3. YANLIŞLAMACILIĞA GİRİŞ (Karl Popper)
|
|
- Bariş Kaş
- 6 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 3. YANLIŞLAMACILIĞA GİRİŞ (Karl Popper) Birinci sav: Birçok şey biliyoruz ve bu bildiklerimiz, yalnızca ikilemli entelektüel meraklarımızla ilgili ayrıntılar değil, aynı zamanda hem bizler için uygulamada fazlasıyla önem taşıyan, hem de bizlere kuramsal derinlikler ve inanılmaz bir dünya anlayışı kazandıracak şeylerdir. İkinci sav: Bilgisizliğimizin sınırı yoktur ve peşinde olduğumuz hayalleri boşa çıkartabilir. Evet, her seferinde, özellikle de doğabilimleri alanında, bilgisizliğimizi yeniden gözler önüne seren, (birinci savla ima ettiğim) doğabilimlerindeki o inanılmaz gelişmedir. Fakat böylece Sokratesçi bilgisizlik anlayışı, tümüyle yeni bir boyut kazanır. İleriye doğru attığımız her adımla, çözüme ulaştırdığımız her bir sorunla, sadece yeni ve çözümsüz başka problemleri değil, sağlam ve güvenilir sandığımız temellerin de aslında güvenilir olmadığını ve her an sarsıntıya uğrayabileceğini keşfederiz. ( ) Üçüncü sav: Bilgi kuramının en önemli görevini, hatta belki de belirleyici bir ölçütünü, her iki savı benimsemesi ve sürekli artan o inanılmaz bilgimizle, hiçbir şey bilmediğimiz konusunda gittikçe büyüyen anlayış arasındaki ilişkiyi aydınlatmak oluşturur (Karl R. POPPER) Kuramları / hipotezleri bilimsel kılan nitelik onların sınanabilir olmalarıdır. Ancak sınanabilirlik, pozitivizm / neo-pozitivizmin (naif-tümevarımcılığın) öne sürdüğü gibi doğrulanabilirlik üzerine değil, yanlışlanabilirlik üzerine kurulur. Popper ın bilim tarihinden ve epistemoloji tarihinden çıkardığı sonuç, hatalarımızdan da bir şeyler öğrenebileceğimiz, gerçeğe yaklaşmanın olanaklı olduğu ve bunlara karşın, kesin bilgiye ulaşılamayacağı dır. Ona göre, bilgimiz eleştirel bir bulmacadır; varsayımlardan oluşmuş bir ağ; sanılardan dokunmuş bir kumaştır. Bilginin eleştirelliğe bağlı olarak gelişmesi ve temelde denetlenebilir varsayımlara ya da sanılara dayanması, ilk bakışta tüm bilim felsefesi yönelimlerince genel olarak kabul görebilecek bir saptama olarak değerlendirilebilir. Oysa, Popper ın eleştirellikten ve bilginin varsayımlara / sanılara dayanmasından anladığı, neo-pozitivizmden çok farklıdır. Popper a göre, bilim insanının görevi, önermeler ya da önermeler dizgesi (kuram) ileri sürmek ve bunları sistemli bir biçimde sınamaktır. Böylece, Popper, bilimsel araştırma yöntemini mantıksal olarak çözümlemek için çıktığı yolda, ilk olarak kuramın önceliği düşüncesini olumlayarak işe başlamaktadır. Kuramların, ancak kuramsal problemlerle ilgileri dolayısıyla önemli olan
2 deneylerden olduğu kadar gözlemlerden de önce geldiğini belirten Popper, deneme yanılma metodunun terminolojisi kullanıldığında, bir deneme olarak kuramın yanılmadan önce gelmesi gerektiğini ifade eder. Popper a göre, kuram, dünyayı kuşatmak; ussallaştırmak, açıklamak ve ona egemen olmak amacıyla attığımız ağdır. Durmaksızın bu ağın gözlerini daraltmaya çalışırız. Hipotezler, önceki kuramlar tarafından karşılaşılan problemlerin üstesinden gelmek ve dünyanın / doğanın daha derin bir açıklamasını verebilmek üzere özgürce yaratılan kuramsal varsayımlar ya da tahminlerdir. Bu varsayımlar, gözlem ve deney tarafından acımasız ve merhametsiz bir biçimde sınanmalıdır. Hipotezler / kuramlar, olguları yaratmazlar. Onları açığa çıkaran gözlemleri / deneyleri biçimlendirerek deneyime rehberlik ederler. Olguları yaratmadıkları için, halen onlara başvuruyla sınanabilir konumdadırlar. Bu sınamadan geçemeyen hipotezler / kuramlar elenirler ve yerlerine daha başarılı varsayımlar gelir. Bilim, deneme ve yanılmalarla, varsayımlar ve yanlışlamalarla ilerler. Sadece en güçlü kuramlar (en acımasız sınamalardan yanlışlanmadan çıkabilenler) ayakta kalır. Bunların doğrulukları kesin olarak ileri sürülemezken, daha güçlü olduğu ve henüz yanlışlanmamış olduğu ileri sürülebilir. X mevkiinde t zamanında beyaz bir kuğu gözlemlendi. X mevkiinde t2 zamanında beyaz bir kuğu gözlemlendi. X mevkiinde tn zamanında beyaz bir kuğu gözlemlendi. Y mevkiinde tn zamanında beyaz bir kuğu gözlemlendi. Sonuç: Bütün kuğular beyazdır. Daha önce de görüldüğü üzere bu tümevarımsal akıl yürütme sonucu garanti altına alamaz. OYSA Beyaz olmayan bir kuğu x mevkiinde t zamanında gözlemlendi. Sonuç: Bütün kuğular beyaz değildir.
3 Tek bir gözlem önermesi sonucu garanti altına alır. Örnekler: Eğer 10kg ve 1kg ağırlıklarında iki cismin serbest düşüşle takriben aynı hızla aşağıya doğru hareket ettikleri sınama deneyinde bir gözlemle tespit edilebilirse, bu durumda cisimlerin ağırlıklarıyla orantılı hızlarla düştükleri tezi yanlışlanır. Eğer Güneşin yakınından geçen bir ışık ışınının kavisli bir yolla saptığı, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ispat edilebilirse (gözlemlenebilirse), o zaman, ışığın zorunlu olarak doğru çizgiler halinde hareket ettiği tezi yanlışlanır. YANLIŞLANABİLİRLİK: Bir hipotez, eğer ona aykırı düşen mantık bakımından mümkün bir gözlem önermesi veya gözlem önermeleri takımı bulunuyorsa, yanlışlanabilirdir. Yani, gözlem önermesi veya gözlem önermeleri takımı doğru olarak tesis edilmişse, hipotez yanlışlanmış olur. Yanlışlanabilirlik koşulunu yerine getirmeyen önerme biçimleri: Yağmur ya yağıyor ya da yağmıyor. Öklidyen bir çember üzerindeki bütün noktalar merkezden eşit uzaklıkta yer alırlar. Bugün şans oyunlarında kazanma şansınız %99 dur. Bilimsel bir hipotez / kuram yanlışlanabilir yapıda olmak zorundadır. Yani bilimsel bir hipotez / kuram, bazı olanaklı gözlem önermelerini dışarıda bırakmalıdır. Yanlışlanabilirlik, kuram ile temel önermeler arasındaki mantıksal ilişki sonucunda ortaya çıkar. Popper a göre, bir kuram, akla gelebilen bütün temel önermelerin kümesini açık bir biçimde, boş olmayan iki alt kümeye ayırıyorsa, empirik ya da yanlışlanabilir bir kuramdır. Bu alt kümelerden birisinde, kuram temel önermelerle çelişme durumunda olup, onları yasaklar. Bu kümeye kuramın yanlışlanabilme olanağını sağlayan küme adı verilir. Popper a göre, bir kuram, yalnızca kendisinin yanlışlanabilme olanağını sağlayan küme hakkında söz söyleyebilir. Popper a göre, her kuram, iki alt kümeden oluşur. Bunlardan biri, kuramla uylaşan önermelerden, diğeri de kuramla çelişme olasılığı olan önermelerden oluşur. Bir kuramın yanlışlanabilir olması demek, bu çelişen
4 önermeleri içerisinde barındırıyor olması demektir. Bu küme ne kadar büyükse, kuram o kadar iyidir. Örnek 1: a) Mars güneşin çevresinde elips çizerek hareket eder. b) Bütün gezegenler güneş çevresinde elipsler çizerek hareket eder. Yasa (b), yasa (a) dan daha fazla yanlışlanabilirdir. (b) nin potansiyel yanlışlayıcıları (a) dan fazladır. O halde, (b) daha ileri ve daha iyi bir bilimsel hipotezdir. Örnek 2: Kepler in Güneş Sistemi Kuramı nın gezegen hareketlerine ilişkin üç yasadan oluşur ve potansiyel yanlışlayıcıları gezegenlerin belirli zamanlarda güneşe göre konumlarına atıfta bulunan önermelerdir. Newton un kuramı ise hareket yasalarından ve çekim yasasından oluşur. Evrendeki bütün cisim çiftlerinin birbirlerini kütleleriyle doğru, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı bir güçle çektiğini varsayar. Bu varsayımın potansiyel yanlışlayıcıları gezegenlerin belirli zamanlardaki konumlarıyla, düşen cisimlerin ve sarkaçların hareketleriyle vb. ilgili önermelerdir. O HALDE, YÜKSEK DERECEDE YANLIŞLANABİLİR KURAMLAR, DAHA SONRA FİİLEN YANLIŞLANMAMIŞ OLMAK KOŞULUYLA, DAHA AZ YANLIŞLANABİLİR KURAMLARA TERCİH EDİLMELİDİR. YANLIŞLANAN KURAMLAR DERHAL TERKEDİLMELİDİR. (Bununla birlikte, Popper ın mantık düzeyinde radikal yanlışlamacı, metodoloji düzeyinde ise eleştirel bir yanlışlamacı olduğu da söylenebilir). Yanlışlamacılığın Bilimsel İlerleme Modeli: 1. Bilim problemlerle başlar. Bu problemler sadece bir kuramın / hipotezin ışığında problematiktir. [Bu bağlamda, bilimsel araştırmaların hareket kaynağı sırada gözlem değil, problem-sergileyici gözlemdir. Bu da kuram-yüklü gözlemdir.] 2. Bu problemlerin çözümüne ilişkin yanlışlanabilir hipotezler öne sürülür. 3. Hipotezler sınanır. Yanlışlanan hipotezler terkedilir. Bu sınamanın dört boyutu vardır:
5 a. Dizge içerisinde çelişmezliğin var olup olmadığını ortaya koymak için önermelerin kendi aralarında mantıksal açıdan karşılaştırılmaları. b. Kuramın, empirik bilimsel nitelikte olup olmadığını görmek için yapılan mantıksal biçimine ilişkin inceleme. c. Sınanacak kuramın, eğer bu kuramın uygunluğu diğer sınamalarda kanıtlandıysa, bilimsel ilerlemeler için önemli olup olmadığını belirlemek amacıyla diğer kuramlarla karşılaştırılması. d. Türetilmiş sonuçların empirik uygulamalarla sınanması. 4. Sınamadan yanlışlanmadan çıkan kuram daha zorlu sınamalara tâbi tutulur. 5. Bu sınamalardan yeni problemler doğar. Bu yeni problemler yeni hipotezleri gerekli kılar. A, P yi, ancak ve ancak eğer (1) A, P ye inanıyorsa (2) P doğru ise ve (3) A nın P ye inancı gerekçelendirilmişse bilir. a. Ancak ve ancak eğer P ciddi eleştiriye direnmişse P ye inanmak akla uygundur (P ye inanılması gerekçelendirilmiştir) Popper, bu sürekli gelişmenin kalıbını şu formülle anlatmaktadır: S1 DÇ HE S2 Burada, S1 baştaki sorundur, DÇ önerilen deneme çözümü, HE deneme sürecine uygulanan hata elemesi süresi, S2 de sonuçta varılan ve içinden yeni sorunların çıktığı durum. Bu özünde kendi kendini besleyen bir süreçtir. Döngüsel değildir, çünkü S2 her zaman S1 den farklıdır: bir sorunu çözmekte tam bir başarısızlığa uğranılması bile, bize o sorunun güçlüklerinin nerelerde olduğu ve buna karşı geliştirilebilecek herhangi bir çözümün ne gibi en az koşulları karşılaması gerektiği hakkında yeni bir şeyler öğretir dolayısıyla, sorun durumunu değiştirir (Bryan Magee, Karl Popper ın Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuramı, s.59).
6 Ne denli anlamsız ya da inanılmaz olursa olsun, Düşünülebilecek hiçbir şey yoktur ki, şu ya da bu filozofumuzca savunulmamış olsun. Descartes Böyle insan düşüncesinin karşılaştığı herhangi bir problem için akla gelebilen her çözümü denemeye neden eğilim gösterdiğini açıklamak istersek, oldukça genel bir düzenlilik çeşidine başvurabiliriz. Bir çözüme yaklaşmakta kullanılan yöntem hep aynıdır: Deneme ve yanılma yöntemi: Temel olarak, yaşayan varlıklar (canlılar) tarafından çevreye uyma süresinde kullanılan yöntem de budur. Bu yöntemin başarısının denemelerin sayı ve çeşidine bağlı olduğu açıktır: Ne kadar çok denersek, çabalarımızdan birinin başarılı olması o kadar çok olanaklıdır. İnsan düşüncesinin ve özellikle felsefenin gelişmesinde kullanılan yöntemi, deneme ve yanılma yönteminin özel bir çeşidi olarak tanımlayabiliriz. ( ) Deneme ve yanılma yöntemi gittikçe daha bilinçli olarak geliştirilirse, bilimsel yöntem in özelliklerini kazanmaya başlar. Bu yöntem kısaca şöyle betimlenebilir: Bilgin belli bir sorunla karşılaşınca yaklaşık olarak bir çeşit çözüm, bir kuram ortaya atar. Bilim bu teoriyi benimsese bile geçici olarak benimser. Bilginlerin ortadaki kuramı eleştirmek ve denemek için hiçbir şey esirgememeleri, bilimsel yöntemin en açık niteliğidir. Eleştirme ve deneme ele ele gider: Çürütülebilir noktalarının ortaya çıkarılması için kuram pek çok yönlerden eleştirilir. Kuramın denenmesi bu zedelenebilecek noktaların mümkün olan en ağır incelemelere açılmasıyla ilerler. Bu, tabiatıyla yine deneme ve yanılma yönteminin bir çeşididir. Kuramlar geçici olarak ortaya konur ve denenir. Deneme sonucu kuramın yanlış olduğunu gösterirse, bu kuram atılır. Deneme ve yanılma yöntemi esas itibarıyla bir arıklama (elimination) yöntemidir. Başarısı başlıca üç şarta bağlıdır: Yetecek kadar çok sayıda (ve ustalıklı) kuramın sunulması, sunulan kuramların yeteri kadar çeşitli olması ve yetecek ağırlıkta denemelerin yapılması. Bu yolla, şanslıysak, en uygun kuramın yaşamasını ve daha az uygun olanların ayıklanmasını sağlayabiliriz. UYARI 1: Bir kurama mümkün olabilecek en uzun sürece bağlı kalmak gibi dogmatik bir tutum, oldukça önemlidir. Bunsuz, bir kuramın içinde ne olduğunu hiçbir zaman bulamaz kuvvetini anlayacak gerçek bir fırsat çıkmadan kuramı bırakırdık; sonuç olarak, hiçbir kuram, evrene düzen getirmek, bizi gelecek olaylara hazırlamak ve dikkatimizi yoksa hiç göremeyeceğimiz olaylara çevirmek görevleri yapamazdı. UYARI 2: Bu yöntem, uygularsanız başarıya erişirsiniz ya da başarı gösterememişseniz kullanmamışsınızdır anlamında bir yöntem değildir; yani, sonuçlara giden kesin bir yol değildir; bu anlamda bir yöntem yoktur (olamaz). Karl Popper
7 Modelin Örneklenmesi: BİLGİ KURAMI DERS NOTLARI Şimdi, pratik bir örneğe bakalım. Diyelim ki, çoğumuza okulda öğretildiği gibi, suyun 100 santigrat derecesinde kaynadığının bilimsel bir yasa olduğuna inanmakla işe başlıyoruz. Doğrulayıcı durumlar ne denli çok olursa olsun, bunu kanıtlamaya yetmez; ama geçerli olmadığı durumları arayarak, bunu sınayabiliriz. Yalnızca bu yolla, bildiğimiz kadarı başka hiç kimsenin fark etmediği şeyleri düşünmeye zorlanabiliriz. Hayal gücümüzü yeterince işletirsek, çok geçmeden, suyun kapalı kaplarda 100 santigrat derecesinde kaynamadığını keşfederiz. Böylelikle, bilimsel bir yasa sandığımız şeyin öyle olmadığı anlaşılır. Şimdi, bu noktada yanlış bir yola sapabilir, baştaki önermemizi, deneyci içeriğini şöylece daraltarak kurtarmaya çalışabiliriz: Su açık kaplarda 100 santigrat derecesinde kaynar. Ondan sonra, bu ikinci önermemizin sistemli bir biçimde yanlışlanmasının koşullarını aramaya çalışabiliriz. Hayal gücümüzü daha da çok işletirsek, bu yanlışlanmayı yüksek yerlerde bulabiliriz; böylelikle, ikinci önermemizi kurtarabilmemiz için deneyci içeriğini daha da daraltmamız gerekir: Su açık kaplarda, deniz yüzeyindeki atmosfer basıncında 100 santigrat derecesinde kaynar. Bundan sonra, üçüncü önermemizi yalanlama yolunda sistemli bir girişime başlayabiliriz. Fakat deneysel içeriği giderek azalan bir önermeler dizisini izlemek, durumun en önemli özelliğini gözden kaçırmak demek olur. Çünkü suyun kapalı kaplarda 100 santigrat derecesinde kaynamadığını keşfettiğimiz zaman, en önemli türden bir keşfin, yani yeni bir sorunu keşfetmenin eşiğine kadar gelmiştik: Niçin öyle olmuyor? Bunu sorunca, baştaki yalın önermemizden tümüyle daha zengin bir varsayım ortaya koymaya zorlanmış oluyoruz: hem suyun açık kaplarda niçin 100 santigrat derecesinde kaynadığını, hem de kapalı kaplarda niçin 100 santigrat derecesinde kaynamadığını açıklayan bir varsayım - ve bu varsayım ne kadar zengin olursa, iki durum arasındaki ilişkiye dair bize o kadar daha çok bilgi verecek ve farklı kaynama noktalarını daha pekinlikle hesaplamamızı olanaklı kılacaktır. Bir başka deyişle, şimdi elimizde deneysel içeriği ilkinden daha az değil, pek daha çok olan ikinci bir formülleştirme bulunmaktadır. Ondan sonra, bunun yanlışlanmasını sistemli bir biçimde aramaya girişmemiz gerekir. Ve diyelim, deniz yüzeyindeki atmosfer basıncında gerek açık gerekse kapalı kaplarda sonuçlar verdiği halde, bu formül yüksek yerlerde tökezliyorsa, daha da zengin üçüncü bir varsayım aramaya başlamalıyız; bu, ilk iki varsayımımızın her birinin işlemeye devam ettiği noktaya değin niçin işlediğini, ama
8 sonra o noktada işlemez olduğunu açıklamalı ve yeni durumla da hesaplaşmamızı olanaklı kılmalıdır. Ondan sonra, bunu sınamamız gerekir. Arada formülleştirmelerimizin her birinden varolan kanıtların ötesine giden vargılar çıkacaktır: kuramımız ister doğru olsun, ister yanlış, bize her zaman dünya hakkında o ana değin bildiğimizden daha çok şeyler söyleyecektir. Onu sınama yollarımızdan biri de, bundan çıkan vargılarla yeni gözlemlenebilir deneyler arasında karşılaştırmalar yapılmasını sağlamaktır; eğer kuramımızın bize söylediği şeylerden kimileri gerçeğe uymuyorsa, bu da yeni bir keşif olur: bilgimizi arttırır ve daha iyi bir kuram arayışımızı yeniden başlatır. (Bryan Magee, Karl Popper ın Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuramı, s.22,23) EK: Bu yaklaşımı benimsemenin belli bir takım doğal sonuçları vardır. Her şeyden önce, bu yaklaşımda ilgi (yalnızca kişinin kendisi için değil, başkalarının çabalarını değerlendirirken de) sorunlar üstünde odaklaştırılır. Süreç bir sorunu çözme girişimiyle başlamamaktadır (deneme çözümü, formüldeki birinci değil, ikinci terimdir.) Sorunun kendisiyle ve bunun bir sorun olmasının nedenleriyle başlamaktadır. İnsan asıl dikkatini olanaklı çözümlere çevirmeden önce, sorunların formülleştirilmesi üstünde uzun uzadıya ve sıkı bir biçimde çalışmayı öğrenmek zorundadır; ikinci aşamadaki başarı derecesini, çoğu kez ilkindeki başarı derecesi belirtmektedir. Bir kimse, diyelim, bir filozofun yapıtını incelerken, kendi kendisine sorduğu ilk soru: Bu adamın çözmeye çalıştığı sorun nedir? sorusudur. Bu, insana apaçık gelebilir, ama benim deneyimim, çoğu felsefe öğrencilerine bu soruyu sormalarının öğretilmediği, kendilerinin de bunu düşünmediklerini gösteriyor. Daha çok, Bu adam ne söylemeye çalışıyor? diye sormaktadırlar. Bunun sonunda da, o filozofun söylediklerinin ana amacını kavramadan, onun ne dediğini anladıklarını sanmaktadırlar. Oysa, bunu ancak o filozofun o sorun-durumunu anlayarak kavrayabilirlerdi. Popper in bütün felsefesi için temel bir önem taşıyan ve onun etkisi altındaki birinin görüş biçimini etkilemesi olası bir başka sonuç da, -ister düşünsel, ister sanatsal, ister toplumsal, ister yönetsel, ne olursa olsun- karmaşık yapıların, art arda gelen düzeltmelerin eleştirel bir geri besleme süreciyle ancak evre evre yaratılabileceği ve değiştirilebileceğidir. Bunların bir çırpıda, sanki bir kalıptan basılırcasına yaratılabileceği ya da yeni baştan yapılabileceği düşüncesi, hiçbir
9 zaman gerçekleşmeyecek bir yanılsamadır. Bu evrimsel görüş, başka şeylerin yanı sıra, kişiyi ister istemez zaman boyunca yer alan gelişmelerle ilgilenmeye götürmektedir. Örneğin, bilimin ya da felsefenin tarihi, geçmiş hataların bir yazımlaması ile değil, sürüp giden bir tartışma, birbirlerine bağlı bir sorular ve onlara getirilen deneme çözümleri zinciri olarak görülmektedir bizler de, şimdi, yeterince şanslıysak bir ucundan tutmuş, ileriye doğru yürümekteyiz. Pozitivist ve dilbilimci filozofların genellikle, -yaygın olarak bilindiği üzere- kendi konularının tarihine pek az ilgi göstermelerine karşılık, Popperci bir yaklaşım, fikirler tarihiyle kişisel bir iç içe girişe yol açmaktadır. (Bryan Magee, Karl Popper ın Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuramı, s.60, 61) Esas itibarıyla, bilimdeki durum da, güzel sanatlarda olduğu gibidir. Bütün bunlar şu anlama gelir ki, buluşlar yapmak isteyen genç bir bilgine, hocası Git de gözlem yap derse, kötü bir öğüt vermiş olur: İnsanların bugünlerde bilim alanında neleri tartıştığını öğrenmeye çalış. Nerelerde güçlükler çıktığını anla ve çatışmalarla ilgilen. Ele alman gereken sorunlar bunlardır. Bir başka deyişle, günün sorun durumunu incelemelisiniz. Bu, arkasında, bilimin önceki gelişmelerinin tümünün yer aldığı bir soruşturma çizgisinden tutturup onu sürdürmeye çalışmanız, bilimin geleneğine katılmanız demektir. Bilim adamı olarak istediğimiz şeyler anlama, öndeyi, çözümleme vb.- açısından, içinde yaşadığımız dünya son derece karmaşıktır. Bu sözün bir anlamı olsaydı, sonsuz derecede karmaşıktır, demek isterdim. Bu dünyayı çözümlememizi nereden ve nasıl başlatacağımızı bilmiyoruz. Bize bunu söyleyecek hiçbir bilgelik yoktur. Bilimsel gelenek bile bize bunu söyleyemez. Yalnızca, başkalarının nereden ve nasıl başladıklarını ve nereye vardıklarını söyler (Karl Popper, aktaran Bryan Magee, Karl Popper ın Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuramı, s.63, 64)
10 1. YANLIŞLAMACILIĞIN SINIRLARI VE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER Sofistike yanlışlamacılık, ilgi odağını tek bir kuramdan rekabet eden kuramlara kaydırır. Böylece, kuram yanlışlanabilir mi?, nasıl yanlışlanabilir?, yanlışlanmış mıdır? soruları yerlerini öne sürülen yeni kuram, meydan okuduğu kuramın yerini alabilecek kadar geçerli bir kuram mıdır? sorusuna bırakırlar. Gerekçe: Tek bir kuramın ne kadar yanlışlanabilir olduğunun belirlenmesi çok zordur. Bu Popper ın Sınanacak kuramın, eğer bu kuramın uygunluğu diğer sınamalarda kanıtlandıysa, bilimsel ilerlemeler için önemli olup olmadığını belirlemek amacıyla diğer kuramlarla karşılaştırılması" koşulunun görece önemini arttırmaktır. Gerçekten, insanlığın düşünsel tarihinin şaşmaz bir olgusu, şu ya da bu zamanda bilinen lerin çoğunun zamanla doğru olmadığının anlaşılmış bulunmasıdır. Dolayısıyla, bilginlerin ve filozofların her zaman yapmaya çalıştıkları şeyi, yani bir kuramın doğruluğunu kanıtlamaya ya da bizim bir kurama inanışımızı haklı kılmaya çalışmak büyük bir hatadır, çünkü bu, mantıkça olanaksız bir şeye kalkışmak demektir. Oysa, yapabileceğimiz şey ve bu, olabilecek en büyük önemi taşımaktadır- bir kuramı bir başkasına yeğleyişimizi temellendirmektir. Suyun kaynaması hakkındaki art arda örneklerimizde, hiçbir zaman o andaki kuramımızın doğru olduğunu gösterebilecek durumda bulunmadık; ama her aşamada, onun bir önceki kuramımıza yeğlenebilir olduğunu gösterebildik. Herhangi bir bilimin herhangi bir andaki karakteristik konumu, budur. (Bryan Magee, Karl Popper ın Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuramı, s.24) Dünya bütün o sayısız tanıtların Newton un kuramını kanıtladığına inanmakla düpedüz yanılmıştı. Ama, bütün bir uygarlık dönemi, eşi görülmedik bir maddi başarıyla, ona dayanmıştı. Böylesine çok sayıda doğrulama ve tümevarımsal destek bir kuramın doğruluğunu kanıtlayamadıysa başka ne kanıtlayabilirdi ki? Ve Popper
11 hiçbir şeyin kanıtlanamayacağını kavramıştır. Hiçbir kurama sonul gerçek (doğru) diye güvenilemeyeceğini anlamıştır. Bir kuram hakkında en çok şunu söyleyebiliriz: şimdiye değin bütün gözlemlerce desteklenmiştir ve bilinen herhangi bir almaşığından daha çok sayıda ve daha kesin öndeyilere olanak vermektedir. Yine de her zaman daha iyi bir kurama yerini bırakabilir (Bryan Magee, Karl Popper ın Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuramı, s.26) ad hoc MODİFİKASYONLAR VE BUNA YÖNELİK ELEŞTİRİLER ad hoc modifikasyon, bir kuramı tehdit edici bir yanlışlamadan korumak üzere tasarlanan kuram-içi değişikliklerdir. Diğer bir deyişle, kuram içinde, ekstra postüla ilavesi veya mevcut postülada değişiklik yapma durumudur. (Postüla: ispat edilmeye gerek duyulmadan doğru olarak benimsenen önermeye verilen ad.) Yanlışlamacı yaklaşımın reddettiği modifikasyonlar: Kategori 1: Ekmek besler genellemesini düşük seviyeli bir kuram olarak ele aldığımızda açılımı şöyle olacaktır: Buğday normal şekilde yetiştirilmiş, normal şekilde ekmeğe dönüştürülmüş ve insan tarafından normal şekilde yenmişse, o zaman bu insan beslenmiş olacaktır. Fakat bir Fransız köyünde, buğday normal şekilde yetiştirilerek normal şekilde ekmeğe dönüştürüldüğünde ve yine de ekmeği yiyen çok sayıda insan ciddi biçimde hastalandığında ve birkaçı öldüğünde, (bütün ekmekler/) ekmek besler kuramı yanlışlanmış olur. ( Dikkat edilecek nokta, kuramın öncüllerinde farklılaşma olmamasıdır. Yani normal biçimde yetiştirilmiş buğdayın normal biçimde ekmeğe dönüştürülmesi koşulu korunmaktadır.) Bu durumda bir modifikasyon yapılabilir: Sözkonusu Fransız köyünde üretilen muayyen bir fırın ekmek hariç, bütün ekmekler besler. Bu haliyle kuram kurtarılır. Aykırı örnek, kuram içi modifikasyonla kuramın kapsadığı alanın dışında bırakılır. Yanlışlamacı yaklaşım bu modifikasyonu reddeder, çünkü değiştirilen kuram (hipotez) ilkinden daha az yanlışlanabilirdir. Bu kuramda gerilemedir.
12 Kategori 2: Aristoteles in evren anlayışına göre, Ay-üstü evren (gökyüzünde Ay ve ondan sonra gelen gök cisimleri) mükemmel maddeden yapılmıştır ve bu nedenle Ay ve diğer gök cisimleri mükemmel kürelerdir. Galileo, teleskopla Ay ı gözlemlediğinde, Ay ın pürüzsüz bir küre değil, dağlar ve kraterlerle dolu bir yüzeye sahip bir gökcismi olduğunu görmüştür. Aristotelesçi muhalifi, gözlemler kendisi için tekrarlandığı zaman, Aydaki cisimlerin tıpkı Galileo nun öne sürdüğü gibi göründüğünü kabul etmek zorunda kalmıştır. O halde, gözlemler gök cisimlerinin mükemmel küreler olduğu hipotezini yanlışlamaktadır. Buna karşın, Aristotelesçi ad hoc bir savunma geliştirdi: O, Ay ın yüzeyinde, Ay küresi tam bir pürüzsüz küre olacak şekilde kraterleri dolduran ve dağları kaplayan görülemez bir madde olduğunu öne sürdü. Bu maddenin nasıl tespit edileceği ya da varlığının nasıl keşfedilebileceği sorulduğunda, rakibin cevabı bu keşif için hiçbir yöntemin bulunmadığı oldu. Yanlışlamacı yaklaşım bu modifikasyonu reddeder. Çünkü, değişiklik yapılan kuram sınanabilir, dolayısıyla yanlışlanabilir olmaktan çıkmıştır. Buna bağlı olarak artık bilim dışıdır.
Bilimsel Yasa Kavramı. Yrd.Doç.Dr. Hasan Said TORTOP Kdz.Ereğli-2014
Bilimsel Yasa Kavramı Yrd.Doç.Dr. Hasan Said TORTOP Kdz.Ereğli-2014 Bilimsel yasa her şeyden önce genellemedir. Ama nasıl bir genelleme? 1.Bekarla evli değildir. 2. Bahçedeki elmalar kırmızıdır 3. Serbest
ASTRONOMİ TARİHİ. 4. Bölüm Kopernik Devrimi. Serdar Evren 2013
ASTRONOMİ TARİHİ 4. Bölüm Kopernik Devrimi Serdar Evren 2013 Fotoğraf: Eski Yunan mitolojisinde sırtında gök küresini taşıyan astronomi tanrısı, ATLAS. Kopernik Devrimi Güneş sisteminin merkezinde Güneş
Naif Tümevarımcılığın Güçlü Noktaları:
Bilim insanları, sadece ampirik araştırmalarla (tercihen deney yaparak) bilebileceğimizi ve bu ampirik araştırmalardan, titiz yöntemlerle test edilebilecek teoremler geliştirebileceğimizi iddia etti. Bu
225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar
225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar Bilgi Nedir? Bilme edimi, bilinen şey, bilme edimi sonunda ulaşılan şey (Akarsu, 1988). Yeterince doğrulanmış olgusal bir önermenin dile getirdiği
ETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI
FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENLERİNİN YETİŞTİRİLMESİNDE DEĞİŞİM VE GEREKÇELER Öğrencinin performansını yükseltmek istiyorsanız kaliteli öğretmen yetiştirmek zorundasınız Alan bilgisi Genel eğitim ve kültür dersleri
Laboratuvara Giriş. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBT 109 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (03.10.
ADÜ Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Laboratuvara Giriş Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBT 109 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (03.10.2013) Derslik B301 1 BİLGİ EDİNME İHTİYACI:
AST101 ASTRONOMİ TARİHİ
AST101 ASTRONOMİ TARİHİ 2017-2018 Güz Dönemi (Z, UK:2, AKTS:3) 6. Kısım Doç. Dr. Kutluay YÜCE Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü A r i s t o (Aritoteles) (M.Ö. 384-322)
Evrim Eğitiminde Engeller
Evrim Eğitiminde Engeller 1 Sınıftaki kavram yanılgıları Serhat İrez Evrimsel bakış açısı olmadan biyoloji anlamsızdır. 2 Evrim teorisi biyolojinin en temel teorisidir çünkü yaşamın hem bütünlüğünü hem
Gök Mekaniği: Giriş ve Temel Kavramlar
Gök Mekaniği: Giriş ve Temel Kavramlar İnsanoğlunun yıldızları izleyip anlamaya çalıştığı ilk zamanlarda; bazı yıldızların farklı hareketler yaptığını fark etmesiyle başlayan bir hikaye gök mekaniği. Farklı
1. Her gezegen, odak noktalarından birinde Güneş in bulunduğu eliptik yörüngelerde dolanır.
Kepler Yasaları Kepler, gezegenlerin hareketlerini açıklayan 3 yasayı açıklayarak bir devrim yarattı. Bu yasalar oldukça basit temellere dayanıyordu. Yüzyıllardır süregelen inanışların dayatmalarıyla uydurulmaya
2 PARADİGMALAR IŞIĞINDA BİLİMSEL ARAŞTIRMA ANLAYIŞLARI
ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 BİLİM ve ARAŞTIRMA 11 1.1. Bilim 12 1.2. Bilimin Temel Özellikleri 13 1.3. Bilimin Dallarının Sınıflandırılması 13 1.3.1. Aksiyomatik Bilimler 13 1.3.2. Pozitif Bilimler 15
YANLIŞLAMACI YAKLAŞIMIN KABUL EDEBİLECEĞİ MODİFİKASYONLAR:
YANLIŞLAMACI YAKLAŞIMIN KABUL EDEBİLECEĞİ MODİFİKASYONLAR: 1. Ekmek besler hipotezinde şöyle bir değişiklik yapıldığında, belirli bir mantar türü karışan buğdaydan yapılanlar hariç bütün ekmekler besler,
Bilimsel Araştırma Yöntemleri II
Bilimsel Araştırma Yöntemleri II Öğr. Grv. Dr. M. Volkan TÜRKER vturker@marmara.edu.tr vturker@gmail.com www.volkanturker.com.tr Bilim Nedir? Nesnel geçerliliği olan bilgi bütünü Neden-sonuç ilişkilerinin
Temel Kavramlar Bilgi :
Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba
Bilimsel Araştırma Yöntemleri I
İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı Tezli ve Tezsiz Yüksek Lisans Programları Bilimsel Araştırma Yöntemleri I Yrd. Doç. Dr. M. Volkan TÜRKER İşletme Fakültesi İşletme Bölümü Yönetim ve Organizasyon Anabilim
BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N
BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ (1) Y R D. D O Ç. D R. C. D E H A D O Ğ A N İnsan var olduğu günden bu yana, evrende olup bitenleri anlama, tanıma, sırlarını çözme ve doğayı kontrol altına alarak rahat ve
İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler
İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd
KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ
KURAMIN FARKLI YÖNLERİ i) Kuramsallaşmanın yönü; tümdengelimci ya da tümevarımcı ii) İnceleme düzeyi; mikro, makro ya da mezo iii) Tözel ya da formel bir kuram olarak odağı iv) Açıklamanın biçimi; yapısal
FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)
DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak
SOSYOLOJİDE ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ
DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SOSYOLOJİDE ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ
BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri
BILGI FELSEFESI Bilginin Doğruluk Ölçütleri Bilimsel bilgi Olgusal evreni, toplum ve insanı araştırma konusu yapar. Bilimler; Formel bilimler Doğa bilimleri Sosyal bilimler olmak üzere üç grupta incelenir.
DOĞRU BİLGİNİN ÖLÇÜTÜ PROBLEMİ: Doğruluk Kuramları. Bütün dillerdeki bütün doğru lar ortak bir özü paylaşırlar mı?
BİLGİ KURAMI DERS NOTLARI DOĞRU BİLGİNİN ÖLÇÜTÜ PROBLEMİ: Doğruluk Kuramları İnsana özgü olan dilin icadı, olanları bildirme, anlatma olanağıyla bağlantılıdır. Bu da bazen bildirilerin dileklerle süslenmesine
ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ
ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ ( 4.5.6.7.8. Sınıflar) Yaz Okulu Kodu: YO/ASTRO Tarih: 22 Haziran 10 Temmuz 2015 Süre: 3 Hafta Saat: 10:00-16:00 Ücret: 1100 TL Kontenjan: 25 Yer: İstanbul Üniversitesi Beyazıt
Matematik Ve Felsefe
Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel
FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ
FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları
ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ
ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ Öğr. Gör. Onur BATTAL Kaynak: Prof. Dr. Mevlüt DOĞAN, Araştırma Teknikleri ve Bilimsel İletişimin Temelleri Ders notu, Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Bilim ve Araştırma. ar Tonta. H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü
Bilim ve Araştırma Yaşar ar Tonta H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü tonta@hacettepe.edu.tr http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/tonta.html Bilim Evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen,
İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I
İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I Eleştirel Düşünme Nedir?... 1 Bazı Eleştirel Düşünme Tanımları... 1 Eleştirel Düşünmenin Bazı Göze Çarpan Özellikleri... 3 Eleştirel Düşünme Yansıtıcıdır... 3 Eleştirel Düşünme Standartları
PROBLEM. Problemin tanımlanması, çoğu kez çözülmesinden daha önemlidir. Albert Einstein
PROBLEMİ TANIMA KAZANIMLAR Bilimsel bir araştırmaya nasıl başlayacağını öğrenecek, Bir araştırma problemini tanımlayabilecek, Araştırmanız için gerekli literatür taramasını yapabilecek, Araştırmanızın
Araştırma Teknikleri
Prof.Dr. Filiz Karaosmanoğlu Yrd.Doç.Dr. Bayram Kılıç Ekim 11, 2010 Yalova Bilimsel Yöntem Modeli Bilimsel Yöntem Bilimsel yöntem, tümevarım ile tümdengelim yaklaşımlarının ayrı ayrı yeterli olamayışları
BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ
BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Temel Kavramlar Dr. Seher Yalçın 3.2.2017 Dr. Seher Yalçın 1 Bilginin Kaynağı İnsanlar sürekli olarak kendilerini ve çevrelerini aydınlatma, tanıma, olay ve oluşumları açıklama
2. Konum. Bir cismin başlangıç kabul edilen sabit bir noktaya olan uzaklığına konum denir.
HAREKET Bir cismin zamanla çevresindeki diğer cisimlere göre yer değiştirmesine hareket denir. Hareket konumuzu daha iyi anlamamız için öğrenmemiz gereken diğer kavramlar: 1. Yörünge 2. Konum 3. Yer değiştirme
MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitap ve dijital kaynakların öğrencilerimize;
Sayın Veli, Yeni bir eğitim öğretim yılına başlarken, öğrencilerimizin yıl boyunca öğrenme ortamlarını destekleyecek, ders kitaplarını ve kaynak kitapları sizlerle paylaşmak istedik. Bu kaynakları belirlerken
BÖLÜM 13 HİPOTEZ TESTİ
1 BÖLÜM 13 HİPOTEZ TESTİ Bilimsel yöntem aşamalarıyla tanımlanmış sistematik bir bilgi üretme biçimidir. Bilimsel yöntemin aşamaları aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir (Karasar, 2012): 1. Bir problemin
Araştırma Sorununun Tanımlanması Denence/Hipotez Kurma. BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan
Araştırma Sorununun Tanımlanması Denence/Hipotez Kurma BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan Ders İçeriği Konu seçme Konuyu daraltma Araştırma sorusu İyi ve kötü araştırma soruları Bağımlı/bağımsız
YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE
YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE CEVAP 1: (TOPLAM 7 PUAN) Galileo Galilei Dünya yuvarlaktır dediğinde, hiç kimse ona inanmamıştır. Bir dönem maddenin en küçük parçası molekül zannediliyordu. Eylemsizlik
AST101 ASTRONOMİ TARİHİ
AST101 ASTRONOMİ TARİHİ 2017-2018 Güz Dönemi (Z, UK:2, AKTS:3) 10. Kısım Doç. Dr. Kutluay YÜCE Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü RÖNESANS Fransızca da yeniden doğuş
İkinci Basımın Ön Sözü
İkinci Basımın Ön Sözü Bu basım kısmen eleştirilerin sonucunda, kısmen öncekindeki belli boşluklardan dolayı ve içinde yer aldığım etkinliğin doğasına -eğitime ve özellikle eğitimde araştırmaya felsefenin
Bilimsel Bilginin Oluşumu
Madde ve Özkütle 2 YGS Fizik 1 YGS Fizik Fiziğin Doğası başlıklı hazırladığımız bu yazıda; bilimin yöntemleri, fiziğin alt dalları, ölçüm, birim, vektörel ve skaler büyüklüklerle birlikte fizik dünyası
Kasım/Aralık fındığın başkenti. kirazın anavatanı
Kasım/Aralık 2015 28 fındığın başkenti kirazın anavatanı BAŞARI ÖYKÜSÜ 54 www.doka.org.tr Dünyanın en büyük uzay araştırma merkezi olan NASA'da astrofizikçi olarak çalışan Ordulu Umut Yıldız, geleceğin
Araştırma ve Bilimsel Yöntem
Araştırma ve Bilimsel Yöntem İçerik Bilim ve İşlevi Bilimsel Araştırma Bilimin Önemli Kavramları Eğitim Araştırmaları ve Önemi Bilim ve İşlevi Bilim yaratıcılık gerektiren bir sosyal etkinliktir! Bilim?
Ünite. Madde ve Özellikleri. 1. Fizik Bilimine Giriş 2. Madde ve Özellikleri 3. Dayanıklılık, Yüzey Gerilimi ve Kılcal Olaylar
1 Ünite Madde ve Özellikleri 1. Fizik Bilimine Giriş 2. Madde ve Özellikleri 3. Dayanıklılık, Yüzey Gerilimi ve Kılcal Olaylar 1 Fizik Bilimine Giriş Test Çözümleri 3 Test 1'in Çözümleri 1. Fizikteki
BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a
BİLİMSEL YÖNTEM Prof. Dr. Şahin Gülaboğlu Mühendislik Fakültesi -------------------------------------------------------------------- BİLİM, ETİK ve EĞİTİM DERSİ KONUŞMASI 19 Ekim 2007, Cuma, Saat-15.00
CELESTRON Teleskop Eğitimi
CELESTRON Teleskop Eğitimi CELESTRON MARKASI Celestron 1960 yılında ABD'nin California eyaletinde kurulmuş olan bir firmadır. 50 yılı geçen süre zarfında teleskop, dürbün ve mikroskop konusunda Amerika
Dünya ve Uzay Test Çözmüleri. Test 1'in Çözümleri. 5. Ay'ın atmosferi olmadığı için açık hava basıncı yoktur. Verilen diğer bilgiler doğrudur.
5 ve Uzay Test Çözmüleri Test 'in Çözümleri 5. Ay'ın atmosferi olmadığı için açık hava basıncı yoktur.. Gezegenlerin Güneş'e olan uzaklıkları sırasıyla; Merkür, Venüs,, Mars, Jupiter, Sütarn, Uranıs ve
BKİ farkı Standart Sapması (kg/m 2 ) A B BKİ farkı Ortalaması (kg/m 2 )
4. SUNUM 1 Gözlem ya da deneme sonucu elde edilmiş sonuçların, rastlantıya bağlı olup olmadığının incelenmesinde kullanılan istatistiksel yöntemlere HİPOTEZ TESTLERİ denir. Sonuçların rastlantıya bağlı
Sevdiğim Birkaç Soru
Sevdiğim Birkaç Soru Matematikte öyle sorular vardır ki, yanıtı bulmak önce çok zor gibi gelebilir, sonradan saatler, günler, aylar, hatta kimi zaman yıllar sonra yanıtın çok basit olduğu anlaşılır. Bir
BİLİM İLE BİLİMSEL YÖNTEM İLİŞKİSİ
BİLİM İLE BİLİMSEL YÖNTEM İLİŞKİSİ Bilim Bilim, genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve sistemli bilgi açıklamasıdır. Bilimin Amacı: Doğayı ve doğa olaylarını anlamak, Daha iyi yaşama
BİLİM SEL YÖNTEM BASAMAKLARI 1
BİLİM SEL YÖNTEM BASAMAKLARI 1 BİLİM SEL YÖNTEM BASAMAKLARI 2 BİLİMDE KULLANILAN YÖNTEMLER 1-Gözlem Yapma 2-Veri Toplama 3-Problemin Belirlenmesi 4-Hipotez Kurma 5-Tahmin Yapma 6-Kontrollü Deneyler 7-Sonuç
AST413 Gezegen Sistemleri ve Oluşumu. Ders 3 : Kepler Denklemlerinden Ötegezegen Keşiflerine
AST413 Gezegen Sistemleri ve Oluşumu Ders 3 : Kepler Denklemlerinden Ötegezegen Keşiflerine Kepler 1. Yasa (1609) Gezegenler, Güneş'in etrafında eliptik yörüngeler üzerinde dolanırlar! Aphel: enöte Perihel:
EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI
3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri
Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi
Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi GERÇEĞİ TÜMÜYLE ELE ALIP İNCELEYEN VE BUNUN SONUCUNDA ULAŞILAN BİLGİLERİ YORUMLAYAN VE SİSTEMLEŞTİREN
Kavram Haritaları ve Ebelikte Kavram Haritalarının Kullanımı. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN
Kavram Haritaları ve Ebelikte Kavram Haritalarının Kullanımı Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN GİRİŞ Eğitimde öğrencileri pasif bilgi alıcısı olmak yerine aktif, yaşam boyu bağımsız öğrenici ve problem çözücü
philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi
FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde
19. YÜZYIL VE EPİSTEMOLOJİDEKİ DÖNÜŞÜM EPİSTEMOLOJİDEN BİLGİ KURAMINA (THEORY OF KNOWLEDGE)
19. YÜZYIL VE EPİSTEMOLOJİDEKİ DÖNÜŞÜM EPİSTEMOLOJİDEN BİLGİ KURAMINA (THEORY OF KNOWLEDGE) 1543 Kopernik / 1620 Francis Bacon (Novum Organum) /1644 Descartes (Felsefenin İlkeleri) / 1687 Newton (Principia)
Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik
Nitel Araştırmada Geçerlik ve Bilimsel araştırmanın en önemli ölçütlerinden biri olarak kabul edilen geçerlik ve güvenirlik araştırmalarda en yaygın olarak kullanılan iki en önemli ölçüttür. Araştırmalarda
MIT OpenCourseWare http://ocw.mit.edu. 14.30 Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009
MIT OpenCourseWare http://ocw.mit.edu 14.30 Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009 Bu materyale atıfta bulunmak ve kullanım koşulları için http://ocw.mit.edu/terms sayfasını ziyaret ediniz.
HİPOTEZ VE VARSAYIM BİRBİRLERİNİN YERİNE KULLANILABİLİR Mİ?
HİPOTEZ VE VARSAYIM BİRBİRLERİNİN YERİNE KULLANILABİLİR Mİ? Burhan BALOĞLU* ÖZET Bilimsel araştırmalarda kullanılan hipotez ile varsayım birbirlerinden farklı kavramlardır. Bilimsel araştırmalarda genellikle
FİZİK. Mekanik İNM 221: MUKAVEMET -I. Mekanik Nedir? Mekanik: Kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin davranışını inceleyen bilim dalıdır.
İNM 221: MUKAVEMET -I 03.07.2017 GİRİŞ: MEKANİK ANABİLİM DALI Dr. Dilek OKUYUCU Mekanik Nedir? Mekanik: Kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin davranışını inceleyen bilim dalıdır. FİZİK Mekanik 1 Mekanik
T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders Kodları AKTS
Ders T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı Tablo 1. ve Kredi Sayıları I. Yarıyıl Ders EPO501 Eğitimde Program Geliştirme 3 0 3 8
5. ÜNİTE İZDÜŞÜMÜ VE GÖRÜNÜŞ ÇIKARMA
5. ÜNİTE İZDÜŞÜMÜ VE GÖRÜNÜŞ ÇIKARMA KONULAR 1. İzdüşüm Metodları 2. Temel İzdüşüm Düzlemleri 3. Cisimlerin İzdüşümleri 4. Görünüş Çıkarma BU ÜNİTEYE NEDEN ÇALIŞMALIYIZ? İz düşümü yöntemlerini, Görünüş
9. SINIF KONU ANLATIMI 1 BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI
9. SINIF KONU ANLATIMI 1 BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI BİLİM VE BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI Bilim doğal öğrenme yoludur ve dünyamızı algılamamızı sağlar. Bilimin temeli sorgulamadan ve meraktan geçer. Bilime göre
FİZİK. Mekanik 12.11.2013 İNM 103: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ. Mekanik Nedir? Mekanik Nedir?
İNM 103: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ 22.10.2013 MEKANİK ANABİLİM DALI Dr. Dilek OKUYUCU Mekanik Nedir? Mekanik: Kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin davranışını inceleyen bilim dalıdır. FİZİK Mekanik
DERS 8. Hastanelerde Kanıta Dayalı Veri Toplama ve Ölçme
DERS 8 Hastanelerde Kanıta Dayalı Veri Toplama ve Ölçme KDT NEDİR (EVIDENCE BASED MEDICINE) En geniş tanımıyla Kanıta Dayalı Tıp (KDT) sağlıkla ilgili bilgi üretiminden, bilginin günlük kullanımına; sağlıkla
ADIM ADIM YGS-LYS 1. ADIM BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI
ADIM ADIM YGS-LYS 1. ADIM BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI BİLİM VE BİLİMSEL BİLGİNİN DOĞASI Bilim doğal öğrenme yoludur ve dünyamızı algılamamızı sağlar. Bilimin temeli sorgulamadan ve meraktan geçer. Bilime
Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 56, Ekim 2017, s
Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 56, Ekim 2017, s. 473-493 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 04.08.2017 30.10.2017 Arş. Gör. Ömer Fatih
FELSEFESİ KISA ÖZET KOLAYAOF
DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. BİLİM FELSEFESİ KISA ÖZET KOLAYAOF 2
ÜNİTE 1: FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ
FİZİK ÜNİTE 1: FİZİK BİLİMİNE GİİŞ Fizik Bilimine Giriş ADF 01 Bilim Nedir? FİZİK NEDİ? Dünyayı, evreni ve evrendeki olayları... ve... dayanarak mantıksal olarak açıklamaya... denir. 4. Optik:... ve...
Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2
Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan
BİLİMSEL ARAŞTIRMA SÜRECİ ve BECERİLERİ
3/14/12 BİLİMSEL ARAŞTIRMA SÜRECİ ve BECERİLERİ Olay ve nesnelerin hareketlerinin duyu organlarının kullanılması ile doğal ortamlarında izlenmesidir. İki türlü gözlem vardır; a) Kontrollü gözlem (Deney)
AVRASYA ÜNİVERSİTESİ
Ders Ta ıtı For u Dersi Adı Öğreti Dili HEMŞİRELİKTE YÖNETİM Türkçe Dersi Verildiği Düzey Ön Lisans () Lisans ( ) Yüksek Lisans(x ) Doktora( ) Eğiti Öğreti Siste i Örgün Öğreti X) Uzakta Öğreti Diğer Dersin
FİZİK. Mekanik İNM 101: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ. Mekanik Nedir? Mekanik Nedir?
İNM 101: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ 12.10.2017 MEKANİK ANABİLİM DALI Dr. Dilek OKUYUCU Mekanik Nedir? Mekanik: Kuvvetlerin etkisi altında cisimlerin davranışını inceleyen bilim dalıdır. FİZİK Mekanik
Fizikteki Tek Hız Sınırı Işık Hızı Mıdır?
Fizikteki Tek Hız Sınırı Işık Hızı Mıdır? Popüler bilimin şu günlerde dilinden düşürmediği bir ifade vardır hani; X parçacığı parçaçık çarpıştırıcılarında ışık hızının %99.9 hızına ulaştırıldı şeklinde.
GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ
GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi
Araştırma ve Bilimsel Yöntem
Araştırma ve Bilimsel Yöntem İçerik Bilim ve İşlevi Bilimsel Araştırma Araştırma Tipleri Bilimin Önemli Kavramları Eğitim Araştırmaları ve Önemi Araştırma ve Bilimsel Yöntem 2 Bilim ve İşlevi Bilim? -
1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus
1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 4.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-2: İslâm Ortaçağı
DEV GEZEGENLER. Mars ın dışındaki dört büyük gezegen dev gezegenler grubunu oluşturur.
DEV GEZEGENLER DEV GEZEGENLER Mars ın dışındaki dört büyük gezegen dev gezegenler grubunu oluşturur. Bunlar sırasıyla Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün gezegenleridir. Bunların kütle ve yarıçapları yersel
AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ
Sorumluluk 2017 AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ Almak Verebilmek Ç ocuğunuzun ortaokul öğrenci olmasıyla birlikte ondan beklediğiniz sorumluluklar da artmış olabilir. Ortaokul öğrencilerimizin aileleri
1 Hipotez konusuna öncelikle yokluk hipoteziyle başlanılan yaklaşımda, araştırma hipotezleri ALTERNATİF HİPOTEZLER olarak adlandırılmaktadır.
Özellikle deneysel araştırmalarda, araştırmacının doğru olup olmadığını yapacağı bir deney ile test edeceği ve araştırma sonunda ortaya çıkan sonuçlarla doğru ya da yanlış olduğuna karar vereceği bir önermesi
KİTAP İNCELEMESİ SİSTEMATİK FELSEFE BAĞLAMINDA PLATON ARİSTOTELES KARŞILAŞTIRMASI. Prof. Dr. Arslan Topakkaya, İstanbul, Nobel Yay. 2013, 310 s.
KİTAP İNCELEMESİ SİSTEMATİK FELSEFE BAĞLAMINDA PLATON ARİSTOTELES KARŞILAŞTIRMASI Prof. Dr. Arslan Topakkaya, İstanbul, Nobel Yay. 2013, 310 s. Evren Erman Rutli * Aristoteles ve Platon, hiç kuşkusuz felsefe
EBELİKTE TEMEL KAVRAM VE İLKELER. Giriş Dersi. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN
EBELİKTE TEMEL KAVRAM VE İLKELER Giriş Dersi Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Dersin Amacı Öğrenciye ebelik mesleğini tanıtarak, mesleğin temel kavramları ve ilkeleri, bu kavram ve ilkelerin ebelikteki önemi
ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız
Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,
Lakatos un Bilim Felsefesinde
Lakatos un Bilim Felsefesinde Rasyonellik Lakatos un Bilim Felsefesinde Rasyonellik Tekin Atmaca* Öz: Bilginin mahiyeti konusu, epistemolojinin temel meselelerindendir. Gerekçelendirilmiş doğru inanç uzun
17. yy. Dehalar Yüzyılı
17. yy. Dehalar Yüzyılı 20. yy a kadar her bilimsel gelişmeyi etkilediler. 17. yy daki bilimsel devrimin temelleri 14.yy. da atılmıştı fakat; Coğrafi keşifler ile ticaret ve sanayideki gelişmeler sayesinde
Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler
Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin
Biyomekanik Newton Hareket Kanunları
Biyomekanik Newton Hareket Kanunları Dr. Murat Çilli Sakarya Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü Aristo. MÖ 300 yıllarında Aristo ( MÖ 384-322 ) hareket için gözlemlerine
Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası
Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,
ÖZEL DOĞAN İLKOKULU
ÖZEL DOĞAN İLKOKULU 2017-2018 MART ayı Mind Lab Derslerinin Özeti FOUR IN A ROW Bu bölümde öğrenciler, iyi bir oyuncu olmak için stratejiler geliştirmek gerektiğini öğrenirler. Tıpkı hayatta olduğu gibi,
Araştırma Sorununu Tanımlama ve Hipotez Kurma
Araştırma Sorununu Tanımlama ve Hipotez Kurma Yaşar Tonta H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü tonta@hacettepe.edu.tr http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/tonta.html Araştırma Araştırma tasarımında üzerinde
11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?
Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri BİLİM TARİHİ Yrd. Doç. Dr. Suat ÇELİK Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim tarihi hangi bileşenlerden oluşmaktadır. Ders nasıl işlenecek? Günümüzde
Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl
Platon'un Devleti-2 Platon, adil devlet düzenine ve politikaya dair görüşlerine Devlet adlı eserinde yer vermiştir 01.08.2016 / 15:01 Devlet te yer alan tartışmalar sürerken, Sokrates varoluştan varolmayışa
Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler
Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları
Minti Monti. Uzayı Keşfetmek İster misin? Uzayı Nasıl Keşfettik? Haydi Uzay Aracı Tasarla Evrenin En Sıradışı Gökcismi: KARADELİK Ay'a Yolculuk
Minti Monti Çocuklar için eğlenceli poster dergi Ücretsizdir Yaz 2012 Sayı:6 ISSN: 2146-281X Uzayı Keşfetmek İster misin? Uzayı Nasıl Keşfettik? Haydi Uzay Aracı Tasarla Evrenin En Sıradışı Gökcismi: KARADELİK
BÖLÜM 12 STUDENT T DAĞILIMI
1 BÖLÜM 12 STUDENT T DAĞILIMI 'Student t dağılımı' ya da kısaca 't dağılımı'; normal dağılım ve Z dağılımının da içerisinde bulunduğu 'sürekli olasılık dağılımları' ailesinde yer alan dağılımlardan bir
Yrd. Doç. Dr. Nuray Ç. Dedeoğlu İlköğretim Matematik Eğitimi İlkokul Matematik Dersi Öğretim Programı
Yrd. Doç. Dr. Nuray Ç. Dedeoğlu İlköğretim Matematik Eğitimi ndedeoglu@sakarya.edu.tr İlkokul Matematik Dersi Öğretim Programı Güncel Öğretim Programı MEB (2009) İlköğretim ve MEB (2015) İlkokul Matematik
ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR
ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR Akıl Oyunları çocukların ve yetişkinlerin strateji geliştirme, planlama, mantık yürütmemantıksal bütünleme, görsel-uzamsal düşünme, yaratıcılık, dikkat - konsantrasyon, hafıza
Ulusal Metroloji Enstitüsü GENEL METROLOJİ
Ulusal Metroloji Enstitüsü GENEL METROLOJİ METROLOJİNİN TANIMI Kelime olarak metreden türetilmiş olup anlamı ÖLÇME BİLİMİ dir. Metrolojinin Görevi : Bütün ölçme sistemlerinin temeli olan birimleri (SI
D.E.Ü. İşletme Fakültesi Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret Bölümü
Olayları, varlıkları kavramak, tanımak ve sınıflamak üzere çözümleyen Olgular arasında nesnellik ilişkileri kuran Bu ilişkileri deney yolu ile sınayarak gerçekleşmiş ilişkileri genelleyen, kuramlar, yasalar
EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12 SINIF FİZİK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ
EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12 SINIF FİZİK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Hareket Hareket 12.1.1.1. Düzgün