İki katman, bir sentez



Benzer belgeler
Enerji Verimli Çelik Evler

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

PREFABRİKE AHŞAP YAPILAR ve UYGULAMA OLANAKLARI

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

ÇELİK PREFABRİK YAPILAR

Sanat, Mimarlık ve Etik (ICM 373) Ders Detayları

Modern Mimari -Kökeni ve Manifestoları

Mimarlık ve Sanat Tarihi III (ICM 321) Ders Detayları

BİR DOĞAL ALANIN DEĞERİ VE DOĞAYI KORUMANIN GEREKÇELERİ DERS 2

designed by LINEA ROSSA

YAPI MALZEMESİ Anabilim Dalı

STRÜKTÜR ÇÖZÜMLEME. Doç. Dr. ALİ KOÇAK

GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ MİMARLIK BÖLÜMÜ

Çağdaş Yapı Malzemeleri (MMR 353) Ders Detayları

2018 YGS Konuları. Türkçe Konuları

10. HAFTA ASMA TAVANLAR VE GİYDİRME CEPHELER

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

İÇ MİMARLIK ANABİLİM / ANASANAT DALI

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIMI BÖLÜMÜ AKADEMİK YILI EĞİTİM PLANI

6331 SAYILI YASA ÇERÇEVESİNDE ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİLERİ

PMB 102 YAPI MALZEME BİLGİSİ DERS İÇERİĞİ

İZMİR ÇATI UYGULAMA VE ÇATI AKTARMA. Çatı Nedir?

Sayısal Ortamda Modelleme (MMR 261) Ders Detayları

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

PAZARTESİ SALI

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ - MİMARLIK BÖLÜMÜ EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROGRAMI

ALÜMİNYUM KOMPOZİT PANELLER

Yapıblok İle Akustik Duvar Uygulamaları: Digiturk & TV8

MİM IS 101 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ I NORMAL MİM 211 MİMARİ TASARIM II * MİM 111 ÖZEL ÖZEL

2 Çözümlerin Ortak Şifresi: Sinerji

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ MİMARLIK BÖLÜMÜ ÖĞRETİM PLANI [04 Haziran 2018]

Islak Mekan Tasarımı (ICM 304) Ders Detayları

YAPI MALZEMELERİ DERS NOTLARI

GAZBETONLU. HAFİF ÇELiK YAPI. SiSTEMLERİ

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI

uzman yaklaşımı program geliştirme Branş Analizi Uzm. İrfan UYGAR

09:00 ENT206 Üretim Yöntemleri (A) Mavi Salon, ENT1

YÖNETİCİ YETİŞTİRME VE GELİŞTİRME EĞİTİM PROGRAMI İÇERİĞİ

Çağdaş Mimarlık Akımları (MMR 322) Ders Detayları

ENDÜSTRİ 4.0 ve MİMARLIK

ATILIM ÜNİVERSİTESİ GSTMF l MİMARLIK BÖLÜMÜ. MMR401 MİMARİ TASARIM V Yürütücüler: Emel Akın, Mete Öz

SANAYİDE GÜRÜLTÜ DENETİMİ. Arş. Gör. Dr. Nuri İLGÜREL Prof. Dr. Neşe YÜĞRÜK AKDAĞ

Tek bir sistemle ısı, yangın ve ses yalıtımı nasıl sağlanır?

Dersin Amaçları Dersin İçeriği. Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Hafta Konu Ön Hazırlık Öğretme Metodu

Pazarlama: Tanım, Tarihçe, Kavramlar

Çelik yapı sistemi, inşaat sektörüne; güven, hız ve işlerlik kazandırıyor...

makina parkları kurarak, kaliteli eğitilmiş personeller ile tüketicinin ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

20. Yüzyılda Mimarlık ve İnsan İlişkisi (MMR 442) Ders Detayları

Yaz Puantı ve Talep Yönetimi

İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I

Firmamız. Hedeflerimiz

Maket Yapımı (ICM 494) Ders Detayları

Neden Ahşap? Doğaldır Uzun Ömürlüdür

İçinde hareket edilen, günlük aktivitelere sahne olan, insanı çevresinden yalıtan, sınırlandırılmış ve algılanabilir özel ortam.

AKADEMİK YILI MÜFREDATI

Sizin Fikriniz Sizin Projeniz

Aydınlatma (ICM 331) Ders Detayları

izim PREFABRİK Bizim Prefabrik Çelik Yapı İnşaat Sanayi

Sinema ve Tasarım (GTM 002) Ders Detayları

DÖRDÜNCÜ YARIYIL ZORUNLU DERSLER

ALÜMİNYUM CEPHE GİYDİRME

DEPREM GÜVENLİ MİMARİ TASARIMIN ENERJİ ETKİN BİNALARA KATKISI. Dr.(Mimarlık) Fikret OKUTUCU Toros Ünv.

DİLATASYON DERZİ. Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü. Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi

Erginoğlu&Çalışlar Mimarlık, Tuz Ambarı yla Dünya Mimarlık Festivali nde 1. lik kazandı.

OTOMATİK KONTROL SİSTEMLERİ TEMEL KAVRAMLAR VE TANIMLAR

TANITIM BROŞÜRÜ POLAR POLİÜRETAN

Binalarda Isı Yalıtımı ile Güneş Kontrolünün Önemi

İç Mimariye Giriş (ICM 121) Ders Detayları

DEĞİŞİM YÖNETİMİ. Doç.Dr.ARZU UZUN

Çevre Estetiği (ICM 374) Ders Detayları

Genel Bir Bakış. Beceriyi Küçük Parçalara Ayırmak: İlerlemek ve Sıralamak. Bölüm Sekiz. Psikolojik Stratejiler. Alıştırmanın Planlanması (Faktörler)

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

500+ Proje. Bulundukları sektörde öncü olan firmaları bünyemize katmaya devam ediyoruz. AMACIMIZ AYDINLATLAK MECİDİYEKÖY MEYDAN TÜNELİ

Köylerin özelliği nedir: yassı, homojen (içe kapalı) kültür ve ekonomi, az sayıda bina tipi

Ekolojik Tasarımlar ve Sanat

Ülkemizdeki Güzel Sanatlar Fakültelerindeki Sanat Eğitimi ve

Müşterimiz Olun, Markanız Olalım

Temel Tasarım I (ICM 101) Ders Detayları

Her daim yenilikçi anlayış

1.Kameranın Toplumsal Tarihi. 2.Film ve Video Kameraları. 3.Video Sinyalinin Yapılandırılması. 4.Objektif. 5.Kamera Kulanım Özellikleri. 6.

Kavramsal Tasarım - II

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

1. SINIF 2. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Öğretim Yılı

Tasarım Raporu. - Projemizde detaylı bir şekilde ulaşmak istediğimiz amaçların belirlenmesi,

Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989.

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

ÜRÜN AVANTAJLARI ÜRÜN BİLGİSİ RENK GARANTİSİ ANTİ-KOROZYON SES YALITIMI ELEKTRİK YALITIMI YÜKSEK VE DÜŞÜK SICAKLIKLARA DAYANIKLILIK YANGIN SINIFI

Mimarlıkta Temel Tasarım II (MMR 102) Ders Detayları

Mimarlık İlke ve Kavramları (MMR 111) Ders Detayları

TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ VE SİT ALANLARININ KORUNMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN GEREKLİ PROJELER VE PLANLAR NELERDİR?

3

designed by LINEA ROSSA

DERS TANITIM BİLGİLERİ (TÜRKÇE)

İnşaat Sanayii YÜZKIRKBEŞ EYLÜL - EKİM 2014 TÜRKİYE İNŞAAT SANAYİCİLERİ İŞVEREN SENDİKASI DOSYA İNŞAATA HAYAT VEREN ÇİZGİ: MİMARİ

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Transkript:

23812 İki katman, bir sentez Mimarlık kavramı, salt tek başına tanımlanması imkânsız ve bir o kadar da zararlı bir eylem. Bu yaklaşım; mimarlığın entelektüel yönünü, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri, dünyanın dönemsel güttüğü kalkınma politikaları ve uzun vadede ki sahip olduğu ideolojileri ve felsefeyi mimarlıktan ayırmış olmak anlamına gelir ki bu yapılan tanımı yavanlaştırır, etkisiz kılar. Peki, buradaki girdilerin değişkenliği, mimarlık tanımını da değiştirir mi? Gelişen teknoloji ve bilimle, giderek karmaşık bir pozisyon alan dünya politikaları ile birlikte, mimarlık tanımı da değişkenlik ve yeniden tanımlanabilirlik göstermektedir (resim 1). Skolâstik düşüncenin yıkılması, Rönesans ın getirdiği aydınlanma, Descartes in getirdiği rasyonalist düşünce, buharlı makineler sonucu endüstri devrimi bu tanımları en ani biçimde sirküle eden ve ivme kazandıran olaylardır. İlkel insan mağaralarının, yerleşik uygarlık sonucunda oluşmuş ahşap kulübelerin ve günümüz kilometreye yaklaşan çelik ve cam gökdelenlerin tarihsel serüveni de, tanım değişkenliklerinin getirileri ve götürüleri, yani değiştirdikleridir. Metin, iki ayrı katman ve onların üst üste getirilip sentezlenmesi bir mimari okumaolarak üç ayrı parçayla çerçevelenmiştir. İlk katman endüstrileşmiş bina yapımı ve modern mimarlığın sosyal-ekonomik ve ideolojik boyutu, ikinci katman teknoloji-mimarlık birbirinin neresinde? ve son olarak, sentez katmanı bir mimari okuma. İlk katman endüstrileşmiş bina yapımı ve modern mimarlığın sosyal-ekonomik ve ideolojik boyutu olarak ele alınmıştır. Endüstri devrim dönemi profili köklü bir değişimdir. Endüstri devrimi birçok konuda değişimleri ve daha önemlisi yeni yaklaşımları doğurmuştur.1765 yılında James Watt tarafından bulunan buharlı makinelerin kullanımı, endüstrileşme sürecini başlatır. 1830 dan sonra yoğunlaşan demiryolları geçtikleri yerleri yeni endüstri bölgelerine dönüştürürler. Endüstriyel eylemlerin belirli yerlerde toplanması sonucu hızla gelişen yeni kentler kurulur. Bunun sonucunda bu kentlere doğru yoğun bir nüfus akımı yaşanır. Diğer yandan, tarımda makinelerin kullanılması, verimin artması ve bu alanda giderek daha az iş gücüne gereksinim duyulması, kırsal alanda kentlere doğru yaşanan hızlı ve yoğun göçün bir diğer nedeni olur (Benevolo, 1971).Bunun sonucunda kentler düzensiz bir şekilde gelişir ya da gelişemez sadece büyür ve yoğunlaşır! Fabrika işçilerinin yaşadığı konutlar eleştiri alır, şehircilik sorgulanmaya başlanır. Bu sorgulama modern şehirciliği doğuracaktır ve hızlı nüfus artışına çözüm olarak apartman tipinde işçi barınma konutları yapılır ki bunlar, ilk toplu konut örneğidir. Endüstri süreç içerisinde sanayide ivme 1

kazanmakta, 4000 yıldır kullanılan fakat ilk defa kompoze edilen metal malzeme, yapı üretiminde yeni malzemelerin kullanımını doğurmuştur ve bu da modern mimarlığın tetikleyen bir etmendir. Aydınlanma ilkeleri, modern mimarlık ilkelerini yansıtmaktadır. 19. yüzyılda endüstri devrimi, mimarlık için önemli bir eşik noktası oluşturmuş, mimarlık fiilinden tarih ve kültür gibi kavramları temizleyip, içinde bulunulan dönemin gerek duyduğu rasyonel bir tutuma sebebiyet vermiştir. Buradaki rasyonellik aslında bir hümanist düşüncenin de getirisi olabilir. Eşitlik kavramı burada doğa kurallarına göre irrasyonel olmakla birlikte, rasyonel kurallar ve uygulamalar ile rasyonel hale getirilmiştir. Modern mimarlık düşüncesi de standardizasyon fikri ile bu irrasyonel düşünceyi rasyonel hale getiren elemanlardan birisidir. ( Yürekli, 2004, s. 104 ) İşverenin değişmesi, mimarlığın sıradan insana ve onları ilgilendiren yeni bina türlerine ihtiyaç duyulması rasyonalite düşüncesinin insan düşüncesine tamamen hâkim olması, yani her şeyi rasyonel çerçeve içinde kavramanın doğal hale gelmesi sonucunda dekoratif olmayan, hiçbir fazla öğesi bulunmayan işlevsel bir mimarinin ilkelerinin ve özelliklerinin oluşturulması ve bunun yaygınlaşması yani pek çok mimarca ve toplumca kabul görmesi, irrasyonel bir düşünce olan eşitlik kavramının rasyonel bir kavrama oturabilmesine sebep olmuştur. ( Yürekli, 2004, s. 106 ) Modern mimarlık tekrar içeren birbirine benzeyen kütleler, çevre ilişkisi olmayan fakat daha sağlıklı ve yüksek standartlı bir yaşam sunmuştur. Bu dönemin çözümü kendi içinde tekrarlar yaratıp, inkâr edilen kurtulunması gerekli olduğunu ileri sürdüğü geçmiş alışkanlıklardan birisi haline geldiğinde ise çelişki içerisine düşmüştür ve de birbirine benzeyen, kente olan katkısı tartışılır bir pozisyon olarak değerlendirilmeye başlanmıştır ve bir nokta da düşünsel olarak yıkılmıştır. Ancak yaygın olan konut, sağlık, eğitim kurumları ihtiyacı en hızlı, ekonomik ve en önemlisi düzgün - her zaman olması gerektiği gibi kısa bir süre içerisinde rasyonalitenin mimarlıktaki anlamı olan standardizasyon çözümü hariç daha iyi bir çözüme sahip miydi ki? Peki, rasyonel olanın yorumlanması değiştirilerek ya da içerisinden yarar sağlamayı güderek tanımlanıp, hedeflerin yükseltildiği standartların sağlanmasını çalışmak ve yalnız salt rasyonellikten ki bu bir irrasyonalite- kurtulmak ve yeni düşüncelere de kabul vererek ilerlemek olabilir. T. Gauthier endüstrileşmiş yöntemlerle üretilmiş çevrelerde yepyeni bir mimari imaj ortaya çıkacaktır fikri ile endüstrileşmenin sadece teknolojik değil bir yandan da ideolojik yönünü vurgulamaktadır. Aynı şekilde W. Gropius ve Le Corbusier modüle etme, standardizasyon kavramları ile yeni bir çevre düzenine işaret etmektedirler. W. Gropius standartlaşmış elemanların tekrarı ve özdeş bileşenlerin kullanımı yeni kent imajına, özentisiz ve eşgüdümlü bir özellik kazandıracağını belirtmektedir. Le Corbusier ise benzer bir ifadeyle o vakit kentler kaotik görüntülerini kaybedecekler ve düzen hakim olacak şeklinde belirtmiştir. 2

Ludwig Mies van der Rohe nin Endüstrileşmiş bina yapımı manifestosunda belirttiği Eğer endüstrileşmeyi uygulanmakta başarı sağlarsak, toplumsal, ekonomik, teknik ve sanatsal sorunlar da kolaylıkla çözülecektir (1991, s.67 ). Rohe aynı zamanda endüstrileşmiş bina yapım yöntemi uygulandığında, binaların yine bir el emeğinin ürünü olarak kalacağını ve endüstrileşmenin bir malzeme sorunu olduğunu vurgulamaktadır. Bu noktada ki endüstrileşmiş binanın, getirdiği malzeme kalitesi sağlam, iklim koşullarına dayanıklı, hafif, yalıtım değerleri tatminkâr -, yapım süresini kısaltması, maliyeti azaltması gibi sonuçları kesinlikle yadsınamaz. Niyetin bu güdümde ilerlemesi olumlu bir düşünsel boyutu oluşturmaktadır. Aslında Rohe de endüstrileşmiş yapıma bütüncül bakmakta, çalışma yönteminden çok, yapı mesleğinin tümünü düşünerek hareket etmektedir. Fakat yapı mesleğinin olduğu gibi çökeceğini iddia etmesi akıllarda soru işareti bırakabilir. Endüstrileşme ile birlikte insan iş gücünün belirli bir oranda azalacağı şüphesizdir. Fakat teknolojik gelişmeler, bilgisayar destekli yazılımlar ile ortaya çıkan sanal bir ortamın, insan zekasının önünde bir engel oluşturacağı hipotezi ise yanıltıcı olmamalıdır. İnsan faktörünün ve de insan zekasının, psikolojisinin, entelektüelliğinin sona ereceği ise, bir bakıma insan zekasını inkar eden inanışlardan öteye geçemez. Le Corbusier / Pierre Jeanneret in Yeni bir mimarlığa doğru beş nokta manifestosundaki tanımları bina yapımı, yapı öğelerinin amaca uygun ve tutarlı biçimde bir araya getirilmesidir ( 1991, s. 84). Buradan yola çıkarak, eğer endüstrileşmenin, yapı öğelerinin, sorunsuz, ucuz ve istenilen sayıda elde etmemizi sağlayan bir method ve ardından bu öğeleri bir araya getirerek bina yapım kurgusunu tamamladığımızı kabul eden dar bir tanım yaparsak, acaba bu dar tanımdan bir zarar görür müyüz? Daha iyi bir soru sormak gerekirse, bu tanımı bu darlıkta tutabilir miyiz? Bu malzemeler sayıca çok fazladır: çimento ve kireç, demir profiller, seramik, yalıtım malzemeleri, boru tesisatı, vb. Tüm bunlar şu anda yapılmakta olan binalara düzensizce gelip o anda yapılara uyduruluyorlar, çok pahalı el emeğine mal olup ortaya karma çözümler çıkarıyorlar. Bu durum çeşitli yapı malzemelerinin standart hale getirilememesinden kaynaklanıyor ( Corbusier,2007,s.241 ). II. Dünya Savaş ından sonraki konut alanında meydana gelen büyük ihtiyacın kapatılabilmesi için kabul edilen ortak amaç, milletlerin sahip oldukları sınırlı kaynakları en verimli, en kısa zamanda, mümkün olduğu ölçüde fazla sayıda ve kaliteli yapı üretim modelini benimsemesidir. Ve bu amaçla birlikte; endüstrinin kazandığı bilgi ve deneyimin, bina yapım modeline de uygulanması kaçınılmaz bir durum haline gelmiştir. Fakat sonuç itibariyle aramızda, başarılı mı yoksa başarısız mı olduğumuza hükmetmemizi sağlayacak referanslara sahip olanınız var mı? ( Foster, 2004, s.75 ). 3

O süreç içerisinde en önemli faktör olan zaman darlığından ötürü olsa gerek, yukarıda endüstrileşmiş bina için yapılmaya çalışılan bütün tanımlama, girdileri değiştirip tekrar tanımlama, çeşitli kabullenmeler ya da varsayımlara yer yoktu ya da ülke ideolojileri bu sorgulamalara izin vermemekteydi. Beklide ülke politikaları, ideolojileri zaman kısıtlamasından yararlanarak mimarlık eylemine diş geçirmişti. İkinci katman olarak teknoloji-mimarlık birbirinin neresinde? sorgulamasını yapıyoruz. Mimarlık kavramını tanımlama çalışmamıza geri dönersek, mimarlığın bazı öğelerle birlikte hareket ettiğini ve bu öğelerin ve mimarlığın tanımının değişebilirliğinden bahsetmiştik. Bu öğelerden birisi de teknolojidir. Mimarlıkta teknolojik olan nedir? Teknoloji tasarımı bilimsel bir problem çözen bir süreç olarak mı modeller? Oysa tasarım karmaşıklık, değişkenlik, özgünlük ile kışkırtılan bir dışa vurumdur. Tasarımda, teknolojinin bilimsel ilkelerini göz ardı etmeden, merakla ilgilenirken, teknolojinin onu bir problemin mutlak çözüm yolu olarak görmesine izin vermemelidir. Yani mimarlık ve tasarım teknolojinin çevirisi olmaktan kurtulmalıdır. Bu noktada La Vine teknolojinin nesi mimarlıktır? diye tersten sorarak, tasarımın aynı zamanda kişisel bir entelektüel düşünme ve yorumlama olduğunu vurgulamak istemiştir. Bu noktada teknolojinin mimarlığa katılması da yadsınamaz. Mimarlıkta teknoloji bahsedildiği zaman, taşıyıcı sistem, yapay aydınlatma, ısıtma ve soğutma sistemleri vb. gelmektedir fakat bu teknoloji kavramının yanlış algılanmasından ötürü olabilir. Eve yaklaşıldığı zaman çalışmaya başlayan ısıtma sistemleri, düğmelerle açılıp kapanan perdeler gibi günümüz teknolojik kolaylıkları! Belki de teknoloji ve mimarlık ilişkisinden doğan algılamayı kurtarmak gerekli. Teknoloji sadece teknik bilgi içermez, aynı zamanda kültürel ve sosyal değerleri de içinde barındırır ya da barındırmalıdır! Bu algılama, belki de tepeden inmeci teknoloji- mimarlık birlikteliğini olması gereken şekline getiren bir başlangıç olabilir. Bu noktada yine bir tanım karmaşası mevcuttur. Doğru bir tanımlamadan kazancımız onun bilinçaltımızda oluşabilecek yanlış bir algıdan kurtarabilen bir farkındalık halidir. Günümüzde önem kazanmaya başlayan ve daha da önemli bir konuma gelmesi muhtemel ekolojik mimarlık kavramı, teknolojik bir içerikle bütünleştirilemez mi? Ekolojik önlem, belki teknolojinin kontrolsüzlüğünden ortaya çıkmakla birlikte ekolojik çözüm bu sefer kontrollü bir teknoloji ile verimli bir entegrasyona dönüşmesi muhtemel değil midir? Bu durumda ekolojik mimarlık içerisine teknolojiyi almıştır bile. Ludwig Mies van der Rohe nin Teknoloji ve mimarlık manifestosunda teknoloji ve mimarlık için Asıl umudumuz bunların birlikte gelişmeleri ve ileride birinin diğerinin anlatımı olabilmesidir ( 1991, s. 132 ), diyerek bir anlamda teknolojinin mimarlığa dönüşeceğini vurgulamıştır. Aslında mimarlık 4

ve teknoloji olgularının birbirlerinin yerini alacağını ileri sürmek, ya da ortaya çıkarılan bir işin teknoloji mi yoksa mimarlık mı olduğunu tartışmak, mimarlık kelimesini özümsememekle başlar. Tinsel bir kuşku ve hesaplaşma içeren mimarlık bir sanattır, teknoloji ise araştırma, geliştirme ve aktarmadır. Bu durumda teknolojinin nesi sanattır? Ne olduğunu söylemekten daha kolay olan, ne olmadığını göstermek. Teknoloji bir sanat değildir. Teknolojiyi küçümsemek ise bir o kadar yanlış. Teknoloji günümüz mimarisinde, yapılabilirlik ölçütlerini tekrar sorgulatan bir olgu. Şaşırtan, heveslendiren, itici bir güç olan ve de belki korkutan bir gerçek. Ne dilediğinize dikkat edin, çünkü- hiç ummadığınız bir biçim altında da olsa gerçekleşebilir ( Foster, 2004, s. 35 ). Teknoloji hiç istemediğimiz ve farkında olmama hali içerisinde mimari anlatımı kaybeden, metodolojilerin hüküm sürmesine sebep olan, kişisel olanı dışa itebilen bir olgu olarak karşımıza çıkabilir. Ama bu duruma sebep olan, onu doğru kullanamama ve teknolojinin mimarlık olgusunun neresinde olduğunu idrak edememe halidir ki bu durum oldukça tehlikeli bir süreç doğurur. Çevreyle ilişki programatik bir şekilde, dolayısıyla gerilim olmaksızın saptanır. Bu canlılık eksikliği tinsel bir boşluğa yol açar ( Gieselmann,1991, s. 143 ). Teknoloji niyettir, onu kullanırken kendine yarar sağlama amacı taşımaktır. Günümüzde teknolojiye bu amaçla yaklaşıldığı vakit, ondan yararlanıldığını, kendinize ve yaptığınız işe kattığı değeri görebiliriz. Yukarıda bahsedildiği gibi, mimarlık ve teknoloji birlikte yürümelidir. Ama ikisinin de ne olduğunun farkında olarak ve arasındaki mesafeyi koruyarak. Teknoloji ne için gerekli ise o noktada teknolojidir. Demirin farklı şekilde işlenebilir hale gelmesi de teknolojidir, karmaşık geometrilerin bilgisayar ortamında çözülebilirliklerinin bir hayli artması da teknolojidir. Teknolojiyi tartışırken, onun mimarlığa ne şekilde katkısı olacağını belirlemeye çalışıp, bunu tartışırsak, teknoloji iyidir ya da kötüdür sonucuna varan kısır tartışmalardan kurtulup, teknolojiden yararlanabilir duruma geliriz. Zaten o zaman bizim için teknoloji, teknoloji olmuş olur. Teknoloji günümüz mimarisinde en çok yapı malzemesi dilinde sorun çözen ve yeni ufuklar açan bir öğe olmalıdır. Yıllar boyu süregelen mekânsal sorunların çözümünü, teknolojik gelişmelerin yapı malzemelerine yansımasıyla sağlamalıyız. Yalıtım, dayanıklılık, hafiflik, renk, doku, saydamlık-opaklık her biri birer sorun, çünkü gelişmeye açık. Teknolojide menfaat sağlayabileceğimiz elemanlara birer sorun olarak bakabilirsek eğer, o zaman teknolojiden gerçekten yarar sağlarız. Geçmişin geleneksel taş örgü duvarları, şimdilerde bir hayli hafif, bir o kadar da yalıtım değerleri taşıyan bloklardan örülü duvarlara dönüşebilmiştir. Çeşitli kimyasal ve fiziksel müdahaleyle, ahşabın çalışması azaltılmış, eskiden çok sık ve sayıca fazla doğramaya ihtiyaç duyan camlar (resim 2) şimdilerde tek başına sadece cam olarak durabilmekte, sınırsız bir geçirgenlik sağlamakta (resim 3) ve hatta döşeme vazifesi bile 5

görebilmektedir (resim 4). Peki ama bu devingen yapı bununla yetinecek midir ya da yetinmeli midir? Malzemelerin bu değişen özellikleri belki ucu açık küçük cevaplar barındırmakta. İşte bahsettiğimiz teknoloji budur. Amaçladığımız mimarlık- teknoloji ilişkisindeki, mimarlık yarar sağlamayı hedef alan olgudur ve bu birliktelikte ilerlemeleri gereklidir. Mimarların ve de sanatçıların yaptıkları işin, yaratıcılığının özgürlüğünü, düşünsel, kavramsal ve duygusal dışa vurumlarını, teknoloji ile mesafelendirerek ondan yarar sağlayabildiklerinde amaçladığımız tanıma o zaman ulaşılabilir. Son, sentez katmanı bir mimari okuma. Sorgulanan endüstrileşmiş bina yapımı ve modern mimarlığın sosyal-ekonomik ve ideolojik boyutu ve teknoloji-mimarlık birbirinin neresinde? katmanları üst üste getirilerek son bir sentez-okuma katmanı oluşturulması denenmiştir. Mimarlık tarihinin tecrübe ettiği sorgulamaların farkında olarak, ona yeni sorgulamalar ekleyip bir geri kazanım sağlamalıyız. Ardından kendi mimarlığımızı oluşturmamıza olanak vardır. Kendimizi cesaretlendirmek için teknolojinin, sahip olunan bütün bileşenlerin çok iyi değerlendirilebileceği bir potansiyele sahip olduğunu anlayabiliriz, anlamalıyız. O zaman devingen mimarlığa, devingen olduğunu hatırlatabiliriz. Kaynaklar Conrads, U. (1991) 20. Yüzyıl Mimarisinde Program ve Manifestolar, Şevki Vanlı Mimarlık Vakfı, Ankara. Yürekli, H. ve F. (2004) Mimarlık Bir Entelektüel Enerji Alanı, Yapı Yayın, İstanbul. Corbusier, L. (2007) Bir Mimarlığa Doğru, YKY Yayın, İstanbul Foster, H. (2004) Tasarım ve Suç, İletişim Yayın, İstanbul. Benevolo, L. (1971) History of Modern Architecture I : Industrial Revolution, MIT Press, Cambridge. 6

7

8

9

10