Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 3, Sayı 3 (Eylül 2006) Mak. #47, ss. 125-130 Telif Hakkı Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Tanıtmalar Balázs SUDÁR: A Palatics-kódex török versgyűjteményei: török költészet és zene a XVI. századi hódoltságban. Humanizmus és Reformáció: 29, Budapest: Balassi Kiadó, 2005, 336s. ISBN: 963-506-639-2. [Palatics El Yazmasındaki Türk Şiir Örnekleri, XVI. Yüzyılda Osmanlı Egemenliği Zamanında Türk Şiiri ve Türk Musikisi] Macar Edebiyatının önde gelen isimlerinden birisi olarak kabul edilen József Jankovics yönetimindeki Humanizmus és Reformáció (Hümanizm ve Reformasyon Hareketleri) dizisi içinde Macar Bilimler Akademisi Edebiyat Bilimleri Enstitüsü nün birbirinden değerli araştırmacıları tarafından hazırlanmış edebiyat ve kültür tarihi açısından önemli çalışmalar yer almaktadır. Bu yayın dizisi içindeki 29. eser, Balázs Sudár ın A Palatics-kódex török versgyűjteményei: török költészet és zene a XVI. századi hódoltságban adlı çalışması Macar Bilimler Akademisi nin desteğiyle 2005 yılında Balassi Kiadó tarafından yayınlanmıştır. Edebiyat okuyucusu için olduğu kadar araştırmacılar için de son derece önemli ve ilginç olan 336 sayfalık bu eser, Macar kültür tarihi ve Osmanlı Türk kültürü hakkında yayımlanmış değerli çalışmalardan biridir diyebiliriz. Macar edebiyat araştırmacılarının XIX. yüzyıldan beri bildikleri Palatics-kódex (Palatics El Yazması) üzerinde uzun yıllar çok tartışılmış bir eserdir; ancak eser gerçek anlamda günümüze kadar gereği gibi incelenip değerlendirilememiştir. El yazması içinde Osmanlıca dışında kimi yerde Macarca, kimi yerde Hırvatça, Almanca gibi Latin harfli karakterlerin okunuşu olduğu kadar Arapça, Farsça, Türkçe şiirler, metinlerin de okunuşu araştırmacılar için ciddi bir güçlük yaratmıştır. Başlangıçta bu eserin Macar edebiyatında Macar şiirinin kurucusu olarak da kabul edilen ve Türk şiirinden etkilendiği bilinen Bálint Balassi ye ait olduğu sanılmışsa da daha sonraki araştırmalar bu yanlışın düzeltilmesini sağlamıştır. Viyana Kraliyet Kütüphanesinde görevli olan Antal Gevay, 1832 yılında Arap harfleriyle
126 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 3. Sayı 3. Eylül 2006 yazılı, ancak içinde Macarca şiirlerin de bulunduğu ilginç bir el yazmasına rastlar. Macaristan da Osmanlı hâkimiyeti dönemine ait şiirlerin ve şarkıların yer aldığı bu el yazması içindeki Osmanlıca şiirler ve şarkılar klasik dönem Osmanlı şairlerinin, âşıklarının eserleridir ve XVI. yüzyıl Türk şiiri ve Türk musikisi hakkında Batılı araştırmacılara oldukça geniş kapsamlı bir kaynakça sunmaktadır. Türkçe ya da Osmanlıca Macar bilim adamları için yabancı olmasa da zor bir çalışma sahasıdır. Ancak bu eserde Balázs Sudár bu zorluğu, araştırmalarıyla, yayınlarıyla Türk kültür ve bilim hayatına önemli katkılar sağlamış ve bilim dünyasının yakından tanıdığı Zsuzsa Kakuk, Gábor Ágoston, Klára Hegyi, Pál Ács, Pál Fodor, Benedek Péri, Géza Dávid, Hajnalka Kovács gibi Macaristan ın yetiştirdiği her biri birbirinden değerli bilim adamlarının yardımlarıyla, desteğiyle aşmayı başarmıştır. Her birine gerek bu eser, gerekse daha önceki çalışmaları nedeniyle Türk bilim dünyası olarak sonsuz minnet ve şükran borçluyuz. El yazması hakkında kısa bilgi verilen Önsöz den sonra gelen eserin ilk bölümünde (s. 9-20) el yazmasının ortaya çıkışı ve günümüze kadar bu konu üzerinde yapılan araştırmalar hakkında bilgi verilmektedir. 1832 de eseri bulan A. Gévay büyük bir heyecanla hemen onu yayınlamak isterse de kendisine vaadedilen yayın desteğini alamadığından bu arzusunu gerçekleştiremez. Gévay nin araştırmaları sonucunda Palatics-kódex adlı el yazmasının Viyana Kraliyet Kütüphanesine 1636 yılında Sebestyen Tengnagel in kitaplığından ele geçirildiği ve bu eserin aslında 1588-89 tarihlerinde kaleme alındığı tespit edildiği anlaşılmaktadır. Döneminin önemli Macar edebiyat tarihçilerinden biri olan ve pek çok el yazmasını okuyan Ferenc Toldy de 1851 de, daha sonra 1853 ve 1854 te bu eser hakkında yazılar yazmış; akabinde 1855 yılında kitap olarak yayınlamış ve burada Toldy, Madzsari türki adlı şiiri Divinyi Mehmed in Türkçeden Macarcaya çevirdiğini iddia ederek olaya farklı bir bakış açısı da getirmiştir. F. Toldy eseri incelediği kadar, onun içindeki şiirlerin, şarkıların kimin tarafından Macarcaya çevrildiği konusunu da araştırmış ve bunların sonuçlarını 1871, 1876 da çeşitli yazılarında dile getirmiştir. Eseri keşfeden Antal Gévay nin el yazmasının György Palatics tarafından kaleme alınmış olduğunu iddia etmesi üzerine başlatılan araştırma ve incelemeler sonucunda birbirinden farklı tezler ve görüşler ortaya koyan yayınlar günümüze kadar sürdürülmüştür. XIX. yüzyıl içinde konuyla ilgili devam eden tartışmalı araştırmaların nispeten daha dar bir perspektife dayalı araştırmalar olduğunu söylemek mümkün. Ancak bilimsel anlamda eserin ele alınıp incelenmesi 1920 yılına rastlamaktadır. Mittwoch Eugen ile Heinrich Johannes Mordtmann el yazmasını inceleyip gerekli bilgileri de ekleyerek günümüze kadar hazırlanmış en geniş kapsamlı eseri 1927 yılında yayınlamışlar; Palatics-kódex içindeki Macarca, Hırvatça, Almanca ve Latince
Tanıtmalar 127 şiirlere de yer vererek eseri daha ilgi çekici bir hâle getirmişlerdir. El yazmasının kimin tarafından kaleme alındığı kadar, neden yazıldığı konusu da uzun yıllar araştırmacıların akıllarını kurcalayan bir soru olmuştur. Eseri kaleme alan kişinin yedi dil bildiği; Türkçe, Farsça ve Arapça okuyup yazdığı da tespit edilmiştir. İçinde Türkçesi esas alınarak yazılmış, yarı çeviri gibi duran Macarca, Latince, Hırvatça, Almanca şiir ve ilâhiler dikkati çekmektedir. İçerik bakımından incelendiğinde dinî nitelikli bir eser olduğu söylenebilir. Ülkemizde ilk kez Ahmet Caferoğlu nun, eserin 1929 yılında yayınlanmış Almancasını dikkate alarak bu konu üzerinde durduğu görülmektedir. Caferoğlu nun da katkılarıyla el yazmasındaki şairler arasında Türk şairlerden Karacaoğlan ın şiirlerinin de el yazmasında yer alan şiirler arasında bulunduğu tespit edilmiştir. Daha sonra Şükrü Elçin de el yazmasını incelemiş ve bu eserdeki Türk halk edebiyatına ait 33 şiiri 1974, 1975, 1977 de Ankara da yayınlamıştır. Ancak onun çalışmasında da eksikler ve özgün eserle uyuşmayan şiirler olduğu belirtilmektedir. Palatics-kódex üzerinde Macaristan daki araştırmalara tanınmış türkolog Gyula Németh in yanısıra Béla Stoll, Iván Horváth, Zsuzsa Kovács da katılmışlar, Latin harfli bölümlerin filolojik sorunlarının çözümüne katkıda bulunmuşlardır, ancak Arap harfli metinler için okunuş hataları, yanlış okuma ve yanlış anlamlandırmaların ne yazık ki uzun bir zaman sonra bile çözülemediğini söylemek mümkündür. Bu bakımdan Balázs Sudár tarafından kapsamlı bir şekilde ele alınıp incelenmiş olan ve çevirileri özgün dildeki metinlerle karşılaştırıp denetleyen Benedek Péri nin büyük çabası ve emeği ile ortaya çıkartılan bu çalışmanın edebiyat tarihinin yanısıra dil tarihi açısından da önemli bir eser olduğunu vurgulamak gerekir. El yazmasının özgün hâli 162 sayfalık bir eser olup içindekiler içerik bakımından ele alındığında dört ana bölümün ortaya çıktığı görülmektedir. 1) Şiirler: - Almanca ve Macarca şiirler, - Türkçe Dörtlükler, - Şiirimsi bilmece bulmacalar (Muammalar), - Türkçe beyitler, - Gazeller, -Güfteler ve makamlar 2) Dinî Metinler: - İslâmî dualar, -Hrıstiyan duaları, ilâhiler, - Hadisler, -Arapça yazılmış inanç, beden ve ruhtan söz eden metinler 3) Batıl inançlarla ilgili metinler: - Dinî günler ve özel günler, - İnsanoğlunun kaderine hükmeden kimi yıldızların/gezegenlerin tespit eden yazılar, - Ayın iki uğursuz gününü belirleyen yöntemler hakkında bilgiler, - Tırnak kesmeyle ilgili batıl inançlar, - Türkçe yazılmış karabüyü duası, - Bedensel özelliklere göre yorumlara dayalı kehanetler, -Romatizmaya karşı çare olan reçeteler, -Astroloji 4) Dil bilgisi: - Farsça günlük konuşma metinleri, - Osmanlı hükümdarlarının listesi, - Peygamberler ve Osmanlılar için önemli olan kimi fetih tarihleri, - Harflerin sayısal değerleri hakkında bilgiler, - Matematik işlemleri Palatics-kódex adlı el yazmasının içinde çeşitli şiirlerden oluşan altı ana
128 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 3. Sayı 3. Eylül 2006 bölümden beşinin Türkçe olması Türk dili tarihi açısından önemlidir. B. Sudár ın çalışmasının ikinci ana bölümünde ise Osmanlı Dönemi, yani XVI. yüzyıl Klasik Türk edebiyatı hakkında kısaca da olsa bilgi verilmektedir (s. 21-40). Bu bölümde Türk halk edebiyatı ve divan edebiyatı ve bunların en önemli temsilcileri hakkındaki kısa bilgilerden sonra Türk şiirinin edebî ve teknik özellikleri konusunda da örneklerle açıklamalar yapılmıştır. Türk şiir sanatına özgü kimi teknik ve edebî terimler de olabildiğince açık ve gerek görülen yerlerde metin çevirisi yapılmak suretiyle konu aydınlatılmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölüm Macaristan daki Osmanlı Egemenliği Sırasında Okuma Yazma ana başlığını taşımaktadır (s. 41-56). Alt başlıkların ilki Osmanlı kültür tarihi açısından önemli bilgilerin bulunduğu bir bölümdür. Buradaki Türklerin toplumsal yapısı, eğitim düzeyleri, bilgi ve görgüleri konusunda yorumlar ilgi çekicidir. Osmanlının askerî yapısı kadar idarî yapısı, kültürel gelişimi ve değişimi ile yerel ve merkezî idare hakkındaki bilgiler de dikkate değer bilgilerdir. Osmanlının askeriyle sadece fetihlere çıkmadığını, gittiği yerlere idarecisini, din görevlisini, şairini, ozanını da götürdüğünü ve fethedilen yerlerde Osmanlı-Türk kültürünün nasıl yayıldığını, ne şekilde etkilediğini/etkilendiğini anlatması; toplumun edebiyata bakış açısının vurgulanması kadar, yaklaşık 150 yıla yakın bir süre Osmanlı Egemenliği altında yaşamış Macarların başında yöneticilik yapmış Osmanlı paşalarıyla ilgili bilgiler ve değerlendirmeler de önemlidir. Eserin Dördüncü bölümü Osmanlı Egemenliği Dönemindeki Divan Şiiri, başka bir deyişle XVI.-XVII. yüzyıl Türk divan şiiri başlığını taşımaktadır (s. 57-64). Bu bölümde Türk edebiyatından çok iyi bildiğimiz şairlerin yanısıra daha çok bu eserde şiirleri yer alan ve çok az duyduğumuz, Türk araştırmacıları tarafından pek fazla çalışılmamış şair veya kâtipler hakkında da bilgi verildiği görülmektedir. Bunların içinde Türk-Macar ilişkileri açısından özellikle önemli olan Fetihname-i Üngürüs adını taşıyan 306 beyitlik eserini 1541 de Budin de yazmış olan Behari (1492-1551); Budin de kâtiplik yapan Okçuzade adıyla da bilinen Hüdai; kasideleriyle ün salan Taşlıcalı Yahya; Yanık Kale Fetihnamesi adlı kısa mesnevisinde Györ (Yanık) kalesinin ele geçirilmesini anlatan Sarhoş Abdi Çelebi (?- 1621) gibi daha pek çok üzerinde durulması gereken isimler hakkında bilgi verilmektedir. Bu bölüm içindeki bir diğer alt başlıkta (s. 63-4) XVI. yüzyıl Türk edebiyatı hakkında verilen bilgiler de genel olarak Macar okuyucusunu, Macar araştırmacını Türk kültürü konusunda aydınlatması açısından önemlidir. Palatics-kódex de Divan Şiirleri ana başlığını taşıyan beşinci bölümde (s. 65-76) öncelikle el yazması içinde şiirlerinden örnekler bulunan Ahmedî, Azimî, Cenanî, Hayalî, Hayatî, İsak Çelebi, Mesihî, Seyid (İmadeddin) Nesimî, Bursalı Rahmi Çelebi, Edirneli Revanî ve daha nice divan şairi hakkında açıklamalar yapılmış; bunların Türk
Tanıtmalar 129 edebiyatına kazandırdıkları eserler ile hayatları hakkında da bilgi verilmiştir. Eserin altıncı ana bölümü Macaristan da Âşık Şiiri adını taşımaktadır (s. 77-88). Türk halk edebiyatının önemli bir özelliği olan âşıkların eserleri, sözlü şiir sanatımız hakkında geniş bilgi verilmiş; ardından bu konuda Macaristan da daha önce çalışmış olan Ármin Vámbéry, Ignác Kunos ın yanısıra Türk kültür tarihinde ve Türk-Macar ilişkilerinde önemli rol oynamış olan Fuat Köprülü nün araştırmaları konusuna da yer verilmiştir. Halk şairleri, ozanlar, âşıklar ve onların eserleri hakkındaki kronolojik bilgilerin yanısıra döneminin en önemli Macar el yazmalarından biri olan Palatics-kódex içinde şiirleri bulunan Kul Mehmed, Fıraki, Karacaoğlan, Kerem Dede, Kul Piri, Dertli, Yeşil Abdal gibi ozanların, âşıkların hayatları, edebî kişilikleri ve onların eserleri üzerinde durulmuş, onlar hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Ayrıca bu bölümün alt başlıkları içinde Türk edebiyatının Macar edebiyatını etkileyen dönemi, etkileyen ve etkilenen şairlerine de yer verilmiştir. Yedinci bölüm Palatics-kódex deki Şarkı Sözleri ve Osmanlı Musiki Tarihinin Sorunları ana başlığını taşıyan bir bölüm olup (s. 89-114) öncelikle kısaca kronolojik olarak Osmanlı döneminde musiki konusunun ele alındığı bir bölümdür. İslâmiyetin etkisiyle Türk müziğinin de farklı bir gelişme gösterdiği, çok uluslu bir devlet olan Osmanlı İmparatorluğu içinde çok renkli kültürlerin olduğunu en açık bir biçimde sanatın anlatabileceğini vurgulayan bu bölümde, aynı zamanda klasik Türk sazları hakkında da bilgi verilmektedir. Özellikle klasik Türk müziğindeki makamların ritmleri, sanatsal özellikleri, repertuvarlar hakkındaki bilgiler XVI.-XVII. yüzyıl Türk sanatına dair açıklamalar Batılı araştırmacılar için önemli veya kısmen ya da tamamen yeni bilgilerdir diyebiliriz. Eserin Ekler bölümü (s. 117-279) bu esere konu olan Palatics-kódex de yer alan Türkçe şiir ve şarkıların yer aldığı bir bölümdür. Bu bölümde divan edebiyatımızın önemli şairlerine ait gazeller, kasidelerin yanısıra halk edebiyatı örneklerini de görmekteyiz. Özgün hâli Arap harfli olan Türkçe şiirlerin Latin harfiyle yazıldığı bu çalışmada hemen her şiirin yanında Macarca çevirisine de yer verilmiştir. Şiirlerin çevirilerinin bir kısmı daha önce değindiğimiz Macar araştırmacıların çeşitli çalışmalarında ele aldıkları çeviri metinlerinin gözden geçirilmiş hâli olup, bir kısmı da bu çalışma nedeniyle çevirisi yapılmış, yeniden değerlendirilmiş, gözden geçirilmiş şiir çevirilerinden ibarettir. Bu bölümde Ş. Elçin ile A. Caferoğlu nun çalışmalarına da sıklıkla atıflar yapılmış olması dikkat çekmektedir. Son bölüm Palatics-kódex deki Şiirlerin/Güftelerin Makamları adını taşımaktadır (s. 280-321). Bu bölümde Türk sanat müziğinin bazı makamları ölçüleriyle verilmiş, altında güftenin tamamı ve yan sayfada da eserin Macarca çevirisi yer almaktadır. El yazmasında klasik Türk müziğinin makamları arasından özellikle
130 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 3. Sayı 3. Eylül 2006 Hüseynî, Rast, Neva, Acem, Buselik, Segah makamlarının yer aldığı görülmektedir. Eserin sonunda eser içinde kullanılan kısaltmalar, Türk edebiyatına ve Türk kültürüne özgü terimlerin açıklamaları ve ayrıca dizin bölümü yer almaktadır. Palatics-kódex adlı el yazması içerik bakımından incelendiği zaman bu eserin Macaristan daki Osmanlı Egemenliğinin özellikle XVI. yüzyılı içeren dönemine ait ve bu dönemin kültür seviyesini gösteren önemli bir belge olduğunu söylemek mümkündür. Bu eser aynı zamanda İslâmiyet ile Hristiyanlık arasındaki ilişkilere ışık tutması açısından da üzerinde durulması gereken bir çalışmadır. Genelde dinî içerikli olan yedi değişik dildeki şiirlerden, metinlerden, bilgilerden oluşan bu el yazması özellikle Osmanlı kültürünün kendi toprakları dışında, ayrıca fethedilen yerlerde nasıl geliştiğini, oradaki kültürle nasıl kaynaştığını, nasıl benimsendiğini, ne şekilde etkilediğini ve de etkilendiğini göstermesi açısından son derece değerli bir eserdir. Gerek edebiyat, gerek dil gerekse kültür tarihi açısından da dikkate alınması gereken ve üzerinde daha da çalışılması gereken önemli bir eseri yeniden ele alıp değerlendirerek gündeme getirmiş olmasından dolayı yazara teşekkür ediyor; bu konuda Türk tarafı olarak üzerimize düşeni de yapmamız gerekir diye düşünüyorum. Naciye Güngörmüş (Ankara) (Alındığı tarih 10 Eylül 2006) (E-Yayın tarihi 29 Eylül 2006)