMLER DOÇ.DR.ERDEM KAŞIKCIOĞLU 1 35 yaşın altındaki sporcularda ani ölüm nedenleri 2% 1% 2% 4% 2% 2% 35% 3% 3% 3% 4% 5% 24% 10% Hipertrofik

Detaylı

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan Kalp Kapağı Hastalıkları Nelerdir? Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD. Giriş

Detaylı

TOS (Toraksın Çıkım Sendromu)

TOS (Toraksın Çıkım Sendromu) TOS (Toraksın Çıkım Sendromu) Akif Turna!! Cerrahpaşa Tıp Fakültesi! Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı!! Bölüm 47 ANATOMİ ANATOMİ Sinir Basısı Hastaların %95 i: Ağrı ve parestezi.! Genelde segmental, n. ulnaris:

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

Konjenital Skolyozda Kırmızı Bayraklar

Konjenital Skolyozda Kırmızı Bayraklar 23.Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi NECDET ALTUN Konjenital skolyoz / Pandora nın Kutusu Embriyojenik hata Omurgada Vertebralar İntraspinal Toraksta Diğer organ ve sistemlerde Tanı Süreç

Detaylı

AORT KAPAK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

AORT KAPAK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D. AORT KAPAK HASTALIKLARI Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D. AORT STENOZU Valvular Subvalvular Supravalvular VALVULAR STENOZ Romatizmal AS Akut romatizmal

Detaylı

Kalp Kapak Hastalıkları

Kalp Kapak Hastalıkları BR.HLİ.085 içerisinde kanın bulunduğu dört odacık vardır. Bunlardan ikisi sağ, ikisi ise sol kalp yarımında bulunur. Kalbe gelen kan önce sağ atriuma gelir ve kalbin sağ kulakcığı ve sağ karıncığı arasında

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna

Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna Ameliyatın Riski Ameliyatın Riski Major akciğer ameliyatı yapılacak hastalarda risk birden fazla faktöre bağlıdır. Ameliyatın Riski

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde Artroskopi nedir? Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde çeşitli tedavileri uyguladıkları bir cerrahi prosedürdür. Artroskopi sözcüğü latince arthro (eklem)

Detaylı

FALLOT TERALOJİSİ. Yard. Doç. Dr. Aşkın Ender TOPAL

FALLOT TERALOJİSİ. Yard. Doç. Dr. Aşkın Ender TOPAL FALLOT TERALOJİSİ Yard. Doç. Dr. Aşkın Ender TOPAL Siyanotik konjenital kalp hastalıkları içinde en yaygın olanıdır. Konjenital kalp hastalıklarının %7.3 ünü oluşturur. Etyolojide kesin bir neden bilinmemekle

Detaylı

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Asendan AORT ANEVRİZMASI Asendan AORT ANEVRİZMASI Aort anevrizması, aortanın normal çapından geniş bir çapa ulaşarak genişlemesidir. Aorta nın bütün bölümlerinde anevrizma gelişebilir. Genişlemiş olan bölümün patlayarak hayatı

Detaylı

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı

GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ PROGNOZU VE GÖRÜNTÜLEME Dr. Öznur Leman Boyunağa Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Radyoloji Bilim Dalı Doğal seyir & Prognoz Tedavi edilmezse uzun dönemde ekstremite

Detaylı

Vaka II. Vaka I. Vaka III. Vaka IV

Vaka II. Vaka I. Vaka III. Vaka IV Göğüs Ağrısına Yaklașım A.Ü. Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D Dr. Murat BERBEROĞLU 03.07.2012 Sunu Planı Vakalar Giriș ve Epidemiyoloji Patofizyoloji Tanısal Yaklașım -öykü - risk faktörleri -fizik muayene -test

Detaylı

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ SUNU PLANI Açık ve kapalı cerrahide hemşirelik bakım amacı Açık ve kapalı cerrahide hemşirelik

Detaylı

MASUM ÜFÜRÜM-PATOLOJİK ÜFÜRÜM AYRIMINDA İPUÇLARI

MASUM ÜFÜRÜM-PATOLOJİK ÜFÜRÜM AYRIMINDA İPUÇLARI MASUM ÜFÜRÜM-PATOLOJİK ÜFÜRÜM AYRIMINDA İPUÇLARI DOÇ.DR.CEMŞİT KARAKURT İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PEDİYATRİK KARDİYOLOJİ BİLİM DALI Üfürüm: Kalp ve damarsal yapılardaki yapısal veya hemodinamik

Detaylı

TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ GÖĞÜS DUVARI DEFORMĐTELERĐNE CERRAHĐ YAKLAŞIM VE SONUÇLARI. Dr.

TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ GÖĞÜS DUVARI DEFORMĐTELERĐNE CERRAHĐ YAKLAŞIM VE SONUÇLARI. Dr. TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ GÖĞÜS DUVARI DEFORMĐTELERĐNE CERRAHĐ YAKLAŞIM VE SONUÇLARI Dr. Mete ADIGÜZEL GÖĞÜS CERRAHĐSĐ ANABĐLĐM DALI TIPTA UZMANLIK TEZĐ DANIŞMAN Prof. Dr. Murat

Detaylı

ACİL TIPTA EKO. Doç. Dr. A. Sadık GİRİŞGİN NEU Meram Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

ACİL TIPTA EKO. Doç. Dr. A. Sadık GİRİŞGİN NEU Meram Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. ACİL TIPTA EKO Doç. Dr. A. Sadık GİRİŞGİN NEU Meram Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. Kardiak Ultrasonografi Hangi durumlarda? Cihaz ve problar Yönler ve normal görüntüler Çeşitli patolojiler Hangi durumda EKO

Detaylı

Pektus ekskavatum onarımında Nuss ve modifiye Ravitch ameliyat tekniklerinin erken dönem sonuçlarının karşılaştırılması

Pektus ekskavatum onarımında Nuss ve modifiye Ravitch ameliyat tekniklerinin erken dönem sonuçlarının karşılaştırılması Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery Pektus ekskavatum onarımında Nuss ve modifiye Ravitch ameliyat tekniklerinin erken dönem sonuçlarının karşılaştırılması

Detaylı

Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir.

Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir. Primer spontan pnömotoraks

Detaylı

Göğüs Ağrısına Yaklaşım. Uzm Dr İsmail Altıntop T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği

Göğüs Ağrısına Yaklaşım. Uzm Dr İsmail Altıntop T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği Göğüs Ağrısına Yaklaşım Uzm Dr İsmail Altıntop T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği Giriş Tanım Etiyoloji Patofizyoloji İlk yaklaşım Anjina ve eşdeğerleri

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK

FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK EÜTF Pediatrik KARDİYOLOJİ BD 2016 KONJENİTAL KALP HASTALIKLARI Toplumda görülme oranı 1000 Canlı doğumda 8-12, Yaklaşık %1 Fetal EKOKARDİOGRAFİ endikasyonları

Detaylı

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi Dr.Pelin Höbek, Dr.Oğuz ASLAN, Dr.Ezgi ARGAN, Dr.Gülseren YÜCESOY Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi OLGU 28 yaşında, primigravid

Detaylı

Karaciğer vücudun en büyük organıdır. Vücudun birçok fonksiyonu karaciğer tarafından idare edilir.

Karaciğer vücudun en büyük organıdır. Vücudun birçok fonksiyonu karaciğer tarafından idare edilir. KARACİĞER BİYOPSİSİ Karaciğer biyopsisi karaciğerden küçük bir parçanın alınıp mikroskopta incelenmesi ile hastalıkların karaciğere verdiği zararın tespit edilmesidir. Karaciğer biyopsisi genellikle ince

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal ileri evre akciğer kanserli olgularda cerrahi tedavi, akciğer rezeksiyonu ile birlikte invaze olduğu organ ve dokuların rezeksiyonunu

Detaylı

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri Doç. Dr. Onur POLAT Toraks Travmalarında Temel kuralın tanı ve tedavinin aynı anda başlaması olduğu gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Havayolu erken entübasyon ile sağlanmalı, eğer entübasyonda zorluk

Detaylı

Minimal invaziv cerrahi yapılan pektus karinatumlu hastalarda erken sonuçlar

Minimal invaziv cerrahi yapılan pektus karinatumlu hastalarda erken sonuçlar Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery Orijinal Makale / Original Article Minimal invaziv cerrahi yapılan pektus karinatumlu hastalarda erken sonuçlar

Detaylı

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Ektopik Gebelik Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Tanım Fertilize ovumun endometriyal kavite dışında

Detaylı

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek

Detaylı

Pektus ekskavatumun minimal invazif olarak düzeltilmesinde komplikasyonları belirleyen faktörler

Pektus ekskavatumun minimal invazif olarak düzeltilmesinde komplikasyonları belirleyen faktörler Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery Pektus ekskavatumun minimal invazif olarak düzeltilmesinde komplikasyonları belirleyen faktörler The factors

Detaylı

AKCİĞER GRAFİLERİ. Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D.

AKCİĞER GRAFİLERİ. Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. AKCİĞER GRAFİLERİ Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D. HEDEFLERİMİZ!!! Radyolojik anatomi, Değerlendirme, Pozisyonlar, Teknik, Lezyonlar ve radyografik örnekleri Akciğer Grafisi;

Detaylı

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR! Lenfödem, lenf sıvısının dolaşımındaki yetersizlik yüzünden dokular arasında proteinden zengin sıvı birikimine bağlı olarak şişlik ve ilerleyen

Detaylı

08.10.2013 DEFORMİTE. Sagittal Plan Analizleri (Diz Kontraktürleri) DEFORMİTE (Tedavi Endikasyonlari) DEFORMİTE. Tedavi Endikasyonlari (klinik)

08.10.2013 DEFORMİTE. Sagittal Plan Analizleri (Diz Kontraktürleri) DEFORMİTE (Tedavi Endikasyonlari) DEFORMİTE. Tedavi Endikasyonlari (klinik) DEFORMİTE Ekstremitenin normal anatomisinden sapması Sagittal Plan Analizleri (Diz Kontraktürleri) Uzunluk farkı Angulasyon Rotasyon Translasyon Eklem kontraktürleri Dr. Mustafa KURKLU GATA Ort. ve Trav.

Detaylı

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK TORAKAL EPİDURAL ANESTEZİ VE FEMORAL BLOK YÖNTEMİ A.DOSTBİL*, H.BAŞEL**, Ö.TEKİN***, M.ÇELİK*, A.AHISKALIOĞLU*, AF.ERDEM* *ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

Klinik olarak huzursuzluk ve hipotansiyonun eşlik ettiği olgularda perikardial tamponad kuvvetle düşünülmelidir

Klinik olarak huzursuzluk ve hipotansiyonun eşlik ettiği olgularda perikardial tamponad kuvvetle düşünülmelidir Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Penetran Toraks Travmaları Göğüs Duvarı Yaralanmaları: Bıçak ya da düşük kalibreli silah yaralanmalarında göğüs

Detaylı

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler Dr. Lütfi Eroğlu Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik cerrahi Anabilim Dalı Mastektomi ile ilgili ameliyatların tarihsel süreci

Detaylı

Pektus Ekskavatum Deformitesinde Minimal İnvaziv Cerrahi (Nuss Yöntemi)

Pektus Ekskavatum Deformitesinde Minimal İnvaziv Cerrahi (Nuss Yöntemi) Journal of Clinical and Analytical Medicine Pektus Ekskavatum Deformitesinde Minimal İnvaziv Cerrahi (Nuss Yöntemi) Mustafa Yüksel, Korkut Bostancı, Hakan Özalper Pektus ekskavatum en sık görülen konjenital

Detaylı

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ Doç. Dr. Tahsin BEYZADEOĞLU Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD. Yüksek Tibial Osteotomi AMAÇ Mekanik yükü, hastalıklı bölgeden, daha sağlıklı bölgeye

Detaylı

UZMANLAR İÇİN AKTİVİTE KARNESİ KİŞİSEL BİLGİLER Ünvanı, adı ve soyadı Doğum yeri ve tarihi Medeni durumu Bildiği yabancı dil / diller ve derecesi Yazışma adresi ŀ Telefon Elektronik posta adresi EĞİTİMİ

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

Pektus Ekskavatum Tamirinde Nuss Tekniği

Pektus Ekskavatum Tamirinde Nuss Tekniği İstanbul Tıp Derg - Istanbul Med J 2011;12(2):89-95 doi: 10.5505/1304.8503.2011.30316 OLGU SUNUMU - CASE REPORT Pektus Ekskavatum Tamirinde Nuss Tekniği Nuss Procedure in Pectus Excavatum Repair Türkan

Detaylı

KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR? KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR? Prof.Dr. Batuhan Özay İstanbul MedicineHospital, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği Kapak hastalıkları hastalığın başvuru anındaki ciddiyeti ve hasta profiline

Detaylı

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı. aturna@istanbul.edu.tr

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı. aturna@istanbul.edu.tr Pnömotoraks Akif Turna! Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı aturna@istanbul.edu.tr! Sunum Sırası Pnömotoraksın tanımı ve sınıflandırılması Tedavi (Konservatif ve Cerrahi tedavi) Bilateral

Detaylı

PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ

PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ PLASTİK CERRAHİ MEME KÜÇÜLTME VE DİKLEŞTİRME MEME KÜÇÜLTME Meme küçültme ameliyatı, kadının dış görünümünü düzeltmek amacıyla yapılan kozmetik bir ameliyat gibi bilinmekle

Detaylı

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 02.02.2010 Pnömotoraks : Viseral ve parietal plevra yaprakları arasına hava girmesidir Künt Spontan Travmatik olabilir İyatrojenik

Detaylı

Postür Analizi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker. Acıbadem Maslak Hastanesi

Postür Analizi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker. Acıbadem Maslak Hastanesi Postür Analizi Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Maslak Hastanesi Postür nedir? Postür l Vücut kısımlarının pozisyonu veya dizilimidir. l STATİK: Oturma, ayakta durma ve yatma sırasındaki postür l DİNAMİK:

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

YÜKSEK RİSKLİ EKG PATERNLERİ S İ VA S

YÜKSEK RİSKLİ EKG PATERNLERİ S İ VA S YÜKSEK RİSKLİ EKG PATERNLERİ D R. S E V G İ S A R Z E P Ç AT L A K S İ VA S N U M U N E H A S TA N E S İ S İ VA S - 2017 o Elektrokardiyografi(EKG), akut koroner sendrom(aks) ların ve bazı diğer kardiyak

Detaylı

18/11/2015. PA (posteroanterior) AKCİĞER. Önerilen pozisyonlar. Toraks grafileri Çekim teknikleri ve Radyografik Anatomi

18/11/2015. PA (posteroanterior) AKCİĞER. Önerilen pozisyonlar. Toraks grafileri Çekim teknikleri ve Radyografik Anatomi Toraks grafileri Çekim teknikleri ve Radyografik Anatomi Prof.Dr. Murat Kocaoğlu Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Önerilen pozisyonlar Temel: Postero-anterior (PA) erekt (ayakta)

Detaylı

Pektus ekskavatum: 110 olguluk Nuss deneyimi

Pektus ekskavatum: 110 olguluk Nuss deneyimi Turk Gogus Kalp Dama 2014;22(4):790-794 doi: 10.5606/tgkdc.dergisi.2014.8835 Özgün Makale / Original Article Pektus ekskavatum: 110 olguluk Nuss deneyimi Pectus excavatum: Nuss experience in 110 cases

Detaylı

TAM DESTEK TEDAVISI. Adres :

TAM DESTEK TEDAVISI. Adres : TAM DESTEK TEDAVISI Portal : www.milliyet.com.tr İçeriği : Gündem Tarih : 03.02.2015 Adres : http://www.milliyet.com.tr/tam-destek-tedavisi-gundem-2007759/ Tam destek tedavisi Dünyaca ünlü edebiyatçı Yaşar

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Akın Yıldızhan. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Akın Yıldızhan. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Künt Toraks Travmaları Yaşamın ilk dört dekatında birinci ölüm nedeni travmadır. Toraks travması ölümlerin %25 inde ana nedendir. Toraks travmalarının

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTU FORMU

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTU FORMU ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTU FORMU DERSİN ADI: Normal EKG DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYESİ: Prof. Dr. Mustafa Kılıçkap, Prof. Dr. Deniz Kumbasar DÖNEM: IV DERSİN VERİLDİĞİ

Detaylı

Nonimmun Hidrops Fetalis Tanı ve Yaklaşım. Prof. Dr. Acar Koç Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

Nonimmun Hidrops Fetalis Tanı ve Yaklaşım. Prof. Dr. Acar Koç Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Nonimmun Hidrops Fetalis Tanı ve Yaklaşım Prof. Dr. Acar Koç Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Sıklık: 1 / 2500 4000 NIHF Tanı Kriterleri: Ascit Plevral efüzyon

Detaylı

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI Kardiyovasküler olaylar tüm dünyada en önemli ölüm nedenidir. İnsan ömrünün uzaması kardiyak sorunu olan

Detaylı

SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI?

SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI? SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI? Doç. Dr. Tahsin Beyzadeoğlu Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD. tbeyzade@superonline.com Diz Osteoartriti Kıkırdak Lezyonları A la Carte

Detaylı

2) AYAK DEFORMİTELERİ ve ORTEZLERİ

2) AYAK DEFORMİTELERİ ve ORTEZLERİ 2) AYAK DEFORMİTELERİ ve ORTEZLERİ PES PLANUS ve ORTEZLERİ: Pes planus ayağın medial longitudinal arkının doğuştan veya sonradan gelişen nedenlerle normalden düşük olması veya üzerine ağırlık verilmesiyle

Detaylı

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı?

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı? Sayfa Sayısı 1 / 5 HASTANIN ADI VE SOYADI: PROTOKOL NO: DOĞUM TARİHİ: YATIŞ TARİHİ: ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var

Detaylı

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI PEDİATRİK REHABİLİTASYON BİRİMİ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI PEDİATRİK REHABİLİTASYON BİRİMİ TORTİKOLLİS İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI PEDİATRİK REHABİLİTASYON BİRİMİ Birim Sorumlusu Prof. Dr. Resa AYDIN 2014 TORTİKOLLİS Tortikollis nedir?

Detaylı

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU TÜRKİYE YÜKSEK İHTİSAS HASTANESİ GASTROENTEROLOJİ CERRAHİSİ KLİNİĞİ DR.TAHSİN DALGIÇ GİRİŞ Laparoskopik kolorektal cerrahi son

Detaylı

ÖĞRETĠM YILI KALP DAMAR CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI SEMĠNER PROGRAMI

ÖĞRETĠM YILI KALP DAMAR CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI SEMĠNER PROGRAMI 2011-2012 ÖĞRETĠM YILI KALP DAMAR CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI SEMĠNER PROGRAMI Tarih Saat Yer KonuĢmacı Konu BaĢlığı 07.09.2011 08:00-14.09.2011 08:00-21.09.2011 08:00-28.09.2011 08:00-05.10.2011 08:00-12.10.2011

Detaylı

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI

AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI AKCĠĞER GRAFĠSĠNĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ UZM.DR.UMUT PAYZA KATİP ÇELEBİ ÜNV. ATATÜRK EAH ACİL TIP ANABİLİM DALI ÖĞRENME HEDEFLERI PA AC grafisi çekim tekniği Teknik değerlendirme Radyolojik anatomi Radyolojik

Detaylı

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS NEDİR? Omurga, omur adı

Detaylı

OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI

OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI Doç. Dr. Nuri Aydın İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı nuri.aydin@istanbul.edu.tr YARALANMA TravmaRk Ani fiziksel

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir.

Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir. REKTOVAGİNAL FİSTÜL Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir. KLİNİK-TANI: Vagenden gaz ve gaita gelmesi en

Detaylı

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini Dönem IV Kardiyoloji Stajı Konu: Atrial fibrilasyonlu hastaya yaklaşım Amaç: Bu dersin sonunda dönem IV öğrencileri atrial fibrilasyonu tanımlayabilecek, hastaya yaklaşımdaki temel prensipleri belirtebileceklerdir.

Detaylı

Şaşılık cerrahisi onam formu

Şaşılık cerrahisi onam formu Göz kaymasının düzeltilmesi hasta açısından isteğe bağlı yapılan bir cerrahi o lup zorunlu değildir. Şaşı doğan bebeklerde en iyi düzeltme zamanı 6 ay ile 18 ay arasındadır. Erken yapılan cerrahi iki gözün

Detaylı

SUTURASYON UMKE.

SUTURASYON UMKE. SUTURASYON UMKE Katlarına uygun olarak kapatılmalı. * Acil serviste kapatılan yaralarda genellikle 3 tabaka vardır. Fasia, ciltaltı doku ve cilt. * Kat kat kapatma: Scalp, parmak, el,ayak, tırnak, burun

Detaylı

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader OLGU 1 İkinci çocuğuna hamile 35 yaşında kadın gebeliğinin 6. haftasında beş yaşındaki kız çocuğunun rubella infeksiyonu geçirdiğini öğreniyor. Küçük

Detaylı

MEME KANSERİ TARAMASI

MEME KANSERİ TARAMASI MEME KANSERİ TARAMASI Meme Kanseri Taramanızı Yaptırdınız Mı? MEME KANSERİ TARAMASI NE DEMEKTİR? Kadınlarda görülen kanserlerin %33 ü ve kansere bağlı ölümlerin de %20 si meme kanserine bağlıdır. Meme

Detaylı

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ HAZIRLAYAN:FZT.MELTEM ERASLAN DANIŞMAN:PROF.DR.İSMET MELEK Obezite (şişmanlık),vücutta aşırı ölçüde

Detaylı

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Ani ölümün önemli bir nedenidir Sıklığı yaşla birlikte artar 50 yaş altında nadir rastlanır E>K Aile

Detaylı

ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ

ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ DONUK OMUZ - FROZEN SHOULDERADEZİV KAPSÜLİT Adeziv kapsulit omuz ekleminde, eklem kapsülünün kronik iltihabi bir durumu olup eklem kapsülünde kalınlaşma, sertleşme ve

Detaylı

Bradiaritmiler. Sinüs Bradikardisi. Birinci Derece AV blok. Birinci Derece AV blok. Bradisritmiler

Bradiaritmiler. Sinüs Bradikardisi. Birinci Derece AV blok. Birinci Derece AV blok. Bradisritmiler Bradiaritmiler Bradisritmiler Dr. Ali Vefa SAYRAÇ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı 20/10/2009 Sinüs bradikardisi Birinci derece AV blok (20msn den uzun PR) İkinci derece AV blok

Detaylı

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ Nagihan KARAHAN*, Murat AKSUN*, Senem GİRGİN*, Tevfik GÜNEŞ**, Levent YILIK**, Ali GÜRBÜZ** * İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Anesteziyoloji

Detaylı

TEMEL EKG. Prof.Dr.Hakan KültK. Kardiyoloji Anabilim Dalı

TEMEL EKG. Prof.Dr.Hakan KültK. Kardiyoloji Anabilim Dalı TEMEL EKG Prof.Dr.Hakan KültK ltürsay Ege Üniversitesi, Tıp T p Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı EKG Elektro Kardiyo Gram: Kalp atımları sırasında oluşan elektriksel değişikliklerin vücut yüzeyine konan

Detaylı