Global Kapitalizmde Sermaye Birikimi



Benzer belgeler
fark var 11.1 kat üst yönetim ile idari seviyeler arasında Türkiye de

Kilit yetenekleriniz. kaçmaya. hazırlanıyor... Hay Group, Türkiye dahil 46 ülkede, çalışanların şirketlerine bağlılığını araştırdı

3 B uçak, kargo uçağına dönüştürülmüştür.

3 B uçak, kargo uçağına dönüştürülmüştür.

3 B uçak, kargo uçağına dönüştürülmüştür.

AJANDA. Network & Filo. Turkish Cargo Genel Görünüş. Turkish Cargo nun Gelişimi. Filo. Bölgelerin Tonaj Payları. Afrika Güzergahları

Kargo Piyasası ve Turkish Cargo. Network & Filo. Filo. Afrika Güzergahları. Amerika Güzergahları. Asya Pasifik Güzergahları

Kargo Piyasası ve Turkish Cargo. Network & Filo. Filo. Afrika Güzergahları. Amerika Güzergahları. Asya Pasifik Güzergahları

GÜNDEM. Kısaca Turkish Cargo ve Türk Hava Yolları Kargo Piyasası & Turkish Cargo Network & Filo Ürünler Gelişim ve Gelecek Planları

KÜRESEL KRİZ SONRASI GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ VE TÜRKİYE İÇİN ÖNGÖRÜLER 2015 DR. CAN FUAT GÜRLESEL EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ

İnovaLİG Rapor Süreci Bilgilendirme Kılavuzu

Stratejik İş Gücü Planlaması nda yeni döneme hazır mısınız?

Dış Temsilciliklerde ve Gümrüklerde Oy Kullandı İşaretlenen Seçmen Sayısı

Türkiye İhracatçılar Meclisi İnovalig. Tanıtım dokümanı Şubat İstanbul

MasterCard 2015 Global Hedef Şehirler Endeksi

İstanbul Politikalar Merkezi. FUAT KEYMAN 13 Mayıs 2017

İnovaLİG 2016 Tanıtım Dokümanı

İnovaLİG 2015 Tanıtım Dokümanı

AVRUPA, KUZEY AMERIKA VE JAPONYA RAYLI SISTEMLERINE AIT TEKNIK BÜYÜKLÜKLERIN ISTATISTIKSEL DEGERLENDIRMESI

Türkiye İhracatçılar Meclisi İnovalig. Tanıtım dokümanı 25 Şubat İstanbul

MasterCard Global Hedef Şehirler İndeksi. Hazırlayan: Dr. Yuwa Hedrick-Wong ve Desmond Choong

GELİŞEN ÜLKELER VE TÜRKİYE DE GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ; DEĞERLENDİRME VE ÖNGÖRÜLER

KÜRESEL LOJİSTİK MERKEZLERDEN LİMANLARIN REKABET GÜCÜNÜN DEĞERLENDİRİLMESİ. Doç Dr. A. Zafer ACAR Arş. Gör. Pınar GÜROL

Ders Planı - AKTS Kredileri: 2. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS KY/KÇS.601 Yeni Dünya Düzeni ve Kentsel Politikalar

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

ÇALIŞMA RAPORU KONU: TURİZM YÖNETİMİ PROGRAM: TURİZM YÖNETİMİ VE PLANLAMA TÜRÜ/SÜRESİ: LİSANSÜSTÜ DİPLOMA, 04/10/ /10/2011

İnova-Lig 2014 Tanıtım Dokümanı. Kayıt adresi: Son başvuru tarihi: 31 Mayıs 2014

2017 ÖNCESİ NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT NÖ-İÖ BÖLÜMLERİ LİSANS ÖĞRETİM PLANI

Çalışma alanları. 19 kasım 2012

PROF.DR. TÜZİN BAYCAN RSAI VE BÖLGE BİLİMİ TÜRK MİLLİ KOMİTESİ KAPSAMINDAKİ ÇALIŞMALARI

İstanbul Finans Merkezi

Turkish Airlines FlightList ( " 17:20) 1(25)"

İŞLETME ORTAK DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ GÜZ DÖNEMİ DERS PROGRAMI

Karar No : 1570 Karar Tarihi : 31/08/2015

İÇİNDEKİLER. Contents I. KISIM İŞLETMECİLİK İLE İLGİLİ TEMEL BİLGİLER

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINCA 2018 YILINDA İŞTİRAK EDİLECEK TURİZM N O FUARIN ADI M2 ÜLKE ADI ŞEHİR ADI FUAR

ANKARA KALKINMA AJANSI.

Turkish Airlines. Uluslararası Veriler. Turkish Cargo

İHRACAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI VİZYON

Küresel Kentler ve Ülkemiz Metropollerinin Küresel Kent Hiyerarşisindeki Yeri

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

DIŞ TİCARETTE KÜRESEL EĞİLİMLER VE TÜRKİYE EKONOMİSİ

Yar. Doç. Dr. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Aydınlatır

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

DERS KODU DERS ADI İÇERİK BİLİM DALI T+U+KR AKTS

MEHMET ZAFER BAYSAL. AMSTAR GLOBAL PARTNERS TÜRKİYE ÜLKE MÜDÜRÜ ve KIDEMLİ BAŞKAN YARDIMCISI ULI TÜRKİYE BAŞKANI

Editörler Prof. Dr. Mustafa Talas / Yrd. Doç. Dr. Emin Yiğit. Kent Sosyolojisi

Girişimciler, Yatırımcılar ve Öz Sermayesi Yüksek Bireyler İçin

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

2013 YILINDA KÜRESEL HEDEF ŞEHİRLERDE İLK 20

İşletme (Türkçe) - 1. yarıyıl. Academic and Social Orientation Hukukun Temelleri Fundamentals of Law TR

Derece Alan Üniversite Yıl

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İŞLETME BÖLÜMÜ DERS BİLGİ PAKETİ Dersin Kodu / Adı İŞL 104/ YÖNETİM VE ORGANİZASYON 1. Sınıf Bahar Dönemi

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Maliye Hacettepe Üniversitesi İİBF Y. Lisans İktisat Akdeniz Üniversitesi SBE 2003

KENTLER ARASI REKABETTE

Yrd. Doç. Dr. M. Arcan TUZCU

Courses Offered in the MsC Program

Courses Offered in the MSc Program

T.C. MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Fen-Edebiyat Fakültesi

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar)

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

1. YARIYIL (GÜZ) 2. YARIYIL (BAHAR)

Zaman. Ders Notları (Hafta 12) Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Coğrafya Bölümü, COG 245 Coğrafyada Temel Kavramlar

DERS KODU DERS ADI İÇERİK BİLİM DALI T+U+KR AKTS

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

YBÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Çift Anadal Başvuru ve Kabul Koşulları*

İŞLETME ve İŞLETME İkinci Öğretim BÖLÜMLERİ 1. SINIF (Bahar Dönemi) 2. SINIF (Bahar Dönemi)

MALİYE BÖLÜMÜ 2013 VE SONRASI GİRİŞLİ ÖĞRENCİ MÜFREDATI

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

İŞLETME ve İŞLETME İkinci Öğretim BÖLÜMLERİ 1. SINIF (Bahar Dönemi) 2. SINIF (Bahar Dönemi)

KÜMELENME TEORİSİ VE PORTER ELMAS MODELİ

YGS-LYS ALAN SIRA DERS İÇERİK SINIF

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

1. YARIYIL (GÜZ) 2. YARIYIL (BAHAR)

11. HAFTA YÖNETİMİN FONKSİYONLARI ÖRGÜTLEME. SKY108 Yönetim Bilimi-Yasemin AKBULUT

Tedarik Zinciri Yönetimi

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI POLİTİK İKTİSAT ECON

Doğal Afetler ve Kent Planlama

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLERDE OTORİTE KAYNAK: SourceOECD

Kitabın Organizasyonu

BÖLÜM 1 TEDARİK ZİNCİRİ

IBM BulutHizmetleri. Ali Gündüz IBM Bulut Hizmetleri Ülke Lideri

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

ÜNİTE:1. İşletmeler ve Özellikleri ÜNİTE:2. İşletme Çevresi ÜNİTE:3. Etik ve Sosyal Sorumluluk ÜNİTE:4. İşletmelerin Kuruluşu ve Büyümesi ÜNİTE:5

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

Küreselleşme devam ediyo mu?

Semester I. PSPA 105 Introductionto Law Hukuka Giriş C 3 5 ECON 101 Introduction to Economics İktisada Giriş I C 3 5

DERS ÖĞRETİM PLANI Akdeniz İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü

D- NASIL YAZMALI? ÖRNEKLER

2. Yarıyıl (Bahar Dönemi)

KÜRESEL FİNANS MERKEZLERİ: OFİS MALİYETLERİ AÇISINDAN İSTANBUL-LONDRA KARŞILAŞTIRMASI

İçindekiler kısa tablosu

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME. 1. İşletmenin yapısal özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

Cities Research Center, Dünya Sahnesinde İstanbul Öne Çıkan Konular

Transkript:

Global Kapitalizmde Sermaye Birikimi İçin Yeni Mekansal Ölçekler: Dünya Kentleri/Global Kentler. * A. Kadır Topal Giriş Küreselleşme güzel bir sözcük olmayabilir, ancak bu yüzyılın sonunda önünü görmeye çalışan hiç kimsenin onu yok sayamayacağı kesindir (Giddens, 2000: 19). Bu nedenledir ki, küreselleşme uluslararası ilişkiler, sosyoloji, tarih, kültürel araştırmalar, coğrafya, ekonomi ve antropoloji gibi bir çok bilimsel disiplinin çalışma alanına alınmış, deyim yerindeyse, söz konusu disiplinlerin çalıştığı moda bir konu haline gelmiştir. Bu geniş çaplı araştırmalann ürünü olarak birçok tanımlama, yorum ve açıklama yapılmıştır. Ancak literatürde yaygın anlayış, küreselleşmenin ulus-devletin egemenliğini tehdit ettiği üzerine yoğunlaşmıştır (Amstrong, 1998: 461; Shortvd., 2000: 318). Bununla birlikte, küreselleşmeye ilişkin başka bakış açılan da vardır. Şöyle ki; ideolojik bir bakış açısıyla, devam etmekte olan küreselleşme sürecinin, aslında monopolist global sermaye tarafından geliştirilen bir "sermaye birikim stratejisi" olduğu ileri sürülmektedir (Farazınond, 2001: 443). Bu argümana göre, küreselleşme ulus-devletin gücünü azaltmamakta, ulus-devlet küreselleşmenin ortaya çıkardığı avantajlardan yararlanmak ve sermaye birikimini hızlandırabilmek için mekansalorganizasyonunu yeniden yapılandırmaktadır. Bu amaçla, ulus-devletin mekansalorganizasyonu, ulus-altı ve ulus-üstü yeni birimler yaratılarak yeniden ölçeklenmekte (re-scaling), başka bir deyimle, ulus-devletin politik sınırlanndan daha küçük ve daha büyük ölçekler oluşturularak, ulusdevlet yeniden mekansallaşmaktadır (reterritorialisation). Dolayısıyla ulusdevletin yeni mekansal yapısı çoklu ve üst üste binmiş ölçekler üzerine konumlanmaktadır. Bu süreçte Fordist-Keynezyen ulusal ekonomilerin eklemlenmesiyle oluşan "Uluslararası Ekonomi"nin yerini, özellikle kentlerin eklemlenmesi yoluyla o luşan "Global Ekonomi" almakta (Knox, 1995: 3; Yeung, 1996: 25), sermaye birikimi için ulus-altı ölçekler olarak da kentsel üniteler ön plana çıkmaktadır. Yrd. Doç. Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi ttbf Ö~etim Üyesi. ÇaldllŞ Yerel Yönetimler, Ci/ı 12 Sayı 2 Nisan 2003, so 41-61.

42 Çağdaş Yerel Yönetimler. 12 (2) Nisan 2003 Başka bir deyimle, sennaye birikim sürecini hızlandınnayı ve küreselleşmenin ortaya çıkardığı avantajlardan yararlanmayı amaçlayan ulus-devlet, bu sürecin en aktif durumda olduğu yerel birimlere yönelmekte, özellikle büyük kentsel a lanlar, ulus-devlet için temel mekansal ölçeklfonnlar olarak belinnektedir. Çünkü, sennayenin mekansal bağlarından kurtulduğu ve global düzeyde akışkan hale geldiği bir dünyada, kentler küresel sennaye akımlarının varış noktaları olarak hizmet vennektedir. Bu çalışmada, Brenner'in (1998: 3), yeni mekansal yapılanma sonucu, ulusdevletin üzerine konumlandığı çoklu ve üst üste binmiş mekansal ölçekler arasında bir ölçek olarak tanımladığı ve küreselleşmenin kentsel sistemler üzerine etkisi bağlamında yoğun bir tartışma konusu olan" Dünya Kenti" ya da "Global Kent" kavramı üzerinde durulmaktadır. Çalışmada, söz konusu kavram, önce kuramsal tartışmalar açısından olabildiğince geniş bir perspektiften ele alınmakta, daha sonra ise Brenner tarafından ileri sürülen "küreselleşme, ulus-devletin yeniden ölçeklenmesi/mekansallaşması ve global kent" ilişkileri üzerinde durulmaktadır. Dünya Kenti ya da Global Kent Nedir? 1970'li yıllarda Manuel Castells ve David Harvey, kentleşmeye ilişkin bilimsel çalışmalara devrim sayılabilecek yenilikler getinnişlerdir. Castells ve Harvey'in çalışmaları ile birlikte, kent sosyal ekolojinin alanı olmaktan çıkarılmış ve kapitalist üretim ilişkilerince kurgulanan sosyal güçlerin bir ürünü olarak görülmeye başlanmıştır. Bu bağlamda sınıf çatışması kentsel çalışmalarda merkezi bir role kavuşmuştur. Ancak 1980'li yıllarla birlikte, hızlı bir küreselleşme sürecinin de etkisiyle, kentsel çalışmalar global ekonomi ile ilişkilendirilmeye başlanmış ve kentsel değişim sürecine odaklanan çalışmalar, ulusal sınırları dikkate almayan bir mekansal düzlem üzerinde kurgulanmıştır (Friedmann, 1986: 69). Kentsel çalışmalardaki bu eksen kaymasının nedenini Herzog şöyle ifade etmektedir (1991: 519): "20. yüzyılın sonlarına doğru, kentlerin ulusal kültürün bir ürünü olarak algılanamayacağı ve dünya sisteminin kentleri derinden etkilediği anlaşılmıştır. Modem teknoloji, mekansallık, alan ve devlet konusundaki anlayışları değiştinniş, emek gücünden bankacılığa ve şirket faaliyetlerine kadar, ekonomik ve sosyal güçler uluslararası ölçekte akışkan hale gelmiştir. Böyle bir yapı içinde kentin doğası değişmekte ve uluslararası sürecin kentleri şekillendirdiği bir çağa girilmiş olmaktadır", Bu değişimin sonucunda, kentleri, yalnızca büyük nüfus konsantrasyonları o larak (geleneksel yöntem) ele almak yerine, daha geniş bir sistemin parçası olarak düşünmek (fonksiyonel yöntem), özellikle küreselleşme sürecinin bir tamamlayıcısı olarak algılamak yaygınlık kazanmıştır (Beaverstock vd., 1999:

Global Kapitalizmde Sermaye Birikimi için Yeni Mekıınsal Ölçek/er 43 445). Buna göre, küreselleşme kentlerde gerçekleşmekte, kentler de küreselleşmeyi somutlaştırmakta ve yansıtmaktadır. Dolayısıyla, küreselleşmenin nasıl gerçekleştiğini anlamak için, gerçek alanların, yani kentlerin ve özellikle metropollerin araştıniması gerekmektedir (TaylorlWalker, 2001: 23). Geçen yüzyılda, tamamı küreselleşme-kent ilişkisi üzerine olmamakla birlikte, büyük ve belirli niteliklere sahip kentler üzerine birçok araştırma yapılmış ve söz konusu kentleri tanımlamaya çalışan birçok kavram literatüre kazandınlmıştır. Emperyal kentler, birincil kentler (primante cities), büyük endüstriyel kentler, milyoner kentler, uluslararası finansal merkezler, global kapitalist kentler, mega-kentler, dünya kentleri ya da global kentler bu kavramlann en iyi bilinenleridir (Beaverstock vd., 1999: 445). Ancak, bu kavram tartışmalan içinde, 1980'li yıllarla hızlanan küreselleşme sürecinin de etkisiyle, küreselleşmekentsel mekan ilişkisini inceleyen dünya kenti ya da global kent araştırmalan büyük önem kazanmış ve bu araştırmalar, global kapitalizmin coğrafyası içinde analitik bir pencere durumundaki "kent sorunsalı"nı gündemin ilk sıralanna yerleştirmiştir (Yeoh, 1999: 607). Temelde, küreselleşme ile birlikte, mal, bilgi ve sermaye akımlannın global ölçekte akışkanlaştığı, bir yandan üretim eski endüstriyel merkezlerden çevreye desantralize edilirken, bir yandan da sermaye ve çokuluslu şirketlerin komuta ve kontrol süreçlerinin yeniden mekansallaşarak belirli kentsel merkezlerde yoğunlaştığı (Budd, 1998: 664; Marcotullio, 2003: 226), bunlara bağlı olarak emeğin uluslararası bölüşümünün mekansalorganizasyonunun yeniden yapılandığı, global kapitalist sistemin eklemleyicisi olarak -eklemlerne gücüne de bağlı bir şekilde- global ölçekte bir hiyerarşik düzen içinde sıralandığı, Jossep'in deyimiyle global ölçekte bir küre-kentleşme (glurbanization) yaşandığı ve üst sıralara yükselebilmek için global kentsel hiyerarşide yoğun bir mekansal rekabetin oluştuğu (Keil, 1998: 621) argümanlanna dayanan dünya kenti ya da global kent kavramı tartışmalan, Beaverstock, Taylor ve Smith'in (1999) sınıflandırmasına göre dört ana başlık halinde incelenebilir. Kozmopolit Karakterli ve muslararası Şirketlerin Oluşturduğu Bir Yapı Olarak Dünya Kentleri 1980'li yıllarda gündeme gelmiş olmakla birlikte, dünya kenti kavramının ortaya çıkışını daha eskilere götürmek olanaklıdır. Şöyle ki; 1915 yılında Patrick Geddes'in; "Dünya Kentler Ligi" (World League of Cities ) terimini kullanarak (Smith, 2003: 27; Kam Ng/Hills, 2003: 152) dünya kenti kavramının ilk yaratıcısı olduğu söylenebilir. Diğer yandan, 1966 yılında Peter Hall, kavramı bugün kullanılan şekline dönüştürmüş ve ilk dünya kenti araştırması olarak kabul edilen bir çalışma yapmıştır. Hall çalışmasında, gelişmiş ülkelerdeki, çok uluslu şirketlerin komuta merkezlerinin rollerini ve yerleşme özelliklerini sıralayarak,

44 Çağdaş Yerel Yönetimler, 12 (2) Nisan 2003 Londra, Paris, Ranstad, Rehine-Ruhr, Moskova ve New York'un dünya kenti olarak sahip olduklan üstünlükleri tanımlamıştır (Beaverstock vd., 1999: 446; Firman, 1998: 230; Firman,1999: 449; Douglass, 2000: 2322). Hall, bu kentleri, ticaret, iletişim, finans, eğitim, kültür ve teknoloji konulanndaki fonksiyonel kapasiteleri bakımından kentsel hiyerarşinin tepe noktalanna yerleştirmiştir. Aynca, Stephen Hymer'ın 1972 tarihli çalışması da, dünya kenti ve global kentsel hiyerarşi oluşumu tartışmasına önemli katkı sağlamıştır. Hymer' a göre, çok uluslu şirketlerin yönetim fonksiyonlannı icra edecek ana birimler, sermaye piyasalan, medya ve yönetim merkezlerine (başkent gibi) yakın yerlerde yerleşmelidir. Çünkü bu tip faaliyetler yüz yüze ilişkiler gerektirmektedir. Bu nedenle, çokuluslu şirketlerin yönetim merkezleri ya da ana bürolan dünyanın büyük kentlerine konsantre olma eğilimindedir (Beaverstock vd., 1999: 446). Görüldüğü gibi, dünya kenti kavramının gelişim aşaması olarak değerlendirilebilecek bu dönemde, ağırlıklı olarak dünyanın belirli kentleri ve çokuluslu şirketler üzerinde durulmakta, söz konusu kavrama, küreselleşme-.kentsel sistem ilişkisi üstüne herhangi bir anlam YÜklenmemektedir. Dünya Kentleri ve Emeğin Yeni Uluslararası Bölüşümü Hall ve özellikle de Hymer'in çalışmalanna dayanan bu yaklaşım, 1970 sonrasında, çokuluslu şirketlerin emeğin yeni uluslararası bölüşümündeki karar verme güçleri üzerine odaklanmıştır (Beaverstock vd.,1999: 446). Ancak bu yaklaşımı da, dünya kenti literatürüne yaptığı katkılar bakımından ikiye ayırmak olanaklıdır. ilk katkı 1981 yılında Cohen tarafından yapılmış ve dünya çapında en büyük 198 şirketin yerleşti ği kentler, hiyerarşik bir dizi olarak sıralanmıştır. Hiyerarşinin tepe noktasında şirket merkezlerine ev sahipliği yapma ve finans merkezi olma konusunda egemen dünya kentleri olarak Tokyo, Londra ve New York sıralanmıştır. Bu çalışmada Osaka, Rhine Ruhr, Şikago, Paris, Frankfurt ve Zürih ikinci derece dünya kentleri olarak tanımlanmıştır (Beaverstock vd., 1998: 447). İkinci katkı ise, Friedmann tarafından yapılan dünya kenti sınıflandırmasıdır ki, literatürde en çok kullanılan sınıflandırma da budur (Taylor, 2000: 14; Shinlfimberlake, 2000: 2258; Smith!fimberlake, 1995: 85). Dünya kenti hipotezi (World City Hypothesis) adıyla literatürde ün kazanan Friedmann'ın (1986) bu çalışması, yedi ayn hipotezin bir araya getirilmesinden oluşmaktadır. Friedmann'ın adı geçen çalışmasında bu tezler şöyle sıralanmaktadır (Aynca bkz. Kam NglHills, 2003: 152):

Global Kapitalizmde Sermaye Birikimi için Yeni Mekansal Ölçekler 45 Kent fonnu ve kentin dünya ekonomisi ile eklemlenme derecesi ve emeğin yeni mekansal dağılımı sürecinde kente yüklenen fonksiyonlar, kentin i çinde ortaya çıkan yapısal değişikliklerde anahtar roloynamaktadır. Yeni mekansalorganizasyonda, global sennaye dünya kentlerini üretim ve pazann eklemlenebilmesi amacıyla, temel düğüm noktalan olarak kullanmaktadır. Böylelikle dünya kentleri arasında kompleks bir mekansal hiyerarşi ortaya çıkmaktadır. Dünya kentlerindeki ekonomik sektörler ve istihdamın yapısı bu kentlerin global kontrol fonksiyonlarını yansıtır. Dünya kentleri uluslararası sennayenin yoğunlaştığı ve yığıldığı temel a lanlardır, düğüm noktalandır. Dünya kentleri hem iç hem de dış güçlerin akın ettiği temel çekim noktalandır. Dünya kenti fonnu, endüstriyel kapitalizmin karşıtlıklan olan mekansal ve sınıfsal kutuplaşmayı içinde banndınr. Dünya kentinin büyümesi, o kentin kentsel yönetiminin mali kapasitesini aşan sosyal maliyetler yaratma eğilimindedir. Friedmann, "Dünya Kenti Hipotezi"ni oluşturan bu tezleri sıraladıktan sonra, Dünya Kentlerini tanımlamak ve global kentsel bir hiyerarşi oluştunnak için yedi kriter kullanır. Bunlar (Friedmann, 1986: 72), önemli finansal merkez olma; çok uluslu şirketlere yönetim merkezi olma; uluslararası kurumların varlığı; hızla büyüyen hizmet sektörü; önemli imalat merkezi olma; dünya taşımacılığında temel eklem noktası olma ve nüfus büyüklüğüdür. Daha sonradan, bu kriterlere iletişim, kentsel yaşam kalitesi, uluslararası olaylar ve kültürel merkez olma ve göçmenler için çekim merkezi olma gibi kriterler eklenmişse de (Short vd., 2000: 318), Friedmann yukandaki yedi kriteri kullanarak 30 tane Dünya Kenti belirlemiş ve bu kentlerden, sennayenin kontrol merkezi olarak emeğin yeni uluslararası bölüşümünde etkin olanlan "birincil dünya kentleri" (primary world city), diğerlerini ise "ikincil dünya kentleri" (secondary world city) diye adlandınnıştır. Aynca Friedmann bu kentlerin yer aldığı ülkeleri de Dünya Bankası verilerini kullanarak merkez (core) ülkeler ve yan-çevresel (semiperipherial) ülkeler olarak ikiye ayınnış ve birincil ve ikincil dünya kentlerini hiyerarşik bir yapıya göre sınıflandınnıştır. Çizelge 1 'de, Friedmann'ın dünya kent hiyerarşisi görülmektedir.

46 Çağdaş Yerel Yönetimler, J2 (2) Nisan 2003 Çizelge ı. Dünya Kent Hiyerarşisi Merkez Ülkeler Yarı- çevresel Ülkeler Birincil Düriya İkincilDiliiya " BirincilDünya' İkiıicil Düıiya Kentleri' ". Kentleri ".. '. Kentleri... Kentlen Londra Brüksel Paris ~Milan r Rotterdam Viyana Fıimkfurt : Madrid Zürich Joharuıesburg NewYork Toronto Sao Paulo Buenos Aires Chicago' Miaıni" ı Rio<de laneho Los Angeles Houston Caracas San;Pnmcisco MeXico City Tokyo Sidney Singapur' HonglCong Taipei Manila Bangkok Seu1 Kaynak: Friedmann, 1986: 72. Çizelge l'de görülen dünya kent hiyerarşisinin oluşturulmasında, Friedmann, her durumda kriterlerin tamamının kullanılmadığını, ancak bir kentin dünya kenti olarak tanımlanmasında aynı anda birden çok kriterin tatmin edici düzeyde arandığını itiraf etmektedir (Beaverstock vd., 1999: 447). Ancak, Taylor (2000: 14), Friedmann'ın bu sınıflandırmasında kullanılan nüfus büyüklüğü, şirket merkezlerine ev sahipliği ve hizmet sektöründe büyümeler gibi kriterlerin nasıl kullanıldığı konusunda belirsizlik bulunduğunu belirtmektedir. Öte yandan, Friedmann'a göre, bir kentin dünya kentsel sistemi içindeki yeri, doğrudan onun göreceli global ekonomik gücü ile ilgilidir. Bu bakımdan, dünya kent oluşumu, başka bir deyimle bir kentin dünya kenti özelliğini kazanması, mekansal kapsam ve fonksiyonel durumdan oluşan iki boyutlu dinamik bir süreçtir (Douglass, 2000: 2323). Douglass, Friedmann'ın hipotezine dayalı olarak, bir kentin dünya kenti olmasında izlediği süreci sistematikleştirmiş ve kentin çeşitli fonksiyonlan elde edişi ile kontrol ettiği mekansal büyüklüğün global ölçeğe doğru nasıl genişlediğini bir çizelge yardımıyla ortaya koymuştur (2000: 2323). Douglass önce,

Global Kapitalizmde Sermaye Birikimi için Yeni Mekansal Ölçekler 47 Friedmann'ın hipotezindekilere benzer şekilde, dünya kentlerinin sahip olduğu çeşitli fonksiyonlan sıralamıştır: Finans fonksiyonu (bankacılık, sigortacılık, sermaye, gayri menkul), Uluslararası şirketlere yönetim merkezliği yapma fonksiyonu, Global hizmetler (eğitim, ileri teknoloji vb.), Taşımacılık fonksiyonu (dünya ölçeğinde aktif havaalanı ve limanlar, hızlı tren), Bilgi fonksiyonu (yaratıcılık/yenilik, yayımcılık, film), Politik ve ideolojik fonksiyon (devlet-ekonomi ve toplum ilişkilerinin kusursuzluğu), Kültür fonksiyonu (kültür üretimi ve yayılımı), Olağanüstü olaylara ev sahipliği yapma (olimpiyatlar, dünya fuan, müzik konserleri, kongreler). Daha sonra ise Douglass, yukanda sıraladığı bu fonksiyonlan dikey eksene, kentin kontrol ettiği mekansal büyüklüğü ise yatay eksene yerleştirerek, Şekil 1'de görülen dünya kenti oluşum sürecini çıkarmıştır. Şekil!: Dünya Kenti Oluşum Süreci F O N K S İ Y O N D U R U M U 4 ve daha fazla fonk. i 2-3 fonk. Tek fonk. /.' L / / / /, KOMPLEKS GLOBAL MERKEZ ~ s_ınrr o_"t_es_i ~11~ G_ıO_b_a_ı_aı_tı ~1 ~1 G_ıO_b_a_ı ~ Kaynak: Douglass, 2000: 2323. ----+.. KONTROL EDİLEN MEKANSAL BÜYÜKLÜK..

48 Çağdaş Yerel Yönetimler, J1 (1) Nisan 1003 Şekil l'den de görüldüğü gibi, tek bir fonksiyona sahip bir kent kendi sınırlanndan daha büyük, ancak global ölçeğe göre çok daha küçük bir mekansal kontrol kapasitesi elde etmekte, 2-3 fonksiyona sahip bir kent ise bir öncekine göre daha geniş bir coğrafyaya egemen olmaktadır. Dört ve daha fazla fonksiyona sahip olmayı başarabilen kent ise, kompleks bir global merkez olarak global ölçekte kontrol kapasitesi elde etmektedir. Uluslararasdaşma ve Hizmet Sektörünün Belirli Bölgelere Yoğunlaşması Bu yaklaşım emeğin yeni uluslararası bölüşümü içinde bir global kentsel hiyerarşi oluşturmak yerine, kentleri, dünya ekonomisi içindeki, üretici hizmetlerin uluslararasılaşması ve belirli kentsel merkezlere yoğunlaşması bakımından bir hiyerarşi içine toplar. Bu konuda Sassen'in The Global City (1991) ve Cities in a World Economy (1994) adlı eserleri öncü çalışmalardır (Breatnach, 2000: 478; Shineffimberlake, 2000: 2258-2259). "Mekansalolarak desantralize 01 muş/dağınıklaşmış global ekonomi, yerelolarak konumlanmış ve bütünleşmiş organizasyon ister" düşüncesi Sassen'in global kent çalışmalannın hareket noktasını oluşturur (Robinson, 2002: 535). Ayrıca, Sassen, Friedmann'ın "dünya kenti" terimi yerine "global kent" terimini kullanmaktadır. "The Global City" adlı çalışmasında Sassen, üretim hizmetleri olan reklamcılık, muhasebecilik, sigortacılık, bankacılık/finans ve hukuk hizmetlerini global kentleri sıralamak için kullanmış ve New York, Londra ve Tokyo'yu hiyerarşinin tepe noktasında yer alan kentler olarak göstermiştir (Sim vd., 2003: 116; TaylorlWalker, 2001: 24). Sassen'e göre, bu kentler global ekonomi içinde üçlü dünya kentidir. Çünkü bu kentler, finans merkezi olmalan, üretim merkezi 01 malan ve yenilikler için bir pazar durumunda olmalan nedeniyle dünya ekonomisinin organizasyonunda komuta merkezi durumundadırlar (Beaverstock vd., 1999: 447). Sassen'e göre, "global kent" kavramı, iki ilişkili faktör sonucunda doğmuştur (Beaverstock vd., 1999: 448): Ekonomik küreselleşme, Hizmet sektörünün organizasyon yapısı ve finans. Ekonomik küreselleşme hizmet ve finans sektörünün global ölçekte akışkan olmasına neden olmuştur. Buna bağlı olarak Sassen, üretim, hizmet, pazarlama ve yeniliklerin belirli tiplerinin mekanı olarak belirli kentlerin öneminin arttığını savunmaktadır. Özellikle, hizmet ve finans sektörünün uluslararasılaşması, global ekonomide, ekonomik gücün yönetim ve koordinasyonunda kentleri hayati öneme sahip merkezler haline getirmiştir. Ayrıca Sassen, ekonomik küreselleşmeye paralelolarak, hizmet sektörü firmalannın hızla büyümesinin, uzmanlaşmasının/belirli bölgelere konsantrasyonunun ve finans endüstrisinin yeni me

Global Kapitalizmde Sermaye Birikimi için Yeni Mekansal Olçekler 49 kansal organizasyonunun, global kent oluşumunda temel etmenler olduğunu belirtmektedir (Beaverstock vd., 1999: 448). Sonuç olarak, Sassen'in "global kent" kavramı, "ileri düzeyde uzmanlaşmış üretim hizmetlerinin ve finans sektörünün, küreselleşme sonucu, global ölçekte akışkan hale gelmesi ve belirli kentsel merkezlerde yığınlaşması ile ilgili bir kavramdır" denilebilir (Yeoh, 1999: 608). Uluslararası Finansal Merkezler Olarak Dünya Kentleri Dünya kenti çalışmalanna ilişkin dördüncü yaklaşım ise dünyanın büyük ve önemli kentlerini, uluslararası finansal merkez olma güçlerine göre hiyerarşik bir sıraya koyar. Bu konudaki öncü çalışma Howard Reed'in 1981 yılındaki çalışmasıdır. Aynca bu çalışma dünyanın belirli kentlerini belirli bir hiyerarşik düzene koyma çalışmalannın ilkidir. Başka bir deyimle Reed'in çalışması "kentsel hiyerarşi" tartışmalannı başlatan çalışmadır denilebilir (Sim vd., 2003: 113). Reed, bankacılık ve finansla ilgili 5, kültür, ekonomi, coğrafya ve politikayla ilgili de 41 değişken kullanarak, 40 ülkede 76 kent üzerinde bir analiz yapmış ve 1900-1980 dönemini kapsayan bu analizi ile beş ayn düzeyden oluşan bir finansal merkez listesi çıkarmıştır. Bu listeye ilişkin sıralama şöyledir (Beaverstock vd., 1999: 449): - Ulus-üstü finansal merkez (Londra) - İlk sıradaki ulus-üstü finansal merkezler (New York, Tokyo) - İkinci sıradaki ulus-üstü finansal merkezler (Amsterdam) - Uluslararası finansal merkezler (25 kent) - Ev sahibi uluslararası finansal merkezler (39 kent) Sonuç olarak şunu ifade etmek gerekir ki, Reed' in söz konusu çalışması, çeşitli kriterler kullanılarak kentleri belirli bir hiyerarşik sıralamaya sokma çalışmalannın öncüsü olması bakımından önemlidir. Dünya kenti kavramına ilişkin tartışmalann özetlendiği yukandaki dört ayn yaklaşıma ek olarak, Taylor (2000) tarafından yapılan çalışmaya da burada yer vermek gerekir. Kentleri belirli bir hiyerarşik sıralamaya tabi tutmak yerine Taylor, söz konusu çalışmasında kentleri çeşitli kriterler kullanarak alfa dünya kentleri, beta dünya kentleri ve gama dünya kentleri olarak üç gruba ayırmış ve 69 firmaya ilişkin verilerle 263 kent arasından 55 dünya kenti belirlemiştir. Bu kentlerin belirlenmesinde şöyle bir yöntem izlenmiştir: 69 firmaya ilişkin verilerle 263 kentin tamamında muhasebecilik, reklamcılık, bankacılık/finans ve

50 Çağdaş Yerel Yönetimler, 12 (2) Nisan 2003 hukuk hizmetleri için büro bulunup bulunmadığı ve mevcut bürolann büyüklüğü, büronun şirket organizasyonu içindeki konumu irdelenmiştir. Bu irdelemenin sonuçlanna bağlı olarak, söz konusu hizmetlerin kentlerde hangi düzeyde sunulduğu da üçlü bir kategori ile sınıtlandınlmıştır. Şayet bir kentte hizmetlerden herhangi biri üst düzeyde sunuluyorsa, bu kent puanlamada 3 almış ve birincil merkez (prime center) olarak adlandınımıştır. orta düzeyde sunuluyorsa puanlamada 2 almış ve büyük merkez (major merkez) olarak isimlendirilmiştir. Puanlamada 1 alan kentler ise ilgili hizmetin en alt düzeyde sunulduğu kentler anlamında alınmış ve bu kentler küçük merkez (min or merkez) olarak kabul e dilmiştir. Örneğin, uygulanan bu yöntemde, muhasebecilik hizmetlerine göre 13 kentin birincil merkez, 37 kentin büyük merkez ve 27 kentin de küçük merkez olduğu saptaması yapılmıştır. Bu aşamadan sonra, kentlerin her birinin, muhasebecilik, reklamcılık, bankacılık/finans ve hukuk hizmetleri için aldıklan puanlar toplanmış ve elde edilen rakamlar 12 ve daha aşağısı olmak üzere sıralanmıştır. Çizelge 2'de de görüldüğü gibi, en çok puan alan (12-10) kentler alfa dünya kentleri, 7,8 ve.9 alanlar beta dünya kentleri, 4, 5 ve 6 alanlar ise gama dünya kentleri olarak isimlendirilmiştir. Çizelge 2. Değişik Kategorilere Göre Dünya Kentleri ALFA DÜNYAKENTLERİ 12: Londra, Paris, New York, Tokyo. 10: Şikago, Frankfurt, Hong Kong, Los Angeles, Milan, Singapur. BETA DÜNYA KENTLERİ 9: San Francisco, Sidney, Toronto, Zürih, 8: Brüksel, Madrid, Mexico City, Sao Paulo. 7: Moskova,Seul. GAMA DÜNYA KENTLERİ 6: Amsterdam, Boston, Caracas, Dallas, Dusseldorf, Cenevre, Houston, Jakarta, Johannesburg, Melbourne, Osaka, Prag, Santiago, Taipei, Washington. 5: Bangkok, Beijing, Roma, Stockholm, Varşova. 4: Atlanta, Barcelona, Berlin, Buenos Aires, Budapeşte, Kopenhag, Hamburg, İstanbul, Kuala Lumpur, Manila, Miami, Minneapolis, Montreal, Münih, Şangay. DÜNYA KENT OLUŞUM SÜREcİNDE GÜÇLÜ KANıT GÖSTEREN KENTLER Çok Güçlü Kanıt Taşıyan Kentler 3: Atina, Auckland, Dublin, Helsinki, Lüksemburg, Lion, Mumbai, Yeni Delhi, Philadelphia, Rio de Jeneiro, Tel Aviv, Viyana.

Global Kapitalizmde Sermaye Birikimi için Yeni Mekansal O/çek/er 5 ı Bazı Kanıtlar Taşıyan Kentler 2: Abu Dabi, Almaty, Birrningham, Bogota, Bratislava, Brisbane, Bükreş, Kahire, Cleveland, Cologne, Detroit, Dubai, Ho Chi Minh City, Kiev, Lima, Lizbon, Manchester, Montevideo, Oslo, Rotterdam, Riyad, Seattle, Stuttgart, The Hague, Vancouver. Çok Az Kanıt Taşıyan Kentler ı: Adelaide, Antwerp, Arhus, Baltimore, Bangalore, Bologna, Brazilia, Calgary, Cape Town, Colombo, Colombus, Dresden, Edinburgh, Genova, Glasgow, Goteborg, Guangzhou, Hanoi, Kansas City, Leeds, Lille, Marsilya, Richmond, St Petersburg, Taşkent, Tahran, Tijuana, Turin, Utrecht, Wellington. Kaynak: Taylor, 2000: 15. Sıralamada 1, 2 ve 3 alan kentler ise dünya kenti olma konusunda belirli düzeylerde işaretler taşıyan kentler olarak kabul edilmiştir. Şöyle ki; 3 puan alanlann dünya kenti olma yolunda güçlü işaretler taşımakta olduğu, 2 alanlann kısmi işaretler taşıdığı ve 1 alanlann çok az işaretlere sahip olduğu kabul edilmiştir. Buraya kadar, dünya kenti kavramına ilişkin farklı yaklaşımlar ortaya konulmuştur. Bu aşamadan sonra ise, konunun daha iyi anlaşılması bakımından, önce dünya kenti tartışmalannda farklı araştırmacılar tarafından ileri sürülen argümanlar Hill ve Kim'in (2000) sistematiği kullanılarak 6 grupta toplanacak, daha sonra ise dünya kenti kavramına yöneltilen eleştiriler üzerinde durulacaktır. Hill ve Kim'e göre (2000: 2170-2171), dünya kenti tartışmalanna ilişkin argümanlar 7 ana grupta toplanabilir. Bunlar aşağıda verilmiştir. Ekonominin küreselleşme derecesindeki artışla, temel ekonomik fonksiyonlann belirli alanlarda yoğunlaşma derecesindeki artış doğru orantılıdır. Küresel şirketler üretimlerini sınır ötesi alt sözleşmeler (sub-contracting), risk sermayesi (joint ventures) ve diğer uluslararası iş bağlantılan ile global ölçekte desantralize ederler (Douglass, 2000: 2317; Budd, 1998: 664-665). Ancak, bu gelişmeye karşıt biçimde şirket sahipliği merkezileşir. Çünkü, ekonomik faaliyetlerin mekansal dağınıklaşması geniş bir merkezi yönetim ihtiyacını doğurur. Bunun için de, uluslararası şirketler globalolarak dağılmış fabrikalannı ve bürolannı kontrol etmek için özel firmalara ve uzmanlaşmış mesleklere ihtiyaç duyarlar. İşte dünya kentleri bu hizmetleri sunmak için uzmanlaşmış özel mekansal birimlerdir. Castells'in deyimiyle, tekno-santrik, finansal/yönetsel elitler dünya sisteminin emir ve komuta zincirini elinde tutmak, kozmopolitan çıkarlannı ve pratiklerini yeniden ü retmek için özel mekanlar (dünya kentleri) isterler (Beaverstock, 2002: 525).

52 Çağdaş Yerel Yönetimler, J2 (2) Nisan 2003 Dünya kentlerinin büyümesine yol açan global kontrol fonksiyonlan birkaç sektör içinde yer alır. Bunlar, uluslararası şirketlere ev sahipliği, uluslararası finans, global taşıma ve iletişim, ileri düzeyde uzmanlaşmış hizmet sektörü, politik/ideolojik nüfuz ve medyalk:ültür olarak sıralanmaktadır. Bunlardan uluslararası finans ve ileri düzeyde uzmanlaşmış hizmet sektörü ana global kontrol araçlandır. Öte yandan, özelleştirme ve serbestleşme ya da düzenleme-dışı bırakma (deregülasyon) dünya kentinin en temel özelliğidir. Dünyanın büyük uluslararası finans ve iş merkezlerinde dünya çapında firmalar serbestleşmiş piyasa ve endüstrilerde birbirleriyle iş yaparlar. Global kentlerde, uluslararası bankacılık ve hizmet sektörü, imalat sanayii ile yer değiştirmekte (deindustrialization) ve bu sektörler ekonomik büyüme ve sosyal yapılanmanın motoru olmaktadır. Global kontrol kapasitesinin kazanılması ile birlikte, imalat sektöründe istihdam azalmakta, hizmet sektöründe ise artmaktadır. Yüksek yoğunluklu yabancı göç, zenginlik konsantrasyonu, sosyal ve mekansal kutuplaşma global kentlerin en temel karakteristikleri arasına girmektedir. Özellikle, yüksek yoğunluklu iç ve dış göçler, global kent tartışmalannda merkezi bir öneme sahiptir (BeaverstockIBoardwell, 2000: 278; Samers, 2002: 390; Yeoh, 1999: 609; Tyner, 2000: 61-63). Dünya kentlerindeki, şirket merkezlerinin, global finans ve uluslararası kurumiann varlığı, bu kentlerde yüksek ücretli bir sınıfın varlığı ile sonuçlanır. Diğer yandan yüksek ücretli sınıfın varlığı, ofis temizliği, sekreterlik, ev hizmetleri, otel ve lokanta hizmetleri gibi düşük ücretli meslekleri de beraberinde getirir. Böylece, mesleksel çeşitlilik ve gelir kutuplaşması, kentteki sosyal aynşmayı da artınr. Lüks konut alanlanna olan talep artışı fiyatlan artırarak, çoğu konutu düşük ücretli sınıfın oturabileceği yer olmaktan çıkanr ve bu durum ö nemli bir konut krizi yaratır. Aynca, gelir düzeyi düşük yığınlar büyük miktarlı sosyal hizmetleri için egemen şirket elitlerinin hizmet talepleri ile rekabet etmek durumunda kalırlar ve çoğunlukla da bunda başansız olurlar. Bunun sonucunda ise sermaye birikim sürecinin bütün ağırlığı politik olarak en zayıf ve organize olamayan sınıflann üzerine yıkılmaktadır. Dünya kentleri bölgesel, ulusal ve uluslararası ekonomileri global kapitalist sisteme eklemlerken, yeni bir global kentsel hiyerarşi oluşturmaktadır. Hiyerarşi içinde bir kentin sırası, o kentin global yatınmlan çekebilme yeteneğine bağlı olmaktadır. Hiyerarşinin tepesindeki kentler global ekonominin komuta ve kontrol merkezleridir. Hiyerarşinin alt basamaklannda yer alan kentler ise finansal serbestleşmenin yaşandığı ve ileri düzeyde uzmanlaşmış hizmetlerde dünya piyasası ile bütünleşmekte olan gelişmiş ülkelerin büyük kentleridir (Bkz.Taylor, 1997). Hiyerarşi içinde kentler arası rekabet serttir. Kentler, hiyerarşik düzende daha üst sıralara

Global Kapitalizmde Sermaye Birikimi için Yeni Mekansal O/çek/er 53 tırmanabileceği gibi düşebilir ya da tümüyle sıralama dışı kalabilir de. Bu bağlamda, kentlerin rekabet edebilirliğini artırmak için, "kentlerin satılması" (selling the city) kentlerin tanıtılması kampanyalannın önemli bir parçası haline gelmektedir. Kente ilişkin belirli bir imaj yaratmak aslında global bir ilişkiyi satmak, tanıtmak anlamına gelmektedir (Robinson, 2002: 34; Short vd., 2000: 320; Gordon,1999: 1001-1003). Dünya kenti rejimieri ve yeni global kentsel hiyerarşi uluslararası kapitalist sınıfın (Castells'in deyimiyle uluslararası elitlerin) etkisi altındadır. Global düzeyde işleyen bir sermaye birikim süreci ile yakından ilgilenen ve kozmopolit bir kültür/tüketimci bir ideolojiye sahip olan uluslararası kapitalist sınıf, sıklıkla yerel sınıfve çıkarlarla çatışmaya girmektedir. Dünya kentleri, uluslararası kapitalist sınıfın etkisi altında, yeni bir kentsel hiyerarşi oluşturarak birbirine eklemlenirken, birbirine daha çok benzeşmekte, fakat konumlandıklan ülkenin diğer alanlanndan başkalaşmakta ve ulus-devletle aralanndaki ortak çıkar ilişkilerini bir kenara bırakmaktadır. Sassen'in kavramlaştırmasıyla "sistemik süfeksizlik"(systemic discontinuity) sonucu, bazı kentler yeni fırsatlara kavuşarak zenginleşirken bazılan marjinalleşmektedir (Yeung, 2000: 6; Doğan, 2002: 96). Küreselleşme, diğer kentsel dönüşümlerle birlikte, kentin fiziksel formunu da etkilemektedir. Sermaye yerel bağlarını kopanp uluslararası ölçekte akışkan hale geldikçe, mal ve hammaddelerin taşıma maliyeti düştükçe, yerel karşılaştırmalı avantajlar kentin doğal kaynaklan ve geçmiş endüstriyel kazanımlan temelinden kentin yapay çevresine ve oradaki yapay değerlere kaymaktadır. Yüksek hızlı iletişim sistemine uygun ofis ve konut alanlan, yüksek fiber optik taşıma kapasitesine sahip yapılar, bilgisayar ve veri terminallerindeki yüksek güvenilirlik, güvenilir elektrik ve su şebekeleri, konferans salonlan, üniversiteler, hastaneler söz konusu yapay çevrenin önemli unsurlannı oluşturmaktadır (Douglass, 2000: 2318). Dünya Kenti Hipotezine Yöneltilen Eleştiriler Dünya kenti tartışmalannda ileri sürülen ve yukanda sıralanan argümanlara karşılık, dünya kenti hipotezine önemli eleştiriler de yöneltilmiştir. Bu eleştiriler ise şu şekilde sıralanabilir (Saito, 2003: 284-285): Analizler mekansal yapı üzerine odaklanmakta ve kentleri bir makine gibi görerek, kurumsal yapılara yeterli dikkat gösterilmemektedir. Piyasa mekanizması üzerindeki politik değişkenlerin etkileri önemsenmemektedir. Oysa, devlet politikalan kentlerin dışsal ilişkilerini etkileyebilir. Ulus-devlet ile global kentler arasındaki ilişkilere yeterince açıklık getirilmemiştir. Bazı teorisyenler, global kent ile ulus-devlet arasında ekonomik

54 Çağdaş Yerel Yönetimler, 12 (2) Nisan 2003 ve sosyal ilişkiler bakımından önemli ayrışmalar olduğunu ileri sürerken, bazılan da kentlerin ve kentler arası ağlann, kapitalist gelişmenin temel mekansal yapılan olarak, ulus-devletin yerini aldığını savunmaktadır. Diğer bazılan ise, ulus-devlet ile global kent ayrışmasını göz ardı ederek, her ikisinin de mevcut durumdan yarar sağlayacağını düşünmektedir. Şöyle ki; global kentlerin daha çok sermaye birikimi, ulus-devlet için daha çok vergilenebilir kaynak demektir. Böylece ulusal ekonomik güç global kentin performansına bağlanmaktadır: GJobal kent tartışmalan, Anglo-Amerikan etno-sentrisizmini merkez almakta ve büyük bir çoğunluk New York ve Londra gibi iki merkez üzerinde yoğunlaşmaktadır. Teorik varsayımlan bakımından, global kent analizleri serbest piyasa ekonomisi, özel mülkiyet haklan ve minimum devlet müdahalesi üzerine temellenmektedir. Ampirik araştırmalar, çoğunlukla New York ve Londra üzerine odaklanmakta ve bu yolla elde edilen bulgular çok farklı özelliklere sahip dünya kentlerini tanımlamak için kullanılmaktadır. Analizler, global ekonominin tek bir piyasa ve tek bir bilgi toplumu yaratmadaki etkisini abartınakta ve homojen kabul edilen global kentler bir tek model i çine konmaktadır. Ayrıca literatürde başka eleştiriler de vardır. Şöyle ki; Taylor ve Walker (2000: 24), global kentlerin ele alınış biçiminde ileri sürülen argümanlann yeterli ampirik kanıtla desteklenmediğini ileri sürmektedir. Öte yandan, global kent tartışmalannda çoğunlukla belirli kentler üzerine yoğunlaşıldığı, dünyanın geriye kalan kentsel merkezlerinin ihmal edildiği (Yeoh, ı 999: 608), dolayısıyla kavramın daha geniş bölgeleri kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiği savunulmaktadır. Bu bağlamda, dünya kenti ya da global kent kavramı yerine, Yeung (200 ı); mega-kentler, Scott (200 ı); dünya kentsel bölgeleri, Short ve diğerleri (2000) ise; gateway kentler kavramlannın kullanılmasını önermektedirler. Benzer şekilde, oluşturulan global kentsel hiyerarşilerin, global düzeyde data eksikliği nedeniyle, ulusal ölçekte derlenen veriler üzerine temellendiği, dolayısıyla sonuçlann önemli yanlış yorumlara sebep olabileceği savunulmakta, dünya kentsel hiyerarşisi yerine dünya kentsel ağıan (world city-network) teriminin kullanılmasının (Smith, 2003: 26) daha doğru olacağı ileri sürülmektedir (Ayrıca bkz. Taylor vd., 2002). Son olarak, Kam Ng ve Hill (2003: 152), iyi yönetişim, kentsel sürdürülebilirlik ve kentsel yaşam kalitesini artınımasına ilişkin kentsel fonksiyonlara global kent tartışmalannda yer verilmediğini, bu tartışmalarda daha çok, kentlerin global ekonomide rolleri, kentlerin sermaye birikimi için önemi gibi konular üzerine yoğunlaşıldığını belirtmektedir. Gerçekten de, dünya kenti ya da global kent tartışmalannda ağırlıklı olarak gelişmiş kentsel bölgeler üzerine odaklanılmakta, özellikle az gelişmiş ülke

Global Kapitalizmde Sermaye Birikimi için Yeni Mekansal Olçekler 55 kentlerinin karşı karşıya olduğu ve dünyanın gelişmiş bölgelerini de yakından ilgilendiren çevre, güvenlik, kimlik ve sosyal kutuplaşma gibi sorunlar ihmal edilmektedir. Sermaye Birikim Sürecinde Dünya Kentleri Hızla büyüyen küreselleşme/globalleşme iiteratüründe, bir çok yazar sosyal, politik ve ekonomik ilişkilerin kendi yerel mekansal koşullanndan bağımsızlaştığını ileri sürmektedir. Bu tartışmalarda, ulusal sınırlann önemsizleştiği, ulusal olarak organize olmuş politik-kültürel kurumlann "mekansızlaştığı" (deterritorialized) ve sınırlan belli olmayan, uzaklık kavramının etkilemediği, mekan kavramı ile ilintili olmayan (supraterritorial) kurumlann belirli bir mekanla sınırlı sosyo-kurumsal yapılann yerini aldığı belirtilmektedir (Brenner, 1999: 431). Daha önce de ifade edildiği gibi, bu tartışmalarda, global kent ya da dünya kenti araştırmalan önemli bir yer tutmaktadır. Brenner'e göre (1998: 2), global kent araştırmalannın global/yerel dualizm konusundaki ayncalıklı analitiğine rağmen, bu araştırmalar dünya kapitalizminin dönüşümünde ulus ölçeğinin hayati rolünü dikkatlerden uzak tutmakta, kent ölçeği ile dünya ölçeği arasındaki ilişkilerin dönüşümüne ilgi göstermesine karşılık, globalleşme çağında ulus-devlet ölçeğindeki kurumsal ve mekansal dönüşümleri ihmal etmektedir. Bu bağlamda, Brenner (1998: 3), genel olarak dünya kenti araştırmalannın, küreselleşme ile birlikte ulus-devletin azalan gücüne vurgu yaptığını ve analizlerin sıfır toplarnh bir mekansal ölçek (birinin kaybı diğerinin kazancı) kavramı üzerine temellendirildiğini belirtmekte ve söz konusu a raştırmalarda, global/yerel etkileşirnin gerçekleştiği mekan olan ulus-devletin, globalleşme ile birlikte, çok katmanh mekansal ölçekler oluşturarak yeniden şekillenişinin sistematik bir incelemeye konu edilmediğini ifade etmektedir. Aynca Anderson'dan aktararak Brenner (1998: 10), ulus-devletin geleceğine ilişkin tartışmalann, üçüncü bir alternatifi göz ardı ederek, yaşamak ve yok olmak gibi iki alternatif öne sürdüğünü belirtmekte ve şöyle devam etmektedir: Bana göre, devam eden küreselleşme süreci, kent merkezli bir kapitalizmin üretilebilmesi için ulus-devletin yeniden yapılandınlması sürecidir. Yoksa, ulusdevletin yok olması süreci değil. Günümüzde neo-liberal devlet, sermaye birikimini hızlandırmak için kendini yeniden yapılandırmaktadır. Devam eden bu yeniden yapılandırma süreci yalnızca ulus-devlet kapasitesinin zayıflaması ya da ulus ölçeğinin erozyona uğraması olarak algılanamaz. Bu süreçte neo-liberal birikim stratejileri ile, her devlet kendi kentlerinin global rekabette öne geçmelerini sağlayacak politikalar dizayn etmekte ve bu yolla kapital birikimi için yerel mekanlar oluşturmaktadır. Brenner'in bakış açısına göre, İkinci Dünya Savaşı sonrasında hüküm sürmeye başlayan ve 1970'lerde krizle sonuçlanan Fordist-Keynezyen tekno-kurumsal

56 Çağdaş Yerel Yönetimler, 12 (2) Nisan 2003 sistem neo-liberal yeniden yapılanma politikalan olan, serbestleşme (liberalizasyon), düzenleme-dışı bırakma (deregülasyon) ve esnekleştirme (post Fordizın) politikalanyla dönüştürülmekte, buna bağlı olarak sermaye birikim stratejileri de değişmektedir. Bu noktada, globalleşme güneşinde solmayan (Sort vd., 2000: 312) ve hala politik gücün merkezi konumunda olan ulus-devlet (Brenner, 1998: 9), globalleşme sürecinin ortaya çıkardığı avantajlardan yararlanmak ve sermaye birikimini hızlandırabilmek için yerel ya da bölgesel yeni mekansal ölçekler oluşturmaktadır. Başka bir ifadeyle, ulus-devlet sermaye birikimini hızlandırabilmek için ulus-altı ve ulus-üstü ölçeklerde yeniden eklemlenmekte ve yeniden mekansallaşmaktadır (Brenner, 2000: 37). Bu süreçte, ulus-üstü mekansal ölçekler olarak AB ve NAFT A gibi yeni sermaye birikim coğrafyalan Fordist-Keynezyen ulusal ekonomilerin yerini almakta (Brenner, 1999: 432) ve bu kurumlar global kapitalizmin yönetişiminde, daha önce görülmemiş bir şekilde, yeni roller üstlenmektedirler. Öte yandan bu gelişime paralel şekilde, ulus-altı ölçeklerde de yeni ölçeklenmeler yaşanmakta ve dünya kentleri bunun en önemli örneğini oluşturmaktadır (Brenner, 2001: 134). Aşağıda yer alan ve Brenner tarafından düzenlenen Çizelge 3'de küreselleşme süreci ile birlikte ortaya çıkan sermaye birikiminin yeni mekansal ölçekleri görülmektedir. Çizelge 3 'ten de görüleceği gibi, küreselleşme ile birlikte sermaye birikimi i çin global, ulusal ve kentsel-bölgesel ölçekte yeni mekanlar ortaya çıkmakta ve global kentler ya da dünya kentleri global ölçekli sermaye birikim noktalan olarak belirmektedir. Çizelge 3. Globalleşme ve Sermaye Birikiminde Yeni Mekansal Ölçekler Yeni Mekansallaşma Biçimleri -Kentler Yeni Kentsel Ölçekler: Dünya kentleri -Devletler Devletin Mekansal Yeniden Yapılanması: Neo- Liberal Küre-Yerel Yönetimler Dünya kentlerinin ortaya çıkışı ve dünya ekonomisinde kentler arası (mekansal) rekabetin yogunlaşması Kaynak: Brenner, 1999: 442. Sermaye Birikiminde Mekansal ()~ekler Global Ulusal Kentsel-Bölgesel Ulusal Kent Sisteminin Eksopolis'in ortaya çıkışı: global ve ulus Çok merkezli kentsel böl üstü bölgesel kentsel geler ve endüstriyel alanlann hiyerarşilere ekıemlenmesi. ortaya çıkışı Dünya kentinin büyümesinin u lusal ekonomik büyümeden aynşması Çeşitli kurumsal yapılar oluşturarak ulus-üstü yeni mekansal ölçekler yaratılması: Avrupa Birli~i gibi Ulus ölçe~inin önemsizleşmesi: Ulusdevletin çeşitli görevlerini ulus-üstü kurumsal yapılara transferi ve bazılannı da bölgesel ve yerel yönetjmlere bırakması Ulus-altı düzeylerde yeni mekansal ölçekler yaratılması. Devletin, büyük kentsel merkezlerdeki yatınmlan çokuluslu şirketler yoluyla ilerletmesj yeni endüstriyel alanlann düzenlenmesi jçjn yeni idari alanlann yaratılması

Global Kapitalizmde Sermaye Birikimi için Yeni Mekansal Olçek/er 57 Ayrıca Brenner (1998) kentleşme, devletin mekansal düzeni ve dünya ekonomisi arasındaki ilişkileri 1950-1970 dönemi (Fordist dönem) ve 1970 sonrası dönem (post-fordist dönem) olmak üzere ikiye ayırarak incelemektedir (Çizelge 4). Devlet gücünün koordinatlan olmak ve sermaye birikim noktalan işlevini yürütmek gibi kentlerin iki ana görevi üzerine odaklanan bu analizde Brenner, dünya ekonomik sisteminin 1950-1970 arası döneminde, Fordist-Keynezyen u lusal ekonomilerin eklemlenmesiyle oluştuğunu (uluslararası ekonomi) ve kentlerin, bu dönemde hem ulusal ekonomik politikalann taşıyıcısı ve hem de ulusal ekonomik büyümenin motoru görevini üstlendiğini belirtmektedir 1970 sonrası post-fordist dönemde ise, Brenner, devlet gücünün ulus-üstü ve yerel-bölgesel kurumlar düzeyinde yeniden ölçeklendiğini, bu bağlamda yeni kurumsal yapılar (küre-yerel yönetimler) oluşturulduğunu ve kontrol politikalannın dışsal sermaye biriktirim stratejileri ile uyumlaştınldığını ifade etmekte, öte yandan, dünya ekonomisinin Fordist-Keynezyen ulus-devlet formlannın eklemlenmesiyle değil, kentlerin eklemlenmesiyle oluştuğunu (global ekonomi) ve global ölçekte bir sermaye birikim mekanı olarak global kentlerin ön plana çıktığını belirtmektedir. Çizelge 4. Kentleşme, Devletin Mekansal Düzeni ve Dünya Ekonomisi: Fordist ve Post- Fordist Biçimler Devletin Mekansal Düzeni Devlet Gücünün Koordinatlan Olarak Kentler Sermaye Birikim Noktaları Olarak Kentler ULUS DEVLET Ulusal-Gelişmecilik: Ulusal ekonomi politikasının taşıyıcısı olarak kentler: Keynezyen "Yönetsel Kent" KÜRE-YEREL YÖNETiMLER Devlet gücünün küre-yerelleşmesi: Kentsel politikalann dışsal sennaye biriktirimleri stratejileri ile uyumlaştınlması; devlet gücünün ulus-üstü ve yerelbölgesel kurumlar düzeyinde yeniden ötçektenmesi.. ( 1950-1970)------ KENTLEŞME (1970 sonrası) ------ Ulusal Ekonomik büyümenin motoru olarak kentler: Fordist endüstriyel kent; "Büyüme Makinesi" olarak kent Global kentin ortaya çıkışı: Kentsel büyümenin ulusal ekonomik büyümeden aynşması; dünya ölçeginde kentler arası mekansal rekabetin yogunlaşması ULUSLARARASIEKONOMİ GLOBAL EKONOMİ Dünya Ekonomisinin MekansalOrganizasyonu Kaynak: Brenner, 1998: 21. Brenner'e göre, global kentler, bir yandan jeo-politik sınırlan belli olan ulusdevlet sınırlan içinde yer almakta, diğer yandan da küre-yerel yönetimler olarak birçok düzenleyici fonksiyonu ulus-üstü, bölgesel ve yerel ölçekte transfer et

58 Çağdaş Yerel Yönetimler, 12 (2) Nisan 2003 mektedir. Ancak, bu durum küre-yerel yönetimler için önemli bir çelişkiyi ortaya çıkarmaktadır. Şöyle ki; küre-yerel yönetimlerin mekansal ölçekleri ulusdevletin sınırlanyla tümüyle örtüşmediğinden, sermaye birikimi açısından bazı coğrafyalar ön plana çıkmakta, diğerleri ise marjinal konuma düşmektedir. Dolayısıyla devletin sınırları içinde sermaye birikimi açısından önemli mekansal dengesizlik ortaya çıkmaktadır. Sonuç Dünya ekonomisinin küreselleşmesi çağdaş toplumda gün geçtikçe daha çok hissedilmekte, sermaye, insan kaynaklan ve bilgi giderek daha fazla küreselleşmektedir. Finans sektörünün global düzeyde akışkanlaşması, çokuluslu şirketlerin büyümesi/yaygınlaşması ve iletişim teknolojisindeki yenilikler küreselleşme sürecinin aktörleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Finansal sistemin küreselleşmesi, finans sektörünün rolünü değiştirmiş, önceleri esas olarak endüstrilere kredi sağlama işlevini gören bankalar, şimdilerde yüksek riskli spekülatif yatınmlara yönelmeye başlamışlardır. Öte yandan, çokuluslu şirketlerin faaliyet alanlan genişlemiş, üretim, dağıtım ve yönetim fonksiyonlan global ölçekte dağılmış, sermaye belirli yerel mekanlara bağımlı olmaktan çıkmıştır. Aynca, bilgi ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler, finansal şirketler ve çokuluslu şirketlerin üretim ve dağıtım işlevlerinin global ölçekte hızlı, etkin ve ucuz bir şekilde yapılmasına olanak sağlamıştır. Bu sürecin yoğun bir şekilde yaşandığı i 980'li yıllarla birlikte, kent araştırmacılan, sermaye birikim sürecinin yerel mekansalodaklan ve dünya ekonomisinin birbirine eklemlendiği ana düğüm noktalan olarak çeşitli global kent tanımlamalan ortaya koymuştur. Cohen (l98 I), FriedmannfW olff (l982) ve Friedmann (l986)'ın adlandırmasıyla "dünya kenti", Sassen (l99i)'in adlandırmasıyla da "global kent" teorisi, çağdaş kentsel araştırmalar ve dünya ekonomisinin mekansalorganizasyonuna ilişkin çalışmalarda temel bir araç olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu bağlamda, dünya kenti ya da global kent teorisi, bir yandan kentler ve bu kentleri birbirine eklemleyen kentsel ağlardan oluşan dünya ekonomisinin bugünkü durumunu, diğer yandan da kapitalizmin kentleşme ile birlikte şekillenen ulus-üstü ve ulus-altı yeni coğrafyalannı analiz etmek için bir araç olmuştur. Bu çalışmada öncelikle, dünya kenti ya da global kent kavramına ilişkin tartışmalarda ileri sürülen, küreselleşme süreci ile birlikte mal, sermaye ve bilginin global ölçekte akışkanlaştığı, bir yandan üretim eski endüstriyel merkezlerden çevreye desantralize edilirken, bir yandan da sermaye ve çok uluslu şirketlerin komuta ve kontrol süreçlerinin yeniden mekansallaşarak belirli kentsel merkezlerde yoğunlaştığı, bunlara bağlı olarak emeğin uluslararası bölüşümünün mekansal organizasyonunun yeniden yapılandığı, global kapitalist sistemin eklem

Global Kapitalizmde Sermaye Birikimi için Yeni Mekansal Olçek/er 59 leyicisi olarak kentlerin global ölçekte bir hiyerarşik düzen içinde sıralandığı ve üst sıralara yükselebilmek için global kentsel hiyerarşide yoğun bir mekansal rekabet yaşandığı argümanlan üzerinde durulmuş ve bu argümanlara ilişkin e leştiriler ele alınmıştır. Daha sonra ise, yok olma sürecine girdiği ya da aşındı ğı gibi görüşlerin aksine, ulus devletin küreselleşme ile birlikte, sermaye birikimini hızlandıtabiirnek amacıyla mekansalorganizasyonu yeniden yapılandırdığı iddiası üzerinde durulmaktadır. Bu bağlamda, 1970'lerdeki Fordist-Keyoezyen krize çözüm olarak ortaya çıkan neo- liberal politikalarla sermaye birikim süreçlerinin/stratejilerinin değiştiği, dolayısıyla ulus-devletin AB ve NAFT A gibi ulus-üstü ve dünya kentleri gibi ulus-altı mekansal yapılanmalarla bu sürece uyum sağladığı, böylece sermaye birikimini hızlandırdığı görüşü ele alınmaktadır. KAYNAKÇA Armstrong, David (1998), "Globalization and the Social State", Review ofinternational Studies, 24, s. 461-478. (2000), "Globalisation, Information Technologyand the Emergence of Niche Transnational Cities: the Growth of the Call Centre Sector in Dublin", Geoforum, 31, s. 477-485. Breatnach, Proİnnsias Beaverstock, Jonathan, V. (2002), "Transnational Elites in Global Cities: British Expatriates in Singapore's Financial District", Geoforum, 3, s. 525-538. Beaverstock, Jonathan. V. - Boardwell, James, T. (2000), "Negotiating Globalizotion, Transnation Corporations and Global City Financial Center in Transient Migration Studies", Applied Geography, 20, s.277-304. Beaverstock, Jonathan, V. - Taylor, P. J. - Smith, R. G. (1999), "A Roster of World Cities", Cities, 16 (6), s. 445-458. Brenner, Neİ1 (1998), "Global Cities, Glocal Ztates: Global City Formation and State territorial Restructuring in Contemporary Europe", Review ofinternational Political Economy,5 (1), s. 1-37. Brenner, Neİ1 (1999), "Globa1isation as Reterritorialisation: The Re-scaling of Urban Governance in the European Union", Urban Studies, 36 (3), s. 431-451. Brenner, Neil (2000), "The Urban Question as a Scale Question:Reflection on Henri Lefebvre, Urban Theory and the Politics of Scale", International Journal of Urban and Regional Research, 24 (2), s. 361-375. Brenner, Neil (2001), "World City Theory, Globalization and The Comperative Historical Method", Urban Affairs Review, September, s.124-147. Budd, LesHe (1998), "Territorial Competition and Globalisation: Scylla and Charybolis of European Cities", Urban Studies, 35 (4), s. 663-685.

60 Çağdaş Yerel Yönetimler, 12 (2) Nisan 2003 Dogan, Ali, E. (2002), Birikimin Hamalları-Kriz, Neo-Liberalizm ve Kent, Donkişot Akademi Yayınlan,I. Basım, İstanbuL. Douglass, Mike (2000), "Mega-Urban Regions and World City Formation: Globalisation, the Economic Crisis and Urban Policy Issues in Pacific Asia", Urban Studies, 37 (12), s. 2315-2335. Farazmand, Ali (2001), "Globalization, The State and Public Administration: A Theoretical Analysis with Policy Implications for Developmental States", Public Organization Review: A Global Journal (Kluwer Academic Publishers,Netherlands), 1, s. 437-463. Friedmann, John (1986), "The World City Hypothesis", Development and Change, 17, s.69-83. Firrnan, Tommy (1998), The Restructuring of Jakarta Metropolitan Area: A "Global City" ın Asia, Cities, 15 (4), s. 229-243. Firrnan, Tommy (1999), "From 'Global City' to 'City of Crisis': Jakarta Metropalitan Region Under Economic Turmoil", Habitat International, 23 (4), s. 447-466. Giddens, A. (2000), Elimizden Kaçıp Giden Dünya, (Çev: Osman Akınhay), Alfa Yayınlan, İstanbuL. Gordon, Ian (1999), "Intemationalisation and Urban Competition", Urban Studies, 36 (5-6), s. 1001-1016. Herzog, Lawrance, A. (1991), "Cross-national Urban Structure in the Era of Global Cities: The Us- Mexico Transfrontier Metropolis", Urban Studies, 28 (4), s. 519-533. Hill, Richard. C. - KIM, June, W. (2000), Global Cities and Developmental States: New York, Tokyo and Seoul, Urban Studies, 37 (12), s. 2167-2195. Kam NG, Mee - Hills, Peter (2003), "World Cities or Great Cities? A Comparative Study of Five Asian Metropolises", Cities, 20 (3), s. 151-165. Keil, Roger (1998), "Globalization Makes States: Perpectives of Local Govemance in the Age of the World City", Review ofinternational Political Economy, 5 (4), s. 616 646. Knox, Paul (1995), "World Cities in a World System", World Cities in a World System içinde, Ed. P. Knox and P. S. Taylor, Cambridge, 3-20. Marcotu1lio, Peter. J. (2003), "Globalisation, Urban Form and Environmental Conditions in Asia- Pacific Cities", Urban Studies, 40 (2), s. 219-247. Robinson, Jennifer (2002), "Global and World Cities: A View from off the Map", International Journal ofurban and Regional Research, 26 (3), s. 531-554. Samers, Michael (2002), "Immigration and the Global City Hypothesis: Towards an Altemative Research Agenda", International journal of Urban and Regional Research, 26 (2), s. 389-402.