Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu Melen Projesi ve Bakanlığın Çalışmalarını Değerlendirdi Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Cumhuriyet Arıtma Tesisi'nde düzenlediği basın toplantısında, Melen Projesi ve Bakanlığın çalışmaları hakkında bilgi verdi. öncesi susuzluğu yaşadığını hatırlattı. İstanbul'da özellikle 1960-1990 yılları arasında susuzluk sıkıntısı çekildiğini belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, özellikle 1995 yılından sonra İstanbul'un su probleminin çözüldüğünü söyledi. Susuzluğun faturasının çok büyük olduğunu anlatan Prof. Dr. Eroğlu, su akınca kıymetinin bilinmeyeceğini ama İstanbulluların 1994 Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, o dönemde her apartmanın depo yaptırdığını ifade ederek, ''Hatırladığım kadarıyla 800 bin bina vardı. Bunların en azından 600 bini evlerine 15 milyar vererek depo yaptırmıştı. Genç nesil bilmez ama anne babalarına sorarlarsa, İstanbul'un büyük sıkıntı çektiğini öğrenirler. Başbakanımızın Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile birlikte muazzam bir dönüşüm başladı'' diye konuştu. İstanbul'da su kaynaklarının kapasitesinin artırıldığını belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 1994 yılında 620 milyon metreküp olan su kaynakları kapasitesinin 2012 yılında 1 milyar 353 milyon metreküpe çıkarıldığını söyledi. Şu anda İstanbul'da Avrupa yakasında 660 milyon metreküp, Asya yakasında ise 793 milyon metreküp su bulunduğunu belirten Prof. Dr. Eroğlu, İstanbul'daki toplam su kaynaklarında 1 milyar 453 milyon metreküp suyun hazır olduğunu ifade etti. '2071'den Sonraki Bakana da Mektup Bırakacağım'' Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Melen sisteminin 185 kilometreden Büyük Melen Çayı'ndan İstanbul'a su ileten, Türkiye'nin en büyük, dünyanın da sayılı içme suyu temin projelerinden birisi olduğunu anlattı. Melen'in başka bir havzada olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Eroğlu, ''Melen, İstanbul'un sigortası olan sistemdir. Şu anda bütün şehirlerde sigortalı çalışıyoruz. Çünkü susuzluğun faturası çok ağırdır. Bir kaynakta veya bir sistemde çökme olduğu zaman diğerlerini devreye sokacak ve insanları susuz asla bırakmayacak sistemler oluşturmamız lazım. İstanbullular merak etmesinler, 2071 yılına kadar suyumuz var Allah'a şükür. Bir problem yok.'' Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, İstanbulluların, yeni doğan çocuklarının susuz kalacağı endişesine kapılmaması gerektiğini belirterek, ''Korkmasınlar 2071'den sonraki genel müdür veya bakana da bu konuda bir mektup yazarak bırakacağım'' diye espri yaptı. İstanbul gibi 16 milyon nüfuslu bir şehrin tek kaynağa bağlı kalmasının düşünülemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''Melen sistemi ile yılda 1 milyar 77 milyon metreküp ilave su sağlanarak, İstanbul'un 2071 yılına kadar su ihtiyacı karşılanacaktır'' diye konuştu. Melen'in bitişinin İstanbul'un su durumunu da dikkate alarak 2012 yılının sonu olarak planladıklarını anlatan Prof. Dr. Eroğlu, ''Ancak özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş ve İSKİ Genel Müdürü, barajlardaki su sıkıntısını dikkate alarak, 2007 yılında 'Bunu acilen Ömerli Barajı'na akıtalım' deyince Melen Suyu akıtıldı. Neticede büyük bir mutluluk. Melen, İstanbul için bir hayattır. Melen suyunu artık Asya, Avrupa'da her noktada kullanmak mümkün'' diye konuştu.
Türkiye'deki Yağış Durumu Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Türkiye'deki yağış durumuna da değinerek, büyük bir kuraklık beklendiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, ''Türkiye su zengini bir ülke değil, su fakiri de değil. Kısıtlı suyu olan bir ülkeyiz. Suyu akıllı şekilde yönetirsek, bu su bize yeter. Ama yönetimin tek elden olması lazım. Bu konuda hazırlık yaptık'' dedi. Türkiye'de yağışın zamana ve bölgelere göre farklılık gösterdiğine dikkati çeken Prof. Dr. Veysel Eroğlu, yılda kişi başına düşen yıllık su miktarının bin 500 metreküp olduğunu söyledi. Prof. Dr. Eroğlu, Türkiye'nin su potansiyelinin yüzde 40'ının kullanıldığını belirterek, 112 milyar metreküp olan kullanılabilir suyun 44 milyar metreküpünün kullanılabildiğini ifade etti. Türkiye'de sektörlere göre su kullanımında ise yüzde 73'le tarım sektörünün ilk, yüzde 16 ile içme suyunun ikinci, sanayinin ise yüzde 11 üçüncü sırada yer aldığını belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 1 Ekim 2011-30 Eylül 2012 tarihleri arasında yağış durumları normaline göre artan illerde Konya'nın birinci, Adana'nın ikinci, Samsun'un üçüncü sırada yer aldığını, yine aynı tarihlerde yağış durumları normalin altında gerçekleşen iller sıralamasında ise Erzurum, Antalya ve Diyarbakır'ın ilk üç sırada bulunduğunu bildirdi. Prof. Dr. Veysel Eroğlu, İstanbul ve Ankara'nın da aynı tarihler arasında, yağış durumları normal seviyede gerçekleşen iller arasında yer aldığını kaydetti. ''Barajların Doluluk Oranı Yüzde 48'' Prof. Dr. Eroğlu, önümüzdeki aylarda İç Anadolu, Ege'nin belli bölgeleri ve Marmara'da yağışlarda mevsim ortalamalarının yüksek olmasını beklediklerini belirterek, ''Dolayısıyla her hangi bir tehlike olmadığını belirtmek istiyorum'' dedi. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, barajların doluluk oranlarının en düşük olduğu dönemin Eylül-Ekim olduğunu ve şu anda 1 Ekim 2012 itibariyle barajların ortalama doluluk oranının yüzde 48 olduğunu bildirdi. İçme suyu barajlarının doluluk oranlarına da değinen Prof. Dr. Veysel Eroğlu, İstanbul'un aktif doluluk oranının yüzde 46, İzmir'in yüzde 44, Ankara'nın yüzde 30 ve Bursa'nın yüzde 47 olduğunu söyledi. Prof. Dr. Eroğlu, enerji maksatlı 82 barajın ortalama doluluk oranının da yüzde 46 olduğunu ifade ederek, barajlardan şehirlere verilen içme suyu miktarının ise 37 şehirde toplam 2,4 milyar metreküp olduğunu dile getirdi. Toplam üretilen enerji miktarının ise 46 milyar kilovat saat, kapasitenin 67 milyar kilovat saat olduğunu bildiren Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şöyle devam etti: ''Geçmişte 26 iken bunu 67'ye çıkardık. Sadece İstanbul'un değil, bütün şehirlerimizin uzun vadeli master planlarını ve eylem planlarını hazırladık. İSKİ Genel Müdürlüğümüze teşekkür ediyoruz. İstanbul'da çok iyi bir işletme yapıyor. Avrupa'daki en iyi su kalitesi, kesinlikle ifade ediyorum İSKİ'nin su kalitesidir. Bu geçmişte de raporlarla teyit edildi. Gurur duyuyoruz. Çünkü İSKİ şu anda dünyanın en ileri içme suyu tesislerine sahiptir. Şu anda susuz şehrimiz yok. Herhangi bir susuzluk problemi de yok. Allah'ın izniyle biz hiçbir şehrimizi de susuz bırakmayacağız. Su varsa hayat vardır. Su yoksa hayat yoktur. Su, en büyük nimettir.'' 3. Köprü Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bir gazetecinin, İstanbul'a üçüncü köprünün yapılmasıyla ilgili çalışmaların ne aşamada olduğunu sorması üzerine, ''Güzergah çalışmaları yapılıyor. Güzergah çalışmalarını Karayolları ile Orman Genel Müdürlüğü birlikte yapıyor. Kesilecek ağaç miktarını asgariye düşürecek bir güzergah hazırladık. Avrupa yakasına geçince bir problem yok zaten. Ama şöyle bir anlaşma yapıyoruz. Kesilen ağaçların en az 5 katı kadar ağaç dikeceğiz'' dedi. Bir gazetecinin ''Ergene havzasının yaşam alanı kimyasal atıklar nedeniyle tehlikeye düştü. Bu konuda bir hazırlık var mı-'' sorusuna Prof. Dr. Eroğlu, ''Büyük bir eylem planı hazırladık. Bunu da ilan ettik. Şu anda merkezi hükümet Ergene'ye yaklaşık 3,5 milyar lira yatırım yapacak. İlk defa toplam 15 paketlik, havza bazında muhteşem bir çalışma yapıyoruz'' cevabını verdi. 23.11.2012
Dünyanın En Yüksek 3. Barajı, Yusufeli Barajı ve HES in Sözleşmesi İmzalandı Doğu Karadeniz Bölgesi nde Artvin in 70 km güneybatısında Çoruh Nehri üzerinde inşa edilecek dünyanın en yüksek 3. barajı olacak Yusufeli Barajı ve HES projesinin sözleşmesi Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu nun iştirak ettiği merasimle Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü nde imzalandı. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, merasimde yaptığı konuşmada, mutluluktan adeta uçtuğunu ve gurur duyduğunu belirterek, Türkiye'nin en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı'nın tamamıyla yerli müteahhit ve mühendisler tarafından öz kaynaklarla yapılacağını söyledi. Bütün Dünya Şantiyemiz Olacak Türk müteahhitlik sektörünün, dünyada Çin'den sonra ikinci sıraya yükseldiğine dikkati çeken Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''Ben şuna inanıyorum. İnşallah bu müteahhitlerimiz, kısa zamanda dünya birinciliğini alacaklardır. Buna yürekten inanıyorum. Biz de bu konuda her türlü desteği vereceğiz. Bütün dünya artık bizim pazarımız, bütün dünya bizim şantiyemiz olacak. Buna inanın'' diye konuştu. Türkiye'nin su kaynaklarının sınırlı olduğunu, coğrafi durumu itibarıyla pek çok yerin yazın kuruduğunu ve debisinin azaldığını hatırlatan Prof. Dr. Eroğlu, gerek hidroelektrik enerji ihtiyacı gerek içme, kullanım, sulama ve sanayi suyu ihtiyacını karşılamak için barajların ve göletlerin yapılması gerektiğini dile getirdi. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''Bazıları baraja karşı çıkıyor. Baraj ve göletlere karşı çıkmak çılgınlıktır. Çünkü Türkiye'nin coğrafi durumunu bilmeyen, nehirlerle ilgili bilgi sahibi olmayan kişiler bunu iddia edebilir. Türkiye'de bu zarurettir'' ifadesini kullandı. Türkiye'de barajların ve göletlerin yapılmasının keyiften değil, iklim ve coğrafi durumdan kaynaklanan bir zorunluluk olduğunu belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 73'ünün dışarıdan ithal edildiğini, enerji ithalatı için önümüzdeki yıl 65 milyar dolar ödeneceğini aktardı. Cari açığın tamamının enerji ithalatından kaynaklandığına dikkati çeken Prof. Dr. Eroğlu, Türkiye''de enerji çeşitliliği ve güvenliğinin sağlanması, yerli ve temiz enerji kaynaklarının kullanılması gerektiğini vurguladı. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''Hidroelektrik enerji bugün gerçekten Türkiye'de olmazsa olmaz bir zarurettir, aynı zamanda elektriğin de sigortasıdır. Hidroelektrik enerji Türkiye'deki elektriğin sigortasıdır'' dedi. Geçmişte, Rusya ve İran'da doğalgaz krizi olduğunda, Türkiye'de hidroelektrik santralleri olmasaydı bütün sanayi durmuş ve ülke karanlıkta kalmış olacaktı diyen Bakan Prof. Dr. Eroğlu, ''Barajlardaki suyu neredeyse minimum seviyesine indirme pahasına biz Türkiye'yi belli bir süre o şekilde HES'lerle kurtardık'' dedi. Türkiye'nin 216 milyar kilovatsaat kullanılabilir hidroelektrik potansiyeli bulunduğunu kaydeden Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bu potansiyelin 165 milyar kilovatsaatinin değerlendirildiğini anlattı. Hayata geçirdikleri Su Kullanımı Anlaşması Yönetmeliği 'nin ardından özel sektörün de pek çok baraj inşaatını gerçekleştirdiğini hatırlatan Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şu anda özel sektörün yaklaşık bin 600 adet hidroelektrik santrale talip olduğunu, bunların kurulu güç kapasitesinin 30 bin megavatı aştığını, üretilecek enerjinin ise yaklaşık 120 milyar kilovatsaat olacağını kaydetti. DSİ'nin, özel sektör tarafından inşa edilen hidroelektrik santrallerden gelen katkı paylarıyla gelirlerini artırdığını ifade eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu, DSİ Genel Müdürlüğü'nün, yaklaşık 1.5 milyar lira katkı payı alacağını söyledi. ''Bundan daha iyisi olur mu- Kazan kazan. Hem özel sektör kazanıyor hem de Türkiye kazanıyor'' ifadesini kullanan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Eroğlu, hidroelektrik santralleri kesinlikle destekleyeceklerini, bunun enerji üretimi ve çeşitliliği, ülkenin öz kaynakları açısından önemli olduğunu belirtti. Eyfel Kulesinden Sadece 54 Metre Kısa Yusufeli Barajı'nın 5 yıl içinde kendisini amorti edeceğini vurgulayan Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, baraj inşaatı sırasında çevrenin kesinlikle korunacağını, Yusufeli ilçesi için ne gerekiyorsa yapılacağını, bu konuyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da yakından ilgilendiğini anlattı ve şu anda Artvin'de, yaklaşık 25 milyon liraya mal olacak bir Tabiat Parkı inşa ettiklerini belirtti. Konuşmaların ardından Eyfel Kulesinden sadece 54 metre daha kısa yüksekliğe sahip olacak Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi'nin sözleşmesi imzalandı. 22.11.2012
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Tarımsal Faaliyetlerin Yarattığı Su Kirliliğini Mercek Altına Alacak Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Ege, Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu da yer alan yüzeysel sular ve kıyı sularında tarımsal faaliyet sonucu oluşan kirleticileri tespit ederek, tarımda kullanılan bitki koruma ürünlerine yönelik Çevresel Kalite Standartları belirleyecek. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ile TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi arasında Bitki Koruma Ürünlerinin Kullanımı Neticesinde Meydana Gelen Su Kirliliğinin Tespiti ve Madde veya Madde Grubu Bazında Çevresel Kalite Standartlarının Belirlenmesine İlişkin Proje için sözleşme imzalandı. Proje ile geçmişte kullanılmış ve halen kullanılmakta olan bitki koruma ürünleri, yetiştirilen tarım ürünleri, tarım arazilerinin miktarı dikkate alınacak. Bu kapsamda Türkiye de tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu Ege (Büyük Menderes Su Havzası), Doğu Akdeniz (Çukurova-Seyhan Su Havzası) ve Güneydoğu Anadolu (Fırat-Dicle Su Havzası) Bölgelerindeki pilot nehir havzalarında yer alan kıta içi yüzeysel sular ve kıyı sularında bulunan kirleticiler araştırılarak tespit edilecek. Belirlenen kirleticilerin kaynağı olan aktif maddeler ve bu maddeleri içeren bitki koruma ürünleri için Çevresel Kalite Standartları belirlenecek. Son 20 Yılda Kullanılan Ürünler Kayıt Altına Alınacak Yapılacak envanter çalışması kapsamında Tehlikeli Madde Envanter Formu doldurulacak. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüklerinden ve Bitki Koruma Ürünleri Bayilerinden, son 20 yıl içerisinde satışı yapılan bitki koruma ürünlerinin listesi ve miktarı ile son 20 yıl içerisinde tarımsal faaliyetlerde kullanılmış olan bitki koruma ürünü listesi ve tüketim miktarı temin edilecek. Tarım arazilerinin sahipleri ve çiftçilerden, Ege (Büyük Menderes Su Havzası), Doğu Akdeniz (Çukurova-Seyhan Su Havzası) ve Güneydoğu Anadolu (Fırat-Dicle Su Havzası) Bölgelerindeki pilot nehir havzalarında yer alan kıyı suları ve kıta içi yüzeysel su kütlelerinin etrafında bulunan tarım arazilerinde son 10 yıl içerisinde yapılan tarımsal faaliyetlerin türü, yetiştirilen tarım ürünü ve bu faaliyetler sırasında kullanılmış olan bitki koruma ürünleri öğrenilecek. Su Kütleleri İzlemeye Alınacak Oluşturulan listeler esas alınarak, söz konusu pilot nehir havzalarında yer alan kıyı suları ve kıta içi yüzeysel su kütlelerinde izleme yapılacak. Her bir su kütlesinde tespit edilen kirletici, bu kirleticilerin kaynağı olan aktif maddeler ve bu maddeleri içeren bitki koruma ürünleri listelenecek. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde ve diğer dünya ülkelerindeki, bitki koruma ürünleri için Çevresel Kalite Standartları da araştırılarak, ülkemiz şartlarına en uygun metodoloji tespit edilecek. Seçilen metodoloji ile Bitki Koruma Ürünü Listesi nde yer alan maddeler için Çevresel Kalite Standardı belirlenecek. 21.11.2012
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Osmaniye de Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, çeşitli inceleme ve temaslarda bulunmak üzere gittiği Osmaniye'de Vali Celalettin Cerrah ı ziyaret etti. Valilik bahçesine defne fidanı da diken Prof. Dr. Veysel Eroğlu burada yaptığı açıklamada, Osmaniye de Orman Genel Müdürlüğü'nün, bu yıl 28 bin dekar alanda yaptığı ağaçlandırma çalışmalarını yıl sonuna kadar tamamlayacağını belirtti. Prof. Dr. Eroğlu, ''Osmaniye'de hiç olmazsa bal üretimini hızlandırmak, canlandırmak maksadıyla bal ormanı kuracağız. Malum, daha önce kanunda bir madde varmış. Hayvanlar ormana giremez diye. Arıcılar da arılar ormana giremez diye böyle bir değerlendirme yapmış. Şimdi biz bütün Türkiye'de 116 tane bal ormanı kurduk. Dünyada bal üretiminde beşinci sıradaydık, ikinci sıraya yükseldik. Dolayısıyla arıcılığı ve bal üretimini Osmaniye'de de canlandırmak istiyoruz. Nasıl ki diğer odun dışı, mesela defneden, ceviz ve bademe kadar köylüye destek vermek suretiyle destek veriyorsak, şimdi de bal ormanları kuracağız.'' dedi. Orman Yasası ile mağdur durumdaki birçok kişinin problemlerinin çözüldüğünü vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''Buraya geldiğimde bir söz vermiştim. Yayla Kanunu ile ilgili problemlerin çözüleceği ile alakalı bir söz vermiştim. Zorkun Yaylası'yla, yaylalarla alakalı kanun çıkardık mı? Bir de 2B ile alakalı aşağı yukarı 40 yıldır çözülemeyen problemi biz çözdük mü? Gerçekten devletle millet arasındaki ihtilafın çözülmesini sağladık. Zorkun Yaylası ile ilgili şunu da ifade edeyim. Burada ormana ev yapmışlar ama ormanı korumuşlar. Başka yerlerde ormanı yok etmiş, ağaçları kesmişler. Yani orman vasfını kaybetmiş. 31.11.1981 tarihinden önce orman vasfını kaybeden bu alanları 2B kapsamına aldık. Onlar korudukları için ben çok duygulandım. Ormanları tahrip olmamış, dolaysıyla onları da 2B içine aldık. Devam eden mahkemeler, kanunda belirtilen tarihten, 31.12.2011 tarihinden, önce ormana ev yapılmışsa bir sorun yok ama yeni yapılmışsa yıkıyoruz. Diğer mahkemeler doğrudan düşecek.'' şeklinde konuştu. 18.11.2012 Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Kilis te Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Kilis temasları kapsamında Vali Süleyman Tapsız ı makamında ziyaret etti. Ziyarette Vali Tapsız'dan Kilis hakkında bilgi alan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, burada yaptığı açıklamada, Kilis'e büyük yatırımlar yapıldığını belirtti. Kilis'e ''11 büyük müjde'' ve ''heybesi dolu'' olarak geldiğini ifade eden Prof. Dr. Eroğlu, şöyle konuştu: ''Bu yatırımların toplam bedeli 181 milyon TL. Hasretle beklenen tesislerin yapım kararı alındı, projeler yapılıyor. Bu 11 projeden 7'si DSİ'nin. Bu bölgenin barajlara, göletlere, içme suyu projelerine ihtiyacı var, bunu biliyorum. Daha önce suyu yoktu, yıldırım hızıyla Seve Barajı'nı yaptık. Ama Kilis tabi çok büyüyor. Geleceği de emniyete almamız lazım.'' ''Orman ve Su İşleri Bakanlığı Zamanla Yarışıyor'' sloganıyla hizmet üretmeye çalıştıklarını vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''Kilis'i 2013 ve 2014'te yatırımlarda muazzam bir hamle yılı olarak ilan ettik. Şimdiye kadar yapılanları üçe, beşe katlayarak yolumuza devam edeceğiz'' dedi. Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Kilis'te dört koldan hizmet vereceklerini ve kent tarihinde görülmemiş bir hamle yapacaklarını dile getirdi. Suriyelilerin Kaldığı Konteyner Kent Ziyareti Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ülkelerindeki olaylardan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin kaldığı konteyner kenti de ziyaret etti. Suriyeli çocuklara oyuncak dağıtan ve onlarla hatıra fotoğrafı çektiren Prof. Dr. Eroğlu, marketten alışveriş yapan Suriyelilerle de sohbet etti. İldeki programı kapsamında Kilis Belediye Başkanı Mehmet Abdi Bulut'u da makamında ziyaret eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Bulut'tan belediye çalışmaları hakkında bilgi aldı. Daha sonra Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı kız öğrenci yurduna geçen Prof. Dr. Eroğlu, öğrencilerle sohbet ederek, problemlerini dinledi, yurt bahçesine çam fidanı dikti. 18.11.2012
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Çeşitli Temas ve Ziyaretlerde Bulunmak Üzere Kahramanmaraş a Gitti Çeşitli temas ve ziyaretlerde bulunmak üzere Kahramanmaraş a giden Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Vali Şükrü Kocatepe yi ziyaret ederek, valilik bahçesinde fidan dikti. Prof. Dr. Veysel Eroğlu burada yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş'a eli boş gelmediğini, kente 45 müjdeyle geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti: ''Buraya biz heybemiz dolu olarak geldik. Bunların toplam bedeli de 659 milyon TL'dir. Burada sulama, barajlar, göletler, içme suyu temini gibi yatırımlar var ve bu konuda Devlet Su İşleri'nin (DSİ) çok önemli rolü var. Kahramanmaraş'ta bu yılı ve gelecek yılı yatırımlarda hamle yılı olarak ilan ediyoruz. Toplam 45 müjdeyi veriyoruz. Kahramanmaraş bizim için çok önemli ve Kahramanmaraşı çok seviyoruz. Sadece bir kaç yatırımcı Bakanlığın kentteki yatırımı 2011 yılı sonu itibariyle 3 milyar TL'ye yaklaştı. İnşallah bu yılla birlikte 4 milyar TL'ye ulaşacak.'' Bir kaç gündür bölgede olduğunu ve kendisine bağlı genel müdürleri de beraberinde getirdiğini ifade eden Prof. Dr. Eroğlu, Bakanlığının Kahramanmaraş için planladığı çalışmaları anlattı. Partisinin Kızılcahamam'da düzenlediği toplantıda, TBMM Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Sağlam'ın Başbakan Erdoğan'a yönelttiği, ''1000 günde 1000 gölet'' sorusunu hatırlatan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''Bunun üzerine Başbakanımız bana sordu. Ben de 'hızla bitiyor' dedim. Başbakan da 'bitmezse ne olacak' diye sordu. Ben de 'bitmezse cezası neyse çekerim' dedim. Başbakan da 'darağacını Kahramanmaraş'a mı Kızılcahamam'a mı kuralım' diye latife yaptı. Ben de 'genç yaşta darağacında sallanmak istemiyorum' dedim. O bakımdan buraya gelirken tam 25 gölet ve sulama projesiyle geldik.'' Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Kahramanmaraş'taki temasları kapsamında Belediye Başkanı Mustafa Poyraz'ı da makamında ziyaret ederek, belediyenin çalışmalarıyla ilgili bilgi aldı. Daha sonra DSİ 20. Bölge Müdürlüğü Cumhuriyet Salonu'nda düzenlenen Koordinasyon Kurulu toplantısına katılan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu burada yaptığı açıklamada, Türkiye'deki endüstriyel odun üretiminin geçmişe göre 4-5 misli arttığını ifade etti. Yıl sonu itibariyle 14 milyon metreküp odun üretilecek seviyeye geleceklerini vurgulayan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şunları kaydetti: ''Endüstriyel orman ürünleri lamine, sunta ve mobilya sanayinde kullanılmaktadır. Türkiye'de bu konuda çok ciddi fabrikalar bulunuyor. Sadece odun üretimi değil, şu anda biz bütün ormanlarımızda odun dışı ürünler dediğimiz tıbbi aromatik bitkiler ya da şifalı bitkiler gibi kekikten ada çayına defneden ceviz ve bademe kadar büyük bir seferberlik yapıyoruz. Geçmişte çam gibi ürünler dikilirdi. Şimdi bozuk orman alanlarına ceviz, badem, dut ve fıstık çamı gibi bir takım gelir getirici bilhassa köylüye gelir getirici onun ekonomik seviyesini yükselten ürünler dikiyoruz. Bu da çok büyük fayda sağlıyor. Ormanlardan yeteri kadar gelir temin ediliyor ve bu giderek artıyor.'' Prof. Dr. Eroğlu, odun dışı ürünlerden bu yıl 280 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını ve ''Ceviz Eylem Planı'yla birlikte Türkiye'yi cevizde lider yapmayı hedeflediklerini belirtti. Türkiye'de 107 adet bal ormanı kurduklarını hatırlatan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''Eskiden arı kovanlarının ormanlara koyulması yasaktı. Şimdi biz kovanların ormanlara yerleşmesine müsaade ettik. Organik bal üretimi için bal ormanları kurduk. Türkiye bal üretiminde 5. sıradan ikinci sıraya yükseldi. Bal üretiminde dünyada birinci sırayı hedefliyoruz. Çünkü ekonomiye çok büyük katkısı var'' diye konuştu. Orman Yangınlarıyla Mücadele Orman teşkilatının özellikle Suriye sınırında meydana gelen yangınlara çok hızlı davrandığını belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''Son 10 yılda Portekiz, İspanya, Fransa, İtalya ve Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerde 200-300 bin hektarlık alan yanarken bizde 8 bin 500 hektarlık alan yandı. Türkiye orman yangınlarıyla mücadelede son derece başarılıdır. Dünyada en başarılı ülkelerden birisidir. Her yıl 500 bin hektarlık alanda ağaçlandırma, orman ıslahı ve erozyon kontrol çalışması yapıyoruz'' ifadelerini kullandı. Yanan orman alanlarının bir başka maksatla tahsisinin mümkün olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Eroğlu, bunun bir anayasal hüküm olduğunu, yanan alanları en geç 1 yıl içerisinde tekrar ağaçlandırdıklarını dile getirdi. 17.11.2012
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Adıyaman da Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu bir dizi inceleme ve ziyaretlerde bulunmak üzere gittiği, Adıyaman'da Vali Mahmut Demirtaş ı ziyaret etti. Prof. Dr. Veysel Eroğlu burada yaptığı açıklamada, kente ''muhteşem'' bir müjdeyle geldiğini, bugünün Adıyaman tarihinde bir ''dönüm noktası'' olarak hatırlanacağını belirtti. Adıyaman'da en büyük yatırımların Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Eroğlu, ''Burada en büyük yatırımları Bakanlığımız yapıyor. Bunun gururunu yaşıyoruz. Çünkü geçmiş dönemlerde çok büyük yatırımlar yaptık. 2013-2014 yıllarını biz Adıyaman'da Bakanlığımız açısından yatırımlardaki en büyük hamle yılı olarak ilan ediyoruz'' dedi. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Adıyaman'a 17 müjdeyle geldiğini, bunların çoğunun kentin yıllarca hasretle beklediği yatırımların müjdesi olduğunu belirtti. Bahsettiği yatırımların toplam bedelinin 1 milyar 380 milyon TL olduğunu, böyle bir yatırımın şimdiye kadar Adıyaman'a gelmediğini dile getiren Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şöyle devam etti: ''Bunun 12 tanesini DSİ Genel Müdürlüğümüz gerçekleştirecek. Orman Teşkilatımızın da bir müjdesi var. Doğa Koruma Milli Parklar burada 2 tane müjde verecek. Bütün dünyaya açacak, doğa, yayla eserlerini tanıtacak. Büyük bir seferberlik başlatıldı. Bir de Meteoroloji Ölçüm İstasyonu kuruyoruz. 2 tane daha kuralım dedik. Böylece toplam 17 tane müjde ediyor.'' Adıyaman'a yapılacak hizmetler hakkında ayrıntılı bilgi veren Prof. Dr. Eroğlu, Adıyaman ve Gaziantep'e hayat verecek Çetintepe Barajı'nın projelerinin bittiğini, bu yılın Ağustos ayı sonunda ön yeterlilik ihalesine çıktıklarını belirtti. ''İnşallah bu muhteşem Çetintepe Barajı'nın temelini atmaya geleceğiz'' diyen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, diğer yatırımlara ilişkin şu bilgileri verdi: ''2. müjdemiz de Koçali Barajı'dır. Hakikaten Adıyaman için çok önemli. GAP kapsamında, esasen ben bunu takip ettim. 3 defa ihale ettik. Proje ihalesine katılan olmadı. En sonunda, 'mahcup olmamak için bunu gerekirse kendimiz yapacağız' dedik. Proje aşaması devam ediyor. 2013 yılı yatırım programına koyduk. Planlama projesi bitti, bunun inşaat ihalesine de geçeceğiz. Bu gerçekten önemli, çünkü 177 bin 610 dekarlık bir araziyi sulayacak. Koçali sulamasının da projesi hemen başladı. Bir diğer barajımız da Gömikan barajıdır. Bunu da programa aldık. İnşallah proje hazırlanma işi başladı. Yatırım programına kondu. Proje bitince muhtemel 2014 yılında inşaat ihalesine çıkacağız. Bunun sulamasının da şimdiden projesine başladık.'' Sulama ve Ağaçlandırma Yatırımları Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Atatürk Barajı sulama pompasından Bebek-1 ve Aslanoğlu pompajlarında toplam 580 bin 740 dekar arazinin sulaması için proje hazırlanması çalışmalarının sürdüğünü, proje bittiğinde yatırım programına alınacağını belirtti. Büyükçay Barajı HES Projesi'nin de Kahta projesi kapsamında olduğunu, projeyle 123 bin 220 dekar arazinin sulanacağını, projenin planlama işinin ihale edildiğini ifade eden Prof. Dr. Eroğlu, şunları kaydetti: ''Kahta Menzil Göleti sulamasının, Menzil köyünün batısından geçen Menzil çayın üzerinde inşa edildi. Depolama hacmi 0,77 milyon metreküp olan göletin inşası 2011'de tamamlandı ve bu sulama projesiyle 2 bin 80 dekar arazi sulanacak. Sulama şebekesinin hazırlama işi tamamlandı. Yapım ihalesi Aralık ayında yapılacaktır. Bunun dışında pek çok dere ıslahları var. Merkez Gökçay ve Kavak köyleri arazileri, Çiğ, Sincik ve Gavurkozu dereleri ıslahı var. Besni ilçe merkezinin Gümüş deresi ıslahı 2. kısmı var. Besni Çakırhöyük kasabasının Keysuz çayı ıslahı ile bir de Gölbaşı Karaburun köyünün Alma deresi ıslahı var. Böylece 12 tane müjde DSİ'den. Bunların parası hazır.'' Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Orman Genel Müdürlüğü'nün 2012 yılında 85 bin 500 dekar alanda ağaçlandırma ve rehabilitasyon çalışmasını tamamlayacağını bildirdi. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün kente 2 müjdesi olduğunu belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Bu önemli çünkü Nemrut Dağı var. Nemrut Dağı Milli Parkı'nda kilitli parke yol yapımı, manzara seyir noktası ve çevre düzenlemesi yapılarak vatandaşların hizmetine sunulacaktır. Gölbaşı Gölleri Tabiat Parkı'na kır gazinosu yapacağız. Meteoroloji ile yine 2 müjdemiz var. Adıyaman'a 3 adet otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonu kuruldu. Bunlar 12 Aralık 2012'de Başbakanımız tarafından topluca açılacaktır. Çelikhan, Besni ve Gerger'de kuruldu. Sincik ve Samsat'a da kurulması talimatını verdim. Bunların faydası buradan alınan değerler dünyanın her tarafından görülebilir. Buradaki bütün hadiseyi görebiliriz.'' 17.11.2012