Soyut sanatın habercileri

Benzer belgeler
NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009

MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı

İRONİ KAVRAMININ POSTMODERN DÖNÜŞÜMÜ VE POSTMODERN SERAMİK ESERLERDE İRONİ

KALEIDOSCOPES N.1. Solo Piano. Mehmet Okonşar

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 86, Aralık 2018, s

MM103 E COMPUTER AIDED ENGINEERING DRAWING I

EGE ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR, TASARIM VE MİMARLIK FAKÜLTESİ GÖRSEL İLETİŞİM TASARIMI BÖLÜMÜ DERS İÇERİĞİ

İ ÇİNDEKİ LER 1. BÖLÜM

Uzaktan Eğitim. Doç.Dr. Ali Haydar ŞAR

ÖTE/DE/Kİ MİMARLIK THE FAR/O/THER ARCHITECTURE TABANLIOĞLU

Yirminci yüzyıl sanatının içinde, güzellik kaygısı taşıyan veya doğa görüntülerinden oluşturulmuş yapıtlar, yerlerini tamamen olmasa da düşünsel

CUMHURİYET ORTAOKULU 7. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI

MUSTAFA ASLIER ĠN SANATI VE ÖZGÜN BASKIRESME KATKILARI Gülşah Dokuzlar Canpolat Yüksek Lisans Tezi

Bedri Baykam. Atatürk Caddesi 386/A, Alsancak 35220, Izmir Tel/Fax: *

Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2016

Juan GRİS. MODERN RESİMDE TABİAnN ROLÜ" SUMMARY. "Plastik özgürlükleri nasıl. "Ekspresyonjzm ile Kübizm. nesnesidir."

Argumentative Essay Nasıl Yazılır?

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

MOZAİK SANATI ANTAKYA VE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN RESİM ANALİZLERİ MEHMET ŞAHİN. YÜKSEK LİSANS TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç.

Fotoğrafta kompozisyon fotoğraf çerçevesinin içine yerleştireceğimiz nesneleri düzenleme anlamına gelir.

MODERNİZMİN SANATSAL GELİŞİMİ THE ARTISTIC DEVELOPMENT OF MODERNISM. Serpil YAYMAN ATASEVEN. Dr.Öğr.Üyesi, Giresun Üniversitesi,yayman_(at)hotmail.

ARKAS KOLEKSİYONU NDA POST-EMPRESYONİZM

III.Yarıyıl III RES 599 Yüksek Lisans Tezi Toplam

CANAN USTAOĞLU SAVAŞ

1824 yılında Paris Salonu'nda John Constable'ın eserleri sergilendi. Ressamın, kırsal manzaraları bazı genç meslektaşlarını etkiledi.

Bağlaç 88 adet P. Phrase 6 adet Toplam 94 adet

Sokak Hayvanları yararına olan bu takvim, Ara Güler tarafından bağışlanan fotoğraflardan oluşmaktadır. Ara Güler

Kamuran Özlem Sarnıç (Sanatta Yeterlik Tezi)

VİNCENT VAN GOGH VE MODERN RESMİN DÜŞÜNSEL VE BİÇİMSEL AÇIDAN İLİŞKİSİ

Devrim Erbil Contemporary Istanbul 2013

BİR İLETİŞİM BİÇİMİ OLARAK MODA: TÜRKİYE'DE TOPLUMSAL DEĞİŞME AÇISINDAN ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ (TESETTÜR MODASI)

Questions for Turkish Experts re: Barış Pehlivan s Odatv Computer

SOYUT RESİMDEN SOYUT FOTOĞRAFA Özand GÖNÜLAL ÖZET

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

Bahçe sanatındaki akım dönemleri Rönesans İtalyası ndan 17. yüzyılda Fransız Büyük Stil e, 18. yüzyılda ise Natüralizm ekolü ile İngiltere ye

Teknik Resim ve Perspektif (GRT113 ) Ders Detayları

PAUL CEZANNE IN SANATINDA DOĞA ÇÖZÜMLEMELERİ

Modelaj ve Maket (SGT 222) Ders Detayları

ALGI VE ALGISAL ÖRGÜTLEME YASALARI

DÜNYAYI YENİDEN TASARLAMANIN BİR BAŞKA YOLU; KUBİZM AN ANOTHER WAY OF RE-DESCOVARING THE WORLD AGAIN; CUBISM

(THE SITUATION OF VALUE ADDED TAX IN THE WORLD IN THE LIGHT OF OECD DATA)

SANAT, SANATÇı, SERAMİK SANATı VE BİR SERAMİK SANATÇısı. Dilek ALKAN* Evrenselolan insan ve değerlerinin, iyi bir şekilde özümsenip,

LÜTFİYE KÖSTEN. 1978, İzmir. Eğitim 2015

YÜKSEK BASKI TEKNİĞİ VE TÜRK BASKIRESMİNE YANSIMALARI. Gökçe Aysun KILIÇ

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. 2 Ders Saati (40+40dk)

Günay Deniz D : 70 Ekim finansal se krizler, idir. Sinyal yakl. temi. olarak kabul edilebilir. Anahtar Kelimeler:

ġevkġ EFENDĠ ve HASAN RIZA EFENDĠ SÜLÜS-NESĠH MURAKKAʻLARININ MUKAYESESĠ

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

SATURN RAF TEKNOLOJİSİNDE YENİ DEVRİM

Rönesans Heykel Sanatı

GARİP AKIMI (I. YENİ)

.. ÜNİVERSİTESİ UNIVERSITY ÖĞRENCİ NİHAİ RAPORU STUDENT FINAL REPORT

Sergi açılış kokteylini onurlandırmanızı dileriz.

NOVAPAC Ambalaj San. Tic. A.Ş

Neşe AYBEY. kalmıştır. Bu durum,

Sanat eseri, temelinde uygulama olan ve gözle görülür olarak ortaya çıkan olgulardır. Daha geniş bir çerçeveden sanat toplumsal,

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

Dr. Ceyhun KONAK Kocaeli Üniversitesi, Heykel Bölümü, BAUHAUS OKULU VE EĞİTİM ANLAYIŞI ÖZET

TRANSFER MARLEEN P. ATAY STEPHANIE PAINE SUZANNE POSTHUMUS ARAS SEDDIGH

1.Kameranın Toplumsal Tarihi. 2.Film ve Video Kameraları. 3.Video Sinyalinin Yapılandırılması. 4.Objektif. 5.Kamera Kulanım Özellikleri. 6.

Why is the perception of lighting and illumination on photos different from the reality (actual visual perception)

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

DOLCE & KIMERA Collection

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM)

Grafik Tasarımında Desen I (GRT111 ) Ders Detayları

SANATSAL DÜZENLEME ÖĞE VE İLKELERİ

ÖNEMLİ PREPOSİTİONAL PHRASES

SOYUT RESİMDE YAPISAL BÜTÜNLÜK VE BİÇİM VERME

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2, Temmuz 2011

Art is offering people windows that open up to beauty... To bring those with different life perspectives together in common pleasures.

Lesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 33, Kasım 2016, s

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

HAKKIMIZDA about us. Mamullerin üzerine katalogda görüldüğü gibi DRY ofset baskı da yapılıyor.

Bitkisel Tasarım Đlkeleri -2

Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

TÜRK RESİM SANATINA GELENEKSEL SANATLARDAKİ FİGÜR VE MOTİFLERİN YANSIMALARI 1

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

WELCOME FURNITURE DESIGN

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences

ÖNEMLİ PREPOSİTİONAL PHRASES

İSTANBUL UN İZDÜŞÜMLERİ

Mehmet MARANGOZ * ** *** stratejileri ve ekonomik yenilikleri ile. ecindeki. alternatif g. Anahtar Kelimeler:

Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar. (Özet)

Turkish and Kurdish influences in the Arabic Dialects of Anatolia. Otto Jastrow (Tallinn)

YTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü MİMARİ MAKET

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI SANAT VE TASARIM YAĞLI BOYA RESİM


Temel Tasarım I (ICM 101) Ders Detayları

Çağdaş Sanatımızda Son Osmanlı OSMAN HAMDİ KAYA ÖZSEZGİN

Sıcagı,Sanatla yorumladık.

AÇIK - KOYU. Amaç: Açık-koyu karakalem tekniği ile objeleri hacimlendirmek

WEEK 11 CME323 NUMERIC ANALYSIS. Lect. Yasin ORTAKCI.

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLKOKULU 1/. SINIFI GÖRSEL SANATLAR YILLIK PLANI

Passages. Production : Diagonal Reklam Tanıtım Printing : A4 Ofset Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Gallery :Ekavartgallery

Transkript:

itüdergisi/b sosyal bilimler Cilt:3, Sayı:1, 40-46 Aralık 2006 Soyut sanatın habercileri Lale KULA ÖZERDEN *, Filiz ÖZER İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Programı, 34437, Taşkışla, Taksim, İstanbul Özet Sanatta soyut eğilimlerin başlangıcını aradığımızda epeyce gerilere gidebiliriz. Romantizm, tüm sanat dallarında olduğu gibi plastik sanatlarda da yepyeni bir bakışın temelini oluşturur. Bu yıllarda sanatta üslup sorunu üzerinde titizlikle durulur ve sanat bir kendini açıklama biçimi olarak görülmeye başlanır. Turner tabiatçı gelecekçilikten uzaklaşma eğilimiyle soyut sanatın ilk habercilerinden biri olarak kabul edilebilir. Fernand Léger nin de belirttiği gibi, resimsel ifade değiştiyse, bunu modern hayat gerekli kılmıştır. 1840 larda fotoğrafın bulunuşu gibi teknik gelişmelerin soyut sanatın gelişimini hazırlamada önemli katkıları olur. Doğaya farklı bir bakış yöntemi geliştiren izlenimcilik tabiatçı gerçekçiliğin en ileri aşaması ve aynı zamanda çözülüşüdür. İzlenimciliğin ardından, sanatta yansıtma yerine dönüştürmenin konmasını savunan Cézanne, soyut sanatın gelişimine hem sanatsal, hem kuramsal katkılarda bulunur. Sanatçı, Batı sanatı tarihi içerisinde çok önemli bir noktada durur. Bir yanıyla geleneğe bağlıdır, onu sürekli sorgular, öte yandan da yenilikçi ve devrimcidir. Amacı doğayı taklit etmek değil, ona paralel bir görüntü yaratmaktır. Kavram ressamlığı konusunda önemli bir aşama olan kübizm ve özellikle de analitik kübizm, doğadan arınmayı bütünüyle gerçekleştirmemekle birlikte, sanatta bir dönüm noktası oluşturur. Modern sanat kuramcısı Seuphor un tanımına göre;soyut sanat, gerçeği -bu gerçek sanatçının ister hareket noktası olsun, ister olmasın- hiçbir yönden hatırlatmayan, akla getirmeyen sanattır. Doğadan bütünüyle arınmak ve Seuphor un tanımladığı soyut sanat fikrine ulaşabilmek içinse 1910 ları ve Kandinsky i beklemek gerekecektir. Anahtar Kelimeler: Soyut sanat, Cézanne, kübizm. * Yazışmaların yapılacağı yazar: Lale KULA ÖZERDEN. laylom@bilgi.edu.tr; Tel: (212) 311 63 33. Bu makale, birinci yazar tarafından İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Programı nda tamamlanmış olan "1945-1960: Paris Ekolü ve Paris te yaşayan soyut Türk ressamları" adlı doktora tezinden hazırlanmıştır. Makale metni 09.11.2006 tarihinde dergiye ulaşmış, 17.11.2006 tarihinde basım kararı alınmıştır. Makale ile ilgili tartışmalar 30.06.2007 tarihine kadar dergiye gönderilmelidir.

The forerunners of abstract art Extended abstract According to Michael Seuphor, Abstract Art is art that in no way resembles or is reminiscent of reality -regardless of whether such reality forms the starting point for the artist. In order for a painting to be designated as abstract, it must not reflect any feature of the reality of the objective world. In fact, abstract work of art is one that reflects nothing other than the elements of pure composition and color. Indeed, Western picture has undergone a variety of phases to attain such absolute level of abstraction. Having witnessed the French Revolution and the Industrial Revolution, and of relevance even in the contemporary world, romanticism has laid the foundation of a brand new perspective in plastic arts as well as in all other kinds of art. During these years, style became a much elaborated issue and art started to be seen as a way of self expression. At a time when there was such a rapid departure from classical principles, Turner s landscapes denoted, so to speak, abstraction of a sensation or euphoria. The predisposition in Turner s art towards a breakaway from naturalistic reality can be viewed as one of the preliminary phases paving the way for abstract art. Numerous technological advances, especially the invention of photography in the 1840s constituted one of the significant stages in the development of abstract art. In other words, modern life can be said to have contributed to the alteration of artistic expression. Following the rapid change brought about by Romanticism, Impressionism became one of the turning points in West European art history as a current signaling the ultimate and hence the dissolving point reached by naturalism. Each impressionistic picture has captured a single moment pertaining to an ever-moving entity and is representative of a delicate balance between conflicting powers that will sooner or later be disturbed. Impressionistic vision transforms nature into a process of development and decay. Fauvism was yet another stage in the development of abstraction. The relationship of the artist with nature acquires a more flexible tune in Matisse and Duffy. Nature acquires an abstract character, with its elements changing into motives comprised of colors and lines. Cézanne was a prominent figure in Western art history. On the one hand, he was closely tied to tradition, constantly questioning it; on the other hand, such questioning was of an innovative and revolutionary character. He aimed to create a parallel view of nature rather than an imitation of it. Cézanne believed in the necessity to strip objects down to their pure geometric forms and then to reshape them to the point of their own perfection. This whole notion of artistic transformation forms a remarkable starting point in the development of abstract art. The impetus Cézanne provided for abstract art was continued by Picasso and Braque. At an early date as 1910, Picasso displayed a departure from natural forms. Such fragmentation of the form reflected a radical departure from the existing forms of artistic expression. Picasso s methods were inspired by Cézanne s investigations into the fundamental geometric forms. In the first stage of Cubism, artists adhered to the idea of a single point of view, which is an indispensable principle of naturalist painting. However, Analytical Cubism violated this principle, allowing for the opportunity to view objects from four different angles. Although, similar to Impressionists, the starting point of Cubists as well is an attempt at approaching nature, the two currents have a different understanding of nature. While Impressionism seeks elusive impressions, Cubism puts an end to the imitation of nature albeit not abandoning it altogether. Abstract art seeks to rid itself of nature. In this respect, Kandinsky s non-figurative watercolor is considered to signal the beginning of abstraction in Western art history. Following the invention of photography, Impressionism, reflecting the ultimate and dissolving point reached by naturalist realism, has led to the start of a new era witnessing the shift of an emphasis from art as reflection to art as transformation. To conclude, artists such as Cézanne or the currents of Impressionism and Cubism focusing on the picturesque or stylistic rather than the literary or contextual aspects of painting can be said to have characterized the developmental stages of abstract art. Keywords: Abstract art, Cézanne, cubism. 41

Giriş XIX. Yüzyıl sanatının tarihi, hiçbir zaman çağının en çok aranan ve en iyi ödenen ustalarının tarihi olmayacak; tersine karşı-gelenekçi olma korkusuzluğunu ve inatçılığını gösteren, zamanın egemen geleneksel kurallarını eleştirerek korkmadan didik didik eden ve sanatlarına yeni olanaklar yaratan bir küme dışarıda bırakılmış insanın sanatı olacaktır. (Gombrich, 1980). Michael Seuphor s göre, Soyut Sanat gerçeği bu gerçek sanatçının ister hareket noktası olsun, ister olmasın hiçbir yönden hatırlatmayan, akla getirmeyen bir sanattır. O halde, bir resmin soyut olabilmesi için içinde yaşadığımız nesnel dünyanın gerçeklerinden hiçbir şey yansıtmaması gerekiyor. Başka bir söyleyişle, her türlü tanınabilen ve açıklanabilen gerçeğin yokluğu karşısında resmi yalnız resim olarak, tahayyül yoluyla edinilebilecek bütün ölçütlerin dışında ölçütlerle değerlendirmek zorunda kaldığımız andan itibaren o resme soyut resim diyebiliyoruz. Demek ki tabiattaki bir gerçek, ne kadar deforme olursa olsun, yine de figüratif niteliğini kaybetmeyecektir. Ancak hareket noktası olarak yaşayan nesne ile ilgili her türlü anı, her türlü işaret ortadan kalktıktan, yani gözümüz bir biçim değişikliğinin yer aldığını fark edemeyecek duruma geldikten sonradır ki sanatçının soyutlanmaya başvurduğunu söyleyebiliriz. Gerçekte soyut eser salt kompozisyon ve renk elemanlarının dışında hiçbir noktayı açığa vurmayan bir eserdir (Özer, 2000). Ancak, bu tanımlara, resmin bu en soyut noktasına ulaşabilmek için batı resmi, türlü yollardan geçmiştir. Erken örnekler Tarihsel sınırları kesin olarak belirlenemeyen, hatta çok geniş bir çerçeveyle bugün bile devam ettiği düşünülen ancak kabaca Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi gibi çok önemli iki olayı içeren Romantizm, tüm sanat dallarında olduğu gibi plastik sanatlarda da yepyeni bir bakışın temelini oluşturur. Rousseau nun uygar toplumunun değerlerini, Beethoven in geleneksel biçimlerle uyum ve üslup kurallarını, Wordsworth ün şiir malzemesi olarak halkın konuştuğu dil yerine yüceltilmiş bir dili reddettiği, ardından Goethe nin bir sanat yapıtının kaynağının herhangi bir dış etken ya da dürtü değil de, bilinçaltı olduğunu belirttiği bu yıllarda sanatta üslup sorunu üzerinde titizlikle durulur ve sanat bir kendini açıklama biçimi olarak görülmeye başlanır. Klasik gelenekten giderek hızlanan bir kopuşun yaşandığı bu yıllarda Turner ın yerle göğün birbirine karıştığı manzara resimleri bir duygunun, coşkunun nerdeyse soyutlamasına dönüşür. Turner da gördüğümüz tabiatçı gerçekçilikten uzaklaşma eğilimi soyut sanat yolunda atılan ilk adımlardan biri olarak değerlendirilebilir. Birbiri ardına yaşanan teknolojik gelişmeler, özellikle de 1840 larda fotoğrafın bulunuşu, soyut sanata giden yolda çok önemli aşamalardan biridir. Belki de, sonraları 1914 de Fernand Léger nin dediği gibi, resimsel ifade değiştiyse, bunu modern hayat gerekli kılmıştır. Romantizmle yaşanmaya başlanan hızlı değişimin ardından İzlenimcilik, Batı Avrupa sanatı tarihinde en önemli dönüm noktalarından biri olur; akım, natüralizmin ulaştığı en son aşamadır ve dolayısıyla da çözüldüğü noktadır. Geçirilmekte olan anların sürekliliğe ve değişmezliğe üstün tutulmaları, her olgunun yinelenmesi olanaksız, kayıp giden bir yıldız kümesine, akıp gitmekte olan ve içine ikinci kez girilebilmesi olanaksız bir akarsu gibi zaman içinde sürüklenen bir dalgaya benzetilmesi, izlenimciliği en iyi anlatan formüldür. İzlenimciliğin tüm yöntemleri, tüm sanat olanakları ve hileleri, bu Heraklitosçu dünya görüşünü ve gerçeğin bir varlık değil bir oluşum, bir koşul değil, bir süreç olduğunu anlatabilme amacına yöneliktir. Her izlenimci resim, sürekli devinim durumunda olan varlığın bir tek anını yakalamıştır ve çatışma halindeki güçlerin arasında, er geç bozulacak olan, nazik bir dengenin temsilcisidir. İzlenimci görme, doğayı bir gelişim ve bozulma süreci haline dönüştürür. Dengeli ve tutarlı olan her şey, bir metamorfoz sonucu bozulur ve bit- 42

Soyut sanatın habercileri memiş, eksik kalmış olma özelliğine bürünür. Görülene göre hareket etmek yerine öznel hareket etmek, bu akımla doruk noktasına ulaşır. (Hauser, 1984). Soyut sanatın öncülerinden Kandinsky, Monet in Saman Yığınları nı (Şekil 1) gördüğünde, üzerinde bıraktığı etkiyi şöyle anlatır: Resmi yapılan şeyin saman yığını olduğunu katalogdan öğrendim. Ne olduğunu anlayamamış ve bundan tedirginlik duymuştum. Fakat şaşkınlık içinde onun beni sarmakla kalmayıp, bir daha silinmeyecek gibi belleğimde yer ettiğini ve her an bütün ayrıntılarıyla birden bire gözlerimin önünde canlandığını gördüm. Paletin o zamana kadar benim için gizli kalan gücünü anlamıştım. Resimden ayrılmaz bir öge olduğuna inanılan konunun artık önemi kalmamıştı benim için. (İpşiroğlu ve İpşiroğlu, 1977). Fovizm soyutlamaya giden yolda başka bir adım olur. Sanatçının doğayla ilişkisi Matisse ve Duffy de daha gevşer. Doğa soyutlanır, doğa unsurları renk ve çizgiden oluşan motiflere dönüşür. Vlaminck; Bir çılgınlık içindeydim, yeni bir dünya yaratmak istiyordum. Gözlerimin dünyasını, sadece kendim için bir dünya... Tonları abartıyor, algılanabilecek her duyguyu bir renk cümbüşüne dönüştürüyordum. Kendimi delicesine aşık, dizginlenemeyen bir vahşi gibi duyuyordum. Bana resim yaptıran içgüdümdü. der (İpşiroğlu ve İpşiroğlu, 1977). Paul Sérusier 1888 gibi erken bir tarihte ustası Gauguin in etkisiyle nerdeyse soyut denebilecek bir resim yapar: Tılsım. (Şekil 2) Paul Sérusier ve Maurice Denis modern resim teorisi üzerine çalışmakta ve yazılar yazmaktadır. Şekil 2. P. Sérusier, Tılsım, 1888, Özel Koleksiyon Şekil 1. C. Monet, Saman Yığınları Kar Etkisi, Günışığı, 1890, National Galleries of Edinburgh, Edinburgh 1890 da Maurice Denis belki de soyut sanatı haber veren önemli bir cümle kurar; Bir resim, bir savaş atı ya da çıplak bir kadın, herhangi bir şey olmaktan önce, belirli bir düzende renklerle kaplanmış düz bir yüzeydir. (Moszynska, 2001). Cézanne Yüzyıl başındaki pek çok ressam Cézanne dan babam ya da ustam diye söz eder. Sanatçı, Batı sanatı tarihi içerisinde çok önemli bir noktada durur, bir yanıyla geleneğe bağlıdır, onu sürekli sorgular, öte yandan bu sorgulama yenilikçi ve devrimci bir nitelik taşır. Amacı doğayı taklit etmek değil, ona paralel bir görüntü yaratmaktır. İzlenimcilerle ilgili olarak; Güneş 43

ışığı yeniden üretilemez ancak temsil edilebilir. der. 1904 te Emile Bernard a yazdığı bir mektupta doğada her şeyin küre koni ve silindire uygun olarak biçimlendiğini ve böyle algılanması gerektiğini yazar. Cézanne a göre nesneleri önce salt geometrik formlarına indirgemek daha sonra bunları yeniden kendi mükemmeline ulaşıncaya kadar biçimlendirmek gerekmektedir. Burada söz konusu olan bir sanatsal dönüştürüm dür ve bu fikir soyut sanatın gelişiminde önemli bir başlangıç noktası olur. Cézanne izlenimci bir dönemden geçmiş olmakla birlikte, ışıktan çok önündeki nesneleri kavrama, bunların fiziksel varlıklarını gösterme ve aralarındaki çok yüzeyli ilişkilerle gerilimi ortaya koymayı amaçlar. Bunun yanı sıra görülen nesnelere, onları görme eyleminin kazandırdığı hayat kıpırtısını yansıtmak da başlıca kaygılarından biridir. Görme eylemine verdiği önem - İzlenimcilerde olduğu gibi, retinanın nesneleri inceden inceye ayrıştırması değil de, dünya ile aramızda kurduğumuz fiziksel ve ruhsal bağın o çok daha karmaşık gerçekleşme süreci - onu modern resim sanatının belki de en kesin öncüsü yapar. Son yıllarda o da bunu sezer ve bir mektubunda kendisini yeni bir duyarlığın ilkeli olarak tanımlar (Lynton, 1981). Cézanne son yıllarında yaptığı St. Victorie Dağı resimleriyle (Şekil 3) fırça vuruşlarının ve renk alanlarının resim yüzeyindeki strüktürel düzeniyle kübizmin ve geometrik soyutlamanın öncüsü olarak da kabul edilebilir. Kübizm Cézanne ın ardından soyut sanatın gelişmesinde en büyük ivme Picasso ve Braque dan gelir; 1910 gibi erken bir tarihte Picasso, doğal biçimlerden uzaklaşır, ismi okumadığımız takdirde, resimde betimleneni anlamak kimi zaman mümkün değildir (Şekil 4). Formun bu kadar parçalanmış olması var olan resimsel ifade biçimlerinden kesin bir kopuştur. Cézanne daha erken bir tarihte resmin yapısal sorunları üzerine düşünürken Batı perspektif ilkelerinin öngördüğü sabit pozisyonu sorgular. Sağa ya da sola doğru ufacık bir kayma bütün görünümü değiştirebilmektedir. Tek gözle bakış (monocular vision) ve iki gözle bakış (binocular vision) konusundaki çalışmaları Kübist ler için yol gösterici olur. Şekil 3. P. Cézanne, Sainte-Victorie Dağı, 1890 lar, E. and E. Ford House, Michigan Yine Cézanne ın temel geometrik formlar üzerine yaptığı araştırmalar yöntemlerine katkıda bulunur. Kahnweiler bunu şöyle açıklar; Picasso ve Braque ın işe en basit nesnelerden başlamaları gerekmişti. Manzara resimlerinde silindir biçiminde ağaç gövdeleri ve dörtgen evler, ölüdoğalardaysa, tabaklar, simetrik kapları yuvarlak meyvalar ve birkaç çıplak figür. Bu nesneleri elden geldiğince plastik kılmaya ve uzamdaki konumlarını tanımlamaya çalışıyorlardı. Burada, lirik resmin dolaylı üstünlüğüne geliyoruz. Lirik resim, en basit nesnelerin o güne değin dikkatsizce hor gördüğümüz form güzelliğinin farkına varmamızı sağlamıştır. Bu nesneler artık ressamın onlardan soyutladığı güzelliğin yansıtılmış görkeminde canlı kılınmışlardır (Kahnweiler, 1961). Picasso ile Braque ın özellikle 1909-1911 yıllarında yaptıkları Analitik Kübist resimlerde, figürasyona karşı soyutlama sorunuyla karşılaşırız. Kübizm in ilk döneminde sanatçılar, natüralist resmin değişmez ilkesi olan tek noktadan bakışa bağlı kalırlar. Analitik Kübizm bu ilkeyi kırar ve nesneleri dört yandan görme olanağını 44

Soyut sanatın habercileri sağlar. Natüralist resmin yerini kavram ressamlığı alır ve doğanın taklidi olmaktan çıkan sanat yapıtı, sanatçının düşüncesinde yarattığı özerk bir yapıta dönüşür. Bu resimler doğada görülen nesneleri değil, bunların kavramlarını verirler. Nesne kavramının kapsamı dışında kalabilecek ne varsa, perspektif, uzam, gölge-ışık silinir, geriye nesne kavramından soyutlanamayacak olan hacim ve lokal renk kalır. Şekil 4. P. Picasso, Gitar Çalan, 1890, Musée d Art Moderne, Paris Kübistler İzlenimciler gibi doğaya yaklaşma çabasıyla başlarlar ancak iki akımın da doğadan anladığı farklıdır; İzlenimciler uçarı izlenimleri ararken, Kübistler nesnelerin özünü, değişmeden kalan yanını bulmak isterler. Kübizm doğa taklitçiliğine son verir, ancak doğadan tam anlamıyla kopmuş değildir. Kübistlerden sonra, soyutlamanın eleme gücü sınır tanımaz ve soyut hacim-kübistlerin doğayla ilişkisini sürdüren bu son kalıntı- da ortadan kalkar. Modrian Sweeney e yazdığı mektupta Kübizm de soyutlama son amacına, arınmış gerçekliğe kadar götürülmemişti. Doğayı yok etmek derinliği bulmaktır. der (İpşiroğlu ve İpşiroğlu, 1977). Kübistler sanatı doğanın boyunduruğundan kurtarmak isterler ancak bunun bütünüyle gerçekleşmesi için soyut sanatı beklemek gerekecektir. Albert Gleizes ve Jean Metzinger 1912 de Du Cubisme i, Guillaume Apollinaire 1913 de Les Peintres cubister i yayımlar, bu tekstler Kübizm in kısa süre içinde tanınmasını sağlar. Özellikle ikincisi, Kübizm in nasıl daha ileriye götürülebileceği konusunda ipuçları vermektedir. Apollinaire Orfik Kübistler olarak adlandırdığı Marcel Duchamp, Fernand Léger, Francis Picabia, Frantisek Kupka ve Robert Delaunay den söz ederken, tam soyut sanatın yaratılabileceğini söyler. Apollinaire Orfizmi şöyle tanımlar; Görsellik alanından ödünç alınmış elemanlarla değil, bütünüyle sanatçının kendisi tarafından yaratılmış yeni biçimlerle resmetme sanatı... bu saf sanattır. (Breunig, 2001). Sonuç Soyut sanat doğadan arınmayı amaçlar. Kandinsky nin 1910 tarihli non-figüratif suluboyası Batı resim sanatı tarihinde soyutlanmanın başlangıcı olarak kabul edilir. Bu aşamaya gelinceye kadar farklı sanatsal akımların ya da eğilimlerin bu noktayı bilinçli ya da bilinçsiz hazırladıkları gözlemlenmektedir. İlk belirgin örnek olarak Turner la başlayan bu çizgi, İzlenimcilikle devam eder. Fotoğrafın bulunuşunun ardından, tabiatçı gerçekçiliğin ulaştığı son aşama ve çözüldüğü nokta olan İzlenimcilik, bir defterin kapanıp, yenisinin açılmasına imkân tanır. Artık üzerinde ısrarla durulan, sanatın bir yansıtma değil, bir dönüşüm olduğudur. Cézanne bu konuda resimsel olduğu kadar, kuramsal katkılarda da bulunur. Cézanne dan sonra soyut sanatın gelişiminde ikinci önemli dönüm noktası Kübizm olur ancak, henüz doğadan arınma bütünüyle gerçekleşmemiştir. Soyut sanatın gelişim aşamalarına baktığımızda bir romantik olarak da kabul edebileceğimiz 45

Turner ı bir yana bırakırsak, İzlenimciler, Cézanne ya da Kübistler gibi resmin yazınsal ya da içeriksel yanından çok, resimsel ya da biçimsel yanına ağırlık veren sanatçılar ya da eğilimlerle karşılaşırız. Doğadan bütünüyle arınmayı sağlayan yolu açanlar da tabiat gerçekçiliğinin çözülmesinden yola çıkan sanatçılar olmuştur. Kaynaklar Breunig, L. C., (2001). Apollinaire on Art: Essays and Reviews, 67, MFA Publications, Boston. Gombrich, E. H., (1980). The Story of Art, 399, Phaidon Press Limited, London. Hauser, A., (1984). Sanatın Toplumsal Tarihi, 32, Remzi Yayınevi, İstanbul. İpşiroğlu, N., ve İpşiroğlu, M., (1977). Oluşum Süreci İçinde Sanatın Tarihi, 151, Cem Yayınevi, İstanbul. Kahnweiler, D. H., (1961). Dünyayı yeniden oluşturmanın yepyeni bir yolu: Kübizm, P Dergisi, 16, 116. Lynton, N., (1981). Modern Sanatın Öyküsü, 23, Remzi Yayınları, İstanbul. Moszynska, A., (2001). Abstract Art, 8, Thames & Hudson Ltd., London. Özer, B., (2000). Kültür, Sanat, Mimarlık, 119-122, YEM Yayınları. 46