! " #$! "# $$ $! " % % # $ &&& " '( % )* " '(

Transkript

1 !"#$!" #$ %!"# $$$ %% &&&"'( )*"'(

2 $% &%'#& $ $()*+"" $%#,(-"./$ &(*(%*#0#"121"314*11"1"/5 %$#%%0#"3% )"$*#%! *#&% '" #*#6)#" $**)%& "(!+ ##,#(#-.,/0 12#)34 5( 6 7###0# 5 89 ",#' -(+ : ;(<)#<(-'(+#)4;(#=>, >(.??=" >((. 2#"#( ##(#. < #>?=>,,#"">(( 5=(-4 C;(7###. D(7(+ EF(2@GBHCD9H9 2. C;(7###@ #6H/ 79!+2#"#2 C('

3 7 Krizden çıkıta görü ayrılıı devam etmektedir... ABD bata olmak üzere gelimi ülkelerde zayıf büyümeye yönelik endieler yılın üçüncü çeyreinde de artarak devam etmitir. IMF 2010 küresel büyüme beklentisini %4 ten %5 e yükseltmi olsa da 2011 için tahminini %4.3 ten %4.2 ye indirmitir. Euro bölgesi büyüme tahmini bu yıl için %1 den %1.7 ye yükseltilirken, 2011 öngörüsü %1.5 olarak korunmutur. ABD ekonomisi için 2010 beklentileri ise %3 ten %2.6 ya indirilirken, 2011 için %2.6 dan %2.3 e düürülmütür. Aynı dönemde, maliye politikalarının sıkılatırılmaya balanmasına taraftar olan Avrupa ile büyümeyi desteklemek adına para politikalarının daha da gevetilmesi ve mali sıkılatırma için acele edilmemesini savunan ABD ve Japonya gibi ülkeler arasındaki görü ayrılıı da gittikçe belirginlemitir. Bu dorultuda Japonya para arzını arttırırken, ABD Merkez Bankası nın da yıl sonuna kadar benzer bir adımı atmasına neredeyse kesin gözüyle bakılmaktadır. Küresel para arzının daha da artacaı beklentisi, getiri arayıını tetiklemi ve yüksek büyüme sergilemekte olan gelimekte olan ülkelere sermaye akıını hızlandırmıtır. Söz konusu akı karısında gelimekte olan ülke para birimleri hızla deer kazanmaya balarken, özellikle ihracata dayalı bazı ekonomiler çeitli, tedbirler ile bu durumu engellemeye çalıarak kur savaları tartımasını balatmılardır. Ekonomi tahminlerden hızlı canlanmaktadır... Yılın ikinci çeyreinde GSYH, 2009 un aynı dönemine göre %10.3 büyüyerek tahminlerin ötesinde bir baarı sergilemitir. Böylece Türkiye ekonomisi yılın ilk yarısında %11 büyüyerek, 2009 un ilk yarısında kaydedilmi olan %11 daralmayı büyük ölçüde telafi etmitir. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmı verilere göre ekonominin bir önceki çeyree göre de %3.7 büyümü olması ümit verici bir tabloya iaret etmitir. kinci çeyrekte büyümeye en büyük katkıyı, özel sektör yatırımları yaparken, hane halkı tüketimindeki artı ikinci sırayı almıtır. Kamu yatırımlarındaki artı da dikkati çekmitir. Hükümet Ekim ayı baında açıkladıı dönemini kapsayan Orta Vadeli Program da 2009 yılında %4.7 daralmı olan ekonominin, bu yıl %6.8, 2011 yılında ise %4.5 büyümesini planlamaktadır yılından itibaren ise potansiyel büyüme oranı kabul edilen %5 e ulaılması ve 2013 yılında %5.5 oranının yakalanması öngörülmektedir. Talep enflasyonu riski halen gündemde deildir... Nisan ayında %10.2 ye yükseldikten sonra Temmuz ayında %7.6 ya kadar gerileyen yıllık TÜFE enflasyonu, Eylül ayında yeniden %9.2 ye çıkmıtır. Artı tamamen gıda ürünlerinden kaynaklanırken, gıda dıı kalemlerde fiyat ayarlamalarının oldukça sınırlı kaldıı gözlenmitir. Merkez Bankası, gıdadaki geçici baskının sona ermesinin ardından enflasyonun yılın sonunda %7.5 e gerileyeceini tahmin etmektedir. Bu dorultuda, %6.5 oranındaki yıl sonu hedefi aılacak olmakla birlikte, enflasyon Merkez Bankası nın +/-2 güven bandının içinde kalacaktır. Ekim ayı itibariyle 12-ay sonrası için %7.1, 24 ay sonrası için ise %6.7 civarında seyreden enflasyon beklentileri, %5.5 oranındaki 2011 ve %5 oranındaki 2012 enflasyon hedefi göz önüne alındıında yüksek görünmektedir. Dier taraftan, zayıf dı talebe ek olarak, kriz öncesine göre düük seyreden kapasite kullanım oranı ve yüksek isizlik Merkez Bankası nın ciddi bir enflasyon endiesi taımasını engellemektedir. Ayrıca TL nin deer kazancı ve emtia fiyatlarında son dönemde gözlenen artıın imdilik sınırlı kalması enflasyonla mücadele açısından olumludur. Merkez Bankası daha iyimser bir bakı ile enflasyonun 2011 sonunda %5.4 ve 2012 sonunda %5.1 e gerileyeceini öngörmektedir. Para politikasında kriz tedbirlerinden çıkı hızlanmıtır... Krizin ardından, Enflasyon Hedeflemesi uygulayarak para politikasını sadece enflasyon hedefine göre ekillendiren Merkez Bankaları na eletiriler artmıtır. Bu dorultuda Merkez Bankaları para politikalarını uygularken, finansal istikrarı daha fazla dikkate almaya balamılardır. Son dönemde artan sermaye girilerinin hem cari ilemler dengesi, hem de finansal istikrar için büyük risk oluturduunu göz önüne alan Merkez Bankası da faiz dıındaki para politikası tedbirlerini ön plana çıkarmaya balamıtır. Öncelikle kriz döneminde likiditeyi arttırmak amacıyla alınmı olan tedbirlerden çıkı stratejisi hızlandırılarak, bir hafta vadeli ihale faiz oranı ile gecelik borçlanma faizi arasındaki fark arttırılmı, zorunlu karılık oranları yükseltilmitir. Ayrıca döviz alım ihalelerinin yöntemi daha esnek hale getirilmi ve güçlü döviz girii dönemlerinde alım tutarları arttırılmıtır. Sermaye akıının beklendii gibi güçlü devam etmesi durumunda bu tür alternatif araçların daha etkili kullanılması aırtıcı

4 olmayacaktır. Dier taraftan enflasyonun 2011 in ikinci yarısından itibaren hedeflerle uyumlu patikaya inmesini bekleyen Merkez Bankası, politika faizini en erken 2011 in son çeyreinde arttırmayı planlamaktadır. Gelecek yıldan itibaren mali sıkılatırma hedeflenmektedir... Yılın üçüncü çeyreinde faiz dıı harcamalarda bir miktar artı gözlenmekle birlikte, bütçedeki baarılı performans genel olarak devam etmitir. Bu dorultuda, yılın ilk dokuz ayında Merkezi Yönetim bütçesi 21 milyar TL açık vererek, 41 milyar TL açık kaydedilmi olan 2009 un aynı dönemine göre oldukça baarılı bir performans sergilemitir. Ekonomideki canlanmanın da desteiyle vergi gelirlerinin yükselmeye devam etmesi sayesinde gelirler %20 artarak 188 milyar TL ye ulaırken, harcamalar sadece %6 artarak 209 milyar TL olmutur. Faiz harcamalarının %14 azalarak 39 milyar TL ye inmesi toplam harcamalardaki düüü salarken, faiz dıı harcamalar %12 yükselerek 170 milyar TL ye ulamıtır. Özetle faiz dıı fazla söz konusu dönemde 5 milyar TL den 18 milyar TL ye yükselmitir. Ancak, orta vadeli programda yılın kalanında harcamaların arttırılması ve faiz dıı fazlanın yılı 5 milyar TL civarında bitirmesi planlanmaktadır. Benzer ekilde bütçe açıının da 44 milyar TL ye yükselecei öngörülmektedir. Ekim ayında Meclis e sunulan 2011 bütçesinde ise, seçim yılı olmasına ramen, mali disiplinden taviz verilmeyerek faiz dıı fazlanın 14 milyar TL ye çıkartılması, bütçe açıının ise 34 milyar TL ye indirilmesi planlanmaktadır. Kısa vadeli finanse edilen yüksek cari açık yeniden gündeme gelmitir... Cari ilemler hesabındaki açık üçüncü çeyrekte de hızlanarak devam etmitir un ilk sekiz ayında 8.7 milyar dolar olan açık, bu yılın aynı döneminde 28 milyar dolara ulamıtır. Dı talebin zayıf seyrini sürdürmesi nedeniyle ihracattaki artı %15 ile sınırlı kalırken, özellikle iç talebe yönelik üretimin beklentilerin ötesine geçmesi ile ithalatın %30 yükselmesi dı ticaret açıını körüklemitir. Yine küresel krizin etkisiyle net turizm gelirlerinin %3 gerilemesi de cari açıın büyümesinde etkili olmutur. Finansman tarafındaki ciddi yapısal deiim Haziran-Eylül döneminde de devam etmitir. Son yıllarda gözlenmi olan yüksek dorudan yatırım ve hem banka hem de banka dıı kesimin uzun vadeli borçlanması, yerini portföy yatırımları ve mevduatların aırlıklı olduu daha kısa vadeli sermaye girilerine bırakmıtır. Daha detaylı bakıldıında Hazine nin 4 milyar dolarlık tahvil ihracına ek olarak, yurtdıı yerleiklerin iç borçlanma senetlerine artan talebi sonucunda ilk sekiz ayda kaydedilen 28 milyar dolarlık cari açıın 14 milyar doları portföy yatırımları ile finanse edilmitir. Ayrıca yabancı bankaların mevduatlarındaki artıın önemli etkisi ile dier yatırımlardan 19 milyar dolar giri gözlenmitir. Dorudan yatırımlardan elde edilen 4 milyar dolar ve net hata ve noksan kaleminde yer alan 1.2 milyar dolarında destei ile resmi döviz rezervleri 10 milyar dolar yükselmitir. Gelimi ülkelerin ekonomilerini destekleme amacıyla likidite pompalamaya devam etmesi sonucunda yeniden karı karıya kaldıımız kısa vadeli yüksek sermaye girii ile beslenen yüksek cari açık tablosunun gelecek yılın en azından balarında da devam edecei düünülmektedir. Bu yılın tamamı için Orta Vadeli Program da 39 milyar dolar (GSYH nin %5.4 ü) cari açık öngörülürken, gelecek yıl açıın 42 milyar dolara yükselmesi, ancak GSYH ye oran olarak aynı seviyede kalması beklenmektedir. Orta Vadeli Program ekonomi politikalarına güven tesis etmitir... Özet olarak, dı dünyada endielerin odaı Avrupa daki borç sorunundan ABD deki zayıf büyümeye kayarken, içeride yüksek büyüme ve kısa vadeli de olsa güçlü yabancı sermaye giriinin yarattıı olumlu hava, cari ilemler hesabındaki açıın büyümesi, bütçe harcamalarının yükselmeye balaması ve enflasyondaki dalgalı seyre yönelik endieleri geri planda tutmutur. Orta Vadeli Program öngörülebilirlii arttırmı ve gelecek yıldan itibaren disiplinli bir bütçe taahhüt edilmesi Mali Kural uygulamasının rafa kaldırılmasının dourduu soru iaretlerini azaltmıtır.

5 $ &)8+9 Küresel krizden çıkı sürecinin devam ettii görülmektedir. Ancak açıklanan son veriler, gelimi ülkelerde istihdam salayacak büyüme hızının kısa vadede yakalanamayacaını ortaya koymutur. Türkiye nin de dahil olduu hızlı büyüyen gelimekte olan ülkeler ise güçlü performansları ile biraz daha ön plana çıkarken, küresel kararlarda daha aktif yer alma konusunda emin adımlarla ilerlemektedirler. Gelimi ülkeler ekonomilerine ivme kazandırabilmek adına gevek para ve maliye politikalarını sürdürürken, ABD ve Japonya da ikinci bir parasal geveme dönemine girilmitir. Söz konusu tedbirlerin büyümeyi hızlandırmakta yetersiz kalması kısa vadede ciddi risk oluturmaktadır. Ancak yeni bir daralma sürecinin baz senaryolar içinde yer almaması olumludur. Dier taraftan, gelimi ülkelerin pompaladıı likiditenin gelimekte olan ülkelere aktıı görülmektedir. Ekonomisi ihracata dayalı olan ülkeler söz konusu sermaye akıı nedeniyle paralarının deerlenmesinden büyük rahatsızlık duyarken, döviz girii Türkiye gibi ülkelerde büyümeyi, dı açıı yükseltmek pahasına, tetiklemektedir. Yılın ikinci çeyreinde de beklentilerin üzerinde büyüyen Türkiye, performansı ile göz doldurmaya devam etmektedir. Bata Avrupa olmak üzere ihracat partnerlerinin yeterince toparlanamamı olması nedeniyle dı talep zayıf seyrederken, güçlü iç talep krizden çıkı sürecini hızlandırmaktadır. Yüksek sermaye giriinin de destei ile yılın kalanında olumlu tablonun devam etmesi beklenmektedir. Ayrıca, hükümetin açıklamı olduu Orta Vadeli Program güven ortamını pekitirerek, ekonomiye olumlu katkı salamıtır. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluları Türkiye nin baarısını vurgulamaya üçüncü çeyrekte de devam etmi, özellikle gelecek yıl seçim döneminde güçlü mali performansın korunması ve cari açıın dourduu risklerin kontrol altında tutulması durumunda yeni not arttırımlarının gündeme gelebileceinin sinyallerini vermilerdir. Bankacılık sektörü de yılın üçüncü çeyreinde baarılı performansını devam ettirmitir. Mevduatlar üçüncü çeyrekte %3, Ocak-Eylül döneminde ise %11 artarken, ekonomideki canlanma ve artan güven ortamı sayesinde kredi hacmi üçüncü çeyrekte %5 daha genilemi, ilk dokuz ayda kaydedilen artı ise %20 ye ulamıtır. Bu dorultuda kredi/mevduat oranı kriz öncesi döneme yaklamıtır. Tekstil Bankası temkinli duruunu korumakla birlikte, ekonomideki canlanma ve öngörülebilirliin yükselmesinin dourduu fırsatları da deerlendirmitir. Bu dorultuda, bankamız üçüncü çeyrekte sermaye yeterlilik oranını %21 ile güçlü bir seviyede tutarken, aynı zamanda kredilerini sektör ortalamasının üzerinde arttırarak bilançosunu büyütmeye devam etmitir. Tekstil Bankası önümüzdeki dönemde de dengeli duruunu, güçlü risk yönetimine verdii önem ile destekleyerek mevcut politikalarını korumayı hedeflemektedir. Saygılarımla, C;(7###+

6 +9 Dı dünyada endielerin odaı Avrupa daki borç sorunundan ABD deki zayıf büyümeye kayarken, içeride yüksek büyüme ve kısa vadeli de olsa güçlü yabancı sermaye giriinin yarattıı olumlu hava, cari ilemler hesabındaki açıın büyümesi, bütçe harcamalarının yükselmeye balaması ile tüketimin artması içerideki havanın çok iyi bir yöne kaymasını salamıtır üçüncü çeyrek performansına bakıldıında Bankamız, dünyada yaanan bu gel gitli dönemin aksine, yoluna baarılı bir ekilde devam etmeyi baarmıtır. Bu baarının arkasında kuruluundan bugüne kadar teknoloji, insan kaynakları, müteri ilikileri ve kurum kimlii alanlarında yapılan yatırımları görmek gerekir un üçüncü çeyreinde yaanan olumlu göstergelerle birlikte Tekstil Bankası, üçüncü çeyrekte konsolide aktif toplamını %3.8 artırmıtır. Dier taraftan Bankamız yine üçüncü çeyrekte konsolide bazda kredilerini 9.3% ve mevduatını %5.1 artırmayı baarmıtır. Bu saydıımız tüm olumlu göstergeler Türkiye ekonomisinde yaanan iç talep artıına paralel yaanmıtır. Tekstil Bankası nın karlılıının kaynaı geçmi yıllarda olduu gibi, müteri odaklı faaliyetlerden olumutur. Banka nın konsolide net karı 16.0 milyon TL gerçeklemitir. Bu karlılık geçen yılın aynı dönemine göre %6.2 artıı göstermektedir. Banka nın vergi öncesi faaliyet karı önceki yılın aynı dönemine oranla %21.9 artı kaydedilmitir. Konsolide finansal tablolara bakıldıında 2010 ve 2009 yılları ilk 9 aylar karılatırıldıında dier faaliyet giderlerinde %6.7 oranında azalı görülmektedir. Bu olumlu gelime global finans piyasalarındaki krize bir önlem olarak Banka nın 2010 yılında da sürdürdüü tasarruf tedbirleri sayesinde olmutur. Toplam kredilerimiz konsolide bazda 1,551 milyon TL seviyesinde gerçekleirken, müteri mevduatları Teksil Bankası nın ana fonlanma kaynaı olmaya devam etmi ve bilanço pasifi içindeki payı %65 olarak 1,400 milyon TL gerçeklemitir. Toplam kaıt portföyümüz %33 lük bir artı ile 308 milyon TL olurken, özkaynaklarımız %4 lük bir büyüme ile 481 milyon TL olmutur. 30 Eylül 2010 sonunda sermaye yeterlilik rasyomuz %21 seviyesinde gerçeklemitir. Bankamız önümüzdeki günlerin bankacılık faaliyetlerini, maliyetlerin düürülmesi, özkaynaın korunması, aktif kalitesinin sürdürülmesi kriterlerine öncelik vererek biçimlendirmitir. Bu strateji dorultusunda kurumsal ve ticari müterilerine gerekli destei vermeye devam edecek olan Bankamız, müteri odaklı yaklaımı ile hizmet kalitesini koruyarak faaliyetlerine devam edecektir. Saygılarımla, EF(2@GBHCD9H9 2

7 $:& (-B?)+,.(+ ;*< ':;= < 25DE=1I3 J44J$ J$$ D,/ 4%%4$ K$ >.?4???4??? 7???? 1I3065?) -7+,25DE=0 + : : A& )81:&:B5 A B " 0 )( < # =; H"- L 4( H. =(+ 7 )( < >) LJ =>+(+ 7 )( < '" (,. (#, )( ) # L "# B 0 L0. 4 % ;;'. = ###+# 2#"# < ##(#+# 4 M > ###+##" =(##25DD+ '4 ML?'", (#+#@(- < + ' =#)"+ 25D E= 4-( > 0)(+.J"LJ$$0) " #(# (+ 0,?? >! 7M +( =;( 4<!"#M2,.#>)KK+#"', ( '?-( +#" +4. 7##(! #"4 "!+( -',#('+().(?-( 4 M L + #,# C( # D, <.( 0 (0 " + (', ###? B# N 9 = O H4. > #+(#?"" + (+ + +( ; ).?> +( 4? B# N 9 =OH0L0#?)

8 1I3(.#?> +$);C< ' D-(. D( 7##(#0# 1DD73 >(+ #,# B? P2 ' 5; A)Q. ++ (- ; #(# ",(-R - 5; )( " )( L%$ > "# ;( "(- )(L,4-5; )((#, LK$","# ;("(-(#,L",4-5; )( LK","# ;("(- LJ >,4-5; )((.# L","# ;("(-(.# L>,41"(.#?3-5; )( = L ", "# ;( "(- =L%",4 =;( 1I3';+"="-.(+

9 #8 0" C( #D,",,4P2+!+(6Q+L+( 6!:) ':= S5; C( #D, 'E-(?B# N9=OH ' D,/ +(E-( +( U J S;",( +DB#&#8#8 A 0? #,# =#"# + ' 7##0#=# 4 ( "(+ + >>..) +#?? "' +( )( 5;- ## +( = >( P B?!"?- 7(# >' 7 S "4 #!+ >(. D) 5,(- D( A)#Q#"+'";( T # )# 9 < ( 4E&) (-B( H">",.( H (#+(+ B " 0 ' D-(. D( 7##(# -(#=#?-<"=;R 7<",( H0#+(+ )( ( H0#+"> >) LJ.=>+(+ 0)((.#=;LK-+K( H =>+(+.#(-)(<)L%0L$0=(+ ;(( H=>+=>;( =;L(+ <, # L "# ;( L4;-, # L0"#;(LK$.(+ 7"-(L=>+(+

10 .&)&:A #8A # # 9 EF(2@GBHCD9H9 C;(7###.D(7(+ 2.C;(7###@ C;(###='.;-=>(+(-P##(;(Q (( &))1:#A)FA 5;-+(0 %( =,' C;( 7### - $ 1"+3 ). )"## ; #(# # #?) ;( " / 0 1: 3 K C;( 7### )4 D( 7( ) )(+ C;( 7###. 7( ) ( -(#+# &$ # 9C1I3 #6H/ 79!+2#"# DEDWTBA -BTAB/5/VHO1II3 EE! BB +"#,C5 9/VHO 2.C;(7###@ = U4/=-4/). D2#"# D+!+2#"# 72#"# E-.C('!+2#"# 7##(. ''2#"# 1I30/).D2#"#4= U./=-2#"#0#(# 2 C('@(0",(+ 1II3-B.,#4 07?2#"#0#(#2 C(' (+ 2.('='.;-=>(+(-P##(;(Q ((

11 G!A& )8!DA D O# X1#3 O-#TC6. H 7.C6. H O# '( ###+# S'? A=4 M. =;(P#,Q Risk Yönetimi Politikaları Piyasa Riski Yönetimi, (-4);(A #-D,1A D34.-#4=).#-=";>(# ( (?) )-, <- 4? <. ;.- # =( ( ="'- <"-((4##(()<;), (="'((#()"";>A DR(-L=.,. = #( >? -(4 T7.. -( ;( =?)!>(?) A D4 C;( 7### < (+ ( >>. E- (( +( ;( #(H("AC;(;(<)( 7#;>((?(->)4=>+,++( #=;#=#(=.,-( 6 =( > #,#-( #+"' + (,;>(.-)(.'# -(#=# 4) > (?' ( #?)(.DD70)( Yapısal Faiz Oranı Riski, 0"> ).##(#-#,# (#-,<-<A;>(4">>.+(<-#<.)< +("- + -) <- #?)"#=, ",?-#=))#(

12 S-,+( (, - ;>( 5- H<)<>L4C6<)<>L<-+##=#( (,,+(;-)( Likidite Riski4) +# 0"> ) "' (##(#-# ( (.-( +(( <(-;(4C;(7###<(+(#=# <6<7("U>>.E-;(<)( H(4((-(('4,.#"">( )(">","". +(()"#=# " - H C;( B" #. "'>>.-( Kredi Riski Yönetimi (-)<;"-4==.0<=;- ;( 7 4 (+ ;-+( =#( ( (. ((-(=((#'#+"'-,<7 ">,, > ' (?' ( 4 ;()4 =;=;" ((- '. '>+(,'+#+##(#+# (-)<;).".#"(>> "(+. C;(7### < (+,#+( (: '4 ;4 "##( 7 ) ( ". # '( ( +,(AC;(;(<)( 7##(. ' )<; > =+ > '(( J? "? +( #(!+( ', )<; '(>(,#%#("+(+ Operasyonel Risk Yönetimi (- ) ;( )( =>+ ( >+(;'4? +( 9 ##(#,( ' ) <, ##( )>?=(;>+(;(.( /)4 9<;,+=#)(#<) ( /) )." #+##( # ). "(!+, )(4>.+'."(##(4"'?-(.( ((? )((- "( ('##( = = #>!+5,64'D##(B(64A-./6. #!+( O=#( ( "##(/, D##( -.!+ 5, 6 '##(")(

13 @ 0 )( < B0 H"- L ( H. =(+ 7 )( < > ) LJ =>+(+ 7 )( < '" (,) # LB#L=>+(+ 6< "- LK > (.# )( <) L%0 L$0 =(+ 0;-)(K%( H0LK +=;(+5(#"-L=>+(+ ) 0 ( H=>+(+#=>;( =; L + =;( #- 0 <, L 1L34;-,LK$1L3(#+#0.=;' <;';(L+(+ 7 < "",. ++,, < = LJ -+ =;( # #(# =+( =" < ) -";( 0, #< " (#+# &#@&8FA (-<#"(#?<##()(4%% H",+ "###(#+# 8&) F,+C+(D(D, B,(T< D' +. #?"',D, ;*< J$ $ J $ 775.HH

14 $E ) 0?) ;( 7 S " 5,(- D( A)#0 III5B55 PE(-Q "+,!: $@0 #+(((