ÜNĐVERSĐTE ÖĞRENCĐLERĐNĐN ÖZ-ANLAYIŞLARI (SELF-COMPASSION) ĐLE ANNE BABA TUTUMLARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÜNĐVERSĐTE ÖĞRENCĐLERĐNĐN ÖZ-ANLAYIŞLARI (SELF-COMPASSION) ĐLE ANNE BABA TUTUMLARI"

Transkript

1 T.C. SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ EĞĐTĐM BĐLĐMLERĐ ANABĐLĐM DALI EĞĐTĐMDE PSĐKOLOJĐK HĐZMETLER BĐLĐM DALI ÜNĐVERSĐTE ÖĞRENCĐLERĐNĐN ÖZ-ANLAYIŞLARI (SELF-COMPASSION) ĐLE ANNE BABA TUTUMLARI ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN ĐNCELENMESĐ MEHMET TAKĐ YILMAZ YÜKSEK LĐSANS TEZĐ DANIŞMAN YRD. DOÇ. DR. ŞAHĐN KESĐCĐ KONYA 2009

2

3 T.C. SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ SOSYAL BĐLĐMLER ENSTĐTÜSÜ EĞĐTĐM BĐLĐMLERĐ ANABĐLĐM DALI EĞĐTĐMDE PSĐKOLOJĐK HĐZMETLER BĐLĐM DALI ÜNĐVERSĐTE ÖĞRENCĐLERĐNĐN ÖZ-ANLAYIŞLARI (SELF-COMPASSION) ĐLE ANNE BABA TUTUMLARI ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN ĐNCELENMESĐ MEHMET TAKĐ YILMAZ YÜKSEK LĐSANS TEZĐ DANIŞMAN YRD. DOÇ. DR. ŞAHĐN KESĐCĐ KONYA 2009

4 i

5 ii

6 iii ÖNSÖZ Bu çalışma üniversite öğrencilerinin Öz-Anlayış (Self-Compassion) düzeyleri ile anne baba tutumları arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bir bilginin ortaya konmasında görünür ya da görünmez on binlerce insanın emeği vardır. Öncelikle, yüksek lisans eğitimim ve tez araştırmam süresince bilimsel destek ve katkılarının yanı sıra insan sıcaklığını hissettiğim değerli bilim insanı danışman hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Şahin KESĐCĐ ve Sayın Doç. Dr. Mehmet Engin DENĐZ e teşekkür ederim. Yüksek lisans eğitimim süresince bilgilerinden yararlandığım hocalarım Prof. Dr. Ramazan ARI, Yrd.Doç.Dr. Zeliha TRAŞ, Yrd.Doç.Dr. Erdal HAMARTA ve Yrd.Doç.Dr. Coşkun ARSLAN a olumlayıcı ve yüreklendirici desteklerinden dolayı teşekkür ederim. Ayrıca tüm manevi desteğinden dolayı arkadaşım Öğr. Gör. H. Ayla ŞENTÜRK e, teknik desteğinden dolayı dostum Öğr. Gör. Selman ALMIŞ a ve zamanını ayırıp gerekli çevirileri yapan Hüseyin ADEMĐR e teşekkür ederim. Son olarak, yüksek lisans eğitimim boyunca kendi zamanından fedakârlık edip benim işimi kolaylaştıran eşim Nülifer YILMAZ a teşekkür ederim. Mehmet Taki YILMAZ Aralık 2009

7 iv ÖZET Bu araştırmada üniversite öğrencilerinin öz-anlayışları (Self-Compassion) ile anne baba tutumları arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmada ayrıca üniversite öğrencilerinin Öz-Anlayışları ve Anne Baba Tutumlarının cinsiyet, sınıf düzeyi, bölüm, anne babanın eğitim düzeyi, sosyo-ekonomik düzey ve kardeş sırası (ilk, ortanca, sonuncu) değişkenleri arasında anlamlı düzeyde farklılık bulunup bulunmadığı da incelenmiştir. Araştırmanın evrenini öğretim yılında Selçuk Üniversitesi nde okuyan lisans öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise Selçuk Üniversitesi nin Eğitim, Teknik Eğitim ve Mesleki Eğitim Fakültelerinden tesadüfi küme örnekleme yöntemi ile seçilen 375 i kız 164 ü erkek olmak üzere toplam 539 öğrenciden oluşmuştur. Araştırmada veriler kişisel bilgiler için Kişisel Bilgi Formu, Öz-anlayış düzeylerini belirlemek için Đngilizce uyarlaması Deniz, Kesici ve Sümer (2008) tarafından yapılan Öz-Anlayış Ölçeği ve anne baba tutumlarını ölçmek için Kuzgun ve Eldeleklioğlu (2005) tarafından geliştirilen Anne Baba Tutumları Ölçeği uygulanarak elde edilmiştir. Araştırmadan elde edilen verilerin analizi SSPS 10.0 programıyla gerçekleştirilmiştir. Verilerin analizinde, frekans, ortalama, t- testi, tek yönlü varyans analizi, Tukey, LSD ve Korelasyon kullanılmıştır. Araştırma bulguları sonucunda cinsiyet değişkenine göre kız öğrencilerin anne baba tutumlarını demokratik, erkek öğrencilerin ise koruyucu ve otoriter algıladıkları bulunmuştur. Sınıf düzeyine (1. sınıf 3. sınıf) göre birinci sınıf öğrencilerinin üçüncü sınıf öğrencilerine göre anne baba tutumunu koruyucu algıladıkları bulunmuştur. Fakülte ve bölüm değişkenine göre anne baba tutumu arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Sosyo-ekonomik düzey ile anne baba tutumu arasındaki fark anlamsız bulunmuştur. Anne ve babanın eğitim düzeyine göre demokratik anne baba tutumu arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Anne ve babanın eğitim düzeyine göre koruyucu ve otoriter anne baba tutumu ise anlamsız bulunmuştur. Kardeş sırası (ilk,

8 v ortanca, sonuncu) değişkenine göre ilk kardeşlerin anne baba tutumunu demokratik, sonuncu kardeşlerin de koruyucu algıladıkları bulunmuştur. Araştırma bulgularına göre üniversite öğrencilerinin cinsiyet değişkeni ile Öz- Anlayışları (Self-Compassion) arasındaki fark anlamsız bulunmuştur. Sınıf düzeyine (1. sınıf 3. sınıf) göre üçüncü sınıf öğrencilerinin öz-anlayış puanları, birinci sınıf öğrencilerinin öz-anlayış puanlarına göre anlamlı düzeyde yüksektir. Fakülte ve bölüm değişkenine göre Öz-Anlayış arasındaki fark anlamsız bulunmuştur. Sosyoekonomik düzey ile Öz-Anlayış arasındaki fark anlamsız bulunmuştur. Anne ve babanın eğitim düzeyine göre Öz-Anlayış arasındaki fark anlamsız bulunmuştur. Kardeş sırası (ilk, ortanca, sonuncu) değişkenine göre sonuncu kardeşin Öz-Anlayış puanı ilk ve ortanca kardeşe göre yüksek bulunmuştur. Araştırma sonucuna göre üniversite öğrencilerinin öz-anlayışları ile anne baba tutumları arasında anlamlı düzeyde bir ilişki bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Tutum, Anne Baba Tutumları, Öz-Anlayış.

9 ABSTRACT In this study the relation between the university students self-compassion and their parents attitude has been examined. Moreover, it has been also investigated whether there are any meaningful distinctions in the university students selfcompassion and their parents attitude with regard to gender, grade, department, the parents educational level, their socio-economic level, and birth order (first, middle or last born) variables. The scope of this study is comprised of the undergraduate students studying at Selçuk University in academic year. The sampling of the research is carried out through random cluster sampling method, in which 164 male and 375 female students, 539 students in total, from Faculties of Education, Technical Education and Vocational Education at Selçuk University, have been selected The data in the research has been acquired by means of Personal Inquiry Form to gather personal data; Self-Compassion Scale, adapted into Turkish by Deniz, Kesici, and Sümer (2008), to determine their levels of self compassion; and Parental Attitude Scale, developed by Kuzgun and Eldeleklioğlu (2005), to measure parental attitude. The analysis of the data obtained from the research has been conducted using SPSS Frequency, average, t-test, one way analysis of variance, Tukey, LSD, and correlation has been used in the analysis of the data collected. When the research findings are examined, it is found out that female students perceive the parental attitudes as democratic and male students as authoritarian and protective according to the gender variables. It has been found out that the first-grade students perceive the parental attitudes as protective in comparison to the third-grade students according to the grade variable ( first and third grade students considered). The difference in the parental attitudes according to faculty and department variables has been found to be meaningful. The difference in parental attitude in views of socio-economic level has been found to be meaningless. The distinction between the democratic parents attitudes has been found to be meaningful according to the

10 vii parents educational level variable. As to the protective and authoritarian parents attitude, the distinction has been found to be meaningless according to the parents aducational level variable. According to the birth order (first, middle or last born) variable, it has been found out that the first born siblings perceive the parental attitude as democratic and the last born ones as protective. According to the research findings, the distinction in the university students self compassion in views of gender variable has been found meaningless. According to the grade variable (first-grade or third-grade), the third grade students selfcompassion scores are meaningfully high in comparison to the first-grade students. According to faculty and department variable, the distinction in self-compassion has been found meaningless. The distinction in the levels of self compassion according to the socio-economic level variable has been found meaningless. The distinction in the levels of self-compassion has been found meaningless according to the parents educational level variable. Last born siblings self-compassion scores have been found meaningfully high in comparison to the first and middle born ones, according to birth order variable (the first, the middle, and the last born). According to the results of the research, it has been found that there is a meaningful relation between the the university students self compassion and their parental attitudes. Keywords: Attitude, parental attitudes, self-compassion.

11 viii ĐÇĐNDEKĐLER BĐLĐMSEL ETĐK SAYFASI... Hata! Yer işareti tanımlanmamış. YÜKSEK LĐSANS TEZĐ KABUL FORMU... Hata! Yer işareti tanımlanmamış. ÖNSÖZ... iii ÖZET...iv ABSTRACT...vi ĐÇĐNDEKĐLER... viii Kısaltmalar...xi Tablolar Listesi... xii I. BÖLÜM GĐRĐŞ AMAÇ Araştırmanın Amacı Problem Cümlesi Alt Problemler ARAŞTIRMANIN ÖNEMĐ VARSAYIMLAR (SAYILTILAR) SINIRLILIKLAR TANIMLAR II. BÖLÜM KURAMSAL ÇERÇEVE VE ĐLGĐLĐ LĐTERATÜR TUTUM Tutumun Ögeleri Bilişsel Öge Duygusal Öge Davranışsal Öge Tutumların Özellikleri Güç Derecesi Karmaşıklık Derecesi... 17

12 ix Öğeler (Bileşenler) Arası Tutarlılık Diğer Tutumlarla Đlişki ve Merkezilik Tutumları Diğer Đç Faktörlerden Ayıran Kriterler Tutumların Oluşması Anne Baba Etkisi Akran Etkisi Kitle Đletişim Araçları Tutum Nesnesiyle Olan Kişisel Yaşantılar AĐLE Ailenin Tanımı AĐLE SĐSTEMĐ AĐLENĐN ERGEN ÜZERĐNE ETKĐLERĐ Ailenin Benlik Kavramına Etkisi ANNE BABA TUTUMLARI ĐLE ĐLGĐLĐ MODELLER Psikodinamik Model Davranışçı Model Baumrind'in Sınıflaması Maccoby ve Martin'in Đki Boyutlu Açıklaması ANNE BABA TUTUMLARINI ETKĐLEYEN FAKTÖRLER Anne Babanın Ruhsal Durumu Ailenin Sosyo-ekonomik Durumu Anne Babanın Eğitim Durumu Anne Babanın Beklentisi Annenin Çalışma Durumu Anne Babanın Kendi Yetişme Biçimi Anne Baba Arasındaki Đlişki Kültürel Değerler Çocuğun Yaşı ve Doğum Sırası Çocuğun Cinsiyeti ANNE BABA TUTUMLARI Baskıcı-Otoriter Tutum... 49

13 x Aşırı Hoşgörülü Tutum Aşırı Koruyucu Tutum Đzin Verici Gevşek Tutum Tutarsız-Dengesiz Tutum Mükemmeliyetçi Tutum Reddedici Đlgisiz Tutum Demokratik (Destekleyici) Tutum ÖZ-ANLAYIŞ ANNE BABA TUTUMLARI VE ÖZ-ANLAYIŞ ĐLE ĐLGĐLĐ YAPILAN ARAŞTIRMALAR III. BÖLÜM YÖNTEM Araştırma Modeli Örneklem Veri Toplama Araçları Kişisel Bilgi Formu Öz-Anlayış Ölçeği (Self-Compassion Scala) Anne Baba Tutumları Ölçeği (ABTÖ) Verilerin Toplanması ve Analizi IV. BÖLÜM BULGULAR V. BÖLÜM TARTIŞMA VE YORUM VI. BÖLÜM SONUÇ VE ÖNERĐLER Kaynakça EKLER

14 xi Kısaltmalar SCS ABTÖ PDR LSD : Self-Compassion Scala (Öz-Anlayış Ölçeği) : Anne Baba Tutumları Ölçeği : Psikolojik Danışma ve Rehberlik : Least Significance Difference

15 xii Tablolar Listesi Tablo 1. Baumrind in Anne Baba Tutumuna Đlişkin Sınıflaması Tablo 2. Maccoby ve Martin in Đki Boyutlu Bakış Açısı Modeli Tablo 3. Cinsiyet Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Algılanan Anne-Baba Tutumlarına Ait t Testi Sonuçları Tablo 4. Cinsiyet Değişkenine Göre Üniversite Öğrencilerinin Öz-anlayışlarına Ait t Testi Sonuçları Tablo 5. Sınıf Düzeyi Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Anne-Baba Tutumlarına Ait t Testi Sonuçları Tablo 6. Sınıf Düzeyi Açısından Üniversite Öğrencilerinin Öz-anlayışlarına Ait t Testi Sonuçları Tablo 7. Fakülte Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Algılanan Anne Baba Tutumlarına Ait N, X, ve Ss Değerleri Tablo 8. Fakülte Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Anne Baba Tutumu Puanlarına Đlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçları Tablo 9. Fakülte Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Anne Baba Tutumu Puanlarına Đlişkin Tukey HSD Testi Sonuçları Tablo 10. Fakülte Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Özanlayışlarına Ait N, X, Ss Değerleri Tablo 11. Fakülteye Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Öz-anlayış Puanlarına Đlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçları Tablo 12. Bölüm Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Anne Baba Tutumlarına Ait N, X, Ss Değerleri... 97

16 xiii Tablo 13. Bölüme Değişkenine Göre Üniversite Öğrencilerinin Anne Baba Tutumlarına Đlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçları Tablo 14. Bölüm Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Anne Baba Tutumu Puanlarına Đlişkin Tukey HSD Testi Sonuçları Tablo 15. Bölüm Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Öz-anlayış Puanlarına Ait N, X, Ss Değerleri Tablo 16. Bölüm Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Özanlayışlarına Đlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçları Tablo 17. Ailenin Gelir Düzeyi Değişkenine Göre Üniversite Öğrencilerinin Anne Baba Tutumu Puanlarına Ait N, X, Ss Değerleri Tablo 18. Ailenin Gelir Düzeyi Değişkenine Göre Üniversite Öğrencilerinin Anne Baba Tutumlarına Đlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları Tablo 19. Ailenin Gelir Düzeyine Göre Üniversite Öğrencilerinin Öz-anlayış Puanlarına Ait N, X, Ss Değerleri Tablo 20. Ailenin Gelir Düzeyi Değişkenine Göre Üniversite Öğrencilerinin Özanlayış Puanlarına Đlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları Tablo 21. Annenin Eğitim Düzeyi Değişkenine Göre Üniversite Öğrencilerinin Anne Baba Tutumlarına Ait N, X, Ss Değerleri Tablo 22. Annenin Eğitim Düzeyi Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Anne Baba Tutumu Puanlarına Đlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları Tablo 23. Annenin Eğitim Düzeyi Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Demokratik Anne Baba Tutumu Puanlarına Đlişkin Tukey HSD Testi Sonuçları

17 xiv Tablo 24. Annenin Eğitim Düzeyi Değişkenine Göre Üniversite Öğrencilerinin Öz-anlayışlarına Ait N, X, Ss Değerleri Tablo 25. Annenin Eğitim Düzeyi Değişkenine Göre Üniversite Öğrencilerinin Öz-anlayış Puanlarına Đlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları Tablo 26. Babanın Eğitim Düzeyi Değişkenine Göre Üniversite Öğrencilerinin Anne Baba Tutumlarına Ait N, X, Ss Değerleri Tablo 27. Babanın Eğitim Düzeyi Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Anne Baba Tutumu Puanlarına Đlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları Tablo 28. Babanın Eğitim Düzeyi Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Anne Baba Tutumu Puanlarına Đlişkin Tukey HSD Testi Sonuçları Tablo 29. Babanın Eğitim Düzeyi Değişkenine Göre Üniversite Öğrencilerinin Öz-anlayışlarına Ait N, X, Ss Değerleri Tablo 30. Babanın Eğitim Düzeyi Değişkenine Göre Üniversite Öğrencilerinin Öz-anlayış Puanlarına Đlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları Tablo 31. Kardeş Sırası Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Algılanan Anne Baba Tutumlarına Ait N, X ve Ss Değerleri Tablo 32. Kardeş Sırası Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Anne Baba Tutumu Puanlarına Đlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları Tablo 33. Kardeş Sırası Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Demokratik ve Koruyucu Anne Baba Tutumu Puanlarına Đlişkin Tukey HSD Testi Sonuçları

18 xv Tablo 34. Kardeş Sırası Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Özanlayışlarına Ait N, X, ve Ss Değerleri Tablo 35. Kardeş Sırası Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Özanlayış Puanlarına Đlişkin Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçları Tablo 36. Kardeş Sırası Değişkeni Açısından Üniversite Öğrencilerinin Özanlayış Puanlarına Đlişkin LSD Testi Sonuçları Tablo 37. Anne- Baba Tutumları ile Öz-anlayış Arasındaki Đlişki

19 I. BÖLÜM 1.1. GĐRĐŞ Üniversite gençliği birçok açıdan ergenliğin son dönemidir. Bu dönem yetişkin özelliklerinin ve rollerinin ortaya çıkmaya başladığı dinamik bir dönemi ifade etmektedir. Ergenin biyolojik olarak olgunlaştığı, kişilik olarak kendisini tanımlayabildiği, toplumsal olarak kendisine toplumda bir yer edinmeye başladığı ve mesleki anlamda mesleğe hazırlık aşamasında olduğu bir dönemdir. Kısaca üniversite dönemi karmaşaların, belirsizliklerin ortadan kalkmaya, biyolojik, toplumsal, kişilik ve meslek açısından belirsizliklerin netleşmeye başladığı dönemi ifade etmektedir. Ergenliğin temel amacı çocukların yetişkin rollerine hazırlandığı bir geçiş dönemi olarak görülür. Ergenliği belirli bir başlangıca ve belirli bir bitişe sahip olarak görmek yerine, dönemi olgunlaşmamışlıktan olgunluğa biyolojik, psikolojik, toplumsal ve ekonomik bir dizi geçişten oluşan bir dönem olarak düşünmek daha anlamlıdır (Steinberg, 2007). Ergenlikte gelişimi tartışırken yalnızca ergenlik ve çocukluk arasındaki yada ergenlik ve yetişkinlik arasındaki farklara değil, ergenliğin kendi içindeki farklı evreler arasındaki farklara da duyarlı olmak gerekir (Steinberg, 2007). Genç, toplum içinde kendini aramaya, kişilik sınırlarını belirlemeye başlar. Kim olduğunu, ne olacağını, nelere değer verip bağlanacağını, amacının ne olduğunu, toplumdaki yerinin neresi olduğunu bulmaya çalışır. Bilinçli ve bilinçsiz olarak kişiliğini oluşturur. Bu oluşum içinde özdeşleşme yapar. Özerkliğinin, özgürlüğünün, sorumluluğunun dengesini kurar (Kağıtçıbaşı, 1990). Neff, (2003) e göre öz-anlayış kavramındaki potansiyel yaş-grup farklılıkları ile ilgili gelişimsel literatür çok net bir varsayım sunmaktadır: ergenlik hayatta özanlayış oranının en düşük olduğu dönemdir (Sümer, 2008). Đnsanların öz-yeterliliği, öz-güveni, öz-anlayışı toplumsal yaşam içerisinde gelişmekte ve ancak bunlar toplumsal ilişkiler içinde anlam bulmaktadır.

20 2 Bu nedenle insan toplumsal bir yapı ve toplumsal ilişkiler içerisinde kendisini tanımlar ve konumlandırır. Toplu halde diğer insanlarla birlikte yaşamak zorunda olan insanın diğer insanlarla etkileşiminde, onlara yönelik duygu ve davranışlarını büyük oranda kişiliği belirlemektedir. Kişilik, insanın diğer insanlarla ilişkisinde somutlaşmaktadır. Bir yandan insan kişiliği sosyal çevrenin etkisiyle oluşurken, diğer taraftan insanın çevresiyle olan ilişkilerini de belirlemektedir. Bir başka boyutuyla bakıldığında insanın sadece diğer insanlarla ilişkisi yoktur. Đnsan kendi kendisiyle de ilişki halindedir. Birey diğer insanları nasıl algılıyor ve bu algısına göre davranıyorsa, yine birey kendi benliğini nasıl algılıyorsa algıladığı bu şekliyle de kendisiyle ilişki kuruyor ve davranıyor demektir. Bireyin kendisiyle ilişkisini, kendisine karşı davranışlarını belirleyen benliğini algılama biçimi, aynı zamanda diğer insanlarla olan ilişkilerinin yönünü de belirlemektedir. Bireyin hem kendisiyle hem de diğer insanlarla ilişkilerinin yönünün belirleyicisi olan benlik kavramı, bireyin içinde yaşadığı toplumsal koşullar tarafından oluşturulmaktadır. Bu toplumsal koşulların en önemlisi de ailedir. Aile içinde bebeğe yaşamının ilk yılında gösterilecek sevgi ve sıcaklık yakınlık, onun temel güven duygusunu kazanmasında önemli rol oynamaktadır. Anne babanın gözlenen davranışları ve tutumları, çocuğun etkinliklerini, cinsiyet rollerini, kısaca tüm kişilik gelişimini etkilemektedir (Senemoğlu, 2002). Birçok araştırmacı kişinin kendini kabulü ile başkalarının onu kabulü arasındaki ilişkiyi araştırırken, bir kısım kişilik kuramcısı da bireyin kendini kabul düzeyinin ya da kendi kişiliğine karşı geliştirdiği tutumların anababalar, öğretmenler, arkadaşlar vb. gibi önemli olan diğer kişiler den etkilenerek kazanıldığını iddia etmektedirler. Kişi kendini bu önemli diğer kişilerin tanımladığı ve değerlendirdiği gibi tanımlayıp değerlendirecektir (Güneysu ve Bilir, 1991). Bebeğin dünyaya geldiği andan itibaren karşılaştığı ilk ve en önemli toplumsal koşul ve ilişkileri aile çevresi oluşturmaktadır. Yani anne baba tutumları bireylerin

21 3 olumlu sosyal ilişkiler, sağlıklı kişilik ve olumlu benlik bilinci geliştirmelerinde önemli bir role sahiptir. Çocuklar hayatla başa çıkma yollarını ailede ve öncelikle de ana babalarından öğrenirler. Bütünüyle tüm araştırmalar ve gözlemler destekler ki çocuk ve gençlerin ruhsal sağlıkları, problemleri ile ailenin durum ve tutumu arasında büyük bir ilişki söz konusudur (Ekşi, 1990). Cüceloğlu (1991) da olumlu bir benlik bilinci geliştirebilmemiz için koşulsuz sevgi (unconditional love) içinde yetişmemiz gerektiğini vurgulamaktadır (Cüceloğlu, 1991). Rogers da benlik bilincine önem verir. Bir kimsenin benlik bilinci onun kendisiyle ilgili düşüncelerini, algılamalarını ve kanaatlerini içerir; kendisini nasıl gördüğünü özetler. Benlik bilinci iyi, kötü yada ortada olabilir. Benlik bilinci her zaman gerçeği yansıtmaya bilir. Yetenekli olduğu halde bir insan kendini yeteneksiz görebilir veya yeteneksiz bir kişi ise, kendini yetenekli zannedebilir. Benlik bilinci bizim kendimizi nasıl gördüğümüzü ifade eder. Herkes daha olumlu, daha gelişmiş bir benlik geliştirme çabası içindedir (Cüceloğlu, 1991). Đnsanların kişilik ve davranış gelişimlerinde çevresel etkenler oldukça önemli bir yere sahiptir. Kişilik gelişiminin temel kaynağı ise ailedir. Çocuğun temel kişilik gelişiminde ilk dönemler önemli bir yere sahiptir. Çevresel etken olarak anne baba tutumları ilk dönemlerden başlayarak çocuğun kişilik gelişimini, benlik bilincini, olayları, çevresini ve kendisini nasıl algılayacağını ve yorumlayacağını etkiler. Aile ve toplumsal çevre, yüksek gelişme gizilgücü olan insan beyni için gerekli uyaran besilerini (stimulus nutriment) ve öğrenme olanaklarını sağlar. Uyaran besileri ve öğrenme olanakları yaşamın ilk yıllarında beynin gelişmesini ve sonraki yıllarda da beynin gizilgüçlerinin kullanılmasını etkiler, biçimlendirir. Böyle bir etkileşim kuşkusuz insanın çok karmaşık ve geniş davranış repertuarının ve uyum güçlüklerinin gelişmesi demektir (Öztürk, 1989). Doğumdan itibaren çocuk, etrafını saran fiziksel ve sosyal çevreye uyum savaşını verirken, bu çabasında en büyük desteği anne ve babasından alır. Çocuk,

22 4 kendini ifade edebilmeyi, kendi kendini yöneten (otonom) bir birey olabilmeyi ailesinden öğrenir (Yavuzer, 1990). Çocuk anne babasını hem model alarak hem de onların kendisiyle kurduğu iletişim şeklini de benimseyerek diğer insanlarla olduğu kadar kendisiyle de olan ilişkisinin yönünü belirler. Anne baba tutumları, çocukların kendilerini (öz-benliklerini) nasıl algıladıklarını da etkiler. Anne babanın çocuğa karşı davranışları, onun benliğine yönelik sözleri çocuğun kendisini aynı şekilde algılamasına neden olacaktır. Holden, (1950) e göre, psikolojide ana baba değer ve tutumlarına ilgi 1920 lere kadar dayanır. Bu dönemde psikanalitik kuramdan kaynaklanan ve aşırı koruyuculuğun çocuklar üzerindeki etkisini araştıran çalışmalar yapılmıştır. Daha sonraki yıllarda değişik toplumsal kesimlerdeki anababaların çocuklarla ilgili değer ve tutumlarını karşılaştıran ve bu tutumların çocuklar üzerindeki etkilerini inceleyen çalışmalar yürütüldü (Akt: Hortaçsu, 2003). Ergenlik dönemi bir karmaşalar dönemidir. Ergenlik çocukluk ile yetişkinlik arasında bir ara geçiştir. Bu ara geçişte hızlı fiziksel, kişilik, toplumsal ve psikolojik dönüşümler yaşanmaktadır. Özellikle arkadaş grubunun ön plana çıktığı, çevrenin tepkisinin önemsendiği toplumsal bir gelişim yaşanmaktadır. Bütün bu karmaşanın kısmen durulduğu ve artık ergenin toplumda kendisine bir yer edinmeye çalıştığı dönem ise üniversite yıllarıdır. Ergenlik sosyolojik anlamda (Sieg, 1971) insanda, bireyin yetişkine özgü alışkanlıklarının kendisine verilmediğini hissettiği zaman başlayan ve yetişkinin tüm gücü ve toplumsal konumu toplum tarafından bireye verildiği zaman sona eren gelişim dönemi, (Gander ve Gardiner, 1998) olarak tanımlanabilir. Toplumumuzda evli olmak, askerliğini yapmış olmak, ekonomik bağımsızlığını kazanmış olmak, bir iş veya meslek sahibi olmak, ebeveyninden ayrı yaşamak, üniversite mezunu olmak veya seçimde oy kullanmak başkaları tarafından yetişkin bir kişi gibi algılanmaya yol açan değişiklikleridir. Ergenlik çağının sonu

23 5 ve genç yetişkinliğin başları olarak kabul edilebilen yaş sınırları 21 civarıdır. (Kulaksızoğlu, 2000). Erken ergenlikte olan yalnızca biyolojik değişimleri değil, erinliğin ergenlerin psikososyal gelişim ve toplumsal ilişkileri üzerindeki etkilerini de tanımlamaktadır. Erinlik genç insanın ve çevresindekilerin uyumunu gerektirir. Örneğin ergenin benlik imgesi fiziksel görünüşte beliren değişikliklerle geçici olarak tehdit edilebilir. Beden değişimleri, yüz değişimleri ve beklendiği üzere ergenin kendi hakkındaki duygularını değiştirir (Steinberg, (2007). Ergenlik döneminin temel özelliklerinden biri olan güvensizlik, ergenin atılgan, gösterişçi ya da çekingen bir birey olmasına yol açabilmektedir. Bu evrede ergen, başkalarının kendisi hakkında verecekleri hükümler konusunda aşırı derecede duyarlıdır. Bu çağ, utangaçlık duygusunun ve eleştiriye yol açacak bir biçimde dikkati çekme korkusunun yoğun olarak görüldüğü dönemdir. Bu evrede küçük kusurlar son derece büyütülür ve bunlar kişinin tüm bilincini kaplar (Yavuzer, 1998). Ergenin yaşadığı korkuların en önemlilerinden biri, sosyal ilişkilerde duyulan korkulardır. Diğer insanlarla tanışmak, alaycı kimselerle bir arada olmak, topluluk önünde konuşmak ya da çoğunluğu büyüklerden oluşan bir gruba katılmak, gençlerde korku meydana getirebilir. Bu tür sosyal korku, utangaçlık ya da şaşkınlık biçiminde görülebilmektedir (Yavuzer, 1998). Ergenin yaşamını derinden etkileyebilecek olan kaygı, kökenini bireyin çocukluk yaşantılarından almaktadır. Aile içinde, reddedici ve küçük düşürücü tutumlar çocuğun kaygılı bir insan olarak gelişmesine katkıda bulunabilir. Çocukluğu izleyen ergenlik döneminde de ana-baba ya da diğer yetişkinlerin alaycı tutumları ergenin üzerinde yıkıcı etkiler yaratabilir. Böylece, kaygı duygusunun yoğunluğu oranında davranışlar da aksar, algılama ve dikkat bozuklukları ortaya çıkar. Kaygılı kişi davranışlarını kaygı yaratan durumlardan kaçınmak amacıyla yönlendirdiğinden çevresindeki diğer seçenekleri algılayamaz. Bu durum yaşam alanının kısıtlanmasıyla sonuçlanır. Kişinin kaçındığı ve görmezlikten geldiği durumların

24 6 sayısı arttıkça davranışları da kısırlaşır. Dolayısıyla kendisine doyum sağlayabilecek birçok kaynağı da değerlendirememiş olur (Kılıç, 2005). Đnsanların daha çok çevrelerini ölçüt alarak kendilerini yoğun olarak değerlendirdikleri dönem ergenlik dönemidir. Ergen bu dönemde bir karmaşa yaşamaktadır. Bu karmaşa beraberinde belirsizliği de getirmektedir. Ergen, kim olduğu ve ne olacağı sorularına yanıt aramaktadır. Piaget in bilişsel gelişim kuramına göre ergenliğin başlangıcı, soyut işlemler (11-12 yaş) dönemine denk gelmektedir. Piaget e göre bu dönemin önemli özelliklerinden birisi ergenin benmerkezci olmasıdır. Elkind (1987) e göre, ergen benmerkezciliği, soyut işlemler dönemindeki ergen diğer insanların düşüncelerini de kavramlaştırabilmektedir. Bunu yaparken başkalarının düşüncelerinde yöneldikleri ile kendi düşüncelerinde yöneldiği konuları birbirinden ayıramaz. Diğer insanların da kendisi gibi ergenlik dönemiyle ilgili davranış ve düşüncelerle zihinlerini doldurduklarını düşünmektedir. Başkalarının sürekli kendine baktığını, kendisinin başkalarının gözünde ilgi odağı olduğunu düşünür. Kendisine hayali seyirciler yaratarak onlar tarafından izlenmekten utanır. Ergenin düşünsel olarak yarattığı bu seyirciler gerçekte mevcut olmayan, ama ergenin hem benmerkezciliğinden, hem de muhtemelen başkalarının ilgisini üzerine çekme ihtiyacından doğan bir durumdur (Akt: Kulaksızoğlu, 2000). Ergen ben merkezciliği şüphe yok ki artan bir kişisel eleştiriye, izolasyon duygularına ve duygularla aşırı özdeşleşmeye katkıda bulunur. Bunun anlamı da özanlayışın özellikle bu dönemde gerekli olduğu ama yine özellikle bu dönemde olmadığıdır (Neff, 2003a; Akt: Sümer, 2008). Sosyal yaşam içinde insanlar sürekli kendi anlayışlarını ölçüt alarak birbirleri (diğerleri) hakkında değerlendirme, yargılama ve eleştiri yapmaktadırlar. Bunun sonucu olarak bazen karşıdaki insanın davranışlarına, yapıp ettiklerine karşı hoşgörülü, esnek, anlayışlı, sabırlı, sevecen, merhametli, empatik ve gerçekçi yaklaşırken, bazen de tüm bunların tersi olabilmektedir. Diğer insanların davranışları karşısında katı, acımasız, olayları büyütme, sabırsız, anlayışsız eğiliminde olunabilmektedir. Sosyal yaşam içerisinde

25 7 yaşanılan olumsuzluklara karşı insanların diğer insanlara gösterdikleri anlayış da farklılaşmaktadır. Anlayış, Bir toplum veya topluluktaki bireylerde görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle beliren düşünme yolu, düşünüş biçimi, zihniyet, mantalite. Hoş görme, hâlden anlama ( olarak tanımlanmaktadır. Biraz daha ayrıntılı tanımlanacak olursa anlayış, diğerlerinin ızdıraplarına duyarlı olmayı, diğerlerinin acılarının farkında olmayı, bu ızdırap ve acılardan bağlantısız olmamayı ve sakınmamayı, diğerlerine şefkatli olmayı, diğerlerinin ortaya çıkan ızdıraplarını hafifletme arzusunu ve başarısız olan veya yanlış yapan kimseleri yargılamadan anlamayı içerir (Deniz, Kesici ve Sümer, 2008). Đnsanlar günlük ilişkilerinde başkalarına karşı gösterdikleri davranış, tutum ve anlayışları kendilerine karşı da göstermektedirler. Başkalarının karşılaştığı sorunlara ve yaşadıklarına karşı hoşgörülü, esnek, katı, gerçekçi, abartılı, sabırlı, sabırsız, duyarlı, duyarsız, acımasız, anlayışlı, anlayışsız, merhametli, merhametsiz davranan insan; aynı şekilde kendisiyle olan ilişkisinde de (kendisine karşı da) bu türden davranışları sergilemektedir. Goleman (1998) a göre duygusal açıdan sağlıklı bebekler bakıcılarının kendilerini yatıştırma tarzlarını kendilerine aynen uygulamayı öğrenirler. Yani insanlar bir sorunla, zorlukla karşılaştıklarında zorluğun üstesinden gelme ve zorluklar karşısında kendisine nasıl davrandığını (öz-anlayışını) bebeklikten ergenliğe yakın çevrenin anlayışı, tutumu ile şekillenmektedir. Öz-anlayış acı veren ya da hata yapılan durumlarda kişinin kendisine karşı anlayışlı davranmasın yanında, daha caydırıcı durumlarda da olabilmelidir. Bir kişinin öz-anlayışlı olması demek, o kişinin imkanı olduğunda öncelikle acı verecek durumlardan kendini koruması, önlem alması demektir. Dolayısıyla, öz-anlayış insanın iyi durumda olmasını sağlayacak önleyici davranışların arttırılmasına öncelik vermelidir (Neff, 2003; Akt: Sümer, 2008).

26 8 Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin Öz-Anlayışları (Self- Compassion) ile anne baba tutumları arasındaki ilişkinin anlamlı düzeyde farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemektir AMAÇ Araştırmanın Amacı Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin Öz-Anlayışları (Self- Compassion) ve Anne Baba Tutumlarının cinsiyet, sınıf düzeyi, fakülte, bölüm, anne babanın eğitim düzeyi, sosyo-ekonomik düzey ile kardeş sırası (ilk, ortanca, sonuncu) arasında anlamlı düzeyde farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir. Bu değişkenlerden hareketle üniversite öğrencilerinin Öz-Anlayışları (Self-Compassion) ile Anne Baba Tutumları arasındaki ilişkiyi saptamaktır Problem Cümlesi Üniversite öğrencilerinin öz-anlayışları ile anne baba tutumları arasında anlamlı düzeyde bir ilişki var mıdır? Üniversite öğrencilerinin öz-anlayışları ile anne baba tutum puan ortalamaları cinsiyet, sınıf, fakülte, bölüm, anne-babanın eğitim düzeyi, sosyo-ekonomik düzey ile kardeş sırası (ilk, ortanca, sonuncu) değişkenlerine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? Bu genel amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt aranacaktır Alt Problemler 1.0. Üniversite öğrencilerinin anne baba tutumları puan ortalamaları cinsiyete göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? 1.1. Üniversite öğrencilerinin anne baba tutumları puan ortalamaları sınıf düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? 1.2. Üniversite öğrencilerinin anne baba tutumları puan ortalamaları okumakta oldukları fakülteye göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır?

27 Üniversite öğrencilerinin anne baba tutumları puan ortalamaları okumakta oldukları bölüme göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? 1.4. Üniversite öğrencilerinin anne baba tutumları puan ortalamaları anne ve babanın eğitim düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? 1.5. Üniversite öğrencilerinin anne baba tutumları puan ortalamaları ailenin sosyo-ekonomik düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? 1.6. Üniversite öğrencilerinin anne baba tutumları puan ortalamaları kardeş sırasına (ilk, ortanca, sonuncu) göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? 2.0. Üniversite öğrencilerinin öz-anlayış puan ortalamaları cinsiyete göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? 2.1. Üniversite öğrencilerinin öz-anlayış puan ortalamaları sınıf düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? 2.2. Üniversite öğrencilerinin öz-anlayış puan ortalamaları okumakta oldukları fakülteye göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? 2.3. Üniversite öğrencilerinin öz-anlayış puan ortalamaları okumakta oldukları bölüme göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? 2.4. Üniversite öğrencilerinin öz-anlayış puan ortalamaları anne ve babanın eğitim düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? 2.5. Üniversite öğrencilerinin öz-anlayış puan ortalamaları ailenin sosyoekonomik düzeyine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? 2.6. Üniversite öğrencilerinin öz-anlayış puan ortalamaları kardeş sırasına (ilk, ortanca, sonuncu) göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta mıdır? 3.0. Üniversite öğrencilerinin öz-anlayış puanları ile anne baba tutumları arasında anlamlı düzeyde bir ilişki var mıdır?

28 ARAŞTIRMANIN ÖNEMĐ Ergenliğin son dönemlerini yaşamakta olan üniversite öğrencileri bulundukları gelişim dönemi özelliklerine göre kendilerini yaşamın merkezine koymaktadırlar. Bu dönemde üniversite öğrencisinin sosyal ilişkiler ve bu ilişkiler içinde kendisine anlamlı bir yer edinme, derslerde başarılı olma, farklı alanlarda kendisini gösterme, zorlukların üstesinden gelme gibi davranışları ve çabaları vardır. Kendilerini ve davranışlarını bulundukları dış çevrenin algılamalarına ve tepkilerine göre şekillendirme eğiliminin yoğunlaştığı bu dönemde birey, başkalarınca beğenilme, takdir edilme, onaylanma, değer verilme, ciddiye alınma gibi beklenti ve bu yönde çaba içerisindedir. Öğrenciler başkalarınca beğeni, onay, değer, takdir vb. gördükçe kendilerine karşı daha onaylayıcı, anlayışlı, sevecen ve esnek olabilmektedirler. Öğrenciler bu süreçte karşılaştıkları problemler karşısında kendisine ilişkin (yapıp ettiklerine karşı hoşgörülü, esnek, katı, acımasız, olayları büyütme eğilimi, anlayışlı, gerçekçi, sabırlı, merhametsiz vb.) davranışları onun kimlik arayışı ve kişilik gelişimini etkilemektedir. (Neff, 2003a) e göre Öz-anlayış kavramının geliştirilmesi, bireylerin aşırı eleştirici ve yıkıcı olmasını engeller, diğerleri ile olan bağlarını daha rahat görmelerini ve kendi duygularına daha net yaklaşmalarını sağlar. Öz-anlayış kavramının değerini önemseyen kültürel bir değişim de topluma faydalı olabilir (Sümer, 2008). Sarason (Akt; Tuğrul, 2000) e göre stres altındaki kişilerin kendileriyle aşırı meşgul olduklarını, kendilerini aşağılayıcı ve karmaşık düşünce ve duygular içinde olduklarını belirtmiştir. Kendini aşağılayıcı düşünce ve duygu içinde olmak performansı düşürmekte ve emosyonel ve davranışsal açıdan işlevsel olmayı engellemektedir (Sümer, 2008). Bu araştırma, ergenlerin zorluklar karşısında kendilerine nasıl davrandıkları (öz-anlayışları) ile anne-baba tutumları arasındaki ilişkiyi ve diğer çeşitli

29 11 değişkenlerle arasında fark olup olmadığını ortaya koymaktır. Ayrıca, ergenlerin bu kritik kimlik arayışı döneminde, sosyal ilişkilerinde, başarı, başarısızlık ve zorluklar karşısında, kendilerine yönelik davranışları (öz-anlayış) arasındaki ilişkinin ortaya konması, anne babaların ergene yönelik tutumlarının önemini ve anne baba, çocuk ilişkisinin bu yönde geliştirilmesinde yol gösterici olacağı düşünülmektedir VARSAYIMLAR (SAYILTILAR) 1. Bu araştırmada deneklerin Öz-Anlayış Ölçeği ve Anne Baba Tutumları Ölçeği veri toplama araçlarına içten ve doğru yanıtlar verdikleri varsayılmıştır SINIRLILIKLAR 1. Araştırmada incelenen öz-anlayış düzeyi, Öz-Anlayış Ölçeği nin ölçtüğü niteliklerle sınırlıdır. 2. Araştırmada incelenen anne baba tutumları, Anne Baba Tutuları Ölçeği nin ölçtüğü niteliklerle sınırlıdır. 3. Araştırma sonuçları örneklem grubundan elde edilen verilerle sınırlı olacaktır 4. Araştırmanın örneklemini eğitim öğretim yılında Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Teknik Eğitim Fakültesi ve Mesleki Eğitim Fakültesinde öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar benzer koşullara sahip öğrencilere genellenebilir TANIMLAR Öz-anlayış: Birisinin kendi ızdırabına (suffering) açık olmayı, ondan kaçınmaması ve bağlantısız olmamasını, acısını dindirme arzusunu üretmesi ve

30 12 şefkatle onu iyileştirmesi ve en önemlisi de daha büyük bir deneyim kazanmanın bir parçası olarak kendi acı, yetersizlik ve başarısızlığını yargılamadan anlamayı içerir (Deniz, Şahin ve Sümer, 2008). Neff, (2003) e göre bireyin acı ve başarısızlık durumlarında kendini eleştirmekten ziyade kendine özenli ve anlayışlı davranmayı, yaşadığı olumsuz deneyimlerin insanoğlunun yaşamının bir parçası olarak görmeyi, olumsuz duygu ve düşüncelerin üstünde fazlaca durmaktansa onları mantıklı bir bilinçte tutma olarak tanımlanabilir (Sümer, 2008). Tutum: Bir mesleğe, kuruma, bireye ve gruba yönelik düşünsel, duygusal ve davranışsal hazıroluşluluk ya da eğilim sosyal psikolojide tutum kavramıyla açıklanır. Smith (1968) e göre tutum, bir bireye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan bir eğilimdir (Akt: Kağıtçıbaşı 1988). Ergen: Ergenlik çağını yaşayan ve bu gelişim döneminde bulunan birey. Ergenlik: Sieg, (1971) e göre insanda, bireyin yetişkine özgü ayrıcalıklarının kendisine verilmediğini hissettiği zaman başlayan ve yetişkinin tüm gücü ve toplumsal konumu toplum tarafından bireye verildiği zaman sona eren gelişim dönemine ergenlik denir (Gander ve Gardiner, 1998). Anne Baba Tutumu: Anne, babanın yada her ikisinin kendi çocuklarına karşı duygu, düşünce ve davranışlarını önceden belirleyen hazıroluşluluğa ya da eğilime denir.

31 II. BÖLÜM 2. KURAMSAL ÇERÇEVE VE ĐLGĐLĐ LĐTERATÜR 2.1. TUTUM G.W.Allport (1935) a göre tutum yaşantı ve deneyimler sonucu oluşan, ilgili olduğu bütün nesne ve durumlara karşı bireyin davranışları üzerinde yönlendirici bir etkiye sahip ruhsal ve sinirsel bir hazırlık durumu (Freedman, Sears ve Carlsmith, 2003) olarak tanımlanmaktadır. Tutum; olumsuzdan olumluya uzanan bir süreklilik çizgisi üzerinde bir nesne, kişi ve olayla ilgili bir değerlendirmeyi içerir ve bizi o nesne, kişi ve olay karşısında belli bir şekilde davranmaya yatkın hale getirir (Plotnik, 2009). Baron ve Byrne a göre (1977), tutumlar oldukça organize olmuş uzun süreli duygu, inanç ve davranış eğilimleridir. Bu eğilimler diğer insanları, grupları, fikirleri, ülkenin diğer yörelerini ya da nesneleri konu edinir (Akt: Cüceloğlu, 1991). Bir başka tanıma (Smith, 1968) göre ise tutum, bir bireye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan bir eğilimdir (Akt: Kağıtçıbaşı, 1988) Tutumun Ögeleri Bir tutum, bireyin düşünce, duygu ve davranışlarını birbirleriyle uyumlu kılarak etkiler. Tutumlarda genellikle birbirleriyle uyum halinde bulunan bu üç faktöre tutumların ögeleri denir. Bilişsel, duygusal ve davranışsal ögeler yerleşmiş, güçlü tutumlarda tam olarak bulunur. Bu ögeler tutumu kendi içinde tutarlılığı olan bir sistem haline getirir. Böylece, bireyin çevresindeki çeşitli objelere karşı beslediği duyguları, o objeler hakkındaki fikirleri, bilgileri ve onlara karşı davranışları devamlılık ve düzenlilik gösterir (Kağıtçıbaşı, 1988). Đnsanların belli yönde davranma eğilimlerini yani tutumlarını yakından inceleyecek olursak, bu tutumlarının düşüncelerini (bilişsel bileşen), duygularını

32 14 (duygusal bileşen) ve davranışlarını (davranışsal bileşen) etkilediğini görürüz Plotnik, 2009). Birbirinden farklı öğelere sahip olduğuna göre, tam gelişmiş bir tutum yalın değil, karmaşıktır. Öğeler, bir tutumu kendi içinde tutarlılığı olan bir sistem haline sokar. Başka bir deyişle tutum, bireyi davranışa hazırlayıcı karmaşık bir eğilimdir (Kağıtçıbaşı, 1988). Tutumların başlıca üç ögeden oluştuğu konusunda fikir birliğine varılmıştır (Tekarslan ve diğerleri 2000): 1. Tutumun gerçeklere dayanan bilgi hazinesini oluşturan bilişsel öge, 2. Tutumun bireyden bireye değişen ve gerçeklere açıklanamayan, hoşlanmahoşlanmama yönünü oluşturan duygusal öge, 3. Tutumun sözlü ya da eylemsel ifadesi olan davranışsal ögedir. Ancak, hemen belirtmek gerekir ki, bu bileşenler (ögeler) birbirinden bağımsız değildir. Karşılıklı olarak birbirlerini etkiler, birbirlerinden etkilenir ve çoğu kez aralarında bir tutarlılık bulunur (Aydın, 2001). Bilişsel Öge: Bir tutumun bilişsel bileşeni bireyin tutum nesnesine ilişkin düşünce, bilgi ve inançlarından oluşur. Bir tutum objesi hakkında sahip olunan bilgileri içerir (Aydın, 2001; Kağıtçıbaşı, 1988). Eğer bir şeye ilişkin olumsuz bir tutumunuz varsa, o şey hakkında olumsuz inanç veya inançlarınız da olacaktır. Đnançlar tutumların duygusal yönlerine eşlik eden söze dökülmüş ifadelerdir (Morgan, 1989). Tutumların bilişsel ögeleri, tutum konuları ile ilgili gerçeklere dayanan bilgi ve inançları içermektedir. Tutum konusu ile ilgili bilgiyi ise bireyin o konu veya konular grubu ile ilgili ya doğrudan bir deneyim geçirme (o konu ile karşılaşma) yolu ile veya dolaylı olarak (kitaptan okuyarak, televizyondan yada arkadaşından duyarak) edinmesi gerekir (Tekarslan vd., 2000). Örneğin: Bir baba çocuk eğitiminde baba,

33 15 otorite olmalıdır; çocuk babadan korkmalıdır bilgisini ve inancını edinir, buna göre davranır. Tekarslan, vd., (2000) ne göre tutumun konusu ile ilgili bilgiler ne kadar gerçeklere dayanırsa, onunla ilgili tutumlar o kadar kalıcı olur. Bilgi değiştiğinde tutum da değişir. Duygusal Öge: Bir tutumu, bir inanç, bir gerçek veya bir olgudan ayıran en önemli özellik, tutumun bir duygusal bileşene sahip olmasıdır. Duygusal bileşen bireyin tutum nesnesine ilişkin duygu ve değerlendirmelerinden oluşur. Bir nesneye ilişkin olumlu tutumu olan bir birey bu nesneyi olumlu olarak değerlendirecek ve bu nesneye karşı olumlu duygular besleyecektir. Buna karşı, olumsuz tutum içinde olduğu bir nesneyi ise olumsuz olarak değerlendirecek ve bu nesneye karşı olumsuz duygu besleyecektir (Aydın, 2001). Bu nesne bir insan olabilir, bir grup olabilir (öğrenciler, zenciler gibi), bir kurum olabilir (banka gibi), ya da soyut bir şey (eğitim, din gibi) (Morgan, 1989). Tekarslan, vd., (2000) ne göre tutumların duygusal ögesi, bilişsel ögeye kıyasla oldukça basittir; olumlu ya da olumsuz tepkiye bir ön eğilimdir. Ancak, duygusal ögesi ağır basan bir tutumun değişmesi daha güçtür. Özellikle bireyin öz-benliğini ilgilendiren konu yada olaylara karşı tutumu daha çok duygu yüklüdür. O nedenle bu tür tutumların değiştirilmesi daha güçtür. Kısaca, bir nesneye ilişkin tutumdan söz edebilmemiz için, bu nesneye ilişkin bilgi, düşünce ve inançlara olumlu veya olumsuz duyguların eşlik etmesi gerekmektedir (Aydın, 2001). Bu bir tutum objesine karşı gözlenebilen duygusal tepkilerdir. Örneğin, baba çocuktan beklemediği davranışlar karşısında ona öfkelenir, sesini yükseltir, onu korkutmaya yönelik mesajlar verir. Davranışsal Öge: Bir tutum objesine karşı gözlenebilen tüm davranışlardır (Kağıtçıbaşı, 1988). Yani duygu ve kanıya uygun hareket etme eğilimidir (Morgan, 1989). Bir tutum genellikle bireyin tutum nesnesine ilişkin davranışlarda bulunmaya eğilimli kılar. Bir nesneye ilişkin olumlu tutumu olan bir birey, bu nesneye karşı

34 16 olumlu davranmaya, ona yaklaşmaya, yakınlık göstermeye, onu desteklemeye, ona yardım etmeye eğilimli olacaktır. Bir nesneye ilişkin tutumu olumsuz olan bir birey ise, bu nesneye ilgisiz kalma veya ondan uzaklaşma, eleştirme, hatta ona zarar verme eğilimi gösterecektir (Aydın, 2001). Örneğin, çocuğa karşı mesafeli davranır, çocuğu kucağına almaz, çocuğun ilgi ve istekleri karşısında kaşlarını çatar Tutumların Özellikleri Tutumların bazı temel özellikleri vardır. Bu özelikler hem bir bütün olarak tutumların kendileri, hem de tek tek bileşenler (ögeler) için geçerlidir. Gerek bir bireyin çeşitli tutumları arasındaki, gerekse iki bireyin aynı konuya ilişkin tutumları arasındaki farklılıklar bu özelliklerden kaynaklanmaktadır. Ayrıca, bir tutumun davranışsal bileşeninin belirginlik derecesi ve değişmeye karşı ne ölçüde dirençli olacağı da kısmen bu özellikler tarafından belirlenir (Aydın, 2001). Morgan (1989) a göre tutumları doğrudan gözleyemeyiz, ancak bir bireyin yaptıklarından vardayabiliriz. Gözlenememelerine karşın, bireylerin tutumları sevgilerini, nefretlerini ve davranışlarını önemli ölçüde etkiler (Morgan, 1989). Güç Derecesi Aydın (2001) e göre birey birçok tutuma sahip olabilir. Ancak, bu tutumlar kuvvetleri açısından çoğu kez birbirlerinden farklılık gösterir. Bir tutumun bileşenlerinin (bilişsel, duygusal, davranışsal) güçleri de farklı olabilir. Her tutumun bir (şiddeti) gücü vardır. Bir tutumun gücü, her üç ögesinin (bilişsel, duygusal, davranışsal) gücünün toplamı olarak düşünülebilir. Örneğin, bir tutumun bilişsel bileşeni oldukça kuvvetli olan bir bireyin aynı tutumunun duygusal ve davranışsal bileşenlerinin göreli olarak daha zayıf olması mümkündür (Kağıtçıbaşı, 1988; Aydın, 2001). Tutumun Yönü Bütün tutumların bir yönü yada işareti vardır. Tutumun konusuna karşı ya olumlu (+) ya da olumsuz (-) bir tepki eğilimi söz konusudur. Tutum olumlu olunca,

35 17 obje ya da olaya karşı olumlu duygular, değerlemeler ve eğilimler vardır, dolayısı ile tutum objesine yaklaşma söz konusudur. Olumsuz yönde ise bunun tam tersi olur, tutum objesinden kaçma ya da tutum objesine zarar verme olası tepki eğilimlerindendir (Tekarslan, vd., 2000). Karmaşıklık Derecesi Scott, tutumların bir boyutu olarak kabul ettiği bilişsel karmaşıklığı bireyin tutum objesi hakkında sahip olduğu bilgi sayısı olarak tanımlamaktadır (Tekarslan, vd., 2000). Bir tutumun bileşenlerinin karmaşıklığı, bir tutum veya bileşeninin içerdiği unsurların sayı ve çeşitliliğine bağlıdır. Đçerilen unsurların sayısı ve sayısı ve çeşidi arttıkça karmaşıklık derecesi de artacaktır. Gerek bir bireyin farklı iki nesneye ilişkin tutumlarının bileşenleri, iki ayrı bireyin aynı nesneye ilişkin tutumlarının bileşenleri karmaşıklık açısından farklılık gösterebilir. Bir tutumun karmaşıklık derecesi büyük ölçüde bileşenlerinin karmaşıklık dereceleri tarafından tayin edilir. Bileşenleri karmaşık olan bir tutum, yalın bileşenlere sahip bir tutumdan daha karmaşık olacaktır. Ayrıca, bir tutumun karmaşıklık derecesi ile kuvveti arasında da bir ilişki vardır. Karmaşık tutumlar, genellikle, yalın tutumlardan daha kuvvetlidir (Aydın, 2001). Öğeler (Bileşenler) Arası Tutarlılık Tutumların bileşenleri (bilişsel, duygusal, davranışsal) genellikle birbirleriyle tutarlı olama eğilimi gösterirler. Yani, bir bileşeni olumlu olan bir tutumun diğer iki bileşeni de genellikle olumludur; bir bileşeni olumsuz olan bir tutumun diğer iki bileşeni de genellikle olumsuz olmaktadır. Bununla birlikte; tutumlar bileşenleri arasında tutarlılığın derecesi açısından farklılık gösterebilir (Aydın, 2001). Aydın (2001) a göre bilişsel tutarlılık kuramları olarak adlandırılan bir dizi kurama göre, bileşenleri arasında tutarlılık bulunmayan tutumlar daha kolay değişmektedir. Bu kuramlar, buna bağlı olarak, bir bireyin bir tutumunu değiştirmenin en kestirme yolunun bu tutumun bileşenleri arasındaki bir tutarsızlık veya bir çelişki meydana getirmek olduğunu ileri sürmektedir.

36 18 Diğer Tutumlarla Đlişki ve Merkezilik Bütün tutumlarda merkezilik vardır. Merkezi tutum bir grup tutumlar arasında en önemli olan tutumu ifade etmektedir. Bir grup tutumlar arasında bir merkezde diğerleri onun çevresinde toplanmıştır. Bir tutumun değiştirilmesi diğer tutumların da değişmesine neden olabilir ya da olmayabilir. Bu söz konusu tutumun ne kadar merkezi olduğuna bağlıdır (Tekarslan, vd., 2000). Bir bireyin değişik konulara ilişkin tutumları, diğer tutumlarıyla olan bağlantıları açısından da farklılıkları gösterir. Bazı tutumlar bireyin diğer birçok tutumuyla ilişki içindedir, bazılarının ise bağlantı içinde bulunduğu tutum sayısı oldukça azdır. Örneğin, bir bireyin bir futbol takımına karşı yüksek taraftarlığı, bu bireyin dini, politik, çocuk yetiştirme tarzı, doğum kontrolü, eğitim, vb. konulara ilişkin tutumlarıyla ilişki içinde bulunması, yani onlardan etkilemesi ve onlar tarafından etkilenmesi oldukça azdır. Buna karşın, bu kişinin dini tutumları daha büyük bir olasılıkla sözü edilen konularla ilişki içinde olacağı gibi (Aydın, 2001), bu konuların belirleyicisi olacak ve merkezinde yer alacaktır Tutumları Diğer Đç Faktörlerden Ayıran Kriterler Şerif e göre tutum kavramını sosyal psikolojide ayrı bir kavram olarak muhafaza etmek gerekir. Tutum kavramını, her şeyi içeren psikolojik bir kavram haline getirerek önemini azaltmak istemiyorsak kesin kriterler kullanarak bu kavramı ayırmalıyız. Yoksa tutum kavramı, her tür yatkınlık, organik hal ya da güdü için kullanılan genel bir terim haline gelir (Şerif ve Şerif, 1996): 1. Tutumlar doğuştan gelmez. Tutumlar, belli nesne, kişi, grup ya da olaylarla ilişkili olarak oluşturulur ya da öğrenilir. Bu kriter, tutumu biyolojik kökenli güdülerden ayırır. Açken yiyecek arzulamak biyolojik kökenlidir. Ancak karidesi çok sevmek bir tutumdur. Bir tutumun ortaya çıkışı öğrenmeye bağlıdır. 2. Tutumlar az ya da çok kalıcıdır. Bu kriter tam anlamıyla tutum için az kalıcı yada çok kalıcı anlamına gelir. Yani tutumlar öğrenilirler, dolayısıyla değişirler. Bir

Anne Baba Tutumları ve Kardeş Sırasının Üniversite Öğrencilerinin Öz-Anlayışlarının Gelişimine Etkisi 1

Anne Baba Tutumları ve Kardeş Sırasının Üniversite Öğrencilerinin Öz-Anlayışlarının Gelişimine Etkisi 1 ISSN: 2146-5177 Yıl Year :4 Cilt Volume :4 Sayı Issue :6 Haziran June - 2014/1 Anne Baba Tutumları ve Kardeş Sırasının Üniversite Öğrencilerinin Öz-Anlayışlarının Gelişimine Etkisi 1 * Mehmet Taki Yılmaz

Detaylı

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir. ÖZET Üniversite Öğrencilerinin Yabancı Dil Seviyelerinin ve Yabancı Dil Eğitim Programına Karşı Tutumlarının İncelenmesi (Aksaray Üniversitesi Örneği) Çağan YILDIRAN Niğde Üniversitesi, Sosyal Bilimler

Detaylı

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI Arş.Gör. Duygu GÜR ERDOĞAN Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi dgur@sakarya.edu.tr Arş.Gör. Demet

Detaylı

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii YAZARLAR HAKKINDA... iv 1. ÜNİTE EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 Giriş... 2 Eğitim Psikolojisi ve Öğretmen... 3 Eğitim Psikolojisi... 3 Bilim... 6 Psikoloji... 8 Davranış... 9 Eğitim...

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve

Detaylı

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1 58 2009 Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı:25, s.58-64 ÖZET EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1 Bu çalışmanın

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikoloji RPD 101 Not III Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Kişilik Gelişimi Kişilik Nedir? *Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici,

Detaylı

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ Doç. Dr. Deniz Beste Çevik Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı beste@balikesir.edu.tr

Detaylı

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86 içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 Tarihsel Bakış Açısı 3 Erken Tarih 3 Yirminci ve Yirmi Birinci Yüzyıllar 3 Ergenliğe İlişkin Kalıpyargılar 6 Ergenliğe Pozitif Bir Bakış Açısı 7 Amerika Birleşik Devletleri

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI YAZAR HAKKINDA 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE

İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI YAZAR HAKKINDA 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR... v KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI... vii YAZAR HAKKINDA... ix 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE 1.1. ÜSTÜN YETENEKLİLİĞE TARİHSEL BAKIŞ...

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VERİ ANALİZİ, İZLEME VE DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER SOSYAL PSİKOLOJİ

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER SOSYAL PSİKOLOJİ HEDEFLER İÇİNDEKİLER SOSYAL PSİKOLOJİ Sosyal Psikoloji Nedir? Sosyal Psikolojinin Çalışma Konuları Sosyal Etki Ve Uyma Davranışı Tutumlar Sosyal Psikolojide Temel Kuramlar PSİKOLOJİ Bu üniteyi çalıştıktan

Detaylı

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Tanrı Tasavvuru Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Peker e göre: Kişinin bebekliğinden itibaren, zeka gelişimine, edinmiş olduğu bilgi ve yaşantısına göre, Tanrı yı zihninde canlandırması, biçimlendirmesi

Detaylı

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii BÖLÜM I GELİŞİM 1. ÜNİTE GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR, GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ VE GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER... 1 GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR...

Detaylı

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ Marmara Evleri Anaokulunda Rehberlik Hizmetleri (3 6 yaş) Okulumuzdaki tüm öğrencilerin her yönüyle sağlıklı gelişmeleri, okul ortamına uyum sağlamaları ve kapasitelerini

Detaylı

Lion Leo İletişiminde Yetişkin Boyutu

Lion Leo İletişiminde Yetişkin Boyutu Lion Leo İletişiminde Yetişkin Boyutu Cahit Kişioğlu, İzmir 9 Eylül Lions Kulübü ÖZET: Lion ve Leo iletişiminde kullanılan eleştirel veya koruyucu yetişkin tarzını yetişkin boyutuna taşıyarak, Lion - Leo

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

İÇİNDEKİLER. BÖLÜM 1 EĞİTİM PSİKOLOJİSİ: ÖĞRETİM İÇİN YAPILANMA Prof. Dr. Ayşen Bakioğlu - Dilek Pekince EĞİTİM ve PSİKOLOJİ... 3 İYİ ÖĞRETMEN...

İÇİNDEKİLER. BÖLÜM 1 EĞİTİM PSİKOLOJİSİ: ÖĞRETİM İÇİN YAPILANMA Prof. Dr. Ayşen Bakioğlu - Dilek Pekince EĞİTİM ve PSİKOLOJİ... 3 İYİ ÖĞRETMEN... İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 EĞİTİM PSİKOLOJİSİ: ÖĞRETİM İÇİN YAPILANMA Prof. Dr. Ayşen Bakioğlu - Dilek Pekince EĞİTİM ve PSİKOLOJİ... 3 İYİ ÖĞRETMEN... 6 Yansıtıcı Öğretmen... 8 İyi Öğretmenden Sahip Olması Beklenen

Detaylı

Doç. Dr. Tülin ŞENER

Doç. Dr. Tülin ŞENER Doç. Dr. Tülin ŞENER AHLAK GELİŞİMİ Bireyde var olan değerler sistemi, gelişimsel bir süreç içinde ortaya çıkmaktadır. Bu sürece AHLAK GELİŞİMİ denir. Toplumun kendinden beklenen fonksiyonları yerine getirebilmesi

Detaylı

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır.

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır. AİLE TUTUMLARI Eğitimciler olarak bizler çocukların gelecekte uyumlu ve başarılı olabilmeleri için en sağlıklı eğitim yollarının geliştirilmesi çabası içindeyiz. Öğrenci eğitiminde ve çocuğa karşı doğru

Detaylı

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II Tutumların Yapısı Kağıtçıbaşı, Ç. (2012). Günümüzde insan ve insanlar. Evrim Yayınevi. İstanbul. A. X partisine oy verirken, kardeşi neden Y partisine

Detaylı

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Ramazan YİRCİ Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Uğur ÖZALP Millî

Detaylı

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler. 0212 542 80 29 Uz. Psk. SEMRA EVRİM 0533 552 94 82 DUYGUSAL ZEKA Son yıllarda yapılan pek çok çalışma zeka tanımının genişletilmesi ve klasik olarak kabul edilen IQ yani entelektüel zekanın yanı sıra EQ

Detaylı

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Öğr. Gör. Gülbin KIYICI Arş.Gör.Dr. Nurcan KAHRAMAN Prof.

Detaylı

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: PSI Dersin Kodu: Gelişim Psikolojisi (Sosyoloji) 3 Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: PSI Dersin Kodu: Gelişim Psikolojisi (Sosyoloji) 3 Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE 1 Dersin Adı: PSI 1074 2 Dersin Kodu: Gelişim Psikolojisi (Sosyoloji) 3 Dersin Türü: Zorunlu 4 Dersin Seviyesi: Lisans 5 Dersin Verildiği Yıl: 1 6 Dersin Verildiği Yarıyıl: Bahar/II.yarıyıl

Detaylı

OLUMLU ANNE-BABA YAKLAŞIMLARI

OLUMLU ANNE-BABA YAKLAŞIMLARI OLUMLU ANNE-BABA YAKLAŞIMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ Her anne baba çocuğunun sosyal duygusal ve bilişsel anlamda iyi yetişmesini arzu eder ve bunun için elinden geleni yapmaya çalışır.

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU Yaş Dönem Özellikleri BÜYÜME VE GELİŞME Gelişme kavramı düzenli, sürekli ve uyumlu bir ilerlemeyi dile

Detaylı

BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI

BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI REYHAN SAĞLAM ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ BILIŞ NE DEMEKTIR? Biliş; düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerine denir. Bilişsel gelişim neleri kapsar?

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31 Çocukların Arkadaş Edinmelerine Nasıl Yardımcı Olunmalı? Bu soruya cevap vermek için öncelikle bazı çocukların neden arkadaş edinemedikleri üzerinde durmamız gerekmektedir. Çocuklar çok çeşitli nedenlerden

Detaylı

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. GELİŞİM İLKELERİ GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. Kalıtım bireyin anne babasından getirdiği gizil güçleri anlatır. Bu gizil güçlerin üst düzeyi kalıtsal olarak belirlenir. Bu düzeye ulaşma

Detaylı

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER Fowler ın kuramını oluşturma sürecinde, 300 kişinin yaşam hikayelerini dinlerken iki şey dikkatini çekmiştir: 1. İlk çocukluğun gücü. 2. İman ile kişisel

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III Ünite:I Eğitim Psikolojisinde Bilimsel Araştırma Yöntem ve Teknikleri 13 Psikoloji ve Eğitim Psikolojisi 15 Eğitim Psikolojisi ve Bilim 17 Eğitim Psikolojisi ve Bilimsel Araştırma

Detaylı

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI OCAK ARALIK KASIM EKİM EYLÜL AY HAFTA DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI ETKİNLİKLER YETERLİK ALANLARI KAZANIM NUMARASI VE KAZANIMLAR UYGULAMA Öğrencilerle tanışılması, okulun tanıtılması,

Detaylı

1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1

1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1 İçindekiler 1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1 Giriş...1 ÖĞRENCİ DAVRANIŞINI ETKİLEYEN TOPLUMSAL ETMENLER...2 Aile...3 Anne Babanın Çocuğu Yetiştirme Biçimi...3 Ailede Şiddet...4 Aile İçi Çatışmanın

Detaylı

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ ÇOCUK PSİKOLOJİSİNDE GELİŞİM MODELLERİ... 3 ÖĞRENME TEORİSİ MODELİ... 4 BİLİŞSEL GELİŞİM MODELİ... 5 İNSAN GELİŞİMİNİ VE PSİKOLOJİSİNİ AÇIKLAYAN TEMEL KURAMLAR...

Detaylı

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM ANABİLİM DALI

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM ANABİLİM DALI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM ANABİLİM DALI ORTAÖĞRETİMDEKİ MATEMATİK ÖĞRETMENLERİNİN SINIF YÖNETİMİ VE ÖĞRENCİLERİN MATEMATİK ALGILARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

Detaylı

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ KKTC YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Edim MACİLA BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ LEFKOŞA,

Detaylı

ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ SPOR YAPAN VE YAPMAYAN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN İLETİŞİM BECERİLERİ İLE EMPATİK EĞİLİM DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Detaylı

İLKÖĞRETİM ve LİSELERDE DİNDARLIK ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI BİR ARAŞTIRMA (DİYARBAKIR ÖRNEĞİ)

İLKÖĞRETİM ve LİSELERDE DİNDARLIK ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI BİR ARAŞTIRMA (DİYARBAKIR ÖRNEĞİ) İLKÖĞRETİM ve LİSELERDE DİNDARLIK ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI BİR ARAŞTIRMA (DİYARBAKIR ÖRNEĞİ) DEĞERLER EĞİTİMİ MERKEZİ YAYINLARI Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak Değerler Eğitimi Merkezi Yayınlarına

Detaylı

Tutum ve Tutum Ölçekleri

Tutum ve Tutum Ölçekleri Tutum ve Tutum Ölçekleri tutum bireye atfedilen ve bireyin psikolojik bir obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan eğilim Smith ( 1968 ) psikolojik obje birey için

Detaylı

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ * Abant Ýzzet Baysal Üniversitesi Eðitim Fakültesi Dergisi Cilt: 8, Sayý: 1, Yýl: 8, Haziran 2008 KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE

Detaylı

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016 ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016 AİLE İÇİ İLETİŞİM VE SINAV KAYGISI PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BÖLÜMÜ İçindekiler Motivasyonu Arttırma ve Hedef Belirleme Hedef Belirlerken Göz Önünde Bulundurulacak

Detaylı

ÖNSÖZ. beni motive eden tez danışmanım sayın Doç. Dr. Zehra Özçınar a sonsuz

ÖNSÖZ. beni motive eden tez danışmanım sayın Doç. Dr. Zehra Özçınar a sonsuz i ÖNSÖZ Bu çalışma uzun ve zor, ancak bir o kadar da kazançlı bir sürecin ürünüdür. Öncelikle; bilgi ve deneyimleri ile bu süreçte bana yol gösteren, anlayışlı tutumuyla beni motive eden tez danışmanım

Detaylı

DEĞERLER EĞİTİMİ FARKLILIKLARA SAYGI

DEĞERLER EĞİTİMİ FARKLILIKLARA SAYGI VELİ BÜLTENİ DEĞERLER EĞİTİMİ FARKLILIKLARA SAYGI Günümüzde ulaşım ve iletişim teknolojisinin gelişmesiyle birlikte, Dünya giderek çeşitli kültürlerin, ırk ve etnik kökenden insanların, farklı diller konuşarak

Detaylı

PDR de Üç Gelişim Alanı (Mesleki gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

PDR de Üç Gelişim Alanı (Mesleki gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI PDR de Üç Gelişim Alanı (Mesleki gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI Mesleki Rehberlik & Kariyer Gelişimi Meslek seçiminden Kariyer Gelişimi 1909 Parsons ın tanımı: Gençlerin çeşitli meslekleri tanımaları ve

Detaylı

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department 71 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Yıl 9, Sayı 17, Haziran 2009, 71-76 Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğrencilerinin Başarılarına Etki Eden Değişkenler Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

Detaylı

Prof. Dr. Serap NAZLI. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler

Prof. Dr. Serap NAZLI. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler Prof. Dr. Serap NAZLI BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler PDR de bireyi tanımanın amacı öğrencinin kendisini tanımasına yardımcı olmaktır. NEDEN???? Bireyin hangi yönleri???? Bireylerin Tanınması Gereken

Detaylı

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar 225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar Bilgi Nedir? Bilme edimi, bilinen şey, bilme edimi sonunda ulaşılan şey (Akarsu, 1988). Yeterince doğrulanmış olgusal bir önermenin dile getirdiği

Detaylı

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç Aile Krizleri 1. Normal gelişimsel krizler (Yaşam döngüsü aşamaları) 2. Aileye özgü krizler (Ailede hastalıklar, ölümler, boşanmalar, göç,

Detaylı

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM EĞİTİM REHBERLİK ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK NİN YERİ ve ÖNEMİ Eğitim? İnsana en iyi olgunluğu vermektir (Eflatun). İnsana tabiatında bulunan gizli bütün kabiliyetlerin geliştirilmesidir (Kant). Bireyin

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN

İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I Doç. Dr. Günseli GİRGİN ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMLERİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK... 1 Giriş... 2 Çağdaş Eğitimde Öğrenci Kişilik Hizmetlerinin Yeri... 2 Psikolojik Danışma

Detaylı

OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ

OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ UZM. OZAN SELCİK RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ PROF. DR. YASEMİN ÖZKAN HACET TEPE ÜNİVERSİTES İ SOSYAL HİZMET SEMPOZYUMU 2015 Sunum

Detaylı

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme: Kişide istediği sonuca ulaşmak amacıyla hareket etmesini engelleyecek çeşitli eksiklikleri tamamlamasını sağlayacak bir süreç Hayatın her sürecinde öğrenme İşyerinde

Detaylı

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015 Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015 Ön yargı Farklılık Tutumlar Korkular Kaygılar Tabular Hoşgörü Tahammül Farklılıklar Hepimiz birbirimizden farklıyız. Aşağıdakileri kabul ettiğimizde

Detaylı

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN Kuramsal Çerçeve GİRİŞ Psikolojik dayanıklılık üzerine yapılan

Detaylı

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinin Türk Dünyası Coğrafyasına İlişkin Tutumlarının Farklı Değişkenler Açısından İncelenmesi

Üniversite Öğrencilerinin Türk Dünyası Coğrafyasına İlişkin Tutumlarının Farklı Değişkenler Açısından İncelenmesi Üniversite Öğrencilerinin Türk Dünyası Coğrafyasına İlişkin Tutumlarının Farklı Değişkenler Açısından İncelenmesi Investigating the Attitudes of University Students About Turkic World Geography in Terms

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİYLE AMATÖR OLARAK İLGİLENEN BİREYLERİN ORTAÖĞRETİM DERS SÜREÇLERİNDE YER ALAN GELENEKSEL ÖĞRETİ VE UYGULAMALARI DEĞERLENDİRME DURUMLARI Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ Sanat eğitiminin

Detaylı

AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV)

AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV) AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV) Eylül, 2009 Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi, Ankara Uzm. Seda YILMAZ İNAL AÇEV Ankara Temsilcisi Ailenin Önemi Anne-babalar, ilk eğiticiler olarak çocukların

Detaylı

Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz

Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz İşitme Kayıplı Çocuğun Sosyal Çevresiyle Olan uyum Problemleri Tüm çocuklar okul döneminden önce, yaşıtlarıyla sınırlı bir etkileşim

Detaylı

EĞİTİM İŞ ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ 14.06.

EĞİTİM İŞ ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ 14.06. 2009 EĞİTİM İŞ EĞİTİM VE BİLİM İŞGÖRENLERİ SENDİKASI ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ 14.06.2009 ARAŞTIRMANIN AMACI Araştırmanın

Detaylı

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI Okul öncesi dönem genel anlamda tüm gelişim alanları açısından temellerin atıldığı

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

Eğitim Bilimlerine Giriş

Eğitim Bilimlerine Giriş Eğitim Bilimlerine Giriş Yrd. Doç. Dr. Tuncay Sevindik E-posta: tuncaysevindik@hotmail.com Web: www.tuncaysevindik.com 1/44 Ders İçeriği Bu dersin amacı; eğitimle ilgili temel kavramlar, eğitimin psikolojik,

Detaylı

Okul fobisi nasıl gelişir?

Okul fobisi nasıl gelişir? Eğer bir kelimenin sonuna "fobi" eklenmişse, hemen bir şeylerden korkulduğunu düşünürüz. Ancak okul fobisi gelişen çocukların okula gitmek istememelerinin tek nedeni okuldan korkmaları değil. Çocuğa bu

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına

Detaylı

T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TEZ ÖNERİSİ HAZIRLAMA KILAVUZU MART, 2017 MUĞLA T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ.... ANABİLİM DALI.... BİLİM

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme Buket TAŞKIN & Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri

Detaylı

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu.tr Sınıf Nedir? Ders yapılır Yaşanır Zaman geçirilir Oyun oynanır Sınıf, bireysel ya da grupla öğrenme yaşantılarının gerçekleştiği

Detaylı

DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ DAVRANIŞ BİLİMLERİ ve İLETİŞİM DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ Duygu ile ilgili alanyazında araştırmacıların, biyolojik temelli olan, diğer hayvanlarla paylaşılan, tüm kültürlerde görülen ve evrensel

Detaylı

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ Özgüven Nedir? Özgüven en basit tanımıyla kişinin kendisine güvenmesidir. Daha geniş anlatımla, kişinin yapabildikleri ve yapamadıklarıyla, olumlu

Detaylı

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş

Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi. Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş Canlılar hayatta kalmak için güdülenmişlerdir İnsan hayatta kalabilmek

Detaylı

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA DOKTORA TEZİ Cafer Şafak EYEL İşletme Ana Bilim Dalı İşletme

Detaylı

T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU

T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU Öğretmenlerin Ve Anne-Babaların Öz-Yetkinlik İnançları, Tükenmişlik Algıları Ve Çocukların Problem Davranışları Proje Yürütücüsü: Prof.

Detaylı

TOPLUMSALLIK. Başkalarıyla Birlikte Olma Eğilimi

TOPLUMSALLIK. Başkalarıyla Birlikte Olma Eğilimi TOPLUMSALLIK Başkalarıyla Birlikte Olma Eğilimi Toplumsallık Toplumsallık, başkalarıyla birlikte olmayı yalnız olmaya tercih etme eğilimini ifade eder. İnsanlar grup içinde birlikte yaşarlar. Bunu iyi,

Detaylı

TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ. REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ. REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ Çocuklar büyüklerini dinlemede asla iyi değildirler. Ama onların davranışlarını benimsemede

Detaylı

Eğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması

Eğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması Eğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması Meryem Fulya GÖRHAN Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim

Detaylı

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ DOÇ.DR. ZEHRA ALTINAY SINIF YONETIMI Bu derste, Sınıf ortamı ve grup etkileşimi Grup türleri Grup ve lider Liderlik türleri Grup içi etkileşimin hedefleri

Detaylı

Hamileliğe başlangıç koşulları

Hamileliğe başlangıç koşulları Zeka aslında tek bir kavram değildir. Zekayı oluşturan alt yeteneklere bakıldığında bu yeteneklerin doğuştan getirilen yeteneklerin yanı sıra sonradan kazanılmış, gerek çocuğun kendi çabasıyla edindiği,

Detaylı

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu AİLE İÇİ İLETİŞİM

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu AİLE İÇİ İLETİŞİM PDR BÜLTENİ Bülten Tarihi: Aralık 2016 Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu AİLE İÇİ İLETİŞİM Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu Psikolojik Danışma ve

Detaylı

İŞİTME ENGELLİ ve ENGELLİ OLMAYAN İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN BENLİK KAVRAMLARI ve AKADEMİK BAŞARILARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

İŞİTME ENGELLİ ve ENGELLİ OLMAYAN İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN BENLİK KAVRAMLARI ve AKADEMİK BAŞARILARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt: XV, Sayı: 1, 2002 İŞİTME ENGELLİ ve ENGELLİ OLMAYAN İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN BENLİK KAVRAMLARI ve AKADEMİK BAŞARILARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Detaylı

???? Doç.Dr.Hacer HARLAK

???? Doç.Dr.Hacer HARLAK ???? TUTUMLAR ve ilişkili kavramlar Tutum terimi Tutum attitude Lat. Aptus eyleme uygun ve hazır Bir bireye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir

Detaylı

İÇİNDEKİLER. JURİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI..i TEŞEKKÜR. ii ÖZET...iii ABSTRACT...v İÇİNDEKİLER...vii. TABLOLAR LİSTESİ...viii BÖLÜM I...

İÇİNDEKİLER. JURİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI..i TEŞEKKÜR. ii ÖZET...iii ABSTRACT...v İÇİNDEKİLER...vii. TABLOLAR LİSTESİ...viii BÖLÜM I... İÇİNDEKİLER JURİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI..i TEŞEKKÜR. ii ÖZET...iii ABSTRACT...v İÇİNDEKİLER...vii TABLOLAR LİSTESİ.....viii BÖLÜM I...1 GİRİŞ...1 1.1.Problem Durumu...1 1.2.Problem Cümlesi...3 1.3.Alt

Detaylı

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ Kodu: KİT201 Adı: Kişilerarası İletişim Teorik + Uygulama: 2+0 AKTS:

Detaylı

GİRİŞ. Bilimsel Araştırma: Bilimsel bilgi elde etme süreci olarak tanımlanabilir.

GİRİŞ. Bilimsel Araştırma: Bilimsel bilgi elde etme süreci olarak tanımlanabilir. VERİ ANALİZİ GİRİŞ Bilimsel Araştırma: Bilimsel bilgi elde etme süreci olarak tanımlanabilir. Bilimsel Bilgi: Kaynağı ve elde edilme süreçleri belli olan bilgidir. Sosyal İlişkiler Görgül Bulgular İşlevsel

Detaylı

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİĞE YÖNELİK TUTUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİĞE YÖNELİK TUTUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ Ekim 2005 Cilt:13 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi 427-436 SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİĞE YÖNELİK TUTUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ Halil Coşkun ÇELİK, Recep BİNDAK Dicle

Detaylı

İLKÖĞRETİM BİRİNCİ SINIFA DEVAM EDEN ÇOCUKLARIN SOSYAL UYUM VE BECERİLERİNİN İNCELENMESİ

İLKÖĞRETİM BİRİNCİ SINIFA DEVAM EDEN ÇOCUKLARIN SOSYAL UYUM VE BECERİLERİNİN İNCELENMESİ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÇOCUK GELİŞİMİ VE EV YÖNETİMİ ANA BİLİM DALI ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ BİLİM DALI İLKÖĞRETİM BİRİNCİ SINIFA DEVAM EDEN ÇOCUKLARIN SOSYAL UYUM VE BECERİLERİNİN

Detaylı

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ; Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ; Anne babalar için çocuklarının ilk kelimelerini duymak heyecan verici bir deneyimdir. Duyduğu yeni kelimeleri

Detaylı

PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak

PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak PSK 271 Öfke Yönetimi (2015-2016 Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak Öfkenin Gerçek Nedeni Ne? ÖFKE kıskançlık, üzüntü, merak,

Detaylı

Eğitimin Psikolojik Temelleri

Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitim sürecinin daima iki boyutu olmuştur. Bunlardan birincisi yukarıda değindiğimiz toplumsal ya da sosyal boyut, diğeri ise bireysel boyuttur. Eğitim ne kadar sosyal amaçlarla

Detaylı

4/16/2010 İÇERİK. Kişisel Rehberlik? Geleneksel vs Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik? KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME

4/16/2010 İÇERİK. Kişisel Rehberlik? Geleneksel vs Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik? KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME İÇERİK KİŞİSEL REHBERLİK Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik Kişisel Rehberlik Açısından Etkili Öğretmenlik Farklı Eğitim Dönemlerinde Kişisel Rehberlik Kişisel Rehberlik? GELİŞİMSEL YAKLAŞIMA

Detaylı

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU A R A Ş. G Ö R. Z E Y N E P K I R I K K A L E L İ Gebelik dönemi fizyolojik olduğu kadar kalıcı psikolojik değişikliklere de neden olmaktadır. Anne karnında gelişen

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ Bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçerken biyolojik, psikolojik ve sosyal yönden geliştiği bireyselleştiği, toplumsallaştığı

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABALAR ve ERGENLER rt O ku ao l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI BABALAR ve ERGENLER PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - OCAK 2013 Babalar ve Ergenler Evet, yanlış duymadınız! Bu ayki bültenimizde ergenlerin gizli kahramanlarından

Detaylı

SANAYİ İŞÇİLERİNİN DİNİ YÖNELİMLERİ VE ÇALIŞMA TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ - ÇORUM ÖRNEĞİ

SANAYİ İŞÇİLERİNİN DİNİ YÖNELİMLERİ VE ÇALIŞMA TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ - ÇORUM ÖRNEĞİ , ss. 51-75. SANAYİ İŞÇİLERİNİN DİNİ YÖNELİMLERİ VE ÇALIŞMA TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ - ÇORUM ÖRNEĞİ Sefer YAVUZ * Özet Sanayi İşçilerinin Dini Yönelimleri ve Çalışma Tutumları Arasındaki İlişki - Çorum

Detaylı

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ VE AKADEMİK BAŞARILARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ VE AKADEMİK BAŞARILARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi Yıl : 2005, Sayı 21, Sayfa : 75-88 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ VE AKADEMİK BAŞARILARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikolojik Danışma ve Rehberlik RPD 201 Not II Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Eğitimde Rehberlik *Rehberlik, bireyin en verimli bir şekilde gelişmesini ve doyum verici

Detaylı

T.C. Ankara Üniversitesi. Elmadağ Meslek Yüksek Okulu. Bilgisayar Programcılığı Programı

T.C. Ankara Üniversitesi. Elmadağ Meslek Yüksek Okulu. Bilgisayar Programcılığı Programı T.C. Ankara Üniversitesi Elmadağ Meslek Yüksek Okulu Bilgisayar Programcılığı Programı Ankara Üniversitesi Elmadağ Meslek Yüksek Okulu Öğrencileri Neden Facebook, Twitter Tarzı Sosyal Paylaşım Sitelerine

Detaylı