KUR OLMAYAN CEZA ONUNLA ÇEL ELEN

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KUR OLMAYAN CEZA ONUNLA ÇEL ELEN"

Transkript

1 )! $Q$OO$.R KUR UR'AN AN-I KERM ERM'DE OLMAYAN VE ONUNLA ÇEL ELEN CEZA EZA: RECM Doç.Dr. Hüseyin Tekin GÖKMENO&LU * 32RG3!^!!1[!_FT Rajm (the capital punishment with stoning) is the gravest penalty found in the Islamic law books. Yet this sentence is not decreed in the Qur an. The experts of Islamic jurisprudence argue that the root and proof of this sentence are derived from the prophetic tradition and consensus. Nonetheless, the reports about this issue do not amount to the degree of universally recognition (tawatur). As for the Qur an, it imposes different punishment to this crime. The punishment of rajm is particularly in unconformity with the rulings articulated by the Qur anic verse 4:25. I believe it is not proper to delimit an obvious Qur anic verse with universally non-acknowledged weak reports. In addition, in the Qur anic verses is made mention of repentance and betterment as a way out of the punishment, but there is no such an opportunity found in the prophetic reports. In conclusion, the prophetic accounts regarding the rajm are in disagreement with the evident Qur anic injunctions and the Qur an s general esence. Recm yani zina eden suçlular ta6layarak öldürme cezas fkh kitaplarnda onlarca asrdan beri yer almasna ra9men, son zamanlarda gerek slâm alemimde, gerekse slâm ülkeleri d6ndaki ba6ka yerlerde, ksacas hemen tüm dünyada insanlarn gündeminde olan önemli konulardan biridir. Özellikle 1992 ylnda, Nijerya l Emine Neval e gayr-i me6ru bir çocuk do9urmasna binaen zina yapt9 gerekçesiyle eyaletindeki 6eriat mahkemesi tarafndan verilen recm cezas haberi çok ksa bir sürede tüm dünyaya yayld. Cezann temyiz mahkemesinde bozulmas ve infaznn durdurulmas için uluslararas birçok insan haklar ve kadn haklar savunucusu kurulu6 harekete geçti. Nitekim bu karar 2003 Eylül ünde san9a yeterli savunma frsat verilmedi9i gerekçesiyle üst mahkeme tarafndan usûl yönünden bozulmu6tu. Fakat bu tarihe yakn dönemlerde ayn cezalar di9er baz slâm ülkelerinde, 6er î oldu9u iddia edilen mahkemeler tarafndan verildi ve infaz edildi. Belki bu ceza ve infazlarla ilgili bilgi ve haberler lokal kalp dünya kamuoyuna mâl olacak imkan bulamad. * Selçuk Üniversitesi lahiyat Fakültesi

2 P 8N% Sözünü etti9imiz bu olay sebebiyle, recm cezâsnn slâm daki yeri ve delilleri hususunda daha önceden zayf da olsa bir 6ekilde var olan tart6malar, gerek alimler gerekse entellektüel kesimler arasnda yeniden aktüel bir tart6ma meselesi haline gelmdi. Ve dünyada slâm böyle bir ceza ile Müslüman olmayan insanlarn inanç ve fikir dünysasna yeniden girmi6 oldu. Biz de bu konuda mevcut dinî verileri ve çok ksa da olsa geçmi6 yorumlar ortaya koyarak, genelde fkh kitaplarnda yer alan hükmün etkisinde kalmadan yeni bir yakla6m ve yorum tarzyla ula6t9mz sonucu bu konu ile ilgilenen kesimlerle payla6mak istiyoruz. Bir kimseyi öldürünceye kadar ta6lama, ta6a tutma, lânetleme, kovma, sövme, birinin namusuna iftira etme, kötü zanda bulunma 1 anlamna gelen recm kelimesi, bir fkh terimi olarak evli veya dul olan erkek veya kadnn zina etmesi halinde onu mahkeme kararyla umuma açk bir yerde "ölünceye kadar ta6lamak" cezas 2 anlamndadr. Arapça r.c.m. kökünden bir mastar isim olan recmin, ço9ulu "rucûm" dur. Ayn kökten sfat "racîm"; kelimesi ism-i mef ûl anlamnda recm olunan/ ta6lanan/ kovulan ve lânetlenen demektir. Nitekim 9e ~ # m) {, Leytann sfat olarak geçen racîm kelimesiyle kovulmu), lanetlenm!), ta)lanm!) )eytandan Allâh a s!!n!r!m manasna gelir. Recmdeki ta6lama, aslnda çok 6iddetli bir lanetlemenin bir 6ekilde d6arya vurulu6 ve ifade edili6 6eklidir. Kur'an- Kerim'de recm ve ço9ulu rucûm kelimeleri fiil, isim ve sfat olarak 14 ayet-i kerimede geçmesine ra9men bunlardan hiçbirinde zina suçunun cezas olarak ta6layarak öldürmek anlamnda kullanlmam6tr. Bilakis ta6 atmak anlamnda bu kelimenin geçti9i ayet-i kerimelerin hepsinde de hep peygamberlerin onun elçilerinin ve inanmaktan ba6ka suçlar olmayan birtakm masum insanlarn recmedilmesinden söz edilmektedir. 3 Di9er ayet-i kerimelerde ise bu kelime, gayba ta6 atmak, ta6lamak 4 "Yldzlar Leytanlar için at6, ta6lar (taneleri) yapmak" 5 gibi yukarda i6aret etti9imiz sözlük anlamlaryla yer alm6tr. Zina suçunu i6leyenlerin ta6lanarak öldürülmesi cezasnn kesin slâmî bir ceza oldu9unu ileri sürenler de vaka olarak böyle bir cezann Kur ân- Kerimde yer almad9n, dolaysyla Kitap'tan herhangi bir delilinin bulunmad9n kabul ederler. 1 Cevheri, smâil. b. Hammâd (ö. 393/1003), es-shâh Tacü'l-Lügâ ve Shâhu'l-Arabiyye (thk. Ahmed Abdullâh Atâr), Msr, 1375, V, 1928; bn Manzûr, Ebû'l-Fazl Cemalüddin Muhammed b. Mükerrem (ö. 711/1369), Lisânü'l-Arab, Beyrût, ty., XII, Kal'acî, M. Revvâs-Hâmid Sadk Kueybî, Mu'cemu Lugati'l-Fukahâ, Beyrut, 1988, Hûd, 11/91 "Ey Puayib! Söylediklerinin ço unu anlamyor ve do rusu seni aramzda zayf görüyoruz. E er taraftarlarn olmasayd seni talardk. Aslnda senin bizim yanmzda bir erefin de yoktur." Hûd kavminin Hz. Puayib e söyledikleri sözdür. Kehf, 18/20 "E er onlar sizden haberdar olursa, sizi ya talarlar ya da kendi dinlerine döndürürler. Bu durumda asla kurtulamazsnz" Ashâb- Kehfe yaplm olan bir ikâz Meryem,19/46 46 " Ey brâhim Sen benim ilahlarmdan yüz çevirmek mi istiyorsun? Bu tavrna son vermezsen seni talarm! Benden uzakla git uzun süre yaklama!.." Hz. brâhim'e babasnn sözüdür. Yâsin, 36/18. "Kasaballar dediler ki, do rusu sizin yüzünüzden u ursuzlu a u radk, faaliyetlerinize son vermezseniz yemin olsun ki sizi talayaca z ve bizden iddetli bir azap size dokunacak" Allâhn elçilerine bir kasaba halknn sözüdür Duhân, 44/20 "Beni talamanz sebebiyle, benim ve sizin rabbiniz olan Allâh'a s ndm" Hz. Mûsâ'nn Firavun'un adamlarna kar sözüdür. 4 Kehf, 18/22 5 Mülk, 67/5 P

3 G IG IACQ/& R Onlara göre bu ceza, slâm hukukunun hüküm kaynaklarndan Sünnet ve icmâ delilleriyle sabit olmu6tur. leride kaydedece9imiz gibi Hz. Peygamberin bizzat kendisinin ve Ra6it halifelerin kendi dönemlerinde zina suçunu sabit görmeleri halinde bu cezaya hükmettikleri ve infaz ettirdiklerine dair epeyce rivâyetler bulunmaktadr. Hz. Peygambere atfedilen olaylar ve irâd etti9i iddia edilen hadislerin subûtu tart6masz de9ildir. Daha sonraki uygulamalar da dikkate ald9mzda, tarihi süreçte bu meselede güçlü bir gelene9in olu6tu9unu mü6âhede etmekteyiz. Gerek Selçuklu gerekse Osmânl dönemlerinde de bu cezann, suçun ispat 6artlarndaki a9rlk sebebiyle birkaç defa uyguland9 6er iye sicillerindeki ilgili kaytlardan anla6lmaktadr. Bu 6ekilde ispat edilemeyen zinâ suçlarnda berat kararlar verilmemi6 tazîr veya örfî ceza olarak o dönemde yürürlükte olan kanunnamelerde öngörülen para cezalarna hükmedilmi6tir. 6 Az evvel i6âret etti9imiz gibi, 6eriat mahkemeleri tarafndan nadiren de olsa geçmi6te ve günümüzde verilen böyle bir ceza, ne zinânn ne de ba6ka bir suçun kar- 6l9 olarak 6eriat hükümlerinin birinci ve sübûtu bakmndan tart6masz kayna9 olan Kur ân- Kerim de yoktur. Bilindi9i gibi bu konuda sadece Sünnette, teknik bakmdan mütevâtir derecesine ula6mayan me6hûr baz rivâyetler 7 bulunmakta ve bunlar delil gösterilerek bu konuya yer veren fkh kitaplarnda recm cezasna dair hükümler yer almaktadr. Kur ân- Kerim de zina suçunun cezas ile ilgili recm yok ise de ba6ka bir hüküm yok mudur? Bu suçun cezas sadece sünnette yer alan rivayetlere mi braklm6- tr? Evvela 6unu belirtmek gerekir ki, Kur'ân- Kerim'de hükmü bulunmayan bir hususta sadece Sünnetin getirdi9i hükmün geçerli olaca9nda hiçbir 6üphe ve tart6- ma yoktur. Meselâ âk!le nin diyete katlma yükümlülü9ü, nikahta 6ahitlerin gereklili- 9i, )uf'a hakknn me6rulu9u, deniz hayvanlarnn ölüsünün yenilebilece9ine dair ahkam Kur'ân- Kerimde bulunmayp sadece sünnette yer almaktadr. Ama sünnet oldu9u iddia edilen bu rivayetler Kitab'ta olmayan bir mesele hakknda hüküm bildirirken dolayl olarak Kitabn ba6ka konularda sarih olarak bildirdi9i husularda onun zahiri ile çeli6iyorsa burada oldukça ihtiyatl davranmak gerekir. Zinâ eylemi Kur ân- Kerimde hem lafz olarak hem de tanm derecesinde (fuhu6 irtikab etmek 6eklinde) herkesin anlayabilece9i biçimde zikredilmi6, Müslümanlar bu fiile yakla6mamalar hususunda uyarlm6 ve bu suçun cezasna il6kin apaçk hükümler yer alm6tr. Zinaya yakla6mayn. Çünkü o, bir hayâszlktr ve çok kötü bir yoldur." (srâ 17/32) ayeti ile bu fiil yasaklanm6 ve takbih edilmi6tir. Zinânn sadece knama ile geçi6tirilecek basit bir kabahat olmayp müeyyideli bir suç oldu9unu gösteren ve bu hukuka aykr eylemin do9rudan müeyyidelerini 6 Bu konuda geni bilgi için bkz. Meneke Ömer, "Osmanlda Zina Cezas olarak Recm", Ma rife, 3/2 (2003), 13 vd. 7 Keskin Yusuf Ziya, Recm Cezas -Ayet ve Hadis Tahlilleri-, Beyan Yaynlar, stanbul, Müellifin bu konuda sonuç ifadeleri öyledir: "Recmle ilgili rivayetlerde pek çok ihtilaf ve farkllklar mevcuttur. Ayrca hadislerin tamam mana ile rivâtet edilmitir. Rivâyetlerdeki ihtilaf ve farkllklar ya hadislerin manen veya ihtisâren rivâyetinden ya râvilerin zabt kusurlarndan, ya da ravilerin rivâyetlere yaptklar eklerden kaynaklanmtr. Baz alimler recmin manen mütevatir mertebesine ulat n söylese de recmle ilgili rivâyetler mehûr olup, mütevatir mertebesine ulamamtr." R

4 O 8N% ortaya koyan ayr ayr ayet-i kerimelerde 6u ifadeler yer almaktadr. "Kadnlarnzdan fuh6u irtikâb edenlere kar6 içinizden dört 6ahid getirin. E9er 6ehâdet ederlerse onlar ölüm alp götürünceye, yahud Allah onlara bir yol açncaya kadar kendilerini evlerde alkoyun (insanlarla ihtilattan menedin)" (Nisa 4/15). "Sizlerden fuh6u irtikab edenlerin her ikisini de (knayarak) eziyete ko6un. E- 9er tevbe edip (nefislerini) slah ederlerse artk onlara (eziyetten) vazgeçin. çünkü Allah tevbeleri çok kabul eden, en çok esirgeyendir" (Nisa4/ 16). "Zinâ eden kadnla zinâ eden erkekten her birine yüzer deynek vurun. E9er Allah'a ve âhiret gününe inanyorsanz bunlara, Allah'n dinini tatbik hususunda, acyaca9nz tutmasn. Mü'minlerden bir zümre de bunlarn azabna (bu cezalarna) 6ahid olsun" (Nur 24/2). Zinâ eden erkek, ancak zinâ eden veya putperest bir kadnla evlenebilir. Zinâ eden kadn da ancak zinâ eden veya putperest bir erkekle evlenebilir.bu müminlere yasak edilmi6tir (Nur 24/3). Bu ayet-i kerimelere muhtevalarndaki hükmün geçerli oldu9u 6ahslar bakmndan göz att9mzda görüyoruz ki ilk ayette (Nisâ 4/15) sadece zina eden kadnlara dair bir hüküm ortaya konulmu6tur. Evlerde hapis olma 6eklinde anlayabilece9imiz bu ceza hükmünün kapsamna bu suçu i6leyen erkekler girmemektedir. Meseleyi slâmn di9er hükümleriyle birlikte bütüncül bir yakla6mla de9erlendirdi9imizde, bu durum erke9in evin nafakasn temin etme mükellefiyetinin gereklerine de uygun dü6mektedir. Yani kadn için öngörülmü6 böyle bir cezann, erkekler için de geçerli olmas halinde erke9in mükellef oldu9u nafaka teminine mani olaca9 açktr. Bu durumda ceza sadece zina eden suçlu erkekle snrl kalmayacak, onun bakmakla yükümlü oldu9u masum insanlar da bu cezadan do9rudan ve 6iddetli bir biçimde etkilenecektir. Kur ân- Kerim, bir sonraki âyet-i kerimede (Nisâ 4/16), erkek ve kadn birlikte ele alm6 ve onlara aralarnda fark gözetmeksizin ayn 6ekilde bir biçimde eziyet edilmesini öngörmü6tür. Fakat bunlarn tevbe etmeleri ve slah olmalar halinde bu eziyete son verilmesi istenmi6tir. Yine yukarda zikredilen daha sonraki ayet (Nur 24/2) hükmün geçerli olaca9 6ahslar bakmndan evli-bekar ayrm yapmadan hem umumi hem de mutlak olarak erkek-kadn her ikisinden de bu suçu i6leyenlere yüzer denek vurulmas!n! öngörmü6tür. Ancak daha sonra ayrntlaryla üzerinde duraca9mz üzere, özellikle son ayet (Nur 24/2), müstakil olarak veya Kur ân- Kerim de bu meseleye ili6kin bulunan ayetlerle birlikte ele alnd9nda bu cezann sadece bekarlara uygulanaca9na dair hiçbir i6aret veya delalet bulunmamasna ra9men, buradaki cezann Kur'ân- Kerim d6nda ba6ka delillerle, sadece bekarlara tahsis edildi9i ve yalnzca bunlara tatbik edilece9i görü6ü slâm alimlerin büyük bir ço9unlu9u tarafndan kabul edilmi6tir. Dolaysyla hükmün geçerli olaca9 6ahslarn ayet-i kerimenin zahirinden anla6ld9nn aksine umumi olmad9 ileri sürülmü6tür. Hukukçu ve müfessir alimlerin çok büyük ço9unlu9unu bu anlay6 ve yakla6m tarzna sevk eden sebepler ana hatlaryla 6öyledir: Kur ân- Kerim de do9rudan zina suçunun cezas olarak bunlar ifade edilmi6 olmakla beraber Hadis mecmualarnda yer alan rivâyetlerde Hz. Peygamberin muhtelif zamanlarda zinâ etmi6 kimselere evli olmalarndan dolay recm cezas hükmünü O

5 G IG IACQ/& verdi9i ve bunlar infaz etti9ine dair rivâyetler yer almaktadr. 8 Öyleyse bu ayet-i ke- 8 Bu konudaki balca rivâyetler unlardr. "Cüheyne'li bir kadn zinadan hamile kalm ve Rasûlullah (s.a.s.)'e gelerek: "Ey Allah'n Rasûlü! Haddi icap eden bir i yaptm, bana hadd-i er'îyi icra et' dedi. Peygamber (s.a.s.) kadnn velisini ça rd: Buna iyi bak, çocu u do urdu unda bana getir' buyurdu. (Velisi denileni) yapt. Peygamber (s.a.s.) emretti. Kadnn elbisesi skca ba land, sonra emir verdi, kadn taland. Daha sonra (cenazesi) üzerine namaz kld. Bunun üzerine Hz. Ömer; Ey Allah'n Rasûlü, onun üzerine namaz kldnz, halbuki o zina etmiti' dedi. Rasûlullah (s.a.s.): "O öyle bir tevbe etti ki Medine halkndan yetmi kiiye taksim olunsa hepsine kâf gelirdi. Allah için cann vermesinden daha faziletli bir ey biliyor musun?' "buyurdu Müslim, Ebû'l-Huseyn b. el-haccâc el-kueyrî (ö. 261/874), el-cami'u's-sahîh (thk. M. Fuad Abdülbâkî) Ça r Yaynlar, stanbul, 1981, Hudûd 28; bn Mâce, Ebû Abdillâh Muhammed b. Yezîd (ö. 273/886), es-sünen (ofset bask), Ça r Yaynlar, stanbul, 1992, Diyât, 36; Malik b. Enes, Ebû Abdillah el- Eshabî (ö.179/795) el-muvatta (ofset bask), Ça r Yaynlar, stanbul, 1992, Hudûd, 11).."Maiz bin Malik Resululah'a gelerek bir defa (zina) itirafnda bulundu. Ben de Resulullah'n yannda idim. Allah Resulü onu geri çevirdi. Sonra tekrar gelerek onun yannda ikinci defa itirafta bulundu. Allah Resulü onu yine geri çevirdi. Sonra gelerek onun yannda üçüncü defa itirafta bulundu. Allah Resulü kendisini yine geri çevirdi. Bunun üzerine ben ona:"e er dördüncü defa da itiraf edersen Resulullah seni recm eder dedim. O dördüncü defa da itirafta bulundu. Resulullah ona sordu: "0nunla yattn m?" Maiz:"Evet" dedi. Resulullah:"Tenini tenine dokundurdun mu? 'Maiz: "Evet' Resulullah: "0nunla cinsi münasebette bulundun mu?" Maiz:"Evet Resulullah: "Zina nedir bilir misin? "Maiz; "Evet bir adamn karsna helal olarak yapa n ben ona haram olarak yaptm." dedi. Resulullah;"Bu sözle ne demek istiyorsun? Maiz: Beni temizle Ya Resulullah!" dedi. Allah Resulü Maiz'in recmini emretti ve recm edildi. Buhârî, Ebû Abdillah Muhammed b. smâîl (ö. 256/869), el-câmi'u's-sahîh, Ça r Yaynlar, stanbul, 1991, Ahkâm, 21, Hudûd, 28; Ebû Dâvûd, Süleymân b. el-e'as es-sicistânî (ö. 275 /888), es-sünen (ofset bask), Ça r Yaynlar, stanbul, 1991, Hudûd, 27; Dârimî, Ebû Muhammed Abdillâh b. Abdirrahmân (ö. 255 /868), es-sünen (ofset bask), Ça r Yaynlar, stanbul, 1992, Hudûd, 12. Ubâde b. Sâmit (r.a) rivâyet ediyor: "Resûlullah (a.s)'a bir vahiy geldi i zaman, vahiy sebebiyle onu bir hüzün ve keder alr, yüzünün rengi giderd. Yine bir gün Cenab- Hakk vahiy indirmiti ki ayn hal onu sard. Keder hali açlnca: "(Zina haddiyle ilgili hükmü) benden aln. Allah onlar hakknda yol kld (yani çok açk ekilde had beyan etti): Bekâr bekârla zina yapmsa cezas yüz sopa ve bir yl sürgündür. Dul dulla zina yaparsa yüz sopa ve recm'dir. "Müslim, Hudûd, 13, 1690 H.; Ebû Dâvûd, Hudûd 23, 4415; Tirmizî, Ebû sâ Muhammed b. sâ (ö. 279/892), es-sünen, Ça r Yaynlar, stanbul, 1992, Hudûd, 8, bnu Abbâs (r.a.)rivâyet ediyor: "Resûlullah (a.s.) buyurdu ki: "Kimin Lüt kavminin sapk iini yapt n görürseniz, fâili de mef'ülü de öldürün. Ebü Dâvud, Hudûd 29, (Tirmizî, Ebü Hüreyre'nin de böyle bir rivâyette bulundu unu belirtir). Tirmîzî, Hudûd, 24. Ebû Hüreyre ve Zeyd bnu Hâlid el-cüheni (r.a.) rivâyet ediyorlar "Bir bedevî, Hz. Peygamber (s.a.s.)'e gelerek: "Ey Allah'n Resûlü, Allah akna, hakkmda Allah'n kitabyla hükmet!" diye yemin verdi. Bundan daha fakih olan bir di eri de: " Evet aramzda Kitabullah'la hükmet, bana da izin ver!" talebinde bulundu. Peygamber (s.a.s.): "Meramn söyle! (seni dinliyorum)" dedi. Adam: " O lum bunun yannda içi idi. Karsyla zinâ yapt. Bana,"O lun için recm gerekir" dediler. Ben de hemen o lum namna yüz koyunla bir cariyeyi fdye verdim. Sonra bir de ilim adamlarna sordum. Bana: "O luna yüz de nek ve bir yl sürgün cezas gerekir; bu adamn karsna da recm cezas icabeder" dediler" dedi. Resûlullah (s.a.s.): "Ruhumu kudret elinde tutan Zât'a yemin olsun ikinizin arasn Kitabullah uygun ekilde hükme ba layaca m: Cariye ve koyunlar sana geri verilecek. O luna yüz sopa ve bir yl sürgün tatbik edilecek" buyurdu. Sonra, Eslemli bir adama seslendi: "Ey Üneys! bu zâtn hanmna git, e er zinây itiraf ederse onu recmet gel!" Üneys, kadna vard. O suçunu itiraf etti. Resûlulluh (s.a.s.) emretti, kadn recmedildi. Buhârî, Muhâribin, 30, 32, 34, 38, 46, Vekâlet, 13, Pehâdât, 8, Sulh, 5, Purût, 9, Eymân, 3, Ahkâm, 39, Haberu'I-Vâhid, 1, 'tisâm, 2; Müslim, Hudûd, 25; Mâlik, Hudûd, 6; Ebû Dâvûd, Hudûd, 25, (445); Nesâî, Ebû Abdirrahman b. Puayb (ö. 303/915), es-sünen, Ça r Yaynlar, stanbul, 1991, Kudât, 21, (8, 240, 241); bnu Mâce, Hudûd, 7, (2549) Vâil bnu Hucr bni Rebîa (.r.a) rivâyet ediyor; "Resûlullah (s.a.s.)'n sa l nda, namaz klmak maksadyla bir kadn evinden çkmt. Yolda ona bir erkek rastlad. Kadna çullanp ihtiyacn giderdi. Kadn ba rd, adam ise kaçp gitti. (Ç l üzerine) kadna bir erkek u ramt. Ona bandan geçeni anlatp, bir adam bana böyle böyle yapt dedi. Sonra, bir grup muhacire rastlad, bandan geçeni onlara

6 8N% rimelerde öngörülen cezalar ile bu rivâyetlerde yer alan cezalara hükmetme sebeblerinde ve 6artlarnda baz farkllklar olmaldr. Baz rivayetlerde ise Hz. Peygamber in bu cezay kendisine müracat eden Yahûdilere de Tevrât n bir hükmü olarak uygulad9 ifade edilmektedir. 9 Özellikle Hz. da anlatp: "Bir adam bana böyle yapt!" dedi. Hep beraber yürüyüp, kadnn kendisine tecavüz etti i kimseyi yakalayp kadna getirdiler. Kadn:"- Evet bu odur?" dedi. Sonra adam Hz. Peygamber (s.a.s.)'in yanna götürdüler. Resûlullah adamn recmedilmesini emretti i srada, kadna tecavüz etmi olan kimse kalkp: "- Ey Allah'n Resûlü, suçlu benim!" diye itirafta bulundu. Resûlullah (s.a.s.) kadna: "Git. Allah günahlarn affetti" dedi. Zan altnda kalm olan kimseye de güzel sözler söyleyip (gönlünü ald). Mütecavizin recmedilmesini emretti ve recmedildi. Sonra Resûlullah unu söyledi: " Bu adam öyle bir tevbe ile tevbe etti ki, böyle bir tevbeyi Medine ahalisi yapsayd kabul edilirdi." Tirmizî, u ziyadede bulunmutur: "Vâil (r.a.) Hz. Peygamber (s.a.s.)'in kadna mehir takdir edip etmedi ini zikretmedi."tirmizî, Hudûd, 22; Ebû Dâvud, Hudûd, 7. Hz. Câbir (r.a.)rivayet ediyor: "Resûlullah (s.a.s.) zinâ yapm olan bir kimse için celde ile hadd tatbik edilmesini emretti. Sonra, onun muhsan oldu u bildirildi. Bu sefer recmedilmesini emretti ve recmedildi." Ebû Dâvud, Hudûd, 24. Ebû shâk e-peybânî (rahimehullah) rivayet ediyor: "bnu Ebî Evfâ (r.a.)'ya: "- Resûlullah (s.a.s.) hiç recm tatbik etti mi?" diye sordum. Bana: "Evet!" cevabn verdi. Ben tekrar:"- Nür süresinin nüzülünden önce mi, sonra m?" diye sordum. "Bilmiyorum!" dedi. Buhârî, Hudûd, 21, 37; Müslim, Hudûd, Hz. Berâ (r.a.) rivayet ediyor: "Hz. Peygamber (s.a.s.)'in yanna yürür kömürle karartlm ve dayak atlm bir Yahudi getirdiler. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.) Yahudileri ça rarak: "Kitabnzda zina haddini (cezasn) böyle mi buluyorsunuz? diye sordu. "Evet" dediler. Sonra Hz. Peygamber (s.a.s.) onlarn alilerinden birini ça rd ve "Musa'ya, Tevrat' indiren Allah akna soruyorum, zina edenin haddini kitabnzda böyle mi buluyorsunuz?" dedi. Alim: -Hayr! E er bana böyle yemin vererek sormasa idin sana haber vermezdim. Kitapta recm buluyoruz. Fakat, zina vak'alar erafmz arasnda ço ald. Artk erefli birini bu suçla yakalarsak onu brakr olduk. Ancak biçare birisini yakalarsak ona haddi tatbik ediyoruz. Kendi aramzda öyle dedik: "Gelin aramzda öyle bir ceza eklinde anlaalm ki o, eraftan olsun, halktan olsun herkese tatbik edilsin. Sonunda recm yerine suratn kömürle boyanp dayak atlmasnda ittifak ettik."bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.): "Allahm, onlarn öldürdü ü emr-i erifini ilk ihya edip dirilten ben olaym" dedi ve had cezasnn tatbikini emretti, zâni hemen recmedildi. Bunun üzerine u âyet indi: "Ey Peygamber! Kalbleri inanmamken a zlaryla "inandk diyenler, Yahudilerden yalana kulak verenler ve baka bir topluluk hesabna casusluk edenlerden inkara koanlar seni üzmesin. Sözleri asl yerlerinden de itirirler de "Böyle bir (fetva) size verilirse aln, verilmezse kaçnn" derler..." (Maide 5/41). Az sonra Allah Teâla u ayeti indirdi: "Allah'n indirdi i ile hükmetmeyenler, ite onlar kâfirlerdir..." "Allah'n indirdi i ile hükmetmeyenler ite onlar zâlimlerdir..." "...Allah'n indirdi i ile hükmetmeyenler, ite onlar fâsklardr!" (Maide 5/44, 45, 47). Bu ayetlerin hepsi kâfirler hakknda nazil olmutur." Müslim, Hudûd, 28,; Ebû Dâvûd, Hudûd, 26. bnu Ömer (r.a.) rivayet ediyor: "Yahudiler, Resûlullah (s.a.s.)'a gelip, kendilerinden bir erkekle kadnn zinâ yapt n söylediler. Resûlullah (s.a.s.) onlara: "Recm hakknda Tevrat'ta ne buluyorsunuz?" diye sordu. Onlar: "- Tehir edip rezil ederiz ve dayak atarz" dediler. Abdullah b. Selâm (r.a.): "- Yalan söylüyorsunuz. Zinânn Tevrat'taki cezas recmdir" dedi. Hemen Tevrat' getirip açtlar. çlerinden (Abdullah b. Surya adnda) biri elini recm âyetinin üzerine koydu. Sonra, âyetten önceki ksmlardan okumaya balayp (kapad ksm atlayarak arka ksmn okumaya devam etti. Abdullah b. Selâm (r.a.)müdahale edip: "- Kaldr elini!" dedi. Adam elini çekti, tam orada recm âyeti mevcut idi. Bunun üzerine: "- Ey Muhammed, Abdullah do ru söyledi. Tevrat'ta recm âyeti mevcuttur!" dediler. Resûlullah (s.as.) derhal o iki zâninin recmedilmesini emretti ve recmedildiler." bnu Ömer (r.a.) der ki: "Erke in, atlan talara kar korumak için, kadnn üzerine e ildi ini gördüm." Buhârî, Hudûd, 37, 24, Cenâiz, 61, Menâkb, 26, Tefsir/Âl-i mrân, 6, 'tisâm, 16, Tevhîd, 51; Müslim, Hudûd, 26, (1699); Malik, Hudûd, 1, (2, 819); Tirmizî, Hudûd, 10; Ebû Dâvûd, Hudûd, 26. Hz. Ebû Hüreyre (r.a.)rivayet ediyor: "Yahudilerden bir kadnla bir erkek zinâ yaptlar. Birbirlerine: "Bizi u peygambere götürün. Çünkü bir ksm haffletmeler getiren bir peygamberdir. Bize recm dnda fetvâlar verirse kabul eder, Allah indinde O'nun hükmünü kendimize delil klarz ve: "Peygamberlerinden bir peygamberin bize verdi i fetvalar(la amel ettik, hevamza uymadk) deriz" dediler. Mescidde ashabyla birlikte oturmakta olan Hz. Peygamber (s.a.s.)'e gelerek: "- Ey Ebü'1-Kasm, zinâ yapan kadn ve

7 G IG IACQ/& Peygamberin evli müslümanlardan bu suçu i6leyenelere recm tatbik etti9ine dair rivayetleri dikkate alarak Sünnî fkh ekollerindeki müctehidlerin hepsi bu cezann 6er î ve gerekli bir ceza oldu9u hususunda icmâ' etmi6lerdir. Hariciler, Mutezile den Nazzâm(ö.231/845) ve Liâ dan bir ksm hukukçunun bu cezay 6er î bir ceza görmediklerine ili6kin baz kaynaklarda bilgiler bulunmaktadr. 10 Bundan da öte, yine bu kaynakladan bazlarnda, bu ayetlerden sonra Nûr sûresinde evliler hakknda bir recm âyeti geldi9i, önceki (celdeyi emreden) vahyin bekâr (zâni) hakknda oldu9u sonra bu recm âyetinin tilâvetten kaldrld9 fakat hükmünün bâki kald9 gibi birtakm bize göre kabulü imkansz rivayetler de yer almaktadr. 11 Limdi herhangi bir önyarg ve taasuba dü6meden, recm cezasna ili6kin kendi vard9mz neticeyi ortaya koymak istiyoruz. Burada kaydetti9imiz hususlarn bir ksm daha önce bu mesele ile ilgili yaplan tart6malarda dile getirilmi6tir. Ama bizim ço9u farkl argüman ve de9erlendirmelerimiz okuyucunun takdirine sunulacaktr. Yukarda zinâ suçu ile ilgili ayet-i kerimeler arasnda kaydetmi6 olmamza ra9men buraya kadar de9erlendirmesini yapmad9mz, Nur sûresinin 3. ayetini yine hatrlatacak olursak: Zinâ eden erkek, ancak zinâ eden veya putperest bir kad!nla evlenebilir. Zinâ eden kad!n da ancak zinâ eden veya putperest bir erkekle evlenebilir. Bu müminlere yasak edilmi)tir. buyruluyor. Recmle öldürülen kimse evlenemeyece- erkek hakknda kanaatin nedir?" dediler. O, onlara tek kelime söylemeden Beyt-i Midrâslarna geldi. Kapda durarak:"-hz. Musa (aleyhisselâm)'ya kitab indiren Allah akna söyleyin, muhsan olan birisi zina yapacak olursa bunun Tevrat'taki hükmü nedir?" diye sordu. "- Yüzü siyaha boyanr, eek üzerine ters bindirilir ve dayak atlr."-hadiste geçen tecbiye: Zânileri, enseleri birbirine bakacak ekilde bir eee bindirilip, bu halde sokaklarda dolatrlmasdr- Râvi devamla der ki: "Yahudilerden bir genç (bu cevaba katlmayap) susmutu. Resûlullah (s.a.v.) onun suskunlu unu görünce sualinde srar etti. Bunun üzerine genç: "Madem ki sen bize Allah'n adna yemin veriyorsun (gerçe i söyleyece im): "Biz Tevrat'ta recm emrini görüyoruz" dedi. Resûlullah (s.a.v.): "- Allah'n emrini hafifletmenizin balangc nasl oldu?" diye sordu. (Genç) u cevab verdi: "- Krallarmzdan birinin bir yakn akrabas zinâ yapt. Kralmz, recmi ona tatbik etmedi. Sonra halka mensup bir aileden bir erkek zinâ yapt. Bunu recmetmek istedi. Ancak adamn kavmi buna mani olup: "- Sen yaknn getirip recmetmedikçe biz de adammzn recmedilmesine müsaade etmeyece iz!" dediler. Bunun üzerine, aralarnda imdiki cezay vermek üzere anlap sulh yaptlar. (Bu açklama üzerine) Resûlullah (s.a.s.): "- Ben Tevrat'taki âyetle hükmediyorum!" dedi ve onlarn recmedilmelerini emretti ve recmedildiler. Zührî (rahimehullah) der ki: "Bana ulat na göre u âyet bunlar hakknda nazil olmutur:"püphesiz ki Tevrat' biz indirdik.ki onda bir hidâyet, bir nur vardr. Kendisini (Allah'a) teslim etmi olan (srail) peygamberleri, Yahudilere ait (dâvalarda) onunla hükmederlerdi..." (Maide 5/44). Resûlullah (s.a.s.) onlardan biri idi." Ebû Dâvud, Hudûd, Pevkânî, Muhammed b. Ali b. Muhammed (ö.1255/1839,) Neylu l-evtâr min Ehâdîsi Seyyidi l-ahbâr Perhu Müntekâ l-ahbâr, Dâru Kutubi l-lmiyye, Beyrût, ty, VII, bnu Abbâs rivâyet ediyor: "Hz. Ömer (radyallahu anh)'i hutbe verirken dinledim. Pöyle demiti:"allah Teâla hazretleri Muhammed (s.a.s.)'i hak (din ile) gönderdi ve O'na Kitab' indirdi. Bu indirilenler arasnda recm âyeti de vard. Biz bu âyeti okuduk ve ezberledik. Ayrca, Resûlullah (s.a.s.) zinâ yapana recm cezasn tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Benim endiem udur: Aradan uzun zaman geçince, bazlar çkp: "Biz Kitabullah'da recm cezasn görmüyoruz (deyip inkâra sapabilecek ve) Allah- 'n kitabnda indirdi i bir farz terkederek dalâlete düebilecektir. Bilesiniz, recm, kadn ve erkekten muhsan olanlarn zinâlar, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- süb t buldu u takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah'da mevcut bir haddirr. Allah'a kasemle söylüyorum, e er insanlar: "Ömer Allah Teâla' nn kitabna ilâvede bulundu"demeyecek olsalar, recm âyetini (Kitabullah'a) yazardm." Buhârî, Hudûd, 31, 30, Mezâlim, 19, Menâkibu'l-Ensâr, 46, Megâzi, 21, 'tisâm, 16; Müslim, Hudûd, 15, (1691); Malik, Hudûd, 8, 10, (823, 824);Tirmizî, Hudûd, 7, (1431); Ebu Dâvud, Hudûd, 23, (4418).

8 8N% 9ine göre recm hükmü bu ayet-i kerime ile mutabk de9ildir. Gerçi burada hemen bu hükmün de celde cezas gibi sadece bekârlara ili6kin oldu9u itiraz akla gelebilir. Fakat bilindi9i gibi slâm da teaddud-u zevcât caizdir. Zina konusunda Kur ân- Kerim'de geçen bütün hükümleri bekarlara tahsis etmek, evlilerle ilgili hükümleri sadece sünnete brakmak 6ahsen bizce kabulu kabil olmayan garip bir durumdur. Yani bu konuda Kur ân- Kerim in muhatab sadece bekarlar, "sünnetin" muhatab ise sadece evliler mi olmu6 oluyor?! Recm gibi, celde cezasna göre kyaslanmayacak derecede a9r ve önemli bir cezay Kur ân- Kerim'de öngörmekten/ vaz' etmekten ha6a- Allâh menedecek bir güç mü vardr? Kur'ân- Kerim'de daha ba6ka suçlar için öngörülmü6, suçun 6iddet ve a9rl9yla orantl 6iddet içeren ksâs cezas, el kesme cezas gibi korkutucu müeyyideleri vardr. Elbette zinâ suçu da toplumda onarlamayacak hasarlar ortaya çkaran a9r bir suçtur. Ama suç ne kadar büyük olursa olsun hayvana bile reva görülmeyecek bir öldürme 6eklinin insan için 6er'î bir ceza olarak Kur'ân- Kerim'de sözkonusu olmamasna ra9men mütevâtir olmayan baz me6hur rivâyetlere dayanarak slâm'a mâl etmek, Müslümanlar d6ndaki insanlarn bu dinin ismini duyunca, sadece korkup ürpermesine yol açmaktadr. Bu suçun kar6l9 olarak normal bir öldürme cezas sözkonusu olsayd, kanaatimizce bu meseledeki rivâyetlere bu derecede 6üpheli ve ihtiyatl yakla6lmazd. Bu ifademiz üzerine bazlarnn 6ari ne ceza verilece9ini size mi soracakt?-diyeceklerini dü6ünüyoruz. Biz de diyoruz ki, "Lari" böyle bir ceza vaz' etmi6 olsayd bu ceza da gerek subût gerekse delâlet bakmndan ötekiler kadar sarih olurdu. Kald ki, ksâs ve el kesme gibi yine çok a9r cezalar öngörülen suçlarn sanklarnn 6ahsî durumlar, hiçbir zaman cezay bu derece de9i6tirmemektedir. Yani suçlu bekâr ise de9nek vurma cezas, ama evli ise öldürünceye kadar ta6lama cezas Bunlar birbiriyle kyaslanamayacak kadar birbirinden farkl cezalardr. A9rla6trc sebeb sözkonusu olabilir ama ceza adaleti bakmndan ayn suça bu kadar keyfiyeti farkl cezalar verilmi6 olmas bu konudaki rivayetleri bunu bir had cezas olarak dü- 6ünmemize engel olmaktadr. Bu bir ceza ehliyeti meselesi de9ildir. Yani evli veya bekar olmak ceza ehliyetini de9i6tirmez. Ceza ehliyeti bulu9 ve aklla ilgili bir neticedir. Ancak evlinin zinâs bekarn zinâsna göre a9rla6trc neden olabilir. Nikah ve nesep elbette slâm hukukunda çok önemli kavramlardr. Bunlarn korunmas lazmdr. Fakat burada garip olan 6udur. Zina vakas bunu dört 6ahidin görmesine ba9l bir hadise de9ildir. Bir ki6i de görse hatta kimse görmese bile bu fiil gerçekle6mi6se zina vardr. Demek ki burada bu derece a9r bir ceza ile cezalandrlan suç mutlak zinâ eylemi de9il, dört ki6inin apaçk görebilece9i bir alenilik kazanan, neticesinde nesebi meçhul bir çocu9a hamile kalnan veya itiraf edilen zinâdr. O halde cezalandrlan mutlak zinâ de9il, bunun bir bakma aleni yaplmas, hamile kalnmas veya i6lenen suçun itiraf edilmesidir. Kald ki bugün tbbî tekniklerle itham edilen 6ahslarn bu suçu i6leyip i6lemediklei ispat edilebilir. Ama rivayetlerin arad9 6artlar gerçekle6medi9i için bunlara ceza verilemez. Ayrca yukarda kaydetti9imiz "Sizlerden fuh6u irtikab edenlerin her ikisini de (knayarak) eziyete ko6un. E9er tevbe edip (nefislerini) slah ederlerse artk onlara (eziyetten) vazgeçin. Çünkü Allah tevbeleri çok kabul eden, en çok esirgeyendir" (Nisa4/ 16) ayet-i kerimesinden, tevbe ve slâh ile bu suçun cezasnn sürekli olmasndan kurtulmann mümkün oldu9unu anlyoruz. Yani buna göre suç olu6mu6tur ve ceza tayin olunmu6tur. Fakat tevbe ve slah halinde öngörülen bu mütemâdi ceza sürekli olmaktan çkarlabilir. Bu hususun Kur'ân- Kerim'in nuzûlünde bir tedric usûlü oldu9u da iddia edilemez Zira nuzul sürecinde ksâs ve el kesme gibi recme

9 G IG IACQ/& + göre daha hafif cezalarn sebebi olabilecek kasden öldürme-yaralamalarda ve hrszlk suçlarnda hiçbir zaman böyle bir tedric sözkonusu olmam6tr. Yani sözgelimi hakszlkla kasten adam öldürene veya hrszlk eden bir kimseye ili6kin Kur'ân- Kerim'- deki bildi9imz ksâs ve el kesme hükümlerinden önce, daha hafif cezalar öngörülmü6 de9ildir. Böyle bir katil ve hrsz da tevbe edebilir ama neticesi ancak ahirete müteallk olarak umulur. Kald ki recm ksâsa nazaran bize göre çok daha a9r bir cezadr. Recmde adeta i6kence ile öldürme vardr. Yine bu konuda az önce temas etti9imiz -recm âyetinin tilâvetten kaldrld9 fakat hükmünün bâki kald9- hususu, akldan geçirilmesi dahi son derece tehlikeli ve gayr- makbul bir faraziyedir. Bunu kabul etmek ba6ka iddialara emsal te6kil eder ve slâm a yaplacak benzeri görülmemi6 bir kötülük olur. Bunun gibi siyâsete ili6kin 6u konuda da ayetler var idi ama elimizdeki Kur ân- Kerim de bunlara yer verilmedi diyenler çkabilir ve buna ili6kin baz eserlerde yer alan mesnetsiz rivâyetleri de delil gösterebilir. Buna itiraz edilmesi halinde de önceki meseleyi emsal gösterir. Ne bu iddiann ne de önceki iddiann slâm a ve onun ana kayna9 Kur ân- Kerimle ilgisi olamaz. Bu meselede Kur'ân- Kerim'in recm cezasna mutâbk m, muvâfk m yoksa muârz m oldu9ununu tespit için muhsanât kelimesi çok büyük önem arzetmektedir. Zira geçti9i ayetlerdeki siyâk ve sibâka göre bu kelimenin anlam farkllklar arzetmektedir. Kelimenin fiil vezni olan 8kr #8k vezni, iman etme-islama girme, hür olma veya hürriyete kavu)ma, evlenme ve iffetli olma gibi anlamlara gelmektedir. Bu anlamlardan hareketle de muhsanât kelimesi, mümine, hür veya hürriyetine kavu6mu6 kadn, evli kadn, veya iffetli namuslu kadn anlamlarna gelmektedir. 12 Mesela, "vellezîne yermûne'l-muhsanât" (Nûr, 24/4) ve innellezîne yermûne'lmuhsanât 6eklinde ba6layan (Nûr, 24/233) ayet-i kerimelerde bu kelimenin bekar veya evli iffetli namuslu kadnlar anlamna geldi9i açktr. Burada sadece evli mümine kadn kasdedilmi6 olamaz. Çünkü bekar olan kadnlarn da 6eref ve haysiyetinin korunmas tabiidir. Aksi halde bekar kadnlara iftira atmak serbestmi6 gibi hukuka aykr bir durum ortaya çkar. Ayn ayet-i kerimede bile bu kelimenin farkl anlamlarda kullanld9n tespit edebiliyoruz. Burada recm cezasn Kur'ân- Kerim açsndan de9erlendirebilmek için özellikle Nisâ 4/25 ayet-i kerimesi çok büyük önem ta6maktadr. Zirâ bu ayette geçen müteaddit muhsan ve kök kelime ihsan lafzlarnn anlamlar yerinde tespit edilirse bize göre mesele büyük ölçüde halledilmi6 olmaktadr. Ayet-i kerime meallerde yer ald9 6ekliyle 6öyledir. Sizden her kim hür mümin kad!nlar! (el-muhsanâtu'l-mü minât) nikah edecek bir zenginlie gücü yetmiyorsa, ona da ellerinizin alt!ndaki mü min cariyelerinizden efendilerinin r!zas! ile nikahlayabilir. Allah sizin iman!n!z! daha iyi bilir. Siz birbirinizdensiniz. O halde efendilerinin izni ile ve mehirlerini örfe göre vermek suretiyle cariyelerden iffetli olan (muhsanât) zina etmeyen, dost da edinmeyenlerle evlenin. Evlendikten sonra ( #8k {z@ ) bir fuhu) yaparlarsa, o vakit (evli) hür kad!nlar ( 28 ) hakk!nda gerekli bulunan cezan!n yar!s! kendilerine laz!m gelir. Bu hükümler, içinizden günah i)lemekten korkanlarad!r. Sabretmeniz ise, sizin için daha hay!rl!d!r. Allah Gafûrdur, Rahimdir (çok ba!)lay!c!d!r, çok merhamet edicidir). 12 Ragb el-sfehânî, Ebû'l-Kâsm'l-Huseyn b. Muhammed (ö.502/1108), el-müfredât fi Garibi'l-Kur'ân, Tah. M. Seyyid Keybelânî, Beyrût, ty. 121; Bu kelimenin fkh literatüründeki çeitli anlamlar hakknda geni bilgi için ayrca bkz. Da c Pâmil, hsân, DA, XXI, 546 v.d. +

10 8N% Bu ayet-i kerimede ilk geçen "muhsânat" keimesinin "hür kadn" anlamnda oldu9u açktr. Çünkü -e9er böylesiyle evlenmeye imkan bulamazsanz ellerinizin altndaki cariyelerle evlenin!- buyrularak birbirinden farkl iki ayr statü belirtilmi6tir. Daha sonraki muhsanât lafz ise iffetli kadn anlamndadr. Efendilerin izniyle denildi9ine göre "hür olma" vasf kastedilmi6 olamaz. Ayetin devamnda cariyeler için yine bu kelimenin fiil 6ekli olan fe izâ uhs!nne- ifadesi geçmektedir ki bu da "evlendirildikleri vakit " anlamna geldi9i yine ayetin siyak ve sibâkndan anla6lmaktadr. "man ettikleri vakit" anlamna gelemez zaten mümine olan cariyelerden sözedilmektedir. Bize göre bu Nisâ 25. ayet-i keîme içinde hemen bundan sonra gelen elmuhsanât kelimesine verilecek anlam yukardaki sorunun cevabnn verilmesinde krlma noktasn olu6turmaktadr. Zira burada, evlendirildi9i vakit zina eden cariyelerin cezasnn, bu "muhsanâtn" önceden belli cezasnn yars kadar olaca9na i6âret edilmi6tir. Peki bu "muhsanât" yukardaki anlamlardan hangisini kar6lamaktadr.?... Burada bir ceza öngrüldü9üne göre iffetli kadn anlamnda olamaz. Mümine hür kadnn kastedildi9inde de 6üphe yoktur. Çünkü onun cezas farkl bir statü olan cariyenin cezasna mihenk olmu6tur. Fakat buradaki hür kadn evli mi yoksa bekar hür kadn mdr? E9er evli hür kadn dersek, Kur'ân- Kerim recm cezasna muarzdr, yani Kur'ân- Kerim bu cezaya itiraz etmi6 olmaktadr ve dolaysyla bu konudaki me6hur rivâyetlerle çeli6mektedir. Zira Hadis Mecmularnda geçen rivayetlere göre evli hür kadnn cezas recm yani bir biçimde öldürmedir. Kur'ân- Kerim bunu tekzip etmi6 olmaktadr. "Ölümün yars" diye bir 6ey söz konusu olamaz. O halde kasdedilen yüz celdenin yarsdr. Ama bu muhsanât'n anlam "bekar hür kadnlar" denirse, bu tercih recmle ilgili rivâyetlere aykr dü6meyecek, dolaysyla Kur'ân- Kerim bu rivayetlere muârz olmayacaktr. Ama böyle bir tercihte bulunabilmek için muhsânat kelimesin mevlâ kelimesi kurû gibi birbirine zt anlamlar ifade eden türden "mü)terek" bir kelime olmas gerekir. Bilindi9i gibi mevlâ kelimesi hem efendi hem köle, kurû kelimesi hem hayz hem de temizlik anlamlarna gelmektedir. Halbuki muhsan kelimesi hem evli hem bekar anlamna gelmez. Buradaki muhsanât kelimesiyle vurgulanan husus kadnlarn bekarl9 de9il, iffetlilik ve bu açdan erkekler tarafndan evlenmek için ideal telakki edilen kadn olmaktr. Zaten fkh usûlünde de asl olan lafzn mü6terek olmamasdr. Böyle bir ihtimal varsa bile mü6terek olmama ihtimâli tercih edilir. 13 Bu açlardan buradaki bu lafzn "bekâr hür kadn" anlamna gelmesi mümkün görünmemektedir. Di9er taraftan evli bir cariyenin cezasnn bekar bir kadn yerine evli hür bir kadnla kar6la6trlarak belirlenmesi ayetin zahirine daha uygundur. ki farkl statüdeki 6ahsn ortak özelliklerine göre kar6la6trlm6 olmas mantkî olarak daha tutarldr. Di9er bir ifadeyle evli ve cariye bir kadnn cezasnn, hem hür hem de bekar bir kadnn cezasnn esas alnarak belirlendi9inin ileri sürülmesi, daha uzak bir ihtimaldir. Gerçi bu ayetin en ba6nda geçen muhsanât keimesi "bekar hür kad!n" anlamndadr, ama burada da ayn 6ekilde vurgulanan ve asl kastedilen bu kadnn bekarlk niteli9i de9il, hürriyet niteli9idir. Yukarda da i6âret etti9imiz gibi -e9er böylesiyle yani hür kadnlarla evlenmeye imkan bulamazsanz ellerinizin altndaki cariyelerle evlenin!- buyrulmu6tur. Burada inkar edemeyece9imiz bekarlk vasf ise kast de9il 13 Zekiyuddin Paban, slâm Hukuk lminin Esâslar (Usûlü'l-Fkh) Notlar Ekleyerek Terceme brahim Kâfi Dönmez, Ankara, 1996,

11 G IG IACQ/&. sonuçtur. Çünkü evli bir kadnla evlenmeye imkan bulamamaktan söz edilemez. Lafzdaki kast kadnn hür olma vasfdr. Zaten bir önceki ayet-i kerimede ( 28, ƒ '5 #) Nisâ 4/24 bu kelime "evli hür kadn" anlamnda kullanlm6tr. Bu ayet-i kerîmede de bir önceki ayette Nisâ 4/23 ba6lanlan evlenilmesi haram olan kimselerin (muherremât) saylmasna devam edilmektedir. Buradaki haram olma sebebi kadnlarn evlili9idir. Dolaysyla Kur'ân- Kerim'de birbirine çok yakn yerlerde bu kelime hem evli hür kad!n hem de hür kad!n anlamnda kullanlm6tr. Nisâ 4/25 de geçen ikinci muhsânat kelimesi "evli hür kadn" anlamnda olmas halin icâbna daha elveri6lidir. Zira cariyenin de evlendirilerek muhsan hale gelmesi vurgulanmaktadr. Di9er taraftan slâm hukukunda köle-cariye ile hür olan kimselerin cezâ ve diyetleri di9erinin yars kadardr. Meselâ kölenin diyeti hür kimsenin diyetinin yarsdr. Yine kölelerin cezas da hür kimselerin cezasnn yarsdr. Meselâ kazf haddi hür kimseler için 80 de9nek 14, köleler için bunun yars olan 40 de9nektir. 15 Burada e9er muhsânat kelimesini "bekar hür kadn" olarak anlarsak bu denge bozulmu6 olmaktadr. Cariye ve ayn zamanda evli olan bir kadnn, hem hür hem de bekar olan bir kadn dikkate alnarak cezasnn belirlenmesi de bu genel kurala ters dü6mektedir. Yukarda kaydetti9imiz ilgili ayeti kerimelerdeki sarahate ra9men Sünnette mevcut oldu9u iddia edilen tatbikata ba9l kalarak slâm da recm cezasnn hadd cezas mahiyetinde oldu9unu ileri sürmek, Kitap, Sünnet, 6eklindeki deliller hiyerar- 6inde yer de9i6tirmeyi dolaysyla Sünneti Kitâb a tercih etmek anlamna gelir. Bunun ise kabulü mümkün de9ildir. Kald ki bu konuda Sünnet olarak nakledilen haberler mütevâtir olmad9 gibi bütünlük arzeden bir mahiyette de de9ildir. Gerçi fkh usulü kitaplarnda Kur ân- Kerim de geçen umumi bir hükmün, haber-i vahid d6nda gerek me6hur, gerek mütevatir mahiyette sünnetten bir delil ile tahsis edilebilece9ine dair hemen hemen görü6 birli9i vardr. Haber-i vahid ile bu tahsisin yaplamayaca9n özellikle Hanefîler vurgulam6tr. Fakat burada bu ba9lamda sünnetin Kitâb tahsis etti9inin iddia edilmesi bize göre mümkün de9ildir. Bunun söylenebilmesi için umûmî ifâdenin tahsise elveri6li olmas ve yine bunun tahsis edecek olan (muhasss) ifade ile de çeli6memesi lazmdr. Bu meselede Kitâb ta yer alm6 olan umûmî ifade, mevcut oldu9u haliyle anla6ld9 takdirde de gayet normal ve Kitâb n bu alandaki di9er hükümleriyle çeli6meyen, ba6ka bir tefsire ihtiyaç duyulmayan niteliktedir. Sünnet oldu9u iddia edilen ve teknik bakmdan me6hûr saylan bu alandaki haberleri burada muhasss (tahsis edici) olarak devreye sokamayz. Böyle yapmaya kalkarsak, bu rivâyetlerdeki tamamen farkl ve çeli6kili hükümler yannda ve az önce sözünü etti9imiz elveri6lilik keyfiyetinin mevcut olmamasndan dolay bir tahsisten de9il, bize göre bir tefsir usulü terimi olarak nesihten, yahut bir hukuk terimi olarak burada 6er an caiz olmayan bir ilgâ dan söz edebiliriz. Çünkü sarih bir Kur ân hükmünün 6eklen mütevâtir oldu9u bile iddia edilse Sünnet kabilinden bir rivâyetle ilgâ edilmesi mümkün ve caiz de9ildir. Bu noktada her ne kadar Kurtûbî (ö.671/1273) gibi eski müfessirler, bizim yukarda evli hür kadnlar 6eklinde terceme etti9imiz Nisâ suresini 4/25. ayetindeki elmuhsanât kelimesini recmle ilgili rivayetlerin etkisinde kalarak sadece bekar hür kad!nlar 6eklinde tefsir etmi6ler ise de 16, Türkçe meâlini yazanlarn hemen hepsi, bu 14 Nur, 24/4 15 Mavslî, el-htiyâr li Talili'l-Muhtâr, Kurtûbî, Ebû Abdillah Muhammed b. Ahmed el-ensârî (ö. 671/1273), el-câmi' li Ahkâmi'l-Kurân, Beyrût, 1988, V, 96..

12 P 8N% kelimeye sadece "hür kadn" olarak anlam vermi6lerdir. 17 Mütercimlerin bu kelimenin anlam hakkndaki tercihleri, daha önce açklad9mz sebeblerle recim hakkndaki görü6ünü de bu vesileyle do9rudan yanstm6 olmaktadr. Kurtûbî gibi "bekar hür kad!n" diyenler recmi bir had cezas olarak kabul etmekte, sadece "hür kad!n" diyenler bu konuda sessiz kalmay ve tercihte bulunmamay ye9lemektedirler. Baz alimler ise bu kelimeyi özellikle "evli hür kadnlar" diye tefsir etmektedirler. Bize göre de bunun tersini zorlayan her türlü yorum Kur ânn mübîn yani açk ve açklanm6 olma keyfiyetine mutabk olmayan bir yakla6mdr. Nitekim son asrn çok önemli Kur ân alimi Muhammed Esed (ö1992) ise kendi meâlinde ayet-i kerimede geçen bu lafz bize göre de olmas gereken gibi, saraheten evli hür kadnlar 6eklinde terceme etmi6tir. Ayet-i kerime bu 6ekilde anla6lnca, evli hür kadnlarn cezasnn da Nûr sûresi 24/2 de belirlenen yüz de9nek cezas oldu9u kendili9inden orataya çkmaktadr. Layet evli hür kadnn cezasnn recm oldu9u sabit olsa idi, ölüm cezas bölünemeyece9ine ve ölümün yars demenin de bir manas kalmayaca9na göre bu ayeti anlama ve ondan hüküm çkarma imkan kalmayacakt. Dolaysyla Nur suresi 2. ayette kemiyet itibaryla da belirlenen bu ceza hem evli hem bekarlar için de geçerlidir. Sünnette oldu9u iddia edilen recm ile bu ayetin hükmünün bir ksm ve Nisâ suresi 4/25. ayet tahsisten öte bize göre caiz olmayan biçimde ilga ettirilmektedir. Di9er yandan recmle ilgili daha önce kaydetmi6 oldu9umuz rivayetlerde görülece9i gibi, bu haberlerde Hz. Peygamberin bu cezay tatbik etmek istemedi9i daha do9rusu suçlunun itiraftan vazgeçmesi için baz te6ebbüslerde bulundu9u ileri sürülmektedir. E9er recmin de hadd kabilinden 6er î bir ceza oldu9u iddia ediliyorsa Hz. Peygamberin bile böyle bir durumda o olaylarda izledi9i iddia edilen bir tutumda olmayaca9na dair yine Nûr sûresi 24/2 deki yüz de9nek cezas belirlendikten sonra geçen " Eer Allah'a ve âhiret gününe inan!yorsan!z bunlara, Allah'!n dinini tatbik hususunda, ac!yaca!n!z tutmas!n. Mü'minlerden bir zümre de bunlar!n azab!na (bu cezalar!na) )ahid olsun" ifadeleri açkça delâlet etmektedir. Kald ki yine Hz Peygamber bir Hadis-i Leriflerinde bir suçu i6leyenin kz da olsa cezasn hiç tereddüt etmeden tatbik edece9ini açkça belirtmi6tir. Yine baz kaynaklarda Hz. Ali den rivayetle celdenin hudûd, recmin ise sünnet oldu9u ifâde edilmi6tir ki bunun da Hz. Ali ye isnad zorlama gibi gözükmektedir. 18 Bundan ba6ka hadis mecmualarnda rastlad9mz iki ayr rivâyette Hz. Ömer ve Hz. Osmân n hilâfetleri döneminde recmle ilgili baz kararlarna Hz. Ali nin müdâhele etti9i ve onlarn hatal karar vermesi üzerine kendilerini ikaz etti9i ve onlarn da bu ikazlar üzerine kararlarndan caydklar ifade edilmi6tir. 19 Bu rivâyetlerden 17 Nisâ 4/25 te geçen son musanât kelimesi için "hür kadn" anlamn tercih eden mütercimler unlardr. smail Hakk (zmirli), Türkçe Kur'ân Tecemesi (Osmanlca) stanbul, 1932, (Nisâ 24'ün meali olarak yazm), Cemil Saîd, Kur'ân- Kerim Tercemesi (Osmanlca) stanbul, ty, Hasan Bsari Çantay, Ahmet Davuto lu, Süleymân Ate, TDV nn hazrlatt Meal komisyonu, Fakat Abdullâh Parlayan Kur'ân- Kerim ve Özlü Tefsir, Konya, 1996 isimli geni mealinde "hür evli kadn" anlamn tercih etmitir. 18 Pa'bî (rahimehullah) rivayet ediyor: "Hz. Ali (radyallâhu anh), kadn recmetti i zaman onu perembe günü dövdü, cuma günü de recmetti. Ve unu söyledi: "Ona Kitabullah (n hükmü) ile celde, Resûlullah (s.a.s.)'n sünneti ile de recm tatbik ettim." Buhârî, Hudûd, bnu Abbâs (radyallahu anhümâ) rivayet ediyor: "Hz. Ömer'e, zinâ yapm olan deli bir kadn getirildi. (Recm edilip edilemeyece i hususunda) halkla istiare ederek recmedilmesine hükmetti. Kadna Hz. Ali (radyallahu anh) u rad. (Hazrl görünce): "- Bunun hâli nedir?" diye sordu. Kendisine: "Falanca kabileden deli bir kadndr, zinâ yapmtr. Hz. Ömer (radyallahu anh), recmedilmesine hükmetmitir" dediler. Hz. Ali (radyallahu anh): "- Kadn geri götürün!" dedi, sonra Hz. Ömer'e u rayp: "- Ey mü'minlerin emîri! Bilirsin ki, Resûlullah (s.a.s.) : "Kalem üç kiiden kaldrlmtr (artk onlar yaptklarndan sorum1u de ildirler): Bülu a erinceye kadar çocuktan, uyanncaya kadar uyuyandan, ifa bulun- P

13 G IG IACQ/& R birincisini kabul etmek Hz. Ömer gibi birisinin slâm Hukukunun en basit ilkelerini bile bilmemekle itham etmek olur. Bir delinin hukuken sorumlu olmayaca9n Hz. Ömer in bilece9i gibi isti6âre edilecek konuma gelmi6 sahâbinin de bilmemesi dü6ünülemez. Halbuki bu rivayette Hz. Ömer ve isti6âre etti9i kimselerin bu hükümden habersiz olduklar imâ edilmektedir. Burada bir yakla6m türü olarak tenkit kabilinden temas etmek istedi9imiz bir husus da 6udur. Geleneksel olarak ço9u alimlerimiz Kur ân da çok açk biçimde yer alan ve hiçbir tefsir edici rivayet ve habere ihtiyaç duyulmadan her devirde anla6labilen hükümlerde bile, en azndan sebeb-i nuzûle ba6vurmak, recm meselesinde mü6âhede etti9imiz gibi konu ile ilgili farkl rivâyetlere ve baz argümanlara meseleyi irca etmek gibi çok ba9ml bir anlama usûlünü tercih etmektedirler. Bu durum, kabul ediyoruz ki kesinlikle müsbet bir hassasiyetten kaynaklanmaktadr. Aksi takdirde Kur an ve sünneti hevaya göre yorumlama 6eklinde bir tenkidine maruz kalma sözkonusu olabilir ki bu nasslarca yerilmi6tir. Fakat böyle bir yakla6m tarznn ölçüsünü çok iyi ayarlamak gerekmektedir. E9er bu noktada ifrâta gidilirse hevaya kaplma endi6esinin sonuçlarnn tahakkuk edece9inde 6üphe yoktur. Tefritte kalnrsa, Kur ân- Kerim deki en açk hükümlerde dahi -aslnda bunda harici bir delille, tahsis, takyid veya nesih sebebiyle bir eksiklik veya farkllk bulundu9u endi6esi ilemüslümanlarn sürekli bir tamamlayc müfessire ihtiyaç duymasna yol açar. Yani bu, Kur ân- Kerim kendi ba6na hiçbir 6ey ortaya koyamaz, o mutlaka kendisinden ba6ka haricî ba6ka argümanlarla birlikte de9erlendirilmelidir gibi bir sonuç ortaya çkar ki bu bize göre yukarda belirtti9imiz Kur ân- Kerimin mübin olma niteli9i ile tezat olu6turur. Nitekim recm in slâm hukukunda yer alan bir cezâ çe6idi oldu9u, bize göre böyle olumsuz bir tefrit yakla6mn neticesidir. E9er her konuda mücmel 20 ve hafî 21 olmayan beyanlarnda bile Kur ân- Kerimin anla6lmas için baz mütemmim ve müfessir rivayetlerin mevcut olmas gerekseydi, bu mütemmim ve müfessir argümanlarnn da bu ayet-i kerimeler kadar subutlar sa9lam ve tart6masz olmalar gerekirdi. Aksi takdirde kuvvetli bir delili daha zayf bir delile feda etmi6 oluruz. Bu da yukarda temas etti9imiz deliller hiyerar6isini altüst etmek anlamna gelir ki bu pratik sonucu ye9leyenler bile teorik olarak bile böyle bir 6eye 6iddetle kar6 çkarlar. caya kadar bunamtan." Bu bîçare kadn falanca kabilenin buna dr. Ona tecavüz eden, muhakkak ki aklî noksanl srasnda tecevüz etmitir" dedi." Ebu Davud, Hudûd, 16. ( ). mam Mâlik diyor ki: "Bana ulat na göre, Hz. Osman (radyallâhu anh)'a evlili inin altnc aynda do um yapan bir kadn getirildi. Derhal recmedilmesini emretti. Ancak Hz. Ali (radyallâhu anh): "- Cenab- Hakk, Kur'an- Kerim'de "(nsann anne karnnda) tanma ve sütten kesilmesi (müddeti) otuz ay. dr..:" (Âhkâf 15) buyuruyor. Keza bir baka âyette de: "Anneler çocuklarn iki tam yl emzirirler. (Bu hüküm) emmeyi tamam yaptrmak isteyenler içindir.."( Bakara 2/233) buyurmaktadr. Bu durumda hamilelik müddeti alt aydr." Bu açklama üzerine Hz.Osman (radyallahu anh) kadnn geri gönderilmesini emretmiti, ancak kadn recmedilmi bulundu." Muvatta, Hudûd, 11 (2, 825). 20 Ortaya atlan lafzdan, onu ortaya atan tarafndan bir açklama gelmedi inde kendili inden do ru anlalmas mümkün olmayan lafzdr. Mesela "zekat" ve "savm" mahiyetleri açklanmadan ilk defa müslamanlara bildirildi inde bu mahiyette lafzlar idiler. lk duyduklarnda Müslümanlarn bunlar kastedildikeri ekilde do ru anlama anslar yoktu. Hz. Peygamber tarafndan bunlar mübeyyen yani açklanm hale gelmilerdir. 21 Hafî, ümûlünde birçok kimse bulunan, ancak bunlardan bazlarna delaleti açk olmayan ve bu delâlet veya delâletsizlik hükmünün ince bir aratrma ve düünceyle tespit edildi i lafzdr. Mesela Kur'ân- Kerim'de es-sark olarak geçen hrsz kelimesi yankesici ve mezar soyucuya da delalet eder mi? Dolaysyla ayn hüküm onlar için de geçerli midir? Sorusu bu tür lafzlarn hafî olarak de erlendirilmesine sebeb olur. R

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livata Haddi 71 LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livatanın cezası zina cezasından farklıdır. Her ikisinin vakıası birbirinden ayrıdır, birbirinden daha farklı durumları vardır. Livata,

Detaylı

UYGULAMALARI HASAN UÇAR * Ondokuz May s Üniversitesi lahiyat Fakültesi Dergisi, 2013, say : 35, ss. 171 187. OMÜ FD 171

UYGULAMALARI HASAN UÇAR * Ondokuz May s Üniversitesi lahiyat Fakültesi Dergisi, 2013, say : 35, ss. 171 187. OMÜ FD 171 ARAPDLBELÂGATINDAELKAVLUB L MÛCBVEKUR ÂNIKERÎM DEK UYGULAMALARI HASANUÇAR * i * Yrd.Doç.Dr.,AksarayÜnv.slamilimlerFak.[hasanucar@aksaray.edu.tr] OndokuzMaysÜniversitesi lahiyatfakültesidergisi, 2013,say:35,ss.171187.

Detaylı

Hadis Sünnet-i Seniyye Kur'ân-ı Kerîm Kötü Huylar ve Kötü Ahlak Takva ve Amel-i Salih Dünyadaki İmtihan Fıkıh

Hadis Sünnet-i Seniyye Kur'ân-ı Kerîm Kötü Huylar ve Kötü Ahlak Takva ve Amel-i Salih Dünyadaki İmtihan Fıkıh Risale Online Bu sayfa şu linkten yazdırılmıştır: [http://www.risaleonline.com/soru-cevap/islama-gorerecm] Hadis Sünnet-i Seniyye Kur'ân-ı Kerîm Kötü Huylar ve Kötü Ahlak Takva ve Amel-i Salih Dünyadaki

Detaylı

3 Her çocuk Müslüman do ar.

3 Her çocuk Müslüman do ar. TAHR C * 1 Sözlerin en güzeli Allah ın kitabı, yolların en güzeli Muhammed in yoludur. Buhari, Edeb, 70; tisam, 2. z Müslim, Cuma, 43. z Nesai, Iydeyn, 22. z bn Mace, Mukaddime, 7. z Darimî, Mukaddime,

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır. Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır. Kur'an-ı Kerimde bir kimseye hayat vermenin adeta bütün insanlara hayat verme gibi

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder.

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder. 8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder. Soru : Din nedir? Din, Allah tarafından gönderilmiştir. Peygamberler

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4.

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4. KUR AN VE HADİSLERE GÖRE BÜYÜK GÜNAHLAR Yüce Rabbimiz Kur an-ı Kerimde şöyle buyuruyor: + Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir

Detaylı

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur. Alıntı; FarukBeşer İsra Suresi hicretten bir yıl önce indirilmiş. Yani Hicret yakındır ve artık Medine de Yahudilerle temas başlayacaktır. Sure sanki her iki tarafı da buna hazırlıyor gibidir. Mescid-i

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen Muâz b. Cebel'in Hz. Peygamber in (s.a.v.) sorduğu

Detaylı

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ 76 KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ Kadına dübüründen yanaşmak haramdır. Dolayısıyla erkeğin kadına dübüründen yanaşması haram olup bazı imamlar bunu zina olarak değerlendirmişlerdir. Her ne kadar livata

Detaylı

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1 e-makâlât Mezhep Araştırmaları, VII/1 (Bahar 2014), ss. 261-265. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR Ali Rabbânî Gülpâyigânî, Önsöz Yayıncılık, İstanbul 2014 456 sayfa, Adem Sezgin

Detaylı

Düzelti Ömer ÇETİNKAYA 1. Baskı, Haziran Baskı:... Ofset Tel: Y0003- ISBN: Diyanet İşleri Başkanlığı

Düzelti Ömer ÇETİNKAYA 1. Baskı, Haziran Baskı:... Ofset Tel: Y0003- ISBN: Diyanet İşleri Başkanlığı 1 Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları / Broşür No: Kırk Ayette Kur an Hazırlayan: Prof. Dr. Bünyamin ERUL Tasarım www.sfn.com.tr 0312 472 37 73-73 Din İşleri Yüksek Kurulu nun 31.03.2010 tarih ve 35 sayılı

Detaylı

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME 190 HATA İLE ÖLDÜRME Hata ile öldürme iki kısma ayrılır: 1- Öldürülen kimsenin isabet alması istenmemesine rağmen ona isabet etmesi ve onu öldürmesidir. Bir ava atış yapılırken bir insana isabet etmesi

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. TEMEL DİNİ BİLGİLER KİTAPLARA İMAN 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. 2 Kutsal kitap neye denir? Allah ın emir ve yasaklarını,

Detaylı

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2011-1432 الصيام برؤ ة واحدة» اللغة الرت ية «بن صالح

Detaylı

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) KURAN YOLU- DERS 3 (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) DERSTE GEÇEN KAVRAMLAR 1) Mübin : Açık ve Açıklayan. Kur an ın sıfatlarındandır. Kur an sadece

Detaylı

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A.

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A. İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A. Eski Kavimlerde Miraç...18 1. Çeşitli Kabile Dinleri...19 2.

Detaylı

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır: Sorularlarisale.com "Kur'an ın her kelamı üç kaziyeyi müştemildir. Birincisi, bu Allah ın kelamıdır. İkincisi, Allah ca murad olan mana budur. Üçüncüsü, mana-yı murad budur..." İzah eder misiniz? "Kur'an

Detaylı

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Kısacası

Detaylı

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah Arapça da barış, esenlik ve selamet gibi anlamlara gelen selam kelimesi, ilk insan ve ilk peygamber Âdem den (a.s.) beri vardır: Allah Ademi yarattığı vakit, git şu oturan meleklere selam ver, selamını

Detaylı

Bir Prens Çoban Oluyor

Bir Prens Çoban Oluyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Bir Prens Çoban Oluyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot ve Lazarus Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: E. Frischbutter ve Sarah S. Türkçe 60. Hikayenin 10.si

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25 136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla

Detaylı

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri İbadetin Manası ve Çeşitleri Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah) www.at-tawhid.org 1 İbadetin Aslı Allah a ibadetin aslı; Allah ın emirlerine uymak nehyettiklerinden kaçınmak suretiyle ona itaat

Detaylı

M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2),

M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2), M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2), 203-220 *...... " ".. : Özet Ebussuûd Efendi, Osmanlnn yetitirdii seçkin âlimlerden birisidir. Onun, hayat boyunca ortaya koyduu icraatlar ve geride brakt eserler

Detaylı

Eşhedü en lâ iâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh.

Eşhedü en lâ iâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh. Âmentü billahi ve melâiketihi ve kütübihî ve rusülihî ve'l yevmi'l-âhıri ve bi'l-kaderi hayrihî ve şerrihi mine'llâhi teâlâ ve'l-ba'sü ba'de'l mevti hakk Eşhedü en lâ iâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden

Detaylı

NSAN EMOK- RASNN BELRGNL

NSAN EMOK- RASNN BELRGNL .1 URA VE SLAM HUKUKUNDA NSAN HAKLARI DEMO EMOK- RASNN BELRGNL ELRGNL TC ' 1@ *(+B1" ((( Kâmil Muhammed el-gindi / trc. Ahmet A KILINÇ *** Giri8 3ura (stiare) slam da ve slam hukukunda (4eriat) devlet

Detaylı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Veda Hutbesi. Ey insanlar!  Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. Veda Hutbesi Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: Hamd, Allahü Teâlâya mahsûstur. O'na hamd eder, O'ndan yarlığanmak diler ve O'na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından

Detaylı

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri http://yenidunyadergisi.com// 2015 HAZİRAN sayısında yayınlanmıştır Ebû Hüreyre (ra) den Rasûlullâh In (sav) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: Kim inanarak

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

Türkçeye Tercüme Edilen Hadis Kitaplarında Geçen Zayıf Hadislerin Numaraları

Türkçeye Tercüme Edilen Hadis Kitaplarında Geçen Zayıf Hadislerin Numaraları Türkçeye Tercüme Edilen Hadis Kitaplarında Geçen Zayıf Hadislerin Numaraları Ebu Davud, Tirmizi, İbn Mace, Nesai, Edebu l-mufred, Muvatta, İbn Carud, Taberani (Mucemu s-sagir) İçindekiler 1- Sünenu İbn

Detaylı

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn RAMAZAN GECELERİNDE KILINAN NAMAZIN CEMAATLE EDÂSININ MEŞRULUĞU ] ريك Turkish [ Türkçe Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 2011-1432 وعية اجلماعة يف قيام رمضان»

Detaylı

AÇISINDAN MÜSLÜMAN BAYANIN HUKUKU EHL EVL ERKEKLE SLAM VLL&

AÇISINDAN MÜSLÜMAN BAYANIN HUKUKU EHL EVL ERKEKLE SLAM VLL& )! $Q$OO$+- SLAM HUKUKU AÇISINDAN MÜSLÜMAN BAYANIN EHL HL- KTAP ERKEKLE EVL VLL& L& Doç. Dr. Nihat DALGIN '! 6 ( 6 ^ U! 826 6 3! TKU ) $0&:3&&# (( & # "&( 89&#( "3 = 3 " ;# ( D 9#&'( )&& &&#'3 (0&$=3&

Detaylı

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ حكمة ريم م ا ير ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 حكمة ريم م ا ير» باللغة ال ية «مد صالح

Detaylı

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34)

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34) Nisa [4] 34 Nuşûz Darabe Boşanmadan Önceki İşler Hz. Muhammed Hiç Kimseyi Dövmemiştir Dövmek Yasaklanmış Eşini Döven Hayırsızdır Ayetin Mantığı Kaynakça Kadınların Dövülmesi (Nisa [4] 34) Konusuna Farklı

Detaylı

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? On5yirmi5.com Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem orucunun önemi nedir? Yayın Tarihi : 6 Kasım 2013 Çarşamba (oluşturma : 1/22/2017) Hayatın bütün

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Ümmü Kühhâ. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül 2009 09:26

Ümmü Kühhâ. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül 2009 09:26 Ümmü Kühhâ radıyallahu anhâ hakkında ferâiz âyetleri nâzil olan bir hanım sahâbî... Cahiliye devrinin kötü âdetlerinden birinin ortadan kalkmasını sebeb olan bir bahtiyar... Mirastan, hanım ve kızlara

Detaylı

Kur an la Çelişen Hadisler

Kur an la Çelişen Hadisler Kur an la Çelişen Hadisler Rasulullah Kur an Aykırı Konuşmuş Olamaz! Eğer Peygamber bize atfen bazı sözler uydurmaya kalkışsaydı, elbette onu bundan dolayı kıskıvrak yakalardık; sonra da onun şah damarını

Detaylı

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu. BASIN BÜLTENİ Selçuk Üniversitesi Akören Ali Rıza Ercan Meslek Yüksekokulunda 01.04.2015 tarihinde 100. Yılında Çanakkale yi Anlamak adlı konferans düzenlendi. Şehitlerimiz anısına yapılan saygı duruşu

Detaylı

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 İçindekiler Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 Ebû Mansûr el-mâtürîdî 1. Hayatı 21 2. Siyasî ve İlmî Çevresi 25 3. İlmî Şahsiyeti 28 4. Eserleri 31 4.1. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 31 4.2.

Detaylı

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI Halil YAVUZ Emekli müftü ÖNSÖZ Hamd, şânı yüce olan Allah(c.c) a, salât-ü selâm O nun kulu ve Rasûlü Muhammed

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Siyer-i Nebi ne demektir? Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) doğumundan ölümüne kadar geçen hayatı içindeki yaşayışı, ahlâkı, âdet ve davranışlarını inceleyen ilimdir.

Detaylı

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI (1) En Nisa Sûresi: 11. (2) El Meydani-El Lübab fi Şerhi'l Kitab-Beyrut: 1400 C: 4, Sh: 186. Ayrıca El Mavsili-El İhtiyar fi Ta'lili'l Muhtar-İst: 1980 Çağrı Yay. C: 5, Sh: 84. (3) El Mavsili-A.g.e. C:

Detaylı

KUR AN I KERİM HAKKINDA KISA BİLGİLER. Soru 2 : Allah(c.c.) ın dilediği şeyleri Peygamberlerine bildirmesine ne denir? Cevap : Vahy denir.

KUR AN I KERİM HAKKINDA KISA BİLGİLER. Soru 2 : Allah(c.c.) ın dilediği şeyleri Peygamberlerine bildirmesine ne denir? Cevap : Vahy denir. KUR AN I KERİM HAKKINDA KISA BİLGİLER Soru 1 : Kur an ı Kerim kaç yılda inmiş, tamamlanmıştır? Cevap : Kur an ı Kerim 22 sene, 2 ay, 22 günde inmiştir. Soru 2 : Allah(c.c.) ın dilediği şeyleri Peygamberlerine

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

Şüphesiz ki Allah a, ahiret gününe iman edenlerle Allah ı çok anan kimseler için Allah ın elçisinde güzel bir örnek vardır.

Şüphesiz ki Allah a, ahiret gününe iman edenlerle Allah ı çok anan kimseler için Allah ın elçisinde güzel bir örnek vardır. İlk insan ve Peygamber Adem babamızla başlayan güzel ahlakı inşa etme vazifesi Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.v.) ile tamamlandı: Ve şüphesiz sen büyük bir ahlak üzerindesin.(kalem, 68/4) Şüphesiz ki Allah

Detaylı

Asr-ı Saadette İçtihat

Asr-ı Saadette İçtihat Mehmedkirkinci.com Asr-ı Saadette İçtihat Sual: Hazret-i Peygamber zamanında içtihat yapılmış mıdır? Her güzel şey, her hayır Nebi ler eliyle meydana geldiği gibi, küllî bir hayır olan içtihadı da ilk

Detaylı

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER SERİYYE VE GAZVELER

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER SERİYYE VE GAZVELER 15.03.2010 Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER SERİYYE VE GAZVELER Müşriklerle İlişkiler - İlk Seriyyeler ve Gazveler Gazve: Hz. Peygamber in katıldığı bütün seferlere gazve (ç.

Detaylı

Cümlede Anlam İlişkileri

Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede anlam ilişkileri kpss Türkçe konuları arasında önemli bir yer kaplamaktadır. Cümlede anlam ilişkilerine geçmeden önce cümlenin tanımını yapalım. Cümle, yargı bildiren,

Detaylı

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler HAC BÖLÜMÜ 233) Hac İle İlgili Hadisler Bu bölümdeki bir ayet ve 14 hadis-i şeriften, gücü yeten kimselere haccın farz kılındığını, haccı inkar edenlere Allah ın ihtiyacı olmadığını, haccın İslamın 5 temel

Detaylı

Eski Mısır Hukuku: Koca bazı şartlar altında birden fazla kadınla evlenebilirdi

Eski Mısır Hukuku: Koca bazı şartlar altında birden fazla kadınla evlenebilirdi Eski Mısır Hukuku: Koca bazı şartlar altında birden fazla kadınla evlenebilirdi Babil Hukuku: Hamurabi kanunlarına göre, zevce çocuk doğurmazsa veya ağır bir hastalığa tutulursa, koca odalık alabilirdi.

Detaylı

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular. Müminlerin annesi... İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular. Hazret-i Meymune, Hazret-i Abbas ın hanımı Ümm-i Fadl ın kızkardeşi idi. İlk

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ حكم الصلاة مع الجماعة ] باللغة التركية [ Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid ألفه الشيخ: محمد صالح المنجد Terceme edenler Muhammed Şahin ترجمه: محمد

Detaylı

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın Ey iman edenler! Allah'ın emrine uygun yaşayın, O'na (yakın olmaya) vesile/imkan arayın. O'nun yolunda (malınızla, canınızla) cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

Ye aya Gelece i Görüyor

Ye aya Gelece i Görüyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Ye aya Gelece i Görüyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Mary-Anne S. Türkçe 60. Hikayenin 27.si www.m1914.org Bible

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid KABİRDEKİ HAYATIN TABİATI NASILDIR? [ Türkçe ] طبيعة الحياة في القبر [باللغة التركية [ Muhammed Salih el-muneccid محمد بن صالح المنجد Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم شاهين Tetkik eden

Detaylı

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek, insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslam dininde haramdır.

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek, insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslam dininde haramdır. Eşyada yenip içilme bakımından asıl olan mubah olmaktır. Bütün eşya, aslında insanların yararlanmaları için yaratılmıştır. Onun için aslında temiz olan, akla ve sağlığa zararlı olmayan bir kısım hayvan

Detaylı

Birinci İtiraz: Cevap:

Birinci İtiraz: Cevap: Bazı din bilginleri tutulmalarla ilgili bazı itirazlarda bulunarak bu konuda şüpheler uyandırmaya çalışmışlardır. Ulemaların itirazlarından bazıları cevaplarıyla birlikte aşağıya sıralanmıştır. Birinci

Detaylı

Onu kendi haline bırakın, Allah'ın diyarında otlasın, sakın ona bir fenalık yapmayın.

Onu kendi haline bırakın, Allah'ın diyarında otlasın, sakın ona bir fenalık yapmayın. GÜNAH RADYASYONU Semud halkına da içlerinden biri olan kardeşleri Salih'i gönderdik."ey benim halkım!" dedi, "yalnız Allah'a ibadet. edin! Çünkü sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. İşte size Rabbinizden

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

Sorularlarisale.com. Dalaletin k?s?mlar? ve bunlara reddiye. Bu bölümde, Tûr suresinde ardarda âyetlerde ifade edilen ilzam örnekleri yer almaktad?r.

Sorularlarisale.com. Dalaletin k?s?mlar? ve bunlara reddiye. Bu bölümde, Tûr suresinde ardarda âyetlerde ifade edilen ilzam örnekleri yer almaktad?r. Sorularlarisale.com Kur'an'ın beyanındaki beraatin mucizeliğini gösteren, Tûr sûresinin yirmi dokuzuncu ayetinden kırk üçüncü ayetine kadar devam eden uzunca bir örnek veriliyor; açıklar mısınız? Dalaletin

Detaylı

KANDİL GECELERİ. 1. Kadir Gecesi

KANDİL GECELERİ. 1. Kadir Gecesi KANDİL GECELERİ Ülkemizde kandil geceleri diye bilinen geceler; Rabiulevvel ayının on ikinci gecesi olan Mevlid, Recep ayının ilk cuma gecesi olan Regaib, yine Recep ayının yirmiyedinci gecesi olan Mirac,

Detaylı

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma Question İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma (s.a)'nın mushafı hakkındaki sözleri idi. Allah-u Teâlâ tarafından Hz. Fatıma Zehra (s.a)'ya ilham edilen

Detaylı

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim 2013 09:31

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim 2013 09:31 Tarih boyunca hayatın her alanında özellikle de evlilik-aile hayatı ve yönetim-iktidar alanında seçim ve geçim çok önemli unsurlardır. Seçim ile geçim iç içedir, geçim seçime bağlıdır. Geçim yani nasıl

Detaylı

ÜRÜN SORUMLULUK POLİÇESİ:

ÜRÜN SORUMLULUK POLİÇESİ: ÜRÜN SORUMLULUK POLİÇESİ: Sigortalının ürettiği malların/ürünlerin kullanılması esnasında 3.şahısların uğrayacağı zararlar neticesinde yasal olarak ödemekle sorumlu olduğu bedeni ve/veya maddi zararları

Detaylı

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15 İçindekiler Önsöz 11 Kısaltmalar 15 EBÛ MANSÛR EL-MÂTÜRÎDÎ 17 Hayatı 17 Siyasî ve İlmî Çevresi 20 İlmî Şahsiyeti 22 Eserleri 25 a. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 25 b. Usûl-i Fıkıh 29 c. Tefsir ve Kur an İlimleri

Detaylı

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok Question Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok kez karşılaşmaktayız, bu iki kavramdan maksat nedir? Answer: Kuran müfessirleri ayet ve rivayetlere

Detaylı

ONUNlA ÇELiŞEN CEZA: RECM

ONUNlA ÇELiŞEN CEZA: RECM ,_. -...,., --.. ~-, -.-.-_... :... ~ Islam Hukuku Araştınnaları Dergisi, sayı: 2, 2003, s.117-129 KUR 1 AN-I KERiM 1 DE OLMAYAN VE ONUNlA ÇELiŞEN CEZA: RECM Doç.Dr. Hüseyin Tekin GÖKMENOGLU" AI-Rajm:

Detaylı

PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ. Hâfız el-hakemî

PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ. Hâfız el-hakemî PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ حقيقة الا يمان بالانبياء والمرسلين ] اللغة التركية [ ] Turkish [ Language Hâfız el-hakemî حافظ الحكمي رحمه االله Terceme edenler : Muhammed Şahin ترجمه: محمد بن مسلم شاهين

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Lyn Doerksen Türkçe Hanna, Elkana adındaki iyi bir

Detaylı

4.CC$ D)E E" F G 03GBBG @;3 GÖRE

4.CC$ D)E E F G 03GBBG @;3 GÖRE 4.CC$ D)E E" F G 03GBBG @;3 SLAM HUKUKUNA GÖRE EVLLKTE VELAYET VE KAPSAMI Muhammet Ali DANIMAN * The authority of wiljya and its scope regarding to mariage in Islamic law In this article we studied that

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular İÇİNDEKİLER Takdim. 9 İTİKAD ÜNİTESİ Din Din Ne Demektir?... Dinin Çeşitleri... İslâm Dininin Bazı Özellikleri... I. BÖLÜM 11 11 11 II. BÖLÜM İman İmanın Tanımı... İmanın Şartları... Allah'a İman... Allah

Detaylı

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça. Dabbetü l-arz

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça. Dabbetü l-arz Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça Dabbetü l-arz Tevrat ta Dabbe Yahudi ve Hıristiyan Teolojisinde (Tanrı biliminde), İslam

Detaylı

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir? Besmele Kitapcığı Besmelenin Anlamı Besmele, bütün varlıkların hal diliyle ve iradeli varlık olan insanın lisanıyla ve haliyle meşru olan her işine Allah ın ismiyle başlamasıdır. En önemli dua ve zikirlerdendir.

Detaylı

Mali Yönetim ve Denetim Dergisinin May s-haziran 2008 tarihli 50. say nda yay nlanm r.

Mali Yönetim ve Denetim Dergisinin May s-haziran 2008 tarihli 50. say nda yay nlanm r. HURDAYA AYRILAN VARLIKLARIN MUHASEBELELMELER VE YAPILAN YANLILIKLAR Ömer DA Devlet Muhasebe Uzman info@omerdag.net 1.G Kamu idarelerinin kaytlarnda bulunan tarlar ile maddi duran varlklar doalar gerei

Detaylı

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir:

2 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir: SORU 1: 400 TL tutarndaki 1 yllk kredi, aylk taksitler halinde aadaki iki opsiyondan biri ile geri ödenebilmektedir: (i) Ayla dönütürülebilir yllk nominal %7,8 faiz oran ile her ay eit taksitler halinde

Detaylı

SLAM HUKUKU ARATIRMALARI DERGS

SLAM HUKUKU ARATIRMALARI DERGS SLAM HUKUKU ARATIRMALARI DERGS Say: 11 Nisan 2008 www.islamhukuku.com www.islamhukuku.org www.islamhukuku.net ISSN 1304-104 SLAM HUKUKU ARATIRMALARI DERGS www.islamhukuku.com www.islamhukuku.org www.islamhuku.net

Detaylı

Hadis Istılahları. ADL: Râvînin hadîsi bozmadan rivâyet eden dürüst bir müslüman olması. AHZ: Bir şeyhden hadîs almak.

Hadis Istılahları. ADL: Râvînin hadîsi bozmadan rivâyet eden dürüst bir müslüman olması. AHZ: Bir şeyhden hadîs almak. Hadis Istılahları Her ilim dalının bir terminolojisi olduğu gibi hadîs ilimlerinin de ıstılahları vardır. Hadîs ıstılahları anlaşılmadıkça hadîs usûlü de anlaşılamaz. Hadîs ıstılahları çok sayıda olduğu

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı