TC BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ BİLGİSAYAR VE ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ OTO310:Özel Öğretim Yöntemleri I Androgoji ve Pedagoji Ödevi Öğretim Elemanı: Hasan TINMAZ Hazırlayan: H.Özlem GÜMÜŞTAŞ
Androgoji ve Pedagoji Kendisinin ve başkalarının yaşamını sürdürebilmek için üretim yapabilecek ve gereken kararları, kendi başına alabilecek biçimde bedensel ve ruhsal gelişimini tamamlamış olduğu içinde yaşadığı toplum tarafından kabul edilen birey, "Yetişkin Birey" dir. Ülkeden ülkeye, kültürden kültüre farklılıklar göstermekle birlikte Dünya Sağlık Örgütü nün yetişkin tanımı 24 yaş üzerindekileri tanımlamaktadır. Ülkemizde ise, zihinsel bir engel bulunmaması koşuluyla 18 yaşını geçen birey yasal olarak yetişkin (reşit) sayılmaktadır. Bunun dışında Medeni Kanun gereği, evlilik kişiyi reşit kılmakta ve yaşı kaç olursa olsun evlenmiş bireyler yetişkin kabul edilmektedir. Bunun olumsuz sonuçları özellikle üreme sağlığında karşımıza çıkmaktadır. Yetişkinlere eğitim verilmesi söz konusu olduğunda, yetişkin eğitimine özel yaklaşımları uygulamak bu eğitimin daha etkili olmasını sağlayacağından oldukça önemlidir. Çocuk ve yetişkin eğitimindeki bazı kurallar birbirine benzemektedirler. Kimi zaman çocuk eğitiminde yetişkin eğitimine ilişkin kurallar da kullanılabilmektedir. Ancak, yetişkin eğitimlerinde çocuk eğitimine ilişkin kuralları kullanarak eğitim yapmak eğitimin başarısını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu iki eğitim yaklaşımını ve kurallarını bilmek ve yerinde kullanmak doğru olan uygulamadır. Pedagoji, Yunanca; paid (çocuk) ve agogos (rehberlik) köklerinden türetilmiştir ve özellikle "çocuklara öğretmenin bilim ve sanatı" anlamına gelir. Androgoji (ya da adragoloji) ise; yine Yunanca; andr (yetişkin) ve agogos (rehberlik) köklerinden türetilmiştir ve "yetişkinlerin öğrenmesine yol göstermenin ya da yardımın bilim ve sanatı" anlamına gelir. Androgoji, yetişkinler için yeni bir eğitim yaklaşımı olarak ortaya çıkarken, aynı zamanda örgütsel gelişme ve yönetim, danışmanlık, psikoterapi ve sosyal psikoloji alanlarıyla da çok yakından ilgili olduğu anlaşılmıştır. Androgoji, ayrıca bireylerin ve toplumların sağlık ve gelişme alanlarında da yetişkine yardım edebilen bir eğitim yaklaşımı olarak kullanılmaktadır. Günümüzde Avrupalı andragologlar sosyal olgu çalışmaları, danışmanlık, sosyalleştirme, sosyal grup çalışmaları, yetişkin eğitimi, personel yönetimi ve toplum kalkınması gibi alanların hepsinde androgojinin yöntemlerine başvurmakta ve kullanmaktadırlar.
Pedagoji ve androgoji arasında temel farklar Pedagoji ve androgoji arasındaki temel farklar dört temel kavram çevresinde açıklanabilir. Bu farklar sözü edilen iki eğitim yaklaşımıyla yapılan eğitim ve öğretimde, hangi noktalara önem verildiği konusunda anahtar noktalardır. Bunlar: a. Kendini algılama: Pedagojik yaklaşımda dominant öğretmen ve bağımlı öğrenci ve bu nedenle yönetilen bir ilişki vardır. Androgojik yaklaşımda ise, öğretme ya da öğrenme işinde karşılıklı anlaşma ve bu nedenle yardım edici bir ilişki söz konusudur. b. Deneyimler: Yetişkinler yaşamlarında değişik deneyimlere sahiptirler. Eğitimde androgojik yaklaşımda yetişkinlerin deneyimleri öğrenme için zengin bir kaynak olarak değerlendirilir. Bu nedenle, androgoji ve pedagoji arasındaki ikinci büyük fark; eğitimde öğrencilerin aynı zamanda öğretmen olarak etkinlik göstermesi ve öğrenimi kolaylaştırmak için onların deneyimlerinden yararlanılmasıdır. Geleneksel yaklaşımda birincil olarak öğretmenin deneyimleri değerlidir ve bu nedenle öğretmenden öğrenciye tek yönlü bir iletişim vardır. Androgojik yaklaşımda ise, öğrenme için herkesin deneyimleri değerlidir ve bu nedenle de herkes tarafından paylaşılan çok yönlü bir iletişim söz konusudur. c. Öğrenmeye hazır olma: Eğitimciler, "öğrenmeye hazır olma", "öğretilebilen an" ya da "hazır bulunuşluk" kavramları üzerinde önemle dururlar. Öğrenci öğretim için "hazır olduğu" zaman (daha önce değil), öğrenim konuları ya da etkinliklerinden yarar sağlar. Pedagoji ve androgoji arasındaki üçüncü farklılık; öğretim içeriğinin seçiminde kullanılan yöntemden kaynaklanır. Geleneksel pedagojide öğretmen hem içeriğe (ne öğrenileceğine) karar verir, hem de yöntem seçimi (nasıl ve ne zaman öğretileceği) konusunda sorumluluk üstlenir. Androgojide ise içerik ve yöntem, öğrencilerin öğrenme gereksinimlerine ve bireysel ilgilerine doğrudan bağlı olarak öğrenci grubu tarafından belirlenir. Öğrenciler "neyi öğrenmeye gereksinimleri olduğuna" kendileri karar verirler. Androgojide eğitimci, öğrenmeyi kolaylaştırıcı bir kişidir. Eğitimci, grupların ilgilerinin belirginleşmesinde ve öğrenme gereksinimlerinin saptanmasında öğrencilere yardım etmek için kaynak kişi olarak davranır. Geleneksel yaklaşımda, öğrenciler için programa öğretmen karar verir ve öğrenciler derece ve sınıflarına göre gruplandırılır.
Androgojik yaklaşımda ise, eğitimci öğrenme gereksinimlerini belirlemek için öğrencilere yardım eder ve öğrenciler ilgilerine göre kendileri gruplaşırlar. d. Zamana bakış ve öğrenmeye uyum: Bilindiği gibi eğitimde yıllardır "şu anda yapmak" yerine, "gelecek için hazırlık" temelinde düşünülmüştür. Örgün eğitim programlarının gerçekleştirmek istediği kişisel ve toplumsal amaçlar geleceğe yöneliktir. Yetişkin ise bir eğitim programından varolan gereksinimlerine ve sorunlarına yanıt vermesini bekler, eğitimde kazandıklarını hemen uygulamaya aktarmak ister. Bu nedenle, eğitimde androgojik yaklaşımda öğrenme, "konu merkezli" olmaktan çok "sorun merkezli"dir. Androgoji, şu andaki sorunu bulma ve çözme işlemidir. Eğitimde androgojik yaklaşımın kalbi, "şu anda eredeyiz" ve "nereye gitmek istiyoruz"u bulmaktır. Geleneksel yaklaşımda, öğretmenler geçmişle ilgili "bilgi bankası" ya da "bilginin kaynağı" gibi görülürler. Konular halinde gruplanan ve sınıflanan bilgiler "herhangi bir gün" kullanılmak üzere öğretilir. Androgojik yaklaşımda ise, sorun bulma ve çözme ekipleri vardır ve öğrenme "bugünün sorunları" üzerinde "bugün çalışarak" sağlanır. Eğitimde Androgojik Yaklaşım Androgojik yaklaşımla eğitim programlarının geliştirilmesi, oluşturulması ve yönetimi yedi adımda sağlanır. Bunlar: 1- Öğrenme için uygun ortam oluşturma, 2- Ortaklaşa plan yapmak için bir yapı oluşturma, 3- Ilgilerin, gereksinimlerin ve değerlerin saptanması, 4- Amaçların açık ve net olarak belirlenmesi, 5- Öğrenim etkinliklerinin planlanması, 6- Öğrenim etkinliklerinin uygulanması, 7- Sonuçların değerlendirilmesi (gereksinimlerin, ilgilerin ve değerlerin yeniden değerlendirilmesi). Bu yedi adım birbirinden kopuk ve bağımsız basamaklar olarak değil, bir sarmal olarak değerlendirilmelidir. Bu biçimde "geribildirim sarmalı" kullanan "eğitim sistemi modeli" olarak incelenebilmekte ve yetişkin eğitimi için sürekli gelişme yöntemi olarak ele alınmaktadır.
Düzenleme 1. Öğrenme için uygun ortam oluşturma 2. Ortaklaşa plan yapmak için yapı oluşturma Girdi Etkinlik (Süreç) Çıktı 3. Katılımcıların 4. Amaçların ilgi, gereksinim ve belirlenmesi değerleri 5. Planlama 6. Uygulama 7. Sonuçların ortaklaşa değerlendirilmesi (gereksinimlerin yeniden saptanmasına rehberlik) Geribildirim Yetişkinler Nasıl Öğrenir? Sağlıkla ilgili yeni bilgiler, tutumlar ve davranışlar edinmek üzere eğitimlere katılan yetişkinlerle çalışırken onların nasıl öğrendiği dikkate alınmalıdır. Bunu anlamak olumlu bir eğitim ortamı yaratacaktır. Eğitimci, katılımcıların beklenti ve gereksinimlerini, katılımcılar da neden orada bulunduklarını net bir biçimde anlamış olmalıdırlar. Yetişkinlerin nasıl öğrendiğine ilişkin konular: 1- Yetişkinler eğitimin kendi konularıyla bağlantılı olmasını isterler. 2- Yetişkinler eğitime etkin olarak katılmak isterler. 3- Yetişkinler eğitimde tek düzelikten hoşlanmazlar, değişiklik isterler. 4- Yetişkinler olumlu geribildirim verilmesini isterler. 5- Yetişkinlerin kişisel kaygıları vardır ve güvenli bir ortama gereksinim duyarlar. 6- Yetişkinler herkesten farklı bilgi, görgü ve deneyime sahip özgün birer birey olarak görülmek isterler. 7- Yetişkinlerin özgüvenlerini korumaları gerekir. 8- Yetişkinlerin kendileri ve eğitimcileri için beklenti düzeyleri yüksektir. 9- Yetişkinlerin bireysel gereksinimleri göz önüne alınmalıdır. Androgojik etkinliklerde öğrenmeyi kolaylaştırıcı olarak eğitimcinin temel görevi, geleneksel pedagojik yaklaşımda olduğu gibi öğrenilen konunun yönetiminden çok, andragojik sürecin kendisine rehberlik etmesi ya da yönlendirmesidir. Eğitimci androgojik yaklaşımda eğitimleri yedi ilkeye dayalı olarak yürütmelidir: 1- En verimli öğrenme, katılımcı öğrenmeye hazır olduğunda gerçekleşir. Güdülenme içsel bir dinamik olmasına karşın, katılımcıların güdülerini besleyecek bir ortam yaratmak eğitimcinin elindedir.
2- Öğrenim katılımcıların daha önce bildikleri ya da deneyimleri üzerine yapılandırılırsa daha etkili olur. 3- Katılımcılar, neleri öğrenmeleri gerektiğinin farkında olurlarsa öğrenme daha etkili olur. 4- Değişik eğitim teknikleri ve yöntemleri kullanılarak öğrenme kolaylaştırılabilir. 5- Beceri öğrenmek için gözlem altında ya da gerçeğine benzer ortamlarda (örn; oyunlaştırma ve maketler vb.) uygulama yapma olanağının verilmesi gerekir. 6- Öğrenme ortamı gerçeğe ne kadar yakın olursa, öğrenme de o kadar etkili olur. 7- Katılımcılara gelişimleri ile ilgili geribildirim verilmelidir. Geribildirimin etkili olabilmesi için; uygulamadan hemen sonra verilmesi, olumlu olması, yargılayıcı olmaması gerekir. Günümüzde hemen hemen bütün toplumlarda eşitsizlikler temel sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğitim ve yetişme olanaklarından yararlanma konusunda karşılaşılan, özellikle yaş, cinsiyet, toplumsal konum ve coğrafi köken ile ilgili eşitsizliklerin yetişkin eğitimi yoluyla düzeltilmesi gerekmektedir. Bu nedenle kadınlar ve gençler sağlık eğitimi çalışmalarında öncelikli gruplar olarak ele alınmalıdır. Yetişkin eğiticisinde bulunması gereken özellikler: Burada söz konusu olan temel unsur, eğiticinin sağlıkla ilgili belirli konularda kişilere mesaj aktarabilmesidir. Böyle bir görevi üstlenecek kişide olması gereken özellikler: Kişisel özellikler: 1- Sağlıklı, dengeli kişilik, 2- Genel kültür, 3- Sürekli öğrenme alışkanlığı, 4- Açık fikirlilik ve kendine güven, 5- Mesleki ve toplumsal ideallere bağlılık, 6- Liderlik, Eğiticilik nitelikleri: 7- Yetişkin psikolojisi hakkında bilgi, 8- Yetişkin eğitimi ilkelerini bilmek ve uygulamada deneyim sahibi olmak, 9- Eğitim sürecini yönetme becerisine sahip olmak,
10- Üstlendiği eğiticilik işlevlerinin toplumsal ve bireysel düzeyde bir yarar sağlayıp sağlamadığını fark ederek gerekli değişiklikleri planlamak için girişim yeteneğine sahip olmak. Sayılan bu özelliklere sahip olmayan birçok insandan da hayatımız boyunca pek çok bilgi-beceri öğrenmişizdir. Burada önemli olan, öğrenmemizi sağlayan kişi değil, onun da içinde bulunduğu ortamda bizleri öğrenmeye iten ortak yaşanmış olaydır. Bu tür bir öğrenme belli standartları sağlayamayacağına göre, temel olarak hedeflenen davranış değişikliklerinin bireylere kazandırılması için rastlantıları beklemeden harekete geçmek gerekir. Bunu yapacak olanlar da yetişkin eğiticileridir.
Kaynakça: http://www.ttb.org.tr/sted/sted1101/saglik.pdf http://www.geocities.com/ndcbrsc/egitim/notlar/egitim.doc http://ailehekimligi.trakya.edu.tr/anabilim/dersnotu/2002_2003/corlu/eriskinegt.ppt