2012 / 21 ALMANYA DA BU AY HAZIRAN 2012 BU SAYIDA: POLİTİK GELİŞMELER EKONOMİK GELİŞMELER FİRMA HABERLERİ AYIN MAKALESİ TÜSİ AD BUSINESSE UROPE ÜYESİ D İ R - AVRUPA ÖZEL SEKTÖR KONFEDERASYONU MERKEZ : 46 Meşrutiyet Caddesi Tepebaşı 34420 Istanbul Türkiye Tel : 90 212 249 11 02 Faks : 90 212 249 09 13 ANKARA : 39/4 İran Caddesi Gaziosmanpaşa 06700 Ankara Türkiye Tel: 90 312 468 10 11 Faks: 90 312 428 86 76 AVRUPA BİRLİĞİ : 13 Avenue des Gaulois 1040 Brüksel Belçika Tel : 32 2 736 40 47 Faks : 32 2 736 39 93 ALMANYA : 28 Märkisches Ufer 10179 Berlin Almanya Tel : 49 30 28 87 86 300 Faks : 49 30 28 87 86 399 FRANSA : 33 Rue de Galilée 75116 Paris Fransa Tel : 33 1 44 43 55 35 Faks : 33 1 44 43 55 46 A B D : 1250, 24 th Street N.W. Suite#300 Washington DC 20037 USA Tel : 1 202 776 7770 Faks : 1 202 776 7771 ÇİN: Lufthansa Center,EUCCC/C-319, 50 Liangmaqiao Rd, Chaoyang-Beijing 100125 T: 861064622066 F: 861064623206 www.tusiad.org
Politik Gelişmeler Neonazi cinayetleri soruşturmasında, bazı önemli belgelerin imha edilmesi, Alman iç istihbarat teşkilatı Başkanı Heinz Fromm u koltuğundan etti. Aralarında 8 Türk ün de bulunduğu 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü hakkında süren soruşturmada ortaya çıkan skandal büyüyor. NSU soruşturması ile bağlantılı bazı arşiv bilgilerinin şüpheli bir şekilde imha edildiğinin ortaya çıkması üzerine eleştirilerin odağı haline gelen Alman iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı nın Başkanı Heinz Fromm, görev süresi bitmeden, emekliliğini istedi. Almanya İçişleri Bakanlığı ndan yapılan açıklamada İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich in Heinz Fromm un görevini bırakma talebini kabul ettiği bildirildi. Bakanlık sözcüsü, Fromm un ay sonunda görevini bırakacağını kaydetti. Tepkiler büyüyor Neonazi cinayetlerini yıllarca ortaya çıkaramayan Anayasayı Koruma Teşkilatı, geçtiğimiz yıl Kasım ayından bu yana tartışmaların odağında bulunuyor. Teşkilatın bazı çalışanlarının, cinayete karışan aşırı sağcı gruplarla ilişkili olduğu iddiaları spekülasyonlara yol açmıştı. Alman basınında geçen hafta yayımlanan haber, tartışmaları daha da alevlendirdi. Teşkilatın, aşırı sağ içinden kullandığı muhbir ve haber elemanlarına ait bilgileri 2011 yılı kasım ayında, Neonazi cinayetlerinin ortaya çıkmasının hemen ardından imha ettiği haberi, kurum tarafından doğrulandı. Yetkililer, imha işlemini bir kurum çalışanının, üstlerine haber vermeden gerçekleştirdiğini belirtirken, Alman siyasiler skandalın kurumun güvenilirliğine büyük darbe vurduğu eleştirilerinde bulundu. 12 yıldır görevde 64 yaşındaki Fromm, 2000 yılından bu yana Anayasayı Koruma Teşkilatı nın başkanlığını yürütüyor. Sosyal Demokrat Parti'den gelen Fromm, bir dönem Hessen eyaleti İçişleri Bakanlığı nda müsteşar olarak da görev yapmıştı. Fromm'un bu hafta içinde Federal Meclis'te NSU cinayetlerini araştırma komisyonuna ifade vermesi bekleniyor. İnternet bağlantısı için Ekonomik Gelişmeler Almanya malî paktı kabul etti Avrupa Birliği nde daha fazla bütçe disiplinini öngören malî pakt ve uzun süreli kalıcı kurtarma fonu Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) Alman parlamentosunda büyük bir çoğunlukla kabul edildi. Alman parlamentosu, yaz tatiline girmeden önce yapılan son oturumunda Euro Bölgesi nde yaşanan malî krizin aşılmasında çözüm yolu olarak görülen iki yasayı kabul etti. Her iki yasaya önce Alman Federal Meclisi (Bundestag), ardından da 16 eyaletin temsilcilerinden meydana gelen Federal Eyalet Temsilciler Meclisi (Bundesrat) tarafından üçte iki çoğunlukla yeşil ışık yakıldı. Muhalefet partileri Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller partisinin oylamada kabul oyu verdikleri görüldü. Bu partiler daha önce Hrıstiyan Birlik partileri ve Hür Demokrat Partisi tarafından oluşturulan koalisyon hükümeti ile sıkı pazarlıklarda bulunmuş; finans piyasalarına vergilendirme getirilmesi ve Avrupa da bir büyüme paketinin kabul edilmesi karşılığında, malî pakta destek vermeyi kabul etmişlerdi. Ana muhalefet partisi SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel oylama öncesinde parlamentoda yaptığı konuşmada Başbakan Angela Merkel'in Brüksel'deki AB zirvesinde esneklik göstermesini doğru bulduklarını söyledi. Gabriel zirvede 120 milyar euroluk istihdam ve büyüme paketinin hükümet tarafından kabul edilmesinin kendi partilerinin baskısıyla mümkün olabildiğinin altını çizdi. 'Anayasaya darbe' Mecliste her iki yasaya da grup olarak red oyu veren tek parti Sol Parti oldu. Partinin finans uzmanlarından Sahra Wagenknecht, parlamentonun bütçe üzerindeki hakkını kısıtladığı gerekçesiyle sözkonusu yasaların kabul edilmesini anayasaya karşı yapılmış bir darbe olarak nitelendirdi. Cumartesi sabahı Sol Parti'nin yanı sıra iktidar ve muhalefet partilerinden red oyu veren bazı milletvekilleri Karlsruhe deki Federal Anayasa Mahkemesi ne şikayette bulundu. Mahkeme tarafından yapılan açıklamaya göre yasalarla ilgili şu ana kadar 6 ayrı şikayet sözkonusu. İki yasanın yürürlüğe girebilmesi için Federal Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanması şart. - 2
AB Malî Paktı'nın Avrupa Birliği ni oluşturan 27 ülkeden 25 inde daha fazla bütçe disiplini sağlaması bekleniyor. Borç krizinin yönetilmesinde ise Avrupa İstikrar Mekanizması nın işlev görmesi hedefleniyor. 500 milyar euroluk bir ana sermayesi olan malî kurumun krizdeki Euro ülkelerini desteklemesi isteniyor. Almanya'nın bu mekanizma içindeki toplam payı ise 190 milyar euro. İnternet bağlantısı için Almanya da yatırımcı karamsar İş çevrelerinin ekonomiye güvenini ölçen ankette son 14 yılın en büyük düşüşü endişe yarattı. Avrupa Ekonomi Araştırmaları Merkezi (ZEW) tarafından yapılan ve Alman yatırımcıların ekonomik beklentilerini ölçen güven endeksi, karamsar bir tablo ortaya koydu. ALMANYA nın Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Guntram Schneider, NRW olarak Schlecker şirketinin iflas etmesinin ardından açıkta kalan 13 bin 200 çalışana maddi destekte bulunmayacaklarını açıkladı. Bakan, WDR ye yaptığı açıklamada, eyalet olarak Schlecker çalışanlarının işsizlik durumlarını kısa süreli olarak geciktirecek bir taşeron şirketinin kurulmasına da karşı olduklarını söyledi. Bakan Schneider kurulacak taşeron şirketin, Schlecker çalışanlarını sadece 2-3 ay arası işsizlikten koruyacağına dikkat çekerek, Bu tarz bir model şirket ancak federal düzeyde etkin olabilir. Bu yüzden top artık Berlin de dedi. BSH, 30 ülkenin yönetimini Türkiye ye bağladı Son 14 yılın en büyük düşüşünü yaşayan güven endeksi, bir önceki aya göre artı 10.8'den, eksi 16,9'a geriledi. Manheim merkezli düşünce kuruluşunun Başkanı Wolfgang Franz, İspanya'daki bankacılık sektöründeki endişe verici durum, endekste büyük düşüşe neden oldu açıklamasını yaptı. Franz, Finans piyasası uzmanlarının beklentileri, bu yılın kalan bölümünde Alman ekonomisi için aşırı iyimser yorumlar için güçlü bir uyarı niteliğinde dedi. Euro Bölgesi'ndeki mali krize rağmen ekonomide son iki yıldır iyi bir performans sergileyen Almanya, bu yıl yüzde 1.0 oranında büyüme hedefliyor. Almanya Merkez Bankası (AMB), 2013 yılı için de Alman ekonomisinin yüzde 1,6 oranında büyüyeceğini tahmin ediyor. İnternet bağlantısı için Firma Haberleri NRW den Schlecker e maddi destek yok Alman beyaz eşya ve ev aletleri üreticisi BSH nin CEO su Norbert Klein, Türkiye operasyonunu, ihracattaki hızlı artışla yakaladığı rekor büyüme sayesinde bölgenin merkez üssü haline getirdiklerini söyledi. Klein, 2011 yılı sonu itibarıyla BSH Türkiye nin bölgesel sorumluluk alanı, Orta Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Yakın Doğu bölgelerinin eklenmesiyle 30 ülkeye ulaştı. 350 milyon nüfuslu bölge sorumluluğunun BSH Türkiye ye verilmesinin başlıca nedeni, şirketimizin global ekonomik kriz koşullarında bile elde ettiği büyük başarılar oldu dedi. Türk beyaz eşya pazarında Bosch, Siemens, Profilo ve Gaggenau markalarıyla faaliyet gösterdiklerini hatırlatan Klein, Türkiye deki üretim hacmimizin % 13 artarak 4 milyon sınırını geçmesi, hem ciro hem de ihracat artışına önemli katkı sağladı diye konuştu. 2011 yılında ihracat hacmini 2,4 milyon birime, ihracat cirosunu da 1,3 milyar Türk lirasına yükselttiklerine dikkat çeken Norbert Klein, konuşmasını şöyle sürdürdü: Üretimimizin % 54 ünü dünya pazarlarına ihraç ediyoruz. Son beş yılda iş gücünü % 71 artışla 4 bin 600 kişiye ulaştırdık. İnternet bağlantısı için - 3
Ayın Makalesi Boğaz da Yükselme Michael Psotta, FAZ, 12Haziran 2012 Türkiye, son 10 yılda dünya kamuoyunun kısmen farkında olmadığı bir ekonomi mucizesi gerçekleştirdi. Rakamlar oldukça etkileyici: 2002 yılından beri kişi başına düşen yıllık milli gelir 2002 yılındaki değerini üçe katlayarak 10 bin doların üstüne çıktı. 2002 yılından bugüne kadar ekonomi her sene ortalama yüzde 5 oranında büyürken, 2011 yılında ülkenin gayri safi yurtiçi hasılası yüzde 8,5 oranında artışa tanık oldu. Birçok gösterge bu dinamik durumun kesintiye uğramayacağına işaret etmekte. Bu göstergelerden birisi Türkiye nin gitgide büyüyen genç nüfusu. Türkler in dörtte biri 14 yaşında ya da daha da genç Avrupa da bu yaş grubu nüfusun sadece yüzde 15 ini oluşturmakta. Her sene yaklaşık 500bin Türk genci üniversite eğitimlerini ülkenin 170 üniversitesinin birisinde bitiriyorlar. İş dünyası temsilcileri genç iş güçlerinin çok motive ve ortalamanın üstünde esnek olduklarını ifade ediyorlar. Duraksamadan devam eden bu dinamizm, altyapının geliştirilmesi ihtiyacını da beraberinde getiriyor. İstanbul-Ankara metropolleri arasında bir hızlı tren hattı oluşturuluyor. Öte yandan ülkenin karayolu hattını geliştirmek gerekiyor, çünkü yükselen refah seviyesi daha çok Türk ün araba sahibi olmasına yol açıyor. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan Türkler den yoğun göç alan şehirlere yatırım yapmak gerekiyor. Neredeyse Almanya kadar yoğun bir nüfusa sahip olan 75 milyonluk Türkiye de şu anda 11 tane nüfusu 1 milyonu aşmış şehir bulunuyor. Türkler in yaklaşık beste biri ise İstanbul da yaşıyor. Bölgesel bir denge sağlamak için hükümet vergi indirimleri ve çalışanların sosyal güvenlik aidatlarının devlet tarafindan karşılanması gibi teşviklerle firmaların Doğu daki fakir bölgelere de yatırım yapmalarını sağlamaya çalışıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 10 senedir iktidarda olan tutucu-müslüman hükümetin bu tarz giderlerin (teşvik giderleri) altından kalkabilmesinin nedeni uyguladıkları istikrarlı maliye politikası: Devlet borçlarının gayri safi yurtiçi hasılaya oranı geçtiğimiz yıllarda yüzde 40 a düşürüldü; bütçe açığı yüzde 2 nin altına indirildi. Hükümet çoğu zaman business-friendly olarak tanımlanmakta. Bu tanımlamaya Alman BDI nin Türk muadili TÜSIAD ın yanı sıra Daimler, Siemens, RWE ya da Henkel gibi çoğu uzun yıllardır Türkiye de faaliyet gösteren ve ilk yıllarında zor günler de geçirmiş olan Alman firmaları da katılmakta. Bu pozitif dinamik durum ışığında, Türkiye nin AB üyeliği konusundaki çağrı sesleri de azalmaya başladı. Buna AB nin şu anda içinde bulunduğu durum da katkıda bulunmakta. Türkiye nin en önemli ticaret ortağının zor bir durumda bulunması Türk ihracatını da zor duruma sokmakta. Borçlar ve Avro-krizi ve komşu Yunanistan daki kriz Türkiye yi de korkutmakta. Öte yandan Türkiye Avro bölgesine bağlı olmadığı ve değeri ile oynayabileceği bir para birimine sahip olduğu için şanslı. Türkiye örneğin Avro ülkesi Yunanistan a göre daha ucuz olan tatil mekanları ile de tatil ülkesi olarak önemli bir konuma geldi. Sadece geçtiğimiz 10 sene içerisinde Türkiye ye gelen turist sayısı 3 katına çıkarak yılda 30 milyon a ulaştı. Ancak devalüasyon her derde deva değil. Türkiye nin çok az doğal enerji kaynağı bulunmakta. Türk lirası değer kaybedince doğal gaz ve benzin otomatik olarak daha pahalı hale geliyor; bu da uzun zamandır yüksek seyreden cari açığı daha da arttırıyor. Aynı durum Türkiye nin sanayi üretimi için (örneğin otomotiv) gereksinim duyduğu ön maddeler için de geçerli. Türkiye nin coğrafik konumu gerek şansları gerekse belli zorlukları beraberinde getirmekte. Arap baharı Türkiye de ilgili ülkelerle ticaret ilişkilerinin daha da geliştirilmesi umudunu doğurdu. Öte yandan komşu Suriye deki savaşsal sorunlar, sağlıklı ticaret için gerekli politik istikrarın bu ülkelere gelmesi için daha çok zaman gerektiğine işaret ediyor. Bu durum Türkiye nin ortak sınırlara sahip olduğu Irak ve Iran için de geçerli. Yunan ekonomisinin çöküşünden Türkiye de negatif etkilenmekte- öte yandan bazı İstanbul bankaları Yunanlılar paralarını artık Türkiye ye yatırmaya başladıklarından kazançlı da çıkmakta. Türk ekonomisinin konjonkturel olarak geçmiş yıllara nazaran bu sene yavaşlayacak olmasının asil nedenlerinden birisi Avrupa ekonomisindeki - 4
zayıflama. Ancak Türk ekonomisi yine de yüzde 3 ile 5 arasında bir büyüme yaşayacak gibi. Türkiye uzun vadede büyük fırsatlar sunmakta: Türkiye geleneksel bir ticaret ülkesi olarak enerji kaynaklarına ve büyüyen nüfuslara sahip Orta Doğu ülkeleri ile gelişmiş ve enerjiye aç Avrupa arasında bir menteşe görevi görüyor. Türk ekonomi mucizesi uzun süre daha devam edeceğe benziyor. - 5