editör Saygı ve sevgilerimle Turan Türkmen

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "editör Saygı ve sevgilerimle Turan Türkmen"

Transkript

1

2

3

4 Sonuçta ve sonunda Nisan ayı da geçti. Evet, 16 Nisan referandumu çok çekişmeli bir sürecin sonunda, bir hayli tartışılan bir sonuç verse de, geride kaldı. Şimdi biz, geçen ayda dediğimiz gibi, işimize ve önümüze bakacağız-baktık. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle. Referandum gailesinin dışında, Nisan ayında biz, özellikle özen gösterip titizlenerek, geleceğin mühendislerinin bilgi ve yeteneklerinin yarıştığı ve geleceğin teknolojilerinin tartışıldığı 2 önemli etkinliğe sponsor olarak destek olmaya çalıştık. Müthiş bir heyecan ile ve öz veriyle yapılan bu etkinliklere ilginin de yoğun olması bizleri ziyadesiyle mutlu etti. Bu etkinliklerden zaman itibarıyla önde geleni, Endüstri&Otomasyon Dergisi olarak ta başından, yani 2007 yılından beri destek verdiğimiz İstanbul Teknik Üniversitesi Robot Olimpiyatları, İTÜRO 2017 idi. İlki 2007 yılında düzenlenen İTÜRO etkinliği bu sene 6-8 Nisan tarihleri arasında İTÜ Ayazağa Yerleşkesi nde 11. kez ve yine üstün bir başarıyla gerçekleşti. Artık gelenekselleşen ve her yıl daha da coşkulu bir şenliğe dönüşen İTÜRO, bu yıl, seminer, söyleşi ve panellerin yanı sıra yaklaşık 90 üniversitenin ve lisenin yarışmacı olarak katıldığı, i aşkın ziyaretçinin izlediği coşkulu bir etkinlik oldu. Sosyal medya başta olmak üzere birçok tanıtım mecrasında ilgi çeken İTÜRO, yazılı ve görsel basında birçok haberi ile yer aldı. Yarışma kazananları ve ek ödüllerle birlikte İTÜRO 2017 de toplam 63 ödül verildi. İkinci etkinliğimiz olan İ.Ü. Makine ve Teknoloji Günleri 17 ise, Nisan tarihleri arasında, İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsü nde yapıldı. Tam 20 yıldır düzenlenen Makine ve Teknoloji Günleri etkinliği, İstanbul Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü bünyesinde 1997 yılında kurulan Makine Mühendisliği Teknolojileri Kulübü tarafından organize ediliyor. (Detaylı İ.Ü. Makine ve Teknoloji Günleri haberimiz de iç sayfalarda!) Bugün, ulusal ve uluslararası firmaların da destek olduğu Makine Ve Teknoloji Günleri artık tartışmasız gelenekselleşmiş bir etkinlik. Kuşkusuz bu 2 etkinlik de bugünlere pek çok zorlukla, engelle, hatta imkânsızlıklarla kıyasıya mücadeleler sonucunda geldi. Artık, İTÜRO olsun Makine ve Teknoloji Günleri olsun, tanınıyor. Ama her 2 etkinliğe de baştan beri Basın/Medya Sponsoru kimliğiyle destek veren Endüstri&Otomasyon Dergisi olarak biz biliyoruz ki, bu 2 etkinliğin bugünkü başarıları neredeyse mucizedir! Fakat bize her defasında Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz! sözünü hatırlatan bu durum, işte tam da bu noktada bize tarifsiz bir sevinç ve mutluluk veriyor. Bu sevinç ve mutluluğu paylaşmak için, gelecek etkinliklerde sizlerin de desteğini -yine, yeniden, hep, her zamanbekliyoruz! Saygı ve sevgilerimle Turan Türkmen editör EKSEN Yay nc l k Fuarc l k Tan t m Hiz. Ltd. fiti. Ad na imtiyaz sahibi ve Sorumlu Yaz flleri Müdürü Turan Türkmen turan@eksenltd.com Genel Yayın Yönetmeni: Prof. Dr. Ya mur Denizhan denizhan@boun.edu.tr Rek lam ve Halk la İlişki ler Md.: Birsen Salman birsen@eksenltd.com Yayın Kurulu: Prof. Dr. Abdülkadir Erden / At l m Üniversitesi Mekatronik Müh.Böl.Bşk. Prof. Dr. Me tin Gö ka flan / TÜ. Kon trol Müh. Böl. Bflk. Prof. Dr. Galip Cansever / Y.T.Ü. Elek trik Elek tro nik Müh. Fak. Dek. Kurumsal İletişim Uzmanı: Giray Karanlık giray@eksenmedyagrup.com Yayın Danışmanları: Prof. Dr. Alinur Büyükaksoy / Geb ze le ri Tek. Ens. Rek. Prof. Dr. Ayşegül Akdoğan Eker / YTÜ Makina Müh. Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Eker / Namık Kemal Üniversitesi Biyosistem Müh. Böl. Prof. Dr. Er sin Tu lu nay / ODTÜ Prof. Dr. Gök sel De mi rer / ODTÜ Çevre Mühendisli i Prof. Dr. Gü ven Ön bil gin / 19 May s Üniversitesi Prof. Dr. Mübeccel Demirekler / OD TÜ Elk. Elek tro nik Müh. Böl. Prof. Dr. Mu am mer Er mifl / OD TÜ Elk. Elek tro nik Müh. Böl. Prof. Dr. Muhsin Kılıç / Uludağ Üniversitesi Prof. Dr. Sa vafl Ay berk / Ko cae li Ü. Çev re Müh. Böl. Bflk. Prof. Dr. Tun cel Öz den / TÜ B TAK Enst. Ana liz Lab. Böl. Bflk. Prof. Dr. U ur Çel tek li gil / Sakarya Üniversitesi Prof. Dr. Se ta Bo gos yan / TÜ. Kon trol Müh. Böl. Prof. Dr. Yu suf Tan / Bo aziçi Ü. Medical Engineering Prof. Dr. Kemal Leblebicio lu / OD TÜ Elk. Elek tro nik Müh. Böl. Doç. Dr.. Hak k Çav dar / Karadeniz Teknik Ü. Doç. Dr. Yu suf A. Us ka ner / Özçelik A.fi. Prof. Dr. Hakan Yavuz / Ç.Ü. Müh. Mim. Fak. Mak. Müh. Böl. Yrd. Doç. Dr. Si bel Ulu da De mi rer / Çan ka ya Ü. End. Müh. Böl. Sevtap İnan / Siemens M. Halil Başaran / Rockwell Otomasyon Levent Fadıloğlu / Schneider Cengiz Meriç / Hipafl Emin Ol cay / Akbil A.fi. Çağrı Hekimoğlu / Esit Gök tu Gür / Schneider H. Cen giz Ce lep / Entek Otomasyon Hasan Basri Kayak ran / EMF Motor brahim Erkan Yenel / Norm Enerji smail Obut / Hidroser Mahmut Bertan / Weidmüller Niyazi Sar maden / Medel Oral Av c / Piomak Özkal Güner / Schneider Electric Sedat Sami Ömero lu / E3Tam Gökhan Yücel / Phoenix Contact fiahnur Agaik / GSD Osman Kutan / ABB Talat Avc / P nar Müh. T. Ha kan Özer / SOD Yön. Krl. Bflk. Tuncay Soydafl / Festo Yavuz Çopur / Pilz Sırrı Kardeş / Kardeş Elektrik Tolga Bizel / Mitsubishi Electric Hakan Aydın / Mitsubishi Electric Dr. Hüseyin Halıcı / Halıcı Elektronik Tunç Atıl / HKTM Teknik Editör: Alper Öz editor@eksenmedyagrup.com Editör: Şule Kurtul editor2@eksenmedyagrup.com Taluy Denizhan info@eksenmedyagrup.com Grafik Tasarım: Ülgen Güneş ulgen@eksenmedyagrup.com Şükran Pala sukran@eksenmedyagrup.com Esra Satır Emek esra@eksenmedyagrup.com Reklam Koordinatörü:Cahide Avflar Demir cahide.avsar@eksenmedyagrup.com Reklam Satış : Taha Aydın taha@@eksenmedyagrup.com Halkla İlişkiler & Tanıtım : Onur Narinoğlu onur@eksenmedyagrup.com Abo ne ve Ma li İşler: Şerife Yılmaz finans@eksenltd.com Uluslararası İlişkiler:Serdal Doğan info@eksenmedyagrup.com Temsilciliklerimiz: Ne jat Cofl kun Tel: N G L TE RE info@eksenmedyagrup.com Gülden Ela Yalçın Tel: Münih - AL MAN YA info@eksenmedyagrup.com z mir Tem sil ci li i: Fatma Boyraz Tel: Merkez: EKSEN Yay nc l k Fuarc l k Tan t m Hiz. Ltd. fiti. Mefl ru ti yet Cad. Kıblelizade Sk. Tepe Han No: 1 Kat: 2 D: Beyo lu- stanbul / TÜRKİYE Tel : Faks : info@eksenmedyagrup.com Baskı: Doğa Basım Yıllık abonelik: TL. Yıllık yurtdışı abonelik: 100 Euro Endüstri ve Otomasyon Yayg n süreli bir yay nd r, Ayda bir yay nlan r Dergimizde yer alan ilanlar n sorumlulu u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve yorumlar yazarlar na aittir. Tüm haklar Eksen Yay nc l k a ait olup, izinsiz kullan lamaz ve yay nlanamaz. Eksen Yay nc l k; bas n ve yay nc l k ilkelerine uymay taahhüt eder. ENDÜSTRİ OTOMASYON DERGİSİ ENDÜSTRİYEL OTOMASYON SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYESİDİR.

5

6

7

8 53 ÜRÜN ve UYGULAMALAR Metal işleme tesislerinde hassas malzeme taşıma Yüzen metal levhalar FESTO Son derece hassas, hızlı ve sağlam: EtherCAT ölçüm teknolojisi modülleri BECKHOFF Basınçlı hava tesisatlarında enerji ve maliyet tasarrufu PARKER Makine Emniyet Optimizasyonu PILZ Talaşların uçuştuğu yerde, takım tutucu, proses güvenliği için önemi rol oynar... HAIMER 20 DOSYA MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT MAKİNE SEKTÖRÜ NÜN İHRACAT ARAYIŞLARI 14 TEKNOLOJİDE YENİLİKLER 1M63M Torna Tezgahının Zincirleme Dinamik Modelinde Titreşim FOrmları ve Zorlanmış Titreşimler MAKFED E GÖRE, NE YAPILMALI, NASIL YAPILMALI? İMALAT SEKTÖRÜ NDE YÜKSEK TEKNOLOJİ SORUNU

9 74 ÜRÜNLER ABB Dijital Orta Gerilim Panoları ile projelerde daha fazla verimlilik ve daha az risk BECKHOFF Saha düzeyinde en düşük kablo tesisatı ve montaj maliyetleri PILZ Pilz in PSS 4000 otomasyon sistemi ile emniyet ve otomasyon için birçok projeyi uygulayabilirsiniz. SCHNEIDER Dünyanın En Küçük Kablosuz Enerji İzleme Sensörü KOLLMORGEN İkinci servo nesli EtherCAT biliyor OMRON Omron un G9SE emniyet röleleri, kullanışlı, kompakt ve hızlı monte edilebiliyor 96 HABERLER Dünyanın En Yenilikçi 100 Şirketinden Biri Olan Omron, Türkiye de Yeni Ofisini Açtı! Innovation Summit ile Orta Doğu ve Afrika da Nesnelerin İnterneti Oturumları SOLAREX Fuarı nda 1GW solar inverter tedariği kutlaması! Siemens, Akıllı Şebekelerdeki Deneyimini ICSG 2017 de Paylaştı 20 Yıllık Bir Geleneğin Başarısı: İ.Ü. Makine ve Teknoloji Günleri, 20. Kez Gerçekleşti! Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Antalya da iş ortaklarıyla buluştu

10 TEORİ ve UYGULAMALAR ENDÜSTRİ OTOMASYON 8

11 ENDÜSTRİ OTOMASYON TEORİ ve UYGULAMALAR 9

12 TEORİ ve UYGULAMALAR ENDÜSTRİ OTOMASYON 10

13 ENDÜSTRİ OTOMASYON TEORİ ve UYGULAMALAR 11

14 TEORİ ve UYGULAMALAR ENDÜSTRİ OTOMASYON 12

15

16 TEKNOLOJİDE YENİLİKLER ENDÜSTRİ OTOMASYON 14

17 ENDÜSTRİ OTOMASYON TEKNOLOJİDE YENİLİKLER 15

18 TEKNOLOJİDE YENİLİKLER ENDÜSTRİ OTOMASYON 16

19 ENDÜSTRİ OTOMASYON TEKNOLOJİDE YENİLİKLER 17

20 TEKNOLOJİDE YENİLİKLER ENDÜSTRİ OTOMASYON 18

21

22 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON MAKİNE SEKTÖRÜ NÜN İHRACAT ARAYIŞLARI Önce konuyla ilgili DHA nın Mart 2017 tarih ve Türk makineleri iki kıtada birden görücüye çıktı başlıklı haberine bakıyoruz. Habere göre, Türkiye nin makinecileri, geçen yıl 3 milyar dolardan fazla ihracat yaptıkları ABD da Las Vegas ta, Almanya da da Leipzig de fuarlara katılarak tanıtım faaliyetlerini sürdürüyormuş. Makine İhracatçıları Birliği Başkanı (MAİB) Adnan Dalgakıran, tanıtım faaliyetleriyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, Türkiye nin 2016 yılında ABD ve Almanya ya yaptığı toplam ihracatın 20 milyar doları aştığını söylemiş. Sektörün uluslararası pazardaki saygınlığını artıracak çalışmalarını sürdüreceklerini dile getiren Dalgakıran, geçen yılı 13.4 milyar dolar ihracatla tamamladıklarını hatırlatmış. Dış ticareti ayağa kaldıracak adımlar atmayı sürdüreceklerini vurgulayan Dalgakıran, ihracattaki kota ve engelleri minimize etmek için gelişmiş pazarlarla sürekli temas halinde olduklarına ve fuarlarla gelişen yeni iş birlikleri sayesinde süre ve maliyet avantajı sağlayacak ilişkiler kurduklarına dikkat çekmiş. Dalgakıran, bu çerçevede ABD ve Almanya da CON EXPO / IFPE ve INTEC fuarlarına katılarak Türk sanayiini temsil ettiklerini bildirmiş. Dünya Ticaret Örgütü ne üye ülkelerin üçte ikisinin onaylaması ile birlikte 2013 yılında Bali de imzalanan Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması nın geçtiğimiz ay yürürlüğe girdiğine dikkat çeken MAİB Başkanı Adnan Dalgakıran şunları söylemiş: Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması ile küresel düzeyde ticaret 20

23 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT masraflarının yüzde 14 dolayında azalması ve küresel ticarete yılda 1 trilyon dolarlık bir katkı sağlanması öngörülüyor. Dünya mal ticaretinin doğrudan etkileneceği bu süreçte atılacak adımların Türkiye gibi hızlı gelişmekte olan ülkelere önemli katkısı olacaktır. ABD ve Avrupa ülkelerinde yaptığımız çalışmalarla bu sürece katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Endüstriyel yatırımlar ve lojistik imkânları ile ihracatçıların gözdesi olan ABD bu yıl da makinecilerin gözdesiymiş. Makine ve ekipman sektörünün dünyadaki üçüncü büyük tedarikçisi olan ABD de düzenlenen CON EXPO ve IFPE fuarları dünya genelinden binlerce katılımcıyı Las Vegas ta ağırlamış. Bu yıl 25 farklı ülkeden 2 bin 500 ün üzerinde firmanın katıldığı CON EXPO ile aynı alanda eş zamanlı gerçekleşen IFPE fuarını toplamda yaklaşık 125 bin kişi ziyaret etmiş. Türkiye den ise bu iki fuara toplamda 21 firma iştirak etmiş. Temel yapı endüstrileri, asfalt, kum, beton, kazı, kaldırma, maden sektörlerinden firmaların da katılım gösterdiği fuarda Türkiye nin Makinecileri etkin bir tanıtım faaliyeti gerçekleştirmiş. Fuardaki faaliyetler çerçevesinde gerçekleşen 2017 Dünya Akışkan Gücü zirvesinde MAİB Yönetim Kurulu Üyesi Sevda Kayhan Yılmaz da Türk makine sektörü ve akışkan güçleri ile ilgili bir sunum yapmış. ABD pazarında satılan makinelerin yüzde 40 ını ithal makinelerin oluşturduğuna dikkat çeken Dalgakıran şunları söylemiş: Avrupa nın en büyük 6. makine imalatçısı olarak ABD pazarındaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. ABD genelindeki potansiyel alt sektör ve eyaletlerin belirlenmesi konusundaki çalışmalarımız devam ediyor. Yurt içinde düzenlediğimiz pazar bilgilendirme toplantıları da ihracatçılarımızın bilgilendirilmesi konusunda önemli fırsatlar sunuyor. Ayrıca, Leipzig te gerçekleşen ve Avrupa daki metal işleme endüstrisi için önde gelen fuarlardan olan IN- TEC Fuarı na da katılan Türkiye nin Makinecileri; metal işleme makineleri, takım tezgâhları ve tezgâhlar için otomasyon sistemleri konulu fuarda katılımcılara Türk makine sektörü hakkında bilgi vermiş. Makineciler, Türkiye nin Avrupa ya toplam ihracatını artırmak için hazırladıkları tanıtım materyalleri ve dokümanları katılımcılara dağıtmışlar. Türk makinelerinin gücünü Avrupa ya göstermek üzere katıldıkları fuarda önemli işbirlikleri geliştirdiklerini ifade eden Dalgakıran da şunları söylemiş: Makinenin anavatanı Almanya ya her yıl ortalama 2 milyar doların üzerinde ihracat yapıyoruz. Başta Almanya olmak üzere Avrupalı alıcılara makinelerimizin gücünü göstermeye çalışıyoruz. Bu yıl Leipzig te katıldığımız IN- TEC fuarı, gerek katılımcı profili gerekse sahip olduğu ekonomik değer bağlamında oldukça hareketli geçti. Türkiye nin uluslararası piyasalardaki temsiline destek vermeye devam edeceğiz. Bu yaklaşımın arka planındaki değerlendirmeler de pozitif yönde. Örneğin, Makine İhracatçılar Birliği- MAİB sitesinde, Sektöre Bakış bölümünde yer alan ve Türk Makine Sektörü Son Yıllarda Türkiye Ekonomisinin ve İhracatının Yükselen Yıldızı Olmuştur!.. başlığı ile yayınlanan verilere göre; yılında 142 milyar $ olarak gerçekleşen toplam Türkiye ihracatından makine sektörü % 9,5 pay almıştır. - Makine ve Aksamları, Türkiye nin ihracatında Motorlu Kara Taşıtları ndan sonra 2. sıradaki sektördür. - Türk makine sektöründe 2001 yılında %27 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı 2016 yılında %48 e çıkmıştır. - Sektörün ihracatı 2016 yılında 2015 yılına kıyasla %1 artarak 13,4 milyar $ olarak gerçekleşmiştir. - Türk makine sektörünün önde gelen ihraç pazarları; AB ülkeleri ve ABD dir. - Küresel ölçekte rekabetçi olan Türk makineleri, 200 ülkede kullanılmaktadır yılı dünya makine ticareti sıralamalarında ihracatta 27. sırada, ithalatta ise 24. sırada yer alan Türkiye, Avrupa nın 6. büyük makine imalatçısıdır. TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN HEDEFLERİ -Sektörün misyonu daha yüksek teknolojiye sahip bir makine sanayi yaratmaktır. -Yurtdışı pazarları ile bütünleşmek, edineceği partnerlerle işbirliği kurmaktır. -Hedef, 2023 te dünya makine ticaretinden %1,5 pay 21

24 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON almaktır. -Türkiye nin toplam ihracatı içinde % 9,5 olan makine payını makine sektöründe söz sahibi olan ülkelerde olduğu gibi % 20 ye çıkarmaktır. TÜRKİYE NİN MAKİNE İHRACATINDA BAŞLICA ÜLKE- TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN AVANTAJLARI *Gelişmiş Mühendislik Becerileri ve Yeniliklere Çabuk Uyum Sağlama *Kalite bilinci *Uzmanlaşmış, Yüksek Vasıflı, Orta ve Üst Düzey Yöneticiler *Genç işgücü *Tesisleşme (OSB, Kümelenme gibi) *Gelişmiş yan sanayi *Sektörün örgütlenme düzeyi yüksekliği TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜ İHRACATI (MİLYAR $) LER (2016) Türk makine sektörü teknolojik gelişmeleri yakından takip etmekte, kaliteli üretim yapmakta ve Ar-Ge çalışmalarına önem vermektedir!.. Türkiye de Ar-Ge harcamaları/gsmh oranı sürekli artmaktadır 2003 yılında %0,48 olan bu oran, 2015 yılında iki kattan fazla artarak %1,06 seviyesine çıkmıştır. Makine üretimine ilişkin Ar-Ge harcamaları da yıllık bazda pozitif gelişme göstermektedir. Makine üretiminde 2014 yılında gerçekleşen AR-GE harcamaları 342,3 milyon TL iken, 2015 yılında %13,2 artışla 387,5 milyon TL ye ulaşmıştır yılında 6,5 milyar $ olan Türkiye nin makine sektör tamamında ihracatı, 2016 yılında 13,4 milyar $ a ulaşmıştır. MAKİNE VE AKSAMLARI SEKTÖRÜ İHRACAT KAYIT RAKAMLARI TÜRKİYE NİN 2016 YILI MAKİNE İHRACATINDA BAŞ- LICA ÜRÜN GRUPLARI (İLK 10) (MİLYON $) 22

25 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları Kaynak: Tüm İhracatçı Birlikleri Kayıtları MAKİNE VE AKSAMLARI SEKTÖRÜ İHRACAT GER- ÇEKLEŞTİRİLEN İLK YİRMİ ÜLKE MAKİNE SEKTÖRÜ NÜN GÜÇLÜ-ZAYIF ANALİZİ Sektöre ilişkin en yeni Güçlü-Zayıf Analizi ni, Anka Haber de Mart 2017 tarihli ve Çevre Ülkelerdeki Siyasal İstikrarsızlık Türk Makine Sektöründe Tehdit Oluşturuyor başlıklı haber verilerinden aktarıyoruz. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü, dönemini kapsayan Türkiye Makine Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı nı açıkladı. Yüksek Planlama Kurulu nun kabul ettiği karar, Resmi Gazete nin bugünkü sayısında yayımlandı. Eylem planında Türk Makine Sektörü Stratejisinin vizyonu, rekabetçi bir makine sektörü olarak belirlenirken, genel amaç Makine sektöründe katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi olarak ifade edildi. Sektörün hedefleri ise şöyle sıralandı: *Makine sektöründe Ar-Ge ve inovasyona dayalı üretimi geliştirmek, *Rekabet gücünü artırarak makine sektöründe dış ticaret açığını azaltmak, *Akıllı üretim sistemleri konusunda makine sanayisinin geliştirilmesi, *İnsan kaynağının nitelik ve yetkinliğini geliştirmek. Türk Makine Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem 23

26 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON Planı nda, sektöre ilişkin GZFT (Güçlü ve Zayıf yönler, Fırsatlar ve Tehditler) analizine yer verildi. Buna göre; GÜÇLÜ YÖNLER: 1. Girişimci ve dinamik özel sektör, 2. Genç ve gelişime açık insan kaynağı, görece ucuz iş gücü, 3. Sektörün örgütlü yapısı, 4. KOBİ yapısının sağladığı esneklik, 5. Gelişen iç pazar, 6. Kaliteli üretim yapabilme yeteneği, 6. Coğrafi konum avantajı. ZAYIF YÖNLER: 1. Sermaye birikiminin yetersizliği, 2. KOBİ lerin ölçek ekonomisine geçememesi, aile işletme yapısı ve kurumsal zayıflıkları, 3. Kayıt dışılık ve denetim eksiği, 4. Firmalar arası işbirliği zaafı, 5. Verimsiz çalışma, 6. Mühendis istihdamının yetersizliği, 7. Tasarım, geliştirme ve Ar-Ge ye önem verilmeme, 8. İleri teknolojiye sahip ara ürünlerde dışa bağımlılık, 9. Türkiye dışında üretim konusunda tecrübe eksikliği, 10. Türk malı imajının henüz oluşturulamaması, 11. Eximbank ın yurtdışı alıcıları kredilendirme hususunda yetersiz kalabilmesi, 12. Üretim yerlerinde belirlenmiş standart olmaması, 13. Üretim süreçlerinde ve ürünlerde kalite ve standardizasyon ölçümü yapacak altyapı eksikliği, 14. İş güvenliği eksikliği, 15. Çevre kirliliği konusunda bilinç eksiği ve çevre mevzuatına uyumda yaşanan sıkıntılar, 16. Farklı konularda verilen devlet destekleri hakkında bilgilendirme sağlayacak ve firmalar arası işbirliğine zemin hazırlayacak veri tabanı eksiği, 17. Satış sonrası hizmet desteklerinin yeterince gelişmemiş olması. FIRSATLAR: 1. Ortadoğu, Afrika ve Güney Amerika gibi yeni pazarlar, 2. Türk Cumhuriyetleri ile olumlu ilişkilerden yararlanma, 3. Teknik eğitimde hamle yapılması, 4. Serbest Ticaret Anlaşması (STA), Gümrük Birliği ve AB teknik mevzuat uyumunun sektörün rekabet gücüne etkisi, 5. Kamu alımları yaklaşımı, 6. Tarımsal mekanizasyon destekleri, 7. Uluslararası kurumların alım fırsatlarının değerlendirilmesi, 8. Artarak sürdürülen Ar-Ge destekleri, 9. Yeni yatırım teşvik sistemi, 10. Yeni kurulan ve yaygınlaşan teknoloji geliştirme merkezleri. TEHDİTLER: 1. AB nin taraf olduğu STA lara aynı eşgüdümde taraf olunamaması, 2. Yüksek ekonomilerin rekabet avantajı, 3. Enerji ve ara girdi sorunları, 4. Yatırım yeri maliyetleri, 5. Mühendislik eğitiminde nitelik eksikliği, 8. Çevre ülkelerdeki siyasal istikrarsızlığın sürmesi, 9. Mavi yakalı çalışanların tedarikindeki güçlükler ve servis sektörünün çalışanlar tarafından imalat sanayine göre daha fazla tercih edilmesi. Eylem planında, makine alt sektörleri itibariyle Türkiye-İtalya karşılaştırması yapıldığında İtalya nın, Türkiye nin 2023 makine ihracat hedeflerine göre model alınabilecek bir ülke konumunda olduğunun düşünüldüğü ifadelerine yer verilmiş. 24

27

28 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON MAKFED E GÖRE, NE YAPILMALI, NASIL YAPILMALI? Bu bölümde, Makina İmalat Sanayi Dernekleri Federasyonu MAKFED in Kasım 2016 tarihli Türk Makine Sektörünün Gelişimi ve Rekabet Gücüne Kavuşması: Ne Yapılmalı, Nasıl Yapılmalı? kitapçığından-metninden aktarmalar yapıyoruz. Şöyle deniliyor kitapçık-metinde: Bu çalışma, imalat sanayimizin kalbi olan Türk Makine Sektörünün gelişimi ve rakip ülkelere karsı rekabet gücü yakalayabilmesi için öncelikli tedbirlerin yer aldığı bir yol haritası niteliğindedir. Tedbirler, kısa ve orta vadede uygulanması gereken ve sektörün yatırım, üretim, ihracat, istihdam, Ar-Ge, teşvik, pazarlama ve finans gibi temel sorun alanlarını kapsamaktadır. Önerilerin isabetli, somut, uygulanabilir ve çoklu etki yaklaşımı ile makine sektörü yanında diğer tüm imalat sanayi sektörlerine olumlu katkı sunma kabiliyetine özen gösterilmiştir. Tedbirler; *İlk girdi, ara malı ve Ar-Ge de dâhil olmak üzere imalat sanayinde yerlilik, yenilik ve derinleşme, *Kamu ve özel sektör alımlarında yerlilik tercihi, *Yerli sanayinin korunması, dünya standartlarında ve kalitesinde üretim, Türk malı imajının korunması ve yükseltilmesi, ihracatın ve istihdamın artırılması, ithalatın ve cari açığın azaltılması ve nihayet en önemli sorunlarımızdan olan ölçek büyüklüğü sorunu için, etkin ve verimli bir Piyasa Gözetim ve Denetim Sistemi nin kurulması, *Yatırımcı dostu ve destekçisi bir mevzuat alt yapısı, *Yatırım ve Ar-Ge desteklerinde, seçicilik ve odaklanma, *Özel sektörün daha fazla inisiyatif aldığı ve etkin olduğu platformların kurgulanması ve uygulamaya konulması gibi temel, uygulanabilir ve öncelikli sorun alanlarına dönük, kalıcı ve etkin çözüm önerileri içermektedir. 26

29 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT GELİŞMİŞ VE REKABETÇİ BİR MAKİNE SEK- TÖRÜ İÇİN TEDBİRLER Tedbir 1: Yerli Malını Teşvik Edici Uygulamalar: İç pazarda yerli makine alımını teşvik edici önlemler alınmalıdır. Kamu ve kamu destekli makine ve teçhizat alımlarında, yerli üretimin mevcut olması durumunda, bu ürünlerin tercih edilmesi zorunlu hale getirilmelidir. 1- Kamu alımlarında yerli sanayiye yönelik mevcut destek, ihale şartnamelerinin istenildiği şekilde düzenlenmesi nedeniyle istenilen neticeyi sağlayamamıştır. İhale şartnamelerinin bu amaca matuf olarak tanzimi sağlanmalı, orta yüksek ve ileri teknoloji alımları için (Türkiye de üretimin bulunması halinde) şartnameler yerli ürünün alımını zorunlu hale getirilmelidir. KOSGEB, EXIMBANK, TÜBITAK, İLBANK, DMO, TİKA gibi kamu kuruluşlarının makine ve teçhizat alımları ile makine ve teçhizat alım destekleri, Türkiye de üretimi olan makineler için yerli makine ve teçhizat alımını zorunlu hale getirici şekilde yeniden tanzim edilmelidir. 2- Kamuda, makine ve teçhizat alımları önemli bir yekûn oluşturmaktadır. Oysa bazı kamu kurumları, Türkiye de aynı kalite ve standartta yerli üretim varken ve yayımlanan Başbakanlık genelgelerine rağmen yabancı ürünleri tercih etmeye devam etmektedir. - Yerli ürün tercih etmeyen bir kamu görevlisi, bunun makul gerekçesini izah etmeli ve makamdan onay almalıdır. - Kamu kurum ve kuruluşları, ihale ettiği yapım, revizyon vb. işlerde de, şartnamelere (yerli üretimin varlığı durumunda) yerli ürün şartını koymalıdır. Mevzuatta yerli ürüne tanınan %15 fiyat avantajı, kurum bütçesine ilave yük getirdiğinden bahisle, basta belediyeler olmak üzere kamu kurumlarınca etkin bir biçimde uygulanmamaktadır. 3- Benzer şart, kamu tarafından finansmanı sağlanan, destek ve teşviklerle alımı yapılan veya hazinenin kefil olduğu veya yap-işlet-devret şeklinde gerçekleştirilen tüm makine ve teçhizat alımları için de uygulanmalıdır. Şayet ihtiyaç duyulan bir makine ve teçhizatın yerli üretimi yok ise veya mevcut üretim ihtiyacı karşılamaktan uzak ise ithal makine ve teçhizat kullanılabilmelidir. Bir ürünün ihtiyacı karşılar şekilde yerli olarak 27

30 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON üretilip üretilemediği, sektörün en üst çatı kurulusu olan MAKFED in de içinde bulunacağı bir sistem aracılığı ile tespit edilebilir. 4- Yatırım yapan özel sektör sanayi şirketlerimizin ihtiyacı olan yatırım malı, ürün, sistem ve hizmetlerin ülkemizde üretim yapan firmalarımızdan karşılaması durumunda, yatırım yapan firmalarımıza ek vergi teşvikleri sağlanmalıdır. Gerekçe: Türkiye, yılda ortalama 24 milyar USD seviyesinde makine ve teçhizat ithal etmektedir. Bu itibarla, makine sektörü en çok cari açık veren sektörler arasında yer almaktadır. Oysa bu ithalatın %70 i Türkiye de yerli olarak üretilen veya üretme sansı olan makine ve teçhizattan oluşmaktadır. Bu alanda iyi bir çalışma ile 15 milyar USD seviyesinde bir cari açık önlenebilir. Bu üretimin oluşturacağı katma değerin, istihdam, vergi geliri, ihracat, ek yatırım, ölçek optimizasyonu gibi direkt etkilerinin yanı sıra, yan sanayi ve ilişkili diğer sektörlere getireceği tali ekonomik faydaları da söz konusudur. Mevcut haliyle, örneğin belediyelerimiz fen islerinde kullandığı iş makinelerinin çoğunda, TOKİ ürettiği binalarda tercih ettiği asansörlerin ve kazanların büyük bölümünde (eşdeğer kalitede yerli üretim alternatifi varken) ithal ürünleri tercih etmekte, böylece sektörün gelişmesine, cari açığın önlenmesine, istihdamın, ihracattın ve vergi gelirlerinin artmasına farkında olmadan katkı koyamamaktadır. Bu uygulamanın AB ve Dünya Bankası kurallarına aykırı olduğu bazı kuruluşlarca dile getirilmektedir. Oysa Türkiye, kamu alımları sözleşmesine henüz imza koymamıştır. AB sürecinde de konuyla ilgili görüşmeler henüz başlamamıştır. Dolayısıyla bu konuda hâlihazırda uluslararası yükümlülüklerimiz bakımından bir sorun yoktur. Diğer taraftan ABD hala 1933 tarihli Buy American Act-Amerikan Malı Al Yasası yasasını basarı ile uygulamaktadır. Hatta küreselleşmenin öncülüğünü yapan ülkelerin Buy American, Buy UK, Buy France gibi kampanyaları herkesçe bilinmektedir. Tedbir 2: Piyasa Gözetim ve Denetimleri: Belgelendirme konusu da, yerli ürün tercihi politikası ile ele alınmalı ve belgelendirme kuruluşları alanında da yerli kapasite oluşturulmalıdır. 10 ayrı kurum ve kuruluş tarafından yürütülen Piyasa Gözetimi ve Denetimi (PGD) hizmetlerinin etkin ve verimli olabilmesi için tek elde toplanması gerekmektedir. 1- Uygunluk değerlendirme hizmetlerinin küresel ölçekte pazar büyüklüğü 200 milyar USD seviyesine ulaşmış olup, ülkemizde de bu değer 2-2,5 milyar USD seviyesindedir. Ancak ülkemizde, uygunluk değerlendirme hizmetleri büyük oranda (% 70-80) yurt dışına bağımlıdır ve bu hizmetler karşılığı olarak yıllık 1,5 milyar USD seviyesinde kaynak kaybımız söz konusudur. 2- Türkiye de, PGD için aşağıda sıralanan beş temel amaç benimsenmelidir: a. Yerli sanayiyi ve tüketicileri, hem yurt içinde üretilen hem de yurt dışından (özellikle üçüncü dünya ülkeleri ile bazı Uzakdoğu ülkeleri menşeli) gelen kalitesiz, mevcut mevzuata (standartlara) aykırı ürünlerin yarattığı haksız rekabetten korumak, b. Haksız rekabetin bir sonucu olarak ortaya çıkan üretim ve istihdam kaybının, dolayısıyla cari açığın büyümesini önlemek, c. Kalitesiz, standartlara aykırı, kayıt dışı üretim yapan firmaların piyasadan çekilmesini sağlamak, d. Teknik düzenlemelere uymayan, tüketicilerin ve çevrenin sağlık ve güvenliğini tehdit eden ürünlerin üretilmesini ve pazara sunulmasını önlemek, e. Yurtiçi ve yurtdışı piyasalarda Türk Malının kalitesini ve toplam marka değerini korumak ve yükseltmek. 3- Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre piyasadaki her 100 sanayi ürününden 27 si teknik mevzuata aykırıdır. Diğer bir ifadeyle piyasadaki her üç üründen biri mevzuata aykırı olarak üretilmiştir. Bu ürünler sahtedir, taklittir veya merdiven altı ya da 28

31 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT kayıt dışıdır. Bu tür üretimin varlığı hem sanayi hem ekonomi için büyük bir tehdittir. Gerekçe: Küreselleşen dünyada Uluslararası ticaretin serbestleşmesi, toplam verimliliği ve refahı arttırması nedeniyle, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından temel bir norm haline getirilmiştir. Söz konusu serbest ticaretin gereği olarak günümüzde dünya ticareti, uluslararası normlar ve kalite değerleri üzerine oturtulmuştur. Gelişmiş ülkelerin çoğu, standardizasyon ve uygunluk değerlendirme faaliyetlerini teknik engel olarak kullanarak kendi pazarlarını korumaya aldıkları gibi, rakip ürünlere karsı da küresel pazarda kabul ettirdikleri standartlar ve belgelerle üstünlük sağlamaktadır. Standardizasyon faaliyetlerinin ülkelerin gayrisafi milli hâsılalarında % 1 e yakın artış sağladığı, gelişmiş ülkelerde yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur. Standardizasyon ve uygunluk değerlendirme hizmetlerinde etkin rol alınması, aynı zamanda ülkenin yerel sanayisinin gelişmesinde de çok önemlidir. Gerek teknoloji transferi ve gerekse inovasyon faaliyetlerinin gelişiminde çok önemli rol üstlenen bu hizmetler sayesinde, yerli üretimin önü açılmaktadır. Gelişmiş ülkelerin tamamında standardizasyon ve uygunluk değerlendirme hizmetleri ile ilgili devlet politikaları oluşturulmakta, strateji belgeleri yayınlanmaktadır. Türkiye de şu ana kadar PGD faaliyetleri hep tüketici odaklı olarak ele alınmış ve bu şekilde yürütülmüştür. Dünya uygulamalarına bakıldığında da temel yaklaşımın hem mevzuat hem de uygulama olarak bu yönde olduğu görülmektedir. Ancak, dünyada özelliklede ABD ve AB de yavaş yavaş bu alandaki yaklaşımın farklılaştığı, yerli sanayinin korunması, ithalatın azaltılması, istihdamın korunması ve hatta artırılması gibi 29

32 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON nedenlerin de, ürün güvenliği ile ilgili faaliyetlerde dikkate alındığı görülmektedir. Türkiye nin de, bu yaklaşımı zaman kaybetmeden hayata geçirmesi gerekmektedir. Piyasa Gözetimi ve Denetimi (PGD) ile ilgili mevcut idari yapılanmada bu görev, 10 ayrı kurum ve kuruluş tarafından yürütülmektedir. Etkin ve verimli bir PGD için bu yapının kesinlikle sadeleştirilmesi gerekmektedir. Bu alanda ideal olan yapılanma, tüm PGD hizmetlerinin bir çatı altında toplanmasıdır. Bu alanda oluşturulacak yeni kurumun özerk bir yapıya sahip olması, gerekli yetkilerle donatılması ve bu görevi yürütecek personel ve bütçe imkânlarının sağlanması gerekmektedir. Piyasa Gözetimi ve Denetimi Kurumu şeklinde tanımlanabilecek bu yapı, bir bağımsız idari otoritenin sahip olması gereken nitelik ve fonksiyonları taşımalıdır. Söz konusu kurum ya da kuruluş için, öncelikle bir kuruluş ve teşkilat kanunu hazırlanmalı ve bu kanunda kurumun görev alanı, sorumluluklar ve yürüteceği faaliyetler ile teşkilat yapısı yer almalıdır. Kuruluşa ilişkin detay konular ise ikincil düzenlemelerle yapılmalıdır. Piyasaya arz edilen ürünlerin gözetimi ve denetiminden sorumlu olacak bu kuruluşun; kamu kurumu niteliğinde ilgili veya ilişkili kurum olma ve kamu adına faaliyet göstermesi, icraya yönelik karar alma yetkisi taşıması, alacağı kararların yargısal değil idari nitelikte olması ve yargı denetimine tabi olması, bağımsız ama vesayet denetimine tabi olması, müeyyide uygulama yetkisi, düzenleme yetkisi, kendisine has bütçesi olması, mali yönden Sayıştay denetimine tabi olması gibi niteliklere sahip olması esastır Söz konusu kurumun bir Başkan ve iki Başkan Yardımcısı, Hukuk Müşavirliği, Sanayi PGD, Sağlık PGD, Gıda PGD Daire Başkanlıkları ile Destek, Bilgi İşlem ve Strateji Daire Başkanlıkları gibi yardımcı daire başkanlıklarından oluşması ve her daire başkanlığı altında yeterince uzman görevlendirilmesi önerilmektedir. İhtiyaca göre yeni daire başkanlıkları veya yeni hizmet birimleri kurulabilecektir. 30

33 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT Tedbir 3: Teşvikler ve Destekler: Her sektöre, her yatırıma devlet desteği şeklindeki genel yaklaşımdan vazgeçilmeli, destek ve teşvikler seçici ve hedef odaklı anlayışla planlanmalıdır. Teşvik ve destekler bölge odaklı değil, sektör ve ürün odaklı verilmelidir. 1- Uzun süredir uygulanan teşvik sisteminin başarılı yanları olsa da, Türkiye yi istenen ve hedeflenen noktaya taşıyamamıştır. Türkiye, genel olarak yatırım, üretim, ihracat; özelde ise yüksek teknolojili ürün üretimi ve ihracatı, Ar-Ge ve inovasyon gibi temel konularda istenen ve planlanan sıçramaları yapamamıştır hedefimizde yer alan dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olma, 500 milyar USD ihracat, 2 trilyon USD GSMH hedeflerinin yakalanması güçleşmiştir. Bu nedenle, gelişmiş ülkelerde olduğu sekliyle (ABD, Japonya, Kore, Çin vb ülkelerde olduğu gibi) sektör ve ürün odaklı yeni bir yatırım, üretim, ihracat ve Ar-Ge teşvik sistemine ihtiyaç vardır. 2- AB mevzuatına uygun teşvik sistemi, Türkiye yi orta yüksek ve yüksek teknoloji alanında istenen hedeflere taşıyamaz. Bu alandaki yatırımcılara, nakit destek sağlamanın yolları bulunmalıdır. Gerekçe: Türkiye de her türlü yatırımı, üretimi ve Ar- Ge yi destekleyen teşvik sisteminden vazgeçilmelidir. Basarının anahtarı, odaklanmadır. Bu nedenle, hedef sektör ve hedef ürün odaklı bir teşvik sistemi gerek- 31

34 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON lidir. Sağlıklı sanayi altyapısı ve sürdürülebilir sanayi üretimi için; teşvikte, Ar-Ge de, üretimde ve yatırımda seçici davranılması gerekmektedir. Ülkemiz, her yatırımı teşvik edecek kadar zengin bir ülke değildir. Diğer yandan yatırımların sektör farkı ve faydası gözetmeksizin aynı mevzuatla desteklenmesi, sürdürülebilir bir uygulama değildir. Orta yüksek ve yüksek teknoloji yatırımları, gelişmiş şehirlerde yapılır. Bununla birlikte, bu şehirlerdeki yüksek arazi maliyetleri, yatırımların önünde önemli bir engeldir. Devlet, orta yüksek ve ileri teknoloji yatırımlarını tevsik etmek için, organize bölgelerini tüm altyapısıyla kendisi kurup yatırımcılara sunmalıdır. Ülkemiz gibi gelişmekte olan ve büyük hedefleri olan ülkeler, politika oluştururken mutlaka önceliklerini belirlemelidir. Türkiye de sanayi politikası oluşturulurken mutlaka belirli sektörlere öncelik tanınmalı ve bu alanlarda yapılacak yatırımlar ve faaliyetler özel olarak desteklenmelidir. Hatta Ulusal Odak Projeleri oluşturulmalı ve bunlar özel desteklerle hayata geçirilmelidir. Bu tür politika örnekleri, özellikle Kore ve Çin de sıkça görülmektedir. Hatta bugün devletin müdahalesi, Ekonomik Kalkınmada Çin Modeli olarak bilim çevrelerinde hala tartışılmaktadır. 2- Ar-Ge yaparak teknolojik ürün ve sistem geliştiren ve üreten milli şirketlerimize, teknoloji geliştirme bölgeleri, teknoparklar, kamu arazileri ve sanayi bölgeleri gibi alanlarda satılamaz, devredilemez ve mülkiyeti devlette kalacak şekilde, projesine göre yıl süre ile bedelsiz arsa tahsisi yapılmalı ve teknopark arazileri üzerinde fikirden ürüne Ar-Ge mantığıyla teknolojik ürünleri seri olarak üreten şirketlere sahip olunması sağlanmalıdır. Gerekçe: Bu konularda yapılan araştırmalara bakıldığında, yatırımcıların bir ülkeye yatırım kararı alırken öncelikle; piyasa büyüklüğü, hammadde temininde kolaylık, vasıflı işgücü gibi hususlara baktığı, aynı oranda ekonomik ve siyasi istikrar aradıkları, ikincil planda da o ülkedeki destek ve teşviklere baktıkları görülmektedir. Ayrıca bir yatırımcı yatırım yaparken; Ulaşım imkânlarının çeşitliliği ve uygunluğu, Enerji ve diğer altyapı hizmetlerinde rekabetçi fiyatlar, Dünya standartlarına uygun bir altyapı, yasama ve çalışma ortamı, Sektörel bilgi ve yetenekte kritik kütle varlığı, teknik personel ve nitelikli işgücü, gibi kriterlere bakmaktadırlar. Tedbir 4:Yeni Nesil Sanayi Yatırım Alanları: Sanayi yatırım alanları; yatırımcının beklediği imkânları sunan, üretimi ve yatırımı kolaylaştırıcı imkân ve mekanizmalarla kurgulanmalıdır. 1- Orta yüksek ve yüksek teknoloji yatırımları için, sanayi bölgeleriyle birlikte insanlar ve malların trafiği de planlanmalıdır. Organize bölgelerde çalışacak insanların şehirden taşınması, malların limana nakliyesi için gerekli ulaştırma altyapısı, devlet tarafından kurulmalıdır. Büyük sanayi alanları içinde üniversite, sosyal donatılar ve hizmet alanları (banka, otel, danışmanlık hizmetleri vb) ile yaşam alanları da yer alacak şekilde (Urbanization Project) Özel Endüstri Bölgeleri planlanmalıdır. Türkiye nin, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ile tanışmasının üzerinden 40 yıldan fazla zaman geçmiştir. Uzun yıllar yasal altyapısı olmadan yürütülen çalışmalar, 2000 yılında yürürlüğe giren OSB Kanunu ile bir altyapıya kavuşmuştur. OSB ler, ülkemizin sanayileşmesine önemli oranda hizmet etmiş olmakla birlikte, çeşitli projelerde rant kaynağı da olduğu, gereksiz ve ihtiyaç olmayan OSB ler için yapılan yatırımların kaynak israfı yarattığı hususu, tüm kesimlerce kabul edilmektedir. Bununla birlikte ulusal sanayi stratejimiz gereği OSB lerin, daha doğrusu tüm sanayi alanları için planlamalarının yeniden kurgulanması gerekmektedir. Bu kapsamda, sanayi alanları üretme politikalarının, gelişmiş ekonomilere ve iyi uygulamalara bakarak yeniden revize kaçınılmaz görülmektedir. 32

35 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT Tedbir 5: Makine ve Teçhizatın Teminat Olarak Kabul Edilmesi: Sanayide finansmana erişimi kolaylaştırmak için, sanayicinin büyük bir değer olarak elinde var olan ve yatırım harcamalarının en önemli kalemi olan makine ve teçhizatın, sanayicinin kredi temininde teminat olarak gösterilebileceği bir sistemin kurulması gerekmektedir. 1- İmalat sanayinde kullanılan makine ve teçhizat satgeri kirala kapsamına alınmalı, yapılacak düzenleme ile bu satışlardan doğacak kârın sermayeye ilavesi imkânı sağlanmalıdır. Fiktif olan kârın sermayeye ilavesi ile şirketlerin bilançolarının güçlendirilmesi de sağlanmış olur. 2- Makine ve teçhizatın kiralanmasına ve devrine KDV istisnası getirilmelidir. Mevcut durumda, ortaya çıkan KDV yükü nedeniyle sistem uygulanamamaktadır. 3- Kurgulanacak bu sistem için, makinelerin ruhsatlandırılmasına (veya sicil sistemi oluşturulmasına) ve bankaların bu alan için ayıracakları karşılıklarla ilgili yeni bir düzenleme yapmasında (bina ve diğer gayrimenkulde olduğu gibi) gereksinim söz konusudur. 4- Söz konusu değişiklikle su an sanayicilerin sahip olduğu ve kredi teminatında kullanamadıkları büyük yekûn tutan makine ve teçhizatlar kullanılarak önemli miktarda kredi hacmi oluşturulacak ve finansa ulaşım bakımından reel sektör çok büyük kazanım elde edecektir. Gerekçe: Sektörümüzün en büyük sıkıntılarından birisi, isletmelerin en önemli yatırım kalemini teşkil eden makine ve teçhizatın, kredilerde teminat olarak kabul edilmemesidir. Diğer bir ifadeyle sanayicimizin, bu varlığı kullanarak finansa erişimi mümkün olamamakta; böylece, işlerini büyütme, daha fazla ihracat yapma, daha fazla istihdam sağlama, hülasa daha fazla ülkeye daha fazla katma değer yaratmada bu varlığını kullanamamaktadır. Özellikle büyük makine parklarına sahip makine sanayicileri (diğer sektörlerde de benzer durum söz konusudur) bu yönüyle finansa erişimde büyük zorluklar çekmektedirler. Oysa diğer yatırım harcamaları olan arsa, bina, taşıt gibi gayrimenkul ve menkul varlıklar kredi teminatı olarak kabul edilmektedir. Türkiye nin 2023 hedefleri ile içinde bulunduğumuz zorluklar da dikkate alınarak, söz konusu makine ve teçhizatların, BDDK tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlarca teminat olarak kabul edilerek, reel sektöre 33

36 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON kredi imkânı sağlanması gerekmektedir. Tedbir 6: Yatırımların ve İhracatın Finansmanı: Sanayicilerin finansa erişmede büyük sıkıntıları bulunmaktadır. Finans temini için tapu ve gayrimenkul ipotekleri dışında da mekanizmalar kurgulanmalıdır. Bu çerçevede Sınai Kalkınma Bankası, Eximbank ın ihracatta oynadığı rolün bir benzerini (yurtiçi yatırımları desteklemede) üstlenecek şekilde yeniden yapılandırılmalı ve aktif hale getirilmelidir. 1- Tapu-teminat bankacılığından çıkılarak, yatırım bankacılığına geçilmeli, finansmana hızlı erişim sağlanmalıdır. Finansman olmadan, yatırım, istihdam, büyüme ve kalkınmanın olamayacağı yadsınmaz bir realitedir. 2- Pazar potansiyeli yüksek, kritik ve özgün ürün geliştiren teknolojik firmalarımızı desteklemek ve büyütebilmek için Merkez Bankası veya diğer kaynaklardan risk sermayesi fonu oluşturmalı, böylece Ar-Ge ye dayalı özgün ürün geliştiren ve uluslararası pazarlara sunabilen firmalarımıza daha ucuz ve kolay finansman imkanı sağlanmalıdır. Gerekçe: Sanayi, inşaat kadar kârlı bir sektör olmadığı için (bugün itibariyle) yatırım finansmanında devletin desteğine ihtiyaç duyulmaktadır. Devlet, orta yüksek ve yüksek teknoloji içeren yatırım faaliyetlerinin finansmanı için (gelişime ve büyümeye, sosyal refaha çok büyük etkisi olduğu da düşünülerek) kullanılan kredilerin faizinin bir kısmını üstlenmelidir. Bankaların, teminata dayalı finansman modelinden, proje bazlı kredi vereceği bir sisteme geçmeleri sağlanmalıdır. Böylece gelir-gider dengesi ve nakit akışı doğru biçimlendirilmiş, bilançosunu ortaya şeffafça koyan projelerin finansmana kolay erişim imkânı sağlanacaktır. Yurtdışından proje alan teknoloji firmalarımıza, projenin kendisinin teminat olarak kabul edilmesi yaklaşımı ile orta vadeli (4 yıl ve üzeri) ve uygun faiz oranlı krediler, Eximbank kanalıyla verilebilmelidir. Uluslararası pazarlara açılan teknoloji firmalarımıza pazarlara girme ve pazarın bir kısmını ülkemiz lehine çevirmelerine yardımcı olmak için en az 4 yıl boyunca, ürün ve sistem bütçesinin %8-15 seviyesini aşmayan bir oranda doğrudan ihracat teşvik programı uygulanmalıdır (Çin ve Kore bu sistemi uygulamaktadır). Tedbir 7: Yabancı Sermayenin Getirilmesi: Orta yüksek ve yüksek teknoloji üretimi yapan yabancı sermayenin ne pahasına olursa olsun Türkiye ye gelmesini sağlayacak yatırım ve üretim iklimi temin edilmelidir. 1- Türkiye, yaklaşık %13 lük bir oranla tasarruf miktarı oldukça düşük bir ülkedir. Bu oran Çin de %33 civarında, gelişmekte olan ülkelerde ise ortalama %33,5 seviyesindedir. Dolayısıyla, arzu edilen büyüme oranını yakalayabilmek için yabancı sermayeye ihtiyacı vardır. Ülkemizde doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının miktarına baktığımız zaman 2006, 2007 ve 2008 yıllarında 22 milyar USD düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir. Kriz dönemi olan 2009 ve 2010 yıllarında rakamlarda önemli oranda düşüş olsa da, 2011 yılında doğrudan yabancı yatırımlarının tekrar 16 milyar USD seviyesini aştığı, takip eden yıllarda ise bu rakamın tekrar düştüğü, 2015 yılında ise tekrar 2011 rakamlarına ulaşılabildiği görülmektedir (2015 yılında ise Çin e yapılan doğrudan yabancı yatırım miktarı 126,27 milyar USD, Myanmar a ise 8 milyar USD dir). 2- Bu rakamlar Türkiye nin yabancı yatırım çekmede yeni tedbirlere ihtiyaç duyduğunu göstermektedir. Ülkemizin lokasyon, lojistik imkânlar, genç ve eğitimli nüfus, teşvik politikaları, AB aday ülke konumu (teknik mevzuatlardaki eşdeğerlik) gibi avantajlarımız bir arada değerlendirildiğinde, bu rakamların çok daha yüksek seviyelerde olması gerekmektedir. Gerekçe: Bu konulardaki araştırmalara bakıldığında, yabancıların bir ülkeye yatırım kararı alırken öncelikle; piyasa büyüklüğü, hammadde temininde kolaylık, vasıflı işgücü gibi hususları incelediği, aynı oranda 34

37 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ekonomik ve siyasi istikrar aradıkları, ikincil planda da o ülkedeki destek ve teşviklere baktıkları görülmektedir. Sektör olarak yaptığımız çalışmalarda yabancı yatırımcının bir ülkeye yatırım yaparken; Politik istikrarın varlığı, karar sürecindeki hız, işbirliği ve etkinlik, Serbest rekabeti tehdit etmeyecek bir kayıt dışılık, etkin PGD faaliyetleri, Hedef pazarlara (iç ve dış) coğrafi yakınlık, ulaşım ve erişim kolaylığı, Ulaşım imkânlarının çeşitliliği ve uygunluğu, Kar ve kapitalin geri dönüş serbestliği, Yabancıların mülkiyet hakkı, uzun süreli kiralama, aylık kiralama imkânları, Enerji, su, kanalizasyon vb altyapı hizmetlerinin kalitesi ve fiyatları, Yatırımcıya tek noktadan servis verecek yönetim sistemi (OneStop Shop varlığı; kayıt, kurulum, izin, vize işlemleri vb.), Dünya standartlarına uygun bir altyapı, yasama ve çalışma ortamı, Sektörel bilgi ve yetenekte kritik kütle varlığı: çok uluslu teknik personel ve nitelikli işgücü, Ar-Ge altyapısı, nitelikli teknik eğitim ve yükseköğrenim imkânlarının varlığı, lokal ve uluslararası bilim ve teknoloji enstitüleriyle işbirliği imkanları, Gümrüksüz bölgeler (Gümrük ve kambiyo rejiminden muafiyet durumu), Vergi ve diğer teşvikler: kurumsal ve kişisel gelir vergisi muafiyetleri, makine/ hammadde vb. ithalatlarında muafiyetler, ülkede üretilen ürünlere vergi muafiyeti, Mevzuatların niceliği ve değişkenliği gibi kriterlere baktıkları görülmektedir. Sanayi Stratejimizde hedeflendiği gibi; Türkiye nin Afro-Avrasya nın tasarım ve üretim üssü olmak gibi bir hedefi varsa, yabancı yatırımcılara yukarıda sıralanan imkânları sunan, planlı, yeni nesil sanayi bölgeleri oluşturulmalıdır. bilgi ve yetenekte kritik kütle varlığı, çok uluslu teknik personel ve nitelikli işgücü son derece önemlidir. Bu nedenle nitelikli teknik eğitim ve yükseköğrenim için eğitim sistemi yeniden gözden geçirilmelidir. Sektörün ulusal ve uluslararası bilim ve teknoloji enstitüleriyle işbirliği için mekanizmalar oluşturulmalıdır. 1- Yurtdışından teknoloji transferinin en önemli unsurlarından biri de, bu alanda uzmanlaşmış insan kaynağının Türkiye de istihdamıdır. Orta yüksek ve yüksek teknolojinin üretimi ve pazarlamasında, uzmanlaşmış insan gücünün (belli sürelerle olsa dahi) Türkiye ye çekilebilmesi için gerekli altyapı ve destek mekanizmaları hazırlanmalıdır. 2- Transfer edilen, yurtdışında yürütülen ya da geliştirilmek üzere yurtdışı kurum ve kuruluşlarla anlaşması yapılan teknoloji geliştirme, proje satınalma faaliyetlerinin yatırım, Ar-Ge ve tasarım teşviklerinden yararlandırılması sağlanmalıdır. 3-Dünyanın teknolojide geldiği noktaya yetişmeyi ve özellikle de jenerik teknolojilere egemen olmayı odak noktasına alan, uzun vadeli, ulusal bir strateji ve politika geliştirmelidir. Gerekçe: Ülkemizin mali ve finansal altyapısı sağlamdır. Yüksek teknoloji odaklı teknoekonomi politikaları içeren bir program ile yeni bir kalkınma stratejisi oluşturulmalıdır. Bilim, sanayi, teknoloji, eğitim ve finansmanda, bu stratejinin gereklerine göre belirlenmiş, bütüncül bir teknoekonomi politikası uygulanmalıdır. Üniversite-sanayi işbirliği ile imalatçılarımızın teknolojilerini geliştirme hedeflerine kalıcı katkılar sağlayacak düzeyde bilimsel ve sanayiye uyarlanabilir çalışmalar yapılması, ana hedefimiz olarak belirlenmelidir. Üniversitelerimiz, araştırma alanında disiplinler bazında uzmanlık yerine, odaklanmış ve konu yaklaşımını benimsemiş, konuda otorite ve uzman üniversitelere dönüştürmelidir. Tedbir 8: Uzman İnsan Kaynağı ve Bilgiyi Satın Alma: Orta-yüksek ve yüksek teknolojili sektörlerde; sektörel Makine İmalat Sanayi, atılımını hızlandırmak ve ileri teknolojili ürünlerde daha fazla pay sahibi olabilmek 35

38 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON için, yurt dışından teknoloji ve uzman transferi yapmak durumundadır. Mevcut mevzuat yurtdışından tasarım ve üretim teknolojisi transferini (satınalma) desteklememektedir. Bütün dünyada KOBİ yapısının egemen olduğu sektörde, bir uzmanın yetişmesi ve yüksek teknolojili ürünlerin tasarımında söz sahibi olabilmesi uzun yıllar almakta, önemli bir kaynak gerektirmektedir. Makine sektöründe ileri gitmiş bütün ülkeler, mutlak surette ithal beyinlerden yararlanmakta, kendi mühendislerini bunlar vasıtasıyla uzmanlaştırmaktadırlar. TÜBİTAK ın, İleri Bilim ve Teknoloji Araştırma Kurumuna dönüştürülmesiyle, sanayinin mali ve teknolojik açıdan yapması mümkün olamayan ve milli çıkarlarımız açısından yapılması gerekli olan araştırma ve geliştirme projelerini gerçekleştiren, doğrudan sonuç odaklı Ar-Ge destekleri ile endüstrimizi teşvik eden bir yapıya dönüştürülmesi sağlanmalıdır. Tedbir 9: Ölçek Ekonomisi ve Haksız Rekabet: Orta-yüksek ve yüksek teknoloji alanında üretim yapan küçük şirketlerin konsolidasyonu sağlanmalı, bu tür şirketlerin aynı zamanda yan sanayi oluşturulmaları teşvik edilmelidir. Ekonomide ölçek büyüklüğünü temin edici önlemler alınmalıdır. 1- Üretimi ve girişimciliği engellemeyecek ve zorlaştırmayacak şekilde, her isteyenin şirket kurması, her şirketin her alanı iştigal sahası olarak seçebilmesi ve her alanda serbestçe üretim yapılabilmesi kontrol altına alınmalıdır. 2- Üretim, servis, nitelikli personel istihdamı, sertifikasyon, standart ve mevzuat uyumu gibi imalat sanayi için zorunlu alanlarda, bu alanlarda gerekli özeni gösteren firmaların isini zorlaştırmayacak şekilde risk değerlendirmeleri yapılarak, özellikle merdiven altı üretim yapan, sertifikasyon uyumu olmayan firmalara yoğun denetimler yapılmalı, bu alanda ciddi bir sorun olan -can yakıcı- haksız rekabet önlenmelidir. Gerekçe: Gelişmekte olan çoğu ülkede olduğu gibi ülkemizde de ölçek ekonomisi, önemli bir ekonomik problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Hemen hemen tüm sektörlerde görülen ölçek ekonomisi sorunu, ekonomik gelişmenin, sanayileşmedeki derinleşmenin ve sanayide kapasite oluşturmanın önündeki önemli bir engel olarak bilinmektedir. Bir sektörde bölünmüş, mali durumu zayıf, Ar-Ge yeteneğinden yoksun ve büyük is yapma yeteneği ve kapasitesi olmayan çok sayıda küçük firmaların varlığı ekonomiler için önemli bir kırılganlık/zayıflık olarak kabul edilmektedir. Bu sorun ülkemiz için hayati bir önem taşımaktadır. Büyük hacimli iş yapma gücüne ulaşamayan firmalar, hem rekabet avantajı oluşturamamakta hem de Ar- Ge, inovasyon gibi hayati konularda yeterince varlık gösterememektedirler. Bu durum ekonomik bir sarmal olarak devam etmektedir. Bu çerçevede konu ele alındığında kamunun etkin denetimi ve belli kurallarla piyasayı bastan regüle etmesi, ölçek ekonomilerinin oluşturulmasında en önemli araçlardan biridir. Mevzuata uygun üretim yapmayan hatta bu imkânı dahi olmayan ama piyasada faaliyet gösteren küçük firmalar bu şekilde birleşmeye, büyümeye ya da piyasadan bir şekilde çekilmeye teşvik edilebilir veya zorlanabilir. Bu firmalar daha detaylı incelendiğinde aslında birçoğunun mevcut firmaların bölünmesiyle ortaya çıktığı, üretimlerinde kalite ve standartlara uyumu yerine getiremedikleri, finansal yapı olarak da zayıf firmalar olduğu ve sıklıkla da fikri mülkiyet haklarını ihlal ettikleri, kayıt dışı istihdam ve satışla serbest rekabet ortamını zaafa uğrattıkları görülmektedir. 36

39

40 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON İMALAT SEKTÖRÜ NDE YÜKSEK TEKNOLOJİ SORUNU İlk haber Milliyet Gazetesi nden Nisan 2017 tarihli, Hem istihdam, hem ihracat seferberliği başlıklı. Haberi alıntılıyoruz: Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gaziantep Sanayi Dönüşüm Projesi nin tanıtımı amacıyla, Gaziantep Sanayi Odasında (GSO) düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, projeyi modüllere dönüştürerek kentin sanayisinin dönüşümünü başaracaklarını söyledi. Bunu yaparken, aralarında birçok paydaşın olacağını ve UNDP nin finansman katkısında bulunacağını ifade eden Şimşek, bu süreçte GSO nun liderlik rolünü üstleneceğini, valilik ve büyükşehir belediyesinin de ekibin merkezinde yer alacağını dile getirdi. Aslında bu konuda ortada çok net bir resim olduğunu, Gaziantep in muazzam birikimi ve girişimcilik ruhu, tarihi derin kökleri, derin bir geleneği bulunduğunu belirten Şimşek, şöyle devam etti: Dolayısıyla hedefi- 38

41 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT miz ne? Bu kazanımları korumak ve dünyada rekabet koşullarının gerek hızla değiştiği gerekse 4. Sanayi Devriminin yıkıcı etkilerinin şimdiden Gaziantep sanayisine yansımalarını olumlu bir döngüye, olumlu trende nasıl sokarız? Bunu düşünüyoruz. Sanayide dönüşüm bir zarurettir. Bu, Türkiye nin tamamı için geçerli ama Gaziantep için bu çok daha çarpıcıcı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Evet çok başarılı firmalarımız var, çok iyi yönetilen firmalarımız var, pazar çeşitlendirmesi, ürün çeşitlendirmesi, dijital ekonomi, 4. Sanayi Devrimi ne hazırlıklı firmalarımız var, ama büyük resme bakarsak Gaziantep teki imalat sanayi üretiminin yüzde 95 i düşük, orta düşük teknoloji. Bu, bizim için ciddi bir darboğazdır. Neden? Çünkü düşük teknolojide rekabet daha yoğundur, marjlar daha düşüktür. En ufak 4. Sanayi Devrimi ile birlikte gelecek robot, yapay zeka dediğimiz, nesnelerin interneti, trendler burayı çok daha yıkıcı şekilde etkileyebilir. Dolayısıyla bir taraftan bizden daha düşük ücretli, daha düşük üretim maliyetine sahip ülkelerden gelen baskı var. Bir taraftan da 4. Sanayi Devrimi ile bu basit üretimin de artık hakikaten sürdürülmesinin zorluğu ortada. Birinci husus bu. Dolayısıyla dönüşüm zarurettir, tercih değildir. Firma bazında da böyledir, şehir bazında da böyledir, ülkemiz için de böyledir... Başbakan Yardımcısı Şimşek, esas dönüşümü sanayicinin sağlayacağını, kendilerinin ise proje vasıtasıyla onlara rehberlikte yardımcı olacaklarını söyledi. Şimşek, rehberlik ve dönüşümün zaruri olduğunu vurguladı. Bu alanda yapılacak çok iş olduğunu dile getiren Şimşek, Gaziantep bunu başarır ve ben Gaziantep in bu konuda Anadolu ya liderlik yapmasını, Anadolu ya rehberlik yapmasını, Anadolu da öncü olmasını istiyorum ve öngörüyorum. Gaziantep bunu yapar çünkü inovasyondan ilk bahseden şehirlerin başında burası geliyor. Dolayısıyla biz bunu başarırız. Başaramazsak ne olur? Bu bir seçenek değil ama dünya çok hızla değişecek. Muazzam yıkıcı etkilere sahip, çok inanılmaz bir hızla önümüzdeki yıl içinde yıkıcı etkileri hissedeceğimiz 4. Sanayi Devrimi geliyor. Bu Türkiye için de çok önemli ama Gaziantep için kritik diye konuştu... Burada, Sayın Şimşek in düşük teknoloji, dönüşüm zarurettir, tercih değildir ve 4. Sanayi Devrimi değinmelerine dikkat çekelim! İkinci haber, biraz daha eski, Sadi Özdemir in Hürriyet Gazetesi ndeki Mayıs 2015 tarihli, İmalat bizim işimiz bir de yüksek teknoloji olsa... başlıklı haberi. Şöyle deniliyor haberde: Birkaç yıl öncesine kadar Küçük ve Orta Boy İşletmeler (KOBİ) arasında sadece imalat yapanlar devlet desteklerinden yararlanabilirdi. Çünkü, üretmek zordur, ticarete göre daha fazla yatırım ihtiyacı vardır ve rekabet şartları daha ağırdır. Halen de en çok desteği hak eden KOBİ ler; imalat sanayi kapsamında olanlardır. Sanayi erbabı genellikle sanayicilik deliliktir sözüne inanır. Eskilerin esnaf ve zanaatkar sınıflaması artık mikro ölçekli işletmeler kavramıyla ifade ediliyor. Mikro ölçeklilerin bir üstünde ise küçük işletmeler ve onların da üstünde orta boy işletmeler bulunuyor. Türkiye gibi birçok ülkede imalat sanayiinin tipik yapısı büyük ana sanayiciler çevresinde yan sanayiciler ile son tüketiciye üretim yapabilen bağımsız küçük ve orta boy işletmeler şeklinde yürüyor. Türkiye nin; otomotiv, tekstil, hazırgiyim-konfeksiyon, gıda, inşaat malzemeleri, mobilya, mücevher, elektrik ve elektronik ürünler, kimya, makina gibi konvansiyonel sanayi sektörlerinde, özel sektöre açık yürüyen stratejisi, oldukça başarılı sonuçlar vermiş durumda. Geldiğimiz nokta itibariyle çok geniş bir coğrafya baz alındığında (İtalya nın batısından Çin e kadar) rakipsiz konumdayız. Pazar ve talep tarafını geliştirirsek iki vardiya çalışacak sanayimizle şu andaki üretimimizi ve ihracatımızı ikiye de katlayabiliriz. Dolayısıyla, bu imalat sektörlerinde büyüme ve yeni iş fırsatları devam ediyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi nin (TİM) 26 sektör olarak tanımladığı sınıflamaya göre önümüzdeki yıllarda daha da iddialı olacağımız bazı yüksek 39

42 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON teknoloji sektörleri de hızlı bir imalat sanayi dinamiği oluşturmaya başlamış bulunuyor. Şu anda ürettiğimiz sanayi ürünleri içinde yüksek teknoloji ürünlerinin oranı sadece yüzde 3.7. Şimdi hedef bu oranı süratle yükseltmek. Küresel rekabet üstünlüğümüz olan konvansiyonel sanayi sektörlerinde fırsatlar azalmıyor. Bu sanayilerdeki bilgi birikimimiz, yeni ürün ve yeni pazar fırsatları, eski üretim merkezi ülkelerin sıkıntıya girmesi, iç pazar ve küresel pazarlarda tüketim eğiliminin artması buradaki büyümemizi özellikle de KOBİ ler lehine destekliyor. Son yıllarda, katma değeri yüksek, teknolojik ürünlere yönelik desteklerin artırılması ve Türkiye nin makina, savunma ve havacılık, sağlık teknolojileri gibi alanlarda üretimi geliştirme çabaları ise bugüne kadar olmayan yeni fırsatlar ortaya çıkarıyor. Örneğin, savunma ve havacılıkta faaliyet gösteren hem diğer alanlardaki ana sanayicilerin hem de KOBİ lerin sayısı hızla artıyor. Bu konudaki tüm çabaların yüksek ekonomik değer ortaya koyması Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) ve İnovasyon gücümüzün şimdikinden birkaç misli daha büyük olmasıyla mümkün olabilir. Bunun için Ar-Ge desteklerinin artırılması lazım. İhracata yönelik devlet desteklerinin yeniden ele alınması lazım. İhracata yönelik bir kredi garanti fonu kurulması ve finansmana erişimin kolaylaştırılması çok önemli bir mesele. İleri teknoloji üretimi ve yüksek katma değer için off-set uygulamaları halen en önemli transfer yolu gibi görünüyor. Savunma ve havacılık, medikal cihazlar, ilaç ve eczacılık ürünleri, optik ve ile- 40

43 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT tişim cihazları, elektrikli-elektronik cihazlar, sektörlerinde yatırımların özellikle desteklenmesi Türkiye nin geleceği için çok gerekli. Yüksek katma değerli üretim ve ihracatın yolunu bu yatırımlar açacak. Üstelik bu alanlarda yeni ve güçlü ana sanayicilerin ortaya çıkması çok sayıda KOBİ için yeni iş imkanları yaratacak. 81 vilayetimiz var. Ancak, İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir, Ankara, Gaziantep, Manisa, Denizli, Mersin, Hatay, Sakarya, Hatay, Adapazarı, Gaziantep, Manisa, Denizli, Mersin, Hatay, Sakarya, Adana dediğimizde, sanayinin ne kadar değerli olduğunu bilenlerin yüzüne gülümse kaplar. Çünkü, bütün diğer ekonomik güçlerinin yanında bu illerimizin sanayi-imalat gücü çok iyidir ve bu yüzden de sanayi ürünü ihracatında ülkemizin yüzakı olmuş durumdadır. Bu illerimizin bazıları için KOBİ cenneti de deriz. Sanayisi zayıf ülkelerin zaafiyeti gibi sanayisi zayıf illerin de zaafiyeti vardır. Önümüzdeki 10 yıl içinde, bu illerimizin yanına sanayisi güçlü en az 15 il daha eklemek zorundayız. Sanırız yukarıda sözü edilen zaruret ve zorunluluklar noktasına herkes katılır. Peki bu noktada, yani İmalat Sektörü ve İleri Teknoloji noktasında biz neredeyiz? Bu soruya yanıt bulmak için, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Arzu Karaman Akgül ile Doç. Dr. Feride Doğaner Gönel in Mart 2014 tarihlerinde düzenlenen Üretim Ekonomisi Kongresi nde sundukları İleri İmalat Teknolojileri Kullanımının İmalatçı Kobi ler Üzerindeki Etkileri isimli çalışmaya bakıyoruz. Çalışmanın GİRİŞ i şöyle: Müşteri istek ve beklentilerinde ve teknolojide yaşanan hızlı değişim ve gelişimler, üretim yönetiminde büyük değişiklikler yaşanmasına neden olmuştur. Bugün artık müşteriler, kaliteli, ucuz ve nitelikli ürün ve hizmetlere hızlı aynı zamanda kolay ve rahat şekilde ulaşmayı talep etmektedir. Müşterilerin talepleri bu yönde gelişirken, giderek birbirine daha entegre hale gelmiş olan küresel piyasalarda faaliyet gösteren imalat sanayii firmaları kendilerini daha da zorlaşan bir rekabet ortamında bulmaktadırlar. Bu durumda söz konusu firmalar/işletmeler, rekabet avantajı yaratmak ve/veya rekabet güçlerini koruyabilmek için üretim maliyetlerini azaltmak ve etkinliği arttırmak istemektedirler. Bu durum, imalatçı firmaların büyük çoğunluğunun yeni teknolojilere özellikle de ileri imalat teknolojisi projelerine yönelmelerini kaçınılmaz kılmaktadır. Söz konusu ileri imalat teknolojileri (İİT),bir yandan imalatçı firmalara hem üretim hem de bilgi teknolojilerini bir arada yönetme yeteneği kazandırırken, bir yandan da işletmelerin tüm operasyonları üzerinde etkili olmaktadır. İleri imalat teknolojileri, imalatçı KOBİ ler için pek çok somut ve soyut fayda sağlamasının yanında birtakım dezavantajlar da yaratmaktadır; başlangıç yatırımları yüksek olan bu teknolojilerle ilgili firmaların deneyimleri yok ya da az ise bu teknolojileri içeren projelerin uygulanması yüksek risk içerir. İİT uygulamalarının kapsadığı toplam maliyetler genelde son derece ayrıntılı ve iyi tanımlanmıştır ancak yöneticilerin bu projelerle ilgili yeterli deneyimi yoksa konu ile ilgili bazı maliyetler göz ardı edilebilir. Buna karşılık, İİT lerin farklı faydalarının tanımlanmasındaki güçlükten dolayı, ileri imalat teknolojilerinin firmaya toplam katkısı, daha zor hesaplanmaktadır. Bütün bunların yanında, ileri imalat teknolojileri diğer tüm geleneksel teknolojilerden daha pahalıdır ve yatırımın geri dönüş süresi de uzundur. Bu çalışmanın amacı; ileri imalat teknolojisi kavramını, KOBİ lerde ileri imalat teknolojileri kullanımının faydalarını ve ileri imalat teknolojisi kullanımı nedeniyle KOBİ lerin karşılaştıkları sorunları detaylı bir biçimde ortaya koymak ve tartışmaktır. Buna yönelik olarak öncelikle ileri imalat teknolojilerinin tanımı yapılmış, KOBİ lerin Türkiye ekonomisindeki yeri ve önemi tartışılmış, ileri imalat teknolojilerinin KOBİ ler üzerindeki olumlu etkileri ve ileri imalat teknolojilerinin KOBİ ler açısından dezavantajları ortaya konularak, sonuçlar tartışılmıştır. 41

44 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON İLERİ İMALAT TEKNOLOJİLERİ İleri imalat teknolojileri, en genel haliyle sürdürülebilir bir rekabet avantajı oluşturabilmek ve firmanın performansını sağlayabilmek için vardır. Spesifik olarak baktığımızda ise İİT ler üretim ve üretimin kontrol edilebilmesinden kullanılan mekanik, elektronik ve bilgisayar destekli sistem teknolojileridir. İleri imalat teknolojileri kullanımının amacı, sahip olunan teknolojik potansiyel ile üretimin gerekleri arasında denge kurmaktır. Bu teknolojiler, verileri depolamak ve manipüle etmek için üretim süreçlerinde bilgisayarların kullanılması anlamına gelir. Bir başka ifadeyle teknoloji ve bilgi sistemlerinde yaşanan önemli gelişmelerin bir sonucu olarak ortaya çıkan, otomasyon ve otomasyonla ilgili teknolojileri ifade eder. Bu çalışmada, Koç ve Bozdağ ın (Koç, T. ; Bozdağ, E. (2009), The Impact of AMT Practices on Firm Performance in Manufacturing SMEs ) çalışmasındaki ileri imalat teknolojisi sınıflandırması ele alınmış yerel alan ağı (LAN); bilgisayar destekli tasarım (CAD); bilgisayar destekli üretim (CAM); otomatik elleçleme (AH), otomatik denetleme (AI); bilgisayarlı nümerik kontrol (CNC); otomatik paketleme (AP); geniş alan ağı (WAN); robotlar (R) ve otomatik depolama (AS) teknolojileri ileri imalat teknolojileri olarak belirlenmiştir (Tablo 1). Tablo 1. İleri İmalat Teknolojileri, Kısaltmaları ve Tanımları (Kaynak: Koç ve Bozdağ (2009) KÜÇÜK VE ORTA BOY İŞLETMELERİN (KOBİ LERİN) TÜRKİYE EKONOMİSİN- DEKİ YERİ VE ÖNEMİ KOBİ tanımlamaları ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Bu tanımlamalarda genellikle çalışan sayısı, sermaye yatırımı veya her ikisi birden etkili olmaktadır. Türkiye de KOBİ tanımlamasında her ikisi de etkilidir tarihli resmi gazetede yayınlanan küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin tanımı, nitelikleri ve sınıflandırılması hakkında yönetmeliğe göre, KOBİ çerçevesine; on kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri bir milyon Türk Lirasını aşmayan mikro işletmeler; elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri sekiz milyon Türk Lirasını aşmayan küçük işletmeler; ikiyüzelli kişiden az yıllık çalışan 42

45 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri kırk milyon Türk Lirasını aşmayan orta büyüklükteki işletmeler dahil edilmektedir. Bulundukları ülkedeki toplam firmalar içerisinde kapladıkları alan ve yarattıkları katma değer nedeniyle ülke ekonomisinin temel taşlarından biri olarak kabul edilen Küçük ve Orta Boy İşletmeler (KOBİ ler), hemen her alanda faaliyet gösterirler. Genellikle hazır bir pazarın olduğu, sosyal ve altyapısal tesislerin ve nitelikli işgücünün var olduğu büyük endüstrilerin ya da büyük şehirlerin yakınında konuşlanırlar. Ancak bu özelliklerine rağmen, hem kendi içyapılarından hem de dış çevreden kaynaklanan pek çok problemle de karşı karşıyadırlar. Ülke ekonomisindeki durgunluk, yüksek enflasyon, istikrarsızlık ve kimi zaman sıklıkla değişiklik gösteren ekonomik önlemler KO- Bİ leri daha çok etkilemekte ve bu işletmelerin iflaslarına ve performans düşüklüklerine yol açabilmektedir. Bu durumda, KOBİ ler için yapılan önerilerden biri de teknolojideki gelişmeleri ve değişmeleri yakından izlemeleri ve bu sayede bazı fırsatları değerlendirerek önemli avantajlar elde etmeleri, büyüyüp gelişebilmeleridir. Dünyanın hemen her ülkesinde bu denli önem verilen KOBİ lerin Türkiye nin geleceğinde ve ekonomik büyümesinde de büyük önemi vardır. Türkiye de de diğer ülkelerde olduğu gibi, her sektörde KOBİ leri görmek mümkündür. KOBİ lerin bazıları, doğrudan müşteriler için üretim yaparken, bazıları ise büyük firmaların tedarikçileri konumundadır. Türkiye de toplam işletmelerin % 99,9 unu oluşturan KOBİ ler toplam istihdamın da % 78 ini oluşturmaktadır. Oldukça yüksek sayılabilecek bu istihdam oranına karşı söz konusu bu firmalar toplam katma değerin ancak % 55 ini üretmekte, toplam satışların da % 65 ini gerçekleştirmektedir. Görüldüğü üzere Türkiye de verimlilik anlamında çok da parlak bir tablo çizemeyen KOBİ lerin toplam yatırımlar içindeki payı % 50, toplam ihracat içindeki payı % 59, toplam krediler içindeki payı ise sadece % 24 dür. Özellikle krediler içindeki paylarının düşük olması, KOBİ lerin finansman sıkıntısının boyutlarını göstermesi açısından da önemli bir gösterge niteliğindedir. Tüm bu rakamların ortaya koyduğu tablo, Türkiye de mevcudiyet anlamında son derece önemli bir yere sahip olan KOBİ lerin işlevsellik, verimlilik ve performans açısından aynı seviyede olamadığı şeklindedir. Yine tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de de küreselleşen pazarlar, KOBİ leri değişen müşteri talep ve beklentileri ile karşı karşıya bırakmış, bu pazarlardaki fırsatları değerlendirebilmeleri, hızlı bir biçimde inovasyon yapabilmeleri ve kabul edilebilir ürün ve hizmetleri üretebilmelerini zorunlu hale getirmiştir. Türkiye deki toplam KOBİ lerin içerisinde % 58 pay ile ticaret ile uğraşan KOBİ ler ilk sıradadır, bunu % 36 ile imalat sanayiindeki KOBİ ler izler. Özellikle imalatçı KOBİ lerin, iş dünyasındaki dinamik değişiklikleri çok iyi anlaması ve bu dinamik üretim çevresinde rekabet edebilmek için geleneksel iş yapma yöntemlerini değiştirmesi artık bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte bu noktada ileri imalat teknolojileri KO- Bİ lerin yerel ve küresel pazarlarda pay almak için geleneksel üretim tekniklerini değiştirmelerine yardımcı olan teknikler seti olarak düşünülebilir. İleri imalat teknolojilerini uygulamaya geçirmeden evvel, KOBİ ler imalat stratejilerinin her boyutunu yeniden değerlendirmeli ve imalat teknolojileri, işletme stratejileri ve süreçlerinin entegre edildiği ileri imalat teknolojisine mümkün olan en hızlı şekilde geçiş yapmalıdırlar. İLERİ İMALAT TEKNOLOJİLERİNİN KOBİ LER ÜZE- RİNDEKİ ETKİLERİ İleri imalat teknolojileri, daha önce de belirtildiği gibi, imalat becerilerini artırmak için geliştirilen donanım ve yazılım teknolojilerinin bir karması olarak tanımlanır ve KOBİ lerin kalitelerini, operasyonel, örgütsel ve finansal performanslarını sürdürmelerini sağlayacak yarar ve avantajlar sağlar. Bu teknolojiler, kalite, artan esneklik ve maliyet düşüşü gibi stratejik rekabet avantajlarının kaynağı olarak da görülebilir. İleri imalat teknolojilerinin faydası literatürde geniş bir biçimde yer bulmuş ve soyut ve somut faydalar olarak ikiye ayrılmıştır. Somut faydalar sayısal olarak 43

46 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON ifade edilebilen stoklardaki kazanç, etkin alan kullanımı, özsermaye karlılığı ve düşen birim üretim maliyetleri gibi rasyo ve göstergeleri kapsar. Soyut faydalar ise rekabet avantajının, esnekliğin ve ürün kalitesinin artması ile müşteri taleplerine hızlı yanıt verme gibi sayısal olarak ifade edilmesi zor olan faydaları kapsar. Tablo 2 de bu yararlar özetlenmektedir: Tablo 2. İleri İmalât Teknolojilerinin Yararları ile yapılan bir araştırmaya göre (M. Kazan ve H. Uygun,(2002), KOBİ lerin Üretim Sorunlarının Tespiti, Verimlilik ve Rekabet Güçlerinin Artırılmasında Teknoloji Faktörü: Konya Örneği ), üretim hatlarında bilgisayar teknolojilerinden faydalanan KOBİ lerin oranı yüzde 54,5 tur. Ancak kullanılan teknolojilerin İİT olup olmadığı çalışmada açık değildir. Bu durumları ve Türkiye de geliştirilmeye çalışılan çözüm önerilerini aşağıdaki gibi özetleyebiliriz: (Kaynak: Udo ve Ehie, 1996) TÜRKİYE DE KOBİ LER TARAFINDAN KARŞI- LAŞILAN ZORLUKLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ İİT lerin KOBİ lerin performansını artırabilmesi için bazı olmazsa olmaz lar söz konusudur. İleri imalat teknolojileri uygulamaları, yüksek yatırım gerektirdiği kadar belirsizlikleri de içeren bir süreç olduğundan, kimi zaman başlangıç maliyetleri daha da yükselmekte ve KOBİ ler daha da zorlanmakta hatta bu konuda isteksiz davranmaktadır. Nitekim, TÜBİSAD (Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği) tarafından KOBİ lerin bilişim teknolojilerine bakış açısını araştıran ve 25 ilde toplam 1645 KOBİ yöneticisi ile 2010 yılında gerçekleştirilen bir çalışmaya göre, Türkiye deki her üç KOBİ den birinin teknolojiyi nasıl kullanacağına dair herhangi bir bilgisi bulunmadığı ortaya konmuştur. Çalışmaya göre, şirketleri için teknolojinin en önemli unsur olduğunu söyleyen yönetici oranı sadece yüzde 8 ile sınırlı kalmıştır. Yine Konya da 112 KOBİ - Tüm yeni teknolojilere geçişte olduğu gibi, ileri imalat teknolojilerine geçişte de işletmenin üst yönetiminin anlayış, destek ve liderliğine gereksinim duyulmaktadır. Eğer üst yönetim ileri imalat teknolojilerini anlamaz ve üst yönetimin katılımı sağlanamazsa, işletme çalışanlarının bu yeni teknolojiyi anlaması beklenemez. Ancak bu durum verimliliğin iyileştirilmesinin sadece üst yönetimin sorumluluğuna bırakılması demek değildir. Çalışanlara da yetki ve sorumluluk verilmelidir. Bu da üst yönetimin çalışanlarını eğitim ve geliştirme faaliyetleriyle donatması ve ileri imalat teknolojilerini uygulamadan evvel firmalarına güven duymalarını sağlamasını gerektirir. Yukarıda sözü edilen Konya ili çalışmasında nitelikli işgücü sıkıntısı KOBİ lerin teknolojiye erişimlerinde ilk sırada gelen öğelerden biri olarak belirtilmiş, şirketler nitelikli işgücünün özellikle küçük illerde büyük şirketleri tercih ettiklerini söylemişlerdir. Bu çerçevede Türkiye deki KOBİ lerin KOSGEB tarafından başlatılan Girişimcilik Destek Programı ve Genel Destek Programından yararlanması düşünülebilir. - KOBİ lerin teknolojiye özellikle de İİT kullanımına erişimlerinin bir yolu da bu işletmelerin teknoparklar içerisinde konuşlandırılmasıdır tarihinde yasalaşan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununa göre, buralarda faaliyet gösteren mükelleflerin 2023 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna olması bu anlamda son derece önemli bir teşviktir. Bu kanun ile üniversitelerin imalatçı KOBİ lerle işbirliği içinde hareket edebilmelerinin önü açılmaya çalışılmıştır. - KOBİ ler verimli ve etkin olabilmek için, yeni İİT uygulamalarına, inovatif olmaya, tedarik zincirine etkin bir şekilde entegre olmaya ve kısa vadeli hedefler 44

47 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT kadar uzun vadede stratejik planlara gereksinim duyarlar. Bu noktada KOBİ lerin karşılaştığı problemler, uygun teknoloji ve sistemin seçimi, en iyi uygulamalar için sistemi sunan firmaların eğitim vermesi, yeni veya var olan sistemden elde edilecek faydanın maksimizasyonu ve sistemin kurulması ve kullanıma alınması ile optimizasyonun sağlanması şeklindedir. - Pek çok KOBİ, ileri imalat teknolojilerinin sunduğu faydalardan, güçlü ve zayıf yanlardan bihaberdir. Ayrıca, spesifik bazı ihtiyaçları için hangi çözümün uygun olacağına dair bilgileri de yoktur. Kendi yetenekleri ve öğrenme ve uygulama becerilerinin de farkında değildirler. Böyle durumlarda kamunun uygulayacağı politikalar son derece faydalıdır. Özellikle bu tür teknolojilerin imalatçı KOBİ lerin performanslarını artıracağı düşüncesiyle hazırlanan stratejik planlar içerisinde uygun ithal teknolojilerin teşvik kapsamında edinilmesi, bunların parçalarına yönelik yine uygun temin sistemlerinin kurulması, İİT üreten doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına öncelik ya da teşvik verilmesi gibi unsurlar yer almalıdır. İİT ye uygulanacak gümrük vergi indirim ve muafiyetleri ile bu teknolojileri yurtiçinde üretecek yabancı firmalara yönelik yine benzer teşvik sistemleri KOBİ lere yönelik stratejik planların içerisinde yer almalıdır. Nitekim, Türkiye de yeni başlayacak Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı çerçevesinde, teknolojik ürün üretmek isteyen KOBİ lere makine teçhizat ithalatında maliyetin yüzde 40 ının devlet tarafından karşılanması şeklinde destek verilmesi düşünülmektedir. SONUÇLAR: İleri imalat teknolojileri ile ilgili literatür ne kadar gelişmiş olsa da, ileri imalat teknolojilerinin firma başarısındaki rolü ve firmaya kattığı değer üzerinde tam bir konsensusa varıldığını söylemek zordur. Bununla beraber yapılan araştırma ve analizler, KOBİ lerin İİT kullanımının genellikle performans, kalite ve esneklik ve aynı zamanda da rekabet gücünü artırıcı bir etki doğurduğunu belirtmekte ancak sorunun bu firmaların İİT ye erişimi ve onu nasıl etkin bir şekilde kullanacakları konusunda olduğunu belirtmektedir. Son yıllarda müşteri istek ve beklentilerindeki hızlı değişim ve teknolojik ilerlemeler, küresel pazarların varlığı işletmeleri rekabet edebilir hale gelmeye ve/ veya var olan rekabet güçlerini korumaya itmektedir. 45

48 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON Bu açıdan bakıldığında, üretim ve bilgi teknolojilerini entegre etmeye olanak sağlayan ileri imalat teknolojileri özellikle imalat sanayindeki firmalar için bir kurtuluş yolu olmaktadır. Türkiye de de dünyada olduğu gibi toplam firmaların büyük bir kısmını KOBİ ler oluşturmaktadır. Her ne kadar KOBİ ler hem ülke ekonomisinden hem de küçük olmalarından kaynaklanan birçok probleme de sahip olsalar da Türkiye nin geleceğinde önemli bir role sahip olacakları yadsınamaz bir gerçektir. Bu sorunları aşmak KOBİ lerin daha işlevsel, ütretim anlamında daha etkin ve daha verimli ve inovatif olması ile mümkündür. Üretim anlamında etkinlik ve verimlilik ve inovasyon da ancak geleneksel üretim tekniklerinden ileri imalat teknolojilerine geçerek olacaktır. Burda dikkat edilmesi gereken husus, ileri imalat teknolojileri yatırımlarının genellikle çok maliyetli olması ve KOBİ lerin kısıtlı kaynaklarla hareket ediyor olmasıdır. KOBİ lerin yaşadığı/yaşayacağı problemleri yenmek veya azaltmak için üst yönetimin desteği ve katılımı, çalışanlara yetki ve sorumluluk verilmesi ve ihtiyaca uygun teknoloji seçimi ve uygulaması olmazsa olmaz hususlardır. İMALAT, AR-GE, İNOVASYON Konuyla ilgili olarak, TMMOB Makine Mühendisleri Odası Sanayi Çalışma Grubu Başkanı Yavuz Bayülken in Ekim 2015 tarihli Teknoloji Hamlesi İçin Stratejik Ayaklar başlıklı makalesi var önümüzde. Şöyle diyor Yavuz Bayülken: Sanayinin gelişip belirli bir düzeye ulaşmasında teknolojinin işlevi büyük önem taşımaktadır. Sanayi için iç tasarrufların yapılarak yatırımlara yönlendirilmesinde teknolojinin seçimi ve transferi öncelik kazanmaktadır. Uygulamada seçilen ve ithal edilen teknoloji giderek kalkınmanın yalnızca başlangıcında yer alırken, teknoloji geliştirme ve bunun için yapılan Ar-Ge yatırımları ve destekleri öne geçmektedir. Son 30 yıldaki gelişmeler, teknolojinin ülke sanayindeki yönelimlerini de belirlemiştir. Burada teknoloji üç temel niteliğiyle ele alınmıştır: Ürün geliştirme sürecindeki rolü Doğrudan ürün üzerindeki rolü İmalat sürecindeki rolü Teknolojinin ilk rolü ürün geliştirme sürecinde ortaya çıkmaktadır. Uygulamada seçilen veya geliştirilen teknolojilerle ürün maliyetlerinin düşürülmesi, tasarımda fiziki ağırlık ve kullanım yönünden avantajların sağlanması ve sürecin hızlandırılması sağlanmıştır. Ürün geliştirme sürecinin etkinliği ve yeterliliği, büyük çapta bilgi teknolojilerinin kullanımı ile olanaklı olmuştur. Bu teknolojilerin başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz: Bilgi işleme dayalı eşzamanlı çalışma Hızlı geliştirilen bilgisayar programı ve sistemleri Sanal gerçeklik sistemleri Hızlı modelleme ve hızlı prototip üretimi Simülasyona (benzetim) dayalı üretim ve test çalışmaları Bu teknolojiler Ar-Ge faaliyet ve sistematikleri içinde başarı ile kullanılmakta ve teknolojik gelişmeleri hızlandırmaktadır. Bu teknolojilerin kullanımı; önemli sanayi ürün ve süreçlerinin ortaya çıkarılarak, gelişmenin hızlandırılmasını sağlamaktadır. Böylece öncelikle aşağıdaki etkinlikler gerçekleştirilmiştir: Zaman boyutu düşünüldüğünde, bilgisayar ortamının hızlı erişimleri ile tasarımlar yapılabilmekte, tasarımların doğrulanması süreci minimize edilmektedir. Yeni ürün ve geliştirilmekte olan ürün, özellikle ürün seçim programlarının devreye girmesi ile kullanıcının isteklerine uygun maliyet ve kalitede sağlanabilmektedir. Ucuz, kaliteli ve hızlı modellemeler ile risk sıfırlanabilmektedir. Hızlı prototip, ucuz prototip üretimine ve simülasyon yönetimi, ek kalıp harcamalarına ve deneme çalışmalarına neden olmadan maliyet/kalite optimizasyonu yapılmış ürünü ortaya çıkarmakta ve pazara sunulmaktadır. Parametrelerin belirlenmesi ile tasarımın en uygun revizyonlar ile geniş bir ürün gamında kullanılması mümkün olmaktadır. Teknolojinin ürünün geliştirilmesi ve/veya yeni ürünün imalatı üzerindeki rolü, giderek kullanıcı/tüketiciye yönelik güvenlik açısından yasal düzenlemelerin 46

49 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT yapılmasını, beklentiler ve talepler doğrultusunda gündeme girmektedir. Çevreye uyumlu veya çevreci ürünlerin yapılması, tasarımın yeniden ele alınıp geliştirilmesine bağlı olarak üretim sürecini etkilemektedir. Bunun yanı sıra malzeme üretiminde de gelişmeler olmuş, nanoteknolojinin geldiği evrede, birçok ürünün yapısı yeni malzemelere nano parçacıkların katılması veya diğer gelişmiş metal oluşumların eklenmesi ile büyük çapta değişmiştir. Bu değişim, üretim sürecinin geliştirilmesini de Ar- Ge faaliyetlerine açmıştır. Son yıldan bu yana yönetim, organizasyon, satın alma, pazarlama, planlama, stoklama ve finansman yapılanmaları da önemli ölçüde imalat teknolojileriyle bütünleşik bir gelişme göstermektedir. Neredeyse küresel bir imalat zinciri devreye girmiştir. Burada teknolojinin gelişmesinde yapılacak sanayi yatırımlarının planlanması ve kaynakların optimal kullanımı kadar yatırım yapılacak alt sektörler ile de doğrudan ilişki söz konusudur. Örneğin; iç tasarruf oranları, yatırım yoğunluğunun oranı, sanayi yatırımlarının GSYH (Gayrisafi Yurtiçi Hasıla) içindeki payı, sektörlerdeki ürünlerin katma değerleri önemli göstergeler arasında yer almaktadır. Teknoloji, Katma Değer ve Gelişmiş Ülke İlişkisi Genel olarak imalat sanayi ele alındığında; sektörün yarattığı katma değeri belirleyen etkenlerden biri de alt sektörün hangi teknoloji düzeyini kapsadığıdır. Buna göre teknoloji düzeyleri; yüksek teknoloji, orta-yüksek teknoloji, orta-düşük teknoloji ve düşük teknoloji gruplarıdır. Not: UNIDO Sınıflandırması esas alınmıştır. Elektrikli makine ve cihazları da bu teknoloji grubuna girmektedir. Bunlar çoğunlukla yüksek katma değerli ürünler arasında yer almaktadır. Uzay teknolojisi, optik-lazer-radyoaktif esaslı ürünler yine bu alanda yer almaktadır. Orta ve orta-yüksek teknoloji ürünler, alt sektör ve sektörler ise Tablo 2 de belirtilmiştir. Tablo 2: Orta-Yüksek Teknoloji Ürün ve Sektörleri Burada özellikle yüksek teknoloji grubu ile orta-yüksek teknoloji grubu üzerinde durulacaktır. Yüksek teknoloji ve orta-yüksek teknoloji ürün, alt sektör ve sektörleri Tablo 1 de verilmiştir. Tablodan görüldüğü gibi eczacılık ürünleri (kimya sanayi) yüksek teknoloji uygulaması olan bir alt sektördür. Keza makine imalat sanayine giren bazı genel amaçlı makineler ile özel makineler yüksek katma değerli ürünler olmaktadır. 47

50 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON de ithalata dayanmaktadır. Mesleki aletler, tıbbi cihazlar, elektronik iletişim cihazları, telefon ve elektronik girdiler ileri teknoloji ve orta-yüksek teknoloji grubunda yer almaktadır. Ancak ithal girdilerin artış göstermesi, katma değerin azalmasına yol açmaktadır. Not: UNIDO sınıflandırması esas alınmıştır. Tablo 2 incelendiğinde aşağıdaki bulguları ortaya koyabiliriz: Tekstil ürünleri sanayinin iplik ve dokuma ürünleri, demir-çelik sanayinin döküm ürünleri, haddelenmiş ürünler, kimya sanayi boya, gübre vs. ürünleri orta teknoloji grubu içinde yer almakta olup, büyük yatırımları gerektiren ve kısmen yüksek katma değerli imalat kapsamındadır. Bu ürünlerin bir bölümü ithal katkı maddelerini girdi olarak kullanmaktadır. Makine imalat sanayi içinde yer alan bazı alt sektörler (buhar kazanları, madeni eşya makineleri, motor aksam ve parçaları), taşıt araçları ve aksamları kısmen orta teknoloji, kısmen de orta-yüksek teknoloji ürün grubunda bulunmaktadır. Bir bölümü yüksek katma değerlidir. İthal yarı mamul ve girdi kullanımı yüzde arasındadır. Kimya sanayinin bazı ürünleri (asit, baz, pigment, bazı inorganik maddeler, yağ, parfüm vs. maddeleri) orta-yüksek teknolojili olup kısmen yüksek katma değerlidir. Her türlü özel makine ve donanım (makine imalat sektörü), takım tezgahlarının NS ve CNS tipi olanları, özel vinç, elevatör, kaldırma makineleri orta-yüksek teknoloji grubundan olup belirli oranda ithal girdiye dayanmaktadır. Her türlü elektronik-elektrikli cihaz, makine ve yedek parça orta-yüksek teknoloji grubunda yer almaktadır. Bu alanda sürekli olarak teknoloji gelişmesi söz konusudur. Keza bilgisayarlar, ofis makineleri vs. girdileri Ulaşım araçlarının önemli bir bölümü ileri teknoloji ürünleri ithal etmekte ve bu durum ülkedeki ürün katma değerini aşağıya çekmektedir. Bu grup içerisinde makine sanayi, elektrik cihaz ve makineler sanayi, savunma sanayi, taşıt araçları sanayi ürünleri önemli yer tutmaktadır. Gelişmiş sanayi ülkelerinde özellikle yüksek teknoloji ürünleri, toplam imalat sanayi ürünleri içinde yüksek oranda yer almakta ve ihracatlarında da bu ürünlerin gelişmekte olan ülkelere satışı önemli bir gelir sağlamaktadır. Bazı örneklerle açıklama yapmak somut bir bilgilenme getirecektir. Tablo 3 te bu durum verilmiştir. Tablo 3: Seçilmiş Ülkelerde Yüksek ve Orta-Yüksek Teknoloji Ürünlerinin İhracattaki Payı (%) Kaynak: OECD, Statistical Compendium, TÜİK / Not: Türkiye değerleri 2015 Haziran itibarıyla göre verilmiştir. Tablodan görüldüğü gibi, Türkiye nin ileri teknoloji ürünlerinin toplam ihracat içindeki payı oldukça dü- 48

51 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT şüktür. Her iki teknoloji grubunun ihracattaki toplam payı 2014 yılında ancak yüzde 31.9 u bulmaktadır. Gelişmiş sanayi ülkelerinde ise bu pay yüzde 65 ile yüzde 86 arasında bir orana ulaşmaktadır. Bu durum söz konusu teknoloji gruplarında katma değer yükselmesini de getirmektedir. Aynı ülkelerin yüksek teknolojili ve orta-yüksek teknolojili ürünlerin toplam imalat sanayi katma değeri içindeki payları da Tablo 4 te verilmiştir. Tablo, üç ayrı evreyi içermektedir. Kaynak: OECD, Statistical Compendium, TÜİK / Tablo 4: Seçilmiş Ülkelerde Yüksek ve Orta-Yüksek Teknoloji Ürünlerinin İmalat Sanayi Katma Değeri içindeki Payları (%) Teknoloji Transferi mi, Yoksa Ar-Ge ve İnovasyon mu? Küresel rekabette başarı kazanmak, yani dünya pazarlarına yüksek ve orta-yüksek teknoloji ürünleri sunabilmek için Ar-Ge çalışmaları ve inovasyon büyük önem taşımaktadır. Yurtdışından teknoloji transferi yapılsa bile bunun üretim sürecinde kullanılıp geliştirilmesi ve teknik olarak yeni yatırımlara entegrasyonu zorunludur. Katma değeri yüksek, teknolojik gelişmeyi sürekli kılan, sürdürülebilir bir sanayileşme düzeyi için ulusal Ar-Ge politikasının saptanması, Ar-Ge harcama ve faaliyetlerinin artırılması, araştırma merkezlerinin ve teknokentlerin üniversite işbirliği ile bütünleştirilerek yaşama geçirilmesi, teknik eğitimin buna göre yeniden düzenlenmesi Türkiye için büyük önem taşımaktadır. Özellikle uzun bir süredir devre dışı bırakılan temel teknik eğitime yeniden güncellik kazandırılması, Ar-Ge altyapısı için zorunludur. Fizik, kimya ve biyoloji altyapısı olmaksızın Ar-Ge elemanı ve uzmanı yetiştirilip, sürekliliğini sağlamak mümkün görünmemektedir. Bu durum işin özünü oluşturmaktadır. Tablo 5 te, seçilmiş kimi ülkelerin Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payları dört ayrı dönem için ayrı ayrı verilmiştir. Tablo 5: Seçilmiş Ülkelerde Ar-Ge Harcamaları (%) (Ar-Ge/GSYH Not: Türkiye değerleri 2015 Haziran itibarıyla göre verilmiştir. Tablodan görüldüğü gibi gelişmiş ülkelerde, ileri teknoloji ürünlerinin toplam imalat sanayi katma değeri içindeki payı yüzde arasında değişmektedir. Türkiye için bu oran 2015 in altıncı ayında yalnızca yüzde 4.9 dur. Ortayüksek teknoloji grubunda ise sanayisi gelişmiş ülkelerde imalat sanayi toplamına göre katma değerler yüzde arasında oluşmaktadır. Bu ise Türkiye sanayinde yüzde 23.1 olmaktadır. Bu tablo sanayi sektörünün ileri teknoloji yapılanması için bilimsel gelişme (Ar-Ge) çalışmalarını zorunlu kılmaktadır. İthalat ve ihracat tablolarındaki değerlerin, ithalat lehine bir fazlalık (dış ticaret açığı) vermesi de bunun doğal sonucudur. Kaynak: OECD Temel Bilim ve Teknoloji Göstergeleri 49

52 DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT ENDÜSTRİ OTOMASYON Tablodan görüldüğü gibi 2014 yılında kimi gelişmiş ülkelerde Ar-Ge harcamaları GSYH nın yüzde 2.1 ile yüzde 3.9 u arasında değişmektedir. Türkiye nin Ar-Ge oranı OECD ortalamasının çok altında olup henüz yüzde 0.92 düzeyindedir. Beş Yıllık Plan sonunda bu değerin yüzde 2 ye ulaşması öngörülmüş olup; gelişmeler bu hedeften sapılacağını göstermektedir. Keza Türkiye diğer bilim ve teknoloji göstergelerinde de oldukça düşük değerlere sahiptir. Kişi başına makale ve bilimsel yayın sayısı, atıf sayısı, eğitim harcamaları, milyon kişi başına Ar-Ge personeli, patent sayısı vs. gibi göstergelerde de teknoloji hamlesini yapacak performanstan yoksun olmaktadır. Bu durum yüksek teknolojili ve orta-yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi içindeki paylarını artırmamakta, aksine sanayinin GSYH içindeki payı da yüzde14 lere kadar inmektedir yılı Haziran sonu itibarıyla hesaplandığında; ülkemizde yatırım oranı yüzde 14, tasarruf oranı yüzde 19.5 (GSYH içindeki oran) olmakta; cari fiyatlarla yine aynı dönemde dünya içindeki imalat katma değer payı yalnızca yüzde 1.03 hesaplanmaktadır. 50

53 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT Bu trajik sonuç, sanayileşmenin mevcut iktidarın plan ve programlarında yer almadığını göstermektedir. Bu durum teknoloji transferi ile çözümlenecek yatırımları planlama dışı bırakmakta, Ar-Ge harcamalarını ve altyapısını ele almayı zorunlu kılmaktadır. Bunun için de merkezi bir sanayileşme çerçevesinde Ar-Ge ve teknoloji hamlesini acilen gündeme almak gerekmektedir. Sonuç ve Öneriler: Yüksek katma değerli ürünleri öncelikli olarak imalat sanayi içinde hedef alacak politikalar, strateji ve programlar için önerileri şöyle sıralayabiliriz: Kamu araştırma kurumları-üniversiteler ve sanayi Ar-Ge, İnovasyon işbirliği mekanizmalarını geliştirmek; mükemmeliyet merkezleri oluşturularak bilimsel gelişmelerin teknolojiye, inovasyona ve yüksek katma değerli ürünlere dönüştürülmesini sağlamak. Sanayi sektörlerinde pazar, ürün, tedarik ve dağıtım kanalları ile bilgilerin ve araştırmaların, küresel ve sektörel eğilim ve yeniliklerin izlenmesinin, sektörel ve sektörler arası bilgi alışverişinin daha iyi yapılmasını sağlayan ağ yapıları oluşturmak. Tasarımdan satış sonrası hizmetlere uzanan değer zincirinin katma değeri yüksek kademelerinde yer almak; yenilikçi, rekabetçi ve yüksek teknoloji içeren ürün ve hizmet sunumu ile toplumsal refahın düzeyini artırmak. Ulusal ve uluslararası Ar-Ge fonlarının daha etkin kullanımını sağlayacak mekanizmalar oluşturmak. Sektörlerde yaratılacak katma değerin ülkede kullanılmasını ve yatırıma dönüşmesini sağlamak. İmalat sanayinde ve entegre imalatlarda esnek üretim yeteneğini kazanmak. Sanayi robotları, mikro mekanizmalar, nanoteknoloji üretim makinelerinde tasarım ve üretim yeteneği kazanmak. Özel makine odaklı kitlesel üretim için kullanılan yatırım makine ve donanımının imalatında yetkinlik kazanmak, bu konuda benzer ülkelerle aynı kulvarda olmak. Bilgi yoğunluğu ve katma değeri yüksek ürünler geliştirmek, bu bağlamda makine imalat sanayinin alt sektörlerinde tasarım ve Ar-Ge önceliği ile önemli bir yere sahip olmak. Kimya sanayinin önemli alt sektörlerinde yenilikçi ve alternatif süreç ve ürün teknolojileri oluşturarak bu alanda yer almak. Bilgi ve iletişim alanında daha yüksek katma değere yönelik komponentlerin üretimine odaklanmak ve yeni kuşak tüketici elektronik ürünlerinin tasarım ve üretiminde yetkinlik kazanmak. Tekstil sektöründe nanoteknolojiye yönelik yenilikçi çalışmaların hızlandırılarak yüksek katma değerli ürünlerle dünya üretim ve ihracatında önemli bir pay elde etmek. Hammadde, enerji ve işgücü verimliliği ile istihdamı büyük ölçüde artırmak. Doğal kaynaklarımıza yönelik tesislerin kurulması ve bu alanlarda istihdamın artırılması için ilgili sektörleri yeniden yapılandırmak. Ülkenin bilim ve teknoloji düzeyinin gelişmesinde öncü bir rol oynayan, toplumsal refaha katkıda bulunabilecek ulusal savunma, havacılık ve uzay sanayine sahip olmak. Yüksek performanslı malzeme bilim ve teknolojilerinde yetkinlik kazanmak. Geleneksel malzeme alanlarında yeni ürünler geliştirmek ve çeşitlendirmek. 51

54

55 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / MAKİNE METAL İŞLEME, İMALAT Metal işleme tesislerinde hassas malzeme taşıma Yüzen metal levhalar Festo San. ve Tic. A.Ş. / Nazik dev: Yeni istifleyici metal levhaları vakum kullanarak yavaşça taşır ve paletlere yerleştirir. Metal şeritlerin hassas handlingi için tesviye sistemlerinde yeni bir vakum istifleyici kullanıyor. Yüksek kaliteli metal levhalar Festo nun 105 vakum valfi ile kontrol edilerek hızlı bir şekilde taşınır ve paletlere yerleştirilir. Metal şeritler yüzeyde mükemmel görünse de, hikaye genellikle içeride oldukça farklıdır. 53

56 ÜRÜN VE UYGULAMALAR ENDÜSTRİ OTOMASYON için en son gelişme, neredeyse hiç temas olmadan çalışması. Çeşitli kaplamalara sahip malzemelerden yapılmış şeritler -kimisi mat, kimisi parlak- hava tablaları üzerinde yüzer ve sonra kendi türündeki ilk vakumlu istifleyiciye yavaşça taşınır. Burada, vakumlu taşıyıcılar farklı boyutlarda sac levhaları doğru konuma getirirler. Bu taşıyıcılar temas sonrası son derece hassas levhalar üzerinde iz bırakan vantuz ve mekanik tutucuların yerine gelmiştir. Formda metal levhalar: Kohler in 42 metre uzunluğunda tesviye sistemi, dakika başına 80 m sacın gerginliğini kaldırır. Bakır, alüminyum veya çeliğin çeşitli malzeme özellikleri ile birlikte haddeleme, kaplama ve birkaç ton ağırlığında rulolar halinde sarma gibi işler malzeme üzerinde devasa bir gerginlik birikmesine neden olur. Aydınlatma, otomotiv ve bilgisayar sanayi ve güneş enerjisi sektörü gibi yüksek hassasiyetli bileşen üreticileri için, yüzeyinde çizik veya oluklar olmayan düşük-gerilim sac levhalar düz kaynak adına önemli bir gerekliliktir. Kohler Maschinenbau GmbH nin son teknoloji tesviye sistemi bu zorlu gereksinimleri karşılamak için tasarlanmıştır. Pnömatik bileşenler kullanarak, bu sistemler levhaların neredeyse yüzmelerini sağlar. Hareketli şeritler Tesviye işleminin başlangıcında bobinler, bir taşıyıcı aracılığıyla bobin açıcıya yüklenir. Özel kaplamalı besleme silindirleri tarafından tahrik edilen Sık esneme rahatlatıcıdır Malzemedeki farklı lif boyları saclardaki gerginlikten sorumludur. Bu, özellikle rulo çevresinde malzemelerin haddelenmesinden oluşur. Sacı daha fazla işleyerek optimize etmek için, rulo tesviyesi sırasında birden fazla alternatif bükme hareketine uğrar. Bu bükme ofset tesviye silindirleri kullanılarak yapılır. Yüzen levhalar Makine mühendisleri, ince levhaları, piyasanın giderek artan kalite standartlarını karşılayacak şekilde tatminin devamını sağlamak için yıllardır tesviye sistemlerini optimize ediyorlar. Friesenheim, güney-batı Almanya merkezli Kohler Maschinenbau GmbH neredeyse 50 yıldır tesviye teknolojisi alanında lider bir tedarikçi olmuştur. Şirket, yenilikçi teknolojik çözümleri geliştiricisi olarak gurur verici bir geleneğe sahiptir. Şirket dünya çapında den fazla kullanım halindeki makineyi tasarladı. Bunlar, malzemede tek tip bir elyaf uzunluğu elde ederek kendi esneklik sınırını aşan metal şeridi deforme ederler. Şerit tesviyeye girdiğinde, makine olarak henüz tesviyeye girmemiş metal levhanın en büyük bükülmesinden daha büyük olacak şekilde şeridin tüm genişliği boyunca bir bükülme oluşturur. Güçler başlangıçta çoksa, bunlar tesviye çıkışında düşer. Makineden çıkarken sac böylece planlanan durumuna geri döner. 0,1-1,5 mm malzeme kalınlığında tesviye levhaları 54

57 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜN VE UYGULAMALAR Metal levhaların narin yüzeyi tesviye aracılığıyla hassas aktarım gerektirir. Yüksek performans: 105 vakum valfi vakumu hassasiyetle dağıtır. 55

58 ÜRÜN VE UYGULAMALAR ENDÜSTRİ OTOMASYON metal şeritler sisteminin kalbine, değiştirilebilir rulo kartuşları ile 21-rulolu tesviyeye taşınır. Direkt olarak öndeki bir haraketli silindir ideal şerit gerginliğini sağlar. Kurulu olan 80 mm çapında ve bağlama ünitesi dahil olmak üzere 900 mm çalışma mesafeli Festo DNC standart silindir, açılmamış olanlar ile çizilmiş şeritleri ayrıştırır. Bu, bir oransal VPPM valfi tarafından kontrol edilir. Hareket bittiğinde, 21-rulo tesviyesi metal şeritteki herhangi bir gerginliği ortadan kaldırır. Bunu önceden tanımlanmış tolerans limitleri dahilinde bükerek yapar. Önce güçlü, sonra çok daha nazikçe. Malzemedeki farklı lif uzunlukları böylece uyumlu hale getirilir. Uçan Testere Şerit rulo tesviyelerinden ayrıldığında hava tablalarının üzerine dakikada 80 m ile uçar. Festo basınç regülatörleri ürünün türüne göre değişen hava yastıkları üretmektedir. Hava basıncı bir el denetleyicisi kullanılarak farklı malzemeler için hızlı ve kolayca adapte edilebilir. Kağıt ya da filmi ile lamine edilmiş olsun, levha yüzeyinin çizilmeyeceği şekilde levhalar hızlıca ve herhangi bir temas olmadan hava tablalarına süzülürler. 300 ile 1,450 mm genişliğinde ve 150 ile 4,500 mm arasında gerekli uzunlukta levhalar kesmek için, basit, ancak akıllı bir çözüm de, bir hareketli testere kullanmaktadır. Bu testere, kesme ritmi ilgili şerit hızına adapte olan eliptik bir volana eklenir. Düzgün bir kesim sadece şerit testere ile aynı hıza ulaştığında elde edilebilir. Malzeme şeridi ayrıldıktan sonra, sistem hava yastıkları ile taşımadan konveyörler ile taşınmaya geçer. Güvenli bir tutuş, özellikle de küçük metal plakalar için, taşıyıcılar bir vakum kaynağı ile donatılmıştır. Bobin sonundaki bir parçanın istenen plakadan her zaman daha kısa olduğu için, bir pnömatik silindir taşıyıcıları aşağı indirir ve böylece kalan malzemenin bir geri dönüşüm kabının içine kaymasını sağlar. Direksiyon valfleri Kohler tesviyenin güzelleşmesi için son ek, vakum konveyörleri ve 105 vakum valfi ile yeni geliştirilen istifleyici. Bu farklı boyutlarda, malzeme ve malzeme kalın- 56

59 lıklarında levhaların ayrılmaları için maksimum keskinlik sağlar. Festo nun 21 vakum valfleri VV-3/2-1/2-SA her istifleme kemeri için vakumu kontrol eder. Vakum, yan kanal kompresörleri kullanılarak oluşturulur. Sac boyutuna bağlı olarak, 2-inç valfleri beş istifleme kemerini açabilir veya kapatabilir. metal şeritler sisteminin kalbine, değiştirilebilir rulo kartuşları ile 21-rulolu tesviyeye taşınır. Direkt olarak öndeki bir haraketli silindir ideal şerit gerginliğini sağlar. Kurulu olan 80 mm çapında ve bağlama ünitesi dahil olmak üzere 900 mm çalışma mesafeli Festo DNC standart silindir, açılmamış olanlar ile çizilmiş şeritleri ayrıştırır. Bu, bir oransal VPPM valfi tarafından kontrol edilir. Hareket bittiğinde, 21-rulo tesviyesi metal şeritteki herhangi bir gerginliği ortadan kaldırır. Bunu önceden tanımlanmış tolerans limitleri dahilinde bükerek yapar. Önce güçlü, sonra çok daha nazikçe. Malzemedeki farklı lif uzunlukları böylece uyumlu hale getirilir. kısa olduğu için, bir pnömatik silindir taşıyıcıları aşağı indirir ve böylece kalan malzemenin bir geri dönüşüm kabının içine kaymasını sağlar. Direksiyon valfleri Kohler tesviyenin güzelleşmesi için son ek, vakum konveyörleri ve 105 vakum valfi ile yeni geliştirilen istifleyici. Bu farklı boyutlarda, malzeme ve malzeme kalınlıklarında levhaların ayrılmaları için maksimum keskinlik sağlar. Festo nun 21 vakum valfleri VV-3/2-1/2-SA her istifleme kemeri için vakumu kontrol eder. Vakum, yan kanal kompresörleri kullanılarak oluşturulur. Sac boyutuna bağlı olarak, 2-inç valfleri beş istifleme kemerini açabilir veya kapatabilir. Uçan Testere Şerit rulo tesviyelerinden ayrıldığında hava tablalarının üzerine dakikada 80 m ile uçar. Festo basınç regülatörleri ürünün türüne göre değişen hava yastıkları üretmektedir. Hava basıncı bir el denetleyicisi kullanılarak farklı malzemeler için hızlı ve kolayca adapte edilebilir. Kağıt ya da filmi ile lamine edilmiş olsun, levha yüzeyinin çizilmeyeceği şekilde levhalar hızlıca ve herhangi bir temas olmadan hava tablalarına süzülürler. 300 ile 1,450 mm genişliğinde ve 150 ile 4,500 mm arasında gerekli uzunlukta levhalar kesmek için, basit, ancak akıllı bir çözüm de, bir hareketli testere kullanmaktadır. Bu testere, kesme ritmi ilgili şerit hızına adapte olan eliptik bir volana eklenir. Düzgün bir kesim sadece şerit testere ile aynı hıza ulaştığında elde edilebilir. Malzeme şeridi ayrıldıktan sonra, sistem hava yastıkları ile taşımadan konveyörler ile taşınmaya geçer. Güvenli bir tutuş, özellikle de küçük metal plakalar için, taşıyıcılar bir vakum kaynağı ile donatılmıştır. Bobin sonundaki bir parçanın istenen plakadan her zaman daha Sac metal ile temas ederse, beş istifleme kemerindeki ince emiş delikleri güvenilir ve hassas handling sağlar.

60 ÜRÜN VE UYGULAMALAR ENDÜSTRİ OTOMASYON Sac boyutuna bağlı istifleme kemerinin vakumunu düzenleyen 2-inç valfleri solenoid valfler VSNB-F kontrol eder. Hareketli silindir ile standart DNC silindir, tesviye silindirine giriş öncesi şerit taşınımını ayarlar. Bitmiş bir sac istifleyiciye ulaştığında, vakum valfleri konveyörlerin ilk odalarına basınç sağlar. İnce emiş delikli istifleme kayışları, metal levhalar ile temas ettiğinde, gerekli handling kuvvetini üretirler. Dağıtımın yapılacağı yere bağlı olarak, valfler sürekli hassas bir zamanlama ile yeniden açılır ve kapatılır. Koşu paletleri Kohler in yeni geliştirilmiş vakum istifleyici sistemi dikkatli ve hafif biçimde metal plakaların üst üste yerleştirilmesini sağlamak için çok sayıda Festo bileşenleri kullanmaktadır. Bu kombinasyon plakaların paket için optimize edilmiş şekilde düzenlenmesi seçeneğini sağlar. Ek hassaslık bir solenoid valfi MFH-3-1/4-S ile kombinasyon halindeki vakum valf parçası üzerinde bir ejektör darbe tarafından sağlanır. Hızlı anahtarlama valflerinin sağlamlıkları ve 16 mm nominal boyutları ile, hızlı ve düşük bakım sağlanır. Bir zincir taşıyıcı son olarak malları etiketleyen ve ERP için veri gönderen bir boşaltma istasyonuna paletleri ulaştırır. Yenilikçi vakum istifleme bandı ile tesviye sistemi pnömatik ekipmanların, enerji, alan ve giderlerden tasarruf etmek için, nasıl kullanılabileceğini gösterir. 58

61

62 ÜRÜN VE UYGULAMALAR Basınçlı hava tesisatlarında enerji ve maliyet tasarrufu ENDÜSTRİ OTOMASYON PARKER / Bu makale, Parker Hannifin Kontrol Sistemleri Divizyonu Müdürü Pascal Jeangirard tarafından yazılmı, Parker Türkiye Satış Şirketi tarafından Türkçeleştişrilmiştir. Pnömatik sistemler hemen hemen her endüstri sektöründe otomasyon ve kontrol uygulamaları için kritik hale gelmiştir. Basınçlı hava, temiz, çok yönlü ve güçlü olması sebebi ile, fabrikada elektrik tesisatına benzer şekilde döşenir ve bu bağlamda başka bir enerji kaynağıdır. Hava, verimli ve tehlikesiz, dolayısıyla da güvenli bir hammaddedir ve sıkıştırıldığında bir kompresörden bir makinedeki kullanım noktasına kolayca taşınır. İyi tasarlanmış ve bakımları yapılan bir sistemde, basınçlı hava, farklı proseslerin ve makinelerin değişen ihtiyaçlarını karşılamak için doğru bir şekilde kontrol edilebilir ve ayarlanabilir. Bununla birlikte, basınçlı hava sistemleriyle ilgilenilmez ve bakımları aksatılırsa, hava kaçağı ve diğer faktörlerden dolayı verimsiz hale gelir. Bunun sonucunda plansız bakımlar ve masraflı hat duruşlarıyla karşılaşılır. Sisteminizin performansını etkileyen kriterler ve 60

63 ENDÜSTRİ OTOMASYON hesaplanmaktadır. Parker Air Saver Ünitesi ni kullanmak, yüksek hızlı açma/kapama darbeleri üreterek daha az hava tankı şarj döngüsü elde edilmesini sağlayan darbeli hava teknolojisi sayesinde bu tür uygulamalarda hava tüketimi oranını %50 ye kadar düşürebilir. Soruna maliyet açısından bakmak, konuyu maliyetleri göz önüne alan işletme sahipleri için daha da açık ve ilgi çekici hale getirmektedir. ÜRÜN VE UYGULAMALAR faktörler de dahil olmak üzere bu maliyetli duruşların nasıl önleneceğini anlamak, planlanmamış bakımın etkisini en aza indirgemek için kritik önem taşır. Kaçak ve Maliyet Etkileri Basınçlı hava sistemleri çoğu durumda ulusal şebekeden gelen elektrikle çalışır. Avrupa sanayi sektörünün bir bütün olarak enerji tüketiminin yaklaşık %3 ünün basınçlı havada kullanıldığı tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, şirketler basınçlı havanın maliyetinden nadiren haberdardır ve bu anlaşılabilirdir çünkü genellikle sahada ve harici bir tedarikçi olmadan üretilmektedir. Dolayısıyla, maliyetleri gözlemlemek kolay bir iş değildir. Dikkat çekici bir şekilde, çalışmalar, ortalama bir üretim tesisinde, üretilen sıkıştırılmış havanın yalnızca yaklaşık yarısının aslında tüketimde kullanıldığını göstermiştir. %30 a kadar bir kısmı kaçaklarda kaybedilir, buna ek olarak %15 ile 20 lik bir kısım da elle tutulan püskürtme tabancalarıyla temizlik yapılması ve hatta tesis veya fabrikadaki işçilerin serinletilmesi gibi üretim dışı kullanımlarda harcanır. Kalan hava, sistemin aşırı yüksek basınçta çalıştırılmasından kaynaklanan ve sıklıkla suni talep olarak adlandırılan kavram ile Basınçlı hava üretirken elektriğe harcanan paranın her kuruşunu göz önüne alırsak (örneğin kompresöre güç sağlanması için) harcanan paranın sadece 12 ila 17 kuruş aslında bir kısmı verimli şekilde kullanılır. Bu rakamlar sadece doğrudan enerji maliyetlerini hesaba katmakta ve sermaye ekipmanı yatırım ve bakım masraflarını içermemektedir. Yakın Bakış İnsanların, hava sistemlerini havanın aktığı yöne göre düşünmeye eğilimli olmaları doğaldır ve bu çoğunlukla böyle düşünürler. Yani çoğu zaman hava, kompresörden pnömatik olarak çalıştırılan ekipmanın son parçasına doğru akar. Bununla birlikte, herhangi bir sistemin arz tarafında neyin olması gerektiğinin talep tarafından belirlendiğini anlamak önemlidir. Kaçakları durdurmak, basınçlı bir hava sisteminin verimliliğini artırmak ve hemen maliyet tasarrufu sağlamak için ilk adımdır. İyi yönetilen ve etkili bir kaçak tespit ve düzeltme programı herhangi bir basınçlı hava enerji yönetimi programının ayrılmaz bir parçası olmalıdır. Ancak, kaçak tespiti ve yönetimi önemli olmakla birlikte ele alınması gereken diğer birçok alan vardır; birçok sıkıştırılmış hava denetim programının kaçakların ötesine yalnızca üstünkörü bir şekilde baktığı bir gerçektir. Kaçaklardan sonra, en büyük potansiyel iyileştirmeler, basınçlı havanın uygun olmayan kullanımlarını azaltmak veya ortadan kaldırmak ve sistemin aşırı basınç altında çalıştırılmasından kaynaklanan yapay talebi tanımlamak ve durdurmak ile sağlanacaktır. 61

64 ÜRÜN VE UYGULAMALAR ENDÜSTRİ OTOMASYON 3. Valfler, silindirler ve aktüatörler kullanan otomasyon uygulamalarında, ters akış regülatörleri ve çift basınç devrelerinin doğru kullanılması hava tüketimini azaltırken bir yandan verimliliği de artırabilir. Silindirler gibi çoğu aktüatörler yalnızca bir yönde çalışırlar ve dönüş stroğu sadece bir sonraki döngü için yeniden konumlandırmaya izin vermek içindir. Enerji Tasarrufu İçin Tersine Mühendislik Basınçlı hava sistemindeki verimsizliği açığa çıkarmak ve ele almak için tersine bir mühendislik yaklaşımı uygulamak, devam eden bir kaçak tespit programının uygulanmasının ardından ve sistemin uygunsuz kullanımı ve aşırı basınçlandırılması sorunlarına yönelik bir çalışma yapıldıktan sonra iyi bir yaklaşımdır. Tersine mühendislik, aşağıdaki faktörlerin açığa çıkarılmasına, kontrol edilmesine ve bunlara çözüm getirilmesinin sağlanmasına yardımcı olabilir: 1. Basınç düşüşünü en aza indirgemek için pnömatik boruları ve ana dağıtıcıdan ekipmanın girişine giden bağlantıları doğru boyutlandırın. En iyi tasarım uygulamaları, kesintisiz akışa izin vermek, kaçaklar ve basınç düşüşlerini azaltmak için köşeli bağlantıların ve bağlantı sayısının en aza indirgenmesini içerir. 2. Filtreler, regülatörler ve yağlayıcılar gibi uygun boyutta hava hazırlama bileşenlerinin kullanımı da basınç düşüşünü azaltmaya yardımcı olabilir. Ekipmanın ömrü boyunca kullanım maliyetinin düşürülmesi, doğru boyutta ekipmanın ilk yatırım maliyetinden çok daha faydalı olabilir. Bir silindir uzatılarak veya düzgün bir şekilde çalışılması ve daha sonra düşük basınçta silindirin geri çekilmesi, önemli ölçüde enerji tasarrufu ve dolayısıyla da işletme maliyetinin düşürülmesini sağlayabilen bir stratejidir. 6 bar dan 4 bar a indirgenerek, silindirin geri çekilmesi için gerekli basınç, bu hareket için hava tüketiminin %30 u kadar (ve 6 bar 3 bar a kadar düşürülürse %45 lik) tasarruf sağlayabilir. 4. Hava bıçakları, pnömatik motorlar, diyaframlı pompalar ve basınçlı hava venturi tipi vakum jeneratörleri gibi hava tüketen cihazların uygun kontrol ve düzenlenmesi. Düzenlenmemiş veya kontrolsüz bir şekilde çalıştırıldığında, bu cihazlar çok miktarda basınçlı hava tüketebilir. Bu, israf yaratmasının yanı sıra, sistem üzerinde erken aksaklık veya güvenilirlik sorunları ile sonuçlanabilecek ilave stres yaratır. Makine boşta iken veya malzeme beslemesi olmadığında havayı kapatan basit algılama devrelerinin kurulması önemli miktarda tasarruf sağlayabilir. 5. Doğrudan solenoid uyarılı bobin ve kovan tasarımı yerine makaralarda aşınmaya karşı kompanse edilmiş sızdırmazlık teknolojisi ve pilot uyarılı solenoid teknoloji içeren yön kontrol valflerinin tasarımı ve uygulanması enerji tüketimini azaltabilir ve güvenilirliği artırabilir. Binlerce yön kontrol valfi kullanan büyük bir üretim tesisinde, enerji tasarrufu gerçekten çok önemli olabilir ve arıza riski ve maliyetli bozuk kalma süresi önemli ölçüde azaltılır. Basınçlı havanın talep tarafındaki fırsatları belirlendikten ve üzerinde işlem yapıldıktan sonra, arz tarafındaki potansiyel tasarrufları optimize etmek için burada benzer bir tavır alınabilir. 62

65 ENDÜSTRİ OTOMASYON Örnek: 100 mm çapta silindir ve 25 mm çaplı mili ile 160 mm stroğa sahip bir makinede, sistem çalışma basıncı silindiri 7 barda uzatır ve geri çeker. Yukarıda bahsedilen ters mühendislik adımlarını izlemek için yapılabilecek ilk iyileştirme ikinci adımı izleyerek, giriş besleme hattına bir regülatör takılması ve çalışma basıncını hem uzatma hem de geriye çekmede 5 bar a düşürmek olacaktır. Üçüncü adım, yönlü valf ve silindir arasındaki hatlara ters akış regülatörlerini yerleştirmeyi ve dolayısıyla geri çekme basıncını 5 bar dan 4 bar a düşürmeyi içerir. Dördüncü adımda geri çekme basıncını 4 bar dan 3 bar a düşürebiliriz. Beşinci adımın bir deneme yanılma sürecinde uygulanması ile, uzatma basıncı 5 bar dan 4 bar a kadar indirilebilir. Elde edilen toplam tasarruf, tesis içinde çalışan hava kompresörlerinin yıllık elektrik maliyetinin %30 unu aşabilir. Sonuç Enerji maliyetleri artmaya devam ettikçe, basınçlı hava sistemlerinin tasarım ve performansını optimize etmek için zaman ve kaynak ayırmak giderek daha da önemli bir hale gelmektedir. Gerekli adımların atılmamasının karlılık üzerindeki etkisi önemli olabilir ve herhangi bir işletmenin nihai kar-zarar hanesinde doğrudan bir etkisi olabilir. Yukarıda açıklanan adımların uygulanması ve devam ettirilmesi durumunda, uzun vadeli enerji tasarrufu ve güvenilir yüksek sistem verimliliği elde edeceksiniz. Bir defaya mahsus, kısa vadeli bir yaklaşımın aksine sürekli devam eden bir plan normal şartlardan mükemmel kazanç elde edilmesini sağlar.

66 ÜRÜN VE UYGULAMALAR ENDÜSTRİ OTOMASYON PC tabanlı kontrolle tamamen sisteme entegre: Beckhoff un üst düzey ölçüm teknolojisi Son derece hassas, hızlı ve sağlam: EtherCAT ölçüm teknolojisi modülleri BECKHOFF / Beckhoff, ölçüm teknolojisi portföyünü yeni bir yüksek hızlı ve yüksek hassasiyetli ölçüm cihazı serisiyle genişletiyor. Yeni yüksek performanslı EtherCAT ölçüm modülleri doğruluk, ölçülen değerlerin hassasiyeti, çevrim süreleri, senkronizasyon ve uzun dönem ölçüm hassasiyeti açısından fırsatlar sunuyor. Sunulan seviye bugüne kadar, otomasyonda kullanıldığında yalnızca maliyet yoğun, işe özel cihazlar tarafından sunulabilen bir seviye. Beckhoff şimdi, mevcut PC ve EtherCAT tabanlı kontrol teknolojisi için, platform ya da sistem boşluğu olmayan, sisteme entegre bir ölçüm çözümü sunuyor. Ürün portföyü şimdi basit 12 bit analog terminallerden, 50 k örnek/s hızda yüksek hassasiyetli 24-bit durum izleme modüllerine kadar uzanıyor. Makine ve tesis mühendisliğinde müşteri ihtiyaçları çevrim süreleri, durum izleme ve kestirimci bakım açılarından artmaya devam ediyor. Günümüzde yüksek hassasiyetli ölçüm teknolojisi rekabet gücünü sürdürmek için bir ön koşul. Hat sonu test donanımları üretim ve ambalaj sistemlerinde norm hâline geldi. Kısa çevrim sürelerinde her bir nihai ürünün tek tek kontrol edilmesi ya da ölçülmesi, ve verilerin daha sonra takip için arşivlenmesi gerekiyor. İzlenebilirlik, kullanılan ölçüm teknolojisi üzerine ağır yükler getiriyor; örneğin, fabrika kalibrasyon sertifikalarının temin edilmesi ve ölçüm güvenilirliğinin sürekli olarak gösterilmesi gerekiyor. Geçmişte genellikle 64

67 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜN VE UYGULAMALAR veriyolu sistemleri üzerinden harici ölçüm ekipmanı entegrasyonu gerekiyordu; bu da orantılı olarak yüksek bir yük getiriyordu. Beckhoff şimdi bu gereksinimler için tasarlanmış bir EtherCAT ölçüm teknolojisi modülleri serisinin tanıtımıyla verimli ve sisteme entegre bir çözüm sunuyor. Örneğin, her modülün benzersiz bir kimlik numarası (ID) var ve gerekirse yanında fabrika kalibrasyon sertifikası verilebiliyor. Bu EtherCAT ölçüm modülleri, analog standart ölçüm teknolojisi (12/16 bit) enerji ölçümü ve durum izlemeden oluşan mevcut Beckhoff ölçüm teknolojisinin kapsamını yeni bir dördüncü seriyle genişletiyor: yüksek hızlı, yüksek hassasiyetli ölçüm teknolojisi. Otomasyon dünyasında dönüm noktası Yeni cihaz sınıfı, otomasyon dünyasında bir dönüm noktasını temsil ediyor. Kısa montaj süreli ve standart kontrol kabini kurulum ortamlı endüstriyel uygulamalar için tasarlanmış, sağlam ve kullanıcı dostu özelliklere sahip yüksek performanslı ölçüm teknolojisi sunuyor. Ek bir özellikse gözetimsiz işletmede uzun süreli güvenilirlik ve düşük bakım gereksinimi özelliklerini sağlayan kapsamlı kendi kendine tanı. EtherCAT ölçüm modülleri, başka türlü genellikle uzun süre geçerli veri olarak anlaşılacak herhangi bir ölçüm hatasını otomatik olarak ve hemen tespit ediyor. İlgili tanı raporları EtherCAT üzerinden sürekli olarak çağrılabiliyor. Sistem şunlar yoluyla gerçekleşiyor: Kısa devre, kopuk kablo ve şöntlerin güvenilir şekilde tespiti için kapsamlı bağlantı tanılama Kapsamlı kendi kendini testler ve tekrarlanan iç kontroller Aşırı yükün tespiti için sıcaklık ve girdinin sürekli izlenmesi. Yüksek çözünürlük, yüksek ölçüm hassasiyeti ve yüksek örnekleme oranları gibi özellikler uzun bir süredir laboratuvar ölçüm teknolojisinde mevcut olmasına rağmen, Beckhoff şimdi bunları, endüstriyel otomasyondaki köklü uzmanlığından yararlanarak, standart bir otomasyon sisteminde kullanılabilir hâle getiriyor. Yüksek hassasiyetli ölçüm teknolojisi ve endüstriyel otomasyon standartlarının kombinasyonu geleneksel üretim makineleri, muayene sistemleri ve test ekipmanları imal edenler için yeni teknolojik ilerleme fırsatları açıyor. SPS IPC Drives 2016 fuarında Beckhoff, k örnek/s örnekleme hızlarına sahip, başlangıç düzeyinde EtherCAT ölçüm teknolojisi modülleri sınıfını tanıtacak. Bu seri gelecekte, müşteri uygulamalarında bulunan gerçek dünya ihtiyaçlarına göre genişletilecek. 65

68 ÜRÜN VE UYGULAMALAR ENDÜSTRİ OTOMASYON Analog kablolar için uzun vadeli güvenlik sağlayacak bir kablo ekranı konsepti de hayata geçirilmiştir. Bu, girişime karşı güçlü koruma sağlar ve aynı zamanda titreşimli yük altında da etkilidir. Düşük ölçüm belirsizliği, seri hâlde yüksek kaliteli senkronizasyon ve etkilerin hassas olarak kaydedilen bağımlılıkları sayesinde elde edilir: Beckhoff teknik özellikler belgesinde tekrarlı hatalar, doğrusal olmama, ofset / kazanç hataları ve gürültü gibi bireysel hata bileşenlerini gösteriyor. Test ve endüstriyel uygulamalar için çok yönlü EtherCAT ölçüm modülleri Yeni cihazlar endüstriyel ve test ortamlarında çok yönlü uygulama için tasarlandı. Mevcut seçenekler arasında çok sayıda entegre ölçüm aralıkları (30 V 20 mv 20, ±20 ma, tam / yarım / çeyrek köprü, SG (streyn geyç), IEPE, termoeleman, RTD) bulunan çok fonksiyonlu kanallar ve aynı zamanda farklı sayılarda kanallara sahip, fiyatı optimize edilmiş modeller var. EtherCAT ölçüm modüllerinin ana özelliği, bir grup önlemle başarılabilen, elde edilen verilerin üstün kalitesi: Kanallar arasında yüksek çapraz karışma zayıflaması vardır. Yüksek kaliteli, son teknolojili bileşenler özellikle düşük gürültü ve dinamik ölçümü garanti etmektedir. Teorik olarak genel 16 bitten 256 kat daha hassas ölçüm çözünürlüğü sunan yüksek 24 bit çözünürlükten tam olarak yararlanılabiliyor. 100 Mbit veri hızına sahip EtherCAT, 10 k örnek/s hızında yüzlerce 24-bit kanalı bile iletmeye yetecek bant genişliğini sağlıyor. Fabrikadan çıkışta yapılan özel ön işlem Beckhoff un ölçüm teknolojisi donanımının sürekli çalışmaya hazır olmasını uzun vadeli istikrarını garanti eder. Bazı ölçüm aralıkları için, 23 C de 100 ppm (%0,01) temel bir ölçüm hassasiyeti, yüksek sıcaklık dengesiyle elde ediliyor. Bu, laboratuvar ölçüm teknolojisinde yaygın olmakla birlikte, otomasyon dünyasında bir devrim olduğuna şüphe yok. Yeni giriş seviyesi sınıfında, özelliklere bağlı olarak farklı örnekleme hızları mümkün. Örneklenen değerler herhangi bir genel EtherCAT master tarafından μs çevrim süreleriyle, aşırı hızda örnekleme (oversampling) kullanılarak, zaman damgası da dâhil olmak üzere toplanabiliyor ve ölçümlerde hassas zaman çözünürlüğüne olanak tanıyor: Çok fonksiyonlu terminallerde 10 k örnek / s 2 kanal modellerde, U, I, SG (streyn geyç) 20 k örnek / s 2 kanal IEPE modelinde 50 k örnek / s %107 uzantılı olarak adlandırılan ExtendedRange fonksiyonu, nominal limite kadar ve ötesinde gerçek ölçüm sağlıyor. Bu, ilgili sensör aralığından tam olarak yararlanılmasını sağlıyor. EtherCAT ölçüm modülleri kalibrasyon açısından da esnek: tercih edilirse, Beckhoff kalibrasyon değerleri devre dışı bırakılıyor ve kullanıcı tarafından sağlanan değerlerle değiştirilebiliyor. Bu aynı zamanda, doğrusalsızlıkların kompanzasyonu amacıyla polinom ayarı için de geçerlidir. Bir başka özelliğiyse, < 1 μs den, IEEE 1588 veya diğer EtherCAT ağları üzerinden mutlak bir dünya 66

69 ENDÜSTRİ OTOMASYON zamanıyla dış senkronizasyona kadar tüm kanallar ve terminallerin senkronize olarak örneklenmesi. Bilgi işlem gücü, kurulum ve bağlantı seçenekleri özellikleriyle endüstriyel kullanım için tasarlanmış Yüksek performanslı kontrol sadece Beckhoff un Endüstriyel PC lerini değil, aynı zamanda yeni EtherCAT ölçüm modüllerinin de tanımlıyor. Gelişmiş mikro kontrolör teknolojisi, modüldeki her kanalın ayrı ayrı parametreleştirilmesini sağlayarak, yüksek verimli, önemli bilgi işlem gücü sağlar. Bu şekilde, çok sayıda hesaplama fonksiyonu ön işlenmiş, EtherCAT ölçüm modülünde önceden işlenmiş (preprocessed), yorumlanabilir (interpretable) ölçüm değerlerini hâlihazırda sağlayabiliyor. Bunlar aşağıdakileri içeriyor: Daha iyi doğrusallık için polinom ayarı Kapsamlı iç sıcaklık ölçümleri ve kompanzasyonlar EtherCAT i yeniden başlatmadan çalışma zamanında örnekleme hızı ayarı 39. dereceye kadar 2 kademeli filtre makinesi 2 basamaklı entegratör / diferansiyatör Doğrusal olmayan sensörler için kompanzasyon ölçekleyicisi; örneğin, interpolasyon noktaları tablosuna dayalı olarak TrueRMS hesaplama ve PeakHold sürüklenme göstergesi Uygulamadaki ihtiyaçlara gösterilen özel ilgi, DIN raya monte bir metal modül olarak yeni tasarıma yansıyor. Yaygın olarak kullanılan EtherCAT Terminalleriyle arka panel uyumlu (backplane-compatible), analog kablo ekranını (iletim ve montaj) doğrudan alabiliyor ve ısının, kabinin arka tarafında bulunan analog elektronik bileşenlerden mükemmel şekilde uzaklaştırılmasını sağlıyor. Metal muhafaza zorlu ortamlar için uygun ve uygulamanın düşük bakımlı kısımlarında iyi çalışıyor. Aynı zamanda yüksek kaliteli elektronik kısımlar için bir koruyucu kalkan oluşturuyor ve elektromanyetik girişimin etkisini azaltıyor. Ayrıca, yüksek kaliteli görünüme sahip EtherCAT ölçüm modülleri hâlihazırda farklı uygulamalar için uygun bir kablo bağlantısı çözümüyle geliyor: Servis fişli, kablo itme tipi konnektör, standart kablo tesisatı gereksinimleri için uzun vadede güvenilir bir çözüm. Kablo yüksüğüyle ya da yüksüksüz hızla monte edilebiliyor. BNC titreşim tanısı donanımı süngü tipi kilitle hızlı bir şekilde takılabiliyor. Koaksiyel kabloyla iyi bir şekilde blendajlanmış ve kablo tesisatındaki değişiklikler hızla yapılabiliyor. Buna ek olarak, üst düzey uygulamalar için yüksek kaliteli LEMO konnektörler mevcut. Bunların montajı biraz daha karmaşık, fakat sürekli blendajlı ve son derece güvenilir çalışma fişleri olarak kullanılabiliyor. Ölçüm teknolojisi TwinCAT e sorunsuz entegre oluyor TwinCAT otomasyon yazılımı PLC, hareket kontrolü, emniyet ve ölçüm uygulamalarını gerçekleştirmek üzere mühendislik ve çalışma zamanı modüllerinin üretimi için bir platform sağlıyor. Microsoft Visual Studio tüm TwinCAT sistemi için merkezi programlama ve yapılandırma platformu. TwinCAT ölçüm ürünleri ailesi de bu evrensel platforma entegre edilmiş. Tek basamaklı μs ler mertebesindeki sinyallerin grafiksel gösterimi için yüksek performanslı grafik araçları içeriyor. Tetikleme, grafik senkronizasyonu ve imleç gibi geleneksel işlevlere ek olarak TwinCAT Scope View, aşırı hızda örneklemenin de dâhil olduğu yüksek frekanslı sinyallerin görüntülenmesi için ilgili sistemin bilgi işlem gücünden tam olarak yararlanabilmek amacıyla çoklu çekirdek desteği sunuyor. TwinCAT Durum İzleme kütüphanesiyle bağlantılı olarak, frekans cevapları güç veya büyüklük spektrumları yardımıyla hesaplanabiliyor ve Scope View da grafiksel olarak gösterilebiliyor. TwinCAT Measurement ayrıca doğrudan yeni EtherCAT ölçüm modüllerine yönelik özellikler içeriyor. Örneğin, filtre tasarımcısı, filtre eğrilerinin grafik içinden düzenlenmesi ve belirlenen filtre katsayılarının yeni ölçüm modüllerine sürükle ve bırak yöntemiyle kolayca indirilmesi seçeneğine sahip. Butterworth veya Tschebyscheff gibi dijital filtreler kolaylıkla alçak geçiren, bant geçiren veya yüksek geçiren olarak tasarlanabiliyor ve serbestçe yapılandırılabilen I/O filtreleriyle kullanılabiliyor. Alternatif olarak, katsayılar yazılım ortamında filtre fonksiyonu bloklarına indirilebilir. Endüstri 4.0 ın ve IoT nin özüne uygun olarak, elde edilen veriler de ağlar ya da bulut sistemlerinde merkezi olarak bağıntılandırılabiliyor (korele edilebiliyor) çünkü TwinCAT standart olarak bulut sistemleriyle iletişimi destekliyor. TwinCAT Analytics, TwinCAT Measurement ortamının bir parçası olarak bulut sistemlerinde veri analizi yapmak için özel bir yazılım paketidir. Sinyallerdeki belirgin özelliklerin tanımlanmasını ve belgelendirilmesini kolaylaştırıyor. Bir bulut depolama hizmeti sağlayıcı, bulut depolama sistemlerindeki tarihsel verilere kolay erişimi sağlıyor. ÜRÜN VE UYGULAMALAR 67

70

71

72 ÜRÜN VE UYGULAMALAR Makine Emniyet Optimizasyonu ENDÜSTRİ OTOMASYON PILZ / Günümüzde üretim verimliliği imalatçılar için olmazsa olmaz bir amaç haline gelmiştir. Endüstride sanayi devriminden bugüne kadar yaşanan tüm gelişmeler, kuruluşlar için, üretimde verimlilik ve kaliteyi bir araya getirme zorunluluğu ortaya çıkarmış ve bu durum da beraberinde firmalara, rekabet ortamında kendilerini sürekli geliştirme ve yenilikçi/inovatif olma yolunda çalışma zorunluluğu getirmiştir. Bilindiği üzere üretimde verimliliğin olmazsa olmazı makine duruş sürelerinin minimize edilmesidir. Makinelerde yaşanan duruşların iki temel sebebi olabilir; bu sebepler arızalar ve iş kazalarıdır. Makinelerde yaşanan iş kazalarını önlemenin tek yolu makinenin emniyetli hale gelmesidir. Dolayısı ile makine emniyeti otomasyonun ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. 2006/42/EC Makine Direktifi saha ve makinelerin emniyeti ile ilgili yasal çerçeveyi içermektedir. Makine direktifi Avrupa makine emniyet gerekliliklerinin standartlaştırılması ile ilgilidir. Makine direktifi kanun niteliğindedir ve Avrupa Birliği üyelerinin ilgili yerel kanunlarına eklenmiştir. Ana hatlarıyla makine direktifi, te- 70

73 ENDÜSTRİ OTOMASYON mel sağlık ve emniyet gerekliliklerini düzenlemekte; makinenin ne olduğunu, uygulanacak dokümantasyon prosedürlerini, CE markalamayı, uygunluk beyanını (declarations of conformity ) ve onaylı kuruluş gerekliliklerini tanımlamaktadır. Emniyet konseptinin belirlenmesi aşaması verimlilik açısından büyük önem arz etmektedir. Çünkü makineyi emniyetli hale getirmeye çalışırken makinenin çalışmasına engel teşkil edebilecek bir konsept oluşturulması hem verimliliği azaltacak hem de emniyetlerin manipüle edilmesi isteği gibi kötü sonuçlar doğurabilecektir. İşte bu noktada emniyet optimizasyonu gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Emniyet konsepti oluşturulması, teknik önlemlerin tanımlanması ve ulusal/uluslararası standartlara göre uygun olarak makine emniyet sisteminin belirlenmesi aşamasıdır. İyi bir emniyet konsepti ancak verimlilik ile koruyucu tedbirler arasında optimizasyonun sağlanması ile ortaya çıkar. Dolayısı ile maliyet, operatörmakine etkileşimi, verimlilik, bakım ve temizlik çalışmalarının kapsamı bakımından optimize uygulamalar gerçekleştirmek amaçlanmalıdır. ÜRÜN VE UYGULAMALAR Makine emniyetinde uygulanması gereken döngünün 5 adımı bulunmaktadır: 1. Risk Değerlendirmesi 2. Emniyet Konseptinin Belirlenmesi 3. Emniyet Tasarımı 4. Sistem Entegrasyonu 5. Emniyet Doğrulaması ( Validasyon ) Risk Değerlendirmesi için farklı yöntem ve yaklaşımlar bulunmaktadır. Örneğin, emniyet otomasyonunun mucidi olan ve uzmanlığını tamamen makine ve proses emniyeti üzerinde devam ettiren Pilz in sayısal Pilz Tehlike Derecesi (PHR Pilz s Hazard Rating Numbers ) yaklaşımı, saha risklerinin tamamen objektif ve uygulanabilir şekilde değerlendirilmesi için kullanılmaktadır. Risk Değerlendirmesi aşamasında makine kaynaklı tüm tehlikeler önceden belirlemeleri ve ortaya çıkan riskler analiz edilmelidir. Bu sebeple makinenin standartlara uygun olarak operasyonel ve fonksiyonel risklerinin değerlendirilmesi, makine direktifinde, emniyet ile ilgili ilk aşamadır. Risk Değerlendirmesi yalnızca üretim operasyonu için değil, aynı zamanda makinede gerçekleştirilen tüm operasyonlar bazında yapmak gerekmektedir. Dolayısı ile, bakım ve temizlik gibi aşamaların risklerini de analiz etmek oldukça önemlidir. Ülkemizde makine emniyeti konusunda firmaların ve çalışanların bazı dirençleri ile karşılaşılmaktadır. Bazı firmalarda makine emniyet otomasyonu sonrasında operatörlerin çalışmasının zorlaşacağı, duruşların artacağı ve üretim adetlerinin azalacağı konusunda endişeler bulunmaktadır. Bu noktada emniyet konsepti aşamasının ne kadar önemli olduğu öne çıkmaktadır. Makinelerdeki koruyucu tedbirlerin alternatifli olarak belirlenmesi ve bu alternatiflerin her birinin üretim ve bakım bölümü ile birlikte analizinin yapılarak optimum yöntemin belirlenmesi makine emniyetinin olmazsa olmaz koşuludur. Böylelikle hem ana hedef olan emniyetli çalışma ortamı yaratılmış olacak hem de verimlilikten ödün verilmemiş olacaktır. Emniyet Tasarımı aşamasında, emniyet konseptinin uygulanması ile ilgili otomasyon sisteminin ve diğer önleyici tedbirlerin tasarımı yapılmaktadır. Emniyet Tasarımı nda, makine dinamiklerinin iyi analiz edilerek; emniyet kontrol sisteminin mevcut otomasyon sistemine entegrasyonunun problem yaratmayacağı garanti edilmelidir. Dolayısı ile operasyon ve makine dinamiklerine uygun emniyet kontrol sisteminin dizayn edilmiş olması ve arıza bulma kabiliyetinin yüksek olması, duruş sürelerinin minimize edilmesi anlamına gelecektir ki, bu durum da verimliliği olumlu yönde etkileyecektir. Unutulmamalıdır ki doğru uygulanan makine emniyeti süreci, verimliliği ve üretkenliği azaltan, arızaları arttıran bir süreç değil; tam tersine, çalışanların emniyetini en üst seviyeye çıkaran ve bununla beraber üretkenliğe olumlu yönde katkı sağlayan bir prosestir. Dolayısı ile firmaların bu süreci uzman bakış açısı ile değerlendirebilmesi ve uygulaması şarttır. Emniyet bilincinin her kademede oluşturulması ve teknik açıdan yeterli bilgi birikimine sahip çalışanların yetiştirilmesinin yanı sıra bu konuda uzmanlaşmış kuruluşlardan hizmet alınması sayesinde sıfır kaza hedefine ulaşmak hiç de zor olmayacaktır. 71

74 ÜRÜN VE UYGULAMALAR ENDÜSTRİ OTOMASYON Talaşların uçuştuğu yerde, takım tutucu, proses güvenliği için önemi rol oynar... HAIMER / Başarılı Pilatus Turboprop multi-role aircraft PC12 :diğer tüm Pilatus uçakları gibi, çoğunlukla alüminyum yapı elemanları içermektedir. Resim: Pilatus Aircraft 2016 yılında, Pilatus Aircraft Ltd şirketi, aluminyumdan imal gövde parçalarının işlenmesi için yeni üretim sistemlerine yatırım yaptı ve yüksek hızda işleme operasyonlarında, istenilen yüzey kalitesi ve hassasiyetleri elde etmek için, HAIMER tarafından sağlanan çözümlere güvendi: geniş çeşitliliğe sahip takım tutucular ve bu tutucular ile uyumlu olan shrinkleme ve balanslama makinaları. Hassas işleme endüstrisi içerisinde havacılık söz konusu olduğunda, tek şey öne çıkmaktadır: talaş kaldırma. Bu durum, alanında tek İsviçreli uçak üreticisi olan Pilatus Aircraft Ltd şirketi için de aynı öneme sahiptir. İsviçre nin Stans şehrinde yer alan genel merkezde, herşey genelde uçuş konusu üzerinde toplanmaktadır, fakat gövde parçalarının işlenmesi de ayrıca önem taşımaktadır yılında Pilatus şirketi, üretimdeki kalite ve verimliliği arttırmak adına hacimli işleme konusunda oldukça modern yatırımlar yapmıştır. Geliştirilmiş olan üretim sisteminin ana unsurları, güvenilir bir işleme süreci içerisinde en yüksek kaliteyi garanti eden ve tam otomasyon ile çalışan iki yeni esnek üretim istasyonundan oluşmaktadır. Walter Duss, Frezeleme Departmanı Direktörü, hassas balanslı takımların önem ve gerekliliğine dikkat çekerek: HAIMER balanslama cihazında balansı 72

75 ENDÜSTRİ OTOMASYON alınmış, kullanıma hazır, montajı tamamlanmış, nihai takım ve tutucu bileşkesi ve HAIMER takım tutucuları, titreşimsiz ve pürüzsüz bir yüzey garanti edebilir. Buna ek olarak, yüksek salgı hassasiyeti, işmilinin ve takımların kullanım ömrünü kolayca anlaşılır bir şekilde arttırmaktadır. Pilatus şirketinde Takım Sorumlusu ve Mekanik İşleme Takım Lideri olan Patrik Odermatt ın tecrübelerine göre, uzun süreli süreklilik ve yüksek salgı değeri sağlayabilen yüksek kaliteli takım tutucular kesinlikle fiyat-performans olarak başarılı sonuçlar vermektedir. Bu neden dolayı kendileri, HAIMER ile uzun süreden beri çalışmaktadır. Takım uzmanı Odermatt a göre, HAIMER ile çalışmanın en iyi avantajlarından biri tüm takım tutucu teknolojisinin tek bir kaynaktan sağlanabilmesidir. Odermatt bu konudaki düşüncelerini şöyle dile getirmiştir : Her bir HAIMER Shrink Fit Takım Tutucu için gerekli olan parametreler, hali hazırda tutucu üzerinde kısa bir kod ile belirtilmiş. Performans ve ısıtma süresi en ideal seviyesinde ve güvenilir shrinkleme sadece bir tuşla garanti edilebiliyor. Balanslama işlemi de bir o kadar kolayca yapılabiliyor. ÜRÜN VE UYGULAMALAR Patrik Odermatt, Pilatus un kendi takım yönetim servis merkezi olarak hizmet veren takımhanesinde yer alan HAIMER Shrink Fit Takım Tutucuları, Yüksek Hassasiyetli Pens Tutucuları, ön ayarlama, shrinkleme ve balanslama makinalarını kullanmaktadır. Kalite, fiyat-performans dengesi, danışmanlık ve destek ile ilgili konularda, HAIMER ile bugüne kadar olan tecrübelerimiz bize güvenimizin karşılığını en iyi şekilde vermiştir diye düşüncelerini belirtmiştir. Bundan dolayı, yeni üretim sistemimiz söz konusu olduğunda sadece HAIMER takım tutucu teknolojisine güvendik. Özellikle, HAIMER Standart Shrink Fit Tutucular, ultra-kısa ve uzun Power Shrink Tutucular, Power Mini Shrink Tutucular, Power Pens Tutucular ile sıkılan takımları ve özel Yüzey Frezeleme Malafalarını kullanıyoruz. Pilatus, özellikle duvar kalınlığı 1.2 mm olan ve derin ceplere sahip olan birçok farklı parça ile çalıştığından dolayı, geniş çeşitliliğe sahip HAIMER takım tutucuları bu noktada büyük öneme sahiptir. Ayrıca HAIMER, işmili arayüzü ile ilgili de, ne kadar esnek olabileceğini göstermiştir: yeni üretim sistemleri için özel bir HSK-A63/80 takım tutucu gerekli olmuştur. Pilatus ile yapılan işbirliğinin ardından, HAIMER yeni arayüz için program geliştirmiş ve bu yeni ürünü, standart ürün portföyü içerisine eklemiştir. Buna ek olarak HAIMER, RFID veri taşıyıcısını takım üzerine sabitleyen patentli mekanik kilit Data-Lock sistemi ile yenilikçi özelliğini de kanıtlamıştır. Pilatus bu çözümü, en yüksek devirde bile veri taşıyıcıların güvenli bir şekilde kilitlenmesini ve takım tutucudan ayrılmamasını garantilemek için kullanmaktadır. Multi role aircraft PC-12 için uçak kanadı askısı: 380kg ham parça, 35kg luk nihai parçaya dönüştürülmüştür 73

76 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Dijital Orta Gerilim Panoları ile projelerde daha fazla verimlilik ve daha az risk Petro-kimya ve doğalgaz endüstrilerinde, elektrik altyapı projelerinin planlama ve yürütülmesinde karşılaşılan kısıtlı zaman çizelgeleri, kısıtlı bütçeler, elektrik tesisi alanı veya E-House un içindeki alan sınırlamaları gibi zorluklar sebebiyle optimizasyon bir gerekliliktir. Bir E-House içerisinde yer alan transformatörlerin gerilim seviyeleri ve sayısı, panoların sayısı ve düzeni optimize edilir. Sonrasında, tasarım tamamlandığında ve bazı ekipmanların siparişleri verildiğinde dahi proje gereksinimleri değişebilir : örneğin motor boyutları artabilir ya da daha fazla yere ihtiyaç duyulabilir. Bütün bunlar optimizasyon çalışmasının başa dönmesine ve dizaynın yeniden yapılmasına; bu da artan maliyete ve daha uzun tamamlama sürelerine neden olur. Orta gerilim panosu, elektrik altyapı projelerinde anahtar elemandır. ABB nin uzmanları, daha fazla verimlilik ve yenilik sağlamak için projelerin kritik noktalarını ve müşteri gereksinimlerini gözden geçirerek değerlendirdi ve en gelişmiş teknolojilere dayalı bir çözüme ulaştılar. Uzmanlar, son dakika değişikliklerini kolaylıkla karşılayabilmek amacıyla değişen yük akımlarının ( hepsine uygun tek bir boyut anlayışıyla) elektrik tesislerine esnekliği en iyi şekilde nasıl katabilecekleri üzerinde düşündüler. Ayrıca, orta gerilim panolarının nasıl daha kısa bir teslimat süresine sahip olabileceğini, tesisteki mühendislik, kurulum ve testler sırasında zaman ve maliyetlerin nasıl daha da azaltılabileceğini (zaman baskısı ve işçilik ücretlerinin en yüksek olduğu zamanlarda), orta gerilim tesislerinde alandan daha fazla nasıl tasarruf sağlanabileceğini ve endüstri normlarından daha güvenli ortamları nasıl sağlanabileceğini düşündüler. ve Dijital Orta Gerilim Panosu çözümünü geliştirdiler! Dijital Orta Gerilim Panoları, dünyanın her yerinden son kullanıcıların ve EPC lerin (mühendislik, satın alma, inşaat şirketleri) yaşadığı zorluklara odaklanmıştır. Dijital Orta Gerilim Panoları; ABB nin güvenilir ve kanıtlanmış orta gerilim şalt donanımlarının bir parçası olarak modern dijital koruma rölelerine entegre edilen akım ve gerilim sensörleri ve IEC haberleşmesi gibi akıllı teknolojilerin birleşimini temel alır. Anahtar öğe 1: Kablo bağlantılarını basitleştirmek, esnekliği arttırmak ve sağlamlığı geliştirmek için IEC ve modern dijital koruma röleleri ABB nin Relion koruma rölelerinde IEC standardının temel değerleri uygulanmıştır. Önemli ölçüde zaman ve maliyet tasarrufuyla projenin yürütülmesini ve operasyonu sadeleştiren, hızlı ve güvenilir yatay iletişim (örneğin, ara-açma, ara-kilitleme 74

77 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜNLER ve ara-engelleme) için GOOSE (Genel Nesneye Dayalı Merkez/ İstasyon Olayları) kullanılmıştır: - Genel menü yönlendirmesi ve yazılım aracı kullanım kolaylığı, mühendislik ve sezgisel kullanıma ile genel bir bakış ve öngörü sağlar. - Özgün IEC teknolojisi, fabrikada önceden tamamen test edilmiş lojikler ve yerinde kurulabilen tak-çalıştır ile mühendislik, testler, kurulum ve devreye alma sırasında zaman ve maliyet tasarrufunun yanı sıra, hızlı ve kolay yeniden programlama ile herhangi bir pahalı ve zaman alıcı fiziksel yeniden kablolama gerektirmeden son dakika değişikliklerinin yapılabilmesini sağlar. Böylece masraflı sipariş revizyonları ve proje yürütmede gecikmelerin başlıca risklerinden ve nedenlerinden biri dengelenmiş olur. - En güvenilir ve hızlı performansı sağlar. Sinyaller, klasik kablaj bağlantıların iki katından daha hızlı iletilir. Dahası, tüm rölelerin ve bağlantıların kesintisiz olarak kendi kendine ve çapraz denetimi, herhangi bir bileşende bağlantı ya da haberleşme arızası durumunda arızanın derhal bildirilmesini sağlar. İşletmeci arıza için tam olarak nereye gideceğini ve ne arayacağını bilecektir. Bununla karşılaştırılacak olursa geleneksel olarak kopuk bir kablo, sadece işleyişine ihtiyaç duyulduğunda fark edilir ve bu halihazırda geç kalınmış demektir. IEC GOOSE ile ABB Relion, operasyon sırasında daha az risk ve daha az baş ağrısı anlamına gelir. Anahtar öğe 2: Akım ve gerilim sensörleri arıza riskini azaltmak için netleştirme amacıyla yapılan sonsuz döngüleri önler ABB nin sensörleri, donanım transformatörlerine göre önemli avantajlar sağlayan gelişmiş ölçüm prensiplerini temel alır: - Akım sensörleri Rogowski-bobin ilkesini temel alır (ölçüm için doğruluk sınıfı 0,5 ve koruma için sınıf 5P) - Gerilim sensörleri dirençli bölücü ilkesini temel alır (ölçüm için doğruluk sınıfı 0,5 ve koruma için sınıf 3P) Bunlar, örneğin transformatör diferansiyel koruması veya faturamalamaya esas ölçüm için ek AT lerin gerekli olması durumunda Orta Gerilim Panosuna uygun olacak şekilde optimum tasarlanmıştır. maliyetli kesintileri ortadan kaldırır, güvenliği artırır ve sistem çalışma süresini en üst düzeye çıkarır. Sensörler ABB Relion koruma rölelerine IEC61850 ile bağlanarak ABB Dijital Orta Gerilim Tesisi kavramını tamamlar. Dijital Orta Gerilim Panoları proje yürütmeyi iyileştirmek ve orta gerilim panolarının operasyonlarını geliştirmek için önemli unsurlara odaklanır; güvenilirlik ve güvenliği artırırken son dakika değişiklikleri ve daha hızlı teslimat süresi için esneklik sağlar. Klasik akım-gerilim transformatörlerine karşı akım-gerilim sensörlerinin doğrusal karakteristiği, geniş bir primer akım aralığında güvenilir bir şekilde çalışma ve dolayısıyla hepsine uygun tek bir boyut anlayışıyla değişen yük akışlarına yönelik esneklik sağlar. Sensörlerin kullanımı fazladan alan kazandırır ve bu nedenle rekabette avantaj sağlar (örneğin E-House içinde bara ölçü hücresi kaldırılarak orta gerilim panolarının zemin alanı azaltılır.). İlave olarak, geleneksel akım transformatörleri (AT) ve gerilim transformatörleri (GT), test veya bakım sırasında yanlış kullanıma karşı hassastır. Sensörler bu hata riskini ve buna bağlı yüksek ABB / new.abb.com/tr 75

78 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Bosch Rexroth tan takım tezgâhlarına özel ağ tabanlı yeni hidrolik güç ünitesi Bosch Rexroth, hidrolik bileşenleri bir frekans konvertörü, motor, pompa ve sensör birimleriyle tek bir gövdede birleştirerek, kabinsiz bir güç ünitesi yarattı. Rexroth un piyasaya sunduğu yeni küçük güç ünitesi CytroPac, yerden tasarruf ederek tüm takım tezgâhları tasarımlarına entegre oluyor. Bir tak ve çalıştır çözümü olan bu yeni seri, devreye alma işlemini kolaylaştırıyor ve hız kontrolü sayesinde enerji tüketimini talebe uygun olarak yüzde 80 e varan oranlarda azaltıyor. Rexroth un enerji verimliliğini artıran hidrolik sistemleri, Endüstri 4.0 konseptlerine kusursuz şekilde uyum sağlıyor. Takım tezgâhlarında kurulum alanı değerlidir. Operatörler için kaplanan alan bir satın alma kriteridir. Rexroth tarafından yeni geliştirilen hidrolik güç ünitesi CytroPac, tüm hidrolik ve elektrikli bileşenleri çok az yer kaplayarak entegre ediyor. Boyutu küçültülen ve kapasitesi 20 litreye düşürülen depo, küçülen bu boyutlara ciddi düzeyde katkı sağlıyor. Yağın gazının doğru şekilde giderilmesini sağlıyor ve böylece akışkanın hizmet ömrünü uzatıyor. Yüzde 80 e kadar daha az enerji tüketimi CytroPac, Rexroth un sunduğu Sytronix tahrik sistemlerine dayanıyor. Entegre frekans konvertörü, motor hızını mevcut talebe bağlı olarak otomatik şekilde kontrol ediyor. Sabit güç ünitelerine kıyasla çevrim özelliklerine bağlı olarak enerji gereksinimini yüzde 30 ila 80 arasında azaltıyor ve bu sırada güç çıktısı değişmiyor. Bu da üreticilerin, enerji tüketimi ve karbondioksit emisyonları hakkındaki 2009/125/EC sayılı Avrupa Çevreci Tasarım Direktifine ve otomotiv endüstrisinin daha da zorlayıcı gerekliliklerine uymalarına yardımcı oluyor. Açık ara yüzler aracılığıyla şebekeleme CytroPac, Endüstri 4.0 ın artan bilgi talepleri için tasarlandı. Kaynağı, entegre frekans konvertörü olan CytroPac, bir Çoklu Ethernet ara yüzü üzerinden tüm verilerle makinenin kontrolünü sağlıyor. Çalışma durumları sürekli olarak alındığı için, yıpranmalar ve arızalar erken bir aşamada tespit edilerek hızlı bir şekilde giderilebiliyor. Ayrıca operatörler, konumları ne olursa olsun basıncı ve akışı Ethernet bağlantısı üzerinden gerçek zamanlı olarak değiştirebiliyorlar. Gövde, dışarıya giden tüm gürültü kaynaklarının yalıtımını sağlıyor. Böylece makine üreticilerinin, izin verilen gürültü emisyonlarıyla ilgili uluslararası düzenlemelere ve otomotiv düzenlemelerine uymak için ilave, yer kaplayan ve pahalı gövdeler kullanmalarına gerek kalmıyor. Aynı zamanda, talebe bağlı hız kontrolü, yağdaki ısı girdisini azaltarak soğutma gereksinimlerini de azaltıyor. Ayrıca Rexroth, CytroPac e, suyla soğutma işlemi için yenilikçi ve yerden tasarruf sağlayan bir çözüm olan ısı nakil borusu teknolojisini de entegre etti. Gövdeye entegre edilen ve merkezi olmayan akıllı bir ünite olan frekans konvertörü, gerçek zamanlı ortak Ethernet arayüzleri olan Sercos, PROFINET, EtherCAT, EtherNet/IP ve Modbus/TCP ın yanı sıra PROFIBUS üzerinden makineyle iletişime geçiyor. Devreye alma için, yalnızca güç beslemesine bağlantı yapılması ve kontrol birimiyle iletişime geçilmesi, hidrolik devreyle ve soğutma su devresiyle iletişim kurulması gerekiyor. Bosch Rexroth / 76

79 HONEYWELL USB CİHAZLARININ GÜVENLİ KULLANIMINI SAĞLAYAN YENİ ENDÜSTRİYEL SİBER GÜVENLİK ÇÖZÜMÜNÜ PİYASAYA SÜRÜYOR Secure Media Exchange (Güvenli Ortam Değişimi, SMX) endüstriyel tesislerin çıkarılabilir USB ortamlarını kullanmalarına ve USB bağlantı noktalarını yönetmelerine ilişkin basit ve güvenli bir yöntem sağlıyor. Endüstri alt yapısının ve kritik alt yapının USB ile taşınan tehditlerden korunmasına yardımcı oluyor Proses Çözümleri (HPS) verimlilik ve siber güvenlik taleplerini karşılmak isteyen sanayi tesislerine yönelik yeni bir çözüm duyurdu. Honeywell in yeni Secure Media Exchange (SMX) çözümü, tesisleri, USB ile taşınan güncel ve gelişmekte olan tehditlere karşı karmaşık işlemlere ve operasyonları ya da personeli etkileyen kısıtlamalara ihtiyaç duymadan koruyor. Çalışanlar ve yükleniciler tarafından verileri yamamak, güncellemek ve yerinde kontrol ile bilgisayar sistemleriyle veri alışverişi gerçekleştirmek gibi çeşitli amaçlarla kullanılablen USB cihazları aracılığıyla kötü amaçlı yazılım ve virüslerin yayılması endüstriyel kontrol sistemleri açısından önemli bir risktir. Bu durum, BSI yayınlarına göre 2016 yılında endüstriyel sistemler açısından önde gelen ikinci tehdidi oluşturmuş ve kontrolsüz USB ler elektrik santrallerini devre dışı hale getirmiş, türbin kontrol iş istasyonlarını kapatmış ve diğer endüstriyel kazaların yanı sıra arıtılmamış pis su sellerine dahi neden olmuştur. Honeywell Proses Çözümleri Siber Güvenlik Baş Mü-

80 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON hendisi Eric Knapp konuyla ilgili şunları söylüyor: Endüstriyel işletme sahipleri hemen her gün sahada yüzlerce veya binlerce çalışan ve düzinelerce yükleniciyle çalışıyor. Bu kişilerin hepsi olmasa da birçoğu işlerini halletmek için taşınabilir USB aygıtlarına güveniyor. Tesislerin, insanların verimli çalışmasına olanak veren ancak aynı zamanda siber güvenliğin yanı sıra endüstriyel güvenlikten ödün vermeyen çözümlere ihtiyacı var. Halihazırda birçok tesis, uygulaması zor ve verimliliği önemli ölçüde azaltıyor olsa da USB leri yasaklıyor veya klasik IT kötü amaçlı yazılım tarama çözümlerine güveniyor ki bu tip yazılımların endüstriyel kontrol tesislerinde bakımı zordur ve ancak sınırlı bir koruma sağlar. Bu çözümler proses kontrol ağlarını en güncel tehditlere karşı korumakta yetersiz kalıyor ve hedeflenen veya sıfır gün saldırılarına karşı herhangi bir yöntem sunmuyor. Honeywell Siber Güvenlik Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Jeff Zindel konuyla ilgili düşüncelerini şöyle aktarıyor: SMX sistemimiz, Honeywell olarak endüstriyel varlıkları, işletmeleri ve insanları koruma yeteneğimizi daha da güçlendiren yeni endüstriyel siber güvenlik teknolojileri, ürünleri, hizmetleri ve araştırma konularındaki önemli yatırımlarımızın muhteşem bir örneğidir. Dünya çapında siber tehditlerde meydana gelen sürekli artışa bağlı olarak akıllı endüstri, Endüstriyel Nesnelerin İnterneti (IIoT) ve kritik altyapı koruması hususlarında Honeywell in endüstriyel siber güvenlik uzmanlığına ve inovasyonuna hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyulmaktadır. Honeywell in SMX çözümü küresel endüstriyel sahalardaki saha deneyimine ve Honeywell Kullanıcı Grubu müşterilerinden gelen geri bildirimlere dayalı olarak şirketin siber güvenlik uzmanları tarafından geliştirildi. Honeywell, Atlanta yakınlarında bulunan gelişmiş siber güvenlik laboratuvarı da dâhil olmak üzere proses endüstrisinde en büyük endüstriyel güvenlik araştırması imkanlarından birine sahip. Honeywell ayrıca başka siber güvenlik liderlerinin yanı sıra Microsoft, Intel Security ve Palo Alto Networks gibi siber güvenlik liderleriyle yeni, etkinliği yüksek endüstriyel tehdit tespit tekniklerini geliştirmek için iş ortaklığı yapıyor. Honeywell in SMX çözümü USB güvenliğini yöneterek, kullanıcıların cihazlarını yalnızca tesiste onaylanmış kullanım amacıyla takmalarını ve kontrol etmelerini sağlayan sorunsuz, çok katmanlı bir koruma getiriyor. Yükleniciler USB sürücülerini bir SMX Intelligence Ağ Geçidine takarak kaydediyor. Sağlamlaştırılmış endüstriyel cihaz, Honeywell in güvenli, melez-bulut tehdit analiz hizmeti olan Advanced Threat Intelligence Exchange (ATIX) hizmetini içeren çeşitli teknikler kullanarak dosyaları analiz ediyor. Tesisteki Windows cihazlarına yüklenen SMX İstemci Yazılımı, bağlanmasına izin verilen USB cihazlarını kontrol eden, doğrulanmamış çıkarılabilir USB ortam sürücülerinin yerleştirilmesini engelleyen ve doğrulanmamış dosyalara erişimi durduran başka bir koruma katmanı sağlıyor. SMX ayrıca değerli bir denetim yeteneği sağlayarak USB cihazın bağlantısını ve dosya erişimini günlüğe kaydediyor. Knapp konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: Birçok tesis için çıkarılabilir ortam ve USB cihazlarının yaygınlaşması kaçınılmazdır ancak bunların neden olduğu güvenlik risklerinden kaçınmak mümkündür. Müşterilerimizin başka bir sistem temin etme açısından sınırlı kaynağa sahip olduğunu biliyoruz, dolayısıyla Honeywell olarak söz konusu müşterilerimiz için SMX i yönetiyoruz. SMX kesinlikle müşterilerimizin proses kontrol ağlarına bağlanmıyor. Sistem yönetimi bakış açısından bu ürün sanki yokmuş gibi işliyor. Doğrudan Honeywell tarafından yönetilen ve bakımı yapılan SMX, endüstriyel tesislerde USB güvenliği açısından kolay ve güvenli bir çözüm sağlıyor. Bu çözüm, çıkarılabilir ortam yoluyla kötü amaçlı yazılımın yayılmasını engelliyor; doğrulanmamış dosyaların Windows ana sistemleri tarafından okunmasını durduruyor, özel ATIX bağlantısı yoluyla gelişmiş, hedeflenmiş ve sıfır gün kötü amaçlı yazılımlarını tespit etmek amacıyla sürekli güncellenen tehdit bilgileri ve gelişmiş analizler sağlıyor. Honeywell, endüstriyel tesislerin kullanılabilirliğini, güvenliğini ve güvenilirliğini koruyan ve Endüstriyel Nesnelerin İnterneti teknolojilerini güvenli şekilde dağıtmaya yardımcı olan lider bir endüstriyel siber güvenlik çözümleri sağlayıcısıdır. Honeywell in eksiksiz portföyü siber güvenlik teknolojisi çözümlerini, yönetilen endüstriyel siber güvenlik hizmetlerini ve profesyonel siber güvenlik alan hizmetlerini içeriyor. Portföy, şirketin proses kontrolüne ilişkin sektör lideri uzmanlığından ve deneyiminden faydalanıyor. HONEYWELL / 78

81 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜNLER Halojensiz pano içi kablo kanalı kullanımının önemi Günümüzde birçok elektrik malzemesinde plastik yoğun olarak kullanılmaktadır. Genel olarak plastik malzemeler hidrokarbon monomerlerin karbon bir omurga ile birbirine zincirleme bağlanmasıyla oluşur. Bunların en yaygın örnekleri polietilen, polipropilen ve polistirendir. Plastiklerin ortak moleküler yapımı karbon ve hidrojendir, ancak karışıma oksijen, klor, flor ve / veya azot ilave edildiğinde farklı özellikler geliştirilebilir. Polivinilklorür klorür içerir, naylon azot içerir, teflon florür içerir, poliester ve polikarbonatlar oksijen içerir. Plastik malzemelerin özelliklerini geliştirmek için karışıma halojenler de [ (F) flor, (Cl) klor, (Br) brom, (I) iyot ] dâhil edilebilmektedir. Halojenler, periyodik tablonun 7A grubunda bulunan, tepkimeye eğilimli ametallerdir. Zehirli ve tehlikeli elementler olarak bilinirler. Bu sebeple birçok elektrik malzemesinde halojen içermeyen plastik malzemeler tercih edilmektedir. Günümüzde elektrik panoları içerisinde kullanılan birçok malzeme halojen içermeyen malzemeden üretilmişken, pano içi kablo kanalları yüksek yoğunluklu olarak PVC (Polivinilklorür) plastik malzemesinden üretilmektedir. PVC, vinil klorür monomerlerin ısıya dayalı plastik üretim süreci sonunda polimerize olarak toksik kısa gaz halinden [ C2H3Cl ], toksik olmayan katı uzun polimer zincirlerine [ (C2H3Cl)n ] dönüşmesiyle oluşur. %57 si klordan (Cl) oluşan PVC nin yanması esnasında yoğun bir duman ve zehirli olan HCl, CO2 ve CO gazları oluşur. Ayrıca, HCl gazı su buharı ile etkileşime girerek hidroklorik asit oluşturmaktadır. Bu durum insanların yoğun bulunduğu, paniğin yaşanabileceği tüm yapılar ve yüksek katlı binalar, hastaneler, tiyatrolar, okullar, sinemalar gibi toplu eğitici ve eğlendirici mekanlar, alışveriş merkezleri, bilgi işlem merkezleri, tüneller, maden ocakları, fabrikalar ve bunun gibi yapı ve yerlerde oluşabilecek yangın anlarında zehirlenme, deri ve göz tahrişi gibi tehlikelere yol açmaktadır. Yangınlarda oluşan ölümlerin birçoğunun sebebi, sanılanın aksine, yoğun duman yüzünden çıkış yönü tayininin sağlanamamasından ve geçen zaman içerisinde maruz kalınan zehirli gazlardan kaynaklanmaktadır. PVC nin yanmasıyla oluşan hidroklorik asit otomasyon panolarında kullanılan elektronik cihazların korozyona uğramasına sebebiyet verir. Dolayısıyla, yangın belirli bir panoda yerel olarak sınırlı kalsa bile ortamdaki diğer panolarda bulunan elektronik cihazlara dolaylı yoldan zarar verecektir. Gıda ve içecek sektöründe kullanılacak olan otomasyon ve kontrol panolarında da halojen içermeyen pano içi kablo kanalların kullanılması, yanma esnasında oluşan zehirli gaz ve hidroklorik asidin dolaylı olarak gıda ve içecekleri etkileyebilecek olmasından dolayı büyük önem arz etmektedir. Birçok projede kablosundan, kablo bağı ve kablo ucuna kadar halojen içermeyen malzeme kullanımına özen gösterilirken, pano içi kablo kanallarında bu özenin gösterilmemesi manidardır. Bu durumun iki temel sebebi vardır. Bunlardan ilki; alev almama özelliğinin piyasada yaygın ve yanlış bir şekilde halojen içermemekle ilişkilendirilmesidir. Alev almama özelliği, alev önleyici katkı malzemeleri eklenerek PVC malzemelere de kazandırılabilmektedir. Bu yüzden halojen içermeme özelliğinin zehirli gaz salınımı ile ilgili olduğunun piyasadaki herkesçe bilinmesi önemlidir. İkinci sebep; yanmaz özellikte ve halojensiz kablo kanallarının maliyetinin PVC kablo kanallarına nazaran yaklaşık 3 katı kadar pahalı olmasıdır. Halojensiz pano içi kablo kanalların kullanımının artması konusunda pano şartnamesi hazırlayan kişilere ve pano kontrolörlerine büyük sorumluluk düşmektedir. Pano şartnamelerinde pano içerisinde kullanılacak kablo kanallarının özellikleri belirtilirken, alev almama özelliğinin yanı sıra halojen içermeyen yapıda olması gerektiğinin altı önemle çizilmelidir. Kontrolörler için HF (halojen içermeyen) ve PVC kablo kanallarını gözle ayırt etmek çok zordur. Aralarındaki görsel ayırım genellikle farklı renk kodlarıyla sağlanmaktadır. Bu sebeple tehlike riskinin yüksek olduğu yerlerde kullanılacak panoların içerisindeki kablo kanallarının halojensiz olduğuna dair sertifika ve test raporlarının kati suretle kontrolörler tarafından talep edilmesi gereklidir. ABB / new.abb.com/tr 79

82 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Endüstriyel Ethernet ve Kablosuz sektörü hızla büyüyor. HMS e göre 2017 de endüstriyel network Pazar payları Endüstriyel Ethernet ve Kablosuz sektöründeki büyüme, endüstriyel aygıtların ağa bağlanma ve Endüstriyel Nesnelerin İnternetine duyulan ihtiyacının artması ile hız kazandı. HMS Industrial Networks ün endüstriyle network pazarıyla ilgili yıllık çalışmasından çıkan temel sonuç bu oldu. Endüstriyle Ethernet artık pazarın %46 sına hitap ediyor (geçtiğimiz yıl %37 idi). Kablosuz teknolojiler de hızlı başladı, şu anda %6 Pazar payına sahip (geçtiğimiz yıl %4 tü). Endüstriyel Ethernet ve Kablosuz birlikte değerlendirildiğinde, pazarın %52 sine hakimken, fieldbus ların hakimiyeti %48 civarında Fieldbus lara karşılık endüstriyel Ethernet ve Kablosuz teknoloji HMS nin 2017 tahmini, 2016 da Fabrika Otomasyonu bünyesinde yeni kurulmuş ağ sayısına göre yapılmıştır. Tahmin, birçok pazar piyasa araştırması ve HMS nin kendi satış istatistiklerine dayanmaktadır. HMS Industrial Networks şimdi endüstriyel network pazarıyla ilgili global olarak fabrika otomasyonları içinde kurulan yeni ağlara odaklanan yıllık analizini sunuyor. Endüstriyel iletişim ve Nesnelerin İnterneti alanında ürünler ve hizmetlerin bağımsız tedarikçisi olan HMS endüstriyel network pazarıyla ilgili azımsanmayacak bir kavrayışa sahiptir. İşte 2017 de endüstriyel iletişimle ilgili gördüğü bazı trendler şunlardır: Endüstriyel Nesnelerin İnterneti, Endüstriyel Ethernet in büyümesini hızlandırıyor HMS ye göre, endüstriyle Ethernet %22 lik büyüme hızı ile önceki yıla göre daha hızlı büyüyor. Endüstriyel Ethernet, geçtiğimiz yılki %38 e kıyasla artık pazarın %46 sını oluşturuyor. EtherNet/IP ve PROFI- NET bu yarışta birinci sırayı paylaşırken, PROFINET Orta Avrupa da baskın, ise Kuzey Amerika da lider 80

83 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜNLER durumda. Küresel pazardaki yarışta onları EtherCAT, Modbus-TCP ve Ethernet POWERLINK takip ediyor. HMS Pazarlama Direktörü Anders Hansson, Yeni kurulan ağlar söz konusu olduğunda çeşitli endüstriyel Ethernet ağlarına yönelik hızlı bir dönüşümü açıkça görüyoruz. Endüstriyel Ethernet e dönüşüm; yüksek performans ve fabrika tesisleri ve IT sistemleri arasındaki entegrasyon ihtiyacının yanı sıra genel olarak Endüstriyel Nesnelerin İnterneti tarafından harekete geçiriliyor. diyor. Kablosuz teknoloji network sektöründeki durumu yeniden tanımlıyor. Kablosuz teknolojiler %32 gibi hızlı bir büyümeyle tüm pazarın %6 sına denk geliyor. Kablosuz teknoloji içinde en çok tercih edileni WLAN ve onu Bluetooth takip ediyor. Anders Hansson, Kablosuz teknoloji, makine üreticileri tarafından, yenilikçi otomasyon mimarilerini ve tabletler ve akıllı telefonlar yoluyla yapılan Kendi Aygıtını Getir (BYOD) çözümleri de dahil olmak üzere bağlanabilirlik ve kontrol için yeni çözümleri gerçekleştirmek amacıyla giderek daha fazla kullanılıyor. diyor. Fieldbus lar hâlâ büyüyor ama büyümede yavaşlama var Fieldbus lar %48 le hâlâ piyasada en yaygın kullanılan network ler konumunda. Birçok kullanıcı fieldbus ların geleneksel kolaylık ve güvenilirliğini talep ettiği için fieldbus lar hâlâ büyümeye devam ediyor ama geçtiğimiz yılki %7 ye kıyasla şu anda %4 e düşmüş durumda olan büyüme hızı azalıyor. Hakim konumdaki fieldbus olan PROFIBUS, toplam global pazarın %14 üne sahip, onu takip eden Modbus-RTU ve CC-Link in her ikisi %6 konumunda. Asya da parçalı bir network pazarı olduğu çok bariz. Hiçbir network, gerçek bir pazar lideri olarak öne çıkmıyor ama PROFIBUS, PROFINET, EtherNet/IP, Modbus ve CC-Link yaygın olarak kullanılıyor. EtherCAT, önemli bir network olarak kendini kabul ettirmeye devam ediyor ve CC-Link IE Field da ilgi görüyor. Giderek daha fazla aygıt ağlara bağlanıyor Anders Hansson, Sunulan rakamlar, sektördeki meslektaşların sezgilerini, kendi satış istatistiklerimizi ve piyasadaki genel algıyı dikkate alarak oluşturduğumuz görüştür. Şu anda Ethernet ve Kablosuz teknolojinin %48 i oluşturan fieldbus lara göre, birlikte piyasanın yarıdan fazlasını, %52 sini oluşturduğunu görmek ilginç. Bir dizi endüstriyel Ethernet network ünün başarısına büyüyen Kablosuz teknolojilerin eklenmesi ve kullanıcıların çeşitli filedbuslar, endüstriyel Ethernet ve kablosuz ağlar yoluyla bağlantı talebinde bulunması network pazarının parçalanmış hale geldiğini doğruluyor. Sonuçta endüstriyel aygıtlar, Endüstriyel Nesnelerin İnterneti ve Endüstri 4.0 gibi trendlerin desteğiyle giderek daha fazla bağlantılı hale geliyor. HMS tamamen Bağlanan Aygıtlar la ilgili olduğundan bize göre bu trendlerle büyümeye tam olarak uygunuz. diyor. Bölgesel durum Avrupa ve Orta Doğu da, PROFIBUS hâlâ lider network iken, PROFINET en hızlı büyüme oranına sahip. Onları EtherCAT, Modbus-TCP ve Ethernet POWERLINK takip ediyor. ABD pazarına CIP network leri hükmederken, Ether- Net/IP pazar payı bakımından DeviceNet i geçmiş durumda. Anders Hansson, HMS Industrial Networks Pazarlama Direktörü HMS / 81

84 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Geniş IP 67 I/O seçenekleri yelpazesiyle EtherCAT P Saha düzeyinde en düşük kablo tesisatı ve montaj maliyetleri yerleştirilmiş merkez dışı I/O bileşenleri için avantajlar sağlıyor. Geniş IP 67 korumalı EtherCAT P I/O ürünleri yelpazesinin üç örneği: ±10V/0 20 ma için EtherCAT bağlantı (junction), dijital giriş kutusu (8 kanal) ve analog giriş kutusu (4 kanal). EtherCAT P için mevcut geniş IP 67 sınıfı I/O ürün yelpazesi, kablo tesisatı ihtiyacını en aza indiriyor ve bir makinedeki veya sistemdeki tüm I/O sinyallerinin verilerinin son derece esnek ve merkez dışı (decentralised) olarak toplanmasını kolaylaştırıyor. Bu ürünler, kendini kanıtlamış EtherCAT teknolojisiyle bağlı cihazlar için güç kaynağını birleştiren tek kablo çözümü EtherCAT P yi temel alıyor. EtherCAT P ile Beckhoff, ultra hızlı EtherCAT iletişimini ve güç beslemesini standart 4 telli Ethernet kablosunda (2 x 24 V DC/3A) birleştiriyor. EtherCAT P slave ler, bağlı sensörler ve aktüatörler için doğrudan güç beslemesi sağlıyor. Böylece ayrı besleme hatları ortadan kalkıyor ve sistemin kablo tesisatı önemli ölçüde basitleşiyor. Bu, EtherCAT P yi ideal sensör, aktüatör ve ölçüm veriyolu hâline getiriyor; hem terminal kutuları içindeki küçük uzak I/O istasyonlarının bağlantısı için hem de mevcut proses boyunca Tüm veri toplama gereksinimleri için EtherCAT P Box modüller Şu anda 24 V I/O seviyesi için tam seri EtherCAT P sistemleri ve IP 67 koruma sınıfında I/O bileşenleri mevcut. Kullanıcılar, sensör ve aktüatör bağlamak için, iyi bilinen geniş Beckhoff EP Box modülleri serisinin EtherCAT P tipi yeni EPP modellerinden herhangi birini entegre edebiliyor. Bunlar arasında, 4, 8 ve 16 kanal dijital girişli kutu modüller; 4, 8, 16 ve 24 kanallı dijital çıkışlı modüller; çok sayıda kombine dijital girişli/çıkışlı 4, 8 ve 16 kanallı IP 67 I/O lar ve bunların yanında RS232 ve RS422/RS485 seri arabirimler yer alıyor. Ayrıca, analog giriş ve çıkış miktarları için yeni EPP Box modüller de var; örneğin ±10V/ ma, diferansiyel / mutlak basınç ve direnç sensörlerinden, termoelemanlardan ve kademeli (incremental) kodlayıcılardan gelen veriler gibi. EtherCAT in verdiği serbest ve esnek topoloji seçimi imkânı, aynı şekilde EtherCAT P için de var. Aşağıdaki IP 67 altyapı bileşenleri sahada gerekli ağ mimarisi kurmak için kullanılabiliyor: ID anahtarlı EPP1111 EtherCAT P Box İçe güç beslemeli EPP1322 EtherCAT P bağlantısı (junction) ve güç yenilemeli (refresh) ya da yenilemesiz bağlantılar (EPP1332/EPP1342) Güç iletimli EPP9001 EtherCAT P / EtherCAT konnektörü Us (sistem ve sensör beslemesi) ve Up (aktüatörler için periferik gerilim) tanılamasında kullanılan EPP9022 EtherCAT P Box Makine tasarım uygulamaları için önemli avantajlar Bundan böyle EtherCAT Technology Group (ETG) tarafından tamamen desteklenen EtherCAT P, makinelerin malzeme maliyetlerinin, montaj zamanı ve maliyetlerinin yanı sıra montaj sürecindeki hata frekansını da azaltıyor. Makinenin kendisinde, aynı zamanda kablo taşıyıcı zincirler, kablo kanalları ve kontrol kabinleri için gereken hacmi en aza indiriyor. Tüm otomasyon süreci, yeni EtherCAT P kabloları ile mümkün olan sensör ve aktüatör boyutlarının küçülmesinden fayda sağlıyor. Toplamda, ekipman üreticileri artık makinelerinin tasarımında çok daha serbest ve makine ayak izini azaltmak için yararlanacakları daha fazla olanak var. BECKHOFF / 82

85

86 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Pilz in PSS 4000 otomasyon sistemi ile emniyet ve otomasyon için birçok projeyi uygulayabilirsiniz. Dağıtılan projenin merkezi görünümü Endüstri 4.0 Küçük makineler veya birbiriyle bağlantılı makineler için son derece karmaşık tesisler. Otomasyon sisteminin PSSuniversal kontrol sistemleri multi-master prensibine uygun olarak merkezden uzakta kullanılabilir ve tek bir yazılım aracı ile konfigüre edilebilir. Sisteminizin 12, 34 veya PSS 4000 otomasyon sisteminden daha fazla kontrol sistemi kullanıp kullanmadığının bir önemi yoktur. Emniyet ve otomasyon için ilk dağıtılabilir kontrol sistemleri olarak PSSuniversal kontrol sistemleri, Endüstri 4.0 otomasyon sistemini daha uyumlu bir hale getirir. Bir bakışta elde edeceğiniz avantajlar: Kontrol zekasının dağıtımı: çoklu kontrol sistemlerinin ağ bağlantısının kurulması gereken durumlarda yazılım aracı ile basit bir şekilde uygulanabilir. Azaltılmış mühendislik ve daha kısa proje işleyiş süreleri: PLC yi seçmek ve öncelikle mimariyi kontrol etmek zorunda kalmadan programlamaya başlayabilirsiniz. Bu yapım aşamasında dahi seçilebilir. Makinenin genişletilmesi kolaydır: kullanıcı programı kolaylıkla diğer kontrol sistemlerine dağıtılabilir. Sonradan sistemde ayarlama ve tesis bölümlerinde değişiklikler kolaylıkla yapılabilir. Verimlilik artışı: her bir makine parçasının kısmi devreye alınması ve kısmi çalıştırılması mümkündür. Emniyet ve otomasyon için tek yazılım platformu: PAS4000 PAS4000 yazılım platformu ile dağıtılan kullanıcı programınızın merkezi genel görünümüne her zaman ulaşabilirsiniz. PAS4000 de ağdaki tüm kontrol sistemlerini konfigüre edebilir, programlayabilir ve tanılayabilirsiniz. Böylece, tüm projede basit ve standart hale getirilmiş yönetim sağlanır. Bu da mühendislik, devreye alma ve bakım maliyetlerinde net düşüşler sağlar. Karmaşıklığı bu şekilde azaltırız Proses veya kontrol verileri, arıza emniyeti verileri ve tanılayıcı bilgiler Ethernet aracılığıyla çeşitli otomasyon ekipmanları arasında değiştirilir ve senkronize edilir. Tüm bilgiler, tüm ağ aboneleri tarafından eşit şekilde bilinir ve erişilebilir. Tüm kontrol cihazlarının, değişkenler ve proses verilerinin yanı sıra modüller arasındaki iletişim bağlantıları projenin tamamında bilinir ve program dağıtımına uygun olarak bağımsız bir şekilde oluşturulur. Bu şekilde PSS 4000 otomasyon sistemiyle karmaşık projelerin dahi uygulanması son derece basittir. PILZ / 84

87

88 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON NSK vidalı milleri toz preslerindeki hidroliklerin yerini aldı Karbür uçlar gibi metal kesme aletleri genellikle toz presi teknolojisi kullanılarak üretilir. Bu da, kalıba metal tozu alaşımının doldurulmasını ve nihai sinterleme öncesinde istenen şekilde preslenmesini gerektirir. Sürecin sonunda, kesici takım imalatçılarına nihai profile mümkün olduğu kadar yakın uçlar gerekir çünkü ilave ince işlerin yapılması hem pahalı hem de zorludur; sinterlenen uçlar son derece serttir. Bu tür sorunların üstesinden gelebilen müşteri çözümleri sunmaya odaklanan Osterwalder AG nin merkezi, İsviçre nin başkenti Bern e 15 km mesafedeki Lyss de bulunuyor. Şirket, toz presleme sürecinde ekstra hassaslık sunmaya yardımcı olmak amacıyla kısa süre önce yeni tahrik sistemleri (CA SP Electric ve CA HM Electric serileri) piyasaya sürmeye karar verdi. Servoelektrikli motorların ve NSK vidalı millerinin bulunduğu bu Direct Drive Teknolojisi (DDT) şu anda sadece olağanüstü yüksek kuvvetlerin gerektiği preslerde kullanılan, önceki hidrolik tahriklerin yerini alıyor. NSK vidalı milleri, Osterwalder ın en son piyasaya çıkardığı toz preslerindeki üst ve alt kalıbı birlikte eş zamanlı olarak yönlendirmek için kullanılır İsviçre merkezli Osterwalder AG, en son piyasaya çıkardığı toz presi serisindeki hidrolik tahrikleri, NSK HTF serisi vidalı millerin yer aldığı servo-elektrikli tahrikler ile değiştiriyor. Bu sayede, yeni sistemleri kullananlar enerji tüketiminde %80 civarında azalma elde edebilir ve çok daha yüksek boyutsal hassasiyetle preslenmiş parçalar üretebilir. Bu da, elmasla taşlama gibi son ince işlerin miktarını, kesme süreçlerini ve malzeme maliyetlerini azaltır. Osterwalder geliştirme mühendisi Michael Sollberger, DDT kullanıldığında presleme işleminin çok daha büyük hassasiyetle gerçekleştirildiğini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: Bu sistemleri, 1µm dahilinde konumlandırabiliyoruz ve çok yüksek tekrarlanabilirlik seviyelerine ulaşıyoruz. NSK nın HTF serisi (High Trust Force (Yüksek Eksenel Kuvvet)) ağır iş vidalı milleri, Osterwalder preslerinin lineer hareketinden sorumludur. Hareketin hassas senkronizasyonu önemlidir, çünkü süreçteki her türlü kesinti veya düzensizlik, boyutsal hatalara veya sinterleme esnasında uçlarda çatlamalara bile neden olabilir HTF vidalı milleri aynı zamanda çok yüksek dönüş oranlarına izin verir, bu da iş çevrim sürelerini en aza indirmeye yardımcı olur. Ayrıca, çalışan bilyalarda eşit yük dağılımı sağlayan patentli geometri ile son derece yüksek eksenel kuvvet sunulabilir. Bununla birlikte, özel bilya ayırıcı teknoloji ile birlikte erken aşınmayı engeller ve çok yüksek güvenilirlik sağlar. Yeni tahrik sistemlerine sahip Osterwalder toz preslerinin kullanıcıları, yüksek hassasiyet ve iyi kontrol edilebilirliğin yanı sıra %80 civarında enerji tasarrufu elde edebilir. Hidrolik tahrikli ve 160kN presleme kuvvetine sahip bir toz presinde enerji tüketimi 15kW a kadar çıkar. Bunun aksine, bir servo-elektrikli sisteme sadece 2,5-3,5kW gerekir. Osterwalder müşterileri genellikle adet arasında toz pres çalıştırdığı için, potansiyel maliyet tasarrufları çok büyük miktardadır. Vidalı mil tahrik çözümünün bir başka avantajı da preslerin çok daha az yer kaplamasıdır. Buna ilave olarak, servis ihtiyacı da azaltılabilir çünkü, hidrolik kontrol vanaları veya başka sürekli bakım gerektiren bileşen yoktur. Çalışma sıcaklıkları da daha sabittir çünkü hidrolik sistemin üretttiği ısı bulunmamaktadır. Sayın Sollberger, gürültünün azaltılmasının da sunulan bir başka avantaj olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: Hidrolik sistemlerimiz 75dB limitin hemen altında çalışıyor. Bununla birlikte çok sessiz çalışan servo-elektrikli sistemlerde ise ses seviyesi sadece 58-60dB. CA SP Electric ve CA HM Electric serilerinde çeşitli NSK vidalı milleri kullanılır, üst ve alt kalıplar birlikte eş zamanlı olarak hareket ettirilir. Servo-elektrik tahriklerini 160kN preslerinde ilk 86

89 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜNLER defa kullanan Osterwalder daha sonra bunları 320kN modellerinde de kullandı. Şu anda, toplamda 100 den fazla bu tür pres sahada başarılı bir şekilde çalışıyor. İleriye baktığımızda, bu eğilim devam edebilecek çünkü NSK, HTF serileri ile 4000 veya hatta 5000kN ye kadar presleme kuvvetlerinin dengeli bir şekilde aktarılabileceğini belirtiyor. HTF vidalı milleri çeşitli çaplara, devirdaim sistemlerine, adım ve keçe seçeneklerine sahiptir, ağır iş NSK vidalı mil destek rulmanları (TAC serisi) ve lineer yataklar (RA serisi) ile tamamlanabilir. NSK, tek bir kaynaktan tam bir mekanik güç aktarma mekanizması sunabilen, farklı parçaları mükemmel şekilde eşleştiren tek şirkettir. Teknoloji, preslenmiş karbür parçaların yanı sıra, demir tozundan, seramikten ve manyetik malzemelerden yapılmış bileşenlere de eşit şekilde uygulanabilir. HTF serisi vidalı milleri ayrıca plastik enjeksiyon kalıplama makinelerinin imalatçıları tarafından da yaygın olarak kullanılır. NSK / Seco nun yeni TP3501 Kullanılmış Kenar Algılama özelliğine sahip güvenilir kalitesi ve Seco nun en yeni Duratomic kaplama teknolojisine dayanan kaplamaları ile spesifik kesme malzemeleri ve uygulamalarında yüksek ve güvenilir performans sunuyor. Seco tarafından 2007 yılında sektördeki ilk dokulu, Al2O3 tabanlı kaplama olarak piyasaya sürülen Duratomic teknolojisi, kaplama bileşenlerini atom seviyesinde kontrol ederek daha iyi mekanik ve termal özellikler sağlamaktadır. Bu teknoloji, tokluk ve sertlik arasındaki hassas dengeyi sağlayarak performansı artırmaktadır. Seco Tools, Duratomic teknolojisine dayanan TP kalitelerini optimum uygulama güvenliği sağlayan yeni bir kalite olan TP3501 ile genişletti. Yeni kalite ağır darbeli işlemelerde, çok dengeli olmayan tezgahlarda, küçük iç çap işlemelerin olduğu, parça boyutu veya şekli nedeniyle zayıf bağlantıların olduğu çelik tornalama uygulamaları için idealdir. TP3501 kalitesi TP2501, TP1501 ve TP0501 e katılarak çelik tornalama kalitesi portföyünü tamamlıyor Yeni TP kalite, Seco nun KENAR BİLGİSİ kavramından doğmuştur. Bu kavramda; kapsamlı yüksek performanslı uç deneyimimiz ve bilgilerimiz bir araya getirilerek tüm kesme kenarlarının işe yaraması sağlanmaktadır. Kalitede, kullanıcının bir kenarın kullanılıp kullanılmadığını hemen tespit ederek fireyi azaltmasını sağlayan Krom renkli Kullanılmış Kenar Algılama özelliği vardır. Kapsamlı TP3501 ürün çeşitlerinde çok farklı geometrilere sahip 400 uç bulunmaktadır ve geniş uygulama alanı olan M6 bunlardan biridir. TP3501 ile ilgili daha fazla bilgi edinmek için lütfen yerel Seco temsilcinize başvurun veya şu adresi ziyaret edin: SECO / 87

90 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON İkinci servo nesli EtherCAT biliyor KOLLMORGEN ın yeni nesil servo regülatör AKD2G sistem yolu olarak EtherCAT kullanıyor. HMI 2017: KOLLMORGEN; ETG-Ortak standında PCMM hareket kontrolörünü ve AKD2G servo tahrik ürünlerini sergiliyor. Istanbul April Hareket ve güvenlik için gerçek zamanlı bir ethernet sistemi: KOLLMORGEN ikinci nesil servo regülatör AKD2G için sistem yolu olarak EtherCAT kullanıyor. Yeni hareket kontrolörü PCMM de de EtherCAT ile yüksek performanslı iletişim önem taşımakta. Her iki cihazı da KOLLMORGEN Hannover Endüstri Fuarında Nisan 2017 tarihlerinde, hol 9, stand D18 de ETG-Tüketici organizasyonu standında sergiliyor olacak. AKD2G tipi servo regülatörlerin ikinci nesli bu nedenle güvenli iletişim için - EtherCAT güvenlik protokolü - FSoE kullanıyor. Güvenlik ve hareket tek bir kablodan yürüdüğünden, Safe-Motion fonksiyonlarının yönetilmesinde kullanılan tamamen güvenli E/A modüllerine ait ilave güvenlik kablo bağlantıları ortadan kalkmış oluyor. Ve bu konuda AKD2G gerçekten pek çok özellik sunmakta: Safe Brake Control (SBC) ve entegre Safe Brake Test (SBT) ile KOLLMORGEN örneğin regülatör açısından dikey eksenler için önemli bir güvenlik fonksiyonunu kullanıma sunuyor. Güvenlik teknolojisi iletişiminin, makinanın mevcut gerçek zamanlı iletişimine etki etmesi, makina ve tesis üreticileri için gerçek bir avantaj. KOLLMORGEN Yeni hareket kontrolörü PCMM de de EtherCAT ile yüksek performanslı iletişim önem taşımakta. KOLLMORGEN / 88

91 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜNLER Sürekli döküm makineleri için yeni bir silindirik makaralı rulman tipi için sorun olabilir. Hızlar belirli bir eşiğin altına indiğinde döner parçalar üzerinde daha fazla aşınma beklenir. Bu zorluklara rağmen, çelik fabrikaları planlanmamış duruş süresi olmadan ve minimum seviyede bakım maliyetiyle uzun kullanım ömrü talep ederler. İşte bu yüzden NSK, NUB serisi kafessiz silindirik makaralı rulmanları geliştirmeye karar verdi. NSK, zorlu çelik endüstrisi uygulamaları için yeni bir silindirik makaralı rulman tipini piyasaya sunuyor. NUB serisi rulmanlar, özellikle sürekli döküm makinelerinin tahriksiz kılavuz makaralarında, örneğin düzleştirme bölümünde kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Bükme işleminden hemen sonra gelen, sürekli döküm makinelerinin düzleştirme bölümü diğer işleme proseslerine aktarılmadan yeni döküm levhalarının soğutulması için röle yoluna geçişi mümkün kılar. Bir sürekli döküm makinesinin çalışma prensibi, randıman, verimlilik ve maliyet etkinliğini en üst seviyeye çıkarmak için sürekli hareket etmektir. Bundan yola çıkarak, konveyör durmadan sürekli olarak çalışmalıdır; rulmanlar bu yüzden süreç içerisinde çok kritik bir role sahiptir. Çelik endüstrisi uygulamalarında bu tür zorlu ortamlar daima mevcuttur. Örneğin, rulmanlar yalnızca yüksek mekanik basınca maruz kalmakla kalmaz, ayrıca hem sıvı hem de buhar biçiminde soğutma suyuna da dayanıklı olmalıdır. Bunlara ek olarak, röle yolundaki çok düşük hızlar (10 rpm den daha az), tasarım gereği çok yoğun yağlama gereksinimlerine ihtiyaç duyan geleneksel oynak makaralı rulmanlar Kullanım ömrünü uzatmaya yardımcı olmak için bu rulmanların özellikleri arasında düşük seviyede sürtünme ve mükemmel yuvarlanma temaslı kendinden hizalama bulunmaktadır. Buna ilave olarak, 12 açısal dakikaya kadar yanlış hizalamalar, NUB serisi rulmanların başarılı bir şekilde çalışmasında veya kullanım ömründe herhangi bir etki yaratmadığından kılavuz merdanelerindeki herhangi bir ısı genleşmeyi dengelemek mümkündür. Geleneksel oynak makaralı rulmanların tersine, yuvarlanma yolundaki hat teması sayesinde, NUB rulmanlarında kusursuz dönüş sürtünmesi gerçekleşir. Sürtünme daha azdır ve aşınma seviyesi minimumda tutulur. Basit bir segmanın iç bileziğe eklenmesi suretiyle, doğrudan kolay montaj da başka bir avantajdır. Önceki ürün serilerine kıyasla, NSK nın NUB rulman serisi, sürekli döküm makinelerinin kılavuz merdanelerinin zorlu ortam koşullarıyla karşı karşıya kaldığında, kullanım ömrünü üç kat uzatmaktadır. Bu sebepten ötürü rulmanlar, etkin maliyetli, sürekli ve yüksek verimliliğe sahip çelik imalatını sağlamaya yardımcı olmaktadır. Bu yeni serinin NSK numaralandırması, iç çap boyutu ile başlamaktadır. Örneğin, 130 mm iç çaplı bir NUB rulmanının, NSK numarası 130NUB40V ile tanımlanacaktır. NSK / 89

92 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Yeni Seco yüzey frezeleme kafası takım ömrünü iki katına çıkarıyor yapılmadığı için çevre dostudur. Freze gövdesi 12 lik uçlarda 50 mm mm ile 16 lık uçlarda 63 mm mm arasında çaplarda bulunur. Her çapta bir standart ağız aralığı ve yakın ağız aralığı modeli bulunur ve böylece müşteri ihtiyaçları en iyi şekilde karşılanır. 12 lik R maksimum 9 mm kesme derinliği sağlayabilir ve 16 lık model 13 mm gibi etkileyici bir kesme derinliğine ulaşır. Freze gövdesinin sağ kesme yönlü modelleri standarttır ve sol kesme yönlü modelleri özel sipariş ile alınabilir, böylece eşzamanlı olarak frezeleme operasyonları yapan çift fener mili olan sistemlere entegre edilebilir. Seco Tools un yeni R yüzey frezeleme kafası ailesi sekiz kesme kenarı ve optimize edilmiş geometrilere sahip ve mükemmel takım ömrü ile daha düşük kesme kuvveti sağlıyor. Kesici gövdesinin 88 derecelik giriş açısı, 45 derecelik giriş açılı yüzey frezelerine göre daha küçük boyutlu uçlar ile büyük derinlikleri mümkün kılıyor. Tasarımı da bu yeni frezenin iş parçası yan duvarlarına daha yakın olmasını ve gerektiğinde karmaşık parça sabitleme sistemlerinin kullanılabilmesini sağlıyor. Kaba ve yarı finiş işleme uygulamaları için tasarlanmış olan R220.88, genel işleme ve otomotiv sektörlerinde dökme demir ve çelikleri işlemek için idealdir. Freze gövdesi, korozyona dayanıklı bir paslanmaz çelik olan Idun malzemeden yapılmıştır ve nikel kaplama işlemi R220.88, Seco nun merkezden sıkmalı SNMU uçları ile uyumludur ve ucu yuvada sabitlemek için baskı parçası kullanılmasına gerek kalmaz. Bu uçlardaki sekiz kesme kenarı, işleme maliyetlerini azaltmak için dört kenarlı uçlara göre iki kat daha fazla kesme kenarı sağlar. Nötr bir tasarımı olan SNMU uçlar sağ veya sol yönlü frezeleme operasyonlarında kullanılabilir. Mevcut uç geometrileri arasında 12 lik uç için M10 ve MD13 ve 16 lık uç için MD10 ve MD16 bulunur. Uç kalitesi çeşitleri arasında MK1500, MK2050, MP1500, MP2500, MS2500 ve F40M vardır. Entegre silici yüzey, yarı finiş işleme uygulamaları için iyi bir yüzey kalitesi sağlar ve optimize edilmiş geometriler M10 ile kesme kuvvetlerini azaltır. MD13 ve MD16 uçların ağır kenar koruma özelliği, darbeli kesimler gibi zorlayıcı yüzey frezeleme operasyonları için idealdir. SECO / 90

93 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜNLER Lazer kazıma etiketlerle barkodların okunabilirliğini artırın Brady nin yeni lazer kazıma B-730 otomatik uygulanabilir poliimid etiketi, basılı devre kartlarına ve karmaşık yüzeylere lazerle uygulanan barkodların okunabilirliğini artırmak için tasarlanmıştır. Daha fazla kontrast sayesinde, etikete lazerle uygulanan barkodların taranması daha kolay olur. Böylece katı izlenebilirlik gereksinimleri uygulanan tedarik zincirlerinde daha az atık oluşur. Yüksek kontrastlı barkodlar Brady nin yeni B-730 poliimid lazer kazıma etiketi, tanımlanması gereken alt yüzey ne olursa olsun güvenebileceğiniz düzeyde barkod okunabilirliği sağlar. Siyah mat yüzeye sahip yüksek kalitedeki dayanıklı etiket, lazer uygulandıktan sonra barkodu ve serileştirme kontrastını optimize eden beyaz işaretler gösterir. Etiketi, çok küçük yazı tipleri ve lazerler tarafından oluşturulabilen karmaşık baskılar için de çok uygun hale getirir. Daha az atık B-730 poliimid etiketi, tedarik zincirlerinin atıkları azaltarak izlenebilirlik gereksinimlerine uymasını sağlar. B-730 etiketine lazer ile kazınan barkodlar, doğrudan parça markalamaya göre tarayıcıda daha kolay okunur. Böylece atık miktarı azalır. B-730 etiketi, barkod okunabilirliğinin artmasıyla ürünlerin lazer kullanılarak markalandığı küçük fabrikalarda veri madenciliğini geliştirebilir. Otomatik uygulama için ideal B-730 lazer kazıma poliimid izlenebilirlik etiketi, yüksek sıcaklıklara ve aşındırıcı kimyasallara dayanıklıdır. Üstelik planlanmamış üretim kesintilerini azaltmak için yapışkan sızmasını önleyen çok ince ve dayanıklı bir kalıcı yapışkan sağlar. Daha fazla doğruluk ve algılama hızı sağlayan otomatik uygulanabilir sistemlerle özel olarak geliştirilen etiket ile içiniz rahat olur. Daha fazla bilgi almak veya bir test numunesi istemek için com adresinden Brady ye başvurun. BRADY / 91

94 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Balluff dan uyarlaması kolay Easy Tool-ID Alet yönetimi için ekonomik giriş düzeyinde çözüm ve yarıçap gibi verileri, alet gövdesindeki veri taşıyıcısına yazılır. Kullanıcı aleti makineye getirir, alet tutucuya yerleştirir ve bir tuşa basar. Sistem daha sonra tuş girişini taklit eder ve Balluff Tool-ID ile verileri otomatik olarak klavye ara yüzü vasıtasıyla makine kontrolörüne okur. Manuel, hataya eğilimli giriş bu nedenle kaldırılmıştır. Bu, mevcut makinelerin dahi, uygun maliyetli bir alet kimliği çözümü ile modernize edilebileceği ve yükseltilebileceği anlamına gelir. Balluff Industrial RFID ile alet tanımlaması, yanlış veya eksik alet kullanımını ortadan kaldırarak üretim verimliliğini arttırır. Bu, aletlerin hizmet süresinin kullanımının optimize edilmesini sağlar. Ayrıca, fazladan alet kullanımından dolayı hurdaya çıkan alet sayısı ve yeniden çalışma ihtiyacı önemli ölçüde azalır. Balluff Easy Tool-ID ile alet yönetimine ekonomik bir katkı sağlar. Uyarlanması basittir ve yeni kurulum ve konfigürasyonla ön plana çıkar. Tüm gereken makine aleti üzerinde bir USB portu (klavye genişletici) ve bir ölçme cihazıdır (presetter). Veriler ölçme cihazından alete RFID teknolojisiyle yazılır ve ardından Easy Tool-ID sistemden makine aletine geçilir. Manuel giriş yoktur. Kurulum süreleri ve yanlış giriş riski önemli ölçüde azaltılmıştır. Sistem, entegre okuma/yazma başlıklı bir alet standı, bir işlemci ünitesi, bir mikrokontrolör ve güç kaynağından oluşur. Çözümün kullanımı ve işlevsel prensibi daha kolay olamazdı: Alet ölçüm cihazında, her alet ölçülür ve çap BALLUF / 92

95 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜNLER Omron un G9SE emniyet röleleri, kullanışlı, kompakt ve hızlı monte edilebiliyor Omron un yeni G9SE emniyet rölesinin, montaj süresini %50 den fazla kısaltan ve ultra-ince yapısında kolay erişilebilir vidasız terminallerle donatılmış üç farklı modeli ile tüm emniyet uygulaması ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmıştır. Bu ürünler, çeşitli emniyet konfigürasyonları ve ayarlanabilir kapamada gecikme zamanlarını kapsayan farklı opsiyonlar sunmaktadır. Bunların hepsi, E-stoplar, emniyet kapı switchleri ve emniyet ışık bariyeri gibi çeşitli emniyet cihazlarıyla uyumludur. Bu seri içerisindeki tüm röleler, hem mekanik hem de elektronik sensörlerle kullanılmaya uygundurlar ve hepsinde, tanı bilgileriyle birlikte arıza durumlarının anlık ve görsel olarak gösterilmesini sağlayan, kolay görünür LED göstergeler vardır. G9SE rölelerinin başka bir kilit özelliği de, maksimum 15 ms lik hızlı cevap süresidir. G9SE rölelerinin 5 A değerinde, en fazla dört emniyet çıkışı ve ayrıca, bir yardımcı PNP transistör çıkışı vardır. G9SE nin tipik uygulamaları arasında tek ve iki-kanallı acil durdurma fonksiyonları ve ayrıca, izleme kapıları, koruyucular ve emniyet ışık perdeleri bulunmaktadır. Sadece 17,5 mm genişlikte olan ve normalde açık iki ani emniyet çıkışı bulunan G9SE-201 röle, piyasada mevcut röleler içinde en incesidir. Daha fazla çıkış gerektiren uygulamalar için, 22,5 mm genişlikteki G9SE-401 ise dört ani emniyet çıkışı sunmaktadır. 22,5 mm genişlikte olan G9SE-221-T de, iki ani emniyet çıkışı ve iki kapamada gecikmeli emniyet çıkışı sunmaktadır. G9SE-221-T rölelerinin 5 ve 30 saniyelik maksimum gecikmeler sunan versiyonları vardır. Her iki versiyonda da, kullanıcılar gecikmeyi 16 adımda maksimum düzeyine kadar ayarlayabilirler. Omron un yeni G9SE emniyet röleleri; EN ISO13849:2008 PLe Emniyet Kategorisi 4, IEC/EN /EN SIL 3, UL508, CAN/CSA C22.2 No. 14 de dahil çok çeşitli ve farklı Avrupa ve dünya emniyet standartlarına uygundurlar. Ek olarak, asansör uygulamalarında da kullanılabilmesi için uygun hale getiren EN81-1 ve EN81-2 ye uygunlukları da vardır. OMRON / 93

96 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Schneider Electric, dünyanın en küçük kablosuz enerji izleme sensörünü geliştirdi Schneider Electric, gelişmiş inovasyon ve teknoloji deneyimiyle dünyanın en küçük kablosuz enerji izleme sensörü PowerTag i sektöre tanıttı. Kolay ve pratik kullanımı ile PowerTag, elektriksel hataların ve enerji kayıplarının önüne geçiyor, iş akışının devamlılığını sağlıyor. Enerji yönetimi ve otomasyonda dünya çapında bir uzman olan Schneider Electric, son dağıtım noktasında bulunan elektrik yüklerinin enerji ölçümü ve izlenmesinde devrim yaratan PowerTag i sektöre sundu. Dünyanın en küçük kablosuz enerji izleme sensörü olan PowerTag, ticari veya endüstriyel binalardaki enerji kayıplarını tespit etmek, kritik yüklerin enerji sürekliliğini sağlamak ve elektriksel hatalara karşı önlem almak üzere geliştirildi. PowerTag ile elektrik panosunda hiçbir değişiklik yapmadan ve ilave yere ihtiyaç duymadan son dağıtım yükleri Class 1 hassasiyette ölçülebiliyor ve herhangi bir elektriksel hatadan önce alarmlar sayesinde gerekli önlemlerin alınmasına imkan tanınıyor. Böylece PowerTag, kritik yüklerin devamlı çalışmasını sağlayarak kesintisiz iş devamlılığı sunuyor. Kompakt, yenilikçi ve güvenilir PowerTag ile kesintisiz enerji Schneider Electric in her seviyede yenilikçilik anlayışıyla geliştirdiği PowerTag in montajı ve kullanımı oldukça pratik ve kolay. Kullanım için izlenmesi istenen son dağıtım yüklerinin bağlı olduğu otomatik sigortaların alt veya üst kısmına PowerTag leri yerleştirmek yeterli. PowerTag enerji sensörleri Acti9 Smartlink gateway ler ile kablosuz olarak haberleşerek otomatik sigortanın üzerinden anlık enerji, voltaj, akım, güç, ve güç faktörü değerlerini Class 1 hassasiyetinde ölçüyor. Bu ölçüm değerlerine ek olarak çeşitli voltaj eşik değerleri için ön alarmlar belirleyebiliyor, aşırı yüklerde ve otomatik sigortanın devreyi elektriksel hatalardan dolayı açtırdığı durumlarda alarm ile bildirimde bulunarak devrede bulunan kritik yüklerin izlenmesini sağlıyor. Son derece kompakt yapısı sayesinde PowerTag, mevcut elektrik panosunda yer olmasa bile kullanılabiliyor, yeni dizayn edilen elektrik panolarında ise yer avantajı sağlıyor. Böylece PowerTag montaj zamanını düşürüyor, ek bir kablolamaya ihtiyaç duymadan uygulanabiliyor. Acti9 Smartlink gateway SI B veya SI D ile 20 adet PowerTag sensöre kadar kablosuz (RF) haberleşme sağlanabiliyor. Acti9 Smartlink gateway ler PowerTag enerji sensörlerinden gelen bilgileri ehernet (Modbus TCP/IP) ile göndererek bilgisayardan görüntüleme ve izleme yapılmasına olanak tanıyor. Modbus üzerinden BMS, enerji yönetim sistemi veya SCADA ile kolaylıkla entegre olabiliyor. Acti9 Smartlink gateway lerin ücretsiz olarak sağladığı dahili web sayfaları ile PowerTag sensörlere bilgisayarın ethernet çıkışından kolayca bağlanabiliyor, gateway leri konfigure edebiliyor, elektrik panosunun haberleşmesi test edilebiliyor. Web sayfaları sayesinde PDF veya XLS formatında test raporu oluşturabiliyor ve bu rapor sayesinde PowerTag sensörleri enerji yönetim sistemine (EMS) veya bina yönetim sistemine (BMS) entegre edilebiliyor. SCHNEIDER / 94

97

98 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON EMO HANNOVER 2017 DEN TÜRK ŞİRKETLERİNE DAVET EMO Hannover 2017 bir kez daha üretim teknolojisinin trend forumu olmaya hazır. EMO organizatörü VDW (Alman Takım Tezgahları Üreticileri Derneği - Almanya, Frankfurt am Main) Genel Müdürü Dr. Wilfried Schäfer; Türk imalatçıların, kendilerini küresel pazarda yetkin tedarikçiler olarak konumlandırmak ve ihracatlarını artırmak için EMO Hannover 2017 de yer almalarının önemli olduğunu belirtti. Metal işleme sektöründe dünyanın önde gelen ticaret fuarı Eylül 2017 tarihleri arasında Hannover de gerçekleştirilecek. İstanbul da düzenlenen EMO Basın Toplantısı nda konuşmacı olarak yer alan EMO organizatörü VDW (Alman Takım Tezgahları Üreticileri Derneği - Almanya, Frankfurt am Main) Genel Müdürü Dr. Wilfried Schäfer Dünyanın dört bir yanından gelen üretim teknolojileri imalatçıları, Akıllı üretim için entegre sistemler sloganıyla üretim operasyonlarının dijitalleştirilmesi ve ağ üzerinden bağlanmasıyla müşterilere en üst düzeyde fayda sağlayacak çözümleri sergileyecek. Aynı zamanda, amaç bu yeni çözümlerle takım tezgahı tedarikçilerinin rekabet gücünü artırmak dedi. FUAR TÜRK MAKİNA SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ AÇISINDAN ÖNEMLİ EMO Hannover, metal işleme sektöründeki uluslararası uzmanların etkin buluşma noktası konumunda yılında 110 dan fazla farklı ülkeden ticari ziyaretçinin Hannover deki EMO ya katıldığını belirten Schäfer, Şu ana kadar 42 farklı ülkeden yaklaşık firma yaklaşık metrekarelik net sergi alanı için rezervasyonunu gerçekleştirdi. Şu anda Türkiye den 41 firmanın katılımı kesinleşti. Türk imalatçılarının, kendilerini küresel pazarda yetkin tedarikçiler olarak konumlandırmak ve ihracatlarını artırmak için EMO Hannover 2017 de yer almalarının önemli diye belirtti. TÜRKİYE DÜNYANIN EN BÜYÜK TAKIM TEZGAHI ÜRETİCİLERİ ARASINDA YER ALIYOR Schäfer, Alman makine üreticileri, Türkiye ile güçlü bağlara 96

99 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER sahip durumda ve otomotiv endüstrisi ve bileşen tedarikçileri, makine mühendisliği sektörü ve elektronik endüstrisinde gelişmiş uygulamalara yönelik özel çözümler konusunda iyi bir itibarları var. Ancak, özellikle Türkiye deki çok sayıda küçük ve orta ölçekli takım tezgahı kullanıcısına EMO Hannover deki metal işleme dünyasının başka neler sunabileceğini göstermek istiyoruz. Türkiye deki üretim teknolojisi imalatçılarının da küresel pazarlara daha güçlü şekilde odaklanması öneriliyor. Dünya piyasalarındaki konumlarından da anlaşılacağı üzere, bu imalatçılar uluslararası alanda rekabet gücüne sahip. Türkiye 567 milyon avro değerindeki hacmi ile 2017 de dünyanın en büyük takım tezgahı üreticileri arasında 15. sırada yer alıyor. Üretim çıktısının yüzde 70 ini ihraç ediyor ve dünyanın en büyük ihracatçıları arasında 16. sırada geliyor dedi. ÜRETİM TEKNOLOJİSİNİN İNOVASYON VİTRİNİ EMO Hannover in üretim teknolojisinin inovasyon vitrini olarak kabul edildiğini söyleyen Schäfer, Çoğu kez üreticiler, yeni ürünlerini uluslararası bir fuarda görücüye çıkarmak için lansman tarihlerini EMO tarihlerine denk getirmeye çalışıyor. Bu sebeple, esnek imalat konseptleri, yüksek hızlı işleme, doğrusal tahrik sistemlerinin kullanımı gibi pek çok trend, çığır açan ilerleyişlerine EMO daki üretim ortamında başlamıştır. Bu yıl da sloganımızda belirttiğimiz gibi uluslararası üretim teknolojisi dünyasındaki tartışmaların en önemli konusu dijitalleşme ve ağ kurmadır (networking). Yine de, takım tezgahlarına ve imalat sistemlerine yönelik klasik gereksinimler hâlâ büyük önem taşıyor. Mekanik dayanıklılıkk, güvenilir bileşenler, güvenilir makine kontrol sistemleri, ayrıca akıllı proses tasarımı ve kontrolü: bu özellikler, kalite, üretkenlik ve düşük maliyetli imalatın temellerini oluşturuyor. Bu yıl EMO Hannover de bu amaca yönelik çok çeşitli makineler sergilenecektir. Bunlardan bazıları uygun fiyatlı standart makineler olacaktır. Bir başka büyük grup ise alet ve kalıp imalatı için kullanılan makineleri kapsıyor. Etkinlikteki kurumsal yetenekler yelpazesinde yer alan bir diğer kategori de büyük seriler ve seri üretim çalışmalarında ultra yüksek kaliteli gereksinimlere yönelik üretken, çok amaçlı ve ihtisaslaşmış makineleri içeriyor dedi. TÜRKİYE PAZARI BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ Toplantıda konuşmacı olarak yer alan EMO partneri Deutsche Messe AG Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Andreas Gruchow ise Türkiye de makine sanayi, en dinamik sektörlerden biri. Şirketler ihtiyacı olan bütün yenilik ve inovasyonları EMO Hannover fuarında görecekler. Türkiye makine sektörü oldukça gelişmiş durumda. Çin den sonra Türkiye bizim için en önemli ülke dedi. Endüstri 4.0 ın da önemine değinen Gruchow Endüstri dünyası; dijitalleşme, nesnelerin interneti, arttırılmış gerçeklik gibi birçok önemli teknolojik gelişmenin etkisi altında önemli bir değişim yaşıyor. Bu yeni süreç, Endüstri 4.0 olarak adlandırılan yeni bir döneme işaret ediyor. Dijitalleştirme tüm sanayileri ve imalat sektörlerini değiştiriyor. Endüstri 4.0 ilk kez Hannover Messe de yaratıldı. Bu nedenle Hannover dijitalleştirmede dünyanın önde gelen fuar merkezi. EMO fuarı da imalatta Endüstri 4.0 ı konumlandırıyor. Sadece EMO fuarı değil aynı zamanda Hannover, CeBIT, Hannover Messe, Ligna, CeMAT ve Türkiye de düzenlenen WIN Eurasia fuarları da Endüstri 4.0 ı sergiliyor dedi. EMO HANNOVER FUARI İHRACAT ÇALIŞMALARIMIZA CİDDİ KATKI SAĞLAYACAK Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Genel Sekreteri Nail Türker ise Türkiye, CECIMO üyesi 15 ülke arasında takım tezgahı imalatında 7. sırada bulunuyor. Dünya sıralamasında ise Türkiye sıralar arasında yıllara göre yer değiştiriyor yılları arasında Takım Tezgahı ihracatımız %5,4 arttı ve 2016 yılında 442 milyon dolar seviyesine ulaştı. Dalgalı bir seyir izleyen ihracat rakamlarımız 2016 yılında beklentilerin biraz altında kaldı. Buna karşılık ithalatımız aynı dönem içinde %6,5 azalarak 2016 yılında 1,04 milyar dolar seviyesinde oldu. İthalatımız da ihracattaki gibi dalgalı bir seyir izliyor. İhracatımızın ithalatımız karşılama oranı 2016 yılında %42.5 oranında gerçekleşti. Bu oranın artması önemli bir hedefimizdir. Bu hedefimizi gerçekleştirmemizde EMO Hannover Fuarı nın ihracat çalışmalarımıza ciddi katkı sağlayacağını düşünüyoruz dedi. Türker sözlerine şöyle devam etti; EMO Hannover 2017 nin bu yılki mottosu Connecting Systems for Intelligent Production dünya trendlerini de tam anlamıyla yansıtıyor. Akıllı imalat için sistemlerin birlikte çalışması olarak tarif edebileceğimiz bu değişimi Türkiye deki imalatçılarımız da yakından takip ediyor ve gereğini yapmak için var gücüyle çalışıyorlar. Bu çalışmaların sonuçlarını EMO Hannover 2017 fuarında göreceğimizi düşünüyorum. TÜRK FİRMALARI MUTLAKA FUARDA OLMALI EMO Hannover fuarının katılımcı firmalarından biri olan İğrek Makine Genel Müdür ü Orhan İğrek ise Makine ve metal işleme sektöründe Türk şirketlerinin gücü göz ardı edilemez. Bu nedenle dünyanın dört bir yanından katılım gösteren ve gücümüzü tüm dünyaya duyurabileceğimiz EMO Hannover fuarına Türk firmaları mutlaka katılmalıdır dedi. 97

100 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Siemens Akıllı Şebekelerdeki Deneyimini ICSG 2017 de Paylaştı Siemens, yeni yaklaşım ve teknolojilerle geliştirdiği akıllı şebeke sistemlerine yönelik ürün ve çözümlerini, 5. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı ICSG 2017 de tanıttı. Akıllı şebekeler ve şehirler alanındaki araştırmacıları, uygulayıcıları, geliştiricileri ve kullanıcıları uluslararası bir platformda bir araya getiren ICSG Uluslararası Akıllı Şebekeler Kongresi nin beşincisi, Nisan tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi nde başladı. Akıllı şebeke teknolojilerinin gelişimi için dünya genelinde pek çok çalışmaya imza atan Siemens; bu alandaki deneyimi ve yenilikçi akıllı şebeke sistem ve çözümlerini fuar katılımcılarıyla paylaştı. ICSG 2017 de T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez in moderatörlüğünde gerçekleşen Akıllı Şebekeler de Küresel Dinamikler Paneli nde konuşmacı olarak yer alan Siemens Global, Bulut Çözümleri Yöneticisi Andy Turner. dünyada akıllı şebekelerle ilgili yeni çözümlerin ve uygulamaların altını çizdi. 98

101 ENDÜSTRİ OTOMASYON İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hayri Baraçlı Standı Ziyaret Etti İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hayri Baraçlı nın da konuşmacı olarak yer aldığı ICSG 2017 de, Türkiye deki enerji yönetimi alanındaki teknolojik gelişmelere ve akıllı şehirlerin önemine ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. Fuarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, Siemens Türkiye standını ziyaret ederek, Siemens in akıllı şebeke teknoloji çözümlerini inceledi. Akıllı şehirler dönemi başlıyor ICSG 2017 de Akıllı Şebekelerde Küresel Dinamikler, Akıllı Şehirler, Akıllı Elektrik Dağıtım Şebekeleri, Akıllı Şebekeler ve Şehirlerde Siber Güvenlik, Akıllı Gaz Dağıtım Şebekeleri, Akıllı Şehirlerde Teknolojik Gelişmeler ve Akıllı Şehirlerin Geleceği konuları masaya yatırıldı. Aynı başlık altında bir fuarın da yer aldığı etkinlik; T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın himayelerinde, T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, T.C. Ekonomi Bakanlığı ve IEEE Power & Energy Society (IEEE-PES) desteğiyle gerçekleştirildi. Siemens, Akıllı Şebekeler i Türkiye de geliştiriyor Dünya üzerinde Akıllı Şebekeler in gelişimi için dört farklı merkez belirleyen Siemens in bu merkezlerinden biri Türkiye de bulunuyor. Dijital Şebekeler çözümlerini Türkiye de geliştiren Siemens, var olan altyapıyı daha akıllı ve otomatize ederek, insan hatalarından arındırarak, daha verimli kullanabilmeye odaklanıyor. Bu merkezde geliştirilen teknolojilerin zaman içinde Siemens in faaliyet gösterdiği 190 ülkede kullanılmaya başlaması hedefleniyor.

102 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON 20 YILLIK BİR GELENEĞİN BAŞARISI: İ.Ü. MAKİNE VE TEKNOLOJİ GÜNLERİ, 20. KEZ GERÇEKLEŞTİ! Endüstri&Otomasyon Dergisi olarak Basın Sponsorluğunu gururla yaptığımız İ.Ü. Makine ve Teknoloji Günleri etkinliği, 20 yıllık bir geleneğin birikimiyle ve başarıyla gerçekleşti! İ.Ü. Makine Ve Teknoloji Günleri 17 etkinliği Nisan tarihleri arasında, İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsü- Prof. Dr. Ali Rıza Berkem Konferans Salonu nda yapıldı. 20 yıldır geleneksel olarak düzenlenen Makine ve Teknoloji Günleri etkinliği, İstanbul Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü bünyesinde 1997 yılında kurulan Makine Mühendisliği Teknolojileri Kulübü tarafından organize ediliyor. Kulübün, 1998 yılında Kariyer ve Sektör Günleri ismiyle düzenlemeye başladığı etkinliğinin ismi, teknolojinin her alanda gittikçe gelişmesi ve insan 100

103 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER hayatına yerleşmesi üzerine, 2012 yılında Makine ve Teknoloji Günleri olarak değiştirilmiş. Böylece Makine ve Teknoloji Günleri ismiyle devam eden etkinlikte, Makine Mühendisliği ve kapsadığı Otomotiv, Savunma Sanayi, İklimlendirme Otomasyon, Enerji gibi alanlar ve gelişen teknolojiler incelenmekte, bu konularda paneller, oturumlar ve sunumlar yapılmakta, eğitimler düzenlenmekte. Bu amaçlar doğrultusunda gerçekleştirilen Makine Ve Teknoloji Günleri 17 de de öğrenci-sanayi iş birliğine önem veren, yenilikçi ve alanında uzman katılımcıların oturumları ve sunumlarıyla genç mühendis aday- Makine ve Teknoloji Günleri etkinliğinin ve Makine Mühendisliği Teknolojileri Kulübü nün öncelikli amaçları arasında: Sektörü ve öğrencileri en verimli şekilde bir araya getirmek. Sektör için daha yaratıcı, kendine güveni olan, ekip çalışmasına yatkın, teorik bilgisinin yanında pratik bilgisi de gelişmiş mühendis adaylarının oluşumuna katkıda bulunmak. Üniversite-Sanayi iş birliğini arttırarak, öğrencilerin sanayi ortamını tanımalarını ve iş hayatına daha kolay adapte olmalarını sağlamak. Geleceğin mühendislerinde yerli üretim bilincini oluşturmak bulunuyor. 101

104 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON larına sektördeki çalışmalar ve gündemdeki teknolojiler hakkında nitelikli bilgi paylaşımının yapılması hedeflenmiş. Ulusal ve Uluslararası firmaların da destek olduğu Makine Ve Teknoloji Günleri 17 de bu durumu, Makine Mühendisliği Teknolojileri Kulübü Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Şule Kapkın, açılış konuşmasında şöyle ifade etti: 20. yılında etkinliğimizdeki tecrübemiz, yaptığımız işi mutlak en iyi yapma gayretimiz bizleri dönem içerisinde hep ileriye daha ileriye yönlendirmiştir. Makine ve Teknolojileri Kulübü her anlamda kendini geliştirme isteyen mühendis adayları için var olan kulüptür. Üniversiteler sadece teorik bilgi verebilen yerler olmaktan çıkarılıp öğrencileri iş hayatına hazırlayan, sosyal alanlarda kendini yetiştirebilen kurumlar olmalıdır. Gelişen sanayi sadece teknik konularda bilgi sahibi olan değil insanlarla iyi ilişki kurabilen, sosyal becerisi yüksek takım çalışmasına uyum sağlayabilen yabancı dil bilen ve bilgisayar kullanabilen mühendisler aramaktadır. Makine ve Teknolojileri Kulübü uzun soluklu, fakat gün geçtikçe bu amaç doğrultusunda kendini geliştirebilen ve sürekli revize eden bir görev üstlenmiştir. Kulübümüzün gayesi öğrencilerin mesleki anlamda vasıflı olmalarını sağlamanın yanında kendilerine, çevrelerine ve ülkelerine karşı bilinçli, insiyatif alabilen, sorumluluk sahibi mühendisler yetiştirmektir. 3 gün boyunca devam edecek kariyer ve sektör günleri etkinliğimiz alanında uzmanları, eğitmenleri, üniversite-sanayi işbirliği kapsamında bir araya gelirken öğrenciler için faydalı ve güzel şekilde geçmesini temenni ediyor, katılımları ile eğitime verdiği desteklerden dolayı tüm katılımcı firmalara, teşekkür ederim. İ.Ü. Makine Ve Teknoloji Günleri 17 etkinliğinin 1. gününde (11 Nisan), Açılış Konuşmaları nın ardından FESTO Endüstriyel Akademi - Yönetici ve Eğitmeni Hakan Eminçe, Endüstride Yetkin İnsan Gücüne Olan İhtiyaçlar Ve Eğitimin Önemi ; RENAULt Eski Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aybar, Otomotiv Sektörün Bugünü ve Yarını ; DAIKIN-BREEAM Yetkili Uzman / Yeşil Enerji & Çevre Bölüm Koordinatörü Dr. Andaç Yakut, İklimlendirme 102

105 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER Sektöründeki Son Gelişmeler ; AKRO MÜHENDİSLİK Genel Müdürü Dr. Can Özcan Anybody Programı sunumlarını yaptılar. 2. günde (12 Nisan)GENERAL ELECTRIC Senior Software Engineer Uğur Koçak ve Staff Software Engineer Nitel Muhtaroğlu, Endüstride Dijital Dönüşüm ; BOSCH Otomotiv Teknik Hizmetler ve Destek Müdürü Cem Güven ve Otomotiv Teknik Hizmetler ve Destek Uzman Mühendisi Bilal Çelik, Future of Connected Mobility (Bağlanabilir Mobilite Çözümlerinin Geleceği) ve Augmented Reality (Arttırılmış Gerçeklik) ; YÜZEY KORUMA Genel Müdürü Ersin Ispartalıgil ve Otomasyon Departman Şefi Fatih Okçuoğlu Nesnelerin İnterneti (Internet of Things IoT ) ; TOYOTA Kalite Güvence Müdür Yardımcısı Sefa Baykaldı, Toyota nın çevreci araç teknolojileri Hibrit teknolojisi ; TUANA MÜHENDİSLİK Satış Yöneticisi Rıdvan Durmaz Termal Kameraların Endüstrideki Kullanım Alanları sunumları yapıldı. Proje Mühendisi Didem Baykal MSC Nastran sunumları vardı. Etkinlik, sunumlardan sonra yapılan Mezunlar Paneli ve İ.Ü. İşletme Fakültesi Kültür Kulübü Müzik Topluluğu dinletisi ile sona erdi. 3. günde ise(13 Nisan) ASELSAN Mekanik Teknolojileri Müdürü İlhan Başçuhadar, Savunma Sanayindeki Son Teknolojik Gelişmeler ; BORUSAN- Jaguar Land Rover Parts Manager Burak Seyhun ve Jaguar Land Rover Aftersales Manager Rezzan Ekinci, Borusan Çalışma Alanları ; BİAS MÜHENDİSLİK 103

106 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Antalya da iş ortaklarıyla buluştu Otomasyon devinden yeni döneme güçlü başlangıç Otomasyon ve ileri robot teknolojileri alanında dünyanın önde gelen markalarından Mitsubishi Electric, Türkiye genelindeki fabrika otomasyonu iş ortaklarıyla bir araya geldi. Antalya da düzenlenen toplantıda 2016 yılı başarıları ve 2017 yılı hedefleri ile teknolojik gelişmeler paylaşıldı. Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri, 30 Mart - 1 Nisan tarihleri arasında Antalya Bellis Deluxe Hotel de bayileri ve sistem entegratörleri ile bir araya geldi yılı başarıları, yeni dönem hedef ve stratejileri ile geleceğe yönelik öngörülerin paylaşıldığı toplantıda, aynı zamanda markanın yeni nesil fabrika otomasyon çözümleri, e-f@ctory konsepti, robot teknolojileri ve mekatronik CNC ürünleri anlatıldı. Mitsubishi Electric in otomasyon ürünlerini tek çatı altında toplayan Sanayi 4.0 a uyumlu yeni ürünü Panolu Inverter Çözüm Platformu nun tüm katılımcılara tanıtıldığı toplantıda, örnek proje ve uygulamalar da sunuldu. Etkinliğin açış konuşmasını gerçekleştiren Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, Mitsubishi Electric olarak, dünyada çok çeşitli alan- 104

107 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER larda faaliyet gösteren fabrikalara hızlı entegrasyon, üretkenlik, esneklik ve verimlilik konusunda katma değer sağlıyoruz. Türkiye de ise tüm bu hizmetleri hiç şüphesiz güçlü bayilerimiz ve sistem entegratörlerimizin katkısıyla gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz yıllarda ileri teknolojimiz, çözüm odaklı yaklaşımımız ve iş ortaklarımızın desteğiyle, hizmet verdiğimiz tüm sektörlerde pazarın ve kullanıcıların ihtiyaçlarını doğru bir şekilde analiz etmeyi ve uygun çözümler sunmayı başardık. Yeni dönemde de Mitsubishi Electric in global gücü, yerel bilgi birikimimiz ve iş ortaklarımızın katkısıyla otomasyon sektöründe büyük başarılara imza atmayı hedefliyoruz şeklinde konuştu. Sanayi 4.0 evresinde, Türkiye nin üretim gücünü pekiştirmesi için ileri robot teknolojileri ile bütünleşik dijital fabrikalara geçişin önem kazandığını vurgulayan Saraçoğlu, şu açıklamalarda bulundu; Yeni endüstri evresinde robotların üretimdeki rolünün hızla artacağını ve hatta yarı insansı robotların yaygınlaşacağını düşünüyor, bu gelecek vizyonundan hareketle yeni nesil ürün ve çözümler geliştiriyoruz. Sanayi 4.0 a yanıtımız olan e-f@ctory konseptimiz ile hızla büyüyen Türk sanayisinin küresel pazarlarda İleri teknolojimizi Türkiye ye getiriyoruz Mitsubishi Electric için Türkiye nin jeopolitik konumu, genç nüfusu ve büyüme potansiyeli ile avantajlı bir ülke ve öncelikli pazar olduğunu vurgulayan Saraçoğlu, sözlerine şöyle devam etti; Mitsubishi Electric, Türkiye nin global düzeyde rekabet için dünyadaki gelişmelere hızla uyum sağlayabilmesi amacıyla ileri teknolojisini Türkiye ye getiriyor. Sürdürülebilir gelecek için çalışan Mitsubishi Electric, bilgi birikiminin yanı sıra üstün teknolojiye sahip, enerji verimli, çevreci fabrika otomasyon çözümleri ile tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de de sanayiye, alt yapı projelerine, AVM ler, oteller, konut ve ofis projeleri gibi her türlü büyük yapıya katma değer sağlamayı amaçlıyor. Ürün ve mühendislik kalitesinden doğan yeni çözüm Mitsubishi Electric in ürün kalitesini Türkiye de uzun yıllara dayanan mühendislik deneyimiyle birleştirdiklerini belirten Saraçoğlu, METR Automation Solutions markası altında yeni bir çözüm geliştirdiklerini de açıkladı. Saraçoğlu, Mitsubishi Electric in yeni nesil otomasyon ürünlerini tek çatı altında toplayacak ve dış kabini Türkiye de üretilecek Sanayi 4.0 a uyumlu Panolu Inverter Çözüm Platformu nun, endüstriyel tesislere ve alt yapı projelerine kısa sürede devreye alma imkanı tanıyacağını söyledi. Türkiye, ileri robot teknolojileri ile bütünleşik dijital fabrikalara geçmeli dünyanın önde gelen üreticileriyle rekabet edebilmesine ve sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Bu amaç doğrultusunda sanayicilerimizi bilgilendirerek Türkiye de dijital fabrika konseptinin yaygınlaşması için çalışıyoruz. Başarı için motivasyon kaynağımız iş ortaklarımız Mitsubishi Electric in inovatif otomasyon çözümleriyle sanayinin yanı sıra Marmaray da olduğu gibi alt yapı projelerine de yüksek katma değer sağladığını vurgulayan Saraçoğlu, otomasyon teknolojilerine yön verecek donanımlı genç mühendislerin yetişmesini sağlamak için üniversitelerin mühendislik fakültelerine destek verdiklerini de belirtti. Türkiye nin yüksek potansiyeline inanan Mitsubishi Electric in ülkemize yatırım yapmayı sürdüreceğinin altını çizen Saraçoğlu, Başarıya giden bu yolda iş ortaklarımız ile birlikte büyümeye devam edeceğiz diyerek sözlerini tamamladı. 105

108 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Parker Hannifin 100 Yılını Kutluyor! Bir Asırlık Büyüme ve İnovasyonun Ardından Kurucu Art Parker ın Girişimci Ruhu, Bu Etkin Global Mühendislik Gücünde Yaşamaya Devam Ediyor. Hareket ve kontrol teknolojilerinde dünya lideri Parker Hannifin Corporation (NYSE:PH), 13 Mart 1917 deki kuruluşunun üzerinden tam 100 yıl geçmesini kutladı. Bu kutlamaların bir parçası olarak şirket, adresinde bir yüzüncü yıl dönümü web sitesi açtı. Parker Hannifin Corporation ın Türkiye Satış Şirketi olan Parker Hareket ve Kontrol Sistemleri Tic. Ltd. Şti ise Türkiye deki kuruluşunun 10. yılını 2 Temmuz 2017 tarihinde kutlayacak. Bu anlamlı ve önemli senede, Parker Türkiye, Ankara ve İstanbul da birer tam gün sürecek etkinlik ile müşterileri, tedarikçileri, distribütörleri ve hem Türkiye den hem de farklı ülkelerden çalışanlarını bir araya getirmeyi planlıyor. Kayıt olan herkesin ücretsiz katılabileceği Parker.Biz.TR adı verilen etkinlik ile ilgili detaylara adresinden ulaşabilirsiniz. Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO Tom Williams, Bu yıl, geçmişi ve bizden önceki büyük başarıları saygıyla anıyor ve Parker ı bugün olduğu şirket yapan insanları, kültürü ve değerleri kutluyoruz. dedi ve devam etti: Harikulade ekip üyelerimiz, Parker ın başarısının temelini oluşturuyor ve önümüzdeki 100 yıl daha, parlak bir geleceğe doğru şirketin büyümesini sağlamaya devam edecekler. Pnömatik fren sistemi ve sızdırmaz rakor imalatçısı Parker Appliance Company, vizyoner mühendis Arthur L. Parker tarafından kuruldu ve ilk yıllarında Cleveland, Ohio daki küçük bir dairede onun iş ortağı Carl Klamm ile birlikte geliştirildi. Art ın adına alınan ilk patent ise elektrik jeneratörünün hızını düzenleyen hidrolik bir cihazı detaylandı- 106

109 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER 100 yıldır Parker çözümleri, sayısız teknoloji atılımına olanak tanıdı ve de imalat sanayinde, dünya savaşlarında, uzayın keşfinde ilerlemeyi ve neredeyse hareket eden insan yapımı her makinede inovasyonu destekledi. Bugün, Parker ın teknoloji uzmanlığı, dünyanın her bölgesinde yüz binlerce müşteriye hizmet veren dokuz temel teknoloji platformuna yayılıyor. Şirketin ürünleri, çeşitli global pazarlar için hareketi kolaylaştıran yüksek mühendislik ürünü bileşenlere ve sistemlere sahip hareket eden her şeyde ve de kontrollü sıvı ve gaz akışında bulunabiliyor. Parker ın faaliyetleri, 50 nin üzerinde ülkede 300 ün üzerinde üretim tesisinden in üzerinde bağımsız dağıtım ortağı ve in üzerinde ParkerStore endüstriyel perakende konumu ile kullanıcılara ulaşıyor. rıyordu. O zamandan bu zamana geçen yüzyıl içinde şirket, 8000 in üzerinde buna benzer patent alarak aralarında yaşam bilimleri, petrol ve gaz, inşaat ve tarımın da bulunduğu çeşitli sanayi ve havacılık-uzay pazarlarında teknolojik inovasyonun hızını belirlemeye yardımcı oldu. Art Parker tarafından yerleştirilen bu girişimci ruh, müşterilerin üretkenliklerini ve kârlılıklarını artırmalarına, hareket ve kontrol teknolojilerinde sınırları genişletmelerine yardımcı olmak için yeni yollar keşfeden in üzerinde ekip üyesi ile Parker ın bugün dönüştüğü şirkette net bir şekilde görülüyor. Parker, Art Parker ın bizzat kendisinin 1930 larda çalışanlarına yaptığı konuşmaya dayanan güçlü bir kültürel felsefeyi de koruyor: Başarımız; adil anlaşmalara, sıkı çalışmaya, iş bölümüne ve kaliteli ürünlere dayanıyor. Başkan ve COO Lee Banks, İster araba kullanıyor, ister uçakla seyahat ediyor, ister cep telefonunuzla konuşuyor, ister bir bardak su içiyor olun; Parker, hayatınızın her noktasına dokunuyor. dedi ve devam etti: Geniş ürün yelpazemizi entegre eden ve dijital olarak bağlı yeni sistemlerin tasarımı konusunda müşterilerimiz ile ortaklık kurarak, onları daha verimli kılan hizmetler ekleyerek ve de global dağıtım ve e-ticaret kanallarımız yoluyla ürünlerimize kesintisiz ulaşılabilirliği sağlayarak, müşterilerimize değer katmaya devam ediyoruz. Parker, geçtiğimiz yüzyılda olduğu gibi önümüzdeki sayısız yılda da değişen dünya için önemli olmaya devam edecek. Geleceğe dönük olarak Parker, hareketi ve kontrolü destekleyen birçok başka uygulamanın yanı sıra endüstriyel sensörler ve Nesnelerin İnterneti, şebeke bağlantılı batarya deposu ve yenilebilirler ve de gelişmiş filtreleme teknolojilerinin kullanımıyla elde edilen temiz içme suyunda kaydedilen ilerlemeler ile dünya üzerinde olumlu bir etki yaratmaya yardımcı olmak için yüzyıllık mühendislik uzmanlığından yararlanıyor. 107

110 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON SOLAREX Fuarı nda 1GW solar inverter tedariği kutlaması! Nisan 2017 tarihlerinde İstanbul da gerçekleşen 10. Uluslararası Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Fuarı nda 1500V DC çözümlerini müşterileri ile buluşturdu. ABB güçlü kadrosu, partnerleri, yaygın servis ağı, tamir atölyesi ve tam donanımlı eğitim sınıfları ile sektöre hizmet vermenin mutluluğunu Solarex 2017 Fuarı nda katılımcılar ile kutladı. ABB 2012 yılında Türkiye de fotovoltaik güneş enerjisi sektörünün gelişimi için çalışmalara başlamış ve bugüne kadar yatırımcılar Türkiye de 1 GW lık fotovoltaik güneş enerjisi santralleri kurulumlarında ABB Solar inverterlerini tercih etmişlerdir. ABB Türkiye Solar Ürün Grup Müdürü Sayın Haluk Özgün, ABB nin temel aldığı kriterler; 125 yılın birikimi olan yüksek teknolojiye sahip ürünleri ile doğru mühendislik çözümleri oluşturmak, müşteri odaklı çalışma anlayışı ve disiplini, güçlü servis organizasyonu ve eğitime verdiği önemle müşterilerine doğru hizmeti ve güveni sunmaktır dedi. ABB, 10.Hol de bulunan B01-C02 nolu standında, UNO DM PLUS, REACT, TRIO 50/60, PVS980-2 MW 1500V merkezi inverteri, alçak gerilim şalt malzemelerini ve servis ve eğitim 108

111 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER Küçük ölçekli güneş enerji sistemlerinde kullanılmak üzere tasarlanan UNO DM solar inverterler, entegre kablosuz iletişim özelliği ve kolay kurulabilmesi (tak-çalıştır) sayesinde evsel/çatı tipi solar sistemler için müşterilerin beklentilerini karşılarken, REACT inverterler enerji depolama kabiliyeti ile arttırılmış öztüketim ve özyeterlilik oranlarını yakalamaya yardımcı oluyor. Her iki inverter de Yük Yöneticisi (Load Manager) ve sıfır-besleme (zero-injection) özellikleri sayesinde şebekeyle olan etkileşimi (örneğin şebekeye hiç enerji vermemek gibi) en aza indirecek şekilde ayarlanabilme özelliğine sahiptir. Bunun getirdiği en büyük avantaj şebekeye yük oluşturmadan kendi kendine yetebilen sistemler oluşturulabilmesi ve şebeke operatörlerine sağlanan işletme kolaylığı olarak özetlenebilir. olanaklarını tanıttı. AG ürünleri arasında; DC toplama kutuları içerisinde yeralan, Gemini dağıtım kutuları, OTDC ana yük ayırıcılar, E90PV kartuşlu tip dize sigortalar, OVR PV parafudurlar, DBL dağıtım blokları ve CMS devre izleme sistemi gibi yenilikçi ürünlerinin yanı sıra özellikle 1500V DC sistem çözümleri ve AC koruma çözümleri de yer aldı. Fotovoltaik panellerin verimlerini arttırmak için yapılan ArGe çalışmalarının yanında paneller tarafından üretilen doğru akımın alternatif akıma çevrimini gerçekleştiren inverterlerin ve sistemlerin performanslarını arttırmak için de çalışmalar sürdürülmektedir. ABB Solarex Fuarı sayesinde PVS980 2MW 1500V DC gerilim seviyelerinde çalışabilen yeni nesil inverter teknolojisi ve santral genelinde kullanılan elektriksel koruma ve kontrol ekipmanlarını Türkiye de ilk defa yatırımcıların beğenisine sundu. ABB nin güneş enerji sistemleri için sunduğu en önemli ürünlerden biri olan solar inverterler yenilikçi ve fark yaratan özellikleriyle ön plana çıkıyor. Büyük ölçekli güneş enerji santralleri (GES) için geliştirilen yeni nesil 1500V luk PVS980 inverterleri artırılmış güç seviyesi ve düşük bakım gereksinimi ile fark yaratıyor. Bu özelliği sayesinde PVS980, toplam sistem maliyeti düşük olan ve daha verimli güneş enerji santralleri (GES) oluşturulmasında önemli rol üstleniyor. Bunun yanında merkezi inverterler için ABB, müşterilerinin sahada ihtiyaç duyacağı DC toplama kutuları, inverter köşkü, solar trafo ve OG hücrelerini de içeren paket ürünler sunmaktadır. Alanında uzman proje yönetimi kadrosu ile güneş enerjisi projelere en uygun çözümler ABB güvencesinde temin edilmektedir. ABB standında sergilenmiş bir diğer ürün; CMS devre izleme sistemidir. Fotovoltaik sistemden beklenen verim, hem güneș ışımasının performansına hem de tüm sistem parçalarının doğru çalışmasına bağlıdır. Sistem büyüdükçe oluşabilecek hata veya arızaların tespit edilmesi veya önlenmesi zorlaşmaktadır. Fotovoltaik kurulumlarda CMS Devre İzleme sistemi kullanarak her bir dizedeki üretim sürekli olarak ölçülmekte ve elde edilen veriler diğer dizelerle karşılaştırabilecek bir sistem oluşturmaktadır. ABB standında, fotovoltaik uygulamalarda, izolasyon ve anahtarlama amacıyla dizi ve inverter panolarında kullanılabilen OTDC ve Tmax PV yük ayırıcı ürünler de sergilendi. OTDC serisi 16A-1600A aralığında, 1500V DC işletme gerilimine kadar kullanılabilinen modelleriyle, güvenilir pozisyon gösterimi, bir veya birden fazla devrenin bağlanabilmesi, çalıșma hızından bağımsız kontak açılımı, polariteden bağımsız bağlantı ve geniș aksesuar seçeneği ile fotovoltaik uygulamalarda en ideal çözümü sunmaktadır. Tmax PV ise 1600A ve 1500V DC işletme gerilimine kadar kullanılabilen modelleriyle kompakt boyutlar ve uzaktan açma/ kapama imkanı yanında yeni terminal tasarımı ile çok daha basit ve güvenli bir kullanıma sahiptir. ABB nin standında ziyaretçilere sunulan CM-UFD şebeke izleme rölesi, şebekedeki gerilimi kontrol ederek belirlenen eşik değerlerinin dışına çıkıldığında fotovoltaik sistemin bağlantısını kesmek için kullanılmaktadır. Yenilikçi şebeke izleme çözümleri fotovoltaik uygulamalarda güvenli ve verimli çalışmayı sağlayarak oluşabilecek kayıpları azaltmaktadır. Fuar süresince standta sergilenen bağlantı çözümleri ise yüksek gerilim dayanımı sayesinde solar uygulamalarda kullanıma uygun SNK klemensler, ABB invertörlerinde mevcut kullanılan bağlantı elemanlarına %100 uyumlu PV konnektörler ve 1500V DC nominal gerilimle solar inverter uygulamalarına adapte edilmiş DBL dağıtım bloklarıdır. 109

112

113

114 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON CLPA, Süleyman Demirel Üniversitesi nde Sanayi 4.0 evresinde CC-Link in önemini anlattı Endüstriyel haberleşmenin hızı 10 kata kadar artıyor Geleceğin iş dünyası temsilcilerini Sanayi 4.0 vizyonu ve yeni nesil teknolojiler hakkında bilgilendirmek amacıyla düzenlenen Süleyman Demirel Üniversitesi Kariyer Günleri nde CLPA (CC Link Partner Association) Ülke Müdürü Tolga Bizel konuşmacı olarak yer aldı. Sanayi 4.0 evresinde fabrikaların üretim süreçlerindeki büyük veri miktarının hızla arttığına dikkat çeken Bizel, bu verilerin bilinen endüstriyel haberleşme sistemlerinden 10 kata kadar daha hızlı ve doğru yönetilmesini sağlayan CC-Link IE teknolojisini 112

115 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER gençlere anlattı. Süleyman Demirel Üniversitesi, Endüstri ve Kalite Topluluğu tarafından Nisan tarihlerinde yedincisi düzenlenen Kariyer Günleri etkinliği ile iş dünyasının önde gelen kurumlarını geleceğin çalışanları gençlerle buluşturdu. Öğrencilerin yeni endüstri evresi ve teknolojideki son gelişmeler hakkında bilgilendiği etkinlikte konuşmacı olarak yer alan CLPA (CC Link Partner Association) Ülke Müdürü Tolga Bizel, Sanayi 4.0 ın ihtiyaçlarının desteklenmesi konusunda büyük önem taşıyan endüstriyel haberleşme platformu CC-Link IE ye dikkat çekti. İletişim verilerinin güvenilir yönetimi çok önemli Sanayi 4.0 kavramını, siber fizik sistemlerin Nesnelerin İnterneti (IoT) ile birleşimi olarak özetleyen Tolga Bizel, şu bilgileri aktardı; Sanayi 4.0 sürecindeki en önemli unsurlardan birinin büyük verinin toplanması, paylaşılması ve işlenmesi olduğunu söylemek mümkün. Makinelerin birbiriyle iletişim kurabildiği akıllı fabrikalarda, iletişim verilerinin güvenilir bir şekilde yönetilmesi son derece önemli. Dijital fabrikalarda pek çok veri, çok sayıda cihaz tarafından gerçek zamanlı olarak oluşturularak süreçlerin şeffaf bir şekilde görüntülenmesini sağlamak üzere paylaşılıyor. Bu sürecin başarısında bant genişliği büyük önem taşıyor ve bu noktada devreye CC-Link IE giriyor. CC Link uyumlu ürün üreticileri ve CC Link teknolojisi kullanıcılarından oluşan CLPA nın dünya genelinde yaygınlaştırmaya çalıştığı CC-Link IE, şu anda fiilen en büyük bant genişliğine sahip ve gigabit hızlarında çalışan tek açık endüstriyel ethernet protokolü olarak öne çıkıyor. Milisaniyeler içinde haberleşme imkanı Geleceğin haberleşme üzerine kurulacağını ve bu doğrultuda Sanayi 4.0 ın gereklerini hayata geçirmek için fabrikalarda robotlar dahil tüm makinelerin birbiriyle haberleşmesinin önemini vurgulayan Bizel, CC-Link IE, fabrika otomasyon teknolojileri üreticilerinin saha kısmındaki ürünlerinin birbirleri ile haberleşmesi için çok güçlü bir platform oluşturuyor. Aynı zamanda bu teknoloji, farklı üreticilere ait cihazların genel bir ağ üzerinde serbestçe iletişim kurabilmesini sağlayacak kapasiteye de sahip. Genel olarak saniyede 100 megabit ile haberleşebilen endüstriyel haberleşme sistemlerinden 10 kata kadar daha hızlı olan CC-Link IE, saniyede bir gigabit ile haberleşme imkanı sunuyor. Dolayısıyla bu teknoloji, şimdi ve gelecekte Sanayi 4.0 ın ihtiyaçlarının desteklenmesi için büyük potansiyele sahip. Bir gigabitlik açık endüstriyel ethernet ağı CC-Link IE, saha cihazlarından kontrolörlere çok hızlı iletişim sağlayarak üretim tesisinin tamamında maksimum verimliliği mümkün kılıyor şeklinde açıklamalarda bulundu. Fabrikaların bazı bölümlerinde milisaniyeler içinde haberleşmek gerektiğini belirten Bizel, CC-Link IE gibi bir altyapısı olmayan üretim tesislerinin sürekli değişen ve kişiselleşen taleplere hızlı yanıt vermelerinin zorlaştığını vurguladı. Hızlı ve verimli üretim bantları oluşturulmalı Günümüzde sanayinin her geçen gün daha fazla kişiselleşen ihtiyaçları karşılayabilmesi için hızlı ve verimli üretim bantlarının oluşturulması gerektiğinin altını çizen Bizel, sözlerini şöyle sürdürdü; Fabrikalarda yüksek verimlilik sağlayan açık network teknolojisi, Sanayi 4.0 sürecinde gittikçe daha önemli hale geliyor. Açık network yapısının başarısı ise standart teknolojiyi destekleyen otomasyon ürünlerinin kullanılabilirliği ile belirleniyor. Bu doğrultuda açık endüstriyel ethernet protokolü CC-Link dikkat çekiyor. Çünkü bugün dünya genelindeki yüzlerce otomasyon ekipmanı üreticisinin sunduğu den fazla sertifikalı CC-Link uyumlu ürün bulunuyor. CC-Link teknolojisinin güvenilir haberleşme için tüm veri bağlantı katmanı ve taşıma katmanını ele alan ve cihazlar arasındaki haberleşmeyi sağlayan bir ASIC (Application Specific Integrated Circuit- Uygulamaya Özel Tümleşik Devre) kullanımına dayandığını belirten Bizel, CC-Link, verimli fabrika ve proses otomasyonu sağlamak amacıyla kontrol ve üretim verilerini yüksek hızda iletiyor. Bu yüksek hızlı haberleşme, farklı tedarikçilerden sağlanan çok sayıda otomasyon cihazını tek bir kablo üzerinden birbirine bağlıyor. Geleneksel endüstriyel kontrol ağları ile yalnızca bir üreticiye ya da az sayıda üreticiye ait saha cihazlarının kurulumu yapılabilirken, CC-Link gibi açık ağlarla yaklaşık 300 e yakın farklı üreticiye ait cihazların kurulumu gerçekleştirilebiliyor diyerek sözlerini sonlandırdı. 113

116 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Innovation Summit ile Orta Doğu ve Afrika da Nesnelerin İnterneti Oturumları hizmetleri ve sağlayıcıları analitik, gerçek zamanlı veri yönetimi becerileri sağlayan en yeni teknolojileri sergiledi. Schneider Electric in Orta Doğu ve Afrika da gelişime yön vermek üzere düzenlediği Innovation Summit, bu yıl, geçtiğimiz Nisan ayında Dubai de gerçekleştirildi. 5. kez organize edilen etkinlik Nesnelerin İnterneti odağıyla yeni teknolojileri uluslararası arenadan katılımcılarıyla buluşturdu. Enerji yönetimi ve otomasyon alanında dünya çapında uzman olan Schneider Electric, Nesnelerin İnterneti ne (IoT) odaklanan Innovation Summit i, geçtiğimiz Nisan ayında Dubai deki Atlantis The Palm Hotel de gerçekleştirdi. Bu alanda düzenlenen en geniş kapsamlı etkinlik olan zirveye Ortadoğu ve Afrika daki üst düzey endüstri liderleri de dahil olmak üzere 2500 den fazla ziyaretçi katılım gösterdi. Bu yıl beşinci kez düzenlenen etkinlik, enerji yönetimi ve otomasyonun geleceğini yeniden tanımladı. Schneider Electric küresel çapta en önemli etkinliklerinden olan Innovation Summit ile evler, veri merkezleri, oteller, sağlık hizmetleri, işletmeler, kamu Etkinliğin Nesnelerin İnterneti teknolojileri başta olmak üzere enerji ve otomasyon alanında gelişime yön vereceğini belirten Schneider Electric Orta Doğu ve Afrika Başkanı Caspar Herzberg; Innovation Summit 2017, Schneider Electric in, geleceğin şehirlerini bölgesel hedefler doğrultusunda oluşturma konusundaki kararlılığının bir yansımasıdır. Bugün akıllı şehir çözümlerimiz, entegre ve pürüzsüz bir şekilde çalışarak enerji ve su tüketiminde önemli bir verimlilik sağlıyor. Aynı zamanda müşterilerimiz günümüzün Nesnelerin İnterneti özellikli dijital dünyasından faydalanmanın optimum yollarını arıyor. Biz de verileri gerçek zamanlı olarak ve sorunsuz bir şekilde bağlamak, toplamak, analiz etmek ve harekete geçirmek için IT/OT (Bilgi Teknolojisi / Operasyonel Teknoloji) arasında köprü kuran EcoStruxure platformumuzla maksimum farklılaşma, güvenlik, verimlilik, güvenilirlik ve sürdürülebilirlik sağlamak için hazırız şeklinde konuştu. Daha iyi şehirler, endüstriler ve toplumsal yapılar için uzmanlığını kullanan Schneider Electric, bina, şebeke, endüstri ve veri merkezi müşterileri için ölçek çapında Nesnelerin İnterneti özellikli çözümler sunmak amacıyla kısa süre önce yeni nesil EcoStruxure mimarisi ve platformunu hizmete sundu. Açık, ölçeklenebilir ve entegre çalışabilen bu platform, bağlantılı ürünlerden cihaz kontrolüne, uygulamalara, analitiklere ve hizmetlere kadar Schneider Electric in teknoloji portföyünün üç ana katmanını birbirine bağlıyor. Schneider Electric Innovation Summit 2017 de EcoStruxure gibi endüstriler arası yeniliklere liderlik eden teknolojiler ve uygulamalar yer aldı. 114

117 ENDÜSTRİ OTOMASYON Siemens ten CNC takım tezgahları eğitimi HABERLER Siemens Türkiye, bilgisayar kontrollü takım tezgahları hakkında web tabanlı bir eğitim başlattı. Siemens Türkiye, CNC imalatı kolaylaştırarak daha keyifli hale getiren SINUMERIK yazılımının temel işleyişini anlattığı web seminerlerini yayınlamaya başladı. Ücretsiz olarak erişilebilen altı ayrı öğrenme modülü sayesinde talaşlı imalatın temel prensiplerinden kesici takımlara, NC programlama esaslarından son teknoloji diyalog programlama tekniklerine kadar bilgisayar kontrollü takım tezgahları için tüm temel prensipler Türkçe olarak kullanıcıya sunuluyor. Kullanıcılar ayrıca CNC imalat hakkında en güncel videoların, uzman yorumlarının ve püf noktalarının yer aldığı CNC4you portali üzerinden ücretsiz olarak indirecekleri Sinutrain yazılımları aracılığıyla öğrendikleri bilgileri pratik uygulamalarla pekiştirebiliyorlar. Her kursun sonunda yer alan sınavlarla bireysel sınama gerçekleştiriliyor. Siemens in ücretsiz web seminerlerine katılan kullanıcılar, SINUMERIK Operate in temel prensipleri, SINUMERIK Operate ile parça işlemenin temel prensipleri, Kesici takımlarının temel prensipleri, NC programlamanın temel prensipleri, SINUMERIK Operate ile ayarlama ve üretim, SINUMERIK Operate ile programlama başlıkları altında altı eğitimin tamamına Türkçe olarak erişebiliyor. Eğitimlere ulaşmak için: siemens.com.tr/cnc4you 115

118 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON DÜNYANIN EN YENİLİKÇİ 100 ŞİRKETİNDEN BİRİ OLAN OMRON, TÜRKİYE DE YENİ OFİSİNİ AÇTI! 2016 yılında Clarivate Analytics tarafından Dünyanın En Yenilikçi 100 Şirketi arasında gösterilen ve dünya genelinde yaklaşık çalışanıyla 110 dan fazla ülkede hizmet sunan Omron, 1991 yılından beri Türkiye de de faaliyet gösteriyor. Omron Türkiye, Üsküdar Altunizade de bulunan yeni ofis binasının açılışı 20 Nisan da, Avrupa CEO su Hiroyuki Usui nin katılımıyla yapıldı. Türkiye Yatırımlarını Hızla Artıran Omron un, Yeni Türkiye Ofisi binasının açılışında düzenlenen tören, 65 kişiden oluşan Omron Türkiye ekibinin yanı sıra, çözüm ortakları, müşteriler, Omron Avrupa vizyon liderleri, Japonya İstanbul Başkonsolosu Norio Ehara ve Ekonomi Ataşesi Kazuyoshi Kurihara nın da aralarında olduğu konuklardan oluşan yaklaşık 200 kişiyi bir araya getirdi. Omron Türkiye yi, 110 ülkede yaklaşık 39 bin Omron çalışanının ortak bilgi ve becerilerinin birleştiği bir güç merkezi olarak görüyoruz. Törende açılış konuşmasını yapan Omron Türkiye Genel Müdürü Bengi Pekmezoğlu;entegre, akıllı ve interaktif teknoloji çözümleri üreten bir şirket olan Omron un, yeni ofis binasıyla tüm Omron Türkiye çalışanlarına pratik, verimli ve fonksiyonel bir iş ortamı sağlayacağını belirtti. Pekmezoğlu ayrıca Omron Türkiye olarak bugün itibariyle geldiğimiz noktada 65 kişilik tecrübe ve katma değer yaratmaya odaklı kadroya sahibiz ve Omron Türkiye yi 110 ülkede yaklaşık 39 bin Omron çalışanının ortak bilgi ve becerilerinin birleştiği bir güç merkezi olarak görüyoruz. İş ortaklarımızın uzun dönem iş planlarında yanlarında olacağımız, daha destekleyici, daha ihtiyaç ve strateji odaklı çalışmalar yapacağımız 116

119 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER hızlı büyümenin pek çok nedeni var. Öncelikle bölgede büyük bir otomasyon talebi bulunuyor. Dolayısıyla önümüzde büyük olanaklar var. Omron olarak otomasyon söz konusu olduğunda bütün ürün ve çözümlere sahibiz. Ayrıca Omron Türkiye Ofisi, en iyi satış ve satış sonrası destek ekibine sahip. Çok değerli iş ortaklarımız ve müşterilerimiz var. Sonuçta hepsini bir araya getirdiğimizde çok başarılı ürünlere, başarılı çalışanlara ve iş ortaklarına sahibiz. Usui ayrıca, Omron Türkiye nin genç ve üretken ekibiyle gurur duyduğunu da belirtti. yeni bir döneme giriyoruz dedi. Omron olarak otomasyon söz konusu olduğunda bütün ürün ve çözümlere sahibiz. Açılışı gerçekleştirmek üzere Türkiye de bulunan Omron Avrupa CEO su Hiroyuki Usui ise yaptığı konuşmada Omron Türkiye nin Avrupa da en hızlı büyüyen yapılanma olduğuna vurgu yaptı ve şunları söyledi: Bu Omron un gelecek vizyonu! Omron, temel algılama ve kontrol teknolojilerine yapay zekayı ekleyerek Endüstri 4.0 a uyumlu fabrikalar ve yenilikçi ürünler geliştirilmesine olanak sağlayan en ileri teknolojileri sunuyor. Endüstri 4.0 konsepti içinde kendisini yaratıcı, yenilikçi otomasyon yaklaşımı ile konumlandıran Omron, üretici bir firma olmanın avantajı ve tecrübesiyle artık son kullanıcı pazarında da olmayı planlıyor. İnteraktif, akıllı ve entegre otomasyon ürünleri ile; sahadan alınan verileri en doğru şekilde değerlendirmeye, ileri teknoloji ürünleri ile entegre etmeye ve makine-insan arasındaki senkronizasyonu sağlamaya yönelik çözümleri tasarlıyor. Endüstriyel otomasyon süreçlerinin gerektirdiği bütün ürün portföyüne sahip olan Omron; algılama, komponent, kontrol ürünlerinin yanı sıra görsel denetim, emniyet ve robot teknolojileri ile geleceğe yön vermeye devam ediyor. Açılış seremonisi öncesinde Omron Avrupa CEO su Hiroyuki Usui, Omron Türkiye ekibine gerçekleştirdiği sunumun ardından, Türkiye de faaliyet gösterdiği 25. yıla özel olarak tüm ekip adına Ülke Genel Müdürü Bengi Pekmezoğlu naödül plaketini takdim etti. Açılış kokteylinden sonra da tüm katılımcılar Boğaz Turu na ve Kuruçeşme Les Ottomans da düzenlenen gala yemeğine katıldılar. 117

120 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON OTOMATİK KONTROL ULUSAL TOPLANTISI-TOK 2017 NİN ÇAĞRISI: ELBİRLİĞİYLE, İŞBİRLİĞİYLE, KATILIMLA, ENDÜSTRİDE ZİRVEYE! Bu yıl 19. kez düzenlenecek olan Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı TOK, Eylül 2017 tarihleri arasında Yıldız Teknik Üniversitesi, Davutpaşa Yerleşkesi nde yapılacak. Yaklaşık 60 yıl önce, Mayıs 1958 de kurulan ve Türkiye mizin en kıdemli, en saygın meslekî oluşumlarından Otomatik Kontrol Türk Millî Komitesi nin en önemli faaliyeti olan TOK toplantılarına üniversitelerden, kamu kuruluşu ve özel sektörden araştırmacılar ve yöneticiler katılıyor. Alanındaki son gelişmeleri aktaran tanınmış çağrılı konuşmacıları, teorik ve uygulamalı sahalara dengeli olarak dağıtılmış teknik oturumları ile TOK toplantıları her zaman, sanayi ve üniversitenin yetkin katılımcılarıyla, ilham verici özel oturumlarıyla, sergi ve poster sunumlarıyla, sürpriz ödülleri ve cazip sosyal programları ile çok yararlı, kaynaştırıcı ve keyifli bir buluşma ortamı olmuştur. Ancak Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı TOK 2017 nin bu yıl özel bir çağrısı var: TOK buluşması için her şeyden önce nitelik ve nicelik olarak yüksek bir katılım ve etkin işbirlikleri gerekmektedir. Bugün TOK 2017 nin en iyi şekilde düzenlenmesi için, sanayici ve endüstri paydaşlarının katkısı daha da önem kazanmıştır. Bu nedenle TOK 2017, akademik kongreye para- 118

121 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER bilgiye tok2017.yildiz.edu.tr adresinden ulaşabilirsiniz.) TOK 17 ye akademik düzeyde uluslararası destek ve katılımlar da var. Davetli Konuşmacılardan ilki, Prof. Frank Allgöwer (Institute for Systems Theory and Automatic Control University of Stuttgart, Germany) Networked and optimization-based control for the Smart Manufacturing of the Future başlıklı bildirisini sunacak. Diğer uluslararası katılımcımız Prof. Lorenzo Marconi (Center for research on complex automated systems (CASY) Department of Electrical, Electronic and Information Engineering (DEI) University of Bologna, Italy) Nonlinear robust regulation: the challenges of multivariable systems konulu sunumunu yapacak. lel oturumlar ve sunumlar da ekleyerek, etkinliğin daha geniş kitlelere tanıtılması, çok daha verimli bir kongrenin gerçekleşmesi ve geleceğe yönelik sağlam adımların atılması için, endüstriden daha yüksek katılım ve sponsorluk ile her düzeyde destek beklemektedir. Böylece, Otomatik Kontrol Ulusal Toplantısı TOK 2017 çerçevesinde, Türkiye Sanayisi için yeni bir zirvenin gerçekleşmesi mümkün olacaktır. TOK 17 Toplantısı na katkı veren sponsorların ilgili ziyaretçi ve katılımcının bizzat uğrayabileceği Davutpaşa Kongre Merkezi sergi alanında stand açmaları, ürün ve projelerini sergilemeleri sağlanacaktır. Ayrıca bu değerli kurumların isim ve logoları site, broşür ve afişlerinde yer alacak, TOK 2017 çağrısının gönderildiği 5,000 civarındaki ilgilinin dikkatlerine arz edilecektir. Bu yıl Yıldız Teknik Üniversitesi bir asrı aşan mühendislik eğitimi tecrübesiyle, güçlü kadrosu, zengin altyapısı ve araştırma gruplarıyla, Teknopark ve Sosyal İnovasyon Merkezi yle, kamuda ve özel sektörde çok çeşitli mühendislik alanlarında ve önemli mevkilerde yetkin mezunlarıyla, TOK 17 Toplantısı na ve bu kapsamda yer alacak sergi, panel ve sosyal etkinliklere ev sahipliği yapıyor. (Detaylı Bu çerçevede, TOK 2017 kapsamında sunulacak bildirilerin bir kısmı, Transactions of the Institute of Measurement and Control (TIMC) ile Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi (PAJES) ve An International Journal of Optimization and Control: Theories & Applications (IJOCTA) adlı dergilerde özel veya normal sayı altında özel bölüm içinde basılacak. Dolayısıyla şimdi sıra bizde: Şimdi, TOK 2017 için hepimizin harekete geçme zamanı! TARİHÇESİYLE OTOMATİK KONTROL TÜRK MİLLİ KOMİTESİ Otomatik Kontrol Türk Milli Komitesi, otomatik kontrol alanında uluslararası bir kuruluş olan International Federation of Automatic Control (IFAC) ın tüm dünyaya yayılmış mevcut 51 üyesi içinde en eski üyelerinden biridir. Otomatik Kontrol Türk Milli Komitesi (TOK), Mayıs 1958 de, International Federation of Automatic Control (IFAC) un kuruluşundan sekiz ay sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi (ITÜ) bünyesinde Prof. M. Münir Ülgür ve Prof. Dr. Mehmet Nimet Özdaş tarafından, başlangıçta, Türk Otomatik Kontrol Kurumu adıyla IFAC statüsünde ve IFAC a üye olarak kurulmuştur. Daha sonra 2 Mayıs 1990 günlü sayılı Resmi Gazete de yayımlanan yönetmeliği ile şimdiki adını alarak daha kapsamlı hale gelmiştir. IFAC ı oluşturan ve National Member Organizations- NMOs olarak anılan Ulusal Komiteler Afrika, Amerika, Asya, Avustralya ve Yeni Zelanda ile 119

122 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Avrupa kıtalarındaki ülkelerde oluşmuş olup, TOK Avrupa ülkelerindeki 30 adet Milli Komite arasında yer almaktadır. IFAC ın kurulmasına temel teşkil eden, otomatik kontrol konusunda uluslararası bir organizasyon oluşturmak fikri, Eylül 1956 da Alman VDI/VDE-Fachgruppe Regelung- technik tarafından Almanya nın Heidelberg şehrinde düzenlenen uluslararası Otomatik Kontrol Konferansı nda doğmuştur. Bu konferans sonunda, Fransız Profesör Victor Broida başkanlığında kurulan bir komite, Uluslararası Otomatik Kontrol Federasyonu (IFAC) için bir yönetmelik taslağı hazırlamıştır. Bu taslak yönetmelik 12 Eylül 1957 günü Paris te toplanan İlk Genel Kurul da (First General Assembly) yapılan değişikliklerle oylanarak kabul edilmiş ve IFAC ın ilk başkanlığına Amerikalı Profesör Harold Chesnut seçilmiştir. Kurucu Genel Kurul da (Constitutive Assembly) ABD, Almanya, Avusturya, Belçika, Çin, Fransa, Hollanda, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Macaristan, Norveç, Polonya, Romanya, SSCB, Türkiye ve Yugoslavya temsilci bulundurmuşlardır. IFAC ın kuruluş tarihi 12 Eylül 1957 kabul edilmekle beraber IFAC ı oluşturma fikrinin ortaya çıktığı 1956 Heidelberg Konferansı na büyük önem verilmektedir. Nitekim fikrin doğuşunun 50. yılı, 15 Eylül 2006 da Heidelberg şehrinde çeşitli etkinliklerle kutlanmıştır. IFAC ın üst düzey yönetimi, yönetim yetkisini Ulusal Komite lerin (NMOs) oluşturduğu Genel Kurul dan (General Assembly) alan, IFAC Council dir. Council, IFAC başkanı, iki başkan yardımcısı, müteakip dönem başkanı, önceki dönem başkanı, mali işler sorumlusu ile 12 üyeden oluşmaktadır; toplam sayı 18 dir. Genel Kurul (General Assembly) olağan toplantılarını her üç yılda bir düzenlenen IFAC Dünya Kongresi esnasında yapar ve Council tarafından yapılan uygulamaları inceler, görüşür, uygun bulunan kararları onaylar ve yeni yönlendirmelerde bulunur. Otomatik Kontrol Türk Milli Komitesi (TOK), kuruluşundan itibaren, 50 yılı aşkın süredir faaliyetini ulusal ve uluslararası çeşitli bilimsel etkinlikler ile sürdürmekte, otomatik kontrol ve otomasyon alanında çalışanlara yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bildiri Konuları Kontrol Teorisi ve Yöntemleri Doğrusal Kontrol Sistemleri Doğrusal Olmayan Kontrol Sistemleri Optimal Kontrol PID Kontrol Gürbüz Kontrol Ayrık Zamanlı Kontrol Sistemleri Model Öngörülü Kontrol Kayan Kipli Kontrol Uyarlamalı Kontrol Sistemleri Akıllı Kontrol Sistemleri Zaman Gecikmeli Sistemler ve Kontrolü Kesirli Dereceli Sistemler ve Kontrolü Sonsuz Boyutlu Sistemler ve Kontrolü Kaotik Sistemler ve Kontrolü Çok-Girişli Çok-Çıkışlı Sistemler ve Kontrolü Hibrit Kontrol Sistemleri Anahtarlamalı Sistemler Zamanla Değişen Sistemler ve Kontrolü Gözleyici Tabanlı Kontrol Sistem Modelleme, Optimizasyon ve Kontrol Zeki Sistemlere Dayalı Yöntem ve Algoritmalar Optimizasyon Modelleme ve Kontrol Uygulamaları Makine Öğrenmesi Tabanlı Kontrol Evrimsel ve Sezgisel Optimizasyon ile Kontrol Oyun Teorisi Tabanlı Kontrol Dinamik Oyun Teorisi Yapay Sinir Ağları ile Modelleme ve Kontrol Bulanık Mantık Tabanlı Kontrol Yönetim ve Üretimde Modelleme ve Optimizasyon Ulaşım Teknolojileri Raylı Sistemler ve Kontrolü Otomotiv Sistemleri ve Kontrolü Ayrık Olay Sistemleri Ulaştırma Sistemlerinde Kontrol Akıllı Ulaşım Sistemleri Emniyetli Kontrol Sistemleri Çok-Araçlı Sistemler Kontrol Eğitimi Kontrol Eğitiminde İnternet ve e-öğrenme Sanal ve Uzaktan Lab. Eğitimi ve Araçları Tele-operasyon ve Bağımsız Öğrenme Kontrol Eğitimi için Açık Kaynaklar Kontrol Eğitiminde Üniversite-Sanayi İşbirliği 120

123 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER Kontrol Eğitiminde Sanal Gerçeklik Müfredat, Uluslararası Programlar ve Sosyal Boyut Ağ Tabanlı Kontrol Sistemleri Ağ Kontrolü Kooperatif Kontrol Konsensüs Kontrol Ağ Üzerinden Kontrol Eşzamanlama Eşgüdümleme Robotik Sistemler Robotik Manipülatör Kontrolü Mobil (Gezgin) Robotlar Seri ve Paralel Robotlar İnsansı Robotlar Mikro ve Nano Robotlar Sürü Zekâsı ve Sosyal Robotlar Medikal Robotlar Haptik (Dokunsal) Sistemler Otonom (Özerk) ve Zeki Robotlar Biyolojiden Esinlenmiş Robotlar Fiziksel İnsan Robot Etkileşimi Çoklu Gövde Sistemlerinin Kontrolü Prostetik Robot Tasarımı ve Kontrolü Rehabilitasyon Robotları Görme Tabanlı Kontrol Sistemleri Enerji Sistemleri Enerji ve Güç Sistemlerinin Kontrolü Akıllı Şebekelerde Optimizasyon (Eniyileme) ve Kontrol Enerji Sistemlerinde Modelleme ve Kestirim Yenilenebilir Enerji Sistemlerinde Kontrol Otomasyon Endüstriyel Otomasyon Sistemleri Enerji Sistemlerinde Otomasyon SCADA Sistemleri Bina Otomasyonu Hastane Otomasyonu Ulaşım Sistemlerinde Otomasyon Kontrol Uygulamaları İnsansız Araçların Kontrolü Deniz Araçlarının Kontrolü Uçuş Dinamiği ve Kontrolü Güdümlü Sistemler Makine Dinamiği ve Kontrolü Biyomedikal Sistemler ve Uygulamaları Gömülü Sistemlerde Kontrol Uygulamaları MEMS için Kontrol Uygulamaları Gürültü ve Titreşim Kontrolü Kontrol Sistem Dinamiği ve Analizi Sistem Dinamiği ve Analizi Kararlılık ve Kararlılaştırma Tahmin ve Kestirim Algoritmaları Teknik Süreçlerde Arıza Tespiti ve İzleme Arıza Kestirim Temelli Kontrol Zaman Gecikmeli Sistemlerin Analizi Süreç Denetimi Biyolojik Süreçlerin Kontrolü Çevre ve Arıtma Sistemlerinin Kontrolü Isıl Sistemler ve Kontrolü Hidrolik ve Pnömatik Kontrol Sistemleri Kimyasal Süreçlerin Kontrolü Değişken Empedanslı Sistemlerin Kontrolü İletişim için Yıldız Teknik Üniversitesi, Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Bölümü, Elektrik-Elektronik Fakültesi, A Blok, Davutpaşa Kampüsü 34220, Esenler, İstanbul Telefon: E-posta: tok2017@yildiz.edu.tr 121

124 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Almanya Başkanı, Hermes Ödülünün bu yıl ki sahibi SCHUNK u ziyaret etti Angela Merkel, Hannover Messe deki SCHUNK standını ziyaret etti, ve akıllı üretimin geleceği ile ilgili bilgi verildi. Almanya Lauffen daki tutucu sistemleri ve iş bağlama teknolojilerinin yetenekli lideri SCHUNK, Hannover Messe fuarına muhteşem bir başarı ile giriş yaptı. Dünyanın en önemli ticaret fuarlarından biri olan Hannover Messe nin Almanya Başkanı Dr. Angela Merkel tarafından yapılan açılışında,, Prof. Dr. Johanna Wanka dünyanın en prestijli teknoloji ödüllerinden biri olan Hermes Ödülünü, sahibi yenilikçi aile firması SCHUNK a teslim etti. Pazartesi günü yaptığı fuar turunda, Başkan Merkel SCHUNK standını ziyaret etti ve Yönetici Ortak/CEO Henrik A. Schunk un, insan/robot işbirliğini mümkün kılan akıllı tutucu modülleri tanıtımına katıldı. SCHUNK, Hermes Ödülünü, dünyanın ilk akıllı tutucu modülü ile insan/robot işbirliğini sağlayarak insan ile direk iletişim kuran yeni JL1 Co-act Gripper ürünü için aldı. Henrik A. Schunk bu ödülü SCHUNK Tarihi için bir kilometre taşı olarak görüyor. Ekibim ve ben SCHUNK JL1 Coact Tutucunun başarısından gurur duyuyoruz, Endüstri 4.0 ve dolayısıyla akıllı fabrikalara yönelik yüksek esneklikteki tutucu çalışmaları için atılan önemli bir adımdır. Dedi. Hermes Ödülünün tarihinde ilk kez, ödül bir tutucu modülüne verildi. Ödül, Alman Yapay Zeka Araştırma Merkezi başkanı, Prof. Dr. h. c. mult. Wolfgang Wahlster ın başkanlığındaki bağımsız jüri tarafından layık görüldü. SCHUNK, 2015 yılında Hermes Ödüllerinde ilk 5 e girmeyi başarmıştı ve dolayısıyla SCHUNK Egrip ten sonra teknolojik yeniliklerin liderliğine doğru ileriliyordu. 122

125 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER (web tabanlı tutucu parmakları üretimine ilişkin 3D dizayn programı) Akıllı Robot Tutucusu Son yıllarda, önde gelen robot ve üretim makinalarının tedarikçileri endüstriyel üretimin ve akıllı parçalarının dijitalleşmesi ile ilgili çalışmaları ileriye taşımaktadır. 11,000 standart parça ile dünyanın en kapsamlı tutucu sistemleri ve iş bağlama teknolojisi spektrumu ile SCHUNK, JL1 Co-act Tutucusu son teknolojinin mümkün kıldıklarını ile üretilmiştir. Endüstri 4.0 prensibinin rehberliğinde geliştirilen HRC tutucusu, RAMI 4.0 klavuzuna göre tasarlanan merkezsiz kontrol mimarisi sunmaktadır. Diğer hiçbir tutucu modülünde olmayan, insan/robot işbirliği dahilinde maksimum verimlilik ve fonksiyonelliğe ulaşmak için parçaya en yakın ve insana en yakın pozisyonunu kullanmaktadır. Tutucu içerisinde tam entegre olan kompleks sensör sistemleri ve merkezsiz yapay zeka, tutulan parçadan ve çevresinden sürekli bilgi almamızı, bilgiyi kullanmamızı ve duruma özel uygun reaksiyon vermesini sağlar. Bu amaçla, yenilikçi kinematikler ile donatılmış tutucu, parallel ve açısal tutmayı sağlar. Bu da alternative parça şekillerini tutmada maksimum esneklik sağlar. Parmaklardaki dokunma sensörleri tutma işlemini emniyetinden emin olmak için izler ve hassas parçaların hasar görmesini engellemek için tutma parametrelerini bağımsız olarak ayarlar. Özel olarak geliştirilen tutma stratejileri, bir iş parçasının veya isan elinin olduğuna bağlı olarak tutucunun gerçek zamanda doğru hareket etmesine izin verir. İnsanlar ile İş Birliği için Güvenli Alan Akıllı tutma modülü yüksek esneklikteki Modern üretim prosesindeki HRC senaryolarına yol döşemektedir. Mevcut sonuçlara kıyasla SCHUNK Co-act Tutucu yüksek çeşitlilik ve esneklik için dizayn edilmiştir. Entegre güvenlik alanı, insanların yakınındaki robotun sınırsız kullanım ve taşıma kabiliyetine izin verir. Tüm durumsal, çevresel ve çalışma koşulları birkaç duyu ile izlenir. Entegre edilmiş minyatür PC anında üretim verilerini analiz eder ve sanal olarak gerçek zamanda cevap vererek kendi kendine öğrenmenin temellerini oluşturur. Tutucu, daha önce manuel olarak yapılan görevlerin otomasyonunu mümkün kılar, dolayısıyla verimlilikte hızlanma sağlanır. Aynı zamanda, satıriçi veri kazanılmış üretim zincirinden kazanılmış ve elde edilmiş bilgi, istikrarlı geliştirme yada üretim kontrolü için sürekli olarak daha yüksek seviyeli sistemlere gönderilebilir. 123

126 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Enerjide yenilikçi dijitalizasyon Çözümleri ICCI 2017 de sergilendi Siemens, 3-5 Mayıs 2017 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi nde 23.sü düzenlenen ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı nda enerji sektöründe sürdürülebilir bir geleceğe kapı aralayan yenilikçi dijitalizasyon çözümleriyle yer aldı. Enerji sisteminin tümünü kapsayan yenilikçi teknolojileriyle 160 yıllık tecrübeye sahip olan Siemens, 3-5 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi nde 23. kez düzenlenen ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı nda yerini aldı. Bu yıl Dijitalizasyon ile enerjide dönüşüm mottosuyla fuara katılan Siemens, enerji sektöründe geleceğin ihtiyaçlarına bugünden yanıt veren yenilikçi dijitalizasyon çözümleriyle verimlilik, üretkenlik, maliyet tasarrufu ve rekabetçilik konusunda müşterilerinin beklentilerine çözüm üretiyor. Enerji iletimi ve dağıtımında yarını şekillendiren inovasyon Elektriği güvenilir ve verimli bir şekilde taşımayı sağlayan Siemens in enerji iletim ve dağıtım teknolo- 124

127 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER jileri, kapsadığı akıllı çözümlerle şebekeleri istikrarlı hale getiriyor ve dağıtık enerji sistemlerinin entegrasyonunu mümkün kılıyor. Siemens enerji iletim ve dağıtım altyapılarını geleceğe uyarlamayı sağlayacak ürün, çözüm ve servislerini ICCI 2017 de ziyaretçilerle buluşturdu. Dijitalizasyon ile dönüşüm başladı Elektrik enerjisinin ekonomik, güvenilir, akıllı iletimi ve dağıtımı konusunda dünyanın önde gelen ürün, sistem, çözüm ve hizmet tedarikçilerinden biri olan Siemens Enerji Yönetimi Bölümü, enerjinin uzun mesafelerde verimli iletimi, elektrik iletim şebekeleri arasında aktarım, mikro şebekeleri ana elektrik şebekesine bağlama gibi genişleyen bir çözüm yelpazesinin yanı sıra Dijital Şebeke Çözümü ile daha akıllı şebeke altyapıları için kişiselleştirilmiş çözümler sunuyor. Yenilenebilir enerjide Türkiye nin kılavuzu Siemens, çevrenin korunmasında kritik rol oynayan güneş, hidroelektrik, rüzgar, jeotermal santralleri gibi yenilenebilir enerji projelerine anahtar teslimi çözümler geliştiriyor ve pazara sunuyor. Türkiye de toplamda yaklaşık 4 GW gücünde yenilenebilir enerji projesinde yer alan Siemens, gelecekte de en son teknolojileri çözümlerine yansıtmayı hedefliyor. Kendi enerjisini üreten akıllı fabrikalar Enerji maliyetlerini azaltmak, güvenilir bir enerji arzına sahip olmak ve çevreye duyarlı sistemler geliştirmek, endüstri dünyasının enerji başlığı altında ulaşmaya çalıştığı 3 temel hedef olarak öne çıkıyor. Siemens, sektörün bu hedefine ulaşmasına, endüstriyel gaz ve buhar türbinlerinin yanı sıra gaz motorlarından oluşan yüksek verimli ürün yelpazesiyle katkı sağlıyor. Bunun yanında EVD lisansı ile tesislerde enerji kayıplarını, potansiyel kazanç noktalarını ve kojenerasyon kapasitesini raporlayabiliyor. Güçlü ürün portföyünün yanı sıra sunduğu finans çözümleri ve lokal servis ağı ile Siemens, endüstriyel enerji üretimi pazarında farkını ortaya koyuyor. Operasyonel deneyimin güçlendirdiği siber güvenlik Operasyonel teknolojilerde sahip olduğu bilgi birikimi ve tecrübeyi siber güvenlik teknolojileriyle birleştiren Siemens, böylelikle son kullanıcıya en güvenilir çözümleri sunuyor. Danışmanlık aşamasında başlayan siber güvenlik yaşam zinciri, sistemlerin izlenmesi ve tehditlerin engellenmesine kadar uçtan uca değer yaratıyor. Enerji depolama sistemi Siestorage Enerji üretiminin yeterli olmadığı bölgelerde ya da elektrik fiyatlarının yüksek olduğu zamanlarda sürekli ve sürdürülebilir bir güç kaynağı sağlamaya olanak tanıyan, modüler bir sabit enerji depolama sistemi Siestorage, Siemens in ICCI 2017 de öne çıkan yenilikleri arasında yer aldı.lityum-ion pil teknolojisine dayalı bir teknoloji olan Siestorage modüler tasarımı sayesinde 100 kw tan 20MW a kadar enerjiyi depolayabiliyor. Enerji santralleri daha verimli, daha güvenli, çevreye daha duyarlı Santrallerin güvenilirliğini, verimliliğini ve çevreye karşı duyarlılığını artıran rehabilitasyon çözümleri günümüzde kritik önem arz ediyor. Siemens enerji santralları rehabilitasyonu konusunda çözümler sunuyor ve bu sayede Türkiye ekonomisine katkıda bulunuyor. Kömür yakıtlı santraller için benzersiz verimlilik Süper kritik ve ultrasüper kritik teknolojilerin öne çıktığı kömür yakıtlı santraller için %47 ye kadar yüksek verimlilik sunabilen Siemens buhar türbinleri, yerli linyit kullanılan santral projelerinde tercih ediliyor. Siemens buhar türbin çözümleri sadece verimlilik anlamında değil, lokal servis-bakım ekibi sayesinde işletme süresinde de yatırımcıya en hızlı şekilde ulaşma imkanını sunuyor. Siemens ayrıca 3D basım yöntemlerini türbin kanadı gibi ekipmanların üretiminde kullanarak, yedek parça temin sürelerini kısaltmayı hedefliyor. Enerji Üretimi Servisleri kârlılığı artırıyor Siemens Enerji Üretimi Servisleri ise müşterilerinin yüksek emre amadeliğe erişirken ekipmanlarının optimal performansta çalışabilmesi için, geleneksel saha servis hizmetlerine ek olarak yenilikçi Dijital Servis çözümleri sunuyor. Böylece müşterilerinin üretim performanslarını ve kârlılıklarını artırıp risklerini yönetebileceği yeni iş modelleri yaratmasını sağlıyor. 125

128

129 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER SIZDRIMAZLIK SEKTÖRÜNDE DÜNYA LİDERİ FREUDENBERG GRUBU NUN YENİ ÜRETİM ÜSSÜ, BURSA OLDU. Sızdırmazlık elemanları alanında Dünya nın lider üreticilerinden olan Freudenberg Sealing Technologies (FST), İtalya, Almanya ve Fransa daki bazı üretimlerini Bursa ya transfer etti ve böylece Bursa, Freudenberg Grubu nun Türkiye ve Ortadoğu daki üretim ve dağıtım üssü oldu. Endüstri&Otomasyon olarak biz de, FST Bursa Genel Müdürü Sayın Erdi Ceyhan ile bir söyleşi yaptık. Endüstri&Otomasyon: Sayın Erdi Ceyhan, bize kısaca Freudenberg Grubu nu tanıtır mısınız? Erdi Ceyhan: Freudenberg Grubu, 60 ülkede 35 binden fazla çalışanı ile faaliyet gösteren bir aile şirketi. Grup şemsiyesi altında, sızdırmazlık sektö- 127

130 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Firma, yaklaşık 14 bin metrekarelik tesiste, motorlarda ve dişli kutularında kullanılan rulman kapakları, dönel mil keçeleri ve kaset tipi keçeler imal ediyor olup, üretimin tamamını Avrupa ya ihraç ediyor. Şirketin orta vadeli planı Türkiye de ürettiğinin bir kısmını iç pazara satmak. FST, Türkiye ve Ortadoğu daki müşteriler için kurduğu dağıtım deposunu da yüzde 30 kapasiteyle çalıştırıyor. FST ayrıca, Freudenberg Express olarak yedek parça ihtiyaçlarını karşılamak üzere orijinal malzemelerden ve Freudenberg seri üretimi orijinal profillerden işlenerek, ekonomik, küçük, seri üretimlere, prototiplere veya özel yekpare parçalara etkin bir çözüm alternatifi olacak keçeler üretiyor. Şirket, buradaki faaliyetini bu sene itibari ile ikinci vardiyaya çıkararak, iş hacmini artırdı. Şirket, buradaki faaliyetini bu sene itibari ile ikinci vardiyaya çıkararak, iş hacmini artırdı. ründe Freudenberg Sealing Technologies, titreşim ve sönümleme grubunda Trelleborg Vibracoustic, endüstriyel kimyasal sektöründe Klüber, mekanik sızdırmazlık sektöründe Eagle Burgmann, ev temizlik sektöründe Vileda, tekstil sektöründe Vilena Tela ve tıp sektöründe Helix Medical var. Freudenberg Grubu nun en büyük şirketi olan Freudenberg Sealing Technologies ise, sızdrımazlık sektöründe Dünya Lideri. E&O: Peki, bizi Freudenberg Sealing Technologies ve Bursa konusunda bilgilendirir misiniz? Erdi Ceyhan: Aslında Freudenberg Sealing Technologies (FST), 2003 yılında Bursa da küçük bir tesis ile faaliyete başlamıştı. Bursa da 40 milyon TL lik yatırımla devreye alınan bu yeni tesis ile istihdamın 120 den 350 ye çıkartıldığı FST, üretimleriyle sızdırmazlık sektöründe otomotiv, havacılık ve uzay teknolojisi, tarım ve iş makineleri, demir-çelik sektörü, güç aktarma sistemleri, beyaz eşya ve enerji sektörlerinde yenilikçi sızdırmazlık çözümleri konusunda geniş bir ürün portföyüne sahip. Şöyle toparlayayım: Firmanın faaliyet alanı, sızdırmazlık elemanları üretim ve satışı. İstihdamı, 350 kişi. Bunun 90 ı beyaz yakalı, 260 ı mavi yakalı çalışan. Kapasite kullanım oranımız % 70. Firmamızın 2016 daki toplam ihracatı, % yılı büyümemiz %80. Bu yılki hedef büyüme ise 70%. Freudenberg Group un Bursa tesisinde ayrıca, Corteco markası ile bağımsız yedek parça pazarına ve Dichtomatik markası ile teknik keçe pazarına dönük çalışan diğer firmalar da yer alıyor. Yukarıda değindiğim gibi, Freudenberg Group un Türkiye de, Sızdırmazlık Teknolojileri firmasının yanı sıra Vibracoustic, Klüber, Eagle Burgmann, Vilena Tela, Vileda gibi grup firmaları ve İstanbul da bir satış ofisi bulunuyor. FST satışlarının yüzde 9 u after markete, yüzde 54 ü OEM ve Tier a, yüzde 7 endüstriyel servislere, yüzde 25 traktör, iş makineleri, maden, demir çelik tesisleri gibi genel endüstriye yapılıyor. Satışların yüzde 33 ü FST Kuzey Amerika, yüzde 57 si FST Avrupa, yüzde 8 i FST Çin, geri kalanını da FST Güney Amerika ve Hindistan a gerçekleştiriyor. Avrupa ile paralel bir büyüme sergileyen Freudenberg Sealing Technologies, 2016 da 2.3 milyar euroluk ciroya ulaştı. 60 ülkede, 15 bini aşkın istihdamı ile Freudenberg Group un en büyük iş grubu. Yıllık 5 milyar adet keçe üretimi sağlayan FST, ürünlerinde bileşen olarak bin 800 farklı kauçuk hammaddesini kullanıyor. 128

131 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER 2016 da 9 milyar euro ciroya ulaşan Freudenberg Group ise, 60 ülkede 40 binden fazla çalışanı ile faaliyet gösteriyor. Toplam cironun yüzde 4 ünün Ar-Ge ye ayrıldığı grup bünyesinde 3 bin mühendis çalışıyor. E&O: Gerek FST gerekse Freudenberg Grubu olarak, Türkiye ye dair değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? Erdi Ceyhan: Önümüzdeki yıllarda da, Batı Avrupa da standart rekabetçi ürünler ile ilgili seri üretimin, doğu Avrupa ve Türkiye ye kayması devam edecektir. Türkiye bu noktada doğudaki sınır olup, cazibe merkezleri şu an doğu Avrupa ve özellikle Romanya, Bulgaristan dır. Türkiye, 2016 daki güvenlik zaaflarından dolayı önceliklendirmede maalesef geri planda kaldı. Önümüzdeki yıllarda da, Batı Avrupa da standart rekabetçi ürünler ile ilgili seri üretimin, doğu Avrupa ve Türkiye ye kayması devam edecektir. Türkiye nin yerli otomotiv markası olmaması ve ucuz iş gücü merkezi olmamızdan dolayı global markalar üretim operasyonu ile ülkemizde yer alıyor. Türkiye de pazar payı yüksek olan markaların üretiminin de Türkiye ye kaydırılmasına yönelik çalışmalar stratejik zorlamalar ile yaptırılabilir. Ayrıca hali hazırda Türkiye de motor ve şanzıman üretilmemesini fırsat olarak düşünüp, direkt elektrikli araç üretimine yönelimin sektör olarak çok daha ciddi ele alınması gerekmektedir. Bu süreçte biz de, emisyon salınımları ile ilgili regülasyonlar sonrasında sürtünmesiz sızdırmazlık ürünleri üretimi konusunda ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Şanzımanlarda kullanılan düşük sürtünmeli Levitas ürünü, motorda kullanılan kauçuksuz Levitex ürünümüz var itibari ile tüm konsantrasyonumuzu elektrikli araca veriyoruz. Elektrikli araca baktığımızda fosil yakıtlı motor olmayacak ve klasik yağ keçelerine ihtiyaç kalmayacak. Bu sebeplerle muadil ürünler ile ilgili FST bünyesinde e-mobilite bölümü kuruldu. Sonuç olarak Türkiye, Freudenberg Grubu nun Ortadoğu daki yeni üretim ve dağıtım üssü oldu. 129

132 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON İTÜRO 2017 Gelenekselleşen Bir Başarının Coşkusuyla Sonuçlandı! İlki 2007 yılında gerçekleşen ve Endüstri&Otomasyon Dergisi olarak ta başından beri destek verdiğimiz İstanbul Teknik Üniversitesi Robot Olimpiyatları- İTÜRO, bu sene 11. kez başarıyla düzenlendi. İstanbul Teknik Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Kulübü (OTOKON) tarafından organize edilen ve 6-8 Nisan tarihleri arasında İTÜ Ayazağa Yerleşkesi nde gerçekleşen İTÜRO 2017, Türkiye den ve yurtdışından olmak üzere robotik alanında çalışma yapmakta olan her yaştan öğrenciyi, akademisyenleri ve endüstri temsilcilerini İTÜ bünyesinde bir araya getirdi. Artık bir şenliğe dönüşen İTÜRO, bu yıl, seminer, söyleşi ve panellerin yanı sıra yaklaşık 90 üniversitenin ve lisenin yarışmacı olarak katıldığı, i aşkın ziyaretçinin izlediği coşkulu bir etkinlik oldu. Sosyal medya başta olmak üzere birçok tanıtım mecrasında ilgi çeken İTÜRO, yazılı ve görsel basında birçok haberi ile yer aldı. Yarışma kazananları ve ek ödüllerle birlikte İTÜRO 2017 de toplam 63 ödül verildi. Endüstri&Otomasyon Dergisi olarak tam 11 yıldır Basın ve Tanıtım Sponsoru kimliğimizle destek verdiğimiz, her zaman elimizden geldiğince katkıda bulun- 130

133 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER geçmesini sağlamayı, Türkiye de robotik teknolojileriyle ilgilenen öğrenciler ile aynı konuyla ilgili akademisyenler ve şirketler arasındaki iletişime yardımcı olmayı amaçlayan bir etkinlik. Büyük bir memnuniyet ve gururla görüyoruz ki, Türkiye nin en prestijli robotik organizasyonlarından biri olan, aynı zamanda uluslararası olma özelliği de taşıyan İTÜRO, bu temel amaçlar doğrultusunda, alanında uzman kişiler tarafından verilen seminerlerle, atölye çalışmalarıyla bu yıl da çok başarılı bir akademik etkinlik gerçekleştirdi ve birbirinden ilginç yarışma kategorilerine ev sahipliği yaptı. maya çalıştığımız İTÜRO, temel olarak Robotik alanındaki gelişmeleri ve robotiğin uygulama alanlarını katılımcılara tanıtmayı, Türkiye de ortaöğretim ve yükseköğretim öğrencilerini robotik alanında düzenlenen konferanslar ve söyleşilerle bilgi ve deneyim yönünden desteklemeyi, Düzenlenecek yarışmalara Türkiye genelinden katılım sağlayarak robotik alanında çalışma yapan insanları bir araya getirmeyi, Türkiye deki üniversite ve lise öğrencilerinin yaptıkları bilimsel çalışmaların destek görmesini sağlamak ve değerlendirilmesi için fırsat oluşturmayı, Organizasyon boyunca ve organizasyon sonrasında oluşturulan verimli üretim ortamıyla sorunlara somut çözümler üretmek ve üretilen bu çözümlerin hayata İTÜRO 2017 açılış töreni İTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Eksin in konuşması ile başladı. Prof. Dr. İbrahim Eksin konuşmasında, İTÜ Robot Olimpiyatlarının Türkiye de her yaştan katılımcının robotik konusunda bilinçlenmesine ve akademik doğrultularını belirlemelerinde büyük rolü olduğuna dikkat çekerek, organizasyonu düzenleyen öğrenci kulübü olan OTOKON a teşekkürlerini ve tebriklerini iletti. Ardından İTÜRO nun bugüne kadar gösterdiği gelişimde büyük katkısı olan Endüstri Otomasyon Dergisi Sahibi ve ENOSAD Üyesi Turan Türkmen in konuşması yer aldı. Son olarak da TÜMMİAD Başkanı Sayın Bülent Kavaklı konuşma yaptı. Kavaklı konuşmasında Türkiye deki gençlerin teknoloji ile buluşması ve yeni fikirler üretmesi için bu tarz etkinliklerin ne kadar önemli olduğunu vurguladı. İTÜRO daki seminer ve atölye çalışmalarından bahsedilerek açılış töreni sona erdi. SEMİNERLER VE ATÖLYE ÇALIŞMASI İTÜRO 2017 nın birinci gününde İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak-Uzay Fakültesi nde akademik çalışmalarına devam eden Yrd. Doç. Nazım Kemal Üre tarafından verilen Çoklu Otonom (Kapalı Alan) Uçuş konulu seminer katılımcılar tarafından büyük oranda ilgi çekti. Organizasyonun İkinci gününde IBM firması IoT ve Bluemix konulu atölye çalışması ile İTÜRO 2017 katılımcılarına katkıda bulundu. 131

134 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Organizasyonun Üçüncü gününde Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü nden Prof. Dr. Fazlı Can tarafından verilen Bilgi Akışlı Ortamlarda Çoklu Sınıflandırıcılar konulu seminerde, robot uygulamalarından borsa işlemlerine kadar uzanan geniş bir yelpaze içinde yer alan, bilgi akışlı ortamlarda kullanılan çoklu sınıflandırıcıların çalışma ilkeleri ele alındı. İTÜRO son gününde ayrıca Koç Üniversitesi nden Prof. Dr. Çağatay Başdoğan tarafından verilen insanların robotlarla fiziksel etkileşime geçerek nasıl bir işi ortak yapabileceklerini ele aldığı Fiziksel Olarak İnsan-Robot Etkileşimi konulu seminere ev sahipliği yaptı. Son olarak İTÜRO nun üçüncü gününde Yıldız Teknik Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü nden Doç. Dr. Aydın Yeşildirek Yapay Zekâlı Kontrol Sistemleri konulu semineri ile günümüzün en dikkat çeken konularından biri olan yapay zekâ konusunda katılımcılara katkıda bulundu. Kapanış töreninde ilk olarak İTÜRO 2017 organizasyon sponsoru Askaynak Otomasyon dan Sayın Mehmet Öztürk ve ardından İTÜRO 2017 ödül sponsoru 4B Mühendislik ten Sayın Eray Erten konuşma yaptı. Konuşmaları takiben düzenlenen yarışmalarda dereceye giren yarışmacılara ödülleri takdim edildi. Ve kapanış töreni son olarak İTÜRO 2017 Genel Koordinatörü Göktuğ Öcal ın konuşmasıyla sona erdi. 132

135 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER BATUHAN NURAY 3. TED Bursa 9 SUDE UĞUR Renk Seçen 1. Smart ERAY AKTOKLUK 2. Erasmus TAHNASİB GAFAROV Basketbol 1. Baturay 2000 YUSUF CAN AYDEMİR 2. Kolsuz GÖKHAN ÇULFACI Senaryo: Trafik 1. Davşan SERDAR SAYIN İnşaat 1. Turbo Eray Aktokluk İTÜRO 2017 YARIŞMALARI VE DERECEYE GİREN YARIŞMACILAR: Çizgi İzleyen 1. İsabet 6 İSABET 6 2. İsabet 10 İSABET İsabet 7 İSABET 7 Çizgi İzleyen Minikler 1. Gökkuşağı-12 HANNE GÜNAY 2. Gökkuşağı-13 KAAN ALP AYDIN 3. Gökkuşağı-11 ZEYNEP NUR YAMANOĞLU Mikro Sumo 1. Sumotori YAMAN YILMAZ 2. Kutup Ayısı Merdiven Çıkan 1. Tırmanıcı SAMET KAĞAN TAŞKIN 2. Kırmızı EZGİ CİNAN 3. tarzan06 ALİ EMRE ŞEKER Labirent 1. Storm Fire ERAY AKTOKLUK Kendini Dengeleyen 1. Ayarsız04 ÖMER NECMİ KAYHAN 2. Ayarsız03 ORKUN YILMAZ 3. Dengesiz1 MUHAMMED MUHSİN COŞDU Serbest Kategori 1. S.O.M.A 1.0 Gelişmiş Maden Robotu ENGİN ŞENAYDIN 2. Giyilebilir Bio-Mekatronik İskelet Destek Sistemi MÜCAHİT KURALAY 3. Sinek SİNEK EKİBİ 133

136

137

138 AKUT 134 MEDEL BECKHOFF 1 MEDEL ÖN İÇ KAPAK BETA ELEKTRONİK 85 MITSUBISHI ELECTRIC B&R ENDÜSTRİYEL OTOMASYON 5 NEUGART 63 ENOSAD 126 NETES 85 EKSEN 68 RUTRONİK 99 ELİMKO 52 SABA ENERJİ 83 EMKO 37 SCHNEIDER 13 ENKO ARKA İÇ KAPAK SIEMENS E3TAM 110 SIEMENS ARKA DIŞ KAPAK

139

140

Teori ve Uygulamalar 10 ENDÜSTRİ OTOMASYON

Teori ve Uygulamalar 10 ENDÜSTRİ OTOMASYON 10 ENDÜSTRİ OTOMASYON ENDÜSTRİ OTOMASYON 11 12 ENDÜSTRİ OTOMASYON ENDÜSTRİ OTOMASYON 13 Endüstri ve Otomasyon sektörünün Eylül ayına damgasını vuran en önemli etkinlik, kuşkusuz 10-12 Eylül 2015 tarihlerinde

Detaylı

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ 2014 OCAK SEKTÖREL YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ Nurel KILIÇ Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri sektörü, ekonomiye döviz girdisi, yurt dışında istihdam imkanları, teknoloji transferi ve lojistikten ihracata

Detaylı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji KASIM 2014 KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ

Detaylı

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015 YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015 HÜKÜMETİN YAPISI VE BAKANLIKLAR EKONOMİ YÖNETİMİ; REFORMLAR İLE HIZLI EKONOMİK

Detaylı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR 2013/101 (Y) Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] BTYK nın 2009/102 no.lu kararı kapsamında hazırlanan ve 25. toplantısında onaylanan Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin koordinasyonunun

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

T.C. Kalkınma Bakanlığı

T.C. Kalkınma Bakanlığı T.C. Kalkınma Bakanlığı 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği- Turkey s Agricultural Policies at a Crossroads with respect to 2023 Vision 2023 Vision, Economic Growth and Agricultural

Detaylı

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014 ORTA VADELİ PROGRAM (2015-201) 8 Ekim 2014 DÜNYA EKONOMİSİ 2 2005 2006 200 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 T 2015 T Küresel Büyüme (%) Küresel büyüme oranı kriz öncesi seviyelerin altında seyretmektedir.

Detaylı

08 Kasım 2012. Ankara

08 Kasım 2012. Ankara 08 Kasım 2012 Ankara KOBİ ler ve KOSGEB Türkiye de KOBİ tanımı KOBİ tanımı 250 den az çalışan istihdam eden, Yıllık bilanço veya net satış hasılatı 25 milyon TL yi geçmeyen işletmeler Ölçek Çalışan Sayısı

Detaylı

T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Mehmet TEZYETİŞ OSTİM Hizmet Merkezi Müdürü

T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Mehmet TEZYETİŞ OSTİM Hizmet Merkezi Müdürü KOSGEB T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Mehmet TEZYETİŞ OSTİM Hizmet Merkezi Müdürü KOSGEB VE KURULUŞ AMACI KOSGEB, 1990 yılında 3624 sayılı Kanun ile

Detaylı

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023 Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023 İÇERİK Amaç, Vizyon Hazırlık Süreci İnovasyona Dayalı Mevcut Durum Stratejiler Kümelenme ile ilgili faaliyetler Sorular (Varsa) İNOVASYON & KÜMELENME

Detaylı

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR EBSO Yönetim Kurulu Başkanı TOBB Başkan Yardımcısı

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR EBSO Yönetim Kurulu Başkanı TOBB Başkan Yardımcısı MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI Ender YORGANCILAR EBSO Yönetim Kurulu Başkanı TOBB Başkan Yardımcısı 12 Eylül 2017 DÜNYA DÖNÜŞÜYOR ÜRETİM DÖNÜŞÜMÜ DİJİTAL DÖNÜŞÜM DÜNYA DÖNÜŞÜYOR EĞİTİM DÖNÜŞÜMÜ İŞGÜCÜ

Detaylı

KOSGEB DESTEK MODELLERİ. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı

KOSGEB DESTEK MODELLERİ. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı KOSGEB Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı DESTEK MODELLERİ Hamza Alper DOĞRU KOSGEB Burdur Müdürü «KOSGEB Destekleri» Burdur TSO 10 Mart 2016 BURDUR KOSGEB Kimdir?

Detaylı

VE BİLGİ DENEYİMİ TÜRKİYE DE SANAYİLEŞME SORUNLARI VE KOBİ LERE YÖNELİK ÇÖZÜMLER. Hüseyin TÜYSÜZ KOSGEB Başkan Yardımcısı.

VE BİLGİ DENEYİMİ TÜRKİYE DE SANAYİLEŞME SORUNLARI VE KOBİ LERE YÖNELİK ÇÖZÜMLER. Hüseyin TÜYSÜZ KOSGEB Başkan Yardımcısı. X. KOBİ İ ZİRVESİİ İ REKABET GÜCÜ İÇİN ULUSLARARASILAŞMA VE BİLGİ DENEYİMİ TÜRKİYE DE SANAYİLEŞME SORUNLARI VE KOBİ LERE YÖNELİK ÇÖZÜMLER Hüseyin TÜYSÜZ KOSGEB Başkan Yardımcısı 13 Şubat 2014 KOSGEB KOSGEB,

Detaylı

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI KOSGEB DESTEKLERİ GENEL DESTEK PROGRAMI Programın Gerekçesi: Proje hazırlama kapasitesi düşük KOBİ ler ile KOSGEB hedef kitlesine yeni dahil olmuş sektörlerdeki

Detaylı

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI Bölgesel Yenilik Stratejisi Çalışmaları; Kamu Kurumlarında Yenilik Anketi İstanbul Bölgesel Yenilik Stratejisi Kamu Kurumlarında Yenilik Anketi Önemli Not: Bu anketten elde

Detaylı

KOSGEB DESTEKLERİ (2010/YENİ DESTEKLER)

KOSGEB DESTEKLERİ (2010/YENİ DESTEKLER) KOSGEB DESTEKLERİ (2010/YENİ DESTEKLER) 1.KOBİ PROJE DESTEK PROGRAMI İşletmelere özgü sorunların işletmeler tarafından projelendirildiği ve projelendirilen maliyetlerin desteklenebildiği bir programa ihtiyaç

Detaylı

Türkiye nin Sanayi Devrimi «Dijital Türkiye» Yol Haritası

Türkiye nin Sanayi Devrimi «Dijital Türkiye» Yol Haritası Türkiye nin Sanayi Devrimi «Dijital Türkiye» Yol Haritası Dijitalleşme Nedir? İmalat sanayide dijitalleşme, dijital teknolojilerden VERİMLİ, ETKİLİ VE ETKİN bir şekilde faydalanılmasıdır. Bu sayede, aynı

Detaylı

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ 2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ TEPAV EPRI Dış Politika Etütleri AB Çalışma Grubu 9 Kasım 2005 Ankara Zeynep Songülen

Detaylı

TÜRKİYE DE SANAYİ POLİTİKALARI 17 Kasım 2017

TÜRKİYE DE SANAYİ POLİTİKALARI 17 Kasım 2017 TÜRKİYE DE SANAYİ POLİTİKALARI 17 Kasım 2017 Vizyon Girişimciliğe, yenilikçiliğe, bilimsel gelişmeye ve yüksek katma değerli teknoloji üretimine dayalı, bilgi tabanlı ve rekabetçi ekonomik yapısıyla dünyanın

Detaylı

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü Tıp sürekli ilerliyor sözündeki aslan payı bize göre; Tıbbi Malzeme Alt Sektörüne ait. Nitekim; tıbbi malzemeden yoksun sağlık sektörünün eli

Detaylı

KOSGEB Dernekler. Buluşması. 5 Ekim 2011 Yapı Endüstri Merkezi / İstanbul

KOSGEB Dernekler. Buluşması. 5 Ekim 2011 Yapı Endüstri Merkezi / İstanbul KOSGEB Dernekler Yayıncılar Buluşması 5 Ekim 2011 Yapı Endüstri Merkezi / İstanbul SUNUM PLANI GENEL BİLGİ KOSGEB DESTEK VE HİZMETLERİ GENEL BİLGİ GENEL BİLGİ 1.KOBİ ler ve KOSGEB Türkiye de KOBİ tanımı

Detaylı

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kümelenme Destek Programı Fadime YILMAZ San. ve Tek. Uzmanı 1 Küme Kümeler, özellikle de aynı faaliyet alanında hem rekabet içinde olan hem de birbirleriyle işbirliği

Detaylı

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara SUNUM İÇERİĞİ 1. İstanbul Sanayi Odası nın Sanayi Üniversite İşbirliğine Bakışı ve Bu Kapsamdaki Rolü 2. Sanayi- Üniversite

Detaylı

UR-GE PROJESİ NEDİR?

UR-GE PROJESİ NEDİR? UR-GE PROJESİ NEDİR? UR-GE NEDİR? KOBİ DÜZEYİNDE FİRMALAR UR-GE PROJESİ KAPSAMINDA FİRMALAR UR-GE NEDİR? ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ UR-GE NEDİR? Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi

Detaylı

II. KKTC KOBİ ZİRVESİ GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI

II. KKTC KOBİ ZİRVESİ GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI II. KKTC KOBİ ZİRVESİ GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI KKTC GENEL VE EKONOMİK BİLGİLER 2 KKTC Genel ve Ekonomik Bilgiler Nüfus (2014); 313.626 Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (2015); 10,2

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

TÜRKİYE SINAİ KALKINMA BANKASI A.Ş. TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş.

TÜRKİYE SINAİ KALKINMA BANKASI A.Ş. TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. TÜRKİYE SINAİ KALKINMA BANKASI A.Ş. TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. TÜRK EXİMBANK (TÜRKİYE İHRACAT KREDİ BANKASI A.Ş.) DÜNYA BANKASI AVRUPA YATIRIM BANKASI İSLAM KALKINMA BANKASI Ortaklık Yapısı İlk özel

Detaylı

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve Düzce Üniversitesi 2015-2019 stratejik planında Düzce Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) doğrudan yer almakta olup, bu plan kapsamında ortaya konulan hedeflere ulaşılmasında önemli bir işleve sahiptir. Bu

Detaylı

MAL İHRACATINA YÖNELİK DEVLET DESTEKLERİ EKİM 2017

MAL İHRACATINA YÖNELİK DEVLET DESTEKLERİ EKİM 2017 MAL İHRACATINA YÖNELİK DEVLET DESTEKLERİ EKİM 2017 MAL İHRACATINA YÖNELİK DEVLET DESTEKLERİ 1 UR-GE Desteği 2 Pazara Giriş Belgelerinin Desteklenmesi 3 Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği 4 Yurtdışı

Detaylı

TÜRKİYE DE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI : ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARA ETKİLER RAPORU

TÜRKİYE DE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI : ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARA ETKİLER RAPORU TÜRKİYE DE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI : ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARA ETKİLER RAPORU Güldem Berkman YASED Fikri Ve Sınai Mülkiyet Hakları Çalışma Grubu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi YATIRIMLARIN

Detaylı

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ a. Sektörün Dünya Ekonomisi ve AB Ülkelerindeki Durumu Dünya mobilya üretimi 2010 yılında yaklaşık 376 milyar dolar olurken, 200 milyar dolar olan bölümü üretim

Detaylı

2009-2013 İZMİR BÖLGESEL GELİŞME PLANI İLERİ TEKNOLOJİYE DAYALI SANAYİLER SEKTÖRÜ ÇALIŞTAYI 10 TEMMUZ 2009 SONUÇ RAPORU

2009-2013 İZMİR BÖLGESEL GELİŞME PLANI İLERİ TEKNOLOJİYE DAYALI SANAYİLER SEKTÖRÜ ÇALIŞTAYI 10 TEMMUZ 2009 SONUÇ RAPORU 009-0 İZMİR BÖLGESEL GELİŞME PLANI İLERİ TEKNOLOJİYE DAYALI SANAYİLER SEKTÖRÜ ÇALIŞTAYI 0 TEMMUZ 009 SONUÇ RAPORU İzmir Kalkınma Ajansı Planlama Programlama ve Koordinasyon Birimi İzmir Kalkınma Ajansı

Detaylı

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON Z. Güldem Ökem, PhD Research Fellow Centre for European Policy Studies (guldem.okem@ceps.eu) 23 Şubat 2011, Ankara Türkiye nin Avrupa Birliği

Detaylı

BELGELENDİRME HİBELER(1) DÖKÜMANLAR KREDİLER(2) HİBELER(1) KOSGEB HİBELER. Süt Üreten Tarımsal İşletmelere Yatırım. Et ve Et Ürünlerinin İşlenmesi

BELGELENDİRME HİBELER(1) DÖKÜMANLAR KREDİLER(2) HİBELER(1) KOSGEB HİBELER. Süt Üreten Tarımsal İşletmelere Yatırım. Et ve Et Ürünlerinin İşlenmesi HİBELER(1) BELGELENDİRME KREDİLER(2) DÖKÜMANLAR HİBELER(1) KALKINMA AJANSLARI HAZİNE HİBELERİ TARIMSAL KOSGEB HİBELER GİRİŞİMCİLİK DESTEĞİ 100.000 tl KOBİ Proje Destek Programı 150.000 Tematik Proje Destek

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014 Türkiye Cumhuriyeti Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014 Sürdürülebilir Bir Üretim Altyapısı Çevreye Duyarlı VGM Güvenli Verimli BSTB İleri Teknoloji Yüksek Katma Değer 2 20 nün Kuruluşu 17 Ağustos

Detaylı

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI Bankalar Merkez Bankaları Ticaret Bankaları Yatırım Bankaları Kalkınma Bankaları Katılım Bankaları Eximbank BDDK Uluslararası Bankacılık BANKALAR Finansal Aracılık

Detaylı

İLTEM Mühendislik Eğitim Danışmanlık Ltd. Şti.

İLTEM Mühendislik Eğitim Danışmanlık Ltd. Şti. İLTEM Mühendislik Eğitim Danışmanlık Ltd. Şti. KOBİGEL KOBİ Gelişim Destek Programı Eylül 2017 KOBİGEL - KOBİ Gelişim Destek Programı KOBİGEL Destek Programı kapsamında ekonomimiz açısından kritik öneme

Detaylı

TTGV Çevre Projeleri Grubu 13 Aralık k 2006, Ankara

TTGV Çevre Projeleri Grubu 13 Aralık k 2006, Ankara Sürdürülebilir Kalkınma ve İnovasyon: Gelişmeler, EğilimlerE TTGV Çevre Projeleri Grubu 13 Aralık k 2006, Ankara İÇERİK Kavramlar:Sürdürülebilir Kalkınma ve Eko-İnovasyon Çevre Konusunda Gelişmeler AB

Detaylı

ÜNİVERSİTE - SANAYİ İŞBİRLİĞİ BULUŞMASI 11 ŞUBAT 2012, İSTANBUL. Adnan DALGAKIRAN Yönetim Kurulu Başkanı

ÜNİVERSİTE - SANAYİ İŞBİRLİĞİ BULUŞMASI 11 ŞUBAT 2012, İSTANBUL. Adnan DALGAKIRAN Yönetim Kurulu Başkanı ÜNİVERSİTE - SANAYİ İŞBİRLİĞİ BULUŞMASI 11 ŞUBAT 2012, İSTANBUL Adnan DALGAKIRAN Yönetim Kurulu Başkanı TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜ 14 12 10 8 6 4 2 0 İHRACAT (MİLYAR DOLAR) 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007

Detaylı

TEB KOBİ BANKACILIĞI

TEB KOBİ BANKACILIĞI TEB KOBİ BANKACILIĞI Türkiye de KOBİ ler İşletme Büyüklüğü İstihdam Grubu (Çalışan Sayısı) 2011 İşletme Sayısı % Toplam İstihdam % Ortalama Çalışan Sayısı Mikro 1-19 2.522.011 97,30% 5.362.905 46,60% 2

Detaylı

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. KOBİ LERE VE GİRİŞİMCİLERE SAĞLANAN DESTEK VE KREDİLER

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. KOBİ LERE VE GİRİŞİMCİLERE SAĞLANAN DESTEK VE KREDİLER TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. KOBİ LERE VE GİRİŞİMCİLERE SAĞLANAN DESTEK VE KREDİLER BANKAMIZ HAKKINDA Türkiye Kalkınma Bankası, 1975 yılında DESİYAB (Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası A.Ş. ) adı altında

Detaylı

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL Brezilya: Ülkeler arası gelir grubu sınıflandırmasına göre yüksek orta gelir grubunda yer almaktadır. 1960 ve 1970 lerdeki korumacı

Detaylı

ÜSİMP 2013 Altıncı Ulusal Kongresi, 09-10 Mayıs 2013, Düzce Üniversitesi

ÜSİMP 2013 Altıncı Ulusal Kongresi, 09-10 Mayıs 2013, Düzce Üniversitesi Yrd.Doç.Dr. Altan Özkil Atılım Üniversitesi Sav. Tekno. Uyg. ve Arşt. Merkezi Müdürü Prof.Dr. Hasan AKAY Atılım Üniversitesi Rektör Yardımcısı ÜSİMP 2013 Altıncı Ulusal Kongresi, 09-10 Mayıs 2013, Düzce

Detaylı

Hibe. Destek Kalemleri a) İhtiyaç analizi, eğitim ve/veya danışmanlık (400 bin Dolar) b) İstihdam desteği, (2 uzman personel)

Hibe. Destek Kalemleri a) İhtiyaç analizi, eğitim ve/veya danışmanlık (400 bin Dolar) b) İstihdam desteği, (2 uzman personel) EKONOMİ BAKANLIĞI & ww.ekonomi.gov.tr URGE Projeleri Desteği Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Desteği (Link) Kimler Başvurabilir Özel Sektör İşbirliği Kuruluşları TİM, TOBB, Dış Ekonomik İlişkiler

Detaylı

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ 2014 NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ İşbirliği - Güçbirliği Destek Programı KOBİ lerin bir araya gelerek tedarik, pazarlama, düşük kapasite kullanımı, rekabet gücü zayıflığı ve finansman gibi Ortak Sorunlara

Detaylı

KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR. 1 İÇİNDEKİLER KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖR RAPORU 1.GENEL DURUM 2. SEKTÖR İHRACAT ORANLARI

Detaylı

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 1 Adana Gelecek Stratejisi Konferansı Çalışmanın amacı: Adana ilinin ekonomik, ticari ve sosyal gelişmelerinde

Detaylı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU Bilgi İşlem Daire Başkanlığı 2018 Birim Kalite Politikası Üniversitemiz ve birimimiz misyonu, vizyonu doğrultusunda; eğitim, araştırma ve yönetim faaliyetlerine

Detaylı

Türk Makine Sektörüne Genel Bakış Türk Makine Sektörünün Hedefleri Türk Makine Sektörünün Avantajları... 3

Türk Makine Sektörüne Genel Bakış Türk Makine Sektörünün Hedefleri Türk Makine Sektörünün Avantajları... 3 İçindekiler Türk Makine Sektörüne Genel Bakış... 2 Türk Makine Sektörünün Hedefleri... 3 Türk Makine Sektörünün Avantajları... 3 Türkiye nin Makine İhracatında Başlıca Ürün Grupları (İlk 10) (%)... 5 Alt

Detaylı

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI 1. Programın Amacı ve Kapsamı 2013 yılı itibarıyla yaklaşık 105 milyar TL ile GSYH nin yaklaşık yüzde 7 si olarak gerçekleşen

Detaylı

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme ( 2017-2021 Türkiye - Malezya ) Türkiye; 80 milyonluk nüfusu, gelişerek

Detaylı

GENEL BİLGİ. KOBİ ler ve KOSGEB

GENEL BİLGİ. KOBİ ler ve KOSGEB GENEL BİLGİ KOBİ ler ve KOSGEB 1 Türkiye de KOBİ tanımı KOBİ tanımı 250 den az çalışan istihdam eden, Yıllık bilanço toplamı veya net satış hasılatı 40 milyon TL yi geçmeyen işletmeler Ölçek Çalışan Sayısı

Detaylı

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015 MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015 Bülent İYİKÜLAH 14. Grup Meslek Komitesi Başkanı TEKSTİL ÜRÜNLERİ VE GİYİM EŞYASI İMALATI 7. Grup İplik Sanayii 8. Grup Dokuma Kumaş Sanayii 9. Grup Tekstil

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ KOSGEB DESTEK PROGRAMLARI

TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ KOSGEB DESTEK PROGRAMLARI 1 TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ KOSGEB DESTEK PROGRAMLARI Mart 2011 - Antalya 2 KOSGEB ORGANİZASYONEL YAPISI KOSGEB, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile ilgili

Detaylı

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ Doç. Dr. Mustafa Türkmen ERÜ Mühendislik Fak. 20 Mayıs 2016 KAYSO Sunum Planı KÜSİ Çalışma Grubu KÜSİ İl Planlama

Detaylı

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 8. Toplantısı Yeni Kararlar İÇİNDEKİLER. Yeni Kararlar.. Üniversitelerin Ar-Ge Stratejilerinin Geliştirilmesine Yönelik Çalışmalar Yapılması [05/0].. Doktora Derecesine

Detaylı

EGELİ & CO.: REEL YATIRIMLAR İÇİN YERLİ ve YABANCI FİNANSAL YATIRIMCIYI TARIM SEKTÖRÜNE ÇEKECEĞİZ

EGELİ & CO.: REEL YATIRIMLAR İÇİN YERLİ ve YABANCI FİNANSAL YATIRIMCIYI TARIM SEKTÖRÜNE ÇEKECEĞİZ Egeli & Co. Yatırım Holding A.Ş. 13 Ekim 2010 Basın Bülteni EGELİ & CO.: REEL YATIRIMLAR İÇİN YERLİ ve YABANCI FİNANSAL YATIRIMCIYI TARIM SEKTÖRÜNE ÇEKECEĞİZ Halka açık bir şirket olan Egeli & Co. Yatırım

Detaylı

ZÜCDER- Züccaciyeciler Derneği KOSGEB DESTEKLERİ BİLGİ NOTU

ZÜCDER- Züccaciyeciler Derneği KOSGEB DESTEKLERİ BİLGİ NOTU ZÜCDER- Züccaciyeciler Derneği KOSGEB DESTEKLERİ BİLGİ NOTU GİRİŞİMCİLİK DESTEK PROGRAMI Bu program, Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi, Yeni Girişimci Desteği, İş Geliştirme Merkezi (İŞGEM) Desteği, İş planı

Detaylı

Stratejik Plan 2015-2019

Stratejik Plan 2015-2019 Stratejik Plan 2015-2019 Bu Stratejik Plan önümüzdeki beş yıl Bezmiâlem in gelmesini umut ettiğimiz yeri ve buraya nasıl geleceğimizi anlatan bir Vizyon Belgesidir. 01.01.2015 Rektör Sunuşu Sevgili Bezmiâlem

Detaylı

BİZ KİMİZ? ANADOLU PATENT

BİZ KİMİZ? ANADOLU PATENT TURQUALITY PROGRAMI 2 BİZ KİMİZ? ANADOLU PATENT ; 1976 yılında kurucusu Mustafa YÜCEEL tarafından fiilen faaliyete başlamış olup 1986 yılında ANADOLU MÜŞAVİRLİK çatısı altında Ankara'da faaliyet göstermeye

Detaylı

T.C. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı

T.C. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı T.C. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı Çankırı Yatırım Destek Ofisi Ara Faaliyet Raporu 01.01.2011 30.06.2011 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... i TABLOLAR LİSTESİ... ii 1. Çankırı Yatırım Destek Ofisine İlişkin

Detaylı

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası YENİ TEŞVİK MEVZUATI DESTEKLERİ İÇİN NİHAİ ÖNERİLERİMİZ RAPORU 2012

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası YENİ TEŞVİK MEVZUATI DESTEKLERİ İÇİN NİHAİ ÖNERİLERİMİZ RAPORU 2012 Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası YENİ TEŞVİK MEVZUATI DESTEKLERİ İÇİN NİHAİ ÖNERİLERİMİZ RAPORU 2012 1 1- TEŞVİK MEVZUATININ DÜZENLENMESİNDEK TEMEL DEVLET POLİTİKALARINA UYGULAMALARINA YÖNELİK ÖNERİLERİMİZ.

Detaylı

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ Enerji, modern kişisel yaşamın, üretim ve iletişim süreçlerinin en önemli aktörlerinden biri. Enerjinin tüketimi küresel düzeyde hızla artmaya devam ederken üç ana ihtiyaç baş gösteriyor:

Detaylı

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON Z. Güldem Ökem, PhD Research Fellow Centre for European Policy Studies(CEPS) 23 Şubat 2011, Ankara Türkiye nin Avrupa Birliği ne Üyelik

Detaylı

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 17 Haziran 2014

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 17 Haziran 2014 MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 17 Haziran 2014 Ali EREN İSO Yönetim Kurulu Üyesi MAKİNE, AKSAM VE METAL EŞYA İMALATI 27. Grup Genel Amaçlı Makine ve Aksam Sanayii 28. Grup Özel Amaçlı Makine Sanayii

Detaylı

Tohumculuk Sektöründe Üniversite-Kamu-Özel Sektör İşbirliği

Tohumculuk Sektöründe Üniversite-Kamu-Özel Sektör İşbirliği Tohumculuk Sektöründe Üniversite-Kamu-Özel Sektör İşbirliği Prof.Dr. Mehmet Emin Çalışkan Niğde Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Tarımsal Genetik Mühendisliği Bölümü caliskanme@nigde.edu.tr

Detaylı

TEKSTİL, HAZIR GİYİM, DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRLERİNE YÖNELİK STRATEJİK EYLEM PLANI

TEKSTİL, HAZIR GİYİM, DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRLERİNE YÖNELİK STRATEJİK EYLEM PLANI TEKSTİL, HAZIR GİYİM, DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRLERİNE YÖNELİK STRATEJİK EYLEM PLANI BİLGİ NOTU Tekstil, Hazır Giyim ve Deri Sektörü Strateji Eylem Planı kamu ve özel kesimin geniş katılımı ve mutabakatıyla

Detaylı

SANGEM nedir ve nasıl bir oluşumdur?

SANGEM nedir ve nasıl bir oluşumdur? SANGEM nedir ve nasıl bir oluşumdur? Kısa adı SANGEM olan Sanayi Geliştirme Merkezi, Eskişehir Sanayi Odası (ESO) nın öncülüğünde Eskişehir sanayine rekabet üstünlüğü kazandırmak, yenilikçi sanayi modeli

Detaylı

- plastik sanayicisinin derneği - PAGDER. Reha GÜR. PAGDER Başkanı

- plastik sanayicisinin derneği - PAGDER. Reha GÜR. PAGDER Başkanı - plastik sanayicisinin derneği - PAGDER Reha GÜR PAGDER Başkanı PAGDER Örgütlenmeye başlama 1950 1960 1969 2000 2017 Resmi Kuruluş 19.06.1969 PAGDER Plastik sektöründe faaliyet gösteren firmaları tek

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU SPK 7. ARAMA KONFERANSI NDA YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 ARALIK

Detaylı

İhracat Genel Müdürlüğü KOBĠ ve Kümelenme Destekleri Daire BaĢkanlığı. Hatice ġafak ERGÜN Uzman

İhracat Genel Müdürlüğü KOBĠ ve Kümelenme Destekleri Daire BaĢkanlığı. Hatice ġafak ERGÜN Uzman İhracat Genel Müdürlüğü KOBĠ ve Kümelenme Destekleri Daire BaĢkanlığı Hatice ġafak ERGÜN Uzman ULUSLARARASI REKABETÇĠLĠĞE GĠDEN YOLDA KÜMELENME SAMSUN KONFERANSI 7 Aralık 2012 / Samsun Devam ediyoruz...

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015

AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015 AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015 ANA EYLEM 2: YENİLİK ve İYİ UYGULAMALARIN DEĞİŞİMİ İÇİN İŞBİRLİĞİ Yenilik ve İyi Uygulamaların Değişimi için İşbirliği;

Detaylı

TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ VE REKABET GÜCÜNE KAVUŞMASI: NE YAPILMALI, NASIL YAPILMALI? İLAN

TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ VE REKABET GÜCÜNE KAVUŞMASI: NE YAPILMALI, NASIL YAPILMALI? İLAN TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ VE REKABET GÜCÜNE KAVUŞMASI: NE YAPILMALI, NASIL YAPILMALI? İLAN Değerli Paydaşlarımız; Makina İmalat Sektörümüz, ihtiyaçlarını hayli zamandır örgütleri vasıtasıyla dile

Detaylı

TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ VE REKABET GÜCÜNE KAVUŞMASI: NE YAPILMALI, NASIL YAPILMALI?

TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ VE REKABET GÜCÜNE KAVUŞMASI: NE YAPILMALI, NASIL YAPILMALI? TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ VE REKABET GÜCÜNE KAVUŞMASI: NE YAPILMALI, NASIL YAPILMALI? Değerli Paydaşlarımız; Makina İmalat Sektörümüz, ihtiyaçlarını hayli zamandır örgütleri vasıtasıyla dile getiriyor,

Detaylı

T.C EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı

T.C EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı T.C EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı 2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ VİZYONUMUZ Proje yaklaşımını ve kümelenme yaklaşımını

Detaylı

2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ

2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ 2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ Ocak 2014 T. C. EKONOMİ BAKANLIĞI 1 VİZYONUMUZ Proje yaklaşımını ve kümelenme yaklaşımını esas alan yerel dinamiklerin harekete geçirilmesine

Detaylı

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60 ÖZET: Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı nın (BAKA) yeni Genel Sekreteri Mehmet Sırrı Özen, görevine geçen ay başladı. Özen; ilk olarak ekip arkadaşlarım diye hitap ettiği BAKA nın personeliyle toplantı yaptı,

Detaylı

EKONOMİK ONARIM, YATIRIM VE ÜRETİM HAMLESİ

EKONOMİK ONARIM, YATIRIM VE ÜRETİM HAMLESİ 7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK EKONOMİK ONARIM, YATIRIM VE ÜRETİM HAMLESİ Türkiye nin sanayi ve ticaret sayısal haritası çıkarılacak Sanayimizin yurtiçi kaynakları

Detaylı

Sürdürülebilir Büyümeyi Hızlandırmak için... KOBİ DÖNÜŞÜM GELİŞİM PROGRAMI

Sürdürülebilir Büyümeyi Hızlandırmak için... KOBİ DÖNÜŞÜM GELİŞİM PROGRAMI Sürdürülebilir Büyümeyi Hızlandırmak için... KOBİ DÖNÜŞÜM GELİŞİM PROGRAMI İzmir, 9.Aralık.2016 AB Ağlarıyla Güçlenen Girişimcilik Projesi HEDEF KİTLEMİZ SİVİL TOPLUM DİYALOĞU PROGRAMI İÇİNDE AB AĞLARIYLA

Detaylı

TÜBİSAD Bilişim Çözümleri Platformu

TÜBİSAD Bilişim Çözümleri Platformu TÜBİSAD Bilişim Çözümleri Platformu Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler sektörde üretilen mal ve hizmetlerin hedef kitleye yeterli düzeyde ulaşmasını da zorlaştırıyor. Artık sadece

Detaylı

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara

Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs Mart 2017, Ankara Başkent Üniversitesi, 9. ÜSİMP Ulusal Kongresi 17 Mayıs 17 7 Mart 17, Ankara İÇERİK Ankara Kalkınma Ajansı Onuncu Kalkınma Planı Bölge Planı 11-13 Bölge Planı 14-23 Ankara Kalkınma Ajansı Tarafından Sağlık

Detaylı

TTGV İnovasyon Esaslı Rekabetçilik Analizi Modeli. Mayıs 2015

TTGV İnovasyon Esaslı Rekabetçilik Analizi Modeli. Mayıs 2015 TTGV İnovasyon Esaslı Rekabetçilik Analizi Modeli Mayıs 2015 Uluslararası Rekabetçi Olmak Uluslararası rekabetçi endüstriler, rekabetçi üstünlük yaratmak ve sürdürülebilir kılmak için firmalarının yeterli

Detaylı

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014 Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş Finansal Erişim Konferansı Açılış Konuşması 3 Haziran 2014 Sn. Hazine Müsteşarım, Sn. BDDK Başkanım, Dünya Bankasının ülke direktörü Sn. Raiser, yurtiçinden

Detaylı

YATIRIM TEŞVİKLERİNDEN İZMİR YETERİNCE PAY ALAMIYOR

YATIRIM TEŞVİKLERİNDEN İZMİR YETERİNCE PAY ALAMIYOR YATIRIM TEŞVİKLERİNDEN İZMİR YETERİNCE PAY ALAMIYOR Övgü PINAR 2012 yılından bu yana yürürlükte olan yatırım teşvik sistemi, ülkemizin stratejik sektörleri için önem arz eden ara mallara olan ithalat bağımlılığını

Detaylı

www.novusens.com 2012, Novusens

www.novusens.com 2012, Novusens www.novusens.com İNOVASYON VE GİRİŞİMCİLİK ENSTİTÜSÜ Vizyon... Ulusal ve uluslararası paydaşları ile sürdürülebilir büyüme ve rekabeti amaçlayan, ekonomiye ve toplumsal kalkınmaya katma değer yaratacak

Detaylı

Mühendislik Fakültelerinde Araştırma Süreçlerinin Teknoloji Transferi Ekosistemine Katkıları

Mühendislik Fakültelerinde Araştırma Süreçlerinin Teknoloji Transferi Ekosistemine Katkıları Mühendislik Fakültelerinde Araştırma Süreçlerinin Teknoloji Transferi Ekosistemine Katkıları Mühendislik Fakültelerinin Araştırma ve Teknoloji Transferi Ekosistemine Katkılarının Değerlendirilmesi Paneli

Detaylı

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. ENERJİ VE ENERJİ ETKİNLİĞİ YATIRIMLARINA SAĞLANAN KREDİLER

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. ENERJİ VE ENERJİ ETKİNLİĞİ YATIRIMLARINA SAĞLANAN KREDİLER TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. ENERJİ VE ENERJİ ETKİNLİĞİ YATIRIMLARINA SAĞLANAN KREDİLER BANKAMIZ HAKKINDA Türkiye Kalkınma Bankası (TKB), 1975 yılında DESİYAB (Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası A.Ş.

Detaylı

TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK) ALANINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR & ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ KONUSUNDA ÜSTLENİLEBİLECEK ROLLER

TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK) ALANINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR & ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ KONUSUNDA ÜSTLENİLEBİLECEK ROLLER T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK) ALANINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR & ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ KONUSUNDA ÜSTLENİLEBİLECEK ROLLER KALKINMA AJANSLARI

Detaylı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Julide ÇERMİKLİ Şube Müdürü V.

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Julide ÇERMİKLİ Şube Müdürü V. T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı Julide ÇERMİKLİ Şube Müdürü V. 2010/8 SAYILI TEBLİĞ - ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİ 2011/1

Detaylı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU Bilgi İşlem Daire Başkanlığı 2019 BİRİM KALİTE POLİTİKASI Üniversitemiz ve birimimiz misyonu, vizyonu doğrultusunda; eğitim, araştırma ve yönetim faaliyetlerine

Detaylı

YATIRIMLARA PROJE BAZLI DEVLET YARDIMI VERİLMESİNE İLİŞKİN KARAR (2016/9495 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARI)

YATIRIMLARA PROJE BAZLI DEVLET YARDIMI VERİLMESİNE İLİŞKİN KARAR (2016/9495 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARI) Sayı : 2016/219 8 Tarih : 19.12.2016 Ö Z E L B Ü L T E N YATIRIMLARA PROJE BAZLI DEVLET YARDIMI VERİLMESİNE İLİŞKİN KARAR (2016/9495 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARI) 1 A-KONU Bilindiği üzere 2016 yılında

Detaylı

T.C. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı

T.C. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı T.C. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı Sinop Yatırım Destek Ofisi Ara Faaliyet Raporu 01.01.2011 30.06.2011 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... i TABLOLAR LİSTESİ... ii 1. Sinop Yatırım Destek Ofisine İlişkin Genel

Detaylı

SUNUM PLANI. Araştırma-Geliştirme, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı

SUNUM PLANI. Araştırma-Geliştirme, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı Kasım 2017 1 SUNUM PLANI Araştırma-Geliştirme, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı Uluslararası Kuluçka Merkezi ve Hızlandırıcı Destek Programı Teknolojik Ürün Tanıtım ve Pazarlama (TEKNOPAZAR)

Detaylı

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. YENİLENEBİLİR ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ YATIRIMLARINA SAĞLANAN DESTEK VE KREDİLER

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. YENİLENEBİLİR ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ YATIRIMLARINA SAĞLANAN DESTEK VE KREDİLER TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. YENİLENEBİLİR ENERJİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ YATIRIMLARINA SAĞLANAN DESTEK VE KREDİLER BANKAMIZ HAKKINDA Türkiye Kalkınma Bankası (TKB), 1975 yılında DESİYAB (Devlet Sanayi

Detaylı

KOSGEB DESTEK PROGRAMLARI

KOSGEB DESTEK PROGRAMLARI KOSGEB DESTEK PROGRAMLARI 07.06.2012 TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi, İstanbul Özgür AKYILDIZ KOSGEB İstanbul Boğaziçi Hizmet Merkezi Türkiye de KOBİ ler Hakkında Genel Bilgi 250 den az çalışan istihdam eden,

Detaylı

Enerji Verimliliğinde Finans ve İnşaat Sektörü İşbirliği

Enerji Verimliliğinde Finans ve İnşaat Sektörü İşbirliği Enerji Verimliliğinde Finans ve İnşaat Sektörü İşbirliği 1 Hangi Sektörlerde Enerji Verimliliği 2009 AB raporu İnşaat Yapı ve Binalarda ; Tüketimin %40 Sera Gazı Salınımının katkısı %36 İmalat San Araba

Detaylı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı ? UR-GE Tebliği nin Çıkış Noktası UR-GE Tebliği nin Vizyonu ve Yapıtaşları UR-GE

Detaylı