çıkmaz sokağına hayır deyin!

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "çıkmaz sokağına hayır deyin!"

Transkript

1 AZB 4057 BASEL Berner Polizeidirektor nennt Flüchtlinge Negerbubli Der Berner FDP-Regierungsrat Hans-Jürg Käser hat Asylsuchende bei einem Anlass als «Negerbubli» bezeichnet. Er verteidigt seine Wortwahl. >> 13 Kanton Bern li Polis ve Savunma Bakanı mültecileri zenci oğlanlar diye adlandırdı Doğmak için en ideal ülke, İsviçre >> 14 Başkonsolos Öztürk o anları anlattı Başkonsolos Öztürk, yaşadıklarını şöyle anlatı: Başkonsolosluğumuz bir anda çevrildi. Vali de kimseye haber vermeden gidince kent birden düştü. >> 32 Ecopop çıkmaz sokağına hayır deyin! ECOPOP İnsiyatifine karşı, 1 Kasım Cumartesi günü, saat da, Bern - Bundesplatz`da açık ve dayanışmacı bir İsviçre için miting düzenlenecek. >> 2 Basel de yaşlananlar çok şanslı Basel de yaşlananlar şanslı. Günlük hayat için ihtiyaç duyulan neredeyse herşey yürüme mesafesinde: Dükkanlar, kuaförler, restoranlar, doktorlar ve eğlence hizmetleri. Pro Senecute de her semtte GymFit fitness kursları sunuyor. Hareket etmek isteyenler yakınlarında uygun imkanlar bulabiliyorlar. >> 20 Wer in Basel älter wird, hat es gut New York ta onbinler İklim Zirvesi ni protesto etti Vor UN-Klimagipfel : Zehntausende Menschen demonstrieren weltweit für mehr Klimaschutz New York da yapılan iklim zirvesi öncesinde küresel ısınmaya karşı adım atılması için onbinlerce kişi sokaklara döküldü. >> 28 IŞİD in serbest bıraktığı Türk vatandaşlar Ankara ya geldi HDP li vekiller BM önünde açlık grevine başladı HDP Milletvekilleri IŞİD saldırılarına dikkat çekmek amacıyla BM Merkezi önünde açlık grevine başladı. >> 29 >> 33 AİHM den Türkiye ye zorunlu din dersi uyarısı >> Kasım da Ecopop çıkmaz sokağına hayır deyiniz! BAŞYAZI >> 3

2 2 İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ BAŞYAZI 3 30 Kasımda ECOPOP İnsiyatifine HAYIR ECOPOP İnsiyatifine karşı, 1 Kasım Cumartesi günü, saat da, Bern - Bundesplatz`da açık ve dayanışmacı bir İsviçre için miting düzenlenecek. ECOPOP göçmenleri ikinci sınıf vatandaş olarak görüyor Tarih göstermiştirki, ekonomi, işgücüne ihtiyaç duyduğunda, başka ülkelerden işçileri getirir, ihtiyacı bitince geri gönderir. ECOPOP`un kabul edilmesi halinde ekonominin bu yasası, tarihte görüldüğü gibi, yine geçerli olacak. İşverenler bugün sadece kısa süreli oturuma izni olan göçmenleri getirerek, ihtiyaçları bitincede geri göndermek istiyor. Ayrıca işçilerin eşlerini, çocuklarını yanına getirmesine müsade etmeyerek aileleri parçalamak istiyor. Bunendele ECOPOP a HAYIR! ECOPOP işçileri düşük ücrete çalıştırmak istiyor Kısa süreli oturuma iznine sahip olanlar ve sınır işçileri kötü çalışma koşullarında, düşük ücrete çalıştırılmak istiyor. Kısa veya geçici oturuma iznine sahip olan işçiler işini kaybetmemek için, en kötü şartlarda çalışmayı kabul etmek zorunda kalıyor. İnsiyatifin amacı işçileri köle statüsünde çalıştırmak. Bunednele Ecopop a HAYIR. ECOPOP emekli ve yaşlıların bakımını tehlikeye atıyor Çalışan göçmenler sayesinde yaşlılık sigortası finanse ediliyor, çünkü İsviçre de yaşlıların oranı sürekli olarak artıyor. ECOPOP insiyatifinin kabul edilmesi halinde emeklilik sigortasına ödenen primler azalacak ve sigorta kendisini finanse edemeyecek duruma gelecek. Ayrıca, yaşlılara bakacak yeterli personal bulunamayacak. Bunednele Ecopop a HAYIR. ECOPOP iklim ve doğal kaynaklar sorununun nedenini göçmenler olarak gösteriyor Ecopop insiyatifi doğal kaynakların sorumsuzca kullanılmasının, göçmenlerin sayısının radikal bir biçimde azaltılmasıyla ve dünya nüfüsunun artışının engellenmesiyle çözülebileceği propagandasını yaparak, sorunların özünü çarpıtıyor. Göçmenleri ve fakir ülke haklarını sorunun nedeni olarak göstererek hedef şaşırtıyor ve yabancı düşmanlığını, ayrımcılığı teşvik ediyor. Bunednele Ecopop a HAYIR. ECOPOP sömürgeciliği savunuyor İnsiyatif fakir ülkelerde doğum oranını kısıtlamak ve aile planlamasını zorunlu hale getirmek için mücadele ediyor. Gelişmekte olan ülkelere yapılan maddi yadımın %10 nunun gönüllü aile planlamasına aktarılmasını öngörüyor. Avrupalılar, zengin ülkeler fakir siyah tenlilerin kaç çocuk yapmaları gerektiğini belirleyecek! İnsiyatif bu talebi ile sömürgeciliğe hizmet etmektedir. Bunednele Ecopop a HAYIR. Afrika vb. ülkelerdeki fakirliğin nedeni çok çocuk doğumu değildir. Fakirliğin nedeni, Afrika ve birçok fakir ülkenin var olan yer altı ve yer üstü zenginliklerinin, ülkenin gerici yöneticileri ve onlarla birlikte çalışan emperyalist güçler tarafından sömürülmesidir. Fakir, geri kalmış ülkelerdeki halkın, ülkenin zenginliklerden faydalanamaması, Nein zur Ecopop-Initiative Die Ecopop-Initiative, über die wir am 30. November abstimmen, will die Zuwanderung rigoros einschränken. Sie ist fremdenfeindlich, bringt schlechtere Löhne und gefährdet Arbeitsplätze. Die Unia setzt sich deshalb für ein wuchtiges Nein ein. Warum die Unia Nein sagt zu Ecopop Die Vereinigung Umwelt und Bevölkerung (Ecopop) verlangt mit ihrer Initiative eine massive Einschränkung der Zuwanderung. Konkret will sie, dass die ständige Wohnbevölkerung der Schweiz im dreijährigen Durchschnitt nicht mehr als 0,2% durch Zuwanderung wachsen darf. Ausserdem sollen mindestens 10 Prozent der Entwicklungsgelder in die freiwillige Familienplanung in den ärmsten Ländern fliessen. Die Unia lehnt die Initiative aus folgenden Gründen ab: * Sie macht die Migrantinnen und Migranten zu Sündenböcken für Umweltprobleme und schränkt ihre Rechte massiv ein. * Indem sie Grenzgänger/innen und vor allem auch Kurzaufenthalter/innen von den insanları geliştirecek yatırımların yapılmamasıdır. Aile planlanması ise bir eğitim konusudur. Eğitimin teşfik edilmesi, bu alana yatırımın yapılması ve ailelerin biliçlendirilmesi ile mümkündür ECOPOP yabancı düşmanlığını, ayrımcılığı teşvik ediyor. Bu toplumun bir parçası olan göçmenler bu insiyatifi reddederek, onlara gereken cevabı verecektir. Emine Sarıaslan, Forum Integration für Migraten und Migratinnen ve Unia Sendikası Göçmenler Komisyonun Başkanı Beschränkungen ausnimmt, führt sie zu einer Zunahme von prekären Arbeitsverhältnissen und Rechtsunsicherheit. Kurzaufenthalter/innen können leichter als Lohndrücker missbraucht werden. Das gefährdet die Arbeitsbedingungen aller. * Sie führt zu einem endgültigen Bruch mit der EU, dem grössten Handelspartner der Schweiz. Entsprechend gravierend wären die wirtschaftlichen Folgen. Eine Annahme der Initiative führte zu wirtschaftlicher Unsicherheit und zum Verlust von Arbeitsplätzen. * Die Initiative gibt den Nicht-Schweizern die Schuld für Umweltprobleme, für welche die Schweiz selber mitverantwortlich ist. Sie verkennt, dass nicht in erster Linie die Anzahl Menschen entscheidend sind, sondern ihr Ressourcenverbrauch. * Die Initiative setzt in der Entwicklungszusammenarbeit auf Symptombekämpfung, statt die Ursachen zu bekämpfen. Viel wichtiger wären innenpolitische Reformen zur Beseitigung von sozialer Ungleichheit und Armut sowie eine intensive Aufklärungs-, Bildungs- und Gesundheitspolitik in den armen Ländern. Federal parlamento yaz sezonunda Ecopop insiyatifini reddetti. Ancak gerici insiyatif çabalarıyla 30 Kasım 2014 tarihinde halkın oyuna sunulacak. İnsiyatif, Federal parlamento tarafından reddedilmesine rağmen hala büyük bir tehlike oluşturuyor. Göçmenleri çevre sorunlarının nedeni olarak gösteren, işçi haklarına saldıran, sömürgeciliği savunan yabancı düşmanı bir insiyatifle karşı karşıyayız. İnsiyatif, işçi haklarını kısan ve doğayı yok eden Göçmen karşıtı bir anlayışta... Çevre ve Nüfus Birliği (ECOPOP) adlı halk insiyatifinin amacı nedir? Doğaya zarar vereceği için İsviçre de nüfüs artışını engellemeyi, göçmenlerin sayısını sınırlayarak ve dünya genelinde nüfüs artışını gönüllü aile planlaması temelinde durdurarak, doğal kaynakların güvence altına alınacagını savunuyor. İnsiyatif, var olan doğal kaynaklar herkes için yeterli değil, bu nedenle kaynakların kullanımını kontrol ederek, yaşamamızı garanti altına almalıyız diyor. Somut olarak, göçmen sayısının yıllık yüzde 0,2 artış ile sınırlandırılmasını ve gelişmekte olan ülkelere yapılan maddi yardımın % 10 oranındaki kısmının gönüllü aile planlaması na aktarılmasını öngörüyor. Bugüne kadar yaptıklarınız bundan sonra yapacaklarınızın teminatıdır. Tüm Göçmenler, Göçmen kökenli İsviçreliler, Göçmen dostları, bu sahte Çevre ve Nüfus Birliği adlı inisyatife, İşçi, Göçmen ve Emekçiler için bir tuzak olan Ecopop inisyatifine hayır demelidir, gerici koalisiyonun tuzağına düşmemelidir. Çünkü; Ecopop insiyatifi doğal kaynakların sorumsuzca kullanılmasının, göçmenlerin sayısının radikal bir biçimde azaltılmasıyla ve dünya nüfüsunun artışının engellenmesiyle çözülebileceği yalanı propagandasını yaparak, sorunların özünü Der Bundesrat hat zum Sommerende die Ecopop Initiative abgelehnt. Jedoch wird die rückständige Initiative am 30. November 2014 vom Volk abgestimmt. Die Initiative wurde vom Bundesrat abgelehnt. Sie stellt aber trotzdem noch eine grosse Gefahr dar. Wir sehen uns einer fremdenfeindlichen Initiative gegenüber, die Immigranten als den Grund von Umweltproblemen aufzeigt, die Arbeiterrechte bekämpft, Kolonialismus bejaht.. Die Initiative zeigt ein migrationsfeindliches Verständnis, das Arbeiterrechte begrenzt und die Natur vernichtet... Was ist das Ziel der Volksinitiative mit Namen Vereinigung Umwelt und Bevölkerung (ECOPOP)? Sie will den Bevölkerungszuwachs in der Schweiz verhindern, weil er der Natur schaden soll, sie will unter dem Namen Freiwillige Familienplanung die Anzahl der Migranten begrenzen und weltweit den Bevölkerungszuwachs stoppen und behauptet, dass so die natürlichen Quellen gesichert werden. Die Initiative behauptet, dass die vorhandenen Quellen nicht für alle reichen und daher diese Quellen unter Kontrolle gehalten werden müssen, um unsere Leben zu garantieren. In konkreten Zahlen heisst das, dass der jährliche Zuwachs an Migranten auf 0.2% beschränkt werden soll und 10% der finanziellen Hilfen an Entwicklungsländer in die freiwillige Familienplanung fliessen sollen. Unsere bisherigen Taten, zeigen, was wir noch alles vorhaben. Migranten, Schweizer mit Migrationshintergrund, Migrantenfreunde sollten zu dieser falschen Initiative im Namen von Umwelt und Bevölkerungseinheit, zu Ecopop, das eine Falle für Arbeiter und Migranten ist, Nein sagen, sie sollten nicht in die Falle der rückständigen Kolaition gehen. Denn; die Ecopop Initiative verbreitet die Lüge, dass die unverantwortliche Nutzung der natürlichen Quellen durch die radikale Verminderung der Mingrantenanzahl und der Verhinderung 30 Kasım da Ecopop çıkmaz sokağına hayır deyiniz! çarpıtıyorlar. Göçmenleri ve fakir ülke halklarını sorunun nedeni olarak göstererek hedef şaşırtıyor ve yabancı düşmanlığını ile ayrımcılığı teşvik ediyor. İnsiyatifin sorumluları, onların arkasındaki finansörler ve partilerin bu güne kadarki icraatlarına bakılırsa, kendilerinden doğa koruyucusu, doğal kaynakların güvence altına alınması ve insanlık için hiçbir şekilde çaba beklenemez. Çünkü tüm icraatları, göçmenlere, doğaya, işçilere ve çalışanlara karşıdır. Doğa ve doğal kaynaklar, o kimyasal fabrikalarınız, aç gözlü ve her şeyi daha fazla para için yapan uygulamalarınız, nükleer, biyolojik ve diğer silahlarınız ve denemeleriniz, işçi ve çalışanların sağlığını düşünmeden yaptığınız aşırı kar üretiminiz nedeniyle talan oluyor. Bu işçi, doğa ve göçmen karşıtları, yaygınlaştırdıkları doğa ve doğal kaynakların korunması yalanıyla, yalan ve aldatıcı ideoloji ile sağcı, gerici, yabancı düşmanı politikaya hizmet ettiklerini gizlemek istiyorlar. Bu insiyatifin savunucuları, yıllardır göçmenleri işsizliğin, ev kiralarının yüksek olmasının sorumlusu olarak ilan edenlerin listesine yeni bir konuyu, doğal kaynakların tüketilmesi ni ekleyerek, yeşil çevreci grupları da yabancı düşmanı politikaya alet etmeye çalşıyorlar. Pes doğrusu, mayalarında işçi ve göçmen karşıtlığı olunca her sorunun nedeni de yabancılar oluyor. Hem göçmen karşıtı olacaksın hem de doğayı koruyacaksın, bu mümkün değildir. Olsa olsa ancak insiyatif sahipleri einer Zunahme der Weltbevölkerung verhindert werden könnte, sie verdreht die eigentlichen Gründe dieser Probleme. Sie zeigt die Migranten und die Völker armer Länder als Grund der Probleme auf und regt zu Fremdenfeindlichkeit und Diskriminierung an. Wenn man sich die bisherigen Leistungen der Verantwortlichen der Initiative und der Finanzierer und Parteien, die dahinterstecken, ansieht, kann man von denen keinerlei Bemühungen bezüglich des Naturschutzes, der Sicherung von Naturquellen oder der Menschlichkeit erwarten. Den deren bisherige Leistungen gingen gegen Migranten, die Natur, Arbeiter und Arbeitnehmer. Die Natur und Naturquellen werden gerade durch Eure chemischen Fabriken, Eure Anwendungen, aus denen nur die Gier und der Geldhunger spricht, Eure Versuche mit Nuklearwaffen, biologischen Waffen und anderen Waffen, durch Eure Produktion, die nur auf Gewinn zielt, ohne die Gesundheit der Arbeiter und Angestellten zu beachten, zerstört. Diese Gegner der Arbeiter, der Natur und der Migranten verbreiten die Lüge, die Natur und Naturquellen schützen zu wollen, sie wollen damit ihre lügnerische und betrügerische Ideologie verstecken und ihre rechtsorientierte, rückständige, fremdenfeindliche Politik unterstützen. Diese Verteidiger der Initiative haben die Migranten seit Jahre als Schuldige für die Arbeitslosigkeit und die hohen Mieten bezeichnet und fügen ihrer Liste jetzt eine weitere Position hinzu, den Verbrauch der Naturquellen, sie versuchen damit, auch die grünen Umweltgruppen für ihre fremdenfeindliche Politik zu gewinnen. Da weiß man gar nicht mehr, was man dazu sagen soll, sie sind so fremdenfeindlich eingestellt, dass für alle Probleme die Ausländer verantwortlich sein sollen. Sowohl migrantenfeindlich als auch Naturfreund, das ist nicht möglich. Damit kann man nur zum Lügner werden, so wie es die Verantwortlichen dieser Initiative sind. In Euren chemischen Fabriken arbeiten diese Migranten, die Ihr als Grund für jedes Problem anseht, unter schelchten Bedingungen und für Hungerlöhne, kadar yalancı olunur. O kimyasal fabrikalarınızda, o her sorunun nedeni gördüğünüz göçmenler düşük ücretle ve kötü koşullarda çalışıyorlar, siz daha fazla para kazanasınız diye. Ve o fabrikalarınızda çıkan zehirle doğa yok oluyor. Doğal kaynakları ise hep sizler kullanıyorsunuz. Nasıl oluyor da dünyanın bu iki temel sorununun nedeni göçmenler oluyor? Bu yalanlarınızla kimi kandırabilirsiniz ve maskenizi nasıl ve nereye kadar gizleyebilirsiniz? Ecopop inisyatifi işçi haklarına da saldırıdır. Ecopop, işçilerin çalışma ve yaşam koşullarının kötüleştirilmesine neden oluyor, çünkü, İsviçre ye gelen göçmenlerin sayısının azaltılması durumunda, işverenler, kısa süreli çalışma ve oturum müsadesi olan göçmenleri kötü iş koşullarında çalıştırmaya başlayacaklar. Kaldı ki zaten şu anda da göçmen işçiler en kötü işlerde en düşük ücretle çalışıyorlar. Gastronomi, hizmet, sağlık, kimya, inşaat ve daha bir çok sektörde çalışanların ezici çoğunluğunu zaten göçmen işçiler oluşturuyor. Ecopop insiyatifi var olan çevre problemini kesinlikle çözmeyecek, çünkü doğal kaynakların aşırı tüketiminin nedeni, kar hırsı ve zenginlerin doğayı kendi çıkarları için kullanmasıdır. Aynı zamanda Ecopop sömürgeci, çünkü, fakir ülkelerdeki nüfus gelişiminin kontrol altına alınmasını, İsviçre nin gönüllü aile planlamasını teşvik etmesini istiyor. Bu yöntemle fakirliğin son bulacağına halkı inandırmaya çalışıyor. Fakat bizler biliyoruz ki, fakirliğin nedeni çok Am 30. November Sagen Sie Nein zu der Sackgasse Ecopop! nur damit Ihr noch mehr Geld verdinen könnt. Und mit dem Gift aus Euren Fabriken werden die Natur und Naturquellen vernichtet. Wir kann es da sein, dass der Grund für diese zwei grundsätzlichen Probleme die Migranten sein sollen? Wen wollt Ihr denn mit diesen Lügen beeinflussen und wie lange könnt Ihr Euer wahres Gesicht noch hinter dieser Maske verbergen? Die Ecopop Initiative ist auch ein Angriff gegen Arbeiterrechte. Ecopop sorgt für die Verschleichterung der Arbeits- und Lebensbedingungen der Arbeiter, denn falls sich dieanzahl der in die Schweiz kommenden Migranten verringert, werden die Arbeitgeber beginnen, Migranten mit kurzfristigen Arbeits- und Aufenthaltsgenehmigungen unter schlechten Arbeitsbedingungen zu beschäftigen. Dabei arbeiten die Migranten eh schon an den schlechtesten Arbeitsplätzen mit den tiefsten Gehältern. In vielen Sektoren wie der Gastronomie, Dienstleistungen, Gesundheit, Chemie, Bauwesen und anderen sind die große Mehrheit der Arbeiter Migranten. Die Ecopop Initiative wird das vorhandene Umweltproblem ganz sicher nicht lösen, den der Grund für den Übermässigen Verbrauch der Naturquellen ist die Gier nach Gewinn und die Nutzung der Naturquellen durch die Reichen für ihre eigenen Zwecke. Ecopop ist gleichzeitig auch kolonialistisch, denn sie will die Bevölkerungsentwicklung in armen Ländern unter Kontrolle bringen und in der Schweiz die Freiwillige Familienplanung anregen. Sie versucht, dass mit solchen Methoden die Armut beendet werden kann. Aber wir wissen natürlich, dass der Grund der Armut nicht die vielen Geburten sind. Der Grund der Armut ist, dass der unter- und überirdische Reichtum vieler armer Länder wie Afrika durch deren rückständige Verantwortliche und deren Partner, die emperialistischen Kräfte, ausgebeutet wird. Der Grund für die Armut ist, dass das Volk in zurückgebliebenen Ländern nicht vom Reichtum ihrer Länder profitieren kann, dass Hilfen, die den Menschen bei ihrer Entwicklung helfen çocuk doğumu değildir. Fakirliğin nedeni, Afrika ve birçok fakir ülkenin var olan yer altı ve yer üstü zenginliklerinin, ülkenin gerici yöneticileri ve onlarla birilikte çalışan emperyalist güçler tarafından sömürülmesidir. Fakirliğin nedeni, geri kalmış ülkelerdeki halkın ülkenin zenginliklerden faydalanamaması, insanları geliştirecek yatırımların yapılmamasıdır. Aile planlanması ise bir eğitim konusudur. Eğitimin teşvik edilmesi, bu alana yatırımın yapılması ve ailelerin biliçlendirilmesi ile pekala mümkündür. İsviçre de 500 zengin 600 milyara hükmediyor (İsviçre de, 2013 yılında 300 en zengin kişi 52 Milyar daha artırarark 564 Milyar Frank a sahip olduğu açıklandı), biraz doğayı, doğal kaynakları, insanlığı düşünseniz ve dünyanın tüm zenginliğini elinde bulunduranlar ufak bir fedekarlık yapsalar, doğa da kurtulur, açlık ve susuzluktan insanlar da ölmez, savaşlar da olmaz, yoksuluk ve açlık da... Ne dersiniz beyler, var mısınız? Ama onlara bıraksan onlar daha onmilyonların ölmesi adına daha fazla para derler ve bunun için de her türlü vahşeti uygularlar ve zaten uyguluyorlar da yalan ve sahte vaadlerle birlikte. Her vesile ile İsviçre nin yapı taşları ve mimarları konumunda olan göçmenlere saldırmayı bir yaşam biçimi haline getirenlerin dümen suyunda yelken açanların bu insiyatifine aktif olarak tavır almalıdır. Başta göçmenler olmak üzere, sayıları milyonları bulan göçmen dostları, arkadaşları ve emekçiler bu Ecopop oyununu bozmalı ve sandığa giderek bu gerici insiyatife hayır demelidir. Tarih, doğa, doğal kaynaklar ve göçmenlerin İsviçre ye kattıkları karşısında suçlu duruma düşmek istemiyorsak bu insanlık görevimizi yerine getirerek 30 Kasımda Hayır demeliyiz. Ecopop çıkmaz sokağında kaybolmak istemiyorsak, doğamızı, doğal kaynaklarımızı, haklarımızı ve göçmen kardeşlerimizi korumak için 30 Kasımda Ecopop a Hayır! könnten, nicht geleistet werden. Familienplanung hingegen ist eine Bildungssache. Es ist auf jeden Fall möglich, die Bildung zu fördern, in diesen Bereich zu investieren und die Familien bewusster zu machen. In der Schweiz herrschen 500 Reiche über 600 Milliarden (In der Schweiz haben im Jahr 2013 die reichsten 300 Personen ihren Reichtum um weitere 52 Milliarden vermehrt und es wurde veröffentlicht, dass diese insgesamt über 564 Milliarden Frank verfügen), wenn sie ein wenig auch an die Natur, an die Naturquellen an die Menschheit denken würden, wenn die, die allen Reichtum der Welt in ihren Händen halten, auch ein kleines Opfer bringen würden, dann würde die Natur gerettet, Menschen müssten nicht mehr durch Hunger und Durst sterben, es würde keine Kriege mehr geben und auch keine Armut und Hunger...Was sagen Sie dazu meine Herren, sind Sie dabei? Aber wenn man es denen überlassen würde, würde es sie nicht stören, wenn noch Dutzende Millionen Menschen sterben, wenn sie nur dadurch noch mehr Geld verdienen können, dafür sind sie dann auch bereit, jede Art von Greuel zu dulden, was sie eh schon tun mit ihren Lügen und falschen Versprechungen. Aus jeglichem Grund werden die Migranten, die Bausteine und Architekten der Schweiz, angegriffen, man muss gegen diese Initiative aktiv handeln. Allen voran die Migranten selbst, dann die Millionen von Migrantenfreunde und Arbeiter müssen dieses Ecopop Spiel aufdecken und an der Urne gegen diese rückständige Initiative stimmen. Falls wir uns nicht gegen die Geschichte, die Natur, die Naturquellen und gegen das, was die Migranten zur Schweiz beigetragen haben, schuldig machen möchten, müssen wir unsere Aufgabe erfüllen und am 30. November Nein sagen. Wenn wir uns nicht in dieser Sackgasse, die Ecopop heisst, verlieren wollen, dann müssen wir, um unsere Natur, unsere Naturquellen, unsere Rechte und unsere Migrantenfreunde zu schützen, am 30. November zur Ecopop Initiative Nein sagen!

3 4 İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 5 Destekleyici önlemler: Fırsat kaçırıldı Federal Meclis destekleyici önlemleri iyileştirmek amacıyla tasarılarını bildirdi. Doğru yöne ilerliyorlar ancak mevcut boşlukları doldurmak için yetersiz kalıyorlar. Serbest dolaşım hakkı konusundaki destekleyici önlemlerın amacı İsviçre de geçerli asgari çalışma koşullarını ve ücretleri korumaktır. Günümüzde yetersiz kalıyorlar: Unia sıkça düşük ücret istismarı vakalarını açığa çıkarmıştır. Federal Meclis burada iyileştirmelere ihtiyaç olduğunu anlamıştır. İyileştirme tasarılarını bildirmiştir. Örneğin toplu iş sözleşmeleri daha kolay genel bağlayıcı olarak belirlenecekler. Ayrıca ihlaller için azami ceza 5000 Franktan çıkarılacak. İşe yarayan sertleştirmeler için Bu önlemler doğru yöne gidiyor. Ancak istismarları etkin bir şekilde önlemek için yetersiz kalıyorlar. Örneğin gelecekte de depozito yatırmayan firmalara karşı harekete geçilemeyecek. Bu şekilde öngörülen cezaları gerçekten toplamak zor olacak. Şüpheli durumlarda çalışmayı durdurma Ayrıca şirketler gelecekte de açıkça görülen istismarlar durumunda engellenmeden çalışmaya devam edebilecekler. Ancak çalışmaları bitirdikten sonra hatalı şirketlere ceza uygulamak son derece güç. Unia uzun zamandan beri, istismar şüphesi güçlendiğinde çalışmaların derhal durdurulabilmesini talep ediyor. Ancak bu şekilde şirketlere, ödenmemiş ücretleri gerçekten ve hızlı bir şekilde ödemeleri için yeterli baskı uygulanabilir. Ayrıca sendikaların istismarları tespit edebilmeleri için inşaat yerlerine erişimi sağlanmalı. Ve son olarak sadece yabancı şirketler değil, yabancı sahte serbest çalışanları çalıştıran İsviçre şirketlerine de ceza uygulanabilmelidir. Flankierende Massnahmen: Chance verpasst Der Bundesrat hat Vorschläge zur Verbesserung der flankierenden Massnahmen in die Vernehmlassung geschickt. Sie gehen in die richtige Richtung, sind aber ungenügend, um die bestehenden Lücken zu schliessen. Die flankierenden Massnahmen zur Personenfreizügigkeit sollen in der Schweiz geltende minimale Arbeitsbedingungen und Löhne schützen. Heute sind sie ungenügend: Immer wieder hat die Unia massive Fälle von Lohndumping aufgedeckt. Dass es Verbesserungen braucht, hat auch der Bundesrat erkannt. Er hat Vorschläge für Verbesserungen in die Vernehmlassung geschickt. So sollen Gesamtarbeitsverträge etwas leichter für allgemein verbindlich erklärt werden können. Zudem soll die Höchstbusse bei Verstössen von 5000 auf Franken erhöht werden. Für Verschärfungen mit Biss Diese Massnahmen gehen in die richtige Richtung. Aber sie genügen bei weitem nicht, um Missbräuche wirksam zu verhindern. So kann auch in Zukunft nicht gegen Firmen vorgegangen werden, die keine Kaution geleistet haben. Das macht es sehr schwierig, verhängte Bussen auch tatsächlich einzukassieren. Bei Verdacht Arbeitsstopp Zudem können Firmen auch in Zukunft bei offensichtlichen Verstössen ungehindert weiterarbeiten. Nach Abschluss der Arbeiten ist es aber sehr schwierig, fehlbare Firmen zu belangen. Die Unia fordert seit langem, dass bei erhärtetem Verdacht auf Missbrauch die Arbeiten sofort eingestellt werden können. Nur so gibt es genügend Druck auf die Firmen, ausstehende Löhne tatsächlich und rasch nachzuzahlen. Weiter muss das Zutrittsrecht der Gewerkschaften auf Baustellen garantiert sein, damit sie Missbräuche feststellen können. Und schliesslich sollen nicht nur ausländische, sondern auch Schweizer Firmen belangt werden können, wenn sie mit ausländischen Scheinselbständigen arbeiten. Unia-sendikacıları beraat etti Bülach eyalet mahkemesinde meskene tecavüzden dolayı dava edilen beş Unia sendikacısı beraat etti. İçileri hakları konusunda bilgilendirmek amacıyla inşaata erişim haklarını kullanmışlardı. Bir inşaatta bu sayede ağır bir düşük ücret istismarı açığa çıkarılmıştı. Dört vakada birden şahsi davacılar ve işverenler Zürih Kantonunda davalar ve erişim yasakları ile sendika çalışmalarını engellemeye çalışmışlardı. Bu şekilde sendikacıların işçilerle doğrudan temasa geçip onları hakları konusunda bilgilendirmelerini ve hataları açığa çıkarmalarını engellemeye çalışmışlardı. Anayasa tarafından sağlanan haklar Etkin sendika çalışmaları için serbest erişim şarttır. Bu yüzden Freiburg lu hukuk profesörü Marcel Niggli bir ekspertizde bu konudan anayasa tarafından sağlanan bir hak olarak bahsediyor. Zira oradaki koalisyon serbestliği çalışanların haklarını korumak amacıyla serbestçe birliklerde birleşebileceklerini ifade ediyormuş. Buna sendikaların çalışanlara erişim hakkı da dahilmiş. Unia-Gewerkschafter/ innen freigesprochen Das Bezirksgericht Bülach hat fünf Zürcher Unia-Gewerkschafter/innen freigesprochen, die wegen Hausfriedensbruch angeklagt waren. Sie hatten von ihrem Zutrittsrecht zu Baustellen Gebrauch gemacht, um die Arbeitenden über ihre Rechte zu informieren. Auf einer Baustelle konnte deshalb auch ein schwerer Fall von Lohndumping aufgedeckt werden. Gleich in vier Fällen haben Privatkläger und Arbeitgeber im Kanton Zürich versucht, mittels Klagen und Hausverboten die gewerkschaftliche Arbeit zu behindern. Damit wollen sie verhindern, dass Gewerksdchafter/ innen in direkten Kontakt mit den Arbeitenden treten, sie über ihre Rechte informieren und von Missständen erfahren. Von der Verfassung garantiertes Recht Der freie Zutritt ist Voraussetzung ist für eine wirksame Gewerkschaftsarbeit. Deshalb betrachtet ihn der Freiburger Rechtsprofessor Marcel Niggli in einem Gutachten auch als ein von der Verfassung garantiertes Recht. Denn die dort verankerte Koalitionsfreiheit besage, dass sich Arbeitnehmenden zum Schutz ihrer Interessen frei in Vereinigungen zusammenzuschliessen darf. Dazu gehöre das Recht für die Gewerkschaften, zu den Angestellten hinzugehen.

4 6 İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ 7 Çıraklarımız altın değerinde! Maaşınız doğru mu? Unia Gençliği SwissSkills Bern 2014 meslek yarışması açılışında bir etkinlik ile, meslek eğitiminde herşeyin göründüğü kadar parlak olmadığına dikkat çekti. Meslek öğrencileri iş yerinde daha fazla takdir talep ediyorlar. Sembolik olarak Unia gençliği genç meslek sahiplerini bir madalya ile ödüllendirdiler, aynen bu günlerde gerçekten de SwissSkills yarışmasında Bern de yapıldığı gibi. Ancak Unia nın gençlik sekreteri Lena Frank ın düşüncesine göre tüm meslek öğrencileri çabaları için bir madalya hak ediyorlar. Çalışmalarının genel takdiri, en iyi yerler konusundaki rakabetten daha önemli, diyor Frank. Madalyanın diğer yüzü Ancak madalyaların - meslek öğrenimi gibi - bir diğer yüzü de mevcut. Kısa süre önce yayınlanan Unia çıraklık raporu gösteriyor ki, fazla mesai, hafta sonu mesaisi ve noksan çalışma koşulları kontrolleri meslek öğrencileri için gündemde. SwissSkills te yaygın İsviçre meslek eğitimine dair coşkulu beğeniye rağmen meslek eğitiminde her zamanki gibi yapılması gerekenler var. Bu duruma etkinlikte, altın madalyanın diğer yüzünde mevcut noksanların gösterilmesi ile dikkat çekildi. (bkz resim). 20 Eylül de meslek öğrencileri kongresi Bu sebeplerden dolayı Unia gençliği önümüzdeki Cumartesi günü, 20 Eylül tarihinde meslek öğrencileri için bir kongre hazırlıyor, amaç, meslek öğrencileri için hakları ve öğrenim koşulları konusunda bir tartışma ortamı yaratmaktır. Bu sebepten dolayı Bern Eğitim müdürü Bernhard Pulver ve gençlerle birlikte şarkı yazacak olan Rapçı Greis da katılacaklar. «SwissSkills Bern 2014» açılışında Unia gençliğinin etkinliği Unia-maaş hesaplayıcısı artık toplu iş sözleşmeleri bulunmayan branşlar için de mevcut. Ve anahtar kelime araması sayesinde size uygun olan bilgileri daha kolay bulabilirsiniz. Sizin için uygun olan maaşın ne olması gerektiğini mi merak ediyorsunuz? Branşınız veya şirketiniz için bir toplu iş sözleşmesinin (GAV) olup olmadığını bilmiyor musunuz? Bir asgari ücret var mı? Veya GAV ye göre bir devam eğitimi görmeye hakkınız olup olmadığını kontrol mu etmek istiyorsunuz? Unia nın GAV hizmetinde tüm sorularınıza kolayca cevap bulabilirsiniz. Olağan maaşlar GAV hizmetinin maaş hesaplayıcısı kendini ispatladı. Artık toplu iş sözleşmesi olmayan birçok mesleğin bilgileri de kaydedildi. Bu şekilde, bağlayıcı bir asgari ücret yoksa, kendi branşınızdaki olağan maaşları öğrenebilirsiniz. Bu hesaplamaların temelinde istatistik veriler yatıyor (BfS ücret yapısı), bu verileri İsviçre sendikalar birliği (SGB) Observatoire Universitaire de l Emploi (OUE) ile birlikte sunmuştur. Pratik anahtar kelime araması Bu da yeni: Mesleğinizi kolay bir şekilde anahtar kelimelerle - örneğin çalıştığınız iş ile ilgili - arayabilirsiniz ve baştan branş ve meslek belirtmeniz gerekmiyor. Anahtar kelime aramasıyla doğrudan ilgili GAV ye (kapsamlı bilgi ve açıklamalar ile birlikte) ve bununla birlikte asgari ücrete yönlendiriliyorsunuz. Veya kendi mesleğiniz, eğitiminiz, yaşınız, meslek tecrübeniz ve iş yeriniz için olağan ücrete. Stimmt Ihr Lohn? Den Unia-Lohnrechner gibt es neu auch für Branchen ohne Gesamtarbeitsvertrag. Und dank der Stichwortsuche können Sie die für Sie passenden Informationen noch einfacher finden. Sie fragen sich, welcher Lohn Ihnen eigentlich zusteht? Sie wissen nicht, ob es für Ihre Branche oder Ihre Firma einen Gesamtarbeitsvertrag (GAV) gibt? Gilt ein Mindestlohn? Oder Sie möchten kontrollieren, ob Sie gemäss GAV Anspruch auf eine Weiterbildung haben? Auf dem GAV-Service der Unia finden Sie auf einfache Weise Antworten auf all Ihre Fragen. Übliche Löhne Der Lohnrechner des GAV-Service hat sich bewährt. Neu wurden nun auch Daten aus vielen Berufen ohne Gesamtarbeitsvertrag aufgenommen. So können Sie herausfinden, welcher Lohn in Ihrer Branche üblich ist, wenn es keinen verbindlichen Mindestlohn gibt. Den Berechnungen liegen statistische Daten (Lohnstrukturerhebung des BfS) zu Grunde, die der Schweizerische Gewerkschaftsbund (SGB) in Zusammenarbeit mit dem Observatoire Universitaire de l Emploi (OUE) freundlicherweise zur Verfügung gestellt hat. Praktische Stichwortsuche Was ebenfalls neu ist: Sie können Ihren Job einfach mit Stichworten etwa ihrer Tätigkeit suchen und müssen nicht von Anfang an Branche und Beruf definieren. Mit der Stichwortsuche werden Sie direkt zu einem allfälligen GAV (inkl. umfassender Informationen und Erklärungen dazu) sowie zum Mindestlohn geführt. Oder aber zum üblichen Lohn für Ihren Beruf, Ihre Ausbildung, Ihr (Dienst-) Alter und Ihren Arbeitsort. Unsere Lehrlinge sind Gold wert! Die Unia Jugend hat zum Auftakt der Berufsmeisterschaften SwissSkills Bern 2014 mit einer Aktion darauf aufmerksam gemacht, dass in der Berufslehre nicht alles Gold ist, was glänzt. Die Lernenden fordern mehr Wertschätzung am Arbeitsplatz. Symbolisch belohnte die Unia Jugend junge Berufsleute mit einer Medaille, wie es dieser Tage anlässlich der SwissSkills -Meisterschaften in Bern geschieht. Allerdings haben nach Meinung von Lena Frank, Jugendsekretärin der Unia, alle Lernenden für ihren Einsatz eine goldene Auszeichnung verdient. Eine generelle Wertschätzung ihrer Arbeit sei wichtiger als der Konkurrenzkampf um die besten Plätze, sagt Frank. Die Kehrseite der Medaille Die Medaillen haben jedoch wie die Berufslehre auch eine Kehrseite. Der kürzlich erschienene Lehrlingsreport der Unia zeigt auf, dass Überstunden, Wochenendarbeit und fehlende Kontrollen der Arbeitsbedingungen für Lernende zum Alltag gehören. Bei aller Begeisterung über die Qualität der Schweizer Berufsbildung, die an den SwissSkills aufkommt, besteht in der Lehre nach wie vor Handlungsbedarf. Dies wurde an der Aktion dadurch sichtbar gemacht, dass auf der Rückseite der Goldmedaillen konkrete Missstände zum Vorschein kamen (vgl. Bild). Tagung für Lernende am 20. September Aus diesem Grund organisiert die Unia Jugend am kommenden Samstag, 20. September, eine Tagung für Lernende, an der Berufsleute in Ausbildung über ihre Rechte und die Situation in der Lehre diskutieren werden. An dem Anlass nehmen der Berner Bildungsdirektor Bernhard Pulver und der Rapper Greis teil, der mit den Jugendlichen einen Song erarbeiten wird.

5 8 İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ 9 Unia herkes için ciddi ücret arttırımları talep ediyor İsviçre ekonomisi iyi durumda, ancak ücretler bunun arkasından topallayarak geliyor. Çalışanlara da kar ve üretim artışından paylarını verme zamanı çoktan geldi. Bu yüzden Unia 2015 için branşına göre genel bir ücret artışı talep ediyor, % 2 ile 2.5 arasında veya 100 ila 150 Frank. İsviçre ekonomisi iyi durumda: Sanayi işletmeleri çok iş alıyor ve inşaat sektöründe de defterler gelecek sene için bile dolmuş durumda. Perakende satış gibi diğer branşlar da iyi gidiyor. Sadece olması gereken Ücretler son yılların olumlu ekonomisini ayak uyduramadılar. Çoğu branşta bunu düzeltme ihtiyacı doğmuştur. Çalışanlara da kar ve üretim artışından paylarını vermek sadece adildir. Çünkü onlar günlük çalışmaları ile bu sonucu önemli ölçüde etkiliyorlar - bunun için de takdir ve adil bir ücreti hak ediyorlar. diyor Unia başkan vekili Vania Alleva İsviçre sendikalar birliğinin bugünkü ücret konusunda basın toplantısında. Ücret konusunda daha fazla saydamlık için UNia ayrıca, şirketlerin ücret konusunda saydam davranmalarını ve kadın ücretlerini Vania Alleva, Unia başkan vekili, SGB İsviçre sendikalar birliği medya konferansında Unia fordert kräftige Lohnerhöhungen für alle Der Schweizer Wirtschaft geht es sehr gut, doch die Löhne hinken hinterher. Es ist höchste Zeit, die Arbeitnehmenden anständig an den Gewinnen und am Produktivitätszuwachs zu beteiligten. Für 2015 fordert die Unia daher je nach Branche generelle Lohnerhöhungen von 2 bis 2.5 % beziehungsweise von 100 bis 150 Franken. Der Schweizer Wirtschaft geht es gut: Die Industriebetriebe sind gut ausgelastet und auch im Bauhauptgewerbe sind die Auftragsbücher fürs kommende Jahr bereits voll. Auch andere Branchen wie das Ausbaugewerbe oder der Detailhandel florieren. Nichts als anständig Die Löhne haben mit der positiven wirtschaftlichen Entwicklung der letzten Jahre nicht Schritt gehalten. In den meisten Branchen besteht dringender Nachholbedarf «Es ist nur fair, die Arbeitnehmenden angemessen am Wachstum und den Unternehmensgewinnen zu beteiligen. Denn sie sind es mit ihrem tagtäglichen Einsatz, die das massgeblich erarbeitet haben dafür verdienen sie Anerkennung und eine anständige Belohnung», so Vania Alleva, Co- Präsidentin der Unia, an der heutigen Lohn-Medienkonferenz des Schweizerischen Gewerkschaftsbundes (SGB). Für mehr Lohntransparenz Zudem verlangt die Unia, dass die Unternehmen Lohntransparenz schaffen und die Frauenlöhne gezielt anheben. Die Lohndiskriminierung gehört endlich abgeschafft! Auch bei den Löhnen der Lernenden sind artırmalarını istedi. Ücret ayrımcılığına artık son verilmeli! Meslek eğitimi görenlerin ücretlerinde de artışlar gerekiyor: Meslek eğitiminin cazibesini artırmak için Unia meslek öğrencileri için referans ücretleri konusunda anlaşmak istiyor. Unia branşları için ücret talepleri özet olarak * İnşaat: Genel olarak +150 Frank * Ausbaugewerbe: Genel olarak +2%, artı asgari ücretlerin artırılması, +150 Frank Second Œuvre Romandie * Sanayi: MEM- ve gıda maddeleri genel olarak +100 Frank, Kimya/Farma genel olarak +150 Frank * Coop: Genel olarak +100 Frank, asgari ücretlerde eğitim ve tecrübe ayrı olarak ücretlendirilmelidir, perakende satış için analog talepler * Ulaşım: Genel olarak 2% * Ücret saydamlığı ve kadın ücretlerinin artırılması * Meslek öğrencileri için referans ücretleri Fortschritte nötig: Um die Attraktivität der Lehre zu fördern, sind anständige Löhne zentral. Deshalb will die Unia Referenzlöhne für Lernende vereinbaren. * Die Lohnforderungen für die Unia-Branchen im Überblick * Bau: +150 Franken generell * Ausbaugewerbe: +2% generell, plus Erhöhung der Mindestlöhne, +150 Franken Second Œuvre Romandie * Industrie: MEM- und Nahrungsmittel +100 Franken generell, Chemie/Pharma +150 Franken generell * Coop: +100 Franken generell, bei den Mindestlöhnen müssen Ausbildung und Erfahrung differenziert honoriert werden; analoge Forderungen für den Detailhandel * Transport: 2% generell * Lohntransparenz, Frauenlöhne gezielt anheben Referenzlöhne für Lernende Tatlı satıcıları çok kızgın! Lolipop taki çalışma koşulları hiç de tatlı değildir. Kısmen skandal niteliğinde olan koşulları protesto etmek amacıyla iki Bern şubesinin çalışanları Pazartesi günü öğle saatlerinde bir saatlik bir uyarı grevini yaptılar. «Yeter artık. Biz satılık değiliz» diye yazıyor Lolipop çalışanlarının dün öğlen iki Bern şubesinin önünde kötü çalışma koşullarına dikkat çekmek için geçenlere dağıttıkları flyerlerde: Düşük ücretler, mola verilmiyor, ücretlendirilmeyen çalışma saatleri, az personel - bunlar mağdurların günlük hayatlarının sadece bir parçası. Ve sesini çıkaranlar ise işsiz kalma tehlikesinde. Bu kabul edilmez! Şirket yönetimi pazarlığa yanaşmadığı için çalışanlar öğle saatlerinde bir saat işi bıraktılar. Çalışanlara takdir ve saygı! Lolipop çalışanları Unia sendikasına ilgilerini temsil etme görevini verdiler. Bir yazı ile Unia şirket yönetiminden çalışma koşullarını derhal iyileştirmesini istedi, ve bu durumu bir şirket toplu iş sözleşmesinde kaydedilmesini. Böyle bir sözleşme çalışanlara yukarıdan gelecek keyfi kararlara karşı koruma sağlar! Lolipop çalışanları tek cephe olarak bu taleplerin arkasında duruyorlar: * Saatte en azında 22 Franklık adil ücretler Die Arbeitsbedingungen bei Lolipop sind alles andere als ein Zuckerschlecken. Um sich gegen die teilweise skandalösen Zustände zu wehren, sind die Angestellten zweier Berner Filialen am Montagmittag in einen einstündigen Warnstreik getreten. «Uns reicht s. Wir sind keine Ware», steht auf den Flugblättern, die Lolipop-Angestellte gestern Mittag vor den beiden Berner Filialen an die Passant/innen verteilten, um auf ihre miserablen Arbeitsbedingungen aufmerksam zu machen: Tiefe Löhne, keine Arbeitspausen, unbezahlte Arbeitsstunden, zu wenig Personal das nur ein Teil des Alltags der Betroffenen. Und wer sich wehrt, riskiert, gekündigt zu werden. Das ist unhaltbar! Weil die Geschäftsleitung nicht bereit war zu verhandeln, haben die Angestellten über Mittag für eine Stunde ihre Arbeit niedergelegt. Wertschätzung und Respekt für die Mitarbeitenden! Die Lolipop-Mitarbeitenden haben die Gewerkschaft Unia beauftragt, ihre Interessen zu vertreten. In einem Schreiben forderte die Unia die * Saat ücreti ile çalışmak yerine sözleşme ile çalışma * Ücretsiz çalışma kaldırılacak * Çalışma yasasında belirlenen molalara tabi kalınacak * Noksan kasa mevcutları çalışanlara yüklenemez - bunu yapmak yasaya aykırı * 1. hastalık gününden itibaren ücret ödenmesine devam edilecek * Yeterli personel Lolipop taki çalışma koşulları İsviçre kapsamında hiç de tatlı değil yılının Ocak ayında da çalışanlar Basel de imkansız koşullarını protesto etmişlerdi. Süsswarenverkäuferinnen sind mächtig sauer! Geschäftsleitung auf, die Arbeitsbedingungen unverzüglich zu verbessern und dies in einem Firmen-Gesamtarbeitsvertrag festzuhalten. Dieser würde den Lolipop-Angestellten Schutz bieten gegen Willkür von oben! Die Lolipop-Angestellten stehen geschlossen hinter folgenden Forderungen: * anständige Löhne von mindestens 22 Franken pro Stunde * Festanstellung statt Arbeit im Stundenlohn * keine unbezahlten Arbeitsstunden mehr * Pausen, wie sie im Arbeitsgesetz vorgeschrieben sind, müssen eingehalten werden * fehlende Kassenbeträge dürfen nicht auf die Angestellten abgewälzt werden das ist gesetzeswidrig * Lohnfortzahlung ab dem 1. Krankheitstag * genügend Personal Die Arbeitsbedingungen bei Lolipop sind schweizweit kein Zuckerschlecken. Bereits im Januar 2012 wehrten sich die Angestellten in Basel gegen unzumutbare Zustände. Turizm branşındaki keyfiyete karşı Unia Turizm branş konferansı son 25 yılda uygulanan liberalleşme politikasının olumsuz etkilerine karşı önlemler talep ediyor. En çok mağdur branş olarak ayrıca göçmenlerin sınır dışı bırakılması ve Ecopop insiyatifine karşı çıkıyor. 1 Eylül de yapılan Unia Turizm branş konferansı birçok işletmedeki zorlu koşullarla ilgilendi. Liberalleşme turbolarının vaatlerine karşın turizm işletmeleri için getirilen yetki zorunluluğu tüm katılanlar için - yani çalışanlar, misafirler ve işverenler için - kazançlı olmadı. Daha ziyade çalışma hayatı sahte iflaslar, ödenmeyen sosyal sigorta aidatları, eğitimsiz işverenler ve düşük ücretler tarafından etkileniyor. Kontroller eksik ve hizmet kalitesi düşüyor. İşletmeler arasında sert bir rekabet kavgası mevcut ve çalışanlar sözleşme ihlallerinden dolayı mağdur durumdalar. Somut önlemler talep ediliyor Bu durumlara etkin bir şekilde karşı çıkabilmek adına konferans katılımcıları aşağıdaki taleplerde bulundular * Bir turizm işletmesini çalıştırmak isteyenler turizm konusunda tecrübeli olmalı ve ilgili bir eğitimden geçmiş olmalılar * Toplu iş sözleşmesinin (L-GAV) tüm Kantonlarda daha iyi kontrol edilmesi gerekir * Sosyal ortaklar tarafından organize edilecek olan ve tüm işletme yöneticilerinin ve çalışanların katılacak olduğu bir L-GAV tanıtım kursu * L-GAV eşlik ilkesi denetim komisyonu ile Kanton makamları (iş denetim makamı v.b.) arasındaki ortak çalışmanın iyileştirilmesi * Kantonların turizm yasalarının revizyonu * Sahte iflaslara karşı yasal önlemler. Kontenjanlara ve Ecopop a Hayır Turimz branşında İsviçre pasaportuna sahip olmayan birçok insan çalışıyor. Onlar mevcut yabancı karşıtı önerilerden mağdurlar. Bir kararla konferans katılımcıları Federal Meclisin toplu göç insiyatifi önerilerini ayrımcı olarak ret ediyorlar. Bunlar dört aydan kısa sakıncalı kısa vadeli iş ilişkilerinin artışına yönelityorlar ve böylece hukuki konumu zayıf olan çalışanlara, bu da düşük ücret istismarına ön ayak oluyor. Ayrıca yabancı karşıtı Ecopop insiyatifine de kesin olarak Hayır dediler.

6 10 İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ ÇOCUK 11 Gegen Wildwuchs im Gastgewerbe Die Unia Branchenkonferenz Gastgewerbe fordert konkrete Massnahmen gegen die negativen Folgen der Liberalisierungspolitik der letzten 25 Jahre. Als stark betroffene Branche wendet sie sich zudem gegen die Ausgrenzung von Migrant/innen und die Ecopop-Initiative. Die Unia-Branchenkonferenz Gastgewerbe vom 1. September beschäftigte sich mit den schwierigen Arbeitsverhältnissen in vielen Betrieben. Die Aufhebung der Bewilligungspflicht für Gastgewerbetriebe hat entgegen den Versprechungen der Liberalisierungsturbos nicht zu einer Win-win-Situation für alle Beteiligten - Arbeitnehmende, Gäste und Arbeitgeber geführt. Vielmehr prägen betrügerische Konkursen, nicht einbezahlte Sozialversicherungsbeiträge, schlecht ausgebildete Arbeitgeber und Lohndumping den Arbeitsalltag. Es gibt zu wenige Kontrollen und die Qualität der Dienstleistungen nimmt ab. Unter den Betrieben tobt ein harter Konkurrenzkampf, der zu unzähligen Gesetzes- und Vertragsverstössen auf Kosten der Arbeitnehmenden führt. Konkrete Massnahmen gefordert Um wirksam Gegensteuer zu geben, fordern die Konferenzteilnehmer/innen * wer einen gastgewerblichen Betrieb führen will, muss über gastgewerbliche Erfahrung und eine geeignete Ausbildung verfügen * verbesserte Kontrollen des Gesamtarbeitsvertrags (L-GAV) in allen Kantonen * einen obligatorischen Einführungskurs zum L-GAV für alle Betriebsleiter/innen und Arbeitnehmenden, organisiert von den Sozialpartnern * die Verbesserung der Zusammenarbeit zwischen der paritätischen Aufsichtskommission des L-GAV und den kantonalen Behörden (Arbeitsinspektorate u.a.) * die Revision der kantonalen gastgewerblichen Gesetzgebung * gesetzliche Massnahmen gegen betrügerische Konkurse. Nein zu Kontingenten und Ecopop Im Gastgewerbe arbeiten viele Menschen ohne Schweizer Pass. Sie sind aktuellen fremdenfeindlichen Vorschlägen stark betroffen. In einer Resolution lehnen die Konferenz-Teilnehmenden die Vorschläge des Bundesrates zur Umsetzung der Masseneinwanderungsinitiative als diskriminierend ab. Sie führen zu einer Zunahme prekärer Kurzaufenthalts-Anstellungen von weniger als vier Monaten und damit von Arbeitnehmenden mit schwachen rechtlicher Stellung, was dem Lohndumping Vorschub leistet. Eine klare Absage erteilten sie auch der fremdenfeindlichen Ecopop-Initiative. Unia-Kadın konferansı: 2020 emekli maaşı reformuna Hayır «Gelecek biziz! Relevons le défi de l égalité! Avanti donne!» Bu sloganla 29 ve 30 Ağustos tarihlerinde 100 den falza delege Saignelégier deki 7. Unia kadın konferansına katıldılar. Unia kadınlar için uygun sendikadır. Kadın konferansına katılım hiçbir zaman bu seneki kadar geniş olmadı. Bunu Unia daki sürekli kadın üye artışı da gösteriyor. Güçlü kadın yapıları ve aktif sendika ve eşitlik politikası Unia yı kadınlar için cazip kılıyor emeklilik maaşı reformu biz bunda yokuz! Kadınlar tek ses olarak bir kararla Federal meclis üyesi Alain Berset in 2020 emeklilik maaşları reformuna karşı itirazlarını bildirdiler ve şunları talep ettiler: Kadın emeklilik yaşı yükseltilmesin! Ayrıca ücret eşitliği ve eşitlik yasasının revizyonu konusunda da taleplerinin altını çizdiler. Güçlü sendikalar - bugün bunlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç var! Son olarak Unia başkan vekili Vania Alleva, toplu göç insiyatifine evet denmesinden sonra güçlü ve dayanışık bir sendika hareketinin öneminin altını çizdi: «Biz tüm gücümüzle ayrımcı kabul kuralları ve göçmenlerin oturma izin koşullarına karşı çıkacağız.» Unia-Frauenkonferenz: Nein zur Rentenreform 2020 «Die Zukunft sind wir! Relevons le défi de l égalité! Avanti donne!» Unter diesem Motto haben am 29. und 30. August 2014 über 100 Delegierte an der 7. Unia Frauenkonferenz in Saignelégier teilgenommen. Die Unia ist die Gewerkschaft für Frauen. Noch nie war die Beteiligung an der Frauenkonferenz so gross wie dieses Jahr. Dies widerspiegelt auch das kontinuierliche Mitgliederwachstum der Frauen in der Unia. Starke Frauenstrukturen und eine aktive Gewerkschafts- und Gleichstellungspolitik machen die Unia für Frauen attraktiv. Rentenreform 2020 ohne uns! Einstimmig haben die Frauen in einer Resolution ihren Widerstand gegen die Rentenreform 2020 von Bundesrat Alain Berset bekräftigt und fordern: Keine Erhöhung des Rentenalters für Frauen! Zudem haben sie ihrer Forderung nach Lohngleichheit und der Revision des Gleichstellungsgesetzes Nachdruck verliehen. Starke Gewerkschaften nötiger den je! Schliesslich betonte Unia Co-Präsidentin Vania Alleva die Wichtigkeit einer starken und solidarischen Gewerkschaftsbewegung nach dem Ja zur Masseneinwanderungsinitiative: «Wir werden uns mit aller Kraft gegen diskriminierende Zulassungsbestimmungen und Aufenthaltsstatute für Migrant/innen wehren.» Çocuk 2 Postası Kazaları Önleme Kurumu bfu/bpa/upi tarafından Türkçe olarak başlatılan Çocuk Postası adlı kampanyanın bir parçası olan yazı dizimizin ikincisinde, suda kazalar konusunu ele alacağız. Bu yazı bfu tarafından hazırlandı. Çocuklar suda oynarken, yüzerken meydana gelen kazalar Yazımıza başlamadan önce bu konuda bazı bilgileri vermek istiyoruz. * Her yıl İsviçre de, 3 çocuk -0-9 yaş arasında- boğularak ölmekte. * Küçük bir çocuk, suyun altında bir kaç saniye içinde boğulabilir. * Çocuklarda ölümle sonuçlanan kazalarda boğulma ikinci sırada yer almakta. * Bütün çocuk boğulmalarının ana nedeni, çocuğa bakmakla sorumlu olan kişinin çocuğu yalnız başına bırakması veya gözetimin yetersiz olması. Çocukların en sevdikleri eğlencelerden biri su ile oynamaktır. Çocukların banyo, havuz, göl, ya da denizde keyifle ve güvenli bir şekilde zaman geçirmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekir. Çocukların güvenliği için çocuklar su ile oynarken, yüzerken anne-babalar ve çocuğa bakan kişiler mutlaka temel kuralları öğrenmeli ve her türlü tedbiri almalıdır. Çocuklar havuzda, su kaydıraklarında, banyo küvetinde, şişme havuzlarda, göl kenarında, deniz kenarında vb. oynarken çok yakınında, onlara en fazla üç adım uzaklıkda bulunulmalı ve bir saniye bile çocuklar yalnız bırakılmamalıdır. Unutmayın! Çok az su bile çocukların boğulmasına neden olabilir. Kafası suya batan küçük bir çocuk kafasını kaldıramaz, çünkü çocukların kafası ağırdır ve kasları yeteri kadar gelişmemiştir. Çocuklar su kenarında oynarken başlarında bir büyük tarafından mutlaka izlenmelidir. BFU Kazaları Önleme Kurumu bfu/bpa/ upi güvenlik konusunda aileleri ve çocuğa bakan kişileri bilgilendirmektedir. Yeni, Türkçe olarakda çıkartılan Çocuk Postası 7 sayıdan oluşmaktadır. Bu broşürlerde olası kazaları önlemek için gerekli önerileri bulabilirsiniz. Çocuk Postası, çocuğunuzun yaşına göre, size her yıl ücretsiz olarak gönderilecektir. Ücretsiz olan Çocuk Postası na sayfasında abone olabilirsiniz. Johnson & Johnson Family of Companies aile ve çocuğun sağlığını koruma yükümlülüğüne sahip olma geleneğinin bir parçası olarak, İsviçre de çocuk kazalarını önleme projesi Çocuk Postası nı desteklemektedir. Yüzme kursu Çocuğunuzun yüzmeyi öğrenmesi, onun her türlü gelişimi açısından önemlidir. Çocuğunuza baskı yapmadan suya alıştırın. Çocukların suya itildiklerinde zor durumda kalarak yüzmeyi kendiliklerinden öğrenecekleri söylentisi doğru değildir. Çocuğunuz yüzmeyi kendi başına öğrenemez. En doğrusu, yüzmenin bu işin eğitimini almış yüzme öğretmenleri tarafından öğretilmesidir. Suda güvenlik evdeki banyo küvetinde hatta temizlik kovasında başlamalı. Temizlik yapılan günlerde ortaya kirli su kovaları bırakılmamalı. Suyu çok seven bebekler bu kovalara kafalarını sokabilir. Klozetin içindeki su bile 1-5 yaş çocukları için çekici olabilir. Klozetin kapağı her zaman kapatılmalı, banyo kapısı da gerekirse kilitlenmelidir. Çocukları banyoya sokmadan önce tüm hazırlıklar yapılmış olmalıdır. Onların gözlemcisi olan yetişkin çok kısa bir süreliğine bile başlarını bırakıp havlu almaya gidemez. Küveti doldurarak suda oynamayı seviyorlarsa başlarında mutlaka bir yetişkin nöbet tutmalıdır.şişme havuzda oynadılarsa oyun bittikten sonra suyunu boşaltarak havuzun havasını indirmek gerekir; sönmüyorsa suyu boşaltılıp dik olarak yaslanmalı Annne-babalara, çocuk bakanlara öneriler Çocuğunuz yüzmeyi öğrenmiş olsa bile, onu en fazla 3 adım mesafeden izlemeye devam etmelisiniz. İsviçre kurtarma derneğinin belirlediği kurallara uyun ( Schweizerischen Lebensrettungsgesellschaft SLRG) Kurslar için swiss-swimming.ch und slrg.ch adresine bakabilirsiniz. Kayık veya bota bindiğinizde mutlaka çocuğunuza uygun bir can yeleği giydirin, siz de giyin. Kolluk veya simitler yeterli güvenlik sağlamazlar, boğulmayı önlemezler. Havuz görevlisinin olduğu havuzlarda da çocuğunuzun güvenliğinden siz sorumlusunuz, çocuğunuzu havuzda asla yanlız bırakmayın. Çocuğunuzu sadece güvenebileceğiniz yetişkin birine baktırın. Büyük çocuklara, örneğin kardeşlere baktırmayın, onlara böylesine büyük bir sorumluluk vermemek gerekir. İletişim adresi swimsports.ch Schlosserstr Bülach Tel Fax admin@swimsports.ch

7 12 İSVİÇRE HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 13 Bern Büyükelçiliği nden anlamlı davet 24 Eylül 2014 tarihinde TC Büyükelçiği nde birçok konuda ilkler yaşandı. İsviçre de Türk dillerinde yayın yapan gazete ve dergilerin sorumluları, TC Bern Büyükelçiliği ne davet edildi. Bu belki de bir ilkti. Basının ve insanların genellikle çok severek gitmediği ve sempati göstermediği kurumların başında Devletin kurumları gelir. 15 yıllık yayın hayatımızda biz ilk kez o soğuk yüze, yani devletin bir kurumuna gittik. Bu da bizim açımızdan bir ilkti. Ancak karşılaştığımız manzara bize apayrı bir ilk daha yaşattı. Hiçbir güvenlik aramasına ve prosedüre tabi tutulmadan Basın Ateşesi sayın Hacı Mehmet Gani Bey in kendi çalışma odasına bizi alması, ayrı bir güven, samimimiyet ve güzel bir misafirperverlikti. Bizim acımızda bu devletin soğuk yüzüne karşı o duvarları yıkan bir ilkti. Ancak insanı en mutlu ve huzurlu kılan da sayın Büyükelçi Mehmet Tuğrul Gücük Bey in herbirimizi ayrı ayrı kapıda karşılaması, tek tek görüşmesi ve gösterdiği dostca ve nazik davranışları ve sohbetleriydi. En büyük ilklerden süprüz olanı ise, Büyükelçilik Rezidansı nda, sayın Mehmet Bey in 37 yıllık meslek hayatından kesitler, tarihsel anlar, karşılaştığı iyi ve zor anlar ile hayat hikayesini bizimle paylaşmasıdır. Bu, basın mensuplarının alışkın olmadığı sıcak ortamın, dostane ve samimi bir tartışmanın ve sohbetin acılmasına vesile oldu. Daha sonra da yemekte Büyükelçimizin hemen hemen her basın mensubunun katıldığı bir tartışma ortamı yaratması ise başka bir büyüklük ve mutevazılik örneği oldu. Bunlar ve arada kalan bir çok ilişki acısında bir ilkler toplantısına şahit olduk. Basın ile devleti buluşturan önemli ve anlamlı bir toplantı TC İsviçre Büyükelçimiz daha birkac hafta önce buraya tayin olmuş. Basınla yapılan toplantıda da Büyükelçimiz İsviçre deki çalışmalarından bahsettiler. Basınla tanışmak ve bundan sonra da basınla birlikte çalışmak istediklerini belirtiler. Diğer Türk kurumları gibi basınla ilişki ve işbirliğine önem verdiklerini değişik açılardan anlatılar. Bu tanışma toplantısında akılda kalan en önemli mesajlardan biri ise, devlet olarak, basın kuruluşlarımız, inanç kuruluşlarımız, derneklerimiz, okul aile birlikleri, tüm sivil toplum kuruluşları ve diğer bir çok kurum ve kuruluşlarla da daha sıcak bir ilişki içinde olmak istedikleri oldu. Bunun hem İsviçre de yaşadığımız sorunlara çözüm bulmak için, hem uluslarası platformlarda görevlerimizi yapmak için hem Türkiye lehinde faaliyetler göstermek ve aleyhindeki calışmaları boşa cıkarmak için çok önemli olduğunu belirtiler. Bu vesileyle söylemek isteriz ki kapılarımız her zaman size ve sivil toplum kuruluşlarımıza ve vatandaşlarımıza açıktır gerçeğinin altını çizdiler. Özelikle Cenevre de yapılmak istenen Ermeni Soykırım Anıtı ve bu konuda İsviçre ve Uluslararası çalışmalar hakkında bilgiler verdiler. AİHM de Ocak 2015 yılında görülecek dava öncesi İsviçre de kamuoyu oluşturmanın, Cenevre Kanton ve Şehir Belediyesi nezdinde mutlaka aktif ve sonuç alıcı bir çalışma başlatılmasının önemine değinildi ve bu konuda basınımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın üzerine düşenlere ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu. İsviçre deki çalışmalar ve devletle ilişkiler sorunu da tartışılan diğer konular arasındaydı. Yabancılara yapılan ayrımcı politikalar, göçmenlerin yaşadığı sıkıntılar ve devletin sahiplenmemesi, yabancıların kendi aralarındaki dağınıklıkları ve yerel kurumlardaki örgütsizlüğü konuları da sıcak bir ortamda tartışıldı. Tartışmayı özetleyecek olursak şunu açıkça söyleyebiliriz ki, gerek Büyükleçimizin o sıcak ortamda yaratığı platformda belirtilen sorunlar, gerekse ön yargısız birbirimizi dinleme, öğrenme ve birlikte çalışma yeteneği toplantının en büyük kazanımı oldu. Sayın Büyükelçimizin kerelerce, biz herkese, her düşünceye, her farklı anlayışa aynı mesafedeyiz ve kapılarımız herkese açık olacaktır. Olanak ve yardımlarımız, birlikte çalışmamız eşit olacaktır açıklaması her şeyin ve niyetin de anahtarıydı. Bu toplantı vesilesiyle, konsolosluklar ve Büyükelçilikler insanların zorunluluktan dolayı istemeden gitikleri devlet kuruluşları değil, severek ve isteyerek gidilmesi gereken yerler olması gerektiği konusunda adımların atıldığına, önemli bir girişim yapıldığına şahit olduk. Kanımızca bu toplantının verdiği en önemli gerçeklerden biri de bu mesaj olmuştur. Keza basın olarak vatandaşın bilgilendirilmesi konusunda devlet olarak bundan sonra daha yakın bir işbirliği iradesinin ortaya konmasıda vatandaşımıza verilen değerli bir mesajdır. Umarız basın ve devlet vatandaşa vaad ettikleri bu mesajların arkasında dururlar. Biz Merhaba adına diyebiliriz ki, toplantı vesilesiyle devletin başkasından öğrenme isteğini ve İsviçre deki sorunlar hakkında vatandaşlarımıza gerekli yardımları yapmak isteyen bir yüzünü gördük. Umudumuz o ki, bu sıcak yüz insanlarda oluşan yargıları da yok eder ve bir barış sürecine evrilir. Bu çaba, mücadele ve samimiyetlerinden dolayı biz sayın Büyükelçimize, Büyükelçilik ateşelerine ve Basın ateşesine başarılar dileriz. Sıcak, samimi bir tartışma ve ortak noktalarda birlikte iş yapma platformu yaratıkları için de ayrıca teşekkür ederiz. Kanton Bern li Polis ve Savunma Bakanı mültecileri zenci oğlanlar diye adlandırdı «Avrupa cennettir, İsviçre cennet bahçesi. Bunu sadece biz bilmiyoruz, bunu zenci oğlanlar da biliyorlar.» Bu cümleyi Hans- Jürg Käser, FDP-meclis üyesi ve Kanton Polıs ve Savunma Bakanları ve emniyet müdürlükleri konferansının başkanı, sarf etti. Käser in bu tartışma yaratan ifadesi Burgdorf ta ilticacılar için yeni yapılan geçiş merkezinde 11 Eylül 2014 tarihinde bir etkinlikte söylendi. Orada Lİndenfeld sivil koruma tesisinde ilticacılar için 100 yatak mevcut, burada bir oturma odası. Burgdorf taki yeni mülteciler geçiş merkezinde Perşembe tarihinde bölge sakinlerinin tesisi görebilmeleri için bir etkinlik yapıldı. Bern li FDP meclis üyesi ve Kantonların Polisö Avunma ve emniyet müdürleri konferansı başkanı Hans-Jürg Käser de geldi. Konuşmasında «Bund» a göre şunları söyledi: «Avrupa cennettir, İsviçre cennet bahçesi. Bunu sadece biz bilmiyoruz, bunu zenci oğlanlar da biliyorlar.» Käser: «Siyahlara karşı değilim» Twitter de Zenci oğlanlar kelimelerinin kullanılması öfkeli tepkilere yol açtı. Käser kendisini savunuyor: «Ben bu kelimeleri sadece parantez içerisinde kullandım», diye açıkladı 20 Minuten gazetesine. Seyircilerin arasında 60 ila 90 yaşları arasında birçok yaşlı insan varmış ve onların anlayacağı dilden konuşmak istemiş. «Hiçbir ırkçı niyetim yoktu. Ben siyahlara karşı değilim.» Ancak kelime seçimi «belki biraz beceriksiz» olmuş ve bunun için özür diliyorum, diyor Käser. Irkçılık karşıtı federal komisyon EKR başkanı Martine Brunschwig Graf, Käser e kızgın: «Kanton emniyet müdürleri konferansı başkanı olarak bu kelimeleri seçmesi utanç verici - bunu yaparak duyarlık ve saygı noksanlığı gösteriyor.» Irkçılık karşıtı federal komisyon EKR başkanı bir özür talep ediyor Käser in ırkçı olduğunu inanmasa da kelime seçimi ile sömürgeci bir dünya görüşü gösteriyormuş. Yaşlı seyircilerin dilinden konuşmak istemesi açıklaması ile Käser herşeyi daha da kötüleştirmiş: «Ben de 64 yaşındayım ve buna rağmen bu tip kelimelerin kullanılabileceğini düşünmüyorum», diyor Brunschwig Graf. Käser bir hata yapmış: «Bunun için özür dilemesi gerekiyor.» Ancak Käser ifadesi ile ırkçılık karşıtı normunu ihlal etmemiş. EKR hukukçularına göre mağdurları insan onuruna aykırı bir şekilde küçük düşürmemiş. Bu durum, zenci kelimesinin maymun veya domuz veya benzer küçük düşürücü kelimelerle birlikte kullanılması ile meydana gelebilirmiş. Patavatsız ve korkutucu Irkçılık karşıtı federal komisyon EKR başkanı Martine Brunschwig Graf bir «Duyarlılık ve saygı nokasanlığından» bahsediyor. İfade utanç verici, kelime seçimi ise sömürgeciymiş. «Käser in yapacağı en iyi şey özür dilemek olurdu.» İfadesi ile emniyet müdürü büyük bir ihtimal ile bir suç işlememiş. Ancak komisyon için önemli olan bu değilmiş zaten. «Bu ifade şekli yine de kabul edilir gibi değil.» Büyük meclisten de eleştirici sesler yükseliyor. «Böyle ifadeler patavatsız ve gereksizidr. Käser in buradaki amacı nedir anlamadım», diyor EVP-Kanton meclisi üyesi Ruedi Löffel. Özellikle göçmenlik dairesi müdürü görevi adına Käser in gereksiz yere olumsuz duyguları uyandırmaması gerekir. Kanton meclisi üyesi ve SP fraksiyon şefi Roland Bu resim mülteci merkezinin sakinlerini tesisin önündeki çimenlikte gösteriyor Näf Käser in «eksik duyarlılığını korkutucu» buluyor. «Bay Käser hükümet temsilcisi olarak zenci kelimesinin ırkçı anlamını bilmiyorsa kendisi yanlış yerde bulunuyor.» Eklediği oğlanlar kelimesi de kısmen inanılmaz zor koşullardan gelen insanlar için küçük düşürücü bir ifadeymiş. Käser zenci kelimesini kameralar karşısında ilk defa sarfetmiyor. «Bund» Şubat ayındaki bir etkinliğinde de kırsal kesimde toplu göç insiyatifine neden bu kadar çok evet oyu çıktığı sorulduğunda şu şekilde cevap vermişti: «Hayatlarında hiç zenci görmemiş olanlar en çok Evet diye oy vermişler» sonra hemen kendisini: «Pardon, siyah». «Belki biraz beceriksiz» Käser bir yandan kendisini savunuyor: «Biz burada üçüncü imparatorlukta değiliz, halen konuşma özgürlüğümüz mevcut.» Sadece zenci kelimesini kullandığı için ırkçı değilmiş. Örneğin diğer afrikalı-fransız entellektüellerle birlikte Afrikalı insanların kültürel özgüvenleri ve Afrikalı kökenleri ile savaşan ilk Senegal Cumhurbaşkanı Leopold Sédar Senghor un La Négritude adlı kitabını okumuş. Aynı zamanda Käser kabul ediyor: «Bu ifade belki biraz beceriksiz oldu. Bunun için özür diliyorum.» Burgdorf daki çoğunluğu yaşlılardan oluşan insanlara sadece refah düzeyinden dolayı göçmenlik baskısının büyük olduğunu anlatmak istemiş. Konuşma yerinde bu ifade herhangi bir tepkiye yol açmamış. Parti arkadaşı ve Kanton meclis üyesi Adrian Haas Käser e katılıyor. «Konu olarak Käser haklı», diyor. Haas için hatta Zenci oğlanlar kelimesi siyasi açıdan yerinde olup olmadığı tartışılabilirmiş. Kendisi de bu konuda rahat. «Bir siyasetçinin sarf ettiği her kelimenin tartılması anlamsız.» FDP-Kanton meclisi üyesi Philippe Müller de bu kadar isyanın sebebini anlamıyor. «Ben şahsen bu ifadeyi kullanmazdım ama yine de bundan dolayı dünya batmaz.» Bu konu solcular için bedava reklam olmuş, bu şekilde konuyu iltica meselelerindeki esas sorunlardan saptırmak istiyorlarmış. Kanton FDP-Parti başkanı olarak Pierre-Yves Grivel bu konuda yroum yapmadı. Ancak okul müdürü ve tarih öğretmeni zenci kelimesinin kullanılmaması gerektiğine dikkat çekti. FIMM İsviçre ve Afrika Diaspora Rat acıklamayı kınadı İsviçre Göçmen Kuruluşlarının Catı örgütü FIMM ve İsviçre Afrika Diaspora Rat ortak olarak Kamuoyuna konu hakkında acıklama da bulundular. Kamuoyu acıklamasında İnsanların Tenö renk ve farklı kğltğrlerinden dolayı dıştalanamayacağını, yetkililerin ve İsviçre Savunma ve Emniyetini sağlamakla görevli Konferansın başında birinin bu tür dıştalayıcı acıklamaları ğzğntğ ile karşıladıklarını ve kamuoyu şnünde acık özür dilemeye davet ettiler. Bu tür acıklamaların bir daha tekrarlanmamasını beyan ettiler. Keza bu acıklamanın dıştalayıcı ve aşağılayıcı bir acıklama olduğunu ve kınadıklarını belirten çok sayıda Kurum ve kuruluş, parti ve derneklerde oldu.

8 14 İSVİÇRE HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 15 Doğmak için en ideal ülke İsviçre Çoğu çift, günümüzün yaşan koşullarında dünyaya bir bebek getirmek konusunda çekimser davranıyor. Başta Avrupa olmak üzere, gelişmiş ülkelerde doğum oranlarının düşmesine bağlı olarak, dünyaya gelme hakkı da tartışılmaya başlandı yılında, dünyaya gelmek daha doğru bir ifadeyle çocuk getirmek için seçilebilecek en iyi ülkelerin sıralaması yapıldı. Listenin en üstünde Amerika vardı. The Economist aynı araştırmayı geçen yıl da yaptı. Yaşam kalite indexiyle ilişkili olan araştırmada kişilere hayatlarından ne kadar memnun oldukları soruldu. Ülkeler; coğrafi faktörler ve zaman içinde çok yavaş değişen demografi, sosyal ve kültürel karakteristiklerin de sabit olarak tutulduğu araştırmada, zenginlik, suç oranı, kamu kurumlarına güven gibi göstergelere göre sıralandı. İsviçre nin başı çektiği 80 ülke arasında Türkiye, 51. sırada yer alıyor. The Economist araştırmasının sıralaması şöyle: 1. İsviçre 2. Avusturalya 3. Norveç 4. İsveç 5. Danimarka 6. Singapur 7. Yeni Zelanda 8. Hollanda 9. Kanada 10. Hong Kong 11. Finlandiya 12. İrlanda 13. Avusturya 14. Tayvan 15. Belçika 16. Almanya 17. Amerika 18. Birleşik Arap Emirlikleri 19. Güney Kore 20. İsrail 21. İtalya 22. Kuveyt 23. Şili 24. Kıbrıs 25. Japonya 26. Fransa 27. İngiltere 28. Çek Cumhuriyeti 29. İspanya 30. Kosta Rica 31. Portekiz 32. Slovenya 33. Polonya 34. Yunanistan 35. Slovakya 36. Malezya 37. Brezilya 38. Suudi Arabistan 39. Meksika 40. Arjantin 41. Küba 42. Kolombia 43. Peru 44. Estonya 45. Venezuella 46. Hırvatistan 47. Macaristan 48. Letonya 49. Çin 50. Tayland 51. Türkiye 52. Dominik Cumhuriyeti 53. Kuzey Afrika 54. Cezayir 55. Sırbistan 56. Romanya 57. Litvanya 58. İran Aldım onun tadını Yalnızım, kederliyim. Mevsim yaz ortası. Alplerin başı Nurhaklar gibi biraz dumanlı... Hava soğuk, yağmur kovadan boşanırcasına gün boyu yağıyor. Gece geç saatlerde yatağıma gidip sahça uyuyordum. Telefonumun sesiyle uyandım. Arayan hemşerim Şair Doğan Ceren idi. Hayrola, sesin pek iyi gelmiyor? diye sordu. Biraz rahatsızım dedim ona. Birçok konuyu kısa da olsa birlikte hasbıhâl ettik. Ancak hâlâ uyku sersemiydim. Duş aldım. Çay koydum, kahvaltılık indirdim kendime. Evden çıktım. Manor mağazasına tamire verdiğim saatimi almak için, arabama atladığım gibi soluğu Chur şehir merkezinde aldım. Manor a giden yol üstünde çalgıcılara rastladım. Bir süre izledim onları. Hava kurşun gibi... Belki uyku sersemliğim kaçar diye. Nafile Tekrar eve döndüm. Rutin işlerimi yapmak dahi içimde gelmiyordu. Üzerime bir battaniye aldım, koltuğa kendimi bıraktım. Uykuya dalarım diye TV kanallarını zapingledim, olmadı. Sanki uyku hastalığına yakalanmış gibiydim. Posta ile memleketten yeni gönderilmiş sehpa üstünde duran Nobel Edebiyat Ödüllü dünya yazarların eserlerinden birini okumak için aldım. Birkaç yaprak çevirdikten sonra dalıp gitmişim. O sırada insanın içini açan güzel bir rüya gördüm. İçi öteberi dolu arabayla, ismini ve dilini bile bilmediğim başka bir memlekette ticaret yapıyordum. Arabamı o kent merkezine park ettim. Beş-altı katlı bir binanın salonunda kokteyli partisi veriliyordu. Sanki ben de davetliydim. Lobideki herkesin üstü başı gıcır gıcırdı. Fakat benim üzerimde mavi renk olan tişörtte lekeler olduğunu fark ettim. Utanarak hemen sıvıştım oradan. Tuanasa sözcüğü gibi harflerden oluşan bir şehre gitmek, yol güzergâhını öğrenmek için asfalt boyunca yaya yürüyordum. Yürüdükçe yol ayrımı da uzuyordu. Yol boyunca solumda cam ışıltısı kadar berrak, etrafı sıra dağlarla çevrili çok büyük masmavi bir göl vardı. Hava çok güzel ve güneşliydi. Ancak sıcak hiç hissedilmiyordu. Gölün ince kıyısı asfalt yol üzerine kadar geliyordu. Kendi kendime burası yaşanılacak ihtişamlı bir yer. Buraya yerleşmek gerek dedim. Yürüdükçe ne kadar uzaklaştığımı kestiremiyordum. Gölü geride bırakmıştım. Bir ağacın gölgesinde soluklanayım diye altına gittim. Ağacın seyrek dallarında kayısı ağacına benzer tek tük meyve vardı. Ne de olsa Kayısı diyarının çocuğuydum. Bir tane kopardım. Orada, yaklaşık yirmi yıldır bırakıp gelmek zorunda kaldığım kayısı ağaçlarımızın düşüne daldım: Kayısının yurdundan savruldum Avrupa ya, oradan da ismini ve dilini bilmediğim bu üçüncü ülkeye yol eyledim. Rengârenk çiçekler, büyülü kokusuyla mest ederdi tüm yöreyi. Çağla olup selamlardı bizi. Babam anlatırdı: Çocuklara şifa bu derdi. Kışın lapa lapa yağan kar her yeri doldurduğunda sarı, turuncu rengi, hoş kokulu, yedi tane kuru kaysı yedin mi, tüm hastalıkların dermanı olur. Faydası saymakla bitmez derdi Annam. Yorgunluk alır, sinirleri sakinleştirir, stressiz rahat bir uyku verir insana Dedem: Tansiyonu düşürür, metabolizmayı iyi çalıştırır, kilo almayı önler, insanın depresyona girmesini önler derdi. Şifacı nenem; Reçeli kabızlığı önler, akciğer ve kanseri önler derdi ve eklerdi, küçücük yumuk gözleri ışıl ışıl İsmail Güner parıldardı. Gırtlak iltihabını kurutur, astıma iyi gelir. Sonra, yabancı bu diyarlarda neden yılda bir defa gözlük merceğini değiştirmek zorunda kaldığımı; gece körlüğünü önlenmediğini, artan ülserim ve migrenimin artışı, vücudumun hızla yaşlanıyor olması, artırdığı kan yapımın yavaş yavaş düşüyor olmasını, düzgün ve sağlam olan kemiklerimin, yamuk yumuk oluşunu, her yanımın ağrıması, kalbimin yaşlanıp, geceleri nefesimin kesiliyor olmasının tek nedeni memleketimin kayısılarından mahrum kalışım imiş!.. Dilime şu dizeler döküldü: Nurhaklarda aldım kayısının tadını, Duyurayım dünyaya adını. Kısmet olsa saki olarak gitsem sılaya, Suyunu dem diye sunayım can canana! Düş dünyamdan sıyrıldım. Yolu üçe ayıran yere vardım. Bu üçgende çok eski sıvaları dökülmüş yıkık, birbirine bitişik olan kerpiçten yapılma evlerin bulunduğu yerde, gitmem gereken şehrin yol güzergâhını sormak için insan aramaya koyuldum. Küçük bir tepeye çıktım. Sağ kolum üstünde karşı yamaçtaki dağ eteğinde küçük yerleşim yerleri yeşillerle bezeliydi. Yerleşim yerin dışında dağ sade çıplak bayırdı. Önüne vardığım kerpiç evlerden birinin işliğinde duran gence rastladım. Tam yolu soracaktım ki, aşağıya inmemi tarif etti. Ağıllık gibi bir yere girdiğimde tabanı daireli, toprak eleği şeklinde bir şeyler elediklerini gördüm. Çat pat birkaç sözcük bildiğim dilleriyle yolu sormaya çalıştıysam da kimse oralı olmadı. İlerlemeye çalıştım. Sanki daha önce buraya gelmiş ve öteberi kendisine sattığım birinin evine vardım. Oracıkta ümitlendim kesin yolu öğrenirim diye, nafile O da beni başında savuşturdu. Kime yolu sorduysam bana cevap vermiyorlardı. Bu eski püsküllerle kurulu kerpiç köyün meydanına vardım. Önceden ona öteberi sattığım ve evinde beni başından savuşturan adam köy meydanındaydı. Yolu sormak için yanına sokuluyordum ki, yine bana sırtını çevirdi. Çaresiz o kalabalığın olduğu yerden ayrıldım. Evlerin arasından yürürken, birkaç küçük haylaz köpek çömeldikleri yerde garip bir biçimde, dili olsa sanki benimle konuşacak gibi bana bakıyorlardı. Bu yerleşim yerinin sokakları ve yolları küldü âdeta. Evlerin az ötesinde sakalları kırlaşmış, aksakallı bir yaşlı, eşek, katır, at yüklü akan küçük dere kenarında kervanın önünde yürüyerek köye giriyordu. Kesin bu aksakallıdan öğrenirim diye düşünürken o da benden yüz çevirdi. Çaresiz bir hâlde bir tümsekten aşağı inemeye çalışırken; artık yolun sonuna geldim diye bir korku sardı beni, ürperdi bedenim. Geri dönecek ne yol ne de iz bulabildim. Kendi kendime burda çaresiz kaldığımı eşim duysa; neredeyse gidip oradan bulur getiririm derdi diye anımsadım. Kimim kimsemin olmadığı bu yabancı diyarda ümidimi tümden yitirmiş, ağlamaklı bir duyguyla gördüğüm rüyadan uyandım. Yem verilsin diye, yanı başımda saate ayarlı akvaryumun ışığının yanıyor olduğunu ve camdan hâlâ yağmurun çiselediğini gördüm. Hakk tan kimseyi ümitsiz bırakmamasını diledim. Yekinerek elimi yüzümü yıkadım. Memleket usulü bulgur pilavı ve salata yaptım. Sonra memleket kayısıları gibi olmasa da dolapta kayısı ve üzüm koydum sehpaya Günbatımı yavaş yavaş ağarıyordu. IŞİD, İsviçre de hücre kurmaya çalışıyor Radikal selefi IŞİD örgütünün, İsviçre de hücre kurmaya çalıştığı bildirildi. Örgütünün terör listesine alınması ülkenin gündemine girdi. NZZ am Sonntag gazetesinin haberine göre, İsviçre de 3 Iraklı geçtiğimiz aylarda gözaltına alındı. Haberde, İsviçre de ikamet eden 3 şüphelinin, IŞİD e lojistik ve ekonomik destek sunmak için hücre kumaya çalıştığı belirtildi. Haberi doğrulayan federal savcılık, toplam 20 kişiyi yakından takip ettiğini aktardı. Radikal selefi IŞİD örgütünün terör listesine alınması Almanya dan sonra İsviçre nin de gündemine girdi. İsviçre istihbaratı NDB, IŞİD le irtibatta olan İsviçrelileri yakından takip ediyor. İsviçreli siyasetçiler, IŞİD in terör listesine alınarak yasaklanmasını talep etti. Yaptığı zulümle kısa sürede bütün dünyada tanınan IŞİD e İsviçre den finansal kaynak sunmanın yasak olmasına rağmen, örgüt henüz terör listesine alınmadı. İsviçre Konfederasyonu 2001 yılındaki 11 Eylül saldırılarından iki ay sonra acil önlem kararı alarak El Kaide yi terör örgütü listesine almıştı. Hükümet acil durumlarda kullanılan yetkisini IŞİD için uygulamadı. Meclis güvenlik komisyonu üyesi milletvekili Corina Eichenberger, hükümetten IŞİD e karşı önlem almasını istedi. Ayrıca İsviçre nin IŞİD tehdidi açısından Almanya ya benzediğine dikkat çekerek, örgütün terör listesine girmesini desteklediğini ifade etti. Sosyal Demokrat Partisi milletvekili Evi Allemann ise yasağın gereksiz olduğunu öne sürdü. Allemann, Popülistik siyasete girmememiz gerekiyor. IŞİD e sunulan desteği en etkili nasıl durdurabileceğimizi bulmalıyız. şeklinde konuştu. İsviçre de IŞİD soruşturması İsviçre Federal başsavcılığı, IŞİD çeteleri ile bağlantısı olduğu iddia edilen 3 Irak kökenli hakkında soruşturma başlattı. IŞİD e Avrupa dan yoğun katılımların yaşandığı tartışmaları yaşanırken İsviçre Federal Başsavcılığı, İsviçre de ikametgâh eden 3 Irak lı hakkında IŞİD in İsviçre uzantısı oldukları iddiasıyla soruşturma başlattı. Uzun süreden beridir haklarında takip karar olan bu kişilerin Irak a ve Suriye ye savaşmak için gidip geldikleri bilindiği ifade edilirken ayrıca 20 kişi hakkında da soruşturma yürütüldüğü ifade edildi. Haklarında soruşturma başlatılan bu 3 kişinin İsviçre de terör örgütü IŞİD in kurucuları olduğu belirtilirken aynı zamanda bu kişilerin örgüte maddi ve lojistik destek sağlamak için İsviçre de çalıştığının soruşturma kapsamında açığa çıktığı ifade edildi. Federal başsavcılık suç örgütü kurmak, terör örgütüne üyelik ve terör örgütüne desteklemek kapsamında başlattığı bu soruşturmanın önümüzdeki günlerde sonucunu açıklayacağını ifade etti. Ayrıca İsviçre istihbarat ekipleri yaptığı bir açıklamada mayıs ayında İsviçre den 15 kişinin IŞİD e katılmak için Irak ve Suriye ye gittiğini ifade ederken bu rakamların geçtiğimiz aylarda daha da artığını belirtti

9 16 AVRUPA HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 17 Almanya ile ABD arasında casusluk krizi Berlin de binlerce kişi istihbarat servislerinin dinlemelerini protesto etti. Almanya nın başkenti Berlin de istihbarat servislerinin dinleme ve takip etme faaliyetleri protesto edildi. SNOWDEN E İLTİCA HAKKI Kent merkezindeki Brandenburg Kapısı (Brandenburger Tor) önünde Korku yerine özgürlük sloganıyla toplanan binlerce kişi, daha sonra Başbakanlık binasına yürüdü. Çok sayıda kişi, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı nın (NSA) eski çalışanı Edward Snowden ın fotoğrafının bulunduğu tişörtler giydi ve maskeler taktı. Özellikle ABD ve Almanya nın istihbarat faaliyetlerine karşı dövizler taşınan gösteride, istihbarat servisleri tarafından kişisel bilgilerin kayıt altına alınması eleştirildi. Gizli servislerin daha sıkı kontrol edilmesi istenen gösteride, Almanya nın şimdilik Rusya da yaşayan Edward Snowden e iltica hakkı vermesini talep etti. MERKEL DE HEDEF ALINMIŞTI Snowden ın sızdırdığı bazı gizli belgeler sayesinde NSA nın dijital casusluk ve teknik dinleme faaliyetleri yürüttüğü ortaya çıkmıştı. NSA nın Başbakan Merkel in cep telefonunun da uzun yıllar dinlediğinin öne sürülmüştü. Alman basınında bu ay yayınlanan haberlerde, Alman istihbarat servisi BND nin de aralarında NATO ülkeleri Türkiye ve Arnavutluk un da bulunduğu 80 ülkeye yönelik istihbarat ve dinleme faaliyetleri yürüttüğü iddia edilmişti. Katalonya da 500 bin kişi bağımsızlık diye bağırdı Son iki yıldır bağımsızlık yanlısı girişimlerin arttığı Katalonya bölgesinde, yine binlerce kişi sokağa dökülerek bağımsızlık diye bağırdı. Katalonya nın ulusal günü olan Diada da yapılan etkinliklere bu yıl da bağımsızlık talepleri damga vurdu. Katalonya da bağımsızlık yanlısı sosyal hareketleri organize eden Katalonya Ulusal Asamblesi (ANC) ile Omnium Cultural adlı sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla Barcelona nın iki büyük bulvarında, Victoria, votar (zafer, oy kullanmak) sözlerine atfen V harfinde insan mozaiği oluşturuldu. 500 binden fazla katılımın olduğu gösteride, İspanyol devletine oy kullanmak istiyoruz yazılı pankartla mesaj gönderildi. 11 Eylül 1714 ün Bourbon ordularının Katalonya ya girip Barcelona nın düştüğü tarih olması sebebiyle saat ü gösterdiğinde sokakları dolduran binlerce kişi marşlar okuyarak ve ellerindeki Katalan bayraklarını sallayarak seslerini duyurmaya çalıştı. Tamamen, ayrılıkçı Katalanların dünyaya sesinin duyurulmasına yönelik düzenlenen gösteride yapılan konuşmalarda, İspanyol hükümetinin, demokratik bir şekilde Katalonya nın referanduma gitmesine izin vermesi gerektiği savunulup, Katalanlardan pes etmeyip, sonuna kadar direnmeleri istendi. Tüm Katalonya da bağımsızlık talebiyle bağlantılı 50 kadar gösteri organize edildi. Bu etkinliklerde konserler, söyleşiler düzenlenip, gösteriler sırasında Katalanların meşhur insan kuleleri oluşturuldu. Geçen yıl aynı şekilde Katalonya nın bütün şehirlerinde insan zinciri oluşturularak bağımsızlık talep edilmişti. Barcelona daki gösteriye Katalonya da iktidardaki CIU ile muhalefetteki ERC, ICV, CUP partileri de destek verirken, PPC ve Ciutadans partileri her zamanki gibi tepki gösterip, İspanya yanlısı alternatif gösteri düzenledi. Katalonya daki üçüncü siyasi güç olan Katalonya Sosyalist Partisi (PSC) ise üyelerini gösterilere katılıp, katılmamakta serbest bıraktı. Bu arada Katalonya Özerk Yönetimi Başkanı Artur Mas, basına verdiği demeçlerde 9 Kasım da referanduma gidilmesi için her şeyin hazır olduğunu söyledi. İspanyol hükümetini, hiçbir şey yapmamak, devletin en önemli sorununa siyasi bir çözüm üretmek yerine yasal engeller koymak ve siyasi inisiyatif kullanmamakla suçlayan Mas, 9 Kasım da referandum olacak iddiasında bulundu. Katalonya Özerk Yönetimi hükümetinin, İskoçya daki bağımsızlık referandumundan bir gün sonra gelecek 19 Eylül de kabul edeceği yerel yasa ile referanduma gitme girişiminin öngörüldüğü gibi Anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmesi olasılığıyla ilgili sorulara cevap vermeyen Mas, Katalonya da yine bir erken seçime gidileceği söylentilerine de şimdilik cevap vermekten kaçındı. Öte yandan bağımsızlık karşıtı olan, Katalonya daki diğer siyasi partilerden Halk Partisi nin Katalonya daki kolu PPC ve Ciutadan s ise Tarragona kentinde Diada yı andı. PPC ve Ciutadans partilerinin liderleri, bağımsızlık yanlısı girişimleri Katalonya tarihinin en büyük yenilgisi olarak tanımlayarak, bu tip girişimlerin istikrarsızlık, toplumsal gerilim, şüphecilik ve toplumsal çatışma getirdiğini savundu. Katalonya krizi karşısında çok net tavır takınan, tüm İspanyollara ve İspanyol yasalarına saygı isteyerek, Ben Başbakan olduğum sürece ne Katalonya ne de başka bir İspanyol toprağı İspanya dan ayrılacak sözünü geçmişte dile getiren Başbakan Mariano Rajoy ise bugün de birlik içerikli mesajlar verdi. Madrid de katıldığı bir programda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Rajoy, Bir Endülüs, bir Katalan kalbinde yaşayabilir veya bir Madridli, bir Galisyalı nın cömertliği sayesinde hayatta kalabilir dedi. Sigarayı bırakma yarı şması 2014 e katıldı 500 Frank kazandı Polat sigarayı nasıl bıraktığını anlattı: Ben her gün bir paket sigara içiyordum, sigarayı bırakmak istememe rağmen bırakamıyordum. Bir gün evimde sigaram bitti ve ben benzinciye sigara almaya gittim. Arabayla yolda gidereken kaza yaptım, tır arabama çarptı, ölümden kılpayı kurtuldum. Bu olayın ardından sigarayı bırakmaya karar verdim ve sigarayı bırakma yarışmasına katıldım. Hem sağlıma kavuştum, hemde 500 Frank kazandım. Hala dönem dönem sigara içme isteği duyduğunu, bu isteği gidermek için kahve içtiğini belirten Polat, sigarayı bıraktıktan sonra, sağlığının daha iyi olduğunu belirtti. Sigarayı bırakma kursları devam ediyor Temizlik firma sahibi, 10 işçi çalıştıran Kadir Fırat işçilerinin sigara bırakmalarını teşvik etmek için, Elveda Sigara, Merhaba Yaşam projesi çalışanlarıyla birlikte sigara bırakma kursu düzenledi. 30 yıl sigara içen Kadir Fırat, bu konuda düşüncelerini bizimle paylaştı. Kendim uzun bir süre sigara içtim, sigaranın zararlarını gördüm. Sigara bırakma kursuna katıldım, sigarayı bıraktım, sağlığım şimdi daha iyi. Şimdi çok mutluyum. Çocuklarımın sigaraya başlamasından korkuyorum, ikiz oğlum var, 15 yaşında. Sigarayı bırakarak onlara örnek oldum. Kamuya açık yerlerde sigaranın yasaklanmasıda sigarayı bırakmayı teşvik ediyor. Çevremizdeki sigara bırakanları teşvik etmek gerekir. Herkes sigarayı bırakırsa çocuklarada örnek bir tavır olur. Çevremdekilerinde sigarayı bırakması için yardımcı olmaya çalışıyorum. Bunedenle işyerimde sigara bırakma kursu düzenledim, sigarayı bırakan işçilerin maaşını %10 arttırma sözü verdim. İşçilerden biri sigara bırakma kursunda sigarayı bıraktı. İşyerinde sigara içmeyi yasakladım. Büromuz daha temiz ve biz sigarasız bir ortamda kahvemizi içiyoruz. Elveda Sigara, Merhaba Yaşam Türkiye den gelen göçmenler İsviçrede ki göçmen nüfus içerisinde en yüksek sigara içme oranına (erkeklerde %53, kadınlarda %42) sahipler. Türkiye kökenli göçmenlerin sigarayı bırakmasını teşvik etmek için düzenlenen Tiryaki Kukla adlı bilgilendirme toplantıları ve Elveda Sigara, Merhaba Yaşam adlı sigarayı bırakma kursları devam etmektedir. Kursların amacı insanları sigaranın zararları konusunda ve sigarayı bırakma yöntemleri hakkında bilgilendirmek. Ayırca, insanların sigara içme alışkanlıklarını değiştirmek (tamamen bırakarak ya da azaltarak) ve insanların bir araya geldikleri yerlerde pasif içicilikten korunmalarını sağlamak da hedefler arasında. Tiryaki Kukla projesi çerçevesinde derneklerde, camilerde ve gruplarda sigaranın zararları, nasıl bağımlılık yaptığı ve bırakma yöntemleri hakkında bir sunum yapılmakta. Bunun yanında ücretsiz danışmanlık ve bilgi hizmetleri ile sigarayı bırakma kursları verilmekte. Başvurularınız için, Emine Sarıaslan, Sigara Bırakma Yarışması nı kazanan Güler Polat / Ev kadını Sigarayı bırakma yarı şması 2014 e katılan Güler Polat, Türkiye kökenli göçmenler özel ödülü 500 Frankı kazandı. 22 yıl, her gün bir paket sigara içen Polat, hem sigarayı bıraktı, hem de 500 Frank kazandı.

10 18 AVRUPA HABERLERİ AVRUPA HABERLERİ 19 UNICEF raporu: Çocuklar dayak ile eğitiliyor Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), çocuklara yönelik şiddete dair bugüne kadar ki en kapsamlı raporunu hazırladı. UNICEF, şiddetin birçok ülkede çocuk eğitiminin bir parçası olarak görüldüğünü ve bunun gelecek nesillere olumsuz etkilerinin olacağı uyarısında bulundu. 190 ülkeyi kapsayan araştırmaya göre, 2 ila 14 yaşları arasındaki her on çocuktan altısı şiddet görüyor. Çocuklara yönelik şiddetin ebeveynler ve diğer büyükler tarafından bir ceza aracı olarak görüldüğü belirtilen raporda, bazı ülkelerdeki cezalandırmaların baş ve diğer hassas organlara vurularak yapıldığına dikkat çekildi. Raporda, dünyanın değişik ülkelerinde çocuklara yönelik şiddetin aynı zamanda çocuk eğitiminin bir parçası olarak görüldüğü yer alıyor. Her on ebeveynden üçü, çocuk bedeni üzerinde uygulanan şiddeti, eğitim için şart görüyor. Bu mantık özellikle yoksul ve ya düşük eğitim düzeyine sahip ailelerde öne çıkıyor. Mısır, Yemen ve Çad gibi ülkelerde çocukları eğitmek için dayak atma oranı yüzde 40 ları buluyor. BİR YILDA 95 BİN ÇOCUK VE GENÇ ÖLDÜRÜLDÜ Çocuklara yönelik şiddet on binlerce ölümü de beraberinde getiriyor yılında, 20 yaşın altındaki 95 bin çocuk ve genç şiddet kurbanı olurken, bu tür ölümler daha çok gelişmekte ve ya yükselmekte olan ülkelerde yaşanıyordu. Şiddetten kaynaklı çocuk ölümlerinde Nijerya ve Brezilya ilk sıraları alıyorlardı. ŞİDDETİN ETKİLERİ HAYAT BOYU SÜRÜYOR UNICEF raporuna göre, çocuklara uygulanan şiddet hayatları boyunca onun etkileriyle yaşamalarına yol açıyor. Şiddete maruz kalan çocukların büyük kısmı öğrenme güçlükleri çekerken, özgüvenden de yoksun büyüyorlar. Bu çocuklarda depresyona girme riski de oldukça yüksek. Çocukken şiddet görmüş bireyler ise büyüdüklerinde aynı şiddeti ya kendi çocuklarına ya da eşlerine uyguluyorlar. Raporla ilgili bilgi veren UNICEF Direktörü Anthony Lake, çocuklara yönelik şiddetin kabullenilmesine karşı mücadele edilmesini isterken, bu durumun hayat boyu sürecek problemlere kapı aralayacağının altını çizdi. Lake, şiddeti eğitimin bir parçası olarak görmenin, gelecek nesiller için olumsuz yargıların tohumunu ekmek anlamına geleceğini söyledi. UNICEF raporunda, özellikle eğitim seviyesi düşük ebeveynlere yönelik çalışmalar yürütülmesini, çocuklarda ise bilinçlendirme önem verilmesi tavsiye edildi. Raporda, tüm ülkelerin meclislerine çağrı yapılarak, çocukları korumayı amaçlayan kanunların hukuk reformlarında yer alması da istendi. Weltweiter UNICEF Bericht zu Gewalt gegen Kinder «Es sind unbequeme Tatsachen keine Regierung, keine Eltern hören sie gerne», sagt UNICEF Exekutivdirektor Anthony Lake. «Aber wenn wir nicht die verzweifelte Wirklichkeit hinter den Statistiken zur Kenntnis nehmen, werden wir.niemals die verbreitete Haltung verändern, dass Gewalt gegen Kinder normal und zulässig ist.» Für den Bericht «Hidden in Plain Sight» hat UNICEF systematisch Daten zu Gewalt gegen Kinder durch Familienangehörige, Nachbarn, Freunde oder Mitschülerinnen und Mitschüler aus 190 Ländern untersucht. Trotz weiter bestehender erheblicher Informationslücken macht der Bericht das vielfach verdrängte und übersehene Leid der Kinder und die oftmals lebenslangen Folgen sichtbar. Kinder, die regelmässig Gewalt ausgesetzt sind, haben häufig Lernprobleme, entwickeln nur ein geringes Selbstvertrauen und leiden öfter unter Depressionen. Kinder, die in einer solchen Umgebung aufwachsen, setzen die gelernten Strategien in Konfliktsituationen später häufig gegen ihre eigenen Partner oder Kinder ein. «Gewalt an Kindern gehört zu jenen Kinderrechtsverletzungen, die ein entscheidender Hemmfaktor für die körperliche, seelische und soziale Entwicklung des Kindes darstellen», sagt Elsbeth Müller, Geschäftsleiterin UNICEF Schweiz. «Gewalt kommt überall vor offen oder verdeckt und häufig gesellschaftlich geduldet. Der Schutz von Kindern vor Gewalt gehört daher zu den wichtigen Aufgaben unserer Gesellschaft. Eine gewaltfreie Kindheit ist ein grundlegendes Recht des Kindes, und jedes Land, das die Kinderrechtskonvention ratifizierte, hat sich verpflichtet, dies zu garantieren». Die wichtigsten Ergebnisse: * Tödliche Übergriffe auf Kinder und Jugendliche Im Jahr 2012 wurden weltweit rund Kinder und Jugendliche unter 20 Jahren getötet. Die weitaus grösste Zahl von ihnen stammt aus Entwicklungs- und Schwellenländern. Lateinamerika und die Karibik weisen das höchste Ausmass tödlicher Gewalt auf gefolgt von Westafrika. Die drei Länder mit der höchsten Mordrate sind El Salvador, Guatemala und Venezuela. Die meisten tödlichen Übergriffe auf Kinder verzeichnen 2012 Nigeria (13 000) und Brasilien (11 000). * Gewalttätige Erziehungspraktiken Schläge, Anschreien und andere Formen der Misshandlung wie Einsperren gehören für viele Kinder auf der Welt weiter zum Alltag. Die Auswertung von Daten aus 58 Staaten zeigen, dass 17 Prozent der Kinder immer wieder schwere Prügelstrafen erhalten. In Ägypten, Jemen und Tschad sind sogar 40 Prozent der Kinder betroffen. * Haltungen zu körperlicher Züchtigung Drei von zehn Erwachsenen weltweit sind der Meinung, dass körperliche Züchtigungen zur Erziehung dazugehören, um ein Kind zu disziplinieren und gut aufzuziehen. In den meisten Ländern herrschen solche Einstellungen vor allem bei Erwachsenen mit geringer Bildung und in sehr armen Familien vor. Im Jemen beispielsweise teilen 51 Prozent der Mütter diese Ansicht. * Gewalt zwischen Kinder und Jugendlichen und in Beziehungen Körperliche Auseinandersetzungen unter Heranwachsenden sind weit verbreitet. In 25 Ländern, aus denen Daten vorliegen, sind 13 bis 15 Prozent der Kinder und Jugendlichen davon betroffen. Weltweit erfährt jeder dritte Schüler regelmässig Mobbing oft gepaart mit körperlichen Drangsalierungen. Malmö de seçim kampanyasını başlatan ırkçı ve faşist İsveçlilerin Partisi (SvP) dün öğleden sonra son gösterisini Stockholm de yoğun protesto gösterileri karşısında güçlükle tamamlayabildi. Polisin barikatlar, köpekli ve atlı polisler ve zırlı araçlarla koruduğu ırkçıların gösteri yaptıkları meydan ve çevresi araba ve yaya trafiğine kapatıldı. Irkçılık karşıtlarına coplu müdahale Malmö de 6, Linköping de 5, Göteborg de 8, Stockholm de 200 kişiyle gösteri yapan ırkçıların güvenlikleri ve ırkçı ve yabancı düşmanı propaganda yapabilmeleri için civar illerden takviye polis ekipleri devreye sokuldu. Irkçılık karşıtları ve kadınlara saldırılar düzenlemekle tanınan SvP gösteri yaptığı her yerleşim biriminde yoğun ve kitlesel tepkilerle karşılaştı. Özellikle Göteborg, Malmö ve Stockholm de yapılan gösteriler ırkçılık karşıtlığının yükselmekte olduğunu, her yaş grubundan insanların faşistlere karşı aktif tutum aldığını göstermesi açısından önem taşıyor. Malmö ve Göteborg illerinde SvP karşıtı gösterilere 2000 şer bn kişi katılırken, Stockholm de Facebook aracılığıyla örgütlenen gösteriye 10 bin kişi katılacağını bildirdi. Polis parlamento, saray ve opera binasının da aralarında bulunduğu çok geniş bir alana girişleri yasakladığı için ırkçılık karşıtları değişik yerlerde protesto gösterileri yaptıklarından gösteriye katılanların sayılarını tam olarak bilinmiyor. Ancak ırkçılık karşıtlarının büyük bir çoğunluğunun toplandığı Kralın Bahçesi nde en az beş bin ırkçılık karşıtı toplandı. SvP nin Opera binası önünde gösterisini yaptığı sıralarda ırkçılık karşıtları meydanlarda, sokaklarda ve ara caddelerde ırkçıları ve polisi protesto eden sloganlar attılar. Göstericilerin büyük bir çoğunluğunu protestolarını barışcıl bir biçimde sürdürürken, gençlerden oluşan küçük bir grubun polislere bengal ateşleri ve pet şişeleri attıkları gözledi. Irkçıların meydana yaklaştığı sırada gösterinin tansiyonu yükseldi ve gençlerden oluşan bir grup barikatları devirerek meydana girmeye çalıştı. At, köpek ve zırlı araçlarla göstericilere saldıran polise gençler de sandalye, taş ve şişeler atarak karşılık verdiler. Kısa sürede yatışan olaylar sırasında üç polisin hafif olarak yaralandığı, polisin 15 civarında ırkçılık karşıtını göz altına aldığı belirtiliyor. Irkçılık karşıtları SvP nin gösterisi bitene kadar ırkçılık ve yabancı düşmanlığını protesto eden sloganlar atmayı sürdürdü. İngiltere de IŞİD için çok sert önlemler İngiltere Başbakanı David Cameron Irak Şam İslam Devleti (IŞID) ile mücadelesinde kullanılacak yeni önlem planını açıkladı. Cameron ın İngiliz Parlamentosu nda açıkladığı önlemler arasında terör şüphelilerinin ve İngiltere doğumlu radikallerin ülkeye girişlerinde pasaportlarının elinden alınması gibi yetkiler de bulunuyor. Özel ve hedefe yönelik yeni bir yasa hazırlıyoruz diye konuşan Cameron, yabancı ulus vatandaşları ile çift vatandaşlığa sahip kişilerin İngiltere ye yeniden girmelerinin engellenebileceğini ayrıca herhangi bir terör eylemine katıldığından şüphelenilen İngiliz vatandaşlarının da belli bir süre İngiltere ye girişlerinin engellenebileceğini ifade etti. Başbakan Cameron un açıkladığı terörle mücadele planı çerçevesinde şu önlemler alınacak: İngiliz polisine İngiltere sınırında terör şüphelilerinin pasaportlarına el koyma yetkisi verilmesi. Terör şüphesi doğuran İngiliz vatandaşlarının yeniden İngiltere ye girişlerinin engellenmesi. Terörizmden koruma ve araştırma önlemlerinin genişletilmesi. Irak ve Suriye den dönen İngiliz vatandaşı cihatçıların radikalleşmelerini engelleyecek programlara katılmalarının zorlanması. Hava yolu şirketlerinin savaş bölgelerine giden yolcuların bilgilerini paylaşmaları. Batı da IQ 14 puan düştü Avrupa nın önde gelen 3 üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre son yüzyılda batılı insanları IQ seviyesi tam 14.1 puan düştü. Bilim insanları, Victoria devri (1837 ile 1901 yılları arasında olduğu kabul ediliyor) insanlarının modern insanlardan daha zeki olduğu hipotezini meta-analitik bir araştırmayla test etti. Araştırma 1889 ve 2004 yılları arasında elde edilen verilerin karşılaştırılmasıyla ortaya kondu. Araştırmayı Vrije Üniversitesi nden Michael A. Woodley, Amsterdam Üniversitesi nden Jan te Nijenhuis ve College Cork Üniversitesi nden Raegan Murphy yürüttü. Üç araştırmacı da, basit reaksiyon süresi ölçümleri, genel zeka ölçümleriyle özünde ilişkilidir ve bilişselliğin basit ölçümleri kabul edilirler. dedi. Daha önce yapılan araştırmalardan ve dönemine ait verilerden elde edilen sonuçlara göre bu düşüşe neden olan başlıca faktör, yüksek IQ ya sahip olan kadınların artık daha az çocuk doğurması...

11 20 DÜNYA HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 21 Pro Senectute modern bir hizmet organizasyonu Basel de yaşlananlar şanslı. Sağlıklı yaşlanmak Ehil, güvenilir ve çok yönlü Her iki Basel de 60 yaşında veya daha büyük olan yaklaşık kişi yaşıyor. Onların nerdeyse dörtte biri her iki Basel de Pro Senecute nın hizmetlerinden faydalanıyor. Çoğunun maddi ve sağlık durumu iyi. Alışveriş davranışları iyi, eğitimliler ve ürün ve hizmet kalitesinden ve de genel olarak hayat standartı olarak yüksek beklentileri var. Her iki Basel deki Pro Senecute de bu beklentilere göre uyarlanmıştır. Eskiden fakir ve ihtiyaç sahibi insanlar için yardım organizasyonu olan kurum modern, kar amacı gütmeyen, yaşlanma süreci ile ilgili sorunların uzmanı olan ve çok yönlü hizmet sunan bir organizasyona dönüştü. Bu dosyayı Pro Senectute Beiderbasl kurumundan, Abteilungsleiter Herr Philipp Ryser okurlarımız için hazırlamıştır. Okurlarımız adına kendilerine cok teşekkür edriz. Bu bilgiler ışığında hayatının son baharını yaşayan okurlarımızın hayatını kolaylaştırmaya ve varsa sorunları için başvuracakları adresleri sunmaya çalıştık. Basel de yaşlananlar şanslı. Günlük hayat için ihtiyaç duyulan neredeyse herşey yürüme mesafesinde: Dükkanlar, kuaförler, restoranlar, doktorlar ve eğlence hizmetleri. Pro Senecute de her semtte GymFit fitness kursları sunuyor. Hareket etmek isteyenler yakınlarında uygun imkanlar bulabiliyorlar. Bunun dışında Pro Senecute Basel de yaklaşık 400 eğitim ve spor kursu düzenliyor ve spor salonu, jimnastik salonu, çeşitli kurs odaları ve kafeteryası olan modern bir kurs ve fitness merkezi işletiyor. Pro Senecute kurulduğunda tek bir sosyal hizmetlisinin çalıştığı küçük bir yardım kurumuydu. Tarihe geri bakıldığında Yaklaşık 90 yıl önce, 1917 yılında işler farklıydı. Pro Senecute un kurulduğu yıldı - o zaman Yaşılık vakfı adı altında. Kuruluş sebebi, o zaman tek tük huzur ve bakım evinin dışında yaşlılık önlemlerinin olmamasıydı, ne devlet kuruluşları ne de özel kuruluşlar çok fazla yoktu. Maddi ve sosyal bakımdan mağdur olan yaşlı insanlar akrabalarına ve fakir yardımına muhtaçlardı. Çoğu zaman bu yaşlılar bir düşkünler yurduna gönderiliyorlardı. Pro Senecute un kurucuları bu zorluklara karşı mücadele etmek istediler - örneğin maddi yardımlarla. 26 Haziran 1918 tarihinde Pro Senecute Basel in Kanton komitesi kurulmuştu. Bir yıl sonra, 15 Ekim 1919 tarihinde ise Liestal şehrinin Kaymakamlık salonunda Baselbieter Kantonal komitesi kurulmuştur. Yaklaşık 30 yıl sonra, 6 Haziran 1947 tarihinde ise sonunda 1918 yılından beri talep edilen, yaşlılık yardımı ile ilgili Federal kanun kabul edildi. Halk, Yaşlılarına destek oldu. Yaşlılar için maddi güvenlik yasal hak haline geldi. Sadaka yerine hizmet Yaşlı insanlara devlet tarafından emeklilik maaşı verilmesi Pro Senecute Basel de yeni görevlere yol açtı, öncelikle Yaşlılıkta ikamet konusunda. Vakfın Kanton komitesi 1951 yılında Basel de Çoğu yalnız yaşayan insanların, basit yaşamlarını tek başlarına sürdürebilecekleri uygun, ucuz ev bulma dertlerinin hissedildiğini tespit etti. İki yıl sonra Pro Senectute Basel-Merkez Basel deki am Hechtweg adresinde 16 tek odalı daireli bir bina aldı, bu daireler kısa zaman içerisinde muhtaç yaşlılara kiraya verildi yılının yıllık raporunda bu konuda şunlar yazılmış: «Aylık kira tutarını 50 Frank olarak belirleyebildiğimiz için - diğer masrafları Basel- Merkez vakfı üstlenmiştir - ortalama aylık geliri 207 Frank olan kiracıların ellerinde geçimlerini sağlamak için yeterli para kalıyor.» Pro Senecute nin bu politika çerçevesinde kuruluşunu takip eden yıllarda, 1955 yılında, Yaşlılar için ev yardımı konusunu da öenmli meblağlarla desteklemesi de mantıklı bir adımdı, «Yaşlılık önleminin bu yeni dalı sayesinde, yaşlı ve hasta insanların normalde mümkün olacağından daha uzun bir süre kendi evlerinde kalıp ev işlerini yapabilmeleri sağlanmış oldu.» 1950 li ve 1960 lı yıllarda büyük bir ekonomi patlaması olmuştu. Tüketim mallarına talep çok büyüktü ve ekonomi gelişti. Artık bolca var olan paralardan sosyal kurumlar da faydalandı. Yaşlanmayı daha katlanır hale getirecek olan ilave hizmetler ihtiyacı doğdu. Bu şekilde 1968 yılında yemek hizmeti başladı, 1969 yılında ise yaşlılar sporu yılında yetişkinler eğitimi çerçevesindeki ilk kurslara başlandı yılından beri ise şehirde emekliliğe hazırlık kursları sunuluyor, 1980 yılından beri bu kurslar tüm eyalette de mevcut. Yine 1980 yılında Liestal da «yaşlı, hasta veya engelli insanların alışık oldukları çevrede mümkün olduğu kadar uzun süre idare etmelerini mümkün kılmak üzere» destek hizmeti kuruldu yılında Basel de faaliyete başlayan temizlik ve çamarşırhane hizmetinin arkasında da aynı felsefe var yılında Pro Senecute un dergisi akzent magazininin ilk yayını çıkıyor yılında ise Pro Senectute Basel eyalet «Yerel günlük yaşlı bakım evini» kuruyor yılında yeddi eminlik hizmeti kuruluyor ve birkaç yıl sonra bunu vergi beyanı hizmeti takip ediyor. Her iki hizmet de hem merkezde hem de eyalette sunuluyor. Aynı durum 1996 yılında kurulan nakliye ve boşaltma hizmeti ve kısa zaman sonra kurulan bahçe hizmeti için de geçerlidir. Sağlıklı yaşlanmak Günümüzde Pro Senectute modern bir hizmet kurumudur. Her iki Basel in de Pro Senectute u, geniş ve cazip bir eğitim ve spor hizmeti ile, mümkün olduğu kadar çok insanın sağlıklı ve zinde yaşlanmasına katkıda bulunmayı amaç edinmiştir yılında Wettsteinplatz meydanında çılan yeni 50+ kurs ve spor merkezinin açılışından beri kar amacı gütmeyen organizasyonun bunun için modern altyapısı olan yeni bir binası da bulunmaktadır. Orada verilen kurslar en yüksek kalite beklentilerine cevap vermektedir. Talep edilen kurslar organize ediliyor. Bunlara Pilates, Yoga, fitness, sırt jimnastiği veya dans kursları da dahil. Spor yapmak veya eğitim almak isteyenler seçim yapmak zorunda. Kurs merkezinde spor kursları yanında dile ve bilgisayar kursları da veriliyor. Bir web sitesinin oluşturulması ve düzenlenmesi konusunda eğitim görebilir, bir fotoğraf kursuna katılabilir, bir İngilizce, Fransızca veya Rusça kursuna yazılabilir veya bir konferansa katılabilirsiniz. Buradan rehberli turlar, geziler veya matineler de düzenleniyor. İlgisi ve zamanı olanlar bu imkanlardan yararlanabilirler. Basel Merkez ve Basel Eyalette yaklaşık müşteri Pro Senecute un hizmetlerinden yararlanıyor. Bu da 60 yaşında üzerindekilerin dörtte biri demektir. Danışmanlık ve destek Tabii ki, yaşlılık ve ölüm sigortası alacak yaşta olup iyi durumda olmayan ve de zor bir duruma düşümüş olan insanlar var. Bu insanlar için de - hatta özellikle onlar için - Pro Senecute başvuracakları ile kurumdur. Buradaki sosyal hizmetliler mağdurlara ve onların yakınlarına danışmanlık yaparlar. Onlara hayatın bu en zor dönemi süresince destek olurlar ve gerekirse maddi yardım da yaparlar. Kamu makamlarının destekleri ve bağışlar sayesinde Pro Senecute kar amacı gütmeyen bir kurum olarak bu danışmanlık ve destek hizmetlerini verebiliyor. Evde yardım Pro Senectute, yaşlı insanların mümkün olduğu kadar bağımsız olmaları ve kendi evlerinde yaşamaları için de çalışmalar yürütüyor. Bu yüzden özellikle bunun için eğitim görmüş olan çalışanlarımız evlerde temizlik yapıyorlar. Başka çalışanlar ev nakliyelerini organize edip döşeme, ev ve bodrum boşaltmalarını yapıyorlar. Bu kar amacı gütmeyen kurum için ayrıca üç bahçivan da çalışıyor. İlk bahardan son bahara kadar onların hizmetleri özellikle çok talep görüyor den fazla müşteri Şubat ila Mayıs ayları arasında vergi beyanının ibraz edilmesi için yardım talebinde bulunuyorlar. Ücretsiz hukuk danışmanlığından da epey faydalanılıyor. Baston, yürüme desteği veya tekerlekli sandalye ihtiyacı olan insanlar için her iki Basel in Pro Senectute unda uygun ürünler mevcuttur. Liestal deki dükkanlarında bu ürünler kiralanabilir veya satın alınabilir. İlgililere orada Pro Senectute-uzmanları danışmanlık yapıyor. Biz sizin için varız Basel, Liestal, Reinach ve Laufen şubelerinde yaklaşık 110 personel çalışıyor. Ayrıca 450 i aşkın gönüllü de kurs veya spor grubu yöneticisi veya yeddiemin olarak çalışıyor. Hepsi de yüksek bir uzmanlığa sahipler. Yönetim 2011 yılından beri Sabine Währen in elinde. Vakfın yüksek etiminden ise vakıf kurulu sorumludur. Bu vakıf hizmet gelirlerinde, bağışlardan ve Federal devlet, Kanton ve bazı belediyelerin katkıları ile geçiniyor. Şube ve danışmanlık: Her iki Basel in Pro Senectute u Luftgässlein 3 Posta kutusu 4010 Basel Tel: (Ofis saatleri: Pazartesi- Cuma saatleri arasında ve saatleri arasında) E-Posta: info@bb.pro-senectute.ch Kurs- ve fitnes salonu 50+ Akzent Forum Rheinfelderstrasse Basel Kendi dergimiz İki ayda bir her iki Basel in Pro Senectute u Akzent dergisini çıkarıyor. Bu dergide her defasında Basel çevresi hakkında bir konu işleniyor. Derginin editörleri ilgili konunun altını çok iyi araştırılmış arka fon raporları ile çizmek konusunda uzmanlaştılar. 27 yıldan beri yayınlanan Akzent dergisi şu anda yaklaşık kişi tarafından okunuyor. Philipp Ryser Abteilungsleiter Marketing

12 22 İSVİÇRE HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 23 Pro Senectute eine moderne Dienstleistungsorganisation Wer in Basel älter wird, hat es gut. Gesund älter werden Kompetent, verlässlich und vielfältig In den beiden Basel leben rund Menschen, die 60 oder älter sind. Fast jede und jeder Vierte von ihnen nutzt eine Dienstleistung oder ein Angebot von Pro Senectute beider Basel. Den meisten von ihnen geht es finanziell und gesundheitlich gut. Sie sind konsumgewohnt, gebildet und haben hohe Ansprüche in Bezug auf die Qualität von Produkten und Dienstleistungen, aber auch bezüglich des Lebens im Allgemeinen. Pro Senectute beider Basel hat sich darauf eingestellt. Aus dem einstigen Hilfswerk für Arme und Bedürftige ist eine moderne Nonprofit- Organisation geworden, welche sich zur Spezialistin für Fragen rund um das Älterwerden entwickelt hat und ein vielfältiges Dienstleistungsangebot bereitstellt. Wer in Basel älter wird, hat es gut. Fast alle Dinge, die man für das tägliche Leben braucht, sind in Gehdistanz erreichbar: Läden, Coiffeur, Restaurants, Ärzte und Freizeitangebote. Auch Pro Senectute bietet in jedem Quartier GymFit-Kurse an. Wer sich bewegen möchte, findet passende Angebote in der Nähe. Darüber hinaus organisiert Pro Senectute in Basel gegen 400 Bildungs- und Sportkurse und betreibt ein modernes Kurs- und Fitnesscenter mit Kraftraum, Gymnastikraum, diversen Kursräumen und einer Cafeteria. Ursprünglich war Pro Senectute ein kleines Hilfswerk mit einer Sozialarbeiterin. Ein Blick zurück in die Geschichte 1917 vor etwas mehr als 90 Jahren war das anders. Es war die Zeit, als Pro Senectute gegründet wurde damals noch unter dem Namen Stiftung für das Alter. Anlass dazu war, dass es damals, abgesehen von vereinzelten Altersheimen und Pflegeanstalten, noch keine Altersfürsorge gab, weder eine staatliche noch eine private. Finanziell und sozial benachteiligte alte Menschen waren ausschliesslich auf die Verwandten- und Armenunterstützung angewiesen. So kam es immer wieder vor, dass alte Menschen in ein Armenhaus eingewiesen wurden. Die Gründer von Pro Senectute wollten dieses Übel bekämpfen unter anderem mit finanziellen Hilfeleistungen. Am 26. Juni 1918 wurde dann das Kantonalkomitee von Pro Senectute in Basel gegründet. Ein Jahr später, am 15. Oktober 1919, wurde in Liestal, im Landratssaal, das Baselbieter Kantonalkomitee gegründet. Rund 30 Jahre später, am 6. Juni 1947 wurde endlich das Bundesgesetz über die AHV angenommen, welches seit 1918 gefordert worden war. Das Volk hatte sich mit seinen Alten solidarisch erklärt. Die wirtschaftliche Sicherheit des Lebensabends wurde zum Rechtsanspruch. Statt Almosen Dienstleistungen Die Ausrichtung staatlicher Renten an ältere Menschen machte bei Pro Senectute Basel-Stadt Kräfte frei für neue Aufgaben und zwar vorerst im Bereich «Wohnen im Alter». Das Kantonalkomitee der Stiftung stellte bereits 1951 fest, dass sich in Basel «die Not vieler alleinstehender alter Leute» fühlbar mache, «geeignete, billige Wohnungen zu finden, in denen sie ihren bescheidenen Haushalt noch selber führen können». Zwei Jahre später übernahm Pro Senectute Basel- Stadt am Hechtweg in Basel eine Liegenschaft mit 16 Einzimmerwohnungen, die innerhalb kurzer Zeit an Betagte vermietet waren. Im Jahresbericht 1954 steht dazu Folgendes: «Da wir die Monatsmiete auf Fr festsetzen konnten weitere Kosten trägt die Stiftung Basel-Stadt bleiben den Insassen mit ihrem durchschnittlichen Monats-einkommen von Fr genügend Mittel zu einem bescheidenen Lebensunterhalt.» Es war nur folgerichtig, dass Pro Senectute im Rahmen dieser Politik auch die Haushilfe für Betagte in den Jahren nach ihrer Gründung, 1955, mit namhaften Beiträgen unterstützte, «diesen neuen Zweig der Altersfürsorge, der es alten und gebrechlichen Menschen gestattet, länger als es sonst möglich wäre, im eigenen Heim ihren kleinen Haushalt zu führen.» In den 1950er- und 1960er-Jahren fand ein grosser wirtschaftlicher Aufschwung statt. Die Nachfrage nach Konsumgütern war gross und die Wirtschaft boomte. Von den Geldern, die nun reichlich vorhanden waren, profitierten auch die Sozialwerke. Es entstand das Bedürfnis nach zusätzlichen Dienstleistungen, die das Älterwerden angenehmer machten. So entstand 1968 der Mahlzeitendienst, 1969 das Altersturnen finden die ersten Kurse im Rahmen der Erwachsenenbildung statt. Seit 1975 werden in der Stadt Kurse zur Vorbereitung auf die Pensionierung angeboten, 1980 auch auf dem Land. Ebenfalls 1980 entsteht in Liestal der Hilfsmitteldienst, «um älteren, kranken oder behinderten Menschen möglichst lange ein selbstbestimmtes neues Leben in ihrer gewohnten Umgebung zu ermöglichen». Dieselbe Philosophie steht hinter dem Reinigungs- und Wäschedienst, der 1984 in Basel seine Tätigkeit aufnimmt erscheint die erste Ausgabe des akzent magazins, der Zeitschrift von Pro Senectute gründet Pro Senectute Baselland die «Regionale Tagesstätte für Betagte» wird der Treuhanddienst aufgebaut, dem einige Jahre später ein Steuererklärungsdienst folgt. Beide Dienstleistungen gibt heute es sowohl in der Stadt als auch auf der Landschaft. Dasselbe gilt für den 1996 ins Leben gerufenen Umzugs- und Räumungsdienst und den wenig später entstandenen Gartendienst. Gesund älter werden Heute ist Pro Senectute eine moderne Dienstleistungsorganisation. Pro Senectute beider Basel hat es sich zum Ziel gesetzt, mit einem breiten und attraktiven Bildungs- und Sportangebot dazu beizutragen, dass möglichst viele Menschen gesund und fit älter werden können. Seit der im Jahr 2011 erfolgten Eröffnung des neuen Kurs- und Fitnesscenters 50+ beim Wettsteinplatz verfügt die Nonprofit-Organisation dafür auch über ein neues Haus mit modernster Infrastruktur. Die Kurse, welche dort stattfinden, entsprechen den höchsten Qualitätsanforderungen. Organisiert werden jene Kurse, welche nachgefragt werden. Dazu gehören Pilates, Yoga, Krafttraining, Rückentraining oder Tanzkurse. Wer sich bewegen oder weiterbilden möchte, hat die Qual der Wahl. Im Kurszentrum finden neben den Sportkursen auch Sprach- und Computerkurse statt. Man kann sich in den Aufbau und die Gestaltung einer Website schulen lassen, an einem Fotografie-Kurs teilnehmen, sich für einen Englisch-, Französisch- oder Russischkurs einschreiben oder einen Vortrag besuchen. Auch Führungen werden von hier aus organisiert, Ausflüge und Matineen. Wer Interesse und Zeit hat, kann das Angebot nutzen. Rund Kundinnen und Kunden nützen das Angebot von Pro Senectute in Basel-Stadt oder Baselland. Das ist fast jeder Vierte über 60. Beratung und Unterstützung Selbstverständlich gibt es Menschen im AHV- Alter, denen es nicht gut geht und solche, die in eine Notlage geraten sind. Auch und gerade für diese Menschen ist Pro Senectute erste Ansprechpartnerin. Die zuständigen Sozialarbeiterinnen und Sozialarbeiter beraten Betroffene und auch Angehörige. Sie begleiten sie durch die schwierigste Lebensphase und leisten notfalls finanzielle Unterstützung. Beiträge der öffentlichen Hand sowie Spenden machen es möglich, dass Pro Senectute als Nonprofit-Organisation diese Beratungs- und Unterstützungsleistungen erbringen kann. Hilfe zu Hause Pro Senectute setzt sich auch dafür ein, dass alle, die älter werden, möglichst lange unabhängig sein und zuhause leben können. Deshalb putzen eigens dafür geschulte Mitarbeiterinnen und Mitarbeiter Wohnungen. Andere organisieren Umzüge und führen Estrich-, Wohnungs- und Kellerräumungen durch. Auch drei Gärtner arbeiten für die gemeinnützige Organisation. Von Frühling bis Herbst werden ihre Dienstleistungen besonders stark nachgefragt. Weit über 2000 Kundinnen und Kunden lassen sich zwischen Februar und Mai die Steuererklärung ausfüllen. Auch die kostenlose Rechtsberatung wird rege genutzt. Für Menschen, die ein Hilfsmittel wie einen Stock, einen Rollator oder einen Rollstuhl benötigen, hat Pro Senectute beider Basel die passenden Produkte. Im eigenen Hilfsmittel Shop in Liestal können diese Produkte gemietet oder gekauft werden. Interessierte werden dort von den Pro Senectute-Fachleuten beraten. Wir sind für Sie da An den Standorten Basel, Liestal, Reinach und Laufen arbeiten rund 110 Mitarbeiterinnen und Mitarbeiter. Zudem engagieren sich über 450 Freitätige als Kurs- und Sportgruppenleitende oder als Treuhänderinnen und Treuhänder. Sie alle weisen sich durch eine hohe Fachkompetenz aus. Die Geschäftsleitung liegt seit 2011 in den Händen von Sabine Währen. Für die Oberaufsicht der Stiftung ist der Stiftungsrat verantwortlich. Getragen wird die Stiftung von den Dienstleistungserträgen, Spendeund Gönnerbeiträgen sowie den Leistungsbeiträgen von Bund, Kantonen und einigen Gemeinden. Geschäftsstelle und Beratungen: Pro Senectute beider Basel Luftgässlein 3 Postfach 4010 Basel Tel: (Bürozeiten: Montag-Freitag Uhr und Uhr) info@bb.pro-senectute.ch Kurs- und Fitnesscenter 50+ Akzent Forum Rheinfelderstrasse Basel Eine eigene Zeitschrift Alle zwei Monate gibt Pro Senectute beider Basel das Akzent Magazin heraus. In der Zeitschrift wird jeweils ein Thema mit Bezug zur Region Basel aufgegriffen. Die Redakteurinnen und Redakteure des Magazins haben sich darauf spezialisiert das jeweilige Thema mit gut recherchierten Hintergrundberichten abzubilden. Zurzeit wird das Akzent Magazin, welches es seit 27 Jahren gibt, von rund Menschen gelesen. Philipp Ryser Abteilungsleiter Marketing

13 24 İSVİÇRE HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 25 Kanton Basel ve Basel-Land Entegrasyon Uzmanlık Dairesi 2015 yılı çalışma Programını tartıştı Basel ve Basellandschaft Uyum Dairelerinin ortaklaşa düzenlediği toplantıda, 2015 yıllında yapılmak istenenler, Proje başvurularında dikkat edilmesi gereken hususlar, başvuru tarihi ve 2015 yıllında yapılan değişikler üzerinde durdular. Uyum Dairelerinin yaptığı 2015 yılı çalışma toplantısına çok sayıda Dernek, Kurum ve Kuruluş katıldı. Toplantıya çok sayıda Göçmen Derneklerinin temsilcisi de hazır bulundu. Kadınların ağırlıkta olduğu ve salonu dolduran uyum çalışması yürüten temsilcinin ilgisi hayli büyüktü. Açılış konuşmasını Kanton Basel Uyum Dairesi Başkanı bayan Nicole von Jacobs.. yaptı. Kanton Basel Uyum Dairesi başkanı konuşmasında, çok sayıda ve yoğun olarak katılan temsilcilere, ilgi gösterenlere teşekkür etti iki daire adına. Çalışmalara ilgilerinden ve 2014 yılında birlikte yürütükleri çalışmalar içinde teşekür eden bayan Nicole von Jacobs 2015 yılında da daha yakın bir ilişki ve işbirliği içinde güzel bir çalışma yürütecekleri için de her kese teşşekür etti yıllında ki çalışma hakkında da bilgiler, ve yenilikler üzerinde durdu ve hep birlikte çalışmanın uyum için ve başarı için gerekliliğine vurgu yaptı. 25 Ağustos 2014 Basel de yapılan Uyum Dairelerinin yılık toplantısında Baselland Kanton temsilcisi Martin Bürgin bey ise konuşmasın da şu noktalara vurgu yaptı. Burada Kleinbasel de eski Klingental manastırında yapılan ağ oluşturma etkinliğinde ben de size hoşgeldiniz demek istiyorum, sizinle tanışmaktan özellikle çok mutluyum. Şimdiye kadar maalesef sizi çoğunlukla sadece proje isimlerinizle veya daha da kötüsü proje numarası ile tanıdım, bunun sebebini siz de mutlaka biliyorsunuzdur; şimdi şahsen tanıma fırsatını yakaladım. Ben sadece birkaç aydan beri BL entegrasyon alanında çalışıyorum ve proje destek konusu ile arkadaşlarımız Andrea Kugler ve Stefanie Saladin profesyonel bir şekilde ilgileniyorlardı, size onları mutlaka tanıyorsunuz. Yeni gelen adamı tanımanız için ben kendimi kısaca tanıtmak istiyorum: 45 yaşındayım ve Basel de yaşıyorum, Liestal da büyüyüp okula gittim. Fribourg ta ortaokul öğretmeni olarak eğitimimi tamamladıktan sonra 2002 yılında BL göçmenlik dairesindeki görevime başlayana kadar birkaç yıl öğretmen ve sınıf öğretmeni olarak çalıştım. Burada çeşitli bölümlerde çalışıyordum ve o yıllarda açıkçası AFM için gayet yeni bir konu olan entegrasyon çalışmaları ile ilgileniyordum. Bu 10 yılı aşkın çalışmalarda her zaman insanlarla doğrudan iletişime geçebilmekten mutluydum ve bundan çok şey öğrendim. Ve şimdi Şubat 2014 tarihinden beri BL entegrasyon bölümünden, kısaca FIBL, sorumluyum. FIBL deki yenilikler: Hepiniz çok duymuşsunuzdur bu konuyu ve nihayet 2014 yılında başladık: Kanton entegrasyon programı KIP yürürlüğe girdi. Önümüzdeki dört yıl içinbasel bölgesi için entegrasyon önlemleri ve etkinlikleri belirledik ve ilk önlemleri yerine getirmeye başladık bile. KIP imizin çok önemli parçalarından biri de «communis - belediyelerle birlikte entegrasyon» projesidir. Communis diğer bir deyimle KIP in küçük kardeşidir, zira bir belediye ile birlikte onun ihtiyaçlarına göre uyarlanmış kesin entegrasyon çalışmaları yapılıyor. Biz pilot yılımıza dört belediye ile başlıyoruz ve sonuçlarını merakla bekliyoruz. Ayrıca 18 Ağustos tan beri kültürlerarası tercümanlık promosyon etkinliğimiz de devam ediyor. Sosyal hizmetler çalışanları, anne-baba danışmanlıkları ve ana ve ilk okulları bu etkinlik çerçevesinde Basel eyalet yabancılar dairesinden sınırlı sayıda ücretsiz kültürlerarası tercümanlık dersi alabiliyorlar. Ayrıca Basel eyalet Hoşgeldiniz! broşürünün iki ilave dile, arapça ve tigriyancaya, çevrilmesi planlanıyor. Bu şekilde yakın zamanda meydana gelen olaylara reaksiyon gösterip İsviçre deki arapça ve tigriyanca konuşan göçmen topluluğuna kendi dillerinde bilgi vererek buraya daha kolay alışmalarına destek vermek istiyoruz. Bunlar, FIBL in şu anda ilgilendiği projelerden sadece bir kaç tanesi. Bu konuda daha detaylı bilgi almak istiyorsanız, Apéro da bana ve arkadaşlarıma sorabilirsiniz. Proje desteği 2015 Proje desteğini siz de mutlaka çok iyi biliyorsunuzdur. Proje desteği FIBL in en önemli görevlerinden biridir. Ve bu yüzden biz de güvenilir, fikirleri olan ve bunları uygulayan ortakların ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bizim size ihtiyacımız var, sizin de bize. Sizler, yani sponsorluklar, olmadan yöremizde entegrasyon çalışmaları bu kadar verimli olarak yapılamazdı. Siz proje fikirleri ve finansörler arıyorsunuz, konseptler yazıyorsunuz, uygun mekanları organize ediyorsunuz ve projelerin uygulanmasından sorumlusunuz. Ve sonunda bütün bunlara raporlama ekleniyor! Biz, yani FIBL, bu çalışmaların yapılabilmesini Kanton ve devlet destekleriyle sağlıyoruz. Ve sizi temin ediyorum ki, biz de üstümüzdeki makamlara rapor sunmak zorundayız. Hepimiz için bu karşılıklı bağımlılığı zaman zaman hatırlayıp bunun farkında olmak önemlidir diye düşünüyorum. FIBL bu yüzden size önemli çalışmalarınız için, profesyonelliğiniz ve yaratıcılığınız için teşekkür etmek istiyor. Yeni proje sunumlarını merakla bekliyoruz. Mevcut proje destekleriyle ilgili tüm bilgileri her zamanki gibi Kanton web sayfası integration.bl.ch den alabilirsiniz. Yeni proje sunumlarını görmekten ve sonra sizinle Apéro da heyeceanlı konuşmalar yapmaktan mutlu olacağım. Apéro ya geçmeden önce keyifle Impronautları izleyelim. diye sıcak bir atmosferde konuşmasını yaptı. Katılımcıları yoğunluğu ve tartışmalara canlı bir şekilde katılmaları, sıcak bir aile ortamının oluşmasına neden oldu. Bir grubun çok güzel bir şekilde hazırladığı ve her sahnesinde tüm katılımcılarıda ortak ederek oynadığı Impronaıtlar ise toplantıya ayrı bir güzellik kattıve sıcak bir ortam oluşmasına vesile oldu. Improvısatıon Tiyatro ile uyum için mutlu bir şekilde çalışma sahnelendi. Katılımcılar ile kısa Anketlerle konular secilde ve sonra her konu hakında sahneden canlı bir şekilde sergilendi. Toplantı daha sonra katılımcıların Apora da da guruplar halinde ve tek tek sohbetleriyle devam etti. Trio Performance/ Uzaktaki Müzik Erkan Oğur (Perdesiz Gitar ve Baglama), Derya Türkan (Kemence) ve Alp Ersönmez (Bas Gitar) Kültürel değişim ve dönüşüm: Geleneksel Türk müziği araciligiyla Doğu ve Batı müzigi arasindaki sınırları ortadan kaldiran performanslariyla dinleyicileriyle buluşacak. Grup geleneksel eserlerin yanı sıra kendi bestelerini de seslendirerek doğaçlamalar üzerine kurulu performanslarıyla hayallerindeki müziğe ulaşmayı hedefliyor. Erkan Oğur müziğe 4 yaşından itibaren keman, bağlama, flüt ve cümbüş çalarak başladı. Onu Halk Müziğine yönelmesi konusunde teşvik eden ilkokul müzik öğretmeni İlkokulu bitirdiğinde, bizim yöreden çalmadığı saz kalmamıştı. diyor. Gitar çalışında Jimi Hendrix in bazı etkileri olmuştur da perdesiz gitarı icat etti. Liseyi Ankara da tamamladı. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü ile başladığı üniversite hayatına Münih Üniversitesi Fizik Mühendisliği nde okuyarak devam etti. Müzik eğitimi için Türkiye ye döndü. İstanbul Devlet Konservatuarı Müzik Teorisi bölümünden mezun oldu. Çalışmalarında ağırlıklı olarak kopuz ya da dede bağlama, ud, e-bow, perdesiz gitar, klasik gitar, elektro gitarı ve sesini kullandı. Bunlar dışında birçok enstrümanı da albümlerinde başarılı bir şekilde çalmıştır. CUMARTESI 22. KASIM :00 ZURICH/VOLKSHAUS, ÖNSATIS: www. Starticket.ch Erkan Oğur (bundlose Gitarre und Baglama), Derya Türkan (Kemence) und Alp Ersönmez (Bas Gitarre) Kultureller Wandel und Transformation: Durch die Verbindung von traditioneller türkischer Musik mit klassischen Elementen verschwinden die Grenzen zwischen Ost und West. Mit Laute, E-Bow, bundlose Gitarre, Klassikgitarre, E-Gitarre und Vocals. Improvisierter Jazz sowie türkische Volksmusik gehören zu Ihrem Repertoire. Erkan Ogur wurde 1954 in Ankara geboren. Sein Musiklehrer, der ihn in der Grundschule für Volksmusik begeisterte, sagt: Es gab kaum ein Instrument aus der Region, das er beim Schulabschluss nicht spielen konnte erfand Erkan Ogur die bundlose Gitarre. Nach einem Physikstrudium an der Uni München kehrte er in die Türkei zurück und beschloss, Musiker zu werden. Dort studierte er klassische türkische Musik am Konservatorium in Istanbul. In seinen Arbeiten verwendet er vor allem die Kopuz oder die Dede Baglama. SAMSTAG 22. NOVEMBER 2014 UM 20:00 ZURICH/VOLKSHAUS (Ticket über erhältlich)

14 26 DÜNYA HABERLERİ DÜNYA HABERLERİ 27 UN fordern Verfolgung von Verbrechen der Terrormiliz IS im Irak Genf - Die Terrormiliz Islamischer Staat (IS) begeht nach Einschätzung der UNO Verbrechen gegen die Menschlichkeit. Die gezielte Verfolgung religiöser und ethnischer Minderheiten durch IS-Kämpfer müsse strafrechtlich verfolgt werden Bei einer Sondersitzung nahmen die 47 Mitgliedsstaaten am Montag in Genf eine Resolution im Konsens an, mit der die strafrechtliche Verfolgung der Verantwortlichen für Gräueltaten gefordert wird. Die gezielte Verfolgung religiöser und ethnischer Minderheiten durch IS-Milizen stellt nach Einschätzung der UN ein Verbrechen gegen die Menschlichkeit dar. Im Herrschaftsgebiet des IS gebe es Massenhinrichtungen, Verschleppungen, Folter, sexuellen Missbrauch und Sklaverei, sagte die stellvertretende UN-Hochkommissarin für Menschenrechte, Flavia Pansieri. Ganze Bevölkerungsgruppen seien allein wegen ihrer Herkunft oder ihres Glaubens grausamer Verfolgung ausgesetzt. Der Menschenrechtsrat beschloss die Entsendung von Experten in den Irak, die Beweise für die Gewaltakte der IS-Miliz für Strafverfahren sammeln sollen. All jene, die für die Verletzung von Menschenrechten verantwortlich seien, müssten zur Verantwortung gezogen werden, forderte auch der deutsche UN-Botschafter in Genf, Joachim Rücker. In der Resolution wird auch die irakische Regierung aufgefordert, bei der Bekämpfung der IS-Miliz das Humanitäre Völkerrecht zu respektieren. Mögliche Kriegsverbrechen der Armee und ihrer Unterstützer müssten ebenfalls aufgeklärt werden. Der IS erbeutete unterdessen in Syrien offenbar Raketen aus deutscher Produktion. Das berichtete die Welt unter Berufung auf ein Propagandavideo, das am Montag im Internet kursierte. Darin zeigten die IS-Kämpfer Waffen und Material, das sie vergangene Woche bei der Einnahme des strategisch wichtigen Militärflughafens Al- Tabka erbeutet hatten. Dschihadisten posieren dem Bericht zufolge neben Raketen, auf denen Lenkflugkörper DM mm Panzerabwehr steht. Es handele sich dabei um Raketen vom Typ HOT des ehemaligen deutschfranzösischen Herstellers Euromissile. Die HOT-Raketen wurden laut Welt 1981 an die Regierung Syriens geliefert, das damit seine Kampfhubschrauber vom Typ Gazelle ausgestattet hat. BM de IŞİD oturumu Birleşmiş Milletler Yüksek Konseyi, IŞİD saldırıları gündemiyle toplandı. Oturumda IŞİD in sadece Irak taki saldırılar gündeme gelirken, Êzîdî Mir i Tahsin Beg in sözcüsü Êzîdîlere karşı katliam ve saldırıların BM tarafından soykırım olarak tanınmasını istedi. İsviçre nin Cenevre kentinde, Birleşmiş Milletler Yüksek Konseyi, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile bağlı grupların Irak ta gerçekleştirdikleri insan hakları ihlallerini konu alan özel bir oturum gerçekleştirildi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiser Yardımcısı Flavia Pansieri açılış konuşması yaptı. Pansieri, son aylarda İslam Devleti (İS-IŞİD) Ambar, Ninova Selahaddin ve Diyala bölgelerini ele geçirerek, çoğu sivil binlerce insanın ölümüne, 1 milyondan fazla insanın ölüm tehdidi altında yerlerinden göç etmesine neden olduğunu söyledi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin IŞİD kontrolündeki bölgelerde zorla yerinden etme, kölecilik, cinsel ve psikolojik taciz ile işkence, etnik, inanç veya farklı toplum kesimlerinin topluca hedef alınması gibi ciddi insan hakları ihlallerinin araştırıldığını kaydeden Pansieri, inanç, kültürel ve tarihi mekanların da yerle bir edildiğini ifade etti. Saldırıların çocuklar üzerinde yarattığı sonuçlarının facia boyutunda olduğunu kaydeden Pansieri, çocukların canlı kalkan olarak kullanıldıklarını, cinsel şiddete maruz kaldıkları, 15 yaş ve altında çocukların kaçırılarak IŞİD tarafından kullanıldıklarını belirtti. Hristiyan, Êzîdî ve Kakai Kürtler ile Türkmenlerin özel olarak hedef alındığını belirten Pansieri, yüz binlerce insanın kaçmak zorunda kaldığı, bunlardan 180 bini Ninova dan olmak üzere 850 bin dolayında insanın Kürdistan Federal Bölgesi ne sığınarak buradaki kamplara yerleştirildiklerini kaydetti. Özellikle Êzîdî Kürtlerin, cinsel ve psikolojik taciz başta olmak üzere her türlü hedef alındığını söyleyen Pansieri, Ninova Valiliği nin verdiği bilgiye göre son haftalarda en az bin Êzîdînin katledildiğini, 2750 ye aşkın Êzîdî nin ise kaçırıldığı ya da köle yapıldığını belirtti. Kaçırılan ve köleleştirilenlerin sayısının çok daha fazla olabileceğini belirten Pansieri, din değiştirmeyi kabul etmeyen çok sayıda erkek öldürülürken, kadın ve genç kızların IŞİD çetelerine köle olarak verildiklerini ifade etti. En az 2250 kadın ve çocuğun Musul un Badur cezaevi ile Til Afir ve diğer IŞİD kontrolündeki yerlerde tutulduklarını kaydetti. 15 Ağustos günü Êzîdîlerin çoğunlukta bulunduğu Koço köyünde katliam yapılarak çok sayıda kişinin öldürüldüğü, yüzlerce kadın ve çocuğun ise kaçırıldıklarını belirten Pansieri, Şengal in diğer kalan köylerinin de, direnmeleri nedeniyle IŞİD tarafından hedef alınarak aynı akıbete uğramalarından büyük endişe duyuyorum dedi. Pansieri, uluslararası toplum ile Irak hükümetinin sivilleri korumakla yükümlü olduğunu belirterek, Irak hükümeti ile Federal Kürdistan Bölgesi hükümetine bunun için destek olunması çağrısında bulundu. Özel oturumda Êzîdî Mir i Tahsin Beg adına konuşan Dr. Mirza Dinnayi, Êzîdîlere yönelik uygulamaların soykırım olarak tanınmasını istedi. 500 bin Êzîdî kurban adına konuştuğunu belirten Dinnayi, Yerlerinden edilen Êzîdîlerin yatakları artık yer, battaniyeleri gök, yastıkları ise taşlardır diyerek uluslararası ve yerel güçler tarafından umursanmayan Êzîdîlerin umutsuz ve evsiz bırakıldığına dikkat çekti. Anne babaları ölmüş, kendileri de açlıktan ölmek üzere iken kurtarılan çocuklar adına da konuştuğunu belirten Dinnayi, IŞİD in öldürdüğü 3 bin ve kaçırdığı 5 bini kadın ve çocuk ile tecavüz ettiği yüzlerce kadın ve kız çocuğu adına konuşuyorum. Şu an burada bulunmamın nedeni, terör kurbanı olan Êzîdîlerin, bu terörden korunmak için sizlerden acil çaba göstermenizi istemek için konuşuyorum diye konuştu. Êzîdî kültürünün, dininin tarihinin kurtarılmasından uluslararası camianın da sorumluluğu olduğunu belirten Dinnayi, Ama ondan önce insan olarak bizim varlığımızı korumak gelir. Bizim insanlık onurumuzu korumak sizin görevinizdir. Şengal de yaşanan Êzîdî katliamı, terörist gruplar arasında olan sıradan bir katliam değildir. 5 bin yıldır Mezopotamya topraklarında yaşayan etnik bir grubun soykırıma uğratılmasıdır. Uluslararası kamuoyu Êzîdîlerin tarihsel mirasının korunması mecburiyeti vardır. Bizler Güvenlik Konseyi nden ve uluslararası yetkililerden Şengal olayının araştırılmasını ve yaşanan soykırımı tanımalarını istiyoruz diye konuştu. Af Örgütü: Şengal toprakları kanla sulanan infaz alanına dönüştürüldü Uluslararası Af Örgütü, Şengal de yaşanan katliamlara ilişkin yeni tanıklıklara yer vererek İslam Devleti (İD) çetelerinin sistematik etnik temizlik kampanyası yürüttüğünü belirtti. Af Örgütü, İD aşağılık suçlar işliyor ve Şengal çevresindeki kırsal alanları kanla sulanmış infaz alanlarına çevirdi dedi. Uluslararası Af Örgütü, kendilerini İslam Devleti olarak ilan eden Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) çetelerinin alıkoyma ve toplu infazlarına tepki göstererek, İslam Devleti Irak ın kuzeyinde etnik ve dini azınlıklara karşı sistematik bir etnik temizlik kampanyası başlattı dedi. Hedef alınan etnik ve dini azınlıklar arasında, Hıristiyan Asuriler, Şii Türkmen ve Şabaklar, Êzîdîler, Kakailer ve Sabiileri sayan Af Örgütü, İD ye karşı çıkan ya da muhalefet ettiğinden şüphe edilen çok sayıda Arap ve Müslüman Sünni de, misilleme olduğu sanılan saldırılara hedef oluyor dedi. Ethnic cleansing on historic scale: the Islamic State s systematic targeting of minorities in northern Iraq adlı raporunda, katliamlardan kurtulan kişilerin kan donduran tanıklıklarına yer veren Af Örgütü özellikle Şengal bölgesinde insanların gruplar halinde araçlara doldurularak, köy dışında infaz edildiklerine ilişkin tanıklıkları aktardı. Örgüt, Êzîdî azınlığa mensup yüzlerce belki de binlerce kadın ve çocuk ile onlarca erkek de, İD nin bu alanı kontrol altına almasından bu yana kaçırıldı dedi. Raporda, İslam Devleti tarafından gerçekleştirilen katliamlar ve alıkoymalar bir kez daha azınlıkları hedef alan etnik temizlik dalgasının Irak ın kuzeyini süpürdüğünü kanıtlıyor diye belirtildi. Af Örgütü, İslam Devleti aşağılık suçlar işiyor. Arap ve Sünni olmayan toplumların tüm izlerini silmeyi hedefleyen acımasız kampanyası ile Şengal çevresindeki kırsal alanları kanla sulanmış infaz alanlarına dönüştürdü diye kaydetti. KOÇO VE KINIYE KATLİAMLARI Güney Kürdistan da bulunan Af Örgütü nün krizlere tepki alanındaki danışmanı Donatella Rovera, Şengal bölgesinde Ağustos ayında bir çok katliam gerçekleştiğini kanıtlayan unsurlar topladık. Bunlardan ikisi, İslam Devleti savaşçıları 3 Ağustos ta Kiniye ve 15 Ağustos ta Koço köylerine yönelik saldırıları sırasında gerçekleşti. Sadece bu iki köyde, öldürülenlerin sayısı yüzleri buluyor. Her iki vakada, erkek ve bazıları henüz 12 yaşında olan çocuklar gruplar İD aktivistleri tarafından yakalandı, götürüldü ve öldürüldü dedi. Af Örgütü raporunda bu iki köydeki katliamlardan kurtulanların tanıklıklarına yer verdi. Said isimli Koço sakini beş kurşunla yaralanarak, kardeşi Halit ile kurtulduğunu anlattı. Her ikisinin 7 kardeşi katledilmiş. Diğer bir hayatta kalan köy sakini olan Selim, katliam alanı yakınında 12 gün boyunca yaralı halde saklanmış. Selim şöyle anlatıyor: Bazıları kımıldayamıyordu ve kurtulamadı. Orada öyle uzanmış halde, korkunç acılar çekerek ölümü beklediler. Korkunç bir ölümleri oldu. Ben sürüklenmeyi başardım ve Müslüman bir komşu tarafından kurtarıldım. Beni kurtarmak için hayatını riske attı. Benim için bir kardeşten de ötedir. 12 gün boyunca her akşam bana yiyecek ve içecek verdi. Yürüyemiyordum ve kaçmak için hiçbir şansım yoktu. Onun açısından da beni evinde saklamak giderek daha tehlikeli hale geliyordu. Selim, daha sonra eşek sırtında önce dağlara, ardından da Federal Kürdistan Bölgesi nin kontrolündeki alanlara ulaşarak kurtulduğunu anlattı. BU SUÇLARI İŞLEYENLER ADALET ÖNÜNE ÇIKARILMALI Af Örgütü, katliamlar ve alıkoymaların Irak ın kuzeyindeki nüfusun tümünü terörize etmeyi başardığını belirterek, binlerce insanin canını kurtarmak için kaçtığını söyledi. Örgüt, İslam Devleti tarafından kaçırılan ve rehine olarak tutulan yüzlerce Êzîdî nin çoğunun nelerin beklediği bilinmiyor. Aralarından bir çoğu tecavüz veya cinsel saldırıyla tehdit edildi, Müslüman olmaya zorlamak için baskılara maruz kaldı. Bazı vakalarda, aileler bir bütün olarak kaçırıldı diye belirtti. Bir Şengal sakininin kendilerine yakını olan sadece kadın ve çocuklardan oluşan 45 kişinin isminin yer aldığı bir liste verdiğini söyleyen Af Örgütü, bu kişinin anlatımını şöyle aktardı: Bazılarından haber aldık ama diğerleri kayboldu. Öldüler mi yaşıyorlar mı, ya da başlarına ne geldi bilmiyoruz. Af Örgütü, Kuzey Irak halkı sürekli yaşamlarından endişe etmedikleri, hiçbir zulme maruz kalmadan özgür bir yaşamı hakkediyor. Bu savaş suçlarının emir vericileri, uygulayanları ve işbirlikçileri adalet önüne çıkarılmalılar diye kaydetti.

15 28 DÜNYA HABERLERİ DÜNYA HABERLERİ 29 New York ta onbinler İklim Zirvesi ni protesto etti IŞİD e en çok militan veren ülkeler New York ta yapılan iklim zirvesi öncesinde küresel ısınmaya karşı adım atılması için onbinlerce kişi sokaklara döküldü. Eylem öncesi hazırlanan afişlerle gösteri çağrısı yapıldı. 23 Eylül de Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon un çağrısıyla küresel ısınmayı konuşmak üzere dünya liderleri bir araya gelecek. Aralık ayında Paris te yapılacak ikinci bir zirve öncesinde liderler, ortak bir zemin arayışında bulunacaklar. Dünya liderlerinin kendi ülke çıkarları için asgari düzeyde katkıda bulunarak zirveyi atlatmaya çalışacağının tahmin edildiği bu zirve öncesinde dünya genelinde 150 yi aşkın ülkede eş zamanlı eylemler yapılıyor. People s Climate March (Halkın İklim Yürüyüşü) adı ile düzenlenen eylemlerin amacı, küresel ısınmaya dikkat çekmek ve liderleri somut adımlar atmaya zorlamak. İklim zirvesine karşı halkları eyleme çağırmak yapılan afişler de eylemler gibi yaratıcı içeriklere sahip. Afişlerde gezegeni korumamız gerektiği belirtilirken, politikacılar da adım atması gereken birer figür olarak yerlerini alıyor. ABD nin New York şehrinde Birleşmiş Milletler (BM) tarafından organize edilecek olan İklim Değişikliği Zirvesi öncesi binlerce kişinin katılımıyla iklim yürüyüşü düzenlendi. Yürüyüşe, New York taki yerel toplulukluklar, uluslararası sivil toplum kuruluşları, sosyal halk hareketleri, din ve inanç organizasyonları başta olmak üzere toplam 1572 kuruluş destek verdi. Çevreye duyarlı insanlar, İklim Zirvesi öncesi düzenlenen yürüyüşte temiz hava, temiz su ve daha yaşanabilir bir dünya için yürüdü. Organizasyonun, tarihin en geniş katılımlı çevre yürüyüşü olduğu bildirildi. Yürüyüşe yaklaşık 310 binden fazla kişinin katıldığı kaydedildi. Çevre dostları, devletlerin iş değil icraat yapmalarını istedi. Binlerce insan, ellerindeki pankartla New York un Columbos Kavşağı ndan 42 Sokak a ve oradan 11. Cadde ye kadar yürüdü. Aralarında İngiltere, Fransa Afganistan ve Bulgaristan ın yer aldığı 166 ülkeden katılımın olduğu yürüyüşe BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, ABD eski Başkan Yardımcısı Al Gore, ünlü aktör Leonardo DiCaprio katılımlarıyla destek verdi. İklim yürüyüşe katılan Jone Leaven, dünyada son zamanlarda yaşanan iklim değişikliğinin bilimsel olarak incelemesi gerektiğini söyledi. Günlerdir yürüyüşe hazırlık yapan Leaven İnsanlar bu problemin farkında. Bilim adamlarının iklim değişikliği problemini çözmesini bekliyoruz. dedi. Etkinliğe katılan bir başka çevre dostu, Stephanie Miller ise, dünyayının geleceğini düşünen bütün insanların yürüyüşe katılması gerektiğini söyledi. Vor UN-Klimagipfel : Zehntausende Menschen demonstrieren weltweit für mehr Klimaschutz Zwei Tage vor dem UN-Weltklimagipfel haben in Deutschland Tausende Menschen für einen besseren Klimaschutz demonstrierten. In beteiligten sich nach Angaben der Polizei rund an drei Protestzügen zum Brandenburger Tor. Unter dem Motto Mal schnell die Welt retten forderten sie verschärfte Klimaziele und einen Umstieg auf erneuerbare Energien. Die Demonstrationen in Deutschland ist Teil eines weltweiten Klimaschutz-Aktionstages mit Demonstrationen von Sydney über Johannesburg, London, New York bis Rio. Die Initiatoren hoffen auf Millionen Teilnehmer, um im Vorfeld des UN-Klimagipfels den Druck auf die Politik zu erhöhen. Sie sprechen vom größten Marsch für Klimaschutz der Geschichte. Zum Auftakt der Proteste in Sydney waren Menschen auf die Straße gegangen. Die Australier kritisierten vor allem ihren Regierungschef Tony Abbott, der eine CO2-Abgabe für große Energieverbraucher wieder abgeschafft hatte. Auch im australischen Cairns, wo die Finanzminister der 20 führenden Industrie- und Schwellenländer tagten, forderten mehrere hundert Demonstranten effektivere Maßnahmen gegen den Klimawandel. In New York hatten sich zahlreiche Prominente unter die Tausenden Demonstranten gemischt. Darunter waren UN-Generalsekretär Ban Ki Moon, Hollywood-Star Leonardo DiCaprio, der frühere US-Vizepräsident Al Gore und New Yorks Bürgermeister Bill de Blasio. Obama und Hollande dabei - Merkel nicht Zum UN-Klimagipfel am Dienstag in New York werden zahlreiche Staats- und Regierungschefs erwartet, darunter US-Präsident Barack Obama. Auch Frankreichs Staatschef François Hollande und der britische Premier David Cameron sind dabei. Andere wichtige Länder schicken nur die zweite Garde: China hat den Vize-Ministerpräsidenten angekündigt, Indien seinen Umweltminister. Kanzlerin Angela Merkel bleibt dem Gipfel ebenso fern, stattdessen wird Deutschland von Umweltministerin Barbara Hendricks und Entwicklungsminister Gerd Müller vertreten. Das Treffen in New York ist zwar nicht Teil der Verhandlungen für einen Weltklimavertrag, soll dem Prozess aber Schwung verleihen. Ende 2015 soll bei der UN-Klimakonferenz in Paris ein neues Abkommen verabschiedet werden und 2020 in Kraft treten. Erklärtes Ziel bleibt, die Erderwärmung auf zwei Grad gegenüber der vorindustriellen Produktion zu begrenzen. Auch Kirchen in Sorge um die Schöpfung Experten nehmen an, dass die Erderwärmung u.a. durch einen zu hohen CO2-Ausstoß verursacht wird. Der Weltkirchenrat und 30 führende Vertreter der Weltreligionen riefen die Politik ebenfalls zu einer wirkungsvolleren Bekämpfung des Klimawandels auf. Zudem müsse das neue Abkommen eine faire Verteilung der Lasten zwischen armen und reichen Staaten garantieren. Sie mahnten in New York, die Klimakrise gefährde das Überleben der Menschheit auf dem Planeten. Nach Schätzungen der Hilfsorganisation Oxfam richteten Unwetterkatastrophen seit dem gescheiterten Klimagipfel von 2009 Schäden von fast einer halben Billion Dollar an. Mehr als 650 Millionen Menschen seien seither von Klima- Extremen betroffen gewesen, mehr als ums Leben gekommen. Alman Die Zeit gazetesi, Suriye ve Irak ta Hilafet ilan eden Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) saflarında savaşan militanların hangi ülkelerden geldiklerine dair bir liste yayınladı. Listede terör örgütü IŞİD e katılanların çoğunluğunu, Tunus, Suudi Arabistan, Fas ve Ürdün den katılım yapanların sağladığı görüldü. Gazetenin International Centre for the Study of Radicalisation, CNN, Economist ve Avrupa Güvenlik Birimleri nin verilerini derleyerek hazırladığı listeye göre, IŞİD bünyesinde 40 ülkeden militan bulunuyor. IŞİD e en çok militantunus dan katılım olurken, listenin sonunda Afganistan bulunuyor yılından bu tarafa IŞİD saflarına katılan teröristlerin arasında fakir ailelerin olduğu kadar, zengin ailelerin çocukları da bulunuyor. Sadece işsizler değil, çeşitli meslek sahipleri, hatta eski ordu mensupları da IŞİD içerisinde yer aldığı öğrelindi. IŞİD e katılanların geldikleri ülkeler ve sayıları şöyle: Tunus Suudi Arabistan Fas Rusya ve eski Sovyet Cumhuriyetleri Ürdün Lübnan 900 Fransa 700 Libya 600 Türkiye 400 Almanya 400 Mısır 360 Pakistan 330 Belçika 300 Avustralya 250 Cezayir 200 Hollanda 150 Kazakistan 150 Arnavutluk 140 İsrail/Filistin 120 Kosova 120 Jemen 110 ABD 100 Danimarka 100 İspanya 100 Çin 100 Sudan 100 İsveç 100 Somali 70 Kuveyt 70 Bosna Hersek 60 Avusturya 60 Endonezya 60 Ukrayna 50 İtalya 50 Norveç 50 İrlanda 30 Finlandiya 30 Kanada 30 Afganistan 25 Açlık grevindeki HPL li vekillerden Kobanê için acil çağrı Kobanê ye dönük IŞİD saldırılarını uluslararası kamuoyuna duyurmak için Cenevre deki Birleşmiş Milletler (BM) önünde 6 gündür açlık grevinde olan DTK Eş Başkanı Selma Irmak, HDP li milletvekilleri Kemal Aktaş, Sebahat Tuncel ve Avrupa Parlamentosu eski üyesi Feleknas Uca, yaptıkları açıklamayla Kobanê deki insani durum için BM ye acil çağrı yaptı. 15 Eylül den bugüne dek IŞİD terör örgütü, sistematik bir şekilde binlerce savaşçı ve Musul daki Irak ordusundan ele geçirdiği gelişmiş silahlarla birlikte Kürt Bölgesi Kobanê ye saldırıyor diyen açlık grevindeki milletvekilleri Kobanê kırsalındaki köylerin yoğun olarak bomba, füze ve havan saldırısına hedefi olduğunu ve bu yüzden de bir hafta içinde yüz binlerce insan göç etmek zorunda kaldığına dikkat çekti. Kürt halkının temsilcileri olarak, IŞİD in yeni vahşetleri gerçekleştirirken sessizce oturup izleyemeyeceklerini vurgulayan vekiller IŞİD in, Kobanê de kontrolü ele geçirmesi halinde, Kobanê halkının maruz kalacağı muameleyi açıkça beyan ettiğini ve IŞİD in gerçekleştireceği kitlesel idamları, işkenceleri, tecavüzleri ve köleleştirmeleri kimsenin görmezden gelemeyeceğine dikkat çekti. Açıklamalarında uluslararası kamuoyuna çağrı yapan vekiller IŞİD e karşı harekete geçerek, IŞİD in Kobanê deki Kürt halkına karşı soykırıma varacak suçlar işlemesinin engellemesi, Kobanê deki yerel Kürt güçlerini destekleyerek sivil nüfusun güvenliğini sağlaması, Riha da Suriye- Türkiye sınırında zor durumda kalan on binlerce sığınmacıya acil insani yardım ve destek sağlaması, Kobanê deki insani durum karşısında harekete geçmesi ve dört yüz bin insanın kuşatılması durumunu bitirmesi, Yerinden edilmiş insanlara ve son iki yıldır sosyal, eğitim ve sağlık hizmetlerini veren Kobanê deki özerk yerel yönetime insani destek sağlaması çağrısında bulundu.

16 30 TÜRKİYE HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 31 Acılı baba: Başbakan aradı, mahkemeye vereceğimi söyledim İstanbul daki asansör faciasında yaşamını yitiren Tunceli Üniversitesi öğrencisi 21 yaşındaki Hıdır Ali Genç, memleketi Tunceli nin Pertek İlçesi ne bağlı Söğütlütepe Köyü nde binlerce kişinin katıldığı törenle toprağa verildi. Okul masrafını karşılamak için inşaatta çalışırken can veren üniversiteli Hıdır Ali nin babası Mustafa Genç, Başbakan Ahmet Davutoğlu beni telefonla arayarak Başın sağolsun, yaşanan bir kaza yapılabilecek bir şey yok dedi. Ben de ona Başımın sağ olup olmadığı sizi ilgilendirmez, siz cinayet işlediniz, hepinizi mahkemeye vereceğim dedim diye konuştu. İstanbul da Torun Center da meydana gelen asansör faciasında ölen 10 işçiden Tunceli Üniversitesi Ovacık Meslek Yüksekokulu Maliye Bölümü 2 nci sınıf öğrencisi Hıdır Ali Genç in cenazesi, bugün saat da memleketi Tunceli nin Pertek İlçesi ne bağlı Söğütlütepe Köyü ne getirildi. Hıdır Ali Genç in cenazesini, annesi Songül Genç ile ablası Dilan Genç ve yakınları feryatlarla karşıladı. Bir süre köydeki evinin önünde bekletilen tabuta sarılan anne ve abla, uzun süre tabutu bırakmak istemedi. Baygınlık geçiren anne ve abla ile diğer yakınlarına, köye gelen sağlık ekipleri müdahale etti. Hıdır Ali Genç in cenazesi evinin önünde helallik alındıktan sonra cenaze aracıyla tekrar köy mezarlığına götürülüp, musalla taşına konuldu. Alevi Dedesi tarafından kıldırılan cenaze namazından sonra Hıdır Ali Genç in tabutu musalla taşından alındığı sırada tabutun yanına gelen ablası Dilan Genç, Ali yi götürmeyin sarılayım diyerek çığlık attı, tabuta sarılıp bir süre bırakmadı. Yakınlarının yardımı ile abla Dilan Genç, kenara alındıktan sonra tabut mezarlığa götürülüp toprağa verildi. Hıdır Ali Genç in cenazesi toprağa verildikten sonra anne Songül Genç, abla Dilan Genç ve diğer yakınları mezarın üzerine kapanarak feryat etti. Anne Songül Genç, oğlunun mezarı üzerine konulan toprağa başından aşağıya dökerek ağıtlar yaktı. Songül Genç ve kızı Dilan, güçlükle mezarlıktan alınıp evlerine götürüldü. Cenaze toprağa verildikten sonra baba Mustafa Genç taziyeleri kabul etti. Oğlu Hıdır Ali nin yaşamını yitirdiği inşaatta çalışan ve faciaya tanık olan Mustafa Genç, olayın bir cinayet olduğunu, bu durumu kendisini arayan Başbakan Ahmet Davutoğlu na da anlattığını söyledi. Mustafa Genç, şunları söyledi: Cenazeyi getirirken yolda Başbakan beni aradı. Konuşmak istemediğimi söyledim, kapatmak istedim. Israrla konuşmak istediğini söylediler ve konuştuk Başbakan la. Başbakan Ahmet Davutoğlu bana, Başın sağ olsun, yaşanan bir kaza yapılabilecek bir şey yok dedi. Ben de dedim ki, Başımın sağ olup olmadığı sizi ilgilendirmez, siz cinayet işlediniz, hepinizi mahkemeye vereceğim dedim. Benim çocuğum gibi binlerce çocuk var orada. Her gün 10 kişi ölecek orada dedim kendisine. Başbakan bana, Biz olayın peşini bırakmayacağız dedi. Ben de kendisine, buna inanmadığımı ve her şeyin örtbas edileceğini söyledim. Bana başsağlığı diledi ve aramızdaki konuşma bu şekilde geçti. ASANSÖRE BİNERKEN BANA EL SALLADI Baba Mustafa Genç, oğlu ile olaydan 5 dakika önce görüştüğünü ve asansöre binmeden oğlunun kendisine, Baba ben çocuk değilim. Bu kadar ilgilenme dediğini ve el sallayarak asansöre bindiğini anlatarak, şunları söyledi: Bu bir cinayettir. Sorumsuzluktan başka bir şey değil. Yapılan cinayettir. 10 insanın orada ölmesi bir cinayetti. Hepsi 17 yaşında, 20 yaşında gençlerdir. Asansör 3-4 gündür bozuk. Elektrik sorunu var. Söyledik kimse ilgilenmedi. 10 canın hepsi öldü. Ben 2 yıldır orada çalışıyorum ama çocuğum daha 5 gün oldu işe başlayalı. Ovacık ta üniversite öğrencisiydi. Asansöre binerken ben yanına gittim. Oğlum bir sıkıntı var mı diye sordum o da bana, Baba ben çocuk muyum? Ne yapacağımı biliyorum, sen rahat ol bir sorun yok dedi. Sonra kapıyı kapatıp asansöre binerek el salladı ve gitti. El salladı bana, güldü. Ben de yerime geçtim. Birden bir gürültü geldi. Koştum geldim asansör 32 nci kattan yere çakılmış. 5-6 saat itfaiye uğraştı. Gecenin 4 üne kadar da uğraşıyorlardı orada. Polis yıktılar oraya, kimseyi bırakmadılar. Ben babasıyım, beni bile bırakmadılar. Olayı yargıya taşıyacaklarını belirten Mustafa Genç, Davamın peşini bırakmayacağım. Bu olay kesinlikle bir cinayettir. O asansör uzun süredir arızalıydı. Biz orada köle gibi çalışıyorduk. Oğluma çalışma dedim o bana, Baba harçlık çıkarayım üniversiteye gitmeden önce dedi. Cinayetin sorumlusu hükümettir ve denetimi yaptırmayan yetkililerdir. Denetim için oraya gelen büyükşehir belediyesi yetkililerini oradan şirket yetkilileri onları kovuyordu. Böyle bir şey olur mu? Resmen cinayet işlendi. Bu işin peşini bırakmayacağız dedi. Cameron: Türkler çok endişeli David Cameron, Türk yöneticilerin IŞİD ten korktuğunu söyledi. İngiltere Başbakanı David Cameron, Türkiye sınırı konusunu Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüm. Türkiye, sınırındaki güvenliği daha da artırmak için halihazırda birçok adım attı ve yardım etmemiz için bizimle askeri, istihbarat ve güvenlik konularında işbirliği yapmak istiyor dedi. Cameron, Türkiye nin yanıbaşındaki IŞİD tehdidinden çok endişeli olduğunu kaydetti. İngiltere Başbakanı David Cameron, terör örgütü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile mücadelede Türkiye sınırından geçişler konusunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile NATO Zirvesi nde görüştüğünü anımsatarak, Türkiye, sınırındaki güvenliği daha da artırmak için halihazırda birçok adım attı ve yardım etmemiz için bizimle askeri, istihbarat ve güvenlik konularında işbirliği yapmak istiyor dedi. Cameron, İngiliz Parlamentosu nun alt kanadı Avam Kamarasını geçen hafta Galler de yapılan NATO Zirvesiyle ilgili bilgilendirdi. İngiltere Başbakanı Cameron, NATO Zirvesi nde Ukrayna krizi, NATO nun reforme edilmesi, İslami aşırıcılık ve Afganistan ın geleceği gibi konularla ilgili önemli kararlar alındığını dile getirdi. IŞİD ile mücadelede Kürtlere destek vermeyi sürdüreceklerini belirten Cameron, Bu, hem silah sağlamayı hem de askerlerini eğitmeyi içeriyor dedi. IŞİD ile mücadelenin Iraklılar tarafından yönetilmesi gerektiğini dile getiren Cameron, Ancak bölgedeki ülkeleri bu çabaları desteklemeye teşvik etmeye devam edeceğiz ifadesini kullandı. AİHM den Türkiye ye zorunlu din dersi uyarısı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türk vatandaşı Mansur Yalçın ve 14 şikayetçinin zorunlu din dersi ile ilgili Türkiye aleyhinde yaptıkları şikayeti haklı bularak, Türkiye yi mecbur din dersleri sistemini reforme etmeye mahkum etti. Kararda, istemeyen öğrenciye Din ve Ahlak Bilgisi dersine girmeme hakkı verilmesine hükmedildi. AİHM Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Alevi çocuklarının zorunlu din dersi ile öğrenim haklarının ihlal edildiğine kanaat getirerek Türkiye yi mahkum etti. AİHM, 14 kişinin başvurusu üzerine, Türkiye yi daha fazla gecikmeden, ailelerin inanç aidiyetlerini otaya koymak zorunda bırakılmadan bir din dersi muafiyet sistemi ortaya koyması gerektiği konusunda uyardı. Başvurular AİHS nin 9 ve 14 ile 2 protokolün 1 numaralı maddesine gereğince kabul edildi. Alevi inancına mensup Mansur Yalçın, Namık Sofuoğlu, Serap Topçu, Ali Yüce, Ali Kaplan, Eylem Onat Karataş, Hüseyin Kaya, Sevinç Ilgın, İsmail Ilgın, Cafer Aktan, Hakkı Saygı, Kemal Kuzucu, Yüksel Polat ve Hasan Kılıç, zorunlu din dersi ile 2 Şubat 2011 de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nin (AİHS) eğitim hakkı nı düzenleyen 1 numaralı Protokolünün 2. maddesinin ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM e başvuru yapmışlardı. AİHM nin bugün açıklanan kararında, Türkiye den daha fazla gecikmeden ailelerin dini ve felsefi inançlarını açıklamak zorunda bırakılmadıkları bir muafiyet sistemi gibi, sorunun giderilmesine dönük imkanları ortaya koyması gerektiğini belirterek, Türkiye yi uyardı. AİHM, Türkiye eğitim sisteminin ailelerin inançlarına saygı bakımından hala uygun bir zemine oturtulmadığının altını çizdi. AİHM, Mansur Yalçın, Yüksel Polat ve Hasan Kılıç ın başvuruları kapsamında oybirliğiyle öğrenim hakkının ihlal edildiğine kanaat getirdi. Mahkeme başvurunun inanç özgürlüğü ve ayrımcılık yasağı kısmını ayrıca incelemeye gerek olmadığına karar verdi. AİHM, kararlarının uygulanmasının zorunluluğuna dair 46. maddesiyle ilgili olarak da Türkiye, daha fazla geciktirmeden, ailelerin dini ve felsefi inançlarını açıklamak zorunda bırakılmadıkları bir muafiyet sistemi gibi, sorunun giderilmesine dönük imkanları ortaya koymak zorundadır biçiminde uyardı Yargıtay Başkanı ndan sert sözler Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin katılmadığı adli yıl açılış töreni gerçekleşti. Törende Yargıtay Başkanı Ali Alkan ve Feyzioğlu önemli mesajlar verdi. Adli Yıl açılış törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ katılmadı. AKP kanadının katılmadığı törene muhalefet parti liderleri geldi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Selaattin Demirtaş da törene katıldı. Alkan 27 sayfalık konuşmasında çok önemli mesajlar verdi. İşte o konuşmadan satırbaşları; Yargıtay Kanunu ve HSYK Kanunu nda yapılan değişiklikler ile, yargıya müdahale girişimleri, sorunları çözmekten çok, arttıracak niteliktedir. Yargı bağımsızlığına müdahale niteliği taşıyan konularda yargının susmasını beklemek, ancak demokrasiye, kuvvetler ayrılığına, hukukun üstünlüğüne gerçek anlamda bağlılığın yaşandığı ortamda haklılık kazanabilir. Yargının sukunet ihtiyacına gerekli özen gösterilmiyorsa veya bu ihtiyaç umursanmıyorsa sessizliğini korumak nasıl mümkün olacaktır. Mehabet dediğimiz olgu biraz da muhataplardan beklenmesi gereken bir özene işaret etmez mi. YARGI POLEMİĞE ZORLANMAMALI! Yargıyı yıpratmak kimseye bir yarar sağlamaz. Adaletin güçlçü olması hakimler için değil herkes için güvencedir. Bu husus hiç unutulmamalı yargı mensupları polemiğe zorlanmamalıdır. Hakim önüne gelen davada görüş ve inançlarından sıyrılarak günlük siyasetin ve tartışmaların etkisinden uzak kalarak karar verilmelidir. Hakimlerin siyasallaşması siyasallaştırılmak istenmesi veya siyasete konu yapılması görevlerine yansıtmadıkları bireysel görüşlerinden dolayı ayrıcılığa tabi tutulması hukuk devletinde kabul edilemez. Hakim ve savcılar menfaat ve baskı gruplarından herhangi bir beklentiyle de karar veremezler. Yasalar soyut ve genel olarak hazırlanır temel hukuk ilkesine karşın özel amaçla yasa çıkarma anlayışı aynı yasalarda sık sık değişiklikler yapılması ve yasalar çıkarılırken anayasaya uygunluğu konusunda gerekli özenin gösterilmemesi adalete olan güveni sarsmakta yargı ve yönetimde de tıkanmalara neden olmaktadır. Bu ülkemizin ve milletimizin barışı ve huzuru için tehlikeli bir durumdur Başka ilk derece mahkemelerinde görev yapanlar olmak üzere tüm meslektaşlarıma sesleniyorum. Hakim ve savcı olmak bizim için en büyük onur ve şeref kaynağıdır. Hiçbir makama, unvana ve göreve tamah ve tenezzül etmeyiniz yargının hepimizin bildiği iç sorunlarını kendi içinizde kendiniz çözünüz. Görevizine ve temsilinize müdahale ettirmeyiniz. Bağımsızlık ve teminatınıza el uzatan hiçbir çözüme rıza göstermeyiniz başınızı dik tutunuz. Sizler ülkemizin farklı köşelerinde üstün vasıflarınız mütevazı yaşamınız ve vicdanlarınızdan süzdüğünüz kararlarınızla yargının yüz akısınız. Mesleki dayanışmanızı ortaya koyma biçimlerinizi çok sesliliğinizi ve mesleki örgütlenmelerinizi takdirle izliyor sizleri sevgi ve saygıyla kucaklıyorum. DAVUTOĞLU TÖRENE KATILMADI Yargıtay Başkanı Ali Alkan tarafından, yeni Adli Yıl Açılış Töreni ne katılması konusunda yapılan daveti, Başbakan Davutoğlu 62. Hükümet in Pazartesi günü düzenlenecek ilk Bakanlar Kurulu toplantısı dolayısıyla geri çevirdiğini açıkladı. ERDOĞAN GELMEM DEMİŞTİ Danıştay ın kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu nun konuşmasına tepki gösteren Recep Tayyip Erdoğan, salonu terk etmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu nun konuşma yapması durumunda törene katılmayacağını bildirmişti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yargıtay Başkanlar Kurulu nun, adli yıl açılışına Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu nu davet etmesiyle ilgili, Cumhurbaşkanımızın olmadığı bir yerde Başbakanımızın, Adalet Bakanı nın olacağını tahmin etmiyorum. Cumhurbaşkanının olmadığı yerde biz de olmayız ifadelerine yer vermişti

17 32 TÜRKİYE HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 33 Başkonsolos Öztürk o anları anlattı Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz, canlı yayında 101 günlük esareti anlattı. Musul un bir anda düştüğünü söyleyen Başkonsolos Öztürk, yaşadıklarını şöyle anlatı: Başkonsolosluğumuz bir anda çevrildi. Musul u ayakta tutan yerel polisti. Vali de kimseye haber vermeden gidince haber duyulur duyulmaz kent birden düştü. Normal bir gün gibi giderken o gün profesyonelce bir baskın yedik. Sayılarını tam bilemiyoruz. Kameraları patlattılar, etrafı tekmeleye başladılar. Baskından bir buçuk saat sonra da o alanı terk etmek zorunda kaldık. Yaşadıklarıyla ilgili olarak Biz bir cehennemin içerisinden çıktık benzetmesi yapan Yılmaz, her yer değiştirdiklerinde yaşanan vahşeti daha iyi gördüklerini aktardı. Başkonsolosluğun neden baskından önce tahliye edilmediği sorusuna karşılık bütün seçeneklerin değerlendirildiğini ancak olayların çok hızlı geliştiğine dikkati çeken Yılmaz, Dünyada hiç kimse bu örgütün dört-beş günde Bağdat a ulaşabileceğini hiç kimse hesaplamıyordu değerlendirmesinde bulundu. Yılmaz, IŞİD in baskını karşısında neden direnmedikleri yönündeki bir soruya ise Neden çatışma olmadı sorusu da bence gerçekçi bir soru değil. Çünkü kime karşı çatışacaksınız? Ne kadar çatışacaksınız? Yani bütün kenti almış, orada devlet kurmuş birisiyle ne kadar çatışabilirsiniz? Her taraf alınmış. Bu örgütün yapısı farklı, yerleşme şekli farklı, unsurları farklı cevabını verdi. IŞİD militanları tarafından kafası kesilerek öldürülen James Foley, David Haines ve Steven Sotloff un görüntülerinin kendilerine izletildiğini açıklayan Yılmaz, Ama bunlar bizleri korkutmadı. Korkuyu daha ilk gün yenmiştik diye konuştu. Yılmaz, özellikle baskının yaşandığı gün kendisine yoğun baskı uygulandığını ve kendisinin makam odası önünde itişme yaşandığı bilgisini paylaştı. Orayı açıp orada görüntüler almak istediler. Bazı çekimler yapmak istediler diyen Yılmaz, bu sırada başına silah dayandığını aktardı. Yılmaz, Orada belli ki bir hesapları vardı. Çok şükür o gerçekleşmedi. Biz de öyle bir görüntü vermedik. Bir açıklama olmadı. Türkiye yi zor duruma sokacak herhangi bir şeye kesinlikle izin vermedik dedi. Yaşadıklarıyla ilgili Kesinlikle hapishane hayatına benzemiyor ifadesini kullanan Yılmaz şöyle devam etti: Çünkü orada bir hüküm giyiyorsunuz. Bir süreniz var, ne zaman çıkacağınız belli. Sonuçta şartlarınız belli. Can güvenliğiniz belli. Burada hiçbir şey belli değil ama sonuçta bir şeyi yenmeniz gerekiyor orada. Yani ölüm korkusu ile yaşayarak orada devam edemezsiniz. Onu baştan yenmeniz gerekiyor. Onu yenemezseniz o zaman o korkuya yenik düşüyorsunuz. Dolayısıyla benim belki de başardığım tek şey o korkuyu daha ilk gün yenmek oldu. Yani bir teslimiyettir Allah a. Eğer akıbet böyle olacaksa o da bir kaderdir, ona da razı olmak gerekiyor. Onun için de çok fazla direnmemek gerekiyor dedik. O anda öldürmeyi göze almadılar veya alamadılar. Kadınlara çocuklara ve bayrağımıza en ufak bir şey olursa öldürün dedik. Bizim bildiğimiz gibi bir güvenlik uygulamıyorlar. Nerede olacağınızı bilemediğiniz bir güvenlik uygulaması yapıyorlar. Otobüslerin camlarını kapatıp, gözlerimizi kapatıp yer değişimi yapıyorlardı. Tercümanımız vardı. O gelip bize yer değiştireceğimizi söylüyorlardı. Başımızda bekleyenlerin de haberi olmazdı. Haber başka yerden gelirdi. Onlar şunu istiyordu; dışarıyı görmememizi... Telafer de olmamıza rağmen orada olduğumuzu söylemişlerdi bir kez. Onların merhametine bakıp hareket edemezdim. Bana yardımcı olan bir arkadaşım oldu Türkiye ile haberleşmem konusunda. Telefonu saklayıp bölüp parçalayıp tekrar birleştirip kullanıyordum. Rehin tutuldukları süre boyunca başta çocuklar olmak üzere beslenme ve sağlık konusunda da çok zor şartlar yaşadıklarını anlatan Yılmaz, çocukların bedenlerinde yaralar çıktığını ve kilo kaybı yaşadıklarını, bazen de gıda bulamadıklarını aktardı. Uzun ve zor bir süreçten geçtiklerini belirten Yılmaz, Yani herkes bir sınavdan geçti dedi. Yemek konusunda bize gına gelmişti. Sürekli aynı şeyler geliyordu. İnsanlar kilo verdi. Ben de 14 kilo verdim. Onlar moral bozmak için video izletmeyi seviyorlardı. Rehineyi demoralize edip psikolojisini bozmaktan keyif alıyorlardı. Bir Sabah kalktığımda baktım ve bana yalnzıca kalan terliklerimdi. O da onların verdiği... Zor bir süreçti. Bedeniniz dışında size ait hiç birşey kalmıyor. Bazen onu da kontrol altında tutamıyorsunuz. Onların bize tehditleri her zaman vardı ama fiziki darbeleri yoktu. Çünkü bunlar, fiziki muamaleyi tercih etmiyorlar, kesiyorlar, biçiyorlar. Bunların kültürü farklı. Hemen tanımak zor IŞİD i. Uzun bir süre rehin olunca tanıdım. Bunlar yüz defa Kuran a el basar yüz defa yalan söyler. Sınıra gidene kadar serbest kaldığımız bilemedik. Ben Alo demeden Başbakanımız Hoşgeldiniz dedi. O an anladım. Bu ülkenin dış imajı ve onuru adına süreci yönetenlere teşekkür ediyorumm. Bu ciddi bir başarı. İşte rehinelerin serbest bırakılma şartı IŞİD e yakın bir internet sitesi örgütün bir açıklamasına yer verdi. Örgütün açıklamasına göre 49 vatandaşımızı Bağdadi nin emriyle teslim almışız. Irak Şam İslam Devleti IŞİD e yakınlığıyla bilinen Takvahaber, örgütün rehinelerin serbest bırakılmasıyla ilgili yaptığı bir açıklamayı sitesinden duyurdu. Açıklamaya göre Musul Başkonsolosumuz da dahil 49 kişinin Türkiye ye teslim edilmesi operasyonla gerçekleşmedi. Sitedeki bilgiye göre 49 konsolosluk görevlimiz ve aileleri, örgütün lideri Ebu Bekir El Bağdadi nin doğrudan emriyle serbest bırakıldı. El Bağdadi nin bu kararı Türkiye nin Haçlı İttifakı na girmemesi şartıyla aldığı belirtildi. Sitedeki açıklamada şu bilgiler yer aldı. İslam Devleti medya kaynakları, rehinelerin operasyonla değil bizzat Halife İbrahim (Ebu Bekir El Bağdadi) tarafından serbest bırakıldığını bildirdi. Medya ve Türk yetkililerinin iddiasının aksine operasyonla degil bizzat Halife İbrahim in (Ebu Bekir El Bağdadi) emriyle Türkiye nin Haçlı İttifakına girmemesi şartıyla esirlerin serbest bırakıldığı bildirildi. Yapılan açıklamada şöyle denildi: Rehineler bizzat halifenin emriyle Türk hükümetinin İslam Devleti karşıtı koalisyona girmeyeceği açıklamasından sonra serbest bırakıldı. Türkiye nin yüzde 18 i IŞİD e terörist demiyor Gerçekler yerine Erdoğan ın sözünü dinleyen kesim, katliamcı IŞİD i terörist olarak görmedi. Yerelse çim dö ne min de en isa bet li an ket le ri yap ma sıy la ta nı nan Ge zi ci Araştır ma Şirketi, Tür ki ye de hal kın IŞİ D i na sıl al gı la dı ğı nı araş tır dı. An ket ten kan don du ru cu so nuç lar çık tı. 36 il de ger çek leş ti ri len an ke te ka tı lan la rın yüz de 79.2 si sı nır la rı mı zın kon trol al tın da ol du ğu na inan ma dık la rı nı söy le di. Anke te ka tı lan la rın yüz de 18.2 si ise, Tür ki ye nin Gü ney do ğu sı nı rın da kat li am ger çek leş ti ren, kel le ke se n IŞİD ör gü tü nün te rö rist ol du ğu na inan ma dık la rı ce va bı nı ver di. Hal kın, IŞİ D e te rö rist di ye me yen Cum hur baş ka nı Er do ğa n - ın söy lem le ri ne uyan bu ce va bı, du ru mun ne ka dar va him ol du ğu nu göz ler önü ne ser di. IŞİD in serbest bıraktığı Türk vatandaşlar Ankara ya geldi Türkiye nin Musul Başkonsolosluğu nda kaçırılan 49 kişinin 101 gün sonra serbest bırakılmasını yabancı basın ajansları da acil koduyla dan itibaren Başbakan Davutoğlu nun açıklamasıyla birlikte dünyaya duyuruldu. Reuters ise rehinelerin Suriye tarafındaki Tel Abyad kentinde serbest bırakıldıklarını aktardı. IŞİD neden sadece Türk rehineleri serbest bıraktı? İngiliz Independent gazetesinin Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn, 49 Türk rehinenin serbest bırakılması ile ilgili olarak yazdı. Independent gazetesi muhabirlerinden Patrick Cockburn, Irak Şam İslam Devleti örgütünün Cumartesi günü 49 Türk rehineyi serbest bırakmasını ve örgütün elindeki diğer rehinlerle Türklere yapılan muameledeki farkları sorguluyor. Yazı şu ifadelerle başlıyor: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD in neden 49 Türk ü serbest bırakma kararı aldığını açıklamayı reddederken, Ankara ile IŞİD arasındaki karanlık ilişki hakkındaki şüpheler artıyor Türkiye hükümeti örgütle anlaşma yapılmadığını iddia ediyor. Bu durum, acımasızlığıyla nam salmış IŞİD in nasıl olup da bir karşılık almadan, Türk rehineleri serbest bıraktığı sorusunu cevapsız bırakıyor. Erdoğan ın devlet sırrı olduğu gerekçesiyle serbest bırakılma süreci hakkında bilgi vermediğinin belirtildiği yazıda, sürecin, Suriye deki IŞİD saldırılarından kaçan 70 bin Kürt ün Türkiye ye sığınmasıyla aynı günlere denk geldiğine dikkat çekiliyor. Cockburn, birçok Kürt ün Türkiye hükümetini Kürtlerin Suriye deki bağımsız bölgelerini yok etmek için IŞİD ile gizli işbirliği yapmakla suçladığını iddia ediyor. Yazı şöyle devam ediyor: Türkiye hükümeti IŞİD ile işbirliği yaptığını şiddetli bir şekilde reddediyor. Ancak 49 Türk ün rehin alınış ve serbest bırakılış şekli, Ankara nın IŞİD ile diğer ülkelerden daha farklı ve samimi bir ilişkisi olduğunu gösteriyor Türk hükümeti şu an IŞİD ile işbirliği yapmıyor olabilir. Ancak örgüt Türkiye nin cihatçı hareketlere karşı toleranslı yaklaşımından faydalandı. Türkiye deki Suriyeli mültecilerin sayısı açıklandıtürkiye deki Suriyeli mültecilerin sayısı açıklandı Rehinelerin serbest bırakılışını haberleştiren bir diğer gazete de Daily Telegraph. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın IŞİD ile sadece diplomatik ve siyasi pazarlık yapıldı dediğini vurgulayan gazete, pazarlıklar spekülasyonlarla çevrili ifadesini kullanıyor. Yazı şöyle devam ediyor: IŞİD e yakın bir websitesi, IŞİD in Türkiye nin kendilerine karşı yapılacak bir askeri müdahaleye dahil olmayacağı garantisi aldığı için rehineleri serbest bıraktığını yazıyor Bir diğer iddia da rehinelerle üç üst düzey tutuklunun takas edildiği. Erdoğan ın Velev ki takas oldu sözleri bu iddiaya bir nevi inanılırlık katıyor Reuters ajansı, saat da abonelerine geçtiği haberinde Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Irak ın kuzeyi Muzul da rehin alınan tüm Türk vatandaşlarının güvenli bir şekilde Türkiye ye geri döndüğünü söyledi ifadesine yer verdi. Associated Press ajansı da saat sularında Davutoğlu nun açıklamalarını referans göstererek rehinelerin serbest kalmasını acil koduyla duyurdu. AFP ajansı da acil koduyla geçtiği haberinde Başbakan Davutoğlu nun Vatandaşlarımızı bu sabah ülkemize getirdik sözlerine yer verdi. Ajanslar, vakit ilerledikçe diğer yetkili ağızlardan gelen açıklamaları da abonelerine aktardı. Associated Press, Türk liderlerin rehinelerin nasıl serbest kaldıklarına dair sınırlı bilgi verdiğini söyledi. Ajans ayrıca Irak ordu sözcüsü Korgeneral Kasım el Musavi nin, Irak hükümetinin rehinelerin serbest bırakılması veya nerede tutuldukları, nerede serbest bırakıldıkları konusunda bilgi sahibi olmadığı şeklindeki ifadelerini aktardı. Reuters ajansının haberinde yer alan bir ayrıntı da dikkat çekti. Ajans, güvenlik kaynaklarına dayanarak rehinelerin, IŞİD in adeta markezi konumundaki Rakka kentinden Akçakale nin tam karşısındaki Tel Abyad a götürüldüklerini ve burada serbest bırakıldıklarını aktardı. Rehinelerin kaçırıldıktan sonra serbest kalana kadar sekiz defa yer değiştirdikleri bildirilmişti. Rehineler bu sabah saatlerinde Akçakale den Türkiye ye giriş yaptılar. Rakka ve Tel Abyad ise IŞİD in güçlü olduğu bölgeler. Rehinelerin kaçırıldığı Irak ın Musul kentinin, Reuters ın serbest bırakıldıklarını söylediği Tel Abyad a uzaklığı ise 377 kilometre. Bu da rehinelerin, 101 gün boyunca uzunca bir mesafeyi kat ettiği anlamına geliyor.

18 34 TÜRKİYE HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 35 Saracoğlu yine o marşla inledi Fenerbahçe taraftarı 34. dakikada Ali İsmail Korkmaz marşını söyledi, yayıncı kuruluş sesi kıstı. Spor Toto Süper Lig in 3. hafta maçında Fenerbahçe, Gaziantepspor maçının 34. dakikasında Fenerbahçe taraftarları Gezi eylemlerinde öldürülen Ali İsmail Korkmaz marşını söyledi. Gezi Parkı eylemleri sırasında Eskişehir de polisler ve siviller tarafından dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz için Fenerbahçe taraftarları marş besteledi. Fenerbahçe nin neredeyseyse her maçında söylenen marş bu maçta da 34. dakika da söylendi. Gezi Parkı eylemleri sonrasında geçen yıl birçok karşılaşmada, polis şiddetini protesto etmek için 34. dakika da sloganlar atılıyor. Hükümetin, stadyumlardaki bu protestoların önüne geçmek için Passolig kartlı geçiş sistemine geçtiği iddia edildi. Odatv de yer alan haberde, yayıncı kuruluş geçen yıl 34. dakikada atılan sloganların duyulmaması için yayının sesini dahi kıstı. Tüm bunlara rağmen geçen yıl birçok karşılaşmada duyulan sloganlar, bu yıl da Fenerbahçe Gaziantep maçında duyuldu. Fenerbahçe taraftarları, Ali İsmail Korkmaz marşını söyledi ve Mücadeleye devam mesajı verdi. Bir yatakta 3 çocuk nasıl tedavi olur? Batman Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi Acil Servisi ne tedavi amaçlı getirilen çocuklar, yatakların yetersiz kaldı. Her yatağa 3 er çocuk yatırıldı... Trabzonlular dan Erdoğan protestosu Atatürk Alanı nda toplanan bir grup Trabzonspor taraftarı, Akyazı da inşaatı devam eden spor kompleksine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın adının verilmesi önerisini protesto etti. Trabzon Büyükşehir Belediyesi nin Akyazı da yapımı süren spor kompleksine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın adının verilmesi önerisine tepki gösteren bir grup Trabzonspor taraftarı, yürüyüş düzenledi. Atatürk Alanı nda bir araya gelen taraftar grubu, ellerindeki Akyazı Hüseyin Avni Aker dir, Dozer Cemil dir, Şenol Güneş tir yazılı dövizler açarak slogan attı. Trabzonspor, Trabzosporlularındır yazılı pankart eşliğinde bir süre yürüyen grup, kent merkezinde tur attıktan sonra olaysız bir şekilde dağıldı. Trabzon Büyükşehir Belediyesinin meclis toplantısında, oy çokluğu ile kabul edilerek gündeme alınan ve Akyazı Spor Kompleksi nin stadyum dışında kalan alana Recep Tayyip Erdoğan Spor Kompleksi isminin verilmesi önerisi, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Kültür Komisyonu tarafından onaylanmıştı. Dortmund tribünlerinden Çarşı ya destek! Beşiktaş ın taraftar grubu Çarşı üyeleri hakkında Gezi direnişi sırasında hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek suçlamasıyla hazırlanan iddianame mahkeme tarafından kabul edilirken Çarşı ya önemli bir destek Almanya dan geldi. Avrupa nın en ateşli tribünleri arasında yer alan Borussia Dortmund tribünlerinden Freiburg maçı öncesi Çarşı Ultras yolunuz için savaşın, asla pes etmeyin, Ultras için özgürlük Türkiye de dahil yazıyı pankart açıldı Beşiktaş ın dünyaca ünlü taraftar grubu Çarşı nın bazı liderlerinin Gezi Parkı olaylarında elebaşılık yaptıkları iddiasıyla müebbet hapis istemiyle yargılanması, Almanya da da büyük yankı uyandırdı. Borussia Dortmund un bugün Freiburg ile oynadığı maçta Dortmund taraftarları Türkçe pankartlar açarak Çarşı ya destek verdi. Sarı siyahlı takımın en ateşli taraftarlarının yer aldığı kale arkası tribününde açılan Türkçe pankartlarda şu ifadeler kullanıldı: Çarşı ultras, yolunuz için savaşın, Asla pes etmeyin, Ulstars için özgürlük, Türkiye de dahil Kerry den Türkiye itirafı! ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, IŞİD e ait kaçak petrollerin Türkiye ve Lübnan üzerinden taşındığını söyledi. Bu konuda Türk yetkililer ile net görüşmeler yaptıklarını ifade eden Kerry, Türkiye önümüzdeki günlerde kendi seçimini yapmak durumda. Ne olacağını göreceğiz. dedi. Senato Dış İlişkiler Komitesi nde düzenlenen oturumda Amerikalı senatörler, Beyaz Saray ın Selefi radikal Örgüt IŞİD ile ilgili politikasını Dışişleri Bakanı John Kerry den dinledi. Oturumun soru-cevap kısmında söz alan Demokrat Parti Illinois Senatörü Dick Robin, Kerry ye hangi ülkelerin silah yardımında bulunarak veya ticaret yapmasına izin vererek IŞİD in savaşmaya devam etmesine neden olduğunu sordu? Kerry, IŞİD in desteklendiğine inanmadıklarını anlattı. IŞİD in güçlenmesini Musul u alarak kaçak petrol satmasına bağlayan Kerry, bölgedeki bir kaç ülke yetkililerine kaçak petrolün nasıl oluyorda ülke dışına çıktığını sorduklarını dile getirdi. Bu cevap karşısında Kerry nin sözünü kesen Senatör Robin, kaçak petrolün hangi ülkelerden taşındığını sordu. Kerry, bunun üzerine kaçak petrolün Suriye ile sınırı olan ülkeler üzerinden taşındığını dile getirdi. Lübnan, Türkiye veya güneyden. dedi. Sorularına devam eden Senatör Robin, bu kez, Bu kaçakçılığı durdurma çabalarında bize katılıyorlar mı? sorusunu sordu. Kerry, Evet ama açıkçası Türkiye nin rehin tutulan 49 rehinesi var. Bunu komuoyu önünde konuştular. Türkiyeli yetkililer ile görüşmelerimiz oldu ve bu görüşmeler devam edecek. cevabını verdi. IŞİD petrolünün Türkiye üzerinden taşındığı iddialarına yönelik bir soru da Demokrat Parti Senatörü Ed Markey den geldi. Soru öncesi kısa bir konuşma yapan Senatör Markey, Türkiye nin IŞİD in Irak ve Suriye de ele geçirdiği petrolün güzergahı olduğunu söyledi. IŞİD in bu yolla günde bir milyon ve 3 milyon dolar arası gelir elde ettiğini bunun da yılda 300 milyon ile 1 milyar dolar arası yaptığını kaydetti. Markey in sorusu Buna bir son vermesi için Türkiye ile ne yapmamız gerekiyor? şeklinde oldu. Kerry, bu soru karşısında ilk olarak Bu çok çok yerinde bir soru ve bunun üzerinde çokça çalışıyoruz cevabını verdi. Türkiye nin bu konudaki hassasiyetini çok iyi anladıklarını dile getiren Kerry, Bu yüzden dürüst olmak gerekirse bu konuda sizinle kamuoyu önünde çokça konuşmak istemiyorum. Bu konuda gizli bir görüşmenin daha uygun olacağını düşünüyorum. ifadelerini kullandı. Geçen zaman içinde mesafe aldıklarını umut ettiklerini ifade eden Kerry, Türkiye zorlukları anlıyor. Bu konuda çok net görüşmelerimiz oldu. Türkiye önümüzdeki günlerde kendi seçimini yapmak durumda. Ne olacağını göreceğiz. dedi. Kerry nin cevabının ardından sözü tekrar alan Senatör Marky, Türkiye nin IŞİD için temel fon kaynağı olması mantıksız. Eğer bunun önüne geçebilirsek bu savaşı finanse etme kabiliyetlerine neredeyse ölçülemeyecek bir darbe vurmuş olacağız. ifadelerini kullandı. Hastane Başhekimi Dr. Halit Demir, yatak sayısını arttırmak istediklerini söyledi. Batman Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi Acil Servisi ndeki her yatakta 3 çocuk tedavi görüyor. Yatak sayısının yetersiz olması ve hasta yoğunluğu nedeniyle 1 yatakta 3 çocuk tedavi edilmeye başlandı. Hasta yakınlarının tepkisine neden olan bu durumla ilgili konuşan Kadın ve Çocuk Hastanesi Başhekimi Dr. Halit Demir, yatak sayısının yetersizliğinden yakınarak, şöyle dedi: Batman ın en eski hastanesi olması hasebiyle mevcut ihtiyacı karşılayamıyordu. Yeni çalışmalarımızla AKP döneminde ekonomik performansta dibe vurduk Hazine eski Müsteşarı iktisatçı yazar Dr. Mahfi Eğilmez, AKP nin iktidarda olduğu döneminde Türkiye nin ekonomik performansı ile dibe vurduğunu açıkladı. Eğilmez kendi kişisel web sitesinde yer alan Kendime Yazılar konulu bölümünde, Türkiye Ekonomisinin 22 Yükselen Piyasa Ekonomisiyle Dönemsel Performans Karşılaştırılması konulu bir yazı kaleme aldı. Eğilmez yazısında, BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) ekonomileriyle Türkiye ekonomisinin ve yılları arasında karşılaştırdığımda Türkiye nin bu ekonomilerin gerisinde kaldığını görmüştük. BRICS ekonomileri içinde Rusya, Brezilya, Güney Afrika doğal kaynaklar açısından zengin, Çin ve Hindistan da uzun süredir batının yatırım üssü haline geldikleri için bu karşılaştırmada Türkiye nin geride kalması pek de şaşırtıcı olmadı. Bu kez dünyanın her tarafından yükselen piyasa ekonomilerinin (emerging markets) önde gelenlerini ele alarak Türkiye yi belli başlı 22 rakibiyle karşılaştırıyorum dedi. Bu 23 ülkeyi büyüme, enflasyon, işsizlik, bütçe dengesi ve cari denge gibi 5 önemli makroekonomik göstergeyi baz alarak karşılaştırdığını kaydeden Eğilmez, ilgili kategoride en iyi durumdaki ülkeye 23 puan en kötü durumdaki ülkeye ise 1 puan vererek sıralamayı oluşturduğunu kaydetti. Eğilmez şöyle devam etti: Önce döneminin 11 yıllık ortalamalarını, sonra da döneminin 11 yıllık ortalamalarını ele aldım. Buna göre, Türkiye yılları arasında bu 5 kategoride 16 ncı sırada yer alırken, yılları arasında ise Mısır ın bile gerisinde kalarak sonuncu oldu. yatak sayısı ve fiziki koşulları iyileştirdik. Şu anda 15 olan yatak sayımızı 22 ye çıkardık. Eski acil servisimiz, röntgen ve laboratuara uzaktı. Tetkikler için zaman kaybı oluyordu. Genç nüfus ve hasta sayımızın çok olmasından dolayı yatak sayımızda hala bir kısıtlama var. Ondan dolayı çalışmalarımız sürüyor. Yatak sayısını artırmak istiyoruz. 3 kişinin 1 yatakta kalmasıyla ilgili polikliniklerden gelen hastalarımız da CHP li Kart: Konya dan IŞİD e 3 bin kişi katıldı CHP Milletvekili Atilla Kart, yaptığı yazılı açıklamayla IŞİD in Konya yapılanması hakkında yaptığı tespitleri kamuoyuna duyurdu. Kart, gençleri IŞİD e kazandıran kitabevi ve hocalar ın isimlerini kodlayarak açıkladı. Kart, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: N kitapevinde M, U.B., İ.K., S.Y., B.M. isimli hocalar gençleri toparlayıp cihadın anlam ve önemini anlatıyorlar. Bu yolla kendilerine ulaşılan kişi sayısı Konya ve civarında 3 bin kişiye ulaşmış durumdadır. Cihanbeyli den 17 kişi katılmış olup, 8 i ölmüştür. Hadim den 12, Bozkır dan 50 kişi IŞİD saflarındadır. Konya Çayırbağı ndan 12 kişi katılmış, 6 sı ölmüştür. Karadiğin köyünden katılanlardan 10 kişi ölmüş durumdadır. Gençleri cihad adı altında eğitip yönlendiren sözde hocaların isimlerinin Konya Emniyeti tarafından bilindiğine dikkat çeken Atilla Kart, şöyle devam etti: Bu gençleri eğiten, cihad adı altında yönlendiren hocalar ismen emniyet tarafından da bilinmektedir. İstanbul da toplantılar tertipleyip, açık havada bayram namazı kılıp, cihada diye bağıranlar Konya da Hocacihan da hicrete gidin diye gösteri yapıyorlar. Konya da her cumartesi akşamı T dergisi nin sorumluluğunda var. Bunlar poliklinikte muayene olduktan sonra, yatak sayımız az olduğu için yer bulamıyor. Tedavi amaçlı yani birkaç saatliğine yataklı tedavi görmek zorunda olduğu için ve yer sıkıntısı yüzüden mecburen acil servisinde tedavileri devam ediliyor. Yani şu anda acil servisteki bir yatakta bulunan 3 çocuğun hepsi acil servise gelen hastalar değil. Günlük, ve saatlik tedavi gerektiren çocuklar da var. toplantılar yapılmaktadır. Eğitim merkezinin Dershaneler Sokağı nda olduğu ifade edilmektedir. Bu toplantılardan emniyetin haberi vardır. Altınapa Barajı civarında bayram namazı kılınmıştır. Siyah renkli 2 bayrak arasında bu namaz kılınmıştır Temmuz 2014 tarihlerinde yapılan faaliyetlerden söz ediyorum. CHP li Kart, Konya ağırlıklı olarak hocalar eliyle silah ticareti yapıldığını, toplanan paralar ve silahların IŞİD e aktarıldığını da iddia etti. Kart, IŞİD e gönderilen gençlerin Kilis üzerinden Suriye ye geçirildiğini aktararak şunları söyledi: Yapılan propagandalarda Kabe yıkılacak, İstanbul alınacak denilerek Anıtkabir, Mevlana Müzesi ve Hacı Bektaş Veli Türbesi hedef alınarak; Türkiye nin kafir memleket olduğu propagandası dile getirilmektedir. Konyalı ailelerin evlatlarından korkar hale geldiklerini savunan Kart şu görüşü savundu: 18 ile 35 yaş arasındaki bu çocuklara 3 4 ay eğitim verilip, Suriye ye savaşa gönderiliyorlar. Şu anda Gaziantep te, Kilis te, Urfa, Ceylanpınar hastanelerinde 600 e yakın yaralı var. Konya Emniyeti nin bu süreci bildiği halde icrai anlamda bir tedbiri almadığı görülmektedir.

19 36 TÜRKİYE HABERLERİ DÜNYA HABERLERİ 37 Cihan Yoldaş sen mücadelemizde hep yaşayacaksın Hüseyin Cihan yoldaş, tatilini geçirmek için gittiği ve sevdalısı olduğu memleketi Dersim`de geçirdiği ani bir rahatsızlık sonucu tarihinde aramızdan ayrılarak Hakka yürüdü. Hakla bütünleşti. Cihan can`ın beklenmeyen bu zamansız ayrılışı Ailesinde,dostlarında ve tüm sevenlerinde anlatılması güç derin bir üzüntü bıraktı. Hakka yürüyen Cihan canımıza Allahtan rahmet,kederli ailesine,dostlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diler, hepimizin başı sağ olsun. Ölüm adın kalleş olsun Doruklara vururken/ çarparcasına yüreklerimizi/ sen miydin ölüm/ yosma bir kobra gibi-kırıta kırıta gelen sen miydin. Ihanet,pusu-pusat/hain sorgusuz-yargısız kayıp/ zından duvarlarına çivili gülüşler/ alnımız akı mavi yıldız düşü/ kuğu boynunda asılı şarkımız/ ip uçları, kardelen sen miydin ölüm, sinsice gelen sen miydin Bazı anlar, bazı haberler olur ya, ilk duyduğunuzda şok olursunuz. Bir şaşkınlık yaşar,şimşekler çakar, depremler yaşanır beyninizde. Uzun süre kendinize gelemez kendinizi toparlayamazsınız. Işte Cihan can`ın ölüm haberini aldığımda bunları yaşadım. ilk anda inanamadım, Inanmak istemedim. Rüya görüyorum, şaka yapıyorlar zannettim. Ancak bunların hiçbirisi değildi. Gerçekti. Ölümün soğukluğunu,ürkekliğini,sinsiliğini ve kalleşliğini ilk kez bu kadar yakında hissettim ve yaşadım. Onunla en son konuştuklarımız, mücadelesi, paylaştıklarımız her şey bir film şeridi gibi defalarca geldi geçti gözlerimin önünde. Yukarda ki dizeler sanki Cihan Can için yazılmış, yaşamına ve ölümüne ne kadar da uygun,anlamlar yüklemiş şair, bu eşsiz güzel dizeleriyle. Cihan aramızda değildi artık. Sessiz sedasız aramızda ayrılıp sonsuz bir yolculuğa çıkmıştı. Oysa izinden sonra görüşürüz diyerek onunla randevulaşmıştık bile. Güzel dilek ve temmenilerle çok sevdiği Memleketi Dersim`e göndermiştik onu. Bu gidişin dönüşü olmayacağını, onu bir daha görmeyeceğimizi, bize son kez Allahısmarladık dediğini, her ayrılışımızda ve telefon görüşmemizden sonra hep söylediği Hoşçakal kelimesini son olarak, veda mayetinde söylediğini nerden bilebilirdik ki? Artık söz bitti. Sözün bittiği yerdeyiz şimdi. Gerçeklerden kaçamayız. Acı da olsa gerçekleri kabul etmek zorundayız. Bu nedenle geride kalan canlara kısa da olsa bir şey hatırlatmak isterim. Hiç birimiz bu dünyada kalıcı değiliz. Hepimiz, ama herkes er ya-da geç bu yoldan geçeceğiz. Bu acıyı tadacağız,tattıracağız yakınlarımıza. Ancak hiç bir zaman kariyer, mevki,makam sahibi olmak için arkadaşınıza,yoldaşınıza sonradan pişmanlık duyacağınız tavır ve davranışlar içerisine girmeyin.cünkü yaşam hem erişilmeyecek kadar çok uzuk,hemde göz açıp kapatacak kadar kısadır. Çünkü isteseniz de sonradan o hatanızı telafi edemezsiniz. Tunceli Cemevi`nde Ailesi, dostları ve arkadaşları tarafından son görev.. Cihan can, çok sevdiği köyünde diktiği meyve ağaçları ve yetiştirdiği bahçede çalışırken aniden rahatsızlanır ve doktora ulaşmadan çocukları gibi gördüğü ve baktığı meyve ağaçları arasında Pazar günü hakka yürür. Vefaatinden sonra otopsi için hastaneye kaldırılan Cihan can, otopsi işlemlerinden sonra Tunceli cemevine kaldrılır. Haberin duyulmasıyla birlikte gerek avrupa da gerek Türkiye de çok sayıda kişi Cihan can`a son görevlerini yerine getirmek için Tunceli cemevine akın eder. Ailesi,dostları ve sevenlerin katılımı ile Dede Hasan Kılavuz tarafında cenaze erkänı gerçekleştirilir. Cenaze erkänından sonra Cihan can doğup büyüdüğü köyü Burmageçit aile mezarlığına defnedilir. Basel Alevi Kültür Merkezi`inde Dostları tarafından son görev ve taziye günü.. Defin işlemlerini tamamlayarak Isviçre`ye dönen İsviçre de yaşayan Türkiyeli ve Isviçre kamuoyunun yakında tanıdığı, Basel Alevi Kültür Merkezi (BAKM) yöneticiliğinden, Isviçre Alevi Birlikleri Federasyonu (IABF) yöneticiliğine kadar, alevi örgütlenmesinin her alanında ve kademesinde görev yapmış, Aleviliğin Basel kanton meclisi tarafından tanınmasında büyük emeği geçen, Devrimci demokratik çevrelerin yakın dostu, aleviliği ve alevilik davasını kutsamış, Barış, Demokrasi,eşitlik ve kardeşlik mücadelesinin yılmaz savunucusu değerli can, güvenilir dost, güzel insan Hüseyin Cihan Minkner-Kanas genç yaşta,hayatının baharında ve en verimli çağında aramızdan ayrılarak Hakka yürüdü. ailesi ve dostları Basel Alevi Kültür Merkezi`nde taziye ziyareti düzenledi.taziye ziyaretine yerli-yabancı yüzlerce kişi, örgüt temsilcileri, tanınmış siyasetçi ve farklı inançlardan yetkililer katılarak son görevlerini yerine getirdiler. Saygı duruşu yapılarak başlatılan taziye ziyaretinde, oğlu Hüseyin Kanas ve eşi Antje Minkner duygu dolu birer konuşma yaptılar. Acılarını paylaşmaya gelen herkese teşekkür eden Hüseyin ve Antje daha sonra Cihan`ın öz geçmişi ve mücadelesini anlatan kısa bilgiler verdiler. Ayrıca ölüm anına ve defin işlemlerine dair kısa bilgiler verdiler. Konuşmalar esnasında duygular kabardı. gözyaşları aktı. Taziye de Mustafa Bakır Dede kısa bir konuşma yaparak gülbenk okudu ve katılımcılardan Cihan can için, onun adına helallik istedi. Alevi inancına uygun yapılan törenden sonra Ali Matur okuduğu düvaizm ve beyitlerle taziye ye katılanlara duygulu anlar yaşattı. Bir yaşamı,bir ömrü kısa bir sürede kelimelere dökmeye çalışmak çok zor. Ama eğer Hüseyin Cihan`ı özetleyecek olursak o sabırlı, sakin, mütevazi,eleştiriye açık, arkadaşını kırmayan onu motive eden, ona mücadele şevkì veren örnek insanlardan biriydi. O Mücadelenin, çalışkanlığın, özverinin, dürüstlüğün, dostluğun,yol`a bağlılığın yol`a yoldaş olmanın en güzel örneklerini bize gösterdi. O insana ve yaşama sonsuz sevgi besleyen,doğaya aşık, adeletsizliğe karşı mücadele eden,her zaman insanlığın daha iyi bir yere gelmesi için mücadele eden,tüketmek için değil, üretmek için var olan örnek bir insandı. Onun için yaşamak, Nazım Hikmet`in dizelerinde olduğu gibi Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine idi. Cihan yoldaş sen rahat uyu. Mücadelen mücadelemizdir onu yaşatacağız. Hüseyin Cihan canımızın devr-i daim,toprağı bol olsun Selman Kaya- Basel Tanrı parçacığı evreni yok edebilir! Dünyaca ünlü İngiliz fizikçi Profesör Stephen Hawking, 2012 yılında İsviçre deki Cern Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi nde keşfedilen ve tanrı parçacığı olarak alınan Higgs Boson un evreni yok etme potansiyeline sahip olduğunu açıkladı. Gelecek ay piyasaya çıkacak olan Starmus isimli yeni kitabının ön sözünde konuya değinen Hawking, çok yüksek enerji seviyelerine ulaştığında Higgs in bir anda istikrarsızlaşıp Katastrofik bir vakum bozunmasına neden olabileceğini, bu durumun da uzay ve zamanın çökmesine yol açacağını yazdı. Ünlü bilim insanı bu senaryonun gerçekleşme olasılığının çok ama çok düşük olduğunu belirttiyse de bir çok araştırmacı sözleri nedeniyle Hawkins i sorumsuzlukla suçladı. Konu ile ilgili olarak Sunday Times gazetesine konuşan Cern Teorik Fizikçileri nden Profesör John Ellis, Hawkins in iddialarının doğru olduğunu ancak Burada konunun risk olmadığını söyledi. Ellis Bu bulgu heyecan verici birşeye işaret ediyor. Fiziğin keşfedilmeyi bekleyen yeni bir yönünü ortaya koyular dedi. Araştırmacı sözlerine Şu anda birşeyi netleştirmek gerekiyor. Higgs parçacığının Cern deki Büyük Haldron Çarpıştırıcısı (LHC) kullanılarak keşfedilmesi bu problemin ortaya çıkmasına neden olmadı. Ayrıca LHC içindeki çarpışmalar da enerjileri çok düşük olduğu için bu çapta bir istikrarsızlığın ortaya çıkmasına neden olamaz diyerek devam etti. Dünyanın en tehlikeli yeri bu noktadır Terör örgütü kontrolündeki Rakka kentinden takma adı Razan olan Suriyeli kadın, cüzdanına yerleştirdiği bir kamera ile kaydettiği görüntüleri paylaştı. Suriye nin Rekka kentinin IŞİD tarafından kontrol altına alınmasıyla bu bölgede gazetecilerin çalışmaları oldukça sınırlandı. Bu kentteki gelişmeler IŞİD in basın organı tarafından iletiliyor. Ancak France 24 isimli haber kanalı, bölgeye girmeyi başararak Rakka dan görüntü servisi etti. Elde edilen bu görüntüleri IŞİD in başkenti haline dönüşen Rakka da, Suriyeli Razan isimli kadının çektiği belirtildi. Razan isimli kadının, iç savaş nedeniyle bir süre Türkiye ye göç ettiği, geçtiğimiz Şubat ayında ise Türkiye den tekrar doğum yeri Rakka ya dönme kararı aldığı öğrenildi. France 24 kanalına konuşan Razan, IŞİD in kadınlara uyguladığı zorunlu şeriat nedeniyle dışarı çıktığında tamamen kapanmasının gerektiğini söyledi. Rakka ya dönüşünü kayda almak amacıyla cüzdanına kamera yerleştirdiğini ve ortasında bir delik oluşturduğunu dile getiren Razan, kameranın dikkat çekmemesi için etrafını boncuklarla süslediğini ifade etti. Bu davranışının oldukça riskli olduğunu dile getiren Razan; Vatanım Suriye ve şehrim Rakka için yaptım diyerek, IŞİD e karşı mücadele etmek amacıyla bu yola başvurduğunu ifade etti. Rakka da yaptığı geziyi anlatan Razan; Şehrin dört bir yanında IŞİD tarafından askeri kampların yapıldığını gördüm ve şehir merkezindeki valilik binası ile Bişare Klisesi karargaha dönüştü. Aynı zamanda Vali nin sarayı örgüte ait hastane yapıldı ve iç savaş yüzünden sakinlerinden boşalan yüzlerce ev ve dairenin IŞİD in yabancı militanları tarafından kullanıldığını gördüm. Son zamanlarda başta caddeler ve iş yerleri olmak üzere kentin her yerinde IŞİD militanları gruplar halinde görünmeye başladı. Militanların bir çoğu ailesiyle beraber alışverişini yapıyordu ve aldıkları eşyaların parasını iş yeri sahibiyle pazarlık yapmadan tıkır tıkır ödüyordu, örgüt Rakka dışından gelen evli militanlara tam 2400 dolar ödüyor ve bu parayla refah bir hayat yaşıyorlar. Bölge halkı IŞİD korkusu yüzünden namaz vakti geldiğinde cadde ve kaldırımda gruplar halinde namaz kılıyor, kentte korku hakim halkın gözü kırılmış, ne olduğunu kimse anlamıyor sadece çıkan kararları uygulamak kalıyor onlara. Namaz vakti alışverişe devam eden iş yeri 1 ay mum ile mühürlenir ve sahibi ceza olarak 1 ay hapsin yanı sıra 150 bin Suriye lirası ödemeye maruz kalır diye konuştu. BANA GÖRE DÜNYA NIN EN TEHLİKELİ YERİ BU NOKTADIR Nisan ayında örgüte ait bir kontrol noktasının görüntüleri kaydeden Razan, şunları söyledi; Bu noktalardan IŞİD i teyit etmeyen kişilerin geçişi imkansız ve yasaktır ve bana göre dünya nın en tehlikeli yeri bu noktadır. Görüntüde, noktadaki militanlarla kadın yolcuların bir diyaloğu da yer alıyor. Yüzü kapanmayan yolcu kadının, noktadaki militanların tehditine maruz kalması, ancak diğer yolcu kadınların yüzü açık kadını savunmaya başlaması kaydedilen bir diğer görüntü. Görüntülerin devamında bir kadının koluna AK47 silahı takarak, çocuğunu parka götürmesi de dikkat çekiyor. Dünya Sağlık Örgütü nden intihar raporu Dünya Sağlık Örgütü nün yayınladığı rapor, acı bir gerçeği ortaya koydu: Dünya da her 40 saniyede bir kişi intihar ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yayınladığı bir raporda, dünya genelinde her 40 saniyede bir kişinin intihar ettiğini açıkladı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) bunun yılda 800 bin kişiye denk geldiğini söyledi. Rapor aynı zamanda bir gerçeğe daha dikkat çekiyor. Her yıl gerçekleşen 1.5 milyon vahşi ölümün yarısından fazlası doğal felaketlerden kaynaklanırken, intihardan kaynaklanan ölümler ise bu sayıdan fazla. Bu rapor, ABD nin bir parçası olan DSÖ nün bu alandaki ilk çalışması ve 172 ülkeden intihar verileri toplanarak 10 sene içinde tamamlandı. İntihar oranını 2020 yılına kadar yüzde 10 azaltmayı planlayan örgüt, intiharın önüne geçilebilir bir sağlık sorunu olduğunu ancak sağlık kurumlarının bu soruna yanlış yaklaştığına dikkat çekti. İntihara en meyilli ülkelerin başında (100 bin kişi başına) Guyana (44.2), Kuzey Kore (38.5), Güney Kore (28.9), Sri Lanka (28.8), Litvanya (28.2), Surinam (27.8) ve Nepal (27.4) geiyor. Rapor ayrıca 70 yaş ve üstü insanların intihara daha meyilli olduğunu, ancak yaş grubunun da bazı ülkelerde intihara çok yatkın olduğunu ortaya koydu. Rapora göre, medyanın özellikle de ünlü isimlerin intiharlarını çekici kılarak dünyaya duyuruyor. Bu durum da intiharı önleme çalışmalarını güçleştiriyor. Geçtiğimiz ay kendini asarak intihar eden ABD li aktör Robin Williams, hayranlarını yasa boğmuştu. İngiliz çocukları çok mutsuz! İngiltere de yapılan bir ankete göre, ingiliz çocuklarının dünyanın en mutsuz çocukları arasında olduğu ortaya çıktı. The Children s Society adındaki vakfın yayınladığı İyi çocukluk (The Good Childhood) raporunda, İngiltere deki çocukların aralarında Amerika ve Avrupa ülkelerinin de bulunduğu 39 ülke arasında mutluluk konusunda 30 uncu sırada yer aldığı öğrenildi. Ankette esas olarak, çocukların kendi hayatını ve mutluluğunu nasıl değerlendirdiği ortaya konulmak istendi. Ankete katılan 5 bin ingiliz çocuktan elde edilen sonuca göre, İngiliz çocukları Cezayir, Romanya, Güney Kore ve Uganda daki çocuklardan daha mutsuz Para, mülk ve maddi yoksunluk mutsuzluğa neden olan esas faktör olmazken, estetik kaygıların, özellikle de ergenlik döneminden geçen genç kızlarda ağır bastığı ve zaman zaman depresyona neden olabileceği öğrenildi. Ankete göre, yaş grubundaki kızların yüzde 18 i ile erkeklerin yüzde 8 i dış görünüşünden hoşnut değil.

20 38 SAĞLIK HABERLERİ İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ 39 Akciğerleri temizleyen besinler Akciğer sağlığının önemini yeterince kavrıyor muyuz? Bu konuda sıkıntı çekmeden değerinin anlaşılması pek kolay değil. Akciğerler, vücudun oksijen alımını sağlayan tek organ. Nefes alma kalitemiz yaşam kalitemiz demek aynı zamanda. Bu yüzden önemini bir problem yaşamadan hatırlamalı ve akciğerlerimize iyi bakmalıyız. İşte akciğerleri temizleyen besinler ZENCEFİL Çok kuvvetli bir antioksidan olan zencefil, akciğerleri temizlemektedir. Çeşitli toksinleri, mukus ve istenmeyen parçacıkları akciğerlerden atmaya yardımcıdır. Bu nedenle zencefil çayı veya zencefili direk olarak yiyebilirsiniz. SARIMSAK Sarımsak; sarımsak kuvvetli bir antioksidan olması yanı sıra, içinde bol miktarda bulunana alisin kimyasalı ile akciğerleri temizler. EBEGÜMECİ Kaynar suda 1 miktar ebegümeci kaynatılır ve 5-6 saat sonra aç karına 1 bardak içilir. Bu uygulama ile, akciğerlerde ki sigara etkileri yavaşlatılır. Ebegümeci, balgam attırır, akciğer kanserini engeller. KEÇİ BOYNUZU Keçiboynuzu ; Özellikle sigara içenler için keçiboynuzu çok faydalıdır. 5 adet keçiboynuzu 1litre suda kaynatılır ve aç karna içilirse sigara etkileri yavaşlar. 6 ayda bir 20 gün kadar tekrarlanmalıdır EKİNEZYA Ekinezya akciğerleri temizler. Soğuk algınlığı ve öksürük tedavisinde kullanılır. Bitkinin kökleri çeşitli akciğer enfeksiyonlarında yardımcıdır. OKALİPTÜS Okaliptüs doğal bir antibiyotik olması yanı sıra içinde yağlar barındırır. Bu uçucuyağlar, akciğer enfeksiyonlarına iyi gelir, kan basıncını arttırarak kanın çoğalmasını sağlar. Öksürük şuruplarında, boğaz pastillerinde bu kimyasal yağ kullanılır. Taze okaliptüs çayı bronşit ve sinüzite iyi gelir. Buharını solumak öksürük ve bronşite iyi gelir. Hafıza kaybı tarih oluyor! Bilim adamları ilaç kullanımı ya da ameliyat gerektirmeden hafıza kaybı sorunlarını tedavi etmenin bir yolunu buldu. Tıp ve sağlık sektöründe çığır açacak bu gelişme felç, alzheimer ve beyin hasarları dolayısıyla oluşan hafıza kaybı sorunlarının önüne geçecek. Northwesern Üniversitesi nden bir grup bilim adamının geliştirdiği bu yöntem elektrikli uyarım yöntemi üzerine geliştirilmiş. Yetişkinlerin hafızalarının Transcranial Magnetic Stimulation yani kısaca TMS adı verilen bir uygulama ile arttırılabildiklerini farkeden bilim adamları bu yöntemi beyinin belirli bölümlerinde elektrik akımıyla manyetik bir alan oluşturarak yapıyor. Bu yöntemi deneyen test kobaylarından birine göre uygulama hiçbir acı hissi yaşatmıyor ve sanki kafanızı son derece yavaş bir şekilde bir yere çarpmışsınız gibi bir izlenim bırakıyor. Sadece hafıza kaybı sorunlarıyla başa çıkmaya yaramayan, unuttuğunuz anıları geri getirebilmenizi sağlayarak, hafızanızı güçlendirmeye yarayan bu uygulama sağlık sektöründe bir devrim yaratacak. Araştırmalarda ilk olarak, beynin hatırlama olaylarında beynin birçok bölümüyle işbirliği içinde çalışan beyaz bir çıkıntı olarak bilinen hippocampus kısmının yerinin tam olarak belirlenmesi, elektrik akımının bu bölümü etkileyecek ve beyine zarar vermeyecek düzeyde geliştirilmesi üzerine çalışılmış. 16 sağlıklı yetişkin üzerinde günde 20 dakika olacak şekilde 5 gün ard arda denenen TMS yöntemi sonucunca birçok veri elde edilmiş. Yöntem uygulanmadan önce yetişkinlerin MRI taramalarını yapan ve beyin aktivitelerini belirleyen ekip, yöntem sonrası yaptıkları karşılaştıma ve hafıza testleri ile yetişkinlerin daha belirgin anılara ve daha etkili bir hafızaya sahip olduklarını belirlenmiş. İlerleyen zamanlarda kullanımının yaygınlaşacağını tahmin ettiğimiz TMS yönteminin hafıza kaybı sorunlarının en büyük çözüm yöntemi olacağına ise kesin gözüyle bakılıyor. Merhaba Impressum: Herausgeber: Verein Hallo Schweiz Geschäftsleiter-Verantwortlicher Koordinator: Mazlum KILINÇ ** Chefredaktor/Yazıişleri Md.: Gökhan Pahlı Redaktion: Metin Ağbuga, Jürg Meyer, M.Kılınç, Gökhan Pahlı (Yazıların içeriğinden yazarları sorumludur.) BÖLGE TEMSİLCİLERİ: Basel Baselland : Gülşen Kılınç ( ), Zürih ve Çevresi: Metin Ağbuga ( ) Schafhausen-Winterthur: İmam Bozacı ( ) Solothurn ve Çevresi: Engin Vurucu ( ) Bern ve Çevresi: Veysel Geçgel ( ), La Chaux de- Fonds ve Çevresi: Hasan Vurucu ( ) Erscheinungsweise: 11 x Jährläch Geht an alle Verein Schweiz Merhaba Mitglieder Hompage: Adil Bülbül Inseraten / Reklam (Türkçe): Merhaba Reklam Ajansı Baskı/Druck: AZ PRINT Mittelland Zeitungsdruck AG Layout/Grafik: Gökhan Pahlı Übersetzung/Çeviriler: Anja Neptun Dağıtım: Post - Preis: Fr. 3.- Abo-Preis: Fr (Jährlich) İletişim Adresi: Hallo Schweiz-Merhaba Postfach 597, CH-4005 Basel Postkonto:: Hompage: e-posta: merhaba@bluewin.ch

Der kleine Hase möchte lesen lernen

Der kleine Hase möchte lesen lernen Der kleine Hase möchte lesen lernen Der kleine Hase kann nicht lesen. Er will es aber lernen. Doch wie lernt man lesen? Er geht zum dicken Bären, der in einem Baum lebt. Der kleine Hase fragt den dicken

Detaylı

Bu dersimizde Bayan Graf bir eğitim kursuna gitmek istiyor. Bu konuyu bir arkadaşıyla görüşüyor.

Bu dersimizde Bayan Graf bir eğitim kursuna gitmek istiyor. Bu konuyu bir arkadaşıyla görüşüyor. Der Computer-Kurs Bu dersimizde Bayan Graf bir eğitim kursuna gitmek istiyor. Bu konuyu bir arkadaşıyla görüşüyor. 2/5 Frau Graf: Ist das Ihre Zeitung? Könnte ich die kurz haben? Herr Müller: Ja, gern.

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 26 Zaman Deneyleri

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 26 Zaman Deneyleri Bölüm 26 Zaman Deneyleri Anna şimdiki zamana dönünce Paul ile birlikte zaman makinesini bloke etmeye çalışır. Ama bunun için gerekli şifreyi bilmiyordur. Anna müziği takip eder ve kırmızılı kadın ortaya

Detaylı

HSK Unterricht in Heimatlicher Sprache und Kultur Ana dili ve Kültür Dersleri

HSK Unterricht in Heimatlicher Sprache und Kultur Ana dili ve Kültür Dersleri Amt für Volksschule HSK Unterricht in Heimatlicher Sprache und Kultur Ana dili ve Kültür Dersleri Informationsflyer mit Anmeldeformular Deutsch Türkisch Başvuru Formları ile Birlikte Bilgi broşürü Almanca

Detaylı

İçindekiler. Çözüm Anahtarı... 102 Sözcük Listesi... 103. Copyright 2002 Max Hueber Verlag. ISBN 3 19 007470 4, 1. Auflage 1.

İçindekiler. Çözüm Anahtarı... 102 Sözcük Listesi... 103. Copyright 2002 Max Hueber Verlag. ISBN 3 19 007470 4, 1. Auflage 1. 1 Guten Tag oder Hallo!... 6 Merhaba! 2 Wer ist der Herr da rechts?... 10 Sağdaki bey kim? 3 Kennen Sie unsere Familie?... 14 Ailemizi tanıyor musunuz? 4 Haben Sie kein Auto?... 21 Arabanız yok mu? 5 Wie

Detaylı

Kişisel hesap müşterek hesap Çocuk hesabı döviz hesabı kurumsal hesap öğrenci hesabı Aylık kesintiler var mı? Fragen, ob für das Konto monatliche Gebü

Kişisel hesap müşterek hesap Çocuk hesabı döviz hesabı kurumsal hesap öğrenci hesabı Aylık kesintiler var mı? Fragen, ob für das Konto monatliche Gebü - Allgemeines [ülke] sınırları içinde para çekersem komisyon ücreti öder miyim? Fragen, ob Gebühren anfallen, wenn man in einem bestimmten Land Geld abhebt Başka bankamatikleri kullanırsam ne kadar komisyon

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e 20 var. 70 dakikan ve bir canın kaldı. Acele etmen gerekiyor. Seni kim takip ediyor?

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e 20 var. 70 dakikan ve bir canın kaldı. Acele etmen gerekiyor. Seni kim takip ediyor? Bölüm 09 Eksik Đpuçları Anna tiyatrodan kaçar ama kırmızılı kadın onu Paul un dükkanına kadar takip eder. Heidrun un yardımı sayesinde Anna tekrar kaçabilir. Şimdi elinde yapbozun bir parçası vardır, ama

Detaylı

Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Bir üniversiteye kaydolmak istiyorum. Angeben, dass man sich einschreiben will

Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Bir üniversiteye kaydolmak istiyorum. Angeben, dass man sich einschreiben will - Universität Bir üniversiteye kaydolmak istiyorum. Angeben, dass man sich einschreiben will ders almak istiyorum. Angeben, dass man sich für einen anmelden möchte lisans seviyesinde lisans üstü seviyesinde

Detaylı

[ülke] sınırları içinde para çekersem komisyon ücreti öder miyim? Fragen, ob Gebühren anfallen, wenn man in einem bestimmten Land Geld abhebt

[ülke] sınırları içinde para çekersem komisyon ücreti öder miyim? Fragen, ob Gebühren anfallen, wenn man in einem bestimmten Land Geld abhebt - Allgemeines [ülke] sınırları içinde para çekersem komisyon ücreti öder miyim? Fragen, ob Gebühren anfallen, wenn man in einem bestimmten Land Geld abhebt Başka bankamatikleri kullanırsam ne kadar komisyon

Detaylı

Bald komm ich in die Schule. Anregungen zur Vorbereitung auf die Schule für Kinder und Eltern

Bald komm ich in die Schule. Anregungen zur Vorbereitung auf die Schule für Kinder und Eltern Bald komm ich in die Schule Anregungen zur Vorbereitung auf die Schule für Kinder und Eltern 1 Liebes Kind, Anna und ihre Freunde freuen sich auf die Schule! Sie zeigen dir hier, was sie schon alles können.

Detaylı

Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Angeben, dass man sich einschreiben will. ders almak istiyorum.

Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Angeben, dass man sich einschreiben will. ders almak istiyorum. - Universität Ich möchte mich an der Universität einschreiben. Angeben, dass man sich einschreiben will Bir üniversiteye kaydolmak istiyorum. Ich möchte mich für den anmelden. Angeben, dass man sich für

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 10 u 10 geçiyor. Almanya yı kurtarmak için 120 dakikan ve üç canın var. Komisere güvenebilir misin?

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 10 u 10 geçiyor. Almanya yı kurtarmak için 120 dakikan ve üç canın var. Komisere güvenebilir misin? Bölum 03 Kant Sokağı na giderken Anna Kant Sokağı na doğru yola çıkar, ancak yolu bilmediği için adresi sormak zorunda kalır. Siyah kasklı motosikletliler yeniden ortaya çıktığında ve ona ateş ettiklerinde

Detaylı

İsvİÇre de oturmak. İsviçre Yatırımcılar ve İşverenler Birliği kuruldu. BM den resmi kıyamet senaryosu

İsvİÇre de oturmak. İsviçre Yatırımcılar ve İşverenler Birliği kuruldu. BM den resmi kıyamet senaryosu AZB 4057 BASEL İsvİÇre de oturmak RÖPORTAJ Basel Eyalet uzlaşma merkezine yılda ortalama olarak 1.150 yeni vaka geliyor Sibylle Hellstern, Hukuk mezunu, avukat Basel eyalet uzlaştırma merkezleri bölüm

Detaylı

VORSCHAU. Önsöz. zur Vollversion

VORSCHAU. Önsöz. zur Vollversion Önsöz Bu kitap, Almanca dersinin yanı sıra gramer açıklamaları ve alıştırmalarına ihtiyaç duyan temel seviyedeki Almanca öğrencileri için hazırlanmıştır. Kitaptaki örnek ve alıştırmalarda kullanılan kelimeler

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI ALMANCA 2016 A SORU SAYISI : 20 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI 24 KASIM 2016 Saat: 11.20 Adı ve

Detaylı

Mehrsprachiger Elternabend

Mehrsprachiger Elternabend Mehrsprachiger Elternabend zum Zweitspracherwerb Ein Beispiel aus dem Regionalen Bildungs- und Beratungszentrum Hamburg Wilhelmsburg Standort Krieterstraße 1 Wie helfe ich meinem Kind dabei, in der deutschen

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11.05. Görevini tamamlamak için 65 dakikan var.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11.05. Görevini tamamlamak için 65 dakikan var. Bölüm 14 Gelecek Đçin Geçmişe Anna zaman makinesini bulur ve teröristlerin tarihi bir olayı silmek istediklerini öğrenir. Ama hangi olayı? Oyuncu onu 1961 yılına gönderir. Sadece 60 dakikası vardı. Rahibe

Detaylı

Yurt dışı eki tarihli Alman çocuk parası başvurusu için Anlage Ausland zum Antrag auf deutsches Kindergeld vom

Yurt dışı eki tarihli Alman çocuk parası başvurusu için Anlage Ausland zum Antrag auf deutsches Kindergeld vom Başvuran kişinin soyadı ve adı Name und Vorname der antragstellenden Person Çocuk parası No. F K Kindergeld-Nr. Yurt dışı eki tarihli Alman çocuk parası başvurusu için Anlage Ausland zum Antrag auf deutsches

Detaylı

3. Neujahrsball der Deutsch-Türkischen Wirtschaft. Alman- Türk Ekonomisinin 3. Yeni Yıl Balosu

3. Neujahrsball der Deutsch-Türkischen Wirtschaft. Alman- Türk Ekonomisinin 3. Yeni Yıl Balosu 3. Neujahrsball der Deutsch-Türkischen Wirtschaft Alman- Türk Ekonomisinin 3. Yeni Yıl Balosu 14.01.2012 3. Neujahrsball der Deutsch-Türksichen Wirtschaft am 14.01.2012 / Türk-Alman Ekonomisi nin 3. Yeni

Detaylı

İş E-Posta. E-Posta - Giriş. Son derece resmi, alıcının ismi yerine kullanılabilecek bir ünvanı var ise. Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim

İş E-Posta. E-Posta - Giriş. Son derece resmi, alıcının ismi yerine kullanılabilecek bir ünvanı var ise. Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim - Giriş Türkçe Almanca Sayın Başkan, Sehr geehrter Herr Präsident, Son derece resmi, alıcının ismi yerine kullanılabilecek bir ünvanı var ise Sayın yetkili, Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim Sayın yetkili,

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah, saat dakikan ve iki canın kaldı. Ayrıca sana yardım

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah, saat dakikan ve iki canın kaldı. Ayrıca sana yardım Bölüm 07 Meçhul Düşman Anna motosikletlilerden kurtulmak için bir variété tiyatrosuna saklanır. Orada Heidrun la karşılaşır ve Komiser Ogur dan RATAVA nın kendisini takip ettiğini öğrenir. Oyuncu Anna

Detaylı

GÜÇ KOŞULLARDAKİ BİREYLERİ DESTEKLEME DERNEĞİ (GÜÇKOBİR) (Supporting Association for the Individuals in Difficult Condition)

GÜÇ KOŞULLARDAKİ BİREYLERİ DESTEKLEME DERNEĞİ (GÜÇKOBİR) (Supporting Association for the Individuals in Difficult Condition) GÜÇ KOŞULLARDAKİ BİREYLERİ DESTEKLEME DERNEĞİ (GÜÇKOBİR) (Supporting Association for the Individuals in Difficult Condition) [EKİM 2013]SINCE 2002 Unser Verein wurde 2002 zur Unterstützung von Kindern

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 17 Barikat Đnşası

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 17 Barikat Đnşası Bölüm 17 Barikat Đnşası 50 dakika vardır: Oyuncu herşeyi tehlikeye atarak kasiyere güvenmeye karar verir. Radyoda doğu alman askerlerin barikatlarından söz edilir. RATAVA nin silmek istediği olay bu mudur?

Detaylı

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 26 Ayhan a veda

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 26 Ayhan a veda Ders 26 a veda Üzücü bir haber: Türkiye ye taşınacağı için Radio D ye veda eder. Radio D çalışanları a bir sürpriz hazırladıkları halde, veda eğlencesi neşeli geçmez. sabah büroya geldiğinde bir parti

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 22 Harekete Geç

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 22 Harekete Geç Bölüm 22 Harekete Geç Anna 1989 yılınin Berlin ine gönderilir. Orada duvar yıkıldığı için büyük sevinç yaşanıyordur. Anna insan kalabalıklarının arasından geçerek kutuyu almak zorundadır. Bunu başarabilecek

Detaylı

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! A KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 2015 8. SINIF 2. DÖNEM DERSİ MERKEZİ ORTAK (MAZERET) SINAVI 17 MAYIS 2015 Saat: 11.20 Adı ve

Detaylı

ÖPÜCÜK OLMAZ ZORLA. Marion Mebes / Lydia Sandrock Kein Küsschen auf Kommando Ausmalbuch 2015 verlag mebes & noack

ÖPÜCÜK OLMAZ ZORLA. Marion Mebes / Lydia Sandrock Kein Küsschen auf Kommando Ausmalbuch 2015 verlag mebes & noack ZORLA ÖPÜCÜK OLMAZ 1 Diese Kopiervorlage basiert auf dem Buch Kein Küsschen auf Kommando von Marion Mebes und Lydia Sandrock, erschienen im Verlag mebes & noack. Alle Rechte liegen beim Verlag. Diese Kopiervorlage

Detaylı

telc Türkisch-Zertifikate: Für alle, die mehr können www.telc.net

telc Türkisch-Zertifikate: Für alle, die mehr können www.telc.net telc Türkisch-Zertifikate: Für alle, die mehr können www.telc.net B1 Okul sınavı hiç de zor değildi. Yakında B2 Okul sınavına da girmek istiyorum. Alina Çelebcigil, hat mit Erfolg die Prüfung telc Türkçe

Detaylı

Tavsiyeniz için 60, EUR ya varan primler. Arkadaşınıza tavsiye edin ve primlerden faydalanın

Tavsiyeniz için 60, EUR ya varan primler. Arkadaşınıza tavsiye edin ve primlerden faydalanın Tavsiyeniz için 60, ya varan primler Arkadaşınıza tavsiye edin ve primlerden faydalanın 2 3 Dost tavsiyesi Dosta tavsiye size prim Size tavsiyemiz: Bizi tavsiye edin. Eş, dost, akraba, arkadaş ve iş arkadaşlarınıza

Detaylı

Almanca aile birleşimi sınavı dört bölümdür: 1-Dinleme, 2-Okuma, 3-Yazma, 4-Konuşma

Almanca aile birleşimi sınavı dört bölümdür: 1-Dinleme, 2-Okuma, 3-Yazma, 4-Konuşma Almanca aile birleşimi sınavı dört bölümdür: 1-Dinleme, 2-Okuma, 3-Yazma, 4-Konuşma ALMANYA VİZESİ İÇİN GEREKLİ, AİLE BİRLEŞİMİ YAPACAKLARIN ALMANCA SINAVI SORU ÖRNEKLERİ KONUŞMA BÖLÜMÜ (SPRECHEN): Almanca

Detaylı

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! A KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2015 8. SINIF 2. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZİ ORTAK SINAVI 30 NİSAN 2015 Saat: 11.20

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım 1989, akşam saat Görevini tamamlamak için 15 dakikan kaldı. Ama hala dikkatli olmak zorundasın.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım 1989, akşam saat Görevini tamamlamak için 15 dakikan kaldı. Ama hala dikkatli olmak zorundasın. Bölüm 24 Zaman Geçiyor Anna 1961 yılında sakladığı metal kutuyu bulur ama kutu paslandığı için açamaz. Açmayı başardığında içinde eski bir anahtar bulur. Bu, sırrın anahtarı mıdır? Zaman su gibi akıp gider

Detaylı

Konjunktiv 1 (Dolaylı Anlatım)

Konjunktiv 1 (Dolaylı Anlatım) Konjunktiv 1 (Dolaylı Anlatım) Konjunktiv I dolaylı anlatımlarda kullanılır. Birinin söylediği sözleri bir başkasına aktarılırken kullanılır. Özellikle gazetelerde ve televizyon haberlerinde kullanılır.

Detaylı

Forum Demenz / Alzheimer Wie gehe ich damit um? Sylvia Kern, Geschäftsführerin 1

Forum Demenz / Alzheimer Wie gehe ich damit um? Sylvia Kern, Geschäftsführerin 1 Forum Demenz / Alzheimer Wie gehe ich damit um? Sylvia Kern, Geschäftsführerin 1 Sylvia Kern, Geschäftsführerin 2 Bakım uygun olmalı herkes için Kültüre uygun yaşlılar bakımı ile ilgili bilgilendirme günü

Detaylı

Wir verstehen uns gut Spielerisch Deutsch lernen

Wir verstehen uns gut Spielerisch Deutsch lernen Elke Schlösser Wir verstehen uns gut Spielerisch Deutsch lernen Methoden und Bausteine zur Sprachförderung für deutsche und zugewanderte Kinder als Kindergarten und Grundschule Ökotopia Verlag, Münster,

Detaylı

Deutsche Botschaftsschule Ankara Zweigstelle Istanbul Sicherheitskonzept Informationen für Familien / Notfallsinformation Acil Durum Planı - Karte

Deutsche Botschaftsschule Ankara Zweigstelle Istanbul Sicherheitskonzept Informationen für Familien / Notfallsinformation Acil Durum Planı - Karte Informationen für amilien / Notfallsinformation Acil Durum Planı - Karte Notfalldaten Hinweise: Bitte füllen Sie die Abschnitte A - E sehr sorgfältig und in Druckschrift aus. Im Notfall kann das Leben

Detaylı

Almanca yapısal kalıp kavram sözlüğü Deutsches Konjunktionen Wörterbuch [Mevlüt Baki Tapan]

Almanca yapısal kalıp kavram sözlüğü Deutsches Konjunktionen Wörterbuch [Mevlüt Baki Tapan] 0 2015 Mevlüt Baki Tapan. Tüm hakları saklıdır. Bu ekitap, Mevlüt Baki Tapan (yazar) tarafından publitory.com da yaratılmış ve yazarın kendisi tarafından Creative Commons Attribution- NonCommercial-NoDerivs

Detaylı

Smartphone-Funktionen

Smartphone-Funktionen Smartphone-Funktionen 1 2 3 4 15 1 1 14 13 12 5 8 9 10 11 22 21 20 18 19 1. Ohrhörer 2. Kopfhöreranschluss 3. Display 12. Senden/Antworten 13. Menü/Linksauswahl 14. USB-Anschluss 4. Messaging/Menü Bildlauf

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın kaldı.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın kaldı. Bölüm 08 Açık Hesaplar Ogur kırmızılı kadınla silahlı çatışma sırasında yaralanır ve Anna ya tarihi olayları silmek isteyen RATAVA hakkındaki gerçekleri anlatır. Son gücüyle Anna ya bir tarih söyler: 9

Detaylı

Almanyalý Türklerin bankasýna hoþgeldiniz. HypoVereinsbank ve YapýKredi iþbirliðinin tüm avantajlarý hizmetinizde.

Almanyalý Türklerin bankasýna hoþgeldiniz. HypoVereinsbank ve YapýKredi iþbirliðinin tüm avantajlarý hizmetinizde. HERZLICH WILLKOMMEN HOÞGELDÝNÝZ Almanyalý Türklerin bankasýna hoþgeldiniz. HypoVereinsbank ve YapýKredi iþbirliðinin tüm avantajlarý hizmetinizde. Die Bank für Deutschtürken. Nutzen Sie die Vorteile der

Detaylı

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 19 Sahtekarlık ortaya çıkar

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 19 Sahtekarlık ortaya çıkar Ders 19 Sahtekarlık ortaya çıkar Tarladakı esrarengiz şekilleri çiftçiler yapmış olsalar da, UFOların varlığına inanır. ve köylülerle konuşmak için köy birahanesine giderler. ve buğday tarlalarındaki şekillerle

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 19 Soğuk Savaş ta Aşk

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 19 Soğuk Savaş ta Aşk Bölüm 19 Soğuk Savaş ta Aşk Sadece 40 dakika: Anna ve Paul kırmızılı kadından kaçarlar ve Batı Berlin e gelirler. Paul Anna ya aşkını ilan ederek durumu daha da komplike hale getirir. Bu bir şans mıdır,

Detaylı

HERE COMES THE SUN. 6. September bis 31. Oktober 2010 Uferhallen, Berlin-Wedding

HERE COMES THE SUN. 6. September bis 31. Oktober 2010 Uferhallen, Berlin-Wedding HERE COMES THE SUN Eine Ausstellung für Energieforscher, Sonnenanbeter und Lichtscheue ab 7 Jahren, Familien und Schulklassen im Wissenschaftsjahr 2010 Die Zukunft der Energie 6. September bis 31. Oktober

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın var, ve biri seni tanıyor.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın var, ve biri seni tanıyor. Bölüm 06 Kırmızılı Kadın Anna panayırda kendisiyle 1961 yılında arkadaş olduğunu iddia eden bir kadınla karşılaşır. Ayrıca kırmızılı bir kadının kendisini takip ettiği haberini alır. Anna yı her köşede

Detaylı

Ecopop a hayır. İsviçre de evlenmek ve yasal durum. Erdoğan ın izinde. Ecopop: diskriminierend und arbeitnehmerfeindlich

Ecopop a hayır. İsviçre de evlenmek ve yasal durum. Erdoğan ın izinde. Ecopop: diskriminierend und arbeitnehmerfeindlich AZB 4057 BASEL Ecopop a hayır Federal parlamento yaz sezonunda Ecopop insiyatifini reddetti. Büyük bir ihtimalle, insiyatif kasım 2014 te halkın oyuna sunulacak. İnsiyatif Federal parlamento tarafından

Detaylı

Science Bridging Nations. www.deutsch-tuerkisches-wissenschaftsjahr.de www.turk-alman-bilimyili.com.tr

Science Bridging Nations. www.deutsch-tuerkisches-wissenschaftsjahr.de www.turk-alman-bilimyili.com.tr Science Bridging Nations Science Bridging Nations: Das Deutsch-Türkische Jahr der Forschung, Bildung und Innovation 2014 2014 ist das Deutsch-Türkische Jahr der Forschung, Bildung und Innovation eine gemeinsame

Detaylı

Bald komm ich in die Schule. Yakında Okula Başlıyorum

Bald komm ich in die Schule. Yakında Okula Başlıyorum Bald komm ich in die Schule ist der Text: Yakında Okula Başlıyorum ald komme ich in die Schule ϝ ΧΩ ϑϭ γ Ύ Α ϳέ ϗ Δ γέω ϣ ϟ ϝ ΧΩ Δ γέω ϣ ϟ ϑϭ γ Ύ Α ϳέ ϗ nregungenanregungen zur Vorbereitung auf die Schule

Detaylı

FLASHBACK: Die Kantstraße? Mädchen, die ist im Westen, verstehen Sie? Da können Sie jetzt nicht hin.

FLASHBACK: Die Kantstraße? Mädchen, die ist im Westen, verstehen Sie? Da können Sie jetzt nicht hin. Bölüm 16 Eski Tanıdıklar Anna 1961 yılında da silahlı motosikletliler tarafından takip edilir. Bu tehlikeli durumda tanımadığı bir kadın Anna ya yardım eder. Ama kadın bunu neden yapar? Anna ona güvenebilir

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e çeyrek var. 65 dakikan ve bir canın kaldı.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e çeyrek var. 65 dakikan ve bir canın kaldı. Bölüm 10 Çıkmaz Sokakta Oyuncu 13 Ağustos 1961 in Berlin Duvarı nın inşaat tarihi olduğunu, 9 Kasım 1989 un da duvarın yıkıldığı gün olduğunu ortaya çıkarır. Özel görev bu iki tarihle yakından alakalıdır.

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve bir canın kaldı.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve bir canın kaldı. Bölüm 12 Kilise Müziği Anna nın 65 dakikası vardır. Kilisede müzik kutusunun, orga ait eksik bir parça olduğunu keşfeder. Kırmızılı kadın gelir ve ondan bir anahtar ister. Ama nasıl bir anahtar? Kilise

Detaylı

Ich bin ein Baum, einer von in dieser Stadt. Jeder einzelne von uns ist wertvoll. Ben bir ağacım, bu şehirdeki değerli ağaçtan biriyim.

Ich bin ein Baum, einer von in dieser Stadt. Jeder einzelne von uns ist wertvoll. Ben bir ağacım, bu şehirdeki değerli ağaçtan biriyim. Ich bin ein Baum, einer von 80.000 in dieser Stadt. Jeder einzelne von uns ist wertvoll. Ich schütze dich vor Straßenlärm, Staub, Wind und Regen. Deshalb brauche ich deine besondere Aufmerksamkeit! Ben

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI (MAZERET)

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI (MAZERET) ALMANCA 2016 A SORU SAYISI : 20 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI (MAZERET) 18 ARALIK 2016 Saat:

Detaylı

"Allah Adına Şiddete Hayır! Barışın Savunucuları Olarak Hıristiyanlar ve Müslümanlar"

Allah Adına Şiddete Hayır! Barışın Savunucuları Olarak Hıristiyanlar ve Müslümanlar "Keine Gewalt im Namen Gottes! Christen und Muslime als Anwälte für den Frieden" Erklärung des Gesprächskreises "Christen und Muslime" beim Zentralkomitee der deutschen Katholiken "Allah Adına Şiddete

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 02 Firarda

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 02 Firarda Bölüm 02 Firarda Anna komiserin sorularını yanıtlar, ama sorgulama motosiklet gürültüsü ve silah sesleriyle bölünür. Anna kaçar ve müzik kutusunun üzerinde bir adres keşfeder. Bu ipucu ona yardımcı olacak

Detaylı

24) a) helfe b) teile c) behandle d) greife

24) a) helfe b) teile c) behandle d) greife 1. 20. sorularda, cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz 1) Ich möchte gerne wissen, es hier auch Sprachkurse gibt. a) wohin b) ob c) dass d) wenn 2) Meine Eltern haben

Detaylı

Marie hat Heimweh. Sevgi evini özler

Marie hat Heimweh. Sevgi evini özler Marie und Charly Da kommt ein anderer kleiner Marienkäfer vorbei. Er hat auch einen Malkasten und einen Pinsel und trägt eine viel zu große Mütze. Er sagt zu Marie: Hallo Marie. Ich bin Charly und ein

Detaylı

Antrag auf Erteilung/Verlängerung einer/eines İlk izin / Uzatma başvurusu

Antrag auf Erteilung/Verlängerung einer/eines İlk izin / Uzatma başvurusu Der Antrag ist auf Deutsch und leserlich auszufüllen: Başvuru Almanca ve okunaklı olarak doldurulmalıdır: Antrag auf Erteilung/Verlängerung einer/eines İlk izin / Uzatma başvurusu Aufenthaltserlaubnis

Detaylı

Montaj Talimati. Eurorient GmbH., An der Weide 15B, Weyhe,

Montaj Talimati.  Eurorient GmbH., An der Weide 15B, Weyhe, Montaj Talimati www.eurorient.de Eurorient GmbH., An der Weide 15B, 28844 Weyhe, info@eurorient.de Turkish A) Paket içeriği: 1- Schataf Dual 2-1 Adet 3/8 Pirinç T-Bağlantısı 3-1,5 m Beyaz PU Boru 4-20

Detaylı

Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan Weil Başkanlığındaki Türkiye Ekonomi Heyeti (Ankara, Konya, Istanbul) 4. 9. Mayıs 2014 Kayıt Formu

Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan Weil Başkanlığındaki Türkiye Ekonomi Heyeti (Ankara, Konya, Istanbul) 4. 9. Mayıs 2014 Kayıt Formu Anmeldung zur Teilnahme an der Wirtschaftsdelegationsreise unter Leitung von Ministerpräsident Stephan Weil in die Türkei (Ankara, Konya, Istanbul), 4. 9. Mai 2014 Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan

Detaylı

Schuljahr. Herkunftssprache Türkisch

Schuljahr. Herkunftssprache Türkisch / Schule / Name Schuljahr Allgemeine Arbeitshinweise Trage bitte auf diesem Blatt und auf deinen Arbeitspapieren deine Schule und deinen Namen ein. Kennzeichne bitte deine Entwurfsblätter (Kladde) und

Detaylı

Derdini söylemeyen derman bulamaz.

Derdini söylemeyen derman bulamaz. Derdini söylemeyen derman bulamaz. Uyuşturucu sorunu ile karşılaşan veliler için bilgilendirme broşürü Eine Drogeninformationsbroschüre für Eltern Es ist schwer, jemandem zu helfen, der nicht sagt, was

Detaylı

BÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

BÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! B KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2015 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZİ ORTAK SINAVI 26 KASIM 2015 Saat: 11.20

Detaylı

CÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

CÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! C KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2015 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZİ ORTAK SINAVI 26 KASIM 2015 Saat: 11.20

Detaylı

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! A KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2015 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZİ ORTAK SINAVI 26 KASIM 2015 Saat: 11.20

Detaylı

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak - Olmazsa olmazlar Bana yardımcı olurmusunuz, lütfen? Yardım isteme İngilizce konuşuyor musunuz? Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak _[dil]_ konuşuyor musunuz? Birinin belli bir dili konuşup

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 25 Đşler sarpa sarıyor

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 25 Đşler sarpa sarıyor Bölüm 25 Đşler sarpa sarıyor Zaman daralıyordur ve Anna 9 Kasım 2006 ya dönmek için Paul a veda etmek zorundadır. Özel görevini tamamlamak için sadece 5 dakikası vardır. Bu yetecek midir? Oyuncu Anna ya

Detaylı

------------ Islam (isteğe bagli) Sezer (esinizin soy adi) 01.01.1983 (doğum tarihi) Deutsch (milliyeti)

------------ Islam (isteğe bagli) Sezer (esinizin soy adi) 01.01.1983 (doğum tarihi) Deutsch (milliyeti) Antrag auf Erteilung einer Aufenthalterlaubnis İKAMET MÜSAADESİ İÇİN DİLEKÇE Deutsch Türkisch Almanca - Türkçe 1. Familienname Soyadı 2. 3. 4. 5. bei Frauen: Geburtsname Kadınlarda: Kızlık soyadı Vornamen

Detaylı

Bitte bringen Sie Ihr Kind bis Uhr in den Kindergarten. Lütfen çocuğunuzu anaokuluna en geç saat kadar getirin. Bitte holen Sie Ihr Kind um Uhr ab. Lütfen çocuğunuzu saat alın. Wir machen einen Ausflug.

Detaylı

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 20 Dinleyici anketi

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 20 Dinleyici anketi Ders 20 Dinleyici anketi ve dinleyicilerin fikirlerini sorarlar: Programın konusu: Yalan söylemek günah mı? dır. Dinleyiciler, çiftçilerin yaptığı sahtekarlıkla ilgili düşüncelerini söyler, ve çiftçilerin

Detaylı

Hallo Manni! Merhaba Medo!

Hallo Manni! Merhaba Medo! 1 Hallo Manni! Merhaba Medo! Vorwort Vorerst möchten wir uns dafür bedanken, dass Sie sich entschieden haben, unser Buch im Unterricht zu verwenden. Das vorliegende Lehrwerk soll eine wertvolle Unterstützung

Detaylı

TÜRKISCH. NIE MEHR SPRACHLOS! Zeigebilder: praktisch beim Einkaufen Umgangssprache: extra Slang-Kapitel Tipps: Fettnäpfchen vermeiden

TÜRKISCH. NIE MEHR SPRACHLOS! Zeigebilder: praktisch beim Einkaufen Umgangssprache: extra Slang-Kapitel Tipps: Fettnäpfchen vermeiden SPRACHFÜHRER TÜRKISCH NIE MEHR SPRACHLOS! Zeigebilder: praktisch beim Einkaufen Umgangssprache: extra Slang-Kapitel Tipps: Fettnäpfchen vermeiden Mit SPICKZETTEL für den Geldbeutel In Zusammenarbeit mit

Detaylı

Die alttürkische Xuanzang-Biographie V

Die alttürkische Xuanzang-Biographie V VERÖFFENTLICHUNGEN DER SOCIETAS URALO-ALTAICA Herausgegeben von Cornelius Hasselblatt und Klaus Röhrborn Band 34 Xuanzangs Leben und Werk Herausgegeben von Alexander Leonhard Mayer und Klaus Röhrborn Teil

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e 10 var. 60 dakikan ve bir canın kaldı.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e 10 var. 60 dakikan ve bir canın kaldı. Bölüm 11 Fast Food Anna Paul e yemek sırasında esrarengiz Çözüm bölünmede, müziği takip et! mesajından söz ettiğinde, Paul tehlikeyi sezer ve Anna yı Rahip Kavalier e gönderir. Ama bu iz doğru mudur? Paul

Detaylı

Junis putzt zweimal am Tag seine Zähne. Aber warum?, fragt er seine Mutter. Mama erklärt ihm: Alle Menschen müssen Zähne putzen, ansonsten werden die Zähne krank. Sie können kleine Löcher kriegen und das

Detaylı

MITGLIEDSANTRAG / ÜYELİK BAŞVURU FORMU

MITGLIEDSANTRAG / ÜYELİK BAŞVURU FORMU MITGLIEDSANTRAG / ÜYELİK BAŞVURU FORMU An den Vorstand der Deutsch-Türkischen Industrie- und Handelskammer zu Istanbul / Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu na, Als Vollständiger Firmenname

Detaylı

Arbeiten Ausbildung Fort-/Weiterbildung Studium. Çalışmak Meslek Eğitimi Mesleği İlerletme/Geliştirme Eğitimi Yüksek Öğrenim

Arbeiten Ausbildung Fort-/Weiterbildung Studium. Çalışmak Meslek Eğitimi Mesleği İlerletme/Geliştirme Eğitimi Yüksek Öğrenim Perspektiven in der Altenhilfe Yaşlı Yardımında Perspektifler Arbeiten Ausbildung Fort-/Weiterbildung Studium Çalışmak Meslek Eğitimi Mesleği İlerletme/Geliştirme Eğitimi Yüksek Öğrenim Warum in der Pflege

Detaylı

Antrag auf Erteilung einer Aufenthalterlaubnis İKAMET MÜSAADESİ İÇİN DİLEKÇE

Antrag auf Erteilung einer Aufenthalterlaubnis İKAMET MÜSAADESİ İÇİN DİLEKÇE Antrag auf Erteilung einer Aufenthalterlaubnis İKAMET MÜSAADESİ İÇİN DİLEKÇE Deutsch Türkisch Almanca - Türkçe 1. Familienname Soyadı bei Frauen: Geburtsname Kadınlarda: Kızlık soyadı 2. Vornamen Adı 3.

Detaylı

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Almanca-Türkçe

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Almanca-Türkçe Dilekler : Evlilik Herzlichen Glückwunsch! Für Euren gemeinsamen Lebensweg wünschen wir Euch alle Liebe und alles Glück dieser Welt. Tebrikler. Dünyadaki tüm mutluluklar üzerinizde olsun. Yeni evli bir

Detaylı

Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan Weil Başkanlığındaki Türkiye Ekonomi Heyeti (Ankara, Konya, Istanbul) 4. 9. Mayıs 2014 Kayıt Formu

Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan Weil Başkanlığındaki Türkiye Ekonomi Heyeti (Ankara, Konya, Istanbul) 4. 9. Mayıs 2014 Kayıt Formu Anmeldung zur Teilnahme an der Wirtschaftsdelegationsreise unter Leitung von Ministerpräsident Stephan Weil in die Türkei (Ankara, Konya, Istanbul), 4. 9. Mai 2014 Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan

Detaylı

Sosyal güvenliği güçlendirmeli

Sosyal güvenliği güçlendirmeli AZB 4057 BASEL Sosyal güvenliği güçlendirmeli ÇOCUK POSTASI - 3 Düşmeler ve çocuk yürüteçleri Bu yazımızda çocukların ağır yaralanmalarına, hatta ölümülerine neden olabilecek düşmeleri ele alacağız. >>

Detaylı

Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan Weil Başkanlığındaki Türkiye Ekonomi Heyeti (Ankara, Konya, Istanbul) 4. 9. Mayıs 2014 Kayıt Formu

Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan Weil Başkanlığındaki Türkiye Ekonomi Heyeti (Ankara, Konya, Istanbul) 4. 9. Mayıs 2014 Kayıt Formu Anmeldung zur Teilnahme an der Wirtschaftsdelegationsreise unter Leitung von Ministerpräsident Stephan Weil in die Türkei (Ankara, Konya, Istanbul), 4. 9. Mai 2014 Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan

Detaylı

Dinleyiniz Hören&Sie

Dinleyiniz Hören&Sie Dinleyiniz Hören&Sie Datum&/&Tarih Freitag&/&Cuma)25.05.2012 Samstag&/&Cumartesi)26.05.2012 09:30&8&18:00 Ort&/&Yer Müzik Terapi Türkiye de iki farkl Müzik Terapi yöntemi bir arada yürütülmektedir. Birincisi

Detaylı

Başvuru Referans Mektubu

Başvuru Referans Mektubu - Giriş Sayın Yetkili, Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim Sayın Yetkili, Resmi, bayan alıcı, bilinmeyen isim Sayın Yetkili, Resmi, bilinmeyen alıcı ismi ve cinsiyeti Sehr geehrter Herr, Sehr geehrte Frau,

Detaylı

Başvuru Referans Mektubu

Başvuru Referans Mektubu - Giriş Sehr geehrter Herr, Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim Sehr geehrte Frau, Resmi, bayan alıcı, bilinmeyen isim Sehr geehrte Damen und Herren, Resmi, bilinmeyen alıcı ismi ve cinsiyeti Sayın Yetkili,

Detaylı

Herzlich willkommen! - Hoş geldin! ÜBUNGEN / ALIŞTIRMALAR. Ergänze den Dialog! / Diyaloğu tamamla!

Herzlich willkommen! - Hoş geldin! ÜBUNGEN / ALIŞTIRMALAR. Ergänze den Dialog! / Diyaloğu tamamla! 4. UNGEN / ALIŞTIRMALAR Ergänzungsübungen / Boşluk doldurmaca M1 Ergänze den Dialog! / Diyaloğu tamamla! A: geht Ihnen? B: Danke, geht es gut. Und? A:, mir geht auch. A: geht dir? B: Danke, geht es gut.

Detaylı

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! A KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2016 8. SINIF 2. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI (MAZERET) 15 MAYIS 2016 Saat:

Detaylı

Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan Weil Başkanlığındaki Türkiye Ekonomi Heyeti (Ankara, Konya, Istanbul) 4. 9. Mayıs 2014 Kayıt Formu

Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan Weil Başkanlığındaki Türkiye Ekonomi Heyeti (Ankara, Konya, Istanbul) 4. 9. Mayıs 2014 Kayıt Formu Anmeldung zur Teilnahme an der Wirtschaftsdelegationsreise unter Leitung von Ministerpräsident Stephan Weil in die Türkei (Ankara, Konya, Istanbul), 4. 9. Mai 2014 Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan

Detaylı

Offener Brief von Kadir Ugur, CEO BENTOUR REISEN, an den türkischen Minister für Kultur und Tourismus Mahir Ünal

Offener Brief von Kadir Ugur, CEO BENTOUR REISEN, an den türkischen Minister für Kultur und Tourismus Mahir Ünal Offener Brief von Kadir Ugur, CEO BENTOUR REISEN, an den türkischen Minister für Kultur und Tourismus Mahir Ünal Zürich 07.03.2016 Sehr geehrter Herr Kultur und Tourismus Minister Mahir Ünal, vor ca. 4

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 10 u 20 geçiyor. iki canın ve 95 dakikan var. Mesaj ne anlama geliyor?

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 10 u 20 geçiyor. iki canın ve 95 dakikan var. Mesaj ne anlama geliyor? Bölüm 05 Tanışıyor muyuz? Anna müzik kutusunu tamir etmesi için saatçiye götürür. Ama bu Paul Winkler için işin ötesinde bir anlam taşıyordur. Anna yi eskiden tanıdığını iddia eder. Ama nasıl olur? Anna

Detaylı

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Türkçe-Almanca

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Türkçe-Almanca Dilekler : Evlilik Tebrikler. Dünyadaki tüm mutluluklar üzerinizde olsun. Herzlichen Glückwunsch! Für Euren gemeinsamen Lebensweg wünschen wir Euch alle Liebe und alles Glück dieser Welt. Yeni evli bir

Detaylı

DEIN LINZ KANN MEHR! LINZ DAHA IYI OLABILIR! EVA SCHOBESBERGER 27 EYLÜL 2015 DT/TÜRK

DEIN LINZ KANN MEHR! LINZ DAHA IYI OLABILIR! EVA SCHOBESBERGER 27 EYLÜL 2015 DT/TÜRK DEIN LINZ KANN MEHR! LINZ DAHA IYI OLABILIR! EVA SCHOBESBERGER 27 EYLÜL 2015 DT/TÜRK DEIN LINZ KANN MEHR! Linz ist eine vielfältige Stadt mit hoher Lebensqualität. Ein Ort zum Wohnen, Lernen und Arbeiten.

Detaylı

Das Abitur am Istanbul Lisesi

Das Abitur am Istanbul Lisesi Das Abitur am Istanbul Lisesi Bedeutung des Abiturs Abitur un Anlamı Zeitplan für die Qualifikationsphase 11.ve 12.sınıflar için zaman planı Notensystem - Notenberechnung Not sistemi - Not hesaplanması

Detaylı

Zukunft durch Ausbildung

Zukunft durch Ausbildung Zukunft durch Ausbildung Aktionsplan der Arbeitsminister der Republik Türkei und des Landes Nordrhein-Westfalen Gelecek için Meslek Eğitimi T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Kuzey Ren Vestfalya

Detaylı

Das Abitur am Istanbul Lisesi

Das Abitur am Istanbul Lisesi Das Abitur am Istanbul Lisesi Bedeutung des Abiturs Abitur un Anlamı Zeitplan für die Qualifikationsphase 11.ve 12.sınıflar için zaman planı Notensystem - Notenberechnung Not sistemi - Not hesaplanması

Detaylı

Research Game - The European scientific research game Spielregeln

Research Game - The European scientific research game Spielregeln Research Game The European scientific research game Spielregeln 1.. Das Spiel 1. 1 Research Game das Forschungsspiel Das Projekt kombiniert praktische und theoretische Aktivitäten mit der Arbeit am Computer,

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 21 Yeni Bir Plan

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 21 Yeni Bir Plan Bölüm 21 Yeni Bir Plan Anna 2006 yılına geri döner. Rahip Kavalier kırmızılı kadın tarafından kaçırılır. Anna, rahibin nerede olduğunu ortaya çıkaramadığı için 9 Kasım 1989 a, Berlin duvarının yıkıldığı

Detaylı

Mr. Adam Smith Smith Plastics 8 Crossfield Road Selly Oak Birmingham West Midlands B29 1WQ

Mr. Adam Smith Smith Plastics 8 Crossfield Road Selly Oak Birmingham West Midlands B29 1WQ - Adres Bay J. Rhodes Rhodes & Rhodes A.Ş. 212 Silverback Drive Kaliforniya Springs CA 92926 Amerikan adres formatı: sokak numarası+sokak ismi ilçe ismi+il kısaltması+posta kodu Sayın Adam Smith Smith's

Detaylı

Auswahlverfahren für den höheren Auswärtigen Dienst 2017

Auswahlverfahren für den höheren Auswärtigen Dienst 2017 A Bewerber-ID B Bewerber-ID 0 0 1 1 2 2 3 3 4 4 5 5 6 6 7 7 8 8 9 9 T Auswahlverfahren für den höheren Auswärtigen Dienst 2017 Sprachtest TÜRKISCH Testübersicht I. Zeitformen 16 Punkte II. Grammatik 15

Detaylı

Kapitel. Das ist kein Geldautomat. Bu bir bankamatik değildir.

Kapitel. Das ist kein Geldautomat. Bu bir bankamatik değildir. Das ist kein Geldautomat. Bu bir bankamatik değildir. Kapitel 7 Bu bölümde öğrenecekleriniz: Bankamatik kullanımında sorun yaşadığınızda nasıl yardım istenir? Bir yanlış anlaşılma nasıl açıklığa kavuşturulur?

Detaylı

Datenblatt für Joysticks

Datenblatt für Joysticks oder Hall-Sensoren Schutzart IP5 Federrückstellung auf Mittellage oder Reibungsbremse Optional bis zu Mikroschalter (Mitte-, Endlage etc.) Taster oder Schaltwippe im Knauf Joysticks der Serie 890 finden

Detaylı