Sayın Hipofiz Hastaları,

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Sayın Hipofiz Hastaları,"

Transkript

1 Sayın Hipofiz Hastaları, Hipofiz bezinin oldukça nadir görülen hastalıkları karşısında yeterli bilgiye sahip olmayan hasta ve aileleri doğal olarak şaşırmakta ve endişelenmektedirler. Oysa son yıllarda görüntüleme tekniklerinin (bilgisayarlı tomografi - BT ve magnetik rezonans - MR) giderek yaygınlaşması ve sağlık kuruluşlarına kolay ulaşım nedeniyle hipofiz hasta sayısı da giderek artmaktadır. Hastalar çok çeşitli şikayetler nedeniyle endokrinoloji uzmanına yani endokrinoloğa (iç hastalıkları uzmanlığından sonra hormonal hastalıklar üzerine yüksek uzmanlık yapan hekim) ulaşana kadar pek çok farklı branş hekimlerine veya beyin cerrahlarına başvurmaktadırlar. Hangi branş hekimi olursa olsun bir hipofiz tümörü saptandığında veya tümörden şüphelenildiğinde hastalar daha ayrıntılı değerlendirme ve tedavi için mutlaka bir endokrinoloji merkezine yönlendirilmelidir. Bu hastaların tedavi ve takibi bu konuda deneyimli endokrinolog, nöroradyoloji uzmanı, beyin cerrahı, nöropatoloji uzmanı ve radyasyon onkoloğunun oluşturduğu çok disiplinli bir ekip tarafından yapılmalıdır. Sizler için hazırlanan bu bilgilendirme broşürünün amacı bu hastaların hipofiz hastalıkları konusunda oldukça deneyimli endokrinologlar tarafından, yani birinci kişiden doğru bilgilendirilmeleridir. Bu formda, endokrinoloji polikliniklerimize başvuran hipofiz hastalarının bizlere yönelttiği sorular üzerinden, hipofiz bezi ve hastalıkları hakkında bilgi aktarılmaya çalışılmıştır. Umarız bu bilgilendirme kendinize tanı koymanıza değil durumunuzu daha iyi anlamanıza, pratisyen hekim, aile hekimi, diğer branş hekimleri, dahiliye uzmanı, endokrinolog ve beyin cerrahı ile yapacağınız görüşmelerde önceden bilgi sahibi olmanıza ve doğru merkezlere başvurmanıza yardımcı olur. Saygılarımızla, Prof.Dr.Sema Yarman Hipofiz Çalışma Grubu Adına

2 HİPOFİZ BEZİ NEREDE BULUNUR ve GÖREVLERİ NELERDİR? Hipofiz bezi vücudumuzda çeşitli hormonların salınımını sağlayan ve kontrol eden hayati önemi olan bir salgı bezidir. Bu bez yaklaşık bezelye büyüklüğünde olup beynin tabanında küçük bir kemik çanak içinde yer alır (Şekil A). Hipofiz bezi ile beyin arasındaki boşlukta ise gözlerle beyin arasında bağlantıyı sağlayan sinirler (optik kiazma) bulunur. Yüzden bakıldığında hipofiz bezi iki göz arasında ve burun kökünün arkasına gelen bölgededir (Şekil B). Hipofiz bir üst merkez olan hipotalamustan gelen salgılatıcı hormonların (TRH, GnRH, CRH) mesajları ile çalışır. Hipofiz ve hipotalamus arasındaki bu ilişki hipofiz sapı ile sağlanır (Şekil C). Böylece hipotalamustan gelen hormonal mesaja uygun olarak ön hipofizin farklı hücrelerinden 6 hormon (PRL, TSH, LH, FSH, ACTH, BH) salgılanır. Bunlar da kana karışarak hedef salgı bezlerinin (meme, tiroid bezi, testis ve yumurtalık, böbrek üstü bezi, karaciğer) çalışmasını denetler ve bunların salgıları ile vücut fonksiyonları düzenlenir Oksitosin ve antidiüretik hormon (ADH) arka hipofizden salgılanır (Şekil C). HİPOTALAMUS C A Sap HİPOFİZ ön arka Oksitosin ADH Meme Böbrek B PRL TSH LH ve FSH ACTH BH (GH) Şekil A ve B:( bölge ) Hipofizin bulunduğu Meme Tiroid Yumurtalık Böbreküstü Karaciğer Testis bezi Tiroid Östrojen Kortizol IGF-1 hormonu Testosteron Şekil C: Hipofizden salgılanan hormonlar, etki yerleri ve buralardan salınan hormonların vücuttaki görevleri Süt Metabolizma Üreme Metabolizma Büyüme

3 HİPOFİZ TÜMÖRÜ (ADENOMU) NEDİR? NASIL MEYDANA GELİR? Hipofiz bezinin farklı hücrelerinden gelişen tümörlerdir. Bu tümörler çoğunlukla iyi huyludur ve çok nadiren kanserdir. Bu tümörleri nelerin başlattığı hakkında henüz kesin bir bilgi yoktur. Bu nedenle tümörlerin büyük bir kısmının nasıl oluştuğu bilinmemektedir (bunlar sporadik diye adlandırılır) ancak çok az bir kısmının (%5) ailevi (genetik) olduğu bilinmektedir. HİPOFİZ TÜMÖRÜNDE HANGİ BELİRTİLER OLUR? NASIL FARKEDİLİR? Hipofiz tümöründe belirtiler ya tümörün çıktığı hücre tipine göre fazla hormon yapımı ya da tümörün diğer hipofiz hücrelerine baskı yaparak onların çalışmasını önlemesi ve hormon eksikliklerine yol açması sonucu ortaya çıkar. Ortaya çıkan hastalığa (akromegali, prolaktinoma, Cushing hastalığı, diabetes insipidus, hipopituitarizm) bağlı olarak belirtiler oldukça farklıdır. Hipofiz tümörü olan hastaların endokrinoloğa bildirdikleri şikayetler hastalıklarına göre aşağıda özetlenmiştir. 1) Akromegali hastalığı Ayakkabı, eldiven, yüzük, şapka ve gömlek yakası ölçülerinde aylar veya yıllar içinde artış Dilde, burunda ve dudaklarda büyüme Baş ağrısı Yüz ağrısı (alt çenenin ileri çıkmasına bağlı gıdaları ısırma sırasında) ve/veya diş aralarının açılması Aşırı terleme Horlama Uykuda nefesinin kesintiye uğraması ile birlikte horlama (Uyku apnesi) Et benlerinde artış. Eklem ağrıları, ellerde uyuşma Kilo artışı Ruh halinde dalgalanma

4 Konuşmasında farklılaşma (ses tonunun derinleşmesi) 2) Prolaktinoma Kadınlarda adet düzensizliği veya adet görememe Her iki cinste kısırlık. Hamilelik olmadığı halde meme başından süt veya sıvı gelmesi (erkeklerde nadiren) Cinsel istekte azalma veya kaybolma (özellikle erkeklerde) Baş ağrısı (erkeklerde daha fazla) Görmede azalma (erkeklerde daha fazla) Kilo artışı Yüz ve vücut kıllarında azalma (erkeklerde daha fazla) 3) Cushing hastalığı Gövdede kilo artışı (göbeklenme) ile birlikte yüzde yuvarlaklaşma, kol ve bacaklarının gövdeye göre incelmesi Ensede yağ dokusunda artış Yüzün kırmızılaşması ve yuvarlaklaşması Depresyon hissi, ruh halinde aşırı dalgalanmalar Güçsüzlük, kol ve bacak kaslarında zayıflama Cilt renginde koyulaşma Ciltte mor çatlaklar (karın, uyluk ve kol üst kısımlarında) Aşırı tüylenme, sivilcelerde artış ve saçlarda seyrelme Adet düzensizliği veya adet görememe 4) Diabetes İnsipidus Aşırı miktarda idrar yapma (gün içinde ve sıklıkla gece boyunca) İdrar renginin çok açık olması Önlenemeyen aşırı susama hissi

5 Buzlu soğuk içeceklerin tercih edilmesi Baş ağrısı Bitkinlik Kilo kaybı Mide bulantısı Ağız ve dilde kuruma, dudaklarda çatlaklar, göz ve ciltte kuruma Çok kuru ve tuzlu gıdalar yerken zorlanma ve bunları soğuk içeceklerle birlikte yeme isteği 5) Hipofiz yetmezliği (Hipopitüitarizm) Halsizlik ve yorgunluk Tansiyon düşüklüğü ve baş dönmesi Soğuk algınlığı belirtilerin ortaya çıkması, grip gibi hafif enfeksiyonların daha ağır seyretmesi veya enfeksiyonların düzelmesinin daha uzun sürmesi Cilt renginde solukluk Vücut ısı kontrolünün kaybolması (çok sıcak veya çok soğuk hissetmek) Mide bulantısı Duygudurum dalgalanmaları (depresyon, apati veya ruhsal çöküntü hisleri) Eklem ağrıları ve/veya kas güçsüzlüğü Kabızlık Uyku düzeninin bozulması HİPOFİZ TÜMÖRÜ NASIL TESPİT EDİLİR? Genellikle hipofiz tümörleri yukarıda özetlenen şikayetler nedeniyle bir hekime başvurulduğunda istenen hipofiz görüntülemelerinde (MR veya BT) tespit edilir. Ayrıca çok farklı nedenlerle (baş ağrısı, baş dönmesi, kafa travması, boyun fıtığı, sinüzit, kulak sorunları) çekilen beyin görüntülemelerinde tesadüfen hipofiz bezinin de görüntü alanına girmesi sonucu belirlenirler.

6 BİR HİPOFİZ TÜMÖRÜNÜN HORMON SALGILAYIP SALGILAMADIĞI ANLAŞILIR? NASIL Kan örneğinde hormon ölçümleri ve gerekli olduğunda bazı hormon testleri yapılarak tümörün aşırı miktarda hormon salgılayıp salgılamadığı veya hormonal eksikliklere neden olup olmadığı anlaşılır. Endokrinolog bu sonuçları değerlendirerek hastalığın kesin tanısını koyar. HİPOFİZ TÜMÖRÜNÜN TEDAVİSİ VAR MIDIR? Evet. Hipofiz tümör tedavisinde hastalığın tipine göre ameliyat, ilaç ve ışın tedavileri uygulanmaktadır. Cok nadiren kemoterapi gerekebilir. Ancak bütün bu tedavilerden hangisinin sizin için uygun olacağına endokrinolog karar verir. HİPOFİZ TÜMÖRÜ TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUR? Tümörden aşırı miktarda salgılanan hormonlar ciddi rahatsızlıklara yol açar. Bazen çok büyük tümörler hipofizin diğer hücrelerine baskı yaparak bu hücrelerin çalışmasına mani olurlar ve bu hücreler gereken hormonları salgılayamaz. Bunun sonucunda da eksik olan hormonlara bağlı şikayetler ortaya çıkar. Bazen tümör yukarıya doğru büyüyüp görme sinirine bası yaparak görme kaybına (hasta dış yanları göremez) ya da yanlara doğru büyüyüp kafa sinirlerine bası yaparak göz kapağında düşme, çift görme ve yüzde uyuşma gibi yakınmalara neden olur. Nadiren tümör içine kanamalarda acil ameliyat gerekebilir. Bazende tümör, kemik tabanı aşındırarak beyin-omurilik sıvısının burundan sızmasına neden olabilir.

7 HİPOFİZ HASTALARININ HASTALIKLARI İLE İLGİLİ SORDUKLARI SORULAR ve CEVAPLARI AKROMEGALİ 1. Akromegali nedir? Akromegali yetişkinde büyüme hormonu (BH veya GH) fazlalığınına bağlı el ve ayaklarda aşırı büyümeyle seyreden bir hormon hastalığıdır. Büyüme hormonu hipofiz bezinden salgılanır ve büyümeden sorumludur. Vücut aşırı miktarda büyüme hormonuna ergenlik tamamlanmadan önce maruz kaldığında devlik (gigantizm), ergenlikten sonra yetişkin yaşta maruz kaldığında ise akromegali hastalığı ortaya çıkar. 2. Akromegalinin sebebleri nelerdir? En sık sebebi hipofizin büyüme hormonu salgılayan hücrelerinden çıkan iyi huylu tümörlerdir ve bunlar kanser değildir. Bu tümör çoğunlukla makroadenomdur (1 cm den büyük). Akromegalinin çoğunda sebep bilinmemekle birlikte nadiren genetiktir. Genetik nedenli olanlarda aynı soydan birden fazla kişide ya sadece akromegali görülür (ailevi akromegali) veya akromegali dışındaki hipofizin diğer tümörlerine bağlı hastalıklar (prolaktinoma, Cushing hastalığı ve hormon salgılamayan hipofiz tümörü) ortaya çıkabilir. Çok daha nadiren hipofiz dışı bir organdan büyüme hormonu veya büyüme hormonu salgılatan hormon salgılanarak akromegaliye neden olabilir. 3. Akromegalinin dünyada ve ülkemizde görülme sıklığı nedir? Dünyada her yıl, milyonda 11 kişinin akromegali olduğu bilinmektedir. Ülkemizde birçok merkezde takip edilen çok sayıda akromegali hastası bulunmasina rağmen akromegali sıklığı ile ilgili kesin veriler yoktur. 4. Akromegali hangi yaşta görülür ve nasıl farkedilebilir? Akromegali genellikle yaş arasında görülür ancak herhangi bir yaşta da ortaya çıkabilir. Çocuklarda aşırı miktarda büyüme hormonu salgılanması iskeletin çok hızlı bir şekilde büyümesine neden olur ve devlik ortaya çıkar. Tedavi olmayan çocukların boyları 2 metreyi geçebilmektedir. Erişkinlerde hastalığın en erken belirtisi yumuşak

8 doku artışına bağlı el ve ayaklarda büyümedir (Resim D). Daha sonra yüz hatlarında F kabalaşma E ( Şekil E: kaş kemerlerinin belirginleşmesi, alt çenenin öne doğru çıkması, burunda büyüme, dudaklarda kalınlaşma) ve dilde büyüme, diş aralarında açılma, ciltte yağlanma, ellerde uyuşma ve güçsüzlük, seste kalınlaşma, burun tıkanıklığı ve horlama, cilt değişiklikleri (saplı deri kıvrımı, deride kalınlaşma, fazla terleme ve koku), yorgunluk, eklem ağrıları, başağrısı, görme bozukluğu, adet düzensizliği, göğüsten süt gelmesi, erkekte cinsel gücün azalması ve isteksizliktir. D Resim D: Akromegali eli Normali Akromegali ayağı Normali (Dr. Sema Yarman ın arşivinden) E Şekil E: (Oklar) Büyümelere bağlı yüz hatlarında kabalaşma

9 5. Hangi durumlarda akromegaliden şüphelenilmeli ve bir endokrinoloğa başvurulmalıdır? Daha önceden bilinen herhangi bir hastalığı olmayan sağlıklı bir kişide yüzük, ayakkabı ve şapka numaralarının zamanla giderek artması, saatin kolu sıkması, diş protezinin sıkı gelerek kısa sürede birkaç kez değiştirilmesi, Horlama nedeniyle yapılan ameliyat sonrasında horlama ve burun tıkanıklığının devam etmesi, Ellerinde uyuşma nedeniyle bilekten sinir sıkışması ameliyatı olması, Diyabetik kişilerin tedavi ve diyet uyumlarına rağmen kan şekerinin kontrol altına alınamaması, Uzun süre karşılaşmadığı bir yakınının kendisini çok değişmiş ve irileşmiş olarak bulduğunu söylemesi, Bir akromegali hastasının kendisine sende de benim hastalığımdan olabilir demesi üzerine yeni ve eski resimlerini kıyasladığında böyle bir değişikliği farkerse mutlaka bir endokrinoloğa başvurmalıdır. 6. Akromegali hastalığına kesin tanı nasıl konulur? Akromegaliden şüphelendiğinde kanda büyüme hormonu (BH veya GH) ve insülin benzeri büyüme faktörü I (IGF-I) düzeylerini ölçmek ve şeker yükleme testi (OGTT) yapılarak büyüme hormonu cevabını değerlendirmek gerekir. Bu tetkiklerin sonuçları akromegaliyi destekliyor ise endokrinolog tarafından hipofizdeki tümörü görüntülemek için hipofiz MR istenir. Hipofizde tümör gösterilemediği durumda akromegalinin diğer nadir nedenleri araştırılır. 7. Akromegali başka hastalıklarla karışabilir mi? Başlangıçta akromegaliye ait tipik görüntü henüz oluşmadığından ve başka hastalıklarla ortak şikayetleri nedeniyle teşhisi zordur. Tipik değişiklikler yıllar içerisinde (5-7 yıl) yavaş yavaş geliştiğinden hastalar çeşitli şikayetlerle farklı branşlardan (kulak burun boğaz, göz, cildiye, kadın doğum, üroloji, diş, ortopedi, romatoloji, fizik tedavi, nöroloji, kardiyoloji) uzmanlara başvurabilir ve bu nedenle akromegali teşhisi gecikebilir. Ancak akromegali görüntüsü farkedilir hale geldiğinde endokrinoloğa yönlendirmek kolaylaşır.

10 8. Akromegali başka hastalıklara neden olabilir mi? Evet. Akromegali tedavisiz bırakıldığında şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve uykuda solunum sıkıntısı (uyku apne sendromu) gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Uyku apne sendromu açısından hastanın uyku laboratuvarında incelenmesi gerekebilir. Tümörün büyüklüğüne bağlı olarak görme bozuklukları ortaya çıkabilir. Akromegalide kalın barsakta polip sıklığında artış ve bunlardan barsak kanseri gelişebilmesi nedeniyle kolonoskopik tetkik mutlaka yapılmalıdır. Tiroid kanseri sıklığındaki artış nedeniyle mutlaka tiroid tetkikleri de yapılmalıdır. Çok daha nadir diğer kanserler açısından da dikkatli olunmalıdır. 9. Akromegali nasıl tedavi edilir? Akromegalide tedavinin amacı büyüme hormonu miktarını azaltarak IGF-1 düzeyini yaş ve cinsiyet ile uyumlu, normal değer aralığına indirmektir. Bu sağlandığında hastanın hem yaşam kalitesi düzelir hem de ömrü uzar. Birinci basamak tedavi ameliyatla hipofizdeki tümörün (deneyimli bir beyin cerrahı tarafından ve genellikle burundan girilerek) çıkartılmasıdır. Hastaların bir kısmına cerrahi tedavi sonrasında ikinci basamak tedavilerin uygulanmasi gerekebilir (ilaç ve ışın tedavisi radyoterapi ). Akromegalide tanı, tedavi ve takip deneyimli bir endokrinolog ve ekibi tarafından yapılmalıdır. 10. Akromegalide ameliyat başarısı nedir? Ameliyat başarısı cerrahın deneyimine ve tümörün tipine, yerleştiği bölgeye ve büyüklüğüne bağlıdır. Büyük tümörlerde ameliyat öncesi mevcut olan görme bozukluğunun ameliyat sonrası iyileşme ihtimali yüksektir. Eğer tümör damar etrafını sarıyor ise genellikle ameliyat sonrası bir kısım tümör dokusu (rezidü) kalır. Bu nedenle büyük ve etrafa yayılan tümörlerde ameliyat başarısı daha düşüktür ve nüks oranlarıda yüksektir. 11. Ameliyat sonrası akromegalinin tamamen düzelme şansı var mı? Evet. Tümörü çok büyük olmayan hastalar arasında ameliyat sonrası sadece izlenen ve yıllarca hastalığı sessiz kalanlar bulunmaktadır. Remisyonda dediğimiz bu hastaların da ömürboyu bir endokrin merkezinden düzenli takibi gerekir.

11 10. Akromegalide ameliyat sonrası kontroller gerekir mi? Kesinlikle evet. Hasta ameliyattan 3 ay sonra mutlaka endokrinolog tarafından değerlendirmelidir. Bu değerlendirme sonucuna göre ya izlenmeye alınır ya da gerekiyor ise ikinci basamak tedavi başlanır. 12.Akromegali hastalığı çalışmaya engel olur mu? Akromegalide ameliyat sonrası diğer hormonların kalıcı eksiklikleri ortaya çıkabilir. Bu eksiklikler ancak düzenli kontrollerle anlaşılır ve eksik hormonlar ömür boyu hap veya iğne aracılığı ile yerine konulur. Bunların miktarı tetkik sonuçlarına göre endokrinolog tarafından ayarlanır. Hastalar kendiliğinden veya çevresindeki kişilerin önerileri ile bu tedavilerini aksatmadığı veya kesmediği sürece sağlıklı bir kişi gibi yaşamını idame ettirir ve çalışabilir. Aksi taktirde pek çok sağlık sorunu ile karşılaşarak polikliniklere başvurmak zorunda kalırlar. Ayrıca bu hastalar endokrinolog tarafından eksik hormonları hakkında bilgilendirilir. Özellikle kortizol eksikliği olanlara acil durumlarda geçerli olan kortizol şemaları verilir. Hastalarında ömür boyu kullanmak zorunda oldukları eksik hormonlarını gösteren bir kartı yanlarında devamlı taşıması gerekir. 13. Akromegali hastaları çocuk sahibi olabilirler mi? Tümör hastanın üreme hormonlarını etkilemediğinde veya tümör basısına bağlı üreme hormon düzeylerindeki azalma ameliyat sonrası normale döner ise bu hastalar çocuk sahibi olabilirler. Ancak ameliyat sonrası ışın tedavisi gören hastalarda bazen çocuk sahibi olma şansı ortadan kalkabilir. Bu durumda da eksik olan üreme hormonları dışarıdan (iğne şeklinde) verilerek çocuk sahibi olunabilir. 14. Akromegali tedavisi için ilaç kullanırken gebe kalınır ise ne yapmak gerekir? Endokrinolog ile temasa geçilmelidir. Dünyada somatostatin analoğunu (büyüme hormon salgısını azaltan ilacı) gebelikte kullanmış ve ciddi bir sorunla karşılaşmamış çok az sayıda hasta bulunmaktadır. Ancak bebeklerin beklenen gebelik haftasından daha küçük olmasının ilacın etkisiyle mi olduğu hususu kesin olarak aydınlanamamıştır. Bu nedenle somatostatin analoğu alan akromegali hastaları gebe kaldığında bu ilaç kesilmektedir. Hastalar gebelik istediğinde mutlaka endokrinolog

12 tarafından değerlendirilmelidir. Gebelik planlandığında ilacın üç ay önceden kesilmesi önerilmektedir. 15. Akromegalide ışın tedavisinin zararları varmı? Işın tedavi etkisini yıllar içinde göstereceğinden zamanla diğer ön hipofiz hormonlarında azalma ortaya çıkabilir ve bu eksikliğin farkedilerek yerine konabilmesi için düzenli endokrinolog kontrolü gerekir. 16. Akromegali hastalığı çocuklarımıza geçer mi? Bu hastalık nadiren de olsa ailevi olabilir. Şayet soyunuzda başka bir kişide hipofiz tümörü ortaya çıkarsa veya bir akrabanızda hipofiz tümörü varsa mutlaka endokrinoloğu bundan haberdar etmelisiniz. Bu konuda alacağınız bilgilendirme ile ailenizde hastalık çıkabilecek bireylerin erken teşhis edilmesine ve hastalıklarının ilerlemeden tedavi olmalarına yardımcı olabilirsiniz.

13 PROLAKTİNOMA 1. Prolaktinoma nedir? Hipofiz bezinin prolaktin (PRL) salgılayan hücrelerinden ortaya çıkan ve genellikle iyi huylu bir tümörüdür. Çok nadiren kanser özellikleri gösterebilir. Bu tümör aşırı miktarda prolaktin salgılayarak hastalığa yol açmaktadır. 2. Prolaktin hormonunun normal değeri nedir? Kadınlarda 25 ng/ml, erkeklerde 20 ng/mlye kadar olan prolaktin değerleri normal olarak kabul edilir ve bu değerlerin üstüne hiperprolaktinemi (prolaktin yüksekliği) denir. 3.Her prolaktin yüksekliği prolaktinomaya mı bağlıdır? Hayır. Prolaktinoma dışında prolaktini yükselten birçok neden vardır. Prolaktin yüksekliğinde ilk dışlanması gereken durumlar gebelik, tiroid bezinin az çalışması (hipotiroidi), karaciğer ve böbrek hastalıklarıdır. Bunların dışında özellikle bazı ilaçlar (doğum kontrol ilaçları, depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar, bulantı ve mide ilaçları), stres, meme başı uyarısı gibi nedenler de prolaktini yükseltir. Ancak bu nedenlerle oluşan prolaktin yüksekliği prolaktinomadaki kadar yüksek değerlere ulaşmaz. Ayrıca tümör dışındaki prolaktin yükseklikleri nedenin ortadan kaldırılması ile normale döner. Oysa prolaktinomada hastalık tedavi edilmedikçe prolaktin değeri normale dönemez. Bu nedenlerden dolayı hastayı detaylı inceleyerek prolaktinoma tanısını endokrinolog koyar. 4.Prolaktinoma hangi sıklıkta ve hangi yaşlarda görülür? Prolaktinomanın nedeni nedir? Prolaktinoma hipofiz bezinin en sık görülen tümörüdür. Her 10,000 kişiden 1 inde prolaktinoma gelişir. Genellikle yaş arası kadınlarda daha sık görülmekle birlikte her yaşta ve erkeklerde de oluşur. Çoğunlukla bu tümörün neden geliştiği tam olarak bilinmemektedir. Prolaktinoma nadiren ailevi olarak (genetik) görülebilir ve bu durumda sıklıkla başka endokrin hastalıklarla birlikte bulunur.

14 5. Prolaktinoma nasıl tespit edilir? Genellikle prolaktin yüksekliğinin tipik şikayetleri ve belirtileri olan hastaların endokrinologlar tarafından değerlendirilmesi ve yapılan tetkikler sonrasında prolaktinoma tanısı konulur. Bazı hastalarda ise, başka nedenlerle çekilen beyin görüntülemesinde (MR, BT) tesadüfen saptanan hipofiz kitlesinin hormonal değerlendirilmesi sonrasında tanı kesinleşir. Genellikle tümör kadınlarda küçük (1cm in altında), erkeklerde ise daha büyüktür (1cm ve üzeri). 6. Prolaktinomanın belirtileri nelerdir? Belirtiler kadın, erkek, çocuk ve gençlerde bazı farklılıklar gösterir. Kadınlarda Adet düzensizliği veya adetten kesilme Göğüslerden süt gelmesi (kendiliğinden sızabilir veya göğüs sıkıldığında görülebilir) Doğurganlığın azalması / kısırlık Cinsel istekte azalma / kayıp Yüz veya vücutta tüylenme Başağrısı Erkeklerde Başağrısı Görme sorunları Çocuk sahibi olamama / sperm sayısında azalma Ereksiyon güçlüğü / cinsel istek ve güçte azalma veya kaybolma Vücut kıllanmasında azalma Göğüslerde büyüme ve çok nadiren göğüsten süt gelmesi Çocuk ve gençlerde Ergenlikte gecikme veya duraklama Büyümenin duraklaması Başağrısı

15 Büyük prolaktinomaların çevresine yaptığı basıya bağlı baş ağrısı, görmede azalma veya çift görme ve nadiren göz kapağında düşme ortaya çıkabilir. Bu yakınmaları olanlar göz hekimine ve bu yakınmalara yukarıdaki prolaktinoma belirtilerinden bazıları eşlik ediyorsa mutlaka bir endokrinoloğa görünmelidir. Hasta göz hekimi tarafından beyin cerrahisine yönlendirilse bile öncesinde mutlaka bir endokrinolog tarafından değerlendirilmelidir. Ayrıca büyük prolaktinomalar, hipofizin diğer hücrelerine baskı yaparak onların hormon salgılamasını engelleyebilirler. Bu durum diğer hormonların eksikliğine bağlı (hipopituitarizm) yorgunluk, güçsüzlük, iştahsızlık, fenalık hissi, başdönmesi, tansiyon düşüklüğü veya kan şekerinde düşme gibi yakınmaların ortaya çıkmasına neden olur. Nadiren tümör tabanındaki kemiği aşındırarak beyin-omurilik sıvısının burundan sızmasına neden olabilir. Prolaktin yüksekliği bir yıldan uzun sürmüş tedavi görmemiş hastalarda kemik erimesi (osteoporoz) riski yüksektir. Bu yakınmaları olanlar derhal bir endokrinoloğa başvurmalı ve acilen tedavi başlanmalıdır. 7. Prolaktinoma tanısı nasıl konulur? Hastanın şikayetlerinden şüphelenildiğinde sabah aç karnına kandan prolaktin ölçümü yapılır. Prolaktin değeri prolaktinomayı işaret ettiğinde hipofiz MR istenir. Hastalardan hipofiz bezinin diğer hormonlarının ölçümü ve gerekirse görme alanı değerlendirilmesi de istenir. Gereken hastalarda kemik mineral dansite ölçümü de yapılır. 8. Prolaktinoma nasıl tedavi edilir? Tedavinin amacı şikayetleri ortadan kaldırmak ve doğurganlığı sağlamaktır. Prolaktinomalarda ilk seçenek olarak ilaç tedavisi uygulanır. Tedavi için kullanılan ilaçlar dopamin agonistleridir (bromokriptin veya kabergolin). Genelikle ilaç tedavisinde başarı oranı çok yüksektir. Ağızdan verilen bu ilaçlar prolaktin düzeyini saatler içinde düşürür ve birkaç haftada normale döndürür. Tümörde küçülme ise bazı hastalarda haftalar içinde başlar ve tedavi boyunca devam eder. Tümördeki küçülme hipofiz MR görüntülemeleri ile takip edilir. İlaç tedavisi uzun sürelidir ve düzenli endokrinolog takibi gerekir.

16 9. Prolaktinomalarda tedavi mutlaka yapılmalı mı? Hastalar bazı durumlarda (örneğin; menopozda, şikayetleri çok belirgin olmadığında veya küçük tümörü olup gebe kalmak istemediğinde) ilaç tedavisi verilmeden endokrinolog tarafından düzenli aralıklarla izlenebilir. Bu hastaların takip sırasında şikayetleri artar veya tümör büyürse ilaç tedavisi başlanır. 10. Tedavide kullanılan dopamin agonistlerinin yan etkileri nelerdir? Başlangıçta ilaca bağlı bulantı, baş dönmesi, kabızlık, baygınlık hissi, kaygı ve uyku hali gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. İlk birkaç gün içinde tansiyon düşüklüğü olabilir ve tansiyon takibi gerekebilir. Bu yan etkiler ilacın gece yatarken alınması ve ilaç dozunun düşük başlayıp yavaş yavaş artırılması ile azaltılabilir. Parkinson hastalığında hergün ve çok yüksek dozlarda kullanılan kabergolin in kalp kapak hastalığına yol açtığının bilinmesinden sonra, özellikle bu ilaca genç yaşta başlayan ve uzun yıllar kullanacak olan prolaktinoma hastalarının ekokardiografi (EKO ;kalp ultrasonografisi ) kontrollerinin yapılması uygundur. İlaç nadiren dürtüsel rahatsız edici düşünce ve davranış bozukluğuna neden olabilir. Bu durumda hastalarda cinsel dürtüde artış, kumar oynama veya alışveriş çılgınlığı gibi yakınmalar görülebilir. Bu psikiyatrik rahatsızlıklar dopamin agonisti kullanan her prolaktinoma hastasında ortaya çıkmaz. Ancak ortaya çıktığında mutlaka endokrinologla temasa geçilmelidir. 11. Prolaktinomada ilaç tedavisi ile doğurganlık sağlanır mı? Evet. İlaç tedavisi ile prolaktin hızla düşer ve doğurganlık şansı artar. Bu nedenle tedaviye başlamadan büyük tümörü olan kadınlar gebelik isteğini mutlaka endokrinolog ile paylaşmalıdır. Çünkü gebelikte tümör daha da büyüyerek sorun oluşturabilir. Hamilelik istemeyenler veya endokrinoloğun bir süre gebeliğe izin vermediği hastalar doğum kontrol hapı hariç diğer korunma yöntemlerini jinekologlarına danışarak uygulayabilirler. 12. Gebelik istendiğinde nasıl bir yol izlenmelidir? Küçük tümörü olan kadınlarda gebelik sağlandıktan sonra ilaçlar kesilebilir, ancak tümörü büyük olan kadınlarda ilaç tedavisine gebelik boyunca devam etmek gerekebilir. Diğer

17 taraftan gebelik öncesi hangi ilacın seçileceği ve gebe kaldıktan sonra ilaca devam edilip edilmeyeceği ile gebenin hangi aralıklarla görme alanı yaptıracağına sadece endokrinolog karar verir. 13. Prolaktinoma ameliyatla tedavi edilir mi? Prolaktinomalı hasta yan etkileri nedeniyle ilacı kullanamıyor veya ilaç en yüksek doza çıkılmasına rağmen prolaktin değeri normale dönmüyor ise deneyimli bir merkezde ameliyat tedavisi planlanabilir. Diğer taraftan tümörü tedavi ile küçülmeyip görme sinirine bası yapmaya devam eden hastalar da ameliyatla tedavi açısından değerlendirilmelidir. Tümörü büyük ve hemen gebe kalmak isteyenler, gebelikte tümör daha da büyüyeceği için, gebelik öncesi deneyimli bir beyin cerrahı tarafından ameliyat edilmelidir. 14. Prolaktinomada ışın tedavisi (radyoterapi) yapılır mı? Nadiren diğer tedavilere cevap vermeyen ve yayılma eğilimi olan tümöre uygulanabilir. Radyoterapi (gamma-knife, cyber-knife) uygulama kararı endokrinolog tarafından verilmelidir. 15. Tümör tamamen kaybolduğunda ilaç tedavisi kesilebilir mi? Endokrinologlar hastaların tümör boyutları, prolaktin değerleri ve ilaç tedavisine yanıtlarını değerlendirerek ilaç tedavisini kesmeyi deneyebilir. Ancak başarılı ilaç tedavisi veya ameliyat sonrası bile hastalığın tekrarlayabileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Bu nedenle ilacı kesilen hastalarda endokrinolog tarafından düzenli kan tetkiki yapılarak izlenir ve gerektiğinde ilaca tekrar başlatılır. 16.Doğum sonrası prolaktinomalı hasta bebeğini emzirebilir mi? Emzirme tümörünü büyütür mü? Gebelik boyunca ilaçsız takip edilen annelerin doğum sonrası sütü gelir, ilaç kullananların ise sütü olmaz. Prolaktinomalı gebe kadınların doğum sonrası emzirme konusunu endokrinologları ile görüşmeleri gerekir. Emzirme tümörü büyütmez.

18 DİABETES İNSİPİDUS 1. Diabetes insipidus (Dİ) nedir? Çok idrar çıkma ve çok su içmeye sebep olan bir hastalıktır. Normalde hipofiz bezinin arka lobundan salgılanan antidiüretik hormon (ADH; vazopressin) böbreklere etki ederek vücudun su dengesini sağlar. Eğer hipofiz bezinde antidiüretik hormon salgılanmasında bir bozukluk varsa veya böbrek bu hormona cevap vermiyor ise diabetes insipidus ortaya çıkar. 2. Diabetes insipidus nasıl belirti verir? Bu hastalıkta günde 3 litre ve üzerinde (bazen 20 litreye ulaşan miktarlarda) idrar çıkarılır ve bol su içilir. Hastalar genellikle soğuk su içmeyi tercih ederler. İdrar çıkma ve su içme isteği gece boyunca da devam eder. 3. Şeker hastaları (Diabetes mellitus) çok su içer ve çok idrara çıkar, bu iki hastalık aynı mıdır? Hayır. Diabetes insipidus tamamen farklı bir hastalıktır ve hastalar arasında şekersiz şeker hastalığı şekersiz diyabet olarak da isimlendirilmektedir. Diabetes insipidus ta kan şekeri düzeyi normaldir, sadece antidiüretik hormon eksikliğine bağlı konsantre olamayan bol ve su gibi idrar çıkmaktadır. Oysa şeker hastalığında (diabetes mellitus) çok su içme ve çok idrara çıkmanın nedeni kan şekerinin yüksek olmasıdır. 4. Diabetes insipidus tanısı nasıl konulur? Diabetes insipidus tan şüphenilen hastalara sabah aç karnına idrar tetkiki ile biyokimyasal ve homonal kan tetkikleri yapılır. İleri tetkik amacı ile endokrinoloji servisine yatırılan bu hastalara doktor gözetiminde susuzluk testi yapılır. Susuzluk testinin sonucuna göre hipofiz MR görüntüleme ve gerekirse daha farklı tetkikler de yapılarak tanı kesinleştirilir. 5. Diabetes insipiduslu hastalar az su içtiklerinde idrar miktarlarıda azalır mı? Hayır. Eksik olan antidiüretik hormonu tedavi ile yerine konulmadıkça bu hastalar idrar yapmaya devam ederler ve çok sıvı kaybederler. Bu durumda içilen suyu kısıtlamak çok tehlikelidir.

19 6. Diabetes insipidus un tedavisi nasıl yapılır? Eksik olan antidiüretik hormon (desmopressin) sprey, ağızdan alınan veya ağızda eriyen tabletler şeklinde ilaç olarak tedavide kullanılır. Bu ilacın dozu ve zamanı hastanın ihtiyacına göre endokrinolog tarafından düzenlenir. İlaç günde bir ya da iki kez hastanın ihtiyacı göz önüne alınarak uygulanır. 7. Bu ilaçların saklanmasında dikkat edilmesi gereken bir durum var mıdır? İlacın her üç şekli de oda sıcaklığında saklanabilir. Yalnız sprey formun 8 C'nin üzerindeki sıcaklığa uzun süre maruz kalması halinde etkinliği azalabilir. 8. Grip veya nezle durumunda desmopressin spreyimi kullanabilir miyim? Tıkalı olmayan burun deliğinizi kullanabilirsiniz. Eğer her iki burun deliği de tıkalı ise burun spreyi etkisiz olabileceğinden mutlaka endokrinoloğa danışmalısınız. 9. Son zamanlarda normalden daha fazla baş ağrısı yaşıyorum ve kilo alıyor gibiyim. Bunların kullandığım desmopressin ile ilgisi olabilir mi? Eğer ihtiyacınızdan fazla desmopressin kullanır ve su içmeye devam ederseniz vücudunuz sıvı ile aşırı yüklenir ve bu durum baş ağrısı, baş dönmesi ve anormal kilo artışına neden olur. Endokrinoloğunuzu bu durumdan hemen haberdar etmelisiniz. Endokrinolog size doğru ilaç dozunu ve içmeniz gereken sıvı miktarını ayarlayacaktır. 10. İlacı alıp almadığımı hatırlayamadığımda her ihtimale karşı bir doz daha alabilirmiyim? Hayır. İki kat fazla doz alarak riske girmekten ise tek bir ilaç dozunu atlamak daima daha iyidir. 11. Bu ilaçla birlikte başka ilaç kullanabilir miyim? Eğer mutlaka başka bir ilaç kullanmanız gerekiyorsa sizi gören doktorunuza Desmopressin kullandığınız konusunda bilgi vermelisiniz.

20 12. Çok terleten sıcak havalarda veya yoğun egzersize bağlı sıvı kaybım olduğunda ne yapmalıyım? Bu durumlarda herkesin yaptığı gibi sıvı alımını arttırmalısınız.

21 CUSHİNG HASTALIĞI 1. Cushing Sendromu veya Cushing Hastalığı nedir? Cushing sendromu sebebi ne olursa olsun vücutta aşırı miktarda kortizol hormonu bulunmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir klinik durumdur (Şekil 1). Bu sendromun sebepleri arasında ya dışarıdan ilaç olarak fazla miktarlarda kortizol alınması ya da vücudun aşırı miktarlarda kortizol üretmesi yer alır. Cushing sendomunun nedenlerinden biri olan Cushing hastalığında, hipofizin ACTH üreten hücrelerinden oluşan tümörün böbreküstü bezlerini sürekli uyarması sonucu vücutta aşırı miktarda kortizol üretilmektedir. Cushing hastalığı genellikle yaş arasındaki orta yaşlı kadınlarda daha sık görülmektedir. 2. Cushing hastalığında kortizol fazlalığının yaptığı değişiklikler nelerdir? Hastalığın tipik bulguları: Yüzün kırmızılaşması ve yuvarlaklaşması Ensede yağ kanburu Gövdede kilo artışı (göbeklenme) Kol ve bacaklarda incelme Karın cildinde geniş kırmızı-mor renkli çatlaklar Ciltte kolay morarma Aşırı tüylenme ve sivilceler Citte ve tırnaklarda mantar Kadınlarda adet düzensizlikleri NOT: Bazı hastalarda bu şikayetler daha az veya hafif olabilir ancak zamanla giderek artar ve hastalığın Şekil 1 deki tipik görüntüsü ortaya çıkar. Şekil 1: Tipik görüntü.

22 3. Cushing hastalığı tipik görüntü olmadan önce farkedilebilir mi? Sıklıkla başka hastalıklarla karıştırılabilir. Hastalık genellikle vücudun bütün sistemlerini etkilediğinden, hastalar farklı şikayetleri (tansiyon yüksekliği, kan şekeri yüksekliği, kemik erimesi, obezite) nedeniyle farklı polikliniklere başvurmuş olabilirler. Ancak bu hastalıkları ile ilgili ilaçlarını düzgün kullanan, diyetine uyduğu ve egzersiz yaptığı halde kan şekeri ve tansiyon yüksekliği kontrol altına alınamayan, kilo veremeyen, kemik erimesinin nedeni bulunamayan veya kolay kırık oluşan kişilerde, yukarıda bahsedilen şikayetlerden bir kısmı da bulunuyor ise mutlaka kortizol fazlalığının araştırılması gerekir. Bu özellikleri olan hastaların mutlaka endokrinoloğa başvurmaları gerekir. 4. Cushing hastalığından şüphelenildiğinde kesin tanı nasıl konulur? Kortizol fazlalığının ispatlanması için gerekli olan kan hormon düzeyleri ve deksametazon baskılama testleri endokrinolog tarafından yapılır. Elde edilen sonuçlar Cushing hastalığına işaret ediyor ise hipofiz adenomunun gösterilebilmesi için hipofiz MR görüntülemesinin yapılması gerekir. Cushing hastalığında hipofizdeki tümörün çapı genellikle 1 cm den küçüktür. Hipofiz bezinde tümörün görülmediği ya da şüpheli durumlarda tanının kesinleştirilebilmesi ve tümörün yerinin tespiti için petrozal sinus örneklemesi nin yapılması gerekebilir. Cushing hastalarında böbreküstü bezinin ve akciğerlerin de görüntülemelerinin yapılması gerekebilir. 5. Cushing hastalığı nasıl tedavi edilir? Cushing hastalarına uygulanan ilk tedavi, hipofiz adenomunun deneyimli merkezlerde cerrahi yöntemle (transsfenoidal denilen burundan girilme şeklinde) çıkartılmasıdır. Ameliyat sonrası yapılan erken değerlendirmede hastalık kontrol altında değil ise ikinci ameliyat ya da ilaç veya ışın tedavileri uygulanabilir. Bunun kararı kan kortizol düzeyi ve hastanın muayene sonuçlarına göre endokrinolog tarafından verilir. Işın tedavisinin etkisinin ortaya çıkması uzun yıllar alacağından bu sürede kandaki kortizol yüksekliği ilaçlarla kontrol altına alınmaya çalışılır. Bütün bu tedavilere rağmen kortizol üretimi kontrol altına alınamadığında ve hastanın genel durumu da kötü ise böbreküstü bezleri çıkartılarak vücudun kortizol üretimi tamamen ortadan kaldırılabilir. Ancak bundan sonraki yaşamın sağlıklı bireylerdeki gibi devam edebilmesi bu bezden salgılanan hormonların (kortizol ve su-tuz metabolizmasını ayarlayan hormon) ömür boyu ve düzenli alınması ile mümkündür. Bu ilaçların kullanımı ve acil durumlar karşısında neler yapılacağı konusunda endokrinolog hastayı ve yakınını

23 bilgilendirir. Bu hastalar ömürboyu mutlaka bir endokrinoloji merkezinden izlenmelidir. 6.Ameliyat sonrası nelere dikkat edilmesi gerekir? Başarılı bir ameliyatla tümör tamamen çıkartılırsa kanda kortizol düzeyi aniden düşer. Bu düşüş nedeniyle halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, eklem ağrıları, deride pul pul dökülme, tansiyon düşüklüğü ve ateş gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu durum bazen yanlışlıkla bir enfeksiyon gibi algılanabilir. Ancak deneyimli cerrahi merkezler bu durumun farkına vararak endokrinoloğun hastayı acilen değerlendirmesini isterler. Endokrinolog hastaya bu şikayetlerini giderecek dozda kortizolü (ilaç olarak) başladığında yakınmaları kaybolur. Hasta için ürkütücü olan bu durum tümörün çıkarılmış olduğu anlamına gelmesi nedeniyle endokrinolog açısından sevindiricidir. Ameliyatı takiben hastaya dışardan verilen kortizol endokrinolog tarafından dikkatle hastanın kendi ürettiği kortizol düzeyleri izlenerek 8-12 ayda yavaş yavaş azaltılarak kesilir. Bu süre içinde ortaya çıkacak stress (ateş, kusma, ishal, ameliyat, kaza, infeksiyon, diş çekimi vs.) durumlarında hasta yeterli kortizol artışını sağlayamayacağından kortizol yetmezliğine girebilir. Bu durumlar hakkında hasta mutlaka endokrinolog tarafından bilgilendirilir. Şöyle ki; stres durumlarında ağızdan alabiliyor ise derhal kortizol ilacını 2-3 katına çıkarmalı veya daha ağır bir stress söz konusu ise durumunu belirten bilgi kartı (kortizol uygulama şeması) ile en yakın acil polikliniğe başvurmalıdır. Acil poliklinikte kortizol damar yolu ile verildiğinde hasta toparlanır. Hasta bu durumundan endokrinoloğunu da haberdar etmelidir. 7.Ameliyat sonrası vücuttaki bütün değişiklikler kaybolur mu? Başarılı bir ameliyatı takiben bütün bu değişikliklerin tamamen normale dönmesi (kilo vermek, eski gücüne kavuşmak, hafıza problemlerinin ve depresyonun düzelmesi) yavaş yavaş olur. 8. Evlenilir ve çocuk sahibi olunabilir mi? Evet. Cushing hastalığı tamamen düzeldiğinde adetler düzene girer ve gebelik olabilir. Ancak ameliyattan sonra hipofizden bazı hormonlar eksilmiş olabilir. Eksik hormonlar yerine koyulur. Bunlardan üreme hormonu doğurganlığı sağlamak için iğne şeklinde uzun süreli uygulanır. Bu durumda hasta endokrinolog ve jinekolog tarafından yakın takibe alınır.

24

25 HİPOFİZ YETMEZLİĞİ (HİPOPİTUİTARİZM) 1. Hipofiz yetmezliği nedir? Hipofiz bezinden salgılanan farklı hormonlar ve görevleri aşağıda belirtildiği şekildedir. 1. ACTH (adrenokortikotropik hormon): Böbreküstü bezlerinden kortizol üretilmesini sağlar. 2. TSH (tiroidi uyaran hormon): Tiroid bezininin tiroid hormonu yapmasını sağlar. 3. LH (luteinizan hormon) ve FSH (follikül uyaran hormon): Bu iki hormon birlikte kadında yumurtalıklardan östrojen ve progesteron, erkekte ise testislerden testosteron hormonu üretimini sağlar. 4. Büyüme hormonu (BH veya GH): Çocuklarda büyümeyi sağlar ve yetişkinlerde ise genel sağlık (beyin fonksiyonları, kas-iskelet sistemi, kalp ve damar sistemi, kan şekeri ve kolesterol düzeyi) üzerine etkilidir. 5. Prolaktin (PRL): Emzirme döneminde süt yapımını sağlar. 6. Oksitosin: Doğum sırasında doğumun gerçekleşmesi ve emzirme sırasında gereklidir. 7. ADH (Antidiüretik hormon veya vazopressin): Vücudun normal su dengesini sağlar. Yukarıda sıralanan bu hormonlardan bir veya birden fazlasının eksikliği ile oluşan klinik tablo Hipofiz yetmezliği olarak adlandırılır. 2. Hipofiz yetmezliği nasıl ortaya çıkar? Hipofiz yetmezliğinin nedenleri çok çeşitlidir. En sık nedeni hipofiz bezi tümörleridir. Bu tümörler genellikle iyi huyludur. Ancak büyük olduklarında tümör dışında kalan sağlıklı hipofize baskı yaparak hormon salgılamasını engellerler. Tümör dışı hipofiz yetmezliği yapan nedenler arasında şiddetli kafa travması (trafik kazası, düşme), beyin ya da hipofiz bölgesine uygulanan ameliyat ya da ışın tedavileri, doğum sırasında aşırı kanamaya bağlı hipofiz hasarı (Sheehan sendromu), tüberküloz ve sarkoidoz gibi hipofizi etkileyen hastalıklar yer almaktadır. 3.Hipofiz yetmezliğinin belirtileri nelerdir? Hipofizden salgılanan her bir hormon eksikliğinin kendine özgü belirti ve bulguları vardır. ACTH eksikliğinde: Kortizol eksikliğine bağlı halsizlik, güçsüzlük, başdönmesi, tansiyon düşüklüğü, iştahsızlık ve kilo kaybı görülür. Kanda sodyum düzeyi düşük olarak bulunur. Enfeksiyon ya da ameliyat gibi artmış metabolik stres durumlarında kortizol takviyesi yapılmazsa koma ve ölüm görülebilir.

26 TSH eksikliğinde: Tiroid hormon eksikliğine bağlı olarak halsizlik, güçsüzlük, yorgunluk, kilo vermede zorluk, üşüme, kabızlık, deride kuruluk ve solukluk, saçlarda ve kaşların dış kenarında dökülme, unutkanlık ile konsantrasyon güçlüğü görülür. Ek olarak anemi ve kolesterol yüksekliği de ortaya çıkabilir. Ağır ya da uzun süreli tiroid hormon eksikliğindeki hastalar derin ve sürekli uyku halinde olabilir. Ağır tiroid hormon eksikliği nadiren koma ve vücut ısısında düşüş gibi yaşamı tehdit eden durumlara da neden olabilir. LH ve FSH eksikliğinde: Kadınlarda adet görememe, kısırlık, cinsel isteksizlik ve kemik erimesi (osteoporoz) ortaya çıkabilir. Erkeklerde libido azalması, erektil fonksiyon bozuklukları, sperm sayısında azalmaya bağlı kısırlık ve osteoporoz görülür. BH veya GH eksikliğinde: Çocukta büyümede yavaşlama ya da durma gözlenirken yetişkinde yaşam enerjisi ve fiziksel aktivitede azalma, vücut yağ dokunda artış ve kas kitlesinde azalma, kalp-damar hastalık riskinde artış, yaşam kalitesinde ve sosyal ilişkilerde azalma ortaya çıkar. Prolaktin eksikliğinde: Doğum sonrası emzirme (süt verme) gerçekleşemez. Antidiüretik hormon eksikliğinde: Diabetes insipidus ortaya çıkar. Hastalarda idrar miktarında artış ve susuzluk hissi nedeniyle çok su içme görülür. Oksitosin eksikliğinde: Gerektiğinde doğum sonrası bu eksiklik hakkında jinekolog uyarılmalıdır. Yukarıdaki belirtiler uzun süreden beri mevcut ve nedeni bulunamıyor ise akla hipofiz yetmezliği gelerek bir endokrinoloğa başvurulmalıdır. 4. Hipofiz yetmezliği tanısı nasıl konulur? Hipofiz adenomu ya da hipofizer yetersizliğe yol açabilecek diğer durumların varlığında hastalar hipofiz yetersizliği açısından değerlendirilmelidir. Kanda hormon düzeyleri ölçülür ve bunların eksikliğinde endokrinolog detaylı testler yapabilir ve gereğinde hipofizin MR görüntülemesini isteyebilir. 5. Hipofiz yetmezliği nasıl tedavi edilir? Hipofiz yetmezliğinin tanısı doğru bir şekilde konulduğunda tedavisi mümkündür. Tedavi eksik hormonların doğala yakın dozlarda yerine konulmasını (replasman tedavisini) kapsar. İlaç dozları kişiler arasında farklılık gösterebilir ve aynı kişide de bazı durumlarda (yeni bir tedavi eklendiğinde

27 ya da gebelikte) doz değişiklikleri yapılabilir. Bu tedavilerin endokrinolog tarafından düzenlenmesi gerekir. Kortizol eksikliği: Hidrokortizon ya da buna eşdeğer başka bir kortizol ilacı kullanılır. İlacın günlük dozu ve verileceği saatler hastanın bulgularına ve tedaviye verilen cevaba göre endokrinolog tarafından belirlenir. Yüksek dozlarda kortizol kullanımı yan etkilere neden olduğundan ilaç mümkün olduğunca yeterli dozda alınmalıdır. Bu hastalar stres durumlarında (enfeksiyonlar, kusma, ishal, diş çekimi, küçük ve büyük cerrahi girişimler) kullandıkları kortizol dozunun artırılması gerektiğini bilmelidirler. Bu durumlarda ilaç dozunun nasıl artırılacağı ve ilacın nasıl (ağızdan veya enjeksiyon şeklinde) kullanılacağı konusunda endokrinolog hastayı bilgilendirecektir. Hastalar hidrokortizon ya da buna eşdeğer ilaç kullanmak zorunda olduklarını belirten bir bilgi kartını her zaman üzerlerinde taşımalıdırlar. Tiroid hormon eksikliği: Tiroid hormon (L-tiroksin) tedavisi uygulanır. Belirti ve bulguların düzelmesine ve kandaki tiroid hormon düzeylerine göre replasman dozları ayarlanır. İlaç sabah kahvaltıdan en az 60 dakika önce aç karnına alınır. Bazı ilaçlar bu ilacın emilimini bozar ve birlikte alınmamaları gerekir. Bu durumdan endokrinolog haberdar edilmelidir. Cinsiyet hormonları: Kadınlarda menapoz öncesi dönemde östrojen ve progesteron replasman tedavisi uygulanır. Erkek hastalarda ise testosteron eksikliği 4 haftada bir enjeksiyon tedavisi ya da günlük jel tedavisi uygulanarak giderilir. Bu gruptaki kadın ve erkekler çocuk sahibi olmayı planladıklarında endokrinolog kendilerini bilgilendirir. Anti-diüretik hormon eksikliği: Hastaya Desmopressin içeren ilaç verilir. Burundan uygulanan spreyi, yutulan veya ağızda eriten tabletleri mevcuttur. İlaç dozunu bulgulara göre endokrinolog ayarlar. Büyüme hormonu eksikliği: Gereğinde endokrinolog tarafından günlük düşük dozda ve enjeksiyon şeklinde büyüme hormone tedavisi başlanabilir. Prolaktin eksikliğinde: Tedavi uygulanmaz. 6. Hipofiz yetmezliği hastalarında doğurganlık mümkün müdür? Hipofiz yetersizliğine bağlı kısırlıkta problem üreme hormonlarındaki (LH ve FSH) eksikliktir. Bazı hormon tedavileri (enjeksiyon şeklinde) ile overlerden yumurta, testislerden sperm üretimi başlatılabilir. Hipofiz yetersizliği olan bir kadın bu şekilde gebe kaldığında tiroid ve steroid hormon replasman dozlarınında artırılması ve çok yakın takip edilmesi gerekir. Gebelikte büyüme hormonu tedavisi yapılması önerilmez.

28 7. Hormon replasman tedavisi hayatı nasıl etkiler? Hayati önem taşıyan bu ilaçların çok düzenli bir şekilde, kesinlikle ara verilmeksizin kullanılması gerekir. Özellikle hidrokortizon (veya benzeri) ve desmopressin kullanan hastaların bu ilaçları sürekli kullandıklarını belirten bir bilgilendirme kartını yanlarında mutlaka taşımaları gerekir. Bu kartlardaki uyarlar, acil durumlarda hastanın karşılaşabileceği olası riskleri azaltması açısından önemlidir. 8. Hormon replasman tedavisi ömür boyu mu sürecek? Hidrokortizon (veya benzeri), tiroid hormonu ve anti-diüretik hormon tedavileri ömür boyu devam eder. Kadınlarda östrojen, erkeklerde ise testosteron tedavisinin, hangi yaşa kadar kullanılması gerektiğine ise endokrinolog karar verir. 9. Hormon replasman tedavisi ile uzun sürede bir risk oluşurmu? Aslında replasman tedavisi vücudun doğal olarak üretemediği hormonların gereken miktarlarda dışarıdan verilerek yerine konulmasıdır. Genel olarak tedavi düzenli uygulandığı ve kontroller aksatılmadığı durumlarda tedaviye bağlı herhangi bir risk oluşmaz. 10. Hormon replasman tedavisinde kullanılan ilaçları buzdolabında saklamak gerekir mi? Büyüme hormonu dışındaki ilaçlarınızı kutularında ve oda sıcaklığında saklayınız. Büyüme hormonunu buzdolabında 2-8 ºC da saklanır ve yapılmadan 30 dakika önce buzdolabından çıkarılmalıdır. Ayrıca ilaçlarınızı nasıl saklamanız gerektiği ile ilgili ayrıntıları eczacıya danışabilirsiniz. 11. Başka bir hastalık durumunda veya ilaç unutularak alınmadığında ne yapmak gerekir? Eğer hidrokortizon (veya benzeri) kullanıyorsanız, herhangi bir hastalık sırasında ilaca devam etmeniz ve hatta dozunu arttırmanız gerektiğini unutmayın. Kortizol dozlarınızın hafif veya ağır stress durumlarında nasıl ayarlanacağı konusunda endokrinoloğunuz sizi bilgilendirecektir. Bunun dışında diğer hormon ilaçlarınızı endokrinoloğunuz başka bir öneride bulunmadıkça aynı şekilde kullanmaya devam etmelisiniz.

29 Hasta broşürümüzün hazırlanmasında yaptıkları katkılardan dolayı Endokrinoloji Uzmanları Dr. Sema Çiftçi Doğanşen, Dr. Seher Tanrıkulu, Yrd.Doç.Dr. Gülşah Yenidünya Yalın, Prof.Dr.Neslihan Kurtulmuş, Prof.Dr.Habib Bilen, Prof.Dr.Eda Ertörer ve Prof.Dr.Tomris Erbaş a TEMD Hipofiz Çalışma Grubu adına teşekkür ediyorum.

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

Hipofiz beyin tabanında burnun arkasında optik sinirlerin altında yer alan küçük bir bezdir.

Hipofiz beyin tabanında burnun arkasında optik sinirlerin altında yer alan küçük bir bezdir. PROLAKATİNOMA NEDİR? Hipofiz beyin tabanında burnun arkasında optik sinirlerin altında yer alan küçük bir bezdir. Hipofiz tiroid, overler, testisler ve adrenal bezleri kontrol eden hormonları üretir. Hipofiz

Detaylı

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM 1) Aşağıdaki hormonlardan hangisi uterusun büyümesinde doğrudan etkilidir? A) LH B) Androjen C) Östrojen Progesteron D) FUH Büyüme hormonu E) Prolaktin - Testosteron 2)

Detaylı

CUSHİNG SENDROMU VE CUSHİNG HASTALIĞI SORULARINIZ VE CEVAPLARI

CUSHİNG SENDROMU VE CUSHİNG HASTALIĞI SORULARINIZ VE CEVAPLARI CUSHİNG SENDROMU VE CUSHİNG HASTALIĞI SORULARINIZ VE CEVAPLARI Cushing sendromu ve Cushing hastalığı nedir? Cushing sendromu vücutta gereğinden fazla kortizol hormonun bulunduğu seyrek görülen bir durumdur.

Detaylı

Endometriozis. (Çikolata kisti)

Endometriozis. (Çikolata kisti) Endometriozis (Çikolata kisti) Bugün Neler Konuşacağız? Endometriozis Nedir? Belirtileri Nelerdir? Ne Sıklıkta Görülür? Hangi Sorunlara Neden Olur? Nasıl Tanı Konur? Nasıl Tedavi Edilir? Endometriozis

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı çeken sigara vücuda birçok zarar vermekte ve uzun süre

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ Kortizol süpresyon testi; ACTH süpresyon testi; Deksametazon süpresyon testi Hipotalamus ve hipofiz bezinin kortizole cevabını ölçen laboratuar testidir. Kortizol Hipotalamus

Detaylı

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA)

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA) 1 EDOKSABAN (LİXİANA) pıhtıönler ilaç grubundadır. Halk arasında kan sulandırıcı ilaç olarak bahsedilen ilaçlardan bir tanesidir. Kan damarları içerisinde pıhtı oluşmasını ve oluşan pıhtının büyümesini

Detaylı

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ

DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ DEKSAMETAZON SÜPRESYON TESTİ Kortizol süpresyon testi; ACTH süpresyon testi; Deksametazon süpresyon testi Hipotalamus ve hipofiz bezinin kortizole cevabını ölçen laboratuar testidir. Kortizol Hipotalamus

Detaylı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ MENOPOZ DÖNEMİ BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? Menopoz nedir?

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) 11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZ) Her bir böbreğin üst kısmında bulunan endokrin bezdir. Böbrekler ile doğrudan bir bağlantısı

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 09 Nisan 2009 02:34 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Nisan 2009 03:06

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 09 Nisan 2009 02:34 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Nisan 2009 03:06 ÇOCUKLARDA ENDOKRİN SORUNLAR Memorial Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bölümü'nden Prof. Dr. Oya Ercan, büyüme bozuklukları ile ilgili bilgi verdi. Bu sorunlar, büyüme bozukluklarını ve hormonların fazla

Detaylı

AİLE PLANLAMASINDA KULLANILAN YÖNTEMLER HORMONAL YÖNTEMLER- 2. Yrd. Doç. Dr. İlknur M. GÖNENÇ

AİLE PLANLAMASINDA KULLANILAN YÖNTEMLER HORMONAL YÖNTEMLER- 2. Yrd. Doç. Dr. İlknur M. GÖNENÇ AİLE PLANLAMASINDA KULLANILAN YÖNTEMLER HORMONAL YÖNTEMLER- 2 Yrd. Doç. Dr. İlknur M. GÖNENÇ GEÇEN HAFTANIN KISA TEKRARI KOK MİNİ HAPLAR HORMONAL YÖNTEMLER DEVAM AYLIK İĞNELER Düzenli olarak ayda bir kez

Detaylı

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; PROLAKTİNOMA Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; Prolaktinoma beyinde yer alan hipofiz bezinin prolaktin salgılayan tümörüdür. Kanserleşmez ancak hormonal dengeyi bozar. Prolaktin hormonu

Detaylı

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır. HODGKIN LENFOMA HODGKIN LENFOMA NEDİR? Hodgkin lenfoma, lenf sisteminin kötü huylu bir hastalığıdır. Lenf sisteminde genç lenf hücreleri (Hodgkin ve Reed- Sternberg hücreleri) çoğalır ve vücuttaki lenf

Detaylı

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak PARKİNSON HASTALIĞI Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND

Detaylı

HİPOGONADOTROPİK HİPOGONADİZMDE ÜREME TEDAVİSİ VE SONRASINDAKİ SÜREÇ. Önemli Not : Bu yazı bilgilendirme ve yol gösterme amaçlıdır.

HİPOGONADOTROPİK HİPOGONADİZMDE ÜREME TEDAVİSİ VE SONRASINDAKİ SÜREÇ. Önemli Not : Bu yazı bilgilendirme ve yol gösterme amaçlıdır. HİPOGONADOTROPİK HİPOGONADİZMDE ÜREME TEDAVİSİ VE SONRASINDAKİ SÜREÇ Önei Not : Bu yazı bilgilendirme ve yol gösterme amaçlıdır. Saygılarıa... Uğur AYDOĞAN - Gazi Üniversitesi ugur@hipogonadizm.org ugur.aydogan@gazi.edu.tr

Detaylı

OVER KANSERİ. Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over kanseri neden olur?

OVER KANSERİ. Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over kanseri neden olur? OVER KANSERİ Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over hücrelerinden kaynaklanan kanserdir. Kadınlarda yumurtalıklara over denir. Over ler döllenme için gerekli yumurtaların hazırlandığı ve kadın hormonlarının

Detaylı

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi; DHEA-s Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi; DHEA sülfat böbrek üstü bezi tarafından üretilen zayıf bir erkeklik hormonudur ( androjen ). DHEA- sülfat hem kadın hem erkeklerde üretilir. Kadınlarda

Detaylı

Beyin tümörü, beyni oluşturan üç bölgeden birinden -beyin, beyincik ve beyin sapıkaynaklanabilir.

Beyin tümörü, beyni oluşturan üç bölgeden birinden -beyin, beyincik ve beyin sapıkaynaklanabilir. BEYİN TÜMÖRÜ BEYİN TÜMÖRÜ NEDİR? Beyin tümörü beyinde anormal hücrelerin çoğalması sonucu gelişen bir kitledir. Bazı beyin tümörleri iyi huylu (örneğin meningiom), bazıları ise kötü huylu kitlelerdir.

Detaylı

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir? TÜBERKÜLOZ Verem; TB; TBC; Hava yoluyla yayılan bulaşıcı akciğer hastalığıdır. Akciğer dışında kemik, lenf bezleri, böbrek, beyin zarları gibi diğer organları da tutabilir. Tüberküloz bakterisi Mycobacterium

Detaylı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik

Detaylı

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR? LENFOMA NEDİR? Lenfoma, diğer grup onkolojik hastalıklar içinde yaşamın uzatılması ve daha kaliteli yaşam sağlanması ve hastaların kurtarılmaları açısından daha fazla başarı elde edilmiş bir hastalıktır.

Detaylı

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar,

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar, TPOG İSKİP 2011 Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu Sayın Anne Babalar, Bu bir klinik araştırma çalışmasıdır. Klinik araştırmalar sadece bu çalışmaya katılmayı seçen hastaların dahil edildiği protokollerdir.

Detaylı

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği OP. DR. ÜNSAL ÖZKUVANCI Genel bilgiler Şeker hastalığı bir çok organı etkilediği gibi cinsel fonksiyonları da olumsuz

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

Yazar Ad 41 Prof. Dr. Haluk ÖZEN Cinsel hayat çocuk yaştan itibaren hayatımızın önemli bir kesimini oluşturur. Yaşlılık döneminde cinsellik ayrı bir özellik taşır. Yaşlı erkek kimdir, hangi yaş yaşlanma

Detaylı

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR?

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR? KEMOTERAPİ NEDİR? Kanser hücrelerini tahrip eden kanser ilaçları kullanılarak yapılan tedaviye kemoterapi denir. Bu tedavilerde kullanılan ilaçlara antikanser ilaçlar da denir. Kanserin türüne göre kemoterapinin

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

Tiroid nedir? BR.HLİ.058

Tiroid nedir? BR.HLİ.058 BR.HLİ.058 bezi boynun ön bölümünde adem elması adı verilen kıkırdağın hemen altında bulunan kelebek şeklinde bir organdır. Yaklaşık 20 gram ağırlığındadır. Vücudumuz için hayati önemi olan hormonlar salgılar.

Detaylı

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır.

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır. ALDOSTERON Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır. Aldosteron testi ne için yapılır: Bazı sıvı ve elektrolit metabolizma

Detaylı

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI Bariatrik ameliyatlar sadece kilo kaybı sağlayarak fiziksel değişim sağlamazlar, asıl önemli olan kilo kaybı sonrası vücudumuz için bu 7 önemli

Detaylı

Cinsel Kimlik Bozuklukları

Cinsel Kimlik Bozuklukları Endokrinolog Gözü ile Cinsel Kimlik Bozuklukları Dr. Kürşad Ünlühızarcı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Cinsel Kimlik Bozukluğu (Transseksüalite) Bir kişinin normal seksuel

Detaylı

ACTH (Synacten) STİMÜLASYON TESTİ

ACTH (Synacten) STİMÜLASYON TESTİ ACTH (Synacten) STİMÜLASYON TESTİ Adrenal rezerv testi; Synacten stimülasyon testi; ACTH stimülasyon testi adrenal yetmezlik teşhisinde kullanılır. ACTH stimülasyon testi neyi ölçer? ACTH beyinde hipofiz

Detaylı

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR! Acıbadem Hastanesi Büyüme ve Ergenlik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz ile, çocuğun doğumundan itibaren vücudunda hangi hormonların ne gibi işlevleri olduğunu, ilk 3 yılın önemini ve ergenlik

Detaylı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Omurga-Omurilik Cerrahisi Omurga-Omurilik Cerrahisi BR.HLİ.017 Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve

Detaylı

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ İnfertilite (Kısırlık); döl oluşturma yeteneğinin azalması ya da yokluğu ile karakterize edilen tıbbi bir durumdur. Hem erkeklerde, hem de kadınlarda

Detaylı

TIBBI TERMİNOLOJİ ÖZET ÜNİTE

TIBBI TERMİNOLOJİ ÖZET ÜNİTE TIBBI TERMİNOLOJİ ÖZET ÜNİTE 11 ÜNİTE 11 ENDOKRİN SİSTEM İç salgı bezleri, endokrin bezler (glandulae endocrinae) olarak tanımlanır. Bu bezlerin oluşturdukları sisteme de Endokrin Sistem adı verilir. Endokrin

Detaylı

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN. BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof Dr Zehra AYCAN zehraaycan67@hotmail.com Büyüme Çocukluk çağı, döllenme anında başlar ve ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eder Bu süreçte çocuk hem büyür hem de gelişir

Detaylı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar? BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar

Detaylı

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor Rahim Ağzı Kanserinde Çığır Açan Adım Kadın Kanserleri Hakkında Mutlaka Bilmeniz Gerekenler Özel

Detaylı

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, DOCETAXEL TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, DOCETAXEL TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, DOCETAXEL TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Size bir antikanser ajan olan Docetaxel tedavisi önerildi. Tedavi yaklaşık 1,5 saat sürer ve üç hafta aralıklarla

Detaylı

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır. POTASYUM K+; Potasyum yaşam için gerekli önemli bir mineraldir. Hücre içinde bol miktarda bulunur. Hücre içindeki kimyasal ortamın ana elementidrir. Hergün besinlerle alınır ve idrarla atılır. Potasyum

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her 1 ml çözelti içeren ampul, mg gonadoreline eşdeğer, 0.1 mg gonadorelin asetat içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her 1 ml çözelti içeren ampul, mg gonadoreline eşdeğer, 0.1 mg gonadorelin asetat içerir. KULLANMA TALİMATI LH-RH Ferring 0.1 mg/ml IV enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır. Etkin madde: Her 1 ml çözelti içeren ampul, 0.091 mg gonadoreline eşdeğer, 0.1 mg gonadorelin asetat

Detaylı

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ PROSTAT BÜYÜMESİ Prostat her erkekte doğumdan itibaren bulunan, idrar torbasının hemen altında yer alan bir organdır. Yaklaşık 20 gr ağırlığındadır ve idrar torbasındaki idrarı

Detaylı

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Bölüm 25 Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Dr. Fevzi DEMİREL Nefesle Alınan Kortizonlu İlaçların Yan Etkileri Astım tedavisinde kullanılan

Detaylı

Sigaranın Vücudumuza Zararları

Sigaranın Vücudumuza Zararları Sigaranın Vücudumuza Zararları Sigaranın vücudumuza olan zararları ve sigarayı bıraktıktan sonra vücudumuzdaki değişimler burada anlatılmaktadır. Sırt ve Bel Ağrısı: Sigara içmek bel ile ilgili hastalıkların

Detaylı

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Beyin Tümörleri Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Sizde mi Diş Sıkıyorsunuz? Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir.

Detaylı

HODGKIN DIŞI LENFOMA

HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA NEDİR? Hodgkin dışı lenfoma (HDL) veya Non-Hodgkin lenfoma (NHL), vücudun savunma sistemini sağlayan lenf bezlerinden kaynaklanan kötü huylu bir hastalıktır. Lenf

Detaylı

TC SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ ANTALYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

TC SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ ANTALYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TC SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ ANTALYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ Aşırı sıcaklar çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirmektedir.sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak

Detaylı

Adet Yokluğu; Adet Kesilmesi; Menstruasyon un Kesilmesi; Adetlerin Durması;

Adet Yokluğu; Adet Kesilmesi; Menstruasyon un Kesilmesi; Adetlerin Durması; AMENORE Adet Yokluğu; Adet Kesilmesi; Menstruasyon un Kesilmesi; Adetlerin Durması; Genç kızlarda menstruasyon 9 ila 18 yaş arasında başlar. 12 yaş averaj yaşıdır ve birçoğu bu yaşta başlar. Adetin olmamasına

Detaylı

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI D.P.Ü. KÜTAHYA EVLİYA ÇELEBİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR PROF. DR. AHMET HAKAN VURAL OP. DR. GÜLEN SEZER ALPTEKİN ERKUL OP. DR. SİNAN ERKUL

Detaylı

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur. Dr.Armağan HAZAR ZATÜRRE (PNÖMONİ) Zatürre yada tıbbi tanımla pnömoni nedir? Halk arasında zatürre olarak bilinmekte olan hastalık akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Tedavi edilmediği takdirde ölümcül

Detaylı

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Size üç antikanser ajan or ilaç oluşan FEC tedavisi öneriliyor.: Fluracedyl, Epirubicin ve Cyklofosfamid Üç haftalık

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 Tiroid bezi boyun ön tarafında yerleşmiş olup, nefes, yemek borusu ve ana damarlarla yakın komşuluk gösterir. Kelebek şeklinde olup

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ. HiPOTiROiDi. Konjenital, Hashimoto ve Edinsel hipotiroidi

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ. HiPOTiROiDi. Konjenital, Hashimoto ve Edinsel hipotiroidi BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ HiPOTiROiDi Konjenital, Hashimoto ve Edinsel hipotiroidi Tiroid bezi ve İşlevleri Tiroid bezi boyunda, nefes borusunun üzerine adeta kalkan gibi sarılı bir şekilde yer alır.

Detaylı

Vücudumuzda oluşan tümör hücrelerini yok etmek için uygulanan ilaç tedavisine kemoterapi denir.

Vücudumuzda oluşan tümör hücrelerini yok etmek için uygulanan ilaç tedavisine kemoterapi denir. KEMOTERAPİ KEMOTERAPİ NEDİR? Vücudumuzda oluşan tümör hücrelerini yok etmek için uygulanan ilaç tedavisine kemoterapi denir. Kemoterapide, bir veya birden fazla ilaç bir arada kullanılabilir. Her ilacın

Detaylı

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR Anemi (Kansızlık) Araştırması Korkuttu Bursa'da, Uludağ

Detaylı

Diyabet ve egzersiz TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU

Diyabet ve egzersiz TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU TEMD DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU HASTA EĞİTİM KİTAPÇIKLARI SERİSİ 02 Diyabet ve egzersiz Diyabetli bireyler

Detaylı

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Beyin-Omurilik Arteriovenöz Malformasyonları ve Merkezi Sinir Sisteminin Diğer Damarsal Bozuklukları Hasta Bilgilendirme Formu 5 AVM ler Ne Tip Sağlık Sorunlarına

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D.

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D. Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D. Sunu Planı Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi ve fizyolojisi Etiyoloji Klinik Tanı Tedavi Tanım ve Epidemiyoloji

Detaylı

Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar

Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar üretir. Bunların başında insülin gelmektedir. İnsülin, pankreastan

Detaylı

DİYABETTE İLAÇ VE İNSÜLİN TEDAVİSİ

DİYABETTE İLAÇ VE İNSÜLİN TEDAVİSİ DİYABETTE İLAÇ VE İNSÜLİN TEDAVİSİ Uz. Dr. M. Masum CANAT Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği DİYABET (ŞEKER HASTALIĞI) NEDİR? İnsülin eksikliği ya da var olan

Detaylı

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler Diyabet nedir? Diyabet hastalığı, şekerin vücudumuzda kullanımını düzenleyen insülin olarak adlandırdığımız hormonun salınımındaki eksiklik veya kullanımındaki yetersizlikten

Detaylı

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Bölüm 9 Astım ve Gebelik Astım ve Gebelik Dr. Metin KEREN ve Dr. Ferda Öner ERKEKOL Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Erişkinlerde astım görülme

Detaylı

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri TESTOSTERON (TOTAL) Kullanım amacı: Erkeklerde ve kadınlarda farklı kullanım amaçları vardır. Erkeklerde en çok, libido kaybı, erektil fonksiyon bozukluğu, jinekomasti, osteoporoz ve infertilite gibi belirti

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI SERUM FİZYOLOJİK İZOTONİK % 0.9 5 ml Ampul Damar içine uygulanır. - Etkin madde: 1 ml si 9 mg sodyum klorür içerir. - Yardımcı madde (ler): Enjeksiyonluk su. Bu ilacı kullanmaya başlamadan

Detaylı

Diyabet Nedir? Diyabetin iki tipi vardır:

Diyabet Nedir? Diyabetin iki tipi vardır: Diyabet Nedir? Kan şekeri, glukoz vücut için gerekli olan enerjiyi sağlar. İhtiyaçtan fazla şeker, gerektiğinde kullanılmak üzere karaciğer ve yağ hücrelerinde depolanır. Şekerin vücutta enerji olarak

Detaylı

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir. Metabolizma, bedeninizdeki kimyasal tepkimelerin toplamını ifade eden sihirli bir sözcüktür. Özellikle orta yaşlar ve sonrasında görülen kilo artışlarının, çabuk yorulma, halsizlik ve yorgunlukların başlıca

Detaylı

PROLAKTİNOMAYA YAKLAŞIM

PROLAKTİNOMAYA YAKLAŞIM PROLAKTİNOMAYA YAKLAŞIM Prof. Dr. Ferihan Aral İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Prolaktinoma * En sık hipofiz

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. PROGESTAN 200 mg Yumuşak Kapsül. Ağızdan alınır.

KULLANMA TALİMATI. PROGESTAN 200 mg Yumuşak Kapsül. Ağızdan alınır. PROGESTAN 200 mg Yumuşak Kapsül Ağızdan alınır. KULLANMA TALİMATI Etkin madde: Her bir yumuşak kapsülde 200 mg progesteron Yardımcı maddeler: Araşit yağı, lesitin (soya), jelatin, gliserin, titanyum dioksit

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. PHOS-NO 1000 mg tablet Oral yoldan uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. PHOS-NO 1000 mg tablet Oral yoldan uygulanır. KULLANMA TALİMATI PHOS-NO 1000 mg tablet Oral yoldan uygulanır. Etkin Madde : Her bir tablet 250 mg kalsiyuma eşdeğer 1000 mg kalsiyum asetat içerir. Yardımcı Maddeler : Sodyum nişasta glikolat, Poliletilen

Detaylı

GENÇ YETİŞKİNLERDE BÜYÜME HORMONU EKSİKLİĞİ. Seri No. 7

GENÇ YETİŞKİNLERDE BÜYÜME HORMONU EKSİKLİĞİ. Seri No. 7 GENÇ YETİŞKİNLERDE BÜYÜME HORMONU EKSİKLİĞİ Seri No. 7 Hasta Rehberi Orta Kolaylıkta Okunabilir Rehber Genç Yetişkinlerde Büyüme Hormonu Eksikliği - Seri No.7 (Ağustos 2006 da güncellenmiştir) Bu broşür

Detaylı

Nedenleri tablo halinde sıralayacak olursak: 1. Eksojen şişmanlık (mutad şişmanlık) (Bütün şişmanların %90'ı) - Kalıtsal faktörler:

Nedenleri tablo halinde sıralayacak olursak: 1. Eksojen şişmanlık (mutad şişmanlık) (Bütün şişmanların %90'ı) - Kalıtsal faktörler: Obezite alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olmasıyla oluşur. Bunu genetik faktörler, metabolizma hızı, iştah, gıdaya ulaşabilme, davranışsal faktörler, fiziksel aktivite durumu, kültürel faktörler

Detaylı

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065 Gençlerde Bel Ağrısına Dikkat! Bel ağrısı tüm dünyada oldukça yaygın bir problem olup zaman içinde daha sık görülmektedir. Erişkin toplumun en az %10'unda çeşitli nedenlerle gelişen kronik bel ağrıları

Detaylı

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) Op.Dr. Tuncer GÜNEY Göz Hastalıkları Uzmanı GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU) HASTALIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ? Glokom=Göz Tansiyonu Hastalığı : Yüksek göz içi basıncı ile giden,görme hücrelerinin ölümüne

Detaylı

Adet döneminin gecikmesi ile beraber göğüslerde aşırı şişkinlik ve hassasiyet oluşur. Gebelik ilerledikçe göğüsler büyür ve göğüs uçları koyulaşmaya

Adet döneminin gecikmesi ile beraber göğüslerde aşırı şişkinlik ve hassasiyet oluşur. Gebelik ilerledikçe göğüsler büyür ve göğüs uçları koyulaşmaya Adet döneminin gecikmesi ile beraber göğüslerde aşırı şişkinlik ve hassasiyet oluşur. Gebelik ilerledikçe göğüsler büyür ve göğüs uçları koyulaşmaya başlar. Ayrıca esmerleşme göbekte ve karnın orta kısmında,

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI VE VEREM HAFTASI

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI VE VEREM HAFTASI T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI VE VEREM HAFTASI VEREM EĞİTİM VE PROPAGANDA HAFTASI Geleneksel olarak her yıl Ocak ayının ilk Pazar gününden

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı. VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı. VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI VEREM EĞİTİM VE PROPAGANDA HAFTASI Geleneksel olarak her yıl Ocak ayının ilk Pazar gününden

Detaylı

GEBELİKTE PROLAKTİNOMA

GEBELİKTE PROLAKTİNOMA GEBELİKTE PROLAKTİNOMA Prof. Dr. Ferihan Aral İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Prolaktinoma Hipofiz tümörleri

Detaylı

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Doç. Dr. Habib BİLEN Atatürk Üniversitesi Tıp fakültesi İç Hastalıkları ABD Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı SUNU PLANI Örnek olgu

Detaylı

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hemşirelik Protokolleri Adem Aköl Sinan Özyavaş Hazırlama Komitesi Kalite Konseyi Başkanı Kalite Koordinatörü 1/5

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 ADIM ADIM YGS LYS 184. Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 2) Geri Emilim (Reabsorpsiyon) Bowman kapsülüne gelen süzüntü geri emilim olmadan dışarı atılsaydı zararlı maddelerle birlikte yararlı maddelerde kaybedilirdi.

Detaylı

için kılavuzunuz Hasta Bilgilendirmesi

için kılavuzunuz Hasta Bilgilendirmesi için kılavuzunuz Hasta Bilgilendirmesi Bu ilaç, ek bir denetime tabi tutulmaktadır. Böylece güvenliğe ilişkin yeni bulguların hızlı bir biçimde saptanması mümkün olur. Görülebilen her türlü yan etkileri

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. CASODEX film tablet 28 tablet içeren ambalajda sunulmaktadır.

KULLANMA TALİMATI. CASODEX film tablet 28 tablet içeren ambalajda sunulmaktadır. KULLANMA TALİMATI CASODEX 50 mg film tablet Ağız yoluyla alınır. Etkin madde : 50 mg bikalutamid Yardımcı maddeler: Laktoz monohidrat, magnezyum stearat, polividon, sodyum nişasta glikolat, metil hidroksi

Detaylı

E2 (ESTRADIPL) Normal Değerler: Erkek: <62 pg/ml Kadın:

E2 (ESTRADIPL) Normal Değerler: Erkek: <62 pg/ml Kadın: BETA HCG HCG gebelik sırasında eteneden salgılanır Gebe olmayan sağlıklı kişilerin kanındaki HCG düzeyi 1ng/ml'nin altındadır. Yumurtalık ve erbezlerinde koryokorsinom ve embriyonal kanser gibi ender görülen

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR Akciğer kanseri olmak her şeyin sonu değildir. Bu hastalığı yenmek için mutlaka azimli, inançlı ve sabırlı olmanız

Detaylı

METASTATİK BEYİN TÜMÖRLERİ Hazırlayan: Türk Nöroşirürji Derneği Nöroonkoloji Eğitim ve Araştırma Grubu (TURNOG)

METASTATİK BEYİN TÜMÖRLERİ Hazırlayan: Türk Nöroşirürji Derneği Nöroonkoloji Eğitim ve Araştırma Grubu (TURNOG) METASTATİK BEYİN TÜMÖRLERİ Hazırlayan: Türk Nöroşirürji Derneği Nöroonkoloji Eğitim ve Araştırma Grubu (TURNOG) Metastatik tümörler en sık görülen beyin tümörleridir. Her geçen yıl çok daha fazla sayıda

Detaylı

SICAK ÇARPMASI ELEKTRİK-YILDIRIM ÇARPMASI. Dr. Mehmet TUĞRUL İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji AD.

SICAK ÇARPMASI ELEKTRİK-YILDIRIM ÇARPMASI. Dr. Mehmet TUĞRUL İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji AD. SICAK ÇARPMASI ELEKTRİK-YILDIRIM ÇARPMASI Dr. Mehmet TUĞRUL İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji AD. SICAK BİTKİNLİĞİ-Etyoloji Sıcak ve nemli havaya uzun süre maruz kalma Yaşlı, çocuk Bilinçsiz diyet

Detaylı

MENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum

MENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum MENOPOZ Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum 1 MENOPOZ NEDİR?? Son adet(mesntruasyon) periyodudur Oniki aylık bir süre ile menstruasyonun durmasıdır Östrojenin

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. ADELEKS IM 4 mg/2 mi Ampul Kas içine uygulanır. KULLANMA TALİMATI Etkin madde: Her bir ampulde 4 mg Tiyokolşikosid Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, enjeksiyonluk su. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce

Detaylı

1.Cİ HAFTA MERHABA SAYIN OKURLARIM

1.Cİ HAFTA MERHABA SAYIN OKURLARIM 1.Cİ HAFTA MERHABA SAYIN OKURLARIM SİZE EN ÇOK MERAK ETTİĞİNİZ KONULARDA BİLGİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİM BİLİYORSUNUZKİ TROİD HASTALIKLARIDA ENÇOK MERAK EDİLEN KONULAR ARASINDA ARTIK SİZLER ÇOK DAHA BİLİNÇLİSİNİZ

Detaylı

Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor.

Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor. Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor. 1- Hiçbir şey susuz yaşayamaz. 2- Göreceli su yetersizliği vücudun bazı fonksiyonlarını

Detaylı

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi Bölüm 17 Astım Tedavisinde Yapılan Yanlışlar Astım Tedavisinde Yapılan Yanlışlar Dr. Gülhan AYHAN ve Dr. Ömer AYTEN Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların

Detaylı

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU Türkiye ulusal düzeyde ölüm nedenleri arasında ilk sırayı 205.457 ölümle kardiyovaskülerhastalıklar (tüm ölüm nedenlerinin %47,73 ü) almaktadır. Kardiyovasküler

Detaylı