BÜLTEN. (International Criminal Tribunal for the



Benzer belgeler
Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

KASIM AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Türkiye nin AB ye üyelik müzakereleri çerçevesinde 22 Nolu fasıl müzakereye açıldı.

2008 yılında gönüllü çabalarla kurulan Uluslararası Şeffaflık Derneği ülkenin demokratik, sosyal ve ekonomik yönden gelişimi için toplumun tüm

Avrupa yı İnşaa Eden Gençler

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

TÜRKİYE-HIRVATİSTAN-MAKEDONYA CUMHURİYETİ AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİ

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

Sunulan hizmet için uygulanacak tarifeler konusunda açık, detaylı ve güncel bilgilere erişebilme hakkı,

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

İktisadi Kalkınma Vakfı

AB ĠLE MÜZAKERE SÜRECĠNDE AB MÜKTESEBATINA UYUMUN VE BU BAĞLAMDA ÇEVĠRĠNĠN ÖNEMĠ. Nilgün ARISAN ERALP TEPAV AB ENSTİTÜSÜ DİREKTÖRÜ

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

BİLİŞİM SİSTEMLERİNİN PRENSİPLERİ

ELEKTRONİK TİCARET DR. AYŞEGÜL SAĞKAYA GÜNGÖR

Bilişim Teknolojileri

AB nin İstihdam ve Sosyal Politikası

Yükseköğretimde Avrupa Kalite Güvencesi Kayıt Ajansı. EQAR (European Quality Assurance Register for Higher Education)

E-Ticaretin özelliklerini ve araçlarını tanımlayabileceksiniz. E-Ticaretin yararlarını karşılaştırabileceksiniz.

Göç ve Serbest Dolaşım Eğilimler ve Engeller. Ayşegül Yeşildağlar Ankara, Turkey

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ ANA UNSURLAR TOBB AB MÜDÜRLÜĞÜ -30 ARALIK 2004

AVRUPA BİRLİĞİ BÜTÇESİ

Bu bölümde A.B.D. nin tarihi ve A.B.D. hakkında sıkça sorulan konular hakkında genel bilgilere yer verilmektedir.

Uluslararası Sponsorluk Politikası. 1 Nisan 2015 Amway

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Çerçevesinde E-ticaret Uygulamaları

MAYIS AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Avrupa Parlamentosu Seçimleri nde Aşırı Sağın Yükselişi

E-PARLIAMENT. Mete Yıldız 2017

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Proje Destek Programı. Başvuru Rehberi

SİVİL TOPLUM VE SU. Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği.

Türkiye E-Ticaret Sistemleri

İNTERNETİN FIRSATLARI

HABER BÜLTENİ Sayı 28

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

: II. OTURUM GÖÇ KONULARINDA KAMU GÜVENİ İNŞA EDİLMESİ OTURUMU GENEL KONUŞMA NOTU

E-DEVLET ve E-TİCARET IT 515

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

-ELEKTRONİK ORTAMDA TİCARİ FAALİYET YÜRÜTÜLMESİ VE TİCARİ ELEKTRONİK İLETİ GÖNDERİLMESİ HAKKINDA HUKUK BÜLTENİ-

HABER BÜLTENİ xx Sayı 45

KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN, FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

DİASPORA - 13 Mayıs

FARKLI AB ÜLKELERİNDE GÖÇMEN POLİTİKALARINDAKİ GENEL YAKLAŞIMLAR

BİLGİ TOPLUMU İSTATİSTİKLERİ 2010

AVRUPA BİRLİĞİ BÜLTENİ AB SERVİSİ SAYI:15 NİSAN 2004/2

TÜRKİYE VE AVRUPA BİRLİĞİ: MÜZAKERELERİN GİDİŞATI NEREYE?

18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR

Elektronik ticaret e-ticaret

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

Anket`e katılan KOBİ lerin ait olduğu branş 10,02% 9,07% 5,25% 3,10% Enerji sanayi. Oto sanayi. Gıda sanayi. Ağaç sanayi. İnformasyon teknolojisi

ELEKTRONİK TİCARETTE SÖZLEŞME VE SİPARİŞLER HAKKINDA YÖNETMELİK TASLAĞI. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

FASIL 10 BİLGİ TOPLUMU VE MEDYA

KARADAĞ SUNUMU Natalija FILIPOVIC

Sayın Konuklar; Saygıdeğer konuklar,

E-Ticaretin özelliklerini ve araçlarını tanımlayabileceksiniz. E-Ticaretin yararlarını karşılaştırabileceksiniz.

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

HABER BÜLTENİ Sayı 38

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ

Özet Tanıtım Dokümanı

Özet Tanıtım Dokümanı

Yurtdışı Vatandaşlar Burslarının takvimi nasıldır? Değerlendirme ve Mülakat Tarihleri: Aralık 2014 Ocak 2015

HABER BÜLTENİ xx Sayı 40

Türkiye ve Avrupa Birliği

YAPI FUARI TURKEYBUILD İSTANBUL FUARI ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

HABER BÜLTENİ xx Sayı 16

Aktivist Programı Destek Talep Rehberi

E-Ticaretin özelliklerini ve araçlarını tanımlayabileceksiniz. E-Ticaretin yararlarını karşılaştırabileceksiniz.

ORTAK PNR UYGULAMASINA DOĞRU ADIM ADIM

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

İstatistikler ve Kanıta Dayalı Karar Verme Semineri

TÜRKİYE CERN FIRSATINI KAÇIRDI

BÖLÜM 8. Bilişim Sistemleri Güvenliği. Doç. Dr. Serkan ADA

Türkiye İç Denetim Kongresi, 11 Kasım Sosyal Medya Riski ve Denetimi. Doğan Tanrıseven EY Danışmanlık Hizmetleri, Direktör

HABER BÜLTENİ Sayı 50

HABER BÜLTENİ Sayı 25 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

IFLA İnternet Bildirgesi

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

Yrd. Doç. Dr. Mustafa FİŞNE. AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ÖĞRETİM ÜYESİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 13

ELEKTRONİK TİCARET KANUNU KAPSAMINDA HİZMET SAĞLAYICILARIN BİLGİ VERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

AVRUPA BİRLİĞİ SİGORTA MÜKTESEBAT REHBERİ

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

İçindekiler. Hakkımızda Misyon Vizyon TKYD Üyelik Ayrıcalıkları Faaliyetler

TÜBİSAD Bilişim Çözümleri Platformu

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 47

TEST REHBER İLKELERİ PROGRAMI ULUSAL KOORDİNATÖRLER ÇALIŞMA GRUBU 26. TOPLANTISI (8-11 Nisan 2014, Paris)

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

ELEKTRONİK TİCARET (E-TİCARET) NEDIR? Ticaret Nedir?

İNTERNETİN GÜVENLİ KULLANIMI İHTİYACI

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Transkript:

T.C. MALİYE BAKANLIĞI AB VE DIŞ İLİŞKİLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI AĞUSTOS 2011 SAYI 54 BU SAYIDA: AVRUPA BİRLİĞİ NİN 28. ÜYESİ OLMA YOLUNDA HIRVATİSTAN 2 GÜVENLİ ÇEVRİMİÇİ ALIŞVERİŞ AVRUPA BİRLİĞİ NDE ŞEFFAFLIK KAYDI AVRUPA DA YÜKSELEN IRKÇILIK VE YABANCI DÜŞMANLIĞI 6 12 14 2013 Avrupa Vatandaşları Yılı Önerisi Avrupa Komisyonu, 1993 tarihli Maastricht Antlaşması ile ortaya koyulan Avrupa Birliği Vatandaşlığı kavramının 20. yılını kutlamak üzere 2013 yılının Avrupa Vatandaşlığı yılı olarak ilan edilmesini teklif etmiştir. Birlik vatandaşlığı kavramının ortaya koyulmasının üzerinden geçen 20 yılda, daha ucuza seyahat etme, sağlık hizmetlerinden daha iyi yararlanma, Avrupa içinde daha ucuz iletişim kurma gibi Birlik vatandaşlarının hayatlarını kolaylaştıracak çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. 2013 Avrupa Vatandaşlığı Yılı kapsamında, Avrupa Birliği düzeyi ile ulusal ve bölgesel düzeyde konferans, seminer ve benzeri faaliyetler düzenlemeyi planlayan Komisyon bu faaliyetler için 1 milyon Avroluk bir bütçe önermektedir. Avrupa Parlamentosu ve Bakanlar Konseyi nin söz konusu bütçeyi kabul etmesi halinde Komisyon, diğer Avrupa Birliği Kurumları ve Üye Devletler ile yakın işbirliği içinde 2013 Avrupa Vatandaşlığı Yılının güçlü ve kalıcı etkilere sahip olmasını amaçlamaktadır. Resim için Kaynak: http://www.masternewmedia.org/news/2006/11/09/participatory_democracy_european_citizens_initiative.htm 15/07/2011.

Avrupa Birliği nin 28. Üyesi Olma Yolunda Hırvatistan Ayşenur ONUR AB Uzmanı Avrupa Birliği (AB) katılım müzakerelerine, 16-17 Aralık 2004 tarihlerinde gerçekleşen Brüksel Zirve Toplantısı'nda alınan karar üzerine Türkiye ile eşzamanlı olarak 3 Ekim 2005 tarihinde başlayan Hırvatistan ın 1 Temmuz 2013 tarihinde AB nin 28. üye ülkesi olması beklenmektedir. Bu yazıda Hırvatistan ın AB ile ikili ilişkilerinin gelişimi, Hırvatistan da halkın Birlik üyeliğine bakış açısı ile AB yetkililerinin söz konusu ülkenin Birlik üyeliği hakkındaki yorumları üzerinde durulacaktır. Hırvatistan ın AB ile ilişkilerinin iki aşamalı bir süreçten oluştuğu görülmektedir. İlk dönem, Hırvatistan ile AB arasındaki diplomatik ilişkilerin ilk kez Hırvatistan ın bağımsızlığının 15 Ocak 1992 tarihinde Birlik tarafından kabul görmesiyle başlamış ve 2000 yılının başına kadar uzanmıştır. İkinci dönem ise ikili ilişkilerin yoğunlaştığı 2000 de başlayıp günümüze kadar sürmektedir. Esasen, AB ile Hırvatistan arasındaki işbirliğinin genel çerçevesini çizen İstikrar ve Ortaklık Anlaşması 1, 29 Ekim 2001 tarihinde imzalanarak 1 Şubat 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anlaşmayı takiben söz konusu ülke 21 Şubat 2003 tarihinde tam üyelik başvurusunda bulunmuştur. Komisyon un başvuruyu 20 Nisan 2004 tarihli Görüş ünde 2 olumlu karşılaması üzerine Hırvatistan a adaylık statüsü verilmiştir. Ancak gerek bahse konu Görüş te gerekse Aralık 2004 te gerçekleşen Zirve Toplantısı'nda AB Konseyi tarafından belirtildiği üzere Hırvatistan ile müzakere sürecinin başlatılması için eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (International Criminal Tribunal for the former Yugoslavia-ICTY) ile işbirliği kurularak savaş suçu işleyen bazı Hırvatların teslim edilmesi şart koşulmuştur. Aksi takdirde açılış müzakerelerinin erteleneceği hususu belirtilmiştir. 3 Öyle ki Komisyon, 16 Mart 2005 tarihinde ICYT ile tam işbirliği sağlanmadığı gerekçesiyle Hırvatistan ile müzakere sürecinin askıya alınmasını kararlaştırmıştır. 4 Ancak, ICTY Başsavcısı tarafından hazırlanan olumlu raporun ardından müzakere sürecinin resmi olarak 3 Ekim 2005 tarihinde başlatılacağı Konsey tarafından resmen açıklanmıştır. 5 Tüm bu gelişmeler ışığında Hırvatistan ın AB ye üyelik müzakerelerinin bugünlere çok da kolay gelmediği görülmektedir. Nitekim müzakerelere başlamak için Hırvatistan ın savaş suçu işleyen bazı Hırvatları yakalayıp ICTY ye teslim etmek zorunda kalması, 1990 lı yılların başlarında ülkelerinin bağımsızlığı için savaşmış milliyetçi duruştaki Hırvat halkı içinde AB karşıtlığı yaratmıştır. Bu nedenle AB üyeliğinin gerçekleşebilmesi için söz konusu kesimin desteğinin alınması gerekecektir. Bunun yanı sıra, Hırvatistan da halkın bir kısmı da AB ye üyeliğin ülkedeki refah seviyesini düşüreceği endişesini taşımaktadır. 6 Nitekim Hırvat halkının AB üyeliğine karşı olumsuz bakışı Eurobarometre araştırmalarında da görülmektedir. Eurobarometre nin 18 Şubat 2011 tarihli raporuna Hırvatların sadece %27 si Birlik üyeliğini desteklerken, %29 u üyeliğin ülkeleri için olumsuz sonuçlar yaratacağını düşünmektedir. Ankete katılanların %41 i ise AB üyeliğinin ülkeleri için ne faydalı ne de zararlı olacağı görüşündedir. 7 2

Katılım müzakereleri 35 fasılda yürütülen Hırvatistan ın tarama süreci 18 Ekim 2006 tarihinde neticelenmiştir, ancak müzakere süreci Slovenya nın anılan ülke ile olan sınır sorunları nedeniyle 10 ay boyunca engellenmiştir. Müzakereler Slovenya nın Eylül 2009 da engellemelerini geri çekmesi ile kaldığı yerden devam edebilmiştir. Buna rağmen Slovenya, Nisan 2010 da 31 No lu Dış, Güvenlik ve Savunma Politikaları başlığının açılmasını engellemeyi sürdürmüştür. Söz konusu sorun Slovenya nın anılan sınır sorununun uluslararası tahkim yoluyla çözümünü kabul edeceğini belirtmesi ile çözümlenebilmiştir. 8 Komisyon un 10 Haziran 2011 tarihli önerisi üzerine Hırvatistan ile katılım müzakereleri süreci 30 Haziran 2011 tarihinde son dört faslın da ( 8 No lu Rekabet Politikası, 23 No lu Yargı ve Temel Haklar, 33 No lu Mali ve Bütçesel Hükümler ile 35 No lu Diğer Konular) kapanması ile tamamlanmıştır. AB Komisyonu, Avrupa Parlamentosu, AB Konseyi ve Hırvatistan'ın resmi onaylarının ardından anılan ülke ile Katılım Anlaşması nın yıl sonunda imzalanması ve ülkenin 1 Temmuz 2013 tarihinde AB nin 28. üye ülkesi olarak Birliğe katılması öngörülmektedir. 9 Böylece üyelik görüşmelerine 2005 yılında başlamış olan Hırvatistan, Slovenya'dan sonra AB'ye üye olan eski Yugoslavya cumhuriyetlerinden ikincisi olacaktır. AB Komisyonu nun Genişleme ve Komşuluk Politikası ndan Sorumlu Üyesi Stefan Füle söz konusu süreci değerlendirirken henüz 20 yıldır bağımsız bir ülke olan Hırvatistan ın AB üyeliği yolunda oldukça etkileyici bir ilerleme kaydettiğini ifade etmiştir. 10 Komisyon Başkanı Jose Manual Barroso ise Hırvatistan ın AB üyelik sürecinin de diğer Güney Avrupa Ülkeleri için iyi bir örnek teşkil edeceğini belirtmiştir. 11 Sonuç itibariyle, Hırvatistan ın AB üyeliği yolundaki son aşama Katılım Anlaşması nın AB Üye Devletleri tarafından imzalanmasıdır. Anlaşmanın imzalanmasını takip eden 30 gün içerisinde Hırvatistan ın AB üyeliğini halk oylamasına sunması gerekecektir. Ancak daha önce de ifade edildiği üzere Hırvat Hükümetinin, halkı AB üyeliğini desteklemesi yönünde ikna edici kampanyalar yürütmesi gerekecektir. Üyeliğin gerçekleşmesinin ardından da AB Komisyonu tarafından izlenmeye alınacak olan ülkenin reformlarını aynı kararlılıkla sürdürmesi beklenecektir. 3

Kaynakça: Delegation of European Union to the Republic of Croatia, The Opening of Accession Negotiations, http://www.delhrv.ec.europa.eu/?lang=en&content=2746 (20.07.2011) Delegation of European Union to the Republic of Croatia, Overview of EU-Croatia Relations, http://www.delhrv.ec.europa.eu/?lang=en&content=62 (20.07.2011). Delegation of European Union to the Republic of Croatia, Negotiations State of Play: July 2011, http://www.delhrv.ec.europa.eu/?lang=en&content=1005 (20.07.2011). Dr. Erhan Türbedar, Hırvatistan ın AB Üyeliğine Yeşil Işık, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Haziran 2011, N201144, s.2, http://www.tepav.org.tr/tr/haberler/s/2197 (20.07.2011). Eurobarometer, Standard Eurobarometer 74, Public Opinion in the European Union Report, Autum 2010, Belçika, Şubat 2011, s. 35, http://ec.europa.eu/public_opinion/archives/eb/eb74/eb74_publ_en.pdf (20.07.2011). European Commission, Communication from the Commission: Opinion on Croatia s Application for Membership of the European Union, COM (2004) 257 final, 20.04.2004, Brussels. European Commission, Europa Press Releases, EU Closes Accession Negotiations with Croatia, http://europa.eu/rapid/pressreleasesaction.do?reference=ip/11/824&format=html &aged=0&language=en&guilanguage=en (20.07.2011). European Commission, Croatia on the course to be the 28th EU member, http://ec.europa.eu/unitedkingdom/press/frontpage/2011/1180_en.htm (20.07.2011). Slovenia Unblocks Croation EU Bid, 11 Ekim 2009, http://news.bbc.co.uk/2/hi/europe/8250441.stm (20.07.2011). 4

1 İstikrar ve Ortaklık Anlaşması, AB ile Birlik üyesi olmayan bir ülke arasında imzalanan ve söz konusu ülkenin AB üyesi olabilmesi amacıyla üstlenmesi gereken yükümlülükleri ortaya koyan işbirliği anlaşmasıdır. Anlaşma kapsamında anılan ülkeden siyasi, ticari, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda reform yapması ve bu çerçevede birtakım taahhütleri üstlenmesi beklenmektedir. Reformların gerçekleştirilebilmesi için Birlik tarafından bu ülkeye fon aktarılmakta olup, ülkenin sanayi ve tarım ürünlerinin AB pazarlarına tarife uygulanmaksızın girmesine olanak sağlanmaktadır. 2 Komisyon un Merkezi ve Doğu Avrupa ülkelerinin üyelik başvuruları üzerine yorumlarını sunduğu Görüş (Avis/Opinion) belgelerinde, 22 Haziran 1993 tarihinde yapılan Kopenhag Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesi nde belirtilen ve siyasi, ekonomik ve Birlik müktesebatının benimsenmesi olmak üzere üç grupta toplanan Kopenhag kriterlerini karşılamaları gerektiği vurgulanmaktadır. European Commission, Communication from the Commission: Opinion on Croatia s Application for Membership of the European Union, COM (2004) 257 final, 20.04.2004, Brussels, s.5. 3 European Commission, 2004, s.30. 4 Bakınız; Delegation of European Union to the Republic of Croatia, The Opening of Accession Negotiations, http://www.delhrv.ec.europa.eu/?lang=en&content=2746 (20.07.2011) 5 Bakınız; Delegation of European Union to the Republic of Croatia, Overview of EU-Croatia Relations, http://www.delhrv.ec.europa.eu/?lang=en&content=62 (20.07.2011). 6 Dr. Erhan Türbedar, Hırvatistan ın AB Üyeliğine Yeşil Işık, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Haziran 2011, N201144, s.2, http://www.tepav.org.tr/tr/haberler/s/2197 (20.07.2011). 7 Eurobarometer, Standard Eurobarometer 74, Public Opinion in the European Union Report, Autum 2010, Belçika, Şubat 2011, s. 35, http://ec.europa.eu/public_opinion/archives/eb/eb74/eb74_publ_en.pdf (20.07.2011). 8 Slovenia Unblocks Croation EU Bid, 11 Ekim 2009, http://news.bbc.co.uk/2/hi/europe/8250441.stm (20.07.2011). 9 European Commission, Europa Press Releases, EU Closes Accession Negotiations with Croatia, http://europa.eu/rapid/pressreleasesaction.do?reference=ip/11/824&format=html&aged=0&languag e=en&guilanguage=en (20.07.2011). 10 Bakınız; Delegation of European Union to the Republic of Croatia, Negotiations State of Play: July 2011, http://www.delhrv.ec.europa.eu/?lang=en&content=1005 (20.07.2011). 11 European Commission, Croatia on the course to be the 28th EU member, http://ec.europa.eu/unitedkingdom/press/frontpage/2011/1180_en.htm (20.07.2011). 5

Güvenli Çevrimiçi Alışveriş Orhan ELÇİ AB Uzmanı 1. Giriş İktisada Giriş dersleri iktisadın kıt kaynaklar ile sınırsız ihtiyaçları karşılama sanatı olduğunu vurgulayarak başlar. Bu sanatın icra edilebilmesi için üretilen ürünleri arz edenler ile bunları talep edenlerin buluşabildiği bir ortam gerekmektedir. Bu ortamı pazarlar sağlamaktadır. Günümüzde üretici ve tüketicilerin bir araya geldiği ve her iki tarafın da gereksinimlerini gidermeye çalıştıkları pazarlar, fiziksel buluşma yeri olmaktan çıkmış, kablolu ve kablosuz bağlantılar yoluyla, bilgisayar ve hatta cep telefonları aracılığıyla tarafları buluşturan ve fiziksel sınırları ortadan kaldıran sanal ortamlara dönüşmüştür. Bu dönüşüm üretici ve tüketicilerin alışverişlerinde çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalmalarına neden olmakta ve güvenli bir ortamın oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır. İnternet kullanıcılarının ve buna bağlı olarak çevrimiçi alışveriş imkanı sunanların ve yapanların sayısının gün geçtikçe artıyor olması da çevrimiçi alışveriş güvenliğinin önemini artırmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumunun 2010 Yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması Sonuçlarına göre 2007 yılında 16 74 yaş gurubu bireylerde internet kullanım oranı %30,1 iken 2010 yılında bu oran %41,6 ya yükselmiştir. Aynı yıl bireylerin kişisel kullanım amacıyla internet üzerinden mal veya hizmet siparişi verme ya da satın alma oranı %15, ilk üç ay internet bankacılığı kullanma oranı ise %16,8 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye de internet kullanımındaki artış ve bireylerin kullanım amaçları arasında çevrimiçi alışveriş ve internet bankacılığının önemli bir yer tutuyor olması, kullanıcıların güvenli alışveriş yapabilmeleri için bilgilendirilmeleri ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Bu amaçtan yola çıkarak bu yazıda, Avrupa İletişim Ağı ve Bilgi Güvenliği Ajansı (ENISA European Network and Information Security Agency) tarafından 2010 yılında yayımlanan Güvenli Çevrimiçi Alışveriş konulu Beyaz Kitap ele alınacaktır. Bu raporun amacı ister alıcı ister satıcı olsun tüm yaş gruplarında çevrimiçi alışveriş yapanların farkındalığını artırmak ve çevrimiçi riskler hakkında pratik önerilerde bulunmaktır. Bu çerçevede rapor çevrimiçi alışverişin yapısını ve risklerini ortaya koymakta, bu risklere karşı önlemleri dile getirmekte ve hem satıcıların hem de alıcıların karşılaştıkları riskleri azaltacak önerilerde bulunmaktadır. 2009 yılı Eurostat verilerine bakıldığında ise Avrupa Birliği (AB) vatandaşlarının yaklaşık % 40 ının çevrimiçi alışveriş yaptığı görülmektedir. İnternet kullanımındaki artış, internetin mal ve hizmetlerin alınmasında ve satılmasında bir araç olarak kullanımını da artırmaktadır. Çünkü internet bir yandan satıcılar için geniş bir pazar imkanı sunarken, diğer yandan tüketicilere çok sayıda mal ve hizmet arasında seçim yapabilme, farklı markaları karşılaştırabilme ve internet erişimi olan her an ve her yerde alışveriş yapabilmeyi mümkün kılmaktadır. 6

2. Çevrimiçi Alışveriş Raporda, çevrimiçi alışveriş, bireylerin internet üzerinden veya benzer elektronik ağları kullanarak mal veya hizmet alıp satmaları olarak tanımlanmaktadır. Bu bölümün devamında internet ve çevrimiçi alışverişin gelişimi, bireylerin iletişim şekillerinin çevrimiçi alışveriş üzerindeki etkileri ve bireylerin neden çevrimiçi alışverişten uzak durduklarına değinilmektedir. Bu hususlar aşağıda özetlenmektedir. 1990 lı yılların başlarında kullanımı yaygınlaşan internet, 1994 yılında SSL 1 şifreleme ile birlikte güvenli işlemlerin yapılabilmesi için bir araç olarak düşünülmeye başlanmıştır. Kitap, CD ve DVD ler ile başlayan çevrimiçi alışverişin alanı günümüzde gıda ve kozmetik ürünlerinden, uçak biletine, otel ve tatil rezervasyonundan, indirilebilir müzik ve filmlere kadar neredeyse tüm mal ve hizmetleri kapsamına alan bir yelpazeye sahiptir. Bu genişlemenin en önemli nedenleri arasında çevrimiçi pazarın, firmalara mal ve hizmetlerini daha iyi sunmalarını mümkün kılan ve satışlarını artıran bir ortam sağlaması, tüketicilere ise çok sayıda tedarikçi ve ürün sağlamasıdır. Bununla birlikte, bireylerin iletişim şekilleri de çevrimiçi alışverişi etkilemektedir. Bu iletişim şekilleri arasında mobil internet, sosyal ağlar ve uygulamalar yer almaktadır. Bireyler cep telefonları, akıllı telefonlar (smartphones), dijital özel sekreterler/avuçiçi bilgisayarlar (PDA Personal Digital Assistant) ve tablet bilgisayarlar aracılığıyla kapsama alanında oldukları anlarda internete mobil olarak erişebilmektedirler. Bu cihazlar internet erişiminde mekan ve zaman özgürlüğü sağlamaktadır. Böylelikle çevrimiçi alışveriş istenen her anda ve yerde yapılabilmektedir. Bir diğer iletişim şekli sosyal ağların kullanımıdır. Birçok insanı bir araya getiren sosyal ağlar alışveriş için yeni bir pazar oluşturmakta ve çevrimiçi alışverişi kolaylaştıran bir platform olarak öne çıkmaktadır. Firmaların tüketiciler için geliştirdikleri uygulamalar çevrimiçi alışverişi kolaylaştıran bir başka unsurdur. Bu uygulamalar yoluyla tüketiciler internet üzerinden herhangi bir sisteme giriş yapmadan alışveriş yapabilmektedirler. İnternetin gelişmesiyle birlikte çevrimiçi alışverişin yaygınlaşması bir yana, milyonlarca kişi dolandırıcılık ihtimali ve kimlik hırsızlığı gibi korkular nedeniyle çevrimiçi alışverişten uzak durmaktadır. 2010 yılı Mart ayında yayımlanan VeriSign İnternet Güven Endeksi Raporuna (VeriSign Internet Trust Index Report) göre her üç internet kullanıcısından biri çevrimiçi alışverişin çok riskli olduğunu düşünmektedir. Bu tüketiciler çevrimiçi alışverişe güvenmedikleri için alışverişten uzak durmaktadırlar. Aynı rapora göre İngiltere deki internet kullanıcılarının %11 i son 12 ay içinde çevrimiçi dolandırıcılığa maruz kalmıştır. Kullanıcılar kimlik hırsızlığı nedeniyle yıl boyunca ortalama 352 kaybetmiştir. Dolandırıcılık mağdurlarının %12 si kayıplarının tazmin edilmesini beklerken, %4 ü bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini düşünmektedir. Alman internet kullanıcılarının %15 i, Fransızların %10 u, İtalyanların %9 u ve İsveçlilerin %3 ü kimlik (ID) dolandırıcılığına maruz kalmıştır. Çevrimiçi alışverişe yönelik gerekli ve uygun güvenlik önlemlerinin 7

alınmaması halinde çevrimiçi dolandırıcılık önemli sayıda tüketicinin alışverişten uzak durmasına neden olacaktır. 3. Çevrimiçi Alışverişte Ortam ve Ana Faktörler Rapora göre tacirlerin çevrimiçi alışveriş pazarına girmelerinde iki önemli faktör bulunmaktadır. Bunlardan birincisi internet aracılığıyla küresel pazara erişme potansiyelidir. İkincisi ise çevrimiçi alışverişin geleneksel ticarete göre çok daha az maliyetli olmasıdır. Raporda çevrimiçi alışveriş ortamının çevrimiçi tacirler, banka ve ödeme hizmetleri, internet altyapı hizmetleri, düzenleyiciler ve teknoloji gibi çeşitli unsurlardan oluştuğu ifade edilmektedir. Çevrimiçi tacirler imalatçılar, perakendeciler, bireyler ve KOBİ ler, çevrimiçi pazar yerleri, hibrid hizmetler, tüketiciden tüketiciye pazar yerleri ve internet perakendecileridir. Banka ve ödeme hizmetleri arasında bankacılık, kredi kartı ile ödeme, tele transfer (wire transfer) ve kredi kartsız ödeme imkanları yer almaktadır. İnternet altyapı hizmetleri alan adı sistemi (DNS Domain Name System), sertifikalar, internet hizmet sağlayıcıları, üst düzey alan kayıtları ve internet kaydedicilerden oluşmaktadır. Ulusal düzenleyiciler arasında veri koruma yetkilileri, tüketici koruma yetkilileri ve iletişim düzenleyicileri yer almaktadır. 4. Çevrimiçi Alışverişe İlişkin Riskler Dördüncü bölümde çevrimiçi alışverişe ilişkin riskleri belirleyen rapor, çevrimiçi durumda muhatap olunan kişiyi ve mal veya hizmetin satın alma sürecini belirlemenin, fiziksel olarak karşı karşıya gelinen gerçek pazarlara göre çok daha zor olduğunu ileri sürmektedir. Bu durumda internet üzerinden gerçekleştirilen işlemlerde tüm risklerin mümkün olduğunca dikkate alınması ve internet kullanıcısının işlemlerinde kendini güvende hissetmesi önem kazanmaktadır. Zira internet suç işlemeyi kolaylaştırmakta ve suç işleme şekillerini artırmaktadır. Uluslararası ölçek, düşük işlem maliyeti ve hızlı haberleşme birçok geleneksel suç için internetin yeni bir platform olmasına yol açmaktadır. Terminoloji uyuşmazlıkları ve hukuk sistemleri arasındaki farklılıklar da kimi suçluların eylemlerinin sonuçlarını gizlemelerine yardımcı olmaktadır. Çevrimiçi dolandırıcılık en çok kimlik avı ve casus yazılımlar (spyware) yoluyla gerçekleştirilmektedir. Bununla birlikte dolandırıcılar piyango kazandınız, zor durumdayım ve hesabınıza para aktarmak istiyorum vb. konulu e- postalar göndererek kişisel ve finansal bilgilere ulaşmaya çalışmaktadırlar. Bir diğer çevrimiçi dolandırıcılık yöntemi ise dolandırıcının internet üzerinden satılan bir mala farklı kimliklerle sürekli satın alma önerisi göndermesi ve nihayetinde söz konusu malı satış fiyatından daha yüksek tutarlı sahte bir çekle satın alması, ancak malı almakla birlikte çekte yazan tutar ile satış fiyatı 8

arasındaki tutarı talep etmesi şeklinde gelişmektedir. Yasal bilgisayar programlarındaki açıklar da dolandırıcılar için kullanıcıların bilgisayarlarına erişme, kimliklerini çalma ve onların bilgilerini kullanarak işlem yapmayı mümkün kılmaktadır. 5. Tehditlerle Mücadele Mekanizmaları Rapor, çevrimiçi alışveriş güvenliğini tehdit eden hususlara karşı AB tarafından kabul edilen üç ana Direktifi aşağıdaki gibi sıralamaktadır: 1. Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin 97/7/EC sayılı ve 20 Mayıs 1997 tarihli Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicilerin Korunması hakkında Direktif. 2. Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin 1999/44/EC sayılı ve 25 Mayıs 1999 tarihli Tüketici Mallarının Satışı ve Satışa Bağlı Garantiler hakkında Direktif. 3. Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin 2000/31/EC sayılı ve 8 Haziran 2000 tarihli Bilgi Toplumu Hizmetleri ve Özellikle İç Pazarda Elektronik Ticaret hakkında Direktif. Ayrıca rapor, AB Direktiflerinin Birlik hukukunun bir parçası olarak Avrupa düzeyinde yasal etkilere sahip olduğunu, ancak her Üye Devletin bu Direktifleri kendi ulusal hukuk sistemleri içinde uygulamaları gerektiğini vurgulamaktadır. Direktifler aynı zamanda AB vatandaşları arasındaki uyuşmazlıklara da uygulanabilmektedir. E-ticarete ilişkin en önemli Direktif 2000/31/EC sayılı Direktiftir. Söz konusu Direktif satın alma işleminden önce satıcının alıcıya sunması gereken açık, kapsamlı ve kesin bilgileri belirlemiştir. Bu direktiflerin yanında Üye Devletlerin ulusal düzenlemeleri de mevcuttur. Ancak Birlik hukuku ve ulusal düzenlemeler sadece AB sınırlarında işletilen web siteleri için uygulanmaktadır. Dolayısıyla AB hukukuna tabi olmayan sitelerden yapılan alışverişlerde tüketiciler yeterli ölçüde korunamamaktadır. Bu düzenlemelerin yanında çeşitli güvenlik önlemleri de mevcuttur. Bunlar arasında internet üzerinden satış yapanların sitelerinde aldıkları çeşitli güvenlik önlemleri, kullanıcı adı ve şifre bilgileri ve parmak izi gibi biyometrik veri kullanımı yer almaktadır. 6. Tüketicilere Öneriler Rapora göre kimlik hırsızları başkaları adına işlem yapmaları için çok az bilgiye ihtiyaç duymaktadırlar. Üstelik bazen bu bilgileri kullanarak başkalarının adına işlem yapmak yerine üçüncü kişilere satmaktadırlar ki bu durumda kimlik bilgilerinin nasıl, ne zaman ve nerede çalındığını ve kullanıldığını tespit etmek oldukça güçtür. İşte bu nedenle tüketiciler; işlem yapacakları firmanın gizlilik koşullarını dikkatlice gözden geçirmelidir, şifrelerini kesinlikle kimseyle paylaşmamalı ve en çok 6 ayda bir değiştirmelidir, büyük küçük harfler, semboller ve rakamlardan oluşan karışık şifre belirlemelidir, şifre dışında alışveriş esnasında doğrulama SMS i alma gibi önlemleri tercih etmelidir, bilgisayarda en yüksek gizlilik ayarını seçmelidir, 9

dolandırıcıların, arkadaşlarının ismini kullanarak işlem yapmaya çalışacaklarını unutmamalıdır, doğum tarihi, anne kızlık soyadı gibi kişisel bilgiler verilirken çok dikkatli olmalıdır, çevrimiçi form doldururken firmanın istenen bilgilere gerçekten ihtiyacı olup olmadığını düşünmelidir, form doldururken sadece isim, soyisim ve e-posta adresi gibi zorunlu bilgileri vermelidir, arama motorlarını kullanarak internette kendi hakkında bilgi olup olmadığını kontrol etmelidir, bilgisayar, CD veya hafıza kartı gibi ortamlarda bulunan bilgilerini şifrelemelidir, kullanılmayan hard diskleri ve kişisel bilgilerin yazılı olduğu kağıtları yok etmelidir. Bununla birlikte tüketiciler, çevrimiçi sitelerde kişisel bilgilerini kaydetmemeli, bilgisayarlarında mutlaka güvenlik duvarını etkinleştirmeli, bilmediği kullanıcılardan gelen e- posta eklerini açmamalı, kişisel bilgilerini e-posta ile paylaşmamalı, güvenli internet bağlantısı kullanmalı, kullanmadığı zaman internet bağlantısını kesmeli, güncel bir işletim sistemi kullanmalı, web tarayıcısının güvenlik uyarılarını dikkate almalı, güvenilir bir anti-virüs programı kullanmalı ve programı güncel tutmalı, kişisel bilgisayarının kullanımı için şifre oluşturmalıdır. Tüketiciler çevrimiçi alışveriş yaparken, zayıf yapılandırması olan ve gizlilik bilgisi içermeyen sitelerden, tipografik hataları olan sitelerden uzak durmalı, güvenilir olmayan bir bilgisayar kullanmamalı, kamuya açık bilgisayarlardan alışveriş yapmamalı, bilinen ve güvenilir sitelerden alışveriş yapmalı, alışverişte düşük limitli kredi kartı kullanmalı, mümkün oldukça geçici ödeme şekilleri kullanmalıdır. 7. Satıcılara Öneriler Rapor, mal ve hizmetlerin çevrimiçi satılmasının satıcılara birçok fayda sağlayabildiğini, ancak satıcıların tüketicilere karşı sorumluluklarını ve yükümlülüklerini bilmek zorunda olduklarını ortaya koymaktadır. Bunun için de satıcılar, çevrimiçi alışverişte tam olarak yetkin ve güvenlik önlemlerini iyi bilen personel çalıştırmalı, sistemlerine ilişkin her türlü güvenlik önlemini almalı, web sayfasının içeriğinin doğru olmasını, ürünler ve fiyatlara ilişkin bilgilerin güncel olmasını sağlamalı, gizlilik bildirimi sunmalı, yasal düzenlemeleri iyi bilmeli ve bu düzenlemelere uymalı, dolandırıcılıkla mücadele etmelidir. 8. Sonuç Sonuç olarak rapor, bilgisayar kullanımının artması ve teknolojinin gelişmesine bağlı olarak çevrimiçi alışverişin hacminin önümüzdeki yıllarda daha da artması beklendiğini ifade etmektedir. Çevrimiçi alışveriş sayesinde bir yandan tüketiciler kolayca alışveriş yaparken, 10

diğer yandan satıcılar kolayca ürünlerini pazarlamaktadırlar. Bu kolaylıkların yanında çevrimiçi alışveriş birçok riski de beraberinde getirmektedir. Ürün ve hizmetleri çevrimiçi alan ve satanların bu risklerin farkında olmaları, dolandırıcılığa karşı dikkati elden bırakmamaları ve gerekli tedbirleri eksiksiz almaları bu risklerin asgari düzeye çekilebilmesini sağlayacaktır. Bu konuda kamuoyunun farkındalığını ve bilgi birikimini artırmak da çevrimiçi alışverişin güvenliğini artıracaktır. Kaynakça: TÜİK, (2010), 2010 Yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması Sonuçları, Sayı: 148, 18 Ağustos 2010, http://www.tuik.gov.tr/prehaberbultenleri.do?id=6308, 27/07/2011. ENISA, (2010), How to shop safely online http://www.enisa.europa.eu/act/ar/deliverables/2010/how-to-shop-safelyonline/at_download/fullreport, 27/07/2011. VeriSign, (2010) Internet Trust Index, https://www.trustthecheck.com/assets/verisign_internet_trust_index_march_2 010.pdf, 27/07/2011. 1 SSL (Secure Socket Layer) güvenli soket katmanı network üzerindeki bilgi transferi sırasında güvenlik ve gizliliğin sağlanması amacıyla geliştirilmiş bir güvenlik protokolüdür. SSL gönderilen bilginin kesinlikle ve sadece doğru adreste deşifre edilebilmesini sağlar. Bilgi gönderilmeden önce otomatik olarak şifrelenir ve sadece doğru alıcı tarafından deşifre edilebilir. Her iki tarafta da doğrulama yapılarak işlemin ve bilginin gizliliği ve bütünlüğü korunur. (http://www.telekom.com.tr/v2/sss/internet-sorular/252-ssl-nedir adresinden alıntı, 12/08/2011). Kaynak: http://www.internetgirisimleri.com/e-ticaret-2/online-alisveris-yapanlar-niye-sitenizden-satinalmiyor.html, 12/08/2011.

Avrupa Birliği nde Şeffaflık Kaydı Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği nin (AB) karar alma sürecinde şeffaflığı artırmak ve Birlik politikası üzerinde söz söylemek isteyenlere bu fırsatı sağlamak üzere 23 Haziran 2011 tarihinde ortak bir Kamu Şeffaflık Kaydı nı (Transparency Register) uygulamaya koymuşlardır. Kamu Şeffaflık Kaydına dahil olan kuruluşlar aşağıdaki faaliyetleri gerçekleştirme imkanına sahip olacaklardır; Avrupa Parlamentosu üyeleri ve diğer AB kuruluşları yetkilileri ile temaslarda bulunmak, Bilgilendirme amaçlı materyaller, tartışma ve pozisyon belgeleri hazırlamak, Sosyal programlar, konferanslar, görüşmeler ve faaliyetler organize etmek, AB mevzuatına ilişkin gönüllü katkı sağlamak, kamuya açık danışma mekanizmalarında yer almak. Şeffaflık kayıt sistemine kayıt olmak gönüllülük esasına dayanmaktadır, ancak Parlamento nun karar süreçlerinde söz sahibi olmak isteyen kuruluşların bu sisteme kayıt olmaları gerekmektedir. Böylece karar alma süreçlerinde yer alma isteği kuruluşları gönüllülük esasına dayanan bu sisteme kayıt olmaya teşvik etmektedir. Yeni kayıt sistemi, 2008 yılında Komisyon tarafından oluşturulan ve 4000 kayıtlı üyesi bulunan sistemi de içine almaktadır. Böylece bu yeni sistemin kapsamı, hukuk firmalarını, sivil toplum kuruluşlarını, düşünce kuruluşlarını, her türlü organizasyon ve kendi hesabına çalışanları; yani Birlik politikalarını etkileyen ve mevcut politikalardan Yonca SAKA AB Uzmanı etkilenen herkesi kapsayan bir şekilde genişletilmiştir. Şeffaflık kaydını imzalayanlar aynı zamanda bir davranış ilkeleri rehberine imza atmış ve rehberi kabul etmiş sayılırlar. Rehbere göre, çalıştıkları alana dair doğru ve güncel bilgileri sunmak, çalışan sayılarını sisteme işlemek, çalışma alanları ile ilgili mevzuatı kaydetmek ve AB fonlarından yararlanma miktarlarını belirtmek yükümlülüğünü kabul etmiş sayılırlar. Rehberin ilkelerine riayet etmeyen her kayıt sahibi hakkında şikâyet mekanizmasının işletilmesi ve gerekli tedbirlerin uygulanması da kaydın bir politikasıdır. Bu çerçevede şikâyetler hakkında gerekli işlemleri yapmak üzere bir ortak sekretarya oluşturulacaktır. Bir kuruluşun sistemin işleyişini belirleyen rehbere aykırı davrandığının tespit edilmesi halinde bu kuruluşun sistemdeki kaydı dondurulabilecek, hatta sistemden çıkarılması sağlanabilecektir. Kuruluş yetkilileri, kuruluşu bu sistemde kayıtlı hale getirerek ve rehber ilkelere tam uyumu taahhüt ederek Birlik kurumları ile tam bir şeffaflık içerisinde hareket edeceğini kabul etmiş sayılır. Kayıtla birlikte ayrıca kuruluş kamuya Birlik karar süreçlerine aktif olarak katıldığını, temsil ettiği kimselerin görüş ve ilgi alanlarının Birlik karar vericilerinin bilgisine açık olduğunu deklare etmektedir. Kuruluşlar, şeffaflık kadına dahil olmalarının ardından, Avrupa Komisyonu nun gerçekleştirdiği ilgili her kamuoyu yoklamasından haberdar edilmektedir. Ayrıca bu kuruluşların kamuoyu yoklamalarına katılmaları ve alınacak kararlara görüş bildirmeleri beklenmektedir. 12

Şeffaflık kayıt sistemine kayıt olabilecek kuruluşlar; Danışmanlık ve hukuk firmaları, Her türlü lobicilik faaliyeti yürüten organizasyonlar, Ticari işletmeler, odalar, sendikalar gibi organizasyonlar, Sivil toplum kuruluşları, Siyasi partiler, Dernek ve vakıflar, AB nin faaliyet ve politikaları ile ilgili araştırma ve düşünce kuruluşları, Her türlü dinsel topluluğu temsil eden organizasyonlar, Yerel, bölgesel ve belediye otoriteleri olarak sıralanmaktadır. Sisteme kayıt olmak isteyen kuruluşlar ise aşağıda sayılan bilgileri sağlamakla yükümlü kılınmışlardır; Kayıt olacak kuruluşun isim ve iletişim bilgileri, Kuruluşun yasal sorumlu kişisinin kimliği, Kuruluşun direktörü veya yöneticisinin bilgileri, Avrupa Parlamentosu ile irtibata geçmesi öngörülen yetkilinin kimlik bilgileri, Kayıt sürecinde rol oynayan yetkililerin sayıları, Kuruluşun amacı ve faaliyet alanına ilişkin bilgiler, Kuruluşun kapsadığı tarafların sayıları, Kayıt tarihinde kuruluşun finansal durumunu (ana finansman kaynakları dahil) gösterir belgeler. 2008 yılı kayıt sisteminde kayıtlı bulunan kuruluşlar, on iki ay içerisinde kayıtlarını yeni sisteme aldırmak zorundadırlar. 2008 yılından önce kayıtlı bulunmayan kuruluşlar ise, kayıt sisteminin faydalarını ve sakıncalarını değerlendirerek kayıt başvurusu yapmaya karar verdikleri tarihte kayıt için Komisyon a müracaat edebileceklerdir. Şeffaflık kayıt sistemi, daha demokratik ve katılımcı bir Avrupa fikri ile hayata geçmiştir. Avrupa Parlamentosu ise bu kayıt sisteminin hem karar alma süreçlerinde demokratikleşmeyi artıracağını, hem de vatandaşların kuruluşlar hakkında daha güvenli ve şeffaf yollardan bilgileneceklerini ifade etmiştir. Ancak ilgili kuruluşların özellikle finansal gizliliklerine ilişkin kaygıları ve kayıt dışında kalmanın getireceği riskler, yeni oluşturulan şeffaflık kayıt sistemine dair eleştirilerin odak noktasındadır. Sistemin sağlıklı işleyebilmesi ve Birlik karar mekanizmalarında ve bu mekanizmaların işleyişinde şeffaflığın ve katılımcılığın sağlanması, sistemin eleştirileri giderecek şekilde düzenlenmesine bağlıdır. Kaynakça: EU Transparency Register: new rules on lobbying in the European Parliament and Commission, http://www.cliffordchance.com/publicationviews/publications/2011/05/eu_transpar ency_registernewrulesonlobbyin.html Council 'ready' to join EU transparency register, http://www.euractiv.com/en/pa/council-ready-join-eu-transparency-register-news- 505920 Transparency Register for organisations and self-employed individuals engaged in EU policy-making and policy implementation, http://europa.eu/transparency-register/ 13

Avrupa da Yükselen Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığı Özgür ÜTÜK AB Uzmanı Avrupa nın refah seviyesi en yüksek ve terör ve şiddet olaylarının en az yaşandığı ülkelerinin başında gelen Norveç te 22 Temmuz 2011 tarihinde gerçekleşen ve 100 e yakın masum insanın ölümüne yol açan terör saldırısı, dikkatleri bir kez daha özellikle son yıllarda güç kazanan ırkçı saldırılara ve yabancı düşmanlığına çevirmiştir. Son yıllarda, Avrupa da ırkçılık ve yabancı düşmanlığını temel alan siyasi parti ve gruplar tabanlarını genişletmiş ve geçmiş yıllara kıyasla oylarını önemli ölçüde artırmışlardır. Fransız aşırı sağını temsil eden Jean-Marie Le Pen in partisi Ulusal Cephe 2010 yılı Mart ayında yapılan bölgesel seçimlerde %8,7 oy oranına ulaşmıştır. 1 2004 yılında %4 olan oy oranını %8,7 ye çıkaran Ulusal Cephe, Fransa da yabancı düşmanlığının ve ırkçı fikirlerin önemli ölçüde destek kazandığını göstermektedir. 2 Benzer seçim sonuçlarına Finlandiya da da rastlanmaktadır. Avrupa Birliği (AB) ve göçmen karşıtı söylemlere sahip Gerçek Finliler Partisi 2007 seçimlerinde aldığı %4 lük oy oranını 2011 seçimlerinde %19 a taşımayı başarmıştır. 3 Hollanda da ise İslam ve Türk karşıtı, ırkçı Geert Wilders in liderliğindeki Hollanda Özgürlük Partisi 2010 yılı seçimlerinde %15,5 lik bir oy oranı yakalamış ve Hollanda Parlamentosu nda üçüncü parti konumuna yükselmiştir. 4 Wilders in İslam dinine ve Hz. Muhammed e yönelik nefret dolu söylemleri ve İslam dinini hedef alan Fitne adlı filmi ile partisinin aldığı oy oranı birlikte düşünüldüğünde, özgürlük, demokrasi, insan hakları gibi değerleri şiar edinmiş AB de farklı dini ve etnik grupların çok ciddi risklerle karşı karşıya bulunduğu aşikardır. Öte yandan, artan yabancı karşıtlığı ve ırkçı eğilimler insan onuruna saygı, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve azınlıklara mensup kişilerin hakları da dahil olmak üzere insan haklarına saygı değerleri üzerine kurulu olan AB yi 5 çok ciddi bir şekilde tehdit etmektedir. Yükselen ırkçı fikirler sadece göçmenler ve farklı gruplar açısından tehdit oluşturmamakta ayrıca, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve insan hakları ile azınlık haklarını korumayı ve geliştirmeyi amaçlayan ve adalet, özgürlük ve güvenlik alanı yaratmayı hedefleyen AB yi derinden sarsmaktadır. 2000 yılında Avusturya da koalisyon ortağı olan Özgürlükçüler Partisi nin ırkçı ve yabancı karşıtı söylemlerine AB üyesi devletler büyük tepki göstermiş ve Avusturya ile ilişkileri dondurma kararı almıştı. Yaşanan bu gelişmeler üzerine partinin genel başkanı Jörg Haider görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı. 6 Geçen 11 yılda Avrupa da aşırı milliyetçi ve göçmen karşıtı partilerin güçlenmesi, AB temel değerleri olan insan hakları ve demokrasiden uzaklaşıyor mu? sorusunu akıllara getirmektedir. Yaşanan bu süreç, hangi Avrupa? tartışmasını da beraberinde getirmektedir. Bu noktada, iki görüş karşı karşıya gelmektedir. Birinci görüş Avrupa yı dar bir coğrafyada tanımlayan, içe dönük, özellikle kültürel ve dinsel olarak Hıristiyanlığı temel alan homojen bir Avrupa modelidir. İkinci 14

görüş ise, Immanuel Kant tarafından dile getirilen ebedi barış projesini temel alan, dinsel ve kültürel değerlerden ziyade, temel hak ve hürriyetleri ön plana çıkaran ve ben ve öteki ayrımını reddeden evrensel Avrupa modelidir. 7 Son dönemde yaşanan gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda ötekileştirme ye, tahammülsüzlüğe dayalı, içe dönük bir Avrupa ya doğru gidildiği değerlendirilebilir. Avrupa da yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığını tetikleyerek aşırı sağın güçlenmesine yol açan etmenler arasında 11 Eylül saldırıları önemli bir yere sahiptir. 11 Eylül de gerçekleştirilen terör saldırıları ile Müslümanlar ile terör özdeşleştirilerek, Avrupa daki göçmenlerin büyük çoğunluğunu oluşturan Müslümanlara yönelik dışlamacı yaklaşımlar benimsenmeye başlamış ve İslamafobi güçlenmiştir. 2004 yılında Madrid te, 2005 yılında ise Londra da gerçekleştirilen bombalı saldırılar ile yabancı düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı oldukça yaygın bir olgu haline gelmiştir. Medya aracılığıyla da desteklenen bu görüşler aşırı milliyetçi ve göçmen karşıtı politika izleyen partilere uygun bir propaganda zemini sağlamış ve bu partilerin oluşan popülist ortamda oylarını önemli ölçüde artırmalarına yol açmıştır. 8 Irkçı ve yabancı karşıtı söylemlerin yükselişe geçmesine zemin hazırlayan diğer bir etmen ise 2008 yılında patlak veren küresel ekonomik krizdir. Halen devam etmekte olan kriz, Avrupa kıtasında işsizliği tetiklemiştir. 2010 yılında işsizlik oranı İspanya da %20,1, İrlanda da %13,7, Portekiz de %11, Fransa da %8,2 ve Almanya da %6,2 olarak gerçekleşmiştir. 9 Ancak bu noktada temel belirleyici etken Avrupalı siyasetçilerin krizin faturasını göçmenlere yükleyen yaklaşımlarıdır. Bu zor dönemde siyasetçiler kriz nedeniyle zor durumda kalan vatandaşlarına öfkelerini boşaltabilecekleri bir hedef olarak göçmenleri göstermektedirler. 10 Uygulanan bu hedef saptırma, popülist söylemleri tetiklemekte ve ırkçı, yabancı düşmanı parti ve görüşlere etkili bir propaganda zemini sağlayarak güçlenmelerine neden olmaktadır. Son aylarda Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde baş gösteren hükümet karşıtı gösteriler ve yaşanan şiddet olayları, AB ülkelerine yönelik bir göç dalgası başlatmış ve başta İtalya, Fransa ve Danimarka olmak üzere çeşitli AB ülkeleri sınır kontrollerini artıracaklarını ilan etmişlerdir. Bu girişim ise AB bütünleşmesinin yapı taşlarından biri olan serbest dolaşıma büyük bir darbe vurmakta ve bütünleşme sürecinden rahatsızlık duyan yabancı düşmanı partilerin görüşlerini meşrulaştırmalarına destek olmaktadır. 11 Avrupa da aşırı milliyetçi ve göçmen karşıtı söylemlerin güçlenmesi, farklı etnik ve dini grupların yanı sıra demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerleri temel alarak yola çıkan Avrupa bütünleşmesi için de ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu çerçevede, yasal düzenlemelerin yapılması, toplumdaki göçmenlere yönelik önyargıların kırılması amacıyla sivil toplumun da katılımıyla bilinç artırıcı çalışmaların yapılması ve en önemlisi siyasi liderlerin ucuz popülist söylemlerden kaçınarak süreci destekleyici eylemlerde bulunmaları yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı ile mücadeleyi güçlendirecektir. 15

Kaynakça: Elmas, Fatma Yılmaz ve Kutlay, Mustafa, Avrupa yı Bekleyen Tehlike: Aşırı Sağın Yükselişi, USAK Analiz, No:11, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, Temmuz 2011. Dağı, Zeynep, Avrupa Kimliği nin Sınırları ve Türkiye nin AB Üyeliği, Avrasya Dosyası, Cilt 11, Sayı 1, Ankara, 2005 Treaty on European Union, Article 2, Official Journal of the European Union, 2010/C/83, Brussels, 30 March 2010 http://epp.eurostat.ec.europa.eu/statistics_explained/index.php/unemployment_sta tistics http://www.euractiv.com.tr/politika-000110/article/hollandada-islam-ve-turk-karsitiirkci-wilders-3parti-oldu-hkmete-girebilir-010613 http://www.ntvmsnbc.com/id/25072362 http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/15361.asp 1 http://www.ntvmsnbc.com/id/25072362 2 Fatma Yılmaz Elmas ve Mustafa Kutlay, Avrupa yı Bekleyen Tehlike: Aşırı Sağın Yükselişi, USAK Analiz, No:11, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, Temmuz 2011, s.8 3 Ibid. s.9-10 4 http://www.euractiv.com.tr/politika-000110/article/hollandada-islam-ve-turk-karsiti-irkci-wilders-3partioldu-hkmete-girebilir-010613 5 Treaty on European Union, Article 2, Official Journal of the European Union, 2010/C/83, Brussels, 30 March 2010 6 http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/15361.asp 7 Zeynep Dağı, Avrupa Kimliği nin Sınırları ve Türkiye nin AB Üyeliği, Avrasya Dosyası, Cilt 11, Sayı 1, Ankara, 2005, s.54 8 Fatma Yılmaz Elmas ve Mustafa Kutlay, Avrupa yı Bekleyen Tehlike: Aşırı Sağın Yükselişi, USAK Analiz, No:11, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, Temmuz 2011, s.14-15 9 http://epp.eurostat.ec.europa.eu/statistics_explained/index.php/unemployment_statistics 10 Fatma Yılmaz Elmas ve Mustafa Kutlay, Avrupa yı Bekleyen Tehlike: Aşırı Sağın Yükselişi, USAK Analiz, No:11, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu, Temmuz 2011, s.16 11 Ibid. s.17-19 16

T.C. MALİYE BAKANLIĞI AB VE DIŞ İLİŞKİLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI İlkadım Caddesi No:2 Kat:6 06450 Dikmen/ANKARA Telefon: (312) 415 23 28-415 23 31 Faks: (312) 417 11 72 e-posta: info@abmaliye.gov.tr http://www.abmaliye.gov.tr/ 2011 T.C. Maliye Bakanlığı Tüm hakları saklıdır. Bültenimizde yer alan yazıların sorumluluğu yazarlara ait olup Maliye Bakanlığı açısından bağlayıcılığı yoktur.