Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Rüştiye SÜRÜCÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Rüştiye SÜRÜCÜ"

Transkript

1 T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Ana Bilim Dalı ORTODONTİDE BRAKET YAPIŞTIRMA TEKNİKLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Fatma GÜLER Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Rüştiye SÜRÜCÜ İZMİR-2008

2 T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Ana Bilim Dalı ORTODONTİDE BRAKET YAPIŞTIRMA TEKNİKLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Fatma GÜLER Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Rüştiye SÜRÜCÜ İZMİR

3 ÖNSÖZ Bu çalışmamda emeği geçen başta Sayın hocam Prof. Dr. Rüştiye SÜRÜCÜ ye, Dt. Sultan ÖLMEZ, Dt. Işıl ARAS a ve Onur DÖNMEZ e teşekkürlerimi sunarım. Stj.Dt.Fatma GÜLER Bornova

4 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER GİRİŞ GENEL Yüzeyin Temizlenmesi ve Nem Kontrolü Asit Uygulanması Sealant-Primer Uygulanması Neme Duyarlı Olmayan Primerler Self-Etching Primerler İndirek Yapıştırma Tekniği Yapıştırma Yapıştırıcı Tipleri Kimyasal-Sertleşem (No Mix) Yapıştırıcılar Işıkla-Sertleşen Yapıştırıcılar Cam İyonomer Simanlar (CIS) Asit-modifiye Kompozit Rezin Simanlar Rezin-modifiye Cam İyonomer Simanlar Işık Kaynakları Halojen Isık Kaynakları Argon Lazerler Plazma Ark Isık Kaynakları LED Işık Kaynakları 33 4

5 2.8.Braket Tipleri Metal Braketler Üretim Özellikleri Metal braketlerin yeniden yapıstırılması (Rebonding) Seramik Braketler Üretim Tipi Braket Taban Özelligi ve Tutunma Mekanizması Kron ve Restorasyonlara Ortodontik Yapıştırma Amalgam Yüzeyine Yapıştırma Porselen Yüzeye Yapıştırma SONUÇ 51 ÖZET...52 KAYNAKLAR...53 ÖZGEÇMİŞ

6 1.GİRİŞ Günümüzde ortodonti pratiğinde rutin bir yöntem olan asit kullanılarak kuvvet aktarıcıların yapıştırılması ilk uygulandığı dönemde teknik olarak çığır açmıştır. İlk defa 1955 yılında Buonocore mine yüzeyine %85lik fosforik asit uygulayarak bağlanma kuvvetinin artırıldığını göstermiştir. Akrilik dolgu materyallerinin diş yüzeyine tutunmasını sağlamak amacıyla arastırılan bu uygulama mine yüzeyinin kimyasal olarak değiştirilebileceğini ortaya koymuştur yılında Newman ortodontik kuvvetlere dayanabilen epoksi rezin sistemi ile ortodontik ataçmanları direkt olarak diş yüzeyine yapıştırmaya başlamıştır yılında ise Smith çinko poliakrilat (karboksilat) simanları tanıtmış ve bu simanla braketlerin yapıştırılabildiğini rapor etmiştir lerde farklı materyallerle yapıştırma üzerine çok sayıda makale yayınlamıştır. Miura ve arkadasları modifiye edilmiş trialkil boran katalizör içeren farklı bir akrilik rezin tanımlamışlardır. Söz konusu rezinin özellikle nem varlığında bağlanmayı artırdığı ve plastik braketlerin yapıştırılmaşında başarı sağladığı rapor edilmiştir. Aynı dönemde ortodonti dünyasına giren diakrilat rezinler bağlanma direncini artırmak ve boyutsal sabitliği sağlamak için geliştirilmiştir. Böylece 1970lerin basında, farklı direk ve indirek yapıştırma sistemleri üzerine çok sayıda rapor yayınlanmıştır. Geniş bir hasta grubunda, tüm ortodontik tedavi süresini içeren direk yapıştırma üzerine yapılmış ilk tedavi sonrası detaylı değerlendirme ancak 1977de yayınlanmıştır. Bu çalışma sonucunda asit uygulama ile yapıştırmanın ortodontide kalıcı olduğu anlaşılmıştır. Ortodontide yapıştırma ile ilgili her geçen gün yeni materyal ve tekniklerde ilerlemeler kaydedilmekte, 6

7 yapıştırıcılar, braketler, aletler ve teknik detaylarda oldukça hızlı ve sürekli gelişmeler meydana gelmektedir. Ayrıca ortodontik yapıştırma için yeni sahalar açılmaktadır ki bunlar arasında lingual yapıştırma, indirek yapıştırma, çeşitli tipte pekiştirici (retainer) ve splintler ile sabit yer tutucular sayılabilir.2 Ortodontik teknoloji ve estetik materyallerde meydana gelen degişikliklerle birlikte kişisel gelişime verilen önem arttıkça ortodontik tedaviye başvuran erişkinlerin de sayısı artmaktadır yılında yapılan bir çalışmaya göre, Amerika da her yıl ortodontik tedaviye başlayan 1,3 milyon bireyden yaklaşık %25 inin 18 yaş üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Ancak ortodontide ataçmanların yapıştırılması erişkin hastalarda daha karmaşık olabilir çünkü erişkinlerin çoğunda amalgam ve kompozit restorasyonlar ile kron-köprü protezleri mevcuttur. Kısa süre öncesine kadar bu tip yüzeylere braketlerin başarılı bir şekilde yapıştırılması problem teşkil ederken yeni teknik ve materyallerin gelişmesi ile klinik olarak kabul edilebilir bağlanma direncine ulaşılmıştır. İlk uygulamalarda söz konusu restorasyonlu dişlerin bantlanarak ortodontik tedaviye dâhil edilmeleri söz konusu olmuştur. Ancak bantlama hem zaman alıcı olması hem de ön dişler bölgesinde estetiği olumsuz etkilemesi gibi dezavantajlara sahiptir. Porselen yüzeylere direkt yapıştırma yapılması için yapıştırıcı materyalin tutunmasını engelleyen Glaseli porselen yüzeyinde birtakım değişiklikler yapmak gereklidir. Bu amaçla yüzeyin mekanik olarak pürüzlendirilebilmesi için taş, frez veya zımpara kullanılması gündeme gelmiştir.( 1-2-3) 7

8 2.GENEL Ortodonti pratiğinde kuvvet uygulayabilmek için ilk geliştirilen yöntem dişlerin çevresine bantlar yerleştirilmesi olmustur. 1900lerin basında büyük azı dişlerine vidalarla sıkıştırılan bantlar kullanılmaya başlanmıstır. Sonrasında ise bireye özel olarak hazırlanan altından yapılmış bantlar gündeme gelmiştir. Altın zamanla yerini her dişe özel olarak puntolama yöntemi ile hazırlanan çelik bantlara bırakmıştır. 1960larda ise anatomik olarak tüm dişlere uyabilen hazır paslanmaz çelik bantlar piyasaya sürülmüştür. Güvenilir ve tekrarlanabilir yapıştırma tekniklerinin gelitşirilmesi ile dişlere yapıştırılan bantların yerini mineye yapıştırılan braketler almıştır. Bantlama ile kıyaslandığında ataçmanların direkt olarak dişe yapıştırılmasının çok sayıda avantajı vardır. Bantlarda olduğu gibi ara yüzeylere temas yoktur, bu nedenle separasyon gerektirmez ve hastaya acı vermez. Ayrıca daha az plak birikimi, daha az dişeti iltihabı ve ara yüzlerde daha az dişeti ataçmanı kaybına yol açar. Braketlerin yapıştırılması ve çıkarılması bantlardan daha kolaydır, daha estetiktir ve temizlik daha kolay sağlanabilir. Bu şekilde tedavi sırasında ara yüzeylere ulaşma olanağı sağlandığı için diş boyutu problemleri mineden aşındırma yapılarak giderilebilir. Bantlama ile mümkün olmayan kısmen sürmüş veya travma ile kırılmış dişlere tedavinin erken dönemlerinde kuvvet uygulanması mümkün olabilir. Gevşemiş bantlar altında çürük oluşma riski ortadan kaldırılır, ara yüz çürükleri tespit edilip tedavi edilebilir ve kompozit restorasyonlar için ara yüzeylere ulaşılabilir.(4)braketlerin direkt olarak diş yüzeylerine yapıştırılması ile tedavi sonunda bant boşluklarını kapatma ihtiyacı ortadan kalkar. Ancak hala bant kullanılmasını gerektirecek durumlar 8

9 söz konusudur. Headgear, hızlı üst çene genişletme veya Herbst apareyi gibi aygıtların ağır kuvvetlere ya da çiğneme kaslarının etkilerine dayanabilmesi için bantlar aracılığı ile uygulanması tercih edilmektedir. Bunun dışında kısa klinik kron boyuna veya yapıştırıcı rezinlerin uygulanamayacağı yüzeye sahip ya da hem labial hem de lingual yüzeyden kuvvet uygulanması planlanan dişlerin de bantlanması daha uygun olur. İstisnalar olmasına ragmen çagdaş ortodontide ön dişler ve küçük azılar için hemen daima braketleme, özellikle hem bukkal hem de lingualden kuvvet uygulanması düşünülen büyük azı dişleri için ise bantlama kuralı geçerlidir. Ortodontide bonding; ortodontik kuvvet aktarıcı elemanların ara rezinler kullanılarak mine yüzeylerine yapıştırılmasını ifade eden genel bir terimdir.(5-6) Yapıştırma işleminde hem fiziksel hem de kimyasal kuvvetler rol oynar ancak; genel prensip işlem görmüş mine yüzeyi ile düşük yoğunluğa sahip polimer yapıştırma ajanının mekanik kilitlenmesine dayanmaktadır. Ortodontik ataçmanların mine yüzeyine yapıştırılması yerlestirme yöntemine göre direkt veya indirekt teknik olarak sınıflanabilir. Hangi teknik kullanılırsa kullanılsın ortodontik yapıştırmanın temel mekanizması aynıdır; yüzeyin temizlenmesi, hazırlanması (asit ve primer uygulanması) ve braketin yüzeye yapıştırılması. 2.1 Yüzeyin Temizlenmesi ve Nem Kontrolü Asit uygulamadan önce dişlerin temizlenmesi normalde tüm dişleri kaplayan plak ve organik artıkları uzaklaştırmak ve maksimum bağlanma direnci 9

10 sağlamak için gereklidir. Bu işlem pelikılı uzaklaştırır, minede doğal olarak bulunan düzensizlikleri belirginleştirir ve asit için mine yüzeyinin ıslanabilirliğini artırır. Minenin temizliğinin polisaj lastiği veya fırça yardımı ve pomza aracılığı ile yavaş dönen turlu el aletiyle yapılması önerilmektedir. Pomza uygulaması hafif kuvvetlerle yapılmalı, dişetinin kanamasına neden olmaktan kaçınılmalıdır. Bu işlem tükürük emici yerleştirilmeden ve nem kontrolü sağlanmadan önce yapılmalıdır, böylece hastanın islemden sonra ağzını çalkalamasına izin verilebilir. Mine yüzeyin hazırlanması için kullanılan yöntem, mine prizmaları arasındaki daha yumuşak mineyi bir miktar kaldırarak prizmalar arasındaki porları açmaktır, böylece yapıştırıcı rezin mine yüzeyine daha rahat tutunabilir. Başarılı ortodontik yapıştırma için mine yüzeyi hazırlanırken uygun şekilde izolasyon ve nem kontrolü gereklidir. Yüzeylerin nem ve tükürük temasından korunması amacıyla kullanılan çok sayıda aygıt mevcuttur; yanak ve dudak retraktörleri, dili uzaklaştırarak kapanışı açan tükürük emiciler, pamuk rulolar ve tükürük salgısını azaltan ajanlar gibi. Kullanılan yardımcı aygıtlar sürekli gelişmekte ve yenilenmektedir; hekim hangi yöntemin en iyisi olduguna kullanarak kendisi karar vermelidir. Tükürük akısını azaltan tablet veya enjekte edilebilen solüsyon şeklinde farklı preparatlar ( atropin sülfat, methantelin bromid, propantelin bromid gibi) mevcuttur. Ortodonti hastalarının çoğunda bu tarz ajanların kullanılmasına gerek yoktur, ancak ihtiyaç olduğunda yapıştırma yapılmasından 15 dakika önce methantelin tablet alınması yeterli sonucu verir. 10

11 Resim 2.1.1: Braket yapıştırma sırasında nem konrolü için kullanılan kombine tükürük ekartörü, dil tutucu ve ısırma bloğu 2.2. Asit Uygulanması Nem kontrolü sonrası, asit uygulanmasına geçilir. Asitlenecek dis veyadisler hava spreyi ile kurutulur ve genellikle %35-50 lik tamponlanmamıs fosforik asit mine yüzeyine sürülür. Rutin asitleme 3 10 μm kalınlıgında yüzeysel mineyi uzaklastırır. Laboratuar çalısmaları minedeki degisikliklerin büyük ölçüde geri dönüsümlü oldugunu ve saglıklı mineye uygulanan asidin zarar verici etkisi olmadıgını göstermistir. Uygulanan asit jel veya likit seklinde olabilir; ancak sırınga içerisinde kullanılan jel formu daha çok tercih edilmektedir.(7-8) Yüzey pürüzlendirmesi açısından jel veya solüsyon arasında fark yoktur. Asit jel formunda olursa istenen bölgeye uygulanması kontrol edilebilir, ancak likit formundaki asit yapıstırma yapılacak alanın dısına da yayılma egilimi gösterir. Çalısmalar saniyelik asitleme süresinin çogu 11

12 durumda yeterli oldugunu ortaya koymustur. Sürenin yasla birlikte artırılması önerilmistir. Ancak minenin çözünürlügü açısından hastalar arasında ve disler arasında belirgin bireysel farklılıklar oldugu da unutulmamalıdır. Süt disleri söz konusu oldugunda aprizmatik mineyi uzaklastırmak için öncelikle 50-μm alüminyum oksit ile 3 saniye kumlama yapılması, sonrasında asit uygulanması önerilmistir. Flor uygulanmıs dislere bonding yapılırken asitleme süresini uzatmanın gereksiz oldugu yapılan çalısmalarla ortaya konmustur. Asit uygulanırken dikkat edilmesi gereken bir diger konu demineralizasyon veya beyaz nokta lezyonu içeren dislerdir. Bu tip dislerde o bölgeyi asitlemeden kaçınmak mümkün olmuyorsa asit uygulama süresi kısa tutulabilir. Ayrıca yapıstırma sırasında çok dikkat edilmeli ve sealant ya da primer sürülerek o bölgenin mutlaka yapıstırıcı ile örtüldügünden emin olunmalıdır.(9) Asitleme sonrasında düsük basınçlı su spreyi ile yüksek güçteki tükürük emici esliginde asit dis yüzeylerinden uzaklastırılır. Mine yüzeyi temizlendikten sonra nem ve yag kaçagı olmayan hava spreyi ile asitlenmis yüzey tamamen kurutulmalıdır. Kurutulmus mine yüzeyi mat-opak beyaz görünmelidir. Ancak bu görüntünün elde edilemedigi dislerde tekrar asitleme yapılmamalıdır, çünkü servikal minenin yapısı farklı oldugu için asitleme yeterli olsa da diger bölgelerden farklı görünecektir. Tüm ataçmanlar yapıstırılana kadar söz konusu yüzeye remineralizasyona neden olan tükürük teması mutlaka önlenmelidir, aksi takdirde tekrar asitleme gerekecektir. 12

13 2.3.Sealant-Primer Uygulanması: Tüm disler tamamen kurutulduktan ve mat beyaz görüntü elde edildikten sonra söz konusu yüzeye ince bir kat primer sürülmeli ve yüzeylerin hepsi kaplandıktan hemen sonra braketlerin yapıstırılmasına geçilmelidir. Ortodontik yapıstırma sırasında sealant veya primer kullanım amaçları su sekilde sıralanabilir: Mineyi asit uygulanması sonucu olusabilecek demineralizasyondan korumak baglanma direncini artırmak, asitlenmis minenin tutuculugunu artırmak, kenar sızıntısını azaltmak. Ancak bu tip ara rezin kullanılmasının esas fonksiyonunu belirlemek için yapılan arastırmalardan elde edilen bulgular çelişkilidir. Yapılan bazı çalısmalarda; sealantların bağlanma direncini azalttıgını, marjinal sızıntıyı artırdığını ve düsük abrazyon nedeniyle beyaz nokta lezyonlarına neden olduğu rapor edilmistir. Bazı arastırıcılar yeterli bağlanma direnci sağlamak ve sızıntıya karsı engel olusturmak için ara rezinin gerekliliğini savunurken, bazı arastırıcılar ise ara rezinin gerekmediğini düşünmektedir. Kimyasal olarak polimerize olan sealant kullanıldığında dis yüzeyindeki ince film tabakası polimerizasyon sırasında oksijen inhibisyonuna neden olabilir. Aseton içeren ve ışıkla polimerize olan sealantlar kullanıldıgında polimerizasyon problemi ile daha az karşılaşılmaktadır. Sonuçta sealant kullanılmasının nedenleri su sekilde sıralanabilir: Sealantla kaplandıktan sonra nem kontrolü ihtiyacı kritik olmaktan çıkar. Ayrıca sealant yapıştırıcı rezinin ulasamadığı mine yüzeyini da kaplayarak korunmasını saglar. Braket tabanı etrafında mineyi çürüge karsı koruyabilmek için flor içerikli sealantlar geliştirilmistir, ancak bu konuda daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç vardır.(9) 13

14 Resim 2.3.1: Maxiller keser dişin mine yüzeyine self-etching primer uygulaması Neme Duyarlı Olmayan Primerler: Nem teması sonucu olusan bağlanma problemlerini en aza indirmek için ıslak ortamda da bağlanabilen hidrofilik primerler gelistirilmistir. Bu tip primerler besinci kuşak bonding sistemlerine dâhildir ve etanol veya aseton gibi çözücüler içerir. Bu çözücüler asitlenmiş minedeki boşluklarda yer alan su ile yer degiştirir ve böylece rezinin yüzeye ulaşarak bağ oluşturmasını saglar. Hidrofilik primerlerin laboratuar çalısmalarında nem varlığındaki başarıları umut verici bulunmuştur, ancak yine de en uygun koşullarda geleneksel hidrofobik primerler kadar güvenilir olmadıkları belirtilmiştir. Neme duyarlı olmayan primerlerle ilgili yapılan tek klinik çalışmada geleneksel primerlere kıyaslandığında bağlanma problemlerinin 14

15 hidrofilik primerlerde iki kat daha fazla olduğu gözlenmiş ve klinik olarak kullanımı önerilmemiştir. Bu çelişkili sonuçları nedeniyle, hidrofilik primerlerin sadece nem kontrolünün çok zor olduğu durumlarda kullanılması uygun olabilir. Örneğin ikinci büyük azı dişlerine ataçman yapıştırılması, kan teması riski olan tam sürmemiş dişler veya gömülü kanin dislerine ortodontik ataçman yapıstırılması gibi. En iyi sonucu elde etmek için hidrofilik primerin kendi yapıştırıcı rezini ile kullanılması gerekmektedir. Neme duyarsız primerler hafif nem varlıgında polimerize olabilir ancak sürekli tükürük temasını tolore edemezler.(10) Self-Etching Primerler: Ortodontik yapıştırmada yeni bir kavram da asit ve primer ajanı tek bir asidik primer solüsyonda birlestiren altıncı kusak bonding ajanlardır. Self etching primerlerin(sep) avantajları arasında iki asamayı bire indirerek uygulama zamanını azaltması, hekime ve hastaya zaman kazandırması, minedeki hasarı azaltması, çapraz kontaminasyonu engellemesi ve materyal israfını azaltması sayılabilir. Hidrofilik özellikte oldukları için minimum nem varlıgında da etkili olmalarını beklemek mantıklıdır. Oldukça yeni olan bu sistem ilk olarak dentin üzerinde kullanılmıstır. Primerin asidik kısmı dentini demineralize eder ve kollogen liflerle hidroksi apatit kristallerini çevreler. Es zamanlı asit ve primer etkisi monomerin dentin içine penetrasyonunu da saglar. Bu sistem daha sonra mine üzerinde kullanılmaya baslanmıstır. Self etching primerlerin ph seviyesi fosforik asitle karsılastırıldıgında oldukça yüksek oldugu için asitleme özelligi daha azdır ve bu nedenle mineye daha 15

16 az iatrojenik zarar verdigi savunulmustur. Genel olarak SEPler hidroksiapatitin kısmi olarak çözünmesini ve aynı zamanda monomerlerin diffüze olabilmesini saglayan sulu alkol yapı içinde asidik fonksiyonel monomerler içermektedir. Bu sekilde minerallerle çevrelenmis rezinin infiltre oldugu bir bölge ortaya çıkar. Minenin ayrıca asitlenmesi ve sonrasında su ile yıkanıp hava ile kurutulmasına gerek kalmamasını saglayan tek asamalı asitprimer yapıstırma sistemlerinin aktif maddesi minedeki hidroksil apatitten kalsiyumu uzaklastıran metakrile fosforik asit esteridir. Mineden ayrılan kalsiyum yıkanıp uzaklastırılmaz, primerin polimerize olması ile birlikte karmasık bir ag içine katılır. Asit ve monomerin mine yüzeyine penetrasyonu aynı anda olur ve asit-primer penetrasyonunun derinligi benzerdir. Asitleme isleminin durmasında 3 mekanizma rol oynar. İlki; monomere tutunan asit grubu hidoksiapatitteki kalsiyumla bir kompleks olusturarak nötralize edilir. ikinci olarak, hava ile temas ettigi sürece solvent primerden uzaklasır, bu yogunlugu azaltarak asit grubunun mineye geçisini yavaslatır. Son olarak da primere ısık uygulanırken ve primerdeki monomerler polimerize olurken asit grubunun geçisi durdurulur. SEP uygulanmıs mine yüzeyi tarayıcı elektron mikroskobunda ncelendiginde asitlenmis mine yüzeyinden oldukça farklı yüzey özellikleri gözlenmistir. Genelde bilinen belirgin bal petegi görüntüsü yerine düzensiz fakat düz, 3 4 μm kalınlıgında belirgin mine prizması veya çekirdek materyalinin izlenmedigi bir hibrid tabaka gözlenmistir. SEP kullanıldıgında minimal asit etkisinin olması, baglanmanın büyük kısmının geleneksel fosforik asit kullanıldıgında gözlenen mekanik baglanmadan çok minedeki kalsiyumla kimyasal baglanma ile olabilecegini göstermektedir. Ortodontik amaçlarla kullanılan yeni self etching primerler henüz kapsamlı 16

17 olarak degerlendirilmemistir. Piyasada mevcut SEPlerden biri Transbond plus tır. Yapılan çok sayıdaki laboratuar çalısması bu sistemin ideal sartlarda geleneksel asit uygulama ile elde edilen degerlere benzer veya daha yüksek baglanma degerleri sagladıgını göstermistir. Ancak daha düsük baglanma degeri elde edilen çalımsalar da mevcuttur. Son dönemde asit, primer ve adeziv rezini tek bir üründe birlestiren bir sistem gelistirilmistir ancak Bishara ve arkadaslarının yaptıgı laboratuar çalısmasında baglanma degerleri SEP karsısında oldukça düsük bulunmustur. Laboratuar çalısmalarında dislerin seçimi veya deneysel ortamın standardizasyonu ile ilgili çok sayıda degisken söz konusu oldugu için sonuçların klinik geçerliligini degerlendirmek oldukça zordur. Yapılan birkaç klinik çalısma ile SEPlerin klinik basarısı degerlendirilmistir. Aljubouri ve arkadasları 12 aylık bir gözlem süresi içinde basarısızlık oranını SEPler için %1,6, geleneksel adezivler için %33,1 olarak gözlemlemisler ve bu farkı önemsiz olarak degerlendirmislerdir(106). Diger yandan, Ireland ve arkadasları 6 aylık klinik süre içinde Transnbond plus ile basarısızlık oranını(%10,99) geleneksel asit+primerden(%4,95) daha yüksek bulmustur. Diger arastırıcılar tarafından yapılan klinik çalısmalarda bu kadar yüksek basarısızlık oranı tespit edilmemistir. Bu bulgular self-etch sistemlerin braket yapıstırılmasında performansları açısından klinik çalısmalar arasında bir görüs birligi olmadıgına dikkat çekmektedir. Her hekim braketlerin kopma oranı ile yapıstırma ve çıkarma sırasında harcadıgı zamanı kıyaslayarak hangi sistemin kullanacagına kendisi karar vermelidir. 17

18 Resim : Braket yapıştırmada ve self etching primer uygulamada kullanılan aletler ve ışıkla sertleşen adeziv rezin 2.4.İndirekt yapıştırma tekniği İndirek yapıştırmada birkaç teknik uygulanabilir. Bu prosedürler Silverman ve Cohen tarafından tanıtılmıştır. Bu teknikte braketler hastadan elde dilen model üzerine geçici yapıştırıcı maddesi kullanılarak yapıştırılır. Ağza transferi birleştirilmiş şekilde olmalı ve aynı anda BIS-GMA rezinle yapıştırılmalı. Bununla beraber günümüzde indirek yapıştırma teknikleri modifikasyonlara dayandırılarak Thomas tarafından tanıtılmıştır. Bu teknikte braketler modeldeki dişlere kompozit rezinin bildiğimiz formuyla yapıştırılır. Transfer için silikon macun veya termoplastik madde kullanılır v e braketler kimyasal yolla sertleşen sealantlar kullanılarak yapıştırılır.(11) 18

19 İndirek yapıştırmanın direk yapıştırmaya göre avantajı; braketlerin laboratuarda tam ve doğru bir biçimde birleştirilmesi ve klinik çalışma zamanının kısalmasıdır. Fakat bu metodun dezavantajı laboratuar işlemleri zaman alıcı ve tekniğe hassas olmasıdır. Deneyimli olmayan elemanlar için artık adezivi uzaklaştırmak zor olabilir ve bazı tekniklerde daha fazla zaman tüketilir. Braketler yapıştırılırken yeterli miktarda adeziv kullanılmadığında bazı sorunlar ortaya çıkar. İnterproksimal alanlara adeziv sızması bu bölgede irritasyonlara yol açar ve ağız hijyenini olumsuz etkiler. Günümüzde Amerika daki ortodontistlerin yalnızca yüzde onu indirekt yapıştırma tekniklerini kullanmaktadır. Bununla beraber doğru teknik kullanıldığında direk ve indirekt yapıştırma tekniğinin başarısızlık oranları klinik olarak kabul edilebilir düzeydedir. Örneğin indirekt yapıştırma daha çok tedavinin başında ve bütün braketlerin aynı anda yerleştirilmesi gerektiği durumlarda kullanılır. Lingual ortodontide indirekt teknik kullanılır çünkü görüş açısı kısıtlıdır ve önceden belirlenmiş olan iyi bir braket dizimi gerektirir. Belirtildiği gibi bazı indirek teknik uygulamalarının klinik olarak güvenilirliği kanıtlanmıştır. Teknikler braketlerin modele geçici yapıştırılması, transfer tablası kullanımı, Sealant veya rezin kullanımı, prçalı veya bütün adeziv kullanımı olmak üzere farklılaşır. 19

20 2.5.Yapıştırma: Günümüzde hekimlerin çogu braket yapıstırmak için basit ve güvenilir olması nedeniyle direkt yapıstırma teknigini tercih etmektedir. Direkt yapıstırma ortodontik ataçmanların asit uygulanan dislere kimyasal veya ısıkla sertlesen kompozitle direkt olarak yapıstırılmasını ifade eder yılında Amerika Birlesik Devletleri nde yapılan bir ankete göre ortodontistlerin %90ından fazlası rutin olarak direkt teknigi kullanırken indirekt yapıstırma yapan ortodontistlerin oranı yaklasık %10 olarak tespit edilmistir. Yukarıda anlatıldıgı sekilde; direkt bonding tekniginde baslangıç asamaları olan temizleme, kurutma ve minenin çesitli ajanlarla muamele edilmesinden sonra hekim yapıstırma islemine geçebilir. Ataçmanların yapıstırılması için kullanılan çok sayıda farklı yapıstırıcı mevcuttur ve her geçen gün yeni materyaller üretilmektedir. Ancak farklı yapıstırıcı tipleri için temel yapıstırma tekniginde üretici firma talimatlarına göre çok küçük degisiklikler gerekmektedir. Kullanılan sistem ne olursa olsun braketlerin yapıstırılmasında yapılan islemler su sekilde sıralanabilir: Hekim braket tutucu el aleti ile braketi tutarak tabanına yapıstırıcıyı uygular. Tutunmayı kolaylastırmak için ataçmanın kaidesinden bir miktar daha fazla yapıstırıcı uygulanır. Hemen sonrasında braket dogru oldugu düsünülen pozisyonda dis yüzeyine yerlestirilir. Braketin mesio-distal ve insizo-gingival olarak dogru konumlandırılması ve disin uzun eksenine göre uygun sekilde açılandırılması için yerlestirici el aleti kullanılır. Vertikal olarak dogru konumlandırılabilmesi için farklı ölçüm aletleri ve rehber ölçekler mevcuttur. Özellikle rotasyonlu dislerde horizontal yönde konumlandırırken agız aynası ile kontrol etmek 20

21 yardımcı olacaktır. Sonra hekim el aleti ile brakete tek noktadan temas eder ve dis yüzeyine dogru sıkıca bastırır. Bu sekilde braket tabanına yapıstırıcının yayılması saglanarak braketin kayması engellenir. Ayrıca braketin çıkarılması sırasında temizlenmesi gereken materyal azaltılır ve baglanma direnci artırılır. Braket dogru yere yerlestirildikten sonra fazlalıklar el aletiyle temizlenir. Bu asamada çok ufak bir hareket bile yapıstırıcının sertlesmesini kesintiye ugrattıgı için braketi yerinde tutmak için el aletiyle hiçbir girisimde bulunmamak gerekir. Yeterli baglanma direnci elde etmek için sertlesmenin kesintiye ugratılmaması esastır. Bir miktar fazla yapıstırıcı bosluk olma ihtimalini azaltır ve braket tabanının tamamen örtülmesini garanti eder. Ancak yapıstırıcının fazlalıgı fırçalama veya diger mekanik kuvvetlerle uzaklastırılamaz, bu nedenle özellikle diseti kenarı kısmındaki fazlalıklar materyal sertlesmeden önce el aleti ile veya sertlestikten sonra frezle uzaklastırılmalıdır. Fazlalıkların temizlenmesinin en önemli nedeni; braket tabanı çevresinde plak birikimini ve disetinin tahris olmasını engellemek veya en aza indirmektir. Ayrıca fazla yapıstırıcının uzaklastırılması periodontal hasar ve dekalsifikasyon olusma olasılıgını azaltır. Bunun dısında daha düzgün ve temiz bir yüzey elde edilerek ve fazla yapıstırıcının renklesmesi ile kötü bir görüntü olumsa ihtimali ortadan kaldırılarak daha estetik bir görüntü saglanır. Her bir ataçman bu sekilde yapıstırıldıktan sonra tek tek kontrol edilerek uygun konumda olmadıgı düsünülen braketler pensle çıkarılmalı ve hemen yeniden yapıstırılmalıdır.(12) 21

22 2.6.Yapıştırıcı Tipleri: Ortodontik ataçmanların yapıstırılmasında kullanılan rezinler aktivasyon tiplerine göre (ısıkla, kimyasal, her iki yolla) veya hazırlanma sekillerine göre (pasta sistemleri, pasta-likit ya da toz-likit sistemleri) farklı gruplarda sınıflanabilir. Tipi ne olursa olsun ortodontik yapıstırma ajanları genel olarak kompozit restoratif materyallere benzer içerige sahiptir. Bu içerik esas olarak BIS-GMA (2,2-Bis[4-(2-hidroksi 3- metakroloksipropoksi)fenil]propan) ile birlikte fonksiyonel komonomerlerin birlesimidir. BIS-GMA rezinler ilk defa 1960lı yıllarda basarılı dental yapıstırıcılar olarak tanıtılmıs ve daha sonra klinik ortodonti pratigine uygulanmıslardır. Yapıstırıcılar dolduruculu veya doldurucusuz olabilir. Rezin matris içerisine inorganik doldurucu partküllerinin eklenmesi materyalin özelliklerini oldukça artırır. Doldurucuların temel amaçları; rezini güçlendirerek sertligi ve direnci artırmak ve asınmayı azaltmak, polimerizasyon büzülmesini azaltmak, ısıya baglı genisleme ve daralmayı en aza indirmek, su emilimini ve boyanmayı azaltmak ve dogal diş görüntüsüne uyacak sekilde renk özelligi açıga çıkarmaktır. Doldurucu parçacıklar genellikle quartz veya camın boyutları 0,1 ile 100 Mμ arasında olacak sekilde islenmesi ya da ögütülmesi ile elde edilir. Submikron silika parçacıkları yaklasık 0,04 Mμ boyutundadır ve mikro doldurucular olarak adlandırılırlar. Mikro dolduruculu rezinler daha az plak tutacak sekilde daha düzgün bir yüzey saglar ve asınmaya daha yatkındır. Bazı kompozit rezinler de boyutları 3 ile 20 Mμ arasında degisen oldukça büyük quartz veya silika parçacıkları içermektedir. Bu boyuttaki doldurucular materyale abrazyon karsı direnç özelligi kazandırır. BIS-GMA içerikli yapıstırıcı sistemleri sertlesme 22

23 sırasında, büyük oranda çapraz baglar kurarak polimerize olur, yani her bir polimer zinciri sık aralıklarla bir diger polimer zincirine kimyasal olarak tutunur. Bu sekilde birlesme çapraz bagların hiç olusmadıgı veya çok az olustugu materyallere göre daha sert ve güçlü bir materyal olusmasını saglar. Çapraz baglı polimerlerin olusturdugu üç boyutlu ag materyalin sertligini ve solventlere karsı direnci artırır. Yapılan çok sayıda arastırmaya göre BISGMA içerikli materyaller en iyi fiziksel özellikleri göstermis ve metal braketlerin klinik basarısı açısından en güçlü yapıstırıcı olarak degerlendirilmislerdir. Tedavi sonunda paslanmaz çelik braketler kolayca çıkarılabilir ancak yapıstırıcı rezin tabakası genellikle asitlenmis mine üzerinde kalır. Bu rezinin temizlenmesi hem zaman alıcıdır hem de temiz-düz bir yüzey elde etmek için mineye iatrojenik zarar verilebilir. Bir diger yapıstırıcı sistemi metil metakrilat bazlı(mma-based) monomerlerdir. Braketin ve yapıstırıcı rezinin kolayca çıkmasını saglamak için üretici firmalar metil metakrilat içerikli rezinler üretmislerdir. Bu sistem kendi kendine sertlesen protez kaide rezinlerine oldukça benzeyen bir toz/likit ürünüdür. Metil metakrilat likidi daha önceden polimerize olmus polimetil metakrilat tanelerine eklenir. Likit polimerize partikülleri ıslatır ve agız ısısı ile braketin asitlenmis mineye tutunmasını saglayacak sekilde serbest radikal polimerizasyonuna ugrar. Sertlesen polimer BIS-GMA sistemindeki gibi çapraz baglara sahip degildir. Çapraz baglara sahip olmaması nedeniyle MMA-bazlı materyallerin fiziksel özellikleri çapraz baglara sahip ürünlerden daha düsüktür. Ancak bu özelligi nedeniyle tedavi sonunda braketlerin çıkarılmasının daha kolay olacagı savunulmustur. Asitlenmis mineye baglanma dirençleri BIS-GMA ürünlerinden daha düsük oldugu için, MMA-bazlı materyallerin temizlenmesi ve dis yüzeyinin 23

24 düzeltilmesi daha kolaydır. Her iki tip monomer de serbest radikaller tarafından baslatılan polimerizasyon mekanizması aracılıgı ile polimerize olur. Serbest radikaller kimyasal aktivasyonla ya da dısardan enerji uygulanması yoluyla(ısı, ısık veya mikrodalga) olusturulabilir. Ortodontide direkt uygulanan kompozit rezinler kimyasal, ısıkla veya her ikisinin kombinasyonu ile polimerize olurlar Kimyasal Sertlesen(No-mix) Yapıstırıcılar: Kimyasal aktive rezinler biri benzoil peroksit baslatıcı ve digeri üçüncü dereceden aromatik amin aktivatör içeren iki pasta veya bir pasta bir primerden olusmaktadır. iki ürün bir araya getirildiginde amin benzoil peroksit ile reaksiyona girerek serbest radikallerin olusmasını saglar ve bu sekilde polimerizasyon baslatılır. Ortodontide kullanılan kimyasal yapıstırma sisteminde; asitlenmis dis yüzeyine ve braket tabanına primer sürülür ve yapıstırıcı pasta hafif basınç altında buyüzeye temas ettirildiginde polimerizasyon gerçeklesir. Bu sistemde pasta+primeryerine pasta+pasta uygulaması da söz konusu olabilir. Bu sekilde yapıstırıcıbilesenlerden biri braket tabanına uygulanırken digeri asitlenip kurutulmus dis yüzeyine uygulanmaktadır. Braket uygun konuma getirildikten sonra, hekim yerini degistirmeden sıkıca bastırır ve yaklasık saniye içerisinde kompozitin sertlesmesi gerçeklesir. Ortodontide sıklıkla kullanılan pasta+primer seklindeki yapıstırma sisteminde çogu ticari üründe zorunlu olan karıstırma islemi ortadan kalkmıstır. Primer ile pastanın temasa geçmesi ve hafif bir basınç uygulanması ile hızlı bir sekilde polimerizasyon saglanır. Kullanımının 24

25 kolay olması, yeterli çalısma süresine sahip olması ve braket çevresindeki fazla yapıstırıcının kolayca uzaklastırılabilmesi gibi olumlu özelliklerinin yanı sıra yüksek baglanma direncine de sahip oldugu savunulmustur. Ancak bu konuda yapılan karsılastırılmalı çalısmalar oldukça sınırlıdır. Karıstırılmayan yapıstırıcılarla yapılan klinik çalısmalarda, tedavi süresi boyunca braketlerin çesitli degiskenlere göre agızda kalma oranları degerlendirilmis ve genel basarısızlık oranı % 8 ve %7,2 olarak gözlenmistir. Degerlendirilmesi gereken bir konu da materyallerin toksisitesidir. Yapılan çalısmalarda direkt yapıstırmada kullanılan yapıstırıcıların toksik reaksiyon gösterdigi hayvan deneylerinde ve hücre kültür testlerinde gösterilmistir. Kimyasal olarak sertlesen ortodontik yapıstırıcılar da bu açıdan degerlendirildiginde belirgin olarak yüksek toksisite tespit edilmis, bu sistemdeki özellikle likit aktivatörlerin kullanımına dikkat edilmesi ve braket kaidesi çevresindeki polimerize olmus fazla primerin mutlaka temizlenmesi gerektigi belirtilmistir. Bunun yanı sıra bu tip yapıstırıcı kullanımı ile hastalarda, dis hekimi asistanlarında ve hekimlerde alerjik reaksiyonlara rastlandıgı da rapor edilmistir. Ancak yakın dönemde yapılan bir çalısmada ısıkla ve kimyasal olarak sertlesen yapıstırıcılar polimerizasyon derecesi ve sitotoksisite açısından degerlendirilmis ve her iki tip yapıstırıcıda da sitotoksik etki bulunmazken minör sitostatik etki rapor edilmistir. Bu konuda yapıstırıcıların uzun dönem biyolojik özelliklerini degerlendirecek arastırmalara ihtiyaç vardır.(13) 25

26 2.6.2.Işıkla Sertleşen Yapıştırıcılar Yapıstırıcılarda sertlesmenin kontrol edilebilmesi ısıkla sertlesen materyallerin gelistirilmesi ile mümkün olmustur. ilk ısıkla-aktive sistemler serbest radikallerin olusumu için ultraviyole ısık kullanılacak sekilde tasarlanmıstır. Günümüzde ısıkla sertlesen yapıstırıcı sistemlerinde görünür mavi ısık kullanılmaktadır. Isıkla sertlesen kompozitler ısık geçirmeyen sırıngalarda tek pasta seklinde üretilmektedir. Bu pasta içerisinde bir amin baslatıcı ile bir ısıga hassas bilesenden olusan serbest radikal olusturucu sistem mevcuttur. Bu iki bilesen ısıga maruz kalmadıkça aralarında bir etkilesim olmaz. Ancak dalga boyu yaklasık 468 nm olan mavi ısık uygulandıgında ısıga duyarlı bilesen uyarılır, serbest radikalleri olusturmak üzere aminle etkilesime girer ve bu sekilde ilave polimerizasyon baslatılır. Kamforkinon(CQ) en sık kullanılan ısıga hassas bilesendir. Dalga boyu nm arasındaki ısıgı emen kamforkinon yapıstırıcı pasta içerisinde oldukça küçük miktardadır(%0,2 veya daha az). Çalımsa süresinin kontrol edilebilmesi ve polimerizasyon derinliginin artırılmıs olması gibi avantajları nedeniyle ısıkla aktive olan kompozitler kimyasal-aktive materyallere göre giderek daha çok tercih edilmektedir yılında yapılan bir ankette ortodonti pratiginde en çok kullanılan yapıstırıcıların ısıkla aktive olan rezinler oldugu tespit edilmistir. Çalısma süresi hekimin kontrolü altında oldugu için asistanın braketi yerlestirmesi ve hekimin son konumunu vermesi gibi bir avantaj da söz konusudur. Isıkla polimerize olan sistemlerde en yüksek polimerizasyon derinligini elde etmede kompozitin içerigi, kullanılan ısık kaynagı ve ısık uygulama süresi büyük önem kazanır. Görünür ısıkla aktive 26

27 olan yapıstırıcıların florid salma özelligine sahip olan tipleri de mevcuttur. Ortodontik tedavi baslangıcından yaklasık 1 ay sonra beyaz nokta lezyonlarının görülmeye baslaması nedeniyle tedavi süresince dekalsifikasyona engel olmak amacıyla florid salımı yapabilen yapıstırıcıların kullanılması tavsiye edilmistir. Ancak flor salımı yapan yapıstırıcı ajanların flor salımı yapmayanlara oranla çok farklı dekalsifikasyon sonuçları vermedigini gösteren çalısmalar da vardır. Bu nedenle florid içerikli ürünlerin baglanma dirençlerini ve çürük önleyici etkilerini degerlendiren uzun dönem klinik çalısmalara ihtiyaç vardır. Son dönemde yapıstırıcı rezin ile kaplanmıs yapıstırmaya hazır sekilde üretilen metal ve seramik braketler piyasaya sürülmüstür. Kullanıma hazır olan bu pratik ürünler hasta basında geçirilen zamanı kısaltması ve yapıstırma islemini daha basit hale getirmesi nedeniyle hekimler arasında giderek popüler hale gelmektedir. Önceden yapıstırıcı kaplanmıs braketlerde kullanılan materyal normal braketlerin yapıstırılmasında kullanılan yapıstırıcıya benzer içeriktedir, aralarındaki fark esas olarak materyal içerisindeki bilesenlerin yüzdelerinin degistirilerek viskozitesinin artırılmıs olmasıdır. Bu tip braketlerin geleneksel ısıkla sertlesen yapıstırıcı sistemine göre; yapıstırıcı kalitesinin ve miktarının hep aynı olması, yapıstırma sonrası temizligin kolay olması, çapraz bulasma ile asepsi kontrolü ve materyal israfının azaltılması gibi avantajları söz konusudur. Bu konuda yapılan ilk çalısmalarda yapıstırıcı ile kaplanmıs ve kaplanmamıs metal ve seramik braketlerin baglanma dirençleri degerlendirilmistir. Sonuçlara göre, önceden kaplanmıs modifiye kompozit yapıstırıcı kullanan seramik braketler geleneksel ortodontik yapıstırıcı ile yapıstırılan seramik braketlere benzer baglanma degerleri vermistir. Ancak 27

28 önceden kaplanmıs metal braketler geleneksel kompozitle kullanılan normal metal braketlere göre olukça düsük baglanma degeri göstermistir. Ayrıca yine arastırmada test edilen braket-yapıstırıcı kombinasyonu ile yapıstırmadan 24 saat sonra klinik olarak kabul edilebilir baglanma degeri saglandıgı sonucuna varılmıstır. Yapıstırıcı ile kaplı kullanıma hazır braketlerle ilgili yapılan tüm laboratuar çalısmalarında benzer sonuçlar elde edilmistir. Bu konuda yapılan klinik çalısmalarda da yapıstırıcı kaplı braketlerin geleneksel olarak kompozitle yapıstırılan braketlere benzer sonuçlar verdigi ve klinik olarak kabul edilebilir baglanma degerleri sergiledigi vurgulanmıstır Cam İyonomer Simanlar(CIS) Cam iyonomer simanlar ilk defa 1972 yılında Wilson ve Kent tarafından restoratif materyal olarak sunulmustur. Dis dokusuna kimyasal olarak baglanması ve çürük önleme özelligi nedeniyle CIS tipleri; yapıstırıcı ajanlar, ortodontik yapıstırıcılar, fissür örtücüler, linerler ve dolgu maddelerine kadar genisletilmistir. Birinci kusak CISlar alumino silikat cam tozu ve alkenoat asit likitten olusurken, ikinci kusak CISlarda cam ile karıstırılmıs kurutulmus toz asit ve likit olarak da distile su ya da tartarik asit içeren su kullanılmaktadır. Toz su ile karıstırıldıgında, toz seklindeki asit çözülür ve tekrar likit asit sekline geçer, bu islemi asit-baz reaksiyonu takip eder. Cam iyonomer simanlar ortodontistlerin çogu tarafından bant yapıstırılmasında rutin olarak kullanılmaktadır. Bu simanların avantajları; agız sıvılarında çözünürlügünün az olması, çinko fosfat ve çinko polikarboksilat simanla karsılastırıldıgında dayanıklılıgının daha yüksek olması, dis dokusu ile selasyon yapması ve 28

29 paslanmaz çelik materyali ile iyonik bag olusturması olarak sayılabilir. Ancak cam iyonomerler sertlesme reaksiyonu sırasında neme karsı duyarlıdır ve en yüksek dirence ulasmak için 24 saat süre gerektirir. Isıkla aktive olan ve rezin ile cam iyonomerlerin birlesiminden olusan hibrid simanlar daha hızlı sertleserek neme duyarlılıgın azalmasını ve baglanma direncinin artmasını saglamıstır.(14) Asit-modifiye Kompozit Rezin Simanlar Poliasit-modifiye kompozit rezinler, yani kompomerler, rezinlere çürük önleme ve karboksil selasyonu özelliklerini kazandırmak için gelistirilmistir. Bu simanların yapısı ve fiziksel özellikleri kompozitlere oldukça benzer. Ayrıca flor salma özelligine da sahiptir. Kompomerler iyonlarına ayrılabilen aluminosilikat cam ve ısıkla aktive olan konvansiyonel rezin monomerler içeren tekli bir sistemdir. Sertlesme sırasında, metakrilat grupları ısıkla aktive edilen serbest radikal polimerizasyonu olusur, asit-baz reaksiyonu olmaz. Kompomerlerin içeriginde alkali cam ve asidik karboksil grupları vardır, ama ortamda su olmadıgı için asit-baz reaksiyonu olusmaz. Ancak, sertlesmis polimer içerisine su alınır ve bu durum flor ve diger remineralize edici diger iyonların salınmasını saglar. Kompomerlerin flor salımı geleneksel ve hibrid CISlardan daha azdır. Kompomerler herhangi bir asit içermedikleri için yüzeylere kimyasal olarak baglanmazlar. Tutuculukları esas olarak rezin yapıstırıcılardaki gibi kuru yüzeylerle fiziksel baglanma yoluyla olur. Ortodontik kompomer yapıstırıcıların uygulanmasından önce asit uygulanması ve diger yüzey düzenleme islemlerinin yapılması, ayrıca 29

30 baglanma yüzeylerinin kuru olması gerekmektedir. Bugüne kadar bu simanları kendinden önceki benzerleriyle karsılastıran randomize çalımsalar yapılmamıstır Rezin-modifiye Cam İyonomer Simanlar: Rezin-modifiye cam iyonomer simanların(rmcis) üretilmesi için, geleneksel CISlar rezin, suda çözünebilen baslatıcılar ve aktivatörlerle birlestirilmistir. Bu simanlar sadece tipik asit-baz reaksiyonu ile degil aynı zamanda kompozit rezin gibi fotokimyasal polimerizasyonla sertlesir. İçerigindeki rezin monomerler nedeniyle RMCISlar baslangıçta monomerlerin polimerize olması için ısık veya kimyasal aktivatörler kullanılarak sertlestirilir. Polialkenoik aside sınırlı miktarda rezin ilave edilmesine ragmen, rezin monomerlerin polimerizasyonu asit-baz reaksiyonunu, florid salınmasını veya karboksil gruplarının metale ve dis yüzeyine selasyonunu engellemeden RMCISların baslangıç sertlesmesini hızlandırır. Rezinle güçlendirilmis cam iyonomer simanlar mükemmel sertlik, mine ve metale daha iyi baglanma ve nemi daha iyi tolore etme gibi olumlu özelliklerinden dolayı yapıstırma ajanı olarak iyi bir alternatif olabilir. Ayrıca, bu simanlar dayanıklılıgını kaybetmeden florid alıp salabilir, böylece sabit tedavi sırasında minenin demineralizasyonunu önleyebilirler. İstenmeyen özellikleri ise, baglanmasını zayıflatan sertlesme sırasında nemden kolay etkilenmesi ve kırılgan olmasıdır. Ancak, RMCISlarla yapılan bir çalısmada tükürük kontaminasyonunun aslında baglanma direncini artırdıgı rapor edilmistir. Laboratuar çalısmalarında RMCISların baglanma direnci ve agızda kalma 30

31 oranı geleneksel cam iyonomerlere göre daha yüksek bulunmustur ama yapılan klinik bir çalısmada basarısızlık oranında belirgin fark görülmemistir. Literatürde rezin modifiye cam iyonomer simanların braket yapıstırılmasında kullanımı ile ilgili çok az rapor vardır yılında yapılan bir çalısmada cam iyonomer ve kompozit rezinle yapıstırılan braketler aylık klinik gözlem süresi içinde degerlendirilmis ve sonuçlar rapor edilmistir. Rezin modifiye cam iyonomer siman için basarısızlık oranı %24,8, kompozit rezin için basarısızlık oranı %7,4 olarak gözlenmistir. Ayrıca iki yapıstırıcı arasında dekalsifikasyon oranı açısından belirgin fark bulunmamıstır. Hitmi ve arkadaslarının 2001 yılında yayınladıkları bir çalısmada ise rezin modifiye CIS braket yapıstırıcılarının 18 aylık klinik süre içinde basarısızlık oranı %7 olarak bulunmustur. Bu çalısmada braketlerin en fazla düsme oranı üst kanin ve kesicilerde gözlemisler, en basarılı sonuçları ise alt küçük azı dislerinde bulmuslardır. Hitmi ve arkadaslarının RMCIS öncesinde mine yüzeyine uyguladıkları poliakrilik asit yüzeydeki fazlalıkları uzaklastırarak yüzey enerjisini degistirir. Ayrıca poliakrilik asit uygulaması mine ile CIS arasında kimyasal baglanmayı kolaylastırdıgı için CIS ile braket yapıstırmadan önce kullanılması gerektigi belirtilmistir. 2.7.Işık Kaynakları Isıkla sertlesen yapıstırıcılarda polimerizasyon islemini baslatabilmek için kullanılan ısık kaynakları su sekilde sıralanabilir: 31

32 2.7.1.Halojen Isık Kaynakları Yakın döneme kadar mavi ısık olusturmak için en çok kullanılan yöntem halojen bazlı ısık sistemleri olmustur. 1980lerde piyasaya sunulan Quartztungsten halojen(qth) lambalar hem ultraviyole hem de beyaz ısık yayan tungsten filamentli bir quartz ampulden olusmaktadır. Olusan ısık mor-mavi olanlar(yaklasık nm) hariç diger dalga boylarını ve ısıyı ortadan kaldıracak sekilde filtre edilir. Elektrik enerjisi ince tungsten filamenti yüksek derecelere kadar ısıttıgında ısık üretimi saglanır. Ampulün yogunlugu kullanımla birlikte azaldıgı için olusan ısıgın yogunlugunu ölçmek amaçlı kalibrasyon ölçegi gereklidir. Halojen ısık kaynaklarının dalga boyu genelde nm, ısık yogunlugu yaklasık 400 mw/cm2 civarındadır. Ortodontideki yapıstırıcı kompozitlerde ısıga duyarlı bilesen olarak sıklıkla kullanılan kamforkinon 470 nm dalga boyundaki ısıga duyarlıdır. Yaygın kullanılmasına ragmen geleneksel halojen ısık kaynaklarının bazı dezavantajları mevcuttur. Halojen ampulün oldukça kısa çalısma ömrü vardır(yaklasık 40 ile 100 saat). Isık filtresi ısınan halojen ampule çok yakın oldugu için zamanla bozulabilir. Ayrıca ara kablo ihtiyacı klinik islemler sırasında engelleyici olabilir ve çalısma bölgesine yakın ayrı bir güç kaynagı gerektirebilir. Son olarak, bu tip sistemlerde ısıgın yogunlugu ve gücü mesafe ile azalır, en yüksek etki için ısık kaynagı polimerize edilecek materyale mümkün oldugu kadar yakın konumlandırılmalıdır. Geleneksel halojenlerin etkinligi sınırlıdır, çünkü ısınlarının %98 i polimerizasyona katkıda bulunmaz, ısı olarak kaybedilir. Arıcak sadece halojen ısık spekturmunun parçası kullanılabilir, çünkü kamforkinonun absorbsiyon spektrumu oldukça dardır. 32

33 Quartz halojen ısıgın ortodontik kompozit rezin için uygulama süresi genelde 20 saniye olarak tavsiye edilmistir, ancak 40 saniye uygulamanın baglanma direncini artırdıgı da belirtilmistir. Yine üretici firmanın 20 saniye ısık uygulama süresi tavsiye ettigi bir adeziv için birbirinden bagımsız iki farklı çalısma 40 saniye ile daha yüksek baglanma degeri elde edildigini ortaya koymustur. Cam iyonomer yapıstırma simanlarını ise halojen ısık kaynakları 40 saniyelik sürede polimerize edebilir. Isık uygulama süresini kısaltmak için daha yüksek güce sahip ısık kaynakları gelistirilmistir. Hızlı halojenler geleneksel halojenlere göre belirgin olarak daha yogun ısık üretirler. Bu tip sistemlerde yüksek performanslı lambalar kullanılır veya ısıgı odaklayan ve daha küçük bir bölgede toplayan turbo uçlar takılır. Bu sekilde ısık uygulama süresi geleneksel halojenlerde gereken sürenin yarısına kadar düsürülebilir. Quartz halojen ısık kaynaklarının maliyetinin düsük olması ve yaygın olarak kullanılmasına ragmen filtre tekniklerindeki sınırlamalar ve ısı olusturma problemleri gelistirilmelerini engelleyen en önemli sorunlardır Argon Lazerler 1980li yılların sonunda ısık uygulama süresini belirgin sekilde azaltan argon lazerler piyasaya sürülmüstür. Argon lazerle üretilen dalga boyu aralıgı görünür ısık spektrumunda nm, ısık yogunlugu yaklasık 800 mw/cm2 civarındadır. Bu dalga boyu görünür ısıkla aktive olan yapıstırıcıların çogunda foto-baslatıcı olarak kullanılan kamforkinonun absorbe ettigi en yüksek miktara isabet etmektedir. Ayrıca bu sistemle olusturulan ısık demeti uzun mesafede de yogunlugunu ve gücünü 33

34 kaybetmez yılında yapılan bir çalısmada; dislere önceden argon lazer uygulandıgında %37lik fosforik asidin baslattıgı mine demineralizasyonunun azaltılabilecegi rapor edilmistir. Daha sonra aynı yazarlar argon lazerle florid tedavisini birlestirmisler ve lazer sonrasında flor uygulanmasının demineralizasyona karsı direnci belirgin olarak artırdıgı sonucuna varmıslardır. Yine son dönemde yapılan çalısmalar argon lazer uygulanmasının ortodontik ataçmanlar etrafındaki minenin demineralizasyonunu azalttıgını göstermistir. Argon lazerle elde edilen baglanma direnci görünür ısıkla sertlestirilen kompozitle kıyaslandıgında daha yüksek bulunmustur. Yine argon lazer ve halojen ısık karsılastırıldıgında argon lazerle yapıstırılan metal braketlerde ısık uygulama süresinin %75 87 oranında daha kısa oldugu ve braketlerin kopma tipleri açısından da belirgin bir fark olmadıgı ortaya konmustur. Kullanılacak lazerin yogunlugu açısından yapılan degerlendirmede mw arası güce sahip lazerlerin yeterli polimerizasyon sagladıgı sonucuna varılmıstır. Argon lazerler, geleneksel ısık kaynakları ile 40 saniye olan uygulama süresini dolduruculu rezinler için 10 saniye, doldurucu içermeyen rezinler için 5 saniyeye kadar düsürmüstür. Ancak, lazerler rutinde kullanılan ısık kaynaklarına göre daha büyük oldugu için tasıma problemi olusturur. En büyük dezavantajı ise maliyetinin oldukça yüksek olmasıdır.(6000 $ üzerinde). Bu nedenle ortodonti pratiginde genis kullanım alanı bulamamıstır.(15) 34

35 2.7.3.Plazma Ark Isık Kaynakları Plazma ark ısık kaynakları 1990ların ortalarında piyasaya sürülmüstür. Xenon plazma ark lambaları xenon gazı ile doldurulmus quartz bir tüp içerisinde tungsten anot ve katoda sahiptir. Yüksek voltaj uygulandıgında xenon gazı iki elektrot tarafından iyonize edilir ve plazma olusur. Olusan beyaz ısık dalga boyu genisligi nm arasındaki spektruma kadar filtre edilir. Güç yogunlugu ise 2000 mw/cm2 ye kadar ulasabilir. Tüp içerisindeki xenon gazı düsük basınçta mavi-beyaz ısık yayar, basınç arttıgında gün ısıgına benzer spektrumdaki ısıgı yayar. Bu yüksek yogunluktaki ısık kompozit polimerizasyonu için gereken uygulama süresini oldukça kısaltır. Son dönemde yapılan çalısmalar metal braketlere 3 5 saniye, seramik braketlere daha kısa süreyle plazma arkla ısık uygulanmasının geleneksel halojen ısıkla 20 saniyelik uygulamaya benzer basarı oranı sagladıgını göstermistir. Ayrıca yapılan laboratuar çalısmaları ve klinik arastırmalar geleneksel halojen ısıkla karsılastırıldıgında plazma ark kullanılarak yapıstırılan braketlerin baglanma dirençlerinde ve kopma tiplerinde belirgin fark olmadıgını rapor etmektedir. Yüksek yogunluktaki ısık kaynaklarının olusturdugu ısının pulpa dokusuna zarar verip vermedigi de arastırılmıstır. Bu çalısmaya göre halojen ısık kaynakları LED ve plazma arklara göre pulpa dokusunda daha fazla ısı artısına yol açarken ısık kaynagı-braket arası mesafe azaldıkça ısı artısı daha fazla olmustur. Ancak her üç tip ısık kaynagında da ısı artısı pulpa dokusunun saglıgı için kritik deger olan 5,5 C yi geçmemistir. Plazma ark ısık kaynakları lazerler kadar güvenilir olmalarının 35

36 yanı sıra maliyetleri lazer kadar yüksek degildir.( $) Ancak bu ısık kaynakları tabanca yerine sabit bir ünite seklinde oldukları için tasınabilir degildir. Resim 2.7.3: PowerPac plazma arc unitesi LED Işık Kaynakları Yarı iletken temeline dayanan LED(light-emitting diode) teknolojisi ısıkla polimerizasyon alanına yeni ve ilginç bulgular kazandırmıstır. İlk defa 1995 yılında ısıkla aktive olan rezinlerin polimerizasyonunda geleneksel halojen ısıklarla yasanan problemlerin üstesinden gelmek için LED teknolojisi kullanılmıstır. Bu ısık kaynakları görünür ısık spektrumunun nm arasında yer alan mavi parçasındaki radyasyonu yayar ve filtre gerektirmez. LED lambaları düsük voltajda çalısabilir, ısı üretmez ve sogutucu fan ihtiyacı olmadıgı için sessiz çalısır. Bu ısık kaynaklarının ömürleri saatten fazladır ve bu süre sonunda performansından çok az sey kaybeder. LED 36

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Prof. Dr. L. Şebnem Türkün Cam iyonomer simanların aşınmalarının fazla olması ve translüsentlik eksiklikleri sebebiyle geliştirildiler 1. REZIN MODIFIYE CIS 2. POLIASIT

Detaylı

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar Prof. Dr. L. Şebnem Türkün Cam iyonomer simanların aşınmalarının fazla olması ve translüsentlik eksiklikleri sebebiyle geliştirildiler. 1. REZIN MODIFIYE CIS 2. POLIASIT

Detaylı

ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ

ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ ASİT JEL TEKNİK ŞARTNAMESİ - Ürün şırınga formunda olmalıdır. - Ürün şırınga içinde kalan miktar görülebilecek yapıda olmalıdır. - Ürün ambalaj miktarında en az 3 ml olmalıdır. - Ürün mavi renkte olmalıdır.

Detaylı

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 1. hafta Konservatif Diş Tedavisine giriş, Diş yüzeyi terminolojisi 2. hafta Kavite sınıflandırması ve kavite terminolojisi (Sınıf I ve II kaviteler)

Detaylı

T.C. ÇUKUROVA ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ ORTODONTĐ ANABĐLĐM DALI

T.C. ÇUKUROVA ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ ORTODONTĐ ANABĐLĐM DALI T.C. ÇUKUROVA ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ ORTODONTĐ ANABĐLĐM DALI ORTODONTĐDE SERAMĐK VE KOMPOZĐT YÜZEYLERE BAĞLANMA: FARKLI MATERYAL VE YÜZEY DEĞĐŞĐKLĐĞĐ UYGULAMALARININ METAL VE PORSELEN

Detaylı

CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI

CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI CAM İYONOMER YAPIŞTIRMA SİMANI 1. Kendiliğinden polimerize olacak ışık uygulaması gerektirmeyecektir. 2. Florid salınımı yapacaktır. 3. Dentine bağlanma kuvveti en az 3 Mpa olacaktır. 4. Diş sert dokuları

Detaylı

Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler (2)

Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler (2) Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler (2) Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN Asitleme ve yıkamadan sonra, bağlayıcı ajan nemli dentine uygulanmalı. Kollagen fibriller arasında 15-20nm aralığı koruyup

Detaylı

CAM İYONOMER SİMANLAR ŞEBNEM TÜRKÜN. Prof. Dr. L. Şebnem Türkün

CAM İYONOMER SİMANLAR ŞEBNEM TÜRKÜN. Prof. Dr. L. Şebnem Türkün CAM İYONOMER SİMANLAR Prof. Dr. L. Şebnem Türkün 1972 de Wilson ve Kent tarafından bulundu ve 1974 de Mc Lean ve Wilson tarafından geliştirildiler. Toz ve likitten oluşurlar. İlk geliştirilenler, Alüminyum

Detaylı

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir:

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir: Laminate kaplama (Laminat Vener-dental veneer) nedir? (Laminey, Lamine ya da lamina olarak da bilinir.=yaprak Porselen) Görünüşünüzü olumsuz yönde etkileyen bir çok diş bozukluklarında mükemmel bir kozmetik

Detaylı

PROF.DR.L.ŞEBNEM TÜRKÜN

PROF.DR.L.ŞEBNEM TÜRKÜN CAM İYONOMER SİMANLAR Prof. Dr. L. Şebnem Türkün 1972 de Wilson ve Kent tarafından bulundu ve 1974 de Mc Lean ve Wilson tarafından geliştirildiler. Toz ve likitten oluşurlar. İlk geliştirilenler, Alüminyum

Detaylı

GC Türkİye. Kış. Kampanyaları

GC Türkİye. Kış. Kampanyaları GC Türkİye Kış Kampanyaları 2012-2013 G-ænial G-ænial Bond Görünmez Estetik restorasyonlar yaratma sanatı Tek aşamalı, çift seçenekli bonding ister mineyi asitle, ister direkt uygula Eşsiz Bir kompoziyon:

Detaylı

Geçici dolgu maddeleri

Geçici dolgu maddeleri (Prof. Dr. Osman Gökay) 3.SINIF-MADDELER-BİLGİSİ (2015)- Dolgu maddeleri kullanım sürelerine göre daimi dolgu maddeleri ve geçici dolgu maddeleri olmak üzere ikiye ayrılır. Daimi dolgu maddeleri ise kullanım

Detaylı

TEK BİLEŞENLİ SELF-ETCH BONDİNG

TEK BİLEŞENLİ SELF-ETCH BONDİNG FOSFORİK ASİT JELİ 1. Kavitelerde tabanı ve duvar kısımlarını asitleme amacıyla kullanılmalıdır. 2. Fosforik asit oranı %36 olmalıdır. 3. Jel kıvamında olmalıdır. 4. Şırınga bazında olmalı ve şırıngalar

Detaylı

GEÇİCİ KRON ve KÖPRÜLER. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu

GEÇİCİ KRON ve KÖPRÜLER. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu GEÇİCİ KRON ve KÖPRÜLER Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu Geçici restorasyonlar Sabit protetik restorasyonların yapılması sırasında, hastalarda kaybolan estetik, fonksiyon ve fonasyonun tekrar kazandırılması,

Detaylı

LABORATUVAR LİKİT A-SİLİKONU

LABORATUVAR LİKİT A-SİLİKONU LABORATUVAR LİKİT A-SİLİKONU 1. Keskin undercut ve revetman modelleri ile tüm seramik tekniklerinde güdük dublikasyonu için kullanılmalıdır. 2. Yüksek derecede akışkan olmalıdır. 3. 24 saat sonraki sertliği

Detaylı

İLERİ SOL JEL PROSESLERİ

İLERİ SOL JEL PROSESLERİ İLERİ SOL JEL PROSESLERİ Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Kaplama ve İnce Filmler Sol-jel kaplamalar birçok fonksiyona sahiptir. Bunlardan en belli başlı olanı, görünür ışık dalga boyunda transparan oksitlerin

Detaylı

3M Oral Care. 3M post ve kor çözümleri. Karmaşık işlemler şimdi daha basit.

3M Oral Care. 3M post ve kor çözümleri. Karmaşık işlemler şimdi daha basit. 3M Oral Care 3M post ve kor çözümleri. Karmaşık işlemler şimdi daha basit. 3M post ve kor çözümleri. RelyX Fiber Post 3D nin sağladığı faydalar. Daha kısa sürede öngörülebilir sonuçlar. Biliyoruz ki endodonti

Detaylı

KOPAN SERAMİK BRAKETLERİN SİLİKA ÖRTME YÖNTEMİYLE TEKRAR YAPIŞTIRILMASINDA BAĞLANMA DAYANIMININ İNCELENMESİ

KOPAN SERAMİK BRAKETLERİN SİLİKA ÖRTME YÖNTEMİYLE TEKRAR YAPIŞTIRILMASINDA BAĞLANMA DAYANIMININ İNCELENMESİ T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ORTODONTİ ANABİLİM DALI KOPAN SERAMİK BRAKETLERİN SİLİKA ÖRTME YÖNTEMİYLE TEKRAR YAPIŞTIRILMASINDA BAĞLANMA DAYANIMININ İNCELENMESİ Dt. Şirin YAYLALI

Detaylı

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning) Boya sisteminden beklenilen yüksek direnç,uzun ömür, mükemmel görünüş özelliklerini öteki yüzey temizleme yöntemlerinden daha etkin bir biçimde karşılamak üzere geliştirilen boya öncesi yüzey temizleme

Detaylı

diastema varlığında tedavi alternatifleri

diastema varlığında tedavi alternatifleri diastema varlığında tedavi alternatifleri Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Etken Muayene Tedavi Planı Etiyoloji Süt/daimi diş geçiş

Detaylı

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir.

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir. Hidrolize engel olmak veya hidroliz hızını yavaşlatmak için alınabilecek önlemler nelerdir? 1-pH ayarlanabilir. 2-Çözücü tipi değiştirilebilir. 3-Kompleks oluşturulabilir. 4-Yüzey aktif maddeler ilave

Detaylı

Estetik ve konvansiyonel diş hekimliği adına tüm dental tedaviler için alt yapı ve teknolojik olarak hazırız.

Estetik ve konvansiyonel diş hekimliği adına tüm dental tedaviler için alt yapı ve teknolojik olarak hazırız. Ağız ve Diş Sağlığı Medikal Kadromuz Dr. Dt. Özgür ÖZTÜRK Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Prof. Dr. Yıldız ÖZTÜRK ORTAN Ortodonti Uzmanı Dr. Dt. Burak SAYDAM Ağız ve Diş Çene Cerrahisi Uzmanı Dt. Tuğçe KAYA

Detaylı

Lab Cihazları Dersi Çalışma Soruları

Lab Cihazları Dersi Çalışma Soruları Lab Cihazları Dersi Çalışma Soruları Nasıl Olacak? 8 tane soru verdim bunları direk soracam. Cevapları da var zaten. Son 3 slayttaki okuma parçalarından da sorular gelecek. Dolayısıyla bu parçalardan gelebilecek

Detaylı

Metacem, rezin bazlı, Dual-cure, yüksek dayanıklılıkta, daimi yapıştırma simanıdır.

Metacem, rezin bazlı, Dual-cure, yüksek dayanıklılıkta, daimi yapıştırma simanıdır. Meta Biomed METACEM için Kullanım Talimatları Metacem, rezin bazlı, Dual-cure, yüksek dayanıklılıkta, daimi yapıştırma simanıdır. ENDİKASYONLAR: - Kron ve köprüler (Seramik, kompozit, porselen metali)

Detaylı

3M VHB Bantlar VHB. THE Acrylic Foam Tape. Güvenilirlik, Güç. ve Dayanıklılık. VHB Akrilik Köpük Bantlar

3M VHB Bantlar VHB. THE Acrylic Foam Tape. Güvenilirlik, Güç. ve Dayanıklılık. VHB Akrilik Köpük Bantlar 3M VHB Bantlar VHB THE Acrylic Foam Tape Güvenilirlik, Güç ve Dayanıklılık VHB Akrilik Köpük Bantlar Kalite avantajları güçlü ve dayanıklı yapıştırma geliştirilmiş estetik görüntü mükemmel sızdırmazlık

Detaylı

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI TC. EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ENDODONTİ ANABİLİM DALI DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Javid JAFARZADA Danışman Öğretim Üyesi: Prof.Dr. M. Kemal ÇALIŞKAN

Detaylı

1) Anterior ve posterior dişler için direkt restorasyonlar (Sınıf I-V kaviteler)

1) Anterior ve posterior dişler için direkt restorasyonlar (Sınıf I-V kaviteler) Kuraray Clearfil Majesty Esthetic için Kullanım Talimatları Giriş Majesty Esthetic, ışıkla polimerize olan, radyo opak restoratif kompozit rezindir. Kesin renk uyumu, yüksek parlatılabilirlik ve mükemmel

Detaylı

Ortodonti. İlk Muayene zamanı:

Ortodonti. İlk Muayene zamanı: Ortodonti Ortodonti, diş, çeneler ve yüz bölgesinde oluşmuş bozukluk veya uyum sorunlarını tedavi eden branştır. Söz konusu bozuklukların önlenmesi ve ilerlemesinin önüne geçilmesi için de tedaviler yöntemleri

Detaylı

POLİMER KİMYASI -4. Prof. Dr. Saadet K. Pabuccuoğlu

POLİMER KİMYASI -4. Prof. Dr. Saadet K. Pabuccuoğlu POLİMER KİMYASI -4 Prof. Dr. Saadet K. Pabuccuoğlu Fiziksel Etkenlerle Başlama Diğer başlama tipleri Plazma polimerizasyonu: Bir gaz halindeki monomer; plazma oluşum şartlarında düşük basınçta bir elektrik

Detaylı

ATOM HAREKETLERİ ve ATOMSAL YAYINIM

ATOM HAREKETLERİ ve ATOMSAL YAYINIM ATOM HAREKETLERİ ve ATOMSAL YAYINIM 1. Giriş Malzemelerde üretim ve uygulama sırasında görülen katılaşma, çökelme, yeniden kristalleşme, tane büyümesi gibi olaylar ile kaynak, lehim, sementasyon gibi işlemler

Detaylı

Kasetin arka yüzeyi filmin yerleştirildiği kapaktır. Bu kapakların farklı farklı kapanma mekanizmaları vardır. Bu taraf ön yüzeyin tersine atom

Kasetin arka yüzeyi filmin yerleştirildiği kapaktır. Bu kapakların farklı farklı kapanma mekanizmaları vardır. Bu taraf ön yüzeyin tersine atom KASET Röntgen filmi kasetleri; radyografi işlemi sırasında filmin ışık almasını önleyen ve ranforsatör-film temasını sağlayan metal kutulardır. Özel kilitli kapakları vardır. Kasetin röntgen tüpüne bakan

Detaylı

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Başlık KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Tanım İki veya daha fazla malzemenin, iyi özelliklerini bir araya toplamak ya da ortaya yeni bir özellik çıkarmak için, mikro veya makro seviyede

Detaylı

Sabit Protezler BR.HLİ.011

Sabit Protezler BR.HLİ.011 Sabit Protezler Beyin Tümörleri Sabit Protezler Sabit Protez Nedir? Sabit protez, eksik veya aşırı derecede madde kaybı görülen dişlerin, renk ve dokusuna benzer malzeme kullanılarak yerine konması işlemidir.

Detaylı

RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ

RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Nuran Ulusoy, nulusoy@neu.edu.tr Ders Sorumluları: Prof. Dr. Nuran Ulusoy, nulusoy@neu.edu.tr Prof. Dr. Hikmet Solak, hsolak@neu.edu.tr Prof. Dr. Arzu

Detaylı

www.velle.com.tr Metal Pigment Kaplamalar Tel.: +90 (216) 701 24 01 Faks.: +90 (216) 701 24 02

www.velle.com.tr Metal Pigment Kaplamalar Tel.: +90 (216) 701 24 01 Faks.: +90 (216) 701 24 02 www.velle.com.tr Metal Pigment Kaplamalar hava Tel.: +90 (216) 701 24 01 Faks.: +90 (216) 701 24 02 Metal Pigment Kaplamalar Metal Pigment Kaplamalar metal yüzeylerde korozyon olarak r. Bunun ötesinde

Detaylı

YAPI MALZEMELERİ DERS NOTLARI

YAPI MALZEMELERİ DERS NOTLARI YAPI MALZEMELERİ DERS NOTLARI YAPI MALZEMELERİ Herhangi bir yapının projelendirmesi ve inşaatı aşamasında amaç aşağıda belirtilen üç koşulu bir arada gerçekleştirmektir: a) Yapı istenilen işlevi yapabilmelidir,

Detaylı

Anterior ve posterior dişler için direkt restorasyonlar (Sınıf I-V kaviteler)

Anterior ve posterior dişler için direkt restorasyonlar (Sınıf I-V kaviteler) Kuraray Clearfil Majesty Posterior için Kullanım Talimatları Giriş Majesty Posterior, ışıkla polimerize olan, radyo opak restoratif kompozit rezindir. Kesin renk uyumu, yüksek parlatılabilirlik ve mükemmel

Detaylı

Jotamastic Smart Pack

Jotamastic Smart Pack ENDÜSTRĐYEL ÜRÜNLER PERAKENDE SERĐSĐ Jotamastic Smart Pack Mükemmel penetrasyon, yapışma ve nem toleransı Fırça ve rulo ile kolayca uygulanır. Đki bileşen hızlı ve kolay bir şekilde karıştırılır. - 10

Detaylı

ARTİKÜLASYON KAĞIDI U FORMU

ARTİKÜLASYON KAĞIDI U FORMU AİRFLOW TOZU 1. Airflow cihazı ile dental temizleme işlemlerinde kullanıma uygun olmalıdır. 2. İnce granüllü ve beyaz renkte olmalıdır. 3. 300 gramlık şeffaf plastik şişelerde olmalıdır. 4. Son kullanma

Detaylı

ÜRÜN TANIMI: NOVOBRAN

ÜRÜN TANIMI: NOVOBRAN Sayfa 1/5 ÜRÜN TANIMI: NOVOBRAN Inside, iç yüzeylerde kullanılmak üzere özel olarak geliştirilmiş,kolay uygulanabilir hazır çözücü içermeyen bir kaplamadır. NOVOBRAN Inside kaplama, özellikle yüksek bir

Detaylı

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ Gelişen teknoloji ile beraber birçok endüstri alanında kullanılabilecek

Detaylı

BÖLÜM 3 DİFÜZYON (YAYINIM)

BÖLÜM 3 DİFÜZYON (YAYINIM) BÖLÜM 3 DİFÜZYON (YAYINIM) 1 Mürekkebin suda yayılması veya kolonyanın havada yayılması difüzyona örnektir. En hızlı difüzyon gazlarda görülür. Katılarda atom hareketleri daha yavaş olduğu için katılarda

Detaylı

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız ve Diş Sağlığı Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız sağlığı: Dişler ve onları

Detaylı

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dişhekimliğinde MUM Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi MUM Dişhekimliğinde kullanılan mumlar genellikle 2 veya daha fazla

Detaylı

Hasta bilgilendirme broşürü. Tam-seramik. ile mükemmel dişler

Hasta bilgilendirme broşürü. Tam-seramik. ile mükemmel dişler Hasta bilgilendirme broşürü Tam-seramik ile mükemmel dişler Güzel dişler için doğal bir istek Güzel dişlerin arzu edilmesi çok doğaldır, bu da restorasyonun kalitesine ve seçimine dikkat etmek için iyi

Detaylı

SINAV SÜRESİ 80 DAKİKADIR. BAŞARILAR. Terim Açıklama Örnek

SINAV SÜRESİ 80 DAKİKADIR. BAŞARILAR. Terim Açıklama Örnek PLİMER KİMYASI ARA SINAVI 31.07.2015 SRU N 1 2 3 4 5 PUAN Yalnızca 4 soruyu yanıtlayınız. Yanıtlamadığınız sorunun PUAN kısmına çarpı koyunuz. Aksi taktirde 5. Soru değerlendirme dışı kalacaktır. N : AD

Detaylı

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI Protetik diş tedavisi, dişlerin şekil, form, renk bozuklukları ve diş eksikliklerinin tedavi edilmesinde, fonasyon, estetik ve çiğneme etkinliğinin sağlanmasında etkili

Detaylı

Anterior ve posterior dişler için direkt restorasyonlar (Sınıf I-V kaviteler, servikal çürükler, kök erozyonları)

Anterior ve posterior dişler için direkt restorasyonlar (Sınıf I-V kaviteler, servikal çürükler, kök erozyonları) Kuraray Clearfil Majesty Flow için Kullanım Talimatları Giriş Ürün Clearfil Majesty Flow, Clearfil Tri-s Bond ve aksesuarlardan oluşmaktadır. Majesty Flow, akışkan, radyo opak restoratif kompozit rezindir.

Detaylı

İÇİNDEKİLER 2

İÇİNDEKİLER 2 Özgür Deniz KOÇ 1 İÇİNDEKİLER 2 3 4 5 6 Elektrotlar Katalizörler Elektrolit Çalışma Sıcaklığı Karbon Nikel, Ag, Metal oksit, Soy Metaller KOH(potasyum hidroksit) Çözeltisi 60-90 C (pot. 20-250 C) Verimlilik

Detaylı

ESTETİK RESTORATİF MATERYALLER VE KOMPOZİT REZİNLER

ESTETİK RESTORATİF MATERYALLER VE KOMPOZİT REZİNLER ESTETİK RESTORATİF MATERYALLER VE KOMPOZİT REZİNLER Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN ESTETİK RESTORATİF MATERYALLER Silikat simanlar Akrilik rezinler Cam iyonomer simanlar Hibrit materyaller Kompozit rezinler

Detaylı

SinterlenmişKarbürler. Co bağlayıcı ~ Mpa Sertlikliğini 1100 ⁰C ye kadar muhafaza eder Kesme hızları hız çeliklerine nazaran 5 kat fazladır.

SinterlenmişKarbürler. Co bağlayıcı ~ Mpa Sertlikliğini 1100 ⁰C ye kadar muhafaza eder Kesme hızları hız çeliklerine nazaran 5 kat fazladır. SinterlenmişKarbürler Co bağlayıcı ~ Mpa Sertlikliğini 1100 ⁰C ye kadar muhafaza eder Kesme hızları hız çeliklerine nazaran 5 kat fazladır. Seramikler 3 Katogoride Toplanır: 1) Alumina (Al2O3) 2) Alumina

Detaylı

TOZ METALURJİSİ Prof.Dr. Muzaffer ZEREN

TOZ METALURJİSİ Prof.Dr. Muzaffer ZEREN . TEKNİK SEÇİMLİ DERS I TOZ METALURJİSİ Prof.Dr. Muzaffer ZEREN SİNTERLEME Sinterleme, partiküllerarası birleşmeyi oluşturan ısıl prosestir; aynı zamanda ham konumda gözlenen özellikler artırılır. . Sinterlemenin

Detaylı

Ç.Ü. DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ TEHLİKELİ MADDE ENVANTERİ

Ç.Ü. DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ TEHLİKELİ MADDE ENVANTERİ DOKÜMAN NO: TY-LST-5 YAYIN TARİHİ : AĞUSTOS 2014 REVİZYON TARİHİ : 00 REVİZYON NO:00 SAYFA 1 / 6 Adı Etken maddesi Tipi Kullanım Saklama Etkşime Temas Kullanıldığı Yer Taşıma Tehlikeli Miadı Stok Koşulları

Detaylı

ORTODONTİ ANABİLİM DALI

ORTODONTİ ANABİLİM DALI ORTODONTİ ANABİLİM DALI Ortodonti; Latince de "düzgün diş anlamına gelmektedir. Genel olarak; çocuklar ve yetişkin bireylerin diş ve çene yapılarında meydana gelen bozuklukların teşhisi, tedavisi ve önlenmesi

Detaylı

PLASTİK MALZEMELERİN İŞLENME TEKNİKLERİ

PLASTİK MALZEMELERİN İŞLENME TEKNİKLERİ PLASTİK MALZEMELERİN İŞLENME TEKNİKLERİ HADDELEME (Calendering) İLE İŞLEME TEKNİĞİ HADDELEMEYE(Calendering) GİRİŞ Bu yöntem genellikle termoplastiklere ve de özellikle ısıya karşı dayanıklılığı düşük olan

Detaylı

ARC - RELAXTIVE OIL. Gelismis, Güvenilir, Kimyasallar YAĞLAYICI VE GEVŞETİCİ

ARC - RELAXTIVE OIL. Gelismis, Güvenilir, Kimyasallar YAĞLAYICI VE GEVŞETİCİ ARC - RELAXTIVE OIL YAĞLAYICI VE GEVŞETİCİ RELAXTIVE OIL HANGİ AMAÇLA GELİŞTİRİLDİ? RELAXTIVE OIL sıkışmış, paslanmış cıvataları, somunları, bağlantı elemanlarını, uzun süre kullanılmadığı için paslanarak

Detaylı

Teknik Föy Fenomastic Pure Colours Emulsion Matt

Teknik Föy Fenomastic Pure Colours Emulsion Matt Teknik Föy Fenomastic Pure Colours Emulsion Matt Ürün tanımı Fenomastic Emulsion Matt yüksek kalitede, akrilik kopolimer esaslı, su bazlı, düşük uçucu organik bileşik (VOC) değerine sahip bir iç cephe

Detaylı

Sayfa 1/6. NOVOBRAN Outside Dış yüzeylerde kullanılmak için özel olarak geliştirilmiş hazır çözücü içermeyen bir kaplamadır.

Sayfa 1/6. NOVOBRAN Outside Dış yüzeylerde kullanılmak için özel olarak geliştirilmiş hazır çözücü içermeyen bir kaplamadır. Sayfa 1/6 ÜRÜN TANIMI: NOVOBRAN Outside Dış yüzeylerde kullanılmak için özel olarak geliştirilmiş hazır çözücü içermeyen bir kaplamadır. NOVOBRAN Outside kaplama kötü hava şartlarına ve çevresel etkilere

Detaylı

2. Kimyasal adezyon, primer ve sekonder kimyasal bağların etkisi ile olur.

2. Kimyasal adezyon, primer ve sekonder kimyasal bağların etkisi ile olur. 3. SINIF TEDAVİ DERS NOTLARI / PROF.DR.OSMAN GÖKAY Temel Adezyon Prensipleri Diş sert dokuları ile restoratif materyaller arasında güçlü ve kalıcı bağların oluşması oldukça önemlidir. Bu nedenle, dolgu

Detaylı

RÖNTGEN FİZİĞİ 5 X-ışınlarının özellikleri, kalitesi ve kantitesi. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

RÖNTGEN FİZİĞİ 5 X-ışınlarının özellikleri, kalitesi ve kantitesi. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak RÖNTGEN FİZİĞİ 5 X-ışınlarının özellikleri, kalitesi ve kantitesi Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak X-ışınlarının özellikleri, kalitesi ve kantitesi X-ışınları cam veya metal kılıfın penceresinden

Detaylı

KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ

KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ Belli bir ortam içinde bulunan metalik yapının korozyonunu önlemek veya korozyon hızını azaltmak üzere alınacak önlemleri üç ana grup altında toplanabilir. Korozyondan Korunma

Detaylı

Seramik Biomalzemeler (Bioseramikler)

Seramik Biomalzemeler (Bioseramikler) Seramik Biomalzemeler (Bioseramikler) Kas iskelet sisteminin hasar görmüş parçaları ve hastalıklı parçaların yer değiştirilmesi ve onarılması için kullanılan seramik grubunun adı bio seramikler olarak

Detaylı

MS 991 POLYÜREA BAZLI ESNEK MASTİK ÜRÜN AÇIKLAMASI

MS 991 POLYÜREA BAZLI ESNEK MASTİK ÜRÜN AÇIKLAMASI MS 991 POLYÜREA BAZLI ESNEK MASTİK ÜRÜN AÇIKLAMASI MS 991 yapısında solvent ve uçucu bileşen içermeyen 2 kompenantlı 3:1 oranında kullanılan derz, dilatasyon noktaları ve beton çatlakları için tasarlanmış

Detaylı

FLOR SALAN YENİ BİR ÖRTÜCÜ MATERYALİN IN VITRO DEĞERLENDİRİLMESİ

FLOR SALAN YENİ BİR ÖRTÜCÜ MATERYALİN IN VITRO DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ORTODONTİ ANABİLİM DALI FLOR SALAN YENİ BİR ÖRTÜCÜ MATERYALİN IN VITRO DEĞERLENDİRİLMESİ Dt. Egemen KENDİ DOKTORA TEZİ DANIŞMANI Doç. Dr. M. Serdar

Detaylı

Yalıtım Çözümleri. inovatif yapı çözümleri

Yalıtım Çözümleri. inovatif yapı çözümleri Yalıtım Çözümleri inovatif yapı çözümleri Bodrum, Temel ve Perde Yal t m 13 Hızlı sertleşen, lifli, 3 mm ile 50 mm arasında uygulanabilen su yalıtım sıvası Yasal onay belgeli Özellikler INTRASIT RZ1 55HSP

Detaylı

Teknik Föy Fenomastic Hygiene Emulsion Matt

Teknik Föy Fenomastic Hygiene Emulsion Matt Teknik Föy Fenomastic Hygiene Emulsion Matt Ürün tanımı Fenomastic Hygiene Emulsion Matt yüksek kalitede, saf akrilik, su bazlı iç cephe boyasıdır. Düşük uçucu organik bileşik (VOC) değerine sahip olması

Detaylı

KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ-YER TUTUCULAR-FLOR UYGULAMASI-FİSSÜR ÖRTÜCÜLER

KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ-YER TUTUCULAR-FLOR UYGULAMASI-FİSSÜR ÖRTÜCÜLER KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ-YER TUTUCULAR-FLOR UYGULAMASI-FİSSÜR ÖRTÜCÜLER Koruyucu Diş Hekimliği Çocuklarda koruyucu diş hekimliği yaklaşım ve tedavileri şu başlıklardan oluşur:» Fırçalama» Diş gelişiminin

Detaylı

Vivaglass cem Yüksek translüsensi özellikte, kimyasal sertleşen cam iyonomer siman

Vivaglass cem Yüksek translüsensi özellikte, kimyasal sertleşen cam iyonomer siman Vivaglass cem Yüksek translüsensi özellikte, kimyasal sertleşen cam iyonomer siman Son derece estetik İnanılmaz kolay Estetik sonuçlar Kendinden sertleşen cam iyonomer siman Vivaglass CEM, verimlilik,

Detaylı

02 Kompozitler 02 i-xcite LC 03 i-light 04 i-flow 05 i-xcite CC. 07 Fissür Örtücü ve Kaideler 07 i-seal LC, i-liner

02 Kompozitler 02 i-xcite LC 03 i-light 04 i-flow 05 i-xcite CC. 07 Fissür Örtücü ve Kaideler 07 i-seal LC, i-liner ÜRÜN KATALOĞU İçindekiler www.i-dental.lt RUIER TPC 02 Kompozitler 02 i-xcite LC 03 i-light 04 i-flow 05 i-xcite CC 06 Bonding Adezivler 06 i-bonding LC i-bonding LC SELF ETCH 07 Fissür Örtücü ve Kaideler

Detaylı

Uykudan önce ASLA!!!

Uykudan önce ASLA!!! Uykudan önce ASLA!!! ŞEKER TÜKETİMİ-5 BAŞARAMAZSAN!!! Şekeri tükettikten hemen sonraki ALIŞKANLIĞI OTURTMAYA ÇALIŞ ; Macunlu ya da macunsuz fırçalasın, Ağzını suyla çalkalasın, Peynir-yoğurt yesin ya da

Detaylı

A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 3. HAFTA

A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 3. HAFTA A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 3. HAFTA İçindekiler 1.Nesil Güneş Pilleri Tek Kristalli Güneş Pilleri Çok Kristalli Güneş Pilleri 1. Tek Kristal Silisyum Güneş

Detaylı

Baumit SilikatColor. (SilikatFarbe) Boya

Baumit SilikatColor. (SilikatFarbe) Boya Baumit SilikatColor (SilikatFarbe) Boya Ürün Dış ve iç cephelere el veya makine ile uygulanabilen, sodyum silikat bazlı, kullanıma hazır mineral esaslı bir boyadır. Bileşimi Mineral esaslı dolgu maddeleri

Detaylı

ALL IN ONE ADEZİV KULLANILARAK CAM İYONOMER SİMAN VE KOMPOMER İLE RESTORE EDİLMİŞ OLAN SÜT AZI DİŞLERİNDE MİKROSIZINTININ İNCELENMESİ

ALL IN ONE ADEZİV KULLANILARAK CAM İYONOMER SİMAN VE KOMPOMER İLE RESTORE EDİLMİŞ OLAN SÜT AZI DİŞLERİNDE MİKROSIZINTININ İNCELENMESİ T.C Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Pedodonti Anabilim Dalı ALL IN ONE ADEZİV KULLANILARAK CAM İYONOMER SİMAN VE KOMPOMER İLE RESTORE EDİLMİŞ OLAN SÜT AZI DİŞLERİNDE MİKROSIZINTININ İNCELENMESİ Bitirme

Detaylı

Prof. Dr. Nuran Ulusoy. Kompozit Dolgu Maddeleri

Prof. Dr. Nuran Ulusoy. Kompozit Dolgu Maddeleri Kompozit Dolgu Maddeleri Prof. Dr. Nuran Ulusoy Maddeler bilgisi yönünden kompozit terimi; birbiri içerisinde erimeyen iki ayrı kimyasal maddenin makroskobik düzeyde birbiri içerisinde dağılması, karışması

Detaylı

MELKUÇLAR MAKİNE LTD. ŞTİ.

MELKUÇLAR MAKİNE LTD. ŞTİ. MELKUÇLAR MAKİNE LTD. ŞTİ. ZIMPARA ÜRÜN GURUBU Çamlıtepe caddesi 158/b siteler ANKARA Tel: 0 312-351 73 73 faks: 0 312 351 73 33 GENİŞ BANT ZIMPARALAR KALİBRE ZIMPARALAR Zımpara yüzeyinin dolmasını geciktiren

Detaylı

Baumit ArtlinePutz. Kaplama

Baumit ArtlinePutz. Kaplama Baumit ArtlinePutz Kaplama Ürün Cephelerin dekoratif tasarımında kullanılan, kullanıma hazır, kıvamlı, organik bağlayıcılı, ince kat örtücü bir kaplamadır. Dış ve iç cepheler için tane dokuya sahip bir

Detaylı

TURCİTE B KULLANIM ŞEKLİ. Özel alaşımlı olan bu malzemenin YEŞİL yada MAVİ renkli tarafı yüzeyde sürtünecek şekilde,

TURCİTE B KULLANIM ŞEKLİ. Özel alaşımlı olan bu malzemenin YEŞİL yada MAVİ renkli tarafı yüzeyde sürtünecek şekilde, TURCİTE B KULLANIM ŞEKLİ Turcite B, bildiğiniz üzere Cnc ve üniversal takım tezgahları kızakları ve hareketli olan makine aksamlarının, yüzey aşındırma ve tahribat etkilerini yok etmek için kullanılmaktadır.

Detaylı

FİBER OPTİK ÜTÜLEME DIODE LAZER!

FİBER OPTİK ÜTÜLEME DIODE LAZER! ÜTÜLEME DIODE LAZERDE EN SON TEKNOLOJİ FCD FİBER OPTİK ÜTÜLEME DIODE LAZER! HAFİF EN BAŞLIĞI (300 gr) DÜNYANIN 60.000.000 ATIŞ ÖMRÜ 20.000.000 Garanti 2 YIL GARANTİ BUZ BAŞLIK K142186/878.4810 17.04.2015

Detaylı

ÜRÜN TANIMI; arasında olmalıdır.! Derz uygulaması yapıştırma işleminden bir gün sonra yapılmalıdır.!

ÜRÜN TANIMI; arasında olmalıdır.! Derz uygulaması yapıştırma işleminden bir gün sonra yapılmalıdır.! ÜRÜN TANIMI; Granülometrik karbonat tozu, portlant çimentosu ve çeşitli polimer katkılar ( yapışma, esneklik, suya karşı direnç ve aşırı soğuk ve sıcağa dayanmı arttıran ) birleşiminden oluşan, seramik,

Detaylı

FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ. Dr. Hüsnü YAVUZYILMAZ

FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ. Dr. Hüsnü YAVUZYILMAZ FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ Dr. Hüsnü YAVUZYILMAZ FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ Dişlerin oklüzal yüzlerindeki anatomik oluşumların, mandibula hareketleri ile fonksiyonel uyum içinde şekillendirilmeleri.

Detaylı

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı 1 Deri en geniş ve en ağır organ (9 kg) tüm vücut ağırlığının ~ % 16 sını kaplar ve alanı yetişkinlerde ~ 1.8 m²- 2 m 2, bebeklerde ~ 0.25 m²dir

Detaylı

YAKIT PİLLERİ. Cihat DEMİREL

YAKIT PİLLERİ. Cihat DEMİREL YAKIT PİLLERİ Cihat DEMİREL 16360030 İçindekiler Yakıt pilleri nasıl çalışır? Yakıt Pili Çalışma Prensibi Yakıt pilleri avantaj ve dezavantajları nelerdir? 2 Yakıt Pilleri Nasıl Çalışır? Tükenmez ve hiç

Detaylı

Bir cismin içinde mevcut olan veya sonradan oluşan bir çatlağın, cisme uygulanan gerilmelerin etkisi altında, ilerleyerek cismi iki veya daha çok

Bir cismin içinde mevcut olan veya sonradan oluşan bir çatlağın, cisme uygulanan gerilmelerin etkisi altında, ilerleyerek cismi iki veya daha çok Bir cismin içinde mevcut olan veya sonradan oluşan bir çatlağın, cisme uygulanan gerilmelerin etkisi altında, ilerleyerek cismi iki veya daha çok parçaya ayırmasına "kırılma" adı verilir. KIRILMA ÇEŞİTLERİ

Detaylı

INSA 283 MALZEME BİLİMİ. Giriş

INSA 283 MALZEME BİLİMİ. Giriş INSA 283 MALZEME BİLİMİ Giriş Malzeme Gereksinimi Bütün mühendislik bilim dallari malzeme ile yakindan iliskilidir. Mühendisler kullanacaklari malzemeyi çok iyi tanıyarak ve genis malzeme tayfi içinde

Detaylı

MODERN ENERJİ DEPOLAMA SİSTEMLERİ VE KULLANİM ALANLARİ

MODERN ENERJİ DEPOLAMA SİSTEMLERİ VE KULLANİM ALANLARİ MODERN ENERJİ DEPOLAMA SİSTEMLERİ VE KULLANİM ALANLARİ Muhammed Aydın ARSLAN 16360007 İÇERİK Hidrojen Depolama Sistemleri Batarya Volan Süper Kapasitörler Süper İletken Manyetik Enerji Depolama HİDROJEN

Detaylı

ADEZİV REZİNLERİN KLİNİK UYGULAMA YÖNTEMLERİ

ADEZİV REZİNLERİN KLİNİK UYGULAMA YÖNTEMLERİ ADEZİV REZİNLERİN KLİNİK UYGULAMA YÖNTEMLERİ (RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ DERSİ) Prof.Dr. Nuran Ulusoy DENTİNİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ VE GEÇİRGENLİĞİ Dentin, kimyasal olarak %70 inorganik, %20 organik, %10 su

Detaylı

TROWAL YÜZEY İŞLEMLER Taş ve Kimyasallar

TROWAL YÜZEY İŞLEMLER Taş ve Kimyasallar YÜZEY İŞLEMLER TROWAL YÜZEY İŞLEMLER Taş ve Kimyasallar Uygulama çeşitliliği Trowal işlemi yüzey işlemler konusundaki tek yöntem olmamasına rağmen, geniş bir yelpazede işlem çeşitliliği sunmaktadır. Tatmin

Detaylı

FAQ-TIENS DICHO II.Nesil Meyve&Sebze Temizleyici

FAQ-TIENS DICHO II.Nesil Meyve&Sebze Temizleyici FAQ-TIENS DICHO II.Nesil Meyve&Sebze Temizleyici 1. II.Nesil Meyve&Sebze Temizleyici tam olarak nedir ve nasıl çalışılır? TIENS DICHO II.Nesil Meyve&Sebze Temizleyici bir temizleme ürünü olup, gerçek hayata

Detaylı

Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler

Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler Diş Dokularına Adezyon ve Dentin Bağlayıcı Sistemler Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN Diş sert dokuları ile restoratif materyaller arası bağlanma, restorasyonların başarısı açısından büyük önem taşır. Adezyon,

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

Baumit SilikatTop. (SilikatPutz) Kaplama

Baumit SilikatTop. (SilikatPutz) Kaplama Baumit SilikatTop (SilikatPutz) Kaplama Ürün Kullanıma hazır, macun kıvamında, mineral esaslı, silikat ince son kat dekoratif kaplamadır. Dış ve iç cepheler için, Tane veya Çizgi dokuya sahip sıva dokulu

Detaylı

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MADEN İŞLETME LABORATUVARI. (2014-2015 Bahar Dönemi) BÖHME AŞINMA DENEYİ

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MADEN İŞLETME LABORATUVARI. (2014-2015 Bahar Dönemi) BÖHME AŞINMA DENEYİ KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MADEN İŞLETME LABORATUVARI (2014-2015 Bahar Dönemi) BÖHME AŞINMA DENEYİ Amaç ve Genel Bilgiler: Kayaç ve beton yüzeylerinin aşındırıcı maddelerle

Detaylı

BAZI KAYNAK PARAMETRELERİNİN SIÇRAMA KAYIPLARINA ETKİSİ

BAZI KAYNAK PARAMETRELERİNİN SIÇRAMA KAYIPLARINA ETKİSİ BAZI KAYNAK PARAMETRELERİNİN SIÇRAMA KAYIPLARINA ETKİSİ ÖZET CO 2 kaynağında tel çapının, gaz debisinin ve serbest tel boyunun sıçrama kayıpları üzerindeki etkisi incelenmiştir. MIG kaynağının 1948 de

Detaylı

Nanolif Üretimi ve Uygulamaları

Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Doç. Dr. Atilla Evcin Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Çözelti Özellikleri Elektro-eğirme sırasında kullanılacak çözeltinin özellikleri elde edilecek fiber yapısını

Detaylı

kapatılmasında, kaide maddesi olarak, kavitelerin kaplanmasında, sınıf III ve V kavitelerde kullanılabilmelidir.

kapatılmasında, kaide maddesi olarak, kavitelerin kaplanmasında, sınıf III ve V kavitelerde kullanılabilmelidir. AKIŞKAN KOMPOZİT SET 1. Akışkan kıvamda hibrit yapıda 2. Küçük kavitelerin doldurulmasında, fissürlerin örtülmesinde, andırkatların kapatılmasında, kaide maddesi olarak, kavitelerin kaplanmasında, sınıf

Detaylı

A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 4. HAFTA

A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 4. HAFTA A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 4. HAFTA İçindekiler 2. Nesil Güneş Pilleri İnce Tabaka Amorf Silikon (A-Si:H) Güneş Hücreleri Cdte Ve Cuınse2 ("CIS") Temelli

Detaylı

formülü zamanı da içerdiği zaman alttaki gibi değişecektir.

formülü zamanı da içerdiği zaman alttaki gibi değişecektir. Günümüz endüstrisinde en yaygın kullanılan Direnç Kaynak Yöntemi en eski elektrik kaynak yöntemlerinden biridir. Yöntem elektrik akımının kaynak edilecek parçalar üzerinden geçmesidir. Elektrik akımına

Detaylı

KOMPOZİT RESTORASYONLARDA BAŞARISIZLIK NEDENLERİ

KOMPOZİT RESTORASYONLARDA BAŞARISIZLIK NEDENLERİ T.C Ege Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Ana Bilim Dalı KOMPOZİT RESTORASYONLARDA BAŞARISIZLIK NEDENLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Adil EKİCİ Danışman Öğretim Üyesi :

Detaylı

Uygulama Yapılacak Zemin ;

Uygulama Yapılacak Zemin ; novathermowood Deck ler, her türlü iklim koşullarında kullanılabilen, kendine ait karakteristik özellikleri olan, hiçbir kimyasal madde içermeyen %100 doğal masif ahşap malzemelerdir. Uzun yıllar sorunsuz

Detaylı

: Alman GetstoffV kanuna göre metilen klorür içerir (bkz. Güvenlik formu)

: Alman GetstoffV kanuna göre metilen klorür içerir (bkz. Güvenlik formu) 506.0 pur yapıştırıcı Poliüretan bazlı havadaki nemle kürleşen tek-kompenantlı reaktif yapıştırıcı. Çok yüksek sıcaklık ve su direnci. DIN/EN 204 normlarına bağlı D4. Uygulama alanları - Kapı ve pencere

Detaylı