ORSAM ORTADOĞU YAZ OKULU 2011

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ORSAM ORTADOĞU YAZ OKULU 2011"

Transkript

1 Eylül 2011 YAZ OKULU 2011 ORSAM MIDDLE EAST SUMMER SCHOOL 2011 CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES ORSAM

2 YAZ OKULU 2011 ORSAM MIDDLE EAST SUMMER SCHOOL 2011 Eylül 2011 Hazırlayan: Seval KÖK Ankara - TÜRKİYE ORSAM 2011 Bu raporun içeriğinin telif hakları ORSAM a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayımlanamaz. Bu raporda yer alan değerlendirmeler yazarına aittir; ORSAM ın kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır.

3 ORSAM ORSAM STRATEJİK BİLGİ YÖNETİMİ, ÖZGÜR DÜŞÜNCE ÜRETİMİ Tarihçe Türkiye de eksikliği hissedilmeye başlayan Ortadoğu araştırmaları konusunda kamuoyunun ve dış politika çevrelerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla, 1 Ocak 2009 tarihinde Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) kurulmuştur. Kısa sürede yapılanan kurum, çalışmalarını Ortadoğu özelinde yoğunlaştırmıştır. Ortadoğu ya Bakış Ortadoğu nun iç içe geçmiş birçok sorunu barındırdığı bir gerçektir. Ancak, ne Ortadoğu ne de halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri, halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferberliği başlatacak potansiyele sahiptir. Bölge halklarının bir arada yaşama iradesine, devletlerin egemenlik halklarına, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine saygı, gerek ülkeler arasında gerek ulusal ölçekte kalıcı barışın ve huzurun temin edilmesinin ön şartıdır. Ortadoğu daki sorunların kavranmasında adil ve gerçekçi çözümler üzerinde durulması, uzlaşmacı inisiyatifleri cesaretlendirecektir Sözkonusu çerçevede, Türkiye, yakın çevresinde bölgesel istikrar ve refahın kök salması için yapıcı katkılarını sürdürmelidir. Cepheleşen eksenlere dâhil olmadan, taraflar arasında diyalogun tesisini kolaylaştırmaya devam etmesi, tutarlı ve uzlaştırıcı politikalarıyla sağladığı uluslararası desteği en etkili biçimde değerlendirebilmesi bölge devletlerinin ve halklarının ortak menfaatidir. Bir Düşünce Kuruluşu Olarak ORSAM ın Çalışmaları ORSAM, Ortadoğu algalımasına uygun olarak, uluslararası politika konularının daha sağlıklı kavranması ve uygun pozisyonların alınabilmesi amacıyla, kamuoyunu ve karar alma mekanizmalarına aydınlatıcı bilgiler sunar. Farklı hareket seçenekleri içeren fikirler üretir. Etkin çözüm önerileri oluşturabilmek için farklı disiplinlerden gelen, alanında yetkin araştırmacıların ve entelektüellerin nitelikli çalışmalarını teşvik eder. ORSAM; bölgesel gelişmeleri ve trendleri titizlikle irdeleyerek ilgililere ulaştırabilen güçlü bir yayım kapasitesine sahiptir. ORSAM, web sitesiyle, aylık Ortadoğu Analiz ve altı aylık Ortadoğu Etütleri dergileriyle, analizleriyle, raporlarıyla ve kitaplarıyla, ulusal ve uluslararası ölçekte Ortadoğu literatürünün gelişimini desteklemektedir. Bölge ülkelerinden devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin, stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve STK temsilcilerinin Türkiye de konuk edilmesini kolaylaştırarak bilgi ve düşüncelerin gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını sağlamaktadır.

4 İçindekiler Takdim ORSAM Ortadoğu Yaz Okulu ABD Dış Politikasında Ortadoğu Doç. Dr. Tarık Oğuzlu - Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Irak ın Siyasal ve Toplumsal Yapısı Güncel Sorunları Bilgay Duman - ORSAM Ortadoğu Uzmanı Suriye nin İç Dinamikleri ve Dış Politikası Oytun Orhan - ORSAM Ortadoğu Uzmanı Ortadoğu Bağlamında Türk Dış Politikasında Son Dönemde Yeni Eğilimler Yrd. Doç. Dr. Şaban Kardaş - TOBB ETU Uluslararası İlişkiler Bölümü Türkiye nin Orta Asya Politikası ve Bölgedeki Değişim Süreci Orhan Işık - Dışişleri Bakanlığı Kafkasya ve Orta Asya G.M.Yrd. Daire Başkanı Türkiye nin Dış Politikasında Ortadoğu Prof.Dr. Meliha Altunısık - ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü İran da Siyasal Sistem ve İç Dinamikler Pınar Arıkan Sinkaya - ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü İran Dış Politikası Dr. Bayram Sinkaya - ORSAM Ortadoğu Danışmanı /ODTÜ Ortadoğu Ekonomileri Doç. Dr. Harun Öztürkler Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisat Bölümü İsrail Dış Politikası ve Türkiye-İsrail İlişkileri Prof. Dr. Türel Yılmaz Şahin - Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Filistin Meselesinin Temel Dinamikleri Prof. Dr. Türel Yılmaz Şahin - Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Irak ın Hukuk Sistemi Habib Hürmüzlü - ORSAM Danışmanı Lübnan ın İç Dinamikleri ve Bölgesel Sistematikle Etkileşimi Oytun Orhan - ORSAM Ortadoğu Uzmanı... 97

5 1.14. Ortadoğu da İslami Hareketler ve Mezhepsel Dinamikler Prof. Dr. Hasan Onat - Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Basra Körfezi Ülkelerinin Toplumsal ve Siyasal Yapıları Doç. Dr. Veysel Ayhan ORSAM Ortadoğu Danışmanı-Abant İzzet Baysal Üniversitesi U.İ.B Ortadoğu da Enerji Güvenliği Mete Göknel - E. BOTAŞ Genel Müdürü Ortadoğu da Su Sorunu Dr. Tuğba Evrim Maden - ORSAM Su Araştırmaları Programı Danışmanı Dışişleri Bakanlığı İnsan Kaynakları Politikası Brifingi Ders Programı Katılımcıların Listesi

6 TAKDİM ORSAM olarak kuruluş yılımız olan 2009 dan bu yana Haziran veya Temmuz ayları içinde 15 gün süreli ORSAM Ortadoğu Yaz Okulu Programı düzenlemekteyiz. Programa, Türkiye nin farklı illerinden, yaklaşık 50 değişik üniversiteden lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde öğrenciler ve değişik sektörlerde çalışan konu ile ilgili kişiler katılmaktadır. Öğrencilerin büyük çoğunluğu üniversitelerin uluslararası ilişkiler bölümünde olmak üzere sosyal bilimler alanındaki diğer bölümlerde eğitimlerini sürdürmektedir. ORSAM Ortadoğu Yaz Okulu Programı, Ortadoğu konulu derslerden oluşan bir seminer şeklinde yürütülmektedir. Bu yıl 3.sü düzenlenen ORSAM Ortadoğu Yaz Okulu Programı, 20 Haziran-1 Temmuz 2011 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Programda verilen dersler arasında; Dünyada ve Türkiye de Düşünce Kuruluşları, Türkiye nin Dış Politikasında Ortadoğu, ABD Dış Politikasında Ortadoğu, Arap Dünyasında Rejimler ve Değişim, Basra Körfezi Ülkelerinin Toplumsal ve Siyasal Yapıları, İsrail, Filistin Meselesinin Temel Dinamikleri, Irak Türkmenleri, Ortadoğu Denkleminde Irak, İran da Siyasal Sistem Yapı ve İran ın Dış Politikası, Lübnan, Suriye, Ortadoğu da İslami Hareketler, Ortadoğu Ekonomileri, Kuzey Afrika ve Ortadoğu, Ortadoğu da Su Sorunu, Türkiye nin Orta Asya Politikası yer almaktadır. Ortadoğu bölgesi öğrenmek ve anlamak açısından son derece önemli olduğunu düşündüğümüz bu dersler konularının uzmanı ORSAM araştırmacıları, danışmanları ve çeşitli üniversitelerden değerli akademisyenler tarafından verilmektedir. Son üç yıl içinde düzenlenen ORSAM Ortadoğu Yaz Okulu Programı nda değerli bir birikim oluştuğuna inanıyoruz. Bu birikimin sadece programa katılan öğrenciler tarafından değil konuyla ilgili daha geniş kesimler tarafından faydalanılması için seminerlerde ses kaydı tutulmuş ve kayıtların deşifreleri yapılmıştır. ORSAM tarafından hazırlanan elinizdeki çalışma bu deşifrelerin tamamını içermektedir. Ortadoğu araştırmacılarının ve bölgeye ilgi duyanların faydalanacağını umduğumuz çalışmayı kamuoyunun ilgisine sunuyoruz. Saygılarımızla. Hasan KANBOLAT ORSAM Başkanı 5 YAZ OKULU

7 ORSAM 1. ORSAM Ortadoğu Yaz Okulu ABD Dış Politikasında Ortadoğu Doç. Dr. Tarık Oğuzlu Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Ortadoğu bölgesine ilişkin Amerika Birleşik Devletleri nin politikasını incelemek için belki ilk yapılması gereken şeylerden bir tanesi ABD nin dış politikasına ilişkin felsefi görüşleri, vizyona ilişkin görüşleri, stratejilere ilişkin görüşleri kabaca sınıflandırmaktır. Amerika nın genel olarak dünyaya bakışında, düşünce okulları var ise özel olarak da Ortadoğu ya bakışında da var. Çünkü bu birbiriyle son derece yakından alakalı bir durumdur. Benim kendi gözlemlerime göre, artı literatürdeki genel görüş birliğine göre iki tane farklı düşünce ekolü var aslında. Bir tanesi isolationism denen izolasyoncu bir düşünce algısı, bir tanesi de internationalism denen bir düşünce algılamasıdır. Isolationist perspektif biraz daha realist uluslararası ilişkiler kuramı içerisinde şekillenen bir duruştur. Internationalist yaklaşım yani uluslararası yaklaşımcılık ise daha liberal bir perspektife dayanmaktadır. Genellikle Amerika da Cumhuriyetçi Partiler realist düşünce ekolüne yakındırlar, daha isolationist politikaları takip etmeyi kendileri için daha doğru bulurlar. Demokrat yönetimler ise daha liberal, daha internationalist perspektiften bakarlar. İsolationist ler kabaca, aslında Amerika nın başkalarına örnek olmaktan başka bir misyonu olmaması gerektiğini belirtirler. Başkalarına Amerika nın değer çerçevesinde dönüştürmek, şekillendirmenin Amerika nın misyonu olmaması gerekir. Amerika kendisi bir örnek olmalıdır, sahip olduğu değerleri kendi içerisinde yaşamalı, başkaları da mümkünse bu Amerika modeline bakıp ondan ilham almalıdırlar. Amerika dünyanın çeşitli yerlerinde silah bulundurmak, askeri güç bulundurmak zorunda değildir. Yayılmacılık politikası takip etmemesi Amerika nın çıkarlarına daha fazla uyumlu tarzında bir algılama var. Bilirsiniz Amerikalılar arasında şöyle bir durum söz konusu, dünyayı Amerika dan ibaret sanma gibi bir felsefe vardır, zaten Amerikan halkının dış politikadaki gelişmelere pek fazla ilgisi yoktur. Bu münadi dış politika anlayışıdır. Uluslararasıcılık da tam bunun zıttı tam tersi bir algılama, burada Amerika nın çok temel bir misyonu var, yani bu değerleri kendi içimde yaşama, onları hayata geçirmesi yetmez, elindeki bütün imkânları kullanarak bu değerleri dünyanın diğer geri kalan bölgelerine yayması gerekir. Başkalarını medenileştirici bir misyon taşıması gerekir. Yani sadece tepe üzerinde parlayan yıldız, parlayan güneş olmak yetmez, ama bunları tanıtması da gereklidir, özellikle demokrasiyi, liberalleşmeyi ve bunların dünya nın çeşitli yerlerinde yayılması, böyle bir algılama söz konusu. Çünkü Amerika küresel bir aktör olarak kendini tanımlıyorsa dünyanın geri kalan bölgelerinden kendisini soyutlayamaz tarzında bir düşünce yapısı vardır. Bu Uluslararasıcılık, internationalism felsefesini farklı mekanizmalarla, farklı stratejilerle uygulayan düşünce ekolleri de vardır ve aslında kendi içinde de ayrılmaktadır. Bir kısmı demokrat partilerinin temsilciliğini yaptığı, Clinton ile özdeşleştirilen veya başkan Woodrow Wilson a kadar giden düşünce ekolü, daha liberal internatio- 6

8 ORSAM nalism yani uluslararası örgütlerle, diğer uluslararası aktörlerle işbirliği yaparak, uluslararası ticaret ve e- konomiye, serbest piyasa odaklı şekillendirmeye çalışarak bu Amerikan değerlerini yaymak. Buradaki temel espri küresel hâkimiyet kurmak yani küresel hakimiyeti kurarken daha yumuşak güç unsurlarına dayanarak birleştirmeye çalışmak, diğer tarafta ise özellikle 2000 yılından bu yana neo-conservative dediğimiz muhafazakarcı çizginin benimsediği düşünce algılaması var. Onların da amacı küresel imparatorluk, onların amacı da küresel hakimiyet yani global proponence. Bu grup bunu gerektiğinde zor kullanarak da yapabiliriz düşüncesine sahipler. Yani liberalizmin yayılmasına ilişkin iki tane farklı düşünce ekolü var, iki tane farklı yaklaşım var. Bir tanesi Liberalism of Imposition dediğimiz algılama, bir tanesi de Liberalism of Restraint dediğimiz algılama. Nedir Liberalism of Imposition diyen insanlar ki bunların çoğu yeni muhafazakârcı insanlar. Bu değerler kendileri itibariyle, bu değerler oldukları için değerlidirler. Dolayısıyla bunlara başka ülkelere, mümkün olabilen bütün unsurları kullanarak, bütün araçları kullanarak yaymak değerli bir çabadır. Yani başkalarının iç işlerine karışıyor olmak önemli değil, tabi ki karışacağız çünkü bu değerler önemli yaymak bizim misyonumuzdur düşüncesi hakimdir. Diğer tarafta ise Liberalism of Restraint görüşüne inananlar şunu söylüyorlar; en temel liberal düşünce nedir? En temel liberal değer nedir? Herkes kendi içişlerinde özgür olmalı, herkes kendi için neyin doğru ve neyin yanlış olacağını bilmeli ve buna karar verebilmeliler. Yani self-determination dediğimiz prensip en liberal prensiptir. Dolayısıyla Amerika şunu yapmamalıdır; başkalarının kendileri için doğru bulduğu şeyler, değerler Amerika nın değerleriyle uyuşmuyorsa onları yok saymak, onları zorla yok etmek liberalimse kesinlikle uymaz düşüncesidir. Bu düşünceyi destekleyen insanlar genelde Liberalism of Restraint felsefesine inanan insanlardır ve genellikle daha azınlıkta olan insanlardır. Amerikan dış politika elitinin çoğunluğu bu Imposition felsefesine çok fazla inanan insanlardır. Şimdi bu genel resmi çizdikten sonra kısa bir ilave daha yapmak istiyorum özellikle realist düşünce yapısından Amerikan dış politikasını şekillendirmeye çalışan insanlara ilişkin olarak, iki tane farklı realist strateji var Amerikan dış politikasında ortaya çıkan. Bir tanesi Off-shore Balancing dediğimiz stratejidir. Yani Kıyısal Dengeleme bunun esprisi şudur ki; Amerika dünyanın her bölgesinde silahlı mevcudiyet bulundurmak ve üsler kurmak zorunda değildir. Ciddi sayıda Amerikan askerini dünyanın çeşitli bölgelerinde konuşlandırmak zorunda değildir. Ama ne yapması gerekiyordur Amerika nın? Kritik öneme haiz bölgelerde kendisiyle işbirliği yapacak ülkelerle müttefikler oluşturmak. Bunları yaparken, kritik müttefikler ile kritik coğrafyalarda ikili ilişkiler geliştirelim ki amacımız şu olmalı; o bölgelerde Amerika ya karşı gelebilmesi muhtemel ülkeler ortaya çıkmasın düşüncesi ile bir hareket söz konusudur. Yani anti-amerikancı rejimler bu şekilde dengelenmektedir. Oraya gidip hakimiyet kurmak yerine, işbirliği yapabilecek stratejik müttefikler kurmak tarzında bir düşünce yapısıdır. Bu durum, İngiltere nin u- zun yıllar uyguladığı güvenlik stratejisine benziyor. Napolyon a karşı Avrupa kıtasının dışından hareket ederek Napolyon karşıtı, Napolyon u dengeleyecek müttefik ilişkileri kurmak, müdahale olmama ama dışarıdan dengelemektir. İkinci realist düşünce yapısı, algılaması; selective engagement diye bir stratejidir. Bu Off-Shore Balancing stratejisine biraz benziyor ama şöyle bir farkı var, bu düşünce de üç tane tipik coğrafya çok önemli addediliyor. Bir tanesi Avrupa coğrafyası, bir tanesi Ortadoğu coğrafyası, bir tanesi Doğu Asya coğrafyasıdır. Bu üç coğrafya da Ame- 7

9 ORSAM rika uzun süreli askeri mevcudiyet bulundurmalı, dolayısıyla bu maliyetten kaçınmamalı dır ama dünyanın geri kalan bölgelerinde gereksiz askeri yatırımlar yapmak zorunda da değildir. Ama bu üç önemli bölge çok önemli, buralarda uzun vadeli Amerikan askeri varlığı olmalıdır. Şimdi hem bu selective engagement i önemseyen realist kişiler ile gerçekçiler hem de global preponderance dediğimiz küresel hakimiyeti önemseyen liberaller, uluslararasıcılar bir noktada anlaşıyorlar o da şudur; Her şeyden önce Amerika askeri üsler üzerine oturan bir imparatorluktur. Şu anda dünyanın birçok yerinde sayıları yedi yüz ile yedi yüz elli arasında değişen askeri üssü var. Dünya nın birçok bölgesinde, Amerika toprağı dışında beş yüz ile altı yüz bin arasında askeri var. Yani düşünebiliyor musunuz? Böyle bir imparatorluk. Hem liberal uluslararasıcılar bunu önemsiyorlar, özellikle neo-conservative kanadı hem de realistlerin selective engagement kanadı bunu önemsiyorlar. Şimdi bu genel girişi yaptıktan sonra aslında daha spesifik olan Ortadoğu ve ABD ilişkisini biraz analiz etmek. Tabi bende herkesin yapmaya çalıştığını yaptım, kronolojik bir analiz yapmaya çalıştım ama olayların her detayına inme zorunluluğumuz yok. Genel bir resim çizme misyonumuz var. Genel objektif bir çerçeve çizmeye çalışacağım. Soğuk savaş zamanında Amerika nın Ortadoğu politikası ne idi? Kıyısal Dengeleme stratejisinden ibaretti. Amerika nın Ortadoğu bölgesinde askeri varlığı söz konusu değildi. Amaç neydi? Amerikancı rejimlerin komünist olması muhtemel, Sovyet Rusya ile ilişki içerisine girmesi muhtemel rejimlere karşı desteklenmesi idi. Böyle Amerikancı bir bölge düzeni oluşturmaktı. Bu perspektiften bakarsak 1957 senesindeki Eisenhower önemli bir mihenk taşıdır te kurulan Bağdat Paktı vardır ki o da artı önemli bir mihenk taşıdır. 80 lerdeki İran-Irak savaşı var. Amerika nın bu savaş sırasında takip ettiği politika ayrı bir örnektir. Bu üç örnek şunu gösteriyor; eğer Amerikan yanlısı rejimler Amerikan yanlısı olmayan kişiler tarafından alaşağı edilme riski taşıyorlarsa Amerika buraya askeri anlamda müdahale edebilir. Böyle bir algılama vardır. Bu algılama soğuk savaş zamanında öyle ya da böyle uzun süre devam etti. Tabi şunu söylemek lazım, bu bölgeyi Amerikan dış politikası tarafından önemli kılan faktörler nelerdi. Yani bunları zaten biliyorsunuz, çok fazla tekrar etmeye gerek yok, her şeyin başında petrol var ve Suudi Arabistan ile Amerika arasındaki ikili güvenlik ilişkisi, bunu anlamadan hiçbir şey anlamamız mümkün değil. Daha sonra da İsrail, 1948 de kurulan İsrail in topraksal bütünlüğünün garanti altına alınması. Niye Amerika İsrail in varlığını ve bağımsızlığını en fazla destekleyen batılı ülke? Bu başka bir sorun, bunun bir sürü açıklaması var. Kimisi bunu dini motiflere indirgiyor, kimisi ise American Exceptionalism dediğimiz, daha kültürel bir şekilde açıklamaya çaılışıyor. Bunun bir sürü şeyi var ama şunu söyleyebiliriz ki Amerikan dış yapılanmasında İsrail i desteklemenin kurucu değerlerle birebir örtüştüğü düşüncesi var. Yani Amerika Hıristiyanlığın yeniden doğmuş şekilde yaşandığı bir ülke böyle değerler var. İsrail de bir şekilde Amerika nın kurulmasında önemli olan tarihsel bir coğrafya şeklinde algılanıyor yani Amerika nın, İsrail i korumak çerçevesinde böyle bir dinsel ve kimliksel misyonu var. Bu misyon mesela, bu algılama Avrupa kıtasındaki batılı ülkeler bağlamında geçerli değil. Ne Fransızlar, ne İngilizler bu şekilde düşünmüyor. Yani Amerikalılar bu şekilde düşünüyorlar. Belki de 1776 da kurulmasından bu yana ABD ye,israil in yeniden hayatiyet kazanmış şekli olarak bakıyorlar. Bu da önemli bir şey. Yani İsrail Amerika için bölgede önemli bir motivasyon, petrol dedik o da önemli bir motivasyon. Özellikle Soğuk savaş yanlıları ile Sovyetlerin buralara sokulmaması, büyük Amerikancı rejimlerinin varlığının garanti altına alınması önemli. Soğuk savaş son- 8

10 ORSAM rasında bu resme katılan bir diğer motivasyon da diğer küresel aktörlerin ki başta yükselmekte olan güçler olarak bahsettiğimiz Çin geliyor en başında bunların bu bölgedeki hakimiyetin sınırlandırılmasıdır. Yani Amerikalılar petrol musluğunun başında oturmak istiyorlar. Sonuçta Çin in de bu bölgedeki petrole ihtiyacı var. Rusya nın da bütün petrol zenginliğine dair önemli çıkarları var ki Avrupa Birliği ülkeleri de öyle. Amerika istiyor ki bu musluğu ben tutayım kontrol altında diye böyle bir algılaması var. Soğuk savaş zamanındaki Amerika nın dış politikasına ilişkin son gerçekçi, hayallerden uzak, idealist bir düşünce yapısından şekillenmiş değil. Değer dayatmak, dönüştürmek, demokratik hale getirmek bu rejimleri, kesinlikle düşünülmüş değil. Ki zaten öyle olduğu için Amerika nın kurucu değerleri ile hiçbir şekilde bağdaşmayan bölge ülkeleri ne kadar otoriter ne kadar baskıcı olsalar da soğuk savaş zamanında Amerika ile sıkı fıkı ilişkiler geliştirebilmişler. Ki hala bir nebze de olsa ve bir nebzeden fazla tabi ki ama bu ilişki yapısı devam ediyor. Bunu söylemekte fayda var. Soğuk savaş bitiyor hepimizin bildiği üzere ortaya 1990 ve 2000 lerde tarihsel gelişmeler neticesinde yeni bir dönem çıkıyor. Özellikle 90 larda Amerika nın Ortadoğu ya ilişkin dış politikası önemli kırılmalar yaşıyor, bazı yeni şeyler ortaya çıkmaya başlıyor. Eskiden görmediğimiz gözlemlemediğimiz şeyler. Bir tanesi şu; hakim Amerikan dış politika anlayışı 90 larda Unilateral Era ile başlamıştır. Yani artık Unipolar bir dünya var. Sovyetler Birliği gitti ve artık Amerika tek başına yani küresel sistemdeki harcamasının neredeyse yarısını yapan bir ülke var ve karşısında hiçbir rakip yok. Herkes yok olmuş gitmiş. Amerika yı bu bölgede dengeleyecek sınırlandıracak bir ülke yok. İşte tam zamanıdır küresel hakimiyeti geliştirmenin Ortadoğu ya daha fazla tırnak içinde söyleyelim yönelmenin tam zamanıdır. Bu düşünceden yola çıkarak ne görüyoruz 90 larda, ilk olarak Kuveyt ten Saddam askerlerinin çıkarılmasını görüyoruz akabinde ne geliyor? Çifte çevreleme politikası geliyor. Uzun dönemli askeri varlık Amerika nın bölgedeki askeri varlığı, Amerika nın askeri Suudi Arabistan da konuşlanmaya başlıyor Bahreyn de ondan sonra 5. Filo da. Ciddi sayıda Amerikan askeri, ciddi sayıda Ortadoğu bölgesinde konuşlanmaya başladı Amerika artık orada var olmaya başlıyor. Böyle bir politikası var bunu gözlemliyoruz. Artı Clinton un dile getirdiği ama Bush un ilk dönemine kadar yine Demokrasi promotion algısı var. Yani Amerikalılar yavaş yavaş şunu sormaya başlıyorlar. Ve inanmaya da başlıyorlar. Ben Amerika da ne kadar güvende olmak istiyorsam bu bölgedeki ülkelerinde değerler çerçevesinde dönüşmesi gerekiyor. Yani Democracy Promotion as a Security Study Bush ile hayat kazanmış olsa da 2000 li yılların ilk yarısında çıkış noktası aslında Bill Clinton ve Bill Clinton un takip etmiş olduğu politikalardır. 9

11 ORSAM 1.2. Irak ın Siyasal ve Toplumsal Yapısı Güncel Sorunları Bilgay Duman ORSAM Ortadoğu Uzmanı ABD nin 2003 te Irak ı işgali, ülkenin temel dinamiklerini temelinden değiştirdiğini söylemek mümkündür. Baas Yönetimi altında tekil bir kimlik üzerine inşa edilen Irak, ABD işgaliyle birlikte tam bir kimlik bunalımına girmiş ve ülkenin doğası bozulmuştur. Buradan yola çıkarak ülkedeki toplumsal yapının dinamiklerine bakmanın faydalı olacağı söylenebilir. Çok etnili ve çok mezhepli bir ülke olan Irak ta, ülkenin kuruluşundan bu yana halkın farklı kimliklere sahip olması ülke siyasetinin en önemli dinamiği olarak adlandırılabilir. Ülkedeki yaşayan halkları kurucu unsurlar olarak etnik paylaşıma göre ayırt edilebileceği gibi, azınlıkları ve dinsel ayrışmayı temel alarak da bir toplumsal yapı ortaya konabilir. Bu açıdan kurucu unsur olarak, Araplar, Kürtler ve Türkmenleri ifade edebiliriz. Diğer taraftan ülkede Asuriler, Şebekler, Yezidiler, Ermeniler başta olmak üzere azınlıklar da yaşamaktadır. Diğer taraftan dini bir ayrışma ortaya konacak olursa, ülkenin yaklaşık yüzde 96 ını oluşturan Müslüman nüfusun Şii-Sünni ve çok az da Bektaşi nüfusu barındırdığını söylemek mümkündür. Diğer taraftan Hıristiyan bir azınlıktan söz edilebilir. Ancak Hıristiyanlar arasında da mezhepsel farklılaşma mevcuttur. Diğer taraftan Irak ın en önemli toplumsal dinamiklerinde biri de aşiret yapılarıdır. Irak ta Birleşmiş Milletler istatistiklerine göre 74 aşiret yaşamaktadır. Ancak bu aşiretlerin çok sayıda alt kolunun olduğu bilinmektedir. Özellikle Arap aşiretlerinin karmaşık bir yapı arz ettiği söylenebilir. Özellikle aşiretler içerisinde mezhebi farklılıklar önemlidir. Yani bir aşiret içerisinde hem Şii hem Sünniler bulunmaktadır. Ayrıca aşiret isimler belli bir soya dayandığı gibi, o aşiretin yaşadığı topraklarla da isimler özdeşleşmiştir. Örneğin Bağdadi aşireti gibi. Irak ın kuzeyinde yaşayan Kürtler arasında da aşiretçilik oldukça kuvvetlidir. Türkmenler arasında ise çok kuvvetli olmamakla birlikte aşiretçiliğin var olduğunu söylenebilir. Özellikle Telafer, Diyala gibi kırsal bölgelerde aşiretçiliğin daha kuvvetli olduğunu ifade etmek mümkündür ten sonra ortaya çıkan gelişmeler Irak ın etnik ve mezhebi temelde algılanmasına yol açmıştır. Bu konuda çekincelerimiz olsa da Irak siyaseti bu temel üzerinde şekillenmiştir. Bu açıdan Şii, Sünni, Kürt ve Türkmenlerin siyasi aktörleri ve gruplarına kısaca değinmekte fayda vardır. Öncelikle ülkenin en büyük nüfusunu oluşturan Şii grupları ele alalım. Şii gruplar arasında köklü ve güçlü siyasi partiler mevcuttur. Şiilerin en eski siyasi oluşumu Dava Partisi dir lerde kurulan Dava Partisi, Baas Partisi nin baskısı altında siyaset üretememiştir. Ayrıca parti içerisinde de İran a yakın kanat ve Irak milliyetçisi Şiiler arasında yaşanan mücadele nedeniyle, Dava Partisi nde ayrışma yaşanmış ve Dava Partisi nin yanında bir de Dava Partisi Irak Teşkilatı kurulmuştur. Bugün Dava Partisi nin liderliğini Irak Başbakanı olan Nuri El-Maliki yürütmektedir. Diğer taraftan Irak ın etkili siyasi gruplarından biri de Irak İslam Yüksek Konseyidir. Irak İslam Yüksek Konseyi 1982 de İran da kurulmuş ve İran la yakın 10

12 ORSAM ilişkilere sahip bir oluşumdur. Dini liderlik etrafında toplanan bu oluşum Irak taki en büyük iki Şii ailesinden biri olarak ifade edilebilecek El-Hekim ailesi tarafından yönetilmektedir. Mevcut lideri Şii dini liderlerinden biri olan Ayetullah Abdülaziz El- Hekim in oğlu Ammar El-Hekimdir. Abdülaziz El- Hekim öldükten sonra yerine oğlu geçmiştir. Ayrıca Irak İslam Yüksek Konseyi ne bağlı bir Bedir Örgütü adında bir milis gücü de bulunmaktadır e kadar milis grup olarak devam eden Bedir Örgütü, bu tarihten sonra siyasi bir organizasyon olarak devam edeceğini ilan etmiş ve Irak taki seçimlere katılmıştır. Yine de Bedir Örgütü milislerinin hazır olarak beklediğine yönelik iddialar mevcuttur. Irak ta 2003 ten sonra belki de adından en çok söz ettiren Şii grubunun Sadr Grubu olduğunu söylemek mümkündür. Sadr Grubu gücünü Şiiler arasındaki Sadr ailesine verilen önemden aldığını ve özellikle fakir Şiiler arasında oldukça popüler olduğu söylenebilir. Sadr Grubu özellikle ABD karşıtı söylemleri ve eylemleriyle gündeme gelmiştir daki seçimlerden sonra Irak parlamentosunda 40 a yakın milletvekiline sahip olan Sadr Grubu ve lideri Mukteda El-Sadr, Irak ta son hükümetin kurulmasında kritik bir rol oynamıştır. ABD askerlerinin Irak tan çekilmesi konusunda da en etkili muhalefeti Sadr Grubu göstermektedir. ABD askerlerinin süresinin uzatılması düşünülürken, bu süreçten sonra Sadr Grubunu adının daha çok duyulacağı söylenebilir. Zira Sadr Grubuna bağlı milis gücü olan Mehdi Ordusu nun tekrar eylemlerine başlayabileceği açıklanmıştır. Bilindiği gibi Mehdi Ordusu, hükümetle yaptığı anlaşma sonucu 2008 yılında faaliyetlerini dondurma kararı almıştır. Dava Partisi nin eski başkanı ve Irak eski Başbakanı İbrahim Caferi de Ulusal İslah Akımı adı altında bir parti kurmuştur. Seçimlerde beklendiği kadar yüksek bir performans göstermese de Şii gruplar arasında ve özellikle siyasetçiler arasında İbrahim Caferi nin etkinliği oldukça yüksektir. Etkili bir siyasetçi olan İbrahim Caferi aynı zamanda dini eğitimini de tamamlamıştır. Bu açıdan Caferi nin de takip edilmesi gerektiği düşünülmektedir. Öte yandan özellikle Basra ve çevresinde taraftarı bulunan Fazilet Partisi de önemli Şii gruplar arasında sayılabilir. Ayrıca etkinliği az da olsa Hizbullah akımı da dikkate alınmalıdır. Sünni gruplar arasında ise Baas Partisi nin Irak taki etkinliğinin sona erdirilmesiyle daha büyük bir karmaşa yaşandığını söylemek mümkündür. Sünniler arasındaki en önemli siyasi kuruluşlar, Irak İslam Partisi, Irakiyun, Irakiye Listesi, Nuceyfi Grubu, Irak Müslüman Alimler Birliği ve Uyanış Konseyleri olarak ifade edilebilir. Baas Partisi nin de yeniden etkin olma çabaları olduğu söylenmektedir. Son dönemde Sünniler arasında öne çıkan en ö- nemli oluşum ve 2010 seçimlerinin galibi olan Irakiye Listesidir. Başkanlığını İyad Allavi nin yaptığı Irakiye nin tam anlamıyla bir Sünni oluşumu olduğunu söylemek de güçtür. Zira İyad Allavi aslında bir Şii dir. Ancak kendini laik olarak tanıtmaktadır. Irakiye nin Sünni gruplar içerisinde sayılmasının nedeni, liste içerisinde Sünni nüfus ağırlığının olması ve Sünni bölgelerinde daha etkin olmasıdır. Irak İslam Partisi, Sünniler arasında geniş tabanı olan bir oluşumdur. Müslüman Kardeşler akımına yakın olan Irak İslam Partisi, 2009 yerel seçimlerinden sonra etkinliğini yitirmeye başlamıştır. Nuceyfi Grubu ise daha çok Musul da etkilidir yerel seçimlerinde Musul daki seçimlerin galibi olan Nuceyfi grubu, 2010 seçimlerinde de önemli bir oy almıştır. Irakiye Listesi ile seçimlere katılsa da tek başına ayrı bir grup olarak değerlendirilebilir. Irakiyun ise, eski bir Baas Partisi mensubu olan Sa- 11

13 ORSAM lih Mutlak tarafından yönetilmektedir. Yine son seçimlerde Irakiye Listesi içerisinde yer alan Irakiyun, Sünni Arap milliyetçisi bir görüşle hareket etmektedir. Irak Müslüman Alimler Birliği ise siyasi bir oluşumdan öte kitle hareketi olarak değerlendirilebilir. Ö- zellikle Sünni din adamlarının etkin olduğu bu oluşum Sünniler arasında ABD ye ve ABD tarafından oluşturulan Irak yönetimine en sert tepkiyi veren Sünni grubudur. Irak Müslüman Alimler Birliği, Irak ın 2003 ten sonraki tüm hükümetlerini kukla hükümet olarak tanımlamaktadır. Son olarak, ABD nin El-Kaide ile savaşmak için kurduğu ve daha sonra siyasi sürece dahil ettiği Uyanış Konseyleri dikkate alınmalıdır. ABD nin özellikle Anbar bölgesinde El-Kaide ile mücadele etmesi için desteklediği ve eski direnişçilerden oluşan Uyanış Konseyleri, Ebu Rişa Aşiretinin önderliğinde hareket etmektedir. Uyanış Konseyleri son seçimlere de katılmıştır. Kürt gruplar içerisinde ise daha net bir ayrım olduğunu söylemek mümkündür. Bilindiği gibi iki büyük Kürt partisi KDP ve KYB, Irak taki Kürt siyasetini domine etmiştir. Irak ta kurulan en eski Kürt partisi 1946 yılında Molla Mustafa Barzani tarafından kurulan KDP dir. Daha sonra 1975 te KDP den ayrılan sosyalist görüşe sahip bir ekip tarafından Celal Talabani başkanlığında KYB kurulmuştur. KDP, yani Irak Kürdistan Demokratik Partisi, Barzani aşiretine dayanmaktadır. KDP muhafazakar ve aşiretçi bir yapıya sahiptir. Kürt Bölgesel Yönetimi nin başkanı da olan Mesut Barzani, KDP nin liderliğini yapmaktadır. KYB, yani Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği ise daha laik ve sosyalist bir düşündedir. Başkanlığını Irak Cumhurbaşkanı olan Celal Talabani yapmaktadır da Kürt Bölgesindeki seçimlerin ardından KDP ve KYB ye yönelik muhalif hareketlenmeler olmuştur. Özellikle bir dönem KYB nin genel sekreterliğini de yürüten Noşirvan Mustafa tarafından KYB den ayrılan bir grup siyasetçi tarafından kurulan Goran Hareketi, muhalefet saflarında önemli bir yer elde etmiştir. Diğer taraftan Kürt siyasi gruplar arasında İslamcıların da etkisi büyüktür. Bu açıdan Kürdistan İslami Birliği, Kürdistan İslami Hareketi gibi farklı oluşumlar mevcuttur. Çok etkili olmasa da Kürt gruplar arasında sol görüşe sahip akımlar da taban bulabilmektedir. Irak ın kurucu unsurlarından olan Türkmenler ise siyasete en geç katılım sağlayan grup olarak dikkat çekmektedir. Irak ta ilk Türkmen siyasi hareketi 1988 de kurulmuştur. Bu dönemden sonra birkaç Türkmen siyasi hareketi daha ortaya çıksa da etkili o- lamamıştır. Bugün Irak taki en etkili Türkmen siyasi kuruluşu Irak Türkmen Cephesidir. Irak Türkmen Cephesi, 1995 te kurulmuştur. Amacı Türkmenlerin tek bir ses olarak hareket etmesini sağlamak olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle Türkmen siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmesiyle oluşturulmuştur. Bugün Türkmenler arasında en fazla taban bulan siyasi grup olan Irak Türkmen Cephesi, son seçimler 6 milletvekili ve 2 bakanlık elde etmiştir. Ayrıca yerel olarak siyaset yapan Türkmeneli Partisi, Türkmen Milli Partisi, Türkmen Karar Partisi, Türkmen Milliyetçi Hareketi, Türkmen İslami Birliği, Türkmen Vefa Hareketi gibi çok sayıda Türkmen partisi bulunmaktadır. Ayrıca Kürt Bölgesinde siyaset yapan Türkmen partileri de görülmektedir. Ancak Irak Türkmen Cephesi dışında diğer siyasi partilerin taban bulabildiğini söylemek güçtür. Diğer taraftan büyük Şii ve Sünni gruplar içerisinde önemli Türkmen şahsiyetleri de Türkmen siyasetine etki etmektedir. Bu çerçeve ışığında Irak ın temel problemlerine bakılabilir. Görüldüğü gibi karmaşık bir yapıya sahip olan Irak, siyasi anlamda da bu karmaşayı barındır- 12

14 ORSAM maktadır. Özellikle ABD işgali sonrası ortaya çıkan yapı ve kimlik ayrışması Irak ta güven kaybına yol açmıştır. Yaşanan mezhebi ve etnik çatışmalar güven kaybının artmasına sebep olmuştur. Diğer taraftan güvenlik durumunun çok zayıf olması da güvensizliği arttırmaktadır. Bu noktada güvensizliği ve güvenlik eksikliğinin en büyük sebebinin 2003 sonrası kurulan yapı olduğunu söylemek mümkündür. Bu noktada Irak ta kurulan federal yapı, aşiretlerin güçlü kontrolünü ortaya çıkarmış ve yerelde aşiret krallıkları kurulmuştur. Yani her aşiret güçlü olduğu bölgede kontrol sağlamış ve karşı tarafa güç uygulamıştır. Yerel yönetimlerin bu denli güçlenmesi, Irak ta güçlü bir merkezi yapının ortaya çıkması engellemiştir. Bu neden Irak ta yapan her siyasi, etnik ya da dini grup, kendi grupsal çıkarını ön planda tutmuştur. Bu da Irak içerisinde siyasi yozlaşmayı beraberinde getirmiştir. Bu nedenle Irak ta sağlam bir temele oturmuş yönetim yapısı kurulabildiğini söylemek güçtür. Diğer taraftan herkesin yönetim sürecine dahil edilmeye çalışılması da Irak ta denetimsizliği arttırmıştır. Irak ta kurulan ulusal uzlaşı hükümetlerinin karşısında bu hükümet denetleyecek bir muhalefetin olmaması denetimsizliği ve kontrolsüzlüğü ortaya çıkarmıştır. Bu da yönetimsel yozlaşmayı beraberinde getirmiş ve böylece Irak ta kutuplaşma yoğun bir biçimde etkili olmuştur. Bu kutuplaşmayla birlikte, Irak ta siyasi grupların dışarıdan aldığı destek ve dış müdahalenin de Irak taki yozlaşmayı bir kademe daha ileri taşıdığını söylemek yanlış olmayacaktır. Bu nedenle politik birlikteliğin sağlanamaması bugün için Irak taki en büyük sorunların başında gelmektedir. Buradan hareketle Irak ın güncel sorunlarına bakabiliriz. Bu çerçeve dikkate alındığında, ülkedeki yozlaşma ve kutuplaşmanın devlet hizmetlerinin yeteri kadar sağlanamaması neden olduğu söylenebilir. Devlet hizmetlerinin yeterince sağlanamaması bugün Ortadoğu daki isyan dalgasının Irak a da ulaşmasına neden olmuştur. Irak halkı da daha iyi hizmet için sokaklara dökülmüştür. Ancak hükümet içersindeki yozlaşma ve yolsuzluk devlet hizmetlerinin önüne geçmiş durumdadır. Irak ın milyarlarca dolarlık parasının nereye gittiği bilinmemektedir. Halk halen günde en fazla ortalama 6 saat elektrik alabilmektedir. 32 milyonluk Irak ın 7 milyonun yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Bir de bu sorunlara güvenlik problemleri eklenmektedir. Irak ta şiddet eylemleri tüm hızıyla devam etmektedir. Ayrıca 2008 de ABD ile Irak arasında yapılan anlaşma sonucu 2011 yılının sonu itibariyle ABD askerlerinin Irak tan çekilmesi tartışılmaktadır. Bununla birlikte ABD askerlerinin Irak tan çekilmesinin ardından Irak güvenlik güçlerinin ülkenin güvenliğini sağlayıp sağlayamayacağı tartışılmaktadır. Özellikle etnik ve mezhepsel çatışma potansiyeli taşıyan tartışmalı bölgeler olarak ifade edilen topraklarda güvenliğin nasıl sağlanacağı önümüzdeki süreçte Irak ı meşgul edecek gibi gözükmektedir. Bu bölgelerdeki güvenliğin nasıl sağlanacağının yanında, bu bölgelerin statüsüyle ilgili problemler de Irak ı önümüzdeki süreçte yoracaktır. Bu noktada Kerkük meselesi de Irak ın birinci gündem maddesine dönüşebilir. Bilindiği gibi 2003 ten bu yana Kerkük ün statüsüne ilişkin tartışmalar mevcuttur. Bu tartışmalar ışında Kerkük ün Kürt Bölgesine bağlanıp bağlanmayacağı ya da özel statülü olup olmayacağı problem teşkil etmektedir. Kerkük te etnik gerginlik gün geçtikçe artmaktadır. Kerkük te dengeli bir çözümünü bulunmaması, Kerkük ü patlamanın eşiğine getirebilir. Bu Irak ın geleceği açısından son derece tehlikelidir. Çünkü Irak taki her sorunun altından Kerkük çıkmaktadır. Kerkük teki sorunun çözülememesi ve daha derinleşmesi diğer sorunları da derinleştirecektir. Bu nedenle önümüzdeki süreçte özellikle ABD askerlerinin çekilme takvimi, şiddet olaylarındaki artış, Kerkük meselesi gibi konuların Irak ın gündemini meşgul edecek gibi görünmektedir. 13

15 ORSAM 1.3. Suriye nin İç Dinamikleri ve Dış Politikası Oytun Orhan ORSAM Ortadoğu Uzmanı 1. Lübnan da Sosyal ve Siyasal Yapı Lübnan da 18 den fazla dinsel topluluk bulunmaktadır. Dolayısıyla Lübnan da yaşam çoğulculuk üzerine kurulmuştur. Ancak ülkedeki bu çoğulculuk daha çok düşmanlık içeren ve hatta bazen çatışmacı bir nitelik taşımaktadır. Ülkede ortaya çıkan birçok anlaşmazlık ülkenin farklı mezhep grupları ve önde gelen aileleri arasındaki çatışmaların siyasal yansıması şeklindedir. Lübnan siyasal sisteminin temel belirleyici unsuru zaim adı verilen güçlü ailelerdir. Bu aileler ülkede köklü feodal geleneklere sahiptir ve siyasal arenada belirleyici rol oynamaktadır. Siyasal partilerin oluşumunda da, ekonomik ve siyasal çıkarlar ekseninde bölünmüş bu aileler en önemli unsurdur. Lübnan daki farklı dinî grupların siyasal alana yönelmiş talepleri bulunmamaktadır. Her grubun kendi yaşam alanı mevcuttur. Hristiyanlar, Şiiler, Sünniler ve diğer grupların dinlerini özgürce yaşama hakları bulunmaktadır. Ancak ülkenin hakim aileleri arasındaki rekabetin mezhepsel ayrımlar şeklinde yansıması, siyasal yapının da bu çerçevede şekillenmesine neden olmaktadır. Siyasal, sosyal ve ekonomik taleplerin mezhep temelinde ifade ediliyor olması da ülkede bir ulusal bilincin, Lübnanlı kimliğinin oluşmasına engel olmuştur lu yıllarda, ülke genelindeki birçok politikacı bu ailelerin temsilcileriydi. Bu sistem veraset yoluyla devam ettiğinden aynı ailelerin temsilcileri günümüzde de önemli siyasal roller üstlenmektedir. Dolayısıyla siyasal veraset geleneği ve mezhep ayrımına dayalı yapılanma, ülkede siyasal temsil sorununu da şekillendirmektedir. Bugünkü siyasal yapılanma, Lübnan da iç savaşı sonlandıran 1989 Taif Antlaşması yla belirlenmiştir. Buna göre, iktidar dağılımı mezhepsel ayrım temelinde gerçekleşmektedir. Devlet başkanlığı, başbakanlık, meclis başkanlığı, milletvekilliği, bakanlıklar, üst düzey bürokratlar tamamen bu ayrıma bağlı olarak paylaşılmaktadır Lübnan İç Savaşı Sonrası Güç Dengeleri a. İç Savaş Sonrası Lübnan Politikasının Baş Aktörü: Suriye İlk olarak, 1976 yılında Lübnan da ortaya çıkan çatışmalara müdahale için Lübnanlı Hristiyanlar tarafından güvenliği sağlaması için ülkeye çağrılan Suriye askerleri, iç savaşın sona ermesinden sonra da bu ülkeden çekilmemiştir. Suriye nin Lübnan daki varlığı uzun yıllar boyunca hem Arap devletleri, hem İsrail, hem de batı tarafından onaylanmıştır. İç savaş sonrasında, Suriye askerleri ülkede farklı mezhepsel kesimler ve silahlı gruplar arasında en önemli istikrar unsuru olarak görülmüştür. Ancak 2000 yılında İsrail in Güney Lübnan dan çekilmesi ve ABD nin politikasının değişmesi, daha sonra Irak Savaşı gibi gelişmeler, Suriye nin Lübnan daki 14

16 ORSAM varlığının da sorgulanmasını gündeme getirmiştir. Suriye, 1990 lar boyunca Lübnan la imzaladığı birçok antlaşmayla bu ülkeyi siyasî, askerî ve ekonomik anlamda tamamen kendisine bağlamıştır. Bu süreç, Suriye nin Lübnan da tam hakimiyet sağlamasıyla sonuçlanmış ve Lübnanlı bir muhalifin sözleriyle Suriye istihbarat örgütü, Lübnan da gerçek güç haline gelmiş ve tüm politik girişimleri etkisiz bırakmıştır. Suriye nin Lübnan daki varlığı, sadece bir askerî varlık olmanın ötesinde, tüm Lübnan toplumsal yaşamını etkileme potansiyeline sahip bir nitelik taşımaktadır. Beyrut hükümetini çoğu zaman atamış, ulusal medyayı tamamen sindirmiştir. Ülkedeki Suriyeleşme süreci, çeşitli sektörlerde çalışan bir milyonun üzerindeki Suriyeli işçinin varlığıyla pekişmiştir. b. Şiiler Lübnan ın en yüksek nüfus oranına sahip toplumsal grubunu Şiiler oluşturmaktadır. Ülke nüfusunun yüzde 30 luk bir dilimini oluşturan Şiiler ekonomik açıdan geri kalmış bir topluluktur. İç savaştan sonra Lübnan da en ciddi değişim geçiren topluluk Şiiler olmuştur. Şiiler ülkede üç temel örgüt tarafından temsil edilmektedir. Lübnan Yüksek Şii İslam Konseyi, Emel ve Hizbullah partileri. Şii İslam Konseyi nin önemli bir siyasal gücü bulunmamaktadır ve tamamen İran-Suriye etkisi altındadır. Emel Hareketi çok ciddi bir tabana sahip olmamakla birlikte, liderleri Nebih Berri nin Meclis Başkanı olması nedeniyle bazı önemli noktaları ele geçirebilmiştir. Şii örgütler içinde en etkili olanı ise Hizbullah tır. Hizbullah, ulusal ordu dahil Lübnan ın en disiplinli, güçlü ve örgütlü silahlı grubu konumundadır. İran ve Suriye den destek alan Hizbullah, İsrail in Güney Lübnan ı işgali sonrasında, bu ülkeye karşı yürüttüğü mücadele sayesinde büyük güç kazanmıştır. Dolayısıyla Lübnanlı Şiiler denince Hizbullah örgütü ön plana çıkmaktadır. Hizbullah, ülkede istikrarın sağlanması ve güvenlik anlamında olmazsa olmaz bir konumdadır. Marunilerin aksine, Hizbullah tek ulusal güç ve İsrail e karşı direnişin bedelini ödeyen taraf olarak görülmektedir ların başında ortaya çıkan yeni bölgesel koşullar, Hizbullah ı pragmatik bir tavra yöneltmiştir. Örgütün bu tavrı İran ve Suriye tarafından da desteklenmiştir ve 1996 meclis seçimlerine katılan Hizbullah, meclise temsilci göndermeye başlamıştır. Hizbullah, aynı zamanda ülkede okul ve hastane ağını kontrol ederek sosyal bir işlev de üstlenmektedir. Lübnan da Hizbullah ın yerini ve kapasitesini anlamak için devlet içinde devlet tanımlaması yapılabilir. Bu konumu, Hizbullah ın, Suriye nin ülkeden çekildiği dönemde ön plana çıkmasına neden olmuştur. Hizbullah, ülkede bundan sonraki dönemde yapılacak tüm düzenlemelerde hiçbir tarafın göz ardı edemeyeceği önemli bir aktör durumundadır. Hem İsrail e karşı yürüttüğü mücadele, hem de Suriye yanlısı tutumu nedeniyle ABD tarafından ülke içindeki bu güçlü konumu kırılmaya çalışılacaktır. Bu doğrultuda, Hizbullah ın bir siyasallaşma süreci içine sokulması gündemdedir. Bu yöndeki ilk adım olarak ABD, Hizbullah tan silahsızlanmasını talep etmektedir. c. Suriye nin Varlığına Muhalif Kesimler Hariri suikastının en önemli sonucu, birçok farklı grubu mezhep ayrımına bakmaksızın bir araya getirmesi olmuştur. Bir yandan farklı muhalif grupların birleşmesini, diğer yandan da halk tabanında bu kampın desteklenmesini sağlamıştır. Suikast sonrası düzenlenen Suriye karşıtı gösterilere bakıldığında, Şii grupların temsilcileri hariç tüm grupların bir araya geldiği görülmektedir. 15

17 ORSAM İç savaş sonrası Suriye varlığının geleneksel muhalif kesimi Hristiyan Maruniler olmuştur. Lübnan ın nüfus oranı açısından en büyük ikinci grubunu yaklaşık yüzde 23 ile Maruniler oluşturmaktadır. Maruniler de Arap kökenli olup Hristiyanlığın Katolik mezhebindendir. Maruniler iç savaş öncesinde çok daha etkin bir konumdayken, savaş sonrasında siyasal alandan dışlanmış ve güçlerini önemli oranda kaybetmişlerdir. Buna karşılık Lübnan ın ticari ve finansal gücünün önemli bir kısmını ellerinde bulundurmaktadırlar. İç savaşı sonlandıran Taif Antlaşması, Marunilerden seçilen devlet başkanının yetkilerini azaltmış ve Sünni Müslüman olması gereken başbakanın yetkilerini artırmıştır. İki kurum arasında güç dengelerinde ortaya çıkan bu değişim, Marunilerin kendilerini siyasal alandan dışlanmış hissetmesine neden olmuştur. Marunilerin en büyük eksikliği bir liderdir. Daha önceki devlet başkanı Haravi ve şimdiki Emil Lahud, her zaman Suriye ye yakın olmuşlardır. Bu nedenle Maruniler siyasal alanda temsil edilmedikleri, çıkarlarının korunmadığı düşüncesi içindedirler. Önemli Maruni liderlerin çoğu Fransa da sürgünde yaşamaktadır. Maruniler arasında belli konularda fikir ayrılıkları olsa da, Suriye nin varlığının sona erdirilmesi konusunda ortak görüşe sahiptirler. Bu nedenle, güçlerini birleştirmek amacıyla Suriye nin varlığına son verilmesi temelinde 2001 yılında Kuvet Şevan adı altında birleşmişlerdir. Bunun yanında, Suriye yanlısı Maruniler de bulunmaktadır. Bunlar genel olarak Suriye nin varlığından ekonomik ve siyasal çıkar sağlayan eski milis liderleri, ticari elitler ve geleneksel politikacılardır. Şu anki Devlet Başkanı Lahud ile kabinenin ve meclisin Hristiyan üyelerinin çoğu bu gruptadır. Ülkenin üçüncü büyük grubunu oluşturan Sünniler, Hariri suikastı sonrası muhalif kampa katılmışlardır. Bu kesim genel olarak Lübnan ın demokratik parlamenter kimliğinin korunmasından yana bir tutum içinde olmuştur. Sünniler iç savaştan belli bir güç kaybına uğramış olarak çıkmış olsalar da, zamanla etkinliklerini geri kazanmışlardır yılında başbakanlığa getirilen Refik Hariri, Sünni toplumunun en etkili lideri konumundaydı. Bir yandan Suriye ile dengeli ilişkiler yürütmüş olan Hariri, ticari ve kişisel bağları sayesinde bölgede ve Batı da saygınlığı olan bir kişiydi. O dönemde muhalif cephede yer alan bir diğer kesim de Dürzîlerdir. Lübnan tarihinde önemli roller üstlenmiş olan Dürzîlerin genel nüfusa oranı yüzde 6 dır. Özellikle Şuf ve Dağlık Lübnan bölgelerinde önemli güce sahiptirler. Şu anda Dürzîlerin lideri konumundaki Velit Canpolat, sürekli değişen ittifaklar içine girmiş, değişik siyasal pozisyonlar almıştır. Kendi adına başarılı sayılabilecek bir yol takip eden Canpolat, böylece temsil ettiği grubun potansiyelinin üzerinde bir konum elde etmiştir. Muhalefet cephesine geçmeden önce ABD ve İsrail politikalarına eleştirel yaklaşan Canpolat, Hizbullah la da iyi ilişkiler içinde olmuştur. 3. Suriye nin Çekilmesi, İsrail-Lübnan Savaşı ve Yeni Dengeler Lübnan da 2005 yılında gerçekleşen Meclis seçimleri Hariri suikastının gölgesi altında gerçekleşmişti. O dönemin temel ayrışımı Suriye nin Lübnan daki askeri varlığının sona erdirilmesi veya sürdürülmesi konusundaydı. Sünni kesim dışında da destek bulan ve halkın çoğunluğu tarafından sevilen Hariri nin öldürülmesinin arkasında Suriye olduğu inancı iç savaş yıllarından beri ülkede bulunan Suriye askerlerinin geri çekilmesi konusunda Lübnan halkının büyük çoğunluğunu birleştirmişti. Uluslararası 16

18 ORSAM baskılar ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları ile devam eden süreç Suriye nin 2005 yılının Nisan ayında Lübnan dan askerlerini çekmesi ile sonuçlanmıştı. Böylece Lübnan 2005 yılının Mayıs ayında gerçekleşen Meclis seçimlerine, iç savaş sona erdikten sonra ilk kez Suriye vesayeti olmadan giriyordu. Seçim bir anlamda Suriye nin Lübnan daki varlığını savunanlar ile karşı olanlar arasındaki yarışa dönüşmüştü. 14 Mart 2005 tarihinde düzenlenen gösterilerden adını alan 14 Mart İttifakı Lübnan daki Suriye vesayetine son verilmesini savunuyordu. Refik Hariri nin oğlu Saad Hariri başında bulunduğu Gelecek Hareketi nin önderlik ettiği ittifakta, Dürzî toplumu temsil eden ve Velit Canpolat ın lideri olduğu İlerici Sosyalist Parti ve Hıristiyanların desteklediği Lübnanlı Güçler ile Ketaib gibi partiler bulunuyordu. Yine 8 Mart 2005 te düzenlenen gösteriden adını alan 8 Mart İttifakı ise Hizbullah önderliğinde, Emel, Mişel Aoun un Bağımsız Vatansever Hareketi ve Suriye tarafından desteklenen Suriye Ulusal Sosyalist Parti gibi gruplardan oluşuyordu. (İttifakların detaylı açılımı Tablo 3 te verilmiştir). Bu ittifak Suriye nin askeri varlığının devamını, Lübnan ın istikrarı ve İsrail e karşı direniş açısından savunan partilerden oluşuyordu. Suikastın yarattığı duygusal ortam ve halkın çoğunluğunun Suriye nin etkinliğine son verilmesi noktasında birleşmesiyle seçim 14 Mart Bloğu nun kesin zaferi ile sonuçlanmıştı. 14 Mart ın kazandığı 72 sandalyeye karşılık 8 Mart 56 milletvekilliği kazanabilmişti Lübnan seçimlerinin sonuçları, bölgesel ölçekte İran ve Suriye açısından yenilgi anlamı taşıyordu. Buna karşılık, 14 Mart İttifakını destekleyen Suudi Arabistan, bölgede İran etkinliğinin sınırlanması açısından önemli bir başarı kazandığını düşünüyordu. Yoğun uluslararası baskı ve seçimlerde 14 Mart İttifakının kazandığı zafer Suriye nin Lübnan da yaklaşık 30 yıldır bulunan askeri varlığını geri çekmesi ile sonuçlanmıştı. Seçimlerden yaklaşık bir yıl sonra Hizbullah ın iki İsrail askerini kaçırması ve sonrasında İsrail in sert karşılığı ile patlak veren II. Lübnan Savaşı, bir kez daha Lübnan daki güç dengelerinin değişmesine neden oldu. Savaşın başında Şiiler dahil olmak üzere Lübnanlıların büyük çoğunluğu ülkeyi gereksiz, maliyetli ve haksız bir savaşa sürüklediği için Hizbullah a kızıyordu. İsrail de aynen bu düşünceyle halkın Hizbullah a karşı dönmesini umuyordu. Fakat bu strateji geri tepti. İsrail in savaş stratejisi bunda en büyük etkendi. İsrail, Hizbullah yerine tüm ülkeyi yok etmeye girişince savaş başındaki görüşler tersine dönmeye başladı. İsrail Hava Kuvvetleri, savaş sırasında yaklaşık bir milyon Güney Lübnanlı ve Güney Beyrutlu Şii nin evlerinden sürülmesine neden oldu. Şii bölgelerin dışındaki yerleri de bombaladı. Sivillere yönelik çok yoğun saldırılar gerçekleştirdi. Ülke ekonomik anlamda çökertildi (4 milyar dolara yakın olduğu belirtilmektedir), altyapıya (yollar, iletişim, enerji ve su altyapısı) büyük zararlar verdi. Her geçen gün somut kayıplarla karşılaşan halkın İsrail e nefreti artmaya başladı. Hatta Şiiler dışındaki mezhepler arasında da Hizbullah ı, direnişi destekleyenler çoğaldı. Lübnan daki Hizb-ul Tahrir ve Hizb-ul Tevhit gibi örgütlü Sünni hareketler direnişe destek vermeye başladı. Hizbullah ın asker kaçırma eylemini, o sırada büyük baskı altında olan Filistinlileri ve HAMAS ı rahatlatmak amacıyla düzenlemiş olması da, Sünnilerin sempatiyle yaklaşmasına neden oldu. Savaş Hizbullah ın gücünü ve popülaritesini sadece Lübnan da değil tüm Arap dünyasında artırmış ve İsrail e karşı mücadele edebilecek tek Arap gücü olduğunu göstermiştir. Nasrallah daha önceki açıklamalarında, İsrail bir tehdit olmaktan çıkmadıkça ya da Lübnan ı ve Lübnanlıları koruyacak güçlü, 17

19 ORSAM yeterli ve adil bir devlet mekanizması oluşturulmadıkça direniş ve silah bırakma meselesine çözüm getirilemeyeceğini söylüyordu. Savaş iki açıdan da Hizbullah ın pozisyonunu desteklemiştir. Öncelikle savaşla birlikte İsrail tehdidinin varlığı ve boyutu görülmüştür ve bu da Hizbullah ı güçlendirmiştir. Diğer açıdan Lübnan devletinin, ordusunun zayıflığı açıkça görülmüştür. Hizbullah, yeniden inşa sürecinde İran finansmanı ile aktif rol almış, bu konuda da hükümeti geride bırakmıştır. Evleri, işleri yıkılan insanlara yeniden inşa için er dolar verilmiştir. Rüşvetle kirlenmiş, etkisiz hükümete karşı Hizbullah ın çabaları halkın gözünde popülaritesini artırmıştır. Hizbullah ın yardımlarına karşılık ABD, Lübnan a sadece 230 milyon dolarlık yardımda bulunmuştur. Bu da savaşın yaklaşık dört milyar dolarlık zararını karşılamaktan çok uzak bir rakamdır. Ayrıca bu paraların hükümet tarafından etkin biçimde kullanılamaması da Hizbullah ı güçlendirmiştir. Her ne kadar askerî kayıplar verse de ve Güney Lübnan daki stratejik konumunu kaybetmiş olsa da, Hizbullah ın siyasi ve psikolojik bir zafer kazandığı kesindir. Buna karşılık savaş, Suriye karşıtı cepheyi (14 Mart Koalisyonu) zayıflatmıştır. ABD nin savaş sırasındaki tutumu ve hükümetin ABD ye ılımlı yaklaşımı, halkı bu cepheden soğutmuştur. Bunun da ötesinde savaş, ülkedeki tüm gruplara hükümet ve ordunun ülkeyi dış tehditlere karşı koruma kapasitesine sahip olmadığını göstermiştir. Özellikle Şiiler, savaş sırasındaki icraatlarından dolayı hükümete son derece kızgındır. Hükümet, Güney Lübnan ı boşaltma ve evlerinden çıkmak zorunda kalanlara yardım etme konusunda çok az çaba sarf etmiştir. Lübnan da İngilizce yayımlanan Daily Star gazetesinde çıkan bir yazıda Hizbullah ve hükümetin savaş performansları kıyaslanırken şu ifadeler kullanılmaktadır: Hizbullah ın insanı hayrete düşüren hızlı, etkin çalışması ve profesyonelliğine karşı, etkisiz ve rüşvete bulanmış siyasal sınıf. Savaş sonrası ortamda Lübnan halkı ve siyaseti temel olarak ikiye bölünmüştür. Bir taraf 14 Mart Koalisyonu olarak bilinen gruptur. Adını Hariri suikastı sonrasında halkın sokaklara döküldüğü tarihten almaktadır. Diğer cephede, Hizbullah ve işbirliği yaptığı Mişel Aoun un Özgür Milliyetçi Hareketi (ÖMH) bulunmaktadır. 14 Mart Koalisyonu çok genel olarak; Sünniler, Dürziler ve Hristiyanların çoğunluğundan oluşmaktadır. Bu grup şu anda iktidardadır. Temel yaklaşımları şu şekilde özetlenebilir: Suriye ve İran karşıtlığı, Batı özellikle ABD yanlılığı, Hizbullah ın silahsızlandırılmasını savunma, 1701 nolu BM kararına tam bağlılık, Uluslararası Barış Gücü yle işbirliği. Saad Hariri ve Fuat Sinyora liderliğindeki kesim Batı yla beraber Sünni Arap rejimlerinin de desteğini arkasına almış durumdadır. 14 Mart koalisyonunun en güçlü grubu, Saad Hariri liderliğindeki Sünniler ve Gelecek Hareketi dir. Hariri nin özellikle Suudi Arabistan la yakın ilişkilerinin bulunması, Şiilerin arasında Suudi kraliyet ailesinin vekili olarak görülmesine neden olmaktadır. Bu nedenle Hariri ve Sünnilere çok mesafelidirler. Suudi Arabistan ın Irak, Afganistan ve Pakistan da Şiilere karşı Sünni İslamcı radikalizmi desteklemesi, Hariri nin Lübnan daki radikal Sünni İslamcılarla yakın ilişkisi Hariri/Suudi eksenine olan güvensizliği pekiştirmektedir. Hristiyanlar ise ikiye bölünmüş durumdadır. Bir taraf Samir Geagea liderliğindeki Lübnanlı Güçler i desteklemektedir. Bunlar 14 Mart Koalisyonu içinde yer almaktadır. Diğer taraf Mişel Aoun un liderliğindeki ÖMH yi desteklemektedir. Bu hareket muhalefet cephesi içindedir. 18

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.12, ARALIK 2016 ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI 30 Kasım 2016 Çarşamba günü Ortadoğu Stratejik

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3 KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3 - CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS

Detaylı

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı Orta Doğu Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı Ali SEMİN BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı 56 Stratejist - Temmuz 2017/2 Orta Doğu da genel olarak yaşanan bölgesel kriz ve

Detaylı

YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK IŞBIRLIĞI YAPILMASINI UMUYORUZ.

YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK IŞBIRLIĞI YAPILMASINI UMUYORUZ. ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ No.41, No.23, OCAK MART 2017 2015 ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ NO.41, OCAK 2017 YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK

Detaylı

Koalisyon Pazarlıkları ve Olası Hükümet Formülleri. Maliki'nin Türkiye Ziyareti ve Irak'ta Yeni Hükümet Kurma Senaryoları

Koalisyon Pazarlıkları ve Olası Hükümet Formülleri. Maliki'nin Türkiye Ziyareti ve Irak'ta Yeni Hükümet Kurma Senaryoları 7 Mart 2010 seçimleri üzerinden yaklaşık 8 ay geçmesine rağmen Irak ta henüz bir hükümet kurulabilmiş değildir. Yeni hükümet kurma çalışmalarının yoğun bir şekilde sürdüğü Ekim 21 de Başbakan Maliki nin

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

Irak taki Gelişmeler ve Türkiye (II) Irak ta Bugünkü Durum

Irak taki Gelişmeler ve Türkiye (II) Irak ta Bugünkü Durum Irak ta Bugünkü Durum Irak taki Gelişmeler ve Türkiye (II) ABD nin Irak ı işgalinin en görünür sonuçları Irak ta siyasi gücün ve iktidarın kontrolünün Sünni azınlıktan Şii çoğunluğa geçmesi, Irak güvenlik

Detaylı

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1 Rapor No: 41, Mart 2011 KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Center for Mıddle Eastern Strategıc Studıes mezhepçilik Irak

Detaylı

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 ( STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 Yeni Dönem Türkiye - Suudi Arabistan İlişkileri: Kapasite İnşası ( 2016, İstanbul - Riyad ) Türkiye 75 milyonluk nüfusu,

Detaylı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı / Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı / Temmuz - Ağustos 2013 - Sayı: 27 15 Temmuz 2013: Tuzhurmatu olaylarının araştırılması

Detaylı

TURAN: KERKÜK Ü IŞİD TEHDİDİNDEN KORUMAk VE ELİMİZDE KALMASI EN ÖNEMLİ HUSUSLARDIR.

TURAN: KERKÜK Ü IŞİD TEHDİDİNDEN KORUMAk VE ELİMİZDE KALMASI EN ÖNEMLİ HUSUSLARDIR. ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER söyleşileri TURAN: KERKÜK Ü IŞİD TEHDİDİNDEN KORUMAk VE ELİMİZDE KALMASI EN ÖNEMLİ HUSUSLARDIR. Hasan TURAN Kerkük doğumlu olan Hasan Turan,

Detaylı

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü santralistanbul Küresel Sorunlar Platformu http://www.platformforglobalchallenges.org http://www.twitter.com/pgchallenges http://www.facebook.com/kureselsorunlarplatformu İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar

Detaylı

MUSUL OPERASYONU VE SONRASI: RISKLER, BEKLENTILER, ÖNGÖRÜLER TOPLANTISI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.9, EKİM 2016

MUSUL OPERASYONU VE SONRASI: RISKLER, BEKLENTILER, ÖNGÖRÜLER TOPLANTISI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.9, EKİM 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.9, EKİM 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.9, EKİM 2016 MUSUL OPERASYONU VE SONRASI: RISKLER, BEKLENTILER, ÖNGÖRÜLER TOPLANTISI 14 Ekim 2016 Cuma günü, ORSAM Musul Operasyonu

Detaylı

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ Dr. Tuğrul BAYKENT Baykent Bilgisayar & Danışmanlık TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ Düzenleyen: Dr.Tuğrul BAYKENT w.ekitapozeti.com 1 1. TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK KONUMU VE ÖNEMİ 2. TÜRKİYE YE YÖNELİK TEHDİTLER

Detaylı

ORTADOĞU VE AVRASYA YAZ OKULU/TRABZON

ORTADOĞU VE AVRASYA YAZ OKULU/TRABZON ORTADOĞU VE AVRASYA YAZ OKULU/TRABZON DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ (SAM) KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ (KTÜ) ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ (ORSAM) 02-07 Temmuz 2012 / TRABZON

Detaylı

LOCAL COUNCILS AND SECURITY SECTOR REFORM IN SYRIA BAŞLIKLI TOPLANTININ SONUÇ RAPORU

LOCAL COUNCILS AND SECURITY SECTOR REFORM IN SYRIA BAŞLIKLI TOPLANTININ SONUÇ RAPORU TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.16, MART 2017 LOCAL COUNCILS AND SECURITY SECTOR REFORM IN SYRIA BAŞLIKLI TOPLANTININ SONUÇ RAPORU Merkezi İstanbul da bulunan Suriyeli politika araştırmaları merkezi Omran

Detaylı

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ Bismillairrahmanirrahim 1. Suriye de 20 ayı aşkın bir süredir devam eden kriz ortamı, ülkedeki diğer topluluklar gibi

Detaylı

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014 Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana

Detaylı

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 ( TASLAK STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - Polonya İlişkileri; Fırsatlar ve Riskler ( 2016 ) Türkiye; 75 milyonluk nüfusu, gelişerek büyüyen

Detaylı

MUSUL OPERASYONU, IRAK IN GELECEĞİ VE TÜRKMENLER KONFERANSI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.11, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.

MUSUL OPERASYONU, IRAK IN GELECEĞİ VE TÜRKMENLER KONFERANSI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.11, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO. TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.11, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.11, ARALIK 2016 MUSUL OPERASYONU, IRAK IN GELECEĞİ VE TÜRKMENLER KONFERANSI 15 Aralık 2016 tarihinde ORSAM, TEPAV ve TOBB Ekonomi

Detaylı

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı Irak ta 7 Mart 2010 seçimlerinin ardından hükümet kurma konusunda siyasi çekişmenin etkileri halen devam

Detaylı

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN i 1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ Ömer Faruk GÖRÇÜN ii Yayın No : 2005 Politika Dizisi: 1 1. Bası Ağustos 2008 - İSTANBUL ISBN 978-975 - 295-901 - 9 Copyright Bu kitabın bu basısı

Detaylı

Kerkük, Telafer, Kerkük...

Kerkük, Telafer, Kerkük... Kerkük, Telafer, Kerkük... P R O F. D R. Ü M İ T Ö Z D A Ğ A L A E D D İ N PA R M A K S I Z BAĞIMSIZ TÜRKMENELİ CUMHURİYETİ Kerkük Krizi ve Türkiye'nin Irak Politikası gerekçelerden vazgeçerek konuyu

Detaylı

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011 GELECEK İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011 SARIKONAKLAR İŞ TÜRKĠYE MERKEZİ C. BLOK ĠÇĠN D.16 BÜYÜME AKATLAR İSTANBUL-TÜRKİYE ÖNGÖRÜLERĠ 02123528795-02123528796 2025 www.turksae.com Nüfus,

Detaylı

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ INSTITUTE FOR STRATEGIC STUDIES S A E STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ENSTİTÜSÜ KASIM, 2003 11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ 11 EYLÜL SALDIRISI SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ FİZİKİ SONUÇ % 100 YIKIM

Detaylı

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Kamuoyu Yoklaması Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi 2017 1 Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara

Detaylı

Irak ta Siyasi Kriz ve Şii Ulusal İttifakı

Irak ta Siyasi Kriz ve Şii Ulusal İttifakı Irak ta Siyasi Kriz ve Şii Ulusal İttifakı Sayfa 1 Irak ta Siyasi Kriz ve Şii Ulusal İttifakı Ali SEMİN Irak ta IŞİD terör örgütüne karşı verilen mücadele ülkenin siyasi ve askeri güç dengelerine de yansımaktadır.

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu Orta Doğu gezisinin son durağı Suudi Arabistan'da bulunan ABD Başkanı George W. Bush, Suudi Kralı Abdullah'la, yüksek petrol fiyatlarının ABD'yi nasıl etkilediği

Detaylı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı / Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı - Haziran 2012- Sayı: 14 4 Haziran 2012: Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu,

Detaylı

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ STRATEJİK VİZYON BELGESİ ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ Ekonomi, Enerji ve Güvenlik; Yeni Fırsatlar ( 20-22 Nisan 2016, Pullman İstanbul Otel, İstanbul ) Karadeniz - Kafkas coğrafyası, tarih boyunca

Detaylı

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU DAĞLIK KARABAĞ SORUNU DAR ALANDA BÜYÜK OYUN ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU Avrasya Araştırmaları Merkezi USAK RAPOR NO: 11-07 Yrd. Doç. Dr. Dilek M. Turgut Karal Demirtepe Editör Eylül 2011

Detaylı

Türkiye Irak İlişkilerinde Güvenlik ve Radikalleşme

Türkiye Irak İlişkilerinde Güvenlik ve Radikalleşme TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.17, MAYIS 2017 Türkiye Irak İlişkilerinde Güvenlik ve Radikalleşme Çalıştayı 12 Mayıs 2017 tarihinde ORSAM ve Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarlığı na bağlı Nahrain Araştırmalar

Detaylı

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden Neler Yaptık? Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi, Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın himayesinde 15 16 Eylül 2015 tarihleri

Detaylı

TERÖR ÖRGÜTLERI TARAFINDAN SOSYAL MEDYANIN KULLANILMASI: IŞİD ÖRNEĞI KONFERANSI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.10, ARALIK 2016

TERÖR ÖRGÜTLERI TARAFINDAN SOSYAL MEDYANIN KULLANILMASI: IŞİD ÖRNEĞI KONFERANSI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.10, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.10, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.10, ARALIK 2016 TERÖR ÖRGÜTLERI TARAFINDAN SOSYAL MEDYANIN KULLANILMASI: IŞİD ÖRNEĞI KONFERANSI 11 Kasım 2016 Cuma günü, Ortadoğu

Detaylı

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları, Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları, Ankara Forumunun beşinci toplantısını yaptığımız için çok mutluyum. Toplantıya ev sahipliği

Detaylı

ULUSAL IRAK İTTİFAKI NIN ANALİZİ. Analysis of the Iraqi National Alliance. İnceleme. İnceleme >

ULUSAL IRAK İTTİFAKI NIN ANALİZİ. Analysis of the Iraqi National Alliance. İnceleme. İnceleme > > 33 Ulusal Irak İttifakı nın başbakan adayı İbrahim Caferi dir. > Ziya ABBAS Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Doktora Öğrencisi ULUSAL IRAK İTTİFAKI NIN ANALİZİ Analysis of the Iraqi National

Detaylı

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam 978-605-5952-27-3 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam 978-605-5952-27-3 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011 Seri/Sıra No 2000 li Yıllar / 6 Kitabın Adı Türkiye de Dış Politika Editör İbrahim KALIN Yayın Hazırlık Arter Reklam ISBN 978-605-5952-27-3 BBaskı Tarihi Ağustos-2011 Ofset Baskı ve Mücellit Ömür Matbaacılık

Detaylı

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 ( TASLAK STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - İtalya İlişkileri: Fırsatlar ve Güçlükler ( 2014 ) Türkiye; 75 milyonluk nüfusu, gelişerek büyüyen

Detaylı

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGIN SETA Abdullah YEGİN İstanbul

Detaylı

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'de 1990'lı yıllardaki duvar yazıları, İslamcılığın yükseldiği döneme yönelik yakın bir tanıklık niteliğinde. 10.07.2017 / 18:00 Doksanlı

Detaylı

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi Murat Çokgezen Prof. Dr. Marmara Üniversitesi 183 SORULAR 1. Ne zaman, nasıl, hangi olayların, okumaların, faktörlerin veya kişilerin tesiriyle ve nasıl bir süreçle liberal oldunuz? 2. Liberalleşmeniz

Detaylı

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler Dünya üzerindeki birçok İslami kurum, kuruluş ve şahsiyetler Türkiye'de yaşanan darbe girişimi hakkında mesajlar yayımladı. 16.07.2016 / 22:09 15 Temmuz gecesi

Detaylı

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim 1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim Türkiye de 2007 genel milletvekili seçimlerine ilişkin değerlendirme yaparken seçim sistemine değinmeden bir çözümleme yapmak pek olanaklı değil. Türkiye nin

Detaylı

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası STRATEJİK VİZYON BELGESİ SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası Yakın geçmişte yaşanan küresel durgunluklar ve ekonomik krizlerden dünyanın birçok ülkesi ve bölgesi etkilenmiştir. Bu süreçlerde zarar

Detaylı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı / Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı -HAZİRAN 2011- Sayı: 2 1 Haziran: Irak Türkmen Cephesi nin Kerkük İl Başkanlığı

Detaylı

Avantaj Tahran da: Trump ın yeni Afganistan stratejisi İran için bir fırsat

Avantaj Tahran da: Trump ın yeni Afganistan stratejisi İran için bir fırsat Avantaj Tahran da: Trump ın yeni Afganistan stratejisi İran için bir fırsat ABD'nin Afganisan daki strateji değişikliği İran a, Pakistan ın ülke sınırlarında devam eden savaş ile ilgili hırslarını yoklamak

Detaylı

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030 VİZYON BELGESİ(TASLAK) ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030 (03-05 Aralık 2015, İstanbul) BÖLÜM 1 Nükleer Güç Programı (NGP) Geliştirilmesinde Önemli Ulusal Politika Adımları Temel

Detaylı

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL İSTANBUL 2015 YAYINLARI Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL Kapak ve Dizgi: Sertaç DURMAZ ISBN: 978-605-9963-09-1 Mecidiyeköy Yolu Caddesi (Trump Towers Yanı)

Detaylı

İSLAM ÜLKELERİNDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KONGRESİ SONUÇ DEKLARASYONU

İSLAM ÜLKELERİNDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KONGRESİ SONUÇ DEKLARASYONU 18-20 Haziran 2009 İSLAM ÜLKELERİNDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KONGRESİ 1 İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) üyesi 57 ülkeye yönelik düzenlenen İslam Ülkelerinde Mesleki ve Teknik Eğitim Kongresi 18-20 Haziran

Detaylı

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 ( TASLAK STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - Fransa İlişkileri; Fırsatlar ve Riskler ( 2016 ) Türkiye; 75 milyonluk nüfusu, gelişerek büyüyen ekonomisi

Detaylı

ABDÜSSELAM: ARAP BAHARI NIN MIRASI: BIR ÇIKIŞ MÜMKÜN MÜ? ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ. Refik Abdüsselam

ABDÜSSELAM: ARAP BAHARI NIN MIRASI: BIR ÇIKIŞ MÜMKÜN MÜ? ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ. Refik Abdüsselam ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ No.39, No.23, ARALIK MART 2016 2015 ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER SÖYLEŞİLERİ NO.39, ARALIK 2016 ABDÜSSELAM: ARAP BAHARI NIN MIRASI: BIR ÇIKIŞ MÜMKÜN MÜ? Refik Abdüsselam

Detaylı

MISIR IN SİYASAL HARİTASI

MISIR IN SİYASAL HARİTASI MISIR IN SİYASAL HARİTASI GÖKHAN BOZBAŞ Kırklareli Üniversitesi Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi MISIR IN SİYASAL HARİTASI HAZIRLAYAN GÖKHAN BOZBAŞ Kapak Fotoğrafı http://www.cbsnews.com/

Detaylı

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Eski adıyla İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) günümüzde nüfusunun çoğunluğu veya bir kısmı Müslüman olan ülkelerin üye olduğu ve üye ülkeler arasında politik, ekonomik, kültürel,

Detaylı

TERÖRLE MÜCADELEDE TÜRKIYE-AB İŞBIRLIĞI

TERÖRLE MÜCADELEDE TÜRKIYE-AB İŞBIRLIĞI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.6, TEMMUZ 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.6, TEMMUZ 2016 TERÖRLE MÜCADELEDE TÜRKIYE-AB İŞBIRLIĞI 9 Temmuz 2016 tarihinde Brüksel de Terörle Mücadelede Türkiye-AB İşbirliği:

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

değildir. Ufkun ötesini de görmek ve bilmek gerekir

değildir. Ufkun ötesini de görmek ve bilmek gerekir Yalnız z ufku görmek g kafi değildir. Ufkun ötesini de görmek ve bilmek gerekir 1 Günümüz bilgi çağıdır. Bilgisiz mücadele mümkün değildir. 2 Türkiye nin Jeopolitiği ; Yani Yerinin Önemi, Gücünü, Hedeflerini

Detaylı

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018 DÜŞÜNCE KURULUŞLARI Şubat 2018 Düşünce kuruluşları nedir? Nasıl çalışır? Özellikleri nelerdir? Dünyadaki düşünce kuruluşları Türkiye deki düşünce kuruluşları DÜŞÜNCE KURULUŞLARI NEDİR? DÜŞÜNCE KURULUŞLARI

Detaylı

21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi

21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi 21.05.2014 Çarşamba İzmir Gündemi Doğu Akdeniz de Son Gelişmeler ve Kıbrıs, İKÇÜ de Ele Alındı İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çelebi Avrupa Birliği Merkezi nin

Detaylı

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi Araştırma üç farklı konuya odaklanmaktadır. Anketin ilk bölümü (S 1-13), Türkiye nin dünyadaki konumu ve özellikle ülkenin

Detaylı

------------- İSLAM DÜNYASI ------------- İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

------------- İSLAM DÜNYASI ------------- İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ ------------- İSLAM DÜNYASI ------------- İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Platformu (İSTTP); TASAM öncülüğünde İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi devletlerin temsilcileri ile dünyanın

Detaylı

İran'ın Irak'ın Kuzeyi'ndeki Oluşum ve Gelişmelere Yaklaşımı Kuzey Irak taki sözde yönetimin(!) Parlamentosu Kürtçü gruplar İran tarafından değil, ABD ve çıkar ortakları tarafından yardım görmektedirler.

Detaylı

ÜZERİNDEKİ ETKİSİ ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ. No.8, Temmuz 2014 ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ: Bİlgay Duman

ÜZERİNDEKİ ETKİSİ ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ. No.8, Temmuz 2014 ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ: Bİlgay Duman ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ: No.8, Temmuz 2014 IŞİD OPERASYONLARININ TÜRKMENLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Bİlgay Duman Bilgay Duman 1983 te Ankara da doğdu.

Detaylı

DİYARBAKIR BÖLGE HALKININ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ REFERANDUMUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ ÖLÇMEYE YÖNELİK SAHA ÇALIŞMASI:

DİYARBAKIR BÖLGE HALKININ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ REFERANDUMUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ ÖLÇMEYE YÖNELİK SAHA ÇALIŞMASI: DİYARBAKIR BÖLGE HALKININ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ REFERANDUMUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ ÖLÇMEYE YÖNELİK SAHA ÇALIŞMASI: Diyarbakır, Batman, Mardin, Bitlis İletişim: www.yorsam.org Prof. Dr. Selahattin

Detaylı

İktisat Tarihi

İktisat Tarihi İktisat Tarihi 7.5.18 SAVAŞLAR VE EKONOMİK PERFORMANS Savaş 10 milyon askerin ölümüne, 20 milyonunun yaralanmasına neden oldu. Ekonomik açıdan uzun dönemde fizik yıkımdan daha zararlı olan normal ekonomik

Detaylı

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 12. Hafta Ders Notları - 03/05/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

ULUSLARARASI SURİYE SEMPOZYUMU TARİH, SİYASET VE DIŞ POLİTİKA 24-26 NİSAN ANKARA. Prof. Dr. H. Mustafa Eravcı-Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı

ULUSLARARASI SURİYE SEMPOZYUMU TARİH, SİYASET VE DIŞ POLİTİKA 24-26 NİSAN ANKARA. Prof. Dr. H. Mustafa Eravcı-Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ULUSLARARASI SURİYE SEMPOZYUMU TARİH, SİYASET VE DIŞ POLİTİKA 24-26 NİSAN ANKARA Yer: Bera Hotel, Ziya Gökalp Bulvarı No: 58 Çankaya - Ankara / Türkiye SEMPOZYUM PROGRAMI 24 NİSAN, CUMA Kayıt: 09:00-18:00

Detaylı

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Leyla Tavflano lu Çok sıklıkla Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan a gittiğim için olsa gerek beni bu oturuma konuşmacı koydular. Oraların koşullarını

Detaylı

Proje Koordinatörü. Talha Köse. Katkıda bulunan. Selin Bölme. Proje Asistanları. Ahmet Selim Tekelioğlu. Ümare Yazar

Proje Koordinatörü. Talha Köse. Katkıda bulunan. Selin Bölme. Proje Asistanları. Ahmet Selim Tekelioğlu. Ümare Yazar SETA LÜBNAN RAPORU LÜBNAN DA İSTİKRAR ARAYIŞLARI Proje Koordinatörü TALHA KÖSE Aralık 2006 Talha KÖSE 2000 yılında Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olduktan

Detaylı

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ Ünite 4 Doç. Dr. Nuray ERTÜRK KESKİN Türkiye deki kamu politikası belgelerinin tanıtılması amaçlanmaktadır. Kamu politikası analizinde görüş alanında olması gereken politika belgeleri altı başlık altında

Detaylı

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik)

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik) Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik) Uzun yıllar süren iç savaşlar ve dış müdahaleler sonucu istikrarsızlaşan Afganistan, dünya afyon üretiminin yaklaşık olarak yüzde 90'ını karşılıyor. 28.04.2016

Detaylı

Afganistan şimdi Trump'ın savaşı haline geldi

Afganistan şimdi Trump'ın savaşı haline geldi Afganistan şimdi Trump'ın savaşı haline geldi Afganistan'ın işgalinden 16 yıl sonra, Amerika Birleşik Devletleri'nin en uzun savaşı olan bu ülkedeki çatışmaların sonu pek yakın görünmüyor. 23.08.2017 /

Detaylı

Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği Yayınları Araştırma Eserleri Serisi Nu: 7. Emeviler den Arap Baharı na HALEP TÜRKMENLERİ

Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği Yayınları Araştırma Eserleri Serisi Nu: 7. Emeviler den Arap Baharı na HALEP TÜRKMENLERİ Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği Yayınları Araştırma Eserleri Serisi Nu: 7 Emeviler den Arap Baharı na HALEP TÜRKMENLERİ Dr. Ahmet Emin Dağ İstanbul, 2015 Emeviler den Arap Baharı na HALEP TÜRKMENLERİ

Detaylı

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme ( 2017-2021 Türkiye - Malezya ) Türkiye; 80 milyonluk nüfusu, gelişerek

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ NİN SURİYE KRİZİNDEKİ TUTUMU... 1 Giriş... 1 1. BM Organı Güvenlik Konseyi nin Temel İşlevi ve Karar Alma Sorunu...

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI TABLOLAR

Detaylı

YEREL YÖNETİMLERDE STRATEJİK PLAN ve UYGULAMA ÖRNEKLİ PERFORMANS ESASLI BÜTÇE. Dr. Ali İhsan ÖZEROĞLU Hatice KÖSE

YEREL YÖNETİMLERDE STRATEJİK PLAN ve UYGULAMA ÖRNEKLİ PERFORMANS ESASLI BÜTÇE. Dr. Ali İhsan ÖZEROĞLU Hatice KÖSE YEREL YÖNETİMLERDE STRATEJİK PLAN ve UYGULAMA ÖRNEKLİ PERFORMANS ESASLI BÜTÇE Dr. Ali İhsan ÖZEROĞLU Hatice KÖSE İstanbul, 2014 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 13 YEREL YÖNETİMLER EVRENSEL BİLDİRGESİ... 15 GİRİŞ...

Detaylı

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Bashar al-assad ın Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ve Bayan Hayrünnisa Gül onuruna verilen Akşam Yemeği nde yapacakları konuşma 15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye

Detaylı

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy daşı Türk entelijansiyasının ana söylemidir. Bu gruplar birkaç yıl evvel ABD'nin Irak'ı işgali öncesinde savaş söylemlerinin en ateşli taraftarı idiler. II. Körfez Savaşı öncesi

Detaylı

SOSYOEKONOMİK BOYUTLARIYLA TÜRK-F. ALMAN İLİŞKİLERİ (VI2)

SOSYOEKONOMİK BOYUTLARIYLA TÜRK-F. ALMAN İLİŞKİLERİ (VI2) SOSYOEKONOMİK BOYUTLARIYLA TÜRK-F. ALMAN İLİŞKİLERİ (VI2) Giriş: Prof. Dr. Nusret EKİN İstanbul- Üniversitesi İktisat Fakültesi Dünyada çok az ülke arasında Türkiye ile F. Almanya ilişkileri gibi çok yönlü,

Detaylı

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU 4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU Yeni Dönem Türkiye - AB Perspektifi Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı: Fırsatlar ve Riskler ( 21-22 Kasım 2013, İstanbul ) SONUÇ DEKLARASYONU ( GEÇİCİ ) 1-4. Türkiye

Detaylı

PINAR ÖZDEN CANKARA. İLETİŞİM BİLGİLERİ: Doğum Tarihi: 25.07.1980 E-Posta: pinar.cankara@bilecik.edu.tr. EĞİTİM BİLGİLERİ: Doktora/PhD 2008-2013

PINAR ÖZDEN CANKARA. İLETİŞİM BİLGİLERİ: Doğum Tarihi: 25.07.1980 E-Posta: pinar.cankara@bilecik.edu.tr. EĞİTİM BİLGİLERİ: Doktora/PhD 2008-2013 PINAR ÖZDEN CANKARA İLETİŞİM BİLGİLERİ: Doğum Tarihi: 25.07.1980 E-Posta: pinar.cankara@bilecik.edu.tr EĞİTİM BİLGİLERİ: Doktora/PhD Yüksek Lisans/MA Lisans/BA İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI 26 Kasım 2014 İstanbul, Sabancı Center TÜSİAD İş Dünyası Bakış Açısıyla Türkiye de

Detaylı

tehlikesi sınırsızdır

tehlikesi sınırsızdır ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER söyleşileri No.22, No.23, KASIM MART 2015 2015 ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER söyleşileri Sefin Dızayi: IŞİD Sefin Dızayi 1963 doğumlu Sefin Dızayi, ilkokulu Erbil de, orta ve lise

Detaylı

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi On5yirmi5.com İhvanı Müslimin'in kısa tarihi Askeri darbeyle devrilen Muhammed Mursi'nin bir yıl önceki seçim zaferi, hareketin doğduğu ve onlarca yıl boyunca yasaklı kaldığı Mısır'da Müslüman Kardeşler

Detaylı

Araştırma Notu 15/179

Araştırma Notu 15/179 Araştırma Notu 15/179 27.03.2015 2014 ihracatını AB kurtardı Barış Soybilgen* Yönetici Özeti 2014 yılında Türkiye'nin ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 3,8 artarak 152 milyar dolardan 158 milyar dolara

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU STRATEJİK VİZYON BELGESİ ( TASLAK ) 6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU İslam Ülkelerinde Çok Boyutlu Güvenlik İnşası ( 06-08 Mart 2015, Serena Hotel - İslamabad ) Güvenlik kavramı durağan değildir.

Detaylı

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ Furkan Güldemir, Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Tarihsel Süreç Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI 7 Ocak 2015 İstanbul, Sabancı Center Sayın Konuklar, Değerli Basın Mensupları,

Detaylı

USTAD Tahlil Nisan-2011

USTAD Tahlil Nisan-2011 Meydana Dökülme ve Öfke Bahreyn de 14 Şubat hareketi USTAD Tahlil Nisan-2011 Çalışma No:5 Nisan 2011 Mardin -TURKEY ÖZET: Bahreyn e Bahreyn den penceresinden baktığınızda, onu diğer ülkelerden ayıran önemli

Detaylı

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015 Sayın YÖK Başkanı, Üniversitelerimizin Saygıdeğer Rektörleri, Kıymetli Bürokratlar ve Değerli Konuklar, Kalkınma Araştırmaları Merkezi tarafından hazırlanan Yükseköğretimin Uluslararasılaşması Çerçevesinde

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

Körfez'in petrol zengini ülkesi: Kuveyt

Körfez'in petrol zengini ülkesi: Kuveyt Körfez'in petrol zengini ülkesi: Kuveyt Kuveyt, dünyada bilinen ham petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 10 una sahip ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliğinin (OPEC) 5. büyük petrol üreticisi konumunda.

Detaylı

Avrupa da Yerelleşen İslam

Avrupa da Yerelleşen İslam Avrupa da Yerelleşen İslam Doç. Dr. Ahmet Yükleyen Uluslararası İlişkiler Bölümü Ticari Bilimler Fakültesi İstanbul Ticaret Üniversitesi İçerik Medeniyetler Sorunsalı: İslam ve Avrupa uyumsuz mu? Özcü

Detaylı