Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 31, Ekim 2016, s
|
|
- Nesrin Erkan
- 7 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 31, Ekim 2016, s Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Published Date Duru Özden GÜRBÜZ Öğretmen-MEB, Hacettepe Üniversitesi, Türk Halkbilimi Bölümü, Yüksek Lisans Öğrencisi gurbuzduruozden@gmail.com RİTÜELDEN TİYATROYA GEYİK MOTİFİ VE GEYİKLER LANETLER OYUNU Öz Mitolojik özellik taşıyan, bazen uğurlu bazen lanetli sayılan "geyik motifi" Orta Asya'dan Anadolu'ya kadar göçlerle beraber gelmiştir. İslamiyet'ten önceki "geyik" ile ilgili inanışların çoğu İslamiyet'ten sonra da devam etmiş, İslamî kimliğe bürünerek Anadolu kültürünün önemli bir unsuru olmuştur. Makalede, kutsallık içeren "geyik motifi"nin Türk kültüründe av-kurban hayvanı, türeyiş, nazara karşı savunma, yol gösterme ve benzetme unsuru olarak sanatta, mimaride, edebiyatta nasıl kullanıldığı örneklerle açıklanacak ve ritüel kaynaklı köy seyirlik oyunlarına nasıl yansıdığı üzerinde durulacaktır. Eksen motifi "geyik" olan Geyikler Lanetler oyununda Murathan Mungan'ın bu motifi, hangi fonksiyonlarda kullandığı incelenecektir. Anahtar kelimeler: Geyik motifi, oyun (tiyatro), lanet, Orta Asya, Anadolu.
2 FROM RITUAL TO THEATRE "DEER" MOTIF AND THE PLAY GEYIKLER LANETLER (DEER-CURSE) Abstract Deer motif which is counted as mythological, sometimes auspicious while sometimes cursed came to Anatolia from Middle Asia together with migration. Most of the beliefs about deer before Turks became Muslim were kept on after the Turks became Muslim and became an important element of Anatolian culture by becoming an Islamic figure. In the article, how sacred deer motif is used as an element of a game- sacrifice animal, descent, defense against evil eye, guidance and metaphor in art, architecture, literature will be explained with examples and how it passes through to rural theatrical play originating from rituals will be emphasized. In the play Geyikler Lanetler (Deer-Curse), whose main motif is deer, in which functions Murathan Mungan used this motif will be studied. Keywords: Deer motif, play (theatre), curse, Middle Asia, Anatolia. Giriş İslamiyet ten önce Türklerin en önemli geçim kaynaklarından biri hayvancılıktır. Bunun temelinde ise konargöçer yaşantının ortaya çıkardığı ekonomik zorunluluklar ile eski inançların anemist etkileri yer almaktadır. Eski Türkler, geçimlerini ve ihtiyaçlarını yetiştirdikleri koyun, sığır gibi hayvanlarla ya da avladıkları yabanî hayvanlarla sağlamışlardır. Bu hayvanlardan biri de geyik tir. Divan-ı Lügati t Türk te ıvuk, keyik; İbn Mühenna da geyik; Mukaddimetü l-edeb de ayruk; Orhun Abideleri nde sıbun, kiyik, keyik; Dede Korkut ta erkeği için boga (buğa) kelimeleriyle karşılanan bu hayvan, günümüzde yalnız "geyik" kelimesi ile bilinmektedir. Geyikgillerden olan ceylan karaca, maral da zaman zaman birbirleri ile karıştırılarak geyik yerine kullanılmıştır (Aytaş, 1999: 162). Geyik, ekonomik kaynak olmasının yanında Türklerin tarihi süreç içerisinde, içinde bulundukları inanç sistemlerinden dolayı yaşantılarında önemli bir yere sahiptir. Mitoloji, efsane, destan, masal, mimari ve sanatta kullanılması yönünden incelenmeye değer bir motiftir. Armutak (2002: 412) mitolojide uzun bir dönem Tanrı olarak kabul edilen hayvanların motif yönünden zengin bir kaynak olduğunu, her kültürün mitolojisinde hayvanların değişik biçimlerde ve oranlarda da olsa mutlaka yer aldığını söylemektedir. Totemizmin temelinde, insanla hayvan veya bitki arasında bir ilişki olduğu düşüncesi yatmaktadır. Eski Türklerin inancı üzerine yapılan araştırmaların birçoğu onların Totemist oldukları görüşünde birleşmektedir. Mehmet Mandaloğlu (2013: ), Mehmet Fuad Köprülü ve Ziya Gökalp'in Eski Türklerin "Totemist" olduğunu savunan araştırmacıların başında geldiğini, Gökalp'in (1976: 52) bu konu ile ilgili Totem olarak kabul edilen hayvanların Totemizm ibadetinin haricinde kesilemeyeceğini dile getirdiğini belirtmektedir. Bu konuda araştırma yapanlardan biri olan Tylor, Türklerin Totem inancını benimsemelerinde ölmüş atalarına saygı duyma inancının olduğunu ifade etmektedir (Akt. Yücel, 1975: 70). Jean Paul Roux ise Türklerde Totemizmin 437
3 varlığına kanıt olarak VIII. yüzyıldan beri bazı Türk kabilelerinin klanları ile bazı hayvanların arasında bir bağın gözlenmiş olmasını göstermektedir (Roux, 2011: 74-76). Eski Türklerde kutsiyet atfedilen hayvanların başında kurt, ondan sonra ise geyik gelmektedir. Türkler, eskiden mücadele ettikleri kurtla, yaşantılarının büyük bir kısmını kolaylaştıran atla bazen de avlamak için karşılarına çıkan geyikle ilgili inanışlara sahip olmuşlardır (Karadavut-Yeşildal, 2007:103). Orta Asya'dan Anadolu'ya Kadar Gelen "Geyik Motifi"nin Kullanım Alanları Şaman törenlerinde suretine bürünen hayvan atalardan biri de geyiktir (Ögel, 2003: 29-40; Çoruhlu, 2012: 165). Hunların kökenlerine dayanan efsanelerde geyiğe yer verildiği yapılan kazılarda ele geçirilen malzemelerde görülen geyik figürlerinden anlaşılmaktadır (Aytaş, 1999: 162). Orhun Abideleri'nde Türklerin geyiği avladıkları Tonyukuk Abidesi nin güney cephesinde yer alan: Kiyik yiyü tabışgan yiyü olurur ertimiz. (Geyik yiyerek tavşan yiyerek oturuyorduk) ifadesinden anlaşılmaktadır (Ergin, 1983: 53). Ayrıca Orhun Abideleri'nde Göktürklerin geyiğe önem verdiğini, matemi simgelemek için geyiği kullandıklarını ve kutsal kabul ettiklerini Bilge Kağan Abidesi'nin batı cephesinde yer alan: "Bilge Kagan uçdı. Yay bolsar, üze tengri köbürgesi öterce, ança, takı sıgun ötser, ança, sakınur men." (Bilge Kagan Kitâbesi, batı cephesi, satır 2-6). 438 (...dağda yabani geyik gürlese öylece mateme gark oluyorum.) ifadesinden anlaşılmaktadır (Esin, 1979: 140). Uygurlarda geyik, inançtan ziyade avcılık yapılan bir hayvan olarak yer almaktadır (Aytaş, 1999: 162). İskitler ise bataklıklarda geyik avlamışlardır (Tarhan, 2002: 599). Hayvan, ilkel Türk insanının zihninde insan olmayan, endişe veren bazen de yüceltilendir (Roux, 2005:70). Eski Türkler, bazen korktukları bazen de kendilerinin kutsiyet atfettikleri hayvanlardan türediklerini anlatan destanlar oluşturmuşlardır. Eberhard (1996: 86) Göktürklerin anasının dişi bir geyik olduğu efsanesini Çin'in Şimal Komşuları adlı eserinde dile getirmekte ve geyik motifinin kurt ile beraber totemik özellikler taşıdığı düşüncesini söylemektedir. Bu inanış Anadolu ya kadar gelmiştir. Giresun da anlatılan Ana Geyik efsanesinde, annesi tarafından ağaç kovuğuna terk edilen bir çocuğun bir geyik tarafından emzirilip büyütülüşü ve bu çocuğun soyundan gelenlerin Yaylaoğulları sülalesini oluşturduğuna dair söylencede, bu inanışın izleri görülmektedir (Gökşen, 1999: 175). Geyik motifi, Eski Türk destan ve efsanelerinde av hayvanı olarak da kullanılmaktadır. Oğuz Kağan Destanı nda onlara zarar veren gergedanı öldürmek için Oğuz Kağan ın bir geyiği avladığını ve gergedanı yakalamak için geyiği tuzak olarak kullandığını görmekteyiz (Ögel, 2003: 116). "Sıgun-keyik"in bazı cinslerini vurmanın yasak olup diğerlerinin vurulmasının ise hükümdarlara mahsus olduğu dönemler de vardır. Bu konuyla ilgili olarak Emel Esin (1979:
4 135), Göktürk kağanının bir deniz ilahesi ile birlikte olduğunu ve bir av sırasında ak bir geyiği vurduğu için ilahenin ona darıldığını, bu olaydan sonra da ak geyik avlamanın yasaklandığı efsanesini anlatmaktadır. Bunların dışında vurulan hayvan kurban olarak vurulmuş ise onu vuranın 'ongun'u 1 da oluyordu. Bu yüzden "Sıgun-keyik" cinsi, hükümdarlara mahsus bir cins kurbanlık av olarak hükümdar ongunu da sayılmaktaydı. Kültigin yazıtının doğu yüzündeki kağan damgasında görülen dağ keçisi muhtemelen sıgun-keyik, hükümdarlık sembolü olarak kullanılmıştır (Esin, 1979: ). Dede Korkut Hikâyeleri nde geçen geyik avları ise spor amaçlı yapılan avlardır (Karadavut-Yeşildal, 2007: 104). Anadolu sahasında ise geyik avı mani, türkü ve efsanelerde kullanılmıştır; ancak Türklerde kutsal ve iyilik getiren bir hayvan olarak kabul edilen geyiğin avlanmasının uğursuzluk getireceğine inanılır (Bonnefoy, 2000: 375). Çoruhlu (2012: 165), gök unsuruyla bağlantılı olduğu kabul edilen beyaz geyiğin Orta ve İç Asya'da önemli olduğunu, al ya da kahverengi geyiklerin ise yer ya da yeraltı unsurlarıyla ilgili olduğundan ve Türk mitolojisinde peşinden koşan avcıyı yeraltına (ölüme) götüren geyiklerle ilgili efsanelerin varlığından söz etmektedir. Bu inanışa "Geyik Avı Türküsü"nde rastlamaktayız. Aşağıda bir dörtlüğü verilmiş ve avcının ağzından söylenen türküde, bir geyiğin daha önce yavrusunu avlamış olan avcıların tekrar geyik avına çıktıklarında, aralarında nişanlı olan bir genci peşine düşürdüğü, onu sarp kayalıklara çektiği ve genç avcının kayalıklarda öldüğü anlatılmaktadır (Mirzaoğlu, 2005: 36). "Ben de gittim bir geyiğin avına aman aman 439 Geyik çekti beni kendi dağına aman aman Tövbeler tövbesi geyik avına aman aman Siz gidin kardaşlar kaldım burada aman aman kayada" Anadolu da bilinen Alageyik Efsanesi ve "Geyik Destanı" da yukarıdaki türkü ile aynı konuyu işlemektedir. Yalman ın (1977: 399) belirttiği Geyik avına biyol (bir kere) giden bir daha tövbe eder. atasözü de geyik avının uğursuzluk getireceği inanışını desteklemektedir. Görülüyor ki İslamiyet ten önceki geyik ile ilgili inanışlar, İslâmiyet ten sonra da devam etmiş; İslamî kimliğe bürünerek Anadolu kültür tarihinin önemli bir unsurunu oluşturmuştur. Hayvanların yön bulma yetenekleri içgüdüseldir ve insanlar, bunu olağanüstü bir güç olarak kabul etmektedir. Geyik insanlara hem maddi hem manevi yol gösteren bir hayvan olarak bilinir, çoğunlukla bir yere ya da sevgiliye giden yolu gösterir. Hunlara ait bir efsanede geyik, Hun avcılarını bir bataklığa çeker. Bataklığı geçilemez diye düşünen avcılar, geyik sayesinde bataklığın geçilebileceğini fark ederler. Bunun sonucunda da İskitlerin memleketlerine gitmeleri anlatılır (Ögel, 2003: 578). Dede Korkut Hikâyeleri nde de Bamsı Beyrek in Banu Çiçek in otağına bir geyik tarafından getirilmesi dile getirilmiştir. Geyik motifinin yol gösterme fonksiyonu İslamiyet in kabulünden sonraki destan ve efsanelerde de görülmektedir; ayrıca Anadolu sahasında da bu inanışın etkileri vardır. Buna örnek olarak Kaygusuz Abdal Menâkıbnâmesi nde Kaygusuz Abdal mahlaslı Alâeddin 1 Eski Türklerde kutsal sayılan canlılara verilen isim (Roux, 2011:74-76, 102).
5 Gaybî nin ahu şekline girmiş olan Abdal Musa yı takip ederek tekkeye ulaşması ve o ahunun Abdal Musa olduğunu anladıktan sonra ona mürit olması verilebilir (Güzel, 1999: 90-91). İlkel toplumlarda bir hayvanın postuna bürünme, onun bir boynuzu, kafası, tüyü gibi herhangi bir parçasını taşıma, onun gibi sesler çıkarmayı içeren ritüeller yapılmaktadır. Bunun amacı da o hayvanın yerine geçmektir. Bir hayvanın şekline bürünmenin temelinde o hayvandan korkmak, onun gücünden kutsiyetinden faydalanmak yatmaktadır. İlkel insan, geyiğin sesini taklit edip postunu giydiği zaman onun dünyasına girdiğini, onun yerine geçip geyik olduğunu böylece taklit ettiği hayvanla eşit düzeye geldiğini düşünür (Roux, 2005: 231). Bu inanış sistemi Şamanlarda vardır ve Şamanlar bu hayvanlara ye-kıla yani ana hayvan demekteydi (İnan, 1998: 458). Bu nedenle Şaman elbiselerinde ya da davullarında hayvan-ana olarak kabul edilen geyik motifi, temsili olarak kullanılmaktadır. Şamanist Orta Asya halklarının dünyayı algılayışlarında bulunan hayvan-ata, hayvan-ana 2 kavramlarını algılamamızda "ye-kıla" kavramı bizlere yardımcı olmaktadır. Orta Asya halkları için hayvan-ata, hayvan-ana, insanlara yardımcı olan hayvan biçimli ruhlardır (Eliade, 1999: 116). Şamanizm'de yer alan şekil değiştirme (metamorphose), çeşitli yollarla İslamiyet'e ve tarikatlara girmiş, özellikle Bektaşî geleneğinde kutsallık, yol gösterme gibi fonksiyonlarıyla tasavvufî anlam taşıyarak kullanılmıştır. Ahmed Yesevî'nin turna kuşu, Hacı Bektâş-ı Velî'nin güvercin veya şahin, Doğrul Baba ve Abdülkadir Geylanî'nin doğan, Geyikli Baba ve Abdal Musa'nın geyik şekline girebildikleri inancı yaygındır (Aytaş, 1999: ). Anadolu daki masallara da bu durum yansımıştır. Bacı Bacı Can Bacı masalında geyiğin bıraktığı ayak izinde biriken suyu içen erkek kardeş, geyiğe dönüşür (Günay, 1975: ). 440 Özkul Çobanoğlu (2011:114) Trabzon'un Şalpazarı ilçesi Geyikli beldesinden derlenen çocuğunu ağaç kovuğuna bırakan bir annenin aradan günler geçtikten sonra, geri geldiğinde çocuğunun bir geyik tarafından emzirildiğini gördüğünü ve onu gören geyiğin kaçtığını anlatan efsaneye göre, beldenin adının bu olaydan sonra Geyikli olduğunu, köyde yaşayan Bayraktar sülalesinin bu çocuğun soyundan geldiklerine inandığını ve bu nedenle geyik eti yemediklerini belirtmektedir. Ailenin geyik eti yememesinin sebebini, geyiği kutsal görmelerine ve hayvanana olarak kabul etmelerine bağlamaktadır. Bülent Gül (1995:27) Geyikli Beldesi'nde anlatılan "Geyik Ana" efsanesini derlemiş ve bu bölgede yaşayan "Bayraktaroğlu" ailesinin ortaya çıkışı ile ilişkilendirmiştir. Bu efsane, İslamiyet'i kabul etmiş bir Türk toplumunda, hayvandan (geyik) türeme motifinin biraz değişime uğrasa da devam ettiğini göstermesi açısından önemlidir. Metin And (2003: 379) Oyun ve Bügü adlı eserinde Şamanlık Tiyatronun Kökeni Olabilir mi? sorusuna yanıt ararken tiyatronun temelinde taklit ve kendisinden başka bir kişiyi, varlığı yansılamanın yattığını belirtmektedir. İnsanoğlunun ilk taklidinin av ile ilgili olduğunu bunu da ya Çeroki Kızılderililerinin yabani hindi avlarken yabankedisini simgeleyen bir maske takması gibi, insanoğlunun bir hayvanın avcılık yeteneklerinin kendisine geçmesi için o hayvanın kılığına girdiğini ya da bir hayvan sürüsünün yanına onları ürkütmeden yaklaşabilmek için kendini o hayvana benzettiğini söylemektedir. Konya nın güneyinde Çatalhöyük te sekiz, dokuz bin yıllık neolitik kentte bulunan renkli duvar resimlerinde geyik avlayan dansçıların sırtlarında pars derisi, ellerinde yay ve oklarıyla dans ederken diğerlerinin de davul çalmasını bu duruma örnek olarak vermektedir. 2 Soy kaynağı olarak algılanan ve ezelden beri var olduğuna inanılan tapınç konusu, hayvanla simgelenen ana ruhuna "hayvan ana"; ata ruhuna ise "hayvan ata" denilmektedir (Çobanoğlu, 2011:114).
6 Yeşim Paktin, Geyik Şaman Duralit üzerine karışık teknik, 100x100cm, Sanat ve mimaride hayvan üslubunun etkisiyle geyik motifi kullanılmıştır. Pazırık Kurganı ndan çıkarılan Pazırık Halısı ndaki geyik motifleri bunun en güzel örneklerindendir. Orta Asya kültürünün yaşantısı, hayvan resimleri ve hayvan mücadelelerini anlatan motiflerin kullanıldığı eserlerden de anlaşılmaktadır. Bunların içinde geyik motifli heykeller, Şaman davullarında, kilimlerde yer alan geyik motifleri dikkat çekmektedir. Tokat ta Çöreği Büyük Tekkesi nde bulunan geyik kabartması ve Anadolu nun çeşitli yerlerinde kullanılan geyik boynuzu gibi şekiller, resimler motifin mimariye de yansıdığını göstermesi açısından önemlidir (Tanyu, 1968: 97). 441 Geyik motifi, Anadolu da mezar taşlarında, yatır ve türbelerde de görülmektedir. Bu da gösteriyor ki mitolojik bir unsur olarak geyik motifi İslamî bir kimliğe bürünmüştür. Afyon da Şakalak Dede türbesinde bulunan geyik boynuzunun şifa niyetiyle alınıp kullanıldığı bilinmektedir (Tanyu, 1967: 158). Geyik boynuzunun iyileştirici etkisinin dışında Anadolu da nazarı engellediğine de inanılmakta ve geyik boynuzları ev duvarlarına asılmaktadır (Karadavut-Yeşildal, 2007: 109). Geyik, güzel, çevik bir vücuda sahip, göz yapısı çok etkileyici, tenhalarda yaşayan ürkek bir hayvan olmasından dolayı edebiyatta sevgilinin güzellik açısından benzetildiği bir motif olarak da yer almaktadır. Burhan Oğuz (1980: 857) geyik motifinden söz ederken şöyle demektedir: "Geyik (ceylan, karaca) in genel olarak sembolizmine göz atıldığında, yüksek, dallı, budaklı boynuzlarının çoğu kez hayat ağacına teşbih edildiği görülür. Dolayısıyla doğurganlığın, gelişme ittıratlarının, yeniden doğuşların simgesi olmaktadır. 3 Yeşim Paktin (2013: 50-51) Şaman Yorumlamaları ve Büyüsellik adlı tezinde: "Şamanların genellikle kutsal saydıkları hayvanlardan oluşan bir ya da birkaç yardımcı ruhları vardır. Bu yardımcı ruhlar, onların ruhlar alemine geçmesine rehberlik ederler ve onları kötü ruhlara karşı korurlar. Çoğu şamanın (özellikle kadın şamanların) evlenmeleri yasaktır; çünkü genellikle bu yardımcı ruhları onların semavi eşleri olurlar hatta bazen bu ruhlardan çocukları olur. Ayrıca şamanlar esrimeleri sırasında danslarla ve çıkardıkları seslerle bu hayvanları taklit ederler. Kostümleri de genellikle yardımcı ruhları olan hayvanları andırır. Geyik boynuzları, kuş tüyleri, kuş gagaları, ayı pençeleri vb. gibi gerçek aksesuarlar kostümlerinin tamamlayıcısıdır. Böylece onlar ayinleri sırasında neredeyse bu hayvanlara dönüşürler. Ruhları adeta bu hayvanlarla, yardımcı ruhlarıyla bir olur. Aynı şekilde ayine katılan izleyiciler de onları çoğunlukla bu hayvanlara dönüşmüş olarak algılar. Böylece ben de resimlerimde bu büyüsel anları, bir nevi onları yardımcı ruhlarına dönüşmüş olarak gösterdim." demekte ve bir nevi ye-kıla kavramını resmetmektedir.
7 Geyikler Lanetler Oyunu'nda "Geyik" Motifinin Kullanımı Murathan Mungan, geyik motifini; mitolojik ifadeye, geleneğe ve Güneydoğu Anadolu insanının inanışlarına dayandırarak Geyikler Lanetler oyununun eksen motifi olarak kullanmıştır. Geyikler Lanetler, yedi bölümden oluşmaktadır. Öndeyiş ve sondeyiş kısımları ile beraber dokuz bölüme çıkan oyunda bölümler arasında oyun arabaları adı verilen parçalar yer almaktadır. Sevda Şener (1993: 26) bu oyun arabaları motifinin bölümler arasına konulmasıyla seyircinin oyun seyrettiği bilincinin pekiştirildiğini, düş ile gerçek, masal ile tarih arasında ince ilmekler atıldığını dile getirmektedir. Mungan, eserde dört kuşağın öyküsünü anlatmaktadır. Oyun şu sözlerle başlar: Suyun toprağa değdiği yerde başlar bu efsane, Kimi der: Bin yıl önce; kimi der: Efsunlu zamanlarda, Kimi der: Geçenleyin, Kimi der: Düşümde. Sözün kısası: İşte size seyirlik bir hikâye! Öyle bir hikâye ki, Geyikler ve Lanetleri anlatır; Kaldırın geyikleri, kaldırın lanetleri Geriye hayatımız kalır. Hayatımız dedikleri nedir ki zaten? Tarih nedir? Zaman nedir? Bir tek zaman vardır Asya da: Geniş Zaman Geçmiş de, Gelecek de, Şimdi de Geniş zamandır (Mungan, 2000: 11-12). 442 Geyikler Lanetler başlığı okuyucuyu tiyatro metnini okumaya başlamadan önce mitolojiye doğru bir yolculuğa çıkarmaktadır. Lanetin olması için geyiklere ne gibi bir kötülük yapıldığı sorusunu akla getirmektedir. Bu sorunun yanıtını aramaya geçmeden önce, yazarın oyunda anlattıklarını çocukluğunda edindiği izlenimlerden yola çıkarak oluşturduğunu kendisinin şu sözlerinden anlamaktayız: "Çocukken bir geyiğe tutulmuşum. Tam olarak bilemiyorum ama 3-4 yaşlarında olsam gerek Günlerce geyik sayıkladığımı gören babamın sonunda sabrı tükenmiş. Mazı Dağı nda bir geyik yakalatıp düze indirtmiş. Mardin e getirtmiş. Kaleye yakın yüksekçe bir evde oturuyorduk, evimizin hayatında üst kata çıkan dik
8 basamaklı uzun bir merdiven vardı. Merdiven altındaki yuvarlak kemerli, derince boşluğu bir kafes içine getirip geyiği oraya yerleştirdik. Çatal boynuzları cilalanmış gibi parlıyor; yeşil, çekik gözleri ağulu ağulu bakıyordu. Çok mutluydum. Her sabah erkenden kalkıyor, kafesin önüne geçiyor ve bıkmadan-usanmadan onu seyrediyordum. Günler boyu sevdasına tutulduğum o geyiği seyrettim, durdum. Daha sonra benden gizli, o geyiğin yerine doldurulmuş bir geyik koymuşlar. Bu değişikliği anlamayan ben, gene eskisi gibi geyiğin karşısına geçip saatler boyu onu seyrediyormuşum. Bende derin, sızılı bir izi kalan belki de ilk sevdam o geyiğedir. (Mungan, 1995: 113). Mungan, başından geçen bu olayın etkisiyle Geyikler Lanetler oyununu yazmış, yazarken de mitolojiden, Asya nın efsanelerinden, destanlarından ve masallarından yararlanmıştır. Aslında Türkiye'de yaşamış ve yaşayan her sanatçı geleneğin kodlarını sanatlarına farklı biçimlerde yansıtmakta, geleneği çağdaş sanatta canlı tutarak yeniden kurgulanmasını ve hatırlanmasını sağlamakta ve hayali gerçeğe çevirmektedir (Bozkuş, 2014: 26-27). Mungan, geyik ya da farklı motifleri eserlerinde kullanarak onlara yeni ivmeler kazandırmakta ve okuyucuyu bu arketiplerle yeniden karşılaştırmaktadır. Bunu da: Asya malzemesinin içini yeniden döşeyerek yeni bir biçim anlayışını kurmaya yönelik deneyler ardındaydım. Asyatik malzemenin arketiplerini yorumlanmış içerikleriyle yeni bir yapılanmada kullanmak, eklemlemek istiyorum. Bunun için de Asya söylencelerini, destanlarını, şiirlerini, oyunlarını, minyatürlerini inceliyor; bunlar üzerine yazılanları okuyor; bu yolda benden önce yazılanları okuyorum. sözleriyle dile getirmektedir (Murathan, 1995: 113). 443 Geyikler Lanetler oyunu, Orta Asya dan Mezopotamya ya, Anadolu ya kadar gelip Türk Halk edebiyatında yerini alan geyik motifi üzerine kurulmuştur. Oyun, göçer bir aşiretin törelerine karşı gelip göçmekten vazgeçip ormanlık bir bölgeye yerleşmesi ile başlar. Yerleştikleri yurt bir geyik yatağıdır. Törelerinin gereği yerleştiği bu yerde kan akıtmak gerekir, bu da gebe bir geyiğin kanı olur. Akıtılan kan şişelenerek saklanmalı, başka bir yere göç ederken bu kan toprağa gömülmelidir. Hazer Bey in töre gereği yerleştiği yerde kan akıtmak için ava çıkıp gebe bir geyiği vurması, kendi atalarının ruhunu olduğu kadar geyikleri de rahatsız eder ve vurulan geyikle beraber lanet başlar. Peşinde düşman aşiretler ile birlikte babasının upuzun âhı varmış, o âh bir hayalet olup buralara dek ardı sıra gelmiş. Bir de geyikler tabi. (Mungan, 2000: 18). Herhangi bir yerin kendi toprakları olmasını sağlamak için bir geyiği öldürmek hele ki gebe olan bir geyiği, tüm yaratılanların bir arada yaşamak zorunda olması yani symbiosis e aykırıdır. Hazer Bey in tüm ailesi bu geyiğin kanıyla lanetlenecektir. Hazer Bey in eşi Kureyşa bu durumdan üzüntü duymakta ve başlarına bir şeylerin geleceğini hissetmektedir. Göçelim buradan Hazer. Ne olursa olsun göçelim. Hem bak geyiklerin karda, kışta, yağmurda, fırtınada toplaşıp sığındıkları bir yatakmış burası. Ormanın eteğinde bir geyikler yatağı. Geldik, yurtlarından ettik onları, yüklü bir geyiği kurban ettik. (Mungan, 2000: 60). O geyik olmasa bir başkasını vuracaktım. Törenin tetiğindeydi parmağım. (Mungan, 2000: 57). Bu durum Alageyik hikâyesindeki geyik motifinin kullanımına benzemektedir. Alageyik hikâyesinde de yavrusu öldürülen geyik, avcıyı uçurumun kenarına çekip onun ölmesine sebep
9 olmuştur. Avcının ölmesiyle beraber intikam alınmış olmaktadır (Göğceli, 1954: ). Geyikler Lanetler oyununda ise intikam, bir lanetle dört kuşağı farklı şekillerde etkileyecektir. Bu cezalandırma ve lanetin ilk belirtisi Kureyşa ve avcı olan eşi Hazer Bey in çocuğunun olmaması ile karşımıza çıkmaktadır. Beni korkutan zaman değil, lanettir. O, geyik yüklüydü. Onun günahını çekmekteyiz. Yavrusu, yavrusu vardı karnında. Koşamıyordu. Yüklüydü. Onun ahına kilitlendi kasıklarım. (Mungan, 2000: 57). Hazer Bey in eşi Kureyşa, bu laneti kurban edilmiş o geyiğin töre gereği saklanan kanını içerek çözmeye çalışacak; ancak bu durum farklı lanetleri ortaya çıkaracaktır. Kureyşa, öldürülen geyiğin kanını içip hamile kalacak ve bir oğlu dünyaya gelecektir. Hazer Bey ve Kureyşa oğullarının adını Mustafa koyacaktır. Genç bir delikanlı olduğunda ava çıkan Mustafa, bu av esnasında bir geyiğe sevdalanacak ve soyuna musallat olan lanet bu şekilde devam edecektir. On beşine varmış her oğul, ava çıkar, geyik avına. (Mungan, 2000: 42). Bir geyik vurup da başını getiren her oğul adının erliğini mühürler kavminin gözünde. (Mungan, 2000: 43). Geçmiş geyiğin karşısına öylece bakıyor, söylemeye dil varmıyor ama herkes biliyor ki sevdadır bu, başka bir şey değil. (Mungan, 2000: 31). Umarı yoktur, karasevda bu kara duygu. Oğlunuz Mustafa, avına çıktığı geyiğe sevdalanmıştır. (Mungan, 2000:33). 444 Derler ki, her kayasında bir geyiğin sektiği orman, sanki gizlemiş de cümle ceylanlarını koynuna, Mustafa yı bırakmış bir başına kendi karanlığında Ansızın bir geyik çıkmış Mustafa nın karşısına. Geyik ki sevda büyüsü, geyik ki duruşu yürek ağusu. Davrandıysa da pusatlarına, silahlarına; inme inmiş Mustafa nın bileklerine, inme inmiş parmağına, inme inmiş tetiğine. (Mungan, 2000: 44). Peşinden adamlar saldığı babası Hazer Bey, oğlunu geyiğin karşısında sevdaya dururken bulmuş. Almış getirmişler geyikle Mustafa yı, kırk gündür sürmekte bu bakışma. Yemiyor, içmiyor, konuşmuyor. Geçmiş geyiğin karşısına öylece duruyor... (Mungan, 2000: 45). Oyunda geçen bir avcının geyiğe sevdalanması motifi geleneğe bağlı türkü, masal gibi türlerde de görülmektedir. Bir şehzadenin çıktığı avda bir ceylan görüp ona âşık olduğunun anlatıldığı Ceylan Sultan masalı bu motife örnek olarak verilebilir (Çağatay, 1956: 164). Mungan, oyunda Mustafa Bey i bu durumdan kurtarmak için âşık olduğu geyiği büyü yoluyla Cudana isimli bir kadına dönüştürür. Geyikler Lanetler oyununda olduğu gibi insanın geyik biçimine girmesi ya da geyiğin insan şekline dönüşmesi motifi, Türk Halk edebiyatında sıkça kullanılmaktadır. Yastay Mönko adlı masalda bir geyik, kendisi ve topal yavrusu için gördüğü gençten süt ister. Genç de ineğinin sütünden onlara verir. Sütü içen yavru iyileşir. Bu olayın üstünden yedi yıl geçer ve bu süreden sonra oraya tekrar dönen genç, yavru geyiğin bir kadına dönüştüğünü görür (Çağatay, 1956: 164). Görüldüğü üzere bu masalda Geyikler Lanetler oyununda olduğu gibi geyiğin insana dönüşme motifi kullanılmıştır. Oyun gerçek olacak, büyü hayat olacak, geyik kadın olacak. (Mungan, 2000:35).
10 Yaşar Çoruhlu (1995:41) İslamiyet ten öncesine dayanan biçim değiştirme temasına uygun olarak şeyhlerin geyik ya da geyik cinsinden bir hayvanın şekline girdiklerini söylemektedir. Menâkıb-ı Hünkâr Hacı Bektâş-ı Velî'de, Rasûl Baba, Kâfir Beyinin ve adamlarının karşısına altın bir geyik olarak çıkar ve daha sonra güvercin olur. Kâfir Beyi ve adamları onun tekrar insan şekline girdiğini gördüklerinde bu kerametten etkilenip ona mürit olmaya karar verirler (Gölpınarlı, 1995: 86). Mungan, oyunda Mustafa nın sevdalandığı geyiğin biçim değiştirmesi yani kadına dönüştürülmesini efsunculara büyü yolu ile yaptırmakta ve bunu gerçekleştirirken Geyik Dansı motifini kullanmaktadır. Efsuncular, geyiğin (Cudana) başına örtüyü geçirirler. Geyik başı bağlanır. Mustafa, sandalyesinden kaldırılır. Pusatlanır. Ansızın başlarında geyik boynuzları taşıyan, göz yerlerinde yuvarlak aynalar bulunan köylüler çevresini alır, dönmeye başlarlar, ava çağırırlar. Geyik çağrısını yansılarlar. Toprağı topuklayarak GEYİKLERİN DANSINA başlarlar. Geyikler sırasıyla vurulur, yere düşer, sonra yeniden dirilerek dansı sürdürürler." (Mungan, 2000: 42). Geyik motifi ritüel kaynaklı köy oyunlarında da görülmektedir. Metin And (2003:100) Oyun ve Bügü eserinde, başına geyik boynuzları takan, hayvan postuna bürünüp dans eden köylünün bu davranışında, köy halkının inanç ve törelerinde kutsal bir birleştiriciliğin yattığını dile getirmektedir. Anadolu'da hayvan taklitli danslar içinde "Ceylanî" adlı dans ile "Geyik Oyunu" adlı bir köy seyirlik oyununun varlığı bilinmektedir (And, 1964:40; Gazimihal, 1999:108). 445 Tokat'tan Geyik Oyunu (Ersal Yavi'nin yağlı boya tablosundan) 4 4 Bkz. And, Metin, (2003), Oyun ve Bügü, s. 525.
11 "Geyik Oyunu" genellikle Tokat köylerinde oynanan bir seyirlik oyundur. Oyuncu, eline bir kazma alır, kilim veya geyik derisine bürünür. Gözlerine iki ayna, boynuna boncuklar, ziller ve başına da iki boynuz takar. İzleyiciler geldiğinde geyik kaçar ya da yere yatar. Etraftakiler geyiğin öldüğünü, hastalandığını ya da nazara geldiğini söyler. Kimin geyiğe nazar değdirdiği bulunur ve o kişiden bir bez parçası alınıp yakılır, geyiğe kurşun dökülür. Geyik bu ritüellerin ardından canlanır, kadınlı erkekli davul eşliğinde dans edilir (And, 1985: 105). Mungan'ın oyunda anlattığı "Geyik Dansı"nın "Geyik Oyunu"ndaki geyik tasviriyle dans ritüelinin gerçekleştirme şeklinin birebir örtüştüğü görülmektedir. Oyunda Cudana, kadına dönüştürülmüş bir geyiktir ve geyik oluşundan geriye sadece gözleri kalmıştır. "Bir tek gözleri kaldı eski geyik suretinden. Bundan böyle bir kadın suretinde yaşayacak." (Mungan, 2000: 49). Geyiğin kadına dönüştürülmesi ile lanet ortadan kalkmayacak, bu sefer de Mustafa ve Cudana'nın evlat sahibi olamamaları şeklinde yeniden ortaya çıkacaktır. Cudana, bunun sebebinin kendisinin geyikten insana büyü yoluyla çevrilmesi olduğunu, efsunculardan öğrenir ve nasıl evlat sahibi olacağının cevabını araştırır. Evlat sahibi olabilmesinin bedeli, geyikliğinden geriye kalan tek şey, yani gözleridir. Geyik, gözlerinin güzelliğiyle tanınan bir hayvandır. Edebiyatta benzetme unsuru olarak sıkça kullanılmaktadır. Aşağıda verilen mani bunun güzel örneklerinden biridir. 446 Ah o gözler o gözler Bahmiler ah o gözler Beni vuran oh degül Yârdaki âhu gözler (Elçin, 1990:18). Oyunda, Cudana iki oğul sahibi olmak için gözlerini feda eder. Karısının ceylan gözlerine âşık olan Mustafa Bey, bu olaydan sonra Cudana'ya yüz çevirir. Bu kez Mustafa Bey, kendisine yüz çevrilmesine çok üzülen Cudana'nın lanetine hedef olur. "Ey Mustafa Bey! kinim dinimdir artık intikamım imanım lanetim yazgındır artık lanetimle kahrolacaksın kinim dinimdir intikamım imanım " (Mungan, 2000: 122).
12 Mustafa Bey ve Cudana, ikiz oğullarına Kasım ile Nâsır isimlerini verir. Kasım ile Nâsır büyür. "Ve yıllar Cudana'nın lanetleriyle geçti, iki oğlu büyüdü ve on beşine geldi. Av çağına. Oğullarının iki kanlı katil olduklarını düşünüyordu Cudana. Onlardan korkuyordu. Çocukluklarından beri şiddeti, kan dökmeyi ve zulmetmeyi sevmişlerdi. Ve şimdi kanlarının kaynadığı yaşlarındaydılar." (Mungan, 2000: 128). Oyunda anlatılan iki kardeş ve geyik motifi, Fin-Ugor kavimlerinde anlatılan bir efsanede de görülmektedir. "Ormanda yaşayan iki kardeş varmış. Bunlardan biri uçabiliyormuş. Diğeri ise öldürmekten hoşlanır ve eli kanlı imiş." (Ögel, 2003: 577). Cudana, oğullarının acımasız olduklarını bilmekteydi. Kasım ile Nâsır, on beş yaşına gelip babaları Mustafa Bey ile töre gereği ava çıkar ve av sırasında babalarını geyik suretinde görüp onu öldürürler. "Kasım ile Nâsır, yaylarını gerer, oklarını atarlar. Oklanmış geyik devrilir, yere düşer. İNTİKAM CİNLERİ yok olurlar. Kasım ile Nâsır, zafer çığlıklarıyla avlarının üzerine atılır, kuşaklarından çıkardıkları kamalar, hançerlerle geyiğin başını keserler. Kopardıkları başı ellerine alırlar; üzerinden kan damlayan geyik başı, Kasım ile Nâsır'ın elinde değişerek babalarının başı olur." (Mungan, 2000: 134). Mustafa Bey'in "Kesikbaş"ı yerin yedi kat altında bir yere gümüş tepsiyle bırakılır. Kasım ile Nâsır, babalarının ölümünden sonra beyliğin başına geçerler. Kasım, kavmi için savaşmak üzere çöllere gider, bunun üzerinden yedi yıl geçmesine rağmen geri dönmez. Kasım'ın Suveyda isimli bir karısı ve Bakır isminde bir oğlu vardır. Yedi yıl boyunca dönmeyen Kasım'ın öldüğü varsayılır; ancak Suveyda kocasının ölmediğine inanır ve kocasını beklemeye devam etmek ister. Kasım'ın annesi Cudana ise oğlunun öldüğünü düşünerek töre gereği Suveyda'yı Kasım'ın ikiz kardeşi Nâsır ile evlendirir. Suveyda'nın Nâsır'dan Sidar isimli bir oğlu dünyaya gelir. Bu geçen süre içerisinde Kasım ölmemiştir ve geri döner. Bu sırada beyliğin idaresi Nâsır'ın elindedir. Kasım, beyliği ve karısı üzerindeki haklarını geri almak için Nâsır ile, aşiret büyüklerinin de ortak kararıyla çizilen bir daire içerisinde çarpışmaya başlar. Uzun süren çarpışmadan sonra Kasım ölür. Yazar, Kasım'ın öldüğünü Cudana'nın ağzından şöyle dile getirir: 447 "Açmayın yüzünü! Örtün peçesini! Bırakın yüzünü kendine kalsın Ölürken yüzü kendine kalsın Açmayın yüzü ölen Kasım'dır; Sağ gözüm açıldı Sağ gözüm yeniden görüyor Sağ oğlumun ölümüyle kararmış dünyayı Havar ki havar!
13 Havar ki havar!" (Mungan, 2000: ). Kasım'ın oğlu Bakır ile Nâsır'ın oğlu Sidar aşiretlerine musallat olan lanetin gebe bir geyiğin öldürülmesiyle başladığını öğrenir ve böylece oyun yazar tarafından bitirilir. Murathan Mungan, Geyikler Lanetler' de olayları kronolojik bir sıralamayla anlatmamıştır. Bir kavmin dört kuşağı kapsayan öyküsü, benzer temaları katlayarak tamamlanırken tutku ve çatışma ile doğma, birleşme, üretme ve ölüm, var olmanın kaçınılmaz gerçekleri olarak farklı biçimlerde sürüp gitmektedir (Şener, 1993: 27). Sonuç: Yazın hayatına tiyatro ile başlayan Mungan, mitolojik ve folklorik unsurları çağdaş anlatı teknikleriyle eserlerinde kullanan bir yazardır. Mungan, doğup büyüdüğü coğrafyanın kültürünü, gelenek ve göreneklerini, Türk folkloruna ait masal, efsane, destan gibi anlatı geleneğine dair zengin birikimini aktardığı; geleneksel Türk tiyatrosunun özelliklerinden faydalanarak şiirsel bir dille oluşturduğu Geyikler Lanetler adlı postmodern özellik taşıyan oyununu, 1980 yılında yazmaya başlayıp 1992 yılında tamamlamıştır. Oyunda, gebe bir geyiğin vurulması ile başlayan lanet; doğanın ve törenin düzeninin bozulması, aklını yitirme, çocuk sahibi olamama, ölüm gibi sonuçları ortaya çıkarmıştır. Mungan, Geyikler Lanetler'i Orta Asya'dan Anadolu'ya göçler aracılığıyla gelen, İslamiyet ten önceki inanışların İslamî bir kimliğe bürünerek Anadolu kültür tarihinin önemli bir unsurunu oluşturan "geyik" motifi üzerine kurmuştur. Oyun, ilkel ile modern arasında, gelenekten yararlanılarak yazılmıştır. Oyunun başından sonuna kadar düşle gerçek iç içe girmiş, avcı ve "geyik" arasındaki ilişki, geyiğin kutsallığı ekseninde aktarılmıştır. Mungan, oyunda geyiğin insan biçimine dönüşme motifini Geyik Dansı ile beraber vermiş; bu dansı da ritüel kaynaklı köy seyirlik oyunlarından Geyik Oyunu ile özdeşleştirmiştir. Yazar; oyunda geleneksel özellik taşıyan "geyik motifi"ni sevdalanmanın, şekil değiştirmenin, geyik avlamanın doğuracağı acı sonuçların, ölümün, doğurganlığın, yeniden doğuşun sembolü olarak kullanarak okuyucunun belleğinde yeniden biçimlenmesini sağlamıştır. 448 KAYNAKLAR Albayrak, Nurettin, (2010), Ansiklopedik Halk Edebiyatı Sözlüğü, 2. Basım, Şubat, Kapı Yayınları, İstanbul. And, Metin, (1964), Türk Köylü Dansları, İzlem Yayınları, İstanbul. (1985), Geleneksel Türk Tiyatrosu, İnkılap Kitabevi, İstanbul. (2003), Oyun ve Bügü Türk Kültüründe Oyun Kavramı, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul. Armutak, Altan, (2002), "Doğu ve Batı Mitolojilerinde Hayvan Motifi", İ.Ü. Veteriner Fakültesi Dergisi, 28 (2), s Aytaş, Gıyasettin, (1999), "Türk Kültür ve Edebiyatında Geyik Motifi ve Haza Destan-ı Geyik", Türk Kültürü ve Hacı Bektâş-ı Velî Araştırma Merkezi Dergisi, 12, s Bonnefoy, Yves, (Yön.), (2000), Antik Dünya ve Geleneksel Toplumlarda Dinler ve Mitolojiler Sözlüğü (Çev., Levent Yılmaz), Dost Kitabevi, Ankara.
14 Boratav, Pertev Naili, (2012), Türk Mitolojisi / Oğuzların - Anadolu, Azerbaycan ve Türkmenistan Türklerinin Mitolojisi, BilgeSu Yayıncılık, Ankara. Bozkuş, Barlas Şeyda, (2014), "Hayalden Gerçeğe: 1980 Sorası Çağdaş Türk Sanatı'nda Gelenekçi Yaklaşım", Asos Journal Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl:2, Sayı:2/1, s Cunbur, Müjgan, (1982), "Folklorumuzda Geyik Motifi Üzerine", II. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, II. Cilt, Halk Edebiyatı, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara. Çağatay, Saadet, (1956), "Türk Halk Edebiyatında Geyiğe Dair Bazı Motifler", Türk Dili Araştırmaları Yıllığı, Belleten, s Çobanoğlu, Ö.; Yıldırım, N. ; Tokel, D.A. ; Tekin, G. ve Doğan, M.C., (2011), Türk Edebiyatının Mitolojik Kaynakları, Anadolu Üniversitesi Yayınları, I.Baskı, Eskişehir. Çoruhlu, Yaşar, (1995), "Türk Sanatında Görülen Geyik Figürlerinin Sembolizmi", Toplumsal Tarih, 18, s , (2012), Türk Mitolojisinin Anahatları, Kabalcı Yayınları, İstanbul. Dirican, Gül, (1992), "Bu Oyunu Yazarken Ciddi Ruhsal Hesaplaşmalardan Geçtim", Milliyet Sanat, 300, Kasım, s Eberhard, D. Wolfram, (1996), Çin'in Şimal Komşuları, (Çev. Nimet Uluğtuğ), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara. Elçin, Şükrü, (1990), Türkiye Türkçesinde Maniler, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Ankara. Eliade, Mircea, (1999), Şamanizm, İmge Kitabevi, Ankara. Ergin, Muharrem, (1983), Orhun Abideleri, 9. Baskı, Boğaziçi Yayınları, İstanbul., (2000), Dede Korkut Kitab, Boğaziçi Yayınları, İstanbul. Esin, Emel, (1979), Türk Kosmolojisi (İlk Devir Üzerine Araştırmalar), Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul. Eyüboğlu, İsmet Zeki, (1987), Anadolu İnançları-Anadolu Mitologyası, Geçit Kitabevi, İstanbul., (1995), Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü, 3.Basım, Nisan, Sosyal Yayınlar, İstanbul. Gazimihal, M. Ragıp, (1999), Türk Halk Oyunları Kataloğu III, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara. Göğceli, Y. Kemal, (1954), "Alageyik", Türk Folklor Araştırmaları Dergisi, 3 (54), Ocak, s Gökalp, Ziya, (1976), Türk Medeniyeti Tarihi, (Hzl. İsmail Aka- Kazım Yaşar Kopraman), Kültür Bakanlığı Yayınları, İstanbul. Gökşen, Cengiz, (1999), Giresun Efsaneleri, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Trabzon. Gölpınarlı, Abdülbaki (1995) "Menâkıb-ı Hünkâr Hacı Bektâş-ı Velî'", Vilâyet-Nâme, İnkılap Kitabevi, İstanbul. 449
15 Gül, Bülent, (1995), Geyikli Beldesinin Halkbilim Açısından İncelenmesi, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Yayınlanmamış Lisans Tezi, Ankara., (1998), "Doğu Karadeniz'de ve Kırgızistan'da Anlatılan 'Geyik Ana' Efsanesi Üzerine Bir Deneme", Milli Folklor Dergisi, Yıl:10, 40, s Günay, Umay, (1975), Elazığ Masalları, Atatürk Üniversitesi, Doktora Tezi, Erzurum. Güzel, Abdurrahman, (1999), Kaygusuz Abdal (Alâeddin Gaybî) Menâkıbnâmesi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara. İnan, Abdulkadir, (1998), Makaleler ve İncelemeler I, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara. Karadavut, Zekeriya - Yeşildal, Ünsal Yılmaz, (2007), "Anadolu - Türk Folklorunda Geyik", Milli Folklor Dergisi,Yıl:19, 76, s Kaşgarlı, Mahmud, ( ), Divan-ı Lügati t Türk Tercümesi, C. I, II, III, IV, (Çeviren: Besim Atalay), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. Kaya, Muharrem, (2007), Mitolojiden Efsaneye, Bağlam Yayınları, İstanbul. Korkmaz, Esat, (2003), Eski Türk İnançları ve Şamanizm Terimleri Sözlüğü, Anahtar Yayınevi, İstanbul. Mandaloğlu, Mehmet, (2013), "Türk Mitolojisinden Anadolu'ya Taşınan Kültür: Geyik Motifi", Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 6 (27), Yaz, s Mirzaoğlu-Sıvacı, F. Gülay, (2005), "Türkülerde Mitolojik Unsurlar", Türkbilig, 10, s Mungan, Murathan, (1995), Murathan 95, Metis Yayınları, İstanbul., (1999), "Yılan ve Geyiğe Dair", Cenk Hikâyeleri, Metis Yayınları, İstanbul., (2000), Geyikler Lanetler, Metis Yayınları, İstanbul. Oğuz, Burhan, (1980), Türkiye Halkının Kökenleri 2, Doğu-Batı Yayınları, İstanbul. Ögel, Bahaeddin, (2003), Türk Mitolojisi, I, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara. Örnek, Sedat Veyis, (1995) İlkellerde Din, Büyü, Sanat, Efsane, Gerçek Yayınevi, İstanbul. Paktin, Yeşim, (2013), Şaman Yorumlamaları ve Büyüsellik, Yüksek Lisans Sanat Çalışması Raporu, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Anasanat Dalı, Ankara. Pekman, Yavuz, (1996), Murathan Mungan'ın Oyunlarında Mitolojik Ögeler, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tiyatro Bölümü Dramaturji ve Tiyatro Eleştirmenliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. Roux, Jean Paul, (2005), Orta Asya'da Kutsal Bitkiler ve Hayvanlar, (Çev., Lale Arslan), Kabalcı Yayınları, İstanbul., (2011), Eski Türk Mitolojisi, (Çev. Musa Yaşar Sağlam), BilgeSu Yayıncılık, Ankara. Sezer, Abdulbasit, (2010), Murathan Mungan ve Halk Bilimi, Maya Akademi Yayınları, Ankara. 450
16 Şahin, Seval, (2004), "Cengiz Aytmatov'un Beyaz Gemi Romanıyla Murathan Mungan'ın Kasım ile Nâsır Hikâyesinde Geyik Motifinin Kullanımı", A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 23, s , Erzurum. Şener, Sevda, (1982), Dünden Bugüne Tiyatro Düşüncesi, Adam Yayınları, İstanbul., (1993), "Gizemli Geçmişten Yaşamın Aydınlığına 'Geyikler ve Lanetler' ", Hürriyet Gösteri, 154, Eylül, s Tanyu, Hikmet, (1967), Ankara ve Çevresinde Adak ve Adak Yerleri, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, Ankara., (1968), Türklerde Taşlarla İlgili İnançlar, Ankara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Yayınları, Ankara. Tarhan, M. Taner, (2002), "Ön Asya Dünyasında İlk Türkler: Kimmerler ve İskitler", Türkler, Yeni Türkiye Yayınları, C.I, s Thompson, Stith, (1958), Motif - Index of Folk-Literature, C.VI, Indiana University, Indiana University Press, s Yalman, Ali Rıza, (1977), Cenupta Türkmen Oymakları II, Hzl. Sabahat Emir, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara. Yücel, Ersan, (1975),"Totemizm", Sosyal Antropoloji ve Etnoloji Dergisi, 2, 1975'ten Ayrı Basım, s ? (1994) "6. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali- Mezopotamya Üçlemesi", Hürriyet Gösteri, Mayıs, 162, s
ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2
DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 ŞAMANİZM Şamanizmin tanımında bilim adamlarının farklı görüşlere sahip olduğu görülmektedir. Kimi bilim adamı şamanizmi bir din olarak kabul etse de, kimisi bir kült olarak kabul
DetaylıTürk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Totemizm Totemizm totem, mana ve tabu fikirlerine dayanır. Bir klanın n bütün b n fertlerinin kutsal saydıklar kları yaratıklar ve şeyler olan
DetaylıMitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1
Mitoloji ve Animizm, Fetişizm Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Animizm Canlıcılık olarak da bilinin animizmin mitolojinin gelişmesinde önemli rolü vardır. İlkel devirde, eski insanlar her bir doğa olayının, eşyanın,
DetaylıTÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ
TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat
Detaylı-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.
İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım
DetaylıÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi 1970. Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971
Resim ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Prof. Dr. Ensar ASLAN İletişim Bilgileri :Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Adres Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığı Telefon : Mail : 2. Doğum Tarihi : 3. Unvanı
Detaylıtürk mitolojisi kaynakçası
türk mitolojisi kaynakçası Yıldırım, N. (2004). Anadolu Masallarında Şamanizm İzleri. Özarslan, M. (1994). ""Mitoloji Üzerine Araştırmalar"". Millî Folklor, 3 (24), 58-60, Kol, N. (1995). Haridetü'l-Acayib
DetaylıTÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1
TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1 Çeşitli Türk topluluklarının mitolojileriyle ilgili malzemelerin bir çoğunu bilim adamları, misyonerler, seyyahlar ya da bazı yabancı araştırmacılar tarafından derlenmiştir.
DetaylıANADOLU-TÜRK FOLKLORUNDA GEYİK
ANADOLU-TÜRK FOLKLORUNDA GEYİK Deer in Anatolian-Turkish Folklore Yrd. Doç. Dr. Zekeriya KARADAVUT* Ünsal Yılmaz YEŞİLDAL** ÖZET Yaşadığı çevreyi ve etrafındaki canlı cansız bütün varlıkları kendisi gibi
DetaylıFOLKLOR (ÖRNEK: 2000: 15)
FOLKLOR Folklor, bir ülke ya da belirli bir bölge halkına ilişkin maddi ve manevi alandaki kültürel ürünleri konu edinen, bunları kendine özgü yöntemleriyle derleyen, sınıflandıran, çözümleyen, yorumlayan
Detaylı1. Eski Türklerde Mitoloji ve Totemizm
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 6 Sayı: 27 Volume: 6 Issue: 27 Yaz 2013 Summer 2013 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 TÜRK MİTOLOJİSİNDEN
DetaylıANADOLU-TÜRK FOLKLORUNDA GEYİK
ANADOLU-TÜRK FOLKLORUNDA GEYİK Deer in Anatolian-Turkish Folklore Yrd. Doç. Dr. Zekeriya KARADAVUT* Ünsal Yılmaz YEŞİLDAL** ÖZET Yaşadığı çevreyi ve etrafındaki canlı cansız bütün varlıkları kendisi gibi
DetaylıHazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER
Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri
DetaylıKARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KARADENİZ ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ
KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KARADENİZ ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ Karadeniz Teknik Üniversitesi Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü tarafından hazırlanacak olan Doğu Karadeniz Kültür Araştırmaları Serisi isimli
DetaylıYARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Yaratılış Mitleri Orta Asya ve Sibirya da yaşayan Türk toplulukları arasında yaygın olarak anlatılan efsaneler yaratılış mitlerini oluşturmaktadır. Daha çok Altay
DetaylıORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş
ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında
DetaylıİSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler
İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti
DetaylıMİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
MİT VE DİN İLİŞKİSİ (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mit ve Din Mitolojiler genel olarak dinsel, ruhani ve evrenin ya da halkların oluşumu gibi yaratılış veya türeyiş gibi temaları içerirler.
Detaylıtamamı çözümlü tarih serkan aksoy
kpss soru bankası tamamı çözümlü tarih serkan aksoy ÖN SÖZ Bu kitap, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Genel Kültür Testinde önemli bir yeri olan Tarih bölümündeki 30 soruyu uygun bir süre zarfında ve
DetaylıTARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ
ARİF ÖZBEYLİ TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Anav Kültürü (MÖ 4000-MÖ 1000) Anav, günümüzde Aşkabat ın güneydoğusunda bir yerleşim
DetaylıGOBUSTAN KAYALIKLARI VE İLK SANATÇILAR
GOBUSTAN KAYALIKLARI VE İLK SANATÇILAR En azından sanatla ilgisi olanlar, dünya tarihinin en eski çizimlerin, İspanya daki Altamira Mağarası ile Fransa daki Lasque Mağarası duvarına yapılmış hayvan resimleri
DetaylıÖZGEÇMİŞ. Ekim 2014. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Mimar Sinan Üniversitesi 1991 Marmara Üniversitesi 1994
ÖZGEÇMİŞ Ekim 014 1. Adı Soyadı: Muharrem Kaya. Doğum Tarihi: 01.04.1969 3. Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Mimar Sinan Üniversitesi
DetaylıMİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ
Detaylıİnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER)
İnci GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER) Hoca ESERLERİN ORTAK ÖZELİKLERİ Hem İslâmiyet öncesi kültürü hem de İslâmî kültür iç içedir. Aruzla hece, beyitler dörtlük birlikte kullanılmıştır. Eserler
DetaylıUYGUR TÜREYİŞ EFSANESİ NDEN HAREKETLE KIZ KUMU EFSANESİNDE MİT-RİTÜEL İLİŞKİSİ *
UYGUR TÜREYİŞ EFSANESİ NDEN HAREKETLE KIZ KUMU EFSANESİNDE MİT-RİTÜEL İLİŞKİSİ * Bilindiği üzere efsanelerin en önemli özelliği, inanç unsurudur. İster belli bir mekâna, ister kişiye, isterse zamana bağlı
DetaylıMitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran
Ay tanrıçası Selene, Yunan mitolojisinde, Güneş tanrısı Helios un kız kardeşidir. Ay ı simgeler. Selene de Helios gibi bir arabayla dolaşırdı. Selene nin arabasını iki at, katır ya da boğa çekerdi. Zeus
Detaylı2014 2015 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ
2014 2015 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ 1. Alp Er Tunga öldi mü Issız ajun kaldı mu Ödlek öçin aldı mu Emdi yürek yırtılur
DetaylıNER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO
Cilt:3 Sayı:4 Şubat 2013 Issn: 2147-5210 www.thestudiesofottomandomain.com NER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO THE
DetaylıİSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN
İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN 1) XI. Yüzyıl dil ürünlerinden olan bu eserin değeri, yalnızca Türk dilinin sözcüklerini toplamak, kurallarını ve
DetaylıÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Hacı YILMAZ
ÖZGEÇMİŞ Yrd. Doç. Dr. Hacı YILMAZ Adı Soyadı: Hacı YILMAZ Doğum Yeri ve Yılı: Yozgat/Yerköy - 1968 Akademik Unvanı: Yard. Doç. Dr. Görevi: Öğretim Üyesi Çalıştığı Birim: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi,
DetaylıGöçmen bir yaşam. Göçleri sırasında fite kadar yükselen telli turnaların en büyük düşmanı kartallardır.
Telli turnalar Turnalar dünyadaki tüm kültürlerde yer bulmuş, insanların inançlarında ve kalplerinde güzel duygulara dönüşmüş. Uzun yaşamın, mutluluğun, şansın, bereketin ve barışın simgesi olmuş; saflığı,
DetaylıBURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ
BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ Her yönüyle edip (edebiyatçý) ve öðretmen Ýbrahim Zeki Burdurlu nun ölümsüz bir yapýtý elinizi öpüyor. Burdurlu bu çalýþmasýnda, cennet Anadolu nun deðiþik yörelerinden
Detaylı10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ
EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 EDEBİYAT TARİHİ / TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERE AYRILMASINDAKİ ÖLÇÜTLER 1.Edebiyat tarihinin uygarlık tarihi içindeki yerini.edebiyat tarihinin
DetaylıURARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM
URARTU UYGARLIĞI Gülsevilcansel YILDIRIM 120213060 Urartular MÖ birinci yüzyılın başında, Van Gölü ve çevresinde önemli bir devlet Kuran ve günümüze kadar buradaki uygarlıkları etkilemiş bir kavimdir.
Detaylı6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT
6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT Bozkırlının nazarında sabit olan şeyin faydası yoktur. O, her an harekete hazır olmalı, kolayca yer değiş-tirebilmelidir. Bu yüzden eski Türkler
DetaylıCentral Asian Studies
ISSN 1226-4490 International Journal of Central Asian Studies Volume 7 2002 Editor in Chief Choi Han-Woo Institute of Asian Culture and Development Bir Kore Halk Hikayesindeki Geyik Motifi Üzerine Hyo-Joung
DetaylıHALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 KONULAR Halkbiliminin İçeriği Halkbiliminin diğer bilimlerle ilişkisi Halkbiliminin sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 Halkbiliminin İçeriği Prof. Dr. Dursun
DetaylıÖZGEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş
ÖZGEÇMİŞ I. Adı Soyadı (Unvanı) Muammer Mete Taşlıova (Doç. Dr.) Doktora: Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006 E-posta: (kurum/özel) metetasliova@gmail.com Web sayfası Santral No: 0312-4667533
Detaylıİçindekiler Kısım 1 Sınıfta Yaratıcı Drama Yaratıcı Drama: Bir Sanat, Bir Sosyalleştirme Etkinliği ve Bir Öğrenme Yolu 3 2. Hayal Başlangıçtır 22
Çeviri Editörünün Ön Sözü xiv Ön Söz xvi Doç. Dr. Ömer Adıgüzel'in Ön Sözü Giriş xx xviii Kısım 1 Sınıfta Yaratıcı Drama 1. Yaratıcı Drama: Bir Sanat, Bir Sosyalleştirme Etkinliği ve Bir Öğrenme Yolu 3
Detaylıİslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı
İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Türk edebiyatı İslamiyet öncesi Türk edebiyatı ya da Destan dönemi Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyet'i kabulünden önceki dönemlerde oluşturdukları edebiyata verilen isimdir.[1]
DetaylıİÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...
İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm... 7 ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ... 8 Türk Dillerinin Sınıflandırılması... 14 Türk Dillerinin Ses Denklikleri Bakımından Sınıflandırılması... 16 Altay Dilleri Teorisini Kabul
DetaylıDENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?
DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER SERBEST ZAMAN YAPTIK? Çocuklara sporun önemi anlatıldı ve her sabah spor yaptırıldı. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmen rehberliğinde serbest oyun
Detaylıİnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER
YEDİ MEŞALECİLER Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan ilk edebi topluluktur. 1928 de Yedi Meşale adıyla ortaklaşa bir kitap çıkarıp bu kitabın ön sözünde şiirle ilgili görüşlerini açıklamışlardır. Beş Hececiler
DetaylıI. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS
I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara
DetaylıKIRGIZ MİLLETİNE AİT <KIRKKIZ> EFSANESİ
1905 KIRGIZ MİLLETİNE AİT EFSANESİ ZHENHUA, HU ÇİN/CHINA/КИТАЙ Giriş Çin de Kırgız milletinin ortaya çıkışı ve Kırgız adının kaynağı hakkında birçok efsane bulunmaktadır. efsaneside
DetaylıORTA ASYA DAN ANADOLU YA TÜRK KÜLTÜRÜNDE GEYİK KÜLTÜ
ORTA ASYA DAN ANADOLU YA TÜRK KÜLTÜRÜNDE GEYİK KÜLTÜ Deer Cult in Turkish Culture from Central Asia to Anatolia Yrd. Doç. Dr. Nilgün DALKESEN* ÖZ Anadolu halk kültüründeki geyik kültü, Türklerin Orta Asya
DetaylıİÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. vii GİRİŞ / 1 ÇOCUK VE KİTAPLARI / 17
İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ / 1 1. Çocuk Edebiyatının Tanımı, Niteliği ve Önemi / 1 Tanımı / 1 Niteliği / 3 Önemi / 5 / 8 Çocuk ve Kitapları / 8 Çocuk Edebiyatı ve Kitapları / 9 Çocuk ve Kitap / 12 Boş Zamanları
DetaylıDESTANLAR VE MASALLAR. Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE. Masal. KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon
Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon DESTANLAR VE MASALLAR Masal Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon Yayın Yönetmeni: Samiye
Detaylı7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)
7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: SINIFI: NO: 1 1. ETKİNLİK: BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ AYET-İ KERİME SÜNNET KISSA CENNET TEŞVİK HAFIZ 6236
DetaylıBu cümledeki boşluğa aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur?
7. Sınıf Türkçe Deneme Sınavı 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zaman zarfı yoktur? A) Adana ya gidip üç beş gün kalacağım. B) Toplantı saatini dün Pınar dan öğrendim. C) Eşyalarımızı toplayıp hemen
DetaylıÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı Salahaddin BEKKİ İletişim Bilgileri AEÜ Fen-Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Adres Bölümü Bağbaşı Yerleşkesi KIRŞEHİR
ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı Salahaddin BEKKİ İletişim Bilgileri AEÜ Fen-Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Adres Bölümü Bağbaşı Yerleşkesi KIRŞEHİR Telefon 05053192896 Mail sbekki@gmail.com, sbekki@ahievran.edu.tr
DetaylıBENDEN SELAM OLSUN BOLU BEYİ'NE
Kimliğiyle ilgili iki ayrı tartışma var. Birincisi, 16 ve 17'nci yüzyılda yaşadı. Yeniçeri ocağından yetişen bir şair. 1578-1590 arasındaki Osmanlı-İran savaşlarına katıldı. Bir tür ordu şairidir. Diğeri
DetaylıAkpınar, T. ; Eski Türklerin Dini Tek Tanrı İnancı mıydı?, Tarih ve Toplum, 1984, S. 27, Sh
GÖK-TENGRİ İNANCININ ANADOLU TÜRKLERİ NDEKİ İZLERİ Dr. Yaşar KALAFAT Bu bibliyografya denemesine, Bakû de çıkmakta olan Altay Dünyası Dergisi ni görünce karar verdim. Orada bana Türkiye de Türk inançlarının
DetaylıHALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 KONULAR Avrupa da Folklor sözcüğünün kullanımı ile ilgili çalışmalar Folklorun ilk derneği Folklorun tanımı DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 AVRUPA DA FOLKLOR SÖZCÜĞÜNÜN
DetaylıAĢağıdaki sözcüklerle tümceler kurunuz! 6
AĢağıdaki sözcüklerle tümceler kurunuz! 6 geldi bayramım Benim geldi Bütün çocukların bayramı Bu gün, Günü`dür Dünya Çocuklar Atatürk etti bize armağan Bu günü, Bayramı geldi Ulusal Egemenlik ve Çocuk
DetaylıTürk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.
Türk Eğitim Tarihi 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri Dr. Ali GURBETOĞLU www.agurbetoglu.com agurbetoglu@hotmail.com 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri İslam
DetaylıÖğretim Görevlisi Murat KARACA İpek Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, kkaracamurat@gmail.com
ISSN: 2149-9225 Yıl: 1, Sayı: 2, Aralık 2015, s. 135-141 Öğretim Görevlisi Murat KARACA İpek Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, kkaracamurat@gmail.com FATMA AHSEN TURAN (ED.), MERAL OZAN (ED.),
DetaylıEĞİTİM VE ÖĞRETİM DÖNEMİ DENİZYILDIZI GRUBU MART AYI BÜLTENİ
2012 2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM DÖNEMİ DENİZYILDIZI GRUBU MART AYI BÜLTENİ MART AYINDA NELER ÖĞRENDİK? Bitkileri tanıdık. Bitkileri gözlemledik. Bitki türlerini isimlendirdik. Bitkilerin birer canlı olduğunu
DetaylıDünyayı Değiştiren İnsanlar
Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,
DetaylıİÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP
İÇİNDEKİLER GİRİŞ Afrika ve Afrikalılar 13 BİRİNCİ KİTAP Bir Yuruba Efsanesi: Dünyanın Yaratılışı 23 Küçük Tanrı Obatala, Beş Parmaklı Beyaz Horoz ve Kara Kaplan 23 Kara Kaplan'la Beş Parmaklı Beyaz Horoz
Detaylı"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."
Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir
Detaylı" Elimizde bulunan Kadim Bilgelik sırlarına ve ezoterik bilgilere göre; özellikle son 3500 yıldan beri dünya insanına, kapasitelerine
" Elimizde bulunan Kadim Bilgelik sırlarına ve ezoterik bilgilere göre; özellikle son 3500 yıldan beri dünya insanına, kapasitelerine göre bilgi veren ve mitolojilerde İLAHLAR olarak ifade bulan yüce varlıkların
DetaylıİLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ DİN PSİKOLOJİSİ ÖZEL SAYISI Prof. Dr. Kerim Yavuz Armağanı Çukurova University Journal of Faculty of Divinity Cilt 12 Sayı 2 Temmuz-Aralık 2012 ÇUKUROVA
DetaylıTürklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı
Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı
DetaylıIX. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER
IX. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Hindoloji Anabilim Dalı Doç. Dr. H. Derya Can Kaynakça Çağdaş, K. (1964). Kalidasa nın Gençlik
DetaylıYrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Türk Eğitim Tarihi Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İslam Öncesi Türklerde Eğitimin Temel Özellikleri 2 Yaşam biçimi eğitimi etkiler mi? Çocuklar ve gençlerin
DetaylıBİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR
ÖTÜKEN Ârif Nihat Asya BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Şiirler: 1 BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Servet Asya ya Armağanımdır. DESTAN O zaferler getiren atların Nalları altındanmış; Gidişleri akına, Gelişleri akındanmış.
DetaylıÖZEL EFDAL ANAOKULU UĞURBÖCEĞİ GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ
ÖZEL EFDAL ANAOKULU UĞURBÖCEĞİ GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ BU AY ÖĞRENDİKLERİMİZ ATATÜRK Atatürk ün kim olduğunu hatırladık. Atatürk ün hayatına ait resimleri inceledik. Atatürk ün kişisel özelliklerini ifade
DetaylıHALK EDEBİYTI IV AŞIK EDEBİYATINDA ÜSLUP
HALK EDEBİYTI IV AŞIK EDEBİYATINDA ÜSLUP Türk halk şiirinde kullanılan dilin, yalın veya sadece olduğu yönünde yaygın bir kanaat vardır. Divan Şiiri'nde kaleme alınmış şiirler göz önüne alındığında bu
DetaylıYUNUS GRUBU MART AYI BÜLTENİ
YUNUS GRUBU MART AYI BÜLTENİ MART AYINDA NELER ÖĞRENDİK? Bitkileri tanıdık. Bitkileri gözlemledik. Bitki türlerini isimlendirdik. Bitkilerin birer canlı olduğunu öğrendik. Farklı bitkilerin bakımını üstlendik.
DetaylıTürk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.
Türk Eğitim Tarihi 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU www.agurbetoglu.com agurbetoglu@yahoo.com 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri
DetaylıAYI (Ursus arctos) SAYIMI
AYI (Ursus arctos) SAYIMI Artvin, Şavşat, Meydancık 22-24 Mayıs 2013 T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 12. Bölge Müdürlüğü, Artvin Şube Müdürlüğü Telefon :
DetaylıİSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE
İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Türk toplumlarında ilk kez medrese denen eğitim
DetaylıEN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ
EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ Kültürü sanatı ve gelenekleriyle çok köklü bir geçmişi olan İran Zerdüşt ve onun öğretisi Zerdüştlük e de ev sahipliği yapmıştır. Zerdüşt
DetaylıKENDİMİZİ İFADE ETME YOLLARIMIZ
3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (07 Aralık 2015-15 Ocak 2016) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her
DetaylıAdı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?
ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa
Detaylı4. Demiryolu ile tren arasındaki ilşki vapur ile aşağıdakilerden hangisi arasında vardır? A) Karayolu B) Gökyüzü C) Denizyolu D) Yeraltı
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisi devrik cümledir? A) Bunu sen mi getirdin bana? B) Bütün olayların sorumlusu kim? C) Dersten önce öğretmeni görecekmişsin. D) Bu çocukların hangisi sizin öğrenciniz? 2. Aşağıdaki
DetaylıPEYGAMBERLERE VE İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ 7. 10. Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler
DetaylıKazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak
Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak
DetaylıHACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ BAHAR DÖNEMİ LİSANS FİNAL PROGRAMI SINIF
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ 2016-2017 BAHAR DÖNEMİ LİSANS FİNAL PROGRAMI 1. 1. SINIF Zorunlu Dersler Listesi Dersin Sorumlusu Gün Saat Derslik Gözetmen TDE 112-01-
DetaylıDERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti
2011-2012 DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" YENİ DERS PLANI** 1.YARIYIL 1.YARIYIL Birleşti ATA 101 ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ I Z 2+0 2 X X X X ATA 101 ile ATA 102
DetaylıSınıf [ B-PİSA ] 1. Dönem - 1. Uygulama
4. Sınıf [ B-PİSA ] 1 2017-2018 1. Dönem - 1. Uygulama P erformans İ zleme S üreç A nalizi 4. SINIF MATEMATİK OKURYAZARLIĞI Soru 1.1 Aşağıdaki tabloda 8 kişilik bir limonlu pasta tarifi verilmiştir. MALZEME
DetaylıPROF. DR. HÜLYA SAVRAN. hsavran@balikesir.edu.tr. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans
PROF. DR. HÜLYA SAVRAN ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı Hülya SAVRAN İletişim Bilgileri Adres Telefon Mail Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Bölümü 10145 Çağış Yerleşkesi / BALIKESİR 0 266 612 10 00
Detaylıtellidetay.wordpress.com
Acele karar vermeyin Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanıyormuş. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral bu at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını
DetaylıZirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım
Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR 1. İletişim 2. İnsan, İletişim ve Dil 3. Dil Kültür İlişkisi DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ 1. Dillerin Sınıflandırılması
DetaylıProje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt
Önsöz Medeniyet; bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Türk medeniyeti dünyanın en eski medeniyetlerinden biridir. Dünyanın
Detaylıedersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları
RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki
DetaylıEKİM AYI BÜLTENİ YARATICI DÜŞÜNME ATÖLYESİ (3 YAŞ) 2-6 EKİM
EKİM AYI BÜLTENİ YARATICI DÜŞÜNME ATÖLYESİ (3 YAŞ) - Boynumuz zürafa boynu kadar uzun olsa şimdi yapabildiğimiz işleri yapabilir miydik? Sorusu üzerinden eğlenceli bir sohbet başlatıyoruz. - Ormanlar kralı
DetaylıDr.Öğr.Üyesi ÜNSAL YILMAZ YEŞİLDAL
Dr.Öğr.Üyesi ÜNSAL YILMAZ YEŞİLDAL ÖZGEÇMİŞ DOSYASI KİŞİSEL BİLGİLER Doğum Yılı : Doğum Yeri : Sabit Telefon : Faks : E-Posta Adresi : Web Adresi : Posta Adresi : 1980 BARTIN T: 24222744003323 F: uyesildal@akdeniz.edu.tr
Detaylı3. Yazma Becerileri Sempozyumu
YAZMA YOLCULUĞUNDA FARKLI YÖNTEM VE TEKNİKLER Gülsemin Ergün Kucba Türkçe Koordinatörü gulseminkucba@terakki.org.tr B.Aslı P.Şener Türkçe Öğretmeni basakpacaci@terakki.org.tr Yazar olmak istiyorsanız,
DetaylıDEER MYTHS AROUND STEPPE CULTURE
DEER MYTHS AROUND STEPPE CULTURE BOZKIR KÜLTÜR ÇEVRESİNDE GEYİK MİTLERİ Aslı KAHRAMAN ÇINAR 1 Abstract Turkish people have spreaded on a large area historically. They have left a mark on all the places
DetaylıM14 esnevi den (şirli) r H i k â y ele
14 Mesnevi den (şiirli) H i k â e y r l e ÖNSÖZ Sevgili Okur, Medeniyetimizin temeli olan değerlerimizi Hz. Mevlâna mızın Mesnevi sinden anlatmaya Adalet kavramıyla devam ediyoruz. Adalet kavramına işaret
DetaylıAdım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi
Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi daha çok sevdiğimiz bir dağ köyünde doğup büyüdüm. Uzak
DetaylıKORE NİN ESKİ KAYNAKLARINDA GÖRÜLEN GEYİK MOTİFİNİN ANLAMI
KORE NİN ESKİ KAYNAKLARINDA GÖRÜLEN GEYİK MOTİFİNİN ANLAMI Hyo-Joung KİM Özet Bugüne kadar yapılan araştırmalar Kore kültürünün Altay kültürleri ile bağlantılı olduğunu göstermektedir. Bazı halk edebiyatı
DetaylıMitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mitlerin Sınıflandırılması Mitler ele aldıkları konular bakımından kendi içlerinde çeşitli şekillerde sınıflandırılırlar. Örneğin, İnsanın ve dünyanın geleceğini
DetaylıBacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)
Bacıyân-ı Rum (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Varlığı Neredeyse İmkânsız Görülen Kadın Örgütü Âşık Paşazade nin Hacıyan-ı Rum diye adlandırdığı bu topluluk üzerinde ilk defa Alman doğu
Detaylıa 3 -<» rt3 ft3 Ö o\3 CO o\3 Ö o\3 CO v-< 0x3 Ö V-i -i» 3 Gezi / İlgaz Anadolu'nun Sen Yüce Bir Dağısın 0x3 Ö 0x3 Kitap / Kayıp Gül
ft o\ I V-i :p --( a * > Gezi / İlgaz Anadolu'nun Sen Yüce Bir Dağısın Kitap / Kayıp Gül Röportaj / Dr. Süleyman Ozüpekçe El Sanatları / Geleneksel Sanatlarımız/
DetaylıBATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ
BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ İÇERİK Müzikoloji nedir? Müzik tarihinin Müzikoloji içindeki yeri Müzik tarihinin temel kavramları Etimoloji (Müzik kelimesinin kökeni) Kültürel evrim
DetaylıHALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Erken Dönem Halkbilimi Kuram ve Yöntemleri DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 KONULAR Mitolojik Teori Mitlerin Meteorolojik Gelişimi Teorisi Güneş Mitolojist Okul ve Güneş
DetaylıUluslararası Dede Korkut Konferansı
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ Geleneksel Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi (HÜGEM) ve Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi (YTSAM) Uluslararası Dede Korkut Konferansı 12-14 Ekim, 2015, Ankara, Türkiye
Detaylı