DEPREMLER BÖLÜM 18 DEPREMLER

Benzer belgeler
BÖLÜM YEDİ DEPREM TÜRLERİ

Deprem Mühendisliğine Giriş. Onur ONAT

DEPREMLER - 2 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir?

DEPREMLER - 1 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir? Oluşum Şekillerine Göre Depremler

Deprem bir doğa olayıdır. Deprem Bilimi ise bilinen ve bilinmeyen parametreleriyle, karmaşık ve karışık teoriler konseptidir

Depremler. 1989, Loma Prieta depremi, Mw = 7.2

EVREN VE DÜNYAMIZIN OLUŞUMU Evrenin ve Dünyanın oluşumu ile ilgili birçok teori ortaya atılmıştır. Biz bunların sadece ikisinden bahsedeceğiz.

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

DEPREME DAYANIKLI YAPI TASARIMI

BÖLÜM 18 DEPREMLER GİRİŞ

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

GEOTEKNİK DEPREM MÜHENDİSLİĞİ KAYNAKLAR 1. Steven L. Kramer, Geotechnical Earthquake Engineering (Çeviri; Doç. Dr. Kamil Kayabalı) 2. Yılmaz, I.

FİZİKSEL JEOLOJİ-I DERS NOTLARI

İNM Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI. Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı

Yeryüzünden kesit 11/6/2014 DEPREM HAREKETİ

copyright 2009, EFLATUN YAYINEVİ

FAYLAR FAY ÇEŞİTLERİ:

BÖLÜM 5 JEOLOJİK YAPILAR

YERKABUĞUNUN BİLEŞİMİ VE ÖZELLİKLERİ LEVHA TEKTONİĞİ İZOSTASİ

BÖLÜM BEŞ LEVHA SINIRLARI

:51 Depremi:

:51 Depremi:

DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ

DERS 10. Levha Tektoniği

BÖLÜM 2 JEOLOJİK YAPILAR

SİSMİK PROSPEKSİYON DERS-2 DOÇ.DR.HÜSEYİN TUR

KIVRIMLAR (SÜNÜMLÜ / SÜNEK DEFORMASYON) Kıvrımlanma

II.4. DEPREMLER (EARTHQUAKES)

Ders 9: Reoloji ve Sismoloji

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

KIRIKLAR VE FAYLAR NORMAL FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

Boğaziçi Üniversitesi. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü. Ulusal Deprem İzleme Merkezi

DEPREM BİLİMİNE GİRİŞ. Yrd. Doç. Dr. Berna TUNÇ

Prof. Dr. Ceyhun GÖL. Çankırı Karatekin Üniversitesi Orman Fakültesi Havza Yönetimi Anabilim Dalı

10.SINIF FİZİK PROJE KONU: DEPREM DALGALARI

Elastisite Teorisi. Elçin GÖK. 5. Hafta. Stress-Strain. Gerilme Deformasyon Gerilme Gerinim Gerilme Yamulma. olarak yorumlanır.

Doğrultu atımlı fay sistemlerinin geometrisi. Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI

Deprem Nedir? DEPREM SİSMOLOJİ

Deprem Mühendisliğine Giriş. Onur ONAT

JEM 419 / JEM 459 MAGMATİK PETROGRAFİ DERSİ

11 MART 2011 BÜYÜK TOHOKU (KUZEYDOĞU HONSHU, JAPONYA) DEPREMİ (Mw: 9,0) BİLGİ NOTU

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ GÜZ YARIYILI

YER KABUĞUNUN HAREKETLERİ. Yer kabuğu, dış şeklini ve iç yapısını değiştiren çeşitli kuvvetlerin etkisi altındadır.

MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ İÇİN

ÖN SÖZ... ix BÖLÜM 1: GİRİŞ Kaynaklar...6 BÖLÜM 2: TEMEL KAVRAMLAR... 7

İNM Ders 1.1 Sismisite ve Depremler

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 12 HAZİRAN 2017 KARABURUN AÇIKLARI- EGE DENİZİ DEPREMİ

2010 DARFIELD VE 2011 CHRISTCHURCH DEPREMLERİ VE SONUÇLARI

Sismoloji. Elçin GÖK. 2.Hafta. 12 Şubat 2018

BÖLÜM 10 KIVRIMLAR, FAYLAR VE KAYAÇLARIN DEFORMASYONU

verilir. Prof.Dr.Kadir Dirik Ders Notları

Genel Jeoloji I (YERYUVARI)

MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ. Of Teknoloji Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Şubat.2015

Normal Faylar. Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar.

YER. Uzaklık. Kütle(A) X Kütle (B) Uzaklık 2. Çekim kuvveti= Yaşar EREN-2007

2.2. Deprem Dr. Murat UTKUCU, SAÜ-Jeofizik 1

DEPREME DAYANIKLI YAPI İNŞAATI SORULAR

ŞİLİ DE 8.8 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM

Depremle Yaşamak. Doç. Dr. Murat UTKUCU. Sakarya Üniversitesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü

Fen ve Teknoloji ÜNİTE: DOĞAL SÜREÇLER 8.1 Evren ve Dünyamız Nasıl Oluştu? Anahtar Kavramlar Büyük Patlama EVRENİN OLUŞUMU 2.

SES DALGALARı Dalgalar genel olarak, mekanik ve elektromanyetik dalgalar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Elektromanyetik dalgalar, yayılmak için bi

DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR

SİSMİK DALGALAR. Doç.Dr. Eşref YALÇINKAYA (4. Ders) Sismogramlar üzerinde gözlenebilen dalgalar sismik dalgalar olarak adlandırılır.

Yapısal Jeoloji. 2. Bölüm: Gevrek deformasyon ve faylanma

Yerkabuğu Hakkında Bilgi:

24 MAYIS 2014 GÖKÇEADA AÇIKLARI - EGE DENİZİ DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ DEPREM KAYIT İSTASYONUNUNA AİT SÜREYE BAĞLI BÜYÜKLÜK HESABI

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 3. ÜNİTE: DALGALAR 3. Konu SES DALGALARI ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

28 ARALIK 2013 ANTALYA KÖRFEZİ - AKDENİZ DEPREMİ

Deprem Mühendisliğine Giriş. Yer Hareketinin Karakterizasyonu ve Temel Kavramlar

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 25 MART 2019 YAĞCA-HEKİMHAN MALATYA DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

BÖLÜM 19 YERYÜZÜNÜN İÇİNİN ARAŞTIRILMASI

DEPREMLER (Yerkabuğu Hareketleri)

İNM Ders 1.2 Türkiye nin Depremselliği

Deprem Tehlike Yönetimi ( )

ELASTİK DALGA YAYINIMI

Depremler ve Türkiye

INM 305 Zemin Mekaniği

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 21 TEMMUZ 2017 GÖKOVA KÖRFEZİ- AKDENİZ DEPREMİ

25 NİSAN 2015 NEPAL-KATMANDU DEPREMİ (M=7.8)

BÖLÜM 14 RÜZGARLAR VE ÇÖLLER (WINDS AND DESERTS)

DALGALAR. Dalgalar titreşim doğrultusuna ve Taşıdığı enerjiye göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılır.

Deprem Tehlike Yönetimi (INM 476)

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

SİSMİK DALGALAR SİSMİK DALGALAR

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 20 ŞUBAT 2019 TARTIŞIK-AYVACIK-ÇANAKKALE DEPREMİ

TEMEL İNŞAATI ZEMİN İNCELEMESİ

Zemin Gerilmeleri. Zemindeki gerilmelerin: 1- Zeminin kendi ağırlığından (geostatik gerilme),

Ters ve Bindirme Fayları

EGE DENİZİ DEPREMİ

A-Kaya Birimlerinin Malzeme ve Kütle Özellikleri B-Patlayıcı Maddenin Cinsi, Özellikleri ve Dağılımı C-Patlatma Geometrisi

GEOTEKNĠK DEPREM MÜHENDĠSLĠĞĠ KAYNAKLAR; Steven L. Kramer, Geotechnical Earthquake Engineering (Çeviri; Doç. Dr. Kamil Kayabalı)

80. YILINDA 1935 MARMARA

Jeomorfolojinin Metodu: 1- Gözlem Metodu: 2-Deney Metodu : 3-Karşılaştırma Metodu : 4. Haritalama, GIS ve uzaktan algılama metotları

Neotektonik incelemelerde kullanılabilir. Deformasyon stili ve bölgesel fay davranışlarına ait. verileri tamamlayan jeolojik dataları sağlayabilir.

7. Self-Potansiyel (SP) Yöntemi Giriş...126

Deprem İstatistiği (Depremsellik ve Parametreleri)

Transkript:

BÖLÜM 18 DEPREMLER Deprem, yerin sarsılması veya hareket etmesidir. Deformasyon geçirmekte olan kayaçların bir fay kırığı boyunca aniden hareketleri ile olur. Fayın her iki tarafındaki bloklar hareket ederek yer titreşimlerini meydana getirirler. Bu kayma genellikle plaka sınırlarında - kabukta veya üst mantoda - oluşur. San Andreas fayı boyunca meydana gelen 1906 San Fransisko depremi, arazi incelemeleri itibarı ile o zamana kadar en iyi çalışılmış afetlerden biridir. Bu depremden çıkarılan sonuçlardan biri elastik sıçrama (elastic rebound) teorisidir (Şekil 18.1). Bu teoriye göre, deprem olana kadar fayın ayırdığı bloklar belirli bir miktarda deforme olmaktadır. Bu deformasyon, fay boyunca plaka veya blok hareketlerinin devam etmesi sonucu devam eden sıkışma ve sürtünmelerle olmaktadır. Fayın her iki tarafına ve fay izine dik olarak çizilmiş sanal doğru parçalarının zamanla eğrileşmesi ile bu deformasyonun yüzeysel şekli gösterilmiştir. Yer kabuğu içinde sürtünmelerle biriken stresler, fay boyunca bir bölgede bir sıkışmaya, kilitlenmeye yol açarlar. Sonuçta, bir müddet sonra bu kilitlenme zonunda hızlı bir hareketle (genellikle bir kaç dakika süren) ve metrelerce olabilen bir yerdeğiştirme (atım) ile deprem oluşur. Genellikle nokta gibi algılanan oluşma bölgesine odak (focus, hypocenter), bu bölgenin yeryüzüne dik izdüşümüne de merkezüstü (epicenter) denir. Depremin yeryüzünde en fazla hissedildiği ve hasar yapabileceği yer merkezüstüdür. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 1

Kilitlenmiş fay Merkezüstü( episantr) Odak Atım miktarı Şekil 18.1 Deprem oluşumu KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 2

Depremle oluşan veya yeniden hareketlenen kırık, bu anan şokun müddetince yerkabuğu içinde yayılır, ve uzunluğu 1 000 kilometreye kadar ulaşabilir. Deprem sırasında oluşan titreşim ve sarsıntılara sismik (seismos, şok, deprem) dalgalar denir (Şekil 18.2). Şekil 18.2. Depremle ilgili kavramlar KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 3

DEPREM ÇALIŞMALARI Depremde ortaya çıkan dalgaları kaydeden ve kağıda çizerek incelenmelerini sağlayan aletlere sismograf (sismometre bu işlemleri tamamen sayısal ortamda ve elektronik olarak yapan aletlerdir) denir (Şekil 18.3). Kayıtlar, ilke olarak, yer sarsıntılarını, yere mümkün olduğu kadar az bağımlı bir ağırlığın hareketler sırasında oynamaması ile sağlanır. Deprem sırasında eylemsizliği (hareketsiz cismin hareket etmeye karşı direnci) dolayısı ile, bu ağırlığa bağlanan bir yazıcı kalem, hareket eden bir kağıt düzlemine depremi "çizer". Uygulamada bu ağırlık bir yayla (Şekil 18.3a) veya bir menteşe aracılığı (Şekil 18.3b) ile yere "bağlanır". Deprem hareketleri, bu ağırlığa yere göre daha az bir ivme kazandırırlar ve kayıt yapılır. Modern sismometrelerle 10-18 santimetrelik yerdeğiştirmeler (atomik boyutta!) algılanabilmektedir. Şekil 18.3. Sismometrelerin çalışma ilkeleri KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 4

SİSMİK DALGALAR Herhangi bir yere yerleştirilen bir sismograf, birkaç saat içinde yeryüzünde oluşan depremleri kaydetmeye başlar. Durgun bir su yüzeyine atılan taş örneğinde olduğu gibi deprem odağından itibaren yeryüzüne yayılan dalgalar zaman içinde üç dalga grubu halinde gelirler. İlk gelen dalgalara P (primary) daha sonra gelenlere de S (secondary) dalgaları denir. P ve S dalgaları yer içinde hareket ederler. En son olarakta dünyanın yüzeyini kateden yüzey dalgaları kayıt edilirler (Şekil 18.4). Yüzey dalgaları Sismograf Manto P S P S Dakika Yüzey dalgaları Odak Çekirdek Şekil 18.4. Bir depreme ait P, S ve yüzey dalgaları. Solda, kesitte üç dalganın izlediği yollar gösterilmiştir. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 5

Fizik olarak, P dalgaları (Şekil 18.5a), havada hareket eden ses dalgalarını andırırlar. Ses dalgaları gibi, kompresyonel (sıkıştırıcı) dalgalardır: katı, sıvı veya gaz halindeki maddelerden geçerken madde parçacıklarını dalga hareket yönünde sıkıştırır (contraction) veya serbestleştirirler (relaxation). Kayada hızları 5 km/saniye kadardır. S dalgaları ise, katı kayaçtan geçebilirler (Şekil 18.5b). Hızları P dalgalarınınkinin yarısı kadardır. Katettikleri maddenin parçacıklarını dalga hareket yönüne göre dik yönlerde sallamaları nedeni ile S dalgalarına kesme (shear) dalgaları da denir. Kesme dalgaları sıvı ve gazlarda oluşmazlar. Yüzey dalgaları (Şekil 18.6), kumulların oluşabilmesine benzer bir şekilde serbest bir yüzey gereksinirler (kumullarda hava, bu serbest yüzeydir) ve bu nedenle arzın en üst tabakalarında seyahat ederler. Bir kısmı eğrisel hareketler şeklinde yayılırken diğer bir kısmı da yanlara doğru yayılım gösterirler. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 6

a) P dalgası hareketi b) S dalgası hareketi Fayda kayma Fayda kayma Basınç dalgası Kesme dalgası Şekil 18.5. P ve S deprem dalgalarının karşılaştırılması. a) P basınç dalgaları, birim karenin sıkışma ve genleşmesini sağlar. b) S kesme dalgaları, birim kareyi paralelkenar haline getirerek deforme eder. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 7

Şekil 18. 6. İki değişik yüzey dalgasına ait yayılma şekilleri. Merkezüstünün (episantr) saptanması Bir depremin merkezüstünün saptanabilmesi için, deprem olgusunun iyi anlaşılmış olması gerekir. Bunun üzerinde sismograflardan sağlanan verilerle yürütülen çalışmalar ve varılan sonuç, şu örnekle açıklanabilir. Bir fırtına esnasında oluşan yıldırımın ne kadar uzakta olduğunu anlamak için, ses hızı bilindiğine göre, yıldırımın ışığı ile gökgürültüsünün duyulması arasındakı zaman farkının ölçülmesi gerekir. Deprem örneğinde, yıldırım ışığı P, gökgürültüsü ise S dalgaları ile eşdeğerdir. P ve S dalgaları arasındaki zaman mesafesi, bu dalgaların yerkabuğu içindeki seyahat mesafesi ile orantılıdır. Diğer bir deyiş ile, dalgaların oluştuğu deprem odağı ne kadar uzak ise, P ve S dalgaları arasındaki zaman aralığı da o kadar uzun olacaktır. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 8

DEPREMLER Şekil 18.7'de, sanal bir deprem odağı, odaktan yayılan dalgalar, bu dalgaları kaydeden üç istasyon, bu kayıtlar ve bunlardan itibaren odak saptanması yöntemi anlatılmıştır. Modern kayıt ve işlem istayonlarında, bu işlemler bilgisayarlarla ve optimizasyon yöntemleri kullanılarak - yani tüm kayıtların işlenerek en uygun merkezüstü, deprem oluş zamanı ve odak derinliği ile, depremin hangi kuvvetler etkisi altında oluştuğu - yürütülmektedir (ayrıntılı bilgiler için bakınız NEIC/USGS veya Japon ERI siteleri). Sismograf C Sismog raf B Episantr Odak Sismogra f A Şekil 18.7a. Kontur sayıları, bir depremden yayılan ve kaydedilen ilk P ve S dalgalarının geliş zaman farklarıdır. P dalgalarının hızının, S dalgalarınkinin yaklaşık iki katı olması nedeni ile, mesafe arttıkça aradaki zaman farkı da artar. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 9

Dep remin oluşundan itibaren geçen zaman (dakika) Sismogram A 3dakikalık aralık Sismogram B 8 daki kalık aralık Sismogram C S dalgası 11 daki kalık aralık Deprem episantrından uzaklık (km) Şekil 18.7b. Sismik zaman - yol diyagramı ile bir depremin istasyona olan uzaklığı saptanabilir. Üç istasyon (A, B ve C: Şekil 18.7) kayıtları, bu eğrilerle karşılaştırıldığında, örneğin A istasyonu için, merkezüstü uzaklığı 1500 km kadar bulunur. Diğer (B ve C) istayonlardan elde edilen kayıtlardan da 5600 km ve 8000 km saptanır. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 10

Episantr Şekil 18.7c. Değişik istasyonlardan yapılan okumalardan deprem merkezüstünün saptanması. Bir depremin büyüklüğünü ölçmek Yerbilimciler için bir depremin oluştuğu yeri bilmek kadar o depremin büyüklüğünü veya magnitüdünü saptamakta önemlidir. Bir yerleşim alanı veya stratejik öneme sahip bir bölgede (baraj, nükleer santral, vs) gelişebilecek bir depremin büyüklüğü inşaatların yapımı ile ilgili parametreleri etkileyecek unsurların başında gelir. Richter büyüklüğü 1935 yılında Kaliforniya'lı bir sismolog olan Charles RICHTER, astronomide kullanılan ve yıldızların parlaklıklarını bir sayı (kadir) ile ifade etme yöntemini depremlere KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 11

uyguladı. Buna göre, Richter her depreme bir sayı (Richter büyüklüğü) atfetti. Bu sayı, deprem sırasında çizilen kayıttaki eğrinin azami (maksimum) yüksekliği olan genlik (amplitude) ile orantılıdır (Şekil 18.8). Yıldızların çok değişik sayılarla ifade edilen parlaklık değerleri gibi, depremlerinde çok değişik aralıklarda büyüklükleri vardır. Bunun için Richter ölçeğini değiştirdi ve logaritmik bir ölçek kullandı. Buna göre, iki depremin arasında yer sarsıntısı genlikleri açısından aralarında 10 kat fark varsa bu fark Richter ölçeğinde 1 farka karşılık gelir. Örnek olarak, bir depremde kayıt genliği 2 mm, bir diğerinde ise 20 mm olsun. Richter ölçeği itibarı ile bu depremlerin ilkinin büyüklüğü 2 ise, ikincisininki 3 olacaktır. Depremler sırasında ortaya çıkan enerji açısından düşünüldüğünde ise, birbirini izleyen iki Richter büyüklüğü arasında (örneğin 2 ve 3) 33 katlık bir fark vardır. Diğer bir deyişle, 3 büyüklüğünde bir depremin enerjisini 33 tane 2 büyüklüğünde deprem yaratabilir. Azami genlik Deprem dalgalarının gelişi Şekil 18.8. Bir depreme atfedilen Richter büyüklüğünün saptanması için kullanılan yer sarsıntısının azami genliği. Uzak mesafeler kateden sismik dalgalarda meydana gelen zayıflamalar nedeni ile, odağa uzak istasyonlarda bu uzaklıkla orantılı düzeltmeler yapmak gerekmektedir. Richter'in hazırladığı listeler yardımı ile bu düzeltmeler yapılabilmektedir. Moment büyüklüğü (moment magnitude) Klasik hale gelen ve halen kullanılan Richter ölçeğinden sonra sismologlar, bir depremden belirli uzaklıkta bir yerin nasıl sallandığından öte, o depremin odağında neler olduğu ile ilgili yeni bir büyüklük kavramı (moment büyüklüğü) geliştirdiler. Buna göre KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 12

oluşturulan yeni ölçekte, depremde oluşan atım miktarı, fay boyunca ve deprem kırığından etkilenen alan ve kayaçların direnci ile ilgili unsurlar ele alınmaktadır. Moment büyüklüğü, fiziksel anlamda, bir depremle ortaya çıkan enerji ile yakından ilgili bir kavramdır. Her ne kadar moment büyüklüğü ve Richter büyüklüğü ile benzer sonuçlara ulaşılsa da, moment büyüklüğü bir depremin sonuçlarından çok nedenleri ile ilgili olması nedeni ile bilim insanları tarafından daha tercih edilmektedir. Deprem şiddeti ile ilgili diğer unsurlar Bir depremin yarattığı hasarı anlayabilmek için deprem büyüklüğü yeterli bir kavram değildir. Zira en yakın şehre 2 000 km uzaklıkta meydana gelen ve 8 büyüklüğünde bir deprem herhangi bir hasara yol açmazken, bir şehrin yakınında oluşacak 6 büyüklüklü bir deprem büyük hasara yol açabilir. Değiştirilmiş Merkalli Şiddet Cetvelinde bir deprem ile oluşan hasarlar ele alınmaktadır. Bu cetvelde şiddetler I (çok hafif) ile XII (afet) arasında değişmektedir. Şiddetin sayısal hale gelmesi, insanların hissetmeleri ve oluşan hasarla ilgilidir. Hasarlar deprem büyüklüğü, merkezüstüne uzaklık, bina ve yapıların dayanımı, temellerin oturduğu zemin ve kayaların türü gibi unsurlara bağlıdır. 1906 San Fransisko depreminin Merkalli ölçeğinde şiddeti XI idi. PLAKA TEKTONİĞİ ve DEPREMLER Depremler çekme kuvvetleri veya basınç (sıkıştırma) kuvvetleri altında (Şekil. 18.9), yeryüzünün üst kesimlerinde çeşitli derinliklerde gelişirler. Çekme kuvvetleri altında kalan plakalar, veya bloklar, normal faylar boyunca birbirlerinden ayrılırlar (Şekil. 18.9b). Basınç kuvvetleri ise plakaları birbirilerine yaklaştırır, ve ters faylar boyunca depremler yaratırlar (Şekil. 18.9c). Birbirlerine göre yana doğru hareket eden plakaların arasında ise bir transform fay bulunur (Şekil. 18.9d). Bu üç tür plaka sınırında, sığ veya derin depremler gelişebilirler. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 13

fay hattı çekme kuvveti fay yüzeyi e e: eğim Deprem öncesi Normal fay basınç kuvveti Ters fay Yanal atımlı fay Şekil 18.9. Deprem yaratan başlıca üç tip fay ve bunları doğuran kuvvetler. a) deprem öncesi durum; b) çekme kuvvetlerine bağlı normal fay; c) basınç (sıkıştırma) kuvvetlerine bağlı bindirme (ters) fayı; d) kesme kuvvetlerine bağlı yanal (veya doğrultu) atımlı fay. Uzaklaşan plaka sınırlarında ve transform faylar boyunca genellikle sığ depremler oluşur (Şekil 18.10). Yaklaşan plakalarda ise hem sığ hem de derin (Şekil 18.11) depremler oluşabilir. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 14

Deprem hasarları Depremlerde hasarlar, sarsıntı sırasında ve sonrasında, özellikle merkezüstüne yakın yerlerde yapıların yıkılması ile meydana gelir. Binalardan düşen malzemelerle gaz ve elektrik hatlarından çıkan yangınlarla da yaralanmalar ve ölümler oluşmaktadır. Depremin kıyıya yakın yerlerde oluşması durumunda ise, tsunami adı verilen dalgalar gelişebilir (Şekil 18.12). Tsunamiler okyanuslarda saatte 800 km hızla hareket eden, ve sığ kıyıya vardığında yükseliği 20 metreye ulaşabilen deprem dalgalarıdır, ve kıyıda önemli hasarlar yaratabilirler (2004 yılı sonu Güney Asya depremi). Açıklayıcı ve tamamlayıcı bilgiler için INTERNET adresleri: Kandilli Rasathanesi : www.koeri.boun. edu.tr Amerikan:USGS/NEIC:wwwneic.cr.usgs.gov/Japonya:www.eri.u-tokyo.ac.jp çekme kuvvetleri normal faylanma okyanus rift vadisi uzaklaşma) transform fay sığ depremler: uzaklaşan plakalar sınırında çekme ve normal faylanma; transform faylarda doğrultu atım Litosfer Astenosfer Şekil 18.10. Plaka sınırlarında oluşan iki tür deprem: okyanusal sırtta (rift vadisi) plakaların uzaklaşmasından kaynaklanan normal faylarla plakaların yan yana kaydığı transform fay. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 15

okyanus hendeği (yakınlaşma) Kıta Okyanus Litosfer Astenosfer Yükselen magma sığ depremler derin depremler (çoğunlukla ters faylan ma) Şekil 18.11. Birbirlerine yaklaşan plakalarda oluşan sığ ve derin depremler. Deprem oluş nedeni sıkışmadır. Derin odakların dizilimi dalan plakayı simgelemektedir. KAYNAK: Understanding Earth, Frank Press ve Raymond Siever, Freeman yayımcılık. TekinYürür FJ 2005 16