Gastroenteritler. Prof. Dr. Ali Mert. Öykü (anamnez) Klinik tanımlamalar

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Gastroenteritler. Prof. Dr. Ali Mert. Öykü (anamnez) Klinik tanımlamalar"

Transkript

1 Gastroenteritler Prof. Dr. Ali Mert İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Genel bilgiler İshal, günlük dışkı miktarının (>200 g), sayısının (>3) ve sıvı içeriğinin (>%80) artması olarak tanımlanır. Yalnız bu değerler ülkelere ve kişilere göre değişebilir. Haftada 3 kez dışkılayan birisi için, hergün 1 kez yumuşak dışkılaması ishal olarak kabul edilebilir. İki haftayı aşmayan ishal akut ishal olarak tanımlanır ve de akut ishallerin çoğu bu süreyi tamamlamadan kendiliğinden iyileşmektedir. Akut ishal nedenleri çoğunlukla infeksiyözdür. İnfeksiyöz ishallerde ana bulaşma yolu dışkı-ağız yoludur. Bu durum insan veya hayvan dışkısıyla kirlenmiş su ve besinlerin (özellikle sebzelerin) alınmasıyla olur. Ayrıca bakteriel besin zehirlenmelerinde ana kaynak, bakteri toksinlerini içeren ya da sindirim sisteminde enterotoksin üreten bakterilerle kontamine besinlerdir. İnfeksiyöz ishal, etken mikroorganizmanın mukozayı doğrudan invaze etmesi (bakteriler, amip gibi) veya bakterilerin oluşturduğu toksinler (besin zehirlenmesi, turist ishali, kolera, C. difficile kolit gibi) sonucu oluşmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde, özellikle infeksiyöz ishaller önemli bir sağlık sorunudur ve çocuk ölümlerinin önemli nedenlerindendir. Beş yaşından küçük çocuklar gelişmiş ülkelerde yılda 3, gelişmemiş ülkelerde 12 kez ishal atağı geçirmektedir. Dünyada yılda dünya nüfusunun en az yarısı kadar ishal olgusu meydana gelmekte ve çoğunluğunu çocukların oluşturduğu 6 milyon kişi ishale bağlı komplikasyonlar sonucu ölmektedir. Akut ishallerin en az %90 ında antibiyotik kullanım endikasyonu yoktur. Buna karşın akut ishaller akılcı olmayan antibiyotik kullanımın en yaygın olduğu alandır. Etiyoloji Olguların ancak yarısında etiyoloji saptanabilir. Ülkemizde de ishal etkenleri arasında bakterilerden Shigella (%10), Salmonella (%5-6), Campylobacter (%4-6), Aeromonas (%1-3), Enteropatojen Escherichia coli (EPEC; 0-15 yaş grubunda %5); Rotavirus (0-5 yaş grubunda %20), enterik adenovirusler (0-5 yaş grubunda %10) rastlanmaktadır. Enterotoksijenik E. coli (ETEC), Enteroinvazif E. coli (EIEC), Enterohemorajik E. coli(ehec) ile ilgili yeterli çalışma yoktur. Yersinia enterocolitica sıklığı ülkemizdeki çalışmalarda genel olarak %1 den düşük bulunmuştur. Turist ishallerinde olguların %50 kadarı enterotoksijenik E. coli ile meyana gelir. Shigella, Campylobacter jejuni, Salmonella spp, parazitler diğer etkenlerdir. Besin zehirlenmelerinde en sık etkenler Staphylococcus aureus, Bacillus cereus ve Clostridium perfringens toksinleridir. Antibiyotik kullananlarda veya hastanede yatanlarda gelişen ishallerde öncelikle Clostridium difficile nin etken olduğu hatırlanmalıdır. Klinik tanımlamalar İshal: Günlük dışkı miktarının (>200g), sayısının (>3) ve sıvı içeriğinin (>%80) artmasıdır. Akut ishal: İki haftayı aşmayan ishaldir. Kronik ishal: İki haftayı aşan ishaldir. İncebarsak tipi ishal: Bol ve sulu dışkılama vardır. Klinik olarak enterit (bakterial invazyon sonucu) ve sekretuvar ishal (toksinler sonucu) biçiminde karşımıza çıkmaktadır. Enterokolit: İnce ve kalın barsak mukozasını aynı anda tutan ve genellikle bulantı-kusmanın eşlik etmediği, ateş, karın ağrısı ve de ishalin baskın olduğu klinik tablodur. Dizanteri sendromu: Kramp biçimi karın ağrılı, kanlı, mukuslu, tenezimli, sık sık ve az dışkılamayla seyreden klinik tablodur. Değişik etyolojilere (infeksiyoz ve noninfeksiyoz) bağlı oluştuğu için böyle isimlendirilmesi uygundur. Kolitin yani kalın barsak tipi ishalin klinik tablosunun ismidir. Tenezm: Sık sık ağrılı dışkılama ve dışkılama hissidir. Tenezimli hasta boşalamadığını, rahatlayamadığını hisseder. Kolitli hastada rektum tutulmasının (rektit) klinik tablosuna verilen isimdir.. Öykü (anamnez) Ayrıntılı bir öykü son derece önemlidir ve şu soruları içermelidir. 1- İshalin süresi. Birden başlıyan ciddi bulantı-kusmanın ön planda olduğu ve genellile 12 saatte iyileşen ishallerde Staphylococcus aureus veya Bacillus cereus toksinlerinin hazır alınmasıyla (yenilen gıdada daha önce üremiş bakteriler toksin yapmış durumdadır) oluşan bakteriyel besin zehirlenmeleri düşünülmelidir. GİS de oluşan bakteri toksinleri veya viruslarla veya mukozaya invazyon yapan bakterilerle oluşan ishaller (kusma ender) çoğu zaman 7 gün içinde kendiliğinden sonlanır. 7 günü aşan ishalde amibiyoz ve giardioz mutlak aranmalıdır 2- Günlük dışkı sayısı. Çok sayıda ( 10/gün) ise kalın barsak tutulumunu düşündürür. 3- Dışkının miktarı. Çoksa incebarsak, az ise kalın barsak tipi ishaldir. 4- Dışkının kokusu. İncebarsak tipi ishalde dışkı pis kokulu olabilir. Dizanteri sendromunda ise kokusuzdur. 5- Dışkının görünümü. Son derece önemlidir. Kuşkusuz her hekim dışkıyı görmelidir. sekretuvar ishallerde dışkı genellikle bol, sulu, renksiz veya beyaz renklidir. Dizanterik olanlarda dışkı azdır ve kan, mukus, püy içermektedir. Dışkıda mukus veya püy varlığı hastaya dışkıda balgam veya sümük varmı diye sorularak öğrenilebilir. Kolerada ve ETEC ishalinde dışkı pirinç suyu rengindedir. Salmonella enteritinde bezelye çorbası ve şigellozda domates çorbası görünümündedir. Lökosit içermeyen kanlı dışkı, Shigabenzeri toksin oluşturan enterohemorajik E. coli (EHE- C) ye bağlı infeksiyon olasılığını düşündürmelidir. Çilek jölesi görünümünde dışkı amipli dizanteriyi düşündürür. 6- Bulantı ve kusma. Sindirim sisteminin üst bölümleri tutulduğunda genellikle bulantı-kusma, alt kısımları tutulduğunda ise karın ağrıları daha belirgindir. Eğer klinik tabloda bulantı-kusma baskınsa S. aureus veya B. cereus toksinlerinin hazır alınmasıyla oluşan bakteriyel besin zehirlenmesi düşünülmelidir. Kusma besinin alınmasından sonraki 1-6 saat içinde başlar. 7- Karın ağrısı. İncebarsak tipi ishallerde göbek etrafında veya sağ alt kadranda, genellikle aralıklarla gelen

2 ve kramp biçiminde karın ağrıları vardır. Karın ağrısı inflamatuar ishallerde (Shigella, Salmonella, Campylobacteri) daha belirgin olabilir. Demekki karın ağrısı, tutulum mideden aşağıya inildikçe ve barsak mukoza invazyonu oldukça artmaktadır. Toksinlerin hazır alınmasıyla oluşan bakteriyel besin zehirlenmelerinde bulantı-kusma baskın, ishal ikinci planda, karın ağrısı ise daha geri plandadır. Bol sulu ishal ve kramp biçimi karın ağrılarının ön planda, kusmanın ender olduğu klinik talo karşısında C.. perfringens ve B. cereus un ısıya dayanıksız toksinleriyle oluşan bakteriyel besin zehirlenmeleri düşünülmelidir. Bu iki bakteri besinlerle alınmakta ve enterotoksinler sindirim sisteminde oluşmaktadır. Bu nedenle kuluçka süresi hazır alınan toksinlere göre dah uzundur (8-16 saat). Kalınbarsak tutulmalarında ağrı karnın alt kısımlarındadır. Sıklıkla tenesmus vardır. Ağrı devamlı veya kramp biçimi olabilir ve yellemeyle rahatlar. Kramp biçimi karın ağrılı, kanlı, mukuslu, tenezimli, sık sık (10-30 kez/gün) ve az dışkılama karşısında dizanteri düşünülmelidir. Tenezm rektum tutulmasına bağlıdır. Akut ishal dönemini aşmış ( 2 hafta) dizanteri sendromunda bakteri ve amip etken olarak bulunamamış ise rektosigmoidoskopi ile mutlaka ülseratif kolit ve rektosigmoid kanser araştırılmalıdır. 8- Ateş. İnvaziv bakteriler ciddi intestinal inflamasyona, sıklıkla yüksek ateşe ve karın ağrısına yol açarlar. Özellikle çocukların şigellozunda ateş birden bire C ye çıkıp konvülziyona neden olabilir. Sekretuvar ishallerde ateş genellikle görülmez. 9- İdrar. Oliguri dehidratasyonun bir göstergesidir. 10- Konvülziyon. Özellikle çocuklarda görülen şigellozda ateş birden bire C ye çıkabilir ve konvülziyona yol açabilir. 11- Ağız kuruması ve aşırı susuzluk hissi. Dehidratasyonun göstergesidir. 12- Çok sayıda kişide aynı anda ishalin olması. Aynı kaynaktan infekte olmayı düşündürür. 13- Yenilen besinin türü, etken ve kuluçka süresi ilişkisi. Akut ishalli hastada özellikle son 3 gün içinde ( 7güne kadar olabilir) yenilen besinlerle ilişkili ayrıntılı bir sorgulama son derece önemlidir ve olası etken hakkında aydınlatıcı bilgiler verebilir. Kremali pasta, dondurma, sütlaç, mayonezli patates salatası yenmesinden sonraki 1-6 saat içinde bulantı-kusmanın ön planda olduğu ishal gelişirse S. aureus un A (en sık), B, C, D, E enterotoksinleriyle oluşan besin zehirlenmesi düşünülmelidir. Toksinler ısıya dirençlidir. Pirinç pilavı ve makarna yenmesinden sonraki 1-6 saat içinde klinik tablo oluşursa B. cereus toksinleriyle oluşan besin zehirlenmesi düşünülmelidir. İlgili toksini ısıya dirençlidir. Et ve et ürünlerinin (sucuk, pastırma, salam, sosis, konserve ve et suyu gibi) yenmesinden sonraki 8-16 saat içinde gelişen sulu bir ishalde (ileumu tutar) C.. perfringens toksinleriyle oluşan besin zehirlenmesi düşünülmelidir. Enterotoksin ısıya dayanıksızdır. S. aureus ve B. cereus (ısıya dayanıklı toksini) besinler üzerinde çoğalırken enterotoksinleri oluşturmaktadır. Bu toksinlerin hazır alınması sonucu kuluçka süresi kısa, bulantı-kusmanın ön planda olduğu ve bir günde iyileşen besin zehirlenmeleri oluşmaktadır. Ateş eşlik etmez. Tedavide sıvı replasmanı yapılır. Antibiyotik verilmez. V. cholerae, ETEC ve B. cereus (ısıya dayanıksız toksini) alındıktan sonra barsakta çoğalırken salgıladığı toksinlerle hastalık yaparlar. Bu nedenle kuluçka dönemleri daha uzuncadır (16 saat-7gün; 3 gün). Koleranın endemik olduğu bölgelerde infekte içme suyunun alınmasından ortalama 3 (birkaç saatten 5 güne kadar) gün içinde pirinç suyu görünümde, ağrısız kokusuz, bol (günde ishal ve saatte 1 L kadar) ishal karşısında kolera düşünülmelidir. Ciddi dehidratasyona yol açar. ETEC in endemik olduğu bölgelere (gelişmekte olan ülkeler) seyahat edenlerin (turistlerin) infekte içme suyunu almalarından, ortalama 3 gün içinde oluşan ve 4 günde iyileşen ishal turist ishali olarak isimlendirilmektedir. İyi pirişilmemiş kabuklu deniz ürünlerinin yenmesinden sonra (özellikle deniz kenarlarında ve yaz aylarında) oluşan ishalde Vibrio parahaemolyticus ve Norwalk virusu infeksiyonu düşünülmelidir. Klinik tablo nontifoidal salmonelloza benzer ve 24 saatte iyileşir. Norwalk virusu için kontamine içme suyu da kaynak olabilir. İki günde iyileşir. Tifo dışı salmonellozların en sık görülen klinik şekli enterit veya enterokolit dir. Kontamine gıda ve sularla (fekal-oral) bulaşır. Tüm hayvan türlerinde hastalık yapabilir. İnsana bulaştırmada en önemlileri kümes hayvanlarının etleri ve yumurtalarıdır. Süt ve süt ürünleriyle de bulaşabilir. Ülkemizde en sık bulaşma kaynağı tavuk eti yeme sonrası gelişen Salmonella besin zehirlenmesidir. Kuluçka süresi 1(8-48 saat) gündür ve kliniği 7 günde iyileşir. İyi pişirilmeden yenen et (özellikle kümes hayvanı) ve kaynatılmadan içilen sütden ortalama 3 (1-7) gün sonra oluşan ishalde Campylobacter (C. jejuni ve C. coli) infeksiyonu düşünülmelidir. Kampilobakteriyoz bir zoonozdur. Tüm hayvanların (kümes, küçük büyük baş ve kemiriciler) barsaklarında komensal olarak bulunabilir. Bakterinin rezervuarı hayvanlardır. İnsanlara hayvan dışkısıyla kontamine olmuş suyun içilmesiyle (fekal-oral) veya iyi pişirilmemiş hayvan etinin yenmesiyle veya kaynatılmamış sütün içilmesiyle bulaşır. İyi pişirilmeden yenen domuz etinden 4-7 gün sonra oluşan ishalden Yersinia (Y. enterocolitica, Y. pseudotuberculosis, Y. intermedia) sorumludur. Yersinioz da bir zoonozdur. Doğal kaynak kemiriciler, küçük-büyük baş hayvanlardır (özellikle köpekler ve domuzlar). En sık Kuzey Avrupa ülkelerinde (iyi pişirilmeden yenen domuz eti sonucu) görülmektedir. Ülkemizde yapılan çalışmalarda sıklığı %1 in altında bulunmuştur. Enterit veya enterokolite neden olabilir. Altta yatan hastalığı olanlarda (diyabet, hemokromatoz, siroz, malignensi vb.) septisemiye yol açabilir. Özetlersek; besinler üzerinde bulunan bakteri toksinlerinin alınmasıyla oluşan akut ishallerde kuluçka süresi kısadır (S. aureus ve B. cereus toksini ile 1-6 saat, C. perfringens toksini ile 8-16 saat). Dışkı ile kontamine olmuş suların içilmesiyle veya bu sularla yıkanmış sebzelerin alınmasıyla fekal-oral olarak bulaşan gastroenterit etkenlerinde kuluçka süresi 3 (16 saat- 7 gün) gündür. Son 6 hafta içinde kullandığı bir antibiyotik dizanterik ishalden sorumlu olabilir (C.. difficile ye bağlı kolit). Fizik inceleme Genel durum Akut ishali olan bir hastada genel durum genellikle sıvı ve elektrolit kaybının derecesiyle ilişkilidir. Yani ishalin klinik bulgularının çoğu dehidratasyona bağlıdır. Dehidratasyon, hastadan olan su ve Na + kaybının oranına göre hipo-, isoveya hipertonik dehidratasyon olmak üzere 3 e ayrılır. İshallerdeki dehidratayonun çoğunluğu ( %50) isonatremikdir. Bunun dışında beslenme durumu ile ilişkili olarak hiponatremik (çay, pirinç suyu gibi Na + suz sıvı ve besin alırsa) veya hipernatremik (Na + u fazla sıvı ve besin alırsa) dehidratayon da

3 görüllebilir. Dehidratasyon kaybedilen vücut ağırlığına göre de 3 e ayrılır. Vücut ağırlığının %5 ine kadar olan kayıplara hafif, %5-10 arasındakilere orta, %10 un üzerindeki kayıplara ağır dehidratayson denir. Hastaların çoğu ishal başlamadan önceki kilolarını bilmedikleri için dehidratasyonda kantitatif değerlendirme (hafif, orta, ağır) ve her yerde laboratuvar olanaklarının olmaması nedeniyle serum Na + düzeyine bakılması sonucu osmolaliteye göre değerlendirme (hipo-, iso-, hipernatremik) yapılamamaktadır. Tüm bunlardan dolayı çoğu zaman sadece klinik bulgularla yetinmek zorunda kalırız. O halde klinik belirti ve bulgular bizim için son derece önemlidir. Dehidratasyonu klinik yönden 3 gruba ayırabiliriz 1- Hafif dehidrate hastalar. Tek klinik belirti ve bulgu ağız kuruluğu ve de susamadır. Bu hastaların genel durumu iyidir. Vital bulguları normal ve Tilt belirtisi negatiftir. Yeterli sıvı alınmayan hafif ishallerde ve dizanteride genellikle hafif dehidratasyona rastlanır. Toksinlerin hazır alınmasına bağlı oluşan bakteriyel besin zehirlenmelerinde bulantı ve kusmalar ciddi değilse bu klinik tabloya yol açabilir. 2- Orta dehidrate hastalar. Halsiz ve bitkin görünümdedirler. Tilt testi pozitiftir. Hasta ayağa kalktığında başı döner ve yakınları tarafından koltuğuna girilmiş olarak getirilir. 3- Ciddi dehidrate hastalar. Sedyede getirilir ve preşok-şok tablosu içindedir; ekstremiteler soğuk, terli ve siyanotiktir, nabız yüzeyel ve hızlıdır, kan basıncı alınamayacak kadar düşük, bilinç bulanık veya kapalı olabilir. Ateş sıklıkla vardır. Hipertonik dehidratasyonda ateş daha sık görülür. Bunda hipernatreminin beyinde termoregülatör merkez üzerindeki etkisinin rolü olabilir. Ancak ateşin doğrudan dehidratasyona bağlı olduğunu kabul etmeden önce beraberinde sepsis gibi enterit komplikasyonu olasılığı da unutulmamalıdır. Ayrıca hastalarda hipovolemiye karşı yanıt olarak gelişen vazokonstriksiyon nedeniyle deri soğuk olabileceğinden, vücut ısısına koltuk altından bakılması yanıltıcı olabilir. Bu nedenle oral veya rektal ısı ölçülmelidir. Dehidrate hastalarda deri turgor-tonüsü (elastikiyeti) bozulmuşutr. Normalde fizik bakı sırasında baş parmakla işaret parmağı arasında tutulan deri ve deri altı dokusu çekilip bırakıldığında hızla eski durumuna döner. Dehidratasyonda ise bu olay gecikir. Gecikme 2 saniyeden fazla sürüyorsa hastada ağır dehidratasyon olduğu söylenebilir. Hipernatremik dehidratasyonda deri turgoru fazla bozulmaz; hamur kıvamını alır. Göz küreleri gerginliklerini kaybeder, yumuşar, göz kürelerin arkasındaki yağ dokusundan da su kaybı olduğundan gözler içeri doğru çöker, gözlerin etrafındaki deri buruşur. Göz yaşları azalmıştır. Dil kurudur. Ağızdan nefes alan birisinde dil kuruyabilir ve bu durum yanıltıcı olabilir. Dehidrataysonda idrar miktarı azalmış ve koyulaşmıştır. Ciddi ishalli birinde hızlı ve derin soluma (taşipne+hiperventilasyon; Kussmaul solunumu) metabolik asidoz geliştiğinin bir göstergesidir. Kussmaul solunumu; dakikadaki solunum sayısının (normalde; <20/dakika) ve solunum derinliğinin artması demektir. Metabolik asidozun tipik bir klinik bulgusudur. Kliniklerde böyle bir solunumla karşılaşılınca hemen üremik asidoz ve diabetik keto-asidoz koması dışlanmalıdır. Ayrıca nörotiklerde görülen hiperventilasyon sendromu ile (kan gazlarında asidoz tablosu yoktur) Kussmaul solunumunu birbirine karıştırmamalıdır. Ciddi ishalin bir komplikasyonu olarak gelişen asidoz; normal anyon açıklı metabolik asidoz dur (hiperkloremik metabolik asidoz). Kaybedilen HCO 3 - açığı Cl - emilimi ile kapatılmaya çalışılır. Akut infeksiyoz ishallerde komplikasyonlar I- İshalin ciddiyeti ile ilişkili genel ortak komplikasyonlar 1- Dehidratasyon. Sekretuvar ishallerde daha belirgindir. Kolera genellikle dehidratasyona ve özellikle de ciddi dehidratasyona yol açar. Dizanteride genellikle hafif dehidratasyon görülür. 2- Normal anyon açıklı metabolik asidoz (hiperkloremik metabolik asidoz). Akut ishalli bir hastada Kussmaul solunumu varsa bu klinik tablo düşünülmelidir. 3- Hipopotasemi. Serum K + düzeyi 3mEq/L nin altına inmedikçe semptom oluşmaz. Bu değerin altında yorgunluk, miyalji ve alt ekstremitelerde güçsüzlük ilk ve en sık yakınmalardır. Daha ciddi hipopotasemide ilerliyici güçsüzlük, hipovantilasyon (solunum kaslarının tutulmasına bağlı) ve tam paralizi oluşmaktadır. Rabdomiyoliz riski artar. Düz kas fonksiyonları da etkilenir ve paralitik ileus oluşabilir. II- Akut infeksiyöz ishalden sorumlu etkene özgü komplikasyonlar 1- Şigelloz. Ciddi şigelloz olgularında ölümle sonuçlanabilen kolonun toksik dilatasyonu ve perforasyonu görülebilir. Şigelloz, non-tifoidal salmonellozlarda olduğu gibi bakteremiye yol açabilir. Shiga-ailesi toksinlerini bol üreten EHEC (0157:H7) suşu ve S. dysenteriae tip 1 infeksiyonları hemolitik üremik sendroma (HÜS) yol açabilir. Özellikle HLA-B27 pozitif kişilerde 2- Escherichia coli enterik infeksiyonları (ishalden sorumlu 5 tip) a- Enterotoksijenik E. coli (ETEC). Turist ishalinin en sık nedenidir. Şişelenmemiş suyun içilmesi veya pişirilmemiş sebzelerin yenmesi sonucu feko-oral bulaşır. Olguların çoğunda 2 gün içinde klinik başlar ve 4 günde iyileşir. Kolera gibi ciddi ve bol sulu ishallere yol açabilir. b- Enteropatojenik E coli (EPEC). Çocukluk ishallerinin önemli bir nedenidir. c-enteroinvaziv E. coli (ETEC). Dizanteri-benzeri hastalık yapar. Ateş, kanlı diyare ve dışkıda bol nötrofil bulunur. d- Enterohemorajik E. coli (EHEC). Hemorajik kolit yapar ve komplikasyon olarak HÜS yapabilir. Oluşturduğu Shiga-benzeri sitotoksinler patogenezden sorumludur e- Enteroadherent E. coli (EAEC). Daha çok çocuk ishallerine neden olur. 3- Yersinioz. Ana klinik bulgular; enterit, enterokolit, mezenterik adenit ve terminal ileit ile ilişkilidir. Diare 2 hafta (sınırları; 1 gün-aylarca) sürmektedir. Apendisit-benzeri sendroma yol açabilir ve bu sendromdan ishalin eşlik etmediği terminal ileit ve mezenterik adenit sendromudur. Bakteremi yaparak metastatik fokal abselere (karaciğer, dalak, böbrek, akciğer, kas, lenf düğümü ve deride), menenjite, endokardite, pnömoniye, ampiyeme, osteomyelite ve septik artrite neden olabilir Ayrıca reaktif artrite ve eriteme nodozuma da yol açabilmektedir. 5- Non-tifoidal Salmonella enteriti. Kuluçka süresi ortalama 1-2 gündür. Hastalık sağlıklı kişilerde genellikle 7 gün içinde kendiliğinden iyileşir. Yenidoğanlarda, immünsuprese hastalarda, AIDS lilerde ve orak hücreli anemisi olanlarda bakteriyemi ( %5) yaparak ciddi seyredebilir. Bakteremi sonucu nadir olarak endokar-

4 dit, menenjit, pnömoni, ampiyem, osteomiyelit, septik artrit ve arteryel infeksiyonlar gelişebilir. 50 yaşın üzerinde arteriyosklerotik aortik anevrizması olanlarda kolayca endotele yerleşir. Özellikle HLA-B27 pozitif kişilerde reaktif artrite yol açabilir. 6- Kolera. 1-2 günlük kuluçka döneminden sonra bol pirinç suyu görünümünde ağrısız ishal ve peşinden kusmayla seyreden bir klinik tablodur. Ateş genellikle yoktur. Elektrolit kaybına bağlı kas krampları sıktır. Sıvı ve elektrolit replasmanı yapılmazsa hipovolemik şoktan hasta kaybedilir. Ciddi dehitratasyon, hipopotasemi, anyon açıksız metabolik asidoz ve akut tübüler nekroz (hipovolemik şoka bağlıdır) gibi komplikasyonlara yol açabilmektedir. 7- Viruslar. Rotavirus lar; tüm dünyada 3 yaş altı çocuklarda görülen ciddi ishallerin en az %30 unun nedenidir. Norwalk virus lar; feko-oral yolla bulaşan (su epidemilerinin sık nedeni) ve özellikle erişkinlerde bakteri dışı gastroenteritlerin %30 nedenidir. Enterik Adenoviruslar; ateş, kusma ile seyreden ve ortalama 7 gün süren kansız, mukussuz incebarsak tipi ishallere neden olurlar. Reaktif artritler Özellikle HLA-B27 pozitif kişilerde görülen enterik veya ürogenital infeksiyonlardan sonra oluşmaktadır. Reiter sendromu, reaktif artrit klinik spektrumu içinde yer almaktadır. Enterik infeksiyonlar: Shigella (özellikle S. flexneri), Salmonella, Y. enterocolitica, C. jejuni. Ürogenital infeksiyonlar: Chlamydia trachomatis, Ureaplasma urealyticum. İnfeksiyondan 1-3 hafta sonra klinik tablo oluşmaktadır. İzole, geçici monoartritten multisistem tutulumuna kadar bir klinik spektruma sahip olabilir. Oligoartiküler artrit, tek taraflı sakroileit ve spondilite yol açabilir. Mukokütaneoz lezyonlar ise; oral ülserler, keratoderma blenorrhagica ve circinate balanitis (glans penis lezyonu) dir. Laboratuvar tanı 1. Genel laboratuvar incelemeleri. Hematokrit, lökosit sayısı, lökosit formülü, üre, kreatinin, elektrolitler genel olarak yeterlidir. 2. Dışkının mikroskopik incelemesi. Serum fizyolojik, lugol, metilen mavisi kullanılarak yaş preaparatlar yapılır. Metilen mavili preparatta lökosit varlığı araştırılır. Büyük büyütmeyle (X40) her alanda ortalama 3-5 lökosit görülmesi inflamatuvar ishalden şüphelendirir. Shigella, Salmonella, Campylobacter, EIEC, Yersinia, C. difficile, inflamatuvar bağırsak hastalıkları, radyasyon koliti ve iskemik kolit olgularında dışkıda lökosit artar. Serum fizyolojik ve lugol preparatlarında parazit yumurtası, kist, trofozoit aranır. Parazit incelemeleri en az 3 kez yapılmalıdır. Gram boyama Campylobacter i (martı kanadı görünümünde gram negatif çomakçıklar) tanımada yararlıdır; C. difficile ishallerinde dışkıda Gram pozitf çomaklar baskın halde görülebilir. Yoğun antibiyoterapi alanlarda Gram preparat dışkıda flora dengesinin bozukluğu hakkında fikir verir. 3. Dışkı kültürü. Ciddi seyirli ishal, 3-4 günden uzun devam eden ishal, ateş veya dizanteri ile seyreden ishal, AIDS li hastada veya başka bağışıklık yetmezliği olan hastada gelişen ishal, hamburger yenemesi sonrası gelişen ishal, dışkıda lökosit varlığı durumunda dışkı kültürü yapmak uygundur. Ateşle seyreden ciddi seyirli olgularda ayrıca kan kültürü de yapılmalıdır. Hastadan alınan dışkı örneği 1 saat içinde ekilmeli, aksi halde taşıyıcı besiyerine(cary-blair) konulmalıdır. Rutinde bölgede sık rastlanan etkenler aranır. Ülkemizde rutinde Salmonella, Shigella, Campylobacter aranması yeterlidir. Kuşku halinde Vibrio spp içim ekim yapılır. Ülkemizde Yersinia sıklığı %1 altında bulunduğundan rutinde aranmayabilir. Ateşli hastalarda ateşin yükselme devresinde kan kültürleri de alınmalıdır. S. typhi, non-typhoid Salmonella, C. fetus ve Y. enterocolitia infeksiyonlarında etken hemokültürde üretiebilir. Besin zehirlenmesinde şüpheli gıdadan alınan örnekte 10 5 /g bakteri(s. aureus, B. cereus, C. perfringens) üremesi tanıya yardımcı olur. 4. İmmunolojik metotlar. Antikor aranması: Gruber-Widal aglütinasyon testi (duyarlılık ve özgüllük düşük; olguların %50 sinde 1. haftadan sonra seropozitiflik gelişir; olguların %90-95 kadarı 4. haftaya doğru seropozitifleşir), anti-vi (S. typhi taşıyıcılığını gösterir), Y. enterocolitica aglütinasyonu, Campylobacter ELISA (epidemiyolojik araştırmalarda değerli), amipli dizanteride indirekt hemaglütinasyon (aktif bağırsak infeksiyonunda %80-90 pozitif) ve ELISA duyarlı ve özgül sonuçlar verir. Antijen aranması: Lateks aglütinasyonu, ELISA en sık kullanılan metotlardır. C. difficile toksin A ve/veya B ELISA ve lateks aglütinasyon(la); ETEC toksini ELISA; Adenovirus ve Rotavirus antijen aranması (LA, ELISA) günümüzde mümkündür. E. histolytica, Giardia ve Cryptosporidium gibi parazitler için antijen saptayabilen tanım kitleri mevcuttur. Gıda zehirlenmelerinde şüpheli gıdada enterotoksinler jel difüzyon veya ELISA ile aranabilir. Tedavi Akut ishalli bir olgunun izleminde aşağıdaki sıra takip edilebilir; 1) akut infeksiyöz ishal tanısı kesinleştirilmelidir, 2) hastanın hemodinamik durumu belirlenmeli, 3) varsa sıvı açığı karşılanmalı, 4) gerekli laboratuvar incelemeleri yapılmalır ve 5) antimikrobiyal tedavinin gerekip gerekmediğine karar verilmelidir. Akut ishalli hastanın hemodinamik durumu İshal tedavisinin ilk ve en önemli parçası, hastaların büyük çoğunluğunun ölüm nedeni olan dehidratasyonun düzeltilmesidir. Bu amaçla dehidratasyonun boyutunun belirlenmesi gereklidir. Dehidratasyon, hafif, orta ve ciddi dehidratasyon olarak derecelendirilir. Hafif derecede dehidrate hastaların hastaneye yatırılması gerekmez; evde elektrolitli ve elektrolitsiz su alımı ve beslenmenin devamı önerilir. Erişkin bir hastanın alacağı sıvı miktarı ishal geçene kadar istediğin kadar sıvı ve su iç şeklinde tarif edilebilir. ORS, akut ishalli hastaların kayıplarını karşılamak üzere formüle edilmiş sıvıdır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen şekline göre bir litre temiz suda 3. 5 g NaCl, 2. 5g NaHCO g KCl ve 20g glukoz çözümüş olmalıdır. Eriyiklerin bu miktarlarda bulunduğu ticari paketler eczanelerde ticari halde satılmaktadır. ORS nin evde bulunan malzeme ile hazırlanabilmesi için bir litre temiz suya 3 / 4 çay kaşığı tuz, 1 çay kaşığı kabartma tozu, 4 yemek kaşığı şeker, 1 bardak portakal suyu karıştırılması önerilmiştir. İdeal içeriğe sahip olmamakla birlikte kolayca hazırlanabilen bir solüsyon da ülkemizde 1 litre temiz suya 1 tatlı kaşığı şeker ve 1 çay kaşığı tuz karıştırılması şeklinde tavsiye edilmiştir. Tavsiye edilmeyen sıvılar, meyve suyu ve şekerli çay gibi tuz içermeyip, yüksek

5 şeker içeriği dolayısı ile hiperozmolariteye yol açarak ishali şiddetlendirebilecek olanlardır. İçerdikleri kafein sebebiyle hücre içinde fosfodiesterazı ve siklik AMP yi arttırarak, sekresyonun artmasına yol açan kahve gibi içecekler de sakıncalıdırlar. Klinikte ençok orta derecede dehidratasyonlu hastalarla karşılaşılmaktadır. Bu gruptaki hastaların tedavisi için de oral sıvı replasmanı çoğunlukla yeterlidir. Ancak, yakınmaların şiddeti ve dehidratasyonun ilerleyebilme olasılığı sebebiyle, tedavi hastanede yapılmalıdır. Verilecek sıvı miktarı, vücut ağırlığının %7. 5 u kadardır. Replasman ağız yoluyla yapılacaksa hafif derecede dehidratasyon tedavisinde önerilen sıvılar tercih edilir ve hesaplanan miktar 4 saatte verilir. Replasman damar yoluyla yapılacaksa tercih edilecek sıvı Ringer Laktat solüsyonudur; yoksa izotonik NaCl solüsyonu kullanılabilir. Hesaplanan miktarın üçte biri 2-3 saatte, geri kalanı 8-10 saatte verilmelidir. İleri derecede dehidratasyonlu hastalar mutlaka hastaneye yatırılmalı, yakından takip edilmeli ve sıvı replasmanı damar yoluyla yapılmalıdır. Ayrıca, hastalar erkenden oral alıma teşvik edilmelidirler. Tercih edilecek sıvı Ringer Lakat solüsyonudur; yoksa izotonik NaCl solüsyonu kullanılabilir. Verilecek sıvı miktarı vücut ağırlığının %10 u kadardır. Bunun üçte biri bir saatte, geri kalanı 3 saatte verilmelidir. Tedavinin yeterliliği saat başı değerlendirilmeli ve infüzyon hızı duruma göre ayarlanmalıdır. Herhangi bir sebeble parenteral tedavi imkanı bulunmazsa ORS tedavisi ağız yoluyla yapılır. Bu da mümkün değil ise 120 ml/kg miktarındaki ORS, nazogastrik sondadan 6 saatte verilir. Yaşlılarda, kalp ve böbrek hastalığı olanlarda kardiyovasküler yüklenme bakımından dikkatli olunmalıdır. Antimikrobiyal tedavi Antimikrobiyal tedavi, akut ishali bir hasta ile karşılaşan hekimin gündemine iki şekilde gelebilir. İlki etkenin bilinmediği bir olguda ampirik tedavi, diğeri ise etkenin tanımlandığı olguda tedavidir. Akut ishalli hastasının tedavisinde hekimlerin en zorlandıkları aşama, ampirik antimikrobiyal tedaviye karar verme aşamasıdır. Burada hekimi cevaplanması gereken iki soru beklemektedir. Birincisi, hangi hastaya empirik antimikrobiyal tedavi yapmak gerekir?, ikincisi, hangi ilacın kullanılması gerekir? sorularıdır. Empirik antimikrobiyal tedavi, gerçekte hastaların pek azı için gereklidir (en fazla %20). Antimikrobiyal tedavi sadece Shigella, Salmonella spp. (özel endikasyon varlığında), V. cholerae, C. jejuni, C. difficile türleri, ETEC suşları, G. intestinalis, E. histolytica ya bağlı akut ishallerde fayda sağlayabilir. Yapılan çalışmalar, Türkiye de de bu durumun geçerli olduğunu göstermektedir. Besin zehirlemelerine ve viruslara bağlı ishallerde antimikrobiyal tedaviye gerek yoktur; bunların dışkısında lçkosit bulunmaz. Shigella, Salmonella spp (endikasyon varlığında), V. cholerae veya C. jejuni şüphesi varsa bunların hepsine birden etki gösteren sadece kinolon türevleridir. İlk üçüne etkili olabilen ko-trimoksazol direnci ülkemizde çok yüksek olup, kinolon türevlerine hemen hiç direnç yoktur. C. jejuni infeksiyonunda ko-trimoksazolun yeri olmayıp, eritromisin veya bir kinolon (direnç oranı giderek artıyor) ile tedavi edilebilir. Bu nedenlerle iltihaplı ishali olan, genel durumu bozuk erişkin hastaların empirik olarak bir kinolon (siprofloksasin 500 mgx2/gün-3gün) türevi ile tedavi edilmeleri önerilmektedir. C. difficile infeksiyonundan şüphe edildiğinde metronidazol ilk seçilecek ilaçtır. Mikrobiyolojik tanı işlemlerinden alınan sonuca göre bazı etkenler için antimikrobiyal tedavi yapılmasına karar verilebilir. Toksin aracılığıyla ishal yapan bakterilerden C. difficile ve V. cholerae için antibakteriyel tedavi gereklidir. Antibakteriyel tedavi ile Shigella, Salmonella spp. veya C. jejuni ye bağlı iltihaplı ishallerin bazılarında morbidite ve mortalitenin azalması, hastalık ve bakteri çıkarım sürelerinin kısalması gibi yararlar sağlayabilmektedir. Her şigelloz olgusunda antibakteriyel tedavi yapılabilir; en azından zararı yoktur ve mikrop yayılmasının önüne geçilmiş olur. Buna karşılık, non-tifoid Salmonella gastroenteritinde antimikrobik madde kullanılması klinik nüksü artırır, taşıyıcılığı uzatır. Bu nedenle normal durumlarda non-tifoid Salmonella gastroenteritlerinde antimikrobik madde kullanılmaz. Ancak, yenidoğan Salmonella enteritleri (çocuklarda, non-typhi Salmonella bakteriyemisinde menenjit çok sıktır), 50 yaşından büyük aterosklerozlu hastalar, kardiyovasküler sistemde anatomik anomali veya protezi olanlar (damar infeksiyonlarını önlemek için), AIDS li veya organ transplantı yapılanlar, eklem ve kemik protezliler, hemoglobinopatililerdeki non-tifoid Salmonella gastroenteritleri antibakteriyel ilaçlarla tedavi edilir. C. jejuni ye bağlı akut ishalli hastalarda yüksek ateş, fazla kanlı ishal, günde 8 den fazla dışkılama sayısı, düzelmeyen yakınmalar ve bir haftadan uzun süren hastalık durumlarında antibakteriyel tedaviden yararlanırlar. ETEC ishalleri de antibakteriyel tedavi ile 1-3 gün kısalır. Fakat çok selim seyreden bu hastalıkta antibakteriyel tedavinin gereği sorgulanabilir. Shigella kökenlerinin ko-trimoksazol direncinin %21 ile %56 arasında olduğu bildirilmiştir. Ampiciline dirençli olan Shigella kökenlerinin kinolon duyarlılığı %100 e yakındır; kinolona dirençli kökenlere ülkemizde de rastlanmağa başlanmıştır. Non-tifoid Salmonella kökenlerinde direnç oranları ampicillin için %9 - %100, ko-trimoksazol için %3 - %55 ve kinolonlar için %0 olarak bildirilmiştir. V. cholerae kökenlerinin ampicilin, tetracycline, ko-trimoksazol, chloramphenicol ve kinolona dirençleri sırasıyla, %35-%45, %20-%54, %65, %12- %23 ve %0 olarak bildirilmiştir. Etkene yönelik önerilen oral antibiyotikler; Shigella için siprofloksasin (500 mgx2, 3-5 gün) veya ko-trimaksozol (160/800 mgx2, 5 gün), Salmonella için siprofloksasin (500 mgx2, 3-7 gün) veya ko-trimaksozol (160/ 800 mgx2, 10 gün), C. jejuni için eritromisin (250 mgx4, 5 gün), siprofloksasin (500 mgx2, 5 gün), C. difficile için metranidazol (250 mgx4, 7-10 gün) veya vankomisin ( mg x4, 7 gün), ETEC için siprofloksasin (500 mgx2, 5 gün) veya ko-trimaksozol (160/800 mgx2, 5 gün) veya doksisiklin (100mgx2, 3 gün), V. cholerae için siprofloksasin (250 mgx2, 3 gün) veya ko-trimaksozol (160/800 mgx2, 3 gün) veya doksisiklin (300 mg-tek doz), G. intestinalis için metranidazol (250 mgx3, 5-7 gün), E. histolytica için metranidazol (750 mgx3, 10 gün) + diloksanid furoat (500 mgx3, 10 gün). İshali azaltan ilaçların tedavideki yeri Bu gruptaki ilaçlarla ilgili olarak bilinmesi gereken en önemli konu, kullanımlarının daha çok sekretuvar ishallli olgulara sınırlandırılması gerektiğidir. Loperamid özellikle turist ishalinde kullanılabilir; bununla birlikte kullanım suresi saati aşmamalıdır. Loperamide başlangıçta 4 mg, ardından her dışkılama sonrası 2 mg verilir(maksimum 16 mg/gün). Shigella, EHEC, C. difficile gibi etkenlerle oluşma olasılığı olan invazif ishalli olgularında ve ateşle seyreden ishallerde kesinlik önerilmez. Korunma Temiz su, güvenli gıda ve kişisel hijyen kurallarına uyulması ishalden korunmada en etkili önlemlerdir. Uygun endikasyon durumunda tifo aşısı (oral Ty 21a attenüe aşısı, Vi kapsül polisakkarit aşısı) kullanılabilir. Mevcut kolera aşısının koruma gücü ve suresi fazla değildir. Shigella, Campylobacter ve ETEC için uygun aşı çalışmaları devam etmektedir.

Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları

Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları Dr. Serap Şimşek-Yavuz İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları

Detaylı

AKUT GASTROENTERİTLER YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT GASTROENTERİTLER YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT GASTROENTERİTLER YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 GASTROENTERİTLER Gastroenterit (g.e) gastrointestinal kanalın herhangi bir bölümünün inflamasyonudur

Detaylı

Akut İnfeksiyöz İshaller. Dr. Recep ÖZTÜRK İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Akut İnfeksiyöz İshaller. Dr. Recep ÖZTÜRK İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Akut İnfeksiyöz İshaller Dr. Recep ÖZTÜRK İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı İshal (Diyare) Başta infeksiyon hastalıkları olmak üzere değişik nedenlere

Detaylı

Gıda Zehirlenmeleri. 10,Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri

Gıda Zehirlenmeleri. 10,Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri 10,Sınıf Enfeksiyondan Korunma 17. Hafta ( 05 09 / 01 / 2015 ) BAKTERİLERİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR GIDA ZEHİRLENMELERİ Slayt No : 37 Etken ve Bulaşma Yolları Stafilokoklarla oluşan gıda zehirlenmelerinde

Detaylı

Çocukta Kusma ve İshal

Çocukta Kusma ve İshal Tanım Çocukta Kusma ve İshal Dr. Hasan Kaya Acil Tıp AD Akut gastroenterit 24 saat içinde 3 ten fazla ya da anne sütü ile beslenen bebeklerde her zamankinden daha sık ve daha sulu dışkılamadır. Yenidoğan

Detaylı

SU VE BESİNLER İLE BULAŞAN HASTALIKLAR VE KORUNMA YOLLARI

SU VE BESİNLER İLE BULAŞAN HASTALIKLAR VE KORUNMA YOLLARI SU VE BESİNLER İLE BULAŞAN HASTALIKLAR VE KORUNMA YOLLARI 1 Dersin Amacı: Su ve besinler ile bulaşan hastalıklar ve korunma yolları konusunda bilgi ve tutum kazandırmak. 2 Dersin Öğrenim Hedefleri Su ve

Detaylı

BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL)

BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL) BASİLLİ DİZANTERİ (SHİGELLOZİS) (KANLI İSHAL) TANIMI Shigella türü bakterilerde meydana gelen;karekteristik belirti ve bulguları olan,ilium ve kolonun akut enfeksiyonudur.basilli ve amipli dizanteri olmak

Detaylı

İSHAL AKUT İSHALDE HEMŞİRELİK BAKIMI. Akut İshal. 14 günden kısa sürer. Dehidratasyona yol açar (ölüm nedenidir) Malnütrisyonu kolaylaştırır.

İSHAL AKUT İSHALDE HEMŞİRELİK BAKIMI. Akut İshal. 14 günden kısa sürer. Dehidratasyona yol açar (ölüm nedenidir) Malnütrisyonu kolaylaştırır. AKUT İSHALDE İSHAL Dışkının normalden daha fazla su içermesi SULU DIŞKILAMA 24 saatte 3 ya da daha fazla sayıda sulu dışkılama 20.04.2016 2 Akut İshal İshal gelişmekte olan ülkelerde önemli bir morbidite

Detaylı

Dr. İsmail Yaşar AVCI GATA İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Dr. İsmail Yaşar AVCI GATA İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı KLİNİK BELİRTİ ve BULGULAR KOLERA Dr. İsmail Yaşar AVCI GATA İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 1 Koleranın temel kliniği yoğun ishal ve kusma ile seyreden ve sonucunda gelişen

Detaylı

Salmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri

Salmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri Enterobacteriaceae İnsan sağlığı açısından en önemli bakteri ailesidir. Doğal ortamları insan ve hayvan bağırsaklarıdır. Tipik klinik semptomlarla seyreden hastalığın (tifo, basilli dizanteri, veba) etkeni

Detaylı

Gıda Zehirlenmeleri. PANEL: Bulaşıcı Hastalıklar - Tanı ve Tedavi Yaklaşımı. Dr. F. Şebnem ERDİNÇ. SB Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Gıda Zehirlenmeleri. PANEL: Bulaşıcı Hastalıklar - Tanı ve Tedavi Yaklaşımı. Dr. F. Şebnem ERDİNÇ. SB Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi PANEL: Bulaşıcı Hastalıklar - Tanı ve Tedavi Yaklaşımı Gıda Zehirlenmeleri Dr. F. Şebnem ERDİNÇ SB Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji seberd67@yahoo.com

Detaylı

Akut nfeksiyöz shaller

Akut nfeksiyöz shaller .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Ak lc Antibiyotik Kullan m ve Eriflkinde Toplumdan Edinilmifl Enfeksiyonlar Sempozyum Dizisi No: 31 Kas m 2002; s. 195-224 Akut nfeksiyöz

Detaylı

Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı

Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı Asist. Dr. Ayşe N. Varışlı 1 GİRİŞ: İshal tüm dünyada, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkmaktadır Akut ishal, özellikle çocuk ve yaşlı hastalarda önemli

Detaylı

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Gıda orijinli hastalıklar gıda zehirlenmesi gıda enfeksiyonu olarak 2 ana gruba ayrılır.

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Gıda orijinli hastalıklar gıda zehirlenmesi gıda enfeksiyonu olarak 2 ana gruba ayrılır. GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR Gıda orijinli hastalıklar gıda zehirlenmesi gıda enfeksiyonu olarak 2 ana gruba ayrılır. Gıda Enfeksiyonu: Patojen bir m.o ile kontamine olmuş bir gıdanın yenmesi sonucu oluşan

Detaylı

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 12/o4/2014 Akılcı antibiyotik kullanımı Antibiyotiklere

Detaylı

TİFO. Tifo; Paratifo; Enterik Ateş;

TİFO. Tifo; Paratifo; Enterik Ateş; TİFO Tifo; Paratifo; Enterik Ateş; Tifo ve paratifo hastalığı Salmonella bakterisi ile meydana gelen sistemik enfeksiyon hastalıklarıdır. Tifoya Salmonella typhi paratifoya ise Salmonella paratyphi neden

Detaylı

E. coli; Escherichia coli; E. Coli enfeksiyonu; Escherichia coli O157:H7; EHEC; ETEC; EPEC; EIEC.

E. coli; Escherichia coli; E. Coli enfeksiyonu; Escherichia coli O157:H7; EHEC; ETEC; EPEC; EIEC. KOLİ BASİLİ E. coli; Escherichia coli; E. Coli enfeksiyonu; Escherichia coli O157:H7; EHEC; ETEC; EPEC; EIEC. E.coli insanların ve hayvanların bağırsaklarında bol miktarda bulunan bir bakteridir. Yüzden

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane

Detaylı

Tedavi. Dr.Yaşar BAYINDIR İstanbul-2006

Tedavi. Dr.Yaşar BAYINDIR İstanbul-2006 İnfeksiyöz İshallerde Tedavi Dr.Yaşar BAYINDIR İstanbul-2006 Epidemiyoloji Morbidite ve mortalitenin ikinci nedeni Çoğu gelişmekte olan ülkelerde 2,2 milyon ölüm / yıl %90 ı 5 yaş altı çocuklar Atak hızı

Detaylı

Viral gastroenteritlere bağlı salgınlar Türkiye ve Dünyada Güncel Durum

Viral gastroenteritlere bağlı salgınlar Türkiye ve Dünyada Güncel Durum Viral gastroenteritlere bağlı salgınlar Türkiye ve Dünyada Güncel Durum Dr.Gülay KORUKLUOĞLU Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tanımlar Salgın Belirli bir yer (veya populasyonda) ve zamanda, beklenenin üzerinde

Detaylı

GIDA İLE BULAŞAN ENFEKSİYON HASTALIKLARI TEDAVİ VE KORUNMA

GIDA İLE BULAŞAN ENFEKSİYON HASTALIKLARI TEDAVİ VE KORUNMA 195 GIDA İLE BULAŞAN ENFEKSİYON HASTALIKLARI TEDAVİ VE KORUNMA Doç. Dr. Yeşim TAŞOVA Çukurova Üniv. Tıp Fak., Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, Adana Gıda kaynaklı enfeksiyonlar,

Detaylı

Gıda Zehirlenmesi ve Önlenmesi

Gıda Zehirlenmesi ve Önlenmesi (16.12.2001) İçindekiler... 1 Gıda Zehirlenmesi Nasıl Oluşur?... 1 Gıdalara Nasıl Bulaşma Olur?... 2 Gıda Zehirlenmesi Nasıl Önlenir?... 3 Bazı Yaygın Gıda Zehirleyen Bakteriler... 3 Salmonella... 3 Bacillus...

Detaylı

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek

Detaylı

DEHİDRASYON: Vaka Temelli İnteraktif Tartışma

DEHİDRASYON: Vaka Temelli İnteraktif Tartışma DEHİDRASYON: Vaka Temelli İnteraktif Tartışma Prof. Dr. Ergin ÇİFTÇİ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD DEHİDRASYON SINIFLAMASI Hafif sıvı açığı Orta düzeyde sıvı açığı

Detaylı

Antibiyotik sonrası ishale en sık neden olan antibiyotikler

Antibiyotik sonrası ishale en sık neden olan antibiyotikler Antibiyotik sonrası ishale en sık neden olan antibiyotikler İlk önce klindamisin kullanımı sonrasında tanımlanmış Birçok antibiyotik bu tabloya neden olabilir En sık neden olanlar Klindamisin, Sefalosporinler,

Detaylı

İNFEKSİYÖZ İSHALLER. Prof.Dr.Fatma Ulutan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Servisi

İNFEKSİYÖZ İSHALLER. Prof.Dr.Fatma Ulutan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Servisi İNFEKSİYÖZ İSHALLER Prof.Dr.Fatma Ulutan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Servisi İNFEKSİYÖZ İSHALLER NEDEN ÖNEMLİ? Gelişmiş ülkelerde ve gelişmemiş ülkelerde

Detaylı

S. typhi tifoya neden olur. S. typhimurium salmonellozisin en yaygın etmenidir.

S. typhi tifoya neden olur. S. typhimurium salmonellozisin en yaygın etmenidir. GIDA ENFEKSİYONU Patojenle kontamine olmuş gıdanın yenmesiyle oluşan aktif enfeksiyondur. Gıda konakçıda enfeksiyon ve hastalık oluşturmak için yeterli sayıda patojen içerebilir. Salmonellozis Bazen gıda

Detaylı

TEDAVİ VE KORUNMA Doç.Dr. Dr Levent GÖRENEK GATA İnfeksiyon Hastalıkları ve Kl. Mik. AD. Tedavi Tedavi edilmemiş ağır kolera olgularında vaka-ölüm hızı %50, Uygun tedavi ile vaka-ölüm hızı

Detaylı

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 1 Amaç Eğitimin amacı : Gıda sanayinde hataların sonuçlarını belirtmek. Yaptığımız işin ciddiyetini göstermek. Dikkatli olunmaması durumunda gıdaların

Detaylı

ÇOCUKTA AĞIZDAN SIVI TEDAVİSİ

ÇOCUKTA AĞIZDAN SIVI TEDAVİSİ ÇOCUKTA AĞIZDAN SIVI TEDAVİSİ Prof. Dr. Ergin ÇİFTÇİ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD DEHİDRASYON SINIFLAMASI (IV) Hafif sıvı açığı Orta düzeyde sıvı açığı Ağır sıvı

Detaylı

AKUT GASTROENTERİT. Yrd Doç Dr M. Gökhan GÖZEL

AKUT GASTROENTERİT. Yrd Doç Dr M. Gökhan GÖZEL AKUT GASTROENTERİT Yrd Doç Dr M. Gökhan GÖZEL AKUT GASTROENTERİT Dünyada her yıl 3-5 milyar ishal olgusu olmakta, 5-10 milyon kişi ishal ve komplikasyonları sonucu ölmektedir Ülkemizde 1-5 yaş gurubunda

Detaylı

İSHAL. Doç. Dr. Zeliha Koçak Tufan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

İSHAL. Doç. Dr. Zeliha Koçak Tufan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği İSHAL Doç. Dr. Zeliha Koçak Tufan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği İSHAL Dışkının %60-90 ı sudur Günlük dışkı miktarı Erişkin sağlıklılarda

Detaylı

SIVI GEREKSİNİMİ ÇOCUKLARDA SIVI ELEKTROLİT TEDAVİSİ. Dr. Dilek DURMAZ AÜTF Acil Tıp ABD 25/05/2010. Vücut Sıvılarının Dağılımı

SIVI GEREKSİNİMİ ÇOCUKLARDA SIVI ELEKTROLİT TEDAVİSİ. Dr. Dilek DURMAZ AÜTF Acil Tıp ABD 25/05/2010. Vücut Sıvılarının Dağılımı ÇOCUKLARDA SIVI ELEKTROLİT TEDAVİSİ Dr. Dilek DURMAZ AÜTF Acil Tıp ABD 25/05/2010 Doğumda vücut ağırlığının %75 i su iken, büyük çocuklarda bu oran %60 dır Yaşla birlikte HDS azalırken HİS artar Akut dehidratasyon

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

YERSİNİA ENFEKSİYONLARI. Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

YERSİNİA ENFEKSİYONLARI. Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji YERSİNİA ENFEKSİYONLARI Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji YERSİNİA Enterobactericeae ailesinden Yersinia pestis (veba etkeni) Yersinia

Detaylı

GASTROENTERİT YAPAN VİRUSLAR VE ENFEKSİYON OLUŞTURMA MEKANİZMALARI

GASTROENTERİT YAPAN VİRUSLAR VE ENFEKSİYON OLUŞTURMA MEKANİZMALARI GASTROENTERİT YAPAN VİRUSLAR VE ENFEKSİYON OLUŞTURMA MEKANİZMALARI GASTROENTERİT YAPAN VİRÜSLER Viral gastroenteritler fekal oral yolla bulaşmaları nedeniyle, alt yapı yetersizliği bulunan gelişmekte olan

Detaylı

Bacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis

Bacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis Bacillus anthracis Gram pozitif, obligat aerop sporlu, çomak şeklinde bakterilerdir. 1µm eninde, 2-4 µm uzunluğunda, konkav sonlanan, kirpiksiz bakterilerdir. Bacillus anthracis in doğal yaşam ortamı topraktır.

Detaylı

Viral gastroenteritlerin laboratuvar tanısı

Viral gastroenteritlerin laboratuvar tanısı Viral gastroenteritlerin laboratuvar tanısı Dr.Gülay Korukluoğlu Dr.Dilek Yağcı Çağlayık Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Akut gastroenteritler özellikle gelişmekte olan ülkelerde önemli bir mortalite ve morbidite

Detaylı

Enfeksiyöz Diyare Tedavisinde Genel Yaklaşım, Bakteriyel Diyare Tedavisi

Enfeksiyöz Diyare Tedavisinde Genel Yaklaşım, Bakteriyel Diyare Tedavisi Enfeksiyöz Diyare Tedavisinde Genel Yaklaşım, Bakteriyel Diyare Tedavisi Doç. Dr. Şükran Köse Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Mayıs 2014, Kuşadası

Detaylı

ACİL SERVİSTE GASTROENTERİTLİ HASTAYA YAKLAŞIM. Dr.Hayriye GÖNÜLLÜ SBÜ İZMİR BOZYAKA EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ ACİL TIP KLİNİĞİ

ACİL SERVİSTE GASTROENTERİTLİ HASTAYA YAKLAŞIM. Dr.Hayriye GÖNÜLLÜ SBÜ İZMİR BOZYAKA EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ ACİL TIP KLİNİĞİ ACİL SERVİSTE GASTROENTERİTLİ HASTAYA YAKLAŞIM Dr.Hayriye GÖNÜLLÜ SBÜ İZMİR BOZYAKA EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ ACİL TIP KLİNİĞİ 21.04.2018 PLAN Giriş Tanımlar Etiyoloji Tanı Tedavi Özel Durumlar GİRİŞ

Detaylı

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit NEFRİT Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Genel Bilgiler Böbreğin temel fonksiyonlarından birisi idrar üretmektir. Her 2 böbrekte idrar üretimine yol açan yaklaşık 2 milyon küçük ünite (nefron) vardır. Bir nefron

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir tablet 2 mg loperamid e eşdeğer 2,16 mg loperamid HCl içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir tablet 2 mg loperamid e eşdeğer 2,16 mg loperamid HCl içerir. KULLANMA TALİMATI LOPERAN 2 mg Tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir tablet 2 mg loperamid e eşdeğer 2,16 mg loperamid HCl içerir. Yardımcı maddeler: Mısır nişastası, laktoz, talk, jelatin, Mg stearat,

Detaylı

Gıda zehirlenmeleri neden önemlidir?

Gıda zehirlenmeleri neden önemlidir? GIDA KAYNAKLI İNTOKSİKASYON VE ENFEKSİYONLAR Gıda zehirlenmesi nedir? 1 2 İNTOKSİKASYON TİPİ GIDA ZEHİRLENMESİ Bazı bakteriler gıda üzerinde gelişerek toksin üretirler ve toksin içeren gıdanın tüketilmesi

Detaylı

Prof. Dr. Gülşen Hasçelik Hasçelik. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobioloji Anabilim Dalı

Prof. Dr. Gülşen Hasçelik Hasçelik. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobioloji Anabilim Dalı GASTROİNTESTİNAL SİSTEM ÖRNEKLERİ Prof. Dr. Gülşen Hasçelik Hasçelik Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobioloji Anabilim Dalı G A S T R O İ N T E S T İ N A L S İ S T E M Y O L U Ö R N E K

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe Dr. Ayşe Tekin Yılmaz Olgu Sekiz yaş, erkek hasta Yakınma Sırt

Detaylı

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065 Gençlerde Bel Ağrısına Dikkat! Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problem olup zaman içinde daha sık görülmektedir. Erişkin toplumun en az %10'unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları

Detaylı

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 30.06.2018 » İnfluenzanın Tanımı» İnfluenza Bulaş Türleri» İnfluenza Nasıl Bulaşır?» Konak Seçimi» Klinik

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013 KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013 OLGULAR EŞLİĞİNDE GÜNDEMDEKİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Olgu E.A 57 yaşında,

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ. Mehmet Ceyhan 2016

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ. Mehmet Ceyhan 2016 ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ Mehmet Ceyhan 2016 PNÖMONİ Akciğer parankiminin inflamasyonudur Anatomik olarak; Lober pnömoni Bronkopnömoni İnterstisiyel pnömoni Patolojik olarak: Alveollerde konsolidasyon ve/veya

Detaylı

Çocuklarda sıvı ve elektrolit tedavisi. Prof. Dr. Aydın Ece Dicle Üniv. Tıp Fak. Çocuk Sağ ve Hast AD

Çocuklarda sıvı ve elektrolit tedavisi. Prof. Dr. Aydın Ece Dicle Üniv. Tıp Fak. Çocuk Sağ ve Hast AD Çocuklarda sıvı ve elektrolit tedavisi Prof. Dr. Aydın Ece Dicle Üniv. Tıp Fak. Çocuk Sağ ve Hast AD Dehidratasyonda sıvı tedavisi Tedavinin amaçları Şoku önlemek için dolaşan sıvı hacmini düzelt (%10-%15

Detaylı

Akut İshal. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi İzmir 2007

Akut İshal. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi İzmir 2007 Akut İshal Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi İzmir 2007 Akut ishal tanımı Yirmi dört saatte üçten fazla sulu dışkılama Anne

Detaylı

TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU. Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU. Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU Genel Bilgiler: Tularemi olgu

Detaylı

Akut İshaller ve Besin Zehirlenmeleri. Dr. Recep TEKIN Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik mikrobiyoloji ABD.

Akut İshaller ve Besin Zehirlenmeleri. Dr. Recep TEKIN Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik mikrobiyoloji ABD. Akut İshaller ve Besin Zehirlenmeleri Dr. Recep TEKIN Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik mikrobiyoloji ABD. Tanım ve Sınıflama Başta infeksiyon hastalıkları olmak üzere değişik nedenlere oluşan, sıklık

Detaylı

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur. Dr.Armağan HAZAR ZATÜRRE (PNÖMONİ) Zatürre yada tıbbi tanımla pnömoni nedir? Halk arasında zatürre olarak bilinmekte olan hastalık akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Tedavi edilmediği takdirde ölümcül

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı Ar. Gör. Dr. Abdullah Heybeci Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Saime Tuncer Prof.

Detaylı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Arter Kan Gazı Değerlendirmesi Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Asit-Baz Dengesine Farklı Yaklaşımlar Seifter JL: N Engl

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI Prof. Dr. Aydan Kansu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı 7 y, ~ 1 yıldır karın ağrısı Göbek çevresinde Haftada

Detaylı

ENTERİK BAKTERİLER. Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir

ENTERİK BAKTERİLER. Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir 12.Hafta:Enterik Bakteriler ENTERİK BAKTERİLER Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir Barsakta yaşayan enterik bakterilerin en klasiği E- coli dir ve non-patojendir.yine barsakta yaşayan

Detaylı

Enterohemorajik Escherichia coli nin Gıda Güvenliği Yönünden Önemi

Enterohemorajik Escherichia coli nin Gıda Güvenliği Yönünden Önemi Enterohemorajik Escherichia coli nin Gıda Güvenliği Yönünden Önemi Escherichia coli Enterobacteriaceae familyasında Gram negatif Mezofil E. coli Min.-Maks. Opt. Sıcaklık( o C) 7-45 37 ph değeri 4.4-9.0

Detaylı

Salmonella Enfeksiyonları

Salmonella Enfeksiyonları Salmonella Enfeksiyonları Dr. Recep ÖZTÜRK İstanbul Universitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Salmonella Enfeksiyonları Salmonella cinsi bakteriler,

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

Staphylococcus Gram pozitif koklardır.

Staphylococcus Gram pozitif koklardır. Staphylococcus Gram pozitif koklardır. 0.8-1µm çapında küçük, yuvarlak veya oval bakterilerdir. Hareketsizdirler. Spor oluşturmazlar ve katalaz enzimi üretirler. Gram boyama Koagülaz, alfatoksin, lökosidin,

Detaylı

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Nocardia Enfeksiyonları Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Nocardia Enfeksiyonları Nocardia insanlarda ve hayvanlarda lokalize veya dissemine enfeksiyonlardan sorumlu olabilen

Detaylı

Akut Diyare. Prof. Dr. Recep Öztürk

Akut Diyare. Prof. Dr. Recep Öztürk Tıp Eğitimi Etkinlikleri.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Gastrointestinal Sistem Hastal klar Sempozyumu 11-12 Ocak 2001, stanbul, s. 27-56 Sürekli İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Detaylı

ÇOCUKLARDA GİS KANAMALARINA YAKLAŞIM 5. Sınıf

ÇOCUKLARDA GİS KANAMALARINA YAKLAŞIM 5. Sınıf ÇOCUKLARDA GİS KANAMALARINA YAKLAŞIM 5. Sınıf HEMATEMEZ Kanlı kusma Treitz ligamanının proksimalinden MELENA Siyah, pis kokulu, cıvık dışkılama Özofagus, mide, proksimal ince bağırsaktan HEMATOKEZYA Kanlı

Detaylı

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir? Suçiçeği Nedir? Su çiçeği varisella zoster adı verilen bir virüs tarafından meydana getirilen ateşli bir enfeksiyon hastalığıdır. Varisella zoster virüsü havada 1-2 saat canlı kalan ve çok hızlı çoğalan

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

MİKROBİYAL BULAŞMA KAYNAKLARI

MİKROBİYAL BULAŞMA KAYNAKLARI MİKROBİYAL BULAŞMA KAYNAKLARI Gıdaların mikrobiyal floralarını gıda üzerinde doğal olarak bulunan m.o larla; depolama, taşıma ve işleme faaliyetleri sırasında dışarıdan / çevreden bulaşan m.o lar oluşturur.

Detaylı

GIDALARDA ÖNEMLİ MİKRO ORGANİZMALAR: Gıdalarda önem taşıyan mikroorganizmalar; bakteriler, funguslar (maya-küf) ve virüslerdir.

GIDALARDA ÖNEMLİ MİKRO ORGANİZMALAR: Gıdalarda önem taşıyan mikroorganizmalar; bakteriler, funguslar (maya-küf) ve virüslerdir. GIDALARDA ÖNEMLİ MİKRO ORGANİZMALAR: Gıdalarda önem taşıyan mikroorganizmalar; bakteriler, funguslar (maya-küf) ve virüslerdir. Bu mikroorganizmalardan; bakteriler ve funguslar gıdalarda çoğalarak gıdaların

Detaylı

Romatizma BR.HLİ.066

Romatizma BR.HLİ.066 Nedir? başta eklemler olmak üzere, birçok organ ve dokunun doğrudan ya da dolaylı olarak zarar görmesine yol açabilen hastalıklar grubudur. Kanda iltihap düzeyinde yükselmeye neden olup olmamasına göre

Detaylı

ENTEROBAKTERİ İNFEKSİYONLARI

ENTEROBAKTERİ İNFEKSİYONLARI ENTEROBAKTERİ İNFEKSİYONLARI 1 Escherichia Salmonella Klebsiella Enterobacter Morganella Proteus Providencia Serratia Shigella Yersinia ENTEROBACTERIACEAE AİLESİ 2 Escherichia coli nin neden olduğu infeksiyonlar

Detaylı

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU insanlarda ölümcül hastalığa neden olabilir; her ne kadar genellikle çok daha az ciddi olsa da insan çiçek virüsü hastalığına benzer. Maymun çiçek virüsü

Detaylı

İshallerin En Yaygın 6 Nedeni

İshallerin En Yaygın 6 Nedeni 21 Günden Küçük ük Buzağılarda ğ Meydana Gelen İshallerin En Yaygın 6 Nedeni Enterotoksijenik E. coli (< 4 gün), Rotavirus (4-21 gün), Coronavirus (4-21 gün), Cryptosporidium parvum (5-28 gün) Salmonella

Detaylı

Hipoglisemi-Hiperglisemi. Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul

Hipoglisemi-Hiperglisemi. Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul Hipoglisemi-Hiperglisemi Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul Diabetin Acil Sorunları Hipoglisemi Diabetik Ketoz ( veya Ketoasidoz) Hiperosmolar Nonketotik Durum Laktik Asidoz Hipoglisemi

Detaylı

Barsak parazitozları. Dr. Recep ÖZTÜRK İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı

Barsak parazitozları. Dr. Recep ÖZTÜRK İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Barsak parazitozları Dr. Recep ÖZTÜRK İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Barsak parazitozları Değişik helmint ve protozoonlar, ince veya kalın barsaklara

Detaylı

Ne yediğimizi düşünüyoruz? Gerçekte ne yiyoruz?

Ne yediğimizi düşünüyoruz? Gerçekte ne yiyoruz? Gıda kaynaklı hastalıklar : Gıda Kaynaklı Hastalıklar GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR Çok kişiyi etkileyen salgınlara Büyük işgücü kayıplarına Ekonomik kayıplara neden olmaktadır. 3 Ne yediğimizi düşünüyoruz?

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

BRUSELLA ENFEKSİYONU. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

BRUSELLA ENFEKSİYONU. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği BRUSELLA ENFEKSİYONU Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Mikrobiyoloji Epidemiyoloji Patogenez Klinik bulgular Tanı- Ayırıcı Tanı Tedavi GİRİŞ Brusellozis bir zoonitik

Detaylı

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Travma ve cerrahiye ilk yanıt Total vücut enerji harcaması artar Üriner nitrojen atılımı azalır Hastanın ilk resüsitasyonundan sonra Artmış

Detaylı

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI Hepatit B aşısı bilinen en etkili aşılardan biridir. Hepati B aşısı inaktif ölü bir aşıdır, aşı içinde hastalık yapacak virus bulunmaz. Hepatit B aşısı 3 doz halinde yapılmalıdır.

Detaylı

Ercefuryl Oral Süspansiyon

Ercefuryl Oral Süspansiyon Ercefuryl Oral Süspansiyon FORMÜLÜ Bir ölçekte (5 ml): Nifuroksazid 200 mg (Nipajin M, şeker, alkol ve portakal aroması içerir.) FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ Farmakodinamik Özellikleri: Bir nitrofuran türevi

Detaylı

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD Neden? Daha az yan etki Ekonomik veriler DİRENÇ! Kollateral hasar! Kinolon Karbapenem Uzun süreli antibiyotik baskısı Üriner Sistem

Detaylı

Clostridium. Clostridium spp. Clostridium endospor formu. Bacillus ve Clostridium

Clostridium. Clostridium spp. Clostridium endospor formu. Bacillus ve Clostridium Clostridium Gram pozitif, sporlu çomaklar olup anaeropturlar. Doğal yaşam ortamları toprak, ayrıca insan ve hayvanların bağırsaklarıdır. Hastalık etkeni türlerde patojenite ekzotoksin veya ekzoenzim üretimi

Detaylı

MYOLOGIA CRUSH SENDROMU. Dr. Nüket Göçmen Mas

MYOLOGIA CRUSH SENDROMU. Dr. Nüket Göçmen Mas MYOLOGIA CRUSH SENDROMU Dr. Nüket Göçmen Mas Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi AD Kas hücresi ve kas dokusu Kısalma özelliğini taşıyan hücreye kas hücresi denir. Bunların oluşturduğu dokuya

Detaylı

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım Prof. Dr. Çağrı BÜKE E.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 07.02.2015 (2) Çağrı BÜKE 1 Olgu 70 yaşında erkek hasta. Üşüme-titreme ile yükselen ateş, öksürük,

Detaylı

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır hastalık tablolarına neden olabiliyor. Grip ve sonrasında gelişen akciğer enfeksiyonları

Detaylı

Hepatit B ile Yaşamak

Hepatit B ile Yaşamak Hepatit B ile Yaşamak NEDİR? Hepatit B, karaciğerin iltihaplanmasına sebep olan, kan yolu ve cinsel ilişkiyle bulaşan bir virüs hastalığıdır. Zaman içerisinde karaciğer hasarlarına ve karaciğer kanseri

Detaylı

Hastalık sahra altı Afrika da ve güney Amerika da yaşayanlarda ve bu bölgeye seyahat edenlerde görülür.

Hastalık sahra altı Afrika da ve güney Amerika da yaşayanlarda ve bu bölgeye seyahat edenlerde görülür. SARI HUMMA Yellow Fever; Sarı humma sivri sinekler ile bulaşan mikrobik hastalıktır. Hastalık sahra altı Afrika ve güney Amerika da görülmektedir. Bu bölgeye seyahat yapacak kişilerin Sarı humma aşısı

Detaylı

BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ

BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ Prof. Dr. Fatma Ulutan Gazi Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıklar kları Anabilim Dalı BRUSELLOZ KONTROLÜ VE ERADİKASYONU

Detaylı

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE Sağlıklı büyümek ve gelişmek için yeterli ve dengeli beslenmeliyiz. BESLENME İnsanın yaşına, cinsiyetine, çalışma ve özel

Detaylı

Hastane Ortamında Klinik Mikrobiyoloji «KÜLTÜRÜ»

Hastane Ortamında Klinik Mikrobiyoloji «KÜLTÜRÜ» Antimikrobial Farkındalık Simpozyumu Hastane Ortamında Klinik Mikrobiyoloji «KÜLTÜRÜ» Dr Gökhan AYGÜN Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Kültür Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan

Detaylı

Y. pestis, Y. pseudotuberculosis, Y. enterocolitica

Y. pestis, Y. pseudotuberculosis, Y. enterocolitica Yersinia Enterobacteriaceae ailesindedir Y. pestis, Y. pseudotuberculosis, Y. enterocolitica Y.frederiksenii, Y.kristensenii,Y.intermedia Yersinia pestis Veba hastalığının etkeni (Kara ölüm) İlk pandemi

Detaylı

T.C SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. ENFEKSİYON HASTALIKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI 2015-2016 YILI DÖNEM V DERS PROGRAMI

T.C SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. ENFEKSİYON HASTALIKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI 2015-2016 YILI DÖNEM V DERS PROGRAMI T.C SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ENFEKSİYON HASTALIKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI 2015-2016 YILI DÖNEM V DERS PROGRAMI Prof.Dr. Füsun Zeynep AKÇAM Doç.Dr. Onur KAYA Doç.Dr.

Detaylı

T.C SAĞLIK BAKANLIĞI ÜMRANİYE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ Danışman: Uzm. Dr.

T.C SAĞLIK BAKANLIĞI ÜMRANİYE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ Danışman: Uzm. Dr. T.C SAĞLIK BAKANLIĞI ÜMRANİYE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ Danışman: Uzm. Dr. Müferet ERGÜVEN AKUT GASTROENTERİT GELİŞEN ÇOCUKLARDA PROBİYOTİK KULLANIMININ SONUÇLARI

Detaylı

T.C SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. ENFEKSİYON HASTALIKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI 2014-2015 YILI DÖNEM V DERS PROGRAMI

T.C SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. ENFEKSİYON HASTALIKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI 2014-2015 YILI DÖNEM V DERS PROGRAMI T.C SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ENFEKSİYON HASTALIKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI 2014-2015 YILI DÖNEM V DERS PROGRAMI Prof.Dr. Füsun Zeynep AKÇAM Doç.Dr. Onur KAYA Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI CERRAHİ BİRİMLERDE ANTİBİYOTİK PROFLAKSİSİ TALİMATI AMAÇ: Operasyon sırasında potansiyel patojen mikroorganizmaların dokularda üremesini engelleyerek cerrahi alan İnfeksiyonu

Detaylı

Olgularla Klinik Bakteriyoloji: Antibiyotik Duyarlılık Testleri Yorumları. Dilara Öğünç Gülçin Bayramoğlu Onur Karatuna

Olgularla Klinik Bakteriyoloji: Antibiyotik Duyarlılık Testleri Yorumları. Dilara Öğünç Gülçin Bayramoğlu Onur Karatuna Olgularla Klinik Bakteriyoloji: Antibiyotik Duyarlılık Testleri Yorumları Dilara Öğünç Gülçin Bayramoğlu Onur Karatuna Olgularla Klinik Bakteriyoloji: Antibiyotik Duyarlılık Testleri Yorumları Dr Dilara

Detaylı

Sunum Planı. Morfoloji Epidemiyoloji Evrimi Patogenez Klinik Tanı Tedavi Korunma

Sunum Planı. Morfoloji Epidemiyoloji Evrimi Patogenez Klinik Tanı Tedavi Korunma OLGULARLA KLİNİK PARAZİTOLOJİ Doç. Dr. Gülden Sönmez Tamer Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Sunum Planı Morfoloji Epidemiyoloji Evrimi Patogenez Klinik Tanı Tedavi

Detaylı

BAKTERİYEL DİYARE ETKENLERİ VE TANISI DR. MURAT TELLİ

BAKTERİYEL DİYARE ETKENLERİ VE TANISI DR. MURAT TELLİ BAKTERİYEL DİYARE ETKENLERİ VE TANISI DR. MURAT TELLİ SUNUM PLANI Giriş Genel kavramlar Anatomik ilişki Ön tanı Etkenler Laboratuar tanı GİRİŞ Akut gastroenterit klinisyenlerin değerlendirdiği en önemli

Detaylı