Meme cerrahisi sonrası ütü, cam silme gibi işlerden kaçının

Transkript

1 Meme cerrahisi sonrası ütü, cam silme gibi işlerden kaçının Meme kanseri cerrahisi sonrası lenf düğümlenmesi sorunu yaşamamak için tekrarlamalı işlerden uzak durulmalı Meme kanserinde cerrahi tedavilerin ardından hastalar lenf düğümü yani lenfödem sorunu ile karşı karşıya kalabiliyor. Vücuttaki sıvı dengesini sağlayan sistemde bir sorun olduğu zaman ortaya çıkan lenfödem meme cerrahisi (mastektomi) olan hastaların yüzde 48 inde görülüyor. Lenfödem tedavisinde rehabilitasyon programının önemli olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Semih Akı kadınların meme kanseri cerrahisinden sonra, ütü, duvar boyama, cam silme gibi tekrarlamalı hareket gerektiren işlerden kaçınmaları gerektiğini söyledi. Hücreler arasında biriken sıvıyı tekrar kan dolaşımına dahil eden, dolayısıyla vücuttaki sıvı dengesini sağlayan sistemde bir sorun olduğu zaman ortaya çıkan lenfödem, aslında kanser tedavisi görmüş bütün hastaların başına gelebiliyor. Bilimsel çalışmalar, ameliyatla çıkarılan lenf düğümü sayısı ile lenfödem derecesi arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor. Meme cerrahisi sonrasında (mastektomi ameliyatları) beş yıl içinde lenfödem görülme sıklığının yüzde 48 olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Semih Akı cerrahi sonrası koltuk altına uygulanan radyoterapiyle ise bu oranın yüzde e kadar yükselebildiğini belirtti. Prof. Dr. Akı, el ve ayaklarda şişme, ağrı, basınç ve ağırlık hissi, karıncalanma veya uyuşma hissi, eklem hareketlerinde kısıtlılık, yara oluşumu ve deri sağlığının bozulması gibi

2 belirtilerle kendini gösteren lenfödemden kaçınmak için önerilerde bulundu. Meme cerrahisi sonrası hastaların tekrarlamalı hareketlerden kaçınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Akı, ütü, duvar boyama, cam silme gibi işlerin lenfödem için risk oluşturduğunu dile getirdi. EGZERSİZ TEDAVİ İÇİN ÖNEMLİ Egzersizin, cerrahi sonrası meme kanseri hastalarında protein emilimini düzeltip, lenf akımını artırdığını gösteren bilimsel verilerin olduğuna değinen Prof. Dr. Akı, egzersiz tipinin yoğunluğu, sıklığı ve hangi durumlarda yapılması gerektiğinin hastaya göre değişebileceğini sözlerine ekledi. Prof. Dr. Akı, Ödemi azaltmak, lenf akımını hızlandırmak, eklem hareket açıklığını korumak, esneklik artışı sağlamak ve kas gücü artışını destekleyerek omurga duruşunu korumanın amaçlandığı egzersiz, kan ve lenf akımına engel olan eklem kısıtlılıklarının oluşumunu engelliyor dedi. Egzersiz programına karar vermeden önce kişinin; esneklik, kuvvet, solunum ve dolaşım kapasitesinin de belirlenmiş olması gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Akı, programa öncelikle solunum egzersizleriyle başlanması ve bütün egzersizlerin basınç giysileri giyilerek yapılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Akı, Klinik deneyimler gösteriyor ki; esneklik, solunum ve güçlendirme egzersizleri, bandajlama ve lenf masajı ile birlikte uygulandığında önemli ölçüde etkili oluyor diye konuştu. LENFÖDEM HASTALARININ DİKKAT ETMESİ GEREKENLER 1. Cilt temiz tutulmalı ve iyice kurulanmalı, ıslak bırakılmamalıdır. Cilt bakımı ve esnekliğine dikkat edilmeli, yağ içeriği az nemlendiriciler kullanılmalıdır. 2. Sıcak günlerde terlemeye karşı antifungal pudralar kullanılmalıdır. 3. Kesik, kedi-köpek tırmalaması ve enfeksiyonun lenf yolları hasarına yol açacağı unutulmamalıdır.

3 4. Sıcak su, kaplıca ve güneşlenmekten uzak durulmalı, bunun yerine ödemli kol veya bacağı soğuk tutulmalıdır. 5. Tekrarlanan yorucu aktivitelerden kaçınılmalıdır. 6. Kilo alımı, dengesiz beslenme, yetersiz veya aşırı egzersiz, uzvun aşırı ısıya maruz kalması ve ağır şeyler taşımaktan kaçınılmalı 7. Etkilenen kol ya da bacağın sıkılması (örneğin; tansiyon ölçülmesi, sıkı saat, sıkı kıyafetler) lenfödemi tetikler ve artırır. 8. Etkilenmiş kola manikür, enjeksiyon yaptırılmamalıdır. 9. Etkilenmiş ayakta nasırlar kesilmemeli, keserken deriye dikkat edilmeli, yumuşatıcı kremlerle korunmalıdır. 10. Jilet kullanılmamalı, istenmeyen tüyler tıraş makinesi yardımıyla alınmalıdır. 11. Mutfakta veya bahçede iş yaparken kesiklerden korunmak için mutlaka eldiven giyilmelidir. 12. Güneş yanığından kaçınılmalı, güneşlenirken yüksek koruma faktörlü koruyucular kullanılmalı ve uzun süre güneşe maruz kalınmamalıdır. 13. Kompresyon çoraplarının çoğu zaman güneşten korumadığı ve uzvun yanmasına sebep olduğu hastalara hatırlatılmalıdır. 14. En ideal sporlar yüzme ve dalmadır. Lenf dolaşımını sağlamak için verilen egzersizler düzenli olarak uygulanmalıdır. Mucize Cerrah Mehmet Mutaf Bodrum Acıbadem'de Dünyanın en başarılı estetik operasyonlarını gerçekleştiren ve kendi geliştirdiği yöntemlerle, mucizevi ameliyatlara imza

4 atan Prof. Dr. Mehmet Mutaf, Bodrum Acıbadem Hastanesi nde. Rekonstrüktif Cerrahi alanında ünü dünyaya yayılan Mutaf, önümüzdeki günlerde Romanya ve Almanya dan gelecek iki çocuğun ameliyatını gerçekleştirecek. Mutaf, Bodrum Acıbadem Kliniği ndeki ekibiyle ilk kez basın önüne çıktı. Türkiye de turizm denince akla gelen ilk kentlerden biri olan Bodrum, Sağlık Turizminde de dünya markası olma yolunda ilerliyor. Prof. Dr. Mehmet Mutaf yönetimindeki Acıbadem Bodrum Hastanesi Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniği, sağlık alanında Bodrum a yepyeni bir açılım sağlayacak. Literatüre geçmiş 20 den fazla cerrahi tekniğin mucidi olan Prof. Dr. Mehmet Mutaf yönetimindeki klinikte dünyanın farklı ülkelerinden gelen hastalara hizmet veriliyor. Estetik Plastik ve Rekonstrüktif cerrahi alanına kazandırdığı önemli ve özgün cerrahi teknikleri ile tanınan Prof. Dr. Mehmet Mutaf yönetimindeki, Acıbadem Bodrum Hastanesi Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniği, genişleyen hizmet yelpazesiyle hastalarına hizmet vermeye başladı. Acıbadem Bodrum Hastanesi Başhekimi Dr. Aydın Aksoy ve Prof. Dr. Mehmet Mutaf ın konuşmacı olarak katıldığı, 20 Ağustos 2015 Perşembe saat te Acıbadem Bodrum Hastanesi nde düzenlenen toplantıda, estetik plastik ve rekonstrüktif cerrahide ülkemizde kaydedilen gelişmeler ve dünya çapında ses getirecek yeni uygulamalar anlatıldı. Ayrıca kliniğin sağlık turizminde marka olma yolunda ilerleyen Bodrum a sağlayacağı katkılar, basın mensuplarıyla paylaşıldı. ONKOLOJİ KLİNİĞİ ÇOK YAKINDA GELİYOR Başhekim Dr. Aydın Aksoy, 3.5 yıl önce hizmete giren Acıbadem Bodrum Hastanesi nin sağlık alanında Bodrumlulara ve Bodrum a tatile gelen yerli ve yabancı turistlere nitelikli sağlık hizmeti sunmak üzere konumlandığını belirterek şunları söyledi: Sağlıkta bir dünya markası olan Acıbadem Sağlık Grubu,

5 Bodrum a da nitelikli sağlık hizmetini 3 yıldır sunmaya devam ediyor. Bodrum u yoğun bakımdan hizmetlerinden Nükleer Tıp a kadar pek çok ilk lerle tanıştırdı ve tanıştırmaya devam ediyor. Tıbbın tüm branşlarında hizmet veren hastanemiz, hizmet yelpazesini sürekli geliştirerek Bodrum un sağlık turizminde bir marka olması için yeni yatırımlar, yeni hizmetlerle daha çok sayıda hastaya hizmet vermek için çalışıyor. Bodrumluları çok yakın zamanda hizmete sunacağımız Kanser Tedavi Merkezi ile tanıştıracağız. Kemoterapi ve Radyoterapi bölümleri bulunan adeta bir hastane büyüklüğündeki bu merkezde, hastalarımıza ihtiyaç duyacakları tüm tanı ve tedavi hizmetlerini tek çatı altında topladık. Şimdi ise hizmete sunduğumuz Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniğimiz ile gerek Bodrum a gerekse dünyanın dört bir yanından gelmeye başlayan hastalara tedavi olanağı sunarak, Bodrum un yalnızca bir tatil beldesi değil, eşsiz doğal güzellikleri ve tedavi olanaklarıyla, insanların şifa bulmak için geldikleri bir kent olmasına katkıda bulunacağız. Başhekim Aydın Aksoy, Acıbadem Bodrum da tam donanımlı Onkoloji Kliniği nin de önümüzdeki birkaç ay içinde hizmete başlayacağını müjdeledi. Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi, Ağız, Yüz ve Çene Cerrahisi ve El Cerrahisi olmak üzere 3 dalda ihtisas sahibi olan Prof. Dr. Mehmet Mutaf, Acıbadem Bodrum Hastanesi Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Kliniği nde; doğuştan eksik ya da sonradan kaybedilmiş vücut kısımlarının yeniden yapımından yüz felçlerine, kaş kaldırmadan burun ve meme estetiğine kadar geniş bir yelpazede hizmet sunacaklarını belirtti. Bu nedenle gerek Türkiye nin diğer bölgelerinden gerekse yurt dışından çok sayıda hastanın tedavisinin gerçekleştirileceği bu kliniğin, sağlık turizminde çok önemli bir yeri olan estetik alanında Bodrum u bir çekim merkezi haline getireceğini belirterek şunları söyledi: Acıbadem Bodrum gibi dünya çapında saygın bir kurumsal kimliğe ait bir

6 hastane bünyesinde dünyanın dört bir yanından gelen hastalara hizmet verecek, yenilikçi yöntemlerin kullanılacağı, modern klinik oluşturduk. Bir zamanlar bu ülkenin insanları ameliyat olmak için başka ülkelere gitmek zorunda kalırken, şimdilerde dünyanın dört yanından hastalarımız bizim için Türkiye ye geliyor. Dünyanın konuştuğu ameliyatları gerçekleştiren doktor olarak tanınan ve 20 den fazla cerrahi tekniğin mucidi olan Estetik- Plastik ve Rekonstrüktif cerrahi uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mutaf, dünyada da ses getiren yeni yöntemleri hakkında da bilgi verdi. İnsanın kendi dokularından yeni yüz Yüzünde gelişim anomalileri ve şekil bozuklukları ile dünyaya gelen çocuklar ya da sonradan oluşan kaza, kanser, ateşli silah yaralanması ve yanık gibi nedenlerle yüzlerini tamamen veya kısmen kaybeden kişilere yönelik hastaların kendi dokularını kullanarak gerçekleştirdiği estetik operasyonları ile tanınan Prof. Dr. Mehmet Mutaf, normal yüz formu ve fonksiyonlarını yitirmiş bu hastaların hayatlarının büyük zorluklarla geçtiğini belirterek şunları söyledi: Bu hastaların, diğer insanların dışlayıcı tavırlarıyla toplumdan izole olmaktan, hayattan kopmaktan başka seçenekleri kalmıyor genellikle. Dört duvar arasında geçen bir ömür adeta kaderleri oluyor. Tedavi seçeneği olarak da genellikle yüz nakli öneriliyor. Oysa hayatını kaybetmiş bir insandan alınan hazır bir yüzü nakletmek son derece kolay ve cazip bir seçenek olarak gözükse de bu uygulama dünya genelinde ilk yapılmaya başlandığı yıllardaki hızını kaybetti. Çünkü nakil sonrası doku reddini önlemek için verilen ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkan ciddi yan etkiler söz konusu. Ayrıca bu hastaların ömür boyu doktor kontrolünde kalmaları gerekmekte. Oysa kaybedilmiş yapıların insanın kendi dokularıyla yeniden yapılması sonrasında hiçbir ilaç kullanmaya veya doktor kontrolünde kalmaya gerek olmuyor. Üstelik yeniden yapılan organ ve vücut bölümlerinin normal bir duyusu ve fonksiyonları var. Bir diğer

7 önemli fark olarak hasta bir başka insanın simasını görmüyor aynada; kısacası psikolojik süreç ve yeni yüze alışma dönemi daha olumlu seyrediyor. Dahası donör bulma sıkıntısı da söz konusu değil. Bu bilgiler ışığında, hastanın kendi dokularıyla yeniden yüz yapmak mümkünken neden bir başka insanın yüzü nakledilir ki diye düşünmeden edemiyor insan? İşte bundan sonra Bodrum, kendi dokularıyla iyileşecek, kendi yüzüne kavuşmayı bekleyen hastaların hayallerinin gerçeğe dönüşeceği kent olarak akıllarda kalacak Gerçeğinden farksız kulak Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mutaf, ayrıca göğüs kafesinden aldığı kıkırdakları yontarak kulak kepçesi iskeleti hazırladıklarını ve gerçeğinden farksız kulak yaptıklarını belirtti. Dünyada her 9 bin bebekten birinin Mikrotia yani kulak kepçesi eksik ya da gelişmemiş olarak doğduğunu belirten Prof. Dr. Mutaf, Bu çocukların okula başlamadan önce tedavisi büyük önem taşıyor. Karmaşık yapısı nedeniyle yapımı en zor organlardan biri olduğundan yaşayan kulak yapan cerrahların sayısı ise dünyada bir elin parmaklarını geçmiyor dedi. Kendisinin de o cerrahlardan biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet Mutaf, göğüs kafesinden aldığı kıkırdakları yontarak kulak kepçesi iskeleti hazırladıklarını ve iki aşamalı ameliyatla gerçeğinden farksız kulak yaptıklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti: Çocuklarda bir ya da iki kulağın eksikliğine bağlı olarak 3-4 yaşlarında fiziksel ve psikolojik sorunlar baş gösteriyor. Diğer çocukların alaycı tavırları ve sosyal baskı sonucu bu sorunlar okul döneminde de giderek artıyor. Kulağı eksik çocuklar ameliyat olmayınca görünüşleri nedeniyle sürekli kaygı duyuyor ve içlerine kapanıyorlar. Bunu düzeltebilecek müdahalelerden yoksun kalmış pek çok yetişkin hasta gördüm. Bunun sonucunda eziyet çekiyor ve ciddi psikolojik bozukluklar yaşayabiliyorlar. Bu nedenle bu durumun okul öncesi dönemde tedavi edilmesi gerekiyor. Ameliyat için

8 tercih edilen yaş ise 6, yani okula başlamadan önceki dönem ameliyat için en ideal dönem Kök hücre teknolojisi kapıda Prof. Dr. Mehmet Mutaf, Türkiye nin plastik cerrahide dünya için önemli bir cazibe noktası haline geldiğini belirterek yakın gelecekte kök hücre ve kıkırdak hücre kültürleri ile üretilmiş kulak kepçesi alt yapılarının kullanımına geçiş yapabileceklerini vurguladı. Prof. Dr. Mehmet Mutaf Plastik cerrahi kapsamında yer alan rejeneratif tıp ve doku mühendisliği alanındaki ilerlemeler bu on yıl içinde teknolojinin oldukça değişebileceğine işaret ediyor. Kısacası kök hücre teknolojisi kapıda ve sadece kulak değil; sinir, kas, kemik gibi önemli dokusal kayıplar için de kullanılabileceğimiz bir teknoloji bu. Hali hazırda hastaların yağ dokularından kök hücre üretiyor, bunlardan 3 boyutlu kıkırdak veya kemik dokusu elde edebiliyoruz. Bu her açıdan daha az eziyetli bir girişim olacak, çocuk hastalar ve biz cerrahlar için en zahmetli şey olan kaburgaların alınmasına gerek kalmayacak. Fakat üstünde çalıştığımız bu ilerlemeler henüz klinik uygulamaya konacak aşamaya gelmedi ve halen uyguladığım yöntem şimdilik yeni kulaklar üretmekte kullanabileceğimiz tek seçenek olarak duruyor. dedi. Geniş hizmet yelpazesi ile estetik hizmeti verilecek Prof. Dr. Mehmet Mutaf, Acıbadem Bodrum Hastanesi Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Kliniği nde; acil plastik cerrahi, çene yüz travmaları, yanıklar, ağız yüz ve çene cerrahisi, ortodontik cerrahi, yüz felçleri, oküloplastik cerrahi, el ve mikro cerrahi, onkoplastik cerrahi ve yara bakımı hizmetlerinin yanı sıra medikal estetik uygulamalarının da yapılacağını belirtti.

9 Selda Öztürk /Muğla Şehir