K KARDEfi N. baflar hikayesi! YAZAN: AHMET DAVUTO LU, KAHRAMANLAR: TÜRK YE-AZERBAYCAN

Transkript

1 ISSN Ankara, tar mda marka olacak Fehmi Koru Mezopotomya güneflini Monaco ya tafl d k 12. Sayfada Prof. Dr. brahim Ortafl Özlük haklar bilimin altyap s Sayfada sa Kayacan S ras Geldikçe 8. Sayfada M.Nuri Parmaks z Bencileyin Sözler 8. Sayfada Prof.Dr.Nurullah Çetin Türkçe Bak fl 9. Sayfada Ayd n Uzkan Yaz hane 14. Sayfada www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz Fiyat 25 Kr ü Gazetemiz Gazetemiz dan takip edebilirsiniz ta da nfo Fuarc l k taraf ndan düzenlenen 18. Uluslar aras Tar m Fuar ilgi görüyor. HABER 16 DA Ortado u da, Balkanlar da, Kafkaslar da, bütün Avrasya da K KARDEfi N baflar hikayesi! YAZAN: AHMET DAVUTO LU, KAHRAMANLAR: TÜRK YE-AZERBAYCAN Eski Azerbaycan Cumhurbaflkan Haydar Aliyev'in mezar n, fiehitler H yaban 'n ve Türk fiehitli i'ni ziyaret eden Baflbakan Ahmet Davuto lu, Cumhurbaflka n lham Aliyev ile bir araya geldi. Davuto lu, Milli Meclis Baflkan Oktay Asadov ve Azerbaycan Baflbakan Artur Rasizade ile de ayr ayr görüfltü. Baflbakan olarak ikinci yurtd fl ziyaretini Azerbaycan a gerçeklefltiren Ahmet Davuto lu, Türk dünyas na güç ve moral veren de erlen dirmelerde bulundu. Azerbaycan Cumhurbaflkan lham Aliyev ile ortak bas n toplant s nda, Bizim için Türkiye'ye hizmet, Azerbaycan'a hizmettir diyen ve Türkiye ve Azerbaycan n ekonomi alan ndaki baflar lar na dikkat çeken Davuto lu, Çevre bölgelere bak ld nda, dünyaya bak ld - nda iki tane baflar hikayesi anlat lmak istenirse, Ortado u da, Balkanlar da, Kafkaslar da, bütün Avrasya da, Türkiye ve Azerbaycan iki baflar hikayesidir. Omuz omuza yürüyen iki kardeflin baflar hikayesidir dedi. Baflbakan Davuto lu, (Karaba sorunu) Azerbaycan topraklar n n herbir santimetre karesi kurtulana kadar Türkiye, Azerbaycan' n verdi i mücadelenin yan nda olacakt r. Uluslararas hukuk bunu böyle söylüyor. Uluslararas hukukun gere i yap lana kadar da Türkiye ile Azerbaycan omuz omuza bölgeyi bar fl bölgesi yapmak için çaba sarf edecektir ve Azerbaycan'a yönelecek her türlü olumsuz tav r, Azerbaycan'da oldu u kadar, Türkiye'de de ayn tepkiyi görür diye konufltu. HABER 12 DE AB de Yeni Türkiye heyecan var AB Bakan ve Baflmüzakereci Volkan Bozk r, yeni Türkiye'nin verdi i güçlü mesajlar n, AB taraf nda heyecan uyand rd n ve alg land n söyledi. HABER 12. SAYFADA Türkiye nin yeni AB STRATEJ S Yeni strateji, "Siyasi Reform Süreci", "Kat - l m Sürecinde Sosyo-Ekonomik Dönüflüm" ve "AB letiflim Stratejisi" ayaklar üzerine oturtuldu. HABER 12. SAYFADA Ifi D den kaçt lar, s n r açt lar Suriye'nin Rakka kentine ba l Tel Abyad ilçesinde, terör örgütü Irak fiam slam Devleti (Ifi D) ile Demokratik Birlik Partisi (PYD) aras ndaki çat flmalardan kaçan çok say da Suriyeli, Suruç ilçesine ak n ederken s n r geçifle aç ld. Ifi D ve PYD aras ndaki çat flma nedeniyle Türkiye'ye geçmek isteyen Suriyeliler, geceyi s n ra yak n köylerde geçirdi. Grubun geçifline izin vermeyen güvenlik güçleri ile vatandafllar aras nda arbede yaflan rken Suriye taraf nda may nlar patlad.bu arada Suruç ilçesinden baz kifliler, Suriyelilere ulaflt rmak amac yla s n ra g da maddesi getirdi. S n r k sa süre içinde Suriyelilere aç ld. AB Bakan ve Baflmüzakereci Volkan Bozk r Brüksel temaslar öncesinde Türkiye'nin AB Daimi Temsilcili i'nde bas n toplant s düzenledi. Çarfl ya gitti! CHP Genel Baflkan Kemal K l çdaro lu, Befliktafl ile Yunanistan temsilcisi Asteras aras nda Atatürk Olimpiyat Stadyumu'nda oynanan UEFA Avrupa Ligi C Grubu ilk maç n izledi. Daha önce Çarfl taraftar grubuyla birlikte maç izleyece i aç klanan K l çdaro lu, karfl laflmay protokol tribününden takip etti. Maç öncesi, "Çarfl 'ya destek veriyorum. Onlar benim kalbimde, yüre imde. Onlar, ülkelerini ve insanlar n seviyorlar" diyen K l çdaro lu, maç sonunda, Befliktafl'a ve Çarfl 'ya güveniyorum" diye konufltu. Önemli aç klamalar yapt HABER 12 DE

2 2 SINEMA TV / MAGAZIN Timur Savcı dediğini yaptı... İSTANBUL - Muhteşem Yüzyıl dizisiyle sektöre damgasını vuran Timur Savcı, her şeyi bir kenara bırakıp gitmeyi seçti. Ailesiyle 2 yıl Amerika'da kalacak olan ünlü yapımcı için çalışanları da sürpriz bir parti düzenledi. Tim's Production'ın genç patronu Timur Savcı Amerika'ya gitti. Daha önce sektöre 2 yıl ara vereceğini açıklayarak herkesi şaşırtan başarılı yapımcı bu kararı çok düşünüp aldığını ve gerçekten istediğini ifade etmişti. Muhteşem Yüzyıl dizisiyle başarıyı yakalayan 39 yaşındaki Savcı, çok sürmeden dediğini yaptı. Yapımcıyı ve eşi Banu Savcı'yı ekip arkadaşları gözü yaşlı bir şekilde uğurladı. Geçtiğimiz günlerde ofiste bir veda partisi düzenleyen çalışanların "Çabuk gidin, çabuk gelin" şeklinde yazılı pankartları ise dikkatlerden kaçmadı. Savcı'yı uğurlamak için düzenlenen partide yönetmen Çağan Irmak da hazır bulundu. 3 çocuk babası Savcı, Amerika da bir süre kafa dinleyip İngilizcesini geliştirecek. 18:00 AY IŞIĞI 19:50 ÇILGIN ÇOCUKLAR 4 Orijinal Adı : Serious Moonlight Yönetmen : Cheryl Hines Oyuncular : Meg Ryan, Timothy Hutton, Kristen Bell, Justin Long Yapım : 2009 Komedi Haftasonu rahatlamak için eşiyle birlikte kır evlerine giden Manhattan lı avukat Louise için bu kaçamak pek de beklediği gibi geçmez. 13 yıllık kocası an, onu kendisinden çok daha genç bir kadın için terk ettiğini açıklar.fakat Ian bu meseleden tahmin ettiği kadar kolay sıyrılamayacaktır. Louise bu durumu beklenmedik derecede bir soğukkanlılıkla karşılayacak ve evliliklerini kurtarmak adına bir şeyler yapmadan boşanmayı kabul etmeyecektir. 05:53 İstiklal Marşı ve Günün 05:55 Sarayın İncisi 07:00 Sabah Haber 08:15 Herkes İçin Hukuk 08:25 Böyle Bitmesin 10:25 Beni Böyle Sev 13:00 Haber 13:15 Spor 13:20 Hava Durumu 13:30 1 Çorba 13:35 Küçük Hanımefendi 15:15 Hayat Yokuşu 16:20 Zengin Kız Fakir Oğlan 18:20 Yoldaki Haber 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45 Spor 19:50 Hava Durumu 19:55 Yabancı Sinema "Limit Yok" 21:50 Kızılelma 23:55 Yabancı Sinema "İçgüdü" 02:10 Zengin Kız Fakir Oğlan 03:55 Yoldaki Haber 04:25 Böyle Bitmesin 05:20 Geniş Aile 06:45 Baba Ocağı 08:30 Kadın İsterse 10:00 Dürüye'nin Güğümleri 12:00 Aramızda Kalsın 14:00 medcezir 16:45 En Güzel Bölüm 17:15 Benim Kuaförüm 19:00 Star Haber 20:00 Sen Kimsin 22:15 Mehmet Ali Erbil ile Eyvah Düşüyorum 00:15 Vay Arkadaş 02:00 Benim Kuaförüm Günlük TV Programı 07:00 Selena 08:40 SelenaKaradayı 13:10 Adanalı 15:10 Çocuklar Duymasın 17:10 Alemin Kıralı 18:55 Atv Ana Haber 20:00 Diğer Yarım 23:40 Şoray Uzun la 7 DE 7 00:55 Kaptan Drake - Yabancı 02:20 Coldıtz - Yabancı Sinema 04:10 Aşk Bir Hayal 05:25 Benim Annem Bir Melek 01:15 Oynat Bakalım 02:15 Söyle Söyleyebilirsen 03:15 Aramızda Kalsın 04:15 Özge ile Güzel Bir Gün 05:30 Sine8 06:30 Teksus 07:00 Batman 07:30 Casper 08:00 Duck Dodgers 08:30 Oynat Bakalım 10:00 Aramızda Kalsın 12:15 Özge ile Güzel Bir Gün 14:15 Batman 14:40 Casper 15:10 Duck Dodgers 15:30 Niko: Yıldızlara Yolculuk 18,00 Ay Işığı Orjinal İsmi:Spy Kids 4: All The Time In The World Yönetmen:Robert Rodriguez Oyuncular:Jessica Alba, Jeremy Piven, Joel Mc Hale Yapım Yılı:2011 Tür:Aksiyon/Mace ra/komedi Marissa Cortes Wilson (Jessica Alba) emekli olmuş eski bir ajandır. İkiz çocuk sahibi ünlü bir televizyon muhabiri ile evlenen Marissa'nın bir de bebeği olur. Ancak ikizler durumdan memnun değildirler ve Marissa'yı hayatlarında istememektedirler. Azılı bir suçlu geliştirdiği icatla dünyayı tehdit edince macera başlar... 07:00 HER SABAH 08:45 GAGGUK 09:15 DÜNYAYI GEZİYORUM 10:20 BURADA NE YENİR? 11:20 YETER Kİ SEN KAZAN 12:30 ERKAN AKKUŞ İLE ÖĞLE 12:50 DERYA'NIN DÜNYASI 14:30 FATMAGÜL'ÜN SUÇU NE 16:30 DOLU DOLU ANADOLU 17:55 SICAK GÜNDEM 18:15 EKİN OLCAYTO İLE ANA HABER 18:50 THE UNIT (EKİP) 19:50 ÇILGIN ÇOCUKLAR 21:50 YABANCI SİNEMA 23:30 THE WALKING DEAD 00:30 YABANCI SİNEMA 02:00 YABANCI SİNEMA 03:15 THE WALKING DEAD 04:00 THE UNIT (EKİP) 04:45 EKİN OLCAYTO İLE ANA HABER 08:00 Galip Derviş 10:00 Küçük Ağa 12:00 Çok Güzel Hareketler Bunlar 14:00 Akasya Durağı 16:30 Arka Sokaklar 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Çarkıfelek 21:45 Arkadaşım Hoşgeldin Kolaj 23: Acil 01:00 Ulan İstanbul 04:00 Melekler Evi Petek Dinçöz'ün ölümcül arzusu Vizyona yeni giren filmler "Hedefteki Adam" Roger Donaldson'un yönettiği ve Pierce Brosnan, Luke Bracey, Olga Kurylenko ile Bill Smitroich'in oynadığı "Hedefteki Adam" gerilim meraklılarını sinema salonlarına çekmeyi hedefliyor. ABD yapımı filmde başarısız bir davanın ardından işinden ayrılan emekli bir CIA ajanı olan Devereaux'un tekrar çağrıldığı özel bir görevde eski öğrencisi ile karşı karşıya gelmesi ve yüksek mevkilerdeki CIA yetkilileri ile Rusya'nın yeni seçilmiş devlet başkanını da içine alan bir komplonun ortasına düşmesi anlatılıyor. "Stajyer Mafya" Eray Koçak'ın yönettiği ve Naz Elmas, Hilmi Cem İntepe, Lemi Filozof ile Abidin Yerebakan'ın oynadığı "Stajyer Mafya" komedi meraklılarının ilgisini çekmeye aday. Filmde çocukluktan beri arkadaş olan Birol ve Ayhan'ın, hiç istemedikleri halde mafya işlerine bulaşmaları ve hiç anlamadıkları mafya işleri sırasında yaşadıkları komik olaylar izlenebilecek. İSTANBUL - Petek Dinçöz, Kanaltürk teki 2. Sayfa programında ölüm riskine rağmen anne olmak istediğini açıkladı. Dinçöz, doğuştan boyun kemiğinin ters olduğunu söyledi. İşadamı Serkan Kodaloğlu ile sürpriz bir şekilde nikah masasına oturan Petek Dinçöz'ün en büyük hayali anne olmak. Boynu tutulduğu için doktora gittiğinde doğuştan boyun kemiğinin ters olduğunu öğrenen şarkıcı, tüm uyarılara rağmen hamile kalıp anne olmak istediğini söyledi. Konuk olduğu Kanaltürk'teki 2. Sayfa programında konuşan Petek Dinçöz, "Doktorum bana hamilelik dönemimin çok sıkıntılı olacağını söyledi. Sonuçta çocuğu boyun taşıyor. Felç kalma hatta ölüm riskim bile var. Doktoruma 'Ben ölümü bile göze aldım beni anne yap' dedim. Eğer doğum yaptıktan sonra vefat edersem bebeğime babası çok güzel bakar. Buna kader diyorum. Annelik duygusunu yaşamak istiyorum, her şeyi göze aldım. Annem bile İzmir'den arayıp Bebeğe tulum aldım diyor. Psikolojik olarak çok hazırım, istiyorum" diye konuştu. Talihsizlikler peşini bırakmıyor... İSTANBUL - Başarılı oyuncu Ceyda Ateş in peşini talihsizlikler bırakmıyor. Kapadokya da ATV ile çıktığı gezinti sırasında araçtan düşüp kaburgasını inciten Ateş in 4 gün önce de burnu kırıldı. Son dönemde yıldızı parlayan oyuncular arasında bulunan Ceyda Ateş e nazar değdi. Şu sıralar rol aldığı dizinin çekimleri için Kapadokya da bulunan Ateş, geçtiğimiz hafta çekimlerden arta kalan zamanını ATV ile gezerek değerlendirirken araçtan düşüp kaburgasını incitti. Birkaç günlük istirahatin ardından sağlığına kavuşan genç oyuncunun peşini talihsiz kazalar bırakmadı. Geçtiğimiz çarşamba gecesi Kapadokya da katıldığı dizinin kutlama yemeğinde dans ederken birinin dirseği çarpınca burnu kırıldı. Güzel yıldız hemen arkadaşları tarafından hastaneye kaldırıldı. Burnu kırıldığı anlaşılınca ailesine haber veren Ateş, hemen aile doktorlarının bulunduğu Samsun a götürülüp ameliyata alındı. Yasemin Allen bakım ve form sırlarını anlattı İSTANBUL - Son dönemin yıldız oyuncularından Yasemin Allen, bakım ve form tutma sırlarını anlattı. Haftada 4 gün spor yapan Allen, zayıflığından dolayı vücudu güç kaybettiği için spora başladığını söyledi. Oyuncu, Pilates ve fitnessle formumu korumaya çalışıyorum. Ayrıca bir de bisiklet aldım. Pedal çevirmek vücudumu güçlendiriyor diye konuştu. Metabolizmasının hızlı çalıştığını bu yüzden kilo almadığını belirten Allen, aynı zamanda gizli şekeri olduğunu açıkladı. Genç oyuncu Tatlıya çok düşkünüm ama metabolizmamdaki çeşitli hastalıklarla ilişkili olarak bazı yiyecekleri yememem gerekiyor. Ayrıca gizli şekerim var, bu yüzden şekeri hayatımdan yavaş yavaş çıkartıyorum. Bir dönem 67 kilo olmuştum. Abur cubur yemekten vazgeçince kilolarımdan kurtuldum şeklinde konuştu. Cilt bakımında da suyun önemine dikkat çeken Yasemin Allen, cilt bakım kremlerine inanmadığını belirterek, Daha çok bitkisel ve doğal yöntemlerle cildimi beslemeyi tercih ediyorum. En önemlisi bol bol su içmek dedi.

3 ANKARA 3 Ders zilinin çalmasıyla birlikte kantin denetimleri de başladı Ankara İl Gıda Ekipleri kantinleri denetliyor Ankara İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekipleri, okul kantinlerini sıkı denetliyor. Kantinlerde genel hijyen şartları ve çalışanların kişisel temizlikleri başta olmak üzere satışa sunulan gıda ürünlerinin ambalajından son kullanma tarihine, saklama şartlarından sunumuna kadar tüm detaylar titizlikle incelenirken bu denetimlerin yıl boyu süreceği belirtildi. Beş milyonu aşkın nüfusun yaşadığı Ankara da yaklaşık 1 milyona yakın öğrencinin okullarda eğitim gördüğünü ve okul kantinlerinin öğrencilerin günlük beslenmelerinde önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Ankara İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Muhsin TEMEL, yapılacak etkin denetimlerle nüfusun yaklaşık 5 te birini oluşturan büyük bir kitlenin sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşmasının sağlanabileceğini söyledi. İl ve ilçe müdürlüklerinde görevli denetim ekiplerinin yılda en az bir kez olmak üzere okul kantinlerine yönelik denetim gerçekleştirdiklerini kaydeden İl Müdürü TEMEL, Geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı beslenmesinin sağlanması ülkemizin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Biz de bu bilinç ve sorumluluk anlayışı ile denetimlerimizi aralıksız olarak sürdürüyoruz.çocuklarımızın sağlığı her şeyin önündedir. Kantinlerdeki olası bir aksaklık çocuklarımızın sağlığını etkileyeceği için bu konuda herhangi bir aksaklığı kabul etmemiz mümkün değildir. dedi. İl Müdürlüğü olarak kantin işletmecileri ve çalışanlarına hijyen eğitimi verdiklerini, Hijyen Eğitimi Yönetmeliği Çevre Çiçekleri Hareketi TÜRKİYE YE YAYILIYOR Keçiörenli çocuklardan oluşan en büyük çevre hareketi tüm Türkiye ye örnek oluyor. Proje kapsamında her yıl yaklaşık 15 bin ilköğretim dördüncü sınıf öğrencisine çevre ve geri dönüşüm konulu eğitim veriliyor ve sergilenen tiyatro gösterisiyle eğitim görsel olarak destekleniyor. Eğitim sonrası Fahri Çevre Müfettişi ilan edilen öğrencilere eğitim konularının işlendiği bir Çevre Müfettişi El Kitabı verilirken, araçlara yapıştırılmak üzere hazırlanan Bu araçtan dışarıya çöp atılmaz etiketleri de dağıtılıyor. Eğitim ve tiyatro programının devamında öğrencilerin motivasyonunu artırmak ve çalışmaların sürekliliğini sağlamak amacı ile Çevre ve Geri Dönüşüm konulu resim, afiş ve fotoğraf yarışması düzenleniyor yılında başlattıkları Çevre Çiçekleri Hareketi ni İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği içinde yürüttüklerini hatırlatan Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Çocuklarımızın küçük yaşta çevre bilinci edinmesini, Keçiören, Ankara ve Türkiye için çevresine duyarlı bir nesil yetiştirmeyi istiyoruz. Keçiören de ilköğretim çağındaki dördüncü sınıf öğrencilerine eğitim veriyoruz ve bu öğrencilerimizi Çevre Müfettişi yapıyoruz. Çevreye 7 den 70 e herkesin sahip çıkması gerekiyor, ama bizim çocuklarımız bir müfettiş edasıyla etraflarında olanları kontrol edip çevreyi kirleten insanları uyarıyorlar. Keçiören de başlattığımız bu güzel hareket, Çevre ve Milli Eğitim Bakanlıklarının yürüttüğü bir proje sayesinde bütün Türkiye ye yayıldı dedi. Başkan Ak, Türkiye nin geleceği olan çocukların çevreye ilgi ve duyarlılığının gelecek açısından umut verici olduğunu ifade ederek Birlikte hareket ettiğimiz zaman çevremizin çok daha güzel olacağına, sokaklarımızın, mahallelerimizin, parklarımızın, bahçelerimizin çiçek açacağına inanıyorum. Çevreye duyarlılık sosyal bir sorumluluktur. Çünkü çevre bize miras değil, korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere en güzel şekilde devredilmesi gereken bir emanettir mesajını verdi. gereği bu eğitimi almayan kişilerin kantinlerde çalışamayacağının altını çizen İl Müdürü TEMEL, denetimlerde bu konunun da titizlikle kontrol edildiği vurguladı. Öte yandan gıda denetimlerini aralıksız sürdüren denetim ekipleri 174 Alo Gıda Hattı na yapılan bir şikayet üzerine bir işyerinde yaptıkları denetimde menşei belirsiz 250 kova peynire el koyarak Mamak Katı Atık Depolama Alanı nda imha etti. İşyeri hakkında da işlem yapan ekipler TL de idari para cezası uyguladı. Beşir Derneği nden Şahin e ziyaret Elmadağ Belediye Başkanı Gazi Şahin, Beşir Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Ankara Koordinatörü Ahmet Doğan ve Elmadağ Beşir Derneği Temsilcisi Mustafa Bozbıyık ı konuk etti. Heyet, dernek faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Derneğin Ankara Koordinatörü Ahmet Doğan; Beşir Derneği uluslar arası bir dernek olup, 55 ülkede ve yurtiçinde 242 noktada kamu yararına faaliyet yürütmektedir. Nerde mağdur ve garip bir insan varsa onun yanında olmaya gayret etmekteyiz. dedi. Başkan Şahin; Derneğinizin verdiği hizmetlerin ilçede sosyal yardımlaşmaya olumlu katkılar sağladığını görmek bizleri mutlu etmektedir. Bu tür faaliyetlerin artarak devam etmesi, ilçe halkının bu yardımlardan daha çok yararlanmasını ve bu tür çalışmalarda muvaffak olmanızı temenni ediyorum. Böyle güzel yardımlaşmalara ortak olan derneklere her zaman kapımız açıktır. diyerek memnuniyetini dile getirdi. <<Başkent Ticaret Rehberi>>

4 4 Kazan Kaymakamı halayla uğurlandı Pamukkale ye tayini çıkan Kazan Kaymakam ı Veysel Beyru için Belediye Başkanı Lokman Ertürk veda yemeği verdi. HABER MERKEZİ - Kazanlıların ilgi gösterdiği veda yemeğine Belediye Başkanı Lokman Ertürk ve eşi Meral Ertürk, Kaymakam Veysel Beyru ve eşi Özlem Beyru, Çubuk Kaymakamı Cemal Şahin, bazı kurum ve kuruluşların amirleri, müdürleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, işadamları, muhtarlar, vatandaşlar katıldı. Yemekte bir konuşma yapan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, Kaymakam Beyru ile uyum içinde çalıştıklarını belirterek kendisine ve eşine teşekkür etti. Ertürk şunları söyledi: Kaymakamımız Veysel Beyru her zaman gecesini gündüzüne katıp, bizim zor ve sıkıntılı süreçlerimizde gerçekten de olması gereken yerde oldu. Sıkıntıya düştüğümüz, karamsarlığa takıldığımız süreçlerde, her ne kadar birileri ağa takımları deseler de farklı senaryolar üretmiş olsalar da ilçemiz için, ülkemiz için bir araya Belediyesi Kurban Satış ve Kesim Alanı, yaklaşan Kurban Bayramı na hazır... Türkiye nin çeşitli illerinden kurbanlıklarını satmaya gelen hayvancılar ile büyük ve küçükbaş hayvanlar tesisteki yerlerini aldı. HABER MERKEZİ hayvan barınağına yerleştirilen yaklaşık 7500 büyük ve küçükbaş hayvan, yeni sahiplerini beklemeye başladı. Kurban satıcılarının büyük ilgi gösterdiği tesiste, hiç boş yer kalmazken, ilk günlerde gösterilen yoğun ilgi ve satışlar kurban satıcılarının yüzünü güldürdü. Geçtiğimiz yıl Kurban Bayramı öncesinde açılışı yapılan, temizliği, düzeni ve konforu ile Altındağlı vatandaşlardan tam not alan Kurban Satış ve Kesim Alanı na, hayvan satıcıları olduğu kadar Altındağ Kurban Bayramı na hazır vatandaşlar da yoğun ilgi gösterdi. Kurbanlıklarını Altındağ Belediyesi güvencesiyle hizmet veren tesisten almak isteyen vatandaşlar, tesisin işleyişi ve düzeninden büyük memnuniyet duyduklarını dile getirdi. 200 dönümlük bir arazi üzerinde kurulan, modern hayvan barınakları, son teknoloji kesimhanesi, sosyal tesisleri ve otoparkı ile Kurban Bayramı nda ibadetini yerine getirmek isteyen Ankaralıların birinci tercihi olan Kurban Satış ve Kesim Alanı nın, bu Kurban Bayramı nda HOY-TUR yeni dansçılar yetiştirecek Çankaya Belediyesi nin yarım asırlık Halk Dansları Topluluğu (HOY-TUR) yeni eğitim öğretim dönemi dansçılarına kapılarını açtı. Anadolu nun tüm yörelerine ilişkin dans eğitimi veren, üyelerini yurt içindeki ve dışındaki yarışmalara hazırlayan HOY-TUR, kurulduğundan bu yana pek çok Türkiye, Avrupa ve Dünya şampiyonluklarına imza attı. Halk danslarını geleceğe taşıyacak kuşaklara yenilerini eklemeye hazır olan HOY-TUR, ilköğretim 4. ve 5. sınıf öğrencilerine yıldızlar, yaş arasına, gençler, 26 yaş ve üzerine ise yetişkinler kategorisinde eğitim verecek yılından bu yana halk danslarının ve kültürünün öğretilmesinde etkin rol oynayan HOY- TUR, uluslararası etkinliklerde, Amerika, Almanya, gelmek suretiyle çok güzel işlere imza attık. Devletin şefkat elini ve sıcak yüreğini vatandaşa hissettiren ve sadece yerel manada değil kamu alanında da gerçekten de vatandaşa olması gereken duruşu gösteren Kazan Kaymakamımız Sayın Veysel Beyru'ya sizlerin huzurunda yürekten teşekkür ediyorum. Bu vesileyle Kazan sevdası taşıyan ve taş üstüne bir taş koyan, Kazan'ın kalkınmasında o dönemlerdeki zor şartlardan bugüne kadar emek veren herkesin önünde tekrar saygıyla ve sevgiyle eğiliyorum. Hepsine teşekkür ediyorum. Aramızdan ayrılan ebediyete intikal etmiş büyüklerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Veysel Beyru da insanımıza bir değer katabilme mücadelesi verdiğini belirttiği konuşmasında zaman zaman sevindiklerini ve üzüldüklerini söyledi. Beyru, Bundan sonra da hem Kazan için hem ülkemiz için, değerimize Yunanistan, Danimarka, Çin, Cezayir, Japonya, İspanya, İtalya, Hırvatistan, Polonya, Romanya, Avustralya, Gürcistan gibi ülkelerde sayısız gösteri yaparak, Türkiye nin tanıtılmasına da büyük katkı sağladı. da yine yüzleri güldürmesi bekleniyor. Çorum un Sungurlu ilçesinden hayvanlarını satmak için getiren Recep Çaylan, Altındağ Belediyesi Kurban Satış ve Kesim Alanı nı çok beğendiğini söyledi. Çadırlardan kurtulduk. Yatacak yerimiz, sosyal tesisimiz, banyomuz bile var. Hayvanlarımızı güvende 10 numara tesis olmuş. Birçok yere hayvanlarımızı götürdük. Bundan daha iyisini görmedim. diyen Çaylan, Altındağ Belediyesi ne teşekkür etti. değer katmak için, arzu ettiğimiz yerlerde olmak için, ülkemizi belli noktalara taşımak için yine gecemizi gündüzümüze katıp çalışacağız. Sizler de lütfen konumunuz ne olursa olsun, yeriniz ne olursa olsun, düşünceniz ne olursa olsun memleketimiz için çalışmayı ve memleketimiz için çalışanı desteklemeyi hiçbir zaman bırakmayın. O zaman hep beraber yüceleceğiz, hep beraber güzel bir şekilde yaşayacağız dedi. Beyru, konuşmasının son bölümünde başta ailesi ve Belediye Başkanı Lokman Ertürk olmak üzere herkese teşekkür etti. Konuşmaların ardından Belediye Başkanı Lokman Ertürk ve eşi Meral Ertürk Veysel Beyru ve eşi Özlem Beyru ya günün anısına hediyeler verdi, çiçek sundu. Yemeğe katılanlarla tek tek vedalaşan Beyru, Ali Seven in sazıyla eşlik ettiği veda yemeğinde Başkan Ertürk ile karşılıklı fidayda oynadı, halay çekti. Muş un Bulanık ilçesinden Ankara ya satış yapmak için gelen Yusuf Çelik ise Kurbanlıklarımızı aldık, geldik. Hepsi kurbanlık olmaya uygun, sağlıklı ve temiz 51 kurbanlık getirdim. 27 tanesini ilk 5 günde sattım. Tesisimizden çok memnunuz. Yağmur çamur görmüyoruz. Allah razı olsun dedi. Tüm Ankaralıları Kurban Satış ve Kesim Alanı na davet eden Başkan Tiryaki Vatandaşlarımız kurbanlıklarını bu alandan satın aldıktan sonra, gönül rahatlığıyla yine aynı yerde kestirebilecek. KEÇMEK ve KEDEM lere yoğun ilgi Keçiörenlilerin yoğun ilgi gösterdiği KEÇMEK (Keçiören Meslek Edindirme Kursları) ve KEDEM lerde (Keçiören Belediyesi Eğitime Destek Merkezi) kayıt heyecanı başladı. Bu yıl 19 kurs merkezinde toplam 62 branşta 18 bin kişiye ders verecek KEÇMEK lerde ve 10 bin öğrenciye ders verecek KEDEM lerde kayıt heyecanı yaşanıyor. 13 Ekim de başlayacak dersler için kayıt işlemleri kurs merkezleri ve AK Masa da gerçekleştirilebilecek. Keçiörenlilerin beceri kazanmalarını ve meslek edinmelerini sağlamak amacıyla Keçiören Belediyesi tarafından açılan ücretsiz meslek ve sanat kurslarına halktan büyük bir ilgi olduğunu ifade eden Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, hedeflerinin özellikle bayanların beceri kazanarak bir şeyler üretmelerine yardımcı olmak ve ürettikleriyle de kendi ev ekonomilerine katkıda bulunmalarına destek vermek olduğunu belirtti. ANKARA Gökçek ten, Nazlıaka ya kaçak su eleştirisi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka nın villasının da bulunduğu sitede ASKİ ekiplerince kaçak su ve kuyu suyu kullanıldığının tespit edildiğini belirtti. HABER MERKEZİ - Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Aylin hanım kendi ishal vakasını, kendi ihmalini direkt olarak şebeke suyuna atma gibi bir açıkgözlülüğe tevessül etmiş ve suçüstü yakalanmıştır. Şebeke suyundan kaçak boruyla su almak bir milletvekiline yakışır mı? dedi. Aylin Nazlıaka nın, Ankara şebeke suyundan dolayı ishal olduğu iddialarıyla Ankara Büyükşehir Belediyesi ne çamur atmaya çalıştığını belirten Başkan Gökçek, Ankara Büyükşehir Belediyesi ne çamur atacak adamın suratına işte böyle çamur yapışır kalır diye konuştu. Atatürk Kültür Merkezi nde düzenlenen 18. Uluslararası Tarım Fuarı nın açılışına katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, gazetecilerin Aylin Nazlıaka nın evinde kaçak su ve kuyu suyu kullanımı ile ilgili sorularını cevaplandırdı. ASKİ elemanlarınca CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka nın villasının bulunduğu sitede su örneği alınarak incelemelerde bulunduğunu ve yapılan inceleme ve araştırmalar sonucu, sitede kaçak su ve kuyu suyu kullanıldığının tespit edildiğini belirten Başkan Gökçek, şunları söyledi: Gerçekten bugün Ankara da ibretlik bir olay yaşandı. Biliyorsunuz Cumhuriyet Halk Parti Milletvekilleri ve bunların içerisinde assolist olan tabiri caizse Nazlı hanım ile sivil toplum örgütleri ki bunların çoğu da ideolojik sivil toplum örgütleri, Ankara da bir kampanya başlattılar. Başlattıkları kampanya Ankara nın suyunun pis olduğuna ve insanları ishal yaptığına dair. Kampanyayı Aylin Nazlıaka başrollerde yürüttü. Bu konuda bazı ihbarlar geldi. Arkadaşlarımız da dün bu ihbarları dikkate alarak, gidip Aylin hanımın evinin bulunduğu site deposunu kontrol etmişlerdi. Bugün zannediyorum medya mensuplarının birçoğu da gezdi. Depo tam bir felaket. Kaçak bir su kuyusu açılmış. Deponun çok kötü bir durumda olduğunu, ancak bugün siteye yeniden giderek, tespit çalışmaları yapan ASKİ ekipleri gelmeden önce Aylin Nazlıaka nın talimatıyla deponun temizlettirildiğini belirten Başkan Gökçek, şöyle konuştu: Açılmış olan kaçak su kuyusunda klor kullanılmıyor. İlk tespitimiz bu. Şu anda bunun tespiti yapıldı. Klor kullanılmayan yerden her türlü ama her türlü hastalık geçebilir. Yani Aylin hanım dua etsin sadece ishal olmuş. Dizanteri, veba veya her türlü hastalığı kapabilirdi. İşin enteresan tarafı maalesef kaçak bir boruyla da şebeke suyu çekmişler. Yani rezaletin daniskası. Ayrıca bugün gördüğünüz deponun temizlenmiş hali. Aylin hanım dünkü açıklamalarımın ardından hemen talimat vermiş. Oradakilerin verdiği bilgiye göre, buraya gazeteciler gelebilir depoyu temizleyin demiş. Yani o kadar kirliymiş ki bu temiz hali. ASKİ elemanları tarafından yapılan tespitte kaçak su ve kuyu suyu kullanıldığının belirlendiğini belirten Başkan Gökçek, Şimdi kalkacak ishal oldum diye bas bas bağıracak, kaçak su kullanacak, kaçak kuyu açacak, kaçak kuyudan mikroplu suyu kullanacak ondan sonra ishal olacak. Son olarak da kalkacak Ankara Büyükşehir Belediyesi ne çamur atacak. Adamın suratına işte böyle çamur yapışır kalır. Bir kere oraya gittiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Yani gerçekten bir skandal. Şu anda tespit yapıldı ve bu skandalı birlikte gördünüz. Tekrar ediyorum kaçak su, kaçak kuyu ve kuyuda da maalesef klor kullanılmıyor. Bunların her biri birbirinden rezalet olaylar. Olay ortaya çıkmıştır. Aylin hanım kendi ishal vakasını, kendi ihmalini direkt olaraktan şebeke suyuna atma gibi bir açık gözlülüğe tevessül etmiş ve suçüstü yakalanmıştır. Şimdi bakalım durumu nasıl izah edecektir merak ediyorum dedi. Bir gazetecinin sorusu üzerine Aylin Nazlıaka yı kamuoyunu yanlış bilgilendirdiği ve halkı yanılttığı için konuyu yargıya taşıyacaklarını da söyleyen Başkan Gökçek, Kesinlikle yargıya taşıyacağız. Arkadaşlardan ilk aldığım bilgiye göre bunlar değişebilir. Yani kesin olarak kabul etmeyin, minimum 15, maksimum 40 bin liraya kadar daire başına ceza gelecek 2001 yılından beri bu su ve bu yüzden işliyor çok ciddi para cezası alacaklar. Ayrıca da kaçak su kullandıkları için 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi cezası var. Mahkemenin takdirine bağlı. Tabi bunu yargıya intikal ettireceğiz. Ettirmememiz mümkün değil diye konuştu. Başkan Gökçek, başka bir soru üzerine de ilk tespitlere göre su kuyusunun izni olmadığını ifade ederek, şunları söyledi: Kuyunun izni varsa çıkartır gösterirler. İlk tespitlerimize göre kuyunun izin belgesi falan yok. Ne zaman açarlarsa açsınlar, o önemli değil. Önemli olan kanunlara tabi olmak. Ben kuyu suyunun da üzerinde durmuyorum. Cezasını verirsin çekersin. Yani şu an tarasan Ankara da pek çok yerde kaçak kuyu bulabiliriz ve cezalarını da çekerler. Bu ondan ziyade şebeke suyundan kaçak boru almak. Bir milletvekiline yakışır mı bu? Ankara nın suyunu Ankara lının hakkı olan suya boru çekerek, kaçak su alıyorsun. Böyle rezalet olabilir mi? Oradan ne kadar su gittiğini bilmiyoruz. Güya kuyudan alıyor. Bizim aklımıza gelen şu; Ben kuyudan kullandım diyecekler. Ama kaçak var. O yüzden ne malum kuyudan kullandığın. Bence suyun tamamını beklide şebekeden kullandı, onun için özellikle kaçak konusunu affedebilmek mümkün değil. Aylin hanımı mahkemeye vereceğiz.

5 ANKARA 5 MÜSİAD Ankara dan iş güvenliği raporu Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Ankara Şubesi periyodik aralıklarla düzenlediği bilgilendirme toplantıları kapsamında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez ve Bakanlık Müsteşarı Ahmet Erdem i konuk etti. (MÜSİAD) Ankara Şubesi bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya katılan ve İş güvenliği alanında yapılacak çalışmalara değinen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, başlıkları şöyle sıraladı; STK ve İş dünyası ile geniş kapsamlı yapılacak istişare toplantıları, Mesleki Yeterlilik Kurumu nun standart ve sertifikalarının işçi alımında göz önünde bulundurulmasının yaygınlaşması, kamuoyunda iş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalık yaratmak ve bilinçlendirme çalışmaları yapmak ve son olarak mevzuatta işçinin ve işverenin haklarını tam anlamıyla güvence altına alacak bir değişiklik yapmak Düzenlenen toplantının ardından MÜSİAD Ankara Şube Başkanı İlhan Erdal, iş dünyasının beklentilerinin bulunduğu bir rapor sundu. İşverenlerin yaşadığı problemlerin sunulduğu raporda, işveren cari hesabı, idari para cezaları, alt işverenlik, iş güvenliği, iş kazalarında işverenin yasal sorumlulukları, Teminat Mektuplarının çözümünde ilişiksizlik Belgesi alımı ve kıdem tazminatı sorunlarına değinildi. İşverenin cari hesabı konusunda eksiklikler olduğuna değinilen raporda, her iş için yeni bir şifre 11. Göller, Andezit ve Sevgi Çiçeği Gölbaşı Şenliği nde Türk Hava Kurumu nu n Mogan Gölü nde gerçekleştireceği gösteriler nefes kesecek. ve dosya açılması yerine tek bir şifre ve dosya ile işleyişin kolaylaştırılması, alt numaralandırma ile bürokrasinin ortadan kaldırılması ve işverenin tüm çalışmalarını merkezden takip edeceği bir sistemin sağlanmasının yapıcı gelişmeler olacağına yer verildi. Kanunda yer alan idari para cezalarının işverenler için ciddi sıkıntılara neden olduğu ifade edilen raporda, işveren ve kurumlar arasındaki anlaşmazlıkların dava yolu yerine uzlaşma ile çözülmesini sağlayacak ek maddeler talep edildi. Alt işverenlik sistemindeki aksaklıklara da değinilen rapor, bu konuda problemlerin giderilmesini ve uygulamanın yaygınlaşmasını talep ediyor. İş güvenliği konusunda işverene yüklenen yaptırımların da mevcut zeminde pek çok işletme için imkânsızlıklar doğuracağının altını çizen rapor ile yaptırımların hafifletilmesi ve tekrar düzenlenmesi istendi. İş kazalarında işverenin yasal yükümlülükleri hakkında da görüşlerin yer aldığı raporda, iş kazaları neticesinde işverene hapis cezası uygulamasının girişimciliğin önünde engel teşkil edildiğine değinildi. Cezai yaptırımlar uygulanırken çalışanın kusurunun bulunduğu durumların da göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edildi. Türk Hava Kurumu gösteri yapacak HABER MERKEZİ - Şenlikte motorlu yelken kanat gösterisi, motorlu yamaç paraşütü, RC radyo kontrollü uçak gösterileri düzenlenecek. 11. Göller, Andezit ve Sevgi Çiçeği Gölbaşı Şenliği kapsamında gerçekleştirilecek olan gösteriler, şenliğin üçüncü günü olan 21 Eylül 2014 Pazar günü saat 16:00 ile 18:00 arasında Atatürk Sahil Parkı nda yapılacak. Pursaklardaki okul kantinleri denetimde Pursaklar Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla okul kantinlerini mercek altına aldı. İlçedeki çok sayıda okulun kantinlerini denetleyen ekipler yapılan denetimlerde tespit edilen olumsuzlukların giderilmesi konusunda uyarılarda bulundu. Yapılan kontrollerde özellikle ürünlerin son kullanım tarihleri, iş yeri açma ruhsatı, lavabo ve tezgâhların temizliği, çalışma ruhsatı, vergi levhası ve diğer gerekli olan belgeleri inceledi. Konuyla ilgili değerlendirme yapan Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin şunları söyledi: İlçemizde insan sağlığını doğrudan etkileyebilecek iş ve üretim yerlerinde denetimlerimiz düzenli bir şekilde gıda mühendislerimiz ve zabıta ekiplerimiz tarafından yapılıyor eğitim öğretim yılının başlamasıyla Ankara Yelken Kulübü Yelken Yarışları ise 21 Eylül 2014 Pazar günü Atatürk Sahil Parkı nda da gerçekleştirilecek olup, dereceye girenlere ise ödülleri saat da büyük sahnede verilecek. Gjölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay, bu yıl 11. si düzenlenecek olan şenliklerin kusursuz bir şekilde düzenlenmesi için seferber olduklarını belirtti. okul kantinlerinin gerekli denetimleri ekiplerimizce yapılıyor. Herhangi bir aksaklıkla karşılaşmamak için tespit edilen eksikler konusunda ilgili ve yetkili kişiler uyarılıyor. Mutluluk Gündüz Çocuk Bakımevi açıldı Çankaya Belediyesi Yaşamkent te Mutluluk Gündüz Bakımevi nin kapılarını araladı. Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP Çayyolu Temsilcisi Kemal Yılmaz, Çankaya Belediyesi Başkan Vekili Selçuk Dereli ve çok sayıda vatandaşın katıldığı açılış, gündüz çocuk bakımevinin ilk minik öğrencileriyle birlikte gerçekleştirildi. Açılış öncesi kısa bir konuşma yapan Taşdelen, Belediye Başkanı olarak en keyif aldığı işlerin başında çocuklara yönelik çalışmaların geldiğini belirtti. Ebeveyn olarak kimi zaman kişisel beklentiler doğrultusunda çocukların yeterince çocukluklarını yaşayamadıklarını gözlemlediğini dile getiren Taşdelen, Gündüz çocuk bakımevlerimizi, çocuklarımızın her yönüyle sağlıklı gelişmesi ve çocukluklarını doyasıya yaşamaları için düzenledik. Çocuklarımızın geleceğinin ilk adımlarını attığı bakımevlerimizde, temeli sağlam atma çabası içindeyiz. dedi. Eğitimin bir kamu hizmeti olduğuna vurgu yapan Taşdelen şunları söyledi: Çankaya Tiyatro festivali sona erdi Yenimahalle Belediyesi Mahalle Tiyatro Festivali perdelerini kapattı. 6 gün boyunca, vatandaşların eğlence ve sanat yüklü akşamlar geçirmelerini sağlayan belediye, gezici tiyatro aracıyla oyunları vatandaşın ayağına kadar da getirdi. Karadeniz Ereğli Sanat Kurumu nun sahnelediği Azizname adlı tiyatro oyunla kapanışı yapan festivale 6 günde binlerce vatandaş katıldı. Menemen Belediyesi Tiyatrosu, Ege Halk Tiyatrosu, Bartın Sanat Tiyatrosu, Türk Silahlı Kuvvetleri Elele Vakfı, Sarıyer Belediye Tiyatrosu ve Keçiören Semt Tiyatrosu nun da oyunlarıyla şenlendirdiği sokak tiyatrosu sanatseverlerden tam not aldı. Sokak oyunları, salon oyunları ve çocuk atölye çalışmalarıyla 3 bölümden vatandaşlara sanatı ayağına getiren festivale Yenimahalle halkı da büyük ilgi gösterdi. Pedagog Rasim Aşın ve Nurdan Özgür ün çocuklar için hazırladığı atölye çalışmalarında çocuklar öğrenirken eğlendi. 10 farklı oyunla vatandaşları güldürürken aynı zamanda düşünmelerini sağlayan festival renkli görüntülere de sahne oldu. 7 den 70 e herkesin katıldığı festivalde kahkahalar havada uçuşurken, eğlence tavan yaptı. Ücretsiz olarak sahnelenen oyunlar için Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar a teşekkür eden Yenimahalle halkı, çocuklar için sahnelenen eğitici oyunlara duydukları memnuniyeti; Belediyemiz genç yaşlı demeden herkesi düşünerek hareket ediyor. Çocuklarımız da biz de düzenlenen bu festivalle çok mutluyuz. Açık hava sinemaları, tiyatrolar ve konserlerle yaz akşamlarımız daha güzel geçti sözleriyle dile getirdi. Belediyesi olarak sadece etüt merkezi ve gündüz bakımevi değil aynı zamanda aile yaşam merkezi, gençlik merkezleri, engelliler, yaşlılar ve kadınlara yönelik çok daha büyük projelere imza atacağız. Amacımız herkesin kendisini gerçekten evinde hissettiği bir Çankaya yaratmak. Çankaya Belediyesi, şimdiye kadar 8 gündüz çocuk bakımevinde hizmet verdiği bakımevi sayısı bu dönemde 3 gündüz çocuk bakımevi ile birlikte toplam 11 bakımevi ve 3 etüt merkezi ile yüzlerce çocuğa eğitim çatısı olacak. Çocuk bakımevleri sayısının daha da artacağını dile getiren Taşdelen, 10 gün içinde Berkin Elvan Gündüz Bakımevi ve Nusret Fişek Etüt Merkeziyle 320 çocuğun Çankaya nın eğitim şemsiyesi altına gireceğini söyledi. Mutluluk Gündüz Çocuk Bakımevi nin açılışının ardından çocuklara hediye dağıtan Taşdelen, daha sonra uyuma, okuma, eğlence ve yemek odalarını gezdi. Mutluluk Gündüz Çocuk Bakımevi 16 kişilik eğitimci kadrosuyla 120 öğrenciye hizmet verecek.

6 6 Keban'dan Avrupa ülkelerine alabalık Elazığ'ın Keban ilçesinde faaliyet gösteren bir firma, Almanya, Hollanda, Polonya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan'a alabalık ihraç ediyor. Keban Alabalık AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Şimşek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1996'da yıllık 30 ton kapasiteyle alabalık üretimine başladıklarını söyledi. ELAZIĞ - İSMAİL ŞEN - Daha sonra işlerini büyüterek 10 bin ton kapasiteli tesis kurduklarını ve yılda 5 bin ton alabalık sattıklarını belirten Şimşek, Elazığ'daki alabalık üretim kapasitesinin 33 bin ton olmasına rağmen sektördeki sıkıntılardan dolayı yöredeki diğer girişimcilerle yıllık 15 bin ton civarında üretim gerçekleştirebildiklerini dile getirdi. Sektördeki sıkıntıların giderilmesi halinde il genelinde daha verimli şekilde kültür balıkçılığı yapabileceklerini savunan Şimşek, sağlıklı beslenmedeki önemine rağmen, Türkiye'de yeteri kadar balık tüketilmediğini, bu nedenle üretimlerinin büyük bir bölümünü Avrupa ülkelerine gönderdiklerini kaydetti. İşlenmiş ürün imalatına 2012'de başladıklarını ve aynı yıl 700 ton gerçekleşen ihracatlarının 2013 yılında 2 bin tona ulaştığını aktaran Şimşek, "2013 yılındaki ihracatımız, 5-5,5 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu yılki ihracat hedefimiz 8 milyon dolar. Bu da tonaj olarak yaklaşık 3 bin ton işlenmiş balığa tekabül ediyor" diye konuştu. Şimşek, işledikleri ürünlerin yüzde 70'ini Almanya'ya gönderdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti: "Fümelerimiz (tütsüyle kurutulmuş balık), pişirme tarzından dolayı Almanya'da büyük rağbet görüyor. Akdeniz'de 'isli balık' olarak adlandırılan fümelerimiz, meşe ağacının dumanında derecelik sıcaklıkta pişiyor. 100 derecelik bir sıcaklığı görmediğinden ve LONDRA- GÖKHAN KUR- TARAN - İskoçya'nın bağımsızlık referandumuna günler kala olası bir ayrılığın, İngiltere'nin Kuzey Denizi yataklarından elde edilebilecek potansiyel 1 trilyon sterlin değerindeki geliri kaybetmesi riski endişe kaynağı olmaya devam ediyor. İskoçya'daki referanduma günler kala farklı şirketlerin yaptığı kamuoyu anketlerinin hemen hepsinin sonucunun birebirine çok yakın olması, İskoçya'nın bağımsızlığı halinde İngiltere'nin enerji geliri konusundaki endişesini artırıyor. AA muhabirinin sorularını yanıtlayan enerji uzmanları da bu konuya dikkati çekiyor. Andrews Kurth enerji şirketi Dubai Ofisi Yönetici Ortağı ve Enerji Hukuku Uzmanı Hugh Fraser, İngiltere için Kuzey Denizi'ndeki petrol ve doğalgazın çok önemli olduğunu belirtti. Bu zamana kadar 1970'li yıllardan beri Kuzey Denizi'ndeki petrol rezervlerinden 1,1 trilyon sterlin değerinde gelir elde edildiğini dile getiren Fraser, "Bunun yaklaşık 330 milyar sterlinlik kısmı sadece şirketlerden elde edilen vergilerden geldi. Son verilere göre bölgede hala yaklaşık 16,5 milyar varillik rezerv mevcut. Bunun bugünkü fiyatlardan karşılığı yaklaşık 1 trilyon sterlin. Bölgede 1 trilyon dolarlık daha gelir söz konusu" diye konuştu. İskoçya'ya daha yakın bir bölgede yer alan Kuzey Denizi'nde petrol ve doğalgaz rezervlerinin aktif olduğunu vurgulayan Fraser, "rezervin bitmek üzere olduğu" yönündeki iddialara da karşı çıktı. Bazı enerji uzmanları ise Kuzey Denizi'nde yıl boyunca çıkarılabilecek milyar varil petrol rezervinin bulunduğunu tahmin ediyor. Kuzey Denizi'ndeki petrol ve doğalgaz rezervinin hala çok yüksek olduğuna dikkati çeken Fraser, "Üstelik bu rezervle çok iyi politikalar üretilebilir. Norveç hem enerji kaynakları hem de nüfus açısından İskoçya'ya çok benziyor. Orada petrol gelirlerinden elde edilen 500 milyar poundluk bir fon varken, İskoçya'da yok" ifadesini kullandı. Fraser, enerji şirketlerinin bağımsızlık referandumu yaklaştıkça faaliyetlerinin "bağımsızlıktan olumsuz etkilenebileceğini" açıklamasına ilişkin ise yavaş yavaş piştiğinden içerisindeki proteinler, vitaminler ölmüyor. Gerçekten, sağlıklı balık yeme şekli olarak fümeyi öneriyoruz. Almanlar da bunu bildiğinden fümeye ilgi gösteriyor." Ayhan Şimşek, Fırat Nehri'nin soğuk sularında yetiştirdikleri balıkları kısa sürede tüketiciye ulaştırdıklarını söyledi. Almanya'nın ardından Hollanda, Polonya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan gibi Avrupa ülkelerine ürün gönderdiklerini belirten Şimşek, "Avrupa'ya balık ihraç etmek önceden bizim için çok büyük olaydı ancak şu anda çok basit ve kolay hale geldi'' dedi. Fümelerinin, ABD'nin Boston kentinde Mart ayında açılan fuarda görücüye çıktığını ve beğenildiğini dile getiren Şimşek, ABD'ye balık ihraç etmek için bazı firmalarla anlaşmaya vardıklarını, altyapının oluşması halinde kısa bir zamanda Keban alabalığının Amerikalıların sofralarında yer alacağını ifade etti. Keban'da yetişen alabalığın ve işleme standartlarının kalite olarak çok yükseldiğini belirten Şimşek, artık ABD'ye de balık ihraç etmenin kendileri için zor olmadığını söyledi. Rusya'nın, Ukrayna krizi İngiltere trilyonluk petrolden olabilir "Şirket ismi vermek istemiyorum ama bu şirketlerin çoğu Londra'daki hükümeti memnun etmek için açıklama yapıyor. Bu şirketlere yakından bakalım. Çoğu Norveç'te, Rusya'da, hatta Irak'ta faaliyet gösteriyor. İskoçya gibi bağımsız ve demokratik bir ülkede faaliyette olmak enerji şirketleri için endişe kaynağı olmasa gerek" değerlendirmesini yaptı. Öte yandan İskoçya'nın bağımsızlığı halinde petrolden elde edilecek gelirin azalmasının İngiltere ekonomisini olumsuz etkilemeyeceğini düşünen uzmanlar da var. AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Capital Economics İngiltere Ekonomisti Samuel Tombs, "İskoçya'nın bağımsızlığının İngiliz ekonomisini özellikle petrol ve doğalgaz sektörü açısından zora sokacağını düşünmüyorum. Enerji sektörü İngiltere'nin gayri safi yurtiçi hasılasında yüzde 2'ye yakın bir paya sahip" görüşünü dile getirdi. Tombs, İskoçya'nın bağımsızlığını elde etmesi durumunda İngiltere ve İskoçya'nın müzakerelere başlayarak, var olan rezervlerin nasıl işletilmesi gerektiği konusunda uzlaşmaya varmasının beklendiğini de vurguladı. İngiltere ekonomisi ağırlıklı olarak finans sektörüne dayansa da enerji son birkaç yıldır ekonomik büyüme ivmesini artıran İngiltere için kilit öneme sahip alanların başında geliyor. Gelişmiş ekonomiler içinde en hızlı büyüyen ülkelerden olan İngiltere'nin bu yılın sonunda Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'nın yüzde 3,5 artması öngörülüyor. Kuzey Denizi petrolleriyle ilgili uzun yıllar çalışan iş adamı Sir Ian Wood, yakın zamanda petrol geliri konusundaki hesaplamalara şiddetle karşı çıkarak referandum öncesi açık bir mektup yazdı. Merkezi Aberdeen'de bulunan Wood Group'un eski Üst Yöneticisi (CEO) Wood, "Genç seçmenleri şunun farkında olmalı. Onlar orta yaşlara geldiğinde İskoçya'nın çok az off-shore (kıyı, açık deniz) enerji rezervi kalmış olacak. Petrol ve gaz üretiminin düşüşü ekonomimizi ciddi şekilde vuracak. Bunun etkilerini 2030'da hissetmeye başlayacaklar. Bundan sadece 15 yıl sonra" uyarısında bulundu. nedeniyle Avrupa ülkelerinden balık tedariğini kestiğini ve 40 bin ton civarındaki balık pazarının Türkiye'ye kaydığını anlatan Şimşek, yeni pazar arayışı içerisindeyken Rusya'dan gelen taleplerin önemli bir fırsat olduğunu vurguladı. Şimşek, iki ülkenin bakanlıkları arasında yapılan sözleşme gereği ihracat onay numarası istendiğini belirterek, "Biz istiyoruz ki balıkçılara bir an önce ihracat onay numarası verilsin. Oradaki şirketlerle irtibatımız devam ediyor" diye konuştu. İSTANBUL - MURAT BİRİNCİ - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Rusya'ya gıda ihracatının Türkiye'nin gıda enflasyonuna etkisinin olacağını zannetmiyorum. Rusya'ya ihracatımızın büyük kısmının 2015 yılında olacağını öngörüyoruz" dedi. Büyükekşi, Anadolu Ajansı'nın üst üste ikinci defa global iletişim ortağı olduğu, geçen yıl 15 ülkeden toplam 64 konuşmacının yer aldığı ve 50'den fazla ülkeden binin üzerinde davetlinin katıldığı 5. İstanbul Finans Zirvesi'nde (IFS) AA Finans'ın ihracat politikaları ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.her üç ayda bir ihracat eğilim anketleri yaptıklarını ve bundan sonraki çeyreklerde de ihracatın büyümeye katkı vereceğini o anketlerde gördüklerini ve bu yılın 2. çeyreğinde ihracatın büyümeye net katkısının 2,9 puan olduğunu anımsatan Büyükekşi, üçüncü ve dördünce çeyrekte de ihracatın büyümeye pozitif katkı vereceğini ifade etti. Büyükekşi, şunları kaydetti: "İhracatın büyümeye pozitif katkısını vazgeçilmez olarak görüyorum. Çünkü Türkiye'nin büyümesini sürdürebilmesi için büyümesinin sağlıklı olabilmesi için özellikle üretime ve istihdama katkı sağlamak için ihracata dönük bir üretim stratejisinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bunun için Türkiye'nin katma değerli, inovatif ve yüksek teknolojik ürünlerin üretilmesine yönelmesi gerekir. Bunu sağlayabildiğimiz sürece ihracat büyümeye pozitif GAZİANTEP - Araban Ovası'nda yetiştirilen kavun, fiyatıyla üreticisini sevindiriyor. Araban Ziraat Odası Başkanı Mehmet Doğan, gazetecilere yaptığı açıklamada, Araban kavununun lezzeti nedeniyle Türkiye'nin dört bir yanında bilindiğini söyledi. Araban kavunu için ülkenin değişik il ve ilçelerinden tüccarların Araban'a geldiğini belirten Doğan, kavunun bu yıl daha dalındayken 50 ila 60 kuruştan alıcı bulduğunu vurguladı. Bu fiyatların üreticiyi sevindirdiğini anlatan Doğan, "Araban kavunu bu yıl ikinci defa ikinci ürün olarak yetiştirildi. Araban Ovası'nda bugüne kadar hiç yapılmayan ikinci ürün kavun yetiştiriciliği sayesinde üreticilerimiz oldukça keyifli" dedi. Küçüklü köyünde kavun üretimi yapan 75 yaşındaki Vakkas Budak da 50 dönümlük arazisindeki buğday hasadından sonra ikinci ürün olarak ekimini yaptığı kavunun hasadına başladığını, sezonun da oldukça karlı geçtiğini bildirdi. EKONOMİ Türkiye ile Rusya arasındaki taşıma izin belgeleri sorunu İSTANBUL - Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, Türkiye ile Rusya arasındaki "taşıma izin belgeleri" sorununa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın müdahil olduğunu, bunun kendilerini çok mutlu ettiğini belirtti. Şener, "Devlet başkanları seviyesinde sorunun ifade edilmesi üzerine çalışmalar başlamıştır. Rusya tarafından verilen 3 bin adet belgeyi bir iyi niyet göstergesi olarak görüyoruz" değerlendirmesini yaptı. UND açıklamasına göre, Rusya'nın AB ülkelerinden gelen gıda ürünlerine ambargo uygulayacağını duyurmasının ardından iki ülke arasındaki "taşıma izin belgeleri" konusunu ele almak üzere 12 Eylül Cuma günü üst düzey bürokratlar tarafından tele konferans görüşmesi gerçekleştirildi. Rusya tarafı iyi niyet göstergesi olarak bin adet ikili, 2 bin adet transit geçiş olmak üzere 3 bin adet geçiş belgesi vermeyi kararlaştırdı. Açıklamada, iki ülke ekonomi bakanlıklarının da konuyu görüşeceği ve Türkiye'den ihraç edilen gıda ürünlerinin Rusya'ya taşınmasında karşılaşılan sorunların çözümüne biraz daha yaklaşılmasının beklendiği vurgulandı. Açıklamada görüşlerine yer verilen UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuya müdahil olduğunu, bunun da kendilerini çok mutlu ettiğini belirtti. Şener, şunları kaydetti: "Devlet başkanları seviyesinde talebin ifade edilmesi üzerine Putin talebe olumlu bakmış, çalışmalar başlamıştır. Rusya tarafından verilen 3 bin adet belgeyi bir iyi niyet göstergesi olarak görüyoruz. Ulaştırma Bakanımız Sayın Lütfi Elvan ve bakanlık yetkilileri kesin çözüm için ellerinde geleni yapıyor. Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekçi'nin desteği de bizim için çok önemli. Rusya ile vize kalkmış ve turizmde önemli sıçrama yapılmıştır. Taşıma izin belgeleri Almanya, Hollanda, İngiltere örneklerinde olduğu gibi serbest hale gelmelidir. İzin belgeleri kalkarsa bundan hem ticaret hem de iki ülke nakliyecileri mutlu olacak ve ticaret iki devlet başkanının belirlemiş olduğu 100 milyar dolar hedefine ulaşacaktır." Türkiye ile Rusya arasında ticareti zorlaştıran "taşıma izin belgeleri" konusunun ilk defa UND tarafından dile getirildiğine işaret edilen açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya'ya taşımanın yapılabilmesi için halihazırda 9 bin olan kotanın 40 bine çıkartılmasını Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin'den talep ettiği ve olumlu cevap aldığı bilgisi de paylaşıldı. Rusya'ya gıda ihracatı enflasyonu etkilemez katkısını sürdürecektir. İhracatın pozitif ayrımcılığa ihtiyacı var. Bölgemizde Rusya-Ukrayna arasındaki gerginlik, Suriye'de üç yıldır devam eden sıkıntılar ve Irak'taki IŞİD'in yapmış olduğu vahşetler, İsrail-Filistin gerginliği gibi çevremizde ateş çemberi varken ihracatçılarımız yılın 8 aylık döneminde yüzde 5,5'lik bir büyüme gerçekleştirdi." Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin yarın Rusya ekonomi bakanı ile yapacağı görüşmeye TİM'in de katılacağını bildiren Büyükekşi, bu toplantıda Türkiye'nin Rusya'ya ihracatı konusunun ele alınacağı belirtti. AB'nin Rusya'ya uyguladığı ambargonun nedeniyle başta gıda olmak üzere Türkiye'nin ihracatına olumlu katkı sağlayacağını ifade eden Büyükekşi, "Bu yılki rakamlara baktığımızda Rusya'ya ihracatımız yüzde 11'lik düşüş söz konusu. İlk önce bu düşüşü azaltmak ve sonrasında artıya geçmek istiyoruz. Rusya'ya gıda ihracatının Türkiye'nin gıda enflasyonuna etkisinin olacağını zannetmiyorum. Gıda deyince birçok ürünün satışı söz konusu. Yaş-sebze meyve, süt ürünleri, beyaz et gibi ürünlerden bahsediyoruz. Bu ürünleri bu zamana kadar daha çok Irak'a satıyorduk. Şu anda Irak'ta yaşanan sıkıntılar nedeniyle ihracatımızda düşüş var. Onun için kısa vadede sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Kaldı ki asıl Rusya'ya ihracatımızın büyük kısmının 2015 yılında olacağını öngörüyoruz" diye konuştu. Araban kavunu SEVİNDİRİYOR

7 EKONOMİ 7 Araç kiralamada 12,3 milyar liralık pazar ANKARA - İBRAHİM YILMAZ - Türkiye'de araç kiralama sektörünün 12,3 milyar liralık aktif büyüklüğe ulaştığı bildirildi. Avis & Budget Türkiye Genel Müdür Yardımcısı İnan Ekici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de araç kiralama sektörünün her geçen gün büyümesine rağmen henüz Avrupa seviyesine ulaşamadığını söyledi. Araç kiralama pazarının gelecek dönemde büyümeye devam edeceğine işaret eden Ekici, "Türkiye'de henüz yeterince doygunluğa ulaşmadı ve tüketici alışkanlıkları değişmeye başlıyor. Araç kiralama fiyatlarının rekabetçi ortam sebebiyle uygun seviyelerde bulunuyor" diye konuştu. Ekici, sektörün Türkiye'de 40 yıl önce faaliyetlerine başladığını belirterek, "Araç kiralama sektörü bugün toplam 241,5 bin araç parkı ve 12,3 milyar liralık aktif büyüklüğe ulaştı" dedi. Ekici, araç kiralama sisteminin büyümesinde şirketlere kalıcı çözümler sunmasının etkili olduğunu söyledi. Firmaların, kiralama yaparak birçok konuda avantaj sağladığını kaydeden Ekici, kiralama şirketlerinin uzmanlaşmış personelleriyle bu konuda önemli hizmetler sunduğunu dile getirdi. Operasyonel kiralama işinde araç ve araç kullanımıyla ilgili ana risklerinin kiralama şirketine devredildiğine işaret eden Ekici, "Operasyonel kiralama ile araçların yönetimi profesyonellere devredilerek, zaman ve maliyetten tasarruf sağlanır. Bu kiralama çeşidinde diğer finansman yöntemlerinin aksine, araçla ilgili bakım, sigorta yönetimi, yol yardımı, yakıt yönetimi ve benzeri hizmetlere sahip olunur" dedi. Narenciye ihracatı FİSKOBİRLİK, üreticiyi tekellere karşı koruyacak Narenciye Tanıtım Grubu Başkanı Ali Kavak narenciye ihracatının son 5 yılda değer ve miktar bazında yüzde 16'lık bir artış gösterdiğini belirtti. Bankalar bayram kredisi yarışında! ANKARA- HÜSEYİN DEMİR/AYŞENUR SAĞLAM - Bankalar, yaklaşan Kurban Bayramı dolayısıyla müşterilerinin nakit ihtiyacını karşılamak üzere "bayram kredisi" yarışına girdi. Bayram alışverişi, kurbanlık ücreti, tatil, ulaşım ve diğer masraflar nedeniyle Kurban Bayramı'nda bütçesinin zorlanacağını düşünenler, cazip kredi imkanlarını araştırmaya başladı. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, bankaların kredi maliyetleri, vade, faiz ve tahsis ücretlerine göre değişirken, müşterileri "bayramlarda ödemesiz kredi"den vadesi uzatılabilen kredilere farklı seçenekler bekliyor. Bazı bankaların Kurban Bayramı için sundukları kampanyalar şöyle: Türkiye İş Bankası, "Geleneksel Bayram Kredisi" kampanyasıyla bayram öncesi nakde ihtiyaç duyan müşterilerine cazip avantajlarla kredi desteği sağlıyor. 13 Ekim'e kadar geçerli olacak kampanya ile serbest meslek sahipleri, ücretli çalışanlar ve emekliler, her türlü ihtiyaçları için cazip faiz oranları ve 36 aya varan vadelerle 50 bin liraya kadar kredilerden faydalanabilecek. Banka, ayrıca kampanya kapsamında müşterilerine yüzde 0,95 faiz ve 25 lira tahsis ücretiyle 12 ay vade ve 5 bin liraya kadar kredi kullandırıyor. Garanti Bankası, Kurban Bayramına özel kredi kampanyası ile 9 ay vadeli 3 bin lira tutarındaki krediyi yüzde 0,95 faiz oranıyla kullandırıyor. Bu kampanya kapsamında kredinin dosya masrafı için 15 lira alınıyor. Kampanya kapsamında en fazla 100 bin lira ve 36 ay vadeye kadar kredi kullanılabilecek tüketiciler, ihtiyaç duymaları halinde kredilerinin vade ve taksitlerini değiştirebiliyor ya da ek kredi alabiliyor. VakıfBank da Kurban Bayramı ve okul dönemi öncesi nakit ihtiyacı olanlara yüzde 0,89'dan başlayan faiz oranları ve 36 aya varan vade seçenekleriyle 50 bin liraya kadar kredi kullanma fırsatı veriyor. Her bütçeye uygun ödeme seçenekleri bulunan kampanya kapsamında, 3 aydan 36 aya kadar değişen vadelerde geri ödeme imkanı bulunuyor. DenizBank ise müşterilerinin bayram aylarında taksit ödemekte zorlandıkları düşüncesiyle "bayramlarda ödemesiz kredi" kampanyası sunuyor. Söz konusu kampanya kapsamında 3 yıl vadeli kredi alan bir DenizBank müşterisi, bayramlarda taksit ödememe alternatifini seçtiğinde 2017 yılına kadar bayram aylarında taksit atlatma imkanına sahip oluyor. Akbank müşterileri de ihtiyaç kredisinde avantajlı bayram kampanyası kapsamında 3 yıl vadede aylık 90 lira taksitle 2 bin 500 lira kredi kullanabiliyor. Banka, aynı zamanda müşterilerine kredi taksit ödemelerini 3 ay erteleme fırsatı sağlıyor. ANKARA - RECEP DEMİR - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, sanayiye nitelikli personel yetiştiren Organize Sanayi Bölgelerindeki (OSB) meslek liselerinin sayısının 34'e çıktığını belirterek, önümüzdeki yıl bu sayıya 2 okul daha ekleneceğini bildirdi. Bakan Işık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sanayicilerin birçok platformda nitelikli personel bulamadıklarından yakındıklarını hatırlattı. Hükümet olarak, bu sorunun çözümü için gereken adımları her noktada atmaya gayret ettiklerini anlatan Işık, OSB'lerde yer alan meslek liselerinin de bunun önemli bir örneği olduğunu vurguladı. Söz konusu okulların, sanayicilerin bu sorunlarına önemli bir çare olacağına dikkati çeken Işık, "Sanayiye nitelikli personel yetiştiren OSB meslek liselerinin sayısı 34'e çıktı. Önümüzdeki yıl bunlara 2 okul daha ekleyeceğiz. Daha ileriki yıllarda HASAN KÜÇÜK MERSİN - Kavak, yaptığı açıklamada ihracat sezonu açılırken turunçgillerin yıllık ortalama 3,6 milyon ton üretimi, 1 milyar doları aşan ekonomik değeri ile özellikle Akdeniz ve Ege Bölgesi nde doğrudan ya da dolaylı olarak 5 milyon nüfusun geçimini sağlayan önemli bir sektör olduğunu kaydetti. Gerçekleştirdikleri narenciye ihracatı, Narenciye Tanıtım Grubu nun (NTG) faaliyete başladığı 2009 yılından bu yana gerek değer, gerekse miktar bazında yüzde 16 lık bir artış gösterdiğini anlatan Kavak, "2009 yılında 800 milyon dolar olarak gerçekleşen narenciye ihracatı, 2013 yılında 931 milyon dolar civarında seyretmiştir." dedi. Kavak, narenciye ihracatında dünyadaki rakipleri ile mücadele edebilmek için teknolojiyi etkin bir şekilde kullanarak ciddi mesafeler kat ettiklerini ifade ederek şöyle devam etti: "2013 yılında Türkiye geneli narenciye ihracatımız 1 milyar 371 milyon 699 bin 156 kilo olarak gerçekleşmiş, bu miktara karşılık 931 milyon dolar döviz geliri elde edilmiştir yılında 1 milyar 283 milyon 677 bin 189 kilo narenciye karşılığında 911 milyon dolar ihracat gerçekleştirilmiştir yılında Türkiye genelinde toplam 102 ülkeye narenciye ihracatı yapılmıştır. NTG'nin gerçekleştirdiği tanıtım çalışmalarının da etkisiyle narenciye için hedef olarak belirlenen ülkelerin hemen hemen tamamına narenciye ihracatında artış gerçekleşmiştir. Narenciyede 2013 yılında bir önceki yıla göre miktarda yüzde 7, değerde ise yüzde 2 lik bir artış yaşanmıştır. Narenciye içerisinde mandalina; miktarda yüzde 29, değerde ise yüzde 18 lik bir artış göstermiş ve 2013 yılında 353 milyon 914 bin 441 dolarlık değerle ilk sırada yer almıştır. NTG'nin hedefleri olan Rusya, Ukrayna, Almanya gibi ülkelerde artışlar gerçekleşmiştir yılında dünya genelinde diğer tedarikçi ülkeler ile karşılaştırıldığında ise, ülkemiz narenciye ihracatında üçüncü sırada yer almıştır." (CHA) OSB meslek lisesi sayısı 34'e çıktı bu liseleri tüm OSB'lerimize yaygınlaştırmak istiyoruz" diye konuştu. Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan "Organize Sanayi Bölgelerinde Mesleki ve Teknik Eğitimin Güçlendirilmesi Protokolü" ile sanayi ile iç içe olan meslek liselerinin sayısının her geçen yıl arttığını anlatan Işık, söz konusu 34 lisede sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli gençlerin yetiştiğini kaydetti. GİRESUN - ATAKAN ÇITLAK - Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK), gelecek yıllarda daha da güçlenerek fındık üreticisini serbest piyasa tekellerine karşı korumayı hedefliyor. FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, birliğin 7 yıl aradan sonra 2013 yılından itibaren fındık alımı için piyasaya girdiğini anımsattı. Bayraktar, Türkiye'de son yıllarda fındıkta serbest piyasa politikasının izlenmesiyle, piyasanın yabancı tekellerin eline bırakıldığını savunarak, şöyle devam etti: "Dünyada hiçbir ülke yoktur ki bu kadar kıymetli, bu kadar dünyada üretimde ve ihracatta tekel olduğu bir ürünü serbest piyasa altında kendi haline bıraksın. Böyle bir ülke yok. ABD bademde dünyada neyse, Türkiye de fındıkta odur. ABD bunu yapmıyor. Türkiye'de ise fındıkta piyasa kendi kendine oluşsun havası var. Buradaki amaç, dünyadaki tekeller Türkiye'deki fındıkta istedikleri gibi oynasın. Bunun en somut örneği Oltan Gıda'nın, İtalyan Ferrero'ya satılması. Fındık sektörü bugün yabancı tekellerin eline bırakılıyor. Bunu bu yıl çok daha net görüyoruz. Bu doğru bir şey değil." Dünyada fındık piyasasının mutlaka en büyük üretici ve ihracatçı durumundaki Türkiye tarafından kontrol edilmesi gerektiğinin altını çizen Bayraktar, "Bir kere dünyada tekelsiniz. Hem ticaretin hem üretimin büyük kısmı sizin elinizde ve bu meseleyi kendi haline bırakacaksınız. Bu doğru bir şey değil. Bu kadar ciddi üretim ve ticaretini yaptığınız bir üründe mutlaka piyasayı sizin kontrol etmeniz lazım" dedi. Lütfi Bayraktar, birliğin her geçen yıl daha da güçlendiğine işaret ederek, "FİSKOBİRLİK, serbest piyasayı yönetmek isteyen yabancı tekellerle karşı Türk fındığı ve fındıkçısının menfaatini koruma adına mücadele edecek" ifadesini kullandı. Birliğin sektörde söz sahibi olması için biraz zamana ihtiyaç duyduğunu aktaran Bayraktar, şunları kaydetti: "Yurt dışında sermayesi büyük ve güçlü fındık sektöründeki aktörleri, Türkiye'deki sanayicilerin tek başına alt edebilme şansı yok. Geçmişte Türkiye'de çok büyük firmalar yerle bir oldular. Bundan sonra da öyle olabilir. Çünkü tüm inisiyatif karşı tarafta. Rekabet iki türlü olabilir. Birincisi devlet gücü. İkincisi üreticisi ile işbirliği yapmış güçlü bir birlik. Devlet bugün itibarıyla buna yanaşmıyor. Biz yapabilir miyiz, evet. Bunun için biraz zamana ihtiyaç var. Hızla güçleniyoruz. 3-5 yıla daha ihtiyacımız var. Daha iyi olacağız inşallah." Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, OSB'lerdeki meslek liselerinde öğrenim gören öğrencilerin, aynı zamanda buralarda kendi alanlarına uygun firmalarda stajlarını da yapabildiğini bildirdi. Bu sayede öğrencilerin sektör tecrübesi elde ettiğini belirten Işık, geleceğin sanayicilerinin yetiştirildiği OSB meslek lisesi öğrencilerinin mezun olur olmaz istihdam imkanına kavuştuğunu ifade etti. Yeni meslek liselerinin yaygınlaştırılması çalışmalarını hızla devam ettiklerini aktaran Işık, "Buralarda eğitim ve öğretim gören yaklaşık 7 bin öğrencimiz var. Bu sayıyı artırmayı istiyoruz. Bunun için liselerin sayılarını artıracağız. Son olarak İstanbul İkitelli OSB içinde bulunan İOSB Endüstri ve Teknik Meslek Lisesi ve Burdur-Bucak OSB'de yer alan Bucak Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi inşaatları tamamlandı. Bu iki meslek lisesi de gelecek eğitim öğretim yılında öğrenci kabul etmeye başlayacak" diye konuştu.

8 8 kültür-sanat SIRASI GELD KÇE sa KAYACAN Ümit Kayaçelebi duygular n n içinden Van ilimiz merkezinden seslenen, fliir, yaz ve araflt rmalar yla bilinip alk fllanan, Türkiye Radyolar n n vefal sesi, duygu zenginli i içinde dostlar yla selamlaflan Ümit Kayaçelebi nin fliirleri, 61. yay n y l içerisinde bulunan günlük olarak okurlar n n karfl s na ç kmaya devam eden Van Postas Gazetesinde yay nlan yor. Fasl- Muhabbet sütununda fliirleriyle okurlar n n karfl s na ç kan Ümit Kayaçelebi, fliirimizin, sanat ve edebiyat m z n usta kalem ve isimleri aras nda yer al yor. Van Postas Gazetesinin 17 bin 867,68,69,70,71,72,73,74 ve 17 bin 875. say lar masamda. Gazetenin bu say lar ndaki köflelerinde yeralan Ümit Kayaçelebi fliirleri de iflik konularla kaleme al nm fl, m sralaflt r lm fl duygular. Ümit Kayaçelebi nin Van Postas gazetesinin an lan say lar ndan birinde yeralan Van Sevdal s yd ve Yol Göründü bafll kl fliirlerin m sralar aras nda bir gezinti yapmam z gerekirse: Befl ayr dörtlükten meydana gelen Van Sevdal s yd adl, bafll kl fliirde Fevzi baban n özelliklerinden, güzelliklerinden sözediliyor ve bir dörtül ünde flöyle sesleniliyor: Yüzü güeç, dili tatl biriydi, Van sevdal s yd Fevzi Babam z. Hem Van hem Vanl y severdi, Van sevdal s yd, Fevzi Babam z. Fevzi Baban n 2012 y l n n flubat ay nda vefatla aram zdan ayr ld da kaydediliyor sonraki m sralarda. Ümit Kayaçelebi, A layal m, Aç yazar ve yol göründü bafll kl fliirleriyle, bir usta görünümüyle ç k yor okurlar n n karfl s na. Befl ayr dörtlükten meydana gelen Yol göründü adl fliirin bir dörtlü üyse flöyle: Bir gün veda edece iz, Ol flerbeti tadaca z, T p fl t p fl gidece iz, Gayr bize yol göründü. "Harem" balesi Türkmenistan yolcusu ANKARA - Ankara Devlet Opera ve Balesinin (ADOB) iddial eserlerinden olan ve y llarca kapal gifle oynayan "Harem" balesi Eylül'de Türkmenistan'da sanatseverlerin be enisine sunulacak. ADOB'tan yap lan yaz l aç klamaya göre eser, Türkmenistan Kültür Günleri etkinlikleri çerçevesinde Aflkabat Alparslan Milli Gençlik Tiyatrosu'nda 24 Eylül'de saat 18.30'da sanatseverlerle buluflacak. Merih Çimenciler'in, Osmanl 'n n 700. y l sebebiyle klasik Türk müzi i üzerine iki perdelik olarak tasarlad eser, bugüne kadar hem yurt içinde hem de yurt d fl nda çok say da seyirciyle bir araya geldi. Shanghai Expo, Dortmund Staatsoper olmak üzere pek çok ülkede sahnelenen Harem balesi ayr ca Topkap Saray, Dolmabahçe Saray ve Sait Halim Pafla Yal s gibi tarihi mekanlarda da görücüye ç kt. Osmanl Saray 'ndaki iktidar mücadelesi ve savaflan güçlerin eylemleriyle yazg lar belirlenen kad nlar n entrikalar n n anlat ld Harem'de solist dansç lar Özge Baflaran Onuk, Eren Kelefl, Mine zgi, Emre Güler, Bahar Kelefl ve Hakan Odabafl sanatseverlerin karfl s na ç kacak. Kültür Sanat Büyük Ödülleri sahiplerini buldu ANKARA -Kültür ve Turizm Bakanl taraf ndan verilen 2013 Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine takdim edildi. Resim Heykel Müzesindeki törende, ulusal ve uluslararas platformlarda Türkiye'yi kültür ve sanat alan nda baflar yla temsil ettikleri, e itsel çal flmalar gerçeklefltirdikleri, hizmet ve eserlerini gelecek nesillere baflar yla aktard klar ve kültür sanata gönül birli i içinde hizmet verdikleri gerekçesiyle Müzeyyen Senar, Ahmet Yakupo lu, Nuri Pakdil ve Cüneyt Ark n ödüle lay k görüldü. Ankara Devlet Halk Müzi i Korosu'nun konseriyle bafllayan programda, daha sonra ödül alanlar n hayatlar n n anlat ld k sa film sunuldu. Rahats zl nedeniyle gelemeyen Müzeyyen Senar' n ad na ödülü k z Feraye Ifl l, Neyzen Ahmet Yakupo lu'nun ad na da manevi k z Havva Sökmener STANBUL - slam Kültür ve Sanat Platformu'nca, 2014 y l Kutlu Do um Haftas etkinlikleri kapsam nda gerçeklefltirilen "Hicaz'dan stanbul'a Hz. Peygamber Sevgisi; Aflk- Nebi Sergisi" stanbul'un ard ndan 21 Eylül'de New York'ta aç lacak. Platformdan yap lan aç klamaya göre, Hz. Peygamber'in do umunun y l nda, 2014 y l Kutlu Do um Haftas etkinlikleri kapsam nda, Topkap Saray Enderun Hazine Ko uflu ve Ayasofya Müzesi'nde olmak üzere iki aflamal olarak gerçekleflen sergi, büyük ilgi gördü. Ayasofya Müzesi'nde sergilenenen slam sanat n n eflsiz 41 örne i "Aflk- Nebi: Do umunun y l nda Hz. Peygamber/The Prophet Muhammad on the 1443th Anniversary of his Birth LOVE FOR THE PROPHET" sergisi ile ald.burada konuflan Kültür ve Turizm Bakan Ömer Çelik, sanatç ve kültür insanlar n n devletlerin medar iftihar oldu unu söyledi. Çelik, 1979 y l ndan bu yana verilen ödüllerin sanat emek ve de erlerin, takdir ve k ymet bilirlikle taçland r lmas n n somut bir örne i oldu unu ifade etti. Ödüllerin, hem sahipleri hem de verenler için gurur ve övünç kayna oldu unu belirten Çelik, flöyle konufltu: "Ödül töreninde farkl disiplinlerde Türk kültür ve sanat na önemli katk larda bulunmufl seçkin sanatç lar m zla birlikte olmaktan, yarat c l n ve üretkenli in coflkusunu paylaflmaktan büyük mutluluk duyduk. Bu y l da ödülü, kültür ve sanat alan nda ulusal ve uluslararas çerçevede ülkemizi baflar yla temsil ederek yetenek, yarat c l k, hayal gücü ve emeklerini ortaya koyan bu k ymetli sanatç lar m z n New York'taki Türk Evi'ne tafl nacak. Y ld z Holding ile Türk flbirli i ve Koordinasyon Ajans 'n n (T KA) katk lar yla haz rlanacak serginin, 21 Eylül'de Cumhurbaflkan Recep Tayyip Erdo an' n teflrifiyle aç lmas planlan yor. Dünyan n pek çok ülkesinde 2016'da da sanatseverlerle buluflacak sergi, 22 Ekim'e kadar New York Türk Evi'nde ziyaret edilebilecek. Kültür ve Turizm Bakan Ömer Çelik, "Devletlerin istikrar ve ihtiflamlar n n devaml l ancak kültür ve medeniyet ad na kal c eserler ortaya koymalar halinde mümkündür" dedi. yaflat lmas ve paylafl lmas için u rafl veren isimlere takdim edece iz. Devletlerin istikrar ve ihtiflamlar n n devaml l ancak kültür ve medeniyet ad na kal c eserler ortaya koymalar halinde mümkündür. Geçmifli binlerce y l kadar geriye giden medeniyetimizin kadim olarak nitelendirilmesinin en önemli nedeni de budur. Semerkant da, stanbul da, Nizamiye Medresesi de, Enderun da, Orhun Yaz tlar da, Mesnevi de, Hoca Ahmet Yesevi de, Yunus Emre de, Tonyukuk da, Nizami Mülk de kadim medeniyetimizin mihenk tafllar d r. Bu mihenk tafllar sayesinde büyük savafllar, felaketler de yaflasak yönümüzü ve yolumuzu tekrar bulabiliyor, hayata dört elle sar labiliyoruz." Ödül verilen sanatç lar n n da bu mihenk tafllar ndan oldu unu kaydeden Çelik, sanatç lar n geçmifl ve bugünü harmanlayarak gelece e fl k tuttuklar n vurgulad. "Aflk - Nebi Sergisi" New York'ta aç lacak Eserleri sergilenecek hattatlar aras nda Hüseyin Kutlu, Mehmet Özçay, Hasan Çelebi, Ahmed Fares R zq, Tahsin Kurt, Bijar El- Hac Kerim, Bijar Arbilly, Ömer Faruk Özo ul, B. Hilal Çizmecio lu, Adem Sakal, Mustafa Par ldar, Mehmet Memifl, Ferhad Kurlu, Ali Toy, Ali R za Özcan, Berrak Özdo an, Mahfuz Zunnun El-Ubeydi, Abdurrahman Depeler, Fuat Baflar, Y lmaz Turan, Seyid Ahmet Depeler, Ahmet Sakal, Ziyad Al- Muhandis, Turan Sevgili, Muhammed Yaman, Fatih Özkafa, Muhammed D. Cellül, Fuat Bafler, Cavide Pala, Arda Çakmak, Savafl Çevik, Eyüp Kuflçu, Ammar Maliki gibi isimler al yor. Sergilenecek eserler, Albaraka, Galeri Bir mza, Türkiye Diyanet Vakf, Fennan, Meflk ve Sufiyane koleksiyonlar ndan seçildi. Geceler hasret; gündüzler hasret lakin dünya sonlu olan Mahflere dek bitmeyecek bir özlem denizinde yüzüyorum her gün... Bu deniz bazen dalgal, bazen durgun, bazen de f rt nal oluyor lakin ben aflk her hâliyle seviyorum. Aflk, içinde bin bir çiçe in rayihas n saklayan t r çünkü Ça layanlar, denizler ve okyanuslar gönlümdeki coflkuyu k skan yor; beni gören kar ncalar yuvalar ndan ç k yor ve selama duruyorlar aflk ma; güvercinler taklalar yla karfl l yor beni; rüzgâr yârin kokusunu getirince gönlüme susuyor tabiat ve sükût bile ezberliyor flark m z. Zaman n hiç dile geldi ini duydunuz mu siz? Saatlerin konufltu una hiç flahit oldunuz mu? Dün gece zaman da, saatler de dile geldi gönlümde ve sonlu olduklar n kabul ettiler iflte Anlad m ki hasret sonlu olanda al nan bir nefes; hayat bir göz k rp fl kadar k sa ve k yamet mahflere ç kan bir merdivenmifl. Akl mda yaflad m güzel anlar Hayalimde yârin parmak uçlar ndan içti im flerbet, dilimde flükür ve teslimiyet na meleri, tevekkül adl atla dünyada koflturuflum gö e ve bulutlar n üstünde secde ediflim Mevlâ ya Hüzün dura ndan geçmeyen; gecelerin sab r tespihini çekmeyen hangi ruh; mutluluk ve huzur flafa nda do an gökkufla n görüp hüzün ya murlar nda slanmadan ve sevdi ini kaybetme korkusuyla menzil ça layan ndan st rap kayal klar na gül letafetiyle düflmüfl ve özlem yorgan n üstüne örtüp alt nda h çk ra h çk ra a lamam fl olsun. Susamak gerçekte, çöl de serap görmek de il; serab n içindeki serap da y kanmak ve her kum tanesinin birer damlaya dönüp çölün öncesi aflk denizini kulaçlay p mahfler adl adaya ulaflmakm fl bunu anlad m. fiükretmek bir nimet, teslim olabilmek bir hâl ki anlat lmaz. Aflk bir gözlük gibi gözüme; aflk bir süzgeç gibi akl ma ve bir taç gibi bafl ma takt m Aflk n bak fl ndan; gözünden geçmeden düflündü üm, gördü üm ve idrak etti im bir fley yok ki art k Aflka ba lanmak; aflkla mahflere yürümek ne güzel... Ald m her nefeste ukbay özlüyorum; hasret bana her vurdu unda "sonlusun dünya" diyorum ve sonsuza yol al yorum... Dünya üzerinde yok benim gibi mutlu bir kul; yok benim gibi bir âfl k... BENC LEY N SÖZLER Mehmet Nuri PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com MAHfiER H Ç DE UZAK DE L Aflkla tamam olmak ne güzel... Sonsuz sevday dünyada bulmak ve flimdiden mahfleri özlemek ne güzel... Sevdan n her çeflidi konufluyor benim üzerimde... Raz y m hasretten, aflk n yang n ndan... Aflkla coflmak, aflkla sonsuzca sarhofl olmak güzel... Ölüm bir insana bu kadar m güzel gelir; bu kadar m hoflluk verir; bu kadar m mutluluk ve huzur ifade eder? Çünkü içimdeki yang n bilinen bir ateflten de il... Bilinen bir fley de il... Gözlerimi kapat nca mahfleri hayal ediyor dima m; durduram yorum muhayyilemi... Dünyada aflk bulma ve anlama mutlulu unu yaflad m ya, sermestim iflte... Ruhum uyuyam yor; bendenim uyuyor gibi olsa da gönlümün içinde akan nehirler durmuyor; ak yor bir derya olan aflka... Özlemin ad aflk, vuslat flark m n ad mafluk Dünya gözümde de erini kaybetti aflkla, tarifsizliklerin cümlesini kendinde toplayand r aflk Çöllerin s cakl aflktan, kalbim erir çölün aflk ateflinde ve kar fl r gönlüne gönlüm; eridikçe coflar ve flükreder Rabbime fiükrün zirvesinde ç kt m aflkla; tevekkül rma nda y kan yorum her gün... Ve bir kere daha tasdik ettim ki, flükür sandal n n kürekleri sab r a ac ndan yap l rsa k r lmazm fl. Dalga dedi imiz gerçekte nefsin oluflturdu u bir fleymifl Teslimiyeti gönül kalkan yapan âfl k etkilenmezmifl basiret gözlü ünü takt nda güneflten. Günefl ki bir vak aym fl zulmeti aflmak için. Karanl n içinde kaybolan n aflkm fl pusulas. Y ld zlar bir durakm fl saman yolunda ve görevleri deniz feneri gibi olmakm fl. Ve sonunda anlad m aflk n ve dünyan n ne oldu unu. Aflkla gökyüzüne yazd m bulutlardan Mahfler hiç de uzak de il diye ve nihayet Mevlâ n n lütfuyla aflka boyad m her çiçe i Alev yakmaz insan aflk n atefli yakar, Senle dolu bu gönlüm her gün mahflere akar. Gülüflüne meftunun odur benim sahibim Âfl k gönlüm onunla dünyaya baflka bakar.

9 KÜLTÜR-SANAT BULMACA Yabanc gifle! 9 TÜRKÇE BAKIfi Prof.Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com KOZMOPOL T VATAN ANLAYIfiINA KARfiI M LL VATAN Yabanc filmler, son üç y l n yaz döneminde 5 milyonu aflan seyirci say lar yla beyaz perdeye damgas n vurdu. Box Office Türkiye'nin son üç y l n hazirana ustos aylar n kapsayan 92 günlük verilerine göre, bu yaz toplam 6 milyon 823 bin 811 seyirci salonlar doldururken, yerli film tercih eden seyirci oran yüzde 13,3'te kald. Bu dönemde çok seyirci toplayan ilk 10 filme bak ld nda ise stüdyo yap m filmlerin a rl dikkati çekti. ANKARA - Yabanc filmler, son üç y l n yaz döneminde 5 milyonu aflan seyirci say lar yla beyaz perdeyi sahiplendi. Yerli filmlerin azl nedeniyle yabanc yap mlara yönelen seyirciler, giflede Hollywood'un kasas n doldurdu. Box Office Türkiye'nin son üç y l n 1 Haziran- 31 A ustos tarihlerindeki 92 günlük verilerine göre, bu yaz toplam 6 milyon 823 bin 811 seyirci salonlar doldurdu. Geçen y l 6 milyon 787 bin, 2012'de ise 6 milyon 901 bin 167 izleyici filmleri beyaz perdede seyretmeyi tercih etti. Sinema seyircisi geçen y la göre yüzde 5 art fl gösterdi ancak y l n ilk 5 ayl k dönemindeki yo unluk, yaz n vizyonda yerli film azl nedeniyle düfltü. Yap mc lar n filmlerin giflede baflar s z olma tedirginli ini aflamamas bu dönemde beyaz perdede yabanc filmlere yarad. Bu nedenle sinema izleyicisini yerli film ve yabanc film tercihine göre ayr ld nda, yabanc filmlerin seyirci say lar bu dönemde yüzde 86'y aflt. Alt n Koza da ödül ya muru ADANA - Adana Büyükflehir Belediyesi taraf ndan 21'incisi düzenlenen Uluslararas Alt n Koza Film Festivalinde, Türk sinemas n n 100. y l dönümü nedeniyle törene kat lan tüm sanatç lara ödül verildi. Merkez Park Amfi Tiyatro'da düzenlenen aç l fl ve ödül töreni için gelen sanatç lar, k rm z hal üzerinden geçerek tören alan na girdi. Finale kalan 12 uzun metrajl filmin tan t m n n ard ndan Cahit Berkay, film müziklerinden oluflan konser verdi. Adana Valisi Mustafa Büyük, törende yapt konuflmada, böyle büyük bir festivale ev sahipli i yapmaktan büyük bir mutluluk duydu unu belirtti. Adana'n n, yetifltirdi i sanatç larla Türk sinemas na büyük hizmet verdi ini ifade eden Büyük, ''Bu flehrin kazan mlar n bugün hep beraber görüyoruz. Geleneksel bir festivalle kutluyoruz. Sanata, sanatç ya destek vererek geliflmifl ülkeler seviyesinde çok daha iyi noktalara gelece imizi düflünüyorum. Festivalde eme i geçen herkesi kutluyorum'' dedi. Adana Büyükflehir Belediye Baflkan Hüseyin Sözlü ise Türk sinemas n n 100. y l nda, sineman n bugünlere gelmesinde katk s olan tüm sinema emekçilerine ve sanatç lara teflekkür etti. Bu y l Adana Alt n Koza Film Festivali'nin 21'incisini kutlad klar n hat rlatan Sözlü, flöyle devam etti: ''Alt n Koza Film Festivali bafllad günden bu yana asl nda 45 yafl nda. Türkiye'nin en önemli 2 sinema festivalinden biri. Bereketli topraklar Adana'da böylesine köklü bir film festivalinin yap lmas tabi ki rastlant de ildir. De erli fikir adam, romanc, Türk sinemas na ve televizyonculu una esin kayna olmufl eserleriyle hemflehrim Orhan Kemal'in de 100'üncü do um y l. Dünyada eserleri böylesine sinemaya ve televizyona esin kayna olan baflka bir edebiyatç, romanc var m d r? Adana ayr ca bereketli topraklar nda fiener fien, Aytaç Arman, Y lmaz Güney gibi birçok sanatç y da Türk sinemas na kazand rm flt r." Kültür ve Turizm Bakanl Sinema Genel Müdürü Mesut Cem Erkul ise Türk sinemas n n 100'üncü y l n n herkes için büyük bir heyecan ve coflkuya neden oldu unu belirtti. Türk sinemas n n marka haline geldi ini vurgulayan Erkul, ''Her türlü dünya istatistiklerine bakt m zda sinemam z bir dünya markas haline gelmifltir. Bununla övünebiliriz. Kendi kurumum ad na da büyük bir sevinç duyuyorum. Gerek izleyici say s, üretilen filmler ve filmlerin dünyada gördü ü kabul aç s ndan, uluslararas festivallerde ald ödüller aç s ndan bir marka olmufltur. Ben eme i geçen bütün sanatç lar m za teflekkür ediyorum'' diye konufltu.aç l fl konuflmalar n n ard ndan Türk sinemas n n 100'üncü y l dolay s yla festivale kat lan Nuri Alço, Filiz Ak n, Abdurrahman Keskiner, Serpil Çakmakl, Mustafa Alabora, Suna Keskin, Y lmaz Köksal, Ferdi Tayfur, fiemsi nkaya'n n da aralar nda bulundu u çok say da sanatç ya ödül verildi. Fatma Girik ödülünü ald ktan sonra yapt konuflmada, yeni yap mc lar ve sinemac lardan yapt klar filmlerde Türk sinemas na y llar n vermifl, sanatç lara da yer vermelerini istedi. Türk sinemas n bir inflaat n temeline benzeten Girik, ''Bizler biriktirdi imiz paralarla bir arsa sat n al yoruz ve onun temelini at yoruz. Temelden sonra su basman na kadar ç kmaya bafll yoruz. Hatta birinci kat n da biraz duvarlar n ç k yoruz. Ondan sonra arkadafllar m za teslim ediyoruz buray. Arkadafllar sonra bizim emek verdi imiz inflaata gelin siz de bir tu la koyun demiyorlar ama olmaz böyle bir fley. Bu arkadafllar m z onlardan gelecek bu güzel teklifleri bekliyor'' diye konufltu. "The O.C"nin y ld z Mischa Barton, milletvekilleri, ilçe belediye baflkanlar ve çeflitli kamu kurum ve kurulufllar n n temsilcilerinin de kat ld tören, konser ve havai fiflek gösterilerinin ard ndan sona erdi. BULMACA Soldan sa a: Tanzimat'tan günümüze kadar bat l emperyalist odaklar, Türk milletinin kalbinden, gönlünden vatan sevgisini söküp atma çal flmalar na aral ks z devam ediyorlar. Türkleri ortak de erlerde birleflerek fluurlu bir millet yapan Türk milliyet yap m z n bütün yap tafllar n birer birer sökerek, ortadan kald - rarak bu vatan kolayca sömürebilecekleri, kolayca bu co rafyaya hâkim olabilecekleri psikolojik ve kültürel bir zemin oluflturmaya çal fl yorlar. Milliyetimizin yap tafllar ndan biri de vatan sevgisidir. Emperyalizmin yerli tafleronlar, Haçl -Siyon odaklar n talimatlar yla Türklü ümüze, bayra m - za, Türkçemize, tarihimize, ecdad m za, kültürümüze oldu u gibi, vatan sevgimize de sald r yorlar. Vatan sevgimizin içinin boflalt lmas na dönük propagandalar bir hayli yay lm fl vaziyette. Emperyalist Bat n n yerli liberal memur yaz c lar ve gevezeleri, "vatan bir kad n memesine satar m" diye hezeyanlar yay yorlar. Öbür taraftan yine Haçl -Siyon odaklar n muhafazakâr memurlar da güya slamc l k ad na "seccademi serebildi im yer vatan md r" diye Müslüman Türk milletinin vatan hassasiyetini yok etmeye çal fl yorlar. Hem liberal hem slamc görünümlü; ama ne olduklar belirsiz karanl k bir tak m kifli ve kurumlar n, Türk çocuklar n n gönlünden vatan sevgisini yok etmeye, kutsal vatan topraklar n savunmas z b rakmaya dönük çal flmalar n n arka plan nda flu hesaplar vard r: Vatan n sevmekten vazgeçmifl Türklerin topraklar n, k rk civar nda bölgeyi Haçl lar n kolayca gelip iflgal etmelerine, askerî üslerini yerlefltirmelerine zemin haz rlam fl oluyorlar. Bu durumda vatan topraklar m z n iflgaline itiraz edecek millî direnç merkezleri yok edilmifl olmaktad r. Vatan n sevmekten ve savunmaktan vazgeçmifl Türklerin oldu- u bir ülkede, yabanc flirketler gelip yeralt yerüstü zenginliklerimizi, madenlerimizi, verimli topraklar m z kolayca ya malayabilmektedirler. Bu durumda "bu vatan bizimdir, bu vatan n alt da bizimdir, üstü de bizimdir, vatan m z n bar nd rd zenginlikler de sadece Türk milletinin menfaati içindir" diyecek milliyetçi Türk olmayaca için, emperyalizmin menfaatleri önünde bir engel kalmayacakt r. Vatan m z n bütün güzellikleri, zenginlikleri ve her türlü varl üzerinde gözü olan emperyalist Bat n n sözcülerinden biri, Amerikal stratejist Robert Kaplan flöyle demifl: "Türkiye Türklere b rak lmayacak kadar önemli bir ülkedir." San r m d flar dan haricî bedhâhlar olan Haçl -Siyon emperyalist akbabalar n, içerdeki maafll, bol yemli, fonlarla semirmifl memurlar na neden onlarca gazete vererek Türk çocuklar n n vatan sevgisini yok edecek yaz lar yazd rd klar ve onlarca televizyon kanal vererek konuflturduklar flimdi daha iyi anlafl l yor. Türk milletinin vatan sevgisini yok etmek için ta Tanzimat'tan bu yana kozmopolit ve enternasyonalist vatan anlay fl afl lanmaya çal fl l yor. Frans z yazar Victor Hugo'nun, Alman Nasyonal Sosyalist filozof Fichte'nin hemen hemen ayn manaya gelen sözlerini fiinasi, Türkçeye: "Milletim nev-i beflerdir (bütün insanlard r), vatan m rû-y zemîn (yeryüzü)" diye çevirdi. Tevfik Fikret de yine kozmopolit vatan anlay fl - n : "Toprak vatan m, nev-i befler (bütün insanlar) milletim" diye ifade etti. Hem fiinasi hem Tevfik Fikret, ikisi de bat n n sözcüsü olarak millî vatan kavram n yok edip kozmopolit vatan anlay fl n yerlefltirmeye çal flt lar. Onlardan sonra da komünistler proleterya enternasyonalistli i ile, bugünkü Amerikanc lar da globalizm (küreselcilik) masal yla ayn kozmopolit vatan anlay fl n sürekli dillendirerek vatan m z sevme duygumuzu dumura u ratmaya çal fl yorlar. Türk düflman bütün bu çevreler, Türk'ün vatan sevgisini "vatan, millet, Sakarya!" diye alaya alarak yok etmeye çal fl yorlar. Dinsiz ve milliyetsiz liberal yaz yazma ve konuflma memurlar na bir diyece im yok, onlar varolufllar n n gere ini yap yorlar. Onlardan elbette ne millî, ne dinî de erlerimize sayg beklemiyoruz. Benim as l sözüm, slamc geçinen vatan düflmanlar nad r. Millî olan bütün de erlere düflmanl din haline getiren bu arkadafllar, dinsiz ve milliyetsiz liberallerin kuyru una tak lm fl, onlar yüksek entelektüel fikir adamlar diye kutsayarak, onlar n gevezeliklerini tekrarlayarak kendi varl k nedenlerine ve fikir kaynaklar na ihanet ediyorlar. slamc olmak demek, vatan düflmanl yapmak demek de ildir. Tam tersine vatan sevmek, Müslüman olman n temel gereklerinden biridir. Nitekim bir ayette flu ifadeler geçiyor: "Allah yaln z sizinle din u runda savaflanlar, sizi yurtlar n zdan ç karanlar ve ç kar lman z için onlara yard m edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa iflte zalimler onlard r." (Mümtehine Suresi, 8-9) Bugün Avrupa, Amerika ve srail üçlüsü, çok planl bir flekilde Türkiye'yi Türksüzlefltirme, Türkleri kendi yurtlar ndan ç karma faaliyetleri içindedir. Yurdumuzdan ç karma ifli, flimdilik kolumuzdan tutup ç karma fleklinde de ildir. Fabrikalar - m z, iflletmelerimiz, limanlar m z, bankalar m z, sigorta flirketlerimiz, madenlerimiz elimizden al nd. Yani ekonomik yurdumuz olan kurumlar m zdan ç kar ld k. Kanunlar m z ve anayasam z Avrupa Birli i, Amerika ve PKK birlikte yap yorlar. Dolay s yla ba ms z siyasi irademiz, idaremizden ç kar ld. Böylece siyasî yurdumuzdan da ç kar ld k. Vatan m zda Türk- slam kültür ve medeniyet de- erleri yok edildi, gâvurun kokuflmufl kültürel de- erleriyle örülmüfl ufunetli bir havay teneffüs etmeye mecbur b rak ld k. Böylece Türk- slam kültür ve medeniyet yurdumuzdan da ç kar ld k. Ayr ca ülkemizin 40 ayr yerine NATO üsleri ve askerleri yerleflmifl vaziyette ve bu gidiflle askerî olarak da yurdumuzdan ç kar lmak üzereyiz. Haçl -Siyon ittifak, dinleraras diyalog, medeniyetler ittifak, brahimî dinler tezgâh gibi projelerle slam' kademe kademe suland r p itibars zlaflt rarak zamanla yok etmeye çal fl yor. Yani bizimle hem din u runda savafl yor, hem de bizi yukar daki belirtilen flekilde yurtlar m zdan ç karmaya çal fl - yor. Yurtlar m zdan ç kar lmam z için bu haricî bedhâhlara yard m edenler de liberaller, Türk düflman az nl kç lar, PKK, slamc görünümlü Amerika tafleronlar d r. Ayet, bütün bu kesimleri dost edinmemizi yasakl yor. Bunlara dost olursak zalimlerden olaca m z ifade ediyor. Demek ki Türk çocuklar n n vatan sevgisini yok etme çal flmalar n n amac, bizi kolayca yurtlar - m zdan ç karabilme amac na dönükmüfl. Müslüman Türk! Müslümansan dinsiz ve milliyetsiz liberallerin, Türk düflman rkç lar n ve PKK'l lar n sözünü ve emrini de il, Kur'an' n emrini dinle ve siyasî, ekonomik, kültürel, askerî, dinî yurduna sahip ç k. Seni bu yurtlar ndan ç karan gâvura ve onlar n iflbirlikçilerine oy, para, dua verme. Yoksa zalimlerden olursun. 1. Bir halk saz. Kufllarda uçma organ. 2. Bir tür bilgisayar oyunu. Ekin içme arac. 3. Küçük kitap, broflür. Bir göz rengi. 4. A zda çok zor eriyen bir fleker türü. ridyumun simgesi. 5. Donuk renkli. çten, candan. 6. Seryumun simgesi. Herhangi bir tören veya gösteride yer alan topluluk. 7. Uluslararas Gürefl Federasyonunun k saltmas. Ö ütülmüfl tah l tozu. Bir cetvel türü. 8. Verme, ödeme. Vücut s s. 9. Mikroskop cam. Efli olmayan, yegâne, biricik. 10. Hayvan n erkekli ini gidermek, had m etmek. Prizden elektrik ak m almaya yarayan araç. 11. Düzenli ekilen yer. Soru sözü. 12. Közlenmifl patl can, sar msakl yo urt ve k yma ile yap lan bir tür kebap. 13. Budala, saf, avanak. Bir tür hafif ve kaba ayakkab. 14. Genifllik. Ateflli silahlarda atefllemeyi sa lamak için çekilen küçük parça. 15. Kütahya ilinin bir ilçesi. Adale. 16. Tütün sergisi. Posta sürücüsü. 17. Bir yüzeyin üzerindeki ince çizgi. Herhangi bir ifl için kullan lan dokuma. Kuzu sesi. 18. S k nt veya güçlük. 19. Ezgi, makam, na me. Kekli in boynundaki siyah halka. 20. Katalizle ilgili olan. Yukar dan afla ya: 1.Ziraat. A torba. Do um iflini gerçeklefltiren kad n. Kuran cümlesi. 2. stikbal, gelecek. stanbul un eski aslar ndan biri. Teklif. lave. 3. Gözlem. Mekân olmayan, mekâns z. Görülen alemin ötesi. 4. Üzerine yaz yazmak için tabaklanm fl ceylan derisi. Kalsiyumun simgesi. Gerçeklefltirilmesi zamana ba l istek. nsan vücudunun d fl yüzü. Kimse, kifli. 5. H ristiyanlar n ibadet yeri. Aç kl k. Yap. 6. Tav r, davran fl. Bir çalg. ki sert cismi birbirine ba lamaya yarayan, iki ucu sivri ve k vr k metal parça. E reti dikifl. 7. Japon lirik dram. nam, vedia. kinci Dünya Savafl zaman nda Japonlar n kulland intihar uçaklar. 8. Ödünç al nan veya verilen fley. Vilayet. Önder, lider. slam n befl flart ndan biri. Lezzet. 9. Yönerge, direktif. S tma hastal n n tedavisinde kullan lan ilaç. Çölde esen rüzgâr. Lityumun simgesi. 10. Bir meslekte zaman ve çal flmayla elde edilen aflama, baflar ve uzmanl k. Biçim. Bir nota. Bir renk. Haz rlayan: Ercan BOSTANCIO LU ÇÖZÜMÜ BUGÜN 11. SAYFADA

10 10 İzmir de bonzai kullanım EDİRNE - CİHAN DEMİRCİ - Özellikle spor yapanların sağlık muayenelerini düzenli şekilde yaptırması gerektiğini belirten Akgün, şöyle konuştu: "Elektrokardiyografi ve ekokardiyografi bu açıdan önemlidir. Ağır spor yapanlarda kalbin sağ tarafında kasların ileri derecede gelişmesine bağlı olarak ritmi bozan odaklar oluşmakta ve ani ölüme neden olabilmektedir. Basit tetkik ve muayene yöntemleriyle böyle bir tanı koymak oldukça güçtür. Gerektiğinde ekokardiyografi dahil tüm tetkikler yapılmalıdır. ABD'deki üniversitelerde atletizmle uğraşan sporcular için özel bir takip sistemi uygulanmasına karşın ani ölüm riski düşürülememiştir. Sporla uzun süreden beri uğraşanlarda bile ani ölüm oluşması şaşırtıcı değildir." Akgün, kalp krizine bağlı ani ölümlerde genetik faktörlerin de etkili olduğunu söyledi. Genç yaşta kalp krizinden ölüm nedenleri arasında aort kapak bozuklukları ve aort damarının yırtılması gibi rahatsızlıkların da bulunduğunu belirten Akgün, şöyle devam etti: "Öte yandan yaş arasındaki ölümlerde aileden gelen kandaki yağ oranı yükseklikleri, insüline bağlı şeker hastalığı, kontrol altına alınması güç olan hipertansiyon ve ağır sigara içicileri klasik olarak risk altında bulunuyor. Bu tip bireylerin sıkı bir taramadan geçirilmesi gerekiyor. Ani ölüm riski erkeklerde daha yüksektir. Ani ölüm olgularının çoğunluğu sabah 6.00 ve öğle saatleri arasında olmaktadır." Akgün, kalp krizinin 24 saat öncesinden belirti verdiğini, ani gelişen baygınlık, çarpıntı ve ağır yorgunluk hissinin bu belirtilerden olduğunu aktardı. Ani ölümün beklenmedik ve son derece üzücü bir durum olmasına karşın toplumda belli oranlarda görüldüğünü dile getiren Akgün, kişilerin aralıklarla kalp kontrolünden geçmesini önerdi. Aşırı yağlı gıdalar Parkinson u tetikliyor ANKARA- Fazla yağlı gıdaların tüketilmesinin, Parkinson hastalığı riskini artırabileceği belirlendi. Almanya'daki Tübingen Üniversitesi'nden bilim adamlarının fareler üzerinde yaptığı araştırma, aşırı yağlı yiyeceklerin diyabet ve obezite riskini artırmasının yanı sıra Parkinson'a da zemin hazırladığını gösterdi. Fazla yağlı yiyeceklerle beslenen fareler obez ve diyabet hastası oldu. Ancak bu farelerde Parkinson belirtilerine de rastlandı ve hayvanların erken öldüğü görüldü. Sonuçları "Journal of Neurochemistry" dergisinde yayımlanan araştırmaya imza atanlardan Carola Rotermund, beslenme ve Parkinson arasındaki bağlantının anlaşılması için başka çalışmaların da gerekli olduğunu, bununla beraber aşırı yağlı besinlerin tüketilmesinin alfa sinüklein proteininin birikimine yol açarak Parkinson gibi sinir hücrelerinin zamanla işlevlerini kaybettiği hastalıklarda rol oynayabildiğini vurguladı. MİGREN-PARKİNSON BAĞLANTISI Öte yandan Amerikalı bilim adamlarının araştırması migren hastalarının Parkinson'a yakalanma riskinin daha fazla olduğunu gösterdi. Araştırma, orta yaşta migrenden muzdarip kişilerin Parkinson'a yakalanma riskinin 2 kat fazla olduğunu ortaya koydu. Bilim adamları riskin göz bölgesinde parlak yıldızlar, yanıp sönen ışıklı noktalar, kıvılcımlar, şimşekler gibi şikayetlerle tanımlanan auralı migrene yakalananlarda daha da arttığına dikkati çekti. Migren ve Parkinson ilişkisinin, beyindeki kimyasalların ve kan akışının dönemsel değişimine bağlı olduğu düşünülüyor. Ayrıca bilim adamları beyindeki bu değişimlerin dopamin hormonunun salgılanmasını azalttığını, dopamin eksikliğinin Parkinson ve migrende de görüldüğünü belirtiyor yaş üzerinde 5 bin 620 kişinin katıldığı araştırmanın sonuçları "Neurology" dergisinde yayımlandı. Ağır spor yapan kişilerde kalp krizi geçirme riskinin daha fazla olduğu bildirildi. Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Serdar Akgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalp krizinden genç yaşta ölümlerin son günlerde arttığını söyledi. Ağır spor yapanlarda kalp krizi riski artıyor Bakanlık, robotik cerrahlar yetiştirecek ANKARA- Sağlık Bakanlığı, prostat, böbrek ve mesane kanserlerinde çok başarılı sonuçlar alınan ve "kansız ameliyat" olarak bilinen robotik cerrahinin Türkiye genelinde daha yaygın kullanılabilmesi için "robotik cerrahlar" yetiştirecek. Bakanlık Müsteşarı Eyüp Gümüş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, açık cerrahinin aksine kısa sürede iyileşme sağlayan robotik cerrahinin, üroloji başta olmak üzere kadın doğum, genel cerrahi, kulak burun boğaz ve kalp cerrahisinde uygulandığını söyledi. Robotik cerrahi ile rahim ve yumurtalık kanserleri, idrar kaçırma, gırtlak ve bağırsak kanserlerinde etkili sonuç alındığını ifade eden Gümüş, bu tekniğin kalp cerrahisinde de kapak operasyonları ve by-pass'da etkin kullanılacağını bildirdi. Gümüş, özellikle kanser hastalarında tümörün tamamının bu yöntemle temizlenebildiğinin altını çizerek, hekim kabiliyetinin başarıyı artıran en önemli faktör olduğunu vurguladı. Operasyonun herhangi bir komplikasyon gelişmeden tamamlanabilmesi için robotik cerrahi uzmanının, bu alanda yetişmiş, tecrübeli ve yeni gelişmeleri takip ediyor olması gerektiğini vurgulayan Gümüş, uygulamadan daha fazla kişinin yararlanabilmesi için operasyonu yapabilecek hekim sayısının artırılması gerektiğini bildirdi. EĞİTİMLERE YURT DIŞINDAN HEKİMLER DE KATILABİLECEK Gümüş, Bakanlık tarafından bu alanda yetişmiş cerrah sayısını artırma kararı aldıklarını anlatarak, şunları kaydetti: "Robotik cerrah yetiştirilmek üzere, Bakanlığın İstanbul ya da İzmir'deki kampında eğitim verilecek. İzmir Urla'daki hastanemiz boşaltıldı. Orada 4 ameliyathane var. Orada hem acil hizmetler hem de hemşirelere enjeksiyon, damar yolu açma gibi eğitimler maketler üzerinde yaptırılacak. Bunun dışında karın ön duvarında açılan 0,5-1 cm'lik kesilerden yerleştirilen kamera ve el aletleriyle operasyonun yapıldığı minimal invaziv cerrahi eğitim merkezi, göbek deliğinden ince bir teleskobun karın içine sokularak karın içi organlarının görüntülenmesi ile yapılan laparoskopi ve robotik cerrahi eğitim merkezleri olacak. " Hayvan laboratuvarlarının da bulunacağı eğitim yerinde, ameliyatların domuzlar üzerinde yapılacağını ifade eden Gümüş, "Robotik cerrahi eğitimlerini bizler, yurt dışında aldık. Bir kişi için 15 bin dolar ödeniyordu. Bu eğitimlere herkes de kabul edilmiyor. Türkiye'de şu anda çok iyi bir robotik cerrahi deneyimi mevcut, ama sayının artırılması lazım. Bu eğitimlere Türkiye dışından Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri'nden hekimler de katılabilecek" diye konuştu. Gümüş, burada verilecek eğitim sonrasında Sağlık Bakanlığından sertifika alınacağını belirterek, "Bakanlık, bu eğitimi sertifikalandıracak. Sertifikadan sonra hayvanlarda yapılan operasyonlarda başarılı olan hekimler, hasta uygulamalarından sonra robotik cerrahi yapabilecek" dedi. yaşı 13 e düştü SAĞLIK İZMİR- İzmir'de bonzai kullanımının 13 yaşa kadar düştüğü bildirildi. İzmir Valisi Mustafa Toprak, İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ve İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı'nın katıldığı "Okullarda alınacak güvenlik tedbirleri" toplantısı Vilayetler Evi'nde yapıldı. Toplantıda, İzmir'deki yaklaşık 700 bin okul çağı çocuğun evleri dışında geçirdikleri sürede can, mal ve ruh sağlığının korunması için alınan tedbirler kamuoyu ile paylaşıldı. Vali Toprak, toplantıda çocukların okula emniyetli bir şekilde gidip gelmesi için detaylı bir çalışma yaptıklarını belirterek, çocukları okul dışı, okul çevresi ve okulda can, mal ve ruh sağlığını bozacak şeylerden uzak tutmayı amaçladıklarını söyledi. Bu kapsamda okullarla ilgisi olmayan, öğrenci ve öğretmenlerin güvenliğini tehdit eden şahısların okul çevresinden uzaklaştırılması, bonzai ve benzeri uyuşturucu maddelerin çocuklardan uzak tutulması, okullar ve çevresinde zararlı maddelerin satışının engellenmesi için çalıştıklarını aktaran Toprak, okulların giriş ve çıkış saatlerinde emniyet ekiplerinin asayiş ve trafik uygulaması, okul yönetimleriyle sürekli irtibatta bulunulması, okul çevresindeki aydınlatmaların sağlıklı çalışması, öğrencilerle ilişkisi olan servis şoförü, hostesi, kantin görevlisi gibi şahıslardan risk teşkil edebileceklerin engellenmesi için programlar yaptıklarını anlattı. İl Emniyet Müdürü Uzunkaya da, çocukların evden çıkışlarından itibaren, evlerine dönüşlerine kadar süren zamanda okul ve okul dışı saatlerini içine alan risk alanının korunmasını hedeflediklerini kaydetti. Servis araçlarının ve şoförlerinin denetiminden, okul çevresindeki olumsuz dış etkenlerin analiz ve bertarafı, ders dışı ilgi ve etki alanlarının kontrol altın alınması konusunda yaklaşım ortaya koyduklarını kaydeden Uzunkaya, "Uyuşturucu konusunda hedef kitle okul çağı gençler. Ülke genelinde 8-10 yaşa doğru hedef daralttığını görüyoruz. Toplum destekli polis birimimizce hazırlanan 'Koruyalım korunalım' ve 'Mercek' projeleriyle gençlerde farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz" diye konuştu. Uzunkaya kentteki 2 binden fazla okulun geçmişteki asayiş olayları da göz önüne alınarak risk faktörlü değerlendirildiğini ifade ederek, il merkezindeki 120 civarındaki okulun 1. derecede, 110 okulun da 2. derecede riskli olduğunu söyledi. BİNA TADİLATI YAPTIRILACAKTIR YAPI İŞLERİ VE TEKNİK DAİRE BAŞKANLIĞI YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ HÜSIHHİYE YERLEŞKESİ ERİŞKİN HASTANESİ BEYİN CERRAHİSİ YOĞUN BAKIM TADİLATI İŞİ yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ YAPI İŞLERİ VE TEKNİK DAİRE MERKEZ KAMPÜSÜ SIHHİYE SAMANPAZARI ALTINDAĞ/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : yapi@hacettepe.edu.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : 1 Kalem Yapım İşi (İnşaat-Tesisat-Elektrik) Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : H.Ü.SIHHİYE YERLEŞKESİ ERİŞKİN HASTANESİ BEYİN CERRAHİSİ YOĞUN BAKIM c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 5 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 180 (Yüzseksen) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : H.Ü. Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı Toplantı ve Seminer Salonu Sıhhiye/ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 80 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: BIII Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İnşaat Mühendisliği,Elektrik Mühendisliği,Makine Mühendisliği 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 200 TRY (Türk Lirası) karşılığı H.Ü. Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı İhale ve Kesin Hesap Şube Müdürlüğü Sıhhiye/ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar H.Ü. Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı Toplantı ve Seminer Salonu Sıhhiye/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1 Teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden Kanunun 38 inci maddesine göre açıklama istenecektir. Basın ( Resmi İlanlar

11 1 dış dünya ABD Temsilciler Meclisi'nin Başkan Barack Obama'ya Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütüne karşı mücadelede Suriyeli "seçilmiş" ılımlı muhaliflere askeri ekipman ve eğitim desteği için yetki veren düzenlemeyi onaylamasına rağmen, hem düzenlemenin içeriğindeki belirsizlikler dikkati çekiyor hem de Kongre üyelerinin IŞİD'e karşı stratejinin başarılı olacağına dair şüphelerinin hala devam ettiği görülüyor. ABD'nin Suriyeli muhaliflere vereceği destek belirsizlik dolu WASHİNGTON - Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi John Boehner ile Demokrat Azınlık Lideri Nancy Pelosi başta olmak üzere her iki partinin Meclis'teki liderlerinin desteği ve Obama yönetimi yetkililerinin Kongre üyeleri nezdinde günlerdir yürüttüğü yoğun kulis faaliyeti, düzenlemenin geçmesinde ana faktör oldu ancak 156'ya karşı 273 "evet" oyunun çıktığı oylamada, 85 Demokrat ile 71 Cumhuriyetçi'nin "hayır" oyu kullanması dikkat çekti. Düzenlemenin bugün Senato'da görüşülmesi bekleniyor. Tahminler, düzenlemenin Senato'da da geçeceği yönünde. Temsilciler Meclisi'nin onayı, Obama'ya IŞİD tehdidine karşı uluslararası koalisyon oluşturmaya çalıştığı bir dönemde çok ihtiyaç duyduğu iç siyasi desteği sağlaması açısından önem taşıyordu. Ancak oylamadaki orana bakıldığında, "evet" oyu kullanan milletvekilleri arasında dahi planın başarısına dair ciddi kuşkuların varolduğu görülüyor. Demokratlar genel anlamda ABD'nin Ortadoğu'da yeni bir savaş bataklığına sürüklenmesi olasılığından çekinirken, Cumhuriyetçiler ise Obama'nın planının çok sınırlı olduğunu ve IŞİD'i yok etmeye yetmeyeceğini savunuyor. Silahlandırılacak muhaliflerin nasıl seçileceğine ve "yanlış ellere" gitmediğinden nasıl emin olunacağına dair ciddi tereddütler de dile getiren bazı Kongre üyeleri, "bu silahların namlularının ileride bir gün ABD güçlerine çevrilmeyeceğinin" de garantisi olmadığı endişesini ifade ediyor. Örneğin Demokrat Parti California milletvekili Barbara Lee, "Bu düzenlemeyi desteklemem için yanıtlanması gereken hala çok fazla soru var. Suriyeli Kıbrıs müzakere süreci sonuç alıcı aşamaya geldi muhaliflere vereceğimiz silahların, Libya'da olduğu gibi yanlış ellere gitmeyeceğinden nasıl emin olacağız" diye konuştu. Yine Demokrat Parti'den California milletvekili Loretta Sanchez de "Bizim silahlarımızın ileride bir gün bize doğrultulup doğrultulmayacağını bilmiyoruz" diyerek, desteklenecek muhaliflerin gerçekten güvenilir müttefik olup olmayacaklarına dair şüphesini dile getirdi. Düzenlemeye "evet" oyu kullananlar arasında bile, bu işi "gönülsüz" yaptığının işaretlerini veren Kongre üyeleri mevcut. Örneğin Demokrat Parti Virginia milletvekili James Moran, düzenleme için, "Kötü seçenekler arasındaki en iyi seçim. Daha iyi bir alternatif yok ve hiçbir şey yapmamanın da sorumluca bir davranış olmayacağı kanısındayım" dedi. 11 Türkiye ye yeni patriot sistemi İspanya dan gelecek MADRİD - İspanya Savunma Bakanı Pedro Morenes, Meclis Savunma Komisyonu'na verdiği bilgide, NATO mekanizması çerçevesinde Irak ve Suriye sınırlarından gelebilecek olası hava saldırısı veya balistik füze gibi tehditlere karşı sivil halkı korumak için Türkiye'ye patriot füze bataryası göndereceklerini açıkladı. 4-5 Eylül'de Galler'de yapılan NATO Zirvesi'nde, NATO'nun Türkiye'deki çalışmalarının da programladığını belirten Bakan Morenes, bu kapsamda İspanya'nın 6 patriot füze bataryası ve 130 askerini Türkiye'ye göndereceğini söyledi. Türkiye'nin 2012'deki talebi üzerine başlayan NATO misyonu kapsamında görev yapan Hollanda'nın 2015 Ocak'ta buradaki misyonunu tamamlaması sonrasında yerine geçecek olan İspanya'nın, yaklaşık 1 yıldır ABD ve Almanya'nın benzer askeri birlikleriyle işbirliği yaptığı da kaydedildi. Suriye'den Türkiye'ye yönelik saldırı tehdidi kapsamında NATO'nun Türkiye'yi koruma çabalarını desteklemek üzere Hollanda'ya ait patriot hava savunma sistemi 26 Ocak 2013'te Adana'da konuşlanmıştı. İlk etapta bir yıllığına gönderilen savunma sistemi ve 250 askerden oluşan birliğin görev süresi, Türkiye'nin talebi doğrultusunda geçen sene Hollanda hükümeti tarafından bir yıl uzatılmıştı. Mısır'dan Libya'daki darbe girişimine destek Mısır yönetimi, Libya'da darbe girişiminde bulunan Halife Hafter'e destek veren Tobruk'taki Temsilciler Meclisi'nin ülkenin tek meşru temsilcisi olarak görülmesini talep etti. LEFKOŞA- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs müzakere süreci kapsamında Güney Kıbrıs Rum yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis ile gerçekleştirdikleri görüşmede sonuç alıcı müzakerelere geçme kararı aldıklarını açıkladı. Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum lider Nikos Anastasiadis ile adada süren müzakere süreci kapsamında BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim'ın ev sahipliğinde Lefkoşa'daki ara bölgede buluştu. Yaklaşık 2 buçuk saat süren görüşmede, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile Kıbrıs Türk tarafının müzakerecisi Kudret Özersay ve Rum tarafının müzakerecisi Andreas Mavroyannis de bulundu. CENEVRE - Birleşmiş Milletler (BM), 1980 yılından beri 88 ülkede, devletler ve silahlı grupların zor kullanması sonucunda yaşanan 43 bin kayıp vakasının hala aydınlatılmayı beklediğini bildirdi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin "zor kullanma sonucu yaşanan ortadan kaybolma" vakalarıyla ilgili olarak yayınladığı rapor hakkında BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan BM Raportörü Ariel Dulitzky, zor kullanma sonucu kaybolma hadiselerinin şiddetin yaygın olduğu bölgeler başta olmak üzere dünya genelinde hala yaşanmakta olduğu söyledi. BM, özellikle çatışma bölgelerinde hayatını kaybeden, yaralanan ya da rehin alınan insanların yanı sıra dünya genelinde ortadan kaybolmaya zorlanan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan insanların sayısının da her geçen gün arttığına dikkati çekti. Dulitzky, zor kullanılarak insanların ortadan kaybolmasını sağlama yönteminin, ülkelerin düzen sağlama adına kullandığı bir taktik olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Eroğlu, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, heyetler arasındaki görüşmenin ilk defa Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin başkanlığında yapıldığını söyledi. Daha önceki görüşmelerde ikinci aşamayı tamamladıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, bugünkü toplantıda diğer safhaya geçme kararı verildiğini kaydetti. Eide'nin dün akşam verdiği yemekte Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiades ile buluştuklarını ve iki saati aşkın bir süre çeşitli konuları görüşme fırsatı yakaladıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Eroğlu, yemeğin özellikle Eide'nin taraflar arasındaki görüş farklılıklarını öğrenmesi bakımından çok faydalı olduğunu ifade etti. Dünyada 43 bin kayıp vakası aydınlatılmayı bekliyor yılları arasında bu şekilde 88 ülkede 43 bin kaybolma vakasının yaşandığını belirten Dulitzky, raporun hazırlandığı son iki yıl boyunca 47 vakanın aydınlığa kavuşturularak tasfiye edildiğini ifade etti. Dulitzky, "Kaybolan kişiler hakkında bilgi istediğimiz 88 ülkenin yaklaşık yarısı bize istediğimiz gerekli bilgiyi vermedi" dedi. Raportör, "Suriye ve Kuzey Kore'de zor kullanarak insanların kaybolmasını sağlama yönteminin ise, sivillere yönelik bir saldırı tekniği olarak kullanıldığının altını çizdi. BM Raportörü Ariel Dulitzky KAHİRE - İspanya'nın başkenti Madrid'te düzenlenen "Libya'da İstikrar ve Kalkınma Konferansı"nda konuşan Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, Libya'nın doğusundaki Tobruk'ta kurulan Temsilciler Meclisi'ne tam desteklerinin olduğunu ve Libya halkının tek meşru temsilcisi olarak görülmesi gerektiğini dile getirdi. Şükri "Milli Genel Kongre'nin (MGK) yeniden canlandırılması ve paralel bir hükümet oluşturulması uluslararası toplum nezdinde kabul görmeyen ve meşru olmayan bir durumdur" şeklinde konuştu. "Trablus'taki MGK'nın yeniden canlandırılmasının tehlikeli olduğunu" iddia eden Şükri, "herhangi bir diyalog öncesinde Tobruk Temsilciler Meclisi'nin ve orada oluşturulmuş hükümetin Libya halkının tek temsilcisi olarak kabul edilmesinin temel ilke olarak kabul edilmesini" talep etti. Dışişleri Bakanı Samih Şükri'nin Madrid Konferansı'ndaki açık desteğinin Tobruk yönetiminden yana olduğunu vurgulaması bugüne dek Mısır'ın konuya dair siyasetini ilk kez kamuoyu ile paylaştığı şeklinde değerlendiriliyor. Libya'da Başkent Trablus'ta Ömer el-hasi başkanlığında yeni hükümet 8 Eylül'de görevi Milli Genel Kongre'den (MGK) yönetimi teslim almıştı. MGK 25 Ağustos'ta Hasi'yi "kriz hükümeti" kurmakla görevlendirildi. Bu hükümet 2 Eylül'de güvenoyu aldı. Öte yandan başkent Trablus'taki çatışmaları ve güvenlik zaafiyetini gerekçe göstererek ayrılan bazı milletvekilleri ülkenin doğusundaki Tobruk kenti'nde Temsilciler Meclisi adı altında Trablus'a karşı alternatif çalışmalar yürütmeye başladı. Eylül başlarında istifasını sunan geçici Başbakan Abdullah es-sini de MGK'dan ayrılarak ülkenin doğusundaki Tobruk kentindeki Temsilciler Mecilisi'ne katıldı. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ T A R K A N A T 2 A T A R O R A K 3 R S A L E E L A 4 I A K D E R 5 M A T S A M M 6 S C E A L A Y 7 F L A U N T E 8 T A A T E R 9 L A M E L T E K 10 E N E M E K F 11 E K E N E K N E 12 E A L N A Z K 13 B Ö N Y E M E N 14 E N T E T K L 15 E M E T K A S 16 A R A N T A T A R 17 Y V B E Z M E 18 E E Z Y E T V 19 T E R A N E A L A 20 K A T A L T K

12 12 haber Başbakan Ahmet Davutoğlu, Karabağ meselesiyle ilgili, "Azerbaycan topraklarının her bir santimetre karesi kurtulana kadar Türkiye, Azerbaycan'ın verdiği mücadelenin yanında olacaktır. Türkiye ile Azerbaycan ın BAKÜ - Uluslararası hukuk bunu böyle söylüyor. Uluslararası hukukun gereği yapılana kadar da Türkiye ile Azerbaycan omuz omuza bölgeyi barış bölgesi yapmak için çaba sarf edecektir ve Azerbaycan'a yönelecek her türlü olumsuz tavır, Azerbaycan'da olduğu kadar, Türkiye'de de aynı tepkiyi görür" dedi. Başbakan Davutoğlu, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de resmi temasları kapsamında, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Zagulba Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, başbaşa yaklaşık 1 saat süren görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, toplantıda, Bakü'de, öz vatanında ve evinde bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. "Biz hangi mevkide olursak olalım hangi vazifeleri ifade edersek edelim, bu vazifeleri yaparken, Türkiye ve Azerbaycan arasında herhangi bir fark Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ, Çukurova üniversitesi öğretim üyesi, iortas@cu.edu.tr, Tweeter; İbrahim ORTAŞ?@iortas Çalışma Şartları ve Özlükler Akademi ve Bilimin Altyapısını Oluşturmaktadır Üniversitenin kurumsal özerkliği de akademik özgürlükler de öncelikle özlük ve çalışma haklarından geçer. Geçim derdindeki insanların özgürlüğünden söz edilemez. Kendi kurumunda yaşamını idame etme söz hakkı olmayan kişilerin özerk karar ve düşünce sürdürmesi olanaksızdır. Özlük ve çalışma koşulları diğer tüm akademik tartışmaların altlığı olarak görülmelidir. Üniversiteler Yoksulluk Sınırında Yaşıyor Uzun zamandır çalışanların ücretlilerine herhangi bir iyileşme yapılmadı. TUİK verilerine göre en üst dereceden maaş alan akademik personelin bile yoksulluk sınırı içinde yaşadığı görülüyor. Son yıllarda üniversitelerin verimliliği ve bilgi üretme konusunda birçok sorunu bulunduğu bir gerçek. Bunun belki ilk nedeni maaş yetersizliği değildir. Üniversite özerkliği, üniversite yönetim organlarının belirlenmesi üzerinde dolaşan siyasi etkiler, üniversite bütçeleri yanında maaş yetersizliği de ciddi bir demoralizasyon nedenidir. Bu konuda zaman zaman toplumdan gelen eleştirileri kendi görüşlerimde katarak genelleştirmeye çalışıyorum. Ancak bugün üniversitelerin gördüğü değer ve aldığı ücret karşısında söyleyecek söz bulamıyorum. Ayrıca not olarak belirtmek isterim ki üniversitelerimizde ciddi bir rahatsızlık, verimsizlik ve heyecansızlık görülüyor. Bir şeyler üretme hevesinin kaybolduğu bir durum görülüyor yılında dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi olması hedeflenen bir ülke için bu hevessizlik açıkçası çok da hoş değil. Mutlaka bu konunun incelenmesi ve bir şeylerin yapılması gerekir. Tıp Camiası En Çok Zarar Gören Kurum Oldu En son Tıp doktoru hocalar için tam anlaşılmayan bir şekilde hastane ve dışarıda belirli saatlerde muayene yapabileceklerini belirtiler. Açıkçası devletimiz üniversite hocalarına hak ettikleri ölçüde maaş vermek yerine, bilim insanlarını bir birinden ayrışmıştır. Bu uygulama insan hakları ve eşitlik ilkesine aykırıdır. Bir grup hocaya sen dışarıda ek iş yap, diğerine sen yapma diyemez. Birileri bu durumu Anaysa mahkemesine götürse konu esastan iptal edilir. Yoksa hukukçular biz daha çok kazanırız der ve kendileri hukuk bürosu açar. Mühendis, öğretmen hemen herkes bir şekilde kendi mesleğine uygun yapacak iş bulur. O zamanda bilim yapmak yerine hizmet görülmüş olur gibi olur ki bilim olmadan sağlıklı hizmet de gerçekleşmez. Bilim Kuruluşlarının Görevi Hizmet Değil Bilimsel Bilgi Üretmektir Topluma hizmeti götürme görevi doğrudan bilim kuruluşlarına verilmemiştir. Bilim insanın tüm zamanını okumaya, düşünmeye, araştırmaya ve yazmaya ayırması gerekirken, zamanını geçim derdi için özel iş yapmaya yönlendirilirse orada bilim ve bilgi üretilemez. Bu durum üniversite anlayışına zarar verdi ve zarar veriyor. Nihayet uzun zamandır eleştirdiğimiz özel iş yapma danışmanlık işlemleri başta Tıp fakültelerinin içinde bulunduğu durum olmak üzere sistemin iflas ettiğini gösteriyor. Türkiye de bir tarafta sayıları 90'ı bulan Tıp fakülteleri diğer tarafta yetersiz ve kaliteli öğretim üyesi ihtiyacı. Doğal olarak dışarıda TL kazanacak bir tıp hocasına 4800 TL maaş reva görülürse kimse teorik olarak kabul edilen bilim aşkını çok sürdüremez. Değişen dünya koşullarında, evrensel anlamda dünyadaki meslektaşları ile çalışan ve zaman zaman onlarla dünyanın herhangi bir yerinde bir araya gelen öğretim elemanlarının aldığı ücret, gerek yurtdışındaki gerek yurtiçindeki özel-vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim üyelerinin beşte biri kadardır. Öğretim elemanları zamanının tümünü ülke hizmetine ayıran ve bu amaçla mesai kavramı olmaksızın çalışan kişilerdir. Ancak bizler emeklerinin karşılığını alamamakta ve dolayısıyla ciddi geçim sıkıntısı çekmekteyiz. Ülkemiz bilim adamalarının bu durumda bırakılmasının gelecekte mal olacağı kimi sorunların yaşanmaması için acilen önlem alınmalıdır. gözetmeyiz" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti: "Bizim için Türkiye'ye hizmet, Azerbaycan'a hizmettir. Azerbaycan'a hizmet etmek, Türkiye'ye hizmet etmektir. Ben daha önce Dışişleri Bakanı olarak, Başbakan olarak da Azerbaycan'ı her zaman öz vatanım olarak bildim. Şimdi de önümüzdeki dönemde de değerli dostum Aliyev'e içeride vurguladığım gibi, bundan sonra Türkiye için çalıştığımız kadar Azerbaycan için de çalışacağız. Bizim olduğumuz yerde Azerbaycan vardır, Sayın İlham Aliyev'in olduğu yerde de Türkiye vardır. Birbirimizin olmadığı durumlarda, birbirimizi nasıl savunduğumuzu dünya alem bilir." "Azerbaycan bizim için aşktır, sevdadır, bir muhabbettir" ifadesini kullanan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu manevi varlığı, Başbakan vasfıyla geliştirmek, derinleştirmek benim boynumun borcudur. Bu hislerle, 77 milyon kardeşinden, Sayın Üniversite Çalışanlarının % 99 u Maaşlarından Memnun Değil Öğretim Elemanları Derneği (ÖGEDER) öğretim elemanlarının özlük hakları ile ilgili 1955 akademisyenin katıldığı Akademisyenlik Tanım başlıklı anketin sonuçlarına göre öğretim üyelerinin sadece yüzde 1 i aldığı maaştan memnun. Aralarında Bin 138 i araştırma görevlisi, 250 si öğretim üyesi, 184 ü yardımcı doçent, 93 ü doktor, 80 i doçent, 79 u okutman, 59 u profesör bulunan toplam bin 955 akademisyenin katıldığı ankette önemli sonuçlara ulaşıldı. Ankete göre sadece 4 akademisyenden 1 i akademik olarak yaptığı çalışmalardan memnun. Akademisyenlerin yüzde 88 i maaşından memnun olmadığını dile getirirken kısmen memnun olanların oranı yüzde 10. Ankete katılanlara sorulan, Akademik olarak yaptığınız çalışmalardan memnun musunuz? Sorusuna yüzde 56 sı kısmen, yüzde 19 u hayır ve yüzde 25 i evet cevabını vermiş. Akademik olarak yaptığınız çalışmalarda üniversitenizden yeterince destek alabiliyor musunuz? Sorusuna ise akademisyenlerin sadece yüzde 11 i evet cevabını vermiş. Akademisyenlerden yüzde 45 i akademik çalışmalarında üniversitelerinden herhangi bir destek almadığı belirtmiş. Yurtdışında başka bir üniversitede çalışmak isteyen akademisyenlerin oranı ise yüzde 84 olduğu rapor edilmiş. Son yıllarda Tıp Fakültelerinin içinin boşaltılmış olması, mezun olan parlak öğrencilerin Ar-Gör olarak üniversitede çalışmayı kabullenememesinin nedenleri ankete de görüldüğü gibi çalışma koşulları ve maaşların yetersizliğidir. Liyakat Sahibi İnsana Sahip Çıkalım Yeni bir şey söyleyecek, yeni bir buluş yapıp insanlığını yaşamını değiştirecek ülkenin geleceğini yönlendirecek kişileri korumak zorundayız. Yetenekli, liyakatli insanlarımızı adamsendeciliğe harcatmayalım, onların enerjilerinden ve yeteneklerinden yararlanalım. Liyakati olan ortamı ve çalışma koşullarını iyileştiren, insanın önünü açabilen kapasitedeki insana önem verirsek ülkemiz gelişir. Suyolunda testiyi kıran ile suyu getireni aynı değeri görmemeli. Testiyi kıran daha çok değer görüşe kimse çalışmaz. Ülkemizde kamuda çok sayda küstürülmüş, enerjisinden ve yeteneğinden yararlanılmayan insanın var olduğunu duymak bilmek üzücü. Nitelikli İnsanları Üniversitede Tutmak İstiyorsak Bilim İnsanına Destek Çıkılmalıdır Hükümetin yargı mensuplarına yapmayı planladığı zam önerisi yıllardır yoksulluk sınırında yaşayan akademik personelin ücret artışı talebini doğal olarak sordurur oldu. Türkiye nin sorunları gündeme geldiğinde ilk sorulan soru bilim insanlarının çözüm üretmesidir. Ancak çok nitelikli insan kaynağı oluşturmak iyi beyinleri üniversitede görmek istiyorsan bunun yolarından biride akademik ve üniversite çalışanlarının geçim sorunu ve özlük haklarının iyileştirmesi gerekir. Yargı Mensuplarına Yapılacak Maaş Zammı Bütün Çalışanlara Yapılmalıdır Madem yargı mensuplarına bir iyileştirme planlıyor. Çok haklı olarak yargı mensuplarının rantın ve liyakatsizliğin kol gezdiği bir dünyada vicdan ile cüzdan arasında sıkışıp kalma durumu birçok meslek için farklı duygularda yaşanıyor. Yine de çok sayıda çalışan insanımız yetersiz maaşlarına rağmen işlerini yapmaya çalışıyorlar. Toplumda belirli bir saygınlığı olan ve mesai kavramı olmadan enerjisini bütünü ile bilim yapmak ve insan eğitmeye adamış insanlar için bugünkü maaş durumunun rencide edici ve can sıkıcı olduğunu belirtmek durumundayız. Bütün kesimlere iyileşme yapılmalı. Yaptığı iş ve niteliği gereği iyi beyinleri ülkenin menfaatine değerlendirmek istiyorsak, bilim insanına pozitif ayrımcılık yapılması herkes tarafından anlayışla karşılanacaktır diye düşünüyorum. Aliyev'e selam getirdik. Türkiye'de ve Azerbaycan'da güzel bir gelenek vardır. İlk ziyaretler karşılıklı olarak yapılır. Bu borcu ödemek de benim için büyük bir onurdur." Türkiye ve Azerbaycan'ın ikili ilişkilerinde olağanüstü bir gelişme kaydettiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu: "Son yıl içinde birçok projeyi hayata geçirdik. Çevre bölgelere bakıldığında hatta dünyaya bakıldığında eğer iki tane başarı hikayesi anlatılmak istense Ortadoğu'da, Kafkaslar'da, Balkanlar'da, bütün Avrasya'da Türkiye ve Azerbaycan iki başarı iki hikayesidir. Omuz omuza yürüyen iki kardeşin başarı hikayesidir. Birçok yerde istikrarsızlık varken, çatışmalar varken, maalesef çok ciddi ekonomik krizler yaşanırken, son yıl içinde Türkiye, Azerbaycan da büyük ilerleme kaydetti. Ekonomik açıdan olağanüstü projelere imza attı." Kılıçdaroğlu ndan önemli açıklamalar İSTANBUL - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Başbakansınız, yasalar uygulamakla yükümlüsünüz ama sizin görevinizi başkası üstlenmiş vaziyette ve siz buna tepki vermiyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanı bir özel bankayla ilgili bir sürü laf ediyor. Bu yasalara aykırı. Sayın Cumhurbaşkanı çıkıp 'Bu özel banka batacak. Bu özel bankayla ilgili önlem alın. Önlem almazsanız siz sorumlu olursunuz' diyor. Şimdi buna tepkiyi benim göstermemden çok Sayın Başbakanın göstermesi lazım, 'Burası bir hukuk devleti' demesi lazım" dedi. Kılıçdaroğlu, Fox TV'nin canlı yayını Çalar Saat'te İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı. Beşiktaş ile Yunanistan temsilcisi Asteras arasında dün akşam oynanan UEFA Avrupa Ligi C Grubu maçını protokolden izlediği hatırlatılan Kılıçdaroğlu, Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı'ya haksızlık yapıldığını, haklarında 'darbeci' suçlamasıyla iddianame hazırladığını ve bunu içine sindiremediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, taraftarların arasında maç izlemek istediğini belirterek "Önce onlarla beraber olmak istedik fakat onlar bir duyarlılık gösterdiler, 'Teşekkür ederiz ama aynı mekanda olmak pek çok soruyu gündeme getirebilir' dediler. Ben de onların duyarlılığına saygı gösterdim, maçı başka bir yerden izledim" diye konuştu. Çocukluk ve gençlik fotoğrafları klip şeklinde gösterilirken duygulanan Kılıçdaroğlu, 7 çocuklu bir aileden geldiğini, üniversiteyi bitiren tek kişinin kendisi olduğunu anlattı. Kılıçdaroğlu, "Babam memur... Bazen düşünüyorum ayakkabı almaya kalksa, 7 çocuğa ayakkabı nasıl alacak. Ama sadece ben o koşullarda yetişmedim. Çevreme baktığım zaman bütün arkadaşlarım aşağı yukarı böyleydi. İşin özeti, gerçekten de Mustafa Kemal Atatürk'ün getirdiği cumhuriyet ve cumhuriyetimizin getirdiği imkanlar" diye konuştu. AB de Yeni Türkiye heyecanı BRÜKSEL - AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, yeni Türkiye'nin verdiği güçlü mesajların, AB tarafında heyecan uyandırdığını ve algılandığını söyledi. Brüksel temasları öncesinde Türkiye'nin AB Daimi Temsilciliği'nde basın toplantısı düzenleyen Bozkır, "Yeni Türkiye'yi size anlattığım gibi (Avrupalılara da) anlattım. Çok da karşılık buldu. Yeni Türkiye'yi herkes heyecanla bekliyor. Verdiğimiz güçlü mesajı algılamış vaziyetteler. Benim bu temaslarım dahi algıladıklarının delili. Son 4 yıldır hiçbir AB Bakanı bu kadar güçlü bir programla Strasbourg ve Brüksel'de dolaşmadı. Siz bunları en iyi tahlil edecek kişilersiniz." dedi. Bozkır, Cumhuriyet tarihinde ilk kez cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin ardından yeni bir başbakan ve yeni bir hükümet ile birlikte "yeni bir Türkiye'nin" ortaya çıktığını ve bu yapının, AB sürecine kuvvetli vurgu yaptığını, AB üyeliğinin Türkiye'nin stratejik hedefi olduğunu ve bu doğrultuda her tüçlü çabanın ortaya konulacağını, reformların sürdürüleceğini açıkça teyit ederek önemli bir mesaj verdiğini anlattı. Fehmi KORU fkoru@gmail.com Mezopotamya güneşini Monako ya taşıdık... Monako- Ressam Ahmet Güneştekin in resmiyle daha önceleri tanışmış olanlar beni anlayacaktır: Karşısında duranı hemen sarıp sarmalayan bir renk cümbüşü... Doğup büyüdüğü Mezopotamya ve Anadolu coğrafyasının bütün renkleri... İlk bakışta başına buyruk, dediğim dedik serbestliği içerisinde görünse de, her tabloda ayrı bir âhenk ve uyumla bakan gözleri selâmlayan renkler... İnsana Ben bu güzelliği her zaman karşımda görmeliyim, ona sahip olmalıyım dedirtir Ahmet Güneştekin resmi... Altına imzasını koymasına gerek kalmayacak kadar da ressamının kimliğini haykırır her resmi... Ressamdan ne zaman söz açılsa, birileri mutlaka Çok ilginç bir hayat hikâyesi var demek ihtiyacı duyuyor; doğrudur, ama hikâyesinin bence en can alıcı yönü, içinden çıktığı coğrafyaya ve o coğrafyanın temsil ettiği bütün değerlere âşık olmasıdır Ahmet Güneştekin in... Efsanelerine de... Üzerinde hiçbir figür bulunmayan bir resmine bakarken bile sanki bir Şahmeran ile veya Zümrüd-ü Anka ile karşı karşıya olduğunuzu hissettiren de onun hikâyesinin bu yönüdür... Daha önce başta New York olmak üzere pek çok Batı kentinde sergilediği eserlerini bu kez Monako ya taşıdı Ahmet Güneştekin... İrtibat kurduğu ressamları kuyumcu titizliğiyle seçen Marlborough Gallery nin, dünyanın en zenginlerinin mekân seçtiği Fransız Rivierası nda bulunan sergi salonunda... Son 70 yıldır dünya resim sanatına hükmeden Marlborough Gallery nin hayli zamandır bir sanatçısı artık o... Monako ya getirdiği resimler, geçen yıl İstanbul Antrepo'da sergilediği ustalığına hayran bırakan tablolardan pek çok bakımdan farklı, bambaşka bir ustalığı yansıtıyor; ancak o döneminin eserleriyle şimdikiler arasında birbirini tamamlayıcı özellikleri de rahatlıkla keşfedebiliyorsunuz... Keşfedilmeyi bekleyen bir resim onunki... O keşfi dünyanın en ince beğenisine sahip olduğu bilinen uluslararası bir sanatsever kitleyle birlikte yaşamak üzere Türkiye den ve dünyanın başka köşelerinden buraya epey insan geldi. Çoğu aynı zamanda koleksiyoner de olan işadamları ve işkadınları... Sanat eleştirmenleri... Yazarlar... Gazeteciler... Maliye bakanı Mehmet Şimşek ile kültür bakanı Ömer Çelik ve Türkiye nin Paris büyükelçisi Hakkı Akil de bu önemli olaya tanıklık etmek üzere burada... Türkiye den hayli uzakta hepimize sanat yoğun bir kültür havası yaşatan olayın bir de sponsoru var: Çalık Holding... Ahmet Çalık o kadar işinin arasında Monako ya geldi, herkesle yakından ilgilendi ve serginin açılışında da bulundu. Ülker in patronu Murat Ülker de iki iş seyahati arasında Monako ya da uğradı. Ahmet Güneştekin, sergisi açılışının resimlerine eş bir renk zenginliğine sahip Türkiye den yüzlerle yapılmasını, Ülkemizin sanata vermeye başladığı değeri buradan katılacakların da görmesini istedim gerekçesiyle açıklıyor. Monako ya yerleşik veya sergi açılışı için buraya gelmiş yabancıların --hatta Marlborough Gallery nin sahip ve yöneticilerinin de-- bu mesajı biraz da sevinçli bir hayretle aldıklarını söyleyebilirim. Nice ajans haberi ve yazıdan çok daha etkili bir mesaj bu. Karşısında duranı efsunlayan renk cümbüşü Ahmet Güneştekin tabloları yanında, sergisinin açılışı için buraya kadar koşan insanlarımız da o mesajın bir parçasıydı. 19 Eylül 2014/ HABER TÜRK Türkiye nin yeni AB STRATEJİSİ BRÜKSEL - AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır tarafından açıklanan Türkiye'nin yeni AB stratejisi", Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğine yön verecek ve daha sağlam temeller üzerinde ilerlemesini sağlayacak. Türkiye'nin yarım yüzyılı aşkın süredir devam eden AB sürecinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın deyişiyle, "Cumhuriyetin ilanından sonraki en önemli çağdaşlaşma projesi" olduğunun belirtildiği belgede, "62. hükümet programında da vurgulandığı üzere, AB sürecine ve bu süreçte yaşanan değişime ve dönüşüme inanan hükümetimiz, tam üyelik yolunda kararlı ve istikrarlı politikasını sürdürecektir" denildi. Bu hedef doğrultusunda, somut adımları ve yoğun bir etkileşim ağını temel alan bir AB stratejisinin hayata geçirilmesinin elzem olduğunun kaydedildiği belgede, "Türkiye, katılım müzakerelerinde yaşanan sorunlara rağmen AB için önemli bir stratejik ortak olmaya devam etmektedir. Bunun yanı sıra uluslararası ilişkilerin dokusunda ve bölgemizde yaşanan hızlı değişim, Türkiye-AB ilişkilerinin stratejik önemini her iki taraf için de artırmaktadır" ifadeleri kullanıldı. Belgede, Türkiye'nin üç önemli sac ayağında yükselen bir restorasyon döneminden geçtiğine dikkat çekilerek, "Güçlü Türkiye, güçlü AB temelinde yükselen Avrupa projesi inancımızla örtüşen böyle bir süreçte Türkiye, kat ettiği mesafeyi daha da ileri götürecek ve nihai hedefimiz doğrultusunda adımlarını kararlılıkla sürdürecektir" denildi. Türkiye'nin AB politikasının temel dinamiklerini demokrasi ve insan haklarının güçlenmesi, serbest piyasa ekonomisinin kurumsallaşması ile çağdaş yaşam standartlarının her alanda kökleşmesinin oluşturduğunun altı çizilen belgede, şu ifadelere yer verildi: "AB müktesebatı çerçevesinde yapılan siyasi, ekonomik ve sosyal reformlar bir taraftan Türkiye'yi köklü bir biçimde değiştirmekte, öte yandan Türkiye'nin hem bölgesinde, hem de uluslararası sistemde çok daha güçlü bir ülke olmasını sağlamaktadır. AB ile yürüttüğü katılım müzakereleri Türkiye'yi bölgesindeki diğer ülkelerden farklı kılmaktadır. AB'ye üyelik sürecinde demokratikleşme ve insan haklarının gelişimi açısından önemli kazanımlar elde eden ülkemiz, hak ve özgürlükleri referans alarak 'vatandaş odaklı' bir anlayış geliştirmiştir. Dolayısıyla AB süreci, Türkiye'nin hem iç hem de dış politika vizyonunun en temel dinamiklerinden biridir." AB stratejisinin üç ana bölümünü, "Siyasi Reform Süreci", "Katılım Sürecinde Sosyo-Ekonomik Dönüşüm" ve "AB İletişim Stratejisi" oluşturuyor. Temel olarak, reform sürecine hız katarak her alanda AB standartlarına ulaşmayı, müzakere başlıklarında atılacak öncelikli adımları belirlemeyi ve bölgesel ve küresel sınamalar karşısında Avrupa mimarisinin inşasında Türkiye-AB birlikteliğinin anlamını ve potansiyelini gözler önüne serecek güçlü bir iletişimi öne çıkarmayı hedefleyen stratejinin, kasımda yayımlanacak "AB'ye Katılım İçin Ulusal Eylem Planı" ve "Avrupa Birliği İletişim Stratejisi" ile operasyonel hale gelmesi hedefleniyor. İki aşamada hayata geçirilecek "AB'ye Katılım İçin Ulusal Eylem Planı", birinci aşamada 2015'e kadar olan dönemi, ikinci aşamada ise dönemini kapsayacak. Planın, AB'ye uyum çalışmalarında güncel bir yol haritası olması ve Türkiye'nin farklı alanlardaki önceliklerini belirlemesini sağlaması öngörülüyor. fkoru@htgazete.com.tr

13 TURİZM "TUI Holly Ödülleri" Antalya'da sahiplerini buldu ANTALYA - Dünyanın önemli tur operatörleri arasında yer alan TUI, müşteri memnuniyeti esasına dayalı olarak belirlediği TUI Holly Ödülleri, Antalya'da düzenlenen törenle sahiplerine verildi. TUI'nin turizm sektörüne yönelik düzenlediği ankete katılan müşterilerinin oyları aracılığıyla 10 bin otel arasından seçilen 28'i Türk, 100 otelin temsilcileri için Perge Antik Kenti'nde "TUI Holly Ödülleri" töreni düzenlendi. TUI Almanya Turizm Müdürü Oliver Dörschuck, her yıl otellerde kalan 500 bin müşterilere yönelik anket düzenlediklerini ve anket sonucuna göre ödüllerin verileceği otellerin belirlendiğini söyledi. Otellerin hizmet kalitesi, müşteri memnuniyeti, fiyat dengesi gibi kriterleri değerlendirdiklerini anlatan Dörschuck, buna göre 10 bin otel arasından en iyi 100 oteli belirlediklerini bildirdi. Dünyanın en iyi otelleri arasında 28 Türk otelinin yer aldığını dile getiren Dörschuck, "Türkiye'deki otellerin, hizmet ve fiyat dengesi çok sağlıklı. Yani müşteri burada ödediği paranın karşılığını alıyor" dedi. Türkiye'de ise en fazla Akdeniz'in ardından Ege'deki otellerin tercih edildiğini ifade eden Dörschuck, Türkiye'deki otellerin yenilikçi ve genç olduğunu, bu açıdan da bir avantaj sağladığını ifade etti. Oliver Dörschuck, TUI'nin holly ödüllerinin dünya otelleri arasında önemli olduğunu, ödülü alan otelin kalitesini yüzde 100 belgelediğini kaydetti. Türkiye'deki otellerin Ortadoğu'daki gelişmelerden de çok fazla etkilenmediğini, Türkiye'deki otellerin müşterilerinde bir değişiklik olmadığını söyleyen Dörschuck, satışların gelecek yıl daha da artmasını beklediklerini bildirdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) liman kenti Gazimağusa, hem sahip olduğu eşsiz kumsallar hem de Osmanlı, Venedik, Roma, Lüzinyanlar dönemine ait tarihi eserleriyle çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. GAZİMAĞUSA - KADİR YILDIZ - Ülkenin doğusunda yer alan kentte, başta Osmanlı olmak üzere birçok medeniyetin izlerine rastlamak mümkün. Liman kenti, sahip olduğu eşsiz kumsal ve berrak denizinin yanı sıra tarihi camileri, Venedik döneminden kalma kraliyet sarayı, Namık Kemal Zindanı, Salamis Antik Kentiyle yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor. Lüzinyan döneminden kalma Gazimağusa Surları, eski dönemdeki gibi içerisinde tarihi yaşamı barındırıyor. Dar sokakları, limanı, çeşitli dönemlerden kalan tarihi eserleriyle kent, kültür mozaiği konumunda yer alıyor. Şehirde yazar Namık Kemal'in sürgün edildiği zindan bulunuyor. Venedik Sarayı avlusunda bulunan bu zindanda Namık Kemal, 38 ay kaldı. Surların içerisinde kalan bölgede yer alan Lala Mustafa Paşa Camisi (St. Nicholas Katedrali) arasında Lüzinyan döneminde yapılmış, Akdeniz'in en güzel gotik yapılarından biri olarak gösteriliyor. Lüzinyan krallarının eski dönemlerde Kudüs tacını giydiği yer olduğu belirtilen katedral, 1571 yılında cami haline getirilerek kullanıma açıldı. Nemrut Dağı, interaktif simülasyon ve oyunlarla tanıtılacak KARS - Sarıkamış ilçesindeki Cıbıltepe Kayak Merkezi'nde 4'üncü telesiyejin montaj çalışmalarına başlandı. Türkiye'nin önemli kış turizm merkezleri arasında yer alan Cıbıltepe Kayak Merkezi'nde bu kış hizmete girecek 4'üncü telesiyejin beton çalışmalarının tamamlanmasının ardından telesiyejin montajına geçildi. Kaymakam Muhammed Gürbüz, AA muhabirine yaptığı 13 Doğu Akdeniz in kültür mozaiği: ADIYAMAN - UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Nemrut Dağı, android işletim sistemlerine uyumlu uygulamalarla sanal alemde tanıtılacak. Adıyaman Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, Nemrut Dağı'nın sanal ortamda tanıtılması amacıyla hazırlanan Nemrut Dağı interaktif simülasyonu, Kral 1. Antiochos'un konuşan oyunu ve Kommagene Krallığı'nın kayıp hazine uygulamaları internet ortamında izlenmeye başlandı. Açıklamada görüşlerine yer verilen Vali Mahmut Demirtaş, kentin kültür ve turizm alanında cazibe merkezi haline dönüştürülmesi için sahip olduğu değerlerin ulusal ve uluslararası alanda tanıtılmasını önemsediklerini belirtti. Kentin Nemrut Dağı'na ev sahipliği yaptığını hatırlatan Demirtaş, şöyle devam etti: "Bu noktadan hareketle tarihi süreç içerisinde bugüne kadar birçok uygarlığın büyüleyici kalıntılarına ev sahipliği yapan Adıyaman'ın sahip olduğu doğal, kültürel ve tarihi değerlerini ortaya çıkarmak amacıyla profesyonel anlamda tanıtım portalı oluşturduk." Demirtaş, portalın hazırlanması kapsamında çeşitli görüntü çekim teknikleriyle Nemrut Dağı başta olmak üzere tarihi ve turistik yerlerden görüntü alındığını ifade etti. Çalışmayı yaparken çekim tekniklerini kullandıklarını anlatan Demirtaş, şunları kaydetti: "İlimizin tarihi ve turistik noktalarında havadan ve karadan çekimler yapıldı. Nemrut Dağı'nın interaktif simülasyonu, Kral 1. Antiochos'un konuşan oyunu ve Kommagene Krallığı'nın kayıp hazine adlı oyunların, Adıyaman Tanıtım Günlerine gelen konuklarımıza etkileşimli şekilde gösterimini sağlayacağız. Bu uygulamalara internet ve sosyal medyada geniş yer vereceğiz." GAZİMAĞUSA Bronz çağın sonlarındaki göçlerle kurulup günümüze kadar varlığını koruyan Salamis Antik Kenti, başsız heykelleri ile tiyatrosu, Mağusa Medresesi, Othello Kalesi ve St. Barnabas Manastırı, kentte görülmesi gereken önemli eserler arasında yer alıyor. Bölgeye özgü bir yemek olan şeftali kebabı da ziyaretçilerin damak tadına hitap ediyor. Cıbıltepe Kayak Merkezi kışa hazırlanıyor açıklamada, özellikle kış turizminde potansiyelin her geçen yıl artarak devam etmesi üzerine, taleplerin karşılanması için mekanik tesislere de ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu kış sezonunda hizmete girecek yeni telesiyejle "1. Etap" oteller bölgesinde sıkışıklığın da ortadan kalkacağını belirten Gürbüz, "Bu telesiyejle hem 700 metrelik yeni pistimiz olacak hem de alt kısmındaki otellerden turistleri pistler bölgesine rahatlıkla taşımış olacağız. Bu amaçla 700 metre uzunluğunda 6 direk, 50 sandalye ve her sandalyesi 4 kişilik, saatte yaklaşık bin 200 kişi taşıma kapasiteli telesiyejimizin montaj çalışmaları hızla devam ediyor" dedi. Gürbüz, kayak merkezi bölgesinde çalışmaların master planına göre yapıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: "Yapımı devam eden kapalı ve açık spor tesisleriyle spor turizmi de gelişmiş olacak. Bu UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Nemrut Dağı, android işletim sistemlerine uyumlu uygulamalarla sanal alemde tanıtılacak. anlamda doğal olarak 12 ay sürdürülebilir turizm olduğunda ciddi yol katedilmesiyle yatırımcılar bölgeye akın edecek. Bu kış sezonunda hizmete girmesi planlanan 3 yıldızlı 3 otelin yapımı devam ediyor. Önümüzdeki yıl da birkaç otelin yapılmasıyla konaklama sorunumuz da nispeten azalacak ancak asıl amacımız önümüzdeki 2-3 yıl içinde yatak kapasitemizi 10 bine çıkarmak. İşte o zaman turizmde patlama olacağına inanıyorum."

14 14 20 Eylül 2014 Cumartesi YAŞAM-ÇEVRE YAZIHANE Aydın UZKAN ŞANSSIZ(!) İNSAN Kelimelere anlamını aşan yüklemeler yapma, insanların içine düştüğü en büyük hatalardan biridir. Çünkü düşünceler kelimelerle ve onlara yüklenen anlamlarla şekillenmekte, bu şekilleniş hayatın her alanına etki etmektedir. Bu yanlış etkilenişlerden nasibini alan kelimelerden biride şans mevhumudur. Öyle ki şans, insanların bilgisizliğin ikinci adı olmuş durumdadır. Fransızcadan gelip dilimize yerleşen şans kelimesi, fırsat anlamına gelmektedir. İnsanlar bu kelimeyi daha çok nedeni belli olmayan olaylarda kullanmakta ve bir olayın olmasını şansa bağlamaktadırlar. Oysa ki bir olayın nedensiz gerçekleşmesi İslam a ve akla tezat bir durumdur. Her şey belli ölçülere dayalı olarak neden-sonuç dairesinde ve ilahi bir nizam çerçevesinde gerçekleşir. Chris Levi nin dediği gibi her şeyin bir nedeni vardır. Bir şeyin nedenini bulamıyorsanız, onun da bir nedeni vardır. Hayata dar bir pencereden bakan insanlar şansa daha çok inanırlar. Günlük konuşmalarında Şansım yardım etti, şans bana güldü gibi ifadeleri bolca kullanırlar. Başlarına gelen olumsuz olaylara şanssızlık, olumlu olaylara da şans etiketi vururlar. Bundan rant elde etmek isteyenlerde şansınızı deneyin diyerek olaya tuz biber olurlar. Oysa ki şans yoktur, fırsatları değerlendirmek, azmetmek ve nasip vardır. Bu yüzden zayıf insanlar şansa, güçlü insanlar ise neden-sonuç ilişkisine inanırlar. Hayat karşısında kendilerini güçlü hissetmeyenler yada kendine bu gücü veren yaratıcıya dayanmayan insanlar başlarına gelen olayları şansa bağlama eğilimindedirler. Fakat şu bir gerçektir ki, başarının sırrı şanslı olup olmamakta değil, hayatın temel direklerinden biri olan çalışmakta ve tevekkülde saklıdır. Şanslı kelimesi, azim ile yapılan bir çalışmanın karşılığı alınmaya başlandığında başkalarının o kişiye yapıştırdıkları hatalı ve sahte bir etikettir. Bu yüzden kiminin şanslı kiminin şansız olduğu yönündeki iddialar en dipten geçersiz bir safsatadır. Şansa güvenen ve ümit bağlayan kişiler,anne sütünün yerine yalancı memeye bel bağlayan bebek gibidirler. Onlar için şans, iç yüzünü bilmedikleri bir avuntudur. Şansa bel bağlayan insan tesadüflere inanır. Hiç bir çaba göstermeden istediği sonucun olmasını bekler. Oysaki hayatta elde edilen başarıların hiçbiri şans eseri kazanılmamıştır. İnsanlara şans gibi gözüken durumların ardında kişinin başarma içgüdüsü, çabası, duası ve takdiri ilahi gizlidir. Karşısına çıkan her şeyi ona çıkaran vardır. Robbins in dediği gibi Hazırlıkla fırsatın bir araya gelmesi bizim şans dediğimiz çocuğu doğurur. Bir olay anlatılır. Önemli bir savaş sırasında Japon komutan askerlerinin sayısının düşmanlarınkine oranla çok daha az olmasına rağmen saldırıya geçmeye karar verir. Ordusunun kazanacağına olan güveni tamdır. Ancak, askerleri zafer konusunda oldukça kaygılıdır. Savaş alanına doğru ilerlerken, yol kenarındaki bir tapınakta durup hep birlikte dua ederler. Daha sonra komutan cebinden bozuk para çıkararak Şimdi yazı-tura atacağız. Eğer tura gelirse, biz kazanacağız, ama eğer yazı gelirse kaybedeceğiz, kaderimiz böylece ortaya çıkacak der. Bozuk parayı havaya atar ve herkes sabırsızca paranın yere düşmesini bekler. Tura gelmiştir. Askerler çok sevinirler. Şanlı olduklarını düşünüp kendilerine olan güvenlerini toplarlar. Bu coşkuyla düşmana saldırır ve savaşı kazanırlar. Bir süre sonra yüzbaşı komutanının yanına gelerek onun kehanetini takdir edercesine, Kimse kaderi değiştiremez der. Bunun üzerine Haklısın der komutan, iki tarafı da tura olan parayı göstererek.! Şans denilen mevhuma bel bağlayıp azmetmeyen ve yaratıcıyı göremeyen insan, haritasız bir arazide ters dönmüş bir kaplumbağaya döner. Onun ne gidebileceği bir yol ne varacağı bir menzil vardır. Çünkü insanların elde edecekleri her şey, erişecekleri her menzil kader ve kısmet dairesinde meydana gelir. Ne demiş Sultan Mahmut Vermeyince mabut(allah),ne yapsın sultan Mahmut? Kurban etleri, dünya mazlumlarıyla paylaşılacak HATAY- CEM GENCO - Vekaletle kurban kampanyaları düzenleyen hayır kuruluşları, dünyanın farklı bölgelerine kurban eti ulaştıracak. Türkiye'de faaliyet gösteren dernek, vakıf ve sivil toplum kuruluşları bu yıl da Kurban Bayramı nedeniyle Anadolu'dan Balkanlar'a, Asya'dan Afrika'ya, Ortadoğu'dan Kafkaslar'a ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatıyor. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, İHH İnsani Yardım Vakfı, Deniz Feneri, Yardımeli Derneği, Mehmetçik Vakfı, Yeryüzü Doktorları, İyilik Derneği ve Beşir Derneğinin bulunduğu yardım kuruluşları, kesilecek kurbanların etlerini Türkiye ve dünyanın değişik bölgelerindeki ihtiyaç sahiplerine dağıtacak. Yardımeli Uluslararası İnsani Yardım Derneği, bu yıl kurban organizasyonunu 30 ülke ve 40 bölgede geçekleştirecek. Bu alanda 8 yıldır faaliyette bulunan Yardımeli Derneği, "yaralı gönüllere misafir olma, selam, sevgi ve umudu yeryüzüne dağıtma" parolasıyla yola çıkıyor. Dernek, Hatay'da ihtiyaç sahibi yerel halk ve Suriyeli aileler olmak üzere 5 bin kişiye, Suriye genelinde ise 20 bin kişinin evine kurban eti girmesini sağlayacak. Beşir Derneği, 242 temsilcilikle 55 ülke ve Türkiye'deki temsilcilikleri aracılığıyla 400 bin aile olmak üzere yaklaşık 2 milyon kişiye kurban Eti dağıtacak. İyilik Eğitim ve Yardımlaşma Derneği, Kurban ISSN Vekaletle kurban kampanyaları düzenleyen hayır kuruluşları, dünyanın farklı bölgelerine kurban eti ulaştıracak. Bayramı'nda "İyilik, dünyanın her köşesine yayılacak" sloganıyla faaliyet yürütecek. Derneğe bağışlanan kurbanların etleri yoksul, kimsesiz, savaş mağduru kadın, çocuk ve yaşlıların evlerinde bayram havası estirecek, ocaklarında AŞ olacak. Dünyada 3 kıtada yardım faaliyeti yapacak olan İyilik Derneği, Suriye'de Halep, İdlib, Hama, Azez ve sınır köylerinde 500 kurban keserek bölgedeki halkın sofralarını şenlendirecek. Yeryüzü Doktorları, Kurban Bayramı'nda 9 ülkede 150 noktada ihtiyaç sahiplerinin yanına olacak. Dernek, dünyanın çeşitli bölgelerinde düzenleyeceği kurban kesim faaliyetleriyle 100 binden fazla aileye et ulaştırmayı hedefliyor. Sertifikalı yeşil bina sayısı artıyor ANKARA - DUYGU CAN - Türkiye'de 80 olan sertifikalı yeşil bina sayısı, yıl sonuna kadar 110'a çıkması planlanıyor. Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Genel Sekreteri Ahmet Birsel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sektörün her yıl katlanarak büyüdüğünü belirtti. Türkiye'de sektörün 2008 yılında faaliyet göstermeye başladığını anımsatan Birsel, şu andaki yeşil bina sayısı yaklaşık 80 olduğunu kaydetti. Birsel, 2014'te 30 civarında yeni yapının yeşil sina sertifikasyonu almasının planlandığını dile getirerek, "Sertifikalandırılma, ortalama 2-3 yılı kapsayan bir süreç içinde gerçekleşiyor. Bu bağlamda sürece başvuran 250 aday binanın önümüzdeki 3 yılda sertifikalandırılmasını öngörüyoruz" şeklinde konuştu. ÇEDBİK olarak ulusal bir sertifika sisteminin geliştirilmesi üzerinde uzun süredir çalıştıklarını vurgulayan Birsel, şöyle devam etti: "Sistemin doğru kurgulanması ve bağımsız olması çok önemli. Yeşil bina sertifikasyonu veren gelişmiş ülkelerde sistem böyle çalışıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nezdindeki çalışmalara katılıyoruz. Tüm bu çalışmaların kredibilitesi yüksek, güvenilir bir Ulusal Yeşil Bina Sertifikasyonu sonucuna ulaşmasını ümit ediyoruz." Yeşil binalarla enerji tasarrufu, doğayı koruma ve konforlu yaşam ortamı hedefleniyor. Şahinler özgürlüğe kanat çırptı KONYA- Yaralı olarak bulunduktan Alanın üzerini açık bırakacağız. İki gün Yıl: 44 sonra Konya'daki Karatay Belediyesi içinde rehabilitesi bitenler çıkmış olacak. Sayı: Hayvanat Bahçesine getirilen 35 yaralı Diğerleri ise uçamadığı için tedavi- 20 Eylül 2014 şahin, tedavileri ve rehabilitasyon leri ve rehabiliteleri tamamlanana kadar Cumartesi sürecinin ardından doğaya bırakıldı. burada kalacaklar. Geçmiş senelerde GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Kamu kuruluşları, üniversiteler ve pelikan, leylek ve şahin salmıştık. Yayın Sahibi vatandaşlar tarafından bulunarak Elimizde 10 kadar leyleğimiz var." İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Karatay Belediyesi Hayvanat Bahçesine Orman ve Su İşleri Bakanlığı 8. Bölge getirilen 80 şahinden 35'i tedavileri ve Müdürü Yılmaz Kocaman da başta milli Genel Yayın Yönetmeni Haber Koordinatörü rehabilitasyon çalışmalarının ardından parklar olmak üzere kurum çalışanlarının Ahmet TEKEŞ Dursun ERKILIÇ doğaya bırakıldı. Hayvanat bahçesi görev yaptığı alanlarda bulduk- Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yazı İşleri Müdürü çalışanları önce şahinlerin bulunduğu ları yaralı hayvanları Konya'ya getirdiklerini Abdülmecit KOYUNSAĞAN Ayşegül BALDEMİR kafesin üstü kısmını açarak uçmaları ve bunların Karatay Hayvanat için ortam oluşturdu. Daha sonra şahinler Bahçesinde tedavi edildiğini söyledi. İstihbarat Şefleri birer birer kafesten uçarak özgür Kocaman, "Kanadı, ayakları kırılan veya Şenol GÜNÜÇ - Kenan ERGEN ortamlarına kanat çırptı. İki gün açık başka şekilde yaralanan hayvanları Görsel Yönetmen kalacak olan kafeste tedavileri tamamlanan Karatay Belediyesi Hayvanat Bahçesi'ne Şebnem ÜNAL şahinlerinin tamamı uçmuş ola- getirip tedavisini yaptırdıktan sonra Sayfa Editörleri cak. Hayvanat Bahçesi Müdürü Mehmet rehabilitasyon ve doğal yaşama alışması Yasemin AYDOĞDU - Emine ÖZCAN Ali Can, gazetecilere yaptığı açıklamada, için bir müddet korunuyor. Şahin, kartal İnternet Editörü burada yaralı, güçten düşmüş yavru gibi yaban hayvanlarının tedavileri Alparslan OĞUZ hayvanları tedavi ederek, rehabilitasyonlarının tamamlandıktan sonra doğaya salınması Haber Merkezi ardından doğaya bıraktıklarını gerekiyor. İsmail Yıldız, Hakkı Murat SÖBÜTAY, Tülay CANPOLAT, Gazi BOZKURT, Burcu KERİM, Betül SÜSLEN söyledi. Kamu kuruluşları, üniversiteler ve vatandaşlardan İdari Merkez Yayın Sahibi Macun Mah Cadde No: 2 Yenimahalle/ANKARA 80 kadar yaralı şahin getirildiğini Temsilcisi: Yazı İşleri Tel: (PBX) Fax: belirten Can, şöyle konuştu: gazeteyedigun@gmail.com Yiğit YİĞİT "Hayvanat bahçemize getirilen Ankara Temsilciliği İstanbul Temsilciliği yaralı, güçten düşmüş, Rüzgarlı Cd. Plevne Sk. No: 14 Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. yavru hayvanlar burada tedavi Ulus/ANKARA No: 2 K.1 Sefaköy/Küçükçekmece/İSTANBUL Tel: (0312) Tel: (0212) ve rehabilite edilmekte. Doğaya uyumlarına katkı sağlamaları Dağıtım: TURKUVAZ DAĞITIM SAN. VE TİC. A.Ş. Yayın Türü: Yaygın Süreli (Pazar hariç) için rehabilitesi biten hayvanlar kendi yaşamını devam ettirecek Basıldığı Yer: Dorukkaya Mat. Yay. Rek. Mağ. Enerji ve İnş. A.Ş. - İstanbul Yolu gücü elde etmişse doğaya salınmaktadır. 6. km Macun Mh. 3. Cd. No: 2/1 Yenimahalle/ANKARA Tel: Bu sene de şahin Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. salıyoruz. Elimizde yaklaşık 80 adet şahit var. Bunun 35 Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez kadarının rehabilitesi bitti. YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

15 Konyaspor önemli başarılara imza atmak istiyor KONYA - Torku Konyaspor Futbol Şube Sorumlusu Selçuk Aksoy, bu sezonun kendileri için farklı bir sezon olacağını belirterek, "İyi kadromuzla yeni stadyumumuzda önemli başarılara imza atmak istiyoruz" dedi. Aksoy, yaptığı açıklamada, hafta sonu Sivasspor ile karşılaşacaklarını hatırlattı. Takımın kalitesinin ligde çok iyi işler yapacak düzeyde olduğunu dile getiren Aksoy, "Hafta sonu Sivasspor ile zorlu bir maça çıkacağız. Kadro kalitemizi sahaya yansıtacağına inandığımız takımımızın, istenilen sonuçla maçtan ayrılacağına inanıyoruz. Bu sezon bizim için farklı olacak. İyi kadromuzla yeni stadyumumuzda önemli başarılara imza atmak istiyoruz. İnşallah bunu başaracağız" diye konuştu. Türkiye Kupası 2. tur maçında Hacettepespor ile eşleştiklerini belirten Aksoy, şunları kaydetti: "Hacettepespor ile eşleşmemiz ilginç bir tesadüf. Geçen sene de aynı takımla deplasmanda oynamış ve yenilerek kupadan elenmiştik. Bu sezon hem lig hem de kupayı düşündüğümüz için alternatifli bir kadro kurduk. Kadromuzun, Türkiye Kupası'nda da yoluna emin adımlarla devam edeceğine inanıyoruz." Şampiyon ilklerin peşinde Spor hayatına Adana'da başlayan, ilk yurt dışı turnuvasına 10 yaşında katılan ve ABD Açık Tenis Turnuvası'nda genç çift bayanlarda şampiyon olan 18 yaşındaki milli tenisçi İpek Soylu, dünyanın en iyi 10 tenisçisi arasına girmeyi hedefliyor. ADANA - Türkiye'ye ilk grand slam şampiyonluğunu kazandırarak tarihi başarıya imza atan Soylu, AA muhabirine, 6 yaşında ailesinin yönlendirmesi ile Adana Tenis Dağ ve Su Sporları Kulübü'nde başladığı spor hayatını başarıyla sürdürdüğünü söyledi. Başarıyı yakalamak için çok çalıştığını, adeta "kortlardan çıkmadığını" anlatan Soylu, 10 yaşında katılmaya başladığı yurt dışı turnuvalarında Türkiye'yi en iyi şekilde temsil ettiğini vurguladı. Uzun süredir grand slamlerde başarı elde edebilmek için çalıştığını aktaran Soylu, ABD Açık Tenis Turnuvası'na yoğun antrenman sürecinin ardından katıldığını bildirdi. "Turnuvaya çok iyi hazırlanmıştım. Çalışmalarımın meyvesini aldım. Özellikle final maçında çok heyecanlıydım. Karşılaşmanın son anlarını gerçekten hatırlayamıyorum. Çünkü müsabakaya çok iyi konsantre olmamız gerekiyordu. Maç bittikten sonra partnerimle birbirimize sarıldık ve o anın keyfini çıkardık. Maçı kazandığımızda omzumuzdan bir yük kalktığını hissettik. Çok mutlu oldum. Türkiye'ye bir ilki yaşatmak gurur verici. Hedeflediğim bir başarı Seve seve Eskişehir de kalabilirim ESKİŞEHİR - Sağlam, Anadolu Spor Gazetecileri Derneği (ASGD) Eskişehir Şubesi tarafından düzenlenen "Spor Sohbetleri" etkinliğinde yaptığı konuşmada, böyle bir toplantıda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Eskişehirspor'u güzel yerlere getirebilmek için kentte yaşayıp sporunun içinde bulunup, bu takımdan beklentisi olan herkesin sorumluluk alması gerektiğini ifade eden Sağlam, şöyle konuştu: "Eskişehirsporluyum' diyen herkese ihtiyacımız var. Lige güzel bir başlangıç yaptık ve önümüzde güzel bir sezon var. Önümüzdeki sezon açılacak yeni stadımızdaki açılış karşılaşmasını Avrupa kupası maçıyla oynamak istiyoruz. Bu hafta, Gençlerbirliği ile zor bir karşılaşma oynayacağız. Gençlerbirliği geçen haftanın yaralı takımı ve bir değişime gidiyorlar. Bu, bazen olumlu etki yapar. Bunun farkındayız. Taraftarımız önünde daha iyi bir futbolla, üretkenliklerle dolu, ofansif anlamda beklentilere karılaşabilecek futbol zenginlikleriyle güzel ve coşkulu bir karşılaşma oynayıp, maç fazlasıyla Süper Lig'in lideri olmak istiyoruz. Konyaspor maçından daha kalabalık va coşkulu taraftarın önünde üç puanı hanemize yazdırmak istiyoruz. Daha oldu. Uzun süredir grand slamlerde başarı elde edebilmek için çalışıyordum. Teklerde beklediğim gibi olmasa da çiftlerde böyle bir başarıya imza atmak benim için gerçekten mutluluk ve gururu verici." Soylu, bazı sporcuların karşılaşmalara çıkmadan kendisine şans getireceğine inandığı "uğuru" bulunduğunu ancak kendisinin böyle şeylere inanmadığını belirterek, "Öyle şeylere çok inanmıyorum ancak her zaman yanımda taşıdığım bir kolyem ya da yüzüğüm oluyor. Genellikle onları takıyorum. Onun dışında karşılamaya çok iyi hazırlanmaya çalışıyorum" dedi. Başarılarına yenilerini eklemek için çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Soylu, şöyle devam etti: "Gelecek yıl ana hedefim, büyükler kategorisinde grand slamlere katılmak. Eleme ve ana tablo oynayabilecek seviyeye gelmek ve sıralamamı buna göre yükseltmek. Türk tenisinin gelişmesi ve yeni ilkler yaşatmak için çok çalışacağım. Ana hedefim, dünyanın en iyi tenisçileri arasında ilk 10'da yer almak. Ancak bu hedefe ulaşabilmek için de küçük küçük hedefler belirleyerek ona göre çalışıyorum." Eskişehirspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, "Gelecek adına daha büyük hedefler kovalayabileceğim ortam olursa Eskişehirspor'da seve seve kalabilirim. Şu andaki bütünlük, şehir desteği, ilgi ve alaka yeterli değil" dedi. sonra Türkiye Kupası'nda Tarsus İdman Yurdu ile oynayacağımız maçın hazırlıklarına başlamak istiyoruz. Orada da zorlu bir karşılaşma oynayacağız." Bir gazetecinin "Eskişehirspor Başkanı Mesut Hoşcan ile sözleşmenizi uzatmak için bir görüşmeniz olmuş. Sözleşmenizi uzatmak istiyor musunuz?" sorusunu Sağlam, şöyle yanıtladı: "Hiçbir insan huzurlu ve mutlu olduğu yerden ayrılmayı istemez. Gelecek adına daha büyük hedefler kovalayabileceğim ortam olursa Eskişehirspor'da seve seve kalabilirim. Şu andaki bütünlük, şehir desteği, ilgi ve alaka yeterli değil. Eskişehir'i seviyorum. Burada olmaktan çok mutluyum. Başkanımız teklif sundu. Türkiye'de dengeler çabuk değişiyor. Her şeyi günlük değerlendiriyoruz. Yaptığımız transferlerle Eskişehirspor camiasına, 'biz ilk 5 içine oynayacağız' desek. Ne denir? Çok fazla para konuşmak istemiyorum. Ancak herkes ne yapmak istediğimizi bilsin. Eskişehirspor, şu ekonomik yapısıyla bir milyonun üzerinde sadece bir oyuncu oynatabilir. Maliyetli oyuncuları hemen gönderdik. Düşük maliyetli oyuncuları transfer ettik." Kayserispor çıkış peşinde KAYSERİ - PTT 1. Lig ekiplerinden Kayserispor'un basın sözcüsü Oğuz Ortaköylüoğlu, Manisaspor maçını kazanarak, yeniden çıkışa geçmeyi hedeflediklerini söyledi. Ortaköylüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, PTT 1. Lig'in ilk iki haftasında bir galibiyet ve beraberlikle 4 puan topladıklarını hatırlattı. Şampiyonluk hedefiyle yola çıktıklarını vurgulayan Ortaköylüoğlu, şöyle devam etti: "Orduspor maçını kazanarak, ilk haftayı kayıpsız kapatmıştık. İkinci haftada sahamızda Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçında gol bulamayınca galip gelememiştik. Şimdi önümüzde Manisaspor karşılaşması var. Manisaspor maçını kazanarak, çıkışa geçmek istiyoruz. Zor bir deplasman ama bizim şampiyonluk hedefimiz var. Hafta boyunca takımımız iyi bir çalışma gerçekleştirdi. Takımda eksik oyuncu yok. Manisa'dan 3 puanla dönerek, üst sıralardaki yerimizi korumayı arzu ediyoruz." Hokeyin "geleneği bozmayan" şampiyonu... GAZİANTEP - Geçen sezonun EuroChallenge Avrupa Kulüpler Şampiyonu Gaziantep Polisgücü, 8 yıldır hokeyde liderliği kimseye kaptırmadı. Gaziantep'te çoğunluğu madde bağımlısı ve sahipsiz çocukları spora yönlendirmek amacıyla 2003'te kurulan takım, müzesindeki kupa sayısını her geçen gün artırıyor. Geçen sezon EoruChallenge Avrupa Kulüpler Şampiyonası'nda ipi göğüsleyen Gaziantep temsilcisi, 11 yıllık kulüp tarihinde 1'i salon olmak üzere 10 Türkiye şampiyonluğu elde etti. Son 7 yıldır üst üste şampiyon olan kulüp, bu sene de geleneği bozmadı ve Gaziantep'te düzenlenen Türkiye Açık Alan Hokeyi Süper Ligi'nde birinci oldu. Çoğunluğu milli takımda forma giyen kulüpteki sporcular ise isminin aksine memur, işçi ve öğrenci gibi çeşitli meslek grubundan oluşuyor. Kulübün başkanı Mehmet Kaplan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yanı sıra dünyanın gıptayla baktığı bir başarı grafiği yakaladıklarını söyledi. Osmanlıspor herkesin takımı olmak istiyor ANKARA - PTT 1. Lig takımlarından Osmanlıspor'un teknik direktörü Osman Özköylü, "Ankara şehrinin bir takımıyız ama tüm Türkiye'yi, hatta dünyadaki bütün Türkleri ve Müslümanları kapsayan bir taraftar grubuna sahip olmak istiyoruz. Herkesin sevgisini, desteğini, arkamıza almayı arzuluyoruz" dedi. Özköylü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, isim değişikliğinin daha önceden düşünüldüğünü, ancak bu sezon başında hayata geçirildiğini söyledi. İsim değişikliğine alışmaya çalıştıklarını belirten Özköylü, "Yavaş yavaş özümsemeye başladık. Çünkü farklı bir proje, sorumluluğu çok büyük proje. Osmanlıspor isminin verdiği ağırlık, hepimizin üzerinde daha fazla sorumluluk gerektiriyor.

16 ULUSLAR ARASI TARIM FUARI BUNUN KANITI Ankara, tarımda da dünya markası olur Kenan ERGEN ANKARA- Birçok özelliği ile öne çıkan Ankara, tarım alanındaki potansiyeli ile de dikkat çekiyor. İnfo Fuarcılık tarafından düzenlenen ve Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek tarafından açılan 18. Uluslar arası Tarım Fuarı bu potansiyeli göstermesi bakımından önemli. Atatürk Kültür Merkezi nde (Eski Hipodrom) düzenlenen fuarının açılışında konuşan Başkan Gökçek, Ankara yı tarımda da dünya markası haline getirmeye kararlıyız. Önümüzdeki 5 yıl Ankara nın tarım ve hayvancılıkta altın yılı olacak dedi. Fuara ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduğumu belirten Başkan Gökçek, Uluslar arası tarım fuarı, tarım sektöründe faaliyet gösteren tüm kurum, kuruluş ve çiftçi kardeşlerimiz bir araya getiriyor.en son teknolojilerle tanışmayı sağlıyor ve en önemlisi de dünya pazarlarıyla rekabet edebilmeleri için yeni ufuklar açıyor diye konuştu. Türkiye nin dünya tarım pazarında önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Başkan Gökçek, tarımda Avrupa da 1., Dünyada ise 7. sırada yer aldığına dikkat çekti. Büyükşehir Belediyesi il sınırları içerisinde tarım ve hayvancılığı daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini anlatan Başkan Gökçek, Bildiğiniz gibi Büyükşehir Belediyesi artık tarım ve hayvancılık politikaları ile ilgilenebilecek. Yeni yasa ilçelerimizde harekete geçmek için olanak sağladı. Hedefimiz inşallah önümüzdeki 5 yılın Ankara nın tarım ve hayvancılıkta altın yılı olmasıdır. Bu nedenle ilçemizle, köylümüzle birlikte çalışmalıyız dedi. SAĞLAM ADIMLAR Ankara yı tarımda dünya markası haline getirmeye kararlı olduklarını ifade eden Başkan Gökçek, bu konuda atılan adımları şöyle özetledi; Tarımdaki hedefimizi gerçekleştirmek için sağlam adımlar atıyoruz. Bunlardan en önemlisi yeni kurduğumuz Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığımız. Bu birimimizle Ankara nın tarım potansiyelini ortaya çıkaracağız. Ankara da gizli kalmış, tüm tarım ürünlerinin dünya pazarında yer almasını sağlayacağız. Çiftçimizi üretime teşvik ederek, ilimizin, ilçemizin ve köylümüzün kazanmasına aracı olacağız. Rekabet avantajı ile Ankara topraklarında ürün çeşitliliğinin artması sağlanacak. Daire Başkanlığımız adına ilk somut projemiz ise Evren ilçemizin bir balıkçı kasabası olması. Yürüttüğümüz proje çalışmaları devam ediyor. Başkan Gökçek, seçimlerden önce verdikleri sözler doğrultusunda Ankara nın tarihine denk olan, küçükbaş hayvancılığın yeniden geliştirilmesi için adımlar attıklarına da dikkat çekerek, Bu yıldan başlamak üzere 5 pilot ilçemizde 50 şer aileye 10 dişi +1 erkek koyun ve keçi dağıtımımız olacak. Bu dağıtım yalnızca hayvan dağıtımı ile sınırlı kalmayacak. Sürü ıslahı, yetiştiricilik eğitimleri ile süt ve etin pazarlamasına vereceğimiz destekle küçükbaş hayvan üretimimizi nicelik ve nitelik olarak birlikte arttıracağız dedi. AYAŞ DOMATESİ Bir diğer çalışmanın da Ayaş Domatesi üzerine olduğunu belirten Başkan Gökçek, Ayaş ta bulunan salça fabrikası, belediyemiz tarafından yeniden üretime açılıyor. Amacımız Ayaş ve yakın bölgelerde üretilen kaliteli domateslerin salça yapılarak, Türkiye ve Dünya pazarına girmesini sağlamak. Fabrika üretim miktarını arttırmakla kalmayacak, inşallah birçok aileye de gelir imkanı sağlayacak diye konuştu. JEOTERMAL SULAR DEĞERLENDİRİLECEK Ankara daki jeotermal kaynakların da devreye sokulması ile ilgili projelerinin hayata geçirileceğine dikkat çeken Başkan gökçek, Ankara nın önemli yer altı kaynaklarını da kullanacağız. Jeotermal sularımızı YediGün standı Uluslararası Tarım Fuarı Atatürk Kültür Merkezi nde devam ediyor. Fuara tarım ekipmanı üreten ve satan firmaların yanı sıra, enstitüler ve çeşitli alanlarda hizmet veren firmalar katılırken, YediGün Gazetesi de Fuar da stant açtı. YediGün ün standında vatandaşlar abonelik için form doldururken, İstihbarat Şefimiz. Kenan Ergen ziyaretçileri bilgilendirdi. sağlıkla ve tarımla buluşturmak için projelere devam ediyoruz. İnşallah bu dönem içerisinde örnek kullanın alanlarını kurmuş oluruz dedi. TARIMSAL SULAMA Ankara için atılan en önemli adımlardan birinin de geçen hafta Büyükşehir Belediyesi Meclisi nden geçen tarımsal sulama altyapısına ait tüm iş ve işlemlerin uzman kuruluş ASKİ tarafından yürütüleceğine dair olduğuna değinen Başkan Gökçek, Ankara mızda yalnızca yüzde 9 oranında sulanabilir tarım arazisi olduğunu düşünürsek, tarımsal sulama alanında atacağımız her adım Ankara tarımını ve hayvancılığını hak ettiği yere bir adım daha yaklaştıracak dedi. ORGANIK BALLAR Ankara nın Bal Ormanlarına da sahip olacağını anlatan Başkan Gökçek, Organik sertifikasına sahip üst düzey balların üretileceği bal ormanları oluşturmak içinde ilçe tespitlerimiz devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda Ankara nın organik balları sofralarınızda yer bulacak diye konuştu. NALLIHAN İĞNE OYASI VE İPEKÇİLİK Bir başka projenin de iğne oyası ve ipek böcekçiliğinin geliştirilmesi olduğunu söyleyen Başkan Gökçek, Bir örnek projemiz de Nallıhan da gerçekleşiyor. İğne Oyası ve ipek işlemeler dendiğinde akla ilk gelen ilçemiz olan Nallıhan da ipek böcekçiliğinin geliştirilmesi içinde ayrı bir proje yürütüyoruz. İnşallah Nisan-Mayıs aylarında başlayacak olan ipek böceği üretim sezonunda yenilikler yetişecek ve bir Ankara markası da Nallıhan dan çıkacak şeklinde konuştu. PAZARLAMA KOLAYLIĞI Büyükşehir Belediyesi nin üreticiye her konuda olduğu gibi ürünlerini pazarlama konusunda da destek olacağını tekrarlayan Başkan Gökçek, şunları söyledi: Belediyemiz tarafından Ankara da üretilen ürünlerin pazarlaması noktasında da çalışıyoruz. 100 adet yöresel ürün satış noktası kuruluyor. Yakında Ankara da üretilen tarımsal ve hayvansal ürünlere, Ankara nın her köşesinde ulaşabileceksiniz. Böylece kırsaldaki vatandaşlarımız için önemli bir gelir kalemi daha oluşturmuş olacağız. Konuşmasını Köylümüzle, çiftçimizle, ülkemizi ve Ankaramızı hep birlikte kalkındırmaya devam edelim. Fuarımız hayırlı uğurlu olsun sözleriyle tamamlayan Başkan Gökçek, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Gürsel Küsek ile birlikte Uluslar arası 18. Tarım Fuarı nın açılışını yaptı. Başkent te açılan Uluslar arası Tarım Fuarı nda, tarım sektöründe faaliyet gösteren tüm imalatçı sektöre ait kurum, kuruluş ve işletmelerin, çiftçilerle bir araya gelmesi, imalatçıların en son sistem ve teknolojiyle ürettikleri makinelerini ve imalatlarını sergilemeleri sağlanıyor.