Say : 139 Kasım-Aralık 2016

Transkript

1 Say : 139 Kasım-Aralık 2016 TERCİHİMİZ DEMOKRASİ VE HUKUK DEVLETİ, ÖZLEMİMİZ DEMOKRATİK BİR ANAYASADIR GEOTEKNİK TASARIM VE YENİ DEPREM YÖNETMELİĞİ SORUNLARA ÇÖZÜM ARARKEN GEÇMİŞ BİRİKİMLERİ DEĞERLENDİRMEK GEREK

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11 9

12 sayı 139/ /2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ tarafından iki ayda bir yayınlanmaktadır. MO stanbul fiubesi Ad na MO stanbul mtiyaz fiubesi SahibiAd na mtiyaz Sahibi Cemal GÖKÇE Nusret SUNA Sorumlu Yaz flleri Müdürü Sorumlu Yaz flleri Müdürü Rezan BULUT Rezan BULUT Yay n Kurulu Yay n Kurulu Cemal GÖKÇE Mete Nusret AKALIN SUNA Mete Nusret AKALIN SUNA Temel PİRLİ Rezan BULUT Rezan BULUT Habip CANB LEN Murat ANTİK Mehmet Faruk BULUBAY KARATAfi Funda Funda KILINÇ KILINÇ SUVAKÇI SUVAKÇI İMZA GÜNÜ VE BETONARME SÖYLEŞİ: YAPILAR ELEĞİMİN SEMİNERİ ÜSTÜNDE KALANLAR (İZZETTİN SİLİER) MESLEKTE 40 YIL PLAKET TÖRENİ VE YEMEĞİ Bask Öncesi Haz rl k ODA Ajans Graf ik Tasar m ve Uygulama Nur AYMAN ÇAKMAK Bask ve Cilt ALTAN Altan Basım Matbaac l k Ltd Y l Mah. Matbaac lar Sitesi No: 222/A Bağc lar- stanbul Basım Yay n Tarihi: Türü: 10 Şubat Yerel 2017 Yay n Türü: Koflullar Yerel Yaz larda Ad, Soyad, Yay n Tarih Koflullar ve mza bulunmal d r. Yay nlanan yaz lardan dolay doğabilecek Yaz larda Ad, Soyad, Tarih ve mza bulunmal d r. her türlü sorumluluk yaz sahibine aittir. Yay nlanan yaz lardan dolay doğabilecek Gönderilen yaz lar yay nlay p yay nlamama, her türlü sorumluluk yaz sahibine aittir. daha sonra yay nlama ya da özü kaybettirmeden Gönderilen yaz lar yay nlay p yay nlamama, k saltmak yay n kurulunun yetkisindedir. daha sonra yay nlama ya da özü kaybettirmeden Yay nlanmayan ya da daha sonra yay nlanan yaz lar k saltmak yay n kurulunun yetkisindedir. için yaz sahibi herhangi bir hak talep edemez. Yay nlanmayan ya da daha sonra yay nlanan yaz lar Kaynak gösterilmeden al nt yap lamaz. için yaz sahibi herhangi bir hak talep edemez. Kaynak gösterilmeden al nt yap lamaz. Yönetim Yeri Adres: Kemankefl Yönetim Mah. Mumhane Yeri Cad. No:21 Adres: Karaköy Mumhane - stanbul Cad. No: 21 Tel: Karaköy (0212) stanbul pbx Tel: Faks: (0212) (0212) Pbx e-posta: Faks: (0212) istanbul@imo.org.tr web: e-posta: istanbul@imo.org.tr web: TMMOB GENİŞLETİLMİŞ YÖNETİM KURULLARI ORTAK TOPLANTISI 1BAfiYAZI / Tercihimiz Demokrasi ve Hukuk Devleti, Özlemimiz Demokratik Bir Anayasadır - TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu MAKALE / Geoteknik Tasarım ve Yeni Deprem Yönetmeliği Prof. Dr. Kutay ÖZAYDIN MAKALE / Sorunlara Çözüm Ararken Geçmiş Birikimleri Değerlendirmek Gerek - Güngör EVREN fiubemizin iki ayda bir yay nlam fl olduğu stanbul Bülten den üyelerimiz 1fiUBEM ZDEN d fl nda faydalanmak... isteyen kifli, kurum ve kurulufllar için abonelik 24 bafllat lm flt r. Dergimizin y ll k abonelik ücreti (3 say ) 25 TL dir. Ayr nt l bilgi için ü arayabilirsiniz.

13 başyazı TERCİHİMİZ DEMOKRASİ VE HUKUK DEVLETİ, ÖZLEMİMİZ DEMOKRATİK BİR ANAYASADIR D eğerli Meslektaşlarımız, Şubemizi yoğun bir gündem bekliyor. Şubat ayı içerisinde iki önemli Çalıştay toplayacağız. 18 Şubat ta Örgütlenme Çalıştayı, 25 Şubat ta ise Yapı Denetim Çalıştayı için bir araya geleceğiz. Çalıştaylar için hazırlıklarımız devam ediyor. Çalıştaylarda mesleğimizin ve meslek odamızın ihtiyaç duyduğu tartışmaların gerçekleşeceğine inanıyoruz. Ufkumuzun açılacağından, görüş ve önerilerle teorik çerçevemizi güçlendireceğinden şüphemiz bulunmuyor. Şube üyelerimizin bu birikime sahip olduğunu bilmek, Çalıştay hazırlık çalışmalarında bizi motive ediyor. Şubemiz bir taraftan Çalıştaylara hazırlanırken, diğer taraftan da kurs, seminer gibi kurum içi mesleki faaliyetlerine devam ediyor. Ülke gündemi ise Nisan ayı içerisinde gerçekleştirilecek olan Anayasa nın bazı maddelerinde değişiklik yapılması amacıyla düzenlenecek referanduma kilitlenmiş durumda. Anayasaların temel özelliği toplumsal uzlaşı içermesidir. Ne yazık ki ülkemizde Anayasalar olağanüstü dönemlerde yapılmış, toplumsal ve siyasal kesimlerin taşıdığı hassasiyetler Anayasalara yansımamış, metinler yönetim erkini elinde bulunduran siyasi iradenin görüş ve yaklaşımları çerçevesinde belirlenmiştir. Askeri darbe dönemlerinde görmeye alışık olduğumuz antidemokratik yöntem, ne yazık ki mevcut değişiklik paketinde de görülmüş, değişiklik önerisi toplumsal uzlaşı dikkate alınmadan hazırlanmıştır. Anayasa değişiklik paketi sadece hazırlanma süreciyle değil, içerdiği maddelerle de antidemokratik özellikler içermektedir Anayasası nın topyekûn ortadan kaldırılarak, yerine demokratik bir Anayasa hazırlanması yönünde toplumsal bir beklenti varken, değişiklik maddelerinin 1982 Anayasası nın antidemokratik özünü koruduğu, hatta daha pekiştirdiği görülmektedir. Türkiye belki de Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimini yapacaktır. Çünkü referandumdan evet çıkması durumunda, 94 yıllık parlamenter sistem ortadan kaldırılacaktır. Türk tipi başkanlık sistemi nde Meclis, kendi içinden hükümet çıkaramayacak, Cumhurbaşkanı nı, Cumhurbaşkanı nın Meclis dışından atayacağı bakanları ve Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek yardımcıları denetleyemeyecektir. Açık ki Meclisin önemi sadece kağıt üzerinde kalacaktır, buna rağmen de hiçbir hükmü bulunmayacak ve sadece maaş almakla yetinecek milletvekili sayısı da 550 den 600 e çıkarılacaktır. Değişiklikler bu kadarla sınırlı değil elbette. Referandumdan evet çıkması halinde demokrasinin güvencelerinden olan yargı bağımsızlığı ortadan kalkacaktır. Çünkü Cumhurbaşkanı, HSYK nın 13 üyesini, Anayasa Mahkemesi nin 15 üyesinden 12 sini doğrudan ya da dolaylı seçecektir. Cumhurbaşkanı nı, bakanları ve yardımcıları yargılamak mümkün olmaktan çıkacaktır. Cumhurbaşkanı için yargı yolunu açabilecek prosedürün önüne konulan engeller bir tarafa, Yüce Divan statüsüyle Cumhurbaşkanı nı yargılayacak Anayasa Mahkemesi üyelerinin bizzat Cumhurbaşkanı tarafından atanmasının hukuk devleti bağlamında taşıdığı anlamı sorgulamak bile demokrasi ayıbı olacaktır. 18 maddeyi tek tek irdelemek bu yazının sınırlarını zorlayacaktır. Ancak değişiklik önerilerinin toplamından anlaşılıyor ki, Türkiye tek adam egemenliğine teslim edilecektir. Ne Cumhuriyet in kuruluş döneminde, -hatta- ne de askeri darbe dönemlerinde tüm yetkilerin tek insanda toplanmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmamışken, toplumsal-siyasal kesimlerin önemli bir bölümünün itirazına, toplumsal gerginliğe ve bölünmüşlüğe sebebiyet verme ihtimaline rağmen düzenlemelerin ısrarla yapılmak istenmesini anlamak ve kabul etmek mümkün değildir. İnşaat mühendisleri demokrasiden, çoğulculuktan, parlamenter sistemden, kuvvetler ayrılığından, yargı bağımsızlığından ve hukuk devletinden yanadır; tercihini de bu yönde kullanacaktır. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu sayı 139/

14 makale GEOTEKNİK TASARIM VE YENİ DEPREM YÖNETMELİĞİ... Prof. Dr. Kutay ÖZAYDIN Yıldız Teknik Üniversitesi GİRİŞ Son 30 yılda geoteknik deprem mühendisliğinde önemli gelişmeler olmasına karşın bunlar Türkiye Deprem Yönetmeliğine yeterince yansıtılamamıştır. Binaların depreme dayanıklı tasarımında, temel zemininin deprem sırasında göstereceği davranışın ve yapı temeli seviyesinde etkiyecek sarsıntı şiddetine etkisinin dikkate alınması gerektiği yaklaşık 60 yıldır bilinmektedir. Deprem sonrası yapısal hasar incelemeleri ve aletsel zemin yüzeyi sarsıntı şiddeti ölçümleri, deprem sırasında temel zemini davranışı ile bina davranışı arasında yakın ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Bina davranışı üzerinde olumsuz etkilere yola açabilecek başlıca faktörler, sarsıntı şiddetinde artış (amplifikasyon), temel zemininde mukavemet ve/veya rijitlik kaybı, temel zemininde aşırı yer değiştirmeler ve zemin-yapı etkileşiminden kaynaklanabilecek tesirler olarak özetlenebilir. Bu ana başlıklar altında değerlendirilebilecek konuların hepsinde son yıllarda önemli gelişmeler olmuştur. Bu gelişmelerin deprem yönetmeliklerine yansıtılabilmesi için, öncelikli olarak güvenilir zemin araştırmaları verilerine dayanan zemin sınıflandırmalarının yapılması ve yapısal tasarımda dikkate alınacak parametrelerin belirlenmesi gerekmektedir. Yeni Deprem Yönetmeliğinde, deprem etkisi altında tasarımı yapılacak yeni binalar ile deprem performansı değerlendirilecek veya güçlendirilecek mevcut binalar için, geoteknik tasarıma ilişkin hususlar aşağıdaki ana başlıklar altında yer almaktadır: Zemin araştırmalarının kapsamı, Zemin koşullarının, sınıf ve parametrelerinin belirlenmesi, Bina temellerinin ve çevre bodrum perdelerinin deprem etkisi altında tasarımı, Yapı-zemin etkileşimi analizleri, Zemin sıvılaşma potansiyelinin değerlendirilmesi, Zemin dayanma (istinat) yapılarının ve şevlerin deprem etkisi altında tasarım ilkeleri, Gerekli olması durumunda uygulanmak üzere, arazi zemin özelliklerinin yerinde iyileştirilmesine ilişkin kurallar (Yönetmelik ekler bölümünde) ZEMİN KOŞULLARININ TANIMLANMASI İnşaat alanı zemin koşullarının tanımlanması için yapılacak zemin araştırmalarının kapsamı ayrıntılı olarak tanımlanmakta, ayrıca bu araştırmaların yürütülmesinde uyulacak kurallar EK 16A da verilmektedir. Zemin araştırmalarının sonuçlarının iki ayrı raporda: Veri Raporu ve Geoteknik Rapor olarak sunulması öngörülmektedir. Yapısal tasarım açısından önem taşıyan geoteknik raporların kapsamı ve hazırlama sorumluluğunu kimlerin üstlenebileceği açıklıkla tanımlanmaktadır. ZEMİN PARAMETRELERİNİN BELİRLENMESİ Zemin parametrelerinin belirlenmesinde uyulacak esaslar tanımlanmakta, bu kapsamda yükleme hızı ve saha zeminlerinin geçirimlilik koşullarına göre belirlenecek drenajlı veya drenajsız koşullarla uyumlu mukavemet parametrelerinin kullanılması gereği belirtilmektedir. Deprem etkisinde oluşabilecek boşluk suyu basıncı artışları ve mukavemet kayıpları / yumuşama olasılıkları da göz önüne alınarak, toplam gerilme analizlerinde drenajsız kayma mukavemeti değerlerinin kullanılması gereği, boşluk suyu basınçlarının belirlenebilmesi durumunda ise efektif gerilme parametreleri kullanılarak analizler yapılabileceği gibi hususlar vurgulanmaktadır. YEREL ZEMİN SINIFLARININ BELİRLENMESİ Yönetmelik taslağındaki değişlikler arasında yerel zemin sınıflarının belirlenmesi önemli bir yer tutmaktadır. Uluslararası diğer yönetmeliklerle uyumlu aşağıdaki tablonun benimsenmesi uygun bulunmuştur. Tablo 16.1 de verilen zemin parametreleri, zemin profilinin temel veya kazık başlığı alt kotundan itibaren aşağıya doğru en üst 30 m kalınlığındaki kısmı için belirlenecektir. Yüzeysel temellerde, temel taban kotu ile kaya üst kotu arasında kalınlığı 3 m den fazla zemin bulunması durumunda ZA ve ZB sınıfı tanımlaması yapılmayacaktır. 12 sayı 139/2016

15 makale Tablo 16.1 Yerel Zemin Sınıfları Yerel Üst 30 metrede ortalama Zemin Zemin Cinsi (V s ) 30 (N 60 ) 30 (c u ) 30 Sınıfı [m/s] [darbe /30 cm] [kpa] ZA Sağlam, sert kayalar > 1500 ZB Az ayrışmış, orta sağlam kayalar ZC ZD Çok sıkı kum, çakıl ve sert kil tabakaları veya ayrışmış, çok çatlaklı zayıf kayalar > 50 > 250 Orta sıkı sıkı kum, çakıl veya çok katı kil tabakaları Gevşek kum, çakıl veya yumuşak katı kil tabakaları veya ZE PI > 20 ve w > % 40 koşullarını sağlayan < 180 < 15 < 70 toplamda 3 metreden daha kalın yumuşak kil tabakası (c u <25kPa) içeren profiller ZF Sahaya özel araştırma ve değerlendirme gerektiren zeminler: 1) Deprem etkisi altında çökme ve potansiyel göçme riskine sahip zeminler (sıvılaşabilir zeminler, yüksek derecede hassas killer, göçebilir zayıf çimentolu zeminler vb), 2) Toplam kalınlığı 3 metreden fazla turba ve/veya organik içeriği yüksek killer, 3) Toplam kalınlığı 8 metreden fazla olan yüksek plastisiteli (PI > 50) killer, 4) Çok kalın (> 35 m) yumuşak veya orta katı killer. DEPREM ETKİSİ ALTINDA SAHAYA ÖZEL ZEMİN DAVRANIŞ ANALİZLERİ Yönetmelik taslağında, bir yenilik olarak, sahaya özel zemin davranış analizlerine ilişkin kurallara yer verilmekte, Tablo 16.1 e göre ZF sınıfı olarak tanımlanan zeminlerin yüzeyindeki deprem yer hareketini belirlemek üzere sahaya özel zemin davranış analizinin yapılması zorunluluğu getirilmektedir. Bina temeli ve yakın çevresinde zemin ortamının yaklaşık olarak yatay tabakalardan oluştuğu durumlarda, sahaya özel zemin davranış analizleri için yatay tabakalı serbest zemin modeli kullanılabileceği, aksi durumlarda ise iki veya üç boyutlu zemin modelleri kullanılması gerektiği belirtilmektedir. Zeminlerin kayma modülü ve eşdeğer histeretik sönüm katsayılarının kayma birim şekil değiştirmesine bağlı doğrusal olmayan değişimlerinin arazi ve laboratuvar deneylerine ve benzer zemin koşulları için literatürde yer alan ve genel kabul gören bilgilere göre tanımlanacağı ifade edilmektedir. Ayrıca, kazıklı temeller için kinematik etkileşim analizlerinde, sahaya özel serbest zemin analizleri sonuçlarının deprem verisi olarak kullanılması zorunluluğu getirilmektedir. Zemin davranış analizleri, yatay tabakalı serbest zemin modeli çerçevesinde taban kayasında tanımlanan deprem yer hareketi altında doğrusal olmayan dinamik zemin parametreleri esas alınarak aşağıdaki analiz yöntemlerinden biri ile yapılacaktır: (a) Zaman tanım alanında doğrusal olmayan analiz, (b) Kayma birim şekil değiştirmesinin %1 i aşmaması koşulu ile frekans tanım alanında eşdeğer doğrusal hesap modeli kullanılarak ardışık yaklaşımla doğrusal olmayan analiz Tablo 16.1 e göre yerel zemin sınıfı ZA veya ZB olarak tanımlanan ve kayma dalgası hızı en az V s 760 m/s olan zemin tabakası, depremin zemin profiline etki ettirileceği mühendislik taban kayası olarak alınacaktır. Ancak, taban kayasının çok derinlerde olduğunun bilindiği zemin profillerinde tabakalı zemin modeli, Tablo 16.1 e göre yerel zemin sınıfı en az ZD olan zemin tabakası ile sonlandırılabilir ve deprem etkisi taban kayası yerine bu tabakanın üstünde tanımlanabilecektir. Bu durumda, deprem etkisini tanımlayan spektral büyüklükler ZD yerel sınıfı göz önüne alınarak büyütülecek, bu tabaka ve altındaki zemin ortamı tek boyutlu zemin profili modelinde uygun sınır koşulu kullanılarak idealleştirilecektir. Dinamik sayı 139/

16 makale zemin parametrelerindeki belirsizliklerin yanında, zemin modelinin toplam derinliğine ilişkin belirsizliklerin uygun duyarlılık analizleri ile dikkate alınması gereği vurgulanmaktadır. Taban kayasından tek boyutlu tabakalı zemin modeline etki ettirilmek üzere, elastik ivme spektrumu ile uyumlu olarak en az yedi deprem kaydı, göz önüne alınan deprem büyüklüğü ve uzaklığına sahip gerçek deprem kayıtları içinden seçilerek ölçeklendirilecektir. Zemin yüzeyindeki sahaya özel deprem spektrumunun belirlenmesi bağlamında, her bir spektral periyod için zemin yüzeyi spektral ivmesinin taban kayası spektral ivmesine oranı her bir kayıt için hesaplanacak, daha sonra bu oranların ortalaması ilgili periyod için yerel zemin etki katsayısı olarak tanımlanacaktır. Bu katsayıların te tanımlanan taban kayası spektrumu ile çarpılması sonucunda, zemin yüzeyindeki sahaya özel deprem spektrumu belirlenmiş olacaktır. Yerel zemin sınıfı ZF dışındaki zeminlerde, zemin yüzeyinde belirlenen sahaya özel deprem spektrumunun ordinatları, Tablo 2.1 ve Tablo 2.2 ye göre ilgili yerel zemin sınıfı göz önüne alınarak belirlenen spektral ivmelerden daha küçük alınamaz. Sıvılaşma potansiyeli olan zeminlerde eşdeğer doğrusal analiz modeli ile frekans tanım alanında hesap yapılmayacaktır. Bu durumlarda zaman tanım alanında doğrusal olmayan analiz yapılacaktır. ZEMİN SIVILAŞMA RİSKİNİN DEĞERLENDİRMESİ Yönetmelik taslağında, Deprem Tasarım Sınıfı DTS=1, DTS=1a, DTS=2 ve DTS=2a olan binalar için Tablo 16.1 de ZD, ZE veya ZF grubuna giren, sürekli bir tabaka veya kalın mercekler halinde bulunan sıvılaşabilir zeminlerde sıvılaşma potansiyelinin, arazi ve laboratuvar deneylerine dayanan uygun analiz yöntemleri ile incelenmesi ve analiz sonuçlarının ayrıntılı olarak rapor edilmesi zorunlu hale getirilmektedir. Zemin sıvılaşma değerlendirmesinin SPT deney sonuçları kullanılarak yapılmasına dayanan yöntem EK 16B de verilmekte, sıvılaşmaya karşı güvenlik katsayısının 1.10 olması öngörülmektedir. Zemin sıvılaşması değerlendirmesinde, sıvılaşma sonrası zemin mukavemeti ve rijitlik kaybı ile temel zemininde oluşabilecek yer değiştirmelerin de dikkate alınması gerekliliği belirtilmekte, sıvılaşma sonrası yer değiştirmelerin üstyapı/ altyapı davranışına etkileri değerlendirilerek, ihtiyaç duyulması halinde üstyapı ve/veya zemin iyileştirmeleri uygulanacağı vurgulanmaktadır. TEMELLERİN TASARIMI İÇİN GENEL KURALLAR Yönetmelikte, yüzeysel ve derin temellerin geoteknik tasarımı için taşıma gücü ilkesi esas alınmıştır. Temel zeminin, olası göçme mekanizmalarına karşı gelen tasarım taşıma gücünün yeterliliği, E t R t koşulu ile sağlanacaktır. (E t -statik ve depremi içeren yükleme durumlarına ilişkin tasarım etkileri, R t ise ilgili göçme mekanizmasına karşı gelen tasarım dayanımı) Tasarım Etkileri-Statik yük birleşimleri ilgili yönetmeliklerden alınacaktır. Deprem etkisini içeren yük birleşimleri ise Yönetmelikte te verilmiştir. Temel zemininde oluşan etkiler, E t, düşey yük etkileri ile birlikte depremde bina taşıyıcı sisteminden temele aktarılan kuvvetler esas alınarak hesaplanacaktır. Tasarıma esas eksenel kuvvet ve eğilme momenti, temel tabanında düşey doğrultudaki temel taşıma gücü ile karşılanacaktır. Tasarıma esas yatay kesme kuvveti, zemin ile temel tabanı arası sürtünme direnci ile birlikte temel yan yüzünde oluşan pasif toprak basıncının en çok %30 u dikkate alınarak karşılanacaktır. Tasarım Dayanımları - Statik ve depremi içeren yükleme durumlarına ilişkin tasarım dayanımı R t, karakteristik dayanım R k nın dayanım katsayısı γ R ye bölünmesi ile bulunacaktır. Dayanım katsayısı değerleri temel türüne ve hesaplanan dayanım bileşenine göre yüzeysel temeller için Tablo 16.2 de, kazıklı temeller için ise Tablo 16.4 de verilmektedir. YÜZEYSEL TEMELLER Yüzeysel temellerin taşıma gücü ve yatayda kaymaya karşı gelen tasarım dayanımları hesaplanarak, statik ve depremi içeren yükleme durumlarındaki tasarım etkilerini karşıladığı gösterilecektir. Depremde aşırı boşluk suyu basıncı artışı meydana gelebilecek zeminlerde, toplam gerilme analizlerinde bunun drenajsız kayma dayanımı üzerinde olası etkileri, efektif gerilme analizlerinde ise oluşan boşluk suyu basıncı dikkate alınacaktır. Yüzeysel Temellerin Taşıma Gücü Statik ve deprem etkisini içeren yükleme durumlarının her birinde (1) 14 sayı 139/2016

17 makale eşitsizliği sağlanacaktır. Burada q o temel seviyesinde etkiyen düşey yük, kesme ve moment etkilerinin oluşturduğu temel taban basıncı, q t ise tasarım dayanımı R t nin temel taşıma gücüne ilişkin karşılığıdır ve ile tanımlanır. Temel taşıma gücünün karakteristik dayanımı, q k ise aşağıdaki eşitlikten hesaplanabilecektir. (2) (3) Bu denklemde yer alan taşıma gücü katsayıları ile boyutsuz düzeltme katsayıları (temel şekli katsayıları s c, s q, s γ ; derinlik katsayıları d c, d q, d γ ; yükleme eğikliği katsayıları i c, i q, i γ ; temel zemini eğimi katsayıları g c, g q, g γ ve temel taban eğimi katsayıları b c, b q, b γ ) değerleri literatüre dayanan ve genel kabul görmüş bağıntılar kullanılarak elde edilecektir. Yüzeysel temeller için yük katsayıları ile çarpılmış tüm yükler için tasarım dayanımı R t, Tablo 16.2 de verilen dayanım katsayısı γ R değerleri kullanılarak hesaplanacaktır. Dayanımın Türü Tablo Yüzeysel Temeller İçin Dayanım Katsayıları Dayanım Katsayısı Simgesi Temel Taşıma Gücü γ Rv 1.4 Sürtünme Direnci γ Rh 1.1 Pasif Direnç γ Rp 1.4 Dayanım Katsayısı Değeri Temel altındaki yer değiştirmeler izin verilebilir sınırlar içinde kalacaktır. Bu bağlamda; (a) Deprem etkisinde yumuşak killer ve suya doygun gevşek-orta sıkı kohezyonsuz zeminlerde, çevrimsel yüklemeler altında boşluk suyu basıncı artışları ile olası dayanım ve rijitlik kaybı dikkate alınarak, temel altı yer değiştirmeleri genel kabul gören geoteknik mühendisliği yaklaşımları ile hesaplanacaktır. (b) Bölüm 13 te tanımlanan yüksek binalarda ZA ve ZB sınıfı dışındaki zeminlerde ve Deprem Tasarım Sınıfı DTS = 1, 1a, 2, 2a olan diğer binalarda ZA, ZB ve ZC sınıfı dışındaki zeminlerde, yüzeysel temeller altında oluşabilecek doğrusal olmayan zemin davranışı hesaba katılarak kalıcı şekil değiştirmelerin hesaplanması gerekli kılınmaktadır. Yüzeysel Temellerin Yatayda Kayması Yatayda kayma ile ilgili olarak statik ve depremi içeren yükleme durumlarının her birinde eşitsizliği sağlanacaktır. (V th temel tabanında etkiyen tasarım yatay kuvveti, R th tasarım sürtünme direnci, R pt tasarım pasif direnci). R th drenajlı durumda, (P tv temel tabanına etkiyen tasarım düşey basınç kuvveti, d temel tabanı ile zemin arasındaki sürtünme açısı). Kohezyonlu zeminlerde ise (drenajsız durumda), (A c temel altında basınç gerilmelerinin oluştuğu toplam alan). Tasarım pasif direnci R pt, karakteristik pasif direnç R pk nın dayanım katsayısına bölünmesi ile hesaplanacaktır. Yer altı su seviyesi altındaki temellerde, depremde tasarım sürtünme direnci zeminin drenajsız kayma dayanımı esas alınarak hesaplanacaktır. KAZIKLI TEMELLER Kazıklı temellerin düşey ve yanal taşıma güçleri hesaplanarak, statik ve depremi içeren yükleme durumlarındaki tasarım etkilerini karşıladığı gösterilecektir. Kazıklı temellerin taşıma gücü: (a) Statik yükleme deney sonuçlarından elde edilen veriler kullanılarak, (b) Zemin araştırmalarından elde edilen zemin özellikleri kullanılarak, (c) Statik yükleme deneyleri ile geçerliliği sağlanmış dinamik yükleme deneylerinden elde edilen sonuçlar kullanılarak hesaplanabilecektir. Kazıklı temellerin düşey taşıma gücü hesabında, zemin araştırmaları ve yükleme deneyleri sonuçlarından elde edilen zemin özellikleri kullanılarak hesaplanacak çevre sürtünmesi Q s ve uç direnci Q u nun hesabında Tablo 16.4 te verilen dayanım katsayıları γ R uygulanacaktır. Kazık yükleme deneyi yapılması durumu için verilen dayanım katsayısı değerleri, her bina altında en az bir adet yükleme deneyi ve proje sahasında (4) (5) (6) (7) sayı 139/

18 makale Tablo Kazıklı Temeller İçin Dayanım Katsayıları Dayanım Katsayısı Değeri Dayanımın Türü Dayanım Katsayısı Simgesi Kazık yükleme deneyi Kazık yükleme deneyi yapılmamış ise yapılmış ise Çevre sürtünmesi γ Rsb (basınç) Çevre sürtünmesi γ Rsc (çekme) Uç direnci γ Ru Toplam taşıma gücü γ Rt 1.4 (basınç) kullanılan kazıkların en az %1 i üzerinde yükleme deneyi yapılması durumunda kullanılabilecektir. Bu minimum sayılardan daha fazla deney yapılması halinde, bölgesel deneyimlerin ışığında dayanım katsayılarında en fazla 0.10 kadar azaltma yapılabilecektir. Kazıkların Düşey Taşıma Gücü Statik ve deprem etkisini içeren yükleme durumlarının her birinde eşitsizliği sağlanacaktır (P tv etkiyen düşey tasarım kuvveti, Q tv kazığın düşey tasarım gücü ). (8) (9) (Q ks ve Q ku kazığın karakteristik çevre sürtünmesi direnci ve karakteristik uç direnci, Q ktv ise karakteristik toplam kazık taşıma gücü) Taşıma gücü hesabında kazık imalat yönteminin etkisi dikkate alınmalıdır. Grup davranışı gösterecek kazıklı temellerde taşıma gücü; grup içinde bulunan her bir kazığın toplam taşıma gücü ile kazıklar ve arasında kalan zeminden oluşan bloğun taşıma gücü değerlerinin küçük olanı olarak seçilecektir. Deprem Tasarım Sınıfı DTS = 1, 1a, 2, 2a olan binaların kazıklı temellerinde, en az iki adet statik yükleme deneyi yapılarak tasarım kabullerinin yerinde doğrulandığı görülecektir. Kazıkların Yanal Taşıma Gücü eşitsizliği sağlanacaktır. Burada P ty kazığa etkiyen yanal tasarım kuvvetini, Q ty ise kazığın yanal tasarım dayanımını göstermektedir. Doğrusal olmayan yük-yer değiştirme davranışı göstermesi beklenen yanal yüklü kazıkların tasarımında izin verilebilir yer değiştirmelerin ve kazık kesitinin taşıma gücünün aşılmadığı hesapla gösterilecektir. Kazıklı Temellerin Deprem Hesabı Yönetmelik taslağında, deprem etkisi altında üstyapı ile birlikte taşıyıcı sistem elemanları olarak çalışan kazıklı temellerin, zeminin etkisi de göz önüne alınarak tasarımı için uygulanacak hesap yöntemleri verilmektedir. Kazıklı temellerin deprem hesabı için, dinamik yapı kazık zemin etkileşimi çerçevesinde iki farklı yaklaşım benimsenebilir: (a) Ortak sistem yaklaşımı: Üstyapı, bina temeli, kazıklar ve zeminin bir arada modellenerek, analizde tüm kısımların doğrusal olmayan davranışları göz önüne alınabilir. (b) Alt sistem yaklaşımı: Üstyapı-temel alt sistemi ile temel-kazık-zemin alt sisteminin ayrı ayrı modellenip birbirleri ile etkileşimi de dikkate alındığı bu yaklaşımda, prensip olarak doğrusal davranışı esas alınır. Ancak mühendislik pratiğinde bu yaklaşımın belirli yöntemler çerçevesinde temel-kazık-zemin alt sisteminin ve üstyapı-temel alt sisteminin doğrusal olmayan davranışı için de uygulanmasına izin verilebilir. Statik ve deprem etkisini içeren yükleme durumlarının her birinde 16 sayı 139/2016 (10) Alt sistem yaklaşımı çerçevesinde yapı kazık zemin etkileşimi hesabında, kinematik ve eylemsizlik etkileşimi aşamaları için kullanılabilecek hesap yöntemleri ile tasarım kurallarının ayrıntıları EK

19 makale Tablo 16.5 Etkileşim Analiz Yöntemlerinin Uygulama Alanları Analiz Yöntemi Deprem Tasarım Sınıfı Bina Yükseklik Sınıfı Yerel Zemin Sınıfı Yöntem I DTS = 1, 1a, 2, 2a BYS = 1 ZD, ZE, ZF Yöntem II DTS = 1a, 2a BYS = 2, 3 DTS = 3, 3a, 4, 4a BYS = 1 ZD, ZE, ZF Yöntem III DTS = 1a, 2a BYS 4 DTS = 1, 2, 3, 3a BYS 2 ZD, ZE, ZF 16C de verilmiştir. Yöntem I, Yöntem II ve Yöntem III olarak adlandırılan bu yöntemlerin uygulama alanları Yerel Zemin Sınıfı na, Deprem Tasarım Sınıfı na ve Bina Yükseklik Sınıfı na bağlı olarak Tablo 16.5 te tanımlanmıştır. Yapı sahibinin / tasarım mühendisinin tercihine bağlı olarak Yöntem II yerine Yöntem I, Yöntem III yerine Yöntem II kullanılabilir ve yöntemlerin uygulama alanları genişletilebilir. BİNALARIN BODRUM PERDELERİNE ETKİYEN ZEMİN BASINÇLARI Zeminin doğrusal olmayan biçimde idealleştirildiği, aşırı boşluk suyu basınçlarının dikkate alındığı ve çevre bodrum perdelerini oluşturan yapısal elemanları içeren duvar-zemin etkileşim modelleri ile hesap yapılmadığı durumlarda, binaların rijit bodrum çevre perdelerine etkiyen zemin basınçları aşağıda verildiği şekilde hesaplanabilir. Statik durumda düzgün yayılı olarak uygulanacak zemin basınçları (p) Tablo 16.6 da tanımlanmıştır. Burada H b bodrum perdesinin toplam yüksekliğini, γ k zeminin kurudaki birim hacım ağırlığını, γ suya doygun birim hacım ağırlığını, q ek yükü (sürşarj), z su yüzeyinden aşağıya doğru ölçülen yüksekliğini göstermektedir. İkinci satırdaki statik su basıncı (p su = γ su z) dışında, Tablo 16.6 da verilen basınçlar düzgün yayılı olarak etki ettirilecektir. Deprem etkisi altında ek zemin basınçları, (11) duvar yüksekliği boyunca düzgün yayılı olarak etki ettirilecektir. Kohezyonsuz zeminlerde, bodrumun kısmen kuruda olması durumunda, su seviyesi ile bodrum tabanı arasında, Tablo 16.6 nın ikinci satırındaki statik su basıncına ek olarak göz önüne alınacak statik-eşdeğer dinamik su basıncının değişimi, olarak dikkate alınacaktır (S DS zemin yüzeyinde tanımlanan kısa periyod tasarım spektral ivme katsayısı, d su ise su altındaki duvar yüksekliği). (12) DEPREM ETKİSİ ALTINDA DAYANMA YAPILARININ TASARIMI Deprem etkisi altında dayanma yapıları tasarımında hem limit denge (göçme), hem de servis durumları göz önüne alınacaktır. Dayanma yapıları, deprem sonrasında işlevlerine zarar vermeyecek mertebelerde yer değiştirmelere izin verilecek şekilde tasarlanabilir. Dayanma Yapılarının Stabilitesi Devrilmeye ve yatayda kaymaya zorlayan etkiler (momentler/kuvvetler) ile bunlara karşı koyan Tablo Bodrum Perdelerine Etkiyen Statik Zemin Basınçları Bodrum Perdesinin Dışındaki Zeminin Cinsi Basıncın Etkidiği Yükseklik Zemin Basıncı (p) Kohezyonsuz zemin (bodrum tamamen kuruda) Tüm yükseklik boyunca 0.2(γ k H b + q) Kohezyonsuz zemin Kurudaki yükseklik boyunca 0.2(γ k H b + q) (bodrum kısmen kuruda) Su altındaki yükseklik boyunca 0.2[(γ γ su )H b + q] + γ su z Yumuşak orta katı kohezyonlu zemin Üst %20 boyunca 0.2(γ k H b + q) Alt %80 boyunca 0.3(γ k H b + q) Katı sert kohezyonlu zemin Tüm yükseklik boyunca 0.3(γ k H b + q) sayı 139/

20 makale etkilerin ve dirençlerin dengesi karşılaştırılacaktır. Dayanma yapısının devrilmeye karşı güvenliğinin olması için Toplam aktif basınç katsayısının hesabında kullanılacak eşitlikler aşağıda verilmiştir: (a) β d - θ olması durumunda: (13) koşulu sağlanmalıdır. E dev devrilmeye zorlayan etkiler toplamı, R dev devrilmeye karşı koyan etkiler ve dirençler toplamı, γ Rdev ise devrilmeye karşı tasarım güvenlik katsayısıdır. Bu katsayısı γ Rdev 1.3 olmak üzere, göçmeden kaynaklanacak riskler göz önüne alınarak projeden sorumlu mühendis tarafından seçilecektir. Dayanma yapısı temelinde zemin taşıma gücünün aşılması ve yatayda kaymaya karşı tahkikler yanında, toptan göçmeye ilişkin tahkikleri de yapılacaktır. Toprak Basınçları (b) β > d - θ olması durumunda: Toplam pasif basınç katsayısı, zemin ile duvar arasında sürtünme olmadığı varsayılarak, (16) (17) (18) Toprak basınçlarının hesabında kullanılacak yatay ve düşey Statik-eşdeğer deprem katsayıları Değişik dayanma yapısı tipleri için r katsayısının değerleri Tablo 16.7 de verilmiştir. Tablo Dayanma Yapıları için r katsayıları Dayanma Yapısının Tipi Dayanma yapısına etkiyen toplam (statik ve dinamik) toprak basıncının bileşkesi: (14) En fazla 120S DS (mm) yer değiştirmeye izin verilen ağırlık tipi duvarlar 2.0 En fazla 80S DS (mm) yer değiştirmeye izin verilen ağırlık tipi duvarlar 1.5 Ankrajlı duvarlar, yer değiştirmesine izin verilmeyen ağırlık tipi duvarlar 1.0 (15) Burada H duvar yüksekliğini, γ* zemin birim hacım ağırlığını, q ek yükü (sürşarj), K toplam (statik + dinamik) aktif (K a ) veya pasif (K p ) toprak basıncı katsayısını, k v düşey statik-eşdeğer deprem katsayısını, P su ve DP su ise bileşke statik ve dinamik su basınçlarını göstermektedir. r ( d zeminin tasarım kayma direnci açısını, d d zemin ile duvar arasındaki sürtünme açısını, β duvar arkası zemin yüzeyinin yataya göre eğim açısını, Ψ ise duvarın yataya göre açısı -duvar önündeki yataydan duvar arkasına doğru). Statik-eşdeğer deprem katsayısına bağlı θ açısı ve zemin birim hacım ağırlığı γ* değerleri, dayanma yapısının arkasında su olup olmamasına bağlı olarak aşağıda verilmiştir: (a) Su seviyesinin temel taban seviyesi altında olması durumunda (P su = DP su = 0); (19) (b) Su seviyesinin temel taban seviyesi üstünde olması ve zeminin dinamik olarak geçirimsiz olması durumunda (permeabilite katsayısının 5x10-4 m/s den küçük olduğu zeminlerde): Burada γ suya doygun zemin birim hacım ağırlığını göstermektedir. DP su = 0 alınacaktır. (20) (c) Su seviyesinin temel taban seviyesi üstünde olması ve zeminin dinamik olarak geçirimli olması durumunda: (21) Bu durumda bileşke statik-eşdeğer ek dinamik su kuvveti DP su ve bileşkenin su yüzeyinden itibaren derinliği Denk.12 ile hesaplanacaktır. 18 sayı 139/2016

21 makale Dinamik toprak basınçlarına ilişkin bileşke kuvvetin etkime noktası, duvar yüksekliğinin orta noktası olarak alınacak, topuğu etrafında serbestçe dönebilecek duvarlarda, dinamik kuvvetin statik kuvvet ile aynı noktada etkiyeceği varsayılabilecektir. Statik ve dinamik toprak basınçlarının, duvar arkasının normaline göre, aktif basınç durumunda en fazla (2/3) açısı ile, pasif durumda ise sıfır eğimle etkidiği kabul edilecektir. DEPREM ETKİSİ ALTINDA ŞEVLERİN DURAYLILIĞI Doğal ya da yapay şevlerin üzerinde ve yakınında inşa edilecek yapıların tasarım depremi etkisinde güvenliği ve servis görebilirliğinin korunması için, şevin deprem yükleri etkisinde duraylı ve işlevsel (servis verebilir) kalacağının tahkik edilmesi gerekmektedir. Deprem Tasarım Sınıfı DTS=4 olan binalar için deprem etkisinde şev duraylılık analizi yapılmayabilir. Deprem etkisinde şev duraylılık analizlerinde, zemin özellikleri üzerinde dayanım katsayıları (kohezyon ve sürtünme direnci için, sırası ile, c / γ Rc ve tanφ / γ RΦ şeklinde) uygulanmalıdır. Şev içinde yer alan kazık veya ankraj benzeri yapısal elemanların tasarımında da, zemin dirençleri aynı şekilde dayanım katsayıları uygulanarak dikkate alınmalıdır. Şevlerin duraylılık analizinde zemin cinsine uygun bir göçme modeli kabul edilerek, zemin veya kaya kütlesinin dengesi araştırılır; şevin toptan göçmeye karşı güvenliği için (23) koşulu sağlanmalıdır. Burada, E t göçmeye zorlayan etkiler toplamı, R t göçmeye karşı koyan etkiler ve dirençler toplamı, γrk ( 1.0) ise kaymaya karşı tasarım güvenlik sayısı olarak tanımlanır. Deprem durumunda şevlerin duraylılığı, killi zeminlerde drenajsız kayma mukavemeti (c u ) kullanılarak toplam gerilme analizi, kumlu (kohezyonsuz) zeminlerde efektif gerilme analizi ile hesaplanacaktır. Depremlerle yeniden tetiklenme riski olan eski heyelan bölgelerinde, büyük şekil değiştirmelerine karşılık gelen kayma mukavemeti değerleri kullanılmalı, çevrimsel boşluk suyu basıncı artışına maruz kalabilecek gevşek-orta sıkı kohezyonsuz zeminlerde, oluşması beklenilebilecek maksimum boşluk suyu basıncı dikkate alınmalıdır. Deprem etkisinde şev duraylılık kontrolü, eşdeğer statik limit denge analizleri, sonlu elemanlar yöntemi veya zaman alanında gerçekleştirilecek dinamik davranış analizleri ile yapılabilir. Topoğrafyanın ve zemin tabakalanmasının ani düzensizlikler gösterdiği durumlarda ve çevrimsel yüklemeler etkisinde önemli rijitlik kaybına uğrayabilecek sıvılaşabilir veya hassas zeminler için, eşdeğer statik analiz yöntemi kullanılmamalıdır. İzin verilebilir yer değiştirme kriterlerinin geçerli olduğu durumlarda, Newmark kayan rijit blok yöntemi veya eşdeğer yöntemlerle, dinamik etkilerle uyumlu zemin mukavemet parametreleri kullanılarak, kalıcı yer değiştirmeler hesaplanabilir. Hesaplamalarda, artan şekil değiştirmeler ile oluşacak olan malzeme pekleşme veya yumuşama davranışı ve boşluk suyu basıncı artışının olası etkileri dikkate alınmalıdır. Eşdeğer statik analizlerde, zemin kütlesine ve şev üzerinde mevcut kuvvetlere, yatay (F H ) ve düşey (F V ) eylemsizlik kuvvetlerinin etkisi aşağıdaki şekilde dikkate alınacaktır: (24) Burada W kayan kütlenin ağırlığı, S DS kısa periyod tasarım spektral ivme katsayısını, S T ise topoğrafik büyütme katsayısını göstermektedir. Deprem Tasarım Sınıfı DTS = 1, 1a, 2, 2a olan yapılar için yapılacak deprem durumunda şev duraylılık analizlerinde, topoğrafik büyütme faktörü (S T ) iki boyutlu topoğrafik düzensizliklerin bulunduğu şevlerde ve olası göçme yüzeyinin şev tepesine yakın olarak geçtiği durumlarda kullanılacaktır. Şev açısı β 15 olan şevlerde ihmal edilebilir; taç (tepe) genişliği taban genişliğinden daha küçük olan sırtlarda, şev aşısı β 30 olan şevlerde S T 1.4, daha küçük şev açılarında ise S T 1.2 olarak kullanılacaktır. Olası göçme yüzeyinin tabana yakın olarak geçtiği durumlarda ise ihmal edilebilir. Dilim yöntemine dayanan eşdeğer statik limit denge analizlerinde, kritik yüzeyin belirlenmesi ve kaymaya karşı güvenlik sayısının ardışık yöntemlerle hesaplanmasında, zemin dayanım parametrelerinin güvenlik sayısına bölünmesi ile zemin dirençlerinin mobilize olan değerlerine ulaşılacağı (γ Rc =γ R =γ Rk ) kabul edilmektedir. Özel riskler içeren durumlar hariç γ Rk 1.10 toptan kaymaya karşı yeterli güvenlik düzeyi olarak kabul edilebilir. EKLER EK 16A ZEMİN ARAŞTIRMALARI İÇİN GENEL KURALLAR EK 16B BASİTLEŞTİRİLMİŞ ZEMİN SIVILAŞMA DEĞERLENDİRMESİ EK 16C DEPREM ETKİSİ ALTINDA YAPI KAZIK ZEMİN ETKİLEŞİMİ EK 16D ARAZİ ZEMİN ÖZELLİKLERİNİN YERİNDE İYİLEŞTİRİLMESİ sayı 139/

22 makale SORUNLARA ÇÖZÜM ARARKEN GEÇMİŞ BİRİKİMLERİ DEĞERLENDİRMEK GEREK... Güngör EVREN Zaman zaman İMO İstanbul Şubesi nin etkinliklerine katılıyorum. Başta, doğal olarak, ulaştırma konusundaki etkinlikler geliyor. Az da olsa, akademik ilgi alanım dışındaki etkinliklerde de yer aldığım oluyor. Bu çalışmalarda meslektaşlarımla verimli bir fikir üretimi ortamını paylaşmaktan özel bir keyif aldığımı belirtmeliyim. İMO nun bu dönem için planlamış olduğu etkinliklerden biri Örgütlenme Kurultayı. Kurultay ın ön çalışmaları olarak İMO Şubelerinde Çalıştay lar gerçekleştirilecek. İstanbul Şubesi Çalıştay hazırlıklarına katılıyorum. Çalışma sürecinde görüldü ki, İMO nun geçmiş etkinliklerinin ürünleri bu Çalıştay için kaynak oluşturacak niteliktedir.r. Aslında birçok konuda araştırma yapılması düşünüldüğünde geçmişte çok şey yapıldığı memnuniyetle görülüyor. Örneğin 2010 yılındaki İnşaat Mühendisliği Kurultayı İstanbul Çalıştayı ve belgeleri konumuzu aydınlatıcı niteliktedir (1). Öncelikle belirtmek gerekir ki, 2010 İnşaat Mühendisliği Kurultayı ile Örgütlenme Kurultayı çalışmalarının kapsamları benzerlik göstermektedir. Hem aralarında yakın bir ilişki bulunmakta, hem de birbirlerini tamamlamaktadır. Her iki konu bağlamında mühendislik eğitimi öncelikli konulardandır. Eğitim, elbette ki, hem üniversite öncesi eğitimi hemde üniversite sonrası yaşam boyu eğitimi kapsamaktadır. Bu bağlamda unutulmaması gereken gerçek şudur: üniversite öğretimi sonunda elde edilen diploma mühendislik uygulamaları yapmak için yeterli değildir. Bu nedenle mühendislik yapabilecek yetkinlikte bir mühendis, yani yetkin mühendis kimliğini kazanabilmek için mühendislik diplomasının alınmasından sonra ek deneyimlerin kazanılması ve özel bir sınavda başarı gösterilmesi gerekmektedir. Dünyada bu konuda çözümler ve uygulamalar bulunmaktadır. Ayrıca sürdürülebilir mühendislik ve mühendislik etiği her iki Kurultay ın kapsamı içinde yer almaktadır. Bu konular yıllar öncesinde İMO (ve TMMOB) tarafından ayrıntılı olarak işlenmiştir. Hatta arşivlerde yer alan çalışmalardan bazıları uygulanmak için gerekli olgunluğa erişmiş bulunmaktadır. Hiç bir çabanın ve birikimin raflarda unutularak heba edilmemesi gerekir. Bu yazı, belirtilen anlayış doğrultusunda 2010 yılı İnşaat Mühendisliği Kurultayı çalışmasının temel noktalarını özetlemenin yararlı olacağı düşüncesiyle hazırlanmıştır. İnşaat mühendisliği uygarlığın gelişimine ve insanoğlunun yaşam kalitesine en büyük katkıyı sağlayan ve en eski mesleklerin başta gelenlerindendir. Bu önemli mesleği dünyadaki gelişmelerin ışığında, ülkemiz koşullarında istediğimiz ve özlediğimiz geleceğe eriştirmeliyiz. Zaten çabalarımız hep bu amaca yöneliktir. Bu yazı bağlamındaki değerlendirmelerde inşaat mühendislerinin yetişme düzeyleri ve kazandıkları yetenek ve yetkinlikleri ile çağdaş görev, sorumluluk ve etik anlayışları öncelikli bir önem taşımaktadır. Ama mesleğin yürütüldüğü ortam göz ardı edilerek yapılan bir değerlendirme anlamlı değildir. Ülkemizin bilimsel ve teknolojik gelişmişlik düzeyi ve koşullarından soyutlayarak inşaat mühendisliği değerlendirilemez. Bu açıklamalarla, inşaat mühendisliğinin birbiriyle ilişkili ve etkileşim içinde alt sistemlerin oluşturduğu bir sistem bütünlüğü içinde değerlendirilmesi gereğini ortaya koymaktadır. Aşağıdaki değerlendirmeler bu anlayış doğrultusunda inşaat mühendisliğinin geliştirilmesi amacına yöneliktir. NİTELİKLİ MÜHENDİSLİĞİNİN ÖN KOŞULU İYİ BİR EĞİTİM, KANITI VE GÜVENCESİ DE YETKİN MÜHENDİSLİKTİR İnşaat mühendisliğinin olmazsa olmazı, ulusal ve uluslararası düzeyde bilgi üretimine ve teknoloji geliştirilebilmesine, böylece toplumsal refahın ileri gitmesine katkı sağlayan etkin bir eğitimdir. Bir ülkede bilgi ve bilim ne denli gelişmişse, yaşam kalitesi de o denli iyileşebilir. Toplumun gelişmesi, bireylerin mutluluğu bununla ilgilidir. Bu nedenle, ana okulundan üniversiteye eğitim önemlidir. Teknik alanda üniversite öğretiminin temel hedefi, teknolojik gelişmelere uyum sağlayabilecek, bilgiyi üretip uygulamaya yönlendirebilecek, ortaya çıkacak yeni alanlara uyum sağlayabilecek bilinçli mezunların ve bilim insanlarının yetişmesini sağlamaktır. Ne var ki, hiç bir ülkede, tüm üniversitelerde evrensel nitelikte ve yeterli düzeyde eğitimin verildiği ileri sürülemez. Ülkemizde de, tüm üniversitelerde, kabul edilebilir ve ihtiyaçları karşılayacak nitelikte bir eğitimin verildiğini söylemek olanaksızdır. Son dönemlerde, öğretim üyesi planlaması yapılmadan açılan çok sayıda 20 sayı 139/2016

23 makale yetersiz nitelikte üniversite ve bunların içinde inşaat mühendisliği bölümü açılmıştır. Bu durumda yerleşik üniversiteler de öğretim üyesi kaybı ile nitelik açısından zayıflamışlardır. Bu nedenle, inşaat mühendisliği bölümlerinin eğitimlerinin değerlendirilmesi ve bu amaçla periyodik olarak akreditasyonun sağlanması önemlidir. Mühendislik yetkisini kullanabilmek için diploma almak gerekli ama yeterli değerlidir. Yapılması gereken, daha önce belirtildiği gibi, gelişmiş ülkelerdeki başarılı uygulanmalar anlamında bir düzenlemedir. Farklılık olsa bile, bu uygulamaların özü, mühendislik yetkisinin, diploma alınmasından ve belirli bir uygulama deneyiminden sonra özel sınavlarla yeterliliğin kanıtlanması sonucunda kazanılabilmesidir. Teknolojinin çok hızlı gelişme gösterdiği günümüzde mühendislerin okul sonrası eğitimin zorunluluğu ve önemi açıktır. İlgili kurumların bu konuda yeni politikalar geliştirmeleri gerekmektedir. Meslek odalarının katkıları önem taşımaktadır. İMO nun yoğun çabaları biliniyor. Bu doğrultuda sürdürülen çabaların daha da geliştirilmesinde ve ilgili kurumlarla işbirliği yapılmasında yarar bulunmaktadır. Eğitim konusunda, sonuç olarak denilebilir ki, üniversitelerdeki eğitim-öğretim süreci ile sınırlı bir değerlendirme yeterli değildir. Konunun üniversite eğitiminin akreditasyonu, üniversite sonrası eğitim ve doğru bir yetkin mühendislik uygulamasını kapsayan bir bütünlük içinde değerlendirilmei zorunludur. Doğru çözüm bu bağlamda belirlenebilir. TMMOB ve İMO kendilerine önemli görev ve sorumlulukları düştüğü bu konuda ciddi çalışmalar yapmışlardır. Üniversite Öncesi Eğitimimizin Genel Manzarası Eğitime ilişkin olarak, buraya kadar ki akıl yürütmeler ve varılan sonuçlarla konuyu kapatmak hem eksik hem yanlış olacaktır. Çünkü üniversite eğitimöğretiminin başarısı, öğrencinin anaokulda başlayıp üniversiteye girişe kadar aldığı öğretime ve eriştiği eğitim düzeyine bağlıdır. Son dönemde ülkemizin eğitim sisteminde kaliteyi önemli ölçüde etkileyecek değişimler yapılmaktadır. Bu değişimlerin olası sonuçlarını göz ardı ederek yalnızca üniversite eğitimi üzerinden değerlendirme ile yetinmek doğru olmaz. Çünkü, üniversite kapısına gelen gerekli bilgi düzeyinden yoksun öğrencilerin istenilen nitelikte mühendis olarak yetiştirilmesi çözümü güç bir sorundur. Demek oluyor ki, üniversite ve mühendislik eğitimini daha zor sorunlar bekliyor. Eğitim sistemimizde sistemi ile başlayan ve İmam Hatip Okulları üzerine odaklanan, öte yandan da proje okullar kavramıyla yerleşik ve başarıları ile kendlerini kanıtlamış okulları niteliksiz okullar düzeyine getirecek uygulamalar gerçekleştirildi. Yapılanların sonuçları görülmeye başladı. Bu bağlamda OECD tarafından 72 ülkenin 15 yaş çocuklarının fen, matematik ve okuduğunu anlama becerileri alanlarındaki başarılarını değerlendirmeye yönelik sınavı PİSA 2015 sonuçları önem taşıyor. Üç yılda bir yinelenen bu sınavların nesnelliği kabul ediliyor ve ilgili çevrelerce dikkatle değerlendiriliyor. PİSA 2015 e göre ülkemiz 72 ülke arasında fen alanında 50., matematik alanında 49. ve okuma becerilerinde 52. sırada yer aldı. Hiç iç açıcı sonuçlar değil. Daha önemlisi, başarı düzeyinin yükselme yerine düşüş eğiliminde bulunulması ve 2015 yılında, 2003 yılının gerisinde kalınmasıdır. Milli Eğitim Bakanı nın açıklamasına göre, düşük puanlar meslek liselerinden (meslek liseleri içinde İmam Hatip Liseleri en başarısız okul türüdür) kaynaklanmaktadır (2). Eğitimdeki son dönem değişikliklerinin düşündürücü bir sonucu daha ortaya çıktı (2). Geçen yıl KPSS kapsamında yapılan Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi sonuçlarına göre, matematik öğretmenleri 50 alan sorusundan ortalama 9 soruya doğru yanıt verilebilmişler (3). Bunun üzerine ne söylenebilir? Öğrenciden hangi başarı beklenebilir? Son günlerde Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) müfredat programı çalışmaları tartışılıyor. Üzerinde çok yönlü eleştiriler yapıldı. Bu bağlamda, Bilim Akademisi Yönetim Kurulu nun 20 Ocak 2017 tarihli bir duyurusu var. Duyuruda MEB in müfredat programı farklı açılardan irdelenmektedir. Akıl batıya özgü değildir, bütün toplumların çocuklarına aynı şekilde bahşedilmiştir..bütün insanlığın ortak değeri olan akıl, muhakeme ve yaratıcılığı teşvik etmek gerekir. görüşünün belirtilmesinden sonra, özet niteliğinde,.sadece fen dallarında değil, dünya bilgisi ile ilgili bütün alanlarda da bir eğitim programının aslen öne çıkarması gereken merak, akıl, kanıt arama, sorgulama gibi akılla ve pratik hayatla ilgili değerlerden söz edilmemektedir. Akli değerler temel değerler arasında sayılmadığı gibi müfredat taslağının bütününde hakim olan yaklaşımda da dışlanmıştır. yargısına yer verilmektedir. Duyuru Bütün müfredatta olduğu gibi Cumhuriyet Tarihi ve Kurtuluş Savaşı nın anlatımında da kanıtlara ve tarihi gerçeklere bağlı kalmak gerekir. Bu tarihin abartısız ve kanıtlar çerçevesinde anlatımı elbette Atatürk ün olağanüstü önderliğini ve diğer kurucu kişilerin de önemli katkılarını ortaya koyar. Eğitimin temel taşı olması gereken akıl ve bilim aynı zamanda Atatürk ün de manevi mirasıdır. sözleriyle sonlandırılmıştır. Mühendislik Yapmak İçin Diploma Yetmez Eğitime ilişkin açıklamalar Yetkin Mühendislik kavramının önemini, gerekliliğini değil zorunluluğunu sayı 139/

24 makale ortaya koymaktadır. Aslında eğitimin en iyi düzeyde olduğu düşünülen ülkelerde de diplomaya dayalı olarak mühendislik yetkileri verilmemektedir. Çünkü mühendislik sorumluluğu yüksek bir meslektir. Olası yanlış uygulamaların sonuçları yaşam konforunu, insan yaşamını, doğayı ve çevreyi, toplumun sağlık ve huzurunu etkilemektedir. Bu gerçeğin gereği olarak, TMMOB ve İMO yetkin Mühendislik konusunu yıllardır gündemde tutmakta, önemli çalışmalar yapmakta ve uygulamaya yönelik girişimlerde bulunulmaktadırlar. Yapılan çalışmaların sıralanması bile konunun ne denli ciddiyetle ele alındığını göstermektedir (4). İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNDE ÖNEM KAZANAN İKİ KAVRAM: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE ETİK Sürdürülebilirlik her konuda gündeme getirilen önemli bir kavram. Yerkürenin ve insanlığın bugünü ve geleceği ile ilgili, toplumların ve insanların sağlıklı ve huzurlu bir ortamda mutlu yaşamaları amacına yönelik olduğu söylenebilir. Ancak kavramın içinin yeterince doldurulmuş olduğunu, uygulamada somut ölçütlerle değerlendirme açısından istenen olgınluğa eriştiğini söylemek olanaksız. Yapılması gereken, kavramı geliştirirken olumlu etkilerinin yaşama yansıması konusunda çaba göstermektir. Çünkü sürdürülebilirlik, esas olarak, kısa ve uzun dönemde bir toplumun her bireyinin daha yüksek yaşam kalitesine sahip olabileceği koşulların yaratılması amacına yönelik bir kavramdır. Bilindiği gibi sürdürülebilirlik ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlara sahiptir. Toplumun ilerlemesi ve ekonominin gelişmesi, elbette genel hedeflerdir. Ekonomik çözümler geliştirmek üzere, uygun malzemelerin ve teknoljilerin kullanılması İnşaat mühendisliğinin benimsediği doğal yaklaşımdır. İnşaat mühendisliğine günümüzde yeni görevler yüklenmektedir. Yeni görevin özü, daha geniş açılı bir bakışla, tasarlanan ve uygulanan yapıtların topluma, doğaya ve çevreye zarar vermesini önlenmektir. Kaynak kullanımı ve teknoloji tercihleri doğanın ve çevrenin korunması amaçlarına göre yapılmaktadır.. Sürdürülebilirlik gelecek kuşakların da bugün var olan doğal güzellik ve zenginliklerden yararlanması kaygısını taşırken, elbette ki öncelikle yaşanan dönemin çevre ve yaşam kalitesi kaygılarını dikkate almak durumundadır. Üzülerek belirtmek gerekir ki, ülkemizde sürdürülebilirliği umursamayan, yani doğaya ve çevreye zarar vermekte sakınca görmeyen ve toplumsal sorumluluk taşımayan uygulamalar son dönemde sıkça gündeme gelmektedir. Bu gelişmeler bu ülkenin havasını soluyan herkesi ve özellikle inşaat mühendislerini yakından ilgilendirir. HES ler unutulmuş gibi. Karadenizdeki yeşil yollar, buna karşı gösterilen tepkilerle belleklerde. Maden uğruna doğa kıyımı olayında süreç devam ediyor. Yeşil alanların imara açılması, altyapı kapasitesi yetersizliğini umursamayan AVM ler, rezidanslar, aralarında Tarihi Yarımada siluetini bozan 16x9 namlısı dahil gökdelenler, Bu liste uzatılabilir. İstanbul un geleceğini karartabilecek riskler taşıyan 3. Köprü, 3. Hava alanı, Avrasya Tünelini anmadan geçmek olmaz. Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının rant amaçlı başka işlevler için kullanımı girişimlerinden vazgeçilmiş gibi, ama kuşkular sürüyor. Validebağ, imara açılması düşünceleri başka bir konu. Kadıköy ün zaten kısıtlı yeşil alanlarından Meteoroloji arazisine dikilen ve izin verilenle yetinilmeyip yasadışı kazanılan inşaat alanlarıyla daha da büyütülen, Özgürlük Parkını ve çevresini baskılayan azman yapılarla ilgili akıl almaz gelişmeler sürüyor. Boğaz ın o güzelim sahillerinde dolgular, Kabataş ın Martısı gibi uygulamalar gerçekleşiyor. İstanbul un birkaç önemli meydanından biri olan Üsküdar Meydan ının yok edilmesinden sonra denizin doldurulması suretiyle yeniden oluşturulması söz konusu. Her gün yenisi gündeme gelen yeni doğa ve çevreye zarar veren girişimlere, askeri alanların değerlendirilmesiyle ilgili kaygılı bekleyiş, en son olarak da plan dışı tüneller nedeniyle gündeme gelen Maçka Parkı olayı da eklenmiş durumda. Doğaya ve çevreye zarar veren uygulamaların dışında deprem afetini unutmamız olası değil depreminin neden olduğu acılar ve yıkımlar belleklerden silinmiş değil. İstanbul ise büyük bir deprem beklentisinin tedirginliğini yaşıyor. Hiç kuşkusuz, ülkemizde inşaat mühendisliğinin en başta gelen sorunu depremdir dan bugüne geçen sürede yapılanların yeterli olduğunu söylemek olanaksız. Deprem sonrası toplanma yeri olarak belirlenen alanların yapılaşmaya açılması konuya yaklaşımdaki ciddiyetsizliği gösteren örneklerden biri. Kentsel dönüşüm olayının bile rantsal bölüşüme dönüştürülmesi düşündürücü, doğuracağı altyapı sorunları ise gündeme gelmiyor bile Temel sorunların yaratıcısı olan arsa rantı konusu ve ortaya çıkacak rantın toplum yararına kullanılması anlayışı mutlaka değerlendirilmeli ve çağdaş bir çözüme kavuşturulmalıdır. Rantsal olumsuzlukların önlenmesi için gerekli farkındalığı yaratıcak çalışmaların yapılması önem taşımaktadır. Öte yandan demokrasi kültürü, toplum kültürü, alışkanlıklarla ilgili temel sorunlar hakkında düşünceler geliştirilmeli ve halkın önemli kararlara katılımı sağlanmalıdır. Sürdürülebilirliğin kazandığı öneme koşut olarak, artık etik içselleştirilmesi gereken yaşamsal nitelikte bir kavram olarak değerlendirilmelidir.. 22 sayı 139/2016

25 makale Gerçek Mühendisliğin Saygınlığının Gereği ve Güvencesi : Etik Kurallara Ödünsüz Uyum Dileğimiz ve beklentimiz; nitelikli bir eğitim sürecinden geçmiş, sürekli eğitim bilincini kazanmış, mesleğini teknik ve ekonomik kurallardan ödün vermeden uygulayan, yeterli sosyal yaşam koşullarını hak etmiş ve kazanmış bir inşaat mühendisliği ailesinin oluşmasıdır. Saygınlık için meslektaşların birbirlerine karşı ve hizmet sundukları kişi ve kurumlarla ilişkilerinde etik kurallara uymaları yaşamsal önem taşımaktadır. Doğa yıkımına, çevrenin bozulmasına, toplumun zarar görmesine destek veren ya da göz yumanların, yani etik dışı davrananların meslekleri adına utançtan başka verecekleri bir şey olamaz. Özellikle yeni mezunların etik kuralları öğrenmeleri ve bu konuda gerekli bilinci kazanmaları büyük önem taşımaktadır. Üniversitede bu konuda dersler verilmesi dünyanın önemli üniversitelerinde benimsenen bir uygulamadır. Ülkemizde de benzeri girişimlere tanık olmaktayız. TMMOB ve İMO nun bu konuda görev ve sorumlulukları bulunmaktadır (4). Aslında bu örgütlerimizin sorumluluklarının gereği olarak ciddi çalışmaları bulunmaktadır. Konunun içselleştirilmesi bağlamında İMO ve Şubelerinin düzenledikleri seminer ve kurs konuları arasına Mühendislik Etiği nin alınması yararlı olacaktır. İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ HİZMETİNİN ÜRETİLDİĞİ ORTAMIN KOŞULLARI Eğitimin iyileştirildiğini, mühendisin iyi yetiştirilmekte olduğunu varsayalım. Bu çok zorlanmış varsayım bile mühendislik hizmetlerinin gereğince sunulması için yeterli değildir. Ortamın iyi hizmet sunulmasına uygun olması gerekir. Demem o ki, konuyu sistem yaklaşımıyla, çevresiyle ve sistemin tüm bileşenleri ile ele almadığımız sürece yanılgıya düşeriz. Ülkenin sosyal, ekonomik, toplumsal, kültürel ve siyasal koşullarından oluşan sistem çevresi mühendislik hizmetinin kalitesi açısından önemlidir. Toplum olarak mühendisliğin önemi konusunda yeterli bilinç düzeyinde değiliz. Örneğin, toplum, ciddi deprem tehlikesine karşın, yapı güvenliği ve kalitesi duyarlılığı taşımıyor. İnşaat yüklenicilerinin mühendislik teknik gücüne dayanmadan yüklenicilik yapabilmesi, sorunlarımızın önemli bir nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Proje üretiminde küçük birimler arası haksız rekabet, piyasada kötünün iyiyi yokettiği bir süreci yaratmaktadır. İnşaat mühendisliği emeği haksız rekabet koşullarında ucuza kapatılırken, işsizlik sorunu çığ gibi büyümektedir. Bu koşullar sürdürülebilirlik kaygıları ve etik duyarlılığını zayıflatmaktadır. Yasal Altyapı Güncelleştirilmelidir. Hiç kuşkusuz inşaat mühendisliği ortamını biçimlenmesinde yasal altyapı belirleyici bir rol oynamaktadır yılında çıkarılan 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Yasa nın günümüz koşullarında geçerliliğini sürdürebilmesi olası değildir. Bu nedenle, gecikmeden yasal altyapının çağdaş gelişmelerle uyumlu hale getirilmeli ve çağdaş gelişmelere uyumlu bir çerçeve yasa olarak Meslek Yasası ivedilikle çıkarılmalıdır. Öte yandan, uygun siyasal koşullar altında TMMOB Yasası ve Yapı Denetim yasası üzerinde iyileştirme ve güncelleştirmeye yönelik çalışılmalar yapılabilir. Yetkin Mühendislik yasası ilk akla gelen yasal düzenleme konularındandır. Teknik müşavirlik inşaat sektörünün önemli bir alanıdır. Uluslararası alanda etkin bir rekabet için, bu sistemin geliştirilmesi, bu amaçla ihtiyaç duyulan önlemlerin alınması gerekmektedir. İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNİ, ANCAK ETKİN BİR ÖRGÜTLENME İLE, İNŞAAT MÜHENDİSLERİ YÜCELTEBİLİR. İnşaat mühendisliğinin gelişimi için yapılması gerekli çalışmalar için zorunlu olan başlangıç koşulu örgütlü bir mesleki dayanışmadır. Böylece, doğru karar ve uygulamalarla mesleğin evrensel kurallarını ve değerlerini içselleştirerek çağdaş inşaat mühendisliğini oluşturmak mümkün olabilir. Ayrıca çağımızın gelişim hızına ayak uydurabilmek gereklidir. Bu nedenlerle, İnşaat Mühendisleri Odasının uygun yetki ve olanaklarla donanmış güçlü bir organ olmasını gerekmektedir. Sonuç olarak; inşaat mühendisliğinin istenen hedeflere erişebilmesi için (eğitim-akreditasyonüniversikte sonrası/yaşam boyu eğitim-yetkin mühendislik- mühendislik etiği) konularının ilişkileri ve etkileşimleri bağlamında birlikte değerlendirilmelerini gerektirmektedir. Görev ve sorumluluk duygusu taşıyan tüm mühendislerin örgütlerinin çatısı altında dayanışmaları amaca erişmenin olmazsa olmazıdır.. Kaynaklar: (1) İMO İstanbul Şubesi, İnşaat Mühendisliği Kurultayına Doğru İstanbul Çalıştayı, Kasım (2) Prof. Dr. Hasan Şimşek, PİSA 2015: Türkiye Neden, Nasıl? (I) Herkese Bilim Teknoloji, 30 Aralık (3) Hürriyet, 1 Şubat (4) Abdulselam Suvakçı, Küreselleşen Kapitalizm ve Mesleki Konumumuz, İnşaat Mühendisliği Kurultayı İstanbul Çalıştayı, Kasım sayı 139/

26 şubemizden Şubemizden haber ve duyurular 24 sayı 139/2016 a ı a ı asa ı sa a ı sas a ı 6 a ı 2016 a ı y / a ı 2016 a ı y / a ı 2016 Karaköy Şubemiz tarafından Tekil Seminerler kapsamında düzenlenen, İnş. Yük. Müh. Sezai GÜVENSOY un konuşmacı olarak katıldığı Çelik Yapıların Tasarım, Hesap ve Yapım Esasları konulu Seminer Şubemiz, Kadıköy ve Bakırköy temsilciliklerimizde gerçekleşti. Çelik Yapıların Tasarım, Hesap Ve Yapım Esaslarının anlatıldığı seminerde, Çelik Yapıların Tasarım Hesap ve Yapım Esasları yönetmeliğinin, yeni Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ile uyumlu olarak tüm çelik yapıların her türlü birleşim hesaplarının yapılabileceği günümüz şartlarına uygun bir yönetmelik olarak kullanıma sunulduğu belirtildi. a ı a a sa ı y a a ay a ı 20 a ı 2016 a ı y / 21 a ı 2016 a ı y / 22 a ı 2016 Karaköy Şubemiz tarafından Tekil Seminerler kapsamında düzenlenen, İnş. Yük. Müh. Bülent DEVECİ nin konuşmacı olarak katıldığı Çelik Yapılarda Kren Kirişi Hesabı ve Uygulama Detayları konulu Seminer Şubemiz, Kadıköy ve Bakırköy temsilciliklerimizde gerçekleşti. Kren yollarının hesabının anlatıldığı seminerde, kiriş tipleri, yapma kiriş kesitleri, ray bağlantı detayları, dinamik artırma katsayıları, kren kirişlerinin hol içindeki pozisyonlarına yönelik bilgiler aktarıldı. s a sa a ı asa ı y a a a 2 a ı 2016 a ı y / 2 a ı 2016 a ı y / 29 a ı 2016 Karaköy Şubemiz tarafından Tekil Seminerler kapsamında düzenlenen, Dr. Baran ÖZSOY un konuşmacı olarak katıldığı Geoteknik Mühendisliğinde Performansa Bağlı Tasarım ve Uygulamalar konulu Seminer Şubemiz, Kadıköy ve Bakırköy temsilciliklerimizde gerçekleşti. Seminerde, inşaat mühendisliğinde performansa bağlı tasarım prensipleri (Statik& Deprem), farklı zemin tabakaları üzerine oturan bir radye temel uygulaması, geçici öngermeli ankrajlı duvar projesi konularına yer verildi. a a aya aya ı ı a ı asa ı ı 3 a 201 a ı y / a 201 a ı y / a 201 Karaköy Şubemiz tarafından Tekil Seminerler kapsamında düzenlenen, inş. Yük. Müh. Mustafa MUNZURLUOĞLU nun konuşmacı olarak katıldığı Patlamaya Dayanıklı Yapı Tasarımı konulu Seminer Şubemiz, Kadıköy ve Bakırköy temsilciliklerimizde gerçekleşti. Seminerde, patlamaya dayanıklı bina tasarımının (PDBT) sebepleri, patlama çeşitleri ve patlama tanımları, PDBT adımları, PDBT ında kullanılan metodlar, patlama yükünün tanımlanması, taşıyıcı sistem seçimi, dinamik analiz metodlarına yönelik bilgiler aktarıldı.

27 şubemizden a ı sa s asa ı sas a ı 1 a 201 a ı y / 1 a 201 a ı y / 19 a 201 Karaköy Şubemiz tarafından Tekil Seminerler kapsamında düzenlenen, İnş. Yük. Müh. Ozan DADAŞBİLGE nin konuşmacı olarak katıldığı Ankrajlı İksa Sistemleri İçin Zemin Etüdü, Tasarım ve Projelendirme Esasları konulu Seminer Şubemiz, Kadıköy ve Bakırköy temsilciliklerimizde gerçekleşti. Zemin etüdü, geoteknik tasarım, projelendirme ve vaka analizleri üzerine bilgilerin aktarıldığı seminerde, Zeminin ne kadar iyi bilinirse bilinsin aletsel ölçümler ve görsel incelemeler yapılan kabullerin doğruluğunun ve sistemin performansının tek ölçütüdür denildi. s y a a a asa ı ay a ı ı ası 2 a 201 a ı y / 2 a 201 a ı y / 26 a 201 Karaköy Şubemiz tarafından Tekil Seminerler kapsamında düzenlenen, İnş. Yük. Müh. Sinem KOLGU ve Dr. Kerem PEKER in konuşmacı olarak katıldığı Kirişsiz Döşemelerin Uygulamada Tasarım ve Detaylandırılması konulu Seminer Şubemiz, Kadıköy ve Bakırköy temsilciliklerimizde gerçekleşti. Seminerde, kirişsiz döşemeler, kirişsiz döşeme avantajları, kirişsiz döşeme dezavantajları, dezavantajların etkin yönetimi, taşıyıcı sistemin düzenlenmesi, tasarım ve uygulamada yeni yaklaşımlar, hesap yöntemleri ve detaylandırmaya yönelik bilgilere yer verildi. ŞANTİYE MÜHENDİSLERİNE YÖNELİK SEMİNERLER ŞANTİYE MÜHENDİSLERİNİN HUKUKİ SORUMLULUKLARI 5 Aralık 2016 Şubemiz tarafından Şantiye Mühendislerine Yönelik Pazartesi Seminerleri kapsamında düzenlenen, Av. Taner SAVAŞ ın konuşmacı olarak katıldığı Şantiye Mühendislerinin Hukuki Sorumlulukları konulu Seminer 5 Aralık 2016 tarihinde Şubemiz Karaköy Hizmet Binası nda gerçekleşti. Seminerde iş güvenliği, ceza hukuku, tazminat hukuku ve idari açıdan şantiye şefinin hukuki sorumluluklarına yönelik bilgiler aktarılırken, şantiye şefinin, imar kanunu, işçi sağlığı ve güvenliği kanunu, ceza kanunu ve idari açıdan sorumluluklarına değinildi. YAPI İŞLERİNDE ALT İŞVERENLERİN İSG YÖNETİM VE KOORDİNASYONU 19 Aralık 2016 Şubemiz tarafından Şantiye Mühendislerine Yönelik Pazartesi Seminerleri kapsamında düzenlenen, İnş. Müh. Beste ARDIÇ ARSLAN ın konuşmacı olarak katıldığı Yapı İşlerinde Alt İşverenlerin İSG Yönetim ve Koordinasyonu konulu Seminer 19 Aralık 2016 tarihinde Şubemiz Karaköy Hizmet Binası nda gerçekleşti. İSG sistemlerinin teşkil edilmesinde iş sahibinin kritik öneme sahip olduğu anlatılan seminerde, tasarım aşamasında İSG nin proje döngüsünün en erken aşamasında tasarımda yer alan mimar, mühendis ve iş sahibinin inşaat işinin güvenle yürütebilmesi için planlama vb çalışmalara dahil olduğu süreç olarak aktarıldı. sayı 139/

28 şubemizden Şubemiz tarafından Şantiye Mühendislerine Yönelik Pazartesi Seminerleri kapsamında düzenlenen, İnş. Müh. Cem KAFADAR ın konuşmacı olarak katıldığı İnşaat Projelerinde Başarılı Bir Taşeron Yönetimi Nasıl Yapılır? konulu Seminer 23 Ocak 2017 tarihinde Şubemiz Karaköy Hizmet Binası nda gerçekleşti. Seminerde, taşeron yönetiminde sorunlar, işe başlatma, taşeron performans değerlendirmesi, alt yüklenicilerin malzeme tedariği, fire kontrolü, fiyat artışları, imalat kalitesi ve işin kabulü, cezai yaptırımlar, garanti ve kesintiler, 26 sayı 139/2016 BÜYÜK SANAT YAPILARI ESTETİK VE EKONOMİ 26 Aralık 2016 Şubemiz tarafından Şantiye Mühendislerine Yönelik Pazartesi Seminerleri kapsamında düzenlenen, İnş. Yük. Müh. Altok KURŞUN un konuşmacı olarak katıldığı Büyük Sanat Yapıları Estetik ve Ekonomi konulu Seminer 26 Aralık 2016 tarihinde Şubemiz Karaköy Hizmet Binası nda gerçekleşti. Betonun ömür boyu toprağın altında kalması durumunda bile güzel olması gerektiği anlatılan seminerde, yapı üzerinde heykel, dekorasyon ve mimari ekstra elemanlardan mümkün olduğunca kaçınılması, olacaksa taşıyıcı elemanların bir parçası olması gerektiği anlatıldı. ANKRAJLI İKSA SİSTEMLERİNİN UYGULAMA VE KONTROL ESASLARI / 2 Ocak 2017 Şubemiz tarafından Şantiye Mühendislerine Yönelik Pazartesi Seminerleri kapsamında düzenlenen, İnş. Yük. Müh. Ozan DADAŞBİLGE nin konuşmacı olarak katıldığı Ankrajlı İksa Sistemlerinin Uygulama ve Kontrol Esasları konulu Seminer 2 Ocak 2017 tarihinde Şubemiz Karaköy Hizmet Binası nda gerçekleşti. Seminerde, iksa sistemi ve iksa sistemi elemanları, zemin etüdü veri raporu, geoteknik rapor, geoteknik uygulama projesi, proje gerekçe raporu konularında bilgiler aktarılırken, projede ve teknik şartnamede belirtilen imalat metodolojisine titizlikle uyulması gerektiği anlatıldı. LİFLİ POLİMERLER İLE YAPI ELEMANLARININ GÜÇLENDİRİLMESİ VE ŞANTİYE UYGULAMALARI / 16 Ocak 2017 Şubemiz tarafından Şantiye Mühendislerine Yönelik Pazartesi Seminerleri kapsamında düzenlenen İnş. Yük. Müh. Bayram AYGÜN ün konuşmacı olarak katıldığı Lifli Polimerler ile Yapı Elemanlarının Güçlendirilmesi ve Şantiye Uygulamaları konulu Seminer 16 Ocak 2017 tarihinde Şubemiz Karaköy Hizmet Binası nda gerçekleşti. Seminerde, lifli polimerlerin betonarme kolonlarda etriye olarak (sargı ve kesme kapasitesi arttırımı), betonarme perdelerde veya uç bölgelerde etriye olarak kapasitesi artırımı, döşemelerde ve betonarme kirişlerde etriye ve alt/üst donatı olarak kullanıldığı anlatıldı. İNŞAAT PROJELERİNDE BAŞARILI BİR TAŞERON YÖNETİMİ NASIL YAPILIR? / 23 Ocak 2017 hakediş ve ödemeler, taşeron sözleşmelerine ilişkin bilgilendirmelerde bulunuldu.

29 şubemizden İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ KURULU TOPLANTISI / 1 Aralık 2016 Şubemiz İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kurulu toplantısı 1 Aralık 2016 tarihinde yapıldı. İSG uygulamaları ve gündemdeki iş kazaları gibi konuların görüşüldüğü toplantıya Ergün KORKMAZ, İsmail UZUNOĞLU, Filiz GÖKÇE, Demet ENGİN, Hamza KILIÇ, İ. Mert UZUN, Burak TUNA, Hasan ÜNAL katıldılar. KADIN İNŞAAT MÜHENDİSLERİ KOMİSYONU TOPLANTISI / 9 Aralık 2016 Şubemiz Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonu toplantısı 9 Aralık 2016 tarihinde Şubemizde yapıldı. Yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe yönelik görüşlerin aktarıldığı toplantıya G. Yaşın ARSLANOĞLU, Muradiye BİLEN, Duygu DEMİRKAN, Zeynep GÖKSAL, Sebahat ŞAHİN, Tülay ÇALIŞKAN katıldılar. ŞANTİYE MÜHENDİSLERİ ÇALIŞMA GRUBU TOPLANTILARI/8 Aralık Şubat 2017 Şubemiz Şantiye Mühendisleri Çalışma Grubu toplantıları 8 Aralık 2016 ve 9 Şubat 2017 tarihlerinde yapıldı. Toplantılarda şantiye mühendislerinin çalışma şartları, beton dökümü ve bakımı konusuna ilişkin görüşler aktarıldı. Toplantılara İsmail UZUNOĞLU, Mete PEKİN, Habip CANBİLEN, E. Fusun SÜMER, Abdullah PEKİNCE, Sadık DUMAN, Necdet ETİZ, Cem ERCAN, Ünsal Onursal YILDIZ, Yunus DUYGULU, Hasan ÜNAL katıldılar. KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ÇALIŞANLARI KOMİSYONU TOPLANTISI / 17 Ocak 2017 Şubemiz Kamu ve Özel Sektör Çalışanları Komisyonu 17 Ocak 2017 tarihinde yapıldı. Dönem içinde yapılacak çalışmalara yönelik görüşlerin aktarıldığı toplantıya Evren KORKMAZER, Duygu DEMİRKAN, Oğuzhan İMAMOĞLU, Serkan KAYASEL, Oğulcan KINALI, Hayri OKUMUŞ, D. Yiğit ÇAM, Gökhan UYGUN, Hasan ÜNAL katıldılar. ULUSLARARASI KATILIMLI 6. TARİHİ YAPILARIN KORUNMASI VE GÜÇLENDİRİLMESİ SEMPOZYUMU DÜZENLEME KURULU TOPLANTISI / 5 Aralık 2016 Odamız adına İstanbul ve Trabzon Şubelerininin birlikte düzenleyeceği Uluslararası Katılımlı 6. Tarihi Yapıların Korunması ve Güçlendirilmesi Sempozyumu Düzenleme Kurulu Toplantısı 5 Aralık 2016 tarihinde Trabzon Zorlu Grand Hotel de yapıldı. Sempozyum takvimi, duyuruların hazırlanması ve çağrılı konuşmacıların görüşüldüğü toplantıya Cemal GÖKÇE, Nusret SUNA, Mustafa YAYLALI, Prof. Dr. Zeynep AHUNBAY, Prof. Dr. Alper İLKİ, Prof. Dr. Metin HÜSEM, Dr. Çağlar GÖKSU, Yrd. Doç. Dr. Tuğçe ANILAN, Yrd. Doç. Dr. Arif Emre SAĞSÖZ, Muzaffer AYDIN, İsmet ÇALIK, Burak EKİCİ, Rezan BULUT, Funda KILINÇ SUVAKÇI katıldılar. sayı 139/

30 şubemizden Odamız adına Şubemiz tarafından Kasım 2017 tarihinde İstanbul da düzenlenecek olan Uluslararası Katılımlı 7. Geoteknik Sempozyumu nun Düzenleme Kurulu toplantısı 12 Aralık 2016 tarihinde Şubemiz Karaköy Hizmet Binası nda yapıldı. Toplantıya Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE, Şube Başkanımız Nusret SUNA, Prof. Dr. Feyza ÇİNİCİOĞLU, Prof. Dr. Kutay ÖZAYDIN, Prof. Dr. Mustafa LAMAN, Prof. Dr. Recep İYİSAN, Doç Dr. Havvanur KILIÇ, Doç. Dr. İlknur BOZBEY, Doç. Dr. Özer ÇİNİCİOĞLU, Doç. Dr. Pelin ÖZENER, Yrd. Doç. Dr. Selçuk BİLDİK, Rezan BULUT katıldılar. 28 sayı 139/2016 ULUSLARARASI KATILIMLI 7. GEOTEKNİK SEMPOZYUMU NUN DÜZENLEME KURULU TOPLANTILARI / 12 Aralık ULAŞTIRMA KONGRESİ DÜZENLEME KURULU TOPLANTISI / 4 Ocak 2017 Odamız adına Adana ve İstanbul Şubeleri olarak Mayıs 2017 tarihinde Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi/Adana da düzenleyeceğimiz Ulaştırma Politikaları ana temalı 12. Ulaştırma Kongresi Düzenleme Kurulu toplantısı 4 Ocak 2017 tarihinde Şubemizde yapıldı. Kongreye gelen özet bildiriler değerlendirildiği toplantıya Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE, Şube Başkanımız Nusret SUNA, Adana Şube Başkanı H. Çağdaş KAYA, Prof. Dr. Güngör EVREN, Prof. Dr. Ergun GEDİZLİOĞLU, Zekeriya TURANBAYBURT, Suphi CİVELEK, Yrd. Doç. Dr. Selim DÜNDAR, Yrd. Doç. Dr. Volkan ÖRGÜTLENME ÇALIŞTAYI HAZIRLIK TOPLANTILARI / 26 Aralık 2016/5 Ocak 2017 Şubemiz tarafından 18 Şubat 2017 de düzenlenecek olan Örgütlenme Çalıştayı hazırlık toplantıları 26 Aralık 2016 ve 5 Ocak 2017 tarihlerinde Şubemiz Karaköy Hizmet Binası nda gerçekleşti. Toplantıya Nusret SUNA, Prof. Dr. Güngör EVREN, Murat Serdar KIRÇIL, Temel PİRLİ, G. Yaşın ARSLANOĞLU, Murat GÖKDEMİR, Hakkı Nadir ÇELEBİ, Abdulselam SUVAKÇI, Zeki KARADENİZ, H. Ülkü ÖZER, Evren KORKMAZER Funda KILINÇ SUVAKÇI, Dilan TAŞGİT, Alper ULUŞAN katıldı. YAPI DENETİM ÇALIŞMA GRUBU TOPLANTILARI / 16/26 Ocak 2017 Şubemizin Yapı Denetim Çalışma Grubu toplantıları 16/26 Ocak 2017 tarihlerinde Şubemiz Karaköy Hizmet Binası nda gerçekleşti. Yapı Denetim Çalıştayının konuları ve programı üzerine görüşlerin aktarıldığı toplantılara Şube Başkanımız Nusret SUNA, Murat Serdar KIRÇIL, Tekin SARAÇOĞLU, Haydar YILDIZ, Serpil Saibe ÜNAL, İlkay TELTİK, Ali Rıza BERBER, Funda KILINÇ SUVAKÇI katıldı. Emre UZ, Ahmet UNCU, Funda KILINÇ SUVAKÇI ve Gizem Cansu AĞLAGÜL katıldılar.

31 şubemizden ODAMIZIN 62. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ KAPSAMINDA İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ETKİNLİKLERİ İMZA GÜNÜ VE SÖYLEŞİ-ELEĞİMİN ÜSTÜNDE KALANLAR (İZZETTİN SİLİER) 13 Aralık 2016 Değerli meslek büyüğümüz ve Oda Başkanlarımızdan İzzettin SİLİER in Eleğimin Üstünde Kalanlar kitabına ilişkin Söyleşimiz 13 Aralık 2016 tarihinde Şubemizin Konferans Salonunda gerçekleşti. Söyleşi Şube Başkanımız Nusret SUNA nın açılış konuşmasıyla başladı. SUNA konuşmasında İzzettin SİLİER in İnşaat Mühendisleri Odası için yapmış olduğu katkılarına değindi. SUNA, SİLİER in İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanlığını üç dönem yürüttüğüne, İMO Yönetim Kurulu Başkanlığını bir dönem üstlendiğine, önce İMO İstanbul Şubesi, sonra da İMO bünyesinde çıkartılan ve inşaat mühendislerinin örgütlenmesinde işlevsel bir araç olarak kullanılan Teknik Güç dergisinin çıkarılmasına önayak olduğuna değindiği konuşmasında, Türkiye Mühendislik Haberleri dergisine olan katkıları ve meslek odalarının kurulmasından önce, mühendislerin örgütlenmesi için etkili ve yönlendirici bir pozisyon aldığını ve İMO nun kurumlaşması üzerinde hassasiyetle durduğunu anlattı. Eleğimin Üstünde Kalanlar kitabının, geçmişe ait yazı ve anılarının birer kılavuz niteliğinde olduğunu belirtti ve dünü, bugünü ve yarını bir kez daha gözler önüne seren ve yeniden düşünmeyi gerektiren bir kitap olduğunu belirterek Bir mücadele insanı olarak hafızamızda yer eden, çağdaş ve özgürlükçü bir dünyanın insanı olan Sayın İzzettin SİLİER Abimize bundan sonraki yaşamında sağlık diliyoruz diyerek konuşmasını sonlandırdı. Söyleşide İzzettin SİLİER günümüz koşullarını değerlendirdi ve umutlu olmak gerektiğini dile getirdi. Kitabının, yaşamış olduğu birikimlerini aktardığını ve bu tip çalışmaların tarihe tanıklık eden herkes tarafından uygulanması ve örnek olması gerektiğini ve gençlere aktarımının önemli olduğunu belirtti. Katılımcıların görüş ve katkılarını dile getirdiği söyleşinin ardından İzzettin SİLİER katılımcılara kitabını imzaladı. Oda başkanımız Cemal GÖKÇE ise İzzettin SİLİER için İnsanların güvenli ve sağlıklı yapılarla sağlıklı bir çevrede yaşama haklarının yılmaz bir savunucusu olmuştur. Bilimin bilgi temeline bağlı olarak bir gerçekler topluluğu olduğunu her koşulda yüksek sesle dile getirmiştir dediği konuşmasında; sayı 139/

32 şubemizden MESLEKTE 40 YIL PLAKET TÖRENİ VE YEMEĞİ 17 Aralık 2016 İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak düzenlediğimiz Meslekte 40. Yıl Plaket Töreni ve Yemeği Maslak Steinberger Otel de gerçekleşti. Odamızın 62. Kuruluş Yıl Dönümü kapsamında düzenlenen törende 1976 mezunu meslekte 40 yılını dolduran meslektaşlarımıza Plaket ve Onur Belgeleri takdim edildi. Tören Şube Başkanımız Nusret SUNA nın konuşmasıyla başladı. SUNA, Meslekte 40 yılını dolduran meslektaşlarımızın onuruna düzenlenen törenimize hoş geldiniz. Aynı zamanda bu etkinlikte, Odamızın 62. kuruluş yıldönümünü de kutlayacağız. İki mutluluğu bir arada yaşıyor olmak, coşkumuzu, heyecanımızı çoğaltıyor. diyerek başladığı konuşmasına Diğer yandan içimiz buruk. Ne yazık ki ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Her geçen gün başka bir acı haberle karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz hafta Beşiktaş ta bu sabah Kayseri de yapılan saldırılar yüreklerimizi derinden yaraladı. Saldırıları şiddetle kınıyoruz. Ölen insanlarımızı unutmayacağız, ailelerine baş sağlığı diliyoruz, yaralılarımızın bir an önce sağlıklarına kavuşarak aramıza dönmesini diliyoruz. Bu olay nedeniyle bu yıl ki kuruluş yıldönümü etkinliklerinde ve onur belgesi törenlerinde format değişikliğine gitmeyi uygun bulduk. Bu akşamki yemeğimizde tören sonrası canlı müzik olmayacak. Bu kararımızı anlayışla karşılayacağınızdan şüphemiz yok. Ülkemizin bu ortamdan bir an önce kurtulması, doğrultusundaki dileğimizin sizlerin de ortak duygusu olduğuna yürekten inanıyorum sözleriyle devam etti. SUNA, Odanın kurulduğu günden bu yana kamusal sorumluluğunu yerine getirmeye çalıştığına, diğer yandan meslektaşların hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için verdiği mücadeleye; bilimi, bilimsel düşünceyi, bilgi birikimini toplum yararına kullanmak için bütün olanaklarını seferber ettiğine, mühendislik hizmetinin niteliğinin yükseltilmesi doğrultusunda çalıştığına dikkat çekti. Bugün burada hem Odamızın on yıllardır süren yürüyüşünü selamlıyoruz, hem de meslekte yılları geride bırakan arkadaşlarımızın mutluluğuna ortak olmaya çalışıyoruz. Türkiye gibi bir ülkede, mesleki etik ilkelere bağlı, mesleğin ve meslektaşların sorunlarının çözümünü asli amaç kabul eden, kamusallıktan ve toplumsal yarar ilkesinden asla taviz vermeyen bir mesleğin mensupları olarak ne kadar gurur duysak azdır. Bu gurur hepimizindir. Ancak daha çok da sizlerindir. diyen SUNA, meslekte 40 yılını dolduran meslektaşlarımıza Sizlere iki nedenle teşekkür etmek istiyorum. İlki, 30 sayı 139/2016

33 şubemizden mesleğimize, meslek odamıza, mesleki değerlere ve mesleki etiğe sahip çıkmayı görev bildiniz. Bilginizi, aklınızı, deneyiminizi kullandınız. Sağlığınızı, özel hayatınızı, sevdiklerinizi ihmal ederek mesleğinizi icra ettiniz. Hayallerinizi ve hayatınızı mesleğinize vakfettiniz. Gerek proje masalarında, gerek şantiyelerde, gerekse üniversitelerde mesleğinizi icra ederek, binalar, köprüler, yollar, barajlar, limanlar inşa ettiniz, öğrenciler yetiştirdiniz. Bunun için size minnettarız. İkincisi ise bu mutlu anınızı bizlerle paylaşmayı seçtiniz. Bilmenizi isterim ki, mütevazılığınızı, yüce gönüllüğünüzü asla unutmayacağız. Meslekte önemli bir eşik sayılan 40 yılınızı tamamladığınız şu gün, sizlerden tek dileğimiz, yanımızda olmaya devam etmeniz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bizlere yol göstermeye devam etmenizdir. Sağ olun, var olun, eksik olmayın. dedi. SUNA, inşaat mühendislerinin, toplum yararını, kamu çıkarlarını her şeyin üstünde tuttuğunu, bilgi birikimini insanın refaha kavuşması ve nitelikli yaşam kurulması yolunda kullanmasını bildiğini, bunun için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadığını ve meslek itibarını koruduklarını dile getirirken, inşaat mühendisleri yıllardan bu yana, kent içi ulaşımdan depreme kadar meslek disiplinine dahil bütün konularda, mesleğin evrensel kabullerinden ve bilimsel gerekliliklerden ödün vermediğine değinerek, Sizler 40 yıldır mesleğimizi ödünsüz sürdürmektesiniz. Sizden öncekilerden devraldığınız meslek etiğini, sizlerden sonra gelenlere teslim edeceksiniz. Odamızın sizlere teşekkür niyetine sayı 139/

34 şubemizden takdim ettiği onur belgeleri, kuşaklar arası devamlılığa dikkat çekmek amacını taşımaktadır. dedi. İnşaat mühendisliğinin emekli olunamayan bir meslek olduğunu ve başlanan her yeni işin heyecan verdiğini ve öğrettiğini dile getiren SUNA, Fiili olarak çalışmayı bıraksak da zihnen bırakmak mümkün değil. Bizler tercih ettiğimiz meslekle yaşlanmayı değil yaşatmayı seçtik. 40 yılı, meslekte geçirilen yılların toplamı olarak görmeyin, önemli olan yılların toplamı değil yaratılan değerdir. diyerek sözlerini şöyle tamamladı: Bugünkü törenimiz meslek hayatınız boyunca yarattığınız değerler için düzenlenmiştir. Sizlere söz veriyoruz. Yarattığınız mesleki değeri korumak şubemizin asli sorumlulukları arasındadır. Şartlar ne olursa olsun, bu değeri koruyacağımızı bilmenizi isterim. Sizlerin ve bizlerin büyük emekle bugünlere getirdiği meslek örgütümüzün genç meslektaşlarımızın omuzlarında yürüyüşüne devam edeceğine inancımız tamdır. Bu duygularla sizlere yeniden hoş geldiniz diyor, Odamızın kuruluş yıldönümünü ve meslekte 40 yılı geride bırakan arkadaşlarımızı kutluyorum. Bu törenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese, Şube personelimize teşekkür ediyor bizleri, sevdiklerinizi yalnız bırakmadığınız için sizlere Şube Yönetim Kurulumuz adına bir kez daha saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Törende konuşan Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE ise ülke gündeminde yaşanan terör saldırılarına dikkat çekerek başladığı konuşmasında Ülkemiz çok ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunuyor yılında Suruç la başlayan, Ankara Gar katliamı ile devam eden canlı bomba saldırıları bir kez daha kara yüzünü gösterdi. 10 Aralık gecesi Beşiktaş ve Bursaspor maçı sonrası patlatılan bombalar, çok sayıda insanımızın yaşamını yitirmesine ve yaralanmasına neden oldu. Önceki dönem Sinop temsilcimizin Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyan oğlu da yaşamını yitirdi. İnsanlıktan nasibini almayanların patlattığı bu bombaların 10 Aralık İnsan Hakları Gününde olması çok daha üzücü. Kınıyoruz, lanetliyoruz. Ayrıca Odamızın kuruluşunun önemine ve mesleğimizin güzelliğine vurgu yaparak konuşmama başlayamadığım için de çok üzgünüm dedi. İnşaat mühendisliğinin kurucu mühendislik alanlarının başında geldiğini ve evrensel bir meslek olduğunu belirten GÖKÇE; Güvenli ve huzurlu bir ortamda yaşamanın temel şartı, barış içinde bir arada yaşamaktan geçmektedir. Bugün ülkemizde 15 Temmuz darbe girişimi sonrası daha fazla belirginleşen bir yönetim krizi var. Bu kriz çözülmeden, sadece ekonomik önlemlerle sorunları çözmek olanaklı değildir. Binlerce insanın işinden olması, gözaltına alınması, tutuklanması, yaşın yanında oldukça fazla sayıda kurunun da yanması, birçok kurumu işlemez hale getirmiştir. Bu durumdan 32 sayı 139/2016

35 şubemizden mühendisler de kendilerine düşen payı önemli ölçüde almıştır. Bilgiye, yapabilirliğe ve tecrübeye dayalı bir sistemden uzunca bir süredir uzaklaşılmış olunmasının bedelini bugün ağır bir biçimde ödüyoruz. dedi. Planlayıcı, tasarımcı, uygulayıcı ve denetleyici bir görevimiz ve sorumluluğumuz var. Aynı zamanda toplumun sosyal, çevresel ve ekonomik motoruyuz. İnşaat mühendisleri bugün kendilerine biçilen formaliteyi tamamlama rolünü kabul etmiyorlar. Yapı ve imar alanının önemli temsilcileri olarak attıkları imzanın sorumluluğuna sahip çıkmak istiyorlar. Mesleki üretim kalitesini artırmak ve tüm üretim sürecinde gözetim görevlerini yerine getirmek için düşük kalite ve standartlarda, denetimsiz üretime ve denetimsiz kentleşmeye karşı mücadele etme sorumluluğu taşıyorlar. diyen GÖKÇE, ülke ve dünya nüfusunun giderek çoğaldığını, aynı zamanda teknolojik gelişmelerin inşaat mühendisliği uygulamalarının kapsamını, boyutunu ve önemini her geçen gün arttırdığına ve bilgi üretiminin de hızlı bir şekilde arttığını da dile getirerek, İnşaat Mühendisleri Odası nın, inşaat mühendisliği alanında bulunan gelişmeleri ülke ölçeğinde yaygınlaştırarak; meslek içi eğitim seminerleri, kursları, kongreler, konferanslar ve sempozyumlar düzenlediğini sözlerine ekledi. GÖKÇE, hizmet üretim sürecinde doğal çevrenin ve sunulan kaynakların koruyucuları, doğal olaylarla birlikte, diğer teknolojik tehditlerin ortaya çıkaracağı tehlikelerin yaratacağı risklerin yöneticileri olarak nitelediği meslekte 40 yılını dolduran meslektaşlarımıza; Çevre ve alt yapı politikalarının belirlediği tartışmalarda bilgisiz, fakat mührü elinde tutanları çoğu zaman aşamadınız. Bilimsel ve teknik konularda karar oluşturma süreçlerinde bilgi ve birikiminizi çoğu zaman kullanamadınız. Sadece mesleki konularda değil, demokrasi ve insan haklarının geliştirilmesine katkı yapma çabası içinde oldunuz. Dağda, taşta, su altında ve su üstünde, her türlü doğa koşullarını aşarak mesleğimize ve ülkemize önemli katkılarda bulundunuz. Bu arada meslekte 25 yılı ve 40 yılınızı da geride bıraktınız. 19 Aralık 1954 yılında kurulan ve 62 yılı geride bırakan Odamıza hizmet ettiniz. Bu nedenle her türlü övgü ve teşekkürü hak ettiniz. İnşaat mühendisliğinde emeklilik olmaz anlayışıyla yeni hizmet üretim sürecinden kopmayacağınızı da biliyoruz. Daha önünüzde yıllar var. Yapacağınız ve yapacağımız çok iş var. Bundan sonraki yaşamınızda çocuklarınızla, eş ve torunlarınızla, dost ve arkadaşlarınızla sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürmenizi diliyoruz. diyerek konuşmasını sonlandırdı. Konuşmaların ardından törene katılan meslekte 40 yılını dolduran meslektaşlarımıza plaket ve onur belgeleri takdim edildi. sayı 139/

36 şubemizden MESLEKTE 40 YILI DOLDURAN VE TÖRENE KATILAN ÜYELERİMİZ ABDULLAH EROL YÜCELEN ABDULSELAM SUVAKÇI AHMET BÜLENT ÜNSAL AHMET ERTÜRK MERAL ERTÜRK AHMET HATAY AHMET İMAMOĞLU AHMET METİN YILDIRIMLI FARUK BULUBAY MEHMET ARASLI AHMET OKAN SEVER AHMET ÖZBEK AHMET YAVUZ ALİ BEKTAŞ ALİ HADİ İRENGÜ ALİ ÖZEN ALİŞAN ARSLAN ALPARSLAN DAĞISTANLI ARİFE AYŞEN AYDIN AŞER D.HABİP ATİLA ÖMER BOZKIR BAHTİYAR GÜNDOĞDU BAKİ CAN BAKİ İLGEN BASRİ KEBAPCI BEKİR ÖZDEMİR BEKTAŞ FIRAT BEYTULLAH KÖSE BİLLUR TEMİZEL BURHAN GİRİT BÜLENT DEMİREL BÜLENT GÖNEN CABİR EŞKİ CEBİR ÇOLAK CEMİL NALBANTOĞLU CEMİL YILMAZ CEVDET ÇUKADAR COŞKUN İNCİDİŞ COŞKUN TARLABAŞI ELİYA GERŞON ENGİN MİDİLLİ ERDOĞAN YILMAZ ERKAN ÖZKILINÇ FERUDUN AKDAĞLI FETHİ KILIÇ FEVZİ ÖZDEMİR FİKRİ SEDAT DURMUŞ GÜLTEKİN EREN GÜNER KAPANCI HAÇER MURAT ÖZSU HALİL NEFES HALİS AYAS HALİS DUYAR HAMİT MERCAN HASAN DEMİROĞLU HASAN FEHMİ ÇAKMAK HASAN UZUNLAR HIFZI HALUK VELİDEDEOĞLU HÜSEYİN ARAS ŞAHİN HÜSEYİN TURHAN HÜSEYİN YEŞİLKAYA IŞIK YÜCEL İBRAHİM ÖZEL İDRİS YİĞİT İHSAN ÇELİKER İHSAN TÜYSÜZ İRFAN ALPER İSMAİL SELİM İZZET ÖZDEMİR İZZET ÖZTÜRK KADRİ ERDAL ÖNBAŞLI KEMAL ALTUN KENAN HAYIRLIOĞLU KUTLAR ALTAN LEVENT SELDÜZLÜER LÜTFİ MORALIOĞLU MACİT ARASAN MAHMUT KOYUNCU MAHMUT YILDIRIM KUTLU MECİT GEBOLOĞLU MEHMET BÜYÜKTORTOP MEHMET EMİN ERİŞ MEHMET ESAT GÜRCAN MEHMET FAKİ MEHMET FARUK TOKSÖZ MEHMET GENÇER MEHMET GÜLBAY MEHMET GÜRBÜZ SULAMACI MEHMET HALİL ALTUN MEHMET İSMET AYKIN MEHMET KARAMAHMUTOĞLU MEHMET KEMAL SOYSAL MEHMET KUTMAN MEHMET METİN BÜYÜKÇORAK MEHMET NURKAYA ŞAHİN MEHMET SÖNMEZER MEHMET ŞAKİR BÜYÜKTAŞCI MEHMET TOPKAR MENSUR MÜDERRİSOĞLU METE ERPAM METİN ÇALIKOĞLU MUHAMMET SEİD GÜLAKAR MUHSİN ÖZEL MURAT SERDAR ERSÖZ MUSA KARATAŞ MUSTAFA BALCI MUSTAFA BEKAR MUSTAFA ÇELEN MUSTAFA ÇETİN GÜMÜŞOĞLU MUSTAFA ERKAN KARAGÜLER MUSTAFA GÜL MUSTAFA HALUK OĞUZ MUSTAFA HULUSİ ÖZKUL MUSTAFA KAYA MUSTAFA MERTOĞLU MUSTAFA RATİP SARAÇOĞLU MUSTAFA UZUNHASANOĞLU MUZAFFER ALGÜN MÜFİT AKSOY MÜSLİM OZAN NALAN NİLAY AYDOS NAŞİT YILMAZTÜRK NECİL ENGÜR NİHAT YILDIZ NURİYE BERBEROĞLU ORHAN ALTIN ORHAN DEMİRLER OSMAN YİLMAZ ÖMER GEZMİŞ ÖZCAN GENÇ RASİM TAHTALIOĞLU RECAİ ATMACA RECEP ADEM SEREZLİ RECEP ERDAL KÖSEGİL RIZA IŞIK RUSTEM VANLI SABAHATTİN ACAR SABİHA TÜRKER SAİM YURTBAŞI SALİH SİVRİ SALİM ALTUN SEDAT TÜRER SEFER GÜNEY SELÇUK ARAZ SITKI ŞALVA ŞEVKET YILDIRIM ŞİNASİ OYMAK ŞÜKRÜ KAYA TAYFUN DOLAĞAN TEMEL ALBAYRAK TUNCAY GÜMÜŞ TURAN KOLCUOĞLU ÜLKÜ ORSEV ALTINER ÜMİT ŞAHİNALP VEDAT KARAER YALÇIN TEKER YETKİN İNANCA YUNUS TAŞKAPILI YUSUF GÖKTÜRK ZAFER KUNDURACI ZEKAİ BUDAK ZİYA MUZAFFER TALATPAŞAOĞLU 34 sayı 139/2016

37 şubemizden YEMİN TÖRENİ / 24 Aralık 2016 Şubemiz tarafından İnşaat Mühendisliği Etkinlikleri kapsamında düzenlediğimiz Yemin Töreni 24 Aralık 2016 tarihinde Şubemizin Konferans Salonunda gerçekleşti. Her yıl yeni mezun, Odaya yeni kayıt yaptırmış olan üyelerimiz için düzenlediğimiz Yemin Töreni Şube Başkanımız Nusret SUNA nın açılış konuşmasıyla başladı. SUNA, inşaat mühendisliğinin diğer mühendislik disiplinlerine kıyasla insani-sosyal yönünün ön planda olduğunu ve sadece formüllerden ibaret bir bilim dalı olmadığını dile getirerek İnşaat mühendisliği tarihsel gelişime ayna tutan bir meslektir. Meslektaşlarımız tarafından üretilen eserler, dönemin sosyo-ekonomik yönünü resmetmiş ve geleceğe aktararak tarihin somut hale bürünmesini, daha doğrusu anlaşılmasını sağlamıştır. Eğer tarihin izleri, köprüler, yollar, saraylar, anıt mezarlar, prestij yapılarla takip ediliyorsa, bunu sağlayanın meslektaşlarımız olduğunu bilmenizi isterim. Bunun taşıdığı değer, geçmişi olmayan toplumların geleceğinin de olmayacağı tespitiyle açığa çıkmaktadır. Geçmiş ile gelecek arasındaki somut ilişkiyi kuran bir mesleği icra edecek, tarihin taşıyıcıları ve geleceğin hazırlayıcıları olacaksınız. sözleriyle konuşmasına başladı. Her yıl ortalama 8-9 bin inşaat mühendisliği öğrencisinin okulunu bitirip mesleğe adım attığını ve ülke genelinde öğrenci kapasitesi ile istihdam olanakları arasında önemli bir uçurum olduğuna dikkat çeken SUNA; Odanın, düşük ücretle çalıştırmanın önüne geçmek amacıyla asgari ücret denetimi gibi uygulamalarla genç meslektaşların sömürülmesini önlemeye çalıştığını ve meslek içi eğitimlerle üyelerini daha donanımlı hale getirmeye çalıştığını belirtti. SUNA, Mesleğe başlar başlamaz karşılaşacağınız olumsuzluklar sizlerin şansızlığı olmadığını, ülkemizin ekonomik-politik tercihleriyle doğrudan ilintili olduğunu bilmenizi isterim. Bilimin ve bilimsel düşüncenin önemsiz olduğuna, meslek alanlarının itibarsızlaştırılmasına, meslek odalarının işlevsizleştirilmesine, iş cinayetlerinden sağlıksız çalışma koşullarına, düşük ücretlerden işsizliğe, mühendisin iş yükünden denetim sistemindeki sorunlara ve yabancı mühendislere tanınan olanaklara kadar geniş yelpazeye yayılmış konu ve sorunlar ülkenin tercihlerinden bağımsız değildir. Sizleri bekleyen sorunları, insan sevgimizle, ülkemize ve toplumunuza bağlılıkla aşacağınıza inanıyor, meslek hayatınızda başarılar diliyor, bir kez daha aramıza hoş geldiniz diyorum. diyerek konuşmasını sonlandırdı. Yemin Töreni bu yıl meslekte 40 yılını dolduran İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hulusi ÖZKUL ile yapılan söyleşi ile devam etti. ÖZKUL, genç mühendislere mesleki deneyimlerini aktardı ve meslek yaşamlarında seçimlerine dikkat etmeleri gerektiğini belirtti. ÖZKUL, edebiyat alanında yazarlık yapan inşaat mühendislerini örnekleyerek mühendisliğin yanında farklı alanlarda da kendilerini geliştirebileceklerine dikkat çekti. Söyleşinin ardından genç inşaat mühendisi üyelerimize Prof. Dr. Hulusi ÖZKUL tarafından yemin ettirildi ve genç üyelerimize hediyeleri ve rozetleri takdim edildi. Törene 91 yeni mezun meslektaşımız katıldı. sayı 139/

38 şubemizden MESLEKTE 50 VE 60 YIL PLAKET VE ONUR BELGESİ TÖRENİ / 21 Ocak 2017 İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak 21 Ocak 2017 tarihinde düzenlediğimiz Meslekte 50. Yıl ve 60. Yıl Plaket ve Onur Belgesi Töreni Şubemiz Konferans Salonu nda gerçekleşti. Törende 1966 mezunu meslekte 50 yılını dolduran ve 1956 mezunu meslekte 60 yılını dolduran meslektaşlarımıza Plaket ve Onur Belgeleri takdim edildi. Tören Şube Başkanımız Nusret SUNA nın konuşmasıyla başladı. SUNA konuşmasına Bugün düzenlenen törenle mesleğimizin ulu çınarlarına, meslekte 50 ve 60. onur yılını geride bırakan büyüklerimize plaketlerini takdim edeceğiz. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu adına saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. Sizleri Şubemizde ağırlamaktan sonsuz bir mutluluk duyduğumu bilmenizi istiyorum. Davetimizi kabul etme nezaketinizi göstermiş olmanız, bizler açısından çok kıymetlidir. sözleriyle başladı. İnanmanızı isterim ki, hem sizlere hem mesleğimize hem de kuruluşunda ve bugünlere ulaşmasında tartışmasız katkılarınız bulunan meslek odamıza layık olmaya çalışıyoruz. İnşaat mühendisliği mesleğini sizler itibarlı hale getirdiniz, öğretileriniz, bilgi birikiminiz, eşsiz uygulamalarınızla itibarını pekiştirdiniz. Bugün bizlere düşen mesleğimizin, bilimin, bilimsel düşüncenin itibarsızlaştırılmaya, önemsizleştirilmeye çalışıldığı şu günlerde, sizlerden devraldığımız meslek ilkelerini geleceğe taşıyacak dirayeti göstermek olacaktır. Ülkeyi sevmenin, insana değer vermenin, yaşamın niteliğini yükseltmenin nasıl bir duygu olduğunu sizlerden öğrendik. Yol gösterdiniz, ufkumuzu açtınız, yaşamınızın her anında bilimsel bilginin önemine işaret ettiniz. diyerek konuşmasını sürdüren SUNA, ülkenin geçtiği kritik günlere işaret etti. Terör ve şiddetin toplumsal hayatı derinden etkilediğini ve parlamenter demokratik hayatın askıya alınmak istendiğine dikkat çeken SUNA; Acının, gözyaşının, ölümün kıskacından demokrasiye, insan ve doğa sevgisine, çağdaş yaşama, bilimsel düşünceye, laik hukuk devletine sıkı sıkıya sarılarak kurtulacağız. Değerli büyüklerimizin mesleki konulardaki yol göstericiliğine nasıl ihtiyaç duyuyorsak, toplumsal konulardaki görüş ve yaklaşımlarına da ihtiyaç duyduğumuzu belirtmek istiyorum. Bizler nasıl ki yaşam boyu öğrenmek zorunluluğu altındaysak, mesleğimizin duayeni büyüklerimiz de yaşam boyu öğretmek sorumluluğu ile karşı karşıyadır. Şimdiye dek ne zaman ihtiyaç duysak yanımızda olan, bilgilerini, öngörülerini bizlerden esirgemeyen meslek büyüklerimize huzurlarınızda bir kez daha teşekkür etmek isterim. Sizlere takdim ettiğimiz plaketlerin, bin bir zorlukla, hayatınızı, sevdiklerinizi ihmal ederek icra ettiğiniz onurlu yıllara karşılık değildir. Olsa olsa gösterdiğiniz fedakârlığa, cefakârlığa küçük bir teşekkürdür; minnettarlığımızın bir başka ifadesidir. Hiçbir şey, üretiminiz, öğretileriniz kadar kıymetli olamaz. Sizlerden öğrendiğimiz en büyük değer mesleki etik ilkelerdir. Her birinizin öyküsünde bunun izleriyle karşılaşmak mümkündür. dedi. SUNA sözlerini şöyle tamamladı: Meslekte kaç yılı geride bırakırsak bırakalım, her yeni yıl, yeni bir başlangıçtır. Bu biraz da ihtiyaçtan kaynaklanır. Meslek büyüklerimizin yol göstericiliğine ihtiyaç duyulduğu sürece, geride bırakılan yıllar, mesleki kazanç hanesine yazılır ve mühendisliğe yeni adım atan genç meslektaşlarımızın yolunu aydınlatır. Kuşaklar arası köprü, öğreticilik, paylaşım tam da bu noktada önem kazanır ki, meslek odamızın bu ilişkinin kurulmasına olanakları ölçüsünde katkı sağladığı bilinmektedir. Özellikle mesleki-teknikbilimsel etkinliklerimiz kuşakların yan yana geldiği, aynı potada eridiği, birbirlerinden öğrendiği zeminler olmuştur. Söz açılmışken, Şubemiz etkinliklerinde yardım ve desteklerini esirgemeyen meslek büyüklerimize, duayen hocalarımıza şükranlarımı sunmak istiyorum. Bizleri yalnız bırakmadığınız için Şube Yönetim Kurulumuz adına sizlere bir kez daha teşekkür ediyor, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. 36 sayı 139/2016

39 şubemizden Törende konuşan Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE, Mesleğin en tepe noktasına çıkmış olan meslekte 50 ve 60 yıla ulaşan saygıdeğer meslek büyüklerimiz, tümünüzü İnşaat Mühendisleri Odası adına saygı ve saygı ile selamlıyorum. İnşaat mühendisliği kurucu mühendislik alanlarının başında gelmektedir bu nedenle evrensel bir meslektir. Sizlere emanet edilen dünyada mesleki bir yetkinlik, etik bir anlayış ve geniş bir iş birliği içinde bir bilen olarak çalıştınız. İnşaat mühendisleri sahip oldukları mirastan haklı olarak gurur duymaktadırlar. Bu gururu sizler de fazlasıyla hak ettiniz. sözleriyle konuşmasına başladı. GÖKÇE, inşaat mühendisliğinin toplum yaşamının her anına dokunan bir meslek olduğunu, meslek odalarının yeniliklerden ve ilerlemeden yana olmak ve yöneticilerinin görevlerinin tüm gerçekleri çekinmeden meslektaşlarına ve topluma acı da olsa anlatmakla yükümlü olduğuna dikkat çekti. Toplumun gündemini oluşturan terör ve savaş gerçeğini, mecliste kabul edilen anayasa değişikliğini ve gerçekleri yılmadan usanmadan anlatmak gerektiğini dile getiren GÖKÇE, Kurtuluş Savaşı nın bize armağan etmiş olduğu Cumhuriyet ve demokrasiyi, bugün her zamandan çok daha fazla anlatmak durumundayız. Demokratik ve parlamenter sistemin tek adam rejimine teslim edilmesinin yaratacağı sorunları her koşulda anlatmak zorundayız. Ülkemizin daha çok özgürlüğe, demokrasiye, barış ve adalete ihtiyacı var dedi ve meslekte 50 ve 60 yılını dolduran meslektaşlara; Hizmet üretim sürecinde doğal çevrenin ve sizlere sunulan kaynaklarının koruyucuları oldunuz. Doğal olaylarla birlikte teknolojik tehditlerin ortaya çıkaracağı risklerin yöneticileri oldunuz. Çevre ve altyapı politikalarının belirlediği tartışmalardan bilgisiz fakat mührü elinde tutanları -ne yazık ki, çoğu zaman- aşamadınız. Dağda, taşta, su altında su üstünde her türlü doğa koşullarını aşarak mesleğinize ve ülkemize önemli katkılarda bulundunuz. Meslekte 50 yılı ve meslekte 60 yılı arkanızda bıraktınız. İnsan sevgisi ile dolu oldunuz, önce insanları sevdiniz. Ülkemize toplumumuzda hizmet ettiniz. Bu hizmetleriniz sadece ülke ölçeğinde kalmadı. Evrensel ölçekte büyük ses getirdi, çok büyük örgü ve teşekkürü hak ettiniz. Bundan sonraki yaşamınızda çocuklarınızla, eşinizle, torunlarınızla daha nice nice yıllar diliyorum ve saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum. şeklinde konuşmasını sonlandırdı. Konuşmaların ardından törene katılan meslekte 50 ve 60 yılını dolduran meslektaşlarımıza plaket ve onur belgeleri takdim edildi. sayı 139/

40 şubemizden AYKUT ÖZDEMİRER CAHİT URUN FİKRET KESKİNEL GÜNDÜZ ÖZIŞIK MESLEKTE 60 YILI DOLDURAN VE TÖRENE KATILAN ÜYELERİMİZ İSMAİL EROL ÖNDER MEHMET DOĞAN GENÇ MEHMET ERTUĞRUL ÇİLİNGİRTÜRK METİN KAPLAN MUSTAFA TÜRKER KARAMIZRAK ORHAN HACALOĞLU UĞUR ERSOY MESLEKTE 50 YILI DOLDURAN VE TÖRENE KATILAN ÜYELERİMİZ ABDULLAH YALÇIN SÖYLEMEZ AHMET BÜLENT ATAKER ALİ ERDOĞAN UZGİDER ALİ TANER DİNÇ BARAN GÜLÇAT CEVAT AYBET DURSUN ERGENEKON ERCAN ÜÇER ERDOĞAN DURAKBAŞA ESİN İNAN HARUN REŞİT ANARAL İBRAHİM ŞENER KADRİ BABÜR BORHAN MAHMUT AÇBAY MAHMUT MEMİŞ MUHLİS YILDIRIM SALİHOĞLU MUSTAFA KENDİRLİ NEJAT YAZICI TUNCER İNCELEME UĞUR DİNÇER ÜNAL GÜVEN VEHBİ ÖZDEN YAVUZ SÖZKESEN YETKİN GÜRSEL YUNUS ZÜHTÜ GÖK 38 sayı 139/2016

41 şubemizden MESLEKTE 25 YIL ONUR BELGESİ TÖRENİ / 29 Ocak 2017 Meslekte 25. Yıl Onur Belgesi Töreni Şubemiz Konferans Salonu nda gerçekleşti. Törende 1991 mezunu meslekte 25 yılını dolduran meslektaşlarımıza Onur Belgeleri takdim edildi. Tören Şube Başkanımız Nusret SUNA nın konuşmasıyla başladı. SUNA, ülkenin kritik günlerden geçtiğini, terör ve şiddetin toplumsal hayatı derinden etkilediğine ve parlamenter demokratik hayatın askıya alınmak istendiğine işaret ederek başladığı konuşmasında Acının, gözyaşının, ölümün kıskacından demokrasiye, insan ve doğa sevgisine, çağdaş yaşama, bilimsel düşünceye, laik hukuk devletine sıkı sıkıya sarılarak kurtulacağımıza inanıyoruz. dedi. Meslek hayatında geçirilen onurlu yılların simgesel bir ifadesi olan belgelerin, sadece geçmişe teşekkür olmadığını, aynı zamanda geleceğe dair bir taahhüt içerdiğini dile getiren SUNA, Sizlerin, bizlerin ülkemize, mesleğimize, toplumumuza taahhüdümüz bulunuyor: Bilgi birikimimizi, emeğimizi halkımızın ve ülkemizin yararına kullanacağız. Kamu yararını ve mesleki etik kuralları hiçbir koşul altında tartıştırmayacağız; mesleğimizin evrensel kabullerini ve bilimsel bilgiyi rehberimiz kabul edeceğiz. Mesleğe ilk adımını attığınız günden bu yana, faaliyetlerinizi bu taahhüde uygun gerçekleştirdiniz. Mesleki onuru, mesleki itibarı hep el üstünde tuttunuz; meslek odanızı referans kurum haline getirdiniz. Onur belgeleri işte buna teşekkürdür; onur belgelerini almak üzere şubemize gelme nezaketinizi göstermeniz ise bizler açısından başlı başına bir mutluluk kaynağıdır. dedi. SUNA, inşaat mühendisliği mesleğinin meşakkatli bir meslek olduğunu dile getirerek, mühendislik disiplinleri arasında sosyo-kültürel etkilenmeye açık ender alanlardan biri olduğunu dile getirerek, inşaat mühendisi Kadir ÇİLE nin 1955 yılında Şanlıurfa Birecik Köprüsü nün temellerinin atılması sırasında salcılık yaparak geçimini sağlayanlar tarafından görevi başında öldürülmesini örnekledi. SUNA, İnşaat mühendisliği, proje masalarında dirsek çürütmekle, şantiyelerin tozunu, toprağını solumakla değil, medeniyetleri var etmekle, önünü açmakla ve onları geleceğe taşımakla sorumludur. Bunun içindir ki mesleğimizi büyük bir özenle koruyor gelişimine katkı sunmaya çalışıyoruz. Mütevazılığınız, yüce gönüllüğünüz için sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Denebilir ki geride bırakılan 25 yıl, sizlerin mesleki olgunluğa eriştiğinin habercisidir. Öğrenerek ve biriktirerek çıkılan basamaklar, öğrenmenin yaşı olmayacağı gerçeği ile birleşmekte ve karşımıza usta işi uygulamalar çıkmaktadır. diyerek, Odanın meslektaşlara hizmet etmekten vazgeçmeyeceğini, dayanışma ilişkisinin mesleğin niteliğinin yükselmesini sağlayacağını belirtti. SUNA, Dinamik yönünüz, öğrenme, kendinizi geliştirme arzunuz, Şubemizin bütün planlamalarının odak noktasında bulunmaktadır. Bizler için çok kıymetlisiniz; hepinize buradan teşekkür ediyorum. Meslekte 25 yılını tamamlayan arkadaşlarımızın ödül töreninde kendilerini ve bizleri yalnız bırakmayarak incelik gösterdiniz. İyi ki varsınız, iyi ki yanımızdasınız. Beni dinlediğiniz için bir kez daha teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. sözleriyle konuşmasını sonlandırdı. sayı 139/

42 şubemizden Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE ise konuşmasına Bizim mesleğimiz en eski mesleklerden birisidir. Bu nedenle insanlık tarihi açısından önemli bir meslektir. Aynı zamanda medeniyet mesleği, barış mesleği... Yaratan ve yaşatan bir meslek bizim mesleğimiz. diyerek başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın Şehircilik Şurası nda Cumhurbaşkanının İstanbul ve Ankara için Bu yüksek yapıları kimler yaptı? Fazla kot vermekten dolayı 5-6 kat fazla yapılmış, bunlar şehrimizi mahvetmiş. Bu yüksek binaları kim yaptı? Bu müteahhitler var ya bu müteahhitler rant için çalışıyorlar sözlerine değinen GÖKÇE, bunların Oda olarak yıllardır dile getirildiğini belirterek, Umuyorum ki her zaman karşılaştığımız ve yaşadığımız gibi bir yanılgının ifadesi değil; gerçekten olabildiği kadar kötüleşmiş olan kentlerimizin, hiç olmazsa bundan sonraki süreçte daha sağlıklı bir yapılaşma noktasında, bilim ve bilgi insanları başta olmak üzere, sizler başta olmak üzere bilime ve bilgiye, kent plancıları ve mimarlara önem verilir dedi. Meslek insanlarının akıllı, bilgili, düşünen, sorgulayan ve soran insanlar olduğunu dile getiren GÖKÇE, bütün eksikliklerine rağmen demokrasiyle yönetilen son derece önemli ülkelerden biri olduğumuzu belirtti lu yıllarda henüz Fransa da İsviçre ve Avrupa nın en gelişmiş ülkelerinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmemişken ülkemizde verildiğini; li yıllarda hilafetin kaldırıldığını, 1920 li yıllarda Büyük Millet Meclisi kurulduğunu ve bugün birçok ülkenin model olarak kullandıkları eğitim sisteminin 1940 lı yıllarda Enstitüler olarak kullanıldığını ve önemli bir eğitim seferberliği olduğunu hatırlatan GÖKÇE, Peki nasıl oluyor da bugün ülkemiz Pisa da (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) dünyada 70 ülkenin içerisinde inci sırada yer almış, öğrencilerimiz okuduğunu anlamayan, matematik ve fizikte oldukça geri bir ülke noktasına nasıl olmuş 40 sayı 139/2016

43 şubemizden da bu noktaya oturmuşuz diye eğitimde geldiğimiz noktaya işaret etti. Yakın gelecekte yapılacak olan referandumun çok gerekli olmadığına dikkat çeken GÖKÇE, 18 maddeden oluşan Anayasa ile, Türkiye Büyük Millet Meclisi nin ortadan kaldırılacağını, şeklen var olacağını, Bakanlar Kurulunun şeklen olacağını, Savcılar ve Hakimler Yüksek Kurulunun tek adam tarafından seçileceğini, Anayasa Mahkemesi nin 13 üyesinden 12 sinin tek adam tarafından seçileceğini dile getirerek, böyle bir sistemin güven veren bir sistem olmadığına dikkat çekti. Dünyanın gelmiş olduğu bu noktada daha da çağdaşlaşmak, daha da demokratikleşmek daha da çok insanın katıldığı bir rejim, bir sistem oluşturmak yerine var olan demokratik Cumhuriyeti değiştirerek tek adama teslim etmek başta inşaat mühendisleri ve biz meslek insanlarının oturup düşünecekleri çok temel bir konudur. Hepimiz açısından önümüzdeki günler önemli günlerdir. Sorgulamak, araştırmak, incelemek gerekiyor. sözleriyle konuşmasına devam eden GÖKÇE, Umuyorum ki daha sorunsuz bir ülke daha sorunsuz bir dünyada, mesleğinizi özgürce, bilgiye dayalı, mühendislik ilkelerine dayalı olarak bundan sonraki süreçte yürütebilirsiniz. Sağlıklı yaşamınızı diliyorum, başarılarla mesleğinizi yapmanızı diliyorum. Eşleriniz, çocuklarınız, dost ve akrabalarınızla birlikte ağız tadıyla yaşayacak bir Türkiye ve dünya diliyorum, tümünüze saygılar, sevgiler sunuyorum. diyerek konuşmasını sonlandırdı. Konuşmaların ardından törene katılan meslekte 25 yılını dolduran meslektaşlarımıza onur belgeleri takdim edildi. MESLEKTE 25 YILI DOLDURAN VE TÖRENE KATILAN ÜYELERİMİZ AHMET ŞENTÜRK ALİ YILDIZ BİLAL SOLMAZ CELAL YILDIRIM CEM BERKTAŞ DENİZ GÜL KALKAVAN DOĞAN ÇAKIR ELİF YILMAZ FATİH ÖKDEM FUNDA KILINÇ SUVAKÇI GAMZE ŞENSEL GÜN AYHAN UTKAN GÜNAY ÇALIŞAL HAKAN ALKAN İBRAHİM ZAFER YAZGIÇ İLVAN ÖZBAŞ İSMAİL KİLİMCİ KÜRŞAT ÖZASLAN MAHMUT SELİM ÇİÇEK MAHMUT ŞENGÜL MEHMET AKİF YILMAZ MEHMET EDİP DEMİR MEHMET HAKAN AK MELİH BULGUR MESUT ÖKSÜZ MURAT DERİNDAĞ MURAT KURUOĞLU MURAT ÖZKAHRAMAN MUSTAFA SİNAN YARDIM MÜMTAZ SELAMİ AYDOĞAN NECAR UĞUR NİLAY OTRU NURTEN BABAOĞLU OSMAN SALICI ÖMER ERGİN KÜPCÜ RESUL GÜLAKAN RIZA COŞAR RİZA İMAMOĞLU TAHSİN SOLAK TAHSİN TAHMAZ TEMEL PİRLİ TURGAY ÇOŞGUN TÜRKER POLAT UĞUR NAİL TEMİZEL YAŞAR YILDIZ ZEYNAL SÜSLÜ sayı 139/

44 şubemizden FOTOĞRAF SERGİSİ AÇILIŞI VE KOKTEYLİ / 29 Ocak 2017 Şubemiz İleri Fotoğraf Proje Atölyesi nin hazırlamış olduğu Karma Sergi nin Açılışı ve Kokteyli 29 Ocak 2017 tarihinde Şubemizin fuaye katında gerçekleşti. 22 Nisan 2016 tarihinde başlayan kurs katılımcılarının (Ahmet Şükrü BIÇAKÇI, Ahmet ÖZIŞIK, Beşire EMRE, Canan OĞUZ, Cem KAFADAR, Cengiz SERTER, Ergün KORKMAZ, Ezgi Nur ÜNLÜ, Muhsin SELİMOĞLU, Mustafa SÖZER, Ramazan ŞEKER, Süleyman İNAN, Funda KILINÇ SUVAKÇI) fotoğraflarından oluşan Karma Sergimizin Danışmanlığı kurs eğitmenimiz Serdar ERCAN tarafından yapıldı. Sergimiz 28 Şubat 2017 tarihinde kadar Şubemiz Fuaye katında ziyaretçilere açık olacaktır. BAKIRKÖY VE KADIKÖY TEMSİLCİLİĞİMİZDE YENİ YIL BULUŞMASI 6 / 18 Ocak 2017 Bakırköy Temsilciliğimiz tarafından düzenlenen Yeni Yıl Buluşması 6 Ocak 2017 tarihinde Ataköy 8. Kısım İspirtohane Kültür Merkezi nde; Kadıköy Temsilciliğimiz tarafından düzenlenen Yeni Yıl Buluşması ise 18 Ocak 2017 tarihinde Fenerbahçe Khalkedon Sosyal Tesisleri nde yapıldı. 42 sayı 139/2016

45 şubemizden TARİHİ YAPILAR İÇİN DEPREM RİSKLERİNİN YÖNETİMİ KILAVUZU HAZIRLANMASI PROJESİ 17 Aralık 2016 Vakıflar Genel Müdürlüğü ile İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi arasında imzalanan protokol kapsamında yürütülen Tarihi Yapılar için Deprem Risklerinin Yönetimi Kılavuzu Hazırlanması Projesi kapsamında, 17 Aralık 2016 MEF Üniversitesi İnşaat mühendisliği öğrencilerinin 20 Aralık 2016 tarihinde yapılan İnşaat Mühendisliğine Giriş dersine Şube Başkanımız tarihinde İstanbul da bir Çalıştay gerçekleştirilmiştir. Tarihi yapıların onarım ve güçlendirilmesi konularında sunumların yer aldığı Çalıştaya Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Baykal HANCIOĞLU ve sicil numaralı üyemiz Osman Nuri TÜMERDEM katılmıştır. MEF ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ 20 Aralık 2016 Nusret SUNA katıldı. SUNA, inşaat mühendisliği mesleği, eğitimi ve İnşaat Mühendisleri Odası na yönelik bilgilendirmelerde bulundu. İSTANBUL ORTAKÖY`DE DÜZENLENEN SALDIRI EMEK VE MESLEK ÖRGÜTLERİ TARAFINDAN KINANDI / 13 Ocak 2017 Emek ve meslek örgütleri tarafından, İstanbul Ortaköy de düzenlenen saldırıyla ilgili yapılan anmaya Şube Başkanımız Nusret SUNA, Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE, Şube Sayman Üyemiz Temel PİRLİ, Şube Yönetim Kurulu Üyemiz İsmail UZUNOĞLU katıldı. Ortaköy de toplanarak Reina önüne yürüyüş gerçekleştirilerek katliamın yapıldığı yere karanfil bırakıldı. Burada katledilenler anılarak terör kınandı. BOMBALARA KARŞI HAYATIN İÇİNDE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ / 11 Aralık 2016 Beşiktaş taki bombalı saldırı ile ilgili İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklama 10 Aralık 2016 tarihinde Beşiktaş-Bursaspor maçından hemen sonra çevik kuvvet polislerini hedef alan iki ayrı bomba peş peşe patlatıldı. 30 u polis olmak üzere 38 vatandaşımız hayatını kaybetti. 14 ü ağır 155 yaralımız var. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak, terörün önlenmesi, şiddetin toplumsal yaşamadan tasfiye edilmesi doğrultusunda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduğumuzu duyururuz. Bombalarla yaşamaya alışmayacağımızı da belirtmek istiyoruz. Vurgulamak gerekiyor ki, toplumun güvenliğini sağlamada birinci derecede sorumlu olan siyasi iktidar, toplumsal gerginliği azaltacak önlemleri almak ve terörün hayat bulduğu atmosferi temizlemekle yükümlüdür. Kınamak, protesto etmek elbette önemlidir. Ancak ve ne yazık ki artık anlamını yitirmiştir. Sözün anlamsızlaştığı bir zaman diliminden geçiyoruz, konuşmanın kifayetsiz olduğu acılarla karşı karşıya kalıyoruz. Yakınlarını kaybeden ailelere sabır dilemek, yaralıların bir an önce aramıza dönmesini beklemek dışında elimizden bir şey gelmiyor. Üzgünüz. Ancak yılmadan, korkmadan, sinmeden hayatın içinde olmaya devam edeceğiz. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu sayı 139/

46 şubemizden Bilindiği gibi 13 Ocak 2017 tarihinde İstanbul Zeytinburnu nda bulunan bir bina kendiliğinden yıkılmış ve ne yazık ki 2 vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve 17 vatandaşımız da yaralanmıştır. İlk yapılan belirlemelere göre, hayatını kaybeden ve yaralananların bina önünden tesadüfen geçen insanlar olduğu anlaşılmıştır. BASIN AÇIKLAMASI İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBE YÖNETİM KURULU NUN, ZEYTİNBURNU NDA ÇÖKEN BİNA İLE İLGİLİ YAPTIĞI AÇIKLAMA / 14 Ocak 2017 Öncelikle; hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Kamuoyuna yansıyan bilgiler, yedi katlı, 56 daire ve üç dükkânlı binanın 1993 yılında yapıldığı, 1997 de ise iskânın alındığı yönündedir. Binayla ilgili iki yıl önce tahliye kararı verilmiş, bir yıl süren tahliye çalışmaları sonucunda 24 Aralık 2015 te tamamen boşaltılmıştır. Boşaltılan binanın bir yıldır yıkılmamış olması ilgili belediye ve mülki amirliğin sorumluluğundadır. Riskli yapıların varlığının tespiti, boşaltılması ve yıktırılması kentsel dönüşüm yasasından önce de belediye ve mülki idarelerin sorumluluğundaydı. Kentsel dönüşüm yasası idarelerin riskli yapılara yönelik müdahalelerini kolaylaştırmıştır. Buna rağmen bu binaya neden müdahale edilmediği soruşturulmalıdır. Zeytinburnu Belediye Başkanı Sayın Murat Aydın ın 2000 yılından önce yapılan yapıların sağlam olmadığı yönünde yapmış olduğu beyanat son derece talihsizdir yılında deprem yönetmeliğinin yenilenmiş olması, öncesinde hiçbir mevzuatın, yönetmeliğin, teknik şartname ve standardın olmadığı anlamına gelmemektedir öncesinde de bu şartnamelere uygun olarak yapılan yapılar sağlamdır. Fakat bu yapıların o şartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığının kontrolü esastır. Belediyelerin görevleri halkta korku ve panik yaratmak değil sorumluluklarını yerine getirmektir. Belediye Başkanı kendi kusurlarını gizlemek için 2000 yılından önce yapılan binaları kusurlu ilan etmektedir ki bu ne bilimsel ne de etik bir yaklaşım değildir. İMO İstanbul Şubesi olarak aşağıdaki soruların araştırılması ve cevap verilmesini talep ediyoruz: Bu binanın yıkım işlemi neden tamamlanmamıştır? Bina boşaltıldıktan sonra yıkıma kadar emniyet tedbirleri neden alınmamıştır? Binanın çevresinde, yanında, altında herhangi bir çalışma var mıdır? Boşaltılan binada kaçak bir şekilde kalanlar olmuş mudur? Olmuşsa bunların yapıya bir hasar verme olasılıkları var mıdır? 1999 depremi sonrası bu yapının hasar alıp almadığı araştırılmış mıdır? 1999 depreminden sonra hasar aldıysa ne türlü bir hasar raporu verilmiştir? Bu hasara karşılık binaya ne yapılmıştır? Yukarıdaki soruların yanıtlarını beklediğimizi bildirir, yetkilileri gerekli önlemleri almaya davet ederiz. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu DUYURU a y ası 2016 a a ısı a a ı y a a sas a ı 1 a 201 a a a 201 yı ı a a ı 216 a a Not: a y a a s a a aya a ay ı a imo.org.tr/uyelogin/index.php a s a ı ı a a a a ı a s yapabilirsiniz. 44 sayı 139/2016

47 şubemizden Yeni yıldan beklentimiz, ülke sorunlarının çözülmesi ve mesleki atılımın sağlanmasıdır. Hem ülkemizin hem de mesleğimizin buna ihtiyacı var. Ülkemiz ve tüm dünya 2016 yılını ne yazık ki terör ve şiddetle hatırlayacak. Bizler 2017 de barış ve kardeşlik konusundaki ısrarımıza devam edeceğiz. Umuyor ve istiyoruz ki, yeni yıl güzel günlerin tanığı olsun; mesleki sorunların çözümü yeni yılın getireceği müjdeler arasında bulunsun. Bu duygularla, meslektaşlarımızın ve değerli ailelerinin yeni yılını kutluyor, sevinç ve mutluluğun yeşermesine vesile olmasını diliyoruz. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu İMO 45. DÖNEM DANIŞMA KURULU TOPLANTISI / 3 Aralık 2016 İnşaat Mühendisleri Odası 45. Dönem Danışma Kurulu ikinci toplantısı, 3 Aralık 2016 tarihinde Antalya da yapıldı. Toplantı, Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE nin açılış konuşmasıyla başladı. Toplantıda Divan Başkanlığını H. Ülkü ÖZER, Başkan Yardımcılığını Meral SARAÇ ÇAVGA, Yazman Üyeliklerini İsmail Cem BASKIN ve Ahmet EVCİ yaptı. Toplantıda TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Referans Belgesi Yönetmeliği nin Uygulama Esasları görüşüldü. Uygulama Esasları ile ilgili Prof. Dr. Tuğrul TANKUT ve Oda Yönetim Kurulu Üyesi Necati ATICI tarafından bilgilendirmeler yapıldı.referans Belge Yönetmeliği nin Uygulama Esaslarına ilişkin Şube Başkanımız Nusret SUNA ve S. Gülsun PARLAR, dilek ve temenniler bölümünde İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ÖĞRENCİ ATÖLYESİ TUNNEL DEVAM EDİYOR 10 Aralık 2016 İnşaat Mühendisliği Öğrenci Atölyesi Tunnel devam ediyor. 10 Aralık 2016 tarihinde yapılan atölye çalışmasına Yrd. Doç. Dr. Nuri Özer ERBAY konuk oldu ve Tarihi Yapılar, Farkındalık, Sanat ve Algı konulu bir çalışma gerçekleşti. Ardından sanatçı Şelale Şehnaz SAM ile Şubemiz Araştırma Görevlisi Alper ULUŞAN moderatörlüğünde bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşi sonrası SAM, atölye katılımcılarına albümünü imzalayarak hediye etti. Genç-İMO Nişantaşı Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencileri tarafından 3 Ocak 2017 tarihinde düzenlenen Mesleğe Merhaba etkinliği Nişantaşı Üniversitesi Sadabad Kampüsü Konferans Salonu nda yapıldı. Etkinlik keman dinletisi ile başladı. Şube Başkanımız Nusret SUNA nın İnşaat Mühendisi Mesleği ve Odamızın çalışmalarına ilişkin gerçekleştirdiği sunumla devam eden etkinlik, İnş.Yük.Müh. Altok KURŞUN un Büyük Sanat Yapıları Estetik ve Ekonomi başlıklı Semineri ile sona erdi. Etkinliğe Şube Başkanımız Nusret SUNA ve Araştırma Görevlimiz Alper ULUŞAN katıldı. Murat GÖKDEMİR söz alarak görüşlerini dile getirdi. GENÇ-İMO İSTANBUL MESLEĞE MERHABA ETKİNLİĞİ (NİŞANTAŞI ÜNİV.) / 3 Ocak 2017 sayı 139/

48 şubemizden İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi tarafından düzenlenen Yapı Denetim Çalıştayı 14 Ocak 2017 tarihinde Ankara da gerçekleştirildi. Yapı denetimi uygulamasında görev alan tüm çalışanların yetki ve sorumlulukları, yapı müteahhidinin mesleki yeterliliği ve sorumlulukları, TMMOB ve bağlı odalarının cezai yaptırım konusundaki yeri ve önemi, Belediye ve Çevre Şehircilik Bakanlığının cezai yaptırımları esnasında baz alınan kriterler gibi konuların ele alındığı Çalıştaya Şube Başkanımız Nusret SUNA katıldı. Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ile Kartal Belediyesi tarafından düzenlenen Apartman ve Site Yöneticileri Bilgilendirme Paneli, Kartal Belediyesi Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi nde gerçekleştirildi. Panele Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Baykal HANCIOĞLU katılarak, bina güçlendirmelerine yönelik bir sunum gerçekleştirdi. 46 sayı 139/2016 YAPI DENETİM ÇALIŞTAYI / 14 Ocak Ankara APARTMAN YÖNETİCİLERİ BİLGİLENDİRME PANELİ 21 Ocak 2017 TMMOB İSTANBUL İL KOORDİNASYON KURULU 4. KENT SEMPOZYUMU DÜZENLEME KURULU TOPLANTISI / 2 Şubat 2017 TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu 4. Kent Sempozyumu Düzenleme Kurulu toplantısı 2 Şubat 2017 tarihinde Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi nde gerçekleşti. Toplantıya Şube Yönetim Kurulu Üyemiz İsmail UZUNOĞLU katıldı. Toplantıda 2017 yılı içerisinde yapılacak olan sempozyumla ilgili görüşler aktarıldı. TMMOB GENİŞLETİLMİŞ YÖNETİM KURULLARI ORTAK TOPLANTISI / 4 Şubat 2017 TMMOB Yönetim Kurulu Üyeleri, İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, Odalarımızın İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyeleri ve Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ ın katılımıyla yapılan Genişletilmiş Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı, 4 Şubat 2017 tarihinde Şubemizin Konferans Salonunda gerçekleşti. Anayasa değişikliği, referandum sürecine ilişkin yürütülecek mücadele programı ve TMMOB çalışmalarına ilişkin bilgilendirmelerin yapıldığı toplantıya Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE, Şube Başkanımız Nusret SUNA, Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Cemal AKÇA, Şube Sekreter Üyemiz Murat Serdar KIRÇIL, Şube Sayman Üyemiz Temel PİRLİ, Şube Yönetim Kurulu Üyemiz İsmail UZUNOĞLU katıldı. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, toplantının ardından gerçekleştirilen basın açıklamasında HAYIR! MÜCADELE EDECEĞİZ! BAŞARACAĞIZ!? başlıklı metni kamuoyuyla paylaştı: Basın açıklamasında; 15 yıllık AKP iktidarında ülkemiz, siyasal sistemi köklü bir şekilde değiştiren rejim değişikliğine doğru sürüklenmektedir. Mevcut anayasanın 58 maddesini değiştiren ve 21 maddesini yürürlükten kaldıran kanun teklifi, temel demokrasi normlarından yoksun, yasama şekli, uygulama esasları,

49 şubemizden tekniği ve içeriği içerisinden büyük hatalar barındırmaktadır. Bunlarla beraber ülkemizde yaşayan insanların, bu değişikliğin kapsamı hakkında sağlıklı bir bilgi dahi edinemediği; demokratik ve bilimsel ortamlarda tartışılmadan, demokratik mesleki kitle örgütlerinin, baroların, anayasa hukukçularının, üniversitelerin ve en temel bileşen olan halkın görüş bildiremediği bir kanun teklifi, halktan kaçırılarak büyük bir hızla meclisten geçirildi. Kanun teklifinin tartışılması şöyle dursun, milletvekillerinin oy kullanma biçimleri bile utanç verici bir hal almıştır. İktidar partisinin milletvekillerinin oylama süresince takındıkları tavır, bu rejim değişikliğinin halka yönelik tavrı ile birebir aynıdır. Böylesi köklü değişiklikler ancak bir kurucu meclis eli ile yapılabilir. Sistem ve rejim değişimini içeren anayasaların yapım organı aynı zamanda siyasal-toplumsal değişim ve dönüşümlerin kuruluş süreçlerini ifade ve temsil eden bu temel öğeden yoksundur. Bu yoksunlukla beraber, demokrasilerin gereği ve anayasa hukukunun temel normu olan, iktidarların yetkilerinin sınırlandırılması, ilkesi göz önüne alınmamıştır. 15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen Olağanüstü Hal sürecinde toplumsal muhalefet üzerine kurulan baskı aygıtları ve sindirme politikaları, iktidarın kendini sürdürmesi için temel gereklilik haline getirilmiştir. Böyle bir süreçte ülkemiz referanduma götürülmekte, OHAL ve KHK lar aracılığıyla iktidarın tüm olanakları Cumhurbaşkanı nın, hükümetin ve AKP nin önüne koşulsuz olarak serilmektedir. Partili Cumhurbaşkanlığı modeli ile gerçekleştirilmek istenen açık bir diktatörlüktür. Bu sistemde aynı zamanda bir partinin genel başkanı olan Cumhurbaşkanı, milletvekillerini, yürütme ve yargı organlarını kendisi atayacaktır. Bu sistemde Cumhurbaşkanı na Meclisi feshetme, ülkenin bütçesini hazırlama, kararname çıkarma, HSK ve AYM üyelerinin neredeyse tamamını atama, büyükelçileri ve üst düzey bürokratları atama, milli güvenlik politikalarını belirleme yetkisi tanınmaktadır. Çok basit olarak anlaşılabildiği gibi bu teklifin özü, tek adam diktasını kurumsallaştırmaktan başka bir şey değildir. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Anayasa değişikliği ile mevcut parlamenter sistemde eksik de olsa işletilen kuvvetler ayrılığı ilkesinin ortadan kaldırılmasına ve tüm yasama-yürütme-yargı yetkisinin bir tek kişiye teslim edilmesine karşıdır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi, demokrasilerde tartışmasız temel ilkedir. Anayasalarda yapılacak böylesi bir değişiklik için dana önce de bahsettiğimiz gibi bir kurucu irade gerekmektedir. Bu ülkenin kurucu idaresinin bile kendi üzerine almadığı yetkilerin, bugün bir başkasına koşulsuzca teslim edilmesi, ülkemizde halkın ve demokrasinin hiçe sayılmasıdır. Ülkemizde on yıllardır uygulanan ve her geçen gün katmerlenen; gerici, piyasacı, emek ve doğa düşmanı, laiklik karşıtı düzenin korunmasına ve geliştirmesine yönelik tüm girişimlerin reddediyoruz. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, toplumsal kutuplaşmayı arttıracak ve diktatörlüğü kurumsallaştıracak bu değişikliğe ikirciksiz olarak HAYIR demektedir. Örgütümüzün Genel Kurulu nda oybirliği ile aldığı karar uyarınca tüm bileşenlerimiz ile bu değişikliğe karşı ortak mücadele hattının oluşturulması için elimizden geleni yapacağız. Ülkemiz üzerindeki tüm karanlığa biz, hayır diyoruz! Ülkemizin geleceğini daha da karanlık yerlere çekilmesini engellemek için tavizsiz mücadele edeceğiz! Başaracağız! denildi. KENTSEL DÖNÜŞÜM NEDİR? SORULAR SORUNLAR... ÇÖZÜMLER... KİTAPÇIĞI 2. BASKISI YAYIMLANDI İMO 45. Dönem Afet Riski Altındaki Alanlar ve Kentsel Dönüşüm Komisyonu tarafından birinci baskısı yeniden gözden geçirilerek hazırlanan Kentsel Dönüşüm Nedir? Sorular... Sorunlar... Çözümler... kitapçığının 2. baskısı yayımlandı. Gerek 6306 sayılı Kanun da (26 Nisan 2016 tarihli Resmi Gazete) gerekse de Uygulama Yönetmeliği nde (27 Ekim 2016 tarihli Resmi Gazete) yapılan değişiklikleri de içeren ikinci baskının da hak ettiği ilgiyi göreceğine inanıyor, konunun muhatabı olan tüm meslektaşlarımız ve elbette halkımız için faydalı olmasını diliyoruz. Kitap Şubemizden temin edilebilir, ayrıca, PDF formatında adresinden de ulaşılabilir. sayı 139/

50 şubemizden AJANDA ve MASA TAKVİMİ İçinde mesleki bilgilere yer verilen ve meslektaşlarımızın el kitabı olarak benimsediği, 2017 ajanda ve masa takvimimizi Şube ve temsilciliklerimizden temin edebilirsiniz. RESMİ GAZETE PLANLI ALANLAR TİP İMAR YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK 8 Aralık 2016 Perşembe / Sayı: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ndan: PLANLI ALANLAR TİP İMAR YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 2/11/1985 tarihli ve mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin geçici 10 uncu maddesinde yer alan 1/1/2017 ibaresi 30/6/2017 olarak değiştirilmiştir. Mühendislik Asgari Ücreti TL a ası a a a a a ı a s a a ı a ı 201 yı ı s a a ı a a as a 3 00 a a s a a a a ı a a ı a ı a ı a a a ı a s y a a ı ı a a a a a y s a ı ı ya ı a ı a a y a a ı ı as a y a aya a ı a a s a a ı a ı ı a ı a s as a a a ı MADDE 2 Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür. Doğum 6423 sicil numaralı üyemiz Bekir BUĞUR ve sicil numaralı üyemiz Gülsen BUĞUR un torunu Demir Ali, 14 Aralık 2016 da dünyaya geldi. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu olarak sağlıklı yarınlar diliyoruz. VEFAT 26 s a a ı y Adal Büken GÜRCAN, 11 a ı 2016 a 099 s a a ı y Rana Vedat EKİCİ, 1 a ı 2016 a s a a ı y Selahattin ASİL, 6 a s a a ı y Prof. Mustafa AYTAÇ, 19 a s a a ı y Tuğsavul ÖZDAMAR, 19 a s a a ı y İsmail Aydın ÜSTÜNDAĞ, 20 a s a a ı y Nadik ÖLÇEN, 26 a 201 a TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu olarak tüm yakınlarına başsağlığı dileriz. 26 s a a ı y Ahmet GÜZEL a s Hatice GÜZEL, a ı 2016 a s a a ı y Yusuf ÖZKAN ı a ası Hacı Mehmet ÖZKAN, 31 a ı 2016 a 2 06 s a a ı y Hüseyin AYDOS a s Fadime AYDOS, 9 a s a a ı y Raşit AKBULUT a ası 0 2 s a a ı y Rezzan AKBULUT ayı Nuri AKBULUT, 12 a s a a ı y Cengiz BAŞAT 16 0 s a a ı a y s Gündüz BAŞAT ı a a a ı Ahmet BAŞAT, 12 a s a a ı y Fatime ARIN ı Metin ARIN, 29 a s a a ı y Mesut Hüseyin ERSÖZ a ası Mehmet Yahya ERSÖZ, 31 a s a a ı y Sabri KOCAKANAT ı a ası İbrahim KOCAKANAT, 2 a 201 a TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu olarak tüm yakınlarına başsağlığı dileriz. 48 sayı 139/2016

51

52