ISI ġoku PROTEĠNLERĠ VE KANSER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ISI ġoku PROTEĠNLERĠ VE KANSER"

Transkript

1 ISI ġoku PROTEĠNLERĠ VE KANSER Atike GÜL, Merve Naz İNAN, Deniz KAYA, Kemal KÜÇÜK, Cemre Gül TEKİN Erkan YURTCU ÖZET Şaperonlar ya da ısı şoku proteinleri (heat-shock proteins; Hsp) ilk kez ısı şokuna maruz kalan hücrelerde tanımlanmıştır. Normal fizyolojik koşullarda, bu proteinlerin görevi; proteinlerin çökmesini önlemek, yeni sentezlenen proteinlerin üçüncül yapılarını kazanmasını sağlamak, yanlış katlanmış ve çökmüş proteinleri birbirinden ayırmak ve doğru katlanmasını sağlamak, ribozomdan görev alacağı yerlere taşımaktır. Stres koşullarında bu proteinlerin sentezi hızlanır. Hücre farklılaşmasında da önemli rol oynadıkları bilinmektedir. Hsp ler evrimsel açıdan korunmuş moleküllerdir. Gerek hücre içinde sitoplazma ve organellerde (mitokondri, endoplazmik retikulum); gerek hücre dışında görülebilirler, hatta hücre membranlarında bile gözlenebilirler. Bazı şaperonlar işlev görebilmeleri için ko-şaperonlarına ihtiyaç duyarlar. Kanserleşen hücreler sınırsız bölünme yeteneği, lokal çevrenin kullanımındaki değişiklikler, yakın veya uzak dokulara yayılma gibi özellikler kazanır. Birçok kanser hücresi yüksek dozda şaperon üretir. Kanser hücrelerinde şaperonlar, protein kinazların ve hücre büyümesi yolağındaki transkripsiyon faktörlerinin kararlı hale getirilmesinde, p53 aracılığıyla hücre döngüsünün kontrolünün etkilenmesinde, hücre dışına salınan Hsp ler ise kanser hücrelerinin çevre ve uzak dokulara yayılmasında rol oynarlar. Kanser tedavi yaklaşımlarından biri de şaperonların etkisiz hale getirilmesidir. Bu amaçla Hsp90 ın ATPaz bölgesini hedefleyen Geldanamisin ve türevi antibiyotikler klinik kullanımda yer almaktadır. Bu antibiyotikler tek başına veya diğer kemoterapötiklerle beraber kullanılmaktadır. Farklı Hsp ler için de özgül ilaçların geliştirilmesinin hücredeki farklı mekanizmaları etkileyerek kanser tedavileri için umut verici olabileceğini düşünmekteyiz. GĠRĠġ Biyolojide ana yöntem genetik bilginin fonksiyonel proteinlere dönüşmesidir. Ancak bunun için yeni sentezlenmiş polipeptitlerin uygun konformasyonda katlanması gereklidir. Moleküler şaperonlar olarak bilinen proteinler olgunlaşmanın bu basamağında önemlidirler ve polipeptitlerin ribozomal çıkış tünelinden çıkmasına yardım ederek katlanmalarını sağlarlar. İçerisinde Parkinson hastalığının da dahil olduğu birçok hastalıkta proteinlerin hücre içinde katlanmasını engellenmesi ve buna bağlı olarak gelişen tehlikeler vardır. Bu tehlikelerden dolayı hücreler katlanan özel bir moleküler şaperon sistemi geliştirmiştir (15). Hsp ve şaperon isimleri genelde aynı anlamda kullanılırsa da şaperon aktivitesi göstermeyen bazı Hsp ler ve tam tersi olarak Hsp ailesi üyesi olmayan bazı şaperonlar vardır (13). Hsp ler ilk kez ısı şokuna maruz kalmış sentezi artan polipeptidler olarak Drosophila melanogaster de tespit edilmiştir. Bazı Hsp ler normal hücresel fonksiyonlarda örneğin hücre döngüsünün devamlılığı için önemlidir. Hsp ler tarafından gerçekleşen korunma apoptozun baskılanmasını da içerir, ama tam olarak nasıl gerçekleştiği bilinmemektedir. Şaperon fonksiyonu olan majör Hsp ler: Hsp104, Hsp90, Hsp70, Hsp60, Hsp40 ve küçük Hsp ler (Hsp27) dir (Tablo 1) (13). Sentezlenen protein zincirini oluşturan polipeptid zinciri ribozomun dar yapısı nedeniyle ribozomun içinde katlanamaz. Ancak aminoasitlik zincir ribozomdan tamamen çıktıktan sonra katlanabilir hale gelir. Oluşan protein zincirine bağlanan Hsp ler (trigger faktör, Hsp70, prefoldin) ribozomdan uzayarak sentezlenen zincirleri düzgünce stabilize

2 ederler. Sitozol içindeki katlanma ya zincirlerin salınımı sırasında bu faktörlerle ya da sentezlenen proteinlerin şaperonin gibi down-stream şaperonlara transfer edilmesiyle meydana gelir. Şaperonların bir alt bölümü olan şaperoninler büyük silindirik kompleks yapıdadırlar. İçinde zincirin düzgünce katlanması için merkezi bir kompartman bulunur ve metabolik bir enerjiye gereksinim duyarlar (13). Tablo 1: Bazı Hsp ler yerleşim yerleri ve işlevleri Hsp LOKALĠZASYON ĠġLEV Hsp27 Sitoplazma protein agregasyonunun engellenmesi, hücre büyümesi, farklılaşması Hsp40 Sitoplazma Hsp70 in koşaperonu Hsp60 Sitoplazma, mitokondri protein agregasyonunun engenmesi, protein katlanması grp78 Endoplazmik retikulum protein taşınımı ve katlanması Hsp70 Sitoplazma protein agregasyonunun engellenmesi, protein katlanması Hsp75 Mitokondri bilinmiyor grp94 Endoplazmik retikulum protein kalite kontrolü Hsp90 Sitoplazma protein agregasyonunun engellenmesi, protein stabilizasyonu, transferi Hsp104 Sitoplazma proteinlerin agregatlardan serbestleştirilmesi In vitro ortamda küçük proteinler kendiliğinden katlanırken büyük proteinler kısmen veya hatalı katlanırlar ve genelde çökelme eğilimi gösterirler. Hatalı katlanan proteinler, diğer natif proteinlerin katlanmasını engelleyecek ya da geciktirecek şekilde stabilize olurlar. Böylece sıkı yapıda, natif olmayan katlanmalar oluşur. Sitozolün yoğun yapısı natif olmayan zincirin agregasyonunu arttırarak makromoleküler yığılma adı verilen durumu oluşturur. Makromoleküler yığılma, katlanma sırasında zincirin büzüşmesi ve natif olmayan zincirşaperon etkileşimi ortaya çıkarır (13). Hsp ler proteinlerin katlanmasında ve yüksek ateş gibi stres durumlarında ya da proteinlerin çözülmesi sırasında kümeleşmesine karşı koyar. Birçok Hsp stres durumlarında sentezlenip sitozole salınır. Bu Hsp ler substratlardaki hidrofobik rezidüleri ve yapısı bozulmuş bölgeleri tanır ve normal katlanma prosedürünün tamamlanması için bunların üzerlerini örter. Böylece hidrofobik etkileşimden ortaya çıkabilecek agregatlar engellenmiş olur. Katlanmada görevli şaperonin, Hsp70 gibi şaperonlar katlanma sırasında ATPaz ve kofaktör kullanır. Hsp100 ve Clp ailesinden bazı şaperonlar ATP aracılığıyla zincir çözülmesini ve agregasyonu bozabilir. Çok sayıda proteinde şaperon fonksiyonu katlanmada hız kısıtlayıcı kataliz enzimlerle (disülfid izomeraz ve peptidil prolil izomeraz) kombine olur (4). ġaperon sisteminde protein Ģekillenmesi Katlanmada şaperonlar 2 mekanizmayla yer alırlar. Trigger faktör ve Hsp70 gibi şaperonlar ribozomların çıkış noktasında katlanmaya hazır hale getirecek şekilde tutunurlar (çoğu küçük proteine bu bölgedeki şaperonlama yeterli olur.) Aksine; büyük silindirik şaperon içine bir proteini alacak kompartmanlar içerir (daha uzun zincirler 2.kademe şaperonlara gereksinim duyar.) Bu şaperonlar direk ribozoma bağlanmazlar. Çoğu ökaryotik hücrede 2. Bir alt grup şaperonin daha vardır (4). Ribozoma bağlanan Ģaperonlar

3 Trigger faktör (TF) 57 aminoasitlik zincirle etkileşime girer, zincir salındıktan sonra da TFzincir ATP den bağımsız olarak çözülür. Ökaryot canlılarda TF yerine heterodimerik α ve β birimleri olan NAC bulunur. NAC ın protein zincirinde rolü tam anlaşılamamıştır. Hsp70 proteini ise ökaryotlarda hem sentez sırasında hem de sitozolde etki gösterirken; maya ve fungilerde sitozolde etki gösterir. Mayalarda Ssb1 ve Ssb2 proteinleri ribozomla ve sentezlenen kısa zincirle etkileşime girer. Bu fonksiyonu Hsp70 proteini olan Ssz1 aracılığıyla oluşmaktadır. Bu protein ribozom ilişkili kompleksi (RAC) oluşturur. Rac ve Ssb nin sentezlenen zincirin stabilizesinde rol aldıkları düşünülmektedir (4). HSP 70 Hsp70 polipeptitlerin açılmış hidrofobik alanlarına bağlanır. Hsp70 aktivitesi ATP bağlama, ATP hidrolizi, nükleotit değistirme döngüleriyle kontrol edilir (9). Hsp40, Hsp70 ile alıcı proteinlerin arasındaki biçimlenmeyi düzenleyen koşaperondur. Hsp70 ve Hsp40 aynı hücre içi kompartmanda birlikte yerleşebilirler. Hsp40 ın en önemli görevi, Hsp70 e ATP-bağımlı polipeptid bağlamayı düzenlemektir (4). 3 mekanizmayla Hsp40, Hsp70 ve polipeptid arasındaki biçimlenmeyi düzenler. 1)Hsp40, Hsp70 e özel alıcıları bırakan ve bağlayan polipeptid bağlama bölgeleri (PPD) içerir. 2)Hsp40, Hsp70 in ATP formunu ADP formuna dönüşümünü sürdürerek Hsp70-polipeptid kompleksini sabitler. 3)Hsp40 üyeleri aynı hücresel kompartmanda farklı yerlere yerleşir bunlar ile Hsp70 etkileşimi farklı Hsp40-Hsp70 çiftlerini oluşturur (4). Yaklaşık olarak yeni sentezlenmiş proteinlerin üçte biri katlanma ve oligomerizasyon için ER lümenine taşınır. Hsp40 içeren ER moleküler şaperonları, bu proteinlerin çökmesini engeller ve katlanmasına yardım eder (9). Hsp70in yapısı ve özellikleri en iyi öbakteriyel Hsp70 ile anlaşılır. Hsp70 in (Dnak) koşaperonu yani Hsp40 a Dnaj denir, ve nükleotid değiştirme faktörüne GrpE denir. DnaK ın N-ucu 44 kd luk bir ATPaz bölgesi içerir C- ucu ise 27 kd luk bir peptid bağlama bölgesi içerir (9). HSP 90 Hsp90 öbakterilerde, ökaryotik sitozolde, endoplazmik retikulum ve mitokondride bol bulunan bir şaperondur. Ökaryotlarda protein katlanmasına müdahale ettiği yerlerde ve sinyal ve başka fonksiyonlarla ilişkili proteinlerin aktivitesi için ihtiyaç duyulur. Son dönemki genetik analizler Hsp90 ın hücresel taşıma, hücre döngüsü ve hücre bölünmesinde de rolü olduğunu göstermiştir. Hsp90 bir düzineden fazla bilinen kofaktörüyle protein kompleks ağının merkezindedir. Bu kofaktörlerden bazıları onu Hsp70 sistemi gibi diğer multi protein komplekslerine bağlar (10). HSC 70 ve HSP 90 ĠLĠġKĠSĠ Hsc70 ve Hsp90 birlikte çalıştıkları için tek bir multi-şaperon makine veya bileşik olarak ele alınabilirler. Bu Hsc70-Hsp90 bileşiğinin fonksiyonları bunların ATPaz döngülerini ve sonuç olarak bağ kurma eğilimlerini etkileyen çeşitli kofaktör proteinler veya ko-şaperonlar tarafından ayarlanır. Bu Hsc70-Hsp90 makinesinin protein yer değiştirmesi veya indirgenmesi gibi katlanmasının yanı sıra çeşitli fonksiyonlarda yer almasına olanak sağlar (15).

4 Hsc70-Hsp90 bileşiği ile çeşitli koşaperonlar arasındaki ilişki ve bunların farklı protein katlanma fazları, memelilerdeki hormon reseptörlerinin olgunlaşması çalışmalarında en çok gözlemlenendir. Polipeptid katlanmasındaki rolünün yanı sıra, Hsc70-Hsp90 bileşiği çeşitli koşaperonlarla beraber proteinlerin hücre içi organellere ya da proteazomlara sıralanmasında yer alır. Örneğin, Mitokondriyal proteinler genellikle işaretçi polipeptid, ya da sitozol içindeki öncül polipeptidler olarak sentezlenirler ve daha sonra organelle aktarılırlar. Hsc diğer koşaperonlar olan HDJ1 ya da HDJ2 ile bu öncül polipeptidlerin mitakondriona kolay taşınması için çözünürlüğünü sağlar. Mitokondriyal zar içinde dış mitokondriyal zarın translokazı (TOM 70) yer alır (15). ġaperonġnler Şaperoninler şaperonların bir alt bölümüdür ve 2 gruba ayrılırlar. 1. grup olan Hsp60, öbakteri, mitokondri, kloroplastta bulunur. GroES ve Hsp10 gibi kofaktörlerle işbirliği yaparlar (6). 2. grup olan TRIC arke ve ökaryotik sitosolde bulunur. GroES ten bağımsızdır (2). Natif olmayan substrat protein ilk önce şaperonin alt birimleriyle hidrofobik ilişkiler aracılığıyla tutulur. Sonra katlanmanın olduğu merkez halka boşluğuna çekilir. Diğer natif olmayan proteinlerle çökmekten korunur(6). HSP 60 Hsp60 ökaryotlarda mitokondri şaperonu olarak bilinmektedir (Cpn60 olarak da anılır) ama son yıllarda sitozolde, hücre membranı ekstrasellüler matriks ve periferal kanda da bulunduğu ortaya çıkarılmıştır. Prokaryotlar üzerindeki çalışmalar gösteriyor ki, Hsp60 ların olgunlaşmamış proteinleri natif konformasyonuna katlamada görev alırlar ve Hsp10 (mitokondride de bulunur, Cpn10) ile çalışırlar (3). BÜYÜK HSP LER Dev AAA süperailesinin (çeşitli hücre aktiviteleriyle ilgili ATPazlar) üyesi Hsp100 şaperonları kararlı katlanmış proteinleri bile çözme ve büyük protein çökeltilerini çekip ayırma yeteneğine sahiptirler. ATPaz halkalarının tek (2.sınıf) ya da çift (1.sınıf) katları katlanmamış polipeptit zincirinin translokasyonu için anahtar rezidülerle işaretlenmiş bir kanal düzenlerle (10) KÜÇÜK HSP LER Küçük Hsp ler β sandviç katlanmalı yaygın α kristal bölgeli küçük birimlerin geniş kompleksleridir. Genellikle değişken N ve C uç temasları yapan dimerlerden oluşmuşlardır. Stresle bozulan protein çökeltilerinin açılması ve yeniden katlamada kullanılan ATP bağımlı şaperonlar için stabilizasyonunda çeşitli rolleri vardır (10). Endoplazmik Retikulumda Protein Kalite Kontrolü ER, membrana bağlı ve hücrenin sentezlenen proteinlerini meydana getiren bir protein katlama fabrikasıdır. ER de katlama, Hsp70 ve Hsp90 gibi şaperonların yüksek konsantrasyonu altında zorlu bir kalite kontrolüne tabi tutulur. Katlanmamış polipeptidin önemli bir sensörü Ire1 reseptörüdür (10).

5 Hspl er replikatif senesense engel olur ve sınırsız replikatif potansiyele izin verir. HSF1 in aktivasyonu ve Hsp lerin ekspresyonunun artması bazı özel türlerde ömür uzunluğunun artmasını etkiler, bu da bu süreçlerin senesense karşı dirençte etkili olduğunu gösterir. Bütün somatik hücrelerin replikatif kontrol noktaları vardır ve hücreler bu kontrol noktalarına vardıkları zaman senesens yolaklarına girerler. Senesensten kaçınmak ve sınırsız büyümeyi kaldırmak için tümör hücreleri krizi atlatmalıdır. Telomerlerin boyunun kısalması gelecekteki başarılı hücre bölünmelerini engeller. Telomeraz enziminin tümör hücrelerindeki p53 ekspresyonu krizi atlatmak için ve bazı hücrelerdeki sınırsız büyüme için yeterlidir. Hsp90 telomeraz stabilitesi için esansiyeldir (1). HSP LER VE KANSER Tümor geliģiminde gerekli basamaklar Tümor hücreleri bir hücrenin şekil değiştirmesiyle oluşur. Bu tümör hücrelerinde; büyüme sinyallerinde yeterlilik, büyüme inhibisyonuna duyarsızlık, programlı hücre ölümünden kaçınma, sınırsız replikatif potansiyel, devamlı damar büyümesi (anjiyogenezis), doku istilası ve metastaz gibi değişimler görülür (11). Kötü fenotipin oluģumunda Hsp lerin rolü Hsp90 ve büyüme sinyalinde yeterlilik Hsp lerin yönettiği esas değişim olan büyüme sinyalindeki yeterlilik olayı Hsp90 tarafından yürütülür. Birçok reseptörün kırılgan yapısında, protein kinazlar ve hücre büyümesi yolağındaki transkripsiyon faktörlerinin kararlı hale getirilmesinde bu moleküler şaperon vazgeçilmezdir. Büyüme sinyalleri Hsp leri aktif konformasyonu sağlaması için tetikleyebilir. Mutasyon gibi bir dönüşüm sırasında da Hsp90 a olan ihtiyaç artar. Örneğin; Hsp90 HER2 yi aktifleştirir ve kararlı hale getirir. Bunun alt kademe proteinleri (protein kinaza, c-src, Raf-1) hücre büyümesi ve devamı için ana role sahiptir. Hsp90 ların kimyasal inhibitörlerle hedeflenmesiyle alıcı proteinlerin degradasyonu, G1 durdurma kaynaklı tümör büyümesinin inhibisyonu ve apoptozun aktivasyonu gerçekleşir. Bu gözlemler Hsp90ın büyüme sinyali için ana bileşen olduğunu gösterir (11). Hsp90 ın kanserli hücrede ikinci bir rolü ise mutant proteinlerin kümeleşmelerine izin vererek kararlılığını sağlamasıdır. Ayrıca Hsp90 ın mutant proteinleri tamponlaması da tümör gelişimine yardımcı olabilir (11). Hsp90 tümor gelişiminde kararlı olmayan büyüme sinyalinde otonom işlev görerek ve mutant proteinlerin tamponlanarak ikili rol oynayabilirler Hsp90 ın sı şokuna duyarsızlığı ve düzenleyici proteinlerin işlevinde yetkili olduğu için fenotip-çevre arasında yönetici role sahiptir. Hsp90 inhibe olduğunda hipoksi ve glukoz yoksunluğu tanımlanır. Hsp90 ın birçok türde inaktivasyonu geçici yeni fenotipleri oluşmasına neden olur (11). HSP 60 ve KANSER Uzun yıllar boyunca Hsp60 intrasellüler şaperon olarak bilinirdi, ama son çalışmalar gösteriyor ki sadece mitokondride değil sitozolde de bulunur. Bu şaperon tümörlü hücrelerin veya normal hücrelerin membranında da bulunur. Buradaki Hsp60 ların yüksek miktarda

6 bulunması immünosistem için bir tehlike sinyali oluşturduğu ve böylece dendritik hücrelerin aktivasyonu ve antitümör T-hücrelerin cevabının oluşmasında önemlidir (13). Hsp60 ları bazı büyüyen tümör hücreler için esansiyel bile olabilir. Bu proteinin tümördeki yüksek oranı: 1) apoptozu kurtulma kabiliyeti, 2) replikatif senesensteki hasar, 3) kontrol edilemeyen çoğalma, 4) neoplastik transformasyon ile ilişkilidir. Ayrıca in vitro araştırmalar göstermiş ki Hsp60 eksikliği osteosarkoma büyümesini engellemektedir (13). HSP 40 ve KANSER 41 den fazla HSP 40 ailesi nin üyeleri insan genomu tarafından kodlanır, ve bazı üyeler kanserle ilgili önemli bir rol vardır. Birçok kanserde, sitotoksik tedaviye direnç gösterilmesinden dolayı Hsp ler fazla ifade edilmektedir. Yapılan bir araştırmada akciğer kanserinde Hsp40 ın fazla ifade edilmesini gösterilmiştir. Bu sebeple gelecekte tümör teşhis etmek için Hsp40 düzeyleri kullanılabilecektir (8). HSP 70 ve KANSER Hsp70 ın fazla miktarda üretilmesi hücrede tümör oluşumuna yardımcı olur. İnsanda meme kanseri MCF-7 hücrelerinde fazla üretilmiş Hsp70 G 0/ G 1 fazını kısaltarak hücre büyümesini hızlandırır. Bu Hsp70in siklind 1 in stabilize etmesiyle ilgili olabileceği kabul edilmektedir. Hsp70in azalışı ağız kanser hücreleri gibi bazı tümör hücrelerini apoptoza sürükler. Normal hücreler ise Hsp70in azalışıyla yaşama yeteneklerini yitirmezler. Hsp70-2 nin tümör ilerletici aktivitelerde p53 baskılanmasında rolü vardır. Kanser ilerlemesinde Hsp70ler kofaktörlerle beraber çalışabilirler (11) KÜÇÜK HSP LER ve KANSER Hsp27 küçük Hsp lerin majör üyesidir. Kanser hücrelerinde fazla miktarda bulunurlar ve tümör oluşumunda majör rol oynar. Hsp27 nin yüksek ifadelenişi apoptozu engeller. Aslında Hsp27 nin azalışı p21 e bağlı p53 yolağıyla ilgilidir. Öte yandan Hsp27 nin yüksek ifadelenmesi gentoksik ilaçlar ve oksidanlar tarafından senesensin baskılanmasıyla sonuçlanır. Burada Hsp27 nin rolü Hsp70 e benzemektedir. Hsp27 nin antiapoptotik ve antisenesentik etkilerinin yanı sıra bu şaperon metastaz ve hücre göçünde de majör rol oynar. Hsp27 nin hücre göçündeki rolü aktin hücre iskeletiyle etkileşimiyle açıklanır. Hsp27 fosforlayıcısının yeni bir inhibitörü tümör hücre göçünü ve invazyonu baskılar. Öte yandan Hsp27 metastaz için esansiyel metalloproteazlar MMP2 ve MMP9 un ifadelenmesi için kritiktir. Ayrıca Hsp27 nin yakın homoloğu αβcrystallinin çok ifadelenmesi memeli epitelyum hücrelerini ölümsüzleştirir (11). HSP 90 ve KANSER Hsp90 proteini her yerde bulunacak şekilde ifadelenen, iyi derecede korunmuş, 90 kd ağırlığında bir moleküler şaperondur ve konformasyonu stabiliteyi ve alıcı proteinleri koruyarak hücresel stres cevabını düzenler. Hsp90 ifadelenmesi ısı şoku, anormal ph gibi stres koşullarında artar. Kanser hücrelerinde normal hücrelerde bulunduğunun 2-10 katı kadar ifadelenir. Hsp90 ile ilişkili proteinler arasında büyüme uyarıcılı proteinler kötü huylu değişimi destekleyen kinazlar da bulunmaktadır. Hsp inhibisyonu kansere neden olan çeşitli proteinleri baskılayabilir. Bu yüzden Hsp90 önemli bir tedavi edici hedef kabul edilir. Bunun için Geldanamisin kullanılmaktadır (5). Geldanamisin Streptomyces hygrocopicu dan izole

7 edilen ilk benzokinin ansamisin antibiyotiktir. Geldanamisin çeşitli sinyal kinazların aktivitesini bloke etmektedir ve birçok kanser çeşidinde Hsp90 şaperon kompleksi sayesindeki kinaz katlanmasını inhibe ederek güçlü bir antikanser aktivitesi sergilemektedir. Hsp90 fonksiyonunun blokajı alıcı proteinler olarak bilinen kanserle ilgili proteinlerin proteazoma bağlı degradasyonuna sebep olur (5). Sitoplazmik Hsp90 üç işlevsel bölgeden meydana gelmiştir : 1- ATPaz N ucu bu bölge Geldanamisin ve Radicicol un hedefidir. 2- Alıcı protein bağlanmasıyla ilgili orta bölge 3- ATP ye bağlanan C ucu bu bölge de Novobiyosin tarafından hedeflenir Hsp 90 ile inhibitör etkileģimleri: Geldanamisin, sentetik türevleri ve Radicicol, Hsp90 ın N ucundaki ATP bağlanma cebine bağlanırlar, Novobiyosin de Hsp90 ın C ucunda bulunan ikinci ATP bağlanma cebine bağlanır (5). Hsp90 inhibitörleri kanser hücrelerinde Hsp90 multi-şaperon komplekslerini ayırır ve 26S proteazom yoluyla degrade eder. Geldanamisin türevleri, kritik onkogenik alıcı proteinlerin degradasyonunu uyarır. TubocapsenolideA (Hsp90/70 inhibitörü) insan kanser hücrelerinde yüksek sitotoksiktir, apaptozisi uyarır, Hsp90 alıcı proteinlerini azaltır (5). Hsp90 formu ekstrasellüler olarak eksprese edilen MMP2 aktivitesi için matriks metalloproteinkinaz (MMP2)ı bağlar böylece kanser hücrelerinin invazyonunu destekler (5). Radicicol, Geldanamisin e benzer biçimde ATPaz N uç cebiyle etkileşerek Hsp90 fonksiyonunu inhibe eder, apoptozisi uyarır (5). Novobiyosin, ATP bağlanma alanına C uç bölgesiyle bağlanan Hsp90 inhibitörüdür. DNA giraz inhibitörü, ATP bağımlı enerji geçişini bloke eder. Kanser hücrelerinde Hsp90 alıcı proteinlerini destabilize eder(5). Kanserli hücre öldürme etkisini artırmak için yeni yaklaşım kemoterapik ajanlarla radyoterapiyi birleştirmektir. Geldanamisin radyasyon duyarlılığını artırır. Hsp90, tümör hücrelerinde normal hücrelere kıyasla Geldanamisin için 100 kat daha fazla ilgiye sahiptir. Tümör hücrelerinde Hsp90 nın ATPaz faaliyeti normal hücrelere göre daha fazladır.hsp90 tarafından uyarılan radyasyona duyarlılık DNA hasarı bağımlı hücre döngüsü kontrol noktalarını bozar, DNA çift dizi kırık onarımını bozar. Geldanamisin G2 kontrol noktasını iptal eder. Bu hücreleri radyasyon uyarılı DNA hasarına hassaslaştırır (5). KANSERDE HÜCRE DIġI VE MEMBRANA BAĞLI HSP LER Kötü huylu hücrelerde molekül ağırlığı 60,70 ve 90 (gp96) olan Hsp ler hücre içi yerlerinden ayrı membrana bağlı ya da hücre dışında bulunmuşlardır. Hsp90, Hsp70 e ek olarak immün sistemi adapte edici güçlü uyarıcıdır (11). Hsp70 e ek olarak, hücre dışı yerleşimli Hsp ve ER şaperonu olan glukoz ilişkili protein 170 (Grp170) proinflamatuvar ve proimmun aktiviteler gösterdiği bulunmuştur ve derişimi immün işlevi etkilebilir. Buna zıt olarak Hsp70, BiP ve ER yerleşimli Hsp70 üyesi, Grp78,77 (gp96) ve küçük Hsp ailesinin üyeleri (Hsp27, cpn10) antiinflamatuvar ve immün düzenleyici aktiviteler gösterirler. Bu bilgi, immün sistemde homolog olmalarına rağmen farklı Hsp ailelerinin üyeleri farklı işlevleri gerçekleştirdiğini gösterir (11). Hsp lerin hücre dışı ve içi lokasyonuna bağlı olarak 2 li rolleri

8 vardır. Hsp70 ve Hsp90 lar doğuştan gelen veya sonradan kazanılan immün sistem için güçlü uyarıcılardır. Küçük Hsp BiP ise otoimmün hastalıklar için tedavi edici olabilir (11). Ġstila ve metastaz İstila ve metastaz ilerlemiş kanserin özelliğidir. Aşırı sentezlenmiş HSF1 ve HSP li tümör hücreleri kendi mikro çevrelerine saldırmak ve uzak organlara yayılmak için yüksek bir eğilim gösterirler. Ama bu mekanizmalar açık değildir. HSP90 ın metastazın istila basamağında önemli bir ekstrasellüler rolu vardır: yayılmada anahtar matriks metaloproteini 2 ye bağlanır. Ayrıca tümör hücrelerinin HSP27 ve HSP79 in ölüm önleyici özellikleri nedeniyle kan dolaşımında hayatta kalma yetenekleri artar (1). Hsp70 nekroz geçiren hücreler tarafından ekstrasellüler boşluğa ve kan dolaşımına salınır. Böyle ekstrasellüler Hsp70 ler inflamatuar hücrelerin reseptörleriyle etkileşimleri ve makrofaj ve monositlerden salınan nitrik oksit sonucu proinflamatuar bir etki gösterir. Ekstrasellüler Hsp70 in tümör gelişiminde hem pozitif hem negatif etkisi vardır. Nekrozun orta safhasında Hsp70 bu inflamatuar etkileri nükleer faktör NF-Kb nin aktivasyonuyla tümör gelişimini arttırabilir. Ek olarak birçok tümör hücresi Hsp70 reseptörleri eksprese eder (1). KANSER TEDAVĠSĠNDE HSP LERĠ HEDEFLEMEK Son zamanlarda Hsp90 ın ATPaz bölgesi hedef alınabilmiş ve çok aktif bir anti-kanser ilacı üretilmiştir. Hsp90 ı hedefleme yeteneği onun ATPaz bölgesinin eşsizliğine dayanır. Bu bölge de seçici olarak ansamisin ailesi tarafından inhibe edilebilir (1) (Tablo 2). Hsp90 ı hedefleyen ilaçların hem normal, hem kötü huylu hücrelerdeki proteinlere saldıracağı beklenmesine rağmen tümör hücreleri seçici olarak anti Hsp90 ilaçlarına duyarlıdır. İlginç olarak, bazı ilaçlar bazı durumlarda normal hücrelerde koruyucudurlar. Hsp90 hedefleyen ilaçların seçiciliği aynı zamanda tümör hücrelerinde Hsp90 substratlarının konsantrasyonunun artmasını da etkiler. Mutant proteinler oluşur. Bu ilaçların yan etkileri de kanser tedavisine yardımcı olur. Bununla birlikte bu ilaçlar kötü huylu hücre büyümesi için gerekli proteinleri hedefler (1). Diğer Hsp ler çaba harcanmasına rağmen etkili bir şekilde hedeflenememiştir. Hsp27 ve Hsp70 in ve tümör oluşumu sırasında PCD ve senesensi bloke etmesi nedeniyle ilaçların belirtisi önceden tahmin edilebilir. Hsp70 ailesine hedeflenen ilaçlar muhtemelen toksik etki gösterir. Hsp lerin tümörlerde artması Hsp lerin biyolojik destek ve tümör antijeninde şaperon olması nedeniyle kanser immün tedavisi için fırsat sunar. Örneğin Hsp70 ve Hsp110 tümör antijeniyle beraber çalışırlar ve kolayca alınıp aşılarda kullanılabilirler (1). Özet olarak kötü huylu gelişim sırasında Hsp genlerinin baskısızlaştırılması nedeniyle birçok kanserde yüksek miktarda ifadelenirler. Hsp ailesi PCD yi inhibe ederek kanserde esansiyel ve yardımcı rol oynayabilir (1).

9 Tablo 2 Bazı Hspler ve bunları hedefleyen ilaçlar HSP İNHİBİTÖRÜ ETKİLENEN HSP Geldanamycin HSP90 17-AGG HSP90 Radicicol HSP90 Cisplatin HSP90 Novobiocin HSP90 Deoxyspergualine HSP70,HSP90 MKT-077 HSP70 Mizobirin HSP60 SONUÇ Normal fizyolojik koşullarda proteinlerin olgunlaşmasında hayati rol oynayan Hsp ler, kanserleşen hücrelerde süreci hızlandırıcı rol oynayabilirler. Bu rol onları önemli bir tedavi hedefi haline getirmiştir. Şimdilik bu büyük ailenin çok küçük bir kısmı tedavi için hedeflenebilmektedir. Farklı Hsp ler için de özgül ilaçların geliştirilmesinin hücredeki farklı mekanizmaları etkileyerek kanser tedavileri için umut verici olabileceğini düşünmekteyiz. KAYNAKLAR 1. Calderwood SK, Khaleque MA, Sawyer DB, Ciocca DR. Heat shock proteins in cancer: chaperones of tumorigenesis. Trends Biochem Sci Mar;31(3): Calderwood SK, Mambula SS, Gray PJ Jr. Extracellular heat shock proteins in cell signaling and immunity. Ann N Y Acad Sci Oct;1113: Cappello F, de Macario EC, Marasà L, et al. Hsp60 expression, new locations, functions and perspectives for cancer diagnosis and therapy. Cancer Biol Ther Jun;7(6): Fan CY, Lee S, Cyr DM. Mechanisms for regulation of Hsp70 function by Hsp40.Cell Stress Chaperones Winter;8(4): Fukuyo Y, Hunt CR, Horikoshi N.Geldanamisin and its anti-cancer activities.cancer Lett Apr 1;290(1): Hartl FU, Hayer-Hartl M. Molecular chaperones in the cytosol: from nascent chain to folded protein.science Mar 8;295(5561): Lund PA, Larg AT, Kapatai G. The chaperonins: perspectives from the archaea 2003 p Mitra A, Shevde LA, Samant RS. Multi-faceted role of HSP40 in cancer 2008 Dec. p Qiu XB, Shao YM, Miao S et al. The diversity of the DnaJ/Hsp40 family, the crucial partners for Hsp70 chaperones.cell Mol Life Sci Nov;63(22): Saibil HR. Chaperone machines in action. Curr Opin Struct Biol Feb;18(1): Sherman M, Multhoff G. Heat shock proteins in cancer. Ann N Y Acad Sci Oct;1113: Sreedhar AS, Nardai G, Csermely P.Enhancement of complement-induced cell lysis: a novel mechanism for the anticancer effects of Hsp90 inhibitors.immunol Lett Mar 29;92(1-2): Thomas X, Campos L, Le QH,et al. Heat shock proteins and acute leukemias. Taylor & Francis Group Ltd, 2005 Jun;10(3): Tsutsumi S, Neckers L. Extracellular heat shock protein 90: a role for a molecular chaperone in cell motility and cancer metastasis 2007 May p

10 15. Young JC, Agashe VR, Siegers K,et al. Pathways of chaperone-mediated protein folding in the cytosol.nat Rev Mol Cell Biol Oct;5(10):781-91

Kanser Tedavisi: Günümüz

Kanser Tedavisi: Günümüz KANSER TEDAVİSİNDE MOLEKÜLER HEDEFLER Doç. Dr. Işık G. YULUĞ Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü yulug@fen.bilkent.edu.tr Kanser Tedavisi: Günümüz Geleneksel sitotoksik ilaçlar ve

Detaylı

ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ

ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ ÇOK HÜCRELİ ORGANİZMALARIN GELİŞİMİ Seçici gen ifadesi embriyonun gelişmesini sağlayan 4 temel işlevi denetler: 1. Hücre çoğalması 2. Hücre farklılaşması 3. Hücre etkileşimleri 4. Hücre hareketi HÜCRE

Detaylı

TRANSLASYON ve PROTEİNLER

TRANSLASYON ve PROTEİNLER TRANSLASYON ve PROTEİNLER Prof. Dr. Sacide PEHLİVAN 13 Aralık 2016 mrna daki baz sırasının kullanılarak amino asitlerin doğru sıra ile proteini oluşturmasını kapsayan olayların tümüne Translasyon veya

Detaylı

HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI

HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI HORMONLAR VE ETKİ MEKANİZMALARI Receptörler İntrasellüler hidrofobik(llipofilik)ligandlara baglananlar Nükleer hormon reseptörleri Guanylate siklaz(nitrikoksid receptor) Hücre yüzey hidrofilik ligandlara

Detaylı

POST TRANSLASYONEL MODİFİKASYONLAR

POST TRANSLASYONEL MODİFİKASYONLAR POST TRANSLASYONEL MODİFİKASYONLAR Proteinlerin yapısal ve işlevsel özelliklerini kazanması için translasyon aşamasında ya da translasyon bittikten sonra bazı modifikasyonlara uğraması gerekmektedir. Polipeptidin

Detaylı

Kloroplast ve Mitokondrilere protein hedeflemesi

Kloroplast ve Mitokondrilere protein hedeflemesi Kloroplast ve Mitokondrilere protein hedeflemesi Sitoplazmadan kloroplast ve mitokondrilere proteinler nasıl hedeflenirler? Memranlarda nasıl geçerler? İki tip sitosolik ribozom vardır. Serbest ve bağlı.

Detaylı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ 15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ Çok hücreli organizmaların kompleks omurgalılara evrimi, hücreler birbirleriyle iletişim kuramasalardı mümkün olmazdı. Hücre-hücre Hücre-matriks etkileşimini

Detaylı

MOTOR PROTEİNLER. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR

MOTOR PROTEİNLER. Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR MOTOR PROTEİNLER Doç. Dr. Çiğdem KEKİK ÇINAR Hücre iskeleti, Hücre şeklini ve sitoplazmanın organizasyonunu belirleyen bir yapı iskelesi görevi yapar. Hücre hareketlerinin gerçekleşmesinden sorumludur.

Detaylı

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)! HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücre Hücre: Tüm canlıların en küçük yapısal ve fonksiyonel ünitesi İnsan vücudunda trilyonlarca hücre bulunur Fare, insan veya filin hücreleri yaklaşık aynı büyüklükte Vücudun büyüklüğü

Detaylı

TRANSLASYON VE DÜZENLENMESİ

TRANSLASYON VE DÜZENLENMESİ TRANSLASYON VE DÜZENLENMESİ TRANSLASYON Translasyonda nükleik asit kullanılır fakat son ürün bir nükleik asit değil proteindir. Translasyon mekanizması 4 ana bileşenden oluşmaktadır: 1. mrnalar 2. trnalar

Detaylı

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ Düşük sıcaklık stresi iki kısımda incelenir. Üşüme Stresi Donma stresi Düşük sıcaklık bitkilerde nekrozis, solma, doku yıkımı, esmerleşme, büyüme azalışı ve çimlenme düşüşü gibi etkiler

Detaylı

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ Sait Murat Doğan, A. Pınar Erçetin, Zekiye Altun, Duygu Dursun, Safiye Aktaş Dokuz Eylül Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü, İzmir Slayt 1 / 14 Meme Kanseri

Detaylı

RİBOZOM YAPI, FONKSİYON BİYOSENTEZİ

RİBOZOM YAPI, FONKSİYON BİYOSENTEZİ RİBOZOM YAPI, FONKSİYON VE BİYOSENTEZİ Ribozom Palade adlı araştırıcı tarafından elektron mikroskop ile tanımlanmıştır. Viruslar hariç tüm canlılarda bulunan bir membranla çevrili olmayan organellerdir.

Detaylı

Moleküler biyolojiye giriş. Doç.Dr.Pınar AKSOY SAĞIRLI

Moleküler biyolojiye giriş. Doç.Dr.Pınar AKSOY SAĞIRLI Moleküler biyolojiye giriş Doç.Dr.Pınar AKSOY SAĞIRLI Molecular biology terimi ilk kez Warren Weaver tarafından 1938 de kullanıldı. Hayatın fiziksel ve kimyasal olarak açıklanması olarak tanımlandı. 1977

Detaylı

Replikasyon, Transkripsiyon ve Translasyon. Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ

Replikasyon, Transkripsiyon ve Translasyon. Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ Replikasyon, Transkripsiyon ve Translasyon Yrd. Doç. Dr. Osman İBİŞ DNA replikasyonu DNA nın replikasyonu, DNA molekülünün, sakladığı genetik bilgilerin sonraki nesillere aktarılması için kendi kopyasını

Detaylı

LABORATUVAR 4: ÖKARYOTİK HÜCRELER

LABORATUVAR 4: ÖKARYOTİK HÜCRELER LABORATUVAR 4: ÖKARYOTİK HÜCRELER Ökaryotik hücreler, sahip oldukları hücre iskeleti, nüklear membran ve organelleri içeren bölümleri ile prokaryot hücrelerden ayırt edilebilmektedir. Kimyasal analizler

Detaylı

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 asli.memisoglu@deu.edu.tr KONULAR HAYVAN HÜCRESİ HAYVAN, BİTKİ, MANTAR, BAKTERİ HÜCRE FARKLARI HÜCRE ORGANELLERİ

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18 1) Bakterilerin gerçekleştirdiği, I. Kimyasal enerji sayesinde besin sentezleme II. Işık enerjisini kimyasal bağ enerjisine dönüştürme III. Kimyasal bağ enerjisini ATP enerjisine

Detaylı

Stres Yanıtı ve Gen Anlatımı. Bitkiler hareketsiz olduklarından strese yanıt vermeleri gerekir.

Stres Yanıtı ve Gen Anlatımı. Bitkiler hareketsiz olduklarından strese yanıt vermeleri gerekir. Stres Yanıtı ve Gen Anlatımı Bitkiler hareketsiz olduklarından strese yanıt vermeleri gerekir. İklime Uyum Evrimsel adaptasyonlar bir organizmanın belli bir nişe katılmasını sağlayan değişikliklerdir.

Detaylı

MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA (5. BÖLÜM)

MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA (5. BÖLÜM) MOLEKÜLER BİYOLOJİ DOÇ. DR. MEHMET KARACA (5. BÖLÜM) TRANSKRİPSİYONU (ÖKARYOTİK) STOPLAZMA DNA Transkripsiyon hnrna RNA nın işlenmesi mrna G AAA Eksport G AAA NÜKLEUS TRANSKRİPSİYONU (PROKARYOTİK) Stoplazma

Detaylı

Cover Page. The handle holds various files of this Leiden University dissertation

Cover Page. The handle  holds various files of this Leiden University dissertation Cover Page The handle http://hdl.handle.net/1887/38405 holds various files of this Leiden University dissertation Author: Balcıoğlu, Hayri Emrah Title: Role of integrin adhesions in cellular mechanotransduction

Detaylı

PROKARYOTLARDA GEN EKSPRESYONU. ve REGÜLASYONU. (Genlerin Gen Ürünlerine Dönüşümünü Kontrol Eden Süreçler)

PROKARYOTLARDA GEN EKSPRESYONU. ve REGÜLASYONU. (Genlerin Gen Ürünlerine Dönüşümünü Kontrol Eden Süreçler) PROKARYOTLARDA GEN EKSPRESYONU ve REGÜLASYONU (Genlerin Gen Ürünlerine Dönüşümünü Kontrol Eden Süreçler) Nihal EYVAZ (050559015) Şerife OKAY (050559025) Prof. Dr. Figen ERKOÇ Gazi Eğitim Fakültesi Gen

Detaylı

2. Kanun- Enerji dönüşümü sırasında bir miktar kullanılabilir kullanılamayan enerji ısı olarak kaybolur.

2. Kanun- Enerji dönüşümü sırasında bir miktar kullanılabilir kullanılamayan enerji ısı olarak kaybolur. Enerji Dönüşümleri Enerji Enerji; bir maddeyi taşıma veya değiştirme kapasitesi anlamına gelir. Enerji : Enerji bir formdan diğerine dönüştürülebilir. Kimyasal enerji ;moleküllerinin kimyasal bağlarının

Detaylı

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ 7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ Başlıklar 1. Prokaryotlar gen ifadesini çevre koşullarına göre düzenler 2. E. Coli de laktoz metabolizması 3. Lac operonu negatif kontrol 4. CAP pozitif kontrol

Detaylı

KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ

KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ KANSER EPİDEMİYOLOJİSİ VE KARSİNOGENEZ Gökhan Erdem GATA Tıbbi Onkoloji BD 19 Mart 2014 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, 19-23 Mart 2014, Antalya EPİDEMİYOLOJİ Epidemiyoloji, sağlık olaylarının görünme

Detaylı

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ

7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ 7. PROKARYOTLARDA GEN İFADESİNİN DÜZENLENMESİ Başlıklar 1. Prokaryotlar gen ifadesini çevre koşullarına göre düzenler 2. E. Coli de laktoz metabolizması 3. Lac operonu negatif kontrol 4. CAP pozitif kontrol

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın Mitokondri, ökaryotik organizmanın farklı bir organeli Şekilleri küremsi veya uzun silindirik Çapları 0.5-1 μm uzunlukları 2-6 μm Sayıları

Detaylı

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi HÜCRE Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi Hücre Canlıların en küçük yapı taşıdır Bütün canlılar hücrelerden oluşur Canlılar tek hücreli ya da çok hücreli olabilir Bitki ve hayvan hücresi = çok

Detaylı

I. DÖNEM - 2. DERS KURULU ( )

I. DÖNEM - 2. DERS KURULU ( ) Açıklamalar: I. DÖNEM - 2. DERS KURULU (2014-2015) Kısaltmalar: DK: Ders kurulu, IHU: İyi hekimlik uygulamaları, Mİng: Akademik/Medikal İngilizce, TDE: Türk Dili ve Edebiyatı, Bilgisayar Okur yazarlığı:

Detaylı

Doksorubisin uygulanan PARP-1 geni silinmiş farelerde FOXO transkripsiyon faktörlerinin ekspresyonları spermatogenez sürecinde değişiklik gösterir

Doksorubisin uygulanan PARP-1 geni silinmiş farelerde FOXO transkripsiyon faktörlerinin ekspresyonları spermatogenez sürecinde değişiklik gösterir Doksorubisin uygulanan PARP-1 geni silinmiş farelerde FOXO transkripsiyon faktörlerinin ekspresyonları spermatogenez sürecinde değişiklik gösterir Çiler Çelik-Özenci*, Nilay Kuşcu*, Nayçe Bektaş*, Ece

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 32. ADIM HÜCRE 9- SİTOPLAZMA

ADIM ADIM YGS-LYS 32. ADIM HÜCRE 9- SİTOPLAZMA ADIM ADIM YGS-LYS 32. ADIM HÜCRE 9- SİTOPLAZMA 2) Sitoplazma Hücrenin içini dolduran sıvıdır. İçinde inorganik ve organik maddeler vardır. Ayrıca görevleri birbirinden farklı olan organeller de bulunur.

Detaylı

HANDAN TUNCEL. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı

HANDAN TUNCEL. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı HÜCRENİN ÇOĞALMASI VE FARKLILAŞIMININ BİYOFİZİĞİ HANDAN TUNCEL İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı hntuncel@istanbul.edu.tr G1; presentetik, S; DNA sentez fazı G2;

Detaylı

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler MBG 111 BİYOLOJİ I 3.1.Karbon:Biyolojik Moleküllerin İskeleti *Karbon bütün biyolojik moleküllerin omurgasıdır, çünkü dört kovalent bağ yapabilir ve uzun zincirler

Detaylı

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI Dr. Vedat Evren Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Vücut sıvıları değişik kompartmanlarda dağılmış Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Bu kompartmanlarda iyonlar ve diğer çözünmüş

Detaylı

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar

İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar İyonize Radyasyonun Hücresel Düzeydeki Etkileri ve Moleküler Yaklaşımlar Aysun Manisalıgil, Ayşegül Yurt Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Medikal Fizik Anabilim Dalı Hücre ve Moleküller

Detaylı

Proteinlerin Hücre İçi Hareketleri ve Fonksiyonları

Proteinlerin Hücre İçi Hareketleri ve Fonksiyonları Proteinlerin Hücre İçi Hareketleri ve Fonksiyonları İnsan Genomu Projesinin temel amacı, tüm insan genomunun dizisini ve bütün genlerini belirleyerek bir başvuru kaynağını oluşturmaktı. En fazla geni 1.

Detaylı

MİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015

MİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015 Canlıların prokaryot ve ökoaryot olma özelliğini hücre komponentlerinden hangisi belirler? MİKROBİYOLOJİ SORU KAMPI 2015 B. Stoplazmik membran C. Golgi membranı D. Nükleer membran E. Endoplazmik retikulum

Detaylı

b. Amaç: Hücre zarının yapı ve fonksiyonları ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır.

b. Amaç: Hücre zarının yapı ve fonksiyonları ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır. TIBBİ BİYOLOJİ I-DERS TANIMLARI 1-Tanım: Hücre ve Komponentlerinin öğretilmesi. b. Amaç: Hücrenin yapı, işlev ve çeşitliliği ile ilgili genel bilgi öğretilmesi c. Öğrenim Hedefleri: Prokaryot ve ökaryot

Detaylı

KAS DOKUSU. Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU

KAS DOKUSU. Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU KAS DOKUSU Prof.Dr. Ümit TÜRKOĞLU 1 Kas dokusu, kimyasal enerjiyi mekanik enerjiye dönüştürerek hareketi sağlayan bir dokudur. Toplam vücut ağırlığının Yenidoğanda % 25 Genç erişkin dönemde % 40 ve yaşlılık

Detaylı

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar 5.111 Ders Özeti #12 Bugün için okuma: Bölüm 2.9 (3. Baskıda 2.10), Bölüm 2.10 (3. Baskıda 2.11), Bölüm 2.11 (3. Baskıda 2.12), Bölüm 2.3 (3. Baskıda 2.1), Bölüm 2.12 (3. Baskıda 2.13). Ders #13 için okuma:

Detaylı

Tanımlamalar PROTEİN SENTEZİ; TRANSLASYON. Protein sentezi ;translasyon. mrna ; Genetik şifre 1/30/2012. Prof Dr.Dildar Konukoğlu

Tanımlamalar PROTEİN SENTEZİ; TRANSLASYON. Protein sentezi ;translasyon. mrna ; Genetik şifre 1/30/2012. Prof Dr.Dildar Konukoğlu PROTEİN SENTEZİ; TRANSLASYON Prof Dr.Dildar Konukoğlu DNA SENTEZİ DNA DNA RNA sentezi DNA mrna Protein sentezi mrna Protein Tanımlamalar Replikasyon Replikasyon Transkripsiyon Transkripsiyon Translasyon

Detaylı

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır

Akıllı Defter. 9.Sınıf Biyoloji. vitaminler,hormonlar,nükleik asitler. sembole tıklayınca etkinlik açılır. sembole tıklayınca ppt sunumu açılır 9.Sınıf Biyoloji 1 Akıllı Defter vitaminler,hormonlar,nükleik asitler sembole tıklayınca etkinlik açılır sembole tıklayınca ppt sunumu açılır sembole tıklayınca video açılır 1 VİTAMİNLER ***Vitaminler:

Detaylı

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları Doç. Dr. Ahmet Özaydın Nükleus (çekirdek) ökaryotlar ile prokaryotları ayıran temel özelliktir. Çekirdek hem genetik bilginin deposu hem de kontrol merkezidir.

Detaylı

MİTOKONDRİ Doç. Dr. Mehmet GÜVEN

MİTOKONDRİ Doç. Dr. Mehmet GÜVEN MİTOKONDRİ Doç.. Dr. Mehmet GÜVENG Hemen hemen bütün b ökaryotik hücrelerde ve ökaryotik mikroorganizmalarda bulunur. Eritrositlerde, bakterilerde ve yeşil alglerde mitokondri yoktur. Şekilleri (küremsi

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Hücre iletişimi Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler Bakteriler glukoz ve amino asit gibi besinlerin

Detaylı

Tarifname P53 AKTİVASYONU VESİLESİ İLE ANTİ-KARSİNOJENİK ETKİ GÖSTEREN BİR FORMÜLASYON

Tarifname P53 AKTİVASYONU VESİLESİ İLE ANTİ-KARSİNOJENİK ETKİ GÖSTEREN BİR FORMÜLASYON 1 Tarifname P3 AKTİVASYONU VESİLESİ İLE ANTİ-KARSİNOJENİK ETKİ GÖSTEREN BİR Teknik Alan FORMÜLASYON Buluş, p3 aktivasyonu vesilesi ile anti-karsinojenik etki göstermeye yönelik oluşturulmuş bir formülasyon

Detaylı

Hücrede Genetik Bilgi Akışı

Hücrede Genetik Bilgi Akışı Hücrede Genetik Bilgi Akışı 1) Genomun korunması DNA nın tam olarak kopyalanması ve hücre bölünmesiyle yeni kuşak hücrelere aktarılması 2) Genetik bilginin çevrimi Hücre içerisinde bilginin DNA dan RNA

Detaylı

PI3K/AKT/mTOR Yolağı

PI3K/AKT/mTOR Yolağı PI3K/AKT/mTOR Yolağı PI3K/AKT/mTOR Yolağı Phospha'dilinositol 3-kinaz/protein kinaz B/mammalian target of rapamycin (PI3K/Akt/mTOR) Normal hücresel fonksiyonların yerine ge'rilebilmesi için gerekli olan

Detaylı

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Proteinlerin yapısında; Karbon ( C ) Hidrojen ( H ) Oksijen

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 34. ADIM HÜCRE 11- SİTOPLAZMA 3

ADIM ADIM YGS-LYS 34. ADIM HÜCRE 11- SİTOPLAZMA 3 ADIM ADIM YGS-LYS 34. ADIM HÜCRE 11- SİTOPLAZMA 3 TEK ZARLI ORGANELLER 4) Koful Hücre içerisinde çeşitli görevleri bulunan organeldir. Genel olarak hayvan hücrelerinde çok sayıda küçük küçük ;bitki hücrelerinde

Detaylı

Wnt/β-katenin Yolağı

Wnt/β-katenin Yolağı Wnt/β-katenin Yolağı Wnt/β-katenin Yolağı Memeli canlılarda oldukça korunmuş ve gelişim için oldukça önemli olan bir yolak7r. Drosophila da yapılan gene>k çalışmalar sırasında keşfedilmiş>r. Özellikle

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili Kanser Biyolojisi ve Genetiği Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans () Lisans (X) Yüksek Lisans( ) Doktora( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim (X) Uzaktan

Detaylı

Bitki Fizyolojisi. 6. Hafta

Bitki Fizyolojisi. 6. Hafta Bitki Fizyolojisi 6. Hafta 1 Fotosentezin karanlık tepkimelerinde karbondioksit özümlemesi; 1. C 3 bitkilerinde (Calvin-Benson mekanizması ile), 2. C 4 bitkilerinde (Hatch-Slack mekanizması ile), 3. KAM

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

Aktivasyon enerjisi. Enzim kullanılmayan. enerjisi. Girenlerin toplam. enerjisi. Enzim kullanılan. Serbest kalan enerji. tepkimenin aktivasyon

Aktivasyon enerjisi. Enzim kullanılmayan. enerjisi. Girenlerin toplam. enerjisi. Enzim kullanılan. Serbest kalan enerji. tepkimenin aktivasyon ENZİMLER Enzimler Canlı sistemlerde meydana gelen tüm yapım ve yıkım reaksiyonlarına metabolizma denir Metabolizma faaliyetleri birer biyokimyasal tepkimedir. Ve bu tepkimelerin başlayabilmesi belirli

Detaylı

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1 CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1.Hücresel yapıdan oluşur 2.Beslenir 3.Solunum yapar 4.Boşaltım yapar 5.Canlılar hareket eder 6.Çevresel uyarılara tepki gösterir 7.Büyür ve gelişir (Organizasyon) 8.Üreme

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 37. ADIM HÜCRE 14- ÇEKİRDEK

ADIM ADIM YGS-LYS 37. ADIM HÜCRE 14- ÇEKİRDEK ADIM ADIM YGS-LYS 37. ADIM HÜCRE 14- ÇEKİRDEK 3) Çekirdek Ökaryot yapılı hücrelerde genetik maddeyi taşıyan hücre kısmıdır. Prokaryot hücreli canlılarda bulunmaz. GÖREVLERİ: 1) Genetik maddeyi taşıdığından

Detaylı

Biyoteknoloji ve Genetik II. Hafta 8 TRANSLASYON

Biyoteknoloji ve Genetik II. Hafta 8 TRANSLASYON Biyoteknoloji ve Genetik II Hafta 8 TRANSLASYON Prof. Dr. Hilal Özdağ A.Ü Biyoteknoloji Enstitüsü Merkez Laboratuvarı Tel: 2225826/125 Eposta: hilalozdag@gmail.com TRANSLASYON Translasyon a. mrna ribozoma

Detaylı

Chapter 10. Summary (Turkish)-Özet

Chapter 10. Summary (Turkish)-Özet Chapter 10 Summary (Turkish)-Özet Özet Vücuda alınan enerjinin harcanandan fazla olması durumunda ortaya çıkan obezite, günümüzde tüm dünyada araştırılan sağlık sorunlarından birisidir. Obezitenin görülme

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ 05-06 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 0: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: / Başkan Yardımcıları: / Histoloji Embriyoloji Yrd. Doç. Dr. Bahadır Murat Demirel / Üyeler: / Tıbbi / Dersin AKTS

Detaylı

JAK STAT Sinyal Yolağı

JAK STAT Sinyal Yolağı The Janus kinase/signal transducers and ac4vators of transcrip4on (JAK/STAT) JAK/STAT sinyal yolu sitokinler tara>ndan ak4fleş4rilir. ü Hücre farklılaşması ü Hücre çoğalması ü Hücre göçü ü Apoptoz gibi

Detaylı

Hücre Proliferasyonu ve Testleri

Hücre Proliferasyonu ve Testleri 1 Hücre Proliferasyonu ve Testleri Normal Hücre Çoğalması Normal dokularda, hücre bölünmesi ve çoğalması organizmanın devamlılığı için bir gereklilik;r. Hücre çoğalmasının olması gerekenden farklı olması

Detaylı

DNA Tamiri ve Rekombinasyonu

DNA Tamiri ve Rekombinasyonu DNA Tamiri ve Rekombinasyonu Bitkilerdeki 3 genom UV ve radyosyonun diğer formları, kimyasallar, ve diğer streslerle (örneğin oksidatif, ısı vb.) devamlı hasar görür. Bazı proteinler onarımda ve rekombinasyonda

Detaylı

YGS ANAHTAR SORULAR #1

YGS ANAHTAR SORULAR #1 YGS ANAHTAR SORULAR #1 1) Yıkımları sırasında Tüketilen O2 miktarı 2) H2O2 H2O2 H2O2 Grafikte bazı organik bileşiklerin yıkımları sırasında tüketilen oksijen miktarı verilmiştir. Buna göre organik bileşiklerin

Detaylı

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık Fagositik hücreler (makrofajlar, mast hücreleri) Kompleman sistemi(direkt bakteri hücre membranı parçalayarak diğer immün sistem hücrelerin bunlara atak yapmasına

Detaylı

HÜCRE ZARINDA TAŞINIM

HÜCRE ZARINDA TAŞINIM HÜCRE ZARINDA TAŞINIM Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ YDÜ TIP FAKÜLTESİ BİYOFİZİK AD Küçük moleküllerin zardan geçişi Lipid çift tabaka Polar moleküller için geçirgen olmayan bir bariyerdir Hücre içindeki suda

Detaylı

BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS YÖNETİCİ MOLEKÜLLER

BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS YÖNETİCİ MOLEKÜLLER www.benimdershanem.esy.es Bilgi paylaştıkça çoğalır. BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS YÖNETİCİ MOLEKÜLLER NÜKLEİK ASİTLER Nükleik asitler, bütün canlı hücrelerde ve virüslerde bulunan, nükleotid birimlerden

Detaylı

13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU

13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU 13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU Laktik Asit Fermantasyonu Glikozdan oksijen yokluğunda laktik asit üretilmesine LAKTİK ASİT FERMANTASYONU denir. Bütün canlılarda sitoplazmada gerçekleşir.

Detaylı

Endoplazmik Retikulum

Endoplazmik Retikulum Endoplazmik Retikulum Prof.Dr.Melek Öztürk Prof.Dr.Müjgan Cengiz İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Endoplazmik Retikulum Hücrede yapı ve fonksiyon olarak birbirinden farklı iki ER vardır

Detaylı

Proteinlerin Primer & Sekonder Yapıları. Dr. Suat Erdoğan

Proteinlerin Primer & Sekonder Yapıları. Dr. Suat Erdoğan Proteinlerin Primer & Sekonder Yapıları Dr. Suat Erdoğan Sunum planı Proteinlerin moleküler yapılarını hangi kimyasal güçler belirler? Proteinlerin moleküler yapıları Primer yapı Sekonder yapı α-heliks

Detaylı

KANSER AŞILARI. Prof. Dr. Tezer Kutluk Hacettepe Üniversitesi

KANSER AŞILARI. Prof. Dr. Tezer Kutluk Hacettepe Üniversitesi KANSER AŞILARI Prof. Dr. Tezer Kutluk Hacettepe Üniversitesi Bir Halk Sağlığı Sorunu Şu an dünyada 24.600.000 kanserli vardır. Her yıl 10.9 milyon kişi kansere yakalanmaktadır. 2020 yılında bu rakam %50

Detaylı

Kolesterol Metabolizması. Prof. Dr. Fidancı

Kolesterol Metabolizması. Prof. Dr. Fidancı Kolesterol Metabolizması Prof. Dr. Fidancı Kolesterol oldukça önemli bir biyolojik moleküldür. Membran yapısında önemli rol oynar. Steroid hormonların ve safra asitlerinin sentezinde öncül maddedir. Diyet

Detaylı

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi 1. Termometre Çimlenen bezelye tohumlar Termos Çimlenen bezelye tohumları oksijenli solunum yaptığına göre yukarıdaki düzenekle ilgili, I. Termostaki oksijen miktarı azalır. II. Termometredeki sıcaklık

Detaylı

En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test

En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test En Etkili Kemoterapi İlacı Seçimine Yardımcı Olan Moleküler Genetik Test Yeni Nesil DNA Dizileme (NGS), İmmünHistoKimya (IHC) ile Hastanızın Kanser Tipinin ve Kemoterapi İlacının Belirlenmesi Kanser Tanı

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: Doç. Dr. Zafer Çetin / Tıbbi Biyoloji Başkan Yardımcıları: Dr. Öğr. Üyesi Tuba Denkçeken/ Biyofizik Öğr. Gör. Dr. Deniz Mıhçıoğlu / Tıbbi Biyoloji Üyeler: Prof. Dr. İlker Saygılı /

Detaylı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı Hücrenin fiziksel yapısı HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücreyi oluşturan yapılar Hücre membranı yapısı ve özellikleri Hücre içi ve dışı bileşenler Hücre membranından madde iletimi Vücut sıvılar Ozmoz-ozmmotik basınç

Detaylı

24- HÜCRESEL RADYASYON CEVABININ GENETİK KONTROLÜ

24- HÜCRESEL RADYASYON CEVABININ GENETİK KONTROLÜ 24- HÜCRESEL RADYASYON CEVABININ GENETİK KONTROLÜ Radyasyona aşırı duyarlı bazı hücreler kullanılarak hücresel radyasyon cevabının genetik kontrolü ile ilgili önemli bilgiler sağlanmıştır.bu hücreler genellikle

Detaylı

Hücreler Arası Sinyal İletim Mekanizmaları

Hücreler Arası Sinyal İletim Mekanizmaları Hücreler Arası Sinyal İletim Mekanizmaları Prof. Dr. Selma YILMAZER Tibbi Biyoloji Anabilim Dalı Hücrelerarası iletişim(sinyalleşme) Sinyal molekülleri: Protein,küçük peptid,amino asid, nukleotid,steroid,vit

Detaylı

Hücre canlının en küçük yapı birimidir.

Hücre canlının en küçük yapı birimidir. Hücre canlının en küçük yapı birimidir. Bitkilerde bulunan hücredir.bu hücrelerde hücre duvarı bulunduğundan hayvan hücresinden ayrılır. Hücre duvarı vardır. Kofulu büyük ve az sayıdadır. Şekli dikdörtgen

Detaylı

TRANSLASYON VE TRANKRİPSİYON

TRANSLASYON VE TRANKRİPSİYON TRANSLASYON VE TRANKRİPSİYON GEN İFADESİ (GEN EKSPRESYONU) Gen ifadesinin düzenlenmesi çeşitli aşamalarda olur: 1) Primer transkriptlerin oluşumu 2) Primer mrna dan matür (olgun) mrna oluşumu 3) mrna nın

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: Prof. Dr. Şahin A. Sırmalı / Histoloji ve Embriyoloji Başkan Yardımcıları: Doç. Dr. Ayşegül Çört / Tıbbi Biyokimya / Üyeler: Prof. Dr. İlker Saygılı / Tıbbi Biyokimya / / Dersin AKTS

Detaylı

Biyoteknoloji ve Genetik I Hafta 12. Prokaryotlarda Gen İfadesinin Düzenlenmesi

Biyoteknoloji ve Genetik I Hafta 12. Prokaryotlarda Gen İfadesinin Düzenlenmesi Biyoteknoloji ve Genetik I Hafta 12 Prokaryotlarda Gen İfadesinin Düzenlenmesi Prof. Dr. Hilal Özdağ A.Ü Biyoteknoloji Enstitüsü Merkez Laboratuvarı Tel: 2225826/125 Eposta: hilalozdag@gmail.com Gen İfadesi

Detaylı

ECZACILIK FAKÜLTESİ BİYOKİMYA

ECZACILIK FAKÜLTESİ BİYOKİMYA PROGRAM KOORDİNATÖRÜ Prof. Dr. Güldal MEHMETÇİK, gmehmetcik@neu.edu.tr YÜKSEK LİSANS DERSLERİ EBM 600 Uzmanlık Alanı Dersi Z 4 0 4 EBM 601 Biyokimya I S 3 0 3 EBM 602 Biyokimya I Laboratuvar S 0 3 1 EBM

Detaylı

GLİKOLİZİN KONTROLU Prof. Dr. İzzet Hamdi Öğüş

GLİKOLİZİN KONTROLU Prof. Dr. İzzet Hamdi Öğüş GLİKOLİZİN KONTROLU Prof. Dr. İzzet Hamdi Öğüş hamdiogus@gmail.com Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı, Le>oşa, KKTC GLİKOLİZİN ALLOSTERİK DÜZENLENMESİ Metabolik düzenleme: Bütün

Detaylı

I. YARIYIL MOLEKÜLER HÜCRE BİYOLOJİSİ I (TBG 601, ZORUNLU, TEORİK 3, 3 KREDİ)

I. YARIYIL MOLEKÜLER HÜCRE BİYOLOJİSİ I (TBG 601, ZORUNLU, TEORİK 3, 3 KREDİ) T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ VE GENETİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL MOLEKÜLER HÜCRE BİYOLOJİSİ

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: / Başkan Yardımcıları: Yrd. Doç. Dr. Hakan Darıcı / Histoloji ve Embriyoloji / Üyeler: Doç. Dr. İlker Saygılı / Tıbbi Biyokimya / Dersin AKTS Kredisi: 9 Kurul Başlangıç Tarihi: 16

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: / Başkan Yardımcıları: Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Çört / Tıbbi Biyokimya Yrd. Doç. Dr. Bahadır Murat Demirel / Üyeler: Prof. Dr. Şahin A. Sırmalı / Histoloji ve Embriyoloji Doç. Dr. İlker

Detaylı

HÜCRE İSKELETİ 1. Prof. Dr. Melek ÖZTÜRK Prof. Dr. Müjgan CENGİZ

HÜCRE İSKELETİ 1. Prof. Dr. Melek ÖZTÜRK Prof. Dr. Müjgan CENGİZ HÜCRE İSKELETİ 1 Prof. Dr. Melek ÖZTÜRK Prof. Dr. Müjgan CENGİZ İskelet. Yumuşak dokuyu destekleyen ve bedensel hareketlere aracılık eden sertleşmiş doku. Hücre İskeleti. Benzer fonksiyonlara sahiptir

Detaylı

CANLILARDA ÜREME. Üreme canlıların ortak özelliğidir. Her canlının kendine benzer canlı meydana getirebilmesi üreme ile gerçekleşir

CANLILARDA ÜREME. Üreme canlıların ortak özelliğidir. Her canlının kendine benzer canlı meydana getirebilmesi üreme ile gerçekleşir CANLILARDA ÜREME EYLÜL 3.HAFTA MİTOZ VE EŞEYSİZ ÜREME Her canlının kendine benzer canlı meydana getirebilmesi üreme ile gerçekleşir Üreme canlıların ortak özelliğidir 3 4 Canlılar hücrelerden meydana gelir

Detaylı

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK BMM307-H02 Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK ziynetpamuk@gmail.com 1 BİYOELEKTRİK NEDİR? Biyoelektrik, canlıların üretmiş olduğu elektriktir. Ancak bu derste anlatılacak olan insan vücudundan elektrotlar vasıtasıyla

Detaylı

BAKTERİLERDE EKSTRAKROMOZAL GENETİK ELEMENTLER

BAKTERİLERDE EKSTRAKROMOZAL GENETİK ELEMENTLER BAKTERİLERDE EKSTRAKROMOZAL GENETİK ELEMENTLER Plazmid ve Epizomlar Bakterilerin kendi kromozomlarının yanı sıra, kromozom dışı bazı genetik parçacıklar bulunmaktadır Bakteri kromozomundan daha küçük yapıda

Detaylı

Dersin Amacı. Başlıca hücresel sinyal yolaklarının öğrenilmesi Sinyal yolaklarının işlevleri hakkında bilgi sahibi oluynmasıdır.

Dersin Amacı. Başlıca hücresel sinyal yolaklarının öğrenilmesi Sinyal yolaklarının işlevleri hakkında bilgi sahibi oluynmasıdır. Dersin Amacı Başlıca hücresel sinyal yolaklarının öğrenilmesi Sinyal yolaklarının işlevleri hakkında bilgi sahibi oluynmasıdır. Hücre Sinyal İle3m Yolları Çok hücreli (mul>cellular) organizmalarda hücrelerin

Detaylı

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Hücre zedelenmesi etkenleri Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Homeostaz Homeostaz = hücre içindeki denge Hücrenin aktif olarak hayatını sürdürebilmesi için homeostaz korunmalıdır Hücre zedelenirse ne olur? Hücre

Detaylı

(ZORUNLU) MOLEKÜLER İMMÜNOLOJİ I (TBG 607 TEORİK 3, 3 KREDİ)

(ZORUNLU) MOLEKÜLER İMMÜNOLOJİ I (TBG 607 TEORİK 3, 3 KREDİ) T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOLOJİ VE GENETİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) MOLEKÜLER

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 33. ADIM HÜCRE 10- SİTOPLAZMA 2

ADIM ADIM YGS-LYS 33. ADIM HÜCRE 10- SİTOPLAZMA 2 ADIM ADIM YGS-LYS 33. ADIM HÜCRE 10- SİTOPLAZMA 2 TEK ZARLI ORGANELLER 1) Endoplazmik Retikulum Hücre zarı ile çekirdek zarı arasında oluşmuş kanalcıklardır. Yumurta hücresi, embriyonik hücreler ve eritrositler(alyuvar)

Detaylı

HÜCRE YAŞLANMASI Prof.Dr. T. Ulutin

HÜCRE YAŞLANMASI Prof.Dr. T. Ulutin HÜCRE YAŞLANMASI Prof.Dr. T. Ulutin HÜCRE YAŞLANMASI Hücrenin biyosentez mekanizmalarındaki hatalar toplamıdır Hücresel metabolizmanın yavaşlaması sonucu geri dönüşü olmayan olaylar toplamıdır Yaşlılık

Detaylı

Hücre Niye Küçük? O2 ve diğerleri difüzyon ile hücreye girer ve CO2 dışarı difüzyon ile atılır. Hacim küçüldükçe difüzyon daha hızlı ve verimli işler

Hücre Niye Küçük? O2 ve diğerleri difüzyon ile hücreye girer ve CO2 dışarı difüzyon ile atılır. Hacim küçüldükçe difüzyon daha hızlı ve verimli işler Hücre Cell Hücre Niye Küçük? O2 ve diğerleri difüzyon ile hücreye girer ve CO2 dışarı difüzyon ile atılır. Hacim küçüldükçe difüzyon daha hızlı ve verimli işler Optik Mikroskop ile Hücre Görüntüleri Konfokal

Detaylı

Hücre Yüzey Reseptör Çeşitleri

Hücre Yüzey Reseptör Çeşitleri Hücre Yüzey Reseptör Çeşitleri İyon Kanalı Eşlikli Reseptörler Por oluşturan hücre zarı proteinleridir. Hemen hemen bütün hücrelerde bulunurlar. Kimyasal sinyali elektrik sinyaline dönüştürürler. Hücre

Detaylı