Küreselleşme Sürecinde Tarımsal Pazarlama ve Çevre İlişkileri

Benzer belgeler
Küreselleşme. Ticaretin Küreselleşmesi. Dünya Ticaretinin Serbestleşmesi: Küreselleşme ve Ekonomik Birleşmeler

AB-ABD SERBEST TİCARET ANLAŞMASI VE TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği

Dünya Ticaret Örgütü Çok Taraflı Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması Yönetici Özeti

DTÖ İLERİ TARIM MÜZAKERELERİ

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ...i GİRİŞ...1. Birinci Bölüm MİLLETLERARASI ÖRGÜT TEORİSİ

ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

TÜRKİYE TARIMI, GELİŞMELER ve GENÇ TARIMCILAR

TARIM POLITIKALARI VE DTÖ

Uluslararası Tarım ve Gıda Politikası II

BÖLÜM 9. Giriş. Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) ve Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Çok Taraflı Ticaret Sistemi

DTÖ DOHA MÜZAKERELERİ VE TARIM POLİTİKALARI. Prof. Dr. Ahmet ŞAHİNÖZ Başkent Üniversitesi

ULUSLARARASI EKONOMİK KURULUŞLAR (İKT206U)

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

Sürdürülebilir Kalkınma ve Tarım. DR. TAYLAN KıYMAZ KALKıNMA BAKANLıĞı

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ

Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar

İÇİNDEKİLER GİRİŞ:... 1

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

tepav Nisan2018 N KÜRESEL TİCARETTE 2018 YILI BEKLENTİLERİ DEĞERLENDİRME NOTU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Dış Ticaret Politikasının Amaçları

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

EKONOMİ BAKANLIĞI Gümrük Birliği Kapsamında Kimyasalların Ticaretine Etki Eden Teknik Düzenlemeler Duygu YAYGIR Dış Ticaret Uzmanı

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

İçindekiler kısa tablosu

TÜRKİYE DE EKONOMİK KRİZLER VE TARIMA YANSIMALARI

KÜRESELLEŞME Hafta 1 Öğr. Gör. Şükrü KAYA Elektronik ve Haberleşme Mühendisi

1 MEKÂN-EKOSİSTEM-ÇEVRE-EKOLOJİ- ÇEVREBİLİM: KAVRAMSAL TARTIŞMA

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

DÜNYA TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİ

TTYO Çıkmazına Karşı, Farklı Bir Öneri NİTELİKLİ SANAYİ BÖLGELERİ MEHMET ÖZÇELİK

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

AB ne Üyelik Süreci ve. Önemi. Kerem Okumuş REC Türkiye

AB ORTAK PİYASA DÜZENİNE UYUM ÇALIŞMALARI. AB Ortak Piyasa Düzeni

Doç. Dr. Birgül GÜLER 1. DÜNYA BANKASI ve TARIM SEKTÖRÜ KREDİLERİ

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ?

BİRİNCİ BÖLÜM: KALKINMA VE AZGELİŞMİŞLİK...

TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ABD ULUSLARARASI TİCARET BÖLÜMÜ GÜMRÜK MEVZUATI - I DOÇ. DR.

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii İçindekiler... v Giriş... 1 BİRİNCİ BÖLÜM DIŞ TİCARET TEORİLERİ

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Hacı Dede Hakan KARAGÖZ

AVRUPA BİRLİĞİ NDE TARIM POLİTİKASI VE ÇEVRE

Prof.Dr. Ayten Ayşen Kaya

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUHARREM YILMAZ IN SÜRDÜRÜLEBİLİR VE YENİLİKÇİ TARIM KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

B T A n a l o g T r a n s m i t t e r. T e k n i k K ı l a v u z u. R e v 1. 2

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI. Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 15 Ekim 2016

FİNANSAL YÖNETİME İLİŞKİN GENEL İLKELER. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

Dünya Bankası. 8 Nisan 2014 İstanbul

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜRKİYE KİMYA SANAYİ MECLİSİ 2015 YILI FAALİYET RAPORU

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

DIŞ TİCARETTE KÜRESEL EĞİLİMLER VE TÜRKİYE EKONOMİSİ

Türkiye Ekonomisinde Dönüşüm

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

ÇEVRESEL TARIM POLİTİKASI

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

T.C. Kalkınma Bakanlığı

TARIM EKONOMİSİ ve İŞLETMECİLİĞİ. Dr. Osman Orkan Özer

Dahilde ve Hariçte İşleme Rejimi

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim.

İÇİNDEKİLER. KISIM 1 Giriş ve Kurumlar 1. Çeviri Editörünün Ön Sözü. İkinci Dünya Savaşı Sonrasındaki Uluslararası Ekonomik Kurumlar 17

Chapter 10. Ticaret politikasının uluslararası müzakereleri ve Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Slides prepared by Thomas Bishop

DR. BEŞİR KOÇ KALKINMA

Kimya Sektöründe Sürdürülebilirlik Çalışmaları. 3 Mayıs 2016

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

KÜRESELLEŞEN DÜNYADA COĞRAFİ İŞARETLER

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ÇEVRE ALANINDA MUTABAKAT ZAPTI

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

TARIM POLİTİKASININ ARAÇLARI Ulusal Tarım Politikası Araçları

KÜRESELLEŞEN DÜNYADA COĞRAFİ İŞARETLER

Finansal Krizden Bu Yana Dünya Ticaretinin En Kötü Yılı : 2015

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

TÜRKONFED KOBİ PERSPEKTİFİ MAYIS 2016

Dersin Planı (Bu ders sunumunun hazırlanmasında büyük ölçüde Nevzat Güran ve Sadık Acar ın ders notu ve kitaplarından yararlanılmıştır)

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi

Transkript:

Türkiye V. Tarım Ekonomisi Kongresi 18-20 Eyliil 2002 Erzurum Küreselleşme Sürecinde Tarımsal Pazarlama ve Çevre İlişkileri Osman GÖKÇE Dilek YÜCEL Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, İzmir tel&faks: 0232 388 18 62 e-posta: pokeera zirtiat.cge.edu.tr Ö Z E T : Bu çalışmada, önce küreselleşme vc küreselleşme olgusunun tarımsal pazarlama üzerindeki mevcut ve olası etkileri açıklanmış, daha sonra bu olası gelişmelerin çevre açısından nc gibi sorunlar ortaya çıkarabileceği incelenip, bu konuda ajınabilecek önlemler ortaya konulmaya çalışılmıştır Yapılan araştırmada küreselleşme olgusunun tarımsal pazarlama üzerinde önemli değişimlere yol açlığı ve bu değişimlerin çevreyi de etkileyecek özellikler taşıdığı sonucuna varılmıştır Varılan bu sonuçlar ışığında, küreselleşme sürecinde ortaya çıkabilecek sorunlardan daha az etkilenmek için alınabilecek bazı önlemler üzerinde durulmuştur Örneğin, Tarımsal ürünlerin uzak mesafelere taşınmasından kaynaklanan çevre sorunlarının önlenebilmesi için, bölgesel ticaretin geliştirilmesi önerisinde bulunulmuştur A nahtar Kelimeler: Küreselleşme, Tarımsal Pazarlama, Dış Ticaret, DTÛ, Çevre. Relations of Agricultural Marketing and Environment in Process of Glabalization A BSTRA C T: İn this study, firsıly, globalizaıion and the possible effects of globalization on agricultural marketing was explained, ıha: how these possible effects vvould causc problems in environment were examined; and the precautions which can betaken ir this subject w ere put forward İn the research they have comc to the conclusion that globalizalions causes changes on agnculturaj marketing ir d these changes have some points to effect environment. İn the light of these achieved conclusions, some precautions that can be laken to be affected less ffom the problems which can be seen during the globalization were studied. For cxample, to protect the environraentai problems which causes from the movement of agricultural produets, it was oftered to develop regional trade. Key words: Globalization, Agricultural Marketing, Foreign Trade, WTO, Environment 1. G L r İ Ş K ü r e s e lle ş m e, ç e ş it li y ö n le r iy le ç o k ta rtış ıla n b ir k a v r a m d ır. T a n ım ı, iç e r iğ i, a m a c ı, y ö n ü, y ö n te m i, g e tir d iid e r i/ g e t ir e c e k lc r i, g o tü rd ü k le ri/ g ö tü re c e k le ri v b a ç ıla r d a n s ü r e k li ir d e le n m e k te d ir. B u ta rtış m a la r ın o rta k p a y d a s ı ise k ü re s e lle ş m e n in b ir d e ğ iş im s ü re c i o ld u ğ u d u r. B u sü re ç k ü re s e l e k o n o m i, k ü re s e l ç e v r e, k ü re s e l y ö n e t im, k ü re s e l s a ğ lık v e h a tta k ü re s e l k a ç a k ç ılık o lm a k ü z e re h e m e n h e m e n h e r a la n d a y a ş a n m a k t a d ır. K o n u m u z a ç ıs ın d a n ö n e m li o la n e k o n o m ik a n la m d a k i k ü re s e lle ş m e d ir. B u a n la m d a k i k ü re s e lle ş m e n in de en ö n e m li ö z e llik le r in d e n b ir is i, m a lla r ın s e rb e s tç e d o la ş ım ın ın ö n ü n d e k i e n g e lle rin k a ld ır ılm a s ıd ır. B u ö z e llik, b e lli k o ş u lla r a b a ğ lı o lm a k la b ir lik t e, p a z a r la m a ö z g ü rlü ğ ü d ü r v e ü re tile n h e r m a lın s a tıla b ile c e ğ i h e r y e re ta ş ın m a s ı d e m e k tir. B ö y le b ir o la y ın p e k ç o k a la n d a, o lu m lu y a d a o lu m s u z o lm a k ü z e re, p e k ç o k e t k ile r i o la b ile c e k tir. B u a la n la rd a n b ir is i de ç e v r e d ir. Ç e v r e v e ç e v re s o r u n la rı u lu s a l v e u lu s la r a ra s ı d ü z e y d e d u y a r lılığ ı o la n b ir k o n u d u r. D o la y ıs ıy la, ta rım s a l p a z a rla m a da d a h il, bu d ü z e y d e k i d iğ e r p e k ç o k o la y la e t k ile ş im iç e ris in d e b u lu n m a s ı d a k a ç ın ılm a z d ır. D iğ e r y a n d a n, T ü r k iy e h e m e k o n o m ik v e h e m de ç e v re s e l k ü re s e lle ş m e k o ş u lla r ın a a y a k u y d u ra b ilm e k iç in ç o k y o ğ u n ç a b a la r g ö s te re n b ir ü lk e d ir. H e r ik i k o n u d a da h e m s o r u n la rı v e h e m de b e k le n t ile r i v a r d ır. B u s o r u n la rın çö zü m le n m e si ve bu b e k le n t ile r in g e r ç e k le ş t ir ilm e s i iç in, diğerlerinin y a n ın d a, ta r ım s a l p a z a rla m a ile çe v re ilişkilerin in de u y u m lu la ş t ır ılm a s ı g e re k m e k te d ir, B u n e d e n le, k ü re s e lle ş m e sü recinde tarımsal p a z a r la m a - ç e v re e t k ile ş im in in o la s ı sonuçlarının ve bu k o n u d a a lın m a s ı g e re k e n ö nlem lerin neler o la b ile c e ğ in in t a r t ış ılm a s ı y a r a r lı o la caktır. Bildirinin a m a c ı, b ö y le b ir t a rtış m a y ı k a tk ıd a bulunmak ve y a z a r la r ın bu k o n u d a k i b u lg u, b ilg i ve öngörülerini ilg ilile r e d u y u r m a y a ç a lış m a k t ır. B i l d ir i u lu s a l v e u lu s la r a ra s ı y a z ılı (ikincil) k a y n a k la r a d a y a lı o la r a k h a z ırla n m ış tır. Bildiride ö n c e k ü r e s e lle ş m e n in t a n ım ı, k a p s a m ı, küreselleşme ile ilg i l i g e n e l d ü z e n le m e le r, bu süreçte tarım ve ç e v r e ile i lg ili d ü z e n le m e le r k ıs a c a ve konunun a n la ş ılm a s ı iç in g e r e k li o la n y ö n le ri ile açıklanacak, d a h a s o n ra T ü r k i y e n in k ü re s e lle ş m e sürecindeki d u ru m u b e lir le n e c e k, k ü re se lle ş m e n in tarımsal p a z a r la m a ü z e r in d e k i m e v c u t ve o lası etkileri ile b u n la r ın ç e v r e ü z e rin d e k i o la s ı e tk ile ri incelenecek v e en s o n u n d a d a s o n u ç v e ö n e rile r d ile getirilecektir, 2. KÜRESELLEŞME 2.1. Tanım ve Kapsam D ü n y a e k o n o m is in d e 1 9 8 0 li y ılla rın sonlarmdan itib a re n k ü r e s e lle ş m e (g lo b a lle ş m e ) kavramı sıkça

Küreselleşme Sürecinde Tarımsal Pazarlama ve Çevre İlişkileri kullanılmaya başlanmıştır. Küreselleşme, çeşitli çevreler ve yazarlarca farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Bu tanımlamalardan bazıları şöyledir: 1) İdeolojik açıdan değerlendirildiğinde, kapitalist sistemin kendini devam ettirebilmesi yani daha çok üretip daha fazla mal ve hizmet satabilmesi için dünya pazarında serbestleşme ve sınırların kaldırılarak, dünyanın tek bir pazar haline getirilmesidir (Akman, 2002). 2) Küreselleşme, finansal piyasaların, ekonomilerin ve ticaretin daha fazla entegre olması, iktisadi faktörlerin artan hareketliliği ve bilginin tüm dünyaya yayılmasına olanak sağlayan bir süreçtir (Erçel, 2000). 3) Globalleşme ya da küreselleşme iktisadi, siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda bazı ortak değerlerin yerel ve milli sınırları aşarak dünya çapında yayılmasıdır (Akdan, 2002). 4) Küreselleşme, devletin hiçbir müdahalede bulunmadığı, serbest piyasa koşullarında belirlenen fiyatların kaynak dağılımını yönlendirdiği bir ekonomik işleyiş, mal, hizmet ve sermayenin serbest hareketi önündeki tüm engellerin kaldırıldığı ekonomik sistemdir (Şengül,1998). 5) DPT nin tanımına göre küreselleşme; ülkeler arasındaki ekonomik, siyasi ve sosyal ilişkilerin yaygınlaşması ve gelişmesi ideolojik ayırımlara dayalı kutuplaşmaların çözülmesi, farklı toplumsal kültürlerin, inanç ve beklentilerin daha iyi tanınması, ülkeler arasındaki ilişkilerin yoğunlaşması gibi farklı görünen fakat birbiriyle bağlantılı olguları içeren, bir anlamda maddi ve manevi değerlerin ve bu değerler çerçevesinde oluşmuş birikimlerin milli sınırları aşarak dünya çapında yayılmasıdır (DPT,1995). Küreselleşmenin kapsamı ve anlamı konusunda, küreselleşme yandaşlan ve küreselleşme karşıtlarının görüşleri farklıdır. Bunlardan birincisine yani küreselleşme yandaşlarına göre; küreselleşme süreci ülkelerin hızla büyümeleri açısından önemli fırsatlar yaratmaktadır. Küreselleşme sonucunda ortaya çıkan rekabet, verimlilik artışı, düşük ticaret engelleri ve azalan dış finansman maliyetleri, dünya ticaretinde büyümeye ve yaşam standardının yükselmesine neden olan önemli faktörlerdir İkinci görüşe yani küreselleşme karşıtlarına göre; küreselleşme kapitalist sistemin kendini devam ettirebilmesi temeline dayanır. Bu görüşe göre kapitalist sistem kendi geleceğini garantilemek, yani daha çok üretmek ve daha çok kazanmak için dünya pazarının serbestleştirilmesini ve sınırların ortadan kaldırılmasını istemekte ve bunun için de küreselleşme kavramını dayatmaktadır. Küreselleşme karşıtları, dünyayı ilgilendiren hayati karar verme süreci ve imkanının bölgesel güçlerden çıkarak dünya genelinde örgütlenmiş, güçlü kurumların eline geçeceğini düşünmektedirler, özellikle IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar ve bunların bürokratları ile arkalarındaki güçlerin dünyayı kendi menfaatlerine göre şekillendireceklerinden endişe duymaktadırlar (!mir,2000). Diğer yandan ister bir dayatma ile olsun isterse de gönüllü ve yararlı bir gelişme biçiminde algılansın, sonuçta küreselleşme olgusu, günümüz dünyasında bir gerçeklik olarak karşımıza çıkmaktadır. Belki biraz da bu nedenle küreselleşme olgusu karşısında ülkeler küresel rekabet gücünü kazanabilmek için kendi içlerinde ticari ve ekonomik birlikler kurmakta (AB, NAFTA, MECOSUR ile ASEAN-APEC gibi) ve hatta AB nde olduğu gibi tek para ve siyasi birliği hedeflemektedirler. 2.2.1. Küreselleşme ile İlgili Genel Düzenlemeler Ekonomik anlamda küreselleşmenin üç boyutu dikkat çekmektedir. Bunlar ticari küreselleşme, mali küreselleşme ve üretimin küreselleşmesidir (Seyidoğlu, 2001) Ticari küreselleşme diğerlerinden daha eski bir gelişmedir. Bu gelişme 1947 de kurulan GATT çerçevesinde, gümrük tarifeleri ve kotaların kaldırılarak, uluslar arası ticaretin evrensel boyutlarda serbestleştirilmesi çalışmaları ile başlatılmıştır. Mali küreselleşme, ülkelerin kısa ve uzun vadeli sermaye akımlarıyla ilgili olarak uyguladıkları engel ve kısıtlamaları kaldırıp yurtiçi piyasalarım dünya piyasaları ile bütünleştirmelerinin bir sonucudur. Bu gelişmeler ile sermayenin uluslararası dolaşımında büyük artışlar olmuş ve dünya tek bir mali piyasa haline gelmiştir. Küreselleşmenin üçüncü boyutu üretimin küreselleşmesidir. Bu kavram sınır ötesi üretim artışlarını ifade eder. Günümüzde dünya üretiminin büyük bir kısmı çok uluslu şirketler tarafından ana ülke sınırları dışında gerçekleştirilmektedir. Küreselleşme ile ilgili başlıca kuruluş ve düzenlemeler şunlardır: 1) Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) 2) Dünya Ticaret Örgütü (WTO) 3) Dünya Bankası (WB) 4) Uluslararası Para Fonu (IMF) Mal ve hizmet ticaretinde serbestliği amaçlayan ortak normlar GATT görüşmeleri ile düzenlenmiştir. GATT görüşmeleri sonucunda gümrük tarifeleri vc kotalar çok yanlı bir şekilde azaltılmış bunun sonucunda iletişim ve taşımacılık sektöründeki hızlı ilerlemelerin de desteğiyle dünya ticaret hacminde önemli artışlar ortaya çıkmıştır. Küreselleşme ile ilgili bir diğer kuruluş ise 1994 yılında kurulan ve 1995 yılında faaliyete geçen Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) diir. DTÖTıün halen 257

O. G Ö K Ç E, D. YÜCEL 130 dolayında üyesi bulunmaktadır, DTÖ nün başlıca faaliyetleri şunlardır; 1) örgütün kapsamına giren anlaşmaları uygulamak, yönetimi ve işleyişini sağlamak, 2) Ticareti serbestleştirme çabalarına katkıda bulunmak, 3) Üyeler arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için arabuluculuk yapmak, 4) Üyelerin dış ticaret politikalarını gözden geçirmek ve değerlendirmek ve 5) Uluslararası ticaret sisteminin faydalarından yararlanmaları için gelişmekte olan ülkelere yardımcı olmak. Bir anlamda GATT ın yerine kurulan DTÖ ile küreselleşme sürecinde önemli bir adım atılmıştır. DTÖ, Dünya Bankası ve IMF ile birlikte üçüncü bir örgüt olarak ortaya çıkmış ve bir anlamda üçlü sacayağı tamamlanmıştır. Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu nun temel görevi ise; uluslararası parasal işbirliğinin teşvik edilmesi, uluslararası ticaretin geliştirilmesi, üye ülkelerin ödemeler bilançosu açıklarını ve yoksulluğu azaltarak ekonomik kalkınmanın hızlandırılmasını sağlamaktır. 2.2.2.Tarım ile İlgili Düzenlemeler Küreselleşme sürecinde tarımla ilgili yapılan en önemli düzenleme, 1994 yılında imzalanan ve 1995 yılmda yürürlüğe giren 21 maddelik DTÖ Tarım Anlaşmasıdır. Aslında GATT Anlaşması içinde de, işlerlik kazandırılmamış olmasına karşın, tarım konusunda kararlar alınmıştır. Bu kurallar iptal edilmemiş olup 1994 Anlaşması ile birlikte geçerlidir. DTÖ Tarım Anlaşmasında uzun dönem için hedeflenen amaç Hakça ve piyasaya duy ar! ı bir tarım sistemi oluşturmak olup üç temel alan vardır. Bunlardan birincisi Tarımsal Ürün İthalatı (Pazara Giriş)'dır. Buradaki önemli konular a) tarife dışı engellerin gümrüklendirilmesi, b) tarife indirimleri, c) asgari giriş fırsatı, d) carî giriş fırsatı, e) özel uygulama ve f) özel koruma önlemleridir. Erişilen sonuç korumada şeffaflık, tarife dışı engellerin tarihe karışmış olması ve gümrüklerin üst sınırlarının tanımlanmış olmasıdır (Akder, 1998). İkincisi İhracat Rekabeti'dir. Bu konuda da önemli başlıklar a) indirime tabi olmayan ihracat sübvansiyonunun kalmaması, b) indirim taahhütleri, c) başlangıç kabul edilen yıllar, d) gelişmekte olan ülkelere tanınan istisnalar ve e) izinli gıda yardımıdır. Üçiinciisü de Tarımsal Destekleme' dir. Ülkemizde en çok bu konu tartışılmaktadır. Bu konu ile ilgili tartışma şimdilerde AB içerisinde de yoğun bir biçimde yapılmaktadır. Anlaşma, dış ticarete olumsuz etkisi olan ulusal desteklemelere kısıtlama getirmektedir. Ancak bu kısıtlamalar kırsal kalkınmaya yönelik çabalar için geçerli değildir, örneğin, araştırma, zararlılarla mücadele, altyapı yatırımları, çevre programlan vb gibi konularda kısıtlama yoktur. Tarım anlaşması, iç destek ve ihracat sübvansiyonlarında indirim öngörmekte, ayrıca pazara giriş taahhütleri çerçevesinde, yurtiçi tüketimin belli bir oranının ithalatla karşılanması hükmünü getirmektedir. Buna göre gelişmiş ülkeler tüketiminin %5 ini, gelişmekte olan ülkeler ise tüketiminin %4 ünü ithal ürünlerle karşılayacaklardır (Mazgit vc Uysal, 1996). 2.2.3.Çevre ile İlgili Düzenlemeler Çevre ve çevre sorunları daha 1970 li yıllardan başlayarak bir duyarlılık kazanmıştır. Bu bağlamda olmak üzere ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli anlaşmalar imzalanmıştır. 1972 yılında yapılan Stockholm Konferansı, uluslararası alanda çevre sorunlarının ele alındığı ilk büyük toplantıdır (TÇV,1995). Bu toplantının ardından yine 1972 yılında yapılan Paris Zirvesi, 1976 yılında yapılıp 1978 yılında yürürlüğe giren Akdeniz Eylem Planı ve 1992 de yapılan Rio Konferansı kapsamında çevre korunmasına yönelik önemli düzenlemeler yapılmıştır. Çevre evrensel bir nitelik taşımakta ve çevre kirliliği sınır tanımamaktadır. Bu nedenle, 1973 yılında AB ortak çevre politikası oluşturmaya başlamış ve o yıldan bu güne kadar Konsey tarafından 6 eylem programı hazırlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu eylem programlarının ortak noktası, çevrenin korunması ile ilgili standartların belirlenmesidir. Ancak 5. ve 6. Eylem programlarında, ilk dört programa göre, sürdürülebilir kalkınmaya daha fazla önem verilmiştir. AB Komisyonu tarafından, 24 Ocak 2001 tarihinde, çevre alanında AB nin önümüzdeki on yıl içindeki temel ve öncelikli hedeflerini ortaya koyan 6. Çevre Eylem Programı açıklanmıştır. Çevre 2000: Geleceğimiz, Seçimimiz1 adı verilen Program da dört ana konu öncelikli hedefler olarak belirlenmiştir. Bunlar, iklim değişikliği, doğa ve biyolojik çeşitlilik, çevre ve sağlık ile doğal kaynaklar ve atıklar olarak ifade edilmiştir (TÇV.2001). Çevre açısından önem taşıyan önemli bir gelişmede, OECD Bakanlar Konseyinin 1974 yılında uygulamaya koyduğu Kirleten Öder llkestûiı. Bu ilkeye göre esas olan şey çevrenin korunmasıdır. Bu ilke üretimde ya da tüketimde kirlenmeye neden olan mal ve hizmetlere uygulanacak olup, her üye ülke için uyulması zorunlu olan bir koşuldur. Ancak uluslar arası ticaret ve yatırımlarda ve ciddi sapmalar doğurmayan durumlarda sınırlı veya geçici olarak uyu!mayabilir(gökçe ve Kaya, 199 ). Ekonomik anlamda küreselleşme 1947 yılında gündeme gelmesine rağmen, çevre konusundaki yem anlayış ancak 1992 yılında Rio da toplanan Dllrna 258

Küreselleşme Sürecinde Tarımsal Pazarlama ve Çevre İlişkileri Zirvesinde gündeme gelmiştir. Zirvede kabul edilen Gündem 21, 21. yüzyılda çevreye ilişkin temel kuralları ve eylem programlarını ortaya koymaktadır. 1995 yılında kurulan Ticaret ve Çevre Komitesi, çevre konusunun DTÖ gündeminde daha fazla yer almasını sağlamıştır. Komite, 2 Temmuz 2000 de Çok Taraflı Çevre Anlaşmaları (MEAs), Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) Sekrçtaryası ve diğer çevre örgütlerinin temsilcilerinin de bulunduğu bir toplantı düzenlemiş ve bu toplantıda çevrenin korunması için birlikte çalışma kararı alınmıştır. Çevrenin, GATT ın, sonradan da DTÖ'nün kurumsal yapısında tam olarak yer etmesinde, Çok Taraflı Çevresel Anlaşmalar ın (MEAs) sayısındaki artış etkili olmuştur. Günümüzde yaklaşık 200 tane MEAs bulunmakta ve bunlardan 20 tanesi ticareti sınırlayıcı hükümler içermektedir.(damian, 2002) Son olarak 9-13 Kasım 2001 tarihinde Katar/Daho'da toplanan DTÖ, Ticaret ve Çevre başlıklı bölümün altında 31. maddede; Ticaret ve çevrenin karşılıklı olarak birbirlerini destekleyici boyutlarını geliştirme görüşünden hareketle, sonuçları konusunda her hangi bir önyargı taşımaksızın müzakerelerde bulunmak konusunda tam mutabakat sağlandığı; çok taraflı çevre anlaşması MEA ile DTÖ tarafları arasındaki müzakerelerin DTÖ nün halihazırda mevcut hükümlerinin uygulanabilirliği kapsamıyla sınırlı olacağı, MEA anlaşmasına taraf olmayan bir DTÖ üyesinin bu müzakerelerden zarar görmeyeceği;bu müzakerelerin çevresel ürün ve hizmetlere uygulanmakta olan gümrük vergilerinin azaltılması ve mümkün olduğu ölçüde (O)lanması hedeflenerek yürütüleceği, DTÖ de bu konuyla ilgili komiteden, özellikle gelişmekte olan ve en az gelişmiş ülkelerdeki çevresel düzenlemelerin, piyasalara giriş önünde engel oluşturmaması için azaltılması veya tamamen kaldırılması ve böylece söz konusu ülkelerde ticaret, kalkınma ve çevre konularının gelişmesine olanak sağlanmasına dönük çalışmalar yapmasının isteneceği; bu çalışmalarda TRİPS anlaşmasının ilgili hükümleriyle çevresel amaçlı etiketleme uygulamalarının da dikkate alınacağı belirtiliyor (www.antimai.ork). Dünyada, bir yandan ticaretin serbestleştirilmesi süreci yaşanırken diğer yandan da çevre bilincinin gelişmesi sonucu, çevre korumaya ilişkin standartların geliştirilmesi ve ayrıntılandınlması süreci yaşanmaktadır. DTÖ Anlaşması na göre, uluslararası ticareti engelleyici teknik sınırlandırmalara, çevre koruma gerekçeli olduklarında izin verilmektedir. Çevre koruma gerekçeli tarife dışı engellerin çoğu da ürün bazında, sağlık ve güvenlik standartlarına dayandırılmaktadır. Bu engeller, Ülkeler arasında ve gelişmiş ülkeler lehine gizli bir korumacılığın ortaya çıkmasını da doğurabilmektedir. Çünkü, bu konudaki ölçütler her zaman somut olmayıp yorum ayrılıklarına neden olabilmektedir. Çevre koruma kaynaklı tarife dışı teknik engellerin üriin temelindeki gerekçeleri a) üretim girdilerinin çevre dostu olmaması, b) üretim sürecindeki çevre koruma önlemlerinin yetersizliği, c) ambalajlama, depola ve taşıma sırasındaki olası çevre sorunları ve d) tüketim sürecinde oluşan atıkların çevre sorunları yaratma olasılığı olarak sıralanmaktadır. Çevre koruma kaynaklı tarife dışı engellerin uygulanabilmesi için de a) çevre ve insan sağlığına aykırılık konusunda teknik olarak tanımlanabilen ve kamtlaııabilen bir gerekçenin olması, b) geliştirilen yeni standartlara aykırılık bulunmaması, c) uluslar arası politika ve tüketici hareketlerine ters düşmemesi ve d) DTÖ nün Teknik Engeller AnlaşmasTna uygun bulunması koşullan gözetilmektedir (TÜSİAD, 1998). Bildirildiğine göre Türkiye nin ticaret ve çevre konusundaki genel tavrı, bir yandan çevre korunması ve sürdürülebilir kalkınmanın temini, bir yandan da çevresel amaçlı tedbirlerin uluslararası ticarette gizli bir korumacılığa neden olacak şekilde kullanılmasının önlenmesi yönünde olmaktadır (www.dlm.gov.tr). 2.5. Türkiye nin Küreselleşme Sürecindeki Konumu Türkiye de küreselleşme ile ilgili ilk ciddi adım, 24 Ocak 1980 istikrar tedbirleri ile atılmıştır. Uygulamaya konan bu programın temel amacı makro ekonomik dengeleri kurmak ve ülke ekonomisini dışa açarak dünya ekonomisiyle bütünleşmeyi sağlamak olmuştur. İstikrar Programı çerçevesinde ihracatın teşviki için gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Daha önce izlenen ithal ikameci politikalar terkedilmiş, ihracata dönük politikalar büyümenin temel şartı olarak benimsenmiştir. Türkiye Nisan 1994 te GATT Uruguay Görüşmeleri Nihai Senedini imzalamış, 1995 yılı başında faaliyete geçen DTÖ nün kurucu üyeleri arasında yer almıştır. 1996 yılı ile birlikte AB ile Gümrük Birliğini gerçekleştirerek dünya ekonomisi ile olan bütünleşme sürecinde önemli bir yere gelmiştir. Kısaca söylemek gerekirse, Türkiye, gerek ticaret ve gerekse çevre konusunda küresel düzeyde önem taşıyan bağlayıcı hukuk düzenlemelerinin tümüne yakın kısmına ya taraf olmuş ya da taraf olma yolunda adını atmıştır. İç hukuk açısından da aynı durum geçerlidir. Nitekim, son yıllarda bu konuda yoğun çabalar gösterilmiş ve yasal düzenlemeler yapılmış ya da yapılma aşamasına gelinmiştir. Bu düzenlemelerin başlıcalan şunlardır; -Hububat destekleme fiyatlarının dünya düzeyine indirilmesi, 259

O. G Ö K Ç E, D. YÜCEL -Şekerpancarı üretimine kota getirilmesi ve şekerpancarı fiyatlarının enflasyon oranından yüksek olmaması, -Kredi sübvansiyonlarının kaldırılması, faizlerin, yüksek tutulması, -Girdi desteğinin kaldırılması, -Tütün destekleme politikasının kaldırılması, -Doğrudan gelir desteği sistemine geçilmesi. 2. KÜRESELLEŞMENİN TARIMSAL PAZARLAMA VE ÇEVRE ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Ekonomik küreselleşme ve çevre arasındaki ilişkiler konusunda temelde iki ayrı görüş bulunmaktadır. Bunlardan liberal ve insan merkezci olan birincisine göre, ekonomi çevrenin bir alt sistemi olduğu için, tüm ekonomik değişkenlerdeki büyüme sonucunda, insanların çevresel gereksinimleri de dahil tüm gereksinimleri daha iyi tatmin olur (Damıan, 2002). Bu düşünceye göre, çevresel maliyetler içselleştirilerek serbest ticaretin çevre ile ilgili olumsuzlukları giderilebilir. Ekolojik merkezli diyebileceğimiz ikinci görüş, daha azıyla yetinmek ve yerel üretim yerel tüketim kalıpsözleri (slogan) ile açıklanabilecek bir anlayışı benimsemektedir. Bu görüşe göre, serbest ticaret ya da ticaretin küreselleşmesi yanlıştır ve bir çok olumsuzluklar getirmektedir. Ekonomik değişkenlerdeki büyüme, kaynakların daha hızlı tükenmesine ve daha fazla atık sorununa neden olmaktadır, örneğin, azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin sosyal yapılarını bozmakta ve genetik miraslarını tüketmektedir. Ticaretin serbestleştirilmesi ve çevre üzerindeki etkileri konusunda, yukarıda kısaca özetlenen bu iki temel görüşe dayalı olarak, olumlu ya da olumsuz pek çok görüş ve düşünce bulunmakta ve bunlar için çok çeşitli kanıtlar da gösterilmektedir. Burada, süregiden bu tartışmaların daha fazla ayrıntısına girmeden ve bu kısa açıklamalarla yetinilerek, küreselleşen tarım ürünleri ticaretinin çevre üzerindeki etkileri daha çok bulgusal ( kuramsal değil) bir yaklaşım içerisinde ve aşağıdaki gibi ele alınmıştır. 1) Küreselleşme sürecinde tarım ürünleri dış ticaret hacmi hızlı bir biçimde artacaktır. Nitekim, konu ile ilgili olarak düzenlenen Çizelge 1, 2 bu durumu kanıtlamaktadır. Çizelge l e göre, dünyada 1961 yılında 100 olan nüfus 2000 yılında 201 e ve yine aynı yılda 100 olan tarımsal üretim 222 ye çıkmış iken tarımsal ürün ithalatı hacim olarak 410 a ve değer olarak da I2881e çıkmıştır. Yani, yaklaşık 40 yıllık bir zaman diliminde yine yaklaşık olarak, dünya nüfusu ve dünya tarımsal üretimi 2 kat artarken dünya tarımsal ürün dış ticareti hacim olarak 4 kat ve değer olarak da 13 kat artmıştır, Aynı konuda Türkiye nin durumu da Çizelge 2 de görülmektedir. Buna göre, Türkiye de 1961 ile 2000 yılları arasında nüfus 2.4 kat, tarımsal üretim 2.6 kat artmış iken tarımsal ürün dışalımı hacim olarak 9.6 kat ve değer olarak 29.9 kat, dışsatımı ise hacim olarak 3.8 kat ve değer olarak 11.9 kat artmıştır Diğer yandan, tarafımızdan yapılan hesaplamalara göre, dünyada kişi başına tarımsal ürün dış ticaret hacmi 1961 de 0.07 Mt iken 2000 yılında 0.13 Mt ye ; Türkiye de ise 0.07 Mt olan dışsatımı 0.11 Mt ye ve 0.02 olan dışalımı da 0.10 Mt ye çıkmıştır. Yani, insanlar giderek daha çok tarımsal dışalım mallan kullanır ya da tüketir hale gelmektedirler. Bu da tarımsal ürün trafiğini giderek ve hızlı bir biçimde yoğunlaştırmaktadır Bilindiği gibi, ne kadar trafik o kadar çevre sorunu demektir. 2) Dış ticarete konu olan tarımsal ürün çeşitliliği artmaktadır. Herkesin kendi yaşamında ve sıradan bir çarşı-pazar gözlemiyle de görebileceği gibi, bugün artık yurt dışına satılıp yurt dışından satın alınan tarım ürünleri çok çeşitlenmiştir, örneğin. Türkiye nin 1965 te 46 ülkeden 31 kalemlik bir dışalımı ve 42 ülkeye 26 kalemlik bir dışsatımı bulunurken 1998 de 160 ülkeden 34 kalemlik bir dışalımı ve 194 ülkeye de 34 kalemlik bir dışsatımı bulunmaktadır. Yine örneğin, 1970 te ülkemizde yalnızca 5 kalemde bir bitkisel ürün dışalımı yapılmışken bu rakam 1998 yılında 44 e çıkmıştır (DİE, Tarımsal Göstergeler,1923-1998). Üstelik bu çeşitlilik, eskiden olduğu gibi, taşımaya ve depolamaya dayanıklı mallar yönünden değil daha çok bu işlemlere duyarlı, çabucak akan, kokan, çürüyen ve bozulan mallar yönünden ortaya çıkmaktadır. Sebzeler, meyveler, balıklar ve hayvansal ürünler ülkeden ülkeye ve kıtadan kıtaya taşınmaktadırlar. Pazarlama kayıplarının meyvelerde %10 ve sebzelerde %11 olduğu ve bunların büyilk bir atık sorunu doğurduğu dikkate alındığında, küreselleşme ile birlikte tarımsal pazarlamadaki artan ürün çeşitliliğinin artan atık ve artan çevre sorunu demek olduğu kolayca anlaşılacaktı^ Gökçe vd.,1997). 260

Çizelge.!: Dünya Tarımsal Üretim, İhracat, İthalat ve Nüfus Değerleri ile Kişi Başına İhracat ve İthalat Değişimleri (1 9 6 1 = 1 0 0 ) Yıllar Nüfus Üretim (Mt) İthalat (Mt) İthalat($) İhracat (Mt) İhracat(S) İhracat/Nüfus (S) İhracat/Nüfus (Mt) İthalat/Nüfus ($) İthalat/Nüfus (Mt) 1961 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 1965 110 111 125 128 125 127 115 113 I 16 1 13 1970 122 119 147 163 147 162 132 121 133 121 1975 135 143 183 396 183 386 286 136 294 136 1980 147 157 258 735 258 727 496 176 501 176 1985 160 182 278 672 278 649 406 174 421 174 1990 174 193 311 1.016 311 1.013 582 179 584 179 1995 187 199 367 1.330 367 1.377 735 196 710 196 2000 201 222 410 1.288 410 1.274 635 204 642 204 Kaynak: www.fao.org Çizelge.2: Türkiyelin Tarımsal Üretim, İhracat, İthalat ve Nüfus Değerleri ile Kişi Başına İhracat ve İthalat Değişimleri (1961 = 100) Yıllar Nüfus Üretim (Mt) İthalat (Mt) İthalat(S) İhracat (Mt) İhracat($) İhracat/Nüfus (S) İhracat/Nüfus (Mt) İthalat/Nüfus ($) İthalat/Nüfus (Mt) 1961 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 1965 113 112 55 56 133 135 119 117 50 49 1970 128 123 98 108 144 158 123 112 84 77 1975 145 153 176 370 141 296 203 97 254 121 1980 162 182 I 10 311 213 601 370 131 192 68 1985 183 208 296 691 310 725 396 170 378 162 1990 204 237 644 2.096 314 1.023 501 154 1.028 316 1995 224 246 890 3.338 376 1.410 631 168 1.493 398 2000 242 266 963 2.993 382 1.187 490 158 Kaynak: www.fao.org 1.235 397 261

O. G Ö K Ç E, D. YÜCEL 3) Tarımsal pazarlamanın küreselleşmesi dev bir ambalaj ve ambalaj atıkları sorunu yaratacaktır. Aslında bu sorun, bugünkü durumu ile de çok büyük bir sorun olarak bilinmektedir. Ancak, daha çok ve daha çeşitli ürünün daha uzun süre saklanması ve daha uzak mesafelere taşınması söz konusu olduğunda sorunun boyutları büyüyecektir. Daha çok ambalaj ürünleri hammaddesi gerekecek, daha çeşitli ambalaj ürünler? üretilmek zorunda kalınacak ve daha çok atık ortaya çıkacaktır. Bugün evsel atıkların ağırlık olarak %25 ini oluşturan ambalaj atıkları gelecekte çok daha ileri oranlara çıkacaktır Yani kısacası, daha çok kaynak tüketimi ve daha çok çevre kirliliği olacaktır. Ambalaj-çevre ilişkileri bağlamında ortaya çıkabilecek olan sorunlar, çevre kaynaklı tarife dışı teknik engellere takılan ve dışsatımından çok dışalımı kabaracak olan azgelişmiş ya da gelişmekte ol an ülkelerde daha yoğun bir biçimde yaşanabilecektir. Tarımsal dışalımı daha şimdiden artmaya başlayan Türkiye nin durumu da bu çerçevede değerlendirilmelidir 4 ) Küreselleşme sürecinde tarımsal pazarlama konusunda ortaya çıkabilecek olan bu gelişmeler enerji üretimi ve tüketim ini/kullanımını da etkileyecektir. Enerji ise çevrenin en başta gelen sorunlarından birisidir. Tarımsal ürünler yükte ağır olan ürünlerdir. Dolayısıyla tarımsal ürün taşımacılığı diğerlerine oranla daha çok enerji kullanımını gerektirmektedir. Ayrıca, tarımsal ürünlerin saklanması, depolanması ve taşınması özel ve enerji girdili koşullara gereksinim göstermektedir, örneğin, dondurulmuş gıdaların enerji girdisi diğerlerinden 10 kat daha fazladır ve yine örneğin, bir demet marulun Kaliforniya dan New York a taşınması, yetiştirilmesinden 3 daha kat fazla enerji gerektirmektedir (Duming, 1997). Dolayısıyla, tarımsal ürünlerin küresel bir pazar düzenine girmesi bu ürünlerin enerji maliyetini artıracaktır. Yani, bugün örneğin 10 birim enerji harcanarak tüketiciye ulaşan bir tarım ürünü belki 15 birim, belki 20 birim ve fakat mutlaka 10 birimden daha çok enerji sarfı ile tüketiciye ulaşacaktır. Bu da enerji üretiminden ve tüketiminden/kullanımından kaynaklanan çevre sorunlarını artıracaktır. 5) Tarımsal ticaretin küreselleşmesi göreceli üstünlükler kuramına işlerlik kazandıracak ve bu da, ülkeler ve bölgeler düzeyinde, tarımda monokültüre neden olabilecektir. Çünkü Ülkeler, uluslar arası pazarlarda yarışabilmek için, ürün çeşitliliği yerine, en verimli gördükleri ve en düşük maliyetle üretebildikleri ürünler üzerinde yoğunlaşacaklardır. Oysa, monokülttlr de başta gen kaybı olmak üzere çeşitli çevre sorunlarının nedenleri arasında bulunmaktadır. 6) Son olarak, bir konunun daha altını çizmek yerinde olacaktır. O da, ulusal ve uluslar arası düzeyde giderek artan çevre duyarlılığı ve bu konudaki baskılar sonucu, tarımsal dış ticaret koşullarının giderek ağırlaşabileceği ve kuralların uygulanmasının sıklaşabileceği hususudur Bu durum, özellikle az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin dışsatımlarında darboğazlar doğurabilecektir. Diğer yandan, temel noktaları itibariyle az gelişmiş Ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler çevresel önlemlerin ticareti bozucu şekilde kullanılmaması gerektiğini, GATT 1994 Un XX. Maddesinde gösterilen istisnai uygulamaların çevresel önlemler için de yeterli esnekliği sağladığını savunmakta ve çevre kaynaklı tarife dışı engellerin kullanılmaması yönünde karşı bir baskı grubu oluşturmaktadırlar Ayrıca, ekonomik gelişmişlik düzeyi ile yakından bağlantılı olan çevre standartlarının kendilerine empoze edilmeye çalışılmasının, içsel üretim maliyetlerini artırarak, ihracattaki karşılaştırmalı üstünlükler üzerinde olumsuz etki yarattığım vurgulamaktadırlar. Dolayısıyla, bu tür baskılar sonucu birinci p a ra g ra fta belirtilenin tersine çevre aleyhine bir takım savsaklamalar da olabilir. 4. SONUÇ VE ÖNERİLER 4.1. Sonuç Bu çalışmadan şu sonuçlar çıkarılmıştır: 1) Tanım üzerinde tam bir anlaşma saglanamasa da, karşıt ya da yandaş tüm çevrelerce ortak ç a ğ r ı ş ı m l a r ı o l a n b i r k ü r e s e l l e ş m e olgusu ve süreci yaşanmakta ve bu anlamdaki küreselleşme, ulusal ve uluslar arası bağıtlarla garanti altına alınmış ve siyasi bir zorunluluk sayılmış gibi gözükmektedir Bu bağlamda, ekonomik küreselleşmenin bir alt başlığı olan ve şimdilik bir adım geride bulunan tarım sal p a z a r l a m a n ı n k ü r e s e l l e ş m e s i de, çeşitli engellere karşın, kapsam kazanarak devam edeceğe benzemektedir. 2) Tarımsal pazarlamanın küreselleşmesi de özellikle atık, enerji, ambalaj vb konularda var olan çevre sorunlarını artırma yönünde etkide bulunacaktır. 3) Ortaya çıkabilecek olan bu çevre sorunlarını, küreselleşmeden vazgeçmeden kabul edilebilir bir düzeyde tutabilmek için, bugün geliştirilmiş olan ve ileride daha da geliştirileceği düşünülen ve genel bir adlandırma ile ç e v r e k o r u m a k a y n a k lı tarife difi t e k n i k e n g e l l e r olarak bilinen kısıtlayıcı kurallar, büyük olasılıkla Türkiye de dahil az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler aleyhine işleyecektir Bu durumda, çıkabilecek diğer olumsuzlukların yanında, çevresel dışsal maliyetleri de dışsatımından çok dışalımı artacak olan bu ülkeler ödeyecektir 4) Çevre koruma kaynaklı tarife dışı teknik engellerin geliştirilmesi ve uygulanması konusunda, az bir olasılıkla da olsa, çeşitli nedenlerle esnek davranılır ve savsaklama görülürse, tarımsal pazarlamanın küreselleşmesi daha da çok çevre 262

K üreselleşm e Sürecinde Tarım sal Pazarlam a ve Çevre İlişkileri sorunu doğuracak vc yine bu durumda da, ortaya çıkabilecek çevre sorunlarından en fazla az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler zarar göreceklerdir. 4.2. Öneriler Çalışmadan çıkarılan bu sonuçlar da dikkate alınarak aşağıdaki Önerler üretilmiştir ; 1) Ekonomik küreselleşme hareketinin başlarında, örneğin 1986 yılında Tarifeler ve Ticaret Anlaşması nın (GATT) Uruguay Görüşmelerinde çevre konusu hiç gündemde değilken, bugün artık çevre DTÖ nürı gündemine oturmuş bulunmaktadır. Ancak, bu konuda bugüne kadar yapılanlar yeterli değildir ve bu alanda daha pek çok sorun bulunmaktadır. Bu sorunların çözümü için, D T Ö v e ilg ili d i ğ e r k u r u m l a r d a h a y o ğ u n b i r d i y a l o g a g i r m e l i ve d a h a u y g u n ç ö z ü m y o l l a n b u l m a l ı d ı r l a r Türkiye, yukarıda da değinildiği gibi, tarımsal ticaretin küreselleşmesinde ortaya çıkabilecek olan çevresel kaynaklı zararlara en çok uğrayabilecek ülkeler grubunun içinde yer almaktadır. Aynı zamanda, Türkiye nin bu grup ülkeler içerisinde müzakere gücü en yüksek temsilci bir ülke olduğu da düşünülmektedir. Bu nedenle, s ö z ü e d i l e n d i y a l o g u n g e l i ş t i r i l m e s i v e u y g u n ç ö z ü m y o l İ a r ı m n b u lu n m a s ın d a T ü r k i y e d a h a e t k i n b i r r o l ü s t l e n m e l i d i r Ancak, Türkiye'nin bu yoldaki çabalarını yalnızca hükümetlerden ve yöneticilerden beklemek doğru değildir. Bu çalışma sırasında o kanıya varıldı ki konu ile ilgili olarak tarımsal bilim çevreleri de gerekli ve yeterli çaba içerisinde değildirler Bu nedenle, t a r ı m s a l b i l i m ç e v r e l e r i n i n, t a r ı m - ü c a r e t i n k ü r e s e l l e ş m e s i a n a b a ş l ı ğ ı a l t ı n d a y a p a c a k l a r ı ç e ş i t l i a r a ş t ı r m a l a r la, h ü k ü m e t l e r i m i z i n d e k u l l a n a b i l e c e ğ i b ilim s e l v e r i l e r i o r t a y a k o y m a s ı g e r e k m e k t e d i r 2) Tarım-licarette küreselleşmenin doğurabileceği çevre sorunlarının bir oranda azaltılmasında yararlı olabilecek yollardan birisi b ö l g e s e l t i c a r e t i n g e l i ş t i r i l m e s i d i r. Bu konuda DTÖ vb uluslararası kuruluşların açık seçik rehber kurallar koymaları ve ticarette bölgeciliği teşvik etmelerinin yararlı olacağı düşünülmektedir Ayrıca, Türkiye de dahil her ülkenin bu yönde çaba göstermesi ya da çabalarını yoğunlaştırması gerekir. Böylelikle bu ülkeler, kendi çıkarlarına olduğu kadar, küresel çıkarlara da hizmet etmiş olacaklardır. Ticarette bölgeciliğin gelişmesi durumunda örneğin, İran'ın tarımsal dışalımı içinde yalnızca %1 7 lık bir paya sahip olan Türkiye nin bu payı olağan olarak artacak ve İran Brezilya'dan alacağı şekeri Türkiye den alabilecektir. 3) Türkiye nin, çevre koruma kaynaklı tarife dışı engelleri aşabilmesi ve kiireselselleşen tarım-ticarctin çevre ile ilgili olumsuzluklarını azaltabilmesi için a) üretim vc çevre kirliliği envanterlerini hazırlaması, b) analiz, ölçüm vc deney laboratuarlarını kurması, c) atık geri kazanım ve zararsızlaştırma tesislerini kurması, d) uluslar arası çevresel limitlere uygun üretimi teşvik etmesi ve denetlemesi, e) dışalım ürünlerini uluslararası çevre mevzuatı açısından denetlemesi vb önlemleri gecikmeden alması ve eksikliklerini kısa sürede tamamlaması gerekir KAYNAKLAR Akdcr, II, Dünya Ticarel Örgülü nün Tarım Anlaşması vc Türkiye de Tarımsal Desteklemenin Geleceği. Ekonomi Forumu, Islanhul, I99fl Akman, V, Gelecek Yüzyılın Gündemi", Rola Yayınları. Islanhul, I 999. Camian, M. J Cnsiophe Cruz. "Dünya Ticarel firgütü, Çevre vc Ekolojik bir Fleşliri", Türkiye ve Siyaset Dergisi. Çev A Göktug Tunfllı, Mayis-Ha/ı ran 2002. DİE. Türkiye Isiatısiık Yıllığı. Ankara. 2000 DPI', Dünyada küreselleşme vc Bölgesel H uiün leşmeler, DPT 2375-ÖlK 440, Ankara, Ocak 1995, Durnıng A, "Ne Kadarı Yeterli", TÜBİTAK-TEMA Yayını ISBN 975-403-104-5, Ankara, 1997 Egeli, G, Avrupa Birliği ve Türkiye'de Çevre Politikaları, TÇV Yayını. Ankara, 1996 Erçel, G, Küreselleşme ve Uluslararası Fınansal Gelişmeler'. 17 Asya Hakanlar Birliği Genel Kurulu, İstanbul. Eylül 2000 Erluğrul C, "Dünya da Tarım Politikaları Alanında Gelişmeler ve Türkiye", Tarım ve Köy Dergisi. Sayı 63, 2002 Gökçe, O, F Kaya. "Tarımsal Üretimde Çevresel Girdilerin Maliyetlere Yansıtılması" Türkiye 3 Verimlilik Kongresi, Gökçe, O, Türkiye nin Yeni Tarım Politikaları ve Ormancılığımız Üzerindeki Olası Etkileri", II Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi. Cilt No I, S 155-164, Mayıs 2002 Gökçe, O, Bahçe Ürünlen Pazarlaması ve Çevre İlişkileri", Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, Yalova. I -24 Ekim I 997 Imır M, "Küreselleşme ve Tarım Politikalarında yeni Yaklaşımlar" Tarım ve Köy Dergisi. Sayı 136. Kasım-Aralık 2000 Karaca Y. "Ambalaj vc Çevre. Tarım ve Köy Dergisi, Sayı 133. Muyıs-Hazıran 2000 Mazgıt. L Y Uysal, "GATT Tarım Anlaşması nın Dünya Ticareti ve Türkiye Tarımı Üzerine Etkileri, Ticaret Borsası Dergisi. Sayı 15. İzmir, Temmuz 1996 Scyidoglu, M, Uluslararası İktisat, Teori. Politika ve Uygulama. İstanbul. 2001 Şengül H. "Küreselleşme ve Türkiye'nin Ekonomik Gelişmesinde Tarım Sektörünün Yeni Rolü" Türkiye 3 Tarım Ekonomisi Kongresi. Ankara. 7-9 Ekim 1998 Türkiye Çevre Vakti, Avrupa Birliği ve Türkiye de Çevre Mcvzualı, TÇV Yayını, Ankara, 2U0I Türkiye Çevre Vakfı, Çevre Yönünden Gümrük Birliği ve Türkiye. TÇV Yayını, Ankara, 1996 Türkiye Çevre Vakfı, GATT vc Çevre, TÇV Yayını Ankara 1995 Iürkiyc Çevre Vakfı. Küresel Komşuluk TÇV Yayını. Ankara. 1996 TÜSİAD Dış Ticaretle Çevre Koruma Ka>naklı Tarife Dışı Teknik Engeller ve T ürk Sanayi için Eylem Planı Yajın No TIJSİAD T/98-233, Ağustos 1998 Internet Adresleri: \vwvv.anliınui org. www.dlmgov.tr, ı>\\\\ dıc ir, www fno org 263