Çevre Ekonomisi Ve Mali Politikalar



Benzer belgeler
SANAYĠ KAYNAKLI HAVA KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ

I.6. METEOROLOJİ VE HAVA KİRLİLİĞİ

ÇEVRE KORUMA ÇEVRE. Öğr.Gör.Halil YAMAK

DÜZCE DE HAVA KİRLİLİĞİ

KADIKÖY BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA MÜDÜRLÜĞÜ

KONU MOTORLARIN ÇEVREYE OLUMSUZ ETKĠLERĠ VE BU ETKĠLERĠN AZALTILMASI

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

İZMİR İLİ ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ (Aliağa Bölgesi) TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi

ÇALIŞMA YAPRAĞI KONU ANLATIMI

İĞİ MEVZUATI ÇERÇEVESİNDE 2011 YILINDA ANKARA'DA YAŞANAN İĞİ. Erkin ETİKE KMO Hava Kalitesi Takip Merkezi Başkanı. 12 Ocak Ankara

Çevre İçin Tehlikeler

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen

SANAYİ TESİSLERİNDE KASITSIZ ÜRETİM SONUCU OLUŞAN KOK LARIN ATMOSFERE VERİLMESİNİN KONTROLÜNE İLİŞKİN MEVZUAT VE ÇALIŞMALAR

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

Proje Adı ASİT YAĞMURLARININ BİTKİ YAPRAKLARI ÜZERİNE ETKİSİ. Proje Grubu KARINCA. Emrah AVCI Abdullah Bayram GÜRDAL

İÇİNDEKİLER SI BASKISI İÇİN ÖN SÖZ. xvi. xxi ÇEVİRİ EDİTÖRÜNDEN. BÖLÜM BİR Çevresel Problemlerin Belirlenmesi ve Çözülmesi 3

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI TÜRKİYE'DE ÇEVRE SORUNLARI DOÇ. DR.

ERZURUM DA HAVA KİRLİLİĞİ

İÇERİK. Amaç Yanma Dizel motorlardan kaynaklanan emisyonlar Dizel motor kaynaklı emisyonların insan ve çevre sağlığına etkileri Sonuç

SERA GAZI EMİSYONU HAKAN KARAGÖZ

BURSA İLİ 2016 YILI HAVA KALİTESİ. Dr. Efsun DİNDAR Uludağ Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü

ESKİŞEHİR KENT MERKEZİ YANMA KAYNAKLI EMİSYON ENVANTERİ ÇALIŞMASI

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

TÜİK ENERJİ SEKTÖRÜ. Dr. Ali CAN. T.C.BAŞBAKANLIK Türkiye İstatistik Kurumu

Yrd. Doç. Dr. Güray Doğan

PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN

Emisyon Envanteri ve Modelleme. İsmail ULUSOY Çevre Mühendisi Ennotes Mühendislik

KONYA İLİ HAVA KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Ekosistem ve Özellikleri

Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler

Çevre Yüzyılı. Dünyada Çevre

HAVA KİRLİLİĞİ KONTROLÜNDE BİLGİ YÖNETİMİ: PERFORMANS GÖSTERGELERİ YAKLAŞIMI

TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI BURSA ŞUBESİ BURSA İLİ 2018 HAVA KALİTESİ

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

KĐMYA DENEYLERĐNDE AÇIĞA ÇIKAN GAZLAR KÜRESEL ISINMAYA ETKĐ EDER MĐ? Tahir Emre Gencer DERS SORUMLUSU : Prof. Dr Đnci MORGĐL

Yıldız Teknik Üniversitesi Çağdaş, Öncü, Yenilikçi

FOSİL YAKITLARIN YANMASI

YATAY (1) NO. MEVZUAT NO MEVZUAT ADI Aarhus Sözleşmesi Espoo Sözleşmesi

Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Buca/İZMİR. Yanma. Prof.Dr. Abdurrahman BAYRAM

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz? Çevre Sorunları Konu Değerlendirme Testi

KÖMÜR MADENCİLİĞİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ VE ATIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Hazırlayan: Serkan YUMUŞAK

İlimizde özellikle 1993 yılında zaman zaman ciddi boyutlara ulaşan hava kirliliği nedeniyle bir dizi önlemler alınmıştır. Bu çalışmaların başında;

Havacılık Meteorolojisi Ders Notları. 1. Atmosfer ve İçeriği

Biliyor musunuz? İklim Değişikliği ile Mücadelede. Başrol Kentlerin.

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ

Termik santrallerinin çevresel etkileri şöyle sıralanabilir: Hava Kirliliği Su Kirliliği Toprak Kirliliği Canlılar üzerinde Yaptığı Etkiler Arazi

Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği 25 Kasım 2014 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz

GAZİANTEP İLİ HAVA KİRLİLİĞİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Meteorolojik koşulların en önemlisi ise Enverziyon (Sıcaklık Terselmesi) durumunun oluşmasıdır.

ATAŞEHİR İLÇESİ HAVA KALİTESİ ÖLÇÜMLERİ DEĞERLENDİRMESİ

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

SERA GAZI SALIMLARININ DEĞERLEND

Toz Aktif Karbon Püskürtme İle Dioksin-Furan Giderimi

HAVA KALİTESİ YÖNETİMİ

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı

1) Biyokütleye Uygulanan Fiziksel Prosesler

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma


SIFIR KARBONDİOKSİT SALINIMI

ANKARA ŞEHRİNİN HAVA KALİTESİNİN UOB LER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

Ç E V R E BİLİNCİ. - Sedat PİLE - Çevre Mühendisi - Salih DEMİR - Çevre Mühendisi

ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNİTE 6 : İNSAN VE ÇEVRE

Atmosfer Kimyası Neden Önemli?

NEC Direktifi Emisyon Envanteri, Tasarıların ve Olası Tavan Değerlerinin Tamamlanmasına ilişkin Planlar

ÇEV 3616: Hava Kirliliği ve Kontrolu: Giriş, hava kirletici kaynaklar Prof.Dr.Abdurrahman BAYRAM

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

RESTAURANT VE ENDÜSTRİYEL MUTFAK FAALİYETLERİNDEN KAYNAKLANAN ÇEVRE SORUNLARI

Hava Kirliliği Kontrolu Prof.Dr.Abdurrahman BAYRAM

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

İklim Değişikliğinin Sanayiye Etkileri

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliği

Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği 25 Kasım 2014 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı. Gaziantep 2014

ENERJİ VERİMLİLİĞİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

İZMİR DE HAVA KİRLİLİĞİ. Prof. Dr. Abdurrahman BAYRAM

Binaların Enerji Etkinliğinin Teşviki Erzurum İlinde Uygulama Projesi

4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları. A nın Yanıtları

Hava kirleticilerinin çoğu havaya küçük miktarlarda katılır. Kirleticilerin yoğunluğu değişik biçimlerde ifade edilir.

ÇEVREYE YÖNELİK TARIM POLİTİKALARI

EMİSYON ÖLÇÜMLERİ GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM ÖLÇÜMLERİ İMİSYON VE HAVA KALİTESİ ÖLÇÜMLERİ İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ ÖLÇÜMLERİ SGS ÇEVRE

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ VE HİDROJEN ZEYNEP KEŞKEK ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI TEKNOLOJİSİ

Ülkemizde 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde birçok hüküm, ilgili AB Direktifi ile uyumludur.

PROJE TABANLI DENEY UYGULAMASI

NE SOLUYORUZ? Dr. Hüseyin TOROS

KIRSAL KALKINMA. Ülkemizin Ulusal Kırsal Kalkınma Politikalarının belirlendiği strateji belgeleri;

2-Emisyon Ölçüm Raporu Formatı

DÖKÜMHANELERDE EMİSYONLARIN AZALTILMASI UYGULAMALARI

Türkiye de Kojenerasyon Potansiyeli, Uygulamaları ve Yasal Durum

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Transkript:

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Çevre Ekonomisi Ve Mali Politikalar Hafta 1 Öğr. Gör. Hakan YAVUZ Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan Öğretim" tekniğine uygun olarak 1 hazırlanan bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan izin almadan ders içeriğinin tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz. Her hakkı saklıdır 2013 Sakarya Üniversitesi

İÇERİĞİ 1. Çevre Kavramı ve Genel Değerlendirme 2. Çevre Sorunları ve Genel Değerlendirme 2.1. Hava Kirliliği 2.1.1. Hava Kirliliğinin Başlıca Nedenleri 2.1.1.1. Binaların Isıtılmasından Kaynaklanan Hava Kirliliği 2.1.1.2. Endüstriyel Kuruluşlar ve Enerji Santrallerinden Kaynaklanan Kirlilik 2.1.1.3. Motorlu Taşıtlardan Kaynaklanan Hava Kirliliği ÖĞRENME HEDEFLERİ Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Çevre kavramını tanımak ve bu kavram hakkında genel bir değerlendirme yapabilmek, Temel çevre sorunlarının neler olduğunu ifade edebilmek, Temel çevre sorunlarından olan hava kirliliği ve hava kirliliğinin nedenlerini değerlendirebilmek, 2

ÇEVRE KAVRAMI ve ÇEVRE SORUNLARI 1 1. Çevre Kavramı ve Genel Değerlendirme Canlı ve cansız varlıklardan oluşan ve canlı varlıkların yaşamlarını sürdürmeye çalıştığı alan olarak tanımlanabilen çevre hakkında son yıllarda birçok çalışma alanı ortaya çıkmıştır. Söz konusu çalışma alanlarının çoğu, içinde yaşanılan çevrenin kalitesini arttırmak ve çevrenin insanoğlunun ihtiyaçları için en mükemmel kullanımını ele almaktadır. Çevreye ilişkin yapılan çalışmalarda çevre kavramı hakkında birçok tanım yapılmıştır. Bu tanımlardan bazıları şu şekildedir; çevre, insan faaliyetleri ve canlı varlıklar üzerinde hemen yada süre içinde dolaylı yada dolaysız etkide bulunabilecek fiziksel, kimyasal, biyolojik ve toplumsal etkenlerin belirli bir zamandaki toplamı (Dinçer, 1996: 24), fiziksel, kimyasal, biyolojik, kültürel ve sosyal-ekonomik kaynak ve değerlerin oluşturduğu kompleks bir sistem (Toros ve diğ., 1997: 38), insan türü ve onun dışında kalan bitkiler, hayvanlar ve ortamlar, özellikle de insan etkisinden uzak kalmış alanlar arasındaki ilişkilerin bütünü (Dağdemir, 2003: 8), insanlar ve diğer canlıların yaşamları boyunca yaşamsal faaliyet ve ilişkilerini sürdürdükleri, etkileşim içinde bulundukları fiziksel, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortam (Arcak, 2011: 130), belli bir yaşam ortamında canlıların yaşamı üzerinde etkili olan fiziksel, kimyasal ve biyotik (canlı) faktörlerin bütünlüğü (Yücel, s. 85), vb. Görüldüğü gibi çevre kavramı hakkında farklı tanımlamalar yapmak mümkündür. Ancak hangi tanım olursa olsun çevre kavramının en önemli unsuru canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan sistemler bütününü oluşturmasıdır. Çevre kavramı hakkında yapılan tanımlamaların ve ön plana çıkarılan unsurların da gösterdiği gibi çevre aslında ayrılmaz gibi duran insan ve doğanın tam kesişme noktasında yer alır. Birinin diğerine mutlak muhtaç olduğu, ama diğerinin tümüyle onsuz yapabildiği ve aslında onsuz var olduğu iki temel unsurdur. Bir yönüyle bu iki unsurun her biri diğerine karşı hem etken, hem de edilgen konumdadır. İşte çevre kavramı, kozmik evrenin yerküre sahnesinde sergilediği ve sözü edilen iki aktörün başrolünü oynadığı, süreklilik arz eden dramatik etkileşimlerin anlatımıdır (Parlak, 2004: 15). 1 Bu bölüm genel olarak Karacan, 2007 ve Marın ve Yıldırım, 2004 den yararlanılarak oluşturulmuştur. 3

Kavram olarak çevre, tanımlardan da görüldüğü gibi son derece geniş ve etki alanı büyüktür. Özetle çevre kavramının genel çerçevesi çizilmek istendiğinde; İnsanın diğer insanlarla olan karşılıklı ilişkilerini ve karşılıklı etkileşimlerini, İnsanın çevresindeki tüm canlı varlıklarla (bitki ve hayvanlarla) karşılıklı ilişkilerini ve etkileşimini, İnsanın cansız varlıklarla (hava, su, toprak, iklim, yeraltı kaynakları) ilişkilerini ve etkileşimini, İnsan dışındaki diğer canlı ve cansız varlıkların birbirleriyle olan etkileşimini, Kültürel ve sosyal-ekonomik kaynak ve değerlerin oluşturduğu kompleks bir sistemi ifade eder (Keleş ve Hamamcı, 2002: 28, Parlak, 2004: 19, Toros ve diğ., 1997: 38). 2. Çevre Sorunları ve Genel Değerlendirme Canlı ve cansız varlıklar için çok önemli olan çevre konusu küreselleşen dünya ile birlikte gerek ulusal, gerekse uluslararası kamuoyunun ilgisini çekmeye başlamıştır. Bu ilgi daha çok çevresel sorunlar ve bu sorunların insanoğlunun yaşamı üzerindeki etkilerine ilişkindir. Söz konusu sorunların çözümü için uluslararası kuruluşlar başta olmak üzere ülkeler arasındaki anlaşmalar, sivil toplum kuruluşları ve gönüllü organizasyonların girişimleri her geçen gün artmaktadır. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu nun verilerine göre insan nüfusu 1802 yılında 1, 1927 yılında 2, 1961 yılında 3, 1971 yılında 4, 1987 yılında 5, 1999 yılında 6, 2010 yılı itibariyle yaklaşık 7 milyara ulaşmıştır. Buna göre insan nüfusu son 73 yılda yaklaşık 3,5 kat artmıştır. İnsan nüfusunun artması beraberinde birçok sorunu getirmekle birlikte en önemli sorun çevre sorunları açısından gündeme gelmektedir. Çünkü çevre sorunlarının artmasındaki en önemli faktör insan eylemleridir. Çevre sorunlarının artmasının sebepleri şu şekilde sıralanabilir; hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği, hayvan ve bitki türlerinin ortadan kalkması, iklimlerin değişmesi, çöp sorunları vb. dir. Söz konusu sebepler nedeniyle ortaya çıkan sonuçlar ise şu şekildedir: hava kirliliğinden dolayı; asit yağmurları, küresel ısınma, ozon tabakasının zarar görmesi, sis oluşumu, su kirliliğinden dolayı; akarsuların kirlenmesi, denizde yaşayan canlıların toplu ölümleri, içme sularının kirlenmesi, salgın hastalıkların artması, toprak kirliliğinden dolayı; topraktaki ağır metal yoğunluğunun artması, toprağın PH- değerinin değişmesi, hastalık yapıcıların kaynağını oluşturması, estetiğin bozulması, hayvan ve bitki türlerinin ortadan kalkmasından dolayı; birçok bitki ve hayvan türünün ortadan kalkması, ormanların yok olması, iklimlerin değişmesine bağlı olarak doğal afetlerin sürekli olarak artması, 4

iklimlerin değişmesinden dolayı; sera etkisinin oluşması (küresel ısınma), ozon tabakasından yeryüzüne, yani canlılara zararlı ısınların ulaşması ve son olarak çöp sorunlarından dolayı da; enerji ve ham madde savurganlığına bağlı olarak doğal kaynakların aşırı derecede kullanılması sonucu bu kaynakların tükenme noktasına gelmesi, yeraltı ve yerüstü sularının kirlilikten dolayı kullanılamaz hale gelmiş olması, toprakların çöplerden kaynaklanan zararlı maddelerce kirlenerek verimsizleşmesi ve toprak içinde veya üzerinde yaşayan canlıları tehdit eder duruma gelmesi, havanın kirlenmesine ve salgın hastalıkların oluşmasına neden olması (Erten, 2006: 1-2). Bunlar dışında katı, tehlikeli ve zehirli atıklardan doğan kirlilik, gürültü ve görüntü kirliliği gibi kirlilik türleri de vardır. Görüldüğü gibi çevre sorunlarının sebepleri arasında sayılan tüm unsurlar aslında bireysel davranışların bir sonucudur. Bu durum beraberinde çok daha büyük olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Dolayısıyla bu aşamada yapılması gereken en önemli husus bireylerin çevreye ilişkin davranışlarının tümden değişikliğe gitmesidir. Yukarıda çevreye ilişkin temel sorunlar ve bu sorunların sonuçlarına ilişkin kısa bir değerlendirme yapılmıştır. Ancak bu sorunların derinlemesine ele alınması söz konusu sorunların insanoğlu, diğer canlı ve cansız varlıklar için ne denli önemli olduğunun ortaya konulması açısından son derece önemlidir. Çevreye ilişkin en temel sorun kirliliktir. Bu kapsamda sırasıyla yukarıda bahsedilen kirlilik türleri ele alınacaktır. 32.1. Hava Kirliliği Hava kirliliği, havanın doğal yapısında bulunan esas maddelerin yüzde miktarlarının değişmesi veya yapısına yabancı maddelerin girmesi sonucu insan sağlığını ve huzurunu bozan hayvan, bitki ve eşyaya zarar verecek derecede kirlenmiş olan havadır. Kısaca hava kirliliği havanın doğal içeriğinin değişmesi ve dengenin bozulmasıdır. İnsan, hayvan, bitki veya eşyalara zarar verebilecek miktarlarda toz, tütsü (fume), gaz, sis (mist), koku, duman veya buharlar gibi dış atmosferde bulunan bir veya daha fazla kirletici hava kirliliğine neden olmaktadır. Diğer taraftan hava kirliliğini etkileyen faktörler ise sıcaklık, basınç, rüzgâr, yağış, nem ve güneş radyasyonudur (http://www.rshm.saglik.gov.tr). Hava kirliliği, hava bileşimini değiştiren katı sıvı ve gaz halde bulunabilen kirleticilerin, insan sağlığına, canlı hayatına ve ekolojik dengeye zarar verecek ya da yaşamdan maddi nesnelerden yararlanılmasını engelleyecek miktar veya sürede atmosferde bulunmasıdır. Hava kirliliği dış hava ve bina içi hava kirliliği olmak üzere iki kısma ayrılabilir. Bulunulan 5

ortam (iç veya dış) havasında hava kirleticilerinin miktarının artması, ortamın hava kalitesini azaltmaktadır. Dış havada geleneksel kirleticiler dediğimiz SO2, NOx, CO, kurşun,, hidrokarbonlar, partikül maddeler (PM veya toz) ve O3 temel alınarak, standartlar kısa ve uzun vade olmak üzere belirlenmiştir. Bu kirleticiler literatürde birincil, bunların atmosferde oluşturdukları diğer formlar (örnek O3) ise ikincil kirleticiler olarak adlandırılır. Tüm yanma prosesleri (sanayi için gerekli yanma proseslerinin emisyonu, ısınma için gerekli fosilli yakıtların emisyonu, tarımsal yanma ile olan emisyonlar, orman yangınları, motorlu veya mobil dediğimiz trafikten kaynaklanan emisyonlar), madencilik, proses kaçakları, ozon hariç bu kirleticilerin en önemli kaynaklarıdır (Sofuoğlu, s.2). Yerel olarak, bu kirleticilerin emisyonlarının büyüklüğü yanında, özellikle şehirlerde yarattıkları problemler, topografya, nüfus, meteoroloji, sanayileşme seviyesi ve hızı ile sosyoekonomik gelişmeden oluşan bir dizi faktör sebebiyle birbirinden oldukça farklılık gösterir. Ayrıca, şehir nüfusundaki büyüme ile hava kirliliğine maruz kalan nüfusun artması bu problemi daha ciddi bir hale getirmektedir. Direkt olarak atmosfere gönderdiğimiz bu kirleticiler atmosferde çeşitli reaksiyonlara maruz kalarak başka problemlere sebep olurlar. NOx ve SO2 asit yağmurlarını, yine NOx ve VOC (uçucu hidrokarbon) vd. güneşten kaynaklanan UV etkisiyle fotokimyasal oksidasyon sonucu ground level ozon oluşumunu ve smog oluşumunu tetikler ve atmosferde kimyasal olarak aktif maddeleri zincir reaksiyona sokabilirler. Örnek olarak, kanserojen ve toksik organiklerden olan ve yanma sırasında açığa çıkan Poliaromatik hidrokarbonlar (PAH) fotokimyasal olarak daha kalıcı veya zararlı türevlere dönüşebilir. Ayrıca sera gazları olarak bilinen CO2, CH4, N2O, O3, CFC yanma, endüstriyel emisyon veya anaeorobik bozunma yoluyla atmosfere atılmakta, ısı tutma kapasitelerinden dolayı yeryüzü sıcaklığının değişmesine neden olmakta ve sürdürülebilir kalkınma açısından en temel çözümlenmesi istenen iklim değişikliği sorununu doğurmaktadır (Sofuoğlu, s.3). Hava kirliliği bölgesel, ulusal, kıtasal ve küresel ölçekte meydana gelebilir. Ancak şunu hemen belirtmek gerekir ki insan nüfusunu artması, teknolojik gelişmeler ve buna bağlık olarak insan ihtiyaçlarının artması gibi faktörler hava kirliliğinin boyutlarını ve etkisini zamanla bölgeselden ulusala, ulusaldan kıtasala, kıtasaldan da küresel ölçeğe taşımıştır. Dolayısıyla bu sorunun çözümü için ülkeler arasında ortak bir işbirliğinin oluşturulması gündeme gelmiş çeşitli anlaşmalar yapılmıştır. Ancak hemen belirtmek gerekir ki bu alanda gerçekleştirilen işbirliklerinin kapsamı genişletilerek bütün dünya ülkelerini kapsayacak ve yaptırımlarının daha ağır olacağı bir ortak nokta bulunmalıdır. 6

Hava kirliliğine neden olan maddeler doğal olarak çevreye verilebilen şekillerde (örneğin volkan patlamaları, bitki polenlerinin yayılımı) veya doğal yollarla oluşabilen ancak insan eliyle çevreye yayılan ve insan tarafından üretilen ve çevreye verilen ve ölçüleri 0.01 mikron ile 1000 mikron (mikron; milimetrenin binde birine, metrenin milyonda birine eşit uzunluk birimi) arasında değişebilen gazlar, sıvı damlacıklar, katı tanecikler veya fiberlerden yalnızca modern teknoloji sonucu üretilebilen maddelere kadar uzanır ki antropojenik (insan faaliyetleri sonucu meydana gelen) hava kirliliği çoğu zaman daha ciddi sonuçlar doğurur (Botkin ve Keller den aktaran; Özdilek, 2004: 77). Hava kirliliğinin başlıca etmenlerinden biri hiç kuşkusuz insan nüfusundaki artıştır. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu nun verileri insan nüfusunun son 73 yılda yaklaşık 3,5 kat arttığını göstermektedir. Artan nüfusa paralel olarak ulaştırma, ısınma, endüstriyel ve tarımsal ürün talepleri de artmış bunun sonucu olarak özellikle kentsel ve önlem alınmadığı zamanlarda endüstriyel ve tarımsal alanlarda hava kirliliği ciddi ve önemli boyutlara ulaşmıştır (Özdilek, 2004: 77). Havanın kirlenmesindeki en önemli unsur olan insan davranışlarının değiştirilmesi çevrede yaşayan diğer canlıların da yaşam kalitelerini sonuçta tümden bütün canlıların yaşam kalitelerini olumlu etkileyecektir. Bu açıdan çevre konusunda insanların daha bilinçli hareket etmesi zorunludur. Diğer taraftan aynı çevre üzerinde gelecek nesillerinde yaşayacağı göz ardı edilmemelidir. Hava kirliliğini önlemek için insanoğlunun fosil yakıtlar yerine yenilebilen enerji kaynakları (güneş, jeotermal, rüzgâr, vb.) kullanması daha uygundur. Isıtmada ve enerji üretiminde hava kalitesini olumsuz etkileyen hammaddeler (kömür, fuel-oil, mazot, vd.) yerine daha az kirletici maddeler (doğalgaz, çöplerden elde edilebilen metan gazı, vb.) tercih edilebilir ve sanayide çeşitli fiziki önlemlerle (toz kontrolü için ıslak toz tutucular, torba filtreler elektrostatik çökerticiler, vb; gaz ve buhar kontrolünde direkt alevli sistemler, termik sistemler, vb; kükürt oksitlerin kontrolünde kireçle yıkama, alkali ile yıkama, nitrat yıkaması, vb; azot oksitlerin kontrolünde katalitik ayrışma, adsorpsiyon, vb; motorlu araçlardan kaynaklanan hava kirliliğinde katalitik konventör gibi) hava kirletici maddeler kaynağından çıkmadan önce tutulabilir (Glasgow, 1996; Theodore vd. 1997, Müezzinoğlu, 2000; Feigon vd., 2003 den aktaran Özdilek, 2004: 83). Motorlu taşıtlardan kaynaklanan hava kirliliğini düşürmek için en uygun çözümlerden biri de özellikle nüfus yoğunluğu fazla büyükşehirlerde toplu taşımayı popüler ve etkin kılmaktır (Özdilek, 2004: 83). 7

2.1.1. Hava Kirliliğinin Başlıca Nedenleri Hava kirliliği genel olarak evsel ısınma, endüstriyel faaliyetler ve taşıtlardan kaynaklanmaktadır. Hızlı ve plansız şehirleşmeler, endüstrilerin yer seçiminde yapılan hatalar ve endüstri emisyonlarına etkili bir arıtım uygulanamaması kirlilik sorunlarının artmasında etkili olmuştur. Çalışmanın bundan sonraki kısmında bu sorunlar ayrı ayrı ele alınıp değerlendirilecektir. 2.1.1.1. Binaların Isıtılmasından Kaynaklanan Hava Kirliliği Kentleşme ve binaların ısıtılmasından kaynaklanan kirlilik, dünyada artan nüfus ve görülen hızlı şehirleşme hava kirliliğinin en önemli sebeplerindendir. Evsel ısınma amacıyla yakılan kömür ve fuel-oil emisyonlarının alçak bacalardan atmosfere atılması, kullanılan yakıtın yüksek oranda kükürt ve kül içermesi, ısınma sistemlerinde yanmanın genellikle tam olmaması gibi faktörler bugün özellikle kış aylarında şehirlerin önemli bir bölümünde görülen yüksek kirletici konsantrasyonlarını ortaya çıkarmaktadır. Hızlı nüfus artışı, yoğun kentleşmeden kaynaklandığı gibi özellikle yerleşim yerlerinin uygun olmayan yerlerde gelişmesi, yeşil alanların azlığı, hatta yeşil alanların açılarak kentleşmenin yaygınlaşması hava kirliliğinin artmasındaki en önemli faktörlerdir (Karacan, 2007: 346). Binaların ısıtılmasından kaynaklanan hava kirliliğinin önlenmesinde (http://elazig.ormansu.gov.tr); Soba ve ferdi kazan uygulama durumunda olan binalarda iyi kalite yakıtlara dönüşüm, bu sebeple temiz yakıt olarak ithal kömür de dahil olmak üzere kalorisi yüksek, kükürt yüzdesi düşük kaliteli kömürlerin kullanılması, mümkünse doğal gaz ve sıvı yakıt olarak, ağırlıkça % 1.5 kükürt içeren özel kalorifer yakıtının kullanılması en etken yol olacaktır. Yakıttan tasarruf etmek, yakıtlardan kaynaklanan hava kirliliğini en aza indirmek ve gerekli tedbirlerin kolayca ve en etkili bir şekilde alınabilmesi için yeni yerleşimlerde merkezi ısıtma sistemlerine öncelik verilmelidir. Daha az yakıtla gerekli ısınmanın sağlanması büyük önem taşımaktadır. Bunun sağlanabilmesi için ısı yalıtımının önemi büyüktür. Isı yalıtım mevzuatına uyulmalıdır. Yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları yönünden zengin bir potansiyele sahip olan ülkemizde güneş ve jeotermal gibi temiz ısınma kaynaklarının kullanım imkanlarına öncelik verilmeli, bu konudaki çalışmalar desteklenmelidir. Soba ve kazanların verimliliğini arttırmak üzere kaloriferci ve ateşçi eğitim kursları düzenlenmeli kısaca bilinçli yakmayla ısı tasarrufu yaygınlaştırılmalıdır. Aşırı yoğun şehir oluşumu, sıkışık doku ve yüksek binaların çok olması ancak buna karşın yeşil alanların yetersizliği hava kirliliği problemini arttırmaktadır. 8

Doğalgaz kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. 2.1.1.2. Endüstriyel Kuruluşlar ve Enerji Santrallerinden Kaynaklanan Kirlilik Endüstriden kaynaklanan hava kirliliği esas olarak yanlış yer seçimi ve atık gazların yeterli teknik önlemler alınmadan havaya bırakılması sonucu meydana gelmektedir. Çimento, kağıt, şeker, demir-çelik, kimya, boya, cam, gübre, rafineriler, tekstil, seramik ve diğer endüstriyel kuruluşların emisyonlarının, atmosfere bırakılmasından doğan kirliliktir. Bu sebeple endüstrilerin kirletici potansiyeli, bazı özel haller dışında, kullanılan yakıt miktarına bağlıdır. Ayrıca, endüstrilerin çevreye etkilerini baca yüksekliğine bağlı olarak iki ölçekte düşünmek gerekir. Bacaları alçak olan endüstrilerden bırakılan kirleticiler tesis yöresinde yoğun kirliliğe sebep olmakla birlikte, etkileri tesisten uzaklaştıkça hızla azalmaktadır. Buna karşılık son yıllarda lokal kirlilik problemlerine çözüm olarak yapılan yüksek bacalardan atılan kirleticiler ise, daha uzak mesafelerde kirliliğe neden olmaktadır (T.Ç.V, 2003: 32 den aktaran; Karacan, 2007: 347). Termik santrallerde tüketilen yakıtların özelliklerine bakıldığında çok kalitesiz yakıtların termik santral girdisi olarak kullanıldığı görülmektedir. Bunu sonucu olarak birim elektrik üretimi başına ortaya çıkan emisyonlar çok yüksektir. Kömür ve petrol ile çalışan santrallerde üretilen enerji petrol ile birim başına düşen atmosfere bırakılan kirletici miktarı diğer enerji üretim tekniklerine göre en fazladır. Fosil yakıtların hava ve çevre kirliliğine neden olduğu bilinen bir gerçek olmasına rağmen fiyatlarının düşük olması nedeniyle kullanım alanı yaygındır (Karacan, 2007: 347). 2.1.1.3. Motorlu Taşıtlardan Kaynaklanan Hava Kirliliği Son yıllarda dünya genelinde nüfusun artması, teknolojik gelişmeler, yaşam seviyesinin yükselmesi, vb. gibi gelişmeler motorlu taşıtların sayısını büyük bir hızla arttırmıştır. Bunun sonucu olarak özellikle büyük şehirlerde motorlu taşıtların hava kirliliğine katkı payı artmış, zararlı emisyonları nedeniyle çevre sağlığını bölgesel ve küresel ölçekte tehdit etmeye başlamıştır. Bu emisyonlar atmosferde gaz, aerosal ve partikül maddeler olarak bulunan yüzlerce bileşiği içerirler. Motorlu taşıtlar ile ilişkili başlıca hava kirleticileri karbon monoksit, karbondioksit, partikül maddeler, azot oksitleri ve uçucu organik bileşiklerdir. Türkiye de de motorlu taşıtlardan kaynaklanan hava kirliliği özellikle 1990 lı yıllardan sonra artarak günümüze kadar devam etmiştir. Söz konusu araçların çevreye yaydığı kirliliği azaltmak için egzoz emisyon ölçümlerine 1992 yılında 22 Ekim 1992 tarih ve 21383 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Motorlu Taşıtlar Egzoz Gazlarının Yol Açtıkları Kirlenmenin Önlenmesine İlişkin Tebliğ i doğrultusunda başlanılmıştır. 1993 yılında 9

imzalanan Otomotiv Sanayi Çevre Deklarasyonu çerçevesinde ve 01.01.1995 yılından itibaren öncelikle büyük motor silindir hacimlerinden başlamak üzere EURO 93 normlarını sağlayabilen ve sadece kurşunsuz benzin kullanabilen katalitik konvertörlü otomobil üretim ve ithaline başlanmıştır. 01.01.2000 tarihinden itibaren ülkemizde üretilen ve ithal edilen tüm otomobiller katalitik konvertörlü olarak piyasaya sunulmaktadır. 2002 yılının ikinci yarısından itibaren de normal benzin üretimini durdurulmuştur. Egzoz emisyon ölçüm ve denetlenmesine ilişkin olarak uygulamalar devam ederken 8 Mayıs 2003 tarih ve 25102 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğünün görevlerinin tanımlandığı 9. maddesinin (ı) bendi gereğince Motorlu kara taşıtları işletenlerin, egzoz emisyonlarının yönetmelikle belirlenen standartlara uygunluğunu belgelemek üzere Bakanlığa ait yada Bakanlıkça yetkili kılınacak egzoz emisyon ölçüm istasyonlarında ölçüm yaptırmalarını sağlamak, bu konuda idari, mali ve teknik esas ve usulleri belirlemek görevi Çevre ve Orman Bakanlığı na verilmiştir. Bu çerçevede; motorlu kara taşıtlarının egzoz gazlarının yol açtığı hava kirliliğini kontrol altına almak ve bununla ilgili gerekli usul ve esasları belirlemek amacıyla AB mevzuatına uyum çalışmaları kapsamında Avrupa Birliğinin 96/96/EC direktifi dikkate alınarak hazırlanan Trafikte Seyreden Motorlu Kara Taşıtlarından Kaynaklanan Egzoz Gazı Emisyonlarının Kontrolüne Dair Yönetmelik 08 Temmuz 2005 tarihinde yayımlanmıştır. Bu yönetmelik ile de egzoz emisyonlarının ölçülmesi ve denetlenmesi kapsamında teknik ve ölçüm istasyonlarına ilişkin düzenlemeler getirilmiştir. Egzoz gazı emisyon ölçümlerinin yapılması motorlu taşıtların araç muayenesi ile uyumlu hale getirilmiştir. Ülkemizde motorlu araçlarda kullanılan benzin ve motorinin Avrupa Birliği normlarında üretilmesinin teminen Benzin Ve Motorin Kalitesi Yönetmeliği 11 Haziran 2004 tarihinde yayımlanmıştır. Bu yönetmelik ile; 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren kurşunlu benzindeki kurşun oranı aşağıya çekilmiştir. 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren kurşunlu benzinin satışı yasaklanmıştır. 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren AB nin ilgili mevzuatı ile birebir uyumlu benzin ve motorin üretimine başlanmıştır. Diğer taraftan ülkemizde ısınma ve motorlu taşıtlardan kaynaklanan kirliliğin azaltılması amacıyla Isınma ve Motorlu Taşıt Kaynaklı Hava Kirliliği Şube Müdürlüğü faaliyet göstermektedir. Bu müdürlüğün görevleri arasında (Doğan, 2009); Ülke genelinde hava kalitesinin korunması, ısınma ve motorlu taşıtlardan kaynaklanan hava kirliliğinin kontrolü, azaltılması veya önlenmesi için hedef ve ilkeleri belirlemek, her türlü tedbiri almak ve uygulanmasını sağlamak, bu konuda yönetim ve acil müdahale planları yapmak, yaptırmak, konuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla 10

koordineli çalışmalar yaparak müdahale etmek, tehlikeli hallerde veya gerekli durumlarda faaliyetleri durdurmak, Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği çerçevesinde İl Mahalli Çevre Kurulu çalışmalarını çevre politikaları ve stratejileri doğrultusunda yönlendirmek ve denetlemek, Hava kalitesinin korunması, ısınma ve motorlu taşıtlardan kaynaklanan hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla ülke şartlarına uygun teknolojileri belirlemek, Motorlu kara taşıtlarını işletenlerin, egzoz emisyonlarının Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği ile belirlenen standartlara uygunluğunu belgelemek üzere Bakanlığa ait ya da Bakanlıkça yetkili kılınacak egzoz ölçüm istasyonlarında ölçüm yaptırmalarını sağlamak, bu konuda idari, mali ve teknik esas ve usulleri belirlemek, Yenilenebilir enerji kaynakları başta olmak üzere temiz enerji kullanılmasını desteklemek ve temiz enerji sağlayacak stratejilerin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapmak, Enerji tasarrufu, enerjinin etkin kullanılması ve binalarda ısı yalıtımı ile ilgili çalışmalarda bulunmak, Fosil yakıtların ısınma ve motorlu taşıt kaynaklı hava kirliliğine yol açmayacak şekilde kullanılabilmesi için gerekli önlemleri almak veya aldırmak, Motorlu taşıtlardan kaynaklanan kirletici emisyonlar; motorun çalışma durumuna, yakıtın cinsine, motorun çalışma prensibine, aracın yaşına, tipine ve çeşitli nedenlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. 11

KAYNAKÇA Arcak, Sevinç (2011), Ekoloji ve Çevre Bilgisi, Ünite 6, Editörler: Esvet Açıkgöz ve Sevinç Arcak, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayını, No: 1349. Dağdemir, Özcan (2003), Çevre Sorunlarına Ekonomik Yaklaşımlar ve Optimal Politika Arayışları, Gazi Kitabevi, Ankara. Dinçer, Meral (1996), Çevre Gönüllü Kuruluşları, Türkiye Çevre Vakfı Yayını, Ankara. Doğan, Pervin (2009), Motorlu Taşıtlardan Kaynaklanan Hava Kirliliği, http://www.cleanair.anadolu.edu.tr/en/pdf/sunumlar/motorlu_tasitlardan_kaynaklanan_hava_ kirliligi_13-01-2009.pdf, 30.01.2013 Erten, Sinan (2006), Çevre Eğitimi ve Çevre Bilinci Nedir, Çevre Eğitimi Nasıl Olmalıdır?, Çevre ve İnsan Dergisi, Çevre ve Orman Bakanlığı Yayın Organı, sayı: 65/66, 2006/25, Ankara. Karacan, Ali Rıza (2007), Çevre Ekonomisi ve Politikası, Ege Üniversitesi Yayınları, İİBF Yayın No: 6, İzmir. Keleş, Ruşen ve Can Hamamcı (2002), Çevrebilim, 4. Baskı, İmge Kitabevi, Ankara. Özdilek, Hüseyin (2004), Hava, Su ve Toprak Kirliliği, ss. 75-102, Çevre Sorunlarına Çağdaş Yaklaşımlar, Editörler: Mehmet C. Marın ve Uğur Yıldırım, Beta Yayınları, İstanbul. Parlak, Bekir (2004), Çevre-Ekoloji-Çevrebilim: Kavramsal Bir Tartışma, ss.13-30, Çevre Sorunlarına Çağdaş Yaklaşımlar, Editörler: Mehmet C. Marın ve Uğur Yıldırım, Beta Yayınları, İstanbul. Sofuoğlu, Aysun, Hava Kirliliği, http://www.tubitak.gov.tr/tubitak_content_files/vizyon2023/csk/ek-6.pdf, 30.01.2013. Toros, Aykut, Mahir Ulusoy ve Banu Ergöçmen (1997), Ulusal Çevre Eylem Planı: Nüfus ve Çevre, Devlet Planlama Teşkilatı, Temmuz, Ankara, http://ekutup.dpt.gov.tr/cevre/eylempla/torosa.pdf, 28.01.2013. Yücel, Ersin, Canlılar ve Çevre, http://w2.anadolu.edu.tr/aos/kitap/ioltp/2281/unite05.pdf, 28.01.2013. http://www.rshm.saglik.gov.tr/hki/pdf/hava.pdf, 29.01.2013. http://elazig.ormansu.gov.tr/elazig/anasayfa/cevreyonsubemudurlugu/havakirliligi.aspx?sfl ang=tr, 30.01.2013. 12