Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi-Journal of Turkish Researches Institute TAED-63, Eylül- September 2018 Erzurum ISSN : : : : :
|
|
- Derya Gökçek
- 5 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Araş. Gör. Dr. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Research assistant Dr., Mugla Sıtkı Kocman University, Faculty of Literature, Department of History Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi-Journal of Turkish Researches Institute TAED-63, Eylül- September 2018 Erzurum ISSN Makale Türü-Article Types Geliş Tarihi-Received Date Kabul Tarihi-Accepted Date Sayfa-Pages : : : : : Araştırma Makalesi-Research Article This article was checked by
2
3 Öz Taş, sağlamlığı sayesinde yüzyıllar öncesini günümüze taşıyabilen önemli bir tanıktır. Türkler en eski devirlerden itibaren taşı oyma, ona şekil verme konusunda dikkate değer bir beceri ve çaba göstermiştir. Geyikli taşlar, balballar, heykeller her biri kültür tarihi araştırmaları için çok kıymetli veriler sunmaktadır. Bu çalışmanın konusu taş heykellerdir ki, özellikle yazılı kaynakların anlatmakta yetersiz kaldığı birçok konuyu net şekilde gözler önüne sermeleri açısından önem arz etmektedirler. Çeşitli boyların yaşadıkları coğrafyanın tespiti konusunda yol gösterici olmalarının yanı sıra onların nasıl giyindikleri, hangi silahlarla savaştıkları, ne gibi eşyalar kullandıkları gibi gündelik yaşamın önemli noktalarını aydınlatma konusunda da oldukça kıymetlidirler. Bu çalışma bir yandan heykellerin kültür tarihi araştırmalarına kaynaklığı üzerinde dururken bir yandan da Deşt-i Kıpçak, Sibirya, Türkistan gibi çeşitli coğrafyalarda rastlanan taş heykellerin mekân ve zaman farklılıkları karşısında bir değişim ya da dönüşüm yaşayıp yaşamadığı sorusuna cevap aramaktadır. Çalışmanın odak noktası ayrı zamanlarda ve ayrı coğrafi sahalarda bulunan heykellerin benzer ve farklı yönleridir. Anahtar Kelimeler: Taş Heykel, Bozkır, Kültür, Gündelik Yaşam, İnanç Dünyası Abstract Thanks to the solidity of the stone, an important witness can pass centuries before onto this day. From the earliest times, the Turks have shown considerable skill and effort in carving and shaping the stone. Deer stones, balbals, sculptures... Each offers a lot of precious information for cultural history research. The subject of this work is stone sculptures; they are important for many issues that are particularly inadequate in the written sources, in terms of their clarity. Because stone sculptures are not only a guide for the determination of geography in which various tribes lived, they are also very valuable in illuminating important points of everyday life such as how they wear, what weapons they fight with, what kind of goods they use. On the one hand, this study is based on the origin of the stone sculptures of Deşt-i Kıpçak and investigates the cultural history of the sculptures influence on historical studies. On the other hand, the stone sculptures found in various geographies such as Deşt-i Kipchak, Siberia and Turkistan answer the question of whether they have experienced a change or transformation. The focal point of the work is the similar and different aspects of sculptures found at different times and on separate geographical locations. Key Words: Stone Sculptures, Steppe, Culture, Everyday Life, Faith World * Bu makale, Maddi Buluntulara Göre Kuman/Kıpçaklarda Kültürel Hayat başlıklı doktora tezinden türetilmiştir.
4 Aslı ÇANDARLI ŞAHİN Giriş Heykeller söz konusu olduğunda karşımıza çıkan ilk mesele onların nasıl adlandırılacağıdır. Konu ile meşgul olan araştırmacılar balbal, baba ya da bediz gibi farklı öneriler sunmuştur (Yılmaz 2005: ). Söz konusu adlandırma önerileri ile ilgili küçük bir değerlendirme yapıldığında bunların ifadede yetersiz kaldığı görülmektedir. Nitekim başlangıçta heykellerin de balbal biçiminde adlandırılması söz konusudur. Ne var ki, balbal teriminin heykele oranla daha basit hatta şekilsiz biçimde hazırlanmış kaba yontuları ifade ettiği artık genel kabul görmüştür. Üstelik balballar anlam bakımından da heykellerden oldukça farklıdır. Zira doğrudan ölen kişiyi değil ölen kişinin sağlığında öldürdüğü düşmanları temsil etmektedir (İbn Fazlan 1995: 115; Belli 2003: 35). Orhun Yazıtlarında geçen hakan uçuverdi. Kırgız hakanını balbal diktim ifadesi (Orkun 2011: 41) bunun açık kanıtıdır. Balbal terimi bu şekilde kenara bırakılırsa ilim literatürüne kamennıe baba biçiminde yerleşmiş olan ifadenin de heykellerin tamamını kapsama konusunda yetersiz kaldığı düşünülmektedir. Zira baba kelimesi Rusça da kadın anlamına gelmektedir (Yusipova 2006: 23). Dolayısıyla anlam açısından erkek heykeller bu adlandırmanın dışında kalmaktadır (Yılmaz 2005: 209). Taş baba ifadesinin tüm heykelleri ifade eder biçimde kullanılması, ancak baba kelimesinin ata anlamında alınmasıyla mümkündür (Golebiowska-Tobiasz 2013: 34-35). Heykeller için bediz, figür, süsleme, bezek gibi terimler kullanıldığı da görülmüştür ancak tüm bu terimlerin anlam açısından yetersiz kaldığı ortadadır (Kızlasov 1964: 28; Tekin 1998: 38). Taş heykel dikme geleneğinin görüldüğü tarih aralığını yüzyıllar olarak belirlemek mümkündür (Belli 2003: 35) ve bu zamansal sınırlama heykellerin görüldüğü mekan açısından da fikir vermektedir. Nitekim taş heykeller Sibirya ve Altay gibi en eski devirlerden itibaren Türklere ev sahipliği yapmış olan coğrafi sahaların yanı sıra sonraki süreçte Deşt-i Kıpçak ta da varlıklarını devam ettirmişlerdir. Türklerde bu şekilde erken dönemlerden itibaren görülen heykel yapım âdeti 13. yüzyılda sona ermiştir ki, bunun Moğol İstilası ile ilgili olduğu ya da İslâm ın giderek artan nüfuzu sonucunda gerçekleştiği yönünde farklı görüşler mevcuttur (Krasilnikov-Telnova 2000: 231; Belli 2003: 35, 46; Pilipçuk 2013: 62). Heykel yapma geleneğinin sona ermesi ile birlikte mevcut heykeller amaçları dışında yol ve köprü inşaatlarında yapı malzemesi olarak kullanılmaya başlanmış ve büyük zarar görmüştür (Pletnëva 1974: 58; Altınkaynak 2008: ). Peki, ama yüzyıllar boyunca süren bir heykel yapma geleneğinin oluşması hangi ihtiyaçtan kaynaklanmıştır? Heykeller tam olarak neyi ifade etmişlerdir? Taş Heykellerin İfade Etiği Anlam Açısından İncelenmesi Taş heykellerin bizzat ölen kişiyi ifade ettiği eski Türk heykelleri üzerinde bulunan metin örnekleri sayesinde açık şekilde ortaya konulmuştur. Nitekim Ben Karahan daki Ezgeneyim. Yirmi altı yaşındaydım. Türgiş devlet sınırında öldüm ifadesi bunu net şekilde kanıtlamaktadır (Kızlasov 1964: 29-30, 33-34).
5 Bozkırın Mührü: Taş Heykeller Şekil 1: Damgalı ve kitabeli bir heykel örneği (Kızlasov 1964: 33). Heykellerin dikiliş amacına dair fikir veren ayrıntılardan biri, taş heykellerin yüz tasvirlerinde görülen farklılıklardır. Öyle ki, heykelin yaşlı ya da genç birine mi ait olduğunun ilk bakışta anlaşılabilmesi gibi belirginlikler tasvirlerin ölen kişiye benzeme zorunluluğunun olduğunu ortaya koymuştur. Bu durumda heykeller, ölen kişinin ölümsüzleştirilmesi amacına hizmet etmektedir. Dolayısıyla atalar kültü ile heykeller arasında doğrudan bir ilişkinin varlığı söz konusudur (Pletnëva 1974: 74; Roux 1999: 311; Belli 2002: ; Pletnëva 2003: 154; Golebiowska-Tobiasz 2013: 43). Nitekim heykellere büyük saygı duyulduğu ve söz konusu saygının da heykelin okluğuna ok bırakılması ya da yanında koyun kurban edilmesi suretiyle gösterildiği bilinmektedir (Nizami 2004: ). Heykellerin bulunduğu noktaların ağırlıklı olarak anma töreninin gerçekleşeceği alanda yer almış olması da heykeller ile atalar kültü ilişkisini ortaya koyan kanıtlardan biridir (Feodorov-Davıdov 1966: 192; Horváth 1989: 100). Taş heykellerin tören alanına dikilmesi uygulaması, coğrafî farklılıklardan pek etkilenmemiş gözükmektedir (Arslanova-Çarikov 1974: 229). Heykellerin ölen kişiyi sembolize ettiğinin anlaşılmasından sonra akla gelen soru her ölen için heykel yapılıp yapılmadığıdır. Konu ile ilgili olarak taş heykellerin sadece meşhur ve zengin askerler için dikildiğini düşünenler olduğu gibi sipariş veren kişinin ölen herhangi bir akrabası adına yapıldığı görüşünde olanlar da bulunmaktadır (Pletnëva 1974: 72; Pilipçuk 2013: 58). Eğer her ölen için heykel yapılmış olsaydı bunlar bir mezar taşı niteliği taşıyor olurdu. Oysa 13. yüzyıl gezgini Rubruk, heykellerin kurganlar üzerine dikildiğini belirtmişse de (2001: 42-43) yapılan araştırmalar heykellerin tümünün altında bir cenaze bulunmadığını ortaya koymuş durumdadır (Yevtuhova 1952: ; Feodorov-Davidov 1966: 192; Horváth 1989: 100). Kaldı ki, işin maliyet ve zahmet kısmı düşünüldüğünde toplumun tüm üyelerinin taş heykel diktirmesi pek de mümkün gözükmemektedir. Taş heykellerde görülen cinsiyet ve duruş farkları da işin içine dâhil olduğunda heykellerin anlamlandırılması ve dikilme amaçlarının ne olduğu ile ilgili sorular giderek artmakta ve karışık bir hal almaktadır. Kimi zaman çocuk heykellerinin de bulunduğu düşünülmüşse de genel kanı taş heykellerin yetişkinlere ait olduğu ve cinsiyetlerine göre kadın-erkek biçiminde ayrıldığı yönündedir. Duruş biçimlerine göre de oturur, ayakta durur ve yarı oturur biçimde gruplandırılmışlardır (Feodorov-Davıdov, 1966: ;
6 Aslı ÇANDARLI ŞAHİN Pletnëva, 1974: 60). Heykellerin neden farklı duruş biçimlerine sahip olarak tasvir edildiği sorusu ilim dünyasını epeyce meşgul etmiştir. Erkek heykellerinin yönetici ya da askerleri temsil ettiğini düşünerek işin içinden çıkmak mümkündür ancak kadın heykellerinin varlığı ve üstelik de farklı duruş biçimlerinde tasvir edilmiş olmaları meselenin çok da basit olmadığını ortaya koymaktadır. Bu noktada ayakta duran kadın heykellerinin, eşlerini savaşta kaybetmiş olan kadınları; oturan kadın heykellerinin ise tam tersi eşleri savaşta ölmeyen kadınları ifade ettiğine dair bir önerme mevcuttur. Üst düzey askerlerin ayakta, zengin aile reislerinin ise oturur vaziyette tasvir edildiği düşüncesi de bulunmaktadır ve her iki önerme de ayakta duran heykellerin bellerindeki malzemenin çokluğuna dikkat çekilerek yapılmıştır. Nitekim ayakta duran tüm heykeller silahlı olarak tasvir edilirken oturan hiçbir heykelde silah bulunmaması oldukça ilginçtir (Prokofyev ve Prokofyeva, 2012: 101; Golebiowska-Tobiasz, 2013; 39; Pilipçuk, 2013: 59). Söz konusu heykellerin kadın tarafından gelen atayı, toplumda kazandığı saygınlıkla ön plana çıkmış kadınları ya da belli bir kahramanlık elde etmiş kişilerin anneleri, eşleri veya kardeşlerini temsil etmiş olabileceği düşünülmüştür (Altınkaynak 2008: 111). Heykellerin inanç dünyası içinde nasıl bir anlama sahip olduğu sorusu önemlidir. Bilindiği üzere Eski Türklerde ölüm bir son değil, aksine yeni yaşamın başlangıcı olarak algılanmıştır. Bu anlayış içerisinde toplumun ileri gelenlerinin ölümü, onların toplum yararına hareket etmeye devam etmeleri için bir engel değildir. Zira artık onlar bolluk, bereket, iyilik ve zenginlik sağlayıcı ruhlar olarak yaşamakta, diğer dünyada da geride kalanları temsil etmektedir (Horváth 1989: 101; Roux 1999: 70-71; Tryjarski 2012: 104, 109, 138, 145). İşte bu anlayış geride kalanlar için gidenin arkasından çeşitli anma törenleri düzenleyerek onların hoşnutluğunu sağlamak düşüncesini beraberinde getirmiştir (Golebiowska-Tobiasz 2013: 33). Bu doğrultuda Eski Türk mezarları çoğu zaman kurban ve tören alanı gibi kutsal mekânlar ile çevrelenmiştir (Çoruhlu 2016: 371). Bir bakıma çit olarak adlandırabileceğimiz taş duvarlar cenaze gelenekleri içindeki yerini almıştır. Çit ile çevrili alanın içinde cenaze olsun ya da olmasın buranın ölüye atfen hazırlandığı şüphesizdir. Söz konusu çitler ölü ile yaşayanlar arasında bir set oluşturmanın yanı sıra kurban sunma ve ölüyü anma törenlerinin yapılacağı mekânların belirleyicisi olmaktadır. Zira taş heykeller genel olarak kare ya da dikdörtgen biçimli ve etrafı taşlar ile çevrili alanlarda bulunmuştur (Kızlasov 1964: 29-30; Feodorov-Davıdov 1966: 192; Belli 2003: 48; Golebiowska-Tobiasz 2013: 44-45, 56). Eski Türk mezar alanlarına kimi zaman küçük bir yapının inşa ettirildiği ve bunun üzerine kişinin hayattayken savaşlarda gösterdiği başarılarının resmedildiği bilinmektedir (Kızlasov 1964: 27-28). Çinli ustalara inşa ettirilen barkların varlığı Orhun Yazıtlarında da Çin hakanı iç sanatkârlarını gönderdi. Bunlara ayrı bir bark yaptırdım. İçine dışına ayrı nakış vurdurdum. Taş yontturdum gibi cümleler ile ifade edilmiştir (Orkun 2011: 28, 52-53). Eski Türklerde ölen kişi toplumun üst düzey yöneticilerinden biri ise mabet içinde heykeller yapılmış; ancak mücadeleler sırasında yaşamını yitiren sıradan bir asker ise basit bir çit hazırlanarak ölen kişinin tasviri taşın doğu tarafına resmedilmiştir (Kızlasov 1964: 29).
7 Bozkırın Mührü: Taş Heykeller Şekil 2: İçinde heykel barındıran çevrelenmiş kutsal alan örneği (Guguev 2012: 78). Deşt-i Kıpçak heykellerini ve dolayısıyla kutsal alanlarını iki türe ayırmak mümkündür. İlki höyük üzerinde bulunan taş heykelli alanlardır. Heykellerin bu konumu, heykel çevresinden geçen ve onu gören herkesin kurban sunup ibadet etmek zorunda olması ile ilişkili olmalıdır (Gurkin 1987: ). Kutsal alanların diğeri ise höyük içerisine yapılmış çukur içinde çoğunlukla ahşap ve nadir de olsa taş heykelli yapılardır (Gurkin 1987: ; Yevglevskiy ve Danilko 2012: 117, 130). Heykellerin çukurlar içinde yer alan bu konumu Gurkin e göre ruh inancı ile ilişkilidir. Anma töreninin hemen ardından ruhun bu dünyayı tamamen terk etmesi ve ruhlar diyarına gitmesi nedeniyle ruhun bulunduğu heykel de gömülmüştür (Gurkin 1989). Heykellerin gömülmesinin Moğol istilâsı ile ilişkilendirilebileceği yönündeki bir diğer düşünce her iki türdeki mabetlerin kronolojik olarak yüzyıl dönemine ait olduğunun saptanması nedeniyle haksız çıkmaktadır (Gurkin 1987: 108; Pletnëva 2003: 165). Bu tespit aynı zamanda ahşaptan yapılan heykelleri, taş heykellerin dönüşüme uğramış bir devamı olarak niteleyen görüşü de (Belli 2003: 35) haksız çıkarmaktadır. Kutsal alan türleri göz önünde bulundurulduğunda dikkat edilmesi gereken noktalardan biri taş heykellerin höyüğün en tepesinde bulunmasına karşılık ahşap heykellerin daima höyüğün içinde gömülü olmasıdır. V. A. Gorodtsov un bildirdiğine göre heykellerin konumunu belirleyen unsur, malzemesidir. Buna göre daha maliyetli olan taş heykeller ihtişam ve gösteriş için tepede yer alırken daha ucuz olan ahşap heykeller toprağa gömülüdür (1907: 251). Sahip oldukları dayanıklılığın ya da dayanıksızlığın da heykellerin dikilecekleri yerin belirlenmesinde etkili olduğu düşünülebilir. Cinsiyet ya da duruş biçiminin yanı sıra heykelleri ifade ettikleri anlamlar açısından değerlendirirken göz önünde bulundurmamız gereken unsurlardan biri de tasvirlerde yer alan kaplardır. Örneğin ilk bakışta aynı ustanın elinden çıkmış izlenimi uyandırırcasına benzer gözüken Deşt-i Kıpçak heykellerinin en dikkat çeken özelliği hafif düşük omuzlar, kalkık bir çene ve sanki bir kuralmışçasına karnın hemen üzerinde kap tutan ellerdir (Pletnëva 1974: 55; Pletnëva 2003: 156). Kaplar Sibirya heykellerinde de görülür ancak biçimleri ve tutulduğu yerler farklı şekilde tasvir edilmiştir. Deşt-i Kıpçak ta iki elin birden tuttuğu ve belirtildiği gibi karnın hemen üzerinde bulunan kaplar Sibirya bölgesindeki heykellerde genellikle sağ elde ve göğüs hizasındadır. Sol elde kılıç vardır. Bu duruş biçimi eski dönem taş heykelleri için ağırlıklı olarak
8 Aslı ÇANDARLI ŞAHİN kullanılmışsa da kabın yerine kimi zaman bir doğan geçebilmiştir. Başka bir ifade ile erken dönem heykelleri için kap farklı nesneler ile yer değiştirebilmiştir. Nitekim 1960 yılında Kızlasov tarafından Tuva da bulunmuş olan taş heykelde kap ya da kılıç yerine göğüs hizasındaki ellerde gövdeden ayrılmış kafa yer almaktadır ki, bu, tasvir edilen kişinin hayatta iken iki kişiyi öldürmüş bir savaşçı olduğunun göstergesidir (Kızlasov 1964: 35). Ancak belirtildiği üzere Deşt-i Kıpçak ta kap adeta olmazsa olmazdır (Veselovskiy 1915: 27; Çarikov, ; Golebiowska-Tobiasz 2013: 38; Pilipçuk 2013: 62-63). Şekil 3: Elde tutulan nesne tasvirleri (Kızlasov 1964: 35; Pletnëva 1974: 152). Deşt-i Kıpçak taki heykellerin tamamının, Sibirya ve Altay bölgesindeki heykellerin de ağırlıklı kısmının ellerinde kap tutar biçimde tasvir edilmesi önemlidir. Şekil açısından bakıldığında kapların biçimlerinin bölgeler arası bazı farklara sahip oldukları gözükse de biçimleri her ne olursa olsun söz konusu kapların önemli bir mana taşıdıkları ya da özel bir amaca hizmet ettikleri ortadadır. Şekil 4: Deşt-i Kıpçak ile Altay ve Sibirya heykellerinde tasvir edilen kapların biçimleri (Yevtuhova 1952: 106; Pletnëva 1974: 50). Konu ile ilgili olarak ilim âleminde kabın, ölümsüzlük suyunun kabını temsil ettiği, yaşam ve ölüm döngüsünün sembolü ya da ailenin refahını sağlayan bir tılsım olduğu şeklinde farklı yorumlar yapılmıştır (Altınkaynak 2008: 108; Golebiowska-
9 Bozkırın Mührü: Taş Heykeller Tobiasz 2013: 37). Kült merkezlerinde gerçekleştirilen dini törenler sırasında su veya yemek koymak için kullanılan bir eşya olarak heykel üzerinde yer aldığı şeklinde görüşler mevcuttur. Ölenin elinde kap tutar şekilde tasvir edilmesinin, ölen kişinin de kendi anma törenine katıldığına inanılması ile alakalı bir uygulama olduğu ya da diğer dünyaya sunulan kurbanın göstergesi olabileceği düşünülmüştür (Kızlasov 1964: 36; Altınkaynak 2008: 108). Konu ile ilgili olarak E. Altınkaynak, taş heykellerde tasvir edilen kaplar ile kalenderi dervişlerinin su içmek, yemek koymak ya da dilenmek gibi amaçlar doğrultusunda taşıdıkları kâseler arasında gerek işlevsel gerekse felsefi açıdan bir benzerlik ilişkisi kurulabileceğine dikkat çekmiştir (2008: 108). Heykellerin anlamlandırılması konusunda göğüsün sadece kadın heykeller için değil erkekler için de vurgu yapılan bir özellik olarak kullanılması dikkat çekmektedir. Göğüs kadınlarda daha çok soyun beslenmesi ve yaşamın devamlılığını ifade ederken erkek heykellerde yenilmezlik ve güç sembolü olarak kullanılmış olmalıdır (Krasilnikov- Telnova 2000: 231; Pletnëva 2003: 154). Taş heykeller toplum üyelerinin çocuk sahibi olmak, şifa bulmak ya da yağmur yağmasını sağlamak adına başvurdukları unsurlar olmaları açısından önem arz etmişlerdir (Şvetskov 1979: 208; Pilipçuk 2013: 64). Daha önce de belirtildiği üzere taş heykel yapma geleneği oldukça uzun bir süre ve çok geniş bir coğrafi sahada görülmüştür. Bu noktada tasvirlerde zaman ve mekân değişimi ile doğru orantılı bir dönüşüm yaşanmış olmalıdır. Peki, coğrafi çeşitlilik, benzerlik ve farklılık noktasında heykel yapma geleneğine nasıl yansımıştır? Taş Heykellerin Malzeme ve Biçim Açısından Değerlendirilmesi Heykellerin hammaddesi konusunda kolay işlenebilirlik önemli bir ölçüt olsa gerektir. Bu noktada ince taneli kumtaşı ve gözenekli kireç taşı gibi türler heykel yapımında kullanılan temel malzemeler olarak öne çıkmıştır. Bununla birlikte coğrafyanın sunduğu imkânların da etkili bir belirleyici olduğunu söylemek gerekir. Zira o bölgede ya da yakın çevresinde hangi taş türü yoğunlukta ise ana malzeme o olmaktadır. Örnek vermek gerekirse Azak civarında granit taşından, Doneç ve Kafkasya sahasında tebeşir taşından fazlaca yararlanılmıştır (Pletnëva 1974: 53, 55). Yine Türkistan sahasında bulunan heykeller de o coğrafyada bulunan taş türleri ile doğru orantılı olarak granit, bazalt ve breş gibi taşlardan yapılmıştır (Çoruhlu 2007: 202). Heykeller sahip oldukları detaylar açısından değerlendirildiğinde zaman içinde yaşanan gelişim dikkat çekmektedir. En erken biçim, son derece sade ve düz sütun şeklindeki heykellerden oluşmaktadır. Belki de bu ilk biçim, Müslüman Türklerin mezarlarının ayak ve baş kısmında bulunan taşların, özellikle de sarıklı olanların, heykellerin İslâm dini etkisi ile dönüşüme uğramış hali olarak değerlendirilmesine neden olmuştur (Veselovskiy 1915: 22). Düz sütun şeklindeki heykeller üzerinde önce yüz ve vücut detayları belirmiş; ardından bunlara giyim-kuşam ve gündelik yaşam unsurları eklenmiştir.
10 Aslı ÇANDARLI ŞAHİN Şekil 5: Erken heykel biçimleri (Pletnëva 1974: 170). Taş heykeller bu gelişim çizgisi içinde değerlendirildiğinde Deşt-i Kıpçak coğrafyasındaki heykel tasvirlerinin, 6-7. yüzyıllarda Sibirya ve Altay topraklarında görülen heykellerin gelişmiş biçimleri şeklinde değerlendirildiğini belirtmek gerekir (Şvetskov 1979: 199; Golebiowska-Tobiasz 2013: 35). Nitekim Sibirya çevresinde bulunan heykellerin öne çıkan özelliği sadelikleridir. Bu bölge heykellerinde kişiye benzerlik daha çok giysi ve aksesuarlar ile sağlanırken Deşt-i Kıpçak ta bunlara yüz ve diğer fiziki detaylar da eklenmiştir (Çarikov 1979: ). Bu arada Deşt-i Kıpçak heykellerinin en detaylı biçimde tasvir edildiği dönemin 12. yüzyıl olduğu görülmektedir (Pletnëva 1974: 55). Eski Türklerin gündelik yaşamına dair önemli detayların gün yüzüne çıkmasına yardımcı olan taş heykeller sundukları veriler ile yazılı kaynakların yetersiz kaldığı çoğu konuyu aydınlatma noktasında önemli bir katkı sunmaktadır. Zira taş heykeller çeşitli boyların yaşadıkları coğrafyanın tespiti konusunda yol gösterici olmalarının yanı sıra onların nasıl giyindikleri, hangi silahlar ile savaştıkları, ne gibi eşyalar kullandıkları gibi kültürel konularda kıymetli bilgiler vermektedir. Taş heykellerin kültür tarihi araştırmalarına nasıl kaynaklık ettiğini anlayabilmek; çeşitli coğrafi bölgelerde bulunan heykellerin benzer ve farklı noktalarını ortaya çıkarabilmek için taş heykellerin sunduğu verileri daha yakından incelemek yerinde olacaktır. Taş Heykellerin Giysi ve Aksesuar Açısından Değerlendirilmesi Kaftan, pantolon ve çizme biçiminde görülen geleneksel Türk giysisi taş heykellere açık şekilde yansımıştır. Daha önce de belirtildiği üzere giysi detayları eski dönem heykellerde daha azken Deşt-i Kıpçak bölgesine gelindiğinde oldukça artmaktadır. Deşt-i Kıpçak heykellerinde yer alan kaftanların etek, yaka ve kol kısımları sırma şeritlerle süslenmiş durumdadır (Horváth 1989: 87-88; Dode 2001: 52). Taş heykellerde yer alan giysi süslemelerinin zenginliği ifade etmek için kullanıldığı düşünülmüştür (Graç 1961: 59). Kaftanın içinde neredeyse dizlere kadar uzun ve manşetli kolları bulunan bir gömlek yer alır (Pletnëva 1974: 51; Stepi Evrazii v Epohu Srednevekovya 1981: 217). Giysiler pantolon ve dizin yukarısına kadar uzanan, yarım daire ya da sivri dizlikleri bulunan çizme ile tamamlanmaktadır (Berejinskiy 2004: 41). Sibirya ve Altay bölgesi taş heykellerinde görülen kaftanın yakası geriye doğru
11 Bozkırın Mührü: Taş Heykeller kıvrılmaktadır. Kürk olduğu düşünülen bu kaftanın altında yuvarlak bir yakaya sahip olan bir giysi daha bulunmakta ve her ikisinin beli kemerle tutturulmaktadır (Yevtuhova 1952: 105). Eski Türk giyim kültürünün önemli bir parçası olan kemerlerin sadece aksesuar olmanın ötesine geçen işlevsellikleri taş heykellerde başarılı şekilde tasvir edilmiştir. Nitekim kemerler pantolonun vücutta sabit durmasını sağlamanın yanı sıra günlük hayatta ihtiyaç duyulan birçok eşyayı taşıma görevini de üstlenmiştir (Horváth 1989: 90; Pletnëva 1974: 36; İvanov 2000: 56). Dahası kemerler gerek üzerindeki tokalar gerekse taşıdıkları eşyalar açısından birer rütbe sembolü olarak kullanılmıştır (Horváth 1989: 90; Baykuzu 2013: 222, 238). Şekil 6: Kemer parçaları (Yevtuhova 1952: ). Taş heykellerde görülen kemerler düz olabildikleri gibi ağırlıklı olarak süslemelidir. Birçok başka küçük kemer ve askıya sahiptir. Dörtgen, daire ya da kalp biçiminde değişen parçaları bulunmaktadır. Askılara çoğu zaman içlerinde ayna, çakmaktaşı, tarak, bileği taşı vs. gibi günlük kullanım eşyaları bulunan ve ipek, keçe, deri veya kürk kumaştan hazırlanmış olan küçük keseler asılıdır (Yevtuhova 1952: 108, 110, 114; Graç 1961: 65; Dode 2001: 53). Kemerlere asılan malzemeler coğrafi farklılıklardan etkilenmemiş gözükmektedir. Örneğin Deşt-i Kıpçak taş heykellerinde görülen çatal tasvirlerine Güney Sibirya bölgesinde de rastlanmıştır (Savinov 1984: 116). Şekil 7: Deşt-i Kıpçak Heykellerinde kemere asılan nesne tasvirleri (Pletnëva 1974: 119, 127).
12 Aslı ÇANDARLI ŞAHİN Orta Çağ konar-göçerlerinin tümünde sadece kadınların değil aynı zamanda erkeklerin de kullandığı bir aksesuar olma özelliğine sahip bulunan küpe (İvanov 2000: 57-58) taş heykellerde tasvir edilmiştir. Deşt-i Kıpçak heykellerinden anlaşılan bu coğrafyada düz veya boncuklu halka küpelerin yanı sıra ilmek görünümlü veya altı kanatlı küpeler de kullanılmıştır. Farklı şekilli küpeler bulunsa da en yaygın olarak kullanılan küpe türü halka biçiminde olanlardır (Feodorov-Davıdov 1966: 39; Pletnëva 1974: 44). Erken dönem taş heykellerde rastlanan küpeler kulak memesine yerleştirilen bir halka, çoğu zaman bu halkanın içinden sarkan küçük bir çubuk ve ucunda küçük bir asma biçimindedir (Yevtuhova 1952: 105). Soru işaretine de benzetebileceğimiz bu biçim, konar-göçerler arasında oldukça yaygın olmalıdır. Nitekim Türkistan ve Güney Sibirya nın yanı sıra Kafkasya da da görülmüştür (Graç 1961: 62). Bunun yanı sıra Güney Sibirya bölgesinde asma top ya da damla biçimli küpelere de rastlanmıştır (Arslanova ve Çarikov 1974: 223). Şekil 8: Deşt-i Kıpçak, Güney Sibirya ve Altay bölgesi heykellerinde görülen küpe tasvirleri (Yevtuhova 1952: 106; Pletnëva 1974: 39). Taş Heykellerin Başlık ve Saç Açısından Değerlendirilmesi Deşt-i Kıpçak ta bulunan heykeller incelendiğinde erkeklere ait başlıklar arasında başı sıkı bir şekilde saran, ucu alına düşen ve sivri tepeli bir görünüme sahip olan başlık türü belki de en bilinenidir. Bunun yanı sıra miğfer türü başlıklar da oldukça sık kullanılmıştır. Koni biçimli miğferler düz olabildikleri gibi gövde kısımları ve tepeleri süslü olarak da imal edilebilmiştir. Bazıları burun siperine sahiptir. Küresel koni biçimli bu miğferler Deşt-i Kıpçak ın yanı sıra aynı dönemde Rus coğrafyasında da görülmüştür. Yaygın olarak rastlanılan bir diğer miğfer türü yarım küre biçiminde olanlardır. Düz, çemberli ya da burun siperi olan çeşitleri mevcuttur (Veselovskiy 1915: 31; Pletnëva 1974: 25, 34). Güney Sibirya bölgesinde bulunan taş heykeller de tıpkı Deşt-i Kıpçak takiler gibi başlık taşımaktadırlar. Ancak aralarında biçimsel bir takım farklılıklar bulunmaktadır. Bu coğrafyadaki başlıkları genel olarak yuvarlak ve konik olmak üzere iki gruba ayırmak mümkündür. Bununla birlikte biraz detaya inildiğinde dört tip başlık görülmektedir. Yükseklikleri ve yuvarlaklıkları ile dikkat çeken ilk tip başlıkların kürkten yapılmış olmaları muhtemeldir. İkinci tür başlıklar günümüz Kazak başlıklarına benzer biçimde kesik koni şeklindedir. Üçüncü tip başlıklar özellikle Tuva da bulunan heykeller üzerinde görülmüştür ki, kulakların küçük yuvarlak kapaklarla örtüldüğü, alın ve ense bölümünde de ilave kısımların bulunduğu başlıklardır. Söz konusu parçalar soğuktan korunma amacına hizmet etmekte ve gerekli olmadığı zamanlarda geriye doğru kıvrılarak şeritler aracılığıyla başın arka kısmına bağlanmaktadır. Dördüncü ve son başlık tipi ise
13 Bozkırın Mührü: Taş Heykeller yüksek koni biçimli başlıkların üst kısmının küt bir biçimde kesikmiş izlenimi yarattığı ya da tepedeki hafif sivri ucun aşağı doğru hafif eğik olduğu başlık türleridir (Yevtuhova 1952: ; Graç 1961: 60). Şekil 9: Deşt-i Kıpçak ve Sibirya bölgesi heykellerinde görülen erkek başlıkları (Yevtuhova 1952: ; Pletnëva 1974: 26). Kadınların kullandığı başlıklara bakıldığında Deşt-i Kıpçak heykellerinde görülen kadın başlıklarının kendine özgü bir çeşitliliğe sahip olduğu görülür. Şapka, saç, kurdele, zincir ve halka gibi süslerin birlikteliğinden oluşan farklı modeller kullanılmıştır (Pletnëva 1974: 38). Üst ve kenar kısımları süslemelerle zenginleştirilmiş yüksek taçlı şapkalar; alına inen üçgen bir siperliğe sahip kapaklı türden veya sargılı / çatkılı şapkalar; bere türünden veya amazon olarak adlandırılan peçeli ve silindirik şekilli şapkalar; ensesi kalkık, alnı hafif inik genellikle yuvarlak yüksek koni şeklinde şapkalar; kulak ve enseyi örten kapüşonlu şapkalar bulunmaktadır (Feodorov-Davıdov 1966: 36-37; Pletnëva 1974: 38, 44). Horváth a göre çeşitlilik bu konar-göçer halk arasındaki farklı boyların kendilerine özgü başlıkları kullanmalarından ileri gelmiştir (1989: 87). Başlıkların arkasından inen kanatların Deşt-i Kıpçak heykellerine özgü bir özellik olarak öne çıktığını belirtmek gerekir. Başlığın bir kısmı olan kanatlar enseden başlığa bağlı şekilde kemere ya da daha aşağıya kadar inerek tüm sırtı kapatmıştır. Kadın başlıklarının belki de en ilginç süslemesi alt tarafı dışa doğru kıvrılmış yay biçimli bir boynuz şeklinde olan süslemelerdir (Pletnëva 1974: 38, 41-42; Yevglevskiy ve Danilko 2012: 128). Şekil 10: Deşt-i Kıpçak kadın heykellerinde bulunan başlık çeşitleri (Pletnëva 1974: 39, 119, 121, 122).
14 Aslı ÇANDARLI ŞAHİN Türk toplumlarında yaygın olarak görülen kadınların yanı sıra erkeklerin saç örgüsü kullanması geleneği heykellerin bulunduğu coğrafya ne olursa olsun tasvirlerdeki yerini almış durumdadır (Kızlasov 1964: ; Pletnëva 1974: 33-34; Yevtuhova 1952: 104; Graç 1961: 61). Başlık ve saç örgüsünün yanı sıra erkeklere ait taş heykellerin yüzlerindeki en belirgin özellik, sahip oldukları bıyıklardır. Bıyığın eski Türk erkekleri için özel bir yerinin olduğu ve yaygın biçimde kullanıldığı yazılı kaynaklardan da anlaşılmaktadır. Nitekim İbn Fazlan bütün Türkler sakallarını yolup bıyıklarını bırakırlar. Bazen onlar arasında sakalını yolmuş, çenesinin altında birkaç tüy bırakmış bir adam görürsünüz diyerek ifade etmiştir (Graç 1961: 61; Pletnëva 1974: s. 56, 158, 177, 182, 167, 168, 171; İbn Fazlan 1995: 28). Şekil 11: Saç örgülü ve bıyıklı heykel tasvirleri (Pletnëva 1974: 117, 122, 124, 142). Taş Heykellerin Askeri Silahlar Açısından Değerlendirilmesi Türk kimliğinin en öne çıkan özelliklerinden birinin askeri yetenekler olduğu bilinmektedir. Askeri harekâtların başarıya ulaşmasında kullanılan silahlar en az uygulanan taktik kadar önemli bir role sahiptir. Zira kullanılan silahlar güncellikten ve işlevsellikten uzak ise taktik uygulamanın pek de anlamı olmayacaktır. Türklerin ok, yay, kılıç biçiminde öne çıkan silahları taş heykellerde açık şekilde tasvir edilmiştir. Erken dönem heykellerde silah olarak daha çok kılıç ve hançer tasvirleri dikkat çekmektedir (Graç 1961: 63, 79). Deşt-i Kıpçak ta bulunan taş heykeller incelendiğinde bunların yanı sıra ok, okluk, yay, gibi silahların ve zırh gibi koruyucu askeri unsurların da açık şekilde tasvir edildiği görülmektedir. Heykel tasvirleri incelendiğinde Deşt-i Kıpçak ta kılıcın bele takılan ince bir kemer üzerinde ve sol tarafta taşındığı görülmektedir. Oysa Güney Sibirya bölgesinde bulunan heykellerde kılıç sol elde taşınmaktadır (Çarikov 1979: ). Bulunduğu yer bu şekilde farklılık gösterse de biçim özellikleri açsından ortaklık söz konusudur. Kılıçların saplarının orta kısımları düz, uç kısımları ise hafif kıvrıktır (Pletnëva 1974: 29, 31; Yevtuhova 1952: ). Taş heykeller üzerinde görülen silahlar arasında bulunan yaylar bele takılan kemerin sol tarafında ve genellikle aynı tarafta olan kılıcın hemen üstünde taşınmıştır (Pletnëva 1974: 31). Yayların herhangi bir kap kullanılmaksızın doğrudan omuza asıldığı da olmuştur (Koca 2002: 837; Gömeç 2014: 80).
15 Bozkırın Mührü: Taş Heykeller Şekil 12: Güney Sibirya ve Altay Heykellerindeki kılıç ve hançer tasvirleri (Yevtuhova 1952: ). Şekil 13: Kılıç, yay, okluk ve zırh ile tasvir edilmiş Deşt-i Kıpçak Heykelleri (Pletnëva 1974: 137, 187, 194). Belirtildiği üzere Deşt-i Kıpçak heykelleri silah çeşitliliği açısından zenginlik göstermektedir. Bunlar arasında belin sağ tarafında bulunan ve üzerlerinde zengin desenler barındıran okluklar dikkat çekmektedir (Simonoviç 1956: 105). Oklukların yapımında kullanılan malzemenin kayın veya söğüt ağacı kabuğu ya da üzeri süslenmiş kemik olduğu bilinmektedir (Horváth 1989: 74-75; Ögel 1991: 293). Arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkarılan malzeme de taş heykel tasvirlerini destekleyici niteliktedir. Nitekim Deşt-i Kıpçak ta Kamenska bölgesinde ağaçtan veya kabuktan aşağı doğru genişleyen şekilde yapılmış okluk bulunmuştur. İçinde uçları tamamen oksitlenmiş oklar ve ok uçları, beraberinde okluğun asılması için tokalar, halka ve demir zincir kalıntıları mevcuttur. Okluk kemik oyma sanatının en güzel örneklerinden birini oluşturur. İncelikli bir tasarım ürünüdür. Bitki desenleri ve geyik figürleri ile süslenmiştir (Simonoviç 1956: ).
16 Aslı ÇANDARLI ŞAHİN Şekil 14: Kamenska mezarlığında bulunan okluk ve ok uçları (Simonoviç 1956: 101, 104). Mücadeleler sırasında askerlerin silahların yanı sıra kendilerini korumak için bir takım araç ve gereçlere ihtiyaçları vardır ki bunlar içinde belki de en başta zırh gelmektedir. Deşt-i Kıpçak ta genelde hafif bombeli ancak üzerleri düz biçimde hazırlanmış ya da üzerleri zengin süslemelerle bezenmiş göğüs kemerleri ve metal zırhların önemli koruyucu parçalar olarak kullanıldığı taş heykel tasvirlerinden anlaşılmaktadır. Söz konusu plakalar göğsün olası darbelerden korunması amacına hizmet etmiştir. Kemerler, zırhın bedene sabitlenmesine yardımcı olmaları için kullanılmıştır (Feodorov-Davıdov 1966: 175). Taş heykellerin incelenmesi sonucunda göğüs kemerlerinin bağlanma biçimlerinin birbirinden farklı olduğu görülmüştür. Omuzların üstünden koltukaltlarına doğru çekilen kemerlerin yanı sıra kol altı yerine hareketi büyük oranda kısıtlayacak ve hatta rahatsızlık verecek biçimde kemerlerin kolun üst kısmından geçirildiği de olmuştur. Söz konusu kemerler sırt kısmında çapraz şekilde dikilmiş ya da yuvarlak bir plaka veya figürlü bir toka ile tutturulmuştur (Pletnëva 1974: 26-27). Şekil 15: Deşt-i Kıpçak ta kullanılan göğüs kemerleri ve zırhları (Pletnëva 1974: 26). Deşt-i Kıpçak ta bütün ya da yarım örme zırhlar da kullanmışlardır. Madenciliğin gelişimi ve demir yataklarının bulunduğu bir coğrafya olması zırh yapımı ve kullanımının yaygın olabileceğini akla getirebilir ancak ağırlığı, taşıma zorluğu ve işin
17 Bozkırın Mührü: Taş Heykeller maliyeti göz önüne alındığında askerlerin tümünün zırh taşımadığını düşünmek daha olası gözükmektedir. Özellikle hükümdarı korumakla görevli muhafız birliğinin mutlaka zırh giydiği belirtilmektedir (Genç 1997: 292; Hudyakov 2002: 472). Deşt-i Kıpçak taş heykellerinde tasvir edilen askeri malzemeler ile Güney Sibirya da bulunanlar benzerlik taşımaktadır. Özellikle kılıç, zırh ve koruyucu metal plakalara Kazakistan coğrafyasında da rastlanmıştır (Savinov 1984: 116, 118). Sonuç Taş heykeller kılık kıyafete dair unsurların yanı sıra silahlar ve günlük eşyalar konusunda sunduğu veriler ile kültür tarihi araştırmaları için öncelikli kaynaklar arasında yer almakta ve çoğu zaman yazılı kaynakların bıraktığı boşlukları doldurma noktasında önemli katkı sunmaktadır. Taş heykel yapma geleneğinin yüzyıllar arasında ve dolayısıyla farklı coğrafi sahalarda görülmesi, bir gelişim ve dönüşümü de beraberinde getirmiştir yüzyıl gibi erken dönemleri kapsayan Türkistan, Güney Sibirya ve Altay taş heykelleri daha sade bir görünüme sahiptir. Gerek giysi gerekse üzerlerinde taşıdıkları eşyalar açısından çok fazla detay içermezler. Oysa zaman içinde bir dönüşüm yaşanmış ve Deşt-i Kıpçak heykelleri gerek teknik gerekse şekil olarak çok daha fazla detayı bünyesinde barındırmıştır. Taş heykellerin inanç dünyası ile de doğrudan ilişkileri bulunmaktadır. Bu dünya ile öbür dünya arasındaki bağı, mezar yerleri, kurganlar, kurban alanları ama daha da önemlisi taş heykeller somut hale getirmiştir. Söz konusu yerlerin düzenli olarak ziyaret edilmesi ve heykellere gösterilen saygı ile atalar kültü inancının anlamını daha da güçlendirmesi sağlanmıştır.
18 Aslı ÇANDARLI ŞAHİN Kaynakça Altınkaynak, E. (2008). Deşt-i Kıpçak Balbalları. Turkish Studies. 3 (4) Arslanova, F. H. ve Çarikov A. A. (1974). Kamennıe İzvayaniya Verhnego Priirtışya. Sovetskaya Arheologiya. 1974/3, Moskva: Akademiya Nauk SSSR: Baykuzu, T. D. (2013). İslâm Öncesi Orta Asya Türklerinde Kur ve Kurluk. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi. 53 (1) Belli, O. (2002). Türkler de Taş Heykel ve Balballar. Türkler-III. Ankara: Yeni Türkiye Yayınları Belli, O. (2003). Kırgızistan da Taş Balbal ve İnsan Biçimli Heykeller, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları. Berejinskiy, V. G. (2004). Kostum Polovetskogo Voina. İstoriya. 1, Çarikov, A. A. (1979). O Lokalnıh Osobennostyah Kamennıh İzvayaniy Priirtişya, Sovetskaya Arheologiya, 2: Çoruhlu, Y. (2013). Erken Devir Türk Sanatı İç Asya da Türk Sanatının Doğuşu ve Gelişimi, İstanbul: Kabalcı Yayınları. Çoruhlu, Y. (2016). Eski Türklerin Kutsal Mezarları Kurganlar-Orta ve İç Asya nın Erken Devir Türk Mezar Mimarisi Üzerine Bir Deneme. İstanbul: Ötüken Yayınları. Dode, Z. V. (2001). Srednevekovıy Kostum, İzdatelskaya Firma Vostoçnaya Literatura Rossiyskaya Akademiya Nauk, Moskva. Feodorov-Davidov, G. A. (1966). Koçevniki Vostoçnoy Evropı Pod Zoloto Ordınskih Hanov, Arheologiçeskie Pamyatniki, İzdatelstvo Moskovskogo Universiteta. Genç, R. (1997). Kaşgarlı Mahmud a Göre XI. Yüzyılda Türk Dünyası. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları. Gorodtsov, V. A. (1907). Rezultatı Arheologiçeskih İssledovaniy V Bahmutskom uezde Ekateriposlavskoy Gubernii, Trudı XIII Arheologiya syezda T. 1, Moskva. Gömeç, S. Y. (2014). Eski Türk Ordusunun Genel Mahiyeti, Türk Tarihinden İzler I, Ankara: Berikan, Yayınları Graç, A. D., (1961). Drevneturkskie İzvayaniya Tuvı, Po Materialam İssledovaniy , Moskva. Guguev, Yu. K. (2012). Polovetskoe Svyatilişe Na Severskom Dontse (Problema Rekonstruktsii Pervonaçalnogo Vida Kultovogo Kompleksa), Trudı Po Arheologii Stepi Evropı V Epohu Srednevekovya, Tom 10 Polovetskoe Vremya, Donetsk: Donetskiy Natsionalnıy Universitet. Gurkin, S. V. (1987). Polovetskie Svyatilişa S Derevyannımi İzvayaniyami Na Nijnem Donu, Sovetskaya Arheologiya, 1 İzdatelstvo Akademiya Nauk SSSR: Gurkin, S. V. (1989). K Voprosu O Sematike Polovetskih Svyatiliş, İstoriko- Arheologiçeskie Issledovaniya V. r. Azove İ Na Nijnem Donu V 1988 Godu (Tezisı Dokladov K Seminaru) r. Azov 1989 ( htm#_toc ), (Erişim Tarihi: ). Horváth, A. P. (1989). Pechenegs, Cumans, lasians:steppe Peoples in Medieval Hungary, Budapeşte: Kner Printing House. Hudyakov, Y. S. (2002). Eski Türklerde Silah, (D. Atmaca, Çev.), Türkler, C. 3, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları
19 Bozkırın Mührü: Taş Heykeller İbn Fazlan, (1995). Seyahatnâme. (R. Şeşen, Terc.), İstanbul: Bedir Yayınları İvanov, V. A. (2000). Ubranstvo Kostuma Srednevekovıh Koçevnikov Evrazii, Kultura Stepey Evrazii Vtoroy Polovinı I Tısyaçeletiya N. E. (iz istorii kostuma), Tezisı Dokladov III Mejdunarodnoy Arheologiçeskoy Konferentsii Marta 2000, Samara. Kızlasov, L. P. (1964). O Naznaçenii Drevneturkskih Kamennıh İzvayaniy, İzobrajayuşih Ludey, Sovetskaya Arheologiya, Moskva: Akademiya Nauk SSSR: Koca, S. (2002). Eski Türklerde Devlet Geleneği ve Teşkilâtı, Türkler, C. 2, Ankara: Yeni Türkiye, Yayınları Krasilnikov, K. İ. L. İ. Telnova, (2000). Polovetskie İzvayaniya Srednego Podontsovya: Tipologiya, Evolutsiya, Hronologiya (Po Materialam Kollektsiy Luganskoy Oblastı), Trudı Po Arheologii Stepi Evropı V Epohu Srednevekovya, T. 1, Donetsk Donnu: Donetskiy Natsionalnıy Universitet Yayınları Nizami G. (2004). İskendername-Şerefname. (Abdullah Şaiq, Çev. Bakı: Lider Neşriyyat. Orkun, H. N. (2011). Eski Türk Yazıtları, (Birleştirilmiş 3. Baskı). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Ögel, B. (1991). İslâmiyet ten Önce Türk Kültür Tarihi Orta Asya Kaynak ve Buluntularına Göre, (4. Baskı). Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. Pilipçuk, Y. V. (2013). Polovetskie Babı Kak İstoçnik Po Sotsialnoy İstorii Kıpçakov, Kazak Orkenietı Kazahskaya Tsivilizatsiya The Kazakh Sivilization, No: 3 (52), Almatı: Pletnëva, S. A. (1974). Polovetskie Kamennıe İzvayaniya, Moskva: Sovetskaya Arheologiya Institut. Pletnëva, S. A. (2003). Koçevniki Yujnorusskih Stepey v Epohu Srednevekovya IV-XIII veka, İzdatelstvo Voronejskogo Gosudarstvennogo Universiteta. Prokofyev, P. V., T. E. Prokofyeva, (2012). Dva Kompleksa S Polovetskimi Statuyami Na Reke Kundruçyev, Trudı Po Arheologii Stepi Yevropı V Epohu Srednevekovya, Tom 10 Polovetskoe Vremya, Donetsk: Donetskiy Natsionalnıy Universitet. s Roux, J. P. (1999). Altay Türklerinde Ölüm (A. Kazancıgil, Çev.), İstanbul: Kabalcı Yayınları. Rubruk, W. (2001). Moğolların Büyük Hanına Seyahat , (E. Ayan, Çev.), İstanbul: Ayışığı Kitapları. Savinov, D. G. (1984). Sıbirskie Realii Polovetskih Kamennıh İzvayaniy, Arheologiya Yuga Sibiri İ Dalnego Vostoka, Novosibirsk: Simonoviç, E. A. (1956). Pogrobeniya X-XII vv. Kamenskogo Mogilnika, Kratkie Soobşeniya İnstituta İstorii Materialnıy Kulturı, Vıp LXV, 1956 god, Moskva: İzdatelstvo Akademii Nauk SSSR. Stepi Evrazii v Epohu Srednevekovya, (1981). Arheologiya SSSR, Moskva: İzdatelstvo Nauka. Şvetskov, M. L. (1979). Polovetskie Svyatilişa, Sovetskaya Arheologiya, 1 Moskva: Akademiya Nauk SSSR: Tekin, T. (1998). Orhon Yazıtları, İstanbul: Simurg.
20 Aslı ÇANDARLI ŞAHİN Tobiasz, A. G. (2013). Monumental Polovtsian Statues in Eastern Europe: the Archaeology, Conservation and Protection, London: Versita. Tryajarski, E. (2012). Türkler ve Ölüm (H. Er, Çev.), İstanbul: Pinhan Yayınları. Veselovskiy, N. İ, (1915). Sovremennoe Sostoyanie Voprosa O Kamennıh Babah İli Balbalah, Zap. İmp. Odesskogo ob-va İstorii İ Drevnostey, T. XXXII, Odessa. Yevglevskiy, A. V.-N. M. Danilko, (2012). Kultovıy Kompleks Polovetskogo Vremeni Na Praboberejye Dnepra, Trudı Po Arheologii Stepi Yevropı v Epohu Srednevekovya, T.10 Polovetskoe Vremya, Donetsk: Donetskiy Natsionalnıy Universitet, Donetsk. s Yevtuhova, L. A. (1952). Kamennıe İzvayaniya Yujnoy Sibiri ve Mongolii, T.1, Moskva: Materialı i İssledovaniya Po Arheologii Sibiri. Yılmaz, A. (2005). Baba mı, balbal mı yoksa bediz mi?. Modern Türklük Araştırmaları Dergisi. 2(4). Ankara: Yusipova, R. R. (2006). Yeni Türkçe-Rusça Sözlük, İstanbul: Multilingual Yayınları.
KONU 2: HAMMADDE KAVRAMI, HAMMADDE ÇEŞİTLERİ, HAMMADDE TEMİNİ VE STRATEJİLERİ
KONU 2: HAMMADDE KAVRAMI, HAMMADDE ÇEŞİTLERİ, HAMMADDE TEMİNİ VE STRATEJİLERİ İnsan, dünya üzerinde göründüğü andan itibaren, çeşitli gereksinmelerini karşılamakta yardımcı olacak olan alet ve silahlarını
DetaylıTurkTorrent.biz Ailesi Tarafından Hazırlanmıştır AtomCmyLMz 1
Anime Tarzı Elbise, Takı ve Süs Eşyaları Basit Kıvrımlar Kumaş veya kıyafet çizimlerinde en çok dikkat edilmesi gereken nokta kumaşın hangi yöne doğru olduğudur. Kıvrımlar kumaşın gevşeyip gerildiği yerlerde
DetaylıŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2
DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 ŞAMANİZM Şamanizmin tanımında bilim adamlarının farklı görüşlere sahip olduğu görülmektedir. Kimi bilim adamı şamanizmi bir din olarak kabul etse de, kimisi bir kült olarak kabul
DetaylıNER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO
Cilt:3 Sayı:4 Şubat 2013 Issn: 2147-5210 www.thestudiesofottomandomain.com NER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO THE
DetaylıİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRK İŞARET DİLİ
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRK İŞARET DİLİ AİLE-GİYECEKLER- SORU CÜMLESİ İBRAHİM DEMİRDÖĞEN 3. AİLE-GİYECEKLER, SORU CÜMLESİ ÖRNEK ÇALIŞMA Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz? 3.1.
DetaylıUKRAYNA DAK KIPÇAK BALBALLARINDA E YA VE MOT FLER. Goods and Motifs of Kipchak Balbals in Ukrain
UKRAYNA DAK KIPÇAK BALBALLARINDA E YA VE MOT FLER Goods and Motifs of Kipchak Balbals in Ukrain Yrd. Doç. Dr. Erdo an ALTINKAYNAK * Özet Çe itli dönemlerde Karadeniz in kuzeyine yerle en Türk halklarından
DetaylıKazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak
Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak
DetaylıTÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE GÖREV YAPAN EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI PERSONELİ SAYGI NÖBETİ İLE CENAZE TÖRENİ KIYAFETİ YÖNERGESİ
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE GÖREV YAPAN EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI PERSONELİ SAYGI NÖBETİ İLE CENAZE TÖRENİ KIYAFETİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu Yönergenin
DetaylıORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş
ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında
DetaylıTARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ
ARİF ÖZBEYLİ TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Anav Kültürü (MÖ 4000-MÖ 1000) Anav, günümüzde Aşkabat ın güneydoğusunda bir yerleşim
DetaylıÇ ÇABUK ÇAKI ÇALIŞMAK ÇAMAŞIR ÇAMUR
Ç ÇABUK ÇAKI Her iki el göğüs hizasında, sol el işaret parmağı ve başparmak açık öbür parmaklar kapalı (C el) biçimde, el öne doğru çıkarılır. Sağ el işaret parmağı açık öbür parmaklar kapalı, sağ el işaret
Detaylı1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM
1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM Yandaki resimde hastalandığında hastaneye giden Efe nin vücudunun röntgen filmi verilmiştir. Röntgen filminde görülen açık renkli kısımlar Efe nin vücudunda bulunan
Detaylıgörülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.
Karahanlılar Dönemine ait Kalyan Minaresi (Buhara) Selçuklular Döneminden kalma bir seramik tabak Selçuklulara ait "Varka ve Gülşah adlı minyatür Türkiye Selçuklu halısı, XIII. yüzyıl İlk dönemlere Türk
DetaylıORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Merkez Müdürünün Mesajı Orta Doğu ve Kafkasya Uygulama ve Araştırma Merkezi bağlı bulunduğu İstanbul Aydın Üniversitesi ve içinde bulunduğu ülke olan Türkiye Cumhuriyeti ile Orta Doğu ve Kafkasya ülkeleri
DetaylıTÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI ÇUKUROVA ANONİM HALK EDEBİYATI VE ÂŞIK EDEBİYATINDA SÖZLÜ TARİH Esra ÖZKAYA YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA
DetaylıBozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir
Kısrak sütünden üretilen kımız, darıdan yapılan begni bekni ve boza Türklerin bilinen içecekleriydi Bozkır hayatının başlıca Bu Türklerin kültürün bilinen önemli en eski gıda ekonomik faaliyetleri neler
DetaylıOljas Suleymenov. Birinci "Altın Adam"
"Tüm yaşamın boyunca bir ecdat olan seni gökyüzünün sembolü olan bir kâse korumuştur ve sen öldüğünde o kâseyi seninle beraber (mezara) koyarak üzerine kitabeni yazıyorlardı." Oljas Suleymenov. Birinci
Detaylı70 inde doğuran ortalama 120 yıl yaşayan kanser bilmeyen Türkler
Hunza Türkleri 70 inde doğuran ortalama 120 yıl yaşayan kanser bilmeyen Türkler Bu Türkler kansere yakalanmıyor 120 yıl yaşıyor sırrı ise, Hunza Türkleri Hun Türklerinden geliyor. Pakistan ve Hindistan
DetaylıMOBİLYA ÜRETİMİNDE KULLANILAN AKSESUARLAR VE GEREÇLER HAZIRLAYAN : ALİ İHSAN KORKMAZ
MOBİLYA ÜRETİMİNDE KULLANILAN AKSESUARLAR VE GEREÇLER Yardımcı Gereçler A-Vida ve çiviler B-Dübeller ve takozlar C-Çektirmeler ve modül bağlantılar D-Raylar ve makaralar, E-Kilitler F-Düşer kapak makasları,
DetaylıMuhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)
Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Oniki Havariler Kilisesi olarak da bilinen Kümbet Camii, Kars Kalesi nin güneye bakan yamacında bulunmaktadır. Üzerinde yapım tarihini veren
DetaylıAralık 2013 December 2013 Yıl 6, Sayı XVI, ss Year 6, Issue XVI, pp DOI No:
Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Aralık 2013 December 2013 Yıl 6, Sayı XVI, ss. 789-793. Year 6, Issue XVI, pp. 789-793. DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/joh384 Bolat E. KUMEKOV,
DetaylıT.C. İSKENDERUN TEKNİK ÜNİVERSİTESİ BARBAROS HAYRETTİN GEMİ İNŞAATI VE DENİZCİLİK FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ
T.C. İSKENDERUN TEKNİK ÜNİVERSİTESİ BARBAROS HAYRETTİN GEMİ İNŞAATI VE DENİZCİLİK FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ Kıyafetlerin Özellikleri a) Yazlık bay tören kıyafeti: Düz, beyaz alpaka
DetaylıANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?
ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? Prof. Dr. Mukim SAĞIR ÖZET Bu makalede ana dil ve ana dili terimlerinin kullanımları üzerinde durulacaktır. Aralarında nüans olan bu iki terimin Türkçe ve Türk Dili öğretiminde
DetaylıGİYİM MALZEMELERİ TEKNİK ŞARTNAMESİ
İŞ GÜVENLİĞİ GİYİM MALZEMELERİ TEKNİK ŞARTNAMESİ A- Giyim Malzemeleri 1. İş Pantolonu 2. Yelek Çok Cepli İş Yeleği 3. Kaban 4. Mont 5. Yağmurluk Takımı Balıkçı PVC 6. Yağmurluk 7. Belediye Logolu Renkli
DetaylıAbdrasul İSAKOV. Tarih Kritik - Sayı 2, Ocak Dr.,
Kırgızlar ve Kıpçaklar, IX. Asrın Yarısından XVI. Asra Kadar Kırgızlar ve Kıpçakların Etno-siyasi İlişkileri Mehmet Kıldıroğlu Ankara, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2013, XIX+311 sayfa, İSBN: 978-975-16-2711-7.
DetaylıDr. Mikail CENGİZ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Fakültesi
Ö Z G E Ç M İ Ş Dr. Mikail CENGİZ Adı Soyadı: Mikail CENGİZ Unvanı: Araştırma Görevlisi Dr. Yabancı Diller: İngilizce, Rusça E-posta: mikail@hacettepe.edu.tr Telefon: +90 312 780 71 49 ÖĞRENİM DURUMU:
Detaylıyuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam
VARLIKLARIN ÖZELLİKLERİNİ BELİRTEN KELİMELER yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam şu otobüs birkaç portakal Yuvarlak masa : Yuvarlak sözcüğü varlığın biçimini bildiriyor. Yeşil erik : Yeşil sözcüğü
DetaylıErdoğan ALTINKAYNAK **
ÖZET DEŞT-Đ Đ KIPÇAK BALBALLARI Erdoğan ALTINKAYNAK ** Bu çalışmamızda, Ukrayna daki Kıpçak balbalları, balballara verilen adlar, balbalların bulundukları yerler, yapılış ve görünüş şekilleri, dikiliş
DetaylıT.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı YAKLAŞIK MALİYET
Evrak Tarih ve Sayısı: 30/03/2018-E.1829 T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı *BE5D1362* Sayı : 28835345-934.01.03-E. Konu : Yaklaşık Maliyet YAKLAŞIK MALİYET Üniversitemize
DetaylıSAAT KONULAR KAZANIM BECERİLER AÇIKLAMA DEĞERLENDİRME
2018-2019 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI... ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 6. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI SÜRE SÜRE: 12 DERS İ 1. ÜNİTE ÖĞRENME ALANI-ÜNİTE: BİREY VE TOPLUM EYLÜL EYLÜL 1. (17-23) 2.
DetaylıSULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS
SELÇUKLU MİMARİSİ Selçuklular Orta Asya dan Anadolu ve Ön Asya ya yolculuklarında Afganistan, İran, Irak, Suriye topraklarındaki kültürlerden ve mimari yapılardan etkilenmiş, İslam dinini kabul ederek
DetaylıKRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI
KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI SASANİLER (226-651) Sasaniler daha sonra Emevi ve Abbasi Devletlerinin hüküm sürdüğü bölgenin doğudaki (çoğunlukla Irak) bölümüne hükmetmiştir.
DetaylıC CADI CAHİL CAM CAMİ CAN
C CADI CAHİL Sağ el sağ omuz hizasında, işaret parmağı ve başparmak açık öbür parmaklar kapalıdır (C el). El öne doğru hareket ettirilerek C harfi işaret edilir. Sağ el karnın üst hizasında ve sol el göğüs
DetaylıDr. Mikail CENGİZ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Fakültesi
Ö Z G E Ç M İ Ş Dr. Mikail CENGİZ Adı Soyadı: Mikail CENGİZ Unvanı: Dr. Öğr. Üyesi Yabancı Diller: İngilizce, Rusça E-posta: mikail@hacettepe.edu.tr Telefon: +90 312 780 71 49 ÖĞRENİM DURUMU: Derece Alan
Detaylıgeleneksel silah üretimi
Geleneksel Sanatlar Prof. Dr.Arif Mustafayev, Tarih Bilimci Azerbaycan da geleneksel silah üretimi Kınlı kılıç. XIX. yy. Azerbaycan Milli Tarih Müzesi 34 www.irs-az.com 2(14), YAZ 2015 Arkeolojik kazılara
DetaylıKonya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları
Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı
DetaylıTürk İnşaat Firmalarının Yurtdışı Projelerde İşçi Sağlığı, İş Güvenliği ve Çevre Uygulamalarına Bakışı - Rusya Federasyonu Örneği
3. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu 21-23 Ekim 2011, Çanakkale Türk İnşaat Firmalarının Yurtdışı Projelerde İşçi Sağlığı, İş Güvenliği ve Çevre Uygulamalarına Bakışı - Rusya Federasyonu Örneği Aslı
DetaylıPeyzaj Yapıları I ÇATI ELEMANLARI. Çatı elemanlarının tasarımında görsel karakteri etkileyen özellikler Sığınma ve Korunma
ÇATI ELEMANLARI Dersi Dış mekan içinde yapılan ve daha çok dinlenme ihtiyacını karşılayan yapay çatı elemanları Pergola Kameriye Çardaklar Sığınma ve Korunma Işık ve Gölge Yoğunluğu Yağış durumu Çatı elemanlarının
DetaylıMOBİLYA. Gelenekten gelen ustalığın eseri olan ahşap merdiven çeşitleri kataloğu
ilkser MOBİLYA www.ilksermobilya.com.tr Gelenekten gelen ustalığın eseri olan ahşap merdiven çeşitleri kataloğu Merdiveninizi seçerken hayallerinize ve isteklerinize yardımcı bir kaynak Çeyrek Dönüşlü
DetaylıKırgızistan-Çu Bölgesinde Bulunmuş Kök Türk Dönemine Ait Üç Yeni Heykel
Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 8, Sayı 2 (Haziran 2011), ss. 152-167 DOI: 10.1501/MTAD.8.2011.2.27 Telif Hakkı Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş
DetaylıT.C. ZİRVE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ
T.C. ZİRVE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ VE GEMİ MAKİNELERİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ KIYAFET YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER AMAÇ Madde 1 Bu
DetaylıKRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ
KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 1 632-1258 HALİFELER DÖNEMİ (632-661) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, her biri İslam ın yayılması için çalışmıştır. Hz. Muhammed in 632 deki vefatından sonra Arap
DetaylıÖrnek alınacak en güzel insan Hz. Muhammed hayatı boyunca görüntüsüne ve hareketlerine dikkat etmiştir.
Örnek alınacak en güzel insan Hz. Muhammed hayatı boyunca görüntüsüne ve hareketlerine dikkat etmiştir. Görünümü Elbiseleri Hz. Peygamber çeşitli renk ve desenlerde elbiseler giymiştir. Ancak daha çok
Detaylıtahmin edilmektedir. Ancak organik malzemeler kolayca yok olabildiği için günümüze ulaşan örnek sayısı yok denecek kadar azdır.
FİGÜRİNLER ÇAĞI Myken Uygarlığı na son veren Dorlar ın erken dönemlerine ait en yoğun biçimde günümüze ulaşan eserleri, geometrik motiflerle süslü olan vazolarıdır. Bununla birlikte heykel sanatında büyük
DetaylıEn eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.
MISIR BAHÇELERİ En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir. pramitler Mısırlıların kralarına yaptıkları
DetaylıHÂKİM VE SAVCILARIN RESMİ KIYAFET YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak
Resmi Gazete Tarihi: 29.03.1998 Resmi Gazete Sayısı: 23301 HÂKİM VE SAVCILARIN RESMİ KIYAFET YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak Amaç Madde 1- Bu Yönetmelik, adli ve idari yargıda görevli
DetaylıT.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ KORUMA VE ÖZEL GÜVENLĠK GÖREVLĠLERĠNĠN KIYAFET VE TECHĠZATINA ĠLĠġKĠN ESASLAR Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar
T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ KORUMA VE ÖZEL GÜVENLĠK GÖREVLĠLERĠNĠN KIYAFET VE TECHĠZATINA ĠLĠġKĠN ESASLAR Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar Amaç Bu esaslar; Balıkesir Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinde
DetaylıKARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜRMENE DENİZ BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ KIYAFET YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM
KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜRMENE DENİZ BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DENİZ ULAŞTIRMA İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ KIYAFET YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ Madde 1 a) Bu yönergenin amacı, Karadeniz Teknik
DetaylıCAPPADOCIA JOURNAL OF HISTORY AND SOCIAL SCIENCES VOL.9-OCTOBER-2017 BOZKIR KÜLTÜR ÇEVRESİNDE GEYİKLİ TAŞLAR. Özet
BOZKIR KÜLTÜR ÇEVRESİNDE GEYİKLİ TAŞLAR Aslı KAHRAMAN ÇINAR Bozkır olarak tanımlanan saha Tuna Nehri nden Çin Seddi ne kadar çok geniş bir alanı içerisine almaktadır. Bu coğrafyada yaşayan gerek atlı göçebe
DetaylıYRD. DOÇ. DR. MUSTAFA KARATAŞ IN TÜRK DİLİNDE YANIŞ (MOTİF) ADLARI -ANADOLU SAHASI- ADLI ESERİ ÜZERİNE
YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA KARATAŞ IN TÜRK DİLİNDE YANIŞ (MOTİF) ADLARI -ANADOLU SAHASI- ADLI ESERİ ÜZERİNE Ceyhun SARI 1. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karataş ın Öz Geçmişi: 16.08.1977 tarihinde Rize nin Çamlıhemşin
DetaylıVİTRİN KUYUMCULUĞU BÖLÜMÜ MESLEK DERSLERİ VİTRİN
VİTRİN KUYUMCULUĞU BÖLÜMÜ MESLEK DERSLERİ VİTRİN 1. Aşağıdakilerden hangisi vitrin i tanımlar? A) Satış yeridir. B) Bir reklamdır. C) Gösteri ve uygulamadır. D) Vitrin sunulacak ürünlerin sergilendiği,
DetaylıPRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi
PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 12. Babil Arkeolojisine giriş. Nabupolazar ve Nabukadnezar Dönemi Babil, İştar Kapısı Babil Kenti Kentin Geç Babil Dönemi plan şeması, 1.8 km. uzunluğunda şehrin
Detaylı6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT
6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT Bozkırlının nazarında sabit olan şeyin faydası yoktur. O, her an harekete hazır olmalı, kolayca yer değiş-tirebilmelidir. Bu yüzden eski Türkler
DetaylıMOZAİK SANATI ANTAKYA VE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN RESİM ANALİZLERİ MEHMET ŞAHİN. YÜKSEK LİSANS TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç.
MOZAİK SANATI ANTAKYA VE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN RESİM ANALİZLERİ MEHMET ŞAHİN Yüksek Lisans Tezi Eskişehir 2010 MOZAİK SANATI ANTAKYA VE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN RESİM ANALİZLERİ MEHMET ŞAHİN YÜKSEK LİSANS TEZİ
DetaylıMitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1
Mitoloji ve Animizm, Fetişizm Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Animizm Canlıcılık olarak da bilinin animizmin mitolojinin gelişmesinde önemli rolü vardır. İlkel devirde, eski insanlar her bir doğa olayının, eşyanın,
DetaylıBİLGE KAĞAN KÖL TİGİN VE BİLGE TONYUKUK. Prof. Dr. İlhami DURMUŞ
BİLGE KAĞAN KÖL TİGİN VE BİLGE TONYUKUK Prof. Dr. İlhami DURMUŞ DURMUŞ, İlhami, Bilge Kağan Köl Tigin ve Bilgi Tonyukuk, Genişletilmiş 3. Baskı, Akçağ Yayınları, Ankara 2017, 203 sayfa. Sinan TARİFCİ*
DetaylıBÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ KORUMA VE ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİN KIYAFET VE TECHİZATINA İLİŞKİN ESASLAR. Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ KORUMA VE ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİN KIYAFET VE TECHİZATINA İLİŞKİN ESASLAR Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar * Amaç: Bu esaslar; Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörlüğü
DetaylıDEŞT-Đ KIPÇAK BALBALLARI
DEŞT-Đ KIPÇAK BALBALLARI Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK * Taş, maden ve seramiğe nazaran sağlam bir madde olduğu için, insanın yaratıcılık fikri ile teknik ve sanatkarlığının önemli kaynaklarından biri olarak
DetaylıProje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt
Önsöz Medeniyet; bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Türk medeniyeti dünyanın en eski medeniyetlerinden biridir. Dünyanın
DetaylıAynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler
Aynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler PRİENE NİN KONUTLARI BERGAMA ANTİK KENTİ YUNAN DÖNEMİ ŞEHİR YAPISI MÖ 1050 yıllarından sonra ise genelde Polis adı verilen ilk kent devletleri kurulmaya
DetaylıANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN
ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ Burcu Aslı ÖZKAN İlk Çağda Anadolu da kurulan bazı uygarlıklar Hitit, Frig,Urartu, Lidya. HİTİTLER MÖ(1700) Başkenti Hattuşa (Boğazköy) Malatya Orta Anadolu
DetaylıBusiness Projesi için Talimatlar
Business Projesi için Talimatlar www.mybernette.com Business Projesi için Talimatlar Etek İhtiyacınız olanlar 2 adet erkek gömleği 0,7 m gri takım elbise kumaşı (1,4 m genişliğinde) 1 m astar kumaşı 14
DetaylıTürk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.
Türk Eğitim Tarihi 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU www.agurbetoglu.com agurbetoglu@yahoo.com 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri
DetaylıKök Türk, Kırgızistan Çu Bölgesi, Kök Türk dönemi arkeolojisi, balbal, bediz, taş baba, göçer kültür.
Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 8, Sayı 2 (Haziran 2011), ss. 152-167 DOI: 10.1501/MTAD.8.2011.2.27 Telif Hakkı Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş
DetaylıDÜZCE ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ AĞAÇ İŞLERİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2015 YILI ÜRÜN KATALOĞU
DÜZCE ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ AĞAÇ İŞLERİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2015 YILI ÜRÜN KATALOĞU 1. sınıf kayın masiften üretilmiş, natürel ipek mat verniği uygulaması yapılmıştır. *Kumaş aksesuar
DetaylıTürk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.
Türk Eğitim Tarihi 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri Dr. Ali GURBETOĞLU www.agurbetoglu.com agurbetoglu@hotmail.com 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri İslam
DetaylıİKİNCİ BÖLÜM. Amaç, Dayanak
GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ DENİZCİLİK VE ULAŞTIRMA YÜKSEKOKULU GÜVERTE ÖĞRENCİ KIYAFET YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Dayanak Madde 1 - Bu yönergenin amacı, Denizcilik ve Ulaştırma Yüksekokulu Güverte
DetaylıG GAGA GALATASARAY GARSON GASP GAZ
G GAGA GALATASARAY Her iki el göğüs hizasında, işaret ve başparmaklar açık, kıvrık, öbür parmaklar kapalı (C el) biçimdedir. Sol elin açık parmakları arasına sağ elin işaret parmağı getirilir (başparmaklar
DetaylıX. BÖLÜM KEMİĞİN FARKLI KULLANIMLARI. Mızraklarda ve oklarda yaygın olduğunu bildiğimiz sap kullanımı bununla sınırlı
X. BÖLÜM KEMİĞİN FARKLI KULLANIMLARI ALET SAPI : Mızraklarda ve oklarda yaygın olduğunu bildiğimiz sap kullanımı bununla sınırlı değildir. Bıçak, kazıyıcı vb. keskin kenarlara sahip aletlerin elde kullanımının
DetaylıIX. BÖLÜM YONTMA KALEMİ, KAMA. Yontma kaleminin dip kısmı hafif bir bombeye sahip olmakla birlikte enine kesilmiş haldedir
IX. BÖLÜM YONTMA KALEMİ, KAMA H. Camps Fabrer yontma kalemini, Uç kısmında ikili kesici ağzı olan nesne şeklinde tanımlamaktadır. Bu kesici ağzın çentikli olduğu da aynı araştırmacı tarafından belirtilmiştir.
DetaylıTh. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir.
KARATEPE Çambel, H., 1948, Karatepe. An Archaeological Introduction, Oriens I. pp.147-162 Çambel, H., 1949, Karatepe., Belleten XIII/49. s.21-34. Bossert, Th., Alkım, U.B., Çambel, H., 1950, Karatepe Kazıları
DetaylıCOĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:
TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872
DetaylıNOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009
NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009 Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Eskişehir RESİMSEL
DetaylıHazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER
Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri
DetaylıGeometrik Örüntüler. Geometrik Cisimlerin Yüzeyleri Geometrik Cisimler Prizmaların Benzer ve Farklı Yönleri Geometrik Şekiller. Geometrik Örüntüler
Geometrik Cisimler ve Şekiller Geometrik Örüntüler Geometride Temel Kavramlar Uzamsal İlişkiler Geometrik Cisimlerin Yüzeyleri Geometrik Cisimler Prizmaların Benzer ve Farklı Yönleri Geometrik Şekiller
DetaylıKIYAFETİ TEKNİK ŞARTNAMESİ
T.C. KSÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi PERSONEL KIYAFETİ TEKNİK ŞARTNAMESİ 1. Konu: Bu teknik şartname Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi hizmet alımı kapsamında çalışan personeli için satın
DetaylıDEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog
DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ İNTİHAR RAPORU 24. 09.2014 GİRİŞ: En basit anlamda insanın kendi
DetaylıRönesans Heykel Sanatı
Rönesans Heykel Sanatı Ortaçağda heykel mimariye bağımlıdır. Fakat Rönesans döneminde, heykel mimariden bağımsız eserler olarak karşımıza çıkar. Heykeller meydanlarda, saraylarda ve köşklerde sergilenmeye
DetaylıEylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili
Eylül 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Yenişehir İlçesi CHP Belediye Başkanı aday
DetaylıNiye Bilge Kağan?, Bilge Bir İsim midir?
"Bilge" sözü Bilge Kağan'ın öz adı değil; yalnızca unvanı idi. Eski Türk devlet anlayışına göre iyi bir kağanın başlıca iki özelliği olmalıydı. Her şeyden önce "bilge" yani bilgili olması gerekti. Niye
DetaylıAkademik Personel Memnuniyet Anketi Analiz ve Bulguları 06-15 Nisan 2015
Akademik Personel Memnuniyet Anketi Analiz ve Bulguları 06-15 Nisan 2015 Üniversitemizin akademik personele sunduğu hizmetlerin değerlendirilmesi ve iyileştirmeye açık alanlarının tespit edilebilmesi amacıyla
DetaylıPRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ. Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu
00052812/25 PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Ders 10: Geç Kalkolitik Dönem Kissonerga Mosphilia & Lamba Lakkous Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı
DetaylıNÎK. F.T. XALLKONÎ Ezkime.com. (Tevn sanatı üzerine kısa bir analiz.)
NÎK F.T. XALLKONÎ 10.06.2017 - Ezkime.com (Tevn sanatı üzerine kısa bir analiz.) Kürdler'de tevn halı dokuma sanatı oldukça eski bir gelenektir. Bu yüzden kullanılan terimlerin, orijin olma ihtimali oldukça
Detaylıİ İBADET İCRA İÇEL İÇİN İÇİNE ATMAK
İ İBADET İCRA Her iki el göğüs hizasındadır. Sol elin işaret parmağı açık, sağ el sol işaret parmağının üzerinde sağ elin başparmağı, işaret parmağı ve orta parmağı birbirine sürtülür (şıklatılır). Sağ
DetaylıMetal kalıplar Tabanı plastik enjeksiyonla üretilen, sayası ısı ile form alması istenilen (Rok ) ayakkabıların imalatında kullanılmaktadır.
KALIP ÖZELLİKLERİ VE ÇEŞİTLERİ, KALIP ÜZERİNDE ÖLÇÜ ALINACAK TEMEL NOKTALAR Kalıp Üzerinde, modelin çizilip hazırlandığı, sayanın monte edildiği ve tabanın yerleştirildiği ayakkabının şeklini vermek için
Detaylı-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.
İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım
Detaylıİ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul Cinius Yayınları, 131 sayfa (27 resim ile birlikte). ISBN:
www.libridergi.org Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations Volume III (2017) İ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul 2016.
DetaylıRÖNESANS DÖNEMİ BAHÇE
RÖNESANS DÖNEMİ BAHÇE Rönesans bahçe sanatı Floransa'da başlamış Roma'da zirve noktasına erişmiştir. Floransa'da villalar şehirden uzak manzaraya hakim tepelere kurulmuştur. Bahçeler oldukça sade, merkezi
DetaylıARAÇ GEREÇLER BÖLÜM Araç ve Gereçler
BÖLÜM 1 ARAÇ GEREÇLER 1.2. Araç ve Gereçler Boncuk İğnesi Kristal örme işleminde misinaların ucuna takılarak boncukların arasından misinanın rahat geçmesini sağlar. Kargaburun Örme işlemi sırasında kristal
DetaylıTokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.
Çekerek ırmağı üzerinde Roma dönemine ait köprüde şehrin bu adı ile ilgili kitabe bulunmaktadır. Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Antik Sebastopolis
DetaylıCOĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI
COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI Fen Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine yönelik olarak Arazi Uygulamaları VII dersi kapsamında Yrd. Doç. Dr.
DetaylıKırgızistan-Çu Bölgesinde Bulunmuş Kök Türk Dönemine Ait Üç Yeni Heykel
Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 8, Sayı 2 (Haziran 2011), ss. 152-167 DOI: 10.1501/MTAD.8.2011.2.27 Telif Hakkı Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş
DetaylıBugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl A lmaz Antik Yapı
Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl A lmaz Antik Yapı Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl Almaz Antik Yapı 19. Büyük Hipostil Salonu Mısır Karnak Tapınağı
DetaylıDR. NURŞAT BİÇER İN TÜRKÇE ÖĞRETĠMĠ TARĠHĠ ADLI ESERĠ ÜZERİNE
POLATCAN, F. (2017). Dr. Nurşat Biçer in Türkçe Öğretimi Tarihi Adlı Eseri Üzerine. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 6(4), 2890-2894. DR. NURŞAT BİÇER İN TÜRKÇE ÖĞRETĠMĠ TARĠHĠ ADLI
DetaylıSn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015
Sayın YÖK Başkanı, Üniversitelerimizin Saygıdeğer Rektörleri, Kıymetli Bürokratlar ve Değerli Konuklar, Kalkınma Araştırmaları Merkezi tarafından hazırlanan Yükseköğretimin Uluslararasılaşması Çerçevesinde
DetaylıTEKRAR. Genç Brezilyalılar topla yatıp topla kalkar. Kazanmak için yaşarlar. Köklerine inerek orijinal futsal hız hareketlerinin bazılarını öğren.
Genç rezilyalılar topla yatıp topla kalkar. Kazanmak için yaşarlar. Köklerine inerek orijinal futsal hız hareketlerinin bazılarını öğren. antrenman DRILE D VÇ 360 ELÁSTICO lambreta TEKRR Çözene kadar Çözene
DetaylıTh. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir.
KARATEPE Çambel, H., 1948, Karatepe. An Archaeological Introduction, Oriens I. pp.147-162 Çambel, H., 1949, Karatepe., Belleten XIII/49. s.21-34. Bossert, Th., Alkım, U.B., Çambel, H., 1950, Karatepe Kazıları
DetaylıMED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).
MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: 850-500). Ö n e m l i M e d merkezleri: Nush-i Jan, Godin II Safha, ve Baba Jan
DetaylıTÜRK DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE ÜNLÜLERİN SINIFLANDIRILMASINA YÖNELİK ELEŞTİREL BİR DEĞERLENDİRME. 2. Araştırmanın Kapsamı ve Kaynakları
TÜRK DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE ÜNLÜLERİN SINIFLANDIRILMASINA YÖNELİK ELEŞTİREL BİR DEĞERLENDİRME 1. Araştırmanın Amacı Mustafa Altun Sakarya Üniversitesi maltun@sakarya.edu.tr Araştırmada, akademik dil bilgisi
DetaylıORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF
ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF Orta Asya Tarihi adlı eser Anadolu Üniversitesinin ders kitabıdır ve Ahmet Taşağıl gibi birçok değerli isim tarafından kaleme alınmıştır. PDF formatını bu adresten indirebilirsiniz.
Detaylı