Konfederasyonumuza ve Sendikalarýmýza Yönelik Baskýlarý Protesto Ediyoruz Ankara-29 Mayýs 2009 Bir süredir Konfederasyonumuz ve Sendikalarýmýza yöneli

Transkript

1

2 Deðerli mücadele arkadaþlarým, Sendikamýzýn 3.Olaðan Genel Kurulunu hep birlikte Þubat 2009 tarihinde yaptýk. Göreve gelen yeni Merkez Yönetim Kurulumuz kendi arasýnda görev bölümü yaparak ardýndan, önümüzdeki süreci örgütlemek için nisan tarihinde ilk baþkanlar kurulunu yaptý. Genel kurulumuzda kabul edilen önergeler ve çalýþma programýnýn bütünlüklü olarak hayata geçirilmesi önümüzdeki süreçte bizlere yol gösterecektir. Genel Kurulumuzda da belirttiðimiz gibi önümüzdeki süreç hem krizin etkileri, hem ülkemizin sorunlarý hem de iþkolumuzda uygulanan yýkým politikalarý nedeniyle bizler açýsýndan oldukça zor bir dönem olacak. Kapitalist sistemin krizinin her gün derinleþtiði bir süreçte ülkemiz bir yerel seçim yaþadý. Siyasi iktidar %8 oranýnda bir oy kaybýyla seçimden çýktý.yerel seçimlerle birlikte Kürt Sorununun demokratik ve barýþçýl yöntemlerle çözümü konusunda en uygun zeminler oluþmuþtur. Gerek Cumhurbaþkanlýðý gerekse de ana muhalefet partisinin açýklamalarý barýþ umutlarýný yeþermesine neden olmuþtur. Ardýndan OBAMA hepimizin bildiði gibi genelde Ortadoðu özelde ise ABD'nin Irak a çekilmesinden sonra Irak ta oluþacak boþluðun nasýl doldurulacaðý ve Afganistan da ihtiyaç duyduðu askerin temin edilmesi amacýyla ülkemizi ziyaret etti. Diðer yandan kriz her geçen gün ivmesini artýrarak derinleþmektedir. Krize karþý 29 Kasým Ankara, 15 Þubat Ýstanbul ve 1 Mayýs Taksim miting ve eylemliliklerini ören KESK'e göz daðý verilmek istenmektedir. Bu amaçla KESK ve baðlý sendikalarýnýn yöneticilerin hukuksuz bir þekilde gözaltýna alýnmasý bizler acýsýnda anlaþýlýrdýr. Kendi medya ve sivil toplum örgütlerini oluþturan siyasi iktidar, krizin bedelinin emekçilere yüklenmesine hayýr diyen O nun uygulamalarýný teþhir eden KESK'e teþekkür etmesi beklenemezdi. Ýktidara geldiði günden beri, Meslek Odalarýna, Barolara, Sendikalarýn Genel Kurullarýna müdahale eden siyasi iktidar kendi çizgisine çekemediði KESK' i gözaltý ve tutuklamalarla baskýlamaya kendi çizgisine çekmeye çalýþmaktadýr. KESK 20 yýllýk mücadele tarihinde hiçbir iktidara boyun eðmedi ve de eðmeyecektir. Bu baskýlamalarýn özellikle "TÝS YOKSA GREV VAR" denilen bir süreçte yapýlmasý da üzerinde düþünülmesi gereken bir durumdur. KESK'in krize karþý yürüttüðü ve bunu TÝS süreciyle bütünleþtirmeye çalýþtýðý eylemlilik programý hükümeti rahatsýz etmiþtir. KESK'in bu süreci GREV ile taçlandýrmak istemesi elbetteki hükümeti rahatsýz edecek. 20 yýllýk mücadele birikimimiz ve AHÝM kararý bizim TIS ve GREV hakkýmýzý tescil etmiþtir. Bir kez daha haklarýmýzý koruma ve geliþtirme Grevli ve Toplu Sözleþmeli bir sendika yasasýndan geçtiðini göstermiþtir. Ölü doðan 4688 sayýlý yasayý da mezara gömmüþtür. Bununla yetinmemiþ ayný zamanda bu yasaya dayanarak her yýl Toplu Görüþme masalarýna oturup sadaka oranlarýyla hükümetlerle mutabýk kalanlarýn da cilasý atmýþtýr. Bizler sendikalarýmýzý kurduðumuz daha ilk günlerde grev hakkýmýzý kullandýk. Kullanmaya da devam edeceðiz. Çünkü, hem TÝS hakkýmýz var hem de GREV. Yunus AKIL Genel Baþkan 1

3 Konfederasyonumuza ve Sendikalarýmýza Yönelik Baskýlarý Protesto Ediyoruz Ankara-29 Mayýs 2009 Bir süredir Konfederasyonumuz ve Sendikalarýmýza yönelik yaþadýðýmýz baskýlar sonucu çoðunluðu Ýzmir de olmak üzere, Ankara ve Van'da 34 sendika yöneticimiz ve kamu çalýþaný arkadaþýmýz gözaltýna alýndý. Öncelikle soruþturmanýn Ýzmir'de baþlamasý nedeniyle burada Sendikamýzýn eski Genel Sekreteri Hasan SOYSAL'da aralarýnda olduðu pek çok sendika yöneticisi gözaltýna alýndý, ardýndansa Konfedarasyonumuz Genel Merkez yöneticilerine kadar ulaþarak, 28 Mayýs 2009 tarihinde Konfederasyonumuz Kadýn Sekreteri Songül MORSÜMBÜL, Eðitim-Sen Kadýn Sekreteri Gülçin ÝSBERT'in de aralarýnda bulunduðu yönetici ve üye gözaltýna alýndý. Gözaltýlarýn baþladýðý saatlerden itibaren baþta KESK örgütlülüðü olmak üzere; birçok meslek ve emek örgütü, demokratik kitle örgütü, siyasi parti kurum yönetici ve aktivistleri ve yöneticileri aktif bir dayanýþma içerisinde olmuþ, örgütümüz sürekli ve kitlesel nitelikli eylem ve etkinlik içerisinde bulunmuþtur. Uluslar arasý alanda da birçok sendika ve kurum dayanýþma içerisinde olmuþ, siyasi iktidara, Cumhurbaþkanlýðýna protesto mektuplarý göndermiþlerdir. KESK'in yalnýz olmadýðý, ulusal ve uluslararasý demokrasi güçlerinin, tüm Türkiye emekçilerinin özgürlük, eþitlik ve barýþa inananlarýn KESK'in yanýnda olduðu, yýllardýr birlikte verdiðimiz mücadeleyle harmanlanmýþ bu dostluk ve dayanýþmanýn büyüklüðünü herkes görmüþtür. Konfederasyonumuzun bu operasyon karþýsýnda sergilediði direnç sonucu þimdiye kadar baþta KESK MYK Üyesi, Kadýn Sekreterimiz Songül MORSÜMBÜL ve Eðitim-Sen MYK Üyesi, Kadýn Sekreteri Gülçin ÝSBERT arkadaþlarýmýzýn da aralarýnda bulunduðu 20 arkadaþýmýz serbest býrakýlmýþtýr. Arkadaþlarýmýzýn serbest býrakýlmasý hepimizi sevindirmiþtir. Öte yandan ayný süreçte tutuklanan 14 arkadaþýmýzýn neden tutuklandýklarýna iliþkin hiç bir somut, ikna edici gerekçe sunulmamýþtýr. Gerek sorgu aþamasýnda, gerekse arkadaþlarýmýz gözaltýna alýnýrken toplanan deliller açýsýndan serbest býrakýlan arkadaþlarýmýz ile tutuklanan arkadaþlarýmýz arasýnda hiç bir fark yokken, 14 arkadaþýmýzýn tutuklanmasý yeni bir hukuk komedisi oluþturmuþtur. Soruþturma kapsamýnda Konfederasyonumuz Genel Merkezinde de arama yapýlmýþ, bu aramalarda Konfederasyonumuzun kadýn çalýþmalarýna iliþkin belgelere, kurum içi yazýþmalara, Cumhurbaþkanlýðý, Baþbakanlýk ve Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðýyla yapýlan yazýþmalara; üyesi olduðumuz uluslararasý konfederasyonlarla yapýlan ve çoðu kadýn haklarýyla, kreþ hakkýyla ilgili, doðum izniyle ilgili yazýþmalara dahi el 2

4 konulmuþtur. Basýna ve kamuoyuna gözaltý ve tutuklamalarýn gerekçesi ve kanýtlarý olarak lanse edilen tüm alýnan evraklar sonradan geri iade edilmiþtir. Gözaltýna alýnan ve tutuklanan arkadaþlarýmýz toplum içinde tanýnan, saygýnlýðý olan, adresleri belli yöneticilerimiz ve üye arkadaþlarýmýzdýr. Onlar kamu çalýþaný, kamu emekçisidir. Durum böyle olmasýna raðmen baskýnlarla gözaltýna alýnmýþlar, arkadaþlarýmýz bir suçlu gibi teþhir edilmek istenmiþtir. Bu durum sendikalarýmýzýn hedef haline getirilmesi ve kamuoyundaki saygýnlýklarýnýn zedelenmesi amacý taþýndýðýnýn göstergesidir. AKP hükümeti ve çatýþmalý ortamdan beslenen kesimler, çalýþma yaþamýndaki anti demokratik uygulamalara, örgütlenme, TÝS ve Grev önündeki engellere karþý yükselttiðimiz mücadelenin önünü kesmek, sindirmek ve toplum nezdinde Konfederasyonumuzu tartýþmalý hale getirmek, KESK'in sürdürdüðü emek ve demokrasi mücadelesini sekteye uðratmak hedefindedir. Ancak bu amaçlarýna ulaþamayacaklardýr. KESK 20 yýlý aþkýn süredir kamu emekçilerinin hak ve çýkarlarýný korumak için mücadele eden, kendi hak ve çýkarlarýný toplumun diðer iþçi ve emekçi kesimlerinden ayrý görmeyen, mücadelesini fiili ve meþru zeminde yürüten bir örgüttür. Kurulduðundan bugüne emek ve demokrasi mücadelesi veren KESK'in egemen güçler tarafýndan hedef gösterilmesi; demokrasi, insan haklarý, adalet, özgürlük ve eþitlik gibi en yüce deðerlere karþý yapýlan bir saldýrýdýr. Yüzbinlerce üyesi bulunan, Türkiye'nin uluslararasý konfederasyonlara üye tek memur Konfederasyonu KESK, bugüne kadar yaþadýðý baský ve gözaltý uygulamalarýyla binlerce üyesi sürüldü, gözaltýna alýndý, soruþturmalara uðradý. Geçmiþi, birikimleri ve duruþuyla önemli bir mevzi olan KESK dün olduðu gibi bugünde ayný yerinde durmakta, ayný yolda yürümekte, mücadelesini sürdürmektedir. Konfederasyonumuz özellikle son süreçte ciddi eylem ve etkinliklerde bulunmuþtur. KESK, 1 Mayýs'larda, 'devlet büyüklerimizin' gösterdiði kutlama alanlarýna gitmemiþ, Taksim'e çýkýlmasý iradesini göstermiþtir, bir yanda krize karþý mitingler düzenleyip ortak eylem yapmayý gerçekleþtirirken diðer yandan patron örgütleriyle el ele "Evde oturma pazara çýk" kampanyasý yapan konfederasyonlara karþý itirazýný göstermiþ, "Krizin bedelini ödemeyeceðiz", "Krizin bedelini patronlar ödesin" demiþtir. Hükümetlerin, kendi kararlarýný meþrulaþtýrmak için yandaþ sendikalarla her yýl oturduðu, "Toplu Görüþme" komedisine katýlmayarak meydanlara inmiþ, sefalet zamlarýna karþý, "Grev ve Toplu Tutuklamalarý protesto eylemi 01 Haziran 2009-Ankara Gar Sözleþme" hakkýný talep etmiþ, Herkese, eþit/parasýz/nitelikli eðitim ve saðlýk hakký istemiþ, "Savaþa deðil, emekçiye bütçe", "Vergide adalet", "Ýþ güvencesi", "Ýnsanca yaþam", "Sosyal devlet" demiþtir. Hükümetler; emekçilere, halka, ezilenlere yönelik her olumsuz adýmýnda karþýlarýna KESK dikilmekte, bu nedenle de siyasi iktidardan, bürokrasiye tüm uygulamacýlar bir karar almadan önce KESK'in ve onunla birlikte yürüyenlerin tepkisini hesaba katmak zorunda kalmýþtýr. KESK' yönelik bu operasyonu gerçekleþtirenler bilmelidir ki bir hak arama örgütü olan KESK'e yapýlan bu operasyonla, yalan haberlerle, toplumu kandýrarak istedikleri hedefe ulaþamayacaklardýr. Konfederasyonumuzu giderek týrmandýrýlan, adeta bir kampanyaya dönüþtürülen bu uygulamalarla cendere altýna almak mümkün deðildir. Operasyon ve gözaltýlarýn baþlamasýnýn ardýndan biz kamu emekçileri, demokrasiden yana olanlar sokaklardayýz. Yýllar önce verdiði fiili ve meþru mücadelesiyle KESK'i kuran bizler yine sokaklarda, mücadele ederek bu saldýrýlara karþý kendisini korumayý bilecektir. Yýllarca birlikte yürüdüðümüz, sendikamýzý kurarken de onu büyütürken de yan yana olduðumuz ve bu dönem Sendikamýz Merkez Denetleme Kurulu üyeliði görevine seçilmiþ olan arkadaþýmýz Hasan SOYSAL þimdi tutuklu yargýlanmak üzere diðer KESK üyeleriyle birlikte cezaevinde. Ülkemizde adalet çarkýnýn nasýl kör topal döndüðü bilinir Oysa on yýllardýr demiryollarýnda çalýþan, ailesi, çocuklarý evi kapýsý olan, iþe gidiþ geliþi, belli olan bir kiþinin apar topar tutuklanmasý neyin nesidir. Ne için gözaltýna alýndý, ne için tutuklandý, henüz bu bile belli deðil. Demokrasi ve barýþ için, insanca yaþanabilir bir ülke için, mücadele etmekten baþka bir þey yapmayan, keyfi bir þekilde hürriyetleri ellerinden alýnan, tutuklanan arkadaþlarýmýz serbest býrakýlýncaya ve KESK'e yönelik baskýlar durduruluncaya kadar mücadelemizi sürdüreceðiz. 3

5 Sendikamýz 4.Olaðan Genel Kurulu Yapýldý Þubat 2009 tarihlerinde TCDD Genel Müdürlüðü Konferans Salonunda Sendikamýz 4. Olaðan Genel Kurulu yapýldý. Divan Baþkanlýðýný BES Eski Genel Baþkaný Bülent KAYA yazmanlýklarýný ise Abdurrahman ÖZTÜRK ve Birtan KULAKOÐLU'nun yaptýðý Genel Kurulumuzda; saygý duruþu ve açýlýþ konuþmasýnýn ardýndan Yönetim, Mali Rapor, Denetleme Kurulu raporlarý ayrý ayrý okunarak tartýþmaya açýlmýþ ve oylanarak ibra edilmiþtir. Ardýndan da tahmini bütçe okunarak oylanmýþ ve kabul edilmiþtir. Dünyada, ülkemizde ve iþkolumuzda hýzlý geliþmelerin yaþandýðý bir süreçte yapýlan Genel Kurulumuzda sürece iliþkin deðerlendirme yapýlmýþtýr. Demokratikleþmenin temellerinden birisini oluþturan Sendikalara ve sendika yöneticilerine uygulanan hukuk tanýmaz tavýr siyasi iktidarýn demokrasi maskesi ardýndaki gerçek yüzünü de ortaya koymaktadýr. Yine toplumun muhalif kesimlerini baský altýna almak için gerçekleþtirilen baskýlarla gelecek dönemde en küçük bir muhalif sese bile tahammülsüz olacaðýnýn iþaretini vermiþtir. IMF ile anlaþmaz gibi gözüken siyasi iktidarýn IMF ve Dünya Bankasýnýn iþkolumuza öngördüðü baþta demiryolu kanunu olmak üzere bütün yýkým yasalarýný uygulamaya koyacaðý bir gerçek olarak önümüzde durmaktadýr. Yine yeniden yapýlanma adý altýnda TCDD ve DHMÝ'nin 4 önce parçalanýp, sonrada sermayeye peþkeþ çekilmeye çalýþýldýðý, diðer yandan "az adamla çok iþ yaptýrma" anlayýþý ile iþ güvenliði ve trafik emniyetinin yok sayýldýðý, kurum taþýnmazlarýnýn haraç mezat satýlmaya çalýþýldýðý, siyasal kadrolaþmanýn artýk kanýksandýðý bir dönemde yapýlan Genel Kurulumuz Merkez Yönetim Kurulu, Þubelerimiz, Temsilciliklerimiz, kadrolarýmýz ve bir bütün olarak Örgütümüze önemli bir görev yüklemiþtir. Yapýlan konuþmalarda genel anlamýyla dünya ve ülkemiz deðerlendirmesi, kurumlarýmýzýn içinde bulunduðu durum ve önümüzdeki sürece dair deðerlendirmeler yapýlmýþ ve uygulanmak üzere bir dizi karar alýnmýþtýr.

6

7 Yüksek Hýzlý Tren(YHT) Hýzlý tren seferleri baþlamadan önce konula iliþkili olarak basýn ve kamuoyuyla paylaþtýðýmýz Sendikamýz görüþlerini yansýtan rapor Biliþim ve iletiþim alanýnda meydana gelen baþ döndürücü hýzdaki geliþmeler, ulaþýmý da etkilemiþ özellikle demiryolu ulaþýmýnda Hýzlý Trenler ve Yüksek Hýzlý Trenler dönemini baþlatmýþtýr. Hýzlý Tren ve Yüksek Hýzlý Tren iþletmeciliði geliþmiþ ülkelerde yaygýnlaþarak hayatýn bir parçasý olmuþtur. Sendikamýzda kurulduðu günden beri, bu çaðdaþ ulaþým sistemlerinin halkýmýzýn hizmetine konulmasýndan yana görüþlerini her platformda ifade etmiþtir. Ancak, ülkemizdeki hýzlý tren konusundaki geliþmeler, hýzlý tren sistemine sahip ülkelerin uygulamalarýnýn aksine plansýz ve programsýz yürütülmektedir. Bu nedenle Sendikamýz faciayla sonuçlanan Hýzlandýrýlmýþ Tren projesiyle baþlayan ve daha sonra Hýzlý Tren ve þimdi Yüksek Hýzlý Tren adýyla sürdürülen çalýþmalara hep eleþtirisel yaklaþmýþ, kaygýlarýný, tespitlerini yayýnladýðý kitap, hazýrladýðý bilimsel bildiriler ve yazýlý basýn açýklamalarýný kamuoyu ile paylaþarak, sorumluluðunu yerine getirmiþtir. Bu eleþtirel tutumumuz bilinçli olarak BTS Hýzlý Trene, Hýzlý Tren Teknolojisine karþý gibi gösterilmiþ, böylece hem kamuoyu yanýltýlmakta hem de sendikamýza büyük bir haksýzlýk yapýlmaktadýr. Hýzlý Tren Projesinin Ana Karakteristiði Plansýz ve Belirsizlikler Ýçermesidir. Bütün büyük projelerde olduðu gibi hýzlý tren projesinin de düþünsel bir alt yapýya ihtiyacý vardýr. Ancak 7 yýllýk süreçte yaþayarak tanýk olduðumuz gibi ülkemizin kaderiyle doðrudan ilgili olan bu projede düþünsel bir alt yapý yoktur. Bu alt yapýnýn eksikliði projenin her aþamasýnda yokluðunu hissettirmiþ belirsizlikler bu projede belirleyici olmuþtur. Bu durum sadece hýzlý tren projesine özgü olmayýp, tüm ulaþým sistemimiz içinde geçerlidir. Çaðdaþ bir ulaþým siteminde istenilen sonuçlara ulaþýlmasý için her þeyden önce alt ulaþým modlarýnýn ülke ihtiyaç ve gerçeklerinden hareketle 6 birbirlerini tamamlamalarý ve desteklemeleri, yani bir Ulaþtýrma Ana Planý dahilinde planlanmasýyla mümkündür. Ancak ülkemizin en büyük sorunlarýndan birisi ulaþým olduðu halde ülkemizde böyle bir Ana Plan yapýlmamýþtýr. Plansýzlýk ulaþýmýn her alanýna belirleyici olmuþ, ülkemizin kýt kaynaklarý ise heba edilmiþtir. Bunun bedelini her yýl bütün yurttaþlarýmýz vergileriyle 10 bine yakýn yurttaþýmýz ise canlarýyla ödemektedir. Bu süreç AKP hükümetleri döneminde de devam etmiþ, Ulaþtýrma Ana Planý hazýrlanmadýðý gibi plansýzlýk, ulaþtýrma ekonomisine denk düþmeyen faaliyetlere rahatça kýlýf yaratabilmek özellikle tercih edilmiþtir. Aslýnda fazla uzaða gitmeden sadece Hýzlý Tren için verilen açýlýþ tarihlerine baktýðýmýzda Hýzlý Tren projemizin nasýl yürütüldüðünü daha açýk bir

8 þekilde görmüþ olmaktayýz. Bilindiði gibi 8 Haziran 2003 tarihinde projenin temeli atýlmýþ, tören esnasýnda bu hattýn 5 Aralýk 2005 tarihinde bitirilerek Ankara-Ýstanbul arasýnda karþýlýklý hýzlý trenlerin hizmete kamuoyuna sunulmuþtur. Yine tamamlanmayan hatlarý tamamlamýþ gibi göstererek bu Genel Seçimler öncesinde kamuoyunu yanýltmak üzere test sürüþleri için Ýtalya dan 3.5 milyon euro bir set kiralamýþ, Güzergâh Seçimi: Hýzlý trenle ilgili en büyük eksiklik güzergâh seçiminde yaþanmýþtýr. 160 km daha kýsa olan ve Ayaþ Tüneliyle özdeþleþen Ankara- Ýstanbul Sürat Demiryolu Projesi güzergâhý maliyetinin fazla olacaðý gerekçesiyle göz ardý edilmiþ, mevcut demiryoluna paralel olan güzergâh tercih edilmiþtir. Seyahat Süresi ve kapasite: Yüksek Hýzlý Trenlerde 3 kýstas baz alýnmaktadýr. 1- Mesafenin km arasýnda olmasý, 2- Seyahat süresinin saat arasýnda olmasý, 3- Yýlda taþýnacak yolcu sayýsýnýn en az 5 milyon üzerinde olmasý. konulacaðý kamuoyuna Baþbakan Recep Tayyip ERDOÐAN tarafýndan açýklanmýþtý. Daha sonra açýlýþ tarihleri sýrasýyla 29 Ekim 2006, 23 Nisan 2007 ve 2008 ortalarý, 2009 baþlarý olarak ertelenmiþti. Nihayet Ankara-Ýstanbul Hýzlý Tren projesinin sadece Ankara- Eskiþehir bölümü 5 yýllýk bir tehir ve 4 erteleme ardýndan 13 Mart 2009 tarihinde daha tamamlanmadan yerel seçimler öncesinde Baþbakan Recep Tayyip ERDOÐAN ýn katýlacaðý törenle hýzlý trenler sefere konulacaktýr. Ankara dan Ýstanbul a hýzlý trenin ne kadar sürede varacaðý ve maliyetinin ne olacaðý ise hala belirsizliðini korumaktadýr. AKP hükümeti 22 Temmuz 2007 seçim bildirgesinde ve seçim sonrasý kurulan 60.Hükümet programýnda Ankara- Eskiþehir etabý tamamlanmadýðý halde bu kýsým tamamlanmýþ gibi bu set hattaki çalýþmalarý engellediðinden geri iade edilmiþtir. Hýzlý tren projesindeki düþünsel altyapý eksikliði baþlangýçta Ankara-Ýstanbul mevcut hattýn rehabilitesyonun hýzlý tren projesine evrilmesinde de kendini göstermiþtir. Baþlangýçta 250 milyon dolarlýk ve 160 km/saat hýzlýk bir rehabilitasyon çalýþmasý olarak öngörülen projede, inþaat baþladýktan yapýlan deðiþikliklere ön hazýrlýksýz olarak proje hýzlarý önce 200 km/saat sonra 250 km /saat yükseltilmiþtir. Rehabilitiatasyon ise yerine mevcut hata paralel yeni hýzlý tren hattý inþaatýna býrakmýþtýr. Diðer bir ifadeyle adeta kervan yolda düzülür mantýðý projeye hakim olmuþtur. Bu plansýzlýk içinde yürütülen Hýzlý tren çalýþmalarý bütünlüklü incelendiðinde; km den 533 km ye inecek olan Ankara-Ýstanbul hýzlý tren güzergâhýndaki seyahat süresi TCDD nin açýklamasýyla 3 saatin üzerindedir. Projeye iliþkin son fizibilite etüdünde Ankara-Ýstanbul parkurundaki yolcu taþýmalarýnýn %80 inin yani yaklaþýk 9 milyon kiþilik taþýmanýn hýzlý trenle gerçekleþtirilmesi ve bilet ücretinin de 30 olmasý öngörülmüþtür. projenin gerçekleþtirilmesinden sonra günde yolcu taþýnmasý gerektiði bununsa karþýlýklý olarak her 22 dakikada bir tren iþletilebilmesi ile mümkün olabileceði belirlenmiþtir. Ýhale usulleri Proje bütünlüklü deðil kýsýmlara ayrýlarak, her kýsým ayrý ayrý olarak altyapý, üstyapý, elektromekanik iþler vb. bazen malzemeli bazen malzemesiz olarak ihale edilmiþtir. Tatbikat projesi hazýrlattýrýlarak

9 çýkýlan ihalelerde birim fiyat teklif alma usulü kullanýlmýþ, sözleþmesi baðlanan bu ihalelerin neredeyse tamama yakýný %20 fazlasý ile bile tamamlanamayarak ikmal inþaatý ihaleleri yapýlmýþtýr. Garlarýn Kapasitesi Yetersiz Hýzlý trenlerin var sayýlan yolcu kapasitelerine ulaþmalarý durumunda mevcut garlarýn bu yolcu kapasitesin nasýl karþýlayacaðý konusunda bir etüt yapýlmamýþtýr. TCDD Yönetimi Ankara da yapmayý planladýðý hýzlý tren garýna imar izni alabilmek için daha önce reddettiði gar önü katlý kavþak projesini daha sonra onaylamýþ Ankara Büyükþehir Belediyesi ile bir çeþit çýkar iliþkisine bile girmiþtir. Eskiþehir Garýnýn yeraltýna alýnmasýnýn ve yeraltýnda 5 yollu bir istasyon inþa edilmesinin mantýðý belirsizliðini korumaya devam etmektedir. Buna raðmen, Eskiþehir yeraltý geçiþinin altyapý inþaatý ihalesini alan Net Yapý firmasý ile yapýlan sözleþmede tatbikat projesinde yer alan inþaat büyüklüklerinin %30 u oranýnda bir iþin tanýmlanmýþ olduðu da acý bir gerçek olarak karþýmýzda durmaktadýr. Ankara Eskiþehir Hýzlý Tren hattý tamamlanmamýþtýr. Sefere konulmasý düþünülen hýzlý trenler Ankara dan Esenkent e kadar (40 km) mevcut demiryolu kullanacak, Esenkent te hýzlý tren yoluna girerek Eskiþehir e 9 km uzaklýktaki Hasanbey e kadar hýzlý tren yolunu kullanýp burada tekrar mevcut demiryoluna girerek Eskiþehir e varacaktýr. Dünyanýn hiçbir ülkesinde bu þekilde hýzlý tren iþletmeciliði yapýlmamaktadýr. Ankara-Eskiþehir arasýný 4 bölümde incelediðimizde hattýn önemli bir kýsmý için Pamukova benzeri bir maceraya davetiye çýkarýldýðýný sorumluluðunu hemzemin geçitlerin kapatýlmasý ile sýnýrlandýrýldýðýný ve meydana gelebilecek olumsuzluklarýn belediyelerin üzerine atýldýðýný görmekteyiz. 1.Ankara-Sincan arasýnda her hangi bir çalýþma baþlatýlamamýþtýr. 2.Sincan - Esenkent arasýnda ise hýzlý tren mantýðý ile örtüþmeyecek bir güzergâh seçilmiþ ve bu kesim henüz tamamlanmamýþtýr. 3.Hasanbey-Eskiþehir arasý da henüz tamamlanmamýþtýr. 4.Tamamlandý gözüken Esenkent-Hasanbey arasýnda ise altyapý kontrol hizmetlerini yürüten Mescioðlu firmasý yaptýðý kontrollerde tespit ettiði aksaklýklarý kurumla sýklýkla paylaþmýþtýr. Örneðin, yol üst yapýsýna iliþkin iþlerin %100'e yakýn oranda tamamlandýðý ve deneme seferlerinin devam ettiði belirtilen 1 Nisan 2008 tarihli yazýsýnda sahada yapýlan gözlem sýrasýnda açýlan sondaj kuyularýnda yapýlmasý gereken taþ dolgularýn yapýlmadýðýný tespit ettiðini bildirmiþtir. Yine Esenkent-Hasanbey arasýnda koruyucu ray taþlamasýný üstlenen Firma; uluslar arasý uygulamalarda kaldýrýlan talaþ kalýnlýðýnýn maksimum 0,3 mm olmasýna karþýn TCDD hatlarýnda kesintisiz 0,5 mm ve üstü taþlama gerektiðini ve bu sorunun kullanýlan rayýn kalitesinden kaynaklandýðýný belirterek önlem alýnmasýný istenmiþtir. Bu çerçevede TÜV SÜD RAÝL GmbH Firmasý ile sertifikasyon alýnacaðý söylemleri ile inþaat iþlerinin uygunluðunun kontrolü için mükerrer sözleþmeler imzalanmýþtýr. Kaldý ki projenin rehabilitasyona yönelik ilk halinde yaklaþýk 150 milyon $'lýk bir yatýrýmla Ankara- Eskiþehir arasýnda hýzýn 160 Km/saat'e seyahat süresinin ise 1 saat 25 dakikaya indirilmesi ön görülmüþken yaklaþýk 1.5 milyar 'luk harcama ile seyahat süresi 1 saat 30 dakika olarak açýklanmýþtýr. Bu anlamda, Ankara-Eskiþehir arasýndaki mevcut seyahat süresinin hýzlý tren projesi ile 2 saat kýsalacaðý da gerçekleri yansýtmamaktadýr. Yürürlükteki orerlerde halen Baþkent Ekspresinin Ankara-Eskiþehir arasýndaki seyahat süresi 2 saat 32 dakikadýr. 2 saatlik bir kýsaltma ile seyahat süresinin 30 dakikaya düþmesi gerektiði basit bir matematik iþlemi ile kolayca görülebilmektedir. Ýþletmeye alýnan Esenkent- Hasanbey arasý için bakým onarým gruplarýnýn durumu, iþletmecilik altýnda hattýn kontrol amaçlý ölçümlemelerinin nasýl yapýlacaðý, tren setlerinin bakým onarým ünitelerinin durumu, iþletme güvenliði birimlerinin oluþumu, hýzlý tren iþletmeciliðinde görev alacak her türlü personelin eðitim durumu ve hatta bu hýzlý tren hattýnda yük treni iþletilip iþletilmeyeceði bile halen belirsizliðini korumaktadýr. Ýnþaatý devam ettiði iddia edilen diðer kesimlerde de durum bundan farklý deðildir. Tatbikat projesi hazýr olan Eskiþehir-Ýnönü kesiminde ilk ihaleden daha yüksek bedelle ikmal inþaatý ihalesi yapýlmýþtýr. Tatbikat projeleri hazýrlattýrýlmýþ olan bu kesimde tarihinde altyapý iþleri için 19.9 milyon YTL bedelle Sigma firmasý ile sözleþme imzalanmýþ, daha sonra iþ sözleþme bedelinin %100'ü üzerinden tasfiye edilmiþ ve kalan iþler için ikmal inþaatý adý altýnda tarihinde 23.7 milyon YTL bedelle ayný firma ile sözleþme yapýlmýþtýr. Ýnönü-Vezirhan kesiminde tarihinde, Vezirhan- Köseköy kesiminde ise tarihlerinde yaklaþýk olarak toplam 1.3 Milyar YTL karþýlýðýnda sözleþme 8

10 imzalanmýþ olmasýna karþýn yer teslimlerinin sýrasýyla ve tarihlerinde yapýlabilmiþtir. Bu bölümde Yüksel Proje firmasýna hazýrlattýrýlan tatbikat projeleri Mega Aksa firmasýna revize ettirilmiþ, bu mükerrer iþin gerekçesi açýklanmamýþtýr. Üstelik bu bölümde yeni yapýlacak hýzlý tren hatlarý mevcut hattýn üzerinde planlanarak, mevcut hattýn deplasesi için inþaat maliyetlerinde gözükmeyen asgari 500 Milyon YTL tutarýnda bir maliyetin oluþumuna izin verilmiþtir. DPT Çekinceleri Projenin tümü üzerinde DPT Müsteþarlýðý'nca önemli çekinceler getirilmiþtir. Örneðin DPT Müsteþarlýðý'nýn 8 Haziran 2007 tarih ve 2479 sayýlý yazýsýnda, 56 km.lik Köseköy- Gebze mevcut koridoru üzerinden sadece 16 km sinde ek hat yapmak suretiyle rehabilitasyon þeklinde bir proje ile hýzlý tren iþletmeciliði yapýlamayacaðý belirterek bunun yerine Arifiye-Gebze koridorunun kuzeyden geçecek yeni bir hatla baðlanmasý gerektiði bildirilmiþ, buna iliþkin her hangi bir iþlem yapýlmazken bu bölümde yer teslimi yapýlmýþtýr. Hýzlý tren konusundaki kafa karýþýklýðý karar vericiler üstünde bir türlü dinmemektedir. Örneðin; bir yandan Ýnönü-Köseköy arasýnda yer teslimleri yapýlýrken bir yandan da Karayollarý Genel Müdürlüðü'nce yürütülen Ýzmir- Bursa-Ýstanbul Otoyol projesi ile birleþtirilmek üzere Ýnönü'den sonra hýzlý tren hattý için Bursa- Altýnova üzerinden yeni bir güzergâh bile planlanabilmektedir Hýzlý Tren Projesi ve Marmaray Ýnþaat çalýþmalarý süren MARMARAY Projesi; tamamlandýðýnda demiryolu sistemi için tüpün dýþýndaki bölümlerde sadece tek bir hat tahsis edilebilecektir. Bu tek hat üzerinde hem hýzlý trenlerin hem de yük ve diðer konvansiyonel yolcu trenlerinin çalýþtýrýlmasý planlanmaktadýr. Milyarlarca ödemeyi göze alarak oluþturacak olan kapasite Gebze sonrasýnda ki daralma ile birlikte hiçbir þekilde deðerlendirilmemektedir. Bu durumda fizibiliteye göre hýzlý tren çalýþtýrýlamayacaðý gibi çalýþtýrýlabilen hýzlý trenler tüpe kadar ulaþsalar bile önemli bir kýsmý boðazý geçemeyecektir. Hýzlý Trenin Mevcut Demiryoluna Etkisi Hýzlý tren gölgesinde kalan mevcut km.lik demiryollarýmýz hýzla niteliðini kaybetmektedir. IMF ve Dünya Bankasý kaynaklý yeniden yapýlandýrma uygulamalarý sonucu bütünlüklü yapýsý parçalanmakta kamusal niteliði ortadan kaldýrýlmaktadýr. Gerekli yol bakým ve yenilenmesini bile yapamamaktadýr. Demiryolcularýn ve kamuoyunun kaygýlarý Seçim kazanmak uðruna aceleye getirilerek açýlýþý yapýlacak olan hýzlý tren projesiyle ilgili demiryolcular ve kamuoyu büyük kaygýlar taþýmaktadýr. Bu kaygýlarýn giderilmesi için; 1.Hýzlý trenin sefere konulma kararý seferler baþlamadan Baþbakan tarafýndan bir kez daha gözden geçirilmelidir. 2.Ulaþtýrma Bakanlýðý ve TCDD yönetimi yapýlan çalýþmalarý ve bunlarýn sonuçlarýný kamuoyu ile paylaþmalýdýr. 3.TCDD 'ye aylýk TL'ye mal olan ve bazýlarý yýllardýr bu projede çalýþan bilim adamlarý görevlendirmiþtir. Bu bilim 9 adamlarý hýzlý tren konusundaki deneyimlerini, inþaat süresince ve iþletmeye alýnma aþamasýna gelinmiþ olan bu dönemde proje ile ilgili hangi konularda çalýþtýklarýný elde ettikleri bulgularý (raporlarýný) trenin iþletmecilik yönünden her hangi bir risk taþýmadýðýna iliþkin ön görülerini, tren yola çýkmadan kamuoyu ile paylaþmalýdýrlar. 4.Hýzlý treni sertifika ettiði iddia edilen TÜV-SÜD Firmasýnýn tüm raporlarý ve sertifikasyona iliþkin Firmanýn verdiði belge de Ulaþtýrma Bakanlýðý'nca yine tren yola çýkmadan kamuoyu ile paylaþýlmalýdýr. 5.Esenkent-Hasanbey arasýnda altyapý kontrol hizmetlerini yürüten Mescioðlu firmasý trene ilk yolcular bindirilmeden bu bölümde inþaatýn tamamlandýðý ve para karþýlýðý yolcu taþýmacýlýðýna baþlanacaðýna göre iþlerin kesin kabul aþamasýna geldiðine iliþkin raporlarýný ve kamuoyu ile paylaþýlan 250 Km/saat hýzla bu kesimde iþletme güvenliði saðlanarak tren iþletmeciliði yapýlabileceðine iliþkin güvenceyi kamuoyu karþýsýna çýkarak vermelidir. 6.Ve yine ilk yolcu hýzlý trene binmeden önce ülkemizin saygýn kuruluþlarýndan ve inþaatý üstlenen konsorsiyumun ortaklarýndan biri olan ALARKO Holding sözleþmeye uygun olarak bütün iþlerin tamamlandýðý, iþletme güvenliði saðlanarak bu kesimde 250 Km/saat hýzla yolcu taþýmacýlýðýna baþlanabileceði ve vatandaþlarýmýzýn gönül huzuru ile bu treni tercih edebileceklerine iliþkin güvenceyi kamuoyu karþýsýna çýkarak vermelidir. Bu süreç iþletilmeden trene binecek yolcularýn sorumluluðunun Hýzlandýrýlmýþ trende olduðu makinistlere yüklenemeyeceðini buradan bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

11 Yüksek Hýzlý Tren Yüksek Hýzlý Tren (YHT) Hakkýnda Sendikamýz Görüþleri Kamuoyuyla Paylaþýldý! 9 Mart 2009 Sendikamýz Bilim Kurulu tarafýndan hazýrlanan Yüksek Hýzlý Tren le ilgili rapor kamuoyuyla paylaþýldý. 11 Mart 2009 AKP Tamamlanmayan Ankara-Eskiþehir Hattýnda Seçim Öncesi Hýzlý Tren Seferi Baþlatýyor baþlýðý ile Sendikamýz Genel Merkezinde basýn toplantýsý yapýlmýþtýr. Yapýlan açýklamada; plansýzlýk içinde yürütülen Hýzlý tren çalýþmalarý bir bütün halinde deðerlendirilmiþ, Ýnþaatý devam ettiði iddia edilen diðer kesimler, DPT Müsteþarlýðýnýn çekinceleri,marmarayla iliþkisi, Hýzlý Trenin Mevcut Demiryoluna Etkisi konularýnda kapsamlý bir açýklama yapýldý. Toplantýya Konfederasyonumuz Genel Sekreteri Emirali ÞÝMÞEK de katýldý. 12 Mart 2009 Baþbakan Recep Tayip Erdoðan'ýn yerel seçimler öncesinde 13 Mart 2009 Günü Eskiþehir'de tamamlanmamýþ hýzlý tren hattýnda sefere koyacaðý Yüksek Hýzlý Trenlerinin açýlýþ törenine baþta Ankara, Ýzmir ve Ýstanbul olmak üzere çevre illerden Özel Trenlerle demiryolcu taþýnarak AKP Propagandasýna alet edilecek. BTS olarak kamu kaynaklarýnýn ve demiryolcularýn seçim öncesinde bir siyasi partinin propagandasýnda kullanýlmasýný esefle kýnadýðýmýzý kamuoyunun bilgine sunduk. 13 Mart 2009 Genel Baþkanýmýz Hýzlý Tren açýlýþýyla ilgili olarak NTV televizyonunda Celal PÝR in sunduðu Yakýn Plan programýna katýlarak Sendikamýzýn konu hakkýndaki görüþ ve deðerlendirmelerini kamuoyuyla paylaþtý. 18 Mart 2009 Genel Baþkanýmýz Hýzlý Trenle ilgili olarak Kanal B televizyonunun Haber Bülteni programýna katýldý. Baþbakan Recep Tayyip ERDOÐAN ýn 13 Mart 2009 tarihinde Hýzlý Tren sefere konulmasý sýrasýnda basýn mensuplarýnýn bazý sendikalarýn hýzlý trenle ilgili güvenlik endiþelerinin sorulmasý üzerine ise Sendikamýzý hedef alarak söylediði sözler üzerine basýn açýklamasý yapýlmþtýr. Yapýlan açýklamada Sendikamýz tarafýndan belirtilen kaygýlar Basýn Toplantýsýndan-11 Mart 2009 giderilmeden meydana gelebilecek tüm olumsuzlarýn hýzlandýrýlmýþ trende olduðu gibi makinistlere yüklenemeyeceðini, bütün sorumluluðun Sayýn Baþbakanýmýzda olacaðýný kamuoyunun bilgisine sunuldu. 27 Mart 2009 HIzlý Tren hattýnda meydana gelen deformasyonlarýn TCDD nin iç yazýþmalarýna yansýmasý üzerine Genel Sekreterimiz Yavuz DEMÝRKOL tarafýndan basýna açýklama gönderilmiþ, açýklamada Sendikamýzýn kaygýlarý belirtilmiþ ve hýzlý tren seferlerinin durdurulmasý talep edilmiþtir. 17 Nisan 2009 Sefere alýnan YHT le ilgili olarak 13 Nisan 2009 tarihinde bazý basýn organlarýnda yer alan ve hatta bozulmalar oluþtuðuna dönük deðerlendirmeler üzerine Yüksek hýzlý tren hattýnda güvenliðin en üst seviyede olduðunu belirten ve TCDD: YHT ÝLE ÝLGÝLÝ HER TÜRLÜ DENETÝME AÇIÐIZ baþlýklý TCDD nin resmi internet sayfasýnda yer alan ( ve TCDD Genel Müdürü Sayýn Karaman ýn açýklama sonrasý "TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman'a Açýk Mektup" baþlýðý ile Genel Baþkanýmýz Yunus AKIL tarafýndan açýklama yapýldý. 10

12 Hýzlý Tren Meclis e Taþýndý!...CHP den Soru Önergesi Mart 2009 tarihinde Ankara Eskiþehir arasýnda seferlere baþlayan "Hýzlý Tren'in raylarýnda bozulmalar oluþtuðu ve trenin güvenli olmadýðý" yönünde haberler üzerine CHP Ýstanbul Milletvekili Çetin SOYSAL tarafýndan tarihinde Ulaþtýrma Bakanýnýn yanýtlamasý istemiyle TBMM'ye verilen soru önergesi ile YHT'nin güvenlik tartýþmasý meclisin gündemine taþýndý. CHP Ýstanbul Milletvekili Soysal, YHT Müdürü Tuna AÞKIN'ýn tarihli bir iç yazýþma üzerine basýnda yürüyen tartýþmalarý bir soru önergesi ile Ulaþtýrma Bakanýna yöneltmiþtir. Soru önergesinde; 2004 yýlýnda Pamukova'da 2008 yýlýnda Kütahya'da meydana gelen kazalarda demiryollarýnda hatalarýn bedelinin ölümle ödendiði hatýrlatýlarak, 1. Ankara Eskiþehir arasý kaç deneme seferi yapýlmýþtýr? 2. Yüksek Hýzlý Tren Seferlerinin baþlamasýnýn üzerinden henüz 11 gün geçmiþken Yüksek Hýzlý Tren Ulaþtýrma Bakaný Binali Yýldýrým ýn, medyaya da yansýyan hýzlý trene iliþkin açýklamasý yaþadýðýmýz ülkenin bir þakalar ülkesi mi olduðunun yada yaþananlarýn karabasan mý olduðunun sorgulanmasýný yeniden gündeme getirdi. Sayýn Yýldýrým söz konusu açýklamasýnda seçim öncesinde alelacele hizmete sokulan hýzlý tren in, raylardaki deformasyondan deðil, leylek yuvasýnýn azizliði ve sinyalizasyon kartýnýn çalýnmasý nedeniyle hýz kestiðini ileri sürdü. Eðer bu bir þakaysa bu þakaya karþýlýk biz de þu þekilde bir þaka ile karþýlýk vermek istedik. Sayýn Yýldýrým ýn açýklamasýný suç duyurusu olarak dikkate alan savcýlar soruþturma baþlattýlar. Soruþturma kapsamýnda saat de görüþleri 11 Bölge Müdürünün gönderdiði yazýda belirtilen yolda meydana gelen dezenformasyonla ilgili nasýl çalýþmalar yapýlmýþtýr? 3. Yolda meydana gelen dezenformasyonun giderilmesi için yol tamirat makinelerinin seferlere baþlamadan önce temin edilmemesinin nedeni nedir? 4. Yazýda dinamik tren kuvvetlerine karþýn hattýn ne gibi tepkiler vereceði henüz bilinmemektedir. denilmektedir. Bunun bilinebilmesi yeterli deneme seferi yapýlmasý ile doðru orantýlý mýdýr? 5. Gönderilen yazýda bu iþlerin acil olarak yapýlmasý hatta ihale sonuçlanýncaya kadar mahalli piyasadaki firmalarla sözleþme imzalanarak bu iþlerin acil olarak yapýlmasý gereklidir denilmektedir. Bu uyarý karþýsýnda tarihinden bu yana hýzlý tren seferlerinin durdurulmamasýnýn nedeni nedir? Milliyet Gazetesi-13 Nisan 2009 Yüksek Hýzlý Trene Leylek Engeli... alýnmak üzere evine gidilen hýzlý tren makinisti A.E nin evi madem buraya kadar geldik, bir de evi arayalým diyen memurlarca- arandý. Yapýlan aramada sinyalizasyon kartýnýn izine rastlanmazken ele geçirilen bankamatik kartlarý delil olarak emniyete götürüldü. Bu arada kiþisel haklarýn korunmasý amacýyla kiþisel olan kartlarýn A.E.nin cüzdanýnda ve cüzdanýn da A.E.nin cebinde olmak üzere Emniyete götürülmesine karar verildi. A.E. Emniyet sorgusunda susma hakkýný kullanacaðýný belirtti. Adli týptaki saðlýk muayenesinin ardýndan savcý huzuruna çýkarýlan A.E. savcýlýk ifadesinde sinyalizasyon kartýný nasýl kaybettiðini anlayamadýðýný, ancak kendisine bundan sonra verilecek her kartý üstünden delerek boynuna zincirle takacaðýný- söyledi. Bu ifade sonucunda kartýn A.E.nin üzerinden çalýndýðý ve sorumluluðunda 1. Dereceden A.E.ye ait olduðuna hükmeden savcý delillerin karartýlma olasýlýðýna istinaden A.E. yi tutuklanmasý talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk etti. Nöbetçi mahkeme - ne olur, ne olmaz gerekçesi ile A.E.yi tutukladý. Bu arada hýzlý trenin hýz kesmesinde rol aldýðý Sayýn Yýldýrým tarafýndan bildirilen leylek güvenlik görevlilerinin tüm aramalarýna raðmen bulunamadý. Muhabirlerimizin özverili çalýþmalarý sonucunda Türkiye ye gelmezden önce bulunduðu yerde bulunan leylek konu ile ilgili açýklama yapmaktan kaçýnýrken, göç mevsimi kavramýnýn artýk kendisi için bir þey ifade etmediðini, daha da Türkiye ye gitmeyeceðini açýkladý. Bizim yazdýklarýmýz þaka, umarýz Sayýn Yýldýrýmýn açýklamalarý da þakadýr. Eðer þakaysa þunu hatýrlatmak isteriz; insan hayatýna iliþkin karar verme mekanizmalarýnda yer alan insanlarýn insan hayatýna iliþkin þaka yapmalarý insanlýk suçudur. Eðer Sayýn Yýldýrým ýn yaptýðý þaka deðilse leyleðin yuva yapmasýndan bile etkilenen bir sisteme güvenli diyerek insanlarý sonu belirsiz seyahatlere göndermek de insanlýk dýþýdýr.

13 Sivas Þube Baþkanýmýz Serbest Býrakýlsýn! Sendikalarýmýz Üzerindeki Baskýlara Son! Sivas Þube Baþkanýmýz Necat SEZGÝNER ve Eðitim Sen Þube Baþkaný Önder DOÐAN kendileriyle ilgili somut bir iddia olmaksýzýn Cumhuriyet Üniversitesi öðrencileri hakkýnda yapýlan bir soruþturma gerekçesiyle 15 Ocak 2009 günü önce gözaltýna alýnarak serbest býrakýlmýþ, ancak 25 Þubat 2009 tarihinde yeniden gözaltýna alýnmýþ ve tutuklanmýþlardýr. Sendikalý olmak, sendikacý olmak, sendikanýn yöneticisi olmak, kadrosu olmak, üyesi olmak Sadece bu nedenle bazen yaþadýðýnýz þehir, bazen içinden geçtiðiniz süreç ya da aklýmýza gelen gelmeyen herhangi bir gerekçeyle pek çok baskýya maruz kalýrýz. Olumsuzluklara yanlýþlýklara ses çýkarmak, sorunlarýn birlikte, mücadele ederek aþýlabileceðini söylemek, karþýlýðýnda gücü olanýn baskýsýyla karþý karþýya olmaktýr. Ýktidar gücünü elinde tutanlar, hukukun içinde ya da dýþýnda iþte bu gücü istediklerinde -gerekli gördüklerinde- kullanýrlar. Ýþte Sivas ta böylesi bir süreci yaþýyoruz Bugüne kadar olan saldýrýlar halkasýna bir yenisi eklenerek. Þimdi; iþi, çalýþma saatleri, ikameti belli olan, kamu görevlisi sendika yöneticilerimiz görülen lüzum üzerine tutuklandýlar ve yargýlanmalarý tutuklu sürecek. Tutuklu yargýlanmalarýna karar veren merciinin gerekçelerini hepimiz merak etmekteyiz. Aslýnda bizlerde, yetkililerde neden gözaltýlarýn olduðunu, neden tutuklu yargýlamak istediklerini, bu tutuklamalarla neleri hedeflediklerini kavrayabiliyoruz. Neler mi; Sendikamýz, baðlý olduðumuz Konfederasyonumuz ve baðlý sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve kurumlara, bu þehirde yaþayan ilerici, demokrat insanlara bu gözaltý ve tutuklamalarla gözdaðý verilmek istenmektedir. Sivas aðýrlýklý olarak muhafazakar insanlarýn yaþadýðý, mücadele etmenin hak aramanýn, örgütlenmenin ve demokratik haklarýný özgürce kullanýlmanýn zor olduðu bir yer Bu haklarýn KESK Gözaltýlarý Protesto Eylemi.Yeniþehir Postanesi Önü-10 Mart 2009 kullanýlmasýnýn aðýrlýkla bir kaç sendika ve kitle örgütü üzerinden yürüdüðü düþünülürse kurumlarýmýzýn yöneticilerine baský yapmak Sivas ýn huzurunu ve güvenliðini saðlamak için anlamlý gelmekte. Hele de adý üzerinde üniversite öðrencilerine kovuþturma yapmakla baþlarsa Öðrenci gençliði, toplumun her zaman önünde, duyarlýlýklarý daha yoðun, sürekli bir enerjiyle mücadele eden bir güç Bugüne kadar özellikle YÖK Kanunu baþta olmak üzere pek çok alanda ses çýkaran, bu süreçlerde gözaltýlarla, tutuklamalarla hatta ölümlerle karþý karþýya olan kararlýlýkla mücadele eden öðrenci gençliði iktidar tarafýndan susturulmak istenmiþ, öðrenci eylemlerini bastýrmak için her þeyi yapmýþtýr. Sivas Þube Baþkanýmýz ve Eðitim Sen Þube Baþkaný öðrenci gençliðin akedemik, demokratik mücadelesine destek verdikleri için tutuklanmýþlardýr. Bugün eðitim alan ya da kardeþini çocuðunu okutan pek çoðumuz öðrenci gençliðin taleplerini haklý bulmasýna raðmen, büyük oranda onlarýn yanýnda 12 yer almamýþ, yeterli desteði sunmamýþ hatta senelerce kendimizi farkýndayýz yada deðiliz onlardan uzak tutmuþtur. Oysa Sivas ta elden geldiðince bu destek ve dayanýþma yaratýlmaya ve yaþatýlmaya çalýþýlmakta. Hakký yenenlerin, baský görenlerin, sorunlar karþýsýnda duyarlýlýk yaratmak isteyenlerin gidip danýþabileceði, destek alabileceði, bir araya gelebilecekleri yer, Sivas gibi bir ilde ancak olsa olsa yasalarla bu hakký elde etmiþ sendikalar ve diðer kurumlar olacaktýr. Çetelerin cirit attýðý, ellerini kollarýný sallayarak sokaklarda gezdiði ülkemizde, bu tutuklamalarý doðru görmek mümkün deðildir. Ülkemizde yaþadýðýmýz sorunlarý tüm toplumla birlikte bir araya gelmeden, ortak çözümler bulmadan çözemeyecek olan bizlerin maðdur olan, ezilen, insanca yaþayaayan tüm insanlarla birlikte olmasýnýn kaçýnýlmaz gerçeði bizleri yaþanan baskýlar karþýsýnda Þube Baþkanlarýmýzýn yanýnda olmayý gerekli kýlmaktadýr.. Bu saldýrýyý geri püskürtmek zorundayýz.

14 Sendikalar Þiddete Hayýr Diyor! Dünya Demiryolcular Eylem Günü Sendikamýzýn da üyesi olduðu Uluslararasý Ulaþtýrma Çalýþanlarý Federasyonuna (ITF) üye Sendikalar tarafýndan her yýl kutlanan Dünya Demiryolcular Eylem Günü bu yýl demiryolcular tarafýndan Sendikalar Þiddete Hayýr Diyor temasýyla kutlandý. Bugünle ilgili olarak 28 Nisan 2009 Salý günü saat 12:30 de TCDD Ankara Gar önünde Sendikamýz tarafýndan basýn açýklamasý yapýldý. TCDD Ankara Gar Önü-28 Nisan 2009 Demiryolu Mirasýnýn Korunmasý konulu Konferans 22 Mayýs 2009 tarihinde TCDD Konferans Salonunda Yapýldý Sendikamýz tarafýndan "Demiryolu Mirasýnýn Korunmasý" konulu Konferans; TCDD Genel Müdürlüðü Konferans Salonunda üyelerimiz, kurum çalýþanlarý, TCDD Genel Müdürlüðünden yönetici ve çalýþanlarla konferansa davet edilen kurum temsilcilerinin katýlýmýyla yapýldý. Kadir Has Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Yonca KÖSEBAY ERKAN'ýn konuþmacý olduðu Konferansta; ERKAN, slayt gösteri eþliðinde demiryollarýmýza ait Ýstasyon, Gar, Lojman ve benzeri deðerlerin tarihi, süreç içerisinde yaþanan deðiþimleri, þimdiki durumu, Marmaray Projesinin yaratacaðý etkiler üzerine sunum yaptý. Konferans sonrasý üyelerimizle sohbet eden Erkan diðer Þubelerimizde yapýlacak etkinliklere memnuniyetle katýlacaðýný ifade etti. Eðitim Sistemi ve Sýnavlar konulu Konferansýmýz 9 Haziran 2009 tarihinde TCDD Konferans Salonunda Gazeteci Abbas GÜÇLÜ nün katýlýmýyla yapýldý Bugüne kadar ulaþým ve örgütlü olduðumuz iþyerleri üzerine etkinlikler yapan Sendikamýz bu sefer üye ve çalýþanlarýmýzý yakýndan ilgilendiren bir konuda etkinliði hayata geçirdi. Eðitim Sistemi ve Sýnavlar baþlýðý ile yaptýðýmýz konferansýmýzýn konuðu Milliyet Gazetesi yazarý ve Kanal D de yayýnlanan Genç Bakýþ programýnýn yapýmcýsý Gazeteci Abbas Güçlü oldu. Üye ve çalýþanlarýmýzýn yoðun katýlýmýyla yapýlan Konferansýmýz eðitim sistemi ve özellikle ÖSS ve SBS sýnavlarý hakkýnda çeþitli sorular sorarak ve düþüncelerini belirterek karþýlýklý konuþmalarla geçti. Konferansýn ardýndan verilen kokteylde de demiryolcular Abbas Güçlü ile uzun süre sohbet ettiler. 13 TCDD Konferans Salonu-22 Mayýs 2009 TCDD Konferans Salonu-9 Haziran 2009

15 BTS Onurlu Bir Süreçtir! Selahattin NESÝPOÐLU Örgütlenme ve Eðitim Sekreteri TÜM RAY SEN'le baþlayan DEM -SEN'in katilýmýyla DEMÝRYOL-SEN, HAVA- SEN'in katýlýmý ile BTS süreci baþlamýþtýr. Sýnýf ve kitle sendikal anlayýþýný ilke edinen BTS, bu anlayýþ ve ilkeleri doðrultusunda, Türkiye sendikal hareketinin en önemli öznelerinden birisi olmuþtur. Bundan sonrada üstlenmiþ olduðu bu misyonunu devam ettirmek gibi sorumluluðu ve ayný zamandada bir zorunluluðu vardýr. Fiili ve meþru mücadele anlayýþý ile mücadele rotasýný oluþturmuþ, grevli ve toplu sözleþmeli sendikal haklarý kazanmayý hedefine koymuþtur. BTS, bir sendikanýn en temel görevi olan, çalýþanlarýn; ekonomik,demoratik hak ve çýkarlarýný korumak adýna gerekli olan mücadeleyi bu güne kadar vermiþtir. Bu güne kadar doðru, kararlý ve kesintisiz bir mücadele sürdüren BTS'ye doðal olarak bir çok yönden saldýrýlar ve suçlamar olmuþtur. Bundan sonrada olacaktýr. BTS üyeleri, kadrolarý ve yönetimleri bu saldýrýlarý kararlýlýkla göðüslemiþ ve geri püskürtmesini önemli ölçüde baþarmýþtýr. Bu kararlýlðý bundan sonrada gösterebilme iradesine sahiptir. BTS kuruluþ, çalýþma ve mücadele felsefesinin en temel noktalarý olan; a) Sýnýf ve kitle sendikasdýr. b) Ýþveren ve siyasi partilerden baðýmsýzdýr. Bu iki temel anlayýþ üzerinde titremek herhangi birinden en ufak bir taviz vermemek, en ufak bir sapma göstermemek BTS kadrolarýnýn görevidir. Bu güne kadar BTS sýnfýnýn mücadelesini çok onurlu bir þekilde sürdürmüþtür. Hiç bir zaman iþverenle kiþisel çýkar iliþkilerine girmemiþ ve böyle bir iliþkiye müsade etmemiþtir. Ayný þekilde hiç bir siyasi parti yada örgütle en ufak bir organik baðý olmamýþtýr. Hiçbir siyasi yönlendirmeye müsade etmemiþtir. Buna raðmen, BTS siyaset yapýyor suçlamalarý ile karþý karþýya kalmýþtýr. Bunu özellikle, bir takým siyasi partilerin güdümünde kurulan sendikalar yapmýþtýr. Yavuz hýrsýz misali yapýlmýþ bundan sonra da yapýlacaktýr. Ancak her BTS üyesi çok iyi bilmelidirki, her zaman sendika,siyaset birbiriyle iliþkilidir. Bu gün hepimizin hedefi olan grevli, toplu sözleþmeli sendikal haklarý elde edebilmektir. Bununda hayat bulabilmesi için siyasi müdahaleye ihtiyaç vardýr. O zaman bu talebimiz siyasi birtaleptir. Bu haklarý isteyen her sendika siyaset yapýyor demektir. ( istemeyenlere sözümüz yok ) Bir sendika; sendikal hak ve özgürlükleri kazanabilmesi,üyelerinin en iyi koþullarda, güvenli ve mutlu yaþayabilmesi için taleplerini ortaya ortaya koymak ve bunu toplumda tartýþmak zorundadýr. Bu talepler mutlaka siyasidir, toplumsaldýr ve sosyaldýr. Bu taleplerin hayat bulmasý için siyasal yapýnýn mutlaka demokratikleþmesi gerekmektedir. Bu koþullarda BTS nin demokratikleþme konusunda görüþ ve önerileri mutlaka olacaktýr. Ülkenin bir bölümünde kirli bir savaþ devam ediyorsa, burada on binlerle ifade edilecek insanlar ölüyorsa, biz emekcilerin alýn teri, göz nurundan artýdeðer bulan çok büyük kaynaklar buraya akýtýlýyorsa BTS nin barýþ talepleri mutlaka olacaktýr. Ýþyerlerimiz birilerine peþkeþ çekiliyorsa, insanlar iþinden, ekmeðinden oluyorsa geniþ kitleler her geçen gün biraz daha fakirleþiyorsa BTS mücadelesini daha yukarýlara taþýmak zorundadýr. Gelir daðýlýmý her geçen gün emekçiler aleyhine bozuluyorsa BTS buna karþý sesini elbetteki yükseltecektir. Üzerine basarak ve altýný çizerek söylediðimiz gibi sýnýf ve kitle sendikacýlýðý anlayýþý doðrultusunda emek, barýþ ve demokrasiden yana tavizsiz bir tavýr koymak siyaset yapmaksa her BTS li bundan gocunmaz. Bütün ulaþým iþkolu çalýþanlarý bilmelidir ki BTS hiçbir siyasi partinin güdümünde kurulmadý.hiç bir zaman iþveren güdümünde olmadý. Her zaman diyalogcu tavrýný sürdürdü. Taleplerini dile getirdi. Gerektiði zaman demokratik tepkisini en kararlý þekilde ortaya koydu. Bunun içindirki bu süreç çok onurlu bir süreçtir. Hatta bundan sonra daha dikkatli, daha kararlý, daha örgütlü olmak zorundadýr. Dünya çok büyük küresel ekonomik krizle boðuþmaktadýr. Küresel sermaye, bu krizden çýkabilmek için faturayý biz emekcilere kesecektir. Anti-demokratik yasalar her an dünyanýn gündeminde olacaktýr. Emekcilere karþý saldýrýlar her geçen gün artarak devam edecektir. Küresel sermaye bu krizi atlatabilmek için her yol mübahtýr anlayýþý içinde, kendi çýkarlarý doðrultusunda gerekli olan her türlü tedbiri alacaktýr. Bizim sefaletimiz, çocuklarýmýzýn geleceyi onlarý pek ilgilendireceðini herhalde hiçbirimiz düþünmüyoruz. Ýþte bunun içindirki daha karalý, daha örgütlü, daha çok dayanýþma içinde olmalýyýz. Belki de daha çok siyaset yapmalýyýz. Küresel saldýrýya karþý küresel mücadele anlayýþýný mutlaka hayata geçirmek zorundayýz. YAÞASIN BTS, YAÞASIN SINIF VE KÝTLE SENDÝKACILIÐ! YAÞASIN EMEK, BARIÞ VE DEMOKRASÝ MÜCADELESÝ! 14

16 Atv ve Sabah Çalýþanlarý Çalýk Grubunun TÝS Görüþmelerini Týkamasý Sonucu Grev deler Türkiye Gazeteciler Sendikasý nýn (TGS)TURKUAZ Grubuyla sürdürdüðü Toplu iþ Sözleþmesi(TÝS) görüþmelerinin týkanmasýnýn ardýndan Sabah Gazetesi ve Dergi Grubuyla Atv televizyonu çalýþanlarý GREV deler. Baþbakan a yakýnlýðýyla bilinen Çalýk Grubunun grubu satýn almasýnýn ardýndan TGS ile TURKUAZ Grubu arasýnda baþlayan TÝS görüþmelerinde pek çok maddede uzlaþmaya varýlmasýnýn ardýndan sürdürülen görüþmeler TURKUAZ Grubunun gerekçesiz olarak görüþme masasýndan kaçmasý nedeniyle uyuþmazlýkla sonuçlanmýþ, arabulucu aþamasýnda ise anlaþma saðlanamadan bitirilmiþti. Ýþverence yaratýlan baský ortamý içerisinde çalýþanlarýn büyük kýsmý greve çýkmasa da bugün 10 çalýþan anayasal haklarýndan vazgeçmeyip grev gözcüsü önlükleriyle haklarýný ararken, Ýþçi Sendikalarýndan, Meslek Odalarýna, Derneklerden Demokratik Kitle Örgütlerine kadar pek çok kurum bu grevi ciddi biçim desteklemekte, yanlarýnda yer almaktadýr. Basýn sektöründe, 12 Eylül darbesiyle birçok alanda olduðu gibi basýn alanýnda da ciddi bir örgütsüzleþtirme politikasý uygulanmýþ, baský ve engellemelerle bugünkü süreç yaratýlmýþtýr. Ýktidar olmanýn önemli basamaklarýndan biri de iktidarý isteyenlerin medya sahipleriyle gizli odalarda pazarlýklar yapmasýndan ve kirli çýkar iliþkileri kurmaktan geçerken çalýþanlarýn baský altýnda tutulmasý, örgütsüzleþtirilmesi konusunda iþbirliði içinde olmuþlardýr. Bugün medya sektöründe çalýþanlarýn büyük bir bölümü sendikasýz çalýþmaktadýr. Öylesi bir tablo yaratýlmýþtýr ki, kendi sektörlerinde yaþanan grev ve sonrasýndaki dayanýþma eylemleri bu basýn tarafýndan görülmemekte, yok sayýlmakta, gazetelerde televizyonlarda yer bulamamaktadýr. Halkýn doðru ve gerçek haberleri elde etme hakkýnýn önkoþullarýndan birisi medya organlarýnýn baðýmsýzlýðý iken bugün büyük bölümü holdinglerin denetiminde olan medya aracýlýðýyla doðru ve tarafsýz haberlerin elde edilemeyeceði ve ayný zamanda çalýþanlarýn haklarý konusunda da 15 duyarlýlýk gösterilmesi de beklenemez. Greve çýkan çalýþanlar yaptýklarý iþlerde, basýn ilkelerine uymakla yasalarýn tanýmladýðý koþullarda çalýþmaktan sorumluyken, bugün iþ akitlerinin devamý koþulu medya patronlarýnýn onlarýn iki dudaðý arasýndadýr. Bu koþullarda çalýþan medya çalýþanlarýnýn halka baský altýnda kalmadan, özgürce, doðru ve gerçek haberi vermesi beklenemez. TURKUAZ Grubu çalýþanlarý bugüne kadar defalarca iþvereni masaya çaðýrmýþ ve çalýþanlarýn emeðine, sendikal haklarýna saygý göstermeye ve toplu sözleþme sürecini uzlaþýyla tamamlamaya davet etmiþtir. Bu süreçte kendilerine verilen destekten mutluluklarýný belirten onlarýn grevi sürdürmelerinde önemli bir güç olan kurumlarla birlikte bizlerin vereceði destek 12 Eylülden bu yana uygulamalarla yaratýlan bu kötü tablonun daha fazla devam etmemesi, geriletilmesi açýsýndan önem taþýmaktadýr.

17 BTS Haber Dergisi 1 Mayýs 1 Mayýs 2009-Ankara Birlik, Mücadele ve Dayanýþma Günü olarak kutladýðýmýz 1 Mayýs ý bu yýl tarihi bir ana tanýklýk ederek kutladýk ve 32 yýl sonra binlerce iþçi ve emekçi Taksim alanýna çýktý de yaþanan ve 37 kiþinin ölümüne neden olan 1 Mayýs kutlamalarýnýn ardýndan Taksim 1 yýl daha kutlama yapýldýktan sonra iþçi ve emekçilere kapatýlmýþ ve 80 darbesiyle birlikte de 1 Mayýs ýn kutlanmasý hepten zorlaþmýþtý. Geçen zaman içinde verilen mücadele karþýsýnda devlet 1 Mayýs larý resmen yasadýþý ilan etmese de iþçinin, emekçinin bayramý deðil de yasadýþý bir eylemmiþ gibi yaklaþmýþ, 1 Mayýs lar susuz, copsuz, saldýrýsýz geçmez olmuþtu. Geçmiþ yýllarla birlikte özellikle geçen iki yýlda 1 Mayýs ýn emekçilerin 1Mayýs ý anlamýna yaraþýr þekilde kutlanmasýna adým adým yakýnlaþtýrmasý yönünde önemli mevziler kazanýlmasý bu yýl ki 1 Mayýs kutlamalarýný önemli kýlmýþtýr. 1 Mayýs denince ilk akla gelen Ýstanbul olduðu için o gün tüm ülkenin gözü Ýstanbul a çevrilmektedir. Hükümetin, Ýstanbul Valisinin ve Emniyet Müdürünün açýklamalarý ve önlemleriyle bugüne kadar 1 Mayýs larda þehir yaþanmaz hale çevrilmiþ, korku yayýlmýþ, sokaða adým atýlamaz olmuþtur. Bu yýl yine haftalar öncesinden baþlayan 1 Mayýs yani Taksim tartýþmasý KESK ve DÝSK baþta olmak üzere katýlýmcý kurumlarýn tüm sorumlu yaklaþýmlarýna raðmen yine geçen yýllarý aratmadý. Bu yýlki 1 Mayýs ta öne çýkan kimi baþlýklarý deðerlendirirsek; Birincisi, bugüne kadar neredeyse yok sayýlan 1 Mayýs, AKP hükümeti tarafýndan resmen kabul edilip bayram ilan edilmiþtir. Bu durum kimilerine göre AKP nin demokratlýðý olarak nitelendirilmektedir. Oysa bilinmelidir ki 1 Mayýs AKP nin lütfu deðil, yýllardýr her türlü baskýya, saldýrýya, terörize etmelere karþý KES-DÝSK-TMMOB-TTBOrtak Basýn Açýklamasý 16 yýlmadan usanmadan mücadele eden, 1 Mayýs ý tüm hafýzalardan silme, içini boþaltma çabalarýna raðmen direnerek hafýzalara kazýyanlarýn mücadelesiyle kazanýlmýþtýr. 30 yýl önce ayrýldýðýmýz alana geri dönmek; direne direne kazanacaðýz ýn, hak verilmez alýnýr ýn hayattaki karþýlýðýný gösteren büyük bir örnektir. Ýkincisi -yine buna baðlý olarakhükümetin 1 Mayýs ý resmi tatil ilan etmesi elbetteki önemlidir. Ancak hepimiz izledik, gördük. Asýl önemli olan 1 Mayýs ýn bu ülkede yaþayan emekçilerin, ezilenlerin, yoksullarýn gözünde ne olduðudur. Hatta adýný basýnda, hükümet yetkililerinin dilinden dinlerken 1 Mayýs ýn önündeki sözcüklerin söylenmediðini, neyin bayramý olduðunun saklanmak istendiðini görmekteyiz. Oysa iþçi sýnýfýnýn birlik olma, dayanýþma içinde bulunma ve mücadele etme yönlerinin unutulmamasý ve öne çýkarýlmasý bizlerin asýl vurgusu, derdidir. Bu nedenle, özellikle bu günde; kime karþý, niye, nasýl mücadele etmemiz gerektiðinin bilince çýkartýlmasýnýn önemi büyüktür. Ve üçüncüsü; resmi tatil ilan edilen bu günde özellikle iþyerlerinin sorun çýkarmasý nedeniyle kutlamalara