Verçenik Dağı Buzulları (Rize)

Benzer belgeler
Tatos Gediği Buzulu (Rize)

Çinaçor Buzulu (Tatos Dağları)

Karçal Dağı Buzulları (Artvin)

DOĞU KARADENİZ DAĞLARI NIN GLASYAL MORFOLOJİSİ

I. ULUSLARARASI COĞRAFYA ÇALIŞMALARI

ÜÇDORUK-DİLEK DAĞLARI GÜNEYİNİN GLASYAL MORFOLOJİSİ

ANZER-KEMER-ORSOR DAĞLARI KUZEYİNİN (RİZE) GLASYAL MORFOLOJİSİ

Çapans Dağları Kuzeyinin (Rize) Glasyal Morfolojisi. The Glacial Morphology of the North of Çapans Mountains (Rize)

GÜ, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 29, Sayı 2 (2009)

Şahintaşı Buzulu. Türkiye de Yeni Bir Buzulun Keşfi

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

BULUT - ALTIPARMAK DAĞLARINDA BUZUL ŞEKİLLERİ, YAYLALAR VE TURİZM

***Yapılan bir çizimin harita özelliğini gösterebilmesi için çizimin belirli bir ölçek dahilinde yapılması gerekir.

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

GAGA G Ö LÜ (ORDU) * A.Ü.D.T.C.F. Coğrafya Bölümü ** A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü

HARİTA BİLGİSİ ETKİNLİK

HARİTA, TOPOGRAFİK HARİTA, JEOLOJİK HARİTA. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

KONU: HARİTA BİLGİSİ

Kaçkar Dağı nda Bakı Faktörünün Glasiyal ve Periglasiyal Topografya Gelişimi Üzerindeki Etkisi

Arazi örtüsü değişiminin etkileri

KİTABIN REHBERLİK PLANLAMASI. Bölümler. Bölümlere Ait Konu Kavrama Testleri KONU KAVRAMA TESTİ DOĞA VE İNSAN 1 TEST - 1

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir?

TRAKYA DA VEJETASYON DEVRESİ VE BU DEVREDEKİ YAĞIŞLAR. Vegetation period and rainfalls during in this time in Trakya (Thrace)

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFİ FAKTÖRLERDEN YERŞEKİLLERİNİN HARPUT UN KURULUŞU, GELİŞMESİ VE ŞEHRİN YER DEĞİŞTİRMESİ ÜZERİNE OLAN ETKİLERİ

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 17, OCAK , S: İSTANBUL ISSN: Copyright 2008

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

ÇIĞ DUYARLILIK ANALİZİ RAPORU

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

ÇIĞLARIN OLUŞUM NEDENLERİ:

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

TÜRKİYENİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ. Türkiye'nin jeomorfolojik Gelişimi (Yer şekillerinin Ana Hatları)

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

Sevim Yasemin ÇİÇEKLİ 1, Coşkun ÖZKAN 2

İklim---S I C A K L I K

DOĞU KARADENİZ DAĞLARINDA YAYLACILIK

SANDIRAS DAĞI'NDA (MUĞLA) BUZULLAŞMA VE BUZUL ŞEKİLLERİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

ÇOK ZAMANLI UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE CBS İLE ALİBEYKÖY BARAJI VE YAKIN ÇEVRESİNİN ARAZİ KULLANIMI ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

JAA ATPL Eğitimi (METEOROLOJİ)

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

(Change of Water Masses-Dust Storms Interaction in Syria and Iraq) Suriye ve Irak taki Su Kütlelerindeki Değişimin Toz Fırtınaları ile İlişkisi

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

Fielding ve diğ. 1994, Geology

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU

YERYÜZÜNDE YAŞAM. Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır.

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

CO RAFYA HAR TA B LG S

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ

Harita Nedir? Haritaların Sınıflandırılması. Haritayı Oluşturan Unsurlar

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

Harita : Yeryüzünün tamamının veya bir bölümünün kuşbakışı görünümünün belli bir ölçek dahilinde küçültülerek düzleme aktarılmasına denir

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

TOPOGRAFİK, JEOLOJİK HARİTALAR JEOLOJİK KESİTLER

ÜÇDORUK (VERÇENİK) DAĞINDA BUZUL ŞEKİLLERİ, YAYLALAR VE TURİZM

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

BORABAY GOLU (AMASYA)

Test. Coğrafi Konum BÖLÜM 3

Ağaçbaşı Yaylası Turbalığı/Trabzon: Doğal Çevre Değişimine Güzel Bir Örnek

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

DÜNYA NIN ŞEKLİ ve BOYUTLARI

Recent Glaciers and Late Quaternary Glacial Deposits of Turkey

TOPOĞRAFİK HARİTALAR VE KESİTLER

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir.

ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA. ( Bahar Yarıyılı) Prof.Dr. Mehmet MISIR. 2.Hafta ( )

Kıyı turizmi. Kıyı turizminin gelişiminde etkili olan etmenler; İklim Kıyı jeomorfolojisi Bitki örtüsü Beşeri etmenler

KARTEPE-MAŞUKİYE-SAPANCA GEZİMİZ

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

KÜRE DAĞLARI DOĞU KESİMİNDE RÜZGÂR DURUMU VE BUNUN BİTKİ ÖRTÜSÜ ÜZERİNE OLAN ETKİSİNİN RUBINSTEIN METODUNA GÖRE İNCELENMESİ

Yedigöller (Aladağlar) Döküntü Örtülü Buzulu ve Buzul Üstü Gölleri

8. Mevsimler ve İklimler

B- Türkiye de iklim elemanları

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Koordinat sistemleri. Kartezyen koordinat sistemi

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre

Harita Okuma ve Yorumlama. Yrd. Doç. Dr. Müge Kirmikil

TÜRKİYE DEKİ AKTÜEL BUZUL ALANLARININ CBS VE UA İLE DEĞİŞİM ANALİZİ ( )

Arazi Kullanımı Veri Kaynakları ve Yöntem. Öğrt.Gör.Dr. Rüya Bayar

GEOGRAPHICAL RESEARCH IN TURKEY

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

Harita Bilgisi-izohips

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

KARADAĞ (GÜMÜŞHANE) ÇEVRESİNİN GLASYAL MORFOLOJİSİ ve TURİZM POTANSİYELİ

UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE SAYISAL UZAKTAN ALGILAMA

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

Karçal Dağları nda Kaya Buzulu Oluşumları Formations of Rock Glaciers in Karçal Mountains

Transkript:

Verçenik Dağı Buzulları (Rize) Verçenik Mountains glaciers (Rize Turkey) Gürcan Gürgen * Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Ankara Öz: Türkiye, bulunduğu enlemler itibariyle Pleistosen deki buzullaşma etkilerinin uzağında kalmakla birlikte; Toros kütlesi, iç bölgelerdeki yüksek volkanik dağlar ve Kuzey Anadolu Dağları nın yüksek kesimleri dikkat çekici oranda buzullarla kaplanmıştır. Belirtilen buzullar, Postglasyal dönemde eriyerek, büyük oranda ortadan kalkmıştır. Bu alanlardaki özel koşulların da etkisiyle korunabilen buzullar ise çoğunlukla sirk bölümlerine kadar çekilerek, varlıklarını sürdürebilmişlerdir. Kuzey Anadolu Dağları, günümüzde dikkat çekici bir glasyal topografya barındırırken, önemli sayıda güncel buzul da varlığını korumaktadır. Ağırlıklı olarak kütlenin en yüksek zirvesini barındıran Kaçkar Dağı civarında yer alan buzullarla ilgili çok sayıda araştırma yapılmış, kütlenin ikinci yüksek doruğunu oluşturan Verçenik (Üçdoruk) Dağı da (3709 m) bu kapsamda çeşitli araştırmalara konu olmuştur. Bu bildirinin amacı 2014 yılı Ağustos ayı sonunda, yörede gerçekleştirilen arazi çalışmalarında elde edilen bulguları ve bazı yeni bilgileri paylaşmaktır. Bölgedeki buzul varlığı bakımından önem taşıyan yeni bulgular bazı tartışmaları sonlandırırken, bazı yeni tartışmaları da gündeme getirebilecektir. Anahtar Kelimeler: Verçenik Dağı, buzul, döküntü örtülü buzul, Rize Abstract:Turkey has been found that the effects of glaciation in the Pleistocene located at latitudes as far. However; Taurus Mountains, high volcanic mountains in the inland and higher parts of the North Anatolian Mountains are covered with glaciers remarkable rate.these glaciers, depending on the climatic conditions of the post glacial period largely disappeared.the glaciers can be protected by the effect of the special conditions in these areas mostly relied turned into a circus glaciers. North Anatolian Mountains, today accommodates a remarkable glacial topography, glaciers are still a significant number of the existence Kaçkar Mountain located around constitute the highest peak of the mass was made a large number of research on glaciers. Mass of the second highest peak of the mountain Verçenik (3709 m) has been the subject of several investigations in this context. The purpose of this study, at the end of August 2014 to share the findings and some new information identified in field studies carried out in the region. New findings conclude with some discussion about the actual glaciers in this area will be able to bring up some new discussions. Keywords: Verçenik Mountain, glacier, debris covered glacier, Rize, Turkey 1.Giriş Türkiye, bulunduğu enlemler itibariyle Pleistosen deki iklim koşullarına bağlı olarak ortaya çıkan buzullaşma etkilerinin uzağında kalmakla birlikte; güneyde Toros kütlesi, iç bölgelerde yüksek volkanik dağlar ve Kuzey Anadolu Dağları nın özellikle kuzeye bakan yüksek kesimleri dikkat çekici oranda buzullarla kaplanmıştır. Bu alanlarda gelişen dağ buzulları 2000 metrelerin altına kadar inerken, uzunlukları da yer yer 20 Km lere ulaşmıştır. Belirtilen buzullar, Post glasyal dönemdeki iklim koşullarına bağlı olarak büyük oranda erimiş ve ortadan kalkmışlardır. Bu alanlardaki bakı, yükselti ve iklim koşullarının etkisiyle korunabilen buzullar ise çoğunlukla sirk bölümlerine kadar çekilmişler, boyları birkaç Km.ye ulaşan az sayıda vadi buzulu kalırken çoğunlukla sirk ve yamaç buzulları biçiminde varlıklarını sürdürebilmişlerdir. * İletişim yazarı: G. Gürgen, e-posta: ggurgen@ankara.edu.tr 73

Türkiye deki önemli buzullaşma alanlarından biri olan, Kuzey Anadolu Dağları, günümüzde dikkat çekici bir glasyal topografya barındırırken, yüksek zirveler çevresinde bazı güncel buzullar da varlığını korumaktadır. Kaçkar Dağı başta olmak üzere, Altıparmak Dağları, Karçal Dağları, Karadağ (Gümüşhane), güncel buzulların bulunduğu başlıca alanlardır. Kuzey Anadolu Dağları nın ikinci yüksek zirvesi olan Verçenik Dağı da (3709 m.) çeşitli yayınlarda, güncel buzul varlığına değinilen, fakat aynı zamanda bazı tartışmalı durumları da barındıran bir alandır (Şekil:1). Şekil 1: Verçenik Dağı ve çevresinin lokasyon haritası Buzul şekilleri ve güncel buzullar bakımından önemli bir yere sahip olan, Kuzey Anadolu Dağları hakkında, kütlenin en yüksek zirvesini barındıran Kaçkar Dağı başta olmak üzere, buzullarla ilgili çok sayıda araştırma yapılmış, kütlenin ikinci yüksek doruğunu oluşturan Verçenik (Üçdoruk) Dağı da (3709 m) bu kapsamda çeşitli araştırmalara konu olmuştur. 19. Yüzyıldan itibaren seyahat amaçlı gezilerle başlayan incelemelerde yörenin coğrafi özellikleri irdelenmiş, yapılan gözlem ve araştırmalar sonucunda elde edilen bulgular yayınlaştırılmıştır. 2.Materyal ve yöntem Bu yayın, Verçenik Dağı nda varlığı biraz da tartışmalı olan güncel buzulların durumunu ortaya koymak üzere, ağırlıklı olarak ilgili alanda gerçekleştirilen arazi çalışmalarına dayanmaktadır. Arazi çalışmalarında 1/25000 ölçekli topografya haritaları, uydu fotoğraf ve görüntülerinden de yararlanarak, elde edilen bulgular, metin ve çizimlere aktarılmıştır. Verçenik Dağı ve yakın çevresinde daha önce yapılan çalışmalarda sunulan veriler değerlendirilmiş, bunlarla ilgili bazı tartışmalara yer verilmiş, bu eserlerden geniş ölçülerde yararlanılmıştır. Elde edilen yeni bulguların morfolojik ve morfometrik analizleri yapılmış, bu sonuçlara dayalı olarak Verçenik Dağı ve çevresindeki buzullaşma alanlarına yönelik olarak bazı önerilere yer verilmiştir. 3.Önceki Çalışmalar Verçenik Dağı ve buzul sözcüklerinin yan yana geldiği en önemli çalışmalardan biri, L.Krenek e (1932) aittir. İki sayfadan oluşan ve iki kroki ile dört fotoğrafa yer verilen bu çalışmada, iki küçük buzulun varlığına değinilmektedir. Aslında bir dağcı olan Krenek, 1931 yazında iki arkadaşıyla birlikte ( J.Böhmer, L.Krenek ve L.Sperrlich) bölgede bir gezi yapmış, gözlemleri de önce Viyana da 74

bir gezi gazetesinde yayımlanmıştır. Prof.Dr.R.v. Klebelsberg, Krenek in bu gezisine ait notları ve çizimleri kendisinden alarak, buzul dergisinde yayımlanması sağlamıştır. Krenek in bu çalışmasında iki krokiye yer verilmekte (Şekil 2-3) ve bu çizimlerin birinde de Verschambak (Verçenik) ismine değinilmektedir (Krenek,1932). Şekil 2. Buzul I (Krenek 1932). Şekil 3. Buzul II (Krenek 1932). Krenek in belirlemiş olduğu buzullar, çizilen krokilerden de anlaşıldığı üzere Verçenik Dağı nda değildir. Birinci krokide gösterilen buzul Verçenik in kuzeydoğunda, Verçenik ile Kaçkar arasında bir yerlerde yer almaktadır. Bu krokinin güney kısmında ana sırt (su bölümü) çizgisi gösterilmiş, bunun devamında da Verçenik in yönü gösterilmiştir. İkinci çizimdeki buzul ise tartışmasız olarak Kaçkar zirvesinin güneyinde yer alan yamaç buzuludur. Nitekim o tarihlerde kullanılan haritalardan kaynaklanan yükselti değeri hataları bir tarafa bırakıldığında, o dönemde Kaçkar yerine yaygın olarak kullanılan Kavron ismi, bu durumu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. (Şekil 3). R.Lutelt; 1933 yazında Doğu Karadeniz Dağları nın yüksek kısımlarında bir arazi çalışması gerçekleştimiştir.. Lutelt; eylül başlarında bile kuzey yamaçlardaki pek çok alanın buzkarla (Firn) kaplı olduğuna değinerek, 3800 m.ye ulaşan ve zengin göllerle bezeli bu dağların doğu Alplerle kıyaslanabileceğini belirtmektedir. Çalışmalarında Krenek in bulgularına değinerek onları teyit eden Lutelt, bu yüksek dağlık alanda pek çok yerin benek kar örtüleriyle kaplı olduğunu, dağınık şekilde buzulların, kaya buzullarının ve morenlerin varlığından söz ederek bu alanın buzullaşma koşulları hakkında değerlendirmelerde ve Alplerdeki buzullaşma dönem ve koşullarıyla bazı kıyaslamalarda bulunmaktadır (Lutelt,1934-1935). 1944 yılından itibaren Kuzey Anadolu Dağları nda çeşitli çalışmalar yapan Erinç, bölge için olduğu kadar Türkiye genelinde de glasyal morfoloji araştırmalarına çok önemli katkılarda bulunmuştur. Erinç; 1944 ve 1949 yılında yaptığı araştırmalarda, Krenek in belirlediği buzullara da atıfta bulunmakta, bu buzulların Kaçkar Dağı nda bulunan buzullarla ilgisi olmadığını bu iki buzuldan birinin Kaçkar Dağı güneyinde yer aldığını, diğerinin ise Kaçkar zirvesinin 25 Km. kadar batısında Verçenik Dağı (Varşamba) civarında olduğunu belirtmektedir. Erinç, Kuzey Anadolu Dağları nda, Kaçkar, Karagöl ve Yukarı Salaçor Dağları olarak tanımladığı (Verçenik in güneyinde, Salaçor Deresi çevresi) alanlarda çalışmalar yapmış, bu çalışmalarında literatürde yer alan bilgilere de atıfta bulunarak bölgedeki 75

buzullaşma hareketi hakkında önemli sonuçlara ulaşmıştır. Erinç, bu çalışmalarında, özellikle Kaçkar Dağı kuzeyinde yer alan buzullar ve buzul topografyasının gelişimi üzerinde durmuştur. İzleyen yıllarda Türkiye genelindeki buzullaşma koşulları hakkındaki çalışmalarını sürdüren Erinç, Türkiye de buzullar ve buzullaşma koşullarını konu alan bir yayınında da (Erinç,1952) gene Krenek e atfen Verçenik dağı çevresinde keşfedilen buzullardan bahsetmektedir. Erinç in bölgedeki çalışmaları arasında doğrudan Verçenik Dağı ve kuzeyindeki buzullaşma alanları bulunmamasına karşın, yukarıda değinilen bazı görüşleri ve karşılaştırmalarından dolayı, daha sonra değinileceği üzere, sonraki bazı yayınlarda çeşitli karışıklıklara da konu olmuştur. Verçenik Dağı ndaki buzul varlığına değinen önemli araştırmalardan biri de H.Gall tarafından (1966) gerçekleştirilmiştir. Gall, yörede yaptığı geniş kapsamlı araştırmasında Verçenik Dağı nın kuzey yamacındaki bir sirkte yer alan kanyon biçimli bir yarıntı içindeki buzula değinmekte ve bir fotoğrafına (Foto:1) ve bir çizime yer vermektedir (Şekil 4). Foto 1. Verçenik buzulu (Gall 1966). Şekil 4. Verçenik vadisindeki glasyal şekiller (Gall 1966). H.Gall tarafından verilen bilgiler, Verçenik Dağı ndaki buzul varlığına ilişkin araştırmaya dayalı, harita ve fotoğraflarla desteklenen somut ve önemli bilgilerdir. Ancak, çalışmanın yayımlandığı yer ve dili nedeniyle ulaştığı kitleler sınırlı kalmış, buna bağlı olarak literatürdeki gerçek yerini oldukça geç almıştır. E. Loffler in 1970 yılında yayınlaştırdığı kitabında, Kuzeydoğu Anadolu da, Pleistosen ve günümüzdeki iklim koşulları ve bu koşulların özellikle buzullaşma üzerindeki etkileri ile bu kapsam da gelişen yer şekillerine değinilmekte, Kaçkar Dağı başta olmak üzere, kütlenin yüksek dağlarıyla ilgili önemli bilgiler sunulmaktadır. Loffler; Verçenik Dağı ve çevresiyle ilgili olarak, L.Krenek (1932), Erinç (1944 ve 1949) ve H.Gall in (1966) araştırmalarına yer vermekte, R. Leuteld den (1934-1935) kısmen notuyla verdiği bir çizimde Verçenik Dağı ve çevresini göstermektedir. Loffler, Verçenik, Tatos 76

ve Hunut dağlarında, su bölümü çizgisinin hem kuzeyinde hem de güneyinde kalan sahalardaki köy ve yayla gibi beşeri unsurları da işaretlediği çiziminde, Verçenik ve Çinaçor buzullarını da göstermekte, buzul gölleri, kaya buzulları ve değişik biçimlerde sınıflandırdığı morenlere yer vermektedir. Şekil 5. Tatos, Hunut ve Verçenik Dağı çevresinin gösterildiği çizimde, Verçenik ve Çinaçor buzullarına yer verilmektedir. (Löfler,1970) Verçenik Dağı ndaki buzul varlığına değinen bir diğer çalışma Kurter e (1991) aittir. Kurter, bu geniş çaplı araştırmanın Türkiye ile ilgili kısımlarını liteatür bilgisi ve Landsat uydu görüntülerinin yorumlanmasıyla oluşturmuştur. Bu çalışmanın kuzey Anadolu Dağları yla ilgili kısımda verilen bir uydu görüntüsü üzerinde Verçenik ve Kaçkar civarındaki buzullara yer verilmektedir (Foto:2). Kurter in bu çalışması, Türkiye deki tüm buzullara derli toplu bir bakış ve disiplin getirmesi bakımından son derece önemlidir. Ayrıca yayınlandığı yer bakımından da uluslararası literatürde yer alması ve Türkiye deki buzul varlığına dikkat çekilmesi bakımından önem taşımaktadır. Ancak, bu çalışmanın; Verçenik Dağı ndaki buzullarla ilgili kısmında bazı hatalar bulunmaktadır. Kurter in, Dilektepe ve Sinançor adını verdiği, biri 700 m, diğeri 300 m. uzunluğundaki buzullardan ilki, H.Gall (1966) tarafından değinilen (Foto:1, Şekil:4) buzuldur. Bu buzula Dilek Tepe adının verilmesi sadece bir isim karışıklığından kaynaklanmış olmalıdır. Bilindiği üzere, Verçenik Dağı nın hemen doğusunda Tatos Dağı bulunmakta ve buranın yeni ismi olarak da Dilek Dağı kullanılmaktadır. Kurter, belki de Verçenik in yeni ismini (Üçdoruk) kullanmak isterken, Tatos un yeni adını buradaki buzula isim olarak seçmiştir. Kurter in, Verçenik Dağı nda bulunduğunu belirttiği diğer buzul ise kütlenin kuzeydoğusunda, Tatos (Dilek) Dağı üzerinde yer almaktadır. Burada değinilen buzulun, ilgili çalışmada (Kurter 1991) ayrıntılarına yer verilmemiş olmakla birlikte, şekil özellikleri ve konumu dikkate alındığında, Krenek tarafında belirlenmiş olan buzullardan biri (Krenek I buzulu) olduğu anlaşılmaktadır (Şekil:2). Ayrıca, 77

buzula verilen Sinançor isminin de yöredeki kullanımı ve haritalarda da değinildiği üzere (Çinaçor Yaylası) doğrusu Çinaçor olmalıdır. Foto 2. Verçenik ve Kaçkar dağları çevresinin uydu fotoğrafı (Kurter 1991). Verçenik Dağı yla ilgili olarak değinilmesi gereken bir diğer çalışma da yazarları arasında Doğu, Çiçek ve Tunçel le birlikte, benim de bulunduğum bir araştırmadır (Doğu vd.1996). Arazi çalışmalarının 1993 yılında yapıldığı, ancak 1996 yılında yayımlanmış olan bu çalışmada, daha sonra Çiner in de (2003) değindiği üzere bir güncel buzul varlığından bahsedilmemiş bunun yerine çalışma alanında yaygın olarak bulunan kaya buzulları ve diğer glasyal şekillere yer verilmiştir (Şekil: 6). Belirtilen alanda ayrıntılı bir saha çalışması gerçekleştirilmesine karşın, literatürde önceden değinilen buzula yer verilmemesinin nedeni, o yıl arazi çalışmasının yapıldığı dönemde (Ağustos 1993) özellikle yüksek kesimlerin halen karlarla kaplı olmasıdır. Yapılan çalışma sırasında, sirk bölümündeki kalın kar örtüsü buzulu örterek, görünmesini ve çıplak gözle belirlenmesini engellemiştir. O dönemde çekilen fotoğrafta (Foto:3), 1993 ağustosunda Verçenik Dağı nın yamaçlarında bile, benek kar örtülerinin oldukça geniş yüzey parçalarını kapladığı görülmektedir. Buna karşılık 2014 yılında aynı yerden alınan fotoğrafta yamaçların tamamen çıplak olduğu ve dağın her hangi bir kısmında en ufak bir kar örtüsü dahi görülmemektedir. 78

Foto 3. Verçenik Dağı nın kuzey yamaçlarının, 1993 yılında karlarla kaplı olduğu (Doğu vd.1996), 2014 yılında çekilen fotograflarında ise yamaçların tamamen çıplak olduğu ve herhangi bir kar örtüsünün bulunmadığı görülmektedi Çiner in (2003), Türkiye nin güncel buzullarını konu aldığı çalışmasında, Türkiye de buzul barındıran diğer alanlarla birlikte Kuzey Anadolu Dağları ndaki buzullara da yer vermektedir. Bu çalışmanın, Verçenik Dağı yla ilgili kısmında da şu şekilde bir metin parçası bulunmaktadır. Bölgenin en yüksek ikinci zirvesi Verçenik Dağı (3709 m) olup Erinç (1949a) kuzey yamacında üç adet buzul tesbit etmiştir.buna karşın, 1975'de çekilen Landsat MSS uydu görüntülerinde yalnızca iki adet buzulun (Dilektepe (700m) ve Sinançor buzulları (300m) kaldığı gözükmektedir (Kurter,1991). Bölgede çalışan Doğu vd., (1996) ise haritalarında bu iki buzula yer vermemişler, buna karşın moren seti gölleri ve çeşitli tipte morenlerin varlığından bahsetmişlerdir. Daha önce de belirtildiği üzere Erinç in, Verçenik Dağı nda, güncel buzulların bulunduğu alanda bir çalışması bulunmamaktadır. İlgili çalışmasında da Kaçkar Dağı ndaki buzullara yer verilmekte, Krenek e atfen de Verçenik civarındaki iki küçük buzulun varlığından bahsedilmektedir. Nitekim Erinç; (1952) İngilizce olarak yayımlanan bir diğer makalesinde şu ifadeye yer vermektedir; Farter to the west, Krenek discovered two other smaller glaciers in the vicinity of Mount Verçenik (3711 meters). They are north-facing but have the characteristic of cirque glaciers. Çiner in, Kurter e atfen aktardığı bilgiler ise, tamamen ilgili yayında Kurter tarafından verilmiş olan görüşleri yansıtmaktadır. Doğu vd. ne atfen verilen bilgilerde ise gene bir düzeltme yapılması gerekmektedir. Şöyle ki, belirtilen iki buzuldan birisi (Çinaçor) zaten o yayındaki çalışma alanının dışında kalmaktadır. Verçenik Dağı ndaki buzula yer verilmemesinin sebebi ise yukarıda değinildiği üzere kalın kar örtüsü nedeniyle çıplak gözle görülememiş olmasıdır. Yukarıda, yörede yapılan buzul araştırmalarının başlıcaları özetlenmeye çalışılmıştır. Bu durumdan da anlaşıldığı üzere, Verçenik Dağı ndaki buzul varlığı hakkında bir karmaşa bulunmaktadır. Belirlenen buzulun-buzulların gerçekte nerede oldukları, kimin tarafından belirlenmiş oldukları, buzullara verilen isimler, yapılan atıflardaki ve alıntılardaki eksiklikler bu karışıklığın sebeplerini oluşturmuştur. Küresel iklim değişiklikleri senaryolarının gündemdeki yerini hiç kaybetmediği, buna 79

bağlı olarak, buzulların eriyerek yok olduğu tartışmaları arasında Türkiye nin önemli buzullaşma alanlarından biri olan yöredeki, aktüel buzulların varlığı ve gerçek durumlarının belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Şekil 6: Verçenik Dağı çevresinin jeomorfoloji haritası 4.Bulgular 2014 Ağustos unun son günleri ve eylül başında, başka bir amaçla yörede bulunurken, bazı gözlemler ve elde edilen bulgular, konunun yeniden ele alınmasına vesile olmuştur. Öncelikle, bir önceki kış mevsiminde kar yağışının az olması ve yöredeki yaylacıların da belirttiği üzere neredeyse iki aydır (temmuz-ağustos) normalde sisli-kapalı olması beklenen havanın, açık ve güneşli olmasından dolayı yüksek dağlık kesimde hemen hiç bir kar örtüsü kalmamıştır. Bu duruma bağlı olarak, Verçenik Dağı nın genellikle karla kaplı olan sirkler bölümünde ve yüksek yamaçlarında, bu araştırmanın yapılabilmesi için uygun koşullar ortaya çıkmıştır. Bu koşullar çerçevesinde, arazide yapılan çalışmalar sonucunda, Verçenik Dağı nın kuzey yamaçlarında biri H.Gall (1966) tarafından değinilen ve Kurter in (1991) Dilek Tepe olarak adlandırdığı buzul olmak üzere toplam, 4 adet küçük buzul belirlenmiştir (Şekil:6). 80

Belirlenen buzulların en belirgin özelliklerinden birisi; yukarı kesimlerinin çıplak bir buzul durumunda olduğu, aşağı kesimlerinin ise döküntü örtüsü altına devam ediyor olmasıdır. Buzulların döküntü örtüsü altında bulunan kımlarının uzunluğu, genellikle çıplak yüzey kadar, hatta daha fazladır. Verçenik Dağı nın son derece dik zirvelere sahip olması ve bu zirveleri oluşturan volkanik kayaçların, sıcaklık koşullarına verdiği tepkilere bağlı olarak bu alandaki fiziksel ayrışma çok kuvvetlidir. Ayrışan unsurlar çeşitli boyutlardaki döküntü örtüsü materyalini oluşturmaktadır. Belirlenen buzullardan ilki; Verçenik Dağı nın kuzeyinde, üç tarafı kapalı oldukça derin bir çukurluk içinde yer alan bir sirk buzuludur. 3450-3250 m.ler arasında bulunan ve yaklaşık 150 m.si döküntü örtülü olmak üzere toplam 250 m. uzunluğundaki buzulun genişliği ise 150 m.yi bulmaktadır (Foto: 4). Çıplak buzul buzunun aşağı kesimi önce, ince bir döküntü örtüsüyle kaplanmakta, aşağı kesimlere inildikçe örtünün kalınlığı artmakta, malzeme boyutu da çakıl ve blok boyutlarına ulaşmaktadır. Kalınlığı 4-5 cm.yi geçen bir döküntü örtüsünün yalıtımı artırdığı ve buzulların erimesini engellediği bilinmektedir. Yukarı kesimlerindeki çıplak buzul buzunun yılın büyük kısmında genellikle kalın bir kar örtüsü altında, aşağı kesimlerinin de döküntü örtüsü altında kalması buradaki buzulların korunmasını ve günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır. Yukarı kesimlerdeki döküntü örtüsünün sıyrıldığı kısımda çıplak buzula ulaşılabilmektedir. Daha aşağılarda ise çıplak buzula ulaşmak için, örtü kalınlığına bağlı olarak zeminin biraz eşilmesi gerekmektedir (foto: 5). Foto 4: Verçenik Dağı nın kuzey yamacındaki sirk buzulu. Yamaçlarından, sürekli fiziksel ayrışma unsurlarının düştüğü ve bu nedenle biraz tehlike de arz eden buzul sahasında, kuvvetli yağışlar sonucunda oluşan seller, döküntü örtüsünün bazı kesimlerde sıyrılmasını sağlamakta ve aşağı kesimlerde bile bazı buzul pencerelerinin yüzeylenmesine yol açmaktadır. Dağın kuzeyindeki sirk alanının içinde fakat diğer buzuldan tamamen ayrılmış durumda, derin bir yarıntı içinde bulunan ikinci buzul, küçük bir vadi buzulu formundadır. 3430 m. lerden başlayan buzul, 3220 m. lere kadar izlenebilmektedir. Bu buzul; H.Gall (1966) tarafından değinilen ve ilgili yayında fotoğrafı da verilen buzuldur. Kurter in (1990) 700 m. olarak belirttiği buzulun toplam uzunluğu da 300 m. kadardır. Buzulun aşağı kesimdeki 150 m. lik kısmı döküntü örtüsüyle kaplıdır (Foto:6). Kanyon biçimli ve genişliği yaklaşık 20 m. kadar olan bir yarıntının içinden başlayan buzul, buradan çıktıktan sonra genişlemekte ve daha aşağı kesimleri döküntü örtüsü altında devam etmektedir. Bu sirk 81

alanının farklı kesimlerinde bulunan iki buzul, buzullaşma etkilerinin güçlü olduğu dönemde aynı vadi buzulunu besleyen iki kaynak alanı durumundadır. Ancak, buzulların erime-çekilme döneminde kaynak alanlarına doğru gerileyerek ayrılmışlar ve biri sirk, diğeri vadi karakterli küçük buzullara dönüşmüşlerdir. Foto 5: Döküntü örtüsünün 5-10 cm. sıyrılması ile çıplak buzula ulaşılabilmekte bazen de, sellerin ve erime akıntılarının etkisiyle sıyrılan döküntü örtüsü altındaki buzul aşağı kesimlerde bile küçük parçalar halinde yüzeye çıkabilmektedir Foto 6:Kanyon biçimli bir yarıntı içinde yer alan buzulun aşağı kısımları döküntü örtüsü ve kaya buzulları ile kaplıdır. Verçenik Dağı nın kuzey yamaçlarında, daha önce değinilen iki küçük buzulun batısında yer alan bir sirkin yamaçlarında, iyice gerilemiş durumda olan ve daha önce varlığıyla ilgili her hangi bir bilgi bulunmayan bir sirk buzulu bulunmaktadır (Foto:7). 82

Foto 7: Verçenik in kuzey yamacında, diğer buzulların batısındaki küçük bir sirkin yamacında yer alan buzulun büyük kısmı döküntü örtüsüyle kaplıdır. Yılın nerdeyse tamamında genellikle karla kaplı olan bu yamaçta, iyice yukarı kısımlara çekilen buzul, vadi içinden de kolayca görülebilecek bir konumda olmasına karşın daha önce belirlenememiştir. Buradaki çıplak güncel buzul, erimeler sonucunda iyice geri çekilerek sirk yamacına yamanmış durumda olup, genişliği uzunluğuna göre daha fazladır. Çıplak yüzeyi 20 m. civarında olan buzulun genişliği, 100 m. yi bulmaktadır. 3180-3100 m. ler arasında uzanan buzulun daha büyük bir kısmı kalın bir döküntü örtüsüyle kaplanmış durumdadır. Diğerleriyle kıyaslandığında, buradaki buzulun bulunduğu konum itibarıyla günümüze ulaşabilmesi daha güç olmasına karşın, üzerinin kalın bir döküntü örtüsüyle kaplanmış olması sayesinde varlığını sürdürebilmiştir. Döküntü örtüsünün yukarısında, buzulun çıplak bir yüzey oluşturduğu kısım ise tüm yıl boyunca genellikle karla kaplı kaldığından, burada bir güncel buzulun olduğu fark edilememiştir. Toplam uzunluğu 120 m. civarında olan buzul, Verçenik tekne vadisini tam cepheden görür konumdadır. Verçenik dağında belirlenen ve daha önce değinilmemiş bir diğer buzul da, ana kütlenin ve belirtilen buzulların 2 km. kadar kuzeydoğusunda, Moçar Gölü yakınında yer almaktadır (Foto:8). Küçük bir sirkin dik yamaçları üzerinde bulunan buzulun uzunluğu 100-120 m. kadardır. 3210-3120 m. ler arasında bulunan ve çıplak buzul yüzeyinin uzunluğu 20 ile 40 m. ler arasında değişmekte, kalan 80-100 m. ise döküntü örtüsü altında bulunmaktadır. Buzulun aşağı kesimini örten döküntü malzemesi, örtü altındaki buzulun şekline uygun bir kaya buzulu formundadır. Buzulun yukarıdaki çıplak kesimi görülmeden, döküntü örtüsü altında kalan kısımda bir buzulun ya da buz çekirdeğinin bulunduğunun anlaşılması oldukça güçtür. Bu özellikler, diğer buzullarda olduğu gibi erimeler neticesinde iyice gerileyerek yukarı kısımlara çekilen buzulların belirlenmesini güçleştirmektedir. 83

Foto 8: Verçenik Dağı nın kuzey yamaçlarında yer alan dördüncü buzul, dik bir yamaca yamanmış durumdadır. Buzulun büyük kısmı döküntü örtüsü altında olup, burası daha önceki yayınlarda kaya buzulu ve moren olarak tanımlanmıştır. 5.Sonuç Verçenik Dağı, Kuzey Anadolu Dağları nda yükselti ve bakı koşullarına bağlı olarak güncel buzulların halen korunduğu alanlardan biridir. Yüksek zirveleri, çok sayıdaki buzul gölü ve bitki örtüsüyle, Alpin bir relief gösteren Verçenik Dağı çevresi eski, dönemlerden itibaren araştırıcıların ilgisini çekmiş ve çeşitli çalışmalara konu olmuştur. Yapılan araştırmalarda yukarıda ayrıntılarına değinilen önemli bulgulara yer verilirken bazı karışıklıklar da ortaya çıkmıştır. literatürün genellikle almanca olması ve bu çalışmaların yurt dışında yayımlanmış olması nedeniyle edinilen bilgi birikiminin yaygınlaşması, özellikle o dönemlerin koşullarına bağlı olarak gecikmiştir. Bununla birlikte, bu alandaki buzullaşma koşulları bilim dünyasının dikkatlerine sunulabilmiştir. Kuzey Anadolu Dağları güncel iklim koşullarına bağlı olarak halen büyük miktarda kar yağışı almaktadır. Özellikle kuzey yamaçlarda 8-10 m. leri bulan kar örtüsünün erimesi, ağustos sonlarını bulmakta, bu dönemde de yüksek yamaçlar, kalınlığı bazı kısımlarda 3-4 m. yi bulan, benek kar örtüleriyle bezenmiş durumda olabilmektedir (Foto:9-10). Bir önceki yıl kar yağışının daha fazla olması, yaz döneminin serin ve havanın genellikle sisli-kapalı olması durumunda ise erime geciktiği için karla kaplı süre ve alanlar artmaktadır. Bu koşullar nedeniyle, güncel buzulların çıplak gözle görülebileceği zaman dilimi kısalmakta bazen de bu hiç mümkün olmamaktadır. Bu gibi nedenlerle daha önce yapılan araştırmalarda belirlenmiş olan ve kuzey yamaçta yer alan buzulun dışında, 2014 yılı eylül başındaki hava koşullarının sağladığı olumlu koşullara da bağlı olarak, önemli bir kısmı döküntü örtüsü altında bulunan, üç küçük buzul daha belirlenmiştir. Daha önceki araştırmalarda, çıplak buzul kısımlarının karla kaplı olması nedeniyle sadece döküntü örtüsü altında kalan bölümler dikkate alınmış ve genellikle kaya buzulları ya da moren akıntısı olarak tanımlanmıştır. Her benek kar örtüsünün altında mutlaka bir buzul olmayacağı açıktır. Ancak, özellikle yükselti, topografik koşullar ve bakı durumunun uygun olduğu alanlarda kaya buzulu veya moren akıntısı olarak değerlendirilen alanların, döküntü örtülü bir buzul olabileceği, farklı araştırma yöntemleri de kullanılarak yeniden ele alınmalıdır. Çok sarp zirve dikliklerini barındıran ve bu nedenle de tüm Kuzey Anadolu Dağları nın, tırmanılması en güç yükseltisini oluşturan Verçenik Dağı nda, çok kuvvetli bir fiziksel ayrışma meydana geldiği ve ayrışan unsurların kalın bir döküntü örtüsü oluşturduğu gözlenmektedir. Bu örtünün, bulunduğu yer ve morfolojisi, olası döküntü örtülü buzul alanlarının belirlenmesinde önemli ipuçları sunmaktadır. 84

Foto 9: 03.07.2014 tarihinde alınan Google earth görüntüsünde Moçar Gölü yakınındaki buzul (4), üzeri karla kaplı olarak belirlenmiştir. Foto 10: 13.09.2013 tarihinde alınan Google earth görüntüsünde Eylül ayının ortalarına gelinmiş olmasına karşın buzulların bulunduğu alanlar (1-2-3) halen karla kaplı durumdadır. Bu çalışmada kısa bir süre içinde elde edilen bulgular bile, yöredeki buzul varlığı bakımından son derece önemli sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Belirlenen buzullar, Türkiye deki aktüel buzul varlığı ve envanteri bakımından önem taşımaktadır. Yörede, belirlenen bu buzullar dışında başka bazı küçük buzulların da olabileceği gibi, tamamen döküntü örtüsü altında kalan buzulların bulunabileceği dikkate alınmalı ve farklı yöntemlerinde kullanıldığı, daha fazla arazi çalışması yapılmalıdır. Literatüre bağlı olarak verilen bilgilerin yapılacak yeni araştırmalarla güncellenmesi önemli bir gereksinimdir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli bir konu da yapılacak arazi çalışmaları için seçilen dönemin iyi belirlenmesidir. Kuşkusuz yıldan yıla bazı farklılıklar göstermekle birlikte, hava koşullarının, bu tür araştırmalar için en uygun olduğu dönem eylül ayının ilk yarısıdır. Ağustos, sıcaklık koşulları bakımından yılın en uygun ayı olmakla birlikte, genellikle çok sisli olduğu ve karın belirli yerlerden henüz kalkmadığı bir dönem olmasından dolayı her zaman uygun olmamaktadır. Eylülden itibaren özellikle geceleri havanın çok soğuk olmasına karşın, gündüz şartlarında havanın daha açık olması, yükseklerdeki kar örtüsünün daha büyük oranda erimiş olması nedeniyle koşullar daha uygundur. Ancak, eylül ayının ilerleyen günlerinde bazen sürpriz kar yağışlarının da olabileceği de dikkate alınmalıdır. Teşekkür Kaynak teminindeki yardım ve desteklerinden dolayı Prof.Dr.Harun Tunçel ve Yrd.Doç.Dr.Onur Çalışkan a teşekkür ederim. 85

Referanslar Çiner, A. (2003) Türkiye nin güncel buzulları ve Geç Kuvaterner buzul çökelleri.türk. Jeo. Bül.Cilt:46, Sayı: 1. Doğu, A. F., Çiçek, İ., Gürgen, G. ve Tunçel, H.(1996) Üçdoruk (Verçenik) dağında buzul şekilleri, yaylalar ve turizm. A.Ü, Türkiye Coğ. Araşt. ve Uyg. Merk. Derg. No:5. Erinç, S. (1945). Doğu Karadeniz Dağlarında Glasyalmorfoloji Araştırmaları. İst. Üniv.Ed. Fak. Yay. Coğ. Ens. Dok. Tez. Ser. No: 1, İstanbul. Erinç, S. (1949a) Eiszeitliche Formen und gegenwartige Verletscherung imnordostanatölischen Randgebirge. Geologische Rundscu, 37, 75-83. Erinç S. (1949b)Kaçkardağı Grubunda Diluviyal ve Bu günkü Glasyasyon (Eiszeitliche und gegenwartige Vergletsche-rung in der Kaçkardag-Gruppe) İst. Üniv. Fen Fak. Mec. Seri. B.C. XIV. S.3, s.243-245, Istanbul. Erinç, S. (1952): The Present Glaciation in Turkey. General Assembly and 17th International Congress of the International Geographical Union, 8th Proceedings, Washington. Gall, H. (1966) Gletscherkundliche Beobachtungen im Hochgebirge von Lasistan (nordostanatolisches Randgebirge).Mitteilungen der Osterreichischen Geographischen Gesellschaft, 108, Heft II/III. Krenek, L.(1932) Gletscher im Pontischen Gebirge. (Lasistan) Zeitschrift f. Gletscherkunde. Bd. 20, S. 129-131, Bildtafel XV u. XVI. Kurter, A. (1991) Glaciers of the Middle East and Africa-glaciers of Turkey. In Williams, R. S. and Ferrigno, J. G., editors, Satellite image atlas of glaciers of the world. United States Geological Survey Professional Paper 1386-G-1,1-30. Leutelt, R. (1934): Im Hochgebirge von Lasistan. Osterr. AlpenzeitungWien, Falge 1145, S. 127-140. Leutelt, R. (1935): Glazialgeologische Beobachtungen im Lasistanischen Hochgebirge. z. f, Gletscherkde. 23, S. 67-80. 86