T.C. GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ. DĠġ HASTALIKLARI VE TEDAVĠSĠ ANABĠLĠM DALI PROPOLĠS ESASLI YENĠ BĠR KÖK KANAL DOLGU PATININ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ. DĠġ HASTALIKLARI VE TEDAVĠSĠ ANABĠLĠM DALI PROPOLĠS ESASLI YENĠ BĠR KÖK KANAL DOLGU PATININ"

Transkript

1 T.C. GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ DĠġ HASTALIKLARI VE TEDAVĠSĠ ANABĠLĠM DALI PROPOLĠS ESASLI YENĠ BĠR KÖK KANAL DOLGU PATININ FĠZĠKSEL ÖZELLĠKLERĠNĠN ĠN VĠTRO OLARAK DEĞERLENDĠRĠLMESĠ DOKTORA TEZĠ DT. MÜGEM ASLI GÜREL TEZ YÖNETĠCĠSĠ PROF. DR. HÜMA ÖMÜRLÜ ANKARA ARALIK 2011

2 T.C. GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ DĠġ HASTALIKLARI VE TEDAVĠSĠ ANABĠLĠM DALI PROPOLĠS ESASLI YENĠ BĠR KÖK KANAL DOLGU PATININ FĠZĠKSEL ÖZELLĠKLERĠNĠN ĠN VĠTRO OLARAK DEĞERLENDĠRĠLMESĠ DOKTORA TEZĠ DT. MÜGEM ASLI GÜREL TEZ YÖNETĠCĠSĠ PROF. DR. HÜMA ÖMÜRLÜ Bu tez Gazi Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Birimi tarafından 03/ proje numarası ile desteklenmiģtir. ANKARA ARALIK 2011

3

4 ĠÇĠNDEKĠLER Kabul ve Onay Ġçindekiler Tablolar Resimler Grafikler Kısaltmalar I II V VI VII VII 1. GĠRĠġ 1 2. GENEL BĠLGĠLER Kök Kanal Tedavilerinde Kullanılan Dolgu Maddeleri Katı Kor Maddeleri Guta-Perka Resilon Konlar GümüĢ Konlar Amalgam Kök Kanal Dolgu Patları Çinko Oksit Öjenol Esaslı Patlar Cam Ġyonomer Esaslı Patlar Rezin Esaslı Patlar Kalsiyum Hidroksit Esaslı Patlar 23 II

5 Biyoseramik Esaslı Patlar Propolis Kök Kanal Dolgu Patlarının Fiziksel Özelliklerini Değerlendirmede Kullanılacak Test Yöntemleri Film Kalınlığı Akıcılık Çözünürlük Radyoopasite SertleĢme Süresi Mikrosızıntı ph GEREÇ VE YÖNTEM Film Kalınlığı Deneyi Akıcılık Deneyi Çözünürlük Deneyi Radyoopasite Değerlendirme Deneyi SertleĢme Süresi Deneyi Mikrosızıntı Deneyi ph nın Değerlendirilmesi Deneyi BULGULAR Film Kalınlığı Bulguları 66 III

6 4.2. Akıcılık Bulguları Çözünürlük Bulguları Radyoopasite Bulguları SertleĢme Süresi Bulguları Mikrosızıntı Bulguları ph Bulguları 84 5.TARTIġMA SONUÇLAR ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR TEġEKKÜR ÖZGEÇMĠġ 148 IV

7 Tablolar Tablo No Tablo Açıklaması Sayfa Tablo 1 Propolisin bileģimi 29 Tablo 2 Tez çalıģmamızda kullanılan patlar ve içerikleri 49 Tablo 3 Örneklerin ortalama film kalınlığı değerleri 66 Tablo 4 Örneklerin ortalama akıcılık değerleri 68 Tablo 5 ĠĢlem yapmadan ve kurutma yaptıktan sonra ağırlık düzeyleri 73 Tablo 6 Örneklerin eģdeğer olduğu alüminyum kalınlıkları 76 Tablo 7 Gruplara göre radyoopasite düzeyleri 77 Tablo 8 SertleĢme süresi bulguları 78 Tablo 9 Mikrosızıntı deney sonuçlarının ortalama değerleri 83 Tablo 10 ph nın farklı zaman dilimlerinde ölçümleri sonrası grupların değer dağılımları 85 Tablo 11 Grupların ph değerlerinin zaman aralıklarındaki değiģimi 85 V

8 Resimler Resim No Resim Açıklaması Sayfa Resim 1 Film kalınlığı deney düzeneği 52 Resim 2 Film kalınlığının dijital kumpasla ölçümü 52 Resim 3 Akıcılığı değerlendirilecek örneklerin hazırlanması 54 Resim 4 Akıcılık testi deney düzeneği 54 Resim 5 Akıcılığı değerlendirilen bir pat örneği 55 Resim 6 Alüminyum basamak ve pat örnekleri 58 Resim 7 Film görüntülerinin bilgisayar ortamında Değerlendirilmesi 58 Resim 8 SertleĢme süresi deney düzeneği 60 Resim 9 Sıvı filtrasyon düzeneği 63 Resim 10 Sıvı filtrasyon düzeneği basınç düzenleyici 63 Resim 110 Sıvı filtrasyon düzeneği Hava tankı 63 Resim 12 Mikrosızıntı miktarını değerlendiren bilgisayar programı 64 VI

9 Grafikler Grafik No Grafik Açıklaması Sayfa Grafik 1 Film kalınlığı deney sonuçları 67 Grafik 2 Akıcılık deneyi sonuçları 68 Grafik 3 Çözünürlük deneyi sonuçları 73 Grafik 4 Radyoopasite değerleri 77 Grafik 5 SertleĢme süresi değerleri 80 Grafik 6 Mikrosızıntı deney sonuçlarının gruplara göre dağılımı 83 Grafik 7 ph deney sonuçları 86 Kısaltmalar Kısaltma ZOE Ca(OH) 2 Açıklama Çinko Oksit Öjenol Kalsiyum Hidroksit 0 C Santigrat Derece ppm MTA Mm Milyon BaĢına Parça Mineral Trioksit Aggregat Milimetre µ Mikron dk NaOCl Dakika Sodyum Hipoklorit VII

10 1.GĠRĠġ Kök kanal tedavisinin amacı kök kanal enfeksiyonunu önlemek ve kontrol altına almaktır 1. BaĢarılı bir kök kanal tedavisi için enfekte kök kanalının temizlenmesi, Ģekillendirilmesi ve uygulanan ilaçlarla patojenlerin ortadan kaldırılmasının ardından sızdırmaz bir Ģekilde doldurulması gerekir 1-3. Kök kanal dolgusuyla apikal, lateral ve koronal tıkamanın üç boyutlu olarak sağlanmasıyla geride kalan mikroorganizmalar kök kanal sistemi içine hapsederilir ve bu mikroorganizmaların kök çevresi dokulara geçiģi engellenir. Günümüzde kullanılan kanal doldurma tekniklerinde genellikle bir kor materyali beraberinde patlar kullanılmaktadır. Piyasada kullanılabilecek çok sayıda kor materyali ve pat bulunmasına rağmen kök kanalının doldurulması için en çok kullanılan yöntem guta-perka ile dolgu yöntemidir. Ancak guta-perka dolgu materyali olarak tek baģına kullanılamaz; Guta-perka konlarının diģ dokularına bağlanma yeteneği kök kanal boģluğunu tıkanması için yeterli değildir. Bu nedenle geliģtirilen çeģitli patların daha iyi bir tıkama sağlaması için her zaman gereklidir 1,4,5. 1

11 Günümüzde bu amaçla çeģitli üretici firmalar tarafından geliģtirilmiģ çok sayıda ve çeģitte kanal dolgu patı diģ hekimliği ürün yelpazesinde yerini almıģ ve almaya da devam etmektedir. Ancak bunların çoğu yapay ve zararlı olabilecek içeriklere sahip kimyasallardır. Son yıllarda sağlık sektöründe ilaç endüstrisinde sentetik kimyasal ürünler yerine doğal ürünlerin tercih edilmesi yönünde bir yaklaģım giderek yaygınlaģmakta ve doğal ürünler kullanmak aranan özelliklerden biri haline gelmektedir. Dolayısıyla diģ hekimliğinde kullanılan ürünlerde de bu yönde bir arayıģ söz konusudur. Bu tez çalıģması, ülkemiz koģullarında sınırlı sayıda üretilen ve daha çok dıģ ülkelerden pahalı olarak getirtilen diģ hekimliği ürünlerine seçenek arayıģı içinde, propolis esaslı kök kanal dolgu patı örneği oluģturmak amacıyla planlanmıģtır.. AraĢtırmamızda antimikrobiyal, antiinflamatuar ve rejeneratif etkilerinin yanı sıra immunomodulator, antioksidan, antimutajenik ve karsinostatik etkilere ve düģük toksisitiye sahip olduğu bilinen, arıların bitkilerden toplayarak ürettiği ve kovan içini temizlemekte ve kovanın yalıtımını sağlamakta yararlandıkları kolay bulunabilen propolisi kullanarak hazırladığımız kök kanal dolgu patlarının fiziksel özellikleri ve mikrosızıntısı, Grossman ve AH Plus patı ile karģılaģtırılarak incelenecektir. 2

12 2.GENEL BĠLGĠLER Kök kanal tedavisinin birincil amacı enfekte kök kanalındaki bakterilerin ortadan kaldırılmasını sağlamak ve kök kanalının tekrarlayan enfeksiyonunu önlemektir 6. Kök kanal tedavisinde kök kanal sisteminin temizlenmesi ve Ģekillendirilmesinin ardından 3 boyutlu olarak tamamen tıkanması, ağız ortamındaki patojenlerin koloni oluģturmasını ve kök kanalı ve periapikal dokuları tekrar enfekte etmesini önlemek için oldukça önemlidir 7. Dentin duvarlarıyla dolgu koru arasındaki, kanal içindeki boģlukları, düzensizlikleri, aksesuar ve yan kanalları, lateral kondansasyonda guta-perka konlarının arasındaki boģlukları doldurmak ve kök kanal dolgusu yapımı sırasında kanal içinde kayganlaģtırıcı etki de göstermek amacıyla kök kanal dolgu patları kullanılır 1, Kök Kanal Tedavilerinde Kullanılan Dolgu Maddeleri maddeleri; Kök kanal dolgularında sıklıkla kullanılan kök kanal dolgu 1) Katı kor dolgu maddeleri 2) Patlar olarak ikiye ayrılır. 3

13 Katı Kor Dolgu Maddeleri Guta-perka Guta-perka çeģitli içeriklerdeki patlarla klinik pratikte en sık kullanılan katı kök kanal dolgu maddesidir Guta-perka trans-1,4-poliisoprene yapısındadır, Sapotaceae ağaç ailesinden üretilen lateksin koagülasyonu yoluyla ve esas olarak Pallaquim gutta sapından elde edilir Trans-izomer doğrusal kristalin polimer yapısındadır ve doğal kauçuk olan cis-izomer yapısında çok daha kolay kristalize olur. Kristalin fazı alfa ve beta formu olmak üzere iki formdan oluģur. Bu iki form arasında sadece molekül tekrarlama mesafesinde ve tek bağ formunda farklılık görülür 3,16. Guta-perkanın alfa formu doğal ağaç ürünüdür. Kök kanal dolgusunda kullanılan guta-perka beta formundadır 16. Guta-perkanın formları arasında dönüģüm sıcaklık değiģimiyle sağlanır. Betadan alfa formuna değiģim (115 0 F) 46 0 C de gerçekleģir C-60 0 C (130 0 F F) arasında guta-perkanın amorf formu oluģur. YavaĢ yavaģ soğutulduğunda ( örneğin 1 saatte 1 0 F gibi) guta-perka alfa formuna kristalize olur. Guta-perka konları (147 0 F) 64 0 C sıcaklığın üstünde yumuģar

14 Guta-perka polimeri sert, oldukça kırılgan ve doğal kauçuğa göre esnekliği (elastikiyetinin) daha azdır ve guta-perka konları organik (guta-perka polimer ve mum/rezin) ve inorganik bileģenlerden (çinko oksit, baryum sülfat) ayrıca düģük miktarda renklendirici madde ve antioksidanlardan oluģur 19. Modern kök kanal dolgusunda kullanılan guta-perka konları %20 oranında guta-perka içerir. Temel bileģeni (%60-75) çinko oksittir. Ġçeriğin kalan %5-10 luk kısmını ise çeģitli rezinler, mumlar ve metal sülfatlar oluģturur 19. Kırılganlık, bükülmezlik, çekme direnci ve radyoopasite özellikleri, temel olarak guta-perka polimeri ve çinko oksit oranına bağlıdır 18,20. Ayrıca çinko oksit, guta-perka konlarının antimikrobiyal olarak etkili olmasını da sağlar 21. Guta-perka konları kloroform, ökaliptol, karbon disülfit, benzen ve ksilende çözülür 18, 19. Hava ve ıģıkla temasında guta-perka oksidasyona uğrar ve parlak hale gelir 18, 19. Guta-perka oda sıcaklığında serttir C de plastikleģir ve C de erir, yapısında kısmi çözülmeler olur 22. Isı, guta-perkanın fiziksel durumunda değiģimlere neden olacağından guta-perka konlarının ısı ile sterilizasyonu mümkün değildir. 5

15 Ancak, diğer dezenfeksiyon yöntemleri guta-perka konlarının dezenfeksiyonunda kullanılabilir 23,24. Guta-perkanın dezenfeksiyonunda en pratik ve en sık kullanılan yöntem guta-perkanın sodyum hipoklorit (NaOCl) ile dezenfeksiyonudur. Konlar %5 lik NaOCl e batırılarak 1 dakikada dezenfekte edilebilir 25. Guta-perka konlarının kullanımdan önce yapılan dezenfeksiyon iģleminin ardından konlar üzerinde kalan kristalize NaOCl i uzaklaģtırmak için etil alkolle yıkanması zorunludur. Çünkü bu kristaller kanal dolgusunun tıkama baģarısını azaltmaktadır 19. Kök kanal boģluğunu hermetik bir Ģekilde tıkamayı sağlamak için guta-perka konlarının bağlanma özellikleri yetersizdir; bu nedenle tek baģına dolgu maddesi olarak kullanılamaz. Kök kanal dolgularında tam bir tıkama sağlamak için guta-perka konları kök kanal dolgu patları ile kullanılır Resilon konlar Guta-perkaya alternatif olarak Epiphany, RealSeal gibi rezin esaslı patlarla kullanım için Resilon konlar geliģtirilmiģtir. Resilon konlar guta-perkaya benzer Ģekilde lateral kondansasyonda, ısıyla lateral ve 6

16 vertikal kondansasyonda ve termoplastik enjeksiyon yönteminde kullanılabilir 19. Resilon kor materalinin içeriğinde poliester, metakrilat rezin, biyoaktif cam ve radyoopak doldurucular bulunmaktadır. Resilon konlar toksik ve mutajenik değildir. Biyouyumludur 19. Resilon konların kök kanal dolgularında kullanılmak için standart ve standart olmayan tipleri ve termoplastik yöntemde kullanılmak farklı formları mevcuttur. Resilon konlar ve uygun rezin esaslı patların kök kanal tedavilerinde kullanımı sırasında patlar, hem Resilon konlara hem de asitlenmiģ kök yüzeyine bağlanarak monoblok olarak adlandırılan bir yapı oluģturur GümüĢ Konlar Jasper 27 gümüģ konları diģ hekimliğinde kullanıma sokmuģ, gümüģ konların guta-perka konları kadar baģarılı olduğunu ve kullanımının guta-perka konlarından daha kolay olduğunu savunmuģtur. GümüĢ konların sert olması kanal içine yerleģtirilmesini kolaylaģtırır ve kanal içinde uzunluk kontrolüne izin verir ancak sertliği nedeniyle kök kanal içindeki düzensizlikleri doldurmada yetersiz oluģu sızıntıya neden olur. 7

17 GümüĢ konların, doku sıvıları ya da tükrükle teması halinde konlarda korozyon meydana gelir 28. Korozyon ürünlerinin sitotoksik olduğu ve patoloji oluģturabileceği ve kök ucu çevresi iyileģmesini sekteye uğratabileceği bildirilmiģtir 29. GümüĢ konların kullanımında baģarısızlıklar genellikle neden olduğu sızıntıdan ve kök kanal sisteminin hazırlanmasının yetersiz oluģundan kaynaklanmaktadır 19. Günümüzde gümüģ konların kullanımı, güncel kök kanal tedavi standartlarının altında yer almaktadır Amalgam Amalgam, kök kanal dolgularında ve kök ucu dolgularında kullanılan katı dolgu maddeleri arasında yer almaktadır. Amalgamın sertleģtiğinde stabil ve doldurma esnasında kolay Ģekil alan bir kıvamda olması ve iyi yapılan bir kondansasyonla apikalde tam bir tıkama sağlaması kök kanal tedavilerinde kullanım alanı bulmasını olanaklı kılmıģtır. 8

18 Kök kanal tedavilerinde amalgamın kullanımı için kök kanalını aģırı geniģletmek gerekir. Bu da dar ve eğri kanallarda perforasyon riskini arttırdığından bu kanallarda kullanımı önerilmez. Amalgamın kullanıldığı baģarısız kök kanal tedavilerinin tekrarlayan tedavileri ancak cerrahi yöntemlerle mümkün olur 30. Amalgam güncel kök kanal tedavi yaklaģımında sık kullanılan bir kök kanal dolgu maddesi değildir Kök kanal dolgu patları Patlar kök kanal boģluğunun guta-perkayla doldurulması sırasında kayganlık sağlamak ve kor dolgu maddesinin dolduramadığı boģlukları doldurmak gibi çeģitli iģlevlere sahiptir 30. Grossman 31 ideal kök kanal patlarında aranacak özelliklerin ana hatlarını oluģturmuģtur. Ancak günümüzde hiçbir pat bu aranan özelliklere sahip değildir. Bu nedenle ideal kök kanal patı ile ilgili arayıģ halen devam etmektedir. Ġdeal kök kanal patında aranan özellikler 31,32 : 1. Kanal duvarları ile arasındaki adezyon iyi olmalı 9

19 2. KarıĢtırıldığında pürüzsüz ve homojen olmalı 3. Sızdırmaz bir tıkama sağlamalı 4. Radyografik olarak değerlendirilebilmesi için radyoopak olmalı 5. SertleĢirken büzülme göstermemeli, stabil olmalı ve nemden etkilenmemeli 6. DiĢ dokularını boyamamalı, zaman içinde diģ renginde değiģikliklere neden olmamalı sahip olmalı 7. Bakterisid ya da en azından bakteriyostatik etkiye 8. Kolaylıkla doldurulabilmeli ve gerektiğinde kanaldan kolayca boģaltılabilmeli, çalıģma süresi yeterli olmalı 9. Doku sıvılarında çözünmemeli olmamalı 10. Doku toleransı olmalı, periradiküler dokulara irritan 11. Osteokondüktif (prekürsor osteoblastların geliģimi için bir çatı oluģturan) ve osteoindüktif (lokal bağ dokusu hücrelerinin kemik oluģturan hücrelere farklılaģmasını teģvik edebilen) olmalı 12. Agresif tedavi iģlemlerinden sonra ve apikal patolojilerde periodontal bağ dokusu ataçmanının yenilenmesini uyarmalı 13. Doldurulmadan önce sıvı veya yarı katı olmalı fakat doldurulduktan sonra kanal içinde genleģerek sertleģmeli, donma sonrası gözenekler göstermemeli 14. KayganlaĢtırıcı özelliği olmalı 10

20 15. Yan ve aksesuar kanalları doldurabilmeli 16. Periapikal dokuya taģtığında rezorbe olabilmeli ancak kanal içinde rezorbe olmamalı 17. Steril olmalı veya steril edilebilmeli 18. Mutajenik ve karsinojenik olmamalı, biyouyumlu olmalı 19. Bozulmadan uzun süre saklanabilmeli Kök kanal dolgu patlarını Weine 34 çinko oksit öjenol (ZOE) esaslılar, kalsiyum hidroksit (CaOH 2 ) esaslılar, rezin esaslılar olarak üçe ayrırken, Cohen ve Burns 19 bu sınıflamaya öjenol içermeyen ve plastik esaslıları eklemiģtir. Bayırlı nın 35 yaptığı sınıflandırma ise iyodoformlu kanal dolgu maddeleri, öjenollü kanal dolgu maddeleri, öjenolsüz kanal dolgu maddeleri, paraformaldehitli kanal dolgu maddeleri, kalsiyum hidroksitli kanal dolgu maddeleri, sentetikler, cam iyonomer simanlar, katı maddeler, retrograd dolgu maddeleri Ģeklindedir. Alaçam 32 ise içeriklerine göre kök kanal dolgu patlarını çinko oksit öjenol, kalsiyum hidroksit, cam iyonomer, rezin esaslı ve rezorbe olanlar ve paraformaldehit içerenler olmak üzere sınıflandırmıģtır. Günümüzde çok sayıda kök kanal dolgu patı kök kanal tedavilerinde kullanılmaktadır. Bu patlar kimyasal içeriklerine göre çok sayıda gruba ayrılmıģtır

21 Çinko oksit öjenol esaslı patlar Çinko oksit öjenol esaslı kök kanal patları kök kanal tedavisinde sıklıkla kullanılır 37. Bu patlar uzun süreli bir baģarı öyküsüne sahiptir ve özellikleri test edilecek birçok yeni pat için standart kabul edilir. Bu grupta Wach, Rickert s, Proco-sol, Grossman, Kerr Root Canal Sealer, Tubli-Seal, Roth 501 ve 801, N2 patları bulunur. Bilinen ilk çinko oksit esaslı kanal patı Wach patıdır. Daha sonra Rickert s ve Kerr Root Canal Sealer patları geliģtirilmiģtir 41. Bu patların sertleģmesinin hızlı olması ve içeriğinde gümüģ bulunduğundan diģ dokularında renklenme oluģturması nedeniyle Grossman 38 ilk olarak 1936 yılında tozunda çinko oksit, gümüģ, hidrojenize rezin, likitinde öjenole ilaveten %4 çinko klorid içeren bir pat hazırlamıģtır. Ancak 1958 yılında bu kompozisyonda değiģiklikler yapmıģtır. Patın içinde bulunan gümüģün oluģturduğu renklenme nedeniyle gümüģ parçacıklarını tozun içeriğinden çıkarmıģ ayrıca likit içindeki çinko kloridi badem yağıyla değiģtirerek çalıģma süresini uzatmaya çalıģmıģtır 39. Devam eden çalıģmalarla (1962) patın çalıģma süresini düzenlemek amacıyla formüle anhidröz sodyum tetraboratı eklemiģtir 40. Anhidröz sodyum tetraboratın çalıģma süresini tek baģına düzenleyebilmesi sayesinde likitten badem yağı tamamen çıkarılarak 1974 yılında güncel Grossman formülü hazırlanmıģ, çinko oksit öjenollü patlar için endüstriyel bir standart oluģturulmuģtur

22 Grossman formülü; Toz: Çinko oksit %42 Likit: Öjenol Staybelite rezin %27 Sodyum borat %1 Baryum sülfat %15 Bizmut subkarbonat %15 Çinko oksit tozunun pat haline gelmesi için öjenol ile karıģtırılması gerekir. KarıĢtırma sırasında ortamda az miktarda da olsa su bulunmalıdır. Suyun ortamda bulunmasıyla öjenol ile çinko oksit parçacıkları arasında Ģelat bağları oluģur ve çinko oksit kristallerinden oluģan bir matriks meydana gelir. Patın sertleģme reaksiyonu, içine çinko oksit tanecikleri gömülmüģ çinko öjenolat kristallerinin oluģmasıyla gerçekleģir 41. Çinko oksit öjenol esaslı patların tümü yeterli çalıģma süresine sahiptir, vücut sıcaklığında ve nemli ortamda daha çabuk sertleģir 15. Çinko oksit parçacık boyutlarının küçültülmesi sertleģme süresini artırır. Patın hazırlanması sırasında uzun ve daha kuvvetli karıģtırma sertleģme süresini azaltır 42,43. Grossman patının sertleģme süresi normal Ģartlar altında 6-8 saat arasında değiģmektedir. 13

23 Öjenol likidinin açılmasından sonra zaman geçtikçe çinko oksit öjenol esaslı patların fiziksel özelliklerinin olumsuz olarak etkilendiği bilinmektedir 44. Materyal sertleģirken ortamda serbest öjenol bulunur. Serbest öjenol miktarı sertleģme süreci boyunca yavaģ yavaģ azalır. Yeni karıģtırılmıģ, henüz sertleģmemiģ patta bulunan serbest öjenol sitotoksisiteye neden olur 15. Çinko oksit öjenol içeren patların hayvan ve insan hücrelerine sitotoksik olduğu birçok çalıģmada gösterilmiģtir Grossman patı, AH Plus ve Epiphany nin oluģturduğu cevabı değerlendiren Farhad ve arkadaģları 48, Grossman patının rezin esaslı AH Plus ve Epiphany den daha fazla doku cevabı oluģturduğunu göstermiģlerdir. Farelerin periapikal dokularında çinko oksit öjenol esaslı kök kanal dolgu patlarının biyouyumluluğunu değerlendiren çalıģmanın sonucunda, çinko oksit öjenol esaslı patların ilk 7 günde ortadan Ģiddetliye değiģen doku cevabı oluģturduğunu 14. günün sonunda ise doku cevabının oldukça azaldığı gösterilmiģtir

24 Bu patların temel bileģenlerine çeģitli maddeler eklenerek dentine adezyonu, inflamasyonu azaltması ya da antibakteriyel olması gibi çeģitli özellikler kazandırılmıģ ve birçok farklı pat geliģtirilmiģtir 15. Temel bileģenleri çinko oksit tozu ve öjenol olan çinko oksit öjenol esaslı patların adeziv özelliğini artırmak için bu patların içeriğine rezin bileģenler eklenmiģtir. Adeziv özelliğin artmasının yanı sıra rezin bileģenler, çinko ile reaksiyona girerek dayanıklı çinko rezinat matriksini oluģturur bu matriksin oluģumu patın çözünürlüğünü azaltır 50. Grossman patında kullanılan rezin bileģenlerinin toz/likit oranına etkisini değerlendiren bir çalıģmada 3 tip rosin bileģeni ve 2 tip hidrojenize rezin kullanılmıģ ve elde edilen değerlere bağlı olarak sonuçta hidrojenize rezin kullanılan formüllerin toz/likit oranının artmıģ olduğu bildirilmiģtir 51. Camps ve arkadaģları 37 çinko oksit öjenol esaslı patların toz/likit oranının patların özelliklerine etkisini değerlendirdikleri çalıģmalarında, toz/likit oranın artmasıyla akıcılık ve salınan öjenol miktarının azaldığını, radyoopasitenin arttığını göstermiģlerdir. Boyutsal değiģmezlik (stabilite) ile apikal sızıntının toz/likit oranından etkilenmediğini bildirmiģlerdir. Patın içeriğindeki baryum sülfat, pata radyoopak olma özelliği kazandırır. Bizmut subkarbonat ve sodyum borat, patın sertleģme ve çalıģma süresini düzenler 42,43. Pata antimikrobiyal ve fiksatif özellikler kazandırmak için paraformaldehit, iltihabi olayları baskılamak için kortikosteroidler, dentine adezyonu arttırabilmek için patlara Kanada Balsamı eklenebilmektedir

25 Paraformaldehit içerikli patlara örnek olarak N2, Spad ve Endomethasone verilebilir. Bu patlar toz ve likit olmak üzere iki kısımdan oluģur. Patın toz kısmı; çinko oksit, paraformaldehit, hidrokortizon asetat ve radyoopasite veren bileģiklerden, likit kısmı ise öjenolden oluģmaktadır 52. Kullanılmaya baģlanmasından itibaren içeriklerinde değiģiklik yapılan bu patlar genellikle %4-8 oranında formaldehit içerir. Bu patlardan yavaģ yavaģ salınan formaldehit gazı canlı dokularda nekroza ve fiksasyona sebep olur. Kısa bir süre içinde dokuda koagülasyon nekrozu meydana gelir. Nekroz oluģmuģ dokunun iyileģmesi için nekroze bölgedeki kanlanmanın yeterli olması gereklidir 53. Kök kanal tedavisinin tamamlanmasının ardından hastada hassasiyet gözlenebilir. Bu durumun formaldehit esaslı patlardan salınan formaldehitten kaynaklandığı sanılmaktadır. Formaldehit gazının sitotoksik özelliği ile beraber mutajenik ve karsinojenik etkisi olduğu bilinir. Ancak formaldehit esaslı kök kanal dolgu patlarından salınan formaldehit gazının bu tür bir etkisi olmadığı da bildirilmiģtir Cam Ġyonomer Esaslı Patlar Cam iyonomer simanlar 1972 yılında Wilson ve Kent tarafından geliģtirilmiģtir. Bu simanların tozunda alumina, kriyolit, florid, aluminyum triflorid, aluminyum fosfatın eritilip birleģmesiyle oluģan yüksek florid içerikli aluminasilikat cam, likitinde polialkenoik asit, poliakrilik asit, tartarik asit ve maleik asit bulunur

26 Cam iyonomerlerin dentine bağlanma yeteneği olduğundan dolgu maddesi olarak kullanımı önerilmiģtir 14. Cam iyonomer patlar dentine kimyasal olarak bağlanır. Bu bağlanma sayesinde patın tıkama kapasitesinde ve kök kanalının kırığa karģı direncinde artıģ görülür 15. Lertchirakarn ve arkadaģları 55, çalıģmalarında kırığa karģı guta-perka ve cam iyonomer esaslı patlar kullanılarak doldurulan diģlerin, guta-perka ve diğer patların kullanıldığı diģlerden daha dayanıklı olduğunu bildirmiģlerdir. Ancak birçok çalıģmada da kırığa karģı dirençte önemli bir fark olmadığı gösterilmiģtir 56,57. Cam iyonomer esaslı patlar sertleģmeden önce sitotoksiktir. Ancak sertleģme tamamlandıktan sonra patların sitotoksik etkisi kaybolur 58. Cam iyonomer esaslı patlar oldukça biyouyumlu dolgu maddeleridir 59. Cam iyonomer patlar vizközdür ve diğer birçok pattan daha kısa çalıģma süresine sahiptir. AĢırı sertliği ve guta-perka eritici solüsyonlarda çözünmemesi nedeniyle tekrarlayan tedavileri oldukça güçtür 60. Günümüzde piyasada bulunan cam iyonomer esaslı patlara örnek olarak Ketac-Endo, Endion ve Activ GP verilebilir. 17

27 Rezin esaslı patlar Rezin esaslı kök kanal patları uzun süredir kök kanal tedavilerinde kullanılmaktadır. Epoksi rezinler ve poliketon bileģikleri endodontik patlarda sıklıkla kullanılan bileģik polimerlerdir 15. Bunlara ilaveten metakrilat esaslı ve polimetil siloksan esaslı patlar da bu grubun içinde yer almaktadır 41. Epoksi rezin materyallerin hazırlanması ve uygulanması kolay olup dentine kuvvetli adezyon gösterirler 15,61. Tam olarak sertleģmeden önce belirgin toksisiteye sahipken 24 saat sonra düģük toksisiteye sahip kök kanal dolgu patları haline gelmektedirler Epoksi rezin içeren patlara örnek olarak günümüzde de yaygın olarak kullanılan AH 26 ve AH Plus patları verilebilir. AH 26, Schroeder 65 tarafından ilk olarak 1954 yılında kullanıma sunulmuģtur. AH 26 patının tozunda gümüģ, titanyum oksit, heksametilen tetramin, likitinde ise bisfenol diglisidil eter bulunur 32. Pat içerisine radyopaklığı sağlamak için bizmut oksit eklenmiģtir. KarıĢtırma sırasında toz/likit oranı 3/1 olarak önerilir. AH 26 nın likiti içindeki bisfenol diglisidil eter ile tozunun içindeki hekzametilen tetraminin karıģtırılması ile sertleģme reaksiyonu baģlar. SertleĢme reaksiyonu sonucunda ortaya çıkan formaldehit gazı 18

28 pata uzun süreli antiseptik özellik sağlar 41. Ġlk karıģtırılması sırasında yüksek oranda toksik olan patın bu özelliğinin sertleģmesi sırasında açığa çıkan formaldehit gazından kaynaklandığı bildirilmiģtir 66. AH 26 yavaģ sertleģen bir pattır 67. Radyopasitesi kök kanal dolgu patı olarak kullanılması için yeterlidir 68. Kök kanal duvarlarına bağlanmadaki baģarısı, çözünürlülüğünün az olması, yeterli akıcılığa sahip olması, apikal tıkamadaki yeterliliği sayesinde AH 26 günümüzde sıklıkla kullanılan patlardan biri haline gelmiģtir 31,61,69. Ancak AH 26 gümüģ içeriğinden dolayı siyah gümüģ sülfit oluģumuyla diģlerde renklenmeye neden olur 41. Renklenmeyi ortadan kaldırmak için gümüģ içermeyen AH 26 geliģtirilmiģtir. GümüĢ renginin gölgelenmesine gerek duyulmadığından yeni formülden titanyum oksit çıkarılmıģtır 32. AH 26 nın diģi boyama eğilimi ile formaldehit çıkıģıyla ortaya çıkan toksik özelliğini ortadan kaldırmak amacıyla epoksi amin yapısının korunduğu AH Plus patı geliģtirilmiģtir. AH Plus, AH 26 da olduğu gibi toz/likitten değil pat/pat sisteminden oluģur. AH Plus ı oluģturan A ve B patı eģit hacimlerde karıģtırılır. AH Plus ın içeriğindeki epoksid patının içinde diepoksid, kalsiyum tungstat, zirkonyum oksit, aerosil ve renklendiriciler bulunurken amin patının içeriğinde 1-adamantane amin, N,N -dibenzyl-5-oxanonandiamin-1,9, TCD-diamin, kalsiyum tungstat, zirkonyum oksit, silikon yağı bulunur. Yeni formülde titanyum dioksit bulunmamaktadır ve hekzametilen tetramin %25 den %20 ye düģürülmüģtür

29 Epoksid patı Diepoksid Kalsiyum tungstat Zirkonyum oksit Aerosil Renklendiriciler Amin patı 1-adamantane amin N,N-dibenzyl-5-oxa-nonandiamin-1,9 TCD-diamin Kalsiyum tungstat Zirkonyum oksit Silikon yağı Üretici firmaya göre AH Plus ta, termal epoksi-amin ilave reaksiyonunu temel alan bir sertleģme reaksiyonu ile sertleģme gerçekleģmektedir. Ġki pat karıģtırıldıktan sonra polimerizasyon baģlar. Bu reaksiyonda artık monomer kalmadığı ileri sürülmektedir 32. AH Plus ve AH 26 dan salınan formaldehit miktarını değerlendirilen bir çalıģmada, bu miktarı sırayla 3.9 ppm ve 1347 ppm olarak bulmuģlardır. Açığa çıkan formaldehitin epoksi rezinlerle aminlerin, sertleģme sırasında reaksiyona girmelerine bağlı olarak oluģabileceğini belirtmiģlerdir 71. Yapılan baģka bir çalıģmada AH Plus tan çok az miktarda formaldehit salındığını ve bu miktarın AH 26 ile karģılaģtırıldığında önemsenmeyecek derecede olduğu görülmüģtür 10. AH Plus ın radyoopasitesi, içerdiği doldurucuların emilim yeteneğine bağlı olarak AH 26 dan daha yüksektir. Patın büzülmesi ve çözünürlüğü azaltılarak boyutsal değiģmezlik sağlanmıģtır. Kanal duvarına adaptasyonu iyidir ve sertleģtikten sonra bütünlüğünü koruyan bir kök kanal dolgu patıdır

30 AH Plus kök kanal dolgu patı, AH 26 ya oranla kısaltılmıģ donma süresine, düģük çözünürlüğe ve daha iyi bir akıcılığa sahiptir 14. Üretici firmanın AH Plus için bildirdiği sertleģme süresi yaklaģık olarak 8 saattir. Poliketon patlar çinko oksit ve diketon arasında oluģan Ģelatla güçlendirilmiģ rezinlerdir 72. Materyal yapıģkan bir kıvama sahiptir ve bu özelliği ile dentine iyi adezyon gösterir. Ancak bu yapıģkan kıvam uygulamayı zorlaģtırır. Poliketon patların çözünürlüğü ise oldukça düģüktür 73. Bu patlar hücresel toksisiteye sahiptir 62,63. En sık kullanılan poliketon patlar arasındaki Diaket patı toz, likit ve eritici olmak üzere 3 kısımdan oluģmaktadır. Toz kısmını çinko oksit ve bizmut fosfat, likitini propionilasetofen, vinil kopolimer, diklorofen, triethanolamin oluģturmaktadır. Eritici kısmında ise diklorofen ve trietilen glikol diasetat bulunur 74. Eritici kısım kuvvetli antiseptik özelliğe sahip olmakla beraber kanalların irrigasyonunda ve ihtiyaç duyulduğunda Diaket kanal patının kanal içinden boģaltılmasında kullanılabilir 32. Diaket patı kök kanal tedavisinde kullanılmak için uygun radyoopasiteye sahiptir 75. Nem, kan, ve sekresyondan etkilenmemektedir. Yapılan birçok çalıģmada Diaket in erken dönemde sitotoksik etkisi olduğunu ancak bunun 14. günden sonra oldukça azaldığı bildirilmiģtir 76, 77. Poli-hidroksi-etil-metakrilat (poly-hema) esaslı patlara örnek olarak Hydron ve EndoREZ verilebilir 32. Hızla sertleģen hidrofilik bir jeldir. Nemle karģılaģtığında suyu emer ve ĢiĢmeye baģlar. ÇalıĢma süresinin 21

31 kısalığı ve klinik baģarının tatmin edici olmaması nedeniyle kullanımdaki yerini hızla kaybetmiģtir 41. EndoREZ hidrofilik özelliklere sahip metakrilat rezin esaslı bir kök kanal patıdır. Patın üretan dimetakrilat matriksi (UDMA) içerisinde çinko oksit, baryum sülfat, rezinler ve pigmentler bulunur. Radyoopasitesi guta-perkaya yakın olmasıyla kök kanal tedavilerinde kullanılmaya uygundur 67. Kök kanalının hazırlanmasından sonra son yıkamanın etilen diamin tetra asetik asit (EDTA) ile yapılması patın kanal duvarına bağlanma yeteneğini arttıracaktır. EndoREZ kaplı guta-perka, bu pat ile beraber kullanıldığında kanal duvarı ve kor materyalinin birbirine bağlanmasını sağlayarak bütün bir yapı oluģturmaktadır 67,78. EndoREZ in üstün tıkama özelliklerine sahip olduğu, ortamda nem bulunduğunda bile kök kanal duvarına adaptasyonun iyi olduğu ve dentin tübüllerine penetrasyonunda etkili olduğu bildirilmiģtir 79. Rezin esaslı kompozit kök kanal dolgu patı olan Epiphany nin matriksini Bisfenol-A-glisidil metakrilat, etoksilat Bis-GMA, üretan dimetakrilat rezin ve hidrofilik difonksiyonel metakrilatlar oluģturur. Epiphany hem ıģıkla hem de kimyasal olarak sertleģir. Epiphany kök kanal doldurma sisteminde bulunan kendinden pürüzlendiren primer; sülfonik asite eklenmiģ fonksiyonel monomer, HEMA, su ve polimerizasyon baģlatıcıları içerir. Üreticileri bu yeni kök kanal dolgu sisteminin hem kanal dolgu maddesine hem de kök kanal duvarına oldukça iyi bağlandığını söylemektedirler. Bununla beraber en sık kullanılan guta-perka kanal dolgu teknikleri arasında olan lateral kondensasyon, vertikal kondensasyon ve termoplastik tekniklerle de kullanılabilmektedir. Epiphany kök kanal dolgu sisteminde Resilon adı verilen sentetik polimer esaslı kök kanal dolgu maddesi de yer almaktadır

32 Endo-fill, Forfenan, Spad ve Roeko Seal silikon esaslı kök kanal dolgu patların arasında yer alır. Polidimetilsiloksan esaslı Roekoseal kök kanal patının içerisinde polidimetilsiloksan, silikon yağı, parafin esaslı yağ, heksakloroplatinik asit, çinko dioksit bulunur. Tıkama özelliğinin üstün olduğu ve biyouyumlu olduğu bildirilmiģtir 81,82. Bu patların mekanik ve tıkama özellikleri kök kanal dolgu patı olarak kullanımına uygundur. Sitotoksisiteleri orta seviye ve altında olarak değerlendirilmiģtir Kalsiyum Hidroksit (CaOH 2 ) Esaslı Patlar Pulpa kaplamasında veya apeksifikasyonda vital dokularla temas ettiğinde biouyumlu ve biyoaktif olan kalsiyum hidroksitin avantajlarını kullanmak düģüncesi ile kalsiyum hidroksit esaslı kök kanal dolgu patları geliģtirilmiģtir. Kalsiyum hidroksitin bu özellikleri kalsiyum ve hidroksil iyonunun açığa çıkmasıyla iliģkilidir ve bunun için patın çeģitli derecede çözülmesi gereklidir. Ancak kalsiyum hidroksitin içerisindeki çözülme, tıkama etkinliğini azaltır 15. Yapılan birçok çalıģmada kalsiyum hidroksit esaslı patları kısa dönem tıkama etkinliğinin yeterli olduğu görülmüģtür 84,85. Ancak, karģılaģtırıldığı patlara göre kalsiyum hidroksit esaslı patların uzun dönem tıkama yeteneği daha yetersizdir 30,86. Günümüzde kullanılan Sealapex, Apexit ve Kalsibiyotik Kök Kanal Patı (CRCS) kalsiyum hidroksit esaslı patlar arasında bulunur. 23

33 Sealapex kalsiyum hidroksit esaslı patlar arasında ticari olarak ilk kullanılan patlardandır. Sealapex in içeriğinde kalsiyum dioksit, baryum sülfat, çinko oksit, salisilat rezin ve etil toluen sülfonamid bulunmaktadır 87. Silva ve arkadaģları 88 4 farklı kök kanal dolgu patının insan fibroblast hücreleri üzerine sitotoksisitesini ve fibroblast hücrelerindeki jelatinaz aktivitesini değerlendirdikleri çalıģmalarında tüm kök kanal dolgu patlarının jelatinaz aktivitesini arttırdığını bununla beraber sitotoksik özelliğe en çok AH Plus ın, en az ise Sealapex in sahip olduğunu bildirmiģlerdir. Sağsen ve arkadaģları 89 bilgisayarlı sıvı filtrasyon tekniğini kullanarak farklı tekniklerle doldurulmuģ kanallarda mikrosızıntıyı değerlendirmiģ ve çalıģmada AH Plus, Sealapex ve guta-perka ile doldurulmuģ diģleri Epiphany ve Resilon ikilisiyle doldurulmuģ diģlerle karģılaģtırmıģlardır. ÇalıĢmanın sonuçlarına göre en fazla sızıntı Sealapex ve guta-perka ile doldurulmuģ diģlerde görülmüģtür Biyoseramik Esaslı Patlar Biyoseramik esaslı patlar zirkonyum oksit, kalsiyum silikat, kalsiyum fosfat, kalsiyum hidroksit ve çeģitli doldurucu ve koyulaģtırıcı maddelerin birleģiminden oluģur. Hidrofilik olan biyoseramik esaslı patların kanal içindeki nemle sertleģme reaksiyonu tamamlanır ve sertleģme sürecinde patlarda büzülme görülmez. Biyouyumludur ve sertleģme 24

34 reaksiyonu süresince antimikrobiyal özellik gösterir. Üretici firmanın önerisine göre pat kanalın koronal üçte birinden kanalın yarısına kadar doldurulmalı, ardından ana guta-perka konu yerleģtirilmelidir 14. Endosequence BC, IRoot SP kalsiyum silikat esaslı kök kanal dolgu patlarına örnektir 90. Ġnorganik ana bileģenleri trikalsiyum silikat, dikalsiyum silikat, kalsiyum fosfat, koloidal silika, kalsiyum hidroksittir. Radyoopak özellik kazandırmak için pata zirkonyum oksit eklenmiģtir 91. Kalsiyum hidroksitten su ve hidroksi apatit açığa çıkıģını pat içerisindeki kalsiyum silikatlar kolaylaģtırır. Kalsiyum silikat hidrat fazı meydana getiren kalsiyum silikat parçacıklarının hidrasyonundaki kalsiyum fosfat ve kalsiyum hidroksitin katıldığı reaksiyon sırasında emilen su dıģ ortamdan kaynak alır. Kompozite benzer bir yapı oluģturmak ve sertleģtiğinde sert bir siman elde etmek için hidroksiapatitler kalsiyum silikat hidrat fazla beraber çökelir 92. Üretici firma patın sertleģme süresini 4 saat olarak bildirmiģtir. Endosequence BC ve IRoot SP nin içerikleri birbiriyle benzerdir. Endosequence BC patı sertleģme reaksiyonunu baģlatmak ve tamamlamak için kanal irrigasyonunun ardından dentin tübüllerinde kalan nemi kullanır. Kanal duvarlarındaki dentin tübüllerinde kalan su miktarı kanalların kağıt konlarla kurulanma derecesine bağlı olarak oldukça değiģkendir 93,94. Smear tıkaçların ve/veya tubuler nekrozun bulunması mevcut nem miktarını etkiler 95,96. Endosequence BC nin üreticileri sertleģme süresini 4 saat olarak bildirmiģtir ve kuru kanallarda bu süre artmaktadır 91. Bununla birlikte aģırı nemin patın sertleģme süresi ve sertliği üzerine etkisi bilinmemektedir. Endosequence patın sertleģmesi süresince ph ı 12 den daha yüksektir; bu da bakterisidal özelliğini arttırır

35 Günümüzde mineral trioksit aggregatın (MTA) üstün biyolojik özelliklerine daha kolay manipülasyon eklenince, MTA esaslı kök kanal dolgu patları geliģtirilmiģtir, bu patlara örnek olarak Pro Root Endosealer, Endo CPM Sealer ve MTA Obtura verilebilir 98. MTA Obtura nın toz bileģimi gri MTA Angelus a yakındır; Portland çimentosu ve bizmut oksit içerir. MTA Obtura nın geliģtirilmesindeki amaç MTA nın biyolojik ve fiziksel özelliklerini bir kök kanal dolgu patına taģımaktır 99. Pro Root Endosealer ın toz içeriğini trikalsiyum silikat, dikalsiyum silikat, sertleģme süresini düzenlemek için kalsiyum sülfat, radyoopaklık kazandırmak için bizmut oksit ve az miktarda da trikalsiyum alüminat oluģturur. Trikalsiyum alüminat, hidratasyon reaksiyonunu baģlatmak için gereklidir 100. ProRoot Endo Sealer in tozunun likitle karıģtırılma oranı ½ dir. Likitini vizköz suda çözünür polimer solüsyonu oluģturur. ProRroot Endo Sealer sıvı filtrasyon tıkama yeterliliği değerlendirilirken epoksi rezinlere benzer sonuçlar vermiģtir. Bununla beraber orta üçlü ve apikalde apatit benzeri kristallerin oluģtuğu gözlenmiģtir 101. Endo CPM kalsiyum oksit içeren MTA dan geliģtirilmiģ bir kök kanal dolgu patıdır. Patın kompozisyonu %50 MTA, %10 bizmut oksit, %7 silisyum oksit, %10 baryum sülfat, %10 kalsiyum karbonat, %10 kalsiyum klorid, %1 propilen glikoalginat, %1 propilen glikol, %1 sodyum sitrat oluģturur 101. Bu pat plastik özelliği oldukça iyi, akıcılığı ve bağlanma 26

36 özelliği yeterli, biyolojik özellikleri ise MTA ya benzerdir. Endo CPM Sealer biyouyumlu olmasının yanı sıra mineralizasyonu da teģvik eder Propolis Bitkilerin, hastalıkların tedavisi ya da hastalıklardan korunmak amacıyla kullanılması insanlık tarihi kadar eskidir ve fitoterapi terimi ile adlandırılmaktadır 103. Fito bitki, terapi tedavi anlamına gelmektedir. Fitoterapi hastalıklardan korunmak veya tedavi etmek ve tedaviyi desteklemek amacıyla bitkilerden ve onların etkin maddelerini taģıyan kısımlarından yararlanılarak veya bir iģlem sonucu elde edilen ürünleriyle yapılan tedavi olarak tanımlanabilir 104. Tedavi edici özelliklerinden faydalanılması için diģ hekimliği uygulamaları da kullanılabilecek bitkisel ürünlerin geliģtirilmesine oldukça açıktır. Fitoterapiklerin çeģitli sağlık alanlarında sentetik ilaçların yerine kullanıldığında tatmin edici sonuçlar verdiği gösterilmiģtir 105. DiĢ hekimliğinde özellikle kök kanal tedavilerinde daha az agresif ve biyouyumlu, uygun fiyatlarda, kolay bulunan fitoterapik maddeler ile ilgili araģtırmalar giderek artan oranlarda devam etmektedir. Propolis de bu fitoterapikler arasındadır. 27

37 Propolis kelimesi Yunancadan pro- ön veya iç savunma, polis ise Ģehir anlamına gelidiğinden kovan savunması anlamında kullanılmıģtır 106. Propolis, bal arılarının ağaç kabukları, bitki filiz, dal ve tomurcuklarından toplayarak arka bacaklarındaki polen sepetçiklerinde biriktirdiği reçinemsi maddeleri ve bitki öz sularını, baģ kısımlarında bulunan salgı bezlerinden salgılanan birtakım enzimlerle biyokimyasal değiģikliğe uğratıp balmumu ile karıģtırarak kovan içerisinde oluģturdukları reçinemsi yapıģkan, keskin ve güzel kokulu organik bir üründür 107,108. Propolis üretimi için arılar, bitkilerin farklı bölümlerindeki çeģitli bitkisel süreçlerin sonucunda oluģan maddeleri kullanmaktadırlar. Bunlar bitkilerdeki çatlaklardan aktif olarak salgılanan yapraklardaki ve yaprak tomurcuklarındaki lipofilik maddeler, reçine ve kauçuk gibi maddelerdir 109. Propolis C arasında mum kıvamındadır. Oda sıcaklığında elastik bir yapı göstermekte olup soğukta ise katı kırılgan bir Ģekle dönüģmekte, yüksek sıcaklıklarda (30-40 C) ise yumuģayıp yapıģkan bir durum almaktadır. 80 C de ise kısmen erimektedir. Propolisin rengi, bitki kaynağına bağlı olarak sarı, yeģil ve koyu kahverengiye kadar çeģitlilik göstermektedir 110. Saf propolis bileģimi coğrafi ve botanik kaynakların farklılığına bağlı olarak çeģitlilik göstermesine rağmen genellikle reçine (flavonoidler ve fenolik asit türevlerini içeren) ve bitkisel balsam, balmumu, 28

38 esansiyel ve aromatik yağlar, polen ve diğer organik maddelerden oluģmaktadır 111,112. Propolisin içeriğindeki bileģenlerin miktar olarak dağılımı Tablo 1 de verilmektedir. Propolis özü 300 den fazla farklı bileģik içermektedir. Propolisin içerdiği baģlıca kimyasal bileģikler; flavonoidler, sinnamik asit ve türevleri, benzoik asit, sinaptik ve izoferrulik asitler, çeģitli aldehitler, ketonlar, eser elementler, kleredon, diterpenler, seskiterpenler ve tripenlerdir 113. Propolisin suda çok az çözündüğü, etanol ve metanolde ise daha iyi çözündüğü belirlenmiģtir. Bunun yanı sıra propolisin, eter ya da kloroformda tamamen, hidrokarbon çözücülerde ise çok az miktarda çözündüğü bildirilmiģtir 114. Tablo1: Propolisin bileģimi BileĢik Sınıfı BileĢen Grupları Miktar Reçine Flavanoid, Fenolik Asit %45-50 ve Türevleri Mumlar ve Yağ Asitleri Balmumu ve bitkisel %30 orjinli maddeler Esansiyel Yağlar Uçucular %10 Polen Proteinler %5 Diğer Organik ve Mineral Maddeler Çoğunlukla demir ve çinko, ketonlar, laktonlar, kinonlar, steroidler, benzoik asitler, vitamin ve Ģekerler %5 Bal arısı kovanlarından toplanan propolisin antioksidan, antibakteriyel, antifungal, antiviral, lokal anestezik, antiinflammatuar, 29

39 hepatoprotektif, immünostimülatör ve sitostatik olması gibi birçok biyolojik özelliği mevcuttur 110, 113, 115. Propolisin antimikrobiyal etkinliğini daha çok pinosembrin, galangin ve pinobanksin gibi flavonoidlere dayandırıldığı görülmektedir. Propolisin yapısında bulunan pinosembrinin antifungal aktiviteye sahip olduğu, prenil para-komarik ve diterpenik asitlerin antibakteriyel ve tümör hücrelerine sitotoksik etkili olduğu gösterilmiģtir. Kafeolkuinik asit türevlerinin immün sistemi düzenleyici ve karaciğeri koruyucu etkileri olduğu ve furofuran lignanların bazı bakterilerin büyümesini önlediği tespit edilmiģtir. Kafeik asit, fenetil esterlerinin tümör hücreleri için sitotoksik oldugu belirlenmiģtir 116. Propolis yaygın olarak dermatoloji ve kozmetik alanlarında kullanılmaktadır. Propolisin özelliklerinden yararlanılan ürünlere örnek olarak kremler, losyonlar, Ģampuanlar, burun spreyleri, sabunlar, yüz maskeleri, boğaz pastilleri ve diģ macunları verilebilir. Propolisin antimikrobiyal etkinliğine bağlı olarak kullanılmasının getirileri ve alıģılagelmiģ kullanılan diģ hekimliği malzemelerine seçenek olabilme ihtimaliyle ülkemizde ve yurt dıģında birçok çalıģma yapılmıģtır: Kayaoğlu ve arkadaģları 117 iki farklı bölgeden alınan propolis özünün E. faecalis ile enfekte olmuģ dentin tübüllerindeki antibakteriyel etkinliğini kalsiyum hidroksit ve klorheksidinle karģılaģtırarak 30

40 değerlendirmiģlerdir. ÇalıĢmalarının sonucunda her iki propolis özünün kalsiyum hidroksit ve klorheksidine benzer antimikrobik etkinlik gösterdiğini ve Tekirdağ bölgesinden toplanan propolis özünden hazırlanan deney grubunun diğer propolis örneğine göre antimikrobiyal etkinliğinin daha fazla olduğunu bildirmiģlerdir. Toker ve arkadaģları 118 propolisin dentin hassasiyetini önlemedeki etkinliğini fluoridle karģılaģtırarak değerlendirmiģlerdir. ÇalıĢmalarında karģılaģtırmayı yaparken VAS skalasını, gingival indeksi ve plak indeksini kullanmıģlardır. Değerlendirmelerinin sonucunda propolisle tedavi edilen deney grubu ile flouridle tedavi edilen deney grubu arasında anlamlı bir fark bulunmadığını bildirmiģlerdir. Hubbezoğlu ve arkadaģlarının 119, %5, %10 ve %20 konsantrasyonlarında hazırlanan propolis irrigasyon solüsyonlarının antimikrobiyal etkinliğini karģılaģtırdıkları çalıģmalarında irrigasyon solüsyonlarının uygulanmasının ardından kök kanallarının dezenfeksiyonunda ek olarak potasyum titanyum fosfat lazer kullanmıģlardır. ÇalıĢmalarının sonucunda irrigasyon solüsyonlarının ardından potasyum titanyum fosfat lazer uygulamasının antimikrobiyal etkinliği değiģtirmediğini, en az antimikrobiyal etkiye %5 oranında propolis içeren irrigasyon solüsyonunun sahip olduğunu, %10 ve %20 oranında propolis içeren irrigasyon solüsyonlarının antimikrobiyal etkilerinin daha fazla olduğunu bildirmiģlerdir. Ozan ve arkadaģları 120 propolis, sodyum hipoklorit ve klorheksidin içerikli solüsyonların potasyum titanyum fosfat lazer ile 31

41 kullanımının Candida albicans a etkisini değerlendirdikleri çalıģmalarında propolis solüsyonlarını %5, 10 ve 20 lik konsantrasyonlarda kullanmıģlardır. ÇalıĢmalarının sonucunda tüm yıkama solüsyonlarının Candida albicans a karģı etkili olduğu, çalıģmada antimikrobiyal etkinliğine bağlı olarak kullanılan propolisin diğer yıkama solüsyonlarına benzer sonuçlar verdiği bulunmuģtur. Bununla beraber potasyum titanyum fosfat lazer kullanımının %10 ve %20 propolis içeren solüsyonların antimikrobiyal etkinliğini artırdığını bulmuģlardır. Arslan ve arkadaģları 121 farklı çözücülerde hazırlanan propolis özlerinin mutans streptokoklar üzerindeki antimikrobiyal etkinliğini değerlendirmiģlerdir. ÇalıĢmalarında 6 farklı çözücüde (etanol, metanol, kloroform, hekzan, etil asetat ve propilen glikol) hazırlanan propolis özünün minimum inhibitör konsantrasyonunu ve maksimum bakterisidal konsantrasyonu değerlendirmiģlerdir ve en fazla inhibitör etkiye metanol ve etil asetat içinde çözülmüģ propolis özlerinin sahip olduğunu bildirmiģlerdir. Uzel ve arkadaģları 122 ülkemizin farklı bölgelerinden toplanan propolis özlerinin ağız patojenleri üzerine antimikrobiyal etkinliklerini değerlendirdikleri çalıģmalarında Bartın, Ankara-Mamak, Trabzon ve Bursa-Orhangazi bölgelerinden toplanan propolis örneklerinden hepsinin oral patojenlere karģı antimikrobiyal etkiye sahip olduğunu ve bu örnekler arasında en fazla etkiye ise Bursa-Orhangazi bölgesinden toplanan propolis özünde görüldüğü bildirilmiģtir. 32

42 Koru ve arkadaģları 123 dördü ülkemizin farklı bölgelerinden (Kazan, Rize, Muğla ve Tahtaköprü) biri Brezilya dan toplanan propolis örneklerinin 9 farklı ağız patojenine karģı antimikrobiyal etkinliğini değerlendirdikleri çalıģmalarında propolis özlerinin minimum inhibitör konstrasyonu ve minimum bakterisidal konsantrasyon değerlerine bakılmıģtır. Tüm propolis özlerinin test edilen suģlara karģı antimikrobiyal etkisi olduğu ve aralarında en etkili propolis özünün Kazan-Ankara grubunun olduğu bildirilmiģtir. Sabir ve arkadaģları 124 propolis kullanılan pulpa kaplamalarında fare diģ pulpalarının cevabını değerlendirdikleri çalıģmalarında flavonoid içeren ve içermeyen propolis özlerinin 1,2 ve 4 haftalardaki pulpa cevabını karģılaģtırıken kontrol grubu olarak çinko oksit öjenol siman kullanmıģlardır. Flavonoid içeremeyen propolis özünün ve çinko oksit öjenolün 1. haftanın baģından itibaren inflamasyona neden olduğu ve dentin köprüsü oluģumunun görülmediği, flavanoid içeren propolis grubunda 2. haftada hafif, 4. haftada ve orta dereceli inflamasyon cevabının geliģtiği, 4. haftada dentin köprüsü oluģumu gözlendiği bildirilmiģtir. ÇalıĢmanın sonuçlarına göre flavonoid içeren propolis özünün pulpa cevabını geciktirebileceği ve tamir dentini oluģumunu tetikleyebileceği söylenmiģtir. Parolia ve arkadaģları 125 pulpa kaplamalarında propolis, kalsiyum hidroksit ve MTA nın etkilerini 15 ve 45 günlük takiplerle süt diģlerinde karģılaģtırmıģlardır. 15. ve 45. günlerin sonunda çekilen diģlerde pulpa inflamasyon oranının en fazla kalsiyum hidroksitte görüldüğünü, propolisin ve MTA uygulamaları sonucu geliģen inflamasyonun kalsiyum hidroksite oranla oldukça az olduğunu bildirmiģlerdir. 15. ve 45. günlerde 33

43 dentin köprüsü oluģumunda 3 grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadığı çalıģmanın sonucunda bildirilmiģtir. Silva ve arkadaģları 126 endodontik tedavilerde kullanılan ilaçlara alternatif olabileceğini düģünerek propolis, Casearia slyvestris ve otosporinin antiinflamatuar etkisini karģılaģtırmıģtır. KarĢılaĢtırmalarının sonucu kullanılan deney grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığını bildirmiģlerdir. Park ve arkadaģları 127 Brezilya nın çeģitli bölgelerinden toplanan propolis örneklerinin oral mikroorganizmalar üzerindeki antimikrobiyal etkinliğini ve glikozil transferaz inhibisyon aktivitesini değerlendirdikleri çalıģmalarında tüm propolis örneklerinin antimikrobiyal etkinliği olduğunu ve glikozil transferaz inhibisyonu gösterdiğini, propolis örnekleri arasında ise Rio Grande de Sul dan toplanan örneklerin en kuvvetli etkiye sahip olduğunu bildirmiģlerdir. Kök kanal patları, biyouyumlu olmalarının yanı sıra tıkama kapasitesine, radyoopasiteye, akıcılık ve çalıģmaya uygun fiziksel ve kimyasal (fizikokimyasal) özelliklere sahip olmalıdır Kök Kanal Dolgu Patlarının Fiziksel Özelliklerini Değerlendirmede Kullanılacak Test Yöntemleri Film Kalınlığı 34

44 Film kalınlığı, kanal patının belirli bir yük altında gösterdiği minumum kalınlıktır. Teorik olarak film kalınlığı tozun en büyük parçacık boyutuna denk olmalıdır. Toz parçacıkları karıģtırma esnasında likit içinde eridiğinden parçacık boyutu küçülmekte ve kök kanal dolgu yapımı sırasında da ezilmektedir. Bu nedenle film kalınlığı parçacık boyutundan daha az olabilmektedir 41. Kök kanal dolgu patının film kalınlığı ne kadar az ise ıslatma kabiliyeti o kadar fazla olur. Bu özelliğin kök kanal dolgusunda kullanılacak korun (guta-perka konlarının) kanal içindeki hacmini artıracağı ve bu yolla apikal sızıntıyı azaltacağı düģünülmüģ ancak sızdırmazlık ve film kalınlığı arasında bir iliģki bulunamamıģtır 128. Aynı Ģekilde Ørstavik 129 tozun parçacık boyutu ile patın film kalınlığı arasında bir iliģki tespit edememiģ ancak film kalınlığın az olmasının kanal boģluğuna yerleģtirilecek gutaperka miktarının artıracağını bildirmiģtir Akıcılık Akıcılık, kök kanalının hazırlanmasının ardından kanal duvarlarında oluģan düzensizliklerin kanal patı ile doldurulmasını sağlayan özelliktir. Kanal patı yeteri kadar akıcı değilse patın bu düzensizliklere girmesi oldukça zordur. Ancak, akıcılık istenildiğinden fazla olduğu zaman ise patın apikal foramenden kök çevresi dokulara taģma riski ortaya çıkar

45 Toz parçacıklarının küçültülmesinin kanal patının akıcılığını arttıracağı düģünülmektedir. Ancak, bu iki özellik arasında bir iliģki olmadığı deneysel olarak ispatlanmıģtır 130. Bununla beraber toz parçacıklarının boyutunun küçülmesi patın yapısını daha homojen hale getirirken parçacık boyutu büyüdükçe tozun yüzey alanı reaktivitesinin ve çözünürlüğünün azaldığı bildirilmiģtir 131,132. Patın akıcılığı ile kıvamı arasında doğrusal bir iliģki bulunmadığını düģünen Grossman ın 131 aksine Benatti ve arkadaģları 133 ile Ørstavik 134 patın toz/likit oranın akıcılık üzerine bir etkisi olduğunu yaptıkları çalıģmalarda göstermiģlerdir Çözünürlük Bir maddenin bir sıvı içinde moleküllerine ayrılabilme yeteneği çözünürlük olarak tanımlanabilir. Çoğunlukla belli miktardaki çözücü içinde belirli sıcaklıkta çözünebilecek madde miktarının bir üst sınırı vardır. Kök kanal patlarının toz kısımları oldukça farklı kimyasal maddelerden oluģur. Toz likitle karıģtırıldıktan sonra kısmen eriyerek kanal patını oluģturan matrikse bağlanır ve belirli bir zaman sonrasında kanal patının sertleģmesiyle matriks içinde asılı kalır 135. Bir kanal patındaki çözünme yüzeysel yapıdaki çatlaklardan veya ana kitleden çözünme Ģeklinde görülebilir 136. Erime olayının gerçekleģmesi oldukça zaman alır. Ancak yine de kök kanal dolgu patlarının çözünürlüğü kesinlikle az olmalıdır. 36

46 Kanal dolgusunun yapısında bulunan paraformaldehit, baryum, sülfür, kurģun, çinko ve gümüģ gibi çözünebilecek maddeler kanal patının çözünmesiyle çevre dokularda zararlı biyolojik etkiler yaratabilir 137,138. Kanal patındaki çözünme ile yapılan kanal dolgusunun bütünlüğü bozulur ve mekanik dirençte ve adaptasyonda kayıp meydana gelir 139. Bu nedenle kanal dolgusu ile sağlanan sızdırmaz kapanıģın kalitesi bozulacak ve madde bütünlüğünün sabit kalması sağlanamayacaktır. Kanal patını oluģturan matrikse toz parçacıklarının bağlanma yüzdesi ne kadar büyük ise patın çözünmesi o kadar az olacaktır. Burada önemli olan bir diğer nokta likitin bağlayabileceği en fazla toz miktarını ayarlamaktır. Yine de süre ve ortamın hidrojen iyon oranı arttıkça çözünürlükte artıģ kaçınılmazdır 140. Bazı çalıģmalarda hazırlanan örneklerden arta kalan maddeler çözünürlük değeri olarak bildirilirken, bazı çalıģmalarda ise örneklerdeki ağırlık kaybı çözünürlülük miktarı olarak tanımlanmıģtır 73,141, Radyoopasite Kök kanal dolgu maddelerinin komģu anatomik yapılardan ayrılabilmesi ancak yeterli derecede radyoopasite göstermesi ile sağlanabilir 143,144. Ayrıca radyoopasite, yapılan dolgunun baģarısını değerlendirmede ve vakaların takibini kolaylaģtırmak için gereklidir 145,146. Bu nedenle radyoopasite oldukça önemli bir fiziksel özelliktir

47 Beyer-Olsen, Ørstavik yılında tekrarlanan karģılaģtırmalarda standart sağlamak amacıyla çalıģmalarında 2 mm kalınlıkta artıģa sahip alüminyum basamak kullanarak çeģitli kök kanal dolgularının radyoopasitesini değerlendirmiģlerdir. ISO standartlarına göre kök kanal dolgusunda kullanılan maddeler en az 3 mm alüminyum kalınlığına denk olmalıdır 148. Tagger ve Katz 149 endodontik patların radyoopasitesinin değerlendirmelerini yaptıkları çalıģmalarında standart örnekleri alüminyum basamağın yanına koyarak radyografilerin alındığı bir yöntem geliģtirmiģtir. Aynı filmde alüminyum basamakların karģılaģtırılan örneklerin radyoopasitesi eģ değer alüminyum kalınlığına çevrilmiģtir. Bu yöntemle radyografilerin değerlendirilmesinde örnekler ve alüminyum basamaktan elde edilen radyografiler doğrudan dijital ortama aktarılabileceği gibi alınan radyografiler taranarak da dijital ortama aktarılabilir. Bilgisayar ortamındaki veriler radyografiler için hazırlanan özel programlar yardımıyla ya da fotoğraflar için kullanılan genel amaca uygun programlarla değerlendirilebilir SertleĢme Süresi ISO (6876:2001) standardına göre kök kanal patlarının sertleģme süresi, patın karıģtırılmasının tamamlanmasının ardından tam olarak sertleģmesine kadar geçen süre olarak tanımlanmaktadır. 38

48 SertleĢme süresinin karıģtırmanın bitiminden sonra değerlendirilmesinin nedeni karıģtırma süresinin pata göre değiģkenlik göstermesidir 148. Kök kanal patlarının sertleģme süresi klinik uygulamalarda oldukça önemlidir. SertleĢme süresi ne çok kısa ne de çok uzun olmalıdır. SertleĢme süresinin çok kısa olmamasının avantajları vardır. Patın sertleģme süresinin yeterli uzunlukta olması kök kanalının doldurulması sırasında hazırlanan aynı patla birden çok kanalın doldurulmasına izin verir. Ancak, sertleģme süresinin çok uzun olması bir dezavantajdır. Kök kanal tedavisinin tamamlanmasından sonra meydana gelen koronal sızıntı riskini sertleģme süresinin uzaması arttırmaktadır. Pat sertleģmemiģ ya da kısmen sertleģmiģse bakteri ve bakteri ürünleri gibi irritanların hızlı bir Ģekilde kök kanalı içine penetre olmasına izin verir 150. Dentin duvarlarındaki pulpa ve dentin dokusundan kaynaklanan, sodium hipoklorit ya da anestezik maddelerden kaynaklanan, hemoraji veya doku sıvılarıyla kontaminasyondan kaynaklanan nem, patın sertleģme süresini etkileyen faktörler arasındadır Mikrosızıntı Kök kanalında meydana gelen mikrosızıntı, kök kanalı içindeki dolgu materyali ve diģ dokusu arasından sıvılar, mikroorganizmalar ve kimyasal maddelerin geçiģidir 152,

49 Kök kanalındaki mikrosızıntı yalnızca kök kanal duvarları ve kök kanal dolgu patı arasında olmamakta ayrıca kök kanal dolgu maddelerinin arasındaki ya da kök kanal patı içindeki boģluklarda da meydana gelmektedir 154. Guta-perka su geçirmez bir dolgu maddesidir bu nedenle kök kanal dolgularında meydana gelen mikrosızıntı pat ve dentin, pat ve gutaperka arasındaki veya patın kendi içindeki boģluklarda oluģur. Bu nedenle patların fiziksel ve kimyasal özellikleri önem kazanmaktadır 155, 156, 157. Kök kanalında meydana gelen mikrosızıntı karmaģık bir kavramdır. Kök kanal tedavisinde kullanılan dolgu teknikleri ve patların fiziksel ve kimyasal özellikleri gibi birçok değiģken mikrosızıntıda etkili olabilir 158. Bir kanal patında aranan en önemli özelliklerden biri kök kanal duvarı ile guta-perka arasındaki boģluğu sızdırmaz bir Ģekilde doldurabilmesidir. Kanal patlarının dentine adezyon özellikleri büyük ölçüde kimyasal yapılarından kaynaklanır. Dentin dokusuna adezyon özelliği olan kanal patlarının aynı zamanda dentin tübüllerine de penetre olabilmeleri, kanal patı ile dentin duvarı arasındaki boģluğun azalmasını ve dolayısıyla patın tıkama özelliğini arttıracağı düģünülebilir 157. Kök kanal doldurma yöntemlerini ve dolgu maddelerinin, kök kanalı tıkama özelliklerini incelemek ve kök kanal doldurma yöntemlerini 40

50 ve dolgu maddelerini birbiri ile karģılaģtırmak amacıyla mikrosızıntıyı değerlendiren çeģitli yöntemler geliģtirilmiģtir. Bu yöntemler boya penetrasyonu 159, bakteri ve bakteri metabolitleri penetrasyon testleri 160, radyo izotop yöntemi 161, elektrokimyasal yöntem 162, sıvı filtrasyon 163 yöntemidir. Ancak, kullanılan birçok yönteme rağmen mikrosızıntıyı değerlendirmek için evrensel olarak kabul edilen bir yöntem henüz tanımlanamamıģtır 164. Boya sızıntısı yöntemi sıklıkla in vitro çalıģmalarda kullanılır ve aslında termal siklus yöntemini de kapsamaktadır. Mikrosızıntı miktarı belirlenmek istenen dolgu maddesi, çekilmiģ diģlere uygulanır ve hazırlanan örnekler, ağız ortamındaki sıcaklık değiģimlerini taklit etmek amacıyla oluģturulan sıcak ve soğuk sıvı ortamlarından, tekrarlayan zaman aralıklarında geçirilir. Dolgu maddesinin ısısal genleģme katsayısının diģ dokularından farklı olması nedeniyle diģ dokusu ile dolgu maddesi arasında oluģan boģluklara boya sızıntısını değerlendirmek amacıyla örnekler belirli bir süre için boya maddesi içinde bekletilir. Yıkama sonrası örneklerden uzunlamasına alınan kesitlerin stereo mikroskopta incelenmesi ve sayısal değerlendirilmenin yapılması ile boya sızıntısının miktarı belirlenmiģ olur. Boya sızıntısı yönteminde kullanılan boya maddeleri arasında bazik fuksin, eozin, metilen mavisi, anilin mavisi, krezil mavisi, hint mürekkebi (Indian ink) ve eritrosin B bulunur 165. Boya sızıntısının derinliği boya moleküllerinin boyutuna, polaritesine, dolgu maddesi ile boya arasındaki yüzey iliģkisine ve kapillaritesine ve zamana bağlıdır. 41

51 Boya sızıntısı yöntemi basit ve oldukça ucuz olması nedeniyle çok sık olarak kullanılan ve tercih edilen bir yöntemdir 166. Bu avantajlarının yanı sıra boya sızıntısı yöntemlerinin bazı dezavantajları da vardır. Bunlar; sızıntı miktarını belirlemede sayısal skorlama sistemlerinin kullanılması ve bu değerlendirmenin subjektif yapılması, boyanın dolgu maddesini de boyayabilmesi ve yanlıģ değerlendirmelere neden olması 154, sızıntı miktarının yalnızca tek yönlü olarak değerlendirilmesi 167, incelenecek olan örneklerin alınan kesitleri nedeniyle ölçümlerin tekrarlanamaması 168, birçok boya molekül boyutunun bakteri ve bakteri ürünlerinden daha küçük olması, klinik koģullarla karģılaģtırıldığında boya sızıntısı çalıģmalarının kök kanalları ile kök çevresi dokuları arasındaki iliģkiyi tam anlamıyla yansıtmamasıdır 169. Bu yöntemde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta kök kanal dolgularında bulunan hava boģluklarının kullanılan boya moleküllerinin hareketine engel teģkil etmesidir 170. Spangberg ve arkadaģları 171 (1989) vakumlu ve pasif boya sızıntı yöntemlerinin sızıntıyı değerlendirmede önemli derecede farklılık gösterdiğini bildirmiģtir. Pasif boya sızıntı yönteminin kök kanalında kalmıģ olabilecek hava boģluklarının boyanın kılcal boru etkisiyle kanal içerisine sızıntısını engelleyeceği ve alınan sonuçları olumsuz etkilebileceği düģünülerek araģtırmacıların bazıları boya sızıntı yönteminde santrifüjü bazıları ise vakum tekniğini kullanmıģtır 171,172. Ancak Masters ve arkadaģları 173 (1995) boya sızıntısı çalıģmalarında vakum kullanılmasının doğal olmayan kuvvetler oluģturacağını ve bu çalıģmalarda vakum kullanmanın gereksiz olduğunu bildirmiģlerdir. 42

52 Radyoizotop solüsyonlarının ( 35 S, 125 I gibi) geliģtirilmesi sızıntı çalıģmalarında otoradyografi tekniğinin de kullanılmasına neden olmuģtur. ÇalıĢmada kullanılacak diģler radyoizotop solüsyonunun içine yerleģtirilip bir süre bekletilir. Daha sonra solüsyondan çıkarılan diģler periapikal filmlerin emülsiyon yüzlerinin üzerine konulur ve diģlerin beta ıģınlarıyla oluģturdukları bulanıklık değerlendirilerek sızıntı ölçümleri yapılır 174. Radyoaktif izotoplarla çalıģmanın güçlüğü, kullanılan maddelerin insan ve çevre için oldukça tehlikeli olması, radyoizotop çaplarının bakterilerden daha küçük olması ve kullanılan diğer sızıntı yöntemlerine göre bariz bir üstünlüğünün bulunmaması nedeniyle çok tercih edilmemektedir 169. Goldman ve arkadaģları 175 tarafından 1980 yılında belirli bir bakteri türü ve iģaretleyici bir besi yeri kullanılarak bakteriyel sızıntı tekniği geliģtirilmiģtir. Yapılan çalıģmada kök kanalının doldurulması ve apikal foramen haricinde dıģ yüzeylerin kapatılmasının ardından gram (+) ve gram (-) bakteri türlerinin içinde bulunduğu kültür ortamına konulmuģtur. Ġnkübasyon süresinin bitiminden sonra besi ortamında bulunan özel iģaretleyici solüsyonun renk değiģtirip değiģtirmemesine göre sızıntı değerlendirilmiģtir. Bakteriyel mikrosızıntı deneylerinde öncelikle steril ve dikkatli çalıģma önem taģımaktadır. Aksi durumda örneklerin hazırlanması ve kesit alınması sırasında dıģ ortamdan steril olmayan aletlerden veya hekimin elinden bulaģacak mikroorganizma hatalı sonuçlara yol açabilmektedir 176. Bakteriyel sızıntı yöntemi klinik durumlara uyumludur. Fakat nicel olmaktan çok nitel veriler sunması ve toksinlerin ve diğer bakteriyel 43

53 ürünlerin sızabileceği μm den daha küçük boģluklara bakteri sızıntısının olmaması bu yöntemin olumsuz özellikleri arasındadır 177. Mikrosızıntının nicel olarak ölçülmesini sağlayan elektrokimyasal yöntem 1976 yılında Jacobsen ve Fraunhofer 178 tarafından geliģtirilmiģtir. Bu yöntemde iki metal parçası bir elektrolit içine daldırılır ardından dıģarıdaki bir güç kaynağına bağlanır, yöntem bu metaller arasında bir elektrik akımı oluģturmasıyla sızıntının değerlendirilmesi esasına dayanmaktadır. Akımın büyüklüğü sızıntı miktarını belirtir. Birçok araģtırmacı bu yöntemi çalıģmalarında tercih etmiģtir. Elektrokimyasal tekniğin hassas olması, nicel sonuçlar elde edilmesi, örneklere kimyasal iģlem yapılmasını gerektirmemesi ve farklı zaman aralıklarında gözlem yapma imkanı sağlaması gibi avantajları olduğu da bildirilmiģtir. Elektrokimyasal yöntem ile yapılan çalıģmalarda zamanla bakır anot üzerinde korozyon artıklarının birikmesinin iyon akıģını engelleyebilmesi ve bunun sonucu sızıntı miktarının doğru olarak değerlendirilememesi bu yöntemin dezavantajıdır 168. Pashley ve arkadaģları 163 tarafından sıvı filtrasyon yöntemi geçici dolgu maddelerinin sızıntılarının değerlendirilmesinde kullanılmıģ ve 1993 yılında Wu ve Wesselink 154, sıvı filtrasyon yöntemini kök kanallarında kullanmak için yöntemde bazı değiģiklikler yapmıģtır. Kök kanal dolgularının sızıntısını belirlemede boya sızıntısı yöntemi ile sıvı filtrasyon yöntemini karģılaģtırdıkları çalıģmalarında sıvı filtrasyon yönteminin boya sızıntısı yöntemine göre daha hassas olduğunu bildirmiģlerdir. 44

54 Bu yöntemin endodontide tanınmaya baģlanması ile yöntem beğeni kazanmıģ apikal ve koronal mikrosızıntısının değerlendirilmesinde kullanılmaya baģlanmıģtır 179. Yöntemin uygulanması sırasında; sızıntı miktarı ölçülecek maddenin diģe yerleģtirilmesinin ardından diģin kökü basınç altındaki su dolu bir tüpe bağlanır. Kök kanal dolgularında sızıntıyı ölçmek için su içerisinde bir hava baloncuğu oluģturulur. Sıvı veya hava geçirmeyen sızdırmaz bir tıkama sağlayan bir kök kanal tedavisi yapıldıysa uygulanan basınca rağmen hava baloncuğu hareket etmez. Eğer kök kanal dolgusunda sızıntı meydana gelirse hava baloncuğu hareket eder ve hava baloncuğunun yer değiģtirme miktarına göre sızıntı miktarı değerlendirilir 180. Elde edilen sonuçlar genelde dakikadaki mikrolitre cinsinden sıvı sızıntısı Ģeklinde ifade edilir. Sıvı filtrasyon yönteminin boya sızıntısı yöntemine göre bazı avantajları vardır. Hazırlanan örmeklerin zarar görmemesi ve bu nedenle tekrar tekrar kullanılabilmesi tıkama etkinliğinin zamana bağlı değerlendirilmesini sağlaması, sonuçların uygulayıcı hatasına olanak vermeden otomatik olarak kaydedilmesine izin vermesi ve çok küçük değerler kaydedildiğinden sonuçların doğruluğunun güvenilir olması bu yöntemin avantajlarıdır 181. Bununla birlikte gereç ve yöntemlerin standardı yoktur. Kullanılan hava basınçlarının aralığı psi, zaman aralığı da 1dk-3sa arasında değiģmektedir. Hava baloncuğunu içeren tüplerin geniģliği, hava baloncuğunun geniģliği, ölçüm zamanı ve uygulanan basınç gibi faktörler ölçüm değerlerini değiģtirebilir 181,

55 Lazer sistemiyle beraber kullanılan yeni bilgisayarlı sıvı filtrasyon yöntemi horizontal olarak yerleģtirilmiģ 25 mikrolitrelik bir mikropipete sahiptir. 120 kpa (1.2 atm) basınçlı oksijen tankı sistemin alt tarafına bağlanır. Dijital hava basıncı düzenleyicinin basınç tankına eklenmesiyle deney boyunca basınç sabit tutulur. 25 mikrolitrelik mikropipet polietilen tüple basınç tankına bağlanır. Örneklerin apikal bölümündeki tüm pipetler, Ģırıngalar ve plastik tüpler distile suyla doldurulur. Mikro Ģırınga yaklaģık 2 mm suyu içine çeker. Bu yolla mikropipet içinde hava kabarcığı oluģturulur ve hava kabarcığı Ģırınga içinde uygun pozisyonda ayarlanır. Mikropipet içindeki hava baloncuğunun ilk ve son pozisyonunlarının ölçümleri yeni bilgisayarlı sıvı filtrasyon yöntemide esas olarak ıģığın kırılmasına dayanır. Mikropipetin alet içindeki parçasından kızıl ötesi ıģık geçer. IĢığa hassas iki foto diyot (akımı yalnızca tek yöne gönderen iki terminalli yarı iletken) mikropipet içindeki hava kabarcığının hareketini tespit etmek için mikropipetin diğer ucuna yerleģtirilir. ĠĢlemlerin tümü bilgisayar uyumlu bir yazılımda kontrol edilir ph Ġdeal kök kanal dolgu patları antimikrobiyal etkiye sahip olmalıdır 184. Kalsiyum hidroksit esaslı patlarda antimikrobiyal etkinlik; hidroksil iyonunun salınımı sonucunda kök kanalı ve çevresinde ph seviyesinin artıģı ve kök kanalı ve çevresinde bakterilerin yaģamasına uygun olmayan bir ortam oluģturulması ile iliģkilidir 185,186. Özgül enzimlerin kullanıldığı fonksiyonları içeren hücresel metabolizma ph değiģimlerinden etkilenir 187. Estrela ve arkadaģları

56 (1998) artmıģ ph nın uzun süreli devam ettiği koģullarda bakteriyel enzimatik aktivitenin durdurulmasının geri dönüģümsüz olduğunu bildirmiģtir. Kök kanal dolgu patlarının antimikrobiyal etkinliğini değerlendirirken ph değiģimi üzerinde çalıģmak önemlidir, çünkü ph değiģimleri mikrobiyal büyümeyi ve biouyumluluğu etkileyen etkenler arasında sayılabilir 189. ph seviyesinin 9 dan yüksek olması mikroorganizmaların hücresel membran enzimlerinin etkinliğinin geriye dönüģümlü ya da geriye dönüģümsüz durdurulmasına neden olarak biyolojik etkinliklerini kaybetmesine sebep olur 190. Bu nedenle mikroorganizmaların etkinliğini azaltmak ya da durdurmak için yüksek ph a sahip kök kanal dolgu patlarının kullanılması önerilebilir. 47

57 3. GEREÇ VE YÖNTEM gibidir. Tez çalıģmamızda kullanılan patlar ve içerikleri Tablo 2 deki AraĢtırmada kullandığımız Tekirdağ bölgesinden toplanan propolis özü Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Uygulamalı Biyoloji Anabilim Dalı tarafından sağlandı. AH Plus, Grossman patı ve deney patlarının mikrosızıntılarının değerlendirildiği deney çalıģması Selçuk Üniversitesi DiĢ Hekimliği Fakültesi AraĢtırma Laboratuvarında gerçekleģtirildi. AH Plus, Grossman patı ve deney patlarının radyoopasitesi, ph sı, çözünürlüğü, film kalınlığı, akıcılığı ve sertleģme süresinin değerlendirildiği deney çalıģmaları Gazi Üniversitesi DiĢ Hekimliği Fakültesi Restoratif DiĢ Tedavisi ve Endodonti Anabilim Dalı AraĢtırma Laboratuvarında yapıldı. Tez çalıģmamızda film kalınlığı, akıcılık, çözünürlük, radyoopasite, sertleģme süresi ve ph nın değerlendirildiği deneyler ISO (6786:2001) standardında belirtilen yöntemlere göre yapıldı. 48

58 Tablo 2: Tez çalıģmamızda kullanılan patlar ve içerikleri DENEY PATLARI ĠÇERĠK %5 propolis içeren deney patı Toz: Çinko oksit % 42, Staybelite rezin %27, Sodyum borat %1, Baryum sülfat %15, Bizmut subkarbonat %15 Likit: Öjenol %95, Propolis %5 %10 propolis içeren deney patı Toz: Çinko oksit % 42, Staybelite rezin %27, Sodyum borat %1, Baryum sülfat %15, Bizmut subkarbonat %15 Likit: Öjenol %90, Propolis %10 %25 propolis içeren deney patı Toz: Çinko oksit % 42, Staybelite rezin %27, Sodyum borat %1, Baryum sülfat %15, Bizmut subkarbonat %15 Likit: Öjenol %75, Propolis %25 %50 propolis içeren deney patı Toz: Çinko oksit % 42, Staybelite rezin %27, Sodyum borat %1, Baryum sülfat %15, Bizmut subkarbonat %15 Grossman patı AH Plus (Dentsply, DeTrey, Konstanz, Germany) Likit: Öjenol %50, Propolis%50 Toz: Çinko oksit % 42, Staybelite rezin %27, Sodyum borat %1, Baryum sülfat %15, Bizmut subkarbonat %15 Likit: Öjenol %100 Epoksid patı: Diepoksid, Kalsiyum tungstat, Zirkonyum oksit, Aerosil, Renklendiriciler Amin patı: 1-adamantane amin, N,N-dibenzyl-5-oxa-nonandiamin- 1,9, TCD-diamin, Kalsiyum tungstat, Zirkonyum oksit, Silikon yağı 49

59 Çinko oksit esaslı deney patlarımız ve Grossman patının hazırlanmasında staybelite rezin olarak kullanılan rosin tozu, rosin parçalarının 150 meshlik elekten geçirilmesiyle hazırlandı. Belirtilen oranlarda çinko oksit, staybelite rezin, sodyum borat, baryum sülfat ve bizmut subkarbonat tozları ile hazırlanan toz karıģımı, homojen ve pürüzsüz bir pat elde edilebilmesi için likitle karıģtırılmadan önce tekrar 150 meshlik elekten geçirildi. Deney patlarımız için likit olarak, belirli oranlara göre propolis özütü eklenmiģ öjenol, Grossman patı için likit olarak yalnızca öjenol kullanıldı. Deney patlarımız ve Grossman patının hazırlanması sırasında standardizasyonu sağlamak için toz ve likitin ağırlıkları oranı 3/1 olarak ayarlandı Film Kalınlığı Deneyi Deneyde kullanılacak 5 mm kalınlığında ve yüzey alanı 200 (±10) mm² olan, düzgün yüzeyli iki adet siman camının birleģik kalınlığı bir dijital kumpas yardımıyla μm olarak belirlendi. Deney patları ve Grossman patı uygun formülasyonda, AH Plus patı üretici firma talimatlarına göre hazırlandıktan sonra cam yüzeyinden taģacak kadar küçük bir miktarı (0,01 ml) düzgün bir zeminde duran birinci camın ortasına gelecek Ģekilde yerleģtirildi. 50

60 Patların karıģtırılmaya baģlanmasından 180 (±5) sn sonra ikinci cam kök kanal dolgu patının üzerine yerleģtirildi. 15 kg (150 (±3) N) lık bir yük, camlar üzerine, dik yönde, dikkatli bir Ģekilde uygulandı (Resim 1). 7 dk süren bu uygulamadan sonra, uygulanan yükler kaldırılıp, iki camın birleģik kalınlığı tekrar ölçüldü (Resim 2). Ġkinci ölçüm değerinden birinci ölçüm değeri çıkartılarak her bir örneğin film kalınlığı μm olarak hesaplandı. Test her bir deney grubu için art arda aynı Ģekilde beģ kez tekrarlanarak bulunan değerlerin ortalaması alındı ve böylece kök kanal dolgu patlarının film kalınlıkları μm olarak kaydedildi. Film kalınlığı testi sonucu elde edilen sonuçların istatiksel olarak değerlendirilmesi Kruskal-Wallis testi kullanılarak yapıldı. 51

61 Resim 1: Film kalınlığı deney düzeneği Resim 2: Film kalınlığının dijital kumpasla ölçümü 52

62 3.2. Akıcılık Deneyi Deney patları ve Grossman patı uygun formülasyonda, AH Plus üretici firma talimatlarına göre hazırlandıktan sonra patların 0,05±0,005 ml si, insülin enjektörü yardımı ile taģınarak, düzgün bir zeminde duran, yaklaģık 5 mm kalınlığında, 20 gr ağırlığında ve 40 mmx40 mm ebatında düzgün yüzeyli kare siman camının tam merkezine gelecek Ģekilde damlatıldı (Resim 3). KarıĢtırmanın baģlangıcından sonraki 180 (±5) s de aynı ölçülerde ve ağırlıktaki ikinci bir cam kök kanal dolgu patının üzerine yerleģtirildi. Camın çapından fazla olmayacak Ģekilde hazırlanmıģ 100 gr ağırlık ikinci camın üzerine dik yönde gelecek Ģekilde yerleģtirildi. Böylece pat üzerine camla birlikte toplamda 120 (±2) gr ağırlık uygulandı (Resim 4). Kök kanal dolgu patının 10 dk boyunca ağırlık altında oluģturduğu dairesel Ģeklin en geniģ ve en dar çapını ölçmek amacıyla her bir örneğin deneyinin tamamlanmasının hemen ardından standart mesafeden, camın üzerine 1 cm uzunluğunda metal bir cisim yerleģtirilerek fotoğrafı alındı. Dijital fotoğraf makinesine kaydedilen görüntüler, JPEG dosya formatında bilgisayara aktarıldı. Bilgisayara aktarılan görüntülerin keskinlikleri arttırıldı ve bir kare içine yerleģtirildi ve içindeki dairenin merkez noktası tespit edildi. Ölçümler esnasında, patın akıcılığı sonucunda oluģan dairenin en uzun ve en kısa mesafeleri ölçülürken hat bu merkezden geçecek Ģekilde ayarlandı. Dijital görüntülerinin ölçümleri bilgisayarda AutoCAD 2012 (AutoDesk Inc., USA) programı yardımı ile x640 magnifikasyonda yapıldı (Resim 5). 53

63 Resim 3: Akıcılığı değerlendirilecek örneklerin hazırlanması Resim 4: Akıcılık testi deney düzeneği 54

64 Ölçümler sonucunda, örneklerin en geniģ ve en dar çapları arasında 1 mm den fazla fark saptandığında deney tekrarlandı. Daha sonra iki çapın ortalaması alındı. Bu iģlemler her bir kök kanal dolgu patı için birbiri ardına aynı Ģartlarda beģ kez tekrarlandı ve ortalamaları alınarak akıcılık değeri kaydedildi. Akıcılık testi sonucu elde edilen veriler Kruskal-Wallis testi kullanılarak istatiksel olarak değerlendirildi. Resim 5: Akıcılığı değerlendirilen bir pat örneği 3.3. Çözünürlük deneyi Deney patları ve Grossman patı uygun formülasyonda, AH Plus üretici talimatlarına göre hazırlandıktan sonra fulvarlar ve ağız spatülleri yardımıyla 1 mm yüksekliğinde 20 mm çapında teflon kalıplara 55

65 yerleģtirildi. Örneklerin düz yüzeylere sahip olması için kalıpların altına ve üstüne polietilen film kaplanmıģ camlar yerleģtirildi. Deneyde kullanılan her bir deney grubundan 5 er adet örnek elde edildi. Örnekler 37 0 C de %100 nemliliğe sahip etüvde 72 saat boyunca bekletildi. Bu sürenin sonunda örnekler teflon kalıplardan çıkarıldı. Örneklerin her birinin ağırlığı hassas tartı ile ölçüldü ve 50 ml distile su içeren plastik tüplere konuldu. Örnekleri içeren tüpler, 37 0 C sıcaklıktaki %100 nemlililiğe sahip etüvde 1 hafta süreyle bekletildi. 1 haftanın sonunda örnekler plastik tüplerden çıkarıldı ve distile suyla yıkandı. Örnekler emici kağıtlarla kurulandı, kurulanan örnekler 24 saat süreyle 37 0 C lik desikatöre bırakıldı. 24 saatin sonunda örneklerin ağırlıkları tekrar ölçüldü. Ġlk ağırlıktan son ağırlığın çıkarılmasıyla elde edilen her örneğin kaybolan ağırlığının, örneğin ilk ağırlığına oranı patın çözünürlük oranı olarak tespit edildi. Çözünürlüğü karģılaģtırılan patlardan elde edilen verilerin istatiksel olarak değerlendirilmesi Kruskal-Wallis testi ile yapıldı Radyoopasite Değerlendirme Deneyi Deney patları ve Grossman patı uygun formülasyonda, AH Plus ise üretici talimatlarına göre hazırlandıktan sonra fulvarlar ve ağız 56

66 spatülleri yardımı ile 1 mm yüksekliğinde 10 mm çapında paslanmaz çelik kalıplara yerleģtirildi. Örneklerin düz yüzeylere sahip olması için kalıpların altına ve üstüne polietilen film kaplanmıģ camlar yerleģtirildi. Deneyde kullanılan her bir çalıģma grubundan üçer adet örnek elde edildi. Bu örnekler 37 0 C de %100 nemli etüvde 72 saat boyunca bekletildi. 72 saatin sonunda örnekler paslanmaz çelik kalıplardan çıkarıldı. Örneklerin radyoopasitelerini karģılaģtırmak için her bir basamağın kalınlığı 1 mm olan 10 basamaklı %98 saflıkta alüminyum step-wedge (basamak) kullanıldı (Resim 6). Her bir deney grubu ayrı ayrı alüminyum step-wedge ile D tipi oklüzal bir filmin merkezine yerleģtirildi. Film ile ıģın kaynağı arası 30 cm iken 70 kv, 8mA de 1sn süresince bir x- ray cihazı ile film ıģınlandı. Bu iģlem her bir grup için üçer kez tekrarlanarak üçer adet film elde edildi. Tüm deney gruplarından toplamda 18 adet film çekildi. Baz ve bulanıklık densitesini belirlemek için ıģın almamıģ bir adet oklüzal film de diğer filmlerle beraber banyo edilmesi için hazırlandı. Tüm filmler otomatik banyo cihazında taze banyo solüsyonu ile banyo edildi. Filmler transparan adaptörü olan bir tarayıcı (HP Photosmart C3100, China) aracılığı ile bilgisayara TIFF (Tagged Image File Format) formatında aktarıldı. Örneklerin radyolojik görüntüleri üzerinde, test materyallerinin ve alüminyum step-wedge in her basamağının tam ortasından 13x13 piksel boyutlarında birer alan seçildi. Bu alanların ortalama grilik değerleri (Mean Gray Value, MGV) bir bilgisayar programı (Adobe Photoshop CS2 Version 9.0.2, Adobe systems Inc., San Jose, CA, USA) aracılığı ile histogram fonksiyonu kullanarak değerlendirildi (Resim 7). Her test materyalinin ortalama MGV değerlerinin hesaplanmasının 57

67 ardından her bir filmde örneklerin radyoopasitesine eģdeğer alüminyum basamak belirlendi. Resim 6: Alüminyum basamak ve pat örnekleri Resim 7: Film görüntülerinin bilgisayar ortamında değerlendirilmesi 58

68 Bilgisayar programı aracılığıyla örneklerden elde edilen sonuçların istatiksel olarak değerlendirilmesi Mann-Whitney testi ile yapıldı SertleĢme Süresi Deneyi Deney patları ve Grossman patı uygun formülasyonda, AH Plus üretici talimatlarına uygun olarak hazırlandı. Tüm deney grupları için 2 mm kalınlığında 10 mm çapında örnekler hazırlandı. Kalıpların altına düz bir destek sağlamak için polietilen film kaplanmıģ camlar yerleģtirildi. Tüm deney gruplarından beģer adet örnek hazırlandı. Örneklerin bulunduğu kalıplar yaklaģık 4 saat süreyle bekletilmek için 37 0 C de %100 nem oranına sahip etüve yerleģtirildi. 4 saatin sonunda etüvden çıkarılan kalıplara 2 mm çaplı 5 mm uzunluğunda uygulayıcı uçla 100 gr ağırlık uygulayan düzeneğe yerleģtirildi. Uygulayıcı uç her 10 dk da bir örneklerin üst yüzeyine dik olarak uygulandı. Uygulayıcı uç her uygulamadan sonra temizlendi ve uç üzerinde pat kalıntısı kalmayıncaya kadar tekrar tekrar örnek yüzeyine uygulandı. Uygulayıcı uçta izin kalmadığı süre patların karıģtırılmanın bitirilmesinden itibaren sertleģme süresi olarak kabul edildi. Örneklerden elde edilen değerlerin ortalaması alınarak sertleģme süreleri tespit edildi.(resim 8) SertleĢme süresi deneyi sonucunda elde edilen verilerin istatistiksel olarak değerlendirilmesi One Way-Anova testiyle yapıldı. 59

69 Resim 8: SertleĢme süresi deney düzeneği 3.6. Mikrosızıntı Deneyi Deney patları, Grossman patı ve AH Plus ile doldurulan kök kanallarının mikrosızıntısı bilgisayarlı sıvı filtrasyon yöntemiyle Oruçoğlu ve arkadaģlarının 183 hazırladığı deney düzeneği ile Selçuk Üniversitesi DiĢ Hekimliği Fakültesi AraĢtırma Laboratuvarında değerlendirildi. Mikrosızıntı deneyi için periodontal veya ortodontik nedenlerle çekilmiģ 120 adet tek köklü insan alt küçük azı diģi kullanıldı. ÇalıĢmaya dahil edilen diģler; apeksi kapanmıģ, tek köklü ve tek kanallı olan, kanalı kalsifiye olmayan ve kırığı ve çatlağı olmayan diģlerden 60

70 oluģturuldu. Kullanılacak olan diģlerin üzerindeki sert ve yumuģak doku artıkları keskin bir küret yardımı ile temizlendi. DiĢler deney yapılıncaya kadar oda sıcaklığında serum fizyolojik içinde bekletildi. Daha sonra diģler mine sement sınırından su soğutması altında yüksek hızlı elmas frezler ile kesildi. DiĢ köklerinin boyutu 14±1 mm olarak ayarlandı. DiĢlerin kök pulpalarının tirnerf yardımıyla çıkarılmasının ardından apikal foramen #15 nolu K tipi kanal eğesi (Anteos, VDW, Münih, Germany) ile belirlenerek kanallar apikal daralımdan 1 mm kısa olacak Ģekilde döner aletler (Protaper Universal, Dentsply Maillefer, Ballaigues, Switzerland) ile üretici firmanın talimatlarına uygun olarak hazırlandı. ġekillendirilme sırasında kullanılan her bir eğenin değiģiminden sonra kök kanalları 2 ml %2 lik sodyum hipoklorit solüsyonuyla yıkandı. Bu çalıģmada kullanılacak olan toplam 120 adet diģ; 6 deney grubu için her bir deney grubunda 20 adet diģ bulunacak Ģekilde rastgele ayrıldı. Kök kanalları doldurulmadan önce döner aletlere birebir uygun çaplı kağıt konlarla (Protaper Universal Paper Points, Dentsply Maillefer, Ballagues, Switzerland) kurutuldu. AH Plus (Dentsply DeTrey GmH, Konstanz, Germany) üretici talimatlarına uyularak, Grossman patı ve deney patları da uygun formülasyonlarda hazırlandı. Kanallar tek kon tekniği ile döner aletlere uygun guta-perka konları (Protaper Universal Gutta Percha Points, Dentsply Maillefer, Ballagues, Switzerland) kullanılarak dolduruldu. Doldurulan kanalların koronal sonlanmaları çinko oksit öjenol siman (Kalzinol, Dentsply DeTrey, Konstanz, Germany) ile kapatıldı. 61

71 Bu diģlere ek olarak 2 adet pozitif 2 adet negatif kontrol olmak üzere 4 adet diģ ile kontrol grubu oluģturuldu. Pozitif kontrol grubundaki diģler deney gruplarında olduğu gibi hazırlandı ancak kanallar doldurulmadan boģ bırakıldı. Negatif kontrol grubundaki diģlerde belirlenen çalıģma boyutundan 1 mm uzun olacak Ģekilde #10 nolu K tipi eğeyle apikal daralımdan geçildi ardından her iki diģ apikal daralımı da içine alacak Ģekilde tırnak cilasıyla kaplandı. Kök kanal dolguları tamamlanan diģler 37 0 C de %100 nemli ortamda 1 hafta süre ile bekletildi. Bir haftanın sonunda çinko oksit öjenol siman kaldırıldı. DiĢ köklerinin apikal sonları Pattex (Henkel, Türkiye) adlı yapıģtırıcı ile 1,5±0,5 cm uzunluğunda serum lastiğine sabitlendi. Sabitlenen örnekler deney düzeneğindeki sıvı akıģının olacağı mikro pipete bağlantı parçası yardımıyla bağlandı. Bir mikro pipetin ucuna hava baloncuğu oluģturan mikroģırınga, içinde hava baloncuğun hareketi gerçekleģecek olan bir diğer mikropipet ise laser diode yazıcıya bağlandı (resim 9). MikroĢırınga ile oluģturulan hava baloncuğu mikro pipette, yazıcı içinde uygun pozisyona getirildi. Yazıcının içinden geçen mikropipetin diğer ucunun bağlı olduğu 2 atmosfer basınç altındaki hava tankının içerisine konan distile suyun oluģturduğu basınçla mikropipetteki sıvının kök ucuna doğru hareketi sağlandı (Resim 10, 11). Her bir örneğin deney düzeneğine yerleģtirilmesinin ardından ölçüm yapılmayarak 2 dakika boyunca düzeneğin kalibrasyonu sağlandı. Daha sonra tüm örnekler için yapılan 8 ölçüm, bilgisayar programı 62

72 yardımıyla değerlendirildi. Böylelikle hava baloncuğunun hareketi ile dakikadaki sıvı hareketi mikrolitre cinsinden ölçüldü (Resim 12). Bu değerlendirmede kanal dolgu materyali ile kök kanal duvarı arasından geçen sıvı miktarı mikrosızıntı olarak kabul edildi. Resim 9: Sıvı filtrasyon düzeneği Resim 10: Sıvı filtrasyon düzeneği basınç düzenleyici Resim 11: Sıvı filtrasyon düzeneği hava tankı 63

73 Resim 12: Mikrosızıntı miktarını değerlendiren bilgisayar programı Mikrosızıntı sonucu elde edilen veriler Kruskal-Wallis testi kullanılarak istatiksel olarak değerlendirildi ph nın Değerlendirilmesi Deneyi Deney patları ve Grossman patı uygun formülasyonda, AH Plus üretici talimatlarına uygun olarak hazırlandı. Tüm deney grupları için 1 mm kalınlığında 10 mm çapında örnekler hazırlandı. Kalıplara yerleģtirilen pat örneklerinin düz yüzeylere sahip olması için kalıpların altına ve üstüne polietilen film kaplanmıģ camlar yerleģtirildi. Tüm deney gruplarından beģer adet örnek hazırlandı. 64

Endodontik Materyaller

Endodontik Materyaller Endodontik Materyaller Endodontik materyaller, kök kanal dolgu maddeleri, geçici restorasyon maddeleri ve retrograd dolgu maddeleri olmak üzere 3 başlık altında incelenebilir. Kök kanal dolgu maddeleri

Detaylı

ÜÇ FARKLI KÖK KANAL DOLGU PATININ AKICILIKLARI, FİLM KALINLIKLARI VE YAPAY LATERAL KANALLARI DOLDURMA ETKİNLİKLERİ İLE İLGİLİ BİR ARAŞTIRMA

ÜÇ FARKLI KÖK KANAL DOLGU PATININ AKICILIKLARI, FİLM KALINLIKLARI VE YAPAY LATERAL KANALLARI DOLDURMA ETKİNLİKLERİ İLE İLGİLİ BİR ARAŞTIRMA TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÜÇ FARKLI KÖK KANAL DOLGU PATININ AKICILIKLARI, FİLM KALINLIKLARI VE YAPAY LATERAL KANALLARI DOLDURMA ETKİNLİKLERİ İLE İLGİLİ BİR ARAŞTIRMA

Detaylı

CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI

CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI 1. Kendiliğinden polimerize olacak ışık uygulaması gerektirmeyecektir. 2. Florid salınımı yapacaktır. 3. Dentine bağlanma kuvveti en az 3 Mpa olacaktır. 4. Diş sert dokuları

Detaylı

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 1. hafta Konservatif Diş Tedavisine giriş, Diş yüzeyi terminolojisi 2. hafta Kavite sınıflandırması ve kavite terminolojisi (Sınıf I ve II kaviteler)

Detaylı

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Prof. Dr. L. Şebnem Türkün Cam iyonomer simanların aşınmalarının fazla olması ve translüsentlik eksiklikleri sebebiyle geliştirildiler 1. REZIN MODIFIYE CIS 2. POLIASIT

Detaylı

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Prof. Dr. L. Şebnem Türkün Cam iyonomer simanların aşınmalarının fazla olması ve translüsentlik eksiklikleri sebebiyle geliştirildiler. 1. REZIN MODIFIYE CIS 2. POLIASIT

Detaylı

ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ

ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ - Ürün şırınga formunda olmalıdır. - Ürün şırınga içinde kalan miktar görülebilecek yapıda olmalıdır. - Ürün ambalaj miktarında en az 3 ml olmalıdır. - Ürün mavi renkte olmalıdır.

Detaylı

HAYVAN BESLEMEDE ENKAPSÜLASYON TEKNOLOJİSİ VE ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr. Seher KÜÇÜKERSAN

HAYVAN BESLEMEDE ENKAPSÜLASYON TEKNOLOJİSİ VE ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr. Seher KÜÇÜKERSAN HAYVAN BESLEMEDE ENKAPSÜLASYON TEKNOLOJİSİ VE ÖZELLİKLERİ Prof.Dr. Seher KÜÇÜKERSAN Enkapsülasyon katı, sıvı ve gaz malzemelerin kaplanarak kapsüller içinde tutulması ile çok küçük bir maddeyi veya tüm

Detaylı

Geçici dolgu maddeleri

Geçici dolgu maddeleri (Prof. Dr. Osman Gökay) 3.SINIF-MADDELER-BİLGİSİ (2015)- Dolgu maddeleri kullanım sürelerine göre daimi dolgu maddeleri ve geçici dolgu maddeleri olmak üzere ikiye ayrılır. Daimi dolgu maddeleri ise kullanım

Detaylı

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı 1 Deri en geniş ve en ağır organ (9 kg) tüm vücut ağırlığının ~ % 16 sını kaplar ve alanı yetişkinlerde ~ 1.8 m²- 2 m 2, bebeklerde ~ 0.25 m²dir

Detaylı

Prof. Dr. Bilge Hakan Şen. E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı

Prof. Dr. Bilge Hakan Şen. E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı FENOL VE ALDEHİTLER Bu sunumun amacı, fenol veya aldehit içeren maddelerin kullanımı sonucu ortaya çıkabilecek komplikasyonlar ve yan etkiler konusunda

Detaylı

FARKLI KÖK KANAL DOLGU MADDELERİNİN ÇÖZÜNÜRLÜKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

FARKLI KÖK KANAL DOLGU MADDELERİNİN ÇÖZÜNÜRLÜKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARKLI KÖK KANAL DOLGU MADDELERİNİN ÇÖZÜNÜRLÜKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Emre BAYRAM ENDODONTİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Prof.

Detaylı

KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR?

KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR? KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR? Prof. Dr. METİN ATAMER Dr. EBRU ŞENEL ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ SÜT TEKNOLOJİSİ BÖLÜMÜ Kaliteli süt üretimi için sağlanması gereken koşullar; Sağlıklı inek Özenli

Detaylı

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dişhekimliğinde MUM Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi MUM Dişhekimliğinde kullanılan mumlar genellikle 2 veya daha fazla

Detaylı

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir.

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir. Hidrolize engel olmak veya hidroliz hızını yavaşlatmak için alınabilecek önlemler nelerdir? 1-pH ayarlanabilir. 2-Çözücü tipi değiştirilebilir. 3-Kompleks oluşturulabilir. 4-Yüzey aktif maddeler ilave

Detaylı

SOĞUK AKIŞKAN GÜTA-PERKA İÇERİKLİ YENİ BİR KANAL DOLGU PATININ SIZDIRMAZLIK ÖZELLİKLERİNİN İN VİTRO İNCELENMESİ

SOĞUK AKIŞKAN GÜTA-PERKA İÇERİKLİ YENİ BİR KANAL DOLGU PATININ SIZDIRMAZLIK ÖZELLİKLERİNİN İN VİTRO İNCELENMESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SOĞUK AKIŞKAN GÜTA-PERKA İÇERİKLİ YENİ BİR KANAL DOLGU PATININ SIZDIRMAZLIK ÖZELLİKLERİNİN İN VİTRO İNCELENMESİ Tolga Han EDEBAL ENDODONTİ

Detaylı

FARKLI KÖK KANAL DOLGU SİSTEMLERİ KULLANILARAK DOLDURULAN KÖK KANALLARININ HOMOJENİTELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

FARKLI KÖK KANAL DOLGU SİSTEMLERİ KULLANILARAK DOLDURULAN KÖK KANALLARININ HOMOJENİTELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI i TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARKLI KÖK KANAL DOLGU SİSTEMLERİ KULLANILARAK DOLDURULAN KÖK KANALLARININ HOMOJENİTELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Elif Delve BAŞER ENDODONTİ

Detaylı

ANTİSEPTİKLERİN KULLANIM YERLERİ

ANTİSEPTİKLERİN KULLANIM YERLERİ ANTİSEPTİKLER 1 Kavramlar: Antiseptik: Canlılar üzerinde (cilde ve dışarı açılan boşlukların mukozasına) dıştan uygulanmak suretiyle kullanılan antimikrobik ilaçlardır. Dezenfektan: Cansız cisimler (cerrahi

Detaylı

ENDODONTİDE KULLANILAN KANAL PATLARI

ENDODONTİDE KULLANILAN KANAL PATLARI T.C Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı ENDODONTİDE KULLANILAN KANAL PATLARI BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Mehmet DÜNDAR Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Oğuz AKTENER İZMİR-2014

Detaylı

UÇ KAĞIDI VE UÇ KAĞIDI MÜREKKEBİ (Yanmamış) Bağlayıcı Olarak Kullanılan Girdiler

UÇ KAĞIDI VE UÇ KAĞIDI MÜREKKEBİ (Yanmamış) Bağlayıcı Olarak Kullanılan Girdiler UÇ KAĞIDI VE UÇ KAĞIDI MÜREKKEBİ (Yanmamış) Bağlayıcı Olarak Kullanılan Girdiler 1 2-izononil siklohekzan 1,2 Bağlayıcı dikarboksilat (DINCH) 166412-78-8 431-890-2 2 Akrilik reçine Bağlayıcı 3 Butil akrilat-stiren

Detaylı

MAKARON İCMAL LİSTE SİGARA KAĞIDI (Yanmış) Sıra No Girdi adı Girdi işlevi. Cas No

MAKARON İCMAL LİSTE SİGARA KAĞIDI (Yanmış) Sıra No Girdi adı Girdi işlevi. Cas No MAKARON İCMAL LİSTE SİGARA KAĞIDI (Yanmış) 1 Defomer(köpük kesici) İmale yardımcı maddeler 5268-97-0 2 Guar sakızı Çiriş Maddesi 9000-30-0 232-536-8 3 Guar sakızı, katyonik Bağlayıcı 65497-29-2 613-809-4

Detaylı

Doç. Dr. Cengiz ÇETİN, BEK153 Organik Eserlerde Önleyici Koruma Ders Notu DERS 6 4. ÇÖZÜCÜLER. Resim 1. Ciriş bitkisi.

Doç. Dr. Cengiz ÇETİN, BEK153 Organik Eserlerde Önleyici Koruma Ders Notu DERS 6 4. ÇÖZÜCÜLER. Resim 1. Ciriş bitkisi. DERS 6 4. ÇÖZÜCÜLER Resim 1. Ciriş bitkisi. 1 4. ÇÖZÜCÜLER Çözücüler normal sıcaklık ve basınçta sıvı halde bulunan organik maddelerdir. Organik olmayan fakat herkes tarafından bilinen su da bir çözücüdür.

Detaylı

DOKU TAKİBİ. Dr.Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

DOKU TAKİBİ. Dr.Yasemin Sezgin. yasemin sezgin DOKU TAKİBİ Dr.Yasemin Sezgin yasemin sezgin Dokuların mikroskopik incelemeye hazır hale getirmek amacı ile yapılan ve gömme ile sona eren işlemler dizisine doku takibi denir Doku takibi 3 aşamadan oluşur;

Detaylı

YENĠ NESĠL ORTAM ve YÜZEY DEZENFEKSĠYONU (akacid plus )

YENĠ NESĠL ORTAM ve YÜZEY DEZENFEKSĠYONU (akacid plus ) YENĠ NESĠL ORTAM ve YÜZEY DEZENFEKSĠYONU (akacid plus ) MANTAR, VĠRÜS, KÜF VE BAKTERĠLERĠ YOK EDER, SAĞLIKLI YAġAM ALANLARI OLUġTURUR. % 100 EKOLOJĠK DEZENFEKSĠYONU SAĞLIYOR ve KÖTÜ KOKUKULARA SON VERĠYORUZ

Detaylı

FARKLI KÖK KANAL PATLARININ SİTOTOKSİSİTE VE ANTİMİKROBİYAL ETKİNLİK YÖNÜNDEN KARŞILAŞTIRILMASI

FARKLI KÖK KANAL PATLARININ SİTOTOKSİSİTE VE ANTİMİKROBİYAL ETKİNLİK YÖNÜNDEN KARŞILAŞTIRILMASI TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARKLI KÖK KANAL PATLARININ SİTOTOKSİSİTE VE ANTİMİKROBİYAL ETKİNLİK YÖNÜNDEN KARŞILAŞTIRILMASI Meşkule ŞAHİN ENDODONTİ ANABİLİM DALI

Detaylı

BileĢiklerin formülleri atom sayıları oranını yansıtan en basit formüldür.

BileĢiklerin formülleri atom sayıları oranını yansıtan en basit formüldür. KATILAR KRĠSTAL KATI Sert SıkıĢtırılmayan Tanecikleri belirli geometrik Ģekle sahiptir. ĠYONĠK KRĠSTAL Anyon- katyonlar arasında elektrostatik çekim kuvveti sonucu oluģur (iyonik bağ içerir). Sert-sağlam-

Detaylı

Doku Takibi Süreçleri

Doku Takibi Süreçleri DOKU TAKİBİ Prof.Dr.Erdener ÖZER Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı EPD Kursu, Mayıs 2010, İzmir Daha iyi bir doku takibi için gereken faktörler: Dokuya ait faktörler Doku porları

Detaylı

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ Oluşturacağı her 1 g organik madde için bitkinin 500 g kadar suyu kökleriyle alması ve tepe (uç) noktasına kadar taşıyarak atmosfere aktarması gerekir. Normal su düzeyinde hayvan hücrelerinin

Detaylı

DOKU TAKĐBĐ. kesit ve yayma için i in ne yapmalıyız? ÖZER. Prof.Dr.Erdener. Patoloji Anabilim Dalı 8.5.2010 EPD KURS 2

DOKU TAKĐBĐ. kesit ve yayma için i in ne yapmalıyız? ÖZER. Prof.Dr.Erdener. Patoloji Anabilim Dalı 8.5.2010 EPD KURS 2 Patoloji laboratuvarını kurduk: (Daha) Đyi bir kesit ve yayma için i in ne yapmalıyız? 8-99 Mayıs s 2010, ĐZMĐR Bu sunumda yer alan resimler yazarın n izni olmadan kullanılamaz. lamaz. 8.5.2010 EPD KURS

Detaylı

GEÇİCİ KRON ve KÖPRÜLER. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu

GEÇİCİ KRON ve KÖPRÜLER. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu GEÇİCİ KRON ve KÖPRÜLER Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu Geçici restorasyonlar Sabit protetik restorasyonların yapılması sırasında, hastalarda kaybolan estetik, fonksiyon ve fonasyonun tekrar kazandırılması,

Detaylı

Deriye Uygulanan Ürünler. 9. Hafta

Deriye Uygulanan Ürünler. 9. Hafta Deriye Uygulanan Ürünler 9. Hafta Cilt bakım ürünlerinin temel amaçları: Cildin sağlıklı ve iyi durumda kalmasını sağlamak, Derinin temizlenmesi Derinin nem dengesinin korunması Derinin yaşlanması belirtilerinin

Detaylı

TGK-GIDA MADDELERĐNDE KULLANILAN RENKLENDĐRĐCĐLERĐN SAFLIK KRĐTERLERĐ TEBLĐĞĐ (2002/27) (R.G. 10.04.2002-24722)

TGK-GIDA MADDELERĐNDE KULLANILAN RENKLENDĐRĐCĐLERĐN SAFLIK KRĐTERLERĐ TEBLĐĞĐ (2002/27) (R.G. 10.04.2002-24722) TGK-GIDA MADDELERĐNDE KULLANILAN RENKLENDĐRĐCĐLERĐN SAFLIK KRĐTERLERĐ TEBLĐĞĐ Amaç (2002/27) (R.G. 10.04.2002-24722) (Değişiklik12.08.2008-26965 R.Gazete) Madde 1- Bu Tebliğin amacı; gıda maddelerinde

Detaylı

Balıkesir Kimya Sanayi www.balikesirkimya.com 0 (266) 243 40 24

Balıkesir Kimya Sanayi www.balikesirkimya.com 0 (266) 243 40 24 Ürün kodu Malzeme adı Ambalaj Tipi Amb.Şekli TK.200700.01000 Aktif Karbon HDPE Kavanoz 1 kg TK.200700.05000 Aktif Karbon PP Kova 5 kg TK.200700.10000 Aktif Karbon PP Kova 10 kg TK.200710.01000 Aluminyum

Detaylı

EVDE BİYOTEKNOLOJİ. Yrd. Doç. Dr. Hüseyin UYSAL ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ 5. DERS

EVDE BİYOTEKNOLOJİ. Yrd. Doç. Dr. Hüseyin UYSAL ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ 5. DERS EVDE BİYOTEKNOLOJİ Yrd. Doç. Dr. Hüseyin UYSAL ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ 5. DERS STERİLİZASYON; BİTKİ DOKU KÜLTÜRLERİNDE KULLANILAN STERİLİZASYON YÖNTEMLERİ VE BU STERİLİZASYON

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

K.K.T.C. YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARKLI KANAL DOLUM TEKNİKLERİNİN VE KANAL DOLUM

K.K.T.C. YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARKLI KANAL DOLUM TEKNİKLERİNİN VE KANAL DOLUM K.K.T.C. YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARKLI KANAL DOLUM TEKNİKLERİNİN VE KANAL DOLUM PATLARININ MİKROSIZDIRMAZLIK KAPASİTELERİNİN VE BAĞLANMA DAYANIMLARININ İN VİTRO OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Detaylı

TERMOPLASTİKLER, TERMOSETLER, ELESTOMERLER, FİBERLER

TERMOPLASTİKLER, TERMOSETLER, ELESTOMERLER, FİBERLER 1 TİCARİ POLİMERLER TERMOPLASTİKLER, TERMOSETLER, ELESTOMERLER, FİBERLER Polimerler yaşamın her kesitinde bulunan doğal ve sentetik çok çeşitli maddelerdir. Örneğin, selüloz, nişasta ve pamuk organik,

Detaylı

Basınç Nedir? Uluslararası Katılımlı Palyatif Bakım ve Hospis Kongresi Mart 2018 ġiģli-ġstanbul

Basınç Nedir? Uluslararası Katılımlı Palyatif Bakım ve Hospis Kongresi Mart 2018 ġiģli-ġstanbul Basınç Yarası Bakımı Yrd. Doç. Dr. Ġbrahim AYDOĞDU BVÜ Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD Uluslararası Katılımlı Palyatif Bakım ve Hospis Kongresi 09-11 Mart 2018 ġiģli-ġstanbul Basınç Nedir? Ağırlık bir

Detaylı

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning) Boya sisteminden beklenilen yüksek direnç,uzun ömür, mükemmel görünüş özelliklerini öteki yüzey temizleme yöntemlerinden daha etkin bir biçimde karşılamak üzere geliştirilen boya öncesi yüzey temizleme

Detaylı

Etrenjit Oluşum Koşullarının Üçlü Sistem Performansına Etkisi

Etrenjit Oluşum Koşullarının Üçlü Sistem Performansına Etkisi Çimsa Çimento Araştırma ve Uygulama Merkezi Mayıs, 2017 Kalsiyum Alüminat çimentoları normalde sülfat ve türevi madde içermemektedirler. Alçı ve ya anhidrit ile karıştırılan kalsiyum alüminat çimentoları;

Detaylı

Seramik Biomalzemeler (Bioseramikler)

Seramik Biomalzemeler (Bioseramikler) Seramik Biomalzemeler (Bioseramikler) Kas iskelet sisteminin hasar görmüş parçaları ve hastalıklı parçaların yer değiştirilmesi ve onarılması için kullanılan seramik grubunun adı bio seramikler olarak

Detaylı

Göz Preparatları birkaç gruba ayrılır (EP)

Göz Preparatları birkaç gruba ayrılır (EP) Göz Preparatları Göz preparatları : Göz küresi üzerine ve/veya konjonktivaya veya konjonktiva kesesine yerleştirmek için tasarlanan steril sıvı, yarı katı veya katı preparatlardır. İlaçlar, göze başlıca

Detaylı

EVDE KİMYA SABUN. Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir.

EVDE KİMYA SABUN. Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. EVDE KİMYA SABUN Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. CH 3(CH 2) 16 COONa: Sodyum stearat (Beyaz Sabun) CH 3(CH 2) 16 COOK:

Detaylı

BAL TANIMI BALIN BİLEŞİMİNİ OLUŞTURAN MADDELER

BAL TANIMI BALIN BİLEŞİMİNİ OLUŞTURAN MADDELER BAL TANIMI Bal, Türk Gıda Kodeksi 2000/39 sayılı Bal Tebliğinde "Bal; bal arılarının çiçek nektarlarını, bitkilerin veya bitkiler üzerinde yaşayan bazı canlıların salgılarını topladıktan sonra, kendine

Detaylı

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Başlık KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Tanım İki veya daha fazla malzemenin, iyi özelliklerini bir araya toplamak ya da ortaya yeni bir özellik çıkarmak için, mikro veya makro seviyede

Detaylı

Baumit SilikatColor. (SilikatFarbe) Boya

Baumit SilikatColor. (SilikatFarbe) Boya Baumit SilikatColor (SilikatFarbe) Boya Ürün Dış ve iç cephelere el veya makine ile uygulanabilen, sodyum silikat bazlı, kullanıma hazır mineral esaslı bir boyadır. Bileşimi Mineral esaslı dolgu maddeleri

Detaylı

SENTETİK POLİMER ESASLI BİR KANAL DOLGU MATERYALİ İLE REZİN ESASLI BİR KANAL PATININ BAZI ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

SENTETİK POLİMER ESASLI BİR KANAL DOLGU MATERYALİ İLE REZİN ESASLI BİR KANAL PATININ BAZI ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DİŞ HASTALIKLARI VE TEDAVİSİ ANABİLİM DALI SENTETİK POLİMER ESASLI BİR KANAL DOLGU MATERYALİ İLE REZİN ESASLI BİR KANAL PATININ BAZI ÖZELLİKLERİNİN

Detaylı

Elastomer ve Kauçuk Sanayi için Titan Dioksitler ve Fonksiyonel Katkılar

Elastomer ve Kauçuk Sanayi için Titan Dioksitler ve Fonksiyonel Katkılar için Titan Dioksitler ve Fonksiyonel Katkılar Dış Hacime Dayanıklı Rutil Titanyum Dioksitler SACHTLEBEN RD 3 Alümina ve zirkonyum kaplı, rutil tip titanyum dioksit pigment, kaplamaları sayesinde çok iyi

Detaylı

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ KĐMYA ÖĞRETMENLĐĞĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME 8. SINIF FEN VE TEKNOLOJĐ DERSĐ 3. ÜNĐTE: MADDENĐN YAPISI VE ÖZELLĐKLERĐ KONU: BAZLAR ÇALIŞMA YAPRAĞI

Detaylı

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI a) Kullanış yeri ve amacına göre gruplandırma: 1) Taşıyıcı malzemeler: İnşaat mühendisliğinde kullanılan taşıyıcı malzemeler, genellikle betonarme, çelik, ahşap ve zemindir. Beton, çelik ve ahşap malzemeler

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

THERMAL SPRAY KAPLAMA

THERMAL SPRAY KAPLAMA THERMAL SPRAY KAPLAMA ANTİ KOROZYON UYGULAMALARI Tel malzemenin ısıtılıp, eriyik veya yarı eriyik halde, itici gaz aracılığı ile iş parçasına püskürtülmesi ile yapılan kaplamalardır. Thermal Spray sistemleri,

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI. SINIF VE MEZUN GRUP KİMYA HAFTA DERS SAATİ. Kimya nedir?. Kimya ne işe yarar?. Kimyanın sembolik dili Element-sembol Bileşik-formül. Güvenliğimiz ve Kimya KONU ADI

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ENDODONTİ ANABİLİM DALI

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ENDODONTİ ANABİLİM DALI BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ENDODONTİ ANABİLİM DALI FARKLI FİNAL İRRİGASYON REJİMLERİNİN ÇEŞİTLİ KANAL DOLGU PATLARININ DENTİN TÜBÜL PENETRASYONUNA ETKİSİNİN KONFOKAL LAZER TARAMA MİKROSKOBU

Detaylı

Deriye Uygulanan Ürünler. 7. Hafta

Deriye Uygulanan Ürünler. 7. Hafta Deriye Uygulanan Ürünler 7. Hafta Deriye uygulanan preparatlar Günlük deri bakım preparatları Yaşlanmayı önleyici preparatlar Dekoratif kozmetik ürünler Deodorant ve antiperspiranlar Güneş preparatları

Detaylı

ANTİPERSPİRANTLAR, DEODORANTLAR ve ANTİMİKROBİYAL AJANLAR

ANTİPERSPİRANTLAR, DEODORANTLAR ve ANTİMİKROBİYAL AJANLAR ANTİPERSPİRANTLAR, DEODORANTLAR ve ANTİMİKROBİYAL AJANLAR Deodorantlar ve antiperspirantlar en fazla kullanılan kozmetik ürünlerindendir. Her gün milyonlarca kişi tarafında koltuk altına uygulanmaktadırlar.

Detaylı

STERİLİZASYON DERSİ 4. HAFTA DERS NOTLARI YRD. DOÇ. DR. KADRİ KULUALP

STERİLİZASYON DERSİ 4. HAFTA DERS NOTLARI YRD. DOÇ. DR. KADRİ KULUALP STERİLİZASYON DERSİ 4. HAFTA DERS NOTLARI YRD. DOÇ. DR. KADRİ KULUALP STERİLİZASYON YÖNTEMLERİ SÜZME YÖNTEMİ FİLTRASYON İLE STERİLİZASYON Süzme mekanizmalarına göre; a) Absorbsiyonla mikroorganizmaları

Detaylı

STERİLİZASYON DERSİ 5. HAFTA DERS NOTLARI. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP

STERİLİZASYON DERSİ 5. HAFTA DERS NOTLARI. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP STERİLİZASYON DERSİ 5. HAFTA DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Kimyasal Maddelerle 1) ETİLEN OKSİT (EO) Sterilizasyon 2) HİDROJEN PEROKSİT 3) PERASETİK ASİT 4) OZON 5) KLORİN DİOKSİT (ClO2) 6) DÜŞÜK

Detaylı

KATKI MADDELERİ. Günümüzde KATKISIZ BETON ÜRETİMİ ENDER! DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR:

KATKI MADDELERİ. Günümüzde KATKISIZ BETON ÜRETİMİ ENDER! DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR: KATKI MADDELERİ KATKI MADDELERİ Günümüzde KATKISIZ BETON ÜRETİMİ ENDER! DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR: KATKI MADDELERİ İLAÇ DEĞİLDİR. KÖTÜ HAZIRLANMIŞ BETONU DÜZELTMEZ. KATKI MADDELERİ HER TİP ÇİMENTO, AGREGA

Detaylı

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR ANTİOKSİDANLAR Aktif oksijen türevleri (ROS) normal metabolizma sırasında vücudumuzun ürettiği yan ürünlerdir. Ancak bazı dış kaynaklardan da serbest

Detaylı

Üçlü Sistemlerde Sitrik Asit ve Laktik Asit Katkılarının Basınç ve Eğilme Dayanımına Etkisi

Üçlü Sistemlerde Sitrik Asit ve Laktik Asit Katkılarının Basınç ve Eğilme Dayanımına Etkisi Üçlü Sistemlerde Sitrik Asit ve Laktik Asit Katkılarının Basınç ve Eğilme Dayanımına Etkisi YUWARAJ M. GHUGAL* AND SANTOSH B. DESHMUKH Çimsa Formülhane Haziran, 2018 1 Tamir Harçları Tamir amaçlı kullanılan

Detaylı

T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı TEKLİF MEKTUBU

T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı TEKLİF MEKTUBU Tarih ve Sayı: 15/02/2017-E.2754 T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı *BELC3R61B* Sayı :19823435-934.01.04/ Konu :Tıbbi sarf malzeme alımı hk. TEKLİF MEKTUBU Diş Hekimliği

Detaylı

AKTİF KARBON FENOL (KATI) FENOL (SIVI) ALİMİNYUM HİDROKSİT FLORESEİN ALİMİNYUM SÜLFAT FORMİK ASİD FORMOLDEHİT

AKTİF KARBON FENOL (KATI) FENOL (SIVI) ALİMİNYUM HİDROKSİT FLORESEİN ALİMİNYUM SÜLFAT FORMİK ASİD FORMOLDEHİT AKTİF KARBON (TUZ) FENOL (KATI) AKTİF KARBON (GRANUL) FENOL (SIVI) ALİMİNYUM HİDROKSİT FLORESEİN ALİMİNYUM SÜLFAT FORMİK ASİD ALKOL % 96 (ETİL ALKOL) FORMOLDEHİT 1 / 19 AMONYAK AMONYUM KLORÜR GLİSERİN

Detaylı

İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI

İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI Behzat Balcı, F. Elçin Erkurt, E. Su Turan Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Giriş İçme sularında dezenfeksiyon,

Detaylı

www.velle.com.tr Metal Pigment Kaplamalar Tel.: +90 (216) 701 24 01 Faks.: +90 (216) 701 24 02

www.velle.com.tr Metal Pigment Kaplamalar Tel.: +90 (216) 701 24 01 Faks.: +90 (216) 701 24 02 www.velle.com.tr Metal Pigment Kaplamalar hava Tel.: +90 (216) 701 24 01 Faks.: +90 (216) 701 24 02 Metal Pigment Kaplamalar Metal Pigment Kaplamalar metal yüzeylerde korozyon olarak r. Bunun ötesinde

Detaylı

MUCİZE KALKAN İLE SUYUMUZ ŞİMDİ PET ŞİŞELERDE DE SAĞLIKLI

MUCİZE KALKAN İLE SUYUMUZ ŞİMDİ PET ŞİŞELERDE DE SAĞLIKLI MUCİZE KALKAN İLE SUYUMUZ ŞİMDİ PET ŞİŞELERDE DE SAĞLIKLI HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER 7-D SELİN YAĞMUR ÇAKMAK DOĞA DAĞ DANIŞMAN ÖĞRETMEN NİLÜFER DEMİR İZMİR - 2013 İÇİNDEKİLER 1. PROJENİN AMACI.3 2. PET ŞİŞELER

Detaylı

ANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLAR. Prof. Dr. Ayhan Filazi Ankara Üni. Veteriner Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı

ANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLAR. Prof. Dr. Ayhan Filazi Ankara Üni. Veteriner Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı ANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLAR Prof. Dr. Ayhan Filazi Ankara Üni. Veteriner Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı DEZENFEKTAN (JERMİSİD) Mikroorganizmaları öldürerek etkiyen ve genellikle cansız

Detaylı

Beton Melike Sucu ZEMİN BETONLARINDA KALSİYUM ALÜMİNAT ÇİMENTOSU KULLANIMI. Nisan, 17

Beton Melike Sucu ZEMİN BETONLARINDA KALSİYUM ALÜMİNAT ÇİMENTOSU KULLANIMI. Nisan, 17 Beton 2017 Melike Sucu ZEMİN BETONLARINDA KALSİYUM ALÜMİNAT ÇİMENTOSU KULLANIMI Nisan, 17 İçerik NEDEN KAÇ KAÇ MİKROYAPI VE KİMYASAL ÖZELLİKLERİ KAÇ HİDRATASYONU ATAKLARA KARŞI DAYANIM KİMYASAL ATAKLAR

Detaylı

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER»

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» Çözeltiler sıvı dozaj şekilleridir. Bir katı, sıvı veya gazın bir başka katı, sıvı veya gaz içinde tektür bir şekilde dağılması ile hazırlanır. Eczacılıkta çok sık tercih

Detaylı

FARKLI BAĞLAYICILARIN KALSİYUM ALÜMİNAT ÇİMENTOSU ESASLI HARÇLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ. Prof. Dr. İsmail Özgür YAMAN

FARKLI BAĞLAYICILARIN KALSİYUM ALÜMİNAT ÇİMENTOSU ESASLI HARÇLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ. Prof. Dr. İsmail Özgür YAMAN FARKLI BAĞLAYICILARIN KALSİYUM ALÜMİNAT ÇİMENTOSU ESASLI HARÇLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Prof. Dr. İsmail Özgür YAMAN SUNUM İÇERİĞİ Kalsiyum Alüminat Çimentosu (KAÇ) PÇ KAÇ KAÇ Uygulama Alanları KAÇ Hidratasyonu

Detaylı

1.GİRİŞ. Vital pulpa tedavisi endikasyonları

1.GİRİŞ. Vital pulpa tedavisi endikasyonları 1 1.GİRİŞ Süt dişlerinin erken kaybı, malokluzyona, fonksiyonel ve estetik problemlere sebep olabilmektedir. Bu sebeple, arkın bütünlüğünü koruyabilmek için süt dişlerini daimi dişler sürene kadar ağızda

Detaylı

TC GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DİŞ HASTALIKLARI VE TEDAVİSİ ANABİLİM DALI BİTİRİLEN TEZLER LİSTESİ ( )

TC GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DİŞ HASTALIKLARI VE TEDAVİSİ ANABİLİM DALI BİTİRİLEN TEZLER LİSTESİ ( ) TC GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DİŞ HASTALIKLARI VE TEDAVİSİ ANABİLİM DALI BİTİRİLEN TEZLER LİSTESİ (1984-2016) Ankara-Ocak 2017 DİŞ HASTALIKLARI VE TEDAVİSİ DOKTORA PROGRAMI ARŞİV NO ÖĞRENCİ

Detaylı

TEK BİLEŞENLİ SELF-ETCH BONDİNG

TEK BİLEŞENLİ SELF-ETCH BONDİNG FOSFORİK ASİT JELİ 1. Kavitelerde tabanı ve duvar kısımlarını asitleme amacıyla kullanılmalıdır. 2. Fosforik asit oranı %36 olmalıdır. 3. Jel kıvamında olmalıdır. 4. Şırınga bazında olmalı ve şırıngalar

Detaylı

SĠYAH VE YEġĠL ÇAYLARDAN HAZIRLANAN JELLERĠN ANTĠOKSĠDAN KAPASĠTELERĠNĠN BELĠRLENMESĠ

SĠYAH VE YEġĠL ÇAYLARDAN HAZIRLANAN JELLERĠN ANTĠOKSĠDAN KAPASĠTELERĠNĠN BELĠRLENMESĠ SĠYAH VE YEġĠL ÇAYLARDAN HAZIRLANAN JELLERĠN ANTĠOKSĠDAN KAPASĠTELERĠNĠN BELĠRLENMESĠ GülĢah Gedik A. M. Yılmaz, G. Biçim, A. S. Yalçın Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji A.D.

Detaylı

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 3.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 3.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER 3.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı 1 Cilt Nemlendirici Ürünler Amaç; Cildin nem dengesini korumak, kuru cildi önlemek Çevresel faktörlerin cilt üzerinde yarattığı hasarları önlemek

Detaylı

HİDROKSİAPATİT NANOPARÇACIKLARININ SENTEZİ

HİDROKSİAPATİT NANOPARÇACIKLARININ SENTEZİ HİDROKSİAPATİT NANOPARÇACIKLARININ SENTEZİ 26.09.2007 2 Giriş İnsan kemiği kendini yenileyebilme özeliğine sahiptir Kemikler kırıldığında iyileşmenin sağlanabilmesi için ilave desteğe gereksinim duyarlar

Detaylı

ARTİKÜLASYON KAĞIDI U FORMU

ARTİKÜLASYON KAĞIDI U FORMU AİRFLOW TOZU 1. Airflow cihazı ile dental temizleme işlemlerinde kullanıma uygun olmalıdır. 2. İnce granüllü ve beyaz renkte olmalıdır. 3. 300 gramlık şeffaf plastik şişelerde olmalıdır. 4. Son kullanma

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

ÇİMENTO FABRİKALARINDA ALTERNATİF YAKIT OLARAK KULLANILACAK ATIK KODLARI

ÇİMENTO FABRİKALARINDA ALTERNATİF YAKIT OLARAK KULLANILACAK ATIK KODLARI ÇİMENTO FABRİKALARINDA ALTERNATİF YAKIT OLARAK KULLANILACAK ATIK KODLARI ATIK KODU ATIK AÇIKLAMASI 16 01 03 Ömrünü tamamlamış lastikler 08 03 19* Dağıtıcı yağ 08 04 17* Reçine yağı KULLANILMIŞ LASTİKLER

Detaylı

S¹ra No ـrün kodu Malzeme ad¹ Ambalaj Tipi Amb.ھekli

S¹ra No ـrün kodu Malzeme ad¹ Ambalaj Tipi Amb.ھekli S¹ra No ـrün kodu Malzeme ad¹ Ambalaj Tipi Amb.ھekli 1 TK.200700.01000 Aktif Karbon hdpe kavanoz 1 kg 2 TK.200700.05000 Aktif Karbon plastik kova 5 kg 3 TK.200700.10000 Aktif Karbon plastik kova 10 kg

Detaylı

Ç.Ü. DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ TEHLİKELİ MADDE ENVANTERİ

Ç.Ü. DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ TEHLİKELİ MADDE ENVANTERİ DOKÜMAN NO: TY-LST-5 YAYIN TARİHİ : AĞUSTOS 2014 REVİZYON TARİHİ : 00 REVİZYON NO:00 SAYFA 1 / 6 Adı Etken maddesi Tipi Kullanım Saklama Etkşime Temas Kullanıldığı Yer Taşıma Tehlikeli Miadı Stok Koşulları

Detaylı

1-2. çimentolar hidratasyon. Paki Turgut

1-2. çimentolar hidratasyon. Paki Turgut çimentolar hidratasyon 1-2 Paki Turgut Kaynaklar 1) Turhan Y. Erdoğan, Beton 2) İlker Bekir Topçu, Beton Teknolojisi, 2006. 3) Domone P, Illston J, Construction aterials, 4th Edition 4) indess S et al.,

Detaylı

Silikonlar, Mastikler ve Köpükler

Silikonlar, Mastikler ve Köpükler Vulkanize fiber, Bez ve Kağıt mesnetler üzerine elektroliz yöntemiyle kaplanan zımparalarımız, en yüksek kalite ve performansta aşındırma kabiliyetine sahip, OSA, EN, ANSI sertifikalarına uygun ve uzun

Detaylı

YARI KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ;

YARI KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ; 11. Hafta YARI KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ; Haricen deriye veya mukozaya uygulanan, belli bir viskoziteye sahip preparatlardır. Avrupa Farmakopesi ne (EP5) göre yarı katı preparatların tanımı; Etkin maddelerin

Detaylı

Jotamastic Smart Pack

Jotamastic Smart Pack ENDÜSTRĐYEL ÜRÜNLER PERAKENDE SERĐSĐ Jotamastic Smart Pack Mükemmel penetrasyon, yapışma ve nem toleransı Fırça ve rulo ile kolayca uygulanır. Đki bileşen hızlı ve kolay bir şekilde karıştırılır. - 10

Detaylı

KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ

KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ Belli bir ortam içinde bulunan metalik yapının korozyonunu önlemek veya korozyon hızını azaltmak üzere alınacak önlemleri üç ana grup altında toplanabilir. Korozyondan Korunma

Detaylı

Boya Sanayi için Titan Dioksitler ve Fonksiyonel Katkılar

Boya Sanayi için Titan Dioksitler ve Fonksiyonel Katkılar için Titan Dioksitler ve Fonksiyonel Katkılar Dış Hacime Dayanıklı Rutil Titanyum Dioksitler TIOXIDE TR 81 Alümina ve zirkonyum kaplı, rutil tip titanyum dioksit pigment, kaplamaları sayesinde mükemmel

Detaylı

KÜKÜRT DİOKSİT GAZI İLE ÜLEKSİT TEN BORİK ASİT ÜRETİMİ

KÜKÜRT DİOKSİT GAZI İLE ÜLEKSİT TEN BORİK ASİT ÜRETİMİ KÜKÜRT DİOKSİT GAZI İLE ÜLEKSİT TEN BORİK ASİT ÜRETİMİ İbrahim Hakkı Karakaş a*,mehmet Çopur b, M. Muhtar Kocakerim c, Zeynep Karcıoğlu Karakaş d a Bayburt Üniversitesi, Bayburt Meslek Yüksek Okulu, Bayburt

Detaylı

LABORATUVAR LİKİT A-SİLİKONU

LABORATUVAR LİKİT A-SİLİKONU LABORATUVAR LİKİT A-SİLİKONU 1. Keskin undercut ve revetman modelleri ile tüm seramik tekniklerinde güdük dublikasyonu için kullanılmalıdır. 2. Yüksek derecede akışkan olmalıdır. 3. 24 saat sonraki sertliği

Detaylı

SIVI YALITIM MALZEMELERİ

SIVI YALITIM MALZEMELERİ SIVI YALITIM MALZEMELERİ Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi SIVI YALITIM MALZEMELERİ 1. Bitüm 2. Asfalt 3. Sika 4.

Detaylı

Çimento AraĢtırma ve Uygulama Merkezi. Mineral Katkılar- Uçucu Kül

Çimento AraĢtırma ve Uygulama Merkezi. Mineral Katkılar- Uçucu Kül Çimento AraĢtırma ve Uygulama Merkezi Mineral Katkılar- Uçucu Kül Çimento İkame Malzemeleri - Doğal Malzemeler (Tras vb.) - Atık Malzemeler ( Uçucu Kül, Yüksek Fırın Cürufu, Silis Dumanı) ÇĠMENTO HĠDRATASYONUNUN

Detaylı

CERRAHİ ALETLERİN ÖN YIKAMA VE PAKETLEME TALİMATI Doküman No:ENF-TL-19 Yayın Tarihi:01.04.2013 Revizyon No:00 Revizyon Tarihi:00 Sayfa No: 1 / 5

CERRAHİ ALETLERİN ÖN YIKAMA VE PAKETLEME TALİMATI Doküman No:ENF-TL-19 Yayın Tarihi:01.04.2013 Revizyon No:00 Revizyon Tarihi:00 Sayfa No: 1 / 5 Doküman No:ENF-TL-19 Yayın Tarihi:01.04.2013 Revizyon No:00 Revizyon Tarihi:00 Sayfa No: 1 / 5 1. AMAÇ Dezenfeksiyon ya da sterilizasyon öncesinde cerrahi aletlerin ön yıkama ve paketlenmesinde standart

Detaylı

OKULDA KİMYA KAĞIT. Kağıdın ana maddesi doğal bir polimer olan selülozdur.

OKULDA KİMYA KAĞIT. Kağıdın ana maddesi doğal bir polimer olan selülozdur. OKULDA KİMYA KAĞIT Kağıdın ana maddesi doğal bir polimer olan selülozdur. Selüloz bitkilerin gövde ve yapraklarında bol bulunur, bu nedenle kağıt çoğunlukla ağaç gövdelerinden üretilir. Kağıt üretimi:

Detaylı

KEIM Soldalit. Sol-silikat boyanın yeni jenerasyonu

KEIM Soldalit. Sol-silikat boyanın yeni jenerasyonu KEIM Soldalit Sol-silikat boyanın yeni jenerasyonu KEIM Soldalit Sol-silikat boyanın yeni jenerasyonu Üstün özellikleri ile silikat ürünler Silikat kaplamanın tartışmasız avantajları son derece uzun kullanım

Detaylı

TANITIM BROŞÜRÜ POLAR POLİÜRETAN

TANITIM BROŞÜRÜ POLAR POLİÜRETAN 15.03.2010 Sayfa 1 / 10 İçinde bulunduğumuz yüzyılda hızlı endüstrileşmenin sonucu olarak ortaya çıkan enerji ihtiyacı ve bu ihtiyacın yaklaşık % 90 oranında fosil türevli yakıt tüketimi ile giderilmesi

Detaylı

Baumit SilikatTop. (SilikatPutz) Kaplama

Baumit SilikatTop. (SilikatPutz) Kaplama Baumit SilikatTop (SilikatPutz) Kaplama Ürün Kullanıma hazır, macun kıvamında, mineral esaslı, silikat ince son kat dekoratif kaplamadır. Dış ve iç cepheler için, Tane veya Çizgi dokuya sahip sıva dokulu

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Toprak Oluşumunda Kimyasal Ayrıştırma Etmenleri Ana kayanın kimyasal bileşimini değiştirmek

Detaylı

KANAL PATLARI VE GENEL ÖZELLİKLERİ

KANAL PATLARI VE GENEL ÖZELLİKLERİ T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Konservatif Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı Endodonti Bilim Dalı KANAL PATLARI VE GENEL ÖZELLİKLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Gökhan ATAY Danışman

Detaylı

TOPRAK ALKALİ METALLER ve BİLEŞİKLERİ

TOPRAK ALKALİ METALLER ve BİLEŞİKLERİ Bölüm 4 TOPRAK ALKALİ METALLER ve BİLEŞİKLERİ Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler derste verilecektir. Be, Mg, Ca, Sr, Ba, Ra Magnezyum, kalsiyum, stronsiyum, baryum ve radyumdan

Detaylı