Deri Yaşlanması Tedavisi



Benzer belgeler
Deriye Uygulanan Ürünler. 7. Hafta

Kozmesötik Nemlendiricilerin Yapısına Katılan Biyolojik Aktif Maddeler

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı

Deriye Uygulanan Ürünler. 9. Hafta

Cildinizde yaşın ilerlemesine ve çevresel faktörlere bağlı olarak kurumalar ve kırışıklıklar meydana gelir

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 3.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı

Glikolik Asit Bazlı. Cilt Bakım Ürünleri

PARFÜM VE GÜNEŞ BAKIM ÜRÜNLERİ

Salyangoz Mukus Süzüntüsü Bazlı Kozmetik

Yafllanmay Geciktiren Ürünler Ne Kadar Etkili?

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

PROFESYONEL DERİN KİMYASAL PEELING & TEDAVİ DEVAM ÜRÜNLERİ KOZMESÖTİK BAKIM

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR

ANTİPERSPİRANTLAR, DEODORANTLAR ve ANTİMİKROBİYAL AJANLAR

Yaşam MiniDolin le başlar DermaDolin le devam eder

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

PROFESYONEL DERİN KİMYASAL PEELING & LEKE TEDAVİ ÜRÜNLERİ ESTETİK DERMATOLOJİ UZMANI

DERĐ BAKIMI. Prof. Dr. Seher Bostancı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

Deri Yaşlanmasına Karşı Medikal Önlemler

SĠYAH VE YEġĠL ÇAYLARDAN HAZIRLANAN JELLERĠN ANTĠOKSĠDAN KAPASĠTELERĠNĠN BELĠRLENMESĠ

Hiçbir katkı maddesi içermez. Gül çiçeklerinin işlenmesi esnasında elde edilir Doğal tonik etkisi sağlar. Doğal nem dengesine kavuşturur

%98 OKSİJEN GEÇİRGEN RENKLİ MİNERAL FONDÖTEN

Estetik Dermatoloji Alanının Lider Markası DermaCeutic ten ANTI AGING ve PEELING Bakım Ürünleri

Turcos Kozmetik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi

Dermakozmetik Cilt bakım Ürünlerinin Formül Tasarımı

Gıdalar ve Güzellik Ananas Armut Avokado Balık Balkabağı Biber Böğürtlen Brezilya fıstığı Çilek Elma

HĐPERPĐGMENTASYONLA SEYREDEN HASTALIKLAR

Kenevir Yağı İçeren SPAKARE

Yrd Doç Dr Gülben Sarıcı

Yenilenmiş ve geliştirilmiş anti-aging favori serisi CHRONOLONG.

SPAKARE Kenevir yağı ile

PURE OCEAN MAKYAJ TEMİZLEME SERİSİ

PROFESYONEL DERİN KİMYASAL PEELING & LEKE ÜRÜNLERİ ESTETİK DERMATOLOJİ UZMANI

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir.

DERMACEUTIC LEKE GİDERİMİNDE YENİ YAKLAŞIM

Ürünlerimiz paraben içermez

Başladığı günden bu güne bitkisel yağlar ve özleri ile kozmetik sektöründe faaliyet gösteren ve 1924 yılında kurulan Aroma Cosmetics Jsc.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı. Cildimiz, yaşlanma belirtilerini en belirgin olarak yansıtan organdır.

* Yapılarında C, H, O bulunur. Bazılarında C, H, O dan başka N, P, S bulunur.

anti-age güzelliðinizin sýrrý

YARI KATI İLAÇ ŞEKİLLERİ;

GIDA ve TARIM KİMYASI LABORATUVARI TEST VE ANALİZLERİ

ÖNFORMÜLASYON 5. hafta

DERİYE UYGULANAN KOZMETİK PREPARATLAR

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

Deri Yaşlanmasında Korunma ve Tedavi Yöntemleri

Kimya Eğitiminde Proje Destekli Deney Uygulaması

Dr.Jale Yüksek Pehlivan Soğukta Cildin Nem Mantosu Azalıyor Tarih Aralığı: Haber Sayısı: 60

YAĞLA DIRICI VE EMLE DĐRĐCĐ KĐMYASALLAR EMLE DĐRĐCĐLERĐ ETKĐLERĐ

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

Deri, vücudun sa lam ve koruyucu dı örtüsüdür. Salgı bezleri, tırnaklar,tüyler ile deri bir organ ve sistemdir. En geni organdır (Yakla ık 1.

KOZMETİK NEDİR? Deri temizlik ürünleri

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

PURE OCEAN MAKYAJ TEMİZLEME SERİSİ

KOZMETİKLER VE KADIN Prof. Dr. Ayşen Karaduman *


SIKÇA KARŞILAŞILAN HİLELER VE SAPTAMA YÖNTEMLERİ

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

PROFESYONEL SAÇ BAKIM SERİSİ THE COMPLETE NOURISHING THERAPY FOR SCALP & HAIR

MESOHOME. Sprey Mezoterapi Serisi

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

EMÜLSİYONLAR. 8. hafta

Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi

Synergy+ Nedir? Bu bakımları farklı çalışma modu ve ayrı başlık ile gerçekleştirir.

TIENS. Aprotie Organics. Sağlıklı ve güzel cildin sırrını bulunuz!

Nar yaprak, meyve, kabuk ve kök gibi pek çok kısmı tedavi amacıyla kullanılan bir ağaçtır. Ayrıca son yıllarda nar çekirdek yağı da kullanılmaktadır.

Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

EFFECTS OF ORAL SUPPLEMENTATION AND TOPICAL APPLICATION OF SUPERCRITICAL CO2 EXTRACTED SEA BUCKTHORN OIL ON SKIN AGEING OF FEMALE SUBJECTS

DERMACEUTIC DEN YENİ YÜKSEK PERFORMANSLI SERUMLAR

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLERİN KALİTE BİLEŞENLERİ

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI DÜZENLEMEK İÇİN PRONEL

OKULDA KİMYA KAĞIT. Kağıdın ana maddesi doğal bir polimer olan selülozdur.

KOZMETİK ÜRÜNLERDE FORMÜLASYON TASARIMI VE KALİTE KONTROL İŞLEMLERİ - ECZ 963

Güneş Işınlarının Deri Üzerine Etkileri ve Korunma

KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ

BÖLÜM 7 FOTOSENTEZ: IŞIK ABSORBSİYONU VE ENERJİ SENTEZİ

Vitaminlerin yararları nedendir?

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Vitamin D Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan AÜEF Farmakognozi ABD

ARI ZEHİRİ BİLEŞİMİ, ÖZELLİKLERİ, ETKİ MEKANİZMASI. Dr. Bioch.Cristina Mateescu APİTERAPİ KOMİSYONU

Akılcı İlaç Kullanımı Dermokozmetikler. Dr. İdil Ünal Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı

INTRACEL - Altın İğne RF İyi Haftalar

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

ANTĐOKSĐDANLARIN CĐLT BAKIM ÜRÜNLERĐNDE KULLANIMI

KOZMETİKLERİN OLUŞTURDUĞU DERİ REAKSİYONLARI: AKUT TOKSİK KONTAKT DERMATİT

Güneşten Korunma ve Güneşten Koruyucular

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

KOZMETİK ÜRÜNLERİNDE GÜVENLİK VE KALİTE

KULLANIM KILAVUZUNDA BULUNACAK BİLGİLER

CesurDudaklar. evamaree.com. Fransa Dermscan Laboratuvarlarında yapılan Klinik Testlerle Eva Marée Lip Maximizer'ın gücü kanıtlanmıştır.

İçme Sularının Dezenfeksiyonunda Çinko Oksit Nanomateryalinin Kullanımı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

Transkript:

Deri Yaşlanması Tedavisi TREATMENT OF SKİN AGING Emel ÇALIKOĞLU*, Hatice ERDİ** * Dr,,Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dermatoloji AD, Araşt. Gör., ** Doç.Dr.,Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji AD, Öğr. Üy., ANKARA Özet Hiçbir tedavi yöntemi deri yaşlanmasını tamamen ortadan kaldıramamakladır. Bu nedenle güneşten koruyucuların ve deri yaşlanmasını geciktiren ajanların kullanılması önemlidir. Anahtar Kelimeler: Deri yaşlanması, Tedavi TKlin Dermatoloji 1999,9:187-192 Summary There isn't any treatment method that can completely reverse sunaging. Therefore it's important to use sun-protecting agents and other agents that delay skin aging. Key Words: Skin aging, Treatment T Klin J Dermatol 1999, 9:187-192 Yaşlılığa bağlı olarak deride oluşan özelliklerin bazıları kronolojik yaşa bağlı olarak gelişir. İntrensek deri yaşlanması olarak adlandırılan bu klinik tabloda, insan derisinde kırışıklık, pürüzlenme ve gevşeme oluşur. Bu belirtiler, güneş gören yerlerde daha şiddetlidir. Ekstrensek deri yaşlanması ise çevresel faktörlerle karşılaşma sonucunda oluşur. Bu risk faktörleri, sıcak, rüzgar, kimyasal ajanlar, sigara içimi ve güneş ışınlarıdır. Bu faktörler içerisinde güneş ışınlan en önemli faktördür. Bu nedenle ekstrensek deri yaşlanması ve fotoyaşlanma eşanlamlı olarak kullanılmaktadır. Fotoyaşlanma sürecinde deride, sarımsı bir renk, yüzeyel ve derin kırışıklıklar, pigment değişiklikleri, kuruluk, gevşeklik, telenjiektaziler, vasküler frajiliteye bağlı purpuralar ve yıllar içerisinde benign, premalign ve malign lezyonlarm gelişimi görülür. Bu kişiler kronolojik yaşlarına göre çok daha yaşlı görünürler (1-5). Geliş Tarihi: 29.04.1998 Yazışma Adresi: Dr.Emel ÇALIKOĞLU Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji AD Samanpazarı, ANKARA Fotoyaşlanma sırasında dermişin üst ve orta kısımlarında elastoz ve glikozaminoglikan düzeyinde artış olur. Kollajen liflerin dejenere olması sonucunda gelişen elastoz, fotoyaşlanmanm en önemli belirtisidir. Bu iki belirti de güneşten iyi korunmuş çok yaşlı insanlarda bile görülmemektedir. Kronolojik yaşlanmada deri kalınlığı atrofıye bağlı olarak azalırken fotoyaşlanma sürecinde deri kalınlığı elastoza bağlı olarak artmıştır (1,2). Deri Yaşlanmasının Geciktirilmesi ve Tedavisi Amacıyla Kullanılan Ajanlar Günümüzde deri yaşlanmasının geciktirilmesi ve tedavisi amacıyla pek çok etken madde kullanılmaktadır (Tablo 1). TRETİNOİN (all-trans-retinoik asit) Tretinoin uygulanması, kollajen sentezinde artma gibi sellüler düzeyde değişiklikler oluşturmaktadır. Histolojik analizde, epidermal hiperplazı ve vasküler lümenlerde genişleme saptanır. Klinik olarak kırışıklıklarda, pürüzler ve pigmentasyonda azalma görülebilir. İstenilen etki ancak 6 haftalık bir kullanım süresinden sonra elde edilebilir. Tretinoin aktinik keratoz sayısında azalmaya neden olabilir (1,2,6). T Kim J Dermatol 1999. 9 187

Emel ÇALIKOÖLU ve Ark. Tablo 1. Deri yaşlanmasının geciktirilmesi ve tedavisinde kullanılan ajanlar 1. Tretinoin 2. Alfa Hidroksi Asitler 3. Nemlendiriciler ve Deri Bakım Ürünleri *Oklüzif Yağlar *Nem Çekiciler *Bitkiler & Bitkisel ekstreler Hayvansal Ekstreler Biyolojik faktörler *Deri lipidlerinin eklenmesi 4. Güneşten koruyucular 5. Serbest Oksijen Radikal Yakalayıcılan Topikal tretinoin uygulamasının pigmentasyonu hangi mekanizmayla azalttığı tam olarak aydmlatılmamakla birlikte tretinoinin indüklenmiş invitro melanogenezi inhibe ettiği bilinmektedir (6). Otörlerin bazıları tretinoinin %0.05'lik bazıları ise %0.1'lik krem formunda uygulanmasını önermektedirler. Periorbital bölgedeki kırışıklıklar bu tedaviye en iyi cevap veren kırışıklıklardır (1,6,7). Thom E'nin yaptığı bir çalışmada, retinoik a- sitler (RA) ile konjuge retinil palmitatin deri kalınlığı ve deri elastisitesi üzerine olan etkileri karşılaştırılmış ve retinil palmitatin (RP) klinik etkisinin daha fazla olduğu saptanmıştır. RP kullanımı ile klinik etkinliğin daha fazla olması tam olarak aydın latılmamakla birlikte, bu maddenin daha yüksek oranda retinóle dönüşmesine bağlanmıştır, Retinolün epidemial hiperplazi üzerine olan etkilerinin RA'den %50 daha fazla olduğu bilinmektedir (8). En stabil A vitamini olan retinil palmitat, derinin su bariyer özelliğini artırması nedeniyle nemlendirici olarak deri yaşlanmasının engellenmesi amacıyla krem veya losyonlara eklenmektedir (9,10). ALFA HİDROKSİ ASİTLER (laktik asit, glikolik asit) Van Scot ve Yu, 1974 yılında alfa hidroksi asitlerin keratinizasyon bozukluklarında etkili olduğunu göstermişlerdir. Alfa hidroksi asitler, granüler katmanda ani olarak, stratum korneumda ise tedaviden 24 saat sonra, korneosit kohezyonunu azaltıp epidermoliz oluşturarak etkili olurlar. %25'lik glikolik asit, laktik asit veya sitrik asit uygulaması ile epidermiste belirgin bir kalınlık artışı, bazal hücre atipisinin geriye dönüşü, melanin pigmentasyonunun azalması ve rete patentinin normale dönmesi saptanmıştır (11). Alfa hidroksi asit kullanımı sonrasında oluşan deri kalınlığındaki artma, artmış glikozaminoglikan, kollajen ve elastik lif düzeyine bağlıdır (11). Yapılan çalışmalarda %50-70 konsantrasyonundaki glikolik asit uygulaması ile yüzeyel kırışıkların tamamen ortadan kaldırabildiği ama derin kırışıklar ve pigmentasyon değişikliklerini ise sadece azaltabildikleri gösterilmiştir. Derin kırışıklıkların tedavisinde glikolik asit ile birlikte kollajen enjeksiyonun kombinasyonu önerilmektedir (12). Yeni geliştirilen pek çok kozmetik madde içerisinde deri yaşlanmasını engellemek amacıyla çeşitli oranlarda alfa hidroksi asitler bulunmaktadır. Nemlendiriciler ve Diğer Deri Bakım Ürünleri Derinin nemlendirilmesi ve alfa hidroksi asitler ile düzleştirilmesi deri yaşlılığının geciktirilmesi amacıyla kullanılan orta vadeli çözümler olarak ele alınmaktadır Nemlendirici ajanlar, derinin nemlendirilmesini su kaybını kısıtlayarak (Oklüzif-lipofılik ajanlar) ya da su tutarak etkili olurlar(hidrofılik film oluşturanlar, doğal nemlendiriciler, alfa hidroksi asitler) (14). 1. Oklüzif yağlar: Transepidermal su kaybını engellerler(petrolatum, mineral yağı, parafin, skualen, bitkisel-hayvansal yağlar, steroller...). Petrolatum çok ağır olduğu için mineral yağının kullanımı tercih edilir (14). 2. Nem çekiciler: Derinin derin katmanlarından ve atmosferden stratum korneuma su çeken maddelerdir (10,14). Doğal nemlendiriciler: Sodyum laktat, üre, pirolidon karboksilik asit ve tuzlarından oluşmaktadır (13-15) Hidrofilik polimerler: (hyaluronik asit, glikozaminoglikanlar, kollajen, elastin, esansiyel yağ asitleri..) Hidrofilik polimerler, su kaybına karşı bariyer oluştururlar (14). Kozmetik ürünlerde yer alan hidrolize edilmiş elastin ve kollajen derinin elastisitesini ve yumuşaklığını sağlar (10,16). Glikozaminoglikanlar, dermişte ara maddede yer alırlar. Hyalorunik asit ve kondroitin sülfattan 188 TKlin Dermatoloji 1999, 9

t Emel ÇALIKOĞLU ve Ark. İ oluşurlar. Kollajen fıbrillerini düzleştirme özelliğine sahiptirler. Hyalorunik asit kullanımı sonrasında çözünmeyen kollajen oluşumu azalırken deri yumuşaklığı ve esnekliği artar. Hyalorunik asit, hidrofilik emolyan olarak gece bakım kremlerinin içerisine eklenmektedir (14). Polialkoller: (gliserin, sorbitol, propilen alkol) Yağsız, komedojenik olmayan nemlendiriciler, temel olarak propilen glikol ve sudan oluşur. Karışık cilt tiplerinde kırışıklıkları gidermek amacıyla mineral yağı, propilen glikol ve az oranda petrolatum ve lanolin içeren nemlendiriciler kullanılır (10,14). Pantenol Vitamin B kompleks grubunun elemanıdır. Pantenoik asitin biolojik aktif analoğudur. Mitotik aktiviteyi artırıcı fıbroblastlan uyarıcı ve antienflamatuar özellikleri vardır. D-pantenol sekiler rejenerasyonu artırır. D-pantenol, deriyi nemlendirme özelliğine sahip olduğu için nemlendiricilere ve saç bakım ürünlerine eklenebilir (9,10,13). 3. Bitkiler ve Bitkisel ekstreler Aloe Vera Jeli: Sinamik asit esterleri, steroller, aminoasitler, mannoz ve glukoz içerir. Antienflamatuar ve UVA filtre edici özelliği vardır. Nemlendirici olarak kullanılır Yeşil Çay (Çin çayı): Flavenoller, flavonoidler ve fenolik asitler içerir. Antienflamatuar etkisi olan bu ekstre hyalorinidazı inhibe eder. UVB'ye karşı bloke edici özelliği vardır. E vitamini ile birlikte kullanılırlar (13) Meyan Kökü ekstresi: Saponinler, flavonidler ve şeker içerir. Antienflamatuar etkileri mevcuttur. Hassas ciltler için hazırlanan preparatlara eklenirler Aosain: Elastaz inhibitörüdür 4. Hayvansal ekstreler Arı reçinesi: Flavonidler nedeniyle antibakteriyel, antifungal ve antioksidan özellikleri vardır. Skuam azaltıcı maddeler, deodorantlar ve ayak bakım preparatları içerisinde kullanılır Arı sütü: Vitaminler, aminoasitler, şekerler ve biopterin içerir. Saç bakım preparatlannda kullanılır 5. Biyolojik faktörler Kallikrein: Domuz pankreasından ekstre edilir. Hücrelerin mitozunu uyarır. Hücrelerin oksijen alımını artırır. Derideki kan dolaşımını artırır. Kırışıklıkların engellenmesinde kullanılır (17). Amniotik sıvı, aorta, kan, beyin ekstreleri: Derinin nemlendirilrnesi ve elastisisitesinin sağlan- j masında kullanılırlar (18). 4 Yumurta ekstreleri: Yağ, lesitin ve steroller içerir. Hassas derili kişiler için geliştirilen sabun ve şampuanlara eklenir (18). Keratin: Bir skleroproteindir. Kıl ve tırnak ü- ] zerinde tabaka oluşturur. Yağlı saç hissini azaltır (18). İ 1 Fibronektin: Hücrelerin adezyonunda rol oy- > narlar. Hücre büyümesini artırırlar. Deriyi nem- t lendirme, elastisisiteyi artırma ve kırışıklıkları engelleme özelliklerine sahiptir (13,17). Epidermal büyüme faktörü: Mitozu artırır. Fibroblastları ve epitel hücrelerini sitümüle eder Lektinler: Derinin elastisitesini artırırlar. Karbonhidrat bağlama özelliği olan proteinlerdir B-glukanlar: Bira mayasından elde edilen immünositümülan maddelerdir. Langerhans hücrelerini aktive ederler. Büyüme faktörleri artarak fıbroblastlan uyarır. Kollajen sentezi böylece sağlanır Plasenta ekstreleri: İnsan veya hayvan kaynaklı olabilirler. Suda ve yağda çözünebilen türleri vardır. Yağda çözünenler progesteron ve E vitamininden zengindir. %3-5 konsantrasyondaki plasenta ekstreleri deri kan akımını artırır ve elastik liflerin esnekliğini artırır (13,18). ö.deri lipidlerinin eklenmesi Essansiyel yağ asitleri: Araşidonik asit, linolenik ve lineolik asit gıdalarla ya da kozmetikler içerisinde alınabilir. Bazı otörler bu gruba vitamin F ismini vermektedir. Esansiyel yağ asitleri, epidermal fosfolipidler ile birleşerek keratinositlerin membran yapılarının integrasyonunu sağla- ) yarak doğal birer nemlendirici gibi davranırlar (10,13). J i j T Klin J Dermatol 1999, 9 189

Emel ÇALIKOĞLU ve Ark. Güneşten Koruyucular UV dalgalan, elektromagnetik spektrum içerisinde görülebilen ışık ve röntgen ışınları arasında yer alırlar. UVC ışınları (200-290 um) ozon tabakası tarafından tamamen absorbe edildiği için bu ışın tipi deri yaşlanmasına katılmamaktadır. Öte yandan UVB (290-320 nm)ve UVA (320-400 nm) hem akut hem de kronik fotohasarlanmada önemli bir rol oynarlar. Geçmiş yıllarda en belirgin etkinin UVB'ye ait olduğu düşünülmekle birlikte, eldeki veriler UVA'nm bu konudaki etkisinin daha belirleyici olduğunu göstermektedir. UVA deride eritem oluşturma etkisi açısından UVB'den 1000 kat zayıf olduğu halde, siyah ışık olarak da adlandırılan bu ışın, ekvator bölgesindeki solar radyasyonun %95'ini oluşturur. UVA ışınları, deride daha derin tabakalara ulaşabilme özelliğine sahip olması ve UVB'nin karsinogenez oluşturucu etkisini artırması nedeniyle fotoyaşlanmada en önemli ultraviyole ışığıdır. Öte yandan UVB, ekvatordaki solar ışınların %0.5'ni oluşturmakla birlikte, biolojik olarak eritem oluşturucu ışık komponentidir. UVA ve UVB, fotoyaşlanma sürecinde sinerjist, kümülatif etkiler oluşturma özelliğine sahiptirler (1-4). Derinin UV hasarına karşı gelişmiş önemli savunma mekanizmaları vardır. Stratum korneum UV ışınlarını büyük oranda yansıtır. Stratum korneum, Sun-protecting factor (SPF)'ü 2 olan bir güneşten koruyucu gibi davranmaktadır (1,7). UV ışınlarının iki önemli özelliği fotobiolojik yanıtta önemlidir. Birincisi, farklı dalga boylarındaki ışınların farklı derinliklere ulaşmasıdır. İkinci özellik ışığın endojen veya ekzojen bazı kromofor denilen maddeler tarafından absorbe edilmesidir (1,2). UVB için en önemli kromofor DNA'dır. UVA'nın kromoforları protein ve lipidlerdir. Görülebilen ışığın kromoforları ise melanin ve hemoglobindir. Melanin aynı zamanda UVA ve UVB'yi de absorbe edebilmektedir. Bu nedenle melanin miktarı UV'ye karşı oluşan cevapta önemlidir (1,2). Bu pigment, UV ışınlarını absorbe ederek ya da yayarak ve serbest oksijen radikallerini stabilize ederek, fotoprotektif etkilerini göstermektedir (2). Hücre içerisinde keratinizasyon ve melanin pigmentasyonu dışında antioksidan savunma mekanizmaları da UV ışınlarına karşı deriyi korumaktadır Enzimatik olmayanlar, karotenoidler, C vitamini ve ürokanik asit iken, enzimatik olanlar, süperoksid dismutaz, glutatyon peroksidaz ve glutatyon redüktazdır. Özellikle ailesi ve kendisinde deri kanseri öyküsü olanlar, konjenital nevüsleri, fotosensivitesi olan kişiler, sürekli açık havada çalışan ve immünsüpresif tedavi alan bireylerin UV ışınlarından korunması büyük önem taşımaktadır (1-3). Güneşten koruyucular etkilerini, güneş ışınlarını absorbe ederek, dağıtarak ya da yansıtarak gösterirler. Güneşten koruyucular, temel olarak kimyasal ve fiziksel güneşten koruyucular olmak üzere iki grup altında toplanırlar: Fiziksel Güneşten Koruyucular Büyük partiküllere sahip olması nedeniyle, fiziksel olarak bir bariyer oluşturarak UV ışınlarını yansıtma ve dağıtma özelliğine sahip opak maddelerdir. Hem UVA hem de UVB'yi absorbe etme özellikleri vardır (1,19). Titanyum dioksit, zink oksit, pudra, kakao yağı, kaolin, fenik klorid, iktiyol ve renk verici maddeler içerirler. Kozmetik olarak ağır bir tabaka oluşturdukları ve kıyafetleri boyadıkları için kullanımları zordur. Oklüzif özelliklerinden dolayı miliaria ve follikülit oluşumuna sebep olabilirler. Deride kuruluk hissi oluştururlar, su ile zor çıkarlar ve kullanım sonrasında çoğunlukla rezidü bırakırlar. Yüz yıkama, yüzme ve terleme ile kolaylıkla etkileri geçer. Tüm bu dezavantajlarından nedeniyle günümüzde, fiziksel güneşten koruyucuların kullanımı tercih edilmemektedir (1,19). Kimyasal Güneşten Koruyucular UV ışınlarını absorbe eden renkli maddelerdir. Kozmetik olarak kullanımları daha kolaydır. Genellikle UVB'yi bloke ederler. Bu güneşten koruyucular, etken madde olarak, PABA veya esterleri, benzofenonlar, sinamatlar, salisilatlar, antranilatları içerirler (1,19). Kimyasal güneşten koruyucular beş grup altında toplanırlar: 1. PABA: PABA 1920'li yıllardan beri kimyasal güneşten koruyucuların içerisinde kullanılmaktadır. Bu ajan, fotoprotektif etkisini UVB'nin 250-320 nm dalga boylan arasında gösterir. Stratum korucuma oldukça iyi penetrc olur. Bu nedenle, yüzme ve terleme sonrasında bile etkinliğini kaybetmez. Kuruluğa neden olması, bazı 190 TKlin Dermatoloji 1999, 9

Emel ÇALIKOĞLU ve Ark. ilaçlarla kros duyarlılık oluşturması ve kontakt duyarlılık yapması nedeniyle PABA kullanımı giderek azalmaktadır. PABA esterleri, daha kolay taşınma özelliğine sahip, kıyafetleri boyamayan ve az oranda kontakt duyarlılık oluşturan maddelerdir (Amil dimetil PABA: Padimate A ve Escolol 506, Oktil dimetil PABA:Padimate O ve Escolol 507) Padimate O, kozmetiklerin içerisine kolaylıkla penetre olur (19). 2. Salisilatlar: Sadece UVB'yi absorbe ederler. Özellikle oktil salisilat diğer kozmetik maddelerin içerisine eklenebilir. Bu maddeler, çözünür olmayan benzofenon gibi diğer güneşten koruyucularla kombine edilebilirler. Salisilatlar, PABA duyarlılığı olan bireylerde, kimyasal stabiliteleri, suya dirençli olmaları ve emolyan özelliklere sahip olmaları nedeniyle tercih edilebilirler. Hafif oldukları için yüksek konsantrasyonlarda kullanılmaktadırlar (19). 3. Sinamatlar: Özellikle Avrupa'da yaygın olarak kullanılan UVB absorbe eden kimyasal güneşten koruyuculardır. Peru balsam'ı, sinamik asit, koka ürünleri, sinamik aldehid, sinamon yağlan gibi maddelere bağlanırlar. Parsol MCX (2- etil-hekzil p-metoksisinamat) en sık kullanılan sinamattır. %2-2.5 oranındaki konsantrasyonları 290-320 nm dalga boyları arasında etkilidir. Güçlü bir UVB absorbe edici madde olduğu için benzofenonlarla kombine edilirler (19). 4. Antranilatlar: 322-350nm dalga boylarındaki UVA ışınlarını absorbe ederler. Benzofenonlar gibi UVB absorbe eden maddelerle birlikte kullanılırlar. Mentil antranilat ve Homomentil N asetil antranilat en iyi bilinen antranilatlardır (19). 5. Benzofenonlar: Benzofenonlar daha çok UVA ışınlarını absorbe ederler. Benzofenon derivelerı, oksibenzon, dioksibenzon ve sulisobenzondur. Bu güneşten koruyucular genellikle Padimate O ile kombine edilirler (19). Günümüzde hem UVA hem de UVB ışınlarını bloke eden güneşten koruyucuların kombinasyonu önerilmektedir. Giysilerin Seçimi Tüm beyaz renkli, pamuklu, keten, sentetik kumaşlar ve suni ipekli kumaşlar SBF 15'in altında koruma özelliğine sahiptirler. Polyester ürünleri kullanımı tercih edilmemekle birlikte güneşten korumada en etkili olan kumaşlardır. Bu nedenle polyester karışımı ürünlerin kullanımı önerilmektedir. Bir giysinin kalınlığı, renk koyuluğu ve ağırlığı arttıkça koruyuculuğu artmaktadır. Sıkı bir şekilde dokunmuş ya da küçük aralıklarla örülmüş giysilerin SBF'si daha yüksektir (20). Serbest Radikal Yakalayıcılar Deri yaşlanması teorileri içerisinde üzerinde en fazla durulan teori serbest radikal oluşumudur. UV ışınları serbest oksijen radikali oluşumuna neden olarak lipid peroksidasyonu, enzim inaktivasyonu ve membranlarda destabilizasyona yol açmaktadır Serbest radikal yakalayıcıları enzimatik ve enzimatik olmayan yakalayıcılar olmak üzere iki grup altında toplanırlar: A. Enzimatik Olmayan Serbest Radikal Yakalayıcılar 1. Vitamin C(L-askorbik asit): Antioksidan, kollajen sentezinde rol oynar. Pigmentasyonu önleme özelliği vardır. Renk açıcı olarak da kullanılır (9,13). 2. E vitamini: 280-320 nm arasında yer alan UVB ışınlarını absorbe ederek eritem oluşmasına karşı, fotoprotektif bir güneşten koruyucu gibi davranır. Organizmada başka antioksidanlar bulunmakla birlikte, sadece E vitamininin esterleşmemiş formu olan a-tokoferolün kromofor olma özelliği vardır. UV'nin indüklediği vasküler değişiklikler, lizozomal enzimlerin etkisi ve pigment koyulaşması Vitamin E ile önlenebilir (9,21). E vitamini, esterleşmış formunun antıenflamatuar özelliklerinin yanı sıra, esterleşmemiş aktif form (a tokoferol) membran proteinlerini koruyucu etkisini serbest oksijen radikallerinin oluşmasını inhibe edip, lipid peroksidasyonunu engelleyerek gösterir. Yapılan çalışmalarda, a-tokoferol ve askorbik asitin birlikte kullanımı ile UV ile mdüklenen lipid peroksidasyonunun tamamen ortadan kalktığı ve a tokoferol ve C vitamininin birlikte kullanımının karsinogeııez oluşumunda etkili nitrozamınleri azalttığı gösterilmiştir. Transepidermal su kaybını azaltan E vitamininin bu doğal nemlendirici özelliği nedeniyle, asetat ve linoleat formunun, nemlendirici maddeler, saç bakım ürünleri ve güneşten koruyucuların içerisinde yaygın olarak kullanımı sözkonusudur (9,22). T Klin J Dermatol 1999, 9 191

Emel ÇALIKOĞLU ve Ark. 3. B-Karoten, lipid peroksidasyonunu engelleyerek UV'ni deride oluşturduğu eritemi azlaltır. Deri hidrasyonunu artırma özelliğine sahiptir (9,13). B. Enzimatik Serbest Radikal Yakalayıcılar 1. Glutatyon peroksidaz, glutatyon lipid peroksid oluşumunu etkilemez. Hidrojen peroksid ve lipid peroksidleri parçalar. Bakır ve selenyum bu etkiyi artıran antioksidan metallerdir. Kırışıklıkların engellenmesinde kullanılabilirler 2. Süperoksid dismutaz, serbest radikal oluşumunu engelleyen bir enzimdir. Sığır karaciğer, eritrositlrinden Cu - Zn ile birlikte elde edilir. Topikal formu olmakla birlikte, kozmetiklerin içerisine serbest oksijen radikallerini azaltmak amacıyla eklenebilir (9,13). Deri yaşlanması geri dönüşümsüz bir süreç olarak kendini göstermektedir. Hiç bir tedavi yöntemi yaşamın en doğal süreçlerinden biri olan bu fenomeni tamamen ortadan kaldıramamaktadır. Bu nedenle güneşten koruyucuların ve deri yaşlılığının geciktirilmesi amacıyla geliştirilen ajanların kullanılması önem kazanmaktadır. KAYNAKLAR 1. Browder JF, Beers B. Photoaging, Postgrad Med 1993; 93(8): 74-92. 2. Guercio-Hauer C, Macfarlene DF. Photodamage, Photoaging and Photoprotection of the skin. Am Fam Physician 1994; 50(2): 327-32. 3. Farmer KC, Naylor MF. Sun exposure, sunscreens and skin cancer prevention: A- year round concern, Ann Pharmocother 1996; 30: 662-73. 4. Guidelines/outcomes Committee, Guidelines of care for photoaging / photodamage. J Am Acad Dermatol 1996; 35: 462-4. 5. Prawer SE. Sun-related skin diseases. Postgrad Med 1991; 89(8): 51-66. 6. Griffiths CEM, Goldfarb MT, Finkel LJ, Roulia V, Bonawitz M, Hamilton TA, Ellis CN, Voorhees JJ. Topical tretinoin (retinoic acid) treatment of hyperpigmented lesions associated with photoaging in Chinese and Japanese patients: A vehicle-controlled trial. J Am Acad Dermatol 1994; 30: 76-84. 7. Marks R. Sun-damaged skin. London: Martin Dunitz Ltd. 1992: 8. 8. Thom E. Acomparative double-blind within subject study of the efficacy and tolerability of two different derivatives of vitamin A on skin thickness and elasticity: Retinoic acid and conjugated retinyl palmitate. J Appl Cosmetol 1997; 15: 133-8. 9. Idson B. Vitamins and the skin. Cosmetics and Toiletries 1993; 108: 79-94. lo.ldson B. Dry Skin, Cosmetics and Toiletries 1992; 107: 69-78. 11. Ditre CM, Griffin TD, Murphy GF, Sueki H, Telegan B, Jhonson WC, Yu RJ, Van Scott EJ. Effects of a-hydroxy acids on photoaged skin: A pilot clinical, histologic, and ultrastructural study. J Am Acad Dermatol 1996; 34: 187-95. 12. Moy LS, Murad H, Moy RL. Glycolic Acid Peels for the treatment of wrinkles and photoaging. J Dermatol Surg Oncol 1993; 19: 243-6. 13. Hekimoğlu S, Hıncal AA. Deri Yaşlanması ve Kozmatiklere Bir Bakış, Kozmetoloji Günleri 1 Kitabı: Hekimoğlu S, Yaşlanmaya Karşı Kullanılan Kozmetikler, Şafak Matbaacılık, 1997: 29-40. 14. Draelos ZK. Cosmetics in Dermatology. New York: Churchill Livingstone Inc, 1990: 139-45. 15.Idson B, Shulton CO, Clifton NJ. "Natural" Moisturizers for Cosmetics, D&CI, May 1985: 24-7. 16. Lower ES. Elastin in Cosmetics, D& CI, September 1987: 41-8. 17. Wein E. Biofactors for Skin Care, Cosmetics and Toiletries, 1986; 101: 67-72. 18. Hermitte R. Formulating with Selected Biological Extracts, 1991; 106: 53-62. 19. Patel NP, Highton A, Moy RL. Properties of Topical Sunscreen Fonnulations, J Dermatol Surg Oncol 1992; 18: 316-20. 20. Davis S, Capjack L, Kerr N, Fedosejevs R. Clothing as protection from ultraviolet radiation: which fabric is most effective?, Int J Dermatol 1997; 36: 374-9. 21. Fryer MJ. Evidence for the photoprotective effects of vitamin E, Photochem Photobiol 1993; 58(2): 304-12. 22. Djerassi D, Machlin LJ, Hoffman-La Roche CN. Vitamin E: Biochemical Function & It's role in Cosmetics, D&CI, March 1996; 77: 46-9. 192 T Klin Dermatoloji 1999, 9