Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download ""

Transkript

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16 1. GİRİŞ Son yıllarda teknolojinin sağladığı imkanların giderek artmasıyla elektronik aygıtların boyutlarındaki küçülme teknolojiye olan ilgiyi daha çok arttırmıştır. Elektronik aygıtlardaki bu küçülme, sadece aygıtın az yer kaplaması değil, aynı zamanda küçük boyutlarda malzemelerle hazırlanan cihazların çalışma hızının arttırılması ve malzemelerin boyut küçülmesinden dolayı kazandığı yeni özellikleri kullanılarak, daha yüksek kalitede, fonksiyonel cihazlar üretilebilmesidir. Bu cihazlar atomik boyutlarda yapılan malzemelerle hazırlandığından dolayı nanoteknolojinin gelişmesine olanak sağlamıştır. Teknolojideki gelişmelerin son yıllarda inanılmaz boyutlara ulaşmasıyla modern cihazlar kullanılarak, elde edilen filmlerin optiksel, elektriksel özellikleri ve kristal yapıları araştırılmaya başlanmıştır. Bu gelişmeyle birlikte ince filmler birçok kullanım alanı bulmuştur (Akkoyunlu, 2000). Örneğin optik özellikleriyle yansıtıcı ve yansıtıcı olmayan kaplamalarda, elektriksel özellikleriyle yarıiletken ve piezoelektrik cihazlarda, mekanik özellikleriyle mikro mekanik cihazlar ve sert kaplamalarda, kimyasal özellikleriyle de sensör teknolojilerinde kullanılabilmektedir (Smith, 1995). Günümüzde ince film teknolojisinin en büyük uygulama alanı yarıiletken sanayidir. Transistörler, entegre devreleri (IC), ışık yayan diyotlar (LED), ekranlar, lazerler bu teknoloji ile yapılmaktadır. Güneş pilleri, gece görüş dürbünleri gibi optik algaçlar ve araçlar da bu teknolojinin ürünleridir. Optik ve manyetik kayıt cihazları, fiziksel ve kimyasal araştırma da bu teknolojinin ürünleridir. Optik ve manyetik kayıt cihazları, fiziksel ve kimyasal aşınmaya dirençli sert ve dekoratif kaplamalar da ince film teknolojisinin en yaygın kullanım alanları arasındadır (Aksoy, 2006). İnce film teknolojisinin gelişmesi, geniş kullanım alanlarına sahip malzemelerin daha kolay elde edilmesine olanak sağlar. Örneğin, elmas 2000 o C sıcaklıkta ve Psi basınçta sentezlenirken, katodik ark plazma tekniğiyle eV luk karbon iyonları ile 200 o C de elmas film yapılabilmektedir. Son gelişmelerden biri de Ni-Fe-Cr gibi çok katlı süper örgü alaşım filmleri oluşturularak manyetik kayıt cihazlarının yapılmasıdır.

17 2 Manyetik alan etkisinin bu filmlerin dirençlerinde büyük değişim yaratması, 1993 te; IBM (International Business Machines) tarafından yeni manyetik algılayıcılar olarak tanıtılmalarını sağlamıştır. Yıllar önce teorik olarak incelenip çalışılan ince film teknolojisi artık günlük yaşamımıza girmiştir (Rossnagel, 1990). Nanoteknolojiyi temel alan aygıtların geliştirilmesinde, büyük bir potansiyele sahip olan ZnO (Çinko oksit) yarıiletkeni, üzerinde en fazla çalışılan malzemedir. ZnO, geniş bant aralığı sayesinde, UV bölgede çalışan lazer diyot ve ışık yayan diyot (Light Emitting Diode, LED) gibi aygıtların yapımında kullanılabilme potansiyeline sahiptir (Comba, 2009). Saydam ve oldukça iletken ince film çalışmaları gerek endüstride gerekse araştırma çalışmalarında çok geniş kullanım alanları sebebiyle bu alandaki çalışmalar artmıştır. Maliyeti düşürmek ve alternatif malzeme eklemek amacıyla yapılan çalışmalar sonunda çinko oksit ve çinko oksit esaslı filmlerin benzer kaplamaların elektronik cihazlarda yaygın bir şekilde kullanılıyor olması bu malzemelerin film oluşturma ve yapısal özelliklerine ilişkin araştırmalarda ilgi çekmiştir. Şeffaf yarıiletken filmlerin teknolojik olarak ilgi görmesinin başlıca sebebi, şeffaf yarıiletken filmlerin endüstrideki potansiyel uygulamalarıdır. Örneğin, bu türden filmler uçak endüstrisinde ön camlarda buzlanmayı önlemek amacı ile şeffaf elektriksel ısıtıcılar olarak yararlanılmıştır. Bunun yanında, son 20 yılda, bu yarıiletken şeffaf filmler; güneş pillerinde, ısı yansıtıcılarında, gaz sensörlerinde, ışık geçiren elektrodlarda (light transparent electrods), koruyucu kaplamalarda, görüntü cihazlarında, yüksek güce sahip lazer teknolojisinde lazer zararına karşı dirençli kaplamalarda, fotoelektrokimyasal pillerde fotokatod olarak, uydularda yüzey sıcaklığının kontrolünde kaplama olarak ve elektrolüminesans uygulamalarda yüzey tabakası gibi çok geniş uygulama alanına sahip olmuşlardır (Hartnagel ve ark., 1995; Znaidi ve ark., 2003). Şeffaf yarıiletken malzemelerin, kızıl ötesinde yüksek yansıtıcılık özelliklerinin yanı sıra güneş spektrumunda yüksek oranda saydam olmaları onları saydam ısı yansıtan

18 3 malzemeler olarak oldukça çekici kılmaktadır. Bu türden özel olarak seçilen filmler, cam izolasyonunda ve lambalarda termal izolasyonda çok yaygın olarak kullanım alanlarına sahiptir. Kaplama teknikleri ve kaplama koşullarındaki farklılıklar hacimli malzemelerde bulunmayan pek çok özelliği ortaya çıkarmaktadır. Bu, ince film malzemelere hacimli malzemelere göre üstün özellikler kazandırmaktadır (Wasa ve ark., 1992). İnce film teknolojisinin üstünlükleri aşağıda sıralanmaktadır: Hacimli malzemelerde olmayan ölçüde saf malzeme elde edilmesi. Atomik büyütme dolayısıyla filme özgü malzeme özelliklerinin elde edilmesi ve bu özelliklerinin kontrol edilebilmesi. Küçük geometrilerin üç boyutta oluşturulabilmesi ve homojenliğin kontrol edilebilmesi. Ardışık işlemlere imkân vermesi, böylece çok katlı ve çok değişik özelliklerde film elde edilebilmesi. Kalınlık, kristal, yönlenmesi ve çok katlı yapılardan kaynaklanan kuantum boyut etkilerinin kontrol edilebilmesi. Kaliteli malzemeden tasarruf sağlanması. Hızlı, kolay kullanılabilir, endüstriyel ve ekonomik bir teknik olması. ZnO, 1980 den beri kullanılan bir yarıiletken malzemedir. ZnO geniş bant aralığına sahip olmasının yanında, doğada bol miktarda bulunması ve bu yüzden de maliyeti düşük olan, yüksek optik geçirgenliğe ve iyi ısı, ışık ve elektrik iletkenliğine sahip katı sert bir yarıiletken malzemedir. Hegzagonal wurtzite yapıda olan ZnO in yapısal, elektriksel ve optiksel özellikleri ısıl işlemle veya katkı yapılarak değiştirilebilmektedir. Bu özelliklerinden dolayı son yıllarda İndiyum Kalay Oksit (ITO) filmler yerine ZnO ince filmler tercih edilmektedir. Katkı atomu olarak Na, Al, In, Ga, Li, Cu, Sn ve F kullanıldığı pek çok uygulama alanı vardır. Katkılı ve katkısız ZnO ince filmler, gaz sensörü, güneş pilleri, ısı aynaları, akustik dalga cihazları, fotoelektrik cihazlar gibi alanlarda kullanılabilir (Polat, 2009).

19 4 Periyodik cetvelde II-VI grubu bileşik n-tipi yarıiletkenlerinden olan ZnO, beyaz toz görünümlü, hemen hemen suda hiç çözünmeyen, doğada bol miktarda bulunan inorganik bir bileşiktir. Toz olarak plastik, cam, seramik, kauçuk, çimento, boya ve gıda endüstrilerinde geniş bir kullanım alanına sahiptir (Klingshirn, 2007). Malzeme biliminde şeffaf iletken oksitler sınıfında yer alan ZnO bileşiği, yüksek şeffaflığı, elektron mobilitesi ve saturasyon hızı, direk geçişli geniş bant aralığı, güçlü oda sıcaklığı lüminesans özelliklerinden dolayı (Kahraman, 2010), Gaz sensörleri (Olvera ve ark., 1997; Shinde ve ark. 2007) Biyosensörler Güneş pilleri (Lokhande ve ark. 2009; Lare ve ark. 2009; Ennaoui ve ark. 1998; Bhatt ve ark. 1997) Şeffaf ince film transistörler (Hoffman ve ark., 2003; Masuda ve ark., 2003; Nishii ve ark., 2005) Işık geçiren elektronik paneller Yüzey akustik (SAW) aygıtlar (Lee ve ark., 2001) UV ışık yayıcılar (Huang ve ark., 2001; Liu ve ark., 2004; Aoki ve ark., 2000) gibi pek çok uygulama alanına sahiptir. Maliyetinin düşük, toksik olmayan bir malzeme olmasının yanında, yüksek eksiton bağlanma enerjisi (~60 mev), yüksek iyoniklik, yaklaşık 3.3 ev direkt geçişli geniş bant aralığı gibi elektro-optik aygıtlar için istenen birçok özelliği barındırmasıyla ZnO yarıiletken çalışmalarında hem bilimsel hem de teknolojik öneme sahiptir (Lee ve ark., 2001; Cao ve ark., 2005). Bahsedilen bütün bu özelliklerinden dolayı ZnO yarıiletkeni, üzerinde çok çalışılmış bir malzeme olmasına rağmen, direncinin 10-3 ile 10 5 Ωcm aralığında değiştirilmesi, görünür bölgede şeffaf olması (yaklaşık %80-%90 optik geçirgenlik), zehirli olmaması ve doğada bol miktarda bulunması vb. özelliklerinden dolayı hala popülerliğini korumaktadır. Bununla birlikte, şeffaf iletken oksit malzeme olarak kullanılmaya adaydırlar. ZnO, şu ana kadar yaygın olarak kullanılan şeffaf iletken oksit olan kalay oksit ve ITO ya alternatif bir malzemedir (Lee ve ark., 2003). Hidrojen plazma ortamında kalay oksit ve ITO dan daha kararlı bir yapıya sahiptir. Birçok araştırmacı, farklı alanlardaki uygulamalara

20 5 yönelik olarak, farklı geometrilerde ZnO partikülleri ve filmler elde etmişlerdir (Wang ve ark., 2009; Yang ve ark., 2008; Yi ve ark., 2007; Shinde ve ark., 2005; Gao ve ark., 2004; Lopez ve ark., 2003; Herrero ve ark., 2000). Son yılların en ilgi uyandıran ve popüler materyali olarak üretilen güneş pillerinin ışık yansıtmayan ve oldukça saydam olma özellikleriyle göze çarpan katkılı ve katkısız ZnO yarıiletken malzemeleri bu avantajları sebebiyle çalışmalarda tercih edilmektedir. ZnO ince filmlerin elde edilmesi için bugüne kadar sol-jel, kimyasal banyo depolama (CBD), radyo frekans magnetron saçtırma, ısısal buharlaştırma, elektrokimyasal depolama (ECD), ultrasonik püskürtme (SP), aşamalı iyonik tabaka adsorpsiyonreaksiyon (SILAR) gibi birçok yöntem kullanılmıştır. Bu çalışmada, kimyasal kontrolünün kolay olması, maliyetinin düşük olması vb. birçok özelliklerinden dolayı üretim tekniği olarak sol-jel yöntemlerinden birisi olan döndürerek kaplama (spin coating) metodu kullanıldı. Hazırlanan filmlerin yapısal, optiksel ve elektriksel özellikleri incelenmek üzere AFM, XRD, UV ve Dört nokta yöntemi cihazlarıyla analizleri yapılmıştır. ZnO ince filmleri üretilirken literatürde yapılan çeşitli çalışmalarda katkılı (Al, Ga, In, K ve Na gibi) ve katkısız ZnO ince filmlerinin elektriksel, optiksel ve çeşitli yapısal özellikleri incelenmiştir. Örneğin; Schuler ve ark., sol-jel yöntemi ile cam altlıklar üzerine Al katkılı yüksek optik geçirgenliğe sahip ZnO ince filmler üretmiş, üretilen filmlerin en az 5x10-3 Ωcm elektriksel dirence sahip olduklarını rapor etmişlerdir (Schuler ve ark., 1999). Lee ve ark., yapmış oldukları araştırmada potasyum (K) katkılı çinko oksit (ZnO) ince filmlerinin katkı konsantrasyonunun % 2 mole kadar artması ile kristalliğin geliştiği ve bununla birlikte optiksel bant aralığının ve taşıyıcı konsantrasyonunun da arttığı görülmüştür. Bu da Burstein- Moss etkisi ile açıklanmıştır (Lee, Jeong, 2004). Reddy ve ark., yapmış oldukları çalışmada, hazırlanan ince filmlerin optik geçirgenliğinin ısıl işlem sıcaklığı arttıkça arttığını ve geçirgenlik eğrilerinin dikleşme

21 6 gösterdiğini rapor etmişlerdir. Bunu filmin homojenliğindeki ve kristalleşmesindeki iyileşmelere bağlamışlardır (Reddy ve ark., 1998). Başka bir çalışmada Joseph ve ark., sol-jel yöntemiyle katkı oranları %1-%5 arasında değişen Al katkılı ZnO ince filmler üreterek katkı oranlarının elektriksel iletkenliğe etkisini incelemişlerdir ve en düşük iletkenlik değerinin 2x10-2 Ωcm olduğunu gözlemlemişlerdir (Joseph ve ark., 1999). ZnO ince filmlerine farklı oranlarda bakır (Cu) ve kalay (Sn) katkılanmasıyla oluşan filmlerin XRD incelemelerinde numunelerin çoklu kristal yapıda olduğu ve yalnızca ZnO yapısına ait kristalleşme olduğu gözlemlenmiştir. İnce filmlerin yüzey pürüzlülüğünün ve tane boyutlarının yapılan katkı ve uygulanan ısıl işlemle arttığı saptanmıştır. Filmlerin optik geçirgenliği incelendiğinde ise UV bölgede düşük, görünür bölgede yüksek geçirgenlik görülmüştür (Polat, 2009). Kumar ve ark., yaptıkları çalışmada sol-jel yöntemini kullanarak katkı oranları %0-%1 arasında değişen Bor (B) katkılı ince filmler üreterek bu filmlerin elektriksel iletkenliğini, optiksel özelliklerini ve yapısal karakterizasyonunu incelemişlerdir. XRD incelemelerinde B katkısı arttıkça filmlerin kristal kalitesinin düzeldiğini gözlemlemişlerdir. Filmler arasında en düşük özdirenç değerinin %0,6 B katkılı filmde 7, Ωcm değerinde olduğu görülmüştür. Ayrıca elde edilen ince filmlerin görünür bölgede yaklaşık %88 geçirgenliğe sahip olduğu ve Bor konsantrasyonu arttıkça band aralığının da arttığı 3,24 ile 3,35 ev arasında değerler aldığı görülmüştür (Kumar ve ark., 2011). Literatürde ZnO ince filmleri üzerine yapılan çalışmaların çoğu Al, Ga, K ve In katkılanmasıdır. B katkılı ZnO ince filmleri üzerinde ise diğerlerine nazaran daha az çalışma yapılmıştır. Biz de yapacağımız bu çalışmada B katkılı ZnO ince filmler elde ederek yapısal, optiksel ve elektriksel özelliklerini incelemeyi hedeflemekteyiz. Sol-jel yöntemiyle elde edilecek olan ZnO e Bor katkısı yapmaktaki amacımız ince filmin iletkenliğini arttırmak ve buna bağlı olarak yapısal özelliklerini iyileştirmek ve saydamlığını arttırmaktır.

22 2. GENEL BİLGİLER 2.1. ZnO Bileşiğinin Yapısı ve Özellikleri ZnO bileşiği, yüksek eksiton bağlanma enerjisi, yüksek iyoniklik, direkt geçişli geniş bant aralığı ve de optoelektronik devre elemanlarında gaz sensörleri, yüzey akustik dalga aygıtlarını içeren çeşitli alanlarda kullanımı ile bilimsel ve teknolojik bir öneme sahiptir (Lee ve ark., 2001; Cao ve ark., 2005). Bu özelliklerinden dolayı ZnO yarıiletkeni, üzerinde çok çalışılmış bir malzeme olmasıyla beraber, direncinin düşük olması, görünür bölgede şeffaf olması, zehirli olmaması ve doğada bol miktarda bulunması gibi özelliklerinden dolayı hala popülerliğini korumaktadır. Bununla beraber ZnO, şu ana kadar yaygın olarak kullanılan şeffaf iletken oksit malzeme olan kalay oksit (SnO 2 ) ve ITO ya alternatif bir malzemedir. İndirgenmiş hidrojen karşısındaki kararlılığı ve düşük maliyeti gibi özellikleri nedeniyle şeffaf iletken oksit malzeme olmaya adaydırlar (Major ve ark., 1986, Lee ve ark., 2003). ZnO yarıiletkeni, çeşitli bilimsel alanlarda kullanılan bir malzemedir. ZnO bileşiğiyle hazırlanan filmler yüksek elektriksel iletkenliğe ve optik geçirgenliğe sahip olup görünür bölgedeki yansımalarından ve doğada bol miktarda bulunmasından dolayı metal oksit yarıiletkenleri arasında en çok tercih edilen materyallerdir (Grigoriev ve Meilikhov, 1997). ZnO, toz halinde kokusuz, asit ve alkalilerde çözünen, su ve alkolde çözünmeyen inorganik bir maddedir. ZnO bileşiği periyodik cetvelde II-VI grubu yarıiletkeni olarak adlandırılır. Çünkü Zn periyodik tablonun II. Grup elementi, O ise VI. Grup elementidir. Plastik, seramik, cam, kauçuk, boya malzemesi, yapıştırıcı, Zn besin kaynaklı yiyecekler, bataryalar gibi ürünlerde katkı maddesi olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Çinko oksit amfoter karakterde bir kimyasaldır. Amfoter kimyasallar asitlere karşı baz özellik, bazlara karşı da asit özellik gösteren kimyasaldır. Yani ZnO, hem asidik hem de bazik özellik gösterir.

23 Kristal Yapısı II-VI grubu bileşik yarıiletkenlerin bir çoğu ya kübik çinko-blend ya da hegzagonal wurtzite sıkı paket yapıda (hcp) kristalleşirler (Cao ve ark., 2005). Hegzagonal wurtzite sıkı paket yapıda, her bir anyon bir dörtyüzlünün köşelerinde yer alan 4 katyonla çevrilidir. Bu tetrahedral koordinasyon, sp 3 kovalent bağlanmanın genel bir özelliği olsa da, bu yapıların küçümsenmeyecek ölçüde iyonik karakterleri yasak enerji aralığı değerlerinin, kovalent bağlanmadan beklenen değerin üstüne çıkmasını sağlar (Morkoç ve Özgür, 2009). Zn atomlarının ara yerlere girmesi, oksijen boşlukları ve bant aralığı içinde donor seviyelerinin oluşmasına neden olur. Zn boşlukları, ara yerlere girmiş Oksijen (O) atomları, örgüde Zn nun olması gereken yerde Oksijenin olması ise akseptör seviyelerinin oluşmasına yol açar (Schmidt ve Macmanus, 2007). ZnO, iyoniklik bakımından kovalent ve iyonik yarıiletkenlerin arasında yer alır. Normal koşullarda kararlı olarak, wurtzite kristal yapısındadırlar (Şekil 2.1.a). Fakat kübik kristal yapılı altlıklar üzerine çinko-blend yapısında (Şekil 2.1.b) veya yüksek basınç altında sodyum klorür yapısında elde edilebilirler (Şekil 2.1.c). Şekil 2.1. Çinko oksidin kristal yapısı (a) Hegzagonal wurtzite kristal yapı, (b) Kübik çinko-blend yapı, (c) Sodyum klorür yapı (Anonim, 2012) ZnO birim hücresinin hegzagonal yapısında her Zn atomu birinci kabukta dört O atomu, ikinci kabukta on iki Zn atomu ile çevrilmiştir (Şekil 2.2). Örgü sabitleri a=3.25 Å, c=5.21 Å olarak tespit edilmiştir (Bunn, 1935; Rössler, 1969; Kisi ve Elcombe, 1989; Ambacher, 1998; Leszczynski, 1999). Ayrıca ince filmlerde çinko oksidin bulk wurtzite

24 9 yapısını koruduğu ve tanecik boyları Å aralığında yer aldığı gözlemlenmiştir (Fend, 1993). Şekil 2.2. Çinko oksidin hegzagonal wurtzite kristal yapısı (webelements.com)

25 Fiziksel Özellikleri ZnO yüksek saydamlık, iyi ışık yakalama karakteristiği ve yeterince düşük direnç gösteren sayılı materyallerden olduğundan özellikle fotovoltaikler için önemli bir materyaldir. Güneş pillerinde, lazer diyotlarda ve LED lerde, yüksek hızlı cihazlarda, fotonik araştırmalarda, optoelektronik, nanoteknoloji ve biyotıp alanında, uzay elektroniğinde, yarıiletken çok katmanlı cihazlarda, fototermal dönüşüm sistemlerinde, gaz sensörü cihazlarında ve optiksel görüş sensörlerinde ve daha birçok alanda geniş kullanım alanına sahiptir. ZnO in bazı fiziksel özellikleri Çizelge 2.1 de verilmiştir. Çizelge 2.1. ZnO bileşiğinin fiziksel özellikleri Özellik Örgü yapısı Değer Hegzagonal Wurtzite Örgü parametreleri a c u (c/a) 0,32495 nm 0,52069 nm 1,602 (ideal hcp yapıda 1.633) Yoğunluk 5,606 g/cm 3 Erime noktası 1975 o C Statik dielektrik sabiti 8,656 Yasak enerji band aralığı Molekül ağırlığı Eksiton bağlanma enerjisi 3,436 ev (0 Kº), 3,20 ev (300 Kº) Zn=65,38 gr, O=16 gr, ZnO=81,38 gr 60 mev Taşıyıcı konsantrasyonu Katkısız n-tipi p-tipi e - hall mobilitesi n-tipi yarıiletkenlerde p-tipi yarıiletkenlerde <10 6 cm -3 maksimum >10 20 cm -3 elektron maksimum <10 20 cm -3 boşluk 200 cm 2 /Vs 5-50 cm 2 /Vs Isıl iletkenlik 25,2 W m -1 K -1 Optik geçirgenlik Elektriksel direnç Yaklaşık %80-%90 optik geçirgenlik Yaklaşık Ωcm

26 11 Son zamanlarda optik iletişim sistemlerinde 1,3 μm lik ışık kaynaklarından yararlanılması yakın kızılötesi fotoelektrik ve ışık yayan cihazlarda yoğun ilgi görmüştür. ZnO esaslı ince filmler (Al, In vb. ile katkılanan filmler) ayrıca buna yakın kızılötesi dalga boyu aralığında çalışan cihazlar için bir saydam ve iletken elektrot olarak da kullanılabilir B Elementinin Yapısı ve Özellikleri B, periyodik tabloda atom numarası 5 olup, atom ağırlığı 10,81 ± 0,005 g/mol olan metalle ametal arası yarı iletken özelliğe sahip bir elementtir. Şekil 2.3. Bor elementi (BOREN, 2011) Mısırlılar tarafından mumyalama işlemlerinde, Romalılar tarafından cam yapımında, Eski Yunanlılar tarafından temizlikte, 9. yüzyılda Arap doktorlar tarafından ilaç yapımında, Çinliler tarafından seramik ve cam üretiminde kullanılmıştır. Dünyada Bor üretimi yapan en önemli ülkeler Türkiye, ABD, Arjantin, Rusya, Çin, Şili dir. Görüldüğü gibi Türkiye ilk sırayı almaktadır. Dünyadaki Bor rezervlerinin %63 ü Türkiye de olduğu için (Anonim, 2012) Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Bor Enstitüsü ne Bor materyalinin endüstrideki kullanımlarının genişletilmesi çalışmalarının yapılması gerektiğini bildirmiştir (DPT, 2006). Bu çalışma Şekil 2.4 de gösterilmiştir.

27 12 Şekil 2.4. B materyalinin endüstrideki kullanımı (BOREN, 2011). Cam üzerine bor katkılı çinko oksit ince filmler yaparak bu endüstri alanlarına elektronik sanayini de eklemeyi hedefliyoruz. Doğada saf halde ve bol bulunması nedeniyle maliyetinin düşük olması çalışmamızda Bor materyalini seçmemizdeki en önemli etkenlerdir. B materyali cam, seramik, beyazlatma ve parlatma sanayiinde, güneş enerjisinin depolanması, güneş pillerinde koruyucu olarak ve hücre yakıtları gibi enerji sektöründe, uzay ve havacılıkta, çiftçilikte ve daha bir çok alanda kullanılmaktadır. Özellikle katı roket yakıtı katkı maddesi olarak kullanılması, bilgisayarlarda ve pillerde enerji tasarrufu sağlaması sebebiyle çok kullanılan bir materyaldir İnce Film Nedir? İnce film, altlıklar üzerine kalınlıkları 100 A ile birkaç µm arasında değişen kaplamalardır. İnce film kaplama parçacıkları olan atomların ya da moleküllerin kaplanacakları yüzeye tek tek dizilmesi ile hazırlanmaktadır. Ayrıca ince filmler, hacimli malzemelerin yüzeyine kaplandığında onların tek başlarına sahip olamadığı ve sağlayamadığı pek çok özelliklerinden dolayı optik, elektrik, manyetik, kimyasal ve mekaniksel alanları ilgilendiren endüstrilerde ileri teknoloji malzemeleri olarak kullanılmaktadırlar. Bahsedilen bu kullanım alanları Çizelge 2.2 de verilmiştir.

28 13 Çizelge 2.2. İnce filmlerin çeşitli özelliklerine göre bazı kullanım alanları Optiksel Elektriksel Manyetik Yansıtıcı / yansıtıcı olmayan tabaka Yalıtkan ve iletken malzemelerde Hafıza disklerinde Girişim (ışık) filtrelerinde Yarıiletken Dekorasyon (renk, parlaklık v.b) Compact disk (CDs) Güneş pili uygulamalarında aygıtlarda Dielektrik malzemelerde Kimyasal Mekaniksel Alaşımlarda veya difüzyon Sürtünme ile ilgili kaplamalarda olayını engellemede Sertlik, yapıştırıcı Oksidasyon veya korozyona Mikro mekanik karşı korumada Gaz/sıvı sensörlerinde Boya, kauçuk, plastik Çinko plakaların yapımında Çatı kaplama malzemelerinde Lastik sanayinde Kozmetik, sabun, yazıcı mürekkebi İlaç üretimi Bununla beraber çok katmanlı üretildiklerinde hacimsel özelliklerinden çok daha farklı bir şekilde, yeni malzemeler gibi davrandıklarından dolayı elektronik devre elemanları olarak kullanılabilirler. Bu da entegre devre endüstrisinin temelini oluşturur (Smith, 1995). İnce film üretimi yapılırken ilk olarak filmin kaynağı sağlanır, malzeme altlık tabana taşınır, kaplama oluşturulur, bazen ısıl işlem uygulanır ve en son olarak da oluşturulan filmin analizi yapılır (Şekil 2.5).

29 14 Şekil 2.5. İnce film işlem basamakları (Bahşi, 2004) İnce film oluşumu üç aşamada gerçekleşmektedir. İlk aşama; kaplama malzemesinin fiziksel buharlaştırma tekniğinde katı kaynaktan, kimyasal buharlaştırma tekniğinde gaz kaynaktan, çözelti ile kaplama tekniğinde sıvı kaynaktan atomik, moleküler ya da iyonik parçacıklar halinde ayrılmasıdır. İkinci aşama; oluşan bu parçacıkların ulaşım uzayında doğrudan ya da elektrik ve/veya manyetik alan etkisi ile kaplanacak yüzeye taşınmasıdır. Üçüncü aşama; kaplanacak alttaş yüzeyi üzerinde katı bir yapı oluşturmak için bu parçacıkların doğrudan ya da kimyasal yolla yoğunlaşmasıdır. İnce film büyümesi üçüncü aşama içinde gerçekleşmektedir (Wasa ve Hayakava, 1992).

30 15 Kaplama tekniği kadar ince filmin büyümesi de kaplamanın karakterini etkiler. İnce film yüzeyde büyürken termodinamik ve kinetik etkisi dikkate alınır. Bu sebeple; Yüzey enerjisi Ara yüzey enerjisi Ara yüzey kristolografisi Alttaş sıcaklığı Kaplanacak kaynağın türü Üretimde kullanılan inert gaz Yüzeyi aktif madde gibi özellikler oluşturulan ince filmin kalitesi bakımından oldukça önemlidir. Alttaş sıcaklığı, safsızlıkların kaynağı ve enerjileri, alttaşın fiziksel ve kimyasal özellikleri, gaz ortamı önemli parametrelerdir. Alttaş üzerine gelen parçacıkların kinetik enerjileri, birim zamanda gelen parçacık sayısı, yoğunlaşma katsayıları, yapışma katsayıları, safsızlık miktarı ve süper doyum oranı yüzey hareketliliklerini etkileyen parametreler olarak sayılabilirler. Gelen parçacıkların kinetik enerjilerinin artması belirli bir bölgeye kadar çekirdek boyutunu arttırmaktadır (Demirci, 2006). İnce film, yüzey üzerinde 3 değişik şekilde büyüyebilir; bunlardan ilki adalar halinde büyüme (Volmer ve Weber, 1926), ikincisi ve en ideal büyüme tabaka halinde büyüme (Frank ve Van der Merwe, 1949) ve üçüncü büyüme ise hem ada hem de tabaka halinde büyümelerin birlikte bulunduğu karma bir büyümedir (Stranski ve Krastanov, 1938) (Şekil 2.6).

31 16 (a) (b) (c) Şekil 2.6. İnce filmlerin yüzey üzerinde büyüme çeşitleri: (a) Adalar halinde büyüme, (b) Tabaka halinde büyüme, (c) Hem tabaka hem de ada halinde büyüme (Şahin, 2012) 2.4. İnce Film Üretim Teknikleri İnce film kaplama teknikleri genellikle, optikte, mikro-elektronikte, biyomedikal uygulamalarda, paketleme uygulamalarında yaygın olarak kullanılmaktadır. İnce filmlerin kullanım alanlarından olan optik, manyetik, elektrik, mekanik ve kimyasal alanların geliştirilmesiyle birlikte ince film kaplama tekniği de bu sayede uygulama alanı bulmuştur. İnce filmler, nasıl kaplandığına ve kaplanacak yüzeyin istenilen özelliklerine göre nasıl geliştirileceğine göre seçilmektedir. Kaplamanın özellikleri, kaplamanın hangi malzemeyle yapıldığına ve kaplama yapılacak olan malzeme arasındaki etkileşimlere bağlıdır (Blees ve ark., 2000). İnce film üretiminde kullanılan tekniklerden bazıları Şekil 2.7 de gösterilmiştir.

32 17 İNCE FİLM ÜRETİM TEKNİKLERİ Katı Fazdan Büyütme Sıvı Fazdan Büyütme Buhar Fazdan Büyütme Mekanik Aşındırma Kimyasal Banyo Birikimi Kimyasal Buhar Depolama Fiziksel Buhar Depolama Devitrifikasyon Atomik Layer Deposition Sıçratma SOL-JEL YÖNTEMİ MOCVD Buharlaştırma Elektro Kaplama Thermophoresis Elektrophoresis Anodizasyon Sılar Şekil 2.7. İnce Film Üretim Teknikleri Yaptığımız bu çalışmada, yüksek sıcaklık ve vakum gerektirmemesi, basit bir metot olması, geniş yüzeylere uygulanabilmesi, süreçteki alet ve makinelerin karmaşık olmaması, kaplanan malzemenin her yerinde kaplama kalınlığının aynı olması, homojen bir yapı oluşturması ve hava kirliliğine sebep olmaması gibi birçok avantajıyla sol-jel yöntemi kullanılmıştır Sol-Jel Yöntemi Sol-jel kaplama teknolojisi 1800 lü yılların sonunda ortaya çıkmıştır ve çözeltinin hazırlanması, jelleşmesi ve çözücünün sistemden uzaklaştırılması esasına dayalıdır. Bu

33 18 işlem seramik, cam veya kompozit malzemelerin hazırlanması işlemidir. Bu yöntemde çözeltiler yani sol kolloidal parçacıkların dispersiyonu, jel ise sol ün birleşmesiyle oluşan birbirine bağlı polimerik ağ yapılardır (Bayramoğlu, 2005). Kolloid olarak tanımlanan tanecikler gözle görülemeyecek kadar küçük 500 nm ve daha altındaki boyutlara sahip taneciklerdir. Sol-jel yöntemi son yirmi yıldır üzerinde sıkça çalışılan bir seramik üretim yöntemidir. Kelime anlamı olarak ise solüsyon-jelleşme (solution-gelation) kelimelerinin kısaltılmasıyla kullanılmaktadır. Bir solüsyonun veya süspansiyonun jelleşebildiği tüm sistemleri içermektedir. Bu yöntem, seramik ve cam üretiminde kullanılan kimyasal bir işlemdir. Özellikle toz, kaplama ve fiber üretiminde önemli bir uygulama potansiyeline sahiptir (Evcin, 2009). Sol-jel uygulaması oksit jellere dayanmaktadır. Bu teknikte bir veya birkaç bileşenin sol yapıcı özelliğe sahip olması gerekir. Genellikle sol-jel yönteminde metal alkoksit, su ve alkol içeren çözeltiler kullanılır. Metal alkoksitlerin genel gösterimi M(OR) x formülüdür. Burada M metal malzemeyi, R alkil grubunu (CH 3, C 2 H 5 gibi), x ise metalin değerliğini temsil etmektedir. İçerdikleri yüksek elektro negatif OR grubu nedeniyle, metal alkoksitlerin reaksiyona katılımları oldukça yüksektir. Alkoller metal alkoksiti çözmek için kullanılırlar. Kullanılacak olan alkol, alkoksitin özelliğine göre seçilir. Çözücü olarak kullanılan alkol, bir alkil (R) ya da başka bir moleküle OH grubu ekleyerek oluşturulan moleküllerdir. Sol jel yönteminde genelde başlangıç malzemesi olarak kullanılırlar ve metal oksitler ile tepkimeye girerler. Bu şekilde hazırlanan çözeltinin erken gözlenen jelleşme ve tanecik oluşum reaksiyonlarını ayarlamak için çok az bir miktar asit veya baz katalizörü kullanılmaktadır. Oluşan çözeltilerdeki tanecikler arasındaki uzaklıkların kısaltılması ve var olan uzaklıkların korunması için sol-jel işlemi çok iyi bir yöntemdir (Evcin, 2009). Sol-jel tekniğinde; homojen bir sol oluşturmak için başlangıç malzemelerinin hidrolizi, jel ağı oluşturmak için sol ün yoğunlaşması ve sistemdeki çözücülerin uzaklaştırılması tekniğin temel aşamalarıdır (Şam, 2006). Genellikle sol-jel işleminde sistem sıvı fazdan katı faza geçiş yapar.

34 19 Sol-jel işlemi, inorganik bileşiklerin belirli oranlarda su ve asitle birleştirilerek bir solüsyon meydana getirilmesidir. Bu solüsyonun belirli sıcaklıklarda karıştırılıp içerisinde bir dizi kimyasal reaksiyon oluşturulduktan sonra, taneciklerin sahip olduğu yüzey yüklerinin elektrokimyasal etkileşmeleri ile bir bağ meydana getirmesidir (jelleşme). Bu bağ sistemin bütün noktalarına ulaşır ve gitgide büyüyerek komple bir yapı meydana gelir. Bu yapı da jeli oluşturur (Şekil 2.8). Şekil 2.8. Sol-jel yöntemi işlem aşamaları (Şahin, 2012) İnce film oluşum aşamalarında izlenilen yollardan birisi de, hazırlanan sol ün bir alt tabaka üzerine döndürme, daldırma ve püskürtme yöntemleri ile kaplanmasıdır. Bu yöntemdeki hedeflerden biri de solüsyonu alt tabaka üzerine kaplandığında ıslak jel (xerojel) haline dönüştürmektir. Daha sonra, ısıl işlemler ile birlikte solüsyonu yoğun jel haline dönüştürüp çözücülerin jelden buharlaştırılarak ayrılması ve böylece homojen ince film meydana getirilmesi amaç edinilmektedir (Şekil 2.9).

35 20 Şekil 2.9. Sol-jel tekniği ile ince film kaplanmasının şematik gösterimi (Şener, 2006) Bu yöntemle birçok seramik ve cam malzeme üretmek mümkündür. Bunlar arasında; ince film kaplamalar, oldukça saf ve küresel biçimli tozlar, seramik fiberler, mikro gözenekli inorganik zarlar, monolitik seramik ve camlar sayılabilir. Bu yöntem yarı yansımalı güneş pilleri, ultraviyole ışın filtreleri, süperiletken film yapımı, güçlendirilmiş normal camlar ve nemden korunmak için optik camlar üretmede kullanılırlar. Ayrıca sol-jel tekniği, fiber optiklerde, aşınmaya dayanıklı kaplamaların yapımında, optik amaçlı kaplamalarda, elektronik ve manyetik malzemelerin üretimi gibi birçok kullanım alanına sahiptir. Sol-jel yönteminin pek çok avantajının yanında dezavantajları da vardır. Yöntemin avantajları; Her şekilde ve boyutta numune kaplaması yapılabilir. Tüp, boru, çubuk gibi farklı geometriye sahip numuneler kolaylıkla kaplanabilir. Kaplanan filmin mikro yapısının kolaylıkla kontrol edilmesine olanak sağlar. Düzgün kalınlık elde edilir. Kalınlık kontrol edilebilir. Katkı miktarını minimum düzeyde tutmak bu yöntem ile daha kolaydır. Çözücü veya çözeltinin özelliklerine çok duyarlı değildir. Fazla miktarda numune aynı anda ekonomik bir şekilde kaplanabilir.

36 21 Kolay bir yöntem olduğundan maliyeti daha ucuz olabilir. Enerji tasarrufu sağlar. Yöntemin dezavantajları ise; Özellikle büyük taşıyıcılar için çok miktarda çözelti gereklidir. Çözelti pahalı ise veya çözelti sabit değilse bu yöntem elverişli değildir. Malzeme maliyeti fazladır. Filmlerde karbon çökeltisi kalır. Kullanılan malzeme sağlığa zararlı olabilir. İşlemv sırasında malzeme kaybı fazladır. Sol-jel yönteminin amacı, cam, seramik, metal ve plastik altlıkların kaplanarak yüzey özelliklerini iyileştirmek, optik, elektronik, kimyasal ve mekanik gibi yeni özellikler kazandırmak amacıyla uygulanan bir kaplama tekniğidir (Evcin, 2009). Sol-jel kaplama tekniği 3 e ayrılır. Bunlar; 1. Daldırarak Kaplama Yöntemi (Dip Coating) 2. Püskürtme ile Kaplama Yöntemi (Spray Pyrosis) 3. Döndürerek Kaplama Yöntemi (Spin Coating) Bu çalışmada ince filmler, sol-jel yöntemlerinden biri olan döndürerek kaplama metodu ile hazırlanmıştır Daldırarak Kaplama (Dip Coating) Yöntemi Sol-jel ile kaplama yöntemlerinin en önemlilerinden birisidir. Yöntem, bir cam taşıyıcının hazırlanan sol içerisine belirli bir hızda daldırılıp aynı hızla geri çıkarılması yoluyla oluşan film kaplanması işlemidir. Bu yöntemle kaplama yapıldığı zaman, taşıyıcı cam altlık sol e daldırılıp çıkarıldığı sırada film kalınlığı zamanla değişmez. Daldırma ile ince film kaplama yöntemi; daldırma, yukarı çekme, kaplama, süzülme ve buharlaşma aşamaları olarak 5 aşamada kaplama gerçekleştirilir (Şekil 2.10).

37 22 Şekil Daldırma ile kaplama işlem aşamaları (Polat, 2009) Daldırma aşamasında, hareket halindeki taşıyıcı, sol e daldırıldığı an akışkanlar mekaniği gereği kaplama alanı üzerinde sol içeren bir sınır tabakası oluşur. Kaplama ve süzülme aşamasında ise bahsi geçen sınır tabaka, iç ve dış tabaka olmak üzere ikiye ayrılır. İç tabaka taşıyıcı ile beraber hareket ederken dış tabaka ters yöne doğru hareket ederek sol e geri döner. Oluşan filmin kalınlığı aşağı ve yukarı hareket eden tabakaları ayıran ana akıntının şiddetine bağlıdır. Bu yöntemle kaplanan ince filmin kalınlığı Landau Levich tarafından türetilen Eşitlik 2.1 ile hesaplanır (Şener, 2006). 1 2 u t c1 (2.1) g Bu denklemde; t = Filmin kalınlığı c 1 = Orantı sabiti η = Sıvının viskozitesi u = Geri çekme (altlık) hızı = Yoğunluk

38 23 g = Yerçekimi ivmesi Püskürtme ile Kaplama (Spray Pyrosis) Yöntemi Püskürtme ile kaplama yöntemi, uzun yıllardan beri endüstriyel uygulamalarda büyük ölçekli kaplamaların seri üretimi için kolayca uygulanabilen basit ve maliyeti düşük bir yöntemdir. Bu yöntem son 50 yıldır üzerinde çok çalışılan saydam iletken oksit filmlerin (SnO 2, CdO, In 2 O 3, Ga 2 O 3 gibi) hazırlanmasında yaygın olarak kullanılmaktadır (Kazmerski, 1980). Püskürterek kaplama tekniği, hazırlanan sulu çözeltinin basınçlı bir şekilde nozülden püskürtülmesiyle atomizasyona benzer şekilde ince damlacıklar halinde üretilir. Üretilen bu damlacıklar bir altlık yüzeyine püskürtülerek film kaplaması yapılır. Altlık yüzeyine ulaşan sıvı damlacıklarının yüksek reaktiviteleri nedeniyle sürekli bir film oluşur. Altlık yüzeyi sıcak ya da soğuk olabilir. Oluşan ince film çözücü buharlaşması ile kurumaya başlar ve son olarak ısıl parçalanma ile kaplama elde edilir. Bu tür kaplama işleminde altlık yüzeyine kaplanan film sıvı damlacıklar olarak değil de nanometre boyutlarındaki kuru küçük tanecikler şeklinde kaplama gerçekleşir. Kaplama işleminin hızı yaklaşık 1 m/dak dır. Kalınlığın her zaman homojen olamaması, yani kaplanan film boyunca kalınlığın filmin her yerinde farklı olması ve tekrarlanabilir kalınlık problemleri gibi dezavantajları da vardır. Bu nedenle kullanımı kısıtlanılabilir. Bu yöntem, endüstride genellikle organik vernikler için kullanılmaktadır. Preslenmiş cam, cam kaplar veya lamba gibi gelişigüzel şekillendirilmiş cam formların kaplanmasında da kullanılan bir tekniktir. Teknolojide televizyon ekranlarının sol-jel tekniğiyle kaplanmasını sağlamak için Philips, birleştirilmiş döndürme (spin) ve püskürtme işlemleri de geliştirmiştir (Evcin, 2006).

39 Döndürerek Kaplama (Spin Coating) Yöntemi Döndürme ile kaplama tekniği ince film üretiminde uzun yıllardan beri kullanılan bir yöntemdir. Kaplama işlemi, bir çözelti damlasının bir altlığın merkezine damlatılması ve daha sonra altlığın yüksek dönme hızlarında (tipik olarak 3000 dev/dak) döndürülmesine dayanan bir kaplama tekniğidir. Kullanılan cam altlığın tek yüzüne kaplama yapılır. Kaplanan filmin kalınlığı döndürme hızına bağlıdır ve bu hızlandırma, fazla çözeltinin altlık yüzeyinden uzaklaştırılmasına ve kalan çözeltinin altlık yüzeyine ince film şeklinde yayılmasına neden olur. Kaplama işlemi sonucunda oluşan filmin kalınlığı hıza bağlılığının yanında viskozite, kuruma hızı, katı oranı ve yüzey gerilimi gibi çözelti özelliklerine de bağlıdır. Döndürerek kaplama işlemi üç adımdan oluşur (Şekil 2.11). İlk adım; hazırlanan çözeltinin cam altlık üzerine damlatılması, ikinci adım; yüksek hızlı döndürme ile fazla çözücünün kaplanan altlık yüzeyinden uzaklaştırılması ve çözeltinin altlık yüzeye yayılması, üçüncü adım ise; kurutma ile altlık yüzeyde kalan çözeltinin buharlaştırılmasıdır. Bu adımlar yapıldığında kaplama işlemi tamamlanmış olur. Şekil Döndürme ile kaplama yönteminin işlem aşamaları

40 25 Kaplama aşamasında, cam altlık yüzeyi üzerine bir miktar sıvı damlatılır. İkinci adım olan döndürme aşamasında, damlatılan sıvı merkezcil kuvvetin etkisiyle radyal bir şekilde alttaş yüzeyinin dışına doğru akar. Dönme sonunda, fazla gelen sıvı alttaş yüzeyinden taşarak yüzeyi terk eder. Film kalınlığının azalmasıyla yüzeyden taşan sıvının miktarı azalır. Bu olayın sebebi olarak da filmin kalınlığının incelmesi ile akışkanlığa karşı olan direncin büyümesi yani viskozitenin artması olarak açıklanabilir. Aynı zamanda uçucu olmayan madde konsantrasyonundaki artış, akışkanlığa karşı direncin artmasına neden olur. Buharlaşma (kurutma) aşaması ise, cam altlık üzerinde buharlaşmanın etkisiyle fazla çözeltinin yüzeyden uzaklaştırılması ve böylece oluşan filmlerin incelmesindeki son ve en önemli safhadır. Bu aşamalar bittiğinde tek tabaka olarak oluşan ince filmi çoklu tabaka halinde oluşması isteniyorsa bu aşamaları tekrar etmek gerekmektedir (Şekil 2.11) (Bilgen, 2008). Bu yöntemle elde edilen filmin kalınlığının düzgün olmasında iki ana kuvvet etkendir. Bu kuvvetler; merkezcil kuvvet ve ters yöne doğru olan sürtünme kuvvetidir. Döndürme aşamasındaki merkezcil kuvvet, yer çekimi kuvvetinin ihmal edilmesine neden olur. Böylece oluşan filmin dönme aşamasında sadece merkezcil kuvvet vardır. Çözeltinin altlık yüzeye dağıtılmasında dinamik ve statik olmak üzere iki yaygın yöntem vardır. Statik dağıtım; Hazırlanan çözelti damlasının altlığın merkezine veya merkezine yakın bir bölgeye damlatılmasıdır. Kullanılan altlığın boyutlarına ve çözelti viskozitesine bağlı olarak gereken çözelti miktarı 1-10 mikronlitre arasında değişir. Yüksek viskozitelerde veya büyük boyutlarda bir altlık kullanıldığında yüksek dönme hızlarında (3000 dev/dak) altlığın yüzeyini tamamen kaplaması için daha fazla çözelti damlatılması gerekir. Dinamik dağıtım; Kullanılan cam altlık düşük hızlarda dönerken çözeltinin damlatılmasıdır. Bu işlemde yaklaşık 500 dev/dak dönüş hızları kullanılmaktadır. Bu hızlar cam

41 26 altlığa damlatılan sıvının tüm altlık yüzeyi boyunca dağılmasını ve daha az çözelti kullanılmasını sağlar. Kullanılan altlık veya yüzeye damlatılan çözelti zayıf ıslatma özelliğine sahip olduğunda avantaj sağlar ve film oluşurken boşluk oluşmasını engeller (Evcin, 2006). Döndürerek kaplama yönteminin avantajı, ince film oluşurken altlık yüzeyde oluşmaya başlayan ince filmin yüzeyde düzgün bir şekilde dağılmasıdır. Bunun sonucu olarak film kalınlığı, yüzey boyunca homojen bir özellik gösterir. Sol un viskozitesi değişmedikçe film kalınlığı aynı kalır. Şekil Döndürerek kaplama (spin coating) cihazı

42 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Film Karakterizasyonunda Kullanılan Ölçüm Cihazları Hazırlanan ince filmlerin yapısal, optiksel ve elektriksel olarak karakterizasyonu için sırasıyla AFM (Atomik Kuvvet Mikroskobu), X- Işını Kırınımı (XRD), UV Spektrometresi ve Dört Nokta Yöntemi cihazları kullanılmıştır AFM (Atomik Kuvvet Mikroskobu) Analizi Atomik kuvvet mikroskobu ile numune yüzeyi analizleri yapılmaktadır. AFM cihazı, iğne ile numune arasındaki kuvvetleri algılar. Özellikle yüzey pürüzlülüğünü belirlemekte kullanılan hızlı bir tekniktir. Yüzey pürüzlülüğünü değerlendirmek pek çok ana problem için oldukça önemlidir. Yani, sürtünme, kontak deformasyonu, ısı ve elektrik akım iletkenliği, kontak köşelerin sızdırmazlığı ve yer doğruluğu gibi sebeplerle yüzey pürüzlülüğü yıllardır deneysel ve teorik araştırmaların konusu olmuştur (Gadelmawla ve ark., 2002). AFM yi sıradan elektron mikroskopisi tekniklerinden ayıran en önemli özelliği, vakum ve özel numune hazırlanması gibi şartlara ihtiyaç duyulmadan, incelenen numune yüzeyinin moleküler veya atomik seviyede üç boyutlu görüntüsünü verebilmesidir. Sıvı ya da katı yüzey topografisini nanometre (nm) seviyesinde görüntüleyebilen ve moleküller arası kuvvetleri angstrom (A) mertebesinden 100 mikrona (μ) kadar ölçebilen bir sistemdir (Oura ve ark., 2003). AFM, görüntüleme yöntemleri arasında en yaygın uygulama alanına sahiptir ve hızla gelişmekte olan nanoteknolojik malzemeler için vazgeçilmezdir. Elektronik, telekomünikasyon, biyoloji, kimya, otomotiv, uzay havacılık ve enerji gibi endüstrilerde kullanılmaktadır. AFM nin deneysel düzeneği Şekil 3.1 da gösterilmiştir. AFM cihazında yay tutucusuna tutturulmuş iğne numune üzerinde yukarı veya aşağı doğru hareket eder ve iğne ile

43 28 numune arasındaki N mertebesindeki itme ve çekme kuvvetleri ölçülür. Bu etkileşim kuvvetleri bilgisayar ortamında numune yüzeyine ait topografik görüntü elde edilmesine yardımcı olur. Şekil 3.1. AFM nin deneysel düzeneği (Şişman, 2006) Bir lazer demeti denge çubuğu üzerindeki bir noktadan yansıtılarak, fotodiyoda ulaşır. Denge çubuğunun hareketleri yansıyan ışınların fotodiyodun farklı bölümlerinin etkilemesine neden olduğu için, fotodiyod pozisyona duyarlıdır. Daha sonra fotodiyod çıkışı, denge çubuğunun aşağı yukarı hareketiyle uca uygulanan kuvveti kontrol ederek kuvvetin sabit kalmasını sağlar. Böylece numunenin yüzey morfolojisi görüntülenmiş olur (Şişman, 2006). Bu tez çalışmasında üretilen B katkılı ZnO ince filmlerin morfolojik karakteristiği bölümümüzdeki Triboloji laboratuarında bulunan AMBIOS AFM (Atomik Kuvvet Mikroskop) cihazı ile yüzey haritası incelenerek belirlendi.

44 29 Şekil 3.2. Ambios AFM cihazı X- Işını Kırınımı (XRD) Analizi X-ışınları 1895 te Alman fizikçi Wilhelm Conrad Rontgen tarafından keşfedilmiş ve bu tarihte sahip olduğu özellikler bilinmediği için bu elektromagnetik dalgalara Xışınları denilmiştir. X-ışını kırınımı, kristal malzemelerin karakterizasyonu için kullanılan önemli bir yöntemdir. Bu yöntemle malzemenin kristal yönelimleri, kristal dizilişe sahip olup olmadığı, ortalama tanecik büyüklükleri, atomlar arasındaki boşluklar, kristal kusurları gibi bilgilere ulaşılabilir. Kristal yapının varlığı ve kristal yapı içerisindeki atomların dizilişleri, X-ışını kırınım spektrumları kullanılarak, ilk kez 1912 yılında Max von Laue tarafından incelenmiştir. X-ışınlarının dalga boyları atomik boyutlarla kıyaslanabilecek kadar küçüktür. X- ışınının dalga boyu kadar küçük olan nötron veya elektronun dalga boyları kullanılarak da kristalin yapısı hakkında bilgi elde edinilebilir. Fakat en fazla kullanılan yöntem X- ışını kırınımı yöntemidir (Snyder, 1992 ve Durlu, 1992). Kristal yapılarda X-ışını kırınımı, Bragg Kanunu ile açıklanır. X-ışını kullanılarak kristal düzlemlerin tayini ve örgü sabitlerinin bulunuşu, atomik düzlemlerden yansıyan

45 30 X-ışını dalgalarının girişim yapması ve bunların algılanarak anlamlandırılması esasına dayanır. Bu yöntemde numune yüzeyine herhangi bir θ açısı ile gönderilen X-ışını demeti atomik örgü içine girer (Şekil 3.3). Gönderilen ışınlardan birinin üst atomik tabakadan, diğerinin alt atomik tabakadan yansıdığını düşünürsek, ikinci ışın 2d mesafesi kadar fazladan yol alacaktır. Eğer 2d mesafesi gelen X-ışınının dalga boyunun tam katlarına denk gelirse iki ışın da aynı fazda olur. Bragg Kanunu; 2dsinθ = nλ (3.1) eşitliği ile verilmektedir. Şekil 3.3. Bir kristal düzlemde X-ışını kırınımının meydana gelmesi (Polat, 2009) X-ışını kırınımında dalga boyu sabit tutulup, numune döndürülürse bir seri girişim deseni elde edilir. X-ışını difraktometresi de bu esasa dayanmaktadır. Buna göre; monokromatik X-ışını numune üzerine gönderilir ve numuneden yansıyan ışınların şiddeti, dönüş hareketi yapabilen dedektör ile kaydedilmektedir (Şekil 3.4).

46 31 Şekil 3.4. X-ışını difraktometresinin görünümü (Polat, 2009) Bu tez çalışmasında, üretilen B katkılı ZnO ince filmlerin kristal yapı karakteristiği Rigaku Smartlab X-ışınları kırınım cihazında 1,542 Å dalga boylu CuKα ışını kullanılarak 30 2θ 40 sınır değerlerinde incelenmiştir UV Spektrometresi UV spektrometresi, 4 kısımdan oluşur. Bunlar; ışık kaynağı, dalga boyu seçici, dedektör ve dedektörde elektrik sinyaline çevrilen optik sinyal bir kaydedici veya bir galvanometredir (Şekil 3.5). Şekil 3.5. UV spektroskopisinin temel bileşenleri (Polat, 2009)

47 32 Işık kaynağı olarak ksenon ark lambalar, tungsten telli lambalar, döteryum ve hidrojen lambalar kullanılır. Işık kaynağından gelen polikromatik ışık, monokromatör sayesinde tek bir dalga boyunda ışık olarak gönderilir. Monokromatör olarak kullanılan parçalar prizma veya optik ağ adını alan parçalardır. Daha sonra tek dalga boylu ışık numune üzerine düşer. Eğer gelen fotonun enerjisi, yasak enerji aralığından daha büyük ise fotonlar soğurulur, küçük ise fotonlar soğurulmadan direk geçer. Numuneden geçen ışığın ne kadar soğurulduğunu anlamak için geçen ışık demetinin şiddetini ölçmek için düzeneğe dedektör yerleştirilir. Mor ötesi bölgede ve görünür bölgede kullanılan üç türlü dedektör vardır. Bu dedektörler, fotovoltaik dedektörler, fototüpler ve foto çoğaltıcı tüplerdir (Polat, 2009). Optik ölçümler, hazırlanan filmlerin geçirgenliğini (T), kırılma indisini (n), sönüm katsayısını (k), dielektrik sabitini ( r ) ve kalınlığını (t) içerir. Bu tez çalışmasında üretilen B katkılı ZnO ince filmlerinin optiksel analizleri, üniversitemizin kimya bölümü araştırma laboratuarında bulunan Perkin Elmer Lambda 35 UV-VIS Spektrometre cihazı ile yapılmıştır. Bu cihaz ile filmlerin geçirgenliği ve ışığı soğurması aynı anda ölçülerek analiz edilmiştir. Filmlerin kırılma indisleri, yasak enerji aralıkları, sönüm katsayıları, kalınlıkları ve dielektrik sabitleri bulunmuştur. Şekil 3.6. Perkin Elmer Lambda 35 UV-VIS Spektrometre cihazı

48 33 Film kalınlığı t, geçirgenlik grafiği esas alınarak iki maksimum ya da iki minimum dalga boyu noktasından (Şekil 3.7); Şekil 3.7. Birbirini takip eden iki minimum dalga noktasını gösteren T-W grafiği (Flickyngerova, 2007) 1 2 t (3.2) 2 n 1 M.. 2. n 2. 1 eşitliği kullanılarak hesaplanabilir. Burada, M birbirini izleyen iki maksimum veya minimum nokta olan iki uç arasındaki salınım sayısıdır. M =1 dir. λ 1, n(λ 1 ) ve λ 2, n(λ 2 ) ilgili dalga boyları ve kırılma indisleridir. n(λ 1 ) ve n(λ 2 ) kırılma indisleri; 2 A. 2 n (3.3) B eşitliği kullanılarak hesaplanır. Burada ZnO için A ve B sabitleri; A = 1,881 B = 0,0538 μm dir. Ayrıca kırılma indisi aşağıdaki eşitlik kullanılarak da hesaplanabilir (Gümüş ve ark., 2006).

49 34 1/ 2 1/ n N N n s (3.4) N n 2 s 2 1 2n s T max T max T T min min (3.5) Bu eşitliklerdeki n s,, alttaş olarak kullanılan camın kırılma indisi olup n s = 1,53 dir. T max ve T min maksimum ve minimum geçirgenliklerdir. Eşitlik (3.5) ve ardından Eşitlik (3.4) hesaplanarak elde edilen her ince film numune için kırılma indislerinin dalga boyu ile değişim grafikleri elde edilebilir. Gelen ışının malzeme ile etkileşmesinden birisi olan kırılma, ışının malzemeye dik gelmediği durumlarda malzeme içine geçerken veya ışının ortam değiştirirken yön değiştirmesidir. Yarıiletken bir malzeme için kompleks kırılma indisi (n), n n0 ik (3.6) eşitliği ile verilir. 1 1 R R 2 n 0 k (3.7) 2 1 4R R eşitliğindeki R yansıma katsayısıdır ve bu eşitlik kırılma indisinin gerçel kısmıdır. Eşitlikteki k sönüm katsayısı olup Eşitlik 3.8 deki gibi yazılır. k (3.8) 4 Bu eşitlik kırılma indisinin sanal kısmıdır (El-Zahed ve ark ;Al-Ani ve ark. 1999; Benramdane ve ark. 2003). Eşitlik 3.8 hesaplanarak elde edilen her ince film numune için sönüm katsayısının dalga boyu ile değişim grafikleri elde edilmiştir. Malzemenin kırılma indisi dalga boyunun bir fonksiyonu olarak bilinmektedir. Yüksek kırılma indisine sahip malzemeler daha fazla ışını yansıtırlar. Atom numarası arttıkça elektron sayısı da artar ve kutuplaşma çoğalır. Bu nedenle fotonlar daha fazla etkilenir

50 35 ve daha fazla kırılmaya uğrarlar. Bundan dolayı malzemenin kırılma indisi ve dielektrik sabiti arasında bir ilişki vardır. Bir malzemede kompleks dielektrik sabiti; 1 i 2 (3.9) eşitliği ile verilir. Fakat malzemenin dielektrik sabiti doğrudan ölçülemez. Dielektrik sabiti ve kırılma indisi arasındaki ilişki; n (3.10) şeklindedir (Kittel 1996; Durlu 1996). Dielektrik sabitinin gerçel kısmı; n (3.11) k eşitliği ile verilir ve sanal kısmı ise; 2 2nk (3.12) eşitliği ile verilir. (Kittel 1996; Benramdane ve ark. 2003). Eşitlik 3.11 den yararlanarak hazırlanan ince filmlerin n grafiğinden dielektrik sabitleri tespit edilmiştir. Yasak enerji aralığı hesaplanırken, soğurma katsayıları α farklı dalga boyu değerlerinde her bir örnek için geçirgenlik değerleri (I/I 0 ) Eşitlik 3.11 de ayrı ayrı hesaplanmıştır. Numunenin optik yol mesafesi (numune kalınlığı) d dir. 1 I =( )ln( 0 ) (3.13) d I Hazırlanan ince film malzemelerin optik bant aralığı ölçümleri Tauc metodu kullanılarak elde edilmiştir (Tauc, 1970). Bu metot Eşitlik 3.14 te verilmiştir. ( hv) = A (hv - E g ) r (3.14)

51 36 Burada A enerjiden bağımsız 10 7 ve 10 8 m -1 arasında bir sabittir. E g optiksel bant aralığıdır. Optiksel geçiş tipini belirleyen r sabiti, müsadeli direk (direct), müsadesiz direk (direct), müsadeli dolaylı (indirect) ve müsadesiz dolaylı (indirect) geçişler için sırasıyla r = 1/2, 2, 3/2 ve 3 değerlerini alır (Tauc, 1970). Farklı r değerleri için ( hv) 1/r ve hv eğrileri çizilir. En ideal fit r =1/2 de elde edilir. (αhν) 2 -hν grafiğinin lineer olan bölgesinin hν (enerji) eksenini kestiği noktanın, Eg değerini verdiği göz önünde bulundurularak filmlerin yasak enerji aralıkları hesaplanır Dört Nokta Yöntemi ile Özdirenç Ölçümü Direnç ölçümü için dört nokta ölçüm tekniği diğer bir ölçüm metodu olan bar geometri tekniğinin gelişmiş bir şeklidir. Bu yöntem ilk kez 1954 yılında Valdes tarafından önerilmiştir. Bu yöntemde numune şeklinin düzgünlüğüne ve kontakların tam omik olmasına gerek duyulmaz. Bu yöntemi kullanmak için numunenin en az bir yüzeyinin düzlemsel olması ve bu yüzeyinin geometrik boyutunun, kontak boyutundan daha büyük olmalıdır. Bu ölçümlerde küçük alanlı dört kontak, numunenin düzlemsel yüzeyine Şekil 3.8 de gösterildiği gibi yerleştirilmektedir. Şekil 3.8. Dört nokta yönteminin şematik gösterimi (Karakız, 2008) Dıştaki uçlardan sabit bir I akımı akarken, içteki uçlar üzerinden açık devre gerilimi V ölçülür. Birbirinden eşit uzaklıkta oluşturulan dört kontak ölçüm düzeneği sistemi kullanıldığında numunenin özdirenci Eşitlik 3.15 bağıntısı ile hesaplanır.

52 37 ln 2 V t 4, 523t I V I (3.15) Burada t ince filmin kalınlığıdır (Runyan, 1998). Hesaplanan özdirençlerin tersi alınarak iletkenlik değerleri tespit edilir. Bu tez çalışmasında üretilen B katkılı ZnO ince filmlerin elektriksel ölçümleri, bölümümüzün araştırma laboratuarında bulunan Jandel Dört Nokta Ölçüm cihazı (yalıtım direnci 500 voltta 2x 10 5 M ) ile alınmıştır ve özdirençleri hesaplanarak filmlerin iletkenlikleri tespit edilmiştir. Şekil 3.9. Jandel Dört Nokta Ölçüm cihazı 3.2. Malzemelerin Hazırlanması Bu tez çalışmasında, sol-jel ince film kaplama yöntemlerinden döndürerek kaplama (spin coating) yöntemi kullanılarak katkısız ve %0,2- %0,4- %0,6- %0,8- %1 oranlarında Bor katkılı ZnO ince filmleri üretilmiştir.

53 Kaplama Yapılacak Olan Cam Altlıkların Temizlenmesi Kaplama yapılacak olan altlıkların, düzgün, homojen ve temiz olması üretilecek olan ince filmin yapısı ve özellikleri açısından oldukça önemlidir. İyi bir ince film elde edebilmek için kullanılan altlık malzeme kaplama işleminden önce temizlenmelidir. Bununla beraber, altlıkların uygulanacak olan sıcaklığa mekaniksel açıdan dayanıklı olmaları gerekir. Cam altlıkların temizliği yapılırken altlığın kristal yapısına zarar vermeyen çözücülerin de kullanılması oluşacak film kalitesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada altlık olarak yüzey kusuru çok az olduğu düşünülen ve 76x26 mm lik mikroskop camları kullanılmıştır. Yaptığımız çalışmada kullandığımız cam altlıkları bir dizi işlemlerden geçirerek temizledik. Bu işlem aşamaları; Öncelikle cam altlık, deterjanlı su ile iyice yıkandı. Deiyonize su ile durulandı. Potasyum dikromat çözeltisi içerisine daldırılıp (çok fazla bekletmeden) çıkartıldıktan sonra tekrar deiyonize su ile durulandı. Bu aşamalardan sonra ultrasonik temizlik aşamasında ise; önce aseton içerisinde 10 dk ultrasonik olarak temizlenen altlık, daha sonra deiyonize su içerisinde 10 dk ultrasonik banyoda bekletilerek iyice durulanması sağlandı. Cam altlıklar son olarak azot gazı ile kurutuldu ve kaplama işlemine hazır hale getirildi. Temizlenen altlıklar organik yağlar bulaşmaması için çıplak elle tutulmamış, kaplama yapılana kadar kapalı kaplarda ve vakumlu ortamda saklanmıştır Katkısız ve B Katkılı ZnO Çözeltilerinin Hazırlanması Katkısız ZnO Çözeltisinin Hazırlanması Hazırlanan çözeltide Zn kaynağı olarak çinko asetat dehidrat (ZnAc) (Zn(CH 3 COO) 2.2H 2 O) tuzu kullanılmıştır. Bir beherde 3 ml metanol (CH 3 OH) içerisinde 2,19 gr ZnAc 10 dk manyetik karıştırıcıda çözdürülmüştür. Başka bir beherde ise, çözünürlüğü arttırmak ve metal iyonlarını tutmak için 50 ml deiyonize su içerisinde 0,96 ml dietanolamin (DEA) (HN(CH 2 CH 2 OH) 2 ) çözdürülerek iki çözelti karıştırılmış

54 39 ve 0,2 mol/l konsantrasyonlu bir çözelti hazırlanmıştır. Hazırlanan solüsyonda molar oranları DEA:ZnAc=1:1 dir. Solüsyon, yaklaşık bir saat 25 o C-30 o C aralığında manyetik karıştırıcıda karıştırılmıştır. Elde edilen çözeltinin daha berrak ve homojen olması için birkaç damla glacial asetik asit eklenmiştir. Sonuç olarak, homojen bir çözelti elde edilmiştir (Purohit ve ark., 2009) B Katkılı ZnO Çözeltisinin Hazırlanması Hazırladığımız katkısız ZnO çözeltisine B katkılamak için B kaynağı olarak saf bir sıvı malzeme olan Trimethyl borate (TMB) B(OCH 3 ) 3 kullandık. %0,2 B katkısı yapmak için hazırlanan saf ZnO çözeltisine 0,002 ml TMB ekleyerek manyetik karıştırıcıda 1 saat karıştırılmıştır (Şekil 3.10). Karışım sonucunda bulanık ve homojen bir çözelti elde edilmiştir. Gerekli miktarlar ayarlanarak bu işlemler %0,4- %0,6- %0,8 ve %1 B katkıları için de tekrarlanmıştır. Geçirgenliği arttırmak ve homojen bir solüsyon elde etmek için hazırlanan çözeltiler en az iki gün dinlendirilmiştir (Purohit ve ark., 2009). Şekil Bor katkılı ZnO çözeltisinin hazırlanması işleminin akış şeması

55 Katkısız ve B Katkılı ZnO İnce Filmlerin Üretimi Yaptığımız tez çalışmasında ince film üretim yöntemlerinden biri olan döndürerek kaplama (spin coating) tekniğini kullanarak önceden temizlediğimiz cam altlıkların üzerine bu çözeltiler damlatılıp katkısız ve %0,2- %0,4- %0,6- %0,8- %1 oranlarında B katkılı ZnO ince filmler elde edilmiştir. Kaplama işlemine başlarken önce cam altlık üzerine tüm yüzeyi kaplayacak şekilde solüsyon yaklaşık 0,6 ml kadar damlatıldı. Daha sonra 3000 rpm döndürme hızı ile alttaş üzerindeki fazla solün uzaklaştırılması sağlandı ve döndürme işlemi 30 sn boyunca devam ettirildi. Döndürme sonunda altlık üzerinde çok ince bir tabaka oluşturmak, fazla çözücülerin uçması ve solün altlık üzerine yapışıp tutunması için 10 dk ara tavlama işlemi uygulandı. Bu işlem 300 o C, 400 o C ve 500 o C ara tavlama sıcaklıkları için ve değişen katkı miktarlı solüsyonlar için 10 kez tekrarlandı. Böylelikle 10 kat kaplanan ince filmlere en son olarak 1 saat süresince 500 o C ana tavlama işlemi uygulandı. Şekil Ara tavlama fırını

56 4. BULGULAR ve TARTIŞMA 4.1. AFM Sonuçları Üretilen katkısız ve %0,2-%0,4-%0,6-%0,8-%1 B katkılı ZnO ince filmlerin AFM görüntüleri alınarak 500 o C tavlama sıcaklığının katkı miktarı arttıkça yüzey pürüzlülüğüne etkisi incelenmiştir (Şekil ). Şekil 4.1. Katkısız ZnO ince filminin 500 o C deki AFM görüntüsü Şekil 4.2. %0,2 Bor katkılı ZnO ince filminin 500 o C deki AFM görüntüsü

57 Şekil 4.3. %0,4 Bor katkılı ZnO ince filminin 500 o C deki AFM görüntüsü Şekil 4.4. %0,6 Bor katkılı ZnO ince filminin 500 o C deki AFM görüntüsü Şekil 4.5. %0,8 Bor katkılı ZnO ince filminin 500 o C deki AFM görüntüsü

58 43 Şekil 4.6. %1 Bor katkılı ZnO ince filminin 500 o C deki AFM görüntüsü Üretilen katkısız ve B katkılı ZnO ince filmlerinin 500 o C tavlama sıcaklığında yüzey pürüzlülüğüne bakıldığında tanecik boyutlarının katkısız ve %1 B katkısı yapıldığında arttığı taneciklerin birbirine yaklaştığı fakat %0,2-0,8 B katkısı aralığında tanecik boyutlarının azaldığı ve taneciklerin birbirinden uzaklaştığı Çizelge 4.1 de RMS (yüzey pürüzlülüğü) değerleri ile görülmektedir. Çizelge 4.1. Katkısız ve B katkılı ZnO ince filmlerinin 500 o C tavlama sıcaklığının katkı oranlarına göre yüzey pürüzlülüğüne etkisi Katkı oranları (%) 500 o C deki RMS (nm) 0,0 6,4 0,2 11,6 0,4 10,5 0,6 7,8 0,8 6,3 1 12,0 Çizelgedende görüldüğü gibi pürüzlülük sadece %0,2 ve %1 oranında B katkısıyla artmış diğer katkı oranlarında ise pürüzlülük azalmıştır. Literatürde ZnO ile ilgili yapılan çalışmalarda ince filmin yüzey morfolojisinin B katkısı yapıldıkça bozulduğu,

59 44 pürüzlülüğünün azaldığı, katkısız ZnO ince filmin göze çarpan bir yüzey morfolojisine sahip olduğu belirtilmektedir (Çağlar ve ark., 2011). Başka bir çalışmada yine ZnO ince filmine B katkısı yapıldıkça pürüzlülüğün azaldığı ve tanecik boyutundaki azalmayla beraber homojenliğinde azaldığını bu yüzden de bu durumun beklenebileceği belirtilmektedir (Kim ve ark., 2009). Başka bir çalışmada da B katkılı ZnO ince filminin yüzey pürüzlülüğünün 9 nm boyutunda olduğu rapor edilmiştir (Pawar ve ark., 2009) XRD Sonuçları Katkısız ve B katkılı ZnO ince filmlerinin X-ışını kırınım spektrumları Şekil 4.7 ve 4.8 de verilmiştir. Şekil 4.7. Katkısız ZnO ince filminin 400 o C ve 500 o C deki X-ışınları kırınım deseni

60 45 Şekil 4.8. %0,2- %0,4- %0,6- %0,8 ve %1 B katkılı ZnO ince filmlerin 500 o C deki X- ışınları kırınım deseni Şekil de görüldüğü gibi hazırlanan katkısız ve B katkılı ince filmlerin istenilen düzeylerde pik verememesi ve XRD cihazının bir sinyal tespit edememiş olması hazırlanan filmlerin amorf benzeri bir yapıda olduğunun göstergesidir. Literatürde ZnO ile ilgili yapılan çalışmaların hemen hemen hepsinde elde edilen sonuçlar ZnO nun X- ışını spektrumlarında tercihli yönlerinin 100, 002 ve 101 oldukları gözlenmiştir (Delaunay ve ark., 2007). Yapılan bir çalışmada ZnO ince filmine B katkısı yapıldıkça X-ışınları kırınım spekturumunda pik şiddetlerinde azalma görülmüş ve bu katkının filmin kristal yapısını bozduğu belirtilmiştir (Pawar ve ark., 2005, Kim ve ark., 2009). Başka bir çalışmada da tam tersine ZnO ince filmine, yapılan B katkısının artmasıyla birlikte filmlerin kristal kalitesinin arttığı belirtilmiştir (Kumar ve ark., 2011).

61 Geçirgenlik (%T) Optiksel Sonuçlar Elde ettiğimiz katkısız ve %0,2- %0,4- %0,6- %0,8 ve %1 B katkılı ZnO ince filmlerin optiksel analizleri nm dalga boyu aralığında yapılmıştır. Farklı katkı oranları ile hazırlanan filmler için 300 o C, 400 o C ve 500 o C sıcaklıklarda tavlama yapmamızdaki sebep filmleri optimize etmek ve iyileştirmektir. Bu düşünce ile ürettiğimiz ince filmlerin Geçirgenlik-dalga boyu grafikleri Şekil olarak verilmiştir Saf ZnO 300 o C 400 o C 500 o C Dalga Boyu (nm) Şekil 4.9. Katkısız ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki geçirgenlik-dalga boyu grafiği

62 Geçirgenlik (%T) Geçirgenlik (%T) %0,2 Bor katkılı ZnO 300 o C 400 o C 500 o C Dalga Boyu (nm) Şekil %0,2 Bor katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki geçirgenlik-dalga boyu grafiği %0,4 Bor katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC Dalga Boyu (nm) Şekil %0,4 Bor katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki geçirgenlik-dalga boyu grafiği

63 Geçirgenlik (%T) Geçirgenlik (%T) %0,6 Bor katkılı ZnO o C 400 o C 500 o C Dalga Boyu (nm) Şekil %0,6 Bor katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki geçirgenlik-dalga boyu grafiği %0,8 Bor katkılı ZnO 300 o C 400 o C 500 o C Dalga Boyu (nm) Şekil %0,8 Bor katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki geçirgenlik-dalga boyu grafiği

64 Geçirgenlik (%T) %1 Bor katkılı ZnO 300 o C 400 o C 500 o C Dalga Boyu (nm) Şekil %1 Bor katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki geçirgenlik-dalga boyu grafiği Grafiklerden de görüldüğü gibi elde edilen ince filmlerin geçirgenlikleri farklı ara tavlama sıcaklıklarıyla değişebilir. Katkısız ve katkılı ince filmlerin maksimum geçirgenlik değerleri Çizelge 4.2 de verilmiştir. Çizelge 4.2. Katkısız ve B katkılı ZnO ince filmlerinin farklı ara tavlama sıcaklıklarındaki geçirgenlik değerleri Katkı oranları 300 o C %T 400 o C %T 500 o C %T Katkısız ZnO % 91 % 91 % 91 % 0,2 B katkılı ZnO % 90 % 91 % 91 % 0,4 B katkılı ZnO % 90 % 90 % 91 % 0,6 B katkılı ZnO % 90 % 91 % 91 % 0,8 B katkılı ZnO % 91 % 91 % 92 % 1 B katkılı ZnO % 91 % 92 % 91

65 50 Çizelge 4.2 den de görüldüğü gibi katkı oranı ve tavlama sıcaklığı arttıkça geçirgenlik değerlerinde önemli bir sapma olmamakla birlikte görünür bölgede istemediğimiz bir azalma da görülmemiştir. Literatürde ZnO ile ilgili yapılan çalışmaların hemen hemen hepsinde elde edilen sonuçlarda ZnO nun görünür bölgede geçirgenliği yaklaşık %90 civarındadır (Lokhande ve ark., 2001). Fakat bazı çalışmalarda da bu geçirgenliğin yaklaşık %88, %85 civarında olduğu bulunmuştur (Xue ve ark., 2008, Minami ve ark., 2000). Şekil e bakıldığında optik geçirgenlik eğrilerinde ~400 nm dalga boyunun altındaki daha yüksek enerjili elektromanyetik dalgalar için geçirgenliğin ani bir düşüş gösterdiği gözlenmektedir. Gözlenen bu durum da Çizelge 4.3 de verildiği gibi filmlerin kalınlıklarına, Şekil te görüldüğü gibi kırılma indislerine ve sönüm katsayılarına Manifecier eşitliğini uygulamamızı kolaylaştırmıştır (Manifecier ve ark., 1976). Literatürde ZnO ile ilgili yapılan çoğu çalışmada Eşitlik 3.2 kullanılmış ve film kalınlığının yaklaşık 700 nm olduğu belirtilmiştir (Flickyngerova, 2007). Çizelge 4.3. Katkısız ve B katkılı ZnO ince filmlerinin kalınlıklarının farklı ara tavlama sıcaklıklarındaki değerleri (Eşitlik 3.2) Tavlama sıcaklığı B katkı oranları (%) t (nm) Katkısız % 0,2 % 0,4 % 0,6 % 0,8 % o C 677,32 nm 709,05 nm 720,02 nm 730,37 nm 740,84 nm 741,33 nm 400 o C 678,61 nm 713,56 nm 720,58 nm 738,65 nm 745,68 nm 757,70 nm 500 o C 680,19 nm 714,81 nm 726,35 nm 745,37 nm 767,69 nm 780,18 nm Diğer önemli optik parametrelerden biri olan yasak enerji aralığının bulunduğu grafikler Şekil olarak verlmiştir.

66 Saf ZnO 300 o C 400 o C 500 o C h ev/m) Eg(h )(ev) Şekil Katkısız ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki (αhν) 2 -hν (Eg) grafiği 20 h ev/m) %0,2 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC Eg(h ev) Şekil % 0,2 B katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki (αhν) 2 -hν (Eg) grafiği

67 52 4 h ev/m) %0,4 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC Eg(h )(ev) Şekil % 0,4 B katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki (αhν) 2 -hν (Eg) grafiği 10 h ev/m) %0,6 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC Eg(h )(ev) Şekil % 0,6 B katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki (αhν) 2 -hν (Eg) grafiği

68 53 4 h ev/m) %0,8 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC Eg(h )(ev) Şekil % 0,8 B katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki (αhν) 2 -hν (Eg) grafiği h ev/m) %1 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC Eg(h )(ev) Şekil % 1 B katkılı ZnO ince filmlerin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki (αhν) 2 -hν (Eg) grafiği

69 54 Grafiklerden de görüldüğü gibi elde edilen ince filmlerin yasak enerji aralıkları katkı ve tavlama sıcaklığı arttıkça düşüş göstermiştir. Üretilen katkısız ve B katkılı ZnO ince filmlerin yasak enerji aralıkları Çizelge 4.4 de verilmiştir. Çizelge 4.4. Katkısız ve B katkılı ZnO ince filmlerinin farklı ara tavlama sıcaklıklarındaki yasak enerji aralıkları (Denklem 3.14) Katkı oranları 300 o C 400 o C 500 o C Eg (ev) Eg (ev) Eg (ev) Katkısız ZnO 4,13 ev 3,80 ev 3,79 ev % 0,2 B katkılı ZnO 3,85 ev 3,84 ev 3,82 ev % 0,4 B katkılı ZnO 3,71 ev 3,72 ev 3,69 ev % 0,6 B katkılı ZnO 3,67 ev 3,66 ev 3,63 ev % 0,8 B katkılı ZnO 3,66 ev 3,65 ev 3,64 ev % 1 B katkılı ZnO 3,65 ev 3,64 ev 3,63 ev Çizelgeden de görüldüğü gibi katkısız ve katkılı ince filmlerin hesaplanan bant aralıkları yaklaşık 4,13-3,63 ev arasındadır. Literatürde katkısız ZnO nun yasak enerji aralığı yaklaşık 3,5 ev civarında iken katkılama yapıldığında bu aralık yaklaşık 3,2-3,3 ev değerlerine kadar düşmüştür (Eren, 2006). Eren ve Çağlar yaptıkları çalışmada Sn katkılı ZnO ince filmlerin yasak enerji aralıklarının 3,25 ev değerine kadar düştüğünü de kayıt etmişlerdir (Eren ve Çağlar, 2006). Ayrıca başka bir çalışmada katkısız ZnO nun yasak enerji aralığı 3,22 ev iken katkılama yapıldığında 3,32 ev değerine çıktığı görülmektedir (Lokhande ve ark., 2001). Ancak bizim çalışmamızda katkısız ve katkılı filmlerin yasak enerji aralıkları katkılama ve tavlama sıcaklıklarıyla kısmen azalma eğiliminde olsa da yasak enerji aralıkları literatür değerlerine göre artış göstermiştir (Kumar ve ark., 2011). Elde ettiğimiz katkısız ve B katkılı ZnO ince filmlerin optiksel analizlerinden biri olan kırılma indislerinin dalga boyuyla değişim grafikleri Şekil olarak verilmiştir.

70 n (kırılma indisi) n (kırılma indisi) Saf ZnO 300oC 400oC 500oC (dalga boyu) (nm) Şekil Katkısız ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki n- değişimi % 0,2 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC (dalga boyu) (nm) Şekil % 0,2 B katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki n- değişimi

71 n (kırılma indisi) n (kırılma indisi) %0,4 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC (dalga boyu) (nm) Şekil % 0,4 B katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki n- değişimi %0,6 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC (dalga boyu) (nm) Şekil % 0,6 B katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki n- değişimi

72 n (kırılma indisi) n (kırılma indisi) %0,8 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC (dalga boyu) (nm) Şekil % 0,8 B katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki n- değişimi %1 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC (dalga boyu) (nm) Şekil % 1 B katkılı ZnO ince filmlerin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki n- değişimi

73 k (Sönüm katsayısı) 58 Çizilen grafiklerden de görüldüğü gibi dalga boyu attıkça n, kırılma indisi exponansiyel olarak azalmaktadır. Katkısız ve katkılı ince filmlerin görünür bölgede ( nm) kırılma indisinin yaklaşık 2,51 değerinde olduğu ve yapılan tavlama işlemiyle birlikte dalga boyu arttıkça kırılma indisinde kayda değer bir değişiklik olmadığı görülmektedir. Literatürde katkısız ZnO nun tavlama sıcaklığının artmasıyla görünür bölgede arttığı ve değerinin yaklaşık 2 den 2,3 değerine yükseldiği bulunmuştur (Xue ve ark., 2008). Başka bir çalışmada Al katkılı ZnO ince filmlerinin kırılma indisinin yaklaşık 2 değerinde olduğunu ve katkılama ile brlikte kayda değer bir değişim görülmediğini rapor etmişlerdir (Eren, 2006). Ayrıca Flickyngerova yapmış olduğu çalışmada katkısız ZnO ince filminin kırılma indisini 1,703 civarında bulmuştur (Flickyngerova, 2007). Lokhande ve ark., farklı dalga boylarında B katkılı ZnO ince filmlerinin kırılma indislerini maksimum 1,8 olduğunu minumum 1,37 değerinde olduğunu ve katkı arttıkça fazla bir değişim olmadığını rapor etmişlerdir (Lokhande ve ark., 2001). Elde ettiğimiz katkısız ve B katkılı ZnO ince filmlerin optiksel analizlerinden bir diğeri olan sönüm katsayılarının dalga boyuyla değişim grafikleri Şekil olarak verilmiştir Saf ZnO 300oC 400oC 500oC (Dalga boyu)(nm) Şekil Katkısız ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki k- değişimi

74 k (Sönüm katsayısı) k (Sönüm katsayısı) %0,2 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC (Dalga boyu) (nm) Şekil % 0,2 B katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki k- değişimi %0,4 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC (Dalga boyu) (nm) Şekil % 0,4 B katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki k- değişimi

75 k (Sönüm katsayısı) k (Sönüm katsayısı) %0,6 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC (Dalga boyu) (nm) Şekil % 0,6 Bor katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki k- değişimi %0,8 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC (Dalga boyu) (nm) Şekil % 0,8 B katkılı ZnO ince filminin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki k- değişimi

76 k (Sönüm katsayısı) %1 B katkılı ZnO 300oC 400oC 500oC (Dalga boyu) (nm) Şekil % 1 Bor katkılı ZnO ince filmlerin 300 o C, 400 o C ve 500 o C deki k- değişimi Çizilen grafiklerden de görüldüğü gibi dalga boyu arttıkça k, sönüm katsayısı exponansiyel olarak azalmaktadır. Katkısız ve katkılı ince filmlerin görünür bölgede ( nm) sönüm katsayısının yaklaşık 1,6 değerinde olduğu ve yapılan tavlama işlemiyle birlikte dalga boyunun artmasıyla sönüm katsayısında çok fazla bir değişiklik olmadığı tespit edilmiştir. Literatürde yapılan çalışmalarından birinde ZnO ince filminin tavlama sıcaklığının artmasıyla arttığı görünür bölgede yaklaşık 0,03 değerinde olduğu belirtilmiştir (Xue ve ark., 2008). Başka bir çalışmada sönüm katsayısının görünür bölgede yaklaşık 2 değerinde olduğu, filmlere yapılan katkı ve dalga boyu arttıkça bu değerin değişmediği belirtilmiştir (Eren, 2006). Bir diğer çalışmada ZnO ince filminin sönüm katsayısının görünür bölgede dalga boyu arttıkça Sn katkısı ile azaldığı, bu değerin 1,5-2 aralığında değiştiği fazla bir değişiklik olmadığı rapor edilmiştir (Aksoy, 2006).

İLERİ SOL JEL PROSESLERİ

İLERİ SOL JEL PROSESLERİ İLERİ SOL JEL PROSESLERİ Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Kaplama ve İnce Filmler Sol-jel kaplamalar birçok fonksiyona sahiptir. Bunlardan en belli başlı olanı, görünür ışık dalga boyunda transparan oksitlerin

Detaylı

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI SOL-JEL KAPLAMALAR Sol-jel prosesi, bir sıvı faz içinde bulunan katı taneciklerden oluşan kolloidal süspansiyonların (sol) ve sonrasında sürekli bir sıvı faz içerisinde

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Spektroskopiye Giriş Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY SPEKTROSKOPİ Işın-madde etkileşmesini inceleyen bilim dalına spektroskopi denir. Spektroskopi, Bir örnekteki atom, molekül veya iyonların

Detaylı

A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 5. HAFTA

A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 5. HAFTA A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 5. HAFTA İçindekiler 3. Nesil Güneş Pilleri Çok eklemli (tandem) güneş pilleri Kuantum parçacık güneş pilleri Organik Güneş

Detaylı

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04.

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04. Laboratuvar Tekniği Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 9. Hafta (11.04.2014) 1 9. Haftanın Ders İçeriği Beer-Lambert Kanunu Spektrofotometre 2 Beer-Lambert

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

1,3-bis-(p-iminobenzoik asit)indan Langmuir-Blodgett filmlerinin karakterizasyonu ve organik buhar duyarlılığı

1,3-bis-(p-iminobenzoik asit)indan Langmuir-Blodgett filmlerinin karakterizasyonu ve organik buhar duyarlılığı 1,3-bis-(p-iminobenzoik asit)indan Langmuir-Blodgett filmlerinin karakterizasyonu ve organik buhar duyarlılığı MURAT EVYAPAN *, RİFAT ÇAPAN *, HİLMİ NAMLI **, ONUR TURHAN **,GEORGE STANCİU *** * Balıkesir

Detaylı

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning) Boya sisteminden beklenilen yüksek direnç,uzun ömür, mükemmel görünüş özelliklerini öteki yüzey temizleme yöntemlerinden daha etkin bir biçimde karşılamak üzere geliştirilen boya öncesi yüzey temizleme

Detaylı

PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION)

PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION) PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION) Püskürtme şekillendirme (PŞ) yöntemi ilk olarak Osprey Ltd. şirketi tarafından 1960 lı yıllarda geliştirilmiştir. Günümüzde püskürtme şekillendirme

Detaylı

A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 3. HAFTA

A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 3. HAFTA A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 3. HAFTA İçindekiler 1.Nesil Güneş Pilleri Tek Kristalli Güneş Pilleri Çok Kristalli Güneş Pilleri 1. Tek Kristal Silisyum Güneş

Detaylı

X-IŞINLARI KIRINIM CİHAZI (XRD) ve KIRINIM YASASI SİNEM ÖZMEN HAKTAN TİMOÇİN

X-IŞINLARI KIRINIM CİHAZI (XRD) ve KIRINIM YASASI SİNEM ÖZMEN HAKTAN TİMOÇİN X-IŞINLARI KIRINIM CİHAZI (XRD) ve KIRINIM YASASI SİNEM ÖZMEN HAKTAN TİMOÇİN 2012 İÇERİK X-IŞINI KIRINIM CİHAZI (XRD) X-RAY DİFFRACTİON XRD CİHAZI NEDİR? XRD CİHAZININ OPTİK MEKANİZMASI XRD CİHAZINDA ÖRNEK

Detaylı

Paslanmaz Çelik Gövde. Yalıtım Sargısı. Katalizör Yüzey Tabakası. Egzoz Emisyonları: Su Karbondioksit Azot

Paslanmaz Çelik Gövde. Yalıtım Sargısı. Katalizör Yüzey Tabakası. Egzoz Emisyonları: Su Karbondioksit Azot Paslanmaz Çelik Gövde Yalıtım Sargısı Egzoz Emisyonları: Su Karbondioksit Azot Katalizör Yüzey Tabakası Egzoz Gazları: Hidrokarbonlar Karbon Monoksit Azot Oksitleri Bu bölüme kadar, açıkça ifade edilmese

Detaylı

Akımsız Nikel. Çözeltideki tuzları kullanarak herhangi bir elektrik akım kaynağı kullanılmadan nikel alaşımı kaplayabilen bir prosestir"

Akımsız Nikel. Çözeltideki tuzları kullanarak herhangi bir elektrik akım kaynağı kullanılmadan nikel alaşımı kaplayabilen bir prosestir Akımsız Nikel Eğitimi Akımsız Nikel Çözeltideki tuzları kullanarak herhangi bir elektrik akım kaynağı kullanılmadan nikel alaşımı kaplayabilen bir prosestir" Akımsız Nikel Anahtar Özellikler Brenner &

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 Elektron Kütlesi 9,11x10-31 kg Proton Kütlesi Nötron Kütlesi 1,67x10-27 kg Bir kimyasal elementin atom numarası (Z) çekirdeğindeki

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ UV-Görünür Bölge Moleküler Absorpsiyon Spektroskopisi Yrd. Doç.Dr. Gökçe MEREY GENEL BİLGİ Çözelti içindeki madde miktarını çözeltiden geçen veya çözeltinin tuttuğu ışık miktarından

Detaylı

KRİSTAL KUSURLARI BÖLÜM 3. Bağlar + Kristal yapısı + Kusurlar. Özellikler. Kusurlar malzeme özelliğini önemli ölçüde etkiler.

KRİSTAL KUSURLARI BÖLÜM 3. Bağlar + Kristal yapısı + Kusurlar. Özellikler. Kusurlar malzeme özelliğini önemli ölçüde etkiler. KRİSTAL KUSURLARI Bağlar + Kristal yapısı + Kusurlar Özellikler Kusurlar malzeme özelliğini önemli ölçüde etkiler. 2 1 Yarıiletken alttaş üretiminde kullanılan silikon kristalleri neden belli ölçüde fosfor

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Atom, birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacıktır. Atom, elementlerin özelliklerini taşıyan en küçük yapı birimi olup çekirdekteki

Detaylı

PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6

PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6 PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6 Periyodik sistemde yatay sıralara Düşey sütunlara.. adı verilir. 1.periyotta element, 2 ve 3. periyotlarda..element, 4 ve 5.periyotlarda.element 6 ve 7. periyotlarda

Detaylı

MİKRODALGA YÖNTEMİYLE NİKEL FERRİT NANOPARTİKÜLLERİN SENTEZİ VE KARAKTERİZASYONU

MİKRODALGA YÖNTEMİYLE NİKEL FERRİT NANOPARTİKÜLLERİN SENTEZİ VE KARAKTERİZASYONU MİKRODALGA YÖNTEMİYLE NİKEL FERRİT NANOPARTİKÜLLERİN SENTEZİ VE KARAKTERİZASYONU Zeynep KARCIOĞLU KARAKAŞ a,*, Recep BONCUKÇUOĞLU a, Mehmet ERTUĞRUL b a Atatürk Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre

Detaylı

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI Yüzey Mühendisliği Malzemelerin yüzey özelliklerini değiştirerek; yeni mühendislik özellikleri kazandırmak ya da dekoratif açıdan çekici kılmak, insanoğlunun eski çağlardan

Detaylı

SEM İncelemeleri için Numune Hazırlama

SEM İncelemeleri için Numune Hazırlama SEM İncelemeleri için Numune Hazırlama Giriş Taramalı elektron mikroskobunda kullanılacak numuneleri, öncelikle, Vakuma dayanıklı (buharlaşmamalı) Katı halde temiz yüzeyli İletken yüzeyli olmalıdır. Günümüzde

Detaylı

Enerji Band Diyagramları

Enerji Band Diyagramları Yarıiletkenler Yarıiletkenler Germanyumun kimyasal yapısı Silisyum kimyasal yapısı Yarıiletken Yapım Teknikleri n Tipi Yarıiletkenin Meydana Gelişi p Tipi Yarıiletkenin Meydana Gelişi Yarıiletkenlerde

Detaylı

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları 1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları Sol üstte yüzey seftleştirme işlemi uygulanmış bir çelik

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI. SINIF VE MEZUN GRUP KİMYA HAFTA DERS SAATİ. Kimya nedir?. Kimya ne işe yarar?. Kimyanın sembolik dili Element-sembol Bileşik-formül. Güvenliğimiz ve Kimya KONU ADI

Detaylı

Nanolif Üretimi ve Uygulamaları

Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Doç. Dr. Atilla Evcin Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Çözelti Özellikleri Elektro-eğirme sırasında kullanılacak çözeltinin özellikleri elde edilecek fiber yapısını

Detaylı

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir.

MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. Her maddenin bir kütlesi vardır ve bu tartılarak bulunur. Ayrıca her

Detaylı

SİLİSYUM ESASLI İNTERMETALİK BİLEŞİKLER

SİLİSYUM ESASLI İNTERMETALİK BİLEŞİKLER SİLİSYUM ESASLI İNTERMETALİK BİLEŞİKLER İntermetalikler içerisinde silisyum içeriğine sahip olan ileri teknoloji malzemeleri Silisitler olarak adlandırılmaktadır. Silisitler, yüksek sıcaklıklarda yüksek

Detaylı

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ Gelişen teknoloji ile beraber birçok endüstri alanında kullanılabilecek

Detaylı

MMM291 MALZEME BİLİMİ

MMM291 MALZEME BİLİMİ MMM291 MALZEME BİLİMİ Ofis Saatleri: Perşembe 14:00 16:00 ayse.kalemtas@btu.edu.tr, akalemtas@gmail.com Bursa Teknik Üniversitesi, Doğa Bilimleri, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme

Detaylı

Dispers Sistemlerin Sınıflandırılması

Dispers Sistemlerin Sınıflandırılması DİSPERS SİSTEMLER Dispers Sistemlerin Sınıflandırılması 1-Dispers sistemde bulunan iki fazın gaz, sıvı veya katı oluşuna göre sınıflandırılabilirler. 2-Dispers sistemde dispers fazın partikül büyüklüğüne

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1: KRİSTALLERDE ATOMLAR...

İÇİNDEKİLER 1: KRİSTALLERDE ATOMLAR... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: KRİSTALLERDE ATOMLAR... 1 1.1 Katıhal... 1 1.1.1 Kristal Katılar... 1 1.1.2 Çoklu Kristal Katılar... 2 1.1.3 Kristal Olmayan (Amorf) Katılar... 2 1.2 Kristallerde Periyodiklik... 2

Detaylı

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ 1. SPEKTROSKOPİ Bir örnekteki atom, molekül veya iyonların bir enerji düzeyinden diğerine geçişleri sırasında absorplanan veya yayılan elektromanyetik ışımanın,

Detaylı

Kasetin arka yüzeyi filmin yerleştirildiği kapaktır. Bu kapakların farklı farklı kapanma mekanizmaları vardır. Bu taraf ön yüzeyin tersine atom

Kasetin arka yüzeyi filmin yerleştirildiği kapaktır. Bu kapakların farklı farklı kapanma mekanizmaları vardır. Bu taraf ön yüzeyin tersine atom KASET Röntgen filmi kasetleri; radyografi işlemi sırasında filmin ışık almasını önleyen ve ranforsatör-film temasını sağlayan metal kutulardır. Özel kilitli kapakları vardır. Kasetin röntgen tüpüne bakan

Detaylı

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani madde yani bileşik

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HAZIRLAYANLAR TEKSTİL FİZİĞİ DERSİ ÖDEVİ ATOMİK KUVVET MİKROSKOBU

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HAZIRLAYANLAR TEKSTİL FİZİĞİ DERSİ ÖDEVİ ATOMİK KUVVET MİKROSKOBU DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TEKSTİL FİZİĞİ DERSİ ÖDEVİ ATOMİK KUVVET MİKROSKOBU HAZIRLAYANLAR 2012511053 -Vahide YALÇIN 2013511021 -Furkan ERCAN 2011511008 -Begüm BAYAT 2012511054 - Aybüke YILMAZ 2013511010-Aylin

Detaylı

BÖLÜM 2. FOTOVOLTAİK GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMLERİ (PV)

BÖLÜM 2. FOTOVOLTAİK GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMLERİ (PV) BÖLÜM 2. FOTOOLTAİK GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMLERİ (P) Fotovoltaik Etki: Fotovoltaik etki birbirinden farklı iki malzemenin ortak temas bölgesinin (common junction) foton radyasyonu ile aydınlatılması durumunda

Detaylı

MALZEMENİN İÇ YAPISI: Katılarda Atomsal Bağ

MALZEMENİN İÇ YAPISI: Katılarda Atomsal Bağ MALZEMENİN İÇ YAPISI: Katılarda Atomsal Bağ Bölüm İçeriği Bağ Enerjisi ve Kuvveti Atomlar arası mesafe, Kuvvet ve Enerji İlişkisi Atomlar arası Mesafeyi Etkileyen Faktörler. Sıcaklık, Iyonsallik derecesi,

Detaylı

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sa-hiptir. Atomda bulunan yükler; negatif

Detaylı

1. Amaç Kristallerin üç boyutlu yapısı incelenecektir. Ön bilgi için İnorganik Kimya, Miessler ve Tarr, Bölüm 7 okunmalıdır.

1. Amaç Kristallerin üç boyutlu yapısı incelenecektir. Ön bilgi için İnorganik Kimya, Miessler ve Tarr, Bölüm 7 okunmalıdır. 14 DENEY KATI HAL 1. Amaç Kristallerin üç boyutlu yapısı incelenecektir. Ön bilgi için İnorganik Kimya, Miessler ve Tarr, Bölüm 7 okunmalıdır. 2. Giriş Atomlar arası (veya moleküller arası) çekim kuvvetleri

Detaylı

Harici Fotoelektrik etki ve Planck sabiti deney seti

Harici Fotoelektrik etki ve Planck sabiti deney seti Deneyin Temeli Harici Fotoelektrik etki ve Planck sabiti deney seti Fotoelektrik etki modern fiziğin gelişimindeki anahtar deneylerden birisidir. Filaman lambadan çıkan beyaz ışık ızgaralı spektrometre

Detaylı

BÖLÜM I YÜZEY TEKNİKLERİ

BÖLÜM I YÜZEY TEKNİKLERİ BÖLÜM I YÜZEY TEKNİKLERİ Yüzey Teknikleri Hakkında Genel Bilgiler Gelişen teknoloji ile beraber birçok endüstri alanında kullanılabilecek malzemelerden istenen ve beklenen özellikler de her geçen gün artmaktadır.

Detaylı

ATMALI FİLTRELİ KATODİK VAKUM ARK DEPOLAMA YÖNTEMİYLE ÇİNKO NİTRÜR (Zn 3 N 2 ) ÜRETİMİ VE OPTİKSEL ÖZELLİKLERİ *

ATMALI FİLTRELİ KATODİK VAKUM ARK DEPOLAMA YÖNTEMİYLE ÇİNKO NİTRÜR (Zn 3 N 2 ) ÜRETİMİ VE OPTİKSEL ÖZELLİKLERİ * ATMALI FİLTRELİ KATODİK VAKUM ARK DEPOLAMA YÖNTEMİYLE ÇİNKO NİTRÜR (Zn 3 N 2 ) ÜRETİMİ VE OPTİKSEL ÖZELLİKLERİ * Production and Optical Properties of Zinc Nitride (Zn 3 N 2 ) By Pulsed Filtered Cathodic

Detaylı

Zeyfiye TEZEL Mehmet KARACADAĞ

Zeyfiye TEZEL Mehmet KARACADAĞ PROJENİN ADI: POLİMER KATKILI ASFALT ÜRETİMİNİN ARAŞTIRILMASI Zeyfiye TEZEL Mehmet KARACADAĞ ( Kimya Bilim Danışmanlığı Çalıştayı Çalışması 29 Ağustos-9 Eylül 2007) Danışman: Doç.Dr. İsmet KAYA 1 PROJENİN

Detaylı

Prof.Dr.Muzaffer ZEREN SU ATOMİZASYONU

Prof.Dr.Muzaffer ZEREN SU ATOMİZASYONU . Prof.Dr.Muzaffer ZEREN SU ATOMİZASYONU Su atomizasyonu, yaklaşık 1600 C nin altında ergiyen metallerden elementel ve alaşım tozlarının üretimi için en yaygın kullanılan tekniktir. Su atomizasyonu geometrisi

Detaylı

ELEKTRİKSEL ÖZELLİKLER

ELEKTRİKSEL ÖZELLİKLER ELEKTRİKSEL ÖZELLİKLER İletkenlik Elektrik iletkenlik, malzeme içerisinde atomik boyutlarda yük taşıyan elemanlar (charge carriers) tarafından gerçekleştirilir. Bunlar elektron veya elektron boşluklarıdır.

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ DERS 6 DR. FATİH AY.

MALZEME BİLGİSİ DERS 6 DR. FATİH AY. MALZEME BİLGİSİ DERS 6 DR. FATİH AY www.fatihay.net fatihay@fatihay.net GEÇEN HAFTA TEMEL KAVRAMLAR BİRİM HÜCRE METALLERDE KRİSTAL YAPILAR YOĞUNLUK HESAPLAMA BÖLÜM III KATILARDA KRİSTAL YAPILAR KRİSTAL

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FİZİK ANABİLİM DALI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FİZİK ANABİLİM DALI Dersin Kodu FIZ508 Spektroskopik Analiz Yöntemleri (II) Kredisi (T P K) (3 0 3) 2-Bahar Atomik spektroskopi, infrared absorpsiyon spektroskopisi, raman spektroskopisi, nükleer magnetik rezonans spektroskopisi,

Detaylı

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ Öğretim Üyesi: Doç.Dr. Tamila ANUTGAN 1

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ Öğretim Üyesi: Doç.Dr. Tamila ANUTGAN 1 KARABÜK ÜNİVERSİTESİ Öğretim Üyesi: Doç.Dr. Tamila ANUTGAN 1 Elektriksel olaylarla ilgili buraya kadar yaptığımız, tartışmalarımız, durgun yüklerle veya elektrostatikle sınırlı kalmıştır. Şimdi, elektrik

Detaylı

Soygazların bileşik oluşturamamasının sebebi bütün orbitallerinin dolu olmasındandır.

Soygazların bileşik oluşturamamasının sebebi bütün orbitallerinin dolu olmasındandır. KİMYASAL BAĞLAR Kimyasal bağ, moleküllerde atomları birarada tutan kuvvettir. Bir bağın oluşabilmesi için atomlar tek başına bulundukları zamankinden daha kararlı (az enerjiye sahip) olmalıdırlar. Genelleme

Detaylı

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Başlık KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Tanım İki veya daha fazla malzemenin, iyi özelliklerini bir araya toplamak ya da ortaya yeni bir özellik çıkarmak için, mikro veya makro seviyede

Detaylı

ELEMENT VE BİLEŞİKLER

ELEMENT VE BİLEŞİKLER ELEMENT VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri: a) Elementler: Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

Hidrojen Depolama Yöntemleri

Hidrojen Depolama Yöntemleri Gazi Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü Maltepe-Ankara Hidrojen Depolama Yöntemleri Y.Doç.Dr.Muhittin BİLGİLİ İçerik Enerji taşıyıcısı olarak H 2 ve uygulamaları, Hidrojen depolama metodları, Sıkıştırılmış

Detaylı

Elektrot Potansiyeli. (k) (k) (k) Tepkime vermez

Elektrot Potansiyeli. (k) (k) (k) Tepkime vermez Elektrot Potansiyeli Uzun metal parçası, M, elektrokimyasal çalışmalarda kullanıldığında elektrot adını alır. M n+ metal iyonları içeren bir çözeltiye daldırılan bir elektrot bir yarı-hücre oluşturur.

Detaylı

Katılar & Kristal Yapı

Katılar & Kristal Yapı Katılar & Kristal Yapı Katılar Kristal katılar Amorf katılar Belli bir geometrik şekle sahip olan katılardır, tanecikleri belli bir düzene göre istiflenir. Belli bir geometrik şekli olmayan katılardır,

Detaylı

12. Ders Yarıiletkenlerin Elektronik Özellikleri

12. Ders Yarıiletkenlerin Elektronik Özellikleri 12. Ders Yarıiletkenlerin lektronik Özellikleri T > 0 o K c d v 1 Bu bölümü bitirdiğinizde, Yalıtkan, yarıiletken, iletken, Doğrudan (direk) ve dolaylı (indirek) bant aralığı, tkin kütle, devingenlik,

Detaylı

Optik Özellikler. Elektromanyetik radyasyon

Optik Özellikler. Elektromanyetik radyasyon Optik Özellikler Işık malzeme üzerinde çarptığında nasıl bir etkileşme olur? Malzemelerin karakteristik renklerini ne belirler? Neden bazı malzemeler saydam ve bazıları yarısaydam veya opaktır? Lazer ışını

Detaylı

PERİYODİK CETVEL-ÖSS DE ÇIKMIŞ SORULAR

PERİYODİK CETVEL-ÖSS DE ÇIKMIŞ SORULAR PERİODİK CETVEL-ÖSS DE ÇIKMIŞ SORULAR 1. Bir elementin periyodik cetveldeki yeri aşağıdakilerden hangisi ile belirlenir? A) Atom ağırlığı B) Değerliği C) Atom numarası D) Kimyasal özellikleri E) Fiziksel

Detaylı

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI CVD Kaplama Ortalama kapalı bir kap içinde ısıtılmış malzeme yüzeyinin buhar halindeki bir taşıyıcı gazın kimyasal reaksiyonu sonucu oluşan katı bir malzeme ile kaplanması

Detaylı

1/26 KARBON-KARBON KOMPOZİTLERİ

1/26 KARBON-KARBON KOMPOZİTLERİ 1/26 KARBON-KARBON KOMPOZİTLERİ Karbon-Karbon Kompozitlerin Genel Özellikleri Yüksek elastik modül ve yüksek sıcaklık mukavemeti (T > 2000 o C de bile mukavemet korunur). Sürünmeye dirençli Kırılma tokluğu

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin amacı, fizik mühendisliği öğrencilerine,

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ DERS 2 DR. FATİH AY. www.fatihay.net fatihay@fatihay.net

MALZEME BİLGİSİ DERS 2 DR. FATİH AY. www.fatihay.net fatihay@fatihay.net MALZEME BİLGİSİ DERS 2 DR. FATİH AY www.fatihay.net fatihay@fatihay.net DERSİN AMACI: Malzeme Biliminde temel kavramları tanıtmak ÖĞRENECEKLERİNİZ: Malzeme yapısı Yapının özelliklere olan etkisi Malzemenin

Detaylı

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ Oluşturacağı her 1 g organik madde için bitkinin 500 g kadar suyu kökleriyle alması ve tepe (uç) noktasına kadar taşıyarak atmosfere aktarması gerekir. Normal su düzeyinde hayvan hücrelerinin

Detaylı

ÖZET Yüksek Lisans Tezi SOL-GEL YÖNTEMİYLE HAZIRLANAN BAKIR OKSİT İNCE FİLMLERİN ELEKTRİKSEL, YAPISAL VE OPTİKSEL ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ Özge HASANÇEBİ Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik

Detaylı

Akım ve Direnç. Bölüm 27. Elektrik Akımı Direnç ve Ohm Kanunu Direnç ve Sıcaklık Elektrik Enerjisi ve Güç

Akım ve Direnç. Bölüm 27. Elektrik Akımı Direnç ve Ohm Kanunu Direnç ve Sıcaklık Elektrik Enerjisi ve Güç Bölüm 27 Akım ve Direnç Elektrik Akımı Direnç ve Ohm Kanunu Direnç ve Sıcaklık Elektrik Enerjisi ve Güç Öğr. Gör. Dr. Mehmet Tarakçı http://kisi.deu.edu.tr/mehmet.tarakci/ Elektrik Akımı Elektrik yüklerinin

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMLI

12. SINIF KONU ANLATIMLI 12. SINIF KONU ANLATIMLI 3. ÜNİTE: DALGA MEKANİĞİ 2. Konu ELEKTROMANYETİK DALGA ETKİNLİK VE TEST ÇÖZÜMLERİ 2 Elektromanyetik Dalga Etkinlik A nın Yanıtları 1. Elektromanyetik spektrum şekildeki gibidir.

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY GİRİŞ Esası: Temel düzeydeki element atomlarının UV-Görünür bölgedeki monokromatik ışınları Lambert-Beer yasasına göre

Detaylı

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1

BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK. Atom yapısı. Bağ tipleri. Chapter 2-1 BÖLÜM 2 ATOMİK YAPI İÇERİK Atom yapısı Bağ tipleri 1 Atomların Yapıları Atomlar başlıca üç temel atom altı parçacıktan oluşur; Protonlar (+ yüklü) Nötronlar (yüksüz) Elektronlar (-yüklü) Basit bir atom

Detaylı

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir.

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir. Hidrolize engel olmak veya hidroliz hızını yavaşlatmak için alınabilecek önlemler nelerdir? 1-pH ayarlanabilir. 2-Çözücü tipi değiştirilebilir. 3-Kompleks oluşturulabilir. 4-Yüzey aktif maddeler ilave

Detaylı

GÜNEŞ PİLLERİ (FOTOVOLTAİK PİLLER) I. BÖLÜM

GÜNEŞ PİLLERİ (FOTOVOLTAİK PİLLER) I. BÖLÜM GÜNEŞ PİLLERİ (FOTOVOLTAİK PİLLER) I. BÖLÜM Prof. Dr. Olcay KINCAY Y. Doç. Dr. Nur BEKİROĞLU Y. Doç. Dr. Zehra YUMURTACI İ ç e r i k Genel bilgi ve çalışma ilkesi Güneş pili tipleri Güneş pilinin elektriksel

Detaylı

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri a) ELEMENTLER Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

Doç.Dr.Vildan BiLGiN. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi - Fizik Bölümü

Doç.Dr.Vildan BiLGiN. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi - Fizik Bölümü Doç.Dr.Vildan BiLGiN Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi - Fizik Bölümü vbilgin@comu.edu.tr İÇERİK; Moleküller ve Katılar, Katıların Bant Yapısı ve Elektriksel İletkenlik, Yarıiletkenler,

Detaylı

DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR

DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR KURŞUN ve ALAŞIMLARI DOĞAL KURŞUN METALİK KURŞUN PLAKALAR 1 KURŞUN ve ALAŞIMLARI Romalılar kurşun boruları banyolarda kullanmıştır. 2 KURŞUN ve ALAŞIMLARI Kurşuna oda sıcaklığında bile çok düşük bir gerilim

Detaylı

METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010

METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010 METALİK MALZEMELERİN GENEL KARAKTERİSTİKLERİ BAHAR 2010 WEBSİTE www2.aku.edu.tr/~hitit Dersler İÇERİK Metalik Malzemelerin Genel Karakteristiklerİ Denge diyagramları Ergitme ve döküm Dökme demir ve çelikler

Detaylı

HYDROTERMAL YÖNTEMİYLE NİKEL FERRİT NANOPARTİKÜLLERİN SENTEZİ VE KARAKTERİZASYONU

HYDROTERMAL YÖNTEMİYLE NİKEL FERRİT NANOPARTİKÜLLERİN SENTEZİ VE KARAKTERİZASYONU ÖZET HYDROTERMAL YÖNTEMİYLE NİKEL FERRİT NANOPARTİKÜLLERİN SENTEZİ VE KARAKTERİZASYONU Zeynep KARCIOĞLU KARAKAŞ a,*, Recep BONCUKÇUOĞLU a, İbrahim H. KARAKAŞ b a Atatürk Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi,

Detaylı

A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 4. HAFTA

A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 4. HAFTA A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 4. HAFTA İçindekiler 2. Nesil Güneş Pilleri İnce Tabaka Amorf Silikon (A-Si:H) Güneş Hücreleri Cdte Ve Cuınse2 ("CIS") Temelli

Detaylı

Fotovoltaik Teknoloji

Fotovoltaik Teknoloji Fotovoltaik Teknoloji Bölüm 4: Fotovoltaik Teknolojinin Temelleri Fotovoltaik Hücre Fotovoltaik Etki Yarıiletken Fiziğin Temelleri Atomik Yapı Enerji Bandı Diyagramı Kristal Yapı Elektron-Boşluk Çiftleri

Detaylı

Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER. Elektriksel Kutuplaşma. Dielektrik malzemeler. Kutuplaşma Türleri 15.4.2015. Elektronik kutuplaşma

Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER. Elektriksel Kutuplaşma. Dielektrik malzemeler. Kutuplaşma Türleri 15.4.2015. Elektronik kutuplaşma Dielektrik malzeme DİELEKTRİK ÖZELLİKLER Dielektrik malzemeler; serbest elektron yoktur, yalıtkan malzemelerdir, uygulanan elektriksel alandan etkilenebilirler. 1 2 Dielektrik malzemeler Elektriksel alan

Detaylı

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride)

ZnS (zincblende) NaCl (sodium chloride) CsCl (cesium chloride) Seramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma dayanımı gösteren malzemelerdir. Malzeme özellikleri bağ

Detaylı

KİMYASAL BAĞLAR İYONİK BAĞ KOVALANT BAĞ POLAR KOVALENT BAĞ APOLAR KOVALENT BAĞ

KİMYASAL BAĞLAR İYONİK BAĞ KOVALANT BAĞ POLAR KOVALENT BAĞ APOLAR KOVALENT BAĞ KİMYASAL BAĞLAR İYONİK BAĞ KOVALANT BAĞ POLAR KOVALENT BAĞ APOLAR KOVALENT BAĞ Atomlar bağ yaparken, elektron dizilişlerini soy gazlara benzetmeye çalışırlar. Bir atomun yapabileceği bağ sayısı, sahip

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ. Katı Eriyikler

MALZEME BİLGİSİ. Katı Eriyikler MALZEME BİLGİSİ Dr.- Ing. Rahmi ÜNAL Konu: Katı Eriyikler 1 Giriş Endüstriyel metaller çoğunlukla birden fazla tür eleman içerirler, çok azı arı halde kullanılır. Arı metallerin yüksek iletkenlik, korozyona

Detaylı

PERİYODİK CETVEL Mendeleev Henry Moseley Glenn Seaborg

PERİYODİK CETVEL Mendeleev Henry Moseley Glenn Seaborg PERİYODİK CETVEL Periyodik cetvel elementleri sınıflandırmak için hazırlanmıştır. İlkperiyodik cetvel Mendeleev tarafından yapılmıştır. Mendeleev elementleri artan kütle numaralarına göre sıralamış ve

Detaylı

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi Kolloidler Bir maddenin kendisi için çözücü olmayan bir ortamda 10-5 -10-7 cm boyutlarında dağılmasıyla oluşan çözeltiye kolloidal çözelti denir. Çimento, su, agrega ve bu sistemin dispersiyonuna etki

Detaylı

YENİ BİR İLETKEN POLİMER: POLİ(3,8 DİAMİNOBENZO[c]SİNNOLİN) ELEKTROKİMYASAL ÜRETİMİ VE ELEKTROKROMİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

YENİ BİR İLETKEN POLİMER: POLİ(3,8 DİAMİNOBENZO[c]SİNNOLİN) ELEKTROKİMYASAL ÜRETİMİ VE ELEKTROKROMİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ YENİ BİR İLETKEN POLİMER: POLİ(3,8 DİAMİNOBENZO[c]SİNNOLİN) ELEKTROKİMYASAL ÜRETİMİ VE ELEKTROKROMİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ Eda AKGÜL a *, Ahmet Ferat ÜZDÜRMEZ b, Handan GÜLCE a, Ahmet GÜLCE a, Emine

Detaylı

Temel Elektrik Elektronik. Seri Paralel Devrelere Örnekler

Temel Elektrik Elektronik. Seri Paralel Devrelere Örnekler Temel Elektrik Elektronik Seri Paralel Devrelere Örnekler Temel Elektrik Elektronik Seri Paralel Devrelere Örnekler Temel Elektrik Elektronik Yarıiletken Elemanlar Kullandığımız pek çok cihazın üretiminde

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

Katılar. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006

Katılar. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006 Katılar Tüm maddeler, yeteri kadar soğutulduğunda katıları oluştururlar. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Oluşan katıların doğası atom, iyon veya molekülleri birarada tutan kuvvetlere

Detaylı

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur). Bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere

Detaylı

MİKRO ARK OKSİDASYON TEKNİĞİ

MİKRO ARK OKSİDASYON TEKNİĞİ MİKRO ARK OKSİDASYON TEKNİĞİ 1 MİKRO ARK OKSİDASYON İŞLEMİ Mikro Ark Oksidasyon İşleminin Tarihçesi Mikro ark oksidasyon (MAO) işlemi, yaklaşık 40 yıl önce Sovyetler Birliği'nde, önceleri akademik, sonraki

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Infrared (IR) ve Raman Spektroskopisi Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY TİTREŞİM Molekülleri oluşturan atomlar sürekli bir hareket içindedir. Molekülde: Öteleme hareketleri, Bir eksen

Detaylı

ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİNDE MALZEME

ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİNDE MALZEME Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİNDE MALZEME Yrd. Doç. Dr. H. İbrahim OKUMU E-mail : okumus@ktu.edu.tr WEB : http://www.hiokumus.com 1 İçerik Giriş

Detaylı

ATOM HAREKETLERİ ve ATOMSAL YAYINIM

ATOM HAREKETLERİ ve ATOMSAL YAYINIM ATOM HAREKETLERİ ve ATOMSAL YAYINIM 1. Giriş Malzemelerde üretim ve uygulama sırasında görülen katılaşma, çökelme, yeniden kristalleşme, tane büyümesi gibi olaylar ile kaynak, lehim, sementasyon gibi işlemler

Detaylı

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI

2/13/2018 MALZEMELERİN GRUPLANDIRILMASI a) Kullanış yeri ve amacına göre gruplandırma: 1) Taşıyıcı malzemeler: İnşaat mühendisliğinde kullanılan taşıyıcı malzemeler, genellikle betonarme, çelik, ahşap ve zemindir. Beton, çelik ve ahşap malzemeler

Detaylı

MMT407 Plastik Şekillendirme Yöntemleri

MMT407 Plastik Şekillendirme Yöntemleri K O C A E L İ ÜNİVERSİTESİ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü MMT407 Plastik Şekillendirme Yöntemleri 3 Şekillendirmenin Metalurjik Esasları Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2012-2013 Güz Yarıyılı 3. Şekillendirmenin

Detaylı

MMM 2011 Malzeme Bilgisi

MMM 2011 Malzeme Bilgisi MMM 2011 Malzeme Bilgisi Yrd. Doç. Dr. Işıl BİRLİK Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü isil.kayatekin@deu.edu.tr Materials Science and Engineering: An Introduction W.D. Callister, Jr., John Wiley

Detaylı

MALZEME ANA BİLİM DALI Malzeme Laboratuvarı Deney Föyü. Deneyin Adı: Malzemelerde Sertlik Deneyi. Deneyin Tarihi:

MALZEME ANA BİLİM DALI Malzeme Laboratuvarı Deney Föyü. Deneyin Adı: Malzemelerde Sertlik Deneyi. Deneyin Tarihi: Deneyin Adı: Malzemelerde Sertlik Deneyi Deneyin Tarihi:13.03.2014 Deneyin Amacı: Malzemelerin sertliğinin ölçülmesi ve mukavemetleri hakkında bilgi edinilmesi. Teorik Bilgi Sertlik, malzemelerin plastik

Detaylı

Hazırlayan: Tugay ARSLAN

Hazırlayan: Tugay ARSLAN Hazırlayan: Tugay ARSLAN ELEKTRİKSEL TERİMLER Nikola Tesla Thomas Edison KONULAR VOLTAJ AKIM DİRENÇ GÜÇ KISA DEVRE AÇIK DEVRE AC DC VOLTAJ Gerilim ya da voltaj (elektrik potansiyeli farkı) elektronları

Detaylı

Elektronların Dizilişi ve Kimyasal Özellikleri

Elektronların Dizilişi ve Kimyasal Özellikleri Elektronların Dizilişi ve Kimyasal Özellikleri ELEKTRON ALIŞVERİŞİ VE SONUÇLARI: Helyum (2), neon (10), argon (18)in elektron dağılımları incelendiğinde Eğer bu üç elementin birer elektronu daha olsaydı,

Detaylı

Şekil 1. Elektrolitik parlatma işleminin şematik gösterimi

Şekil 1. Elektrolitik parlatma işleminin şematik gösterimi ELEKTROLİTİK PARLATMA VE DAĞLAMA DENEYİN ADI: Elektrolitik Parlatma ve Dağlama DENEYİN AMACI: Elektrolit banyosu içinde bir metalde anodik çözünme yolu ile düzgün ve parlatılmış bir yüzey oluşturmak ve

Detaylı

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, yapı malzemelerinin önemi 2 Yapı malzemelerinin genel özellikleri,

Detaylı

TOZ METALURJİSİ Prof.Dr. Muzaffer ZEREN

TOZ METALURJİSİ Prof.Dr. Muzaffer ZEREN . TEKNİK SEÇİMLİ DERS I TOZ METALURJİSİ Prof.Dr. Muzaffer ZEREN SİNTERLEME Sinterleme, partiküllerarası birleşmeyi oluşturan ısıl prosestir; aynı zamanda ham konumda gözlenen özellikler artırılır. . Sinterlemenin

Detaylı