KLASİS AVES Kuş Bilimi: Ornitholoji. Kuşların bazı temel özellikleri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KLASİS AVES Kuş Bilimi: Ornitholoji. Kuşların bazı temel özellikleri"

Transkript

1 KLASİS AVES Kuş Bilimi: Ornitholoji. İnsanlık tarihinde kuşların büyük bir önemi vardır. kuşlar insanlar için her zaman ilgi odağı durumundadır. Yaklaşık olarak 9000 türü vardır. Kuşların atalarının Thecodont sürüngenlerin içinde olduğu görülmektedir. Kuş kalçalı dinazorlar «Ornithischian» (pubis ve iskium kemiği aşağı ve arkaya doğru olan sürüngenler) atalarıdır. Kuşların bazı temel özellikleri 1) Kuşlar uçmaya adapte olmuş homoioterm hayvanlardır. 2) Ön ekstremiteler kanat arka ekstremiteler ise yüzmeye, eşinmeye, yürümeye uygun hale gelmiştir ve 3 4 parmaklıdır. 3) Önemli morfolojik özelliklerinden biri tüylerdir. Bunlar uçmayı, vücut sıcaklığını korumayı ve ortama uyumayı sağlar. Telek tüyü, hav tüyü ve ayva tüyü olmak üzere üç tip tüyleri vardır. 4) Derileri Tüyler ile bacakları pullar ile örtülüdür. Epidermis tabakası çok ince ve keratinleşme azdır. 5) Derilerinde salgı bezi yoktur. Sadece kuyruk bölgesinde bulunan üropigial bez ve kulaklardaki talk bezleridir. Bazı deniz kuşlarında (penguen ve martılarda) tuz bezleri de bulunur. 6) Kemikleri sürüngen ve memelilere nazaran daha incedir ve uzun kemiklerin büyük bir kısmı içinde hava keseleri vardır. 7) İskelet sistemlerinde sinsakrum ve pigostil oluşumu vardır. Kafatası bir oksipital kondille omurgaya bağlanmıştır. Sternum iyi gelişmiştir ve uçma kaslarının bağlandığı bir karina içerir. 8) Omurları heterosöl omur tipindedir. 9) Dişleri yoktur sindirim sisteminde kursak ve katı dediğimiz bölgeler vardır. 10) Hayvanlar âleminde akciğer ve vücut dolaşımları birbirinden ayrılan ilk hayvan gurubu kuşlardır. Bu yüzdende birbirinden tam olarak ayrılmış dört gözlü kalpleri vardır. 11) Amfibi ve Reptillerde olduğu gibi çift aorta kökü yoktur sadece sağ sistemik aorta yayı bulunur 12) Kuşların akciğerleri sabit hacimlidir (esnek değil) ve hava keseleri ile bağlantılıdır. Ayrıca ventral bronşlar ile dorsal bronşlar birbirlerine parabronş denen ince borucuklardan oluşmuş uzun bir ağ ile bağlanmıştır. Parabronşların içi kılcal damarlarca zengindir. Parabronşların varlığı sayesinde hem hava alırken hemde verirken solunum yapılır Ayrıca hava keselerinden bir kol testislere uzanarak onları soğutur. Böylece spermatogenezi sağlar. 13) Trakenin çatallandığı yerde Syrinks bulunur. Bu yapı sadece kuşlarda bulunur ve ses çıkarma organıdır. 14) Boşaltım metanefroz tipteki böbreklerle yapılır. 15) Deve kuşları dışında hiçbir kuşta idrar kesesi bulunmaz. Azotlu atıklar ürikasit şeklinde sindirim atıkları ile birlikte Kloak yolu ile atılır. 16) Kuşlarda iç döllenme vardır ve hepsi ovipardır. Yumurtaları kalsiyum ile zenginleştirilmiş sağlam ve sert kabukludur.

2 17) Dişilerde sadece sol taraftaki üreme organları (Ovaryum) ve bununla ilişkili kanallar (Ovidukt, Uterus) gelişmiş ve sağ taraftaki körelmiştir. Erkek cinsiyette ise her iki taraftaki üreme organları (Testis) ve ilişkili kanallar (Vas deferens) gelişmiştir. 18) Beyinden 12 çift sinir çıkar. Vücut Yapıları Kuşların sistematiğinde daha çok morfolojik özellikler kullanılır. Bu nedenle sistematikçiler kuş vücudunu belirli bölgelere ayırmışlardır. Bunlar sırt karın ve yan taraflardır. Her kısımda daha küçük bölgelere ayrılmıştır. Tüm bu kısımlar bir şekille aşağıda gösterilmiştir. (Şekil 1) Şekil 1. Bir kuşun vücut kısımları Tüyler Sürüngenlerin pulları ile homolog olan kuş tüyleri, karışık yapılı keratinleşmiş epidermis hücrelerinden meydana gelen yapılardır. Tüyler kuşlarda Rachis (eksen) ve Vexillum (Bayrak) kısımlarının yapılarına göre üç büyük guruba ayrılırlar.

3 TELEKLER: Büyük ve uzun tüylerdir. Telekler kuş vücudunun belli bölgelerinden çıkar bu bölgelere Pterlae adı verilir. Söz konusu bölgelerin arasındaki kısımlara ise Apteria denir. (Şekil 2) Bu kısımlar ya tamamen çıplak ya da hav tüyleri ile örtülüdür. Telek tüylerinin de üç tipi bulunur. Şekil 2. Kuş vücudunda telek tüylerinin bulunduğu bölgeler. A- Alttan görünüş, B- Üstten görünüş. Uçma telekleri: El ve alt kolda bulunur. Bu tüylerin yan tüy bayrakları mevut değildir. Uçma tüylerinin uzunluğu sistematik de önemlidir. Kanatların üst ve alt tarafında birkaç sıra örtü tüyleri bulunur. Üstekiler kanat üstü örtü tüyleri alttakiler ise kanat altı örtü tüyleri adını alır. Ayrıca büyüklüklerine göre de Büyük örtü tüyleri, orta boy örtü tüyleri ve küçük örtü tüyleri olarak da adlandırılırlar. Kanatların şekli ve büyüklüğü yaşam ortamı ve şekline göre değişiklik gösterir. Örneğin sık ağaçlık yerlerde yaşayanlarda yani kısa mesafelerde ani dönüşler yapmak zorunda olanlarda kısa ve ovaldir (ağaçkakanlar). Uzun mesafeleri uçmak zorunda olanlarda uzun ve sivri (yağmurkuşları, kırlangıçlar), uzun süre havada kalmak zorunda olan denizel kuşlarda dar ve uzun (albatroslar) ve karasal olanlarda daha az sivri fakat kanat ucunda ekstradan uzamış telekler vardır. Kuyruk telekleri: Kuyruktaki büyük tüylerdir. Uçuş esnasında dümen ödevi görürler. Kuyruk telekleri Pigostil e bağlıdır ve bu yüzden hareket ettirilebilir ve yelpaze gibi yan taraflara açılabilir. Kuyruk tüylerinin kök kısımları örtü telekleri ile örtülüdür. Bunlar çok değişik şekillerde olabildiği gibi bazı türlerde körelmiştir. Kuşlarda kuyruk teleklerinin uzunluklarına bağlı olarak, Değişik kuyruk tipleri mevcuttur. (Şekil 3) 1) Basamaklı: Orta kuyruk tüyleri en uzundur, diğerleri dışa doğru gidildikçe belirgin bir biçimde kısalır. 2) Kama şeklinde: Orta kuyruk tüyünden dışarı doğru, tüyler azar azar kısalarak kuyruk ucu kama şeklini alır. 3) Yuvarlak: Kuyruk tüylerinin uçları yuvarlak bir biçimde sonlanır. 4) Dört köşe: Kuyruk tüylerinin hepsi aynı uzunluktadır. 5) Girintili: Orta kuyruk tüyleri yanlardakinden biraz daha kısa olduğundan ortada bir girinti meydana getirirler. 6) Çatallı: Basamaklı kuyruğun tersidir.

4 Şekil 3. Kuyruk tipleri. A- Basamaklı, B- Kama şeklinde, C- Yuvarlak, D- Dört köşe, E-Girintili, F- Çatallı. HAV TÜYLERİ: Radiolusları yoktur bu nedenle gevşek haldeki tüylerdir. Dik duramazlar. Teleklerin altında bulunup vücut ısısını korumaya yararlar. AYVA TÜYLERİ: Eksenleri uzun incedir ve bayrak kısımları yoktur. Ağız etrafında bu tüyler kalın kıllar halindedir. Kuşlarda bu tüylerden başka bazı özel yapılı tüylere de rastlanır. Örneğin tavus kuşlarındaki tüyler. Kuşların uçmaya uyum sağlayabilmek için kazandıkları özellikler 1) Kemiklerin içini boşaltıp hava ile doldurma 2) Kemikleri oransal olarak inceltme (ağırlık azaltma) 3) Ter ve deri salgı bezlerini yitirerek uçarken vücutlarında tutulması gereken su miktarını azaltma 4) Dişlerini yitirme ve böylece çene kemiğini inceltme 5) Uçma direncini karşılayabilmek ve uçma kaslarına bağlanma yüzeğini arttırmak için sinsakrum kemiğinin oluşumu. 6) İç organları arasında hava keseleri oluşturma. 7) Yavruları sürekli taşıyarak vücut ağırlıklarını arttırmamak için sadece ovipar üreme 8) Dişilerde sağ eşey bezlerinin körelmesi 9) Gereksiz yük taşımaktan kurtulmak için kalori değeri yüksek tohum vb. besinlerle beslenme. 10) Gereksiz yükü uzun süre taşımaktan kurtulmak için besinlerini hızlı sindirme. 11) Hafif tüylerle donatılma 12) Vücudun aerodinamik yapı kazanması 13) Atık maddelerin atılması için daha az su kullanmak yani vücutta daha az su tutmak için boşaltım atığı olarak sadece ürik asit atmaları. 14) Gerekli enerjiyi elde etmek için kanlarında glikoz miktarının fazla olması 15) Metabolizmayı yükseltmek için kan dolaşımının hızlı ve yüksek basınçlı olması 16) Solunum sistemindeki özelleşme nedeniyle havadan hem girerken hemde çıkarken oksijen elde edilmesi. Ayak ve Gaga

5 Arka üyeler bipedal yürümeye izin verecek şekildedir. Deve kuşları 60 km hızla koşabilirler. Bacakların üst kısmı genellikle diz eklemine kadar tüylerle örtülü, tırnağa kadar olan kısım ise pullarla örtülüdür. Genel yapı olarak beşinci parmak kaybolmuştur. Genellikle 3 4 parmağa sahip olmalarına karşın, eski dünya devekuşlarında iki parmak bulunur. Parmaklar bazen öne ve arkaya dönebilir. Bu tip parmaklara döner parmaklar denir. Kuşların yerdeki hareketini sağlayan ayaklar yaşadıkları habitata bağlı olarak çeşitli gruplara ayrılırlar. (Şekil 4) Karada yürüyenler: Parmaklar yürüme sırasında dengeyi sağlamak için oldukça uzamıştır. Tibiotarsus intertarsal ekleme kadar tüylüdür. Bu tip ayaklarda kendi aralarında çeşitli tiplere ayrılırlar. 1) Koşucu ayaklar: Arka parmak yoktur. Önde üç yada iki parmak vardır. 2) Adımlayıcı ayaklar: Parmakların üçü öne biri arkaya doğru yönelmiştir. Ön parmaklar orta kısımlarına kadar birbirleri ile birleşmiş 3) Sıçrayıcı ayaklar: Parmakların üçü öne biri arkaya doğru yönelmiştir. Parmaklar yalnızca dip kısımlarından birbirleri ile birleşmiştir. 4) Eşici ayaklar: Parmakların üçü öne biri arkaya doğru yönelmiştir. Orta parmak diğerlerinden uzun olup eşinmeye uyum göstermiştir. 5) Yakalayıcı ayaklar: Birinci ve ikinci parmaklar uzun, tırnakları sivri ve kıvrıktır. En uzun tırnaklar birinci ve ikinci parmaklarda bulunur. 6) Tırmanıcı ayaklar: Parmakların ikisi öne ikisi arkaya yöneliktir. 7) Tutunucu ayaklar: Dört parmak da öne dönüktür. 8) Döner parmaklı ayaklar: Parmakların üçü öne biri arkaya yöneliktir. Ön parmaklardan dıştakiler istenildiğinde arkaya çevrilebilir. 9) Yarık ayaklar: Parmakların üçü öne biri arkaya doğru yönelmiştir. Fakat parmaklar diplerine kadar birbirinden ayrılmıştır. Bataklık ve su içinde yürüyenler: Bu tip ayaklarda dengenin sağlanması amacı ile parmaklar uzamıştır. Tibiotarsus tümüyle ya da kısmen tüysüzdür. Bu tip ayaklar şu tiplere ayrılır. 1) Tek bağlı ayaklar: Orta ve dış parmaklar perde şeklinde kısa bir deri ile birbirine bağlanmıştır. 2) Çift bağlı ayaklar: Dip kısımlarındaki kısa bir deri vasıtası ile birleşiktir. 3) Boğumlu ayaklar: Parmakların etrafındaki deri boğumludur. Yüzenler: Parmakların arasında yüzme sırasında kullanılan perdeler bulunmaktadır. Bu tip ayaklar şu tiplere ayrılmaktadır. 1) Ayrık perdeli ayaklar: Parmaklar birbirine yapışık değildir. Her parmak ayrı bir yüzme perdesi ile çevrilidir. 2) Tam perdeli ayaklar: Öne yönelik olan üç parmak arasında, parmak uçlarına kadar uzanan yüzme perdeleri bulunur. 3) Yarım perdeli ayaklar: Öne yönelik üç parmak arasındaki yüzme perdeleri parmak ortalarına kadar uzanır. 4) Kürek ayaklar: Dört parmakta öne yönelik olup, tüm parmaklar arasında parmak uçlarına kadar devam eden yüzme perdeleri vardır. Kuşların tümünde epidermis kökenli diğer önemli bir yapı da gagadır. Gaga besinin yakalanmasında, taşınmasında, parçalanmasında ya da koparılmasında, düşmanlarına karşı savunmada, tüylerin düzeltilmesinde, yuva yapımında ve diğer birçok işte kullanılır. Bu yüzden yaşam biçimine ve şekline göre gaga şekli ve yapısı oluşmuştur. Şekillerine göre kaşık, pense, testere, bıçak, hortum, sivri, çengelli, fırça, makas gaga gibi adlar alırlar (Şekil 5)

6 Şekil 4. Kuşlarda ayak tipleri. Şekil 5. Kuşlarda gaga şekilleri Gaga mandibulun üzerine kılıf gibi geçmiş alt gaga ve maksillanın üzerine kılıf gibi geçmiş üst gagadan oluşur. Bu kılıf kısmına Rhamphotheke denir. Üst gaganın sırt kısmına Culmen, üst gaganın kıvrık olan uç kısmına Apex, beslenme ve yaşam biçimine göre diş şeklinde çıkıntılar ya da tırtıklar bulunan üst gaganın keskin kenarlarına da Tomium denir. Alt gaganın her iki parçasının birleşmesi ile meydana gelen uç kısmına Myxa, alt çenenin kafatasına birleştiği yerden ucuna kadar

7 olan kısmına da Gonys denir. Birçok kuşta üst gaga dibinde yumuşak sarı renkte bir deri vardır. Bu deriye Ceroma denir (Şekil 6). Bu kısım bataklık ve su kuşlarında bütün gagayı örter ve zengin sinir uçları içerdiğinden dokunum duyusuna yarar. Kuşlarda bulunan Gaga ve tırnaklar epidermal kökenlidirler ve dip kısımlarında bulunan hücrelerin çoğalması ve keratinleşmesi ile sürekli dışarıya itilirler. Şekil 6. Gaganın kısımları Kuş yuvaları Kuşların çoğu yuva yapar. Yuva şekilleri çok çeşitlidir. Bazı kuşlar yuva yapmadan yumurtalarını yere ya da derin olmayan çukurlara bırakırlar. Kutup bölgesindeki penguenler yumurtalarını ayakları üzerindeki deri kıvrımı üzerine koyarlar. Ayrıca yuva yapmadan yumurtalarını sıcak kuma, yaprak yığınları ya da ot kümeleri arasına koyan kuşlarda vardır. Bazı kuşlar ağaç kovuklarında veya derin çukurlarda kuluçkaya yatarlar. Bunlar yuvalarının diplerini yumuşak maddelerle döşerler. Örneğin ağaçkakanlar. Açıkta yapılan yuvalarda iki çeşittir. 1) Kâse şeklinde yuvalar; bunların en bilineni güvercin yuvalarıdır. 2) Her tarafı kapalı yuvalar; Bu tip yuvaların en bilinen şekli ise kolibri (Nektar kuşları) yuvalarıdır. Ayrıca kuş çeşitlerine göre yuva şekilleri de gerek yapı malzemesi gerekse şekil bakımından farklılık gösterir. (Şekil 7) Yine başka bir kuşun yuvasına kendi yumurtasını bırakan, başka bir kuşun yuvasında kuluçkaya yatan ya da başka bir kuşun yumurtalarını atarak yerine kendi yumurtalarını yerleştiren kuş türleri de vardır. Bu olaya kuluçka parazitliği denir.

8 Şekil 7. Kuşlarda bazı yuva şekilleri Kuş göçleri Özellikle soğuk bölgelerde kuluçkalayan kuşların çoğu kış mevsiminde kuluçka yerlerini bırakarak daha sıcak bölgelere göç ederler. İşte bu şekilde yılın belirli bir dönemini kuluçkaya yattıkları yerden uzakta geçiren kuşlara göçücü kuşlar denir. Eğer besin ihtiyacını karşılamak için bulundukları yerden kısa bir süre değişik yönlere doğru ayrılıyorlarsa bu tip kuşlara gezici kuşlar denir. Birde yerli kuşlar vardır. Bu tip kuşlar kuluçka bölgelerinden hiç uzaklaşmazlar. Göçün yönü ve yolun uzunluğu türlere bağlı olarak farklılık gösterir. Avrupa'daki kuşlar genel olarak üç ana yol izlerler; (Şekil 8) 1) İberik yarımadasından Kuzey ya da Kuzeybatı Afrika'ya giden yol 2) İtalya ve Sardunya üzerinden Kuzey ve Orta Afrika'ya giden yol 3) Balkanlar Karadeniz ve Anadolu üzerinden Kuzey ya da doğu Afrika'ya giden yoldur.

9 Şekil 8. Kuşların dünya üzerindeki önemli göç yolları. a) Calidris alba b) Vireo olivaceus, c) Doliconyx oryzivorus, d) Pluvialis dominica e) Lessonia rufa, f) Oceanites oceaniucus, g) Puffinus griseus, iri noktalar kluçka yerlerini, okların işaret ettiği yerler de kışladıkları yerleri gösterir. h) Deniz kırlangıçlarının göç yolunu, i, k, l) Eurasya daki önemli göç yollarını, n) Kluçka yerini, o) Bulundukları yerleri gösterir. Kuşların gidiş geliş yolları değişik olabilir. Bir türün bireyleri bir bölgede gezici ya da göçücü olmasına karşın bir bölgede yerli olabilir. Bazı türlerde ise sadece erkek ya da dişi göçücüdür. Örneğin İspinozun (Fringilla coelebs) sadece dişisi göç eder. Uçuş sırasında bazıları alçaktan bazıları yüksekten uçar. Uçuş süreleri ve hızları değişiktir. Örneğin bazı ördekler 2400 km yi hiç dinlenmeden saatte 90 km hızla katederler. Çoğunluğu gündüz göç ederler fakat gece göç eden türlerde vardır. Tablo 1. Uzun mesafelere Uçarak göç eden bazı kuş türleri ile ilgili Bilgiler Kuluçka Bölgesi Kışlama Bölgesi Göçülen Mesafe (km) Sibirya yağmur kuşu Sibirya Afrika Kanada yağmurkuşu Labrador Arjantin Leylekler Kuzey Almanya Güney Afrika Kıyı denizkırlangıcı Kuzey Kutbu Antarktika Amur-Kızılayaklı doğanı Doğu Sibirya Doğu Afrika Gri göğüslü koşucu kuş Alaska Azerbaycan

10 ÖKA (Önemli Kuş Alanları) Günümüzde kuş zenginliğinin, dolayısıyla da yeryüzündeki doğal döngülerin korunabilmesi için birçok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmaların genel yaklaşımlarından biri alan korumadır. ÖKA işte bu yaklaşımla belirlenen ve doğadaki kuş türlerinin yaşamlarını sürdürebilmeleri için özel önem taşıyan coğrafik bölgeleri tanımlar. Türkiye de farklı biyocoğrafik özellikleri temsil eden toplam 184 ÖKA alanı vardır. Bu ÖKA alanlarının yalnızca 36 sı üzerinde bilinen hiçbir tehtid yoktur. Kalan 148 i ise bir ya da daha fazla tehtidle karşı karşıyadır. Kuş gözlemi nasıl yapılmalı Kuşları tanımanın birkaç püf noktası vardır. Sabır: Bir gözlemden iyi sonuç almak çoğunlukla iyi bir ışık ve yeterince uzun süren bir gözleme bağlıdır. Sessizlik: Kuru dalların arasından gürültüyle geçmeye çalışırken ya da yanınızdaki arkadaşınızla sohbete dalarsanız fazla kuş göremez ya da duyamazsınız. Ancak tecrübeli bir arkadaş size tanımadığınız kuşları ayırt etmeyi öğretebilir. Dürbün: Genel amaçlar için 7 ve 8 büyütmeli dürbünler uygundur. Dürbünün objektifinin çapının büyük olması (7x50; 8x56 gibi) bol ışık almasını sağlar. Böylece ışığın az olduğu zamanlarda da rahatlıkla gözlem yapılabilir. Büyütme gücü yüksek olan dürbünler ve teleskoplar ise daha çok açık ve aydınlık alanlarda uzakta bulunan kuşların tanımlanmasında kullanılır. Not defteri: Gözlemlerinizi unutmamanıza ve bunları bir şekilde derlemenize yardımcı olur. Bir türlü ayırt edemediğiniz bir kuşun özelliklerini not defterinize geçirebilir ve daha sonra rehber kitaplara bakarak ya da diğer gözlemcilere danışarak kuşun türünü bulabilirsiniz. Yeni başlayanlar için zor olsa da kuşu tanımlarken ayrıntılı bir tanımlama daha iyi olacaktır. Örneğin kuşun kanadında beyaz var yerine kuşun büyük kanat örtülerinin ucu beyazdı demek daha doğru olacaktır. Rehber kitap: Gözlem yapacağınız bölge kuşlarına ait resimli ve ayrıntılı bir rehber kitabın yanınızda olması size yol gösterici olacaktır. Not alırken nelere dikkat edilmeli 1) Büyüklük: Kuşun büyüklüğünü bilinen bir kuşla karşılaştırın. 2) Renkleri: Üst ve alt taraftaki baskın renklere bakın. Örneğin Karga boyunda gövdesi gri başı ve kanatları siyah kuş bir leş kargası olabilir. 3) Desenleri: Kuşun gövdesindeki benekler lekeler çizgiler ve şeritler ayırt ederken çok önemlidir. Örneğin güvercine benzeyen açık renkli ve boynunun arkasında siyah renkli bir çizgi bulunan kuş kumrudur. 4) Şekli: Gaga boyun bacak ve kanat şekli ve uzunlukları kısaca kuşun genel hatları özellikle renkleri belli olmayan bir kuşu tanımak için çok önemlidir. Karga boyunda siyah beyaz gövdeli ve çok uzun kuyruklu bir kuş saksağan olabilir. Ya da martı boyunda, uzun bacaklı, çok uzun ve aşağıya kıvrık gagalı kahverengi bir kuş kervançulluğu olabilir. 5) Çıplak kısımların rengi: Gagası, gözü, bacakları ve göz ve yüz derisinin rengi önemlidir. Dağ kargaları gaga rengi ile ayırt edilir. Bir çöplükte rastladığımız gri sırtlı büyük bir martının göz rengi sarı ise Gümüş martı, koyu renkli ise göl martısıdır. 6) Hareketleri: Kuşun yerde ve havadaki ilerleyişi ayırt edici özelliklerindendir. Kuşun uçuşu bir ağaçkakan gibi dalgalı veya bir sığırcık gibi düz olabilir. 7) Sesi: Bazı türler birbirlerine çok benzese de farklı sesler çıkarırlar. Söğüt bülbülü ve cıvgın gibi.

11 8) Karşılaştırma: Gözlenen bir kuş daha iyi bilinen başka bir kuşa benzetilebilir. Delicedoğan diğer doğanlardan daha sivri ve uzunca kanatlı olduğu için ebabillere benzetilebilir. 9) Zaman ve yer: Kasım ayında görülen ve alt tarafı sarı olan bir kuyruksallayan büyük olasılıkla sarı kuyruksallayan değil dağ kuyruksallayanıdır. Sarıkuyruk sallayanlar bu ayda kışlama bölgesi olan Afrika da bulunurlar. Ya da Öğle vakti bir çayırın üzerinde süzülerek uzaklaşan kahverengi bir baykuş büyük olasılıkla kır baykuşudur. Kendisine çok benzeyen kulaklı orman baykuşu genellikle geceleri ortaya çıkar ve daha ağaçlık bölgelerde bulunur. 10) Yaşam alanı: Kuşun gözlendiği yaşam alanı büyük önem taşır. Bozkırda kur yapan bir şahin Kızıl şahindir. Ormanda bir karga tarafından kovalanan şahin ise büyük olasılıkla şahindir. 11) Gözlem koşulları: Görme açısı ışık koşulları ve kuşa olan uzaklık gözlemde çok etkilidir. Dümdüz gözlemciye doğru uçan ya da uzaklaşan bir saksağanı ayırt etmek zor olabilir. Kötü ışıkta bir gri balıkçıl kolaylıkla bir büyük akbalıkçılla karıştırılabilir. Subklasis Neornites Çoğu günümüzde yaşayan kuşlardır. Sadece bir süperordosu fosildir. Fosil olanlarda çeneler dişli diğerlerinde dişsizdir. Dişsiz olanlar sadece keratinden yapılmış bir gaga taşır. Ön ekstremitelerinde serbest parmaklar yoktur. Kanat kaslarının bağlandığı sternum gelişmiştir. Kuyrukta omur adedi 13 den azdır. Kuyruk kısadır. Omurlar heterosöl yapıdadır. Kuyruk tüyleri yelpaze değil demet şeklindedir. Ama bazı kuşlarda örneğin hindi ve tavuzkuşların da kuyruk yelpaze şeklini alabilir. Süperordo Ratitae Kanatları küçülmüş uçma yeteneklerini kaybetmişlerdir. Bu yüzden bunlara yürüyücü, koşucu kuşlarda denir. Göğüs kemiklerinde karina yoktur. Dişleri yoktur. Ordo Struthioniformes Hakiki deve kuşlarını barındırır. Günümüzde yaşayan kuşların en irileridir. Eski dünya Arabistan ve Afrika'da bulunur. Tüylerinde Hiporakis yoktur. Beslenmeleri omnivordur. Kloakdan suyun büyük ölçüde geri emilmesi çöl yaşamına bir uyumdur. Eşeysel farklar çok fazladır. Steplerde ve savanlarda yaşarlar. Ayaklarında sadece iki parmak bulunur. Pigostil çok küçüktür. Uçamazlar ama çok hızlı koşarlar. Kuluçkaya genellikle erkekler yatar. Struthio camelus 135 kg ağırlığa ulaşabilen ve sırt yüksekliği 1,4 m boyu 2,2 m olan yaşayan en büyük kuşlardır bireylik gruplar halinde yaşarlar. Tüyleri süs ve giyim eşyası olarak kullanılır. Etleri lezzetlidir. Bu yüzden son zamanlarda özel üretim çiftliklerinde üretimi yapılmaktadır. Küçük omurgalıları ve omurgasızları yerler.

12 Şekil 9. Struthio camelus Ordo Rheiformes Amerika deve kuşlarıdır. Morfolojik olarak önceki ordoya benzer fakat boyutları daha küçüktür. Eşeysel farklar azdır. İdrar keseleri vardır. Ayaklarında üç parmak vardır. Güney Amerikanın steplerinde yaşarlar. Bilinen tek türü vardır. Şekil 10. Rhea americana Ordo Casuariiformes Diken tüylü deve kuşları olarak bilinirler. Uçamayan karinasız ve kanatları körelmiş kuşlardır. Boyları 1,5 m kadardır. Ayakları 3 parmaklıdır. Tüyler dikene benzer. Tüylerinde Hiporakis kısmı da bulunur ve hemen hemen eşit uzunluktadır. Yeni Gine ve Avustralya ormanlarında gruplar halinde yaşarlar. Omnivordurlar. Casuarius casuarius

13 Kafanın yan tarafları basık, başın üzerinde bir tepelik (İbik) vardır. Boyun ve baş çıplaktır. Yeni Gine ve yakın adalarda yaşayan nokturnal (Gececi) bir kuştur. Şekil 11. Casuarius casuarius Ordo Apterygiformes Kanatlar son derece körelmiştir. Humerus ancak iz halindedir. Vücutları hav tüylerine benzeyen çok yumuşak tüylerle kaplıdır. Bu tüyler kuş tüyünden çok memeli kılını andırır. Ayaklar dört parmaklıdır. Günümüz türleri tavuk iriliğindedir. Yeni Zelanda ve civarında yaşarlar. Gece aktiftirler ve besinlerini koku duyusu ile bulurlar. Günümüzde yaşayan üç tür içeren tek bir genusu vardır. Apteryx australis 60 cm boyundadır. Gececi ve omnivordur. Oyuklarda yuvalanarak 8x13 cm boyunda 1 veya 2 yumurta bırakır. Şekil 12. Apteryx australis (Kivi) Süperordo Carinatae Göğüs kemikleri (Sternum) uçma kaslarının bağlanması için karinalıdır. Sadece bir takım hariç (Sphenisciformes, penguenler) kanatları iyi gelişmiştir. Çoğu iyi uçar fakat aralarında uçamayan türlerde vardır. Örneğin tavuksular (Galliformes) 23 takımı vardır.

14 Ordo Sphenisciformes (=Impennes) Penguenlerin bulunduğu ordodur. Toplam uzunlukları cm, ağırlıkları 1-30 kg kadardır. Vücut mekik şeklindedir. Dışarı doğru açılan burun açıklığı yoktur. Kanatlar körelmiş, kürek şeklini almıştır. Bu sayede yüzebilirler fakat uçamazlar. Kanattaki tüyler çok küçük olup pul şeklindedir. Uçma tüyleri yoktur. Zaten impennes teleksiz anlamına gelmektedir. Gagaları uzun ve üzeri birçok parçadan oluşmuş bir örtü ile kaplanmıştır. Ayakları vücudun gerisinde olduğundan insan gibi dik durabilirler. Ayakları dört parmaklıdır (1. parmak küçük ve yukarı doğru bağlanmıştır) ve 2 4 üncü parmaklar arasında yüzme perdesi vardır. Tırnakların kuvvetli ucu, buz üzerinde yürümede buz çivisi gibi işlev görür. Uçmadıkları için Sinsakrum ve kalça kemeri tam olarak kaynaşmamıştır. Kemiklerinde de hava kesesi bulunmaz. Deri altında kalın bir yağ tabakası bulunur. Zira genellikle soğuk yerlerde yaşarlar. Vücudun tümü tekdüze yapılı, küçük örtü telekleri ile sık bir şekilde örtülmüş ve bir çeşit ısıyı yalıtan manto şeklini almıştır. Bu tüyler anal bezle her zaman yağlanarak suyun deri ile temas etmesi önlenir. Esas besinlerini balıklar oluşturur. Karada dikine hareket ederler ya da buz üzerinde gövdeleri ile kayarlar. Esas olarak Güney Kutbunda ve Antarktika sahillerinde bulunurlar. Bazı türler Kuzeye ılıman bölgelere (Güney Amerika, Güney Afrika ve Avustralya) Hatta ekvator üzerindeki Galapagos Adalarına kadar sokulmuştur. Çoğu türde koloni halinde kuluçka ve yavru bakımı vardır. Aptenodytes forsteri Antarktika sahillerinde yaşar. 122 cm boyu ile penguenlerin en büyüğüdür. Şekil 13. Aptenodytes forsteri (İmparator penguen) Ordo Podicipediformes Yumurta Piçleri ve Batağan ların olduğu gruptur. Tatlı sularda yaşamaya uyum sağlamış dalıcı kuşlardır. Yuvalarını su kenarlarında kurarlar. Ayak şekli ayrık perdeli ayak tipindedir. Kuyruk körelmiştir. Kuyruk tüyleri iyice yumuşak olup etrafındaki küçük tüylerden fark edilmez. Ayaklar vücudun iyice arka kısmından çıkar. Kutup bölgeleri hariç kozmopolit dağılmışlardır. Yavrular başlangıçta erkek ve dişi koruması altında yüzer. Podiceps nigricollis Gaga tamamen siyahtır. Yazın kulak bölgesi tüyleri sarımsı kırmızı, boynun ön ve arka tarafı siyahtır. Kışın ise kulak tüyleri siyah, boynun ön tarafı ise beyazımsıdır. Durgun su birikintisi ve göllerde, suda yüzen yuvalar yaparlar. Renklenme açısından dimorfizm yoktur. Ülkemizde kuluçkaya yatan göçmen kuşlardır.

15 Şekil 14. Podiceps nigricollis (Siyah boyunlu yumurtapiçi) Ordo Gaviiformes Dalgıç kuşlarını içine alan gruptur. Gagaları uzun ve yanlardan basıktır. Göğüs omurlarının hepsi serbest ve hareketlidir. Ayakta ön tarafta bulunan üç parmak arasında yüzme derisi gerilidir. Bu nedenle su içinde bacaklarını kullanarak iyi dalarlar ve balıklarla beslenirler. 10 dk. Su altında kalabilir 70 m derinliğe inebilirler. Karada ayakları üzerinde değil göğüsleri zerinde dururlar ve göğüsleri üzerinde kayarak hareket ederler. Esas olarak kuzey denizlerinde kıyılar boyunca dağılım gösterirler. Ülkemizde de Karadeniz ve Kuzey Ege Kıyılarında dağılım gösterirler. Şekil 15. Gavia stellata (Pas gerdanlı dalgıç) Ordo Procellariiformes (=Tubinares) Burun delikleri boru şeklindedir. Bu nedenle takımın bir diğer ismi de boru burunlular (Tubinares) dır. Gaganın ucu çengel gibi kıvrıktır. Midelerinden salgılanan yağlı kokulu bir madde ile tüyler yağlanır. Tuz ayırmaya yarayan büyük burun bezleri ile hayatları tamamen denizde geçen sucul kuşlardır. Sadece yumurtlama ve kuluçka için karaya çıkarlar. Türlerin hepsi sadece tek bir yumurta bırakır. Ayakları yarım perdelidir. Puffinus puffinus Martı büyüklüğünde deniz kuşlarıdır. Gaga ve sırt tarafı siyahımsı, karın tarafı beyaz renklidir. Göçmen kuşlardır. Ülkemizde kışın görülür ve suya yakın uçarlar.

16 Şekil 16. Puffinus puffinus (Siyah gagalı yelkovan) Diomedea exulans Güney okyanuslarında yaşarlar ülkemizde bulunmazlar. Açılmış haldeki kanat mesafesi 3,5 m ye ulaşır. Bu özelliği taşıyan en büyük kuştur. Çoğu kez denizdeki gemileri takip ederler. Şekil 17. Diomedea exulans (Göçmen Albatros) Ordo Pelecaniformes Ayaklarının dördü de yüzme derisi ile birleşmiştir. Yavrular kör ve tüysüz doğarlar ve besinlerini başlarını ebeveynlerinin boğazına sokarak alırlar. Sadece balıklarla beslenirler. Kaya ve ağaçlar üzerinde yuva yaparlar. Familya Pelecanidae Büyük su kuşları olmalarına karşılık ağırlıkları 7 14 kg arasında değişir. Bunun nedeni derilerinde ve iskelet kemiklerinde hava boşluklarının bulunmasıdır. Fakat yine aynı nedenle suya dalamazlar. Gaga çok büyüktür, alt çenenin kolları arasında genişleyebilen deriden bir kese bulunur. Bu yapı balık yakalamada bir kepçe gibi kullanılır. Koloni halinde yaşarlar. Pelacanus crispus Alt gaganın altındaki kese portakal rengindedir. Baş üzerinde ve ensede bir tepelik oluşturan kıvırcık tüyler bulunur. Vücut boyu 1,6 1,8 m arasında değişir. Bitkisi bol göl nehir ve

17 bataklık kenarlarında yaşar. Şekil 18. Pelacanus crispus (Tepeli pelikan) Familya Phalacrocoracidae Gagaları uzunca yapılı ve ucu kıvrıktır. Bu şekli balık avlarken işini hayli kolaylaştırır. Suya iyi dalan kuşlardır. Renklenme açısından eşeysel dimorfizm yoktur. Phalacrocorax carbo Gözlerden itibaren alt gaganın arka kenarını çevreleyen geniş beyaz bir bant bulunur. Karın tarafı yeşilimsi parlak siyah, sırt tarafı kırmızı kahverengidir. Vücut boyu 90 cm kadardır. Ülkemiz göl deniz ve nehir kenarlarında görülürler. Şekil 19. Phalacrocorax carbo (Karabatak) Ordo Ciconiiformes

18 Leyleklerin ve balıkçılların bulunduğu takımdır. Genellikle uzun bacaklı, uzun boyunlu ve uzun gagalı kuşlardır. Bu yapıları uçmaya ve süzülmeye uygundur. Üçü öne yönelik dört parmakları vardır. Uzun olan arka parmakları yürürken yere değer. Ön parmaklar arasındaki yüzme perdeleri ya hiç yok ya da çok küçülmüştür. Yalnız hayvansal gıda alırlar. Gıdalarını genellikle yılan, balık, kurbağa gibi hayvanlar oluşturur. Çoğunlukla su kenarlarında rastlanırlar ve yuvalarını genellikle ağaçlar ve bazen de evlerin çatılarına yaparlar. Büyük yuvalar kurarlar. Leylekler özellikle uzun göçler yapar. Önemli kuluçka bölgeleri Kuzey Afrika-İspanya, Anadolu ve Orta Avrupa'dır. Dişiler genellikle üç bazen de beş yumurta bırakır. Yuvadan çıkan yavrular çıplaktır. Egretta alba Bataklık, nehir ve göl kenarlarında görülen yerli ve göçmen kuşlardır. Başları küçük gaga uzun ve kenarları keskindir. Tamamen beyaz renklidirler. Gaga ve bacakları çıplaktır. Gaga dibi sarı renklidir. Tibiotarsusun çıplak olan alt kısmı sarı, tarsometatarsus ve ayaklar siyah renklidir. Boyu 90 cm kadardır. Kuluçka zamanı ensede uzun tüyler görülmez. Ayak parmakları uzun ve incedir. Uçarken başlarını omuz hizasında gizlerler, boyunları S harfi şeklinde görülür. Şekil 20. Egretta alba (Beyaz Balıkçıl) Ciconia ciconia Sadece uçma telekleri siyah, diğer vücut kısımları beyazdır. Gaga, bacaklar ve ayaklar kırmızıdır. Vücut boyları 1 m kadardır. Bataklık sulu çayırlık ve seyrek ağaçlı sulak yerlerde yaşarlar. Ülkemizde ilkbahar ve yaz aylarında sık sık görülürler. Kışın Afrika'ya göç ederler. Göçmen kuşlardır. Sürüler halinde göç ederler.

19 Şekil 21. Ciconia ciconia (Beyaz leylek) Geronticus eremita Uzun ve aşağı doğru yönelen gaga ucu sivridir. Yüz ve gerdan kısmı çıplak olup kırmızıdır. Boyun tüyleri uzundur. Vücut tüyleri parlak yeşilimsi siyah, kanat tüyleri parlak mor renklidir. Ayaklar kırmızıdır. Vücut boyu 75 cm kadardır. Ülkemizde sadece Urfa-Birecik te kuluçkaya yatan göçmen kuşlardır. Soyu tükenme tehlikesi altındadır. Şekil 22. Geronticus eremita (Kelaynak) Platelea leucorodia Gaga düz, uzun ve ucu kaşık gibi yassı ve geniştir. Bu gaga tipi kuşun besinini sudan süzerek almasına yarar. Vücut tüyleri beyaz, gaga siyah ucu sarımsı, ayaklar siyahtır. Tüysüz gerdan derisi ve gaga ile göz arasıda sarıdır. Kuluçka zamanı başında uzun tüylü bir tepelik bulunur. Uçarken boyunlarını leylekler gibi öne doğru uzatırlar. Vücut boyu 86 cm kadardır. Ülkemizde Ege nin yerli kuşudur. Diğer bölgelerde ise yazın görülen göçmen kuşlardandır.

20 Şekil 23. Platelea leucorodia (Kaşıkçı kuşu) Ordo Phoenicopteriformes Su kenarlarında yaşayan en uzun bacaklı kuşlardır. Boyun uzun bacaklar çok uzun parmaklar perdelidir. Gagaları ortadan kıvrıktır. Gagalarının özel yapısı ile sudaki kabukluları. Örneğin Artemia salina, alg ve tek hücrelileri filtre eder. Üst gaga küçük olup büyük olan alt gaga üzerinde kapak gibidir. Üst ve alt çenede çift sıralı keratin lamellerle donatılmış çok özelleşmiş bir gaga yapıları vardır. Dilleri de lamellerle donatılmıştır. Gaganın eğri oluşu açıldığında her tarafta eşit aralık kalmasını sağlar. Sığ sularda yaşayan bu hayvanlar, dururken başlarını üst gagaları yere dayanacak biçimde suyun tabanına sokarlar. Gaga açılınca meydana gelen emme gücü ile çamur ağız içine akar. Ağız kapandığında çamurlar lamellerin arasından dışarıya akarken yenebilen nesneler ağızda tutulur. Koloni halinde kuluçkaya yatarlar. Yumurtalarını inşa ettikleri koni şeklindeki yuvalara bırakırlar Avustralya ve kutup bölgeleri hariç tüm dünyada çorak ve tuzlu sığ sulara yakın yerlerde yaşarlar. Phoenicopterus ruber Vücut tüyleri pembemsi beyazdır. Bu renk beslenme şekillerine göre koyulaşır ya da açılır. Uzun ince ayakları ve gaganın arka tarafı kırmızıdır. Kanat teleklerinin uçları siyahtır. Karadeniz sahil kısımları hariç, kışın ülkemizde görülen göçmen kuşlardır.

21 Şekil 24. Phoenicopterus ruber (Flamingo) Ordo Anseriformes Kazların ördeklerin bulunduğu takımdır. Vücutları tıknaz boyunları uzundur. Gagaları üstten basık ve geniş, gaga dibi yumuşak ve kabarıktır. Gaganın ucu yuvarlaktır ve ucunda tırnak gibi bir kısım vardır. Gaga kenarlarında ayrıca besinleri süzmek için enine keratin plaklarda bulunur. İç tarafta da enine keratin oluklar taşır. Dilleri girintili çıkıntılıdır ve iridir. Kuyruk üstü bezleri büyük, koku alma ve işitme duyuları çok iyi gelişmiştir. Erkeklerinde penis bulunur. Cygnus olor Uzun ve kalınca S şeklinde kıvrık bir boyna sahiptirler. Gaga ile göz arası siyah renklidir. Ayrıca erginlerinde gaga dibinde siyah renkte bir çıkıntı bulunur. Gaga ucunda bulunan tırnak da siyahtır. Gaganın geri kalan kısımları ise kırmızımsıdır. Diğer vücut bölümleri ise tamamen beyazdır. Ayakları siyah renklidir. Eş tuttuklarında yıllarca aynı eşle kalırlar (monogom) Boyları 152 cm ye kadar ulaşır. Anas platyrhynchos Şekil 25. Cygnus olor ( Sesiz Kuğu)

22 Yüzme derisi olmayan arka ayak parmakları ön parmaklara göre daha üst tarafta bulunur. Öndeki üç parmak arasında ise yüzme derisi gerilidir. Gagaları üstleri sinir uçları taşıyan bir tabaka ile örtülüdür. Erkeğin başı parlak yeşil, dişininki ise kahverengidir. Erkekte boyunda beyaz bir halka bulunur. Kursak kırmızı, karın açık renklidir. Koyu renkli kanat üzerinde parlak mavimsi bir ayna vardır. Dişilerde ise tüylerin hemen hepsinde U veya V şeklinde benekler bulunur. Gaga kırmızımsı sarı, ayaklar kırmızıdır. Genellikle tatlı sularda yaşarlar. Beslenirken dipteki çamuru ağızlarının içine alırlar, bu çamurun suyunu süzerler ve dilleri ile yoklayarak çamur içinde bulunan yiyebilecekleri şeyleri yutarlar Beslenmede görmenin etkisi olmadığından geceleri de beslenebilirler. Genellikle bitkisel besinlerle beslenirler. Boyunlarını ileri uzatarak uçarlar. Yuvalarını zemine ya da ağaç ya da kaya kovuklarına kurarlar. Erkeklerin uzun bir kopulasyon organı vardır ve çiftleşme suda gerçekleşir. Sadece dişiler kuluçkaya yatar. Bütün Türkiye de yaygın yerli kuşlardandır. Şekil 26. Anas platyrhynchos (Yeşilbaş ördek) Anser anser Renklenmede eşeysel dimorfizm görülmez. Baş ve boyun grimsi kahverengi karın tarafında dağınık siyahımsı beneklidir. Siyahımsı kuyruk tüylerinin kenarları beyazdır. Gaga yavrularda yeşilimsi gri erginlerde kırmızımsı sarıdır. Ayaklar et rengindedir. Kamışlı ve sazlı su kenarlarında yaşarlar ve besinlerini bitkiler, otlar, yapraklar ve yoncalar oluşturur. Göçmen ve yerli kuşlardır. Şekil 27. Anser anser (Yaban kazı) Ordo Falconiformes Gündüz yırtıcı kuşlarının bulunduğu takımdır. Aralarında leş ile beslenenler hariç (Akbaba) canlı hayvan avlama yeteneği çok gelişmiştir. Gaga kısa ve kalın ve kenarları çok keskindir. Üst

23 gaga ucu çengel gibi aşağıya doğru kıvrıktır. Tibiotarsusdaki tüyler çoğunlukla uzundur. Burun delikleri tüysüz bir ceroma ile çevrilidir. Ayak parmakları pençe şeklinde olup uzun ve sivri tırnaklıdır. Gözler büyüktür ve görme duyusu iyi gelişmiştir. Yavru bakımı oldukça uzundur. Eşeysel dimorfizm görülmez. Buteo buteo Ergin erkekte sırt kahverengi ve kırmızı alacalıdır. Alın ve ensede beyaz benekler vardır. Kuyruk kahverengi, enine açık kahverengi bantlar taşır. Vücudun altında sarımsı ve beyaz benekler vardır. Gaga siyah kemik renginde kaidesi açık renklidir. Ayaklar sarı pençeler kemik rengindedir. Her çeşit ormanda kışında tarla ve çayırlarda yaşarlar Fare, köstebek, kurbağa, kertenkele, yılan, kuş ve balıklarla beslenirler. Göçmen yerli ve gezici kuşlardır. Şekil 28. Buteo buteo (Şahin) Aquila clanga Koyu kahverengi, geniş kanatlı ve kısa kuyrukludur. Kanat üstünde açık renkli ve sıralı benekler vardır. Ayaklar ve ceroma sarı renklidir. Gaga ise siyahtır. Göl nehir ve bataklık yakınındaki orman ve tepelerde yaşarlar. Göçmen ve yerli kuşlardır.

24 Şekil 29. Aquila clanga (Büyük bağırtgan kartal) Neophron percnopterus Gaga dar olup yaklaşık baş kadar uzundur. Başın üstü, yüz ve boynun ön kısmıçıplaktır. Tepe, ense ve gerdan bölgesinde uzun, sivri, sarımsı beyaz kıl tüyleri bulunur. Uçma tüyleri siyah diğer vücut kısımları beyazdır. Vücut boyu 60 cm kadardır. Ülkemizde yazın görülen göçmen kuşlardır. Çıplak dağlarda steplerde ve şehir içinde leş pislik sürüngen ve böcekleri yiyerek yaşarlar. Şekil 30. Neophron percnopterus (Mısır akbabası)

25 Ordo Galliformes Tavuksuların bulunduğu takımdır. Tipik zemin kuşlarıdır. Kanatlar genellikle kısa ve küt olduğundan uçuşları iyi değildir. Erkekleri çeşitli renklerde dişileri nispeten homojendir. Hemen hepsi karasal yaşar. Boyunları kısa ya da orta uzunluktadır. Çoğunlukla başlarında tüysüz çıplak kısımlar ya da ibik benzeri deri çıkıntıları vardır. Bu ibik erkek bireyde çok daha belirgindir. Gagaları kısa ve kuvvetli, kemerli ucu çok defa aşağıya kıvrıktır. Bacakları kısa eşinmeye ve yürümeye uyum sağlamıştır. Çoğunluk tibiotarsusun alt ucuna kadar, bazen ayak parmaklarına kadar tüylüdürler. Erkeklerde arka parmak dişilere göre daha yukarı bağlanarak sertleşmiş ve mahmuz denilen bir yapıyı oluşturmuştur. Kuyruklar özellikle erkeklerde çok iyi gelişmiştir. Sürüler halinde yaşarlar. Kısa mesafelerde hızlı uçabilirler. Kuvvetli göğüs kasları ani kalkışlara uygundur. Toprakları ve gübreleri eşeleyerek tohum ve böcek ararlar. Yuvalarını toprak üzerinde ya da çalıların arasında yaparlar. Yumurta sayıları fazladır. Çok eşlidirler (Poligami). Erkeklerin haremi vardır. Yalnız dişiler kuluçkaya yatar. Birçok türü evcilleştirilmiştir. Perdix perdix Kuyruk gövde boyundan daha kısadır. Karın altında erkekte büyük dişide ise küçük olan siyah bir leke vardır. Gövde kenarlarında ise kenarları beyaz olan enine kahverengi bantlar görülür. Vücut boyu 30 cm kadardır. Tarlalarda ve açık arazilerde meyve tohum bitki kökleri ve böceklerle beslenir. Akdeniz sahil kısmı haricinde Türkiye nin her tarafında bulunur. Şekil 31. Perdix perdix (Keklik) Phasianus colchicus Kuyruk gövde boyundan uzundur ve ucu derin çatallıdır. Dişiler gösterişsiz renklere sahiptir. Ergin erkeklerde ise gözün etrafı ve yanak bölgesi tüysüz ve kırmızıdır. Baş ve boyun metalik yeşildir ve boyun bölgesinde beyaz bir bant vardır. Vücudun geri kalanında ise turuncu kahverengi renk hâkimdir. Erkekler cm, dişiler cm boyundadır. Trakya ve Marmara bölgesinin yerli kuşudur.

26 Şekil 32. Phasianus colchicus (Sülün) Ordo Gruiformes(=Ralliformes) Turnaların bulunduğu takımdır. Çoğunlukla sucul yaşamları olan karasal ve bataklık kuşlarıdır. Boyunları uzun, kanatları yuvarlak, kuyrukları kısa, bacakları yaşam biçimine bağlı olarak çok uzun olabilen kuşlardır. Ses çıkarma yetenekleri iyi gelişmiştir. Birinci parmak üsten bağlanmış ya da tamamen körelmiştir. Büyük kısmı bitkisel beslenir fakat diğer beslenme şekillerini gösteren türlerde vardır. Fulica atra Bitkisi bol sazlık sularda yaşarlar. Erginlerde baş ve boyun siyah vücudun deri kalanı ise grimsi siyahtır. Ayaklar erişkinlerde gridir. Gaga düz kuvvetli ve baştan daha kısadır. Alında sert derili tüysüz ve beyaz renkli bir kısım vardır. Bitki böcek solucan ve midye ile beslenirler. Ülkemizin yerli kuşlarındandır. Şekil 33. Fulica atra (Sakar meki) Grus grus Başı boynu ve kanat telekleri siyah, gövdesi gridir. Yanaklarından aşağı inen geniş beyaz şerit boynunun gerisinde birleşir. Tepesinin ortası kırmızıdır. Yerde iken kıvrık ve kabarık süs tüyleri kuyruğu örter. Geniş bataklıklar ve sulak çayırlarda yuva yapar.

27 Şekil 34. Grus grus (Turna) Otis tarda Ağaçsız geniş düzlükler, stepler, tarlalar ve çayırlıklarda yaşar. Erkeklerin 76 cm, dişlilerin ise 102 cm civarında boyları vardır. Ergin erkekte baş, çene, gerdan ve kursak mavimsi gridir. Kursakta geniş kırmızı halkalar vardır. Sırt ve kuyruk üstü sarımsı ve enine sık siyah beneklidir. Erkekte gaga gerisinden çıkan ve geriye doğru uzanan grimsi beyaz sakal tüyleri vardır. Yerli ve göçmen kuşlardır. Şekil 35. Otis tarda (Büyük toy kuşu) Ordo Charadriiformes Yağmur kuşları olarak bilinirler. Çok değişik biyotoplarda yaşayan, değişik vücut yapısına sahip, sulara yakın ya da sulara bağımlı olarak yaşayan kuşlardır. Gagaları çeşitli uzunlukta ve şekildedir. Kanatları uzun ve sivri, sık tüylü tibiotarsusları oldukça uzundur. Ayakları tam perdeli ayak tipindedir. Kursakları yoktur. Etobur beslenirler. Yuvalarını taşlar üstüne yaparlar ve erkek ve dişi birlikte kuluçkaya yatarlar.

28 Larus fuscus Deniz kenarlarında yaşarlar. Erginlerde baş, boyun ve vücudun bütün alt tarafı ile kuyruk beyazdır. Sırt ve kanat üstleri ise siyahtır. Kanatların ön ve arka kenarlarında ince beyaz bir şerit vardır. El uçma tüylerinin ucunda beyaz benekler bulunur. Sarımsı yeşil alt gaga ucunda kırmızı bir benek bulunur. Ayaklar kuluçka döneminde sarı diğer zamanlarda krem sarısıdır. İris kükürt sarısı ve göz çevresinde kırmızı, tüysüz bir halka bulunur. Boyları 54 cm kadardır. Balı solucan ve böcek larvaları yerler. Bütün Türkiye'de göç esnasında görülürler. Şekil 36. Larus fuscus (Siyah martı) Charadrius hiaticula) Deniz sahillerinde, nadiren de acı ve tatlı su kıyılarında kumluk kısımlarda bulunurlar. Tepenin arka kısmı, ense ve sırt kahverengidir. Kuyruk tüylerinin uç kısımları beyazdır. Kursak kısmında halka şeklinde siyah bir bant vardır. Boyları 19 cm kadardır. Böcek salyangoz gibi besinler alır. Göç esnasında Doğu Anadolu da bulunan göçmen kuşlardır. Şekil 37. Charadrius hiaticula (Kolyeli büyük yağmur kuşu) Ordo Columbiformes Güvercinlerin bulunduğu takımdır. Gagaları kısa zayıf yapılı ve ucu aşağıya kıvrıktır. Gaga

29 dibinde burun deliklerini üstten örten tüysüz ve yumuşak yapılı bir zar bulunur. Kanatlar orta uzunluktadır ve oldukça hızlı uçarlar. Ayaklarda arka parmak yere değer. İri kursakları bulunur. Ağaçlarda ve kayalık yerlerde meyve ve çekirdekli tohumlarla beslenirler. Gagalarını su içerisine sokarak emme şeklinde su içerler. Başlarını geriye çekerek ve çevirerek uyurlar. Erkek ve dişi ikisi birden kuluçkaya yatarlar. Kutuplar hariç dünyanın her yerinde bulunurlar. Columba livia Sahillerde, ağaçlar üzerinde ve şehir içlerinde görülürler. Boynun üstü yeşilimsi altı ise mavimsidir. Kanat üzerinde enine iki siyah bant bulunur. Kuyruğun dış kenarında ise enine geniş siyah bir bant vardır. Gagaları siyahtır. Ayaklar genelde kırmızı renktedir. Besinlerini daneler sümüklü böcekler ve larvalar oluşturur. Boyları 33 cm kadardır ve ülkemizin yerli kuşlarındandır. Şekil 38. Columba livia (Kaya güvercini) Streptopelia turtur Ekili ovalara yakın ormanlarda ve şehir içlerinde yaşarlar. Boynun yanlarında içi ince çizgili siyah benekler bulunur. Gençlerde bu benekler yoktur. Kanat tüyleri üzerinde hafif yeşilimsi bir bant vardır. Gaga siyahtır. Ayaklar kırmızıdır. İris portakal kırmızısıdır ve göz halkası da erkekte dişiye oranla daha büyük olmak üzere kırmızıdır. Besinlerini tohumlar böcekler ve salyangozlar oluşturur. Boyları 27 cm kadardır ve Türkiye'de yazın kuluçkaya yatan göçmen kuşlardır. Şekil 39. Streptopelia turtur (Üveyik) Ordo Strigiformes Bu takı8m gece yırtıcı kuşlarını içerir. Büyük bir kısmı gece karanlığında ve gece aktiftir. Genel olarak başları büyük ve yuvarlak, kuyrukları kısa kanatları uzun, gözleri başın ön tarafında ve oldukça iri, tüyleri yumuşaktır. Avlarını gece yakaladıkları için işitme ve görme duyuları çok

30 iyi gelişmiştir. Gözlerinin büyük olmasına karşın özellikle gözlerin öne kayması ile birlikte görme alanları daralmıştır. Bunu önlemek için boyun omurları 270 sağa ve sola çevrilerek görme alan genişletilir. Gözlerinin etrafında bir tüy çelengi bulunur. Ayaklarındaki parmaklardan üçü öne biri arkaya yöneliktir. Arkaya yönelik parmak döner parmaktır. Tırnaklar çengel şeklindedir ve avın yakalanmasın ı sağlar. Tibiotarsus çoğunlukla tüylüdür. Kursakları bulunmaz Genellikle et, özellikle küçük omurgalıları, böcekleri ve solucanları yerler. Avlarının kitinsel kısımlarını kusarlar. Eşeysel dimorfizm yoktur. Yalnız dişileri kuluçkaya yatar ve yuva yapmazlar. Kuluçka esnasında erkek dişiyi besler. Asio otus Büyük küçük ağaçlı alanlar, park, mezarlık ve bahçelerde yaşarlar. Erginlerde genel vücut rengi sarımsı kahverengi, üzeri boyuna çizgilidir. Omuz tüyleri üzerinde beyaz benekler vardır. Altı tüyden oluşan kulak tüyleri yukarı kalkıktır. İris sarı, ayaklar kahverengi tırnaklar siyahtır. Gaga boynuz grisidir. Besinlerini fareler, küçük memeliler, kuşlar ve böcekler oluşturur. 36 cm civarında boyları vardır. Türkiye nin yerli kuşlarındandır. Şekil 40. Asio otus (Kulaklı orman baykuşu) Athene cunicularia Seyrek ağaçlı tarlalarda, meyve bahçelerinde, açık ormanlarda ve kayalık yerlerde yaşarlar. Erginlerde tepe, ense ve sırt esmer kahverengi ve sarımsı beneklidir. Gaga sarımsı dibi yeşilimsidir. Kulak tüyleri yoktur. Besinlerini böcekler, küçük memeliler, sürüngenler, kuşlar ve kurbağalar oluşturur. Ağaç kovuklarında yuva yaparlar. Birinci yılın sonunda eşeysel olgunluğa erişirler ve eş tutarlar ve beraberliklerini aynı eşle bir ömür boyu sürdürürler. Ayrıca kuluçka yerinede bağlıdırlar. Boyları 22 cm civarındadır. Türkiye de her mevsim görülen yerli kuşlardandır.

31 Şekil 41. Athena noctua (Kukumav) Ordo Coraciiformes Kuzgungillerin bulunduğu takımdır. Gagaları düz ve yaklaşık baş uzunluğundadır. Burun delikleri çıplaktır. Öndeki üç parmak kaidede birbirleri ile kaynaşmıştır. Birinci parmak ise geriye yönelmiş ve iyi gelişmiştir. Renkleri çok güzel olan alacalı kuşlardır. Eşeysel dimorfizm hemen hemen hiç yoktur. Genellikle kısa mesafelere uçarlar. Besinlerini yerde ve su içerisinde bulunan böcek ve bitkiler oluşturur. Ya toprak yamaçlara açtıkları yuvalarda ya da doğal oyuklarda yuvalanırlar. Genellikle erkek ve dişi beraber kuluçkaya yatarlar. Kuzey kutbu hariç bütün dünyaya yayılmışlardır. Merops apiaster Seyrek ağaçlı yerlerde ve açık arazilerde, çoğunlukla steplerde ve yarı çölümsü bölgelerde bulunurlar Uçan her çeşit böceği bu arada bal arılarını uçarken avlarlar. Arıların zehri bu kuşlara etkili değildir. Erginlerde tepe ve sırtın ön kısmı beyazımsı kahverengi, omuz tüyleri sarıdır. Yeşilimsi kuyruk teleklerinden dıştaki iki tanesi diğerlerinden daha uzun ve daha sivridir. Parlak sarı renkli gerdan alt tarafından siyah bir şeritle çevrilmiştir. Gaga aşağıya doğru hafifçe kıvrık ve siyah, ayaklar kahverengidir. Boyları 28 cm kadardır. Ülkemizin her tarafında yazın kuluçkaya yatan göçmen kuşlardır.

32 Şekil 42. Merops apiaster (Arı kuşu) Coracias garrulus Açık ve seyrek ağaçlık alanlarda bulunur. Erginlerde baş, boyun, gerdan ve göğüs kısmı mavi, sırt tarafı ve omuzlar kırmızı kahverengi, kanat üstü tüyleri açık mavi, uçma teleklerinin kaidesi açık mavi uç kısmı siyahımsıdır. Kuyruğun orta telekleri esmer yeşil, dış telekler mavi uç kısımları ise beyazdır. Gaga siyah, ayaklar sarımsı kahverengidir. Havada ve yerde yakaladıkları böceklerle ve küçük omurgalı hayvanlarla beslenirler. Boyları 30cm kadardır. Türkiye nin her tarafında yazın kuluçkaya yatan göçmen kuşlardır. Şekil 43. Coracias garrulus (Mavi kuzgun) Alcedo atthis Nehir ve göl kıyılarında bulunurlar. Ergin erkekte tepe mavimsi yeşil olup enine siyah beneklidir. Kahverengimsi uçma tüylerinin dış tarafları mavidir. Kanat üstü tüyleri açık mavi benekli, başın yanlarında beyaz bir benek vardır. Gaga siyah renklidir. İris koyu kahverengidir. Besinlerini küçük balıklar, böcekler ve yengeçler oluşturur. Boyları 17 cm kadardır. Türkiye'de her mevsim görülen yerli kuşlardır.

33 Şekil 44. Alcedo atthis (Yalıçapkını) Ordo Piciformes Ağaçkakanların bulunduğu takımdır. Ağaçlarda yaşarlar. Şekli familyalara göre farklı olan gagaları kuvvetli bir kama şeklinde olduğu için ağaç kabuklarını delebilirler. Böylece ağaçların kabukları atında yaşayan böcek ve böcek larvaları ile beslenirler. Kuyrukları sert tüylü olup ağaçlara tırmanmada destek görevi görür. Yumurtalarını ağaç kavuklarına bırakırlar Picus viridis Karışık ormanlarda park ve bahçelerde, meyve bahçelerinde yaşarlar. Ergin erkekte başın üstü kırmızı olup grimsi beneklidir. Vücut sarımsı yeşil renktedir. Kuyruk tüyleri üzerinde enine açık renkli bantlar bulunur. Gözün etrafı ve gaga dibi siyahtır. Gözün altında geriye doğru kırmızı bir sakal çizgisi vardır. Dişide erkeğe benzer sadece sakal çizgisi siyahtır. Ayaklarında 2. ve 3. parmaklar dipte birleşik, 1. ve 4. parmaklar arkaya dönüktür. Tırmanıcıdırlar. Karıncalar, larvalar ve örümcekler ile beslenirler. İnce uzun ve karmaşık yapılı dil aygıtları yapışkan özelliktedir. Boyları 32 cm civarındadır. Yuvalarını kendi deldikleri ağaç kovuklarına yaparlar. Doğu Akdeniz ve Güney Doğu Anadolu dışında, ülkemizin yerli kuşlarındandır. Şekil 45. Picus viridis (Yeşil ağaçkakan) Ordo Passeriformes Genel de güzel sesli ötücü kuşları içeren takımdır. Fakat karga gibi kötü ses çıkaran türleri

34 de içerir. Çok büyük bir takımdır. 64 familya ve 5100 kadar tür içerir. Günümüzde bilinen kuşların yarısından fazlası bu takımda bulunur. Ses çıkarma organları çok iyi gelişmiştir ve daima bulunur. Gagaları çeşitli yapılarda olup ceroma içermez. Vücut ölçüleri küçükten orta boya kadar değişir ve genellikle ağaçlarda yaşarlar. Parmaklardan üçü öne biri arkaya yöneliktir. Arkaya dönük başparmak, II. Parmaktan daha kuvvetli ve büyüktür. Parmaklardan hiçbirisi aksi yöne döndürülemez ve aralarında zar bulunmaz. Güzel şekilli yuvalar yaparlar, yerde ağaçlarda, binalarda yuvalanırlar. Yavrular gözleri kapalı olarak yumurtadan çıkarlar ve ana babanın beslemesini sağlamak için genellikle ağızları renklidir. Hirundo rustica Her yükseklikteki ev, şehir ve köy yakınlarında yaşarlar. Erginlerinde sırt tarafı ve kursağındaki dar çizgi parlak mavimsi siyah, alın ve gerdan kırmızıdır. Kanatları sivri, kuyruk derin çatallıdır. Uçarken böceklerle beslenirler. Şekil 46. Hirundo rustica (Kır kırlangıcı) Passer domesticus Köy ve şehirlerde tarlalarda yaşar. Erkekte kül rengi olan tepe ve yan arkada kahverengi bir kısımla çevrilmiştir. Sırt tarafı kahverengi siyah boyuna çizgilidir. Esmer olan kanat tüylerinin kenarları geniş, kuyruk tüyleri ise dar olarak grimsi kırmızıdır. Kanat üstü tüylerinin uçları beyaz, kaş çizgisi, omuz baş ve kulak bölgesi beyazdır. Çene ve gerdan beyaz, vücut altı ise siyah beneklidir. Ayaklar kahverengidir. Gaga ise sonbahar ve kışın kahverengi, ilkbaharda ve yazın siyahtır. Büyük olmayan sert daneler, tomurcuklar, meyveler ve böceklerle beslenirler. Boyları 15 cm kadardır ve Türkiye nin her tarafında bulunabilen yerli kuşlardandır.

35 Şekil 47. Passer domesticus (Serçe) Sturnus vulgaris Ormanlık ve ağaçlık olan her yerde rastlanırlar. Yazın vücutları tamamen siyah (yeşil morumsu ışıltılı) dır. Kışın ise özellikle baş ve vücudun alt tarafında belirgin beyaz benekler oluşur. Gaga sarı ayaklar kırmızı renklidir. Böceklerle ve bazen de meyve ve tohumlarla beslenirler. Boyları 22 cm kadardır. Ülkemizin her tarafında her mevsim görülebilen yerli kuşlardandır. Şekil 48. Sturnus vulgaris (Sığırcık) Pica pica Seyrek ağaçlı arazilerde, tarla ve parklarda, meyve bahçelerinde ve fundalıklarda görülür. Karın ve omuz tüyleri beyaz diğer vücut tüyleri siyahtır. Ayaklar ve gaga da siyahtır. Dal parçalarını ve köklerini üst üste koyarak yaptıkları yuvanın duvarlarını balçık la sıvayarak sağlamlaştırırlar. Yuvanın üstünde bir şapka bulunur. Besinlerini böcek kuş yumurtası solucan ve leşler oluşturur. Boyları 46 cm kadardır ve Türkiye de sürekli görülen yerli kuşlardandır.

36 Şekil 49. Pica pica (Saksağan) Corvus corax Fundalıklar ve hayvan yetiştirilen yerlerde bulunurlar. Vücudun tümü siyah boyun altı tüyleri diktir. Gaga kalın kuvvetli ve siyahtır. Hemen her şeyi yerler. Boyları 64 cm kadardır. Türkiye nin her tarafında bulunabilen yerli kuşlardandır. Şekil 50. Corvus corax (Siyah karga) Regulus regulus Çam ve karışık ormanlarda, park ve bahçelerde yaşarlar. Ergin erkeğin başının üstü sarı arka tarafı kırmızıdır. Bu beneklerin kenarları boyuna siyah birer çizgi ile sınırlanır. Sırtı gri yeşildir. Ayaklar kahverengidir. Böcekler larvalar ve tohumlarla beslenirler. Boyları 9 cm kadardır. Yuvaları büyük ve küre şeklindedir. Bazen dallara asılı olarak bulunur. Türkiye nin her tarafında

37 bulunabilen yerli kuşlardandır Şekil 51. Regulus regulus (Çalı kuşu) Remiz pendulinus Bataklık orman göl ve nehir kenarlarında yaşarlar. Başın üstü ense ve sırtın ön kısmı açık gri, sırt kısmı kahverengi, el uçma tüyleri siyahımsı, alnın ön kısmı, gaga dibi ile göz arası ve gözün arka kısmı geniş siyah bantlıdır. Gerdan kısmı beyaz, karın tarafı krem rengindedir. Gaga ve ayaklar siyahtır. Böceklerle ve bazen de tohumlarla beslenirler. Kıl, yün, keçe ve bitki tüylerinden oluşmuş torba şeklinde yuvalar yaparlar. Boyları 11 cm kadardır ve Ülkemizin her yerinde bulunan yerli kuşlardır. Şekil 52. Remiz pendulinus (Çulha kuşu)

38 KALASİS MAMMALIA Memelilerin bazı temel özellikleri 1. Vücutları kıllıdır. 2. Memelilerin derileri diğer omurgalı gruplarına göre daha kalındır. Epidermis ve dermis tabakalarından oluşmuştur. 3. Bütün memelilerin derilerinde ter, yağ, koku ve süt bezleri gibi salgı bezleri vardır. 4. Memelilerde bulunan tırnak, boynuz, toynak, birçok salgı bezleri ve kıllar epidermis tabakasının farklılaşması ile olur. 5. Memeliler çok değişik renklere sahiptir. Bu renkler hayvanın kıllarındaki farklı pigment maddelerinden meydana gelir. 6. Genellikle memelilerde melanafor (siyah-kahverengi) ve ksantofor (kırmızı-sarı) gibi pigmentler bulunur. Ve bu renkler hayvanların yaşam ortamının rengine uyum gösterir. 7. Dört ekstremite vardır. Balinalar (Cetacea) ve denizinekleri (Sirenia) grubuna giren memelilerin arka ekstremitesi kaybolmuştur. 8. Ekstremitesi olan bütün memelilerin 5 veya daha az sayıda parmak vardır. 9. Kafataslarında 2 tane oksipital kondil vardır. 10. Boyunları sabit sayıda omur taşır (7). 11. Memelilerin tipik bir özelliği ağızlarının etrafında hareket edebilen dudaklara sahip olmalarıdır. 12. Hetorodont dişleri vardır. Memelilerde dört tip diş bulunur: İncisor (kesici), Canin (Köpek), Premolar (Küçük azı), Molar (Büyük azı). 13. Memelilerin dişleri esas ve süt dişleri olarak iki tiptir. Bu tip diş değiştirme olayına Diphyodont denir. Yaşam boyunca devamlı dişleri değişen canlılara (balık ve sürüngenler) polyphodont dişler denir. Bir kere çıkıp, hiç değişmeyen canlılarada monophyodont dişler denir ki genellikle yumurtlayan memelilerde görülür. 14. Memelilerde yalnız Monotrematlarda kloak vardır. Diğerlerin de üregenital sistem ve bağırsak açıklıkları ayrı ayrıdır. 15. Memeliler içinde en karışık mideye geviş getirenlerde rastlanır. 16. Bu mide dört bölümden meydana gelmiştir. Bu bölümler İşkembe, börkenek, kırkbayır, şirden dir. Şirden onikiparmak bağırsağına açılır. Diğer memelilerin mideleri üç kısımdan oluşur: Kardium, fundus, pilor. 17. Herbivor, karnivor ve omnivor tipte beslenen türler vardır. 18. Gözlerde hareketli göz kapakları vardır. 19. Etli bir dış kulak bulunur 20. Kalp 4 odacıklıdır. 21. Homoioterm hayvanlardır. 22. Akciğerleri vardır. Vücut diyafram ile pleural ve peritoneal boşluklara ayrılır. 23. Tamamı, ovipar olan bir kaçı dışında vivipardır. 24. Memelilerin büyüklükleri çok farklıdır. En küçük memeli cüce fare Suncus etriscus denilen 6 cm boyundaki memelidir. En büyüğü ise Balaennoptera musculus denilen mavi balinadır. Boy 35 m, ağırlığı 120 tondur. En büyük karasal memeli ise Loxodonta africana denilen Afrika filidir. Yüksekliği 3,5 m, ağırlığı 8 tondur. Subklasis Prototheria En ilkel memelilerdir. Ovipardırlar. Daha aşağı omurgalılarda olduğu gibi bunlarda da kloak vardır. Bu kısım sindirim borusunun genişlemiş son kısmı olup, sindirim dışında buraya boşaltım ve üreme kanalları da açılır. Gençleri dişli erginleri dişsizdir. Erginde çeneler kuşlardaki

39 gibi gaga şeklindedir. Ordo Monotremata Sadece Avustralya bölgesinde yaşarlar. Reptillerle ortak birçok özellikleri vardır. Penis kloak içindedir. Dişinin yumurta kanalları da kloaka açılır. Testislerde karın içindedir. Yumurtlayarak çoğalırlar. Süt bezleri çok ilkeldir. Ter bezlerini andırır. Meme başı ve kulak kepçesi bulunmaz. Yavrular süt bezlerinin açıldığı çukurlukları yalayarak beslenirler. Erginleri dişsizdir. Çeneler gaga şeklinde keratin boynuzsu madde ile kaplıdır. Derilerinde kıl ter bezleri, süt bezleri içerdikleri için memeli sınıfına alınmışlardır. Ornithorhynchus anatinus (Ördek gaga) Ördeğinkini andıran bir gagaya sahip sucul bir türdür. Nehir kenarlarında açtıkları 12 m kadar tünellerde yuvalanırlar. Kuyruk hariç cm boyundadırlar. Parmaklar arasında yüzme zarı vardır. Kuyruk yassıdır. Erkeklerin arka bacaklarında zehir bezine bağlı bir mahmuz bulunur. Esinlerini tatlı su omurgasızları oluşturur. Doğu Avustralya ve Tazmanya da yayılış gösterir. Şekil 53. Ornithorhynchus anatinus Tachyglossus aculeatu (Ekidna) Gaga uzamış ve silindir şeklindedir. Dilleri uzun hareketli ve yapışkandır. Bu sayede termit karıncalarla beslenirler. Kılları kirpilerinkine benzer bir biçimde diken halini almıştır. Ayak parmaklarında kazmaya elverişli tırnaklar bulunur. Ormanlık bölgelerde gececi olarak yaşarlar. Avustralya da bulunurlar. Şekil 54. Tachyglossus aculeatus (Ekidna) Subklasis Metatheria Sindirim borusu anüsle sonlanır. Ayrıca ürogenital sistemin açıldığı ayrı bir açıklık ta vardır. Plasentaları çok ilkeldir. Vivipardırlar fakat yavrular doğduklarında tam gelişmemiştir. Bu

40 yüzden karınlarında yavrularını bir süre besledikleri bir kese (Marsupium) bulundururlar. Süt bezleri de bu keseye açılırlar. Bazılarında bu kese sadece emzirme süresince bulunur. Öne ya da arkaya açık olabilir. Dişilerde vajina bulunur. Bu altsınıfta gebelik süresi çok kısadır bazılarında 2 bazılarında 5 hafta kadardır. Bu nedenle yavru tam gelişmemiş olarak embriyo halinde doğar ve esas gelişmesini annesinin kesesi içinde tamamlar. Yavru kese içinde memeye takılı olarak süt ile beslenir. Bazı türlerde yavru 250 gün kadar kese içinde kalır. Emzirme süresi 65 gün kadardır. Didelphis marsupialis (Opossum) Burun ucu ve kuyruk uzun olup çıplaktır. Kuyruk kavrayıcı tiptedir. Meme başları çok sıralı ve daire biçiminde düzenlenmiştir. Dişi bir seferde 18 kadar yavru yapabilir. Çoğunlukla suya yakın oyuklu ağaçlarda yaşarlar. Güney ve kısmen Kuzey Amerika da yayılış gösterirler. Şekil 55. Didelphis marsupialis (Opossum) Petaurus norfolcensis (Uçan keseli sincap) Postu sık kıllıdır. Ayaklarında beş parmak bulunur. Gövde yanlarında bacaklar arasında kayma şeklinde uçmaya yarayan deri uzantısı bulunur. Bu nedenle uçan keseli denilir. Keseleri öne açılır. Boyları 53 cm kadardır. Ormanlarda ağaçlık alanlarda yaşarlar. Reçine, nektar, böcek ve polen ile beslenir. Avustralya yeni gine ve tazmanyada yaşarlar. Şekil 56. Petaurus norfolcensis (Uçan keseli sincap)

41 Phascolarctos cinereus (Koala) Ağaçlarda yaşayan en büyük keselilerdir. 82 cm boyundadırlar. Kuyrukları yoktur. Gece aktiftirler ve yavaş hareket ederler. Kulaklar büyük ve sık kıllıdır. Sadece Eucalyptus bitkisinin yaprakları ile beslenirler. Avustralya nın güney kısımlarında yaşarlar. Sayıca azalmış ve nesli tehtid altında bir türdür. Şekil 57. Phascolarctos cinereus (Koala) Macropus rufus (Kırmızı kangru) Gövde genelde dikine tutulur. Ön bacaklar kısa ve kuvvetli tırnaklı, arka bacaklar ön bacaklara göre çok daha büyük ve sıçramaya yarar. Arka ayaklarda 1. parmak bulunmaz. 2. ve 3. parmak müşterek bir deri ile kaplıdır. 4. parmak çok uzamış ve kuvvetli parmaklıdır. 5. parmak biraz kısadır. Kuyruk genelde uzun ve kuvvetlidir. Keseleri öne açılır ve tek yavru yaparlar. Avustralya da yaygındırlar.

42 Şekil 58. Macropus rufus (Kırmızı kangru) Thylacinus cynocephalus (Keseli kurt) 110 cm ye ulaşan vücut uzunluğu ile yaşayan en büyük keseli etçildir. Kese arkaya açılır. Tek tür halinde Tazmanya da yaşar. Avustralya da insanlar tarafından kıtaya getirilen Dingo denilen vahşi köpekler tarafından nesli tükenme tehlikesindedir. Bazılarına göre tükenmiştir. Şekil 59. Thylacinus cynocephalus (Keseli kurt) Subklasis Eutheria(=Placentalia) Memeli türlerinin çoğu bu gruba dâhildir. Bu altsınıfta vajina tektir ve yavru gelişmesini uterus içinde Plasenta (Göbek bağı) adı verilen bol kan damarlı bir yapıyla anneye bağlı olarak tamamlar. Bazı gruplarında yavrular gözleri kapalı olarak doğup bir yuvaya ihtiyaç duyarken bazıların yavrular doğumdan hemen sonra görür ve yavrular ile birlikte yüzerler ve yürürler. Gebelik süreleri de türlere göre oldukça değişiktir. Ordo İnsectivora Esas gıdalarını böcekler oluşturduğu için bu takıma bu isim verilmiştir. Baş ve gövde uzunluğu 3,5-44 cm arasında değişir. Tamamı tabanlarına basarak yürürler. Çoğu gececidir. Çoğunda başın ön kısmı uzamıştır. Bacaklarında genellikle beşer parmak bulunur. Diş formülleri çok değişik olmakla birlikte dişleri keskin ve ucu sivridir. Koku alma ve işitme duyuları çok gelişmiştir. Hareketli dokunma kılları burun ağız ve göz çevresinde iyi gelişmiş durumdadır. Erinaceus europaeus (Kirpi) Baş uzun koni şeklinde, gözler ve dış kulaklar iyi gelişmiştir. Karın tarafı kahverengi veya gri, başın yan tarafında daima gri lekeler bulunur. Vücut yüzeği 2 2,5 cm uzunluğunda kırçıl dikenlerle örtülüdür. Sahip olduğu halka kaslarla vücudunu tostoparlak bir hale getirebilir. Böcekçil beslenme yanında bitkileri de yerler. Zehirli hayvanlardan çekinmezler. Yaban arıları, bal arıları ve zehirli yılanları yerler. Ortam sıcaklığı 4 C nin altına düştüğünde kış uykusuna yatarlar. Gece ve gündüz yırtıcı kuşlar tarafından avlanırlar. Ülkemizde çok soğuk ve çok sıcak bölgeler hariç her yerde yaygın olarak bulunurlar.

43 Şekil 60. Erinaceus europaeus (Kirpi) Sorex minitus (Sivri burunlu cüce fare) Burun kısmı uzun ve hortum şeklindedir. Postları yumuşak kıllı ve dorsal tarafı tümüyle koyudur. Ventral taraf ise açık renklidir. Koku bezleri çok iyi gelişmiş olup, cinsel yaşamda ve yaşam bölgelerini belirlemekte önemli rol oynar. Kuru ve açık arazileri, otluk alanları tercih ederler. Böcekler, örümcekler ve salyangozlarla beslenirler. Baş+gövde uzunluğu 5cm kadardır. Ülkemizde Trakya, Marmara ve Kuzey Anadolu Bölgelerinde yaygındır. Şekil 61. Sorex minutus (Sivri burunlu cüce fare) Talpa europea (Adi köstebek) Rengi tekdüze ve siyahtır. Karın kısmı biraz daha açık olabilir. Burun kuyruk ve ayaklar çıplaktır. Göz açıklığı vardır fakat çok zor ancak kıllar arasından görülür.baş+gözde uzunluğu yaklaşık 15 cm kadardır.çayırlık ve seyrek ormanlık alanların zeminlerinde gevşek toprak bulunan yerlerde açtıkları galerilerde yaşarlar. Galerilerini bir kazmaya benzeyen ön bacakları ile gevşek toprağı kazarak açarlar. Açtıkları galerilerde sürekli gezerek avlarını ararlar. Avlarını dokunma kılları, işitme ve dokunma duyusu ile saptarlar. Galerilerinin doğrudan dışarı açılan giriş deliği yoktur. Eklembacaklıları ve solucanları yerler ya da depo şeklinde hazırladıkları oyuklarda saklarlar. Gündüz aktiftirler. Kış uykusuna yatmazlar. Tek tek yaşarlar, karşılaştıklarında kavga çıkarırlar ve kazanan diğerini yer. Ülkemizde Trakya da rastlanırlar.

44 Şekil 62. Talpa europea (Adi köstebek) Ordo Chiroptera Yarasaların bulunduğu ordodur. Gececidirler ve bütün dünyaya yayılmışlardır. Vücutlarında uçmaya yarayan değişiklikler meydana gelmiştir. El parmakları, vücut yanları ve kuyruk arasında dinlenme halinde iken katlanabilen bir uçma derisi mevcuttur. Vücutları kanatlar hariç kıllarla örtülüdür. Yarasalar kuşlar gibi ön ekstremitelerinin yardımı ile uçarlar. Ancak kuşların düzgün uçuşuna karşın havada zikzak uçuşlar yaparlar. Soğuk mevsimlerde ve dinlenme halinde uçma derisine sarılı olarak, mağara ve kovuklarda arka bacaklarından asılı halde baş aşağı olarak dururlar. Yarsalar ultra sesler de çıkarırlar. Bu sesler cisimlere çarparak geri yansır ve civardaki engellerin ve cisimlerin mesafesi böylece ayırt edilir. Genellikle tek yavru yaparlar. Yavrular dişilerde göğüs bölgesinde bulunan bir çift meme tarafından beslenir. Yavruların süt dişleri kanca gibidir ve böylece dişilere tutunabilirler. Kış uykusuna yatan veya göç eden türleri vardır. Besinlerini meyve ve böcekler oluşturur. Subordo Megachiroptera Başları köpek başı gibidir. Gözler büyük ve gelişmiştir. Çoğu yalnız meyvelerle beslenir. Bir kısmı çiçekleri de yer. Rousettus aegyptiacus (Afrika meyve yarasası) Büyük koloniler halinde mağaralarda ve diğer kapalı yerlerde yaşarlar. Boyları 15 cm, kanat açıklıkları 60 cm kadardır. Etraflarını algılamak için büyük gözlerini kullanırlar ancak etraf gözle görülemeyecek kadar karanlık olduğunda dilleri ile oluşturdukları ultrasonik seslerle çevrelerini algılarlar. Meyve ve çiçeklerle beslenirler. Hatay, Adana Mersin ve Alanya'dan kayıt edilmişlerdir.

45 Şekil 63. Rousettus aegyptiacus (Afrika meyve yarasası) Subordo Microchiroptera Başları tipik yarasa başı şeklindedir. Gözleri küçüktür. Yaprak şeklindeki burun çıkıntılarının ultrasonik sesleri etrafa yaymada ve kulakların ise cisimlere çarpıp gelen sesleri algılamada görev yaptıkları saptanmıştır. Böcekle beslenirler. Avlarını uçarken toplarlar. Kural olarak gececidirler. Kışın soğuk günlerinde ve yazın çok sıcak günlerinde kış uykusuna yatarlar. Rhinolophus ferrumequinum (Nal burunlu yarasa) Burunları tipik olarak atnalı şeklindedir. Burun çıkıntıları derimsidir. Kulakları geniş ve uçları sivridir. Kapak taşımaz. Gözleri küçüktür. Sırt kısmı dumansı gri, karın kısmı açık sarımsıdır. Böcek yiyerek beslenirler. Boyları ortalama 6 cm kadardır. Ülkemizde Trakya, Akdeniz kıyı şeridi ve Kars bölgesinde sık rastlanır. Şekil 64. Rhinolophus ferrumequinum (Nal burunlu yarasa) Ordo Rodentia

46 Kemiricilerin bulunduğu takımdır. Köpek dişleri bulunmaz bu nedenle kesici ve azı dişleri arasında boşluk bulunur. Alt ve üst çenede birer çift diş kemirici diş halini almıştır. Kama şeklindeki bu dişlerin sadece ön kısımlarında sert mine tabakası vardır. Arkada ya yoktur ya da çok incedir. Dişler sürekli aşınır ve aşındıkça da büyür. Bu şekilde dişler daima keskin olurlar. Gıdalarını genellikle bitkiler oluşturur. Plantigrad (ayak tabanlarını tamamen yere basabilen ) ya da Semiplantigrad (ayak tabanlarının sadece yarısını yere basabilen) dırlar dır. Bazı türlerde besinin toplanmasına yarayan yanak keseleri vardır. Türlerin çoğunda koku alma duyusu çok gelişmiştir. Sciurus vulgaris (Trakya sincabı) Vücutlarının üst kısmı açık sarıdan kırmızı kahverengiye, hatta siyaha kadar değişir. Alt tarafları tamamen beyazdır. Daha çok yaşlı ağaçların bulunduğu yılın her mevsiminde besin bulunabilen ormanlarda yaşarlar. Besinlerini, fındık, ceviz, palamut, tomurcuklar, mantarlar, ağaç kabukları, böcekler, salyangozlar ve kuş yavruları oluşturur. Gündüzcüdürler ve görme duyuları çok gelişmiştir. Yaşamlarının büyük bir kısmını ağaçlarda geçirirler ancak besin almak için toprağa inerler ve iyi birer tırmanıcıdırlar. Ülkemizde Trakya bölgesinden kayıtları vardır. Şekil 65. Sciurus vulgaris (Trakya sincabı) Allactaga sp. (Arap tavşanı) Arka bacakları ve kuyrukları çok uzun ön bacakları ise kısadır. Kulakları başından uzundur. Gözleri çok iridir. Renkleri beyazımsıdır. Boyları 10 cm kadardır. Steplerde açık arazilerde ve geniş tarım alanlarında yaşar. Geceleri işlektirler ve toprağın içinde galeriler açarak yaşarlar. Bu galeriler cm çapında bir yuvaya açılır ve bir yuvayı 3-4 çift birlikte kullanabilir. Besinlerini meyveler, otlar ve tohumlar oluşturur. Kuyruklarını destek yaparak arka ayakları üzerinde durur ve sıçrayarak hareket ederler. Ön ekstremitelerini beslenmek için kullanırlar. Ülkemizde sadece Urfa dan kayıt vardır.

47 Şekil 66. Allactaga euphratica (Arap tavşanı) Spalax leucodon (Kör fare) Köstebeğe benzerler. Köstebeklerden başlarının daha büyük ve sırt karın yönünde basık olması ile ayrılırlar. Gözleri körelmiş ince bir deri ile örtülmüştür. Alt ve üst kesici dişleri çok uzundur. Kazma işlemini bu kesici dişleri ile yaptıklarından ayaklar küçülmüştür. Kulak kepçeleri yoktur. Genel vücut rengi kahverengidir. Genellikle yumuşak tarım alanlarında, steplerde bağ ve bahçelerde bulunurlar. Genellikle toprak altında açtıkları galerilerde yaşarlar. Kök yumru soğan vb. gibi sadece bitkisel besin alırlar. Kökleri kestikleri için tarın arazilerinde büyük zarara neden olurlar. Kış uykusuna yatmazlar. Boyları cm arasında olabilir. Ülkemizin hemen her bölgesinden kayıt vardır. Şekil 67. Spalax leucodon (Kör fare) Rattus rattus (Siyah ev sıçanı) Diğer kemiricilerden farklı olarak kuyrukları daha uzun, çıplak ve pullarla örtülüdür. Önde 4 arkada 5 parmak bulunur. Kulak kepçeleri ve gözleri daha büyük, Ağız-burun kısımları da daha sivridir. Evlerde kuru yerleri sevdiklerinden üst katlarda yaşarlar. Toprak içinde açtıkları tünellerde de bulunurlar. Boyları 22 cm kadardır. Gececidirler ve genellikle bitkisel besinlerle beslenirler. Hayvansal besinleri yalnız gerektiğinde yerler. Çok doğurgandırlar ve çok yavrularlar. Ülkemizde hemen her bölgeden kayıt edilmiştir. Şekil 68. Rattus rattus (Siyah Ev Sıçan)

48 Mus musculus (Ev faresi) Boyları 12 cm kadardır. Omnivor olarak beslenirler fakat özellikle tahılları çok severler. Geceleri işlektirler. Çok iyi koşar sıçrar ve yüzebilirler. Koku alma ve işitme duyuları çok iyi gelişmiştir. Ülkemizde belirgin olarak iki alt türü vardır. M. Musculus domesticus ve M. Musculus musculus. Şekil 69. Mus musculus (Ev faresi) Ordo Logomorpha Tavşanların bulunduğu takımdır. Eskiden kemiricilere yakın görülmesine rağmen bugün bu benzerliğin yalnız dış görünüş açısından olduğu kanıtlanmıştır. Kan yapıları toynaklı hayvanlara daha çok benzer. Kuyrukları çok küçüktür. Ayaklarının tabanları kıllarla örtülüdür. Diş yapısı rodentia ya benzer. Ancak bunlarda üst çenedeki kesici dişlerin arkasında, küçük olan kesici iki diş daha vardır. Çeşitli bitkilerin kök, gövde, yaprak ve kabukları ile beslenirler. Lepus europaeus (Yabani tavşan) Kulaklar öne doğru uzatıldığında burun ucunu geçer. Kuyruk üstü ve kulak uçları siyah renktedir. Genellikle gececidirler. Fakat sabahın erken saatlerinde de aktif olabilirler. Gündüzlerini ise güneşlenmekle geçirirler. Yazın yeşil bitkileri ve kışın ise ağaç kabuğu ve kuru bitkileri yerler. Yaz ve kış kürkleri farklıdır. Gözleri açık olarak uyur ve 3m ye kadar yaklaşan düşmanlarını görüp kaçarlar. Ülkemizde hemen her yerde yabani olarak yaşarlar. Oryctolagus cuniculus (Ada tavşanı) Şekil 70. Lepus europaeus (Yabani tavşan)

49 Kulaklar nispeten kısa üst taraflarında hafif siyah kenarlıdır. Öne uzatıldığında burun ucunu geçmez. Kuyruk üst tarafı siyah veya koyu kahverengi, vücut genellikle açık renkte fakat bazen siyahta olabilir. Tüm evcilleştirilmiş tavşanların atasıdır. Grup halimde toprakta açtıkları 1,5 m derinlikteki yuvalarda yaşarlar. Şekil 71. Oryctolagus cuniculus (Ada tavşanı) Ordo Perissodactyla Tek toynaklı hayvanların bulunduğu takımdır. Bu takıma atlar, eşekler, tapirler, zebralar ve gergedanlar dâhildir. Bunlarda 3. parmak diğerlerine göre çok daha fazla gelişmiştir ve toynaklıdır. Bunlarda parmak sayısı çoğunlukla 1 veya 3 dür. Sadece tapirlerde (Tapirus) ön ayakta 4, arka ayakta 3 parmak bulunur. Her parmağın ucunda keratin birer tırnak bulunur. Köprücük kemikleri (Klavikula) yoktur. Çoğunlukla gündüzcüdürler ve koklama duyuları iyi gelişmiştir. Toplu haslde yaşarlar bitki yerler ve çok hızlı hareket ederler. Dünyanın her tarafına yayılmışlardır. Familya Equidae Başları uzamış, gözleri orta büyüklüktedir. Kıllar vücutta orta uzunlukta kuyruk ve yele kısmında ise uzundur. Dudakları uzun ve hareketlidir. Bacakları uzun sadece 3. parmak gelişmiş ve toynaklıdır. Diğer parmaklar (2. ve 3.) körelmiştir. Çok hızlı koşarlar ve iyi koku alırlar. Equus zebra (zebra) Afrika da yaban hayatı sürerler ve katıra benzerlerüzerleri bir siyah bir beyaz olmak üzere enine desenlidir.

50 Şekil 72. Equus zebra (zebra) Equus africanus (Afrika eşeği) Afrikanın zebraların yaygın olduğu alanın kuzey kısmında yaşarlar. Kulakları oldukça uzundur ve ön ve arka bacaklarında siyah çizgiler vardır. Kuyrukları uzundur ve son yarısı kıllarla donatılmıştır. On-onbeş kişilik gruplar halinde yaşarlar ve grubun en yaşlısı önderlik yapar. Evcil eşek bu türden meydana gelmiştir. (Equus africanus asinus) Soyları tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Şekil 73. Equus africanus (Afrika eşeği) Equus przewalski (Yabani at) 20 kadar bireyden oluşan sürüler halinde yaşarlar. Bu sürüye erkek atlardan birisi önderlik eder. Çok hızlı koşarlar ve iyi koku alırlar. Bu türe artık doğada rastlanmamaktadır. Ancak hayvanat bahçelerinde örnekleri kalmıştır. Şekil 74. Equus przewalski (Yabani at)

51 Familya Tapiridae Ön ayakta 4 arka ayakta 3 parmak bulunur. Öndeki dört parmakta bile yine en gelişmiş olanı yine 3. parmaktırburunları uzamış ve hortum biçimini almıştır. Tropik ormanlarda, Orta ve Güney Amerika ile Doğu Hindistan ve Malezya civarında dağılış gösterirler. Tapirus terrestris (Amerika tapiri) Suların kenarlarındaki ormanlarda bulunurlar. Dişileri erkeklerinden büyüktür. Renkleri siyahtır. Enselerinde kısa bir yeleleri vardır. Etleri yenir ve derilerinden kayış yapılır. Orta Amerika da yaşarlar. Şekil 75. Tapirus terrestris (Amerika tapiri) Familya Rhinocerotidae Başları büyük ve kılları kaybolmuştur. Derileri plaka şeklinde olan hayvanlardır. Bu deri plakaları birbirlerine ince deri kısımları ile bağlanmıştır. Böylece hareket kolaylığı sağlanır. Hem ön hemde arka ayaklarında 3 parmak bulunur. Kuyrukları ince ve orta uzunluktadır ve bir uç püskülüne sahiptir. Burun kemikleri üzerinde epidermal kökenli, keratin maddesinden yapılmış bir veya arka arkaya iki boynuz vardır. Ormanlık veya çayırlık açık alanlarda yaşarlar. Rhinoceros unicornis (Hint gergedanı) Bir boynuzludurlar. Vücutlarındaki plakalar büyük ve ağırdır. Bitkilerle beslenirler ve günde 100 lt su içebilirler. Geçmişte Kuzey Hindistan da yaşarlardı oysa günümüzde Nepal ve Burma da sadece tane kalmışlardır. Şekil 76. Rhinoceros unicornis (Hint gergedanı) Diceros bicornis (Afrika gergedanı) İki boynuzları vardır. Kulaklarının ve kuyruk uçlarının dışında vücutta kıl bulunmaz. Ağaç dalları ile beslenirler ve Güney Afrika da yaşarlar.

52 Şekil 77. Diceros bicornis (Afrika gergedanı) Ordo Artiodactyla Çift toynaklıların bulunduğu takımdır. Vücutları çok çeşitlidir.3. ve 4. parmaklar genelde aynı derecede gelişmiş olup toynak taşırlar. 2. 5, parmaklar domuzlarda ve eğiklerde körelmiş, Develer ve zürafalarda ise hiç bulunmaz. Birinci parmak ise hiçbir türünde gelişmemiştir. Bitkisel beslenirler ve çoğunluğu geviş getirir ve mideleri buna uygun olarak özelleşmiştir. Domuzlar ve su aygırları geviş getirmezler ve mideleri basit yapılıdır. Familya Suidae Domuzların bulunduğu ailedir. Burunları büyüktür ve özel kaslarla hareket ettirilebilir. Burunlarının uç kısmında kemik ya da kıkırdak bir disk vardır. Ayrıca birçok mukus içeren bezler ve dokunma almacı içerir. Avrupa, Asya, Afrika ve Madagaskar da yayılım gösterirler Sus scrofa (Yaban domuzu) Boyunları kısa ve kalındır bu yüzden sağa sola fazla çeviremezler. Köpekdişleri gelişmiştir. Erkekte alttaki köpek dişleri o kadar uzun olur ki (18 20 cm) ay şeklinde arkaya kıvrılır ve dışarıdan rahatça görülür. Ülkemizde bitki örtüsü olan her yerde rastlanır. Alacakaranlık ve gececidirler. Erkekler yalnız dolaşır. Toprağı eşerek beslenirler. Geviş getirmezler. Evcilleştirilmiş olan domuzların atasıdır. Şekil 78. Sus scrofa (Yaban domuzu)

53 Resim şu anda görüntülenemiyor. Resim şu anda görüntülenemiyor. Familya Hippopotamidae Tıknaz hantal ve ağızları çok büyük canlılardır. Kulak kepçeleri küçük ve hareketlidir. Burun delikleri kapatılabilir. Derilerinde kıl bulunmaz. Ayakları 4 parmaklı ve aralarında belirgin olmayan yüzme derileri vardır. Kuyrukları kısa ve enine kesitleri yuvarlaktır. Yaşamlarının büyük bir kısmını kulakları ve gözleri dışarıda kalmak şartıyla suyun içinde geçirirler. Suda doğururlar bu özellikleri ile Yunus ve Balinalara akraba oldukları düşünülmektedir. Acı ve tuzlu sulara girmezler. Hippopotamus amphibius (Nil suaygırı) Gündüzlerini su içerisinde gecelerini de otlayarak geçirirler. Boyları 4,5 m kadardır. Kızdıkları ve özellikle yanlarında yavruları olduğunda insanlara da saldırabilirler. Afrika da yaşarlar. Şekil 79. Hippopotamus amphibius (Nil suaygırı) Subordo Ruminantia Bu alt takımdaki tüm türler geviş getirirler. Mideleri dört gözlü ve yemek boruları tırtıklıdır. Besinlerini işkembelerinde (rumen) depolar ve daha sonra ağızlarına geri getirerek yeniden çiğnerler. İşkembede (rumen) bakteriyel sindirim vardır. Burada selülozu sindiren bakteriler selülozu parçalar. Daha sonra besinler börkenek (Retikulum) kısmına alınarak karıştırılır ve yeniden çiğnenmek üzere ağza gönderilir. İyice çiğnenen besinler lokmalar halinde kırkbayıra (omasum) gelir. Oradan da şirdene (abomasum) gönderilir. Sindirim enzimleri gerçek mideye homolog olan şirden de salgılanır. Midenin diğer kısımları yemek borusunun değişmesi ile oluşmuştur ve enzim salgılayan bezler içermez. Ancak bu bölgelerde boynuzsu maddeden oluşmuş kabartılar ve çıkıntılar vardır. Familya Cervidae Erkekleri çoğunlukla belli periyotlarla değişen çatallı boynuzludur. Dişilerinde genellikle boynuz yoktur. Bazı türlerinde erkeklerde de boynuz bulunmaz. Boynuzlar her yıl periyodik olarak atılır ve yerine yenisi çıkar. Cervus elaphus (Kızıl Geyik) Vücutları yazın kırmızı kahverengi, kışın kahverengi gri renktedir. Erkeklerin boynuzları çok budaklıdır. Esas eksen kısmı ve budaklar silindirik şekillidir. Boyları 2 m kadardır. Ormanlık yerlerde yaşarlar. Grup halinde yaşlı bir erkeğin liderliğinde dolaşırlar. Üreme zamanı harem kurarlar. Ülkemizde Trakya da Istranca ormanlarında, Adapazarı, Bolu, Kastamonu ve Sinop ormanlarında bulunurlar fakat sayıca azalmışlardır.

54 Şekil 80. Cervus elaphus (Kızıl Geyik) Dama dama (Ala Geyik) Vücut sırt tarafta kırmızı kahverengi zemin üzerinde beyaz lekeli, karın tarafı beyaz, kışın daha koyu renklidir. Erkeklerde her yıl yenilenen kürek şeklinde genişlemiş boynuzlar bulunur. Boyları 1,5 m kadardır. Yurdumuzda Toros Dağlarında az sayıda rastlanırlar. Şekil 81. Dama dama (Ala Geyik) Familya Bovidae Boynuzlar genel olarak hem erkek hem dişide vardır. Geyiklerde olduğu gibi periyodik olarak atılmazlar, daimi olup bir kemik öz ile buna kılıf gibi geçmiş olan keratin, sert bir kılıftan oluşmuşlardır. Boynuzların üzerindeki boğumlar yaş saptamasında kullanılır. Genellikle sürü oluştururlar. Ovis orientalis (Yaban koyunu)

55 Evcil koyunun atasıdırlar. Erkekler büyük ve eğri boynuzlu dişiler ise daha kısa boynuzludur. Vücut dorsali kahverengi ventrali beyaz renklidir. Gündüz aktiftirler. Küçük gruplar halinde yaşlı bir dişinin önderliğin de dolaşırlar. Ülkemizde Toroslar ve Doğu Anadoluda rastlanır. Şekil 82. Ovis orientalis (Yaban koyunu) Capra aegagrus (Dağ keçisi) Çok iyi sıçrayıcı ve tırmanıcıdırlar. Yazın renkleri kırmızı kahverengi-gri, kışın ise soluk sarımsı gridir. Erkeklerde orak şeklinde uzun bir boynuz vardır. Ayrıca çenelerinde sakal vardır. Dişiler de ise kısa ve hafif kıvrık bir boynuz bulunur. Küçük gruplar halinde yaşarlar. Yaşlı erkekler sürüden ayrılırlar. Ülkemizde Toroslar ve Doğu Anadoluda rastlanır. Şekil 83. Capra aegagrus (Dağ keçisi) Gazelle subgutturosa (Ceylan) Vücutları toprak rengindedir. Boyun altı, karının, bacaklarının içi ise beyazdır. Gözleri çok büyük ve çok güzeldir. Alınları ve gözlerinin arkası açık renklidir. Boynuzları üst üste oturtulmuş halkalardan oluşmuştur. Erkekleri boynuzlu, dişileri ise boynuzsuzdur. Kuyrukları olukça uzun

56 siyah renkli sert kıllara sahiptir. Aile grupları halinde gezerler. Ülkemizde sadece Ceylanpınarda (Şanlıurfa) beslenmektedir. Şekil 84. Gazelle dorcas (Ceylan) Bos primigenius (Yabani Sığır) Bacakları ince uzun boynuzları büyük ve öne yöneliktir. Boyları 310 cm kadardır. Vücut rengi siyahımsı kahverengidir. Evcilleştirilerek etinden ve sütünden faydalanılan yeni ırklar elde edilmiştir. Şekil 85. Bos primigenius (Yabani Sığır) Bison bison (Amerikan Bizonu) Baş, boyun omuz ve ön bacaklarda 50 cm uzunluğunda kıllar vardır. Step iklimine ve soğuğa çok dayanıklıdırlar. Amerika kıtasında yayılım gösterirler.

57 Şekil 86. Bison bison (Amerikan Bizonu) Familya Giraffidae Büyük hayvanlardır. Yükseklikleri l metreye ulaşır. Burun deliklerini kapatabilirler. Gözleri büyük ve uzun kirpiklidir. Ön bacakları arka bacaklarından daha uzundur. Başlarının üzerinde deri ile örtülü 2 5 adet küçük boynuz bulunabilir. Giraffa camelopardalis (Zürafa) Boyunları çok uzundur fakat bunlarda da her memeli de olduğu gibi 7 boyun omuru vardır. Hem dişilerde hemde erkeklerde boynuz vardır. Afrika da Sahra nın güneyindeki savanlarda yaşarlar. Şekil 87. Giraffa camelopardalis (Zürafa) Subordo Tylopoda Küçük ve tırnağa benzeyen parmak uçlarının gerisinde, her üç parmağı da örten topuğa benzeyen bir tabanları bulunur. Mideleri dört gözlüdür geviş getirirler yalnız omasum kısmı iyi gelişmemiştir.

58 Familya Camelidae Develerin ve lamaların bulunduğu ailedir. Burun delikleri kapatılabilir. Kılları çok yumuşaktır. Sırtlarında yağ depolayan hörgüçleri vardır. Bu yağ gerektiğinde metabolik olaylarla suya dönüştürülebilir. Ayaklarında 1., 2. ve 5. parmaklar tamamen ortadan kalkmıştır. Eritrositleri oval ve yassı yapılıdır. Memelilerde bu tip eritrosite sadece bunlarda rastlanır. Şekil 88. Camelus dromedarius (Hacin Devesi, Çöl Devesi) Ordo Proboscidea Filleri içine alan takımdır. Vücut hantal, baş büyük, dış kulaklar geniş ve yassı, boyun kısa, derileri oldukça kalın ve burun oldukça uzamış ve bir hortum şeklini almıştır. Hortum koku almaya, kavramaya, beslenmeye ve su emmeye yarar. Ayaklarında 5 parmak bulunur. Ancak bunlar deri ile birleşmiştir. Her birinin ucunda tırnak ve tırnak arası bir yapı vardır. Üst çenedeki bir çift kesici diş sürekli büyüyerek 3m uzunluğa ulaşabilir. Bu dişlere fildişi denir. Bu dişlerle kendilerini korur ve bazı ağaç dallarını kırarlar. Derileri kalın olup ince bir kıl tabakası ile örtülüdür. Baş kemiklerinde ağırlığın azaltılması için sünger şeklinde boşluklar bulunur. Dişilerin gögüs bölgesinde iki adet meme başı bulunur. Erkeklerde testisler karın boşluğundadır. Ağaç çayır ve bambuları yerler. Elephas maximus (Asya Fili) Kulaklar Afrika filine nazaran daha küçüktür. Ön ayakta 5, arka ayakta 4 parmak bulunur. Fildişleri dişilerde körelmiştir. Güney Asya, Hindistan, Seylan, Sumatra ve Malezya da yaşarlar Şekil 89. Elephas maximus (Asya Fili) Ordo Cetacea

59 Balinaların ve yunusların bulunduğu takımdır. Suda yaşayan memeli hayvanlardır. Vücut yapıları balık formundadır. Kulak kepçeleri yoktur. Burun delikleri oldukça geriye başın üst kısmına kaymıştır. Ön ekstremiteler yüzgece dönüşmüş, üst ve alt kol kemikleri kısalmış, el genellikle uzamış ve parmak eklem sayısı artmıştır. Erken embriyonal safhada arka üyeler mevcuttur. Gelişme ilerledikçe kaybolur. Genişlemiş ve enine ya da yatay konumda olan kuyruk, öne harekette esas görevi olan bir organ görevini almıştır. Deri tamamen kılsızdır. Sadece çeneler etrafında dokunma kılları bulunur. Deri 35 cm ye varan bir yağ tabakası içerir. Meme başları, ventral de deri ceplerinde bulunur. Erkekte üreme organları karın boşluğundadır. Yavrulama deniz içinde gerçekleşir. Subordo Mysticeti En büyük formları içeren alttakımdır. Baş büyük ve geniş olup, vücudun 1/3-1/4 nü kapsar. Arka ekstremiteler körelmiştir. Çeneler doğuştan tamamen dişsizdir. Alt çene daha dar olan üst çeneyi çevreler. Üst çenede her iki yandan 400 kadar beslenme ile ilgili Balen vardır. Bunlar aşağı sarkık, keratin yapıda ipliksi uzantılardır. Plankton ve balık ile beslenirler. Bütün denizlerde yaşarlar ve mevsimsel göç yaparlar. Balaenoptera musculus (Mavi Balina) Dünyada yaşamış ve yaşamakta olan hayvan türlerinin en büyüğüdür. Vücudun gerisinde küçük bir sırt yüzgeci bulunur. Boyun ve göğüs bölgesinde adet boyuna oluk vardır. Çeneler öne doğru sivridir. Üst çenede arasında balen bulunur. Balenler oldukça kısa olup en fazla 1 m kadar uzunluktadır. Boyu 30 m ağırlığı 130 tonun üzerindedir. Kril sürüleri ile beslenir. Dağılışı kozmopolittir. Akdeniz de bile görülebilir. Şekil 90. Balaenoptera musculus (Mavi Balina) Subordo Odontoceti Toplam uzunluk 1 18 m arasındadır. Burun delikleri, tek delik haline indirgenmiştir. Dişleri vardır ve bunların sayısı balık ile beslenenlerde daha fazladır. Sefalopod ile beslenenlerde ise azalmıştır. Beyin son derece gelişmiş insan beynine yakın düzeydedir. Orcinus orca (Katil balina) Göğüs yüzgeçleri yuvarlak olup büyüktür. Üçgen şeklindeki sırt yüzgeci oldukça büyük olup yüksekliği erkeklerde 50 cm kadardır. Saldırgan bir türdür sadece balıklarla beslenmez bunun yanında sefalopodlar, köpekbalıkları ve foklarla da beslenir bireyden oluşan gruplar halinde yaşarlar. Ergin erkekte boy 9 m dişide ise 6 m dir.

60 Şekil 91. Orcinus orca (Katil balina) Delphinus delphis (Adi yunus) Akdeniz de en sık görülen yunus türüdür. Gruplar halinde dolaşır ve gemilerle yarışırlar. Gaga şeklindeki çeneleri oldukça uzun ve sivri olup, alın kısmından bariz bir biçimde ayrılmıştır. Ağızlarında toplam 200 e yakın diş vardır. 1,5-2,5 m boyunda ve yaklaşık 75 kg ağırlığındadır. Şekil 92. Delphinus delphis (Adi yunus) Ordo Pinnipedia Su yaşamına uyum sağlamışlardır. Fakat balinalar ve yunuslar gibi tüm yaşamlarını suyun içinde geçirmezler ve karada çiftleşirler. Vücutları torpido biçimindedir. El ve Ayak parmakları arasına yüzme derisi gerilerek üyeler bir kürek biçimini almışlardır. Arka üyeler arkaya yöneliktir ve küt yapılıdır. Postları genellikle sık kıllıdır. Yüzde de dokunma kılları vardır. Yarık şeklindeki burun delikleri ve kulak delikleri kapatılabilir. Kulak kepçesi yoktur. Derilerinin altında kalın bir yağ tabakası vardır. Çok iyi yüzerler ve dalarlar. Sudaki kadar hızlı olmasalar da karada da gezerler ve güneşlenirler. Karada çiftleşirler ve yavrularını karada doğururlar. Genellikle büyük koloniler halinde yaşarlar. Balık yengeç ve mürekkep balıkları ile beslenirler. Yağlarından ve postlarından yararlanılması için avlanırlar. Monachus monachus (Akdeniz Foku)

61 Akdeniz ve Karadeniz de yaşayan tek fok türüdür. Üst kısımları tekdüze gri-kahverengi, karın kısımları ise kirli beyaz, düzensiz olarak beyaz ya da sarı beneklidir. Özellikle balıklarla beslenirler. Soyu tükenme tehlikesi altındadır. Şekil 93. Monachus monachus (Akdeniz Foku) Odobenus rosmarus (Mors) Erkekleri ortalama 3,5 m dişileri ise 3 m uzunluktadır. Erkeklerdeki üst çenedeki köpek dişleri birer kama gibi aşağıya doğru sarkmıştır. Derileri kalındır. Üst dudakta fırça şeklinde dişler bulunur. Arka bacaklar öne doğru katlanılabilir. Erkeklerde harem kurma davranışı vardır. Köpek dişlerinden süs eşyası yapmak için avlandıklarından soyları tehlike altındadır. Şekil 94. Odobenus rosmarus (Mors) Ordo Carnivora Çenelerde beslenme etçil beslenmeye uygundur. Hemen her familyada 3 kesici ve birer adet köpekdişi bulunur. Premolar ve molarların sayıları ise değişkendir. İskeletlerinde klavikula hiç bulunmaz. Ön bacaklarda genellikle 5 arka bacaklarda ise 4 parmak bulunur. Çoğunlukla parmak üzerinde (Digitigrad). Pek azı ayak tabanı üzerinde (Plantigrad) yürür. Erkekte peniste penis kemiği (Bakulum) bulunur. Dişide Bicornis uterus ve karın kısmında süt bezleri vardır. Martes foina (Kaya sansarı) Kayalık ve taşlıklarda, orman kenarlarında ya da yar ve engebesi fazla olan karışık ormanlarda yaşarlar. Yerleşim alanlarının civarlarını, bahçeleri ve bazen de binaları tercih ederler. Hemen bir ev kedisi büyüklüğünde fakat daha kısa bacaklı ve sivri kafalıdırlar. Gerdanlarında bir benek taşırlar ve bu benek her zaman beyazdır. Postu sık kıllı açık ya da gri kahverengidir. Kuyruk ve ayakları sırt kısmına göre daha koyu renklidir. Kuyrukları uzun ve kıllıdır. Ayak tabanları ise daha seyrek kıllıdır. Günün her saatinde işlektirler. Daha çok kemiricilerle, kuşlarla, sürüngenlerle ve bazen de böceklerle beslenirler. Özellikle baharda üzüm erik, domates, böğürtlen ve diğer bazı meyvelerle de beslenebilirler. Ülkemizde Trakya, Kuzeydoğu Anadolu ve Siirt den kayıt vardır.

62 Şekil 95. Martes foina (Kaya sansarı) Meles meles (Porsuk) Karışık ve açık çayırlık içeren ormanlarda yaşarlar ve daha çok su kenarlarını tercih ederler. Kendilerine özgü çok tipik bir görünüşleri vardır. Kulakları küçük yuvarlar ve birbirinden oldukça ayrıktır. Tıknaz vücutlu ve kısa bacaklıdırlar. Boyları cm kadardır. Vücutlarının genel rengi kurşuni siyah ya da gridir. Başları zemin olarak beyazdır ve burundan başlayan iki siyah bant arkaya doğru genişleyerek gözleri içine alır ve kulakların kaidesine kadar uzanır. Gündüzleri iyi göremezler bu nedenle inlerinde kalırlar. Akşam karanlığında ve gece avlanırlar. Hem bitkisel hemde hayvansal besin alırlar. Şekil 96. Meles meles (Porsuk) Mustela nivalis (Gelincik) Yırtıcı memelilerin en küçüğüdür. Boyları cm arasında değişir. Vücutları ince uzun ve kıvrılabilir yapıdadır. Kulakları küçük gözleri boncuk gibidir. Sırt kısımları kırmızı kahverengiden kum rengine kadar değişir. Çene boyun altı, göğüs ve karın altı beyazdır. Genelde gececi dirler fakat gündüz de hareket ettikleri görülür. Her türlü, kavuk, çukur, delik, çalı içi, ağaç atıklarının atıldığı yerler, kütüklerdeki oyuklar, kemiricilerin galerileri keza binalardaki uygun oyuklar ve delikler yaşam alanları olabilir. Fareler, sıçanlar, küçük kuşlar, tavşanlar, birçok

63 hayvanın yavrusu yumurtası ve iri böcekler besin kaynaklarıdır. İyi tırmanır, iyi sıçrar ve zorda kalırlarsa yüzerler. Şekil 97. Mustela nivalis (Gelincik) Mustela putorius (Kokarca) Tarla ve topraklardaki gevşek toprakların bulunduğu kısımlarda, ormanlarda ve su kaynaklarının civarında bulunurlar. Genel vücut renkleri parlak koyu kahverengi ya da siyahtır. Yanları daha açık renklidir. Baş kontrast desenlerle donatılmıştır. Ağız burun kısmının ucu ve gözler ile kulak arasındaki alın kısmı beyaz, başın geri kalan kısmı siyahımsı kahverengidir. Tek tek yaşarlar, her bir bireyin bir avlanma alanı vardır. İyi tırmanır ve yüzerler. Mustellidae ailesinin tüm türlerinde koku bezi vardır fakat bunlarınki çok pis kokar. Besinleri öncelikle fare benzeri kemiriciler, kurbağalar, kuşlar ve nadiren de böceklerdir. Besin yokluğunda leşle de beslenebilirler. Ülkemizde Trakya dan Batı Karadeniz den ve Marmara dan kayıt vardır. Şekil 98. Mustela putorius (Kokarca) Hyaena hyaena (Sırtlan) Dış görünümü köpeklere benzer. Baş büyük, çeneler çok kuvvetli, ön bacakları arkadakilerden daha uzundur. Bacaklarda dörder parmak bulunur. Tırnaklar geri çekilemez. Çiğneme kasları iyi gelişmiştir ve çok iyi kemik parçalarlar. Postları uzun kıllıdır. Griden açık kahverengiye kadar zemin rengi üzerinde koyu kahverengi ve siyah boyuna şeritler bulunur. Leş yerler. Gece aktiftirler ve saldırgan değildirler. Yurdumuzun çeşitli bölgelerinden kayıtlar vardır.

64 Şekil 99. Hyaena hyaena (Sırtlan) Vulpes vulpes (Kızıl Tilki) Ön ayaklarda 5 arka ayaklarda daima 4 parmak bulunur. Kulakların kenarı siyah renkte ve oldukça uzun ve sivridir. Postu kırmızıya yakındır. Esas olarak kurak yerlerde ve orman kenarlarında yaşarlar. Kürkü için avlanır. Yurdumuzda yaygındır. Şekil 100. Vulpes vulpes (Kızıl Tilki) Ursus arctos (Kahverengi Ayı, Boz Ayı) Baş geniş ve uzun, kulaklar kısa ve yuvarlak ve gözler oldukça küçüktür. Plantigraddırlar ve ayaklarında aynı uzunlukta beş parmak bulunur. Parpaklar kuvvetli pençeler taşır. Büyük hayvanlardır. Postları açıktan koyu kahverengiye kadar değişen renktedir. Kış uykusuna yatar ve ormanlık alanlarda yaşarlar. Yurdumuzda görülen bir türdür.

65 Şekil 101. Ursus arctos (Kahverengi Ayı, Boz Ayı) Panthera pardus (Pars, Leopar) Dişi ve erkek bireyler birbirine çok benzer. Digitigrad hayvanlardır. Önde 5 arkada 4 parmak bulunur. Koku almanın yanında görme ve işitme duyularıda çok iyi gelişmiştir. Tırnakları geri çekilebilir. Beslenme tamamen etçildir ve avlanarak besin bulurlar. Bacaklar oldukça kısa uzun kuyruk hafif eğri olarak tutulur. Postları sarımsı gri olup üzerinde siyah noktalar vardır. Karın tarafları beyazdır. Ülkemizde Gümüldür, Amanos dağları ve Van çevresinden kayıtlar mevcuttur. Şekil 102. Panthera pardus (Pars, Leopar) Felis silvestris (Yaban kedisi) Ev kedisinin atasıdır. Kuyruk daha kısa ve kütdür. Postu sarımsıdır ve gögüs ve karın bölgesinde beyaz lekeler bulunur. Ormanlık ve bitki örtüsü bol kayalık yerlerde bulunur. Ormanlık ve bitki örtüsü bol kayalık yerlerde bulunur. Karedeniz bölgesi ve Toroslardan kayıt vardır.

66 Şekil 103. Felis silvestris (Yaban kedisi) Ordo Primates Fare boyundan, goril büyüklüğüne kadar çeşitli boyutlarda olabilirler. Genellikle ağaçlar üzerinde tırmanıcı bir yaşam sürerler. Göz çukurları daima kapalı bir kemik halka ile çevrelenmiştir. Klavikula daima vardır. El ve ayaklardaki başparmaklar diğerlerinden ayrı durumda ve kavramaya elverişlidir. Parmaklarda çoğunlukla tırnaklar ya da pençe bulunur. Beyin çok gelişmiştir ve kör bağırsakları daima mevcuttur. Bir çift meme ekseriyetle göğüs bölgesindedir. Subordo Prosimiae Çok çeşitli boylardadır bazıları kemirgenleri andırır. Bazıları uzun rostrum ve nemli burun uçları ile tilkiye benzer. Gececi formlarda gözler büyüktür ve renk ayırt edemezler. Fakat karanlıkta en küçük aydınlık farkını bile ayırt ederler. Kuyrukları çok uzundur ve pek azında kaybolmuştur. Kuyruklar tutunucu tipte değildir. Uterus Bikornis tiptedir. Doğumdan sonra bir veya 3 yavru yuvada anne tarafından bakılır veya göğüste taşınır. Lemur catta (Halkalı Kuyruklu Lemur) Yaklaşık kedi büyüklüğündedirler. Arka baçaklar öndekilerden bariz olarak daha uzundur. Kuyrukları da çok uzundur. Gündüzcüdürler ve ağaçlarda yaşarlar. Hem bitkisel hemde etçil beslenirler. Madagaskar da yayılım gösterirler. Şekil 104. Lemur catta (Halkalı Kuyruklu Lemur) Tarsius spectrum (Tarsius) Baş yuvarlak rostrum kısadır. Çok büyük gözler öne yönelmiştir ve yüzü tamamen kaplar.

67 Tek bir göz yaklaşık beyin hacmindedir. Kulaklar büyük ve çıplaktır. Topuk kemiği uzamıştır. El ve ayak parmak uçları disk şeklinde genişlemiş kısa ve dikine tırnaklıdır. Filipinler ve Borneo civarında yayılış gösterirler. Şekil 105. Tarsius spectrum (Tarsius) Subordo Anthropoidea(=Simiae) Başları yuvarlak ve gözleri öne yönelmiş böylece binoküler özellilk kazanmıştır. Yüzleri çoğunlukla çıplak ve sakal benzeri kıllar vardır. Mimik kasları gelişmiştir. Ellerinin orta parmakları uzundur ve çoğunlukla yassı tırnaklıdır. Ön üyeler arka üyelerden daha uzundur. Kuyruk çeşitli uzunluklarda olabilir bazılarında tamamen ortadan kalkmıştır. Dişilerde çoğunlukla adet görme vardır. Kulak yapıları insanınkine benzer. Deride hakiki ter bezleri bulunur. Koku salgılayan bezler az gelişmiştir. Macacus mulatta (Rhesus maymunu) Kuyrukları yoktur. Burun delikleri birbirine yakın ve aşağı doğru yöneliktir. Birçok genetik deneyde kullanılmışlardır. İnsanların kanındaki Rh faktörü bu hayvanlarda saptanmıştır. Evlere girerek eşya çalarlar. Asya ve Afrika da yaşarlar. Şekil 106. Macacus mulatta (Rhesus maymunu) Hylobates concolor (Gibbon) Kuyrukları yoktur. Baş küçük ve yuvarlaktır. Alt kol kemiği ve el kemikleri uzamıştır.

68 Maymunlar arasında vücuda oranla bacakları en uzun olanlar bunlardır. Ağaçlarda çok hızlı hareket etmeleri ve atlamaları ile meşhurdurlar. Güney doğu Asya ve civar adalarda ormanlık bölgelerde yaşarlar. Boyları cm arasındadır. Şekil 107. Hylobates concolor (Gibbon) Pongo pygmaeus (Orang-Utan) Kuyrukları yoktur. Kollar bacaklara nazaran daha uzundur. Vücutta bilhassa kollar ve omuzlarda uzun kıllar vardır. Java Borneo ve civar adalarda yaşarlar. Şekil 108. Pongo pygmaeus (Orang-Utan) Gorilla gorilla (Goril) Pirimatların en büyüğüdür. Postu siyah veya kahverengi siyah, yüz el ve ayaklar çıplaktır. Batı Afrika düzlüklerinde yaşarlar.

69 Şekil 109. Gorilla gorilla (Goril) Pan troglodytes (Şempanze) Vücut tamamen siyah kıllarla örtülüdür Tropik Afrika nın batısında yaşar. Şekil 110. Pan troglodytes (Şempanze)

MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ

MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ MEMELİLERİN SİSTEMATİKTEKİ YERİ Classis: MAMMALIA Günümüzde memeliler üç alt sınıfa ayrılır. Subclasis : Prototheri= Monotremata (Tek Delikliler)

Detaylı

AYI (Ursus arctos) SAYIMI

AYI (Ursus arctos) SAYIMI AYI (Ursus arctos) SAYIMI Artvin, Şavşat, Meydancık 22-24 Mayıs 2013 T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 12. Bölge Müdürlüğü, Artvin Şube Müdürlüğü Telefon :

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ Halkalı solucanlar çift cinsiyetli olmalarına rağmen döllenme kendi kendine değil, iki ayrı

Detaylı

"Yaşayan Bahar", ilkbahar mevsiminin gelişini kutlamak üzere tüm Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen bir etkinlik.

Yaşayan Bahar, ilkbahar mevsiminin gelişini kutlamak üzere tüm Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen bir etkinlik. Günün çevre haberi: "Yaşayan bahar" Baharın habercileri "kırlangıçlar" "leylekler" "ebabiller"... Tüm Avrupa'da doğa severler bu habercilerin yolunu gözlüyorlar... Siz de katılmak ister misiniz? "Yaşayan

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 54. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-14 HAYVANLAR ALEMİ 5- OMURGALI HAYVANLAR-3 SORU ÇÖZÜMÜ

ADIM ADIM YGS-LYS 54. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-14 HAYVANLAR ALEMİ 5- OMURGALI HAYVANLAR-3 SORU ÇÖZÜMÜ ADIM ADIM YGS-LYS 54. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-14 HAYVANLAR ALEMİ 5- OMURGALI HAYVANLAR-3 SORU ÇÖZÜMÜ e) Memeliler Hayvanlar aleminin en gelişmiş sınıfıdır. Dünyanın her yerinde dağılış göstermişlerdir.

Detaylı

MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ

MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ MEMELİLERİN MORFOLOJİLERİ Memeliler yaşadıkları çok çeşitli habitatlar ve fizyolojilerine uygun olarak çeşitli morfolojik adaptasyonlara sahiptirler.

Detaylı

CANLI ALEMLERİ HAYVANLAR ALEMİ

CANLI ALEMLERİ HAYVANLAR ALEMİ CANLI ALEMLERİ HAYVANLAR ALEMİ HAYVANLAR ALEMİ Çok hücreli canlılardır. Süngerler hariç, hepsinde sinir sistemi bulunur ve aktif olarak yer değiştirebilirler. Heterotrof beslenirler. Besinlerini glikojen

Detaylı

İ.Ü. REKTÖRLÜĞÜ BEYAZIT YERLEŞKE BAHÇESİNDE BULUNAN KUŞ TÜRLERİ

İ.Ü. REKTÖRLÜĞÜ BEYAZIT YERLEŞKE BAHÇESİNDE BULUNAN KUŞ TÜRLERİ İ.Ü. REKTÖRLÜĞÜ BEYAZIT YERLEŞKE BAHÇESİNDE BULUNAN KUŞ TÜRLERİ İ.Ü. Rektörlüğü Bahçesinde bakım ve düzenleme çalışmaları yapılmadan önce kuş gözlemleri gerçekleştirilmiştir. Bu gözlemlere göre bahçede

Detaylı

Porsuk. Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L.

Porsuk. Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L. Porsuk Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L. Genel olarak 15-20 m boylanır. 2-2.5 m çap yapabilir. Yenice - Karakaya (Karabük)

Detaylı

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti)

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti) 8. Familya: Curculionidae Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti) Sitophilus granarius (L.) Erginler koyu kahve veya kırmızımsı gri renkte, 3-5 mm. boydadır. Baş kısmı

Detaylı

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünyamızda o kadar çok canlı türü var ki bu canlıları tek tek incelemek olanaksızdır. Bu yüzden bilim insanları canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflandırmışlardır.

Detaylı

KUŞLAR. İlker Özbahar Kuş Araştırmaları Derneği

KUŞLAR. İlker Özbahar Kuş Araştırmaları Derneği KUŞLAR İlker Özbahar Kuş Araştırmaları Derneği Kuşların genel özellikleri (biyoloji, uçuş, ekolojileri,göçleri ve sistematik) Türkiye'nin kuş türleri Kuş Gözlemciliği nedir? (teknik ve etik kuralları)

Detaylı

MEŞE. Bilimsel İsmi: Quercus L. Kullanım Alanları ve İlginç Bilgiler

MEŞE. Bilimsel İsmi: Quercus L. Kullanım Alanları ve İlginç Bilgiler MEŞE Kayıngiller ailesinden olan meşe ağacı 400 ün üstünde türü olan yaprak döken ya da her zaman yeşil olan ağaçlardır. Çok büyüyen ve uzun ömürlü ağaçlardır. Meşe ağacının meyvesi palamuttur. İçindeki

Detaylı

DENEY HAYVANLARI ANATOMİSİ

DENEY HAYVANLARI ANATOMİSİ DENEY HAYVANLARI DENEY HAYVANLARI ANATOMİSİ Deney Hayvanı: Hipotezi bilimsel kurallara göre kurulmuş araştırmalarda ve biyolojik testlerde kullanılan hayvanlardır. Günümüzde en sık kullanılan deney hayvanları;

Detaylı

BİTKİ TANIMA I. Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR

BİTKİ TANIMA I. Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR BİTKİ TANIMA I Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR 1 PEP101_H02 Abies (Göknar); A. pinsapo (İspanyol Göknarı), A. concolor (Gümüşi Göknar, Kolorado Ak Gökn), A. nordmanniana (Doğu Karadeniz-Kafkas Göknarı), A. bornmülleriana

Detaylı

ORDO: PHTHRİPTERA (HAYVAN BİTLERİ)

ORDO: PHTHRİPTERA (HAYVAN BİTLERİ) ORDO: PHTHRİPTERA (HAYVAN BİTLERİ) Parazit yaşayan bu takım türleri ekonomi ve sağlık açısından önemlidir. Subordo: Mallophaga (Çeneli bitler) Başları göğüs bölgesinden belirgin olarak ayrılmıştır. Gözleri

Detaylı

CLASSİS: ARACHNİDA (ÖRÜMCEKGİLLER)

CLASSİS: ARACHNİDA (ÖRÜMCEKGİLLER) CLASSİS: ARACHNİDA (ÖRÜMCEKGİLLER) Vücut prosoma ve opisthosomadan oluşmuştur. Cephalothorax bölümü kısadır. Abdomen ise bazı türlerde mesosoma ve metasoma olarak ikiye ayrılmış (akrep), bazı türlerde

Detaylı

MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ

MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ MEMELİLERDE BOŞALTIM SİSTEMİ Memeliler homoithermal ve endotermik fizyolojileri nedeniyle, poiklothermal ve ekzotermik omurgalılara oranla daha

Detaylı

Barbus conchonius (Rosy barb)

Barbus conchonius (Rosy barb) Barbus conchonius (Rosy barb) 10 cm uzunluğa ulaşabilir. Kökeni: Kuzey Hindistan 24 C de toplu yaşamayı sever. Eşleşmeye hazır dişi gül pembe rengini alır. Dirençli ve hareketli balıklardır. Barbus üretimleri

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tatlı su ve tuzlu su biyomları

Detaylı

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II 1. Laurocerasus officinalis 2. Salvia officinalis 3. Tilia tomentosa 4. Tilia cordata 5. Tilia platyphyllos 6. Tilia rubra 7. Quercus brantii 8. Castanea sativa

Detaylı

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tuzlu su ve tatlı su biyomları olmak üzere iki kısımda incelenir.

Detaylı

CORYLACEAE 1C 1 E. Anemogam, kışın yaprağını döken odunsu bitkilerdir. Gövde kabukları çatlaksız ya da boyuna çatlaklıdır. Tomurcuklar sürgüne

CORYLACEAE 1C 1 E. Anemogam, kışın yaprağını döken odunsu bitkilerdir. Gövde kabukları çatlaksız ya da boyuna çatlaklıdır. Tomurcuklar sürgüne CORYLACEAE 1C 1 E. Anemogam, kışın yaprağını döken odunsu bitkilerdir. Gövde kabukları çatlaksız ya da boyuna çatlaklıdır. Tomurcuklar sürgüne almaçlı dizilmiştir. Tomurcuklar çok pullu, sapsız, sürgüne

Detaylı

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir ŞEKER PANCARI Kullanım Yerleri İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir Orijini Şeker pancarının yabanisi olarak Beta maritima gösterilmektedir.

Detaylı

BİTKİ TANIMA I. P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr.

BİTKİ TANIMA I. P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr. 1 BİTKİ TANIMA I Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) C r y p t o m e r i a j a p o n i c a ( K a d i f

Detaylı

Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.

Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır. SOLUNUM SİSTEMLERİ Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır. 1. Dış Solunum Solunum organlarıyla dış ortamdan hava alınması ve verilmesi, yani soluk alıp vermeye

Detaylı

SU BİTKİLERİ 11. Prof. Dr. Nilsun DEMİR

SU BİTKİLERİ 11. Prof. Dr. Nilsun DEMİR SU BİTKİLERİ 11 Prof. Dr. Nilsun DEMİR KÖK: BRYOPHYTA KARA YOSUNLARI Sınıf: Gerçek Kara yosunları (Musci) Sınıf: Ciğer Otları (Hepaticeae) - Toprak yüzeyine yatık büyürler, - Gövde yassıdır, yaprak şeklindedir,

Detaylı

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır.

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır. Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır. Burun boşluğu iki delikle dışarı açılır. Diğer taraftan

Detaylı

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran

Detaylı

Çaylaklar. Berrin Akyıldırım. İKGT Mayıs-2008

Çaylaklar. Berrin Akyıldırım. İKGT Mayıs-2008 Çaylaklar Berrin Akyıldırım İKGT Mayıs-2008 Kara çaylak Kara çaylak / Black Kite / Milvus migrans Çatal kuyruğuyla hemen tanınan iri ve koyu renkli bir yırtıcıdır. Kuyruk çatalı çok derin olmadığı için

Detaylı

İZMİT KÖRFEZİ SULAKALANI. Hazırlayan : Bahar Bilgen

İZMİT KÖRFEZİ SULAKALANI. Hazırlayan : Bahar Bilgen İZMİT KÖRFEZİ SULAKALANI Hazırlayan : Bahar Bilgen Genel Tanıtım Alanın Genel Yerleşimi Genel Tanıtım - Cemal Turgay 1972 (Kocaeli fuarı) Kıyı alanı:36.43 ha. Su basar alan: 83.58 ha. Toplam: 120.01 ha.

Detaylı

Çayın Bitkisel Özellikleri

Çayın Bitkisel Özellikleri Çayın Bitkisel Özellikleri Bir asırlık bir ömre sahip bulunan çay bitkisi doğada büyümeye bırakıldığında zaman bir ağaç görünümünü alır. Görünüş itibarı ile dağınık bir görünüm arz eden bitki yapısı tek

Detaylı

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket VÜCUDUMUZDA SISTEMLER Destek ve Hareket DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ Vücudun hareket etmesini sağlamak Vücutta bulunan organlara destek sağlamak Destek ve Hareket Sistemi İskelet Sistemi Kaslar Kemikler Eklemler

Detaylı

HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ

HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ Ordo (Takım): Blattoptera (Hamam böcekleri) Vücutları kahverengi tonlarında, yassı ve ovaldir. Antenler çoğunlukla

Detaylı

ANKARA KEÇİSİ. Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri

ANKARA KEÇİSİ. Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri ANKARA KEÇİSİ Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri Verim Yönü : Tiftik ve et Genel Tanımı : Vücut küçük yapılı, ince ve

Detaylı

ANADOLU YABAN KOYUNU

ANADOLU YABAN KOYUNU ANADOLUʼNUN ÖZGÜN HAYVANLARI Cevat Sipahi* ANADOLU YABAN KOYUNU (Ovis gmelinii anatolica) Anadolu Yaban Koyunu, dünyadaki 5 yaban koyunu türünden biri olan Asya Muflonu nun (Ovis gmelinii) 15 alt türünden

Detaylı

BİY455 OMURGASIZLAR BİYOLOJİSİ II

BİY455 OMURGASIZLAR BİYOLOJİSİ II BİY455 OMURGASIZLAR BİYOLOJİSİ II ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ BİYOLOJİ PHYLUM ARTHROPODA GENEL ÖZELLİKLERİ Günümüzde yaşayan canlılardan; yengeçler, karidesler, ıstakozlar, su pireleri, çıyanlar,

Detaylı

ISIRGAN OTU. Yaygın İsmi: Isırgan, Dızlağan, Dalyan diken, Bilimsel İsmi: Urtica dioica/urens

ISIRGAN OTU. Yaygın İsmi: Isırgan, Dızlağan, Dalyan diken, Bilimsel İsmi: Urtica dioica/urens ISIRGAN OTU Üzerlerinde yakıcı tüyler bulunan ısırgan otunun yapraklar saplı, oval şekilli ve dişli kenarlı, üst tarafı koyu yeşil renkli ve parlak olup, yakıcı tüylerle kaplıdır. Meyveleri esmer renkte

Detaylı

Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir.

Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir. İSKELET SİSTEMLERİ Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir. A. İSKELET ÇEŞİTLERİ Hayvanların çoğunda, vücuda destek

Detaylı

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE Prof.Dr. Yahya AYAŞLIGİL Yrd.Doç.Dr. Doğanay YENER İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Bitki Materyali ve Yetiştirme Tekniği Anabilim Dalı 18.04.2016

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 ZEYTİN

Detaylı

CANLILAR DÜNYASI. Bitkiler

CANLILAR DÜNYASI. Bitkiler BASİTFEN.COM 2.ÜNİTE CANLILAR DÜNYASI Doğada var olan milyonlarca canlı çeşidi bilim insanları tarafından benzer özellikleri dikkate alınarak gruplandırılmıştır. BÖLÜMLER Canlılar Dünyası ünitesinde öğreneceklerimiz;

Detaylı

Doğada Keşif Yapıyoruz

Doğada Keşif Yapıyoruz Bir Ağacı İnceleyin Doğada Keşif Yapıyoruz Aslı Zülal Çizim: Bengi Gençer Bulutları Gözlemleyin Kuş Gözlemi Yapın dogaetkinlik.indd 2 Keşif Çantası Hazırlayın Renk Avına Çıkın 26.09.2013 15:04 Bir ağacı

Detaylı

GENUS: ABİES (GÖKNARLAR)

GENUS: ABİES (GÖKNARLAR) Bitki tanıma I 1 GENUS: ABİES (GÖKNARLAR) Yaklaşık 35-40 türü bulunur. Ülkemizde doğal olarak 4 türü yetişir. Herdem yeşildir. Dallar gövdeye çevrel dizilir. Kabuk gençlerde düzgün yaşlılarda çatlaklıdır.

Detaylı

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar. 1- Canlının tanımını yapınız. Organizmaya sahip varlıklara canlı denir. 2-Bilim adamları canlıları niçin sınıflandırmıştır? Canlıların çeşitliliği, incelenmesini zorlaştırır. Bu sebeple bilim adamları

Detaylı

F. Takım: Coleoptera

F. Takım: Coleoptera F. Takım: Coleoptera 1. Familya: Dermestidae a)anthrenus museorum L. (Çekmece böceği) b)trogoderma granarium Everst. (Khapra böceği) a)anthrenus museorum L. (Çekmece böceği) Erginleri 3 mm. kadar olan

Detaylı

Picea (Ladin) Picea abies (Avrupa Ladini) Picea orientalis (Doğu Ladini) Picea glauca (Ak Ladin) Picea pungens (Mavi Ladin)

Picea (Ladin) Picea abies (Avrupa Ladini) Picea orientalis (Doğu Ladini) Picea glauca (Ak Ladin) Picea pungens (Mavi Ladin) Picea (Ladin) 1 Picea abies (Avrupa Ladini) Picea orientalis (Doğu Ladini) Picea glauca (Ak Ladin) Picea pungens (Mavi Ladin) Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR SAÜ PMYO 19.12.2012 Picea (Ladin) 2 Picea (Ladin)

Detaylı

KARİDESLER. Prof. Dr. Hasan Hüseyin ATAR HHA 1

KARİDESLER. Prof. Dr. Hasan Hüseyin ATAR HHA 1 KARİDESLER Prof. Dr. Hasan Hüseyin ATAR HHA 1 KARİDESLER VE ÜRETİM TEKNİKLERİ Karidesler Crustacea sınıfının on ayaklılar (Decapoda) takımında toplanan, ekonomik değeri yüksek kabuklu su ürünüdürler. Sularımızda

Detaylı

ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR

ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR Angiospermae ve Gymnospermae Arasındaki Farklılıklar muhafaza içersinde döllenerek olgun tohuma gelişen gerçek meyve 3. Angiosperma ların odunlarında

Detaylı

1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM 1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM Yandaki resimde hastalandığında hastaneye giden Efe nin vücudunun röntgen filmi verilmiştir. Röntgen filminde görülen açık renkli kısımlar Efe nin vücudunda bulunan

Detaylı

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistemler Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistem İskelet Sistemi İskeletin Görevleri Vücuda şekil verir. Vücuda destek sağlar. Göğüs kafes ve kafatası kemikleri

Detaylı

FAMİLYA 7. SCOMBRİDAE USKUMRU BALIKLARI

FAMİLYA 7. SCOMBRİDAE USKUMRU BALIKLARI FAMİLYA 7. SCOMBRİDAE USKUMRU BALIKLARI Vücut çıplak veya ince pullarla örtülüdür.ikinci dorsal ve caudal yüzgeç ile kuyruk ve anal yüzgeç arasında pinnul denilen küçük yüzgeçler vardır.sürüler halinde

Detaylı

BIR BAHAR GÜNÜ YOLUNUZ ANKARA DAN

BIR BAHAR GÜNÜ YOLUNUZ ANKARA DAN BATAĞANLAR SUYA ÂŞIK KUŞLAR Karada yürümeyi beceremezler, bazı türleri uçmayı bile bilmez. Uçmaktan çok zıpkın gibi dalar ve su üstünde kanat çırparak koşarlar. Türkiye nin göllerinde, sulak alanlarında,

Detaylı

CYANOBACTERIOPHYTA (Mavi-Yeşil Algler)

CYANOBACTERIOPHYTA (Mavi-Yeşil Algler) CYANOBACTERIOPHYTA (Mavi-Yeşil Algler) Bu gruba giren bitkiler, tek hücreli veya koloni halinda yaşayan, bazı üyeleri ipliksi yapıda olan mavi renkli alglerdir. Bir kısmı bakteri kadar küçüktür. Bir hücrede

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDAKİ İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere olarak bitki ve hayvan topluluklarını

Detaylı

ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ. Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı

ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ. Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı ANKARA KEÇİSİ Ankara keçisi bazı araştırıcılara göre Capra prisca isimli yaban

Detaylı

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI 1. Dünya mızın şekli neye benzer? Dünyamızın şekli küreye benzer. 2. Dünya mızın şekli ile ilgili örnekler veriniz.

Detaylı

Adım-Soyadım:... Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım.

Adım-Soyadım:... Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım. ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adım-Soyadım:... Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım. FİLLER Filler

Detaylı

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atol, hayatlarını sıcak denizlerde devam ettiren ve mercan ismi verilen deniz hayvanları iskeletlerinin artıklarının yığılması sonucu meydana gelen birikim şekilleridir.

Detaylı

Bir çekirge sürüsü yaklaşık 2 milyar bireyden oluşur. Ortalama 3 bin ton ağırlığa ulaşır. Bu bazen 50 bin tona yaklaşır. Bir birey bin yumurta

Bir çekirge sürüsü yaklaşık 2 milyar bireyden oluşur. Ortalama 3 bin ton ağırlığa ulaşır. Bu bazen 50 bin tona yaklaşır. Bir birey bin yumurta Tanımlanmış hayvanların 5/4 ü bu sınıfa girer. Toplam tür sayısı 2 milyon civarındadır. Karasal hayvanlar olmalarına rağmen derin denizler hariç tüm biyotoplara uyum sağlamıştır. Atların ayak izinde, birikmiş

Detaylı

Erkek, dişiden hamile kalır. Ne hayvan ama değil mi! Erkek denizatı, kesesindeki minik yumurtalara gözü gibi bakar. Bu arada yumurtaların yanına

Erkek, dişiden hamile kalır. Ne hayvan ama değil mi! Erkek denizatı, kesesindeki minik yumurtalara gözü gibi bakar. Bu arada yumurtaların yanına Denizatı Masallardan çıkıp gelmiş adeta. Hayallerde yaratılmış bir hayvan. Sanki bir gün birisinin canı bir resim çizmek istemiş de oturup düşünmüş: Hmmmm... Bugün sualtında yaşayan bir at mı çizsem? Yele

Detaylı

MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER)

MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER) MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER) MALVACEAE Otsu, çalımsı veya ağaç şeklinde gelişen bitkilerdir. Soğuk bölgeler hariç dünyanın her tarafında bulunurlar. Yaprakları basit, geniş ve parçalıdır. Meyve kuru kapsüldür

Detaylı

ISPARTA HALIKENT ANADOLULİSESİ ÖĞRETİM YILI 9 A-B-C-D-E SINIFLAR BİYOLOJİ DERSİ 2. DÖNEM 3. YAZILI SINAVI RAKAMLA YAZIYLA PUAN

ISPARTA HALIKENT ANADOLULİSESİ ÖĞRETİM YILI 9 A-B-C-D-E SINIFLAR BİYOLOJİ DERSİ 2. DÖNEM 3. YAZILI SINAVI RAKAMLA YAZIYLA PUAN 1. Doğal sınıflandırmada aşağıdakilerden hangisi göz önünde bulundurulmamıştır? A) Genetik (soy) benzerliği B) Anatomik benzerlik C) Dünyadaki dağılımları D) Akrabalık derecesi E) Embriyonik benzerlik

Detaylı

Yaşam Döngüsü. Yaygın İsimleri: Karahindiba, acıgıcı, acıgünek, güneyik, çıtlık, cırtlık, arslandişi, radika. Bilimsel İsmi: Taraxacum officinale

Yaşam Döngüsü. Yaygın İsimleri: Karahindiba, acıgıcı, acıgünek, güneyik, çıtlık, cırtlık, arslandişi, radika. Bilimsel İsmi: Taraxacum officinale KARAHİNDİBA 1 mm Sapların tepesinde kömeç halindeki altın sarısı çiçekleri ilkbahardan sonbaharın ortasına kadar açar. Daha sonra bu çiçek kömeçleri karahindibanın tohumlarını taşıyan beyaz toplara dönüşürler.

Detaylı

Quercus ilex L. (Pırnal meşesi)

Quercus ilex L. (Pırnal meşesi) Yayılışı: Quercus ilex L. (Pırnal meşesi) Genel coğrafi yayılış alanı Batı Akdeniz kıyılarıdır. Ülkemizde, İstanbul, Zonguldak, Sinop, Çanakkale, Kuşadası nda 0-450 m ler arasında Carpinus, Laurus, Phillyrea

Detaylı

Bitkilerin Adaptasyonu

Bitkilerin Adaptasyonu Bitkilerin Adaptasyonu 1 Bitkiler oldukça ekstrem ekolojik koşullarda hayatta kalabilirler. Bitkilerin bu türden ekstrem koşullarda hayatta kalabilmesi için adaptasyona ihtiyacı vardır. Shelford s Tolerans

Detaylı

Tatlı su, deniz ve rutubetli topraklarda yaşarlar. Büyük bir kısmı insan ve diğer hayvanlarda parazittir. Bilateral simetriye sahiptirler.

Tatlı su, deniz ve rutubetli topraklarda yaşarlar. Büyük bir kısmı insan ve diğer hayvanlarda parazittir. Bilateral simetriye sahiptirler. Solucanlar Bu gruba dâhil olan canlılar yassı, yuvarlak ve halkalı solucanlar olmak üzere 3 ana başlık altında incelenmektedir. Yassı solucanlar Yumuşak, ince ve yassı bir vücut yapıları vardır. Serbest

Detaylı

BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ

BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ Badem Anadolu nun en eski meyve türlerinden birisidir. Ancak ülkemizde bademe gerekli önem verilmemekte, genellikle tarla kenarlarında sınır ağacı olarak yetiştirilmektedir. Ülkemizde

Detaylı

ZEHİRSİZ DOĞA MANTARLARI. Yrd.Doç.Dr. Halil DEMİR

ZEHİRSİZ DOĞA MANTARLARI. Yrd.Doç.Dr. Halil DEMİR ZEHİRSİZ DOĞA MANTARLARI Yrd.Doç.Dr. Halil DEMİR TÜRKİYE NİN YENEN MANTARLARI Ülkemiz sahip olduğu flora ve iklim koşulları nedeniyle değişik ortamlarda yetişen doğa mantarları yönünden oldukça zengindir.

Detaylı

MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ

MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ MEMELİLERİN SİSTEMATİKTEKİ YERİ Classis: MAMMALIA Subclasis : Metatheria: Marsupialia: Keseli Memeliler Ordo : Diprotodontia (İki ön dişliler) 10

Detaylı

FAGACEAE. kürenin subtropik ve serin bölgelerinde ormanlar kuran 600 kadar türü vardır.

FAGACEAE. kürenin subtropik ve serin bölgelerinde ormanlar kuran 600 kadar türü vardır. FAGACEAE Fagaceae familyasının 6 cins (Fagus, Quercus, Castanea, Castanopsis, Lithofagus, Nothafagus) ve bu cnislerin her iki yarı kürenin subtropik ve serin bölgelerinde ormanlar kuran 600 kadar türü

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE Prof.Dr. Yahya AYAŞLIGİL Yrd.Doç.Dr. Doğanay YENER İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Bitki Materyali ve Yetiştirme Tekniği Anabilim Dalı 11.05.2014

Detaylı

Juglans (Cevizler), Pterocarya (Yalancı cevizler), Carya (Amerikan cevizleri)

Juglans (Cevizler), Pterocarya (Yalancı cevizler), Carya (Amerikan cevizleri) JUGLANDACEAE 6-7 cinsle temsil edilen bir familyadır. Odunları ve meyveleri bakımından değerlidir. Kışın yaprağını döken, çoğunlukla ağaç, bazıları da çalı formundadırlar. Yaprakları tüysü (bileşik) yapraklıdır.

Detaylı

İSTİLACI TÜR TEHLİKESİ

İSTİLACI TÜR TEHLİKESİ İSTİLACI TÜR TEHLİKESİ Türkiye çok geniş flora ve faunaya sahiptir. Ülkemiz bu zenginliğin kıymetini bilmemekle beraber istilacı türlere bilerek veya bilmeyerek kapı açmaktadır. 12.01.2011 tarihinde Kuş

Detaylı

Türkiye Balıkları ve Temel Morfolojisi

Türkiye Balıkları ve Temel Morfolojisi Türkiye Balıkları ve Temel Morfolojisi Balıkların Sistematiği Regnum Animalia (Hayvanlar alemi) Subregnum Metazoa (Çok hücreliler alt alemi) Filum Subfilum Chordata (Omurgalılar şubesi) Vertebrata (Gelişmiş

Detaylı

ÇEVREMİZDEKİ VARLIKLARI TANIYALIM

ÇEVREMİZDEKİ VARLIKLARI TANIYALIM ÇEVREMİZDEKİ VARLIKLARI TANIYALIM Bulut Kuş OKUL Ağaç Çimenler Taş Ayşe Çocuklar Kedi Top Çiçekler Göl Yukarıdaki şekilde Ayşe nin okula giderken çevresinde gördüğü canlı ve cansız varlıkları inceleyelim.

Detaylı

Ne zaman göç edeceklerini nereden biliyorlar?

Ne zaman göç edeceklerini nereden biliyorlar? Göç Navigasyon Göç Nedir? Hayvanların bir yerden diğer bir yere yaşama amaçlı hareketidir -besin bulma amaçlı -diğer kaynaklar için -barınmak -eş bulmak -doğum yapmak için Hayvanların çoğu sezonsal bir

Detaylı

1. SINIF 2. Dönem Günlük Ödevler HAFTA-1

1. SINIF 2. Dönem Günlük Ödevler HAFTA-1 .com 1. SINIF 2. önem Günlük Ödevler HAFTA-1 Facebook Grubumuzun Adı : Sınıf Öğretmenleri Etkinlik Paylaşım Grubu Facebook Grubumuza Bekliyoruz! Aşağıdaki linki tıklayıp katılabilirsiniz. https://www.facebook.com/groups/240819559676490/?fref=ts

Detaylı

P E P 1 0 1 _ H 0 5 C

P E P 1 0 1 _ H 0 5 C Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR BİTKİ TANIMA I P E P 1 0 1 _ H 0 5 C u p r e s s u s s e m p e r v i r e n s ( A d i s e r v i - A k d e n i z s e r v i s i ) C u p r e s s u s a r i z o n i c a ( A r i z o n

Detaylı

CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM

CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM Bulut Kuş OKUL Ağaç Çimenler Taş Ayşe Çocuklar Kedi Top Çiçekler Göl Yukarıdaki şekilde Ayşe nin okula giderken çevresinde gördüğü canlı ve cansız varlıkları inceleyelim.

Detaylı

HAYVANLAR ÂLEMİ. Nicholas Blechman. Hazırlayan Simon Rogers. Çeviren Egemen Özkan

HAYVANLAR ÂLEMİ. Nicholas Blechman. Hazırlayan Simon Rogers. Çeviren Egemen Özkan HAYVANLAR ÂLEMİ Nicholas Blechman Hazırlayan Simon Rogers Çeviren Egemen Özkan 180 HAYVANLAR ÂLEMI Nicholas Blechman 8 17 TÜRLER 18 25 DUYULAR 26 35 REKORTMENLER 36 45 YİYECEK VE İÇECEK 46 55 AİLE 56 63

Detaylı

Pistacia terebinthus L. (Menengiç)

Pistacia terebinthus L. (Menengiç) Pistacia terebinthus L. (Menengiç) Genel coğrafi dağılışı batıda Kanarya adalarından başlayarak doğu Akdeniz ve Anadolu ya ulaşır. Türkiye de özellikle Batı ve Güney Anadolu daki maki formasyonu içerisinde

Detaylı

CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM / CANLILAR VE HAYAT

CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM / CANLILAR VE HAYAT CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM / CANLILAR VE HAYAT Dünyamızda milyonlarca tür canlının yaşadığı tahmin edilmektedir. Bunlar kedi, köpek, aslan, yılan, böcek, kuş gibi hayvanlar, elma, meşe, erik,

Detaylı

6. Familya: Tenebrionidae

6. Familya: Tenebrionidae 6. Familya: Tenebrionidae a) Tenebrio molitor L. (Un kurdu) b) Tenebrio obscurus L. (Esmer Un kurdu) c) Tribolium confusum Duv.(Kırma biti) d) Tribolium castaneum (Hbst.) (Un biti) e) Latheticus oryzae

Detaylı

ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME HÜCRE: Canlıları oluşturan en küçük yapı birimine hücre denir.bütün canlılar hücrelerden oluşmuştur. * İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, tek hücreli canlıların

Detaylı

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz.2015 - Ankara Ekin Kurdu (Zabrus Spp) Ergini Geniş bir baş ve fırlayan sırt kısmının görünüşünden

Detaylı

Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009

Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009 Yumurtalık Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2005 Akyatan-Tuzla Lagünleri Yönetim Planlaması Projesi Kuş Çalışması 2009 Alanların Özellikleri Lagünler, tuzlu bataklıklar, tatlısu bataklıkları,

Detaylı

CUPRESSUS L. Serviler

CUPRESSUS L. Serviler CUPRESSUS L. Serviler Bu cinsin Kuzey Amerika, Oregon, Meksika, Akdeniz den Himalaya ve Çin e kadar yaklaşık 20 türü var. Herdem Yeşil ağaç ve çalılar. Sürgünler dört köşeli, yahut yuvarlakça. Yapraklar

Detaylı

İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir?

İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir? On5yirmi5.com İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir? İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir? Yayın Tarihi : 16 Kasım 2012 Cuma (oluşturma : 1/4/2017) A. İSKELET ÇEŞİTLERİ Hayvanların çoğunda, vücuda destek

Detaylı

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi) YERYÜZÜNDEKİ BAŞLICA İKLİM TİPLERİ Matematik ve özel konum özelliklerinin etkisiyle Dünya nın çeşitli alanlarında farklı iklimler ortaya çıkmaktadır. Makroklima: Çok geniş alanlarda etkili olan iklim tiplerine

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 61 DAVRANIŞ

11. SINIF KONU ANLATIMI 61 DAVRANIŞ 11. SINIF KONU ANLATIMI 61 DAVRANIŞ DAVRANIŞ Canlıların çevrelerindeki canlı veya cansız varlıklardan gelen uyarılara göre oluşturdukları tepkiye davranış denir. Canlıların davranışlarını inceleyen bilim

Detaylı

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE Prof.Dr. Yahya AYAŞLIGİL Yrd.Doç.Dr. Doğanay YENER İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Bitki Materyali ve Yetiştirme Tekniği Anabilim Dalı 04.05.2015

Detaylı

Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama

Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama 4. Hafta Prof. Dr. Gürsel DELLAL Dişi üreme organları organları ve fonksiyonarı Dişi kanatlı hayvanların büyük çoğunluğunda, embriyonel dönemde salgılanan Anti Müllerian

Detaylı

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin Akdeniz iklimi / Roma Okyanusal iklim / Arjantin Savan iklimi/ Meksika Savan iklimi/ Brezilya Okyanusal iklim / Londra Muson iklimi/ Calcutta-Hindistan 3 3 Kutup iklimi/ Grönland - - - - - - -3-4 -4 -

Detaylı

GENUS: Convolvulus (gündüz güzeli, gündüz sefası)

GENUS: Convolvulus (gündüz güzeli, gündüz sefası) BİTKİ TANIMA III FAM: CONVOLVULACEAE Dik sarılıcı otsu veya çalılardır. 1000 kadar türü vardır. Yapraklar sarmal dizilişlidir. Basit veya ender olarak tüysüdür. Taç yapraklar birleşmiş hunu biçimlidir.

Detaylı

MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ. Çözümler

MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ. Çözümler MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ Biyoloji dersinden 8.sınıflar için Belediye Yarışması TOPLAM PUAN 100 Çözümler 1. Verilen resimde insan vücuduna bulunan dokuz tane organik sistem gösterilmiştir. Her birinin

Detaylı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı JEOLOJİK OSEONOGRAFİ Genelde çok karmaşık bir yapıya sahip olan okyanus ve deniz

Detaylı

*Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir.

*Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir. Fen ve Teknoloji 1. Ünite Özeti Hücre Canlılarda Üreme, Büyüme ve Gelişme. *Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir. *Hücrenin temel kısımları: hücre zarı, sitoplâzma ve

Detaylı

Biyolojik Çeşitlilik

Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik çeşitlilik dünyada yaşayan canlıların ve yaşam şekillerinin eşitliliği demektir. Bir bölgede yaşayan canlı türleri, tür cinsindeki farklılıklar ve farklı yaşam biçimleri

Detaylı